DORSILON 200 MG 20 TABLET
KULLANMA TALİMATI
DORSİLON® 450 mg/200 mg tablet
Ağızdan alınır.
•Etkin madde: Her tablet 450 mg parasetamol ve 200 mg mefenoksaloniçerir.
•Yardımcı maddeler: Nişasta, polivinilprolidon (PVP), jelatin (sığır kaynaklı), talk, magnezyum stearat, portakal esansı.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlacınız hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. DORSİLON nedir ve ne için kullanılır?
2. DORSİLON’u kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. DORSİLON nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. DORSİLON’un saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1.DORSİLON nedir ve ne için kullanılır?
DORSİLON, güçlü bir kas gevşetici ve ağrı kesicidir. İlacın içerisindeki iki etkin madde birbirini destekleyerek tedavi sağlar. Mefenoksalon bir kas gevşeticidir. Parasetamol ise çabuk etki yapan güçlü bir ağrı kesici ve ateş düşürücüdür.
DORSİLON, 20 ve 60 tabletlik (beyaz renkli, bir yüzü DORSİLON baskılı, diğer yüzü düz tablet) PVC-alüminyum blister içeren ambalajlarda bulunmaktadır. Yardımcı madde jelatin, sığır kaynaklıdır.
DORSİLON iki etkin madde içerdiği için geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bel, sırt ve boyun kaslarının spazm (istemsiz kas kasılması) ile birlikte olan ağrılarında, lumbago (bel ağrısı) ve siyatik nevraljisi (dördüncü ve beşinci bel omurları arasından çıkan, buradan topuklara kadar uzanan siyatik adı verilen sinirde görülen ağrılı durum), tortikolis (başın eğilmesine ya da yana bükülmesine ve şiddetli kas ağrılarına neden olan genellikle doğumsal boyun eğriliği), her türlü ağrılı kas spazmlarında, kas spazmları ile birlikte görülen romatizmal veya romatizma dışı ağrılarda, osteoartrit (eklem kireçlenmesi) ve miyozit (kas iltihabı), kırık, çıkık, burkulma, lif gerilmesi ve kopmalarında, strese bağlı olan ruhsal gerginlik ile beraber görülen ağrılarda ve adale tutulmalarında, aşırı beden faaliyetleri sonucu ortaya çıkan kas ağrısı, kramp (ani
başlangıçlı ve şiddetli ağrı ile birlikte olan kas kasılması) ve spazmlarda, diş çekiminden sonraki ağrılı dönemlerde kullanılır.
2.DORSİLON’u kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
DORSİLON’uaşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•Parasetamole, mefenoksalona veya ilacın bileşimindeki diğer maddelere karşı aşırı duyarlılığınız (alerjiniz) varsa
•Akut (ani başlangıçlı) aralıklı porfiri hastalığınız varsa (vücutta porfirin isimli maddenin aşırı birikmesine bağlı olarak kanda, idrarda ve dışkıda fazla miktarda porfirin bulunmasıyla karakterize kalıtsal (ırsi) metabolik hastalık)
•Epilepsi (sara) hastası iseniz
•Ciddi karaciğer yetmezliğiniz ve faaliyette karaciğer hastalığınız varsa (hepatit, siroz, sarılık gibi bir karaciğer hastalıgı),
•İlerlemiş böbrek yetmezliği
•Asetil salisilik aside (aspirin) karşı aşırı duyarlılığınız varsa
•Parasetamol içeren baska bir ilaç kullanıyor iseniz
•İlerlemiş akciğer hastalığınız varsa
•Kalp hastalığınız varsa
DORSİLON’u aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer;
•Aneminiz (kansızlık) varsa,
•Akciğer hastalığınız varsa,
•Karaciğer veya böbrek işlevlerinizde bozukluk varsa,
•Deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu görüldüğü takdirde,
•Parasetamol içeren başka bir ilaç kullanıyorsanız,
•Alkol alan kişilerde karaciğer zehirlenmesi (hepatotoksisite) riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
•Birden (akut) yüksek doz verildiğinde ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
•Erişkinlerde uzun süreli (kronik) günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir. •Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
•Karaciğer enzimlerinde yükselme ve gelip geçici sarılıkla karakterize kalıtsal bir hastalık olan Gilbert sendromunuz varsa.
•Kan şekeri metabolizmasında etkili olan glukoz 6 fosfat dehidrogenaz enzimi eksikliği olan hastalarda seyrek olarak hemoliz (kırmızı kan hücrelerinin yıkımı) görülebilir. •Sinir sistemini yatıştıran ilaçlar veya alkol ile birlikte kullanımı ruhsal veya fiziksel yeteneklerinizi etkileyebilir.
3–5 gün içinde yeni belirtilerin oluşması ya da ağrının ve/veya ateşin azalmaması halinde, parasetamol kullanmaya son vererek doktorunuza danışınız.
DORSİLON, akut (kısa sürede) yüksek dozda alındığında ciddi karaciğer toksisitesine (zehirlenmesine) neden olur. Erişkinlerde kronik (uzun süreli ve tekrarlayarak) günlük dozlarda alındığında karaciğer hasarına neden olabilir.
Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu görülen kişiler bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
DORSİLON’un yiyecek ve içecek ile kullanılması DORSİLON’un yemeklerden sonra alınması önerilir.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamileyseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız, doktorunuz ilacı kullanabileceğinizi söylemediği sürece DORSİLON’u almayınız.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Doktorunuz ilacı kullanabileceğinizi söylemediği sürece emzirme döneminde DORSİLON’u almayınız. DORSİLON bebeklerde uyku haline sebep olabilir.
Araç ve makine kullanımı
DORSİLON uyuşukluk yapabilir. Ayrıca, özellikle sinir sistemini yatıştıran ilaçlar veya alkol ile birlikte kullanımı zihinsel veya fiziksel yeteneklerinizi etkileyebilir. Bu nedenle araç ve makine kullanan, dikkat gerektiren işlerle uğraşan kişilerin dikkatli olmaları tavsiye edilir.
DORSİLON’un içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Uyarı gerektiren yardımcı madde bulunmamaktadır.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Bazı ilaçlar ile birlikte kullanıldığında DORSİLON’un etkisi değişebilir. Aşağıdaki ilaçları kullanıyorsanız lütfen doktorunuza söyleyiniz:
•Mide boşalmasında gecikme yaratan ilaçlar (Örn: propantelin vb.)
•Mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar (Örn: metoklopramid gibi)
•Karaciğer enzimlerini uyaran ilaçlar (Örn: bazı uyku ilaçları, sara hastalığında kullanılan bazı ilaçlar (fenitoin, fenobarbital, karbamazepin) gibi)
•Antibiyotik olarak kullanılan kloramfenikol, rifampisin
•Varfarin ve kumarin türevi antikoagülanlar (kan pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlar) •Zidovudin (Çocuk ve erişkinlerde görülen HIV enfeksiyonlarının (AIDS) tedavi ve önlenmesinde kullanılan bir ilaç)
•Domperidon (bulantı-kusma tedavisinde kullanılır)
•Sarı kantaron (St John’s Wort / Hypericum perforatum) içerikli ilaçlar
•Kolestiramin içerikli ilaçlar (yüksek kolesterol tedavisinde kullanılır)
•Tropisetron ve granisetron içerikli ilaçlar (radyoterapi ve/veya kemoterapi alan hastalarda bulantı ve kusmanın önlenmesi amacıyla kullanılır)
•Diğer ağrı kesicilerle birlikte kullanım
•Alkol
•Antidepresan (ruhsal çöküntü tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar)
Bitkisel ürünlerle etkileşim
•Hibiscus (bamya çiçeği)’un parasetamolün plazma konsantrasyonlarını azalttığı bildirilmiştir. Bunun klinik önemi bilinmemektedir.
•Parasetamol hepatotoksik potansiyeli olan ekinazya (Echinacea augustifolia), kava (Piper methysticum) ve salisilat içeren söğüt (Salix alba) ve çayır güzeli (Spiraea ulmaria) gibi bitkisel ürünlerle birlikte kullanıldığında hepatotoksisite riski artabilir.
•Parasetamol antitrombosit etkileri olan gingko (Gingko biloba), ginseng (Panax ginseng), sarmısak (Allium sativum), yaban mersini (Vaccinium myrtillis), kasımpatı (Chrysanthemum parthenium) ile birlikte kullanıldığında kanama riski artabilir.
•Parasetamol kumarin içeren sarı papatya (Anthemis nobilis), atkestanesi (Aesculus hippocastaneum), çemenotu (Trigonella foenum graecum), kızıl yonca (Trifolium pratense) ve demirhindi (Tamarindus indicus)ile birlikte kullanıldığında kanama riski artabilir.
•Meryem ana dikeni (Silybum marianum); Bu bitkiden hazırlanan silimrin komplex flovonoidlerin bir karışımıdır. Deneysel olarak sıçanlarda karaciğer glutatyon düzeyini arttırır.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3.DORSİLON nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
DORSİLON’u her zaman, tam olarak doktorunuzun söylediği şekilde kullanınız. Emin değilseniz doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Erişkinlerde 4-6 saatte 1 tablet ve günlük maksimum miktarı 4000 mg’dır.
Alkol alan kişilerde karaciğer zehirlenmesi (hepatotoksisite) riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
Uygulama yolu ve metodu:
DORSİLON ağız yoluyla yutularak alınır.
Tabletler yemeklerden sonra bir bardak su ile alınmalıdır.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
6-15 yaş arası çocuklarda 6-8 saatte bir yarım tablet. 6 yaş altı çocuklarda kullanımından kaçınınız.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlı hastalarda özel bir doz ayarlaması gerektiğine dair bilgi bulunmamaktadır. Ancak yaşlı hastalarda, ilacın kullanımına bağlı olarak istenmeyen etkilerin görülme sıklığı artabilir.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği/ Karaciğer yetmezliği
Böbrek ve/veya karaciğer yetmezliğiniz varsa doktorunuza danışmadan kullanmayınız, doktorunuz ilacınızın bu durumda uygun olup olmadığını ve uygunsa dozunu sizin için belirleyecektir.
Alkol alan kişilerde karaciğer hasarı riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 gramı aşmaması gerekir.
Eğer DORSİLON’un etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla DORSİLON kullandıysanız:
DORSİLON’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
DORSİLON’u kullanmayı unutursanız:
Eğer almanız gereken dozu zamanında almayı unutursanız, hatırlar hatırlamaz o dozu alınız. Ancak diğer dozunuzu alma zamanınız çok yakın ise o dozu atlayıp, tedavinize olağan şekliyle devam ediniz.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
DORSİLON ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler: Tedavinizi sonlandırmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.
4.Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi DORSİLON’un içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Aşağıdakilerden biri olursa DORSİLON’u kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz
•Deri döküntüsü, kaşıntı, egzema, alerjik (aşırı duyarlılıkla ilgili) ödem, yüzde, dilde ve boğazda şişlik (anjiyoödem), yaygın akıntılı döküntüler (akut generalize eksantematöz püstülozis), deride haşlanma görünümüne benzeyen belirtiler (toksik epidermal nekroliz), el, yüz ve ayakta dantele benzer kızarıklık oluşturan aşırı duyarlılık (eritema multiforme)
•Nefes darlığı, hırıltılı soluma
•Kan basıncında (tansiyonda) aşırı düşme, baş dönmesi
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin DORSİLON’a karşı ciddi allerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahale veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz.
•Bulantı, hazımsızlık, karın ağrısı, gaz ve şişkinlik, ishal, kabızlık, kusma
•Baş ağrısı, baş dönmesi, uyuklama, parestezi (el ve/veya ayakta uyuşmalar)
•El ve ayaklarda şişme (ödem)
•Halsizlik, denge bozukluğu, uykusuzluk, sinirlilik, taşikardi
•Ateş, yorgunluk
•Karaciğer enzimlerinde artış
•Stevens-Johnson sendromu (cilt ve mukoza zarının ilaç veya enfeksiyona karşı ciddi şekilde reaksiyon gösterdiği bir rahatsızlıktır)
Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Ciddi yan etkiler seyrek görülür.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz hemen doktorunuza bildiriniz.
•Bulantı
•İshal
•Halsizlik
•Bademcik ameliyatı, 3.azı dişi çekilme sonrasındaki kanama
Bunlar DORSİLON’un hafif yan etkileridir.
Bu yan etkiler doz azaltıldığında veya durdurulduğunda yok olur.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumuczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 3ı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5.DORSİLON’un saklanması
DORSİLON’u çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz DORSİLON’u kullanmayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra DORSİLON’u kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi:
Sandoz İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Suryapı & Akel İş Merkezi
Rüzgarlıbahçe Mah. Şehit Sinan Eroğlu Cad. No: 6 34805 Kavacık/Beykoz/İstanbul
Üretim yeri:
Sandoz İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Gebze/Kocaeli
Bu kullanma talimatı ../../.. tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
DORSİLON® 450 mg/200 mg tablet
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
450 mg
200 mg
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3.FARMASÖTİK FORM
Tablet
Beyaz renkli, bir yüzü DORSİLON baskılı, diğer yüzü düz tablet.
4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1.Terapötik endikasyonlar
İki etkin madde ihtiva ettiği için DORSİLON geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bel, sırt ve boyun kaslarında spazmın eşlik ettiği ağrılarda, lumbago ve siyatik nevraljisinde, tortikoliste, her türlü ağrılı kas spazmlarında, servikal veya lomber diskopatiye veya spondiloartroza bağlı sendromlarda, kas spazmları ile birlikte görülen romatizmal veya romatizma dışı ağrılarda, osteoartrit ve miyozitte, kırık, çıkık, burkulma, lif gerilmesi ve kopmalarında, strese bağlı olan ruhsal gerginlik ile beraber görülen ağrılarda ve adale tutulmalarında, aşırı beden faaliyetleri sonucu ortaya çıkan kas ağrısı, kramp ve spazmlarda, diş çekiminden sonraki ağrılı dönemlerde güvenle kullanılır.
4.2.Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka bir şekilde önerilmediği takdirde;
Erişkinlerde 4-6 saatte bir 1 tablet ve günlük maksimum miktarı 4000 mg’dır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
Uygulama şekli:
Oral olarak uygulanır.
Tabletler yemeklerden sonra bir bardak su ile alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği
DORSİLON, karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılırken dikkatli olunmalıdır. DORSİLON şiddetli karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir.
Pediyatrik popülasyon:
6-15 yaş arası çocuklarda 6-8 saatte bir yarım tablet. 6 yaş altı çocuklarda kullanımından kaçınılmalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda özel bir doz ayarlaması gerektiğine dair bilgi bulunmamaktadır, ancak, mefenoksalon kullanımına bağlı olarak istenmeyen etkilerin görülmesinde artış riski bulunmaktadır. İlaç reçete edilirken hasta uyarılmalıdır.
Diğer:
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 gramı aşmaması gerekir.
4.3.Kontrendikasyonlar
DORSİLON aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
•Parasetamol, mefenoksalon veya ilacın bileşimindeki maddelere karşı aşırı duyarlılık •Akut intermitan porfiri
•Epilepsi
•İlerlemiş böbrek yetmezliği
•Asetilsalisilik aside karşı aşırı duyarlılık
•Parasetamol içeren diğer bir ilacın kullanılmakta olması
•Kronik parasetamol kullanımı
•İlerlemiş karaciğer hastalığı
•İlerlemiş pulmoner ve/veya kardiyak hastalık
4.4.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.
Anemisi olanlar, akciğer hastaları, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veya uzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 10 ml/dakika) halinde, doktorun parasetamol kullanımının yarar/risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir. Doz ayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.
Bir yıl boyunca günlük terapötik parasetamol dozları alan bir hastada hepatik nekroz ve daha kısa süreli olarak aşırı doz kullanan bir hastada karaciğer hasarı bildirilmiştir.
12 – 48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir. Ancak klinik semptomlar dozun alınmasından 1 – 6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.
Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur. Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
Hepatotoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlarda ya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Karaciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi <9) olan hastalar, parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması sırasında serum alanin aminotransferaz (ALT) düzeyi yükselebilir.
Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi artıran ve hepatik glutatyon rezervini azaltan ilaçların eşzamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitus gibi çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa yol açabilir.
Yüksek dozlarda parasetamolün uzun süreli kullanılması böbrek hasarına neden olabilir.
Genelde, özellikle diğer analjeziklerle kombinasyon halinde kesintisiz parasetamol kullanılması, kalıcı böbrek hasarına ve böbrek yetmezliği riskine (analjezik nefropatisi) yol açabilir.
Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Seyrek olarak hemoliz vakaları görülebilir.
Gilbert Sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi klinik semptomlara ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bundan dolayı, bu hastalar parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
Orta düzeyde alkol ile ve eşzamanlı parasetamol alınması, karaciğer toksisitesi riskinde bir artışa yol açabilir. Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
Parasetamol içeren diğer ilaçların DORSİLON ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
3 – 5 gün içinde yeni semptomların oluşması ya da ağrının ve/veya ateşin azalmaması halinde, hastaların parasetamol kullanmaya son vermesi ve bir doktora danışması tavsiye edilir.
Merkezi sinir sistemi depresanları ile birlikte kullanımı hastanın mental ve fiziksel yeteneklerini etkileyebilir. Hasta bu konuda uyarılmalıdır (bkz. 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
4.5.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Mefenoksalon etkileşimleri:
Diğer sedatifler gibi; mefenoksalon da alkol, sedatifler, hipnotikler, antidepresanlar, antipsikotikler, antihistaminikler ve anesteziklerin etkisini potansiyalize edebilir. Birlikte kullanımı tavsiye edilmez. Mefenoksalon, kas gevşeticilerin ve kumarin antikoagülanlarının etkilerini artırır.
Monoaminoksidaz inhibitörleri ile birlikte kullanılmamalıdır.
Parasetamol etkileşimleri:
Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.
Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir.
Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçların tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla bile eşzamanlı kullanımı karaciğer hasarına yol açabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınması da karaciğer hasarına neden olabilir.
Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla, bu ilacın toksisite riskini artırabilir.
Parasetamol (veya metabolitleri), K vitamini-bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındaki etkileşimler, “Uluslararası normalleştirilmiş oran” (International Normalized Ratio, INR) değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bundan dolayı, oral antikoagulan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdır.
5-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron, farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.
Parasetamol ve azidotimidin (AZT – zidovudin) eşzamanlı kullanılması, nötropeni eğilimini artırır. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol AZT ile birlikte alınmamalıdır.
Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde istenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır.
Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile azalabilir.
St. John’s Wort (Hypericum perforatum – sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir.
Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı azalabilir.
Bitkisel ürünlerle etkileşim:
Hibiscus (bamya çiçeği)’un parasetamolün plazma konsantrasyonlarını azalttığı bildirilmiştir. Bunun klinik önemi bilinmemektedir.
Parasetamol hepatotoksik potansiyeli olan ekinazya (Echinacea augustifolia), kava (Piper methysticum) ve salisilat içeren söğüt (Salix alba) ve çayır güzeli (Spiraea ulmaria) gibi bitkisel ürünlerle birlikte kullanıldığında hepatotoksisite riski artabilir.
Parasetamol antitrombosit etkileri olan gingko (Gingko biloba), ginseng (Panax ginseng), sarmısak (Allium sativum), yaban mersini (Vaccinium myrtillis), kasımpatı (Chrysanthemum parthenium) ile birlikte kullanıldığında kanama riski artabilir.
Parasetamol kumarin içeren sarı papatya (Anthemis nobilis), atkestanesi (Aesculus hippocastaneum), çemenotu (Trigonella foenum graecum), kızıl yonca (Trifolium pratense) ve demirhindi (Tamarindus indicus)ile birlikte kullanıldığında kanama riski artabilir.
Meryem ana dikeni (Silybum marianum); Bu bitkiden hazırlanan silimrin kompleks flovonoidlerin bir karışımıdır. Deneysel olarak sıçanlarda karaciğer glutatyon düzeyini arttırır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.
4.6.Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) DORSİLON kullanması gereken doğurganlık çağındaki kadınların uygun bir doğum kontrol yöntemi uygulamaları önerilmelidir.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Hamilelik boyunca mefenoksalon kullanımının güvenliliği bilinmemektedir. Mefenoksalon plasentaya geçer. Bu ilaç hamileliğin 3 ayında kullanıldığı zaman, konjenital malformasyon riskinin arttığı bildirilmiştir. Hamilelik süresince kullanımından kaçınılmalıdır. Bununla beraber, hamilelik sırasında mefenoksalon kullanımı zorunlu ise, özellikle ilk üç ayda kullanımından kaçınılmalıdır.
Parasetamol plasentaya geçer. Gebeliğin bütün dönemlerinde rutin olarak kullanılmış olup, kısa süreli tedavi için güvenli bulunmuştur.
Laktasyon dönemi
Parasetamol kullanımı emziren anne ve emen bebek için önemli bir sorun oluşturmasa da mefenoksalon, annenin plazma konsantrasyonunun 2-4 katı konsantrasyonda süte geçer. Emziren anneler tarafından kullanımı, emen bebekte sedasyona neden olabilir. Bu nedenle hasta DORSİLON tedavisi görüyorsa emzirmeye son verilmelidir. Ya da emzirme dönemi boyunca başka bir güvenli ilaç (örn. parasetamol) kullanılmalıdır.
Sütteki konsantrasyonları annenin 650 mg’lık tek bir doz almasından 1-2 saat sonra 10-15 mikrogram/ml (66.2-99.3 mMol/L) dir. Ortalama süt/plazma konsantrasyonları oranı 1.24’tür. Sütteki yarılanma ömrü 1.33-3.5 saattir. Parasetamol süt proteinlerine %85 oranında bağlanır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda fertilite üzerine yapılmış araştırma bulunmamaktadır.
Mefenoksalonun fertilite üzerine etkisine dair literatürde ayrıntılı bilgi bulunamamıştır.
4.7.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Mefenoksalonun özellikle alkol veya merkezi sinir sistemi depresanları ile birlikte kullanılması durumunda, hastanın mental ve fiziksel yeteneklerini etkileyebilir. Bu nedenle araç ve makine
kullanan kişilerin uyarılmaları gerekmektedir. DORSİLON kullanmakta olan hastanın araç ve makine kullanmaması, dikkat gerektiren tehlikeli işlerden uzak durması önerilmelidir.
4.8.İstenmeyen etkiler
İstenmeyen etkiler görülme sıklıklarına göre aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila <1/100); seyrek (≥1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki veriler ile tahmin edilemiyor)
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Kan rahatsızlıkları, agranülositoz, eozinofili, trombositopeni, trombositopenik purpura ve aplastik anemi
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Anafilaktik şok, anafilaksi, hipersensitivite reaksiyonu, anjiyonörotik (Quincke’s) ödem
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş dönmesi, sedasyon
Seyrek: Yorgunluk, kas güçsüzlüğü, baş ağrısı, uykusuzluk, ajitasyon, anksiyete
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Hipotansiyon, taşikardi, kardiak ritm bozuklukları, ödem
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kusma, sindirim sistemi rahatsızlıkları, kabızlık
Hepato-bilier hastalıklar
Bilinmiyor: Fulminan hepatit, hepatik nekroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer enzimlerinde artış
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil).
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın: Yüz ödemi
Yaygın olmayan: Periferik ödem
Çok seyrek: Ateş, asteni
Cerrahi ve Tıbbi Prosedürler
Yaygın olmayan: Post-tonsillektomi kanaması Yaygın: Post-ekstraksiyon (3.azı dişi) kanaması
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
rkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir e- posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9.Doz aşımı ve tedavisi
Parasetamol doz aşımı:
10 g’dan fazla alan yetişkinlerde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırı dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamol doz aşımında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarılanma ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. 14C-aminopirinden sonra 14CO2 atılımında azalma bildirilmiştir. Bu durum; plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarılanma ömrü, veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol doz aşımı ile karaciğer hücre hasarı arasındaki ilişkiyi daha iyi gösterir. Parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesi ile birlikte renal tübüler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.
Semptom ve belirtiler: Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol doz aşımının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol doz aşımının dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün görülmeyebilir.
Tedavi: Akut doz aşımında parasetamol, karaciğer nekrozuna kadar varabilen hepatotoksik etki gösterebilir. Hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol doz aşımı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorpsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metiyonin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjuge edilmişse metiyonin kullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonları doz aşımını takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metiyonin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda, veya kronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50 düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol doz aşımını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirebilir.
Mefenoksalon doz aşımı:
Belirtiler: Yüksek doz alımında; uyku ve sersemlik yapabilir. Doz aşımında ise baş dönmesi, ciddi bilinç bulanıklığı, bulantı, kusma, yüzeysel solunum, kas krampları görülebilir. Alkolle birlikte alındığında istenmeyen etki gelişme olasılığı daha yüksektir.
Tedavi: Doz azaltılmalıdır. Doz aşımı belirtileri varsa zaman kaybedilmeden gastrik lavaj yapılmalıdır. Gerekiyorsa temel ve ileri yaşam desteği uygulanır. Belirti ve bulgusu olmayan hastalar ilaç alındıktan sonra en az 6 saat gözlenmelidir.
5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1.Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Santral etkili kas gevşeticiler ATC kodu: N02BE51
DORSİLON, güçlü bir kas gevşetici ve ağrı kesicidir. Bileşimindeki iki etken madde birbirini destekleyerek tedavi sağlar. Mefenoksalon bir kas gevşeticidir, çizgili iskelet kaslarındaki spazmları, ağrılı krampları gevşetir. Çeşitli romatizmal hallerde iskelet kaslarının spazmları, ağrının şiddetini artıran bir faktördür. Ayrıca kırık, çıkık, burkulma, lif gerilmesi ve kopması gibi ağrılı travmalarda ağrılı kas spazmları meydana gelir. Mefenoksalon omurilikteki artmış kas tonusundan sorumlu polisinaptik refleksleri (muhtemelen aracı nöron blokajıyla) inhibe eder. Kas tonusunu azaltmak aktif ve pasif hareketlere olan direnci inhibe eder, spazmları çözer, hareket hızını ve keskinliğini etkiler ve analjezik etki yapar. DORSİLON’daki diğer aktif madde olan parasetamol ise çabuk etki yapan güçlü bir ağrı kesicidir ve analjezikler içinde en güvenilir olanlardan birisidir. Asetilsalisilik asit gibi diğer analjeziklere hassas olan şahıslarda da güvenle kullanılır. Alışkanlık yapmaz. Etki mekanizması tam olarak bilinmemekle beraber, muhtemelen esas olarak merkezi sinir sisteminde prostaglandin sentez inhibisyonu yaparak ve kısmen de periferde ağrı uyarım üretimini bloke ederek etki göstermektedir.
5.2.Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
Mefenoksalon gastrointestinal kanaldan iyi ve kısmen yavaş absorbe olur. Oral alımdan 40-70 dakika sonra doruk plazma konsantrasyonuna ulaşır. Eliminasyon yarılanma ömrü 2.5-3 saattir ve sadece %1.6-2.5’u idrar ile değişmeden atılır.
Parasetamol ağız yoluyla alındığında çabuk ve hemen hemen tam olarak absorbe olur. Açlık durumunda mutlak biyoyararlanımı %62-69 kadardır. Biyoyararlanımdaki bu düşüşün nedeni verilen bir oral dozun yaklaşık %20’sinin ilk geçiş metabolizmasına uğramasıdır. Doruk plazma konsantrasyonlarına 0.5- 2 saatte ulaşır. 650 mg’a kadar oral dozlardan sonra plazma doruk konsantrasyonları 5-20 mikrogram/ml’dir. Maksimum etkisi 1-3 saatte görülür ve 3-4 saat sürer. Parasetamol yüksek miktarda karbonhidrat içeren bir yemekten sonra alınırsa absorpsiyonu yavaşlar, ancak absorbe olan miktar değişmez. Vejeteryanlarda parasetamol absorpsiyonu azalır ve yavaşlar.
Dağılım:
Mefenoksalon vücutta oldukça geniş bir alana dağılır. Plasentaya geçer ve anne sütünde bulunur. Oral alımından sonra yarılanma ömrü 2.85 saattir ve EAA (eğri altında kalan alan) 33 mikrogram/ml/saattir.
Parasetamol vücut doku ve sıvılarına uniform biçimde dağılır. Anne sütüne geçer. Parasetamolün plazma proteinlerine bağlanma oranı değişiktir. Terapötik konsantrasyonlarda plazma proteinlerine %20-25 oranında, yüksek ve toksik dozlardan sonra % 20-50 arasında bağlanır. Eritrositlere bağlanma oranı %10-20’dir. Parasetamolün sanal dağılım hacmi 0.69-1.36 L/kg (ortalama 0.9 L/kg) dır.
Biyotransformasyon:
Mefenoksalon karaciğerde metabolize olur ve başlıca hidroksilat metaboliti şeklinde atılır. Metabolitleri; metoksifenol, 3-amino-1,2-propandiol, fenolhidroksimefenoksalon ve 1-(o-metoksifenoksi)-3-aminopiren dehidromefenoksalondur.
Parasetamol yaygın olarak karaciğerde metabolize olarak %94’ü idrarla inaktif metabolitler halinde atılır. Değişmemiş parasetamol idrarla çok az miktarda çıkar. Hepatik biyotransformasyonlar glukuronik asit (%60), sülfat (%35) ve sisteinle (%3) konjugasyon şeklindedir. Az miktarda hidroksilasyon ve asetilasyon ürünü metabolitler de bulunmuştur.
Eliminasyon:
Mefenoksalon metabolik işlemlerden sonra, kısmen idrar ile değişmeden ve metabolitleri şeklinde atılır.
Parasetamolün ortalama eliminasyon yarılanma ömrü 1-4 saattir. Vücuttan atılması metabolitler şeklinde ve böbrek yoluyladır. Verilen dozun sadece %3’ü değişmemiş molekül olarak idrarla atılır. Parasetamolün renal klerensi 5 ml/dak’dır. Parasetamol diyaliz edilebilir. Hemodiyalizle 120 ml/dak, hemoperfüzyonla 200 ml/dak, peritoneal diyalizle <10 ml/dak kan parasetamolden temizlenebilir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Veri bulunmamaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer /böbrek yetmezliği:
Karaciğer hastalıklarında parasetamolün yarılanma ömrü sağlıklı bireylerdekine göre daha uzundur.
Alkole bağlı olmayan kronik selim karaciğer hastalığında parasetamol biyoyararlanımı değişmez. Ayrıca terapotik dozlarda verilen parasetamol hastalığın klinik belirtilerini ve laboratuvar parametrelerini ağırlaştırmaz.
Böbrek yetmezliğinde parasetamol absorpsiyonu normaldir, terminal yarılanma ömru ise uzar. Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda parasetamolün glukuronid ve sülfat konjugatlarının plazma konsantrasyonları artar ve plazma yarılanma ömürleri uzar (glukuronid 30.6 saat, sülfat 21.8 saat, normalde 3 saat). Diyaliz hastalarında bu metabolitlerin konsantrasyonları daha da yüksektir. Sistein ve merkaptürik konjugatlarının konsantrasyonları ise son derece düşüktür. Parasetamol metabolitlerinin idrardaki oranları orta derecede böbrek yetmezliği olanlarla sağlıklı kimselerde aynıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Parasetamolün eliminasyon yarılanma ömrü çocuklarda daha kısadır, yeni doğanlarda ise daha uzundur.
Prematürelerde, yeni doğanlarda ve 10-12 yaşına kadar olan çocuklarda sülfat konjugasyonu başlıca metabolik yoldur. 3-9 yaşları arasındaki çocuklarda idrarda oksidatif metabolizma ürünlerine (NAPQI ) rastlanmaz.
Geriyatrik populasyon:
Yaşlı hastalarda parasetamolün absorpsiyonu ve dağılım hacmi değişmez; yarılanma ömrü ve klerensi azalabilir. Ancak bu değişmeler doz ayarlamasını gerektirecek ölçüde değildir.
5.3.Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvanlarda kronik toksisite çalışmalarında, yüksek dozlarda parasetamolün testislerde atrofi ve spermatogenezisin inhibisyonuna neden olduğu gösterilmiştir. İnsanlarda bu bulgunun ilgisi bilinmemektedir.
Akut toksisite:
Mefenoksalonun akut toksisitesi fare ve sıçanlarda oral ve intraperitonal uygulama sonrası çalışılmıştır. Farelerde oral LD50: 3820 mg/kg, sıçanlarda 5000 mg/kg’ dır. Farelerde intraperitonal LD50: 3400 mg/kg’ dır. Ölüm nedeni solunum depresyonudur. Akut toksisite çalışmalarında farelerde oral LD50>10.000 mg/kg, sıçanlarda LD50>8.000 mg/kg görülmüştür. Mefenoksalon toksisitesi için her iki cinsiyet arasında bir farklılık görülmemiştir.
Çoklu doz toksisitesi:
Mefenoksalon için bu konuyla ilgili literatürde kayıtlı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Karsinojenite, mutajenite ve üremede azalma:
Mefenoksalon için bu konuyla ilgili literatürde kayıtlı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Teratojenite:
Mefenoksalon için bu konuyla ilgili literatürde kayıtlı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1.Yardımcı maddelerin listesi
Mısır nişastası
Polivinilprolidon (PVP)
Jelatin (sığır kaynaklı)
Talk
Magnezyum stearat
Portakal esansı
6.2.Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3.Raf ömrü
60 ay
6.4.Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5.Ambalajın niteliği ve içeriği
20 ve 60 tabletlik PVC-Alüminyum blister içeren karton kutularda.
6.6.Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7.RUHSAT SAHİBİ
Sandoz İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Suryapı & Akel İş Merkezi
Rüzgarlıbahçe Mah. Şehit Sinan Eroğlu Cad. No: 6 34805 Kavacık/Beykoz/İstanbul
8.RUHSAT NUMARASI
156/42
9.İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 11.09.1991
Ruhsat yenileme tarihi:
10.KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
16.10.2014