TRANASITIL 250 MG/5 ML IM/IV ENJEKSIYONLUK COZELTI

KULLANMA TALİMATI
TRANASİTİL 250 mg/5 ml IV Enjeksiyonluk Çözelti Damar içine uygulanır.
Steril
•Etkin madde: Bir ampul 250 mg/5 ml traneksamik asit içerir.
•Yardımcı madde(ler): Enjeksiyonluk su
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.TRANASİTİL nedir ve ne için kullanılır?
2.TRANASİTİL’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.TRANASİTİL nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.TRANASİTİL’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. TRANASİTİL nedir ve ne için kullanılır?
• TRANASİTİL kutusunda, enjeksiyonluk traneksamik asit içeren 5 ml’lik 10 adet ampul bulunur.
• TRANASİTİL, antifıbrinolitik adı verilen pıhtı oluşumunu kolaylaştıran ilaçlar grubundandır.
• Ameliyatlardan sonra gelişen aşırı kanamaların durdurulması veya pıhtılaşmanın kolaylaştırılması amacı ile kullanılabilir. Vücudunuzun herhangi bir yerinde kanama meydana geldiğinde kan pıhtılaştırarak kan kaybı engellenmeye çalışılır. Bazı kişilerde pıhtılar yeterli miktarda gelişemez ve aşırı kanamalar olabilir.
TRANASİTİL aşağıdaki durumlarda kullanılır:
• Çeşitli ameliyatlarda (jinekolojik, ürolojik, genel cerrahi) gelişen şiddetli kanamaların
tedavisinde kullanılır.
• Primer menoraji, rahim içi araç (RİA) uygulaması veya gebelikte görülen kanamaların
tedavisinde kullanılabilir.
• Mide ve on iki parmak bağırsağındaki kanamalarda tedaviye ek olarak verilebilir,
• Karaciğer sirozu ve kanserlerinde görülen kanamalar, akciğer hasarına bağlı yoğun
kanamalarda kullanılabilir.
• Kalıtsal anjiyonörotik ödemi olan hastalarda uzun dönemli korunma tedavisi için
kullanılabilir.
• Kalıtsal bir pıhtılaşma bozukluğu olan hemofili hastalarında gelişen kanamalarda tedavi
amacı ile kullanılabilir.
• Gözün ön kamarasına olan kanamaları (hifema) durdurmak amacı ile kullanılabilir.
• Fibrin eritici ilaçların etkilerini ortadan kaldırmak ve bu ilaçlara bağlı kanamaların
durdurulması için uygulanabilir.
• Ayrıca; fibrin eritici sistem aktivitesinin hakim olduğu yaygın damar içi pıhtılaşma
durumlarında (yaygın kanamalar ile karakterli ölümcül bir hastalıktır) kullanılabilir.
2. TRANASİTİL’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler TRANASİTİL’i
aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
• TRANASİTİL içeriğindeki etkin maddeye (traneksamik asit) veya diğer bileşenlerinden
herhangi bir maddeye alerjiniz (aşırı duyarlılık) var ise bu ilacı kullanmayınız.
• Sonradan gelişen renk görme bozukluğu olan hastalarda,
• Vücutta birikme riskinden dolayı şiddetli böbrek yetmezliğinde,
• Kafa içi kanamalarında,
• Bacaklarınızda veya akciğerinizde pıhtı gelişimine bağlı bir sorun yaşadı iseniz,
• Pıhtılaşma sisteminin hakim olduğu yaygın damar içi pıhtılaşma bozukluğunuz varsa,
• Konvülsiyon (nöbet) geçmişiniz varsa, size TRANASİTİL uygulanamaz.
Traneksamik asit, intravenöz ve oral uygulanan formlara sahiptir, önerilen uygulama yolu dışında (intratekal ve intraventriküler enjeksiyon, intraserebral) beyin ödemi ve nöbet geçirme riskinden dolayı uygulanmamalıdır.
TRANASİTİL’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer;
• TRANASİTİL tedavisi sırasında görmenizde bozukluk olursa,
• Böbrek hastalığınız varsa ilaç vücudunuzda birikebileceği için daha düşük dozlarda kullanmanız gerekebilir.
İdrarınızdan kan geliyorsa (Özellikle hemofili hastalarında idrar yollarının üst •
bölümündeki kanamalarda TRANASİTİL kullanıldığında idrar yolunda tıkanıklıklar gelişebilir).
• Kontrol altına alınmamış kanamanız varsa dikkatli olunuz.
• Yaygın damar içi pıhtılaşmanız varsa hekiminiz TRANASİTİL tedavisinin sizin için uygun olup olmadığını anlamak için bir dizi kan testi uygulayacaktır.
TRANASİTİL kullanırken dikkatli olunuz,
• TRANASİTİL’i uzun süre kullanacaksanız doktorunuz düzenli olarak göz tetkikleri ve karaciğer fonksiyon testleri yaptırmanızı isteyecektir.
• Doğum kontrol yöntemi (hormon içeren) kullanan obez, sigara içen, 35 yaş üzeri kadınlarda pıhtı gelişimi riski içerdiğinden dikkatle kullanılmalıdır.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
TRANASİTİL’in yiyecek ve içecek ile kullanılması TRANASİTİL aç veya tok karnına uygulanabilir.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
TRANASİTİL’in hamilelik sırasındaki kullanımı konusunda doktorunuz sizi yönlendirecektir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
TRANASİTİL, anne sütüne çok düşük miktarlarda geçer. Emzirme sırasında kullanımı konusunda doktorunuz sizi yönlendirecektir.
Araç ve makine kullanımı
Bu konuda herhangi bir bilgi yoktur. İlacın araç ve makine kullanımınızı olumsuz etkilediğini düşünüyorsanız doktorunuza danışınız.
TRANASİTİL’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler TRANASİTİL’in içeriğindeki maddelere karşı herhangi bir aşırı duyarlılığınız yoksa bu yardımcı maddelere bağlı olumsuz bir etki beklenmez.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
TRANASİTİL, pıhtı gelişimini engelleyen (oral antikoagülanlar, heparin), pıhtı eritici ilaçlar (fibrinolitikler) ve aspirin gibi ilaçlar ile birlikte kullanıldığında etkisinde azalma meydana gelebilir.
Size kan veriliyorsa veya penisilin içeren bir sıvı veriliyorsa TRANASİTİL, bunların içine katılmamalıdır.
Hormonal doğum kontrol yöntemi kullanan kadınlarda TRANASİTİL uygulanması pıhtı riskini arttırdığından birlikte kullanılmamalıdır.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. TRANASİTİL nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Sizin için gereken TRANASİTİL dozu ihtiyacınıza göre doktorunuz tarafından hesaplanacaktır. Genellikle günde 3 kez 5-10 ml uygulanır. Tedavi süresinin 3 günü geçtiği durumlarda doktorunuz bu ilacın ağızdan kullanılan formuna başlamanızı önerebilir.
Uygulama yolu ve metodu:
TRANASİTİL, toplardamarınızdan yavaş (1 dakikada 1 ml gidecek şekilde) verilebileceği gibi, sulandırılarak damla damla da uygulanabilir.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
Çocuklarda uygulanacak doz, çocuğun kilosuna bağlı olarak hesaplanacaktır.
Yaşlılarda kullanımı:
Böbreklerinizde bir bozukluk yoksa doz değişikliğine gerek yoktur.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliğinde kullanımı:
Böbrek yetmezliğiniz var ise doktorunuz doz ayarlaması yapacaktır.
Karaciğer yetmezliğinde kullanımı:
Karaciğer yetmezliğinde doz ayarlamasına gerek yoktur.
Eğer TRANASİTİL’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla TRANASİTİL kullandıysanız:
Traneksamik asit ile bugüne kadar doz aşımı ile ilgili bir sorun bildirilmemiştir.
Baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, ishal ve kan basıncında düşüklük meydana gelebilir.
TRANASİTİL’ten kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
TRANASİTİL’i kullanmayı unutursanız
Doktorunuz atlanan dozun ne zaman uygulanacağına karar verecektir.
Takip eden dozun yeni uygulama zamanı için doktorunuzun talimatlarına uymanız önemlidir.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
TRANASİTİL ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
TRANASİTİL ile tedavi sonlandırıldığında herhangi bir olumsuzluk beklenmez.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, TRANASİTİL’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Aşağıdakilerden biri olursa, TRANASİTİL’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL
doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Nefes almada güçlük, boğazda sıkışma, yüzde ani kızarıklık gibi aşırı duyarlılık
bulguları alerjik reaksiyon olarak değerlendirilmelidir.
• Bacaklarınızda ağrı, şişme ve kızarıklık veya göğsünüzde ağrı, nefes almada güçlük
hissederseniz bu durum bacaklarınızın ya da akciğerlerinizin damarlarında pıhtı
gelişimine bağlı olabilir.
• Yürüme konuşma bozuklukları, duyu kayıpları gibi felç bulguları gelişebilir. Bunun
nedeni beyin damarlarında meydana gelen tıkanma olabilir.
• Görme kayıpları, renkli görmede bozulma gibi bulgular gelişirse göz damarlarınızda
tıkanma meydana gelmiş olabilir.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin TRANASİTİL’e karşı ciddi alerjiniz var
demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya
size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Kan basıncında düşme ve buna bağlı baş dönmesi (genellikle hızlı damar içine
uygulama sırasında gelişebilir).
• İdrar yapmada zorluk (genellikle idrarında yoğun kanaması olan hemofili
hastalarında daha sık görülür ve idrar yollarının tıkanıklığı nedeni ile gelişebilir).
• Baş dönmesi.
• Özellikle yanlış kullanım sonucunda konvülsiyon (nöbet) gelişimi.
Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.
Ciddi yan etkiler çok seyrek görülür.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:
• Bulantı, kusma ishal gibi sindirim şikayetleri (genellikle doz azaltılınca geçer).
Bunlar TRANASİTİL’in hafif yan etkileridir.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız
doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5.TRANASİTİL’in saklanması
TRANASİTİL’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25˚C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
TRANASİTİL 250 mg/5 ml IV Enjeksiyonluk Çözelti; izotonik sodyum klorür, izotonik glikoz, dekstran 40, ringer solüsyonu ve heparin ile seyreltildikten sonra oda sıcaklığında 24 saat süreyle saklanabilmektedir.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra TRANASİTİL’i kullanmayınız.
TRANASİTİL’i
kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat Sahibi: TURKTIPSAN SAĞLIK TURİZM EĞİTİM VE TİCARET A.Ş. AKYURT/ANKARA
Tel: 0 312 844 15 08
e-posta:
Üreti»m yeri: TURKTIPSAN SAĞLIK TURİZM EĞİTİM VE TİCARET A.Ş. AKYURT/ANKARA
Tel: 0 312 844 15 08
e-posta:
Bu kullanma talimatı …………… tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TRANASİTİL 250 mg/5 ml IV Enjeksiyonluk Çözelti Steril
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Traneksamik asit………250 mg/5 ml
Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3.FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti içeren ampul.
Renksiz cam ampuller içinde; renksiz, kokusuz, temiz berrak çözelti
4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1.Terapötik endikasyonlar
Traneksamik asit, özellikle plazminojen aktivatörlerinden zengin veya endokrin etkiler altındaki dokularda oluşan kanamalarda ya da travmaları takiben ortaya çıkan lokal veya jeneralize primer hiperfibrinolize bağlı hemorajiler ile sekonder hemoraji riski olan durumlarda endikedir.
Jinekoloji alanında kullanım:
Primer menoraji, rahim-içi araç (RİA) uygulaması veya gebelikte görülen kanamalar ile servikal konizasyon da dahil olmak üzere uterus veya vajina ameliyatlarından sonraki kanamalar.
Kulak-burun-boğaz alanında kullanım:
Epistaksis ve diğer lokal kanamalar, ameliyat sonrası (örn. tonsilektomi) kanamalar.
Üroloji alanında kullanım:
Prostatektomi ve diğer ürogenital ameliyatlar sırasında veya sonrasındaki kanamalar, prostat hipertrofisine bağlı hematüri, prostat kanseri ve hemorajik sistit (radyoterapiye sekonder).
Cerrahi alanında kullanım:
Göğüs-kalp-damar cerrahisi, ortopedik cerrahi ve mide ameliyatlarındaki hiperfibrinolitik kanamalar.
İç hastalıkları alanında kullanım:
Mide ve duodenumdaki erozif kanamalarda tedaviye ek olarak, karaciğer siroz ve kanserlerindeki kanamalar, destrüktif akciğer hastalıklarındaki hemoptizi, herediter anjiyonörotik ödemi olan hastalarda uzun dönemli profilaksi, hemofili hastalarında ve trombolitik tedavide görülen kanama komplikasyonları.
Göz hastalıkları alanında kullanım:
Travmatik hifema.
Diş hekimliği alanında kullanım:
Diş çekimleri (özellikle hemofilili hastalarda).
Diğer:
Traneksamik asit, ayrıca; streptokinaz, ürokinaz veya doku plazminojen aktivatörü (tPA) tedavisi sonucu ortaya çıkabilen tüm aşırı fıbrinoliz durumlarında antidot olarak da kullanılabilir.
Fibrinolitik sistem aktivitesinin hakim olduğu dissemine intravasküler koagülasyon durumlarında (bkz. bölüm 4.4) kullanılabilir.
4.2.Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinler: Klinik duruma göre genellikle günde 3-4 kez yavaş intravenöz enjeksiyonla 5-10 ml (500-1000 mg) uygulanması önerilir.
İntravenöz infüzyon yolu ile verildiğinde uygun bir sulandırıcı ile sulandırıldıktan sonra (bkz. bölüm 4.5) 25-50 mg/kg/gün dozunda uygulanabilir.
Tedavi süresi genelde 3-5 gündür. Yalnızca herediter anjiyonörotik ödemde uzun süreli tedavi gerekmektedir. Tedavi süresinin 3 günü aştığı durumlarda oral uygulamaya geçilmesi önerilir.
Hiperfibrinolize bağlı epistaksis: Traneksamik asit ampul içeriği emdirilmiş burun tamponu ile lokal tedavi uygulanır. Durdurulamayan veya rezidüel kanamalarda günde 3 kez 500-1000 mg kullanılır.
Gastrointestinal kanamalar: Bir hafta süreyle oral veya parenteral yoldan günde 3 kez 1000 mg uygulanır.
Hipermenore ve RİA’ya bağlı kanamalar: Kanama başlar başlamaz; ilk gün 4 kez 500-1000 mg, ikinci gün 3 kez 500-1000 mg, üçüncü gün 2 kez 500-1000 mg ve dördüncü gün 500-
1000 mg uygulanır. Bazı durumlarda kanama durana veya azalana kadar günde 2-3 kez 500- 1000 mg uygulanabilir.
Servikal konizasyon ameliyatı: Operasyon sonrasındaki ilk 1-2 hafta süresince günde 3 kez 500-1000 mg önerilir.
Prostatektomi: Üç gün süreyle günde 2-3 kez 1-2 ampul intravenöz yoldan uygulanır (ilk doz operasyon sırasında olmak üzere). Daha sonra oral uygulamaya geçilir ve makroskopik hematüri düzelinceye kadar günde 2-3 kez 500-1000 mg uygulanır.
Tonsilektomi: Üç gün süreyle günde 2 – 3 kez 1-2 ampul intravenöz yoldan uygulanır (ilk doz operasyon sırasında olmak üzere). Daha sonra oral uygulamaya geçilir ve kanama duruncaya kadar günde 2 – 3 kez 500-1000 mg uygulanır.
Travmatik hifema: Günde 3 kez 1000-1500 mg önerilir.
Herediter anjiyonörotik ödem: Aralıklı olarak atak belirtileri ilk ortaya çıktığında veya tedavi amacıyla sürekli olarak günde 3 kez 1000 mg dozda uygulanır.
Fibrinolitik sistem hakimiyeti olan dissemine intravasküler koagülasyonda tek doz 10 ml (1 gram) uygulanması kanamayı kontrol altına alır.
Trombolitik tedavinin nötralizasyonu amacı ile 10 mg/kg yavaş intravenöz enjeksiyon ile uygulanır.
Uygulama şekli:
TRANASİTİL ampul, yavaş i.v. enjeksiyon veya sürekli infüzyon yoluyla uygulanabilir. Traneksamik asidin oral uygulanan formları da vardır. Traneksamik asit, yiyeceklerden bağımsız olarak alınabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek fonksiyon bozukluğu: Böbrek fonksiyon bozukluğunda, intravenöz uygulama yapılacak ise, plazma kreatinin değerleri veya kreatinin klirensine göre doz aşağıdaki gibi değiştirilebilir. Oral uygulamalar için de benzer düzenlemeler geçerlidir.
120 – 250 mcmol/L (1.36 – 2.83 mg/dL)
75 – 30 ml/dak
12 saat arayla 10 mg/kg
250 – 500 mcmol/L (2.83 – 5.66 mg/dL)
30 – 15 ml/dak
24 saat arayla 10 mg/kg
>500 mcmol/L
(>5.66 mg/dL)
<15 ml/dak
48 saat arayla 10 mg/kg veya 24 saat arayla 5 mg/kg
Karaciğer fonksiyon bozukluğu: Karaciğer yetmezliğinde doz ayarlamasına gerek yoktur.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik hastalarda sınırlı sayıda da olsa traneksamik asit kullanımıyla ilgili çalışmalar mevcuttur. Çocuklarda genellikle önerilen doz günde 3-4 kez 10-20 mg/kg’dır.
Geriyatrik popülasyon:
Böbrek yetmezliği bulguları olmadıktan sonra özel doz ayarlaması gerekmez.
4.3.Kontrendikasyonlar
TRANASİTİL;
•İçeriğindeki etkin maddeye (traneksamik asit) veya diğer bileşenlerinden herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılık durumlarında,
•Edinilmiş renk görme bozukluğu olan hastalarda, subaraknoid hemorajide ve koagülasyon sistemi aktif intravasküler pıhtılaşması olan hastalarda ve tromboembolik hastalık geçirenlerde (bkz. bölüm 4.4),
•Konvülsiyon geçmişi olan hastalarda,
•İntratekal ve intraventriküler enjeksiyon, intraserebral uygulamada (serebral ödem ve konvülsiyon riski),
•Birikme riski nedeniyle şiddetli böbrek yetmezliğinde kontrendikedir.
4.4.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
İntravenöz enjeksiyon çok yavaş uygulanmalıdır.
Traneksamik asit intramuskular yolla uygulanmamalıdır.
Subaraknoid kanama: Serebral ödem ve serebral enfeksiyon gelişme riski olduğundan, subaraknoid kanaması olan hastalarda TRANASİTİL kullanılmaz (bkz. bölüm 4.3).
Serebral ödem ve konvülsiyon gelişme riskinden dolayı, intratekal ya da intraventriküler enjeksiyon ve intraserebral uygulama kontrendikedir. Konvülsiyon geçmişi olan hastalarda, traneksamik asit uygulanmamalıdır.
Traneksamik asit, pıhtılaşma zamanı ölçümleri ile kesin tanı konulmuş dissemine intravasküler koagülasyon (DİK) olgularında gerekli laboratuvar ölçümleri yapılarak ve gözetim altında uygulanmalıdır. Traneksamik asitin etkisiyle fıbrinolizin baskılanmasına bağlı olarak, manifest hiperkoagülabilitede önceden oluşmuş trombüsler istenmeyen bir şekilde stabilize olabilir. Bu nedenle TRANASİTİL uygulanmadan önce heparin ile intravazal pıhtılaşma durdurulmalı ve aşırı tüketim sonucu eksilen fibrinojen yerine konularak DİK önlenmelidir. DİK tedavisinde, akut şiddetli kanamaya eşlik eden fibrinolitik sistem aktivasyonunun hakim olduğu olgular ile sınırlandırılmalıdır. DİK tedavisinde TRANASİTİL kullanımı, sadece uygun hematolojik laboratuar olanaklarının bulunduğu yerlerde ve uzmanların denetiminde yapılmalıdır. Koagülasyon sistemi aktivasyonunun hakim olduğu DİK durumlarında uygulanmamalıdır.
Karakteristik hematolojik profıl yaklaşık aşağıdaki gibidir: Azalmış öglobülin pıhtı erime zamanı, uzamış protrombin zamanı, azalmış fibrinojen, faktör V ve VII, plazminojen ve alfa-2 makroglobülin düzeyleri, normal P ve P kompleks düzeyleri (yani Faktör II, VIII ve X), artmış fibrinojen indirgenme ürünleri, normal trombosit sayısı. Bu tür akut olgularda tek doz traneksamik asit, genellikle kanamayı kontrol altına alır. Böbrek fonksiyonlarının normal olması durumunda fibrinolitik aktivite yaklaşık 4 saat süre ile azaltılır. Daha fazla fibrin birikiminin engellenmesi için heparin başlanmalıdır. DİK tedavisinde TRANASİTİL kullanımı, sadece uygun hematolojik laboratuar olanaklarının bulunduğu yerlerde ve uzmanların denetiminde yapılmalıdır. Koagülasyon sistemi aktivasyonunun hakim olduğu DİK durumlarında uygulanmamalıdır.
Traneksamik asit ile tedavi edilen masif üst üriner sistem kanaması olan hastalarda (özellikle hemofilide) üreteral obstrüksiyon bildirilmiştir.
Renal kaynaklı bir hematüri olması durumunda üreteral tıkaç oluşumuna bağlı mekanik anüri riski vardır.
Tromboemboli hikayesi olan hastalarda venöz veya arteriyel tromboz riskinin artabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Traneksamik asit ile uzun süreli tedavilerde görme ve renk ayrımı kontrolleri, fundus ve görme alanı muayeneleri yapılmalıdır. Tedavi sırasında görme bozukluğu oluşursa ilaç kesilmelidir.
Kalıtsal anjionörotik ödem gibi uzun süreli traneksamik asit tedavisine ihtiyaç duyan hastalarda, göz tetkikleri (örn: görüş keskinliği, yarıklı lamba (slit lamp), intraoküler basınç, görüş alanı) ve karaciğer fonksiyon testleri düzenli olarak yapılmalıdır.
Böbrek yetmezliği: Ağır böbrek yetmezliği durumunda, kreatinin klirensi veya serum kreatinin değerlerine göre doz azaltılmalıdır (bkz. bölüm 4.2).
Düzensiz adet kanamasına sahip hastalarda, düzensiz kanamanın nedeni anlaşılana dek traneksamik asit kullanılmamalıdır.
Tromboz artış riski nedeniyle oral kontraseptif kullanan hastalarda traneksamik asit dikkatle uygulanmalıdır.
15 yaş altındaki menorajik çocuklar ile ilgili klinik deneyim yoktur.
4.5.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Traneksamik asidin fibrinolitik ilaçlarla kombinasyonu sonucunda farmakolojik etkileşimler
eşzamanlı
uygulandığında, diğer antifibrinolitikler gibi traneksamik asidin de etkisi azalabilir.
Laboratuvar testi etkileşimleri: Traneksamik asit kullanan kişilerde protrombin testinde (Quick testi) önemli bir değişiklik ortaya çıkmaz.
TRANASİTİL enjeksiyonluk solüsyonu, izotonik sodyum klorür, izotonik glikoz, dekstran 40, ringer solüsyonu ve heparin ile karıştırılabilir.
Sigara içen, obez, 35 yaş üstü oral kontraseptif kullanan hastalarda tromboz riski artışı nedeni ile traneksamik asit dikkatle uygulanmalıdır.
İlaç geçimsizlikleri için bakınız bölüm 6.2.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6.Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon): Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar için bir uyarı bulunmamaktadır, bu popülasyona verilirken dikkatli olunmalıdır.
Hormonal doğum kontrolü kullanan kadınlarda traneksamik asit kullanımı tromboemboli riskini arttırdığından kombine kullanım kontrendikedir.
Gebelik dönemi
Hamile kadınlarla yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar olmadığı için özellikle gebeliğin ilk dönemlerinde traneksamik asit ancak açıkça gerekli ise kullanılmalıdır.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
Traneksamik asit anne sütüne maternal kandaki konsantrasyonun 1/100’ü kadar geçtiğinden, bebekte antifıbrinolitik etki yapması beklenmez.
Üreme yeteneği/Fertilite
Bu konu ile ilgili bilgi yoktur.
4.7.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Traneksamik asidin araç ve makine kullanımı üzerinde etkisi yoktur veya etkisi ihmal edilebilir.
4.8.İstenmeyen etkiler
Traneksamik asit, genellikle iyi tolere edilir.
Traneksamik asit ile ilgili istenmeyen reaksiyonlar aşağıda vücut sistemlerine ve sıklık derecesine göre listelenmiştir.
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila < 1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilmiyor).
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Anaflaktik reaksiyon, anaflaktik şok, immün hipersensivite reaksiyonlar
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Baş dönmesi; konvülsiyonlar, özellikle yanlış kullanım durumunda (bkz. bölüm 4.4 “Özel kullanım uyarıları ve önlemleri”)
Göz hastalıkları
Seyrek: Renk görme bozuklukları
Kardiyak hastalıklar
Seyrek: Tromboembolik olaylar (derin ven trombozu, pulmoner emboli, serebral tromboz, akut renal kortikal nekroz, santral retinal arter ve ven trombozu gibi)
Bilinmiyor: Hızlı i.v. uygulama yapılan hastalarda nadiren hipotansiyon ve baş dönmesi görülebilir. İntravenöz uygulama 1 ml/dak.’dan daha kısa sürede yapılmamalıdır. Oral uygulama ile hipotansiyon bildirilmemiştir.
Gastrointestinal hastalıklar
Seyrek: Bulantı, kusma, diyare gibi gastrointestinal yan etkiler görülebilir ve bunlar dozun azaltılması ile ortadan kalkabilir.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Alerjik deri reaksiyonları.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; eposta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9.Doz aşımı ve tedavisi
Traneksamik asit ile bugüne kadar doz aşımı bildirilmemiştir.
Başağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, diyare veya hipotansiyon görülebilir. Bu şikayetler dozun azaltılması veya enjeksiyon hızının azaltılması ile kaybolmazsa semptomatik tedavi (antiemetik, antidiyaretik ve antihipotansif ajanlarla) uygulanmalıdır.
5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1.Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antifibrinolitik ilaçlar
ATC kodu: B02AA02
Traneksamik asit, esas olarak aşırı fibrinoliz ile ilişkili kanamaların tedavi ve profilaksisinde kullanılan bir antifibrinolitik bir ilaçtır.
Etki mekanizması: Traneksamik asit hemostatik etkisini, plazminojen aktivasyonunu inhibe ederek ve fıbrinolizin patolojik olarak arttığı durumlarda fibrin koruyucu etkinlik sağlayarak gösterir.
Traneksamik asit; plazminojen aktivasyonunun kompetitif, yüksek dozlarda da plazminin non-kompetitif bir inhibitörüdür. Etkisi aminokaproik aside benzer olmakla birlikte, ondan 10 kez daha aktiftir. Sağlıklı kişilerden alınan sitratlı ve tam kan örneklerinde 10 mg/ml konsantrasyonlara kadar, trombosit fonksiyonları, pıhtılaşma zamanı ve diğer pıhtılaşma faktörleri üzerinde herhangi bir etkisi saptanmamış, bununla birlikte 1-10 mg/ml’lık dozlarda trombin zamanını uzattığı gösterilmiştir.
5.2.Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
TRANASİTİL enjeksiyonluk çözelti damar içine verildiğinden emilimi tamdır. Oral uygulanan traneksamik asidin ise yaklaşık %30-50’si emilir.
Dağılım:
Traneksamik asit vücutta yaygın olarak interstisyel ve intravasküler kompartmanlara dağılır. Dağılımı hemen tümüyle ekstraselülerdir. Başlangıçtaki dağılım hacmi yaklaşık olarak 9 L’dir. Plazma proteinlerine yaklaşık % 3 oranında bağlanır ve bu durum traneksamik asidin plazminojene bağlanması ile ilgili görünmektedir. Traneksamik asit kan-beyin bariyerini aşar, sinoviyal sıvıya, sinoviyal zara, aköz hümöre ve semene geçer. Plasentayı aşar ve anne sütüne geçer. Çeşitli dokularda 17 saat, serumda ise 7-8 saat süreyle antifıbrinolitik konsantrasyonlarda bulunur.
Biyotransformasyon:
İlacın %5’inden daha azı metabolize olur.
Eliminasyon:
Traneksamik asit esas olarak idrar yoluyla ve aktif halde değişmeden glomerüler filtrasyonla elimine edilir. Böylelikle idrar yollarında ürokinaz veya doku plazminojen aktivatörleri tarafından indüklenen bir hiperfibrinoliz durumu söz konusu olduğunda hemostatik etkisini gösterebilir. Plazma yarı ömrü 2 saat kadardır. Renal klirensi plazma klirensine (110- 116ml/dak.) eşittir ve uygulanan dozun %95’i değişmemiş ilaç olarak idrarla atılır.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Doğrusal farmakokinetiğe sahiptir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Yaşlı hastaların farmakokinetiği:
Yaşlı hastalarda (≥65 yaş), gençlere göre farmakokinetik açıdan bir farklılık gözlenmemiştir. Ancak yaşlanma ile birlikte böbrek fonksiyonlarında azalma olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Karaciğer fonksiyon bozukluğunun farmakokinetiği:
Karaciğerde çok düşük miktarlarda metabolize olduğundan, karaciğer yetmezliğinde doz ayarlamasına gerek yoktur.
Böbrek fonksiyon bozukluğunun farmakokinetiği:
Traneksamik asit esas olarak böbrekler yoluyla elimine edildiğinden, böbrek fonksiyon bozukluğunda vücutta birikebilir. Bu nedenle böbrek yetersizliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekir (bkz. bölüm 4.2).
5.3.Klinik öncesi güvenlilik verileri
Traneksamik asitin kedi, köpek ve sıçanlara 6 gün 1 yıl süre ile 250-1600 mg/kg/gün dozlarda (önerilen insan dozunun 6-40 katı) oral veya i.v. yoldan uygulanması ile retinada fokal dejenerasyonlar gözlenmiştir. Bu lezyonların hayvanlarda görülme sıklığı % 25-100 olup, dozla ilişkilidir. Düşük dozlarda gözlenen lezyonlarm bir bölümü reversibl özelliktedir.
Kedi ve tavşanlara birkaç gün 2 hafta süre ile 126 mg/kg/gün (önerilen insan dozunun sadece 3 katı) gibi düşük dozlarda uygulanması ile bazı hayvanların retinasında değişiklik oluştuğunu gösteren kısıtlı veriler mevcuttur.
Klinik çalışmalarda haftalarca/aylarca traneksamik asit ile tedavi edilen hastalarda retina değişiklikleri gözlenmemiştir.
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1.Yardımcı maddelerin listesi
Enjeksiyonluk su
6.2.Geçimsizlikler
Preparatın yapılan preformülasyon, formülasyon ve stabilite incelemelerinde aktif madde yardımcı maddeler-iç ambalaj materyalleri üçgeninde herhangi bir ters etkileşim gözlenmemiştir.
Traneksamik asit, penisilin içeren solüsyonlar ve kan ile birlikte uygulanmaz.
6.3.Raf ömrü
24 ay
6.4.Saklamaya yönelik özel tedbirler
25˚C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
TRANASİTİL 250 mg/5 ml IV Enjeksiyonluk Çözelti; izotonik sodyum klorür, izotonik glikoz, dekstran 40, ringer solüsyonu ve heparin ile seyreltildikten sonra oda sıcaklığında 24 saat süreyle saklanabilmektedir.
6.5.Ambalajın niteliği ve içeriği
TRANASİTİL, 5 ml kapasiteli 10 adet tip I renksiz cam ampul içerisinde pazarlanmaktadır.
6.6.Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıklar Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
Sayfa 11/ 12
7.RUHSAT SAHİBİ
TURKTIPSAN SAĞLIK TURİZM EĞİTİM VE TİCARET A.Ş AKYURT/ANKARA
Tel: 0312 844 15 08
e-posta
8.RUHSAT NUMARASI
2022/275
9.İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 17.05.2022
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
–
Sayfa 12/ 12