SEVIKAR 40/5 MG 28 FILM TABLET

KULLANMA TALİMATI
SEVİKAR® 40 mg/5 mg film tablet
Ağızdan alınır.
•Etkin maddeler: 40 mg olmesartan medoksomil ve 5 mg amlodipine eşdeğer 6,944 mg
amlodipin besilat
•Yardımcı maddeler: Prejelatinize mısır nişastası, silislenmiş mikrokristal selüloz
(mikrokristalin selüloz ve susuz silika kolloidal), kroskarmelloz sodyum, magnezyum
stearat, polivinilalkol, makrogol 3350, talk, titanyum dioksit (E171), sarı demir (III) oksit
(E172).
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. SEVİKAR® nedir ve ne için kullanılır?
2. SEVİKAR® kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. SEVİKAR® nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. SEVİKAR®’ın saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. SEVİKAR® nedir ve ne için kullanılır?
SEVİKAR®, olmesartan medoksomil ve amlodipin (amlodipin besilat olarak) adında iki etkin
madde içerir. Bu maddelerin ikisi de yüksek kan basıncınızın (hipertansiyon) düşürülmesi için
kullanılır.
SEVİKAR® 28 ve 84 film tablet içeren ambalajlar halinde kullanıma sunulmuştur.
SEVİKAR®yüksek kan basıncı olan ve kan basıncı değerleri tek başına olmesartan medoksomil
veya amlodipin kullanımı ile kontrol altına alınamayan hastaların tedavisinde kullanılır.
1
•Olmesartan medoksomil, kan damarlarını gevşeterek kan basıncını düşüren “anjiyotensin- II reseptör antagonistleri” olarak adlandırılan ilaç sınıfındandır.
•Amlodipin “kalsiyum kanal blokörleri” olarak adlandırılan ilaç sınıfındandır. Amlodipin damar duvarlarının içerisine kalsiyumun girmesini durdurarak kan damarlarının kasılmasını durdurur ve böylece kan basıncını düşürür.
Bu maddelerin ikisinin de etkisi kan damarlarının kasılmasını durdurmaya katkıda bulunur, böylece kan damarları gevşer ve kan basıncı azalır.
2. SEVİKAR®’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
SEVİKAR®’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer,
▪Olmesartan medoksomile veya amlodipine veya kalsiyum kanal blokörlerinin bir grubu olan dihidropiridinlere veya ilacın diğer bileşenlerine karşı alerjiniz (aşırı duyarlılık) varsa ya da
alerjik olabileceğinizi düşünüyorsanız SEVİKAR® almadan önce doktorunuzu bilgilendiriniz. ▪Hamilelikte kullanılmamalıdır (“Hamilelik” ve “Emzirme” bölümüne bakınız).
▪Böbrek yetmezliğiniz veya şeker hastalığınız var ise ve aliskiren içeren kan basıncı düşürücü bir ilaç kullanıyorsanız,
▪Ciddi karaciğer problemleriniz varsa, eğer safra salgınız bozulmuşsa veya safra kesesinden safra akışı engellenmiş ise (örneğin safra taşı nedeniyle) ya da sarılığınız varsa (deri renginin veya gözlerin sarımsı renkte olması).
▪Kan basıncınız çok düşükse,
▪Dokularınıza kan akımının yetersiz olmasından muzdaripseniz ve kan basıncınızın düşük olması, nabzınızın düşük olması, kalp atım hızınızın yüksek olması (kardiyojenik şok gibi şoklar) gibi bir şikayetiniz varsa,
Kardiyojenik şok, ciddi kalp problemleri nedeniyle meydana gelen şok anlamına gelir.
▪Kalbinizden çıkan kanın akışı tıkalıysa (azalmışsa) (örneğin aort daralması (aortik stenoz), ▪Eğer bir kalp krizi (akut miyokard enfarktüsü) geçirmişseniz ve bunun sonucunda kalbinizin randımanı düşmüşse (bu durum nefes darlığı veya el ve ayaklarınızda şişmelere neden olur).
SEVİKAR®’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
SEVİKAR® almadan önce doktorunuza danışınız.
Yüksek kan basıncını tedavi etmekte kullanılan aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini alıyorsanız, doktorunuza söyleyin:
▪Özellikle diyabetle ilişkili böbrek sorunlarınız varsa ADE-inhibitörü (örneğin, enalapril, lisinopril, ramipril),
▪Aliskiren
Doktorunuz böbrek fonksiyonunuzu ve elektrolit (örn. potasyum) denen bazı tuzların kanınızdaki miktarını düzenli aralıklarla kontrol edebilir.
Eğer,
▪Böbrek hastalığınız varsaveya size böbrek nakli yapılmışsa, ▪Karaciğer hastalığınız var ise,
2
▪Kalp yetmezliğiniz var ise ya da kalp kapakları veya kalp kası hastalığınız var ise,
▪Şiddetli kusmanız, ishaliniz var ise, idrar söktürücülerin yüksek dozları ile tedavi görüyorsanız veya düşük tuz diyeti uyguluyorsanız,
▪Kanınızda artmış potasyum düzeyi var ise,
▪Adrenal (böbrek üstü) bezlerinizde hastalık var ise (böbreklerinizin üstündeki hormon-üreten bezler).
ARB (Anjiyotensin reseptör blokörü) veya ADE-inhibitörü (Anjiyotensin dönüştürücü enzim) (örneğin, enalapril, lisinopril, ramipril) olarak bilinen tansiyonu düşürmek için kullanılan ilaçları kullanıyorsanız; aliskiren içeren başka bir tansiyon ilacını kullanmanız önerilmez.
Ciddi, kalıcı olan ve önemi kilo kaybına neden olan bir ishal yaşarsanız doktorunuzla temasa geçin. Doktorunuz belirtilerinizi değerlendirebilir ve kan basıncı kontrolü için kullandığınız ilaçlarınıza nasıl devam edeceğinize karar verebilir.
SEVİKAR® kullandıktan sonra karın ağrısı, mide bulantısı, kusma veya ishal yaşarsanız
doktorunuzla görüşünüz. Doktorunuz daha ileri tedaviye karar verecektir. SEVİKAR kullanmayı
kendi başınıza bırakmayınız.
Kan basıncını azaltan tüm ilaçlarda olduğu gibi, kalp ya da beyine iletilen kan akımında bozukluk olan hastalarda, kan basıncındaki aşırı bir düşüş kalp krizi veya inmeye neden olabilir. Bu sebeple doktorunuz kan basıncınızı dikkatle takip edecektir.
Eğer hamileyseniz (veya olma ihtimaliniz varsa) doktorunuza söyleyiniz. Hamileyseniz, bu dönemde bebeğinize ciddi zarar verebileceğinden bu ilacı kullanmamalısınız. (Hamilelik bölümüne bakınız).
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
SEVİKAR®’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması:
SEVİKAR® aç veya tok karnına alınabilir. Tableti bir miktar sıvı (örneğin bir bardak su) ile yutunuz. Tablet çiğnenmemelidir. Eğer mümkünse günlük dozunuzu her gün aynı zamanda alınız (örn. kahvaltı zamanı).
SEVİKAR®’ı greyfurt veya greyfurt suyu ile birlikte kullanmayınız. Greyfurt suyu ve greyfurt
SEVİKAR® alan kişiler tarafından tüketilmemelidir. Bunun nedeni greyfurt ve greyfurt suyunun, ilacın etkin maddelerinden birisi olan amlodipinin kandaki seviyesinin artmasına ve bunun sonucu
olarak SEVİKAR®’ın kan basıncını düşürücü etkisinde ön görülemeyen bir artışa neden olabilmesidir.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Eğer hamileyseniz (veya olabilme ihtimaliniz varsa) doktorunuza söyleyiniz.
3
Doktorunuz normal olarak hamile kalmadan önce veya hamile olduğunuzu anladığınız anda
SEVİKAR®’ı kullanmayı bırakmanızı ve SEVİKAR® yerine başka bir ilaç kullanmanızı
önerecektir. Hamilelikte SEVİKAR® kullanmamalısınız. Çünkü bu dönemde kullanılırsa
bebeğinize ciddi zararlar verebilir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emziriyorsanız veya emzirmeye başlayacaksanız SEVİKAR®’ı kullanmadan önce doktorunuza
bildiriniz. Amlodipinin küçük (az) miktarlarda anne sütüne geçtiği gösterilmiştir. Emziriyorsanız
veya emzirmeye başlayacaksanız SEVİKAR®kullanmadan önce doktorunuza bildiriniz.
SEVİKAR® emziren annelere önerilmemektedir. Emzirecekseniz, özellikle bebeğiniz yenidoğan
veya prematüre ise doktorunuz tedaviniz için başka bir ilaç seçebilir.
Araç ve makine kullanımı
Yüksek kan basıncınız için tedavi edilirken uykulu hissedebilirsiniz, mideniz bulanabilir veya
başınız ağrıyabilir veya baş dönmeniz olabilir. Böyle bir durum olursa belirtileriniz azalana kadar
araç veya makine kullanmayınız. Tavsiyeleri için doktorunuza danışınız.
SEVİKAR®’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Bu tıbbi ürün her “doz”unda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında
“sodyum içermez”.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
SEVİKAR® ile aşağıdaki ilaçları birlikte kullanıyorsanız doktorunuza bildiriniz.
▪Kan basıncını düşüren diğer ilaçlar, SEVİKAR®’ın etkisini artırabilir. Doktorunuz dozunuzu
değiştirebilir ve/veya başka önlemler alabilir. ADE inhibitör veya aliskiren alıyorsanız (ayrıca
“SEVİKAR®’ı kullanmayınız” ve “SEVİKAR®’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ
KULLANINIZ”” başlıkları altında verilen bilgilere bakınız)
▪Potasyum takviyeleri, potasyum içeren tuz bileșikleri, “idrar söktürücüler” (diüretikler) veya
heparin (kanı sulandırmak ve kan pıhtılașmasını önlemek için). Bu ilaçları SEVİKAR® ile aynı
zamanda kullanmak kanınızdaki potasyum düzeyini yükseltebilir.
▪Lityumun (ruhsal dalgalanmaları ve bazı depresyon tiplerini tedavi etmek için kullanılan bir
ilaç) SEVİKAR® ile aynı zamanda alınması lityumun (zehirlemesini / zararlı etkilerini)
arttırabilir. Eğer lityum almanız gerekiyorsa doktorunuz lityum kan düzeylerinizi ölçecektir.
▪Non Steroidal Antiinflamatuvar ilaçların (ağrı, șișlik gibi iltihap bulgularını geçirmek için
kullanılan ilaçlar, NSAİİ’ler), SEVİKAR® ile aynı anda kullanımı böbrek yetmezliği riskini
artırabilir. SEVİKAR®’ın etkisi NSAİİ’ler tarafından azaltılabilir.
4
▪Kolesevelam hidroklorür (kanınızdaki kolesterol düzeyini düşüren bir ilaç) SEVİKAR®’ın
etkisini azaltabilir. Doktorunuz SEVİKAR®’ı, kolesevelam hidroklorürden en az 4 saat önce almanızı tavsiye edebilir.
▪Bazı antiasidler (hazımsızlık ve mide yanması için kullanılan ilaçlar) SEVİKAR®’ın etkisini hafif olarak azaltabilir.
▪HIV/AIDS (örn. ritonavir, indinavir, nelfinavir) veya mantar enfeksiyonları için kullanılan ilaçlar (örn. ketokonazol, itrakonazol).
▪Kalp ritim bozuklukları ve yüksek kan basıncı tedavisi için kullanılan ilaçlar olan diltiazem ve verapamil.
▪Tüberküloz ve diğer enfeksiyonlar için kullanılan rifampisin, eritromisin ve klaritromisin (antibiyotikler).
▪St. John’s wort (Hypericum perforatum – sarı kantaron) bitkisi veya bu bitkiden elde edilmiş ekstre.
▪Dantrolen (ciddi vücut sıcaklığı anomalileri için infüzyon)
▪Kandaki kolesterol ve yağ asitlerini (trigliserit) seviyesini düşüren bir ilaç olan simvastatin içeren ilaçlar
▪Vücudunuzun vereceği immün (bağışıklık) yanıtı kontrol ederek, vücudunuzun nakledilen organı kabul etmesini sağlayan takrolimus, sirolimus, temsirolimus, everolimus ve siklosporin
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandıysanız lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. SEVİKAR® nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
▪SEVİKAR®’ı daima doktorunuzun tavsiye ettiği şekilde kullanınız.
▪Herhangi bir durumdan emin değilseniz, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
▪SEVİKAR®’ın günlük kullanım dozu günde bir tablettir.
Uygulama yolu ve metodu:
▪Tabletler aç veya tok karnına alınabilir. Tableti bir miktar sıvı (örneğin bir bardak su) ile yutunuz. Tablet çiğnenmemelidir. Greyfurt suyuyla almayınız
▪Eğer mümkünse günlük dozunuzu her gün aynı zamanda alınız (örn. kahvaltı zamanı).
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda ve ergenlerde (18 yaş altı) kullanımı:
SEVİKAR®’ın 18 yaşından küçük çocuklarda ve ergenlerde kullanımı önerilmez.
Yaşlılarda kullanım:
Eğer 65 yaşın üzerindeyseniz, kan basıncınızın çok düşmediğinden emin olmak için her doz artışında doktorunuz kan basıncınızı düzenli olarak kontrol edecektir.
5
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği:
Hafif ile orta derecede böbrek yetmezliğiniz varsa doktorunuz size en uygun SEVİKAR® dozunu
reçeteleyecektir. Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda SEVİKAR® kullanımı
önerilmemektedir.
Karaciğer yetmezliği:
SEVİKAR® hafif ile orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli olarak
kullanılmalıdır. Doktorunuz ihtiyacınız olan dozu size reçeteleyecektir. Şiddetli karaciğer
yetmezliği olan hastalarda SEVİKAR® kullanımı önerilmemektedir.
Siyah ırktan hastalar:
Diğer benzer ilaçlar ile olduğu gibi SEVİKAR®’ın kan basıncı düşürücü etkisi, siyah ırktan
hastalarda daha düşük olabilir.
Eğer SEVİKAR®’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise
doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden fazla SEVİKAR® kullandıysanız:
Eğeralmanız gerekenden fazla SEVİKAR® alırsanızbaş dönmesi, hızlı veya yavaş kalp hızı gibi
düşük kan basıncı semptomları yaşayabilirsiniz. Bu durumda veya kazara bir çocuğun tablet
yutması durumunda doktorunuza veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz.
İlaç alımından sonra, 24-48 saate kadar gelişebilen nefes darlığına neden olarak akciğerlerinizde
aşırı sıvı birikebilir (pulmoner ödem).
SEVİKAR®’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullandıysanız bir doktor veya eczacı ile
konuşunuz.
SEVİKAR®’ı kullanmayı unutursanız:
Günlük almanız gereken dozunuzu almayı unuttuysanız, ertesi gün normal ilaç dozunu alınız.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
SEVİKAR® ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler:
Doktorunuz bırakmanızı söylemedikçe SEVİKAR®’ı kullanmaya devam etmeniz önemlidir.
Bu ilacın kullanımı üzerine ilave sorularınız varsa doktor veya eczacınıza sorunuz.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi herkeste görülmemekle beraber SEVİKAR® yan etkilere neden olabilir. Bu yan
etkiler çoğunlukla hafiftir ve tedavinin kesilmesini gerektirmezler.
6
Aşağıdakilerden biri olursa SEVİKAR®kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Geniş cilt döküntüsünü içeren şiddetli cilt reaksiyonları, ürtiker, tüm vücudunuzda cildin kızarması, şiddetli kaşıntı, cildin kabarcıklanması, soyulması ve şişmesi, muköz membranlarda inflamasyon (Steven-Johnson Sendromu, toksik epidermal nekroliz) veya diğer alerjik reaksiyonlar.
Birçok insanda görülmese de aşağıdaki yan etkiler ciddi olabilir:
SEVİKAR® tedavisi sırasında tüm vücudu etkileyen, yüzde, ağız ve/veya larenkste (ses telleri) şişmeye neden olan ve kaşıntı veya deri döküntüsünün ortaya çıktığı alerjik reaksiyonlar
görülebilir. Eğer bu belirtiler ortaya çıkarsa, SEVİKAR® kullanmayı durdurunuz ve derhal doktorunuza danışınız.
SEVİKAR® hassas kişilerde veya bir alerjik reaksiyon neticesinde kan basıncının çok fazla düşmesine neden olabilir. Bu şiddetli baş dönmesi ve bayılmaya neden olabilir. Eğer bu belirtiler
ortaya çıkarsa, SEVİKAR® kullanmayı durdurunuz, derhal doktorunuza danışınız ve düz uzanınız.
Aşağıdaki yan etkilerin görülme sıklığı bilinmemektedir:
SEVİKAR® tedavisine uzun zaman önce başlamış olsanız dahi göz akının sararması, idrar koyulaşması, cilt kaşınması yaşarsanız, derhal doktorunuza danışınız; doktorunuz, semptomlarınızı değerlendirecek ve tansiyon ilacınıza nasıl devam edeceğinize karar verecektir.
Aşağıda belirtilenler, SEVİKAR® kullanımı ile ilgili bugüne kadar bilinen diğer yan etkilerdir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:
Çok yaygın: 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın 1’inden az, fakat 100 hastanın 1’inden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan: 100 hastanın 1’inden az, fakat 1000 hastanın 1’inden fazla görülebilir.
Seyrek: 1000 hastanın 1’inden az, fakat 10.000 hastanın 1’inden fazla görülebilir. Çok seyrek: 10.000 hastanın 1’inden az görülebilir.
Bilinmeyen: Eldeki veriler ile belirlenemeyecek kadar az hastada görülebilir.
Yaygın
Baş dönmesi; baş ağrısı; ayak bileklerinde, ayaklarda, bacaklarda, ellerde veya kollarda şişme; bitkinlik.
Yaygın olmayan
Ayağa kalkarken baş dönmesi; enerjisiz kalmak; eller veya ayaklarda iğne batma hissi veya hissizlik, vertigo, kalp atımlarının güçlü hissedilmesi, hızlı kalp atışı, nabzın yükselmesi, sersemlik ve vertigo (baş dönmesi) gibi belirtilere neden olan tansiyon düşüklüğü, nefes alma güçlüğü, öksürük, bulantı, kusma, hazımsızlık, ishal, kabızlık, ağız kuruluğu, mide ağrısı, deri döküntüleri
7
kramplar, kollar ve bacaklarda ağrı, idrar kaçırma hissi, cinsel işlevsizlik, ereksiyon (sertleşme) güçlüğü veya erken boşalma, güçsüzlük.
Kan testlerinde de bazı değişiklikler görülebilir. Bunların arasında aşağıdakiler sayılabilir: kandaki potasyum düzeyinde yükselme veya düşme, kandaki kreatinin düzeyinde yükselme, ürik asit düzeyinde yükselme, bir karaciğer fonksiyon testinde yükselme (gama glutamil transferaz düzeyi).
Seyrek
İlaca karşı aşırı duyarlılık, bayılma, yüzde ateş basması, kaşıntılı kırmızı şişlikler (kurdeşen), yüzde şişme.
SEVİKAR® kullanımı ile değil, tek başına olmesartan medoksomil veya amlodipin kullanımıyla görülen veya yüksek sıklıkta görülen yan etkiler:
Olmesartan medoksomil
Yaygın
Bronşit, boğaz ağrısı, burun akıntısı veya tıkanıklığı, öksürük, karın ağrısı, mide üşütmesi, ishal, hazımsızlık, bulantı, eklemler veya kemiklerde ağrı, sırt ağrısı, idrarda kan görme, idrar yolu enfeksiyonu, göğüs ağrısı, grip benzeri belirtiler, ağrı. Kandaki yağ oranında artma (Hipertrigliseridemi), kandaki üre veya ürik asit düzeyinde artma ve karaciğer ve kas fonksiyonları testlerinde artma gibi kan testleri değişiklikleri.
Yaygın olmayan
Trombositler olarak bilinen pıhtılaşmadan sorumlu bir tür kan hücresinin sayısında azalma (ki bu kolay morarmalara veya kanama zamanının uzamasına neden olabilir), tüm vücudu etkileyebilen, nefes almada problemlere yol açabilen ve kan basıncındaki hızlı düşme nedeniyle bayılmaya (Anafilaktik reaksiyon) neden olabilen hızlı alerjik reaksiyonlar, angina (angina pektoris adıyla bilinir, göğüs ağrısı anlamına gelir), kaşıntı, deri döküntüleri, alerjik deri döküntüleri, kurdeşen, yüzde şişme, kas ağrısı, kötü hissetme.
Seyrek
Yüzde, ağızda ve/veya larinkste (ses telleri) şişme, akut böbrek yetmezliği ve böbrek yetmezliği, halsizlik; karın ağrısı, mide bulantısı, kusma ve ishal gibi belirtiler ile kendini gösteren bağırsakta şişlik (intestinal anjiyoödem).
Amlodipin
Çok yaygın
Ödem (sıvı tutulumu)
Yaygın
Karın ağrısı, bulantı, ayak bileklerinde şişme, uykulu hissetmek, yüzde ateş basması, çift görme ve bulanık görme gibi görme problemleri, hissedilebilir kalp atışı, ishal, kabızlık, hazımsızlık, kramplar, nefes almada güçlük
8
Yaygın olmayan
Uyuma bozuklukları, uyku problemleri, endişeli hissetmek dahil ruh durumu değişiklikleri, depresyon, huzursuzluk, titreme nöbeti, tat alma bozuklukları, bayılma,, çift görme gibi görme problemleri, kulak çınlaması, angina pektorisin kötüleşmesi (göğüs ağrısı), düzensiz kalp atışı, burun akması veya tıkanıklığı, saç dökülmesi, küçük kanamalar nedeniyle deri üzerinde iğne başı şeklinde veya leke şeklinde morluklar (purpura), ciltte renk değişikliği, aşırı terleme, deri döküntüleri, kaşıntı, kaşıntılı kırmızı şişlikler (kurdeşen), eklem veya kaslarda ağrı, idrar yapma problemleri, geceleri idrara çıkma, idrar kaçırma, erkeklerde memelerin büyümesi, göğüs ağrısı, ağrı, kötü hissetmek, kilo alma veya kaybetme.
Seyrek
Zihin karışıklığı
Çok seyrek
Kandaki beyaz hücrelerin sayısında azalma (ki bu durum enfeksiyon riskini artırır); trombositler olarak bilinen bir tür kan hücresinin sayısında azalma (ki bu kolay morarmalara veya kanama zamanının uzamasına neden olabilir); kan şekerinde artma; kasların sertliklerinde artma veya pasif kas hareketlerinin yapılmasında güçlük (hipertoni); eller ve ayaklarda iğne batması veya hissizlik; kalp krizikan damarlarında iltihaplanma; karaciğer veya pankreasta iltihaplanma; mide çeperinde iltihaplanma; diş etlerinde kalınlaşma; karaciğer enzimlerinde yükselme; cilt rengi ve gözlerde sararma; cildin ışığa hassasiyetinde artma; alerjik reaksiyonlar kaşıntı, deri döküntüsü, yüzde, ağız ve/veya larenkste (ses telleri) şişme; ciltte iltihap ve soyulma ile beraber diğer alerjik durumlar; bazen hayatı da tehdit edebilen cilt döküntüsü, kurdeşen, tüm vücudunuzun kızarması, ciddi kaşıntı, ciltte kabarıklık, soyulma ve şişkinlik dahil ciddi cilt reaksiyonları, mukoza zarı (solunum yolu ve mide barsak kanalının üst tabakası) iltihaplanması (Steven-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz).
Bilinmiyor
Titreme, sert duruş, maskeye benzer yüz, yavaş hareketler ve ayaklarda güçsüzlük, dengesiz yürüyüş.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan ‘’İlaç Yan Etki Bildirimi’’ ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. SEVİKAR®’ın saklanması
SEVİKAR®’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 250C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
9
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajın üzerinde belirtilen son kullanma tarihinden sonra SEVİKAR®’ı kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz SEVİKAR®’ı kullanmayınız.
Ruhsat sahibi:
Daiichi Sankyo İlaç Tic. Ltd. Ști.
Ünalan Mahallesi, Libadiye Cad. Emaar Square Sit.
F Blok Apt. No:82 F/57 Üsküdar / İstanbul
Üretim yeri:
PharmaVision Sanayi ve Ticaret A.Ş
Topkapı/Zeytinburnu/İstanbul/Türkiye
Bu kullanma talimatı…/…/… tarihinde onaylanmıştır.
10
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
SEVİKAR® 40 mg/5 mg film tablet
KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin maddeler:
Olmesartan medoksomil 40 mg
Amlodipin besilat 6,944 mg (5 mg amlodipine eşdeğer)
Yardımcı maddeler: Kroskarmelloz sodyum
10 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film tablet
Bir yüzünde C75 yazılı, krem rengi, yuvarlak film tablet, 8 mm.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
Esansiyel hipertansiyon tedavisinde; olmesartan ya da amlodipin monoterapisi ile kan basıncı yeterli düzeyde düşürülemeyen yetişkin hastalarda endikedir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinlerde
SEVİKAR® için önerilen doz günde bir tablettir.
SEVİKAR® 40 mg/5 mg, tek başına 20 mg olmesartan medoksomil veya 5 mg amlodipin ile kan basıncı yeterli düzeyde düşürülemeyen hastalarda uygulanabilir.
Sabit kombinasyona geçmeden önce bileşenlerin monoterapi için kullanılan dozlarının basamaklı titrasyonu, önerilir. Klinik olarak uygun olduğunda, monoterapiden sabit kombinasyona doğrudan geçiş düşünülebilir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).
Ayrı tabletlerden olmesartan medoksomil ve amlodipin alan hastalara kolaylık için, aynı bileşen dozlarını içeren SEVİKAR® tabletlere geçiş yaptırılabilir.
SEVİKAR® yemekle birlikte veya aç karnına alınabilir.
Uygulama şekli:
Sadece ağızdan kullanım içindir.
0
Tabletler yeterli miktarda sıvı ile yutularak alınır (örn. bir bardak su). Tabletler çiğnenmemelidir ve her gün aynı zamanda alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Hafif ile orta derecede böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi 20-60 mL/dak) olan hastalardaki maksimum olmesartan medoksomil dozu, bu hasta grubunda daha yüksek dozların kullanımındaki sınırlı deneyimden dolayı, günde bir kez 20 mg olmesartan medoksomil düzeyindedir. Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 20 mL/dak) olan hastalarda SEVİKAR® kullanımı önerilmemektedir (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2). Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda potasyum ve kreatinin seviyelerinin izlenmesi tavsiye edilir.
Karaciğer yetmezliği:
SEVİKAR® hafif ile orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli olarak kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2).
Orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda, günde bir kez 10 mg olmesartan medoksomil başlangıç dozu önerilir ve maksimum doz günde bir kez 20 mg’ı geçmemelidir. Diüretikler ve/veya diğer antihipertansif ilaçlardan (ilaçlar) alan ve hepatik bozukluğu bulunan hastalarda, kan basıncı ve böbrek fonksiyonunun yakından izlenmesi tavsiye edilir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda olmesartan medoksomil kullanımı ile ilgili deneyim yoktur.
Tüm kalsiyum antagonistlerinde olduğu gibi amlodipinin de yarılanma ömrü, karaciğer fonksiyonu bozulmuş hastalarda uzamıştır ve doz önerileri belirlenmemiştir. SEVİKAR® bundan dolayı bu hastalarda dikkatli olarak uygulanmalıdır. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda amlodipinin farmakokinetiği ile ilgili çalışma yoktur. Karaciğer işlevleri bozulmuş olan hastalarda amlodipin en düşük doz ile kullanılmaya başlanmalı ve yavaş yavaş doz artırımına gidilmelidir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda SEVİKAR® kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
Pediyatrik popülasyon:
18 yaşından küçük çocuklar ve adolesanlarda SEVİKAR®’ın etkililiği ve güvenliliği değerlendirilmemiştir. Bu hasta grubu için veri bulunmamaktadır.
Geriyatrik popülasyon: (65 yaş ve üzeri)
Yaşlı hastalar için önerilen dozun değiştirilmesine genellikle ihtiyaç duyulmaz (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2).
Eğer 40 mg olmesartan medoksomil günlük maksimum dozuna çıkmaya ihtiyaç duyulursa kan basıncı yakından takip edilmelidir.
4.3 Kontrendikasyonlar
– Etkin maddelerin, dihidropiridin türevlerinin ve diğer yardımcı maddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılık (bkz. Bölüm 6.1).
– Gebelikte (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.6).
– Şiddetli karaciğer yetmezliği ve biliyer obstrüksiyon (bkz. Bölüm 5.2).
1
– SEVİKAR® ile aliskiren içeren ilaçların birlikte kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 ml/dak/1,73 m2) olan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).
Amlodipin bileşeninden dolayı SEVİKAR® aşağıdaki durumlarda da kontrendikedir: – şiddetli hipotansiyon.
– şok (kardiyojenik şok da dahil olmak üzere).
– sol ventrikül çıkışının tıkanıklığı (obstrüksiyonu) (örn. ileri derecede aort stenozu). – akut miyokardiyal enfarktüs sonrası hemodinamik olarak stabil olmayan kalp yetmezliği
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Hipovolemi veya sodyum azalması olan hastalar:
Etkin diüretik tedavisi, diyet ile alınan tuzun kısıtlanması, ishal veya kusma aracılığıyla volüm ve/veya sodyum azalması olan hastalarda özellikle ilk doz sonrası semptomatik hipotansiyon gelişebilir. SEVİKAR® uygulamasından önce bu durumun düzeltilmesi veya yakın tıbbi takip tedavinin başlangıcında önerilir.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin stimulasyonu ile bağlantılı diğer durumlar: Vasküler tonüsü ve renal fonksiyonu ağırlıklı olarak renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin aktivitesi üzerine dayanan hastalarda (örn. ciddi konjestif kalp yetmezliği veya renal arter stenozu gibi altta yatan bir renal hastalığı olan hastalar) anjiyotensin II reseptör antagonistleri gibi bu sistemi etkileyen diğer ilaçlar ile tedavi, akut hipotansiyon, azotemi, oligüri veya nadiren akut renal yetmezlik ile ilişkilendirilmiştir.
Renovasküler hipertansiyon:
Bilateral renal arter stenozu veya fonksiyon gören tek böbreğinin arterinde stenozu olan hastalar renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen ilaçlar ile tedavi edildiğinde, ciddi hipotansiyon ve renal yetmezlik riskinde artış vardır.
Renal yetmezlik ve böbrek transplantasyonu:
SEVİKAR® renal fonksiyonu bozulmuş hastalarda kullanıldığında serum potasyum ve kreatinin seviyelerinin periyodik olarak izlenmesi önerilir. SEVİKAR®’ın kullanımı ciddi renal yetmezliği olan hastalarda önerilmez (kreatinin klerensi < 20 mL/dak) (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2). Yakın zamanda böbrek transplantasyonu yapılmış hastalarda veya son-dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi < 12 mL/dak) SEVİKAR® kullanımı ile ilgili deneyim yoktur.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı:
ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması durumunda hipotansiyon, senkop, hiperkalemi riskinin arttığı ve böbrek fonksiyonunun azaldığına (akut böbrek yetmezliği dahil) dair kanıtlar bulunmaktadır. RAAS’ın dual blokajına yol açtığından ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).
Eğer dual blokaj tedavisi mutlaka gerekli görülürse sadece uzman gözetimi altında yapılmalı ve böbrek fonksiyonu, elektrolitler ve kan basıncı yakından sık sık takip edilmelidir.
Diyabetik nefropatisi bulunan hastalarda ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri birlikte kullanılmamalıdır.
2
Hepatik yetmezlik:
Hepatik yetmezliği olan hastalarda amlodipin ve olmesartan medoksomile maruziyet, artar (bkz. Bölüm 5.2). Hafif ile orta derecede hepatik yetmezliği olan hastalarda SEVİKAR® uygulandığında dikkatli olunmalıdır. Orta derecede yetmezliği olan hastalarda olmesartan medoksomil dozu 20 mg’ı geçmemelidir (bkz. Bölüm 4.2). Hepatik fonksiyon bozukluğu olan hastalarda amlodipin en düşük doz aralığında başlatılmalı ve hem başlangıç tedavisinde hem de doz artırılırken dikkatli olunmalıdır. SEVİKAR®’ın kullanımı ciddi hepatik yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
Hiperkalemi:
Özellikle renal yetmezlik ve/veya kalp yetmezliği bulunması durumunda, diğer anjiyotensin II reseptör antagonistleri ve ADE inhibitörleri ile olduğu gibi, tedavi süresince hiperkalemi gelişebilir (bkz. Bölüm 4.5). Risk altındaki hastalarda serum potasyum seviyelerinin yakından izlenmesi önerilir.
Eş zamanlı olarak potasyum takviyesi, potasyum-tutucu diüretikler, potasyum içeren tuzlar veya potasyum seviyelerini artırabilen diğer ilaçların (heparin vb.) kullanımında dikkatli kullanım ve potasyum seviyelerinin sık olarak izlenmesi gerekir.
Lityum:
Diğer anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile olduğu gibi, SEVİKAR® ve lityumun eş zamanlı kullanımı önerilmez (bkz. Bölüm 4.5).
Aort kapağı veya mitral kapak stenozu; obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati: SEVİKAR®’ın amlodipin bileşeninden dolayı, tüm diğer vazodilatörler ile olduğu gibi, aort kapağı veya mitral kapak stenozu veya obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati bulunan hastalarda özellikle dikkatli kullanım gereklidir.
Primer aldosteronizm:
Primer aldosteronizm bulunan hastalar genellikle renin-anjiyotensin sisteminin inhibisyonu aracılığıyla etki eden antihipertansif ilaçlara yanıt vermeyecektir. Bu nedenle SEVİKAR®’ın bu hasta grubunda kullanımı önerilmez.
Kalp yetmezliği:
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin inhibisyonunun bir sonucu olarak duyarlı bireylerde renal fonksiyonda değişiklikler beklenebilir. Renal fonksiyonu renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi aktivitesine dayanabilen ciddi kalp yetmezliği olan hastalarda anjiyotensin-dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri ve anjiyotensin-reseptör antagonistleri ile tedavi, oligüri ve/veya ilerleyen azotemi ve (nadiren) akut renal yetmezlik ve/veya ölüm ile ilişkilendirilir.
Kalp yetmezliği olan hastalar dikkatli bir şekilde tedavi edilmelidir. Amlodipin ile ağır kalp yetmezliği olan hastalarla yapılan uzun vadeli, plasebo kontrollü bir çalışmada (NYHA III ve IV), pulmoner ödem görülme sıklığı plasebo grubuna kıyasla amlodipin grubunda daha yüksek bulunmuştur (bkz. Bölüm 5.1). Amlodipin de dahil kalsiyum kanal blokörleri; kardiyovasküler olayları ve ölüm riskini artırabileceğinden konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
3
Sprue-benzeri enteropati:
Nadir durumlarda, olmesartan alan hastalarda ilaca başlandıktan sonra birkaç ay ila yıllar arasında, muhtemelen bir lokalize gecikmiş hipersensitivite nedeniyle şiddetli, kronik diyare ile kilo kaybı bildirilmiştir. Hastaların intestinal biyopsisi genellikle villöz atrofi gösterir. Bir hasta olmesartan ile tedavi sırasında bu semptomları geliştirirse ve başka belirgin bir etiyoloji yoksa olmesartan tedavisi hemen kesilmelidir ve yeniden başlanmamalıdır. Olmesartanı bıraktıktan sonraki haftada diyarede bir iyileşme olmazsa başka bir uzmanın da (örn. gastroenterolog) görüşünün alınması düşünülmelidir.
İntestinal anjiyoödem:
Olmesartan medoksomil dahil anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedavi edilen hastalarda intestinal anjiyoödem bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Bu hastalarda karın ağrısı, mide bulantısı, kusma ve diyare görülmüştür. Semptomlar anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin kesilmesinden sonra düzelmiştir. İntestinal anjiyoödem teşhis edilirse, olmesartan medoksomil kesilmeli ve semptomlar tamamen düzelene kadar uygun izleme başlatılmalıdır.
Etnik farklılıklar:
Tüm diğer anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile olduğu gibi, SEVİKAR®’ın kan basıncı düşürücü etkisi siyah ırktan hastalarda siyah olmayan hastalara kıyasla, muhtemelen siyah hipertansif popülasyonda düşük-renin durumunun daha yüksek prevalansından ötürü olmak üzere daha düşük olabilir.
Yaşlı hastalar:
Yaşlı hastalarda doz artırımları dikkatle yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2).
Gebelik:
Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedaviye gebelik süresince başlanmamalıdır. Anjiyotensin II reseptör antagonist tedavisine devam etmenin gerekli olduğu düşünülmüyorsa, gebelik planlayan hastalarda gebelikte kullanım açısından kanıtlanmış güvenlilik profiline sahip alternatif anti-hipertansif tedavilere geçilmelidir. Gebelik tanısı konduğunda anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedavi derhal durdurulmalıdır ve eğer uygunsa alternatif tedavi başlatılmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.6).
Diğer:
Antihipertansif ilaçların hepsinde olduğu gibi, iskemik kalp hastalığı veya iskemik serebrovasküler hastalığı olan hastalarda aşırı kan basıncı azalması, miyokard infarktüsü veya inme ile sonuçlanabilir.
Bu tıbbi ürün her “doz”unda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında “sodyum içermez”.
4
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
SEVİKAR® kombinasyonu ile ilgili bağlantılı etkileşimler:
Eş zamanlı kullanımı dikkat gerektirenler
Diğer antihipertansif ilaçlar:
SEVİKAR®’ın kan basıncını düşürücü etkisi, diğer antihipertansif ilaçların (örn. alfa blokörler, diüretikler) eş zamanlı kullanımı ile artabilir.
Olmesartan medoksomil ile bağlantılı etkileşimler:
Eş zamanlı kullanımı önerilmeyenler
ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II-reseptör blokörleri veya aliskiren:
Klinik çalışma verileri, renin-anjiyotensin-aldesteron sisteminin (RAAS), ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin kombine kullanımıyla ikili blokajının, tekli RAAS-etkili ajanın kullanımına kıyasla daha yüksek sıklıkta hipotansiyon, hiperkalemi ve böbrek fonksiyonunda azalma (akut böbrek yetmezliği dahil) gibi advers olaylarla ilişkili olduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.1).
Potasyum düzeylerini etkileyen ilaçlar:
Potasyum-tutucu diüretikler, potasyum takviyeleri, potasyum içeren tuzlar veya serum potasyum seviyelerini arttırabilen diğer ilaçların (örn. Heparin, ADE inhibitörleri) eş zamanlı kullanımı serum potasyum düzeyinde artışa yol açabilir (bkz. Bölüm 4.4). Eğer potasyum seviyelerini etkileyen ilaçlar SEVİKAR® ile birlikte reçetelenecekse potasyum düzeylerinin izlenmesi önerilir.
Lityum:
Lityumun ADE ile ve nadiren olmak üzere anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile eş zamanlı olarak uygulanması durumunda serum lityum konsantrasyonlarında geriye döndürülebilir artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Bu nedenle SEVİKAR® ve lityumun eş zamanlı kullanımı önerilmez (bkz. Bölüm 4.4). SEVİKAR® ve lityumun eşzamanlı kullanımı gerekliyse serum lityum seviyelerinin dikkatli olarak izlenmesi önerilir.
Eş zamanlı kullanımı dikkat gerektirenler
Selektif COX-2 inhibitörleri, asetilsalisilik asit (> 3 g/gün) ve selektif olmayan NSAİİ içeren non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ’ler):
Anjiyotensin II reseptör antagonistleri NSAİİ’ler ile eş zamanlı olarak uygulandığında antihipertansif etkide azalma gerçekleşebilir. Ayrıca anjiyotensin II reseptör antagonistleri ve NSAİİ’lerin eş zamanlı kullanımı renal fonksiyonun kötüleşme riskini arttırabilir ve serum potasyum düzeyinde artışa yol açabilir. Bu nedenle böyle bir eş zamanlı tedavinin başlangıcında renal fonksiyonun izlenmesi ve bunun yanında hastanın yeterli düzeyde sıvı takviyesi önerilir.
Safra asidi bağlayıcı (sekestran) kolesevelam:
Safra asidi bağlayıcı kolesevelam hidroklorürün olmesartan ile eş zamanlı uygulanması, olmesartanın sistemik maruziyetini ve doruk plazma konsantrasyonunu azaltır ve t1/2’yi düşürür. Olmesartan medoksomilin kolesevelam hidroklorürden en az 4 saat önce
5
uygulanması ilaç etkileşim etkisini azaltmıştır. Olmesartan medoksomilin kolesevelam hidroklorür dozundan en az 4 saat önce uygulanması düşünülmelidir (bkz. Bölüm 5.2).
Ek bilgi
Antiasid (alüminyum magnezyum hidroksit) ile tedavi sonrası, olmesartanın biyoyararlanımında düşük miktarda azalma gözlenmiştir.
Olmesartan medoksomil, varfarinin farmakokinetik veya farmakodinamik özellikleri veya digoksinin farmakokinetik özellikleri üzerinde anlamlı bir etki göstermemiştir.
Olmesartan medoksomil ile pravastatinin birlikte uygulanması, sağlıklı deneklerde her iki bileşenin farmakokinetik özellikleri üzerinde klinik olarak anlamlı etki göstermemiştir.
Olmesartan, insan sitokrom P450 enzimleri 1A1/2, 2A6, 2C8/9, 2C19, 2D6, 2E1 ve 3A4 üzerinde in vitro ortamda klinik olarak anlamlı bir inhibitör etki göstermemiştir. Sıçan sitokrom P450 aktiviteleri üzerinde de etki göstermemiştir veya bu etkileri çok düşük düzeyde olmuştur. Olmesartan ve yukarıdaki P450 enzimleri tarafından metabolize edilen ilaçlar arasında, klinik olarak anlamlı etkileşimler beklenmez.
Amlodipin ile bağlantılı etkileşimler:
Diğer ilaçların amlodipin üzerindeki etkisi
CYP3A4 inhibitörleri:
Amlodipinin güçlü veya orta düzey CYP3A4 inhibitörleriyle (proteaz inhibitörleri, azol antifungaller, eritromisin veya klaritromisin gibi makrolidler, verapamil veya diltiazem) birlikte kullanılması amlodipin maruziyetinde anlamlı bir artışa yol açabilir. Bu farmakokinetik varyasyonların klinik anlamı yaşlı insanlarda daha belirgin olabilir. Artan hipotansiyon riski vardır. Bu nedenle, hastaların yakın takibi önerilir ve doz ayarlaması gerekebilir.
CYP3A4 indükleyicileri:
CYP3A4’ün bilinen indükleyicilerinin birlikte uygulanması halinde, amlodipinin plazma konsantrasyonu değişebilir. Bu sebeple, özellikle güçlü CYP3A4 indükleyicileri (örn., rifampisin, sarı kantaron) ile birlikte ilaç kullanımı sırasında ve sonrasında kan basıncının izlenmesi ve doz ayarlaması yapılması düşünülmelidir.
Amlodipinin greyfurt veya greyfurt suyuyla birlikte uygulanması bazı hastalarda biyoyararlanımı artırarak kan basıncını düşürücü etkileri artırabileceğinden tavsiye edilmez.
Dantrolen (infüzyon):
Hayvanlarda, verapamil veya intravenöz dantrolen uygulamasından sonra hiperkalemiyle ilişkili ölümcül ventriküler fibrilasyon ve kardiyovasküler kollaps gözlemlenmiştir. Hiperkalemi riskinden dolayı; malign hipertermiye duyarlı olan hastalarda ve malign hipertermi tedavisi sırasında amlodipin gibi kalsiyum kanal blokörleriyle birlikte eşzamanlı uygulamasından kaçınılmalıdır.
6
Amlodipinin diğer ilaçlar üzerindeki etkileri
Amlodipinin kan basıncını düşürücü etkisi, diğer ilaçların kan basıncını düşürücü etkilerine eklenir.
Klinik etkileşim çalışmalarında, amlodipinin atorvastatin, digoksin, veya varfarinin farmakokinetikleri üzerinde bir etki göstermediği görülmüştür.
Simvastatin:
10 mg amlodipinin çoklu dozları ile 80 mg simvastatinin birlikte uygulanması, simvastatinin tek başına uygulanmasıyla karşılaştırıldığında simvastatin maruziyetinde %77 artışa yol açmıştır. Amlodipin kullanan hastalarda simvastatin dozu günde 20 mg olarak sınırlandırılmalıdır.
Takrolimus:
Amlodipin ile birlikte uygulandığında kandaki takrolimus seviyesinin artma riski bulunmaktadır. Takrolimus toksisitesinden kaçınmak için, takrolimus ile tedavi gören bir hastaya amlodipin uygulandığında, hastanın kan takrolimus seviyesinin izlenmesi ve gerektiğinde takrolimus dozunun ayarlanması gerekir.
Rapamisin (mTOR) İnhibitörlerinin Mekanik Hedefi:
Sirolimus, temsirolimus ve everolimus gibi mTOR inhibitörleri CYP3A substratlarıdır. Amlodipin zayıf bir CYP3A inhibitörüdür. MTOR inhibitörlerinin eşzamanlı kullanımı ile amlodipin, mTOR inhibitörlerinin maruziyetini artırabilir.
Siklosporin:
Renal transplant hastaları ile yürütülen prospektif bir çalışmada; siklosporinin amlodipin ile birlikte uygulanması ile, siklosporin çukur düzeylerinde ortalama %40’lık bir artış gözlemlenmiştir. SEVİKAR®’ın siklosporin ile birlikte uygulanması siklosporin maruziyetini artırabilir. Birlikte kullanım sırasında siklosporin çukur düzeyleri izlenmeli ve gerektiğinde siklosporin dozu azaltılmalıdır.
4.6 Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Planlı bir hamilelikten önce, uygun bir alternatif tedaviye geçilmelidir.
Gebelik dönemi
Gebe hastalarda SEVİKAR® kullanımı hakkında veri yoktur. Hayvan üreme toksisitesi çalışmaları gerçekleştirilmemiştir.
Olmesartan medoksomil (SEVİKAR®’ın etkin maddesi)
Gebelikte antiyotensin II reseptör antagonistlerinin kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
7
Gebeliğin ilk trimesteri süresince ADE (anjiyotensin dönüştürücü enzim) inhibitörlerine maruziyeti takiben teratojenisite riskine ilişkin epidemiyolojik kanıt kesin değildir; ancak riskte küçük bir artış olduğu göz ardı edilemez. Anjiyotensin II reseptör antagonistlerinin riski ile ilgili kontrollü epidemiyolojik veri olmasa da bu ilaç sınıfı için de benzer riskler ortaya çıkabilir. Anjiyotensin II reseptör antagonist ile tedaviye devam etmenin gerekli olduğu düşünülmüyorsa, gebelik planlayan hastalarda gebelikte kullanım açısından kanıtlanmış güvenlilik profiline sahip alternatif anti-hipertansif tedavilere geçilmelidir. Gebelik tanısı konduğunda anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile tedavi derhal durdurulmalıdır ve eğer uygunsa alternatif tedavi başlatılmalıdır.
İkinci ve üçüncü trimesterler süresince anjiyotensin II reseptör antagonist ilaç tedavisi maruziyetinin insan fetotoksisitesi (azalmış renal fonksiyon, oligohidramniyoz, kafatası kemikleşmesinin gecikmesi) ve neonatal toksisiteye (renal yetmezlik, hipotansiyon, hiperkalemi) neden olduğu bilinmektedir (bkz. Bölüm 5.3).
Anjiyotensin II reseptör antagonistlerine maruziyetin ikinci trimesterden itibaren gerçekleşmesi durumunda renal fonksiyonun ve kafatasının ultrason incelemeleri önerilir. Anneleri anjiyotensin II reseptör antagonistleri almış olan yenidoğanlar hipotansiyon açısından yakından izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
Amlodipin (SEVİKAR®’ın etkin maddesi)
Maruziyet bulunan gebeliklerden elde edilen sınırlı veriler, amlodipin ve diğer kalsiyum reseptör antagonistlerinin fetusun sağlığı üzerine zararlı bir etkiye sahip olduğunu göstermemektedir. Ancak doğum eyleminin uzaması riski bulunabilir.
Sonuç olarak SEVİKAR® gebelik süresince kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4). SEVİKAR®’ın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
Laktasyon dönemi
Olmesartan emziren sıçanların sütüne geçer. Ancak olmesartanın insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.
Amlodipin insan sütüne geçer. Bebek tarafından alınan maternal dozun oranı, çeyrekler açıklığında tahmini olarak % 3-7 ve en fazla % 15 hesaplanmıştır. Amlodipinin infantlar üzerindeki etkisi bilinmemektedir.Emzirmeye devam etme / etmeme veya amlodipin tedavisine devam etme/ etmeme ile ilgili karar; emzirmenin çocuğa yararı ve amlodipin tedavisinin anneye faydası göz önünde bulundurularak verilmelidir.Emzirme sırasında SEVİKAR® kullanımı önerilmemektedir ve özellikle yeni doğanlar veya prematüre bebeklerin anne sütüyle beslenmesi süresince, laktasyonda kullanım ile ilgili daha iyi güvenlilik profillerine sahip alternatif tedaviler tercih edilir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Kalsiyum kanal blokörleriyle tedavi edilen bazı hastalarda spermatozoa başında geri dönüşlü biyokimyasal değişiklikler bildirilmiştir. Amlodipinin üreme yeteneği üzerindeki potansiyel etkisine ilişkin klinik veriler yetersizdir. Sıçanlarla yapılan bir
8
çalışmada, erkek üreme yeteneği üzerinde olumsuz etkiler tespit edilmiştir (bkz. Bölüm 5.3).
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
SEVİKAR® araç veya makine kullanımı becerisi üzerine hafif veya orta düzeyde etki gösterebilir. Antihipertansif tedavi alan hastalarda, bazen reaksiyon becerisini etkileyebilen baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı veya bitkinlik ortaya çıkabilir. Özellikle tedavinin başlangıcında dikkat edilmesi önerilir.
4.8 İstenmeyen etkiler
SEVİKAR® tedavisi sırasında en sık bildirilen advers reaksiyonlar periferik ödem (%11,3), baş ağrısı (%5,3) ve baş dönmesini de içeren sersemlik halidir (%4,5). Klinik çalışmalar, onay sonrası güvenlilik çalışmaları ve spontan raporlarda SEVİKAR® kullanımı ile ilişkili advers reaksiyonlar ve içerdiği etkin maddeler olan olmesartan medoksomil ve amlodipinin bilinen güvenlilik profillerine dayalı advers reaksiyonları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Aşağıdaki terminolojik terimler istenmeyen etkilerin oluşumunu sınıflandırmak için kullanılmıştır:
Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100, < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1000, < 1/100); seyrek (≥ 1/10000, < 1/1000); çok seyrek (< 1/10000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
MedDRA
Sistem Organ Sınıfı
Advers
reaksiyonlar
Sıklık
Olmesartan/Amlodipin kombinasyonu
Olmesartan
Amlodipin
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Lökositopeni
Çok seyrek
Trombositopeni
Yaygın
olmayan
Çok seyrek
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Alerjik reaksiyonlar / İlaca aşırı
duyarlılık
Seyrek
Çok seyrek
Anafilaktik reaksiyon
Yaygın
olmayan
Metabolizma ve
beslenme hastalıkları
Hiperglisemi
Çok seyrek
Hiperkalemi
Yaygın olmayan
Seyrek
Hipertrigliseridemi
Yaygın
Hiperürisemi
Yaygın
Konfüzyon
Seyrek
Depresyon
Yaygın
olmayan
Uykusuzluk
Yaygın
olmayan
Huzursuzluk
Yaygın
olmayan
Libidoda düşme
Yaygın olmayan
9
MedDRA
Sistem Organ Sınıfı
Advers
reaksiyonlar
Sıklık
Olmesartan/Amlodipin kombinasyonu
Olmesartan
Amlodipin
Ruh hali
değişiklikleri
(anksiyete de dahil olmak üzere)
Yaygın
olmayan
Sinir sistemi hastalıkları
Baş dönmesini de
içeren sersemlik hali
Yaygın
Yaygın
Yaygın
Disguzi
Yaygın
olmayan
Baş ağrısı
Yaygın
Yaygın
Yaygın
(özellikle
tedavinin
başlangıcında)
Hipertoni
Çok seyrek
Hipoestezi
Yaygın olmayan
Yaygın
olmayan
Letarji
Yaygın olmayan
Parestezi
Yaygın olmayan
Yaygın
olmayan
Periferik nöropati
Çok seyrek
Postural baş dönmesi
Yaygın olmayan
Uyku bozuklukları
Yaygın
olmayan
Uyku hali
Yaygın
Senkop
Seyrek
Yaygın
olmayan
Tremor
Yaygın
olmayan
Ekstrapiramidal bozukluk
Bilinmiyor
Göz hastalıkları
Görme bozuklukları (diplopi de dahil
olmak üzere)
Yaygın
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Kulak çınlaması
Yaygın
olmayan
Vertigo
Yaygın olmayan
Yaygın
olmayan
Kardiyak hastalıklar
Anjina pektoris
Yaygın
olmayan
Yaygın
olmayan
(anjina
pektoris
alevlenmeleri de dahil olmak üzere)
Yaygın
olmayan
10
MedDRA
Sistem Organ Sınıfı
Advers
reaksiyonlar
Sıklık
Olmesartan/Amlodipin kombinasyonu
Olmesartan
Amlodipin
ve atriyal fibrilasyon dahil olmak üzere)
Miyokardiyal enfarktüs
Çok seyrek
Palpitasyonlar
Yaygın olmayan
Yaygın
Taşikardi
Yaygın olmayan
Vasküler hastalıklar
Hipotansiyon
Yaygın olmayan
Seyrek
Yaygın
olmayan
Ortostatik
hipotansiyon
Yaygın olmayan
Ateş basması
Yaygın
Vaskülit
Çok seyrek
Solunum, göğüs
bozuklukları ve
mediastinal hastalıklar
Bronşit
Yaygın
Öksürük
Yaygın olmayan
Yaygın
Yaygın
olmayan
Dispne
Yaygın olmayan
Yaygın
Farenjit
Yaygın
Rinit
Yaygın
Yaygın
olmayan
Gastrointestinal hastalıklar
Karın ağrısı
Yaygın
Yaygın
Barsak
alışkanlıklarında
değişiklik (diyare ve konstipasyon dahil olmak üzere)
Yaygın
Konstipasyon
Yaygın olmayan
Diyare
Yaygın olmayan
Yaygın
Ağız kuruluğu
Yaygın olmayan
Yaygın
olmayan
Dispepsi
Yaygın olmayan
Yaygın
Yaygın
Gastrit
Çok seyrek
Gastroenterit
Yaygın
Gingival hiperplazi
Çok seyrek
Bulantı
Yaygın olmayan
Yaygın
Yaygın
Pankreatit
Çok seyrek
Üst karın ağrısı
Yaygın olmayan
Kusma
Yaygın olmayan
Yaygın
olmayan
Yaygın
olmayan
İntestinal
anjiyoödem (bkz.
Bölüm 4.4)
Seyrek
11
MedDRA
Sistem Organ Sınıfı
Advers
reaksiyonlar
Sıklık
Olmesartan/Amlodipin kombinasyonu
Olmesartan
Amlodipin
Sprue-benzeri
enteropati (bkz.
Bölüm 4.4)
Çok seyrek
Hepato-biliyer hastalıklar
Karaciğer
enzimlerinde artma
Yaygın
Çok seyrek (genellikle kolestazla
uyumlu)
Hepatit
Çok seyrek
Sarılık
Çok seyrek
Otoimmün hepatit*
Bilinmiyor
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Alopesi
Yaygın
olmayan
Seyrek
Çok seyrek
Alerjik dermatit
Yaygın
olmayan
Çok seyrek
Eksantem
Yaygın
olmayan
Yaygın
olmayan
Çok seyrek
Hiperhidroz
Yaygın
olmayan
Fotosensitivite
Çok seyrek
Kaşıntı
Yaygın
olmayan
Yaygın
olmayan
Purpura
Yaygın
olmayan
Quincke ödemi
Çok seyrek
Deri döküntüleri
Yaygın olmayan
Yaygın
olmayan
Yaygın
olmayan
Deride renk değişimi
Yaygın
olmayan
Steven-Johnson sendromu
Çok seyrek
Toksik epidermal nekroliz
Bilinmiyor
Ürtiker
Seyrek
Yaygın
olmayan
Yaygın
olmayan
Kas-iskelet
bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Ayak bileklerinde şişme
Yaygın
Artralji
Yaygın
olmayan
Artrit
Yaygın
Sırt ağrısı
Yaygın olmayan
Yaygın
Yaygın
olmayan
12
MedDRA
Sistem Organ Sınıfı
Advers
reaksiyonlar
Sıklık
Olmesartan/Amlodipin kombinasyonu
Olmesartan
Amlodipin
Kas spazmı
Yaygın olmayan
Seyrek
Yaygın
Miyalji
Yaygın
olmayan
Yaygın
olmayan
Yaygın olmayan
İskelet ağrısı
Yaygın
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Akut böbrek yetmezliği
Seyrek
Hematüri
Yaygın
İdrar yapma
sıklığında artış
Yaygın
olmayan
İşeme bozuklukları
Yaygın
olmayan
Noktüri
Yaygın
olmayan
Pollaküri
Yaygın olmayan
Böbrek yetmezliği
Seyrek
İdrar yolu
enfeksiyonu
Yaygın
Erektil disfonksiyon / impotans
Yaygın olmayan
Yaygın
olmayan
Jinekomasti
Yaygın
olmayan
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Asteni
Yaygın olmayan
Yaygın
olmayan
Yaygın
olmayan
Göğüs ağrısı
Yaygın
Yaygın
olmayan
Yüzde ödem
Seyrek
Yaygın
olmayan
Bitkinlik
Yaygın
Yaygın
Yaygın
Yaygın
Letarji
Seyrek
Kırgınlık
Yaygın
olmayan
Yaygın
olmayan
Ödem
Yaygın
Çok yaygın
Ağrı
Yaygın
Yaygın
olmayan
Periferik ödem
Yaygın
Yaygın
Yaygın
Araştırmalar
Kan kreatinin
seviyesinde artma
Yaygın olmayan
Seyrek
Kan kreatin
fosfokinaz
seviyesinde artma
Yaygın
13
MedDRA
Sistem Organ Sınıfı
Advers
reaksiyonlar
Sıklık
Olmesartan/Amlodipin kombinasyonu
Olmesartan
Amlodipin
Kan potasyum
seviyesinde azalma
Yaygın olmayan
Kan üre seviyesinde artma
Yaygın
Kan ürik asit
seviyesinde artma
Yaygın olmayan
Gama glutamil
transferaz
seviyesinde artma
Yaygın olmayan
Vücut ağırlığında azalma
Yaygın
olmayan
Vücut ağırlığında artma
Yaygın
olmayan
*Pazarlama sonrasında olmesartanın kesilmesiyle birkaç ay ila yıl gecikmeli, geri dönüşümlü otoimmün hepatit vakaları bildirilmiştir.
Anjiyotensin II reseptör blokörlerinin kullanımıyla (zamansal) ilişkili olan az sayıda rabdomiyaliz vakaları bildirilmiştir. Amlodipin ile tedavi olan hastalarda, münferit ekstrapiramidal sendrom vakaları bildirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr <http://www.titck.gov.tr/> ; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Semptomlar:
SEVİKAR®’ın doz aşımıyla ilgili deneyim yoktur. Olmesartan medoksomil doz aşımının en olası etkileri hipotansiyon ve taşikardidir. Eğer parasempatik (vagal) uyarı gelişmişse bradikardi ile karşılaşılabilir. Amlodipinin doz aşımının aşırı periferik vazodilatasyon ile belirgin hipotansiyona ve muhtemelen bir refleks taşikardiye neden olması beklenebilir. Ölümle sonuçlanan şoku da içeren veya buna varan düzeylerde belirgin ve potansiyel olarak uzamış sistemik hipotansiyon bildirilmiştir.
Kardiyojenik olmayan pulmoner ödem nadiren amlodipin doz aşımının bir sonucu olarak rapor edilmiştir, bu da gecikmeli bir başlangıçla (sindirimden 24-48 saat sonra) ortaya çıkabilir ve solunum desteği gerektirebilir. Perfüzyonu ve kalp debisini idame ettirmek için erken resüsitatif önlemler (sıvı yüklenmesi dahil) hızlandırıcı faktörler olabilir.
Tedavi:
Eğer ilaç yakın zamanda alınmışsa gastrik lavaj düşünülebilir. Sağlıklı deneklerde amlodipinin alımından hemen sonra veya 2 saat sonrasına kadar aktif kömür uygulamasının amlodipin emilimini önemli derecede azalttığı gösterilmiştir.
14
SEVİKAR®’ın doz aşımına bağlı olarak görülen klinik olarak anlamlı hipotansiyon, kalp ve akciğer fonksiyonunun yakından izlenmesi, ekstremitelerin vücut seviyesinden yukarı kaldırılması, dolaşan sıvı hacmi ve idrar çıkışına dikkat edilmesi de dahil olmak üzere aktif kardiyovasküler sistem desteği gerektirir.
Vasküler tonüsü ve kan basıncını düzeltmek amacıyla kullanımı için kontrendikasyon olmaması şartıyla bir vazokonstriktör ilaç faydalı olabilir. İntravenöz kalsiyum glukonat, kalsiyum kanal blokörünün etkilerinin geriye döndürülmesinde faydalı olabilir.
Amlodipin proteinlere yüksek düzeyde bağlandığından diyalizden fayda sağlama ihtimali düşüktür. Olmesartanın diyaliz edilebilme durumu bilinmemektedir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ve kalsiyum kanal blokörleri
ATC kodu C09DB02.
Etki mekanizması:
SEVİKAR® anjiyotensin II reseptör antagonisti olan olmesartan medoksomil ve kalsiyum kanal blokörü olan amlodipin besilat bileşiklerinin kombinasyonudur. Bu etkin maddelerin kombinasyonu, her bir bileşenin tek başına sahip olduğundan daha fazla düzeyde kan basıncı düşüşü sağlayan aditif bir antihipertansif etkiye sahiptir.
Klinik etkililik ve güvenlilik:
Sekiz hafta süreli, çift-kör, randomize, plasebo-kontrollü, faktöriyel tasarımlı, 1940 hastanın katıldığı bir çalışmada (%71 beyaz ırk ve %29 beyaz ırktan değil), SEVİKAR®’ın kombinasyon dozlarının hepsinde uygulanan kombinasyon tedavisi diyastolik ve sistolik kan basınçlarında monoterapi bileşenlerine kıyasla anlamlı olarak daha fazla düşüş sağlamıştır. Sistolik/diyastolik kan basıncındaki ortalama değişim doza bağlıdır: -24/ -14 mmHg (20/5 mg kombinasyonu), -25/ -16 mmHg (40/5 mg kombinasyonu) ve -30/ -19 mmHg (40/10 mg kombinasyonu).
SEVİKAR® 40 mg/5 mg, oturur pozisyondaki sistolik/diyastolik kan basıncını SEVİKAR® 20 mg/5 mg’dan 2,5/1,7 mmHg daha fazla düşürmüştür. Benzer şekilde SEVİKAR® 40 mg/10 mg oturur pozisyondaki sistolik/diyastolik kan basıncını SEVİKAR® 40 mg/5 mg’dan 4,7/3,5 mmHg daha fazla düşürmüştür.
Hedeflenen kan basıncına (diyabetik olmayan hastalar için < 140/90 mmHg ve diyabetik hastalar için < 130/80 mmHg) ulaşan hastaların oranı SEVİKAR® 20 mg/5 mg, 40 mg/5 mg ve 40 mg/10 mg için sırasıyla %42,5, %51,0 ve %49,1 olmuştur.
SEVİKAR®’ın antihipertansif etkisinin çoğunluğu genellikle tedavinin ilk 2 haftasında elde edilmiştir.
15
İkinci bir çift-kör, randomize, plasebo-kontrollü çalışmada, 8 hafta süreyle 20 mg olmesartan medoksomil monoterapisi ile kan basıncı yeterli olarak kontrol altına alınamamış beyaz ırktan hastalarda tedaviye amlodipin eklenmesinin etkinliği değerlendirilmiştir.
Sadece 20 mg olmesartan medoksomil almaya devam eden hastalarda sistolik/diyastolik kan basıncı, ilave 8 haftalık tedavi ile -10,6/ -7,8 mmHg düzeyinde azalmıştır. Sekiz hafta için 5 mg amlodipin eklenmesi sistolik/diyastolik kan basıncında 16,2/ 10,6 mmHg düzeyinde bir azalma ile sonuçlanmıştır (p = 0,0006).
Kan basıncı hedefine (diyabetik olmayan hastalar için < 140/90 mmHg ve diyabetik hastalar için < 130/80 mmHg) ulaşan hastaların oranı 20/5 mg kombinasyonu için %44,5 iken 20 mg olmesartan medoksomil için %28,5’dir.
Ayrı bir çalışmada, 8 hafta süreyle 5 mg amlodipin monoterapisi ile kan basınçları yeterli olarak kontrol altına alınamayan beyaz ırktan hastalarda olmesartan medoksomilin çeşitli dozlarının tedaviye eklenmesi değerlendirilmiştir. Sadece 5 mg amlodipin almaya devam eden hastalarda sistolik/diyastolik kan basıncı ilave bir 8 hafta sonrasında -9,9/ -5,7 mmHg düzeyinde azalmıştır. 20 mg olmesartan medoksomil eklenmesi sistolik/diyastolik kan basıncında 15,3/ 9,3 mmHg düzeyinde azalma ve 40 mg olmesartan medoksomil eklenmesi sistolik/diyastolik kan basıncında –16,7/ 9,5 mmHg düzeyinde azalma ile sonuçlanmıştır (p < 0,0001). Kan basıncı hedefine (diyabetik olmayan hastalar için < 140/90 mmHg ve diyabetik hastalar için < 130/80 mmHg) ulaşan hastaların oranı tek başına amlodipin almaya devam eden grup için %29,9, SEVİKAR® 20/5 mg için %53,5 ve SEVİKAR® 40/5mg için %50,5’dir.
Kontrol altında olmayan hipertansif hastalarda orta dozda SEVİKAR® tedavisi ile amlodipin veya olmesartanın en yüksek dozda uygulanan monoterapisinin karşılaştırıldığı randomize veriler mevcut değildir.
Günde bir kez SEVİKAR®’ın kan basıncı düşürücü etkisinin, sistolik/diyastolik yanıt için %71 ila %82 vadi-tepe oranları ile, 24 saat doz aralığı ile devam ettiğini doğrulayan üç çalışma gerçekleştirilmiştir ve 24 saat etkinlik ambulatuvar kan basıncı monitörizasyonu ile doğrulanmıştır.
SEVİKAR®’ın antihipertansif etkisi farklı yaş ve cinsiyetlerde ve de diyabeti olan ve olmayan hastalar arasında benzerdir.
İki açık etiketli, randomize olmayan uzatma çalışmasında bir yılda hastaların %49-67’sinde SEVİKAR® 40/5 mg kullanımının devam eden etkililiği gösterilmiştir.
Olmesartan medoksomil (SEVİKAR®’ın etkin maddesi)
SEVİKAR®’ın olmesartan medoksomil bileşeni seçici bir anjiyotensin II tip 1 (AT1) reseptör antagonistidir. Olmesartan medoksomil hızla farmakolojik olarak aktif metabolit olan olmesartana dönüştürülür. Anjiyotensin II, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin primer vazoaktif hormonudur ve hipertansiyonun patofizyolojisinde önemli bir rol oynar. Anjiyotensin II’nin etkileri vazokonstriksiyon, aldosteronun sentez ve salınımının uyarılması, kardiyak stimulasyon ve sodyumun renal reabsorbsiyonudur. Olmesartan, vasküler düz kas ve adrenal bezi içeren dokulardaki AT1 reseptörlerine
16
anjiyotensin II’nin bağlanmasını bloke ederek vazokonstriktör ve aldosteron salgılayıcı etkilerini bloke eder. Olmesartanın etkisi, anjiyotensin II sentezinin kaynak veya sentezinden bağımsızdır. Olmesartan tarafından anjiyotensin II (AT1) reseptörlerinin selektif antagonizması, plazma renin seviyeleri ve anjiyotensin I ve II konsantrasyonlarında artışlar ve plazma aldosteron konsantrasyonlarında bir miktar azalma ile sonuçlanır.
Hipertansiyonda olmesartan medoksomil arteriyel kan basıncında doza-bağımlı, uzun-etkili bir azalmaya neden olur. İlk doz hipotansiyonu, uzun dönem tedavi sırasında taşiflaksi veya tedavinin aniden kesilmesi sonrası rebound hipertansiyona dair kanıt görülmemiştir.
Hipertansiyonu olan hastalara günde bir kez uygulanmasını takiben olmesartan medoksomil 24 saat doz aralığı boyunca kan basıncında etkili ve düzgün bir azalma sağlar. Aynı toplam günlük dozda günde bir kez doz uygulaması, kan basıncında günde iki kez doz uygulaması gibi benzer azalmalar sağlamıştır.
Devamlı tedavi ile, tedavinin 2. haftasından sonra kan basıncını azaltıcı etkinin önemli bir kısmı görülmesine rağmen, maksimum azalmalara tedavinin başlangıcından 8 hafta sonra ulaşılır.
Olmesartan medoksomilin mortalite ve morbidite üzerine etkisi henüz bilinmemektedir.
Randomize Olmesartan ve Diyabet Mikroalbüminüri Önleme (ROADMAP) çalışması tip 2 diyabet, normo-albüminüri ve en azından bir ilave kardiyovasküler risk faktörü olan 4447 hastada olmesartan ile tedavinin mikroalbüminüri başlangıcını geciktirip geciktirmeyeceği araştırılmıştır. Ortalama 3,2 yıllık takip süresi sırasında hastalar, ADE inhibitörleri veya ARB’ler hariç diğer antihipertansif maddelere ek olarak olmesartan veya plasebo almıştır.
Birincil sonlanım noktası için çalışma mikroalbüminüri başlangıcına kadar geçen sürede olmesartan lehine anlamlı bir risk azalması göstermiştir. BP farklarının ayarlanmasından sonra bu risk azalması artık istatistiki olarak anlamlı değildir. Olmesartan grubundaki hastaların %8,2’sinde (2160 hastanın 178’i) ve plasebo grubundaki hastaların %9,8’inde (2139 hastanın 210’u) mikroalbüminüri gelişmiştir. İkincil sonlanım noktası için olmesartan alan 96 (%4,3) hastada ve plasebo alan 94 (%4,2) hastada kardiyovasküler olay meydana gelmiştir. Kardiyovasküler mortalite insidansı plasebo tedavisiyle karşılaştırıldığında olmesartan ile daha yüksekken (15 hasta (%0,7) – 3 hasta (%0,1)), ölümcül olmayan inme (14 hasta (%0,6) – 8 hasta (%0,4)), ölümcül olmayan miyokart enfarktüsü (17 hasta (%0,8) – 26 hasta (%1,2)), kardiyovasküler olmayan mortalite (11 hasta (%0,5) – 12 hasta (%0,5)) için oranlar benzerdir. Olmesartan ile genel mortalite, esas olarak daha yüksek ölümcül kardiyovasküler olaylar nedeniyle sayısal olarak artmıştır (26 hasta (%1,2) – 15 hasta (%0,7).
Diyabetik Nefropatide Son Evre Böbrek Hastalığının İnsidansını Düşüren Olmesartan Çalışması (ORIENT) 577 randomize Japon ve Çinli bariz nefropatisi olan tip 2 diyabet hastalarında olmesartanın böbrek ve kardiyovasküler sonuçlar üzerindeki etkisini araştırmıştır. Ortalama 3,1 yıllık takip süresi sırasında hastalar, ADE inhibitörleri dahil diğer antihipertansif maddelere ek olarak olmesartan veya plasebo almıştır.
17
Olmesartan grubunda 116 hastada (%41,1) ve plasebo grubunda 129 hastada (%45,4) birincil birleşik sonlanım noktası (Serum kreatinin düzeylerinin iki katına çıktığı ilk zamana kadar geçen süre, son GA evre böbrek hastalığı, Tüm nedenlere bağlı ölüm) meydana gelmiştir (HR 0,97 (%95 CI 0,75 – 1,24); p=0,791). Birleşik ikincil kardiyovasküler sonlanım noktası olmesartan ile tedavi edilen 40 hastada (%14,2) ve 53 plasebo ile tedavi edilen hastada (%18,7) meydana gelmiştir. Birleşik kardiyovasküler son nokta; olmesartan alan 10 hastaya (%3,5) karşı 3 plasebo alan (%1,1) hastada kardiyovasküler ölüm, 19’a (%6,7) karşı 20 (%7,0) hastada genel mortalite, 8’e (%2,8) karşı 11 (%3,9) hastada ölümcül olmayan inme ve 3’e (%1,1) karşı 7 (%2,5) hastada ölümcül olmayan miyokard enfarktüsünü kapsar.
Amlodipin (SEVİKAR®’ın etkin maddesi)
SEVİKAR®’ın amlodipin bileşeni, kalp ve düz kasa potansiyel-bağımlı L-tipi kanallar aracılığıyla kalsiyum iyonlarının hücre zarından içeriye akışını engelleyen bir kalsiyum kanal blokörüdür. Deneysel veriler amlodipinin hem dihidropiridin hem de dihidropiridin olmayan bağlanma bölgelerine bağlandığını göstermektedir. Amlodipin vasküler düz kas hücrelerine, kardiyak kas hücrelerine kıyasla daha fazla etki göstererek nispeten damar seçicidir. Amlodipinin antihipertansif etkisi, periferik direncin ve dolayısıyla kan basıncının azalmasına neden olan, arteriyel düz kas üzerindeki doğrudan bir gevşetici etkiden ileri gelmektedir.
Hipertansif hastalarda amlodipin arteriyel kan basıncında doz-bağımlı, uzun-süreli bir azalmaya neden olur. Uzun dönem tedavi süresince ilk-doz hipotansiyonu ve taşiflaksi veya tedavinin ani kesilmesi sonrası rebound hipertansiyon kanıtı yoktur.
Hipertansiyonu olan hastalara terapötik dozların uygulamasını takiben amlodipin sırt üstü yatma, oturma ve ayakta durma pozisyonlarında kan basıncında etkili bir azalma sağlar. Amlodipinin kronik kullanımı kalp hızı ve plazma katekolamin düzeyinde anlamlı değişiklikler ile ilişkili değildir. Normal renal fonksiyonu olan hipertansif hastalarda amlodipinin terapötik dozları, renal vasküler direnci azaltır ve filtrasyon fraksiyonu değişimine veya proteinüriye neden olmadan glomerüler filtrasyon hızını ve etkili renal plazma akımını arttırır.
Kalp yetmezliği olan hastalarla yapılmış hemodinamik çalışmalar ve NYHA sınıfı II-IV kalp yetmezliği olan hastalarda egzersiz testlerine dayalı klinik çalışmalarda amlodipinin egzersiz toleransı, sol ventrikül ejeksiyonu ve klinik işaretler ve semptomlar ile ölçülen herhangi bir klinik gerilemeye yol açmadığı bulunmuştur.
NYHA sınıf III-IV yetmezliği olan ve digoksin, diüretikler ve ADE inhibitörleri kullanan hastalarla yapılan plasebo kontrollü bir çalışmada (PRAISE) amlodipinin kalp yetmezliği hastalarında mortalite veya kombine mortalite ve morbidite riskini artırmadığı gösterilmiştir.
Altta yatan iskemik hastalıkla ilgili bir klinik semptomu veya objektif bulgusu olmayan ve sabit dozlarda ADE inhibitörleri, dijitaller ve diüretikler kullanan NYHA sınıf III-IV kalp yetmezliği hastalarında yapılan uzun dönemli plasebo kontrollü izlem çalışmasına (PRAISE-2), amlodipinin toplam kardiyovasküler mortalite üzerinde bir etkisi olmadığı gösterilmiştir. Bu popülasyonda amlodipin, plaseboya kıyasla kalp yetmezliği
18
kötüleşmesi insidansında belirgin bir fark sergilemezken, artan pulmoner ödem raporlarıyla ilişkili bulunmuştur.
Kalp Krizini Önleme Tedavisi Çalışması (ALLHAT):
Kalp Krizini Önlemek İçin Antihipertansif ve Lipit Düşürücü Tedavi Çalışması (ALLHAT) adlı randomize, çift kör morbidite-mortalite çalışması, hafif ile orta derece hipertansiyonda birinci basamak tedavi olarak daha yeni tedaviler olan amlodipin 2,5-10 mg/gün (kalsiyum kanal blokörü) veya lisinopril 10-40 mg/gün (ADE inhibitörü) ile tiyazid grubu diüretik, klortalidon 12,5-25 mg/gün’ü karşılaştırmak için gerçekleştirilmiştir.
55 yaş ve üzeri toplam 33.357 hipertansif hasta randomize edilmiş ve ortalama 4,9 yıl boyunca takip edilmiştir. Hastalarda aşağıdakileri içeren en az bir ekstra KKH (konjenital kalp hastalığı) risk faktörü bulunmaktadır: Miyokard enfarktüsü veya inme öyküsü (çalışmaya kaydolmadan > 6 ay önce) veya belgelenmiş diğer aterosklerotik KVH (genel olarak %51,5), tip 2 diyabet (%36,1), HDL-C < 35 mg/dL (%11,6), elektrokardiyogram veya ekokardiyografi ile teşhis edilen sol ventrikül hipertrofisi (%20,9), halihazırda sigara kullanımı (%21,9). Primer sonlanım noktası ölümcül KKH veya ölümcül olmayan miyokard enfarktüsü bileşimi olarak belirlenmiştir. Amlodipin tabanlı tedavi ile klortalidon tabanlı tedavi arasında primer sonlanım noktası açısından anlamlı fark bulunmamıştır: RO (risk oranı) 0,98 %95 GA (güven aralığı) (0,90-1,07) p=0,65. Sekonder sonlanım noktaları arasında, kalp yetmezliği insidansı (kompozit kombine kardiyovasküler sonlanım noktası bileşeni) amlodipin grubunda klortalidon grubuna göre anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur (%10,2 ve %7,7, RO 1,38, %95 GA [1,25-1,52] p<0,001). Bununla birlikte, tüm nedenlere bağlı ölüm açısından amlodipin tedavisi ile klortalidon tedavisi arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (RO 0,96 %95 GA [0,89-1,02] p=0,20).
Diğer bilgiler:
İki büyük randomize kontrollü çalışma (ONTARGET (ONgoing Telmisartan Alone and in combination with Ramipril Global Endpoint Trial) ve VA NEPHRON-D (The Veterans Affairs Nephropathy in Diabetes)) bir ADE-inhibitörünün bir anjiyotensin II reseptör blokeriyle kombine kullanımını incelemiştir.
ONTARGET çalışması, kardiyovasküler ya da serebrovasküler hastalık öyküsü olan ya da kanıtlanmış son-organ hasarı ile birlikte seyreden tip 2 diyabetes mellitus hastalarında yürütülmüştür. VA NEPHRON-D çalışması, tip 2 diyabetes mellitus hastalığı olan ve diyabetik nefropatisi bulunan hastalarda yürütülmüştür.
Bu çalışmalar, renal ve/veya kardiyovasküler sonlanımlar ve mortalite üzerinde anlamlı yarar göstermemiş, monoterapiyle kıyaslandığında hiperkalemi, akut böbrek hasarı ve/veya hipotansiyon riskinin arttığı gözlenmiştir. Benzer farmakodinamik özellikleri dikkate alındığında, bu sonuçlar diğer ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri için de anlamlıdır.
Bu nedenle ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri diyabetik nefropati bulunan hastalarda birlikte kullanılmamalıdır.
ALTITUDE (Aliskiren Trial in Type 2 Diabetes using Cardiovascular and Renal Disease Endpoints) çalışması kronik böbrek hastalığı, kardiyovasküler hastalık ya da
19
her ikisi bulunan tip 2 diyabetes mellitus hastalarında standart bir ADE-inhibitörü ya da bir anjiyotensin II reseptörü blokeri tedavisine aliskiren eklenmesinin yararını test etmek için tasarlanan bir çalışma olmuştur. Advers sonuç riskinde artış olması nedeniyle çalışma erken sonlandırılmıştır. Aliskiren grubunda, plasebo grubuna kıyasla, kardiyovasküler ölüm ve inme vakalarının her ikisi de sayısal olarak daha sık görülmüş ve ilgili advers olaylar ve ciddi advers olaylar (hiperkalemi, hipotansiyon ve renal disfonksiyon) aliskiren grubunda plasebo grubuna göre daha sık bildirilmiştir.
5.2 Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
SEVİKAR®’ın oral alımını takiben olmesartan ve amlodipinin doruk plazma konsantrasyonlarına sırasıyla 1,5-2 saat ve 6-8 saatte ulaşılır. SEVİKAR®’dan iki etkin maddenin emiliminin hızı ve miktarı iki bileşiğin ayrı tabletler halinde alımını takiben emilimin hızı ve miktarına eşdeğerdir. Yiyecekler SEVİKAR®’dan olmesartan ve amlodipinin biyoyararlanımını etkilemez.
Olmesartan medoksomil (SEVİKAR®’ın etkin maddesi)
Emilim:
Olmesartan medoksomil bir önilaçtır. Gastrointestinal sistemden emilimi sırasında barsak mukozasında ve portal kandaki esterazlar aracılığıyla hızlıca aktif metaboliti olan olmesartana çevrilir. Plazma veya dışkıda bozulmamış olmesartan medoksomil veya bozulmamış yan zincir medoksomil parçası saptanmamıştır. Bir tablet formülasyonundan olmesartanın ortalama mutlak biyoyararlanımı %25,6’dır.
Olmesartan medoksomilin oral doz alımından sonra yaklaşık 2 saat içerisinde olmesartanın ortalama doruk plazma konsantrasyonuna (Cmaks) ulaşılır ve tek oral dozların 80 mg’a kadar arttırılmasıyla, olmesartan plazma konsantrasyonları yaklaşık lineer olarak artar.
Yiyeceklerin olmesartanın biyoyararlanımı üzerine minimal etkisi olmuştur ve bu sebeple olmesartan medoksomil yiyeceklerle veya yiyecekler olmaksızın alınabilir.
Olmesartanın farmakokinetik özelliklerinde klinik olarak anlamlı cinsiyet-ilişkili farklılıklar gözlenmemiştir.
Dağılım:
Olmesartan plazma proteinlerine yüksek derecede (%99,7) bağlanır. Ancak olmesartan ve beraberinde verilen diğer plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanan etkin maddelerin arasında klinik olarak anlamlı protein bağlanma yer değişim etkileşim potansiyeli düşüktür (olmesartan medoksomil ve varfarin arasında klinik olarak anlamlı etkileşimin olmaması ile doğrulandığı gibi). Olmesartanın kan hücrelerine bağlanması göz ardı edilebilir. İntravenöz uygulama sonrası ortalama dağılım hacmi düşüktür (16 – 29 L).
Biyotransformasyon:
Olmesartanın total plazma klerensi tipik olarak 1,3 L/s (CV, %19)’tir ve hepatik kan akımına (ca 90 L/s) kıyasla nispeten yavaştır.
20
14C işaretli olmesartan medoksomilin tek bir oral dozunu takiben uygulanan radyoaktivitenin %10- %16’sı idrarla atılmıştır (büyük çoğunluk doz uygulamasından sonraki 24 saat içerisinde) ve kalan geri kazanılan radyoaktivite dışkıyla atılmıştır. %25,6’nın sistemik biyoyararlanımına dayanarak, emilen olmesartanın hem renal atılım (yaklaşık %40) hem de hepatobiliyer atılım (yaklaşık %60) ile temizlendiği hesaplanabilir. Geri kazanılan tüm radyoaktivite olmesartan olarak saptanmıştır. Başka anlamlı metabolit saptanmamıştır. Olmesartanın enterohepatik geri kazanımı minimaldir. Olmesartanın büyük bir oranı biliyer yol ile atıldığından dolayı biliyer tıkanıklığı olan hastalarda kullanım kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
Eliminasyon:
Çoklu oral doz sonrası olmesartanın terminal eliminasyon yarılanma ömrü 10 ve 15 saat arasındadır. Kararlı duruma ilk birkaç dozdan sonra erişilir ve tekrarlanan doz uygulamasının 14. gününden sonra ilave birikim belirgin değildir. Renal klerens yaklaşık olarak 0,5 – 0,7 L/s’dir ve dozdan bağımsızdır.
Doğrusallık/Doğrusal Olmayan Durum:
Olmesartanın plazma konsantrasyonları 80 mg’a kadar artan tek oral dozlarla yaklaşık olarak doğrusal bir şekilde artmaktadır.
Amlodipin (SEVİKAR®’ın etkin maddesi)
Emilim:
Amlodipin, terapötik dozunun oral olarak uygulamasının ardından, doruk kan seviyeleri dozdan 6-12 saat sonra görülecek şekilde iyi emilir. Mutlak biyoyararlanım %64 ile %80 arasında hesaplanmıştır. Amlodipinin emilimi gıdalarla birlikte alınmasından etkilenmez.
Dağılım:
Dağılım hacmi yaklaşık 21 L/kg’dır. İn vitro çalışmalarda, dolaşımdaki amlodipinin yaklaşık %97,5 oranında plazma proteinlerine bağlandığı gösterilmiştir.
Biyotransformasyon:
Terminal plazma eliminasyon yarı ömrü 35’den 50 saate değişir ve günde tek doz ile sabittir. Amlodipin büyük ölçüde karaciğer tarafından inaktif metabolitlerine metabolize edilir.
Eliminasyon:
Karaciğerde yoğun bir şekilde metabolize olarak ana ilacın %10’u ile inaktif metabolitlere dönüşür ve metabolitlerinin %60’ı idrarla atılır.
Doğrusallık/Doğrusal Olmayan Durum:
Amlodipin, doğrusal farmakokinetik sergiler.
Olmesartan medoksomil ve amlodipin (SEVİKAR®’ın etkin maddeleri)
Hastalardaki karakteristik özellikler
Pediyatrik hastalar (18 yaş altı):
Pediyatrik hastalarda farmakokinetik veri mevcut değildir.
21
Yaşlılar (65 yaş ve üzeri):
Hipertansif hastalarda, daha genç yaş grubu ile karşılaştırıldığında, kararlı durumdaki olmesartan EAA’sı yaşlı hastalarda (65 – 75 yaş) yaklaşık %35 ve çok yaşlı hastalarda (≥ 75 yaş) yaklaşık % 44 artar (bkz. Bölüm 4.2). Bu durum bu hasta grubunda en azından kısmen olmak üzere renal fonksiyonda ortalama bir azalmayla ilgili olabilir. Ancak doz artırırken dikkat edilmesi gerekse de yaşlı hastalar için önerilen doz rejimi aynıdır.
Amlodipinin doruk plazma konsantrasyonuna ulaşma süresi yaşlı ve genç hastalar arasında benzerdir. Yaşlı hastalarda amlodipin klerensi düşün olma eğilimindedir ve bu EAA ve eliminasyon yarılanma ömrünün artmasına yol açar. Konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda EAA ve eliminasyon yarılanma ömrü bu yaş grubunda beklendiği gibi artmıştır (bkz. Bölüm 4.4).
Böbrek yetmezliği:
Renal bozukluğu olan hastalarda kararlı durumdaki olmesartan EAA, sağlıklı denekler ile karşılaştırıldığında, hafif, orta ve şiddetli renal bozukluğu olan hastalarda sırasıyla %62, %82 ve %179 artmıştır (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).
Amlodipin büyük ölçüde inaktif metabolitlerine metabolize edilir. Maddenin %10’u değişmemiş olarak idrarla atılır. Amlodipinin plazma konsantrasyonlarındaki değişimler renal yetmezliğin derecesi ile bağlantılı değildir. Bu hastalarda amlodipin normal dozda uygulanabilir. Amlodipin diyalize edilemez.
Karaciğer yetmezliği:
Tek oral uygulama sonrası olmesartan EAA değerleri, karşılık olan eşleştirilmiş sağlıklı kontroller ile karşılaştırıldığında, hafif ve orta derecede karaciğer bozukluğu olan hastalarda sırasıyla %6 ve %65 daha yüksektir. Doz uygulaması sonrası 2. saatte olmesartanın bağlı olmayan kısmı, sağlıklı deneklerde, hafif derecede karaciğer bozukluğu olan hastalarda ve orta derecede karaciğer bozukluğu olan hastalarda sırasıyla %0,26, %0,34 ve %0,41 oranlarındaydı. Tekrarlanmış doz uygulamasını takiben orta derecede karaciğer bozukluğu olan hastalarda ortalama EAA eşleştirilmiş sağlıklı kontrollerden yine yaklaşık %65 oranında daha yüksekti. Olmesartan ortalama Cmaks değerleri karaciğer bozukluğu olanlarda ve sağlıklı deneklerde benzerdi. Olmesartan medoksomil şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda değerlendirilmemiştir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda amlodipin uygulamasına dair çok kısıtlı klinik veri mevcuttur. Karaciğer fonksiyonu bozulmuş olan hastalarda amlodipin klerensinin azalması ve yarı ömrün uzaması EAA’de yaklaşık %40-%60’lık bir artış ile sonuçlanmıştır (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).
İlaç etkileşimleri
Safra asidi bağlayıcı madde kolesevelam:
40 mg olmesartan medoksomil ve 3750 mg kolesevelam hidroklorürün sağlıklı gönüllülerde eşzamanlı uygulanması Cmaks değerinde %28 azalma ve olmesartanın EAA’sında %39 azalma ile sonuçlanmıştır. Olmesartan medoksomil kolesevelam hidroklorürden 4 saat önce uygulandığında Cmaks ve EAA değerlerinde sırasıyla %4 ve %15 azalma olmak üzere daha az etki gözlemlenmiştir. Olmesartanın eliminasyon
22
yarı ömrü eşzamanlı olarak veya kolesevelam hidroklorürden 4 saat önce uygulanmasına bakılmaksızın %50 – 52 azaltılmıştır (bkz. Bölüm 4.5).
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Her maddenin klinik dışı toksisite profiline dayanarak kombinasyonlar için herhangi bir şiddetlenen toksisite beklenmemektedir. Çünkü her maddenin farklı hedefleri vardır (örneğin olmesartan medoksomil için böbrekler, amlodipin için kalp).
Olmesartan medoksomil/ amlodipin’in kombinasyon olarak sıçanlarda ağızdan üç ay boyunca verildiği tekrarlı doz çalışmasında şu değişimler gözlenmiştir: kırmızı kan hücresi sayımı ile ilgili parametrelerde azalmalar ve böbrek değişimleri, bu iki değişim için de olmesartan medoksomil bileşeni ile tetiklenebilir; bağırsaklarda (ileum ve kalın bağırsakta yaygın mukozal kalınlaşma ve luminal dilatasyon), adrenal bezlerde değişiklikler (glomerular kortikal hücrelerde hipertrofi ve fasikuler kortikal hücrelerde vakuolasyon), amlodipin bileşeni ile tetiklenebilen meme bezi kanallarında hipertrofi. Bu değişimler bireysel ajanların daha önceden belirtilmiş olan ve mevcut durumdaki toksisitesi ile veya yeni oluşmuş toksisite ile artmamıştır. Toksikolojik açıdan sinerjik etkiler gözlenmemiştir.
Olmesartan medoksomil (SEVİKAR®’ın etkin maddesi)
Sıçanlar ve köpeklerde yürütülen kronik toksisite çalışmalarında olmesartan medoksomil diğer AT1 reseptör antagonistleri ve ADE inhibitörlerine benzer etkiler göstermiştir: artmış kan üre (BUN) ve kreatinin düzeyi; kalp ağırlığında azalma; kırmızı hücre parametrelerinde azalma (eritrositler, haemoglobin, hematokrit); histolojik böbrek hasarı göstergeleri (renal epitelin rejeneratif lezyonları, bazal membranın kalınlaşması, tübüllerin genişlemesi). Olmesartan medoksomilin farmakolojik etkisinin neden olduğu bu advers etkiler ayrıca diğer AT1 reseptör antagonistleri ve ADE inhibitörleri üzerinde yapılan klinik öncesi çalışmalarda da gerçekleşmiştir ve sodyum klorürün eşzamanlı olarak oral yolla uygulanması ile azaltılabilir. Her iki türde artmış plazma renin aktivitesi ve böbreğin juksta glomerüler hücrelerinin hipertrofi/hiperplazisi gözlenmiştir. ADE inhibitörleri sınıfının ve diğer AT1 reseptör antagonistlerinin tipik bir etkisi olan bu değişiklikler klinik açıdan anlamlı görünmemektedir.
Diğer AT1 reseptör antagonistlerinde olduğu gibi olmesartan medoksomilin in vitro olarak hücre kültürlerindeki kromozom kırılmalarının görülme sıklığını artırdığı gösterilmiştir. Olmesartan medoksomilin’in 2000 mg/kg’a kadar yükselen dozlarda ağızdan alımının in vivo olarak ilişkili bir etkisi gözlenmemiştir. Detaylı genotoksisite deneme programından gelen toplam veri olmesartan’ın klinik kullanımdaki durumlar altında genotoksik etkiler sağlamasının ihtimalinin bulunmadığını ortaya koymuştur.
Sıçanlarda yapılan iki yıllık bir çalışmada ve transgenik farelerin kullanıldığı altı aylık iki karsinojenik etki çalışmasında, olmesartan medoksomilin karsinojenik olmadığı gösterilmiştir.
Sıçanlardaki üreme çalışmalarında olmesartan medoksomil fertiliteyi etkilememiştir ve teratojenik bir etki kanıtı bulunmamıştır. Diğer anjiyotensin II reseptör antagonistleriyle ortak olarak olmesartan medoksomile maruziyet sonrası döllerin sağkalımı azalmıştır
23
ve geç gebelik ve laktasyonda dişilerin maruziyeti sonrası böbreklerin pelvik dilatasyonu görülmüştür. Diğer antihipertansifler ile ortak olarak olmesartan medoksomilin gebe tavşanlara, gebe sıçanlara kıyasla, daha toksik olduğu gösterilmiştir ancak fetotoksik bir etkinin göstergesi yoktur.
Amlodipin (SEVİKAR®’ın etkin maddesi)
Üreme toksikolojisi:
Sıçanlarda ve farelerde yapılan üreme çalışmaları; mg/kg bazında insanlarda önerilen maksimum dozun yaklaşık 50 kat üzerinde olan dozlarda geç doğum, doğum süresinde uzama ve yavru sağkalımında azalma göstermiştir.
Üreme bozukluğu:
Günde 10 mg/kg’a kadar amlodipin (mg/m2 bazında 10 mg’lık önerilen maksimum insan dozunun 8 katı*) ile tedavi edilen sıçanlarda (erkeklerde çiftleşmeden 64 gün önce ve dişilerde çiftleşmeden 14 gün önce) üreme yeteneği üzerinde herhangi bir etki gözlemlenmemiştir. Erkek sıçanların 30 gün boyunca mg/kg bazında insan dozuna benzer bir dozda amlodipin besilatla tedavi edildiği bir başka sıçan çalışmasında plazma folikül uyarıcı hormon ve testosteronda azalmanın yanı sıra sperm yoğunluğu ve matür spermatid ve Sertoli hücresi sayısında da azalma tespit edilmiştir.
Karsinogenez, mutagenez:
İki yıl boyunca 0,5, 1,25 ve 2,5 mg/kg/gün şeklindeki günlük doz düzeylerini sağlayacağı hesaplanan konsantrasyonlarda amlodipin diyeti uygulanan sıçanlar ve fareler karsinogenisite kanıtı göstermemiştir. En yüksek doz (farelerde mg/m2 bazında 10 mg’lık önerilen maksimum klinik doza benzer ve sıçanlarda bu dozun iki katı*) farelerde maksimum tolere edilen doza yakınken, sıçanlarda durum böyle değildir. Mutagenisite çalışmaları gen veya kromozom düzeylerinde ilaçla ilgili herhangi bir etki ortaya koymamıştır.
*50 kg’lık hasta ağırlığına göre
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Tablet çekirdeği
Prejelatinize mısır nişastası
Silislenmiş mikrokristal selüloz (mikrokristalin selüloz ve susuz silika kolloidal) Kroskarmelloz sodyum
Magnezyum stearat
Tablet kaplama
Polivinil alkol
Makrogol 3350
Titanyum dioksit (E171)
Talk
Sarı demir (III) oksit (E172)
24
6.2 Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3 Raf ömrü
48 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
250C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Lamine poliamid / alüminyum / polivinil klorür / alüminyum blister
28 ve 84 film tablet içeren ambalajlar
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
DAIICHI SANKYO İlaç Ticaret Limited Şirketi Ünalan Mahallesi, Libadiye Cad. Emaar Square Sit.
F Blok Apt. No: 82 F/57 Üsküdar / İstanbul RUHSAT NUMARASI 8.
9.
10.
İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 9 Temmuz 2012
Ruhsat yenileme tarihi: 21.02.2018
KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
25