HYDROCORT-LIYO 100 MG IM/IV AMPUL
KULLANMA TALİMATI
HYDROCORT-LİYO 100 mg i.m./i.v. enjeksiyon/i.v. infüzyon için liyofilize toz içeren ampul Kas içine ve damar içine uygulanır.
Steril
•Etkin madde: Her bir liyofilize toz içeren ampul 100 mg liyofilize Hidrokortizon’a eşdeğer 133,67 mg Hidrokortizon Sodyum Süksinat içerir.
Çözücü ampul; 2 ml enjeksiyonluk su içerir.
• Yardımcı maddeler: Monobazik Sodyum Fosfat Anhidröz, Dibazik Sodyum Fosfat Anhidröz, Sodyum Klorür, Sodyum Hidroksit.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu kullanma talimatını dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
•Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak size reçetelendirilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. HYDROCORT-LİYOnedir ve ne için kullanılır?
2. HYDROCORT-LİYO’yu kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. HYDROCORT-LİYOnasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. HYDROCORT-LİYO’nun saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. HYDROCORT-LİYOnedir ve ne için kullanılır?
HYDROCORT-LİYO hastanede uzmanlaşmış tıbbi personel tarafından kullanılması gereken bir ilaçtır. HYDROCORT-LİYO 1 adet Renksiz Tip I Cam Ampul ve 2 ml steril enjeksiyonluk su içeren tip I renksiz cam ampulden oluşmaktadır. Her bir ampul etkin madde olarak bir kortikosteroid olan Hidrokortizon sodyum süksinat içerir.
HYDROCORT-LİYO aşağıdaki durumlarda kullanılır;
– Böbrek üstübezlerinizdeki problemlere bağlı olarak vücudunuzun yeterli kortikosteroid üretmemesi durumunda (Primer veya sekonder adrenokortikal yetmezlik),
1
– Crohn hastalığı (bağırsak iltihabı) veya ülseratif kolit (alt bağırsak iltihabı) gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarında,
– Bronşiyal astım ve alerjik reaksiyonlarda
– Mide içeriğinin emilerek boşaltılmasında,
– Stevens-Johnson sendromunda (deride kabarcıklara ve soyulmalara neden olan bir bağışıklık sistemi rahatsızlığı) veya Sistemik lupus eritematoz (Bir bağışıklık sistemi rahatsızlığı olup, deride özellikle yüzde kelebek tarzı kızarıklar),
– Adrenokortikal yetmezliğe sekonder şok tedavisinde veya adrenokortikal yetmezlik (böbrek üstü bezlerinizdeki problemlere bağlı olarak vücudunuzun yeterli kortikosteroid üretmemesi) mevcut olduğunda klasik tedaviye yanıt vermeyen şok’un tedavisinde kullanılır.
2. HYDROCORT-LİYO’yu kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
HYDROCORT-LİYO’yu aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•HYDROCORT-LİYO veya kortikosteroid içeren başka bir ilaç veya bu ilacın bileşenlerinden herhangi birini verdikten sonra alerjik reaksiyona maruz kaldığınızı düşünüyorsanız. Alerjik reaksiyon ciltte kızarıklığa veya kızarmaya, şişmiş yüze, dudaklara ve nefes darlığına sebep olabilir.
•Tedavisi olmayan bir mantar enfeksiyonunuz varsa (pamukçuk gibi),
•Size canlı veya zayıflatılmış aşı uygulanıyorsa veya herhangi bir aşı yaptırmak üzereyseniz.
Yukarıdakilerden herhangi birine sahipseniz, doktorunuzla görüşünüz.
HYDROCORT-LİYO’yu aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Aşağıdaki durumlardan herhangi birine sahipseniz, bu ilacı vermeden önce doktorunuzla veya hemşirenizle konuşunuz. Doktorunuz tedavinizi daha yakından izlemeli, dozunuzu değiştirmeli veya başka bir ilaç vermelidir.
•Travmatik bir beyin hasarı almışsanız veya inme geçiriyorsanız,
•Suçiçeği, kızamık, zona veya herpes iltihabı varsa veya bu rahatsızlıklara sahip kişilerle temasta bulunduysanız ve bu rahatsızlıklara sahip olup olmadığınızı bilmiyorsanız,
•Size şiddetli depresyon veya manik depresyon (bipolar rahatsızlık) tanısı konulduysa. Bu durum HYDROCORT- LİYO gibi ilaçlar alırken önceden geçirilen bir depresyonu ve ailenizin hastalık öyküsünde mevcut olan bu rahatsızlıkları içerir.
•Duygusal bozukluk eğilimleriniz varsa,
•Uykusuzluk ve kişilik değişimi varsa,
•Anormal stres altındaysanız,
•Adrenal yetmezlik geliştirirseniz,
•Şeker hastası iseniz veya ailenizin hastalık öyküsünde şeker hastalığı varsa,
•Cushing hastalığı (kandaki kortizolün yüksek düzeylerinin neden olduğu bir hormon hastalığı) •Epilepsi, nöbet ya da inme varsa,
•Glokom (göz basıncının artması) veya ailenizin hastalık öyküsünde glokom varsa,
•Katarakt
2
•Yakın zamanda kalp krizi geçirdiyseniz,
•Kalp yetmezliği ve enfeksiyonu dahil olmak üzere kalp problemleriniz varsa,
•Hipertansiyon (yüksek kan basıncı) hastası iseniz,
•Vücutta su tutulması,
•Hipotiroidizm (düşük aktif tiroid) denilen bir tiroid rahatsızlığınız varsa,
•Pankreatit (karın ve sırtta ciddi ağrıya neden olan pankreas iltihabı),
•Peritonit (bağırsak ve mide çeperindeki ince tabakanın iltihabı),
•Kaposi sarkomunda (bir çeşit cilt kanseri),
•Böbrek veya karaciğer rahatsızlıkları mevcutsa,
•Geçmişte steroid ilaçlar kullanırken kas problemleri (ağrı ya da güçsüzlük) yaşadıysanız,
•Myastenia gravis (yorgun ve zayıf kaslara neden olan bir durum),
•Osteoporoz (kemik erimesi),
•Feokromositoma (adrenal bez dokusunun nadir bir tümörü. Adrenal bezler böbreklerin üstünde bulunur)
•Deri apsesi varsa,
•Mide ülseri veya diğer ciddi mide veya bağırsak sorunlarınız varsa,
•Tromboflebit-flebit ile sonuçlanan tromboza (kan pıhtılaşması) bağlı damar problemleri (kırmızı, şiş ve hassas toplar damarlar)
•Tüberküloz hastasıysanız veya geçmişte tüberküloz geçirdiyseniz,
Görme bozukluğuna neden olan ve retina yırtılmasına neden olabilen göz içinin (retinanın) arka kısmındaki ışığa duyarlı doku tabakasının altında sıvı formların toplandığı bir göz durumuna (santral seröz korioretinopati) neden olabileceği için kortikosteroidler dikkatli kullanılmalıdır.
Bulanık görme veya başka görme bozuklukları yaşarsanız doktorunuza danışınız.
Kortikosteroidlerin yüksek dozlarda uzun süreli tedavisi, omurganın (epidural lipomatozis) astarında veya dışında anormal miktarda yağ birikmesine neden olabilir.
belirtilerini
maskeleyebileceğinden, enfeksiyon olduğundan şüpheleniyorsanız doktorunuza söyleyiniz.
Bu ilaç, omurilik yoluyla enjeksiyon için önerilmemektedir (intratekal veya epidural). Bu kullanımda bazen ciddi yan etkiler bildirilmiştir.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışın.
HYDROCORT-LİYO’nun yiyecek ve içecek ile kullanılmasıGreyfurt suyu ile birlikte kullanmayınız.
3
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamileyseniz, hamile olabileceğiniz düşünüyorsanız ya da hamile kalmayı planlıyorsanız, bu ilacı kullanmadan önce doktorunuza danışınız, çünkü bebeğinizin gelişimi yavaşlayabilir. Kortikosteroidler plasentadan bebeğe geçebilir bu da düşük doğum ağırlıklı bebekle ilişki bir risktir.
Hamileliği sırasında uzun dönem kortikosteridler ile tedavi edilen annelerden doğan bebeklerde katarakt görülmüştür.
Gerekli olmadıkça hamilelik döneminde kullanılmamalıdır.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Kortikosteroid ilaçlar düşük miktarlarda anne sütüne geçebilir. Bu nedenle emzirme döneminde iseniz mutlaka doktorunuz ile konuşmalısınız.
HYDROCORT-LİYO ile tedavi olurken emzirmeye devam ediyorsanız, bebeğinizin ilaçtan etkilenip etkilenmediğinin anlaşılması için ekstra kontrollere ihtiyaç duyulacaktır.
Araç ve makine kullanımı
Bu ilaç grubunun araç ve makine kullanımına etkisi incelenmemiştir. Bu ilacın kullanımı ile baygınlık, baş dönmesi, dönme hissi veya kendinin ya da çevresinin hareketi) ve kasılmalar (nöbetler) gibi istenmeyen etkiler oluşur. Eğer bu etkilerden biri meydana gelirse, araç veya makine kullanmamanız gerekir.
HYDROCORT-LİYO’nun içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Bu tıbbi ürün her “doz”unda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında “sodyum içermediği kabul edilir”.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız, son zamanlarda kullandınız ise veya kullanma ihtimaliniz var ise lütfen doktora veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
HYDROCORT-LİYO veya diğer ilaçların çalışma şekillerini etkileyebilecek aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız mutlaka doktorunuza bildiriniz:
4
•Asetazolamid– Glokom ve epilepsi tedavisinde kullanılır.
•Aminoglutetemid– Kanser tedavisinde kullanılır.
•Antikoagülanlar– Asenokumarol, fenindion ve varfarin gibi kanı inceltmesi için kullanılan ilaçlar. • Antikolinerjikler – Bazı cerrahi işlemlerde kullanılan nöromüsküler bloke edici ajanlar olarak adlandırılan ilaçlar
•Antikolinesterazlar- Distigmin ve neostigmin gibi bir tür kas güçsüzlüğü hastalığı olan Myastenia gravis’in tedavisinde kullanılırlar.
•Antibiyotikler- Eritromisin, klaritromisin, troleandromisin gibi.
•Antidiyabetikler – Yüksek kan şekeri tedavisinde kullanılan ilaçlar.
•Antiemetik – Aprepitant ve Fosaprepitant gibi bulantı ve kusmayı önlemek için kullanılır.
• Antiviraller – HIV enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılan antiviraller (ritonavir, indinavir gibi) ve farmakokinetik arttırıcılar (kobikistat gibi).
•Aspirin ve non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar (ayrıca NSAİİ olarak adlandırılırlar) hafif ve orta şiddetli ağrılarda kullanılan ibuprofen gibi.
