KAPEDA 150 MG 60 FILM TABLET
KULLANMA TALİMATI
KAPEDA 150 mg film tablet
Ağızdan alınır.
•Etkin madde: Her bir film tablet 150 mg Kapesitabin içerir.
•Yardımcı maddeler: Laktoz anhidröz, mikrokristalize selüloz, kroskarmelloz sodyum, hipromelloz, magnezyum stearat, laktoz monohidrat, titanyum dioksit, triacetin, kırmızı demir oksit.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı
doktorunuza söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.KAPEDA nedir ve ne için kullanılır?
2.KAPEDA’yı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.KAPEDA nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.KAPEDA’nın saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1.KAPEDA nedir ve ne için kullanılır?
•KAPEDA, kanser hücrelerinin büyümesini durduran, “Sitostatik ajanlar” adlı ilaç grubuna aittir.
•KAPEDA, kendisi sitotoksik (hücreyi öldüren veya fonksiyonlarını durduran) bir ajan
olmayan, 150 mg kapesitabin içerir. Vücut tarafından emildikten sonra tümör hücresinin
içinde sitotoksik bir maddeye dönüşür.
•KAPEDA 150 mg film kaplı tablet kutusu 60 adet film kaplı tablet içermektedir (10
tabletlik 6 blister). KAPEDA 150 mg açık pembe renkli film kaplı tabletler oblong
biçimindedir.
•KAPEDA, kalın barsak, kalın barsağın uç kısmı (rektum), mide veya meme kanserlerinin
tedavisinde kullanılır. Ayrıca KAPEDA, kalın barsak kanserinin yeniden oluşumunu
önlemek amacıyla ameliyatla tümörün tamamen çıkarılmasından sonra doktorunuz
tarafından reçete edilebilir.
•KAPEDA tek başına veya diğer ajanlarla kombinasyon halinde kullanılabilir.
2.KAPEDA’yı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
KAPEDA’yı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
•Eğer kapesitabine veya KAPEDA’nın içerdiği herhangi bir bileşene karşı alerjik (aşırı
duyarlı) iseniz. KAPEDA’ya alerjiniz veya aşırı tepkiniz olduğunu biliyorsanız doktorunuzu bilgilendirmelisiniz.
•Eğer hamileyseniz veya emziriyorsanız,
•Eğer kan rahatsızlığınız varsa (beyaz kan hücrelerinde ve kan pulcuklarında azalma gibi), •Eğer karaciğer hastalığınız veya böbrek probleminiz varsa,
•Eğer bilinen bir dihidropirimidin dehidrojenaz enzimi (DPD) eksikliğiniz varsa,
•Eğer brivudin, sorivudin veya herpes zoster (suçiçeği veya zona) tedavisinin bir parçası
olan benzer gruptaki ilaçlar ile tedavi görüyorsanız veya son dört hafta içinde gördüyseniz.
KAPEDA’yı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
KAPEDA’yı kullanmadan önce eğer
•Karaciğer veya böbrek hastalığınız varsa
•Kalp problemi veya göğüs ağrısı gibi başka bir hastalığınız varsa veya önceden olduysa •Beyin hastalığınız varsa (örneğin beyine yayılan kanser veya sinirlerde zedelenme) •Kalsiyum dengesizliğiniz varsa (kan testlerinde tespit edilmiş)
•Diyabetiniz (şeker hastalığı) varsa
•Mide bulantısı kusma nedeniyle vücudun susuz ya da besinsiz kalması
•İshaliniz varsa
•Susuz kaldıysanız
•Kanınızda bulunan iyonlarda bir dengesizlik saptandıysa
•Gözünüzle ilgili geçmişte problemler yaşadıysanız, tedavi sırasında gözünüzün gereğinden fazla izlemi gerekebilir.
Doktorunuzun bunları bildiğine emin olunuz.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
KAPEDA’nın yiyecek ve içecek ile kullanılması
KAPEDA’yı yemeklerden sonra 30 dakika içinde almalısınız.
Hamilelik
•İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Hamileyseniz veya olabileceğinizi düşünüyorsanız KAPEDA kullanmamalısınız.
•Tedaviniz başlamadan önce hamileyseniz, olduğunuzu düşünüyorsanız veya hamile kalmayı planlıyorsanız doktorunuza söyleyiniz.
Emzirme
•İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız •Emziriyorsanız KAPEDA kullanmamalısınız.
Araç ve makine kullanımı
•KAPEDA sizi yorgun hissettirebilir, sersemletebilir, midenizi bulandırabilir. Bu sebeple araç ve makine kullanma yeteneğinizi etkileyebilir.
KAPEDA’nın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler KAPEDA laktoz içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Aynı anda birden fazla ilaç kullanmak, ilaçların etkisini kuvvetlendirebileceği veya zayıflatabileceği için bu durum çok önemlidir.
Eğer aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız özellikle dikkatli olmalısınız; •Gut ilaçları (allopurinol),
•Kan inceltici ilaçlar (kumarin, varfarin),
•Bazı anti viral ilaçlar (sorivudin ve brivudin),
•Kasılma nöbetleri veya titreme için ilaç (fenitoin)
•İnterferon alfa kullanıyorsanız,
•Radyoterapi ve kanser tedavisinde kullanılan belirli ilaçlar (folinik asit, okzaliplatin, bevasizumab, sisplatin, irinotekan) alıyorsanız.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınızsa lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3.KAPEDA nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Doktorunuz sizin için doğru doz ve tedavi rejimini reçete edecektir. KAPEDA’nın dozu vücut yüzey alanına göre ayarlanır. Bu boyunuz ve kilonuzdan hesaplanır. Yetişkinler için başlangıç dozu, günde iki kez uygulanan 1250 mg/m2’dir (sabah ve akşam). Burada iki örnek bulunmaktadır: vücut ağırlığı 64 kg, boyu 1.64 m olan bir kişi 1.7 m2 vücut yüzey alanına sahiptir ve günde iki kere, 500 mg’lık 4 tablet ve 150 mg’lık 1 tablet almalıdır. Vücut ağırlığı 80 kg, boyu 1.80 m olan bir kişi 2.00 m2 vücut yüzey alanına sahiptir ve günde iki kere 500 mg’lık 5 tablet almalıdır.
KAPEDA tabletleri genellikle 14 gün boyunca alınır ve bunu 7 günlük dinlenme periyodu takip eder. Bu 21 günlük periyot, bir tedavi döngüsüdür.
Diğer ajanlarla kombinasyon halinde, yetişkinler için başlangıç dozu 1250 mg/m2’den az olabilir ve tabletleri değişik bir zaman periyodu üzerinden almanız gerekebilir (ör. Dinlenme periyodu olmadan her gün).
Doktorunuz ne kadar doza ihtiyaç duyduğunuzu, ne zaman alacağınızı ve ne kadar süre ile kullanmanız gerektiğini size söyleyecektir.
Doktorunuz her doz için 150 mg ve 500 mg’lık tabletlerden oluşan bir kombinasyon almanızı isteyebilir.
•Sabah ve akşam dozları için, kombinasyondaki tabletleri, doktorunuz tarafından reçetelenen şekilde alınız.
•Tabletleri yemeklerden sonra 30 dakika içerisinde alınız (kahvaltı ve akşam yemeği). •Bütün ilaçlarınızı doktorunuzun size reçetelediği şekilde almanız önemlidir.
Uygulama yolu ve metodu:
KAPEDA tablet su ile yutulmalıdır.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
KAPEDA çocuklarda ve ergenlerde kullanılmamalıdır.
Yaşlılarda kullanımı:
Doz ayarlaması yapılmasına gerek yoktur.
Özel kullanım durumları:
Özel kullanım durumu yoktur.
Eğer KAPEDA’nın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla KAPEDA kullandıysanız:
KAPEDA’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız diğer dozu almadan bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
KAPEDA’yı kullanmayı unutursanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
Bunun yerine normal dozlama takviminize devam ediniz ve doktorunuzla kontrol ediniz.
KAPEDA ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler KAPEDA tedavisini durdurmak hiçbir yan etkiye sebep olmaz.
Kumarin antikoagülanı (kanın pıhtılaşmasını önleyici madde) kullanımı sırasında, KAPEDA’nın kesilmesi, antikoagülan dozunun doktorunuz tarafından ayarlanmasını gerektirebilir.
Eğer bu ürünün kullanımı ile ilgili daha fazla sorunuz varsa, doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
4.Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, KAPEDA’nın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Aşağıdakilerden biri olursa, KAPEDA’yı kullanmayı durdurun ve DERHAL doktorunuza bildirin veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
barsak
boşaltımınızdaki artış 4 kat veya daha fazla ise veya gece ishaliniz var ise,
•Kusma: Eğer 24 saatlik zaman periyodunda bir kereden fazla kusarsanız,
•Bulantı: Eğer iştahınızda azalma var ise veya her gün yediğiniz yiyecek miktarı normalden daha az ise,
•Stomatit: Eğer ağzınızda ve/veya boğazınızda ağrı, kızarıklık, sislik ve yara var ise, •El ve ayak derisi reaksiyonları: Eğer ellerinizde ve/veya ayaklarınızda ağrı, şişlik ve kızarıklık veya karıncalanma var ise,
•Ateş: Eğer vücut sıcaklığınız 38oC veya üstü ise,
•Enfeksiyon: Bakterilerin veya virüsün veya diğer organizmaların neden olduğu enfeksiyon belirtileriniz var ise,
•Göğüs ağrısı: Eğer göğsünüzün merkezinde ağrı hissediyorsanız, özellikle egzersiz sırasında oluşuyorsa,
•Steven-Johnson sendromu: Eğer vücudunuzda yayılma ve kabarcıklanma eğilimi gösteren, ağrılı, kırmızı veya mora çalan döküntüler gözlemliyorsanız ve/veya mukoza tabakasında (örn. ağız ve dil) yeni lezyonlar oluşmaya başladıysa, özellikle de daha önce ışık hassasiyeti, solunum sistemi enfeksiyonu (örn. bronşit) ve/veya ateş olduysa.
Eğer erken fark edilirse, bu yan etkiler tedavinin kesilmesinden sonra 2-3 gün içinde düzelecektir.
Eğer yan etkiler devam ederse doktorunuza başvurunuz. Doktorunuz sizi ilaca düşük dozda yeniden başlamaya yönlendirebilir.
Yukarıdakilere ek olarak KAPEDA’nın tek başına kullanıldığında çok yaygın (10 hastanın 1’inden fazlasında) görülen yan etkileri:
•Karın ağrısı
•Döküntü, kuru veya kaşıntılı cilt
•Yorgunluk
•İştah kaybı (anoreksi)
Bu yan etkiler şiddetlenebilir, bu yüzden, her zaman bir yan etki görülmeye başladığında, derhal doktorunuzla temasa geçmeniz çok önemlidir. Doktorunuz sizi dozunuzu azaltmaya veya geçici bir süre KAPEDA’ya ara vermeye yönlendirebilir. Bu, yan etkilerin devam etme ya da şiddetlenme olasılığını azaltır.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin KAPEDA’ya karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.
Diğer yan etkiler şunlardır:
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır: Çok yaygın : 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek : 1000 hastanın birinden az görülebilir.
Çok seyrek : 10000 hastanın birinden az görülebilir.
Yaygın yan etkiler (10 hastanın 1’inden az, fakat 100 hastanın 1’inden fazla görülebilir): •Beyaz kan hücresi veya kırmızı kan hücresi sayısında azalmalar (testlerde görülen) •Su kaybı (dehidrasyon), kilo kaybı
•Uykusuzluk, depresyon
•Baş ağrısı, uyuklama, baş dönmesi, deride anormal his (uyuşma veya karıncalanma hissi), tat değişiklikleri
•Göz tahrişi, gözyaşı artışı, gözde kızarıklık (konjunktivit)
•Toplardamarlarda iltihaplanma (tromboflebit)
•Nefes darlığı, burun kanamaları, öksürük, burun akıntısı
•Uçuklar veya diğer herpes enfeksiyonları
•Akciğer veya solunum sistemi enfeksiyonları (örneğin zatürre veya bronşit)
•Bağırsak kanaması, kabızlık, üst karın bölgesinde ağrı, hazımsızlık, aşırı bağırsak gazı, ağız kuruluğu
•Deri döküntüsü, saç dökülmesi (alopesi), deride kızarıklık, kuru cilt, kaşıntı (pruritus), deride renk bozulması, deri kaybı, deri iltihabı, tırnak bozukluğu
•Eklemlerde veya vücut uzuvlarında (kollarda, bacaklarda), göğüs veya sırtta ağrı
•Ateş, vücut uzuvlarında şişme, hasta hissetme
•Karaciğer fonksiyonlarında problemler (kan testlerinde görülen) ve kan bilirubin (karaciğerden atılan) seviyelerinde artış
Yaygın olmayan yan etkiler (100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir):
•Kan enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, deride enfeksiyon, burun ve boğaz iltihabı, mantar enfeksiyonları (ağızda görülenler dahil), grip, sindirim sistemi iltihabı (gastroenterit), diş apsesi
•Deri altında şişkinlik (lipoma)
•Trombositler de dahil olmak üzere kan hücrelerinin sayısında azalma, kanda incelme (testlerde görülen)
•Alerji
•Şeker hastalığı (diyabet), kan potasyum seviyelerinde azalma, beslenme yetersizliği, kan trigliserit düzeylerinde artış
•Zihin bulanıklığı durumu, panik ataklar, depresif ruh hali, cinsel istek azalması
•Konuşmada güçlük, hafıza kaybı, hareket koordinasyon kaybı, denge bozukluğu, bayılma,
sinir hasarı (nöropati) ve duyumsama problemleri
•Bulanık veya çift görme
•Baş dönmesi (vertigo), kulak ağrısı
•Düzensiz kalp atışı ve çarpıntılar (ritim bozuklukları), göğüs ağrısı ve kalp krizi (enfarktüs) •Derin toplardamarlarda kan pıhtıları, yüksek veya düşük kan basıncı, ateş basmaları, kol,
bacak gibi vücut uzantılarında soğukluk, ciltte morluklar
•Akciğer toplardamarlarında kan pıhtıları (pulmoner emboli), akciğer sönmesi, öksürürken
kan gelmesi, astım, efor sırasında nefes darlığı
•Bağırsak tıkanması, karında sıvı toplanması, ince veya kalın bağırsakta, midede veya
yemek borusunda iltihaplanma, karnın alt bölgesinde ağrı, karında rahatsızlık hissi,
göğüste ağrılı yanma hissi (yemeklerin mideden geri dönmesi), dışkıda kan
•Sarılık (deride ve gözlerde sararma)
•Deri ülseri ve su toplaması, derinin gün ışığına reaksiyon vermesi, avuç içlerinde kızarma,
yüzde şişme veya ağrı
•Eklemlerde şişme veya tutukluk, kemik ağrısı, kaslarda zayıflık veya katılık,
•Böbreklerde sıvı birikmesi, gece idrara çıkma sıklığında artış, idrar tutamama, idrarda kan
görülmesi, kan kreatinin seviyelerinde artış (böbrek fonksiyon bozukluğu işareti) •Vajinada olağan dışı kanama
•Şişme (ödem), ürperti ve kasılmalar
Bu yan etkilerin bazıları, kapesitabin kanser tedavisinde diğer ilaçlar ile kullanıldığında daha
yaygın görülür. Bu ortamda görülen diğer yan etkiler şunlardır:
Yaygın yan etkiler (10 hastanın 1’inden az, fakat 100 hastanın 1’inden fazla görülebilir)
şunları içerir:
•Kanda sodyum, magnezyum veya kalsiyum seviyelerinde azalma, kan şekerinde artış•Sinir ağrısı
•Kulaklarda çınlama veya uğultu (tinnitus), işitme kaybı
•Toplardamar iltihaplanması
•Hıçkırık, seste değişme
•Ağızda ağrı veya his değişikliği/anormal his, çene ağrısı
•Terleme, gece terlemeleri
Kas spazmı
•İdrar yapmada güçlük, idrarda kan veya protein
•Enjeksiyon bölgesinde (aynı zamanda enjeksiyonla verilen ilaçların da neden olduğu) yaralanma veya reaksiyon
Çok seyrek yan etkiler (10000 hastanın birinden az görülebilir) şunları içerir: •Gözyaşı kanalında daralma veya tıkanma (lakrimal kanal stenozu)
•Karaciğer yetmezliği
•Safra salgılanmasında fonksiyon bozukluğuna veya tıkanmaya yol açan iltihaplanma (kolestatik hepatit)
•Elektrokardiyogramda spesifik değişimler (QT uzaması)
•Belli aritmi (kalp ritim bozukluğu) tipleri (ventriküler fibrilasyon, torsade de pointes ve bradikardi dahil)
•Göz ağrısına ve muhtemel görüş yeteneği problemlerine yol açan göz iltihaplanması
•Bir bağışıklık sistemi hastalığına bağlı kırmızı pul pul deri alanlarına neden olan deri iltihaplanması
•Deri döküntüsü, ağız, burun, genital bölge, eller, ayaklar ve gözde (kırmızı ve şiş gözler) ülser ve kabarma gibi ciddi deri reaksiyonları.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5.KAPEDA’nın saklanması:
KAPEDA’yı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25o C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra KAPEDA’yı kullanmayınız.
Çevreyi korumak amacıyla kullanmadığınız KAPEDA’yı şehir suyuna veya çöpe atmayınız.
Bu konuda eczacınıza danışınız.
Ruhsat sahibi: KOÇAK FARMA İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Bağlarbaşı, Gazi Cad., No: 40
Üsküdar / İstanbul
Üretrim yeri: KOÇAK FARMA İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Organize Sanayi Bölgesi
Çerkezköy / Tekirdağ
Bu kullanma talimatı ../../.. tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
KAPEDA 150 mg film tablet
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Kapesitabin: 150 mg
Bir film kaplı tablet 150 mg kapesitabin içerir.
Yardımcı madde(ler):
Laktoz anhidröz 14.5 mg Kroskarmelloz sodyum 19.8 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1.’e bakınız.
3.FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet. Açık pembe renkli, oblong film tablet.
4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Meme kanseri
KAPEDA lokal ilerlemiş ya da metastatik meme kanseri olan hastaların tedavisinde, antrasiklin içeren sitotoksik tedavinin başarısız olmasından sonra ya da antrasiklin kullanımının kontrendike olduğu durumlarda taksanlar ile kombine olarak; taksan ve antrasiklin tedavisi almış hastalarda ise monoterapi olarak endikedir.
Kolon, kolorektal kanser
Erken evre opere edilmiş evre III, lenf nodu metastazı bulunan kolon kanserli hastaların adjuvant tedavisinde oksaliplatinle kombine olarak kullanımı endikedir.
Metastatik kolorektal kanserli hastaların tedavisinde endikedir.
Mide kanseri
Metastatik ya da inoperabl mide adeno kanserli hastalarda sisplatinle kombinasyon halinde
endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
KAPEDA yalnızca antineoplastik tıbbi ürünlerin kullanımı konusunda deneyimli yetkin bir
hekim tarafından reçete edilmeli ve tüm hastalar tedavinin özellikle ilk siklusu boyunca
yakından izlenmelidir.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
Monoterapi
Kolon, kolorektal ve meme kanseri
Önerilen KAPEDA monoterapi dozu, 2 hafta boyunca günde iki kez uygulanan 1250 mg/m2
(sabah ve akşam; toplam 2500 mg/m2 günlük doza eşdeğer) ve bunu izleyen 7 günlük
dinlenme dönemidir.
Kombinasyon tedavisi
Meme kanseri
Önerilen KAPEDA başlangıç dozu, 2 hafta süreyle günde iki kez 1250 mg/m2’dir ve bunu 7
günlük bir dinlenme dönemi izler; yanı sıra her 3 haftada bir 1 saatlik intravenöz infüzyon
şeklinde 75 mg/m2 dosetaksel verilir.
KAPEDA – dosetaksel kombinasyonu verilen hastalarda dosetaksel uygulamasından önce,
dosetaksel uygulama bilgileri doğrultusunda deksametazon gibi bir oral kortikosteroidle
premedikasyon uygulanmalıdır.
Kolon, kolorektal ve mide kanseri
Kombinasyon tedavisinde, önerilen KAPEDA başlangıç dozu, 2 hafta süreyle günde iki kez
800 ila 1000 mg/m2’ye düşürülmelidir ve bunu 7 günlük bir dinlenme dönemi izlenmelidir
veya devamlı uygulanacaksa günde iki kere 625 mg/m2 kullanılmalıdır (daha fazla bilgi için
Klinik/Etkinlik çalışmaları bölümüne bakınız). Kombinasyon rejimine biyolojik ajanların
dahil edilmesinin KAPEDA’nın başlangıç dozuna hiçbir etkisi yoktur. Evre III kolon kanserli
hastalar için adjuvan tedavi olarak toplam 6 ay kullanılması tavsiye edilir.
KAPEDA ve sisplatin veya oksaliplatin kombinasyonu alan hastalara sisplatin ve oksaliplatin
uygulanmadan önce, sisplatin ve oksaliplatin ürün bilgisine göre yeterli hidratasyon ve
kusmanın önlenmesini sağlamak için premedikasyon başlatılmalıdır.
KAPEDA dozu vücut yüzey alanına göre aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır. Aşağıdaki tablolar,
KAPEDA’nın ya 1250 mg/m2 ya da 1000 mg/m2 için standart ve azaltılmış doz hesaplamaları
örneklerini gösterir (bkz. “Tedavi sırasında doz ayarlaması”).
Tablo 1. Vücut Yüzeyi Alanına Göre Standart ve Azaltılmış KAPEDA 1250 g/m2 Başlangıç
Dozu Hesaplamaları
Tam Doz
1250 mg/m2
Azaltılmış doz
(%75)
950 mg/m2
Azaltılmış doz
(%50)
625 mg/m2
Tablo 2. Vücut Yüzeyi Alanına Göre Standart ve Azaltılmış KAPEDA 1000 g/m2 Başlangıç
Dozu Hesaplamaları
Tam Doz
1000 mg/m2
Azaltılmış doz
(%75)
750 mg/m2
Azaltılmış doz
(%50)
500 mg/m2
Tedavi sırasında doz uyarlamaları
Genel
KAPEDA uygulanmasına bağlı toksisite semptomatik tedavi ve/veya doz modifikasyonu
(tedavinin kesilmesi ya da doz azaltılması) ile yönetilebilir. Doz bir kez azaltılırsa, daha sonra
artırılmamalıdır.
Tedavi eden doktor tarafından, bu toksisitelerin ciddileşmediği veya hayatı tehdit edici
olmadığı (örn. alopesi,tat alma bozukluğu, tırnaklarda şekil değişiklikleri, vb.) kararına
varılırsa, tedaviye doz azaltılmadan veya kesilmeden aynı dozda devam edilebilir.
1.derece olaylarda doz modifikasyonları önerilmemektedir. Eğer 2 veya 3.derece advers etki
oluşursa KAPEDA tedavisi durdurulmalıdır. Eğer advers etki çözülürse veya yoğunluğu
1.dereceye gerilerse, KAPEDA tedavisi tam doz ile veya aşağıda verilen bilgilere göre
yeniden başlayabilir (Tablo 3). Eğer 4. derece advers etki oluşursa, tedavi kesilmeli veya olay
çözülene veya 1.dereceye gerileyene kadar durdurulmalıdır; tedavi daha sonra orijinal dozun
%50’si ile yeniden başlayabilir. KAPEDA tedavisi gören hastalar, orta veya ağır şiddette
toksisite görüldüğünde, tedavinin durdurulması gerekliliği konusunda bilgilendirilmelidir.
Toksisite nedeniyle alınamayan KAPEDA dozları yeniden verilmemelidir.
Hematoloji: Başlangıç dönemindeki nötrofil sayımları < 1.5 x 109/L ve/veya trombosit
sayımları < 100 x 109/L olan hastalar, KAPEDA ile tedavi edilmemelidir. Eğer tedavi siklusu
sırasında, 3 veya 4. derece hematolojik toksisiteye işaret eden beklenmeyen bir laboratuvar
sonucu elde edilirse KAPEDA tedavisi kesilmelidir.
KAPEDA’ya bağlı toksisite sonrasında önerilen doz uyarlamaları aşağıdaki tabloda
verilmiştir.
Tablo 3. KAPEDA Doz Azaltımı Şeması
Toksisite,
NCIC Derecesi*
1. derece
2. derece
3. derece
4. derece
Tamamen sonlandırılır
ya da
Eğer hastanın iyiliği için tedavisinin sürdürülmesi gerekiyor ise toksisite 0-1.
*El-ayak sendromu ve hiperbilirubinemi (bkz. bölüm 4.4.) için Kanada Ulusal Kanser Enstitüsü Klinik Çalışma Grubu (KUKE KÇG) Ortak Toksisite Kriterleri (versiyon 1) veya Kanser Tedavisi Geliştirme Programı’nın Yan Etkiler İçin Genel Terminoloji Kriterleri (YEGTK), ABD Ulusal Kanser Enstitüsü, Versiyon 3 kullanılmıştır (bkz. bölüm 4.4.)
Genel Kombinasyon Terapisi
KAPEDA, diğer tedaviler ile kombine olarak kullanıldığında toksisiteler için doz modifikasyonları yukarıdaki Tablo 3’e ve diğer ajanlar için uygun reçete bilgilerine göre yapılmalıdır.
Tedavi siklüsünün başlangıcında, eğer KAPEDA veya diğer ajan(lar) tedavilerinden herhangi birinin ertelenmesi endikasyonu varsa, her iki ilaca da yeniden başlama şartları sağlanıncaya kadar, bütün ajanların kullanımı ertelenmelidir.
Tedavi siklusu sırasında, tedavi eden doktor tarafından, bu toksisitelerin KAPEDA’ya bağlı olmadığına karar verilirse, KAPEDA’ya devam edilmelidir ve diğer ajanların dozları uygun reçete bilgisine göre ayarlanmalıdır.
Eğer diğer ajanlar kalıcı olarak bırakılacaksa, KAPEDA için yeniden tedaviye başlama gereklilikleri karşılandığında, KAPEDA tedavisine devam edilebilir.
Bu tavsiye tüm endikasyonlar ve tüm özel popülasyonlar için geçerlidir.
Uygulama şekli:
Standart doz
KAPEDA tabletleri yemekten sonraki 30 dakika içinde su ile yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz ayarlaması önerisi yapabilmek için mevcut güvenlilik ve etkililik verileri yeterli değildir. Siroz veya hepatite bağlı karaciğer yetmezliği ile ilgili bilgi yoktur.
Böbrek yetmezliği:
Başlangıç döneminde orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30-50 mL/dk [Cockroft ve Gault]), başlangıç dozunun (1250 mg/m2) %25 azaltılması önerilir. Hafif derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (başlangıç döneminde kreatinin klerensi 51-80 mL/dk), başlangıç dozunda ayarlama yapılması önerilmemektedir.
Eğer hastada tedavi sırasında 2, 3 veya 4. derece istenmeyen olay ortaya çıkarsa, tedavinin derhal durdurulması, hastanın dikkatle gözlenmesi ve daha sonrasında ise, yukarıdaki tablo 3’de özetlendiği şekilde doz ayarlaması yapılması önerilir (bkz. bölüm 5.2.). Eğer tedavi sırasında, hesaplanan kreatin klerensi 30 ml/dk’nın altına düşerse, KAPEDA’ya devam edilmemelidir. Orta derecede böbrek yetmezliğine yönelik bu doz ayarlama önerileri hem monoterapi hem de kombinasyon şeklinde kullanım için geçerlidir. Doz hesaplamaları için Tablo 1 ve 2’ye bakınız.
Pediyatrik popülasyon:
KAPEDA’nın çocuklardaki etkinlik ve güvenilirliği incelenmemiştir.
Geriyatrik popülasyon:
KAPEDA monoterapisi için başlangıç dozunun ayarlanması gerekmez. Ancak tedaviye bağlı ağır 3 veya 4. derece advers olaylar, 80 yaş ve üzerindeki hastalarda, daha genç hastalara kıyasla daha sık olmuştur.
KAPEDA diğer ajanlarla kombinasyon halinde kullanıldığında, 3 ve 4. derece advers ilaç reaksiyonları (ADR) ve ilacın bırakılmasına sebep olan ADR’leri yaşlı hastalarda (≥65) genç hastalardan daha fazla yaşanmıştır. Yaşlı hastaların dikkatle izlenmesi önerilir.
Dosetaksel ile kombinasyonda: 60 yaş ve üzerindeki hastalarda, tedaviye bağlı 3 veya 4. derece advers olaylar ve tedaviye bağlı ciddi advers olayların insidansında artış gözlenmiştir. Kapesitabin – dosetaksel kombinasyonu ile tedavi edilen 60 yaş ve üzerindeki hastalar için,
KAPEDA başlangıç dozunun %25 azaltılması (günde iki kez 950 mg/m2) önerilir. Doz hesaplamaları için Tablo 2’ye bakınız.
İrinotekan ile kombinasyonda: 65 yaş veya üzeri hastalar için KAPEDA’nın başlangıç dozunun günde iki defa 800 mg/m2’ye azaltılması tavsiye edilir.
4.3.Kontrendikasyonlar
KAPEDA, kapesitabin ya da yardımcı maddelerin herhangi birisine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
KAPEDA, fluoropirimidin tedavisine karşı ağır ve beklenmeyen reaksiyon öyküsü olan hastalarda veya fluorourasile karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
Diğer fluoroprimidinler gibi KAPEDA, dihidropirimidin dehidrojenaz (DPD) eksikliği olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
KAPEDA gebelik ve laktasyonda, ağır lökopenisi, nötropenisi veya trombositopenisi olan hastalarda, ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir.
KAPEDA, sorivudin veya kimyasal olarak ilişkili analogları (örn., brivudin gibi) ile birlikte eşzamanlı olarak kullanılmamalıdır (bkz. bölüm 4.5.).
KAPEDA ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30 mL/dk’nın altında) kontrendikedir.
Eğer kontrendikasyonlar kombinasyon rejimindeki herhangi bir ajana bağlı olarak yaşanıyorsa, bu ajan kullanılmamalıdır.
4.4.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Doz limitleyici toksisiteler:
Diyare, karın ağrısı, mide bulantısı, stomatit ve el-ayak sendromunu (el-ayak deri reaksiyonları, Palmar-plantar eritrodisestezi sendromu) içerir.
Özel kullanım uyarıları
Diyare
KAPEDA, bazen şiddetli olabilen diyareye yol açabilir. Şiddetli diyare hastaları dikkatle izlenmeli ve su kaybetmeleri halinde sıvı ve elektrolit replasmanı yapılmalıdır. Tıbbi açıdan uygun şekilde ve olabildiğince erken, standart diyare önleyici tedavilere (örn., loperamid) başlanmalıdır. (NCIC CTC) (Kanada Ulusal Kanser Enstitüsü Klinik Çalışma Grubu) 2. derece diyare, dışkının 4-6 dışkı/gün veya gece artması, 3. derece diyare, dışkının 7-9 dışkı/gün veya gece artması veya tutulamaması ve malabsorpsiyon olarak tanımlanabilir. 4. derece diyare, dışkı/günün ≥10 artması veya parlak kanlı diyaredir veya parenteral destek ihtiyacı duyulmasıdır. Gerektiğinde doz azaltılması yapılmalıdır (bkz. bölüm 4.2.).
Dehidratasyon
Dehidratasyon başladığı anda önlenmeli ya da düzeltilmelidir. Anoreksi, asteni, bulantı, kusma ya da diyaresi olan hastalar hızla dehidrate olabilirler. Özellikle daha önce böbrek fonksiyonlarında bozulma bulunan hastalarda ya da KAPEDA’nın nefrotoksik ilaçlar ile eşzamanlı verildiği durumlarda, dehisratasyon akut böbrek yetmezliğine neden olabilir. Dehisratasyona bağlı akut böbrek yetmezliği potansiyel olarak ölümcül olabilir. 2. derece (ya da daha yüksek) dehidratasyon ortaya çıktığında, KAPEDA tedavisine derhal ara verilmeli ve dehidratasyon düzeltilmelidir. Hasta rehidrate edilinceye ve dehidratasyona zemin hazırlayan neden düzeltilinceye ya da kontrol altına alınıncaya değin tedaviye yeniden başlanmamalıdır. Gerektiğinde aktive edici istenmeyen olaya yönelik, uygulanan doz modifikasyonları uygulamalıdır (bkz. bölüm 4.2.).
El-ayak sendromu
KAPEDA, kütanöz bir toksisite olan el-ayak sendromunu (palmar-plantar eritrodisestezi veya kemoterapiyle indüklenen akral eritem) yol açabilir. Metastatik koşullarda KAPEDA monoterapisi gören hastalarda, başlangıca kadar geçen medyan süre 79 gün (aralık: 11-360 gün) ve reaksiyon şiddeti 1-3. derece arasında olmuştur. 1. derece el ve ayak sendromu, el ve/veya ayaklarda uyuşmalar, dezestezi/parestezi, karıncalanma, ağrısız şişmeler ya da eritem ve/veya bu organlarda hastanın normal aktivitelerini bozmayan bir rahatsızlık hissidir. 2. derece el ve ayak sendromu, el ve/veya ayaklarda ağrılı eritem ve şişmeler ve/veya hastanın günlük yaşam aktivitelerini etkileyen bir rahatsızlık hissidir. 3. derece el ve ayak sendromu, el ve/veya ayaklarda nemli deskuamasyon, ülserasyon, bül oluşumu ve şiddetli ağrı ya da hastanın çalışamamasına veya günlük yaşam aktivitelerini yerine getirememesine yol açan şiddetli bir rahatsızlık hissidir. 2 ya da 3. derece el ve ayak sendromu ortaya çıktığında, bu
durum iyileşinceye ya da 1. dereceye gerileyinceye kadar, KAPEDA tedavisine ara verilmelidir. 3. derece el ve ayak sendromu sonrasında, izleyen KAPEDA dozları azaltılmalıdır (bkz. bölüm 4.2.). KAPEDA ve sisplatin kombine olarak kullanıldığında, B6 vitaminin (piridoksin) kullanımı, sisplatinin etkinliğini azalttığı yönünde yayınlanan raporlar doğrultusunda, el ve ayak sendromunun semptomatik veya sekonder profilaktik tedavisinde tavsiye edilmez.
Kardiyotoksisite
KAPEDA ile gözlenen kardiyotoksisite spektrumu, diğer fluoropirimidinlerin kardiyotoksisite spektrumuna benzerdir. Bunlar arasında miyokardiyal enfarktüs, angina, disritmiler, kardiyojenik şok, ani ölümler ve elektrokardiyografik değişimler yer alır. Bu advers olaylar önceden koroner arter hastalığı hikayesi bulunan hastalarda daha yaygın olabilir. KAPEDA alan hastalarda kardiyak aritmiler, anjina pektoris, miyokard infarktüsü, kalbin durması, kalp yetmezliği bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8.).
Hipo- veya hiperkalsemi
KAPEDA tedavisi sırasında hipo- veya hiperkalsemi bildirilmiştir. Önceden hipo- veya hiperkalsemisi olan hastalarda dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.8).
Santral veya periferik sinir sistemi hastalıkları
Santral veya periferik sinir sistemi hastalığı (beyin metastazı, nöropati) olan hastalarda dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.8.).
Diabetes mellitus veya elektrolit dengesizliği
KAPEDA tedavisi sırasında kötüleşebileceklerinden Diabetes mellitus veya elektrolit dengesizliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Kumarin antikoagülanlar
Bir ilaç etkileşim çalışmasında, tek doz varfarin uygulamasından sonra, S-varfarinin ortalama EAA değerinde belirgin bir artış (%57) meydana gelmiştir. Bu sonuçlar, sitokrom P450 2C9 izoenzim sisteminin kapesitabin tarafından inhibisyonuna bağlı bir etkileşimin varlığını düşündürmektedir. KAPEDA ile eş zamanlı olarak oral kumarin türevi antikoagülan alan hastalar, antikoagülan yanıt (Protrombin zamanı ya da INR) yönünden yakından izlenmeli ve antikoagülan dozu bu doğrultuda uyarlanmalıdır (bkz. bölüm 4.5).
Karaciğer yetmezliği
KAPEDA’nın karaciğer yetmezliği olan hastalarda etkililik ve güvenlilik çalışmasının olmamasından dolayı, metastaz bulunup bulunmamasından bağımsız olarak düşük veya orta derecede karaciğer bozukluğu olan hastalarda KAPEDA kullanımı dikkatlice izlenmelidir. KAPEDA hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bilirubinde tedaviyle ilgili >3.0 x normal üst sınır artış veya karaciğer aminotransferazında (ALT, AST) tedaviyle ilgili >2.5 x normal üst sınır artış olursa KAPEDA uygulamasına ara verilmelidir. Bilirubin ≤3.0 x normal üst sınır düzeyine veya karaciğer aminotransferazı ≤2.5 x normal üst sınır düzeyine düşerse tedaviye kaldığı yerden devam edilebilir. KAPEDA ve dosetaksel kombinasyon kullanımı için dozaj ve uygulama metodu bölümüne bakınız.
Böbrek yetmezliği
Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatin klerensi 30-50 ml/dk), genel popülasyon ile karşılaştırıldığında 3 veya 4. derece yan etkiler daha çok meydana gelir (bkz. bölüm 4.2. ve 4.3.).
Dihidropirimidin dehidrojenaz (DPD) eksikliği
5-FU ile ilgili beklenmedik şiddetli toksisite (örn. stomatit, diyare, nötropeni ve nörotoksisite) nadiren DPD aktivitesinin eksikliğine bağlanmıştır. Bu nedenle, azalan DPD düzeyleri ile 5-FU’nun artan ve potansiyel olarak ölümcül toksik etkileri arasındaki bağlantı göz ardı edilemez. Bilinen DPD eksiliği olan hastalar KAPEDA ile tedavi edilmemelidir (bkz. bölüm 4.3).
Oftalmolojik komplikasyonlar
Hastalar özellikle önceden gelen göz bozukluğu hikayeleri de varsa, keratit ve kornea bozuklukları gibi oftalmolojik komplikasyonlar açısından dikkatlice izlenmelidir. Göz bozukluklarının tedavisi klinik olarak uygun görüldüğü şekilde başlatılmalıdır.
Ciddi deri reaksiyonları: KAPEDA, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz gibi ciddi deri reaksiyonlarına neden olabilir. Tedavi sırasında ciddi bir deri reaksiyonu gözlemlenen hastalarda KAPEDA kullanımı kalıcı olarak durdurulmalıdır.
Genel
KAPEDA ile tedavi edilen hastalar toksisiteye karşı dikkatle izlenmelidir. Çoğu advers olay normale dönebilir ve dozların kesilmesini veya azaltılmasını gerektirse de tedavinin kalıcı olarak bırakılmasını gerektirmez (bkz. bölüm 4.2.).
Bu tıbbi ürün yardımcı madde olarak anhidröz laktoz içerdiği için, galaktoz intoleransı, Lap-laktaz eksikliği, glukoz-galaktoz malabsorbsiyonu ile ilgili kalıtımsal problemleri olan hastalar bu ilacı kullanmamalıdır.
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”. Sodyuma bağlı herhangi bir uyarı gerekmemektedir.
4.5.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Kumarin antikoagülanlar
Varfarin ve fenprokumon gibi kumarin türevi antikoagülanlar ile eş zamanlı olarak KAPEDA alan hastalarda koagülasyon parametrelerinde bozulmalar ve/veya kanama bildirilmiştir. Bu olaylar KAPEDA tedavisinin başlatılmasını izleyen birkaç gün içerisinde ve birkaç aya kadar; az sayıda olguda ise, KAPEDA kesildikten sonraki bir ay içerisinde ortaya çıkmıştır. Bir klinik farmakokinetik etkileşim çalışmasında, tek doz 20 mg varfarinden sonra, KAPEDA tedavisi S-varfarinin EAA (Eğri Altındaki Alan) değerini %57 artırmış ve INR değeri de %91 artmıştır. Bu sonuçlar, muhtemelen sitokrom P450 2C9 izoenzim sisteminin kapesitabin tarafından inhibisyonuna bağlı bir etkileşimin varlığını düşündürmektedir. KAPEDA ile eşzamanlı olarak kumarin türevi antikoagülan alan hastalar, koagülasyon parametrelerindeki (Protrombin ya da INR) bozulmalar yönüyle düzenli olarak izlenmeli ve antikoagülan dozu bu doğrultuda uyarlanmalıdır.
Sitokrom P-450 2C9 substratları
Sitokrom P450 (CYP) 2C9 izoenzimi tarafından metabolize edildiği bilinen diğer ilaçlar ile kapesitabin arasında ilaç-ilaç etkileşim çalışması yürütülmemiştir. KAPEDA bu tür ilaçlarla birlikte uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
Fenitoin
KAPEDA ile fenitoinin birlikte kullanımı sırasında, plazma fenitoin konsantrasyonu yükselmeleri bildirilmiştir. Fenitoin ile ilaç-ilaç etkileşim çalışması yürütülmemiştir ancak etkileşim mekanizmasının CYP2C9 izoenzim sisteminin kapesitabin ile inhibisyonu olduğu tahmin edilmektedir (Bkz. Kumarin antikoagülanlar). KAPEDA ile eş zamanlı olarak fenitoin alan hastalar, yüksek fenitoin plazma konsantrasyonları yönünden düzenli olarak izlenmelidir.
İlaç gıda etkileşimi
Bütün klinik araştırmalarda, hastalar KAPEDA’yı yemekten 30 dakika sonra almıştır. Bilinen güvenlilik ve etkinlik verileri besinlerle birlikte uygulama ile edinilen veriler olduğu için, KAPEDA’nın besinlerle birlikte alınması önerilmektedir.
Antasit
Kanser hastalarında alüminyum hidroksit ve magnezyum hidroksit içeren bir antasidin, KAPEDA farmakokinetiği üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Kapesitabin ve bir metabolitinin (5′-DFCR) plazma konsantrasyonlarında küçük bir artış söz konusudur; 3 majör metabolit (5′-DFUR, 5-FU ve FBAL) üzerinde ise herhangi bir etki bulunmamaktadır.
Lökovorin (LV) (folinik asit)
KAPEDA ve folinik asit ile yapılan kombinasyon çalışması, folinik asidin KAPEDA ve metabolitlerinin farmakokinetiği üzerine majör bir etkisinin olmadığını göstermiştir. Bununla birlikte, folinik asidin KAPEDA’nın farmakodinamiği üzerine etkisi vardır ve folinik asit tarafından toksisitesi artabilir: KAPEDA’nın tek başına maksimum tolere edilen dozu (MTD), aralıklı dozlama yapıldığında 3000 mg/m2/gün iken KAPEDA folinik asit ile (30 mg günde iki defa oral) kombine edildiğinde 2000 mg/m2/gün’dür.
Sorivudin ve analogları
Literatürde sorivudin ve 5-FU arasında, dihidropirimidin dehidrojenazın sorivudin tarafından inhibisyonundan kaynaklanan, klinik olarak anlamlı bir ilaç-ilaç etkileşimi tanımlanmıştır. Fluoropirimidin toksisitesinde artışa yol açan bu etkileşim, fatal potansiyel taşır. Bu nedenle KAPEDA, sorivudin ya da kimyasal yönden ilişkili olduğu brivudin gibi analogları ile birlikte aynı zamanda verilmemelidir (bkz. bölüm 4.3). Sorivudin ya da kimyasal yönden ilişkili olduğu brivudin gibi analoglarıyla tedavinin bitimi ile KAPEDA tedavisinin başlangıcı arasında en az 4 haftalık bir bekleme periyodu olmalıdır.
Radyoterapi
KAPEDA, tek başına aralıklı dozlama şeklinde kullanıldığında maksimum tolere edilebilir dozu (MTD) günde 3000 mg/m2 iken, rektal kanser için radyoterapi ile kombine edildiği durumlarda, devamlı veya günlük olarak Pazartesi’den Cuma’ya 6 haftalık radyoterapi kürü olarak kullanıldığında günde 2000 mg/m2’dir.
Oksaliplatin
Bevasizumab ile birlikte veya bevasizumab olmaksızın, kapesitabin ve oksaliplatin kombinasyonu uygulandığında kapesitabin veya metabolitlerine, serbest platin veya toplam platine maruziyette klinik olarak anlamlı bir fark bulunmamaktadır.
Bevasizumab
Bevasizumabın, kapesitabin veya metabolitlerinin farmakokinetiği üzerine klinik olarak anlamlı bir etkisi bulunmamaktadır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Pediyatrik popülasyon
Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Geriyatrik popülasyon
KAPEDA monoterapisi gören 60 – 79 yaş arası metastatik kolorektal kanser hastalarında gastrointestinal toksisitenin görülme oranı genel popülasyonda görülen ile benzer olmuştur. 80 yaş ve üzeri hastalarda ise, diyare, mide bulantısı ve kusma gibi geri dönüşümlü 3 veya 4. derece gastrointestinal advers olay oranı daha yüksektir (bkz. bölüm 4.2.). KAPEDA diğer ajanlarla kombinasyon halinde kullanıldığında, 3 ve 4. derece ADR’leri ve ilacın bırakılmasına sebep olan ADR’leri yaşlı hastalarda (≥65) genç hastalardan daha fazla yaşanmıştır. Kapesitabin artı dosetaksel kombinasyon tedavisi gören 60 yaş ve üzeri hastaların güvenlilik verilerinin analizi; tedaviyle ilgili 3 ve 4. derece advers olayların, tedaviyle ilgili ciddi advers olayların ve advers olaylar nedeniyle tedaviden erken çekilmelerin görülme oranında 60 yaş altı hastalara kıyasla bir artış göstermiştir.
Böbrek yetmezliği
Hekimler, böbrek fonksiyonu bozuk hastalara KAPEDA uygulandığında dikkatli olmalıdır. 5-FU ile görüldüğü gibi, tedaviyle ilgili 3 veya 4. derece advers olayların görülme oranı orta şiddette böbrek yetmezliği bulunan hastalarda daha yüksek bulunmuştur (kreatinin klerensi: 30-50 mL/dk.) (bkz. bölüm 4.2.).
Karaciğer yetmezliği
Karaciğer yetmezliği bulunan hastalar, KAPEDA uygulandığında dikkatle izlenmelidir. Karaciğer metastazlarına veya şiddetli karaciğer yetmezliğine bağlı olmayan karaciğer yetmezliğinin KAPEDA’nın atılması üzerindeki etkileri bilinmemektedir (Bkz. bölüm 5.2. ve 4.2.).
4.6.Gebelik ve Laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
KAPEDA’nın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı etkileri bulunmaktadır. KAPEDA gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (kontrasepsiyon) Doğurgan kadınlar KAPEDA tedavisi sırasında gebelikten kaçınmalarının gereği konusunda uyarılmalıdırlar.
Gebelik dönemi
KAPEDA uygulanan gebelerle yapılmış herhangi bir çalışma yoktur, ancak KAPEDA’nın farmakolojik ve toksikolojik özelliklerine dayanarak, gebe kadınlara uygulandığı takdirde fetusa zararlı olabileceği tahmin edilmektedir. Hayvanlarda yürütülen üreme toksisitesi çalışmalarında, kapesitabin uygulaması embriyoletalite ve teratojenisiteye neden olmuştur. Bu bulgular, fluoropirimidin türevlerinin beklenen etkilerindendir. Kapesitabin potansiyel insan teratojeni olarak değerlendirilmelidir. KAPEDA gebelik süresince kullanılmamalıdır. KAPEDA gebelik süresince kullanılırsa veya hasta ilacı kullanırken hamile kalırsa, hasta fetusa yönelik potansiyel tehlikeden haberdar edilmelidir.
Laktasyon dönemi
İlacın, insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Laktasyonlu farelerde, KAPEDA’nın tek oral uygulamasını içeren bir çalışmada, sütte önemli miktarlarda kapesitabin metabolitleri bulunmuştur. Bu yüzden KAPEDA tedavisi sırasında, emzirmenin kesilmesi gerekmektedir.
Üreme yeteneği/ Fertilite
KAPEDA’nın fertilite üzerine etkisi ile ilgili veri bulunmamaktadır. Kadınlardan çocuk doğurma potansiyeli bulunanlar ve erkekler, çalışma süresince ve çalışmanın sonundaki makul bir süre için kabul edilebilir bir doğum kontrol metodu kullanmayı kabul etmeleri halinde KAPEDA’nın ana çalışmalarına katılmışlardır. Hayvan çalışmalarında fertilite üzerine etkiler gözlenmiştir (bkz. Bölüm 5.3).
4.7.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
KAPEDA’nın araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde, küçük ya da orta dereceli etkileri vardır. KAPEDA sersemlik, yorgunluk ve bulantıya sebep olabilir.
4.8.İstenmeyen etkiler
a.Güvenlilik profilinin özeti
Kapesitabinin genel güvenlilik profili, monoterapi şeklinde kapesitabin tedavisi alan veya çok sayıda endikasyon için farklı kemoterapi rejimleriyle kombinasyon şeklinde kapesitabin alan 3000’den fazla hastadan elde edilen verilere dayanmaktadır. Metastatik meme kanseri, metastatik kolorektal kanser ve adjuvan kolon kanseri olan popülasyonlarda kapesitabin monoterapisinin güvenlilik profilleri benzerdir. Çalışma tasarımları ve önemli etkinlik bulguları dahil, önemli çalışmaların detayları için bölüm 5.1’e bakınız.
En yaygın bildirilen ve/veya klinik açıdan önemli tedaviyle ilişkili ADR’ler; gastrointestinal hastalıklar (özellikle ishal, bulantı, kusma, karın ağrısı, stomatit), el ve ayak sendromu (palmar-plantar eritrodisestezi), yorgunluk, asteni, anoreksi, kardiyotoksisite, daha önce kısıtlı böbrek fonksiyonu olanlarda böbrek disfonksiyonunun artması ve tromboz/emboli olmuştur.
b.Advers reaksiyonların tablo şeklinde özeti
Araştırmacı tarafından, kapesitabin uygulaması ile muhtemelen, olasılıkla veya uzaktan ilişkili kabul edilen ADR’ler, tek ajan olarak verilen kapesitabin için Tablo 4’te ve çok sayıda
endikasyonda farklı kemoterapi rejimleriyle kombinasyon halinde verilen kapesitabin için Tablo 5’te sunulmaktadır. ADR’leri sıklıklarına göre sıralamak için aşağıdaki başlıklar kullanılmıştır: çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100, <1/10) ve yaygın olmayan (≥1/1,000, <1/100). Her sıklık grubunda, ADR’ler azalan önem sırasında sunulmaktadır.
Kapesitabin Monoterapisi:
Tablo 4’te; 1900’den fazla hastayı içeren üç önemli çalışmadan (çalışma M66001, SO14695 ve SO14796) sağlanan güvenlilik verilerinin toplu bir analizine dayalı olarak, kapesitabin monoterapisinin kullanımı ile ilişkili ADR’ler listelenmektedir. ADR’ler, toplu analizden sağlanan genel insidansa göre uygun sıklık grubuna eklenmiştir.
Tablo 4. Kapesitabin monoterapisi ile tedavi edilen hastalarda bildirilen ilişkili ADR’lerin özeti
Vücut Sistemi
Çok Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın Olmayan
Şiddetli ve/veya Yaşamı tehdit eden (derece 3-4) veya tıbbi olarak önemli kabul edilenler
Enfeksiyonlar ve
enfestasyonlar
–
Herpes virüsü
enfeksiyonu,
Nazofarenjit,
Alt solunum yolu enfeksiyonu
Sepsis, İdrar yolu
enfeksiyonu, Selülit,
Tonsilit, Farenjit, Oral
kandidiyaz, Grip,
Gastroenterit, Mantar
enfeksiyonu, Enfeksiyon, Diş apseleri
Benign, malign ve belirlenememiş
neoplazm
–
–
Lipom
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
–
Nötropeni, Anemi
Febril nötropeni, Pansitopeni,
Granülositopeni, Trombositopeni,
Vücut Sistemi
Çok Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın Olmayan
Şiddetli ve/veya Yaşamı tehdit eden (derece 3-4) veya tıbbi olarak önemli kabul edilenler
Lökopeni, Hemolitik
anemi, Uluslararası
Normalize Oranda (INR) artış/Protrombin
zamanında uzama
Bağışıklık sistemi hastalıkları
–
–
Aşırı duyarlılık
Metabolizma ve beslenme
hastalıkları
Anoreksi
Dehidrasyon, İştah kaybı, Kilo kaybı
Diyabet, Hipokalemi, İştah bozukluğu,
Malnütrisyon,
Hipertrigliseridemi
–
Uykusuzluk, Depresyon
Konfüzyonel durum, Panik atak, Deprese duygudurum, Libido azalması
Sinir sistemi hastalıkları
–
Baş ağrısı, Letarji
Baş dönmesi,
Parestezi
Tat alma duyusunda değişiklik
Afazi, Bellek bozukluğu, Ataksi, Senkop, Denge bozukluğu, Duyusal
bozukluk, Periferik
nöropati
Göz hastalıkları
–
Lakrimasyonda artış, Konjunktivit, Göz
iritasyonu
Görme keskinliğinde azalma, Çift görme
Kulak ve iç kulak hastalıkları
–
–
Vertigo, Kulak ağrısı
Vücut Sistemi
Çok Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın Olmayan
Şiddetli ve/veya Yaşamı tehdit eden (derece 3-4) veya tıbbi olarak önemli kabul edilenler
Kalp hastalıkları
–
–
Kararsız angina, Angina pektoris, Miyokard
iskemisi, Atriyal
fibrilasyon, Aritmi,
Taşikardi, Sinüs
taşikardisi, Çarpıntılar
Vasküler
hastalıklar
–
Tromboflebit
Derin ven trombozu, Hipertansiyon, Peteşi, Hipotansiyon, Sıcak basması, Periferik
soğukluk
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal
hastalıklar
–
Dispne, Epistaksis, Öksürük, Rinore
Pulmoner emboli,
Pnömotoraks, Hemoptiz, Astım, Efor dispnesi
Gastrointestinal hastalıklar
İshal, Kusma,
Bulantı, Stomatit, Karın ağrısı
Gastrointestinal
kanama, Kabızlık, Üst karın ağrısı, Dispepsi, Gaz, Ağız kuruluğu
Barsak tıkanıklığı, Asit, Enterit, Gastrit, Disfaji, Alt karın ağrısı, Özofajit, Karında rahatsızlık,
Gastroözofageal reflü
hastalığı, Kolit, Dışkıda kan
Hepato-biliyer hastalıklar
–
Hiperbilirubinemi, Karaciğer fonksiyon testi anormallikleri
Sarılık
Palmar-plantar
Döküntü, Alopesi,
Deri ülseri, Döküntü,
Vücut Sistemi
Çok Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın Olmayan
Şiddetli ve/veya Yaşamı tehdit eden (derece 3-4) veya tıbbi olarak önemli kabul edilenler
Eritem, Deride
kuruluk, Kaşıntı,
Deride aşırı
pigmentasyon,
Maküler döküntü,
Deri deskuamasyonu, Dermatit,
Pigmentasyon
hastalığı, Tırnak
bozukluğu
Ürtiker, Işığa duyarlılık
reaksiyonu, Palmar
eritem, Yüzde şişme,
Purpura, Radyasyon recall sendromu
Kas iskelet ve bağdoku hastalıkları
–
Ekstremitede ağrı, Sırt ağrısı, Artralji
Eklemlerde şişme, Kemik ağrısı, Yüz ağrısı, Kas
iskelet sertliği, Kas
zayıflığı
Böbrek ve idrar hastalıkları
–
–
Hidronefroz, İdrar
kaçırma, Hematüri,
Noktüri, Kan kreatinin düzeyinde artış
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
–
–
Vajinal kanama
Genel hastalıklar ve uygulama
bölgesi
rahatsızlıkları
Yorgunluk, Asteni
Pireksi, Letarji,
Periferik ödem,
Halsizlik/Kırıklık, Göğüs ağrısı
Ödem, Üşüme, Grip
benzeri hastalık, Rigor, Vücut sıcaklığında artış
Yaralanma,
zehirlenme ve
–
–
Doz aşımı
Vücut Sistemi
Çok Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın Olmayan
Şiddetli ve/veya Yaşamı tehdit eden (derece 3-4) veya tıbbi olarak önemli kabul edilenler
Kombinasyon tedavisinde kapesitabin:
Tablo 5’te; 3000’den fazla hastadan elde edilen güvenlilik verilerine dayalı olarak, kapesitabinin çok sayıda endikasyonda farklı kemoterapi rejimleri ile kombinasyon halinde kullanılmasıyla ilişkili ADR’ler listelenmektedir. ADR’ler, majör klinik çalışmalardan herhangi birinde görülen en yüksek insidansa göre uygun sıklık grubuna (Çok yaygın veya Yaygın) eklenmiştir ve yalnızca, kapesitabin monoterapisinde görülenlere ek olarak meydana gelmeleri veya kapesitabin monoterapisine kıyasla daha yüksek sıklık grubunda görülmeleri durumunda eklenmiştir (bkz. Tablo 4). Kombinasyon tedavisinde kapesitabin için bildirilen yaygın olmayan ADR’ler, kapesitabin monoterapisi için bildirilen veya kombinasyon ajanıyla monoterapi için bildirilen ADR’lerle tutarlıdır (literatürde ve/veya ilgili kısa ürün bilgilerinde).
ADR’lerden bazıları, kombinasyon ajanıyla yaygın görülen reaksiyonlardır (örn. dosetaksel veya oksaliplatin ile periferik duyusal nöropati, bevasizumab ile görülen hipertansiyon); bununla birlikte, kapesitabin tedavisiyle alevlenme olduğu göz ardı edilemez.
Tablo 5. Kombinasyon tedavisinde kapesitabin ile tedavi edilen hastalarda bildirilen, kapesitabin monoterapisiyle görülenlere ek olarak veya kapesitabin monoterapisine kıyasla daha yüksek sıklık grubunda görülen ilişkili ADR’lerin özeti
Vücut Sistemi
Çok Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın
Tüm dereceler
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
–
Herpes zoster, İdrar yolu
enfeksiyonu, Oral kandidiyaz, Üst
Vücut Sistemi
Çok Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın
Tüm dereceler
solunum yolu enfeksiyonu, Rinit, Grip, +Enfeksiyon, Oral herpes
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
+Nötropeni, +Lökopeni,
+Anemi, +Nötropenik ateş, Trombositopeni
Kemik iliği depresyonu, +Febril Nötropeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
–
Aşırı duyarlılık
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
İştah azalması
Hipokalemi, Hiponatremi,
Hipomagnezemi, Hipokalsemi, Hiperglisemi
Psikiyatrik hastalıklar
–
Uyku bozukluğu, Anksiyete
Sinir sistemi hastalıkları
Tat alma bozukluğu,
Parestezi ve disestezi,
Periferik nöropati, Periferik duysal nöropati, Tat alma duyusunda değişiklik, Başağrısı
Nörotoksisite, Tremor, Nevralji, Aşırı duyarlılık reaksiyonu,
Hipoestezi
Göz hastalıkları
Lakrimasyonda artış
Görme bozuklukları, Göz kuruluğu, Göz ağrısı, Görme kaybı, Bulanık görme
Kulak ve iç kulak hastalıkları
–
Kulak çınlaması, Hipoakuzi
Kalp hastalıkları
–
Atriyel fibrilasyon, Kardiyak iskemi /enfarktüs
Vasküler hastalıklar
Alt ekstremitede ödem,
Hipertansiyon, +Emboli ve
tromboz
Kızarma, Hipotansiyon, Hipertansif kriz, Sıcak basması, Flebit
Solunum, göğüs
Boğaz ağrısı, Farenks
Vücut Sistemi
Çok Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın
Tüm dereceler
hastalıkları ve
mediastinal hastalıklar
disestezisi
kısıklığı
Gastrointestinal hastalıklar
Kabızlık, Dispepsi
Üst gastrointestinal kanama, Ağız ülserleri, Gastrit, Karında şişkinlik, Gastroözofageal reflü hastalığı,
Oral ağrı, Disfaji, Rektal kanama, Alt karın ağrısı, Oral disestezi, Oral parestezi, Oral hipoestezi, Karında rahatsızlık
Hepato-biliyer hastalıklar
–
Anormal karaciğer fonksiyonu
Deri ve deri altı dokusu hastalıkları
Hiperhidroz, Eritematöz döküntü, Ürtiker, Gece terlemeleri
Kas iskelet ve bağ doku hastalıkları
Miyalji, Artralji, Ekstremitede ağrı
Çene ağrısı, Kas spazmları, Çene kilitlenmesi, Kas zayıflığı
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
–
Hematüri, Proteinüri, Renal
kreatinin klirensinde azalma, Dizüri
Genel hastalıklar ve uygulama bölgesi
rahatsızlıkları
Pireksi, Güçsüzlük, +Letarji, Sıcaklık intoleransı
Mukozal enflamasyon, Bacak
ağrısı, Ağrı, Üşüme, Göğüs ağrısı, Grip benzeri hastalık, +Ateş,
İnfüzyonla ilişkili reaksiyon,
Enjeksiyon bölgesi reaksiyonu, İnfüzyon bölgesinde ağrı,
Enjeksiyon bölgesinde ağrı
Yaralanma, zehirlenme ve prosedürle ilişkili
komplikasyonlar
–
Berelenme
işaretlenen terimler için sıklık sayımında derece 3-4 ADR’ler temel alınmıştır. ADR’ler,
majör kombinasyon çalışmalarının herhangi birinde görülen en yüksek insidansa göre eklenmiştir.
Pazarlama Sonrası Deneyimler:
Tablo 6. Pazarlama sonrası dönemde kapesitabin için raporlanan olayların özeti
Vücut Sistemi
Göz Hastalıkları
Gözyaşı kanalı darlığı,
kornea hastalıkları, keratit, benekli keratit
Kalp Hastalıkları
Ventriküler fibrilasyon, QT uzaması, Torsade de pointes, bradikardi, Vazospazm
Hepato-biliyer hastalıklar
Karaciğer yetmezliği, kolestatik hepatit
Deri ve deri altı dokusu hastalıkları
Deride lupus eritematozus
Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz gibi ciddi deri reaksiyonları (bkz. bölüm 4.4)
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Dehidrasyona sekonder olarak akut böbrek
yetmezliği
Aşağıdaki ilave ciddi advers reaksiyonlar, pazarlama sonrası maruz kalma döneminde belirlenmiştir:
–Çok seyrek: lakrimal kanal stenozu
–Çok seyrek: klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası maruz kalma dönemi sırasında karaciğer yetmezliği ve kolestatik hepatit bildirilmiştir
–Çok seyrek: ventriküler fibrilasyon, QT uzaması, torsade de pointes ve bradikardi
c. Belli advers reaksiyonların tanımı
El ve ayak sendromu (EAS) (bkz. bölüm 4.4):
Kapesitabin monoterapisi çalışmalarında (kolon kanserinde adjuvan tedaviyi, metastatik kolorektal kanser tedavisini ve meme kanseri tedavisini içerir) 3 haftada bir, 1. ila 14.
günlerde günde iki kez 1250 mg/m2’lik kapesitabin dozu için tüm derecelerden EAS %53 ila %60 sıklığında gözlenmiş ve bu sıklık, metastatik meme kanserinin tedavisi için kapesitabin/dosetaksel kolunda %63 olmuştur. Kapesitabin kombinasyon tedavisinde, 3 haftada bir 1. ila 14. günlerde günde iki kez 1000 mg/m2’lik kapesitabin dozu için tüm derecelerden EAS %22 ila %30 sıklığında gözlenmiştir.
Kapesitabin monoterapisi veya çok sayıda endikasyon (kolon kanseri, kolorektal kanser, mide kanseri ve meme kanseri) için farklı kemoterapi rejimleriyle kombinasyon halinde kapesitabin tedavisi uygulanan 4700’den fazla hastaya ilişkin verilerin elde edildiği 14 klinik çalışmanın bir meta-analizi, kapesitabin tedavisine başlandıktan medyan 239 gün [%95 GA 201, 288] sonra 2066 (%43) hastada EAS (tüm derecelerden) oluştuğunu göstermiştir. Birlikte ele alınan tüm çalışmalarda, aşağıdaki eş değişkenler EAS gelişimi açısından yüksek bir riskle istatistiksel anlamlı ilişki göstermiştir: kapesitabin başlangıç dozunun (gram) artırılması, kümülatif kapesitabin dozunun azaltılması (0.1*kg), ilk altı haftada göreceli doz yoğunluğunu artırılması, çalışma tedavisi süresinin (hafta) artırılması, artan yaş (10 yıllık artışlarla), kadın cinsiyet ve başlangıçta iyi düzeyde ECOG performans durumu (0’a karşı ≥1).
İshal (bkz. bölüm 4.4):
Kapesitabin, hastaların yaklaşık %50’sinde gözlenen ishalin oluşmasına yol açabilir.
Kapesitabin ile tedavi edilen 4700’den fazla hastanın yer aldığı 14 klinik çalışmanın meta-analizine ait sonuçlar birlikte ele alındığında tüm çalışmalarda aşağıdaki eş değişkenlerin ishal oluşumu açısından yüksek bir riskle istatistiksel anlamlı şekilde ilişkili olduğunu göstermiştir: kapesitabin başlangıç dozunun (gram) artırılması, çalışma tedavisi süresinin (hafta) artırılması, artan yaş (10 yıllık artışlarla) ve kadın cinsiyet. Aşağıdaki eş değişkenler, ishal oluşumu açısından düşük bir riskle istatistiksel anlamlı ilişki göstermiştir: kümülatif kapesitabin dozunun artırılması (0.1*kg) ve ilk altı haftada göreceli doz yoğunluğunu artırılması.
Kardiyotoksisite (bkz. bölüm 4.4):
Tablo 4 ve 5’te açıklanan ADR’lere ek olarak, insidansı %0,1’den az olan aşağıdaki ADR’ler, 949 hastayı kapsayan 7 klinik çalışmaya (metastatik kolorektal kanserde ve metastatik meme kanserinde 2 faz III ve 5 faz II klinik çalışma) ait klinik güvenlilik verilerinin toplu bir analizi temelinde, kapesitabin monoterapisinin kullanılmasıyla ilişkili olmuştur: kardiyomiyopati, kalp yetmezliği, ani ölüm ve ventriküler ekstrasistoller.
Ensefalopati:
Tablo 4 ve 5’te açıklanan ADR’lere ek olarak ve yukarıda belirtilen, 7 klinik çalışmanın klinik güvenlilik verilerine ilişkin toplu analiz temelinde, %0,1’den düşük bir insidansla ensefalopati, kapesitabin monoterapisinin kullanılmasıyla ilişkili olmuştur.
d. Özel popülasyonlar
Yaşlı hastalar (bkz. bölüm 4.2):
Kapesitabin monoterapisiyle tedavi edilen ≥60 yaşındaki hastalara ait güvenlilik verilerinin bir analizi ve kapesitabin artı dosetaksel kombinasyon tedavisi uygulanan hastaların bir analizi, <60 yaşındaki hastalara kıyasla tedavi ile ilişkili derece 3 ve 4 advers reaksiyonların ve tedavi ile ilişkili ciddi advers reaksiyonların insidansında bir artış olduğunu göstermiştir. Ayrıca, 60 yaşın altındaki hastalarla karşılaştırıldığında, kapesitabin artı dosetaksel ile tedavi edilen ≥60 yaşındaki daha fazla hasta advers reaksiyonlar nedeniyle tedaviyi erken dönemde bırakmıştır.
Kapesitabin ile tedavi edilen 4700’den fazla hastadan verilerin sağlandığı 14 klinik çalışmaya ilişkin bir meta-analizin sonuçları birlikte ele alındığında, tüm çalışmalarda, artan yaşın (10 yıllık artışlarla) EAS ve ishal oluşumu açısından yüksek bir riskle ve nötropeni oluşumu açısından düşük bir riskle istatistiksel anlamlı şekilde ilişkili olduğunu göstermiştir.
Cinsiyet
Kapesitabin ile tedavi edilen 4700’den fazla hastadan verilerin sağlandığı 14 klinik çalışmaya ilişkin bir meta-analizin sonuçları birlikte ele alındığında, tüm çalışmalarda, kadın cinsiyetin EAS ve ishal oluşumu açısından yüksek bir riskle ve nötropeni oluşumu açısından düşük bir riskle istatistiksel anlamlı şekilde ilişkili olduğunu göstermiştir.
Böbrek yetmezliği olan hastalar (bkz. bölüm 4.2, 4.4 ve 5.2):
Kapesitabin monoterapisiyle (kolorektal kanser) tedavi edilen, başlangıçta böbrek yetmezliği olan hastalara ait güvenlilik verilerinin bir analizi; böbrek fonksiyonu normal olan hastalara kıyasla tedavi ile ilişkili derece 3 ve 4 advers reaksiyonların insidansında bir artış olduğunu göstermiştir (böbrek yetmezliği olmayan hastalarda (n=268) %36’ya karşı hafif böbrek yetmezliği olanlarda (n=257) %41 ve orta düzeyde böbrek yetmezliği olanlarda (n=59) %54) (bkz. bölüm 5.2). Böbrek fonksiyonu orta düzeyde bozulmuş hastalarda doz azaltma oranı yüksek (%44) olurken, bu oranlar böbrek yetmezliği olmayan veya hafif böbrek yetmezliği
olan hastalarda %33 ve %32 bulunmuştur; tedaviyi erken dönemde bırakma oranlarında da artış görülmüş (ilk iki siklüs sırasında %21), bu oranlar böbrek yetmezliği olmayan veya hafif böbrek yetmezliği olan hastalarda %5 ve %8 olarak belirlenmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlanma yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9.Doz aşımı ve tedavisi
Akut doz aşımı belirtileri içinde bulantı, kusma, diyare, mukozit, gastrointestinal iritasyon ve kanama ve kemik iliği depresyonu bulunur.
Doz aşımı durumunda tıbbi bakım, ortaya çıkan klinik belirtilerin düzeltilmesini ve bunların olası komplikasyonlarının önlenmesini amaçlayan, olaya özel, gerekli terapötik ve destekleyici tıbbi girişimleri kapsamalıdır.
5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1.Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Sitostatik ajan
ATC kodu: L01BC06
Etki mekanizması
Kapesitabin, oral olarak uygulanan, tümörde aktive olan ve tümöre selektif sitotoksik bir ajan olarak tasarlanan bir fluoropirimidin karbamat türevidir.
Kapesitabin in vitro olarak non-sitotoksiktir. Fakat in vivo sitotoksik molekül 5-fluorourasile (5-FU) dönüşür, bu madde de daha sonra metabolize edilir.
5-FU oluşumu, tercihen tümör bölgesinde tümörle ilgili anjiyojenik faktör timidin fosforilaz (dThdPase) ile katalizlenir ve bu sayede, sağlıklı dokuların sistemik 5-FU maruziyetini en aza indirir.
Kapesitabinin 5-FU’ya ardışık enzimatik biyotransformasyonu, tümör dokuları içinde daha yüksek 5-FU konsantrasyonlarına yol açar. Kolorektal kanser hastalarına oral olarak
5-FU
konsantrasyonunun oranı komşu dokulardakine kıyasla 3.2 bulunmuştur (0.9 ile 8.0 aralığında). 5-FU konsantrasyon oranı tümörde, plazmaya karşılık 21.4 iken (3.9 ile 59.9 aralığında), sağlıklı dokularda plazmaya karşılık bu oran 8.9 bulunmuştur (3.0 ile 25.8 aralığında). Primer kolorektal tümördeki timidin fosforilaz aktivitesi, normal bir komşu dokununkinden 4 kez daha büyüktür.
Meme, mide, kolorektal, servikal ve yumurtalık kanseri gibi çeşitli insan tümörlerinde, ilgili normal dokulardakinden daha yüksek düzeyde timidin fosforilaz (5’-DFUR’u [5′-deoksi-5-fluoroüridin] 5-FU’ya çevirebilmektedir) bulunmaktadır.
Normal hücreler ve tümör hücreleri, 5-FU’yu 5-fluoro-2-deoksiüridin monofosfata (FdUMP) ve 5-fluoroüridin trifosfata (FUTP) metabolize eder. Bu metabolitler, hücrenin iki farklı mekanizma tarafından zarar görmesine neden olur. İlk olarak FdUMP ve folat kofaktörü, N5-10-metilentetrahidrofolat, kovalent olarak ternar kompleksi oluşturacak şekilde timidilat sentaza (TS) bağlanır. Bu bağlanma, urasilden timidilat oluşumunu engeller. Timidilat, DNA sentezi için gerekli olan timidin trifosfatın gerekli bir prekürsörüdür; dolayısıyla bu maddenin eksikliği, hücre bölünmesini engelleyebilir. İkinci olarak, nükleer transkripsiyonel enzimler RNA sentezi sırasında üridin trifosfat (UTP) yerine, yanlışlıkla FUTP ile birleşebilir. Bu metabolik hata, RNA işlemi ve protein sentezini engelleyebilir.
Klinik çalışmalar
Kolon ve kolorektal kanser
Adjuvan kolon kanserinde kombinasyon terapisi
Evre III (Dukes C) kolon kanseri hastalarında yürütülen birçok merkezli, randomize, kontrollü faz 3 klinik çalışmadan elde edilen veriler, kapesitabinin oksaliplatin ile birlikte (kapesitabin+oksaliplatin), kolon kanserli hastalarda adjuvan tedavi olarak kullanımını
desteklemektedir (NO16968 çalışması). Bu çalışmada, 944 hasta 24 hafta boyunca 3 haftalık döngüler halinde kapesitabin (2 hafta boyunca günde iki kez 1000 mg/m2 ve ardından 1 hafta dinlenme süresi) ile kombine olarak oksaliplatin (3 haftada bir 1. günde 2 saatlik bir infüzyon olarak 130 mg/m2) tedavisine ve 942 hasta bolus 5-FU ve lökovorin tedavisine randomize edilmiştir. ITT (tedavi edilmesi amaçlanan) popülasyonda, primer analizde DFS bakımından, kapesitabin+oksaliplatin’in 5-FU/LV’ye göre anlamlı olarak üstün olduğu gösterilmiştir (HR=0.80, %95 GA= [0.69; 0.93]; p=0.0045). 3 yıllık DFS oranı kapesitabin+oksaliplatin için %71 iken, 5-FU/LV için %67 olmuştur. Sekonder sonlanım noktası olan rekürrenssiz sağkalımın (RFS) analizi, 0.78 risk oranı ile (%95 GA= [0.67; 0.92]; p=0.0024)
desteklemektedir.
Kapesitabin+oksaliplatin, 0.87 risk oranı ile (%95 GA= [0.72; 1.05]; p=0.1486) üstün genel sağkalıma doğru bir eğilim, diğer bir deyişle, ölüm riskinde %13 azalma göstermiştir. 5 yıllık sağkalım kapesitabin+oksaliplatin için %78 iken 5-FU/LV için %74’dür. Sağlanan etkinlik verisi OS için 59 aylık ve DFS için 57 aylık medyan gözlem süresine dayanmaktadır.
Monoterapi – Metastatik kolorektal kanser
Çok merkezli, randomize, kontrollü iki adet faz 3 klinik çalışmadan elde edilen veriler kapesitabinin metastatik kolorektal kanserinde, birinci basamak tedavi olarak kullanımını desteklemektedir (SO14695; SO14796). Bu çalışmalarda, 603 hasta kapesitabin ile (günde iki kez 2 hafta 1250 mg/m2 ve ardından 1 hafta dinlenme süresi şeklinde 3 haftalık sikluslar) ve 604 hasta da 5-FU ve lökovorin ile (Mayo rejimi: 20 mg/m2 lökovorin I.V. ve ardından 425 mg/m2 I.V. bolus 5-FU, 1 ila 5. günlerde, her 28 günde bir) tedavi edilmek üzere randomize edilmiştir.
Tümü randomize edilen popülasyon içinde, toplam hedef cevap oranları (araştırmacının değerlendirmesi) %25,7’ye (kapesitabin) karşılık %16,7 (Mayo rejimi) bulunmuştur (p<0.0002). Progresyona kadar geçen medyan süre, 140 güne (kapesitabin) karşılık 144 gün (Mayo rejimi) olarak bulunmuştur. Medyan sağkalım, 392 güne (kapesitabin) karşılık 391 gündür (Mayo rejimi).
Kombinasyon tedavisi – Birinci basamak kolorektal kanseri tedavisi
Çok merkezli, randomize, kontrollü bir faz 3 klinik çalışmadan (NO16966) elde edilen veriler, metastatik kolorektal kanserin birinci basamak tedavisinde, kapesitabinin oksaliplatin ve bevasizumab (BV) ile kombinasyon halinde kullanımını desteklemektedir. Çalışma iki
bölüm içerir: kapesitabin+oksaliplatin veya FOLFOX-4’ü içeren hastaların iki değişik tedavi grubuna randomize edildiği ilk iki kollu bölüm ve onu takip eden ‘kapesitabin+oksaliplatin’ + plasebo (P), FOLFOX-4+P, ‘kapesitabin+oksaliplatin’ + BV, FOLFOX-4+BV’yi içeren dört farklı tedavi grubu ile 2×2 faktörlü bölüm. Bu tedavi rejimleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Tablo 7. Çalışma NO16966 tedavi rejimleri
FOLFOX-4
Veya
FOLFOX-4
Oksaliplatin
Lökovorin
5-Fluorourasil
85 mg/m2 IV 2 saat
200 mg/m2 IV 2 saat 400 mg/m2 IV bolus 600 mg/m2 IV 22 saat
Oksaliplatin her 2 haftanın 1. günü Lökovorin her 2 haftanın 1. ve 2. günü
5-fluorourasil IV bolus/infüzyon her 2 haftanın 1. ve 2. günü
+
Bevasizumab (BV)
Plasebo veya Bevasizumab (BV)
5 mg/kg 30-90 dakika
FOLFOX-4 öncesi, her iki haftanın birinci günü
Kapesitabin+O ksaliplatin
130 mg/m2 IV 2 saat
1000 mg/m2 oral günde iki kez
Oksaliplatin her 3 haftanın 1. günü Kapesitabin oral günde iki kez 2 hafta (devamında 1 hafta tedavi bırakılır)
Veya
‘Kapesitabin+ Oksaliplatin’ + Bevasizumab
(BV)
Plasebo veya Bevasizumab (BV)
7.5 mg/kg IV 30-90 dakika
Her 3 haftanın 1. günü
Kapesitabin+Oksaliplatin öncesi
5-fluoroursil: IV bolus enjeksiyon lökovorinden hemen sonra
Hasta popülasyonunda ve tedavi edilmesi amaçlanan popülasyonda, progresyonsuz sağkalım (PFS) açısından yapılan karşılaştırmada Kapesitabin+Oksaliplatin kullanan kolda FOLFOX-4 kullanan kola eşdeğerlik (non-inferiorite) gösterilmiştir (aşağıdaki tabloya bakınız). Sonuçlar, OS bakımından kapesitabin+oksaliplatinin FOLFOX-4’e eşdeğer olduğunu göstermiştir.
Kapesitabin+oksaliplatin artı bevasizumabın, FOLFOX-4 artı bevasizumaba karşı bir karşılaştırması, önceden belirlenmiş bir araştırma analiziydi. Bu tedavi alt grubu
karşılaştırmasında,
kıyasla
kapesitabin+oksaliplatin artı bevasizumab, benzer idi (risk oranı 1.01 [%97,5 GA 0.84, 1.22]).
Tedavi edilmesi amaçlanan popülasyonda primer analizler zamanındaki ortalama izleme, 1,5
yıl idi; aynı zamanda izlemenin ilave 1 yılını takip eden analizlerden elde edilen veriler de
aşağıdaki tabloya dahil edilmiştir.
Tablo 8. Primer analiz ve 1 yıllık takip verileri için anahtar yeterlilik sonuçları (Uygun
Protokol Popülasyonu ve Tedavi Edilmesi Amaçlanan Popülasyon, Çalışma NO16966)
Kapesitabin+Oksaliplatin /
‘Kapesitabin+Oksaliplatin’ +Plasebo/ ‘Kapesitabin+Oksaliplatin’ +BV
(EPP*: N=967; ITT**: N=1017)
Risk Oranı
(%97,5 GA)
Parametre: Progresyonsuz sağkalım
EPP
ITT
241
244
259
259
1.05 (0.94; 1.18) 1.04 (0.93; 1.16)
Parametre: Genel sağkalım
577
581
549
553
0.97 (0.84; 1.14) 0.96 (0.83; 1.12)
Risk Oranı
(%97,5 GA)
Parametre: Progresyonsuz sağkalım
EPP
ITT
242
244
259
259
1.02 (0.92; 1.14) 1.01 (0.91; 1.12)
Parametre: Genel sağkalım
EPP
ITT
600
602
594
596
1.00 (0.88; 1.13) 0.99 (0.88; 1.12)
*EPP=seçilebilir hasta popülasyonu; **ITT=tedavi edilmesi amaçlanan popülasyon
Bir randomize, kontrollü faz III çalışmasından (CAIRO) elde edilen veriler, metastatik kolorektal kanserli hastaların birinci basamak tedavisi için irinotekan ile kombinasyonda 2 haftalığına 3 haftada bir 1000 mg/m2’lik bir başlangıç dozunda kapesitabinin kullanımını destekler. Etkinlik, toplam yanıt oranı (ORR), progresyonsuz sağkalım (PFS) ve OS bakımından, 5-FU, lökovorin ve irinotekanın (FOLFIRI) pivotal çalışmalarında rapor edilenle benzerdi.
Çok merkezli, randomize, kontrollü bir faz II çalışmasının (AIO KRK 0604) bir interim analizinden elde edilen veriler, metastatik kolorektal kanserli hastaların birinci basamak tedavisi için irinotekan ve bevasizumab ile kombinasyonda 2 haftalığına 3 haftada bir 800
İrinotekan
(kapesitabin+irinotekan) ve bevasizumab ile kombine edilmiş kapesitabin ile tedavi için 115 hasta randomize edildi: kapesitabin (7 günlük bir dinlenme periyoduyla izlenen iki haftalığına günde iki defa 800 mg/m2), irinotekan (3 haftada bir 1. günde 30 dakikalık bir infüzyon olarak 200 mg/m2) ve bevasizumab (3 haftada bir 1. günde 30 ila 90 dakikalık bir infüzyon olarak 7.5 mg/kg); toplam 118 hasta, oksaliplatin artı bevasizumab ile kombine edilmiş kapesitabin ile tedaviye randomize edildi: kapesitabin (7 günlük bir dinlenme periyoduyla izlenen günde iki defa 1000 mg/m2), oksaliplatin (3 haftada bir 1. günde 2 saatlik bir infüzyon olarak 130 mg/m2), ve bevasizumab (3 haftada bir 1. günde 30 ila 90 dakikalık bir infüzyon olarak 7.5 mg/m2). Tedavi edilmesi amaçlanan popülasyonda 6 ayda progresyonsuz sağkalım, %74’e (kapesitabin+oksaliplatin artı bevasizumab) karşı %80 (kapesitabin+irinotekan artı
%45’e
(kapesitabin+oksaliplatin artı bevasizumab) karşı %47 (kapesitabin+irinotekan artı bevasizumab) idi.
Kombinasyon Tedavisi – Kolorektal kanserin ikinci basamak tedavisi
Çok merkezli, randomize, kontrollü bir faz III klinik çalışmadan (NO16967) elde edilen veriler, metastatik kolorektal kanserin ikinci basamak tedavisinde, kapesitabinin oksaliplatin ile kombinasyon halinde kullanımını desteklemektedir. Bu çalışmada, önceden birinci basamak tedavisi olarak fluoropirimidin ile kombinasyon halinde irinotekan tedavi rejimi alan 627 metastatik kolorektal karsinomlu hasta kapesitabin+oksaliplatin ya da FOLFOX-4 ile tedaviye randomize edilmiştir. Kapesitabin+oksaliplatin ve FOLFOX-4’ün (plasebo veya bevasizumab eklemesi olmadan) dozlama takvimi için tablo 7’ye bakınız. Protokol popülasyonu ve tedavi edilmesi amaçlanan popülasyonun progresyonsuz sağkalım
derecelerinde, kapesitabin+oksaliplatinin FOLFOX-4’den daha aşağı olmadığı kanıtlanmıştır
(aşağıdaki tabloya bakınız). Progresyonsuz sağkalım sonuçları OS sonuçları ile aynıdır.
Tedavi edilmesi amaçlanan popülasyonda primer analizlerin zamanında ortalama izleme, 2.1
yıl idi; aynı zamanda izlemenin ilave bir 6 ayını takip eden analizlerden elde edilen veriler de,
aşağıdaki tabloya dahil edilmiştir.
Tablo 9. Primer analizler ve 6 aylık takip verileri için yeterlilik anahtar etkinlik sonuçları
(Protokol Popülasyonu, Çalışma NO16967) (Uygun Protokol Popülasyonu ve Tedavi edilmesi
amaçlanan popülasyon)
Kapesitabin+Oksaliplatin
(PPP*: N=251; ITT**: N=313)
FOLFOX-4
(PPP*: N = 252; ITT**: N= 314)
Risk Oranı
(%95 GA)
Parametre: Progresyonsuz sağkalım
EPP
ITT
154
144
168
146
1.03 (0.87; 1.24) 0.97 (0.83; 1.14)
Parametre: Genel sağkalım
EPP
ITT
388
363
401
382
1.07 (0.88; 1.31) 1.03 (0.87; 1.23)
Risk Oranı
(%95 GA)
Parametre: Progresyonsuz sağkalım
EPP
ITT
154
143
166
146
1.04 (0.87; 1.24) 0.97 (0.83; 1.14)
Parametre: Genel sağkalım
EPP
ITT
393
363
402
382
1.05 (0.88; 1.27) 1.02 (0.86; 1.21)
*PPP=Uygun protokol popülasyonu; **ITT=tedavi edilmesi amaçlanan popülasyon
Birinci basamak (çalışma NO16966; başlangıç 2-kollu kısım) ve ikinci basamak tedavisinden
(çalışma NO16967) etkinlik verilerinin havuzlanmış bir analizi, bağımsız çalışmalarda elde
edildiği gibi, FOLFOX-4’e karşı kapesitabin+oksaliplatinin eşdeğerlik sonuçlarını daha fazla
desteklemektedir:
günlük
(Kapesitabin+Oksaliplatin; 508 hasta) bir ortalama progresyonsuz sağkalım ile uygun protokol popülasyonda progresyonsuz sağkalım (risk oranı 1.00 [%95 gGA: 0.88; 1.14]). Sonuçlar, 478 güne (FOLFOX-4) karşı, 468 günlük (kapesitabin+oksaliplatin) bir ortalama OS ile OS bakımından kapesitabin+oksaliplatinin FOLFOX-4’e eşdeğer olduğunu belirtmektedir (risk oranı 1.01 [%95 GA: 0.87; 1.17]).
Kombinasyon tedavisi – Mide kanseri
Lokal ilerlemiş ya da metastatik mide kanserli hastalarla yapılan, çok merkezli, randomize, kontrollü bir faz 3 klinik çalışmadan elde edilen veriler, kapesitabinin lokal ilerlemiş ya da metastatik mide kanserinde birinci basamak tedavi olarak kullanımını desteklemektedir. Bu çalışmada, 160 hasta, kapesitabin (günde iki kez 2 hafta 1000 mg/m2 ve ardından 7 günlük dinlenme süresi) ve sisplatin (her 3 haftada bir, 2 saatlik intravenöz infüzyon şeklinde 80 mg/m2) ile tedavi edilmek üzere randomize edilmiştir. Toplam 156 hasta 5-FU (her 3 haftada bir, 1. ve 5. günlerde sürekli infüzyon şeklinde, günde 800 mg/m2) ve sisplatin (her 3 haftada bir, 1. günde 2 saatlik intravenöz infüzyon şeklinde, 80 mg/m2) ile tedavi edilmek üzere randomize edilmiştir. Çalışmanın primer amacı karşılanmıştır, kapesitabinin sisplatin ile kombine kullanımında her bir protokol analizindeki progresyonsuz sağkalım, en az 5-FU’nun sisplatin ile kombine kullanımındaki kadardır. Sağkalım (OS) süresinin sonuçları, progresyonsuz sağkalımın sonuçları ile benzerdir (Aşağıdaki tabloya bakınız).
Tablo 10. Yeterlilik analizleri için anahtar etkinlik sonuçları (Protokol Popülasyonu, Çalışma ML17032)
Parametre
Kapesitabin/Sisplatin (N=139)
5-FU/Sisplatin (N=137)
Risk Oranı
(%95 GA) *
Progresyonsuz sağkalım
Sağkalım süresi
* Siklooksijenaz (Cox) orantılı modelde ayarsız tedavi etkisi
Kolorektal ve lokal ilerlemiş mide kanseri: meta analizi
Altı klinik çalışmanın (çalışma SO14695, AO14796, M66001, NO16966, NO16967, M17032) bir meta analizi, gastrointestinal kanserin tek başına veya kombinasyon tedavilerinde kapesitabinin 5-FU’nun yerini alabileceğini desteklemiştir. Birleştirilmişanalizler kapesitabin içeren rejimler ile tedavi edilmiş 3097 hasta ve 5-FU taşıyan rejimler ile tedavi edilmiş 3074 hastayı içermektedir. Toplam sağ kalımda risk oranı 0.94 (%95 GA: 0.89;1.00) kapesitabin içeren tedavilerin, 5-FU içeren tedavilerden olduğunu göstermiştir.
Kombinasyon tedavisi – Meme kanseri
Çok merkezli, randomize, kontrollü bir faz 3 klinik çalışmadan elde edilen veriler, antrasiklin içeren, sitotoksik bir kemoterapinin başarısız olmasından sonra lokal ilerlemiş veya metastatik meme kanseri bulunan hastaların tedavisi için kapesitabinin dosetaksel ile birlikte kullanımını desteklemektedir. Bu çalışmada, 255 hasta kapesitabin (günde iki kez 2 hafta 1250 mg/m2 ve ardından 1 hafta dinlenme süresi) ve dosetaksel (her 3 haftada bir, 1 saatlik intravenöz infüzyon şeklinde 75 mg/m2) ile tedavi edilmek üzere randomize edilmiştir. Toplam 256 hasta tek başına dosetaksel (her 3 haftada bir 1 saatlik intravenöz infüzyon şeklinde 100 mg/m2) ile tedavi edilmek üzere randomize edilmiştir. Sağkalım, kapesitabin+dosetaksel kombinasyonu kolunda daha yüksektir (p=0.0126). Medyan sağkalım 442 güne (kapesitabin+dosetaksel) karşılık 352 gün (tek başına dosetaksel) bulunmuştur. Tümü randomize edilen popülasyon
%41,6’ya
(kapesitabin+dosetaksel) karşılık, %29,7 (tek başına dosetaksel) bulunmuştur (p=0.0058).
kapesitabin+dosetaksel
kombinasyonu kolunda daha yüksektir (p<0.0001). Progresyona kadar geçen medyan süre 186 güne (kapesitabin+dosetaksel) karşılık 128 gün (tek başına dosetaksel) olarak bulunmuştur.
Monoterapi- Meme kanseri
İki çok merkezli faz II klinik çalışmasından elde edilen veriler, bir taksan ve bir antrasiklin içeren kemoterapi rejimlerinin başarısız olmasının ardından lokal ilerlemiş ya da metastatik meme kanserli hastaların tedavisi ya da daha ileri antrasiklin terapisinin endike olmadığı kişiler için, kapesitabin monoterapisinin kullanımını desteklemektedir. Bu çalışmalarda
toplam 236 hasta, kapesitabin (2 haftalığına günde iki defa 1250 mg/m2 ve bunu izleyen bir haftalık dinlenme periyodu) ile tedavi edildi. Toplam objektif yanıt oranları (araştırmacı değerlendirmesi), %20 (ilk çalışma) ve %25 (ikinci çalışma) idi. İlerlemeye kadar geçen ortalama süre, 93 ve 98 gün idi. Ortalama sağkalım, 384 ve 373 gün idi.
5.2.Farmakokinetik Özellikleri
Genel Özellikler
Emilim:
Oral uygulamadan sonra kapesitabin hızlı ve yaygın olarak emilir ve bunu 5’-deoksi-5-fluorositidin (5’-DFCR) ve 5’-deoksi-5-fluoroüridin (5’DFUR) metabolitlerine yoğun bir dönüşüm izler. Gıda ile birlikte alınması kapesitabinin emilim hızını azaltsa da 5’-DFUR’nin ve 5-FU’nun EAA’sına etkisi çok azdır. 14. günde yemekten sonra 1250 mg/m2 doz uygulandığında, kapesitabin, 5′-DFCR, 5′-DFUR, 5-FU ve FBAL’ın doruk plazma konsantrasyonları (Cmaks, mg/mL cinsinden), sırasıyla 4.47, 3.05, 12.1, 0.95 ve 5.46 olmuştur. Doruk plazma konsantrasyonlarına ulaşma zamanı (Tmaks, saat cinsinden) 1.50, 2.00, 2.00, 2.00 ve 3.34 dük. EAA0-sonsuz değerleri ise, μg.s/mL cinsinden 7.75, 7.24, 24.6, 2.03 ve 36.3 olmuştur.
Dağılım:
Proteine bağlanma:
İn vitro insan plazma çalışmalarında, kapesitabin, 5′-DFCR, 5′-DFUR ve 5-FU’nun başlıca albümin olmak üzere, plazma proteinlerine sırasıyla %54, %10, %62 ve %10 oranlarında bağlandıkları saptanmıştır.
Biyotransformasyon:
Kapesitabin önce hepatik karboksilesteraz ile 5′-DFCR’ye metabolize olur; bu madde ise daha sonra, başlıca karaciğer ve tümör dokularında bulunan sitidin deaminaz ile 5′-DFUR’ye dönüştürülür.
5-FU oluşumu, tercihen tümör bölgesinde, tümörle ilgili anjiyojenik faktör dThdPase ile meydana gelir ve bu sayede sağlıklı vücut dokularının sistemik 5-FU maruziyetini en aza indirir.
5-FU’nun plazmadaki EAA değeri, bir sonraki 5-FU I.V. bolusdan (600 mg/m2 doz) sonra görülenden 6 ila 22 kez daha düşüktür. Kapesitabin metabolitleri, yalnızca 5-FU’ya ve 5-FU anabolitlerine dönüştükten sonra sitotoksik hale gelir (bkz. bölüm 5.2.).
5-FU, dihidropirimidin dehidrojenaz (DPD) aracılığıyla daha da katabolize edilerek, hız kısıtlayıcı bir şekilde inaktif metabolitleri olan dihidro-5-fluorourasil (FUH2), 5-fluoro-üreidopropiyonik asit (FUPA) ve α-fluoro-β-alanine (FBAL) dönüşür.
Eliminasyon:
Eliminasyon yarı-ömrü (t½ – saat cinsinden), kapesitabin, 5′-DFCR, 5′-DFUR, 5-FU ve FBAL için sırasıyla 0.85, 1.11, 0.66, 0.76 ve 3.23 olarak belirlenmiştir. Kapesitabinin farmakokinetiği 502 – 3514 mg/m2/gün doz aralığında değerlendirilmiştir. 1. ve 14. günlerde ölçülen kapesitabin parametreleri 5′-DFCR ve 5′-DFUR benzer bulunmuştur. 5-FU’nun EAA’nı, 14. günde % 30-35 daha yüksek bulunmuş, ancak sonra da artış göstermemiştir (22. gün). Terapötik dozlarda kapesitabinin ve metabolitlerinin farmakokinetiği, 5-FU dışında, dozla orantılıdır.
Oral uygulamadan sonra kapesitabin metabolitleri esasen idrarla atılırlar. Uygulanan kapesitabin dozu metabolitlerinin büyük kısmı (%95.5) idrarda bulunur. Feçesle atılım minimaldir (%2.6). İdrar ile atılan majör metabolit FBAL’dir ve uygulanan dozun %57’sini temsil eder. Alınan dozun %3 civarı, idrarda değişmemiş ilaç olarak atılmaktadır.
Kombinasyon tedavisi:
Kapesitabinin gerek dosetaksel gerekse paklitaksel farmakokinetiği üzerindeki etkilerinin ve bu iki ilacın kapesitabinin farmakokinetiği üzerindeki etkilerinin değerlendirildiği faz I çalışmalarında, kapesitabinin dosetaksel ya da paklitaksel farmakokinetiği (Cmaks ve EAA) üzerinde etkisinin olmadığı ve dosetaksel ya da paklitakselin de 5′-DFUR (kapesitabinin en önemli metaboliti) farmakokinetiği üzerinde etkisinin bulunmadığı gösterilmiştir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Kolorektal kanserli 505 hasta üzerinde, günde iki kez 1250 mg/m2 dozda kapesitabin tedavisi sonrası yapılan bir popülasyon farmakokinetiği analizinde, cinsiyet, başlangıç döneminde karaciğer metastazlarının olması ya da olmaması, Karnofsky Performans Statüsü, total
bilirubin, serum albümini, AST ve ALT’nin, 5′-DFUR, 5-FU ve FBAL farmakokinetikleri üzerinde istatistik anlamlılık taşıyan bir etkisi bulunmadığı ortaya çıkmıştır.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer metastazları nedeniyle hafif ile orta derecede karaciğer yetmezliği olan kanser hastalarında, kapesitabinin biyoaktivasyonu ve farmakokinetikleri üzerinde klinik açıdan anlamlı bir etki gözlenmemiştir (bkz. bölüm 4.2.). Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalara yönelik farmakokinetik veriler bulunmamaktadır.
Böbrek yetmezliği:
Hafif – ağır böbrek yetmezliği olan kanser hastaları üzerinde yapılan bir farmakokinetik çalışmaya göre, kreatinin klerensinin bozunmamış ilaç ve 5-FU farmakokinetiği üzerinde etkisi olduğuna yönelik veri bulunmamaktadır. Kreatinin klerensinin 5′-DFUR ve FBAL’nin sistemik maruziyetini etkilediği bulunmuştur (kreatinin klerensi %50 azaldığında 5′-DFUR ve FBAL’nin, EAA değerlerinde sırasıyla %35 ve %114 artış). FBAL antiproliferatif etkisi olmayan bir metabolittir. 5’-DFUR, 5-FU’nun direkt öncüsüdür (bkz. bölüm 4.2.).
Yaşlı hastalar (65 yaş veya 65 yaşın üstünde):
Geniş bir yaş aralığındaki (27 ile 86 yaş) hastaları kapsayan ve 65 yaş ve üzerindeki 234 hastayı içeren (%46) bir popülasyon farmakokinetiği analizinde, yaşın 5′-DFUR ve 5-FU farmakokinetiği üzerinde etkisi bulunmamıştır. FBAL’nin EAA değeri yaşla birlikte artmıştır (yaşta %20’lik bir artış, FBAL’ın EAA’nında %15’lik artış ile sonuçlanır). Bu artışın, böbrek fonksiyonlarındaki değişime bağlı olması olasıdır (bkz. bölüm 4.2. ve 5.2.).
Irk:
Kapesitabinin 14 gün boyunca günde iki kere 825 mg/m2 dozda oral uygulanmasının ardından, Japon hastalar (n=18) kapesitabin için beyaz ırktan hastalara (n=22) göre yaklaşık %36 daha düşük Cmaks ve %24 daha düşük EAA değerleri sergilemiştir. Ayrıca, Japon hastalar FBAL için de beyaz ırktan hastalara göre yaklaşık %25 daha düşük Cmaks ve %34 daha düşük AUC değerleri sergilemiştir. Bu farklılıkların klinik ilişkisi bilinmemektedir. Diğer metabolitlere (5′-DFCR, 5′-DFUR ve 5-FU) maruziyette önemli hiçbir farklılık meydana gelmemiştir.
5.3.Klinik öncesi güvenlilik verileri
Tekrarlanan doz toksisitesi çalışmalarında, sinomolgus maymunlarına ve farelere kapesitabinin günlük oral uygulaması, gastrointestinal, lenfoid ve hematopoetik sistem üzerinde floropirimidinlere özgü toksik etkiler ortaya çıkarmıştır. Bu toksisiteler geri dönüşümlü olmuştur. Kapesitabin ile, dejeneratif/regresif değişikliklerle karakterize deri toksisitesi gözlemlenmiştir. Kapesitabin hepatik ve CNS toksisitelerinden yoksundur. Sinomolgus maymunlarında, intravenöz uygulamadan (100 mg/kg) sonra kardiyovasküler toksisite (örneğin; PR- ve QT-aralığı uzaması) saptanabilmiş fakat tekrarlayan oral dozlamadan (1379 mg/m2/gün) sonra saptanamamıştır.
İki yıllık fare karsinojenisitesi çalışması, kapesitabin ile bir karsinojenisite kanıtı ortaya koymamıştır.
Standart fertilite çalışmaları süresince, kapesitabin alan dişi farelerde fertilite bozukluğu gözlemlenmiştir; fakat ilaçsız dönemden sonra bu etki geri dönüşümlü olmuştur. Ayrıca, 13-haftalık bir çalışma sırasında, erkek farenin üreme organlarında atrofik ve dejeneratif değişiklikler meydana gelmiş; fakat bu etkiler ilaçsız dönemden sonra geri dönüşümlü olmuştur (bakınız; bölüm 4.6). Farelerde yapılan embriyotoksisite ve teratojenite çalışmalarında, fetal rezorpsiyon ve teratojenitede dozla ilgili artışlar gözlemlenmiştir. Maymunlarda, yüksek dozlarda düşük ve embriyoletalite gözlemlenmiş, fakat teratojenite kanıtı bulunmamıştır.
Kapesitabin bakterilere (Ames testi) veya memeli hücrelerine (Çin hamsteri V79/HPRT gen mutasyonu analizi) in vitro mutajenik olmamıştır. Fakat kapesitabin, diğer nükleozid analoglarına (örneğin; 5-FU) benzer biçimde, insan lenfositlerinde (in vitro) klastojenik olmuşve fare kemik iliğindeki mikronükleus testlerinde (in vivo) pozitif bir trend meydana gelmiştir.
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1.Yardımcı Maddelerin Listesi
Tablet çekirdeği: Laktoz anhidröz, mikrokristalize selüloz, kroskarmelloz sodyum, hipromelloz 15000, magnezyum stearat.
Film kaplama: Opadry II Pink 32 K (laktoz monohidrat, hipromelloz, titanyum dioksit, triacetin, kırmızı demir oksit)
6.2.Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3.Raf ömrü
24 ay
6.4.Saklamaya yönelik özel tedbirler
25oC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5.Ambalajın niteliği ve içeriği
KAPEDA 150 mg, kutuda PVC/Al folyo blisterde 60 film kaplı tablet.
6.6.Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Özel bir gereklilik yoktur.
Tüm kullanılmayan ürün veya atık maddeler ulusal mevzuat doğrultusunda imha edilir.
7.RUHSAT SAHİBİ
KOÇAK FARMA İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Bağlarbaşı, Gazi cad. No: 40
Üsküdar / İstanbul
Tel.: 0216 492 57 08
Faks: 0216 334 78 88
8.RUHSAT NUMARASI
253/56
9.İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİİlk ruhsat tarihi: 24.09.2013
Ruhsat yenileme tarihi:
10.KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