VENOFER 100 MG/5 ML IV ENJEKSIYONLUK COZELTI

KULLANMA TALİMATI
VENOFER 100 mg/5 ml IV enjeksiyonluk çözelti Damar içine uygulanır.
Steril
Etkin madde: 5 ml’lik her bir ampul, 100 mg (20 mg/ml) elementer demire eşdeğer 2550-2850 mg ferrik hidroksit sükroz kompleksi içerir.
Yardımcı maddeler: Sodyum hidroksit (pH ayarı için), enjeksiyonluk su.
▼Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Meydana gelen herhangi bir yan etkiyi raporlayarak yardımcı olabilirsiniz. Yan etkilerin nasıl raporlanacağını öğrenmek için 4. Bölümün sonuna bakabilirsiniz.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.
2.
3.
4.
5.
VENOFER nedir ve ne için kullanılır?
VENOFER’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler VENOFER nasıl kullanılır?
Olası yan etkiler nelerdir?
VENOFER‘in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. VENOFER nedir ve ne için kullanılır?
VENOFER her ampulde (5 ml) 100 mg (20 mg/ml) elementer demire eşdeğer 2550-2850 mg ferrik hidroksit sükroz kompleksi içerir. VENOFER demir yetmezliğine bağlı kansızlık durumlarında damar içine uygulanmak üzere geliştirilmiş bir ilaçtır.
Her kutuda 5 ampul VENOFER vardır.
VENOFER’in aktif maddesi olan demir, kanda oksijen taşınması için gerekli olan bir maddedir. Demir, kan hücreleri içinde hemoglobin adlı bir maddenin yapısında bulunur ve oksijen taşımakla görevlidir.
VENOFER;
•Mide-bağırsak sisteminden demirin emilmesinde bozulma nedeniyle kansızlık gelişmişse, •Mide-bağırsak sistemindeki şiddetli kanama nedeniyle demir eksikliğine bağlı kansızlık gelişmişse,
•Midenin tamamının veya bir kısmının alınması nedeniyle demir eksikliği ve kansızlık gelişmişse,
•Demir eksikliğine bağlı kansızlığı olan ve ağız yoluyla alınan demiri tolere edemeyen hastalarda,
•Demir eksikliği nedeniyle kansızlık gelişen ve ağız yoluyla alınan demirin yeterli düzeyde etki göstermediği hastalarda,
•Doktorunuz, demir depolarınızın hızla doldurulmasının gerektiğine ve bu nedenle demir uygulanmasına karar verdiyse,
•Eritropoetin (EPO) (kan yapımını uyaran bir hormon) tedavisi alan diyaliz (kanın temizlenmesi işlemi)e bağımlı olan veya olmayan kronik böbrek yetmezliği hastalarında demir eksikliği varlığında kullanılır.
VENOFER gebeliğin ilk 3 aylık döneminde önerilmemelidir. Gebeliğin ikinci ve üçüncü 3 aylık döneminde ise hekimin zorunlu bulduğu hallerde kullanılmalıdır.
2. VENOFER’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
VENOFER’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Damar içine uygulanan demir ilaçları, ciddi ve yaşamı tehdit eden (anafilaktoid veya anafilaktik olarak bilinen) alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Demir sükrozun da dahil olduğu damar içine uygulanan kompleks demir ilaçları daha önceden sorunsuz kullanılmış olsalar dahi aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Kounis sendromuna (kalp krizi ile sonuçlanabilen alerjik nedenlerden oluşan kalp damarı daralması) olarak ilerleyen durumlar da bildirilmiştir. Bununla birlikte daha önce ferrik glukonat veya demir dekstran gibi damar içine uygulanan demir ilaçlarına karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda VENOFER uygulanarak gerçekleştirilen pek çok çalışmada VENOFER’in iyi tolere edildiği görülmüştür.
Eğer;
•VENOFER’e ya da içindeki madde veya yardımcı maddelerden birine alerjik (aşırı duyarlı) iseniz,
•Daha önce başka bir enjekte edilebilen demir ilacına alerjik (aşırı duyarlı) reaksiyonlarınız oldu ise,
•Vücudunuzda aşırı demir yüklenmesi söz konusu ise veya demir kullanımı ile ilişkili bir problem varsa,
•Kansızlığınız demir eksikliğine bağlı değilse.
Yukarıdakilerden herhangi biri sizin için geçerliyse size VENOFER verilmemelidir. Emin değilseniz, VENOFER’i almadan önce doktorunuzla konuşun.
VENOFER’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
– VENOFER uygulandıktan sonra nadiren de olsa bayılma, tansiyon düşmesi, solunum sıkıntısı, havale gibi hayatı tehdit edebilen alerjik olaylar görülebilir. Bu tip olaylar demir içeren pek çok ilacın damar içi kullanılması sırasında gözlenmektedir. Bu nedenle damar
içine VENOFER uygulaması sırasında da bir önlem olarak acil yaşam desteği için gerekli donanımlar hazır edilmelidir.
•İlaç alerjisi geçmişiniz varsa,
•Karaciğer rahatsızlığınız varsa veya enfeksiyon, astım, egzema, alerji gibi rahatsızlıklar varsa,
•Sistemik lupus eritematozus (ateş, güçsüzlük, yorgunluk, eklem ağrıları, yüz, boyun ve kollarda yaygın cilt döküntüleri ile karakterize bir bağ dokusu hastalığı) mevcutsa, •Romatizmal artrit (özellikle el ve ayaktaki birçok sayıda eklemi etkileyen yaygın eklem ağrısı ve eklem yapısında bozulma ile karakterize bir hastalık) mevcutsa durumu doktorunuza bildiriniz.
Çocuklarda demir içeren ürünlerin yanlışlıkla alınması ölümcül zehirlenmeye yol açabilir. Çocukların erişemeyeceği yerlerde saklayınız.
VENOFER’in yanlış uygulaması ürünün uygulama yerinden sızarak deride iritasyona ve uygulama yerinde potansiyel olarak uzun süren kahverengi renk değişikliğine neden olur. Bu durum oluştuğunda uygulamaya hemen son verilmelidir.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
VENOFER gebeliğin ilk 3 ayında olan gebelerde test edilmemiştir. Eğer gebe iseniz, gebe olma ihtimaliniz varsa veya gebe kalmayı planlamakta iseniz bu bilginin doktorunuz ile paylaşılması önemlidir. Bu ilacı almanız gerekip gerekmediğine doktorunuz karar verecektir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
VENOFER’in içindeki demirin anne sütüne geçip geçmediği ve eğer geçiyorsa bu demirin bebekteki etkileri bilinmemektedir. Bu nedenle VENOFER emzirme döneminde annenin sağlayacağı fayda ile bebeğe olabilecek etkiler değerlendirilerek kullanılmalıdır.
Araç ve makine kullanımı
Damar içi yolla VENOFER kullananlarda bazen baş dönmesi, kafa karışıklığı ya da sersemlik gibi belirtiler olabilir. Bu belirtiler geçinceye kadar araç ya da makine kullanmayınız.
VENOFER’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Ağız yolundan alınan demirin bağırsaklardan emilimini azaltabileceği için VENOFER oral demir ilaçları ile birlikte kullanılmamalıdır. Ağız yolundan alınan demir tedavisi son VENOFER enjeksiyonundan en az 5 gün sonra başlanmalıdır.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. VENOFER nasıl kullanılır?
•Uygun kullanım ve doz / uygulama sıklığı için talimatlar:
Erişkinlerde; 1-2 ampul (100-200 mg demir) VENOFER, haftada 1-3 kez şeklinde uygulanır. Hemodiyaliz hastalarında toplam doz, 10 dozda uygulanacak şekilde 1000 mg’dır. Gerektiğinde önerilen doz tekrarlanabilir. Doz uygulama sıklığı haftada 3 defadan fazla olmamalıdır.
Uygulama süresince oral demir alımı kesilmelidir.
VENOFER size alerjik reaksiyonlara uygun müdahale edilebilecek bir ortamda verilecektir. VENOFER’i her aldığınızda en az 30 dakika doktor veya hemşire tarafından gözlem altında tutulacaksınız.
•Uygulama yolu ve metodu:
VENOFER, sadece damar içi yoldan uygulanması gereken bir ilaçtır.
•Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
VENOFER’in çocuklarda kullanılması önerilmez.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlı hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
•Özel kullanım durumları:
Böbrek / karaciğer yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olanlarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Karaciğer yetmezliğiniz varsa doktor veya eczacınıza danışınız.
Eğer VENOFER’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden fazla VENOFER kullandıysanız:
Doktorunuz sizin için en uygun dozu belirleyecek ve damar içi yoldan uygulayacaktır.
VENOFER’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
VENOFER’i kullanmayı unutursanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
VENOFER ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler Bulunmamaktadır.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, VENOFER’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sınıflandırılmıştır: Çok yaygın :10 hastanın en az birinde görülebilir.
Yaygın :10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan :100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
:1.000 hastanın birinden az fakat 10.000 hastanın birinden fazla Seyrek
görülebilir.
Çok seyrek :10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor :Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Aşağıdakilerden biri olursa, VENOFER’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•Alerjik reaksiyonlar (düşük kan basıncı (baş dönmesi, sersemlik, bayılma), yüzde şişme, zor nefes alma, Kounis sendromu olarak adlandırılan potansiyel olarak ciddi bir alerjik reaksiyonun işareti olabilen göğüs ağrısı).
Bazı hastalarda bu alerjik reaksiyonlar ciddi ve yaşamı tehdit eden (anafilaktoid veya anafilaktik olarak bilinen) şekilde olabilir. Alerjik reaksiyon geçirdiğinizi düşünüyorsanız doktorunuza veya hemşirenize hemen bildiriniz.
