VANKOCENT 500 MG IV INFUZYONLUK COZELTI HAZIRLAMAK ICIN LIYOFILIZE TOZ

KULLANMA TALİMATI
VANKOCENT 500 mgIV İnfüzyonluk ve Oral Çözelti Hazırlamak İçin Liyofilize Toz İlaç damar veya karın boşluğu (periton) içine uygulanır, burundan tüple verilir veya ağızdan alınır.
Kas içine uygulanmaz.
Steril
•Etkin madde: Her flakon 500 mg vankomisine eşdeğer 512,58 mg vankomisin hidroklorür içerir.
•Yardımcı maddeler: Enjeksiyonluk su
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.VANKOCENT nedir ve ne için kullanılır?
2.VANKOCENT kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.VANKOCENT nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.VANKOCENT’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1
1.VANKOCENT nedir ve ne için kullanılır?
VANKOCENT etkin madde olarak vankomisin içerir. Vankomisin, ‘glikopeptidler’ adı verilen bir grup antibiyotik grubuna ait bir antibiyotiktir. Vankomisin, enfeksiyonlara neden olan bazı bakterileri yok ederek çalışır.
VANKOCENT tozu, infüzyon veya oral solüsyon için bir çözelti haline getirilir.
VANKOCENT infüzyon yoluyla, tüm yaş gruplarında aşağıdaki enfeksiyonların tedavisinde kullanılır;
•Deri ve deri altı dokuların enfeksiyonlarında,
•Kemik ve eklem enfeksiyonlarında
•Zatürre (pnömoni) adı verilen akciğer enfeksiyonlarında,
•Kalbin iç tabakasının enfeksiyonunda (endokardit) ve ciddi cerrahi operasyonlarda riskli hastalarda endokardit gelişiminin önlenmesinde
•Merkezi sinir sistemi enfeksiyonları (akut bakteriyel menenjit)
•Yukarıdakilerden herhangi biriyle ilişkili olarak ortaya çıkan veya bunlarla ilişkili olabileceği şüphelenilen kandaki enfeksiyonda (bakteriyemi),
•Periton diyalizi alan hastalarda vankomisin, erişkinlerde ve çocuklarda periton diyalizine bağlı enfeksiyonların tedavisinde kullanılır.
Vankomisin, yetişkinlerde ve çocuklarda, Clostridium difficile isimli bir bakterinin neden olduğu, mukozaya hasar verici ince ve kalın bağırsağın mukoza enfeksiyonlarında (pseudomembranöz kolit) ağızdan kullanılabilir.
2.VANKOCENT’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler VANKOCENT’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ •Eğer vankomisine alerjiniz varsa,
VANKOCENT’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer,
•Daha önce teikoplanine karşı alerjik bir reaksiyon yaşadıysanız, çünkü bu vankomisine de alerjiniz olduğu anlamına gelebilir.
•İşitme bozukluğunuz varsa ve özellikle yaşlı iseniz (tedavi sırasında işitme testlerine ihtiyacınız olabilir),
•Genel anestetik alacaksanız
•Böbrekle ilgili rahatsızlığınız varsa (tedavi sırasında kan ve böbreklerinizi test ettirmeniz gerekecektir),
•Clostridium difficile enfeksiyonuna bağlı ishalin tedavisi için ağızdan değil infüzyon yoluyla vankomisin alıyorsanız, VANKOCENT’i dikkatli kullanınız.
Vankomisin tedavisi sırasında doktorunuzla, eczacınızla veya hemşirenizle konuşunuz. Eğer:
•Uzun süredir vankomisin alıyorsanız (tedavi sırasında kan, karaciğer ve böbreklerinizin test edilmesi gerekebilir)
•Tedavi sırasında herhangi bir cilt reaksiyonu geliştirirseniz,
•Vankomisin kullanırken veya kullandıktan sonra şiddetli veya uzun süreli ishal olursanız, derhal doktorunuza danışın. Bu, antibiyotik tedavisini takiben ortaya çıkabilen bağırsak iltihabının (psödomembranöz kolit) bir işareti olabilir.
•Vankomisin kullandıktan sonra şiddetli deri döküntüsü veya deride soyulma, kabarma ve/veya ağız yaraları geliştirdiyseniz,
Vankomisin tedavisi ile ilişkili olarak Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, eozinofili ve sistemik semptomlar ile ilaç reaksiyonu (DRESS) ve akut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil olmak üzere ciddi cilt reaksiyonları bildirilmiştir. Bölüm 4’te açıklanan semptomlardan herhangi birini fark ederseniz vankomisin kullanmayı bırakın ve derhal tıbbi yardım isteyin.
Vankomisin’in göze enjeksiyonu sonrasında görme kaybına yol açabilecek ciddi yan etkiler rapor edilmiştir.
Çocuklar:
Vankomisin, prematüre 0-1 yaş bebeklerde ve küçük 0-1 yaş bebeklerde özellikle dikkatle kullanılmalıdır çünkü böbrekleri tam olarak gelişmemiştir ve kanda vankomisini biriktirebilirler. Bu yaş grubunun kandaki vankomisin düzeylerini kontrol etmek için kan testlerine ihtiyacı olabilir.
Vankomisin ve anestezik ajanların birlikte uygulanması, çocuklarda cilt kızarıklığı (eritem) ve alerjik reaksiyonlarla ilişkilendirilmiştir. Benzer şekilde, aminoglikozid antibiyotikler, steroidal olmayan anti-enflamatuarlar (NSAİİ’ler, örneğin ibuprofen) veya amfoterisin B (mantar enfeksiyonu için ilaç) gibi diğer ilaçlarla birlikte kullanılması böbrek hasarı riskini artırabilir ve bu nedenle daha sık kan ve böbrek testi gerekebilir.
– Diğer bazı ilaçları kullanıyorsanız,
•Aşağıdaki ilaçlar vankomisin ile aynı anda alındığında vankomisinle reaksiyona girebilirler; Streptomisin, neomisin, gentamisin, kanamisin, amikasin, basitrasin, tobramisin, polimiksin B ve kolistin gibi böbreklerinizi etkileyen antibiyotikleri alıyorsanız,
•Furosemid ve etakrinik asit gibi kuvvetli diüretik ilaçlar (idrar üretimini artırmak için verilen etkili ilaçlar) kullanıyorsanız.
•Tüberküloz ilacı (viomisin) alıyorsanız,
•Mantar enfeksiyonları için (amfoterisin B) alıyorsanız, •Kanser ilacı (sisplatin) alıyorsanız,
Vankomisinin diğer ilaçlarla aynı anda verilmesi durumunda doktorunuzun kanınızı test etmesi ve dozajı ayarlaması gerekebilir.
Size reçete ile önerilen ilaçlar haricinde, başka bir ilaç aldıysanız veya alıyorsanız doktorunuza söyleyiniz.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
3
Çocuk doğurma potansiyeli olan bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) VANKOCENT’in çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Eğer hamile iseniz, hamile olup olmadığınızdan emin değilseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız, bu ilacı almadan önce doktorunuza söyleyiniz.
Vankomisin hamilelik ve emzirme döneminde ancak açıkça ihtiyaç duyulduğu takdirde verilmelidir. Vankomisin almanız gerekip gerekmediğine doktorunuz karar verecektir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
VANKOCENT anne sütüne geçer.
Vankomisin anne sütüne geçtiği için emziriyorsanız doktorunuza söyleyiniz. VANKOCENT’in gerçekten gerekli olup olmadığına veya emzirmeyi bırakmanız gerekip gerekmediğine doktorunuz karar verecektir.
Araç ve makine kullanımı
Araç ve makine kullanımı üzerine bir etkisi yoktur.
VANKOCENT içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Bulunmamaktadır.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer;
•Anestezikler – bunlar kızarıklığa, bayılmaya, geçici bilinç kaybına ve hatta kalp krizine neden olabilir. Bu nedenle, bir ameliyat olacaksanız, doktorunuza VANKOCENT aldığınızı söylemelisiniz.
•Vankomisinin aminoglikozidler, gentamisin, streptomisin, neomisin, kanamisin, amikasin, tobramisin, basitrasin, polimiksin B, kolistin, viomisin (antibiyotikler), piperasilin/tazobaktam ve sisplatin (bir kemoterapi ilacı) gibi böbrek veya sinir sisteminize zarar verme olasılığı olan (toksik) ilaçlarla eş zamanlı uygulanması dikkatle takip gerektirmektedir.
•Furosemid gibi güçlü diüretikler (İdrar üretimini arttırmak için verilen güçlü ilaçlar)
•Size VANKOCENT’in verilmesi bu durumlar mevcut olsa dahi sizin için doğru tedavi olabilir. Doktorunuz sizin için uygun olana karar verecektir.
•Anestezi sırasında kas gevşemesi için ilaçlar alıyorsanız, VANKOCENT’i dikkatli
4
kullanınız.
•Kolestiramin (kandaki yüksek seviyelerdeki yağ ve sindirim sisteminin inflamatuar hastalığındaki diyare tedavisinde kullanılan bir ilaç) alıyorsanız, VANKOCENT dikkatli kullanınız.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3.VANKOCENT nasıl kullanılır?
VANKOCENT size hastanede bulunduğunuz süre içerisinde sağlık personeli tarafından verilecektir. Doktorunuz ilacınızı ne kadar ve ne kadar süre ile kullanmanız gerektiğine karar verecektir.
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: Dozaj:
Size verilecek doz aşağıdaki faktörlere bağlıdır:
•Yaşınız,
•Ağırlığınız,
•Enfeksiyonunuz,
•Böbreklerinizin durumu,
•Duyma ile ilgili durumunuz,
•Kullandığınız diğer ilaçlar.
Damar içine uygulama:
Yetişkinler ve ergenler (12 yaşından büyük hastalarda):
Doz, vücut ağırlığınıza göre hesaplanacaktır. Önerilen doz vücut ağırlığına göre 15 – 20 mg/kg şeklindedir. Genellikle her 8 – 12 saatte bir verilir. Bazı durumlarda, doktorunuz her bir vücut ağırlığınızın her bir kg’ı için 30 mg’a kadar başlangıç dozunu vermeye karar verebilir. Günlük doz 2 g’ı aşmamalıdır.
Çocuklarda kullanımı:
1 ay ile 12 yaş arasındaki çocuklarda:
Dozaj çocuğunuzun vücut ağırlığına göre hesaplanacaktır. Önerilen doz vücut ağırlığına göre 10 – 15 mg/kg şeklindedir. Genellikle 6 saatte bir verilir.
Erken ve zamanında doğan 0-1 yaş bebeklerde (0-27 gün)
Dozaj, adet sonrası yaşa göre hesaplanacaktır (son adetin ilk günü ve doğumun arasındaki zaman (doğum yaşı) ile doğumdan sonra geçen süre (doğum sonrası yaş)).
Yaşlılar, hamile kadınlar ve diyalize giren de dahil olmak üzere böbrek bozukluğu olan hastalarda, farklı bir doz uygulamasına gidilebilir.
Karın boşluğu (periton) içine uygulama:
Periton diyalizine bağlı enfeksiyonların tedavisi için ne kadar vankomisin kullanılacağına doktorunuz karar verecektir.
5
Ağızdan uygulama
Yetişkinler ve ergenler (12 ile 18 yaş arası)
Önerilen doz her 6 saatte bir 125 mg’dır. Bazı durumlarda, doktorunuz her 6 saatte bir 500 mg’a kadar daha yüksek bir günlük doz vermeye karar verebilir. Maksimum günlük doz 2 g’ı geçmemelidir.
Eğer daha önce başka ataklar geçirdiyseniz (mukoza enfeksiyonu) geçirdiyseniz, farklı doz ve tedavi süresine ihtiyacınız olabilir.
Çocuklarda kullanımı (yenidoğan, 0-1 yaş bebekler ve 12 yaşından küçük çocuklar) Vücut ağırlığının her bir kg’ı için önerilen doz 10 mg’dır. Genellikle her 6 saatte bir verilir. Maksimum günlük doz 2 g’ı geçmemelidir.
Uygulama yolu ve metodu:
İntravenöz infüzyon, ilacın bir tüp yardımıyla bir şişeden ya da torbadan damarınıza ve vücudunuza girmesidir. VANKOCENT size verilmeden önce enjeksiyonluk su ile sulandırılıp, akabinde %0,9 sodyum klorür çözeltisi veya %5 dekstroz çözeltisi ile seyreltilecektir. Doktorunuz ya da hemşireniz size VANKOCENT’i damardan uygulayacak, kas içine uygulamayacaktır.
VANKOCENT damarınızdan en az 60 dakika boyunca verilmelidir.
Periton diyalizine bağlı enfeksiyonların tedavisi için veriliyorsa, uzun süreli değişimde diyaliz çözeltisine vankomisin eklenecektir.
Eğer bağırsak rahatsızlıklarınız söz konusu ise (pseudomembranöz kolit diye adlandırılan) oral kullanım için çözelti olarak verilmelidir. (ilacı ağızdan alacaksınız). Her bir doz 30 ml su içinde hastaya içmesi için verilebileceği gibi, burundan tüp ile de uygulanabilir.Tedavi Süresi Tedavi süresi, sahip olduğunuz enfeksiyona bağlıdır ve birkaç hafta sürebilir.
Her hasta için bireysel cevaba bağlı olarak tedavi süresi farklı olabilir.
Tedavi sırasında kan tahlilleriniz olabilir, idrar örnekleri vermeniz istenebilir ve muhtemel yan etkilerin belirtilerini araştırmak için işitme testlerinden geçirmeniz gerekebilir.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
Damar içine:
Genel intravenöz doz 6 saatte bir verilen (günlük toplam doz, 40 mg/kg vücut ağırlığı) 10 mg/kg’ dır. Her bir doz en az 60 dakikalık periyotlarla uygulanmalıdır. Yeni doğanlarda ve bebeklerde günlük doz daha düşük olabilir. Bir haftalık bebeklerde 12 saatte bir ve daha sonra 1 aya kadar 8 saatte bir 10 mg/kg dozu takiben 15 mg/kg’lık başlangıç dozu önerilmektedir.
Ağız yoluyla:
7-10 gün boyunca süre ile 3’e veya 4’e bölünmüş 40 mg/kg vankomisin uygulanabilir. Günlük total doz 2 g’ı geçmez.
6
Yaşlılarda kullanımı:
İşitme ve böbrekler üzerindeki etkilerinden dolayı, böbrek yetmezliği olan ve önceden işitme kaybı olan hastalarda vankomisin dikkatle kullanılır. Yaşlılara tedavi sırasında böbrek kontrolleri ve işitme testleri yapılır.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda vankomisin dozları doktor tarafından düzenlenir.
Eğer VANKOCENT’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla VANKOCENT kullandıysanız:
VANKOCENT size hastanede uygulanacağı için gerekenden az ya da fazla almanız olası değildir. Fakat bu konuda endişeniz varsa doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Bu ilacın kullanımına ilişkin ilave sorularınız varsa doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
VANKOCENT’ten kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
VANKOCENT’i kullanmayı unutursanız:
Doktorunuz atlanan dozun ne zaman uygulanacağına karar verecektir. Takip eden dozun yeni uygulama zamanı için doktorunuzun talimatlarına uymanız önemlidir.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
VANKOCENT ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler Tedaviyi önerilen zamandan önce keserseniz tedaviniz yetersiz olacaktır.
4.Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibiVANKOCENT’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Vankomisin kullanan hastalarda, duyma sinirlerine doğrudan etkisinden dolayı duyma duyunuzda hasar (ototoksisite) görülebilmektedir. Birçok hastada böbrek fonksiyon bozukluğu ve duyma kaybı görülmüştür.
Vankomisinin duyma kaybı olan hastalarda kullanımı önerilmez.
Vankomisin alerjik reaksiyonlara neden olabilir, ancak ciddi alerjik reaksiyonlar (anafilaktik şok) seyrek olarak görülür. Eğer ani bir hırıltı, nefes almada zorluk, vücudun üst kısmında kızarıklık, kaşıntı veya kızarık varsa hemen doktorunuza bildirin.
7
Aşağıdakilerden biri olursa, VANKOCENT’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•Vücut üzerinde genellikle ortası kabarcıklı, çok kırmızı olmayan hedef tahtasına benzer ya da yuvarlak kızarıklık, deri soyulması, ağız, boğaz, burun, genital bölge ve gözlerde ülserler. Bu ciddi deri döküntülerinden önce ateş ve grip benzeri semptomlar görülebilir (Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz),
•Yaygın döküntü, vücut sıcaklığında artış ve büyümüş lenf düğümleri (DRESS sendromu veya ilaç aşırı duyarlılık sendromu),
•Tedavinin başlangıcında ateşin eşlik ettiği kabarcıklar ve deri altında şişliklerin olduğu kırmızı, pullu, yaygın bir döküntü (akut jeneralize ekzantematöz püstüloz).
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin VANKOCENT’e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Vankomisinin sindirim sistemden emilimi ihmal edilebilir düzeydedir. Ancak, vankomisin kan dolaşımına uygulandığında, özellikle böbrek yetmezliğinin eşlik ettiği bağırsak mukozasının şiddetli iltihaplı hastalıklarında durumunda advers reaksiyonlar ortaya çıkabilir.
Yan etkiler görülme sıklıklarına göre aşağıdaki şekilde sıralanmıştır: Çok yaygın : 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek : 1.000 hastanın birinden az 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Çok seyrek : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor : Eldeki veriler ile tahmin edilemiyor.
Yaygın
•Kan basıncında düşme
•Nefes darlığı, gürültülü solunum (üst solunum yolundaki tıkalı hava akışından kaynaklanan yüksek perdeli ses)
•Ağız kenarında iltihaplanma ve kızarıklık, kaşıntı, kaşıntılı kızarıklık, kurdeşen •Vücudun üst kısmında ve yüzde kızarıklık, damar iltihabı
•İlk olarak kan testleri ile tespit edilebilen böbrek problemleri
Yaygın olmayan
•Geçici veya kalıcı işitme kaybı
Seyrek
•Beyaz
pıhtılaşmasından sorumlu kan hücreleri) azalma
•Kandaki bazı beyaz hücrelerinde artış
•Dengede kayıp, kulaklarda çınlama, baş dönmesi •Damar iltihabı
•Bulantı (halsiz hissetme)
•Böbrekte iltihaplanma ve böbrek yetmezliği
•Göğüs ve sırt kaslarında ağrı
•Ateş, titreme
Çok seyrek
•Deride pullanma, kabarma veya soyulma ile birlikte aniden ortaya çıkan alerjik reaksiyonlar. Bu durum yüksek ateş ve eklem ağrıları ile ilişkili olabilir.
•Kalp durması
•Karın ağrısına neden olan bağırsak iltihabı ve kan içerebilen diyare
Bilinmiyor
•Mide bulantısı (kusmak), ishal
•Bilinç bulanıklığı, uyuşukluk, halsizlik, şişkinlik, su tutumu, idrarda azalma
•Boyunda, kasıkta, çene, koltuk (şişmiş lenf düğümleri) altında, kulak arkasında kızarık, şişme ya da ağrı, anormal kan ve karaciğer fonksiyon testleri
•Ateşle birlikte kaşıntılı kabarcıklar
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 ki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5.VANKOCENT’in saklanması
VANKOCENT’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. Açılmamış flakonu 25ºC’nin altındaki oda sıcaklığında ve ışıktan korumak için kutusunda saklayınız.
Her bir flakon tek kullanımlıktır ve açıldıktan sonra hemen kullanılmalıdır. Hemen kullanılmayacak ise kullanım için saklama süresi ve koşulları kullanıcının sorumluluğu altındadır.
VANKOCENT’i karton kutunun ve flakonların üzerinde belirtilen son kullanma tarihinden (ay/yıl) sonra kullanmayınız. Son kullanma tarihi o ayın son günüdür.
Oral uygulama için su ile seyreltildikten sonra veya intravenöz uygulama için hazırlandıktan sonra (enjeksiyonluk su ile sulandırılan ürün, %0,9 sodyum klorür çözeltisi veya %5 dekstroz çözeltisi ile seyreltildiğinde) kullanımdaki kimyasal ve fiziksel stabilitesi 25 ˚C’de 24 saat ve 2-8˚C’de 4 gündür.
9
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra VANKOCENT ‘i kullanmayınız.
Çözeltinin bulanık olduğunu veya süspansiyonda parçacıklar bulunduğunu fark ederseniz bu ilacı kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi:
Centurion İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Sarıyer/İstanbul
Üretim yeri:
Centurion İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Sincan/Ankara
Bu kullanma talimatı …… tarihinde onaylanmıştır.
——————————————————————————————————————
AŞAĞIDAKİ BİLGİLER BU İLACI UYGULAYACAK SAĞLIK PERSONELİ İÇİNDİR
Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Solüsyonun hazırlanması
0,5 g içeren flakonlar için 10 mL Enjeksiyonluk Su EP ya da 1 g içeren flakonlar için ise 20 mL Enjeksiyonluk Su EP ekleyin. Bu şekilde sulandırılan şişeler 50 mg / mL’lik bir çözelti verecektir. SEYRELTME İÇİN DAHA FAZLA BİLGİ GEREKLİDİR. Takip eden açıklamaları lütfen okuyunuz. Detaylı bilgi için Kısa Ürün Bilgisi’ne bakınız.
Tercih edilen uygulama yöntemi aralıklı infüzyondur. 500 mg vankomisin içeren yeni hazırlanmış solüsyon, en az 100 mL dilüe edici ile seyreltilmelidir. Sodyum Klorür İntravenöz İnfüzyon BP veya % 5 dekstroz intravenöz infüzyon uygun dilüe edicilerdir. 1 g vankomisin içeren yeni hazırlanmış solüsyon, en az 200 mL dilüe edici ile seyreltilmelidir. Uygulanacak olan dozlar, 60 dk’dan fazla olmayacak şekilde intravenöz olarak uygulanmalıdır. Daha kısa zaman periyodunda veya daha yüksek konsantrasyonlarda uygulanırsa, tromboflebite ek olarak belirgin tansiyon düşmesine neden olma olasılığı vardır. Hızlı infüzyon ayrıca kızarıklık, boyun ve omuzlar üstünde geçici döküntülere de neden olur.
Sürekli infüzyon, yalnız aralıklı infüzyon mümkün olmadığında kullanılmalıdır. 24 saatlik bir süre boyunca intravenöz yoluyla yavaş bir şekilde uygulanma yapılarak istenilen dozu elde etmek için yeterli miktardaki Sodyum Klorür İntravenöz İnfüzyon BP veya % 5 dekstroz intravenöz infüzyon sudaki glikoza 1000 mg veya 2000 mg vankomisin eklenebilir.
10
Oral kullanım
Paranteral uygulama için olan flakonların içeriği kullanılabilir.
Her bir doz 30 mL suda rekonstitüe edilebilir ve hastaya içmesi için verilebileceği gibi nazogastrik tüp ile de uygulanabilir.
Oral kullanımda tadı düzeltmek için çözeltiye yaygın kullanılan tatlandırıcı şuruplar eklenebilir.
Uygun seyrelticiler:
•% 0,9 sodyum klorür çözeltisi
•% 5 dekstroz çözeltisi ‘dir.
Uygulamadan önce, sulandırılmış ve seyreltilmiş çözeltiler, parçacıklar ve renk değişikliği açısından görsel olarak incelenmelidir.
İntravenöz kullanım için, sulandırılmış çözelti hazırlandıktan hemen sonra seyreltilmelidir. Oral uygulama için su ile seyreltildikten sonra veya intravenöz uygulama için hazırlandıktan sonra (enjeksiyonluk su ile rekonstitüe edilen ürün, %0,9 sodyum klorür çözeltisi veya %5 dekstroz çözeltisi ile seyreltildiğinde) kullanımdaki kimyasal ve fiziksel stabilitesi 25 ˚C’de 24 saat ve 2-8˚C’de 4 gündür.
Böbrek yetmezliği olan erişkin ve pediatrik hastalarda, başlangıç dozunun ardından planlı bir doz rejiminden ziyade serum vankomisin düzeyleri göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda veya renal replasman tedavisi (RRT) uygulanan hastalarda vankomisin seviyesini etkileyebilecek çeşitli faktörler olabileceğinden dikkat edilmelidir. Hafif veya orta dereceli böbrek yetmezliği olan hastalarda başlangıç dozu azaltılmamalıdır. Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda, daha düşük günlük dozları uygulamaktan ziyade uygulama aralığını uzatmak tercih edilir.
Vankomisin klerensini azaltabilecek ve / veya istenmeyen etkilerini artırabilecek tıbbi ürünlerin eşzamanlı uygulanmasına uygun bir şekilde dikkat edilmelidir (bkz. KÜB Bölüm 4.4).
Vankomisin aralıklı hemodiyaliz ile zayıf şekilde diyaliz edilebilir. Bununla birlikte, yüksek akımlı membranların kullanımı ve sürekli RRT, vankomisin klerensini arttırır ve genellikle replasman dozunu gerektirir (genellikle aralıklı hemodiyaliz durumunda hemodiyaliz seansından sonra).
11
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
VANKOCENT 500 mg IV İnfüzyonluk ve Oral Çözelti Hazırlamak İçin Liyofilize Toz Steril
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her bir flakon;
500 mg vankomisine eşdeğer 512,58 mg vankomisin hidroklorür içerir.
Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddeler için 6.1’e bkz.
3.FARMASÖTİK FORM
İnfüzyon için liyofilize toz içeren flakon
Beyaz ya da beyaza yakın liyofilize kek
4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1Terapötik endikasyonlar
İntravenöz uygulama
VANKOCENT tüm yaş gruplarında aşağıdaki enfeksiyonların tedavisinde endikedir (bkz.
Bölüm 4.2, 4.4 ve 5.1):
– Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonları
Kemik ve eklem enfeksiyonları –
– Toplum kaynaklı pnömoni
–
Ventilatörle ilişkili pnömoniler de dahil hastane kaynaklı pnömoniler – İnfektif endokardit
Akut bakteriyel menenjit –
– Yukarıdakilerden herhangi biriyle ilişkili olarak ortaya çıkan veya bunlarla ilişkili olabileceği şüphelenilen bakteriyemi
Ayrıca tüm yaş gruplarında, ciddi cerrahi operasyonlarda bakteriyel endokardit gelişme riskinin yüksek olduğu hastalarda, perioperatif antibakteriyel profilakside endikedir.
Oral uygulama:
VANKOCENT tüm yaş gruplarında Clostridium difficile enfeksiyonlarında tedavisinde endikedir (bkz. Bölüm 4.2, 4.4 ve 5.1).
İntraperitoneal uygulama:
VANKOCENT, tüm yaş gruplarında periton diyalizi ile ilişkili peritonitin tedavisinde endikedir (bkz. Bölüm 4.2, 4.4 ve 5.1).
1
4.2Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji /uygulama sıklığı ve süresi
Uygun olduğunda diğer antibakteriyel ajanlarla kombinasyonları şeklinde kullanılabilir.
İntravenöz uygulama
Başlangıç dozu toplam vücut ağırlığı baz alınarak seçilmelidir. Hedef terapötik konsantrasyonlara ulaşmak için bir sonraki doz ayarlaması serum konsantrasyon değeri baz alınarak yapılmalıdır. Sonraki dozlar ve uygulama aralığı için böbrek fonksiyonu dikkate alınmalıdır.
12 yaş ve üstü hastalar:
Önerilen doz vücut ağırlığına göre her 8 – 12 saatte bir 15 – 20 mg/kg şeklindedir. Günlük doz 2 g’ı aşmamalıdır.
Durumu ciddi olan hastalarda hedeflenen serum vankomisin konsantrasyonuna hızlı bir şekilde ulaşılmasını kolaylaştırmak için 25-30 mg/kg vücut ağırlığı olan bir yükleme dozu kullanılabilir.
İnfantlar ve 1 ay ile 12 yaş arasındaki çocuklarda:
Önerilen doz vücut ağırlığına göre 6 saatte bir 10 – 15 mg/kg şeklindedir (bkz. Bölüm 4.4).
Term yenidoğanlarda (doğumdan 27 gün sonrasına kadar olan dönem) ve preterm yenidoğanlarda (doğum tarihinden beklenen doğum tarihi +27 güne kadar olan dönem): Yenidoğanlar için dozaj rejiminin oluşturulması için, yenidoğanların yönetiminde deneyimli bir hekimin tavsiyesi alınmalıdır. Yenidoğanda vankomisin dozlamanın olası bir yolu, aşağıdaki tabloda gösterilmiştir (bkz. Bölüm 4.4):
Uygulama sıklığı
PMY: Post-menstrüel yaş [son adet tarihinin başlangıç günü ile doğum arasındaki dönem (gestasyonel yaş) artı doğumdan sonra geçen dönem (post-natal yaş)]
Tüm yaş gruplarında perioperatif bakteriyel endokardit profilaksisi:
Önerilen doz, anestezi indüksiyonundan önce 15 mg / kg başlangıç dozudur. Ameliyat süresine bağlı olarak, ikinci bir vankomisin dozu gerekebilir.
Tedavi süresi
Önerilen tedavi süresi aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Her durumda, tedavi süresi, enfeksiyonun tipi ve şiddetine ve bireysel klinik cevaba göre ayarlanmalıdır.
2
Endikasyon
Komplike cilt ve yumuşak doku enfeksiyonları – Nekrotizan olmayan
– Nekrotizan
7 ile 14 gün 4 ile 6 hafta*
Kemik ve eklem enfeksiyonları
4 ile 6 hafta**
Toplum kökenli pnömoni
7 ile 14 gün
Hastane kaynaklı pnömoni, ventilatörle ilişkili pnömoni de dahil
7 ile 14 gün
İnfektif endokardit
4 ile 6 hafta***
Akut bakteriyel menenjit
10 ile 21 gün
* Hastaya daha fazla debridman gerekmediği, hastanın klinik olarak iyileşme gösterdiği ve 48-72 saat aralığında ateş olmadığı durumlarda devam edilir.
** Prostetik eklem enfeksiyonları için daha uzun oral supresyon tedavisi düşünülmelidir. *** Gerekli olan kombine tedavi ve süreç valf tipine ve organizmaya bağlıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Geriyatrik popülasyon
Böbrek fonksiyonlarında yaşa bağlı azalmaya bağlı olarak daha düşük idame dozları gerekebilir.
Böbrek yetmezliği
Böbrek yetmezliği olan erişkin ve pediatrik hastalarda, başlangıç dozunun ardından planlı bir doz rejiminden ziyade serum vankomisin düzeyleri göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda veya renal replasman tedavisi (RRT) uygulanan hastalarda vankomisin seviyesini etkileyebilecek çeşitli faktörler olabileceğinden dikkat edilmelidir.
Hafif veya orta şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda başlangıç dozu azaltılmamalıdır. Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda, daha düşük günlük dozları uygulamaktan ziyade uygulama aralığını uzatmak tercih edilir.
Vankomisin klerensini azaltabilecek ve / veya istenmeyen etkilerini artırabilecek tıbbi ürünlerin eşzamanlı uygulanmasına uygun bir şekilde dikkat edilmelidir (bkz. Bölüm 4.4).
Vankomisin aralıklı hemodiyaliz ile zayıf şekilde diyaliz edilebilir. Bununla birlikte, yüksek akımlı membranların kullanımı ve sürekli RRT, vankomisin klerensini arttırır ve genellikle replasman dozunu gerektirir (genellikle aralıklı hemodiyaliz durumunda hemodiyaliz seansından sonra).
Yetişkinler
Yetişkin hastalarda doz ayarlamaları, aşağıdaki formülle belirlenen glomerüler filtrasyon hızına (eGFR) dayanabilir.
Erkekler: [Ağırlık (kg) x 140 – yaş (yıl)] / 72 x serum kreatinin (mg/dl)
Kadınlar: 0,85 x yukarıdaki formül ile hesaplanan değer
Yetişkin hastalar için olağan başlangıç dozu, 20 ila 49 mL/dk arasında kreatinin klerensi olan hastalarda 24 saatte bir uygulanabilen 15 ila 20 mg/kg’dır. Ağır böbrek yetmezliği olan (kreatinin klerensi 20 mL/dk’nın altında) veya renal replasman tedavisi altındaki hastalarda, 3
uygun zamanlama ve birbirini takip eden dozların miktarı büyük ölçüde RRT’nin modalitesine bağlıdır ve serum vankomisin dip düzeylerine ve rezidüel renal fonksiyonuna dayandırılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4). Klinik duruma bağlı olarak, vankomisin düzeylerinin sonuçlarını beklerken bir sonraki dozun verilmemesine dikkat edilmelidir.
Böbrek yetmezliği olan kritik hastalarda, başlangıç yükleme dozu (25 ila 30 mg/kg) azaltılmamalıdır.
Pediatrik Popülasyon
1 yaş ve üzeri pediatrik hastalarda doz ayarlaması, revize Schwartz formülü ile hesaplanmış glomerüler filtrasyon hızına (eGFR) bağlı olmalıdır.
eGFR (mL/dk/1,73m2) = (boy cm x 0,413) / serum kreatinin (mg/dL) eGFR (mL/dk/1,73m2) = (boy cm x 36,2) / serum kreatinin (µmol/L)
1 yaş altı bebekler ve yenidoğanlar için, revize Schwartz formülü uygulanamayacağından, uzman tavsiyesi alınmalıdır.
Pediyatrik popülasyon için yetişkin hastalarla aynı prensipleri takip eden, oryantasyon dozaj önerileri aşağıdaki tabloda verilmiştir:
GFR (mL/dk/1,73m2)
10-15 mg/kg
Seviyelere bağlı olarak tekrar doz*
Aralıklı hemodiyaliz
Sürekli renal replasman tedavisi
Seviyelere bağlı olarak tekrar doz*
*Uygun zamanlama ve sonraki dozların miktarı büyük oranda RRT’nin modalitesine bağlıdır ve dozlamadan önce ve rezidüel böbrek fonksiyonunda elde edilen serum vankomisin seviyelerine dayanmalıdır. Klinik duruma bağlı olarak, vankomisin düzeylerinin sonuçlarını beklerken bir sonraki dozun verilmemesine dikkat edilmelidir.
Karaciğer yetmezliği
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.
Hamilelik
Gebe kadınlarda terapötik serum konsantrasyonlarına ulaşabilmek için önemli ölçüde artmış dozlar gerekebilir (bkz. Bölüm 4.6).
Obez hastalar
Obez hastalarda başlangıç dozu, obez olmayan hastalardaki gibi toplam vücut ağırlığına göre bireysel olarak belirlenmelidir.
4
İntraperitoneal uygulama
Periton diyalizi ile ilişkili peritonit
Yetişkinler
Aralıklı tedavi: Önerilen doz, uzun bekleme süresinde her 5-7 günde bir 15-30 mg/kg’dır.
Sürekli infüzyon: 30 mg/kg yükleme dozunu takiben, tüm değişim işlemlerinde solüsyon torbası başına 1,5 mg/kg dozunda idame.
Pediatrik Popülasyon
Aralıklı tedavi: Uzun bekleme süresinde 30 mg/kg’lık başlangıç dozunu takiben, uzun bekleme süresi esnasında her 3-5 günde bir 15 mg/kg’dır. [İkinci doz başlangıç dozundan sonraki 2.-4.
günde zamana dayalı olarak ulaşılan kan seviyesine göre belirlenmelidir (bkz. Bölüm 4.4)].
Sürekli infüzyon: Litre diyalizat başına 1000 mg/L yükleme dozunu takiben tüm değişim işlemlerinde 25 mg/L (3-6 saatlik yükleme dozundan sonra).
Otomatize periton diyalizi (APD) yapılan hastalar için ilave dozlara ihtiyaç olabilir. Bunun nedeni, vankomisin intraperitoneal olarak aralıklı olarak verildiğinde, APD’deki hızlı değişimlerin terapötik seviyelere ulaşmasında yeterli zamanı sağlayamamasıdır.
Oral Uygulama
12 yaş ve üzeri hastalarda
Clostridium difficile enfeksiyonu tedavisi (CDI):
Önerilen vankomisin dozu, ciddi olmayan ilk CDI atağı için 10 gün boyunca her 6 saatte 125 mg’dır. Ciddi veya komplike hastalık durumunda, bu doz 10 gün için her 6 saatte bir 500 mg’a kadar arttırılabilir. Maksimum günlük doz, 2 g’ı geçmemelidir.
Çoklu rekürrensleri olan hastalarda, CDI atağı durumunda vankomisin ile tedavi 10 gün boyunca günde dört kez 125 mg, bunu takiben ya dozu azaltarak, örneğin, günde 125 mg olana kadar kademeli olarak azaltılması veya puls rejimine göre, örneğin, en az 3 hafta boyunca her 2-3 günde bir 125-500 mg/gün olarak düşünülebilir.
Yenidoğanlar, infantlar ve 12 yaşından küçük çocuklar
Tavsiye edilen vankomisin dozu, 10 gün için her 6 saatte bir oral olarak 10 mg/kg’dır. Maksimum günlük doz, 2 g’ı geçmemelidir.
Vankomisin ile tedavi süresi, bireysel hastaların klinik seyrine göre ayarlanması gerekebilir. Antibiyotik kullanımının CDI’ya sebep olduğu şüphesi var ise antibiyotik kesilmelidir. Yeterli miktarda sıvı ve elektrolitin değiştirilmesi sağlanmalıdır.
Vankomisin serum konsantrasyonlarının monitorizasyonu
Terapötik ilaç düzeyi monitorizasyonu sıklığı klinik duruma ve tedaviye yanıt temel alınarak kişiselleştirilmelidir. Bazı hemodinamik olarak stabil olmayan hastalarda günlük örnekleme gerekirken, tedaviye yanıt gösteren stabil hastalarda haftada en az bir kez yapılır. Normal böbrek fonksiyonu olan hastalar, vankomisin serum konsantrasyonu bir sonraki dozdan hemen önce tedavinin ikinci gününde monitorize edilmelidir.
5
Aralıklı hemodiyaliz hastalarında, vankomisin düzeyleri genellikle hemodiyaliz seansı başlamadan önce elde edilmelidir.
Oral uygulamadan sonra inflamatuar bağırsak bozuklukları olan hastalarda vankomisin serum konsantrasyonları monitorize edilmelidir (bkz. Bölüm 4.4).
Vankomisinin terapötik kan çukur (minimum) seviyeleri enfeksiyon bölgesine ve patojenin duyarlılığına bağlı olarak normalde 10-20 mg/L olmalıdır.
15-20 mg/L çukur değerleri genellikle klinik laboratuvarlar tarafından MIC (minimum inhibitör konsantrasyon) ≥1 mg/L olan duyarlı olarak sınıflandırılmış patojenleri daha iyi kapsamak için önerilir.
Model bazlı yöntemler, bireysel doz gereksinimlerinin tahmininde yeterli AUC’ye ulaşmak için yararlı olabilir. Model-bazlı yaklaşım hem kişiselleştirilmiş doz başlangıcını hesaplamada, hem de terapötik ilaç düzeyi monitorizasyonu sonuçlarına göre doz ayarlamasında kullanılabilir (bkz. Bölüm 5.1).
Uygulamayöntemi
İntravenöz uygulama
İntravenöz vankomisin genellikle aralıklı infüzyon olarak uygulanır ve intravenöz yol için bu bölümde sunulan doz önerileri bu tip bir uygulamaya karşılık gelir.
Yeterince sulandırılmış vankomisin (her 500 mg için en az 100 mL ya da her 1000 mg için en az 200 mL), sadece en az bir saatlik bir süre boyunca veya maksimum 10 mg / dakikalık (hangisi daha uzunsa) bir hızda yavaş intravenöz infüzyon olarak (enjeksiyonluk su ile rekonstitüe edilen ürün, %0,9 sodyum klorür çözeltisi veya %5 dekstroz çözeltisi ile seyreltildiğinde) uygulanmalıdır.
Sıvı alımı sınırlı olan hastalar, infüzyon ile ilişkili istenmeyen etkilerin yüksek konsantrasyonlarda artma riskine rağmen 500 mg/50 mL ya da 1000 mg/100 mL çözeltileri alabilir.
Sürekli vankomisin infüzyonu, vankomisin klerensi stabil olmayan hastalarda düşünülebilir.
Çözeltinin hazırlanmasına ilişkin bilgi için Bölüm 6.6’ya bakınız.
İntraperitoneal uygulama
İntraperitoneal antibiyotikler diyalizata steril teknikler kullanılarak eklenmelidir.
Oral Uygulama
Parenteral uygulama için flakon içerikleri kullanılabilir.
Her bir doz 30 mL suda rekonstitüe edilebilir ve hastaya içmesi için verilebileceği gibi nazogastrik tüp ile de uygulanabilir.
6
Yaygın tatlandırıcı şuruplar uygulama sırasında tadı iyileştirmek için çözeltiye eklenebilir. Ürünün uygulanmadan önce sulandırılması ve seyreltilmesine ilişkin talimatlar için Bölüm 6.6’ya bakınız.
4.3Kontrendikasyonlar
VANKOCENT, vankomisine duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.4).
4.4Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Aşırı duyarlılık reaksiyonları:
Ciddi ve nadiren ölümcül aşırı duyarlılık reaksiyonları olasıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.8). Aşırı duyarlılık reaksiyonları durumunda vankomisin tedavisi derhal durdurulmalı ve gerekli acil durum önlemleri başlatılmalıdır.
Uzun süreli periyotlarda veya eş zamanlı olarak nötropeni veya agranülositoza neden olabilen diğer ilaçlarla birlikte vankomisin alan hastalarda lökosit sayısı düzenli aralıklarla izlenmelidir. Vankomisin alan tüm hastalarda, periyodik olarak hematolojik tetkikler, idrar analizi, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri yapılmalıdır.
Vankomisin, çapraz aşırı duyarlılık nedeni ile teikoplanine alerjisi olan hastalarda, ölümcül anaflaktik şok da dahil olmak üzere reaksiyonlar oluşabileceğinden dikkatle kullanılmalıdır.
Antibakteriyel etki spektrumu
Vankomisin Gram-pozitif organizmalarla sınırlı bir antibakteriyel etki spektrumuna sahiptir. Patojenin duyarlı olduğu bilinmiyorsa veya belgelenmemişse ve patojenin vankomisinle tedavisinin uygun olacağına dair ciddi bir kanıt yoksa bazı tip enfeksiyonların tedavisinde tek ajan olarak kullanılması uygun değildir.
Bakteriyel aktivite spektrumu, güvenlilik profili ve standart antibakteriyel tedaviye uygunluğu vankomisinin akılcı kullanımında her bir hasta için göz önünde bulundurulmalıdır.
Ototoksisite:
Aşırı intravenöz doz alıp önceden işitme kaybı görülen hastalarda ya da aminoglikozidler gibi başka bir ototoksik etkin madde ile eşzamanlı olarak kullanımında geçici ya da kalıcı olabilen ototoksisite rapor edilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Daha önce işitme kaybı olan hastalarda vankomisin kullanımından kaçınılmalıdır. İşitme kaybından önce tinnitus meydana gelebilir. Diğer antibiyotiklerle yapılan çalışmalar tedavi kesilmesine rağmen sağırlığın ilerleyici olabileceğini düşündürmektedir. Ototoksisite riskini azaltmak için periyodik olarak kan düzeylerinin belirlenmesi ve işitme fonksiyonlarının test edilmesi önerilmektedir.
Özellikle yaşlılar işitme ile ilgili hasara duyarlıdır. Yaşlılarda, tedavi süresince ve sonrasında vestibuler ve işitsel fonksiyonlar izlenmelidir. Eş zamanlı olarak veya art arda diğer ototoksik maddelerin kullanımından kaçınılmalıdır.
7
İnfüzyon ile ilişkili reaksiyonlar:
Hızlı bolus uygulama (örn. birkaç dakika içinde), aşırı hipotansiyona (şok ve nadiren kardiyak arrest dahil), histamin benzeri yanıt ve makulopapüler veya eritamatöz döküntü (‘red man sendromu’ ya da ‘red neck sendromu’) ile ilişkili olabilir. Hızlı enjeksiyon ile ilişkili reaksiyonlardan kaçınmak için, vankomisin 10 mg/dk’dan daha hızlı ve 60 dakikadan daha az olmayacak şekilde, yavaşça seyreltilmiş çözelti (2,5 ile 5,0 mg/mL) olarak infüze edilmelidir. İnfüzyonu durdurmak genellikle bu reaksiyonların çabuk kesilmesi ile sonuçlanır.
İnfüzyon ile ilişkili reaksiyonların sıklığı (hipotansiyon, flushing, eritem, ürtiker ve pruritus) eş zamanlı anestezik ajanların uygulanması ile artar (bkz. Bölüm 4.5). Bu durum, anestezik indüksiyondan en az 60 dakika önce vankomisin infüzyonu yapılarak azaltılabilir.
Şiddetli kutanöz advers reaksiyonlar (SKAR’lar):
Vankomisin tedavisi ile ilişkili olarak, Stevens-Johnson sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN), eozinofili ve sistemik semptomlarla birlikte ilaç reaksiyonu (DRESS) ve hayatı tehdit edici veya ölümcül olabilen akut jeneralize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil olmak üzere ciddi kutanöz advers reaksiyonlar (SKAR’lar) rapor edilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Bu reaksiyonların çoğu, vankomisin tedavisine başladıktan sonraki birkaç gün ile sekiz haftaya kadar ortaya çıkmıştır.
Reçeteleme sırasında hastalara oluşabilecek semptomlar bildirilmeli ve hastalar cilt reaksiyonları açısından yakından izlenmelidir. Bu reaksiyonları düşündüren semptomlar ortaya çıkarsa vankomisin derhal kesilmeli ve alternatif bir tedavi düşünülmelidir. Hastada vankomisin kullanımı nedeniyle bir SKAR gelişmişse, vankomisin tedavisine hiçbir zaman yeniden başlanmamalıdır.
Uygulama yeri ile ilişkili reaksiyonlar:
İntravenöz vankomisin alan birçok hastada ağrı ve tromboflebit görülebilir ve nadiren ciddidir. Tromboflebitin sıklığı ve şiddeti medikal ürünü yavaşça seyreltilmiş çözelti şeklinde uygulayarak (bkz. Bölüm 4.2) ve infüzyon yerini düzenli olarak değiştirerek minimize edilebilir.
Vankomisinin etkililiği ve güvenliliği intratekal, intralumbar ve intraventrikülar uygulama yolları için saptanmamıştır.
Sürekli ayaktan periton diyalizi esnasında intraperitoneal vankomisin uygulaması kimyasal peritonit sendromu ile ilişkili bulunmuştur.
Nefrotoksisite:
Vankomisin, uzun süreli yüksek kan konsantrasyonlarına maruziyet nedeni ile toksik etki oluşma ihtimali daha yüksek olan anüri durumu da dahil, böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Toksisite riski, yüksek kan konsantrasyonları ve uzun süreli tedavi ile artar.
8
Yüksek doz tedavide ve uzun süreli kullanımda, özellikle böbrek disfonksiyonu olan hastalarda veya işitme yetisi bozulmuş olan hastalarda ve ayrıca nefrotoksik ya da ototoksik maddelerin eş zamanlı kullanımında, vankomisinin kan seviyelerinin düzenli olarak izlenmesi gerekmektedir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.5).
Göz hastalıkları:
Vankomisinin, endoftalmit profilaksisi dahil intrakameral veya intravitreal kullanım için onaylı değildir.
Katarakt cerrahisi sırasında veya sonrasında vankomisinin intrakameral veya intravitreal kullanımını takiben bireysel vakalarda kalıcı görme kaybı dahil olmak üzere hemorajik oklüzif retinal vaskülit (HORV) gözlenmiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyon için geçerli intravenöz dozaj önerileri, özellikle 12 yaş altı çok sayıda çocukta subterapötik vankomisin seviyelerine neden olabilir. Bununla birlikte, artırılmış vankomisin dozunun güvenliliği uygun şekilde değerlendirilmemiştir ve 60 mg/kg/gün’den daha yüksek dozlar çoğunlukla önerilmez.
Vankomisin, prematüre yenidoğanlar ve genç infantlarda, böbreklerin yeterince gelişmemiş olması ve vankomisinin serum konsantrasyonlarının yükselmesi ihtimali nedeni ile titizlikle kullanılmalıdır. Bu nedenle vankomisinin kan konsantrasyonları bu çocuklarda dikkatle izlenmelidir. Çocuklarda vankomisinin ve anestezik ajanların eş zamanlı kullanımı eritem ve histamin benzeri flushing ile ilişkilendirilmiştir. Benzer olarak, aminoglikozid antibiyotikler, NSAİİ’ler (örn. patent duktus arteriozus’un kapanması için ibuprofen gibi) veya amfoterisin B gibi nefrotoksik ajanlar ile eşzamanlı kullanımı, yüksek nefrotoksisite riski ile ilişkilendirilmiştir (bkz. Bölüm 4.5) ve bu nedenle vankomisinin serum düzeyleri ve renal fonksiyonun sık takibi gerekmektedir.
Rezidüel böbrek fonksiyonu olan çocuklarda periton diyalizi ile ilişkili peritonitin (PDP) intraperitoneal tedavisinde aralıklı tedavi, yalnızca vankomisinin serum seviyeleri zamanında monitörize edilebiliyorsa, endikedir.
Yaşlılarda kullanımı
Doz ayarlanmadığı takdirde, artan yaş ile glomerüler filtrasyonun doğal olarak azalması, vankomisinin serum konsantrasyonlarında artışa sebep olabilir (bkz. Bölüm 4.2).
Anestezik ajanlar ile ilaç etkileşimleri
Anestezik ajanlarla indüklenmiş miyokardiyal depresyon vankomisin tarafından artırılabilir. Anestezi sırasında, dozlar iyice seyreltilmeli ve yakın kardiyak monitorizasyonla birlikte yavaşça uygulanmalıdır. Pozisyon değişimleri, infüzyon tamamlanıp postural ayarlamaya izin verinceye kadar ertelenmelidir (bkz. Bölüm 4.5).
9
Psödomembranöz enterokolit
Şiddetli persistan diyare durumunda, hayatı tehdit edebilen psödomembranöz enterokolitin olabilme ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır (bkz. Bölüm 4.8). Anti-diyareik ilaçlar verilmemelidir.
Süperenfeksiyonlar
Vankomisinin uzun süreli kullanımı, duyarlı olmayan organizmaların aşırı çoğalması ile sonuçlanabilir. Hastanın dikkatle gözlemlenmesi şarttır. Tedavi süresince süperenfeksiyon görülürse, gerekli önlemler alınmalıdır.
Oral uygulama:
Vankomisin intravenöz olarak uygulandığında Clostridium difficile enfeksiyonlarında etkili değildir. Vankomisin bu endikasyon için oral olarak uygulanmalıdır. Clostridium difficile kolonizasyonu veya toksini için test, 1 yaşından küçük çocuklarda, Hirschsprung hastalığı, opere edilmiş anal atrezi ve ciddi motilite hastalıkları gibi stasis risk faktörlerinin eşlik ettiği şiddetli diyare görülmedikçe, yüksek asemptomatik kolonizasyon riski nedeni ile önerilmemektedir. Alternatif etiyolojiler mutlaka aranmalı ve Clostridium difficile enterekoliti kanıtlanmalıdır.
Potansiyel sistemik absorbsiyon
İntestinal mukozanın inflamatuar hastalıkları veya Clostridium difficile ile indüklenen psödomembranöz kolit olan hastalarda absorbsiyon artabilir. Bu hastalar özellikle beraberinde renal bozukluk var ise advers reaksiyon gelişimi açısından risk altında olabilirler. Vankomisinin parenteral uygulaması ile ilişkili advers reaksiyonların gelişme riski, renal bozukluğun artmasıyla artar. İntestinal mukozanın inflamatuar hastalıklarına sahip hastalarda serum vankomisin konsantrasyonları izlenmelidir.
Nefrotoksisite:
Temelde renal disfonksiyonu olan veya eş zamanlı olarak aminoglikozid gibi başka bir nefrotoksik ilaç alan hastalar tedavi edilirken böbrek fonksiyonları belirli aralıklarla izlenmelidir.
Ototoksisite
Daha önce işitme kaybı olan veya eş zamanlı olarak aminoglikozidler gibi başka bir ototoksik ajan ile tedavi gören hastalarda belirli aralıklarla işitme fonksiyon testi, ototoksisite riskini minimize etmek için faydalı olabilir.
Proton pompa inhibitörleri ve antimotilite ajanları ile ilaç etkileşimleri
Antimotilite ajanlarından kaçınılmalı ve proton pompa inhibitörlerinin kullanımı tekrar değerlendirilmelidir.
İlaca Dirençli Bakteri gelişimi
Oral vankomisin kullanımı gastrointestinal sistemde vankomisine dirençli Enterococci popülasyonu oluşma olasılığını artırır. Bu nedenle vankomisinin oral kullanımında dikkatli olunması tavsiye edilir.
10
4.5Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Vankomisin ve anestetik ilaçların eş zamanlı uygulanması, eritem, histamin benzeri flushing ve anaflaktoid reaksiyonlar ile ilişkilendirilmiştir,(Bkz. Bölüm 4.4).
Anestezik ajanlarla eş zamanlı kullanımda infüzyon ilişkili olayların sıklığının artığına dair bildirimler mevcuttur. İnfüzyon ile ilişkili olaylar, vankomisinin anestezik indüksiyondan 60 dakika önce infüzyonu ile minimize edilebilir. Anestezi ile eş zamanlı uygulandığında vankomisin dozları 5 mg/ml veya altına dilue edilmeli ve vankomisin yakın kardiyak izlemle yavaşça uygulanmalıdır. Pozisyon değişiklikleri, infüzyon tamamlanıp, postural düzenlemeye izin verinceye kadar ertelenmelidir.
Eş zamanlı ya da ardışık olarak amfoterisin B, aminoglikozidler, basitrasin, polimiksin B, kolistin, viomisin, sisplatin, kıvrım diüretikleri (furosemid, etakrinik asid, vb) ve NSAİİ gibi sistemik ya da topikal diğer potansiyel ototoksik veya neftotoksik ilaçların kullanımı, vankomisinin toksisitesini artırabilir.Eğer bu ilaçların verilmesi gerekli ise, dikkatli ve uygun bir izlem ile kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).
Oral uygulama: Clostridium difficile enfeksiyonları için lokal kılavuzlara uygun olarak proton pompa inhibitörlerinin ve anti-motilite ajanlarının kullanımının durdurulması göz önünde bulundurulmalıdır.
Kas gevşeticiler
Vankomisin ameliyat sırasında veya ameliyattan hemen sonra uygulanırsa, eş zamanlı kullanılan kas gevşeticilerin (süksinilkolin gibi) etkisi (nöromüsküler blokaj) artabilir ve uzayabilir.
4.6Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) VANKOCENT’in çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
VANKOCENT’in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm 11
5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Vankomisin plasentaya nüfuz eder ve embriyonal ve yenidoğanda potansiyel ototoksisite ve nefrotoksisite riski göz ardı edilemez. Bu nedenle vankomisin gebelikte, ancak açıkça ihtiyaç duyulduğunda ve dikkatli bir risk/fayda değerlendirmesi sonrasında verilmelidir.
Teratoloji çalışmalarında vankomisin dozu sıçanlarda insan dozunun 5 katı, tavşanlarda insan dozunun 3 katı olarak uygulanmıştır ve vankomisine bağlı olarak fetüsün zarar gördüğünü gösteren bir kanıt bulunamamıştır. Kontrollü klinik bir çalışmada, ciddi stafilokok enfeksiyonları için hamile kadınlara intravenöz yolla uygulanan vankomisin hidroklorürün bebekler üzerindeki potansiyel ototoksik ve nefrotoksik etkileri incelenmiştir. Vankomisin hidroklorür kordon kanında bulunmuştur. Vankomisine atfedilebilen bir sensörinöral işitme kaybı veya nefrotoksisite kaydedilmemiştir. Annesi üçüncü trimesterde vankomisin almış bir infant iletim işitme kaybı deneyimlemiş, ancak bu vankomisinle ilişkilendirilmemiştir.
Vankomisinin yalnızca ikinci ve üçüncü trimesterde uygulanması nedeni ile fetal zarara sebep olup, olmadığı bilinmemektedir. Vankomisin gebelikte yalnızca gerekli durumlarda verilmeli ve fetal toksisiteyi minimize etmek amacıyla kan düzeyleri dikkatle izlenmelidir. Bununla birlikte gebe hastalarda terapötik serum konsantrasyonlarına ulaşmak için daha yüksek vankomisin dozlarının gerektiği rapor edilmiştir.
Laktasyon dönemi
Vankomisin insan sütüne geçtiğinden emzirme döneminde ancak açıkça gerekli olduğu takdirde kullanılmalıdır.
Bebekteki potansiyel advers reaksiyonlar (ishal ile birlikte bağırsak florasındaki bozukluklar, maya benzeri mantar kolonizasyonu ve muhtemelen duyarlılık) nedeniyle emziren annelere vankomisin dikkatli bir şekilde verilmelidir.
Bu ilacın önemi emziren anne için göz önünde bulundurulup gerektiğinde emzirmenin durdurulması kararı dikkate alınmalıdır.
Emzirilen bir infantın gastrointestinal kanaldan çok fazla vankomisin alması pek olası değildir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Üreme yeteneği üzerine etkisi ile ilgili yeterli veri yoktur.
4.7.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler Araç ve makine kullanımı üzerine bir etkisi yoktur.
4.8.İstenmeyen etkiler
Güvenlik profilinin özeti
En yaygın görülen advers reaksiyonlar flebit, pseudo-alerjik reaksiyonlar ve hızlı vankomisin infüzyonuna bağlı olarak vücudun üst kısmında kızarıklar olarak ortaya çıkan Red Man Sendromu (RMS “red-neck sendromu”)’dur.
12
Vankomisinin gastrointestinal sistemden emilimi ihmal edilebilir düzeydedir. Ancak, vankomisin parenteral olarak uygulandığında, özellikle böbrek yetmezliğinin eşlik ettiği bağırsak mukozasının şiddetli inflamasyonu durumunda advers reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Vankomisin tedavisi ile ilişkili olarak Stevens-Johnson sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN), eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç döküntüsü sendromu (DRESS) ve akut generalize ekzantematöz püstülozis (AGEP) dahil olmak üzere şiddetli kutanöz advers reaksiyonlar (SKAR’lar) rapor edilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
Advers reaksiyonların tablo haline getirilmiş listesi
Her bir sıklık grubunda istenmeyen etkiler azalan sıklık sırasına göre sunulmuştur. İstenmeyen etkiler MedDRA sistem organ sınıfına göre sıralanmıştır.
Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100; <1/10), yaygın olmayan (≥1/1000; <1/100), seyrek (≥1/10.000 ; <1/1000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Sistem organ sınıfı
Sıklık
Advers Reaksiyon
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek
Geri dönüşümlü nötropeni, agranülositoz, eozinofili, trombositopeni, pansitopeni.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek
Hipersensitivite reaksiyonları, anafilaktik reaksiyonlar
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan
Geçici ya da kalıcı işitme kaybı
Seyrek
Vertigo, tinnitus, baş dönmesi
Kardiyak hastalıklar
Çok seyrek
Kardiyak arrest
Vasküler Hastalılar
Yaygın
Kan basıncında düşme
Seyrek
Vaskülit
Solunum, göğüs ve mediastinal hastalıklar
Yaygın
Dispne, stridor
Gastrointestinal hastalıklar
Seyrek
Bulantı
Çok seyrek
Psödomembranöz enterekolit
Bilinmiyor
Kusma, ishal
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın
Vücudun üst kısmında görülen kızarıklar
(“red man sendromu”) ekzantem ve
mukozal inflamasyon, kaşıntı, ürtiker
13
Çok seyrek
Eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson
sendromu, lineer IgA büllöz dermatit, toksik
epidermal nekroliz (TEN)
Bilinmiyor
Eozinofili ve sistemik semptomlar (DRESS
sendromu), AGEP (akut generalize
ekzantematöz püstüloz)
Böbrek ve idrar yolu hastalıklar
Yaygın
Böbrek yetmezliği, serumkreatinin ve serum üre
konsantrasyonlarının artışına bağlı olarak böbrek yetmezliği
Seyrek
İnterstisyel nefrit, akut böbrek yetmezliği
Bilinmiyor
Akut tübüler nekroz
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın
Flebit, üst vücut ve yüz kızarıklığı
Seyrek
İlaç ateşi, titreme, göğüs ve sırt kaslarının ağrısı ve kas spazmı
Seçili advers reaksiyonların tanımı:
Geri-dönüşümlü nötropeni genellikle intravenöz tedavi başlangıcından bir hafta sonra veya toplam doz 25 g’dan fazla olduğunda başlar.
Hızlı infüzyon sonrasında veya kısa bir sürede, hırıltı dahil olmak üzere anafilaktik / anafilaktoid reaksiyonlar oluşabilir. Reaksiyonlar, uygulama durdurulduğunda, genellikle 20 dakika ila 2 saat arasında kesilir. Vankomisin yavaşça infüze edilmelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4). Kas içi enjeksiyondan sonra nekroz oluşabilir.
Olası işitme kaybı başlangıcından önce meydana gelen tinnitus, tedaviyi bırakma gerekliliğinin bir göstergesi olarak görülmelidir.
Ototoksisite özellikle yüksek doz verilen veya aminoglikozidler gibi diğer ototoksik tıbbi ürünlerle birlikte kombine tedavi kullanan hastalarda veya öncesinde böbrek fonksiyonunda azalma veya işitme kaybı var olan hastalarda rapor edilmiştir.
Pediyatrik popülasyon
Güvenlik profili çoğunlukla çocuk ve yetişkin hastalarda benzerlik göstermektedir. Nefrotoksisite, çocuklarda, genellikle aminoglikozidler gibi diğer nefrotoksik ajanlarla birlikte kullanımı ile ilişkili olarak tanımlanmıştır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. e- posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
14
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Glomerüler filtrasyonun devamlığını sağlayarak, destekleyici bakım önerilir. Vankomisin hemodiyaliz veya periton diyalizi ile kandan zayıf bir şekilde uzaklaştırılır. Amberlite reçinesi XAD-4 ile hemoperfüzyonun sınırlı fayda sağladığı bildirilmiştir.
5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup:
Sistemik kullanım için antibakteriyeller, glikopeptid antibakteriyeller,ATC kodu: J01 XA01 intravenöz kullanım için.
İshal önleyiciler, bağırsak anti-inflamatuar/anti-enfektif ajanlar, antibiyotikler, ATC kodu: A07 AA09 oral kullanım için.
Etki mekanizması:
Vankomisin, duyarlı bakterilerde, hücre duvarının prekürsör birimi D-Alanil-D-alanin terminaline yüksek afinite ile bağlanarak hücre duvarı sentezini inhibe eden trisiklik glikopeptid antibiyotiktir.
Bu ilaç bölünen mikroorganizmalar için yavaş bakterisidal etkilidir. Ayrıca, RNA sentezini ve bakteriyel hücre duvarının geçirgenliğini bozar.
Farmakokinetik / Farmakodinamik İlişki:
Vankomisin, konsantrasyondan bağımsız aktivite gösterir, etkililik için, eğri altında kalan alanın (AUC) hedef organizmanın minimum inhibitör konsantrasyonuna (MIC) bölünmesi temel parametredir. İn vitro kaynaklı, hayvan ve sınırlı insan çalışmalarından elde edilen verilere göre vankomisin ile klinik etkinliğe ulaşmada FK/FD hedefi olarak AUC/MIC oranı 400 olarak belirlenmiştir. MIC ≥ 1,0 mg/L olduğunda bu hedef değeri elde edebilmek için yüksek dozlama ve yüksek serum konsantrasyonları (15 – 20 mg/L) gerekir (bkz. Bölüm 4.2).
Direnç Mekanizması:
Enterokoklarda glikopeptidlere kazanılmış direnç oluşması çok yaygındır ve D-alanil-D- alanin hedefini vankomisine zayıf bağlanan D-alanil-D-laktat ya da D-alanil-D-serin’e modifiye eden çeşitli van genlerinin kazanılmasına dayanır. Bazı ülkelerde özellikle enterokoklarda direnç vakalarında artış gözlenmiştir, bilhassa çoklu direnç gösteren Enterococcus faecium suşları endişe vericidir.
Van genleri, hücre duvarı yapısında genellikle çoklu değişimle sonuçlanan orta duyarlı Staphylococcus aureus’ta nadiren bulunmaktadır. Ayrıca, vankomisine duyarlılığı azalmış metisiline dirençli Staphylococcus suşları (MRSA) rapor edilmiştir. Staphylococcus’ta azalmış duyarlılık ve direnç tam olarak anlaşılamamıştır. Bir dizi genetik unsur ve çoklu mutasyonlar gereklidir.
Farklı sınıflardaki antibiyotiklerle arasında bir çapraz direnç söz konusu değildir. Teikoplanin gibi diğer glikopeptid antibiyotiklerle çapraz direnç görülebilmektedir. Tedavi süresince ikincil direnç gelişimi nadirdir.
15
Sinerjizm:
Vankomisinin aminoglikozid antibiyotiklerle kombinasyonu, Staphylococcus aureus’un birçok suşuna, enterokokal olmayan grup D-streptokoklara, enterokok ve viridans grup streptokoklara karşı sinerjistik etkiye sahiptir.
Vankomisinin sefalosporin ile kombinasyonu bazı oksalisin dirençli Staphylococcus epidermidis suşlarına ve vankomisinin ripampisin ile kombinasyonu Staphylococcus epidermidis suşları ve kısmen bazı Staphylococcus aureus suşlarına karşı sinerjistik etki gösterir. Sefalosporin ile vankomisinin kombinasyonunda ayrıca bazı Staphylococcus epidermidis suşlarına ve rifampisin ile kombinasyonunda bazı Staphylococcus aureus suşlarına karşı antagonist etki görülebilir, sinejizm testinin yapılması faydalıdır.
Sebep olan organizmaların izole edilmesi, tanımlanması ve vankomisine duyarlılığının belirlenmesi için bakteri kültürü örnekleri alınmalıdır.
Duyarlılık testi veri kesim noktaları:
Vankomisin stafilokok, streptokok, enterokok, pnömokok ve clostridialar gibi gram pozitif bakterilere karşı etkili bir ajandır. Gram negatif bakteriler dirençlidir.
Kazanılan direncin prevelansı coğrafik olarak değişkenlik gösterebilir ve özellikle şiddetli enfeksiyonların tedavisinde, seçilmiş türler için zaman ve dirençle ilgili lokal bilgi talep edilebilir. Gerektiğinde, direncin lokal prevelansının, en azından bazı enfeksiyon türleri için sorgulanabilir olduğu durumda uzman tavsiyesi alınmalıdır. Bu bilgiler yalnızca duyarlı mikroorganizmaların vankomisine duyarlı olup olmadığı konusunda yaklaşık olarak yol göstericidir.
Avrupa Antimikrobiyal Duyarlılık Testi Komitesi’ne (EUCAST) göre hesaplanmış, minimum inhibitör konsantrasyon (MIC) veri kesim noktaları aşağıdaki gibidir:
Staphylococcus aureus1
Koagülaz-negatif stafilokoklar1
Enterococcus spp.
Streptococcus grup A, B, C ve G
Streptococcus pneumoniae
Gram pozitif anaeroblar
1 S. aureus için 2 mg/mL olan MIC değeri vahşi tür dağılımı için sınırdadır ve bozulmuş klinik yanıt görülebilir.
16
Yaygın duyarlı türler
Gram pozitif
Enterococcus faecalis
Staphylococcus aureus
Metisilin-dirençli Staphylococcus aureus Koagülaz-negatif Staphylococci
Streptococcus spp.
Streptococcus pneumoniae
Enterococcus spp.
Staphylococcus spp.
Anaerobik türler:
Clostridium innocuum hariç Clostridium spp. Eubacterium spp.
Peptostreptococcus spp
Kazanılmış direncin problem olabileceği türler
Enterococcus faecium
Doğal dirençliler
Tüm gram negatif bakteriler
Gram pozitif aerobik türler
Erysipelothrix rhusiopathiae,
Heterofermentative Lactobacillus,
Leuconostoc spp
Pediococcus spp.
Anaerobik türler
Clostridium innocuum
Vankomisine karşı direncin ciddiyeti hastaneden hastaneye değişmektedir ve lokal mikrobiyoloji laboratuvarı ilgili lokal bilgiler için iletişim halinde olmalıdır.
5.2Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
Vankomisin sistemik enfeksiyonların tedavisi için intravenöz olarak uygulanır.
Normal renal fonksiyonu olan hastalarda, 1 g vankomisinin (15 mg/kg) çoklu dozlarının 60 dakika boyunca intravenöz infüzyonu, infüzyon tamamlandıktan hemen, 2 saat ve 11 saat sonra sırasıyla yaklaşık 50-60 mg/L, 20-25 mg/L ve 5-10 mg/L oranında ortalama plazma konsantrasyonları oluşturur. Çoklu dozlardan sonra elde edilen plazma seviyeleri, tek bir dozdan sonra ulaşılanlara benzerdir.
17
Eğer vankomisin periton diyalizi sırasında intraperitoneal olarak uygulanırsa, ilk 6 saatte sistemik dolaşıma yaklaşık %30-65’i ulaşır. 30 mg/kg vankomisinin intraperitoneal uygulaması sonrasında yaklaşık 10 mg/l serum seviyelerine ulaşılır.
Vankomisin genellikle oral uygulamadan sonra kanda emilmez. Ancak (psödomembranöz) kolitli hastalarda oral uygulamadan sonra emilim görülebilir. Bu durum, eşlik eden böbrek yetmezliği olan hastalarda vankomisin birikimine yol açabilir.
Dağılım:
Dağılım hacmi, yaklaşık 60 L/1,73 m2 vücut yüzeyidir. Vankomisinin 10 mg/L ila 100 mg/L serum konsantrasyonlarında, ilacın plazma proteinlerine bağlanması, ultra-filtrasyon ile ölçüldüğünde yaklaşık %30-55’tir.
Vankomisin, plasenta boyunca hızla yayılır ve kordon kanına geçer. İltihaplı olmayan meninkslerde, vankomisin yalnızca düşük bir ölçüde kan-beyin bariyerini geçer.
Biyotransformasyon:
İlacın metabolizması çok azdır. Parenteral uygulamadan sonra böbrekler aracılığıyla glomerüler filtrasyon yoluyla mikrobiyolojik olarak etkin madde olarak neredeyse tamamen atılır (24 saat içinde yaklaşık %75-90).
Eliminasyon:
Vankomisinin eliminasyon yarı ömrü normal böbrek fonksiyonlarına sahip hastalarda 4 – 6 saat ve çocuklarda 2,2 – 3 saattir. Plazma klerensi yaklaşık olarak 0,058 L/kg/saat ve renal klerensi yaklaşık 0,048 L/kg/saattir. İlk 24 saatte, uygulanan dozun yaklaşık olarak %80’i glomerüler filtrasyonla idrara geçer. Renal disfonksiyon vankomisinin atılımını geciktirir. Anefrik hastalarda, ortalama yarı ömür 7,5 gündür. Vankomisinin ototoksisitesi nedeni ile plazma konsantrasyonlarının tedaviye destek olmak için monitörize edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Safra ile atılımı çok azdır. (dozun %5’inden az)
Vankomisin, hemodiyaliz veya peritoneal diyaliz de efektif olarak elimine edilememesine rağmen vankomisinin klerensinin hemoperfüzyon ve hemofiltrasyon ile arttığı rapor edilmiştir. Oral uygulamadan sonra, uygulanan dozun yalnızca bir kısmı idrarda görülmüştür. Buna karşın, feçeste vankomisinin yüksek konsantrasyonları bulunmuştur. (2 g/gün dozda >3100 mg/kg)
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum
Vankomisinin konsantrasyonları genellikle artan doz ile birlikte orantılı olarak artar. Çoklu doz uygulamaları sırasında plazma konsantrasyonları, tek doz uygulamasından sonrakilerle hemen hemen aynıdır.
Hastalardaki karakteristik özellikler:
Böbrek yetmezliği:
Vankomisin birincil olarak glomerüler filtrasyon ile atılır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda terminasyon eliminasyon yarı ömrü uzar ve total vücut atılımı azalır. Bu nedenle, optimal doz bölüm 4.2 Pozoloji’de verilen tavsiyelere uygun olarak hesaplanmalıdır.
Karaciğer Yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
18
Gebeler:
Gebelerde terapötik serum konsantrasyonlarını elde etmek için yüksek dozlar gerekebilir (bkz.
Bölüm 4.6)
Aşırı kilolu hastalar:
Aşırı kilolu hastalarda artmış dağılım hacmi nedeni ile vankomisinin dağılımı, böbreklerde atılımı ve plazma proteinlerine bağlanması değişebilir. Bu alt popülasyonlarda sağlıklı yetişkin erkeklerde vankomisinin serum konsantrasyonları beklenenden yüksek bulunmuştur (bkz. Bölüm 4.2).
Pediyatrik popülasyon:
Vankomisinin PK (farmakokinetiği) erken doğan ve zamanında doğan yenidoğanlarda bireyler arası geniş bir değişiklik göstermiştir. Yenidoğanlarda, intravenöz uygulamadan sonra vankomisinin atılımının 0,63 – 1,4 mL/kg/dk arasında değiştiği görülürken dağılım hacminin 0,38 ile 0,97 L/kg arasında değiştiği görülmüştür. Yarı ömrü 3,5 – 10 saat arasında değişmektedir ve klerensin yenidoğanlarda daha düşük olması ile bağlantılı olarak, yetişkinlerden daha uzundur.
İnfantlar ve daha büyük çocuklarda klerens 0,33 – 1,87 mL/kg/dk arasında değişirken dağılım hacmi 0,26 – 1,05 L/kg arasında değişmektedir.
5.3Klinik öncesi güvenlilik verileri
Vankomisin ile üreme çalışmaları yapılmadığından üreme üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Dişi sıçanlarda konvansiyonel bir teratoloji çalışması yapılmıştır. Herhangi bir teratojenik etki ortaya çıkmamıştır. Dişi tavşanlarda yapılan benzer bir çalışmada da teratojenik bir etkiye rastlanmamıştır. Bu türlerde toksisitenin hedef organı böbrek olmuştur.
Vankomisin, spesifik olmayan DNA hasarının, spontan mutasyonların, kromozomal hasarın ve kromozom kaybının taranmasını içeren mutajenik potansiyeli belirlemek için in vitro ve in vivo bir dizi standart çalışmada incelenmiştir. Genotoksik etki ortaya çıkmamıştır.
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1Yardımcı maddelerin listesi
Enjeksiyonluk su
6.2Geçimsizlikler
Vankomisin solüsyonunun pH’sı düşüktür bu yüzden diğer bileşiklerle karıştırıldığında kimyasal ve fiziksel instabiliteye yol açar. Alkali çözeltilerle karıştırmaktan kaçınılmalıdır. Bu nedenle solüsyon kullanılmadan önce çökelme ve renk bozulması açısından görsel olarak kontrol edilmelidir.
Bu tıbbi ürün Bölüm 6.6’da bahsedilenler dışındaki diğer infüzyon çözeltileriyle karıştırılmamalıdır.
Aşağıdaki intravenöz çözeltilerle uygulandığında VANKOCENT’in geçimli olduğu gösterilmiştir:
19
•% 0,9 sodyum klorür çözeltisi
•% 5 dekstroz çözeltisi
6.3Raf ömrü
24 ay
Her bir flakon tek kullanımlıktır. Kullanılmayan herhangi bir tıbbi ürün veya atık malzeme, yerel gerekliliklere uygun olarak imha edilmelidir.
Rekonstitüe edilmiş çözelti:
İntravenöz kullanım için, sulandırılmış çözelti hazırlandıktan hemen sonra seyreltilmelidir. Oral uygulama için su ile seyreltildikten sonra veya intravenöz uygulama için hazırlandıktan sonra (enjeksiyonluk su ile rekonstitüe edilen ürün, %0,9 sodyum klorür çözeltisi veya %5 dekstroz çözeltisi ile seyreltildiğinde) kullanımdaki kimyasal ve fiziksel stabilitesi 25 ˚C’de 24 saat ve 2-8˚C’de 4 gündür.
Mikrobiyolojik açıdan tıbbi ürün hemen kullanılmalıdır.
6.4Saklamaya yönelik özel uyarılar
Açılmamış flakon 25ºC’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. Dış ambalajında saklayınız.
Seyreltildikten sonraki kullanımına dair bilgiler “6.3 Raf ömrü” bölümünde verilmiştir.
6.5Ambalajın niteliği ve içeriği
VANKOCENT, renksiz Tip I cam flakonlara doldurulur. Bromobutil gri tıpa ve gri flip-off kapak ile kapatılır.
Her karton kutu, 1 adet flakon ve 1 adet kulanım talimatı içerir.
6.6Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Solüsyonun hazırlanması
0,5 g içeren flakonlar için 10 mL Enjeksiyonluk Su EP ya da 1 g içeren flakonlar için ise 20 mL Enjeksiyonluk Su EP ekleyin. Bu şekilde sulandırılan şişeler 50 mg / mL’lik bir çözelti verecektir. SEYRELTME İÇİN DAHA FAZLA BİLGİ GEREKLİDİR. Takip eden açıklamaları lütfen okuyunuz.
Aralıklı infüzyon
Tercih edilen uygulama yöntemi aralıklı infüzyondur. 500 mg vankomisin içeren yeni hazırlanmış solüsyon, en az 100 mL dilüe edici ile seyreltilmelidir. Sodyum Klorür intravenöz infüzyon BP veya % 5 dekstroz intravenöz infüzyon uygun dilüe edicilerdir. 1 g vankomisin içeren yeni hazırlanmış solüsyon, en az 200 mL dilüe edici ile seyreltilmelidir. Uygulanacak olan dozlar 60 dk’dan fazla olmayacak şekilde intravenöz olarak uygulanmalıdır. Daha kısa zaman periyodunda veya daha yüksek konsantrasyonlarda uygulanırsa, tromboflebite ek olarak belirgin tansiyon düşmesine neden olma olasılığı vardır. Hızlı infüzyon ayrıca kızarıklık, boyun ve omuzlar üstünde geçici döküntülere de neden olur.
20
Sürekli infüzyon
Sürekli infüzyon, yalnız aralıklı infüzyon mümkün olmadığında kullanılmalıdır. 24 saatlik bir süre boyunca intravenöz yoluyla yavaş bir şekilde uygulanma yapılarak istenilen dozu elde etmek için yeterli miktardaki Sodyum Klorür İntravenöz İnfüzyon BP veya % 5 dekstroz intravenöz infüzyon sudaki glikoza 1000 mg veya 2000 mg vankomisin eklenebilir.
Oral kullanım
Paranteral uygulama için olan flakonların içeriği kullanılabilir.
Oral kullanımda tadı düzeltmek için çözeltiye yaygın kullanılan tatlandırıcı şuruplar eklenebilir. Tek kullanımlıktır. Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Centurion İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Sarıyer/İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2023/535
9.İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 22.12.2023
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
21