P

PAXERA 30 MG 28 FILM TABLET

Temel Etkin Maddesi:

paroksetin

Üreten İlaç Firması:

ALİ RAİF İLAÇ SANAYİ A.Ş.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

paroksetin

Üreten İlaç Firması:

ALİ RAİF İLAÇ SANAYİ A.Ş.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8699543090184

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

171,19 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8699543090184

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

171,19 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – N – SİNİR SİSTEMİ, N06 PSİKOANALEPTİKLER, N06A ANTİDEPRESANLAR, N06AB Selektif serotonin reuptake inhibitörleri, N06AB05, paroksetin

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – N – SİNİR SİSTEMİ, N06 PSİKOANALEPTİKLER, N06A ANTİDEPRESANLAR, N06AB Selektif serotonin reuptake inhibitörleri, N06AB05, paroksetin

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

PAXERA®30 mg film tablet

Ağızdan alınır.

Etkin madde: Her tablet 30 mg paroksetine eşdeğer 34,2 mg paroksetin hidroklorür içerir. •Yardımcı maddeler: Laktoz (inek sütü kaynaklı), emcompress (dikalsiyum fosfat), H.P.M.C.2910, kroskarmelloz sodyum, prejelatinize nişasta, primojel (sodyum nişasta glikolat), magnezyum stearat, film kaplama içeriği; polietilen glikol(makrogol), titanyum dioksit, hidroksipropil metil selüloz, FD&C mavi no:2

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:
1.PAXERA®nedir ve ne için kullanılır?

2.PAXERA®’yı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.PAXERA®nasıl kullanılır?

4.Olası yan etkiler nelerdir?

5.PAXERA®’nın saklanması

Başlıkları yer almaktadır.

1.PAXERA®nedir ve ne için kullanılır?

PAXERA®’nın, etkin maddesi paroksetindir ve SSRİ (Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri) adı verilen bir ilaç grubuna dahildir. PAXERA®’nın ve diğer SSRİ’ların nasıl çalıştığı tam olarak anlaşılamamıştır, ancak beyindeki serotonin seviyesini artırarak tedaviye yardımcı olabilirler. Depresyon veya anksiyete bozukluklarını tedavi etmek, iyileşmenize yardımcı olmak için önemlidir.

PAXERA®, blister ambalajlarda sunulmaktadır ve her kutuda 14, 28 ve 56 tablet bulunur. Beyaz renkte, bir yüzünde 30 yazan diğer yüzü çentikli, oblong tabletlerdir.

Çentiğin amacı tabletin eşit dozlara bölünmesidir. Böylece tablet 15 mg’lık eşit yarımlara bölünebilir.

PAXERA®, aşağıdaki durumlardan herhangi biri olan YETİŞKİNLERE reçete edilebilir:

•Majör depresif bozukluk
•Obsesif (saplantılı) ve kompülsif (kontrol edilemeyen) bozukluk
•Kişinin toplum önüne çıkması gereken durumlarda yaşadığı aşırı endişe ve gerginlik 1

•Travmatik olayları, örneğin trafik kazası, fiziksel saldırı, sel veya deprem gibi doğal felaketleri takip eden aşırı endişe
•Açık alan korkusundan (agorafobi) kaynaklananlar dahil çeşitli korkulardan kaynaklanan panik ataklar
•Yaygın endişe ve gerginlik hali

2.PAXERA®’yı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

Antidepresan ilaçların özellikle çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullanımlarının intihar düşünce ya da davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle, özellikle tedavinizin başlangıcı ve ilk aylarında veya ilaç dozunuzun artırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde sizde ortaya çıkabilecek huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişikliklerine ya da intihar olasılığına karşı doktorunuz sizi yakından takip edecektir. Durumunuzda herhangi bir kötüleşme olursa, intihar düşüncesi veya davranışı ya da kendinize zarar verme düşüncesi ortaya çıkarsa en kısa zamanda doktorunuzu arayınız. PAXERA®’nın çocuklar ve 18 yaş altındaki ergenlerde kullanımı yoktur.

PAXERA®’yı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
•Eğer PAXERA®’nın etkin maddesi paroksetine veya içerdiklerinden herhangi birine karşı alerjiniz varsa (aşırı duyarlılık) veya daha önce bunlardan birine karşı kötü reaksiyon verdiyseniz. Yardımcı maddeler, bu Kullanma Talimatının başında belirtilmektedir.

•Eğer depresyon için “monoaminoksidaz (MAO) inhibitörleri” adı verilen başka ilaçlar kullanıyorsanız veya yakın zamanda kullandıysanız (son 2 hafta içinde)
•Eğer “linezolid” adlı antibiyotiği kullanıyorsanız veya yakın zamanda kullandıysanız (24 saat içinde)
•Eğer “metiltiyoninyum klorür (metilen mavisi; adyolojik görüntüleme tetkiklerinde kullanılabilen bir madde)” adlı ilacı kullanıyorsanız veya yakın zamanda kullandıysanız (24 saat içinde)
•Eğer “moklobemid” adlı ilacı kullanıyorsanız veya yakın zamanda kullandıysanız (24 saat içinde)
•Eğer “tiyoridazin” veya “pimozid” (genellikle şizofreni tedavisinde kullanılır) adlı ilacı kullanıyorsanız.

Eğer bu tedavilerden birinin size uygulandığını düşünüyorsanız, doktorunuzla görüşmeden PAXERA®kullanmayınız.

PAXERA®’yı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
PAXERA®kullanmadan önce aşağıdaki durumlarda doktorunuzu bilgilendiriniz;
•Eğer “MAOİ” denilen başka bir antidepresan tedavisi gördüyseniz tedaviyi kestiğiniz tarihi doktorunuza söyleyiniz. Ender olarak PAXERA® diğer serotonerjik ve/veya nöroleptik ilaçlarla birlikte kullanıldığında serotonin sendromu ya da nöroleptik malign sendrom adı verilen ve yaşamı tehdit edici olabilen klinik tablolar gelişebilmektedir. Bu nedenle, çok heyecanlı ya da sinirli, sersemlemiş, huzursuz veya sıcak hissetme, terleme, sallanma, titreme, halüsinasyonlar (garip görüntüler ve sesler), kas sertliği, kaslarda ani hareketler ya da hızlı kalp atımı gibi bulgularınız olursa doktorunuzla temasa geçiniz.

•Eğer “linezolid” denilen antibiyotik ilacı kullanıyorsanız bu durumu ya da daha önce kullandıysanız son kullandığınız tarihi doktorunuza söyleyiniz.

•Eğer tamoksifen kullanıyorsanız (meme kanserinin önlenmesinde veya tedavisinde kullanılır). PAXERA®, tamoksifenin etkisini azaltabilir. Bu nedenle, doktorunuz başka bir antidepresan kullanmanızı önerebilir.

2

•QT aralığı uzaması olarak da bilinen elektrokardiyogramdan (EKG) sonra kalp izlemenizde anormallik tespit edildiyse,
•Ailenizde QT uzaması, kalp yetmezliği gibi kalp hastalığı, düşük kalp hızı veya düşük potasyum veya düşük magnezyum seviyeleri varsa,

•Eğer manik atak (kontrol edilemeyen heyecan, mutluluk ve aşırı hareketlilik) geçirdiyseniz, •Eğer depresyon periyotları ile değişkenlik gösteren manik periyotlar geçirdiyseniz (iki uçlu duygudurum bozukluğu),
•Eğer böbrek, karaciğer veya kalp hastalığınız varsa,
•Eğer epilepsiniz (sara hastalığı) veya daha öncesinde kriz veya nöbet öykünüz varsa veya PAXERA® kullanımı sırasında nöbet geçirirseniz,
•Elektrokonvülsif tedavi (EKT) görüyorsanız,

•Eğer glokom (gözde yüksek tansiyon) hastası iseniz,
•Şeker hastalığınız (diyabet) var ise,
•Kalp hastalığınız var ise,
•Kan sodyum düzeyinizin düşmesi (hiponatremi) riski taşıyorsanız,
•Düşük sodyum diyetindeyseniz,
•Eğer vücudunuzda kolayca çürük oluşuyorsa, kolayca kanamanız oluyorsa, kanamanız kolayca durmuyorsa veya kanamayı artırabilecek başka bir ilaç kullanıyorsanız (varfarin gibi kanı sulandırmak için kullanılan ilaçlar, perfenazin veya klozapin gibi antipsikotikler, trisiklik antidepresanlar, nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ) denilen, asetilsalisilik asit, ibuprofen, selekoksib, etodolak, diklofenak, meloksikam gibi ağrı ve inflamasyon için kullanılan ilaçlar)

•Hamileyseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız

•18 yaşından küçükseniz

Yukarıdaki durumlardan herhangi biri sizin için geçerliyse PAXERA®’yı nasıl kullanacağınız konusunda doktorunuzla konuşunuz.

18 yaşından küçük çocuklar ve ergenler:
PAXERA®, 18 yaşın altındaki çocuklarda ve ergenlerde kullanılmamalıdır. PAXERA®kullanan 18 yaşından küçük hastalarda intihar girişimi, intihar düşünceleri ve düşmanca duygular (genellikle saldırganlık, ters davranış ve öfke) gibi yan etkilerin riskinde artış söz konusudur. Eğer doktorunuz sizin için (veya çocuğunuz için) PAXERA® reçete etmişse ve bu durumu değerlendirmek istiyorsanız, tekrar doktorunuz ile görüşünüz. Siz veya çocuğunuz PAXERA® kullanırken yukarıda yer alan belirtilerden herhangi biri görülür veya daha da kötüleşirse doktorunuzu bilgilendirmeniz gerekir. PAXERA®’nın büyüme, olgunlaşma ve bilişsel ve davranışsal gelişimle ilgili uzun dönem güvenlilik verileri bu yaş grubu için henüz bulunmamaktadır.

PAXERA®’nın 18 yaşından küçük gönüllüler üzerinde yapılan çalışmalarında, her 10 çocuk/ergenin 1’inden azında görülen yaygın yan etkiler şu şekildedir: İntihar düşüncelerinde ve intihar girişimlerinde artış, umutsuzca kendine zarar verme, düşmanca davranışlar gösterme, saldırgan olma veya arkadaş canlısı olmama, iştah kaybı, ürperme, normal olmayan terleme, hiperaktivite (çok fazla enerjili olma), gerginlik/endişe (ajitasyon), duygu değişimleri (ağlama ve ruh hali değişimleri dahil) ve olağan dışı morarma veya kanama (burun kanamaları gibi). Bu çalışmalar, aynı belirtilerin PAXERA® yerine şeker hapları (plasebo) kullanan çocuklar ve ergenleri de etkilediğini göstermiştir, ancak bunların sıklığı daha az olmuştur.

18 yaşından küçük gönüllüler üzerinde yapılan bu çalışmalardaki bazı hastalar, PAXERA®

3

kullanımını sonlandırdıklarında geri çekilme etkileri göstermiştir. Bu etkiler, PAXERA®kullanımını sonlandıran yetişkinlerde görülen etkiler ile çoğunlukla benzer olmuştur (Bkz. Bölüm 3). Ayrıca, 18 yaşından küçük hastalar yaygın olarak (her 10 hastanın 1’inden azını etkileyen) mide ağrısı, sinirli hissetme ve duygu değişimleri (ağlama, ruh halinde değişim, kendine zarar vermeye çalışma, intihar düşünceleri ve intihara girişim) belirtilerini de göstermiştir.

Aşağıdaki durumlarda doktorunuzla temasa geçiniz veya derhal bir hastaneye başvurunuz:

İntihar düşüncesi ve depresyonunuzun veya anksiyete (endişeli hissetme) bozukluğunuzun kötüleşmesi:

Eğer depresyondaysanız ve/veya anksiyete (endişeli hissetme) bozukluğunuz varsa, bazen kendinize zarar verme veya kendinizi öldürme düşüncesine sahip olabilirsiniz. Bu durum antidepresanlara ilk başladığınız zamanda artabilir, çünkü bu ilaçların etki göstermesi için yaklaşık olarak iki hafta veya bazen daha uzun bir zaman gerekmektedir.

Aşağıdakiler sizin için geçerliyse bu şekilde düşünebilirsiniz:

•Eğer daha önceden kendinizi öldürme veya kendinize zarar verme düşünceniz olduysa, •Eğer genç bir yetişkin iseniz. Klinik çalışma bilgileri, bir antidepresan ile tedavi edilen psikiyatrik durumları olan 25 yaşın altındaki yetişkinlerin intihara yönelik davranışlarında artan risk olduğunu göstermiştir.

Herhangi bir zamanda kendinize zarar verme veya kendinizi öldürme düşünceleriniz oluyorsa, doktorunuzla temasa geçiniz veya derhal bir hastaneye başvurunuz.

Bir akrabanıza veya yakın bir arkadaşınıza depresyonda olduğunuzu anlatmanız ve bu kullanma talimatını okumasını istemeniz faydalı olabilir. Eğer depresyonunuzun veya anksiyetenizin (endişeli hissetme) kötüye gittiğini düşünüyorlarsa veya davranışlarınızdaki değişikliklere dair endişeleniyorlarsa onlardan bunu size bildirmelerini rica ediniz.

PAXERA® ile görülen önemli yan etkiler
PAXERA®alan bazı hastalarda, kendilerini huzursuz hissettikleri ya da oturamadıkları ya da ayağa kalkamadıkları bir durum olan akatizi adı verilen bir durum gelişebilir. Diğer bazı hastalarda ise aşağıdaki belirtilerin bazılarının ya da tümünün geliştiği seratonerjik sendrom ya da nöroleptik malign sendrom adı verilen bir durum gelişebilir: çok tedirgin ya da sinirli hissetmek, şaşkın hissetmek, huzursuz hissetmek, sıcak basması, terleme, titreme, halüsinasyonlar (gerçek dışı garip görüntüler ya da sesler), kas sertliği, kaslarda ani kasılmalar ya da hızlı bir kalp atışı.

Bu belirtilerin şiddeti artabilir, bilinç kaybına neden olabilir. Eğer bu belirtilerden herhangi birini yaşarsanız doktorunuz ile temas kurunuz. PAXERA®’nın bu ve diğer yan etkileriyle ilgili daha fazla bilgi için bu talimatta yer alan Bölüm 4’e bakınız.

PAXERA® gibi ilaçlar (SSRİ’lar olarak adlandırılır) cinsel işlev bozukluğu belirtilerine neden olabilirler (bkz. Bölüm 4). Bazı olgularda, bu belirtiler tedavi kesildikten sonra da devam etmiştir.

Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa, sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

4

PAXERA®’nın yiyecek ve içecek ile kullanılması
PAXERA®tercihen yemekle beraber alınır. PAXERA®’nın sabahları yemekle birlikte alınması hasta hissetme (bulantı) ihtimalini azaltacaktır.

Birçok ilaçta olduğu gibi, PAXERA®kullanırken alkol almayınız. Alkol, belirtilerinizin ya da yan etkilerin kötüleşmesine neden olabilir.

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

PAXERA®’nın hamilelik sırasında kullanımı genellikle önerilmemektedir. Eğer hamileyseniz, hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız veya hamile kalmayı planlıyorsanız derhal doktorunuza bildiriniz. Doktorunuz, PAXERA® kullanımının size sağlayacağı faydayı ve bebek için oluşturacağı riski değerlendirecektir.

PAXERA®’yı hamilelik sırasında kullanırsanız karşılaşabileceğiniz olası riskler şunlardır:

•Bazı çalışmalarda, hamileliğin ilk birkaç ayında paroksetin kullanan annelerin bebeklerinde doğuştan gelen kusurlar ve özellikle kalp kusurları riskinde artış olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmalar, erken hamilelik döneminde paroksetin kullanan annelerin kalp gelişim kusuru olan bebek sahibi olma riskinin yaklaşık 2/100 olduğunu göstermektedir. Genel popülasyon ile karşılaştırıldığında böyle kusurlar için beklenen oran yaklaşık 1/100’dür. Doktorunuz, hamileliğiniz sırasında farklı bir tedavi uygulamanın veya PAXERA® kullanımını aşamalı olarak sonlandırmanın sizin için daha iyi olup olmayacağına karar verebilir. Buna karşın, durumunuza bağlı olarak, doktorunuz PAXERA® kullanımına devam etmenizin sizin için daha iyi olacağını önerebilir.

•Hamilelik sırasında, özellikle hamileliğin son dönemlerinde anneleri PAXERA®benzeri ilaç kullanan bebeklerde özel bir doğum komplikasyonu olan ve “yenidoğanların dirençli akciğer hipertansiyonu (PPHN)” adı verilen ciddi bir durumun oluşma riski artabilir. PPHN’de, bebeğin kalbi ve akciğerleri arasındaki kan damarlarında kan basıncı çok yüksektir. Genel popülasyonda PPHN görülme riski 1000 gebelikte yaklaşık 1 ila 2 kişi iken hamileliğin son dönemlerinde paroksetin benzeri antidepresanları kullanan annelerin bebeklerinde PPHN görülme sıklığı 4 ila 5 kat daha yüksektir.

Doktorunuzun PAXERA®’yı aldığınızı bildiğinden emin olunuz. Hamileliğinizin sonlarına doğru PAXERA® alırsanız, doğumdan kısa bir süre sonra, özellikle de kanama bozuklukları öykünüz varsa, ağır vajinal kanama riskiniz artabilir. Doktorunuz size tavsiyede bulunabilmek için “PAXERA®” aldığınızı bilmelidir. Paroksetini hamileliğinizin son 3 ayında kullandıysanız, yenidoğan bebeğinizde başka durumlar da gelişebilir. Bu durumlar genellikle doğumdan sonraki 24 saat içerisinde başlar. Belirtiler şunları içerir:
-Nefes almada güçlük
-Deride morarma veya vücudun çok sıcak veya çok soğuk olması
-Dudakların mavi renk olması
-Kusma veya beslenmede zorluk
-Çok yorgun olma, uyuyamama veya sürekli ağlama
-Gergin veya tamamen gevşemiş kaslar
-Titreme, seğirme veya nöbetler
-Aşırı refleksler

Eğer bebeğiniz doğduğunda bu belirtilerden herhangi birini gösterirse veya bebeğinizin sağlık durumuna ilişkin endişeniz varsa, doktorunuzla temasa geçiniz.

5

PAXERA®benzeri ilaçlar sperm kalitenizi etkileyebilir. İnsan doğurganlığı üzerindeki etkisi henüz bilinmemektedir.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

PAXERA® çok düşük miktarlarda anne sütüne geçebilir. Eğer PAXERA® kullanıyorsanız, emzirmeye başlamadan önce doktorunuz ile görüşünüz. PAXERA®’nın anneye sağlaması beklenen yararları, bebeğe olan potansiyel riskinden fazla değilse emzirme döneminde PAXERA® kullanılmamalıdır. Doktorunuz, PAXERA® kullanırken emzirip emziremeyeceğinize karar verecektir.

Araç ve makine kullanımı
PAXERA®’nın olası yan etkileri baş dönmesi, zihin karışıklığı, uykulu hissetme veya bulanık görmeyi içerir. Eğer bu yan etkiler sizde görülüyorsa araç veya makine kullanmayınız.

PAXERA®’nın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler PAXERA®laktoz (inek sütü kaynaklı) içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı

Diğer ilaçlarla birlikte kullanmadan önce doktorunuzu halen kullanmakta olduğunuz, yakın zamanda kullandığınız veya kullanmayı planladığınız ilaçlar hakkında bilgilendiriniz. Bu durum, bitkisel ilaçları ve reçetesiz satın aldığınız diğer ilaçları da içermektedir.

PAXERA®’nın beyinde serotonin düzeyini artırabilen ilaçlarla birlikte kullanımı, istenmeyen etki gözlenme riskini artırabilir. Bunlar aşağıdakileri içerir :
•Sumatriptan gibi triptanlar (migren tedavisinde kullanılır)
•Tramadol, buprenorfin ve petidin (ağrı tedavisinde kullanılır)
•Buprenorfin ve nalakson kombinasyonu opioid bağımlılığı için ikame tedavisinde kullanılır.

•Triptofan (besin takviyesi)
•SSRİ’ler (depresyon tedavisinde kullanılır)
•St. John’s Wort (sarı kantaron) (depresyon tedavisinde kullanılan bitkisel bir ilaç)
•Lityum (bazı zihinsel problemlerin tedavisinde kullanılır)
•Fentanil (kronik ağrılarda veya anestezide kullanılır)
•Monoaminoksidaz (MAO) inhibitörleri (MAOİ’ler, moklobemid ve metiltiyoninyum klorür (metilen mavisi) de dahil. “2. PAXERA®’yı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler” bölümüne bakınız)
•Kalbin elektriksel aktivitesinde değişiklik riskini artırdığı bilinen ilaçlar (örn; antipsikotikler) tiyoridazin veya pimozid (“2. PAXERA®’yı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler” bölümüne bakınız)

•PAXERA®’nın, beyinde serotonin düzeyini artırabilen ilaçlarla birlikte kullanımı ender olarak serotonerjik sendrom adı verilen ve çok heyecanlı ya da sinirli, sersemlemiş, huzursuz veya sıcak hissetme, terleme, sallanma, titreme, halüsinasyonlar (garip görüntüler ve sesler), kas

6

sertliği, kaslarda ani hareketler ya da hızlı kalp atımı gibi bulgularla seyreden bir klinik duruma neden olabilir.

Eğer bu ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz. Bu ilaçları PAXERA® ile birlikte kullanırken yakından takip edilmeniz gerekebilir.

PAXERA®, diğer ilaçların etkisini değiştirebilir, ya da diğer ilaçlar PAXERA®’nın etkisini değiştirebilir. Bunlar aşağıdakileri içerir:
•Krizlerin (nöbetler veya sara) tedavisinde yaygın olarak kullanılan karbamazepin, fenobarbital, sodyum valproat ve fenitoin
•Mivaküryum ve süksametanyum (genel anesteziye ek olarak iskelet kaslarını gevşetmek için kullanılır)
•Rifampisin (tüberkuloz (verem) tedavisinde kullanılır)
•Fosamprenavir ve ritonavir kombinasyonu (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü (HIV) enfeksiyonu tedavisinde kullanılır)
•Prosiklidin (Parkinson hastalığı tedavisinde kullanılır)
•Nortriptilin, klomipramin ve desipramin gibi ilaçlar (depresyon tedavisinde kullanılır) •Perfenazin, klozapin ve risperidon (bazı zihinsel problemlerin tedavisinde kullanılır) •Atomoksetin (dikkat eksikliği hiperaktivite hastalığı (ADHD) tedavisinde kullanılır)
•Propafenon, flekainid ve düzensiz kalp ritmi tedavisinde kullanılan ilaçlar
•Metoprolol (yüksek kan basıncı ve kalp sorunları tedavisinde kullanılır)
•Tamoksifen (meme kanseri veya üreme problemlerinin tedavisi veya önlenmesinde kullanılır)
•Pravastatin (yüksek kolesterol tedavisinde kullanılır)
•Ağrı ve iltihap için kullanılan asetilsalisilik asit, ibuprofen veya selekoksib, etodolak, diklofenak ve meloksikam gibi non steroid anti inflamatuar ilaçlar (NSAİİ) olarak adlandırılan diğer ilaçlar
•Varfarin veya kanı sulandırmak için kullanılan diğer ilaçlar
• Trombosit fonksiyonlarını etkilediği ya da kanama riski artışı ile ilişkili olduğu bilinen atipik antipsikotikler, fenotiazin, çoğu trisiklik antidepresanlar (TSA) ve COX-2 inhibitörleri • Bir antibiyotik olan linezolid

Eğer bu ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandıysanız, doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz. Doktorunuz, ilacınızın dozunu ayarlamak veya size farklı bir tedavi uygulamak isteyebilir.

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3.PAXERA®nasıl kullanılır?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:

İlacınızı her zaman doktorunuzun size söylediği şekilde kullanınız. Önerilen dozu aşmayınız. Eğer emin değilseniz doktorunuza veya eczacınıza sorunuz.

Farklı hastalıklar için standart dozlar aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

7

Başlangıç
dozu

Önerilen günlük doz

Depresyon

20 mg

Panik Bozukluk

20 mg

Travma Sonrası Stres Bozukluğu

20 mg

PAXERA®’nın başlangıç dozu hastalığınıza bağlıdır ve genellikle günde 10 mg veya 20 mg’dır. Doktorunuz, belirtileri kontrol altında tutmak için dozu kademeli olarak günde maksimum 50 mg veya 60 mg’a kadar artırabilir.

