SARILEN 50 MG 28 FİLM TABLET

KULLANMA TALİMATI
SARİLEN 50 mg Film Tablet
Ağızdan alınır.
Etkin madde: Her tablet 50 mg losartan potasyum içerir.
Yardımcı maddeler: Lactose-Tablettose (inek sütü kaynaklı), Avicel pH 102, Snowflake nişasta, Kroskarmelloz sodyum, Magnezyum stearate, Opadry Y-1-7000 (film kaplama maddesi; hipromelloz, titanyum dioksit, makrogol içerir).
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.SARİLEN nedir ve ne için kullanılır?
2.SARİLEN’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.SARİLEN nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.SARİLEN’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1.SARİLEN nedir ve ne için kullanılır?
SARİLEN, anjiyotensin II reseptör antagonistleri (AIIA) denilen bir ilaç grubunda yer alan tansiyon düşürücü (antihipertansif) bir ilaçtır.
SARİLEN 50 mg film tabletler, beyaz renkli, bir yüzü çentikli, diğer yüzünde L2 yazan oblong tabletlerdir. SARİLEN, 28 tablet içeren blister ambalajda sunulmaktadır.
Anjiyotensin-II, vücutta üretilen bir maddedir; kan damarlarındaki reseptörlere bağlanarak daralmalarına yol açar. Bunun sonucunda kan basıncı yükselir. Losartan anjiyotensin II’nin bu reseptörlere bağlanmasını engelleyerek kan damarlarının gevşemesine neden olur; böylelikle kan basıncını düşürür. Losartan, kan basıncı yüksek olan tip 2 diyabetli hastalarda böbrek fonksiyonunda azalmayı yavaşlatır.
SARİLEN,
Yetişkinlerde yüksek tansiyonu (hipertansiyon) olan hastaların kan basıncını düşürmek için kullanılır. Kalbiniz atarken ve gevşerken kan damarlarınızda kanın uyguladığı güç kan basıncıdır. Eğer bu güç çok fazlaysa kan basıncınız yüksek (tansiyonunuz yüksek) demektir. SARİLEN kan damarlarınızın gevşemesini sağlar ve böylece kan basıncınız düşer.
1
Günde ≥0.5 g proteinüri (idrarda anormal miktarda proteinin bulunduğu bir durum) ve böbrek
fonksiyonunda bozulmaya dair laboratuvar kanıtları olan hipertansif (tansiyonu yüksek) tip 2
diyabetik (şekeri olan) hastalarda böbrekleri korumak için kullanılır.
Sol ventrikül kalınlaşması (kalbin sol karıncığının kalınlaşması) ve yüksek kan basıncı
(yüksek tansiyonu) olan hastalarda inme (felç) riskini azaltmak için kullanılır.
2.SARİLEN’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
SARİLEN’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ:
Eğer,
Losartan veya bu ilacın içerdiği diğer maddelerden herhangi birine karşı alerjiniz varsa (aşırı duyarlıysanız),
Karaciğer fonksiyonunuz ciddi şekilde bozulmuşsa,
Hamileliğiniz 3 ayı geçmişse (gebeliğin erken döneminde de SARİLEN kullanımından
kaçınılması sizin açınızdan iyi olacaktır, bkz. ”Gebelik”),
Diyabetiniz ya da böbrek fonksiyonu bozukluğunuz varsa ve tansiyonunuzu düşürmek için
aliskiren kullanıyorsanız.
SARİLEN’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Gebe olduğunuzu düşünüyorsanız (veya gebe kalma ihtimaliniz varsa) doktorunuza söylemelisiniz. SARİLEN gebeliğin erken döneminde tavsiye edilmez ve hamileliğiniz 3 ayı geçmişse SARİLEN almamanız gerekir çünkü SARİLEN bu dönemde kullanıldığında bebeğinize ciddi şekilde zarar verebilir (bkz. gebelik bölümü).
SARİLEN almadan önce doktorunuza aşağıdakileri söylemeniz önemlidir:
Geçmişte anjiyoödem (yüz, dudaklar, boğaz ve/veya dilde şişme) yaşadıysanız (bkz. Bölüm 4. ”Olası yan etkiler nelerdir?”)
Vücudunuzda aşırı miktarda sıvı ve/veya tuz kaybına sebep olan şiddetli kusma ve/veya
ishal durumunuz mevcutsa,
Diüretikler (idrar atılımını artıran ilaçlar/idrar söktürücüler) alıyorsanız veya vücudunuzda
aşırı sıvı ve tuz kaybına sebep olan diyet tuzu kısıtlaması uygulanıyorsa (bkz. bölüm 3 ”Özel
hasta gruplarında kullanım”),
Böbreklerinize giden kan damarlarında daralma veya tıkanma olduğu biliniyorsa veya yakın
bir tarihte size böbrek nakli yapıldıysa,
Karaciğer fonksiyonunuz bozulmuşsa (bkz. bölüm 2 “SARİLEN’i aşağıdaki durumlarda
kullanmayınız” ve bölüm 3. “Özel hasta gruplarında kullanım”)
Böbrek bozukluğunun eşlik ettiği veya etmediği kalp yetmezliğiniz ya da eş zamanlı olarak
yaşamı tehdit eden ciddi kalp aritmileriniz varsa. Eş zamanlı olarak bir beta-bloker ile tedavi
ediliyorsanız özellikle dikkatli olunmalıdır.
Kalp kapaklarınızda veya kalp kasınızda sorun varsa,
Kalp damarlarındaki bozulmaya bağlı kalp hastalığı veya beyin damarlarında hastalığınız
varsa,
Sizde primer hiperaldosteronizm (böbrek üstü bezindeki bir anormallik nedeniyle aldosteron
hormonunun salgılanmasında artışla ilişkili bir durum) varsa,
RAAS’ın dual blokajına yol açtığından ARB veya ADE inhibitörlerinin aliskiren ile beraber
kullanımı önerilmemektedir.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
2
SARİLEN’ in yiyecek ve içecek ile kullanılması SARİLEN aç veya tok karnına alınabilir.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Gebe olduğunuzu düşünüyorsanız (veya gebe kalma ihtimaliniz varsa) doktorunuza söylemelisiniz.
Normal şartlarda doktorunuz size gebe kalmadan önce veya gebe olduğunuzu öğrendiğiniz anda SARİLEN almayı bırakmanızı tavsiye edecek ve SARİLEN yerine başka bir ilaç almanızı önerecektir. SARİLEN gebeliğin erken döneminde tavsiye edilmez ve hamileliğiniz 3 ayı geçmişse SARİLEN almamanız gerekir çünkü hamileliğin üçüncü ayından sonra kullanıldığında SARİLEN bebeğinize ciddi şekilde zarar verebilir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emziriyorsanız veya emzirmeyi planlıyorsanız doktorunuza danışınız.
SARİLEN emziren annelere önerilmez ve eğer emzirmek istiyorsanız, özellikle de bebeğiniz yeni doğmuşsa veya prematüre doğmuşsa doktorunuz sizin için başka bir tedavi seçebilir.
Araç ve makine kullanımı
SARİLEN’in araç ve makine kullanma becerisi üzerindeki etkilerine ilişkin hiçbir çalışma yapılmamıştır.
SARİLEN’in araç veya makine kullanma becerisini etkileme ihtimali azdır. Ancak, yüksek kan basıncını tedavi için kullanılan diğer ilaçlar gibi, SARİLEN de bazı kişilerde baş dönmesi veya uyku haline yol açabilir. Baş dönmesi veya uyku hali yaşarsanız, araç veya makine kullanmadan önce doktorunuza danışmalısınız.
SARİLEN’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler SARİLEN, bileşiminde laktoz içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız (tahammülsüzlük) olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Her bir tablet 4.24 mg potasyum içerir. Potasyum miktarına bağlı herhangi bir olumsuz etki beklenmez.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
SARİLEN kullanırken reçeteli ya da reçetesiz başka ilaçlar, doğal ürünler ya da bitkisel ilaçlar alıyorsanız veya geçmişte aldıysanız doktorunuza bildiriniz. SARİLEN ile tedavi edilirken, aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini alıyorsanız özellikle dikkatli olmalısınız:
Diğer kan basıncını düşüren ilaçlar; bunlar kan basıncınızı daha fazla düşürebilir. Kan basıncı aşağıdaki ilaçlar/ilaç sınıflarından biriyle de düşebilir: trisiklik antidepresanlar,
antipsikotikler, baklofen, amifostin.
Potasyum tutan veya potasyum düzeylerini yükseltebilen ilaçlar (örneğin, potasyum
takviyeleri, potasyumlu tuzlar veya potasyum tutan ilaçlar (örn., belirli diüretikler (amilorid,
3
triamteren, spironolakton gibi) ya da heparin),
COX-2 inhibitörleri dahil olmak üzere steroid olmayan iltihap önleyici (NSAİ) ilaçlar
(örn.indometasin); bunlar iltihabı azaltarı ve ağrı giderimine yardımcı olmak amacıyla kullanılabilen ilaçlardır. Bunlar losartanın kan basıncını düşürücü etkisini azaltabilirler.
Diyabetiniz ya da böbrek fonksiyonu bozukluğunuz varsa ve tansiyonunuzu düşürmek için aliskiren kullanıyorsanız, SARİLEN kullanmayınız.
Böbrek fonksiyonunuz bozulmuşsa, bu ilaçların eş zamanlı kullanımı böbrek fonksiyonunda kötüleşmeye neden olabilir.
Lityum içeren ilaçlar doktorun yakın gözetimi olmadan losartan ile birlikte alınmamalıdır.
Tedbir niteliğindeki özel önlemler (örn., kan testler) uygun olabilir.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandıysanız lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3.SARİLEN nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar
SARİLEN’i her zaman doktorunuzun size reçete ettiği şekilde kullanınız.
Doktorunuz durumunuza ve başka ilaçlar alıp almamanıza bağlı olarak sizin için en uygun doza karar verecektir.
Kan basıncınız üzerinde düzenli kontrolü sürdürmek için SARİLEN’i doktorunuz size reçetelendiği sürece almaya devam etmeniz önemlidir.
Uygulama yolu ve metodu:
Ağızdan almalısınız.
Aç karnına veya yiyeceklerle birlikte alabilirsiniz.
Tabletleri çiğnemeden yeterli miktarda sıvı ile alınız (örneğin, bir bardak su ile).
Tabletlerinizi her gün aynı saatte almanız kan basıncınız üzerinde en iyi etkiyi elde etmenizi sağlayacak, aynı zamanda tabletleri ne zaman alacağınızı hatırlamanıza yardımcı olacaktır.
Kan basıncı yüksek olan yetişkin hastalar
Tedaviye genellikle günde 50 mg losartan (bir tablet SARİLEN 50 mg) ile başlanır. Maksimum kan basıncı düşürücü etki tedaviye başlandıktan sonra 3-6 hafta içerisinde görülür. Bazı hastalarda doz sonradan günde 100 mg losartana (iki tablet SARİLEN 50 mg) yükseltilebilir. Losartanın etkisinin çok güçlü veya çok zayıf olduğu hissine kapılırsanız, lütfen doktorunuzla veya eczacınızla konuşunuz.
Kan basıncı yüksek ve yetişkin tip 2 diyabeti olan hastalar
Tedaviye genellikle günde 50 mg losartan (bir tablet SARİLEN 50 mg) ile başlanır. Kan basıncı yanıtınıza bağlı olarak doz sonradan günde 100 mg losartana yükseltilebilir (iki tablet SARİLEN 50 mg).
SARİLEN diğer kan basıncı düşürücü ilaçlarla birlikte (ör., diüretikler, kalsiyum kanal blokerleri, alfa ya da beta blokerleri ve merkezi etkili ajanlar) olduğu gibi insülin ve diğer yaygın olarak kullanılan kan glukoz düzeyini düşürücü ilaçlarla da kullanılabilir (örn. sülfonilüreler, glitazonlar ve glukozidaz inhibitörleri).
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanım
Losartan, çocuklarda çalışılmıştır. Daha fazla bilgi için doktorunuzla konuşunuz. SARİLEN, böbrek veya karaciğerle ilgili sorunları olan ya da 6 yaşın altındaki çocuklarda, bu hasta
4
grubunda sınırlı veri olduğundan önerilmemektedir.
Yaşlılarda kullanım
SARİLEN genellikle, ileri yaştaki hastalar ve daha genç yetişkin hastaların çoğunda eşit şekilde iyi etki eder ve tolere edilir.
Özel kullanım durumları:
Doktor özellikle belirli hastalarda tedaviye başlarken daha düşük bir doz tavsiye edebilir; bu tip hastalar yüksek dozlarda diüretiklerle tedavi edilen hastalar, karaciğer bozukluğu olan hastalar veya 75 yaş üzeri hastalardır.
Böbrek yetmezliği:
Böbrek probleminiz varsa bunu önceden doktorunuza bildiriniz.
Karaciğer yetmezliği:
Ciddi karaciğer bozukluğu olan hastalarda losartan kullanımı tavsiye edilmez.
Eğer SARİLEN’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden fazla SARİLEN kullandıysanız:
SARİLEN’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
Doz aşımının belirtileri, düşük kan basıncı, kalp atış hızında artış, bazen de azalma olabilir.
Çocukların kazara SARİLEN alması durumunda derhal tıbbi yardıma başvurunuz.
SARİLEN’i kullanmayı unutursanız:
Bir tableti her zamanki saatinde almayı unutursanız, hatırlar hatırlamaz alınız. Eğer bir sonraki dozunuzu alma zamanı yakınsa, atladığınız dozu almanıza gerek yoktur, sadece bir sonraki dozu reçetenizde belirtildiği gibi zamanında alarak, normal doz takviminize devam ediniz.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
SARİLEN ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler SARİLEN tedavisini doktorunuza danışmadan kesmeyiniz.
4.Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi SARİLEN’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Aşağıdakilerden biri olursa, SARİLEN’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Döküntü, kaşıntı, nefes almayı veya yutkunmayı zorlaştırabilecek şekilde yüzde, dudaklarda, dilde ve/veya boğazda şişme ile kendini gösteren şiddetli alerjik reaksiyon.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin SARİLEN’e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
5
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sınıflandırılmıştır.
Çok yaygın : 10 hastanın en az birinde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
Seyrek : 1000 hastanın birinden az fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
Çok seyrek : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor : Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Losartan ile aşağıdaki yan etkiler bildirilmiştir:
Yaygın:
sersemlik,
düşük kan basıncı (özellikle vücutta kan damarlarından aşırı miktarda su kaybından sonra;
örn., şiddetli kalp yetmezliği olan hastalarda veya yüksek doz diüretiklerle tedavi sırasında)
doza bağlı ortostatik etkiler (örn., uzanmış veya oturmuşken ayağa kalkıldığında kan
basıncında azalma)
güçsüzlük
yorgunluk,
kan şekerinin düşmesi (hipoglisemi),
kandaki potasyum düzeyinin artması (hiperkalemi)
böbrek fonksiyonunda değişiklikler (böbrek yetmezliği dahil)
kırmızı kan hücrelerinin sayısında azalma (anemi)
kalp yetmezliği olan hastalarda kanda üre, serum kreatinin ve serum potasyum düzeyinde
artış.
Yaygın olmayan:
Uyku hali,
baş ağrısı,
uyku bozuklukları,
kalp hızında artma (çarpıntı),
şiddetli göğüs ağrısı (angina pektoris),
nefes darlığı (dispne),
karın ağrısı,
inatçı kabızlık,
ishal,
bulantı,
kusma,
kurdeşen (ürtiker),
kaşıntı (prurit),
döküntü,
bölgesel şişkinlik (ödem)
öksürük.
Seyrek:
aşırı duyarlılık
anjiyoödem (el, ayaklar, yüz ve dilde şişmeler)
kan damarlarının iltihabı (Henoch-Schonlein purpurası dahil vaskülit),
uyuşma veya karıncalanma hissi (parestezi)
bayılma (senkop),
6
çok hızlı ve düzensiz kalp atışı (atriyal fibrilasyon)
beyinde atak (inme),
karaciğer iltihabı (hepatit),
kan alanin aminotransferaz (ALT) düzeyinde yükselme; tedavi bırakıldıktan sonra
genellikle düzelir.
Bilinmiyor:
trombosit (kan pulcukları) sayısında azalma,
migren,
karaciğer fonksiyon anormallikleri,
kas ve eklem ağrısı,
grip benzeri belirtiler ve yakınmalar,
sırt ağrısı ve idrar yolu enfeksiyonu,
güneşe karşı duyarlılık,
nedeni açıklanamayan kas ağrısı ile birlikte koyu renkte (çay rengi) idrar (rabdomiyoliz)
impotans (cinsel yetersizlik),
pankreas iltihabı (pankreatit),
kanda düşük sodyum düzeyleri (hiponatremi),
depresyon,
genel olarak kendini iyi hissetmeme (kırıklık),
kulaklarda çınlama, vızıltı, uğuldama veya çıtırtı (tinitus),
tat bozukluğu (disguzi).
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız
doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda
hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri
www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314
00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne
bildirebileceğiniz gibi, da kullanabilirsiniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta
olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5.SARİLEN’in saklanması
SARİLEN’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25C’nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayınız.
Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra SARİLEN’i kullanmayınız.
Orijinal ambalajında saklayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik
Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
7
Ruhsat Sahibi: ALİ RAİF İLAÇ SAN. A.Ş.
Kağıthane/İstanbul
Üretim Yeri: ALİ RAİF İLAÇ SAN. A.Ş.
Başakşehir/İstanbul
Bu kullanma talimatı 11.05.2020 tarihinde onaylanmıştır.
8
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
SARİLEN 50 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Losartan potasyum 50 mg
Yardımcı maddeler:
Lactose – Tablettose (inek sütü kaynaklı) 50 mg Kroskarmelloz sodyum 1.750 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1.Terapötik endikasyonlar
Hipertansiyon:
SARİLEN hipertansiyon tedavisinde endikedir.
Sol ventriküler hipertrofisi olan hipertansif hastalarda inme riskinde azalma:
Sol ventrikül hipertrofisi olan hipertansiyonlu hastalarda inme riskini azaltmada endikedir.
Proteinürisi olan Tip 2 diyabetli hastalarda renal koruma:
SARİLEN, proteinüriyi azaltma ve ölüm, son evre böbrek hastalığı (diyaliz veya renal transplantasyon gerektiren) veya serum kreatinin seviyesinin iki katına çıkma süresi, insidansları ile ölçülen böbrek yetmezliğinin ilerlemesini geciktirmede endikedir.
4.2.Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji:
Hipertansiyon:
SARİLEN’in başlangıç dozu genellikle günde bir kez 50 mg’dır. Maksimum antihipertansif etki, tedavinin başlangıcından 3 ila 6 hafta sonra elde edilir. Bazı hastalar, dozun günde 100 mg’a yükseltilmesiyle (sabahları) ek bir yarar görebilirler.
SARİLEN, diğer antihipertansif ajanlar ve özellikle diüretiklerle (örn. hidroklorotiyazid) ile birlikte uygulanabilir.
Günde ≥ 0.5 g proteinürisi olan hipertansif Tip 2 diyabetli hastalar:
SARİLEN’in başlangıç dozu genellikle günde bir defa 50 mg’dır. Tedavi başlangıcından bir ay sonrasından itibaren kan basıncındaki yanıta göre doz günde bir defa 100 mg’a çıkarılabilir. SARİLEN diğer antihipertansif ajanlarla birlikte (örn: diüretikler, kalsiyum kanal blokerleri, alfa ya da beta blokerler ve merkezi sinir sistemini etkileyen ajanlar) olduğu gibi insülin ve diğer yaygın kullanılan hipoglisemik ajanlarla da (örn; sülfonilüreler, glitazonlar ve glukozidaz inhibitörleri) kullanılabilir.
Sol ventrikül hipertrofisi olan hipertansif hastalarda inme riskinin azaltılması:
SARİLEN’in başlangıç dozu genellikle günde bir defa 50 mg’dır. Kan basıncı yanıtına bağlı olarak, SARİLEN dozu günde bir defa 100 mg’a çıkarılabilir ve/veya hidroklorotiyazidin düşük
1
bir dozu ilave edilebilir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
SARİLEN 50 mg film tablet günde bir kez yemekle birlikte veya öğünler arasında alınır.
Uygulama şekli:
Ağızdan kullanım içindir.
SARİLEN, yemeklerle birlikte veya öğünler arasında, bütün olarak yeterli miktarda su ile yutularak alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda ve hemodiyaliz hastalarında başlangıç dozunda ayarlama gerekmez.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer fonksiyon bozukluğu öyküsü olan hastalarda daha düşük doz düşünülmelidir. Ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda tedavi deneyimi yoktur. Bu nedenle, losartan ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).
Pediyatrik popülasyon:
6-18 yaş arası çocuklarda ve adolesanlarda hipertansiyon tedavisinde losartanın etkinlik ve güvenilirliğiyle ile ilgili veriler sınırlıdır (bkz. bölüm 5.1). Yaşı 1 aydan fazla hipertansif çocuklarda sınırlı farmakokinetik veriler mevcuttur (bkz. bölüm 5.2).
Tabletleri yutma problemi olmayan, >20 – <50 kg arası hastalarda önerilen doz günde bir kez 25 mg’dır. İstisnai durumlarda doz günde maksimum 50 mg’a çıkarılabilir. Dozaj kan basıncı yanıtına göre ayarlanmalıdır.
Vücut ağırlığı >50 kg olan hastalarda doz günde bir kez 50 mg’dır. İstisnai durumlarda doz günde maksimum 100 mg’a çıkarılabilir. Günde 1.4 mg/kg’ın üzerindeki dozlar (veya günde > 100 mg) pediyatrik hastalarda incelenmemiştir.
6 yaşından küçük çocuklarda veriler sınırlı olduğundan, losartanın bu hasta gruplarında kullanımı tavsiye edilmez.
Glomerüler filtrasyon hızı < 30 ml/min / 1.73 m2 olan çocuklarda veri bulunmadığından bu çocuklara losartan önerilmez (bkz. bölüm 4.4).
Losartan karaciğer fonksiyon bozukluğu olan çocuklara da önerilmez (bkz. bölüm 4.4).
Geriyatrik popülasyon:
75 yaşın üzerindeki hastalarda tedaviye 25 mg ile başlanması düşünülmelidir ancak yaşlılarda doz ayarlaması genellikle gerekmez.
Diğer:
İntravasküler hacim azalması olan hastalarda kullanım:
İntravasküler hacim azalması olan hastalarda (örn., yüksek doz diüretiklerle tedavi edilenler) günde 25 mg başlangıç dozu düşünülmelidir (bkz. bölüm 4.4).
2
4.3.Kontrendikasyonlar:
SARİLEN, bu ürünün herhangi bir bileşenine, gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde ve şiddetli karaciğer bozukluğunda kontrendikedir.
Anjiyotensin II reseptör blokerleri (ARB’ler) veya anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri ile aliskirenin beraber kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 Ml/dak/l.73 m2) olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.4 ve 4.5).
4.4.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Aşırı duyarlılık:
Anjiyoödem (yüz, dudaklar, boğaz ve/veya dilde şişme) öyküsü olan hastalar yakından takip edilmelidir (bkz. bölüm 4.8).
Hipotansiyon ve elektrolit/sıvı dengesizlikleri:
Aşırı diüretik tedavisi, diyetle alınan tuzun kısıtlanması, ishal veya kusma nedeniyle hacim ve/veya sodyum azlığı olan hastalarda, özellikle ilk dozdan sonra ve doz yükseltildikten sonra semptomatik hipotansiyon ortaya çıkabilir. Bu tip durumlar SARİLEN uygulanmadan önce düzeltilmeli veya daha düşük başlangıç dozu kullanılmalıdır (bkz. bölüm 4.2). Bu 6-18 yaş arası çocuklarda da geçerlidir.
Elektrolit dengesizlikleri:
Elektrolit dengesizlikleri diyabetik veya diyabeti olmayan, böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda yaygındır ve düzeltilmelidir. Nefropatili tip 2 diyabetli hastalarda yürütülen bir klinik çalışmada hiperkalemi insidansı losartan ile tedavi edilen grupta plasebo grubuna göre daha yüksektir (bkz. bölüm 4.8). Buna bağlı olarak, plazma potasyum konsantrasyonları ve kreatinin klerens değerleri yakından izlenmelidir; özellikle kalp yetmezliği olan ve kreatinin klerensi 30-50 ml/dak olan hastalar yakından takip edilmelidir.
Potasyum tutucu diüretikler, potasyum takviyeleri ve potasyumlu tuzların losartan ile eş zamanlı uygulanması önerilmez (bkz. bölüm 4.5).
Karaciğer fonksiyon bozukluğu:
Sirozlu hastalarda plazma losartan konsantrasyonlarında anlamlı artış gösteren farmakokinetik verilerine dayanarak, karaciğer fonksiyon bozukluğu öyküsü olan hastalarda daha düşük doz düşünülmelidir. Ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda losartan ile tedavi deneyimi mevcut değildir. Bu nedenle, ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda losartan kontrendikedir (bkz. bölüm 4.2, 4.3 ve 5.2).
Losartan karaciğer fonksiyon bozukluğu olan çocuklarda kullanılmaz (bkz. bölüm 4.2).
Böbrek fonksiyon bozukluğu:
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan pediyatrik hastalarda kullanım
Losartan glomerüler filtrasyon hızı <30 ml/dak/1.73 m2 olan çocuklarda veri olmadığı için tavsiye edilmez (bkz. bölüm 4.2).
Losartanla tedavi sırasında, renal fonksiyonda bozulma olabileceğinden, renal fonksiyon düzenli olarak kontrol edilmelidir. Bu özellikle losartan ateş, dehidratasyon gibi renal fonksiyonlarda bozulmaya neden olacak diğer durumların varlığında geçerlidir.
Losartanla ADE-inhibitörlerinin bir arada kullanımının renal fonksiyonlarda bozulmaya neden olduğu gösterilmiştir. Bundan dolayı, bir arada kullanım önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.5).
3
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı:
Duyarlı kişilerde, özellikle bu sistemi etkileyecek kombinasyon kullanımlarında hipotansiyon, senkop, inme, hiperkalemi ve renal fonksiyonlarda değişiklikler (akut renal yetmezlik dahil) rapor edilmiştir. RAAS’ın dual blokajına yol açtığından ARB veya ADE inhibitörlerinin aliskiren ile beraber kullanımı önerilmemektedir. Aliskirenle kombinasyon diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60ml/dak/1.73 m2) olan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4. 3).
Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçlarda olduğu gibi, çift taraflı renal arter stenozu veya tek böbrekte arter stenozu olan hastalarda kan üre ve serum kreatinin düzeylerinde artışlar bildirilmiştir; böbrek fonksiyonundaki bu değişiklikler tedavi kesildikten sonra geri dönüşlü olabilmektedir. Losartan çift taraflı renal arter stenozu veya tek böbrekte arter stenozu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Böbrek transplantasyonu:
Yakın tarihte böbrek transplantasyonu yapılmış hastalarda deneyim mevcut değildir.
Primer hiperaldosteronizm:
Primer aldosteronizm olan hastalar renin-anjiyotensin sisteminin inhibisyonu aracılığıyla etki gösteren antihipertansif ilaçlara genel olarak yanıt vermezler. Bu nedenle, losartan tabletlerinin bu hastalarda kullanımı önerilmez.
Koroner kalp hastalığı ve serebrovasküler hastalık:
Diğer antihipertansif ajanlarda olduğu gibi, iskemik kardiyovasküler ve serebrovasküler hastalığı olan hastalarda aşırı kan basıncı düşüşü miyokard infarktüsü veya inmeye yol açabilir.
Kalp yetmezliği:
Renin-anjiyotensin sistemini etkileyen diğer ilaçlarda olduğu gibi, kalp yetmezliği olan hastalarda (böbrek fonksiyon bozukluğu ile birlikte veya hariç), ciddi arteriyel hipotansiyon ve (genellikle akut) böbrek fonksiyon bozukluğu riski vardır.
Kalp yetmezliği ve eşlik eden ciddi böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, ağır kalp yetmezliği (NYHA sınıf IV) olan hastalarda ve kalp yetmezliğiyle birlikte yaşamı tehdit eden, semptomatik kardiyak aritmileri olan hastalarda losartan ile yeterli tedavi deneyimi yoktur. Dolayısıyla losartan bu hasta gruplarında dikkatli kullanılmalıdır. Losartan ile bir beta-blokerin kombinasyonu dikkatli kullanılmalıdır (bkz. bölüm 5.1).
Aort ve mitral kapak stenozu, obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati:
Diğer vazodilatatör ilaçlarda olduğu gibi, aort veya mitral kapak stenozu veya obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopatisi olan hastalarda çok dikkatli olunmalıdır.
Gebelik:
Losartana gebelik döneminde başlanmamalıdır. Losartan tedavisine devam edilmesi zorunlu kabul edilmedikçe, gebelik planlayan hastaların gebelikte kullanım açısından belgelenmiş güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavilere geçmeleri gerekir. Gebelik saptandığı anda losartan tedavisi derhal bırakılmalı ve uygun ise alternatif tedaviye başlanmalıdır.
Gebelik sırasında losartan kullanılmamalıdır. Renin-anjiyotensin sistemi üzerinde doğrudan etkili olan ilaçlar, gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerinde kullanıldığında, oluşmakta olan fetusta hasara, hatta ölüme yol açabilir. Gebelik fark edildiğinde SARİLEN kullanımına en kısa zamanda son verilmelidir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.6).
4
Diğer uyarılar ve önlemler:
Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleriyle gözlendiği gibi, losartan ve diğer anjiyotensin antagonistleri siyah ırka mensup hastalarda kan basıncını düşürmede belirgin şekilde daha az etkilidir; bunun muhtemel nedeni siyah hipertansif popülasyonda düşük renin düzeylerinin prevalansının daha yüksek olmasıdır.
Yardımcı maddeler:
Laktoz: Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz/galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Potasyum: Her bir tablet 4.24 mg potasyum içerir. Potasyum miktarına bağlı herhangi bir olumsuz etki beklenmez.
4.5.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri Diğer antihipertansif ajanlar, losartanın hipotansif etkisini güçlendirebilir.
Trisiklik antidepresanlar, antipsikotikler, baklofen, amifostin gibi hipotansiyonu indükleyen diğer maddeler: İstenmeyen bir reaksiyon olarak kan basıncını düşürebilen bu ilaçlarla birlikte kullanım hipotansiyon riskini arttırabilir.
Losartan aktif karboksilik asit metabolitine esas olarak sitokrom P450 (CYP) 2C9 ile metabolize edilir. Klinik bir çalışmada flukonazolün (CYP2C9 inhibitörü) aktif metabolite maruz kalımı yaklaşık %50 azalttığı gösterilmiştir. Losartan ve rifampisini (metabolizma enzimlerini indükleyen bir ilaç) içeren kombine tedavide aktif metabolitin plazma konsantrasyonunda %40 azalma olduğu saptanmıştır. Bu etkinin klinik önemi bilinmemektedir. Fluvastatin (CYP2C9’un zayıf bir inhibitörü) ile kombine tedavide maruz kalım bakımından fark saptanmamıştır.
Anjiyotensin II’yi veya etkilerini bloke eden diğer ilaçlarda olduğu gibi, potasyum tutan diğer ilaçlar (örn. potasyum tutucu diüretikler: amilorid, triamteren, spironolakton) veya potasyum düzeylerini yükseltebilen ilaçlar (örn. heparin), potasyum takviyeleri veya potasyumlu tuzların eş zamanlı kullanımı serum potasyumunda artışlara neden olabilir. Eş zamanlı uygulama önerilmez.
lityum
konsantrasyonlarında geri dönüşlü artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile çok nadir olgular da bildirilmiştir. Lityum ve losartan eş zamanlı olarak dikkatle uygulanmalıdır. Bu kombinasyonun kullanımı zorunluysa, eş zamanlı kullanım döneminde serum lityum düzeylerinin izlenmesi önerilir.
Anjiyotensin II antagonistleri NSAİİ’ler (antiinflamatuvar dozlarda seçici COX-2 inhibitörleri, asetilsalisilik asit ve seçici olmayan NSAİİ’ler) ile birlikte uygulandığında antihipertansif etkide azalma görülebilir. Anjiyotensin II antagonistleri veya diüretiklerin NSAİİ’ler ile eş zamanlı kullanımı özellikle böbrek fonksiyonu zaten bozulmuş hastalarda serum potasyumunda yükselmeye ve böbrek fonksiyonunda kötüleşme riskinde (muhtemel akut böbrek yetmezliği dahil) artışa yol açabilir. Bu kombinasyon özellikle yaşlılara dikkatle uygulanmalıdır. Hastalar yeterli şekilde hidrate edilmeli ve eş zamanlı tedaviye başlandıktan sonra ve ardından periyodik olarak böbrek fonksiyonunun takibine dikkat edilmelidir.
İkili blokaj (örneğin bir ADE inhibitörünün bir anjiyotensin II reseptör antagonistine eklenmesiyle) ya da aliskiren kullanımının hipotansiyon, bayılma, hiperkalemi ve renal fonksiyonlarda değişiklikleri (akut renal yetmezlik dahil) ile daha yüksek sıklıkta ilişkili olduğu gösterilmiştir. Kan basıncı, renal fonksiyon, elektrolit seviyeleri, SARİLEN tedavisindeki ve renin anjiyotensin aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçları alan hastalarda yakinen takip edilmelidir. Diyabeti olan hastalarda SARİLEN aliskirenle birlikte kullanılmamalıdır. Renal
5
bozukluğu olan hastalarda aliskiren SARİLEN’le birlikte kullanılmamalıdır (GFR<60ml/dak.).
Aliskiren ile kullanım:
ARB ve ADE inhibitörlerinin aliskirenle kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 ml/dak/l.73m2) olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
4.6.Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: İlk trimester için C, ikinci ve üçüncü trimester için D’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Planlı bir hamilelikten önce, uygun bir alternatif antihipertansif tedaviye geçilmelidir.
Gebelik dönemi
Losartanın gebeliğin ilk trimestrinde kullanılması önerilmez (bkz. bölüm 4.4). Losartanın gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde kullanımı kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).
Gebeliğin ilk trimesterinde ADE inhibitörlerine maruz kalımdan sonra teratojenite riskine işaret eden epidemiyolojik kanıtlar kesinlik kazanmamıştır; bununla birlikte riskte küçük bir artış dışlanamaz. Anjiyotensin II Reseptör İnhibitörleri (AIIRA’lar) ile riske dair kontrollü hiçbir epidemiyolojik veri bulunmamasına karşın, bu ilaç sınıfı için benzer riskler mevcut olabilir. AIIRA tedavisine devam edilmesi zorunlu kabul edilmedikçe, gebelik planlayan hastaların gebelikte kullanım açısından belgelenmiş güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavilere geçmeleri gerekir. Gebelik saptandığı anda losartan tedavisi derhal bırakılmalı ve uygun ise alternatif tedaviye başlanmalıdır.
Gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde AIIRA tedavisine maruz kalımın insanlarda fetotoksisiteyi (böbrek fonksiyonunda azalma, oligohidramnios, kafatası kemiklerinde gelişme geriliği) ve neonatal toksisiteyi (böbrek yetmezliği, hipotansiyon, hiperkalemi) indüklediği bilinmektedir (bkz. bölüm 5.3). Gebeliğin ikinci trimesterinde losartana maruz kalınmışsa, böbrek fonksiyonu ve kafatasının ultrasonla kontrolü tavsiye edilir.
Anneleri losartan kullanmış bebekler hipotansiyon yönünden dikkatle gözlemlenmelidir (ayrıca bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).
Laktasyon dönemi
Losartanın insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmediğinden, losartan önerilmemektedir. Birçok ilacın anne sütüne geçtiği ve bunun emzirilen bebekte yarattığı istenmeyen etkiler göz önüne alınarak ilacın anne için önemi saptandıktan sonra emzirmeye veya ilaç kullanımına son verilmesi hakkında bir karara varılmalıdır.
Üreme yeteneği /Fertilite
Klinik veya klinik dışı üreme yeteneği üzerine çalışmalar mevcut değildir.
4.7.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma becerisine etkileri inceleyen hiçbir çalışma yapılmamıştır. Ancak
6
araç veya makine kullanırken, antihipertansif alımı sırasında ve özellikle de tedaviye başlanırken veya doz arttırıldığında baş dönmesi veya uyuklamanın zaman zaman yaşanabileceği akılda tutulmalıdır.
4.8.İstenmeyen etkiler
Losartanın değerlendirildiği klinik çalışmalar aşağıdaki gibidir:
Esansiyel hipertansiyon için, 18 yaş ve üstünde 3000’den fazla yetişkin hastanın dahil olduğu kontrollü klinik çalışma,
6-16 yaş arasındaki 177 hipertansif pediyatrik hastanın dahil olduğu bir kontrollü klinik çalışma
55 ila 80 yaş arasındaki 9000’den fazla sol ventriküler hipertrofisi olan hipertansif hastanın dahil olduğu kontrollü klinik çalışma,
Kronik kalp yetmezliği olan 7700’den fazla yetişkin hastanın dahil olduğu kontrollü klinik çalışma,
31 yaş ve üstündeki 1500’den fazla proteinürili Tip II diyabet hastasının dahil olduğu bir kontrollü klinik çalışma,
Bu klinik çalışmalarda en yaygın görülen yan etki baş dönmesidir.
Sistem organ sınıfına göre aşağıda listelenen istenmeyen olayların sıklık dereceleri şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1,000 ila <1/100); seyrek (≥1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
İstenmeyen etkiler
Pazarlama sonrası
deneyim
Sol
ventriküler hipertrofili hipertansif hastalar
Kronik
kalp
yetmezliği
Hipertasiyon ve böbrek
hastalıklarıyla tip 2 diyabet
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Anemi
Yaygın
Sıklık
bilinmiyor
Trombositopeni
Sıklık
Bilinmiyor
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Aşırı duyarlılık reaksiyonları,
anjiyoödem* ve vaskülit**
Seyrek
Endokrin hastalıkları
Erektil disfonksiyon ve impotans
Sıklık
bilinmiyor
Psikiyatrik hastalıklar
Depresyon
Sıklık
bilinmiyor
Sinir sistemi hastalıkları
Baş dönmesi
Yaygın
Yaygın
Yaygın
Yaygın
Uyku hali
Yaygın
olmayan
Baş ağrısı
Yaygın
olmayan
Yaygın
olmayan
7
Uyku bozukluğu
Yaygın
olmayan
Parestezi
Seyrek
Migren
Sıklık
bilinmiyor
Disgüzi
Sıklık
bilinmiyor
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Vertigo
Yaygın
Yaygın
Kulak çınlaması
Sıklık
bilinmiyor
Kardiyak hastalıklar
Çarpıntı
Yaygın
olmayan
Angina pektoris
Yaygın
olmayan
Bayılma
Seyrek
Atriyal
fibrilasyon
Seyrek
Serebrovasküler olay
Seyrek
Vasküler hastalıklar
(Ortostatik)
Hipotansiyon
(Doza bağlı ortostatik etkileri içeren) II
Yaygın
olmayan
Yaygın
Yaygın
Solunum, göğüs ve mediastinal hastalıkları
Dispne
Yaygın
olmayan
Öksürük
Yaygın
olmayan
Gastrointestinal hastalıklar
Abdominal ağrı
Yaygın
olmayan
Kabızlık
Yaygın
olmayan
Diyare
Yaygın
olmayan
Bulantı
Yaygın
olmayan
Kusma
Yaygın
olmayan
Hepato-bilier hastalıklar
Pankreatit
Bilinmiyor
Hepatit
Seyrek
Karaciğer
fonksiyon
bozuklukları
Bilinmiyor
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Ürtiker
Yaygın
olmayan
Bilinmiyor
Kaşıntı
Yaygın
olmayan
Bilinmiyor
8
Döküntü
Yaygın
olmayan
Yaygın
olmayan
Bilinmiyor
Bilinmiyor
Kas-iskelet, bağ doku ve kemik hastalıkları
Miyalji
Bilinmiyor
Artralji
Bilinmiyor
Rabdomiyaliz
Bilinmiyor
Böbrek ve idrar hastalıkları
Böbrek
fonksiyonunda bozukluk
Yaygın
Böbrek
yetmezliği
Yaygın
Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşulları
Asteni
Yaygın
olmayan
Yaygın
Yaygın
olmayan
Yaygın
Yorgunluk
Yaygın
olmayan
Yaygın
Yaygın
olmayan
Yaygın
Ödem
Yaygın
olmayan
Bilinmiyor
Araştırmalar
Hiperkalemi
Yaygın
Yaygın+
olmayan
Yaygın++
Alanin
aminotransferaz- da artış (ALT) §
Seyrek
Kan üre, serum kreatinin ve
serum
potasyumunda artış
Yaygın
Hiponatremi
Bilinmiyor
Hipoglisemi
Yaygın
*Larenks, küçük dil, yüz, dudaklar, farenks ve/veya dilde (havayolu tıkanıklığına neden olan) şişme; anjiyoödem görülen bazı hastalar, geçmişte ADE inhibitörleri dahil diğer ilaçların birarada kullanılmasının sonucuyla ilişkilendirilmiştir.
**Henoch-Schönlein purpura dahil
II Şiddetli kalp yetmezliği olan ya da yüksek doz diüretik tedavisinde olan hastalarda gibi özellikle intravasküler azalması olan hastalar
+ 50 mg losartan yerine 150 mg losartan alan hastalarda yaygındır.
++ Tip II diyabeti ve nefropatisi olan hastalarda yapılan klinik çalışmada, losartan tabletle tedavi edilen hastaların %9.9’unda >5.5 mmol/l ve plaseboyla tedavi edilen hastaların %3.4’ünde hiperkalemi gelişmiştir.
§ Tedavinin bırakılmasıyla geri döner.
Sırt ağrısı, üriner sistem infeksiyonu ve flu-benzeri belirtiler, plaseboya gore losartan alan hastalarda daha sık (sıklığı bilinmiyor) görülmüştür.
Böbrek ve idrar hastalıkları:
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin inhibisyonu sonucu, renal yetmezlik dahil renal fonksiyonda değişiklikler yüksek risk altındaki hastalarda daha sık görülmüştür; bu değişiklikler tedavinin bırakılmasıyla geri dönüşümlü olabilir (bkz. bölüm 4.4).
9
Pediyatrik hastalardaki istenmeyen olay profili erişkin hastalardaki ile benzerdir. Pediyatrik popülasyonda veriler sınırlıdır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; eposta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9.Doz aşımı ve tedavisi
İntoksikasyon semptomları
İnsanlarda doz aşımına ilişkin sınırlı veriler mevcuttur. Doz aşımının en muhtemel semptomları hipotansiyon ve taşikardidir. Bradikardi parasempatik (vagal) stimülasyondan kaynaklanabilir.
İntoksikasyon tedavisi
Semptomatik hipotansiyon meydana geldiğinde destekleyici tedavi verilmelidir. Önlemler ilacın alındığı zamana ve semptomların tipi ve şiddetine bağlıdır. Kardiyovasküler sisteminin stabilizasyonuna öncelik verilmelidir. Oral alımından sonra yeterli dozda aktif kömür uygulanması endikedir. Ardından, yaşamsal parametrelerin yakın takibi yapılmalıdır. Gerekirse yaşamsal parametreler düzeltilmelidir. Ne losartan ne de aktif metaboliti hemodiyalizle uzaklaştırılamaz.
5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1.Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Anjiyotensin II antagonistleri (losartan) ATC kodu: C09CA01
Losartan sentetik yolla üretilen oral bir anjiyotensin-II reseptör (tip AT1) antagonistidir. Güçlü bir vazokonstriktör olan anjiyotensin II, renin-anjiyotensin sisteminin primer aktif hormonudur ve hipertansiyon patofizyolojisinin önemli bir belirleyicisidir. Anjiyotensin II, birçok dokuda bulunan (örn., damar düz kası, adrenal bez, böbrekler ve kalp) AT1 reseptörüne bağlanır ve vazokonstriksiyon ile aldosteron salınımını da içeren pek çok önemli biyolojik etkilere neden olur. Anjiyotensin II düz kas hücre proliferasyonunu da uyarır.
Losartan seçici olarak AT1 reseptörünü bloke eder. In vitro ve in vivo losartan ve onun farmakolojik yönden aktif karboksilik asit metaboliti E-3 174 kaynağından veya sentez yolundan bağımsız olarak anjiyotensin II’nin tüm önemli fizyolojik etkilerini bloke eder.
Losartan kardiyovasküler regülasyonda önemli olan iyon kanallarını veya diğer hormon reseptörlerini bloke etmez ya da bunlar üzerinde agonist etkisi yoktur. Ayrıca, losartan bradikinini degrade eden ADE (kininaz II) enzimini inhibe etmez. Buna bağlı olarak bradikinine bağlı istenmeyen etkilerde artış olmaz.
Losartan uygulaması sırasında, anjiyotensin II’nin renin sekresyonu üzerindeki negatif geribildirim etkisinin kaybolması plazma-renin aktivitesinde (PRA) artışa yol açar. PRA’daki artış plazmadaki anjiyotensin II düzeylerinde artışa neden olur. Bu artışlara karşın, antihipertansif aktivite ve plazma aldosteron konsantrasyonunun baskılanması devam eder ve bu, anjiyotensin II reseptörünün etkin blokajını gösterir. Losartan kesildikten sonra, PRA ve anjiyotensin II değerleri 3 gün içerisinde başlangıç değerlerine geri döner.
10
Hem losartan hem de ana aktif metabolitinin AT1 reseptörüne afinitesi AT2 reseptörüne göre çok daha fazladır. Aktif metabolit ağırlık temelinde losartandan 10-40 kat daha aktiftir.
Hipertansiyon çalışmaları
Kontrollü klinik çalışmalarda losartanın hafif-orta derecede esansiyel hipertansiyonu olan hastalara günde bir kez uygulanması sistolik ve diyastolik kan basıncında istatistiksel olarak anlamlı azalmalar sağlamıştır. Dozdan 5-6 saat sonra yapılan ölçümlere kıyasla, dozdan 24 saat sonra yapılan kan basıncı ölçümleri kan basıncı düşüklüğünün 24 saat devam ettiğini göstermiştir.
Losartan erkekler ile kadınlarda ve genç (65 yaşın altı) ile yaşlı hipertansif hastalarda eşit derecede etkilidir.
LIFE çalışması
Hipertansiyonda Son Nokta Azaltımı için Losartan Tedavisi (LIFE) çalışması EKG ile belgelenmiş sol ventrikül hipertrofisi olan 55-80 yaş arası 9193 hipertansif hastada yürütülen randomize, üç-kör, aktif-kontrollü bir çalışmadır.
Ortalama takip süresi 4.8 yıldır.
Birincil sonlanım noktası kardiyovasküler morbidite ve mortalitenin bileşimidir ve kardiyovasküler ölüm, inme ve miyokard infarktüsünün kombine insidansında azalmayla ölçülmüştür. Kan basıncı iki grupta benzer düzeylere anlamlı olarak azalmıştır. Losartan tedavisi birincil bileşik sonlanım noktasına ulaşan hastalarda atenolole göre %13 risk azaltımı sağlamıştır (p=0.021, %95 güven aralığı 0.77- 0.98). Bu azalma esas olarak inme insidansında azalmaya bağlıydı. Losartan tedavisi inme riskini atenolole göre %25 azaltmıştır (p=0.001, %95 güven aralığı 0.63-0.89). Kardiyovasküler ölüm ve miyokard enfarktüsü oranları tedavi gruplarında anlamlı olarak farklı değildir.
RENAAL çalışması
Tip II Diabetes mellitusta anyijotensin II Reseptör Antagonisti losartan ile Sonlanım Noktalarının Azaltımı (RENAAL) çalışması hipertansiyonun eşlik ettiği veya etmediği proteinürisi olan 1513 Tip 2 diyabetli hastada tüm dünyada yürütülen kontrollü bir klinik çalışmadır. Çalışmanın amacı kan basıncını düşürme yararının ötesinde ve buna ek olarak losartan potasyumun böbrekleri koruyucu etkisini göstermektedir.
Hastalar 4.6 yıl kadar izlenmiştir (ortalama 3.4 yıl).
Çalışmanın birincil sonlanım noktası serum kreatininin düzeyinde iki kat artış, son evre böbrek yetmezliği (diyaliz veya transplantasyon ihtiyacı) veya ölümü içeren birleşik sonlanım noktasıydı.
Sonuçlar losartan tedavisinin (327 olay) primer birleşik sonlanım noktasına ulaşan hastaların sayısında plaseboya (359 olay) kıyasla %16.1 risk azaltımı sağladığını göstermiştir (p=0.022). Primer sonlanım noktasının ayrı ve kombine bileşenleri bakımından, sonuçlar losartan ile tedavi edilen grupta anlamlı risk azaltımı göstermiştir: serum kreatinin düzeyinde iki kat artışta %25.3 risk azaltımı (p=0.006); son evre böbrek yetmezliğinde % 28.6 risk azaltımı (p= 0.002); son evre böbrek yetmezliği veya ölümde %19.9 risk azaltımı (p=0.009); son evre böbrek yetmezliği serum kreatinin düzeyinde iki kat artışta %21.0 risk azaltımı (p=0.01).
HEAAL Çalışması
Anjiyotensin II Antagonisti Losartanın Kalp Yetmezliği Son Noktasında Değerlendirilmesi
11
(HEAAL) çalışması ADE inhibitör tedavisini tolere etmeyen 18-98 yaş arası kalp yetmezliği (NYHA Sınıf I-IV) olan 3834 hastada tüm dünyada yürütülen kontrollü bir klinik çalışmadır. Hastalar ADE inhibitörleri dışında klasik tedaviye ek olarak günde bir kez losartan 50 mg veya losartan 150 mg almak üzere randomize edilmişlerdir.
Hastalar 4 yıldan fazla süre takip edildiler (medyan 4.7 yıl). Çalışmanın birincil son noktası tüm nedenlere bağlı ölüm veya kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye yatışı içeren birleşik bir son noktadır.
Sonuçlar 150 mg losartan ile tedavinin (828 olay) birincil birleşik son noktaya ulaşan hastaların sayısında 50 mg losartana (889 olay) kıyasla %10.1 risk azaltımı sağladığını göstermiştir (p=0.027, %95 güven aralığı 0.82-0.99). 150 mg losartan ile tedavi, kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye yatış riskini 50 mg losartana kıyasla %13.5 oranında azaltmıştır (p=0.025, %95 güven aralığı 0.76-0.98). Tüm nedenlere bağlı ölüm oranı açısından tedavi grupları arasında anlamlı bir fark yoktur.
ELITE I ve ELITE II çalışmaları
Kalp yetmezliği (NYHA sınıf II-IV) olan 722 hastada 48 hafta süreyle yürütülen ELITE çalışmasında, losartan ile tedavi edilen ve kaptopril alan hastalarda böbrek fonksiyonunda uzun vadede değişim (birincil son nokta) bakımından hiçbir fark gözlenmemiştir. Losartanın mortalite riskini kaptoprile göre azalttığı yönündeki gözlemi takip eden daha geniş kapsamlı ELITE II çalışmasında doğrulanmamıştır.
ELITE II çalışmasında losartan 50 mg/gün günde üç kez kaptopril 50 mg ile karşılaştırılmıştır.
Kalp yetmezliği (NYHA sınıf II-IV) olan 3152 hasta, medyan: 1.5 yıl takip edilmiş; mortaliteyi azaltma bakımından losartan ve kaptopril arasında istatistiksel yönden anlamlı herhangi bir fark görülmemiştir.
5.2.Farmakokinetik özellikler:
Genel özellikler
Emilim:
Oral uygulamayı takiben, losartanın emilimi iyidir ve ilk geçiş metabolizması sonrası aktif bir karboksilik asit metaboliti ve inaktif olan diğer metabolitleri oluşur. Losartan tabletlerin sistemik biyoyararlanımı yaklaşık %33’dür. Losartan ve aktif metaboliti ortalama doruk konsantrasyonlarına sırasıyla 1 saatte ve 3-4 saatte ulaşır.
Dağılım:
Hem losartan hem de aktif metaboliti, başta albümin olmak üzere ≥ %99 oranında plazma proteinlerine bağlanır. Losartanın dağılım hacmi 34 litredir.
Biyotransformasyon:
Oral yoldan veya intravenöz olarak uygulanan losartan dozunun yaklaşık %14’ü aktif metabolitine dönüşür. 14C ile işaretli losartan potasyumun oral ve intravenöz uygulanmasını takiben, dolaşımdaki plazma radyoaktivitesi esas olarak losartan ve aktif metabolitine aittir. Losartanın aktif metabolitine minimal dönüşümü, incelenen kişilerin yaklaşık %1’inde görülmüştür.
Aktif metabolitine ek olarak inaktif metabolitler de oluşur.
Atılım:
Losartanın ve aktif metabolitinin plazma klerensi, sırasıyla yaklaşık 600 ml/dak. ve 50 ml/dak.,
12
renal klerensi ise, sırasıyla 74 ml/dak. ve 26 ml/dak.’dır. Losartan oral yoldan verildiğinde, idrarda dozun yaklaşık %4’ü değişmeden, yaklaşık %6’sı ise aktif metaboliti olarak saptanır. Losartanın ve aktif metabolitinin farmakokinetiği, 200 mg’ye kadar oral losartan potasyum dozlarına kadar lineerdir.
Oral uygulamadan sonra, losartan ve aktif metabolitinin plazma konsantrasyonları çoklu eksponansiyal bir azalma gösterir. Losartanın terminal yarılanma ömrü yaklaşık 2 saat, metabolitininki ise 6-9 saattir. Günde bir kez 100 mg dozla ne losartan ne de aktif metaboliti plazmada anlamlı derecede birikmemiştir.
Losartanın ve metabolitlerinin atılımında hem safra hem de idrarla atılımın katkısı vardır. İnsanlara 14C ile işaretli losartanın oral/intravenöz yolla uygulanmasından sonra, radyoaktivitenin yaklaşık %35 / %43’ü idrarda, %58 / %50’si feçeste saptanmıştır.
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum:
Bulunmamaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Geriyatrik:
Yaşlı hipertansif hastalarda losartan ve aktif metabolitinin plazma konsantrasyonları genç hipertansif hastalardakinden anlamlı olarak farklı değildir.
Cinsiyet:
Kadın hipertansif hastalarda losartanın plazma düzeyleri, erkek hipertansif hastalara göre iki kat kadar daha yüksektir, aktif metabolitin plazma düzeyleri ise erkeklerde ve kadınlarda farklı değildir.
Böbrek yetmezliği:
Kreatinin klerensi dakikada 10 ml’nin üzerinde olan hastalarda losartanın plazma konsantrasyonları değişmez. Böbrek fonksiyonu normal hastalarla karşılaştırıldığında, hemodiyalize giren hastalarda losartan EAA’sı yaklaşık 2 kat daha yüksektir.
Aktif metabolitin plazma konsantrasyonları böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda veya hemodiyaliz hastalarında değişmez. Ne losartan ne de aktif metaboliti hemodiyalizle uzaklaştırılamaz.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif-orta derecede alkole bağlı karaciğer sirozu olan hastalara oral uygulamadan sonra, losartan ve aktif metabolitinin plazma konsantrasyonları genç erkek gönüllülerdekinden sırasıyla yaklaşık 5 kat ve 1.7 kat daha yüksektir (bkz. bölüm 4.2 ve 4.4).
5.3.Klinik öncesi güvenlilik verileri
Genel farmakoloji, genotoksisite ve karsinojenik potansiyelle ilgili klasik çalışmalara dayanan klinik öncesi veriler insanlar için özel bir tehlikeyi ortaya koymamaktadır. Tekrarlı doz toksisite çalışmalarında, losartan uygulanması kırmızı kan hücresi parametrelerinde (eritrositler, hemoglobin, hematokrit) azalmaya, serumda üre-N artışına ve bazen serum kreatinin yükselmesine, kalp ağırlığında azalmaya (histolojik korelasyonu yoktu) ve gastrointestinal değişikliklere (mukoz membran lezyonları, ülserler, erozyonlar, kanamalar) yol açtı. Renin-anjiyotensin sistemini doğrudan etkileyen diğer maddeler gibi, losartanın da geç fetal gelişim üzerinde advers etkilere yol açtığı ve fetusta ölüme ve malformasyonlara neden olduğu gösterilmiştir.
13
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1.Yardımcı maddelerin listesi
Lactose – Tablettose (inek sütü kaynaklı)
Avicel pH 102
Snowflake nişasta
Kroskarmelloz sodyum
Magnezyum stearat
Film Kaplama:
Opadry Y-1-7000 (Hipromelloz, titanyum dioksit, makrogol içerir.)
6.2. Geçimsizlikler
Bildirilmemiştir.
6.3.Raf ömrü
Raf ömrü 36 aydır.
6.4.Saklamaya yönelik özel tedbirler
25C’nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayınız.
6.5.Ambalajın niteliği ve içeriği
28 film tablet içeren Opak PVDC/Al. folyo blister ambalaj
6.6.Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Ali Raif İlaç San. A.Ş.
Kağıthane/İSTANBUL
8. RUHSAT NUMARASI
209/22
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 26.10.2006
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
…/…/…
14