•Barbitüratlar, karbamazepin, fenitoin ve primidon– Epilepsi tedavisinde kullanılırlar.
• Etinilestradiol/ Noretindron – oral kontraseptif.
•Karbenoksolon ve simetidin- Reflü ve hazımsızlık için kullanılırlar.
•Siklosporin- Şiddetli romatoid artrit, sedef hastalığı ve organ veya kemik iliği nakli sonrası durumların tedavisinde kullanılır.
•Digoksin- Kalp yetmezliği ve/veya düzensiz kalp atışı için kullanılır.
•Diltiazem veya mibefradil- Kalp problemleri ve yüksek kan basıncı için kullanılırlar.
•Diüretikler- Bazen idrar söktürücüler olarak da adlandırılırlar.
• İzoniyazid – Bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılır
•Ketokonazol veya itrakonazol- Mantar enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılırlar.
• Östrojen içeren ürünler – Oral kontraseptifler dahil
•Panküronyum veya diğer nöromusküler bloke edici ajanlar- Bazı cerrahi girişimlerde kullanılırlar.
• Potasyum tüketen ajanlar-amfoterisin B, ksantanlar veya beta2 agonistleri (örneğin, astımı tedavi etmek için kullanılan ilaçlar).
•Rifampisin ve rifabutin- Tüberküloz tedavisinde kullanılan antibiyotiklerdir.
• Takrolimus ve siklofosfamid – organın reddedilmesini önlemek için organ nakli sonrası kullanılır. •Aşılar- Herhangi bir aşı olduysanız ya da olacaksanız mutlaka doktorunuza veya hemşirenize söyleyiniz. HYDROCORT-LİYO kullanırken canlı aşılarla aşılanmamalısınız. Diğer aşılar daha az etkili olabilir.
•Greyfurt suyu
Eğer sürekli ilaç kullanıyorsanız,
Şeker hastalığı, yüksek tansiyon veya su tutma (ödem) için tedavi görüyorsanız, doktorunuzun bu rahatsızlıklar için kullandığınız ilaçların dozunu ayarlaması gerekebilir.
Herhangi bir cerrahi işlem yaptırmadan önce, doktorunuza, diş hekiminize veya anestezistinize bu
5
ilaçla tedavi edildiğinizi söyleyiniz.
Doktorunuz veya hastaneniz tarafından yapılacak bir test yaptırmanız gerekiyorsa, doktora veya hemşireye HYDROCORT-LİYO ile tedavi edildiğinizi söylemeniz önemlidir. Bu ilaç bazı testlerin sonuçlarını etkileyebilir.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandıysanız lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. HYDROCORT-LİYOnasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Steroid kartları
Steroid tedavi kartını her zaman yanınızda bulundurunuz. Doktor veya eczacınızın ne kadar süreyle steroid tedavisi göreceğinizi ve uygulanacak dozu da içeren ilaçla ilgili detayları kartınıza yazdığından emin olunuz.
HYDROCORT-LİYO’yu kullanırken ve son enjeksiyondan 3 ay sonrasına kadar size tedavi uygulayan kişilere (doktor, hemşire veya diş hekimi gibi) kartınızı gösteriniz.
Herhangi bir nedenle hastaneye gitmeniz gerektiğinde doktorunuza veya hemşirenize HYDROCORT-LİYO kullandığınızı söyleyiniz. Ayrıca bir kaza ya da bilinç kaybı esnasında sağlık personelinin steroid kullandığınızı anlaması için uyarı bilekliği veya kolye (medic-alert) takabilirsiniz.
Uygulama yolu ve metodu:
Doktorunuz tedavi edilen duruma ve ciddiyetine bağlı olarak; enjeksiyon bölgesini, ne kadar ilaç uygulanacağını, ne kadar enjeksiyon yapılacağını belirleyecektir. Semptomlarınızın etkili bir biçimde düzeltilmesi için doktorunuz size en az dozu olası en kısa sürede enjekte edecektir.
Değişik yaş grupları:
Yetişkinlerde kullanımı:
HYDROCORT-LİYO damar içine (intravenöz) veya kas içine (intramusküler) uygulanır. Özellikle acil durumlarda ilk doz damar içine verilir.
1 ila 10 dakikalık periyotlar boyunca yavaş yavaş uygulanır. Durumunuza göre gerekirse bir tekrar doz 2 ile 6 saat arasında verilebilir. Yüksek dozlar sadece 2-3 gün kullanılmalıdır.
olarak
uygulanacaksa (pompa veya damla kullanılarak) daha sonra başka uygun bir sıvı ile karıştırılmalıdır. Başka ilaçlar ile karıştırılmamalıdır.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlılar için doz ayarlaması yetişkinlerinki ile aynıdır. Bununla birlikte doktorunuz ilacın size nasıl etki ettiğini kontrol etmek için yakın klinik gözlem isteyebilir.
6
Çocuklarda kullanımı:
Kortikosteroidler çocukların büyümesinde yavaşlamaya neden olabilir. Bu nedenle doktorunuz çocuğunuz için etkili olacak en düşük dozda (günde 25 mg’dan düşük dozda olmamalı) reçete edecektir.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği:
HYDROCORT-LİYO böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
HYDROCORT-LİYO karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Eğer HYDROCORT-LİYO’nun etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden fazla HYDROCORT-LİYO kullandıysanız
HYDROCORT-LİYO hastane ortamında doktorunuz tarafından uygulanacaktır. Eğer bu ilaçtan çok fazla enjeksiyon yapıldığını düşünüyorsanız hemen doktorunuzla konuşunuz.
Uygulanması gerekenden fazla HYDROCORT-LİYO kullanıldığını düşünüyorsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
HYDROCORT-LİYO kullanmayı unutursanız
Geçerli değildir.
Bu ilacın kullanımıyla ilgili sorularınız olursa, doktorunuza sorunuz.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
HYDROCORT-LİYO ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler Tedavinin sonlandırılma zamanını doktorunuz belirleyecektir.
Aşağıdaki durumlarda tedavinin yavaşça sonlandırılması gerekir;
• 3 haftadan fazla 160 mg ve üstü HYDROCORT-LİYO aldıysanız
• 3 hafta veya daha az süre bile olsa yüksek doz HYDROCORT-LİYO (günde 32 mg’dan fazla-0.8 ml) aldıysanız
• Hali hazırda geçmiş yıl içinde kortikosteroid tabletleri veya enjeksiyonları tedavisi aldıysanız • Bu tedaviye başlamadan önce adrenal bezleriniz ile ilgili bir problem (adrenokortikoid yetmezlik) yaşadıysanız
Bırakma semptomlarını önlemek için bu ilacı yavaş yavaş bırakmalısınız. Bu semptomlar; deri kaşıntısı, ateş, kas ve eklem ağrıları, burun akıntısı, nemli gözler, terleme ve kilo kaybını içerebilir.
7
Eğer bu ilacın dozunun azaltılması ile semptomlarınız tekrarlarsa veya kötüleşirse, acilen doktorunuza bildiriniz.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, HYDROCORT-LİYO’nun içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. Doktorunuz bu ilacı size, eğer gerektiği şekilde tedavi edilmezse ciddileşebilecek durumlar için verecektir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:
Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir.
Seyrek: 1000 hastanın birinden az, fakat 10000 hastanın birinden fazla görülebilir. Çok seyrek: 10000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
HYDROCORT-LİYO gibi ilaçlar (steroitler) aniden kesilmemelidir. Aşağıdakilerden biri olursa, HYDROCORT-LİYO kullanmayı durdurmayınız fakat DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz. İlacın kesilip kesilmeyeceğine doktorunuz karar verecektir:
• Deri döküntüsü, yüzde şişme veya hırıltı ve nefes almada güçlük gibi aşırı duyarlılık ve alerjik reaksiyonlar. Bu tip yan etkiler seyrek görülür ancak ciddi olabilir.
• Ani gelişen pankreas iltihabı (akut pankreatit). Muhtemelen kusma, şok ve bilinç kaybı ile birlikte sırtınıza doğru ilerleyen mide ağrısı şeklinde belirtiler gösterir.
• Ülser veya kanamalı ülser. Sırtınıza doğru yayılabilen ciddi mide ağrısı, kanamaya bağlı, siyaha yakın dışkı ve /veya kan kusma şeklinde belirtileri vardır.
• Enfeksiyon. Bu ilaç bazı enfeksiyonların belirtilerini değiştirebilir veya enfeksiyonu gizleyebilir. Sizin enfeksiyonlara karşı dayanıklılığınızı düşürebilir. Bu nedenle enfeksiyonları erken tespit etmek zorlaşır. Artan ateş ve kendini iyi hissetmeme gibi belirtiler gösterebilirsiniz. Geçmişte verem geçirdiyseniz yeniden alevlenebilir ve öksürükte kan bulunması ve göğüs ağrısı belirtileri vardır. Bu ilaç ayrıca daha ciddi enfeksiyonların oluşumuna neden olabilir.
• Akciğerde kan pıhtısı (pulmoner emboli). Belirtileri ani keskin göğüs ağrısı, nefessizlik ve öksürükte kan bulunmasıdır.
• Çocuklarda kafatası içerisindeki basıncın artması (psödotümör serebri). Baş ağrısı, kusma, enerji eksikliği ve sersemlik şeklinde belirtileri vardır. Bu yan etki genellikle ilacın kullanılmasının bırakılmasının ardından ortaya çıkar.
• Toplardamarların iltihabına bağlı kan pıhtısı oluşumu (tromboflebit). Ağrılı şişlik, kırmızı hassas damarlar şeklinde belirtileri vardır.
8
Aşağıdakilerden herhangi birini veya bu kullanma talimatında yer almayan farklı bir etki fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz:
Yan etkilerin sıklığı bilinmemektedir. Sıklık, mevcut verilerden tahmin edilemiyor.
Kan, kalp ve dolaşım
• Kalbin pompalamasıyla ilgili problemler (kalp yetmezliği), bileklerde şişme, nefes almada zorluk ve çarpıntı veya düzensiz kalp atışı veya çok hızlı veya yavaş nabız gibi belirtilere neden olan kalp problemleri
• Beyaz kan hücresi (Lökosit) sayısında artış.
• Düşük kan basıncı
Vücut suyu ve tuzları
• Vücuttaki su ve tuz miktarındaki artış nedeniyle oluşan yüksek kan basıncı ve şişlik
• Vücuttaki potasyum kaybı nedeni ile kramp ve spazm. Seyrek olarak konjestif kalp yetmezliği adı verilen vücudun kanı düzgün pompalayamaması durumu oluşabilir.