Tedavinin süresi hastalığınıza bağlıdır. Hastaların genellikle ilk iki hafta içinde bazı iyileşmeler hissetmesine rağmen, ilacın tam etkisinin gözlenmesi daha uzun zaman alabilir.

Kendinizi iyi hissetseniz dahi, belirtilerin geri dönmesini önlemek için doktorunuzun önerdiği süre boyunca ilacı kullanmaya devam etmelisiniz. Bu süre depresyonun atlatılmasından sonra birkaç ay sürebilir; panik bozukluklarda veya obsesyon (takıntı) ve kompülsiyonlarda (kontrol edilemeyen davranışlar) daha da uzun sürebilir.

Uygulama yolu ve metodu:

PAXERA®’yı sabahları yemekle birlikte alınız.

Tabletleri bir miktar su ile alınız ve çiğnemeden yutunuz.

Değişik yaş grupları:

Çocuklarda kullanımı:
PAXERA®’nın 18 yaş altındaki çocuk ve ergenlerde kullanımı yoktur. 18 yaşın altındaki çocuklar antidepresan ilaçlar ile tedavi edildiklerinde, intihar düşüncesi ve intihar davranış riski artar.

Yaşlılarda kullanımı:
Eğer yaşınız 65 veya üzerinde ise, doktorunuz tedavinizi en düşük doz ile başlatabilir ve dozu zamanla en yüksek doz olan günde 40 mg’a kadar artırabilir.

Özel kullanım durumları:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Eğer şiddetli böbrek veya karaciğer hastasıysanız, doktorunuz normalden daha düşük bir PAXERA®dozu almanıza karar verebilir.

Eğer PAXERA®’nın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

8

Kendinizi daha iyi hissetmiyorsanız:

PAXERA®, belirtilerinizi hemen iyileştirmez. Tüm antidepresanların etki göstermesi zaman alır. Bazı hastalar birkaç hafta içinde daha iyi hissetmeye başlarken, bazı hastalar ise daha fazla süreye ihtiyaç duyabilir. Bazı hastalar ise daha iyi hissetmeye başlamadan önce daha kötü hisseder. Birkaç haftadan sonra daha iyi hissetmeye başlamazsanız, tekrar doktorunuz ile görüşünüz. Doktorunuz, tedavinize başlamanızın ardından birkaç hafta sonra sizi tekrar görmek isteyebilir. Daha iyi hissetmeye başlamadıysanız doktorunuzu bilgilendiriniz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla PAXERA®kullandıysanız:

Hiçbir zaman doktorunuzun önerdiğinden daha fazla PAXERA®tablet kullanmayınız. Eğer kullanmanız gerekenden daha fazla PAXERA®kullandıysanız, istenmeyen etkiler gözlenebilir. Bu durumda doktorunuz ile görüşünüz veya doğrudan bir hastaneye başvurunuz. Onlara, PAXERA®’nın ambalajını gösteriniz. Çok fazla PAXERA®kullanılması kan basıncı değişikliklerine, kontrolsüz kas kasılmalarına, sinirlilik, yüksek vücut ısısı ve kalp atım hızında artışa neden olabilir.

PAXERA®’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

PAXERA®’yı kullanmayı unutursanız
PAXERA®’yı her gün aynı saatte alınız.

Eğer bir dozu almayı unutursanız ve yatmaya gitmeden önce hatırlarsanız derhal alınız. Ertesi gün bir sonraki dozunuzu normal zamanında alınız.

Gece ya da ertesi günü HATIRLARSANIZ eksik dozunuzu almayınız. Bırakmanın etkilerini yaşayabilirsiniz, ancak normal zamanında bir sonraki dozu aldığınızda bu etkiler ortadan kalkacaktır.

Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

PAXERA®ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler:
Genel olarak tedavinin aniden kesilmesinden kaçınılmalıdır. Doktorunuz, tedavinizi sonlandırırken dozu kademeli olarak azaltabilir. Kendinizi iyi hissetseniz dahi, doktorunuza danışmadan aldığınız dozu azaltmayınız veya kesmeyiniz (PAXERA®tedavisi kesildiğinde gözlenen belirtiler için “4. Olası yan etkiler nelerdir?” bölümüne bakınız).

4.Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi PAXERA®’nın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Yan etkilerin PAXERA® ile tedavinin ilk haftalarında ortaya çıkması daha olasıdır.

Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sınıflandırılmıştır:

Çok yaygın: 10 hastanın en az birinde görülebilir.

Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.

9

1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. 10.000 hastanın birinden az görülebilir.

Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Aşağıdakilerden biri olursa PAXERA®’yı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:

Yaygın olmayan:
– Eğer alışılmadık morarmanız ya da kanlı kusma ya da dışkınızda kan olması da dahil olmak üzere kanamanız olursa doktorunuzla temas kurunuz ya da derhal hastaneye gidiniz.

– İdrar yapamadığınızı fark ederseniz doktorunuzla temas kurunuz ya da derhal hastaneye gidiniz.

Seyrek:
– Eğer nöbet yaşarsanız doktorunuzla temas kurunuz ya da derhal hastaneye gidiniz.

– Eğer huzursuzluk hissediyorsanız ve ayakta hareketsiz duramıyor veya oturamıyorsanız, sizde “akatizi” adı verilen bir durum olabilir. PAXERA®dozunuzun artırılması bu hisleri daha kötü yapabilir. Böyle bir duygu yaşarsanız doktorunuzla temas kurunuz. – Eğer yorgun, zayıf ya da şaşkın hissediyorsanız ve kaslarınız ağrılıysa, sertse ya da koordine olamıyorsa kanınızda sodyum düşük olabilir. Bu belirtileriniz varsa doktorunuzla temas kurunuz.

Çok seyrek:
– PAXERA®‘ya karşı ciddi olabilen alerjik reaksiyonlar;
Kırmızı ve şiş bir cilt döküntüsü, göz kapakları, yüz, dudaklar, ağız veya dilde şişme gelişirse, kaşınmaya başlarsanız veya nefes alma güçlüğü (nefes darlığı) veya yutma zorluğu olursa ve kendinizi çökmüş ya da bilinç kaybı ile sonuçlanacak şekilde zayıf ya da sersemlemiş hissederseniz doktorunuzla temas kurunuz ya da derhal hastaneye gidiniz.

– Eğer aşağıdaki belirtilerden bazılarını ya da tümünü yaşarsanız sizde “seratonerjik sendrom” ya da “nöroleptik malign sendrom” adı verilen bir durum olabilir. Belirtiler şunları içerir: Çok heyecanlı ya da sinirli hissetme, sersemlemiş hissetme, huzursuz hissetme, sıcak hissetme, terleme, sallanma, titreme, halüsinasyonlar (garip görüntüler ve sesler), kas sertliği, kaslarda ani hareketler ya da hızlı kalp atımı. Bu belirtilerin şiddeti artabilir ve bilinç kaybına yol açabilir. Bunları hissederseniz doktorunuzla temas kurunuz.

– Akut glokom (gözde basınç artması ile gözlenen bir durum)
Eğer gözleriniz ağrılı hale gelirse ve bulanık görme gelişirse doktorunuzla temas kurunuz

Bilinmiyor:

– Bazı kişilerde PAXERA®kullanırken ya da tedaviyi bıraktıktan hemen sonra kendine zarar verme ya da kendini öldürme düşüncesi olabilir (bkz. Bölüm 2 İntihar düşüncesi ve depresyonunuzun veya anksiyete (endişeli hissetme) bozukluğunuzun kötüleşmesi)

Bazı kişiler PAXERA®kullanırken saldırganlık yaşamıştır.

– Doğumdan kısa süre sonra şiddetli vajinal kanama (doğum sonrası kanama) (daha fazla bilgi için bkz. Bölüm 2 Hamilelik)

Bu belirtiler gözlenirse en kısa zamanda doktorunuza bildiriniz.

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.

10

Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Tedavi sırasındaki diğer olası yan etkiler:

Çok yaygın:

•Hasta hissetme (bulantı). İlacınızı sabahları yemek ile birlikte almanız bu yan etkinin görülme olasılığını azaltacaktır.

•Cinsel dürtü veya cinsel fonksiyonda değişiklik (orgazm olmama, (erkeklerde) normal olmayan penis sertleşmesi (ereksiyon) ve cinsel boşalma (ejakülasyon))

Yaygın:
•İştah azalması
•İyi uyuyamama veya uykulu hissetme
•Sersemlik
•Titreme
•Baş ağrısı
•Bulanık görme
•Esneme
•Ağız kuruluğu
•Kabızlık
•İshal

•Terleme
•Anormal rüyalar (kabuslar dahil)
•Kilo alma
•Kandaki kolesterol seviyesinde artış
•Konsantrasyon bozukluğu
•Kusma
•Olağanın dışında güçsüzlük hissi
•Ajitasyon (tedirginlik, huzursuzluk)
•Anksiyete (endişeli hissetme)
•Duyusal bozukluklar

Yaygın olmayan:
•Vücudunuzda kolayca çürük oluşması veya deride ve ağız gibi nemli alanlarda alışılmadık kanamalar (ekimoz ve jinekolojik kanamalar dahil)

•Zihin bulanıklığı
•Halüsinasyonlar (gerçek olmayan görüntüler, hayaller görme ya da gerçek olmayan sesler duyma)
•Ağız ve dilde hareket zorluğu, tutukluk, titreme veya anormal hareketler
•Göz bebeğinin büyümesi
•Kalp atışınızın (nabız) hızlanması
•Düşük kan basıncı. Bu durum, uzanma veya oturma pozisyonundan kalkınca sersemlik, baş dönmesi veya baygınlığa neden olabilir.

•Deride döküntülü kızarıklık, kaşıntı
•İdrarını yapamama
•İdrar tutamama (kontrol edilemeyen idrar kaçırma)
•Kan basıncında geçici yükselme veya düşme. Bu durum, aniden ayağa kalktığınızda baş dönmesi ve baygınlık hissetmenize neden olabilir.

11

•Eğer şeker hastasıysanız PAXERA®kullanırken kan şekeri seviyenizin kontrolünde problem yaşayabilirsiniz. İnsülin veya diyabet ilaçlarınızın dozunun ayarlanması için doktorunuzla temasa geçiniz.

•Beyaz kan hücresi sayısında azalma

Seyrek:
•Huzursuzluk duygusu ve hareketsiz duramama (akatizi)
•Kontrol edilemeyen heyecan, davranış veya abartılı hareketlilik (manik atak) •Nöbetler
•Endişeli hissetme (anksiyete)
•Panik ataklar
•Kendine yabancılaşma (depersonalizasyon)
•Bacakları hareket ettirmek için karşı konulamayan dürtü (huzursuz bacak sendromu) •Eklemlerde ve kaslarda ağrı
•Yavaş nabız (bradikardi)
Kadınlarda ve erkeklerde göğüsten anormal süt salgılanması
•Kandaki “prolaktin” isimli hormonda artış
•Kanda sodyum düzeyinin azalması (özellikle yaşlılarda)
•Karaciğer enzimlerinde artış

•Adet dönemi bozuklukları (yoğun ve düzensiz adetler, adet dönemleri arasında kanamalar ve adet gecikmesi)

Çok seyrek:
•Deride kırmızı, kaşıntılı kabarıklıklar (ürtiker), yüzde, dudaklarda, ağızda, dilde veya boğazda şişme ve sonucunda yutmada veya nefes almada güçlük (anjiyoödem)

Deri döküntüsü, kabarıklık ve küçük hedefler şeklinde görülen (merkezde koyu benekler ve etrafında daha açık bir alan ve sınırda koyu bir halka) eritema multiforme
Özellikle ağız, burun, göz ve genital organların çevresinde yaygın kabarcıklı döküntü ve deride soyulma (Stevens Johnson sendromu)
Vücudun büyük bölümünde yaygın kabarcıklı döküntü ve deride soyulma (toksik epidermal nekroliz)
•Uygun olmayan antidiüretik hormon üretimi (SIADH) sendromu. Bu durumda, uygun olmayan kimyasal sinyallerin bir sonucu olarak vücutta fazla miktarda su tutulurken sodyum (tuz) konsantrasyonunda azalma görülür. Bu sendromun görüldüğü hastalar ciddi şekilde hastalanabilir veya hiçbir belirti göstermeyebilir.

•Glokom (gözde basınç artması ile gözlenen bir durum)
•Sindirim sisteminde kanama (dışkıya geçen kan veya siyah dışkı)
•Karaciğerde iltihaplanma (hepatit). Bu durum, bazen derinin ve göz aklarının sararmasına (sarılık) neden olur.

•Kol veya bacaklarda şişmeye neden olabilen sıvı veya su tutulması

•Ciltte gün ışığına karşı hassasiyet
•Kan plateletlerinin (kanın pıhtılaşmasına yardım eden hücreler) sayısında azalma
•Peniste uyarı olmaksızın gelişen ağrılı ereksiyon hali
•Şiddetli ve potansiyel olarak ölümcül alerjik reaksiyonlar (anafilaktoid reaksiyonlar) •Serotonin sendromu. Belirtiler şunları içerebilir: Ajitasyon (çok heyecanlı ya da sinirli hissetme), konfüzyon (sersemlik hissi, zihin bulanıklığı), aşırı terleme, halüsinasyonlar, hiperrefleksi (reflekslerin artması), miyoklonus (kaslarda ani hareketler), taşikardi (hızlı kalp atımı), ürperti ve titreme

12

Bilinmiyor:
•İntihar düşüncesi, intihar davranışı
•Saldırganlık
•Diş gıcırdatma (bruksizm)
•Kolon iltihabı (ishale neden olur)

PAXERA®kullanan bazı hastalarda kulakta uğultu, fısıltı, ıslık, çınlama veya diğer kalıcı gürültü (tinnitus) yakınması gelişmiştir.

Bu tip ilaçları kullanan hastalarda kemik kırığı riskinde artış gözlenmiştir.

PAXERA®tedavisi kesildiğinde gözlenen belirtiler:

Zihinsel problemlerin tedavisinde kullanılan ilaçların bırakılması sıkça istenmeyen belirtilere neden olabilir. Bu belirtiler genellikle tedavinin kesildiği ilk birkaç gün içinde gözlenir ve birkaç hafta içinde yok olur. Bazı hastalarda bu bulgular daha ciddi olabilir veya daha uzun sürebilir.

Eğer PAXERA®tedavisini kesme ihtiyacı duyuyorsanız, doktorunuz dozu kademeli olarak azaltarak ilacı kesecektir. Bu sayede etkilerin ortaya çıkması ve şiddeti azalır. Eğer ilacınızın kullanımını sonlandırırken sizde belirtiler görülürse, doktorunuz ilacınızı daha yavaş bir şekilde bırakmanıza karar verebilir. Eğer PAXERA® kullanımı sonlandırılırken şiddetli belirtiler ortaya çıkarsa, doktorunuz ile görüşünüz. Doktorunuz, ilacınızı tekrar kullanmanızı ve daha yavaş bir şekilde bitirmenizi isteyebilir.

Yapılan çalışmalarda, paroksetin kullanımını sonlandıran her 10 hastanın 3’ünde bir veya daha fazla belirti görülmüştür. Tedavinin kesilmesi ile birlikte bazı belirtiler diğerlerinden daha sık şekilde ortaya çıkar.

PAXERA®tedavisi kesildiğinde gözlenen yaygın belirtiler:
•Sersemlik, dengesiz veya değişken hissetme
•Karıncalanma, yanma hissi ve (daha az yaygın olarak) başta da dahil olmak üzere elektrik şoku hissi ve kulaklarda uğultu, fısıltı, ıslık, çınlama veya diğer kalıcı gürültü (kulak çınlaması)
•Uyku bozuklukları (yoğun rüyalar, kabuslar, uyuyamama)
•Huzursuzluk hissi
•Baş ağrısı
•Anksiyete (endişeli hissetme)

PAXERA®tedavisi kesildiğinde gözlenen yaygın olmayan belirtiler: •Huzursuz veya tedirgin hissetmek
•Hasta hissetmek (bulantı)
•Titreme
•Zihin bulanıklığı veya kafa karışıklığı
•Terleme (gece terlemeleri dahil)
•İshal
•Duygusal veya sinirli hissetmek

•Görme bozuklukları
•Çırpınan ya da sert vurgulu kalp atımı (çarpıntılar)
•Duyusal rahatsızlıklar (uyuşma ve elektrik çarpması hissi ve kulak çınlaması dahil)

13

PAXERA® tedavinizi sonlandırırken belirtiler ile ilgili endişe duyuyorsanız doktorunuz ile görüşünüz.

Bu ilacın kullanımı ile ilgili herhangi bir sorunuz varsa, doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumuczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 31yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

5.PAXERA®’nın Saklanması

PAXERA®’yı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

25°C altında, oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayınız.

Kullanım süresi dolmuş veya artık kullanmadığınız ilaçlarınızı imha ediniz. İlaçlarınızı, doktor veya eczacınızın önerdiği biçimde imha ediniz.

Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra PAXERA®’yı kullanmayınız.

Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz PAXERA®’yı kullanmayınız.

Orijinal ambalajında saklayınız.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Ruhsat sahibi:
Ali Raif İlaç San. A.Ş.

Kağıthane/İstanbul

Üretim yeri:

Ali Raif İlaç Sanayi A.Ş.
Başakşehir/İstanbul

Bu kullanma talimatı ……… tarihinde onaylanmıştır.

14

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PAXERA® 30 mg film tablet
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her tablet 30 mg paroksetine eşdeğerde 34,32 mg paroksetin hidroklorür içerir.

Yardımcı maddeler:
Laktoz (inek sütü kaynaklı) …………………. 202,68 mg Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1’e bakınız.

3.FARMASÖTİK FORM
Film tablet
Mavi renkte film kaplı, bir yüzünde “30” işareti, diğer yüzü çentikli, oblong tabletlerdir. Çentiğin amacı tabletin eşit dozlara bölünmesidir. Böylece tablet 15 mg’lık eşit yarımlara bölünebilir.

4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1Terapötik endikasyonlar
Yetişkinler
Majör Depresif Bozukluk:
PAXERA®, majör depresif bozukluk (MDB) tedavisinde endikedir.

Hastaların 1 yıla kadar paroksetin kullandığı çalışmalara ait sonuçlar, depresif semptomların relapsını ve tekrarlamasını engellemede paroksetinin etkili olduğunu göstermektedir.

Anksiyete Bozuklukları:
Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) semptomlarının tedavisi ve tekrarlamasının önlenmesi. Agorafobi ile birlikte veya agorafobi olmaksızın Panik Bozukluğu semptomlarının tedavisi ve tekrarlamasının önlenmesi.

Sosyal Anksiyete Bozukluğu/Sosyal Fobi tedavisi.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu semptomlarının tedavisi ve tekrarlamasının önlenmesi.

Post Travmatik Stres Bozukluğu tedavisi.

1

4.2Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji:
Majör Depresif Bozukluk:
Tavsiye edilen günlük doz 20 mg’dır. Bazı hastalarda 20mg’a yanıt yetersiz olduğunda doz, hastanın yanıtına göre, kademeli olarak 10 mg’lık artışlar ile günde maksimum 50 mg’a yükseltilebilir.

Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB):
Tavsiye edilen günlük doz 40 mg’dır. Hastalarda tedaviye günde 20 mg ile başlanmalıdır ve doz haftada bir 10 mg/gün şeklinde artışlar ile yükseltilebilir. Bazı hastalar günlük dozun maksimum 60 mg olana kadar artırılmasından fayda sağlar.

Panik Bozukluk:
Tavsiye edilen günlük doz 40 mg’dır. Hastalarda tedaviye günde 10 mg ile başlanmalıdır ve doz hastanın cevabına göre haftada bir 10 mg/gün şeklinde artışlar ile yükseltilebilir. Bazı hastalar günlük dozun günde maksimum 60 mg olana kadar artırılmasından fayda sağlar. Genelde bilindiği üzere, panik bozukluğun tedavisinin erken dönemlerinde panik semptomatolojisinin kötüleşme potansiyeli vardır; bu yüzden, başlangıç dozunun düşük olması tavsiye edilmektedir.

Sosyal Anksiyete Bozukluğu/Sosyal Fobi:
Tavsiye edilen günlük doz 20 mg’dır. 20 mg’lık doza cevap vermeyen hastalarda gerektiğinde 10 mg’lık doz artırımları yararlı olabilir; günlük doz maksimum 50 mg olana kadar artırılabilir. Doz değişiklikleri en az 1 haftalık aralıklarla yapılmalıdır.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu:
Tavsiye edilen günlük doz 20 mg’dır. 20 mg’lık doza cevap vermeyen hastalarda gerektiğinde 10 mg’lık doz artırımları yararlı olabilir; doz, hastanın yanıtına göre maksimum günde 50 mg’a kadar artırılabilir.

Post Travmatik Stres Bozukluğu:
Tavsiye edilen günlük doz 20 mg’dır. 20 mg’lık doza cevap vermeyen hastalarda gerektiğinde 10 mg’lık doz artırımları yararlı olabilir; doz, hastanın yanıtına göre günde maksimum 50 mg’a kadar artırılabilir. Uzun süreli kullanımda düzenli olarak değerlendirilmelidir.

Uygulama sıklığı ve süresi:
Tüm antidepresan ilaçlarda olduğu gibi, doz tedaviye başlanmasından sonraki ilk iki ila üç hafta içinde gözden geçirilmeli ve daha sonrasında klinik olarak uygun görüldüğü şekilde ayarlanmalıdır.

Hastalar semptomlardan kurtulduklarından emin olana dek yeterli bir süre tedaviye devam etmelidir. Bu süre depresyon için aylarca, obsesif kompülsif bozukluk (OKB) ve panik bozukluk için daha da uzun olabilir. Birçok psikoaktif ilaçta olduğu gibi, ilacın ani kesilmesinden kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8).

PAXERA®tedavisinin kesilmesi:
Diğer psikoaktif ilaçlarda da olduğu gibi, genel olarak tedavinin aniden kesilmesinden kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8). Azaltılan doz rejimi ile ilgili son klinik çalışmalar, 1 hafta aralıklarla günde 10 mg’lık doz azaltılmasını içermektedir. 20 mg/gün dozuna ulaşıldığında, hastalar tedavinin kesilmesinden önce 1 hafta bu dozla devam etmiştir. Eğer doz azaltımı veya tedavinin sonlandırılmasına bağlı tolere edilmeyen semptomlar görülürse,

2

önceden reçete edilen doza geri dönülmesi düşünülebilir. Sonrasında, doktor doz azaltımına daha kademeli olarak devam edebilir.

Uygulama şekli:

Oral kullanım içindir.

PAXERA®’nın günde bir defa sabahları yemekle birlikte alınması tavsiye edilir.

Tabletler çiğnenmeden yutulmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli böbrek yetmezliği (30 ml/dak.’dan düşük kreatinin klirensi) olan hastalarda ya da karaciğer yetmezliği olan hastalarda paroksetin plazma konsantrasyonlarında artış meydana gelmektedir. Bu nedenle dozaj, dozaj aralığının alt sınırı ile kısıtlanmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

PAXERA®18 yaş altındaki çocuklar ve adolesanlarda endike değildir (bkz. Bölüm 4.4).

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlı gönüllülerde paroksetinin plazma konsantrasyonları artabilir; fakat konsantrasyon aralığı genç gönüllülerde gözlenen aralıkla çakışmaktadır. Doz uygulaması yetişkin başlangıç dozunda başlatılmalıdır ve günde 40 mg’a kadar yükseltilebilir.

4.3Kontrendikasyonlar

Paroksetine veya Bölüm 6.1’de listelenen ilacın bileşimindeki maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olanlarda kullanılmamalıdır.

PAXERA®, monoaminoksidaz (MAO) inhibitörleri ile kombine olarak kontrendikedir. Bazı özel koşullarda linezolid (seçici olmayan geri dönüşlü MAO inhibitörü olan bir antibiyotik) serotonin sendromu semptomlarının yakından gözlenmesi ve kan basıncının izlenmesi için olanakların bulunması koşuluyla, PAXERA® ile kombine olarak verilebilir (bkz. Bölüm 4.5).

