LUMINAL 10 TABLET
KULLANMA TALİMATI
LUMINAL® 100 mg tablet
Ağız yoluyla alınır.
•Etkin madde: 100 mg fenobarbital
•Yardımcı maddeler: Mısır nişastası, talk, magnezyum stearat, sodyum nişasta glikolat
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak size reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. LUMINAL nedir ve ne için kullanılır?
2. LUMINAL’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. LUMINAL nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. LUMINAL’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1.LUMINAL nedir ve ne için kullanılır?
•LUMINAL tablet şeklinde piyasaya sunulmuştur. Her tablet, 100 mg fenobarbital içerir.
•LUMINAL’in etkin maddesi olan fenobarbital, barbitüratlar adı verilen ilaç grubuna aittir. Barbitüratlar, merkezi sinir sisteminin çalışmasını baskılayıcı ilaçlardır, nöbetleri önleyici ve sakinleştirici etkiye sahiptir.
•LUMINAL, 10 tabletlik blister ambalajlarda bulunur, tabletler yuvarlak ve beyaz renktedir.
•LUMINAL, sara hastalığının tedavisi ve nöbetlerin önlenmesi ve tedavisinde kullanılır.
2. LUMINAL’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
LUMINAL’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•Fenobarbitale karşı alerjiniz varsa,
•Porfiriniz varsa (kırmızı kan pigmenti hemoglobininin genetik veya kalıtsal bir bozukluğu),
•Alkol zehirlenmesi geçiriyorsanız,
•Aynı zamanda uyku ilacı ya da ağrı kesici kullanıyorsanız,
•Psikiyatrik ilaçlarla zehirlendiyseniz,
•Belirgin nefes darlığınız ya da tıkayıcı solunum yolu hastalığınız varsa, •Kimyasal maddelerin karaciğerde biriktiği porfiriniz varsa,
•Karaciğer veya böbrek yetmezliğiniz varsa,
•Ağır kalp kası hasarınız varsa,
•Hamileyseniz ya da emziriyorsanız.
LUMINAL’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer;
•Karaciğer ve/veya böbrek yetmezliğiniz varsa, (Bu hastalarda dozun azaltılması önerilir.)
•Solunum depresyonu riskiniz varsa (yavaş ve etkisiz solunumla karakterize bir solunum bozukluğu),,
•Bilinç bozukluğunuz varsa,
•Sakinleştirici olarak kullanılan benzodiazepin grubu bir ilaç kullanıyorsanız
•Özellikle tedavinin ilk haftalarında kabartılar veya mukozal lezyonlarla birlikte artan döküntü gibi cilt reaksiyonları gözlenirse (bu belirtiler hayatı tehdit edebilecek olan Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz olarak isimlendirilen reaksiyonların göstergesi olabilir; böyle bir durumda acil olarak doktorunuza başvurunuz),
•Fenobarbital tablet kullanımıyla Stevens-Johnson sendromu veya toksik epidermal nekroliz yaşadıysanız, hiçbir zaman LUMINAL’e yeniden başlamamalısınız.
•Çocuklarda,
•Yaşlılarda,
• Uyuşturucu madde bağımlısı iseniz,
•Eş zamanlı olarak alkol ya da diğer depresan ilaçları kullanıyorsanız, •Ağrınız varsa,
•Baş dönmesi, sersemlik ya da uyuşukluk ortaya çıkarsa,
•Nefes darlığınız ya da tıkayıcı solunum yolu hastalığınız varsa.
Hamile kalmayı planlıyorsanız, LUMINAL tedavisine başlamadan önce hamilelik olup olmadığını kontrol etmek için bir hamilelik testi yaptırmalısınız. Tedavi sırasında ve son dozdan sonra en az 2 ay boyunca yüksek derece etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalısınız.
LUMINAL, bazı doğum kontrol haplarının etkisini azaltabilir. Bu nedenle, farklı doğum kontrol yöntemlerinin kullanımı için doktorunuza danışmanız önerilmektedir.
LUMINAL, çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda, potansiyel faydanın risklerden fazla olduğuna karar verilmediği sürece kullanılmamalıdır.
LUMINAL tedavisi sırasında hamile kalırlaranız veya hamile olabileceğinizi düşünürseniz, hemen doktorunuzla iletişime geçiniz.
LUMINAL alışkanlık yapabilir. Uzun süreli kullanımdan sonra, hem psikolojik hem de fiziksel tolerans ve bağımlılık ortaya çıkabilir.
Bu ilaçla tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve girişimi bildirilmiştir. İntihar düşüncesi ve girişimi ortaya çıktığında, hasta ve hasta yakınının doktora başvurması önerilmektedir.
İlaca bağımlılık gelişmiş ise uzun süreli kullanımdan sonra tedavinin aniden kesilmesi, çekilme semptomlarının ortaya çıkmasına yol açabilir. Bu ilaç, uzun süredir aşırı doz aldığı bilinen hastalarda kademeli olarak sonlandırılmalıdır.
Hamilelikte veya doğum sonrasında fenobarbitale maruz kalan çocukların davranışsal bozuklukların yanı sıra bilişsel zorluklar yaşadıkları gözlemlenmiştir.
Oral veya parenteral uygulamadan sonra barbitüratlar anne karnındaki bebeğe geçer ve doğumsal kusur riskini artırabilir.
Testler
Başka bir doktora veya hastaneye giderseniz ya da kan veya idrar testi yaptırmanız gerekirse, LUMINAL tablet sonuçları etkileyebileceği için aldığınız ilaçları bildiriniz.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışın.
LUMINAL’in yiyecek ve içecek ile kullanılması
Tabletler her zaman, yeterli miktarda ılık su ile alınmalıdır.
LUMINAL’in alkol ile beraber kullanımından kaçınılmalıdır, kullanılması durumunda lütfen doktorunuza söyleyiniz.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
LUMINAL, gerekli olmadıkça hamilelik döneminde kullanılmamalıdır.
Eğer çocuk doğurma potansiyeliniz varsa, tedavinize başlamadan önce doktorunuz size antiepileptik tedaviyle birlikte hamileliği planlama ve izleme ihtiyacı konusunda tavsiye verecektir. Fenobarbital, hamilelik sırasında anomali riskini artırabileceğinden dolayı, tedaviniz sırasında ve tedavi sonrasında 2 aya kadar güvenilir bir doğum kontrol yöntemi kullanmanız gerekir. LUMINAL, östrojen ve/veya progesteron içeren doğum kontrol haplarının etkililiğinde azalmaya yol açabileceğinden, ek bir bariyer yöntemi kullanmalısınız.
Bebek sahibi olmayı planlıyorsanız, antiepileptik tedavinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği için doktorunuzla görüşmelisiniz.
İnsanlardaki mevcut veriler diğer ilaçlarla birlikte veya tek başına fenobarbital tedavisinin, yarık dudak, yarık damak ve kalp-damar anomalileri dahil olmak üzere doğuştan gelen ana anomali riskinde artışla ilişkili olduğunu göstermektedir.
Hamilelikte veya doğum sonrasında fenobarbitale maruz kalan çocukların davranışsal bozukluklar ve bilişsel gelişim bozuklukları yaşadıkları gözlemlenmiştir.
K vitamini eksikliğine bağlı yeni doğan kanaması görülebilir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
LUMINAL anne sütüne geçer. Emziren annelerde kullanılmamalıdır.
Araç ve makine kullanımı
LUMINAL kullanımı sırasında araç ve makine kullanımı önerilmemektedir.
LUMINAL’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Uyarı gerektiren yardımcı madde içermemektedir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanım
Bazı ilaçlar ile birlikte kullanıldığında LUMINAL’in ya da kullanılan diğer ilacın etkisi değişebilir. Aşağıdaki ilaçları kullanıyorsanız lütfen doktorunuza söyleyiniz:
•Analjezikler (ağrı kesiciler),
•Merkezi sinir sistemi üzerine etkili ilaçlar(belirli psikotrop ilaçlar, narkotikler, ağrı kesiciler ya da uyku ilaçları),
•Kan sulandırıcı ilaçlar (kumarin veya indandion türevleri),
•Kortizon türü ilaçlar,
•Antiviral (enfeksiyonları tedavi etmek için) ilaçlar, (abakavir, amprenavir, lopinavir, fosempranavir,darunavir, indinavir, nelfinavir ve sakinavir)
•Antifungal (mantar hastalıklarına karşı etkili) ilaçlar (griseofulvin),,
•Bir antibiyotik olan doksisiklin,
•Sara hastalığında kullanılan fenitoin, sodyum valproat, valproik asit, primidon, karbamazepin, lamotrijin, zonisamid ve etosuksamid (epilepsi tedavisi için), (Bu hastalar hiperamonyemi (amonyak seviyesi yüksekliği) belirtilerine karşı takip edilmelidir.)
•Sodyum oksibat (uyku hastalığının tedavisi için)
•Disopiramid ve kinidin (düzensiz kalp atışlarını tedavi etmek için)
•Klorpromazin, haloperidol, aripiprazol ve klonazepam (akıl hastalıklarını tedavi etmek için)
•Felodipin, verapamil, diltiazem, nimodipin, nifedipin, metoprolol, timolol ve propranolol (yüksek tansiyon tedavisi)
•Eplerenon (belirli kalp rahatsızlıklarını tedavi etmek için)
•Siklosporin veya takrolimus (nakledilen organın reddini engellemek için)
•Hidrokortizon veya prednizolon gibi steroidler
•Folik asit veya D vitamini (takviyeler)
•İrinotekan veya etoposid (bazı kanserleri tedavi etmek için)
•Levotiroksin (tiroid hormonu)
•Montelukast veya teofilin (astım tedavisi için)
•Tropisetron ve aprepitant (bulantı ve kusmayı tedavi etmek için)
•Memantin (demansı tedavi etmek için)
•Metilfenidat (dikkat eksikliği bozukluğunu tedavi etmek için)
•Doğum kontrol hapları,
•İnfluenza aşısı
•Lofekdisin (bağımlılık tedavisinde kullanılan bir ilaç)
•Böbrek üstü bezi hormonu olan kortikotropin,
•Romatizmal hastalıklar ve kanser tedavisinde kullanılan metotreksat,
•Mianserin, paroksetin, MAO veya trisiklik antidepresanlar veya St. John’s wort (sarı kantaron) içeren doğal maddeler veya bitki ekstreleri (depresyon tedavisi için), •Gestrinon ve toremifen (hormon antagonistleri).
Metadon seviyeleri, fenobarbitalin eş zamanlı kullanımıyla azalabilir ve metadonla tedavi gören hastalarda fenobarbital eklendiğinde yoksunluk belirtileri bildirilmiştir. Metadon dozajında artışlar gerekli olabilir.
Luminal, serum tiroid hormonlarının konsantrasyonlarını düşürebilir.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. LUMINAL nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Doktorunuz ayrı bir tavsiyede bulunmadıkça, yetişkinlerde günde 1-3 mg/kg kullanılmalıdır.
Günlük toplam doz genellikle 12 saat arayla olacak şekilde 2 doz halinde alınmalıdır.
Uygulama yolu ve metodu:
Tabletler yeterli miktarda ılık su ile yutulmalıdır.
LUMINAL sürekli alınması gereken bir ilaçtır. Tedaviye son verildiğinde nöbet sıklığı artabilir. Tedavi ani olarak kesilmemelidir.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
Çocuklar için günde iki doz halinde 1-6 mg/kg verilir.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.Bu hastalar barbitüratlara; eksitasyon (uyarılma), konfüzyon (bilinç bulanıklığı) veya mental depresyon (ruhsat çöküntü) ile tepki verebilirler. Ayrıca, barbitüratların neden olduğu hipotermi (düşük vücut sıcaklığı) riski artabilir.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği: Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dozun azaltılması önerilmektedir.
Karaciğer yetmezliği: Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dozun azaltılması önerilmektedir.
Doktorunuz LUMINAL ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir.
Eğer LUMINAL’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla LUMINAL kullandıysanız:
Kullanmanız gerekenden daha fazla LUMINAL kullanırsanız zihin bulanıklığı, gözde hızlı ve istem dışı hareketler, dikkat azalması, reflekslerde azalma, denge bozukluğu, uyuşukluk, ateş, vücut sıcaklığında azalma, yarı koma hali, solunum baskılanması, kalp atışlarında yavaşlama, konuşma bozukluğu, göz bebeğinde büyüme ve şok görülebilir.
Uzun süre boyunca yüksek doz LUMINAL kullanıldığında zihin bulanıklığı, sürekli sinirlilik, mantık yürütme kabiliyetinde bozukluk, uyku problemleri, karaciğer lezyonları görülebilir.
LUMINAL’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
LUMINAL’i kullanmayı unutursanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
LUMINALile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler
Tedaviye son verildiğinde nöbet sıklığı artabilir. Tedavi ani olarak kesilmemelidir.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, LUMINAL’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Aşağıdakilerden biri olursa, LUMINAL’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•
•
•
•
•
İntihar düşüncesi ve intihara eğilimli davranışlar,
Konfüzyon (bilinç bulanıklığı, çocuklarda ve yaşlılarda zaman zaman),
İlacın aniden kesilmesi ile geri çekilme bulguları (yoksunluk sendromu),
İntolerans reaksiyonları (Vücudunuz ilaca tepki gösterdiğinde karşılaşabileceğiniz kaşıntı, öksürük, solunum zorluğu gibi durumlar),
İlaca bağlı aşırı duyarlılık sendromu olarak da adlandırılan eozinofili (bir tür kan
hücresi) ve sistemik bulgular (bütün vücudunuzdaki belirtiler (baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı, kusma) ile birlikte ilaca bağlı döküntü veya fotosensitivite (ışığa hassasiyet) reaksiyonu, ciddi deri reaksiyonları (örn. Dudak, göz, ağız, burun ve cinsel bölgede oluşan şiddetli kabartılar ve kanamayla belirgin bir deri hastalığı olan Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz, derinin soyulup dökülmesine neden olan deri
iltihabı (eksfoliyatif dermatit)),
Kemik iliği bozukluklarıyla ilgili semptomlar; (vücutta döküntüler, kanama)
Megaloblastik anemi (kan hücrelerinin normalden büyük olmasına bağlı
kansızlık) (İstisna olarak ve uzun süreli uygulamayı takiben),
-Agranulositoz (beyaz hücre sayısının azalmasına bağlı enfeksiyonlara yatkınlık), -Trombositopeni (pıhtılaşmayı sağlayan kan hücresinde azalmaya bağlı kanama riski),
-Sabit ilaç erupsiyonu (neden olan ilaç alındıktan sonra hep aynı yerde çıkan, madeni para büyüklüğünde yuvarlak kızarıklıklar),
•Böbrek bozukluğuyla ilgili bulgular (idrar sıklığında ya da miktarında azalma, idrarda kan),
•Ateş,
•Karaciğer fonksiyon bozukluğu.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.Bu yan etkilerin sıklık derecesi bilinmemektedir.
Deri reaksiyonları oluşursa tedavi kesilmelidir.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•Bradikardi (nabız sayısında düşme) gibi dolaşım bozuklukları,
•Şok olasılığıyla birlikte hipotansiyon (tansiyon düşüklüğü) gibi dolaşım bozuklukları, •İltihap sonucu kan damarında şişkinlik, kızarıklık (tromboflebit).
Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.Bu yan etkilerin sıklık derecesi bilinmemektedir.
Yan etkiler görülme sıklıklarına göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır: Çok yaygın: 10 hastanın en az birinde görülebilir.
Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazlagörülebilir.
Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
Seyrek: 1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Diğer yan etkiler (sıklık derecesi bilinmiyor)
•Sinirlilik hali (çocuklarda ve yaşlılarda zaman zaman),
•Yorgunluk – çoğunlukla tedavinin başında görülür, tedavi süresinde ortadan kalkar, •Baş dönmesi,
•Bulantı ve kusma,
•Baş ağrısı,
•Depresyon hali,
•Paradoksikal reaksiyon adı verilen ajitasyon, sinirlilik, saldırganlık, öfke reaksiyonu gibi belirtiler (İstisna olarak ve uzun süreli uygulamayı takiben) ,
•Erişkinlerde D vitamini eksikliğine bağlı olarak görülen bir kemik hastalığı olan osteomalasi,
•Çocuklarda D vitamini eksikliğinden kaynaklanan raşitizm,
•Özellikle menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda ve yaşlı erkeklerde görülen bir kemik hastalığı olan osteoporoz,
•Hamilelikte veya doğum sonrasında fenobarbitale maruz kalan çocuklarda davranışsal bozukluklar ve bilişsel zorluklar.
•Hiperaktivite (olağandışı hareketlilik), çocuklarda davranış bozuklukları, ataksi (kas kontrolü kaybedilmesi sebebiyle denge ve koordinasyon bozukluğu), nistagmus (göz titremesi),
•Solunum depresyonu (nefes almanın yavaşlaması veya zorlaşması)
•Peyronie hastalığı (penis eğriliği).
Bunlar LUMINAL’in diğeryan etkileridir.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. LUMINAL’in saklanması
LUMINAL’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25oC altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
“Son Kull. Ta.:” ibaresinden sonra yazılan rakam ayı temsil eder ve o ayın son günü son kullanım tarihidir.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra LUMINAL’i kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat Sahibi: Bayer Türk Kimya San. Ltd. Şti.,
Fatih Sultan Mehmet Mah. Balkan Cad.
No:53 34770 Ümraniye/İstanbul
Tel: (0 216) 528 36 00
Faks: (0 216) 645 39 50
Üretim yeri: Sanofi İlaç San. ve Tic. A.Ş., Lüleburgaz/Kırklareli
Bu kullanma talimatı ……/……./……… tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
LUMINAL® 100 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: 100 mg fenobarbital
Yardımcı maddelerin tam listesi için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Tablet.
Beyaz, yuvarlak tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Epilepsi tedavisinde, jeneralize tonik-klonik nöbetler ve basit parsiyel nöbetlerde; ayrıca konvülsif nöbetlerin profilaksi ve tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinler:
Epilepsi: Erişkinler için doz 1–3 mg/kg/gün’dür. Bu doz günde iki doz şeklinde uygulanmalıdır. Dozaj, uygun bireysel idame dozu elde edilinceye kadar artırılarak uyarlanır.
Çocuklar:
Epilepsi: Çocuklar için doz, günde iki doz şeklinde uygulanabilen, 1 – 6 mg/kg/gün’dür.
Uygulama şekli:
Tabletler her zaman, yeterli miktarda ılık su ile alınmalıdır. Bu, tabletlerin emilimini ve sonuç olarak etkisini hızlandırır. Uzun süreli kullanımda, düzenli bir dışkılama paterni ve iyi bir diürez sağlanmalıdır (tuzlu laksatifler, maden suyu).
LUMINAL sürekli alınmalıdır, tedaviye son verildiğinde atak sıklığı artabilir ve status epileptikus gelişebilir. Bu nedenle, fenobarbital tedavisi ani olarak sonlandırılmamalı, doz kademeli şekilde azaltılarak, yavaş yavaş sonlandırılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).
Barbitürat içeren herhangi başka bir preparat ile olduğu gibi, uzun süreli fenobarbital uygulamasından sonra bağımlılık gelişebilir.
Tedavi süresi hastalığın seyrine bağlıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer veya böbrek fonksiyon bozuklukları olan hastalarda dozun azaltılması önerilmektedir.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklar için doz, günde iki doz şeklinde uygulanabilen, 1–6 mg/kg/gün’dür.
Geriyatrik popülasyon:
Bu hastalar barbitüratlara, eksitasyon, konfüzyon veya mental depresyon ile reaksiyon verebilirler; barbitürat kaynaklı hipotermi riski artabilir.
4.3. Kontrendikasyonlar
LUMINAL, diğer barbitüratlara ya da tabletteki diğer bileşenlere ve fenobarbitale karşı aşırı duyarlı olanlarda, akut alkol intoksikasyonunda, eş-zamanlı uyku hapı ya da analjezik uygulamasında veya stimülan veya sedatif psikotrop ilaçların intoksikasyonu durumlarında kullanılmamalıdır.
LUMINAL aynı zamanda, belirgin dispne ya da obstrüksiyon gösteren solunum hastalıkları olanlarda kontrendikedir.
Benzer şekilde, gizli ya da belirgin hepatik porfiri, hepatik veya renal fonksiyon bozuklukları veya ağır miyokard lezyonu durumlarında bu preparatlar, sadece risk-yarar ilişkisi dikkatle değerlendirildikten sonra uygulanabilir ve hastanın yakın gözlem altında tutulması gerekir (Bkz. Bölüm 4.6).
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Çeşitli endikasyonlarda anti-epileptik ajanlarla tedavi gören hastalarda intihar düşüncesi ve davranışı bildirilmiştir. Anti-epileptik ilaçlara yönelik randomize plasebo kontrollü çalışmaların meta-analizi de, intihar düşüncesi ve davranışı riskinde küçük bir artış olduğunu göstermiştir. Bu riskin mekanizması bilinmemektedir ve mevcut veriler, fenobarbital için artmış bir risk olasılığını dışlamamaktadır.
Bu nedenle, hastaların intihar düşünce ve davranış belirtileri açısından izlenmesi ve uygun tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastalara (ve hastaların bakıcılarına), intihar düşüncesi ve davranışı belirtileri görüldüğü takdirde tıbbi yardıma başvurmaları konusunda tavsiye verilmelidir.
LUMINAL, barbitürat içeren diğer preparatlar gibi alışkanlık yapabilir. Uzun süreli fenobarbital uygulamasından sonra, hem psikolojik, hem de fiziksel tolerans ve bağımlılık ortaya çıkabilir.
Karaciğer ve/veya böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dozun azaltılması önerilmektedir.
Solunum depresyonu riski, birlikte benzodiazepin kullanımıyla artar. Fenobarbitalin solunum üzerindeki depresan etkisi dikkate alınmalıdır. Bilinç bozuklukları olan hastalarda özel dikkat gereklidir.
Fenobarbital kullanımı ile yaşamı tehdit eden kütanöz reaksiyonlar (Stevens-Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN)) bildirilmiştir. SJS veya TEN bulgu ve belirtileri (örn. sıklıkla kabartılar veya mukozal lezyonlarla birlikte progresif cilt döküntüsü) oluşursa, LUMINAL tedavisi sonlandırılmalıdır. Bu süreçten sonra LUMINAL’a devam edilmemeli ve alternatif tedavi düşünülmelidir. Hastalar bulgu ve belirtiler konusunda bilgilendirilmeli ve cilt reaksiyonları için yakından izlenmelidir. SJS veya TEN oluşumu açısından en yüksek risk tedavinin ilk haftalarındadır. SJS ve TEN tedavisinde en iyi sonuçlar erken tanı ve şüphelenilen herhangi bir ilacın hemen bırakılmasıyla elde edilir (Bkz. Bölüm 4.8).
Hastada fenobarbital kullanımı sonucu SJS veya TEN gelişmişse, fenobarbital bu hastada bir daha yeniden başlatılmamalıdır.
Oral veya parenteral uygulamadan sonra barbitüratlar plasentadan geçer ve konjenital malformasyonlar riskini yaklaşık 2 ila 3 kat artabilir. (Bkz. bölüm 4.6 Gebelik ve laktasyon).
Fenobarbital, çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda potansiyel faydanın risklerden fazla olduğu kararına varılmadığı sürece, diğer uygun tedavi seçenekleri de değerlendirilerek, kullanılmamalıdır. Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar, gebelik sırasında fenobarbital alırlarsa fetüsün karşı karşıya kalabileceği risk konusunda tam olarak bilgilendirilmelidir. Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda, fenobarbital ile tedaviye başlamadan önce gebeliği dışlamak için bir gebelik testi yapılması düşünülmelidir.
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar, tedavi sırasında ve son dozdan sonra en az 2 ay boyunca yüksek derece etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır. Enzim indüksiyonu nedeniyle, fenobarbital östrojen ve/veya progesteron içeren oral kontraseptif ilaçların terapötik etkisi göstermemesine yol açabilir. Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlara diğer kontraseptif yöntemleri kullanmaları tavsiye edilmelidir (bkz. Bölüm 4.5 ve 4.6).
Gebe kalmayı planlayan kadınlara, önceden doktorlarına danışmaları tavsiye edilmelidir, böylece yeterli danışmanlık sağlanabilir ve başka uygun tedavi seçenekleri, konsepsiyondan önce ve kontrasepsiyon sonlandırılmadan önce görüşülebilir.
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlara, fenobarbitalle tedavi gördükleri sırada gebe kalırlarsa veya gebe olabileceklerini düşünüyorlarsa, derhal doktorlarıyla irtibata geçmeleri tavsiye edilmelidir.
Bu ilacın kullanımı, madde kullanımı ya da bağımlılığı, karaciğer komasına yönelik uyarıcı bulgular, akut ya da kronik ağrı, dispne veya obstrüksiyon gösteren solunum hastalıkları açılarından da değerlendirilmelidir. Ürüne bağımlı olan bir kişide tedavinin uzun süreli kullanımı takiben aniden bırakılması delirium, konvülsiyonlar ve olası ölüm gibi geri çekilme semptomlarına neden olabilir.
Tıbbi ürünü uzun süredir aşırı dozlarda kullandığı bilinen hastalarda ilaç aşamalı olarak geri çekilmelidir.
Alkol ya da diğer merkezi sinir sistemi depresanlarının eş-zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
Baş dönmesi, sersemlik ya da uyuşukluk ortaya çıkarsa dikkatli olunmalıdır.
İlaca bağımlılık gelişmiş bir hastada, uzun süreli kullanımdan sonra tedavinin aniden kesilmesi, delirium, konvülsiyonlar ve olası bir ölüm de içinde olmak üzere, çekilme semptomlarının ortaya çıkmasına yol açabilir.
Bu ilaç, uzun süredir aşırı doz aldığı bilinen hastalarda kademeli olarak sonlandırılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklar barbitüratlara paradoksal eksitasyon şeklinde reaksiyon verebilirler.
Fenobarbital çocuklarda davranış bozukluğu riskinin artması ile ilişkilendirilmiştir. Rahimde
veya doğum sonrasında maruz kalan çocuklarda bilişsel bozukluk, fenobarbital de dahil
barbitüratlarla ilişkilendirilmiştir.
Geriyatrik popülasyon:
Bu hastalar normal barbitürat dozlarına eksitasyon, konfüzyon ya da mental depresyon şeklinde yanıt verebilirler; barbitüratlar tarafından tetiklenen hipotermi riski artabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Alkol:
Tedavi sırasında alkol alınmasından kaçınılmalıdır.
Antifungaller:
Fenobarbital, CYP1A2 ve CYP2C9’un zayıf bir indükleyicisi ve CYP3A4’ün orta derecede indükleyicisidir. Fenobarbital ile kombinasyon halinde, bu enzimler tarafından metabolize edilen ilaçların plazma konsantrasyonlarında bir azalma beklenir.
Analjezikler:
Fenoprofenin plazma seviyeleri fenobarbital ile azaltılabilir. Parasetamol aldıktan sonra fenobarbital alan hastalarda hepatotoksisite vakaları bildirilmiştir.
Merkezi sinir sistemi üzerinde etkili ilaçlar:
Barbitüratların etkisi, merkezi sinir sistemi üzerinde etkili başka ilaçlarla birlikte uygulandığında artabilir (belirli psikotrop ilaçlar, narkotikler, analjezikler ya da uyku ilaçları).
Metadon seviyeleri, fenobarbitalin eş zamanlı kullanımıyla azalabilir ve metadonla tedavi gören hastalarda fenobarbital eklendiğinde yoksunluk semptomları bildirilmiştir. Metadon dozajında artışlar gerekli olabilir.
Antiviraller:
Fenobarbital muhtemelen abakavir, amprenavir, darunavir, indinavir, nelfinavir, sakinavir, fosempranavir ve lopinavirin plazma düzeylerini düşürür.
Hepatik enzimler:
Barbitüratlar bazı tıbbi ürünlerin (ör, oral antikoagülanlar, griseofulvin, kontraseptifler) metabolizmasını hızlandıran karaciğer enzimlerinin oluşumunu artırır ve böylece etkilerini azaltır.
Barbitüratlar, serum tiroid hormonlarının konsantrasyonlarını düşürebilir.
Kumarin veya indandion türevi antikoagülanlar:
LUMINAL bunların plazma düzeylerini azaltır ve antikoagülan aktivitelerinde azalmaya yol açar.
Kortikosteroidler:
Barbitüratlar bu ilaçların metabolizmasını arttırır ve etkilerini azaltırlar.
Griseofulvin:
Fenobarbital, oral yoldan verilen griseofulvinin absorpsiyonuyla etkileşebilir ve böylelikle kan düzeylerini azaltabilir.
Doksisiklin:
Eş-zamanlı kullanıldıklarında fenobarbital bu ilacın yarı ömrünü kısaltabilir; bu etki fenobarbital tedavisi kesildikten sonra iki hafta daha devam edebilir.
Fenitoin, sodyum valproat ve valproik asit:
Barbitüratların fenitoin metabolizması üzerinde değişken etkilerinin olduğu görülmektedir; bu nedenle her iki ilacın birlikte uygulandığı durumlarda kan düzeyleri izlenmelidir. Sodyum valproat ve valproik asit, serumdaki fenobarbital düzeylerini, dolayısıyla etkinliğini artırırlar.
Yalnızca Sodyum valproat ve valproik asit için:
Sodyum valproat (veya valproik asit) ve fenobarbitalle eş zamanlı tedavi gören hastalar, hiperamonyemi belirtileri açısından takip edilmelidir. Hiperamonyemi asemptomatik olabilir ve mutlaka klinik ensefalopatiye yol açması gerekmez.
Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOİ):
MAOİ, barbitüratların etkilerini uzatırlar.
Östrojen içeren kontraseptifler:
Fenobarbital ile eş-zamanlı kullanım, östrojen metabolizmasının hızlanması nedeniyle, kontraseptif güvenilirliğini azaltabilir.
Hormon antagonistleri:
Gestrinon ve toremifenin hızlandırılmış metabolizması.
Barbitüratlar metotreksat toksisitesini artırır.
Aşılar:
İnfluenza aşısı ile birlikte kullanıldığında fenobarbital düzeylerinde artış meydana gelebilir.
Fenobarbital aynı zamanda kortikotropin ve karbamazepin ile de etkileşmektedir.
St John’s wort (Hypericum perforatum/Sarı kantaron otu) içeren doğal maddeler veya bitki ekstreleri, LUMINAL’in etkilerini azaltabilir; bu nedenle aynı zamanda uygulanmamalıdır.
Antipsikotikler:
Klorpromazinin fenobarbital ile eşzamanlı kullanımı, her iki ilacın da serum seviyelerini azaltabilir.
Folik asit:
Fenobarbital kullanımının neden olabileceği folat eksikliğini tedavi etmek için folik asit takviyeleri verilirse, serum fenobarbital seviyeleri düşebilir ve bu durum bazı hastalarda nöbet kontrolünün azalmasına sebep olabilir. (Bkz. Bölüm 4.6).
Memantin:
Fenobarbitalin etkisi muhtemelen azalır.
Metilfenidat:
Fenobarbitalin plazma konsantrasyonu muhtemelen artar.
Fenobarbital, aşağıdaki ilaçların serum konsantrasyonlarını azaltarak metabolizma hızını arttırır:
Anti-aritmikler:
Disopiramid ve kinidin aritmi kontrolünün kaybı mümkündür. Fenobarbital eklenirse veya kesilirse, antiaritmiklerin plazma düzeyleri izlenmelidir. Dozaj ayarlamaları gerekli olabilir.
Antidepresanlar:
Paroksetin, mianserin ve trisiklik antidepresanlar
Antiepileptikler:
Karbamazepin, lamotrijin, zonisamid, primidon ve muhtemelen etosuksamid
Antipsikotikler:
Fenobarbital muhtemelen aripiprazol konsantrasyonunu azaltır.
Anksiyolitikler ve Hipnotikler:
Klonazepam.
Aprepitant:
Fenobarbital muhtemelen aprepitantın plazma konsantrasyonunu azaltır.
Beta blokerler:
Metoprolol, timolol ve muhtemelen propranolol.
Kalsiyum kanal blokerleri:
Fenobarbital; felodipin, diltiazem, verapamil, nimodipin ve nifedipin düzeylerinde azalmaya neden olur ve doz artışı gerekebilir.
Siklosporin veya takrolimus.
Sitotoksikler:
Fenobarbital muhtemelen etoposid veya irinotekan plazma düzeylerini azaltır.
Diüretikler:
Eplerenon ile eşzamanlı kullanımdan kaçınılmalıdır.
Haloperidol:
Serum düzeyleri, fenobarbital ile eşzamanlı kullanıldığında yaklaşık yarı yarıya azalır.
Montelukast.
Östrojenler:
Kontraseptif etkiyi azaltır.
Lofeksidin:
Fenobarbital lofeksidin ile birlikte verildiğinde sedatif etki artar.
Progestojenler:
Kontraseptif etkiyi azaltır.
Sodyum oksibat:
Bu ilacın etkisini arttırdığından beraber kullanımdan kaçınınız.
Teofilin:
Teofilin dozunda artış gerekebilir.
Tiroid hormonları:
Hipotiroidizmde tiroid hormonları gerekliliğini artırabilir.
Tropisetron
Vitaminler:
Barbitüratlar muhtemelen D vitamini gerekliliğini artırır.
Fenobarbital; metirapon testi, fenolamin testleri ve serum bilirubin tahmini gibi bazı laboratuvar testlerini etkileyebilir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Fenobarbital ile eş-zamanlı kullanım, östrojen metabolizmasının hızlanması nedeniyle, kontraseptif güvenilirliğini azaltabilir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda uygun bir doğum kontrolü uygulanmalıdır.
Tedaviye başlamadan önce, çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlara, antiepileptik tedaviyle birlikte gebeliği planlama ve takip etme gerekliliğine dair uzman tavsiyesi verilmelidir.
Fenobarbital, gebelik sırasında malformasyon riskini artırabileceğinden dolayı, çocuk doğurma çağındaki kadınların tedavi sırasında (ve tedavi sonrasında 2 aya kadar) güvenilir bir kontrasepsiyon yöntemi kullanması gerekir. Fenobarbitalin enzim indükleyici özelliği nedeniyle, fenobarbitalle tedavi östrojen ve/veya progesteron içeren oral kontraseptiflerin etkinliğinde azalmaya yol açabilir. Bundan dolayı, ek bir bariyer yöntemi kullanılmalıdır.
Doğumdan önce anne (ve yeni doğan) için K1 vitaminiyle profilaktik tedavi tavsiye edilir, yenidoğan, kanama belirtileri açısından izlenmelidir.
Gebelik dönemi
LUMINAL, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Antikonvülsan tedavinin gebelik sırasında kesilmemesi gereği gerçeğine karşın, gebe kadınlarda bu preparatlarla uygulanan tedavinin, söz konusu koşulların ciddiyetine göre değerlendirilmesi önerilmektedir (örn. status epileptikus gelişme riski). Oral ya da parenteral uygulama sonrasında barbitüratlar plasentadan geçerler ve fötal anomali insidansını artırdıkları ortaya konulmuştur. İnsanlarda mevcut veriler, fenobarbital monoterapinin ve diğer antiepileptik ilaçlarla politerapinin yarık dudak, yarık damak ve kardiyovasküler malformasyonlar dahil olmak üzere majör konjenital malformasyon riskinde artışla ilişkili olduğunu göstermektedir. Barbitüratların gebeliğin son üç ayında kullanılması, yenidoğanda fiziksel bağımlılığa yol açabilir ve yenidoğanda kesilme semptomları görülmesine neden olabilir.
Fenobarbital doğum öncesinde maruz kalan çocuklarda nörodavranışsal ve bilişsel gelişim
bozukluğu ile ilişkilendirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).Bundan dolayı, özellikle ilk trimester
sırasında Fenobarbitalin en düşük etkili dozu kullanılmalıdır.
Bu süre boyunca mümkünse diğer antiepileptik ilaçlarla eş zamanlı kullanımdan kaçınılmalıdır.
K vitamini eksikliğine bağlı yeni doğan kanaması görülebilir.
Laktasyon dönemi
Barbitüratlar süte geçerler ve bunların kullanımı, emzirilen bebeklerde merkezi sinir sistemi depresyonuna yol açabilir.
Üreme yeteneği / Fertilite:
Pre- veya neonatal fazda fenobarbitale maruz bırakılan sıçanlarda ve hamsterlarda, geri dönüşü olmayan cinsel disfonksiyonlar (erkek sıçanlarda fertilitenin azalması, dişi hamsterlarda ovulasyonun engellenmesi) gözlenmiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Fenobarbital tedavisi sırasında araç ya da makine kullanılması önerilmemektedir. Reaksiyon kapasitesi (örn. araç sürme yetisi) kısıtlanabilir ve alkolün etkileri kuvvetlenebilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
LUMINAL ile gözlenmiş olan advers ilaç reaksiyonları aşağıda yer almaktadır. Bu reaksiyonlar uluslararası kabul görmüş olan sırayla Sistem Organ Sınıfı (MedDRA versiyon 15.1) doğrultusunda sınıflandırılmıştır. Advers ilaç reaksiyonlarının tanımları MedDRA terminolojisi kapsamındaki en uygun ifadelere dayanmaktadır.
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor
İntolerans reaksiyonları kemik iliği bozukluklarıyla ilgili semptomları da içerebilir. İstisna olarak ve uzun süreli uygulamayı takiben, megaloblastik anemi gelişebilir. Agranülositoz ve trombositopeni de görülebilir. Fiks ilaç erüpsiyonu görülebilir.
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor
Fenobarbital dahil olmak üzere antiepileptik ilaç kullanan hastalarda intihar düşüncesi ve intihara eğilimli davranışlar bildirilmiştir. İzole olgularda depresif duygudurum ortaya çıkabilir. Çocuklarda ve yaşlılarda zaman zaman ajitasyon ve konfüzyon durumu gelişebilir. Çocuklarda ve yaşlılarda zaman zaman paradoksal heyecan ve kafa karışıklığı durumu gelişebilir.
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor
Hiperaktivite, çocuklarda davranış bozuklukları, ataksi, nistagmus İzole olgularda baş dönmesi ve baş ağrısı ortaya çıkabilir.
Kardiyak hastalıkları
Bilinmiyor
İzole olgularda, bradikardi gibi dolaşım bozuklukları gelişebilir.
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor
İzole olgularda, şok olasılığıyla birlikte hipotansiyon gibi dolaşım bozuklukları gelişebilir. İstisna olarak ve uzun süreli uygulamayı takiben, tromboflebit gelişebilir.
Solunum, göğüs ve mediastinal hastalıkları
Bilinmiyor
Solunum depresyonu.
Gastrointestinal hastalıkları
Bilinmiyor
İzole olgularda bulantı ve kusma görülebilir.
Hepato-bilier hastalıkları
Bilinmiyor
İntolerans reaksiyonları, karaciğer fonksiyonu anormalliği benzeri bulgular içerebilir.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor
İntolerans reaksiyonları ortaya çıkabilir. Bu reaksiyonlar arasında ilaca bağlı hipersensitivite sendromu olarak da adlandırılan eozinofili ve sistemik semptomlar ile birlikte ilaca bağlı döküntü veya fotosensitivite reaksiyonu, ciddi deri reaksiyonları (örn. eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz) gibi semptomlar yer alabilir.
Dermatolojik reaksiyonlar ortaya çıktığında tedavi kesilmelidir (Ayrıca Bkz. Bölüm 4.4).
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor
Fenobarbital ile uzun süreli tedavi osteomalazi, raşitizm ve/veya osteoporoz ile sonuçlanabilir.
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor
İntolerans reaksiyonları böbrek bozukluğuyla ilgili semptomları da içerebilir.
Üreme sistemi ve meme bozuklukları:
Peyronie hastalığı
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Bilinmiyor
Epilepsi tedavisinin başlangıcında sıklıkla yorgunluk ortaya çıkar ve genellikle tedavi sürerken kaybolur. İstisna olarak ve uzun süreli uygulamayı takiben, paradoksik ilaç reaksiyonu gelişebilir. Uzun süreli tedaviyi takiben ilacın aniden kesilmesi ilaç yoksunluk sendromuna yol açabilir. İntolerans reaksiyonları ateş gibi semptomları içerebilir. Doğum öncesinde veya doğum sonrasında maruz kalan çocuklarda davranışsal bozuklukların yanı sıra bilişsel bozukluklar da rapor edilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir e- posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Akut doz aşımı halinde, ciddi konfüzyon, uç-pozisyonlu nistagmus, frontal vizyon nistagmusu, dikkat azalması, reflekslerde azalma, hafif ataksi, düşme eğilimiyle birlikte ataksi, uyuşukluk hali, ateş, hipotermi, semi-koma, solunum depresyonu, kalp atışlarında yavaşlama, konuşma bozukluğu, pupilla dilatasyonuyla birlikte şok görülebilir.
Kronik toksisite durumunda, ciddi konfüzyon, sürekli irritabilite, mantık yürütme yetisinde azalma, uyku problemleri ve karaciğer lezyonları görülür.
Akut doz aşımı tedavisi için, solunum ve dolaşım fonksiyonları düzeltilir, intoksikasyon tedavisi (dekubitus ülseri oluşmadıysa acil değildir) uygulanır ve genellikle hasta hastaneye ulaştığında başlatılan ilk yardım önlemleri alınır. Atropin ile profilaksi veya endotrakeal entübasyondan sonra yüzükoyun yatar pozisyonda mide lavajı yapılır. Daha sonra minimum 1 saatlik aralarla kalp hızı, solunum, rektal ısı ve kan basıncı sürekli olarak izlenmelidir. Aşağıdaki tabloda, durumun ciddiyetine göre uygulanacak tedavi belirtilmiştir. Alkalinize edici diüretik tedavi, hemodiyaliz ya da hemoperfüzyon kullanımı da söz konusu olabilir.
Uyarı: Kusma işlevini uyarmayınız ya da adrenalin uygulamayınız. Tablo: Barbitürat intoksikasyonunda durumun ciddiyetine göre tedavi
Ciddiyet
Hafif
intoksikasyon, Konuşabiliyor
Hafif
intoksikasyon, Stupor
Orta derecede ciddi
intoksikasyon, motor yanıt
var
Reaksiyonsuz ciddi
intoksikasyon
Yaşamı tehdit edici,
reaksiyonsuz intoksikasyon
Tedavi
2 saatte bir pozisyon
değiştirilir
Yetersiz solunum hacmi (ölçümü) durumunda: monitorize, yardımlı mekanik ventilasyon
Oksijen tedavisi
Havayolunu serbestlemek için yüzü koyun ya da yan yatırılır.
Bazı durumlarda entübasyon
Trakeobronşiyal lavaj,
entübasyon, daha sonra gerekirse trakeotomi
Hipotansiyon durumunda: Küçük dozlarda norefedrin veya dopamin
Plazma genişleticiler ve gerekirse dopamin
İdrar retansiyonu durumunda: Kateterizasyon
Kalıcı mesane kateteri
Daha sonra, gerekliyse, antibiyotik tedavisi (profilaksi gerekli değil)
Antibiyotikler
Oral sıvı diyet
Zorlu diürez
Gerekirse yavaş i.v. infüzyon yoluyla
Eğer renal atılım yeterli değilse,
hemodiyaliz ya da
(gerekirse periton diyalizi)
Analeptikler kullanılmaz.
Yüksek konsantrasyonlarda uyku ilacı ya da düz EEG durumunda: Hemoperfüzyon
Refleksler, kalp hızı, kan basıncı, venöz basınç, solunum sıklığı ve hacmi, vücut ısısı ve idrar hacminin sürekli olarak kontrolü
Günlük hemoglobin ya da hematokrit tayini, aynı zamanda serum üre, klorürler, sodyum, kalsiyum, SGOT, SGPT düzeylerinin ve gerekirse başka parametrelerin kontrolü
Tekrarlı olarak kan gazları analizi
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Sinir sistemi, antiepileptikler, barbitüratlar ve türevleri ATC kodu: N03AA02
Etki mekanizması
Barbitürat türevi olan fenobarbital, hipnotik, antikonvülzan ve sedatif etkilere sahiptir. Bu etkiler, ilacın klinik uygulamalarda yoğun kullanımı boyunca geniş bir şekilde incelenmiş ve kanıtlanmıştır. Barbitüratlar, selektif olmayan merkezi sinir sistemi depresanları olarak aktivite gösterirler ve eksitasyondan hafif sedasyon, hipnoz ve derin komaya kadar, her düzeyde merkezi sinir sistemi durum değişikliği oluşturabilirler. Doz aşımı ölüme yol açabilir.
Barbitüratlar solunum depresanlarıdır ve solunum depresyonunun derecesi doza bağlıdır. Fenobarbital oral yoldan uygulandığında uzun etkili barbitürat olarak sınıflandırılır. Bir saat ya da biraz daha uzun bir sürede etki göstermeye başlar ve etki süresi 10-12 saat arasında değişir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Plazma konsantrasyonu Antikonvülsan: Toksik:
15 – 25 mcg/mL
≥ 50 mcg/mL
Tmaks Oral:
6 – 18 saat
Plazma yarı ömrü (erişkinler):
60 – 150 saat
Böbrek klerensi:
%10 – 40 değişmemiş halde
Absorpsiyon:
Oral uygulamadan sonra hemen hemen tam
Günlük eliminasyon
%10 – 20
Dağılım hacmi
Erişkinler: Çocuklar:
0,66 – 0,88 L/kg
0,56 – 0,97 L/kg
Plasentaya geçiş:
Plasenta bariyerini aşar
Kan-beyin bariyerinden
geçiş:
Beyin dokusuna iyi penetrasyon
Süte geçiş:
Sütteki konsantrasyonu: Plazma konsantrasyonunun %10-45’i
Plazma proteinlerine
bağlanma:
%40 – 60
Diyaliz:
Hemodiyaliz: Mümkün
Hemoperfüzyon: Mümkün
(Serum konsantrasyonu yaklaşık 2 saat içinde miktarın yarısına iner)
Emilim:
Oral veİ.M. uygulamadan sonra hemen hemen tamamen absorbe olur.
Dağılım:
Maksimum plazma konsantrasyonlarına ulaşma süresi; oral olarak alındığında 6-18 saat, i.m. uygulandığında 3-5 saat ve i.v. olarak beyne uygulandığında 20-60 dakikadır. Plazma yarılanma ömrü erişkinlerde 60-150 saattir. Dağılım hacmi erişkinlerde 0,66-0,88 L/kg; çocuklarda 0,56-0,97 L/kg’dır. Plasenta geçişi iyidir. Beyin dokusuna iyi penetre olur. Anne sütündeki konsantrasyon, anne plazma konsantrasyonunun %10-45’i kadardır. Plazma proteinlerine %40-60 oranında bağlanır.
Biyotransformasyon:
Barbitüratlar özellikle hepatik mikrozomal enzim sistemi aracılığıyla karaciğerde biyotransformasyona uğrar.
Barbitüratlar bazı tıbbi ürünlerin metabolizmasını hızlandıran karaciğer enzimlerinin oluşumunu artırabilir. Barbitüratlar karaciğer enzimlerini indükler (CYP 450).
Eliminasyon:
Renal klerensi %10-40 civarındadır (değişmemiş halde). Günlük eliminasyonu %10-20 arasındadır.
Hemodiyaliz ve hemoperfüzyonu mümkündür ve serum konsantrasyonu yaklaşık 2 saat içinde miktarın yarısına iner. Doz aşımı durumunda, renal atılım yeterli olmadığında, hemodiyaliz ya da gerekirse periton diyalizi uygulanmalıdır.
Plazma konsantrasyonu 15-25 mcg/mL iken antikonvülsan etkilidir; ancak ≥ 50 mcg/mL iken toksik etkilidir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Sıçanlarda fenobarbitalin oral LD50’si 162 mg/kg olarak rapor edilmiştir ve farelerde intraperitoneal LD50’si 340 mg/kg olmuştur.
Hepatoksisite (karaciğer hücrelerinin hiperplazi ve hipertrofisinden ötürü karaciğer büyümesi) fenobarbitale kısa ve uzun süreli maruziyetin ardından araştırılan türlerde görülmüştür.
Yayınlanan genetik toksikoloji verilerinin kapsamlı bir değerlendirmesine dayanarak, fenobarbital klinik terapötik kullanımına ilişkin koşullar altında genotoksik bir etkiye sahip değildir.
Uzun süreli fenobarbital tedavisinin insan tümörlerine neden olmadığı bulunmasına karşın fenobarbitalin yüksek dozlarına kronik maruziyet hem sıçanlarda hem de farelerde hepatosellüler adenomlara ve bazı fare ırklarında hepatosellüler karsinomlara neden olmuştur.
Sıçanlarda ve farelerde doğum öncesi ve sonrası gelişim (azalan doğum sonrası gelişim) üzerine etkiler bildirildiğinde hamile fare, sıçan ve tavşanlarda fenobarbital tedavisinin ardından embriyotoksik ve / veya teratojenik etkiler görülmüştür.
Doğum öncesi ve sonrası süreçte fenobarbitale maruz kalan sıçanlarda ve hamsterlarda geri dönüşü bulunmayan cinsel fonksiyon bozuklukları (erkek sıçanlarda azalan fertilite, dişi hamsterlarda engellenmiş ovülasyon) görülmüştür.
Neonatal sıçanlarda fenobarbitale subakut maruziyet, erişkin sıçanlarda tespit edilen fokal
nörotoksik etkilere ve davranış değişikliklerinin indüklenmesine yol açmıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mısır Nişastası
Talk
Magnezyum Stearat
Sodyum nişasta glikolat
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği yoktur.
6.3. Raf ömrü
60 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
Tabletler orijinal ambalajında saklanır.
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC / Alu folyo
10 tabletlik blister ambalajlarda
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Bayer Türk Kimya San. Ltd. Şti.,
Fatih Sultan Mehmet Mah. Balkan Cad.
No:53 34770 Ümraniye/İstanbul
Tel: 0216 528 36 00
Faks: 0216 645 39 50
8. RUHSAT NUMARASI
154/22
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 05.12.1990
Ruhsat yenileme tarihi: –
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