• El ve ayaklarda (örn. ayak bileği) şişlik
Sindirim sistemi
• Bulantı (hasta hissetme) veya kusma (hasta olma), halsizlik
• Ülser veya boğazda birikinti (yutmada zorluk)
• Hazımsızlık
• Midede şişkinlik
• Özellikle yüksek doz kortikostereoid uygulandığında kalıcı hıçkırık • Karın ağrısı
• İshal
Kulaklar
• Baş dönmesi veya dönme hissi (Vertigo)
Gözler
• Göz içi basıncının artışı (Glokom adı verilen bu rahatsızlık gözlerde ağrı ve baş ağrısına neden olabilir).
• Göz sinirlerinde şişme (görme bozukluğuna neden olan papila ödeme adı verilen bir duruma neden olabilir)
• Göz sinirlerinde hasar ve göze perde inmesi (katarakt)
• Gözün kornea kısmının veya beyaz kısmının (sklera) incelmesi
• Gözde viral veya mantar enfeksiyonlarında kötüleşme
• Göz küresinin anormal şekilde dışarı çıkması (ekzoftalmi)
• Bulanık veya çift görme.
•Görme bozukluğuna neden olan ve retinanın yırtılmasına neden olabilen göz içinin (retina)
9
arkasındaki ışığa duyarlı doku tabakasının altında sıvı formunun toplandığı göz durumu (santral seröz korioretinopati),
Genel bozukluklar
• Yorgun hissetme ya da keyifsizlik
• Enjeksiyon bölgesinde reaksiyon
Hormonlar ve metabolik sistem
•Bebek, çocuk ve ergenlerde kalıcı olabilen büyüme geriliği
•Kadınlarda adet döneminde düzensizlik veya adet görememe
•Yüzün yuvarlak ve ay görünümünü alması (Cushingoid yüzler)
•İştah ve kilo artışı
•Şeker hastalığı veya mevcut şeker hastalığında kötüleşme
•Uzun tedaviler, kanınızdaki bazı hormonların miktarının azalmasını tetikleyerek kan basıncınızın düşmesine ve sersemlik haline neden olabilir. Bu durum birkaç ay sürebilir.
•Kanda üre artışı
•Ateş, burun akıntısı, baş ağrısı, cildin soyulması, yorgunluk, eklem ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı ve düşük kan basıncına benzer belirtiler içeren “yoksunluk sendromu”
•Vücudunuzda enzim adı verilen ve sindirime yardımcı olan bazı kimyasal maddeler (alanin transaminaz, aspartat transaminaz ve alkalen fosfataz) kortikosteroid tedavisi ile kanınızda artabilir. Genellikle ufak olan bu artış, ilacın kanınızdan tamamen temizlenmesinin ardından normale döner. Bu artış sizde herhangi bir belirti vermez. Ancak kan testi yaptırdığınızda ortaya çıkar.
•Kandaki anormal yağ (örn. kolesterol) düzeyleri
•Vücutta anormal yağ depolanması
Bağışıklık sistemi
•Enfeksiyonlara karşı duyarlılıkta artma, verem gibi hastalıklar için yapılan deri testlerinde yanlış sonuçlar almaya neden olabilir.
Kaslar ve kemikler
•Kaslarda güçsüzlük ve kas kaybı
•Kemik kırıkları
•Kırılgan kemikler (kemiklerin kolayca kırılması)
•Zayıf kan akışı yüzünden kemik yoğunluğunda azalma ve bunun yol açabileceği kalça ağrısı •Ağrı ve/veya şişkinliğin eşlik ettiği, tendonlarda yırtılma
•Kas krampları veya kas spazmı
•Kas ağrısı
Sinir ve duygu durum sorunları
HYDROCORT- LİYO dahil steroidler ciddi zihinsel sağlık sorunlarına neden olabilir. Bunlar hem yetişkinlerde hem de çocuklarda yaygındır. HYDROCORT- LİYO gibi ilaçları alan her 100 kişiden
10
5’ini etkileyebilirler.
•İntihar düşüncesi, depresyon (ruhsal çöküntü)
•Kendini çok iyi hissetme durumu, ya da iniş çıkışlarla seyreden ruhsal durumda değişkenlik •Endişe, uyku sorunları, düşünmede zorluk veya kafa karışıklığı, hafıza kaybı
•Gerçekte olmayan şeyler hissetme, görme, duyma, garip korkular ve düşüncelere sahip olma, normal davranışlardan farklı davranış sergileme veya yalnız hissetmek
•Diğer sinir sistemi hastalıkları (nefes alma problemleri, zihin karışıklığı, baş dönmesi, rehavet, nefes almada güçlük, sinirlilik, soğuğa karşı duyarlılığın artması, sıcak basması, hissizlik, kulak çınlaması, bilinçsizlik)
•Omurganın astarında veya dışında anormal miktarda yağ birikmesi (epidural lipomatoz).
•Baş ağrısı
Ruhsal problemler
HYDROCORT- LİYO gibi steroidler kullanılırken ruhsal sağlık problemleri oluşabilir.
•Bu hastalıklar ciddi olabilir.
•Bu hastalıklar genellikle ilaca başlanmasını takiben birkaç gün veya hafta içinde başlar.
•Bu hastalıkların yüksek doz kullanımında oluşması daha muhtemeldir.
•Doz azaltıldığında veya ilaç kullanımı kesildiğinde bu problemlerin çoğu yok olur. Ancak bu problemler oluşursa, tedavi edilmeleri gerekebilir.
Eğer siz (veya bu ilacı kullanan birisi) bu ruhsal problemlerin herhangi bir belirtisini gösterirseniz doktorunuzla konuşunuz. Eğer depresyonda iseniz veya intihar düşüncesi varsa bu özellikle önemlidir.
Birkaç vakada bu ruhsal problemler, doz azaltıldığında veya ilaç kullanımı kesildiğinde oluşmuştur.
Eğer bu ilacın kullanımı ile ilgili başka sorularınız varsa, doktorunuza veya hemşirenize sorunuz.
Deri
• Özellikle enjeksiyon yerinde apse
• Sivilce
• Yaraların geç iyileşmesi
• Deride çatlaklar ile birlikte derinin incelmesi
• Çatlaklar (deri çizgileri)
• Berelenme
• Deride küçük mor/ kırmızı lekeler
• Deride koyu veya açık lekelenmeler, deri renginde olağandışı değişikliklerde artış • Vücut ve yüz tüylerinde aşırı büyüme
•Kızarıklık, kaşıntı, kurdeşen
•Artan terleme
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
11
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda, hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonunu tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. HYDROCORT-LİYO’nun saklanması
HYDROCORT-LİYO’ u çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25ºC altındaki oda sıcaklığında ve ışıktan koruyarak saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız. Son kullanma tarihi o ayın son gününü ifade eder.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra HYDROCORT-LİYO’yu kullanmayınız.
Enjeksiyonluk su karıştırılmış olan ilaç hemen kullanılmalıdır. Kullanılmayan çözelti güvenli bir şekilde atılmalıdır.
Çözelti kullanılmadan önce partikül içerip içermediği ve renk değişimi açısından doktorunuz tarafından kontrol edilecektir.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz HYDROCORT-LİYO’yu kullanmayınız. Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi: KOÇAK FARMA İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Mahmutbey Mah. 2477. Sok. No:23
Bağcılar / İSTANBUL
Üretim yeri: KOÇAK FARMA İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi
Karaağaç Mah. 11. Sok. No:5
Kapaklı / TEKİRDAĞ
Bu kullanma talimatı ../../.. tarihinde onaylanmıştır.
12
✄——————————————————————————————————–
HYDROCORT-LİYO’YU UYGULAYACAK OLAN KİŞİ İÇİN BİLGİ
Pozoloji /Uygulama sıklığı ve süresi:
HYDROCORT-LİYO, intravenöz enjeksiyon, intravenöz infüzyon veya intramüsküler enjeksiyonla uygulanabilir. İntravenöz enjeksiyon acil durumlarda ilk tercih edilen yoldur. Acil periyodu takiben, uzun- bir etki yaratmak amacıyla enjeksiyonluk veya oral preparat verilmesine dikkat edilmelidir.
Genellikle durumun şiddetine bağlı olarak 1-10 dakikalık bir süre içinde intravenöz enjeksiyonla uygulanan doz, 100 mg- 500 mg arasında değişmektedir. Bu doz hastanın yanıtı ve klinik durumuna göre 2, 4 veya 6 saat aralıklarla tekrar edilebilir.
Genel olarak yüksek dozlu kortikosteroid tedavisine sadece hastanın durumu stabilize oluncaya kadar devam edilmelidir ve bu süre genellikle 48-72 saati geçmemelidir.
48-72 saatten fazla hidrokortizonla tedaviye devam edilirse hipernatremi oluşabilir, bu nedenle HYDROCORT-LİYO yerine çok az veya hiç sodyum retansiyonu oluşturmayan metil prednizolon sodyum süksinat gibi bir kortikosteroid tercih edilmelidir.
Hidrokortizonun yüksek dozuyla ilişkili yan etkiler bulunmasına rağmen, kısa süreli kortikosteroid tedavisinde de nadiren peptik ülser oluşabilir. Profilaktik antiasit tedavisi etkili olabilir.
Kortikosteroid tedavisinden sonra aşırı strese maruz kalan hastalar adrenokortikal yetmezlik semptomları ve belirtileri için yakından takip edilmelidir.
Kortikosteroid tedavisi, geleneksel tedavinin yerine geçmez.
Karaciğer hastalığı olan hastalarda, hastalığın etkileri artmış olabilir bu nedenle düşük doz düşünülebilir.
Yaşlı hastalar:
HYDROCORT-LİYO, öncelikle akut kısa süreli koşullarda kullanılır. Yaşlılarda dozajda bir değişiklik olduğunu bildiren hiçbir bilgi yoktur. Bununla birlikte, yaşlı hastaların tedavisi, hastalarda kortikosteroidlerin ortak yan etkilerinin daha ciddi sonuçları olduğunu ve yakın klinik denetimin gerekli olduğunu göz önünde bulundurarak planlanmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Doz, bebekler ve çocuklar için azaltılabilirken, hastanın durumunun ve tepkisinin ciddiyetine ve yaş veya vücut ağırlığına göre daha fazla uygulanabilir, ancak günlük 25 mg’dan az olmamalıdır. Bu ilaç intratekal veya epidural kullanım için önerilmez.
Uygulama şekli:
HYDROCORT-LİYO, intravenöz enjeksiyon, intravenöz infüzyon veya intramüsküler enjeksiyonla uygulanabilir.
13
Ürünün seyreltilmesine ilişkin talimatlar:
• İntravenöz veya intramüsküler aseptik enjeksiyonluk çözeltiyi hazırlamak için bir flakon içeriğine en fazla 2 ml steril enjeksiyonluk su (çözücü ampul içeriği) ilave edilir, çalkalanır ve kullanmak için şırıngaya çekilir.
