ISOFLURANE USP % 100 INHALASYON COZELTISI
KULLANMA TALİMATI
ISOFLURANE USP % 100 İnhalasyon Çözeltisi Solunum yoluyla uygulanır.
•Etkin Madde:100 ml’lik her bir şişe 100 ml isofluran içerir.
•Yardımcı Maddeler: ISOFLURANE USP % 100 etkin madde içerir. Yardımcı madde içermez.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kisisel olarak size reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.ISOFLURANE USP nedir ve ne için kullanılır?
2.ISOFLURANE USP ‘i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.ISOFLURANE USP nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.ISOFLURANE USP’nin saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1
1. ISOFLURANE USP nedir ve ne için kullanılır?
•ISOFLURANE USPsolunum yoluyla uygulanan genel anestezikler olarak adlandırılan bir ilaç grubuna aittir. Genel anestezikler, vücudun merkezi sinir sisteminin aktivitesini geçici olarak azaltarak çalışırlar. Bu, ameliyatın ağrısız ve sıkıntısız yürütülmesini sağlayan bilinç kaybı da dahil, vücudun tam his kaybına neden olur.
•ISOFLURANE USP100 ml’lik cam şişeler halinde kullanıma sunulmuştur.
•ISOFLURANE USP 100 ml isofluran içerir.
•ISOFLURANE USP etere benzeyen hafif keskin kokulu, berrak bir sıvıdır. Özel bir anestezi makinesine (vaporizör) konulduğunda ISOFLURANE USP gaz haline gelir ve soluyacağınız oksijenle karışır.
•ISOFLURANE USP solunum (inhalasyon) yoluyla verilen bir anestezi maddesidir. Ameliyat sırasında genel anesteziyi (derin, ağrısız uyku) devam ettirmek ve bazen de genel anesteziyi başlatmak için kullanılır.
2. ISOFLURANE USP’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
ISOFLURANE USP’yi aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•İsofluran veya başka bir anestezi ilacına karşı allerjik iseniz,
•Siz veya ailenizin bir ferdi ISOFLURANE USP veya diğer anestezikler ile anestezi sırasında malign hipertermi (vücut sıcaklığında hızlı artış) adı verilen bir durum yaşamış ise, •Yakın zamanda anestezikler almanız sonrasında, ciltte sararma veya açıklanamayan ateş veya anormal beyaz kan hücre sayımı gibi karaciğer problemleriniz olduysa.
Eğer yukarıda belirtilenlerden herhangi biri sizin için geçerli ise ISOFLURANE USP’i kullanmayınız. Emin değilseniz ISOFLURANE USP’i kullanmadan önce doktorunuza veya anestezi uzmanınıza danışınız.
ISOFLURANE USP’yi aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer;
– Kısa bir süre içerisinde aldığınız genel anestezikler tekrarlanırsa (özellikle son 3 ay içinde), bazı anestezik ürünler sarılık hastalığına neden olabilir.
– Siroz (karaciğer fonksiyonlarının bozulması), viral hepatit (karaciğer enfeksiyonu) veya diğer karaciğer hastalığınız varsa,
– Koroner kalp hastalığınız (kalbi besleyen atardamarların daralması veya tıkanması) varsa, – Ameliyatınız ile ilgili hastalık dışında şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma veya nöromusküler hastalık (kasları etkileyen bir durum örn. Duchenne müsküler distrofisi) gibi başka 2
hastalıklardan şikayetçi iseniz,
– Bronkokonstrüksiyonunuz (akciğerlerin ve solunum yollarının daralması nedeniyle ortaya çıkan öksürme, hırıltı veya nefes darlığı) varsa,
– Hamile iseniz, hamile kalma olasılığınız varsa ya da emziriyorsanız
– Sizde veya ailenizde QT uzama (düzensiz kalp atışlarına neden olan ve kalp elektrokardiyogramını değiştiren kalbin elektrik iletimindeki bir bozukluk) geçmişi veya Torsade de Pointes (spesifik bir kalp ritim bozukluğu) var ise
– Mitokondrial bozukluğunuz varsa (kalp, beyin ve karaciğerin özel hücrelerini etkileyebilecek ve doğuştan olabilecek bir hastalık)
– Kafa içi basınç artışına yol açan bir hastalığınız varsa,
– Vücudunuzda çeşitli nedenlerle oluşmuş kan kaybı, sıvı kaybı varsa, kan basıncınız düşükse.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya anestezi uzmanınıza danışınız.
Hamile iseniz veya hamile olma olasılığınız var ise doktorunuza ve anestezi uzmanınıza danışınız.
ISOFLURANE USP, gebelikte sadece potansiyel yarar, fetustaki potansiyel riskten daha fazla olduğunda kullanılmalıdır.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya anestezi uzmanınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya anestezi uzmanınıza danışınız.
İsofluranın insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Belgelenmiş bir deneyim olmadığı için, kadınlara isofluran uygulamasından 48 saat sonraya kadar emzirmemeleri ve bu periyod süresince üretilen sütü atmaları tavsiye edilmelidir.
Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler:
İsofluran ve diğer genel anestezikler, anesteziden sonra 2 veya 4 gün için dikkat gerektiren fonksiyonlarda hafif bir azalmaya neden olabilir. Diğer anesteziklerle olduğu gibi, ruh halinde ve semptomlarda küçük değişiklikler uygulamadan sonra 6 güne kadar devam edebilir. Etkiler kaybolana kadar araç ve makine kullanmayınız.
ISOFLURANE USP’nin içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler:
ISOFLURANE USP uyarı gerektiren yardımcı madde içermemektedir.
3
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı:
Tüm ilaçlarda olduğu gibi, uzman doktorunuza, cerrahınıza veya anestezi uzmanınıza hangi ilaçları kullandığınızı söylemeniz önemlidir. Özellikle aşağıda yer alan ilaçları kullanıyorsanız:
– Amfetaminler (uyarıcılar)
– Beta Blokerler (yüksek tansiyon ve bazı kalp hastalıklarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlar)
– İzoniyazid (tüberküloz tedavisinde kullanılan bir antibiyotik)
– Dekonjestanlar (efedrin) (burun tıkanıklığını gideren ilaçlar)
– Selektif olmayan monoamin oksidaz inhibitörleri (depresyon tedavisinde kullanılır). Cerrahi işlemden 15 gün önce tedavi kesilmelidir.
– Kalsiyum antagonistleri (yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar)
– Opioidler ve diğer sedatifler (orta ağır dereceli ağrıların tedavisinde kullanılan ilaçlar ve sakinleştiriciler)
– İsoprenalin gibi sempatomimetik ajanlar (sempatik sinir sistemini aktive eden ilaçlar) – Adrenalin ve noradrenalin gibi (ani gelişen alerjik reaksiyonların ve ani kan basıncı düşüklüğünün tedavisinde kullanılan ilaçlar)
– Süksinilkolin ve diğer kas gevşeticiler
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise, lütfen doktorunuza veya anestezi uzmanınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. ISOFLURANE USP nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz / uygulama sıklığı için talimatlar: Klinikte ve hekim kontrolünde kullanılır.
Alacağınız ISOFLURANE USP dozuna anestezi uzmanınız karar verecektir. Bu doz yaşınıza, kilonuza ve ameliyatınızın tipine göre değişecektir. ISOFLURANE USP uygulamasında çocuğunuz yakından takip edilmelidir.
İsofluranın güçlü bir kokusu vardır fakat bu durum tamamen normaldir ve uyku çok hızlı bir şekilde meydana gelir.
Uygulama yolu ve metodu:
Anestezi başlangıcında uykuya geçme:
ISOFLURANE USPsolunum (inhalasyon) yoluyla alınan bir anestezi gazıdır. İsofluran 4
özel bir anestezi makinesinde (vaporizör) gaz haline gelir. Çok nadir olarak hastalara bir maske yoluyla isofluran gazını içlerine çekmeleri istenebilir ama genellikle isofluran almadan önce uykuya girmeleri için başka bir anestezik ilaç enjeksiyon yoluyla verilecektir. İsofluran, bebeklerde ve çocuklarda anestezinin başlangıcında uykuya geçmek için önerilmemektedir.
Anestezi öncesinde ilaç verilmesi:
Anestezi uzmanı, isoflurane kullanımı ile meydana gelebilecek nefes alma ve kalp atış hızı etkilerinde olası azalmayı engellemek için çocuğunuza ilaç vermeye karar verebilir.
Anestezi sırasında uyku idamesi:
Anestezi uzmanının gözetiminde, ameliyat sırasında maske yardımıyla isofluran solumaya devam edeceksiniz.
Anestezi sonrası uyanma:
Anestezi uzmanı tarafından isofluran solunması sonlandırıldığında, birkaç dakika içinde uyanacaksınız.
Kullanmanız gerekenden daha fazla ISOFLURANE USP kullandıysanız: Uzman doktor tarafından uygulanacağından ilgili değildir.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, ISOFLURAN USP’nin içeriğinde bulunan maddeye (isofluran) duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. Bu durum, siz ya da çocuğunuzun geçirdiği ameliyat sırasında ya da sonrasında meydana gelebilir. Aşağıda yer alan isofluran ile ilgili yan etkiler ciddidir ve ameliyat sırasında gerektiğinde cerrahınız veya anestezi uzmanınız tarafından yönetilecektir. Siz veya çocuğunuz ameliyat sonrası bu yan etkilerden herhangi birini yaşıyorsanız hemen doktorunuza veya anestezi uzmanınıza söyleyiniz.
Aşağıdakilerden biri olursa ISOFLURANE USP’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
– Akciğerlerin ve solunum yollarının daralması nedeniyle nefes almada zorluk
– Dil ve/veya boğazda şişme; yutma/yutkunma güçlüğü; nefes alma güçlüğü; yüzde şişme, deride döküntü gibi alerjik reaksiyonların belirtileri görürseniz derhal doktorunuza danışınız. – Kandaki şeker ve potasyum seviyelerinde artış olabilir. Nadir olarak, cerrahi işlemden kısa bir süre sonra çocuklarda inhale anestezik kullanımı ile ilişkili olarak anormal kalp atışı (aritmiler)
5
ve ölüm rapolanmıştır.
– Alerjik reaksiyonlar,
– Ciltte döküntü, yüzün şişmesi
– Vücut sıcaklığında hızlı artış, üşüme ya da titreme
– Hırıltılı solunum, soluk almada güçlük
– Ani kalp durması
– Kanda veya idrarınızda bulunan bazı hücre veya tetkik parametrelerinin anormal seviyeleri – Karaciğerde meydana gelen hasar ya da karaciğerin düzgün olarak çalışmaması
– QT uzatması ve Torsade de Pointes de (bir çeşit kalp ritim bozukluğu) dahil olmak üzere kalp ritim bozuklukları
– İsofluran kullanımı sonrasında rabdomiyoliz (vücuttaki kas dokularının herhangi bir sebeple ani ve hızlı bir şekilde hasar görmesidir) rapor edilmiştir. Bu durum, kas ağrısı ve koyu renk idrar ile tanımlanabilir.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin ISOFLURANE USP’ e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Yan etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sınıflandırılmaktadır: Çok yaygın : 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
Seyrek : 1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Çok seyrek : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor : Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Diğer yan etkilerin sıklığı aşağıdaki gibidir:
Bilinmiyor:
– Kanda karbonmonoksit bulunması
– Ciddi anafilaktik reaksiyon
– Aşırı duyarlılık
– Kanda yüksek potasyum seviyeleri
– Kanda şeker (glukoz) düzeylerinde artış
– Ajitasyon (huzursuzluk)
– Ruh halindeki değişiklikler, bu durum bazen 6 güne kadar sürebilir – Delirium (hezeyan)
6
– Duygu durum değişikliği
– Konvülsiyon (kasılma)
– Mental bozukluk
– Anormal kalp atışı (aritmi) veya çarpıntı
– Hızlı ve yavaş kalp atışı
– Havale (konvülsiyonlar), zihinsel bozukluk
– Düşük kan basıncı
– Kanama
– Mide bulantısı ve kusma
– Akciğer hava yollarının daralması (bronkospazm)
– Soluk almada güçlük, nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüs rahatsızlığı
– Bağırsaklarınızın kasları geçici olarak çalışmayı bırakabilir (kabızlık), rahatsızlık, şişkinlik ve kusmaya neden olabilir
– Hırıltılı solunum
– Solunum depresyonu
– Gırtlakta spazm
– Bağırsak tıkanması
– Bulantı
– Kusma
– Karaciğer hücrelerinin ölümü (hepatik nekroz)
– Hepatosellüer hasar (karaciğer hasarı)
– Kanda biluribin artışı
– Yüzün şişmesi
– Temas dermatiti
– Ciltte döküntü
– Kanda kreatinin artışı
– Kanda üre azalması
– Vücut sıcaklığında hızlı artış (malign hipertermi)
– Göğüste rahatsızlık
– Üşüme
– Beyaz kan hücresi sayımında artış
– Karaciğer enzimlerinde artış
– Kandaki florür seviyesinde artış
– Anormal EEG testi
– Kan kolesterolünde azalma
7
– Kanda alkalin fosfataz azalması
– Kaslarda ağrı
– Koyu kahverengi idrar
Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.
Solunum yoluyla uygulanan anestezi ilaçlarına uzun süre mesleki maruziyet aşırı duyarlılık reaksiyonlarına (temasla ortaya çıkan deri iltihabı, döküntü, nefes darlığı, hırıltı, göğüs rahatsızlığı, yüzde şişme veya ani aşırı duyarlılık tepkisi) yol açabilir.
Yan etkilerin raporlanması:
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminize veya eczacınıza danışınız. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız, doktorunuzu veya anestezi uzmanınızı bilgilendiriniz.
5. ISOFLURANE USP’ninsaklanması
ISOFLURANE USP’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
ISOFLURANE USP’i 15 – 30 0C’deki oda sıcaklığında saklayınız. Şişeyi sıkı kapatınız. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra ISOFLURANE USP’i kullanmayınız.
Eğer üründe/ambalajında bozukluklar fark ederseniz ISOFLURANE USP’i kullanmayınız. Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat Sahibi:ADEKA İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. 55020 – İlkadım / SAMSUN
Üretim yeri: Piramal Critical Care, Inc
Bethlehem / Pensilvanya / ABD
Bu kullanma talimatı en son ………..’de onaylanmıştır. 8
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ISOFLURANE USP %100 İnhalasyon Çözeltisi
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
100 ml’lik her bir şişe 100 ml isofluran içerir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı madde bulunmamaktadır.
3. FARMASÖTİK FORM
İnhalasyon çözeltisi
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
İnhalasyon anesteziği olarak kullanılır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Uygulanan anestezik konsantrasyonların hassas olarak kontrol edilebilmesi için, özel olarak isofluran için kalibre edilmiş vaporizatörler kullanılmalıdır.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
MAK (minimum alveoler konsantrasyon) değerleri yaşla beraber değişir. Aşağıdaki tabloda farklı yaş grupları için ortalama MAK değerleri belirtilmektedir.
YETİŞKİNLER
Yaş
%100 Oksijende Ortalama MAK Değeri
% 70
N2O
26 ± 4 yıl
% 1,28
% 0,56
44 ± 7 yıl
% 1,15
% 0,5
64 ± 5 yıl
% 1,05
% 0,37
1
PEDİYATRİK POPÜLASYON
Yaş
% 100 Oksijende Ortalama MAK Değeri
0-1 ay
% 1,6
1-6 ay
% 1,87
6-12 ay
% 1,8
1-5 yıl
% 1,6
Premedikasyon:
İsofluranın solunum depresanı olduğu göz önüne alınarak premedikasyon için kullanılacak ilaçlar her hastaya göre ayrı seçilmelidir. Antikolinerjik ilaç kullanımı isteğe bağlıdır, fakat pediyatrik hastalarda inhalasyon indüksiyonu tavsiye edilebilir.
Yetişkinlerde anestezi indüksiyonu:
Genellikle isofluran karışımının inhalasyonundan önce kısa etkili bir barbitürat veya diğer bir intravenöz indüksiyon ajanı tatbik edilir. Buna alternatif olarak da, isofluranın oksijen veya oksijen/nitröz oksitteki karışımı kullanılabilir.
İsofluran ile indüksiyonun %0,5’lik bir konsantrasyon ile başlatılması tavsiye edilir. %1,5 – %3’lük konsantrasyonlar genellikle 7-10 dakikada cerrahi anesteziyi oluştururlar.
Çocuklarda anestezi indüksiyonu:
Bebeklerde ve çocuklarda öksürük, nefes tutma, desaturasyon, artan salgı ve laringospazm oluşumu nedeniyle isofluranın inhalasyon indüksiyon ajanı olarak kullanılması tavsiye edilmez (bkz. Bölüm 4.4).
İdame:
Cerrahi anestezi seviyeleri oksijen/nitröz oksit karışımmdaki %1-%2,5’lik İsofluran konsantrasyonları ile idame ettirilir. Sadece oksijen ile beraber verildiğinde %0,5-%1’lik ilave isofluran dozları gerekebilir.
Sezaryende anesteziyi sürdürmek için bir oksijen/nitröz oksit karışımı içinde %0,5 – %0,75 isofluran uygundur.
İdame esnasındaki arteriyel basınç seviyeleri diğer komplikasyon faktörlerinin yokluğunda, alveolar isofluran konsantrasyonları ile ters olarak alakalı görülürler. Kan basıncındaki fazla düşüşler, anestezinin derinliğine bağlı olabilir ve bu durumlar, solunan isofluran
2
konsantrasyonu azaltılarak düzeltilmelidir.
Özel popülayonlara ilişkin ek bilgiler:
Geriyatrik popülasyon:
Diğer ajanlarda olduğu gibi, yaşlı hastalarda cerrahi anesteziyi sağlamak için daha az isofluran konsantrasyonları gerekir (yaşa bağlı MAK değerlerine bakınız).
4.3. Kontrendikasyonlar
ISOFLURANE USP, isofluran veya diğer halojenli anesteziklere karşı bilinen hassasiyeti olan kişilerde kontrendikedir. Ayrıca, malign hipertermiye karşı bilinen veya şüphelenilen genetik hassasiyeti olan hastalarda da kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Uygulanan anestezik konsantrasyonların hassas olarak kontrol edilebilmesi için, özel olarak isofluran için kalibre edilmiş vaporizatörler kullanılmalıdır. Hipotansiyonun ve solunum depresyonunun derecesi anestezinin derinliği ile artar.
Torsade de pointes ile ilişkili QT aralığında uzama raporları (istisnai durumlarda, ölümcül) bildirilmiştir. QT uzama riski bulunan hastalara isofluran uygulanmasında özellikle dikkat edilmelidir.
Mitokondriyal bozukluğu bulunan hastalarda isofluran içeren genel anestezi uygulamasında özellikle dikkat edilmelidir.
Diğer inhalasyon ajanları gibi, isofluranın uterusta rahatlatıcı etkisiyle birlikte uterin kanaması için potansiyel riski bulunmaktadır. Obstetrik anestezi sırasında isofluran kullanıldığında klinik karar gözlenmelidir. Obstetrik operasyonlarda isofluranın mümkün olan en düşük konsantrasyonunun kullanılması dikkate alınmalıdır.
Florlu (örn. desfluran, enfluran ve isofluran) inhalasyon ajanlarının kullanımı ile artan, izole karboksihemoglobin vakaları rapor edilmiştir. Normal olarak hidratlanmış absorbanların varlığında, karbonmonoksidin klinik açıdan önemli konsantrasyonları oluşmamıştır. CO2 absorbanları için imalatçı firmaların talimatlarının dikkatle takip edilmesi gerekir.
İsofluran’ın karbon monoksit oluşturmak üzere CO2 absorbanları ile etkileştiği bildirilmiştir. Soluma devrelerinde karbon monoksit oluşma riskini ve karboksihemoglobin seviyelerinin
3
artma ihtimalini en aza indirmek için CO2 absorbanı kurumaya bırakılmamalıdır.
Bu gruptaki ilaçlarla genel anestezi uygulaması sırasında, kurumuş CO2 absorbanlarıyla, özellikle de potasyum hidroksit (örn. Baralyme) içerenlerle birlikte kullanıldıklarında anestezi makinesi içinde aşırı ısı, duman ve/veya spontan yanma gibi nadir olaylar bildirilmiştir. Bir klinisyen CO2 absorbanının kuruduğundan kuşkulandığında, isofluran verilmeden önce bu absorban değiştirilmelidir. Çoğu CO2 absorbanının renk göstergesi kurumaya bağlı olarak zorunlu bir değişim göstermez. Bu nedenle, anlamlı bir renk değişiminin olmaması, yeterli hidrasyon için bir güvence olarak kabul edilmemelidir. CO2 absorbanları renk göstergesinin durumuna bakılmaksızın rutin olarak değiştirilmelidir.
Genel:
Diğer potent anesteziklerde olduğu gibi isofluran bütün anestezi ekipmanları tamamlanmış ameliyathanelerde ilacın farmakolojisini bilen, anestezi altındaki hastayı yönetebilecek tecrübeye sahip anestezi uzmanları tarafından uygulanmalıdır.
İsofluran ile anestezi seviyeleri kolaylıkla ve süratle değişebildiğinden, kabul edilebilir doğrulukta tahmin edilebilir bir çıktı veren veya nefesle alınan ve verilen konsantrasyonların izlenebildiği teknikler kullanılmalıdır. Hipotansiyonun ve solunum depresyonunun derecesi anestezik derinliğin bazı bulgularını verebilir.
Raporlar isofluranın karaciğer enzimlerindeki hafif ve geçici artışlardan, çok nadir olarak fatal hepatik nekrozlara kadar uzanan hepatik harabiyet oluşturabileceğini gösterir. Özellikle 3 aydan daha kısa aralıklarda halojenli hidrokarbon anesteziklerine maruz kalmanın hepatik hasar potansiyelini arttırabileceği bildirilmiştir. Siroz, viral hepatit veya diğer önceden var olan karaciğer hastalıkları, halojenli anesteziklerin dışında bir anestezik seçme sebebi olabilir.
Uygulanan anestezik ajan hangisi olursa olsun, koroner arter hastalarında miyokardiyal iskeminin önlenmesi için normal hemodinaminin idamesi çok önemlidir.
İsofluran derin anestezi düzeylerinde serebral kan akımını belirgin ölçüde artırmaktadır. Serebral beyin-omurilik sıvısı basıncında hiperventilasyonla tam olarak geri dönen geçici bir artış olabilir.
İsofluran artmış intrakraniyal basınçlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Böyle durumlarda hiperventilasyon gerekebilir.
4
Hipovolemik, hipotansif ve zayıflamış hastalarda isofluran kullanımı kapsamlı olarak araştırılmamıştır. Bu hastalarda kullanım için isofluranın düşük konsantrasyonu önerilmektedir.
İsofluran, tüm kas gevşeticilerin etkisini potansiyelize eder, bu etki nondepolarizanlarda en fazla görülür.
İsofluran anesteziden sonra 2-4 gün gün için entellektüel fonksiyonlarda hafif bir azalmaya neden olabilir. Ruh halinde ve semptomlarda küçük değişiklikler uygulamadan sonra 6 güne kadar devam edebilir. Bu durum, hastalar normal günlük aktivitelerini, araç veya ağır makine kullanmak dahil, sürdürürken göz önünde bulundurulmalıdır (bkz. Bölüm 4.7).
Nöromusküler bozukluğu olan hastalarda miyastenia gravis gibi nöromusküler yorgunluk potansiyelizasyonu görülebilir. Bu hastalarda isofluran dikkatli kullanılmalıdır.
Bronkospazm meydana gelebileceğinden bronkokonstriksiyon geliştirebilecek hastalara isofluran dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).
İsofluran, narkotik ön ilaç tedavisi ile veya solunum depresyonuna neden olan diğer ajanlarla artabilen solunum depresyonuna neden olabilir. Solunum denetlenmeli ve eğer gerekirse desteklenmelidir (bkz. Bölüm 4.8).
Anestezinin indüksiyonu sırasında, tükürük akışı ve trakeobronşial sekresyonu artabilir ve özellikle çocuklarda laringospasma neden olabilir (bkz. Bölüm 4.8).
2 yaşın altındaki çocuklar:
Küçük çocuklardaki sınırlı deneyimden ötürü isofluran bu grupta kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.
Malign Hipertermi:
Duyarlı kişilerde, isofluran anestezisi, yüksek oksijen gereksinimine ve malign hipertermi olarak bilinen klinik sendroma yol açan, iskelet kası hipermetabolik durumu tetikleyebilir. Bu sendrom kas rijiditesi, taşikardi, takipne, siyanoz, aritmiler ve/veya stabil olmayan kan basıncı gibi spesifik olmayan belirtileri içerir (Spesifik olmayan bu belirtilerin birçoğunun hafif anestezi, akut hipoksi gibi durumlar ile de açığa çıkabileceği unutulmamalıdır. PaO2 ve pH
5
düşebilir, hiperkalemi ve baz eksikliği meydana gelebilir. Tedavi, tetikleyici ajanın (örn. isofluran) durdurulmasını, intravenöz dantrolen sodyum uygulanmasını ve destekleyici tedavi uygulanmasını içerir. Böyle bir terapi vücut sıcaklığını normale düşürmek için yoğun çabaları solunuma ve dolaşıma yardımı, sıvı elektrolit ve asit-baz dengesizliklerinin düzelmesini içerir (Hasta yönetiminde ilave bilgi için intravenöz dantrolen sodyum kısa ürün bilgisine bakınız). Daha sonra böbrek yetmezliği ortaya çıkabilir.
Malign hipertermi ile ilgili pazarlama sonrası bildirimleri yapılmıştır. Bu bildirimlerin bazıları ölümle sonuçlanmıştır.
Peri-operatif Hiperkalemia:
İnhalasyon anestezisi ajanlarının kullanımı çocuklarda postoperatif dönemde çok nadir olarak, kardiyak aritmiler ve ölüm ile sonuçlanan serum potasyum artışları ile bağlantılıdır. Gizli ya da açık nöromusküler hastalığı, özellikle Duchenne musküler distrofisi olan hastalar bu duruma en açık hastalar olarak görünmektedir. Bu olguların tümü olmasa bile çoğunluğu süksinil kolin kullanımı ile ilişkilendirilmiştir. Bu hastalarda ayrıca serum kreatin kinaz seviyelerinde belirgin artış ve bazı vakalarda miyoglobinüri ile bağlantılı olarak idrarda değişiklikler görülmüştür. Malign hipertermiye benzerliğine rağmen bu hastaların hiçbiri kas rijiditesi veya hipermetabolik durum belirti ve semptomları sergilememiştir. Hiperkalemi ve dirençli aritmi tedavisi için erken ve agresif bir müdahale önerilmektedir. Daha sonra latent nöromusküler hastalar için değerlendirme yapılması önerilmektedir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Önerilmeyen kombinasyonlar:
İsoprenalin gibi beta-sempatomimetik ajanlar ve adrenalin ve noradrenalin gibi alfa- ve beta- sempatomimetik ajanlar, potansiyel ventriküler aritmi riskinden ötürü isofluran narkozu süresince dikkatli kullanılmalıdır.
Selektif olmayan MAO-inhibitörleri:
Ameliyat süresince kriz riski taşır. Cerrahi işlemden 15 gün önce tedavi kesilmelidir.
Kullanımda önlem gerektiren kombinasyonlar:
İndirekt etkili sempatomimetikler (amfetaminler ve türevleri, psikolojik uyarıcılar, iştah bastırıcılar, efedrin ve türevleri): Perioperatif hipertansiyon riski taşır. Elektif cerrahi
6
müdahale geçirecek hastalarda, ideal olarak ameliyattan birkaç gün önce tedavi kesilmelidir.
Subkutan yolla veya diş etine uygulanan adrenalin enjeksiyonları: Halotan kullanımına kıyasla adrenalinin isofluran ile birlikte kullanımında miyokard duyarlılığı daha düşük olmasına rağmen, artan kalp hızının sonucu olarak ciddi ventriküler aritmi riski söz konusudur.
Kardiyovasküler kompanzasyon reaksiyonları beta-blokerler tarafından bozulabilir.
CYP2E1 İndükleyicileri:
İzoniazid ve alkol gibi sitokrom P450 izoenzim CYP2E1’in aktivitesini artıran tıbbi ürünler ve bileşenler, isofluranın metabolizmasını artırabilir ve plazma florür konsantrasyonlarında anlamlı artışlara yol açabilir.
İsofluran ve izoniazid kullanımı, hepatotoksik etkilerin potansiyeli riskini artırabilir. Kalsiyum antagonistler, özellikle dihidropiridin türevleri: İsofluran, kalsiyum antagonistlerle tedavi edilen hastalarda belirgin hipotansiyona yol açabilir. Aditif negatif inotropik etki riskinden ötürü kalsiyum antagonistler eşzamanlı olarak inhalasyon anestezikleri ile kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.
Opioidler, benzodiazepinler ve diğer sedatif ajanlar, solunum depresyonu ile ilişkilidir ve isofluran ile eşzamanlı uygulandıklarında dikkatli olunmalıdır.
Süksinilkolinin inhale anestezik ajanlarla eş zamanlı kullanımı, post-operatif dönem süresince pediyatrik hastalarda kardiyak aritmilere veya ölüme yol açmış olan serum potasyum seviyelerinin seyrek görülen artışları ile ilişkilendirilmiştir.
Kas gevşeticilerin etkisi, isofluran tarafından önemli ölçüde potansiyalize edilir. Bu etkileşim nondepolarizan ajanlar ile en fazla görülür. Neostigminin nondepolarizan kas gevşeticiler üzerinde etkisi vardır ancak isofluranın gevşetici aktivitesi üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır.
Yetişkinlerde N2O’nun eş zamanlı uygulaması ile MAK (minimum alveoler konsantrasyon) azalır (bkz. Bölüm 4.2).
7
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) İsofluranın çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanıldığında üreme kapasitesini etkileyip etkilemediği bilinmemektedir.
Gebelik dönemi
İsofluranın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Diğer inhalasyon ajanları gibi, isofluranın uterusta gevşetici etkisiyle birlikte uterin kanaması için potansiyel riski bulunmaktadır. Obstetrik anestezi sırasında isofluran kullanıldığında klinik karar
gözlenmelidir.
konsantrasyonunun kullanılması dikkate alınmalıdır.
Sezaryen esnasında kullanım
%0,75’e varan konsantrasyonlara kadar isofluranın sezaryen ameliyatı için anestezinin idamesinde güvenli olduğu gösterilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
Laktasyon dönemi
İsofluranın veya metabolitlerinin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok ilaç insan sütüne geçtiği için emziren kadınlara isofluran uygulandığında dikkat edilmelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
İsofluranın karsinojenik potansiyelini ya da fertiliteye etkisini değerlendirmek amacıyla uzun süreli hayvan çalışmaları yapılmamıştır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Hastalara, isofluran ile anestezi sonrasında 2-4 gün süresince motorlu araç veya tehlikeli makine kullanımı gibi zihinsel uyanıklık gerektiren aktivitelerin gerçekleştirilmesinin bozulabileceği bilgisi verilmelidir. Diğer anesteziklerle olduğu gibi, ruh halinde ve semptomlarda küçük değişiklikler uygulamadan sonra 6 güne kadar devam edebilir (bkz.Bölüm 4.4.).
8
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti:
İsofluran uygulamasında karşılaşılan advers reaksiyonlar genellikle farmakolojik etkilerin doza bağımlı uzantısıdır ve solunum depresyonu, hipotansiyon ve aritmileri içerir. Potansiyel ciddi istenmeyen etkiler, malign hipertermiyi, hiperkalemi, serum kreatin kinaz artışı, miyoglobinüri, anafilaktik reaksiyonları ve karaciğer advers reaksiyonlarını içermektedir (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8). Postperatif periyotta titreme, bulantı, kusma, ileus, endişe ve delirium gözlemlenmiştir.
İsofluran dahil genel inhalasyon anestezisi ilaçları ile kalp durması, bradikardi ve taşikardi gözlenmiştir.
Torsade de pointes ile ilişkili QT uzaması raporları (nadir vakalarda, ölümcül) bildirilmiştir.
Advers reaksiyonların özeti
ISOFLURANE USP ile ilişkili olarak, klinik araştırmalarda bildirilen ve pazarlama sonrası deneyimden rapor edilen advers reaksiyonlar aşağıda Tablo 1’de sunulmaktadır.
Advers reaksiyonların sıklık kategorileri şu şekildedir; Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100, <1/10); yaygın olmayan(>1/1000, <1/100); seyrek (>1/10000, <1/1000); çok seyrek (<1/10000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
SİSTEM ORGAN SINIFI
SIKLIK
ADVERS REAKSİYONLAR
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor
Karboksihemoglobinemi2
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor
Anafilaktik reaksiyon1
Bilinmiyor
Hipersensitivite1
Bilinmiyor
Hiperkalemi2
Bilinmiyor
Kan glukozunda artış1
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor
Ajitasyon
Bilinmiyor
Delirium
Bilinmiyor
Duygu durum değişikliği5
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor
Konvülsiyon
Bilinmiyor
Mental bozukluk4
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor
Aritmi
Bilinmiyor
Bradikardi
Bilinmiyor
Kardiyak arrest
Bilinmiyor
EKG’de uzamış QT aralığı
9
Bilinmiyor
Taşikardi
Bilinmiyor
Torsade de pointes
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor
Hipotansiyon2
Bilinmiyor
Hemoraji3
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor
Bronkospazm2
Bilinmiyor
Dispne1
Bilinmiyor
Hırıltılı solunum1
Bilinmiyor
Solunum depresyonu2
Bilinmiyor
Laringospazm2
Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor
İleus
Bilinmiyor
Kusma
Bilinmiyor
Bulantı
Hepatobilier hastalıklar
Bilinmiyor
Hepatik nekroz2
Bilinmiyor
Hepatosellüler hasar2
Bilinmiyor
Kan bilirubin artışı1
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor
Yüzde şişlik1
Bilinmiyor
Kontakt dermatit1
Bilinmiyor
Ciltte döküntü1
Kas iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor
Miyoglobinüri
Bilinmiyor
Rabdomiyoliz
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor
Kan kreatinini artışı1
Bilinmiyor
Kan üresinin azalması1
uygulama
bölgesine ilişkin hastalıklar
Bilinmiyor
Malign hipertermi2
Bilinmiyor
Göğüste rahatsızlık1
Bilinmiyor
Üşüme
Araştırmalar
Bilinmiyor
Beyaz kan hücresi sayımında artış1
Bilinmiyor
Hepatik enzim artışı2
Bilinmiyor
Florür artışı1
Bilinmiyor
Anormal elektroensefalografi
Bilinmiyor
Kan kolesterolünde azalma1
Bilinmiyor
Kan alkalin fosfataz azalması1
1bkz. Bölüm 4.8(Seçili advers reaksiyonların tanımı)
2bkz. Bölüm 4.4
10
3İndüklenmiş düşük geçiren hastalarda. bkz. Bölüm 4.4.
4Anestezi sonrası 2-4 gün süresince entellektüel işlevde hafif bir azalmaya neden olabilir. bkz. Bölüm 4.4.
5Duygu durumda ve semptomlarda 6 güne kadar küçük çaplı değişiklikler sürebilir. bkz. Bölüm 4.4.
Seçili advers reaksiyonların tanımı:
BUN’da, serum kolesterolünde ve alkalin fosfatazda düşüşle birlikte kan bilirubininde, kan glikozunda ve serum kreatinininde geçici artışlar gözlemlenmiştir. Diğer tüm genel anesteziklerdeki gibi, cerrahi stres yokluğunda bile beyaz kan hücrelerinde yükselişler görülmüştür.
Özellikle inhale anestezik ajanlara (isofluran dahil) uzun dönem mesleki maruziyet ile ilişkili nadir aşırı duyarlılık raporları (kontakt dermatit, döküntü, dispne, hırıltı, göğüs rahatsızlığı, yüzde şişme veya anaflaktik reaksiyonlar dahil) bildirilmiştir. Bu reaksiyonlar klinik testler ile ispatlanmıştır (örn. metakolin testi). İnhale anesteziklere maruziyet sırasında görülen anaflaktik reaksiyonların nedeni açık değildir. Bunun sebebi ise beraber kullanılan ilaçların birçoğunun bu tip reaksiyonlara neden olduğunun bilinmesidir.
İsofluran anestezisi esnasında ve sonrası ajanın biyodegradasyonuna bağlı olarak, serum inorganik florür seviyelerinde minimum seviyede yükselişler görülmüştür. Tespit edilen çok düşük serum inorganik florür seviyelerinin (ortalama 4,4 µmol/l) renal toksisiteye sebep olabilmeleri, böbrek toksisitesi için verilen en düşük seviyelerin altında oldukları için pek mümkün değildir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Pediyatrik popülasyon
İnhalasyon anestezisi ajanlarının kullanımı pediyatrik hastalarda postoperatif dönemde çok nadir olarak kardiyak aritmiler ve ölüm ile sonuçlanan serum potasyum artışları ile bağlantılıdır (bkz. Bölüm 4.4).
Anestezinin indüksiyonu sırasında, tükürük akışı ve trakeobronşial sekresyonu artabilir ve laringospasma neden olabilir (bkz. Bölüm 4.4)
Geriyatrik popülasyon
Yaşlı hastalarda cerrahi anestezisi sağlamak için normalde daha az isofluran konsantrasyonları gereklidir (bkz. Bölüm 4.2).
11
Diğer özel popülasyonlar
Nöromusküler hastalık:
İnhalasyon anestezisi ajanlarının kullanımı pediyatrik hastalarda postoperatif dönemde çok nadir olarak kardiyak aritmiler ve ölüm ile sonuçlanan serum potasyum artışları ile bağlantılıdır. Latent ve over nöromusküler hastalığı olanlar, özellikle Duchenne müsküler distrofi hastaları en hassas olanlardır (bakınız, bölüm 4.4). Latent nöromüsküler hastalığın sonraki değerlendirmesinde olduğu gibi, hiperkalemi ve dirençli aritmi tedavisi için erken ve agresif müdahale önerilir. (bkz. Bölüm 4.4).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99)
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Aşırı doz söz konusu olduğu zaman anesteziğin uygulanmasını durdurup, hava yollarının serbest olduğunu kontrol ediniz ve saf oksijenle veya hava ile asiste veya kontrollü solunuma geçiniz. Diğer halojenli anesteziklerle olduğu gibi, hipotansiyon ve solunum depresyonu gözlemlenmiştir. Kan basıncının ve solunumun yakından izlenmesi önerilir. Aşırı derece derin seviyelerdeki anestezinin sonucu olan hipotansiyon ve solunum depresyonunu düzeltmek için destekleyici ölçümler gerekli olabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Genel Anestezik
ATCkodu:N01AB06
İndüksiyon ve özellikle uyanış hızlıdır. Hafif keskinliği gaz indüksiyon hızım sınırlandırırsa da, salivasyon veya trakeo-bronşiyal sekresyonlarda stimülasyon görülmez. Farengeal ve larengeal refleksler çabuk kaybolur. Anestezi seviyeleri isofluran ile çabuk değişir. Kalp ritmi stabil kalır. Anestezi derinliği arttıkça spontan solunum deprese olur. Solunum yakından takip edilmeli ve gerekirse yardım sağlanmalıdır.
12
İndüksiyon esnasında kan basıncında, cerrahi stimülasyonla normale dönen düşüş olur.
İdame esnasında anestezinin derinliği ile direkt alakalı olarak, periferal vazodilatasyondan dolayı kan basıncında düşme eğilimi olur ama kardiyak ritm stabil kalır. Kontrollü solunum ve normal PaCO2 ile kardiyak debi, artan anestezi derinliğine rağmen idame etmeye eğilimlidir. Bunun primer nedeni kalp hızının artarak vuruş hacmindeki azalmayı kompanse etmesidir. Spontan solunumla birlikte oluşan hiperkapni kalp hızını artırabilir ve kalp debisi uyanıklık düzeylerine yükselir.
Hafif isofluran anestezisi esnasında serebral kan akışında değişiklik olmaz ama daha derin seviyelerde yükselmeye meyil eder. Serebrospinal sıvı basıncındaki artışlar, hastanın anesteziden önce veya sonra hiperventile edilmesi ile önlenebilir veya tersine çevrilebilir. Elektroensefalografik değişimler ve konvülsiyonlar isofluran ile oldukça seyrektir.
İsofluranın miyokardiyumu adrenaline karşı hassas hale getirme etkisi, enflurandan daha azdır. Sınırlı veriler, isofluran ile anestezi yapılan hastalarda, 1:200,000 adrenalin çözeltisinin 50 ml’ye kadar olan subkütan infiltrasyonunun ventriküler aritmiye neden olmadığım ortaya koymaktadır.
Normal seviyelerdeki anestezide bazı intraabdominal operasyonlar için kas gevşemesi yeterli olabilir fakat daha fazla gevşeme gerekli olduğunda küçük dozlardaki intravenöz kas gevşeticileri kullanılabilir. İsofluran bütün bilinen kas gevşeticilerin etkisini potansiyelize eder. Özellikle en çok non-depolarizan ajanları etkiler. Neostigmin non-depolarizan kas gevşeticilerin etkisini tersine çevirir ama isofluranın relaksan etkileri üzerine tesiri yoktur. Yaygın olarak kullanılan bütün adale relaksanları isofluran ile uyumluluk gösterir.
İsofluran genel anestezinin indüksiyon ve idamesinde kullanılabilir. Sezaryen dışında hamilelik veya obstetrik anestezideki yerini belirleyecek yeterli veri bulunmamaktadır.
İnsan vücudunda nispeten az miktarda isofluran metabolizması meydana gelir. Ameliyat sonrası dönemde alınan isofluranın sadece %0,17’si üriner metabolitler olarak geri kazanılabilir. En yüksek serum inorganik florür değerleri genellikle 5 mikromol/L’den daha az bir ortalamaya sahiptir ve anesteziden yaklaşık dört saat sonra ortaya çıkar ve 24 saat içinde normal seviyelere döner. İsofluran uygulamasından sonra hiçbir böbrek hasarı bildirilmemiştir.
Pediyatrik:
Çocuklarda yapılan bazı yayınlanmış çalışmalarda yaşamın erken döneminde, tekrarlayan veya uzun süreli anestezik ajanlara maruz kalma sonrasında kognitif eksiklikler gözlemlenmiştir. Bu çalışmaların önemli kısıtlamaları vardır ve gözlemlenen etkilerin 13
anestezik/sedatif ilaç uygulaması nedeniyle mi yoksa ameliyat veya altta yatan hastalık nedeniyle mi meydana geldiği net değildir. Ayrıca, daha yakın tarihli yayınlanmış kayıt çalışmaları bu bulguları desteklememektedir.
Bazı anestezik/sedatif ilaçlarla yapılan yayınlı hayvan çalışmalarında, yaşamın erken dönemindeki beyin gelişimi üzerine advers etki raporlanmıştır (bakınız, Bölüm 5.3).
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
MAK (Minimum Alveoler Konsantrasyon)
Dağılım:
48 hastada (16 hasta isofluran almıştır) inhale anesteziklerin farmakokinetiklerini değerlendiren bir klinik araştırma, isofluranın kararlı durum medyan dağılım hacminin ortalama 4285 (1509 – 9640 aralığında) mLbuhar kg-1 olduğunu göstermiştir. İsofluran için merkezi kompartımandan periferik kompartımana medyan transport klirensi 30,7 (15,9 – 38,7 aralığında) mLbuhar kg va–1 dak–1 olmuştur.
Biyotransformasyon:
İsofluran metabolizmasının göreceli olarak az bir kısmı, insan vücudunda meydana gelmektedir. Post-operatif dönemde alınan isofluranın sadece %0,17’si üriner metabolit olarak geri kazanılabilir.
Eliminasyon:
Pik serum inorganik florür değerleri, genellikle ortalamada 5 mikromol/Ldeğerinden azdır ve anesteziden yaklaşık dört saat sonra gerçekleşmektedir. Bu değerler, 24 saat içerisinde normal seviyelerine dönmektedir.
İsofluran uygulaması sonrasında hiçbir renal hasar belirtisi bildirilmemiştir.
14
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvanlarda isofluranın anestezik konsantrasyonlarına tekrarlanan maruziyet sonrasında üreme çalışmaları yapılmıştır. Subterapötik bir dozda verildiğinde, isofluranın farelerde olası bir anestezikle ilişkili fetotoksik etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Sıçan ile yapılan çalışmalar, doğurganlık, hamilelik, doğum ya da yavruların yaşayabilirliği üzerinde hiçbir etki göstermemiştir. Teratojenite ile ilgili bir kanıt bulunmamıştır. Tavşanlardaki karşılaştırılabilir deneyler, benzer olumsuz sonuçlar vermiştir.
Gebe ve genç hayvanlarda yayınlanmış çalışmalarda, 3 saatten uzun süre kullanıldığında hızlı beyin büyümesi veya sinaptojenezi sırasında NMDA reseptörlerini bloke eden ve/veya GABA aktivitesini güçlendiren anestezik ve sedasyon ilaçlarının kullanımı, gelişen beyinde nöronal ve oligodendrosit hücre kaybına yol açabilir. Bu çalışmalar çeşitli ilaç sınıflarından anestezik ajanları içermektedir. Bu klinik olmayan bulguların klinik önemi henüz belirlenmemiştir (bkz. Bölüm 5.1).
Hayvanlarda yayınlanmış çalışmalar, hafif ve orta dereceli anestezi ile sonuçlanan dozlarda hızlı beyin büyümesi veya sinaptogenez süresi boyunca anestezik ajanların kullanılmasının, gelişen beyinde uzun süreli bilişsel eksikliklerle ilişkilendirilebilecek hücre kaybına neden olduğunu göstermektedir. Bu klinik olmayan bulguların klinik önemi bilinmemektedir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Yardımcı madde bulunmamaktadır.
6.2. Geçimsizlikler
İsofluranın karbon monoksit oluşturmak üzere CO2 absorbanları ile etkileştiği bildirilmiştir. Soluma devrelerinde karbon monoksit oluşma riskini ve karboksihemoglobin seviyelerinin artma ihtimalini en aza indirmek için CO2 absorbanı kurumaya bırakılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.4)
6.3. Raf ömrü
60 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel uyanlar
15 – 30 0C’deki oda sıcaklığında saklayınız. Şişeyi sıkı kapatınız. Klinikte ve hekim kontrolünde kullanılır.
15
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, burgulu kapaklı, boyun kısmında özel kullanıma uygun mor renkli halka bulunan 100 ml renkli cam şişe içerisinde yer alır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Geçerli olduğu takdirde kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik’lerine uygun olarak imha edilmelidir.
Uygulanan anestezik konsantrasyonların hassas olarak kontrol edilebilmesi için, özel olarak izofluran için kalibre edilmiş vaporizatörler kullanılmalıdır.
Bu veya diğer inhalasyon ajanlarının buharının kullanım alanından iyi bir şekilde uzaklaştırılması önerilir.
7. RUHSAT SAHİBİ
ADEKA İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
55020 – İlkadım / SAMSUN
8. RUHSAT NUMARASI
07.05.2002-112/44
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 07.05.2002
Ruhsat yenileme tarihi: 26.08.2011
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
16