TRILEPTAL 300 MG 50 DİVİ. TABLET

KULLANMA TALİMATI
TRİLEPTAL® 300 mg film kaplı tablet
Ağız yolu ile alınır.
•Etkin madde:300 mg okskarbazepin içerir.
•Yardımcı maddeler:Kolloidal susuz silika, krospovidon, hipromelloz, magnezyum stearat, mikrokristal selüloz, sarı demir oksit (E172), titanyum dioksit (E171), makrogol 8000, talk.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.TRİLEPTAL nedir ve ne için kullanılır?
2.TRİLEPTAL’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3.TRİLEPTAL nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.TRİLEPTAL’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. TRİLEPTAL nedir ve ne için kullanılır?
TRİLEPTAL, 50 adet film kaplı tablet içeren blister ambalajda takdim edilmektedir. TRİLEPTAL 300 mg film kaplı tablet, sarı, oval, her iki yüzü hafifçe dışbükey ve çentikli tabletlerdir. Bir tarafında “TE”, çentik, ters “TE” ve diğer tarafta “CG”, çentik, ters “CG” yazılıdır. Çentiğin amacı, yutmak için tabletin kırılmasını kolaylaştırmak ve ayrıca tabletlerin iki eşit doza bölünmesini sağlamaktır.
Her bir tablet 300 mg etkin madde, okskarbazepin içerir.
TRİLEPTAL antikonvülsanlar (nöbetlerin oluşmasını veya engellenmesini sağlayan ilaçlar) ya da antiepileptikler (epilepsi (sara hastalığı) tedavisinde kullanılan ilaçlar) olarak adlandırılan bir ilaç grubuna dahildir.
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Epilepsi, insanların tekrarlayan nöbetler ve kasılmalar yaşamasına neden olan bir beyin hastalığıdır. Nöbetler beynin elektriksel iletişim aktivitesinde sürekli olmayan, anlık bir bozulmadan kaynaklanmaktadır. Normalde, beyin hücreleri sinirler aracılığıyla kaslara organize ve düzenli bir şekilde uyarılar yollayarak vücudun hareketlerini düzenlemektedir. Epilepside, beyin hücreleri zaman zaman bozuk bir şekilde gereğinden çok fazla uyarı yollamaktadır. Bunun sonucu, epilepsi (sara) nöbeti olarak adlandırılan düzensiz kas hareketleri ortaya çıkabilmektedir. TRİLEPTAL beynin “aşırı uyarılabilir” duruma gelmiş olan sinir hücrelerini kontrol altında tutmak ve böylelikle bu tip nöbetleri baskılamak ya da sıklıklarını azaltmak suretiyle etkili olmaktadır.
Başlıca iki epilepsi nöbeti sınıfı vardır: yaygın ve kısmi.
Yaygın nöbetler beynin geniş bir bölgesini kapsamakta, bilinç kaybına yol açmakta ve tüm vücudu etkileyebilmektedir. Yaygın nöbetlerin de iki türü vardır: tonik-klonik (grand mal (büyük)) ve absans nöbetleri (petit mal (küçük) ).
Kısmi nöbetler beynin sınırlı bir alanını kapsamakla birlikte (yani belirli bir odaktan kaynaklanır), tüm beyne yayılarak, yaygın ikincil bir tonik-klonik nöbete yol açabilmektedir. İki tip kısmi nöbet mevcuttur: basit ve karmaşık. Basit kısmi nöbetlerde, hastanın şuuru yerinde iken, karmaşık kısmi nöbetlerde, hastanın bilinç düzeyi değişmektedir.
TRİLEPTAL kısmi nöbetlerin (basit, karmaşık ve ikincil gelişen nöbetler) ve yaygın tonik-klonik nöbetlerin tedavisinde kullanılmaktadır.
Genellikle, doktor sizin için veya çocuğunuz için en uygun olan ilacı bulmaya çalışacaktır fakat daha şiddetli epilepside, nöbetleri kontrol altına almak için iki ya da daha fazla ilacın birlikte kullanılması gerekebilir. TRİLEPTAL hem tek başına (yani monoterapi) hem de diğer antiepileptik ilaçlarla birlikte eşzamanlı olarak kullanılabilir. TRİLEPTAL, nöbet kontrolünde mevcut tedavinin yetersiz kaldığı durumda diğer antiepileptik ilaçların yerine kullanılabilir.
TRİLEPTAL yetişkinlerde ve 6 yaş ve üstü çocuklarda kullanım içindir.
TRİLEPTAL’in nasıl etki gösterdiği veya bu ilacın sizin için neden reçete edildiğine ilişkin herhangi bir sorunuz varsa doktorunuza danışınız.
2. TRİLEPTAL’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
TRİLEPTAL ile tedaviniz sırasında izlem
TRİLEPTAL ile tedavinizden önce ve tedavi sırasında doktorunuz sizin için dozu belirlemek üzere kan testleri yaptırabilir. Doktorunuz ne zaman test yaptıracağınızı size söyleyecektir.
Han Çinlisi veya Tai kökenli hastalarda okskarbazepin, karbamazepin veya kimyasal olarak ilişkili bileşiklerle ilişkilendirilen ciddi deri reaksiyonları riski bu hastaların kan örnekleri test edilerek öngörülebilir. Doktorunuz TRİLEPTAL’e başlamadan önce bir kan testi gerekip gerekmediğini söyleyecektir.
TRİLEPTAL’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ:
Eğer:
−Okskarbazepine (TRİLEPTAL’in etkin maddesi), eslikarbazepine ya da TRİLEPTAL’in bu kullanma talimatının başında listelenen yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı alerjiniz (aşırı duyarlılığınız) varsa.
Bu durum sizin için geçerliyse, TRİLEPTAL almadan önce doktorunuzla konuşunuz. Alerjiniz olduğunu düşünüyorsanız tavsiye için doktorunuza danışınız.
TRİLEPTAL’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ:
Eğer:
−Daha önce karbamazepine (bir başka antiepileptik ilaç) ya da diğer herhangi bir ilaca karşı normal olmayan bir hassasiyet gösterdiyseniz (deri döküntüsü ya da diğer alerji bulguları gibi). Eğer karbamazepine karşı alerjiniz varsa, okskarbazepine (TRİLEPTAL) karşı da alerjinizin olma olasılığı % 25’dir (yani her 4 hastadan 1’inde alerji gelişebilir.).
−Bir böbrek hastalığınız varsa: Böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda (30 mL/dakikadan düşük kreatinin (atık molekül) atılımı), TRİLEPTAL tedavisi sırasında özellikle başlangıç dozu ve doz arttırılması açısından dikkat gösterilmelidir.
−Agranülositoz, aplastik anemi ve pansitopeni gibi kan değerlerinizde bozukluklar olursa (kemik iliği baskılanması geliştiğini düşündüren durumlarda).
−Ciddi bir karaciğer hastalığınız varsa,
−İdrar söktürücü ilaç (üretilen idrar miktarını artırmak suretiyle böbreklerin su ve tuz atmasına yardımcı olan ilaçlar) kullanıyorsanız,
−Kalp hastalığınız, nefes darlığınız ve/veya ayak veya bacaklarınızda sıvı birikimine bağlı şişme (ödem) varsa,
−Kan testi ile kan sodyum düzeyinizin (kandaki tuz oranı) düşük olduğunu biliyorsanız (bkz. Olası yan etkiler)
−Kullandığınız başka ilaçlar mevcutsa (bkz. diğer ilaçlarla birlikte kullanımı)
−Çocuklarda TRİLEPTAL tedavisi sırasında tiroid fonksiyonu takibi önerilmektedir.
−Kadın hastalar için: Hormonal bir doğum kontrol hapı kullanıyorsanız, TRİLEPTAL bu hapı etkisiz hale getirebilir. Bu nedenle, TRİLEPTAL kullanırken farklı ya da ilave hormon dışı bir doğum kontrol yöntemi kullanmalısınız. Bu, istenmeyen bir gebeliğin önlenmesine yardımcı olacaktır. Düzensiz vajinal kanama ya da lekelenme yaşadığınız takdirde, bunu hemen doktorunuza bildiriniz. Bununla ilgili herhangi bir sorunuz varsa, doktorunuza ya da sağlık uzmanınıza danışınız.
Eğer yukarıdaki durumlardan birine sahipseniz TRİLEPTAL kullanmadan önce doktorunuzu bilgilendiriniz.
Eğer TRİLEPTAL kullanmaya başladıktan sonra aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşarsanız derhal doktorunuza danışınız ya da en yakın hastaneye gidiniz.
−Dudaklarda, göz kapaklarında, yüzde, boğazda, ağızda şişme gibi bir alerjik reaksiyon ya da ani nefes alma sıkıntısı, lenf düğümlerine şişme ile ateş, deride döküntü, kızarıklık ya da kabarma meydana gelirse (bkz. Olası yan etkiler).
−Deri döküntüsü, kızarıklık, dudaklar, gözler ve ağızda kabarcık oluşumu, derinin soyulması gibi ciddi deri reaksiyonları ve bunlara eşlik eden ateş ortaya çıkarsa (bkz. Olası yan etkiler). Bu reaksiyonlar bazı Asya ülkelerindeki (örn. Tayvan, Malezya ve Filipinler) hastalarda ve Çin soyundan gelen hastalarda daha sık görülebilir.
−Nöbet sıklığında bir artış yaşarsanız. Bu özellikle çocuklar için önemli olsa da yetişkinlerde de meydana gelebilir. İlaç dozu kademeli bir şekilde azaltılarak ilaç kesilmelidir ki nöbet sıklığındaki artış engellensin.
−Sarılık gibi karaciğer iltihabını (hepatiti) akla getiren belirtileri fark ederseniz (deride ve Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
−Yorgunluk, iş yaparken ya da spor sırasında nefes darlığı gelişmesi, solgun görünüm, baş ağrısı, üşüme-titreme, baş dönmesi, ateşe yol açan sık enfeksiyonlar, boğaz ağrısı, ağızda ülser yaraları, normalden daha kolay kanama ya da çürük oluşumu, burun kanaması, ciltte kırmızımsı ya da morumsu benekler ya da deride açıklanamayan lekeler gibi kanla ilgili bozuklukları akla getiren belirtileri fark ederseniz,
−Herhangi bir zaman, kendinize zarar verme ya da kendinizi öldürme gibi düşüncelere sahip olursanız. TRİLEPTAL gibi antiepileptikler (sara hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar) ile tedavi edilen hastaların küçük bir kısmında böyle düşünce veya davranışlar gözlenmiştir. Böyle bir durumda derhal doktorunuza danışınız ya da size en yakın hastanedeki acil servise gidiniz. Bu nedenle hastalar intihar düşüncesi ve davranışı açısından yakından izlenmelidir. İntihar düşüncesi ve davranışı ortaya çıktığında, hasta ve hasta yakınının tıbbi destek alması önerilmelidir.
−Kalbiniz hızlı veya alışılmadık derecede yavaş atıyorsa
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
TRİLEPTAL’in yiyecek ve alkol ile kullanılması
TRİLEPTAL aç karnına ya da yemeklerden sonra alınabilir. Alkol TRİLEPTAL’in sakinleştirici ve uyku verici etkilerini artırabilir. Alkol almaktan mümkün olduğunca kaçınınız ve doktorunuza danışınız.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Eğer hamileyseniz, hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız ya da hamile kalmayı planlıyorsanız bu ilacı almadan önce doktorunuz ya da eczacınıza danışınız.
Hamilelik sırasında epilepsi nöbetlerinin kontrol altında tutulması önemlidir. Fakat hamilelik döneminde epilepsi ilaçları kullanmanız bebeğinizi risk altına sokabilir.
Doğum kusurları:
Çalışmalarda, hamilelik sırasında okskarbazepin kullanımına bağlı doğum kusurları riskinin arttığı gösterilmemiştir, ancak doğmamış çocuğunuz için doğum kusurları riski tamamen dışlanamaz.
Nörogelişimsel bozukluklar:
Bazı çalışmalar, anne karnında okskarbazepin maruziyetinin çocuklarda beyin fonksiyonunun gelişimini (nörogelişim) olumsuz etkilediğini gösterirken, diğer çalışmalarda böyle bir etki tespit edilmemiştir. Nörogelişim üzerinde bir etki olasılığı dışlanamaz.
Doktorunuz size söz konusu fayda ve olası riskleri açıklayacak ve TRİLEPTAL kullanıp kullanmama konusunda karar vermenize yardımcı olacaktır.
Doktorunuza haber vermeden hamilelik sırasında TRİLEPTAL tedavinizi kesmeyiniz.
Doğum kontrol yöntemi kullanan bir kadınsanız (“doğum kontrol hapı” gibi) TRİLEPTAL bunları etkisiz hale getirebilir. Bu nedenle TRİLEPTAL kullanırken farklı veya ilave bir hormonal olmayan doğum kontrol yöntemi kullanmalısınız.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Bu ilacı alıyorsanız, emzirmeye başlamadan önce doktorunuza danışın. TRİLEPTAL’in etkin maddesi anne sütüne geçer. Mevcut veriler, anne sütü alan bebeğe geçen TRİLEPTAL miktarının düşük olduğunu gösterse de, bebek için yan etki riski dışlanamaz. Doktorunuz TRİLEPTAL alırken emzirmenin yararlarını ve potansiyel risklerini size söyleyecektir. TRİLEPTAL alırken emziriyorsanız ve bebeğinizde aşırı uyku hali veya yetersiz kilo artışı gibi yan etkilerin olduğunu düşünüyorsanız, derhal doktorunuza söyleyiniz.
Araç ve makine kullanımı
TRİLEPTAL özellikle tedaviye başlarken ya da doz artırılırken uykulu veya sersem hissetmenize neden olabilir; bulanık görme, çift görme, kas koordinasyonsuzluğu veya azalmış bilinç düzeyine yol açabilir. Bu nedenle, araç veya makine kullanıp kullanamayacağınızı doktorunuzla konuşmanız önemlidir.
TRİLEPTAL’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
TRİLEPTAL içeriğinde bulunan yardımcı maddelere karşı aşırı bir duyarlılığınız yoksa, bu maddelere bağlı olumsuz bir etki beklenmez.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Aşağıdaki ilaçlardan birini alıyorsanız, dozu değiştirmeniz ve/veya başka önlemler almanız gerekebilir.
•Hormonal doğum kontrol (gebelik önleyici) hapları (bkz. TRİLEPTAL’i aşağıdaki durumlarda dikkatle kullanınız bölümü).
•Diğer epilepsi ilaçları ve enzim indükleyici ilaçlar (örneğin; karbamazepin, fenobarbital, fenitoin ya da lamotrijin ve rifampisin).
•Kandaki sodyum (tuz) düzeyini düşüren ilaçlar, örneğin: idrar söktürücüler (üretilen idrar miktarını artırmak suretiyle böbreklerin su ve tuz atmasına yardımcı olan ilaçlar), dezmopressin ve indometasin gibi nonsteroidal anti-enflamatuar ilaçlar.
•Lityum ve monoamin oksidaz inhibitörleri (duygudurum dalgalanmaları ve bazı depresyon tiplerinin tedavisinde kullanılan ilaçlar).
•Vücudunuzun bağışıklık sistemini kontrol eden ilaçlar (örneğin: siklosporin ve takrolimus).
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. TRİLEPTAL nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Bu kullanma talimatındakilerden farklı bile olsa, doktorunuz ve eczacınızın tavsiyelerine uyunuz. İlacınızı aynen doktorunuzun ya da eczanızın önerdiği şekilde kullanınız.
Önerilen dozu aşmayınız.
TRİLEPTAL alıyorsanız, önce doktorunuzla konuşmadan almayı aniden bırakmayınız. Doktorunuz size bu ilacı bırakıp bırakmayacağınızı ve ne zaman bırakabileceğinizi söyleyecektir.
Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği sürece, TRİLEPTAL her gün günde iki kere aynı Belge Doğrulama Kodu: 1ZW56ZmxXak1UQ3NRSHY3Q3NRRG83Z1Ax saatlerde alınmalıdır. Tabletlerin her gün aynı saatte alınması nöbetlerin kontrol altında Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır. Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
tutulması için en iyi etkiyi sağlayacaktır. Ayrıca tabletlerinizi ne zaman almanız gerektiğini hatırlamanıza da yardımcı olacaktır.
Yetişkinlerde kullanımı:
Yetişkinlerde TRİLEPTAL için alışılmış başlangıç dozu günde 600 mg’dır (yaşlı hastalar dahil). Günde iki kere birer 300 mg’lık tablet ya da doktorunuzun önerisine göre ikişer 150 mg’lık tablet kullanabilirsiniz. Bu dozlar, gerektiğinde en iyi sonuçlar alınana kadar kademeli olarak doktorunuz tarafından artırılabilir. İdame dozları genellikle günde 600 ila 2400 mg arasındadır.
TRİLEPTAL diğer bir epilepsi ilacı ile birlikte kullanılırken doz azaltılması gerekebilir.
Uygulama yolu ve metodu:
Tabletleri bir miktar su (örneğin 1 bardak) ile yutunuz. Gerektiğinde, daha kolay yutabilmek için tabletler yarıya bölünebilir.
Tabletleri yutamayan çok küçük çocuklar için, oral (ağızdan kullanılır) süspansiyon formu da mevcuttur. Lütfen bu konularda doktorunuza ya da eczacınıza danışınız.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda ve ergenlerde kullanımı:
TRİLEPTAL 6 yaş ve üstü çocuklar tarafından alınabilir.
Çocuklardaki dozlar doktorunuz tarafından çocuğunuzun ağırlığına bağlı olarak hesaplanacaktır. Başlangıç dozu, bölünmüş iki doz halinde (kg) vücut ağırlığı başına günlük 8 ila 10 mg’dır. Örneğin, 30 kg’lık bir çocuk günde iki kere 150 mg’lık bir dozla (2.5 ml oral süspansiyon) tedaviye başlayacaktır. Gerektiğinde, bu doz en iyi sonuçlar alınana kadar kademeli olarak doktorunuz tarafından artırılabilir. Çocuklar için alışılmış bir idame dozu (kg) vücut ağırlığı başına günlük 30 mg’dır. Çocuklar için en yüksek doz (kg) vücut ağırlığı başına günlük 46 mg’dır.
Çocuklarda doktorunuz tedaviden önce ve tedavi sırasında tiroid fonksiyonu takibi önerebilir.
Yaşlılarda kullanımı:
TRİLEPTAL için alışılmış başlangıç dozu yaşlı hastalarda da yetişkinlerde olduğu gibi günde 600 mg’dır. Böbrek bozukluğu olan yaşlı hastalarda dozun ayarlanması gerekmektedir.
65 yaş veya üzerindeki hastalarda, TRİLEPTAL’in etkililiği ve güvenliliğinde bir fark saptanmamıştır.
Özel kullanım durumları:
Böbrek /Karaciğer yetmezliği:
Böbrek hastalığı (böbrek yetmezliği) olan hastalarda başlangıç dozu alışılmış başlangıç dozunun yarısıdır.
Hafif ve orta şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir.
Şiddetli karaciğer yetmezliğiniz varsa, doktorunuz kullandığınız TRİLEPTAL dozunu ayarlayabilir.
Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda TRİLEPTAL ile yapılmış çalışma yoktur. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda TRİLEPTAL kullanırken dikkatli olunmalıdır.
Tedavinin süresi, sizin ya da çocuğunuzun nöbet tipine bağlıdır. Nöbetlerin kontrol altında
tutulabilmesi için yıllar sürecek bir tedavi gerekebilir. Doktorunuza danışmadan dozu değiştirmeyiniz ya da tedaviyi kesmeyiniz.
Doktorunuz ayrı bir tavsiyede bulunmadıkça, bu talimatları takip ediniz.
İlacınızı zamanında almayı unutmayınız.
Eğer TRİLEPTAL’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla TRİLEPTAL kullandıysanız:
TRİLEPTAL’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
TRİLEPTAL ile doz aşımının belirtileri şunları içerebilir:
• Kandaki sodyum seviyesinin düşmesi,
• Uyuklama, sersemlik hali, koordinasyon sorunları ve/veya gözlerde istemsiz hareketler, kas seğirmesi veya konvülsiyonlarda önemli derecede kötüleşme, baş ağrısı, bilinç kaybı, koma,
•
Bulantı, kusma, kontrolsüz hareketlerde artış, • Uyuşukluk, çift görme, gözün siyah kısmında daralma, bulanık görme,
• Yorgunluk,
• Kısa ve yüzeysel nefes alıp verme (solunum oranı baskılanması),
•
Düzensiz kalp atışı (QTc aralığında uzama), •Sarsılma, baş ağrısı, koma, bilinç azalması, ağızda, dilde ve uzuvlarda kontrol edilemeyen hareketler,
• Saldırganlık, gerginlik, zihin karışıklığı,
• Düşük tansiyon,
• Nefes darlığı
TRİLEPTAL’i kullanmayı unutursanız:
Yalnızca bir doz almayı unuttuysanız, hatırladığınızda bu dozu hemen alınız. Fakat eğer bir sonraki dozunuzun zamanı gelmişse, atladığınız dozu artık almayınız. Normal ilaç alma düzeninize aynen devam ediniz.
Unutulan bir dozu dengelemek için çift doz almayınız.
Birden fazla dozu almayı unuttuysanız ya da tam olarak emin değilseniz, doktorunuzla temas kurunuz.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
TRİLEPTAL ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler:
TRİLEPTAL ile tedavinizi durdurmak nöbetinizi kötüleştirebilir. Doktorunuz söylemediği sürece ilacınızı almayı bırakmayınız.
Nöbetlerinizin ani şekilde kötüleşmesini önlemek için ilacınızı asla aniden bırakmayınız.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi TRİLEPTAL’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Çok yaygın : 10 hastanın en az 1 inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir.
: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Aşağıdakilerden biri olursa, TRİLEPTAL’i kullanmayı durdurun ve DERHAL doktorunuza bildirin veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Aşağıdakiler, acil tıbbi tedavi gerektirebilecek potansiyel olarak ciddi yan etkilerin işaretleridir. Doktorunuz ayrıca TRİLEPTAL’in hemen durdurulup durdurulmayacağına ve ek tıbbi bakıma nasıl devam edileceğine karar verecektir.
Yaygın olmayan:
•Kilo alma, yorgunluk, saç kaybı, kas güçsüzlüğü, üşüme hissi (tiroit bezinin yeterli çalışmadığının işaretleri).
Düşme
•Enfeksiyonla savaşan kan hücrelerinin sayısında azalma; enfeksiyona yakalanma riskini
artırır (lökopeni)
Seyrek:
•Göz kapaklarında, yüzde, boğazda ve ağızda; solunum, konuşma ve yutma güçlüğünün
eşlik ettiği şişme (anafilaktik reaksiyon ve anjiyoödem işaretleri)
DRESS (Eozinofili ve Sistemik Semptomların Eşlik Ettiği İlaç Döküntüsü), AGEP (Akut Jeneralize Ekzantematöz Püstülozis) belirtileri olabilen deri döküntüsü ve/veya ateş.
Yorgunluk, egzersiz sırasında nefes darlığı, soluk görünme, baş ağrısı, üşüme, sersemlik, ateşe neden olan sık enfeksiyonlar, boğaz ağrısı, ağız ülserleri, daha kolay kanama veya morarma, burun kanamaları, deri üzerinde kırmızımsı veya morumsu yamalar veya açıklanamayan lekeler (kan trombositlerinin sayısında azalmanın veya kan hücresi sayımında azalmanın işaretleri)
Uyuşukluk, zihin karışıklığı, kas seğirmesi veya konvülsiyonlarda önemli derecede kötüleşme (uygun olmayan ADH salınımı nedeniyle düşük sodyum düzeylerinin olası semptomları) (bkz. “aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanınız” bölümü).
Kemik iliğinde kan hücrelerinin üretiminin engellenmesi durumu (kemik iliği depresyonu).
•Kemik iliğinden yetersiz ya da hiç kan hücrelerinin üretilememesi sonucu ortaya çıkan
kansızlık.
Çok seyrek:
•Aşırı duyarlılık reaksiyonlarının deri döküntüsü, ateş ve kas ve eklem ağrısı gibi diğer
işaretleri.
Deride ve dudakların, gözlerin, ağzın, genzin ve cinsel organların mukoza (bazı organların iç yüzlerini kaplayan ve salgı üreten doku tabakası) zarlarında şiddetli kabarcıklanma (Lyell sendromu, Stevens-Johnson sendromu ve eritema multiforme dahil ciddi alerjik reaksiyonun işaretleri).
Ağırlıklı olarak yüzde, yorgunluk, ateş, bulantı ve iştah kaybının eşlik edebildiği, kırmızı, leke şeklinde döküntü (Kelebek hastalığı denilen sistemik lupus eritematozus belirtileri).
Sarılığın (derinin ve gözaklarının sararması) eşlik ettiği grip benzeri belirtiler (hepatit (karaciğer enfeksiyonu) belirtileri).
Şiddetli üst mide (karın) ağrısı, kusma, iştah kaybı (pankreas iltihabının işaretleri).
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza
gerek olabilir.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size
en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Yaygın:
•Sarsılma
•Koordinasyon sorunları
•Gözlerin istemsiz hareket etmesi
•Endişe ve sinirlilik
•Depresyon, değişken ruh hali
•Döküntü
Çok seyrek:
•Düzensiz kap atışı veya çok hızlı ya da çok yavaş kalp atım hızı.
Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.
Görülebilecek diğer yan etkiler:
Çok yaygın:
•Yorgunluk
•Baş ağrısı
•Sersemlik hali
•Uyuklama
•Bulantı
•Kusma
•Çift görme
Yaygın:
•Güçsüzlük
•Hafıza bozuklukları
•Konsantrasyon bozukluğu
•İlgisizlik
•Gerginlik
•Zihin karışıklığı
•Bulanık görme
•Görme bozukluğu
•Kabızlık
•İshal
•Mide (karın) ağrısı
•Sivilce
•Saç kaybı
•Denge bozuklukları
•Kilo artışı
•Konuşma bozukluğu
Yaygın olmayan:
• Yüksek tansiyon.
•Kurdeşen.
•Ayrıca TRİLEPTAL alırken karaciğer enzimlerinizin düzeylerinde yükselme olabilir. Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys Belge Doğrulama Kodu: 1ZW56ZmxXak1UQ3NRSHY3Q3NRRG83Z1Ax•Kan testlerinizde alkalen fosfataz seviyesinde artış.
Seyrek:
•Osteopeni ve osteoporoz (kemik incelmesi) ve kırıkları içeren kemik bozukluklarına ilişkin bildirimler olmuştur. Eğer uzun bir süredir epilepsi ilacı kullanıyorsanız, osteoporoz öykünüz varsa veya steroidler alıyorsanız doktorunuza danışınız.
•Bir tür tiroid hormonu olan T4’ün kandaki düzeyinin azalması.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumuczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 3ı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. TRİLEPTAL’in saklanması
TRİLEPTAL’i çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
30oC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra TRİLEPTAL’i kullanmayınız.
Eğer ambalajın hasar gördüğünü fark ederseniz TRİLEPTAL’i kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi: Novartis Sağlık, Gıda ve Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.
Kavacık/Beykoz/İstanbul
Üretim yeri: Novartis Farma S.P.A, Via Provinciale Schito
131 I-80058 Torre Annunziata, İtalya
Bu kullanma talimatı ……… tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TRİLEPTAL® 300 mg film kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Bir film kaplı tablet etkin madde olarak:
•300 mg okskarbazepin (10,11-Dihidro-10-okso-5H-dibenz [b,f]azepin-5-karboksamid) içerir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Çentikli-Film kaplı tablet.
Sarı, oval, her iki yüzü hafifçe dışbükey ve çentikli tabletler. Bir tarafında “TE”, çentik, ters “TE” ve diğer tarafta “CG”, çentik, ters “CG” yazılıdır. Çentiğin amacı, yutmak için tabletin kırılmasını kolaylaştırmak ve ayrıca tabletlerin iki eşit doza bölünmesini sağlamaktır.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
TRİLEPTAL, erişkinler ve 6 yaş ve üzeri çocuklarda kısmi nöbetlerin (basit, kompleks ve ikincil olarak yaygın nöbetlere dönüşen kısmi nöbetlerin alt tipleri dahil) ve yaygın tonik-klonik nöbetlerin tedavisinde endikedir.
TRİLEPTAL, birinci basamak antiepileptik ilaç olarak monoterapide veya adjuvan tedavide (destekleyici) olarak endikedir.
TRİLEPTAL, nöbet kontrolünde mevcut tedavinin yetersiz kaldığı durumda diğer antiepileptik ilaçların yerine kullanılabilir (Bkz. “Bölüm 5.1. Farmakodinamik Özellikler”, Klinik çalışmalar).
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
TRİLEPTAL monoterapi şeklinde veya diğer antiepileptik ilaçlarla kombinasyon şeklinde kullanılmaya uygundur. Monoterapi ve destekleyici tedavide TRİLEPTAL ile tedaviye ikiye bölünmüş şekilde verilen klinik olarak etkili dozla başlanır. Hastanın klinik yanıtına bağlı olarak doz artırılabilir. Diğer ilaçların yerine TRİLEPTAL kullanılacağı zaman, TRİLEPTAL tedavisine başlanması ile beraber, alınan diğer antiepileptik ilaçların dozu kademeli olarak azaltılmalıdır. Adjuvan tedavide, hastanın toplam antiepileptik ilaç yükü artacağından, birlikte alınan diğer antiepileptik ilacın/ilaçların dozunu azaltmak ve/veya TRİLEPTAL dozunu daha yavaş artırmak gerekebilir (bkz. Bölüm 4.5).
TRİLEPTAL yiyecek ile beraber veya aç karnına alınabilir.
Terapötik ilaç takibi:
Okskarbazepinin terapötik etkisi başlıca okskarbazepinin aktif metaboliti 10-monohidroksi türevi (MHD) ile ortaya konulur (bkz. Bölüm 5.1).
Okskarbazepin veya MHD için rutin plazma düzeyi takibi gerekli değildir. Bununla birlikte MHD’nin plazma düzeyi takibi uyumsuzluğu ortadan kaldırmak üzere TRİLEPTAL tedavisi sırasında veya MHD klirensinde değişikliğin beklendiği aşağıdakileri içeren durumlarda düşünülebilir:
•Böbrek fonksiyonunda değişiklikler (bkz. Bölüm 4.2)
•Gebelik (bkz. Bölüm 4.6 ve Bölüm 5.1)
•Karaciğer enzimini indükleyen ilaçların eşzamanlı kullanımı (bkz. Bölüm 4.5)
Bu durumlardan herhangi biri geçerliyse, TRİLEPTAL dozu pik MHD plazma düzeylerini < 35 mg/L’de tutmak üzere ayarlanabilir (dozdan 2-4 saat sonra ölçülen plazma düzeylerine dayalı olarak).
Monoterapi ve Adjuvan (Destekleyici) tedavi
Önerilen başlangıç dozu:
TRİLEPTAL’e günde 600 mg’ lık (çocuklar için 8-10 mg/kg/gün) doz ile başlanmalı, günlük doz ikiye bölünerek verilmelidir.
İdame dozu:
Terapötik etkiler günde 600 mg ve 2.400 mg arasındaki dozlarda görülmektedir. Klinik olarak uygunsa, arzu edilen klinik yanıtı elde etmek için, başlangıç dozundan itibaren yaklaşık haftalık aralıklarla günlük en fazla 600 mg doz artırılabilir.
Tavsiye edilen maksimum doz:
Kontrollü hastane ortamında, 48 saat içinde günde 2.400 mg’ a kadar ulaşan doz artışı sağlanmıştır.
Klinik çalışmalarda, 2.400 mg/gün üzerindeki dozlar henüz sistematik olarak çalışılmamıştır.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Doktora danışmadan kullanılmamalıdır. Okskarbazepin aç veya tok karna kullanılabilir. Gerek monoterapide gerekse diğer anti-epileptik ilaçlarla kombine edildiğinde, günde iki kez kullanılır. Doz, hastanın klinik yanıtına göre artırılabilir. Okskarbazepin tedavisi sırasında plazma okskarbazepin düzeyinin izlenmesi gerekmez.
Uygulama şekli:
Ağızdan kullanım içindir.
Tabletler çentiklidir ve hastaların tableti yutmalarını daha kolay hale getirmek için iki eşit parçaya bölünebilir. Tableti yutamayan küçük çocuklara veya tablet ile gerekli dozun verilemediği durumlarda, oral süspansiyon formu kullanılabilir.
Özel popülasyona ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan (kreatinin klerensi 30 ml / dakikadan düşük) hastalarda TRİLEPTAL tedavisine normal başlangıç dozunun yarısı (300 mg / gün) ile başlanmalı ve istenen klinik yanıtı elde etmek için doz yavaşça artırılmalıdır (bkz. Bölüm 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Hafif ve orta şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir. TRİLEPTAL’in şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanılmasına ilişkin klinik deneyim yoktur, bundan dolayı bu tür hastalarda doz ayarlaması yapılırken önlem alınmalıdır (bkz. Bölüm 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
Monoterapi ve adjuvan (destekleyici) tedavide TRİLEPTAL, bölünmüş 2 doz olarak verilen 8-10 mg/kg/gün’lük bir dozla başlatılmalıdır.
İdame dozu:
Yardımcı tedavi çalışmalarında, iki hafta boyunca elde edilen 30-46 mg/kg/gün’lük bir idame dozunun, çocuklarda etkili ve iyi tolere edildiği gösterilmiştir. Terapötik etkiler ortalama 30 mg/kg/gün’lük bir ortalama idame dozunda görülmüştür.
Maksimum önerilen doz:
Eğer klinik olarak endike ise, doz, başlangıç dozundan yaklaşık haftalık olarak maksimum 10 mg/kg/gün, istenen klinik cevabı elde etmek için maksimum 46 mg/kg/gün dozuna kadar arttırılabilir.
TRİLEPTAL 6 yaş ve üzeri çocuklarda kullanılmak üzere önerilmektedir. 6 yaşın altındaki (1 aylığa kadar) yaklaşık 230 çocukla yapılan kontrollü klinik çalışmalarda güvenlilik ve etkililik değerlendirilmiştir. 6 yaşın altındaki çocuklarda güvenlilik ve etkililik yeterince gösterilmediğinden TRİLEPTAL önerilmemektedir.
Yukarıdaki tüm dozlama önerileri (yetişkinler, yaşlılar ve çocuklar), tüm yaş grupları için klinik çalışmalarda incelenen dozlara dayanmaktadır. Bununla birlikte, uygun olduğunda düşük başlatma dozları düşünülebilir.
Geriyatrik popülasyon (65 yaş ve üzeri):
Terapötik dozlar bireysel olarak ayarlandığından geriyatrik hastalarda özel doz önerileri gerekli değildir. Böbrek bozukluğu olan (kreatinin klerensi 30 ml/dak’dan az) yaşlı hastalarda dozajın ayarlanması önerilmektedir.
Hiponatremi riski taşıyan hastalarda sodyum düzeyleri yakından takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.4).
4.3. •
4.4.
Kontrendikasyonlar
Etkin madde okskarbazepine, eslikarbazepine veya bileşimindeki maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılık.
Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Aşırı Duyarlılık
Pazarlama sonrası dönemde; deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, anjiyoödem dahil olmak üzere Tip I (erken tip) aşırı duyarlılık reaksiyonları ve anaflaksi vakaları bildirilmiştir. TRİLEPTAL’in ilk ya da takip eden dozlarını aldıktan sonra, hastalarda larinks, glottis, dudaklar ve göz kapaklarını kapsayan anjiyoödem ve anaflaksi vakaları bildirilmiştir. Bir hastada TRİLEPTAL tedavisinden sonra bu reaksiyonlar geliştiği takdirde, ilaç tedavisi kesilmeli ve alternatif bir tedaviye başlanmalıdır.
Karbamazepine karşı aşırı duyarlılık reaksiyonları gösteren hastaların % 25-30’unun TRİLEPTAL’e karşı da aşırı duyarlılık (örn. şiddetli cilt reaksiyonları) gösterebileceği bildirilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).
Birden fazla organda ortaya çıkan aşırı duyarlılık reaksiyonları da dahil olmak üzere aşırı duyarlılık reaksiyonları, karbamazepine aşırı duyarlılık öyküsü olmayan hastalarda da görülebilir. Bu reaksiyonlar deriyi, karaciğeri, kan ve lenf sistemini ya da diğer organları, tek tek ya da bir sistemik reaksiyon bağlamında eş zamanlı olarak etkileyebilir (bkz. Bölüm 4.8). Genel olarak, aşırı duyarlılık reaksiyonlarının bulgu ve belirtileri görüldüğü takdirde TRİLEPTAL tedavisi derhal kesilmelidir.
Cilt Üzerindeki Etkiler
TRİLEPTAL kullanan kişilerde, çok seyrek olarak Stevens-Johnson sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) (Lyell sendromu) ve multiform eritemi de içine alan ciddi dermatolojik reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu durum hayatı tehdit edici ve çok seyrek olarak fatal olabileceğinden dolayı ciddi dermatolojik reaksiyon gösteren hastaların hastaneye yatırılmaları gerekebilir. TRİLEPTAL ile ilişkili vakalar hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülmüştür. Başlangıca kadar geçen ortanca süre 19 gündür. TRİLEPTAL tekrarlayan şekilde verildiğinde ciddi cilt reaksiyonlarının nüks ettiği birkaç izole vaka bildirilmiştir. TRİLEPTAL ile cilt reaksiyonu gelişen hastalar acilen değerlendirilmeli ve döküntünün kesin olarak ilaçla ilgili olmadığı durumlar hariç TRİLEPTAL derhal kesilmelidir. Tedavinin kesilmesi durumunda, yoksunluk nöbetlerinden kaçınmak için TRİLEPTAL’in başka bir antiepileptik ilaç tedavisiyle değiştirilmesi düşünülmelidir. Aşırı duyarlılık reaksiyonu nedeniyle tedaviyi bırakan hastalarda TRİLEPTAL yeniden başlatılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3).
Farmakogenomik
Farklı İnsan Lökosit Antijeni (HLA) alellerinin yatkın hastalarda advers kütanöz reaksiyonlarla ilişkili bir rol oynadığına dair giderek artan kanıtlar mevcuttur.
HLA-B*1502 ile ilişki
Han Çinlileri ve Tai kökenli hastalarda yürütülen retrospektif çalışmalarda karbamazepin ile ilişkili Stevens-Johnson sendromu (SJS) / toksik epidermal nekroliz (TEN) deri reaksiyonları ve bu hastalarda İnsan Lökosit Antijeni (HLA)-B*1502 alleli varlığı arasında güçlü bir korelasyon bulunmuştur. Okskarbazepinin kimyasal yapısı karbamazepininkine benzerdir ve HLA-B*1502 pozitif olan hastaların da okskarbazepin ile tedaviden sonra SJS/TEN için risk altında olmaları mümkündür. Okskarbazepin için böyle bir ilişkinin var olduğunu düşündüren bazı veriler vardır.
HLA-B*1502 alelinin sıklığı Han Çinlisi ve Tai popülasyonlarında yaklaşık % 10’dur. Mümkün olduğunca, bu bireyler, karbamazepin veya kimyasal olarak ilişkili bir etkin madde ile tedaviye başlamadan önce bu allel için taranmalıdır. Bu kökenden gelen hastalar HLA-B * 1502 alleli için test pozitif ise, faydaların risklerden fazla olduğu düşünülürse, okskarbazepin kullanılması düşünülmelidir.
Diğer Asyalı popülasyonlarda bu alel’in yaygınlığı nedeniyle (ör. Filipinler ve Malezya’da % 15’in üzerinde), risk popülasyonlarında HLA-B*1502 varlığının genetik olarak testi düşünülebilir.
HLA-B*1502 alelinin sıklığı Avrupa kökenli insanlarda, çeşitli Afrika popülasyonlarında, örneklenen Hispanik popülasyonlarda, Japonlarda ve Korelilerde ihmal edilebilir düzeydedir (< % 1). Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Burada belirtilen alel sıklıkları, belirtilen popülasyonun söz konusu aleli taşıyan kromozomlarının yüzdesini ifade etmektedir, yani iki kromozomundan en az birinde alelin bir kopyasını taşıyan hastaların yüzdesi (yani, “taşıyıcı sıklığı”) alel sıklığının yaklaşık olarak iki katıdır. Dolayısıyla SJS riski altındaki hastaların yüzdesi alel sıklığının neredeyse iki katıdır.
Soyları açısından genetik risk altında bulunan popülasyonlara ait hastalarda TRİLEPTAL tedavisine başlanmadan önce HLA-B*1502 alel varlığının tespit edilmesi için test yapılması düşünülmelidir. Faydaları risklerinden açık bir şekilde üstün olmadığı sürece HLA-B*1502 test sonucu pozitif çıkan hastalarda TRİLEPTAL kullanılmamalıdır. HLA-B*1502, SJS/toksik epidermal nekroz (TEN) ile ilişkili başka antiepileptik ilaçlar (AED) alan Çinli hastalarda SJS/TEN gelişimi için bir risk faktörü olabilir. Dolayısıyla, alternatif tedavilerin aynı düzeyde kabul edilebilir olduğu durumlarda HLA-B*1502 pozitif hastalarda SJS/TEN ile ilişkilendirilen diğer ilaçların kullanımından kaçınılmalıdır.
HLA-A*3101 alleli – Avrupa kökenli ve Japon popülasyonlar
HLA-A*3101’in, Avrupa kökenli ve Japon kişilerde SJS, TEN, Eozinofilinin eşlik ettiği ilaç döküntüsü (DRESS) veya daha az şiddetli akut jeneralize ekzantematöz püstülozis (AGEP) ve makülopapüler döküntü dahil karbamazepine bağlı kutanöz advers reaksiyonlar açısından artmış bir riskle ilişkili olduğunu düşündüren bazı veriler mevcuttur.
HLA-A*3101 allelinin sıklığı etnik popülasyonlar arasında büyük farklılık gösterir. HLA-A*3101 alleli Avrupa popülasyonlarında % 2 ila % 5 ve Japon popülasyonunda yaklaşık % 10’luk bir prevalansa sahiptir.
HLA-A*3101 allelinin varlığı; karbamazepine bağlı kutanöz reaksiyonlar için riski (çoğunluklu daha az şiddetli) genel popülasyondaki % 5’ten Avrupa kökenli gönüllülerde % 26,0’a artırırken yokluğu; riski % 5’ten % 3,8’e düşürmektedir.
HLA-A*3101 alleli – Diğer kökenler
Bu allelin sıklığının, % 5 ila % 12 içinde yer alan bazı istisnalarla Avustralya, Asya, Afrika ve Kuzey Amerika popülasyonlarının çoğunda % 5’den az olduğu öngörülmektedir. Güney Amerika (Arjantin ve Brezilya), Kuzey Amerika (ABD Navajo ve Sioux ve Mexico Sonora Seri) ve Güney Hindistan’da (Tamil Nadu) bazı etnik gruplarda % 15 üzerinde bir sıklık ve bu aynı bölgelerde diğer yerli etnik kökenlerde % 10 ve % 15 arasında bir sıklık hesaplanmıştır.
Allel sıklıkları popülasyonda belli bir alelli taşıyan kromozom yüzdesi anlamına gelir. Bir kişi her bir kromozomdan iki kopya taşıdığından, ancak SJS riskini artırmak için HLA-A*3101 allelinin bir kopyası bile yeterli olabileceğinden risk altındaki hasta yüzdesi allel sıklığının neredeyse iki katıdır.
Karbamazepin veya kimyasal açıdan ilişkili bileşikler ile tedaviye başlamadan önce HLA-A*3101 taraması için bir öneriyi destekleyen veriler kısıtlıdır.
Avrupa kökenli veya Japon kökenli hastaların HLA-A*3101 alleli için pozitif oldukları biliniyorsa, karbamazepin veya kimyasal açıdan ilişkili bileşiklerin kullanımı; faydaların risklerden fazla olduğu düşünülüyorsa dikkate alınabilir.
Genetik tarama sınırlaması
Genetik tarama sonuçları hiçbir zaman uygun klinik vijilans ve hasta yönetiminin yerine kullanılmamalıdır. HLA-B*1502 pozitif olan ve TRİLEPTAL tedavisi gören birçok Asyalı hastada SJS/TEN gelişmezken, herhangi bir etnik kökene mensup HLA-B*1502 negatif hastalarda SJS/TEN gelişebilmektedir. Benzer şekilde, HLA-A*3101 pozitif ve TRİLEPTAL tedavisi gören
herhangi bir etnik kökene mensup HLA-A*3101 negatif hastalarda bu şiddetli kütanöz advers reaksiyonlar gelişebilmektedir. Bu şiddetli kütanöz advers reaksiyonların gelişimi veya bunlara bağlı morbiditede AED dozu, uyum, eşzamanlı ilaçlar, komorbiditeler ve dermatolojik takip düzeyi gibi diğer olası faktörlerin rolü incelenmemiştir.
Sağlık mesleği mensuplarına yönelik bilgi
HLA-B*1502 varlığının tespit edilmesi için test yapılması gerekiyorsa, yüksek çözünürlüklü “HLA-B*1502 genotipleme” tavsiye edilmektedir. Bir veya iki HLA-B*1502 aleli tespit edilirse, test sonucu pozitif; herhangi bir HLA-B*1502 aleli tespit edilmezse, test sonucu negatiftir. Aynı şekilde, HLA-A*3101 varlığının tespit edilmesi için test yapılması gerekiyorsa, yüksek çözünürlüklü “HLA-A*3101 genotipleme” tavsiye edilmektedir. Bir veya iki HLA-A*3101 aleli tespit edilirse, test sonucu pozitif; herhangi bir HLA-A*3101 aleli tespit edilmezse, test sonucu negatiftir.
Nöbetin ağırlaşması açısından risk
TRİLEPTAL ile nöbette ağırlaşma riski bildirilmiştir. Nöbetin ağırlaşması riski özelikle çocuklarda görülmekle birlikte yetişkinlerde de görülebilir. Nöbetin ağırlaşması durumunda TRİLEPTAL bırakılmalıdır.
Hiponatremi
TRİLEPTAL ile tedavi edilen hastaların yaklaşık % 2,7’sinde genellikle asemptomatik olan ve tedavide ayarlama gerektirmeyen, 125 mmol/L altında serum sodyum düzeyleri gözlenmiştir. Klinik çalışmalardan elde edilen deneyimler, TRİLEPTAL dozu azaltıldığında, kesildiğinde veya hasta ihtiyatlı bir şekilde tedavi edildiğinde (örn. sıvı alımının kısıtlanması) serum sodyum düzeylerinin normale doğru döndüğünü göstermektedir.
Düşük sodyum düzeyi ile ilişkili böbrek bozukluğu (örn. yetersiz ADH sekresyonu benzeri sendromu) olan veya eş zamanlı olarak sodyum seviyesini düşürücü ilaçlar ile (diüretikler, desmopressin gibi), aynı zamanda da NSAİ ilaçlar (indometazin gibi) ile tedavi gören hastalarda serum sodyum düzeyleri tedaviye başlamadan önce ölçülmelidir. Bunu takiben, sodyum seviyeleri yaklaşık 2 hafta sonra ölçülmelidir ve daha sonra tedavinin ilk 3 ayında her ay veya klinik açıdan gerektikçe ölçülmelidir. Bu risk faktörleri özellikle yaşlı hastalar için önemlidir.
TRİLEPTAL ile tedavi edilen hastalar, sodyum seviyesini düşürücü ilaçlar almaya başladıklarında sodyum düzeylerinin aynı yaklaşımla izlenmesi gerekir. Genel olarak, TRİLEPTAL tedavisinde hiponatremiyi düşündüren klinik semptomlar ortaya çıkarsa (bkz. Bölüm 4.8), serum sodyum seviyesinin ölçülmesi düşünülebilir. Diğer hastaların serum sodyum seviyeleri rutin laboratuvar tetkiklerinin bir parçası olarak ölçülebilir.
Sıvı tutulmasının tespit edilmesi için, kalp yetersizliği ve sekonder kalp yetmezliği olan tüm hastaların vücut ağırlıkları düzenli olarak ölçülmelidir. Sıvı tutulması veya kardiyak durumun kötüleşmesi halinde serum sodyum seviyesi kontrol edilmelidir. Eğer hiponatremi görülürse, su kısıtlaması bu durumda alınabilecek önemli bir önlemdir. Okskarbazepin çok nadiren kalpte iletiyi bozabildiğinden daha önceden iletim bozukluğu olan hastalar (AV-blok, aritmi v.s.) dikkatle izlenmelidir.
Hipotiroidizm
Karaciğer Fonksiyonu
Çok seyrek olarak hepatit vakaları bildirilmiş olup; bu vakaların çoğu düzelmiştir. Hepatitten şüphelenilmesi halinde karaciğer fonksiyonları değerlendirilmeli ve TRİLEPTAL tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir. Şiddetli hepatik yetmezliği olan hastaların tedavisi sırasında dikkat gösterilmelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 5.2).
Böbrek fonksiyonu
Böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalar (30 mL/dakikadan düşük kreatinin klerensi), TRİLEPTAL tedavisi sırasında özellikle başlangıç dozu ve dozda yukarı titrasyon açısından dikkat gösterilmelidir. MHD’nin plazma düzeyinin takibi düşünülebilir (bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 5.2).
Hematolojik etkiler
Pazarlama sonrası dönemde, TRİLEPTAL ile tedavi edilen hastalarda seyrek olarak agranülositoz, aplastik anemi ve pansitopeni bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8).
Önemli düzeyde kemik iliği depresyonu geliştiğini düşündüren kanıtlar oluştuğu takdirde ilacın kesilmesi düşünülmelidir.
İntihar Düşüncesi ve Davranışı
Birçok endikasyonda antiepileptik ilaçlarla tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve davranışı görüldüğü bildirilmiştir. Antiepileptik ilaçlarla yapılmış randomize, plasebo kontrollü bir meta-analiz çalışması, hastalarda intihar düşüncesi ve davranışında düşük oranda artan bir risk göstermiştir. Bu riskin mekanizması bilinmemektedir ve mevcut veriler okskarbazepin için artmış risk olasılığını dışlamamaktadır.
Bu ilaçla tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve davranışı bildirilmiştir. Bu nedenle hastalar intihar düşüncesi ve davranışının belirtileri açısından izlenmeli ve uygun tedavi başlatılmalıdır. Hastalara (ve hastaların bakıcılarına) intihar düşüncesi veya davranışı belirtilerinin ortaya çıkması halinde tıbbi yardım almaları tavsiye edilmelidir.
Etkileşimler
Hormonal Kontraseptifler
Doğurganlık yaşında olan kadın hastalara, hormonal kontraseptifler ile birlikte TRİLEPTAL kullanımının bu tip kontraseptiflerin etkisini azaltacağı bildirilmelidir (bkz. Bölüm 4.5). TRİLEPTAL kullanırken, ek olarak hormon içermeyen kontraseptif yöntemlerin kullanımı tavsiye edilir.
Alkol
Sedatif etkinin artma olasılığı nedeniyle TRİLEPTAL tedavisi ile birlikte alkol alındığında dikkatli olunmalıdır.
İlaç kesilmesi etkisi
Diğer bütün antiepileptik ilaçlarda olduğu gibi, nöbet sıklığındaki artış olasılığını azaltmak için TRİLEPTAL kademeli bir şekilde azaltılarak kesilmelidir.
Plazma düzeylerinin takibi
Okskarbazepinin plazma düzeyleri ve dozaj ve plazma düzeyleri ile klinik etkililik veya tolerabilite arasındaki korelasyonlar zayıf olmasına rağmen plazma düzeylerinin takibi uyumsuzluğu ekarte etmek amacıyla aşağıdaki durumlarda veya MHD klirensinde bir değişikliğin bekleneceği
•Böbrek fonksiyonunda değişiklikler (bkz. Bölüm 4.2).
•Gebelik (bkz. Bölüm 4.6 ve 5)
•Karaciğer enzimi indükleyici ilaçların eşzamanlı kullanımı (bkz. Bölüm 4.5).
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Enzim inhibisyonu
Okskarbazepin ve MHD CYP2C19’u inhibe eder. Bu nedenle yüksek dozlarda TRİLEPTAL başlıca CYP2C19 ile metabolize olan tıbbi ürünlerle (örn. fenitoin) birlikte uygulandığında etkileşimler artabilir. Fenitoin plazma düzeyleri, TRİLEPTAL 1.200 mg/gün üzerindeki dozlarda verildiğinde % 40 artar (diğer antikonvülzanlarla bulguların özetlendiği aşağıdaki tabloyu inceleyiniz). Bu durumda, birlikte uygulanan fenitoinde azaltma gerekebilir (bkz. Bölüm 4.2).
Enzim indüksiyonu
Okskarbazepin ve onun farmakolojik olarak aktif metaboliti (monohidroksi türevi, MHD), in vitro ve in vivo ortamlarda, immünosupresanlar (örn. siklosporin, takrolimus), oral kontraseptifler (aşağıya bakınız) ve bu tıbbi ürünlerin daha düşük plazma konsantrasyonu (diğer antiepileptik tıbbi ürünler ile sonuçların özetlendiği aşağıdaki tabloya bakınız) ile sonuçlanan diğer bazı antiepileptik tıbbi ürünler (örn. karbamazepin) dahil çok sayıda ilacın metabolizmasından sorumlu olan sitokrom P450 enzimleri CYP3A4 ve CYP3A5’in zayıf indükleyicilerdir.
In vitro ortamda, okskarbazepin ve MHD, UDP-glukuronil transferazların zayıf indükleyicisidir (bu ailede spesifik enzimler üzerindeki etkiler bilinmemektedir). Bu nedenle, in vivo okskarbazepin ve MHD, esas olarak UDP-glukuronil transferazlar yoluyla olan konjugasyon aracılığıyla elimine edilen tıbbi ürünlerin metabolizması üzerinde küçük bir indükleyici etkiye sahip olabilir. TRİLEPTAL ile tedaviye başlanırken veya doz değiştirilirken, yeni indüksiyon seviyesine ulaşmak 2 ila 3 hafta sürebilir.
TRİLEPTAL tedavisinin kesilmesi durumunda, eşlik eden ilaçların dozunun azaltılması gerekebilir ve buna klinik izlem ve/veya plazma seviyesi izlemi ile karar verilmelidir. İlacın kesilmesinden sonraki 2 ila 3 hafta içinde indüksiyonun kademeli olarak azalması muhtemeldir.
Hormonal Kontraseptifler
TRİLEPTAL’in oral kontraseptiflerin iki bileşeni olan etinilestradiol (EE) ve levonorgestreli (LNG) etkilediği gösterilmiştir. EE ve LNG’nin ortalama EAA değerleri sırasıyla, % 48-52 ve % 32-52 oranında azalmıştır. Diğer oral veya implant kontraseptiflerle çalışma yapılmamıştır. Bu nedenle, TRİLEPTAL’in hormonal kontraseptiflerle birlikte kullanımı bu kontraseptifleri etkisiz kılabilir (bkz. Bölüm 4.4).
Antiepileptik ve Enzim İndükleyici İlaçlar
TRİLEPTAL ve diğer antiepileptik ilaçların arasındaki potansiyel etkileşimler klinik çalışmalarda değerlendirilmiştir. Bu etkileşimlerin ortalama EAA ve Cmin üzerindeki etkileri aşağıda özetlenmiştir:
TRİLEPTAL ile antiepileptik tıbbi ürün etkileşimlerinin özeti
Antiepileptik İlaçlar
Birlikte kullanılan ilaçlar
TRİLEPTAL’in Antiepileptik İlaç Üzerine Etkisi
Konsantrasyon
Antiepileptik İlacın MHD Üzerine Etkisi
Konsantrasyon
Karbamazepin
% 0-22 azalma
(% 30 karbamazepin-epoksit artışı)
% 40 azalma
Klobazam
Çalışılmamıştır
Etkisi yok
Felbamat
Çalışılmamıştır
Etkisi yok
Fenobarbital
% 14 -15 artış
% 30 – 31 azalma
Fenitoin
% 0 – 40 artış
% 29 – 35 azalma
Valproik asit
Etkisi yok
% 0 -18 azalma
Lamotrijin
Etkisi yok
Etkisi yok
Günde 1.200 mg’ın üstündeki dozlarda kullanılan okskarbazepin, birlikte kullanılan fenitoinin plazma düzeylerini yaklaşık % 40 arttırdığından fenitoin dozunun azaltılması gerekebilir (bkz. Bölüm 4.2). Fenobarbital ile birlikte okskarbazepin kullanıldığında fenobarbital düzeyinde az bir artış (% 15) gözlenir.
Güçlü sitokrom P450 enzimi ve/veya UGT indükleyicilerinin (yani, rifampisin, karbamazepin, fenitoin ve fenobarbiton) yetişkinlerde MHD plazma/serum düzeylerini azalttığı gösterilmiştir (% 29-49); 4 ila 12 yaşındaki çocuklarda MHD klirensi monoterapiye kıyasla üç enzim indükleyici antiepileptik tıbbi üründen biri verildiğinde yaklaşık % 35 artmıştır. TRİLEPTAL ve lamotrijinin eşzamanlı tedavisi, advers olaylar (bulantı, uyku hali, sersemlik hali ve baş ağrısı) riskinde artış ile ilişkilendirilmiştir. TRİLEPTAL ile eşzamanlı olarak bir veya birkaç antiepileptik tıbbi ürün verildiğinde, başta lamotrijin ile birlikte tedavi edilen pediatrik hastalar olmak üzere, vaka bazında dikkatli bir doz ayarlaması ve/veya plazma seviyesi takibi göz önünde bulundurulabilir.
Okskarbazepin ile oto-indüksiyon gözlenmemiştir.
Kalsiyum Antagonistleri
Tekrarlanan şekilde TRİLEPTAL ile birlikte uygulamalar sonrası, felodipinin EAA değerleri % 28 azalmıştır. Bununla birlikte, plazma düzeyleri önerilen terapötik aralıkta kalmıştır.
Diğer yandan, verapamil, MHD’nin plazma düzeylerinde % 20 düşüşe neden olmuştur. MHD’nin plazma düzeylerinde meydana gelen bu düşüşün klinik açıdan önemli olduğu düşünülmemektedir.
Diğer İlaç Etkileşimleri
Simetidin, eritromisin, viloksazin, varfarin ve dekstropropoksifenin MHD farmakokinetiği üzerinde etkileri yoktur.
Okskarbazepin ve MAOİ’ler arasındaki etkileşim, oksikarbazepinin trisiklik antidepresanlara olan yapısal benzerliği nedeni ile teorik olarak mümkündür.
Trisiklik antidepresan tedavisi gören hastalar klinik çalışmalara dahil edilmiştir ve klinik açıdan anlamlı etkileşimler gözlenmemiştir.
Lityum ve okskarbazepin kombinasyonu artmış nörotoksisiteye neden olabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir. Fakat 4 ila 12 yaşındaki çocuklarda enzim indükleyen antiepileptik ilaçların MHD klirensi üzerindeki etkisini değerlendiren farmakokinetik analizinin sonucu, Bölüm 4.5’te “Antiepileptik ve Enzim İndükleyici İlaçlar” bölümünde sunulmaktadır.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye:
Gebelik kategorisi C’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlara TRİLEPTAL ile tedavi sırasında etkililiği yüksek bir doğum kontrolü (tercihen hormonal olmayan; örn., rahim içi implantlar) kullanmaları tavsiye edilmelidir. TRİLEPTAL etinilöstradiol ve levonorgestrel içeren oral doğum kontrol ilaçlarının terapötik etkisinde bir başarısızlığa neden olabilir (bkz. Bölüm 4.4 ve Bölüm 4.5).
Gebelik dönemi:
Epilepsi ve genel olarak antiepileptik tıbbi ürünlerle ilişkili risk:
Tedavi edilen popülasyonda, bilhassa valproatı da içeren politerapide olmak üzere politerapi ile malformasyonlarda bir artış not edilmiştir.
Ayrıca, hastalıkta alevlenme hem anne hem de fetüs için zararlı olduğundan etkili anti-epileptik tedavi kesilmemelidir.
Okskarbazepin ile ilişkili riskler:
Gebe kadınlara ilişkin makul veri bulunmaktadır (300-1000 gebelik sonucu).
Bununla birlikte konjenital malformasyon ile ilişkili okskarbazepine dair veri sınırlıdır. Genel popülasyonda gözlenen oranla (% 2-3) kıyaslandığında TRİLEPTAL ile toplam malformasyon oranında bir artış söz konusu değildir. Bununla birlikte, mevcut verilerle orta düzeyde bir teratojenik risk tamamen dışlanamaz. Anne karnında okskarbazepine maruz kalan çocuklarda nörogelişimsel bozukluk riskine ilişkin çalışma sonuçları çelişkilidir ve risk dışlanamaz.
Bu veriler dikkate alınarak:
• TRİLEPTAL kullanan kadınlar gebe kalırsa veya gebe kalma planları varsa, bu ürünün kullanımı yeniden dikkatlice değerlendirilmelidir. Minimum etkili doz verilmeli ve mümkün olduğunda en azından gebeliğin ilk üç ayı sırasında monoterapi tercih edilmelidir. Kombinasyon tedavileri ile tedavi edilen kadınların çocuklarında konjenital anomalilik potansiyeli, monoterapi görenlere göre daha fazladır.
• Gebelik sırasında hastalıkta alevlenme hem anne hem de fetüs için zararlı olduğundan etkili anti-epileptik tedavi kesilmemelidir.
TRİLEPTAL kesinlikle gerekli olmadıkça (sadece faydasının fötusun karşı karşıya olduğu potansiyel riski göze alınır kıldığı) gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
İzleme ve önleme
Antiepileptik ilaçlar, folik asit eksikliğine, bu eksiklik ise tedavi edilen epileptik kadınların çocuklarında doğum kusurlarının artmasına yol açabilir. Bu nedenle hamilelikten önce veya hamilelik sırasında folik asit desteği önerilir. Bu takviyenin etkinliği kanıtlanmadığından, ek folik asit tedavisi alan kadınlar için bile spesifik bir antenatal tanı önerilmelidir.
Gebelik esnasındaki fizyolojik değişikliklere bağlı olarak okskarbazepinin aktif metaboliti olan 10-monohidroksi türevinin (MHD) plazma seviyeleri gebelik boyunca giderek azalabilir. Gebelik döneminde TRİLEPTAL tedavisi gören kadınlardaki klinik yanıtın dikkatlice gözlenmesi önerilir. MHD plazma seviyelerindeki değişiklikler, gebelik boyunca yeterli nöbet kontrolünün sağlandığından emin olmak için dikkatle gözlenmelidir. Özellikle gebelik döneminde ilacın kullanımının arttığı durumlarda doğum sonrası MHD plazma seviyelerinin izlenmesi de düşünülebilir.
Yenidoğan bebekler
Hepatik indüktör antiepileptik ilaç kullanan annelerin yenidoğan çocuklarında kanama bozuklukları bildirildiğinden, önlem olarak, gebeliğin son birkaç haftasında anneye ve doğum sonrasında yenidoğana koruyucu önlem olarak K1 vitamini uygulanmalıdır.
Okskarbazepin ve aktif metaboliti (MHD) plasentayı geçer. Bir vakada, yenidoğan ve annedeki plazma MHD konsantrasyonları benzer bulunmuştur.
Laktasyon Dönemi:
Okskarbazepin ve aktif metaboliti (MHD) anne sütüne geçer. Sınırlı veriler, anne sütüyle beslenen bebeklerin MHD plazma konsantrasyonlarının, anne MHD plazma konsantrasyonunun yaklaşık % 5’ine karşılık gelen 0,2-0,8 µg/ml olduğunu göstermektedir. Maruziyet düşük gibi görünse de, bebeğe yönelik risk dışlanamaz. Bu nedenle, TRİLEPTAL kullanımı sırasında emzirip emzirmemeye ilişkin karar verirken, hem emzirmenin yararı hem de bebekte potansiyel yan etki riski göz önünde bulundurulmalıdır. Bebek, anne sütü ile besleniyorsa uyku hali, yetersiz kilo alma gibi advers etkiler açısından izlenmelidir.
Üreme Yeteneği / Fertilite:
İnsanlarda fertiliteye ilişkin veri bulunmamaktadır.
Sıçanlarda, her iki cinsiyette de fertilite güvenlilik marjının olmadığı 150 mg/kg/güne varan oral dozlarda okskarbazepinden etkilenmemiştir. Bununla birlikte insandakine benzer dozlarda MHD için dişi hayvanlarda östrus siklusunda bozulma ve azalmış sayıda korpus luteum, implantasyon ve canlı embriyo gözlenmiştir (bkz. Bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
TRİLEPTAL’in araç ve makine kullanımı üzerinde orta düzeyde etkisi vardır. TRİLEPTAL ile özellikle tedavinin başlangıcında ve dozda ayarlama yapıldığında (titrasyon fazı sırasında daha sık) baş dönmesi, somnolans, ataksi, diplopi, bulanık görme, görme bozuklukları, hiponatremi ve azalmış bilinç düzeyi gibi advers reaksiyonlar bildirilmiştir (İstenmeyen etkilerin tam listesi için bkz. Bölüm 4.8). Bu nedenle hastalar araç veya makine kullanırken dikkatli olmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Hastaların % 10’undan fazlasında bildirilen en yaygın istenmeyen etkiler; uyuklama hali, baş ağrısı, sersemlik, diplopi, mide bulantısı, kusma ve yorgunluktur.
Güvenlilik profili klinik çalışmalarda TRİLEPTAL ile ilişkili olarak değerlendirilen advers olaylara dayanır. Ayrıca, anlaşmalı hasta programlarında ve pazarlama sonrası deneyimlerden elde edilen, klinik olarak anlamlı advers olay bildirimleri dikkate alınmıştır.
Klinik çalışmalardaki istenmeyen ilaç reaksiyonları MedDRA sistem organ sınıfına göre listelidir. Her bir sistem organ sınıfı içinde, istenmeyen ilaç reaksiyonları en sık görülen reaksiyon ilk önce olacak şekilde sıklığa göre sıralanır. Her bir sıklık gruplandırması içinde istenmeyen ilaç reaksiyonları azalan ciddiyetlerine göre sunulur. Ayrıca, her bir istenmeyen ilaç reaksiyonu için ilgili sıklık kategorisi şu dönüşümü temel alır (CIOMS III):
Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1.000) çok seyrek (< 1/10.000)
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Lökopeni
Seyrek: Kemik iliği depresyonu, aplastik anemi, agranülositoz, pansitopeni, nötropeni.
Çok seyrek: Trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Anafilaktik reaksiyonlar
Çok seyrek: Aşırı duyarlılık#
Endokrin hastalıkları
Yaygın: Kilo alımı
Yaygın olmayan: Hipotiroidizm
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın: Hiponatremi†
Seyrek: Letarji, bulantı, sersemlik hali, serum (kan) ozmolalitesinde azalma, kusma, baş ağrısı, konfüzyonel durum gibi bulgu ve belirtilerin veya diğer nörolojik bulgu ve belirtilerin eşlik ettiği yetersiz ADH salınımı
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Ajitasyon (örn. Sinirlilik), duygudurum değişkenliği, konfüzyonel durum, depresyon, apati
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Uyuklama hali, baş ağrısı, sersemlik
Yaygın: Ataksi, dikkat güçlüğü, nistagmus, tremor, amnezi, konuşma bozuklukları (dizartri dahil); TRİLEPTAL dozu yükseltilirken daha sık.
Göz hastalıkları
Çok yaygın: Diplopi
Yaygın: Bulanık görme, görme bozukluğu
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın: Vertigo
Kardiyak hastalıklar
Çok seyrek: Atriyoventriküler blok, aritmi Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Hipertansiyon
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Kusma, bulantı
Yaygın: Diyare, karın ağrısı, konstipasyon
Çok seyrek: Pankreatit ve/veya lipaz ve/veya amilazda artış
Hepato-bilier hastalıklar
Çok seyrek: Hepatit
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Akne, alopesi, döküntü
Yaygın olmayan: Ürtiker
Seyrek: Eozinofili ve Sistemik Semptomların Eşlik Ettiği İlaç Döküntüsü (DRESS), Akut Jeneralize Ekzantematöz Püstülozis (AGEP).
Çok seyrek: Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz (Lyell sendromu), anjiyoödem, eritema multiforme (bkz. Bölüm 4.4).
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Seyrek: Uzun süreli TRİLEPTAL tedavisi görmekte olan hastalarda kemik mineral yoğunluğunda azalma, osteopeni, osteoporoz ve kemik kırılmaları bildirilmiştir. TRİLEPTAL’in hangi mekanizmayla kemik metabolizmasını etkilediği henüz tanımlanmamıştır.
Çok seyrek: Sistemik lupus eritematozus
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Çok yaygın: Yorgunluk
Yaygın: Asteni
Araştırmalar
Yaygın olmayan: Karaciğer enzimlerinde artış, kan alkalen fosfataz seviyesinde artış.
Seyrek: T4’te azalma (klinik anlamı net değildir).
Yaralanma, zehirlenme ve prosedürle ilgili komplikasyonlar
Yaygın olmayan: Düşme
Seçili advers reaksiyonların tarifi
#Döküntü, ateş gibi özellikler ile karakterize aşırı duyarlılık (çoklu organ aşırı duyarlılığı dahil). Kan ve lenfatik sistem (örn. eozinofili, trombositopeni, lökopeni, lenfadenopati, splenomegali), karaciğer (örn. hepatit, anormal karaciğer fonksiyonu testleri), kaslar ve eklemler (örn. eklem şişliği, kas ağrısı, eklem ağrısı), sinir sistemi (örn. hepatik ensefalopati), böbrekler (örn. böbrek yetmezliği, interstisyel nefrit, proteinüri), akciğerler (örn. pulmoner ödem, astım, bronkospazmlar, interstisyel akciğer hastalığı, dispne), anjiyoödem gibi başka organlar ve sistemler etkilenebilir.
† TRİLEPTAL ile tedavi edilen hastaların % 2,7’si kadarında yaygın sıklıkla 125 mmol/l’nin altında serum sodyum düzeyleri gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.4). Çoğu durumda hiponatremi asemptomatiktir ve tedavide ayarlama gerektirmez,
Çok seyrek olarak, hiponatremi nöbetler, ensefalopati, azalmış bilinç düzeyi, kafa karışıklığı (ilave istenmeyen etkiler için ayrıca bkz. Sinir sistemi hastalıkları), görme bozuklukları (örn. bulanık Belge Doğrulama Kodu: 1ZW56ZmxXak1UQ3NRSHY3Q3NRRG83S3k0 görme), hipotiroidizm, kusma ve bulantı gibi işaret ve semptomlarla ilişkilendirilir. Düşük serum
sodyum düzeyleri genellikle TRİLEPTAL ile tedavinin ilk 3 ayı sırasında görülmüştür ancak ilk < 125 mmol/l serum sodyum düzeyini tedavi başladıktan 1 yıldan daha uzun süre sonra geliştiren hastalar da olmuştur (bkz. Bölüm 4.4).
Pediyatrik popülasyon
Genel olarak çocuklardaki güvenlilik profilinin, yetişkin popülasyonda gözlenen profile benzer olduğu belirlenmiştir (bkz. Bölüm 5.1).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. e- posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
e tedavisi
Çok az olarak bildirilen doz aşımı vakalarında en fazla alınan doz yaklaşık 48.000 mg’dır.
Semptomlar:
Elektrolit ve sıvı dengesi bozuklukları: Hiponatremi
Göz bozuklukları: Diplopi, miyozis, bulanık görme
Gastrointestinal bozukluklar:Bulantı, kusma, hiperkinezi
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesi sorunları: Yorgunluk
Tetkikler: Solunum hızında azalma, QTc uzaması
Sinir sistemi bozuklukları: Sersemlik ve somnolans, baş dönmesi, ataksi, nistagmus, titreme, koordinasyonda bozukluk (anormal koordinasyon), konvülziyon, baş ağrısı, koma, bilinç kaybı, diskinezi
Psikiyatrik bozukluklar: Saldırganlık, ajitasyon, konfüzyonel durum
Vasküler bozukluklar: Hipotansiyon
Respiratuar, torasik ve mediastinal bozukluklar: Dispne
Kontrol:
Özel bir antidot yoktur. Uygun biçimde semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır. İlaç, gastrik lavaj ve/veya aktif karbon uygulamak suretiyle inaktive edilerek uzaklaştırılmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antiepileptikler, karboksamid türevleri ATC kodu: N03AF02
azaltmaya dayandığı düşünülmektedir. Ayrıca, artmış potasyum iletimi ve yüksek-voltaj ile aktive edilen kalsiyum kanallarının modülasyonu da, ilacın antikonvülsan etkilerine katkıda bulunabilir. Beyindeki nörotransmitter veya modülator reseptör bölgeleri ile anlamlı bir etkileşim bulunmamıştır.
Farmakodinamik etkiler
Hayvan modellerinde, okskarbazepin ve aktif metaboliti (MHD) kuvvetli ve etkili antikonvülsanlardır. Kemiricileri yaygın tonik-klonik ve daha az derecede olmak üzere klonik nöbetlere karşı korumuştur ve aluminyum implantlı Rhesus maymunlarında kronik olarak tekrarlayan kısmi nöbetlerin sıklığını azaltmış veya ortadan kaldırmıştır. Fareler veya sıçanlar, sırası ile 5 gün veya 4 hafta okskarbazepin veya MHD ile tedavi edildiğinde tonik-klonik nöbetlere karşı tolerans (antikonvülsif etkinliğin azalması) gözlenmemiştir.
Klinik etkililik ve güvenlilik
Hindistan’da prospektif, açık etiketli, çok merkezli, karşılaştırmalı olmayan, 24 haftalık gözlemsel pazarlama sonrası bir çalışma yürütülmüştür. 816 hastadan oluşan bir çalışma popülasyonunda, genel tonik-klonik nöbetleri (ikincil veya birincil) olan 256 pediatrik hasta (1 ay ila 19 yaş) okskarbazepin monoterapisi ile tedavi edilmiştir. 6 yaşın üzerindeki tüm hastalar için başlangıç okskarbazepin dozu, 2 bölünmüş doz halinde verilen 8-10 mg/kg/gün olmuştur. 1 aydan 6 yaşına kadar olan 27 olguda başlangıç dozu için doz aralığı 4,62-27,27 mg/kg/gün ve 4,29-30,00 mg/kg/gün idame dozu şeklinde olmuştur. Birincil sonlanım noktası 24. haftada başlangıçtan nöbet sıklığında azalma olarak belirlenmiştir. 1 aylıktan 6 yaşa kadar (n=27) nöbet sayısı 1’den [aralık] [1-12] 0’a [0-2] değişmiştir. 7 ila 12 yaş (n=77) yaş grubunda sıklık 1’den [1-22] 0’a [0-1], 13-19 yaş grubunda (n=152) ise sıklık 1’den [1-32] 0’a [0-3] değişmiştir. Pediatrik hastalarda spesifik bir güvenlik kaygısı tespit edilmemiştir. 6 yaşın altındaki çocuklara ilişkin çalışmadan elde edilen, fayda/riski destekleyen veriler kesin değildir (bkz. Bölüm 4.2).
Randomize kontrollü çalışmalardan elde edilen verilere dayanarak, güvenlilik ve etkililik yeterince gösterilmediğinden 6 yaşın altındaki çocuklarda okskarbazepin kullanımı önerilmemektedir (bkz. Bölüm 4.2).
Pediyatrik popülasyon
1 ay ila < 17 yaş aralığındaki pediyatrik hastalarda iki randomize, değerlendirme uzmanının körlendiği, doz kontrollü etkililik çalışması (Çalışma 2339 ve Çalışma 2340) yürütülmüştür (6 ila < 17 yaş arasında n=31 hasta; < 6 yaşında n=189 hasta). Buna ilave olarak, çocukların kaydedildiği bir dizi açık etiketli çalışma da yürütülmüştür. Genel olarak, okskarbazepinin küçük çocuklardaki (< 6 yaş) güvenlilik profili, daha büyük çocuklardaki (≥ 6 yaş) profile benzer olmuştur. Diğer yandan, küçük çocuklarda (< 4 yaş) ve daha büyük çocuklarda (≥ 4 yaş) yapılan bazı çalışmalarda, konvülsiyonların (% 7,9’a karşılık % 1,0) ve status epileptikusun (% 5’e karşılık % 1) olduğu hastaların oranında ≥ 5 katlık bir farklılık gözlenmiştir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
TRİLEPTAL oral olarak alındıktan sonra, okskarbazepin tamamen emilir ve geniş ölçüde farmakolojik olarak aktif metaboliti olan 10-monohidroksi türevine (MHD) metabolize edilir.
Açlık koşulları altında sağlıklı erkek gönüllüler 600 mg’lık tek doz TRİLEPTAL uygulamasından
İnsanda ilaç kütle dengelenmesinin tespit edildiği bir çalışmada plazmadaki toplam radyoaktivitenin sadece % 2’ si değişmemiş okskarbazepine, yaklaşık % 70’ i MHD ve kalanı hızla atılan minör sekonder metabolitlerine atfedilebilir.
Yiyeceğin, okskarbazepinin emilim hızına ve derecesine herhangi bir etkisi yoktur. Dolayısıyla, TRİLEPTAL yiyecek ile birlikte veya aç karnına alınabilir.
Dağılım:
MHD’nin görünür dağılım hacmi 49 litredir.
MHD’nin yaklaşık % 40’ı başlıca albümine olmak üzere serum proteinlerine bağlanır. Bağlanma, terapötik aralık içindeki serum konsantrasyonundan bağımsızdır. Okskarbazepin ve MHD alfa-1-asit glikoproteine bağlanmaz.
Okskarbazepin ve MHD plasentaya geçer. Neonatal ve maternal plazma MHD konsantrasyonları bir vakada benzerdir.
Biyotransformasyon:
Okskarbazepin, karaciğerde sitosolik enzimler vasıtasıyla, TRİLEPTAL’ in başlıca farmakolojik etkisinden sorumlu olan MHD’ye hızla indirgenir. MHD daha sonra glukuronik asitle konjugasyon oluşturmak suretiyle metabolize edilir. Az bir miktar (dozun % 4’ü) farmakolojik olarak aktif olmayan metabolitine (10, 11-dihidroksi türevi, DHD) okside olur.
Eliminasyon:
Okskarbazepin, vücuttan çoğunlukla metabolitleri (başlıca böbreklerden atılan) şeklinde, başlıca böbrek yoluyla atılır. %1’den daha az bir kısmı değişmemiş okskarbazepin olmak üzere, dozun % 95’ inden daha fazlası idrarda bulunur. Alınan dozun % 4’ten daha az bir kısmı feçese atılır. Dozun yaklaşık % 80’i, MHD nin glukuronidleri (% 49) veya değişmemiş MHD (% 27) şeklinde, idrarla atılır. İdrarla atılan dozun yaklaşık % 3’ü aktif olmayan DHD ve % 13’ü okskarbazepinin konjugatlarıdır.
Okskarbazepin plazmadan hızlı bir şekilde elimine edilir. Görünür yarılanma ömrü 1,3 ve 2,3 saat arasındadır. MHD nin ortalama plazma yarılanma ömrü ise 9,3 ± 1,8 saattir.
Doğrusallık /Doğrusal Olmayan Durum:
TRİLEPTAL hastalara günde iki defa verildiği zaman MHD’nin kararlı durum plazma konsantrasyonlarına 2-3 gün içinde ulaşılır. Kararlı durumda, MHD’nin farmakokinetiği lineerdir ve günde 300 ila 2400 mg doz aralığında doz ile orantılıdır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Pediyatrik hastalar:
TRİLEPTAL’in farmakokinetiği 10-60 mg/kg/gün doz aralığında TRİLEPTAL alan pediyatrik hastalarda yürütülen klinik çalışmalarda değerlendirilmiştir. Kiloya göre düzeltilmiş MHD klirensi yaşın ve kilonun yetişkilerdekine yaklaşan oranlarda artmasıyla birlikte azalır. 4 ila 12 yaşındaki çocuklarda ortalama kiloya göre düzeltilmiş klirens yetişkinlerdekinden yaklaşık % 40 daha fazladır. Bu nedenle, bu çocuklarda MHD maruziyetinin benzer kiloya göre düzeltilmiş dozla tedavi edildiklerinde yetişkinlerdekinin yaklaşık üçte ikisi olması beklenmektedir. 13 yaş ve üzerindeki hastalar için kilo arttıkça kiloya göre düzeltilmiş MHD klirensinin yetişkinlerdekine erişmesi beklenmektedir.
Geriyatrik hastalar:
60-82 yaşlarındaki sağlıklı gönüllülerde TRİLEPTAL’in tek doz (300 mg) ve çoklu dozlarda (600 mg/gün) verilmesini takiben, MHD’nin en yüksek plazma konsantrasyonları ve EAA değerleri daha genç (18-32 yaş) gönüllülerdekinden % 30 – % 60 daha yüksektir. Genç ve yaşlı gönüllülerde kreatinin klirenslerindeki kıyaslamalar, kreatinin klirensinde yaşa bağlı azalmalardan dolayı fark göstermiştir. Terapötik dozlar kişisel olarak ayarlandığından özel doz ayarlamaları gerekli değildir.
Böbrek yetmezliği:
MHD’nin böbrek klirensi ile ilacı alanın kreatinin klirensi arasında doğrusal korelasyon vardır. Böbrek yetmezliği olan (kreatinin klirensi 30 ml / dakikadan az) hastalarda TRİLEPTAL tek dozda 300 mg verildiği zaman MHD’nin eliminasyon yarılanma ömrü, normal böbrek fonksiyonu olan yetişkinlere (10 saat) kıyasla EAA’da iki kat artışla % 60-90 (16 ila 19 saat) uzamaktadır.
Karaciğer yetmezliği:
Sağlıklı gönüllüler ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda 900 mg oral tek dozdan sonra okskarbazepin ve MHD’nin farmakokinetiği ve metabolizması değerlendirilmiştir. Hafif ve orta şiddette karaciğer yetmezliği okskarbazepin ve MHD’nin farmakokinetiğini etkilememiştir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda TRİLEPTAL ile klinik deneyim yoktur.
Gebelik:
Gebelik esnasındaki fizyolojik değişikliklere bağlı olarak okskarbazepinin aktif metaboliti olan 10-monohidroksi türevinin (MHD) plazma seviyeleri gebelik boyunca giderek düşebilir. (bkz. Bölüm 4.6)
Cinsiyet:
Çocuklarda, erişkinlerde ve yaşlılarda cinsiyetle ile ilgili farmakokinetik farklılıklar gözlenmemiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik olmayan veriler, okskarbazepin ve farmakolojik aktif metaboliti (MHD) ile yapılan tekrarlayan doz toksisite, güvenlilik farmakolojisi, genotoksisite çalışmalarına dayanarak, insanlar için özel bir hasar riski oluşturmadığını göstermiştir. Tekrarlanan doz toksisitesi sıçan çalışmalarında nefrotoksisite kanıtı kaydedilirken köpek veya fare çalışmalarında bu tür bir bulgu söz konusu olmamıştır.
İmmünotoksisite
Farelerde yapılan immünostimülasyon testleri MHD’nin (ve daha az miktarda okskarbazepinin) gecikmiş tipte aşırı duyarlılığı indükleyebildiğini göstermiştir.
Mutajenisite
Okskarbazepin beş bakteriyel suştan birinde metabolik aktivasyon yokluğunda in vitro bir Ames testinde mutasyon sıklığını arttırmıştır. Okskarbazepin ve MHD metabolik aktivasyon yokluğunda in vitro Çin hamster overi analizinde kromozomal anomali ve/veya poliploidide artışlar üretmiştir. MHD Ames testinde negatif çıkmış olup, V79 Çin hamster hücrelerinde in vitro okskarbazepin veya MHD ile mutajenik veya klastojenik aktivite tespit edilmemiştir. Okskarbazepin ve MHD’nin her ikisi de in vivo sıçan kemik iliği analizinde klastojenik veya anöjenik etkiler (mikronukleus oluşumu) açısından negatif bulunmuştur.
Karsinojenisite
Karsinojenisite çalışmalarında, tedavi edilen hayvanlarda karaciğer (sıçan ve farelerde), testis tümörlerine ve dişi genital kanal granüler hücresi (sıçan) tümorlerinde artışa sebep olmuştur. Karaciğer tümörlerinin oluşumu, TRİLEPTAL verilen sıçan ve farelerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna bağlanabilir. TRİLEPTAL ile tedavi edilen hastalarda tamamen dışlanmasa da indüksiyon etkisi ya zayıftır ya da mevcut değildir. Testis tümörleri, lüteinleştirici hormon konsantrasyonlarının artışına bağlı olarak oluşmuş olabilir. İnsanlarda bu artışların olmaması nedeniyle, bu tümörlerin klinik geçerliliğinin olmadığı düşünülmektedir. Sıçanda MHD ile yapılan bir karsinogenez çalışmasında, dişi genital kanalda (serviks ve vajina) granüler hücre tümörlerinin sıklığında doza bağlı artış kaydedilmiştir. Bu tümörlerin gelişimi için mekanizma tamamen aydınlatılmamış olmakla birlikte, sıçana özgü artmış östradiol düzeyleriyle ilişkili olabilir. Bu tümörlerin klinik ilgisi belirsizdir.
Üreme toksisitesi
Sıçanlarda, her iki cinsiyette fertilite, güvenlik marjının olmadığı 150 mg/kg/güne varan oral dozlarda okskarbazepinden etkilenmemiştir. İnsanlardakine benzer dozlarda MHD için dişi hayvanlarda östroz döngüde kesinti ve azalmış korpora lutea, tutunma ve canlı embriyo sayısı gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.6).
Kemirgenlerde ve tavşanlarda standart üreme toksisitesi çalışmaları embriyo-fetal mortalite insidansında artışlar ve/veya maternal açıdan toksik doz düzeylerinde dölün antenatal ve/veya postnatal büyümesinde bir miktar gecikme gibi etkiler ortaya koymuştur. Yine maternal toksisiteye neden olmuş dozlarda ya okskarbazepin ya da MHD ile yürütülmüş sekiz embriyo-fetal toksisite çalışmasından birinde sıçan fetal malformasyonlarında bir artış gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.6).
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Kolloidal susuz silika
Krospovidon
Hipromelloz
Magnezyum stearat
Mikrokristal selüloz
Sarı demir oksit (E172)
Titanyum dioksit (E171)
Makrogol 8000
Talk
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği yoktur.
6.3. Raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
30°C’nin altındaki oda sıcaklığında muhafaza edilir.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Her biri 10 tablet içeren PVC/PE/PVDC’den oluşan blister şeritler içinde ambalajlanır ve 50 tablet içeren karton kutularda sunulur.
Beşeri Tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler 6.6.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Ürünlerin Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Novartis Sağlık, Gıda ve Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.
Kavacık/Beykoz/İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
101/5
9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 15.01.1997
Ruhsat yenileme tarihi: –
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
…………………