• İntravenöz infüzyon için; önce flakona en fazla 2 ml steril enjeksiyonluk su ilave edilir, çalkalanarak liyofilize toz çözülür, bu çözelti 100-1000ml (en az 100ml), su içinde %5 dekstroz (Eğer hastada sodyum kısıtlaması yoksa izotonik sodyum klorür solüsyonu veya izotonik sodyum klorür solüsyonu içinde %5 dekstroz) içine ilave edilir.
Belirtilen şekilde sulandırıldığında çözeltinin pH’sı 7.0-8.0’dir.
Raf ömrü
24 ay.
Ampul içeriği çözücüsü (enjeksiyonluk su) ile sulandırıldıktan sonra, hemen kullanılmalıdır, kullanılmayan kısım atılmalıdır.
Saklamaya yönelik özel uyarılar
25 ° C altındaki oda sıcaklığında ambalajında saklayınız.
İntravenöz infüzyon çözeltisi ile seyreltildikten sonra ürün hemen kullanılmalıdır ancak hemen kullanılamıyorsa, sulu çözelti buzdolabında (2°C-8°C arasında) 4 saat stabildir.
Kısa Ürün Bilgisi’nde yer alan “Bölüm 4.2 Kullanım Şekli ve Dozu” kısmında belirtilenlerden başka seyrelticiler tavsiye edilmez. Sulandırılan ampul içeriği kullanılmadan önce partiküler madde ve renk değişikliği açısından gözle kontrol edilmelidir.
14
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
HYDROCORT-LİYO 100 mg i.m./i.v. enjeksiyon/i.v. infüzyon için liyofilize toz içeren ampul Steril
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her bir ampul 100 mg Hidrokortizon’a eşdeğer 133,67 mg Hidrokortizon sodyum süksinat içerir. Çözücü ampul; 2 ml enjeksiyonluk su içerir.
Yardımcı maddeler:
Monobazik Sodyum Fosfat Anhidröz 0,8 mg Dibazik Sodyum Fosfat Anhidröz 8,73 mg Sodyum Klorür 2 mg Sodyum Hidroksit 12 mg Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyon için liyofilize ampul
Beyaza yakın krem renkli liyofilize toz.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
HYDROCORT-LİYO hızlı ve yoğun kortikosteroid etkisinin gerekli olduğu aşağıdaki durumlarda kullanılır:
Endokrin hastalıkları:Primer veya sekonder adrenokortikal yetmezlik,
Kolajen doku hastalıkları:Sistemik lupus eritematozus,
Deri hastalıkları:Şiddetli eritema multiforme (Stevens-Johnson sendromu),
Alerjik reaksiyonlar:Bronşiyal astım, anaflaktik reaksiyonlar,
Sindirim sistemi hastalıkları:Ülseratif kolit, Crohn hastalığı,
Solunum sistemi hastalıkları: Mide içeriğinin aspirasyonu,
Tıbbi acil durumlar: Adrenokortikal yetmezliğe sekonder şok tedavisinde veya adrenokortikal yetmezlik mevcut olduğunda konvansiyonel tedaviye yanıt vermeyen şok’un tedavisinde kullanılır.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:
HYDROCORT-LİYO, intravenöz enjeksiyon, intravenöz infüzyon veya intramüsküler enjeksiyonla uygulanabilir. İntravenöz enjeksiyon acil durumlarda ilk tercih edilen yoldur. İlk acil periyodu takiben, uzun bir etki yaratmak amacıyla enjeksiyonluk veya oral preparat verilmesine dikkat edilmelidir. Genellikle durumun şiddetine bağlı olarak 1-10 dakikalık bir süre içinde intravenöz enjeksiyonla
1
uygulanan doz, 100 mg- 500 mg arasında değişmektedir. Bu doz hastanın yanıtı ve klinik durumuna göre 2, 4 veya 6 saat aralıklarla tekrar edilebilir.
Genel olarak yüksek dozlu kortikosteroid tedavisine sadece hastanın durumu stabilize oluncaya kadar devam edilmelidir ve bu süre genellikle 48-72 saati geçmemelidir.
HYDROCORT-LİYO ile 48-72 saatten fazla tedaviye devam edilirse hipernatremi oluşabilir, bu nedenle HYDROCORT-LİYO yerine çok az veya hiç sodyum retansiyonu oluşturmayan metil prednizolon sodyum süksinat gibi bir kortikosteroid tercih edilmelidir.
HYDROCORT-LİYO’un yüksek dozuyla ilişkili yan etkiler bulunmasına rağmen, kısa süreli kortikosteroid tedavisinde de nadiren peptik ülser oluşabilir. Profilaktik antiasit tedavisi etkili olabilir. Kortikosteroid tedavisinden sonra aşırı strese maruz kalan hastalar adrenokortikal yetmezlik semptomları ve belirtileri için yakından takip edilmelidir. Kortikosteroid tedavisi konvansiyonel tedavinin yerine geçmez.
Uygulama şekli:
HYDROCORT-LİYO, intravenöz enjeksiyon, intravenöz infüzyon veya intramüsküler enjeksiyonla uygulanabilir.
Ürünün seyreltilmesine ilişkin talimatlar:
• İntravenöz veya intramüsküler aseptik enjeksiyonluk çözeltiyi hazırlamak için bir flakon içeriğine en fazla 2 ml steril enjeksiyonluk su (çözücü ampul içeriği) ilave edilir, çalkalanır ve kullanmak için şırıngaya çekilir.
• İntravenöz infüzyon için; önce flakona en fazla 2 ml steril enjeksiyonluk su ilave edilir, çalkalanarak liyofilize toz çözülür, bu çözelti 100-1000 ml (en az 100 ml), su içinde %5 dekstroz (Eğer hastada sodyum kısıtlaması yoksa izotonik sodyum klorür solüsyonu veya izotonik sodyum klorür solüsyonu içinde %5 dekstroz) içine ilave edilir.
Belirtilen şekilde sulandırıldığında çözeltinin pH’sı 7.0- 8.0’dir.
Bu ilaç intratekal veya epidural kullanım için önerilmez.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Karaciğer yetmezliği:
Ciddi karaciğer rahatsızlığı bulunan hastalarda doz azaltılmalıdır. Sistemik olarak kullanıldığında dozun hastadaki karaciğer bozukluğunun derecesine göre ayarlanması gerekir. Karaciğer hastalığı olan hastalarda, etki artışı olabilir (Bkz. Bölüm 4.4) ve düşük doz düşünülebilir. Bu durum için kantitatif doz önerileri bulunmamaktadır.
Böbrek yetmezliği:
HYDROCORT-LİYO böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
2
Geriyatrik popülasyon:
HYDROCORT-LİYO öncelikle akut olarak, küçük dozlarda ve mümkün olan en kısa süre ile kullanılmalıdır.
Yaşlılarda dozda bir değişiklik yapılmasını gerektirecek bir bilgi yoktur. Ancak, yaşlılarda kortikosteroidlerin yaygın yan etkilerinin daha ciddi sonuçlar doğurabileceği göz önünde bulundurularak yaşlı hastaların tedavisi planlanmalı ve yakın klinik gözetim yapılmalıdır. (Bkz.
Bölüm 4.4)
Pediyatrik popülasyon:
Bebekler ve çocuklar için doz azaltılabilir, doz daha çok durumun ciddiyetine, hastanın verdiği cevaba, yaşına veya vücut ağırlığına bağlıdır, ancak günlük doz 25 mg’dan az olmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).
4.3 Kontrendikasyonlar
HYDROCORT-LİYO aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
– Hidrokortizona veya formülasyonunda bulunan herhangi bir bileşene (Bkz. Bölüm 6.1) karşı bilinen aşırı duyarlılığı olanlarda,
– Spesifik anti- infektif tedavisi olmayan sistemik mantar enfeksiyonlarında,
İmmunosupresif dozda kortikosteroid alan hastalarda canlı veya zayıflatılmış canlı aşıların uygulanması kontrendikedir.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Uyarılar ve Önlemler:
Kullanma talimatını hastanın okuması sağlanmalıdır.
En kısa sürede en düşük etkili doz kullanımı ile istenmeyen etkiler minimuma indirilebilir. Hastalığın aktivitesine karşı uygun dozu titre etmek için hastanın sık sık incelenmesi gereklidir (Bkz. Bölüm 4.2.).
Uzun süreli tedavi sırasında adrenal kortikal atrofi gelişir ve tedavi kesildikten sonra aylarca sürebilir. 3 haftadan daha fazla sürede sistemik kortikosteroidin fizyolojik dozundan (yaklaşık 30 mg hidrokortizon) daha fazlasını almış hastalarda ilacın geri çekilmesi ani olmamalıdır. Doz azaltılmasının nasıl uygulanacağı, büyük ölçüde sistemik kortikosteroid dozunun düşürülmesi sonucunda hastalığın tekrar nüksedip nüksetmemesine dayanır.
Hastalık aktivitesinin klinik değerlendirmesi, ilacın geri çekilmesi esnasında gerekli olabilir. Eğer kortikosterodin geri çekilmesinde hastalığın nüksetme ihtimali yoksa, fakat HPA baskılanması hakkında belirsizlik varsa, sistemik kortikosteroidin dozu hızla fizyolojik doza azaltılabilir. Hidrokortizonun 30 mg olan bir günlük dozuna ulaşıldığında, doz azalımı HPA- ekseninin telafisine izin vermek için yavaş olmalıdır.
3
3 haftaya kadar devam eden sistemik kortikosteroid tedavisinin birdenbire kesilmesi, eğer hastalığın nüks olasılığı yoksa uygundur. 3 hafta süreyle 160 mg’a kadar hidrokortizon dozlarının birdenbire kesilmesinin, hastaların büyük çoğunluğunda klinik olarak anlamlı HPA-ekseni supresyonuna yol açması olası değildir.
Aşağıdaki hasta gruplarında, 3 hafta veya daha az süreli kürlerden sonra dahi sistemik kortikosteroid tedavisinin kademeli olarak geri çekilmesi gerektiği dikkate alınmalıdır:
• Sistemik kortikosteroidlerin tekrarlanan kürlerini özellikle 3 haftadan fazla almış hastalar,
• Uzun süreli tedavinin (aylar veya yıllarca) kesilmesinden sonra bir yıl içinde kısa bir kür reçete edildiğinde,
• Eksojen kortikosteroid tedavisinden başka, adrenokortikal yetmezliği olabilen hastalar,
• 160 mg hidrokortizondan daha fazla sistemik kortikosteroid dozunu alan hastalar,
• Akşamları tekrarlayan dozları alan hastalar.
Hastalar, riskin en aza indirilmesi için gereken önlemlerin alınması konusunda, hekimin, ilacın dozunun ayrıntılı bilgisini ve tedavinin süresi hakkında bilgi veren “Steroid Tedavisi’ kartları taşımalıdır.
İmunosupresan etkiler/Enfeksiyonlara karşı artmış duyarlılık
Kortikosteroidler enfeksiyon belirtilerini maskeleyebilir ve bunların kullanımı sırasında yeni enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. Enflamatuvar yanıtın baskılanmasını ve bağışıklık fonksiyonunu, mantar, viral ve bakteriyel enfeksiyonlara yatkınlığı ve onların şiddetini artırır. Klinik görünüm genellikle atipik olabilir ve tanımlanmasından önce ileri bir safhaya ulaşmış olabilir.
Canlı veya canlı, zayıflatılmış aşıların uygulanması, immünosüpresif dozda kortikosteroid alan hastalarda kontrendikedir. Öldürülmüş veya inaktive edilmiş aşılar, immünosüpresif dozda kortikosteroid alan hastalara uygulanabilir; ancak, bu aşılara verilen cevabı azaltabilir. İmmün baskılayıcı olmayan kortikosteroid dozu alan hastalarda belirtilen immünizasyon prosedürleri yapılabilir.
Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanan kişiler, enfeksiyonlara karşı sağlıklı bireylerden daha hassastır. Örneğin suçiçeği ve kızamık, bağışıklık sistemi olmayan çocuklarda veya kortikosteroidler üzerinde yetişkinlerde daha ciddi veya hatta ölümcül seyredebilir.Normalde hafif bir hastalık olmasına karşın, bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda ölümcül olabileceğinden suçiçeği ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Suçiçeği ile ilgili kesin bir öyküsü olmayan hastalara (ya da çocukların ebeveynlerine), suçiçeği veya zona geçirenlerle yakın kişisel teması önlemek ve maruz kalma halinde ise acil tıbbi müdahale için başvuruda bulunmalarının gerektiği konusunda uyarıda bulunulmalıdır. Varicella/zoster immunoglobin (VZIG) ile pasif bağışıklık, sistemik kortikosteroid alan veya önceki 3 ay içinde kullanmış olan bağışıklığı olmayan hastalarda gereklidir; suçiçeğine maruz kalınan 10 gün içerisinde uygulanmalıdır. Eğer suçiçeği tanısı doğrulanırsa, hastalığın özel bakımı ve acil tedavisi garanti edilmelidir. Kortikosteroidler kesilmemelidir ve doz arttırılması gerekebilir.
4
Kızamığa maruz kalmadan kaçınılmalıdır. Maruziyet oluşması durumunda, derhal tıbbi yardım alınmalıdır. Normal intramüsküler immünoglobulin ile profilaksi (önlem) gerekli olabilir.
HYDROCORT-LİYO’un aktif tüberküloz da kullanımı sınırlı olmalıdır. Kortrikosteroid, fulminan veya dissemine tüberküloz gibi durumlarda hastalığın yönetimi için uygun anti tüberküloz tedavisi ile birlikte kullanılmıştır. Eğer kortikosteroidler Latent tüberkülozlu veya tüberkülin reaktivitesi olan hastalarda endike ise hastalığın reaktivasyonu olabileceğinden yakın gözlem gereklidir. Uzun süreli kortikosteroid tedavisi esnasında, bu hastalara kemoprofilaksi yapılmalıdır.
Allerjik reaksiyonlar meydana gelebilir. Parenteral HYDROCORT-LİYO tedavisi sonrasında nadiren cilt reaksiyonları ve anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar bildirilmiştir. İlacıkullanan doktorlar böyle bir olasılık için hazırlıklı olmalıdırlar. Özellikle hastanın ilaç alerjisi varsa, uygulamadan önce uygun önleyici tedbirler alınmalıdır.
Digoksin gibi kardiyoaktif ilaçlar alan hastalar da steroidin indüklediği elektrolit bozuklukları/ potasyum kaybı olabileceğinden dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).
Tedavi takibinin kesilmesinden sonra geri dönüşümlü olabilecek hepatobiliyer bozukluklar bildirilmiştir. Karaciğer hastalarında hidrokortizonun metabolizması ve eliminasyonu önemli ölçüde azaldığından, hidrokortizonun etkisi bu hastalarda artabilir.
Oküler etkiler:
Kortikosteroidler, oküler herpes simpleks’i olan hastalarda korneal perforasyon korkusu nedeniyle dikkatli kullanılmalıdır.
Uzun süre kortikosteroid kullanımı posterior subkapsüler kataraktlar ve nükleer kataraktlar (özellikle çocuklarda), egzoftalmi veya artmış göz içi basıncına neden olabilir, bu da optik sinirlerde olası hasara yol açabilecek glokom ile sonuçlanabilir. Gözde sekonder mantar ve viral enfeksiyonlarının oluşumu, glukokortikoid alan hastalarda ayrıca artabilir.
Sistemik ve topikal kortikosteroid kullanımı ile görme bozukluğu rapor edilebilir. Eğer bir hasta bulanık görme veya başka görme bozuklukları gibi semptomlar gösterirse, hasta katarakt, glokom veya kullanımdan sonra bildirilen santral seröz korioretinopati gibi nadir görülen hastalıkları içerebilecek olası nedenlerin değerlendirilmesi için bir göz doktoruna başvurmalıdır. Santral seröz koryoretinopati, retina yırtılmasına yol açabilir.
İntratekal / epidural uygulama yollarıyla ilişkili olarak ciddi tıbbi olaylar bildirilmiştir. Kortikosteroid kullanan hastalarda, tipik olarak yüksek dozlarda uzun süreli kullanımda epidural lipomatoz rapor edilmiştir.
Venöz tromboemboliyi içeren trombozun kortikosteroidlerle oluştuğu bildirilmiştir. Sonuç olarak, kortikosteroidler, tromboembolik bozukluklara yatkın veya ön planda olan hastalarda dikkatli
5
kullanılmalıdır.
Septik şokta kortikosteroidlerin rolü hem yararlı hem de zararlı etkileri bildiren erken çalışmalarla belirlenmelidir. Daha yakın zamanlarda, tamamlayıcı kortikosteroidlerin, adrenal yetmezlik gösteren septik şoklu hastalarda yararlı olduğu öne sürülmüştür. Ancak septik şokta rutin kullanımları önerilmez. Kısa süreli, yüksek doz kortikosteroidlerin sistematik bir incelemesi, kullanımını desteklememiştir. Bununla birlikte, meta-analizler ve bir inceleme, daha uzun süreli (5-11 gün) düşük doz kortikosteroidlerin, özellikle vazopressör bağımlı septik şoklu hastalarda ölüm oranını azaltabileceğini göstermektedir.
Endokrin etkileri:
Olağandışı strese maruz kalan kortikosteroid tedavisi alan hastalarda, stresli durumdan önce, sırasında ve sonrasında hızlı etkili kortikosteroid dozunun arttığı belirtilmektedir. Uzun süreler boyunca uygulanan farmakolojik kortikosteroid dozu, hipotalamik-hipofiz-adrenal (HPA) supresyona (sekonder adrenokortikal yetmezlik) neden olabilir. Oluşan adrenokortikal yetmezliğin derecesi ve süresi hastalar arasında değişkendir ve doz, sıklık, uygulama süresi ve glukokortikoid tedavisinin süresine bağlıdır. Ek olarak, glukokortikoidler aniden çekildiğinde ölümcül sonuçlara yol açan akut adrenal yetmezlik oluşabilir. Bu nedenle ilaca bağlı ikincil adrenokortikal yetmezlik, dozajın kademeli olarak azaltılmasıyla en aza indirilebilir. Bu tür göreceli yetersizlik, tedavinin kesilmesinden sonra aylarca sürebilir; bu nedenle, bu dönemde meydana gelen herhangi bir stres durumunda, hormon tedavisi yeniden başlatılmalıdır. Adrenokortikal yetmezlikle ilişkili olmayan bir steroid “yoksunluk sendromu” da glukokortikoidlerin aniden kesilmesinin ardından ortaya çıkabilir. Bu sendrom, anoreksi, bulantı, kusma, uyuşukluk, baş ağrısı, ateş, eklem ağrısı, ağrısızlık, miyalji, kilo kaybı ve/veya hipotansiyon gibi semptomları içerir. Bu etkilerin düşük kortikosteroid seviyelerinden ziyade glukokortikoid konsantrasyonundaki ani değişimden kaynaklandığı düşünülmektedir. Glukokortikoidler, Cushing sendromunu oluşturabileceğinden veya şiddetlendirebileceğinden, Cushing hastalığı olan hastalarda glukokortikoidlerden kaçınılmalıdır. Hipotiroidizm hastalarında kortikosteroidlerin etkisi artmıştır.
Kardiyak etkileri:
Glukokortikoidlerin dislipidemi ve hipertansiyon gibi kardiyovasküler sistem üzerindeki advers etkileri, yüksek dozlarda ve uzun süreli kullanımlarda, mevcut kardiyovasküler risk faktörleri olan tedavi edilmiş hastalarda ek kardiyovasküler etkilere neden olabilir. Buna göre, bu hastalarda kortikosteroidler titizlikle kullanılmalı ve gerektiğinde risk modifikasyonuna ve ek kardiyak izlemeye dikkat edilmelidir. Düşük dozda tedavi, kortikosteroid tedavisinde komplikasyon insidansını azaltabilir. Sistemik kortikosteroidler konjestif kalp yetmezliği durumlarında dikkatli olmalı ve sadece kesinlikle gerekliyse kullanılmalıdır.
Özel önlemler:
Sistemik kortikosteroid kullanımı göz önünde bulundurulduğunda aşağıdaki koşullardaki hastalarda özellikle dikkat etmek gerekir ve hasta sıklıkla izlenmelidir:
1. Osteoporoz genellikle uzun süreli kullanım ve yüksek doz glukokortikoidler ile ilişkilidir.
6
Osteoporoz hastalarında kortikosteroidler dikkatli kullanılmalıdır. (postmenopozal kadınlar özellikle risk altındadır).
2. Hipertansiyon
3. Şu an veya geçmişte mevcut olan ciddi affektif bozukluk öyküsü (özellikle önceki steroid psikozu).
4. Hidrokortizon dahil kortikosteroidler kan glukozunu artırabilir, önceden var olan diyabetleri kötüleştirebilir ve uzun süreli kortikosteroid tedavisindekileri şeker hastalığına (veya ailede şeker öyküsü) yatkınlaştırabilir.
5. Tüberküloz geçmişi,
6. Glokom (veya ailede glokom öyküsü).
7. Önceki kortikosteroid kaynaklı miyopati.
8. Karaciğer yetmezliği veya siroz
9. Kortikosteroidler böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
10. Epilepsi.
11. Peptik ülserasyon
12. Yeni intestinal anastomozlar.
13. Tromboflebite yatkınlık.
14. Abse veya diğer piyojenik enfeksiyonlar
15. Ülseratif kolit.
16. Divertikül.
17. Myastenia gravis.
18. Yakın zamanda geçirilmiş miyokard infarktüsü (miyokard rüptürü bildirilmiştir).
19. Kaposi sarkomu, kortikosteroid tedavisi alan hastalarda meydana geldiği bildirilmiştir. Kortikosteroidlerin kesilmesi klinik remisyona neden olabilir.
20.Sistemik kortikosteroid uygulamasından sonra ölümcül olabilen feokromositoma krizi bildirilmiştir. Kortikosteroidler, sadece feokromasitomadan şüphenilen ya da tanı konulan hastalara uygun bir risk/fayda değerlendirmesi yapıldıktan sonra uygulanmalıdır.
21.Araştırmalar
Hidrokortizon sodyum süksinat kan basıncının yükselmesine, tuz ve su tutulmasına ve potasyum atılımının artmasına neden olabilir. Tuz kısıtlanması diyeti ve potasyum takviyesi gerekli olabilir. Bütün kortikosteroidler kalsiyum atılımını artırır.
22.Psikiyatrik etkiler
Hastalar ve/veya bakıcıları, sistemik steroidler ile potansiyel olarak ciddi psikiyatrik advers reaksiyonların olabileceği konusunda uyarılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8). Belirtiler genellikle tedaviye başladıktan sonra birkaç gün veya hafta içinde ortaya çıkar. Riskler, yüksek dozlarda/sistemik maruziyete kalma ile daha yüksek olabilir ( (Bkz. Bölüm 4.5) Bu durum yan etki riskini arttırabilir.) buna rağmen başlangıç doz seviyeleri, reaksiyon tipi, şiddeti veya süresi önceden tahmin edilemez.
Spesifik tedavi gerekli olabilir, ancak çoğu reaksiyon, dozun azaltılması ya da geri çekilmesi ile
7
ortadan kalkar. Kaygı verici psikolojik belirtiler ortaya çıkarsa, özellikle de depresif ruh hali ya da intihar düşüncesinden şüphelenilirse hastaların/hasta bakıcılarının doktora başvurmaları gerektiği konusunda uyarılmaları gereklidir. Bu tür reaksiyonlar nadiren bildirilmiş olmasına rağmen, sistemik steroidlerin azaltılarak ve/veya geri çekilmesi esnasında veya hemen sonra olası psikiyatrik rahatsızlıklar için hastalar ve/veya bakıcıları dikkatli olmalıdır. Kendilerinde veya birinci derece akrabalarında halen mevcut veya daha önceden ciddi duygusal (affective) bozukluklar geçmişi olan hastalarda sistemik kortikosteroidlerin kullanımında özellikle dikkat etmek gereklidir. Ciddi duygusal (affective) bozukluklar depresif veya manik-depresif hastalık ve bir önceki steroid psikozu içerebilir.
23.Gastrointestinal etki:
Yüksek doz kortikosteroidler akut pankreatite neden olabilir. Tedavi sırasında karşılaşılan peptik ülserlerden kortikosteroidlerin kendi başlarına sorumlu olup olmadıkları konusunda net bir karar yoktur; bununla birlikte, glukokortikoid tedavisi, peptik ülser semptomlarını maskeleyebilir, böylece delinme veya kanama önemli bir ağrı olmadan gerçekleşebilir. Glukokortikoid tedavisi peritoniti veya perforasyon, tıkanma veya pankreatit gibi gastrointestinal bozukluklarla ilişkili diğer belirti veya
birlikte,
gastrointestinal ülser gelişme riski artar.
24.Diğer:
Glukokortikoidlerle tedavinin komplikasyonları dozun büyüklüğüne ve tedavi süresine bağlı olduğundan, her bir durumda günlük veya aralıklı tedavinin kullanılıp kullanılmayacağına ilişkin olarak tedavinin dozu ve süresine ilişkin bir risk / fayda kararı verilmelidir.
En düşük muhtemel kortikosteroid dozu, tedavi altındaki durumu kontrol etmek için kullanılmalı ve dozajda azalma mümkün olduğunda, azaltma kademeli yapılmalıdır.
Kobikistat içeren ürünler de dahil olmak üzere CYP3A inhibitörleri ile birlikte eş zamanlı tedavinin sistemik yan etki riskini arttırması beklenir. Yararı, sistemik kortikosteroid yan etkileri riskinden ağır basmadıkça kombinasyondan kaçınılmalıdır, bu durumda hastalar sistemik kortikosteroid yan etkileri açısından izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.5).
Aspirin ve nonsteroidal anti-enflamatuar ajanlar, kortikosteroidlerle birlikte dikkatlice kullanılmalıdır (bakınız bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
Kortikosteroidler, nöbet bozukluğu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Çocuklarda kullanımı:
Kortikosteroidler, bebekler, çocukluk ve ergenlik döneminde geriye dönüşü olmayan büyüme geriliğine neden olabilir. Tedavi mümkün olan en kısa sürede minimum doz ile sınırlı olmalıdır. Steroid kullanımı çok ciddi endikasyonlar için sınırlı tutulmalıdır. Uzun süreli kortikosteroid tedavisinde bebeklerin ve çocukların büyüme ve gelişmeleri dikkatlice gözlenmelidir. Uzun süreli,
8
günlük bölünmüş doz glukokortikoid tedavisi alan çocuklarda büyüme baskılanabilir. Böyle bir rejimin kullanımı en ciddi endikasyonlarla sınırlandırılmalıdır. Uzun süreli kortikosteroid tedavisi alan bebekler ve çocuklar, kafa içi basıncının artması nedeniyle özel risk altındadır. Çocuklarda yüksek doz kortikosteroidler pankreatite neden olabilir.
Yaşlılarda kullanımı:
Sistemik kortikosteroidlerin sık görülen yan etkileri olan osteoporoz, hipertansiyon, hipokalemi, diyabet, enfeksiyona yatkınlık ve cildin incelmesi, yaşlılarda daha ciddi biçimde sonuçlanabilir. Yaşamı tehdit eden reaksiyonları önlemek için yakın klinik gözetim, gereklidir.
Kortikosteroidler, kafa travması veya inme yöntemi için kullanılmamalıdır, yararlı olmayacakları gibi zararları da olabilir. Travmatik beyin hasarı için çok merkezli bir çalışmada, plaseboya kıyasla metilprednizolon sodyum süksinat verilen hastalarda yaralanmadan 2 hafta ve 6 ay sonra artan bir mortalite ortaya çıkmıştır. Metilprednizolon sodyum süksinat tedavisi ile bir ilişki kurulmamıştır.
Bu tıbbi ürün her “doz”unda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında “sodyum içermediği kabul edilir”.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
1.Hidrokortizon 11 beta-hidroksiteroid dehidrojenaz tip 2 (11 beta -HSD2) ve sitokrom P450 (CYP) 3A4 enzimi ile metabolize olur. (CYP)3A4 enzimi steroidlerin 6 beta -hidroksilasyonunu, hem endojen hem de sentetik steroidlerin Faz I metabolik basamağını katalizler. İndüksiyonla (upregulasyon) veya CYP3A4 enzimi inhibisyonuyla glikokortikoid metabolizmasını değiştiren birçok diğer bileşik de CYP3A4’ün ayrıca substratlarıdır.
2.CYP3A4 inhibitörleri- Hepatik klirensi düşürebilir ve plazma hidrokortizon konsantrasyonlarını artırabilir. Bir CYP3A4 inhibitörü (örn. ketokonazol, itrakonazol, klaritromisin ve greyfurt suyu) varlığında, steroid toksisitesinden kaçınılması için hidrokortizon dozu azaltılabilir.
3.CYP3A4 indükleyicileri- Hepatik klirensi artırabilir ve plazma hidrokortizon konsantrasyonlarını düşürebilir. Bir CYP3A4 indükleyicisi (örn.rifampin, karbamazepin, fenobarbital ve fenitoin) varlığında, hidrokortizon dozu beklenen cevaba ulaşması için artırılabilir.
4.CYP3A4 substratları- Başka bir CYP3A4 substratı varlığında, hidrokortizonun hepatik klirensi etkilenebilir, uygun doz ayarlamaları gerekebilir. İlacın tek başına kullanımına bağlı advers olayların oluşması eşzamanlı kullanımına bağlı oluşmasından daha olası olabilir.
5.CYP3A4 kaynaklı olmayan etkiler- Hidrokortizon ile oluşan diğer etkileşimler ve etkiler aşağıdaki Tablo 1’de tanımlanmıştır.
Tablo 1 en sık görülen ve/veya klinik olarak önemli hidrokortizon ilaç etkileşimlerinin veya etkilerinin tanımlarını sağlar.
9
Tablo 1 Hidrokortizon ile önemli ilaç veya etkin madde etkileşimleri/etkileri
İlaç Sınıfı veya Türü
-İLAÇ
ETKİN
MADDE
Etkileşim/Etki
Antibakteriyel -İZONİYAZİD
CYP3A4 İnhibitörü
Antibiyotik, Antitüberküloz -RİFAMPİN
CYP3A4 İndükleyicisi
Antikoagülanlar (oral)
etkileri
değişkendir.
azalmış
kortikosteroidlerle birlikte verildiğinde artmış ekti bildirimleri de
etkilerinin
sağlanması için koagülasyon belirtileri izlenmelidir.
Antikonvülsan
-KARBAMAZEPİN
CYP3A4 İndükleyicisi (ve Substratı)
Antikonvülsanlar
-FENOBARBİTAL -FENİTOİN
CYP3A4 İndükleyicileri
Antikolinerjikler
-NÖROMUSKÜLER BLOKERLER
Kortikosteroidler antikolinerjiklerin etkilerini değiştirebilir.
1)Yüksek dozlarda kortikosteroid ve nöromusküler bloker ilaçlar gibi (ilave bilgi için bkz. Bölüm 4.4 Kullanım İçin Özel Uyarılar ve Önlemler, Kas-İskelet Sistemi) antikolinerjiklerin eşzamanlı kullanımı ile ilgili bir akut miyopati bildirilmiştir.
2)Kortikosteroid
veküronyumun nöromusküler bloklama etkilerinin antagonizmi bildirilmiştir. Bu etkileşim tüm rakip nöromusküler blokerlerda beklenebilir.
Antikolinesterazlar
Steroidler antikolinesterazların miyastenia gravisteki etkilerini azaltabilir.
Antidiyabetikler
Kortikosteroidlerin kan glikoz konsantrasyonlarını artırdığından, antidiyabetik ajanların doz ayarlamaları gereklidir.
Antiemetikler
-APREPİTANT
-FOSAPREPİTANT
CYP3A4 İnhibitörleri (ve Substratları)
Antifungaller
-ITRAKONAZOL -KETOKONAZOL
CYP3A4 İnhibitörleri (ve Substratları)
Antiviraller
-HIV-PROTEAZ
İNHİBİTÖRLERİ
CYP3A4 İnhibitörleri (ve Substratları)
1)İndinavir ve ritonavir gibi proteaz inhibitörleri, kortikosteroidlerin plazma konsantrasyonlarını artırabilir.
2)Kortikosteroidler HIV-proteaz inhibitörlerin metabolizmasını azalan plazma konsantrasyonlarıyla sonuçlanarak indükleyebilir.
Farmakokinetik Güçlendirici -KOBİSTAT
CYP3A4 İnhibitörleri
Aromataz İnhibitörleri -AMİNOGLUTETİMİD
Aminoglutetimid-indükleyici
uzatılmış
glikokortikoid tedavisinden kaynaklanan endokrin değişikliklerini
10
şiddetlendirebilir.
Kalsiyum Kanal Blokeri -Diltiazem
CYP3A4 İnhibitörü (ve Substrat)
Kardiyak Glikozitler -DİGOKSİN
Kortikosteroidlerin kardiyak glikozitlerle eşzamanlı kullanımı aritmi veya hipokalemiye bağlı dijital toksisite olasılıklarını artırır. Bu ilaç tedavisi kombinasyonunu kullanan tüm hastalarda serum elektrolit tayinleri, özellikle potasyum seviyeleri yakından izlenmelidir.
Kontraseptifler (Oral) -ETİNİLESTRADİOL/ NORETİNDRON
CYP3A4 İnhibitörleri (ve Substratları)
Östrojenler (östrojen içeren oral kontraseptifler dahil)
CYP3A4 İnhibitörü (ve Substrat)
Östrojenler, transkortin konsantrasyonunu artırarak ve böylece
metabolize
azaltarak
hidrokortizonun etkilerini kuvvetlendirebilir. Hidrokortizonun doz ayarı, östrojenlerin kararlı bir dozaj rejimine eklenmesi veya çıkarılması durumunda gerekli olabilir.
-GREYFURT SUYU
CYP3A4 İnhibitörü
CYP3A4 İnhibitörleri (ve Substratları)
Hem siklosporin hem de kortikosteroidlerin aktiviteleri eşzamanlı
ilgili
konvülsiyonlar bildirilmiştir.
İmmünosupresan
-SİKLOFOSFAMİD -TAKROLİMUS
CYP3A4 Substratları
Makrolid Antibakteriyel -KLARİTROMİSİN
-ERİTROMİSİN
CYP3A4 İnhibitörleri (ve Substratları)
CYP3A4 İnhibitörü
NSAİİ (Steroid Olmayan Antiinflammatuvar İlaçlar)
ASPİRİN
(Asetilsalisilik asit)
1)Kortikosteroidler NSAİİ’lerle birlikte verildiğinde gastrointestinal kanama ve ülserasyon vakalarında artış olabilir.
2)Kortikosteroidler azalan salisilat serum seviyelerine sebep olabilecek yüksek doz aspirin klirensini artırabilir. Kortikosteroid tedavisine devam edilmemesi salisilat toksisitesi riskini artıran artan salisilat serum seviyelerine yol açabilir.
Potasyum Tüketen Ajanlar
Kortikosteroidler potasyum tüketen ajanlarla (örn. diüretikler) birlikte kullanıldığında, hastalar hipokalemi gelişmesi açısından yakından izlenmelidir. Kortikosteroidlerin amfoterisin B, ksantinler veya beta 2 agonistleri ile birlikte kullanımında da ayrıca hipokalemi riski artmaktadır. Amfoterisin B ve hidrokortizonun birlikte kullanıldığında kardiyak genişlemesi ve konjestif kalp yetmezliği ile seyreden vakalar bildirilmiştir.
11
4.6 Gebelik ve Laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda ve doğum kontrolü (kontrasepsiyon) uygulayanlarda ilacın kullanımı yönünden bir veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Hidrokortizon’un gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
HYDROCORT-LİYO gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Kortikosteroidlerin plasentaya geçme özelliği, bireysel ilaçlar arasında değişkendir, ancak, hidrokortizon kolayca plasentaya geçer.
Kortikosteroidlerin gebe hayvanlara uygulanması damak yarığı, rahim içi gelişme geriliği ve beynin büyüme ve gelişiminin etkilenmesi gibi fetal gelişim anomalilerine sebebiyet verebilir. İnsanlarda damak yarığı gibi konjenital anomalilerin oluşumunun kortikosteroid kullanımı sonucunda arttığına dair bir kanıt yoktur, bununla birlikte kortikosteroidlerin gebelik döneminde uzun bir süre veya tekrarlayan dozlarla uygulanması, rahim içi gelişme geriliği riskini artırabilir.
yeni
hipoadrenalizm, teoride, meydana gelebilir, fakat genellikle doğum sonrasında kendiliğinden düzelir ve bu durum klinik açıdan nadiren ciddidir. Bütün ilaçlarda olduğu gibi, kortikosteroidlerde anne ve çocuğa sağlayacağı yararın oluşabilecek riskten daha fazla olduğu durumlarda verilmelidir. Bununla birlikte, kortikosteroidler gerekli olduğunda, normal gebeliği olan hastalar, gebe değilmiş gibi tedavi edilebilir.
Bazı kortikosteroidler plasentadan kolayca geçer. Bazı retrospektif çalışmalar, kortikosteroid alan annelerden doğan bebeklerde düşük doğum ağırlık oranının arttığını göstermiştir. İnsanlarda düşük doğum ağırlığı riskinin dozla ilişkili olduğu ve düşük kortikosteroid dozları uygulanarak en aza indirilebileceği görülmektedir.
Gebelikte uzun süreli kortikosteroid tedavisi gören annelerde doğan bebeklerde katarakt gözlenmiştir.
Laktasyon dönemi
Hidrokortizon ile ilgili bir veri olmamasına rağmen kortikosteroidler anne sütüne geçer. Hidrokortizon’un günlük 160 mg’a kadar olan dozlarının bebekte sistemik etkilere sebep olması pek mümkün değildir. Bu dozdan fazla alan annelerin bebekleri adrenal supresyon seviyesine sahip
12
olabilir, fakat emzirmenin bebeğe sağlayacağı yararın oluşacak herhangi bir teorik riskten daha önemli olduğu muhtemeldir.
Bu tıbbi ürün emzirme döneminde yalnızca anne ve bebeğe olan fayda-risk oranının dikkatlice değerlendirilmesinden sonra kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvan çalışmalarında kortikosteroidlerin fertiliteyi bozduğu gösterilmiştir. Kortikosteroidli sıçanlarda fertilite üzerindeki yan etkiler sadece erkeklerde gözlenmiştir ve tersine çevrilebilir (bkz. Bölüm 5.3). Bu bilginin klinik önemi belirsizdir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Kortikosteroidlerin araç ve makine kullanımı yeteneği üzerindeki etkisi sistematik olarak değerlendirilmemiştir. Kortikosteroidler ile tedaviden sonra baygınlık, vertigo ve konvülsiyon gibi yan etkiler oluşabilir. Eğer hastada bu etkiler gözlenirse, araç veya makine kullanmaması gerekir.
4.8 İstenmeyen etkiler
HYDROCORT-LİYO normalde kısa vadeli kullanıldığında yan etkilerin görülme olasılığı çok düşüktür, ancak kortikosteroid tedavisinde bilinen yan etkilerin oluşması mümkündür (Bkz. Bölüm 4.4.).
İstenmeyen etkiler aşağıdaki kategorilere göre listelenmiştir:
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila <1/100), seyrek (≥1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Advers reaksiyonlar
tablosu
Sistem organ sınıfı
Bilinmiyor (Mevcut verilerden tahmin edilemez)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Fırsatçı enfeksiyon
(Kist ve polipler de dahil olmak üzere) iyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar
Kaposi sarkomu (kortikosteroid tedavisi alan hastalarda ortaya çıktığı bildirilmiştir)
sistemi
hastalıkları
Lökositoz
Bağışıklık sistemi
hastalıkları
Hipersensitivite; anafilaktik reaksiyon; anafilaktoid reaksiyon
Endokrin hastalıklar
Cushingoid; Hipopitüiterizm; Steroid yoksunluk sendromu
GERİ ÇEKİLME SEMPTOMLARI – Uzun süreli tedaviyi takiben kortikosteroid dozunun çok hızlı bir şekilde azalması akut adrenal yetmezliğe, hipotansiyona ve ölüme neden olabilir. Bununla birlikte, bu, devam eden tedavinin verildiği bir endikasyonla kortikosteroidler uygulanabilir (bkz. Bölüm 4.4);
Ateş, miyalji, artralji, burun iltihabı, konjonktivit, ağrılı kaşıntılı deri
13
nodülleri ve kilo kaybı gibi bir “yoksunluk sendromu” da oluşabilir.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Metabolik asidoz;
Sodyum retansiyonu;
Su tutulumu;
Alkalozis hipokalemik;
Dislipidemi;
Bozulmuş glikoz toleransı;
Artan insülin gereksinimi (veya diyabetiklerde oral hipoglisemik maddeler);
Lipomatozis;
İştah artışı;
Kilo artışı
Psikiyatrik hastalıklar
Affektif bozukluklar (Depresyon öforik ruh hali, etkilenebilirlik, uyuşturucu bağımlılığı, intihar düşünceleri dahil);
şizofreninin alevlenmesi dahil);
Ruhsal bozukluk;
Kişilik değişimi;
Konfüzyonel durum;
Anksiyete;
Ruh halindeki ani değişimler;
Anormal davranış;
Uyku bozuklukları;
Sinirlilik;
Sinir sistemi hastalıkları
Epidural lipomatoz;
Çocuklarda papilödem ile artmış intra-kranial basınç (psödotümör
sonra
bildirilmiştir;
İyi huylu intrakranial hipertansiyon;
Nöbet;
Amnezi;
Bilişsel bozukluk;
Baş dönmesi;
Baş ağrısı
Göz hastalıkları
Santral seröz korioretinopati
Katarakt;
Glokom;
Egzoftalmi;
Bulanık görme; (Bkz. bölüm 4.4)
Optik sinirde muhtemel hasar ile artmış intra-oküler basınç; Korneal veya skleral incelme;
Oftalmik viral veya fungal hastalıkların alevlenmesi;
Kulak
kulak
hastalıkları
Vertigo
Kardiyak hastalıklar
14
Vasküler hastalıklar
Hipertansiyon;
Hipotansiyon;
Tromboembolizm dahil tromboz
Solunum, göğüs
bozuklukları ve
mediastinal hastalıklar
Hıçkırık;
Pulmoner embolizm
Gastrointestinal hastalıklar
Peptik ülser (olası peptik ülser perforasyonu ve peptik ülser kanaması ile);
Bağırsak perforasyonu;
Gastrik kanama;
Pankreatit;
Özofajiyal ülserasyonu;
Özofajiyal kandidiyazis;
Karın şişliği;
Karın ağrısı;
Diyare;
Dispepsi;
Mide bulantısı
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Anjiyoödem;
Hirsutizm;
Peteşi;
Ekimozlar;
Deri atrofisi;
Eritem;
Hiperhidroz;
Deride damarlanma;
Döküntü
Kaşıntı
Ürtiker;
Akne;
Deri hipopigmentasyonu;
Telanjiyektazi;
Deri hiperpigmentasyonu;
Kas-iskelet bozuklukları,
kemik
hastalıkları
Kas zayıflığı;
Miyalji;
Miyopati;
Kas atrofisi;
Osteoporoz;
Osteonekroz;
Patolojik kırık;
Nöropatik atrofi;
Eklem ağrısı;
Büyüme geriliği;
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Menstruasyon düzensizliği;
Amenore
15
uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Ödem periferal;
Steril apse;
Keyifsizlik;
Yorgunluk;
Enjeksiyon bölgesi reaksiyonu
Araştırmalar
Azalmış karbonhidrat toleransı;
Azalmış kan potasyum düzeyi;
Artmış idrar kalsiyumu;
Alanin aminotransferaz artışı;
Aspartat aminotransferaz artışı;
Kan alkali fosfataz artışı;
Kan üre artışı;
Deri testlerine verilen reaksiyonların baskılanması*
Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel
komplikasyonlar
Spinal kompresyon kırığı;
Tendon rüptürü (özellikle Aşil tendonu)
*MedDRA PT değil
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir, ; e-posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
HYDROCORT-LİYO ile akut doz aşımında herhangi bir klinik sendrom yoktur. Hidrokortizon diyaliz edilebilir. Doz aşımı durumunda, spesifik bir antidot yoktur; tedavi destekleyici ve semptomatiktir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik Özellikler
Farmakoterapötik Grup: Glukokortikoidler
ATC kodu: H02AB09
Doğal olarak oluşan ve sentetik olan glukokortikoidler, adrenokortikal steroidlerdir.
Aynı zamanda, tuz tutma özelliklerine sahip olan doğal olarak ortaya çıkan glukokortikoidler (hidrokortizon ve kortizon), adrenokortikal eksiklik durumlarında replasman tedavisi olarak kullanılır. Sentetik analogları öncelikle birçok organ sistemindeki bozukluklarda antienflamatuar etkileri için kullanılır.
16
Hidrokortizon sodyum süksinat, hidrokortizon ile aynı metabolik ve anti-enflamatuar etkilere sahiptir. Parenteral olarak ve eş molar miktarlarda verildiğinde, iki bileşik biyolojik aktivitede eşdeğerdir. Suda çözünür hidrokortizonun sodyum süksinat esteri, az miktarda bir seyrelticideki yüksek doz hidrokortizonun intravenöz uygulanmasına izin verir ve özellikle yüksek kan seviyelerinde hidrokortizonun hızlı bir şekilde gerekli olduğu durumlarda faydalıdır. İntravenöz hidrokortizon sodyum süksinat enjeksiyonunun ardından, gözle görülür etkiler bir saat içinde ortaya çıkar ve değişken bir süre devam eder.
Glukokortikoidler derin ve çeşitli metabolik etkilere neden olur. Ek olarak, çeşitli uyaranlara karşı vücudun bağışıklık yanıtını modifiye eder.
Metilprednizolon sodyum süksinat ve hidrokortizon sodyum süksinatın relatif potensi, intravenöz uygulamayı takiben (eozinofil sayısının depresyonu ile gösterildiği gibi), bire beştir. Bu, metilprednizolon ve hidrokortizonun relatif oral potensi ile tutarlıdır.
5.2 Farmakokinetik Özellikler
Genel Özellikler
Sağlıklı erkek deneklerdeki hidrokortizonun farmakokinetiği, 20 mg’den daha yüksek bir tek intravenöz hidrokortizon sodyum süksinat dozu tatbik edildiğinde doğrusal olmayan kinetik göstermiştir ve hidrokortizona karşılık gelen farmakokinetik parametreleri Tablo 2’de sunulmuştur.
Tablo 2. Tek intravenöz dozları takip eden ortalama (SD) hidrokortizon farmakokinetik parametreleri
Doz (mg)
5
40
Toplam maruz
kalma (EAA0-∞ ; ng.h/mL)
410 (80)
790 (100)
1480 (310)
2290 (260)
Klerens ( KL ; mL/min/m2)
209 (42)
218 (23)
239 (44)
294 (34)
Kararlı durumda dağılım hacmi
(Hkdd; L)
20,7 (7,3)
20,8 (4,3)
26 (4,1)
37,5 (5,8)
Eliminasyon yarı ömür (t1/2 ;saat)
1,3 (0,3)
1,3 (0,2)
1,7 (0,2)
1,9 (0,1)
EAA0-∞: Sıfırdan sonsuza kadar eğrinin altında kalan alan.
Emilim:
Hidrokortizon sodyum süksinatın 5, 10, 20 ve 40 mg tek intravenöz dozlarının sağlıklı erkek bireylerde
uygulanmasını takiben, dozlamadan 10 dakika sonrasında elde edilen ortalama değerler sırasıyla 312,
573, 1095 ve 1854 ng/ml’dir. Hidrokortizon sodyum süksinat intramüsküler olarak uygulandığında
hızlıca emilir.
17
Dağılım:
Hidrokortizon dokulara büyük ölçüde yayılır, kan-beyin bariyerini geçer ve anne sütüne karışır. Hidrokortizon için kararlı durum dağılım hacmi yaklaşık 20 ila 40 L arasında değişir. Hidrokortizon transkortin (örn. kortikosteroid bağlayıcı globülin) ve albümin gibi glikoproteinlere bağlanır. İnsanlarda hidrokortizon plazma protein bağlanması yaklaşık %92’dir.
Biyotransformasyon:
Hidrokortizon (örn. kortizol) 11 beta-HSD2 ile kortizona ve sonrasında dihidrokortizon ve tetrahidrokortizona metabolize olur. Diğer metabolitler dihidrokortizol, 5 alfa-dihidrokortizol, tetrahidrokortizol ve 5 alfa-tetrahidrokortizolü içerir. Kortizon 11 beta -hidroksisteroid dehidrojenaz tip I (11 beta -HSD1) ile kortizole dönüştürülebilir. Hidrokortizon da ayrıca CYP3A4 tarafından 6 beta -hidroksikortizole (6 beta -OHF) metabolize olur ve 6 beta -OHF geniş bireyler arası değişkenlik göstererek toplam metabolitlerin %2,8’i ila %31,7’si arasında değişir.
Eliminasyon:
Uygulanan dozun eliminasyonu yaklaşık 12 saat içinde tamamlanır. Hidrokortizon sodyum süksinat intramüsküler olarak uygulandığında, intravenöz enjeksiyondan sonra gözlendiğine benzer bir modelde elimine olur.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Karsinojenez:
Hidrokortizon 2 yıllık bir karsinojenez çalışmaları sonucunda erkek ve dişi sıçanlarda tümör vakalarını artırmamıştır.
Mutajenez:
Hidrokortizonun da dahil olduğu bir steroid hormon sınıfı olan kortikosteroidler bakteriyel mutagenisite tayininde tutarlı olarak negatiftir. Hidrokortizon ve deksametazon insan lenfositlerinde in vitro fare lenfositlerinde in vivo kromozom sapmalarına sebep olmuştur. Ancak bu bulguların biyolojik ilişkisi, hidrokortizon 2 yıl süren bir karsinojenisite çalışması esnasında dişi ve erkek sıçanlarda tümör vakalarını artırmadığından dolayı açık değildir. Fludrokortizon (9 alfa -flororhidrokortizon, yapısal olarak hidrokortizona benzer) insan lenfositlerinin kromozom sapma tayininde negatiftir.
Üreme toksisitesi:
Kortikosteroidlerin sıçanlarda uygulandığında kısırlığı azalttığı gösterilmiştir. Erkek sıçanlara 0, 10 ve 25 mg/kg/gün dozlarında kortikosteron subkütan enjeksiyon ile 6 hafta boyunca günde bir kez uygulanmıştır ve işlem görmemiş dişi sıçanlar ile çiftleştirilmiştir. 15.günden sonra yüksek doz 20 mg/kg/gün’e düşürülmüştür. Yardımcı organ ağırlığının azalması ile ikincil olabilecek çiftleşme ilgisinde azalma gözlemlenmiştir. İmplantasyon ve canlı fetüs sayıları azaltılmıştır. İnsan dozu ile eşdeğer dozlarda verildiğinde, kortikosteroidler çoğu türde teratojenik etki gösterirmiştir. Hayvan üreme çalışmalarında, glikokortikoidlerin sakatlık (yarık damak, iskelet sakatlıkları), embriyo-fetal
18
letalite (örn. tekrar emilimlerde artış) ve rahim-içi büyümede gecikme rastlantılarını artırdığı gösterilmiştir. Gebe farelerde ve hamsterlarda hidrokortizon ile uygulandığında organogenez esnasında yarık damak oluşumu gözlenmiştir.
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1 Yardımcı Maddelerin Listesi
Monobazik Sodyum Fosfat Anhidröz
Dibazik Sodyum Fosfat Anhidröz
Sodyum Klorür
Sodyum Hidroksit
6.2 Geçimsizlikler
Bilinen geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3 Raf ömrü
24 ay
25°C’nin altında oda sıcaklığında ambalajında saklayınız.
Ampul içeriği çözücüsü (enjeksiyonluk su) ile sulandırıldıktan sonra, hemen kullanılmalıdır, kullanılmayan kısım atılmalıdır.
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında ambalajında saklayınız.
Sulandırıldıktan sonra ürün hemen kullanılmalıdır ancak hemen kullanılamıyorsa, rekonstitüsyon çözeltisi buzdolabında (2°C-8°C arasında) 4 saat stabildir.
“Bölüm 4.2 Kullanım Şekli ve Dozu” kısmında belirtilenlerden başka seyrelticiler tavsiye edilmez. Sulandırılan ampul içeriği kullanılmadan önce partiküler madde ve renk değişikliği açısından gözle kontrol edilmelidir.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
1 adet 5 ml Tip I Renksiz Ampul ve 1 adet 2 ml çözücü (steril enjeksiyonluk su) içeren tip I renksiz cam ampul/kutu.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
HYDROCORT-LİYO ampuller tek kullanımlıktır. Kullanılmamış çözelti atılmalıdır. Sadece partikül içermeyen berrak çözeltiler kullanılmalıdır.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmelikleri’ne uygun olarak imha edilmelidir.
19
7. RUHSAT SAHİBİ
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Mahmutbey Mah. 2477. Sok. No:23
Bağcılar / İSTANBUL
Tel.: 0212 410 39 50
Fax: 0212 447 61 65
E-posta:
8. RUHSAT NUMARASI
2016/802
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİRuhsat tarihi: 19.11.2016
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
20