P

PRILOSEL %2 ENJEKSIYONLUK COZELTI (20 ML, 1 FLAKON)

Temel Etkin Maddesi:

prilokain

Üreten İlaç Firması:

HAVER FARMA İLAÇ ANONİM ŞİRKETİ

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

prilokain

Üreten İlaç Firması:

HAVER FARMA İLAÇ ANONİM ŞİRKETİ

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8680400771339

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

75,3 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8680400771339

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

75,3 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – N – SİNİR SİSTEMİ, N01 ANESTETİKLER, N01B LOKAL ANESTETİKLER, N01BB Amidler, N01BB04, prilokain

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – N – SİNİR SİSTEMİ, N01 ANESTETİKLER, N01B LOKAL ANESTETİKLER, N01BB Amidler, N01BB04, prilokain

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

PRİLOSEL %2 enjeksiyonluk çözelti
Steril
Enjeksiyon yolu ile kullanılır.

Etkin madde: 20 mL’lik her flakonda 400 mg (20 mg/mL) prilokain hidroklorür içerir.

Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, metil parahidroksibenzoat (E218), sodyum hidroksit, hidroklorik asit ve enjeksiyonluk su.

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:
1.PRİLOSEL nedir ve ne için kullanılır?

2.PRİLOSEL’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.PRİLOSEL nasıl kullanılır?

4.Olası yan etkiler nelerdir?

5.PRİLOSEL’in saklanması

Başlıkları yer almaktadır.

1.PRİLOSEL nedir ve ne için kullanılır?

PRİLOSEL enjeksiyonluk çözelti içeren flakon lokal anestezik olarak kullanılan bir ilaçtır.

PRİLOSEL 20 mL’lik 1 flakon içeren ambalajlardadır.

PRİLOSEL, cerrahi operasyonlar için vücudun bir bölümünde anestezi yaratmak ve aynı zamanda ağrının duyulmamasını sağlamak amacı ile kullanılır.

2.PRİLOSEL’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler PRİLOSEL’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ

•Prilokain hidroklorür’e ve PRİLOSEL’in bileşimindeki herhangi bir maddeye karşı alerjiniz varsa,
•Aynı sınıftaki diğer lokal anestezik maddelere (lidokain veya bupivakain gibi) karşı alerjiniz varsa,
•Anemi (kırmızı kan hücrelerinizde azalma-kansızlık) probleminiz var ise,
•Kanınızdaki methemoglobin miktarının yüksek olmasından dolayı bir hastalığınız varsa (kanınızdaki pigment seviyeleri ile ilgili bir problem).

PRİLOSEL ile tedaviniz başlamadan önce aşağıdaki durumlarda mutlaka doktorunuza danışın:
•Kan basıncınız yüksekse veya kalp problemleriniz varsa,
•Böbrek veya karaciğer problemleriniz varsa,
•Nefes almada güçlük çekiyorsanız,
•Epilepsi (sara) hastalığınız var ise,
•Enjeksiyonun uygulanacağı bölgede bir enfeksiyon veya inflamasyon (iltihaplanma) varsa,
•Porfiri denilen nadir bir kan pigment hastalığınız var ise veya ailenizden herhangi birinde var ise,

Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

PRİLOSEL’in yiyecek ve içecek ile kullanılması
Kullanım yolu nedeniyle herhangi bir uyarı gerekmemektedir.

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Eğer hamile iseniz ya da hamile kalma planınız varsa PRİLOSEL size verilmeden önce doktorunuzu bilgilendirin.

PRİLOSEL’in hamile kadınlarda kullanımı tavsiye edilmez.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışın.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışın.

bilgilendirin.

PRİLOSEL’in emzirme döneminde kullanımı sırasında çocuklar üzerinde zararlı bir etkisi bulunmadığı düşünülmektedir.

Araç ve makine kullanımı
PRİLOSEL geçici olarak sizin bedensel hareket yeteneğinizi etkileyebileceğinden, size PRİLOSEL verildiği ve cerrahi operasyon geçirdiğiniz gün, herhangi bir araç veya bir makine kullanmayınız.

PRİLOSEL’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler •PRİLOSEL 2,36 mg/mL sodyum içermektedir (20 mL’lik flakonda 47,2 mg sodyuma karşılık gelir.) Sodyum kontrollü bir diyet yapıyorsanız doktorunuz bunu dikkate alacaktır.

•PRİLOSEL metil parahidroksibenzoat (E218) içermektedir. Bu madde deride döküntü gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Bu durum PRİLOSEL uygulandıktan bir süre sonra ortaya çıkabilir. Nadir durumlarda ani gelişen deri döküntüsü ve nefes alamama hali ortaya çıkabilir.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer aşağıda örneği verilen ilaçlardan şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandıysanız lütfen doktorunuza bunlar hakkında bilgi veriniz.

•Nitrat içeren ilaçlar
•Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar
•Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar
•Antipsikotik (şizofreni, psikotik depresyon gibi psikiyatrik hastalıkların tedavisinde etkili) tedavide kullanılan ilaçlar
•Tansiyon yüksekliğine karşı kullanılan ilaçlar
•Kanda methemoglobin miktarının artmasına sebep olabilecek ilaçlar, örneğin sulfonamid içeren ilaçlar, sıtma tedavisinde kullanılan ilaçlar (antimalaryaller), nitrik türevi ilaçlar gibi
•Diğer lokal anestezikler ya da kalp düzensizliklerini tedavi etmek amacı ile kullanılan ilaçlar, PRİLOSEL’in normal kullanım dozu üzerinde etkili olabilir.

Doktorunuzun verilecek doğru dozu dikkatlice hesaplayabilmesi için kullandığınız diğer ilaçlarla ilgili tüm bu bilgilere ihtiyacı olacaktır.

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3.PRİLOSEL nasıl kullanılır?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
PRİLOSEL mutlaka size bir doktor tarafından enjeksiyon yolu ile uygulanması gerekir. Doktor tarafından size verilecek doz ihtiyacınız olan ölçüde fiziksel durumunuza, yaşınıza ve vücudunuzun ilacın enjekte edileceği kısmına göre belirlenecektir. İstenilen etkiyi sağlayabilecek en düşük doz verilecektir.

PRİLOSEL genellikle vücudunuzda operasyon yapılacak bölgeye yakın bir kısma enjekte edilecektir. PRİLOSEL beyne ağrı mesajını iletebilen sinirleri durdurmaktadır, böylelikle ağrı hissetmezsiniz. Enjekte edildikten birkaç dakika sonra etki etmektedir ve medikal operasyon sona erdikten sonra yavaşça etkisi kaybolmaktadır.

PRİLOSEL’in 6 aylıktan küçük çocuklarda kullanılması önerilmemektedir.

Eğer PRİLOSEL’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz varsa, doktorunuz veya eczacınızla konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla PRİLOSEL kullandıysanız:
Aşırı doz nedeni ile ortaya çıkan ciddi yan etkiler özel bir tedavi gerektirir. Sizi tedavi eden doktorunuz bu tür durumlarda gerekli bilgiye ve ekipmana sahiptir.

Kullanılması gerekenden daha fazla PRİLOSEL kullandığınızda görülen ilk belirtiler: •Hafif baş dönmesi, sersemlik,
•Ağız çevresi ve dudaklarda hissizlik,
•Dilde hissizlik,
•Duyma problemleri,
•Görme problemleri

Ciddi yan etkilerin riskini azaltmak için doktorunuz bu belirtiler sizde başladığında PRİLOSEL’i uygulamayı durduracaktır. Bu nedenle bu etkileri kendinizde fark ederseniz veya size çok fazla miktarda PRİLOSEL verildiğini düşünüyorsanız DERHAL doktorunuza bildiriniz.

Konuşma bozukluğu belirtileri, kaslarda istemsiz hareket veya seğirme, ya da titremeler, nöbet ve şuur kaybı, kan basıncınızda düşme, düzensiz kalp atımı, kalp atımınızın yavaşlaması veya durması PRİLOSEL’in daha ciddi olan belirtileridir.

Ciddi aşırı doz ya da yanlış bölgeye enjeksiyon durumlarında şiddetli titreme, nöbet veya şuur kaybı görülebilir.

Kullanılması gerekenden daha fazla PRİLOSEL kullandıysanız akut methemoglobinemi görülme riski vardır.

Methemoglobinemi, tırnak dibi ve dudakların morararak soluk renk alması ile karakterize edilen bir rahatsızlıktır.

Methemoglobinemi görüldüğü zaman bu istenmeyen durum metilen mavisi çözeltisinin damar içine (intravenöz) uygulaması ile etkili bir şekilde tedavi edilebilir.

Eğer aşırı dozdan dolayı ortaya çıkan ilk belirtiler görülür görülmez PRİLOSEL enjeksiyonu durdurulursa ciddi istenmeyen etkilerin riski hızla azalır.

PRİLOSEL’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

PRİLOSEL’i kullanmayı unutursanız
Geçerli değildir.

PRİLOSELile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler Veri yoktur.

4.Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi, PRİLOSEL’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Çok yaygın: 10 hastanın en az 1’inden daha fazlasında görülen
Yaygın: 10 hastanın en az 1’inden daha az 100 hastanın 1’inden fazla
Yaygın olmayan: 100 hastanın en az 1’inden daha az 1.000 hastanın 1’inden fazla görülen Seyrek: 1.000 hastanın en az 1’inden daha az görülen
Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.

Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Aşağıdakilerden biri olursa, PRİLOSEL’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Şiddetli alerjik reaksiyonlar (Seyrek, 1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla):

Belirtiler aşağıdaki durumların aniden başlamasını içerebilir:
•Yüz, dudaklar, dil veya boğazda şişlik. Bu yutmada zorluğa neden olabilir.

•Şiddetli veya ani el, ayak ve bilek şişliği,
•Nefes almada zorluk,
•Deride şiddetli kaşıntı (kabarıklıklarla birlikte),

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.

Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin PRİLOSEL’e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.

Çok yaygın: Kan basıncının düşmesi* (düşük tansiyon), hasta hissetme /mide bulantısı* Yaygın: Kusma*, sersemlik, uyuşma, kalp atımında yavaşlama, yüksek kan basıncı

Yaygın olmayan: Zehirlenme belirtileri (havaleler, ağız çevresi ve dudaklarda hissizlik, dilde hissizlik, işitme ve görme bozuklukları, titreme, kulaklarda çınlama, konuşma bozukluğu, (zorluğu), şuur kaybı)

Seyrek: Kalp durması, kalp atışlarında bozukluk, alerjik reaksiyonlar (örneğin yüzde şişme), sinir sistemi bozuklukları, sinir zedelenmesi, kandaki methemoglobin miktarının aşırı artması, tırnakların ve dudak renginin mavimsi bir renk alması, araknoidin iltihaplanması, solunum zorluğu, çift görme

* Bu yan etki daha sık epidural bloktan sonra görülür.

Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak yada 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmaktaolduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

5.PRİLOSEL’in Saklanması
PRİLOSEL’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız 25 ºC altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. Dondurulmamalıdır.

PRİLOSEL normalde doktorunuzda ya da hastanede saklanır.

PRİLOSEL’in doğru bir şekilde saklanması, kullanılması ve imhasından tıbbi personel sorumludur.

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra PRİLOSEL’i kullanmayınız.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Ruhsat Sahibi:
HAVER FARMA İlaç A.Ş.

Akbaba Mah. Maraş Cad. No:52/2/1
Beykoz / İstanbul

Üretim Yeri:
MEFAR İlaç San. A.Ş.

Ramazanoğlu Mah. Ensar Cad. No.:20
Kurtköy-Pendik / İstanbul

Bu kullanma talimatı 18/02/2022 tarihinde onaylanmıştır.

AŞAĞIDAKİ BİLGİLER BU İLACI UYGULAYACAK SAĞLIK PERSONELİ İÇİNDİR

Flakonlar kullanıldığında kontaminasyonu önlemek için aşağıdakiler dahil uygun kontrol işlemleri yapılmalıdır.

– Tek kullanımlık steril enjeksiyon malzemelerinin kullanılması
– Flakona her giriş için steril iğne ve şırınga kullanılması
– Flakonun içine kontamine olmuş sıvı ya da madde girişinin önlenmesi – Flakon açıldıktan sonra 3 günden daha fazla süre ile kullanılmamalıdır.

PRİLOSEL’in yeniden sterilizasyon işlemi önerilmemektedir.

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PRİLOSEL %2 enjeksiyonluk çözelti
Steril

2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM 20 mL’lik her flakonda;

Etkin madde:
Prilokain hidroklorür 400 mg (20 mg/mL)

Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

3.FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti içeren flakon.

PRİLOSEL, steril, izotonik, aköz enjektabl çözeltidir. Çözeltinin pH’ı 5,0 – 7,0’dır. Koruyucu olarak metil parahidroksibenzoat içerir.

4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1.Terapötik endikasyonlar

PRİLOSEL, aşağıdaki teknikler yardımıyla lokal ya da bölgesel anestezinin oluşturulmasında endikedir.

•Lokal infiltrasyon,
•Küçük ve büyük sinir blokları,
•Epidural blok,
•Artroskopi, İntravenöz bölgesel anestezi

4.2.Pozoloji ve uygulama şekli
Yetişkinler ve 12 yaşın üzerindeki çocuklar:
Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:
Aşağıdaki tablo, ortalama bir erişkinde daha sık kullanılan tekniklerde uygulanacakdozaja ait bir rehber olarak hazırlanmıştır. Değerler, gerekli olan beklenilen ortalamadoz aralığını yansıtır. Spesifik blok tekniklerini etkileyen faktörler ve kişisel hastagereksinimleri için standart kaynaklara danışılmalıdır.

Gereken dozun hesaplanmasında, hekimin deneyimi ve hastanın fiziksel durumu önemlidir. Yeterli anestezi için gerekli olan en düşük doz kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm4.4.). Etki başlangıcında ve tedavi süresince bireysel değişkenlikler görülebilir (Bkz. Tablo 1).

Tablo 1

Doz önerileri

Blok türü

Konsantrasyon mg/mL

CERRAHİ ANESTEZİ

Lumbar Epidural Uygulamaa)

15-25

300-500

Torasik Epidural Uygulamaa)

10-15

200-300

Kaudal Epidural Bloka)

20-30

200-300

15-25

300-500

IV bölgesel (Bier bloğu)

a.Üst ekstremite b)

b.Alt ekstremite b) i)Uyluk turnikesi
ii)Baldır turnikesi

5

5

5

40

60

40

200

300

200

10-15

10-15

10-15

Turnike
çözülene kadar

– ” –
– ” –

İntra-artiküler blokc)

5
10

≤ 60 ≤ 40

≤ 300 ≤ 400

5-10
5-10

Alan Bloğu (örn. Küçük sinir blokları ve infiltrasyon)

İnfiltrasyon

2-3

Dijital blokd)

Interkostal (sinir başına) Aynı anda bloke edilen en fazla sinir adedi ≤10 olmalıdır.

Retrobulbard) Peribulbar d)

20
10

4
10-15

80
100-150

3-5
3-5

1,5-2
1,5-2

Majör sinir bloğu

Brakiyal pleksus: Aksiller

Supraklaviküler,
Interskalen ve
subklaviyan perivasküler

10

10

40-50

30-40

400-500

300-400

15-30

15-30

1,5-2

1,5-2

Doz önerileri

Blok türü

Konsantrasyon mg/mL

Etkinin başlama süresi
(dk)

Etki süresi (saat)

Siyatik

300-400

Üçlü blok
(Femoral, obturator ve lateral kutanöz)

300-400

Notlar:
a)Doza, test dozu dahildir.

b)Enjeksiyondan sonraki 20 dk içinde turnike çözülmemelidir.

c)Lokal anesteziklere ilişkin, operasyon sonrası intraartiküler devamlı infizyonu alan hastalarda kondrolizise ilişkin pazarlama sonrası raporlar mevcuttur. PRİLOSEL bu endikasyon için onaylı değildir.

d) Sadece adrenalin olmaksızın verilen dozlar.

≤= kadar
Koruyucu içeren çözeltiler, intratekal, intrasisternal veya intra- veya retro-bulbar yollar ile anestezidekullanılmamalıdır.

Epidural uygulamalarda tekrarlayan ve sürekli infüzyondan kaçınılmalıdır.

Cerrahi anestezi, genelde (örn. epidural uygulama) daha yüksek konsantrasyonların ve dozların kullanımını gerektirir. Daha az şiddette bir blok gerektiği zaman, daha düşük bir dozun kullanılması etkilidir. Kullanılan ilacın miktarı, anestezinin yayılımgenişliğini etkileyecektir.

Uygulama şekli:
İntravasküler enjeksiyondan kaçınmak için hastanın yaşamsal fonksiyonları yakından gözlenerek ve hasta ile sözlü iletişimde bulunarak enjekte edilmesi gereken esas dozun yavaşça ya da 100 – 200 mg/dk’lik bir artan doz oranında uygulanmasındanönce ve uygulama esnasında aspirasyon işlemi tekrarlanmalıdır. Epidural bir dozenjekte edileceği zaman adrenalin içeren kısa etkili bir lokal anestezinin 3-5 mL’lik birön test dozunun uygulanması önerilir. Elde olmadan yapılmış bir intravaskülerenjeksiyon, kalp atış hızındaki geçici bir artış vasıtasıyla farkedilebilir. Eğer toksikbelirtiler gelişirse, enjeksiyon hemen durdurulmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanımı ile ilgili uyarı için bkz.Bölüm

4.4.

Pediyatrik popülasyon (6 ay ila 12 yaş arası):

Tablo 2’de yer alan dozlar, pediyatrik hastalar için bir kılavuz olarak görülmelidir. Bireysel değişkenlikler görülebilir. Vücut ağırlığı fazla olan çocuklarda dozun kademeli olarak azaltılması sıkça gereklidir ve ideal vücut ağırlığınadayandırılmalıdır. Spesifik blokaj tekniklerini etkileyen faktörler ve kişisel hastagereksinimleri için standart kaynaklara danışılmalıdır.

Çocuklar için doz önerileri

Konsantrasyon mg/mL

Hacim
mL/kg

Doz
mg/kg

Etkinin başlama
süresi
(dak)

Etki
süresi (saat)

Dozun hesaplanması için hem yaş hem de kilo göz önünde bulundurulmalıdır.

Koruyucu içeren çözeltiler,intratekal, intrasisternal veya intra- veya retro-bulbar yollar ile anestezidekullanılmamalıdır.

Prilokain enjeksiyonu 6 aydan küçük bebeklerde ya da obstetrik hastalarda, paraservikal blok (PCB) ve pudendal blok anestezisi için önerilmez. Doğumdan sonra yenidoğanda ve çocuklarda methemoglobin oluşma riskinde bir artışa yol açabilir(Bkz. Bölüm 4.8).

Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda kullanımı ile ilgili uyarı için bkz. Bölüm 4.4.

4.4.Kontrendikasyonlar
PRİLOSEL,
•Amid grubu lokal anesteziklere ya da ilacın bileşimindeki yardımcımaddelerden herhangi birine aşırı duyarlılıkta,
•Metil parahidroksibenzoata (metil paraben) ya dabunların metaboliti olan para- amino benzoik asite (PABA) aşırı duyarlılıkta,
•Ester tipi lokal anesteziklere ya da metaboliti olan PABA’ya alerjisi olan

kullanımından,

kaçınılmalıdır.

•Konjenital ya da idiyopatik methemoglobinemisi olan hastalarda kontrendikedir.

4.5.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Bölgesel anestezi işlemleri her zaman uygun donanıma ve personele sahip bir yerde yapılmalıdır. Hastanın izlenmesi ve acil resüsitasyon için gerekli olabilecek araç ve gereçler kullanıma hazır durumda olmalıdır.

Huzursuzluk, seğirme ve konvülsiyonları takiben kardiyovasküler kollaps ve apne ile birlikte koma hali gibi ani toksisite gelişimine neden olabileceği için, ilacın yanlışlıkladamar içine enjeksiyonundan kaçınmak için büyük dikkat gösterilmelidir.

Büyük bloklar yapılacağı zaman ya da yüksek dozlar kullanılacağında, lokal anestezik enjeksiyonundan önce bir intravenöz kanül yerleştirilmelidir. Hekimler, uygulanacakişlem hakkında yeterli ve uygun eğitimi almış olmalı ve yan etkiler, sistemik toksisiteya da diğer komplikasyonların tanısı ve tedavisi konusunda deneyimli olmalıdır (Bkz.Bölüm 4.9).

Bölgesel/rejyonel anestezi çoğunlukla en uygun anestezi yöntemi olmasına rağmen, tehlikeli yan etkilerin riskini azaltmak için bazı hastalara özel dikkat gerekebilir:
• Yaşlılar ve genel durumları zayıf olan hastalar.

• Lokal anestezikler miyokardiyal iletiyi baskılayabileceğinden kısmi ya da tamkalp bloğu olan hastalar.

İlerlemiş karaciğer hastalığı ya da ciddi böbrek yetmezliği olan hastalar •
• Methemoglobinemi gelişme riskinin bulunduğunun akılda tutulmasının gerektiği ağır anemi ya da kalp yetmezliği olan hastalarda (Bkz. Bölüm 4.8),
• Kardiyak etkilerin bir katkısı olabileceğinden, Sınıf III anti-aritmik ilaçlar (örn. amiodaron) ile tedavi edilen hastaların yakın gözetimi ve EKG takibininyapılması düşünülmelidir (Bkz. Bölüm 4.5.).

• Akut porfirisi bulunan hastalar. PRİLOSEL enjeksiyonluk çözeltisi,muhtemelen porfirinojeniktir ve akut porfirisi olan hastalara ancak daha güvenli biralternatif olmadığı durumlarda reçetelenmelidir. Duyarlı hastalar olması halindeuygun önlemler alınmalıdır.

Önemli not: Prilokainin, 6 aylıktan küçük bebeklerde kullanımı önerilmemektedir. Yenidoğanlardaki methemoglobinemi riskinden dolayı prilokainin, paraservikal blok(PCB) ya da pudental blok altındaki obstetrik hastalarda kullanımı önerilmemektedir(Bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 4.8 “Methemoglobinemi”).

Bazı lokal anestezi işlemleri kullanılan lokal anesteziğe bağlı olmaksızın ciddi yan etkilere yol açabilir. Bu işlemlere örnek olarak aşağıdakiler verilebilir:
•Santral sinir blokları, özellikle hipovolemi mevcutsa kardiyovasküler depresyonayol açabilir. Bu nedenle kardiyovasküler işlevleri yetersiz olan hastalarda epiduralanestezi dikkatle uygulanmalıdır.

•Retrobulbar enjeksiyonlar (çok ender olarak) kraniyal subaraknoid alana ulaşarakgeçici körlük, kardiyovasküler kollaps, apne ve konvülsiyonlara neden olabilir.

•Lokal anesteziklerin retro ve peribulbar enjeksiyonları düşük bir kalıcı oküler gözkası

disfonksiyonu riski taşır. Bu riskin temel nedeni travma ve/veya kaslarda ve/veyasinirlerdeki lokal toksik etkilerdir. Bu tür doku reaksiyonlarının şiddeti, travmanın şiddetine, derecesine, lokal anesteziğin konsantrasyonuna ve dokunun lokalanesteziğe maruz kalma süresine bağlıdır. Bu nedenle, tüm lokal anesteziklerdeolduğu gibi, etkili olan en düşük konsantrasyonlar ve dozlar kullanılmalıdır. Vazokonstriktörler ve diğer katkı maddeleri, doku reaksiyonunu şiddetlendirebilir vesadece endike ise kullanılmalıdır.

•Baş ve boyun bölgesindeki uygulamalarda yanlışlıkla bir artere yapılanenjeksiyon, düşük dozlarda bile serebral semptomlara yol açabilir.

•Operasyon sonrası intraartiküler devamlı lokal anestezik infüzyonu alan hastalarda kondrolizise ilişkin pazarlama sonrası raporlar mevcuttur. Bu vakaların çoğunda omuz eklemi kontrolizisi rapor edilmiştir. Sebep olan birçok başka faktör ve aksiyon mekanizması ile ilgili bilimsel literatürdeki tutarsızlık nedeni ile nedensellik tespit edilmemiştir. İntra-artiküler devamlı infüzyon PRİLOSEL’in onaylı bir endikasyonu değildir.

•Paraservikal blok, bazen fetal bradikardi/taşikardiye neden olabilir. Bu nedenlefetal kalp hızının dikkatle izlenmesi gereklidir.

•Anemi, konjenital veya sonradan edinilen hemoglobinopati (methemoglobinemiyiiçeren) rahatsızlığı olan hastalarda veya birlikte böyle durumlara sebebiyet verdiğibilinen ilaçları

hastalarda

prilokainin

düşük

dozlarında

methemoglobinemi

enzimin

aktivitesinin daha düşük olmasından ötürü, özellikle yenidoğanlar bu durumdan çabuk etkilenirler. Bu nedenle prilokainin obstetrik hastalarda ve 6 aylıktanküçük çocuklarda

kullanılması

önerilmemektedir.

•Uygulama bölgesinde enflamasyon olduğu durumlarda lokal anesteziklerinkullanımından kaçınılmalıdır.

Epidural anestezi, hipotansiyon ve bradikardiye neden olabilir. Bu risk, kristaloid yada kolloidal çözeltiler ile dolaşıma ön yük verilmesi ile azaltılabilir. Hipotansiyon intravenöz bir sempatomimetik ile derhal tedavi edilmeli ve gerektikçetekrarlanmalıdır.

Koruyucu içeren çözeltiler, örneğin çoklu doz flakonlar olarak tedarik edilenler, intratekal, intrasisternal veya intra- veya retro-bulbar yollar ile anestezidekullanılmamalıdır.

Bu tıbbi ürün her dozunda 2,36 mg/mL sodium ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodium diyetinde olan hastalar göz önünde bulundurulmalıdır. Metilparahidroksibenzoat, alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) ve istisnai olarak bronkospazma neden olabilir.

4.6.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Toksik etkileri aditif olabileceğinden, yapısal olarak amid tipi lokal anesteziklere benzeyen örneğin lidokain, meksiletin ve tokainid gibi bazı anti-aritmikleri ya dadiğer lokal anestezikleri almakta olan hastalarda prilokain dikkatle kullanılmalıdır.

Prilokain ve sınıf III anti-aritmik ilaçlarla (örn. amiodaron) spesifik etkileşimçalışmaları yapılmamıştır ancak önlem alınması tavsiye edilmektedir (Bkz. Bölüm4.4).

Prilokain, özellikle de diğer methemoglobin arttırıcı ilaçlarla (sülfonamidler, sıtma ilaçları, bazı nitrik bileşikleri) birlikte kullanıldığında bu yan etkiyi arttırabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda dikkatli kullanılmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:
6 aylıktan küçük çocuklarda kullanılmamalıdır.

4.7.Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi: B

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) PRİLOSEL’in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli klinik veri mevcut değildir.

Gebelik dönemi
Obstetrik anestezide 600 mg’ın üzerinde kullanıldığında, prilokain metabolitleriannede ve bebekte klinik açıdan belirgin methemoglobinemiye neden olabilir.Obstetrik hastalarda, paraservikal blok (PCB) veya pudental bloktan sonra neonatalmethemoglobinemi bildirilmiştir.

Lokal anesteziklere bağlı olarak, fetal bradikardi gibi yan etkilerin en sık olarak paraservikal blok anestezisinde ortaya çıktığı bildirilmiştir. Bu durumun nedeni,fetusa ulaşan anestetik konsantrasyonunun yüksek olması olabilir.

Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır. Gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır. Hayvan deneylerinde fetüs üzerinde zararlı etkilerinin olduğuna dair bir kanıt olmasa da PRİLOSEL

(faydası

dönemlerinde

kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi
Prilokainin anne sütüne ne oranda geçtiği bilinmemektedir. Bununla birlikte, annesütü ile bebeğin aldığı prilokainin çok az olduğu kabul edilebilir.

Üreme Yeteneği /Fertilite
İlaca bağlı advers etkiler, üreme toksistesi çalışmalarında görülmemiştir (Bkz. Bölüm5.3).

4.8.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Lokal anestezikler doğrudan anestezik etkilerinin yanı sıra aleni MSS toksisitesibulunmasa bile koordinasyon ve mental işlev üzerinde çok hafif bir etkileri olabilir vedikkat ve hareket kabiliyetini geçici olarak bozabilir.

4.9.İstenmeyen etkiler
Genel
PRİLOSEL’in advers reaksiyon profili diğer amid yapılı lokal anesteziklerinkine benzerdir. İlacın kendisinin sebep olduğu advers reaksiyonların, sinir bloğunun (örn. kan basıncında azalma, bradikardi) fizyolojik etkilerinden, doğrudan (örn. Sinir travması) ya da dolaylı olarak iğne batırılması ile meydana gelen olaylardan (örn. epidural apse) ayırt edilmesi zordur.

Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Vasküler hastalıkları
Çok yaygın: hipotansiyon*
Yaygın: hipertansiyon

Gastrointestinal hastalıkları
Çok yaygın: bulantı*
Yaygın: kusma*

Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: parestezi, sersemlik
Yaygın olmayan: MSS toksisitesinin bulgu ve belirtileri (konvülsiyonlar, ağızçevresinde parestezi, dilde hissizlik, hiperakuzi, görme bozuklukları, tremor, kulakçınlaması, dizartri, bilinç kaybı) (Bkz. Bölüm 4.8 “Akut sistemik toksisite” ve bölüm4.9)
Seyrek: Nöropati, peripheral sinir hasarı, araknoidit

Kardiyak hastalıkları
Yaygın: bradikardi
Seyrek: Kardiyak arrest, kardiyak aritmiler

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Alerjik reaksiyonlar, anaflaktik reaksiyon, ürtiker, ödem, dispne

Solunum sistemi hastalıkları
Seyrek: Solunum depresyonu

Göz hastalıkları
Seyrek: Akut diplopi

Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Methemoglobinemi (Bkz. Bölüm 4.9) ve siyanoz**
*Epidural bloklardan sonra daha sıkça gelişen advers ilaç reaksiyonları.

** Methemoglobinemi varlığında

Akut sistemik toksisite
Sistemik toksik reaksiyonlar başlıca merkezi sinir sistemini (MSS) ve kardiyovasküler sistemi içermektedir. Bir lokal anesteziğin (yanlışlıkla) intravasküler enjeksiyonuneticesinde oluşan yüksek konsantrasyonlarıyla, aşırı dozla ya da istisna olarak çokçavaskülarize alanlardan hızlı emilim ile bu tip reaksiyonlar meydana gelir (Bkz. Bölüm4.4). MSS reaksiyonları, tüm amid yapılı lokal anestezikler için benzer iken kardiyakreaksiyonlar hem kalitatif hem de kantitatif açıdan ilaca daha çok bağlıdır.

Merkezi sinir sistemi toksisitesi, bulgu ve belirtilerin giderek şiddetlendiği derecelibir yanıttır. İlk semptomlar ağız çevresinde parestezi, dilde uyuşma, kayıtsızlık, hiperakuzi, kulak çınlaması ve görme bozukluklarıdır. Dizartri, kas tiki ya da tremor daha ciddidir ve

davranışlarla

karıştırılmamalıdır. Daha sonra, birkaç saniye ile birkaç dakika süren şuur kaybı ve grand mal konvülsiyonlar ortaya çıkabilir. Kas aktivitesinin artması ilebirlikte solunumun etkilenmesi ve işlevsel solunum yolunun kaybına bağlı olarak,konvülsiyonları takiben hipoksi ve hiperkarbi ortaya çıkar. Ağır vakalarda apnegörülebilir. Asidoz, hiperkalemi, hipokalsemi ve hipoksi artar ve lokal anesteziklerintoksik etkilerini güçlendirir.

Düzelme, lokal anestezik ilacın merkezi sinir sisteminden redistribüsyonu ve ardından metabolize edilip vücuttan atılması ile gerçekleşir. Çok yüksek miktarlarda ilaçenjekte edilmediyse, düzelme kısa zamanda gerçekleşebilir.

Kardiyovasküler sistem toksisitesi, ağır vakalarda görülebilir ve merkezi sinir sistemindeki toksisite belirtilerinden genellikle daha önce gelişir. Ağır bir sedasyon altındaki ya da bir genel anestezi uygulanmış hastalarda ön MSS belirtileriolmayabilir. Lokal anesteziğin sistemik dolaşımda yüksek konsantrasyonlaraulaşmasıyla hipotansiyon, bradikardi, aritmi ve hatta kardiyak arrest gelişebilir, ancaknadir vakalarda kardiyak arrest, prodromal MSS etkiler olmaksızın meydanagelmiştir
Çocuklarda, blok, genel anestezi esnasında verildiği durumlarda lokal anestezi toksisitesinin erken belirtilerinin saptanması zor olabilir.

Akut toksisitenin tedavisi
Akut sistemik toksisite belirtileri ortaya çıkarsa, lokal anestezik enjeksiyonuna derhalson verilmelidir ve MSS belirtileri (konvülsiyon, MSS depresyonu) uygun havayolu/solunum desteği ve antikonvülsan ilaçların uygulanması ile derhal tedaviedilmelidir.

Dolaşım durması durumunda derhal kardiyopulmoner resüsitasyona başlanmalıdır. Uygun düzeyde oksijenizasyon, ventilasyon ve dolaşım desteği sağlamak da asidozuntedavi edilmesi kadar yaşamsal önem taşır.

Kardiyovasküler depresyon gelişirse (hipotansiyon, bradikardi), intravenöz sıvıtatbiki,

önünde

bulundurulmalıdır. Çocuklara, yaşları ve ağırlıkları ile orantılı dozlar verilmelidir.

Methemoglobinemi
Prilokain uygulandıktan sonra methemoglobinemi ortaya çıkabilir. Göreceli olarakdüşük

belirgin

methemoglobinemiye (siyanoz) yol açabilir. Bu nedenle, prilokainin sürekli bölgesel anestezide kullanılması önerilmez.

Uzun bir yarılanma süresine sahip olan ve birikim eğilimi gösteren bir prilokain metaboliti olan ortotoluidin, hemoglobinin methemoglobine dönüşmesine neden olurve sıra ile 4- ve 6-hidroksitoluidine dönüşür. Yüksek dozda prilokain almakta olanhastalarda methemoglobin klinik açıdan anlamlı düzeylere ulaşmaktadır. Kandakimethemoglobin konsantrasyonu 1-2 g/100 mL’ye (normal hemoglobinkonsantrasyonunun %6 -12’si) ulaştığında siyanoz meydana çıkar. Methemoglobinçok yavaş olarak hemoglobine okside olmasına rağmen bu süreç, intravenöz yoldanuygulanan metilen mavisi ile büyük oranda hızlandırılabilir (Bkz. Bölüm 4.8. “Methemoglobineminin tedavisi”).

Prilokain uygulaması nedeniyle sağlıklı insanlarda oksijen taşıma kapasitesindekiazalma çok düşüktür ve bu nedenle methemoglobinemi genellikle asemptomatiktir.Ancak, ağır anemili hastalarda bu durum hipoksemiye neden olabilir. Akut hipoksemive/veya kalp yetmezliği gibi diğer ağır siyanoz nedenlerinin bulunmadığının gösterilmesi önemlidir. Yenidoğanlarda ve küçük bebeklerde methemoglobinemi gelişme riski yüksektir(Bkz. Bölüm 4.2. ve 4.4).

Not: Düşük konsantrasyonlardaki methemoglobinemi bile nabızdan yapılan oksimetriölçümlerini etkileyerek oksijen satürasyonunu gerçekte olduğundan daha düşük gösterir.

Methemoglobineminin tedavisi
Klinik açıdan belirgin methemoglobinemi, 1 mg/kg vücut ağırlığı dozunda %1’lik metilen mavisi solüsyonunun 5 dakikalık tek doz intravenöz enjeksiyonu ile hızlatedavi edilebilir. Siyanoz yaklaşık 15 dakika içinde kaybolur. Metilen mavisi yüksek konsantrasyonlarda hemoglobini okside ettiğinden bu doz tekrarlanmamalıdır.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem

taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; eposta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.10.Doz aşımı ve tedavisi
Lokal anesteziklerin yanlışlık sonucu damar içine enjekte edilmesi, hemen (saniyelerila birkaç dakika arasına) sistemik toksik etkilere sebep olabilir. Doz aşımıdurumunda, lokal anesteziğin kan konsantrasyonunun daha yavaş artışından dolayısistemik toksisite daha sonra (enjeksiyondan 15 – 60 dakika sonra) gözükür (Bkz. 4.8. “Akut sistemik toksisite” ve “Akut sistemik toksisitenin tedavisi”).

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1.Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Anestezikler – Lokal Anestezikler ATC kodu: N01BB04

Prilokain hidroklorür (PRİLOSEL), amid grubu bir lokal anesteziktir. Etki başlamasüresi, etki süresi ve gücü açısından lidokaine benzer. %2’lik çözeltinin etkisi, epidural yoldan verildiğinde 1½-2 saat, periferal sinir bloğu ile 4 saate kadar sürer.

%1’lik konsantrasyonda verildiğinde, motor sinir liflerindeki etkisi daha azdır ve etkisüresi daha kısadır. Aynı dozdaki lidokaine göre prilokainin tepe plazmakonsantrasyonu daha düşüktür ve daha hızlı atılır. Prilokainin akut toksisitesilidokainden daha azdır.

Prilokainin lokal anestezik etkisinin başlaması ve etkinin süresi doza ve uygulamayerine bağlıdır. Bununla birlikte, methemoglobinemiye yol açma riski, süreklianestezi tekniklerinde kullanımını engellemektedir.

Prilokain, diğer lokal anestezikler gibi, sinir membranından sodyum iyonlarının içeriye girmesini engelleyerek sinir lifleri boyunca uyarının iletilmesini geridönüşümlü olarak bloke eder. Sinir membranlarındaki sodyum kanalları, lokalanestezik moleküller için bir reseptör olarak kabul edilmektedir.

Lokal anestezik ilaçların, beyin ve miyokard gibi diğer uyarılabilen membranlarüzerinde benzer etkileri olabilir. Eğer sistemik dolaşıma yüksek miktarda ilaç geçerse,esas olarak merkezi sinir sistemi ve kardiyovasküler sisteme ait toksisite belirtileri vebulguları ortaya çıkar.

Merkezi sinir sistemi toksisitesi, daha düşük plazma konsantrasyonlarında meydanagelir (Bkz. Bölüm 4.8) ve genellikle kardiyovasküler etkilerden önce görülür. Lokal anesteziklerin kalp üzerindeki doğrudan etkileri arasında iletimin yavaşlaması, negatif

inotrop etki ve nihayet kardiyak arrest bulunur.

Epidural uygulamalarda uygulamadan sonra eşlik eden sempatetik bloğun derecesinebağlı olarak dolaylı kardiyovasküler etkiler (hipotansiyon, bradikardi) ortaya çıkabilir.

5.2.Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Prilokainin pKa sabiti 7,89’dur ve bir N-heptan/pH 7,4 tamponunun partisyonkatsayısı 0,9’dur. Prilokain pH 7,4’te 25’lik bir oktanol:su dağılım oranına sahiptir.

Emilim:
Prilokain uygulamasından sonra tepe plazma konsantrasyonuna ulaşma süresi, doza, uygulama yoluna, uygulama bölgesinin damarsal açıdan zenginliğine vevazokonstriktör maddenin eşzamanlı uygulanmasına bağlı olarak değişir.

En yüksek plazma konsantrasyonları, interkostal sinir bloklarından sonra meydanagelir. Diğerleri azalma sırasına göre, lumbar epidural aralığa uygulanan enjeksiyonlar,brakiyal pleksus gibi büyük sinir blokları ve subkutan enjeksiyondur.

En yüksek plazma konsantrasyonlarının interkostal uygulamaları takiben görülmesinin nedeni, bu teknikte çok sayıda enjeksiyonun gerekli olması, solüsyonun daha geniş bir vasküler alana yayılması ve buna bağlı olarak emilimin hızlıgerçekleşmesi olabilir. Diğer yanda, lumbar epidural alandaki yağ dokusu, vasküleremilimi yavaşlatma eğilimi gösterecektir.

Dağılım:
Prilokain, 2,37 l/dk’lık bir ortalama plazma klerensine, 190 litre ile 260 litre arasıgeniş bir görünür dağılım hacmine sahiptir. Prilokainin terminal yarı-ömrü 1,6 saattir.Plazmada proteine bağlanma oranı %40’tır (başlıca alfa-1-asit glikoproteine).

Biyotransformasyon:
Prilokain, karaciğerde temel olarak amid hidrolizi ile metabolize olarak o-toluidin veN-propilamine dönüşür. o-toluidin, daha sonra hidroksilasyonla methemoglobinemimeydana gelmesinden sorumlu olduğu düşünülen 2-amino-3-hidroksitoluen ve 2- amino-5-hidroksitoluen metabolitlerine dönüşür. In vitro araştırmalarda ve hayvanlarüzerinde yapılan çalışmalarda, prilokainin akciğer ve böbrek dokusunda metabolizeedildiği görülmüştür.

Eliminasyon:
Prilokainin küçük bir oranı (<%5), idrarla değişmeden atılır.

Doğrusallık/Doğrusal Olmayan Durum:

200-600 mg dozları arasında uygulanan prilokain miktarı ile doruk plazma konsantrasyonu arasında doğrusal bir ilişki vardır.

Prilokain plasentadan kolayca geçer ve bağlanmamış konsantrasyona hızla ulaşma bakımından denge halindedir. Fetal asidoz varsa, fetüsteki konsantrasyon daha yüksek olabilir. Yenidoğanlarda prilokainin eliminasyon yarılanma süresi hakkında bilgiyoktur.

Ağır karaciğer sirozu ve konjestif kalp yetmezliği gibi hastalıkların prilokainindağılımını ne şekilde etkilediği kesin olarak bilinmemektedir.

5.3.Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvan çalışmalarında, prilokainin yüksek dozlarından sonra kaydedilen toksisiteninbulgu ve belirtileri, merkezi sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem üzerine olanetkilerin sonuçlarıdır. Sıçanlarda yapılan tek bir çalışmada tekrarlanan dozuygulamasından sonra hafif methemoglobinemi görülmüştür. Bu durum ayrıca,prilokainin aşırı dozda ya da endikasyon dışı kullanımının bir sonucu olarak oluşanterapötik durumlarda da nadiren görülür. İlaca bağlı advers etkiler, üreme toksisitesiçalışmalarında görülmemiş, prilokain in vitro ya da in vivo mutagenesite testlerindemutajenik potansiyel göstermemiştir. Prilokainin terapötik kullanım süresi veendikasyonu nedeni ile bu ilaç ile kanser çalışmaları yapılmamıştır.

Prilokainin bir metaboliti olan o-toluidin, mutajenik aktivite belirtisi göstermiştir. Kronik olarak maruz kalma durumunu değerlendiren preklinik toksikolojikçalışmalarında, metabolit o-toluidininin kanserojenik potansiyeli olduğu gösterilmektedir. Prilokainin aralıklı kullanımı sonucu hesaplanan maksimummaruziyet ile preklinik çalışmalarda kullanım sonucu maruziyetini kıyaslayan risk değerlendirme raporları, klinik kullanımda geniş bir güvenlilik aralığı olduğunu göstermektedir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1.Yardımcı maddelerin listesi
Sodyum klorür
Metil parahidroksibenzoat (E218)
Sodyum hidroksit
Hidroklorik asit
Enjeksiyonluk su

PRİLOSEL enjeksiyonları, steril, izotonik sulu çözeltilerdir. Flakonlar koruyucu içermektedir.

6.2.Geçimsizlikler

Prilokainin çözünürlüğü, pH değeri

sınırlıdır.

Presipitasyon meydana gelebileceğinden, karbonat gibi alkali solüsyonların eklenmesi düşünülüyorsa bu durum göz önüne alınmalıdır.

6.3.Raf ömrü
24 ay.

6.4.Saklamaya yönelik özel tedbirler
25 ºC altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Dondurmayınız.

6.5.Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, amber renkli tip I cam flakonda 20 mL çözelti.

6.6.Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve AmbalajAtıklarının Kontrolü yönetmelikleri’ne uygun olarak imha edilmelidir.

Flakonlar kullanıldığında kontaminasyonu önlemek içinaşağıdakiler dahil uygun kontrol işlemleri yapılmalıdır.

– Tek kullanımlık steril enjeksiyon malzemelerinin kullanılması
– Flakona her giriş için steril iğne ve şırınga kullanılması
– Flakonun içine kontamine olmuş sıvı ya da maddegirişinin önlenmesi – Flakon açıldıktan sonra 3 günden daha fazla süre ilekullanılmamalıdır. PRİLOSEL’in yeniden sterilizasyon işlemi önerilmemektedir.

7.RUHSAT SAHİBİ
HAVER FARMA İlaç A.Ş.

Akbaba Mah. Maraş Cad. No:52/2/1
Beykoz/İSTANBUL

8.RUHSAT NUMARASI
2022/56

9.İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİİlk ruhsat tarihi : 18.02.2022
Ruhsat yenileme tarihi: –

10.KÜB’ÜN YENİLEME TARİHİ


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın