PARAPLUS 200 MG/250 MG/50 MG EFERVESAN TABLET (20 TABLET)

KULLANMA TALİMATI
PARAPLUS 200 mg/250 mg/50 mg efervesan tablet Ağızdan alınır.
• Etkin madde(ler): 200 mg parasetamol, 250 mg asetilsalisilik asit ve 50 mg kafein
•Yardımcı madde(ler): Sitrik asit anhidrus, sodyum hidrojen karbonat, polivinilpirolidon, portakal aroması, asesülfam potasyum, maltodekstrin, sorbitol (E 420), aspartam (E 951)
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
• Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. • Eğer ilave sorularınız olursa,lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
• Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük dozkullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. PARAPLUS nedir ve ne için kullanılır?
2. PARAPLUS’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. PARAPLUS nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. PARAPLUS’ın saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. PARAPLUS nedir ve ne için kullanılır?
• PARAPLUS, efervesan tablet formunda üretilmektedir.
• PARAPLUS beyaz, yuvarlak, düz yüzeyli efervesan tablet şeklinde olup 20 ve 30 efervesan tabletlik ambalajlarda sunulmaktadır.
PARAPLUS, ağrı kesici, ateş düşürücü ve antiinflamatuvar (iltihap giderici) (nonsteroidal antiinflamatuvar/analjezik) bir ilaçtır.
PARAPLUS, 16 yaş ve üstü adölesanlar ile erişkinlerde baş ağrısı, diş ağrısı, akut migren atakları, sinir ağrısı (nevralji), kas-iskelet sistem ağrıları, adet ağrısı (dismenore) gibi hafif ve orta şiddetli ağrılar ve soğuk algınlığı gibi ağrının eşlik ettiği durumlarda endikedir.
Çocuk ve adölesanlar için ürünü 3.PARAPLUS nasıl kullanılır? Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar’’ bölümüne bakınız.
1
2. PARAPLUS’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
PARAPLUS’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer:
•Salisilatlara, parasetamole, kafeine veya PARAPLUS formülündeki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı alerjik (aşırı duyarlı) iseniz,
•Daha önceden, salisilatlar veya başka bir non-steroid antiinflamatuvar ilacı (ağrı, ateş ve iltihabı gidermek için kullanılan belirli ilaçlar) içtikten sonra, astım atakları, burun mukozal membranlarda şişme (nazal polipler -burun içinde şişlikler/tomurcuklanmalar), yüz, dil ya da boğazda şişmeler (anjiyoödem) veya deri döküntüleri geçirdiyseniz,
•Mide bağırsak kanalında yaralarınız varsa,
•Böbrek ve karaciğer yetmezliğiniz varsa,
•İlaç tedavisi ile kontrol edilemeyen şiddetli kalp yetmezliğiniz varsa,
•Patolojik olarak artmış kanama eğiliminiz varsa,
•Eşzamanlı olarak, haftada 15 mg ya da daha yüksek dozda metotreksat (kanser tedavisinde ve eklemlerde ağrı ve şekil bozukluğuna neden olan romatoid artritte kullanılır) tedavisi görüyorsanız,
• Gebeliğinizin son üç aylık dönemi içindeyseniz (Bkz. “Hamilelik” ve “Emzirme”), •Hasta 16 yaşın altında çocuk ve ergen ise,
• suçiçeği veya grip benzeri hastalık geçirmekte olan çocuk ve adolesanlarda (Reye sendromu gelişmesi riski nedeniyle),
PARAPLUS’ı, aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer:
•Antikoagülan ilaçlarla (kan sulandırıcı ilaçlar; örneğin, kumarin türevleri, heparin), trombolitik (pıhtı eritilmesinde kullanılan ilaçlar) veya belirli antidepresan (selektif seretonin gerialım inhibitörleri) ilaçları kullanıyorsanız,
içinde
şişlikler/tomurcuklanmalar) varsa,
•Diğer antiinflamatuvar ilaçlara/antiromatiklere karşı aşırı duyarlılığınız (örneğin, deri reaksiyonları) varsa. Bu durum, analjezik intoleransı/analjezik astımı olarak adlandırılır.
•Süreğen veya tekrarlayan mide-bağırsak kanalı şikayetleriniz varsa,
•Mide-bağırsak yaraları (ülser), kanaması ya da delinmesi öyküsü varsa,
•Böbrek fonksiyonlarında bozukluk varsa veya böbrek hasarı öyküsü varsa,
•Karaciğer fonksiyonlarında bozukluk mevcutsa (örneğin; kronik alkol kullanımına veya karaciğer iltihaplanmasına bağlı olabilir),
•Glikoz-6-fosfat dehidrogenaz (G6PD) enzimi eksikliğiniz varsa (böyle bir durumda kanınızdaki hemoglobin seviyesi düşebilir, kırmızı kan hücreleri parçalanabilir ve hemolitik anemi adı verilen bir çeşit kansızlık gelişebilir),
•Gilbert sendromu adı verilen karaciğer-safra yolları hastalığınız (Meulengracht hastalığı) varsa,
•Cerrahi girişim geçirecekseniz.
•Tiroid bezinizin aktivitesi fazla ise (hipertiroidizm),
2
•PARAPLUS alırken, aşırı kafein tüketiminden (örneğin, kahve, çay, yiyecek ve diğer ilaçlar ve içecekler) kaçınılmalıdır (Bkz. “Kullanmanız gerekenden daha fazla PARAPLUS kullandıysanız”).
Önerilen dozun aşılması karaciğer hasarı ile sonuçlanabilir.
Doz aşımı riskini azaltmak için, eş zamanlı olarak alınacak diğer ilaçların formülü, parasetamol içermediğinden emin olmak üzere, mutlaka kontrol edilmelidir.
Önerildiği şekilde kullanılmaz ise, ağrı kesici ilaçların uzun süreyle, yüksek dozda kullanılması, baş ağrılarını tetikleyebilir. Baş ağrıları bu ilacın daha yüksek dozları ile tedavi edilmemelidir. Böyle bir durumda, baş ağrısını gidermek için yeniden ağrı kesici ilaç almayınız ve doktorunuza başvurunuz.
Ağrı kesicilerin uzun süreler boyunca yüksek dozlarda kullanıldıktan sonra aniden bırakılması, baş ağrısı, yorgunluk, vejetatif semptomlar, kas ağrıları ve sinirliliğe yol açabilir. Bu kesilme semptomları birkaç gün içinde ortadan kalkar. Hasta, semptomlar ortadan kalkıncaya kadar ağrı kesici almayı durdurmalı ve bir doktorun tavsiyesi olmadan yeniden alınmamalıdır.
Aşırı duyarlılık reaksiyonunun başlangıç semptomları ortaya çıkarsa, PARAPLUS kullanmayı kesiniz.
Parasetamol içeren bir ilacı ilk defa kullanıyorsanız ya da daha önce kullandıysanız, ilk dozda ya da tekrarlayan dozlarda deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilir. Bu durumda doktorla irtibata geçiniz. İlacı bırakarak alternatif bir tedaviye geçmeniz gerekir. Böyle bir deri reaksiyonu oluşumunda bu ilacı ya da parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalısınız. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen cilt reaksiyonlarına neden olabilir.
Asetilsalisilik asit, düşük dozlarda, ürik asidin atılımını azaltır. Bu durum, belirli koşullar altında, önceden gut hastalığı olan hastalarda, bir gut atağını tetikleyebilir.
PARAPLUS kullanımı, enfeksiyon belirtilerini maskeleyebilir. Bu ilacı alırken, enfeksiyon belirtileri ortaya çıkarsa (örneğin; kızarıklık, şişme, aşırı sıcaklık, ağrı, ateş) veya belirtileri kötüleşirse derhal bir doktora başvurunuz.
Hasta, özellikle yaşlı hastalar, özellikle tedavilerinin başlangıç döneminde, karın bölgesinde olağan dışı belirtiler fark ederse, doktora başvurmalıdır, çünkü steroid yapısında olmayan romatizma ilaçlarının kullanımı ile ilişkili, yaşamı tehdit edici olabilen, kanama, mide bağırsak kanalında yara ve delinme bildirilmiştir. Eğer mide-bağırsak bölgede kanama veya yaralar ortaya çıkarsa, PARAPLUS almayı durdurunuz.
Çocuklar
Çocuklarda doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.
16 yaş altında spesifik bir endikasyon olmadıkça kullanımı önerilmez.
3
PARAPLUS, asetilsalisilik asit içeriği nedeniyle, su çiçeği dahil ateşli hastalık geçiren çocuklara ve ergenlere, sadece doktor tavsiyesiyle ve doktor gözetiminde ve ancak diğer önlemler etkili olmazsa verilmelidir. Eğer, bu hastalık, sürekli kusma, baş ağrısı veya bilinç bozukluğu ile seyrederse, bu durum, Reye Sendromunun belirtisi olabilir. Reye sendromu, seyrek görülen ancak bazen yaşamı tehdit edebilen ve acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
PARAPLUS’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması PARAPLUS bir bardak su ile alınmalıdır.
PARAPLUS kullanırken alkol tüketiminden mümkün olduğunca kaçınınız.
PARAPLUS kullanırken, kafein içeren yiyecek ve içeceklerin (çay, kahve gibi) alımını azaltıp, aşırı kafein tüketiminden kaçınınız.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Eğer hamileyseniz, hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız veya hamile kalmayı planlıyorsanız, bu ilacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamilelik sırasında PARAPLUS kullanmayınız. Çünkü gebeliğinizi ve/veya doğmamış çocuğunuzun gelişimini etkileyebilir. Bu nedenle, PARAPLUS’ı, sadece, doktorunuzun veya diş hekiminizin tavsiyesi ile, mümkün olan en düşük etkili dozda ve en kısa süreyle, sadece gebeliğinizin ilk ve ikinci üç aylık döneminde kullanınız. Çünkü düşük ve deformite riskinde artış olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Aynı durum, çocuk sahibi olmayı arzu eden kadınlar için de geçerlidir.
Hamileliğin son üç ayında veya doğum sırasında PARAPLUS kullanmayınız. Çünkü anne ve çocuk için komplikasyon riskini arttırır.
PARAPLUS’ın içeriğinde bulunan asetilsalisilik asit, kadın doğurganlığını olumsuz olarak etkileyebilen bir ilaç grubuna (steroid yapıda olmayan romatizma ilaçları) aittir. Bu etki, ilacı bırakmanızdan sonra geri döner.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
4
Bu ilacın formülündeki etkin maddeler anne sütüne geçer. Anne sütü ile bebeğe geçen kafein, bebeğin durumunu ve davranışlarını etkileyebilir. Önerilen dozlarda ve kısa süre ile kullanılması halinde genellikle emzirmeye ara verilmesi gerekmez. PARAPLUS’ın uzun süreli kullanılması ve/veya yüksek dozlarda alınması durumunda emzirmeye son verilmelidir.
Araç ve makine kullanımı
PARAPLUS kullanımının, araç ve makine kullanma becerileri üzerinde bilinen bir etkisi yoktur.
Uyku hali, görme bozuklukları, baş dönmesi veya denge bozukluğu gibi istenmeyen etkiler yaşarsanız araç ve makine kullanmayınız.
PARAPLUS’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler PARAPLUS her efervesan tablette 368,23 mg (16,01 mmol) sodyum ihtiva eder. Bu durum kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
PARAPLUS sorbitol içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız (dayanıksızlık) olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
PARAPLUS bir fenilalanin kaynağı olan aspartam içermektedir. Fenilketonürisi olan (ender rastlanan kalıtsal bir hastalık) insanlar için zararlı olabilir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Aşağıdaki ilaçlardan herhangi birisini kullanıyorsanız, PARAPLUS almadan önce mutlaka doktorunuza haber veriniz.
Asetilsalisilik asit:
Asetilsalisilik asit aşağıdaki ilaçların etkililiğini ve yan etkilerini arttırabilir :
•Kan sulandırıcı ilaçlar (örneğin, kumarin türevleri ve heparin), trombolitikler (pıhtı çözülmesinde kullanılan ilaçlar), depresyon tedavisinde kullanılan belirli ilaçlar (SSRI): Kanama riskinde artış
•Trombosit agregasyon inhibitörleri (kan pulcuklarının birbirine yapışmasını ve kümelenmesini engelleyen ilaçlar), örneğin tiklopidin
•Belirli ağrı kesiciler (steroidal yapıda olmayan romatizma ilaçları, NSAİİ), kortikosteroidler veya eş zamanlı alkol tüketimi: Gastrointestinal şikayetlerlere ait riskte artma (örneğin; gastrointestinal kanama)
•Kan şekerini düşürücü ilaçlar
•Valproik asit (epilepsi (sara) ilacı), metotreksat (bazı kanser türleri, eklem iltihabı ya da sedef hastalığında kullanılan bir ilaç), digoksin (kalp ilacı), lityum (depresyon ilacı).
Asetilsalisilik asit içeriği, aşağıdaki etkin maddelerin etkilerini azaltabilir: •İdrar söktürücü ilaçlar (diüretikler)
•Ürik asit atılımını arttıran ilaçlar (belirli gut ilaçları)
5
•Kan basıncını düşüren ilaçlar (antihipertansifler)
Parasetamol:
Parasetamolün normalde zararsız olan dozları, barbitürat içeren bazı uyku ilaçları, epilepsi ilaçları ve rifampisin (genellikle verem tedavisinde kullanılan, antibiyotik etkili bir ilaç) gibi karaciğerde parasetamolün metabolizmasını arttıran ilaçlarla birlikte alındığı takdirde, karaciğer harabiyetine yol açabilir. Aynı durum, karaciğer hasarına neden olma potansiyeli olan ilaçlar ve fazla alkol tüketimi için de geçerlidir.
Kansızlığı (anemisi) olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyonu bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
Birden (akut) yüksek doz verildiğinde ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
Erişkinlerde uzun süreli (kronik) günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
Mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlarla birlikte kullanıldığında, parasetamolün emilim hızı azalabilir ve sonuç olarak etkisinin başlaması gecikebilir.
Metoklopramid gibi mide boşalmasının hızlandıran ilaçlar, birlikte alındığında parasetamolün emilim hızının artmasına ve etki başlangıcının hızlanmasına yol açar.
Parasetamol ve AIDS tedavisinde kullanılan zidovudinin eş-zamanlı olarak kullanılması, akyuvar sayısında azalma (nötropeni) yönündeki eğilimi artırır. Bu nedenle PARAPLUS sadece doktor tavsiyesi varsa, zidovudin ile birlikte alınmalıdır.
Diğer bilinen etkiler:
– Probenesid (gut hastalığının tedavisinde kullanılan bir ilaç): Parasetamolün vücuttan atılmasını azaltır: yan etki riskinde artış
– Kolestiramin (kolesterol ilacı ) parasetamolün emilimini azaltır.
Kan sulandırıcı ilaçlarla parasetamolün birlikte daha uzun bir süre kullanımı halinde tıbbi izlem önerilir.
Parasetamol kullanımı, kandaki ürik asit ve glikoz düzeyini gösteren test sonuçlarını etkileyebilir.
Alkol alan kişilerde karaciğer zehirlenmesi (hepatotoksisite) riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
6
Kafein:
Kafein, barbitüratlar (sakinleştirici olarak kullanılan bir ilaç grubu) ve antihistaminiklerin (alerjilerin tedavisinde kullanılan ilaçlar) de arasında bulunduğu birçok sakinleştirici (sedatif) etkisini azaltır.
Ayrıca, sempatomimetikler (sempatik sinir sistemini uyaran ilaçlar), tiroksin (bir tiroid hormonu, tiroidle ilgili hastalıkların tedavisinde kullanılır) dahil, bazı ilaçların neden olduğu kalp atışlarını hızlandırıcı etkiyi arttırır.
Doğum kontrol hapları, simetidin (ülser tedavisinde kullanılır), fluvoksamin (depresyon: ruhsal çöküntü tedavisinde kullanılır) ve disülfiram (alkolizm tedavisinde kullanılır) karaciğerde kafein metabolizmasını azaltırken, barbitüratlar (sakinleştirici ilaçlar) ve sigara artırır.
Kafein, teofilin (bronşları genişleten nefes darlığı ve bronşitte kullanılan bir ilaç) atılımını azaltır.
Vücutta çeşitli enfeksiyonların (iltihap oluşturan mikrobik hastalıkların) tedavisinde kullanılan kinolon karboksilik asit tipi giraz inhibitörleri ile birlikte alındığında, kafeinin ve kafeinin vücutta yıkımı sonucu ortaya çıkan paraksantinin vücuttan atılmasını geciktirebilir.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. PARAPLUS nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
PARAPLUS’ı daima doktorunuzun tavsiye ettiği şekilde kullanınız. Herhangi bir durumdan emin değilseniz, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde önerilen doz:
Yaş
Tek doz
Yetişkinler ve 16 yaş ve üstü adolesanlar
1-2 tablet (250-500 mg salisilik asit, 200-400 mg parasetamol ve 50-100 mg kafeine eşdeğer)
6 tablet (1.500 mg asetilsalisilik asit, 1.200 mg parasetamol ve 300 mg kafeine eşdeğer)
Maksimum günlük (24 saat) dozu aşmayınız ve bir sonraki tableti almadan önce 4-8 saat bekleyiniz.
PARAPLUS’ı, doktorunuz veya diş hekiminiz aksini önermedikçe, 3-4 günden daha uzun süreyle ve daha yüksek dozda kullanmayınız.
Alkol alan kişilerde karaciğer zehirlenmesi (hepatotoksisite) riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
7
Uygulama yolu ve metodu:
Efervesan tablet, 1 bardak (150 mL) suda eritilerek bekletilmeden içilir
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
PARAPLUS 16 yaşın altındaki ergenlerde ve çocuklarda spesifik bir endikasyon olmadıkça kullanımı önerilmez.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. “PARAPLUS’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ”).
Özel kullanım durumları:
Böbrek /Karaciğer yetmezliği:
Ağır böbrek veya ağır karaciğer hastalarında kullanılmamalıdır.
Eğer PARAPLUS’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla PARAPLUS kullandıysanız:
PARAPLUS’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
Aşırı dozda parasetamol alınması durumunda, başlangıçta, 1. gün bulantı, kusma, iştah kaybı, solukluk ve karın ağrısı ile aynı zamanda baş dönmesi ve kulak çınlaması ortaya çıkabilir. 2. günde, kendinizi daha iyi hissetmenize rağmen, 3. günde karaciğer komasına kadar gidebilen ilerleyen karaciğer hasarı gelişebilir.
Doz aşımı veya uzun süreli kronik kullanım, şiddetli karaciğer hasarına, baş ağrısı, baş dönmesi, kusma, kulaklarda çınlama, görme veya işitme bozukluğu gibi santral sinir sistemi bozukluklarına ve aynı zamanda demir eksikliğine bağlı kansızlığa, asit baz dengesinde bozukluğa ve böbrek hasarına yol açabilir. Ani (akut) kafein zehirlenmesinin erken belirtileri, genellikle titremeler ve huzursuzluktur. Kısa sürede fazla miktarda kafein alınması halinde, kafein zehirlenmesi belirtileri (bulantı, kusma, kan potasyum düzeylerinde düşme, kan şekerinde yükselme, santral sinir sistemi belirtileri, miyokard hasarı dahil kardiyovasküler reaksiyonlar) de görülebilir.
Akut zehirlenmenin olası diğer semptomları arasında, kan şekerinde düşme (hipoglisemi), deri döküntüleri, gastrointestinal kanama, hiperventilasyon (anormal derin ve hızlı solunum) ve kafa karışıklığı bulunur. Şiddetli zehirlenmede, deliryum (huzursuzluk-taşkınlık, hezeyan gibi belirti gösteren ani geçici bilinç bozukluğu), titreme, konvülziyonlar, solunum güçlüğü, terleme atakları, sıvı kaybı, vücut sıcaklığında yükselme ve koma ortaya çıkabilir.
8
Yaşlı hastalarda, çocuklarda, karaciğer hastalığı olanlarda, uzun süredir alkol kullanan veya yetersiz beslenen hastalarda ve karaciğer hasarına neden olan ilaçları almakta olanlarda ölümle sonlanabilen bir zehirlenme riskinde artış söz konusudur.
Eğer bir doz aşımından şüpheleniyorsanız, belirtiler geçici olarak iyileşmiş görünse bile, derhal doktorunuzu bilgilendiriniz ve aldığınız ilaçları kesiniz.
PARAPLUS’ı kullanmayı unutursanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
PARAPLUS ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
PARAPLUS tedavisi sonlandırıldığında herhangi özel bir etki görülmez. Bu ilacın kullanımıyla ilgili başka sorularınız olursa, doktorunuza sorunuz.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, PARAPLUS’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. Ancak bunlar ilacı kullanan her insanda ortaya çıkmaz.
Aşağıdakilerden biri olursa PARAPLUS’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz ve size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•Aşırı duyarlılık/alerjik reaksiyonlar (alerjik şok, yüzde, dil ve boğazda şişme (anjiyoödem), bronşial tüplerde kasılma, kan basıncında düşme, solunum güçlüğü
•Steroid yapısında olmayan iltihap giderici ilaçlarla alerjik reaksiyon yaşayan hastalarda bronşlarda daralma
•Şiddetli kanama, örneğin, özellikle tedavi edilmemiş yüksek tansiyonu olan ve/veya eş zamanlı olarak kan sulandırıcı ilaç kullanan kişilerde, hayatı tehdit edici olabilen beyin kanaması
•Uzun süreli kullanımda demir eksikliğine bağlı kansızlığa yol açan mide-bağırsak kanalında kanama
•Ciddi ve ölümle sonuçlanabilen şiddetli deri reaksiyonları: Steven-Johnson sendromu (ciltte ve göz çevresinde kan oturması, şişlik ve kızarıklıkla seyreder), toksik epidermal nekroliz (deri içi sıvı dolu kabarcıklar, deri soyulmaları ve doku kaybı ile seyreden ciddi bir deri hastalığı), akut generalize ekzantematöz püstülozis (yüksek ateşin eşlik ettiği akut yaygın döküntülü içi sıvı dolu küçük kabarcıklarla seyreder)
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise sizin PARAPLUS’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.
9
Aşağıda sıralanan istenmeyen etkiler listesi, yüksek dozda uzun süreli tedavide ortaya çıkanlar da dahil olmak üzere, asetilsalisilik asit, parasetamol ve kafein tedavisi ile bilinen tüm yan etkileri içerir.
Belirtilen yan etkiler şu sıklık derecelerine göre sınıflanmıştır:
Çok yaygın : 10 kişide 1’den fazla
Yaygın : 10 kişide 1’den az, 100 kişide l’den fazla Yaygın olmayan : 100 kişide 1’den az, 1.000 kişide 1’den fazla Seyrek
: 1.000 kişide 1’den az, 10.000 kişide 1’den fazla Çok seyrek : 10.000 kişide 1’den az
Bilinmiyor : Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Yaygın
•Baş dönmesi
•Sinirlilik
•Karın bölgesinde ağrı
•Mideden boğaza doğru yanma hissi
•Bulantı
•Kusma
Yaygın Olmayan
•Kalp çarpıntısı
•Ciltte kızarıklık gibi alerjik reaksiyonlar
Seyrek
•Titreme
•Huzursuzluk
•Mide bağırsak kanalında yaralar
•İshal
•Yemek borusu iltihabı
•Deri döküntüsü
•Kaşıntı
•Kurdeşen
•Eritema multiforme (genelde kendiliğinden geçen, el, yüz ve ayakta dantele benzer kızarıklık oluşturan aşırı duyarlılık durumu) dahil şiddetli deri reaksiyonları
•Kalp atımlarının hızlanması
•Transaminaz adı verilen karaciğer enzimi değerlerinde yükselme
•Terlemede artış
•Bitkinlik
10
Çok seyrek
•Agranülositoz (beyaz kan hücreleri sayısında azalma), pansitopeni (kandaki tüm hücrelerde azalma), lökopeni (akyuvar sayısında azalma) ve trombositopeni (trombosit-kan pulcuğu- sayısında azalma) gibi kan tablosu değişiklikleri
•Kan şekerinde düşme
•Mide bağırsak kanalında delinme
•Böbrek fonksiyonlarında bozukluk
•Karaciğer fonksiyonlarında bozukluk
Bilinmiyor
•Baş ağrısı
•Zihin karışıklığı
•Endişe, kaygı
•Uykusuzluk
•İşitme bozukluğu
•Kulakta çınlama
•Görme bozukluğu
•Mide mukozasında iltihap, üst karın bölgesine ait şikayetler
•Kanama zamanında potansiyel bir uzama ile birlikte burun kanaması, diş eti veya cilt kanaması gibi kanamalar. Bu etki, ilacın alınmasından sonra 4-8 gün devam edebilir.
Kafein içeriği, uykusuzluk, ajitasyon, titreme, hızlı kalp atışı veya mide şikayetlerine yol açabilir.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız, doktorunuzu ya da eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Bu Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. PARAPLUS’ın Saklanması
PARAPLUS’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25ºC altındaki oda sıcaklığında ve kuru yerde saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra PARAPLUS’ı kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz PARAPLUS’ı kullanmayınız.
11
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat Sahibi : Celtis İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Esenler/İSTANBUL
Tel: 0 850 201 23 23
Faks: 0 212 481 61 11
E-mail: bilgi@neutec.com.tr
Üretim Yeri: Neutec İlaç San. Tic. A.Ş. Adapazarı / SAKARYA
Bu kullanma talimatı tarihinde onaylanmıştır.
12
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PARAPLUS 200 mg/250 mg/50 mg efervesan tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin maddeler:
Parasetamol 200 mg
Asetilsalisilik asit 250 mg
Kafein Anhidrus 50 mg
Yardımcı maddeler:
Sodyum hidrojen karbonat 1345 mg
Sorbitol (E420) 50 mg
Aspartam (E951) 10 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORMU
Efervesan tablet.
Beyaz, yuvarlak, düz yüzeyli efervesan tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
16 yaş ve üstü adölesanlar ile erişkinlerde baş ağrısı, diş ağrısı, akut migren atakları, nevralji, kas-iskelet sistem ağrıları, dismenore gibi hafif ve orta şiddetli ağrılar ve soğuk algınlığı gibi ağrının eşlik ettiği durumlarda endikedir.
Çocuk ve adolesanlar için ürünün 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri bölümüne bakınız.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlar önerilir:
Yetişkinler ve 16 yaş ve üstü adolesanlar:
Gerektiğinde, günde 3 defaya kadar (genellikle 4-8 saatte bir), 1-2 tablettir (PARAPLUS, 200 mg parasetamol + 250 mg asetilsalisilik asit + 50 mg kafein içerir).
Yetişkinler ve 16 yaş ve üstü adolesanlar için günlük maksimum doz, günde 3 kez alınan 2 tablettir (yani, maximum günlük doz, 1200 mg parasetamol, 1500 mg asetilsalisilik asit ve 300 mg kafein içerir).
1
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
Uygulama süresi:
Analjezikler, bir doktor veya diş hekimi aksini önermemişse, 3-4 günden daha uzun bir süreyle veya daha yüksek dozlarda kullanılmamalıdır.
Uygulama şekli:
PARAPLUS, ağızdan kullanım içindir.
PARAPLUS, bir bardak suda (150 mL) eritilerek bekletilmeden içilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Ağır böbrek yetmezliğinde kullanılmamalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Ağır karaciğer yetmezliğinde kullanılmamalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
16 yaşın altındaki adolesanlarda ve çocuklarda kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
PARAPLUS yaşlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).
4.3. Kontrendikasyonlar
PARAPLUS, aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır:
•Salisilatlar, parasetamol, kafein veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda,
•Salisilatlara veya diğer nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlara (NSAİİ) karşı astım atağı veya diğer alerjik reaksiyon belirtisi (nazal polip, anjiyoödem, ürtiker gibi) öyküsü olan hastalarda •Gastrik ya da intestinal ülser vakalarında,
•Patolojik olarak artmış kanama eğilimi (örneğin: hemofili) durumunda
•Gebeliğin üçüncü trimesteri (Bkz. Bölüm 4.6),
•Reye sendromu gelişme riski nedeni ile suçiçeği ya da grip-benzeri hastalığı olan 16 yaş ve üstü adolesanlar
•16 yaşın altındaki çocuklar,
•Hepatik ve renal yetmezlik
•Kontrol altında olmayan şiddetli kalp yetmezliği,
2
•Haftada 15 mg ya da üzeri dozlarda eş zamanlı metotreksat tedavisinde (Bkz. 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Çocuklarda doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.16 yaş altında spesifik bir endikasyon olmadıkça kullanımı önerilmez.
PARAPLUS, aşağıdaki durumlarda, özellikle dikkatli bir izlemle kullanılmalıdır:
-Glukoz-6-fosfat-dehidrojenaz eksikliği,
-Bronşiyal astım, alerjik rinit ve nazal polipler,
-Kronik veya tekrarlayan gastrointestinal şikayetler,
-Gastrointestinal ülser, gastrointestinal kanama ya da perforasyon öyküsü,
-Diğer NSAİİ’ler /antiromatiklere veya diğer alerjenik maddelere karşı aşırı duyarlılık , -Hepatik disfonksiyon (örn: kronik alkol bağımlığına, hepatite bağlı) (Child-Pugh A/B), -Renal fonksiyon bozukluğu,
-Gilbert sendromu,
-Antikoagülanlar, trombosit agregasyon inhibitörleri, sistemik etkili heparin, trombolitikler ve SSRI’lar ile eş zamanlı tedavi (Bkz. 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri ve 4.8 İstenmeyen etkiler),
-Hipertiroidizm,
-Cerrahi prosedürlerden önce
Eğer önerilen doz aşılırsa karaciğer harabiyeti oluşabilir. Doz aşımı riskini azaltmak için, eş zamanlı kullanılacak ilaçların parasetamol içermediğinden emin olmak üzere bu ilaçların formülü kontrol edilmelidir.
Daha önceden böbrek hasarı olan hastalarda analjezikler, yüksek dozda uzun süreyle kullanılmamalıdır. Aksi halde hastalığın ilerleme riski artabilir.
Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.
Anemisi olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
3
Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
Analjeziklerin uzun süreler boyunca yüksek dozlarda kullanıldıktan sonra aniden bırakılması, baş ağrısı, yorgunluk, kas ağrıları, sinirlilik ve vejetatif semptomlara neden olabilir. Bu ilacın kesilme semptomları, birkaç gün içerisinde ortadan kalkar. Hastalar, bu semptomlar iyileşinceye kadar analjezik kullanmamalı ve doktor tavsiyesi olmadan analjezik almaya yeniden başlamamalıdır.
Seyrek olarak, şiddetli akut aşırı duyarlılık reaksiyonları (örn. anafilaktik şok) gözlenmiştir. PARAPLUS uygulamasını izleyen bir aşırı duyarlılık reaksiyonunun ilk bulguları ortaya çıktığında tedavi kesilmelidir.
Asetilsalisilik asit, ürik asidin atılımını azaltır. Belli koşullar altında, önceden mevcut gut hastalığı olan hastalarda bir gut atağını tetikleyebilir.
PARAPLUS, enfeksiyon bulgularını maskeleyebilir. Ateş düşürücü etkisi, hastalık iyileşmesini taklit edebilir.
Gastrointestinal etkiler
Asetilsalisilik asit ve selektif COX-2 inhibitörleri dahil diğer NSAİİ’ların eş zamanlı kullanılmasından kaçınılmalıdır.
Tüm NSAİİ’lar için geçerli olmak üzere, bu ilaçlarla tedavi sırasında, tedavinin herhangi bir zamanında, uyarıcı belirtiler veya şiddetli gastrointestinal istenmeyen etki öyküsü olsun olmasın, şiddetli gastrointestinal kanama, ülser veya perforasyon bildirimleri (bazı fatal sonlanımlar dahil) bulunmaktadır.
Yaşlı hastalarda NSAİİ’lerle tedavi, sıklıkla, istenmeyen etkilerle özellikle de, gastrointestinal kanama ve perforasyonlarla sonuçlanır. Bu istenmeyen etkiler hayati tehlike yaratabilir. Gastrointestinal toksisite öyküsü olan, özellikle yaşlı hastalar, özellikle tedavilerinin başlangıç döneminde, gastrointestinal bölgede olağan dışı bulgular hissettiğinde (başlıca, gastrointestinal kanama) durumu doktorlarına bildirmeleri gerektiği konusunda bilgilendirilmelidir. Eş zamanlı olarak, oral kortikosteroidler, warfarin gibi antikoagülanlar, selektif seretonin gerialım inhibitörleri veya kardiyovasküler hastalıkların tedavisinde kullanılan düşük doz asetilsalisilik asit gibi trombosit agregasyon inhibitörleri gibi ülser veya kanama riskini arttırabilecek ilaçları kullanan hastalarda dikkatli olunmalıdır.
4
Eğer, gastrointestinal kanama veya ülserler ortaya çıkarsa, asetilsalisilik asit tedavisi kesilmelidir. Özellikle kanama ve perforasyon komplikasyonları (Bkz. 4.3 Kontraendikasyonlar) ile ilişkili ülser hikayesi olan ve yaşlı hastalar için, NSAİİ dozu arttıkça, gastrointestinal kanama, ülserasyon ve perforasyon riski artar. Bu hasta gruplarında mümkün olan en düşük dozla tedaviye başlanmalıdır. Bu vakalarda, NSAİ ilaçlarla birlikte koruyucu bir ilaçla (örneğin, misoprostol veya proton pompası inhibitörleri) kombine tedavi düşünülmelidir. Bu, istenmeyen gastrointestinal etki riskini arttıran ilaçları eş zamanlı olarak kullanan hastalar için de geçerlidir (Bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
PARAPLUS kullanırken aşırı kafein (örneğin, kahve, çay, yiyecek, diğer ilaçlar ve içecekler) tüketiminden kaçınılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.9 Doz aşımı ve tedavisi).
Yardımcı madde uyarıları:
• PARAPLUS 16,01 mmol (368,23 mg) sodyum ihtiva eder. Bu durum kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
• PARAPLUS 50 mg sorbitol içermektedir. Hafif derecede laksatif etkisi olabilir. Nadir kalıtımsal fruktoz intolerans problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
• PARAPLUS bir fenilalanin kaynağı olan aspartam içermektedir. Fenilketonürisi olan insanlar için zararlı olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Asetilsalisilik asit
Asetilsalisilik asit içeriği, aşağıdaki etkin maddelerin etkilerini ve istenmeyen etkilerini arttırabilir: -NSAİİ’ler, kortikosteroidler ya da eş zamanlı alkol tüketimi: Gastrointestinal şikayet riskinde artış (örneğin, gastrointestinal kanama)
-Digoksin, lityum
-Antikoagülanlar, trombosit agregasyon inhibitörleri, trombolitikler, SSRI’lar: Kanama riskinde artış (Bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemler ve 4.8 İstenmeyen etkiler)
-Hipoglisemik etkin maddeler, valproik asit, metotreksat (Bkz. Bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
Asetilsalisilik asit, aşağıdaki etkin maddelerin etkilerini azaltabilir:
•Diüretikler (örneğin, aldosteron antagonistleri)
•Ürikozürik ajanlar (örneğin, probenesid, sülfinpirazon, benzbromaron) •Antihipertansifler
Parasetamol
-Probenesid: Parasetamol eliminasyonunda gecikme, toksisite artışı,
5
-Kolestiramin parasetamol emilimini azaltır.
Parasetamol ile varfarin ve kumarin türevleri arasındaki etkileşimlerin klinik önemi değerlendirilememektedir. Bu nedenle parasetamol ve antikoagülanlarla uzun süreli tedavi alan hastalarda tıbbi izlem önerilir.
Diğer türlü zararsız olan parasetamol dozları, karaciğer enzim indüksiyonu yapan bazı ilaçlarla (barbitüratlar, anti epileptikler ve rifampisin gibi) birlikte alındığı takdirde, karaciğer harabiyetine yol açabilir. Aynı durum hepatoksik potansiyel taşıyan maddeler ve alkol kötüye kullanımı için de geçerlidir.
Mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlarla birlikte uygulandığında parasetamolün absorpsiyon hızı azalabilir ve sonuç olarak etkisinin başlaması gecikebilir.
Mide boşalmasının hızlandırılması (örn. metoklopramid uygulamasından sonra) parasetamolün absorpsiyon hızının artmasına ve etki başlangıcının hızlanmasına yol açar.
Parasetamol ve AZT’nin (zidovudin) eş zamanlı olarak kullanılması nötropeni riskini artırır. Bu nedenle, PARAPLUS ile AZT sadece doktor önerisiyle birlikte alınmalıdır.
Laboratuvar değerleri üzerindeki etkiler:
Parasetamol alınması, laboratuvarda fosfotungstik asit yöntemiyle ürik asit tayinini ve glukoz oksidaz/peroksidaz yöntemiyle kan glukozu tayinini etkileyebilir.
Alkol kullananlarda günlük parasetamol dozu toplam 2 g/günü aşmamalıdır.
Kafein
Kafeinin, barbitüratlar, antihistaminikler vb. gibi çeşitli ilaçların sedatif etkisi üzerinde antagonistik etkisi vardır. Kafein, sempatomimetikler, tiroksin gibi maddelerin taşikardik etkileri üzerinde sinerjik bir etkiye sahiptir. Oral kontraseptifler, simetidin, fluvoksamin ve disülfiram, karaciğerde kafein klirensini azaltırken, barbitüratlar ve sigara içilmesi artırır. Kafein, teofilinin atılımını azaltır. Kafein, efedrin tipi maddelerin bağımlılık potansiyelini arttırır.
Kinolon karboksilik asit tipi giraz inhibitörlerinin eş zamanlı uygulanması, kafeinin ve metaboliti paraksantinin eliminasyonunu geciktirebilir.
Kafeinin, asetilsalisilik asit veya parasetamol gibi analjeziklerin bağımlılık potansiyelini arttırdığını gösteren bir kanıt yoktur.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin özel bir veri bulunmamaktadır.
6
Pediyatrik popülasyon
Pediyatrik popülasyona ilişkin özel bir veri bulunmamaktadır.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi D’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınların tedavi süresince tıbben etkili olduğu kabul edilen doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.
Gebelik dönemi
PARAPLUS’ın gebelikte kullanımı ile ilgili veriler ya çok sınırlıdır veya hiç yoktur. Mevcut veriler, her bir etkin maddenin (aşağıya bakınız) kullanımı ile ilgilidir. PARAPLUS, sadece mutlaka gerekli ise, gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde uygulanabilir. Gebeliğin üçüncü trimesterinde PARAPLUS kullanımı kontrendikedir.
Asetilsalisilik asit
Prostaglandin sentezinin inhibisyonu gebeliği ve/veya embriyo-fetal gelişimi olumsuz yönde etkileyebilir.
Epidemiyolojik çalışmalardan edinilen veriler gebeliğin erken dönemlerinde bir prostaglandin sentez inhibitörü kullanımından sonra düşük ve deformite riskinin arttığını düşündürmektedir . Riskin, artan doz ve tedavi süresi ile arttığı varsayılmaktadır. Asetilsalisilik asit için mevcut epidemiyolojik veriler, artmış bir gastroşizi riskini gösterir. Hayvanlarda yapılan çalışmalarda toksik üreme etkileri gözlenmiştir (Bkz. 5.3).
Asetilsalisilik asit içeriği nedeniyle gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde, kesinlikle gerekli olmadığı sürece PARAPLUS verilmemelidir. Gebe kalmaya çalışan bir kadında ya da gebeliğin birinci ve ikinci trimesterlerinde asetilsalisilik asit kullanılıyorsa, doz olabildiğince düşük tutulmalı ve tedavi süresi mümkün olduğu kadar kısa olmalıdır.
Bütün prostaglandin sentez inhibitörleri, gebeliğin üçüncü trimesterinde, fetüsü aşağıda belirtilen risklere maruz bırakabilir:
•Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriyozusun zamanından önce kapanması ve pulmoner hipertansiyon)
•Oligo-hidramniyoz ile böbrek yetmezliğine gidebilen böbrek fonksiyon bozukluğu
Bu maddeler, gebeliğin sonunda anne ve çocuğu aşağıda belirtilen risklere maruz bırakabilir:
7
•Kanama zamanında muhtemel bir uzama, çok düşük dozlarda bile ortaya çıkabilen bir trombosit agregasyonunu inhibe edici etki
•Uterus kontraksiyonlarında, doğum eyleminde gecikme ya da uzamayla sonuçlanan inhibisyon
Sonuç olarak” asetilsalisilik asit gebeliğin üçüncü üç aylık döneminde kontrendikedir.
Parasetamol
Parasetamolün terapötik dozlarının oral kullanımı ile ilgili epidemiyolojik veriler, gebelik veya fetüs/yenidoğan infant sağlığı üzerinde olası istenmeyen etkilerle ilgili herhangi bir kanıt göstermemiştir. Gebelik sırasında doz aşımı ile ilgili prospektif veriler, deformite riskinde bir artış göstermemiştir.
Oral kullanım ile ilgili üreme çalışmaları, deformite veya fötal toksisite görülmesine ait bir kanıt
dengesinin
değerlendirilmesinden sonra, tüm gebelik boyunca alınabilir.
Parasetamol, gebelik sırasında uzun süreyle, yüksek dozlarda veya diğer ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır. Çünkü bu vakalarda güvenli kullanımı kanıtlanmamıştır.
Kafein
Terapötik dozlarda veya kahve içilerek alınan kafein ile gebelik ve fötal gelişme üzerinde hiçbir risk artışı gözlenmemiştir.
Hayvan çalışmaları, kafeinin çok yüksek dozları ile üreme toksisitesi göstermiştir (Bkz. Bölüm 5.3).
Laktasyon dönemi
Asetilsalisilik asit, parasetamol ve kafein anne sütüne geçer. Emzirme sırasında anne sütüyle geçen kafein tüketimi, infantların durumunu ve davranışlarını bozabilir. Bugüne kadar, infantlarda parasetamol ve asetilsalisilik asite bağlı advers etkiler bildirilmemiştir. Önerilen dozun kısa süreli kullanımında, genellikle, emzirmenin kesilmesi gerekmez. Uzun süreli kullanılması ve/veya daha yüksek dozlarda alınması durumunda emzirmeye son verilmelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe eden ilaçların, ovülasyonu etkileyerek, dişi fertilitesini bozabileceğine dair bazı kanıtlar bulunmaktadır. Tedavinin sonlandırılmasından sonra bu durum geriye döner.
8
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma becerileri üzerindeki etkilerine yönelik çalışma yürütülmemiştir.
Ancak hastalar, PARAPLUS alırken, yorgunluk ve görme bozuklukları gibi istenmeyen etkilerin ortaya çıkabileceği ve klinik araştırmalar sırasında baş dönmesi ve vestibüler bozukluklar gibi semptomların bildirildiği konusunda uyarılmalıdır. Bu nedenle, araç kullanırken ya da makine işletirken dikkatli olunması önerilir. Eğer hastalarda bu gibi semptomlar ortaya çıkarsa, araç kullanma ya da makine işletme gibi tehlike potansiyeli taşıyan işlerden uzak durmalıdırlar.
4.8. İstenmeyen etkiler
İstenmeyen etkilerin sıklığının bildirilmesinde normalde aşağıdaki kategoriler kullanılır:
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Sabit dozlarda parasetamol, asetilsalisilik asit ve kafein kombinasyonuyla yürütülen plasebo kontrollü klinik çalışmalarda tedavi edilen 1143 hastada aşağıdaki yan etkiler bildirilmiştir.
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Sinirlilik
Seyrek: Ajitasyon
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş dönmesi
Seyrek: Tremor
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Seyrek: Vertigo
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Palpitasyonlar
Seyrek: Taşikardi
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Midede ağrı, dispepsi, bulantı
Yaygın olmayan: Kusma
Seyrek: Diyare, özofajit
Deri ve derialtı dokusu hastalıkları
Seyrek: Hiperhidroz
9
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Seyrek: Bitkinlik
PARAPLUS’ın formülünde bulunan her bir etkin madde için, diğer istenmeyen etkiler aşağıda listelenmiştir:
Asetilsalisik asit
Aşağıdaki liste, uzun dönemli ve yüksek doz ile tedavi edilen romatizma hastalarında gözlenmiş olan istenmeyen etkileri de kapsamaktadır.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek-çok seyrek: Özellikle hipertansiyonu kontrol altında olmayan hastalarda ve/veya eş zamanlı antikoagülan tedavi görmekte olan hastalarda olmak üzere, bireysel olgularda yaşamı tehdit edici olabilen intraserebral kanama dahil ağır kanama,
Bilinmiyor: Potansiyel olarak kanama zamanında uzamayla birlikte, burun kanaması, diş eti kanaması veya cilt kanaması gibi kanamalar. Bu etki, ilacı aldıktan sonra, 4-8 gün için kalıcı olabilir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Hipersensitivite reaksiyonları (cilt reaksiyonları)
Seyrek: Dispne, hipotansiyon, anaflaktik şok, anjiyonörotik ödem gibi hipersensitivite reaksiyonları
Endokrin hastalıklar
Çok seyrek: Hipoglisemi
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor:Baş ağrısı, baş dönmesi, işitme bozukluğu, tinnitus ve mental konfüzyon aşırı doz bulguları olabilir.
Göz hastalıkları
Bilinmiyor: Görme bozukluğu
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Pirozis, bulantı, kusma, mide ağrısı gibi gastrointestinal şikayetler
Seyrek:Çok seyrek vakalarda, gastrointestinal kanama demir eksikliği anemisiyle sonuçlanabilir. Özellikle yaşlı hastalarda, kanama ve perforasyonlu bazı vakalarda gastrointestinal ülserler. Hastalara, eğer abdominal ağrı, dışkıda kan veya hematemez olursa tedaviyi kesmeleri ve derhal doktorlarını bilgilendirmeleri söylenmelidir.
Bilinmiyor: Erozif gastrit, üst abdominal şikayetler
10
Hepatobiliyer hastalıklar
Çok seyrek: Karaciğer fonksiyonlarında bozulma, transaminazlarda artış
Deri ve derialtı dokusu hastalıkları
Seyrek: Şiddetli deri reaksiyonları (eritema mültiforme dahil)
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Çok seyrek: Böbrek fonksiyonlarında bozukluk
Parasetamol
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Agranülositoz, pansitopeni, lökopeni ve trombositopeni dahil, kan tablosu değişiklikleri
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek:Basit cilt kızarıklığından ürtikere ve anafilaktik şoka kadar yayılabilen hipersensitivite reaksiyonları
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar Çok seyrek: NSAİİ’lere alerjik olan kişilerde bronkospazm
Hepatobiliyer hastalıklar
Seyrek: Transaminazlarda artış
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematiz püstülozis, eritema multiform, Steven-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil).
Kafein
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Uykusuzluk, anksiyete
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
(www.titck.gov.tr;
e-posta:tufam@titck.gov.tr; Tel 0 800 314 00 08; Faks:0 312 218 35 99).
11
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Yaşlı hastalar, çocuklar, karaciğer bozuklukları olan, kronik olarak alkol tüketen ya da kronik malnutrisyonu olan hastalarda, ayrıca eş zamanlı olarak enzim indükleyici ilaçları kullanan hastalarda, fatal sonuçlanabilen, intoksikasyon riski artmaktadır.
Asetilsalisilik asit ve parasetamol doz aşımının semptomları ve tedavisi, her bir maddenin intoksikasyonuna ait bireysel semptomlar ve olası tedavilerden oluşur.
Semptomlar
Parasetamol:
Aşağıdaki semptomlar genellikle ilk 24 saat içinde ortaya çıkar, bulantı, kusma, anoreksi, solukluk ve alt abdominal bölgede ağrı. Bundan sonra hastanın subjektif durumu iyileşebilir. Bununla birlikte, devam eden hafif abdominal ağrı karaciğer hasarını işaret edebilir.
Erişkinlerde yaklaşık 6 g ya da daha fazla, çocuklarda 140 mg/kg vücut ağırlığı miktarlarındaki tek doz uygulanan parasetamol doz aşımı, hepatoselüler nekroza neden olur. Bu durum geri dönüşümsüz tam bir nekroza ilerleyebilir, daha sonrasında hepatoselüler yetmezlik, metabolik asidoz ve ensefalopati gelişebilir ve nihayetinde komaya yol açabilir ve ölümle sonuçlanabilir. Aynı zamanda, karaciğer transaminazları (AST, ALT), laktat dehidrogenaz ve bilirubin konsantrasyonlarında yükselme ile birlikte ilacın alımından 12-48 saat sonra, protrombin zamanında artışlar gözlenmiştir. Karaciğer harabiyetinin klinik semptomları genellikle 2 gün sonra belirginleşir ve 4-6 gün sonra maksimum düzeye ulaşır.
Şiddetli karaciğer harabiyetinin bulunmadığı durumlarda bile, akut tübüler nekrozla birlikte akut böbrek yetmezliği gelişebilir. Parasetamol doz aşımından sonra, myokardiyal anormallikler ve pankreatit dahil karaciğer ile ilişkili olmayan başka semptomlar da gözlenmiştir.
Asetilsalisilik asit:
Orta dereceli toksisite: Hiperventilasyon, tinnitus, bulantı, kusma, görme ve işitme bozuklukları, baş dönmesi, konfüzyon, baş ağrısı.
Ağır zehirlenme: Deliryum, tremor, konvülziyonlar, solunum güçlüğü, terleme atakları, kanama, eksikoz, asit-baz dengesinde ve elektrolit metabolizmasında bozukluklar, hipoglisemi, hipertermi ve koma.
Kafein:
Toksisite semptomları, eğer doz kısa bir süre içerisinde alınırsa, 1 g (15 mg/kg) kafein dozlarında ortaya çıkabilir.
Kafein zehirlenmesinin erken semptomları, genellikle tremor ve huzursuzluktur. Bunları bulantı, kusma, taşikardi ve konfüzyon izler. Ağır intoksikasyonda, deliryum, nöbetler, kardiyovasküler
12
reaksiyonlar (supraventriküler ve ventriküler aritmiler), miyokardiyal hasar ve aynı zamanda hipokalemi ve hiperglisemi de ortaya çıkabilir .
Tedavi
Parasetamol:
Parasetamol intoksikasyonundan kuşkulanıldığında, ilaç alımından sonraki ilk 10 saat içinde, N-asetilsistein gibi SH grubu verici ajanların intravenöz yoldan uygulanması önerilir. N-asetilsistein, ayrıca, 10 saatten sonra bile ve 48 saate kadar uygulandığında da bir dereceye kadar koruma sağlayabilir. Bu durumda daha uzun süreyle uygulanması gerekir. Plazmadaki parasetamol konsantrasyonu diyaliz ile azaltılabilir. Plazma parasetamol konsantrasyonlarının ölçülmesi önerilir.
Parasetamol intoksikasyonunun tedavisi için daha sonraki tedavi seçenekleri, intoksikasyonun miktarına, evresine ve yoğun bakım için standart önlemlere göre klinik semptomlara bağlıdır.
Asetilsalisilik asit:
Tedaviye genel önlemlerle başlanmalıdır (aktif tıbbi kömür, gastrik lavaj uygulaması). Zorlu diürezden kaçınılmalıdır, çünkü bu, salisilat atılımını hızlandırmaz ve pulmoner ödeme neden olabilir. Sodyum bikarbonat ve potasyum bikarbonat verilebilir .Asetilsalisilik asidin plazma konsantrasyonları diyalizle azaltılabilir.
Kafein:
Santral sinir sistemi semptomları ve nöbetler benzodiazepinler ile tedavi edilebilir; supraventriküler taşikardi intravenöz yoldan uygulanan propranolol gibi beta-blokerler kullanılarak kontrol altına alınabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu:Analjezik kombinasyon preparatı ATC kodu: N02BA51
Parasetamol, çok zayıf antiinflamatuar etkiye sahip bir analjezik ve antipiretik maddedir. Etki mekanizması tam olarak anlaşılmamıştır. Bununla birlikte, parasetamolün serebral prostaglandin sentezini, periferik prostaglandin sentezine göre, anlamlı olarak daha fazla inhibe ettiği kanıtlanmıştır. Ayrıca, pirojenlerin hipotalamik sıcaklık düzenleyici merkezin üzerindeki etkisini inhibe eder ve bu etkisi muhtemelen antipiretik etki ile ilişkilidir.
nonsteroidal
analjezikler/antiinflamatuvarlar ailesine aittir. Bir salisilik asit esteri olarak asetilsalisilik asit, analjezik, antipiretik ve antiinflamatuvar özelliklere sahiptir. Etki mekanizması, sikooksijenazın ve dolayısıyla, prostanoidlerin (prostaglandin E2, prostaglandin I2 ve tromboksan A2) oluşumunun
13
inhibisyonu şeklinde tanımlanmıştır. Asetilsalisilik asit, belirgin, geri dönüşümsüz bir trombosit agregasyon inhibe edici etkiye sahiptir.
Kafein, terapötik dozlarda, primer olarak adenozin reseptör antagonisti olarak davranan bir ksantin türevidir. Bu, adenozinin santral sinir sitemi üzerindeki etkisini inhibe eder. Kısa dönemde insanlarda bitkinlik semptomlarını baskılar ve fizyolojik performansı ve kapasiteyi destekler.
Asetilsalisilik asit ve parasetamol farklı tamamlayıcı etki mekanizmalarına sahiptir ve etki süreleri benzerdir. Çeşitli hayvan çalışmaları, analjezik ve hipertermi için additif etkiyi kanıtlamıştır. Deneysel bir insan farmakoloji çalışmasında, additif bir analjezik etki bulunmuştur. Asetilsalisilik asit, parasetamol ve kafein kombinasyonunun analjezik etkisinin rölatif yitiliği, çeşitli çalışmalarda, aynı miktardaki asetilsalisilik asit/parasetamol (herbirinden 1) ile karşılaştırıldığında, 1,3 ile 1,7 arasında yer alır ve kullanılan analjezik maddede karşılık gelen bir azalmayı sağlar. Kafein, çeşitli çalışmalarda, parasetamolün analjezik etkisinin başlamasına kadar geçen zamanı %19-%45 oranında (çalışmaların ortalama değerleri) kısaltmıştır.
Bir çift kör, randomize, plasebo kontrollü tek doz çalışmasında, akut gerilim baş ağrısı ve migren tedavisinde, asetil salisilik asit, parasetamol, kafein kombinasyonunun etkililiği, asetilsalisilik asit (500 mg), parasetamol (500 mg), asetilsalisilik asit + parasetamol (500 mg+400 mg), kafein (50 mg) ve plasebo ile karşılaştırılarak araştırılmıştır. Doz, her birinden 2 tablettir. Üçlü ilaç kombinasyonu, “ağrıda %50 azalma sağlanıncaya kadar geçen zaman” primer objektif kriterine ulaşmada, karşılaştırılan maddeler ve plaseboya göre daha üstündür. Ağrıda %50 azalmaya, üçlü ilaç kombinasyonunun yutulmasından sonra 1 sa 05 dakikada ulaşılmıştır. Buna karşılık bu süre, asetilsalisilik asit (p<0,0398) ve/veya parasetamolün (p<0,0016) her birinin alınmasından sonra, yaklaşık 15 dakika daha uzundur. Diş çekimi sonrasında ortaya çıkan ağrıyı konu alan diğer bir çalışmada, katılımcılar, plasebo ile karşılaştırıldığında, üçlü ilaç kombinasyonunu aldıklarında ağrıda 15 dakika-3 saat sonra, anlamlı derecede daha kuvvetli bir azalma bildirmiştir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Asetilsalisilik asit
Emilim:
Oral uygulamadan sonra, asetilsalisilik asidin emilimi midede ve bağırsakta gerçekleşir. Asetilsalisilik asidin bir kısmı bağırsak duvarında salisilata hidrolize olur. Absorpsiyondan sonra, asetilsalisilik asit hızla salisilik asite çevrilir. Bununla birlikte, oral uygulamadan sonraki ilk 20 dakika sırasında etkin madde başlıca plazmada bu formdadır.
Dağılım:
Asetilsalisilik asit ve salisilik asit plazma proteinlerine büyük oranda bağlanır ve hızla vücudun
14
tüm bölgelerine dağılır. Plazma asetilsalisilik asit konsantrasyonları hızla azalırken, plazma salisilik asit konsantrasyonları artar. Asetilsalisilik asidin plazma yarı ömrü yaklaşık 15 dakikadır; salisilik asitin plazma yarı ömrü ise, düşük dozlarda 2-3 saattir.
Salisilik asit anne sütüne atılır ve plasentaya geçer.
Biyotransformasyon:
Asetilsalisilik asiin yıkılmasıyla hızla oluşan salisilatlar başlıca karaciğer metabolizmasıyla elimine edilir. Metabolitler arasında salisilürik asit, salisil fenolik glukuronid, salisil açil glukuronid, gentistik asit ve gentizürik asit yer alır. Başlıca metabolitler olan salisilürik asit ile salisilik fenolik glukuronidin oluşumu hızla satüre olur ve Michaelis-Menten kinetiğini izler. Diğer metabolik yolaklar birinci-derece proseslerdir. Sonuç olarak, kararlı durumda plazma salisilik asit konsantrasyonları doz ile orantısız bir şekilde artar.
Eliminasyon:
Asetilsalisilik asidin 325 mg dozundan sonra, birinci-derece eliminasyon prosesine işler ve plazma salisilik asit yarı ömrü yaklaşık 2 ile 3 saattir. Asetilsalisilik asitin yüksek dozlarında yarı ömür 15 ile 30 saate çıkar. Asetilsalisilik asitin 250 mg dozundan sonra, plazma yarı ömrü 2,8 saattir. 1 g’lık bir dozdan sonra, yarı ömür 5 saate, 2 g’lık bir dozdan sonra ise 9 saate çıkar.
Salisilik asit, idrarla değişmeden de atılır; bu yolla atılan miktar doz artışıyla birlikte artar ve aynı zamanda idrar pH’sına da bağımlıdır. Eğer idrar alkali ise, dozun %30’u atılırken, buna karşılık asidik idrarla %2’si atılır.
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum:
Asetilsalisilik asit doğrusal olmayan bir farmakokinetik profil gösterir.
Parasetamol
Emilim:
Oral uygulamadan sonra parasetamol ince bağırsakta hızla ve hemen hemen tamamen emilir. Pik plazma konsantrasyonları, ilaç alındıktan yaklaşık 0,5-2 saat sonra ortaya çıkar.
Dağılım:
Parasetamol tüm dokulara hızla ve eşit bir şekilde dağılır ve kan beyin bariyerini geçer. Mutlak biyoyararlanım %65 ile %89 arasında değişir ve bu da yaklaşık %20-40’lık bir ilk geçiş etkisine işaret eder. Açlık emilimi hızlandırır, ama biyoyararlanım sadece küçük miktarda etkilenir.
Biyotransformasyon:
Parasetamol, primer olarak karaciğerde glukuronik asit (%60 civarında) ve sülfirik asitin (%35 civarında) inaktif konjugatlarına metabolize olur.Bu konjugatlar 24 saat içinde tamamen idrara atılır.
15
Eliminasyon:
Dozun %5’ten daha azı değişmeden atılır. Total klirens yaklaşık 350 ml/dakikadır. Toksik metabolitler olan p-aminofenol ve (N-hidroksilasyon aracılığı ile) N-asetil-p-benzokinon imin, glutathion ve sistein tarafından bağlanmıştır ve küçük miktarlarda oluşur.
Terapötik dozlarda plazma yarı ömrü 1,5-3 saattir. Küçük çocuklarda yarı ömür daha uzundur ve en yaygın metabolik yolak, sülfat konjügasyonudur . Kronik karaciğer hastalığı ve plazma albumin ve/veya tromboplastin zamanı oranı anormal olan hastalarda plazma parasetamol yarı ömrü daha uzundur. Terapötik dozlarda plazma proteinlerine bağlanma düşüktür (yaklaşık %5 ile %20).
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum:
Özel veri bulunmamaktadır.
Kafein
Emilim:
Kafein, hızla ve tamamen absorbe olur. Absorbsiyon yarılanma ömrü yaklaşık 10 dakikadır ve pik plazma konsantrasyonlarına 30-40 dakika sonra ulaşılır.
Dağılım:
Kafeinin vücut dokularında yayılımı geniştir, kan-beyin bariyerini, plasentayı geçer ve anne sütüne atılır. Protein bağlanması göreceli olarak düşüktür (%30-40).
Biyotransformasyon:
Ksantin ve ürik asit türevlerine metabolize olur.
Eliminasyon:
Eliminasyon yarılanma ömrü, 3-11 saat arasında değişir fakat kişiler arasında ve aynı kişide geniş oranda değişkenlik gösterir. Kafein ve metabolitleri (ksantin ve ürik asit türevleri) primer olarak böbrekler aracılığı ile atılır (48 saat içinde dozun %86’sı).
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Özel veri bulunmamaktadır.
Kombinasyon
Üç etkin maddenin kombine edilmesinden dolayı, her bir bileşiğin miktarı düşüktür Böylelikle, eliminasyon süreçlerinde, uzamış yarılanma ömrü ya da toksisite riskleriyle birlikte olabilecek bir satürasyon görülmez. Tüm etkin maddelerin absorbsiyonu hızla ortaya çıkar ve farmakokinetik özellikleri yönüyle tutarlıdır. İlişkili hiçbir farmakokinetik etkileşme gözlenmemiştir.
16
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Kronik toksisite/subkronik toksisite
Uzun süreyle yüksek dozda asetilsalisilik asit ve/veya parasetamol verilen laboratuvar hayvanlarında, papiller veya tübüler epiteliyal hücre nekrozu gibi böbrek hasarı, gastrointestinal ülserler ve kanama (asetilsalisilik asit) ile birlikte interstisyel nefrit ve hepatotoksik bir etki (parasetamol) bildirilmiştir. Deneysel hayvan çalışmalarında, kafeinin uzun süreyle, terapötik dozlarla ilişkili olmayan yüksek dozlarda uygulanması, gastrointestinal kanalda ülserlere, böbrek ve karaciğer hasarına neden olmuştur.
Sıçanlarda asetilsalisilik asit, parasetamol ve kafein (oran: 5/4/1) ile yapılan 26 haftalık bir toksisite çalışmasında, asetilsalisilik asit ile ilişkili gastrointestinal toksisitenin kesin belirtileri (erozyonlar), fatalite dahil, tespit edilmiştir. Bununla birlikte, nefrotoksisite artışına ait kanıt bulunmamıştır. Aksine, üçlü kombinasyona maruziyet, her bir bileşene kıyasla daha yüksek bir organ toksisitesiyle sonuçlanmamıştır. Asetilsalisilik asit ve parasetamolün kinetiği, iki etkin maddenin kombine edilmesinden ya da kafeinin eklenmesinden etkilenmemiştir.
Mutajenik ve tümör destekleyici potansiyel
Asetilsalisilik asit bazı genotoksisite kanıtları göstermiştir, ancak uzun dönemli karsinojenisite değerlendirmelerinde doğrulanmamıştır. Kapsamlı çalışmalar, parasetamolün terapötik (yani, toksik olmayan doz aralığında), genotoksik risk ile ilişkili hiçbir kanıt ortaya koymamıştır. Sıçanlar ve farelerdeki uzun dönem çalışmalar, parasetamolün hepatotoksik olmayan dozlarında tümörijenik etki ile ilişkili hiçbir kanıt üretmemiştir. Parasetamol, IARC uyarınca, non-genotoksik ve non-karsinojenik olarak sınıflandırılmıştır.
Diğer metilksantinler gibi, kafeinin de in vitro olarak kromozomlara hasar verme potansiyeli vardır. Bununla birlikte, kafeinin metabolizması ve mutajenesitesi üzerinde yapılmış tüm bilimsel çalışmalar hiç bir in vivo mutajenik etkinin beklenmediğini göstermiştir. Farelerde ve sıçanlarda yapılan uzun dönem çalışmalar, kafeinin karsinojenik etkisi ile ilgili bir kanıt ortaya koymamıştır.
Üreme toksisitesi
Parasetamol, asetilsalisilik asit ve kafein plasentayı geçer.
Hayvan çalışmaları, parasetamol nedeniyle bir teratojenik etki kanıtı göstermemiştir. Çeşitli türler üzerinde yapılan hayvan testlerinde salisilatlar, teratojenik etki göstermiştir. Prenatal maruziyetten sonra, bozulmuş implantasyon, embriyotoksik ve fetotoksik etkiler ve aynı zamanda yavruların öğrenme yeteneğinde bozulma tanımlanmıştır.
Çok yüksek dozda kafein (100 mg/kg vücut ağırlığından daha yüksek dozda) verilen sıçanlarda embriyotoksik ve fetotoksik etkiler gözlenmiş ancak teratojenik etki gözlenmemiştir.
Çok yüksek oral asetilsalisilik asit ve parasetamol dozları alan sıçanlarda, testisler, epididimis ve spermatogenez üzerinde etkilerle, implantasyon sonrasında mortalite gözlenmiştir. Sıçanlarda ve
17
farelerde, çok yüksek kafein dozları implantasyon sonrasında mortalite ve fertilite indeksinde etki göstermiştir. Bu etkilerin klinik anlamı bilinmemektedir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sitrik asit anhidrus
Sodyum hidrojen karbonat
Polivinilpirolidon
Portakal aroması
Asesülfam potasyum
Maltodekstrin
Sorbitol (E 420)
Aspartam (E 951)
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf Ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25ºC altındaki oda sıcaklığında serin ve kuru bir yerde, ışıktan koruyarak saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
20 (2×10) ve 30 (3×10) efervesan tablet Silikajelli plastik kapak / Plastik tüp ve karton kutu ambalaj içerisinde sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Özel bir gereklilik söz konusu değildir.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Celtis İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Esenler/İSTANBUL
Tel: 0 850 201 23 23
Faks: 0 212 481 61 11
E-mail: info@celtisilac.com.tr
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
2019/664
18
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 05.12.2019
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
19