FUNIT 100 MG 30 KAPSÜL
KULLANMA TALİMATI
FUNİT 100 mg mikropellet kapsül
Ağızdan alınır.
•Etkin madde:Her bir kapsül 100 mg itrakonazol içerir.
•Yardımcı maddeler: Hidroksi propil metil selüloz, polietilen glikol, nötral mikrogranüller, titanyum dioksit, azorubin, patent mavi V ve karamel renk.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.FUNİT nedir ve ne için kullanılır?
2.FUNİT’ i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.FUNİT nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.FUNİT’ in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1.FUNİTnedir ve ne için kullanılır?
•FUNİT, vajina (kadınlarda iç üreme organlarıyla dış üreme organlarını birbirine bağlayan hazne), cilt, ağız, gözler, tırnaklar ya da iç organların mantar hastalıklarını (enfeksiyon) tedavi etmede kullanılan bir ilaçtır.
1
•Her birinde 100 mg itrakonazol içeren pembe opak / kahverengi renkli sert jelatin kapsüller halinde 4, 15 ve 30’luk blisterlerde sunulmaktadır.
2.FUNİT’ i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
FUNİT’ i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•FUNİT’e karşı aşırı duyarlı olduğunuz biliniyorsa;
•Hamileyseniz (doktorunuzun da gebe olduğunuzu bilerek kullanmanıza izin verdiği durumlar dışında);
•Doğurganlık çağında olan bir kadınsanız ve gebe kalma olasılığınız varsa, ilacı
almaktayken
yöntemlerini
kullanmalısınız. FUNİT, kullanımına son verildikten sonra bir süre daha vücudunuzda kalmaya devam edeceğinden, tedaviniz bitip FUNİT’i kullanmayı bıraktıktan sonra da bir sonraki adet döneminize kadar kullandığınız doğum kontrol yöntemine devam etmelisiniz.
•Kalp yetmezliğiniz varsa (kalbin pompalama yeteneğinin bozularak yetmezliğe girdiği bir durum olan “konjestif kalp yetmezliği” olarak da adlandırılır), FUNİT yetmezlik durumunu daha da kötüleştirebilir. Doktorunuzun bu hastalığınızı bilmesine rağmen sizde FUNİT kullanımını gerekli bulduğu durumlarda, artan nefes darlığı, beklenmeyen kilo artışı, bacaklarınızda şişkinlik, alışılmamış yorgunluk hali olursa ya da geceleri uykunuzdan uyanmaya başlarsanız hemen doktorunuza ya da bir hastanenin acil servisine başvurunuz.
FUNİT’i kullanmaktayken aşağıdaki ilaçları kullanmayınız:
•Alerjik durumlar için kullanılan terfenadin, astemizol ve mizolastin gibi ilaçlar; •Anjina ağrıları (göğüste sıkıştırıcı ağrı ile seyreden kalp hastalığı) ve yüksek tansiyon için kullanılan bepridil ve nisoldipin;
•Belirli sindirim rahatsızlıkları için kullanılan sisaprid;
•Simvastatin, lovastatin ve atorvastatin gibi kolesterol düzeyini düşüren belirli ilaçlar; •Uyku ilaçları olan midazolam ve triazolam;
•Pimozid ve sertindol gibi ruhsal durum bozukluklarında kullanılan ilaçlar;
•Morfin benzeri uyuşturucu bağımlılığının tedavisinde kullanılan levasetilmetadol; •Migren tedavisinde kullanılan eletriptan ve ergot türevi ilaçlar olarak bilinen dihidroergotamin ve ergotamin;
•Doğumdan sonra rahimin kasılarak eski haline gelmesi ve doğumdan sonraki kanamanın kontrolü için kullanılan ergometrin (ergonovin) ve metilergometrin (metilergonovin) gibi diğer ergot türevi ilaçlar;
•Kinidin ve dofetilid adındaki kalbinizin bozulan ritmini düzeltmek amacıyla kullanılan ilaçlar;
•Sıtma hastalığının tedavisinde kullanılan halofantrin;
•Kalbin ritminin bozulduğu bazı durumlarda kullanılan disopiramid;
•Metadon gibi bağımlılığa karşı kullanılan ilaçlar;
•Felodipin gibi hipertansiyona karşı kullanılan ilaçlar.
2
FUNİT’i, aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
•Bazı ilaçların birlikte alınması zararlı olabileceğinden, birlikte ilaç kullandığınız her durumda doktorunuzu ya da eczacınızı bilgilendiriniz.
•Karaciğerinizle ilgili bir rahatsızlığınız varsa doktorunuzu bilgilendiriniz. FUNİT dozunuzun ayarlanması gerekebilir.
Şu belirtilerin görülmesi durumunda FUNİT kullanımına son vererek hemen doktorunuza başvurunuz: İştah kaybı, bulantı, kusma, yorgunluk, karın ağrısı ve idrar renginin çok koyulaşması.
FUNİT almanız gerekiyorsa doktorunuz sizden düzenli olarak bazı kan tahlilleri yaptırmanızı da isteyebilir. Bunun nedeni, FUNİT kullanırken çok seyrek olarak bu tür karaciğer hastalıkları oluşabildiğinden, olası bir karaciğer hastalığını zamanında yakalayabilmek içindir.
•Kalbinizle ilgili bir rahatsızlığınız varsa doktorunuzu bilgilendiriniz. Bu durumda size FUNİT reçetelerse, kullanım sırasında dikkatle gözlemeniz gereken bazı belirtilerden bahsedecektir. Eğer nefes darlığı, beklenmeyen kilo artışı, bacaklarınızda şişkinlik, alışılmamış yorgunluk hali olursa ya da geceleri uykunuzdan solunum durması nedeni ile uyanmaya başlarsanız hemen doktorunuzu haberdar ediniz.
•Böbreklerinizle ilgili bir rahatsızlığınız varsa doktorunuzu bilgilendiriniz. FUNİT dozunuzun ayarlanması gerekebilir.
•FUNİT kullanırken el ve ayaklarınızda alışılmamış karıncalanma, uyuşma ya da halsizlik hissederseniz de hemen doktorunuzu bilgilendiriniz.
•Geçmişte başka bir mantar ilacı kullanmaktayken alerjik belirtiler görülmüşse bu durumdan doktorunuzu haberdar ediniz.
•Nötropeniniz (kandaki lökosit adı verilen beyaz kürelerin sayısının azalması) varsa, AIDS hastasıysanız ya da size organ nakli yapıldıysa bu durumdan doktorunuzu haberdar ediniz. FUNİT dozunuzun ayarlanması gerekebilir.
•FUNİT kullanmaktayken işitme kaybınız olursa ilacı keserek hemen doktorunuzu bilgilendiriniz. Çok seyrek olarak FUNİT kullanan hastalarda geçici ya da kalıcı işitme kaybı olabildiği bildirilmiştir.
•Karbonhidrat metabolizması bozukluklarınız varsa doktorunuzu bilgilendiriniz. •Flukonazole dirençli mantar türleri için duyarlılık, FUNİT tedavisine başlamadan test edilmelidir.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
FUNİT ‘in yiyecek ve içecek ile kullanılması
Her zaman için FUNİT’i tam bir öğünden hemen sonra almalısınız; çünkü bu şekilde ilaç vücudunuza çok iyi alınacaktır. Kapsülleri bir miktar suyla yutunuz. FUNİT’in vücudunuza geçebilmesi için midenizde yeteri kadar asit olmalıdır. Bu nedenle mide asidini etkisizleştiren ilaçlar, FUNİT alındıktan sonraki 2 saat içinde alınmamalıdır. Aynı nedenle midenizin asit üretmesini engelleyen bir ilaç kullanıyorsanız, FUNİT’i kolalı bir içecekle almalısınız.
Herhangi bir durumda kuşkunuz olursa doktor veya eczacınıza danışınız.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. •Hamileyseniz FUNİT kullanmayınız.
3
•Doğurganlık çağında olan bir kadınsanız ve gebe kalma olasılığınız varsa, ilacı alırken gebe kalmamanız için uygun doğum kontrol yöntemlerini kullanmalısınız. FUNİT, kullanımına son verildikten sonra bir süre daha vücudunuzda kalmaya devam edeceğinden, tedaviniz bitip FUNİT’i kullanmayı bıraktıktan sonra da bir sonraki adet döneminize kadar kullandığınız doğum kontrol yöntemine devam etmelisiniz.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Bebeğinizi emziren bir anneyseniz FUNİT kullanmadan önce doktorunuza danışınız; FUNİT çok az miktarlarda sütünüze geçebilir.
Araç ve makine kullanımı
Bazı durumlarda araç ve makine kullanımı sırasında baş dönmesi, görme bozukluğu, işitme kaybı gibi yan etkiler oluşabilir, dikkatli olunmalıdır.
Çocuklarda kullanım
FUNİT normalde çocuklarda kullanılmaz, ancak doktorunuz istisnai durumlarda çocuklarda da FUNİT reçeteleyebilir.
FUNİT’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler İçindeki yardımcı maddelerden azorubin, alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Doktor veya eczacınıza halen kullanmakta olduğunuz ilaçları bildiriniz. Bazı ilaçlar birlikte alınmaz ve belirli bazı ilaçları alırken de bazı ayarlamaların yapılması, örneğin ilacınızın dozunun ayarlanması gerekebilir. FUNİT kullanmaktayken hiç kullanılmaması gereken ilaçlara örnek olarak aşağıdaki ilaçlar verilebilir:
•Alerjik durumlar için kullanılan terfenadin, astemizol ve mizolastin gibi ilaçlar; •Anjina ağrıları (göğüste sıkıştırıcı ağrı ile seyreden kalp hastalığı) ve yüksek tansiyon için kullanılan bepridil ve nisoldipin;
•Belirli sindirim rahatsızlıkları için kullanılan sisaprid;
•Simvastatin ve lovastatin gibi kolesterol düzeyini düşüren belirli ilaçlar;
•Uyku ilaçları olan midazolam ve triazolam;
•Pimozid ve sertindol gibi ruhsal durum bozukluklarında kullanılan ilaçlar;
•Morfin benzeri uyuşturucu bağımlılığının tedavisinde kullanılan levasetilmetadol; •Migren tedavisinde kullanılan ve ergot türevi ilaçlar olarak bilinen dihidroergotamin ve ergotamin;
•Doğumdan sonra rahimin kasılarak eski haline gelmesi için kullanılan ergometrin (ergonovin) ve metilergometrin (metilergonovin) gibi diğer ergot türevi ilaçlar; •Kinidin ve dofetilid adındaki kalbinizin bozulan ritmini düzeltmek amacıyla kullanılan ilaçlar;
•Metadon gibi bağımlılığa karşı kullanılan ilaçlar;
•Felodipin gibi hipertansiyona karşı kullanılan ilaçlar;
4
Bazı ilaçlar FUNİT’in etkinliğini önemli ölçüde azaltabilir. Bu durum özellikle epilepsi (kasılma nöbetleriyle seyreden bir hastalık; sara hastalığı) tedavisinde kullanılan (örneğin karbamazepin, fenitoin ve fenobarbital) ilaçlar ve verem hastalığında kullanılan (örneğin rifampisin, rifabutin ve izoniyazid) ilaçlar için geçerlidir. Bu nedenle bu ilaçlardan herhangi birini kullandığınız her durumda doktorunuzu bilgilendiriniz ki, uygun önlemler alınabilsin.
Diğer bazı ilaçların birlikte kullanılması durumunda FUNİT ya da bu ilaçların dozunda bazı değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Bu ilaçlara örnek olarak aşağıdakiler verilebilir: •Klaritromisin, eritromisin ve rifabutin gibi bazı antibiyotikler;
•Kalp ve kan damarlarına etkili bazı ilaçlar (digoksin, disopramid, kalsiyum kanal blokeri olarak adlandırılan bazı ilaçlar, silostazol);
•Kan pıhtılaşmasını azaltan ilaçlar;
•İltihabi durumlar, astım ve alerji durumlarında ağız yoluyla, enjeksiyonla ya da solunum yoluyla kullanılan metilprednizolon, budesonid, flutikazon ve deksametazon gibi ilaçlar;
•Genellikle bir organ naklinden sonra kullanılan siklosporin A, takrolimus ve rapamisin (sirolimus olarak da bilinir) gibi ilaçlar;
•HIV protez inhibitörü olarak bilinen belirli ilaçlar;
•Kanser tedavisi için kullanılan belirli ilaçlar;
•Buspiron, alprozolam ve brotizolam gibi endişe (anksiyete) durumlarında ve uyku bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan (trankilizan) bazı ilaçlar;
•Alerji durumlarında kullanılan ebastin;
•Depresyon durumlarında (mizacın çökkün olmasıyla seyreden bir hastalık) kullanılan reboksetin;
•Migren tedavisinde kullanılan eletriptan;
•Ağrılar için güçlü bir ilaç olan fentanil;
•Sıtma tedavisinde kullanılan halofantrin;
•Şeker hastalığı tedavisinde kullanılan repaglinid.
Bu ilaçları kullanıyorsanız doktorunuzu bilgilendiriniz.
FUNİT’in vücudunuza geçebilmesi için midenizde yeteri kadar asit olmalıdır. Bu nedenle mide asidini etkisizleştiren ilaçlar, FUNİT alındıktan sonraki 2 saat içinde alınmamalıdır. Aynı nedenle midenizin asit üretmesini engelleyen bir ilaç kullanıyorsanız, FUNİT’i kolalı bir içecekle almalısınız.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3.FUNİT nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar
Her zaman için FUNİT’i tam bir öğünden hemen sonra almalısınız; çünkü bu şeklide ilaç vücudunuza çok iyi alınacaktır. Kapsülleri bir miktar suyla yutunuz. Sizin bu ilaca hangi miktarlarda ihtiyacınız olduğuna ve size ne kadar süreyle uygulanacağına doktorunuz karar verecektir (Buna yaşınız, vücut ağırlığınız ve bu ilacın size uygulama nedeni olan mantar hastalığının tipi ile hastalığın görüldüğü organınıza göre karar verecektir.)
5
Genellikle aşağıdaki dozlarda kullanılır:
ENFEKSİYONUN TİPİ
GÜNDE ALINACAK KAPSÜL SAYISI
NE KADAR SÜREYLE
*Vajina enfeksiyonu
Günde iki defa 2 kapsül veya
Günde bir defada 2 kapsül
1 gün
3 gün
*Cilt enfeksiyonu
Günde bir defada 2 kapsül veya
Günde bir defada 1 kapsül
7 gün
2 hafta
Avuç içlerinizle ayak tabanınızda da hastalık olması durumunda 7 gün süreyle günde iki defada 2 kapsül ya da bir ay süreyle günde tek defada 1 kapsül almanız gerekebilir.
*Ağız içi enfeksiyon
Günde bir defada 1 kapsül
2 hafta
*Göz enfeksiyonu
Günde bir defada 2 kapsül
3 hafta
*Vücut iç organlarında enfeksiyon
Günde 1-4 kapsül
Daha uzun sürelerle
*Tırnak enfeksiyonu
Bireysel gereksiniminize göre doktorunuz devamlı ya da aralıklı tedavi uygulayacaktır.
– Tırnak enfeksiyonu için Günde bir defada 2 kapsül 3 ay
devamlı tedavi
-Tırnak enfeksiyonu için Günde iki defada 2 kapsül 1 hafta
aralıklı tedavi
Bu 1 haftalık kullanımdan sonra FUNİT kullanımına 3 hafta ara verilir. Daha sonra el tırnaklarındaki enfeksiyonlar için bir kür, ayak tırnaklarındakiler içinse (el tırnaklarında olsun veya olmasın) iki kür daha uygulanır (Aşağıdaki tabloya bakınız).
Hafta 1
Hafta 2
Hafta 3
Hafta 4
Hafta
5
Hafta 6
Hafta 7
Hafta 8
Hafta 9
Hafta
10
YALNIZ EL
TIRNAKLARI
Günde iki
defada 2
kapsül
FUNİT alınmayacak
Günde
iki
defada 2 kapsül
TEDAVİ SONLANDIRILIR
El tırnaklarında olsun veya olmasın AYAK TIRNAKLARI
Günde iki
defada 2
kapsül
FUNİT alınmayacak
Günde
iki
defada 2 kapsül
FUNİT alınmayacak
Günde iki
defada 2
kapsül
TEDAVİ
SONLANDIRI LIR
Cilt enfeksiyonlarında tedaviye son verildikten birkaç hafta sonra derideki hastalıklı bölgeler düzelecektir. Bu mantarlarla olan yama tarzındaki cilt belirtileri için tipiktir: ilaç mantarın kendisini öldürmektedir, ama derideki hastalıklı bölge ancak bu bölgede yeniden sağlıklı deri büyümesiyle ortadan kalkmaktadır.
Tırnak enfeksiyonlarındaki hastalıklı alan ise, ilaç yalnızca mantarı öldürdüğünden tedaviye son verildikten 6 ila 9 ay sonra düzelmektedir. Tırnağın, mantarlar öldükten sonra da uzamasına gerek vardır ve bu aylar alabilir. Dolayısıyla tedaviniz sırasında bir iyileşme belirtisi görülmezse endişelenmeyiniz: ilaç tırnaklarınızda uzunca bir süre kalmaya ve etkisini
6
göstermeye devam edecektir. Bu nedenle herhangi bir düzelme görmeseniz bile doktorunuzun önerdiği sürede tedaviyi kesmelisiniz.
İç organların enfeksiyonunda daha yüksek dozlarla daha uzun süre tedavi gerekebilir. FUNİT’i zamanında almayı unutmayınız.
Doktorunuz FUNİT ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Tedaviyi erken kesmeyiniz çünkü istenen sonucu alamazsınız.
Uygulama yolu ve metodu:
FUNİT, ağız yoluyla bir miktar suyla yutularak alınır.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanım
FUNİT normalde çocuklarda kullanılmaz, ancak doktorunuz istisnai durumlarda çocuklarda da FUNİT reçeteleyebilir.
Yaşlılarda kullanım
Yaşlılarda da erişkin dozları kullanılır.
Özel kullanım durumları:
Karaciğer yetmezliği
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanılırken, dikkatli olunmalıdır.
Böbrek yetmezliği
Böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılırken, dikkatli olunmalıdır.
Eğer FUNİT’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden fazla FUNİT kullandıysanız
FUNİT’ten kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
FUNİT’ i kullanmayı unutursanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, FUNİT’ in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
durdurunuz ve DERHAL
doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: FUNİT’e karşı aşırı duyarlılık görülme sıklığı seyrektir. Aşırı duyarlılık örneğin deride döküntüler, kaşıntı, kurdeşen, nefes darlığı ya da soluk alıp vermede zorluk ve/veya yüzde şişme gibi belirtilerle tanınabilir.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
7
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin FUNİT’e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Çok seyrek olarak güneş ışığına karşı aşırı hassasiyet, bacaklarda uyuşma veya deride ağır bir hastalıkta (ağız içinde, gözlerde ve genital bölgede deride soyulmalarla seyreden yaygın kızarıklık ve su toplanması, küçük iltihaplı sivilceler veya su toplanması ile seyreden kızarıklıklar) görülebilir. Bu belirtilerden herhangi birinin görülmesi durumunda da FUNİT kullanmayı keserek doktorunuza başvurunuz.
Eğer nefes darlığınızda artış oluyorsa, beklenmedik bir şekilde kilonuz artmışsa, bacaklarınızda şişme oluşmuşsa, alışılmamış bir halsizlik ve yorgunluk durumunuz varsa ya da daha önceleri yokken geceleri uykudan uyanmaya başlamışsanız hemen doktorunuza bildiriniz.
Aşağıdaki belirtilerden biri ya da birden fazlası karaciğerde oluşan bir hastalığın habercisidir ancak bunlar çok seyrek olarak görülür: İştahta azalma, bulantı, kusma, halsizlik, karın ağrısı, sarılık, idrar renginde ileri derecede koyulaşma ve dışkınızın renginde açılma. Böyle durumlarda FUNİT kullanmayı keserek, hemen doktorunuza başvurunuz.
İşitme kaybı oluşursa da FUNİT kullanmayı keserek, hemen doktorunuza başvurunuz.
Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark edersiniz, hemen doktorunuza söyleyiniz:
Bu bölümdeki yan etkiler oluşum sıklığına göre verilmiştir. Bu nedenle, aşağıdaki sıklık kategorileri ve birimleri kullanılmıştır:
Yaygın (10 hastadan en az birinde görülebilir)
Karın ağrısı, bulantı,
Yaygın olmayan (100 hastanın en az birinde görülebilir)
Kadınlarda adetle ilgili bozukluklar,
Baş ağrısı, sersemlik hali, örneğin ayaklarda cilde yakın bölgelerde karıncalanma, uyuşukluk hissi
Kabızlık, ishal, nefes darlığı, kusma, hazımsızlık ve midede ekşime, ağızda hoş olmayan tat hissi
Deride 24 saat içinde kaybolan kızarıklıklar, kaşıntı, vücutta sıvı birikmesine bağlı şişlikler
Kanda özellikle karaciğer, safra yollarının bozukluklarında yükselen bilirübin, alanin aminotransferaz, aspartat aminotransferaz enzimlerinin yükselmesi
Saç dökülmesi,
Aşırı duyarlılık,
Seyrek (1000 hastanın en az birinde görülebilir)
Sık idrara çıkma,
Görmede bulanıklık ya da çift görme,
Kanda bağışıklık sisteminde görev alan beyaz kan hücrelerinin sayısında azalmaHis kaybı
8
Karaciğer enzimlerinde yükselme
Kulaklarda çınlama,
Nefes almada güçlük
Ateşlenme
Aşağıda verilen yan etkilerin sıklığı bilinmemektedir.
Kanda pıhtılaşmayı sağlayan trombosit adı verilen hücrelerin sayısının azalmasıKanda bağışıklık sisteminde görev alan nötrofil adı verilen hücrelerinin sayısında azalma
Ani başlangıçlı kalp atım sayısının yükselmesi, terleme, nefes almada güçlük, ateşin yükselmesi gibi belirtilerle giden hızla müdahale gerektiren alerjik durum
Kanda yağ taşınmasında görev alan trigliserid miktarında artış
El ve ayak gibi uç organlarda güçsüzlük veya duyu kaybı artışı
Görmede bulanıklık, çift görme
Kaslarda ağrı, eklemlerde ağrı
Kalbin kan pompalama görevini yapamaması (kalp yetmezliği)
Sertleşme problemi
Sarılık, karaciğer iltihabı
Ciltte alerjik reaksiyonlar, ışığa bakamama
İşitme kaybı (kalıcı olabilir)
Kanda potasyum seviyesinde azalma
İdrar kaçırma
Bunlar FUNİT’in hafif yan etkileridir.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
5. FUNİT’ in saklanması
FUNİT’ i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
Işıktan ve nemden koruyarak saklayınız.
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra FUNİT’ i kullanmayınız.
Ruhsat sahibi:
NOBEL İLAÇ SANAYİİ VE TİCARET A.Ş
Ümraniye 34768 İSTANBUL
Üretim yeri:
NOBEL İLAÇ SANAYİİ VE TİCARET A.Ş
Sancaklar 81100 DÜZCE
Bu kullanma talimatı …/…/… tarihinde onaylanmıştır.
9
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
FUNİT 100 mg mikropellet kapsül
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her bir kapsül 100 mg itrakonazol içerir.
Yardımcı madde(ler):
Azorubin 0,0784 mg
Yardımcı maddeler için, bölüm 6.1’e bakınız.
3.FARMASÖTİK FORM
Mikropellet Kapsül
Pembe opak / Kahverengi No=0 sert jelatin kapsüller
4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
FUNİTaşağıdaki durumların tedavisinde kullanılır:
•Jinekolojik endikasyonlar:
Vulvovajinal kandidoz
•Dermatolojik / mukozal / oftalmolojik endikasyonlar:
Dermatomikozlar
Pitriyazis versikolor
Oral kandidoz
Fungal keratit
•Dermatofit ve/veya mayaların neden oldukları onikomikozlar
•Sistemik mikozlar:
Sistemik aspergilloz ve kandidoz
Kriptokokoz (kriptokoksik menenjit dahil): Kriptokokozu olan immün yetmezlikli hastalarda ve santral sinir sistemi kriptokokozu olan hastaların tümünde, FUNİT sadece ilk seçenek tedavisi uygun bulunmadığında ya da etkisiz olduğu gösterildiğinde endikedir.
Histoplazmoz
Blastomikoz
Sporotrikoz
1
Parakoksidioidomikoz
Diğer ender görülen sistemik ya da tropikal mikozlar
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
FUNİT’in en iyi şekilde emilebilmesi için, yemekten hemen sonra tok karına alınması gereklidir. Mikropellet kapsüller açılmadan, bütün olarak alınmalıdır.
Jinekolojik endikasyon
Endikasyon
Doz
Tedavi süresi
Vulvovajinal kandidoz
Günde 2 kez 200 mg veya
Günde 1 kez 200 mg
1 gün
veya
3 gün
Dermatolojik / mukozal / oftalmolojik endikasyonlar
Endikasyon
Doz
Tedavi süresi
Dermatomikoz
Günde 1 kez 200 mg veya
Günde 1 kez 100 mg
7 gün
veya
15 gün
Plantar tinea pedis ve palmar tinea manus gibi keratinizasyonun fazla olduğu yerlerdeki enfeksiyonlar
Günde 2 kez 200 mg veya
Günde 1 kez 100 mg
7 gün
veya
30 gün
Pitriyazis versikolor
Günde 1 kez 200 mg
7 gün
Oral kandidoz
Günde 1 kez 100 mg
15 gün
Bağışıklık sistemi yetersiz bazı hastalarda (ör. Nötropenik, AIDS’li veya organ nakli uygulanan hastalar) itrakonazolün oral biyoyararlanımı azalabilir. Bu nedenle dozun iki katına çıkarılması gerekebilir.
Fungal keratit
Günde 1 kez 200 mg
21 gün
klinik
yanıta göre ayarlanmalıdır.
Dermatofit ve / veya mayaların neden oldukları onikomikoz
Doz ve Tedavi Süresi
Kür tedavisi (aşağıdaki tabloya bakınız): Kür tedavisi bir hafta süreyle günde iki kez, iki mikropellet kapsül FUNİT (günde iki kez 200 mg) ile yapılır. El tırnak
tırnak
enfeksiyonları için üç kür tedavisi önerilir. Kür tedavilerine, daima 3 haftalık ilaç kullanılmayan dönemlerle ara verilmelidir. Klinik yanıt, tedavinin kesilmesinden sonra, tırnak tekrar uzadıkça görülür.
2
Onikomikozun yeri
Hafta 1
Hafta 2
Hafta 3
Hafta 4
Hafta 5
Hafta 6
Hafta 7
Hafta 8
Hafta 9
FUNİT
kullanılmayan haftalar
Kür 3
Ayak ya da el ve ayak onikomikozu
Kür 1
FUNİT
kullanılmayan haftalar
Kür 2
Sadece el
onikomikozu
FUNİT
kullanılmayan haftalar
Kür 2
Onikomikoz
Sürekli tedavi
Doz
Tedavi süresi
Ayak ya da el ve ayak onikomikozu
Günde 1 kez 200 mg
3 ay
FUNİT’in deriden ve tırnaklardan atılımı, plazmadan atılımından daha yavaştır. Bu nedenle, optimal klinik ve mikolojik yanıt, dermatolojik enfeksiyonlarda tedavinin kesilmesinden 2-4 hafta sonra, tırnak enfeksiyonlarında 6-9 ay sonra görülür.
Sistemik mikozlar
Endikasyon
Doz
Ortalama Tedavi
Süresi¹
Not
Aspergilloz
Günde 1 kez 200 mg
2-5 ay
İnvaziv veya
disemine
hastalıklarda doz
günde 2 kez 200
mg’a artırılmalıdır
Kandidoz
Günde 1 kez 100-200 mg
3 hafta – 7 ay
İnvaziv veya disemine
hastalıklarda doz günde 2 kez 200 mg’a artırılmalıdır
Günde 1 kez 200 mg
2 ay – 1 yıl
Kriptokoksik menenjit
Günde 2 kez 200 mg
2 ay – 1 yıl
İdame tedavisi ile ilgili bilgiler için 4.4 Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri
bölümüne bakınız
Histoplazmoz
Günde 1 kez 200 mg – günde 2 kez 200 mg
8 ay
Blastomikoz
Günde 1 kez 100 mg – günde 2 kez 200 mg
6 ay
Lenfokütanöz ve Kütanöz
Sporotrikoz
Günde 1 kez 100 mg
3 ay
Parakoksidioidomi koz
Günde 1 kez 100 mg
6 ay
Bu dozlardaki
itrakonazol
3
tedavisinin,
AIDS’li
parakoksidioido-
mikoz
hastalarındaki
etkinliği hakkında veri
bulunmamaktadır.
Kromomikoz
Günde 1 kez 100-200 mg
6 ay
¹Tedavinin süresi klinik yanıta göre ayarlanmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda oral itrakonazolün kullanımı ile ilgili veriler sınırlıdır. İtrakonazolün bu hasta popülasyonunda kullanımında dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 5.2).
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği bulunan hastalarda oral itrakonazolün kullanımı ile ilgili veriler sınırlıdır. İtrakonazolün bu hasta popülasyonunda kullanımında dikkatli olunmalıdır.
Pediatrik popülasyon:
FUNİT’in çocuklarda kullanımı ile ilgili klinik veriler sınırlı olduğundan sağlanabilecek yarar, potansiyel riskin üzerinde olmadıkça çocuklarda kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.4).
Geriyatrik popülasyon:
FUNİT’in yaşlılarda kullanımı ile ilgili klinik veriler sınırlı olduğundan sağlanabilecek yarar, potansiyel riskin üzerinde olmadıkça yaşlılarda kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.4).
4.3. Kontrendikasyonlar
FUNİT, itrakonazol ya da bileşiminde bulunan maddelere karşı aşırı duyarlı olan hastalarda kontrendikedir.
Aşağıdaki ilaçların FUNİT ile birlikte kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.5):
QT-aralığını uzatabilen CYP3A4 ile metabolize olan ilaçların, örneğin astemizol, bepridil, sisaprid, dofetilid, levasetilmetadol (levometadil), mizolastin, pimozid, kinidin, sertindol ve terfenadinin FUNİT ile birlikte kullanılması kontrendikedir.
FUNİT ile birlikte kullanılması, bu ilaçların plazma konsantrasyonlarının artmasına ve bunun sonucu olarak QT uzamasına ve nadiren Torsades de pointes‘e neden olabilir.
Lovastatin, simvastatin ve atorvastatin gibi CYP3A4 ile metabolize olan HMG-CoA redüktaz inhibitörleri,
metilergometrin
Dihidroergotamin,
4
(metilergonovin) gibi ergot alkaloidleri.
Eletriptan
Nisoldipin
Disopiramid ya da halofantrin alan hastalarda, hayatı tehdit edici olmayan endikasyonlarda uygulanmamalıdır.
Metadon ve felodipin ile itrakonazol etkileştiği için itrakonazolün bu ilaçlardan herhangi birisi ile kullanımı kontrendikedir (Bkz 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
FUNİT, konjestif kalp yetmezliği (KKY) hastalığı olanlarda veya KKY hikayesi bulunanlarda olduğu gibi ventriküler disfonksiyonlu hastalarda hayatı tehdit edici ya da diğer ciddi enfeksiyonlar haricinde kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.4).
FUNİT, gebelikte kullanılmamalıdır (hayatı tehdit edici durumlar hariç) (bkz. Bölüm 4.6).
yöntemler
kullanılmalıdır. FUNİT tedavisi bitiminden itibaren bir sonraki menstruel döneme kadar, etkili kontraseptif yöntemler kullanılmaya devam edilmelidir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Kardiyak etkiler:
İtrakonazol IV ile yapılan bir sağlıklı gönüllü çalışmasında, sol ventriküler ejeksiyon fraksiyonunda geçici asemptomatik bir düşüş gözlemlenmiştir; bu bir sonraki infüzyondan önce düzelmiştir. Bu bulguların oral formülasyon açısından klinik önemi bilinmemektedir.
İtrakonazolün negatif inotrop etkisi görülmüş ve itrakonazol’e bağlı konjestif kalp yetmezliği vakaları bildirilmiştir. Günde 400 mg’dan yüksek dozla tedavi görenlerde, daha düşük dozlarla tedavi görenlere göre daha fazla sıklıkta kalp yetmezliği spontan bildirimi yapılmış olması, itrakonazolün günlük toplam dozunun artışıyla kalp yetmezliği riskinin artabileceğine işaret eder.
İlacın kullanımıyla elde edilecek yarar, olası riskten fazla olmadıkça FUNİT konjestif kalp yetmezliği veya hikayesi olan hastalarda kullanılmamalıdır. Hastanın yarar/risk değerlendirmesi yapılırken; endikasyonun ciddiyeti, doz rejimi ve konjestif kalp yetmezliği açısından bireysel risk faktörleri göz önüne alınmalıdır. Bu risk faktörleri arasında; iskemik ve valvüler bozukluk gibi kalp hastalığı, kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi önemli akciğer hastalığı ve böbrek yetmezliği ile diğer ödemle seyreden bozukluklar yer alır. Bu tür hastalar konjestif kalp yetmezliği işaret ve belirtileri hakkında bilgilendirilmeli, dikkatli tedavi edilmeli ve tedavi süresince bu hastaların konjestif kalp yetmezliği işaret ve belirtileri izlenmelidir. Tedavi süresince bu tür işaret ve belirtilerin görülmesi halinde, FUNİT kullanımı kesilmelidir.
Kalsiyum kanal blokerlerinin, itrakonazolünkine ek negatif inotrop etkileri olabilir. Ek olarak itrakonazol kalsiyum kanal blokerlerinin metabolizmasını inhibe edebilir. Bu nedenle, KKY riskinde artış olabileceğinden itrakonazol ile kalsiyum kanal blokerleri
5
birlikte kullanılırken dikkat edilmelidir.
Etkileşim potansiyeli
FUNİT’in klinik açıdan önemli ilaç etkileşimi potansiyeli bulunmaktadır (bkz. Bölüm4.5).
Mide asidinin azalması
Mide asidi azaldığında FUNİT kapsülden itrakonazolün emilimi de azalır. Mide asidini azaltan ilaçlar (örneğin, alüminyum hidroksit), FUNİT’in alınmasından en az 2 saat sonra kullanılmalıdır. AIDS hastaları gibi, bazı aklorhidrik hastaların ve asid salgılanmasını azaltan ilaç (örneğin, H2-reseptör antagonistleri, proton pompası inhibitörleri) kullananların FUNİT kapsülü kolalı bir içecek ile almaları önerilir.
Çocuklarda kullanım
FUNİT’in çocuklarda kullanımı ile ilgili klinik veriler sınırlı olduğundan, sağlanabilecek yarar potansiyel riskin üzerinde olmadıkça çocuklarda kullanılması önerilmez.
Karaciğer etkileri
FUNİT kullanımı sırasında çok seyrek olarak ciddi hepatotoksisite -fatal akut karaciğer yetmezliği dahil görülmüştür. Bu hastaların çoğu daha önceden mevcut karaciğer hastalığı olan, sistemik endikasyonlar için tedavi alan, belirgin başka bir medikal hastalığı olan ve/veya hepatotoksik ilaç alan kişilerdir. Bazı hastalarda karaciğer hastalığı ile ilgili belirgin bir risk bulunmamaktadır. Bu vakaların bazıları tedavinin birinci ayında, bunların da bir kısmı birinci haftada gözlenmiştir. FUNİT alan hastalarda karaciğer fonksiyonları izlenmelidir. Hastalar, iştahsızlık, bulantı, kusma, halsizlik, karın ağrısı veya idrar renginde koyulaşma gibi hepatiti düşündürebilecek işaret ve belirtilerin olması durumunda hekimlerine durumu bildirmeleri konusunda uyarılmalıdır. Bu hastalarda tedavi derhal durdurulmalı ve karaciğer fonksiyon testleri uygulanmalıdır. Karaciğer enzim düzeyi yükselen veya aktif karaciğer hastalığı olan ya da diğer ilaçlarla karaciğer toksisitesi olmuş hastalarda, beklenen yarar karaciğer hasarı riskinden yüksek olmadıkça tedaviye başlanmamalıdır. Bu tip vakalarda karaciğer enzim düzeyinin takip edilmesi gereklidir.
Karaciğer yetmezliği
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda oral itrakonazolün kullanımı ile ilgili veriler sınırlıdır. İtrakonazolün bu hasta popülasyonunda kullanımında dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 5.2).
Böbrek yetmezliği
Böbrek yetmezliği bulunan hastalarda oral itrakonazolün kullanımı ile ilgili veriler sınırlıdır. İtrakonazolün bu hasta popülasyonunda kullanımında dikkatli olunmalıdır.
Bağışıklık sistemi bozulmuş hastalar
Bağışıklık sistemi bozulmuş bazı hastalarda (örn. Nötropenik, AIDS ya da organ nakli hastaları) FUNİT kapsülün oral biyoyararlanımı azalabilir.
Hayatı tehdit edici sistemik fungal enfeksiyonu olan hastalar
Farmakokinetik özelliklerinden dolayı, FUNİT kapsül hayatı tehdit edici sistemik fungal enfeksiyonların başlangıçtaki tedavisi için önerilmemektedir (bkz. Bölüm 5.2).
6
AIDS hastaları
Sporotrikoz, blastomikoz, histoplazmoz ya da kriptokokoz (meningiyal ya da meningiyal olmayan) gibi sistemik fungal enfeksiyonlar için tedavi alan ve hastalığın yineleme riski olduğu düşünülen AIDS hastalarında, tedavi eden hekim, idame tedavisinin gerekliliğini değerlendirmelidir.
Çapraz aşırı duyarlılık
İtrakonazol ve diğer azol antifungaller arasında çapraz aşırı duyarlılık olduğuna ilişkin bilgi bulunmamaktadır. Başka bir azole karşı aşırı duyarlılığı olan hastalara, FUNİT reçete edilirken dikkatli olunmalıdır.
Nöropati
FUNİT tedavisi ile ilişkili olabilecek nöropati görüldüğü takdirde, itrakonazol tedavisi kesilmelidir.
İşitme kaybı
İtrakonazol tedavisi alan hastalarda geçici ya da kalıcı işitme kaybı bildirilmiştir. Bu raporların bir çoğunda birlikte kullanımın kontrendike olduğu kinidin de kullanılmıştır (bkz. Bölüm 4.3 ve Bölüm 4.5). İşitme kaybı tedavi kesildiğinde genellikle düzelir, ancak bazı hastalarda devam edebilir.
Karbonhidrat metabolizması bozuklukları
Fruktoz intoleransı, glikoz-galaktoz emilim bozukluğu veya sükraz-izomaltaz eksikliği gibi seyrek kalıtsal problemli hastalarda FUNİT kullanılmamalıdır.
Çapraz-rezistans
Sistemik kandidosis’te, flukonazole rezistan kandida türlerinden şüpheleniliyor ise, bu türlerin itrakonazol’e duyarlı olduğu varsayılmamalıdır. Duyarlılık FUNİT tedavisine başlamadan test edilmelidir.
FUNİT azorubin içerdiğinden, alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
l. İtrakonazolün emilimini etkileyen ilaçlar
Gastrik asiditeyi azaltan ilaçlar itrakonazolün FUNİT kapsül’den emilimini bozabilir (bkz. Bölüm 4.4).
2. İtrakonazol biyotransformasyonunu etkileyen ilaçlar
İtrakonazol esas olarak CYP3A4 ile metabolize olmaktadır. Rifampisin, rifabutin ve fenitoin gibi güçlü CYP3A4 enzim indükleyicileri ile etkileşim çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalarda, etkinliklerini de büyük ölçüde azaltabilecek boyutta itrakonazol ve hidroksi itrakonazolün biyoyararlanımı azaldığından, itrakonazolün bu güçlü enzim indükleyicileri ile birlikte kullanılması önerilmez. Karbamazepin, Hypericum perforatum (St John’s Wort), fenobarbital ve izoniazid gibi diğer enzim indükleyicileri ile ilgili veri olmamakla birlikte, benzer etkiler beklenmelidir.
CYP3A4 enziminin ritonavir, indinavir, klaritromisin ve eritromisin gibi güçlü inhibitörleri, itrakonazolün biyoyararlanımını artırabilir.
7
3. İtrakonazolün, diğer ilaçların biyotransformasyonuna etkisi
3.1 İtrakonazol, sitokrom 3A sınıfi ile metabolize edilen ilaçların metabolizmasını inhibe edebilir. Bu duruma bağlı olarak bu ilaçların yan etkileri dahil, etkilerinde artma ve/veya uzama görülebilir. Başka bir ilaçla kullanıldığında, o ilacın kısa ürün bilgisindeki metabolizma bilgileri dikkate alınmalıdır. Tedavi durdurulduktan sonra, itrakonazol plazma konsantrasyonları doza ve tedavi süresine bağlı olarak kademeli azalır (bkz. Bölüm 5.2). Bu durum, itrakonazolün beraber kullanılan bir başka ilaç üzerindeki inhibe edici etkisi söz konusu olduğunda göz önünde bulundurulmalıdır.
Örnekler:
İtrakonazol ile tedavi sırasında kontrendike olan ilaçlar:
•Astemizol, bepridil, dofetilid, mizolastin, sertindol ve terfenadinin FUNİT ile
FUNİT ile birlikte kullanımı,
konsantrasyonlarının artmasına ve bunun sonucunda da QT uzamasına ve nadiren Torsades de pointes‘e neden olabilir.
•Lovastatin ve simvastatin gibi CYP3A4 ile metabolize olan HMG-CoA redüktaz inhibitörleri.
•Triazolam ve oral midazolam.
•Dihidroergotamin, ergometrin (ergonovin), ergotamin ve metilergometrin (metilergonovin) gibi ergot alkaloidleri.
•Eletriptan
•Nisoldipin.
Sisaprid, pimozid, metadon, levasetilmetadol (levometadil) veya kinidin ile itrakonazol ve/veya diğer CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte kullanımı hayatı tehdit edici kardiyak ritim bozukluğu ve/veya ani ölüme yol açmaktadır (Bkz. 4.3 Kontrendikasyonlar).
KKY riskinde artış nedeniyle itrakonazol ile kalsiyum kanal blokerleri beraber kullanılırken dikkat edilmelidir. İlaç metabolizmasında rol oynayan CYP3A4 ile etkileşimler dahil olası farmakokinetik etkileşimlere ek olarak, kalsiyum kanal blokerleri de itrakonazolünkine eklenebilen negatif inotrop etkilere sahip olabilir.
Aşağıdaki ilaçlar dikkatle kullanılmalı ve plazma konsantrasyonlarıyla, etki veya yan etkileri izlenmelidir. İtrakonazol ile birlikte uygulanıyorsa bu ilaçların dozları gerekirse düşürülmelidir:
•Oral antikoagülanlar
•Ritonavir, indinavir, sakinavir gibi HIV proteaz inhibitörleri
•Busulfan, dosetaksel, trimetreksat ve vinka alkaloidleri gibi bazı antineoplastik ilaçlar
•Dihidropiridin ve verapamil gibi CYP3A4 ile metabolize olan kalsiyum kanal blokerleri
•İmmünosupresif ilaçlar: Siklosporin, rapamisin (sirolimus) ve takrolimus
•Budesonid, deksametazon, flutikazon ve metilprednizolon gibi glukokortikoidler, •Digoksin (P-glikoprotein inhibisyonu yoluyla)
•Diğerleri: Alfentanil, alprazolam, brotizolam, buspiron, karbamazepin, silostazol, disopiramid, ebastin, fentanil, halofantrin, midazolam IV, reboksetin, repaglinid, rifabutin.
3.2 İtrakonazol ile zidovudin (AZT) ve fluvastatin arasında hiçbir etkileşim
8
gözlenmemiştir. İtrakonazolün etinilöstradiolun ve noretisteronun metabolizmasını indükleyici bir etkisi görülmemiştir.
4. Proteine bağlanma etkisi:
In vitro çalışmalarda, itrakonazol ile imipramin, propranolol, diazepam, simetidin, indometasin, tolbutamid ve sülfametazin arasında plazma proteinlerine bağlanma açısından etkileşim olmadığı görülmüştür.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve-veya embriyonal / fetal gelişim ve-veya doğum ve-veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm 5.3).
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
yöntemler
kullanılmalıdır. FUNİT tedavisi bitiminden itibaren bir sonraki menstruel döneme kadar, etkili kontraseptif yöntemler kullanılmaya devam edilmelidir.
Gebelik dönemi
FUNİT, elde edilebilecek yararın fetüse olası risklerin üzerinde olduğu hayatı tehdit edici vakalar dışında gebelikte kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3).
Gebelik döneminde FUNİT kullanımı ile ilgili bilgiler sınırlıdır. Pazarlama sonrası deneyimler sırasında, konjenital anomali vakaları bildirilmiştir. Bu vakalar, iskelet,
genitoüriner
yanısıra
kromozomal ve birden fazla malformasyonların bir arada görülmesini içermektedir. FUNİT ile nedensel bir ilişki saptanmamıştır.
Gebeliğin ilk trimesterinde FUNİT kullanımı -çoğunluğu vulvovajinal kandidoz için kısa dönem tedavi alanlarında- ile ilgili epidemiyolojik veriler, bilinen herhangi bir teratojen maddeye maruz kalmamış kontrol grubuna göre yüksek malformasyon riski göstermemiştir.
Laktasyon dönemi:
İtrakonazol çok az miktarda anne sütüne geçer. Bu nedenle FUNİT tedavisinde beklenen yarar ile emzirme sonucunda doğabilecek riskler çok iyi değerlendirilmelidir. Herhangi bir şüphede hasta emzirmemelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvan çalışmalarında itrakonazol üreme toksisitesi göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkileri ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Bazı durumlarda araç ve makine kullanımı sırasında baş dönmesi, görme bozukluğu ve işitme kaybı (bkz Bölüm 4.8) gibi yan etkiler oluşabilir, dikkatli
9
olunmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Aşağıdaki tablo, itrakonazolün dermatomikoz ve onikomikoz tedavisinde kullanıldığı plasebo kontrollü çalışmalarda bildirilen advers olayları göstermektedir. İtrakonazol ile tedavi edilen hastalarda görülen tüm advers olaylar (%1 ya da daha fazla sıklıkla görülen), tabloda bulunmaktadır. İtrakonazol ile tedavi edilen hastaların %28’i, plasebo ile tedavi edilen hastaların ise %23’ünde en az bir advers olay görülmüştür. Tabloda bildirilen advers olaylar, araştırmacıların nedensellik değerlendirmelerinden bağımsız olarak özetlenmiştir. Klinik çalışmalarda en sık bildirilen advers olaylar gastro-intestinal sisteme aittir.
Tablo 1: İtrakonazol ile tedavi edilen hastalarda, ≥%1’den fazla sıklıkla bildirilen advers olaylar.
İTRAKONAZOL N=929
%
PLASEBO
N=661
%
Baş ağrısı
Gastrointestinal hastalıkları
Bulantı
İshal
Karın ağrısı
Dispepsi
Şişkinlik
Anormal hepatik
fonksiyon
Solunum, göğüs
bozuklukları ve
mediastinal hastalıkları
Rinit
Üst
yolları
enfeksiyonu
Sinüzit
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Döküntü
ilgili
advers etkiler
Hasar
Pazarlama sonrası deneyim
Dünya çapında pazarlama sonrası deneyimden elde edilen advers ilaç reaksiyonları (tüm formülasyonlardan elde edilen) Tablo 2’de yer almaktadır. Tabloda advers reaksiyonlar sistem organ sınıflamasına ve aşağıdaki belirtilen sıklık oranlarına göre sıralanmıştır:
10
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ile <1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ile <1/100);
seyrek (≥1/10000 ile <1/1000); çok seyrek (≤10000); bilinmiyor (eldeki verilerden
hareketle tahmin edilemiyor).
Bu sıklık oranları spontan advers etki bildirimlerinden elde edilen oranlar olup, klinik
ya da epidemiyolojik çalışmalarla elde edilebilecek daha kesin hesaplamalardaki
oranları temsil etmemektedir.
Tablo 2: Pazarlama sonrası bildirilen advers ilaç reaksiyonları
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: lökopeni
Bilinmiyor: nötropeni, trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: hipersenstivite*
Bilinmiyor: serum hastalığı, anjiyonörotik ödem, anafilaktik, anafilaktoid ve
alerjik reaksiyonlar
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: hipertrigliseridemi, hipokalemi
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: baş ağrısı, sersemlik hissi, parestezi
Seyrek: hipoestezi
Bilinmiyor: periferik nöropati*
Göz hastalıkları
Seyrek: görsel bozukluklar
Bilinmiyor: görmede bulanıklık, çift görme
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Seyrek: kulak çınlaması
Bilinmiyor: geçici ya da kalıcı işitme kaybı*
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: konjestif kalp yetmezliği*
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Seyrek: dispne
Bilinmiyor: pulmoner ödem
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: karın ağrısı, bulantı
Yaygın olmayan: kusma, ishal, kabızlık, dispepsi, disguzi, şişkinlik
Seyrek: pankreatit
Hepato-bilier hastalıkları
11
Yaygın olmayan: hiperbilirübinemi, alanin aminotransferaz yükselmesi, aspartat aminotransferaz yükselmesi
Seyrek: karaciğer enzimlerinin yükselmesi
Bilinmiyor: akut karaciğer yetmezliği*, hepatit, hepatotoksisite*
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: döküntü
Yaygın olmayan: ürtiker, alopesi, kaşıntı
Bilinmiyor: toksik epidermal nekroliz, Stevens-Johnson sendromu, akut generalize ekzantematöz püstüloz, eritem multiform, eksfolyatif dermatit, lökositoklastik vaskülit, fotosensitivite
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları Bilinmiyor: miyalji, artralji
Böbrek ve idrar hastalıkları
Seyrek: pollaküri
Bilinmiyor: üriner inkontinans
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın olmayan: menstrüel bozukluklar
Bilinmiyor: erektil disfonksiyon
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları Yaygın olmayan: ödem
Seyrek: ateş
*Bölüm 4.4’e bakınız.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımıyla ilgili herhangi bir bilgi mevcut değildir.
Doz aşımı durumunda destekleyici önlemler uygulanmalıdır. İlk saat içinde mide lavajı uygulanabilir. Uygun olduğu durumlarda aktif kömür verilebilir.
İtrakonazol, hemodiyaliz ile uzaklaştırılamaz.
Bilinen spesifik bir antidotu yoktur.
5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik sınıflandırma: Sistemik kullanım için antifungal, triazol türevleri ATC kodu: J02AC02
Bir triazol türevi olan itrakonazol, geniş etki spektrumuna sahiptir.
In vitro çalışmalarda, itrakonazolün mantar hücrelerinde ergosterol sentezini bozduğu gösterilmiştir. Ergosterol mantarların hücre duvarının önemli bir bileşenidir. Sentezinin bozulması antifungal etki ile sonuçlanır.
İtrakonazol için yüzeyel mikotik enfeksiyonlardan yalnızca Candida türleri için
12
duyarlılık kırınım düzeyleri belirlenmiştir (CLSI M27-A2, kırınım düzeyleri EUCAST metoduyla gösterilememiştir). CLSI kırınım düzeyleri şu şekildedir: duyarlı ≤0.125; doza bağlı duyarlı 0.25-0.5 ve dirençli ≥ 1 µg/ml. Filamentoz funguslar için yorum yapılabilecek duyarlılık düzeyleri gösterilememiştir.
In vitro çalışmalar, itrakonazolün ≤ l µg/ml konsantrasyonunda insanlar için patojen birçok mantarın büyümesini engellediğini göstermiştir. Bu mantarlar şunlardır:
Dermatofitler (Trichophyton spp., Microsporum spp., Epidermophyton floccosum), mayalar (C. albicans dahil Candida spp., Cryptococcus neoformans, Malassezia spp.,
Trichosporon
spp.;
Paracoccidioides brasiliensis; Sporothrix schenckii; Fonsecaea spp.; Cladosporium spp.; Blastomyces dermatitidis; Coccidiodes immitis; Pseudallescheria boydii; Penicillium marneffei ile diğer çeşitli maya ve mantarlar.
Candida türleri arasında Candida krusei, Candida glabrata ve Candida tropicalis, genellikle en az duyarlı olanlardır; in vitro koşullarda bunların bazı suşlarının itrakonazole karşı direnci farklılık göstermektedir.
İtrakonazol tarafından inhibe edilmeyen başlıca mantar türleri Zygomycetes (örn. Rhizopus spp., Rhizomucor spp., Mucor spp. ve Absidia spp.), Fusarium spp., Scedosporium spp. ve Scopulariopsis spp.’ dir.
Azollere direnç yavaş gelişir ve sıklıkla birçok genetik mutasyon sonucu oluşur. Tanımlanan mekanizmalar arasında hedef enzim 14 α-demetilazın kodunu çözen ERGl1’in aşırı ekspresyonu, hedefin afinitesini azaltan ERG1l nokta mutasyonları ve/veya hücre dışına geçişle sonuçlanan taşıyıcının aşırı ekspresyonu bulunmaktadır.
Sınıfından bir üyesine direncin gelişmiş olması, diğer azollere de direnç gelişimini göstermemesine rağmen azol sınıfı içinde Candida türlerine karşı çapraz direnç gelişimi gözlenmiştir. İtrakonazole dirençli Aspergillus fumigatus suşları bildirilmiştir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
İtrakonazolün farmakokinetik özellikleri sağlıklı kişilerde, özel popülasyonlarda ve tek ya da birden fazla doz alan hastalarda incelenmiştir. Genellikle itrakonazol iyi emilir. Ağızdan alınmasından yaklaşık 2-5 saat sonra, en yüksek plazma düzeyine ulaşılır. İtrakonazol, çok sayıda metabolitine dönüşmek üzere yoğun bir hepatik metabolizmaya uğrar. Başlıca metaboliti hidroksi-itrakonazoldür. Hidroksi-itrakonazolün plazma konsantrasyonu, değişmemiş ilaç miktarının yaklaşık iki katıdır. Tek bir doz sonrasında, terminal yarılanma ömrü 17 saattir. Tekrarlanan dozlar sonrasında terminal yarılanma ömrü 34 – 42 saate yükselir. İtrakonazolün farmakokinetiği doğrusal değildir, bu nedenle birden fazla doz verilmesi sonrasında plazmada birikir. Sabit plazma konsantrasyonlarına l5 gün içinde ulaşılır ve en yüksek plazma konsantrasyonları 0.5 µg/ml (günde bir kez 100 mg), 1.1 µg/ml (günde bir kez 200 mg) ve 2.0 µg/ml’dir (günde iki kez 200 mg). Tedavi durdurulduktan sonra, itrakonazol plazma konsantrasyonu 1 hafta içinde saptanamaz düzeye gelir. Yüksek dozlarda itrakonazol klerensi, hepatik metabolizmanın doyurulabilir mekanizması sonucunda azalır. İtrakonazol idrar (~% 35) ve feçesle (~%54) inaktif metabolit olarak atılır.
13
Emilim:
İtrakonazol, oral olarak alındıktan hemen sonra hızla emilir. Tek bir dozun ağızdan alınmasından yaklaşık 2-5 saat sonra, en yüksek plazma düzeyine ulaşılır. İtrakonazolün mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %55 ‘tir. Oral biyoyararlanımı, yemeklerden hemen sonra tok karına alındığında, en yüksek değerine ulaşır.
Dağılım:
Plazmada, itrakonazolün büyük bir kısmı (%99.8) proteinlere bağlıdır. Başlıca bağlandığı protein albumindir (hidroksi metaboliti için % 99.6). Lipidlere de belirgin bir afinitesi vardır. Plazmadaki itrakonazolün yalnızca %0.2’si serbest halde bulunmaktadır. Dağılım hacminin yüksek olması (>700 litre), dokulara yaygın olarak dağıldığını göstermektedir. Akciğer, böbrek, karaciğer, kemik, mide, dalak ve kastaki konsantrasyonu, eş zamanlı plazma konsantrasyonunun 2-3 katı olarak bulunmuştur. Beyindeki konsantrasyonun plazma konsantrasyonuna oranı yaklaşık birdir.
Başta deri olmak üzere, keratinize dokulardaki konsantrasyonu, plazma düzeylerinin yaklaşık 4 katıdır.
Biyotransformasyon:
İtrakonazol, karaciğerde büyük oranda metabolize olur ve çeşitli metabolitlerine dönüşür. Başlıca metabolitlerinden biri olan hidroksi-itrakonazol, in vitro olarak itrakonazol ile
kıyaslanabilir
plazma
konsantrasyonu, itrakonazolün plazma konsantrasyonunun yaklaşık iki katıdır. In vitro çalışmalarda gösterildiği üzere, CYP3A4 enzimi itrakonazol metabolizmasında rol oynayan başlıca enzimdir.
Eliminasyon:
Alınan dozun bir hafta içinde yaklaşık %35’i idrarla, %54’ü feçesle inaktif metabolitleri şeklinde atılır. Alınan dozun %3-18 arasında değişen oranı feçesle, %0.03’ünden daha az bir bölümü idrarla değişmeden itrakonazol olarak atılır.
İtrakonazolün keratinize dokulardan tekrar dağılımı ihmal edilebilir düzeyde olduğundan, itrakonazolün bu dokulardan atılımı epidermal yenilenmeye bağlıdır. Plazmanın tersine, 4 haftalık bir tedaviden sonra deri dokusundaki terapötik konsantrasyonu 2-4 hafta daha devam eder. Tedaviye başlandıktan sonra l hafta gibi kısa bir sürede tırnak keratininde saptanan itrakonazol düzeyi, 3 aylık bir tedaviden sonra en az 6 ay daha devam eder.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
İtrakonazolün farmakokinetiği doğrusal değildir, bu nedenle birden fazla doz verilmesi sonrasında plazmada birikir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer yetmezliği:
İtrakonazol büyük oranda karaciğerde metabolize olur. 12 siroz hastası ve 6 sağlıklı kontrol vakasında tek doz itrakonazol (l00 mg kapsül) uygulaması sonrası; itrakonazolün en yüksek plazma konsantrasyonu (Cmaks), eğri altında kalan alanı (EAA) ve terminal yarılanma ömrü ölçülmüş ve bu iki grupta elde edilen veriler karşılaştırılmıştır. Siroz hastalarında itrakonazolün ortalama en yüksek plazma konsantrasyonlarının belirgin olarak düştüğü (yaklaşık %47) gözlenmiştir. Ortalama atılım yarılanma ömrü, karaciğer
14
bozukluğu bulunmayan sağlıklı kontrol vakalarında 16 saat iken, siroz hastalarında 37 saate uzamıştır. Eğri altında kalan alan (EAA) sağlıklı vakalarda ve siroz hastalarında benzer bulunmuştur. Siroz hastalarında uzun süreli itrakonazol kullanımına ait veri bulunmamaktadır. (bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 4.4)
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği bulunan hastalarda itrakonazolün kullanımı ile ilgili veriler sınırlıdır. İtrakonazolün bu hasta popülasyonunda kullanımında dikkatli olunmalıdır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
İtrakonazol bir dizi klinik olmayan güvenlilik çalışmasıyla denenmiştir.
İtrakonazol ile fare, sıçan, kobay ve köpeklerde yapılan akut toksisite çalışmaları, geniş bir güvenlilik sınırı olduğunu göstermiştir. Sıçan ve köpeklerde yapılan sub-kronik oral toksisite çalışmaları birçok hedef organ veya doku olduğunu göstermiştir: Farklı organlarda ksantom hücreleri ile seyreden lipid metabolizması bozukluklarının yanısıra adrenal korteks, karaciğer ve mononükleer fagosit sistemi bozuklukları da görülebilmektedir.
Yüksek dozlarda, adrenal korteksin histolojik incelemeleri, zona retikülaris ve fasikülatanın hücresel hipertrofisi ile seyreden, bazen zona glomerulosada incelmenin de bulunduğu geri dönüşümlü şişme göstermiştir. Yüksek dozlarda, geri dönüşümlü hepatik değişimler bulunmuştur. Sinüzoid hücrelerde hafif değişiklikler ve hepatosit vaküolasyonu (selüler disfonksiyonu gösterir) görülür. Ancak, görülebilir hepatit ya da hepatoselüler nekroz bulunmamaktadır. Mononükleer fagosistemdeki başlıca histolojik değişiklik, çeşitli parankimal dokulardaki makrofajlarda proteinimsi materyalin artmasıdır.
İtrakonazolün mutajenik potansiyeli ile ilgili bir gösterge bulunmamaktadır.
İtrakonazol sıçan ya da farelerde primer karsinojen değildir. Ancak, erkek sıçanlarda yumuşak doku sarkomu sıklığının daha yüksek olduğu görülmüştür. Bu durum, yükselen kolesterol seviyesinin ve bağ dokusundaki kolesterozun sonucu olarak ortaya çıkan bağ dokusunun neoplastik olmayan kronik enflamatuvar reaksiyonuna bağlanmaktadır.
İtrakonazolün fertilite üzerine primer etkisi ile ilgili bir kanıt bulunmamaktadır. İtrakonazol, sıçanlarda ve farelerde yüksek dozlarda maternal toksisite, embriyotoksisite ve teratojenisitede dozla ilişkili bir artışa neden olmaktadır. Teratojenisite, sıçanlarda majör iskelet bozuklukları; farelerde ise ensefalosel ve makroglosiden oluşmaktadır.
Kronik itrakonazol uygulamasını takiben, juvenil köpeklerde kemik mineral yoğunluğunda genel bir düşüş gözlenmiştir.
Sıçanlarda yapılan üç toksikoloji çalışmasında, itrakonazol kemik defektlerine yol açmıştır. Bu defektler, düşük kemik plağı aktivitesi, büyük kemiklerde zona kompaktının incelmesi ve artmış kemik kırılganlığını içermektedir.
15
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Hidroksi propil metil selüloz
Polietilen glikol
Nötral mikrogranüller
Titanyum dioksit
Azorubin
Patent mavi V
Karamel renk
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizlik bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC / Al Blister
Kutuda 4, 15 ya da 30 kapsül halinde.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
NOBEL İLAÇ SANAYİİ ve TİCARET A.Ş.
Inkılap Mah. Akçakoca Sok. No: 10
34768 Ümraniye / İstanbul
Tel: (216) 633 60 00
Fax: (216) 633 60 01
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
16
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 21.05.1997
Ruhsat yenileme tarihi: 21.05.2007
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
—
17