PAXERA® ile tedavi aşağıdaki durumlarda başlatılabilir:
– Bir geri dönüşsüz MAO inhibitörünün bırakılmasından iki hafta sonra, veya
– Bir geri dönüşlü MAO inhibitörünün (örneğin; moklobemid, linezolid, metiltiyoninyum klorür (metilen mavisi; seçici olmayan geri dönüşlü bir MAO inhibitörü olan bir preoperatif görüntüleme ajanı) bırakılmasından en az 24 saat sonra.

PAXERA® ile tedavinin kesilmesi ve herhangi bir MAO inhibitörü ile tedaviye başlanması arasında en az bir hafta olmalıdır.

PAXERA® tiyoridazin ile birlikte kullanılmamalıdır; çünkü CYP450 2D6 hepatik enzimini

inhibe eden diğer ilaçlarda olduğu gibi paroksetin, tiyoridazinin plazma düzeylerini

yükseltebilir (bkz. Bölüm 4.5). Tiyoridazin tek başına kullanıldığında, “torsades de pointes”

gibi ciddi ventriküler aritminin eşlik ettiği QT aralığının uzamasına ve ani ölüme yol açabilir.

3

Paroksetin, pimozid ile kombinasyon halinde kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.5).

4.4Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Antidepresan ilaçların çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullanımlarının, intihar düşünce ya da davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun artırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerce yakinen izlenmesi gereklidir.

PAXERA®’nın çocuklar ve 18 yaş altındaki adolesanlarda kullanımı endike değildir.

PAXERA® ile tedavi bir geri dönüşsüz MAO inhibitörü ile tedavinin sonlandırılmasından iki hafta sonra ya da geri dönüşlü MAO inhibitörü ile tedavinin sonlandırılmasından 24 saat sonra dikkatli bir şekilde başlatılmalıdır. PAXERA® dozu ideal yanıta ulaşılıncaya kadar kademeli olarak artırılmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve Bölüm 4.5).

Çocuklar ve adolesanlar (18 yaş altı):
Paroksetin 18 yaşın altındaki adolesanlarda ve çocuklarda kullanılmamalıdır. Çocuklar ve adolesanlarda paroksetinile yapılan klinik çalışmalarda, intihara ilişkin advers olaylar (intihar teşebbüsü ve intihar düşüncesi) ve düşmanca duygular (başlıca; agresyon, ters davranış ve öfke) plaseboya nazaran paroksetin ile tedavi edilen hastalarda daha sıklıkla gözlenmiştir. Klinik gereksinime dayalı olarak yine de tedavi etme kararı alınırsa, hasta intihar semptomlarının ortaya çıkması açısından dikkatle izlenmelidir. Çocuklar ve adolesanlarda büyüme, olgunlaşma, bilişsel ve davranışsal gelişimle ilgili uzun süreli güvenlilik verileri yoktur.

Yetişkinlerde klinik kötüleşme ve intihar riski:
Depresyon, intihar düşüncesi, kendine zarar verme ve intihar (intiharla ilgili olaylar) riskinde artış ile ilişkilidir. Bu risk anlamlı bir iyileşme oluncaya kadar devam eder. İlk birkaç haftada ya da daha uzun süre iyileşme olmayabileceği için hastalar bu tür bir düzelme oluncaya kadar yakından takip edilmelidir. Genel klinik deneyimler, tüm antidepresan tedavilerinde iyileşmenin erken dönemlerinde intihar riskinin artabileceğini göstermiştir.

Paroksetinin kullanıldığı diğer psikiyatrik durumlar da intihar davranış riskinde artış ile ilişkilidir. Ayrıca, bu durumlar major depresif bozukluk ile birlikte izlenebilir. Bu nedenle, major depresif bozukluk bulunan hastaların tedavisinde dikkate alınan önlemler başka psikiyatrik bozukluklar bulunan hastalar tedavi edilirken de dikkate alınmalıdır.

İntihar ile ilişkili olaylar öyküsü olan ya da tedaviye başlamadan önce önemli düzeyde intihar düşüncesi sergileyen hastalarda intihar düşüncesi veya intihar girişimi riskinin daha yüksek olduğu bilinmektedir ve tedavi sırasında dikkatlice takip edilmelidir. Psikiyatrik bozukluklar bulunan erişkin hastalarda antidepresan ilaçlarla ilgili plasebo-kontrollü çalışmaların bir meta-analizi, 25 yaşın altındaki hastalarda plasebo ile karşılaştırıldığında antidepresanlarla intihar davranışı riskinde bir artış olduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.1).

Özellikle erken tedavide ve doz değişikliklerinin ardından ilaç tedavisine, başta yüksek risk altında olanlar olmak üzere hastaların yakın gözetimi eşlik etmelidir. Hastalar (ve hasta ile ilgilenen bakıcılar) herhangi bir klinik kötüleşme, intihar davranışı veya düşüncesi ve alışılmadık davranış değişikliklerinin takip gereksinimi ve bu semptomların ortaya çıkması

4

durumunda derhal tıbbi yardım alınması konusunda uyarılmalıdır.

Akatizi/Psikomotor huzursuzluk:
Nadiren, paroksetin veya diğer selektif serotonin gerialım inhibitörlerinin (SSRİ) kullanımı, akatizi gelişimi ile ilişkilidir; bu, içten gelen bir huzursuzluk duygusu ve sübjektif huzursuzluğa eşlik eden yerinde oturamama veya ayakta hareketsiz duramama gibi psikomotor ajitasyon ile karakterizedir. Tedavinin ilk birkaç haftasında daha fazla görülmektedir. Bu semptomları geliştiren hastalarda dozun yükseltilmesi zararlı olabilir.

Serotonin Sendromu/Nöroleptik Malign Sendrom:
Ender durumlarda, serotonin sendromu gelişimi veya nöroleptik malign sendrom benzeri olaylar paroksetin tedavisiyle ilişkili olarak, özellikle diğer serotonerjik ve/veya nöroleptik ilaçlarla kombinasyon şeklinde kullanıldığında görülebilir. Bu sendromlar potansiyel olarak yaşamı tehdit edici durumlara yol açabileceğinden, eğer bu gibi durumlar (hipertermi, rijidite, myoklonüs, vital bulguların olası hızlı dalgalanmalarıyla birlikte seyreden otonomik dengesizlik, konfüzyon, irritabilite, deliryum ve komaya ilerleyen aşırı ajitasyonu içeren mental durum değişiklikleri gibi semptom kümeleriyle karakterize) oluşursa paroksetin ile tedavi kesilmeli ve destekleyici semptomatik tedavi başlanmalıdır. Serotonerjik sendrom riskinden ötürü, paroksetin serotonin öncü maddeleri (L-triptofan, oksitriptan gibi) ile kombinasyon şeklinde kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve Bölüm 4.5).

Mani
Tüm antidepresanlarda olduğu gibi, paroksetin mani hikayesi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Manik faza giren hastalarda paroksetin kesilmelidir.

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli böbrek yetmezliği veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).

Diyabet:

Diyabet hastalarında bir SSRİ ile tedavi glisemik kontrolü değiştirebilir. İnsülin ve/veya oral hipoglisemik ilacın dozunun ayarlanması gerekebilir. Ayrıca, paroksetin ve pravastatin beraber verildiğinde, kan glukoz seviyelerinde bir artış oluşabileceğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır (bkz. Bölüm 4.5).

Epilepsi:
Diğer antidepresanlarda olduğu gibi, epilepsi hastalarında PAXERA®kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

Nöbetler:
Paroksetin ile tedavi edilen hastalarda nöbetlerin meydana gelme sıklığı %0,1’den azdır. Nöbet gelişen hastalarda PAXERA®kullanımı kesilmelidir.

Elektrokonvülsif tedavi (EKT):
Paroksetinin EKT ile birlikte uygulanması hakkında klinik deneyim kısıtlıdır.

Glokom:

Diğer SSRİ’lerde olduğu gibi, PAXERA®midriyazise neden olabilir ve dar açılı glokom hastalarında veya glokom hikayesi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

5

Kardiyak bozukluklar:

Kardiyak hastalıkları olan hastaların tedavisinde dikkatli olunmalıdır.

QT Uzaması

Pazarlama sonrası dönemde QT aralığı uzaması vakaları bildirilmiştir.

Paroksetin, ailesinde QT aralığı uzaması öyküsü olan veya anti aritmik ilaçlar veya potansiyel olarak QT aralığını uzatabilecek diğer ilaçlar ile eş zamanlı olarak kullanan hastalarda, kalp yetmezliği, iskemik kalp hastalığı, kalp bloğu gibi önceden var olan kalp hastalıklarında veya ventriküler aritmiler, bradikardi ve hipokalemi veya hipomagnezemi kalp hastalıklarında dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.5).

Hiponatremi:
Hiponatremi, başlıca yaşlılarda olmak üzere nadiren rapor edilmiştir. Hiponatremi riski olan hastalarda dikkatli olunmalıdır (örneğin; birlikte kullanılan ilaçlar ve siroza karşı). Hiponatremi, paroksetinin kesilmesinden sonra ise genelde tersine döner.

Kanama:

SSRİ’ler ile ekimoz ve purpura gibi deri altı kanama anormallikleri raporlanmıştır. Gastrointestinal ve jinekolojik kanama gibi başka kanama bulguları raporlanmıştır. Yaşlı hastalar, menstrüasyon dışı kanama olaylarında daha yüksek risk taşıyabilirler.

SSRİ/SNRI doğum sonrası kanama riskini artırabilirler (Bkz. Bölüm 4.6 ve 4.8).

Oral antikoagulanlar, trombosit fonksiyonunu etkilediği bilinen ilaçlar veya kanama riskini artırabilecek diğer ilaçlarla (örneğin; klozapin, fenotiyazinler gibi atipik antipsikotikler, TCA’ların birçoğu, asetilsalisilik asit, NSAİİ’ler, COX-2 inhibitörleri) birlikte bir SSRİ kullanan hastalarda, kanama bozukluğu veya kanama durumları hikayesi bulunan ve dolayısıyla kanama eğilimi olabilecek hastalarda dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).

Tamoksifen:

CYP2D6’nın güçlü bir inhibitörü olan paroksetin, tamoksifenin en önemli aktif metabolitlerinden biri olan endoksifen konsantrasyonlarında düşüşe neden olabilir. Bu nedenle, mümkün olan tüm durumlarda tamoksifen tedavisi sırasında paroksetin kullanımından kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).

Yetişkinlerde paroksetin tedavisinin kesilmesi ile görülen semptomlar:

Kesilme semptomları, tedavi kesildiğinde, özellikle kesilme ani olduğunda yaygın olarak görülür (bkz. Bölüm 4.8). Yetişkinlerdeki klinik çalışmalarda; paroksetin ile tedavi edilen hastaların % 30’unda ve plasebo ile tedavi edilen hastaların % 20’sinde tedavinin kesilmesi ile birlikte advers etkiler meydana gelmiştir. Kesilme semptomlarının oluşumu, bağımlılık yapan ilaçlar veya suistimal edilen maddelerde olduğu gibi değildir.

Kesilme semptomları riski, tedavi süresi ve dozu ile birlikte doz azaltma hızı dahil birkaç faktöre bağlı olabilir.

Sersemlik hali, duyusal rahatsızlıklar (parestezi ve elektrik şoku duygusu ve kulak çınlaması dahil), uyku bozuklukları (yoğun rüyalar dahil), ajitasyon veya anksiyete, bulantı, titreme, konfüzyon, terleme, baş ağrısı, diyare, palpitasyonlar, duyusal dengesizlikler, irritabilite ve görme bozuklukları bildirilmiştir. Bunlar genellikle hafif veya orta şiddettedir, ancak bazı

6

hastalarda şiddetli olabilir. Semptomlar genellikle tedavinin kesilmesini takiben ilk birkaç günde görülür; çok nadiren yanlışlıkla bir dozu kaçıran hastalarda da böyle semptomlar bildirilmiştir. Genellikle bu semptomlar kendiliğinden ve iki hafta içinde düzelirse de bazı kişilerde daha uzun sürebilir (2-3 ay veya daha uzun). Bu nedenle, paroksetin tedavisi kesilirken doz, yavaş yavaş, hastanın gereksinmesine göre birkaç hafta veya aylık sürelerde azaltılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).

Cinsel disfonksiyon:

Seçici serotonin gerialım inhibitörleri (SSRİ) cinsel işlev bozukluğu semptomlarına neden olabilir (bkz. Bölüm 4.8). SSRİ tedavisinin sonlandırılmasına karşın semptomların devam ettiği uzun süreli cinsel işlev bozuklukları da bildirilmiştir.

Laktoz:
Laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz- galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

4.5Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Serotonerjik ilaçlar:
Diğer SSRİ’lerde olduğu gibi, serotonerjik ilaçlarla birlikte uygulanması 5- hidroksitriptamine (5-HT) bağlı etkilerin ortaya çıkmasına yol açabilir (Serotonin sendromu: bkz. Bölüm 4.4). Eğer serotonerjik, serotonin ve/veya norepinefrinin geri alımını etkileyen veya analjezik ilaçlar (L-triptofan, triptanlar, tramadol, linezolid, metiltiyoniniyum klorürü (metilen mavisi), SSRİ’ler, lityum, petidin, buprenorfin ve St. John’s Wort bitkisi –Hypericum perforatum preparatları gibi) paroksetin ile kombine edilirse, serotonerjik sendroma neden olabilir. Bu nedenle dikkatli olunması tavsiye edilmeli ve daha yakın bir klinik gözlem yapılmalıdır. Genel anestezi veya kronik ağrı tedavisinde kullanılan fentanil için de dikkatli olunması önerilmektedir.

Paroksetin ve MAO inhibitörlerinin (seçici olmayan geri dönüşlü MAO inhibitörü bir antibiyotik olan linezolidi ve metiltiyoniniyum klorürü (metilen mavisi) de kapsayan) eş zamanlı kullanımları serotonin sendromu riski yüzünden kontrendikedir. (bkz. Bölüm 4.3)

Pimozid:
Tek düşük doz pimozidin (2 mg) 60 mg paroksetin ile birlikte verildiği bir çalışmada pimozid düzeylerinin ortalama 2,5 kat arttığı gösterilmiştir. Bu olay, paroksetinin bilinen CYP2D6 inhibitör özellikleri ile açıklanabilir. Pimozidin dar terapötik indeksinden ötürü ve QT aralığını uzattığı bilindiğinden, paroksetin ile pimozidin birlikte kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).

QT aralığını uzatan ilaçlar
QTc aralığını uzatan diğer ilaçlarla (örneğin bazı antipsikotikler) birlikte kullanıldığında QTc uzaması ve/veya ventriküler aritmiler (örn. Torsades de pointes) riski artabilir (bkz. Bölüm 4.4). Tiyoridazin ve paroksetinin birlikte kullanımı kontrendikedir çünkü hepatik enzim CYP450 2D6’yı inhibe eden diğer ilaçlarda olduğu gibi, paroksetin tioridazin plazma düzeylerini yükselterek QT aralığını uzatabilir (bkz. Bölüm 4.3).

İlaç metabolize eden enzimler:
PAXERA®’nın metabolizması ve farmakokinetiği ilaç metabolize eden enzimleri indükleyen veya inhibe eden ilaçlardan etkilenebilir.

7

PAXERA®bilinen bir ilaç metabolize eden enzim inhibitörü ile beraber verilecekse, doz aralığının alt sınırındaki dozlarda verilmesine dikkat edilmelidir. Bilinen bir ilaç metabolize eden enzim indükleyicisi (örneğin; karbamazepin, rifampisin, fenobarbital, fenitoin) veya fosamprenavir/ritonavir ile beraber verilirken PAXERA®için herhangi bir başlangıç dozu ayarlamasına gerek yoktur. Sonradan yapılacak herhangi bir doz ayarlaması (ya enzim indükleyiciye başlanmasından sonra ya da bırakılmasının ardından) klinik etki (tolerabilite ve etkililik) ile yönlendirilmelidir.

Nöromüsküler Blokörler:
SSRİ’ler, plazma kolinesteraz aktivitesini azaltıp, mivakuryum ve suksametonyumun nöromüsküler bloke edici etkisinin uzamasına yol açabilir.

Fosamprenavir/ritonavir:
Sağlıklı gönüllülerde 10 gün süreyle günde iki kez 700/100 mg fosamprenavir/ritonavirin günde bir kez 20 mg paroksetin ile bir arada uygulanması paroksetinin plazma düzeylerini yaklaşık % 55 oranında anlamlı düzeyde düşürmüştür. Eş zamanlı paroksetin uygulaması sırasında plazma fosamprenavir/ritonavir düzeyleri diğer çalışmaların referans değerleri ile benzer olarak paroksetinin fosamprenavir/ritonavir metabolizması üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığına işaret etmiştir. Paroksetin ile fosamprenavir/ritonavirin 10 günden uzun süre bir arada uygulamasının etkilerine dair veri mevcut değildir.

Prosiklidin:
Paroksetinin günlük uygulaması prosiklidin plazma düzeylerini anlamlı ölçüde artırır. Eğer antikolinerjik etkiler görülürse prosiklidin dozu azaltılmalıdır.

Antikonvülzanlar: Karbamazepin, fenitoin, sodyum valproat:

Bunların epileptik hastalarda paroksetin ile

farmakokinetik/farmakodinamik profilde herhangi bir etki

görülmüştür.

birlikte kullanımının,

yapmamıştır. yapmadığı

Paroksetinin CYP2D6 inhibitör potensi:
Diğer SSRİ’leri de içeren diğer antidepresanlarda olduğu gibi, paroksetin hepatik sitokrom P450 enzimi CYP2D6’yı inhibe eder. CYP2D6 inhibisyonu, birlikte uygulanan ve bu enzim ile metabolize olan ilaçların plazma konsantrasyonlarının artmasına yol açabilir. Bunlar; bazı trisiklik antidepresanlar (örneğin; klomipramin, nortriptilin ve desipramin), fenotiyazin grubu nöroleptikler (örneğin; perfenazin ve tiyoridazin) (bkz. Bölüm 4.3 ve Bölüm 4.5’teki “QT Aralığını Uzatan İlaçlar” paragrafı), risperidon, atomoksetin, bazı Tip1c grubu antiaritmikler (örneğin; propafenon ve flekainid) ve metoprololü içerir . Paroksetinin, kalp yetmezliğinde metoprolol ile kombinasyon halinde verilmesi, metoprololün bu endikasyondaki dar terapötik indeksi sebebiyle önerilmez.

CYP2D6 inhibitörleri ve tamoksifen arasındaki farmakokinetik etkileşim, tamoksifenin en aktif formlarından biri olan endoksifen plazma seviyelerinde % 65-75’lik bir düşüş göstermesi ile, literatürde raporlanmıştır. Bazı çalışmalarda, bazı SSRİ antidepresanlarıyla birlikte kullanıldığında tamoksifen etkililiğinin azaldığı raporlanmıştır. Azalan tamoksifen etkisi gözardı edilemeyeceğinden, güçlü CYP2D6 inhibitörleri (paroksetin dahil) ile birlikte kullanımından mümkün olan tüm durumlarda kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

Alkol:
Diğer psikotropik ilaçlarda olduğu gibi, hastalar paroksetin alırken alkolden uzak durmaları konusunda uyarılmalıdır.

8

Oral antikoagülanlar:
Paroksetin ve oral antikoagülanlar arasında farmakodinamik bir etkileşim ortaya çıkabilir. Paroksetin ve oral antikoagulanların eş zamanlı kullanımı antikoagulan aktivite ve hemorajik risk artışına yol açabilir. Bu nedenle, paroksetin oral antikoagulanlarla tedavi edilen hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

NSAİİ, asetilsalisilik asit ve diğer antitrombosit ilaçlar:
Paroksetin ve NSAİİ/asetilsalisilik asit arasında farmakodinamik bir etkileşim ortaya çıkabilir. Paroksetin ve NSAİİ/asetilsalisilik asit eş zamanlı kullanımı hemorajik risk artışına yol açabilir (bkz. Bölüm 4.4).

SSRİ kullanırken eş zamanlı olarak oral antikoagulan (trombosit fonksiyonlarını etkilediği ya da kanama riski artışı ile ilişkili olduğu bilinen ilaçlar (örneğin; klozapin gibi atipik antipsikotikler, fenotiazin, çoğu trisiklik antidepresanlar (TSA), asetilsalisilik asit, NSAİİ, COX-2 inhibitörleri) kullanan ya da kanama bozukluğu öyküsü veya kanamaya neden olabilecek durumları olan hastalarda dikkatli olunması önerilmektedir.

Pravastatin:
Çalışmalarda paroksetin ile pravastatin arasında bir etkileşim görülmüş olup bu bulgu, paroksetin ve pravastatinin bir arada uygulanmasının kan glukoz düzeylerinde artışa yol açabileceğini düşündürmektedir. Hem paroksetin hem de pravastatin kullanan diyabet hastalarında oral hipoglisemik ajanların ve/veya insülinin dozajında ayarlama gerekli olabilir (bkz. Bölüm 4.4).

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:
Etkileşim çalışması yapılmamıştır.

4.6Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Paroksetinin doğum kontrolü üzerine etkisi olduğuna dair kanıt bulunmamaktadır. Yine de çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Gebelik dönemi
İlacı reçete edecek hekimler, gebe olan veya gebe kalmayı planlayan kadınlarda alternatif tedavi seçeneğini değerlendirmeli ve sadece potansiyel faydası olası riskten fazla ise paroksetin tedavisini vermelidir.

Paroksetinin, gebelik ve/veya fetüs/yenidoğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.

PAXERA®gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Hayvan çalışmaları, üreme toksisitesi göstermiştir, ancak doğum, embriyonal/fötal gelişim,

9

doğum, postnatal gelişim ile ilgili doğrudan zararlı etkilere işaret etmemektedir (bkz. Bölüm 5.3).

Bazı epidemiyolojik çalışmalarda ilk trimesterde paroksetin kullanımı ile ilişkili konjenital malformasyonların, özellikle de kardiyovasküler olanların (örneğin; ventriküler ve atriyal septal defektler) riskinde artış bildirilmiştir. Mekanizma bilinmemektedir. Veriler maternal paroksetine maruz kalmayı takiben, kardiyovasküler kusuru olan bebek sahibi olma riskinin yaklaşık 2/100 olduğunu göstermektedir. Genel popülasyon ile karşılaştırıldığında, böyle kusurlar için beklenen oran yaklaşık 1/100’dür.

PAXERA®gebelikte sadece kesin endikasyon varsa kullanılmalıdır. İlacı reçete edecek hekimler, gebe kadınlar veya gebe kalmayı planlayan kadınlarda alternatif tedavi seçeneğini değerlendirmelidir. Gebelik sırasında ilacın aniden kesilmesinden kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).

Gözlemsel veriler, doğumdan önceki ay içinde SSRİ/SNRİ maruziyetini takiben doğum sonu kanama riskinin arttığını (2 kattan daha az) göstermiştir (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8).

Özellikle üçüncü trimesterde olmak üzere gebeliğin ileri evrelerinde maternal paroksetin kullanımının devam etmesi durumunda yenidoğanlar incelenmelidir.

Gebeliğin geç dönemlerinde maternal paroksetin kullanımı ile yenidoğanda şu semptomlar ortaya çıkabilir: Solunum güçlüğü, siyanoz, apne, nöbetler, ısı dengesizliği, beslenmede zorluk, kusma, hipoglisemi, hipertoni, hipotoni, hiperrefleksi, titreme, sinirlilik, irritabilite, letarji, devamlı ağlama, uyuklama hali ve uyumakta güçlük. Bu semptomlar serotonerjik etkilerden veya yoksunluk semptomlarından kaynaklanıyor olabilir. Olguların çoğunda komplikasyonlar doğumdan hemen sonra veya doğumu takip eden 24 saat içinde ortaya çıkmıştır.

Epidemiyolojik çalışmalar, gebelik sırasında özellikle gebeliğin son dönemlerinde SSRİ’lerin (paroksetin dahil) kullanımının, yenidoğanların dirençli pulmoner hipertansiyon riskindeki artışla ilişkili olduğunu göstermiştir. Gebeliğin geç dönemlerinde SSRİ’leri kullanan kadın hastaların bebeklerinde görülen risk oranı her 1000 gebelikte yaklaşık 5 olmuşken, bu oran genel popülasyonda her 1000 gebelikte 1-2 olarak gözlemlenmiştir.

Laktasyon dönemi
Paroksetinin az bir miktarı anne sütü ile atılmaktadır. Yayımlanmış çalışmalarda, emzirilen bebeklerin serum konsantrasyonlarında paroksetin tayin edilebilir düzeyin altında (<2 ng/ml) veya çok düşüktür (< 4ng/ml) ve bu bebeklerde ilaç etkisi gözlenmemiştir. Yine de, PAXERA®’nın anneye sağlaması beklenen yararları, bebeğe olan potansiyel riskinden fazla değilse, emzirme döneminde PAXERA®kullanılmamalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvan çalışmaları paroksetinin sperm kalitesini etkileyebileceğini göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsan materyali ile in vitro veriler sperm kalitesinde bazı etkiler önerse de, bazı SSRİ grubu ilaçlar (paroksetin dahil) ile insan vaka raporları sperm kalitesinin geri dönüşümlü olduğunu göstermiştir. İnsan fertilitesi üzerindeki etkisi henüz bilinmemektedir.

4.7Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Klinik deneyimler paroksetin ile tedavinin bilişsel ve psikomotor fonksiyon bozukluğu ile ilişkili olmadığını göstermiştir. Buna karşın, tüm psikoaktif ilaçlarda olduğu gibi, hastalar araç ve diğer makineleri kullanma yeterlilikleri konusunda uyarılmalıdır.

Paroksetinin alkolün sebep olduğu zihinsel ve motor becerilerde bozulmayı artırmamasına

10

rağmen, paroksetin ve alkolün birlikte alınması önerilmemektedir.

4.8İstenmeyen etkiler

Aşağıdaki belirtilen istenmeyen etkilerin bazılarının sıklık ve şiddetinde, tedavinin devamı ile

azalma görülebilir ve genellikle tedavinin kesilmesine yol açmaz. Advers etkiler organ sistem

sınıflarına ve sıklıklarına göre aşağıda listelenmiştir.

Sıklıklar şu şekilde tanımlanmaktadır:

Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1000 ila <1/100), seyrek

(≥ 1/10.000 ila <1/1000), çok seyrek (<1/10.000) ve bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle

tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Çoğunlukla deri ve mukoz membranlarda anormal kanama (ekimoz ve

jinekolojik kanamalar dahil), lökopeni

Çok seyrek: Trombositopeni

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Çok seyrek: Şiddetli ve potansiyel olarak ölümcül alerjik reaksiyonlar (anafilaktoid

reaksiyonlar ve anjiyoödem dahil)

Endokrin hastalıkları

Çok seyrek: Uygun olmayan antidiüretik hormon salınım sendromu.

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın: Kolesterol seviyelerinde artış, iştah azalması.

Yaygın olmayan: Diyabet hastalarında değişken glisemik kontrol raporlanmıştır (bkz. Bölüm

4.4)

Seyrek: Hiponatremi

Hiponatremi genel olarak yaşlılarda bildirilmiştir ve bazen uygun olmayan antidiüretik hormon

salınım sendromuna bağlıdır.

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın: Uyuklama hali, uykusuzluk, ajitasyon, anormal rüyalar (kabus dahil)

Yaygın olmayan: Konfüzyon, halüsinasyonlar

Seyrek: Manik reaksiyonlar, anksiyete, depersonalizasyon, panik atak, akatizi.

(bkz. Bölüm 4.4)

Bilinmiyor: İntihar düşüncesi, intihar davranışı, saldırganlık, bruksizm

Paroksetin tedavisi sırasında ya da tedavi kesildikten hemen sonra intihar düşüncesi ve intihar

davranışı bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).

Saldırganlık vakaları pazarlama sonrası deneyimde gözlenmiştir.

Bu semptomlar altta yatan hastalıkla ilgili de olabilir.

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Sersemlik hali, titreme, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu.

Yaygın olmayan: Ekstrapiramidal bozukluklar.

Seyrek: Konvülsiyonlar, huzursuz bacak sendromu

11

Çok seyrek:

Serotonin sendromu. Semptomlar şunları içerebilir: Ajitasyon,
konfüzyon, aşırı terleme, halüsinasyonlar, hiperrefleksi, miyoklonus, taşikardi, ürperti ve titreme

Altta yatan hareket bozukluğu olan hastaların veya nöroleptik ilaçlar kullanan hastalarda bazen

oro-fasiyal distoniyi de içeren ekstrapiramidal bozukluklar bildirilmiştir.

Göz hastalıkları

Yaygın: Bulanık görme

Yaygın olmayan: Midriyazis (bkz. Bölüm 4.4)

Çok seyrek: Akut glokom

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Bilinmiyor: Tinnitus

Kardiyak hastalıkları

Yaygın olmayan: Sinüs taşikardisi

Seyrek: Bradikardi

Vasküler hastalıkları

Yaygın olmayan: Kan basıncında geçici yükselme ya da düşme, postural hipotansiyon

Paroksetin kullanan hastalarda, özellikle önceden hipertansiyonu ya da anksiyetesi olan

hastalarda, kan basıncında geçici yükselme ya da düşme bildirilmiştir.

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

Yaygın: Esneme

Gastrointestinal hastalıklar

Çok yaygın: Bulantı

Yaygın: Konstipasyon, diyare, kusma, ağız kuruluğu

Çok seyrek: Gastrointestinal kanama

Bilinmiyor: Mikroskopik kolit

Hepato-biliyer hastalıkları

Seyrek: Karaciğer enzimlerinde artış

Çok seyrek: Hepatik olaylar (örneğin; bazen sarılık ve/veya karaciğer yetmezliği

ile ilişkili olan hepatit)

Karaciğer enzimlerinde artış bildirilmiştir. Pazarlama sonrası elde edilen raporlarda da çok

seyrek olarak hepatik olaylar (örneğin; bazen sarılık ve/veya karaciğer yetmezliği ile ilişkili

olan hepatit) bildirilmiştir. Karaciğer fonksiyon test sonuçlarında uzun süreli bir yükselme

durumunda paroksetin tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir.

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın: Terleme

Yaygın olmayan: Deri döküntüleri, kaşıntı

Çok seyrek: Şiddetli cilt advers reaksiyonları (eritema multiforme, Stevens Johnson

Sendromu ve toksik epidermal nekroliz gibi), ürtiker, fotosensitivite

reaksiyonları

12

Kas iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları Seyrek: Artralji, miyalji

Özellikle 50 yaş ve üzerindeki hastalarda yürütülen epidemiyolojik çalışmalar, SSRİ ve TSA kullananlarda kemik kırığı riskinde artış göstermiştir. Bu duruma neden olan mekanizma bilinmemektedir.

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: İdrar retansiyonu, idrar tutamama

Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Çok yaygın: Cinsel disfonksiyon
Seyrek: Hiperprolaktinemi/galaktore, menstrual bozukluklar (menoraji, metroraji, amenore, menstrüasyonun gecikmesi ve düzensiz adet kanamaları dahil) Çok seyrek: Priapizm
Bilinmiyor: Doğum sonrası kanama

SSRİ/SNRİ terapötik sınıfı için doğum sonrası kanama bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.6).

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın: Güçsüzlük, vücut ağırlığında artış
Çok seyrek: Periferik ödem

Paroksetin tedavisinin kesilmesi ile görülen semptomlar
Yaygın: Sersemlik hali, duyusal bozukluklar, uyku bozuklukları, anksiyete, baş ağrısı,
Yaygın olmayan: Ajitasyon, bulantı, titreme, konfüzyon, terleme, emosyonel dengesizlik, görme bozuklukları, palpitasyon, diyare, ir ritabilite

Pek çok psikoaktif ilaçta olduğu gibi, paroksetin tedavisinin kesilmesi, (özellikle ani kesilmesi); sersemlik hali, duyusal rahatsızlıklar (parestezi ve elektrik çarpması hissi ve kulak çınlaması dahil), uyku bozuklukları (kabuslar içeren), ajitasyon veya anksiyete, bulantı, baş ağrısı, titreme, konfüzyon, diyare, terleme, duygusal dengesizlik, görme bozuklukları, palpitasyon ve iritabilite gibi semptomlara neden olabilir. Hastaların çoğunda bu olaylar hafif ve orta şiddette olup, sınırlıdır; ancak bazı hastalarda ciddi ve/veya uzamış olarak görülebilir. Hiçbir özel hasta grubu bu semptomlar için daha yüksek risk altında olmamakla beraber, PAXERA® tedavisine daha fazla devam etmek gerekmediğinde, doz kademeli olarak azaltılarak kesilmelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyonda yapılan klinik çalışmalar ile ilgili ayrıntılı bilgi için Bölüm 5.1’e bakınız.

Aşağıdaki advers olaylar gözlenmiştir:
İntihar ile ilişkili davranışlarda artış (intihar girişimleri ve intihar düşünceleri dahil), kendine zarar verme davranışları ve artan saldırganlık. İntihar düşünceleri ve intihar girişimleri esas olarak Majör Depresif Bozukluk bulunan adolesanlarla yapılan çalışmalarda gözlenmiştir. Saldırganlık artışı daha çok obsesif kompülsif bozukluk bulunan çocuklarda ve özellikle 12 yaş altındaki çocuklarda görülmüştür.

13

Görülen ilave olaylar şunlardır: iştah azalması, titreme, terleme, hiperkinezi, ajitasyon, duygusal değişkenlik (ağlama ve duygu durum dalgalanmaları dahil), başta cilt ve mukoz membranlarda olmak üzere kanama ile ilişkili advers olaylar.

Paroksetinin bırakılması/azaltılması sonrasında görülen olaylar şunlardır: duygusal değişkenlik (ağlama, duygu durum dalgalanmaları, kendine zarar verme, intihar düşünceleri ve intihar girişimleri dahil), sinirlilik, baş dönmesi, bulantı ve karın ağrısı (bkz. Bölüm 4.4).

Pediyatrik klinik araştırmalar hakkında daha fazla bilgi için bölüm 5.1’e bakınız.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli u Türkiye erkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir e- posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9Doz aşımı ve tedavisi

Semptomlar ve bulgular:
Paroksetinin geniş bir güvenlilik aralığı olduğu mevcut verilerle kanıtlanmıştır.

Paroksetin aşırı dozda alındığında görülen semptomlar, Bölüm 4.8’de bildirilen semptomlara ilaveten; ateş, istemsiz kas kontraksiyonlarıdır. Tek başına 2000 mg’a kadar paroksetin alan hastalarda dahi genel olarak ciddi sekeller olmaksızın düzelme meydana gelmiştir. Koma veya EKG değişiklikleri gibi olaylar zaman zaman bildirilmiştir ve çok seyrek olarak ölümle sonuçlanmıştır, fakat bu olaylar genellikle paroksetin, alkol ile birlikte veya alkol olmadan diğer psikotropik ilaçlarla beraber alındığında meydana gelmiştir.

Tedavi:
Bilinen özel bir antidotu yoktur.

Tedavi, herhangi bir antidepresanın aşırı dozda alınması durumunda alınacak tedbirlerden oluşmaktadır. Paroksetinin absorpsiyonunu azaltmak için aşırı doz alımından sonra birkaç saat içerisinde eğer mümkünse 20-30 g aktive edilmiş kömür uygulaması değerlendirilmelidir. Hayati belirtiler sıkça kontrol edilerek destekleyici tedbirler alınmalı ve dikkatli gözlem yapılmalıdır. Hasta klinik bulgular ışığında tedavi edilmelidir.

5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Antidepresanlar, Selektif Serotonin Re-uptake İnhibitörleri

ATC kodu: N06AB05

Etki mekanizması:
Paroksetin, güçlü ve selektif bir 5-hidroksitriptamin (5-HT, serotonin) geri alım inhibitörüdür, antidepresan etkisinin ve Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB), Sosyal Anksiyete Bozukluğu/Sosyal Fobi, Genel Anksiyete Bozukluğu, Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve Panik Bozukluk tedavisindeki etkisinin, beyin nöronlarındaki serotoninin geri alımındaki spesifik inhibisyonla ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Paroksetinin kimyasal açıdan trisiklik, tetrasiklik ve mevcut diğer antidepresanlarla ilgisi yoktur.

Paroksetinin muskarinik kolinerjik reseptör afinitesi düşüktür ve hayvan deneyleri sadece zayıf

14

antikolinerjik özelliklerine işaret eder.

Bu selektif etkiye göre in vitro çalışmalar, trisiklik antidepresanlardan farklı olarak paroksetinin alfa1, alfa2, beta-adrenoseptör, dopamin (D2), 5-HT1 benzeri, 5-HT2 ve histamin (H1) reseptörlerine afinitesinin az olduğunu göstermiştir. Bu in vitro çalışmalarda post-sinaptik reseptörlerde etkileşme olmaması, in vivo çalışmalarda MSS depresan ve hipotansif özelliklerinin olmaması ile de desteklenmiştir.

Farmakodinamik etkiler:
Paroksetin, psikomotor fonksiyonları bozmaz; etanolün depresan etkisini artırmaz.

Paroksetin, önceden monoaminooksidaz (MAO) inhibitörleri veya triptofan verilen hayvanlara uygulandığında diğer seçici 5-HT geri alım inhibitörleri gibi aşırı 5-HT reseptör stimulasyonuna bağlı semptomlara neden olur.

Paroksetinin, 5-HT geri alımını inhibe etmek için gerekli dozların üzerindeki dozlarda santral sinir sisteminde zayıf aktivasyon gösterdiği, davranışsal çalışmalarda ve EEG çalışmalarında görülmüştür. Aktivasyon özellikleri “amfetamin benzeri” özellikte değildir.

Hayvan çalışmaları, paroksetinin kardiyovasküler sistemde iyi tolere edildiğini göstermiştir. Paroksetin sağlıklı kişilere uygulandığında kan basıncı, kalp hızı ve EKG’de klinik olarak belirgin değişiklikler göstermemiştir.

Çalışmalar, noradrenalin geri alımını inhibe eden diğer antidepresanlardan farklı olarak paroksetinin, guanetidinin antihipertansif etkisini daha düşük oranda inhibe ettiğini göstermektedir.

Depresif bozukluk tedavisinde paroksetin, standart antidepresanlara kıyasla karşılaştırılabilir etkililik göstermektedir.

Standart tedaviye yanıt vermemiş hastalarda paroksetinin terapötik fayda gösterebileceği yönünde kanıtlar da mevcuttur.

Paroksetin dozunun sabah alınmasının, uykunun kalitesi ya da süresi üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi olmaz. Ayrıca, paroksetin tedavisine yanıt verdikçe hastaların uykuda düzelme yaşaması olasıdır.

Yetişkinlerde intihar eğilimi analizi:

Psikiyatrik bozuklukları olan yetişkinlerde yapılan plasebo kontrollü çalışmaların paroksetine spesifik bir analizi, paroksetin ile tedavi edilen genç yetişkinlerde (18-24 yaş) plaseboya kıyasla, daha yüksek intihar davranışı sıklığı göstermektedir (% 2,19’a karşı % 0,92). Daha büyük yaş gruplarında bu tür artışlar gözlenmemiştir. Majör depresif bozukluğu olan yetişkinlerde (tüm yaşlar) paroksetin ile tedavi edilen hastalarda, plaseboya kıyasla intihar davranışı sıklığında bir artış söz konusu olmuştur (% 0,32’ye karşı % 0,05); tüm olaylar intihar girişimidir. Bununla birlikte, paroksetin için bu girişimlerin büyük çoğunluğu (8/11) daha genç yetişkinlerde gerçekleşmiştir (bkz. Bölüm 4.4).

Doz yanıtı:
Sabit doz çalışmalarında doz-yanıt eğrisi düz olup bu durum, önerilenden daha yüksek dozların kullanılmasının etkililik açısından avantaj sağlayacağını düşündüren bir gösterge sağlamamaktadır. Diğer yandan, bazı hastalarda dozun yükseltilmesinin faydalı olacağını gösteren bazı klinik veriler mevcuttur.

15

Uzun süreli etkililik:
Paroksetinin depresyondaki uzun süreli etkililiği, relaps önleme tasarımına sahip 52 haftalık bir idame çalışmasında gösterilmiştir: Paroksetin (günde 20-40 mg) alan hastaların % 12’sinde relaps gelişirken bu oran plasebo verilen hastalarda % 28 olmuştur.

Paroksetinin OKB tedavisindeki uzun süreli etkililiği, relaps önleme tasarımına sahip 24 haftalık üç idame çalışmasında incelenmiştir. Bu çalışmalardan birinde plasebo (% 59) karşısında paroksetin (% 38) ile relaps geliştiren hastaların oranı arasında anlamlı farka ulaşılmıştır.

Paroksetinin panik bozukluğun tedavisindeki etkililiği, relaps önleme tasarımına sahip 24 haftalık bir idame çalışmasında gösterilmiştir: Paroksetin (günde 10-40 mg) alan hastaların % 5’inde relaps gelişirken bu oran plasebo verilen hastalarda % 30 olmuştur. Bu bulgu, 36 haftalık bir idame çalışması tarafından desteklenmiştir.

Paroksetinin sosyal anksiyete bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğunun tedavisindeki uzun süreli etkililiği yeterli düzeyde gösterilmemiştir.

Pediyatrik klinik çalışmalardan bildirilen advers olaylar:
Çocuklar ve adölesanlarla gerçekleştirilen kısa süreli (10-12 haftaya kadar) klinik çalışmalarda aşağıdaki advers olaylar paroksetin ile tedavi edilen hastalarda, hastaların en az % 2’si sıklığı ile ve plasebo ile karşılaştırıldığında en az iki kat yüksek oranda gözlenmiştir:
İntihar ile ilişkili davranışlarda artış (intihar teşebbüsü ve intihar düşüncesi dahil), kendine zarar verme davranışları ve düşmanca davranışlarda artış. İntihar düşüncesi ve intihara teşebbüs, çoğunlukla Majör Depresif Bozukluğu olan adölesanlarda yapılan klinik çalışmalarda gözlenmiştir. Düşmanca davranışlarda artış özellikle obsesif kompulsif bozukluğu olan çocuklarda ve bilhassa 12 yaşından küçük çocuklarda görülmüştür. Plasebo grubuna kıyasla paroksetin grubunda daha sık görülen diğer olaylar şunlardır: İştah azalması, tremor, terleme, hiperkinezi, ajitasyon, duygudurum değişkenliği (ağlama ve duygudurum dalgalanmaları dahil).

Yavaş yavaş azaltma rejiminin kullanıldığı çalışmalarda doz azaltma fazı sırasında veya paroksetin kesildiği zamanda, hastaların en az % 2’sinde ve plasebo ile karşılaştırıldığında en az iki kat yüksek oranda bildirilen semptomlar şunları içermiştir: Duygudurum değişkenliği (ağlama, duygudurum dalgalanmaları, kendine zarar verme, intihar düşüncesi ve teşebbüsü dahil), asabiyet, sersemlik hali, bulantı ve abdominal ağrı (bkz. Bölüm 4.4).

Sekiz hafta ila sekiz aya kadar tedavi uygulanan beş paralel grup çalışmasında ağırlıklı olarak deri ve mukoz membranlarda olmak üzere kanama ile ilişkili advers olaylar paroksetin ile tedavi edilen hastalarda % 1,74’e karşı plasebo uygulanan hastalarda % 0,74 oranında gözlenmiştir.

5.2Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler:

Emilim:
Paroksetin oral yolla alındıktan sonra iyi emilir ve ilk geçiş metabolizmasına maruz kalır. İlk geçiş metabolizmasından ötürü sistemik dolaşıma ulaşan paroksetin miktarı gastrointestinal kanalda emilen miktardan daha azdır. Daha yüksek tek dozlar ve çoklu dozlama ile vücudun maruz kaldığı yük arttıkça ilk geçiş etkisi kısmi olarak doyurulur ve plazma klirensi azalır.

Bunun sonucu olarak paroksetin plazma konsantrasyonlarında orantısız artış gerçekleşir.

16

Dağılım:
Paroksetin dokulara yaygın olarak dağılır ve farmakokinetik hesaplamaların gösterdiğine göre vücuttaki paroksetinin sadece % 1’i plazmada bulunur. Terapötik konsantrasyonlarda plazmada mevcut paroksetinin yaklaşık % 95’i proteine bağlıdır. Paroksetin plazma konsantrasyonlarıyla klinik etki (advers etkiler ve etkililik) arasında ilişki bulunmamıştır.

Biyotransformasyon:
Paroksetinin başlıca metabolitleri hızla atılan polar ve konjüge oksidasyon ve metilasyon ürünleridir. Bunların farmakolojik aktivitesi olmadığından, paroksetinin terapötik etkilerine katkıda bulundukları söylenemez. Metabolizma paroksetinin nöronal 5-HT geri alımı üzerindeki seçici etkisini bozmaz.

Eliminasyon:
İdrarla dozun % 2’sinden azı değişmeden, % 64’ü metabolitleri şeklinde atılır. Dozun % 36’sı feçesle, muhtemelen safra yolu ile atılır. Bunun % 1’inden azı değişmemiş paroksetindir. Böylece paroksetinin eliminasyonunun hemen hemen tamamı metabolizma ile olur.

Metabolik atılım bifaziktir; başlangıçta ilk geçiş metabolizmasının sonucunda ve daha sonra paroksetinin sistemik eliminasyonu ile kontrol edilir. Eliminasyon yarı ömrü değişken olmakla birlikte genelde yaklaşık 1 gündür.

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Paroksetinin plazma konsantrasyonları emilime bağlı olarak orantısız olarak artmaktadır, ; bu nedenle, farmakokinetik parametreler sabit değildir ve doğrusal olmayan kinetik gösterir. Fakat doğrusal olmayan durum genellikle küçüktür ve düşük dozlarda düşük plazma düzeylerine ulaşan hastalarla sınırlıdır. Tedaviye başladıktan sonra 7-14 gün içerisinde sistemik dolaşımda kararlı durum seviyelerine ulaşılır ve uzun süreli tedavi sırasında farmakokinetikte değişme görülmez.

Hastalardaki karakteristik özellikler:
Yaşlılar ve Böbrek/Karaciğer Yetmezliği:
Şiddetli böbrek yetmezliği veya karaciğer yetmezliği olan yaşlı hastalarda plazma konsantrasyonlarında artış olur, fakat plazma konsantrasyonlarının aralığı sağlıklı erişkin bireylerle örtüşür.

5.3Klinik öncesi güvenlilik verileri

Rhesus maymunlarında ve albino sıçanlarda toksikoloji çalışmaları yapılmıştır. Her ikisinde de metabolik yol insanlardaki ile aynıdır. Trisiklik antidepresanlar dahil lipofilik aminlerden beklendiği gibi, sıçanlarda fosfolipidoz gelişmiştir.

Önerilen klinik dozların 6 katı fazlası ile 1 yıla kadar yapılan çalışmalarda primatlarda fosfolipidoz gözlenmemiştir.

Karsinogenez:
Fare ve sıçanlarda yapılan 2 yıllık çalışmalarda paroksetin tümörojenik etki göstermemiştir.

Genotoksisite:
In vitro ve in vivo testlerde genotoksisite gözlenmemiştir.

Sıçanlardaki üreme toksisitesi çalışmaları; paroksetinin erkek ve dişi fertilitesini, fertilite indeksini ve gebelik oranını azaltarak etkilediğini göstermiştir. Sıçanda yavru mortalitesinde artış ve kemik oluşumunda gecikme gözlenmiştir. Mortalite artışı ve kemikleşme gecikmesi

17

olasılıkla maternal toksisite ile ilişkilidir ve fetüs/neonat üzerinde doğrudan etkiler olmadıkları kabul edilmektedir.

6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz (inek sütü kaynaklı)
Emcompress (dikalsiyum fosfat)
H.P.M.C.2910
Kroskarmelloz sodyum
Prejelatinize nişasta
Primojel (Sodyum nişasta glikolat)
Magnezyum stearat
Film kaplama içeriği;
Polietilen glikol(makrogol)
Titanyum dioksit,
Hidroksipropil metil selüloz
FD&C mavi no:2)

6.2Geçimsizlikler

Bildirilmemiştir.

6.3Raf ömrü
36 ay

6.4Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklanmalıdır.

Paxera®’yı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

6.5Ambalajın niteliği ve içeriği
PVDC/PE/PVC blisterler içinde 14, 28 ve 56 film tablet, kutuda

6.6Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7.RUHSAT SAHİBİ
Ali Raif İlaç San. A.Ş.

Kağıthane/İstanbul

8.RUHSAT NUMARASI
208/84

9.İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 02.10.2006
Ruhsat yenileme tarihi:

10.KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ

18


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın