SAPHNELO 300 MG/2 ML INFUZYONLUK COZELTI HAZIRLAMAK ICIN KONSANTRE (1 ADET)

KULLANMA TALİMATI
SAPHNELO® 300 mg/2 mL infüzyonluk çözelti hazırlamak için konsantre Damar içine uygulanır.
Steril
Etkin madde: Her flakon 300 mg anifrolumab içerir. Anifrolumab, rekombinant DNA teknolojisi ile fare miyelom hücrelerinde (NS0) üretilen bir insan, immünoglobulin G1 kappa (IgG1κ) monoklonal antikorudur.
Yardımcı maddeler: L-Histidin, L-Histidin hidroklorür monohidrat, L-Lizin hidroklorür, α,α- Trehaloz dihidrat, Polisorbat 80, Enjeksiyonluk su.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
• Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.• Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. SAPHNELO® nedir ve ne için kullanılır?
2. SAPHNELO®’yu kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. SAPHNELO® nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. SAPHNELO®’nun saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. SAPHNELO® nedir ve ne için kullanılır?
SAPHNELO®, 2 ml konsantre infüzyon çözeltisi içeren bir adet flakonluk ambalajlarda kullanıma sunulmaktadır. Her bir SAPHNELO® flakonunun 1 ml’si 150 mg anifrolumab içermektedir. Flakon içindeki konsantre berrak ila opalesan olup, renksiz ila hafif sarı renktedir.
SAPHNELO®, etkin madde olarak bir “monoklonal antikor” (vücutta belirli bir hedefe bağlanan bir tür özel protein) olan anifrolumab içermektedir.
SAPHNELO®, standart tedavilerle (oral kortikosteroidler, immünosupresanlar ve/veya antimalaryaller) hastalığı iyi kontrol edilemeyen yetişkinlerde orta ila şiddetli lupus (sistemik lupus eritematozus, SLE) tedavisinde ek tedavi olarak kullanılır.
SAPHNELO®’ nun etkililiği, ciddi aktif lupus nefriti veya ciddi aktif merkezi sinir sistemi lupusu olan hastalarda değerlendirilmemiştir. SAPHNELO®’ nun bu durumlarda kullanılması önerilmez.
Lupus, enfeksiyonla savaşan sistemin (bağışıklık sistemi) kendi hücre ve dokularınıza saldırdığı bir hastalıktır. Bu, iltihaplanma ve organ hasarına neden olur. Cilt, eklemler, böbrekler, beyin ve diğer organlar dahil olmak üzere vücuttaki hemen her organı etkileyebilir. Ağrıya, döküntüye, eklemlerde şişliğe, ateşe ve kendinizi çok yorgun veya zayıf hissetmenize neden olabilir.
SAPHNELO® nasıl etki gösterir?
Lupuslu bireyler, bağışıklık sisteminin aktivitesini uyaran “tip I interferonlar” adı verilen yüksek protein seviyelerine sahiptir. Anifrolumab, bu proteinlerin etki ettiği bir hedefe (reseptöre) bağlanarak onların çalışmasını durdurur. Çalışmasını bu şekilde engellemek, vücudunuzda lupus belirtilerine neden olan iltihabı azaltabilir.
SAPHNELO® kullanmanın faydaları nelerdir?
SAPHNELO®, lupus hastalığı aktivitenizi ve yaşadığınız lupus alevlenmelerinin sayısını azaltmaya yardımcı olabilir. “Oral kortikosteroidler” adı verilen ilaçlar alıyorsanız, SAPHNELO® kullanmak, doktorunuzun lupusunuzu kontrol altına almaya yardımcı olmak için gereken günlük oral kortikosteroid dozunuzu azaltmasına da izin verebilir.
2. SAPHNELO®’yu kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
SAPHNELO®’yu aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer:
• Anifrolumaba veya bu ilacın bileşiminde bulunan yardımcı maddelerden herhangi birine karşı alerjiniz varsa. Bunun sizin için geçerli olduğunu düşünüyorsanız doktorunuza, hemşirenize ya da eczacınıza danışınız.
• 18 yaşından küçükseniz.
SAPHNELO®’yu aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer aşağıdaki durumlar sizin için geçerliyse SAPHNELO ile tedaviden önce veya tedavi sırasında doktorunuz, hemşireniz ya da eczacınızla konuşunuz:
• herhangi bir zamanda bu ilaca karşı alerjik reaksiyon geçirdiğinizi düşünüyorsanız (aşağıdaki “Alerjik reaksiyonlara ve enfeksiyonlara dikkat ediniz” bölümüne bakınız), • enfeksiyon kaparsanız veya enfeksiyon belirtileriniz varsa (aşağıdaki “Alerjik reaksiyonlara ve enfeksiyonlara dikkat ediniz” bölümüne bakınız),
• uzun süreli (kronik) bir enfeksiyonunuz varsa veya tekrarlayan bir enfeksiyonunuz varsa, • kanser hastasıysanız veya kanser geçmişiniz varsa,
• yakın zamanda bir immünizasyon (aşı) yaptırdıysanız veya yaptırmayı planlıyorsanız. SAPHNELO® kullanırken size belli tiplerde aşılar verilmemelidir.
• lupus hastalığınız böbreklerinizi veya sinir sisteminizi etkiliyorsa
• başka bir biyolojik tıbbi ürün (lupus hastalığınız için belimumab gibi) alıyorsanız.
Yukarıdakilerden herhangi birinin sizin için geçerli olup olmadığından emin değilseniz, size SAPHNELO® verilmeden önce doktorunuz, hemşireniz ya da eczacınızla konuşunuz.
Alerjik reaksiyonlara ve enfeksiyonlara dikkat ediniz
SAPHNELO® potansiyel olarak ciddi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. SAPHNELO® ile tedavi edilirken solunum yolları ve zona enfeksiyonu da dahil olmak üzere enfeksiyon kapma riskiniz daha yüksek olabilir (bkz. Bölüm 4. Olası yan etkiler nelerdir?). SAPHNELO®kullanırken bu rahatsızlıkların belirtilerine dikkat etmelisiniz:
•Ciddi alerjik reaksiyonlar (anafilaksi) dahil alerjik reaksiyonların belirtileri arasında yüz, dil veya ağızda şişme ve/veya solunum güçlüğü, bayılma, baş dönmesi, sersemlik hissi (kan basıncındaki düşüşe bağlı) sayılabilir. Alerjik reaksiyon geçiriyor olabileceğinizi düşünüyorsanız hemen tıbbi yardım alınız.
•Enfeksiyon belirtileri ateş veya grip benzeri semptomlar; kas ağrıları; öksürük; nefes darlığı; idrar yaparken yanma veya normalden daha sık idrara çıkma; ishal veya mide ağrısı; zonayı (ağrı ve yanmaya neden olabilen kırmızı deri döküntüsü) içerebilir. Olası bir enfeksiyona işaret eden herhangi bir belirti fark ederseniz, mümkün olan en kısa sürede doktorunuz, hemşireniz ya da eczacınıza bildiriniz.
Biyoteknolojik ürünlerin takip edilebilirliğinin sağlanması için uygulanan ürünün ticari ismi ve seri numarası açık bir şekilde kaydedilmelidir.
SAPHNELO®’nun yiyecek ve içecek ile kullanılması: Uygulama yolu nedeniyle herhangi bir uyarı gerektirmez.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamileyseniz, hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız tedaviye başlamadan önce doktorunuza danışınız. Doktorunuz size SAPHNELO® verilip verilmeyeceğine karar verecektir.
SAPHNELO® tedaviniz sırasında hamile kalmayı planlarsanız, doktorunuza danışınız. SAPHNELO®’nun doğmamış bebeğinize zarar verebilme olasılığı göz ardı edilmemelidir.
SAPHNELO® tedaviniz sırasında hamile kalırsanız, doktorunuza danışınız. Doktorunuz SAPHNELO® tedavinizi kesmeniz gerekip gerekmediğini sizinle tartışacaktır.
Emzirme
Emziriyorsanız SAPHNELO® ile tedaviye başlamadan önce doktorunuza söyleyiniz. SAPHNELO®’nın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Doktorunuz emzirirken SAPHNELO® tedavinizi veya emzirmeyi kesmeniz gerekip gerekmediğini sizinle tartışacaktır.
Araç ve makine kullanımı
SAPHNELO®’nun araç ve makine kullanma yeteneğinizi etkilemesi olası değildir.
SAPHNELO®’nun içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler SAPHNELO®’nun içeriğinde özel uyarı gerektiren herhangi bir yardımcı madde bulunmamaktadır.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Yakın zamanda aşı olduysanız veya aşı olmayı planlıyorsanız, doktorunuza danışınız.
SAPHNELO® kullanırken belirli tipte aşılar verilmemelidir. Emin değilseniz, SAPHNELO® kullanmadan önce veya kullanırken doktorunuza danışınız.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınızsa lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. SAPHNELO® nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Doktorunuz veya hemşireniz, size her 4 haftada bir en az 30 dakika boyunca damarınızdan (intravenöz infüzyon) SAPHNELO® uygulayacaktır. Önerilen doz 300 mg’dır.
Uygulama yolu ve metodu:
SAPHNELO®, doktorunuz veya hemşireniz tarafından her 4 haftada bir en az 30 dakika boyunca damarınızdan (intravenöz infüzyon) uygulanacaktır.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
SAPHNELO®, 18 yaşından küçük çocuklarda ve ergenlerde kullanılmamalıdır.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlı hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir.
Eğer SAPHNELO®’nun etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla SAPHNELO® kullandıysanız:
SAPHNELO®’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
SAPHNELO®’yu kullanmayı unutursanız:
Eğer SAPHNELO® almak için oluşturduğunuz randevunuzu kaçırırsanız, randevunuzu yeniden planlamak için mümkün olan en kısa sürede doktorunuzu veya hemşirenizi arayınız.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz uygulamayınız.
SAPHNELO® ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler:
SAPHNELO® tedavinizin sonlandırılmasının gerekip gerekmediğine doktorunuz karar verecektir.
Bu ilacın kullanımına ilişkin herhangi bir sorunuz varsa, doktorunuza sorunuz.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi SAPHNELO®’nun içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır: Çok yaygın : 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
: 1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek
Çok seyrek : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor (mevcut veri doğrultusunda sıklığı bilinmiyor)
Aşağıdakilerden biri olursa, SAPHNELO®’yu kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Ciddi alerjik reaksiyonlar (anaflaksi) yaygın olmayan sınıfındadır.
Eğer aşağıdaki ciddi alerjik reaksiyonların belirtilerinden herhangi birine sahipseniz, derhal tıbbi yardım alın veya en yakın acil servise gidin:
Yaygın olmayan:
• Şişmiş yüz, dil veya ağız,
• Solunum güçlükleri,
• Bayılma, baş dönmesi veya sersemlik hissi (kan basıncındaki düşme nedeniyle)
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin SAPHNELO®’ya karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Çok yaygın:
•Üst solunum yolu enfeksiyonları (burun veya boğaz enfeksiyonları, boğaz ağrısı ve soğuk algınlığı dahil)
•Göğüs enfeksiyonu (bronşit)
Yaygın:
•Solunum yolu enfeksiyonları
•Zona (herpes zoster)
•Alerjik (aşırı duyarlılık) reaksiyonları
•
İnfüzyon reaksiyonları – infüzyon sırasında veya kısa bir süre sonra ortaya çıkabilir, semptomlar arasında baş ağrısı, hasta hissetme (bulantı), hasta olma (kusma), yorgun veya zayıf hissetme (yorgunluk) ve baş dönmesi yer alabilir.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumuczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
(TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. SAPHNELO®’nun saklanması
SAPHNELO®’yu çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız.
Etiket ve kartonun üzerinde belirtilen son kullanma tarihinden sonra SAPHNELO®’yu kullanmayınız.
Son kullanma tarihi belirtilen ayın son gününü ifade etmektedir. 2ºC – 8ºC arasında buzdolabında saklayınız.
Dondurmayınız. Çalkalamayınız.
Flakonu ışıktan korumak için orijinal ambalajında saklayınız.
Seyreltilmiş infüzyonluk çözeltinin kimyasal ve fiziksel kullanım stabilitesi 2°C – 8°C’de 24 saat ve 25°C’de 4 saattir.
Mikrobiyolojik açıdan ürün seyreltildikten hemen sonra kullanılmalıdır. Hemen kullanılmazsa, kullanım öncesi saklama süreleri ve koşulları kullanıcının sorumluluğundadır ve normalde 2°C – 8°C’de 24 saati geçmez.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz SAPHNELO®’yu kullanmayınız.
Çevreyi korumak amacı ile kullanmadığınız SAPHNELO®’yu şehir suyuna veya çöpe atmayınız. Bu konuda eczacınıza danışınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi:
AstraZeneca İlaç San. ve Tic. Ltd.Şti.
Büyükdere Cad. Yapı Kredi Plaza B Blok
Kat 3-4 34330 Levent-İstanbul
Üretim yeri:
AstraZeneca Nijmegen B.V.
Lagelandseweg 78, 6545 CG, Nijmegen/Hollanda
Bu kullanma talimatı 05/06/2024 tarihinde onaylanmıştır.
<————————————————————————————————————————————-> AŞAĞIDAKİ BİLGİLER SADECE SAĞLIK PROFESYONELLERİNE YÖNELİKTİR:
SAPHNELO®, tek dozluk bir flakon olarak takdim edilir. İnfüzyon çözeltisi bir sağlık mesleği mensubu tarafından aseptik teknik kullanılarak aşağıdaki şekilde hazırlanmalı ve uygulanmalıdır:
Çözeltinin hazırlanması
1. Flakonda partiküler madde ve renk bozulması olup olmadığı görsel olarak incelenir.
SAPHNELO®, berrak ila opelesan, renksiz ila hafif sarı bir çözeltidir. Çözelti bulanıksa, rengi değişmişse veya görünür parçacıklar varsa flakonu atınız. Flakonu çalkalamayınız. 2. 100 mL’lik bir infüzyon torbasından 2,0 mL sodyum klorür 9 mg/mL (%0,9) enjeksiyonluk çözelti çekiniz ve bunu atınız.
3. Bir infüzyon torbasında 2,0 mL SAPHNELO® infüzyon çözeltisini 9 mg/mL (%0,9) sodyum klorür enjeksiyonluk çözeltisiyle 100 mL’ye seyreltiniz.
4. Çözeltiyi nazikçe ters çevirerek karıştırınız. Çalkalamayınız.
5. Şişede kalan herhangi bir konsantre atılmalıdır.
6. İnfüzyon çözeltisinin hazırlandıktan hemen sonra uygulanması tavsiye edilir. İnfüzyon çözeltisi buzdolabında saklandıysa (bkz. Bölüm 6.3), uygulamadan önce oda sıcaklığına (15 ila 25°C) gelmesi beklenir.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
SAPHNELO® 300 mg/2 mL infüzyonluk çözelti hazırlamak için konsantre Steril
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Konsantre infüzyon çözeltisinin her bir mL’si 150 mg anifrolumab içerir. 2 mL’lik konsantre içeren bir flakon 300 mg anifrolumab içermektedir.
Anifrolumab, rekombinant DNA teknolojisi ile fare miyelom hücrelerinde (NS0) üretilen bir insan, immünoglobulin G1 kappa (IgG1κ) monoklonal antikorudur.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Konsantre infüzyon çözeltisi (steril konsantre).
Berrak ila opalesan, renksiz ila hafif sarı renkte, pH 5,9 çözelti.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
SAPHNELO®, standart tedaviye rağmen orta ila şiddetli, aktif otoantikoru pozitif sistemik lupus eritematozus (SLE) hastalığı olan yetişkin hastaların tedavisinde ek tedavi olarak endikedir.
SAPHNELO®’ nun etkililiği, ciddi aktif lupus nefriti veya ciddi aktif merkezi sinir sistemi lupusu olan hastalarda değerlendirilmemiştir. SAPHNELO®’ nun bu durumlarda kullanılması önerilmez.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
SAPHNELO® tedavisi, SLE tedavisinde deneyimli bir hekim tarafından başlatılmalı ve yönetilmelidir.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Önerilen SAPHNELO® dozu, her 4 haftada bir en az 30 dakikalık bir sürede intravenöz infüzyon olarak uygulanan 300 mg’dır.
Unutulan doz
Planlanan bir infüzyon atlanırsa, SAPHNELO® mümkün olan en kısa zamanda uygulanmalıdır. Dozlar arasında en az 14 günlük bir ara korunmalıdır.
Uygulama şekli:
SAPHNELO® intravenöz (IV) kullanım içindir.
SAPHNELO® intravenöz puşe veya bolus enjeksiyon olarak uygulanmamalıdır.
Enjeksiyonluk 9 mg/mL sodyum klorür (%0,9) çözeltisi ile seyreltmeyi takiben, SAPHNELO®, steril ve düşük protein bağlayıcı özellikte 0,2 veya 0,22 mikron hat-içi filtre içeren bir intravenöz infüzyon seti ile en az 30 dakika süreyle infüzyon olarak uygulanır.
Hastada bir infüzyon reaksiyonu gelişirse infüzyon hızı yavaşlatılabilir veya infüzyon kesilebilir.
İnfüzyon tamamlandıktan sonra, infüzyon çözeltisinin tamamının uygulandığından emin olmak için infüzyon seti 25 mL sodyum klorür 9 mg/mL (%0,9) enjeksiyonluk çözelti ile yıkanmalıdır.
Aynı infüzyon hattından diğer tıbbi ürünleri birlikte uygulamayınız.
Uygulama öncesinde tıbbi ürünün seyreltilmesine ilişkin talimatlar Bölüm 6.6’da verilmektedir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli böbrek yetmezliği veya son evre böbrek hastalığı olan hastalarda deneyim yoktur (bkz. Bölüm 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Doz ayarlaması gerekli değildir. (bkz. Bölüm 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklarda ve ergenlerde (18 yaşından küçük) SAPHNELO®’nun güvenliliği ve etkililiği henüz belirlenmemiştir. Veri bulunmamaktadır.
Geriyatrik popülasyon:
Doz ayarlaması gerekli değildir. 65 yaş ve üzerindeki gönüllülerde (n=20) bilgiler sınırlıdır; 75 yaş üzerindeki hastalarda veri bulunmamaktadır (bkz. Bölüm 5.2).
4.3. Kontrendikasyonlar
SAPHNELO®, anifrolumaba veya Bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Klinik çalışmalara dâhil edilmeyen hasta grupları
Anifrolumab’ın, B hücresini hedefleyen tedaviler dâhil olmak üzere diğer biyolojik tedavilerle Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
kullanılması önerilmemektedir.
Anifrolumab, şiddetli aktif merkezi sinir sistemi lupusu veya şiddetli aktif lupus nefriti olan hastalarda çalışılmamıştır (bkz. bölüm 5.1).
Aşırı duyarlılık
SAPHNELO® uygulamasını takiben anafilaksi dâhil ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8).
Kontrollü klinik çalışmalarda, anifrolumab alan hastaların %0,6’sında ciddi aşırı duyarlılık olayları (anjiyoödem dâhil) bildirilmiştir. SLE geliştirme programında anifrolumab uygulamasını takiben bir tek anafilaktik reaksiyon olayı meydana gelmiştir.
İnfüzyonla ilişkili reaksiyonlar ve/veya aşırı duyarlılık öyküsü olan hastalarda, anifrolumab infüzyonundan önce ön ilaç tedavisi (örn. bir antihistaminik) uygulanabilir (bkz. bölüm 4.2).
Ciddi bir infüzyonla ilişkili reaksiyon veya aşırı duyarlılık reaksiyonu (örn., anafilaksi) meydana gelirse, SAPHNELO® uygulaması hemen kesilmeli ve uygun tedavi başlatılmalıdır.
Enfeksiyonlar
SAPHNELO®, solunum yolu enfeksiyonları ve herpes zoster riskini artırır (dissemine herpes zoster olayları gözlenmiştir), bkz. Bölüm 4.8. Ayrıca immünosüpresanlar alan SLE hastaları, herpes zoster enfeksiyonları açısından daha yüksek risk altında olabilir.
Kontrollü klinik çalışmalarda, anifrolumab alan hastalarda da dâhil olmak üzere ciddi ve
bazen ölümcül enfeksiyonlar meydana gelmiştir.
Etki mekanizması nedeniyle SAPHNELO®, kronik enfeksiyonu, nükseden enfeksiyon öyküsü veya enfeksiyon için bilinen risk faktörleri olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Klinik olarak anlamlı aktif enfeksiyonu olan hastalarda enfeksiyon düzelene veya yeterince tedavi edilene kadar SAPHNELO® ile tedaviye başlanmamalıdır. Hastaları, klinik olarak önemli enfeksiyon belirtileri veya semptomları ortaya çıkarsa tıbbi yardım almaları konusunda bilgilendiriniz. Bir hastada enfeksiyon gelişirse veya standart tedaviye yanıt vermiyorsa hastayı yakından izleyiniz ve enfeksiyon düzelene kadar SAPHNELO® tedavisine ara vermeyi düşününüz.
Primer immün yetmezlik öyküsü olan hastalarda çalışma yapılmamıştır.
Plasebo kontrollü klinik çalışmalara, aktif TB veya latent TB öyküsü olan ve yeterli tedavi kürünün doğrulanamadığı hastalar dâhil edilmemiştir. Tedavi edilmemiş latent TB’li hastalarda anifrolumab tedavisine başlanmadan önce antitüberküloz (anti-TB) tedavi uygulanması düşünülmelidir. Anifrolumab, aktif TB’si olan hastalarda uygulanmamalıdır.
SAPHNELO® ile tedaviye başlamadan önce, mevcut immünizasyon kılavuzlarına göre uygun tüm bağışıklamaların tamamlanması düşünülmelidir. SAPHNELO® ile tedavi edilen hastalarda canlı veya zayıflatılmış aşıların eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
Malignite
SAPHNELO®
etkisi
bilinmemektedir. Malignite öyküsü olan hastalarda çalışmalar yapılmamıştır; bununla birlikte, skuamöz veya bazal hücreli cilt kanserleri ve tamamen çıkarılmış veya yeterince tedavi edilmiş uterin servikal kanseri olan hastalar, SLE klinik çalışmalarına kayıt için uygundur.
Kontrollü klinik çalışmalarda, herhangi bir dozda, SAPHNELO® ve plasebo alan hastaların sırasıyla %0,7’sinde ve %0,6’sında maligniteler (non-melanom cilt kanserleri hariç) gözlenmiştir. Malign neoplazma (non-melanom cilt kanserleri dâhil) plasebo alan (%0,6) hastaya kıyasla anifrolumab alan (%1,2) hasta için bildirilmiştir (EAIR: 100 hasta yılı başına sırasıyla 1,2 ve 0,7). Anifrolumab alan hastalarda meme ve skuamöz hücreli karsinoma birden fazla hastada gözlenen malignitelerdir.
Malignite gelişimi veya nüksü açısından bilinen risk faktörleri olan hastalarda bireysel fayda- risk dikkate alınmalıdır. Malignite gelişen hastalarda SAPHNELO® tedavisine devam etmeyi düşünürken dikkatli olunmalıdır.
İzlenebilirlik
Biyoteknolojik tıbbi ürünlerin izlenebilirliğini iyileştirilmesi amacıyla, uygulanan ürünün adı ve seri numarası açık bir şekilde kaydedilmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
SAPHNELO® ile resmi hiçbir ilaç-ilaç etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Anifrolumab’ın hepatik enzimler veya renal eliminasyon yoluyla metabolize olması
beklenmemektedir.
Bazı CYP450 enzimlerinin oluşumu, kronik enflamasyon sırasında belirli sitokinlerin düzeylerinin artması ile baskılanır. Anifrolumab, bazı sitokinlerin düzeylerini orta düzeyde baskılar; CYP450 aktivitesi üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Dozun bireysel olarak ayarlandığı, dar bir terapötik indekse sahip CYP substratları olan diğer ilaçlarla (örn., varfarin) tedavi edilen hastalarda terapötik izleme önerilir.
Bağışıklık tepkisi
Anifrolumabın aşılarla birlikte uygulanması araştırılmamıştır (bkz. bölüm 4.4).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Herhangi bir ilaç etkileşimi çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Herhangi bir ilaç etkileşimi çalışması yapılmamıştır. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi C’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
SAPHNELO®, potansiyel yararı potansiyel riski gerekçelendirmedikçe doğum kontrol yöntemi kullanmayan çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda önerilmemektedir.
Gebelik dönemi
SAPHNELO®’nun gebe kadınlarda kullanımına ilişkin sınırlı veri (300’den az gebelik sonucu)
bulunmaktadır.
Hayvan çalışmaları üreme toksisitesi açısından kesin sonuçlar vermemiştir (bkz. bölüm 5.3).
SAPHNELO®, potansiyel yararı potansiyel riski gerekçelendirmedikçe gebelik sırasında ve doğum kontrol yöntemi kullanmayan çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda önerilmemektedir.
Laktasyon dönemi
Anifrolumabın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Anifrolumab, dişi sinomolgus
maymunlarının sütünde tespit edilmiştir (bkz. bölüm 5.3).
Emzirilen çocuk için risk göz ardı edilemez. Emzirmenin ya da SAPHNELO® tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına, emzirmenin çocuk için ve tedavinin anne için yararı göz önünde bulundurularak karar verilmelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Anifrolumabın insan fertilitesi üzerindeki etkilerine ilişkin veri yoktur.
Hayvan çalışmaları, anifrolumab tedavisinin dolaylı fertilite ölçümleri üzerinde olumsuz hiçbir
etkisi olmadığını göstermektedir (bkz. bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
SAPHNELO®’nun araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde etkisi yoktur veya ihmal edilebilir düzeydedir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlik profilinin genel özeti
Anifrolumab tedavisi sırasında en sık bildirilen advers reaksiyonlar üst solunum yolu enfeksiyonu (%34), bronşit (%11), infüzyonla ilişkili reaksiyon (%9,4) ve herpes zoster (%6,1) olmuştur. En yaygın ciddi advers reaksiyon herpes zoster (%0,4) olmuştur.
Advers reaksiyonların tablolaştırılmış özeti
Advers ilaç reaksiyonları (ADR’ler), MedDRA Sistem Organ Sınıfına (SOC) göre organize edilir. Her SOC içinde, tercih edilen terimler azalan sıklık ve ardından azalan ciddiyete göre düzenlenir. Advers reaksiyonların sıklığı şu şekilde tanımlanmaktadır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Tablo 1: Advers ilaç reaksiyonları
MedDRA SOC
MedDRA Tercih Edilen Terim
Sıklık
Üst solunum yolu enfeksiyonu*
Çok yaygın
Bronşit*
Çok yaygın
Herpes Zoster
Yaygın
Solunum yolu enfeksiyonu*
Yaygın
Aşırı duyarlılık
Yaygın
Anafilaktik reaksiyon
Yaygın olmayan§
işleme bağlı komplikasyonlar
İnfüzyonla ilişkili reaksiyon
Yaygın
*Gruplandırılmış terimler: Üst solunum yolu enfeksiyonu (Üst solunum yolu enfeksiyonu, Nazofarenjit, Farenjit dâhil); Bronşit (Bronşit, Viral Bronşit, Trakeobronşit dâhil); Solunum yolu enfeksiyonu (Solunum yolu enfeksiyonu, Viral solunum yolu enfeksiyonu, Bakteriyel solunum yolu enfeksiyonu dâhil).
§ aşağıdaki ‘Seçilen advers reaksiyonların açıklaması’na ve bölüm 4.4’e bakın.
Seçilmiş advers reaksiyon ile ilgili açıklama
Aşırı duyarlılık ve infüzyonla ilişkili reaksiyonlar
Aşırı duyarlılık reaksiyonlarının insidansı, anifrolumab grubunda %2,8 ve plasebo grubunda %0,6 idi. Tüm aşırı duyarlılık reaksiyonları ilk 6 infüzyonda bildirilmiştir. Aşırı duyarlılık reaksiyonları ağırlıklı olarak hafif ila orta şiddetli olup anifrolumab tedavisinin kesilmesine yol açmamıştır. Hastanın ilk infüzyonu sırasında aşırı duyarlılığa ilişkin ciddi bir advers reaksiyon bildirilmiştir; söz konusu hasta sonraki infüzyonlar için ön ilaç tedavisi verilmek suretiyle anifrolumab almaya devam etmiştir.
SLE geliştirme programında, hastaların %0,1’inde (1/837) anafilaktik reaksiyon bildirilmiştir; olay 150 mg anifrolumab uygulamasını takiben meydana gelmiş olup, hasta tedavi edilerek iyileşmiştir (bkz. bölüm 4.4).
İnfüzyonla ilişkili reaksiyon insidansı, anifrolumab grubunda %9,4 ve plasebo grubunda %7,1 idi. İnfüzyonla ilişkili reaksiyonlar hafif veya orta şiddetliydi (en yaygın semptomlar baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, yorgunluk ve baş dönmesi idi); hiçbiri ciddi olmamış ve hiçbiri anifrolumabın kesilmesine yol açmamıştır. İnfüzyonla ilişkili reaksiyonlar en yaygın olarak tedavinin başlangıcında, birinci ve ikinci infüzyonlarda bildirilmiş olup sonraki infüzyonlar ile ilgili daha az bildirim yapılmıştır.
Solunum yolu enfeksiyonları
enfeksiyonlar olup, anifrolumab tedavisi kesilmeden düzelmiştir (bkz. bölüm 4.4).
Herpes Zoster
Herpes zoster enfeksiyonlarının insidansı anifrolumab grubunda %6,1 ve plasebo grubunda %1,3 idi (bkz. bölüm 4.4). 52 haftalık klinik çalışmalarda, başlangıca kadar geçen ortalama süre 139 gün (aralık 2 – 351 gün) olmuştur.
Herpes zoster enfeksiyonları ağırlıklı olarak lokalize kütanöz olarak ortaya çıkmış olup hafif veya orta şiddetli olmuş ve anifrolumab tedavisi kesilmeden düzelmiştir. Multidermatomal tutulumu olan vakalar ve yayılmış hastalık vakaları (merkezi sinir sistemi tutulumu dâhil) bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.4).
İmmünojenisite
Faz III çalışmalarında, 60 haftalık çalışma döneminde önerilen doz rejiminde anifrolumab ile tedavi edilen 352 hastanın 6’sında (%1,7) tedaviyle ortaya çıkan anti-ilaç antikorları tespit edilmiştir. Metodolojik sınırlamalar nedeniyle, bu bulgunun klinik önemi bilinmemektedir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu
Türkiye Farmakovijilans
gerekmektedir
e- posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Klinik çalışmalarda, doz sınırlayıcı toksisite kanıtı olmaksızın SLE hastalarına intravenöz
olarak 1000 mg’a varan dozlar uygulanmıştır.
Anifrolumab ile doz aşımı için spesifik bir tedavi yoktur. Doz aşımı meydana gelirse, hastaya
gerektiğinde uygun takip ile destekleyici tedavi uygulanmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: İmmunosupresanlar, Selektif immunosupresanlar
ATC kodu: L04AA51
Etki mekanizması
Anifrolumab, tip I interferon reseptörünün (IFNAR1) 1. alt birimine yüksek özgüllük ve afinite ile bağlanan bir insan immünoglobulin G1 kappa monoklonal antikordur. Bu bağlanma tip I IFN sinyalini inhibe ederek tip I IFN’lerin biyolojik aktivitesini engeller. Anifrolumab ayrıca IFNAR1’in içselleştirilmesini indükler, böylece reseptör düzeneği için mevcut hücre yüzeyi IFNAR1 düzeylerini azaltır. Reseptör aracılı tip I IFN sinyalinin engellenmesi, IFN’ye yanıt veren gen ekspresyonunun yanı sıra aynı yöndeki enflamatuar ve immünolojik süreçleri inhibe eder. Tip I IFN’nin inhibisyonu, plazma hücresinin farklılaşmasını engelleyerek ve periferik T hücresi alt kümelerini normalleştirerek, SLE’de bozulmuş olan adaptif ve doğuştan gelen bağışıklık arasındaki dengeyi geri kazandırır. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Farmakodinamik
SLE’li yetişkin hastalarda, her 4 haftada bir intravenöz infüzyon yoluyla ≥ 300 mg dozlarda anifrolumab uygulaması, kanda 21 gen tip I interferon farmakodinamik (PD) imzasının
nötralizasyonunun (≥ %80) tutarlı olduğunu göstermiştir. Bu baskılama, tedaviden hemen 4 hafta sonra meydana gelmiş olup 52 haftalık tedavi süresi boyunca ya sürdürülmüş ya da daha fazla bastırılmıştır. SLE klinik çalışmalarında 52 haftalık tedavi süresinin sonunda anifrolumabın kesilmesinin ardından, kan numunelerindeki tip I IFN PD imzası 8 ila 12 hafta içinde başlangıç seviyelerine geri dönmüştür. Anifrolumab 150 mg IV, erken zaman noktalarında gen imzasında < %20 baskılama göstermiş ve bu, tedavi süresinin sonunda maksimum < %60’a ulaşmıştır.
Başlangıçta pozitif anti-dsDNA antikorları olan SLE hastalarında 300 mg anifrolumab ile tedavi, 52. Haftaya kadar zaman içinde anti-dsDNA antikorlarında sayısal azalmalara yol açmıştır.
Düşük kompleman seviyelerine (C3 ve C4) sahip hastalarda, 52. Haftaya kadar anifrolumab alan hastalarda kompleman seviyelerinde artışlar gözlenmiştir.
Klinik etkililik
Anifrolumabın güvenliliği ve etkililiği, 52 haftalık iki tedavi döneminde, çok merkezli, randomize, çift kör, plasebo kontrollü Faz III çalışmalarda (Çalışma 1 [TULIP 1] ve Çalışma 2 [TULIP 2]) değerlendirilmiştir. Hastaların tanıları, American College of Rheumatology (1997) sınıflandırma kriterlerine göre konulmuştur.
Tüm hastalar 18 yaş ve üzerinde olup, SLE Hastalık Aktivite İndeksi 2000 (SLEDAI-2K) skoru ≥6 puan, BILAG değerlendirmesine göre organ düzeyinde tutulum ve başlangıçta oral kortikosteroidler (OCS), antimalaryaller ve/veya immünosupresanların bir veya herhangi bir kombinasyonundan oluşan standart SLE tedavisi alınmasına rağmen Hekimin Genel Değerlendirmesi [PGA] skoru ≥ 1 ile orta ila şiddetli hastalığa sahiptir. Hastalar, azaltmanın protokol kapsamında olduğu OCS haricinde (prednizon veya eşdeğeri), klinik çalışmalar sırasında mevcut SLE tedavilerini stabil dozlarda almaya devam etmiştir. Şiddetli aktif lupus nefriti olan hastalar ve şiddetli aktif merkezi sinir sistemi lupusu olan hastalar hariç tutulmuştur. Klinik çalışmalar sırasında diğer biyolojik ajanların ve siklofosfamidin kullanımına izin verilmemiştir; diğer biyolojik tedavileri alan hastaların kayıttan önce en az 5 yarı ömürden oluşan bir arınma dönemini tamamlamaları gerekmiştir. Her üç çalışma da Kuzey Amerika, Avrupa, Güney Amerika ve Asya’da yapılmıştır. Hastalara 4 haftada bir IV infüzyon yoluyla uygulanan anifrolumab veya plasebo verilmiştir.
Çalışma1 (N=457) ve Çalışma 2 (N=362) tasarım açısından benzerdi.
Çalışma 1’de primer sonlanma noktası, başlangıca kıyasla 52. Haftada aşağıdaki kriterlerin her birini karşılama olarak tanımlanan SLE Yanıt Veren İndeksi (SRI-4) yanıtıydı:
• SLEDAI-2K’de başlangıca göre ≥ 4 puan azalma;
• Başlangıca göre 1 veya daha fazla BILAG A veya 2 veya daha fazla BILAG B kalemi ile tanımlanan, etkilenen yeni organ sisteminin olmaması;
• 3 noktalı PGA görsel analog skalasında (VAS) ≥ 0,30 puanlık bir artışla tanımlanan lupus hastalığı aktivitesinde başlangıca göre kötüleşme olmaması;
• Protokol tarafından izin verilen eşiklerin ötesinde kısıtlanmış ilaç kullanılmaması; • Tedavinin kesilmemesi.
Çalışma 2’de primer sonlanma noktası, 52. Haftadaki Britanya Adaları Lupus Değerlendirme Grubuna dayalı Bileşik Lupus Değerlendirmesi (BICLA) yanıtı olup, başlangıçta orta şiddetli
• Tüm başlangıç BILAG A’ların B/C/D’ye ve başlangıç BILAG B’lerin C/D’ye düşmesi ve diğer organ sistemlerinde >1 yeni BILAG A veya >2 yeni BILAG B ile tanımlanan
BILAG kötüleşmesi olmaması;
• SLEDAI-2K’de başlangıca göre kötüleşme olmaması; burada kötüleşme başlangıca göre > 0 puanlık bir artış olarak tanımlanır;
• Lupus hastalığı aktivitesinde başlangıca göre kötüleşme olmaması; burada kötüleşme 3
noktalı PGA VAS’ta ≥ 0,30 puanlık bir artış olarak tanımlanır;
• Protokol tarafından izin verilen eşiklerin ötesinde kısıtlanmış ilaç kullanılmaması; • Tedavinin kesilmemesi.
Her iki çalışmada yer alan sekonder etkililik sonlanma noktaları, OCS azalmasının sürdürülmesini ve yıllık alevlenme oranını içermiştir. Her iki çalışma da anifrolumab 300 mg’ın etkililiğini plaseboya karşı değerlendirmiştir.
Her iki çalışmada da hasta demografisi genel olarak benzerdi; Çalışma 1 ve 2’de sırasıyla; ortanca yaş 41,3 ve 42,1 (aralık 18-69) idi, %4,4 ve %1,7 >65 yaş, %92 ve %93 kadın, %71 ve %60 Beyaz, %14 ve %12 Siyah /Afrikalı Amerikalı ve %5 ve %17 Asyalı idi. Her iki çalışmada da hastaların %72’si yüksek hastalık aktivitesine sahipti (SLEDAI-2K skoru ≥10). Çalışma 1 ve 2’de sırasıyla, hastaların %47 ve %49’unda en az 1 organ sisteminde şiddetli hastalık (BILAG A) ve %46 ve %47’sinde en az 2 organ sisteminde orta şiddetli hastalık (BILAG B) mevcuttu. En sık olarak etkilenen organ sistemleri (başlangıçta BILAG A veya B), mukokutanöz sistem (Çalışma 1: %87, Çalışma 2: %85) ve kas-iskelet sistemi (Çalışma 1: %89, Çalışma 2: %88) idi.
Çalışma 1 ve 2’de, hastaların %90’ı (her iki çalışma) anti-nükleer antikorlar (ANA) açısından ve %45 ve %44’ü anti-çift sarmallı DNA (anti-dsDNA) antikorları açısından seropozitifti; Hastaların %34 ve %40’ında düşük C3 ve %21 ve %26’sında düşük C4 mevcuttu.
Başlangıçta eşlik eden standart tedavi ilaçları arasında oral kortikosteroidler (Çalışma 1: %83, Çalışma 2: %81), antimalaryaller (Çalışma 1: %73, Çalışma 2: %70) ve immünosupresanlar (Çalışma 1: %47, Çalışma 2: %48; azatiyoprin, metotreksat, mikofenolat ve mizoribin dâhil) bulunmaktadır. Başlangıçta OCS (prednizon veya eşdeğeri) alan hastalar için ortalama günlük doz, Çalışma 1’de 12,3 mg ve Çalışma 2’de 10,7 mg idi. 8-40. Hafta aralığında, başlangıç OCS ≥ 10 mg/gün olan hastaların, hastalık aktivitesinde kötüleşme olmadığı sürece, OCS dozlarını ≤ 7,5 mg/gün olarak azaltmaları gerekmiştir.
BICLA ve SRI(4) yanıtıyla ilgili olarak, 52. Haftadan önce tedaviyi bırakan hastalar yanıt vermeyen hastalar olarak kabul edilmiştir. Çalışma 1 ve 2’de sırasıyla anifrolumab alan 35 (%19) ve 27 (%15) hasta ve plasebo alan 38 (%21) ve 52 (%29) hasta 52. Haftadan önce tedaviyi bırakmıştır. Sonuçlar Tablo 2’de sunulmaktadır.
Tablo 2: Çalışma 1 ve Çalışma 2’de SLE’li yetişkinlerde elde edilen etkililik sonuçları
52. Haftada BICLA yanıtı*
Yanıt veren oranı, % (n/N)
30,2
(55/184)
31,5
(57/182)
Fark % (%95 GA)
BICLA yanıtının bileşenleri: BILAG iyileşmesi, n (%)†
SLEDAI-2K’da olmaması, n (%)†
PGA’da
olmaması, n (%)†
Tedaviyi bırakmayan, n (%)
verilen
eşiğin ötesinde kısıtlanmış ilaç kullanılmaması, n (%)
85 (47,2)
121 (67,2)
117 (65,0)
145 (80,6) 140 (77,8)
58 (31,5)
104 (56,5)
105 (57,1)
146 (79,3) 128 (69,6)
88 (48,9)
122 (67,8)
122 (67,8)
153 (85,0) 144 (80,0)
59 (32,4) 94 (51,6)
95 (52,2)
130 (71,4) 123 (67,6)
52. Haftada SRI-4 yanıtı*
43,0
(79/184)
55,5
(100/180)
37,3
(68/182)
Fark % (%95 GA)
Sürekli OCS azalması‡
33,1
(34/102)
Fark % (%95 GA)
Alevlenme oranı
oranı
tahmini, (%95 GA)
0,57
(0,53, 0,76)
0,68
(0,52, 0,90)
0,43
(0,31, 0,59)
0,64
(0,47, 0,86)
Oran tahmini (%95 GA)
BICLA: Britanya Adaları Lupus Değerlendirme Grubuna Dayalı Bileşik Lupus Değerlendirmesi; BILAG: Britanya Adaları Lupus Değerlendirme Grubu, PGA: Hekimin Global Değerlendirmesi; SLEDAI-2K: Sistemik Lupus Eritematozus Hastalığı Aktivite İndeksi 2000; SRI-4: SLE Yanıt Veren İndeksi. Tüm hastalara standart tedavi uygulanmıştır.
* BICLA ve SRI(4), tedavinin kesilmesinin veya kısıtlı ilaç kullanımının yanıt kriterlerinin bir parçası olduğu bileşik tahmin varyansına dayanmaktadır.
† Tedaviyi bırakan veya kısıtlı ilaçları protokolün izin verdiği eşiğin ötesinde kullanan hastalar yanıt vermeyen hastalar olarak kabul edilir.
‡ Başlangıçta OCS ≥ 10 mg/gün olan hasta alt grubu. Yanıt verenler, 40. Haftada OCS ≤ 7,5 mg/gün’e düşen ve bunu 52. Haftaya kadar sürdüren hastalar olarak tanımlanmıştır.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim
SAPHNELO® intravenöz infüzyon yoluyla uygulanır.
Dağılım
Popülasyon farmakokinetiği analizine dayalı olarak, anifrolumab için tahmini merkezi ve periferik dağılım hacimleri, 69,1 kg’lık bir hasta için sırasıyla 2.93 L (%26,9 VK bireyler arası değişkenlik ile) ve 3,3 L’dir.
Biyotransformasyon
Anifrolumab bir proteindir, bu nedenle spesifik metabolizma çalışmaları yapılmamıştır.
SAPHNELO®, hedef IFNAR aracılı eliminasyon yolağı ve retiküloendotelyal sistem tarafından elimine edilir; burada SAPHNELO®’nun vücutta yaygın olarak dağılmış proteolitik enzimler tarafından küçük peptitlere ve ayrı ayrı aminoasitlere parçalanması beklenir.
Eliminasyon
IFNAR1 aracılı klirens doygunluğu nedeniyle, maruz kalma artışları doz orantılıdan daha fazladır.
Popülasyon FK’sı modellemesinden, tahmini tipik sistemik klerens (KL), %33,0 bireyler arası VK değişkenlik ile 0,193 L/gündür. Medyan KL, 1 yıllık tedaviden sonra %8,4 ile zaman içerisinde yavaş yavaş azalır.
Popülasyon FK analizine göre, anifrolumab bir yıl süreyle verildiğinde, son anifrolumab dozundan yaklaşık 16 hafta sonra hastaların çoğunda (%95), serum konsantrasyonları tespit sınırının altında olmuştur.
Doğrusal/Doğrusal olmayan durum
Anifrolumabın farmakokinetiği (FK), 4 haftada bir 100 ila 1000 mg arasında değişen IV dozlarını takiben SLE’li yetişkin hastalarda ve tek bir dozun ardından sağlıklı gönüllülerde incelenmiştir.
Anifrolumab, 100 mg ila 1000 mg doz aralığında doğrusal olmayan PK sergiler. PK maruziyeti, her 4 haftada bir 300 mg’ın altındaki dozlarda (önerilen doz) daha hızlı azalmıştır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Sistemik klerenste yaş, ırk, etnik köken, bölge, cinsiyet, IFN durumu veya vücut ağırlığına dayalı klinik olarak anlamlı, doz ayarlaması gerektiren bir fark yoktur.
Yaşlı hastalar (65 yaş ve üzerindeki hastalar)
Popülasyon FK analizine göre, yaş (18 ila 69 yaş arası) anifrolumabın klerensini etkilememiştir;
65 yaş ve üzeri 20 (%3) hasta bulunmuştur. Klinik çalışmalarda anifrolumab alan yaşlı ve genç hastalar arasında güvenlilik veya etkililik açısından genel bir farklılık gözlenmemiştir. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
eGFR (30-59 mL/dak/1,73 m2) değerlerinde hafif (60-89 mL/dak/1,73 m2) ve orta derecede düşüş olan SLE hastalarında ve normal böbrek fonksiyonuna sahip hastalarda (≥90 mL/dak/1,73 m2) benzerdir. eGFR’de ciddi düşüş veya son evre böbrek hastalığı (<30 mL/dk/1,73 m2) olan SLE hastaları klinik çalışmalardan hariç tutulmuştur; anifrolumab böbrekler yoluyla atılmaz.
UPCR değeri >2 mg/mg olan hastalar klinik çalışmalardan hariç tutulmuştur. Popülasyon FK analizlerine dayalı olarak, artmış idrar protein/kreatinin oranı (UPCR), anifrolumab klerensini önemli ölçüde etkilememiştir.
Karaciğer yetmezliği
Karaciğer yetmezliğinin anifrolumab üzerindeki etkisini araştırmak için özel klinik çalışmalar yapılmamıştır.
Bir IgG1 monoklonal antikoru olarak, anifrolumab esas olarak katabolizma yoluyla elimine edilir ve hepatik enzimler yoluyla metabolizmaya uğraması beklenmez, bu şekilde, karaciğer fonksiyonundaki bu tip değişikliklerin anifrolumabın eliminasyonu üzerinde herhangi bir etkisi olması muhtemel değildir. Popülasyon farmakokinetiği analizlerine göre, başlangıç karaciğer fonksiyonu biyobelirteçleri (ALT ve AST ≤2.0 × ULN ve toplam bilirubin) anifrolumab klerensi üzerinde klinik olarak anlamlı bir etkiye sahip değildir.
İlaç-İlaç Etkileşimi
Anifrolumab ile formal bir ilaç etkileşimi çalışması yapılmamıştır. Anifrolumabın, birlikte uygulanan ilaçların farmakokinetiği üzerinde bir etkisi olması beklenmemektedir.
Popülasyon FK analizlerine göre, oral kortikosteroidler, antimalaryaller, immünosupresanlar [azatioprin, metotreksat, mikofenolat ve mizoribin dâhil], NSAİİ’ler, ACE inhibitörleri, HMG- CoA redüktaz inhibitörleri) anifrolumabın FK’sını önemli ölçüde etkilememiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik dışı
Klinik dışı veriler, sinomolgus maymunlarında yapılan konvansiyonel güvenlilik farmakolojisi çalışmalarına veya tekrarlanan doz toksisitesi çalışmalarına dayalı olarak insanlar için özel bir tehlike ortaya koymamaktadır.
Mutajenisite ve karsinojenisite
Anifrolumab monoklonal bir antikor olduğundan, bu tip genotoksisite ve karsinojenisite çalışmaları yürütülmemiştir.
IFNAR1 blokajına ilişkin kemirgen modellerinde, artmış karsinojenik potansiyel gözlenmiştir. Bu bulguların klinik önemi bilinmemektedir.
Üreme toksisitesi
Gelişimsel toksisite
Sinomolgus maymunlarında yapılan bir doğum öncesi ve sonrası gelişim çalışmasında, embriyo-fetal kayıp insidansında artış görülmüştür; bu bulguların insidansı geçmişteki kontrol değerleri içindeydi ve istatistiksel olarak anlamlı değildi. Bu bulguların insanlar için anlamlı
Fertilite
doğrudan
değerlendirilmemiştir. 9 aylık tekrarlanan doz çalışmasında, sinomolgus maymunlarında haftada bir kez 50 mg/kg’a varan dozlarda (EAA bazında MRHD’nin yaklaşık 58 katı) semen analizi, spermatogenez evrelemesi, adet döngüsü, organ ağırlıkları ve üreme organlarındaki histopatolojik bulgulara ilişkin dolaylı ölçümler üzerinde anifrolumab ile ilişkili hiçbir advers olay görülmemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
L-histidin
L-histidin hidroklorür monohidrat
L-lizin hidroklorür
α,α-Trehaloz dihidrat Polisorbat 80
Enjeksiyonluk su
6.2. Geçimsizlikler
Geçimsizlik çalışmaları olmadığından bu tıbbi ürün başka tıbbi ürünler ile karıştırılmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
Açılmamış flakon
36 ay
Seyreltilmiş infüzyonluk çözelti
Kimyasal ve fiziksel kullanım stabilitesi 2°C – 8°C’de 24 saat ve 25°C’de 4 saattir.
Mikrobiyolojik
Hemen
kullanılmazsa, kullanım öncesi saklama süreleri ve koşulları kullanıcının sorumluluğundadır ve normalde 2°C – 8°C’de 24 saati geçmez.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
Açılmamış flakon 2-8°C arasında buzdolabında saklayınız.
Işıktan korumak için orijinal ambalajında
saklayınız. Dondurmayınız. Çalkalamayınız
Seyreltilmiş infüzyon çözeltisi
Tıbbi ürünün seyreltilmesinden sonraki saklama koşulları için bkz. Bölüm 6.3.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Elastomerik tıpalı ve gri açılır kapanır alüminyum contalı şeffaf tip I cam flakonda 2,0 mL konsantre.
1 flakonluk ambalaj boyutu
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler SAPHNELO®, tek dozluk bir flakon olarak takdim edilir. İnfüzyon çözeltisi bir sağlık
kullanılarak
şekilde hazırlanmalı
ve uygulanmalıdır:
Çözeltinin hazırlanması
1. Flakonda partiküler madde ve renk bozulması olup olmadığı görsel olarak incelenir.
SAPHNELO®, berrak ila opelesan, renksiz ila hafif sarı bir çözeltidir. Çözelti bulanıksa, rengi değişmişse veya görünür parçacıklar varsa flakonu atınız. Flakonu çalkalamayınız.
2. 100 mL’lik bir infüzyon torbasından 2,0 mL sodyum klorür 9 mg/mL (%0,9) enjeksiyonluk çözelti çekiniz ve bunu atınız.
3. Bir infüzyon torbasında 2,0 mL SAPHNELO® infüzyon çözeltisini 9 mg/mL (%0,9) sodyum klorür enjeksiyonluk çözeltisiyle 100 mL’ye seyreltiniz.
4. Çözeltiyi nazikçe ters çevirerek karıştırınız. Çalkalamayınız.
5. Şişede kalan herhangi bir konsantre atılmalıdır.
6. İnfüzyon çözeltisinin hazırlandıktan hemen sonra uygulanması tavsiye edilir.
İnfüzyon çözeltisi buzdolabında saklandıysa (bkz. Bölüm 6.3), uygulamadan önce oda sıcaklığına (15 ila 25°C) gelmesi beklenir.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
AstraZeneca İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.
Büyükdere Cad. Yapı Kredi Plaza B Blok
Kat 3-4 34330 Levent-İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİİlk ruhsat tarihi: 05.06.2024
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