TERAGRIP 650 MG/10 MG/4 MG FILM KAPLI TABLET (20 FILM KAPLI TABLET)

KULLANMA TALİMATI
Teragrip 650 mg/10 mg/4 mg film kaplı tablet
Ağız yoluyla alınır.
• Etkin madde: Herbir film kaplı tablet 650 mg parasetamol, 10 mg fenilefrin hidroklorür ve 4 mg klorfeniramin maleat içerir.
• Yardımcı maddeler: Mikrokristalin Selüloz, Krospovidon, Povidon K-30, Magnezyum Stearat, Opadry II Sarı 31F220000 (Hipromelloz, Kinolin Sarısı (Aluminyum Lake E104), Titanyum Dioksit (E171), Laktoz Monohidrat(inek sütü kaynaklıdır), Polietilen glikol)
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
• Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. • Eğer ilave sorularınız olursa,lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
• Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük dozkullanmayınız.
Bu kullanma talimatında:
1. TERAGRİP nedir ve ne için kullanılır?
2. TERAGRİP’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. TERAGRİP nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. TERAGRİP’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. TERAGRİP nedir ve ne için kullanılır?
•TERAGRİP, film tablet formunda bir ilaçtır. TERAGRİP tabletler sarı renkli, oblong, bikonveks görünümdedir.
•TERAGRİP, bir ağrı kesici ve ateş düşürücü (parasetamol), bir antihistaminik (klorfeniramin maleat) ve mukozanın şişkinliğini azaltarak tıkanıklıkları gideren bir dekonjestan (fenilefrin hidroklorür) olmak üzere üç etkin madde içeren kombine bir ilaçtır. •TERAGRİP, 20 ve 30 film tablet içeren blister ambalajlarda, orijinal kutuda kullanıma sunulmaktadır.
•TERAGRİP grip ve soğuk algınlığına bağlı ateş, üşüme, vücut ağrıları, baş ağrısı, burun tıkanıklığı, hapşırma ve burun akıntısı gibi belirtilerini azaltır.
•Laktoz monohidrat, inek sütü kaynalıdır.
2. TERAGRİP’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
TERAGRİP’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer:
•Etkin maddeler veya diğer adrenalin hormonu ile aktive olan (adrenerjik) ilaçlara veya TERAGRİP’in içerdiği maddelerden herhangi birine karşı (bkz. yardımcı maddeler listesi) alerjiniz varsa,
•Depresyon, psikiyatrik ya da duygusal bozukluklar ya da Parkinson tedavisinde kullanılan monoamin oksidaz inhibitörü (MAOI – monoaminoksidaz enzimini baskılayan ilaçlar) bir ilaç kullanıyorsanız ya da son 2 hafta içinde kullandıysanız.
•Şiddetli kalp-damar, karaciğer (Child-Pugh kategorisi > 9) veya böbrek hastalığınız varsa, •Şiddetli yüksek tansiyon veya hızlı kalp atışının eşlik ettiği bir hastalığınız varsa,
•İdrara çıkma sonrası, idrar kesesinde bir miktar idrarın kaldığı, prostat adenomu (üreme sistemi organının büyümesi) denilen rahatsızlığınız varsa,
•Sindirim kanalında tıkanıklık varsa,
•Midenizde daralmaya neden olan peptik ülseriniz (mide zarında ya da oniki parmak bağırsağında yara) varsa,
•Astım dahil olmak üzere herhangi bir akciğer hastalığınız varsa,
•Göz tansiyonunuz (glokom) varsa,
•Glukoz 6-fosfat dehidrojenaz enzim eksikliğiniz varsa (kırmızı kan hücrelerini oksidasyon reaksiyonları denen hasar verici durumdan koruyan proteinin eksikliği),
•Şeker (diabetes mellitus) hastasıysanız
•Sara (Epilepsi) hastasıysanız,
•Tiroid bezinin salgıladığı tiroid hormonlarının fazla çalışması (hipertiroid) varsa,
•Parasetamol içeren başka ilaç kullanıyorsanız,
•Beta bloker (kalp ve dolaşım bozuklukları için kullanılan ilaçlar) ilaçları kullanıyorsanız •Trisiklik antidepresan (depresyon için kullanılan ilaçlar) kullanıyorsanız
•Burun açıcı (nazal dekonjestanlar), iştah kesici ilaçlar gibi, diğer sempatomimetik ilaçları kullanıyorsanız
•Feokromositoma (böbreküstü bezlerinde oluşan bir tümör olup, adrenalin miktarında artışa sebep olur) hastasıysanız,
•Hamileyseniz veya bebeğinizi emziriyorsanız
•12 yaşından küçükseniz
TERAGRİP’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer:
•Alkol kullanıyorsanız,
•Geçmişte kalbin atım hızının bozulmasına (aritmi) bağlı olarak Torsades de Pointes veya QT uzaması görüldü ise,
•Kalp-damar sistemi hastalıklarınız varsa,
•Böbrek ya da karaciğer hastalığınız varsa
•Serebral ateroskleroz hastasıysanız,
•Belirsiz nedenle tansiyonunuz düşüyorsa (idiyopatik ortostatik hipotansiyon) varsa, •Tiroid fonksiyon bozukluğunuz varsa,
Kansızlığı (anemisi) olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
•İdrar tutulmasına hassas olabileceğinizden, prostat büyümeniz varsa,
•Bronşiyal astımınız varsa,
•Şeker (Diabetes mellitus) hastasıysanız,
•Sürekli yetersiz beslenme (Kronik malnutrisyon) ve aşırı sıvı kaybınız (dehidrasyon) varsa, •Karaciğer enzimlerinde yükselme (örneğin alanin aminotransferaz (ALT) düzeyi) ve gelip geçici sarılıkla karakterize kalıtsal bir hastalık olan Gilbert sendromunuz varsa Birden (akut) yüksek doz verildiğinde ciddi karaciğer zehirlenmesine (toksisitesine) neden olur.
•Erişkinlerde uzun süreli (kronik) günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir. •Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
•Ameliyat olacaksanız,
•TERAGRİP’i önerilenden daha uzun ya da daha kısa süreli kullanmayınız. TERAGRİP önerilen dozların ve sürenin üzerinde kullanıldığında karaciğer hasarına neden olabilen parasetamol maddesini içermektedir.
•Alkol alan kişilerde karaciğer zehirlenmesi (hepatotoksisite) riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
•Karaciğer ve/veya böbrek rahatsızlığınız varsa,
•Nefes alma problemleriniz (astım, amfizem ya da kronik bronşit gibi) varsa, TERAGRİP’i doktor kontrolü altında dikkatli kullanmalısınız.
•Parasetamol içeren bir ürünü ilk kez kullanıyorsanız ya da daha önce kullandıysanız, ilk dozda ya da tekrarlayan dozlarda deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilir. Bu durumda doktorla irtibata geçiniz. İlacı bırakarak alternatif bir tedaviye geçmeniz gerekir. Böyle bir deri reaksiyonu oluşumunda bu ilacı ya da parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalısınız. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen cilt reaksiyonlarına neden olabilir.
•Eğer astım, amfizem ya da kronik bronşit gibi nefes alma problemleriniz varsa
•Şikayetleriniz 3-5 gün içinde düzelmezse ya da eşlik eden yüksek ateş varsa, ateş 3 günden uzun sürmüşse, deri döküntüsü (kurdeşen) ya da inatçı baş ağrısı olursa doktorunuza danışınız.
•TERAGRİP’in önerilen dozunu aşmayınız. TERAGRİP ile birlikte parasetamol içeren daha başka ürünler kullanmayınız. Günlük maksimum dozu aştığınızda şiddetli karaciğer hasarı görülebilir.
•Glutatyon seviyesi azalmış, düzenli alkol kullanan, aşırı iştahsız (anoreksik), düşük vücut kütle indeksi olan ya da beslenme yetersizliğiniz varsa karaciğer fonksiyon bozukluğu riski nedeniyle dikkatli kullanılmalıdır.
•Glutatyon eksikliğiniz varsa, TERAGRİP metabolik asidoz riskini artırabilir.
Metabolik asidozun aşağıdaki belirtileri vardır:
oDerin, hızlı ve zorlanarak nefes alıp vermek oMide bulantısı ve kusma
oİştahsızlık
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
TERAGRİP’in yiyecek ve içecek ile kullanılması
TERAGRİP alkolle birlikte kullanılırsa karaciğer hasarına neden olabileceğinden bu ürünü kullanılırken alkollü içecekler kullanmamalısınız.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•TERAGRİP gerekli olmadıkça hamilelik döneminde kullanılmamalıdır.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•TERAGRİP gerekli olmadıkça emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Araç ve makine kullanımı
TERAGRİP uyuşukluğa neden olabilir. Bu nedenle araç ve makine kullanırken dikkatli olunuz.
TERAGRİP’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler TERAGRİP laktoz monohidrat içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız (hassasiyet) olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
TERAGRİP kinolin sarısı ve titanyum dioksit içermektedir. Bu maddeler alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer:
• Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) depresyon ve Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılır. MAOI kullanıyorsanız ya da son iki hafta içinde kullanmış iseniz TERAGRİP’i almayınız.
Bazı ilaçlarla birlikte kullanıldığında TERAGRİP’in etkisi değişebilir. Aşağıdaki ilaçları kullanıyorsanız lütfen doktorunuza söyleyiniz:
• Sakinleştirici (sedatifler, trankilizanlar) ilaçlar
• Mide boşalmasında gecikme yaratan ilaçlar (ör. propantelin)
• Mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar (ör. Metoklopramid ve domperidon gibi)
• Kolestiramin gibi kolesterol düşürücü ilaçlar
• Karaciğer enzimlerini uyaran ilaçlar ör. bazı uyku ilaçları, sara hastalığında kullanılan ilaçlar (fenitoin, fenobarbital, karbamazepin gibi) ve tüberküloz tedavisinde kullanılan ilaçlar (rifampisin, izoniyazid)
• Antibiyotik olarak kullanılan kloramfenikol
• Varfarin ve kumarin türevi antikoagülanlar (kan pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlar) • Zidovudin (AİDS hastalığında kullanılan bir ilaç)
• Bulantı ve kusmanın önlenmesi için kullanılan ilaçlar (tropisetron ve granisetron) • Alkol
• Antidepresanlar (ruhsal çöküntü tedavisinde kullanılan ilaçlar: imipramin, amitiriptilin, bitkisel bir ilaç sarı kantaron-St. John Wort gibi)
• Kalp ve astım hastalığı için kullanılan (sempatomimetikler) ilaçlar
• Kalp ritim bozukluğu ve tansiyon için kullanılan ilaçlar (beta-blokerler, debrisokin, guanetidin, rezerpin)
• Migren tedavisinde kullanılan ergo alkaloitleri (ergotamin ve metilserjit)
• Sinir sisteminin uyarılmasını azaltmak için kullanılan antikolinerjik ilaçlar (ör. bazı psikotrop ilaçlar, atropin ve idrar kaçırma tedavisinde kullanılan ilaçlar)
• Kalp rahatsızlıklarında kullanılan digoksin ve kardiyak glikozitler
• Doğumu kolaylaştırmak için kullanılan oksitosin
• Gut hastalığının (eklemlerde görülen bir hastalık) tedavisinde kullanılan probenesid • Parasetamolün non steroidal antienflamatuar ilaçlar (NSAİ) denen ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar ile birlikte kullanılması, NSAİ’ların böbreklerdeki olumsuz etkilerini arttırabilir.
• Birden fazla ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar ile kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir.
• Parasetamol, özellikle gut hastalarında kandaki ürik asit düzeylerinin belirlenmesinde kullanılan fosfotungstik ürik asit testlerini etkileyebilir.
• Alerji ilaçları (antihistaminikler), derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleri yapılmadan birkaç gün önce kesilmelidir.
• Parasetamol içeren ya da dekonjestan içeren grip ve soğuk algınlığı için kullanılan ilaçlar ile birlikte kullanılması önerilmez.
• Antikolinerjik (istem dışı çalışan bazı sinir sinyallerini engelleyici/azaltıcı etkisi olan) ilaçlar (ör. bazı psikiyatrik ilaçlar, atropin ve idrar kaçırma tedavisinde kullanılan ilaçlar)
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. TERAGRİP nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlarda kullanınız: 12 yaşın üzerindeki çocuklar ve yetişkinlerde:
Her 6 saatte 1 tablet alınız.
Durumunuza göre doktorunuz gerekli gördüğü durumlarda her 4 saatte 1 tablet kullanılabilir.
Günde 6 tabletten fazla kullanmayınız.
TERAGRİP’i 5 günden uzun süreli kullanmayınız.
Alkol alan kişilerde karaciğer zehirlenmesi (hepatotoksisite) riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
Uygulama yolu ve metodu:
TERAGRİP’i yeterli miktarda (örneğin bir bardak) su ile alınız.
TERAGRİP’i yemeklerden önce veya yemeklerden sonra kullanabilirsiniz.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
TERAGRİP, 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
Yaşlılarda kullanımı:
TERAGRİP’in yaşlılarda kullanımı araştırılmamıştır.
Özel kullanım durumları:
TERAGRİP, karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
TERAGRİP şiddetli karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır. Alkol alan kişilerde karaciğer zehirlenmesi (hepatotoksisite) riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
Eğer TERAGRİP’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla TERAGRİP kullandıysanız:
Doz aşımı durumlarında solgunluk, bulantı ve kusma sık görülen erken belirtilerdir. Ancak bazı durumlarda saatlerce belirti görülmeyebilir. Bu nedenle aşırı doz veya kazayla ilaç alma durumlarında derhal doktorunuza haber veriniz veya hastaneye başvurunuz. Akut ( kısa sürede) yüksek doz alındığında karaciğer zehirlenmesine yol açabilir. Aşırı dozun zararı alkolik karaciğer hastalarında daha yüksektir. Alkol alan kişilerde karaciğer zehirlenmesi (hepatotoksisite) riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir. Parasetamol doz aşımı hemen tedavi edilmelidir.
Doz aşımında karşılaşılan etkiler olası yan etkiler bölümünde listelenen etkilerle benzerdir. Ciddi vakalarda zihin karışıklığı, halüsinasyonlar (hayal görme), nöbetler ve kalp ritm bozuklukları görülebilir.
Doz aşımında sakinlik, merkezi sinir sisteminin paradoksal uyarılması, toksik psikozis (duygudurum bozukluğu), nöbet, apne (solunumun geçici olarak durması), konvülsiyonlar (istemli olarak çalışan kasların, istem dışı kasılması), antikolinerjik etkiler (bulanık görme, ağız kuruluğu, idrar tutulması, kabızlık), distonik reaksiyonlar (istem dışı, güçlü kas kasılmaları ve postür bozukluğu), ve aritmi (kalp atışında anormallik) dahil kardiyovasküler kollaps (damarların genişleyip burada kanın toplanmasıyla oluşan ağır bir çöküntü tablosu) meydana gelebilir. Parasetamol ile doz aşımı karaciğer hasarı, ensefalopati (beyin dokusunda değişikliklere neden olan hastalık), koma ve ölüme neden olabilir.
TERAGRİP’ten kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
TERAGRİP’i kullanmayı unutursanız:
Eğer TERAGRİP’in bir dozunu almayı unutursanız, hatırladığınız anda dozu alınız ve 6 saat sonra gerekiyorsa (doktorunuzun önerisi doğrultusunda) dozu tekrarlayınız.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
TERAGRİP ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler Bulunmamaktadır.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, TERAGRİP’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Aşağıdakilerden biri olursa TERAGRİP’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Ciltte kızarıklık, kaşıntı gibi alerjik cilt reaksiyonları
• Çok miktarda alındığında kansızlık, uzun süreli kullanımında kan hücrelerinin sayısında azalma (trombositopeni, trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni, pansitopeni) • Beyaz kan hücrelerinin sayısında azalma (agranülositoz)
• Lyell sendromu (Fatal sonuçlar dahil toksik epidermal nekroliz, ilaç ve çeşitli enfeksiyonlara bağlı olarak gelişebilen bir deri hastalığı)
• Stevens-Johnsons sendromu (ciltte ve göz çevresinde kan oturması, şişlik ve kızarıklıkla seyreden iltihap)
• Akut jeneralize eksantematoz püstülozis (yüksek ateşin eşlik ettiği akut yaygın döküntülü, içi cerahat dolu küçük kabarcıklar)
• Astım ve nefes darlığı
• Çok miktarda alındığında ciddi karaciğer hasarı
• Karaciğer enzimlerinin yükselmesi
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Yan etkiler görülme sıklıklarına göre aşağıdaki şekilde sıralanmıştır.
•Çok yaygın: 10 hastanın en az birinde görülebilir.
•Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
•Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir. •Seyrek: 1000 hastanın birinden az görülebilir.
•Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
•Bilinmiyor: Eldeki veriler ile tahmin edilemiyor.
Yaygın
•Baş ağrısı, baş dönmesi, uykululuk hali, uyuşma
•Üst solunum yolu hastalık belirtileri
•Bulantı, kusma, gaza bağlı mide-bağırsakta şişkinlik, karın ağrısı, kabızlık
Yaygın olmayan
•Mide-bağırsak kanaması
•Tedavi dozlarında uzun süreli kullanımda böbrek üzerine zararlı etki
Seyrek
• Kan pulcuğu sayısında azalma (trombositopeni), akyuvar sayısında azalma (lökopeni), kan
hücrelerinde azalma (pansitopeni), kansızlık (anemi), hemolitik anemi gibi kan sayım
değişiklikleri
• Alerjik reaksiyonlar, anaflaktik şok (el,ayak,yüz ve dudakların şişmesi, ya da özellikle
boğazda nefes darlığına yol açacak şişme)
• Deri döküntüsü, kaşıntı, kurdeşen (ürtiker), alerjik ödem ve yüzde, dilde ve boğazda şişlik
(anjiyoödem), yaygın akıntılı döküntüler (akut generalize eksantematöz püstülozis), el, yüz
ve ayakta dantele benzer kızarıklık oluşturan, aşırı duyarlılık (eritema multiform), deri ve
mukozaları tutan, yaygın şekilde içi su dolu deri kabarcığı (bül) oluşumu ve cilt
bütünlüğünde bozulma ile karakterize ciddi seyirli ilaç reaksiyonu (Stevens-Johnson
sendromu), deride içi sıvı dolu kabarcıklar (toksik epidermal nekroliz)
• Akciğerde nefes darlığına yol açacak astım benzeri belirtiler (bronkospazm), bronşiyal
salgılarda kalınlaşma
• İshal, hazımsızlık
• Karaciğerde bozukluk, sarılık dahil hepatit (karaciğer iltihabı)
• Halsizlik, göğüs sıkışması
• İştahsızlık
• Depresyon, kabus görme
• İritabilite, konsantre olamama
• Bulanık görme
• Kulak çınlaması
• Kalp atımının hızlanması (taşikardi), çarpıntı, kalpte ritm bozukluğu (aritmi)
• Düşük tansiyon
Çok seyrek
• Lyell sendromu ( ilaç ve çeşitli enfeksiyonlara bağlı olarak gelişebilen deri hastalığı)
• Beyaz kan hücrelerinin sayısında azalma
• Aspirin ve diğer NSAI ilaçlara duyarlı kişilerde nefes darlığı (bronkospazm)
Bilinmiyor
• Bağışıklık sistemine bağlı nefes darlığı (bronkospazm), pozitif alerji testi, bazı kan
hücrelerinin azalması (trombositopeni)
• Merkezi sinir sisteminde uyarılma, beyinde iltihaplanma (ensefelopati), uykusuzluk,
ellerde titreme (tremor)
• Sinirlilik, iritabilite (uyaranlara karşı aşırı duyarlı olma durumu), huzursuzluk,
heyecanlanma
• Kas seyirmesi ve inkoordinasyonu (koordinasyonun bozulması)
• Üriner retansiyon (idrar yapamama)
• Eksfoliyatif dermatit (deride kızarıklık ve pullanma) dahil alerjik reaksiyonla, ışığa
duyarlılık, deri reaksiyonları, ürtiker
• Hafif sersemlikten derin uykuya kadar değişen sedasyon, baş ağrısı, çocuklarda
paradoksikal eksitasyon (vücut/organların uyarılması), yaşlılarda konfüzyonel psikoz
(bilinç bulanıklığıyla seyreden sinirsel bozukluk)
• Ağız kuruluğu
• İdrar yapmada zorlanma, ağrılı idrar yapma
• Göz bebeğinin büyümesi (midriyazis), gözün ön bölümündeki sıvı akışının azalmasıyla
göz içi basıncının artması (akut açılı glokom)
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız
doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi
durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan
etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da
0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi
(TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın
güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. TERAGRİP’in saklanması
TERAGRİP’i çocukları göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra TERAGRİP’i kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz TERAGRİP’i kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik
Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat Sahibi :Pharmactive İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Bağcılar-İstanbul
Üretim Yeri : Pharmactive İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Kapaklı/Tekirdağ
Bu kullanma talimatı …………… tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
Teragrip 650 mg/10 mg/4 mg film kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde: Her bir film kaplı tablet
Parasetamol ………… ……………………………..650 mg Fenilefrin hidroklorür ……… ……………………..10 mg Klorfeniramin maleat ……………………………….4 mg içerir.
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklıdır)………..6.48 mg Kinolin sarısı ……………………………………….0,63 mg Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet
Sarı renkli, oblong, bikonveks film kaplı tablet
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
TERAGRİP, grip ve soğuk algınlığına bağlı baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, ateş ve eşlik eden titreme, nazal ve sinüs konjesyonu, burun akıntısı ve hapşırık gibi semptomların tedavisinde kullanılır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi
12 yaşın üzerindeki çocuklar ve yetişkinlerde:
Her 6 saatte 1 tablet kullanılır.
Hastanın durumuna göre, doktorun gerekli gördüğü durumlarda her 4 saatte 1 tablet kullanılabilir. Günde 6 tabletten fazla kullanılmamalıdır.
5 günden uzun süreli kullanılmamalıdır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
Uygulama şekli:
Oral yoldan kullanılır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:
TERAGRİP, karaciğer fonksiyonları bozulmuş veya Gilbert sendromu olan hastalarda doz azaltılmalı ya da doz intervali uzatılmalıdır. TERAGRİP şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi < 10 ml/dk) doz intervali en az 8 saat olmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
TERAGRİP, 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
Geriyatrik Popülasyon:
TERAGRİP’in yaşlılarda doz ayarlaması gerekmemektedir.
Diğer:
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir (bkz. Bölüm 4.4).
4.3. Kontrendikasyonlar
TERAGRİP, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
• Etkin maddeler veya diğer adrenerjik ilaçlara veya içerdiği maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık
•Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) kullanan ya da son iki hafta içinde kullanmış olan hastalar (Bkz. Bölüm 4.5)
•Trisiklik antidepresan kullanan hastalar (Bkz. Bölüm 4.5)
•Beta bloker kullanan hastalar (Bkz. Bölüm 4.5)
•Diğer sempatomimetik ilaçları kullanan hastalar (Bkz. Bölüm 4.5)
•Feokromositoma
• Şiddetli kalp-damar, karaciğer (Child-Pugh kategorisi > 9) veya böbrek hastalığı
• Hipertansiyon ve taşikardinin eşlik ettiği hastalıklar
•Hipertiroidi
• Koroner arter hastalığı
• Miksiyon sonrası mesanede bir miktar idrarın kaldığı, prostat adenomu
• Mesane boynunda obstrüksiyon
• Piloroduodenal obstrüksiyon
• Stenoz yapan peptik ülser
• Akciğer hastalıkları (astım dahil)
• Dar açılı glokom
• G-6PD (glukoz-6-fosfat dehidrojenaz) eksikliği
• Epilepsi
•Diabetes mellitus
•Gebelik ve laktasyon (Bkz. 4.6 Gebelik ve laktasyon)
•12 yaşın altındaki çocuklarda
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Anemisi olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veya uzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 10
ml/dk) halinde, doktorun parasetamol kullanımının yarar/risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir. Doz ayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.
• Önerilen doz aşılmamalı veya ardarda 5 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır. Yüksek doz parasetamol ve bu arada uzunca bir süre içerisinde kullanılan toplam dozun yüksek olması; irreversibl karaciğer yetersizliğiyle birlikte analjeziklere bağlı nefropati gelişmesine neden olabilir. Hastalar bu ilacı kullanırken, parasetamol içeren daha başka ürünler kullanmamaları konusunda uyarılmalıdırlar.
•Parasetamol içeren ilaçların TERAGRİP ile eş zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
Parasetamol içeren başka ilaçlarla birlikte kullanımı doz aşımına neden olabilir.
Parasetamol doz aşımı sonuçları karaciğer nakli ya da ölüme kadar varabilen karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Parasetamol içeren ve ağrı kesici, ateş düşürücü, grip ve nezle semptomlarını giderici ya da uykuya yardımcı ilaçlar ile birlikte kullanılması önerilmez.
• Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
• Parasetamolün alkolle birlikte kullanılması karaciğer hasarına neden olabileceğinden bu ürün kullanılırken alkollü içecekler içilmemelidir.
• Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır. Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
•Alkol bağımlılarında parasetamol dikkatli kullanılmalıdır.
•TERAGRİP, karaciğer fonksiyonlarını etkileyebilecek diğer ilaçları alan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
•Geri dönüşümsüz ciddi karaciğer hasarına neden olabilir.
• Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
•Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.
• Bir yıl boyunca günlük terapötik parasetamol dozları alan bir hastada hepatik nekroz ve daha kısa süreli olarak aşırı doz kullanan bir hastada karaciğer hasarı bildirilmiştir.
12-48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir. Ancak klinik semptomlar dozun alınmasından 1-6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.
• Hepatoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlarda ya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif veya orta şiddette karaciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi < 9) olan hastalar, parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.• Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması sırasında serum alanin aminotransferaz (ALT) düzeyi yükselebilir.
• Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi arttıran ve hepatik glutatyon rezervini azaltan ilaçları eş zamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitus gibi çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa neden olabilir.
• Sepsis gibi glutatyon eksikliği olan hastalarda, parasetamol kullanımı metabolik asidoz
riskini artırabilir. Ciddi bir enfeksiyonunuz varsa bu metabolik asidoz riskini artırabilir.
Metabolik asidoz belirtileri şunlardır:
o Derin, hızlı ve zorlanarak nefes alıp vermek
o Mide bulantısı ve kusma
o İştahsızlık
• Glutatyon seviyesi azalmış, düzenli alkol kullanan, anoreksik, düşük vücut kütle
indeksi olan ya da beslenme yetersizliği olan kişilerde karaciğer fonksiyon
bozukluğu/hasarı tespit edilmiştir. Bu durumlar mevcutsa dikkatli kullanılmalıdır.
• Yüksek dozlarda parasetamolün uzun süreli kullanılması böbrek hasarına neden olabilir.
• Glukoz 6 fosfat dehidrojenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Seyrek olarak
hemoliz vakaları görülebilir.
• Gilbert sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi klinik semptomlara
ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bu nedenle, bu hastalar parasetamolü
dikkatli kullanmalıdırlar.
• Miyokardın sempatomimetik ilaçlara karşı duyarlılığını artıran anesteziklerin kullanıldığı
durumlarda fenilefrin içeren preparatlar kullanılmamalıdır.
• Ameliyatlarda, halojenli anestezikler kullanılması durumunda, hipertansif kriz riski
artacağından TERAGRİP ile tedaviyi birkaç gün önce durdurmak tavsiye edilir.
• Fenilefrinin olası vazokonstriktif etkisi nedeniyle, kardiyovasküler hastalığı olan 70 yaşın
üstündeki hastalarda dikkatli olmak gerekir.
• Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes
hastalarında kullanımından kaçınılmalıdır.
• Renal yetmezlik
• Hepatik yetmezlik
• Akut hepatit
• Kronik malnutrisyon ve dehidrasyon
• Kardiyovasküler sistem hastalıkları
• Bronşiyal astım
• Serebral ateroskleroz
• Diabetes Mellitus
• Hemolitik anemi
• Hipertansiyon
• İdiyopatik ortostatik hipotansiyon
• Prostat hipertrofisi, üriner retensiyon yatkınlığı olabilir.
• Tiroid fonksiyon bozukluklarında kullanımından kaçınılmalıdır.
• TERAGRİP, 12 yaşından küçük çocuklarda kullanılmamalıdır.
• 5 günden uzun süreli kullanılmamalıdır. Tedavi kesilmelidir ve doktora danışılmalıdır.
Akut alevlenmeler dışında fenilefrin kronik rinit tedavisinde kullanılmamalıdır.
Aşağıdaki durumlarda doktora danışılmalıdır:
• Astım, amfizem ya da kronik bronşit gibi nefes alma problemleri varsa
• Semptomlar 3-5 gün içinde düzelmezse ya da eşlik eden yüksek ateş varsa, ateş 3 günden
uzun sürmüşse, kurdeşen ya da inatçı baş ağrısı varsa
Bunlar daha ciddi bir durumun işareti olabilir.
• Fenilefrin, profesyonel sporcular için doping testlerinde yanlış pozitif sonuç verebilir.
• TERAGRİP laktoz monohidrat içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
• TERAGRİP, kinolin sarısı ve titanyum dioksit içermektedir. Bu maddeler alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Ürün içeriğindeki her bir maddenin neden olabileceği ilaç etkileşimleri iyi bilinmektedir ve aşağıda listelenmiştir. Bunların kombine kullanım yoluyla değişebileceğine dair bir işaret yoktur.
Parasetamol
Parasetamolün ilaç-ilaç etkileşimleri genellikle minördür ve ancak, diğer ilacın terapötik indeksi düşük (örneğin varfarin ve kumarin) ya da antikonvülsif ilaç olması durumunda önem kazanır.
Parasetamolün non steroidal antienflamatuar ilaçlarla (NSAİ) birlikte kullanılması, NSAİ’ların böbreklerdeki olumsuz etkilerini arttırabilir.
Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde istenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır.
Parasetamol ile, kafein ve opiatlar gibi diğer analjezikler arasında farmakodinamik etkileşimler bulunmuştur.
hastalarda
parasetamol dozu azaltılmalıdır.
Güncel veriler, parasetamolün hepatotoksisitesinin fenobarbital, fenitoin veya karbamazepin gibi antiepileptik ilaçlarla birlikte kullanıldığında artmadığını desteklemektedir.
Tüberküloz tedavisinde kullanılan rifampisin ve isoniazid, parasetamolün karaciğer üzerindeki toksik etkisini artırır.
Parasetamol ve zidovudinin özellikle kronik tedavi süresince birlikte kullanılması nötropeni insidansında artışa yol açabilir. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol zidovudin ile birlikte alınmamalıdır.
Parasetamol (veya metabolitleri), K vitaminine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındaki etkileşimler, “uluslararası normalleştirilmiş oran” (International Normalized Ratio, INR) değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bu nedenle, oral antikoagülan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdırlar. Ara sıra parasetamol kullanımının anlamlı bir etkisi yoktur.
Hepatotoksik maddeler parasetamol akümülasyonunu ve doz aşımı olma riskini arttırabilir. Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin vb.) veya rifampisin ve izoniyazid gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçların tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğer hasarı riskini artırabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınması da karaciğer hasarına neden olabilir. Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, koloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini artırabilir.
5-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antogonistleri olan tropisetron ve granisetron, farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.
Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve
dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.
Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı
emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir.
Benzer şekilde domperidon parasetamolün absorbsiyon hızını artırabilir.
Parasetamol, lamotrijin karaciğerde metabolizmasını olası indüklemesine bağlı olarak biyoyararlanımını azaltarak etkisinde azalmaya neden olabilir.
Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperion ile artabilir ve kolestramin ile
azalabilir. Kolestramin bir saat sonra verilmelidir.
St. John’s Wort (Hypericum perforatum – sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini
azaltabilir.
Parasetamol fosfotungstik ürik asit testlerini etkileyebilir.
Besinlerle birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı azalabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Pediyatrik popülasyon
Pediyatrik popülasyon için etkileşim çalışması bulunmamaktadır.
Fenilefrin hidroklorür
TERAGRİP, monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) (maklobemid dahil) kullanan ya da son iki hafta içinde kullanmış olan hastalar için kontrendikedir. Fenilefrin, MAOI’lerin etkisini potansiyalize ederek hipertansif krizi tetikleyebilir.
Fenilefrinin diğer sempatomimetik ilaçlarla ya da trisiklik antidepresanlarla (amitriptilin gibi) birlikte kullanımı kardiyovasküler yan etki riskini arttırabilir.
Fenilefrin, betablokerlerin ve diğer antihipertansif ilaçların (debrisokin, guanetidin, rezerpin, metildopa gibi) etkinliğini azaltabilir. Hipertansiyon ve diğer kardiyovasküler yan etkiler artabilir.
Fenilefrin ile digoksin ve diğer kardiyak glikozitlerin birlikte kullanımı, düzensiz kalp atışı ya da kalp krizi riskini arttırabilir.
Fenilefrin ile ergo alkoloitlerinin (Ergotamin ve metilserjit) ile birlikte kullanımı ergotizm riskini arttırabilir.
Fenilefrin; monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri (maklobemid dahil), alfa- ve beta-
blokerler ve antihipertansifler (debrisokin, guanetidin, rezerpin), fenotiyazin tipi
trisiklik
antidepresanlar (örneğin imipramin, amitriptilin), guanetidin ya da atropin, dijitalis,
Rauwolfia alkaloidleri, indometazin, metildopa, diğer santral sinir sistemi uyarıcıları ve
olasılıkla teofilinle etkileşime girebilme potansiyeline sahiptir.
Oksitosik ilaçlarla birlikte kullanılan fenilefrinin pressör etkisinin arttığı, bazı genel
anestetiklerle birlikte kullanılan fenilefrinin ender de olsa aritmi riski oluşturduğu
bildirilmiştir. İntravenöz ergo alkaloidi (Ergotamin ve metilserjit) kullanan hastalarda kan
basıncının aşırı yükselme olasılığı vardır. Digoksin ve kardiyak glikozitler düzensiz kalp
atışı ve kalp krizi riskini artırır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Pediyatrik popülasyon
Pediyatrik popülasyon için etkileşim çalışması bulunmamaktadır.
Klorfeniramin maleat
Klorfeniramin gibi antihistaminler, barbitüratlar, opioid analjezikler, antikonvülsanlar,
antidepresanlar (trisiklik ve MAOI), diğer antihistaminler, antiemetikler, antipsikotikler,
anksiyolitikler, hipnotikler, alkol ve diğer santral sinir sistemi (SSS) depresanlarının
(sempatomimetikler, antidepresanlar) etkilerini artırabilir.
Atropin, trisiklik antidepresanlar ve MAO inhibitörlerinin antimuskarinik etkilerini artırabilir.
Klorfeniramin antikolinerjik aktiviteye sahip olduğundan, antikolinerjik etkiler (ör. bazı psikotrop ilaçlar, atropin ve üriner inkontinens tedavisinde kullanılan ilaçlar) bu ilaçlar artabilir. Bunun sonucunda taşikardi, ağız kuruluğu, gastrointestinal rahatsızlıklar (ör.kolik), üriner retensiyon ve baş ağrısı görülebilir.
Klorfeniramin, fenitoin metabolizmasını inhibe eder, bu nedenle fenitoin toksisitesine neden olabilir.
Antihistaminikler derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleri yapılmadan birkaç gün önce kesilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Pediyatrik popülasyon
Pediyatrik popülasyon için etkileşim çalışması bulunmamaktadır.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) TERAGRİP’in çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrolü üzerinde etkisi
için çalışma bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlarda yapılan epidemiyolojik çalışmalar önerilen dozlarda oral parasetamol kullanımına bağlı olumsuz etkisi olduğunu göstermemektedir. Oral uygulama ile yapılan üreme çalışmaları herhangi bir malformasyon ya da fetotoksisite (bkz. 5.3) belirtisi göstermemiştir. Normal kullanım şartlarında, parasetamol gebelik süresince yarar-risk oranı değerlendirilerek kullanılabilir.
Fenilefrinin gebe kadınlarda kullanımına ait data sınırlıdır. Fenilefrin kullanımı ile birlikte uterus üzerine vazokonstriksiyon ve uterus kan akışının azalması sonucu fetal hipoksi görülebilir. Gebelik sırasında fenilefrin kullanımından kaçınılmalıdır.
İnsan epidemiyolojik datası klorfeniramin ve konjenital malformasyonlar arasında bağlantı gözlenmemiştir. Bununla birlikte kontrollü klinik çalışmaların olmamasına bağlı olarak gebelik sırasından klorfeniramin kullanımından kaçınılmalıdır.
TERAGRİP’in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik, embriyonal/fetal gelişim, doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
TERAGRİP, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Emziren annelerdeki farmakokinetik bir çalışmada 650 mg’lık dozun %1’inden azı anne sütünde saptanmıştır. Benzer sonuçlar diğer çalışmalarda da bulunmuştur. Bu nedenle emziren anne tarafından terapötik dozların alınması bebek üzerinde bir risk oluşturmaz.
Fenilefrinin anne sütüne geçip geçmediğine dair mevcut data bulunmamaktadır. Emzirme döneminde fenilefrin kullanımından kaçınılmalıdır.
Klorfeniramin maleat anne sütüne önemli miktarda geçer; bu düzeyde ilacın bebek için zararlı etki oluşturduğu bilinmemekle birlikte beraber kullanılmaması önerilir. Klorfeniramin maleat ve diğer antihistaminikler laktasyonu inhibe edebilir.
Emzirme döneminde fenilefrin kullanımından kaçınılmalıdır.
TERAGRİP gerekli olmadıkça emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği (Fertilite)
Parasetamol ile hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda fertilite üzerindeki etkisini araştıran yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bazı çalışmalarda nonsteroidal antienflamatuvar ilaçların fertilite üzerine engelleyicei etkisi olduğu bildirilmekle birlikte kesin sonuca varılamamıştır. Klorfeniramin ile preklinik çalışmalar, tedavi edici dozlarda fertilite üzerine zararlı bir etkisi olduğunu göstermemiştir.
Fenilefrin ile üreme toksikolojisi üzerine yeterli çalışma bulunmamaktadır.
TERAGRİP’in üreme yeteneği üzerine etkisi ile ilgili klinik çalışma yoktur.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
TERAGRİP uyuşukluğa neden olabilir. Bu nedenle hastalar araç veya makine kullanırken
dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar. Uyku hali, sedatifler, trankilizanlar ve alkollü
içeceklerin kullanımıyla artabilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Uyuşukluk, sersemlik, ağız veya boğaz kuruluğu, baş ağrısı, uykusuzluk, irritabilite ve asabiyet, taşikardi ve palpitasyonlar, en sık bildirilen yan etkilerdir. Özellikle çocuklarda, bazen huzursuzluk ve uyku bozuklukları ortaya çıkabilir.
Kabızlık, ishal veya şişkinlik dahil gastrointestinal bozukluklar görülebilir; bulantı ve kusma bildirilmiştir.
Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Parasetamol
Parasetamolün istenmeyen etkileri genellikle hafiftir. 10 g’ın üzerinde alınması durumunda
toksisite görülmesi muhtemeldir.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Çok miktarda alındığında anemi, methemoglobinemi, uzun süreli kullanımda
hemolitik anemiye bağlı trombositopeni, trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni ve
pansitopeni gibi kan sayım değişiklikleri
Bu yan etkiler parasetamol ile neden-sonuç ilişkisi içinde değildir. Çok seyrek: Agranülositoz, trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Alerjik reaksiyonlar, anaflaksi
Çok seyrek: Lyell sendromu
Bilinmiyor: Bronkospazm, pozitif alerji testi, immün trombositopeni
Sinir sistem hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi, somnolans, parestezi
Bilinmiyor: Santral sinir sistemi stimülasyonu, ensefelopati, insomia, tremor
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyon belirtileri
Seyrek: Analjezik astım sendromu da dahil astım ve bronkospazm
Çok seyrek: Aspirin ve diğer nonsteroid antienflamatuar ilaçlara karşı duyarlılığı olan hastalarda bronkospazm
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kusma, dispepsi, flatulans, karın ağrısı, konstipasyon Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanama
Seyrek: İshal
Hepatobilier hastalıklar
Seyrek: Çok miktarda alındığında hepatik bozukluk, karaciğer enzimlerinin yükselmesi Çok seyrek: Hepatik disfonksiyon
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Ürtiker, deri döküntüsü, kaşıntı, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil)
Bu belirti ilacın kesilmesiyle kaybolur.
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: Parasetamolün terapötik dozlarını takiben nefrotoksik etkileri yaygın değildir. Uzun süreli uygulamada papiler nekroz bildirilmiştir.
Asetilsalisilik asiti tolere edemeyen hastalar (örneğin astım hastaları), yaygın olarak (%5-10) parasetamole reaksiyon gösterebilir.
Fenilefrin hidroklorür
Fenilefrinle yapılan klinik çalışmalarda gözlenen en yaygın advers olaylar aşağıda belirtilmiştir.
Endokrin hastalıkları
Bilinmiyor: Fenilefrinin sempatomimetik etkisine bağlı ilave advers etkiler görülebilir. Bunlar kan basıncının (özellikle hipertansif hastalarda) yükselmesi, refleks bradikardi, midriazis (glokom üzerine etki ile), metabolik fonksiyonun endokrin ve diğer düzenleyicileri üzerindeki etkileri içerebilir.
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Sinirlilik, irritabilite, huzursuzluk ve heyecanlanma
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: İnsomnia, baş ağrısı, baş dönmesi
Kardiyak hastalıkları
Bilinmiyor: Kan basıncının (özellikle hipertansif hastalarda) yükselmesi, refleks bradikardi
Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Bulantı, kusma
Pazarlama sonrasında tanımlanan advers olaylar aşağıda tanımlanmıştır. Bu advers olayların sıklığı bilinmiyor fakat büyük olasılıkla seyrek olduğu düşünülmektedir.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
diğer
sempatomimetiklerle oluşabilecek çapraz duyarlılığın dahil olduğu hipersensitivite reaksiyonlarıdır.
Göz hastalıkları
Bilinmiyor: Midriyazis, akut açılı glokom (kapalı açılı glokomu olanlarda görülmesi daha olasıdır.)
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Taşikardi, palpitasyon
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Dizüri, üriner retansiyon, bu daha çok mesane çıkış obstrüksiyonuyla meydana gelir, prostatik hipertrofi gibi.
Miksiyon başlangıcında zorlanma ve damla, ağrılı idrar yapma bildirilmiştir.
Fenilefrin kap atım hızında hafif bir artışa yol açabilir. Nadiren baş dönmesi, baş ağrısı, hipertansiyon ve huzursuzluk bildirilmiştir.
Klorfeniramin maleat
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Anemi, hemolitik anemi, methemoglobinemi, trombositopeni, trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni, pansitopeni, agranülositoz
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: Anoreksi
Psikiyatrik hastalıklar
Seyrek: Depresyon, kabuslar, insomnia
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Baş ağrısı, sedasyon, çocuklarda paradoksikal eksitasyon, yaşlılarda konfüzyonal psikoz
Seyrek: Baş dönmesi, iritabilite, konsantre olamama
Göz hastalıkları
Seyrek: Bulanık görme
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Seyrek: Tinnitus
Kardiyak hastalıklar
Seyrek: Taşikardi, palpitasyon, aritmi, hipotansiyon
Vasküler hastalıklar
Hipertansiyon
Solunum göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları Seyrek: Bronşial sekresyonda kalınlaşma
Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Ağız kuruluğu
Seyrek: Bulantı, kusma, dispepsi, karın ağrısı, diyare
Hepato-biliyer hastalıkları
Seyrek: Sarılık dahil hepatit
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Ürtiker, eksfoliyatif dermatit dahil alerjik reaksiyonlar, fotosensitivite, deri reaksiyonları
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları Bilinmiyor: Kas seyirmesi ve inkoordinasyonu
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Üriner retansiyon
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Seyrek: Halsizlik, göğüs sıkışması
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem
taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine
olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. e-
posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Parasetamol
Parasetamolü 10 g’dan fazla alan yetişkinlerde karaciğer hasarı olasılığı yüksektir. Dahası,
aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür.
Çocuklarda aşırı dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğer
hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan
parasetamol yarı ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. 14C-aminopirinden
sonra 14CO2 atılımında azalma bildirilmiştir. Bu; plazma parasetamol konsantrasyonu veya
yarı ömür, veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol
aşırı dozajı ile karaciğer hücre hasarı arasında daha iyi ilişki kurar. Parasetamole bağlı
fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek
yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden fulminant
karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir.
Nadiren, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesi ile birlikte renal
tübüler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının
akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten,
parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler
bildirilmiştir.
Semptomlar parasetamol doz aşımından sonraki 24 saat içinde solgunluk, bulantı, kusma ve anoreksi şeklindedir. Abdominal ağrı, 24 ila 48 saatte görülemeyen ve bazen ilacın alımını takiben 4 ila 6 gün görülmeyen karaciğer hasarının ilk göstergesi olabilir. Karaciğer hasarı genellikle ilaç alımını takiben maksimum 72-96 saatlerde görülür. Glukoz metabolizması anormallikleri ve metabolik asidoz ortaya çıkabilir. Akut renal yetmezlik ve akut tubuler nekroz şiddetli karaciğer hasarı olmasa bile gelişebilir. Kardiyak aritmi ve pankreatit raporlanmıştır.
Parasetamol ile doz aşımı karaciğer hasarı, ensefalopati, koma ve ölüme neden olabilir. Özellikle yaşlılarda, küçük çocuklarda, karaciğer hastalarında, kronik alkolizmde, kronik malnutrisyon hastalarında ve enzim indükleyici alan hastalarda zehirlenme riski vardır. Tedavi: Solgunluk, anoreksi bulantı ve kusma parasetamol doz aşımının sık görülen erken
semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol doz aşımının dozla ilişkili komplikasyonudur.
Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik
semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün görülmeyebilir. Akut doz aşımında
parasetamol, hepatotoksik etki gösterebilir, karaciğer nekrozuna bile neden olabilir.
Karaciğer hasarı genellikle aşırı doz alımını takiben maksimum 72–96 saatte gerçekleşir.
Hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen
tedavi edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür)
takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek doz aşımından 48 saat
sonrasına kadar yararlıdır. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjuge edilmişse
metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate
kadar gecikebilir. Bu nedenle hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol
düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral
metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri
geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan
hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda, veya kronik olarak beslenme eksikliği
olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50 düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar
parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol aşırı dozajını
takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirebilir.
Aktif kömür uygulaması ve dolaşım ve solunumun izlenmesi yararlı olabilir. Konvülsiyon durumunda diezepam uygulanabilir.
Fenilefrin hidroklorür
Semptomlar:Özellikle çocuklarda olmak üzere ajitasyonun izlediği uyku hali, görme bozuklukları, bulantı, kusma, baş ağrısı, dolaşım bozuklukları, koma, konvülsiyonlar, davranış değişiklikleri, hipertansiyon ve bradikardi, antihistaminiğin parasempatolitik etkisiyle fenilefrinin sempatomimetik etkisinin karşılıklı olarak güçlenmesine bağlı olarak görülebilen semptomlardır.
Fenilefrinin doz aşımı advers reaksiyonlar altında listelenen etkilerle benzerdir. Ek semptomlar hipertansiyon ve olası refleks bradikardisini içerebilir. Ciddi olgularda konfüzyon, halüsinasyonlar, nöbetler ve aritmiler meydana gelebilir.
Bununla birlikte ciddi fenilefrin toksisitesi yaratmak için gerekli miktar parasetamolle ilişkili toksisiteye neden olan miktarlardan daha fazla olacaktır.
Tedavi:Tedavi klinik olarak uygun olmalıdır. Tedavi erken gastrik lavaj ve semptomatik ve destekleyici önlemleri kapsar. Hipertansif etki fentolamin gibi alfa bloke edici ilaçlarla tedavi gerektirir. Konvülsiyon olması durumunda diazepam uygulanabilir.
Klorfeniramin maleat
Semptomlar: Sedasyon, SSS paradoksal stimülasyonu, toksik psikoz, nöbet, apne, konvülsiyonlar, antikolinerjik etkiler, distonik reaksiyonlar ve aritmi dahil kardiyovasküler kolaps
Tedavi:Gastrik lavaj veya ipeka şurubuyla emezis yoluyla tedaviye başlanmalıdır. Ardından aktif kömür ve katartikler uygulanarak absorbsiyonu azaltılır. Diğer semptomatik ve destekleyici önlemler kalp, solunum, böbrek ve karaciğer fonksiyonları ve sıvı-elektrolit dengesine göre özel dikkatle uygulanmalıdır.
Hipotansiyon ve aritmiler tedavi edilmelidir. SSS konvülsiyonları IV diazepam ile tedavi edilebilir. Ciddi durumlarda hemoperfüzyon kullanılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Solunum sistemi, öksürük ve soğuk algınlığı preparatları
ATC kodu: R05X
Parasetamol etkin bir ağrı kesici ve ateş düşürücüdür. Parasetamolün terapötik etkilerinin, siklooksijenaz enziminin inhibisyonu sonucu prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlı
santral
siklooksijenaz üzerine daha etkili inhibitör olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Parasetamolün analjezik ve antipiretik özellikleri vardır fakat sadece zayıf anti-enflamatuvar özellikler gösterir. Bu durum; enflamatuvar dokuların diğer dokulara oranla daha yüksek seviyelerde hücresel peroksidler içermesi ve bu hücresel peroksidlerin parasetamolün siklooksijenaz inhibisyonunu önlemesiyle açıklanabilir. Trombosit agregasyonunu inhibe etmez, protrombin cevabını ve hemostazı etkilemez.
Fenilefrin hidroklorür, başlıca alfa adrenerjik reseptörler üzerine direkt etkisi olan sempatomimetik bir maddedir. Bir nazal dekonjestan olarak terapötik dozlarda kalpte beta adrenarjik reseptörler üzerine ve santral sinir sistemi üzerine önemli bir stimülan etkisi olmadan üst solunum yolu mukozalarındaki şişkinliği giderir, vazokonstriktör etkisi ile burun ve sinüslerdeki tıkanıklıkları hafifletir.
Klorfeniramin maleat; H1-reseptörleri üzerine etkili antihistaminik (antiallerjik) bir madde olup, solunum yolu bozuklukları ile birlikte başlıca alerjik semptomlarda rahatlama sağlar. Kılcal damarlardaki geçirgenliği azaltarak burun akıntısı, aksırma, gözde sulanma ve kaşıntı gibi belirtileri giderir. Ilımlı sedasyona neden olabilir ve ayrıca antimuskarinik aktiviteye sahiptir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Parasetamol
Genel özellikler
Parasetamolün absorpsiyonu başlıca ince barsaklardan olur.
Emilim: Parasetamol, mide-barsak kanalından hızla ve tam olarak pasif difüzyon ile emilir; plazmadaki en yüksek konsantrasyonları formülasyona bağlı olarak genellikle oral uygulamadan sonra 30 ila 90 dakika arasında elde edilir. Gastrik boşalma, oral uygulanan parasetamol absorpsiyonu için hız sınırlayıcı bir basamaktır. Parasetamol değişken bir oranda ilk geçiş metabolizmasına uğradığı için oral uygulamadan sonra sistemik dolaşımda tam olarak bulunmaz. Erişkinlerdeki oral biyoyararlanımının uygulanan parasetamol miktarına bağlı olduğu görülmektedir. Oral biyoyararlanım 500 mg’lık dozdan sonra %63 iken, 1 veya 2 g (tablet formu) dozundan sonra yaklaşık %90’a yükselir.
Dağılım: Parasetamol birçok vücut sıvısına eşit miktarda dağılır; tahmini dağılım hacmi 0.95 l/kg’dır. Parasetamol plasentaya ve anne sütüne geçer; ancak terapötik dozları takiben parasetamol plazma proteinlerine önemli oranda bağlanmaz.
Çocuklardaki dağılım kinetiği (Vd/F) erişkinlerdekine benzerdir.
Biyotransformasyon: Parasetamol karaciğerde metabolize olur ve insanda çok sayıda metabolitleri tanımlanmıştır. İdrarla atılan majör metaboliti glukuronid ve sülfat konjugatıdır. Parasetamolün %10 kadarı minör bir yolla sitokrom P-450 karma fonksiyonlu oksidaz sistemi ( başlıca CYP2E1 ve CYP3A4) ile reaktif bir metabolit olan asetamidokinona dönüşür. Bu metabolit hızla indirgenmiş glutatyon ile konjuge olur ve sistein ve merkaptürik asit konjugatları şeklinde atılır. Büyük miktarlarda parasetamol alındığında hepatik glutatyon azalabilir ve vital hepatoselüler makromoleküllerine kovalan olarak bağlanan hepatosit asetamidokinonun aşırı birikmesine yol açar. Bu da doz aşımı durumunda görülebilen hepatik nekroza yol açar.
Eliminasyon: Tek dozu (1000 mg i.v.) takiben parasetamolün total vücut klerensi yaklaşık 5 ml/dak/kg’dır. Parasetamolün renal klerensi idrar akış hızına bağlıdır, fakat pH’ya bağlı değildir. Uygulanan ilacın %4’ten daha azı değişmemiş parasetamol halinde atılır. Sağlıklı bireylerde terapötik dozun yaklaşık %85-95’i 24 saat içinde idrar ile atılır. Eliminasyon yarılanma ömrü 1-3 saattir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum: Reaktif parasetamol metabolitlerinin karaciğer hücre proteinlerine bağlanması, hepatoselüler hasara sebep olur. Terapötik dozlarda, bu metabolitler, glutatyon tarafından bağlanır ve nontoksik konjugatlar oluştururlar. Ancak masif doz aşımı halinde, karaciğerin (glutatyon oluşumunu kolaylaştıran ve teşvik eden) SH-donörleri deposu tükenir; ilacın toksik metabolitleri karaciğerde birikir ve karaciğer hücre nekrozu gelişir ve bu da karaciğer fonksiyonunda bozulmaya ve giderek hepatik komaya kadar ilerler.
Pozolojiye uygun kullanıldığında farmakokinetiği doğrusaldır.
Fenilefrin hidroklorür
Emilim: Monoaminoksidazlar nedeniyle gastrointestinal sistemden düzensiz emilir.
Dağılım: Oral yoldan alındığında nazal konjestan olarak etkinliğini korur, ilaç dağılımı sistemik dolaşım aracılığıyla nazal mukozanın vasküler tabakasına dağılır. Pik plazma değerlerine 45 dk – 2 saat arasında ulaşılır. Dağılım hacmi (Vd) başlangıç: 26-61; kararlı durum dağılım hacmi (Vdss) 184-543 L (ortalama: 340 L)
Biyotransformasyon: Fenilefrin ilk başta barsak ve karaciğerde monoaminoksidaz tarafından
metabolize edilir. İlk geçiş etkisine uğraması nedeniyle sınırlı oral biyoyararlanıma sahiptir.
Eliminasyon: Fenilefrin başlıca inaktif metabolitleri halinde idrarla atılır. Eliminasyonj yarı
ömrü alfa fazı yaklaşık 5 dk ve terminal faz 2-3 saattir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum: Veri mevcut değildir.
Klorfeniramin maleat
Emilim: Klorfeniramin, mide-barsak kanalından nispeten yavaş emilir. Oral uygulama sonrası
en yüksek plazma konsantrasyonlarına 2.5-6 saat içinde erişilir. Biyoyararlanımı %25-50
oranındadır.
Dağılım: Dolaşımda bulunan klorfeniraminin %70’i proteinlere bağlı haldedir. Klorfeniramin
vücutta, santral sinir sistemi de dahil olmak üzere, geniş oranda dağılır.
Biyotransformasyon: Karaciğerde belirgin oranda ilk-geçiş metabolizmasına uğrar.
Klorfeniramin yüksek oranda metabolize edilir. Metabolitleri desmetil ve didesmetil
klorfeniramindir. Biyotransformasyonun 4-6 saat sürdüğü raporlanmıştır. Bu süre
farmakokinetik parametrelerden tahmin edilenden daha kısadır. Çocuklarda, daha hızlı ve
yaygın emilim, daha hızlı klerens ve daha kısa bir yarılanma ömrü bildirilmiştir.
farklılıklar
bulunmaktadır; yarı ömrü 2-43 saat arasında olmasına karşın ortalama 4-6 saat sürdüğü
bildirilmiştir. Değişmeyen ilaç ve metabolitleri başlıca idrar yoluyla atılır.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum: Veri mevcut değildir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
TERAGRİP ile mevcut preklinik çalışma bulunmamaktadır. Etkin maddeler parasetamol, fenilefrin hidroklorür ve klorfeniramin maleat toksisitesi iyi dökümante edilmiştir.
TERAGRİP tedavi edici dozlarda insanlarda, parasetamol ile (i) güvenlik farmakoloji, tekrarlayan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenite ve üreme toksisitesi çalışmaları (ii) fenilefrin hidroklorür ile tekrarlayan doz toksisitesi, genotoksisite ve karsinojenite çalışmaları, (iii) klorfeniramin ile tekrarlayan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenite ve üreme toksisitesi çalışmalarına dayanarak herhangi bir özel bir zarar göstermemiştir. Doz aşımı ciddi hepatotoksisiteye neden olabilir.
Parasetamol
Akut Toksisite
Parasetamol yetişkin sıçanlara ve kobaylara oral yoldan verildikten sonra hafif toksik olduğu
saptanmıştır. Farelerde ve yenidoğan sıçanlarda önemli oranda daha fazla toksik olmasının
sebebi ise, muhtemelen, farelerde maddenin farklı bir metabolizmasının bulunması ve
yenidoğan sıçanlarda hepatik enzim sisteminin olgunlaşmamış olmasıdır.
Köpekler ve kedilere daha yüksek dozlarda verildiğinde kusmaya sebep olmuştur. Bu nedenle bu hayvan cinslerinde oral LD50 değeri saptanamamıştır.
Kronik Toksisite
Toksik dozların verilmesinin ardından deney hayvanlarında yavaş kilo artışı, diürez, asidüri ve dehidratasyon ile enfeksiyonlara karşı duyarlılık artışı gibi etkiler gözlenmiştir. Otopsi sırasında, abdominal organlarda kan akımı artışı, intestinal mukoza iritasyonu gözlenmiştir.
Mutojenik ve Tümörojenik Potansiyeli
Sıçanlarda, hepatotoksik doz düzeyinde potansiyel bir genotoksisite gözlenmiş ve bu bulgu
doğrudan bir DNA hasarı olarak değil, hepatoksisite/miyelotoksisitenin dolaylı bir sonucu
olarak açıklanmıştır. Dolayısıyla, bir eşik doz varsayılabilir.
Diyeti 6.000 ppm’e kadar olan erkek sıçanlarda yapılan 2 yıllık bir çalışmada parasetamolün karsinojenik aktivitesine ilişkin herhangi bir bulgu bildirilmemiştir. Mononükleer hücre lösemisi insidansının artması nedeniyle dişi sıçanlarda bazı karsinojenik aktivite bulguları söz konusudur. Diyeti 6.000 ppm kadar olan farelerde yapılan 2 yıllık bir çalışmada ise parasetamolün karsinojenik aktivitesini gösteren herhangi bir bulgu saptanmamıştır.
Üreme Toksisitesi
İnsanlarda kapsamlı kullanımdan sonra embriyotoksik veya teratojenik riskte bir artış gözlenmemiştir. Parasetamol hamilelik dönemlerinde de sıklıkla alınmakta olup, gerek hamileliğin seyri gerekse doğmamış çocuk üzerinde herhangi bir olumsuz etki görülmemiştir. Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir.
Fenilefrin hidroklorür
Yeterli klinik öncesi deneyim bulunmamaktadır.
Klorfeniramin maleat
Yeterli klinik öncesi deneyim bulunmamaktadır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Çekirdek Tablet
Mikrokristalin Selüloz
Krospovidon
Povidon K-30
Magnezyum Stearat
Film Kaplama
Opadry II Sarı 31F220000 (Hipromelloz, Kinolin Sarısı (Aluminyum Lake E104), Titanyum Dioksit (E171), Laktoz Monohidrat(inek sütü kaynaklıdır), Polietilen glikol)
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği yoktur.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Karton kutuda, PVC/PVdC-Aluminyum folyo blisterlerde (20 ve 30 film tablet)
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
“Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü” yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Pharmactive İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Bağcılar-İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 09.07.2013
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