Diğer yan etkiler şunlardır:
Yaygın
•Geçici tat bozuklukları
•Tansiyon düşmesi veya yükselmesi
•Hasta hissetme (bulantı)
•Enjeksiyon/infüzyon yerinde ağrı, iritasyon (tahriş), kaşıntı, hematom (bölgesel kan birikmesi) veya renk değişikliği gibi reaksiyonlar
Yaygın olmayan
•Kaşınma ve döküntü
•Kas spazmı, ağrısı veya kramp
•Soluk alıp vermede güçlük, nefes darlığı
•Baş ağrısı
•Sersemlik hissi
•Karıncalanma veya batma hissi
•Dokunma hissi kaybı veya azalması (hissizlik) •Pıhtı oluşmasına bağlı damar şişliği
•Damar iltihabı
•Kusma
•Karın ağrısı
•Yüz kızarması, yanma hissi
•Kabızlık
•İshal
•Eklem ağrısı
•Kol ve bacak ağrısı
•Sırt ağrısı
•Üşüme hissi
•Halsizlik ve yorgunluk
•Eller ve ayaklarda şişme
•Kandaki karaciğer enzimlerinde (ALT, AST, GGT) artış •Serum ferritin düzeylerinde artış
•Devamlı olan kas ağrısı
Seyrek
•Baygınlık
•Uykusuzluk veya uyku hissi
•Çarpıntı
•İdrar rengi değişikliği
•Göğüs ağrısı
•Terlemede artış
•Ateş
•Kanda laktat dehidrojenaz değerlerinde artış (doku hasarının bir göstergesidir)
Bilinmiyor
•Kafa karışıklığı hissi
•Konsantrasyon kaybı, konsantrasyon baskılanması
•Gerginlik hissi
•Titreme
•Nefes almayı zorlaştırabilecek şekilde yüzde, ağızda, dilde veya boğazda şişme (anjioödem)
•Nabız sayısında azalma
•Nabız artışı
•Dolaşımın durması
•Kan pıhtısına neden olabilecek damar iltihabı
•Hava yollarının ani daralması
•Kaşıntı
•Deride kırmızı ve kaşıntılı kabarma, deride kızarıklıklar veya döküntü
•Soğuk terleme
•Genel hastalık hissi
•Soluk cilt
•Ani hayatı tehdit eden alerjik reaksiyonlar
•Kounis sendromu (göğüs ağrısı ile görülen alerjik reaksiyonlar)
•Grip benzeri belirtiler (ilaç uygulamasını takiben birkaç saat ile birkaç gün sonrasında oluşabilir ve yüksek ateş ile birlikte kas ve eklem ağrısı gözlenir.)
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumuczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 3lı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. VENOFER’in saklanması
VENOFER’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
250C altındaki oda sıcaklığında ve orijinal ambalajında saklayınız. Dondurmayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra VENOFER’i kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz VENOFER’i kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi:
Vifor (International) Inc./ İsviçre lisansıyla Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No:4
34467 Maslak / Sarıyer / İstanbul
Üretim yeri:
Mefar İlaç San. A.Ş.
Kurtköy / İstanbul
Bu kullanma talimatı ../../…. tarihinde onaylanmıştır.
Aşağıdaki bilgiler bu ilacı uygulayacak sağlık personeli içindir:
Uygulama
Her VENOFER uygulaması sırasında ve sonrasında aşırı duyarlılık reaksiyonları belirti ve semptomları için hastaları dikkatle izleyin.
VENOFER, ancak tam resüsitasyon olanaklarının sağlanabildiği ve personelin anafilaktik reaksiyonları hızlı bir şekilde değerlendirip tedavi edebileceği bir ortamda uygulanmalıdır. Her VENOFER uygulamasını takiben hastalar en az 30 dakika boyunca advers etkiler açısından gözlenmelidir.
Uygulama şekli:
VENOFER, sadece intravenöz yoldan uygulanması gereken bir üründür. Uygulama yavaş intravenöz enjeksiyon, intravenöz damla infüzyon veya diyaliz makinasının venöz yolu kullanılarak yapılabilir.
VENOFER uygulanırken paravenöz sızıntıdan kaçınılmalıdır. Eğer paravenöz sızıntı olursa ağrı, enflamasyon ve kahverengi renk değişimi olabilir.
İntravenöz damla infüzyon
VENOFER sadece %0,9’luk Serum Fizyolojik (NaCl) ile dilue edilmelidir. İnfüzyondan hemen önce seyreltme yapılmalı ve çözelti aşağıdaki gibi verilmelidir:
VENOFER dozu (mg demir)
VENOFER dozu (ml VENOFER)
Maksimum dilue
edilebilecek steril %0,9 NaCl çözelti hacmi
Minimum
İnfüzyon Zamanı
Stabiliteyle ilgili nedenlerle, VENOFER daha düşük konsantrasyonda seyreltilmemelidir.
İntravenöz enjeksiyon
VENOFER yavaş enjeksiyon olarak yapılabilir. 1 ml dilüe edilmemiş VENOFER 1 dakikalık sürede verilebilir. Bir seferde 10 ml’den (200 mg demir) fazla enjeksiyon yapılmamalıdır.
Diyaliz makinasının venöz yoluna enjeksiyon
VENOFER tıpkı intavenöz enjeksiyonda olduğu gibi hemodiyaliz sırasında diyaliz makinasının venöz ucundan verilebilir.
Geçimsizlikler
Bu ilaç bölüm %0,9 m/V sodyum klorür dışında herhangi bir ilaç ile karıştırılmamalıdır. Diğer ilaçlar ile karıştırıldığında diğer ajanlarla etkileşime girme ve çökelme riski vardır. Cam, polietilen ve PVC dışında kaplar ile geçimi konusu bilinmemektedir.
Saklama koşulları
Mikrobiyolojik açıdan ürün açıldıktan sonra hemen kullanılmalıdır.
Kullanım
Ampuller kullanılmadan önce çökelti ve hasar konusunda gözle kontrol edilmelidir. Sadece homojen ve çökeltisiz çözeltileri kullanınız.
Seyreltilmiş çözelti kahverengi ve berrak görünür.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
▼Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini
sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonları TÜFAM’a bildirmeleri
beklenmektedir. Bakınız Bölüm 4.8 Advers reaksiyonlar nasıl raporlanır?
1. BEŞERİTIBBİÜRÜNÜN ADI
VENOFER 100 mg/5 ml IV enjeksiyonluk çözelti Steril
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
5 ml’lik her bir ampul, 100 mg (20 mg/ml) elementer demire eşdeğer 2550-2850 mg ferrik hidroksit sükroz kompleksi içerir.
Yardımcı maddeler: Sodyum Hidroksit
0-25 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti
Koyu kahverengi, saydam olmayan aköz solüsyon. pH’ı 10,5-11 arasındadır ve osmolaritesi 1250 mosmol/l’dir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
•Gastrointestinal sistemden demir emiliminin bozulduğu durumlarda gelişen demir eksikliği anemisinde,
•Aktif gastrointestinal kanaması olan hastalarda gelişen demir eksikliği anemisinde,
•Total veya subtotal gastrektomili hastalarda gelişen demir eksikliği anemisinde,
•Oral demir tedavisini tolere edemeyen demir eksikliği anemisi olgularında,
•Oral demir tedavisine dirençli demir eksikliği anemisinde,
•Klinik olarak hızlı bir şekilde düzeltilmesi gereken demir eksikliği anemisi varlığında,
•Eritropoetin (EPO) tedavisi alan diyalize bağımlı olan veya olmayan kronik böbrek yetmezliği hastalarında demir eksikliği varlığında endikedir.
VENOFER gebeliğin ilk 3 aylık döneminde önerilmemelidir. Gebeliğin ikinci ve üçüncü 3 aylık döneminde ise hekimin zorunlu bulduğu hallerde kullanılmalıdır.
VENOFER, gerekli ve uygun kan tetkikleri (hematokrit, hemoglobin, ferritin düzeyi, eritrosit sayısı tayini gibi) yapıldıktan sonra uygulanmalıdır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
VENOFER uygulaması sırasında ve her bir uygulamayı takiben, aşırı duyarlılık reaksiyonlarının semptomları ve belirtileri açısından hastalar dikkatlice takip edilmelidir.
VENOFER sadece anafilaktik reaksiyonları acilen değerlendirme ve yönetme eğitimi almış personelin varlığında, tüm resüsitasyon araçlarının sağlandığı yerlerde uygulanmalıdır. Her VENOFER enjeksiyonunu takiben hasta en az 30 dakika boyunca advers etkiler açısından gözlenmelidir (bkz. bölüm 4.4).
Pozoloji:
Kümülatif VENOFER dozu her hasta için özel hesaplanmalı ve doz aşılmamalıdır.
Doz Hesaplanması
Kümülatif VENOFER dozu hemoglobin (Hb) seviyesi ve vücut ağırlığına (VA) göre hesaplanan toplam demir eksiği (mg) kadardır. VENOFER dozu her hasta için ayrı hesaplanan total demir eksikliğinin aşağıdaki Ganzoni formülüne göre hesaplanması gereklidir, örneğin:
Toplam Demir Eksiği (mg) = VA (kg) X (hedef Hb – mevcut Hb) (g/dl) X 2,4* + Depo demiri (mg)
35 kilo altı (VA): Hedef Hb= 13g/dl ve depo demiri= 15mg/kg(VA) 35 kilo ve üstü (VA): Hedef Hb= 15 g/dl ve depo demiri = 500mg
*Faktör 2,4 = 0,0034 (Hb nin demir içeriği=%0,34) X 0,07 (kan hacmi= Vücut ağırlığının %7 si) x 1000 (gramın miligram cinsine çevirisi) x 10.
Toplam uygulanacak VENOFER miktarı (ml) = Toplam demir açığı [mg] / 20 mg demir /ml
Hedef Hb, Mevcut Hb ve vücut ağırlığına göre verilecek VENOFER (ml) miktarı*
VA
30 kg
35 kg
40 kg
45 kg
50 kg
55 kg
60 kg
65 kg
70 kg
75 kg
80 kg
85 kg
90 kg
*35 kilo altı (VA) :Hedef Hb=13g/dl
35 kilo ve üstü (VA) :Hedef Hb= 15 g/dl
Hb (mM), Hb (g/dl) çevirmek için 1,6 ile çarpılmalıdır.
Eğer gerekli doz bir seferde verilecek maksimum dozu aşar ise dozlar bölünerek verilmelidir.
Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinlerde; 1-2 ampul (100-200 mg demir) VENOFER, hemoglobin düzeylerine göre haftada 1-3 kez şeklinde uygulanır. Hemodiyaliz hastalarında toplam doz, 10 dozda uygulanacak şekilde 1000 mg’dır. Gerektiğinde önerilen doz tekrarlanabilir. Doz uygulama sıklığı haftada 3 defadan fazla olmamalıdır.
Uygulama süresince oral demir alımı kesilmelidir.
Uygulama şekli:
VENOFER, sadece intravenöz yoldan uygulanması gereken bir üründür. Uygulama yavaş intravenöz enjeksiyon, intravenöz damla infüzyon veya diyaliz makinasının venöz yolu kullanılarak yapılabilir. İntramüsküler veya bolus intravenöz enjeksiyonla uygulanmamalıdır.
İntravenöz damla infüzyon
VENOFER sadece %0,9’luk Serum Fizyolojik (NaCl) ile dilue edilmelidir. İnfüzyondan hemen önce seyreltme yapılmalı ve çözelti aşağıdaki gibi verilmelidir:
VENOFER dozu (mg demir)
VENOFER dozu (ml VENOFER)
Maksimum dilue
edilebilecek steril %0,9 NaCl çözelti hacmi
Minimum
İnfüzyon Zamanı
Stabiliteyle ilgili nedenlerle, VENOFER daha düşük konsantrasyonda seyreltilmemelidir.
İntravenöz enjeksiyon
VENOFER yavaş enjeksiyon olarak yapılabilir. 1 ml dilüe edilmemiş VENOFER 1 dakikalık sürede verilebilir (5 ml VENOFER en az 5 dakikalık bir sürede verilmelidir.) Bir seferde 10ml’den (200 mg demir) fazla enjeksiyon yapılmamalıdır.
Diyaliz makinasının venöz yoluna enjeksiyon
VENOFER tıpkı intavenöz enjeksiyonda olduğu gibi hemodiyaliz sırasında diyaliz makinasının venöz ucundan verilebilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/karaciğer yetmezliği: Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalar için bölüm 4.4’e bakınız.
Pediyatrik popülasyon: VENOFER’in çocuklarda kullanımı yeterince araştırılmamıştır ve bu nedenle VENOFER’in çocuklarda kullanılması önerilmez.
Geriyatrik popülasyon: Yaşlı hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
4.3. Kontrendikasyonlar
VENOFER kullanımı aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
•Etkin maddeye, VENOFER’e ya da bölüm 6.1’de listelenmiş herhangi bir yardımcı maddeye aşırı duyarlılık,
•Diğer parenteral demir ilaçlarına karşı bilinen ciddi aşırı duyarlılık,
•Demir eksikliğine bağlı olmayan anemilerde,
•Demir yüklenmesinin olduğu ya da demir kullanımında herediter bozuklukların söz konusu olduğu durumlarda.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Parenteral olarak uygulanan demir ilaçları, ciddi ve potansiyel fatal anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonları içeren aşırı duyarlılık reaksiyonlarına sebep olabilir. Demir sükrozun da dahil olduğu parenteral demir komplekslerinin önceden sorunsuz seyreden dozlarından sonra da aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Kounis sendromuna seyreden aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir (miyokard enfarktüsüyle sonuçlanabilen akut alerjik koroner arteriyospazm bkz. Bölüm 4.8). Daha önce ferrik glukonat veya demir dekstrana karşı hipersensivite hikayesi olan hastalarda gerçekleştirilen pek çok çalışmada VENOFER’in iyi tolere edildiği görülmüştür. Diğer parenteral demir ilaçlarına karşı bilinen ciddi aşırı duyarlılık için bölüm 4.3’e bakınız.
Şiddetli astım, egzama veya diğer atopik alerji öyküsü ile ilaç alerjisi olduğu bilinen hastalarda aşırı duyarlılık reaksiyonlarında risk artmaktadır. İmmun sistem hastalıkları ya da enfeksiyon durumlarında (örn. sistemik lupus eritematozus, romatoid artrit) parenteral demir komplekslerine karşı aşırı duyarlılık reaksiyonlarında da artış olmaktadır.
VENOFER sadece anafilaktik reaksiyonları acilen değerlendirme ve yönetme eğitimi almış personelin varlığında, tüm resüsitasyon araçlarının sağlandığı yerlerde uygulanmalıdır. Her VENOFER uygulamasını takiben hasta en az 30 dakika boyunca advers etkiler açısından gözlemlenmelidir. Uygulama esnasında aşırı duyarlılık reaksiyonları veya intolerans belirtileri meydana gelirse tedavi hemen durdurulmalıdır. Akut anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonları yönetmek için, kalp-solunum resüsitasyon araçları ve 1:1000 enjektabl/adrenalin çözeltisini de içeren malzemeler hazır bulundurulmaldır. Gerekli olduğu durumlarda, antihistaminikler ve/veya kortikosteroidler ek tedavi olarak verilebilir.
Karaciğer yetmezliği olanlarda parenteral demir risk/yarar değerlendirilmesi yapılarak verilmelidir. Aşırı demir yüklenmesinin tetikleyici faktör olabileceği düşünülen karaciğer
yetmezliği hastalarında, özellikle porfiria kutena tarda, parenteral demir uygulamasından kaçınılmalıdır. Demir aşırı yüklenmesinden kaçınmak için dikkatli monitorizasyon önerilmektedir.
Akut veya kronik enfeksiyon durumlarında parenteral demir tedavisi dikkatli uygulanmalıdır. Bakteriyemisi olan hastalarda VENOFER tedavisinin durdurulması önerilmektedir. Kronik enfeksiyonu olanlarda risk / yarar değerlendirilmesi yapılmalıdır.
VENOFER uygulanırken paravenöz sızıntıdan kaçınılmalıdır çünkü VENOFER enjeksiyon bölgesinde sızıntı, ağrı, enflamasyon ve ciltte kahverengi renk değişimine neden olur.
Çocuklarda demir içeren ürünlerin yanlışlıkla alınması ölümcül zehirlenmeye yol açabilir. Çocukların erişemeyeceği yerlerde saklanmalıdır.
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Oral yoldan alınan demirin emilimini azaltabileceği için bütün parenteral demir tedavilerinde olduğu gibi VENOFER oral demir preparatları ile birlikte kullanılmamalıdır. Bu nedenle, oral demir tedavisi son VENOFER enjeksiyonundan en az 5 gün sonra başlanmalıdır.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi B’dir.
•Bu gebelik kategorisine rağmen hekim, gebenin ilacı kullanıp kullanmaması konusundaki nihai kararını; gebelik haftasına, gebenin var olan/tespit edilen hastalığına ve diğer özelliklerine göre ayrıntılı yarar-risk değerlendirmesi yaparak vermelidir.
•Risk kategorileri ilacın gebelikteki potansiyel riski konusunda sağlık personeline yardımcı olmakla birlikte, hekimin değerlendirmesi esastır.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
VENOFER, klinik çalışmalarda doğum kontrol önlemleri kullanılarak çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.
Gebelik dönemi
Birinci trimesterde demir sükroz kullanımı ile ilgili veri yoktur. 2. ve 3. trimesterde kullanım ile ilgili verilerde (303 gebeye ait veri) anne veya yeni doğanda hiçbir güvenlilik problemi görülmemiştir.
VENOFER’in gebe kadınlarda kullanımı ile ilgili yeterli ve iyi kontrol edilmiş çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle gebelik sırasında kullanılmadan önce dikkatli bir yarar/risk değerlendirmesi yapılmalı ve açık bir biçimde gerekli değilse gebelik sırasında VENOFER kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.4.)
Hamileliğin ilk trimesterinde ortaya çıkan demir eksikliği anemisi, birçok vakada oral demir ile tedavi edilebilir. VENOFER’in fetüs ve anne için olan potansiyel riskine karşılık yarar yönü ağır bastığı değerlendirilirse, tedavi ikinci ya da üçüncü trimester ile sınırlandırılmalıdır.
Parenteral demir ürünlerinin uygulanmasını takiben fetal bradikardi oluşabilir. Genellikle geçicidir ve annede aşırı duyarlılık reaksiyonunun bir sonucudur. Doğmamış bebek, parenteral demir ürünlerinin hamile kadınlara intravenöz uygulanması sırasında dikkatle izlenmelidir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. bölüm 5.3).
Laktasyon dönemi
İntravenöz demir sükroz tedavisi sonrası demirin anne sütüne geçmesi ile ilgili sınırlı bilgi mevcuttur. Bir çalışmada süt veren 10 sağlıklı demir eksikliği olan anne 100 mg demir sükroz almıştır. Tedaviden 4 gün sonra sütte herhangi bir demir artışı olmamış ve kontrol grubu ile fark bulunmamıştır (n=5). VENOFER kullanımında fetüs veya yenidoğana demir derivesinin maruziyeti dışlanamayacağı için risk fayda değerlendirilmesi yapılmalıdır.
Preklinik veriler anne sütü alan bebek üzerinde direk veya indirek hehangi bir zararlı etki göstermemiştir. Süt veren farelerde Fe59 ile işaretli demir sükroz verilmesi sonrası düşük miktarlarda süte ve sperme geçtiği gözlendi. Metabolize olmamış demir sükrozun anne sütüne geçmesi beklenmemektedir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Demir sükroz tedavisinin farelerde çiftleşme performansı ve fertilite üzerinde bir etkisi gözlemlenmemiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
VENOFER kullanımını takiben baş dönmesi, konfüzyon ya da sersemlik olması durumunda, bu semptomlar geçinceye kadar hastalar araç veya makine kullanmamalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
VENOFER ile yapılmış klinik çalışmalarda en sık karşılaşılan advers reaksiyonlar her 100 kişiden 4,5’inde görülen tat alma bozukluğudur. Klinik çalışmalarda VENOFER ile ilgili en ciddi advers olay ise her 100 hastanın 0,25’inde görülen hipersensivite reaksiyonu olmuştur. Anafilaktoid / anafilaktik reaksiyonlar sadece pazarlama sonrası ortamda bildirilmiştir (seyrek olarak tahmin edilmektedir); ölümler rapor edilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
Klinik araştırmalar sırasında VENOFER kullanan 4064 hasta ve pazara verildikten sonra kullanılan hastalarda raporlanan advers olaylar aşağıda belirtilmiştir.
Sıklıklar şu şekilde tanımlanır: çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Hipersensitivite
Bilinmiyor1): Anaflaktoid/anafilaktik reaksiyonlar, anjioödem
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Disguzi
Yaygın olmayan: Baş ağrısı, sersemlik hissi, hipoestezi, parestezi
Seyrek: Bayılma, uyku hali
Bilinmiyor1): Tremor, konsantrasyon kaybı, konsantrasyonun baskılanması, konfüzyon durumu, anksiyete
Kardiyak hastalıklar
Seyrek: Çarpıntı
Bilinmiyor1): Taşikardi, bradikardi, Kounis sendromu
Vasküler hastalıkları
Yaygın: Hipotansiyon, hipertansiyon
Yaygın olmayan: Yüzde kızarma, flebit
Bilinmiyor1): Dolaşım kollapsı, tromboflebit
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları Yaygın olmayan: Dispne
Bilinmiyor1): Bronkospazm
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Seyrek: Kromaturi
Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın: Bulantı
Yaygın olmayan: Kusma, karın ağrısı, diyare, kabızlık
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Kaşıntı, döküntü
Bilinmiyor1): Ürtiker, eritem
Kas-iskelet bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Kas krampları, miyalji, artralji, ekstremite ağrısı, sırt ağrısı
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın: Enjeksiyon/infüzyon yeri reaksiyonları2)
Yaygın olmayan: Titreme, halsizlik, asteni, periferal ödem, ağrı Seyrek: Göğüs ağrısı, ateş, terleme
Bilinmiyor1): Halsizlik, soğuk terleme, solukluk, grip benzeri hastalık3)
Araştırmalar
Yaygın olmayan: Gama glutamil transferaz yükselmesi, alanin aminotransferaz yükselmesi, aspartat aminotransferaz yükselmesi, serrum ferritin yükselmesi
Seyrek: Kan laktat dehidrojenaz yükselmesi
1Pazarlama sonrası spontan raporlar; tahmini olarak seyrek sıklıkta
2En sık bildirilenler şunlardır: enjeksiyon/infüzyon yerinde ağrı, -ekstravazasyon, -iritasyon, -reaksiyon, -renk değişikliği, -hematom, -kaşıntı.
3Başlangıç birkaç saatten birkaç güne değişebilir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonların raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers kiye Farmakovijilans MerkezÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir e-posta:tufam@titck.gov.tr;800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımı kendini hemosideroz şeklinde aşırı demir yüklenmesi olarak gösterebilir. Doz aşımı hekimin ihtiyaç gördüğü şekilde demir bağlayıcı bir ajan veya standart medikal uygulamalar ile tedavi edilebilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Demir, Parenteral Demir Preparatları ATC kodu: B03AC
Etki Mekanizması
VENOFER’in aktif maddesi olan demir sükroz, polinüklear demir (III) hidroksit çekirdeğinin büyük sayılarda non-kovalent sükroz molekülleri ile çevrelenmesiyle oluşur. Kompleksin ortalama molekül ağırlığı (ma) yaklaşık olarak 43 kDa’dır. Polinükleer çekirdek fizyolojik koşullarda demir depo etmeye yarıyan ferritin ile benzerdir. Kompleks, vücutta demir transportu ve depo proteinlerinde demirin kontrollü bir şekilde kullanılması için dizayn edilmiştir (sırasıyla transferrin ve ferritin).
İntravenöz uygulamayı takiben, polinükleer demir çekirdeği başta karaciğer, dalak ve kemik iliği olmak üzere retiküloendotelial sistem tarafından alınmaktadır. İkinci basamak olarak demir, Hb, miyoglobin ve diğer demir içeren enzimlerin sentezinde kullanılmakta veya ferritin formunda başta karaciğerde depolanmaktadır.
Klinik Etkililik ve Güvenlilik
Kronik böbrek yetmezliği
LU98001, demir eksikliği anemisi olan (Hb >8 ve <11 g/dl, TSAT <%20, ve serum ferritin ≤300 mcg/l) ve rHuEPO almış olan hemodiyaliz hastalarında 100 mg demir olarak VENOFER’in 3-4 hafta boyunca 10 seansa kadar etkililik ve güvenliliğinin araştırıldığı tek kollu çalışmadır. 60/77 hastada Hb ≥11 g/dl elde edilmiştir. Serum ferritin ve TSAT’deki ortalama artış, başlangıçtan tedavinin sonuna (Gün 24) ve ayrıca 2 ve 5. haftadaki takip ziyaretine kadar anlamlı olmuştur.
1VEN03027, rHuEPO alan veya almayan diyalize bağımlı olmayan kronik böbrek hastalığı olan (Hb ≤11 g/dl, serum ferritin ≤300 mcg/l, and TSAT ≤%25) hastalarda yapılan ve VENOFER (14 gün boyunca bölünmüş dozlarda 1000 mg) ile oral ferroz sülfatın (56 gün boyunca günde 3 kez 325 mg) karşılaştırıldığı randomize çalışmadır. Klinik cevap (Hb ≥1 g/dl ve serum ferritin ≥160 mcg/l ) oral demir (1/82; %1,2); p<0,0001) ile karşılaştırıldığında VENOFER (31/79; %39,2) ile tedavi edilen grupda daha fazla gözlenmiştir.
İnflamatuvar bağırsak hastalığı
İnflamatuvar bağırsak hastalığı ve anemisi (Hb <11.5 g/dl) olan hasta grubunda yapılan randomize kontrol gruplu bir çalışmada VENOFER (kümülatif doza ulaşıncaya kadar haftada bir kez veya her iki haftada bir kez 200 mg IV demir) ile oral demir (20 hafta boyunca günde 2 kez 200 mg) karşılaştırılmıştır. Çalışma sonunda Hb ≥2 g/dl artış sağlanan hasta oranı VENOFER grubunda %66 iken bu oran oral demir grubunda %47 olmuştur (p=0,07).
Postpartum
Postpartum demir eksikliği anemisi (doğum sonrası 24-48 saatte Hb <9 g/dl ve serum ferritin <15 mcg/l) olan kadınlarda yapılan randomize çalışmada bir kola VENOFER (n:22) 2×200 mg 2. ve 4. günlerde verilmiştir. Diğer grup ise (n:21) günde iki defa 200 mg oral ferröz sülfatı 6 hafta süre ile almıştır. Tedavinin 5. Gününde VENOFER alan grupta Hb yükselmesi 2,5g/dl iken, oral demir grubunda ise Hb yükselmesi 0,7g/dl olmuştur (p<0,01).
Gebelik
Randomize, kontrollü bir çalışmada gebeliklerinin 3. trimesterinde olan ve demir eksikliği anemisi olan(Hb 8 ila 10,5 g/dl ve serum ferritin <13 mcg/l) kadınlar VENOFER (5 gün boyunca uygulanan bireysel olarak hesaplanan toplam demir dozu) veya oral demir polimaltoz kompleksine (doğuma kadar günde 3 kez 100 mg) randomize edilmiştir. Başlangıçtaki Hb değeri hem 28. günde hemde doğumda VENOFER grubunda oral demir grubuna göre anlamlı derecede daha üstün olmuştur (p<0,01).
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Dağılım:
Fe52 ve Fe59 ile işaretlenmiş demir sükrozun ferrokinetiği kronik renal yetmezlikli 6 anemi hastasında değerlendirilmiştir. İlk 6-8 saatte Fe52 karaciğer dalak ve kemik iliği tarafından alınmıştır. Makrofajdan zengin dalağın radyoaktif alımı retiküloendotelial sistemin demir alımının bir göstergesi olarak değerlendirilmiştir.
Sağlıklı gönüllülerde intravenöz olarak verilen tek doz 100 mg demir sükroz sonrası 10. dakikada ortalama kan konsantrasyonu 538 mikro mol/l seviyesine ulaşmıştır. Merkezi bölmenin dağılım hacmi, plazma hacmine (yaklaşık 3 litre) karşılık gelmiştir.
Biyotransformasyon:
IV uygulamadan sonra, sükroz büyük oranda çözünmüştür ve polinükleer demir başta karaciğer, dalak ve kemik iliği tarafından retiküloendotelial sistem tarafından alınmıştır. 4. haftada alyuvar demir kullanımı %59 ile %97 aralığında olmuştur.
Eliminasyon:
Demir sükroz kompleksinin molekül ağırlığı (ma) yaklaşık 43kDa’dur ve renal eliminasyonu engellemek için yeterli büyüklüktedir. Renal demir eliminasyonu 100 mg demir enjeksiyonunu takiben 4 saat içinde olur ve total dozun %5 inden azdır. Alımdan 24 saat sonra total serum demir konsantrasyonu enjeksiyon öncesi seviyelere ulaşmıştır. Sükrozun renal eliminasyonu alınan dozun %75’i kadar olmuştur.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvanlarda yapılan çalışmalara dayanılarak bildirilen klinik öncesi verilerde tekrarlayan toksisite, gen toksisitesi ve üreme toksisitesine ait zararlı etkiler görülmemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Enjeksiyonluk su
Sodyum hidroksit (pH ayarı için)
6.2. Geçimsizlikler
Bu ilaç bölüm 6.6’da yer verilenler dışında herhangi bir ajan ile karıştırılmamalıdır. Diğer ilaçlar ile karıştırıldığında diğer ajanlarla etkileşime girme ve çökelme riski vardır. Cam, polietilen ve PVC dışında kaplar ile geçimi konusu bilinmemektedir.
6.3. Raf ömrü
36 ay
Açıldıktan sonra raf ömrü
Mikrobiyolojik açıdan ürün açıldıktan hemen sonra kullanılmalıdır.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
250C altındaki oda sıcaklığında ve orijinal ambalajında saklayınız. Dondurmayınız.
Dilüsyon sonrası veya ürün açıldıktan sonraki saklama koşulları için bölüm 6.3’e bakınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
5 ml’lik cam ampuller.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Ampuller kullanılmadan önce çökelti ve hasar konusunda gözle kontrol edilmelidir. Sadece homojen ve çökeltisiz çözeltileri kullanınız.
VENOFER’i %0,9’luk NaCl haricinde hiçbir madde veya ilaç ile dilusyon amaçlı karıştırmayınız. Dilusyon talimatları için bölüm 4.2’ye bakınız.
Seyreltilmiş çözelti kahverengi ve berrak görünür.
Her ampul VENOFER sadece tek kullanım içindir.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Vifor (International) Inc./ İsviçre lisansıyla Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş. Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No:4
34467 Maslak / Sarıyer / İSTANBUL
Tel: 0212 366 84 00
Faks: 0212 276 20 20
8. RUHSAT NUMARASI
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 25.07.2018
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