S

SINORETIK FORT 30 TABLET

Temel Etkin Maddesi:

lisinopril dihidrat + hidroklorototiazid

Üreten İlaç Firması:

SANOFİ İLAÇ SANAYİ ve TİC. A.Ş.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

lisinopril dihidrat + hidroklorototiazid

Üreten İlaç Firması:

SANOFİ İLAÇ SANAYİ ve TİC. A.Ş.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8699502012868

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

95,07 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8699502012868

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

95,07 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – C – KALP DAMAR SİSTEMİ, C09 RENİN-ANJİYOTENSİN SİSTEMİ, C09B ACE İNHİBİTÖRLERİ KOMBİNASYONLARI, C09BA ACE inhibitörleri ve diüretik, C09BA03, lisinopril dihidrat + hidroklorototiazid

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – C – KALP DAMAR SİSTEMİ, C09 RENİN-ANJİYOTENSİN SİSTEMİ, C09B ACE İNHİBİTÖRLERİ KOMBİNASYONLARI, C09BA ACE inhibitörleri ve diüretik, C09BA03, lisinopril dihidrat + hidroklorototiazid

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

SİNORETİK FORT 20 mg/25 mg tablet
Ağızdan alınır.

Etkin maddeler: Her bir tablet, 20 mg lisinoprile eşdeğer 21,78 mg lisinopril dihidrat ve 25 mg hidroklorotiyazid içerir.

Yardımcı maddeler: Mannitol (E421), laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı), mısır nişastası, prejelatinize mısır nişastası, magnezyum stearat.

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:

1.SİNORETİK FORT nedir ve ne için kullanılır?

2.SİNORETİK FORT’u kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.SİNORETİK FORT nasıl kullanılır?

4.Olası yan etkiler nelerdir?

5.SİNORETİK FORT’un saklanması

Başlıkları yer almaktadır.

1.SİNORETİK FORT nedir ve ne için kullanılır?

SİNORETİK FORT, beyaz renkli, yuvarlak, bir yüzü çentikli tabletler halinde 30 tablet içeren ambalajlarda bulunmaktadır.Çentik, tabletin 2 eşit parçaya bölünmesini kolaylaştırmaktadır.

SİNORETİK FORT yüksek kan basıncı (hipertansiyon) tedavisinde kullanılır. SİNORETİK FORT iki etkin madde içerir: lisinopril ve hidroklorotiyazid.

•Lisinopril ADE inhibitörleri (anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri) denilen bir ilaç sınıfında yer alır. Lisinopril kan damarlarınızı genişleterek kan basıncınızın düşmesine yardımcı olur.

•Hidroklorotiyazid idrar söktürücüler denilen bir ilaç sınıfında yer alır. Hidroklorotiyazid vücudunuzun sudan ve idrardaki sodyum gibi tuzlardan kurtulmasına yardımcı olur.

Bu ilaçlar kan basıncınızı düşürmek için birlikte çalışır.

2.SİNORETİK FORT’ukullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

SİNORETİK FORT’u aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ:

Eğer;
•Lisinopril veya hidroklorotiyazid veya SİNORETİK FORT içindeki yardımcı maddelere karşı alerjiniz varsa.

•ADE inhibitörleri veya sülfonamid (bir tür antibiyotik) içeren ilaçlara karşı alerjiniz varsa. Eğer bu durumun size uyup uymadığını bilmiyorsanız, lütfen doktorunuza danışınız.

•Aniden el, ayak veya bileklerinizde, yüzünüzde, dudaklarınızda, dilinizde veya boğazınızda şişme olayları yaşadıysanız, eğer bu durum özellikle ADE inhibitörleri ile tedaviyi takiben olmuşsa. Bu durum yutmanızı ve nefes almanızı da zorlaştırabilir.

•Yetişkinlerde bir çeşit uzun süreli (kronik) kalp yetmezliğinin tedavisinde kullanılan bir ilaç olan sakubitril/valsartan kullandıysanız veya şu anda kullanıyorsanız, anjiyoödem (boğaz gibi bölgelerde deri altında ani şişme) riskini artırır.

•Kalıtsal anjiyoödeminiz (sizi yukarıda anlatıldığı şekilde şişmeye (ödeme) daha eğilimli yapan bir durum) varsa. Eğer bu durumun size uyup uymadığını bilmiyorsanız, lütfen doktorunuza danışınız.

•Şiddetli böbrek hastalığınız varsa.

•İdrara çıkamıyorsanız.

•Şiddetli karaciğer yetmezliğiniz varsa.

•Hamileyseniz. “Hamilelik” ve “Emzirme” bölümlerinde yer alan bilgilere bakınız) •Eğer şeker hastasıysanız (diabetes mellitus) ya da böbrek yetmezliğiniz varsa ve aliskiren içeren kan basıncını düşüren bir ilaç tedavisi alıyorsanız.

Eğer yukarıdakilerden herhangi bir size uyuyorsa SİNORETİK FORT kullanmayınız. SİNORETİK FORT kullanmaya başlayıp başlamamak konusunda emin değilseniz doktorunuzla konuşunuz.

SİNORETİK FORT’u aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ:
Aşağıdaki durumlar başta olmak üzere, herhangi bir tıbbi sorununuz varsa veya daha önce olduysa doktorunuza söyleyiniz.

Eğer;
•Cilt kanseri geçirdiyseniz veya tedavi sırasında beklenmeyen bir cilt lezyonu geçirirseniz.

Hidroklorotiyazid ile tedavi, özellikle yüksek dozlarda uzun süreli kullanımı, bazı cilt ve dudak kanseri türlerinin (melanom dışı cilt kanseri) riskini artırabilir. SİNORETİK kullanırken cildinizi güneş ve UV ışınlarına maruziyetten koruyun.

•Kalp yetmezliğiniz varsa. Kalp yetmezliği için sakubitril/valsartan ile tedavi görüyorsanız sakubutril/valsartan tedavisinin son dozundan en az 36 saat geçmeden SİNORETİK tedavisine başlamayınız.

•Aort (kalbinizdeki ana atar damar) daralması (aort stenozu), kalp kapakçıkları (mitral kapakçıklar) veya böbrek arteri daralması (renal arter stenozu) varsa.

•Kalp kasının kalınlığında artış (hipertrofik kardiyomiyopati) varsa.

•Kan damarlarınızda problemler (kolajen vasküler hastalık) varsa.Doktorunuz beyaz kan hücre sayımınızın takibini yapabilir. Sizde ateş, boğaz ağrısı, ağızda yara, yorgunluk, beklenmedik morarma ya da kanama gibi belirtiler oluşursa doktorunuza bildiriniz.

•Kan basıncında düşme varsa (özellikle ayağa kalkarken baş dönmesi veya denge kaybetme şeklinde fark edebilirsiniz).

•Böbrek hastalığınız varsa, böbrek nakli geçirdiyseniz veya diyaliz hastasıysanız.

•Karaciğer hastalığınız varsa.

•Diyabet (şeker) veya gut (damla) hastasıysanız.

•Yüksek tansiyon tedavisi için aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız: oAnjiyotensin II reseptör blokeri (sartanlar olarak da bilinirler, örneğin valsartan, telmisartan, irbesartan) özellikle de şeker hastalığı ile bağlantılı böbrek problemleriniz varsa.

oAliskiren

Doktorunuz böbrek fonksiyonlarınızı, tansiyonunuzu ve kanınızdaki elektrolitlerin miktarını (ör. potasyum) düzenli aralıklarla kontrol edebilir.

Aynı zamanda “SİNORETİK FORT’u aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ” başlığının altına bakınız.

•Yakın zamanda ishal olduysanız veya kustuysanız.

•Doktorunuz diyetinizdeki tuz miktarını kısıtlamanızı söylemişse.

•Kolesterol seviyeniz yüksekse ve “LDL aferezi” adı verilen bir tedavi görüyorsanız. •Sistemik lupus eritematozus (derinin, kalbin, akciğerin, eklemlerin ve diğer organ sistemlerinin iltihaplanmasını içeren ve ciltte pullanmayla kendini gösteren bir hastalık) geçirdiyseniz.

•Siyah ırktansanız SİNORETİK FORT size daha az etki edebilir. Aynı zamanda, daha kolayca “anjiyoödem” (el, ayak, ayak bileği, yüz, dudak, dil ve boğazda şişme ile birlikte şiddetli alerjik reaksiyon) yan etkisi yaşayabilirsiniz.

•Aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız, anjiyoödem (boğaz gibi bölgelerde deri altında ani şişme) riski artar:
mTOR inhibitörleri sınıfına dahil temsirolimus, sirolimus, everolimus ve diğer •
ilaçlar (organ nakli reddini önlemek ve kanser tedavisi için kullanılır),
• İshal tedavisinde kullanılan bir ilaç olan rasekadotril,
• Şeker hastalığı tedavisinde kullanılan bir ilaç olan vildagliptin.

•Görmede azalma veya göz ağrısı yaşarsanız. Bunlar, gözün vasküler (damar) tabakasında sıvı birikmesinin (koroidal efüzyon) veya gözünüzde basınç artışının belirtileri olabilir ve SİNORETİK FORT alındıktan saatler sonra ila bir hafta sonrasına kadar ortaya çıkabilir.

Bu durum, tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına neden olabilir. Daha önce bir penisilin veya sülfonamid alerjiniz olduysa, bu durumun gelişme riski daha yüksek olabilir.

•Geçmişte hidroklorotiyazid alımından sonra solunum veya akciğer sorunları (akciğerlerde iltihap veya sıvı dahil) yaşadıysanız.

•SİNORETİK FORT aldıktan sonra şiddetli nefes darlığı veya nefes alma zorluğu yaşarsanız, derhal tıbbi yardım alın.

Hamileyseniz (veya hamile olma ihtimaliniz varsa) bunu doktorunuza söylemelisiniz. Hamileyseniz bu ilacı almamalısınız. Çünkü bu dönemde kullandığınızda bebeğinize ciddi zarar verebilir (“Hamilelik” ve “Emzirme” bölümlerine de bakınız).

Böcek ısırmaları gibi alerji tedavilerinde
Eğer bir alerjinin (örneğin, böcek ısırmasına karşı) etkilerini azaltmak için duyarsızlaştırma tedavisi alıyorsanız ve/veya alacaksanız doktorunuza söyleyiniz. Bu tedaviyi alırken SİNORETİK FORT da kullanırsanız, şiddetli bir alerjik reaksiyona neden olabilir.

Ameliyatlar
Eğer bir ameliyat olacaksanız (diş cerrahisi dahil) doktorunuza SİNORETİK FORT kullandığınızı söyleyiniz. Çünkü, SİNORETİK FORT kullanırken bazı lokal ve genel anestezikler verildiğinde kan basıncınız düşebilir (hipotansiyon).

Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

SİNORETİK FORT’un yiyecek ve içecek ile kullanılması: SİNORETİK FORT yemeklerden önce veya sonra alınabilir.

Alkol ile birlikte alındığında, baş dönmesi veya yorgunluğa neden olabilir (“Araç ve makine kullanımı” bölümüne de bakınız.).

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

SİNORETİK FORT kullanmadan önce, hamileyseniz, hamile olduğunu düşünüyorsanız veya hamile kalmayı planlıyorsanız doktorunuza söyleyiniz. Doktorunuz hamile kalmadan önce veya hamile olduğunuzu öğrenir öğrenmez SİNORETİK FORT kullanmayı kesmenizi ve yerine başka bir tedaviye geçmenizi önerecektir. SİNORETİK FORT hamilelik döneminde kullanılmamalıdır.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emziriyorsanız veya emzirmeye başlamak üzereyseniz doktorunuza söyleyiniz.

Emziriyorsanız SİNORETİK FORT kullanmanız önerilmez ve emzirmek istiyorsanız, özellikle bebeğiniz yeni doğduysa veya prematüre doğduysa, doktorunuz SİNORETİK FORT yerine başka bir tedavi önerecektir.

Araç ve makine kullanımı
•Bu tıbbi ürün bazen, özellikle tedavinin başlangıcında veya doz ayarlaması yapıldığında veya alkol ile birlikte alındığında, araç ve makine kullanmanızı etkileyebilecek baş dönmesi veya yorgunluğa neden olabilir. Böyle bir etki yaşarsanız, araç veya makine kullanmayınız.

•Bu faaliyetleri denemeden önce ilacın size etkilerini görmek için beklemelisiniz.

SİNORETİK FORT’un içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
SİNORETİK FORT laktoz (bir tür şeker) içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız (dayanıksızlık) olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer başka ilaç kullanıyorsanız, yakın zamanda kullandıysanız veya kullanma ihtimaliniz varsa doktorunuza veya eczacınıza söyleyiniz. Bunlara reçetesiz aldığınız veya bitkisel ilaçlar da dahildir. Çünkü SİNORETİK FORT bazı ilaçların etki etme şeklini değiştirebilir ve bazı ilaçların da SİNORETİK FORT üzerine etkisi olabilir. Doktorunuz dozunuzu değiştirmeye ve/veya başka önlemler almaya ihtiyaç duyabilir.

Eğer özellikle aşağıdaki ilaçlardan birinikullanıyorsanız doktorunuza söyleyiniz:

•Yüksek kan basıncı için kullanılan diğer ilaçlar (antihipertansifler)
•Yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan anjiyotensin reseptör antagonisti (ARA) ya da aliskiren içeren ilaçlarla birlikte kullanımı SİNORETİK FORT’un tek başına kullanımına göre tansiyon düşüklüğü (hipotansiyon), kanda potasyum seviyesinde artış (hiperkalemi) ve böbrek fonksiyonu değişiklikleri (akut börek yetmezliği dahil) açısından riski artırır.

(aynı zamanda “SİNORETİK FORT’u aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ” ve “SİNORETİK FORT’u aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ” bölümlerine bakınız).

•Düşük kan potasyum seviyesi (hipokalemi) ile ilişkili ilaçlar [bazı diüretikler (potasyum tutulumundan sorumlu idrar söktürücüler, müshiller ve kortikosteroidler (örneğin prednison)), ACTH (bir hormon), amfoterisin (bir mantar ilacı) ve salisilik asit türevleri gibi]
•Artrit (eklem iltihabı) veya ağrı tedavisi için kullanılan aspirin, ibuprofen, indometazin gibi steroidal olmayan anti-enflamatuvar ilaçlar (NSAİİ grubundan ağrı kesiciler).

•Depresyon (ruhsal çöküntü) tedavisinde kullanılan ilaçlar (trisiklik ve tetrasiklik antidepresanlar).

•Lityum gibi zihinsel hastalıklarda kullanılan ilaçlar.

•Aspirin (asetilsalisilik asit), günde 3 gramdan fazla alıyorsanız.

•Potasyum takviye ediciler (tuz ürünleri dahil), potasyum tutucu idrar söktürücüler ve kanınızdaki potasyum miktarını artırabilen diğer ilaçlar (örn. bakteri kaynaklı enfeksiyonların tedavisinde kullanılan trimetoprim ve ko-trimoksazol, organ nakli reddini

önlemek için bağışıklık sistemi baskılayıcı bir ilaç olan siklosporin, pıhtı oluşumunu önlemek için kan inceltici bir ilaç olan heparin).

•Kalsiyum tuzları veya D vitamini takviyeleri
•Şeker hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlar (sülfonilüre gibi insülin ve ağızdan alınan şeker hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlar) Tiazid diüretikleri denilen bir çeşit idrar söktürücü ilaç kullanırken şeker hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlarınızın dozunun değiştirilmesi gerekebilir.

•Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar.

•Burun veya sinüs tıkanmasını tedavisinde kullanılan ilaçlar veya diğer soğuk algınlığı ilaçları.

•Vücudun bağışıklık cevabını baskılayan ilaçlar (siklosporin gibi immünosupresanlar). •Allopurinol (gut tedavisi için).

•Düzensiz kalp atım problemlerinin tedavisinde kullanılan ilaçlar (prokainamid gibi). •Kalp ritmini kontrol etmek için kullanılan kalp ilaçları (örneğin digoksin) veya diğer ilaçlar
•Sodyum orotiomalat gibi enjeksiyon şeklinde uygulanabilen, genellikle romatoid artritte kullanılan altın içeren ilaçlar.

•Amfoterisin B enjeksiyonu (mantar enfeksiyonlarını tedavi etmek için).

•Karbenoksolon (ülseri veya boğaz içinde ya da ağız içinde veya çevresindeki iltihaplanmaları tedavi etmek için).

•Kortikosteroidler (romatizmal ve bağışıklık sistemi gibi birçok hastalıkta kullanılan steroid ilaçları).

•Kortikotropin (bir hormon).

•Kabızlık tedavisinde kullanılan ilaçlar (uyarıcı laksatifler).

•Kolestiramin ve kolestipol (kolesterolü düşürmek, ishali önlemek veya kaşıntıyı azaltmak için kullanılır).

•Tubokürarin gibi kas gevşetici ilaçlar.

•Trimetoprim (bir antibiyotik).

•Sotalol (kalp krizlerinin tedavisinde ve tekrarlayan kalp krizlerinin önlenmesinde kullanılan beta-blokeradı verilen bir ilaç).

•Lovastatin (kolesterolü düşürmek için kullanılır).

•Dekstran sülfat (“LDL aferezi” denilen kolesterolü düşürmek için kullanılan bir tedavide kullanılır).

Aşağıdaki ilaçlar anjiyoödem riskini artırabilir (nefes almada ve yutkunmada güçlüğe neden

anjiyoödemin

belirtilerindendir):
•Genelde hastanede uygulanan, kan pıhtılarını parçalamak için kullanılan ilaçlar (doku plazminojen aktivatörleri).

•Sıklıkla organ nakli reddini önlemek için kullanılan ilaçlar (mTOR inhibitörleri sınıfına dahil temsirolimus, sirolimus, everolimus ve diğer ilaçlar). “SİNORETİK FORT’u aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ” başlığının altına bakınız.

•İshal tedavisinde kullanılan rasekadotril.

•Şeker hastalığı tedavisinde kullanılan vildagliptin.

•Bir tür kalp ritim bozukluğu olan Torsades de pointes adı verilen bir hastalığı etkilediği bilinen diğer ilaçlar

Düşük kan basıncı, alkol, barbitüratlar veya anestetik maddeler ile ağırlaşabilir. Ayakta olduğunuzda baş dönmesi fark edebilirsiniz.

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınızsa lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3. SİNORETİK FORT nasıl kullanılır?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:

Lütfen doktorunuzun talimatlarına dikkatli bir şekilde uyunuz.

SİNORETİK FORT’u daima doktorunuzun söylediği şekilde kullanınız. Emin değilseniz doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

SİNORETİK FORT almaya başladığınızda doktorunuz sizden kan testleri isteyebilir.

Sonrasında doktorunuz sizin için almanız gereken doğru miktarda dozu ayarlayacaktır. 20 mg lisinopril + 12,5 mg hidroklorotiyazid’in yeterli kan basıncı kontrolünü sağlamadığı hastalarda hidroklorotiyazidin dozu yükseltilmek istendiğinde 20 mg lisinopril + 25 mg hidroklorotiyazid kullanılmalıdır.

Yetişkinlerde kullanımı:
•SİNORETİK FORT tabletin önerilen tedavi dozu günde 1 tablettir. Doktorunuz sizin için doğru güçte olan tablet dozunu reçete edecektir.

•Doktorunuz eğer gerekli görürse aldığınız tablet sayısını günde 2 tablete artırma ihtiyacı duyabilir.

Uygulama yolu ve metodu:
•SİNORETİK FORT ağızdan alınır. Tabletinizi bir bardak su ile yutunuz.

•Tabletlerinizi her gün aynı saatte alınız. SİNORETİK FORT’u yemeklerden önce veya sonra alabilirsiniz.

•Doktorunuz tarafından söylenmedikçe, kendinizi iyi hissetseniz bile, bu ilacı kullanmayı bırakmayınız. Bu uzun süreli bir tedavidir. Her gün SİNORETİK FORT almaya devam etmeniz önemlidir.

İlk dozunuzu alırken:
•İlk SİNORETİK FORT dozunuzu alırken veya dozunuz artırıldığında özel dikkat göstermelisiniz. Bu tedavinize devam ederken meydana gelecek kan basıncı düşüşünden daha büyük bir düşüşe neden olabilir.

•Bu durumu baş dönmesi veya denge kaybı şeklinde fark edebilirsiniz. Bu durumda uzanmanız iyi gelebilir. Eğer endişeleniyorsanız, lütfen mümkün olan en kısa sürede doktorunuza danışınız.

Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
Çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.

Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlı hastalara özel doz ayarlaması gerekmemektedir. Doktorunuz sizin için uygun dozu belirleyecektir.

Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda başlangıç tedavisi olarak SİNORETİK kullanılmamalıdır. Böbrek yetmezliği sorununuz varsa, doktorunuz durumunuzu değerlendirerek bu ilacı kullanıp kullanamayacağınıza ve gerekiyorsa dozuna karar verecektir.

Karaciğer yetmezliği:

Şiddetli

kullanmamalıdır

(“SİNORETİK FORT’u aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ” bölümüne bakınız).

Önceki diüretik tedavisi:
SİNORETİK FORT ile tedaviye başlamadan 2-3 gün önce diüretik tedavisi durdurulmalıdır. Eğer bu mümkün değilse, doktorunuz tedavi dozunuzu sizin durumunuza göre belirleyecektir.

Eğer SİNORETİK FORT’un etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla SİNORETİK FORT kullandıysanız:
Kullanmanız gerekenden daha fazla SİNORETİK FORT kullandıysanız derhal doktorunuz veya eczacı ile konuşunuz veya hastaneye gidiniz.

Tabletlerin tanımlanabilmesi için ilaç paketini de yanınıza alınız.

SİNORETİK FORT’u kullanmayı unutursanız:
İlacınızı almayı unutursanız, hatırladığınız anda alınız. Ancak bir sonraki dozun zamanı çok yaklaşmışsa, unutulan dozu atlayarak bir sonraki doz zamanında ilacınızı alınız.

Unutulan dozları dengelemek için çift doz uygulamayınız.

SİNORETİK FORT ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler:
Doktorunuza danışmadan, kendinizi iyi hissetseniz dahi, SİNORETİK FORT kullanmayı sonlandırmayınız.

Bu ilacın kullanımıyla ilgili başka sorularınız olursa doktorunuza veya eczacınıza sorunuz.

4. Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi herkeste görülmese bile SİNORETİK FORT yan etkilere neden olabilir.

SİNORETİK FORT’un içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

SİNORETİK FORT iki etkin madde içerir; lisinopril ve hidroklorotiyazid. Aşağıdaki yan etkiler bu etkin maddelerin tek başına kullanımı ile birlikte görülmüştür. Bu, SİNORETİK FORT ile de gerçekleşebilecekleri anlamına gelir.

Kanınızdaki bazı hücrelerde veya diğer kısımlarda değişiklikler olabilir. Doktorunuz SİNORETİK FORT’un kanınızı etkileyip etkilemediğini kontrol etmek için zaman zaman kan testleri isteyebilir.

Yan etkiler aşağıdaki sıklık kategorilerinde gösterildiği şekilde sıralanmıştır: Çok yaygın: 10 hastanın en az birinde görülebilir.

Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.

1.000 hastanın birinden az fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek:
Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.

Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Lisinopril ile görülmesi muhtemel yan etkiler

Aşağıdakilerden biri olursa, SİNORETİK FORT’u kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Şiddetli alerjik reaksiyonlar (seyrek)
•Eğer yüz, dudak, dil veya boğazınızda şişme meydana geldi ise. Bu durum yutmanızı zorlaştırabilir.

•Şiddetli ve aniden el, ayak veya ayak bileklerinizde şişme.

•Nefes almada güçlük çekme.

•Eğer cildinizde kabartılı oluşumlarla birlikte seyreden şiddetli kaşınma ortaya çıktı ise.

Şiddetli karaciğer problemleri (çok seyrek)
•Cildinizde veya gözlerinizde sararma, koyu renkli idrar veya iştah kaybı.

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Lisinopril ile görülebilecek diğer yan etkiler aşağıda görülme sıklıkları ile birlikte verilmektedir:

Yaygın
• Baş ağrısı
• Özellikle aniden ayağa kalkarken baş dönmesi ve denge kaybı • Baygınlık

• İshal
• Kusma
• Öksürük
• Böbrek problemleri (kan testi ile gösterilen)

Yaygın olmayan
• Depresyonda hissetme dahil duygu durumu değişiklikleri
• Karıncalanma ve uyuşma gibi sızlama hissi
• Dönme hissi (vertigo)
• Tatları algılamada değişiklikler
• Uyumada zorlanma
• Koroner kalp hastalığı, aort (kalp damarı), böbrek damarı veya kalp kapakçıklarının daralması, kalp kası kalınlığının artması durumlarından herhangi biri sizde varsa, kan basıncınız çok fazla düşebilir. Böyle bir durum yaşarsanız, özellikle hızla ayağa kalktığınızda, baş dönmesi ve sersemlik hissedebilirsiniz
• Kalp krizi veya felç
• Kalp atışında anormallik
• El ve ayak parmaklarında renk değişikliği
• Burun akıntısı
• Mide bulantısı
• Karın ağrısı ve hazımsızlık
• Karaciğerin ne kadar iyi çalıştığını gösteren kan testlerinde değişiklikler
• Döküntü
• Kaşıntı
• Ereksiyon olamama (iktidarsızlık)
• Güçsüz hissetme
• Yorgun hissetme
• Kanınızda bazı maddelerin seviyelerinin yükselmesi (üre, kreatinin veya potasyum)

Seyrek
• Kanınızdaki bazı hücrelerde veya diğer bölümlerinde değişiklikler. Halsiz hissetme ve soluk ten bunun işaretleri olabilir.

• Kafa karışıklığı hissetme
• Koku almada değişiklikler
• Ağız kuruluğu
• Koyu kırmızı, kabartılı, kaşıntılı yumrular ile deri döküntüsü (kurdeşen)
• Saç dökülmesi (alopesi)
• Sedef hastalığı (bir deri hastalığı)
• Kanda enfeksiyon (iltihaplanma)
• Böbrek yetmezliği
• Erkeklerde göğüslerde büyüme
• Uygunsuz antidiüretik hormon salgılama sendromu (aşırı antidiüretik hormon salgılanması ve vücutta su tutulumu ile karakterize bir durum)
• Güçsüzlük, yorgunluk, baş ağrısı, mide bulantısı, kusma ve kramplara neden olabilen

düşük kan sodyum seviyesi

Çok seyrek
• Kemik iliğinizde problemler veya kanınızda bulunan kan hücreleri ve/veya trombosit (kanın pıhtılaşmasını sağlayan kan pulcukları) sayısında azalma. Yorgunluk, enfeksiyon (ciddi olabilir), ateş, nefes darlığı veya kolayca morarma veya kanama gibi belirtiler ile fark edebilirsiniz.

• Şişmiş salgı bezleri (lenf nodları)
• Artmış bağışıklık cevabı (otoimmün hastalık)
• Kanınızda düşük şeker seviyesi (hipoglisemi). Aç veya güçsüz hissetme, terleme ve hızlı kalp atışları bunun işaretleri olabilir.

• Aniden hırıltılı veya nefesi kesilmiş hissetme (bronkospazm)
• Akciğer iltihaplanması (nefesi kesilmiş hissettirebilir)
• Sinüzit (sinüslerin iltihaplanması, yanakların ve gözlerin arkasında ağrı ve doluluk hissi) • Eozinofilik pnömoni. Aşağıdaki belirtileri içerebilir;
•Sinüzit
•Gripmiş gibi hissetme
•Gittikçe daha fazla nefesi kesilmiş hissetme
•Mide veya bağırsak bölgesinde ağrı
•Deri döküntüsü
• Kol ve bacaklarda karıncalanma, uyuşma veya hissizlik hissetme
• Pankreas iltihaplanması. Orta veya şiddetli mide ağrısına neden olur.

• Bağırsak yüzeyinde şişme. Ani karın ağrısına, ishale veya kusmaya neden olabilir.

• Terleme
• Şiddetli deri hastalığı veya döküntü. Ciltte hızla gelişebilen kızarıklık, kabarma (ağız ve burun içinde kabarmalar dahil) veya soyulma belirtilerindendir.

• Daha az idrara çıkma veya idrara çıkamama.

• Akut solunum sıkıntısı (belirtileri arasında şiddetli nefes darlığı, ateş, halsizlik ve kafa karışıklığı bulunur).

Bilinmiyor
• Olmayan şeyleri görme, hissetme veya duyma (halüsinasyon) • Cildin kızarması

Hidroklorotiyazid içeriği nedeni ile oluşabilecek diğer yan etkiler:

Bilinmiyor
• Cilt ve dudak kanseri (Melanom dışı cilt kanseri)
•Tükürük bezinin iltihaplanması
• Kanınızda bulunan kan hücreleri ve/veya trombosit (kanın pıhtılaşmasını sağlayan kan pulcukları) sayısında azalma. Yorgunluk, enfeksiyon (ciddi olabilir), ateş, nefes darlığı veya kolayca morarma ya da kanama gibi belirtiler hissedebilirsiniz.

• İştah kaybı
• Kanınızdaki şeker (glukoz) miktarında yükselme (hiperglisemi).

• İdrarınızda şeker bulunması
• Kanınızdaki ürik asit miktarının artması
• Kanınızda bulunan maddelerin seviyelerinde değişiklikler (ör. düşük sodyum ve potasyum). • Kaslarınızda güçsüzlük, susuzluk, karıncalanma ve uyuşma, kramplar veya bulantı hissedebilirsiniz.

• Kanınızdaki yükselmiş veya yüksek seviyelerde yağlar (kolestrol dahil)
• Huzursuzluk hissetme
• Depresyon
• Uyumada zorluk
• Karıncalanma ve uyuşma gibi sızlama hissi
• Sersemlemiş hissetme
• Objelerin sarı görünmesine neden olabilen, görmede ortaya çıkan değişiklikler
• Kısa süreli görme bozuklukları
• Kırmızılık ve bulanık görme ile birlikte şiddetli göz ağrısı. Eğer gözünüzde aniden ağrılı kırmızılık olursa derhal doktorunuza söyleyiniz; kalıcı görme kaybını önlemek için tedaviye ihtiyacınız olabilir.

• Dönme hissi (vertigo)
• Baygınlık hissi (özellikle ayağa kalkarken)
• Ciltte kırmızı veya mor beneklere neden olabilen kan damarlarında hasar
• Nefes almada güçlük. Akciğerleriniz iltihaplanırsa veya akciğerlerinizde sıvı olursa nefesinizin kesildiğini hissedebilirsiniz.

• Midede tahriş
• İshal
• Kabızlık
• Pankreas iltihabı. Midede orta ile şiddetli ağrıya neden olur.

• Cildinizde ve gözlerinizin beyazında sararma (sarılık)
• Gün ışığına hassasiyet nedeniyle döküntü, , hızla kabarma veya soyulma gelişen
şiddetli döküntü ve muhtemelen ağız içinde kabarmalar dahil deri problemleri, mevcut lupus durumunun aktifleşmesi veya kötüleşmesi veya anormal deri reaksiyonları
• Alerjik reaksiyonlar
• Kas krampları ve kas güçsüzlüğü
• Şiddetli olabilen böbrek problemleri (kan testleri ile gösterilen)
• Ateş
• Güçsüzlük
•Yüksek basınç nedeniyle görmede azalma veya gözlerinizde ağrı (gözün damar tabakasında olası sıvı birikimi belirtileri (koroidal efüzyon) veya akut açı kapanması glokomu)
•Hipoksemi (kanda oksijen miktarının azlığı)
•Takipne (solunum hızının artması)
•Nefes darlığı
•Göğüs ağrısı
•Kuru öksürük

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

Yan etkilerin raporlanması
Kullanma talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda, hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonunu tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

5. SİNORETİK FORT’un Saklanması
SİNORETİK FORT’u çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

25°C altındaki oda sıcaklığında ve kuru yerde saklayınız. Işıktan koruyunuz. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra SİNORETİK FORT’u kullanmayınız. Son kullanma tarihi kutu üstünde belirtilen ayın son günüdür.

Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz SİNORETİK FORT’u kullanmayınız.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Ruhsat sahibi:
Sanofi İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Şişli-İSTANBUL

Üretim yeri:
Sanofi İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Lüleburgaz-KIRKLARELİ

Bu kullanma talimatı …../….. /……. tarihinde onaylanmıştır.

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
SİNORETİK FORT 20 mg/25 mg tablet

2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin maddeler:
Lisinopril 20 mg
Hidroklorotiyazid 25 mg

Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı) 99,52 mg

Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız

3.FARMASÖTİK FORM
Tablet
Beyaz renkli, yuvarlak, bir yüzü çentikli tablet.

Çentik, tabletin 2 eşit parçaya bölünmesini kolaylaştırmaktadır.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
SİNORETİK FORT, kombine tedavi gerektiren hastalarda esansiyel hipertansiyonun tedavisi için endikedir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).

4.2Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi
Primer Hipertansiyon
Normal doz günde bir defa alınan tek tablettir. Günde bir defa alınan tüm ilaçlarda olduğu gibi, SİNORETIK FORT her gün yaklaşık olarak aynı zamanda alınmalıdır.

Genel olarak, 2 ila 4 hafta içinde bu dozla istenen etkiye ulaşılamazsa doz, günde bir defa 2 tablet olmak üzere arttırılabilir.

20 mg lisinopril + 12,5 mg hidroklorotiyazid’in yeterli kan basıncı kontrolünü sağlamadığı hastalarda hidroklorotiyazidin dozu yükseltilmek istendiğinde 20 mg lisinopril + 25 mg hidroklorotiyazid kullanılmalıdır.

Uygulama şekli:
Oral yolla kullanılır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Tiyazidler böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda uygun diüretikler olmayabilir ve kreatin klirensi 30 mL/dk. veya altında olan hastalarda (orta ve ağır böbrek yetmezliği olanlar) etkisizdir.

SİNORETİK FORT böbrek yetmezliği olan hastalarda başlangıç tedavisi olarak kullanılmamalıdır.

Kreatinin klirensi >30 ve <80 mL/dk olan hastalarda SİNORETİK FORT, bileşenleri ancak tek tek titre edildikten sonra kullanılabilir. Hafif böbrek yetmezliğinde lisinopril tek başına kullanıldığında, başlangıçta 5 ila 10 mg önerilir.

Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli karaciğer yetmezliği olanlarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3)

Önceki diüretik tedavisi:
SİNORETİK FORT ile başlangıç dozunu takiben semptomatik hipotansiyon görülebilir. Bu durum daha önceki diüretik tedavisi nedeni ile vücudunda volüm ve/veya tuz kaybı meydana gelmiş hastalarda daha olasıdır.

SİNORETİK FORT ile tedaviye başlamadan 2-3 gün önce diüretik tedavisi durdurulmalıdır. Eğer bu mümkün değilse, tedaviye tek başına 5 mg lisinopril dozu ile başlanmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:
Çocuklarda etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir.

Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir.

Klinik çalışmalar, birlikte kullanılan lisinopril ve hidroklorotiyazidin etkililik ve tolerabilitesinin yaşlı ve genç hipertansif hastalarda benzer olduğunu göstermektedir.

20 ila 80 mg günlük doz aralığında kullanılan lisinopril, yaşlı (65 yaş ve üzeri) ve yaşlı olmayan hipertansif hastalarda eşit derecede etkilidir. Yaşlı hipertansif hastalarda, diyastolik kan basıncını düşürme açısından lisinopril monoterapisi, hidroklorotiyazid veya atenololün kullanıldığı monoterapiler kadar etkilidir. Klinik çalışmalarda, yaşın lisinoprilin tolerabilitesine etkisi olmamıştır.

4.3Kontrendikasyonlar
• Etkin maddelerine veya bölüm 6.1’de listelenen bileşiminde bulunan yardımcı maddelere aşırı duyarlı kişilerde,
• Diğer anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörlerine karşı aşırı duyarlı kişilerde,
• Herhangi bir sülfonamid türevi ilaca karşı aşırı duyarlı kişilerde,
• ADE inhibitörü ile tedavi sırasında anjiyo-ödem görülmüş hastalarda,
•SİNORETİK FORT’un sakubitril/valsartan tedavisi ile eş zamanlı kullanımı.

SİNORETİK FORT sakubitril/valsartan son dozundan sonra en az 36 saat geçmeden başlatılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5).

• Herediter ya da idiyopatik anjiyo-ödemi olan hastalarda,
• Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klirensi <30 mL/dk.),
• Anürisi olanlarda hastalarda,
• Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda,
• SİNEROTİK ile aliskirenin beraber kullanımı diabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 ml/dak/1,73 m2) olan hastalarda (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1),
• Gebelikte kontrendikedir. Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde (Bkz. Bölüm 4.6)

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Melanom dışı cilt kanseri
Danimarka Ulusal Kanser Kayıtlarına dayanarak yapılan iki epidemiyolojik çalışmada; artan kümülatif hidroklorotiyazid maruziyeti ile melanom dışı cilt kanseri [bazal hücreli karsinom ve skuamöz hücreli karsinom] riskinde artış gözlenmiştir. Hidroklorotiyazidin fotosensitivite yapıcı etkisi melanom dışı cilt kanserinde olası bir mekanizma olarak rol oynayabilir.

Hidroklorotiyazid alan hastalar melanom dışı cilt kanseri riski hakkında bilgilendirilmeli ve yeni lezyonlar için ciltlerini düzenli olarak kontrol etmeleri ve şüpheli deri lezyonlarını derhal bildirmeleri önerilmelidir. Hastalara deri kanseri riskini minimum düzeye indirmek üzere güneş ışığı ve UV ışını maruziyetini sınırlandırmaları ve maruziyet durumunda yeterli koruma uygulamaları tavsiye edilmelidir. Şüpheli deri lezyonları, histolojik biyopsi incelemeleri de dahil edilerek acil olarak incelenmelidir. Melanom dışı deri kanseri öyküsü olan hastalarda hidroklorotiyazid kullanımının dikkatli bir şekilde tekrar gözden geçirilmesi de gerekebilir (ayrıca bkz. Bölüm 4.8).

Semptomatik hipotansiyon
Komplikasyonsuz hipertansif hastalarda semptomatik hipotansiyon nadiren görülmüştür. Ancak diüretik tedavi, tuz kısıtlama diyeti, diyaliz, diyare ya da kusma gibi nedenlerle su kaybına uğramış veya renine bağlı ciddi hipertansiyonu olan hastalarda görülme olasılığı daha yüksektir (bkz. Bölüm 4.5 ve 4.8). Bu durumdaki hastalarda, belirli aralıklarla, serum elektrolitlerinin tayini yapılmalıdır. Semptomatik hipotansiyon riski yüksek olan hastalarda, tedavinin başlangıcı ve doz ayarlaması yakın tıbbi gözetim altında izlenmelidir. İskemik kalp hastalığı veya serebrovasküler hastalığı olan hastalarda bu ilaçla tedavi sırasında özel dikkat gösterilmelidir. Çünkü, kan basıncındaki aşırı düşme, miyokard enfarktüsü veya serebrovasküler olaya neden olabilir.

Hipotansiyon görülürse, hasta sırtüstü yatırılmalı ve gerekirse, intravenöz infüzyon yolu ile serum fizyolojik uygulanmalıdır. Geçici hipotansif cevap daha sonraki dozlar için bir kontrendikasyon değildir. Kan hacmi ve basıncı düzenlendikten sonra, daha düşük dozlarda tedavinin yeniden başlatılması mümkün olabilir veya ilacın formülündeki etkin maddelerden biri uygun şekilde tek başına kullanılabilir.

Normal tansiyonlu veya hipotansiyonlu kalp yetmezliği olan bazı hastalarda, lisinopril ile sistemik kan basıncında ilaveten düşme meydana gelebilir. Bu beklenen bir etkidir ve

genellikle tedavinin kesilmesi için neden değildir. Hipotansiyon semptomatik olursa, dozun azaltılması veya lisinopril-hidroklorotiyazid tedavisinin kesilmesi gerekebilir.

Aort ve mitral kapak stenozu / hipertrofik kardiyomiyopati
Diğer ADE inhibitörlerinde olduğu gibi, lisinopril aort stenozu ya da hipertrofik kardiyomiyopati gibi sol ventrikül çıkışında tıkanıklık olan ve mitral kapak stenozu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.

Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı
ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması durumunda hipotansiyon, senkop, hiperkalemi riskinin arttığı ve (akut böbrek yetmezliği dahil) böbrek fonksiyonunun azaldığına dair kanıtlar bulunmaktadır. RAAS’ın dual blokajına yol açtığından ADE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).

Eğer dual blokaj tedavisi mutlaka gerekli görülürse sadece uzman gözetimi altında yapılmalı ve böbrek fonksiyonu, elektrolitler ve kan basıncı yakından sık sık takip edilmelidir. Diyabetik nefropatisi bulunan hastalarda ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri birlikte kullanılmamalıdır.

Böbrek fonksiyon bozukluğu
Tiyazidler, böbrek bozukluğu olan hastalarda kullanılmak için uygun diüretikler olmayabilir. Ayrıca kreatinin klirensinin 30 mL/dk veya daha düşük olduğu durumlarda (yani orta veya şiddetli böbrek yetmezliği) etkili değildir.

SİNORETİK FORT, her bir bileşenin titrasyonu kombine tabletteki dozlara ihtiyaç olduğunu gösterinceye kadar, böbrek yetmezliği (kreatinin klirensi ≤80 mL/dk) olan hastalarda kullanılmamalıdır.

Kalp yetmezliği olan hastalarda, ADE inhibitörleri ile tedaviye başlandıktan sonraki hipotansiyon, böbrek fonksiyonlarında bir miktar daha bozulmaya yol açabilir. Genellikle geri dönüşümlü olan akut böbrek yetmezliği bu durumda rapor edilmiştir.

ADE inhibitörleri kullanan bilateral böbrek arter stenozu veya soliter böbreğe giden arterin stenozu olan bazı hastalarda, kan üre ve serum kreatinin düzeylerinde tedavinin kesilmesiyle düzelebilen yükselmeler görülmüştür. Bu özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda muhtemeldir. Eğer renovasküler hipertansiyon da mevcutsa şiddetli hipotansiyon ve böbrek yetmezliği riski yüksektir. Bu hastalarda tedaviye, yakın tıbbi gözetim altında düşük dozlarla ve dikkatli doz titrasyonu ile başlanmalıdır. Diüretikler ile tedavi yukarıdaki duruma katkı yapan bir faktör olabileceğinden, SİNORETİK FORT tedavisinin ilk birkaç haftasında böbrek fonksiyonları izlenmelidir.

Önceden bilinen herhangi bir böbrek rahatsızlığı olmayan bazı hipertansif hastalarda, lisinopril diüretikler ile kombine olarak verildiğinde kan üre ve serum kreatinin düzeylerinde minör ve geçici artışlar gözlenmiştir.

Bu durumun daha önceden böbrek yetmezliği bulunan hastalarda meydana gelmesi daha olasıdır. Dozun azaltılması ve/veya diüretiğin ve/veya lisinoprilin kesilmesi gerekebilir.

Önceki diüretik tedavisi
Lisinopril/hidroklorotiyazid ile tedaviye başlamadan 2-3 gün önce diüretik tedavisi durdurulmalıdır. Eğer bu mümkün değilse, tedaviye tek başına 5 mg lisinopril dozu ile başlanmalıdır.

Renal transplantasyon
Yakın zamanda böbrek nakli olan hastalarla ilgili deneyim bulunmadığından dolayı kullanılmamalıdır.

Hemodiyaliz hastalarında anafilaktoid reaksiyonlar
Böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize giren hastalarda lisinopril/hidroklorotiyazid kullanımı endike değildir. Bazı hemodiyaliz prosedürlerine giren (örn, yüksek-akış membran AN 69 ile ve dekstran sülfat ile düşük yoğunluktaki lipoproteinlerin (LDL) aferezi sırasında) ve eş zamanlı olarak bir ADE inhibitörü ile tedavi edilen hastalarda anafilaktoid reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu hastalarda farklı tipte bir diyaliz membranı veya farklı sınıftan bir antihipertansif ajan kullanılması önerilir.

Düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) aferezi ile ilişkili anafilaktoid reaksiyonlar
Seyrek vakalarda, dekstransülfat ile düşük yoğunluktaki lipoproteinlerin (LDL) aferezi sırasında ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalar hayatı tehdit edici anafilaktoid reaksiyonlar göstermiştir. Bu semptomlar her bir aferez öncesi ADE inhibitörleri ile tedavinin geçici olarak kesilmesi ile önlenebilir.

Hepatik bozukluk
Sıvı ve elektrolit dengesindeki küçük değişiklikler hepatik komaya neden olabileceği için tiyazidler, hepatik fonksiyon bozukluğu veya ilerleyen karaciğer hastalığı olanlarda dikkatle kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.3). ADE inhibitörleri nadiren kolestatik sarılık ya da hepatit ile başlayan ve ani gelişen nekroz ve (bazen) ölüme ilerleyen bir sendrom ile ilişkilendirilmiştir.

Bu sendromun mekanizması anlaşılmamıştır. Lisinopril/hidroklorotiyazid tedavisi sırasında sarılık gelişen ya da hepatik enzimlerinde belirgin yükselme görülen hastalarda lisinopril/hidroklorotiyazid kullanımı durdurulmalı ve uygun tıbbi takip başlatılmalıdır.

Ameliyat/anestezi
Büyük bir ameliyata girecek olan hastalarda veya hipotansiyona neden olacak maddelerle yapılan anestezi sırasında lisinopril, kompanse renin salgılanmasına sekonder olan

anjiyotensin II oluşumunu bloke edebilir. Eğer hipotansiyon görülürse ve bu mekanizmadan kaynaklandığı düşünülüyorsa, volüm artırılması ile bu durum düzeltilebilir.

Metabolik ve endokrin etkileri
ADE inhibitörü ve tiyazid tedavisi glukoz toleransını bozabilir. İnsülin dahil, antidiyabetik ajanlar için doz ayarlanması gerekli olabilir. Oral antidiyabetik ajanlarla veya insülin ile tedavi edilen diyabet hastalarında, ADE inhibitörleri ile tedavinin ilk ayı boyunca glisemi seviyeleri yakından takip edilmelidir. Tiyazid tedavisi sırasında gizli diyabet açığa çıkabilir.

Kolesterol ve trigliserid düzeylerindeki artış tiyazid içeren diüretik tedavisi ile ilişkili olabilir.

Tiyazid tedavisi bazı hastalarda hiperürisemi ve/veya gut ortaya çıkmasına neden olabilir. Ancak, lisinopril idrardaki ürik asidi artırabilir ve böylece hidroklorotiyazidin hiperürisemik etkisini azaltabilir.

Elektrolit dengesizliği
Diüretik tedavi uygulanan herhangi bir hasta için uygun aralıklarla serum elektrolitleri periyodik olarak tayin edilmelidir.

Hidroklorotiyazid de dahil olmak üzere tiyazidler sıvı veya elektrolit dengesizliğine (hipokalemi, hiponatremi ve hipokloremik alkaloz) sebep olabilirler. Sıvı veya elektrolit dengesizliği uyarısı niteliği taşıyan belirtiler, ağız kuruluğu, susama, güçsüzlük, letarji, uyuşukluk, kas ağrısı veya krampları, kas yorgunluğu, hipotansiyon, oligüri, taşikardi ve bulantı, kusma gibi gastrointestinal rahatsızlıklardır. Ödemli hastalarda, sıcak havada dilüsyonel hiponatremi ortaya çıkabilir. Klorür eksikliği genellikle hafiftir ve tedavi gerektirmez. Tiyazidlerin, hipomagnezemi ile sonuçlanabilen, magnezyumun üriner atılımını arttırdığı gösterilmiştir.

Tiyazidler üriner kalsiyum atılımını azaltabilir ve serum kalsiyumun aralıklı ve zayıf yükselmesine neden olabilir. Belirgin hiperkalsemi, gizli hiperparatiroidizmin göstergesi olabilir. Tiyazidler, paratiroid fonksiyon testleri yapılmadan önce kesilmelidir.

Hiperkalemi
ADE inhibitörleri aldosteron salımını inhibe ettiğinden hiperkalemiye neden olabilir. Bu etki normal renal fonksiyona sahip hastalarda genellikle belirgin değildir. Ancak, böbrek yetmezliği, diyabeti olan hastalarda ve/veya potasyum takviyeleri (tuz ikameleri dahil), potasyum tutucu diüretikler (örneğin spirinolakton, triamteren veya amlorid), serum potasyum değerinde artış ile ilişkili diğer ilaçları (örneğin, heparin, trimetoprim veya trimetoprim/sülfametaksazol olarak da bilinen ko-trimoksazol) kullanan ve özellikle aldosteron antagonistleri veya anjiyotensin-reseptör blokerleri kullanan hastalarda hiperkalemi gelişebilir. ADE inhibitörleri kullanmakta olan hastalarda potasyum tutucu

diüretikler ve anjiyotensin reseptör blokerleri dikkatle kullanılmalıdır ve serum potasyum düzeyi ve böbrek fonksiyonu izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.5.).

Diyabetik hastalar
Oral antidiyabetik ajanlarla veya insülin ile tedavi edilen diyabet hastalarında, ADE inhibitörleri ile tedavinin ilk ayı boyunca glisemi seviyeleri yakından takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.5).

Hipersensitivite/ Anjiyoödem
Lisinopril dahil, ADE inhibitörleri ile tedavi gören hastaların yüz, ekstremiteler, dudaklar, dil, glotis ve/veya larenksinde seyrek olarak anjiyoödem bildirilmiştir. Bu durum, tedavi sırasında herhangi bir zamanda görülebilir. Böyle durumlarda, lisinopril uygulaması derhal durdurulmalı ve hastayı göndermeden önce semptomların tamamen ortadan kalktığından emin olmak için uygun tedavi ve takip yapılmalıdır. Nefes almada zorluk olmaksızın sadece dil şişmesi olan durumlarda dahi, antihistaminikler ve kortikosteroidler ile tedavi yeterli olmayabileceğinden, hastaların uzun süre gözlenmesi gerekebilir.

Çok nadiren, laringeal ödem veya dil ödemi ile ilişkili anjioödem nedeniyle ölüm bildirilmiştir. Özellikle daha önce solunum yolu ameliyatı geçirmiş olan, dil, glotis veya larenks ödemi olan hastalarda, solunum yolunun kapanması muhtemeldir. Bu gibi durumlarda hemen adrenalin uygulanması ve/veya solunum yolunun açık tutulmasını içeren acil tedavi uygulanmalıdır. Semptomlar tamamen ve sürekli olarak ortadan kalkıncaya kadar hasta yakın tıbbi gözlem altında olmalıdır.

ADE inhibitörleri siyah ırka mensup hastalarda, siyah olmayanlara nazaran daha yüksek oranda anjiyoödeme neden olur.

Özgeçmişinde ADE inhibitör tedavisi ile ilişkili olmayan anjiyoödem öyküsü olan hastalar, ADE inhibitörleri kullandıklarında artmış anjiyoödem riski altında olabilir (bkz. Bölüm 4.3).

ADE inhibitörlerinin sakubitril/valsartan tedavisi ile eş zamanlı kullanımı anjiyoödem riskini artırdığından kontrendikedir. Sakubitril/valsartan tedavisi, SİNORETİK FORT’un son dozundan sonra en az 36 saat geçmeden başlatılmamalıdır. SİNORETİK FORT ile tedavi, sakubitril/valsartan’ın son dozundan sonra en az 36 saat geçmeden başlatılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.5).

ADE inhibitörlerinin rasekadotril, mTOR inhibitörleri (örn. sirolimus, everolimus, temsirolimus) ve vildagliptin ile eş zamanlı kullanımı anjiyoödem (örn. solunum sıkıntısının eşlik ettiği veya solunum sıkıntısı olmaksızın hava yolları veya dilde şişme) riskini artırabilir (bkz. Bölüm 4.5). Bir ADE inhibitörü kullanmakta olan hastaya rasekadotril, mTOR inhibitörleri (örn. sirolimus, everolimus, temsirolimus) ve vildagliptin başlanacağı zaman dikkatli olunmalıdır.

Alerji veya bronşiyal astım hikayesi olan ya da olmayan hastalarda, tiyazid kullandıklarında aşırı duyarlılık reaksiyonları meydana gelebilir. Tiyazidlerin kullanımı ile sistemik lupus eritematoz aktive olabilir veya şiddeti artabilir.

Desensitizasyon
Desensitizasyon tedavisi (örn, himenoptera venom) sırasında ADE inhibitörü kullanan hastalarda uzamış anafilaktoid reaksiyonlar görülebilir. Aynı hastalarda, ADE inhibitörü geçici olarak verilmediği zaman bu reaksiyonlar önlenmiş, ancak kazara ilaç tekrar kullanıldığında yeniden ortaya çıkmıştır.

Nötropeni/agranülositoz
ADE inhibitörleri alan hastalarda nötropeni/agranülositoz, trombositopeni ve anemi raporlanmıştır. Renal fonksiyonu normal olan ve başka komplike faktörler olmayan hastalarda nötropeni nadiren ortaya çıkar. ADE inhibitörünün kesilmesinden sonra

olan,

immünosüpresan tedavi gören, allopurinol ya da prokainamid ile tedavi edilen veya bu komplikasyon oluşturucu faktörlerin bir kombinasyonuna sahip kişilerde özellikle daha önceden gelen renal fonksiyon bozukluğu varsa, lisinopril aşırı dikkatle kullanılmalıdır. Bu hastalardan bazılarında, birkaç durumda yoğun antibiyotik tedavisine cevap vermeyen ciddi enfeksiyonlar gelişmiştir. Bu hastalarda lisinopril kullanılırsa, beyaz kan hücre sayımının periyodik olarak takip edilmesi tavsiye edilir ve hastalar enfeksiyon belirtilerinin bildirilmesi konusunda bilgilendirilmelidir.

Irk
ADE inhibitörleri siyah ırktan hastalarda siyah ırktan olmayanlara göre daha yüksek oranda anjiyoödeme neden olur.

Diğer ADE inhibitörleri ile olduğu gibi, lisinopril siyah ırktan hastalarda tansiyonu düşürmede siyah ırktan olmayanlara göre daha az etkilidir. Muhtemelen siyah ırk hipertansif popülasyonda düşük renin durumunun prevalansı daha yüksek olduğu için, siyah ırktan olmayanlara kıyasla siyah ırkta, kan basıncını düşürmede daha az etkilidir.

Öksürük
ADE inhibitörleri kullananlarda öksürük bildirilmiştir. Tipik olarak öksürük inatçı ve nonprodüktif olup tedaviye son verildiğinde geçer. ADE inhibitörlerinin neden olduğu öksürük, öksürüğün ayırıcı tanısı olarak kabul edilmelidir.

Lityum
Genel olarak, ADE inhibitörleri ile lityum kombine kullanımı önerilmemektedir (bkz. Bölüm 4.5).

Anti-doping testi
Bu ilacın içeriğinde bulunan hidroklorotiyazid, anti-doping testinde pozitif analitik sonuca neden olabilir.

Gebelik
Gebelik sırasında ADE inhibitörleri ile tedavi başlatılmamalıdır. Devam eden ADE inhibitör tedavisinin gerekli olduğu sonucuna varılmadıkça, hamile kalmayı planlayan hastalar, gebelik sırasında kullanımı güvenli olan alternatif anti-hipertansif tedavilere yönlendirilmelidir. Gebe tanısı konulduktan sonra ADE inhibitörleri ile tedavi derhal durdurulmalıdır ve eğer uygunsa alternatif tedavi başlatılmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.6).

Koroidal efüzyon, akut miyopi ve sekonder açı kapanması glokomu
Sülfonamid veya sülfonamid türevi olan ilaçlar, görme alanı bozukluğu ile birlikte koroidal efüzyon, geçici miyopi ve akut açı kapanması glokomu ile sonuçlanan idiyosenkratik bir reaksiyona neden olabilir. Semptomlar, akut başlangıçlı azalan görüş keskinliği veya oküler ağrı içerir ve bu semptomlar tipik olarak ilaca başladıktan saatler veya haftalar içinde ortaya çıkar. Akut açı kapanması glokomu tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabilir. Birincil tedavi, ilacın mümkün olan en kısa süre içerisinde kesilmesidir. İntraoküler basınç kontrol altına alınamazsa acil tıbbi veya cerrahi tedavilerin düşünülmesi gerekebilir. Sülfonamid ve penisilin alerjisi geçmişi, akut açı kapanması glokomu gelişimine yönelik bir risk faktörü olabilir.

Akut Solunum Toksisitesi
Hidroklorotiyazid alımından sonra akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) dahil olmak üzere çok nadir ciddi akut solunum toksisitesi vakaları bildirilmiştir. Akciğer ödemi tipik olarak hidroklorotiyazid alımından sonra dakikalar ila saatler içinde gelişir. Başlangıçta semptomlar dispne, ateş, pulmoner bozulma ve hipotansiyonu içerir.ARDS tanısından

tedavi

verilmelidir.Hidroklorotiyazid, daha önce hidroklorotiyazid alımını takiben ARDS yaşamış hastalara uygulanmamalıdır.

SİNORETİK FORT her bir tablette 99,52 mg laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

4.5Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Antihipertansif ajanlar
Diğer antihipertansif ajanlarla kombine edildiğinde, kan basıncında aditif düşmeler meydana gelebilir. Gliseril trinitrat ve diğer nitratların veya diğer vazodilatörlerin birlikte kullanımı kan basıncını daha da azaltabilir.

Lisinopril ile aliskiren içeren ilaçların kombine edilmesinden kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

Klinik çalışma verileri, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS), ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin kombine kullanımıyla ikili blokajının, tekli RAAS-etkili ajanın kullanımına kıyasla daha yüksek sıklıkta hipotansiyon,

hiperkalemi ve böbrek fonksiyonunda azalma (akut böbrek yetmezliği dahil) gibi advers olaylarla ilişkili olduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.1).

Anjiyoödem riskini artıran ilaçlar
ADE inhibitörlerinin sakubitril/valsartan tedavisi ile eş zamanlı kullanımı anjiyoödem riskini artırdığından kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

ADE inhibitörlerinin rasekodotril, mTOR inhibitörleri (örn.sirolimus, everolimus, temsirolimus) ve vildagliptin ile eş zamanlı kullanımı anjiyoödem riskini artırabilir (bkz. Bölüm 4.4).

Doku plazminojen aktivatörlerinin eşzamanlı kullanımı, anjiyoödem riskini arttırabilir.

Lityum

lityum

konsantrasyonlarında geri dönüşlü artış ve toksisite rapor edilmiştir. Diüretik ajanlar ve ADE inhibitörleri lityumun böbrek klirensini azaltır ve lityum toksisitesi için yüksek derecede risk yaratırlar. Bu nedenle, lityum ile lisinopril ve hidroklorotiyazid kombinasyonu önerilmemektedir ve eğer kombinasyonun gerekliliği ortaya çıkarsa lityum seviyelerinin dikkatlice takibi yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

Potasyum takviyeleri, potasyum tutucu ajanlar veya potasyum içeren tuz ikameleri ve serum potasyum düzeyini yükseltebilecek diğer ilaçlar
Tiyazid diüretiklerinin potasyum kaybına yol açan etkisi, genellikle lisinoprilin potasyum tutucu etkisi ile azaltılır. Serum potasyum düzeyi genellikle normal sınırlar içerisinde kalmakla birlikte, lisinopril ile tedavi edilen bazı hastalarda hiperkalemi meydana gelebilir. Potasyum tutucu diüretikler (örn. spironolakton, triamteren veya amilorid), potasyum takviyeleri ya da potasyum içeren tuz ikamelerinin kullanımı, özellikle renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda veya diabetes mellitus hastalarında serum potasyum düzeyinde anlamlı bir artışa neden olabilir.

Lisinopril, trimetoprimin amilorid gibi potasyum tutucu diüretiklere benzer şekilde hareket ettiği bilindiğinden, trimetoprim ve ko-trimoksazol (trimetoprim/sulfametoksazol) gibi serum potasyum düzeyini artıran diğer ajanlar ile birlikte kullanıldığında da dikkatli

ilaçlarla

kombinasyonu önerilmez. Eğer bu ilaçların SİNORETİK FORT ile eş zamanlı kullanımı gerekirse, dikkatle ve sık sık serum potasyum düzeyi izlenerek kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4)

Torsades de pointes-tetikleyici tıbbi ürünler
Hipokalemi riski nedeniyle hidroklorotiyazid ve “torsades de pointes”i tetikleyen tıbbi ürünlerin (örneğin bazı antiaritmikler, bazı antipsikotikler ve “torsades de pointes”i tetiklediği bilinen diğer ilaçların) birlikte uygulanmasında dikkatli olunmalıdır.

Trisiklik antidepresanlar/ antipsikotikler /anestezikler
Bazı anestezik etkili tıbbi ürünler, trisiklik antidepresanlar ve antipsikotiklerin ADE inhibitörleri ile birlikte kullanımı kan basıncında daha fazla düşmeye neden olabilir (bkz. Bölüm 4.4).

Asetil salisilik asit dahil steroid olmayan anti-enflamatuvar ilaçlar (NSAİİ)
NSAİİ’nin kronik uygulanması (selektif COX-2 inhibitörleri, asetilsalisilik asit >3 g/gün ve non-selektif NSAİİ) ADE inhibitörleri ve tiyazid diüretiklerin antihipertansif ve diüretik etkisini azaltabilir. NSAİİ ve ADE inhibitörleri serum potasyumunda artış üzerine aditif etkileşme gösterir ve böbrek işlevinin bozulmasıyla sonuçlanabilir. Bu etki genellikle geri dönüşlüdür. Ender olarak, özellikle yaşlı ve dehidrate olanlar gibi böbrek işlevinin bozulduğu hastalarda, akut böbrek yetmezliği görülebilir.

Altın
ADE inhibitörü tedavisi alan hastalarda sodyum aurotiomalat gibi enjekte edilebilir altını takiben daha sık olarak nitritoid reaksiyonlar (kızarma, bulantı, baş dönmesi ve hipotansiyonu içeren ve son derece ciddi olabilen vazodilatasyon belirtileri) bildirilmiştir.

Sempatomimetikler
Sempatomimetikler ADE inhibitörlerin antihipertansif etkisini azaltabilir. Tiyazidler, noradrenaline karşı arteryal yanıt vermeyi azaltabilir, ancak bu etki baskılayıcı maddenin terapötik kullanım için etkililiğini engelleyecek kadar değildir.

Antidiyabetikler
Tiazid diüretik ile tedavi glikoz toleransını bozabilir. Bu fenomenin kombinasyon tedavisinin ilk haftaları sırasında ve böbrek yetmezliği olan hastalarda görülme olasılığının daha yüksek olduğu görülmüştür. Diyabetik hastalarda insülin dahil diğer antidiyabetik ilaçların gereksinimleri artabilir, azalabilir veya değişmez.

Diazoksitin hiperglisemik etkisi tiyazidler tarafından arttırılabilir.

Amfoterisin B (parenteral), karbenoksolon, kortikosteroidler, kortikotropin (ACTH) veya stimülan laksatifler
Potasyum kaybı ve hipokalemi ile ilişkilendirilmiş ilaçların (örneğin, diğer kaliüretik

türevleri),

hidroklorotiyazidin potasyum tüketme etkisini güçlendirmesi beklenebilir.

Steroidler veya adrenokortikotropik hormonun birlikte kullanımı sırasında hipokalemi gelişebilir.

Kalsiyum tuzları
Tiazid diüretikleri azalmış atılım nedeniyle serum kalsiyum seviyelerini artırabilir. Eğer kalsiyum takviyeleri veya D vitamini reçete edilmesi gerekiyorsa, serum kalsiyum seviyeleri izlenmeli ve buna göre doz ayarlaması yapılmalıdır.

Kalp glikozitleri
Hipokalemi, kalbin dijitalin toksik etkilerine (örn., artmış ventriküler irritabilite) karşı cevabını duyarlı hale getirir veya artırır.

Kolestiramin ve kolestipol
Hidroklorotiyazidin emilimi kolestipol veya kolestiramin tarafından azaltılır. Bu yüzden sülfonamid diüretikleri, bu ajanların alınmasından en az 1 saat önce veya 4-6 saat sonra alınmalıdır.

Depolarizan olmayan kas gevşeticileri
Tiazidler, depolarizasyon yapmayan iskelet kası gevşetici maddelere (örn., tubokurarin) karşı cevabı artırabilir.

Trimetoprim
Trimetoprim ile ADE inhibitörleri ve tiyazidlerin birlikte uygulanması hiperkalemi riskini arttırır.

Sotalol
Tiyazidin tetiklediği hipokalemi, sotalolun tetiklediği aritmi riskini arttırabilir.

Allopurinol
ADE inhibitörleri ve allopurinolün birlikte uygulanması böbrek hasarı riskini arttırır ve lökopeni riskinde bir artışa yol açabilir.

Siklosporin
ADE inhibitörleri ve siklosporinin birlikte uygulanması böbrek hasarı ve hiperkalemi riskini arttırır.

Serum potasyum düzeyinin izlenmesi tavsiye edilir.

Siklosporin ile eş zamanlı tedavi, hiperürisemi ve gut tipi komplikasyon riskini arttırabilir.

Heparin
Heparin ile birlikte ADE inhibitörlerinin eş zamanlı kullanımı sırasında hiperkalemi gelişebilir. Serum potasyum düzeyinin izlenmesi tavsiye edilir.

Lovastatin
ADE inhibitörleri ve lovastatinin birlikte uygulanması hiperkalemi riskini arttırır.

Sitostatikler, immünsupresanlar, prokainamid
Tiazidler, sitotoksik ilaçların (örneğin siklofosfamid, metotreksat) böbrekten atılımını azaltabilir ve miyelosupresif etkilerini güçlendirebilir. (bkz. Bölüm 4.4).

Amantadin
Tiazidler, amantadinin neden olduğu yan etki riskini artırabilir.

Alkol, Barbitüratlar veya Anestezikler
Postural hipotansiyon, eş zamanlı olarak alkol, barbitüratlar veya anestezik alımıyla şiddetlenebilir.

Araç ve makine kullanma becerisi
Lisinopril/hidroklorotiyazid kombinasyon ürünleri araç ve makine kullanımı üzerinde hafif-orta düzeyde bir etkiye sahip olabilir (bkz. Bölüm 4.7).

Özel populasyona ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

Pediyatrik populasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye:
Gebelik kategorisi: D

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar /Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) SİNORETİK FORT tedavisi sırasında gebe kalma olasılığı varsa, etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanılmalıdır.

ADE inhibitörü tedavisine devam edilmesi gerekli görülmedikçe, gebe kalmayı planlayan hastalar, gebelikte kullanım için kanıtlanmış bir güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavisine geçirilmelidir.

Gebelik dönemi
ADE inhibitörleri:
Gebelik boyunca kontrendikedir.

Gebeliğin ilk trimesterinde ADE inhibitörü maruziyetini takiben teratojenite riskine ilişkin epidemiyolojik kanıt kesin olmamakla birlikte, riskteki küçük bir artış göz ardı edilemez. ADE inhibitörleri ile tedavinin zaruri olduğu düşünülmüyorsa, gebe kalmayı planlayan hastalarda gebelikte kullanım için ispatlanmış güvenlilik profili olan alternatif hipertansif tedavilere geçilmelidir. Gebelik teşhis edildiğinde, ADE inhibitörleri ile tedavi derhal kesilmelidir ve uygun olduğu durumlarda alternatif tedavi başlatılmalıdır.

Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde ADE inhibitörlerine maruziyetin insan fetotoksisitesine (böbrek fonksiyonlarında azalma, oligohidramniyoz ve kafatası kemikleşmesinde gecikme) ve neonatal toksisiteye (renal yetmezlik, hipotansiyon, hiperkalemi) neden olduğu bilinmektedir(ayrıca bkz. Bölüm 5.3). Gebeliğin ikinci trimesteri ve sonrasında ADE inhibitörlerine maruz kalındığında, fetal böbrek fonksiyonunun ve kafatasının ultrasonla kontrol edilmesi önerilmektedir. Anneleri ADE inhibitörü alan bebekler hipotansiyona karşı yakından takip edilmelidir (ayrıca bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

Hidroklorotiyazid:
Gebelik döneminde, özellikle ilk trimester sırasında hidroklorotiyazid kullanımı ile ilgili sınırlı deneyim mevcuttur. Hayvanlar üzerindeki çalışmalar yeterli değildir.

Hidroklorotiyazid plasentayı geçer. Hidroklorotiyazidin farmakolojik etki mekanizmasına dayanarak, ikinci ve üçüncü trimesterde kullanım fetoplasental perfüzyonla uyuşabilir ve sarılık, elektrolit dengesizliği ve trombositopeni gibi fetal ve neonatal etkilere yol açabilir.

Hidroklorotiyazid, hastalık üzerine yararlı etkisi olmadan, plazma hacmi ve plasental hipoperfüzyonda düşüş riskine bağlı olarak gebelik ödemi, gebelik hipertansiyonu ya da preeklampsi için kullanılmamalıdır.

Hidroklorotiyazid başka bir tedavinin uygulanamadığı nadir koşullar haricinde, esansiyel hipertansiyonu olan gebe kadınlarda kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi
ADE inhibitörleri:
Lisinopril/hidroklorotiyazidin bu dönemde kullanımına ilişkin bilgi bulunmadığı için emzirme döneminde lisinopril/hidroklorotiyazid önerilmemektedir ve emzirme boyunca özellikle yenidoğan ya da prematüre bebek emziriliyorsa güvenlilik profilinin daha iyi olduğu ispatlanmış bir alternatif tedavi tercih edilmelidir.

Hidroklorotiyazid:
Hidroklorotiyazid anne sütüne küçük miktarlarda geçer. Yoğun diüreze neden olan yüksek

lisinopril/

hidroklorotiyazid önerilmemektedir. Emzirme döneminde lisinopril/hidroklorotiyazid kullanılacaksa, doz mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite
Yapılan araştırmalar, hayvanlarda fertiliteyi etkilemediğini ortaya çıkarmıştır (bkz. Bölüm 5.3) . İnsanlarda fertiliteye etkisine yönelik veri bulunmamaktadır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Diğer antihipertansifler gibi, lisinopril/hidroklorotiyazid kombinasyon ürünleri araç ve makine kullanımı üzerinde hafif-orta düzeyde bir etkiye sahip olabilir. Özellikle tedavinin başlangıcında, doz değiştirildiğinde veya alkolle birlikte kullanıldığında bu etkiler görülebilir. Ancak bu etkiler kişilerin duyarlılığına bağlıdır.

Araç veya makine kullanılırken, bazen baş dönmesi ve yorgunluk ortaya çıkabileceği dikkate alınmalıdır.

4.8. İstenmeyen etkiler
Lisinopril ve/veya hidroklorotiyazid ile tedavi sırasında istenmeyen etkiler gözlenmiş ve bildirilmiştir. Raporlama için aşağıdaki sıklık dereceleri kullanılmıştır:

En yaygın bildirilen istenmeyen etkiler öksürük, sersemlik hissi, hipotansiyon ve baş ağrısıdır ve tedavi edilen hastaların % 1-10’unda görülebilir. Klinik çalışmalarda, yan etkiler genellikle hafif ve geçici olmuştur ve çoğu durumda tedavinin kesilmesini gerektirmemiştir.

Lisinopril:
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Hemoglobinde azalma, hematokritte azalma.

Çok seyrek: Kemik iliği depresyonu, anemi, trombositopeni, lökopeni, nötropeni, agranülositoz (bkz. Bölüm 4.4), hemolitik anemi, lenfadenopati, otoimmün hastalıklar.

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyon

Endokrin hastalıkları
Seyrek: Uygunsuz antidiüretik hormon sekresyonu sendromu

Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok seyrek: Hipoglisemi.

Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan: Duygulanım değişiklikleri, depresif semptomlar. Seyrek: Mental konfüzyon.

Bilinmiyor: Halüsinasyon.

Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Sersemlik hissi, baş ağrısı, senkop.

Yaygın olmayan: Parestezi, vertigo, tat değişiklikleri, uyku düzensizlikleri. Seyrek: Koku duyusunda değişiklik.

Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Muhtemelen yüksek riskli hastalarda aşırı hipotansiyona ikincil miyokard enfarktüsü veya serebrovasküler olay (bkz. Bölüm 4.4), çarpıntı ve taşikardi.

Vasküler hastalıklar
Yaygın: Ortostatik hipotansiyonu da içeren ortostatik etkiler Yaygın olmayan: Raynaud sendromu
Bilinmiyor: Kızarma

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar Yaygın: Öksürük (bkz. Bölüm 4.4).

Yaygın olmayan: Rinit
Çok seyrek: Bronkospazm, sinüzit, alerjik alveolit/eozinofilik pnömoni.

Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Diyare, kusma.

Yaygın olmayan: Bulantı, karın ağrısı ve hazımsızlık Seyrek: Ağız kuruluğu.

Çok seyrek: Pankreatit, instestinal anjiyoödem.

Hepato-bilier hastalıklar
Yaygın olmayan: Karaciğer enzimleri ve bilirubin düzeyinde yükselme.

Çok seyrek: Hepatosellüler veya kolestatik hepatit, sarılık ve karaciğer yetmezliği (bkz.

Bölüm 4.4).*

Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Döküntü, kaşıntı.

Seyrek: Aşırı duyarlılık/anjiyonörotik ödem: yüz, ekstremiteler, dudak, dil, gırtlak ve/ veya larinksin anjiyonörotik ödemi (bkz. Bölüm 4.4), ürtiker, alopesi, psöriyazis.

Çok seyrek: Terleme, pemfigus, toksik epidermal nekroliz, Stevens-Johnson Sendromu, eritema multiforme, kutanöz psödolenfoma **

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın: Böbrek disfonksiyonu.

Seyrek: Üremi, akut böbrek yetmezliği.
Çok seyrek: Oligüri/anüri.

Üreme sistemive meme hastalıkları
Yaygın olmayan: İktidarsızlık.
Seyrek: Jinekomasti.

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın olmayan: Asteni, yorgunluk.

Araştırmalar
Yaygın olmayan: Kan üresinde artış, serum kreatininde artış, hiperkalemi.

Seyrek: Hiponatremi.

*Çok seyrek olarak, bazı hastalarda hepatitin karaciğer yetmezliğine kadar ilerlediği bildirilmiştir. Lisinopril/hidroklorotiyazid kombinasyonu alan ve karaciğer enzimlerinde belirgin yükselme veya sarılık ortaya çıkan hastalarda lisinopril/hidroklorotiyazid kombinasyonu kesilmelidir ve bu hastalar uygun bir şekilde tıbbi olarak izlenmelidir.

**Aşağıdakilerden bir veya daha fazlasını içerebilen bir semptom kompleksi bildirilmiştir: ateş, vaskülit, miyalji, artralji/artrit, pozitif antinükleer antikorlar (ANA), eritrosit sedimantasyon hızında (ESR) artış, eozinofili ve lökositoz, döküntü, ışığa duyarlılık veya diğer dermatolojik belirtiler görülebilir.

Hidroklorotiyazid:
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Bilinmiyor: Sialadenit.

(Kist ve polipler de dahil olmak üzere) İyi huylu, kötü huylu ve tanımlanmamış neoplazmalar
Bilinmiyor: Melanom dışı cilt kanseri (Bazal hücreli karsinom ve Skuamöz hücreli karsinom)

Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Lökopeni, nötropeni/agranülositoz, trombositopeni, aplastik anemi, hemolitik anemi, kemik iliği depresyonu.

Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Anoreksi, hiperglisemi, glikozüri, hiperürisemi, elektrolit dengesizliği (hiponatremi, hipokalemi, hipokloremik alkalozis ve hipomagnezemi dahil), kolesterol ve trigliserid düzeylerinde artış, gut.

Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Huzursuzluk, depresyon, uyku bozukluğu.

Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: İştah kaybı, parestezi, sersemlik hissi.

Göz hastalıkları
Bilinmiyor: Ksantopsi, geçici bulanık görüş, akut miyopi ve akut dar açılı glokom.

Koroidal efüzyon

Kulak ve iç kulak hastalıkları
Bilinmiyor: Vertigo.

Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Postural hipotansiyon.

Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Nekrotizan anjitis (vaskülit, kütanöz vaskülit).

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Çok seyrek: Akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) (bkz. bölüm 4.4.).

Bilinmiyor: Solunum sıkıntısı (pnömoni ve pulmoner ödem dahil).

Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Gastrik irritasyon, diyare, konstipasyon, pankreatit.

Hepato-bilier hastalıklar
Bilinmiyor: Sarılık (intrahepatik kolestatik sarılık).

Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Fotosensivite reaksiyonları, döküntü, sistemik lupus eritematozus, kutanöz lupus eritematozus benzeri reaksiyonlar, kutanöz lupus eritematozusun reaktivasyonu, ürtiker, anafilaktik reaksiyonlar, toksik epidermal nekroliz.

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları Bilinmiyor: Kas spazmı, kas güçsüzlüğü.

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Böbrek disfonksiyonu, interstisyel nefrit.

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Bilinmiyor: Ateş, güçsüzlük.

Seçilen yan etkilerin tanımı
Melanom dışı cilt kanseri: Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen mevcut verilere dayanarak, hidroklorotiyazid ve melanom dışı cilt kanseri arasında kümülatif doza bağlı ilişki gözlemlenmiştir (ayrıca bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1).

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu

gerekmektedir

(www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Semptomlar
İnsanlarda doz aşımı için sınırlı miktarda veri mevcuttur. ADE inhibitörlerinin doz aşımı ile ilişkili olan semptomlar şunları içerebilir: hipotansiyon, dolaşım şoku, elektrolit düzensizlikleri, böbrek yetmezliği, hiperventilasyon, taşikardi, çarpıntı, bradikardi, sersemlik hissi, anksiyete ve öksürük.

Hidroklorotiyazid doz aşımının ilave semptomları şunlardır; artmış diürez, bilincin baskılanması (koma dahil), konvülsiyonlar, parezi, kardiyak aritmiler ve böbrek yetmezliği. Digitalis de uygulanmışsa, hipokalemi kardiyak aritmileri şiddetlendirebilir.

Tedavi
Doz aşımının önerilen tedavisi normal salin solüsyonunun intravenöz infüzyonudur. Eğer hipotansiyon görülürse, hasta supin sırt üstü pozisyona getirilmelidir. Eğer mümkünse, anjiyotensin II infüzyonu ve/veya intravenöz katekolaminler ile tedavi de göz önüne alınabilir. İlaç kısa zaman önce alınmışsa, lisinoprilin uzaklaştırılmasını hedefleyen önlemler alınır (örneğin kusturma, mide lavajı, absorbanlar ve sodyum sülfatın uygulanması). Lisinopril genel dolaşımdan hemodiyalizle uzaklaştırılabilir (bkz. Bölüm 4.4). Tedaviye dirençli bradikardi için pacemaker tedavisi endikedir. Yaşamsal bulgular, serum elektrolitleri ve kreatinin konsantrasyonları sık aralıklarla izlenmelidir.

Bradikardi veya yaygın vagal reaksiyonlar atropin uygulanarak tedavi edilmelidir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Renin-anjiyotensin sistemine etkili ilaçlar, ADE inhibitörü kombinasyonları, ADE inhibitörü ve diüretik kombinasyonları
ATC kodu: C09BA03

SİNORETİK FORT, bir anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörü olan lisinopril ve tiyazid grubu bir diüretik olan hidroklorotiyazid içeren bir sabit doz kombinasyonudur. Her iki bileşenin birbirini tamamlayıcı etkileri vardır ve aditif bir antihipertansif etki gösterirler.

Lisinopril

Etki mekanizması
Lisinopril bir peptidil dipeptidaz inhibitörüdür. Lisinopril, anjiyotensin I’in bir vazokonstriktör peptid olan anjiyotensin II’ye dönüşmesini katalize eden anjiyotensin dönüştürücü enzimi (ADE) inhibe eder. Anjiyotensin II ayrıca adrenal korteksten aldosteron salgılanmasını da stimüle eder. ADE’nin inhibisyonu, anjiyotensin II’nin konsantrasyonunu azaltır; bu da vazopressör aktivitenin ve aldosteron salgılanmasının

potasyum

konsantrasyonunda bir artışa neden olabilir.

Farmakodinamik etkiler
Lisinoprilin kan basıncını, öncelikle renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin supresyonu mekanizmasıyla düşürdüğü düşünülmekteyse de, lisinopril düşük-renin hipertansiyonlu hastalarda dahi antihipertansiftir. ADE, bradikinini degradasyona uğratan bir enzim olan kininaz II ile aynıdır. Kuvvetli bir vazodilatör peptid olan bradikininin artan düzeylerinin, lisinoprilin terapötik etkilerinde bir rol oynayıp oynamadığı açıklığa kavuşturulması gereken bir konudur.

Klinik etkililik ve güvenlilik
Renin-anjiyotensin sistemi (RAS) etkili ajanlar

İki büyük randomize kontrollü çalışma (ONTARGET (ONgoing Telmisartan Alone and in combination with Ramipril Global Endpoint Trial) ve VA NEPHRON-D (The Veterans Affairs Nephropathy in Diabetes)) bir ADE-inhibitörünün bir anjiyotensin II reseptör blokerleriyle kombine kullanımını incelemiştir.

ONTARGET çalışması, kardiyovasküler ya da serebrovasküler hastalık öyküsü olan ya da kanıtlanmış son-organ hasarı ile birlikte seyreden tip 2 diabetes mellitus hastalarında yürütülmüştür. VA NEPHRON-D çalışması, tip 2 diabetes mellitus hastalığı olan ve diyabetik nefropatisi bulunan hastalarda yürütülmüştür.

Bu çalışmalar, renal ve/veya kardiyovasküler sonlanımlar ve mortalite üzerinde anlamlı yarar göstermemiş, monoterapiyle kıyaslandığında hiperkalemi, akut böbrek hasarı ve/veya hipotansiyon riskinin arttığı gözlenmiştir. Benzer farmakodinamik özellikleri dikkate alındığında, bu sonuçlar diğer ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri için de anlamlıdır.

Bu nedenle, ADE inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri diyabetik nefropati bulunan hastalarda birlikte kullanılmamalıdır.

ALTITUDE (Aliskiren Trial in Type 2 Diabetes using Cardiovascular and Renal Disease Endpoints) çalışması, kronik böbrek hastalığı, kardiyovasküler hastalık ya da her ikisi bulunan tip 2 diabetes mellitus hastalarında standart bir ADE-inhibitörü ya da bir anjiyotensin II reseptörü blokeri tedavisine aliskiren eklenmesinin yararını test etmek için tasarlanan bir çalışma olmuştur. Advers sonuç riskinde artış olması nedeniyle çalışma erken sonlandırılmıştır. Aliskiren grubunda, plasebo grubuna kıyasla, kardiyovasküler ölüm ve inme vakalarının her ikisi de sayısal olarak daha sık görülmüş ve ilgili advers olaylar ve ciddi advers olaylar (hiperkalemi, hipotansiyon ve renal disfonksiyon) aliskiren grubunda plasebo grubuna göre daha sık bildirilmiştir.

Hidroklorotiyazid

Etki mekanizması
Hidroklorotiyazid diüretik ve antihipertansif bir ajandır. Elektrolit reabsorpsiyonunun distal renal tübüler mekanizmasını etkiler ve sodyum ile klorür atılımını yaklaşık olarak eşit miktarlarda artırır. Natriürez, bir miktar potasyum ve bikarbonat kaybıyla birlikte olabilir. Tiyazidlerin antihipertansif etki mekanizması bilinmemektedir.

Farmakodinamik etkiler
Tiyazidler genel olarak normal kan basıncını etkilemezler.

Melanom dışı cilt kanseri:
Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen mevcut verilere dayanarak, hidroklorotiyazid ve melanom dışı cilt kanseri arasında kümülatif doza bağımlı bir ilişki gözlenmiştir. Yapılan bir çalışmaya, sırasıyla 1.430.833 ve 172.462 popülasyon kontrolleriyle eşleştirilmiş 71.533 bazal hücreli karsinom vakası ve 8629 skuamöz hücreli karsinom vakasından

oluşan bir popülasyon dahil edilmiştir. Yüksek düzeyde hidroklorotiyazid kullanımı (≥50,000 mg kümülatif) bazal hücreli karsinom için 1,29 (%95 güven aralığı (Cl): 1,23 – 1,35) ve skuamöz hücreli karsinom için 3,98 (%95 CI: 3,68 – 4,31) düzeyinde düzeltilmiş maruziyet olasılıkları oranı (OR;Odds Ratio) ile ilişkilendirilmiştir. Hem bazal hücreli karsinom, hem de skuamöz hücreli karsinom için belirgin bir kümülatif doz-yanıt ilişkisi gözlenmiştir. Başka bir çalışma, dudak kanseriyle hidroklorotiyazid maruziyetinin ilişkili olabileceğini göstermiştir: 633 dudak kanseri vakası bir riskli-küme örnekleme stratejisi kullanılarak 63,067 kontrolle eşleştirilmiştir. 2,1 (%95 CI: 1,7 – 2,6) düzeyinde ayarlanmış bir olasılık oranıyla (OR) ile kümülatif doz-yanıt ilişkisi kanıtlanmış olup, uzun zamandır yüksek düzeyde kullananlar için (~25.000 mg) OR 3,9’a (3,0 – 4,9) ve en yüksek kümülatif doz için (~100.000 rng) 7,7’ye (5,7-10,5) yükselmektedir (bkz. Bölüm 4.4).

5.2 Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Lisinopril ve hidroklorotiyazidin birlikte uygulanmasının bu iki ilacın biyoyararlanımı üzerine hiç bir etkisi yoktur veya çok az etkisi vardır. Kombinasyon tableti ayrı ayrı bileşenlerin birlikte uygulanması ile biyoeşdeğerdir.

Lisinopril
Emilim:

serum

konsantrasyonlarına ulaşılır. Bununla birlikte akut miyokardiyal enfarktüslü hastalarda pik serum konsantrasyonu için geçen zaman küçük bir gecikme eğilimi göstermiştir. Üriner geri kazanıma dayanarak, lisinopril absorpsiyonunun ortalama miktarı, çalışılan doz aralığında (5-80 mg), % 6-60 oranında bir hastalar arası değişkenlik ile birlikte, yaklaşık % 25’dir. Mutlak biyoyararlanım kalp yetmezliği olan hastalarda yaklaşık %16 azalmıştır. Lisinopril absorpsiyonu gıda mevcudiyetinden etkilenmez.

Dağılım:
Lisinopril dolaşımdaki anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) dışında serum proteinlerine bağlanmamaktadır.

Sıçanlarda yapılan çalışmalar lisinoprilin kan-beyin bariyerini düşük oranda geçtiğini göstermektedir.

Biyotransformasyon:
Lisinopril metabolize olmamaktadır.

Eliminasyon:
Lisinoprilin tümü idrarla değişmeksizin atılır. Lisinoprilin çoklu dozlaması sonrası 12,6 saat birikim efektif yarılanma ömrü vardır. Sağlıklı kişilerde lisinoprilin klirensi yaklaşık 50 mL/dk’dır. Azalan serum konsantrasyonları uzayan bir terminal faz gösterir, bu durum ilaç birikimine katkıda bulunmaz. Bu terminal faz muhtemelen ADE’ye doymuş bir bağlanmayı temsil eder ve dozla orantılı değildir.

Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer yetmezliği:
Sirozlu hastalarda karaciğer fonksiyon bozukluğu, sağlıklı kişilere kıyasla azalmış klirense bağlı olarak, lisinopril absorpsiyonunda azalmaya (üriner geri kazanıma göre tayin edildiğinde yaklaşık % 30), maruziyette ise artışa (yaklaşık % 50) neden olur.

Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyon bozukluğu böbrekler yoluyla atılan lisinoprilin eliminasyonunu azaltır. Ancak bu azalma sadece glomerüler filtrasyon hızı 30 mL/dk’nın altında olduğunda klinik olarak önemlidir.

Tablo 1: Çoklu 5 mg doz uygulaması sonrası farklı böbrek hastası gruplarında lisinoprilin farmakokinetik parametreleri

Böbrek fonksiyonu Kreatinin klirensi ile ölçülmüş

Cmaks (ng/mL)

Tmaks (saat)

EAA
(0-24 saat)
(ng/saat/mL)

t1/2
(saat)

> 80 mL/dakika

30 – 80 mL/dakika

5 – 30 mL/dakika

30-80 mL/dk kreatinin klirensi ile ortalama EAA sadece % 13 artarken, 5-30mL/dk kreatinin klirensi değeri ile ortalama EAA’da 4-5 kat artış gözlenmiştir.

Lisinopril diyaliz ile uzaklaştırılabilir. 4 saat süreli hemodiyaliz sırasında, 40 ve 55 mL/dk diyaliz klirensi ile plazma lisinopril konsantrasyonları ortalama % 60 azalmıştır.

Kalp yetmezliği:
Kalp yetmezliği olan hastaların sağlıklı kişilere kıyasla lisinoprile maruziyetleri daha yüksektir (EAA’da ortalama %125 artış). Ancak lisinoprilin üriner geri kazanımına dayanılarak, sağlıklı kişilere kıyasla yaklaşık %16 daha az absorpsiyon olur.

Yaşlılar:
Yaşlı hastaların kan düzeyleri ve plazma konsantrasyonu zaman eğrisi altındaki alan değerleri genç hastalarınkinden daha yüksektir (yaklaşık % 60 daha yüksek).

Hidroklorotiyazid
Emilim:
Oral yolla alındıktan sonra diüretik etkisi 2 saat içinde başlar, yaklaşık 4 saatte zirve yapar.

Dağılım:
Hidroklorotiyazid plasenta bariyerini geçer, fakat kan-beyin bariyerini geçmez.

Biyotransformasyon:
Hidroklorotiyazid, metabolize olmadan idrarla atılır. Dozun en az % 61’i 24 saat içinde değişmeden elimine edilmektedir.

Eliminasyon:
Plazma düzeyleri en az 24 saat boyunca izlendiğinde, plazma yarı ömrünün 5,6 – 14,8 saat arasında değiştiği gözlenmiştir. İlacın diüretik etkisi 6 – 12 saat sürer.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Lisinopril ve hidroklorotiyazid, hem ayrı ayrı hem de kombinasyon halinde kapsamlı klinik deneyimin elde edildiği ilaçlardır. Reçeteyi yazan için ilgili tüm bilgiler, Kısa Ürün Bilgisinin içerisinde verilmektedir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mannitol (E421)
Laktoz Monohidrat (inek sütü kaynaklı)
Mısır nişastası
Prejelatinize mısır nişastası
Magnezyum stearat

6.2.Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği bulunmamaktadır.

6.3. Raf ömrü
24 ay

6.3.Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklanmalıdır.

6.4.Ambalajın niteliği ve içeriği
30 tabletlik kutuda PVC/Al blister ambalaj.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ
Sanofi İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Şişli-İSTANBUL

8. RUHSAT NUMARASI
215/91

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 27.05.2008
Ruhsat yenileme tarihi: –

10.KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın