S

SURGAM RETARD 300 MG 20 TABLET

Temel Etkin Maddesi:

tiaprofenik asit

Üreten İlaç Firması:

SANOFİ SAĞLIK ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

tiaprofenik asit

Üreten İlaç Firması:

SANOFİ SAĞLIK ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8699809037014

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

113,62 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8699809037014

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

113,62 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – M – KAS-İSKELET SİSTEMİ, M01 ANTİENFLAMATUAR VE ANTİROMATİKLER, M01A ANTİENFLAMATUAR VE ANTİROMATİKLER (NONSTEROİD), M01AE Propiyonik asit türevleri, M01AE11, tiaprofenik asit

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – M – KAS-İSKELET SİSTEMİ, M01 ANTİENFLAMATUAR VE ANTİROMATİKLER, M01A ANTİENFLAMATUAR VE ANTİROMATİKLER (NONSTEROİD), M01AE Propiyonik asit türevleri, M01AE11, tiaprofenik asit

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

SURGAM 300 mg retard tablet
Ağızdan alınır.

Etkin madde: Bir tablette 300 mg tiaprofenik asit
Yardımcı maddeler: Mısır nişastası, karbopol 934 P, aerosil 200, magnezyum stearat, talk, pluronik F 68

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:
1.SURGAM nedir ve ne için kullanılır?

2.SURGAM’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.SURGAM nasıl kullanılır?

4.Olası yan etkiler nelerdir?

5.SURGAM’ın saklanması
Başlıkları yer almaktadır.

1. SURGAM nedir ve ne için kullanılır?

SURGAM retard tablet ağızdan alınır. İlacınızın bir kutusu içinde her biri 300 mg tiaprofenik asit içeren 20 adet retard (geciktirilmiş etkili) tablet bulunur.

Piyasada SURGAM’ın tablet ve fitil formları da bulunmaktadır.

SURGAM, tiaprofenik asit adı verilen bir etkin madde içermektedir. Bu etkin madde, “steroidal olmayan anti-enflamatuar ilaçlar” (NSAİİ’ler) adı verilen bir grup ilaca aittir. Vücudunuzda normalde iltihaplanmaya neden olan bazı kimyasalları bloke ederek çalışır.

Aşağıdaki durumlarda şişlik, acı, ateş, kızarıklık ve tutulma tedavisi için kullanılmaktadır: • Romatoid artrit (eklemlerde ağrı ve şekil bozukluğuna neden olan süreğen bir hastalık) • Osteoartrit (kireçlenme)
• Ankilozan spondilit (sırt eklemlerinde sertleşme ile seyreden ağrılı ilerleyici bir romatizmal hastalık)
•Ameliyat sonrası ağrı
•Diğer inflamatuar eklem veya kas problemlerine bağlı ağrılar

1 |9

2. SURGAM’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

Kalp damar sistemi ile ilgili riskler
•NSAİİ’ler ölümcül olabilecek trombotik (pıhtılaşma ile ilgili) olaylar, kalp krizi ve inme riskinde artışa neden olabilir. Bu risk kullanım süresine bağlı olarak artabilir. Kalp damar hastalığı olan veya kalp damar hastalığı risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksek olabilir.

•SURGAM koroner arter “by-pass” ameliyatı öncesi ağrı tedavisinde kullanılmamalıdır.

Sindirim sistemi ile ilgili riskler
•NSAİİ’ler kanama, yara oluşması (ülserasyon), mide veya bağırsak delinmesi (perforasyonu) gibi ölümcül olabilecek ciddi istenmeyen etkilere yol açar. Bu istenmeyen etkiler herhangi bir zamanda, önceden uyarıcı bir semptom vererek veya vermeksizin ortaya çıkabilir. Yaşlı hastalar, ciddi olan bu etkiler bakımından daha yüksek risk altındadır.

SURGAM’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer,
•Tiaprofenik aside veya bu tabletteki bileşenlerden herhangi birine karşı alerjiniz varsa; Alerjik reaksiyon belirtileri: döküntü, yutma veya solunum problemleri, dudaklarda, yüzde, boğazda veya dilde şişmedir.

•Mide veya on iki parmak bağırsağınızda halen aktif yara (ülser) varsa veya daha önceden olduysa,
•Daha önce steroid olmayan anti-inflamatuvar ilaçları (ibuprofen, aspirin gibi) kullanmanız sırasında mide bağırsak sisteminde kanama veya delinme yaşadıysanız
•Şiddetli karaciğer yetmezliğiniz varsa
•Şiddetli böbrek yetmezliğiniz varsa
•Astım hikayeniz varsa
•Hamileliğinizin son 3 ayındaysanız
•İdrar yollarınızla veya prostatla ilgili tekrarlayan bir hastalığınız varsa (idrara çıkarken ağrı, idrarda kan ya da daha sık idrara çıkma)
•İleri evre kalp yetmezliğiniz varsa
•Böbrek veya karaciğer problemleriniz varsa
•Daha önce ibuprofen, aspirin veya diğer steroidal olmayan antiinflamatuvar ilaçları aldığınızda sizde aşırı duyarlılık reaksiyonu (astım, burun akıntısı, dil, dudak ve boğazda şişme veya deride kaşıntılı döküntü) ortaya çıktıysa
•Son iki hafta içinde koroner arter bypass grefti ameliyatı (kalp damarlarını açmak için yapılan bir ameliyat) geçirdiyseniz

Bunlardan herhangi biri sizin için geçerliyse SURGAM’ı kullanmayınız. Emin değilseniz doktorunuzla konuşunuz.

SURGAM’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ

Eğer,

•‘Rinit’ denilen bir hastalığı (burun akıntısı, kaşıntı, hapşırma ve burun tıkanıklığı) sıklıkla geçiriyorsanız veya hiç geçirdiyseniz – örneğin saman nezleniz varsa)
•Ürtiker denilen bir hastalığı (kaşıntılı, pütürlü döküntü) sıklıkla geçiriyorsanız ya da geçirdiyseniz,

2 |9

• Ülseratif kolit ya da Crohn hastalığı (ishal, karın ağrısı, bulantı, dışkıda kan ve iltihapla kendini gösteren hastalık) gibi bağırsak problemleriniz varsa
• Deri, eklem ve böbreği etkileyen ‘sistemik lupus eritematus’ denilen bir hastalığınız varsa• Yaşlıysanız
• Kan problemleriniz varsa (alışılmadık morarma veya kanama gibi)
• Yüksek tansiyonunuz varsa (hipertansiyon)
• İnme gibi kalp problemleri yaşadıysanız
• Diyabetiniz varsa
• Yüksek kolesterol seviyeniz varsa
• Sigara içiyorsanız
• İnme gibi kalp problemleri riski altında olabileceğinizi düşünüyorsanız
• Kalp bypas ameliyatı geçiriyorsanız veya geçirdiyseniz
• Hamileliğin ilk altı ayındaysınız (aşağıdaki “hamilelik ve emzirme” bölümüne bakınız)• Hamile kalmayı planlıyorsanız veya hamile kalmakta problem yaşıyorsanız. SURGAM hamile kalmayı daha zor hale getirebilir.

• Kalp yetmezliği, ellerinizde, ayak bileklerinizde veya ayaklarınızda ödem (şişlikler) varsa• Aynı anda ağızdan alınan kortikosteroidler (iltihabi durumlar, alerji veya bazı kanser tiplerinin tedavisinde kullanılır), kanın pıhtılaşmasını önleyen varfarin, heparin gibi ilaçlar ve kanı sulandıran aspirin gibi ilaçlar kullanıyorsanız
• Ağrı, ateş, iltihap giderici diğer ilaçlarla aynı anda kullanıyorsanız
• Geçmişte bronşiyal astımınız olduysa veya şimdi varsa

SURGAM’ı dikkatli kullanınız.

Ameliyat olmayı planlıyorsanız doktorunuzu bilgilendiriniz.

Uzun süreli tedavi görecekseniz, yan etkilerin izlenmesi açısından düzenli tıbbi takip altında tutulmanız gerekebilir.

• Midenizde veya on iki parmak bağırsağınızda bulunan yaraya (ülser) bağlı kanama veya delinme problemi (ishal, karın ağrısı, bulantı, dışkıda kan ve iltihapla kendini gösteren hastalık) yaşayan bir hastaysanız, bu şikayetleriniz steroid olmayan antiinflamatuvar ilaç dozuyla orantılıolarak artabilir. Bu sebeple doktorunuz SURGAM’a en düşük doz ile başlamanızı veya SURGAM’ı koruyucu ilaçlar (misoprostol veya proton pompası intibitörleri) ile birlikte kullanmanızı önerebilir.

Daha önce mide ve bağırsakla ilgili zehirlenme yaşadıysanız, özellikle yaşlı bir hastaysanız, tedavinizin ileri dönemlerinde meydana gelecek herhangi bir anormal belirtiyi (özellikle mide ve bağırsakta kanama) doktorunuza bildiriniz.

SURGAM kullanımı sırasında mide ve bağırsaklarda kanama meydana gelirse doktorunuz tedavinizi sonlandıracaktır.

Ciltte döküntü, mukozalı bölgelerde yara veya başka bir aşırı duyarlılık belirtisi görülür görülmez doktorunuz tedavinizi sonlandıracaktır.

Tüm steroidal olmayan antiinflamatuvar ilaçların özellikle yüksek dozda ve uzun süreli kullanımında kalp infarktüsü ve inme riskinde küçük bir artışa neden olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

3 |9

Değişik belirtileri olan ve deri, eklem ve böbreği etkileyen enflamatuvar bir bağ dokusu hastalığı (SLE) ve karma bağ dokusu hastalığı olan bir hastaysanız, beyin ve omurilik zarları iltihabı (menenjit) riskinde artışa neden olabilir.

Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

SURGAM’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması
SURGAM yiyecek ve içeceklerle birlikte alınabilir. SURGAM’ın yiyecek ve içeceklerle bilinen bir etkileşimi yoktur. Yemekle ya da yemekten sonra alınması mide rahatsızlıklarının görülme ihtimalini azaltır.

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Hamile iseniz veya hamile olma ihtimaliniz var ise ya da hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız bu ilacı almadan önce doktorunuzla konuşunuz. Doktorunuz SURGAM kullanmanızın yarar-risk değerlendirmesini yaptıktan sonra sizin için uygun tedaviyi belirleyecektir. Hamilelik boyunca SURGAM önerilmez. Hamileliğinizin son 3 ayında SURGAM’ı kullanmayınız. Hamilelik döneminde SURGAM kullanırsanız, bebeğin gelişimi etkilenebilir.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emziriyorsanız veya emzirmeyi planlıyorsanız bu ilacı almadan önce doktorunuzla konuşunuz. SURGAM anne sütüne geçer ve bebeğinizi etkileme olasılığı vardır.

Araç ve makine kullanımı
Steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçların kullanımına bağlı olarak baş dönmesi, sersemlik, yorgunluk ve görmede bozukluk gibi istenmeyen etkiler görülebilir. Bu istenmeyen etkilerin görülmesi durumunda araç ve makine kullanmayınız.

SURGAM’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Uyarı gerektiren herhangi bir yardımcı madde içermemektedir.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer başka bir ilaç kullanıyorsanız ya da son zamanlarda kullanmış olduğunuz bir ilaç varsa ya da kullanma ihtimaliniz varsa doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz. SURGAM bazı ilaçların etkinliğini değiştirebilir.

Özellikle aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız, doktorunuza bildiriniz:
•Diğer steroidal olmayan antiinflamatuvar ilaçlar (aspirin, ibuprofen, selesoksib, etodolak ya da meloksikam gibi)
•İdrar söktürücü ilaçlar (diüretikler) (spironolakton, triamteren veya amilorid gibi). İdrar söktürücü ilacın etkisinde azalma, böbrek bozukluğu ve/veya kan potasyumunda yükselme riskinde artışa neden olabilir.

•Kinolon, sülfonamidler veya aminoglikozitler gibi antibiyotikler (enfeksiyonlar için)

4 |9

• Prednizolon gibi kortikosteroidler (iltihaplanma, alerji veya bazı kanser türleri için)

• Diyabet ilaçları gibi kan şekerinizi düşürmek için kullanılan ilaçlar
• Kan basıncınızı düşürmek için ilaçlar (tansiyon ilaçları). Böbrek fonksiyonları yavaşlamış hastalarda (örn. su kaybı olan hastalar veya yaşlı hastalar) böbrek fonksiyonunun daha fazla kötüleşmesine neden olabilirler.

• Digoksin gibi “kardiyak glikozitler” adı verilen kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan ilaçlar. Kalp yetmezliğinde artış, böbrek süzme hızı (GFR) değerinde düşüş, plazma kalp glikozidi seviyelerinde artışa neden olabilir.

• Heparin, varfarin, klopidogrel, triklopidin, dabigatran, apiksaban, rivaroksaban veya edoksaban gibi kanın pıhtılaşmasını durduran ilaçlar
• Streptokinaz, altepaz, reteplaz veya tenekteplaz gibi kan pıhtılarını çözen ilaçlar
• Pentoksifilin – kollara ve bacaklara kan akışını artırmak için kullanılır
• Siklosporin – organ naklinden sonra reddi önlemeye yardımcı olmak için kullanılır

• Fluoksetin, sertralin, sitalopram veya paroksetin gibi depresyon ilaçları. Mide bağırsak sisteminde kanama riskinde artışa neden olabilirler.

• Mifepriston – hamileliği sonlandırmak için. Mifepriston aldıktan sonra en az 8-12 gün SURGAM’ı kullanmamak önemlidir

• Lityum – bazı ruhsal hastalık türleri için
• Fenitoin – epilepsi (sara) için
• Metotreksat – bazı kanser türleri için
• Tenofovir – HIV enfeksiyonunu tedavi etmek için kullanılan anti-viral bir ilaç
• Probenesid – gut hastalığı için tek başına ve böbrek hasarını durdurmak için sidofovir adı verilen bir ilaçla birlikte kullanılır

• Takrolimus – organ naklinden sonra kullanılır
• Zidovudin – HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) enfeksiyonu tedavisinde kullanılan antiviral bir ilaç
• Nikorandil – göğüs ağrısının tedavisinde kullanılır

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3. SURGAM nasıl kullanılır?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
SURGAM bir seferde 300 mg’lık 2 tablet alınır. Daha iyi bir sonuç almak için tabletlerin her gün aynı saatlerde alınması tavsiye edilir.

Uygulama yolu ve metodu:
SURGAM ağızdan alınır. Tabletler tercihen yemekler ile birlikte veya sonrasında alınmalıdır. Tabletler bir miktar sıvı ile bütün olarak yutulmalıdır. Tabletler ezilmemeli ya da çiğnenmemelidir.

Değişik yaş grupları:

Çocuklarda kullanımı:
SURGAM çocuklarda kullanılmaz. SURGAM’ın çocuklar ve ergenlerde kullanılması, bu yaş grubunda güvenliliği ve etkililiği henüz kanıtlanmadığı için önerilmemektedir.

5 |9

Yaşlılarda kullanımı (65 yaş ve üzeri):
SURGAM yaşlılarda dikkatli kullanılmalıdır. Doz mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır.

Özel kullanım durumları:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek işlevlerinizde şiddetli bir yetersizlik bulunuyorsa kullanmamalısınız. Süregelen böbrek yetmezliğiniz mevcut ise SURGAM’ı dikkatli kullanmalısınız.

Karaciğer işlevlerinizde şiddetli bir yetersizlik bulunuyorsa SURGAM kullanmamalısınız.

Eğer SURGAM’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla SURGAM kullandıysanız:
Baş ağrısı, bulantı, kusma, mide ağrısı, mide veya bağırsaklarda kanama, nadiren ishal, oryantasyon bozukluğu (zaman ve yer kavramı farkındalığındaki bozukluk), eksitasyon (aşırı uyarılma), koma, sersemlik, baş dönmesi, kulak çınlaması, baygınlık, zaman zaman havale geçirme gibi doz aşımı etkileri görebilirsiniz.

Belirgin zehirlenme durumunda akut böbrek yetmezliğine ve karaciğerde harabiyete neden olabilir.

Gerekenden daha fazla tablet alırsanız, bir doktora söyleyiniz veya hemen bir hastanenin acil bölümüne gidiniz. İlaç kutusunu yanınıza alınız. Böylece doktor ne aldığınızı biliyor olacaktır. Yüksek dozlarda SURGAM ve uzun süreli tedavi, kalp krizi veya inme geçirme riskinizi artırabilir (bkz. bölüm 4: olası yan etkiler). Önerilen dozu veya tedavi süresini aşmayınız.

SURGAM’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

SURGAM’ı kullanmayı unutursanız:
Bir dozu atlarsanız, hatırlar hatırlamaz unuttuğunuz dozu alınız. Bununla birlikte bir sonraki doz zamanı yakınsa, unutulan dozu almayı atlayınız.

Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

SURGAM ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler:
Doktorunuza danışmadan SURGAM tedavinizi sonlandırmayınız. Doktorunuzun size SURGAM’ı reçete ettiği rahatsızlığınızın özelliğine göre tedaviniz ne kadar süreceğini size bildirecektir.

4. Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi SURGAM’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Aşağıda bildirilen olası yan etkilerin sıklığı aşağıdaki gibi tanımlanmıştır: Çok yaygın (10 kişide 1 kişiden fazlasında görülen yan etkiler)
Yaygın (100 kişide 1 ila 10 kişi arasında görülen yan etkiler)
Yaygın olmayan (1.000 kişide 1 ila 10 kişi arasında görülen yan etkiler) Seyrek (10.000 kişide 1 ila 10 kişi arasında görülen yan etkiler)

6 |9

Çok seyrek (10.000 kişide 1 kişiden azında görülen yan etkiler) Bilinmiyor (eldeki verilere dayanarak sıklık bilinmiyor)

Aşağıdakilerden biri olursa, SURGAM’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: •Alerjik reaksiyon geçiriyorsanız. Nefes almada ve yutmada zorluğa neden olan yüz, dudaklar, ağız, dil ve boğazda şişme, döküntü, kaşıntı (bilinmiyor)
•Nefes almakta zorluk, hırıltılı solunum ve göğüste sıkışma yaşıyorsanız (‘bronkospazm’ denilen bir hastalık) (yaygın)
•Astımınız kötüleşiyorsa – bu alerjik reaksiyonun bir işareti olabilir. (bilinmiyor)
•Kalp krizi (miyokard enfarktüsü) veya inme geçiriyorsanız. SURGAM gibi ilaçlar, kalp krizi, felç veya kalp yetmezliği riskinde küçük bir artışla ilişkili olabilir (bkz. Bölüm 3: Gerektiğinden daha fazla SURGAM kullanıyorsanız) (bilinmiyor)
•Dudak, göz, ağız, burun ve cinsel organ çevresinde ciltte kabarma veya kanama varsa. Grip benzeri semptomlarınız ve ateşiniz de olabilir. Bu “Stevens-Johnson sendromu” olarak adlandırılan bir hastalık olabilir. (bilinmiyor)
•Cilt katmanlarınızın soyularak cildiniz üzerinde geniş, açık yara şeklinde alanlar bıraktığı şiddetli su toplamış döküntünüz varsa. Ayrıca ateş, titreme ve ağrıyan kas belirtileriyle beraber genellikle kendinizi iyi hissetmeyebilirsiniz. Bu, “toksik epidermal nekroliz” adı verilen bir hastalık olabilir. (bilinmiyor)
•Kahve telvesi gibi görünen siyah parçalar ya da kan kusuyorsanız, şiddetli karın ağrınız varsa, dışkınızda kan varsa ya da siyah katmansıysa. Bunlar midenizde ya da bağırsaklarınızda kanayan küçük delikler açılmasına sebep olan ülser hastalığının belirtileridir. (bilinmiyor)
•Midenizde boşluk ve açlık hissiyle yanma ve ağrı varsa. Midenizde veya bağırsağınızda ülser olabilir. (bilinmiyor)
•İdrara çıkarken ağrı hissedersiniz, normalden daha sık idrara çıkmanız gerekiyorsa, idrarınızda kan varsa, mesanenizde şişme varsa. (yaygın)
•Uzuvlarınızda şişme varsa (sıvı tutma belirtileri), yorgun (bitkin) hissediyorsanız ve genellikle kendinizi iyi hissetmiyorsanız. Tedavi edilmezse çok ciddi hale gelebilecek böbrek problemleriniz olabilir. (bilinmiyor)

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan sizde mevcut ise, sizin SURGAM’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Asağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Çok yaygın
•Karnın üst bölümünde ağrı

Bilinmiyor
•Sırtınıza kadar ulaşabilen şiddetli karın ağrısı. Bu pankreatit belirtisi olabilir.

•Ağrı, bulantı, kusma, kan kusma ile sonuçlanabilen bir karın problemi ve bağırsak hareketlerinde kan. Bu gastrit olabilir.

•Crohn hastalığınız (sindirim kanalı kalınlaşması ve ülserler görülen iltihabi hastalık) veya kolitiniz (kalın barsak iç yüzeyini döşeyen tabakada iltihabi hastalık) kötüleşebilir.

•Işığa veya güneş ışığına karşı cilt reaksiyonunuz varsa (fotosensitivite)

7 |9

• Kaşıntılı, yumrulu döküntü (‘ürtiker’) gibi cilt reaksiyonlarınız varsa
• Gözlerde ve ciltte sararma (sarılık). Bu, karaciğer sorunlarının bir işareti olabilir.

“Hepatit”iniz olabilir. Bu aynı zamanda bazı kan testlerinin sonuçlarında da ortaya çıkacaktır.

• Normalden daha kolay morarırsanız veya uzun süren kanamanız olursa,
• Normalden daha fazla enfeksiyonunuz varsa. Bunun nedeni, “agranülositoz” veya “nötropeni”adı verilen kan bozuklukları olabilir.

• Kan pulcuklarının sayısında azalma (trombositopeni)
• Yorgunluk, bayılma, baş dönmesi ve soluk teniniz varsa (anemi)
• Gözlerinizde ağrı (optik nevrit)
• Görme gücünüzle ilgili sorunlarınız varsa
• Depresyon, kafa karışıklığı, halüsinasyon görme
• Aşağıdaki belirtilerden bir veya daha fazlasına sahipseniz: boyun tutulması, baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, ateş veya oryantasyon bozukluğu.

Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.

Asağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:

Yaygın
• Hasta hissetme (bulantı), hasta olma (kusma) veya ishal• Sersemlik

Bilinmiyor:
• Kaşıntı
• Kızarıklık, kan lekeleri (“purpura”) veya saç dökülmesi, saçsızlık (“alopesi”) gibi cilt reaksiyonları
• Alt midenizde, sırtınızda veya kasıklarınızda ağrı, idrara çıkma ihtiyacı duymadan önce genellikle daha kötü ağrı
• İdrar yaparken ağrı, normalden daha sık idrara çıkma veya idrarda kan olması
• Hazımsızlık, mide ekşimesi, mide ağrısı, kabızlık veya gaz (şişkinlik)
• Anormal karaciğer fonksiyon testi
• İştah azalması (iştahsızlık)
• Ağızda şişlik
• Baş ağrısı
• Uyuşukluk, baş dönmesi veya kulaklarda çınlama (kulak çınlaması)
• Karıncalanma, uyuşma (“parestezi” adı verilen bir şey)
• Yorgunluk
• Kendini iyi hissetmemek
• Kolların veya bacakların şişmesine neden olabilecek sıvı tutulması
• Yüksek tansiyon
• Etrafınızdaki şeylerin hareket ettiğini veya döndüğünü hissetmek, sersemlemiş hissetmek veya dengelemekte güçlük çekmek (vertigo)
• Baş ağrısı, boyun sertliği, mide bulantısı, kusma, ateş ve oryantasyon bozukluğu (zaman ve yer kavramı farkındalığının bozulması) gibi belirtilerin eşlik ettiği beyin zarında iltihaplanma (menenjit)

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız, doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

8 |9

Yan etkilerin raporlanması
Kullanma talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumeczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonunu tıklayarak ya da 0 800 3lı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

5.SURGAM’ın saklanması
SURGAM’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

SURGAM’ı 30°C altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız. Işıktan koruyunuz.

Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra SURGAM’ı kullanmayınız.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Ruhsat sahibi:
PharmaVital İlaç Sağlık Hizmetleri ve Ürünleri İth. İhr. San.Tic. A.Ş.

Barbaros Mah. Al Zambak Sok. No:2 İç Kapı No:52 34746 Atasehir – Istanbul

Üretim yeri:
Sanofi İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Lüleburgaz/Kırklareli

Bu kullanma talimatı ………………….tarihinde onaylanmıştır.

9 |9

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
SURGAM® 300 mg retard tablet

2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Tiaprofenik asit 300 mg

Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

3.FARMASÖTİK FORM
Retard tablet
Bikonveks, silindirik, 10 mm çapında krem-beyaz, bir yüzü “009” ve “T” kazılı, diğer yüzü Roussel logolu renkli tabletler.

4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1.Terapötik endikasyonlar
Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut kas iskelet sistemi ağrıları ve postoperatif ağrı tedavisinde endikedir.

4.2.Pozoloji ve uygulama şekli
SURGAM kullanmaya karar verilmeden önce, SURGAM’ın potansiyel faydaları ve riskleri ve diğer tedavi seçenekleri dikkatlice değerlendirilmelidir. Hastaların bireysel tedavi amaçlarına uygun olarak en düşük etkili dozun en kısa süre boyunca kullanılması önerilmektedir (bkz. Bölüm 4.4).

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinlerde;
Hekimin başka bir önerisi yoksa akşam yemeği sırasında ya da yemekten sonra bir seferde 300 mg’lık iki tablet (=600 mg) alınır.

Uygulama şekli:
SURGAM tabletler oral uygulanır.

Tabletler bütün olarak bir miktar sıvı ile yutulmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda tiaprofenik asit dikkatli kullanılmalıdır (böbrek fonksiyonunun özellikle dikkatle izlenmesi gerekir).

Ağır böbrek veya karaciğer yetersizliği olanlarda kontrendikedir.

Pediyatrik popülasyon:
SURGAM’ın çocuklarda kullanımına dair yeterli veri bulunmamaktadır.

Semptomların kontrol altına alınabilmesi için gerekli en düşük etkili dozun, en kısa sürede uygulanması ile istenmeyen etkiler minimuma indirilebilir (bkz. Bölüm 4.4).

1 | 1 6

Geriyatrik popülasyon:
Non-steroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ), advers reaksiyonların ciddi sonuçları açısından yüksek risk altında olan yaşlı hastalarda daha dikkatli kullanılmalıdır.

Böbrek, kalp veya karaciğer yetmezliği durumunda, doz mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır. Bu gibi durumlarda, doz günde iki kez 200 mg’a düşürülebilir.

Bir NSAİİ’nin gerekli olduğu düşünülürse, yaşlı hastalar mümkün olan en kısa süre için en düşük etkili dozu almalıdır ve NSAİİ tedavisinin başlamasının ardından gastrointestinal kanama için düzenli olarak izlenmelidir.

4.3.Kontrendikasyonlar
Tiaprofenik asit aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
-Tiaprofenik asit veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık geçmişi (Bkz. Bölüm 6.1)
– Aktif veya rekürren peptik ülser/hemoraji (farklı iki veya daha fazla kanıtlanmış ülserasyon ya da kanama epizodu)
– Önceki NSAİİ tedavisiyle ilişkili gastrointestinal kanama ya da perforasyon öyküsü
– Aktif mesane veya prostat hastalığı veya semptomları
– Rekürren idrar yolu hastalığı ya da geçmişi
– Daha önce ibuprofen, aspirin veya diğer NSAİİ’lere karşı aşırı duyarlılık reaksiyonları (örn. astım, rinit, anjiyoödem veya ürtiker) gösteren hastalar
Bu hastalarda ciddi, nadiren ölümcül anafilaktik benzeri reaksiyonlar bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).

– Gebeliğin son trimesteri boyunca (bkz. Bölüm 4.6)
-Şiddetli kalp, böbrek veya karaciğer yetmezliği
-Koroner arteriyel by-pass grefti (CABG) cerrahisini takiben peri-operatif ağrının tedavisinde kontrendikedir.

4.4.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Kardiyovasküler (KV) risk
•NSAİİ’ler ölümcül olabilecek KV trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme riskinde artışa neden olabilir. Bu risk kullanım süresine bağlı olarak artabilir. KV hastalığı olan veya KV hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksek olabilir.

•SURGAM koroner arter by-pass cerrahisini takiben peri-operatif ağrı tedavisinde kontrendikedir.

Gastrointestinal (Gİ) risk
•NSAİİ’ler kanama, ülserasyon, mide veya bağırsak perforasyonu gibi ölümcül olabilecek ciddi Gİ advers etkilere yol açarlar. Bu advers olaylar herhangi bir zamanda, önceden uyarıcı bir semptom vererek veya vermeksizin ortaya çıkabilirler. Yaşlı hastalar ciddi Gİ etkiler bakımından daha yüksek risk taşımaktadırlar.

Semptomları kontrol etmek için gerekli olan en kısa süre için en düşük etkili doz kullanılarak istenmeyen etkiler en aza indirilebilir (bkz. Bölüm 4.2). NSAİİ’lerle uzun süre tedavi edilen hastalar, advers olayları izlemek için düzenli tıbbi gözetim altında tutulmalıdır.

SURGAM’ın siklooksijenaz-2 seçici inhibitörleri de dahil olmak üzere NSAİİ’lerle eş zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).

Tiaprofenik asit aşağıdaki hastalarda dikkatle kullanılmalıdır:

2 | 1 6

−Kronik böbrek yetmezliği olan hastalar (özellikle böbrek fonksiyonlarının dikkatle izlenmesi gerekenler)
−Arteriyel hipertansiyon ve/veya kalp yetmezliği olan hastalar

−Yaşlı bireyler, özellikle ölümcül olabilen gastrointestinal kanama ve perforasyon gibi NSAİİ’lere advers reaksiyon görülme sıklığı yüksek olan hastalar (bkz. Bölüm 4.2) −Karaciğer yetmezliği geçmişi olan hastalar

UYARILAR

KARDİYOVASKÜLER ETKİLER
Kardiyovasküler trombotik olaylar
Birçok COX-2 selektif ve non-selektif NSAİİ’ler ile 3 yıla kadar yapılan klinik araştırmalarda kardiyovasküler (KV) trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme gibi ölümcül olayların riskinde artış görülmüştür. Selektif COX-2 inhibitörü olsun veya olmasın, bütün NSAİİ’ler için benzer bir risk olabilir. Bilinen KV hastalığı olan veya KV hastalık riski taşıyan hastalar daha büyük risk altında olabilir. NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda, istenmeyen bir KV olay açısından potansiyel riski minimize etmek için en düşük etkin doz mümkün olan en kısa süre içerisinde kullanılmalıdır. Daha öncesinde KV bir semptom bulunmasa bile, hekimler ve hastalar bu tarz olayların gelişmesi açısından uyanık olmalıdırlar. Hastalar ciddi KV olayların belirti ve/veya semptomları ve bunların oluşması durumunda yapılması gerekenler konusunda bilgilendirilmelidir.

Aspirinin birlikte kullanılması durumunda, NSAİİ ile ilişkili ciddi KV trombotik olay riskinin azalacağına dair tutarlı herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Aspirin ve bir NSAİİ’nin eş zamanlı kullanımı ciddi gastrointestinal olay riskini kesinlikle arttırmaktadır (bkz. Gastrointestinal etkiler).

Koroner arteriyel by-pass grefti (CABG) cerrahisini takiben ilk 10-14 gün içindeki ağrının tedavisi için selektif bir COX-2 inhibitörü olan NSAİİ ile yapılan, geniş ölçekli, kontrollü iki klinik çalışmada, miyokard infarktüsü ve inme sıklığının arttığı görülmüştür (bkz. Bölüm 4.3).

Koroner arteriyel by-pass grefti (CABG) cerrahisinde perioperatif ağrı için aspirin harici NSAİİ’lerle (örneğin parekoksib ve valdekoksib) tedavi edilen hastalarda arteriyel trombotik olaylarda risk artışı bildirilmiştir. Bu etki tiaprofenik asit ile gözlenmemiştir.

Klinik çalışma verileri ve epidemiyolojik veriler bazı NSAİİ’lerin kullanımının (özellikle yüksek dozlarda ve uzun süreli tedavide), arteriyel trombotik olayların (örneğin miyokard infarktüsü veya inme) riskinde küçük bir artış ile ilişkili olabileceğine işaret etmektedir. Tiaprofenik asiti böyle bir riskten hariç tutmak için veriler yetersizdir.

NSAİİ’ler trombosit fonksiyonuna etki edebileceğinden, intrakraniyal hemoraj ve kanama diyatezi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Hipertansiyon
SURGAM dahil NSAİİ’ler hipertansiyonun yeni başlamasına veya önceden var olan hipertansiyonun kötüleşmesine neden olabilir, ki her iki durum da KV olay sıklığının artışına katkı yapabilir. Tiyazid veya kıvrım diüretikleri kullanan hastaların NSAİİ alırken bu tedavilere verdiği yanıt bozulabilir. SURGAM dahil NSAİİ’ler hipertansiyon hastalarında dikkatli kullanılmalıdır. NSAİİ tedavisinin başlangıcında ve de tüm tedavi boyunca kan basıncı yakından takip edilmelidir.

3 | 1 6

Konjestif kalp yetmezliği ve ödem
NSAİİ tedavisiyle ilişkili olarak sıvı tutulması ve ödem gözlenmiştir. SURGAM sıvı tutulması ve kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Tedavinin başlangıcında, hipertansiyon, kardiyak yetmezliği, karaciğer sirozu veya nefrotik sendrom öyküsü olan ve diüretik kullanan hastalarda idrar hacmi ve böbrek fonksiyonu dikkatle izlenmelidir.

Kontrolsüz hipertansiyonu, konjestif kalp yetmezliği, yerleşik iskemik kalp hastalığı, periferik arteriyel hastalığı ve/veya serebrovasküler hastalığı olan hastalar, dikkatli bir şekilde değerlendirildikten sonra tiaprofenik asit ile tedavi edilmelidir. Kardiyovasküler hastalık için risk faktörleri olan hastaların (örneğin hipertansiyon, hiperlipidemi, diabetes mellitus, sigara kullanımı) daha uzun süreli tedavisine başlamadan önce de benzer bir dikkat gösterilmelidir.

Gastrointestinal Etkiler – Ülserasyon riski, kanama ve perforasyon
SURGAM dahil tüm NSAİİ’ler ince ve kalın bağırsak ile midede inflamasyon, kanama, ülserasyon ve perforasyon dahil olmak üzere ciddi, ölümcül olabilecek, gastrointestinal advers olaylara neden olabilir. Bu ciddi advers olaylar, NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda, bir uyarı semptomuyla birlikte olsun veya olmasın; herhangi bir zamanda meydana gelebilir. Üst gastrointestinal sistemde ciddi bir advers olay oluşan beş hastadan sadece birinde semptom görülür. NSAİİ’lerin neden olduğu üst gastrointestinal ülserler, ağır kanama veya perforasyon, 3-6 ay süreyle tedavi edilmiş hastaların yaklaşık %1’inde; bir yıl süreyle tedavi edilmiş hastaların yaklaşık %2-4’ünde meydana gelir. Bu eğilim kullanım süresi uzadıkça devam eder ve tedavinin gidişatı sırasında herhangi bir anda ciddi bir gastrointestinal olayın oluşması ihtimalini arttırır. Ancak kısa süreli tedavi de risksiz değildir.

Geçmiş öyküsünde ülser hastalığı veya gastrointestinal kanama mevcut olan kişilere NSAİİ reçete edilirken son derece dikkatli olmak gerekir. Geçmiş öyküsünde peptik ülser hastalığı ve/veya gastrointestinal kanama bulunan hastalarda, NSAİİ kullanırken gastrointestinal kanama gelişmesi riski, bu risklerin hiçbiri bulunmayan hastalara kıyasla 10 kat daha yüksektir. NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda gastrointestinal kanama riskini arttıran diğer faktörler eş zamanlı oral kortikosteroid, antikoagülan (örneğin varfarin), selektif serotonin geri alım inhibitörleri, anti-platelet ajanlar (örneğin aspirin), veya nikorandil kullanımı (Bkz. Bölüm 4.5), NSAİİ tedavisi süresinin uzun olması, sigara kullanımı, alkol kullanımı, ileri yaş ve genel sağlık durumunun bozuk olmasıdır. Spontan rapor edilen ölümcül gastrointestinal olayların çoğu, yaşlı veya zayıf düşmüş hastalarda meydana gelmektedir ve bu nedenle bu hasta popülasyonunun tedavisinde özel dikkat gösterilmesi gerekir.

NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda potansiyel advers gastrointestinal olay riskini minimize etmek için, en düşük etkili doz, mümkün olan en kısa süre boyunca kullanılmalıdır.

Gastrointestinal toksisite hikayesi olan hastalarda, özellikle yaşlılarda, özellikle tedavinin ilk evrelerindeki herhangi bir anormal abdominal semptom (bilhassa gastrointestinal kanama) raporlanmalıdır. NSAİİ tedavisi sırasında hastalar ve hekimler gastrointestinal ülserasyon ve kanama semptomları ve bulguları açısından tetikte olmalıdır. Eğer ciddi bir gastrointestinal advers olay şüphesi varsa, derhal ilave değerlendirme yapılmalı ve tedavi başlatılmalıdır. Bu ciddi bir Gİ advers olay dışlanana kadar NSAİİ kesilmesini içerir.

Yüksek risk bulunan hastalarda, NSAİİ dışındaki alternatif tedaviler değerlendirilmelidir.

Hasta SURGAM alırken gastrointestinal kanama ya da ülserasyon meydana gelirse, tedavi kesilmelidir.

4 | 1 6

NSAİİ, geçmiş öyküsünde gastrointestinal hastalık (ülseratif kolit, Crohn hastalığı) bulunan hastalara, durumları şiddetlenebileceğinden, dikkatle verilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).

Renal etkiler
NSAİİ’lerin uzun süreli kullanımı renal papiler nekrozis ve renal hasara sebebiyet verebilir. Renal prostaglandinlerin renal perfüzyonun sağlanmasında dengeleyici rol oynadığı hastalarda renal toksisite de görülmüştür. Bu hastalarda, NSAİİ kullanımı doza bağlı olarak prostaglandin formasyonunda azalmaya ve ikincil olarak da renal akışta azalmaya – ki bu belirgin bir renal dekompansasyona sebep olabilir – neden olabilir. Yetersiz böbrek fonksiyonu, kardiyak bozukluk, karaciğer yetmezliği, diüretik ve ADE inhibitörü kullanımı olan hastalar ve yaşlı hastalar bu reaksiyon açısından yüksek risk altındadır. NSAİİ tedavisinin kesilmesi ardından genellikle tedavi öncesi duruma geri dönülmektedir.

Tenofovir disoproksik fumarat ile tedavi edilen ve renal disfonksiyona yönelik risk faktörleri bulunan hastalarda, yüksek dozlarda NSAİİ’lerin veya birden fazla NSAİİ’nin başlatılmasından sonra akut renal yetmezlik vakaları bildirilmiştir. Eğer tenofovir disoproksil fumarat bir NSAİİ ile beraber uygulanırsa, renal fonksiyon uygun şekilde takip edilmelidir.

Tiaprofenik asit ve diğer NSAİİ’lerde üriner semptomlar ve sistit bildirilmiştir. Tiaprofenik asidin, sistit bildirimi için diğer NSAİİ’lerden daha büyük bir eğilime sahip olduğu gözükmektedir. Tiaprofenik asit, üriner semptomlarının başlamasından sonra tedaviye devam edilirse şiddetli hale gelebilecek sistite neden olabilir. Tanı konulmaması, bazı hastalarda kapsamlı araştırmalara ve hatta cerrahi müdahaleye yol açmıştır. Sıklık, aciliyet, disüri, noktüri veya hematüri gibi üriner semptomlar ortaya çıkarsa, tiaprofenik asit derhal durdurulmalı ve idrar tahlili ve idrar kültürü yapılmalıdır ve tamamen iyileşme kuraldır. Tiaprofenik asit ile tedaviye başlamadan önce, hekim hastanın tıbbi geçmişinden bu semptomlara aşina olsa bile, hastadan doktoruna herhangi bir idrar semptomu hakkında bilgi vermesi istenmelidir (bkz. bölüm 4.8). Hastalar, sistit olabilecek üriner semptomların başlangıcı konusunda uyarılmalıdır ve bu durumda ilacı almayı bırakmaları ve tıbbi destek almaları tavsiye edilmelidir.

İlerlemiş böbrek hastalığı
İleri böbrek hastalığı olan hastalarda SURGAM kullanımına ilişkin kontrollü klinik çalışma verisi mevcut değildir. Bu sebeple, ileri böbrek hastalığı olan hastalarda SURGAM ile tedavi önerilmez. SURGAM tedavisine başlanması gerekirse, hastanın renal fonksiyonlar açısından yakından takip edilmesi önerilebilir.

Anafilaktoid reaksiyonlar
Diğer NSAİİ’lerle olduğu gibi, daha önce bilinen SURGAM kullanımı olmayan hastalarda anafilaktoid reaksiyonlar meydana gelebilir. SURGAM, aspirin triadı bulunan hastalara verilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak astımlı hastalarda, aspirin veya diğer NSAİİ’leri aldıktan sonra meydana gelir. Nazal polipi olsun veya olmasın; astımlı hastada rinit belirtileri veya ağır, ölümcül bronkospazm oluşabilir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4). Anafilaktoid reaksiyon meydana gelen vakalarda acil tıbbi yardım aranması gerekir.

Cilt reaksiyonları
SURGAM dahil olmak üzere NSAİİ’ler eksfolyatif dermatit, Stevens-Johnson Sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN) gibi, bazıları ölümle sonuçlanabilen ciddi deri ile ilişkili ciddi advers olaylara neden olabilir. Bu ciddi olaylar herhangi bir ön uyarı olmaksızın meydana gelebilir. Hastaların ciddi cilt semptom ve bulguları hususunda bilgilendirilmesi gerekir. Ciltte döküntü, mukozal lezyonlar veya başka bir aşırı duyarlılık belirtisi görülür görülmez

5 | 1 6

SURGAM kullanımına son verilmelidir.

Gebelik
Gebeliğin son döneminde, diğer NSAİİ’ler ile olduğu gibi ductus arteriosusun erken kapanmasına neden olabileceği için SURGAM kullanımından kaçınılmalıdır.

SURGAM kullanımı kadın fertilitesini bozabilir ve gebe kalmaya çalışan kadınlarda önerilmemektedir. Gebe kalma güçlüğü çeken veya kısırlık tedavisi geçiren kadınlarda, SURGAM’ın kesilmesi düşünülmelidir.

SLE ve karışık bağ dokusu hastalığı
Sistemik lupus eritematozus (SLE) ve karışık bağ dokusu hastalığı olan hastalarda, aseptik menenjit riski artabilir (bkz. Bölüm 4.8).

ÖNLEMLER
Genel
SURGAM’ın kortikosteroidlerin yerine geçmesi veya kortikosteroid yetersizliğini tedavi etmesi beklenemez. Kortikosteroidlerin birdenbire kesilmesi, hastalığın alevlenmesine yol açabilir. Uzatılmış kortikosteroid tedavisi altındaki hastalarda; eğer kortikosteroidlerin kesilmesi kararı alındıysa, tedavinin yavaşça azaltılarak sonlandırılması gerekir.

SURGAM’ın inflamasyon (ateş) azaltıcı farmakolojik aktivitesi, infeksiyöz olmayan, ağrılı durumların komplikasyonlarının tespit edilmesinde tanısal belirtilerden yararlanılmasını zorlaştırabilir.

Hepatik etkiler
SURGAM dahil, NSAİİ alan hastaların yaklaşık %15’inde, bir veya daha fazla karaciğer testinde sınırda yükselmeler meydana gelebilir. Bu laboratuvar anormallikleri tedavi devam ederken ilerleyebilir, değişmeden kalabilir veya geçici olabilir. NSAİİ’lerle yapılan klinik araştırmalarda, hastaların yaklaşık %1’inde ALT ve AST düzeylerinde önemli artışlar (normalin üst sınırının yaklaşık üç katı veya üstünde) görüldüğü bildirilmiştir. Ayrıca sarılık, ölümcül fulminant hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliği gibi nadir ve bazıları ölümle sonuçlanan ağır karaciğer reaksiyonu olguları bildirilmiştir.

Karaciğer fonksiyon bozukluğunu gösteren semptom ve/veya bulguları olan ya da karaciğer testlerinde anormallik bulunan bir hasta, SURGAM ile tedavi edilirken daha şiddetli karaciğer reaksiyonu gelişmesine ilişkin kanıt açısından incelenmelidir. Eğer karaciğer hastalığı gelişimi ile uyumlu klinik semptom ve bulgular gelişirse ya da sistemik belirtiler (örn. eozinofili, döküntü, vb.) ortaya çıkarsa SURGAM’ın kesilmesi gerekir.

Hematolojik etkiler
SURGAM da dahil NSAİİ alan hastalarda bazen anemi görülür. Bunun nedeni sıvı tutulması, gizli veya ağır gastrointestinal kan kaybı ya da kan yapımı (eritropoiezis) üstünde tam olarak açıklanamayan etkisi olabilir. SURGAM da dahil, NSAİİ’lerle uzun süreli tedavi gören hastalarda eğer anemi semptom veya bulguları görülürse, hemoglobin veya hematokrit kontrolü yapılmalıdır.

NSAİİ’ler trombosit agregasyonunu inhibe eder ve bazı hastalarda kanama zamanında uzama gösterilmiştir. Aspirinin tersine, trombosit fonksiyonu üstündeki etkileri niceliksel olarak daha az, daha kısa süreli ve geri dönüşlüdür. SURGAM alan hastalar, kanama bozukluğu olan ya da antikoagülan kullanan hastalar gibi trombosit fonksiyonlarındaki değişikliklerden olumsuz

6 | 1 6

etkilenebileceklerinden dikkatle izlenmelidir.

Önceden mevcut olan astım

Astımı olan hastalarda aspirine duyarlı astım bulunabilir. Aspirine duyarlı astım bulunan hastalarda aspirin kullanılmasıyla ölümcül olan ağır bronkospazm oluşması ilişkilendirilmiştir. Geçmişte ya da mevcut bronşiyal astımı olan hastalarda dikkatle uygulanmalıdır, NSAİİ’lerin bu tür hastalarda bronkospazmı tetiklediği bildirilmiştir.

Aspirine duyarlı hastalarda, aspirin ile diğer NSAİİ’ler arasında bronkospazm da dahil olmak üzere çapraz reaksiyon bildirildiğinden, SURGAM, bu tip aspirin duyarlılığı bulunan hastalarda uygulanmamalı ve önceden astımı olan hastalarda kullanılmamalıdır.

Psödo-alerjik reaksiyonlar döküntü, ürtiker ve anjiyoödem veya daha potansiyel olarak şiddetli belirtileri (örn. laringeal ödem, bronkokonstriksiyon ve şok) içerebilir. Rekürren rinosinüzit, nazal polipozisi veya kronik ürtikeri olan hastalarda psödo alerjik reaksiyon riski daha yüksektir. Astımlı hastalar özellikle tehlikeli reaksiyonların riski altındadır.

Hastalar için bilgi
Hastalar tedaviye başlamadan önce ve tedavi sırasında aşağıda konularda bilgilendirilmelidir.

1.Diğer NSAİİ’ler gibi, tiaprofenik asit, hastanede yatmaya hatta ölüme neden olabilecek miyokard infarktüsü veya inme gibi ciddi KV yan etkilere neden olabilir.

Ciddi KV yan etkiler herhangi bir uyarı semptomu olmadan oluşabilmesine rağmen, hastalar göğüs ağrısı, nefes darlığı, zayıflık, konuşmada bozulma gibi semptom ve bulgular açısından dikkatli olmalı ve hastalığın göstergesi herhangi bir semptom veya bulgu gözlemlediğinde hekimine danışmalıdır. Bu izlemin önemi açısından hastalar bilgilendirilmelidir. (bkz. Bölüm 4.4).

2.Diğer NSAİİ’ler gibi, tiaprofenik asit, Gİ rahatsızlığa ve nadiren de hastanede yatmaya hatta ölüme neden olabilecek ülser ve kanama gibi ciddi Gİ yan etkilere neden olabilir. Ciddi Gİ sistem ülserasyonu ve kanaması herhangi bir uyarı semptomu olmadan oluşabilmesine rağmen, hastalar ülserasyon ve kanamanın semptom ve bulguları açısından dikkatli olmalı ve epigastrik ağrı, dispepsi, melena ve hematemez gibi hastalığın göstergesi herhangi bir semptom veya bulgu gözlemlediğinde hekimine danışmalıdır. Bu izlemin önemi açısından hastalar bilgilendirilmelidir. (bkz. Bölüm 4.4).

3.Diğer NSAİİ’ler gibi, tiaprofenik asit, hastanede yatmaya hatta ölüme neden olabilecek eksfoliyatif dermatit, SJS ve TEN gibi ciddi dermatolojik yan etkilere neden olabilir. Ciddi deri reaksiyonları herhangi bir uyarı olmadan oluşabilmesine rağmen, hastalar deri döküntüsü ve kabarcık, ateş semptom ve bulguları veya kaşıntı gibi hipersensitivitenin diğer bulguları açısından dikkatli olmalı ve hastalığın göstergesi herhangi bir semptom veya bulgu gözlemlediğinde hekimine danışmalıdır.

Hastalarda herhangi bir döküntü gelişirse hemen ilacı kesmeleri ve mümkün olduğunca çabuk hekimine danışması tavsiye edilmelidir.

4.Açıklanamayan bir kilo artışı veya ödeme ait semptom ve bulguyu hastalar hızlıca hekimlerine bildirmelidir.

5.Hastalar hepatotoksisitenin semptom ve bulguları açısından bilgilendirilmelidir (bulantı, yorgunluk, letarji, sarılık, sağ üst kadranda hassasiyet ve soğuk algınlığı benzeri semptomlar). Bunlar oluştuğu takdirde, hastalar tedaviyi sonlandırmalı ve hızlı medikal tedavi almalıdır.

6.Hastalar anafilaktik reaksiyonun bulguları açısından bilgilendirilmelidir (nefes almada güçlük, yüz ve boğazın şişmesi). Bunlar oluştuğunda, hastaların hızlıca acil servise

7 | 1 6

gitmeleri konusunda uyarılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

7.Gebeliğin son döneminde, diğer NSAİİ’ler gibi, tiaprofenik asit alınmamalıdır çünkü duktus arteriosusun erken kapanmasına neden olabilir.

Laboratuvar testleri
Ciddi gastrointestinal kanal ülserasyonları ve kanama, uyarı semptomları olmadan meydana gelebileceğinden; hekimlerin gastrointestinal kanama semptom ve bulgularını takip etmesi gerekir. NSAİİ’lerle uzun süreli tedavi altındaki hastaların tam kan sayımları ve biyokimya profilleri periyodik olarak kontrol edilmelidir. Eğer karaciğer veya böbrek hastalığıyla uyumlu klinik bulgu ve semptomlar gelişirse, sistemik göstergeler ortaya çıkarsa (örn. eozinofili, ciltte döküntü, vb.) veya anormal karaciğer testleri devam ederse veya kötüleşirse; SURGAM’ın kesilmesi gerekir.

4.5.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Heparin, hipoglisemik ajanlar ve diüretikler:
SURGAM proteine yüksek oranda bağlandığından, heparin gibi proteine yüksek oranda bağlanan diğer ilaçlarla eş zamanlı uygulanması önerilmemektedir. Hipoglisemik ajanlar, fenitoin ve diüretikler ile doz ayarlaması gerekebilir. Oral hipoglisemik ajanlar ile sülfonilüre ilaçlarının metabolizmasının inhibisyonu, uzamış yarılanma ömrü ve hipoglisemi riskinin arttığı bildirilmiştir.

Antikoagülanlar ve antiplatelet ajanlar:
Artan kanama riski nedeniyle NSAİİ’lerin antikoagülanlarla birlikte alınması güvenli değildir.

•Heparin
•K vitamini antagonistleri (örneğin varfarin)
•Trombosit agregasyon inhibitörleri (örneğin tiklopidin, klopidogrel) •Trombin inhibitörleri (örneğin dabigatran)
•Direkt faktör Xa inhibitörleri (apiksaban, rivaroksaban, edoksaban gibi) Birlikte uygulama zorunluysa, hasta yakından izlenmelidir.

Siklooksijenaz-2 seçici inhibitörleri dahil olmak üzere diğer analjezikler:
SURGAM’ın diğer NSAİİ’lerle (siklooksijenaz-2 seçici inhibitörleri dahil) ve yüksek doz salisilatlarla birlikte kullanılmasından, özellikle üst gastrointestinal hastalıklar açısından yüksek risk oluşturması nedeniyle kaçınılmalıdır.

Lityum: Lityumun böbrek yoluyla atılımında azalma. NSAİİ’ler plazma lityum seviyelerinde yükselmeye ve renal lityum klirensinde azalmaya neden olur. Minimum lityum konsantrasyonu ortalaması %15 oranında artmış ve böbrek lityum klerinsi yaklaşık %20 oranında azalmıştır. Bu etkiler renal prostaglandin sentezinin NSAİİ’ler tarafından inhibisyona dayandırılmaktadır. Bu nedenle, NSAİİ’ler ile lityumun eş zamanlı kullanımında hastalar lityum toksisitesi belirtileri açısından yakından takip edilmelidir.

Metotreksat: NSAİİ’lerin tavşan böbrek dilimlerinde metotreksat birikimini rekabetçi bir şekilde engellediği bildirilmiştir. Bu durum, metotreksat toksisitesini artırabileceklerini gösterebilir. NSAİİ’ler metotreksat ile eş zamanlı uygulandığında dikkatli olunmalıdır.

SURGAM’ın metotreksat ile eş zamanlı kullanılması, metotreksat eliminasyonunun azalmasına neden olur. Yüksek doz metotreksat ile eş zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır. Düşük doz metotreksat ile dikkatli kullanılmalıdır.

8 | 1 6

Mifepriston: Aspirin ve diğer NSAİİ’ler, mifepristonun etkisini azaltabileceği için mifepriston kullanımından en az 8-12 gün sonrasına kadar kullanılmamalıdır.

Birlikte uygulanmasında dikkat edilmesi gerekenler:

Kortikosteroidler: Gastrointestinal ülserasyon veya kanama riskinin artması nedeniyle SURGAM kortikosteroidlerle birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır. (bkz. Bölüm 4.4)

Nikorandil: Eş zamanlı olarak nikorandil ve NSAİİ kullanan hastalarda, gastrointestinal ülserasyon, perforasyon ve hemoraji gibi ciddi komplikasyonların riskinde artış söz konusudur (bkz. Bölüm 4.4).

Diüretikler: SURGAM diüretiklerle birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır. Hem diüretik hem antihipertansif etkide azalma ve böbrek bozukluğu ve/veya hiperkalemi riskinde artış. Diüretikler NSAİİ’lerin nefrotoksisite riskini arttırabilir.

Takrolimus: NSAİİ’ler takrolimus ile beraber kullanıldığında nefrotoksisite riskini arttırabilir.

Zidovudin: NSAİİ’ler zidovudin ile beraber kullanıldığında hematolojik toksisite riskini arttırabilir. Eş zamanlı zidovudin ve ibuprofen tedavisi almakta olan HIV (+) hemofili hastalarında, hemartroz ve hematom riskinde artışa ilişkin kanıt mevcuttur.

Antihipertansifler (ADE inhibitörleri ve Anjiyotensin II Reseptör Antagonistleri):
Böbrek fonksiyonu tehlike altında olan hastalarda (örn. dehidrate hastalar veya yaşlı hastalar) olası akut böbrek yetmezliği dahil olmak üzere böbrek fonksiyonunun daha fazla kötüleşmesi. Raporlar, NSAİİ’lerin ADE inhibitörlerinin antihipertansif etkisini azaltabileceğini göstermektedir. ADE inhibitörleri ile eş zamanlı NSAİİ alan hastalarda bu etkileşime dikkat edilmelidir.

Tenofovir: Tenofovir disoproksil fumarat ve NSAİİ’lerin eş zamanlı kullanılması böbrek yetmezliği riskinde artışa neden olabilir.

Kardiyak glikozidler ve sülfonamidler: SURGAM kardiyak glikozidler ve sülfonamidler ile birlikte alınırken dikkatli olunmalıdır. Kardiyak glikozidlerle birlikte kullanıldığında NSAİİ’ler, kalp yetersizliğinde artmaya, glomerüler filtrasyon hızında (GFR) azalmaya ve plazma kardiyak glikozid seviyelerinde artmaya neden olabilirler.

Aspirin: SURGAM aspirin ile eş zamanlı uygulandığında, SURGAM’ın protein klirensi değişmemesine rağmen protein bağlanması azalır. Bu etkileşimin klinik önemi bilinmemektedir, bununla birlikte diğer NSAİİ’lerde olduğu gibi, advers etkilerin artma potansiyeli nedeniyle SURGAM ve aspirinin eş zamanlı uygulanması genellikle önerilmemektedir.

Furosemid: Klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası gözlemler, SURGAM’ın bazı hastalarda furosemidin ve tiyazidin natriüretik etkisini azaltabildiğini göstermiştir. Bu yanıt, renal prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlanmıştır. NSAİİ’lerle eş zamanlı tedavi sırasında, hasta böbrek yetmezliği belirtileri açısından (bkz. bölüm 4.4) ve diüretik etkililiği sağlamak için yakından izlenmelidir.

Varfarin: Varfarin ve NSAİİ’lerin gastrointestinal kanama üzerindeki etkileri sinerjiktir, iki ilacı beraber kullananların gastrointestinal kanama riski, her bir ilacı ayrı ayrı

9 | 1 6

kullananlarınkinden daha yüksektir.

Etkileşim olasılığı göz önüne alınması gerekenler:
– Trombolitikler: Hemoraji riskinde artış
– Antihipertansifler (diüretikler, beta blokerler, ADE inhibitörleri, anjiotensin II-reseptör blokerleri): Bu ilaçların aktivitesinin azalması. Bu durum, yeni başlayan veya gerçek konjestif kalp yetmezliği ve/veya hipertansiyonu olan hastalarda akılda tutulmalıdır.

Pentoksifilin: Kanama riskinde artış
Selektif serotonin reuptake inhibitörleri (SSRI): Gastrointestinal kanama riskinde artış.

Siklosporin: NSAİİ’ler siklosporin ile birlikte verildiğinde nefrotoksisite riski artabilir.

Kinolon grubu antibiyotikler: Hayvan verileri NSAİİ’lerin kinolona bağlı konvülsiyon riskini arttırabileceğini göstermiştir. NSAİİ’ler ile birlikte kinolon kullanan hastalarda konvülsiyon gelişme riskinde artış gözlenebilir.

Aminoglikozidler veya probenesid: SURGAM’ın aminoglikozidler veya probenesid ile eş zamanlı kullanımında dikkatli olunmalıdır. Aminoglikozidler NSAİİ’ler ile etkileşerek duyarlı kişilerde böbrek fonksiyonlarında azalmaya, aminoglikozid eliminasyonunda azalmaya ve plazma konsantrasyonlarında artışa neden olabilir. Probenesid ile NSAİİ ve metabolitlerinin metabolizmasında ve eliminasyonunda düşüş gözlenmiştir.

4.6.Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi:
1.ve 2. trimester: C
3. trimester: D

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Veri bulunmamaktadır.

Gebelik dönemi
İnsanlarda NSAİİ uygulaması ile ilişkili konjenital anormallikler bildirilmiştir, bununla birlikte sıklıkları düşüktür ve fark edilebilir bir yol izlememektedirler.

Tiaprofenik asit plasental bariyeri geçer.

1. ve 2. trimester: Hayvan çalışmalarında herhangi bir teratojenik etki ortaya çıkmamasına rağmen, gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde tiaprofenik asit uygulanması önerilmez. 1. trimesterde düşüklere neden olduğu bildirilmiştir.

3. trimester: Ductus arteriosus’un erken kapanması, doğumda gecikme, kanama eğilimi geliştirme ve yenidoğanda renal risk olasılıkları nedeniyle, gebeliğin 3. trimesterinde tiaprofenik asit uygulanmamalıdır. Doğum başlangıcı gecikebilir ve bu sürede hem anne hem de çocukta kanama eğilimi artabilir (bkz. Bölüm 4.3).

Teratojenik Etkiler
Sıçan ve tavşanlarda yapılan üreme çalışmaları, gelişimsel anormalliklere dair kanıt göstermemiştir. Bununla birlikte, hayvan üreme çalışmaları her zaman insan tepkisini öngörememektedir. Gebe kadınlarda yapılan yeterli ve iyi kontrollü çalışma bulunmamaktadır. Hayvan çalışmaları teratojenite kanıtını ortaya koymasa da, insan gebeliği ve emzirme döneminde güvenli varsayılamaz ve diğer NSAİİ’lerde olduğu gibi

10 | 1 6

SURGAM, gebeliğin ilk iki trimesterinde veya doğum sırasında, hastaya yönelik potansiyel yararı fetüsün potansiyel riskinden daha ağır basmadığı sürece kullanılmamalıdır.

Teratojenik olmayan etkiler
NSAİİ’lerin fetal kardiyovasküler sistem (ductus arteriosus kapanması) üzerindeki bilinen etkileri nedeniyle, gebelik sırasında (özellikle geç gebelik) kullanımdan kaçınılmalıdır.

Doğum
NSAİİ’lerle yapılan sıçan çalışmalarında, prostaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen diğer ilaçlarda olduğu gibi, distosi insidansında artış, gecikmiş doğum ve yavruların hayatta kalması azalma gerçekleşmiştir. SURGAM’ın gebe kadınlarda doğum üzerindeki etkileri bilinmemektedir.

Laktasyon dönemi
Anne sütündeki SURGAM seviyesi araştırılmıştır. Günlük toplam maruziyet çok az, uygulanan dozun yaklaşık %0,2’si kadardır ve bunun farmakolojik öneme sahip olması muhtemel değildir. Tiaprofenik asit anne sütüne geçtiğinden, emziren annelerde gerektiğinde ya tedavi kesilmeli ya da emzirmeye ara verilmelidir.

Üreme yeteneği/ Fertilite
Embriyo ve fetotoksik etkiler, çok duyarlı türlerde 10 mg/kg vücut ağırlığı dozlarında görülmüştür. 75 mg/kg vücut ağırlığı dozunun üstünde tavşanlarda blastositlerin implantasyonu bozulmuştur. Sıçanlarda gebeliğin 3. trimesterinde uygulanan 16 mg/kg dozu gebeliği ve doğumu uzatmıştır. Bu durum ölü doğum oranındaki artışa ve postnatal mortalite oranının artışına sebep olmuştur. Sıçanlarda, 25 mg/kg vücut ağırlığının üzerindeki dozlarda ebeveyn hayvanlardaki fertilite etkilenmemiştir.

NSAİİ’lerin kullanımı kadınlarda fertilite bozukluğuna neden olabilir ve gebelik planlayan kadınlarda önerilmemektedir. Gebe kalma güçlüğü olan ya da infertilite tetkikleri devam eden kadınlarda NSAİİ’lerin kesilmesi düşünülmelidir.

4.7.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Baş dönmesi, sersemlik, yorgunluk ve görmede bozukluk NSAİİ’lerin alınmasından sonra olası yan etkilerdir. Hasta bu yan etkileri görmesi durumunda, araç ve makine kullanmamalıdır.

4.8.İstenmeyen etkiler

Aşağıdaki yan etkiler sistem organ sınıfına göre sınıflandırılmış ve sıklık dereceleri şu şekilde tanımlanmıştır:
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Sistit

Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Trombositopeni, kanamaya bağlı olarak anemi gelişebilir.

11 | 1 6

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın: Spesifik olmayan alerjik reaksiyonlar, bronkospazm, dispne
Bilinmiyor: NSAİİ’lerin kullanımını takiben aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir, özellikle aspirin ve diğer NSAİİ’lere alerjisi olan hastalarda olmak üzere anafilaktik şok, astım

Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Sodyum ve sıvı tutulumu (bkz. Bölüm 4.4)

Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Sersemlik
Bilinmiyor: Baş ağrısı

Kulak ve iç kulak hastalıkları
Bilinmiyor: Vertigo, kulak çınlaması ve uyuşukluk

Gastrointestinal hastalıkları
Çok yaygın: Üst abdominal ağrı
Yaygın: Bulantı, kusma, dispepsi, diyare
Bilinmiyor: Melena, hematemez, anoreksi, hazımsızlık, mide yanması, flatulans, konstipasyon, gastrit, kolit, Crohn hastalığı, ülseratif stomatit, pankreatit (bkz. Bölüm 4.4)

Özellikle yaşlılarda olmak üzere bazen peptik ülser, gastrointestinal hemoraji ve perforasyon bildirilmiştir, ve istisnai durumda ölümle ilişkilendirilmiş olabilir.

Hepato-bilier hastalıkları
Bilinmiyor: Hepatit, sarılık

Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Döküntü, kaşıntı, ürtiker, purpura, alopesi, eritema ve dermatit bülloz, (Stevens-Johnson Sendromu veya toksik epidermal nekroliz), fotosensitivite reaksiyonu ve anjiyoödem

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Mesane ağrısı, dizüri, pollakiüri, hematüri
Üriner semptomların varlığında, devamlı ve uzun süreli tiaprofenik asit tedavisi sonrasında idrar yolu inflamasyonu gözlenmiştir.

NSAİİ’lerin çeşitli formlarda nefrotoksisiteye neden olduğu bildirilmiştir. Diğer NSAİİ’lerde olduğu gibi, tiaprofenik asit ile de izole vakalarda tubulointerstisyel nefrit, nefrotik sendrom ve renal yetmezlik bildirilmiştir.

Araştırmalar
Bilinmiyor: Kanama zamanında uzama, karaciğer fonksiyon testlerinde anormallik

NSAİİ’ler ile bildirilen ancak özel olarak SURGAM ile ilişkili olmayan yan etkiler:Eldeki verilere göre bu yan etkilere ait sıklıklar bilinmemektedir.

Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Nötropeni, agranülositoz, aplastik anemi, hemolitik anemi

12 | 1 6

Psikiyatrik hastalıkları:

Depresyon, konfüzyon, halüsinasyonlar

Sinir sistemi hastalıkları:
Optik nörit
Ense sertliği, baş ağrısı, bulantı, kusma, ateş veya dezoriyantasyonun eşlik ettiği aseptik menenjit (özellikle mevcut sistemik lupus eritematozus, mikst bağ dokusu hastalığı gibi otoimmün hastalıkları olanlarda) (bkz. bölüm 4.4)

Göz hastalıkları:
Görmede bozukluk

Vasküler hastalıkları:
Ödem, hipertansiyon ve kalp yetmezliği NSAİİ’ler ile ilişkili olarak raporlanmıştır.

Klinik çalışma ve epidemiyolojik veriler, bazı NSAİİ’lerin kullanımının (özellikle yüksek dozlarda ve uzun süreli kullanımda) arteriyal trombotik vakaların (örneğin miyokardiyal enfarktüs veya inme) riskinde yükselmeye neden olabileceğini öne sürmektedir (bkz. Bölüm 4.4).

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları: Parestezi

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar: Yorgunluk, halsizlik

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli Türkiye erkezi (TÜFAM)’ne bildirilmesi gerekmektedir e-posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9.Doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımı durumunda, destekleyici ve semptomatik tedavi uygulanmalıdır.

a)Semptomlar:
Baş ağrısı, bulantı, kusma, epigastrik ağrı, gastrointestinal kanama, nadiren diyare, dezoryantasyon, eksitasyon, koma, sersemlik, baş dönmesi, kulak çınlaması, baygınlık, zaman zaman konvülsiyonlar. Belirgin zehirlenme durumunda akut böbrek yetmezliği ve karaciğer harabiyeti olasıdır.

b)Terapötik önlemler:
Doz aşımı durumunda, ana riskler gastrointestinal sistem üzerinedir ve erken gastrik lavaj endikedir.

Hastalara gerektiği şekilde semptomatik tedavi uygulanmalıdır.

Potansiyel olarak toksik miktarın alınmasını takip eden bir saat içerisinde aktif kömür uygulanması düşünülmelidir. Alternatif olarak, erişkinlerde, potansiyel olarak hayati tehlikeye sebep olabilecek doz alınması durumunda gastrik lavaj düşünülmelidir.

İdrar atılımının iyi olduğundan emin olunmalıdır.

Böbrek ve karaciğer fonksiyonları yakından takip edilmelidir.

13 | 1 6

Potansiyel olarak toksik miktarın alınmasını takip eden 4 saat boyunca hastalar gözlem altında tutulmalıdır.

Sık ve uzamış konvülsiyonlar intravenöz diazepam ile tedavi edilmelidir.

Hastanın klinik durumuna bağlı olarak diğer önlemler uygulanabilir.

5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1.Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antiinflamatuvar ve antiromatik ürünler, non-steroidler, propiyonik asit türevleri

ATC kodu: M01AE11

Tiaprofenik asit, arilalkanoik asit ailesinden bir nonsteroidal antiinflamatuvar olup, benzoil- tienil’in propionik asit türevidir. Klasik NSAİİ olarak COX-1 ve COX-2 enzimlerini inhibe eder. Antiinflamatuvar, analjezik, antipiretik, prostaglandin sentezini ve trombositlerin agregasyonunu inhibe edici özellikleri vardır. Tiaprofenik asit, eklem kıkırdağında proteoglikan sentezini inhibe etmez.

Yedi yıl süreli, çift kör kontrollü çalışma, tiaprofenik asidin, referans bir NSAİİ’den (indometazin) farklı olarak, diz osteoartriti olan hastalarda radyolojik bozulma hızında anlamlı bir artışa neden olmadığını göstermiştir.

Tiaprofenik asidin artiküler kıkırdak üzerindeki etkileri in vitro deneylerde ve farklı hayvan artrit modelleri kullanılarak yapılan ex-vivo çalışmalarda araştırılmıştır. İnsan kondrosit kültürleri üzerinde ex-vivo deneyler de yapılmıştır. Bu deneylerde tiaprofenik asit, terapötik doza eşdeğer konsantrasyonlarda, proteoglikanların biyosentezi baskılanmamıştır ve salgılanan proteoglikanların diferansiyonu değişmemiştir. Proteoglikan agregatlarının bozunması inhibe edilmiştir. Bu sonuçlar, deney koşulları altında tiaprofenik asidin eklem kıkırdağı üzerinde nötr veya muhtemel faydalı etkisini öne sürmektedir.

Bu bulguların klinik önemi uzun süreli çift kör kontrollü bir çalışmada araştırılmıştır, tiaprofenik asit diz osteoartriti olan hastalarda eklem boşluğunun radyolojik bozunma oranını önemli ölçüde arttırmamaktadır.

5.2.Farmakokinetik özellikler
Emilim: İlaç alındıktan yaklaşık 10 saat sonra plazma doruk değerlerine ulaşır. Tek doz çalışmaları, oral uygulamayı takiben (maksimum 90. dakikada) 24. saatte sıfır plazma seviyesi, t½ = 1,5 ile 2 saat arası göstermiştir. Uzun süreli tedavi gören romatoid artrit hastalarında emilim yetersizliği yoktur.

Dağılım: Tiaprofenik asit ve metabolitleri tüm sıvılara dağılır.

Biyotransformasyon: İki esas metaboliti; 5-(hidroksi benzil)-a-metil 2-tiofenasetik asit ve 5- (4-hidroksi benzoil)-a-metil 2- tiofenasetik asittir. Proteine bağlanma oranı %97-98 dir. İdrar atılımının yaklaşık %10’unu oluşturan, düşük farmakolojik aktiviteye sahip iki ana metaboliti bulunur. Ana bileşik çoğunlukla asilglukuronid formunda atılır.

Eliminasyon: Büyük bir kısmı değişmeksizin böbrekler, geri kalanı safra ile atılır. Eliminasyon yarı ömrü, dozdan bağımsız olarak 1.5-2.5 saattir. SURGAM hızla elimine edilir

14 | 1 6

ve tekrarlayan bölünmüş 600 mg/günlük dozdan sonra birikim olmamıştır. Plazma klirensi 6 litre/saattir. %60’ı idrarda geri kalanı safrada elimine edilir.

Tekrarlayan dozlarında gençlerde veya böbrek fonksiyonları normal olan yaşlılarda dokularda birikme olmaz.

Doğrusal/doğrusal olmayan durum:
İlk günden sonra kararlı koşuldadır.

Hastalardaki karakteristik özellikler
Geriyatrik popülasyon
Tekrarlayan dozlarında böbrek fonksiyonları normal olan yaşlılarda dokularda birikme olmaz. Yaşlılarda farklı farmakokinetiğe dair kanıt bulunmamaktadır.

5.3.Klinik öncesi güvenlilik verileri
Akut toksisite: Hayvan türlerine ve uygulama yoluna bağlı olarak tiaprofenik asidin kilogram başına LD50 değeri 190-780 mg’dır. İntoksikasyon semptomları artmış iritabilite, tremor, siyanoz, solunum gibi koordinasyon bozuklukları ve sedasyondur. Diseksiyon; asit, peritonit yanında hipertrofi ve gastrointestinal lezyonların sonucu olarak mezentrik lenf nodüllerinde konjesyonu göstermiştir.

Kronik toksisite: Oral kronik toksisite çalışmaları sıçanlarda, köpeklerde ve babunlarda yapılmıştır. Feçeste kan görülen, anemi olan bütün hayvan türlerinde doza bağlı gastrointestinal lezyonlar meydana gelmiştir, bunlar doza bağlı gastrointestinal lezyonlardır, ayrıca dalakta reaktif değişiklikler ve kemik iliği yetmezliği görülmüştür. Serum üre konsantrasyonları bazen yükselmiştir.

Mutajenite ve karsinojenite: Tiaprofenik asit mutajenik potansiyeli in vitro ve in vivo standart testler ile araştırılmıştır. Testlerde tiaprofenik asidin herhangi genotoksik potansiyeli görülmemiştir.

Sıçan ve farelerdeki uzun süreli çalışmalar, tiaprofenik asidin tümorojenik potansiyeli hakkında hiçbir kanıt göstermemiştir.

Üreme toksisitesi: Embriyo ve fetotoksik etkiler, çok duyarlı türlerde 10 mg/kg vücut ağırlığı dozlarında görülmüştür. 75 mg/ kg vücut ağırlığı dozunun üstünde tavşanlarda blastositlerin implantasyonu bozulmuştur. Sıçanlarda gebeliğin 3. trimesterinde uygulanan 16 mg/kg dozu gebeliği ve doğumu uzatmıştır. Bu durum ölü doğum oranındaki artışa ve postnatal mortalite oranının yükselişine sebep olmuştur. Sıçanlarda, 25 mg/kg vücut ağırlığının üzerindeki dozlarda ebeveyn hayvanlardaki fertilite etkilenmemiştir.

6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1.Yardımcı maddelerin listesi
Mısır nişastası
Karbopol 934 P
Aerosil 200
Talk
Magnezyum stearat
Pluronik F 68

15 | 1 6

6.2.Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği bulunmamaktadır.

6.3.Raf ömrü
36 ay

6.4.Saklamaya yönelik özel tedbirler
30ºC altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Işıktan koruyunuz.

6.5.Ambalajın niteliği ve içeriği
SURGAM 300 mg retard tablet, 20 retard tabletlik PVC/Alu blister ambalajlarda kullanıma sunulmuştur.

6.6.Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7.RUHSAT SAHİBİ
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd. Şti.

Şişli – İstanbul

8.RUHSAT NUMARASI
197/34

9.İLK RUHSAT TARİHİ /RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 23.07.2001
Ruhsat yenileme tarihi:

10.KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ

16 | 1 6


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın