IMBRUVICA 140 MG SERT KAPSUL (120 KAPSUL)
KULLANMA TALİMATI
IMBRUVICA 140 mg Sert Kapsül
Ağızdan alınır.
Etkin madde: İbrutinib
Yardımcı maddeler: Kroskarmelloz sodyum, magnezyum stearat, mikrokristalin selüloz, sodyum lauril sülfat (E487), jelatin (sığır jelatini), titanyum dioksit (E171), şellak, siyah demir oksit (E172), propilen glikol (E1520)
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.•Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. IMBRUVICA nedir ve ne için kullanılır?
2. IMBRUVICA’yı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. IMBRUVICA nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. IMBRUVICA’nın saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1
1. IMBRUVICA nedir ve ne için kullanılır?
IMBRUVICA bir yüzünde siyah mürekkep ile “ibr 140 mg” baskısı bulunan beyaz opak, sert kapsüller şeklindedir. 90 ya da 120 adet sert kapsül içeren, çocuk emniyetli polipropilen kapaklı plastik şişelerde sunulur.
IMBRUVICA ibrutinib etkin maddesini içeren bir antikanser ilacıdır. Protein kinaz inhibitörleri olarak bilinen bir ilaç sınıfına aittir. Vücuttaki, kanser hücrelerinin yaşamasına ve büyümesine yardımcı olan bir proteini bloke etmek suretiyle etkili olur. Bu protein “Bruton tirozin kinazı” olarak adlandırılır. Bu proteini bloke ederek, IMBRUVICA kanser hücrelerinin yok edilmesine ve sayısının azaltılmasına yardımcı olur. Kanserin yayılmasını da yavaşlatır.
Yetişkinlerde aşağıda belirtilen kan kanserlerinin tedavisinde kullanılır:
•Lenf düğümlerini etkileyen bir kanser türü olan Mantle Hücreli Lenfoma’da (MHL); eğer hastalık nüks ettiyse (yeniden ortaya çıktıysa) ya da tedaviye yanıt vermediyseniz,•Lenf bezlerini de içeren, beyaz kan hücresi denilen lenfositleri etkileyen bir kanser türü olan Kronik Lenfositik Lösemi’de (KLL)’de aşağıdaki durumların tedavisinde:
Daha önceden tedavi almamış bir KLL hastasıysanız ilk basamak tedavinizde; tek başına ya da rituksimab veya obinutuzumab veya venetoklaks ile birlikte
olarak
İlk basamak tedaviye yanıt vermemiş veya ilk basamak tedaviden sonra nüks etmiş bir KLL hastasıysanız ikinci basamak ve sonraki basamak
tedavilerinizde; tek başına ya da bendamustin ve rituksimab ile birlikte olarak
kullanılmaktadır.
Lenfosit adı verilen beyaz kan hücrelerini etkileyen bir kanser türü olan Waldenström
Makroglobulinemisi için daha önce en az bir kez tedavi sonrasında hastalığınız tekrarlamış yada direnç gelişmişse ya da kemoimmunoterapi almak için uygun olmamanız halinde ilk basamak tedavinizde tek başına rituksimab ile birlikte kullanılmaktadır.
2. IMBRUVICA kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
IMBRUVICA’yı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
duyarlılığınız (alerji) varsa,
•Depresyon tedavisinde kullanılan Sarı kantaron (St. John’s Wort) isimli bitkisel ilaçkullanıyorsanız. Bundan emin değilseniz, ilacı kullanmadan önce doktorunuz, eczacınız ya da hemşireniz ile konuşun.
Yukarıda belirtilen durumlardan herhangi biri sizin için geçerliyse bu ilacı kullanmayınız. Emin olmadığınız her durumda bu ilacı almadan önce doktorunuz veya eczacınızla konuşunuz.
IMBRUVICA’yı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer sizde aşağıdaki durumlardan biri varsa IMBRUVICA kullanmadan önce doktorunuz veya eczacınıza söyleyiniz:
•Daha önce anormal morarma oluşumu ya da kanama yaşadıysanız ya da kanama riskinizi arttıran ilaçlar ya da takviyeler kullanıyorsanız (bkz. Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı)
•
Düzensiz kalp atımınız ya da düzensiz kalp atımına veya şiddetli kalp yetmezliğine dair öykünüz varsa ya da şunlardan herhangi birini hissederseniz: nefes darlığı, güçsüzlük, baş
2
dönmesi, sersemlik, bayılma ya da bayılma hissi, göğüs ağrısı ve bacaklarda şişlik
•Hepatit B enfeksiyonu geçirdiyseniz veya şimdi geçiriyorsanız (karaciğer enfeksiyonu) dahil olmak olmak üzere karaciğer sorunlarınız varsa
•Yüksek tansiyonunuz varsa
•Özellikle de mide ya da bağırsaklarınızdan besin ve ilaçların emilimini etkileyeceği için, yakın zamanda cerrahi müdahale geçirdiyseniz
•Size yönelik bir cerrahi müdahale planlanıyor ise; doktorunuz sizden kısa bir süre için cerrahi öncesinde ve sonrasında (3 ila 7 gün) IMBRUVICA kullanmayı bırakmanızı isteyebilir
•Böbrek sorunlarınız varsa.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse (ya da emin değilseniz) bu ilacı almadan önce veya alırken lütfen doktorunuza danışınız. (“Olası yan etkiler” bölümüne bakınız.)
IMBRUVICA kullanırken şunları fark ederseniz ya da başkaları sizde olduğunu fark ederse derhal doktorunuzla konuşun: hafıza kaybı, düşünme zorluğu, yürüme güçlüğü veya görme kaybı – bunlar çok nadir ancak ölümcül olabilen ciddi bir beyin enfeksiyonunun (Progresif Multifokal Lökoensefalopati veya PML) belirtileri olabilir.
Bunlardan birinin sizde olduğunu fark ederseniz ya da başka biri sizde olduğunu fark ederse derhal doktorunuza bildiriniz: uzuvlarda ani uyuşma veya güçsüzlük (özellikle vücudun bir tarafında), ani kafa karışıklığı, konuşma veya anlamada zorluk, görme kaybı, yürüme zorluğu, denge kaybı veya koordinasyon eksikliği, bilinen bir nedeni olmayan ani şiddetli baş ağrısı. Bunlar inme bulgu ve belirtileri olabilir.
IMBRUVICA kullanmayı bıraktıktan sonra sol üst göbek (karın) ağrısı, sol göğüs kafesinin altında veya sol omzunuzun ucunda ağrı (bunlar dalağın yırtılma belirtileri olabilir) ortaya çıkarsa derhal doktorunuza bildiriniz.
Kalp üzerindeki etkiler
IMBRUVICA ile tedavi, özellikle ritim sorunları, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon gibi kalp hastalıklarınız varsa, diyabetiniz varsa veya ileri yaştaysanız kalbi etkileyebilir. Etkiler şiddetli olabilir ve bazen ani ölüm dahil olmak üzere ölüme neden olabilir. IMBRUVICA tedavisi öncesinde ve sırasında kalp fonksiyonunuz kontrol edilecektir. IMBRUVICA tedavisi sırasında nefes darlığı hissederseniz, yatarken nefes almakta güçlük çekerseniz, ayaklarda, ayak bileklerinde veya bacaklarda şişme ve halsizlik/yorgunluk hissederseniz bunlar kalp yetmezliği belirtileri olabilir.
enfeksiyonları
yaşayabilirsiniz. Ateş, titreme, halsizlik, kafa karışıklığı, vücut ağrıları, soğuk algınlığı veya grip semptomlarınız varsa, yorgun hissediyorsanız veya nefes darlığı hissediyorsanız, ciltte ve ya gözlerde sararma (sarılık) varsa doktorunuzla iletişime geçiniz. Bunlar bir enfeksiyon belirtisi olabilir.
Hemofagositik lenfohistiyositoz
Erken teşhis edilip tedavi edilmezse ölümcül olabilen, iltihapla ilişkili beyaz kan hücrelerinin aşırı aktivasyonuna (hemofagositik lenfohistiyositoz) ilişkin nadir raporlar bulunmaktadır. Eğer ateş, şişmiş bezler, morarma veya deri döküntüsü gibi birden fazla semptom yaşarsanız, derhal doktorunuza başvurunuz.
3
Tedavi sırasında ve öncesindeki testler ve kontroller
Tümör lizis sendromu (TLS): Kanser tedavisi sırasında ve bazen tedavi olmaksızın, kanser hücrelerinin hızlı yıkımı kanda olağandışı kimyasal seviyelerine neden olur. Bu, böbrek fonksiyonlarında değişikliklere, anormal kalp atışına veya nöbetlere neden olabilir.
Doktorunuz veya başka bir sağlık uzmanı TLS’yi kontrol etmek için kan testleri yapabilir.
Lenfositoz: Laboratuvar testleri, tedavinin ilk birkaç haftasında kan sayımınızın daha fazla beyaz kan hücresi (“lenfosit” olarak adlandırılan) içerdiğini gösterebilir. Bu beklenen bir durum olup, birkaç ay sürebilir. Bu, her zaman kan kanserinizin kötüye gittiğini göstermeyebilir. Doktorunuz tedavi öncesinde ve sırasında kan sayımlarınızı kontrol edecek ve nadir durumlarda size başka bir ilaç vermesi gerekebilecektir. Test sonuçlarınızın ne anlama geldiği konusunda doktorunuz ile konuşunuz.
Karaciğer ile ilgili olaylar: Doktorunuz, karaciğerinizin düzgün çalışıp çalışmadığını veya viral hepatit olarak bilinen bir karaciğer enfeksiyonunuz olup olmadığını veya hepatit B’nin ölümcül olabilecek şekilde yeniden aktif hale gelip gelmediğini kontrol etmek için bazı kan testleri yapacaktır.
Çocuklar ve ergenler
IMBRUVICA çocuklar ve ergenler tarafından kullanılmamalıdır.
Yukarıdakilerden herhangi biri sizin için geçerli ise (ya da emin değilseniz), bu ilacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
IMBRUVICA’nın yiyecek ve içecek ile kullanılması
IMBRUVICA’yı greyfurt veya turunçgiller ile birlikte almayınız – buna, yemek, suyunu içmek ya da bunları içeren takviyeler kullanmak da dahildir. Bunun nedeni, kanınızdaki IMBRUVICA miktarının yükselmesini önlemektir.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Bu ilacı kullanırken gebe kalmamalısınız.
IMBRUVICA gebelik sırasında kullanılmamalıdır. IMBRUVICA’nın gebe kadınlarda kullanımının güvenliliğine dair bilgi yoktur.
Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar IMBRUVICA tedavisi sırasında gebe kalmayı önlemek üzere IMBRUVICA tedavisi sırasında ve sonrasında 3 aya kadar etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır. Doğum kontrol hapı ya da cihazı gibi hormonal doğum kontrol araçları kullanıyorsanız, ikinci bir doğum kontrolü bariyer yöntemi kullanmalısınız (örneğin, prezervatif).
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
4
IMBRUVICA kullanırken emzirmeyiniz.
Araç ve makine kullanımı
IMBRUVICA kullandıktan sonra yorgunluk ya da baş dönmesi yaşayabilirsiniz ve bu durum araç ya da makine kullanma kapasitenizi etkileyebilir.
IMBRUVICA’nın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Uyarı gerektiren bir yardımcı madde içermemektedir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Kullanmakta olduğunuz ya da yakın zamanda kullandığınız ya da kullanabileceğiniz ilaçları doktorunuza bildiriniz. Buna reçetesiz ilaçlar, bitkisel ilaçlar ve takviyeler de dahildir. Bunun nedeni, IMBRUVICA’nın bazı diğer ilaçların etki mekanizmalarını etkileme olasılığıdır. Ayrıca bazı ilaçlar da IMBRUVICA’nın etki mekanizmasını değiştirebilir.
IMBRUVICA daha kolay kanama yaşamanıza neden olabilir. Bu, kanama riskinizi arttıran diğer ilaçları kullanmanız durumunda doktorunuza bunları söylemeniz gerektiği anlamına gelir. Bu ilaçlar şunlardır:
•Asetilsalisilik asit (aspirin) ve non-steroidal anti-enflamatuar ilaçlar (NSAID’lar) (ibuprofen ya da naproksen gibi ağrı kesici ilaçlar)
•Varfarin, heparin gibi kan sulandırıcılar ya da kan pıhtıları için kullanılan diğer ilaçlar •Balık yağı, E vitamini ya da keten tohumu gibi kanama riskini arttıran takviyeler
Aşağıdaki ilaçları kullanıyorsanız, doktorunuz ile konuşunuz – Aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini IMBRUVICA ile birlikle kullandığınızda bu ilaçların ya da IMBRUVICA’nın vücudunuza etki etme düzeyi değişebilir:
•Bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılan antibiyotik olarak adlandırılan ilaçlar – klaritromisin, telitromisin, siprofloksasin, eritromisin veya rifampisin
•Mantar enfeksiyonlarında kullanılan ilaçlar – posakonazol, ketokonazol, itrakonazol, flukonazol ya da vorikonazol
•İnsan immün (bağışıklık) yetmezlik virüsü (HIV) enfeksiyonunda kullanılan ilaçlar –ritonavir, kobisistat, indinavir, nelfinavir, sakuinavir, amprenavir, atazanavir ya da fosamprenavir
•Kemoterapi ile ilişkili bulantı ve kusmayı önleyen ilaçlar – aprepitant
•Depresyon ilaçları – nefazodon
•Diğer kanserlerin tedavisinde kullanılan kinaz inhibitörü olarak adlandırılan ilaçlar –krizotinib ya da imatinib
•Yüksek kan basıncı ya da ortaya çıkan göğüs ağrısı için kullanılan kalsiyum kanal blokerleri olarak adlandırılan ilaçlar – diltiazem ya da verapamil
•Yüksek kolesterol tedavisinde kullanılan, statinler olarak adlandırılan ilaçlar -rosuvastatin
•Kalp ilaçları/anti-aritmikler (kalpteki çeşitli ritim bozuklarını önlemek, ortadan kaldırmak veya kontrol altına almak amacıyla kullanılan ilaçlar) – amiodaron ya da dronedaron
•
Nöbetleri önlemede ya da epilepsi (Sara hastalığı) tedavisinde kullanılan ilaçlar ya da yüzde meydana gelen ağrılı bir durum olan, trigeminal nevraljiyi tedavi etmede kullanılan ilaçlar – karbamazepin ya da fenitoin
5
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse (ya da emin değilseniz) lütfen doktorunuza danışınız.
Kalp problemlerinde kullanılan digoksin ilacını veya kanser tedavisinde ve bağışıklık sistemi aktivitesinin azaltılmasında (eklemlerin ağrı ve şekil bozukluğu ile giden yangılı hastalık (romatoid artrit) veya sedef hastalığı (psoriasis) gibi) kullanılan metotreksat ilacını kullanıyorsanız, bu ilaçları IMBRUVICA’dan 6 saat önce veya sonra kullanınız.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. IMBRUVICA nasıl kullanılır?
IMBRUVICA’yı her zaman için tam olarak doktorunuzun söylediği şekilde alınız. Eğer emin değilseniz, doktorunuza sormalısınız.
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Mantle Hücreli Lenfoma (MHL)
IMBRUVICA’nın önerilen dozu günde bir kere dört kapsüldür (560 mg).
Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) / Waldenstrӧm Makroglobulinemisi (WM) IMBRUVICA’nın önerilen dozu günde bir kere üç kapsüldür (420 mg).
Doktorunuz dozunuzu ayarlayabilir.
Uygulama yolu ve metodu:
•Bu ilacı oral olarak (ağızdan) bir bardak su ile alınız.
•IMBRUVICA’yı her gün yaklaşık olarak aynı saatte alınız.
•Kapsülleri bütün olarak yutunuz. Kapsülleri açmayınız, kırmayınız ve çiğnemeyiniz.
Eğer IMBRUVICA’nın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise, doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanım:
IMBRUVICA’nın 0-18 yaş arası çocuklarda ve adolesanlarda etkililiği ortaya konmadığından kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Yaşlılarda kullanım:
Yaşlı hastalarda (65 yaş ve üstü) doz ayarlaması gerekli değildir.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği: Hafif ya da orta dereceli böbrek yetmezliği olan (kreatinin klerensi > 30 mL/dak) hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Sıvı takibi ve serum kreatinin düzeyleri yakından takip edilmelidir. Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 30 mL/dak) olan hastalarda, IMBRUVICA ancak fayda riskten ağır bastığı takdirde kullanılmalıdır.
Karaciğer yetmezliği: Hafif dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh sınıfı A), önerilen doz günde 280 mg’dır (2 kapsül). Orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh sınıfı B), önerilen doz günde 140 mg’dır (1 kapsül). Hastalar
6
IMBRUVICA toksisitesi belirtileri açısından izlenir ve gerektiği gibi doz ayarlaması kılavuzları takip edilir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda IMBRUVICA kullanılması önerilmez (Child-Pugh sınıfı C).
Eğer IMBRUVICA’nın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla IMBRUVICA kullandıysanız:
IMBRUVICA’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor ya da eczacı ile konuşunuz veya hemen hastaneye gidiniz.
Kapsülleri ve bu kullanma talimatını yanınıza alınız.
IMBRUVICA kullanmayı unutursanız
Eğer bir dozu atlarsanız, aynı gün hatırlar hatırlamaz almalı ve ertesi gün normal plana dönmelisiniz.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
Eğer emin değilseniz, bir sonraki dozunuzun zamanı konusunda doktorunuzla görüşünüz.
IMBRUVICA tedavisi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler
Doktorunuz söylemediği sürece bu ilacı kullanmayı bırakmayınız. Bu ilacın kullanımına dair ilave sorularınız varsa, doktorunuza sorunuz.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, IMBRUVICA’nın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir, ancak bunlar her kullanıcıda ortaya çıkmaz. Bu ilaç ile aşağıdaki yan etkiler görülebilir:
Aşağıdakilerden biri olursa, IMBRUVICA’yı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Kaşıntılı yumrulu döküntü, nefes alma güçlüğü, yüz, dudak, dil ya da boğazda şişlik – ilaca karşı alerjik reaksiyon yaşıyor olabilirsiniz.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin IMBRUVICA’ya karşı ciddi allerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastanede yatırılmanıza gerek olabilir.
Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.
Çok yaygın: 10 hastanın en az birinde görülebilir.
Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek: 1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
10.000 hastanın birinden az görülebilir.Çok seyrek:
Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
7
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size
en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Çok yaygın
•Ateş, ürperti, vücutta ağrılar, yorgunluk, nezle ya da grip belirtileri, nefes darlığı –
bunlar enfeksiyon belirtisi olabilir (viral (virüsten kaynaklanan), bakteriyel ya da
mantar). Bunlar arasında burun, sinüs ya da boğaz enfeksiyonları (üst solunum yolu
enfeksiyonu) veya akciğer, veya deri enfeksiyonu yer alabilir
•Morarma ya da morarma eğiliminin artması
•Ağızda yara
•Baş dönmesi
•Baş ağrısı
•Kabızlık
•Hasta hissetme ya da olma (bulantı veya kusma)
•Hazımsızlık
•İshal (Diyare) – doktorunuzun size bir sıvı ve tuz replasmanı (yerine koyma tedavisi) ya
da diğer bir ilaç vermesi gerekebilir
•Deri döküntüsü
•Kol ve bacaklarda ağrı
•Sırt ya da eklem ağrısı
•Kaslarda kramp, spazm ya da sızı
•Kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan hücrelerin (trombosit) sayısının düşüklüğü, çok
düşük beyaz kan hücresi sayısı (kan testlerinde gösterilen)
•Kan testlerinde beyaz kan hücrelerinin sayı ya da oranında bir artış
•Ellerde, ayak bilekleri ve ayaklarda şişme
•Yüksek kan basıncı
•Kandaki “kreatinin” düzeyinde artış
Yaygın
•Bütün vücutta seyreden ciddi enfeksiyon (sepsis)
•İdrar yolu enfeksiyonu
•Burun kanaması, derinin altındaki kanamaya bağlı kırmızı ya da mor lekeler
•Mide, bağırsak, dışkı ya da idrarda kan, daha ağır geçen adet dönemi, yaralanmaya bağlı
durdurulamayan kanama
•Kalp yetmezliği
•Atlayan kalp atışları, zayıf ya da eşit olmayan nabız, baş dönmesi, nefes darlığı, göğüs
ağrısı (kalp ritim bozukluğuna ait belirtiler)
•Ateşin eşlik ettiği düşük beyaz kan hücresi sayımı (febril nötropeni)
•Melanom dışı (non-melanom) cilt kanseri, en sık görülen skuamöz (pul pul dökülen)
hücre ve bazal (zemin) hücre cilt kanseri
•Bulanık görme
•Ciltte kızarıklık
•Kalıcı hasara yol açabilecek düzeyde akciğerlerin iltihaplanması
•Kan testlerinde gösterildiği üzere guta neden olabilecek yüksek kan “ürik asit” düzeyi
•Tırnaklarda kırılganlık
•Aniden gelişen böbrek hasarı
•Ellerde veya ayaklarda veya vücudun diğer bölümlerinde güçsüzlük, uyuşukluk,
karıncalanma veya ağrı (periferal nöropati)
8
Yaygın olmayan
•Karaciğer yetmezliği, ölümcül sonucu olanlar dahil
•Şiddetli mantar enfeksiyonları
•Kafa karışıklığı, konuşma bozukluğu veya baygınlık hissi ile baş ağrısı – bunlar beyninizdeki ciddi iç kanama belirtileri olabilir
•Kanser tedavisi sırasında ve bazen tedavi olmaksızın kanser hücrelerinin hızlı yıkımı sonucunda kanda olağandışı kimyasal seviyeleri (tümör lizis sendromu)
•Yüz, dudak, ağız, dil veya boğazda şişme, yutkunma veya nefes almada güçlük, kaşıntılı döküntü (kurdeşen) dahil, bazen ciddi olabilen alerjik reaksiyonlar
•Deri altındaki yağ dokusunun enflamasyonu
•Kan kaybı ve felç nedeniyle beyin veya sinir fonksiyonlarında azalma
•Gözde kanama (bazı durumlarda görme kaybıyla ilişkili)
•Anormal derecede hızlı kalp çarpıntısı
•Kalp durması (kalbin atışının durması)
•Ağrılı cilt ülseri (piyoderma gangrenozum) veya ciltte kırmızı, ağrılı deri alanları, ateş ve beyaz kan hücrelerinde artış (bunlar akut febril nötrofilik dermatoz veya Sweet sendromunun belirtileri olabilir)
•Ciltte kolayca kanayabilen küçük, kırmızı yumru (piyojenik granülom).
Seyrek
•Hücrelerin kümelenmesine neden olabilecek ciddi oranda artan beyaz kan hücresi sayısı(akyuvar)
•Özellikle ağız, burun, göz ve genital bölge çevresinde kabarıklık ve derinin soyulmasını takiben şiddetli döküntü (Stevens-Johnson Sendromu).
Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. IMBRUVICA’nın saklanması
IMBRUVICA’yı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
30 °C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
İlaçları atık su ya da evsel atıklarla birlikte atmayınız. Kullanmadığınız ilaçları nasıl atacağınızı eczacınıza sorunuz. Bu önlemler çevrenin korunmasına yardımcı olacaktır.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
9
Bu ilacın kartonunda ve şişesinde belirtilen son kullanma tarihinden sonra kullanmayınız. Son kullanma tarihi o ayın son gününü ifade eder.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra IMBRUVICA’yı kullanmayınız.
Ruhsat Sahibi: Johnson and Johnson Sıhhi Mal. San. ve Tic. Ltd. Şti.
Kavacık/Beykoz/İstanbul
Cilag AG – Schaffhausen/İsviçreÜretim yeri:
Bu kullanma talimatı …./…./…. tarihinde onaylanmıştır.
10
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
IMBRUVICA 140 mg Sert Kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her bir sert kapsül 140 mg ibrutinib içerir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Sert kapsül.
Üzerinde siyah renkli “ibr 140 mg” baskısı bulunan beyaz, opak sert kapsül.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
IMBRUVICA,
Mantle Hücreli Lenfoma (MHL):
-En az 3 kür rituksimab ve alkilleyici ajan kombinasyonu sonrası nüks eden veya dirençli olan veya otolog kök hücre nakli sonrası nüks eden mantle hücreli lenfomada (MHL) endikedir.
Kronik Lenfositik Lösemi (KLL):
-Daha önce tedavi edilmemiş kronik lenfositik lösemi (KLL) tanısı olan yetişkin hastaların tedavisinde monoterapi olarak ya da rituksimab veya obinutuzumab veya venetoklaks ile kombine kullanımda, (bkz. Bölüm 5.1)
-Relaps refrakter yetişkin KLL hastalarının tedavisinde monoterapi olarak ya da bendamustin ve rituksimab (BR) ile kombine kullanımda endikedir.
Waldenström Makrogloblunemisi (WM):
-Waldenström makrogloblunemisi (WM) tanısı olan ve en az bir sıra tedavi sonrasında relaps yada dirençli erişkin hastaların tedavisinde ya da kemo-immunoterapi için uygun olmayan hastaların ilk sıra tedavisinde monoterapi veya rituksimabla kombinasyon halinde endikedir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Bu ilaç ile tedavi, anti-kanser ilaçların kullanımında deneyimli bir hekim tarafından başlatılmalı ve gözlem altında tutulmalıdır.
1
Pozoloji uygulama sıklığı ve süresi:
Mantle Hücreli Lenfoma (MHL)
MHL için önerilen IMBRUVICA dozu günde bir kez ağızdan alınan 560 mg’dır (140 mg’lik dört kapsül).
Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) ve Waldenström Makrogloblunemisi (WM)
KLL ve WM için önerilen IMBRUVICA dozu, monoterapi veya kombinasyon halinde günde bir kez ağızdan alınan 420 mg’dir (140 mg’lik üç kapsül) (kombinasyon rejimlerine ilişkin detaylı bilgi için bkz. Bölüm 5.1).
IMBRUVICA ile tedavi hastalık progresyonuna ya da hasta tarafından artık tolere edilemez hale gelinceye kadar sürdürülmelidir. KLL tedavisi için venetoklaks ile kombinasyon halinde IMBRUVICA, 3 kür (1 kür 28 gündür) için tek bir ajan olarak uygulanmalı, ardından 12 kür IMBRUVICA ve venetoklaks uygulanmalıdır. Venetoklaks dozaj bilgisi için, Venetoklaks Kısa Ürün Bilgisi’ne (KÜB) bakınız.
IMBRUVICA, anti-CD20 tedavisiyle kombinasyon halinde uygulanacağı zaman, IMBRUVICA’nın aynı gün verilecek anti-CD20
tedavisinden önce uygulanması önerilmektedir.
Doz ayarlamaları
Orta güçte ya da güçlü CYP3A4 inhibitörleri ibrutinib maruziyetini artırır (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5).
Orta güçte CYP3A4 inhibitörleri ile eş zamanlı kullanıldığında ibrutinib dozu günde 280 mg’a (iki kapsül) düşürülmelidir.
Güçlü CYP3A4 inhibitörleri ile eş zamanlı kullanıldığında ibrutinib dozu günde 140 mg’a (bir kapsül) düşürülmeli ya da tedaviye 7 güne kadar ara verilmelidir.
Herhangi bir yeni başlayan ya da kötüleşen Derece 2 kalp yetmezliği, Derece 3 kardiyak aritmiler, Derece 3 ya da üzerindeki non-hematolojik toksisite, ateş veya enfeksiyon ile birlikte olan Derece 3 ya da üzerindeki nötropeni veya Derece 4 hematolojik toksisite meydana geldiğinde IMBRUVICA tedavisi durdurulmalıdır. Toksisite semptomları Derece 1 veya başlangıç seviyesine döndüğünde (düzelme), IMBRUVICA tedavisine aşağıdaki tablolara göre önerilen dozda devam edilmelidir.
Kardiyak olmayan olaylar için önerilen doz modifikasyonları aşağıdaki gibidir:
İyileşme Sonrası
KLL/WM
Doz Modifikasyonu
Derece 3 veya 4 hematolojik olmayan toksisiteler
Enfeksiyon veya ateşle birlikte Derece 3 veya 4 nötropeni
4. Derece hematolojik toksisiteler
560 mg/gün dozunda yeniden başlanır.
420 mg/gün dozunda yeniden başlanır.
420 mg/gün dozunda yeniden başlanır.
280 mg/gün dozunda yeniden başlanır.
280 mg/gün dozunda yeniden başlanır.
140 mg/gün dozunda yeniden başlanır.
2
* Tedaviye devam ederken, risk-yarar değerlendirmesine göre aynı veya daha düşük dozda yeniden başlanır. Toksisite tekrar oluşursa, günlük dozu 140 mg azaltılır.
Kalp yetmezliği veya kardiyak aritmi olayları için önerilen doz modifikasyonları aşağıdaki gibidir:
Toksisite Meydana Gelmesi
İyileşme Sonrası
MHL
Doz Modifikasyonu
İyileşme Sonrası
KLL/WM
Doz Modifikasyonu
Derece 2 kalp yetmezliği
420 mg/gün dozunda yeniden başlanır.
280 mg/gün dozunda yeniden başlanır.
280 mg/gün dozunda yeniden başlanır.
140 mg/gün dozunda yeniden başlanır.
Derece 3 kardiyak aritmiler
420 mg/gün dozunda yeniden başlanır.†
280 mg/gün dozunda yeniden başlanır.†
Derece 3 veya 4 kalp yetmezliği
kardiyak
aritmiler
† Tedaviye devam etmeden önce risk-yararı değerlendirin.
Unutulan dozlar
Eğer bir IMBRUVICA dozu planlanan zamanda alınmazsa, aynı gün içerisinde mümkün olan en kısa zamanda alınabilir ve sonraki gün normal uygulama planına devam edilir. Kaçırılan dozu telafi etmek için fazladan IMBRUVICA alınmamalıdır.
Uygulama şekli:
IMBRUVICA her gün yaklaşık aynı saatte, günde bir kere ağızdan bir bardak su ile alınmalıdır. Kapsüller bir bütün olarak yutulmalı, açılmamalı, kırılmamalı ya da çiğnenmemelidir. IMBRUVICA greyfurt suyu veya turunçgiller ile alınmamalıdır (bkz. Bölüm 4.5).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda özel klinik çalışmalar yapılmamıştır. Hafif ya da orta dereceli böbrek yetmezliği olan hastalar IMBRUVICA klinik çalışmalarında tedavi edilmiştir. Hafif ya da orta dereceli böbrek yetmezliği olan (kreatinin klerensi > 30 mL/dak) hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Hidrasyon sağlanmalı ve serum kreatinin düzeyleri periyodik olarak takip edilmelidir. Şiddetli böbrek yetmezliği olan (kreatinin klerensi < 30 mL/dak) hastalarda, IMBRUVICA ancak fayda riskten ağır bastığı takdirde kullanılmalı ve hastalar toksisite belirtileri açısından yakından izlenmelidir. Şiddetli böbrek yetmezliği hastalarında ya da diyaliz hastalarında veri mevcut değildir (bkz. Bölüm 5.2).
3
Karaciğer yetmezliği:
İbrutinib karaciğerde metabolize edilir. Bir karaciğer yetmezliği çalışmasında, veriler ibrutinib maruziyetinde artış ortaya koymuştur (bkz. Bölüm 5.2). Hafif dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh sınıfı A), önerilen doz günde 280 mg’dır (2 kapsül). Orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh sınıfı B), önerilen doz günde 140 mg’dır (1 kapsül). Hastalar IMBRUVICA toksisitesi belirtileri açısından izlenir ve gerektiği gibi doz modifikasyon kılavuzları takip edilir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda IMBRUVICA kullanılması önerilmez (Child-Pugh sınıfı C).
Şiddetli kalp hastalığı:
Şiddetli kalp hastalığı olan hastalar IMBRUVICA’nın klinik çalışmalarından dışlanmıştır.
Pediyatrik popülasyon:
IMBRUVICA’nın 0-18 yaş arası çocuklarda ve adolesanlarda etkililiği ortaya konmadığından kullanımı tavsiye edilmemektedir. Matür B hücreli non-Hodgkin lenfomlı hastalara ilişkin mevcut veriler Bölüm 4.8, 5.1 ve 5.2’de açıklanmaktadır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda (65 yaş ve üstü) doz ayarlaması gerekli değildir.
4.3 Kontrendikasyonlar
Etkin maddeye ya da Bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık durumunda ve
St. John’s Wort (Sarı kantaron) içeren ürünler ile birlikte IMBRUVICA kullanımı kontrendikedir.
4.4Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Kanama ilişkili olaylar
IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda, trombositopeninin eşlik ettiği ve etmediği kanama olay bildirimleri olmuştur. Bunlar arasında kontüzyon, burun kanaması ve peteşi gibi minor kanama olayları ve gastrointestinal kanama, intrakraniyal kanama ve hematüri gibi bazıları ölümcül olan, majör kanama olayları yer alır.
Varfarin ya da diğer K vitamini antagonistleri IMBRUVICA ile eş zamanlı olarak kullanılmamalıdır.
IMBRUVICA ile birlikte antikoagülan veya trombosit fonksiyonunu inhibe eden (antiplatelet
Antikoagülanlarda, antiplatelet ajanlardan daha fazla majör kanama riski gözlenmiştir. IMBRUVICA ile birlikte uygulandığında, antikoagülan veya antiplatelet tedavisinin riskleri ve yararları göz önünde bulundurulmalıdır. Kanama bulgu ve semptomları için hasta izlenmelidir.
Balık yağı ve E vitamini gibi gıda takviyelerinin kullanımından kaçınılmalıdır.
IMBRUVICA tedavisi cerrahinin tipine ve kanama riskine bağlı olarak, cerrahi öncesinde ve sonrasında en az 3 ila 7 gün kesilmelidir.
4
Kanama ile ilişkili olayların mekanizması tam olarak anlaşılamamıştır. Konjenital kanama diyatezi olan hastalar incelenmemiştir.
Lökostaz
IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda lökostaz vakaları bildirilmiştir. Dolaşımdaki lenfosit sayısının yüksek olması (> 400.000/mcL) riskte artışa neden olabilir. IMBRUVICA tedavisinin geçici olarak ara verilmesi düşünülmelidir. Hastalar yakından izlenmelidir.
bakım
uygulanmalıdır.
Dalak rüptürü
IMBRUVICA tedavisinin kesilmesinin ardından dalak rüptürü vakaları bildirilmiştir.
IMBRUVICA tedavisine ara veya son verildiğinde, hastalık durumu ve dalak boyutu dikkatle izlenmelidir (örn. klinik muayene, ultrason). Sol üst karın veya omuz ucu ağrısı gelişen hastalar değerlendirilmeli ve dalak rüptürü tanısı düşünülmelidir.
Enfeksiyonlar
IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda enfeksiyonlar gözlenmiştir (sepsis, nötropenik sepsis, bakteri, virüs ya da mantar enfeksiyonları). Bu enfeksiyonların bazıları hastaneye yatma ve ölümle sonuçlanmıştır. Ölümcül enfeksiyonları olan hastaların çoğunda nötropeni de vardır. Hastalar ateş, anormal karaciğer fonksiyon testleri, nötropeni ve enfeksiyonlar açısından izlenmeli ve endike olduğu gibi uygun anti-enfektif tedavi başlatılmalıdır. Fırsatçı enfeksiyon açısından artmış risk altında olan hastalar için standart tedaviye göre profilaksi düşünülmelidir.
İbrutinib kullanımını takiben Aspergillozis, Kriptokokkozis ve Pnömosistis jiroveci enfeksiyonlarına ait vakalar dahil olmak üzere invazif fungal enfeksiyon vakaları bildirilmiştir. Rapor edilen invaziv mantar enfeksiyonu vakaları ölümcül sonuçlarla ilişkilendirilmiştir.
Geçmişte ya da eşzamanlı alınan immünosupresif tedavi koşullarında ölümcül olanları dahil olmak üzere Progresif Multifokal Lökoensefalopati (PML) vakaları rapor edilmiştir. Hekimler yeni ya da kötüleşen nörolojik, bilişsel ya da davranışsal belirti veya semptomları olan hastalarda PML’yi ayırıcı tanıda değerlendirmelidir. PML’den şüphelenildiği takdirde, uygun tanısal değerlendirmeler gerçekleştirilmeli ve PML ekarte edilene kadar tedavi durdurulmalıdır. Herhangi bir şüphe varsa, hastanın bir nöroloji uzmanına sevk edilmesi ve PML için tercihen kontrastlı MRG, JC Viral DNA için beyin-omurilik sıvısı (BOS) testi ve tekrarlayan nörolojik değerlendirmeler gibi uygun tanısal ölçümler düşünülmelidir.
Hepatik olaylar
IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda hepatotoksisite, hepatit B reaktivasyonu ve kronik olabilen hepatit E vakaları meydana gelmiştir. IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda ölümcül olaylar dahil karaciğer yetmezliği meydana gelmiştir. IMBRUVICA ile tedaviye başlamadan önce karaciğer fonksiyonu ve viral hepatit durumu değerlendirilmelidir. Hastalar, tedavi sırasında karaciğer fonksiyon parametrelerindeki değişiklikler için periyodik olarak izlenmelidir. Klinik olarak belirtildiği gibi, enfeksiyöz hepatit için viral yük ve serolojik testler, yerel tıbbi kılavuzlara göre yapılmalıdır. Hepatik olay teşhisi konan hastalar için, yönetim için bir karaciğer hastalığı uzmanına danışmayı düşünün.
5
Sitopeniler
IMBRUVICA ile tedavi sırasında ortaya çıkan Derece 3 ya da 4 sitopeniler (nötropeni, trombositopeni ve anemi) bildirilmiştir. Ayda bir tam kan sayımları izlenmelidir.
İnterstisyel Akciğer Hastalığı (İAH)
IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda İAH vakaları bildirilmiştir. Hastalar, İAH’na işaret eden akciğer semptomları bakımından izlenmelidir. Semptomların ortaya çıkması durumunda, IMBRUVICA’ya ara verilmeli ve İAH uygun şekilde tedavi edilmelidir. Semptomların devam etmesi halinde, IMBRUVICA tedavisinin risk ve faydaları hesaplanmalı ve doz modifikasyonu kılavuzuna uyulmalıdır.
Kardiyak aritmiler ve kardiyak yetmezlik
IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda ölümcül ve ciddi kardiyak aritmiler ve kalp yetmezliği meydana gelmiştir. İleri yaşlı, Eastern Cooperative Oncology Group (ECOG) performans durumu ≥2 olan veya kardiyak komorbiditeleri olan hastalar ani ölümcül kardiyak olaylar açısından daha yüksek riske sahip olabilirler. Özellikle akut enfeksiyonlar ya da kardiyak risk faktörleri, hipertansiyon dahil, diyabet hastalığı ve geçmiş bir kardiyak aritmiöyküsü olan hastalarda atriyal fibrilasyon, atriyal flutter ve ventriküler taşiaritmi ve kardiyak yetmezlik vakaları bildirilmiştir.
IMBRUVICA’ya başlamadan önce klinik olarak uygun kardiyak öykü ve fonksiyonun değerlendirmesi yapılmalıdır. Hastalar, tedavi sırasında kardiyak fonksiyonda klinik kötüye gitme belirtileri açısından dikkatle izlenmeli ve klinik olarak değerlendirilmelidir. Kardiyovasküler açıdan endişeler olan hastalar için ileri değerlendirme (örn., EKG, ekokardiyogram) düşünülmelidir.
Kardiyak olaylar için ilgili risk faktörleri olan hastalarda, alternatif tedavi IMBRUVICA ile tedaviye başlamadan önce dikkatlice yarar/risk değerlendirilerek düşünülebilir.
Ventriküler taşiaritmi belirti ve/veya semptomları gelişen hastalarda, IMBRUVICA geçici olarak kesilmeli ve tedaviye yeniden başlamadan önce kapsamlı bir klinik yarar/risk değerlendirmesi gerçekleştirilmelidir.
Antikoagülan tedavisi gerektiren, halihazırda atriyal fibrilasyonu olan hastalarda, IMBRUVICA’ya alternatif tedaviler düşünülmelidir. IMBRUVICA ile tedavi sırasında atriyal fibrilasyon gelişirse, hastalar tromboembolik hastalık riski açısından incelenmelidir. Yüksek riski olan ve IMBRUVICA alternatiflerinin uygun olmadığı hastalarda, antikoagülanlar ile çok yakından takip ederek tedavi düşünülmelidir.
IMBRUVICA tedavisi sırasında hastalar kardiyak yetmezlik bulgu ve semptomları açısından izlenmelidir. Bu vakaların bazılarında, IMBRUVICA’nın kesilmesinden veya dozun azaltılmasından sonra kalp yetmezliği düzelmiş veya iyileşmiştir.
Serebrovasküler olaylar
Eşlik eden atriyal fibrilasyon ve/veya hipertansiyonu olan ve olmayan IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda, serebrovasküler olay, geçici iskemik atak ve ölümleri içeren iskemik inme vakaları bildirilmiştir. Bildirilen gecikme vakaları arasında, IMBRUVICA ile tedaviye başlanmasından merkezi sinir iskemik vasküler durumlarının başlangıcına kadar çoğu vakada birkaç ay bulunması (%78’inde 1 aydan fazla ve vakaların %44’ünde 6 aydan fazla) hastaların düzenli olarak izlenmesine ihtiyaç olduğunu vurguladı (bkz. Bölüm 4.4 Kardiyak aritmi ve Hipertansiyon ve Bölüm 4.8).
6
Tümör lizis sendromu
Tümör lizis sendromu (TLS) IMBRUVICA tedavisinde bildirilmiştir. Tümör lizis sendromu riski taşıyan hastalar, tedavi öncesi tümör yükü yüksek olan hastalardır. Hastalar yakından takip edilmeli ve uygun önlemler alınmalıdır.
Non-melanom cilt kanseri
Havuzlanmış randomize Faz 3 karşılaştırmalı çalışmalarda, IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda karşılaştırma kollarına oranla daha sık non-melanom cilt kanseri bildirilmiştir. Hastalar non-melanom cilt kanseri açısından yakından takip edilmelidir.
Hipertansiyon
IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda hipertansiyon meydana gelmiştir (bkz. Bölüm 4.8). IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda kan basıncı düzenli olarak izlenmelidir. IMBRUVICA ile tedavi boyunca uygun görüldüğü takdirde antihipertansif ilaçlar başlatılmalıveya dozu ayarlanmalıdır.
Hemofagositik lenfohistiyositoz (HLH)
IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda HLH vakaları (ölümcül vakalar dahil) bildirilmiştir. HLH, aşırı sistemik inflamasyonun klinik belirti ve semptomları ile karakterize, yaşamı tehdit eden bir patolojik immün aktivasyon sendromudur. HLH ateş, hepatosplenomegali, hipertrigliseridemi, yüksek serum ferritin ve sitopeniler ile karakterizedir. Hastalar HLH semptomları hakkında bilgilendirilmelidir. Patolojik immün aktivasyonun erken belirtilerini geliştiren hastalar derhal değerlendirilmeli ve HLH tanısı düşünülmelidir.
İlaç-ilaç etkileşimleri
IMBRUVICA’nın güçlü ya da orta dereceli CYP3A4 inhibitörleri ile eş zamanlı kullanımıibrutinib maruziyetini artırabilir ve dolayısıyla toksisite için yüksek risk oluşturabilir. Öte yandan, CYP3A4 enzimini indükleyen ilaçların eş zamanlı kullanımı IMBRUVICA maruziyetini azaltabilir ve dolayısıyla etkililikte azalma riski ortaya çıkabilir. Bu sebeple, IMBRUVICA’nın güçlü CYP3A4 inhibitörleri ve güçlü ya da orta dereceli CYP3A4 indükleyicileri ile eş zamanlı kullanımından mümkün olduğunca kaçınılmalı ve eş zamanlı kullanım sadece potansiyel yarar potansiyel zarardan üstün olduğunda düşünülmelidir. CYP3A4 inhibitörü kullanılması zorunlu olan hastalar, IMBRUVICA toksisite belirtileri açısından yakından izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.5). Eğer bir CYP3A4 indükleyicisinin kullanılması gerekiyorsa, hastalar IMBRUVICA etkisizlik riski belirtileri açısından izlenmelidir.
Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar
Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar IMBRUVICA kullanırken yüksek düzeyde etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır (bkz. Bölüm 4.6).
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
İbrutinib primer olarak sitokrom P450 enzim 3A4 (CYP3A4) ile metabolize edilir.
İbrutinibin plazma konsantrasyonlarını yükseltebilen ilaçlar:
Orta güçte ya da güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin IMBRUVICA ile eş zamanlı kullanımı
kullanımdan
kaçınılmalıdır.
7
Güçlü CYP3A4 inhibitörleri
18 sağlıklı gönüllüde, çok güçlü bir CYP3A4 inhibitörü olan ketokonazolün aç karnına eş zamanlı uygulaması ibrutinib maruziyetini (Cmaks ve EAA) sırasıyla 29 ve 24 kat arttırmıştır. Aç karnına koşullarının kullanıldığı simülasyonlar güçlü bir CYP3A4 inhibitörü olan klaritromisinin ibrutinib EAA’sını 14 kat etkilediğini göstermektedir. IMBRUVICA’yı yemek ile birlikte alan B-hücreli malignitesi olan hastalarda, güçlü CYP3A4 inhibitörü olan varikonazolün eş zamanlı uygulanması Cmaks’ı 6,7 kat ve EAA’yı 5,7 kat artırmıştır. Güçlü CYP3A4 inhibitörlerin (örneğin ketokonazol, indinavir, nelfinavir, ritonavir, sakuinavir, klaritromisin, telitromisin, itrakonazol, nefazadon, kobisistat, vorikonazol ve posakonazol) kullanımından kaçınılmalıdır. Eğer fayda riskten fazlaysa ve güçlü bir CYP3A4 inhibitörü kullanımı zorunluysa IMBRUVICA dozu inhibitör kullanımı süresince 140 mg’a (1 kapsül) indirilir ya da IMBRUVICA geçici bir süre kesilir (7 gün ya da daha kısa bir süre). Hastalar toksisite açısından yakından izlenmeli ve gerektiği gibi doz modifikasyon kılavuzları takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).
Orta güçte CYP3A4 inhibitörleri
IMBRUVICA’yı yemek ile birlikte alan B-hücreli malignitesi olan hastalarda CYP3A4 inhibitörü olan eritromisinin eş zamanlı uygulanması Cmaks’ı 3,4 kat ve EAA’yı 3 kat artırmıştır. Eğer orta güçte bir CYP3A4 inhibitörü (örneğin flukonazol, eritromisin, amprenavir, aprepitant, atazanavir, siprofloksasin, krizotinib, diltiazem, fosamprenavir, imatinib, verapamil, amiodaron ve dronedaron) endike ise, IMBRUVICA dozu inhibitör kullanımı süresince 280 mg’a (2 kapsül) indirilmelidir. Hastalar toksisite açısından yakından izlenmeli ve gerektiği gibi doz modifikasyon kılavuzları takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).
Zayıf CYP3A4 inhibitörleri
Açkarnına koşullarının kullanıldığı simülasyonlar zayıf CYP3A4 inhibitörleri olan azitromisin ve fluvoksaminin ibrutinib EAA’sını 2 kattan az yükseltebileceğini göstermiştir. Zayıf güçte inhibitörler ile kombinasyonunda herhangi bir doz ayarlaması gerekli değildir. Hastalar toksisite açısından yakından izlenmeli ve gerektiği gibi doz modifikasyon kılavuzları takip edilmelidir.
CYP3A4 inhibitörü olan greyfurt suyunun eş zamanlı kullanımının değerlendirildiği 8 sağlıklı hastada ibrutinib maruziyeti (Cmaks ve EAA) sırasıyla 4 ve 2 kat artmıştır. Orta güçte CYP3A4 inhibitörleri içerdikleri için, IMBRUVICA tedavisi sırasında greyfurt suyu ve turunçgiller tüketilmemelidir (bkz. Bölüm 4.2).
İbrutinibin plazma konsantrasyonlarını azaltabilen ilaçlar:
IMBRUVICA’nın CYP3A4 indükleyicileri ile birlikte kullanılması ibrutinibin plazma konsantrasyonlarını azaltabilir.
18 sağlıklı gönüllüde, güçlü bir CYP3A4 indükleyicisi olan rifampisinin aç karnına eş zamanlı uygulaması ibrutinib maruziyetini (Cmaks ve EAA) sırasıyla %92 ve %90 azaltmıştır. Güçlü veya orta güçte CYP3A4 indükleyicilerinin (örneğin karbamazepin, rifampisin, fenitoin) eş zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır. St. John’s Wort (Sarı kantaron) içeren preparatlar ile IMBRUVICA’nın eş zamanlı kullanımı etkililik azalabileceğinden kontrendikedir. Daha düşük bir CYP3A4 indüksiyonu sağlayan alternatif ilaçlar düşünülmelidir. Eğer fayda riskten fazlaysa ve güçlü veya orta güçte bir CYP3A4 indükleyicisinin kullanımı zorunluysa hastalar etkisizlik açısından yakından takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4). Zayıf indükleyiciler IMBRUVICA ile eş zamanlı kullanılabilir ama yine de hastalar etkisizlik açısından yakından takip edilmelidir.
8
İbrutinib pH’a bağlı çözünürlük sergiler ve daha yüksek pH değerinde daha düşükçözünürlüğe sahiptir. 5 gün süreyle günde bir kere 40 mg omeprazol aldıktan sonra aç karnına 560 mg’lık tek bir ibrutinib dozu uygulanan sağlıklı gönüllülerde daha düşük bir Cmaks değeri gözlenmiştir (bkz. Bölüm 5.2). Daha düşük bir Cmaks değerinin klinik anlamı olduğuna dair hiçbir bulgu mevcut değildir ve midenin pH değerini artıran tıbbi ürünler (örneğin proton pompası inhibitörleri) pivot klinik çalışmalarda hiçbir kısıtlama olmaksızın kullanılmıştır.
Plazma konsantrasyonları ibrutinib ile değişen ilaçlar:
İbrutinib in vitro bir P-gp ve meme kanseri rezistan proteini (BCRP) inhibitörüdür. Bu etkileşimi kanıtlayan bir klinik çalışma olmadığından, ibrutinibin terapötik bir dozda intestinal P-gp’yi ve BCRP’yi inhibe edebileceği de olasılık dışı bırakılamaz. Gastrointestinal kanalda bir etkileşim potansiyelini en aza indirmek üzere, digoksin veya metotreksat gibi oral dar bir terapötik aralığına sahip P-gp veya BCRP substratları IMBRUVICA’dan en az 6 saat önce ya da sonra kullanılmalıdır. İbrutinib aynı zamanda karaciğerde BCRP’yi inhibe edebilir ve BCRP-aracılı hepatik atılıma uğrayan tıbbi ürünlerin, rosuvastatin gibi, maruziyetini artırır.
Venetoklaks (400 mg) ile kombinasyon halinde ibrutinib (420 mg) çalışmalarındaki KLL hastalarında, venetoklaks için monoterapi verilerine kıyasla venetoklaks maruziyetinde bir artış (EAA bazında yaklaşık 1,8 kat) gözlenmiştir.
B-hücreli maligniteleri olan hastalarda yapılan bir ilaç etkileşimi çalışmasında, tek seferlik 560 mg ibrutinib dozunun, CYP3A4 substratı midazolamın maruziyeti üzerinde klinik olarak anlamlı bir etkisi olmamıştır. Aynı çalışmada, günde 560 mg ibrutinib ile 2 haftalık tedavinin oral kontraseptiflerin (etinilestradiol ve levonorgestrel), CYP3A4 substratı midazolamın veya CYP2B6 substratı bupropionun farmakokinetiği üzerinde klinik olarak anlamlı bir etkisi olmamıştır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6 Gebelik ve Laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Hayvanlardan elde edilen bulgulara dayalı olarak, IMBRUVICA gebe kadınlara uygulandığında fetusa zarar verebilir. IMBRUVICA kullanırken ve tedavinin tamamlanmasını takiben 3 ay süresince kadınlar gebe kalmaktan kaçınmalıdır. Bu sebeple çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar IMBRUVICA kullanırken ve tedavinin tamamlanmasını takiben 3 ay süresince yüksek düzeyde etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır. İbrutinibin hormonal doğum kontrol yöntemlerini etkileyip etkilemediği henüz bilinmemektedir. Bu sebeple, hormonal doğum kontrol yöntemi kullanan hastalar ikinci bir bariyer yöntemi de ilave etmelidir.
Gebelik dönemi
IMBRUVICA gebelik sırasında kullanılmamalıdır. IMBRUVICA’nın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin veri mevcut değildir. Hayvan çalışmaları üreme toksisitesi ortaya koymuştur (bkz. Bölüm 5.3).
9
Laktasyon dönemi
İbrutinibin veya metabolitlerinin anne sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Emzirilen bebeğe olan riskler göz ardı edilemez. IMBRUVICA tedavisi sırasında emzirme kesilmelidir.
Fertilite
Erkek ya da dişi sıçanlarda test edilen maksimum doza kadar (100 mg/kg/gün – insana eşdeğer doz 16 mg/kg/gün) fertilite ya da üreme kapasitesine bir etki görülmemiştir (bkz. Bölüm 5.3). İbrutinibin insan fertilitesine etkileri üzerine veri bulunmamaktadır.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
IMBRUVICA’nın araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde minör etkisi bulunmaktadır.
IMBRUVICA kullanan bazı hastalarda yorgunluk, baş dönmesi ve asteni bildirilmiş olup, bir hastanın taşıt ya da makine kullanma kapasitesini değerlendirirken bu dikkate alınmalıdır.
4.8İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profili özeti
Güvenlilik profili, dört Faz 2 klinik çalışmada ve sekiz randomize Faz 3 çalışmada IMBRUVICA ile tedavi edilen 1981 hastadan ve pazarlama sonrası deneyimlerden birleştirilen verilere dayanmaktadır. Klinik çalışmalarda MHL için tedavi edilen hastalar günde bir kez 560 mg IMBRUVICA almış ve klinik çalışmalarda KLL ya da Waldenström makroglobulinemisi (WM) için tedavi edilen hastalar da günde bir kez 420 mg IMBRUVICA almıştır. Hastalara IMBRUVICA ile venetoklaksın kombinasyon halinde sabit süreli verildiği çalışmalar (CLL3011 ve PCYC-1142-CA çalışmaları) haricinde klinik çalışmalardaki tüm hastalar IMBRUVICA’yı hastalık progresyonuna ya da artık tolere edilemez hale gelene kadar almıştır. Birleştirilmiş veri seti genelinde IMBRUVICA tedavisinin medyan süresi 14,7 aydı. KLL/SLL için medyan tedavi süresi 14,7 aydı (52 aya kadar); MHL için medyan tedavi süresi 11,7 aydı (28 aya kadar); WM için medyan tedavi süresi 21,6 aydı (37 aya kadar).
En yaygın görülen advers ilaç reaksiyonları (≥%20) diyare, nötropeni, kas-iskelet ağrısı, hemoraji (örneğin morarma), döküntü, bulantı, trombositopeni, artralji ve üst solunum yolu enfeksiyonu olmuştur. En yaygın Derece 3 veya 4 advers ilaç reaksiyonları (≥%5) arasında nötropeni, lenfositoz, trombositopeni, hipertansiyon ve pnömoni yer almıştır.
Tablolaştırılmış advers ilaç reaksiyonları
B-hücreli maligniteleri olan hastaların tedavilerinde advers ilaç reaksiyonları ve pazarlama sonrası advers reaksiyonlar sistem organ sınıfına ve sıklık derecelerine göre aşağıda listelenmiştir. Sıklık dereceleri şöyledir: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). İstenmeyen etkiler her sıklık gruplamasında ciddiyette azalma sırasına göre sunulmaktadır.
Tablo 1: B-hücreli Maligniteleri Olan Hastalarda Klinik Çalışmalarda ve Pazarlama Sonrası Raporlanan Advers Reaksiyonlar†
Sıklık
(tüm dereceler)
Tüm
Dereceler (%)
Derece ≥ 3 (%)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok yaygın
Pnömoni*#
Üst solunum yolu enfeksiyonu Deri enfeksiyonu*
12
21
15
7
1
2
10
Yaygın
Sepsis*#
Üriner sistem enfeksiyonu Sinüzit*
3
9
9
3
1
1
Yaygın olmayan
Cryptococcal enfeksiyonlar* Pneumocystis enfeksiyonlar*# Aspergillus enfeksiyonları* Hepatit B reaktivasyonu@#
<1
<1
<1
<1
0
<1
<1
<1
İyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar (kist ve polipler de dahil olmak üzere)
Yaygın
Non-melanom cilt kanseri* Bazal hücreli karsinom
Skuamöz hücreli karsinom
5
3
1
1
<1
<1
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok yaygın
Nötropeni*
Trombositopeni* Lenfositoz*
39
29
15
31
8
11
Yaygın
Febril nötropeni
Lökositoz
4
4
4
4
Seyrek
Lökostaz sendromu
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın
İnterstisyel akciğer hastalığı*,#
Metabolizma ve
beslenme hastalıkları
Yaygın
Hiperürisemi
Yaygın olmayan
Tümör lizis sendromu
Sinir sistemi
hastalıkları
Çok yaygın
Baş dönmesi
Baş ağrısı
12
19
<1
1
Yaygın
Periferal nöropati*
Yaygın olmayan
Serebrovasküler olaylar# Geçici iskemik atak
İskemik inme#
<1
<1
<1
<1
<1
<1
Göz hastalıkları
Yaygın
Görme bulanıklığı
Yaygın olmayan
Göz kanaması‡
Kardiyak hastalıklar
Yaygın
Kardiyak yetmezlik*,# Atriyal fibrilasyon
2
8
1
4
Yaygın olmayan
Ventriküler taşiaritmi*,# Kardiyak arrest#
1
<1
<1
<1
Vasküler hastalıklar
Çok yaygın
Kanama*#
Morarma*
Hipertansiyon*
35
27
18
1
<1
8
Yaygın
Burun kanaması
Peteşi
9
7
<1
0
Yaygın olmayan
Subdural hematom#
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın
Diyare
Kusma
Stomatit*
Bulantı
Kabızlık
Dispepsi
47
15
17
31
16
11
4
1
1
1
<1
<1
Hepato-biliyer hastalıklar
Yaygın olmayan
Karaciğer yetmezliği*,#
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın
Döküntü*
Yaygın
Ürtiker
Eritem
Tırnak kırılması
1
3
4
<1
<1
0
Yaygın olmayan
Anjiyoödem
Pannikülit*
Nötrofilik dermatozlar* Piyojenik granülom
<1
<1
<1
<1
<1
<1
<1
0
11
Çok seyrek
Stevens Johnson sendromu
Kas-iskelet
bozuklukları, bağ
doku ve kemik
hastalıkları
Çok yaygın
Artralji
Kas spazmları
Kas-iskelet ağrısı*
24
15
36
2
<1
3
Renal
üriner
hastalıklar
Yaygın
Akut böbrek yetmezliği#
Genel hastalıklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Çok yaygın
Pireksi
Periferik ödem
19
16
1
1
Araştırmalar
Çok yaygın
Kan kreatinin artışı
† Frekanslar en yakın tam sayıya yuvarlanır.
* Çoklu advers reaksiyon şartlarını içerir.
‡ Bazı durumlarda görme kaybı ile ilişkili.
# Ölümle sonuçlanan olayları da içerir.
@ Seçim için kullanılan düşük düzey terimi (LLT).
Seçilmiş advers reaksiyonların tanımı
Advers reaksiyonlara bağlı tedavi sonlandırması ve doz azaltımı
B-hücreli maligniteler için IMBRUVICA ile tedavi olan 1981 hastadan %6’sı temelde advers ilaç reaksiyonlarına bağlı olarak tedaviyi kesmiştir. Bu advers ilaç reaksiyonlarının başında pnömoni, atriyal fibrilasyon, nötropeni, döküntü, trombositopeni ve kanamagelir. Hastaların yaklaşık %8’inde dozun azaltılmasına neden olan advers ilaç reaksiyonları görülmüştür.
Geriyatrik popülasyon
IMBRUVICA ile tedavi gören 1981 hastanın %50’si 65 yaş veya daha üzerinde idi. IMBRUVICA ile tedavi edilen yaşlı hastalarda Derece 3 veya üzeri pnömoni (65 yaş ve üzeri hastaların %11’ine karşılık 65 yaş altındaki hastaların %4’ünde) ve trombositopeni (65 yaş ve üzeri hastaların %11’ine karşılık 65 yaş altındakilerin %5’i) daha sık meydana gelmiştir.
Uzun dönem güvenlilik verileri
IMBRUVICA ile tedavi edilen 1284 hastada (tedavi görmemiş KLL/SLL n=162, nüks/dirençli KLL/SLL n=646,nüks/dirençli MHL n=370 ve WM n=106) 5 yıllık bir sürede elde edilen uzun süreli güvenlilik verileri analiz edilmiştir. KLL/SLL için medyan tedavi süresi 51 aydır (aralık; 0,2 ila 98 ay) ve hastaların %70’i ve %52’si sırasıyla 2 ve 4 yıldan uzun süre tedavi görmüştür. MHL için medyan tedavi süresi 11 aydır (aralık; 0 ila 87 ay) ve hastaların %31’i 2 yıl ve %17’si ise 4 yıldan uzun süreyle tedavi görmüştür. WM için medyan tedavi süresi 47 aydır (aralık; 0,3 ila 61 ay) ve hastaların %78’i 2 yıl ve %46’si ise 4 yıldan uzun süreyle tedavi görmüştür. IMBRUVICA’ya maruz kalan hastaların genel bilinen güvenlik profili tutarlı kalırken hipertansiyon prevalansındaki bir artış dışında hiçbir yeni güvenlilik endişesi belirlenmemiştir. Derece 3 veya üzeri hipertansiyon prevalansı %4 (0-1 yıl), %7 (1-2 yıl), %9 (2-3 yıl), %9 (3-4 yıl) ve %9 (4-5 yıl) olmuştur. 5-yıllık dönemdeki insidansı %11olmuştur.
Pediatrik popülasyon
Güvenlik değerlendirmesi, rituksimab, ifosfamid, karboplatin, etoposid ve deksametazon (RICE) rejimi veya rituksimab, vinkristin, ifosfamid, karboplatin, idarubisin ve deksametazon (RVICI) rejimi ile kombinasyon halinde arka plan tedavisi olarak ya da nüks eden veya refrakter matür B hücreli non-Hodgkin lenfomalı pediyatrik ve genç erişkin hastalarda (3 ila 19 yaş arası) tek başına arka plan tedavisi olarak IMBRUVICA’nın bir Faz 3 çalışmasından elde edilen verilere dayanmaktadır (bkz. bölüm 5.1). Bu çalışmada hiçbir yeni advers reaksiyon gözlenmemiştir.
12
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
IMBRUVICA doz aşımının etkilerine ilişkin veriler sınırlıdır. Hastaların 12,5 mg/kg/gün’e kadar dozlar kullandığı (1.400 mg/gün) Faz 1 çalışmasında maksimum tolere edilen bir doza ulaşılmamıştır. Başka bir çalışmada, 1.680 mg dozunda ilaç kullanan sağlıklı bir birey Derece 4 geri dönüşümlü hepatik enzim artışı [aspartat aminotransferaz (AST) ve alanin aminotransferaz (ALT)] deneyimlemiştir. IMBRUVICA’nın spesifik bir antidotu yoktur. Önerilen dozdan fazlasını alan hastalar yakından izlenmeli ve uygun destekleyici tedavi almalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antineoplastik ajanlar, protein kinaz inhibitörleri, ATC kodu: L01EL01.
Etki mekanizması
İbrutinib küçük moleküllü, güçlü bir BTK (Bruton tirozin kinaz) inhibitörüdür. İbrutinib, BTK aktif bölgesindeki bir sistein molekülüyle (Cys-481) kovalent bağ oluşturarak, BTK enzimatik aktivitesinin sürekli inhibisyonuna yol açar. Tec kinaz ailesinin bir üyesi olan BTK, B hücresi antijen reseptörünün (BCR) ve sitokin reseptörü yolaklarının önemli bir sinyal molekülüdür. BCR yolağı, Mantle hücreli lenfoma (MHL), Diffüz Büyük B Hücreli Lenfoma (DLBCL), foliküler lenfoma ve KLL dahil, çeşitli B-hücreli malignitelerin patogenezinde rol oynamaktadır. BTK’nin B hücresi yüzey reseptörleri aracılı gerçekleşen sinyal iletimindeki rolü, B-hücre trafiği, kemotaksis ve adhezyon için gerekli yolakların aktivasyonuyla sonuçlanır. Preklinik çalışmalar, ibrutinibin in-vivo malign B-hücre çoğalması ve sağ kalımının yanı sıra, in-vitro hücre göçü ve substrat adezyonunu engellediğini göstermektedir.
Klinik öncesi tümör modellerinde, ibrutinib ve venetoklaks kombinasyonu, her iki ajanın tek başına kullanılmasına kıyasla artmış hücresel apoptoz ve anti-tümör aktivite ile sonuçlanmıştır. İbrutinib tarafından gerçekleştirilen BTK inhibisyonu, KLL hücrelerinin bir hücre sağkalım yolu olan BCL-2’ye bağımlılığını arttırırken, venetoklaks da BCL-2’yi inhibe ederek apoptoza öncülük eder.
Lenfositoz
Tedaviye başlanmasıyla birlikte, IMBRUVICA ile tedavi edilen KLL hastalarının yaklaşık dörtte üçünde sıklıkla lenfadenopatide küçülme ile ilişkili, geri dönüşümlü bir lenfosit artışı (yani başlangıca göre %50 ve üzerinde bir artış ve mutlak sayısı 5.000/mcL’nin üzerinde) gözlenmiştir. Bu etki ayrıca IMBRUVICA ile tedavi gören relaps ya da refrakter MHL hastalarının da üçte birinde görülmüştür. Gözlenen bu lenfositoz farmakodinamik bir etkidir ve diğer klinik bulguların yokluğunda progresif hastalık olarak değerlendirilmemelidir. Her iki hastalık tipinde de, lenfositoz tipik olarak IMBRUVICA tedavisinin ilk ayında meydana gelir ve tipik olarak MHL hastalarında medyan 8,0 hafta ve KLL hastalarında medyan 14 haftada düzelir. Bazı hastalarda dolaşımdaki lenfosit sayısında büyük artışlar görülmüştür (örneğin >400.000/mcL).
13
IMBRUVICA ile tedavisi gören WM’li hastalarda lenfositoz gözlenmemiştir.
In vitro platelet agregasyonu
Bir in vitro çalışmada, ibrutinib kolajen etkisi ile oluşan platelet agregasyon inhibisyonu göstermiştir. İbrutinib, platelet agregasyonunun diğer agonistlerini kullanarak anlamlı bir platelet agregasyon inhibisyonu göstermemiştir.
Kardiyak elektrofizyoloji ve QT/QTc aralığı üzerindeki etki
İbrutinibin QTc aralığı üzerindeki etkisi, plasebo ve pozitif kontrollerle randomize, çift kör ayrıntılı bir QT çalışmasında 20 sağlıklı erkek ve kadın gönüllüde değerlendirilmiştir. İbrutinib 1.680 mg’lik supraterapötik bir dozda QTc aralığını klinik olarak ilgili bir derecede uzatmamıştır. İbrutinib ile plasebo arasındaki başlangıçtaki düzeltilmiş ortalama bakımından farklılıklar için 2 yanlı %90 GA’nın en büyük üst sınırı 10 ms’nin altında olmuştur. Aynı çalışmada, QTc aralığında konsantrasyona bağlı bir kısalma gözlenmiştir (1.680 mg’lık supraterapötik dozu takiben 719 ng/mL Cmaks değerinde -5,3 ms [%90 GA: -9,4, -1,1]).
Klinik etkililik ve güvenlilik
MHL
Relaps ya da refrakter MHL hastalarında IMBRUVICA’nın güvenliliği ve etkililiği, 111 hastayı kapsayan açık-etiketli, çok-merkezli bir Faz 2 çalışmada değerlendirilmiştir (PCYC-1104-CA Çalışması). Medyan yaş 68 yıl idi (aralık: 40 ila 84 yıl), hastaların %77’si erkek ve %92’si beyaz ırktandı. ECOG performans durumu 3 ya da üzerinde olan hastalar çalışmaya alınmamıştır. Tanıdan itibaren geçen medyan süre 42 aydı; önceki tedavilerin medyan sayısı 3 olup (aralık: 1 ila 5 tedavi), hastaların %35’ine daha önceden yüksek doz kemoterapi, %43’üne bortezomib, %24’üne lenalidomid ve %11’ine de daha önce otolog veya allojenik kök hücre nakli uygulanmıştır. Başlangıçta, taramada hastaların %39’unda kitlesel (bulky) hastalık (≥5 cm), %49’unda Basitleştirilmiş MHL Uluslararası Prognostik İndeks (MIPI) ile ölçülen yüksek riskli skor ve %72’sinde de ilerlemiş hastalık mevcuttu (ekstranodal tutulum ve/veya kemik iliği tutulumu).
IMBRUVICA hastalık progresyonu veya kabul edilemez toksisite meydana gelene kadar oral olarak günde bir kez 560 mg dozda uygulandı. Tümör yanıtı, non-Hodgkin lenfoma (NHL) için revize edilmiş Uluslararası Çalışma Grubu (IWG) kriterlerine göre değerlendirildi. Bu çalışmadaki birincil sonlanım noktası, araştırmacı tarafından değerlendirilen genel yanıt oranıydı (ORR). IMBRUVICA’ya verilen yanıtlar Tablo 2’de gösterilmektedir.
Tablo 2: Relapslı ya da Refrakter MHL Hastalarında ORR ve DOR (PCYC-1104-CAÇalışması)
Toplam
N = 111
ORR (%)
% 95 GA (%)
CR (%)
PR (%)
Medyan DOR (CR+PR) (ay)
İlk yanıta kadar geçen medyan süre, ay (aralık)
CR’ye kadar geçen medyan süre, ay (aralık)
GA = güven aralığı; CR = tam yanıt; DOR = yanıt süresi; ORR = genel yanıt oranı; PR = kısmi yanıt; NR = ulaşılmamıştır
14
Bir Bağımsız İnceleme Komitesi (IRC) etkililik verilerini ilave olarak değerlendirmiş ve %69’luk bir ORR, %21’lik bir CR ve %48’lik bir PR oranı ortaya koymuştur. IRC DOR’yi 19,6 ay olarak saptanmıştır.
IMBRUVICA’ya verilen genel yanıt bortezomib ve lenalidomidi kapsayan geçmiş tedaviden ya da temelde yatan risk/prognoz faktörlerinden, kitlesel (bulky) hastalık, cinsiyet ya da yaştan bağımsız olarak gözlenmiştir.
IMBRUVICA’nın güvenliliği ve etkililiği, daha önce en az bir tedavi almış 280 MHL hastasını kapsayan randomize, açık etiketli, çok merkezli Faz 3 çalışmada ortaya konmuştur (Çalışma MCL3001). Hastalar, 21 gün süreyle günde bir kez oral yoldan 560 mg IMBRUVICA ya da ilk kürün 1, 8 ve 15. günlerinde 175 mg ve onu takiben her 21 günlük kürün 1, 8 ve 15. günlerinde intravenöz yoldan 75 mg temsirolimus alacak şekilde 1:1 oranında randomize edilmiştir. Her iki kolda da tedaviye, hastalık progresyonuna veya kabul edilemez toksisiteye kadar devam edilmiştir. Medyan hasta yaşı 68 idi (aralık 34 ila 88); hastaların %74’ü erkek ve %87’si beyaz ırktandı. Tanıdan itibaren geçen medyan süre 43 aydı, ve önceki tedavilerin medyan sayısı 2 olup (aralık, 1 ila 9 tedavi), hastaların %51’ine daha önceden yüksek doz kemoterapi, %18’ine bortezomib, %5’ine lenalidomid ve %24’üne de daha önce kök hücre nakli uygulanmıştır. Başlangıçta, taramada hastaların %53’ünde kitlesel (bulky) hastalık (≥5 cm), %21’inde Basitleştirilmiş MIPI ile ölçülen yüksek riskli skor, %60’ında ekstranodal hastalık ve %54’ünde de kemik iliği tutulumu mevcuttu.
Progresyonsuz sağkalım (PFS), IRC tarafından non-Hodgkin lenfoma (NHL) için revize edilmiş Uluslararası Çalışma Grubu (IWG) kriterlerine göre değerlendirildi. MCL3001 çalışmasına yönelik etkililik sonuçları Tablo 3’te ve PFS için Kaplan-Meier eğrisi Şekil 1’de gösterilmektedir.
Tablo 3: Relaps veya Refrakter MHL Hastalarında Etkililik Sonuçları (Çalışma MCL3001)
Sonlanım Noktası
IMBRUVICA N = 139
Temsirolimus
N = 141
PFSa
Medyan PFS (%95 GA), (ay)
ORR (%)
p değeri
NE = tahmin edilemez; HR = tehlike oranı; GA = güven aralığı; ORR = genel yanıt oranı; PFS = progresyonsuz sağkalım
a IRC tarafından değerlendirilen.
İbrutinib ile tedavi edilen daha az hasta temsirolimusa karşı lenfoma semptomlarında klinik olarak anlamlı kötüleşme yaşamış (%27 karşısında %52) ve semptomların kötüleşmesine kadar geçen süre ibrutinib ile temsirolimus karşısında daha yavaş olmuştur (HR 0,27, p<0,0001).
15
Şekil 1: MCL3001 Çalışmasına Ait Kaplan-Meier PFS (ITT Popülasyonu) Eğrisi
Temsirolimus
Ay
Risk altında olan gönüllüler
Imbruvica
Temsirolimus
Temsirolimus
KLL
KLL için daha önce tedavi almamış hastalar
Tek ajan
Daha önce tedavi almamış 65 yaş ve üzeri KLL hastalarında IMBRUVICA’nın klorambusil ile karşılaştırıldığı randomize, çok merkezli, açık etiketli bir Faz 3 çalışma (PCYC-1115-CA) gerçekleştirilmiştir. 65-70 yaş arasındaki hastalarda fludarabin, siklofosfamid ve rituksimab ile birinci basamak kemoimmünoterapi kullanımına engel olan en az bir komorbidite mevcut olmalıydı. Hastalar (n=269) hastalık progresyonu veya kabul edilemez toksisiteye kadar günde 420 mg IMBRUVICA veya her bir 28 günlük kürün 1. ve 15. günlerinde 0,5 mg/kg başlangıç dozunda klorambusil almak ve 0,8 mg/kg’lık doz artışları tolere edildiği sürece maksimum 12 kür için izin verilir şekilde 1:1 oranda kollara randomize edildiler. Hastalık progresyonunun doğrulanması ardından klorambusil grubundaki hastalar ibrutinib grubuna geçiş yapabilmiştir.
Medyan hasta yaşı 73 idi (aralık 65 ila 90); hastaların %63’ü erkek ve %91’i beyaz ırktandı. Hastaların %91’inin başlangıçtaki ECOG performans durumu 0 ya da 1 ve %9’unun ECOG performans durumu 2’ydi. Çalışmaya 269 KLL hastası kaydedilmiştir. Başlangıçta, hastaların %45’inde ileri klinik evre (Rai Evre III veya IV), %35’inde ≥5 cm’lik en az bir tümör, %39’unda başlangıçta anemi, %23’ünde başlangıçta trombositopeni, %65’inde >3500 mcg/L β2 mikroglobulin yüksekliği, %47’sinde <60 mL/dak CrCL, %20’sinde del11q, %6’sında del 17p/tümör protein 53 (TP53) mutasyonu ve %44’ünde mutasyonsuz immünoglobulin ağır zincir değişken bölgesi (IGHV) mevcuttu.
16
Uluslararası KLL Çalışma Grubu (IWCLL) kriterlerine göre Bağımsız Değerlendirme Kurulu (IRC) tarafından değerlendirilen progresyonsuz sağkalım (PFS), IMBRUVICA kolunda ölüm ya da progresyon riskinde %84 oranında istatistiksel olarak anlamlı bir azalma göstermiştir. PCYC-1115-CA çalışmasına ait etkililik sonuçları Tablo 4’te ve PFS ve OS için Kaplan-Meier eğrileri sırasıyla Şekil 2 ve 3’te gösterilmektedir.
ITT popülasyonunda klorambusil karşısında ibrutinib lehine istatistiksel olarak anlamlı bir sürekli trombosit veya hemoglobin düzelmesi gözlenmiştir. Başlangıçta sitopenileri olan hastalarda sürekli hematolojik düzelme aşağıdaki gibi olmuştur: ibrutinib ve klorambusil için sırasıyla trombositler %77,1 ve %42,9; hemoglobin %84,3 ve %45,5.
Tablo 4:
PCYC-1115-CA Çalışmasına Ait Etkililik Sonuçları
IMBRUVICA N=136
Klorambusil
N=133
Ulaşılmamıştır
18,9 (14,1, 22)
0,161 (0,091, 0,283)
0,163 (0,048, 0,558)
GA=güven aralığı; HR=tehlike oranı; CR=tam yanıt; ORR=genel yanıt oranı; OS=genel sağkalım; PFS=progresyonsuz sağkalım; PR=kısmi yanıt
a IRC tarafından değerlendirilen medyan 18,4 aylık takip.
b Medyan OS’ye iki tedavi kolunda da ulaşılmamıştır. OS için p < 0,005
Şekil 2: PCYC-1115-CA Çalışmasında Kaplan-Meier PFS Eğrisi (ITT Popülasyonu)
17
Şekil 3: PCYC-1115-CA Çalışmasında Kaplan-Meier OS Eğrisi (ITT Popülasyonu)
48 aylık takip
PCYC-1115-CA ve ona ait uzatma çalışmasında 48 aylık medyan takip süresi ile IMBRUVICA kolundaki hastalar için, araştırmacı değerlendirmesine göre ölüm veya progresyon riskinde %86 oranında bir azalma gözlenmiştir. Araştırmacı tarafından değerlendirilen medyan PFS’ye IMBRUVICA kolunda ulaşılmazken, klorambusil kolunda 15 ay [%95 GA (10,22, 19,35)] olarak bulunmuştur (HR=0,14 [%95 GA (0,09, 0,21)]). Dört yıllık tahmini PFS, IMBRUVICA kolunda %73,9 ve klorambusil kolunda %15,5 olarak bulunmuştur. Güncellenmiş Kaplan-Meier PFS eğrisi Şekil 4’te gösterilmektedir. Araştırmacı tarafından değerlendirilen ORR, IMBRUVICA kolunda %91,2 ve klorambusil kolunda %36,8 olmuştur. IWCLL kriterlerine göre CR oranı, IMBRUVICA kolunda %16,2 ve klorambusil kolunda %3 olmuştur. Uzun süreli takip sırasında, ilk başta klorambusil koluna randomize edilen toplam 73 hasta (%54,9) daha sonra çapraz geçiş tedavisi olarak ibrutinib almıştır. Kırk sekizinci aydaki Kaplan-Meier OS dönüm noktası tahmini IMBRUVICA kolunda %85,5 olmuştur.
PCYC-1115-CA çalışmasında ibrutinib ile görülen tedavi etkisi, del17p/TP53 mutasyonu, del11q ve/veya mutasyonsuz IGHV olan yüksek riskli hastalar genelinde tutarlılık göstermiştir.
18
Şekil 4: PCYC-1115-CA Çalışmasında 48 Aylık Takip ile Kaplan-Meier PFS Eğrisi (ITT Popülasyonu)
Kombinasyon tedavisi
IMBRUVICA’nın daha önce tedavi görmemiş KLL/SLL hastalarındaki güvenliliği ve
obinutuzumabla
kombinasyon halinde klorambusille karşılaştırıldığı randomize, çok merkezli, açık etiketli, Faz 3 çalışmasında (PCYC-1130-CA) daha ayrıntılı biçimde incelenmiştir. Çalışmaya 65 yaşında veya daha büyük ya da <65 yaşında olan ve mevcut hastalıklar olan, kreatinin klirensine göre böbrek işlevinde düşüş olan (<70 mL/dk.) veya del 17p/TP53 mutasyonu olan hastalar kaydedilmiştir. Hastalar (n=229) 6 döngü boyunca 28 günlük her bir döngünün 1. ve 15. günlerinde hastalık ilerlemesine veya kabul edilemez toksisiteye kadar günlük IMBRUVICA 420 mg’a ya da 0,5 mg/kg klorambusil dozuna 1:1 oranında randomize edilmiştir. Her iki kolda da hastalara birinci döngünün 1., 8. ve 15. gününde 1000 mg obinutuzumab verilmiş, daha sonra izleyen 5 döngünün birinci gününde tedavi uygulanmıştır (toplam 6 döngü, her biri 28 günlük). İlk obinutuzumab dozu 1. gün (100 mg) ve 2. gün (900 mg) arasında bölünmüştür.
Medyan yaş 71’dir (aralık, 40 ila 87) ve hastaların %64’ü erkek, %96’sı beyazdır. Tüm hastaların bazal ECOG performans statüsü 0 (%48) ve 1-2’dir (%52). Başlangıçta hastaların %52’si ileri klinik dönemdedir (Rai Evre III veya IV), %32’sinde kitlesel hastalık (≥5 cm), %44’ünde bazal anemi, %22’sinde bazal trombositopeni, %28’sinde CrCL <60 mL/dk vardır ve medyan Yaşlılarda Kümülatif Hastalık Değerlendirme Ölçeği (CIRS-G) 4’tür (aralık, 0 ila 12). Başlangıçta, hastaların %65’inde yüksek risk faktörleriyle KLL/SLL görülmüştür (del17p/TP53 mutasyonu [%18], del11q [%15] veya mutasyona uğramamış IGHV [%54]).
İlerlemesiz sağkalım (PFS), IWCLL kriterlerine göre IRC tarafından incelenmiştir ve IMBRUVICA kolunda ölüm ve ilerleme riskinde istatistik açıdan anlamlı %77 oranında bir düşüş olduğuna işaret etmiştir. Çalışmadaki 31 aylık medyan izlem süresinde, IMBRUVICA + obinutuzumab kolunda medyan PFS’ye ulaşılmamıştır ve klorambusil + obinutuzumab kolunda 19 aydır. PCYC-1130-CA için etkililik sonuçları Tablo 5’te gösterilmektedir ve PFS için Kaplan-Meier eğrisi Şekil 5’te gösterilmektedir.
19
Tablo 5: PCYC-1130-CA Çalışmasındaki Etkililik Sonuçları
Bitiş noktası
IMBRUVICA +
Obinutuzumab N=113
Klorambusil + Obinutuzumab N=116
İlerlemesiz sağkalım a
Olay sayısı (%)
Medyan (%95 GA), ay
HR (%95 GA)
Toplam Yanıt Oranı a
CR b
PR c
GA=Güven Aralığı; HR = tehlike oranı; CR = tam yanıt; PR = kısmi yanıt a IRC tarafından değerlendirilmiştir.
b IMBRUVICA + obinutuzumab kolunda tam yanıt veren ve tamamlanamamış kemik iliği iyileşmesi ile tam yanıt (CRi) olan 1 hasta dahil.
c PR = PR + nPR
Şekil 5: PCYC-1130-CA Çalışmasında PFS İçin Kaplan-Meier Eğrisi (ITT Popülasyonu)
Risk altındaki
gönüllüler
IBR+Ob
Klb+Ob
İbrutinibin tedavi etkisi yüksek riski KLL/SLL popülasyonda tutarlıdır (del 17p/TP53 mutasyonu, del 11q ve/veya mutasyona uğramamış IHGV) ve Tablo 6’da gösterildiği gibi, PFS HR 0,15’tir [%95 GA (0,09; 0,27)]. Yüksek riskli KLL/SLL popülasyonu için 2 yıllık PFS oranı tahminleri IMBRUVICA + obinutuzumab ve klorambusil + obinutuzumab kollarında sırasıyla %78,8 [%95 GA (67,3; 86,7)] ve %15,5’tir [%95 GA (8,1; 25,2)].
20
Tablo 6: PFS Alt Grup Analizi (PCYC-1130-CA Çalışması)
Tehlike Oranı
Tüm denekler
Yüksek risk (del17p/TP53/del11q/mutasyona uğramamış IGHV)
Evet
Hayır
148
81
0,154
0,521
0,087; 0,27 0,221; 1,231
Del17p/TP53
Evet
Hayır
41
188
0,109
0,275
0,031; 0,38 0,166; 0,455
FISH
Del17p
Del11q
Diğerleri
32
35
162
0,141
0,131
0,302
0,039; 0,506 0,03; 0,573 0,176; 0,52
Mutasyona uğramamış IHGV
Evet
Hayır
123
91
0,15
0,3
0,084; 0,269 0,12; 0,749
Yaş
<65
≥65
46
183
0,293
0,215
0,122; 0,705 0,125; 0,372
Kitlesel hastalık
<5 cm
≥5 cm
154
74
0,289
0,184
0,161; 0,521 0,085; 0,398
Rai evresi
110
119
0,221
0,246
0,115; 0,424 0,127; 0,477
CRF’ye göre ECOG
0
1-2
110
119
0,226
0,239
0,11; 0,464 0,13; 0,438
Katmanlaştırılmamış analize göre tehlike oranı
obinutuzumabla tedavi edilen hastaların %58’inde tüm derecelerde infüzyon ilişkili reaksiyon gözlemlenmiştir. IMBRUVICA + obinutuzumabla tedavi edilen hastaların %3’ünde, klorambusil ve obinutuzumabla tedavi edilen hastaların %9’unda Derece 3 veya daha ciddi infüzyon ilişkili reaksiyon gözlemlenmiştir.
IMBRUVICA’nın daha önce tedavi edilmemiş KLL veya SLL hastalarındaki güvenliliği ve etkililiği randomize, çok merkezli, açık etiketli bir Faz 3 çalışmasında (E1912), rituksimabla kombinasyon halinde IMBRUVICA (IR) ile standart fludarabin, siklofosfamid ve rituksimab (FCR) kemoimmünoterapisi karşılaştırılarak incelenmiştir. Çalışmaya daha önce tedavi edilmemiş ve 70 yaşında veya daha küçük KLL veya SLL hastaları kaydedilmiştir. Hastalar (n=529) 2:1 oranında IR veya FCR’ye atanmıştır. IMBRUVICA, hastalık ilerlemesi veya kabul edilemez toksisite olana kadar 420 mg/gün dozunda uygulanmıştır. Fludarabin 25 mg/m2dozunda ve siklofosfamid 250 mg/m2dozunda, her ikisi de 1.-6. Döngülerin 1., 2. ve 3. günlerinde uygulanmıştır. Rituksimab IR kolunda toplam 6 döngü boyunca, 2. döngüde, FCR kolunda 1. döngüde başlatılmıştır ve birinci döngünün 1. gününde 50 mg/m2dozunda, birinci döngünün 2. gününde 325 mg/m2dozunda, izleyen 5 döngünün 1. gününde 500 mg/m2 dozunda uygulanmıştır. Her bir döngü 28 gündür.
21
Medyan yaş 58’dir (aralık 28 ila 70) ve hastaların %67’si erkek, %90’ı beyazdır. Tüm hastaların bazal ECOG performans statüsü 0 veya 1 (%98) veya 2’dir (%2). Bazalda, hastaların %43’ünde Rai evresinin 3. veya 4. Evrede olduğu görülmüştür ve hastaların %59’unda yüksek risk faktörlü KLL/SLL görülmüştür (TP53 mutasyonu [%6], del11q [%22] veya mutasyonsuz IGHV [%53]).
37 aylık medyan takip süresi olan E1912 çalışmasının etkililik sonuçları Tablo 7’de gösterilmektedir. PFS (IWCLL kriterlerine göre değerlendirilmiştir) ve OS için Kaplan-Meier eğrileri sırasıyla Şekil 6 ve Şekil 7’de gösterilmektedir.
Tablo 7: E1912 Çalışmasındaki Etkililik Sonuçları
Bitiş noktası
İbrutinib+
rituksimab (IR) N=354
Fludarabin,
Siklofosfamid ve
Rituksimab (FCR) N=175
İlerlemesiz sağkalım
Olay sayısı (%)
Hastalık ilerlemesi
Ölüm olayları
Medyan (%95 GA), ay
HR (%95 GA)
P-değeria
Toplam sağkalım
Ölüm sayısı (%)
HR (%95 GA)
P-değeri
Toplam Yanıt Oranıb(%)
a P değeri katmanlaştırılmamış log-sıra testine göredir. b Araştırmacı değerlendirmeli.
HR = tehlike oranı; NE = değerlendirilemez
22
Şekil 6: E1912 Çalışmasında PFS’nin Kaplan-Meier Eğrisi (ITT Popülasyonu)
IMBRUVICA
+rituximab
fludarabin,
siklofosfamid
+rituximab
Risk altındaki
gönüllüler
IMBRUVICA
+rituximab
fludarabin,
siklofosfamid
+rituximab
İbrutinibin tedavi etkisi yüksek riskli KLL/SLL popülasyonunda (TP53 mutasyonu, del11q veya mutasyonsuz IGHV) tutarlıdır; PFS HR değeri 0,23 [%95 GA (0,13; 0,4)], p <0,0001, Tablo 8’de gösterilmektedir. Yüksek riskli KLL/SLL popülasyonu için 3 yıllık PFS oranı tahminleri IR ve FCR kollarında sırasıyla %90,4 [%95 GA (85,4; 93,7)] ve %60,3’tür [%95 GA (46,2; 71,8)].
Tablo 8: PFS Alt Grup Analizi (E1912 Çalışması)
Tüm denekler
Yüksek riskli (TP53/del11q/mutasyonsuz IGHV)
Evet
Hayır
del11q
Evet
Hayır
117
410
0,199
0,433
0,088; 0,453 0,26; 0,722
Mutasyonsuz IGHV
Evet
Hayır
281
112
0,233
0,741
0,129; 0,421 0,276; 1,993
Kitlesel hastalık
<5 cm
≥5 cm
316
194
0,393
0,257
0,217; 0,711 0,134; 0,494
Rai evresi
0/I/II
III/IV
301
228
0,398
0,281
0,224; 0,708 0,148; 0,534
ECOG
0
1-2
335
194
0,242
0,551
0,138; 0,422 0,271; 1,118
Tehlike oranı katmanlaştırılmamış analize dayanmaktadır.
23
Şekil 7: E1912 Çalışmasında OS’nin Kaplan-Meier Eğrisi (ITT Popülasyonu)
IMBRUVICA
+rituximab
fludarabin,
siklofosfamid
+rituximab
(Ay) Risk altındaki
gönüllüler
IMBRUVICA
+rituximab
fludarabin,
siklofosfamid
+rituximab
Sabit süreli kombinasyon tedavisi
Önceden tedavi edilmemiş KLL hastalarında IMBRUVICA’nın venetoklaks ile kombinasyon halinde sabit süreli tedavisinin güvenliliği ve etkililiği, randomize, açık etiketli bir faz 3 çalışmasında (CLL3011) değerlendirilmiştir. Çalışmaya, daha önce tedavi edilmemiş, CIRS skoru >6 veya CrCL ≥30 ila <70 mL/dak olan <65 yaş KLL hastaları ve 65 yaş ve üstü yetişkin hastalar dahil edilmiştir. Del 17p veya bilinen TP53 mutasyonları olan hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. Hastalar (n=211), venetoklaks ile kombinasyon halinde IMBRUVICA veya obinutuzumab ile kombinasyon halinde klorambusil almak üzere 1:1 oranında randomize edilmiştir. IMBRUVICA + venetoklaks kolundaki hastalar, 3 kür boyunca tek ajan IMBRUVICA ve ardından 12 kür (5 haftalık doz titrasyon programı dahil)
28 gündür.
IMBRUVICA günde 420 mg dozda uygulanmıştır. Venetoklaks, 1 hafta boyunca 20 mg ile başlanarak, ardından 1 hafta boyunca her bir 50 mg, 100 mg ve 200 mg doz seviyesinde, ardından önerilen günlük doz olan 400 mg olarak uygulanmıştır. Klorambusil + obinutuzumab koluna randomize edilen hastalar, 6 kür boyunca tedavi görmüştür. Obinutuzumab, 1. kür 1., 8. ve 15. günlerinde 1.000 mg dozunda uygulanmıştır. 2 ila 6. kürlerde, 1. günde 1.000 mg obinutuzumab verilmiştir. Klorambusil, 1 ila 6. kürlerin 1. ve 15. günlerinde 0,5 mg/kg vücut ağırlığı dozunda uygulanmıştır. Sabit süreli rejimlerden herhangi birinin tamamlanmasının ardından IWCLL kriterlerine göre progrese olduğu tespit edilen hastalar, tek ajan IMBRUVICA ile tedavi edilebilir.
Medyan yaş 71 (47 ila 93 yaş arası), %58’i erkek ve %96’sı beyaz ırktandır. Tüm hastaların başlangıç ECOG performans durumu 0 (%35), 1 (%53) veya 2 (%12)’dir. Başlangıçta, hastaların %18’i del 11q’lu KLL ve %52’si mutasyona uğramamış IGHV ile başvurmuştur. Tümör lizis sendromu riski için temel değerlendirmede, hastaların %25’inde yüksek tümör yükü vardır. 3 kür tek ajan IMBRUVICA öncü tedavisinden sonra, hastaların %2’sinde
24
yüksek tümör yükü görülmüştür. Yüksek tümör yükü, herhangi bir lenf nodu ≥10 cm veya herhangi bir lenf nodu ≥5 cm ve mutlak lenfosit sayısı ≥25×109/L olarak tanımlanmıştır. 28 aylık medyan takip süresinde, IWCLL kriterlerine göre CLL3011 çalışması için IRC tarafından değerlendirilen etkililik sonuçları Tablo 9’da, PFS için Kaplan-Meier eğrisi Şekil 8’de ve minimal kalıntı hastalık oranları (MRD) negatifliği oranları Tablo 10’da sunulmaktadır.
CLL3011 Çalışmasındaki Etkililik Sonuçları
Bitiş noktasıa
IMBRUVICA + Venetoklaks
N=106
Klorambusil +
Obinutuzumab
N=105
İlerlemesiz Sağkalım
Olay sayısı (%)
Medyan (%95 GA), ay
Ulaşılmamıştır (31,2, Ulaşılmamıştır)
HR (%95 GA)
P-değerib
Tam Yanıt Oranı (%)c
%95 GA
P-değerid
Toplam Yanıt Oranı (%)e
%95 GA
a
b
c
IRC tarafından değerlendirilen
Katmanlı log-sıra testinden alınan P değeri
IMBRUVICA + venetoklaks kolunda, tamamlanamamış kemik iliği iyileşmesi ile tam
yanıt (CRi) veren 3 hastayı içerir.
d Cochran-Mantel-Haenszel ki-kare testinden alınan P değeri e Genel yanıt = CR+CRi+nPR+PR
CR = tam yanıt; CRi = tamamlanamamış kemik iliği iyileşmesi ile tam yanıt; HR = tehlike oranı; NE = ulaşılamamıştır; nPR = nodüler kısmi yanıt; PR = kısmi yanıt
25
CLL3011
ait Kaplan-Meier PFS (ITT
popülasyonu) Eğrisi
Risk altında olan gönüllüler
Randomizasyon tarihinden itibaren aylar
IMBRUVICA + venetoklaksın tedavi etkisi, 0,23 PFS HR [%95 GA (0,13, 0,41)] ile yüksek riskli KLL popülasyonunda (TP53 mutasyonu, del 11q veya mutasyona uğramamış IGHV) ile tutarlıdır.
Genel sağkalım verileri henüz olgun değildir. 28 aylık medyan takipte, toplam 23 ölümle tedavi kolları arasında anlamlı fark yoktur: IMBRUVICA + venetoklaks kolunda 11 (%10,4) ve klorambusil + obinutuzumab kolunda 12 (%11,4) OS HR 1,048 [%95 GA (0,454, 2,419)]. 6 aylık ek takibin ardından, IMBRUVICA + venetoklaks kolunda ve klorambusil + obinutuzumab kolunda sırasıyla 11 (%10,4) ve 16 (%15,2) ölüm rapor edilmiştir ve tahmini OS HR 0,76’dır [%95 GA (0,352, 1,642].
Tablo 10: CLL3011 Çalışması MRD Negatiflik Oranları
IMBRUVICA + Venetoklaks N=106
IMBRUVICA + Venetoklaks N=106
MRD Negatiflik oranı
Kemik iliği, n (%)
%95 GA
P-değeri
26
Periferik kan, n (%)
%95 GA
Tedavinin Tamamlanmasından Sonraki Üç Aydaki MRD Negatiflik Oranı
Kemik iliği, n (%)
%95 GA
Periferik kan, n (%)
%95 GA
P değerleri Cochran-Mantel-Haenszel ki-kare testinden alınmıştır. NGS ile kemik iliğinde MRD negatiflik oranı için P değeri birincil MRD analizidir.
a Yeni nesil sıralama testi (clonoSEQ) kullanılarak 10-4 eşiğine dayalıdır
b MRD, merkezi laboratuvar başına periferik kan veya kemik iliğinin akış sitometrisi ile değerlendirilmiştir. Negatif durumun tanımı, 10.000 lökosit başına <1 KLL hücresidir (<1×104).
GA = güven aralığı; NGS = yeni nesil sıralama
Tedavinin tamamlanmasından on iki ay sonra, periferik kandaki MRD negatiflik oranları, IMBRUVICA + venetoklaks ile tedavi edilen hastalarda NGS testi ile %49,1 (52/106) ve akış sitometrisi ile %54,7 (58/106) olmuştur ve ilgili zaman noktasında klorambusil + obinutuzumab ile tedavi edilen hastalarda NGS testi ile %12,4 (13/105) ve akış sitometrisi ile %16,2’dir (17/105).
Klorambusil + obinutuzumab ile tedavi edilen 6 hastada TLS bildirilmiş ve venetoklaks ile kombinasyon halinde IMBRUVICA’da TLS bildirilmemiştir.
Önceden tedavi edilmemiş KLL hastalarında IMBRUVICA’nın venetoklaks ile kombinasyon halinde sabit süreli tedavisinin güvenliliği ve etkililiği, faz 2, çok merkezli, 2 kohortlu (PCYC-1142-CA) çalışmasının bir kohortunda ayrıca değerlendirilmiştir. Çalışmaya daha önce tedavi edilmemiş 70 yaş veya daha genç KLL hastaları dahil edilmiştir. Çalışmaya 323 hasta alınmış, bunlardan 159 hastaya, 3 kür tek ajan IMBRUVICA ve ardından 12 kür (5
halinde
IMBRUVICA’dan oluşan sabit süreli tedavi verilmiştir. Her kür 28 gündür. IMBRUVICA günde 420 mg dozda uygulanmıştır. Venetoklaks, 1 hafta boyunca 20 mg ile başlanarak, ardından 1 hafta boyunca her bir 50 mg, 100 mg ve 200 mg doz seviyesinde, ardından önerilen günlük doz olan 400 mg olarak uygulanmıştır. Sabit süreli rejimin tamamlanmasının ardından IWCLL kriterlerine göre progrese olduğu tespit edilen hastalar, tek ajan IMBRUVICA ile yeniden tedavi edilebilirler.
Medyan yaş 60 (aralık, 33 ila 71), %67’si erkek ve %92’si beyaz ırktandır. Tüm hastaların temel ECOG performans durumu 0 (%69) veya 1’dir (%31). Başlangıçta, hastaların %13’ünde del 17p, %18’inde del 11q, %17’sinde del 17p/TP53 mutasyonu, %56’sında mutasyona uğramamış IGHV ve %19’unda kompleks karyotip vardır. Tümör lizis sendromu riski için temel değerlendirmede, hastaların %21’inde yüksek tümör yükü vardır.
27
3 kür tek ajan IMBRUVICA öncü tedavisinden sonra, hastaların %1’inde yüksek tümör yükü görülmüştür. Yüksek tümör yükü, herhangi bir lenf nodu ≥10 cm veya herhangi bir lenf nodu ≥5 cm ve mutlak lenfosit sayısı ≥25×109/L olarak tanımlanmıştır.
PCYC-1142-CA çalışmasının 28 aylık medyan takip süresinde IWCLL kriterlerine göre IRC tarafından değerlendirilen etkililik sonuçları Tablo 11’de ve minimal rezidüel hastalık (MRD) negatiflik oranları Tablo 12’de sunulmaktadır.
Tablo 11: PCYC 1142-CA Çalışmasındaki Etkililik Sonuçları (Sabit Süreli Kohort)
Del 17p olmadan (N=136)
Tüm
(N=159)
Genel Yanıt Oranı, n (%)b
%95 GA (%)
Tam Yanıt Oranı, n (%)c
%95 GA (%)
Medyan CR süresi, ay (aralık)d
IRC tarafından değerlendirilen
Genel yanıt = CR + Cri + Npr + PR
Tamamlanamamış kemik iliği iyileşmesi ile tam yanıt (Cri) veren 3 hastayı içerir
A ‘+’ işareti sansürlü bir gözlemi gösterir
CR = tam yanıt; Cri = tamamlanamamış kemik iliği iyileşmesi ile tam yanıt; Npr = nodüler kısmi yanıt; PR = kısmi yanıt; NE = ulaşılamamıştır
Tablo 12: PCYC 1142-CA Çalışmasında Minimal Rezidüel Hastalık Negatiflik Oranları (Sabit Süreli Kohort)
Del 17p negatif (N=136)
Tüm
(N=159)
MRD Negatiflik Oranı
Kemik iliği, n (%)
%95 GA
Periferik kan, n (%)
%95 GA
Tedavinin Tamamlanmasından Sonraki Üç Aydaki MRD Negatiflik Oranı
Kemik iliği, n (%)
%95 GA
Periferik kan, n (%)
%95 GA
MRD, merkezi laboratuvar başına periferik kan veya kemik iliğinin akış sitometrisi ile değerlendirilmiştir. Negatif durumun tanımı, 10.000 lökosit başına <1 KLL hücresidir (<1×104).
GA = güven aralığı
28
PCYC-1142-CA’da del 17p/TP53 mutasyonu (n=27) olan hastalarda, IRC değerlendirmesine dayalı genel yanıt oranı %96,3’tür; tam yanıt oranı %55,6’dır ve medyan tam yanıt süresine ulaşılmamıştır (aralık, 4,3 ila 22,6 ay). Tedavi bitiminden 3 ay sonra del 17p/TP53 mutasyonu olan hastalarda kemik iliği ve periferik kanda MRD negatiflik oranı sırasıyla %40,7 ve %59,3’dür.
Venetoklaks ile kombinasyon halinde IMBRUVICA ile tedavi edilen hastalarda TLS bildirilmemiştir.
Daha önce en az bir tedavi almış KLL hastalar
Tek ajan
IMBRUVICA’nın KLL hastalarındaki güvenliliği ve etkililiği bir kontrolsüz ve bir randomize, kontrollü çalışmada değerlendirilmiştir. Açık etiketli, çok merkezli çalışma (PCYC-1102-CA) günde bir kere 420 mg kullanan relaps ya da refrakter 51 KLL hastasını kapsamıştır. IMBRUVICA hastalık progresyonu veya kabul edilemez toksisite meydana gelene kadar uygulanmıştır. Hastaların medyan yaşı 68 (37 – 82 yaş aralığı) idi; tanıdan sonra geçen medyan süre 80 ay ve daha önce alınan medyan tedavi sayısı 4 (aralık: 1 – 12 tedavi) idi; hastaların %92,2’si geçmişte bir nükleozid analoğu, %98’i rituksimab, %86,3’ü bir alkilleyici, %39,2’si bendamustin ve %19,6’sı ofatumumab kullanmıştır. Başlangıçta, hastaların %39,2’sinde Rai Evre IV hastalık, %45,1’inde kitlesel (bulky) hastalık (5 cm ve üzerinde); %35,3’ü 17p delesyonu ve %31,4’ünde 11q delesyonu vardı.
ORR, 2008 KLL Uluslararası Çalışması (IWCLL) kriterlerine göre araştırmacılar ve IRC tarafından değerlendirilmiştir. Medyan 16,4 aylık bir takip sürecinde tümü kısmi yanıtlı olan, relaps ya da refrakter 51 hastanın IRC değerlendirmesinde ORR %64,7 (%95 GA; %50,1, %77,6) idi. Lenfositozlu PR dahil ORR %70,6 idi. Yanıta kadar geçen medyan süre 1,9 aydır. DOR 3,9 ile 24,2+ ay arasında değişmiştir. Medyan DOR’ye erişilmemiştir.
Relaps ya da refrakter KLL hastalarında ofatumumaba karşı IMBRUVICA ile randomize, çok merkezli, açık etiketli bir Faz 3 çalışması yürütülmüştür (PCYC-1112-CA). Hastalar (n=391) hastalık progresyonu ya da kabul edilemez toksisiteye kadar günde 420 mg IMBRUVICA ya da 12 doza kadar ofatumumaba 1:1 oranında randomize edilmiştir (300/2.000 mg). Ofatumumaba randomize edilen 57 hasta progresyonu takiben IMBRUVICA’ya geçiş yapmıştır. Medyan yaş 67 (aralık: 30 ile 88 yaş arası) olup, hastaların %68’i erkek, %90’ı beyaz ırktandı. Tüm hastalarda 0 ya da 1 değerinde bir başlangıç ECOG performans durumu gözlenmiştir. Teşhisten itibaren geçen medyan süre 91 ay ve geçirilen önceki tedavi sayısı 2 idi (aralık: 1 ile 13 arası). Başlangıçta hastaların %58’inde 5 cm ve üzerinde en az bir tümör saptanmıştır. Hastaların %32’sinde 17p delesyonu (hastaların %50’si 17p delesyonu/TP53 mutasyonuna sahip) ve %24’ünde 11q delesyonu ve %47’sinde mutasyonsuz IGHV mevcuttu.
IRC tarafından IWCLL kriterlerine göre değerlendirilen PFS IMBRUVICA kolundaki hastalar için ölüm ya da progresyon riskinde %78 düzeyinde, istatistiksel olarak anlamlı bir azalma ortaya koymuştur. OS analizi IMBRUVICA kolundaki hastalar için ölüm riskinde %57 düzeyinde, istatistiksel olarak anlamlı bir azalma ortaya koymuştur. PCYC-1112-CA çalışması için etkililik bulguları Tablo 13’de sunulmuştur.
29
Tablo 13: KLL Hastalarında Gözlenen Etkililik Bulguları (PCYC-1112-CA Çalışması)
Sonlanım noktası
IMBRUVICA
N = 195
Ofatumumab
N = 196
Medyan PFS
OSa
HR = 0,434 [%95 GA: 0,238; 0,789]b HR = 0,387 [%95 GA: 0,216; 0,695]c
ORRd,e(%)
Lenfositozlu PR dahil ORRd (%)
HR = tehlike oranı; GA = güven aralığı; ORR = genel yanıt oranı; OS = genel sağkalım; PFS = progresyonsuz sağkalım; PR = kısmi yanıt
a Medyan OS’ye iki kolda da erişilmemiştir. OS için p <0,005
b Ofatumumaba randomize edilen hastalar uygun olduğunda IMBRUVICA’ya başlarken sansürlenmiştir.
Ofatumumab kolundan çapraz geçiş yapan hastaların ilk IMBRUVICA dozu tarihinde c
sansürlenmediği sensitivite analizi
d IRC’ye göre. Yanıtı teyit etmek için tekrarlayan BT grafileri gereklidir.
e Tüm PR’lere ulaşılmıştır; ORR için p < 0,0001.
Çalışmadaki medyan takip süresi=9 ay
Etkililik, daha önceden belirlenen bir tabakalandırma faktörü olan 17p delesyonunun görüldüğü ve görülmediği hastalar da dahil olmak üzere, incelenen tüm alt gruplarda benzerlik göstermiştir (Tablo 14).
Tablo 14: PFS (PCYC-1112-CA Çalışması) İçin Alt Grup Analizi
Bütün hastalar
17p delesyonu
Evet
Hayır
127
264
0,247
0,194
(0,136; 0,45) (0,117; 0,323)
Purin analoğuna refrakter hastalık
Evet
Hayır
175
216
0,178
0,242
(0,1; 0,32)
(0,145; 0,404)
Yaş
< 65
≥ 65
152
239
0,166
0,243
(0,088; 0,315) (0,149; 0,395)
Daha önce alınan tedavi sayısı< 3
≥ 3
198
193
0,189
0,212
(0,1; 0,358) (0,13; 0,344)
Kitlesel (bulky) hastalık < 5 cm
≥ 5 cm
163
225
0,237
0,191
(0,127; 0,442) (0,117; 0,311)
Tehlike oranı tabakalandırılmamış analize dayanır.
PFS için Kaplan-Meier eğrileri sırasıyla Şekil 9’da gösterilmektedir.
30
Şekil 9: PCYC-1112-CA Çalışmasına Ait Kaplan-Meier PFS (ITT popülasyonu) Eğrisi
65 aylık takip dönemindeki nihai analiz
PCYC-1112-CA Çalışmasında 65 aylık medyan takip süresi ile IMBRUVICA kolundaki hastalar için, araştırmacı değerlendirmesine göre ölüm veya progresyon riskinde %85 oranında bir azalma gözlenmiştir. IWCLL kriterlerine göre araştırmacı tarafından değerlendirilen medyan PFS IMBRUVICA kolunda 44,1 ay [%95 GA (38,47, 56,18)] ve ofatumumab kolunda 8,1 ay [%95 GA (7,79, 8,25)] olmuştur (HR=0,15 [%95 GA (0,11, 0,2)]). Güncellenmiş Kaplan-Meier PFS eğrisi Şekil 10’da gösterilmektedir. Araştırmacı tarafından değerlendirilen ORR, ofatumumab kolunda %22,4’e kıyasla IMBRUVICA kolunda %87,7 olmuştur. Uzun süreli takip sırasında, ilk başta ofatumumab tedavi koluna randomize edilen 196 hastanın 133’ü (%67,9) ibrutinib tedavisine geçiş yapmıştır. IWCLL kriterlerine göre medyan araştırmacı tarafından değerlendirilen PFS2 (randomizasyondan PFS olayına ilk ardışık anti-neoplastik tedaviden sonra geçen süre) sırasıyla IMBRUVICA kolunda 65,4 ay [%95 GA (51,61; tahmin edilemez)] ve ofatumumab kolunda 38,5 aydı [%95 GA (19,98; 47,24)]; HR=0,54 [%95 GA (0,41, 0,71]. Medyan OS, IMBRUVICA kolunda 67,7 aydır [%95 GA (61; tahmin edilemez)].
PCYC-1112-CA çalışmasında ibrutinib ile görülen tedavi etkisi, 17p/TP53 mutasyonu, 11q delesyonu ve/veya mutasyonsuz IGHV olan yüksek riskli hastalar genelinde tutarlılık göstermiştir.
31
Şekil 10: 65 Aylık İzlem Yapılan Final Analizde PCYC-1112-CA Çalışmasında PFS İçin Kaplan-Meier Eğrisi (ITT Popülasyonu)
Risk altındaki
gönüllüler
Kombinasyon tedavisi
IMBRUVICA’nın daha önce KLL için tedavi edilen hastalardaki güvenlilik ve etkililiği, IMBRUVICA + BR kombinasyon tedavisinin plasebo + BR’ye karşı araştırıldığı randomize, çok merkezli, çift kör Faz 3 çalışmada (CLL3001 Çalışması) daha fazla değerlendirilmiştir. Hastalar (n=578), hastalık progresyonu veya kabul edilemez toksisiteye kadar günde 420 mg IMBRUVICA ya da plasebo + BR kombinasyonunu almak üzere 1:1 oranında randomize edilmiştir. Tüm hastalar en fazla 6 adet 28 günlük kür boyunca BR almıştır. Bendamustin, en fazla 6 kür için 1. kürün 2 ve 3. günlerinde ve 2-6. kürlerin 1 ve 2. günlerinde 70 mg/m2dozda 30 dakika boyunca IV infüzyon yoluyla uygulanmıştır. Rituksimab, ilk kürün 1. gününde 375 mg/m2dozda ve 2-6. kürlerin 1. gününde 500 mg/m2 dozda uygulanmıştır. Plasebo + BR tedavisine randomize edilen 90 hasta, IRC tarafından doğrulanan progresyonu takiben IMBRUVICA grubuna geçiş yapmıştır. Hastaların medyan hasta yaşı 64 (aralık: 31 – 86), %66’sı erkek ve %91’i beyaz ırktandı. Tüm hastaların başlangıç ECOG performans durumu 0 ya da 1’di. Tanıdan itibaren geçen medyan süre 6 yıl ve daha önce alınan tedavilerin medyan sayısı 2’ydi (aralık: 1 – 11 tedavi). Başlangıçta, hastaların %56’sında ≥5 cm’lik en az bir tümör, %26’sında del11q mevcuttu.
göre
değerlendirilmiştir. CLL3001 Çalışması için etkililik sonuçları Tablo 15’de sunulmuştur.
Tablo 15: KLL Hastalarında Etkililik Sonuçları (CLL3001 Çalışması)
IMBRUVICA+BR N=289
Plasebo+BR
N=289
HR=0,203 (%95 GA: 0,15, 0,276]
HR=0,628 (%95 GA: 0,385, 1,024]
32
GA=güven aralığı; HR=tehlike oranı; ORR=genel yanıt oranı; OS=genel sağkalım; PFS=progresyonsuz sağkalım
a IRC tarafından değerlendirilen.
b IRC tarafından değerlendirilen, ORR (tam yanıt, kemik iliğinde tam düzelme olmaksızın tam yanıt, nodüler kısmi yanıt, kısmi yanıt).
İki kol için de medyan OS’ye ulaşılmadı. c
WM
Tek ajan
IMBRUVICA’nın WM’deki (IgM salgılayan lenfoplazmasitik lenfoma) güvenliliği ve etkililiği, açık etiketli, çok merkezli ve daha önce tedavi görmüş olan 63 hastadan oluşan tek kollu bir çalışmada incelenmiştir. Medyan yaş 63’tür (aralık: 44 ila 86), hastaların %76’sı erkek, %95’i beyazdır. Tüm hastaların bazal ECOG performans statüsü 0 veya 1’dir. Tanıdan beri gelen medyan süre 74 aydır ve medyan geçmiş tedavi sayısı 2’dir (aralık: 1 ila 11 tedavi). Başlangıçta, medyan serum IgM değeri 3,5 g/dL’dir ve hastaların %60’ı anemiktir (hemoglobin ≤11 g/dL veya 6,8 mmol/L).
Hastalık progresyonu veya kabul edilemez toksisiteye kadar oral yoldan günde bir kez 420 mg
araştırmacı
değerlendirmesine göre ORR’dir. ORR ve DOR, Üçüncü Uluslararası Waldenström Makroglobulinemisi Çalıştayı’ndan uyarlanan kriterler kullanılarak değerlendirilmiştir. IMBRUVICA’ya verilen yanıtlar Tablo 16’da gösterilmektedir.
Tablo 16: WM Hastalarında Genel Yanıt Oranı (ORR) ve Yanıt Süresi (DOR)
ORR (%)
%95 GA (%)
VGPR (%)
PR (%)
MR (%)
Medyan DOR ay (aralık)
GA=Güven Aralığı; DOR = yanıt süresi; NR = ulaşılamamıştır; MR = minör yanıt; PR = kısmi yanıt; VGPR = çok iyi kısmi yanıt; ORR = MR + PR + VGPR
Çalışmadaki medyan izlem süresi: 14,8 ay
Yanıta kadar geçen medyan süre 1,0 aydır (aralık: 0,7-13,4 ay).
Bir Bağımsız Araştırma Komitesi (IRC) tarafından etkililik sonuçları da incelenmiştir ve %83 ORR, %11 VGPR ve %51 PR oranı görülmüştür.
Kombinasyon tedavisi
IMBRUVICA’nın daha önce tedavi görmemiş veya daha önce tedavi görmüş WM hastalarındaki güvenliliği ve etkililiği, rituksimabla kombinasyon halinde IMBRUVICA’nın, rituksimabla kombinasyon halinde plaseboyla karşılaştırıldığı randomize, çok merkezli, çift kör Faz 3 çalışmasında (PCYC-1127-CA) daha ayrıntılı biçimde incelenmiştir. Hastalar (n=150), hastalık progresyonu ya da kabul edilemez toksisiteye kadar rituksimab ile kombinasyon halinde günde 420 mg IMBRUVICA veya rituksimab ile kombinasyon halinde plasebo almak üzere 1:1 oranında randomize edilmiştir. Rituksimab 4 hafta boyunca haftalık 375 mg/m2dozunda uygulanmıştır (1.-4. haftalar) ve ardından 4 hafta boyunca haftalık rituksimab uygulaması yapılmıştır (17.-20. haftalar).
33
Medyan yaş 69’dur (aralık, 36 ila 89), %66’sı erkektir ve %79’u beyazdır. Hastaların %93’ünün bazal ECOG performans statüsü 0 ve 1, %7’sinin bazal ECOG performans statüsü 2’dir. Hastaların %45’i tedavi görmemiştir %55’i daha önce tedavi görmüştür. Tanıdan beri geçen medyan süre 52,6 aydır (tedavi görmemiş hastalarda=6,5 ay ve daha önce tedavi görmüş hastalarda=94,3 ay). Daha önce tedavi görmüş hastalarda, geçmiş tedavi medyan sayısı 2’dir (aralık, 1 ila 6 tedavi). Başlangıçta, medyan serum IgM değeri 3,2 g/dL’dir (aralık, 0,6 ila 8,3 g/dL), hastaların %63’ü anemiktir (hemoglobin ≤11 g/dL veya 6,8 mmol/L) MYD88 L265P mutasyonları %77’sinde mevcuttur, %13’ünde yoktur ve hastaların %9’unun mutasyon durumu için değerlendirilebilir değildir.
26,5 aylık medyan takip ile birincil analizde, IRC tarafından değerlendirilen PFS tehlike oranı 0,2 [%95 GA (0,11, 0,38)] idi. Daha önce tedavi görmemiş hastalar, daha önce tedavi görmüş hastalar ve MYD88 L265P mutasyonları olan veya olmayan hastalar için PFS tehlike oranları, ITT popülasyonu için PFS tehlike oranı ile tutarlıydı.
IMBRUVICA+rituksimab ile tedavi edilen hastaların %1’inde ve plasebo+rituksimab ile tedavi edilen hastaların %16’sında derece 3 veya 4 infüzyonla ilişkili reaksiyonlar gözlenmiştir.
IMBRUVICA+rituksimab kolundaki deneklerin %8’inde ve plasebo+rituksimab kolundaki deneklerin %46,7’sinde IgM artışı şeklinde tümör parlaması meydana geldi.
63 aylık takipte Nihai Analiz
63 aylık genel bir takip ile, PCYC-1127-CA için son analiz sırasında bir IRC tarafından değerlendirilen etkinlik sonuçları Tablo 17’de ve PFS için Kaplan-Meier eğrisi Şekil 11’da gösterilmektedir. Daha önce tedavi görmemiş hastalar (0,31 [%95 GA (0,14, 0,69)]) ve daha önce tedavi görmüş hastalar (0,22 [%95 GA (0,11, 0,43)]) için tehlike oranları, ITT popülasyonu için PFS tehlike oranı ile tutarlıydı.
Tablo 17: PCYC-1127-CA (Final Analiz*) Çalışmasındaki Etkililik Sonuçları
Bitiş noktası
IMBRUVICA + R N=75
Plasebo + R
N=75
İlerlemesiz sağkalıma,b
Olay sayısı (%)
Medyan (%95 GA), ay
HR (%95 GA)
P-değeri
TTnT
Medyan (%95 GA), ay
HR (%95 GA)
En İyi Toplam Yanıt (%)
CR
VGPR
PR
MR
Toplam Yanıt Oranıc(CR, VGPR, PR, MR) (%)
Medyan toplam yanıt süresi, ay (aralık)
Yanıt Oranı (CR, VGPR, PR)c,b(%)
34
Medyan yanıt süresi, ay (aralık)
Devamlı Hemoglobin İyileşmesi Oranıc,e(%)
GA=Güven Aralığı; CR = tam yanıt; HR = tehlike oranı; MR = minör yanıt; PR = kısmi yanıt; R = rituksimab; VGPR = çok iyi kısmi yanıt
* Çalışmada medyan takip süresi = 49,7 ay.
a IRC tarafından değerlendirilmiştir.
b 4 yıllık PFS tahminleri, IMBRUVICA + R kolunda %70,6 [%95 GA (58,1, 80)] iken plasebo + R kolunda %25,3 [%95 GA (15,3, 36,6)] olmuştur.
c Yanıt oranıyla ilişkili p değeri <0,0001
d IMBRUVICA + R koluna karşı plasebo + R kolu için yanıt oranı, daha önce tedavi görmemiş hastalarda sırasıyla %76’ya karşı %41 ve daha önce tedavi görmüş hastalarda %76’ya karşı %22 idi.
e Başlangıç değerinden bağımsız olarak başlangıç değerine göre ≥2 g/dL’lik artış veya başlangıç değeri ≤11 g/dL ise ≥0,5 g/dL’lik bir iyileşme ile >11 g/dL’ye artış olarak tanımlanır.
Şekil 11: PCYC-1127-CA (Final Analiz) Çalışmasında PFS İçin Kaplan-Meier Eğrisi (ITT popülasyonu)
Risk altındaki
gönüllüler
PCYC-1127-CA çalışmasının, daha önce tedavi görmüş ve rituksimab içeren tedavisi başarısız olmuş olan ve tek ajanlı IMBRUVICA verilen 31 hastadan oluşan ayrı bir monoterapi kolu vardır. Medyan yaş 67’dir (aralık, 47 ila 90). Hastaların %81’inin bazal ECOG performans statüsü 0 ve 1, %19’unun bazal ECOG performans statüsü 2’dir. Geçmiş tedavi medyan sayısı 4’tür (aralık, 1 ila 7 tedavi). 61 aylık genel bir takiple, IRC’ye göre monoterapi kolunda PCYC-1127-CA çalışmasında gözlemlenen yanıt oranı %77’dir (%0 CR; %29 VGPR, %48 PR). Medyan yanıt süresi 33 aydı (aralık, 2,4 ila 60,2+ ay). IRC’ye göre monoterapi kolunda gözlemlenen toplam yanıt oranı %87’dir (%0 CR, %29 VGPR, %48 PR, %10 MR). Genel yanıtın medyan süresi 39 aydı (aralık, 2,07 ila 60,2+ ay).
35
Pediatrik popülasyon
IMBRUVICA’nın güvenliliği, etkililiği ve farmakokinetiği, nükseden veya refrakter matür B hücreli non-Hodgkin lenfoma olan pediyatrik ve genç erişkin hastalarda, IMBRUVICA’nın rituksimab, ifosfamid, karboplatin, etoposid ve deksametazon (RICE) rejimi veya rituksimab, vinkristin, ifosfamid, karboplatin, idarubisin ve deksametazon (RVICI) rejimi ile kombinasyon halinde arka plan tedavisi olarak iki bölümlü, çok merkezli, açık etiketli bir Faz 3 çalışmasında (LYM3003) değerlendirilmiştir.
Çalışmanın 1. kısmı (3 ila 17 yaş arası 21 hasta), 2. kısımdaki (3 ila 19 yaş arası 51 hasta) kullanılacak dozu değerlendirmiştir (bkz. bölüm 5.2).
2. kısımda hastalar, arka plan tedavisi ile günde 440 mg/m2(12 yaş altı) veya 329 mg/m2(12 yaş ve üzeri) şeklinde IMBRUVICA almak veya 3 döngü tedavi, transplantasyon, hastalık ilerlemesi veya kabul edilemez toksisite tamamlanana kadar tek başına arka plan tedavisi almak üzere 2:1 oranında randomize edilmiştir.
5.2 Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
İbrutinib oral uygulama sonrasında 1 ila 2 saatlik medyan Tmaks değeri ile hızla emilir. Aç koşullarda (n=8) mutlak biyoyararlanım %2,9’dur (%90 GA = 2,1 – 3,9) ve bir öğün ile birlikte kullanıldığında iki katına çıkar. İbrutinibin farmakokinetiği farklı B hücreli maligniteleri olan hastalarda anlamlı bir farklılık göstermez. İbrutinib maruziyeti 840 mg’a kadar olan dozlarda artar. Dozun 560 mg olarak uygulandığı hastalarda gözlenen kararlı durum EAA değeri (ortalama ± standart sapma) 953 ± 705 ng sa/mL’dir. İbrutinibin açkarnına alınması ile yüksek oranda yağ içeren bir kahvaltıdan 30 dakika önce, 30 dakika sonra (tok koşullar) ya da yüksek yağlı bir kahvaltıdan 2 saat sonrasına kıyasla maruziyetin yaklaşık %60’ına (EAAson) neden olmuştur.
İbrutinib pH’a bağlı çözünürlük sergiler ve daha yüksek pH değerinde daha düşük çözünürlüğe sahiptir. 5 gün süreyle günde bir kere 40 mg omeprazol aldıktan sonra aç karnına 560 mg’lık tek bir ibrutinib uygulanan sağlıklı gönüllülerde, geometrik ortalama oranları (%90 GA) EAA0-24 için %83 (%68-102), EAAson için %92 (%78-110) ve Cmaks için %38 (%26-53) olmuştur.
Dağılım:
İbrutinibin insan plazma proteinlerine in vitro geri dönüşümlü bağlanması %97,3 olup, 50 ila 1.000 ng/mL aralığında hiçbir konsantrasyon bağımlılığı yoktur. Kararlı durumdaki görünür dağılım hacmi (Vd, ss/F) yaklaşık 10.000 L’dir.
Biyotransformasyon:
İbrutinib primer olarak CYP3A4 ile metabolize olur ve BTK’yı inhibe edici aktivitesi ibrutinibden yaklaşık 15 kat daha düşük olan bir dihidrodiol metaboliti oluşur. CYP2D6 ibrutinib metabolizmasında minimal bir rol oynar.
Bu nedenle, farklı CYP2D6 genotiplerine sahip hastalarda önlem alınması gerekli değildir.
Eliminasyon:
Görünür klerens (CL/F) yaklaşık 1000 L/saat’tir. İbrutinibin yarılanma ömrü 4 ila 13 saattir. Sağlıklı deneklerde radyoaktif olarak etiketlenmiş tek doz oral [14C]-ibrutinib uygulamasından sonra radyoaktivitenin yaklaşık %90’ı 168 saat içerisinde atılmış olup, bunun büyük bölümü
36
(%80) feçeste ve %10’undan azı idrarda atılmıştır. Değişmemiş ibrutinib radyoaktif olarak etiketlenmiş boşaltım ürününün feçeste yaklaşık %1’ini oluşturur ve idrarda görülmez.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
İbrutinib maruziyeti doz ile orantılı olarak artar.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Geriyatik popülasyon:
anlamlı düzeyde
etkilemediğini göstermiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Farmakokinetik veriler, nükseden veya refrakter matür B-hücreli non-Hodgkin lenfomalı çocuklarda, 12 yaş ve üzeri çocuklarda günlük 329 mg/m2doz ve 3 yaş ila 12 yaş altı çocuklarda günlük 440 mg/m2doz uygulanan ibrutinib maruziyetlerinin genellikle günlük 560 mg doz uygulanan yetişkin hastalarda gözlenen maruziyet aralığı içinde olduğunu göstermektedir.
Cinsiyet:
Popülasyon farmakokinetiği cinsiyetin, dolaşımdan ibrutinib klerensini anlamlı düzeyde etkilemediğini göstermiştir.
Irk:
Irkın ibrutinib farmakokinetiği üzerindeki potansiyel etkisini karşılaştırmak için yeterli bir veri yoktur.
Vücut ağırlığı:
Popülasyon farmakokinetiği verileri vücut ağırlığının (aralık: 41-146 kg; ortalama [standart sapma]: 83 [19 kg]) ibrutinib klerensi üzerinde ihmal edilebilir bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir.
Böbrek yetmezliği:
İbrutinib minimal bir renal klerense sahiptir; metabolitlerin üriner yolla atılan miktarı dozun <%10’udur. Bugüne kadar böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda spesifik çalışmalar yapılmamıştır. Ağır böbrek yetmezliği olan hastalara veya diyaliz hastalarına ait hiçbir veri mevcut değildir (bkz. Bölüm 4.2).
Karaciğer yetmezliği:
İbrutinib karaciğerde metabolize olur. Kanserli olmayan hastalarda, açlık koşullarında 140 mg IMBRUVICA’nın verildiği bir karaciğer yetmezliği çalışması yürütülmüştür. Hafif (n=6, Child Pugh Sınıf A), orta (n=10, Child Pugh Sınıf B) ve şiddetli (n=8, Child Pugh Sınıf C) karaciğer yetmezliği olan hastalarda bozulmuş karaciğer fonksiyonu bireyler arasında önemli ölçüde değişmekte olup, ortalama olarak ibrutinib maruziyetinde (EAAson) sırasıyla 2,7-, 8,2-ve 9,8-kat bir artış gözlenmiştir. Ayrıca ibrutinibin serbest fraksiyonu da yetmezliğin derecesi arttıkça yükselmiştir; bu çalışmada benzer özelliklere sahip sağlıklı kontrollerde plazmadaki %3,3 oranına kıyasla hafif, orta ve şiddetli karaciğer yetmezliği olan gönüllülerde sırasıyla %3,0, 3,8 ve 4,8 oranları görülmüştür. Bağlı olmayan ibrutinib maruziyetindeki (EAAbağlı olmayan, son) ilgili artışın hafif, orta ve şiddetli karaciğer yetmezliği olan gönüllülerde sırasıyla 4,1-, 9,8- ve 13-kat olduğu hesaplanmaktadır (bkz. Bölüm 4.2).
37
CYP substratları ile eş zamanlı kullanım:
In vitro çalışmalar ibrutinibin CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6 ve intestinal (ancak hepatik olmayan) CYP3A4’ün zayıf bir reversibl inhibitörü olduğunu ve CYP1A2, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19 ve CYP2D6’nın zamana bağlı klinik olarak anlamlı inhibisyonunu sergilemediğini göstermiştir. İbrutinibin dihidrodiol metaboliti CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9 ve CYP2D6’nın zayıf bir inhibitörüdür. Dihidrodiol metaboliti in vitro ortamda en zayıf CYP450 izoenzim indükleyicidir. İbrutinibin hassas bir CYP3A4 substratı olması sebebiyle, kendi maruziyeti üzerinde klinik olarak ilişkili bir etkisi bulunmamaktadır.
Transport substratları/inhibitörleri ile eş zamanlı kullanım:
In vitro çalışmalar ibrutinibin ne P glikoproteinin, ne de OCT2 hariç diğer majör taşıyıcıların bir substratı olmadığını göstermiştir. Dihidrodiol metaboliti ve diğer metabolitler P glikoprotein substratıdır. İbrutinib, P glikoproteinin ve BCRP’nin in vitro inhibitörüdür (bkz. Bölüm 4.5).
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Aşağıdaki advers etkiler sıçanlar ve köpeklerde yapılan 13 haftalık çalışmalarda görülmüştür.İbrutinibin her iki türde de 30 mg/kg/gün’lük bir Yan Etki Gözlenmeyen Seviye (No Observed Adverse Effect Level; NOAEL) dozunda sıçanlarda ve köpeklerde gastrointestinal etkileri (yumuşak feçes/diyare ve/veya enflamasyon) ve lenfoid tükenmesini indüklediği saptanmıştır. 560 mg/gün klinik dozundaki ortalama maruziyete dayalı olarak, EAA oranları NOAEL’de erkek ve dişi sıçanlarda sırasıyla 2,6 ve 21 ile erkek ve dişi köpeklerde sırasıyla 0,4 ve 1,8 saptanmıştır. Gözlenen En Düşük Etki Seviyesi (Lowest Observed Effect Level; LOEL) (60 mg/kg/gün) marjinleri köpeklerde 3,6 (erkekler) ve 2,3 mislidir (dişi). Sıçanlarda, orta dereceli pankreatik asiner hücre atrofisi (advers kabul edilir) erkek sıçanlarda 100 mg/kg ve üzerindeki dozlarda (EAA maruziyet marjini: 2,6 kat) gözlenirken, 300 mg/kg/gün’e kadar dozlarda dişi sıçanlarda görülmemiştir (EAA maruziyet marjini: 21,3 kat). >100 mg/kg/gün (EAA maruziyet marjini: 20,3 kat) verilen dişi sıçanlarda hafif düzeyde azalmış trabeküler ve kortikal kemik görülmüştür. Tüm gastrointestinal, lenfoid ve kemik bulguları 6 ila 13 haftalık süreçler sonunda iyileşmiştir. Pankreatik bulgular benzer geri dönüşüm süreçlerinde kısmen düzelmiştir.
Juvenil toksisite çalışmaları yapılmamıştır.
Karsinojenisite/genotoksisite
Transjenik farelerde (Tg.rasH2) 2000 mg/kg/gün’e kadar oral dozlarla yürütülen 6 aylık bir çalışmada, ibrutinib karsinojenisite göstermemiştir. Bu, insanlarda 560 mg/gün olarak uygulanan doz ile karşılaştırıldığında, EAA bakımından erkeklerde yaklaşık 23 kat, kadınlarda ise yaklaşık 37 kat ibrutinib maruziyetine karşılık gelmektedir.
İbrutinib bakterilerde, memeli hücrelerinde ya da farelerde test edildiğinde genotoksik özellikler sergilememiştir.
Üreme toksisitesi
İbrutinib gebe sıçanlara 80 mg/kg/gün dozunda verildiğinde, günde 560 mg doz uygulanan hastalardaki maruziyetin (EAA) yaklaşık 14 katı bir maruziyet marjini ile visseral malformasyonlar (kalp ve ana damarlar) ve iskeletsel değişimler ile artmış bir post-implantasyon kaybıyla ilişkilendirilmiştir. Hayvanlarda uygulanan ≥40 mg/kg/gün dozunda, ibrutinib (günde 560 mg doz uygulanan hastalara kıyasla, EAA oranı ≥5,6) azalmış fetus ağırlıklarına neden olmuştur. Sonuçta, fötal NOAEL 10 mg/kg/gün olarak belirlenmiştir (günde 560 mg dozuna kıyasla yaklaşık 1,3 katı EAA) (bkz. Bölüm 4.6).
38
Hamile tavşanlarda 15 mg/kg/gün ve üzerinde uygulanan ibrutinib iskeletsel malformasyonlar (kaynaşmış sternebra) ve 45 mg/kg/gün dozda uygulanan ibrutinib de post-implantasyon kaybıyla ile ilişkilendirilmiştir. İbrutinib 15 mg/kg/gün (günlük 560 mg ibrutinib uygulanan MHL hastalarında maruziyetin (EAA) yaklaşık 2 katı ve günlük 420 mg ibrutinib uygulanan KLL ve WM hastalarında maruziyetin (EAA) yaklaşık 2,8 katı) uygulanan tavşanlarda malformasyonlara sebep olmuştur. Sonuçta, fötal NOAEL 5 mg/kg/gün olarak belirlenmiştir (günde 560 mg dozuna kıyasla yaklaşık 0,7 katı EAA) (bkz. Bölüm 4.6).
Fertilite
Erkek ya da dişi sıçanlarda test edilen maksimum doza kadar (100 mg/kg/gün – insana eşdeğer doz 16 mg/kg/gün) fertilite ya da üreme kapasitesine bir etki görülmemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Kapsül içeriği
Kroskarmelloz sodyum
Magnezyum stearat
Mikrokristalin selüloz
Sodyum lauril sülfat (E487)
Kapsül kılıfı
Jelatin (sığır jelatini)
Titanyum dioksit (E171)
Baskı mürekkebi
Şellak
Siyah demir oksit (E172)
Propilen glikol (E1520)
6.2 Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3 Raf ömrü
36 ay.
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
Orijinal ambalajında saklayınız.
30 °C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
90 ya da 120 sert kapsül içeren, çocuk emniyetli polipropilen kapaklı HDPE şişeler.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
39
7. RUHSAT SAHİBİ
Johnson and Johnson Sıhhi Mal. San. ve Tic. Ltd. Şti.
Kavacık/Beykoz/İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2016/642
İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ9.
İlk ruhsat tarihi: 09.09.2016
Ruhsat yenileme tarihi: 30.11.2021
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
40