S

SALAZOPYRIN 500 MG 50 ENTERIK TABLET

Temel Etkin Maddesi:

salisilazosülfapiridin

Üreten İlaç Firması:

PFİZER PFE İLAÇLARI ANONİM ŞİRKETİ

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

salisilazosülfapiridin

Üreten İlaç Firması:

PFİZER PFE İLAÇLARI ANONİM ŞİRKETİ

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8681308044839

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

355,31 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8681308044839

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

355,31 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – J – ANTİENFEKTİFLER (SİSTEMİK), J01 SİSTEMİK ANTİBAKTERİYELLER, J01E SÜLFONAMİDLER VE TRİMETOPRİM, J01EB Kısa etkili sülfonamidler, J01EB04, salisilazosülfapiridin

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – J – ANTİENFEKTİFLER (SİSTEMİK), J01 SİSTEMİK ANTİBAKTERİYELLER, J01E SÜLFONAMİDLER VE TRİMETOPRİM, J01EB Kısa etkili sülfonamidler, J01EB04, salisilazosülfapiridin

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

SALAZOPYRİN® 500 mg enterik tablet
Ağızdan alınır.

Etkin madde:Her enterik tablet 500 mg salisilazosülfapiridin (sülfasalazin) içerir.
Yardımcı maddeler:Kolloidal anhidrus silica,magnezyum stearat (E572), prejelatinize nişasta, selüloz asetat fitalat, propilen glikol (E1520), karnauba mumu

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

• Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. • Eğer ilave sorularınız olursa lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

• Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.

• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:

1.SALAZOPYRİN nedir ve ne için kullanılır?

2.SALAZOPYRİN’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.SALAZOPYRİN nasıl kullanılır?

4.Olası yan etkiler nelerdir?

5.SALAZOPYRİN’in saklanması

Başlıkları yer almaktadır.

1. SALAZOPYRİN nedir ve ne için kullanılır?

SALAZOPYRİN 500 mg enterik tabletteki etkin madde salisilazosülfapiridindir (sülfasalazin). Sülfasalazin intestinal antienflamatuvar (iltihaba karşı) ajanlar olarak adlandırılan bir ilaç grubunda yer alır.

SALAZOPYRİN sarı-oranj renkli 50 adet film tablet içeren blister ambalajlarda bulunmaktadır.

SALAZOPYRİN, steroid yapıda olmayan iltihap giderici ilaçlarla tedaviye yanıt vermeyen, eklemlerde ağrı ve şekil bozukluğuna neden olan romatoid artritli hastaların tedavisinde ve iltihaplı bağırsak hastalıklarının tedavisinde (ülseratif kolit, aktif Crohn hastalığı) kullanılır.

Kendinizi daha iyi hissetmezseniz veya daha kötü hissederseniz doktorunuza danışınız.

2. SALAZOPYRİN’ i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

Doktorunuz SALAZOPYRİN’e başlamadan önce ve tedavinin ilk üç ayı boyunca her iki haftada bir, tam kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testleri yapacaktır. İkinci üç aylık dönem boyunca, aynı testler ayda bir kez ve daha sonra üç ayda bir kez ve klinik açıdan gerekli görüldüğünde yapılmalıdır. SALAZOPYRİN tedavisi boyunca idrar tahlili ve böbrek fonksiyonu değerlendirmesi de periyodik

1

olarak yapılmalıdır. İlerleyen dönemlerde ise doktorunuz uygun gördüğü şekilde tedavinizi takip edecektir.

SALAZOPYRİN’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
– Sülfonamid (örn. belirli bir antibiyotik türü) veya salisilatlara (örn. aspirin) karşı aşırı duyarlılığınız varsa,
– Bağırsak veya idrar yolunda tıkanıklık durumu var ise,

Bir kan pigmenti rahatsızlığı olan “porfiri” var ise kullanmayınız. – İki yaşından küçük çocuklarda kullanmayınız.

SALAZOPYRİN’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ

Kan ve idrar testlerinizin sonuçlarını etkileyebileceği için SALAZOPYRİN veya sülfasalazin içeren başka bir ürün kullanıyorsanız veya yakın zamanda kullandıysanız doktorunuza bildiriniz.

Eğer; –


Herhangi bir karaciğer/böbrek probleminiz varsa veya karaciğerinizi/böbreğinizi etkileyen bir hastalığınız varsa, lütfen doktorunuzu durumdan haberdar ediniz.

Doktorunuz tarafından size, vücudunuzda glikoz-6-dehidrogenaz olarak bilinen ve kırmızı kan hücrelerinin normal şekilde çalışmasına yardımcı olan bir enzimin yeterince bulunmadığı kalıtsal bir hastalığınız olduğu söylendiyse,
Çocuksanız ve artritiniz (eklemlerde vücut tarafından üretilen bir iltihap) varsa,
Tekrarlayan kronik enfeksiyon geçmişiniz veya sizi enfeksiyonlara yatkın hale getirebilecek altta yatan bir rahatsızlığınız varsa.

Daha önce astım atağı (astım, akciğerlerdeki küçük hava yollarının iltihabından kaynaklanan bir hastalık) geçirdiyseniz doktorunuza bildiriniz.

SALAZOPYRİNkullanımı ile, sıklıkla gövdede merkezi kabarcıklanmalarla görülen kırmızımsı lekeler veya dairesel yaralarla ortaya çıkan, hayatı tehdit edebilecek deri döküntüleri (eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz) bildirilmiştir. Ek belirtiler arasında ağızda, boğazda, burunda, cinsel organlarda ülserler (yara) ve konjunktivit (kırmızı ve şişmiş gözler) bulunur. Yaşamı tehdit eden bu deri döküntüleri genellikle gribe benzer semptomlarla birlikte görülür. Döküntü, yaygın kabarcıklanma veya cildin soyulmasına kadar ilerleyebilir. Ciddi cilt reaksiyonlarının ortaya çıkması için en yüksek risk, tedavinin ilk haftalarındadır.

SALAZOPYRİNkullanımı ile eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu ya da toksik epidermal nekroliz yaşadıysanız, herhangi bir zamanda tekrar SALAZOPYRİN kullanmamalısınız. Deri döküntüsü ya da bu gibi deri veya mukozal belirti ve semptomlardan herhangi biri ile karşılaşırsanız SALAZOPYRİN kullanmayı bırakınız ve derhal doktorunuza danışarak bu ilacı kullandığınızı belirtiniz.

SALAZOPYRİN dahil çeşitli ilaçları kullanan hastalarda, eozinofili ve sistemik semptomlar ile birlikte ilaç döküntüsü (DRESS) gibi hayati tehdit oluşturan ciddi alerjik reaksiyonlar bildirilmiştir. Döküntü belirgin olmasa bile ateş veya şişmiş lenf düğümleri gibi aşırı duyarlılığın erken belirtilerinin meydana gelebileceğini belirtmek önemlidir. Bu tip belirti veya semptomlar varsa derhal doktorunuza danışmalısınız. Belirtiler veya semptomlar için alternatif bir neden belirlenemezse SALAZOPYRİN kullanımı kesilmelidir.

2

Sistemik başlangıçlı jüvenil idiopatik artritte (Still hastalığı) ciddi yan etki oluşturabileceği için SALAZOPYRİN’in kullanımı tavsiye edilmez.

Kan, böbrek, karaciğer ve idrar testleri
Doktorunuz tedaviye başlamadan önce ve tedavi sırasında düzenli olarak kanınızı ve böbreklerinizi kontrol etmek için kan testleri yapacaktır. Ayrıca tedaviye başlamadan önce ve düzenli aralıklarla enzim (karaciğer fonksiyon testleri) olarak bilinen karaciğeriniz tarafından üretilen maddeleri de ölçecektir. Ayrıca idrarınızı protein ve kan açısından test edebilirler.

Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

SALAZOPYRİN’ in yiyecek ve içecek ile kullanılması Tabletler tercihen yemeklerden sonra alınabilir.

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Hamileyseniz, emziriyorsanız, hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız veya hamile kalmayı planlıyorsanız bu ilacı kullanmadan önce mutlaka doktorunuzla konuşun. Doktorunuz bu ilacı kullanıp kullanmamanız veya tedaviye devam edip etmemeniz konusunda sizi yönlendirecektir.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Bu ilacı alırken emzirmekten kaçınmalısınız. SALAZOPYRİN kullanan emziren annelerin bebeklerinde ishal veya dışkıda kan bildirilmiştir.

Araç ve makine kullanımı
SALAZOPYRİN’in araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde bilinen bir etkisi yoktur.

SALAZOPYRİN’ in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Bu ilaç her tablet başına 6,87 mg propilen glikol içerir.

Yardımcı maddelerden herhangi birine karşı alerjiniz var ise kullanmayınız.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı

Aşağıdaki ilaçlardan birini alıyorsanız, doktorunuza mutlaka söyleyiniz.Özellikle aşağıdaki ilaçlar Salazopyrin ile etkileşime girebilir:
– Kalp yetmezliğini tedavi etmek için kullanılan digoksin
– İdrar yolu enfeksiyonları tedavisinde kullanılan bir antibiyotik olan metenamin
– Organ nakli ve eklemlerde ağrı ve şekil bozukluğuna neden olan devamlı bir hastalık (romatoid artrit) gibi belli kronik iltihap rahatsızlıklarında vücudunuzun bağışıklık yanıtını baskılamaya yardımcı olarak kullanılan ilaçlar – azatiyoprin ve merkaptopürin
– Eklemlerde ağrı ve şekil bozukluğuna neden olan devamlı bir hastalık (romatoid artrit) tedavisinde kullanılan metotreksat
– Yüksek kan şekeri/diyabet için kullanılan herhangi bir ilaç

Bazen hamileliğin ilk birkaç haftasında sinir yolu (nöral tüp) bozukluklarını (örn. Spina Bifida) azaltmada kullanılan folat.

3

Eğer reçeteli veya reçetesiz herhangi bir ilaç kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise, lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3. SALAZOPYRİN nasıl kullanılır?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:

Doktorunuz farklı şekilde önermediği sürece aşağıdaki durumlarda normal dozlar şu şekildedir:

İltihaplı Bağırsak Hastalıkları:

Ülseratif Kolit

Yetişkinler ve yaşlılar

Ağır atak: SALAZOPYRİN tabletler günde 4 defa 2-4 tablet olacak şekilde optimum tedavinin bir parçası olarak steroidler adı verilen bir ilaç grubu ile birlikte kullanılır. Gece ile gündüz dozu arasındaki aralık 8 saati geçmemelidir.

Orta şiddetli atak: Günde 4 defa 2-4 tablet olacak şekilde steroidler ile birlikte kullanılabilir.

Hafif atak: Günde 4 defa 2 tablet olacak şekilde steroidler ile birlikte veya tek başına kullanılır.

İdame tedavisi: Alevlenme kontrol altına alındıktan sonra doz, yavaş yavaş günde 4 tablete azaltılır.

Doktorunuz, dozlarınızın nasıl azaltılması gerektiğini size söyleyecektir. Diğer alevlenmeleri durdurmak için bir süre bu düşük doza devam edebilirsiniz.

6 Yaş ve Üzeri
Doktorunuz çocuğunuzun vücut ağırlığına göre kullanılması gereken dozu size söyleyecektir.

Crohn hastalığı

Aktif Crohn hastalığında SALAZOPYRİN ülseratif kolit ataklarında kullanıldığı şekilde uygulanmalıdır.

Romatoid artrit

Yetişkinler ve yaşlılar
Tedavinin başlangıç dozu günde 1 defa SALAZOPYRİN 500 mg tablettir ve doz aşağıdaki tabloya göre arttırılır:

1. Hafta

2. Hafta

3. Hafta

4. Hafta

Sabah

1 tablet

1 tablet

2 tablet

Akşam

1 tablet

1 tablet

2 tablet

2* tablet

*Günde 6 tabletten fazla almayınız.

Etkisini hissetmeye başladığınızda, eklemlerinizde özellikle sabahları daha az tutulma olacaktır. Etkilerin görülmesi için birkaç hafta geçmesi gerekebilir.

SALAZOPYRİN dozu tedaviye vereceğiniz cevaba ve SALAZOPYRİN’e karşı toleransınıza göre doktorunuz tarafından ayarlanacaktır.

4

Doktorunuz SALAZOPYRİN ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Tedaviyi erken kesmeyiniz.

İlacı nasıl kullanacağınızdan emin değilseniz, doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Uygulama yolu ve metodu:
Tabletler bir bardak su ile bütün olarak yutulmalıdır. Tabletleri ezmeyiniz, kırmayınız veya çiğnemeyiniz.

Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:

SALAZOPYRİN dozu kiloyla orantılı olarak hesaplanır.

Doktorunuz çocuğunuzun vücut ağırlığına göre kullanılması gereken dozu size söyleyecektir.

Altı yaşın altındaki çocuklarda SALAZOPYRİNkullanılmamalıdır.

Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlılarda doz kısıtlamasına gerek yoktur. Yetişkinlerde uygulanan doz ile aynıdır.

Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği:

SALAZOPYRİN kullanımında oluşacak muhtemel yararın, ilacın kullanımına bağlı riskten daha fazla olduğu durumlar dışında; böbrek fonksiyon bozuklukları olan hastalarda SALAZOPYRİN kullanılmamalıdır.

Karaciğer yetmezliği:

SALAZOPYRİN kullanımında oluşacak muhtemel yararın, ilacın kullanımına bağlı riskten daha fazla olduğu durumlar dışında; karaciğer fonksiyon bozuklukları olan hastalarda SALAZOPYRİN kullanılmamalıdır.

Eğer SALAZOPYRİN’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz varsa, doktorunuz veya eczacınızla konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla SALAZOPYRİN kullandıysanız:

Doz aşımının en yaygın belirtileri bulantı ve kusmadır. Bunlardan herhangi birini yaşarsanız, çok fazla tablet aldıysanız (aşırı doz) veya ilacınızı bir çocuk kullandıysa derhal size en yakın hastanenin acil servisine başvurunuz veya doktorunuza söyleyiniz.

Lütfen bu kullanma talimatını ve tabletleri hastanenin acil servisine veya doktorunuza götürünüz.

SALAZOPYRİN’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

SALAZOPYRİN’i kullanmayı unutursanız:

Eğer bir dozu almayı unutursanız, bir sonraki dozu normal zamanında alınız. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

5

SALAZOPYRİN ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
Doktorunuz önermediği sürece ilacı kullanmayı bırakmayınız ve doktorunuza danışmadan ilacın dozunu değiştirmeyiniz. Doktorunuz ilacın bırakılması konusunda sizi yönlendirecektir.

Bu ilacın kullanımı hakkında ilave sorularınız olursa doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

4. Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi, SALAZOPYRİN’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Aşağıdakilerden biri olursa SALAZOPYRİN’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:

•Hırıltı, soluk almada güçlük, göz kapaklarının, yüzün veya dudakların şişmesi, döküntü veya kaşıntı (özellikle de tüm vücudu etkiliyor ise)
•Cildinizde kabarmaya neden olan bir döküntü meydana gelirse (ağız ve dili de etkileyebilir). Bazıları ölümcül olabilen deri döküntüleri (eksfoliyatif dermatit, Stevens- Johnson sendromu ya da toksik epidermal nekroliz) çok nadir olarak bildirilmiştir (bazı muhtemel semptomların listesi için Bölüm 2’ye bakınız). Bu durumda doktorunuz tedaviyi durduracaktır.

•Cildinizde döküntü, soyulma ve kabarma ile seyreden ağır bir hastalığınız varsa (bazen yanaklarda ve burun üzerinde olabilir). Hastalığınız güneş ışığı ile başlayabilir veya şiddetlenebilir. Böyle bir durum söz konusu olursa ilacı kullanmayı kesiniz, güneş ışığından korununuz ve hemen doktorunuz ile irtibata geçiniz.

•Genel olarak iyi hissetmiyor iseniz, ateşiniz, eklem ağrınız, kurdeşen, döküntü, kaşıntı veya salgı bezlerinizde şişlik varsa. Bu belirtiler serum hastalığına işaret ediyor olabilir. Böyle bir durum söz konusu olursa doktorunuz tedaviyi durduracaktır.

•Eğer emziriyorsanız ve yenidoğanın dışkısında kan veya ishalli dışkı fark ederseniz bu ilacı almayı bırakınız.

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır.

Çok yaygın : 10 hastanın birinden fazla görülebilir.

Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.

Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek : 1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Çok seyrek : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.

Bilinmiyor : Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:
•Anlayamadığınız bir kanama fark ederseniz
•Çürükler, ateş, döküntü, solgunluk, şiddetli boğaz ağrısı veya yorgunluk fark ederseniz.

Bunlar kırmızı kan hücresi, beyaz kan hücresi veya kan pulcuğu (trombosit) sayılarında azalma dahil kandaki bir anormalliğin ilk belirtileri olabilir. Doktorunuz bu tür etkilerin kontrolü amacıyla sizden periyodik olarak kan örneği alacaktır. Kan testlerinin sonuçlarını beklerken tedavinizi kesin.Bunlar SALAZOPYRİN’in hafif yan etkileridir.

6

Meydana gelebilecek diğer yan etkiler:

Çok yaygın:
•Hazımsızlık, mide yanması
•Bulantı

Yaygın:
•Sersemlik/baş dönmesi
•Uyumada güçlük
•Baş ağrısı
•Tat almada değişiklik
•Karın ağrısı
•Diyare
•Kusma
•Kulak çınlaması
•Göz çevresinde kan oturması
•Ağız ve diş eti mukozasının iltihaplanması •Öksürük
•Deride kaşıntı
•Deride mor renk değişiklikleri
•Eklem ağrısı
•İdrarda protein
•Ateş
•Beyaz kan hücresi sayısında azalma (lökopeni)

Yaygın olmayan:
•Depresyon
•Nöbetler, sarsıntılı ve kontrol edilemeyen hareketler •Denge kaybı
•Nefes darlığı
•Saç dökülmesi
•Kurdeşen
•Göz çevresinde ve yüzde şişkinlik
•Trombosit sayısında azalma (trombositopeni)
•Kan damarı iltihabı (vaskülit)
•Karaciğer enzimlerinde artış
•Cildin veya göz akının sarılaşması (sarılık)

Bilinmiyor:
•Kalın bağırsağın iltihaplanması (psödomembranöz kolit)
•Ağır diyare
•Beyaz kan hücreleri sayısında ani azalma (agranülositoz),
•Kansızlık (kemik iliği yetmezliğinden kaynaklanan kansızlık (aplastik anemi), kırmızı kan hücrelerinin yıkımının üretiminden daha fazla olmasından kaynaklı kansızlık (hemolitik anemi), Heinz body anemisi (Heinz isimli özel cisimciğin kırmızı kan hücrelerinde görülmesi ile karakterize kansızlık), B12 vitamini ve folik asit eksikliği sonucu oluşan bir kansızlık tipi (megaloblastik anemi))
7

•Dolaşımdaki kanda pıhtılaşmada rol alan protrombin (II numaralı pıhtılaşma faktörü) eksikliği (hipoprotrombinemi)
•Bir hastalık nedeniyle büyümüş lenf nodu (lenfadenopati), glandüler (Epstein-Barr virüsünün yol açtığı enfeksiyon hali) ateş, geçmeyen boğaz ağrısı
•Kanda büyük boy kırmızı kan hücrelerinin bulunması (makrositoz)
•Kanda methemoglobin (dokulara oksijen taşıyan protein olan hemoglobinin bir türevi) miktarında artış (methemoglobinemi)
•Kanda beyaz kan hücresi sayısında azalma (nötropeni)
•Tüm kan hücre tipi seviyelerinde azalma (pansitopeni)
•Vücudun alerji oluşturan maddelere karşı verdiği çok şiddetli yanıt, ani aşırı duyarlılık (anaflaksi)
•Orta ve küçük boy arterleri tutan bir damar iltihabı (polyarteritis nodosa)
•Tedavi amacıyla kullanılan serumlara karşı gelişen aşırı duyarlılık (serum hastalığı) •İştah kaybı
•Halüsinasyon (varsanı, hayal görme, olmayan şeyleri duymak, görmek ya da hissetmek) •Zihinsel durumda değişiklik
•Bakteri dışındaki etkenlerin neden olduğu beyin zarı iltihabı (aseptik menenjit)
•Hareket kontrolünde zorluğa bağlı yürüme bozukluğu (ataksi)
•Beyin dokusunda genelde dejeneratif değişikliklerin görüldüğü hastalık (ensefalopati) •El ve ayaklarda karıncalanma, hissizlik veya ağrı (periferik nöropati)
•Koku almada değişiklik
•Kalbi çevreleyen kesenin iltihaplanması (perikardit)
•Kalp kasının iltihaplanması (miyokardit)
•Kan dolaşımının zayıflaması nedeniyle cildin mavimsi renk alması (siyanoz) veya solgunluk
•Akciğerlerdeki küçük hava kesecikleri duvarlarının iltihabı ve kalınlaşması sonucu akciğer dokusunda oluşan yaralar (fibröz alveolit)
•Doku ve organlarda ezinofil adı verilen bir çeşit beyaz kan hücresi görülmesi (eozinofilik infiltrasyon)
•Akciğerlerdeki hava keselerinin çevresindeki doku ve boşluğu etkileyen bir grup solunum yolu hastalığı (interstisyel akciğer hastalığı)
•Ülseratif kolitin alevlenmesi (kalın bağırsağın iç yüzünü kaplayan tabakanın ödemli, ülserli ve iltihaplı hastalığı)
•Pankreasın iltihaplanması (pankreatit); karında ve yüzde şiddetli ağrıya neden olur •Yüzün her iki tarafındaki tükürük salgı bezlerinin iltihaplanması (parotit)
•Karaciğer yetmezliği; karaciğer iltihabı (hepatit)
•Bilinen herhangi bir karaciğer hastalığı bulunmaksızın, karaciğer fonksiyonlarının ani kaybı ve beraberinde karaciğere bağlı beyin hasarı ile seyredebilen klinik tablo (fulminant hepatit)
•Bazı deri hastalıkları (epidermal nekroliz (Lyell sendromu), Stevens-Johnson sendromu, eozinofili ve sistemik semptomlar ile birlikte ilaç döküntüsü (DRESS), toksik püstüloderma, eritem, eksantem, eksfoliyatif dermatit, fotoduyarlılık, liken planus) •Ciltte pullanma ile kendini gösteren bir hastalık (sistemik lupus eritematozus)
•Böbrek hasarına bağlı ortaya çıkabilen belirtiler (nefrotik sendrom)
•Böbrek iltihabı ve ağrısı (interstisyel nefrit), böbrek taşı
•İdrarda inorganik madde miktarında artış (kristalüri)
•İdrarda kan (hematüri)

8

•Erkeklerde geçici kısırlık (geri dönüşümlü oligospermi). Tedavinin kesilmesi sonucunda ortadan kalkar. Yine de normal doğum kontrolü kullanılmalıdır.

•Bağışıklık hücreleri tarafından mikroplar ya da virüsler yerine vücudun kendi hücrelerine karşı oluşturduğu antikorların uyarımı (oto-antikorların indüksiyonu)
•Deride döküntü, kızarıklık veya kabarma, egzama
•İdrar veya dışkının sarılaşması / turunculaşması; normaldir ve zararsızdır
•Folik asit eksikliği ve yorgunluk

Çok nadiren, sülfasalazin uzun kullanımlı yumuşak kontakt lenslerin kalıcı olarak lekelenmesine neden olmuştur.

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

Yan etkilerin raporlanması
Kullanma talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

5. SALAZOPYRİN’in saklanması
Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

25°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra SALAZOPYRİN’i kullanmayınız.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Ruhsat sahibi: Pfizer PFE İlaçları A.Ş. Şişli / İstanbul

Üretim yeri: Sanofi İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. 39780 Büyükkarıştıran Lüleburgaz/Kırklareli

Bu kullanma talimatı ……………. tarihinde onaylanmıştır.

9

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISAÜRÜNBİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

SALAZOPYRİN® 500 mg enterik tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde

Her enterik tablet 500 mgsalisilazosülfapiridin (sülfasalazin) içerir.

Yardımcı madde(ler):

Propilen glikol (E 1520)……………6,87 mg

Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1’e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Bağırsakta çözünen tablet

Sarı-turuncu renkte, elips şeklinde, konveks, enterik kaplı tablet

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1 Terapötik endikasyonlar

•Steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlara (NSAİİ) yanıt vermeyen romatoid artritli

hastaların tedavisinde,

•Ülseratif kolitin indüksiyon ve remisyon idame tedavisinde,

•Aktif Crohn hastalığının tedavisinde kullanılmak üzere endikedir.

4.2 Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

SALAZOPYRİN dozu hastalığın şiddetine ve hastanın SALAZOPYRİN’e karşı toleransına

göre aşağıdaki şekilde ayarlanmalıdır.

İltihaplı bağırsak hastalığı (Ülseratif Kolit)

Yetişkinler

Ağır atak: SALAZOPYRİN tabletler günde 4 defa 2-4 tablet olacak şekilde optimum tedavinin

bir parçası olarak steroidler ile birlikte kullanılabilir. Tabletlerin hızlı şekilde geçişi ilacın

etkililiğini azaltabilir. Gece dozları arasındaki aralık 8 saati geçmemelidir.

Orta şiddetli atak: Günde 4 defa 2-4 tablet olacak şekilde steroidler ile birlikte kullanılabilir.

Hafif atak: Günde 4 defa 2 tablet olacak şekilde steroidler ile kombine veya tek başına kullanılır.

İdame tedavisi: İyileşmenin başlamasıyla dozu kademeli olarak günde 4 tablete düşürün. İlacın

akut ataktan birkaç yıl sonra bırakılması bile nüks riskinde 4 kat bir artış ile bağlantılı

olduğundan, bu dozlama süresiz olarak devam ettirilmelidir.

1

Pediyatrik popülasyon (6 yaş ve üzeri):

Doz vücut ağırlığı oranında hesaplanır.

Akut atak veya nüks etme: Günde 40-60mg/kg
İdame dozajı: Günde 20-30 mg/kg

Crohn hastalığı

Aktif Crohn hastalığında SALAZOPYRİN ülseratif kolit ataklarında kullanıldığı şekilde uygulanmalıdır.

Romatoid artrit

Uzun süre NSAİİ ile tedavi gören romatoid artritli hastalarda midede hassasiyet gözlenebilir. Bu nedenle bu hastalığın tedavisinde enterik kaplı SALAZOPYRİN tabletler aşağıdaki şekilde tavsiye edilmektedir:

Hasta günlük 1 tablet kullanımıyla tedaviye başlamalı, toleransa ve cevaba göre dozaj günde 4 defa veya 2-3 defa 1 tablet olana kadar, her hafta günlük 1 tablet arttırılır. Etkinin başlangıcı yavaştır ve 6 hafta boyunca belirgin bir etki gözlenmeyebilir. ESR ve C-reaktif protein azalması eklem hareketliliğindeki iyileşmeye eşlik etmelidir. NSAİİ’ler ile SALAZOPYRİN eş zamanlı kullanılabilir.

Uygulama şekli
SALAZOPYRİN, bir bardak su ile bütün olarak yutulmalıdır. Tabletler ezilmemeli, kırılmamalı veya çiğnenmemelidir. Tabletler tercihen yemeklerden sonra alınabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/karaciğer yetmezliği:

Muhtemel yararın, ilacın kullanımına bağlı riskten daha fazla olduğu durumlar dışında; böbrek ve karaciğer fonksiyon bozuklukları olan hastalarda SALAZOPYRİN kullanılmamalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

6 yaşın altında SALAZOPYRİN kullanılmamalıdır.

Geriyatrik popülasyon:

Dozaj ayarlamasına gerek yoktur.

4.3 Kontrendikasyonlar
Sülfasalazin, metabolitlerine veya yardımcı maddelerden herhangi birine, sülfonamidler veya salisilatlara karşı aşırı duyarlı olan hastalarda, porfirialı hastalarda, iki yaşından küçük çocuklarda kontrendikedir.

4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Sepsis ve pnömoni dahil olmak üzere miyelosupresyon ile ilişkili ciddi enfeksiyonlar bildirilmiştir. Sülfasalazin ile tedavi görürken yeni bir enfeksiyon gelişen hastalar yakından izlenmelidir. Bir hastada ciddi bir enfeksiyon gelişirse sülfasalazin uygulaması kesilmelidir.

2

Tekrarlayan veya kronik enfeksiyon öyküsü olan ya da enfeksiyonlara yatkın hale getirebilecek altta yatan rahatsızlıkları olan hastalarda sülfasalazin kullanımı düşünülürken dikkatli olunmalıdır.

Sülfasalazin tabletlere başlanmadan önce ve tedavinin ilk üç ayı boyunca iki haftada bir, diferansiyel beyaz hücre sayımı dahil tam kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır. Aynı testler, ikinci üç aylık dönem boyunca ayda bir kez ve sonrasında ise, üç ayda bir ve klinik açıdan endike olduğunda yapılmalıdır. Sülfasalazin tedavisine başlayan tüm hastalarda böbrek fonksiyonunun temel değerlendirmesinin (idrar tahlili dahil) yapılması gerekmektedir. Başlangıçta böbrek yetmezliği olan hastalarda, sülfasalazin tedavisi yalnızca yararların riskten fazla olduğu düşünülüyorsa başlatılmalıdır. Daha sonra, özellikle tedavinin ilk aylarında, başlangıçtaki böbrek fonksiyonu dikkate alınarak klinik değerlendirmeye dayalı olarak periyodik böbrek fonksiyonu takibi yapılmalıdır. Böbrek fonksiyonu kötüleşirse tedavi kesilmelidir. İdrar analizi ve böbrek fonksiyonu değerlendirmesi de, sülfasalazin tabletler ile tedavi boyunca periyodik olarak yapılmalıdır. Tedavinin takip eden döneminde ise, klinik olarak endike olan durumlarda hasta takip edilmelidir. SALAZOPYRİN tedavisi sırasında boğaz ağrısı, ateş, ciltte solukluk, purpura ya da sarılık gibi klinik bulguların görülmesi kemik iliği baskılanmasının, hemoliz ya da hepatotoksisitenin belirtisi olabilir. Bu durumda, kan testi sonuçları alınana kadar ilaç derhal kesilmelidir (bkz. Bölüm 4.4 “Laboratuvar testleriyle etkileşim”).

SALAZOPYRİN, potansiyel yararı riskinden fazla olmadıkça karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği veya kan diskrazisi olan hastalara verilmemelidir.

Ciddi alerjisi veya bronşiyal astımı olan hastalarda SALAZOPYRİN dikkatli kullanılmalıdır.

Şiddetli aşırı duyarlılık reaksiyonları hepatit, nefrit, miyokardit, mononükleoz benzeri sendrom (örn. psödomonükleoz), hematolojik anormallikler (hematofajik histiyositoz dahil) ve/veya eozinofilik infiltrasyon dahil pnömoni gibi iç organ tutulumlarını içerebilir.

SALAZOPYRİN dahil çeşitli ilaçları kullanan hastalarda, eozinofili ve sistemik semptomlar ile birlikte ilaç döküntüsü (DRESS sendromu) gibi ciddi, hayati tehdit oluşturan, sistemik aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Döküntü belirgin olmasa bile ateş veya lenfadenopati gibi aşırı duyarlılığın erken belirtilerinin meydana gelebileceğinin farkında olmak önemlidir. Bu tip belirti veya semptomlar varsa hasta derhal değerlendirilmelidir.

SALAZOPYRİN kullanımıyla ilişkili olarak çok nadiren ve bazıları ölümcül olabilen, eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz dahil ciddi deri reaksiyonları bildirilmiştir. Hastaların en çok tedavi seyrinin başlarında bu olaylarla ilgili en yüksek risk altında olduğu görülmektedir. Olguların çoğunda reaksiyon başlangıcı tedavinin ilk ayında meydana gelmektedir. Deri döküntüsü, mukoza lezyonları veya başka her türlü aşırı duyarlılık belirtisi ilk ortaya çıktığında SALAZOPYRİN kullanımı kesilmelidir.

Belirti veya semptomlar için alternatif bir etiyoloji belirlenemezse SALAZOPYRİN kullanımı kesilmelidir.

3

Çocuklarda eşlik eden sistemik başlangıçlı juvenil romatoid artrit hastalığıyla kullanımı serum hastalığı benzeri reaksiyon ile sonuçlanabilir. Bu nedenle bu hastalarda sülfasalazin önerilmez.

Glikoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hastalarda, SALAZOPYRİN hemolize neden olabileceği için, bu hastalar hemolitik anemi yönünden kontrol edilmelidir.

SALAZOPYRİN, folik asit emilimini ve metabolizmasını inhibe ettiği için folik asit eksikliği görülebilir (bkz. Bölüm 4.6). Folik asit eksikliğine bağlı olarak makrositoz ve pansitopeni gibi ciddi kan hastalıkları oluşabilir.Bu durum folik asit veya folinik asit (lökovorin) uygulanması ile düzeltilebilir.

Böbrek hasarı durumunda, kristalüri ve böbrektaşı oluşumunu önlemek amacıyla hasta uygun miktarda sıvı almalıdır.

Bazı durumlarda, SALAZOPYRİN ile tedavi edilen erkeklerde oligospermi ve infertilite görüldüğü bildirilmiştir. İlacın bırakılmasıyla 2-3 ay içinde bu etkiler ortadan kalkar.

Laboratuvar testleriyle etkileşim
Sülfasalazin veya metaboliti olan mezalamin/ mesalazine maruz kalan hastalarda, sıvı kromatografisi ile idrar normetanefrin ölçümlerinde yanlış pozitif test sonucuna neden olan olası etkileşimlere ilişkin çeşitli raporlar gözlemlenmiştir.

Sülfasalazin veya metabolitleri özellikle 340 nm’de ultraviyole absorbansını etkileyebilir ve bu dalga boyu civarındaki ultraviyole absorbansı ölçmek için NAD(H) veya NADP(H) kullanılan bazı laboratuvar analizleriyle etkileşime neden olabilir. Bu tahlillere örnek olarak üre, amonyak, LDH, α-HBDH ve glikoz verilebilir. Sülfasalazin tedavisi yüksek dozlarda verildiğinde alanin aminotransferaz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST), kreatin kinaz- kas/beyin (CK-MB), glutamat dehidrojenaz (GLDH) veya tiroksin ile de etkileşim gösterebilir. Kullanılan yöntem için laboratuvara danışılmalıdır. Sülfasalazin alan hastalarda bu laboratuvar sonuçlarının yorumlanması konusunda dikkatli olunmalıdır. Sonuçlar klinik bulgularla bağlantılı olarak yorumlanmalıdır.

4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

SALAZOPYRİN ile birlikte kullanıldığında, digoksin emiliminde azalma nedeniyle digoksinin serum seviyelerinin tedavi edici seviyelerin altında kaldığı bildirilmiştir.

Sülfonamidler bazı hipoglisemik ajanlar ile kimyasal olarak benzer özelliklere sahiptir. Sülfonamid kullanan hastalarda hipoglisemi gözlenmiştir. Eş zamanlı olarak sülfasalazin ve hipoglisemik ajanlar kullanan hastalar yakından takip edilmelidir.

Tiyopürin 6-merkaptopürin (veya ön ilacı olan azatiyoprin) ve oral sülfasalazinin birlikte kullanıldığı durumlarda, tiyopürin metiltransferaz enzimi SALAZOPYRIN tarafından inhibe edildiği için kemik iliği baskılanması ve lökopeni geliştiği bildirilmiştir.

4

Romatoid artritli hastalarda, sülfasalazin ve metotreksat birlikte kullanıldıklarında ilaçların

farmakokinetik özelliklerinin değişmediği bilindiği halde, bulantı gibi gastrointestinal yan

etkilerin görülme sıklığının arttığı belirtilmiştir.

Sülfasalazine veya metaboliti olan mesalamine/mesalazine maruz kalan hastalarda sıvı

kromatografisi ile idrar normetanefrin ölçümlerinde yanlış pozitif test sonucuna neden olan

olası etkileşimlere ilişkin birkaç rapor gözlemlenmiştir.

SALAZOPYRİN, metenamin ile etkileşime girebilir.

SALAZOPYRİN; hamileliğin ilk birkaç haftasında sinir tüp (nöral tüp) bozukluklarını (örn.

Spina Bifida) azaltmada kullanılan folat ile etkileşime girebilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.

Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.

4.6 Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

SALAZOPYRİN’in, çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanılmasının potansiyel yararı fetüse olan potansiyel risk ile karşılaştırılarak kontrasepsiyon yöntemi kullanılıp kullanılmayacağına karar verilmelidir.

Gebelik dönemi

Sülfasalazinin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Sıçanlar ve tavşanlar üzerinde yapılan üreme çalışmaları, fetüse zararlı etkileri olduğunu göstermemektedir. Oral sülfasalazin folik asit absorbsiyonunu ve metabolizmasını inhibe eder ve folik asit yetersizliğine neden olabilir. Gebelik sırasında sülfasalazine maruz kalan kadınların bebeklerinde sinir tüp (nöral tüp) bozuklukları olduğuna dair bildirimler mevcut olsa da sülfasalazinin bu hasarlardaki rolü belirlenmemiştir. Oluşabilecek zararlar tamamen göz ardı edilemeyeceği için, sülfasalazin hamilelik sırasında ancak çok gerekli olduğunda kullanılmalıdır.

Laktasyon dönemi

Sülfasalazin ve sülfapiridin, süte düşük miktarda geçer. Bu ilacı alırken hastalar emzirmekten kaçınmalıdır.

Sülfasalazin kullanmakta olan annelerin emzirdiği bebeklerde kanlı dışkı veya ishal bildirilmiştir. Bu sonucun bildirildiği vakalarda, annenin sülfasalazini bırakmasından sonra bebeklerde kanlı dışkı veya ishal ortadan kalkmıştır.

5

Üreme yeteneği/fertilite
Bazı durumlarda, erkeklerin SALAZOPYRİN ile tedavisi sırasında oligospermi ve infertilite görüldüğü bildirilmiştir. İlacın bırakılmasıyla 2-3 ay içinde bu etkiler ortadan kalkar.

4.7 Araç ve makine kullanımı üzerinde etkiler
SALAZOPYRİN’in araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde bir etkisi yoktur.

4.8 İstenmeyen etkiler

İstenmeyen etkilerin yaklaşık %75’i tedaviyi takip eden ilk 3 ay içerisinde, %90’ı devam eden 6 ay içerisinde gözlenir. Bazı istenmeyen etkiler doza bağımlıdır ve semptomlar genellikle dozun azaltılmasıyla ortadan kalkar.

Sülfasalazin intestinal bakteriler tarafından sülfapiridin ve 5-aminosalisilata parçalanır, bu nedenle sülfonamid veya salisilat bağımlı istenmeyen etkiler gözlenmesi muhtemeldir. Yavaş asetilatör hastalarda sülfapiridine bağlı istenmeyen etkiler daha çok gözlenir. En çok karşılaşılan istenmeyen etkiler bulantı, baş ağrısı, kızarıklık, iştah kaybı ve sıcaklık artışıdır.

İstenmeyen etkiler aşağıdaki kategorilere göre listelenmiştir:
Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan ( ≥ 1/1.000 ila <1/100); seyrek

(≥ 1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor: eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Bilinmiyor: Psödomembranöz kolit, aseptik menenjit

Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Yaygın: Lökopeni
Yaygın olmayan: Trombositopeni**
Bilinmiyor: Agranülositoz, aplastik anemi, hemolitik anemi, Heinz body anemisi, hipoprotrombinemi, lenfadenopati, makrositoz, megaloblastik anemi, methemoglobinemi, nötropeni, pansitopeni, psödomononükleoz**

Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Bilinmiyor: Anaflaksi*, polyarteritis nodosa, serum hastalığı

Metabolizma ve beslenme hastalıkları:
Yaygın: İştah kaybı
Bilinmiyor: Folat eksikliği**

Psikiyatrik hastalıklar:
Yaygın: Uykusuzluk
Yaygın olamayan: Depresyon
Bilinmiyor: Halüsinasyon

Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygın: Baş ağrısı, sersemlik/baş dönmesi, tat alma bozuklukları Yaygın olmayan: Konvülsiyonlar

6

Bilinmiyor: Aseptik menenjit, ataksi, ensefalopati, periferik nöropati, koku alma bozukluklarıKulak ve iç kulak hastalıkları:
Yaygın: Kulak çınlaması
Yaygın olmayan: Vertigo
Kardiyak hastalıklar:
Bilinmiyor: Allerjik miyokardit**, siyanoz, perikardit
Vasküler hastalıklar:
Yaygın olmayan: Vaskülit
Bilinmiyor: Solgunluk**
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar:
Yaygın: Öksürük
Yaygın olmayan: Dispne
Bilinmiyor: Fibröz alveolit, eozinofilik infiltrasyon, interstisyel akciğer hastalığı*, orofarengeal ağrı**
Gastrointestinal hastalıklar:
Çok yaygın: Gastrik sorunlar, mide bulantısı
Yaygın: Karın ağrısı, diyare*, kusma*, stomatit
Bilinmiyor: Ülseratif kolitin alevlenmesi*, pankreatit, parotit
Hepato-bilier hastalıklar:
Yaygın olmayan: Sarılık**
Bilinmiyor: Hepatik yetmezlik*, fulminant hepatit*, hepatit**, kolestatik hepatit*, kolestaz* Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Yaygın: Prurit, purpura**
Yaygın olmayan: Alopesi, ürtiker
Bilinmiyor: Epidermal nekroliz (Lyell sendromu)**, Stevens-Johnson sendromu**, eozinofili ve sistemik semptomlar ile birlikte ilaç döküntüsü (DRESS)**, toksik püstüloderma, eritem, eksantem, eksfoliyatif dermatit**, anjiyoödem*, fotoduyarlılık, liken planus.

Kas iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları:
Yaygın: Artralji
Bilinmiyor: Sistemik lupus eritematozus, Sjögren sendromu
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:
Yaygın: Proteinüri
Bilinmiyor: Nefrotik sendrom, interstisyel nefrit, kristalüri**, nefrolitiazis*, hematüri.

Üreme sistemi ve meme hastalıkları:
Bilinmiyor: Geri dönüşümlü oligospermi** 7

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın: Ateş**
Yaygın olmayan: Yüzde ödem
Bilinmiyor: Deri ve vücut sıvılarının sarılaşması*

Araştırmalar
Yaygın olmayan: Karaciğer enzimlerinde artış
Bilinmiyor: Oto-antikorların indüksiyonu

*Pazarlama sonrası tespit edilen advers reaksiyonlar
**Daha fazla bilgi için Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri’ne bakınız.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Aşırı duyarlılık söz konusu değilse ilacın oral toksisitesi düşük akut duyarlılık seviyesindedir. Spesifik bir antidotu yoktur ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: İntestinal antienflamatuvar ajanlar, Aminosalisilik asit ve benzeri ilaçlar
ATC kodu: A07EC01

Salisilazosülfapiridin (sülfasalazin), sülfapiridin ve salisilik asidin bir asit-azo bileşiğidir. İltihaplı bağırsak hastalıkları ve aktif romatoid artrit tedavisinde kullanılır.

Etki mekanizması
Uygulamadan sonra dozun yaklaşık %90’ı kolona ulaşır, burada bakteri tarafından sülfapiridine (SP) ve mesalazine (ME) parçalanır. Bunlar aktif metabolitlerdir. Bakteri tarafından parçalanmamış sülfasalazin (SASP) de çeşitli semptomlarda aktiftir. SP’nin çoğu absorbe edilir, hidroksilasyon veya glukuronidasyonu gerçekleştirilir; idrarda hem metobolize olmuş SP, hem de değişmemiş SP bulunur. Bir kısım ME geri emilir ve kolon duvarında asetillenir, böbrekten eliminasyonu genellikle AC-ME şeklindedir. SASP, safra ve idrar ile değişmeden atılır.

İlaç ve metabolitleri, immunomodulatuar ve antibakteriyel etkiler gösterirken, aynı zamanda araşidonik asit yolağı üzerine ve bazı enzimlerin aktivitesini değiştirerek etki gösterir. Kesin sonuç enflamatuvar bağırsak hastalığı aktivitesinde klinik olarak azalmadır. Romatoid artrit hastalığında CRP seviyesinde ve enflamasyonun diğer indikatörlerinde belirgin düşüş 1-3 ay içerisinde gözlenir. ME’nin bu etkiden sorumlu olmadığı düşünülmektedir.

8

Radyografik çalışmalar erken hastalarda iki yıldan uzun sürede plasebo veya hidroksiklorokine

kıyasla progresyonda (larsen veya sharp skoru) azalma göstermiştir. İlacın kullanımına son

verildiği durumda fayda görülmeye devam etmiştir.

5.2 Farmakokinetik özellikler

Enterik tabletler ile yapılan çalışmalar, SASP tozun eşdeğer bir dozuna kıyasla temel parametrelerde istatistiksel anlamlı farklılıklar göstermemektedir ve aşağıda sunulan değerler, normal tabletlerden elde edilmiştir. Bağırsak hastalığında SALAZOPYRİN kullanımı açısından, advers reaksiyon insidansı ile ilgili olanlar dışında sistemik düzeylerin önem taşıdığına dair bir kanıt elde edilmemiştir. Burada, yaklaşık 50 mikrogram/mL’nin üzerindeki sulfapiridin düzeyleri, özellikle yavaş asetilatörlerde belirgin bir advers reaksiyon riskiyle ilişkilidir.

Emilim
9 sağlıklı erkeğe 1 g sülfasalazinin oral yoldan uygulanmasını takiben, bir sülfasalazin dozunun %15’inden azı ana ilaç olarak emilmiştir. Sağlıklı deneklerde, uygulamadan sonraki 90 dakika içerisinde saptanabilir sülfasalazin serum konsantrasyonları gözlemlenmiştir. Maksimum sülfasalazin konsantrasyonlarına, yutulduktan sonraki 3 ile 12 saat içerisinde ulaşılmış ve ortalama doruk konsantrasyonu (6 μg/mL) 6 saatte meydana gelmiştir. Karşılaştırıldığında hem salazopirinin hem de 5-aminosalisilik asitin doruk plazma seviyeleri, uygulamadan yaklaşık 10 saat sonra ortaya çıkmıştır. Doruk seviyeye ulaşmak için daha uzun süre geçmiş olması, bakteri aracılı metabolizmanın meydana geldiği bağırsağın alt kısmına gastrointestinal geçişin göstergesidir. Salazopirinin kolondan iyi emildiği görülmüştür ve tahmini biyoyararlanımı %60’tır. Aynı çalışmada, 5-aminosalisilik asit, %10 ile %30 arasında bir tahmini biyoyararlanım ile gastrointestinal sistemden çok daha az iyi emilmiştir.

Dağılım
İntravenöz enjeksiyonun ardından, sülfasalazin için hesaplanan dağılım hacmi (Vdss) 7,5 ± 1,6 L’dir. Sülfasalazin, albümine yüksek oranda bağlanırken (>%99,3), SP albümine yalnızca yaklaşık %70 oranında bağlanır. SALAZOPYRİN’in başlıca metaboliti olan asetilsülfapiridin (AcSP), plazma proteinlerine yaklaşık olarak %90 oranında bağlanır.

Biyotransformasyon
3 g’lik tek oral doz şeklinde verilen SASP ile ilgili olarak; SASP’nin doruk serum düzeyleri 3-5 saatte elde edilmiştir, eliminasyon yarılanma ömrü 5,7±0,7 saat, etki görülene kadar geçen süre 1,5 saat olarak bulunmuştur. İdame tedavisi sırasında SASP’nin renal klirensi 7,3±1,7 mL/dakika olmuştur, bu değerler SP için 9,9±1,9 ve AC-ME için 100±20 olmuştur. Serbest SP plazmada ilk olarak, tek doz uygulamasından 4,3 saat sonra ortaya çıkmış ve absorpsiyon yarılanma ömrü 2,7 saat olmuştur. Eliminasyon yarılanma ömrü 18 saat olarak hesaplanmıştır.

Eliminasyon
Mesalazinin dönüşümünde, idrarda yalnızca AC-ME (serbest ME değil) gösterilebilmiştir; asetilasyon muhtemelen, büyük ölçüde kolon mukozasında sağlanmıştır. 3 g SASP dozundan sonra, etki görülene kadar geçen süre 6,1±2,3 saat olmuştur ve plazma düzeylerinde toplam ME 2 mikrogram/mL’den düşük bulunmuştur. İdrarla atılma yarılanma ömrü 6±3,1 saat olmuş ve bu değerlere göre absorpsiyon yarılanma ömrü 3±1,5 saat bulunmuştur. GFH’ye karşılık gelen renal klirens sabiti 125 mL/dakika olarak hesaplanmıştır.

9

Romatoid artrit ile ilgili olarak üstte yer alan veriler haricinde herhangi bir farklılık gösteren veri bulunmamaktadır.

Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum
Veri bulunmamaktadır.

5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri

Sıçanlarda ve farelerde yapılan iki yıllık karsinojenite çalışmalarında sülfasalazin bazı karsinojenite kanıtları göstermiştir. Sıçanlarda, mesane ve böbrekte transizyonel hücre papillom insidansında küçük bir artış olmuştur. Bu tümörlerin ilacın doğrudan genotoksik etkisi ile değil de, idrarda taş oluşması sonucu mekanik etki ile olduğu düşünülmektedir. Farelerde, hepatoselüler adenom ve karsinom insidansında önemli düzeyde artış gözlenmiştir. Hepatoselüler neoplazi indüksiyon mekanizması araştırılmış ve sülfasalazinin insanlarla ilgili olmayan, türe özgü bir etkisi olduğu anlaşılmıştır.

Sülfasalazin, bakteriyel ters mutasyon testinde (Ames testi) veya L51784 fare lenfoma hücre testinde HGPRT geninde mutajenite göstermemiştir. Sülfasalazinin kardeş kromatid değişikliklerini veya kromozom bozukluklarını Çin hamsterı yumurtalık (over) hücrelerinde indüklemediği görülmüştür ve in vivo fare kemik iliği kromozomal bozukluk testleri negatiftir. Fakat, sülfasalazin sıçan ve fare mikronükleus testlerinde ve insan lenfosit kardeş kromatid değişiklikleri, kromozamal bozukluk, mikronükleus testlerinde pozitif veya şüpheli mutajenik yanıt göstermiştir. Sülfasalazinin kromozom hasarını indükleyici etkisi, doğrudan genotoksik bir mekanizma yerine folik asit düzeylerinin bozulmasına bağlanmıştır.

Klinik dışı çalışmalardan elde edilen bilgilere dayanarak, sülfasalazinin insanlar için karsinojenik risk oluşturmadığı düşünülmektedir. Sülfasalazin kullanımı, insan epidemiyolojisi çalışmalarında neoplazi gelişimi ile ilişkili değildir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1 Yardımcı maddelerin listesi

Tablet kısmı
Kolloidal silikon dioksit
Magnezyum stearat
Prejelatinize nişasta

Kaplama kısmı
Selüloz asetat fitalat
Propilen glikol
Karnauba mumu
Aseton*
Alkol*
* Bitmiş üründe bulunmaz.

10

6.2 Geçimsizlikler
Uzun süre kullanılabilen bazı yumuşak kontak lensler tedavi sırasında kalıcı olarak kirlenebilir.

6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C’ nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC/Alu blister ambalaj
50 tablet içeren blister ambalaj
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7.RUHSAT SAHİBİ
Pfizer PFE İlaçları A.Ş.

Esentepe Mah. Büyükdere Cad.

Levent 199 Blok No: 199 İç Kapı No: 106
Şişli / İstanbul
8.RUHSAT NUMARASI
223/34
9.İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 28/01/2010
Ruhsat yenileme tarihi: 28/01/2010
10.KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ

11


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın