DIVINA 21 TABLET
KULLANMA TALİMATI
DİVİNA 2 mg + 2 mg / 10 mg tablet
Ağızdan alınır.
Etkin madde:Beher beyaz tablet, 2 mg östradiol valerat; beher mavi tablet ise 2 mg östradiol valerat ve 10 mg medroksiprogesteron asetat içerir.
Yardımcı maddeler: Beyaz tablet, laktoz monohidrat (sığır sütü), mısır nişastası, jelatin, talk ve magnezyum stearat içerir. Mavi tablet, laktoz monohidrat (sığır sütü), mısır nişastası, jelatin, povidon, talk, magnezyum stearat ve boyar madde olarak indigokarmin içerir.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksekveyadüşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında :
1.DİVİNA nedir ve ne için kullanılır?
2.DİVİNA’yı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.DİVİNA nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.DİVİNA’nın saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1.DİVİNA nedir ve ne için kullanılır?
DİVİNA, hormon replasman (yerine koyma) tedavisinin (HRT) iki dönemine ait birleşik bir hormon preparatıdır. Bir kutu içerisindeki beyaz ve mavi tabletler içermektedir. Tabletlerin bileşiminde östrojen ve progestogen bulunmaktadır.
Vücuttaki östrojen ve progesteron üretimi menopozla birlikte azalmaya başlar. DİVİNA bu hormonları yerine koymaktadır ve bu hormonların eksikliğinin neden olduğu bazı belirtileri önlemekte veya iyileştirmektedir. DİVİNA menstrüasyon (adet kanaması) döngüsünü taklit etmektedir, böylece başlangıçtaki ilk östrojen dönemini (11 gün; beyaz tabletler), kombine östrojen-progesteron dönemi izlemektedir (10 gün; mavi tabletler) ve genellikle sonraki haftada geri çekilme kanaması ortaya çıkmaktadır.
DİVİNA aşağıdaki durumlar için kullanılır:
Menopoz belirtilerinin giderilmesi
Menopoz sırasında kadın vücudunda üretilen östrojen miktarı azalır. Bu durum yüz, boyun ve göğüste sıcak basmasına neden olur. DİVİNA bu menopoz belirtilerini giderir. Yalnızca belirtileriniz günlük yaşantınızı ciddi derecede aksatıyorsa size DİVİNA reçete edilecektir.
Osteoporozun önlenmesi
Bazı kadınlarda menopoz başladıktan sonra kemikler kırılgan hale (osteoporoz) gelebilir. Mevcut tüm seçenekleri doktorunuzla tartışmalısınız.
Osteoporoz nedeniyle kırık riskiniz yüksekse ve diğer ilaçlar sizin için uygun değilse, menopozdan sonra osteoporozu önlemek için DİVİNA kullanabilirsiniz.
DİVİNA menopoz sonrası kadınlarda düzenli aylık döngülerin tekrar geri dönmesine neden olmaktadır.
DİVİNA Tablet bir doğum kontrol ilacı değildir. 65 yaş üzerindeki kadınlara ait deneyimler sınırlıdır.
2. DİVİNA’yı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
HRT kullanımı, kullanmaya karar vermeden önce veya kullanmaya devam etmeye karar verirken göz önünde bulundurulması gereken riskler taşır.
Erken menopozu olan (yumurtalık yetmezliği veya cerrahisine bağlı) kadınlarda HRT kullanımı hakkında deneyim sınırlıdır. Erken menopozunuz varsa, HRT kullanımının taşıdığı riskler farklı olabilir. Lütfen doktorunuzla konuşunuz.
HRT’ye başlamadan (veya yeniden başlamadan) önce doktorunuz sizin ve ailenizin tıbbi geçmişi hakkında sorular soracaktır. Doktorunuz bir fizik muayene yapmaya karar verebilir. Bu muayene, eğer gerekli ise, meme muayenesini ve/veya iç jinekolojik muayeneyi içerebilir.
DİVİNA ile tedaviniz sonrasında düzenli fizik muayeneler için (yılda en az bir) doktorunuzu görmelisiniz. Bu kontrollerde, DİVİNA’ya devam etmenin faydaları ve riskleri hakkında doktorunuzla tartışınız.
Doktorunuz tarafından önerildiği gibi düzenli meme taraması (mamografi) yaptırınız.
DİVİNA’yı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer,
•şu anda veya geçmişte meme kanseriniz varsa veya olduğundan şüpheleniyorsanız •şu anda veya geçmişte, endometriyum (döl yatağının iç tabakası) kanseri gibi bir östrojen- bağımlı kanseriniz varsa veya olduğundan şüpheleniyorsanız
•açıklanamayan vajinal kanamanız varsa
•tedavi edilmeyen endometriyal hiperplaziniz (döl yatağının iç tabakasının aşırı büyümesi) Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
bacaklarda (derin ven trombozu) veya akciğerlerde (akciğer embolisi)
•sizi kan pıhtılaşmasına yatkın hale getiren bir durumunuz varsa (protein C, protein S veya antitrombin eksikliği)
•şimdi veya yakın zamanda, kalp krizi, inme ve angina pektoris gibi atar damarlardaki kan pıhtılarının neden olduğu bir hastalığınız varsa
•şimdi veya geçmişte bir karaciğer hastalığınız varsa karaciğer değerleriniz normale dönmemişse
•kalıtsal nadir bir kan problemi olan porfiriniz varsa
•östradiol valerat, medroksiprojesteron asetat veya bu ilacın içindeki diğer bileşenlerden (bölüm 6’da listelenen) herhangi birine karşı alerjikseniz
DİVİNA’yı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Belirli hastalıklar veya rahatsızlıklar HRT sırasında nadiren kötüleşebileceği veya nüksedebileceği için, doktorunuz sizi yakından takip etmek isteyebilir. Bu nedenle aşağıdaki rahatsızlıklardan herhangi birinin varlığı durumunda doktorunuza söyleyiniz:
–
–
–
–
–
–
–
–
–
–
–
–
–
–
–
–
–
Rahim içi tümör
Rahim dışındaki organlarda rahim içi dokunun varlığı (endometriozis)
Pıhtı oluşumu hikayesi veya risk faktörlerinin varlığı (ör, erken dönemde kan pıhtısı) Meme kanseri veya östrojene bağımlı tümörlere ait risk faktörleri (ör, yakın bir akrabada meme kanseri)
Yüksek kan basıncı
Şeker hastalığı
Karaciğer hastalığı (ör; karaciğer adenomu)
Safra taşı
Migren veya şiddetli baş ağrıları
Sıklıkla ateş, güçsüzlük, yorgunluk, eklem ağrıları, yüz, boyun ve kollarda yaygın kızarıklık ve döküntü oluşturan cilt bozuklukları (sistemik lupus eritematosus)
Rahim içini döşeyen dokuda önceden gerçekleşmiş anormal büyüme (endometrium hiperplazisi)
Epilepsi (sara hastalığı)
Astım
Otoskleroz (kulaktaki kemikçiklerde kalınlaşmaya bağlı işitme kaybı
Kanınızda çok yüksek düzeyde yağ (trigliseritler)
Kalp veya böbrek problemleri nedeniyle vücutta sıvı tutulması
Anjiyoödem (kalıtsal veya sonradan kazanılmış olabilen cilt ve mukozanın lokal, ağrılı şişmesi).
HRT’nin durdurulması gereken durumlar:
HRT’nin durdurulmasını gerektirebilecek çeşitli durumlar vardır. DİVİNA tedavisi sırasında aşağıdaki durumlardan herhangi biri gelişir ise, hemen doktorunuza söyleyiniz:
•cildinizin veya gözlerinizin beyaz kısımlarının sararması (sarılık). Bunlar bir karaciğer hastalığının belirtileri olabilir.
•yüzde, dilde ve/veya boğazda şişme ve/veya yutma güçlüğü ya da muhtemel solunum güçlüğü veya kurdeşen gibi anjiyoödem semptomları geliştirirseniz
•belirgin yüksek kan basıncı (bu durum baş ağrısı, yorgunluk ve baş dönmesine neden olabilir) Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
•gebe kalırsanız
•aşağıdakiler gibi bir kan pıhtısı belirtisi fark ederseniz: obacaklarda ağrılı şişme ve kızarma
oani göğüs ağrısı
onefes almada güçlük
Daha fazla bilgi için, ‘Toplar damarda kan pıhtısı (tromboz)’ kısmına bakınız.
Not: DİVİNA bir doğum kontrol yöntemi değildir. Son adet periyodunuzdan bu yana 12 aydan daha kısa bir süre geçmişse veya 50 yaşın altında iseniz, halen, gebeliği önlemek için doğum kontrolü kullanmanız gerekli olabilir. Tavsiye için doktorunuzla konuşunuz.
HRT ile ilişkili diğer riskler:
Rahim iç dokusunda anormal büyüme (endometriyal hiperplazi) ve rahim içi doku kanseri (endometriyal kanser)
Östrojen hormonları uzun süre tek başına kullanıldıklarında, rahim içinde kötü huylu tümör ve anormal büyüme riski artabilir.
DİVİNA’daki luteal hormon (progesteron) sizi bu riskten korur.
Beklenmeyen kanama
DİVİNA kullanırken ayda bir kez çekilme kanaması olarak adlandırılan bir kanamanız olacaktır. Ancak, aylık çekilme kanamanızdan başka, aşağıda özellikleri belirtilen beklenmedik kanamanız veya lekelenmeniz varsa:
•tedavinin ilk 6 ayından daha uzun sürüyorsa
•6 aydan daha uzun bir süre DİVİNA kullandıktan sonra başladıysa
•DİVİNA kullanmayı kesmenizden sonra devam ederse
ilk fırsatta doktorunuza başvurunuz.
Meme kanseri
Çalışma sonuçları, kombine östrojen-progestojen ve tek başına östrojen HRT tedavisinin meme kanseri riskini artırdığı göstermiştir. Her iki yerde de risk artışı HRT’yi ne kadar kullandığınıza bağlı değişmektedir. İlave risk, kullanımın 3 yılı içerisinde belirgin hale gelmektedir ancak HRT kesildikten sonra artan risk zamanla azalacaktır, ancak HRT 5 yıldan fazla kullanılmışsa risk 10 yıl veya daha uzun süre devam edebilir.
Karşılaştırma
50-54 yaş aralığındaki HRT kullanmayan ve 5 yıl boyunca kullanmayan kadınlarda, her 1000 kadından 13 ile 17’sine meme kanseri teşhisi konacaktır.
50 yaşını doldurmuş ve sadece östrojen içeren HRT kullanmaya başlayan ve 5 yıl boyunca kullanan kadınlarda, 1000 kadından 16 ila 17’sine meme kanseri teşhisi konacaktır (ilave 0-3 hasta artışı).
50-59 yaş aralığındaki HRT kullanmayan ve 10 yıl boyunca kullanmayan kadınlarda, her 1000 kadından 27’ine meme kanseri teşhisi konacaktır.
50 yaşını doldurmuş ve sadece östrojen içeren HRT kullanmaya başlayan ve 10 yıl boyunca kullanan kadınlarda, 1000 kadından 34’üne meme kanseri teşhisi konacaktır (ilave 0-7 hasta artışı).
50 yaşını doldurmuş ve östrojen-progestojen içeren HRT kullanmaya başlayan ve 10 yıl boyunca kullanan kadınlarda, 1000 kadından 48’ine meme kanseri teşhisi konacaktır (ilave 21 hasta artışı).
Memenizi düzenli kontrol ediniz. Aşağıdaki değişikliklerden herhangi birisini görünce doktorunuza başvurunuz:
•Ciltte çukurlaşma
•Meme ucunda değişiklikler
•Herhangi bir kitle (gördüğünüz veya hissettiğiniz)
Ayrıca, size önerilen zamanlarda mamografi taramalarına katılmanız önerilir. Mamografi taramasında, röntgeni çekecek sağlık teknisyenine HRT tedavisi aldığınızı belirtmeniz önemlidir çünkü bu tedaviler memenin yoğunluğunu artırabildiğinden mamografi sonuçlarını etkileyebilir. Meme yoğunluğunun arttığı yerlerde, mamografi tüm kitleleri yakalamayabilir.
Yumurtalık kanseri
Yumurtalık kanseri nadirdir – meme kanserinden daha nadir görülür. Tek başına östrojen veya kombine östrojen-projestojen içeren HRT kullanımı yumurtalık kanserinden hafif bir risk artışı ile ilişkilendirilmiştir.
Yumurtalık kanseri riski yaş ile değişkenlik göstermektedir. Örneğin, 50-54 yaş aralığında HRT almayan kadınlarda, 5 yıllık süre içerisinde yaklaşık 2000 kadından 2’sine yumurtalık kanseri tanısı konulması beklenmektedir. 5 yıl süreyle HRT alan kadınlar için bu sayının 2000 kullanıcıda yaklaşık 3 vaka olması beklenmektedir (örn. yaklaşık 1 ekstra vaka).
Kalp ve dolaşım üzerine HRT’nin etkileri
Tromboz (kan pıhtılaşması)
Toplardamarlarda kan pıhtısı riski HRT kullananlarda, kullanmayanlara kıyasla, özellikle tedavinin ilk yılında 1,3-3 kat yüksektir.
Kan pıhtıları ciddi olabilir. Eğer biri akciğerlere giderse, göğüs ağrısı, nefes darlığı, bilinç kaybı ve hatta ölüme yol açabilir.
Yaşlandıkça ve eğer aşağıdakilerden biri sizde varsa toplardamarlarınızda bir kan pıhtısı olması daha olasıdır. Aşağıdakilerden biri sizde varsa doktorunuza bildiriniz:
• büyük ameliyat, doku hasarı veya hastalık nedeniyle uzun bir süredir yürüyemiyorsanız (Ayrıca bölüm 3 Eğer ameliyat olmanız gerekirse başlığına bakınız)
• aşırı kiloluysanız (vücut kütle indeksi >30 kg/m2)
• kan pıhtılarını önlemek için kullanılan bir ilaçla uzun süreli tedaviyi gerektiren herhangi bir pıhtılaşma bozukluğunuz varsa
• bir yakın akrabanızda bacak, akciğer veya diğer bir organda daha önce pıhtı oluştuysa. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
• kanseriniz varsa.
Kan pıhtısının belirtileri için DİVİNA kullanmayı kesiniz ve derhal bir doktorla görüşünüz kısmına bakınız.
Karşılaştırma
50 yaşını doldurmuş HRT kullanmayan ve 5 yıl boyunca kullanmayan kadınlarda, her 1000 kadından 4-7’sine meme kanseri teşhisi konacaktır.
5 yıldan uzun süredir kombine östrojen-progestin HRT kullanan yaklaşık 50 yaşındaki kadınlarda, 1000 kadından 9 ila 12’sinde damarda kan pıhtısı oluşur (ilave 5 vaka artışı).
Kalp hastalığı (kalp krizi)
HRT’nin bir kalp krizini önleyeceğine dair bir kanıt bulunmamaktadır.
Östrojen-progestojen HRT kullanan 60 yaş üzeri kadınlarda kalp hastalığı gelişmesi HRT kullanmayanlara oranla hafif derecede daha olasıdır.
İnme
İnme riski HRT kullananlarda, kullanmayanlara göre 1,5 kat yüksektir. HRT kullanımı ile ilişkili inme olgularının sayısı yaşla artacaktır.
Karşılaştırma
HRT kullanmayan 50’lerindeki kadınlara bakıldığında, ortalama olarak 1.000 kadından 8 tanesinde 5 yıllık bir zaman periyodunda inme oluşması beklenir.
Beş yıldan fazla östrojen-projestojen HRT kullanan 50’lerindeki kadınlar için, 1.000 kadından 11 tanesinde inme oluşması beklenir (yani 3 ekstra olgu).
Diğer rahatsızlıklar
•HRT hafıza kaybını önlemeyecektir. 65 yaşından sonra HRT kullanmaya başlayan kadınlarda hafıza kaybı riskinin daha yüksek olduğuna dair bazı kanıtlar vardır. Tavsiye için doktorunuzla konuşunuz.
•Tiroid hormon replasman tedavisi (örneğin tiroksin) kullanıyorsanız, doktorunuz tiroid fonksiyonunuzu normalden daha sık izleyebilir.
•Kloazmanız (özellikle yüzde, cilt üzerine sarımsı kahverengi pigmentli alanlar) varsa veya geçmişte olduysa; bu durumda DİVİNA kullanırken güneşe veya UV-ışığına maruz kalmaktan sakınınız.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
DİVİNA’nın yiyecek ve içecek ile kullanılması
DİVİNA’nın yiyecek ve içecekler ile etkileşimi bilinmemektedir.
Hamilelik
DİVİNA hamilelik döneminde kullanılmamalıdır. Hamile kalma şüphesinde doktorunuza başvurunuz.
Tedavi sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
DİVİNA emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Araç ve makine kullanımı
DİVİNA’nın araç ve makine kullanımı üzerine olumsuz etkisi bilinmemektedir.
DİVİNA’nın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Bir mavi tablet 72.00 mg Laktoz içerir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı dayanıksız olduğunuz söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Bir beyaz tablet 86.62 mg Laktoz içerir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı dayanıksız olduğunuz söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Bazı ilaçlar DİVİNA’nın etkisini azaltabilir. Bu durum düzensiz ara kanamasına neden olabilir.
Aşağıdaki ilaçlarda bu durum gözlenebilir:
•Sara tedavisinde kullanılan ilaçlar (fenobarbital, fenitoin, karbamazepin),
•Verem tedavisinde kullanılan ilaçlar (rifampisin, rifabutin)
•Hepatit C Virüs (HCV) enfeksiyonuna karşı kullanılan ilaçlar
•AIDS tedavisinde kullanılan ilaçlar (nevirapine, efavirenz, ritonavir ve nelfinavir) •Depresyon tedavisinde kullanılan St Johns wort içeren bitkisel ürünler (Hypericum perforatum)
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. DİVİNA nasıl kullanılır?
• Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
DİVİNA; çift dönemli insan aylık kanama döngüsünü taklit eden bir ilaç olduğundan; 11 gün beyaz tablet, günde bir kez olmak üzere (östrojen fazı) ve 10 gün mavi tablet, günde bir kez olmak üzere (kombine östrojen ve progestin fazı) uygulayınız.
Menopoz sonrasında iseniz tedaviye hemen başlayabilirsiniz.
Menopoza girmediyseniz, aylık kanamanızın 5. günü DİVİNA kullanmaya başlayabilirsiniz. Tableti akşam almanız daha uygundur.
Uygulama yolu ve metodu:
İlk gün
Blisterlerin Kontrolü
Mavi Tabletler
1.Blister folyonun baskılı yüzünün, en üst bölümünde haftanın günlerini gösteren küçük daireler bulunmaktadır. İlaca başlanan ilk gün o güne ait küçük daire delinir. Bu işlem gerektiğinde ilaca başlanan günü hatırlamak içindir.
2.Menstrüasyon (adet kanaması) mevcut değilse DİVİNA Tablet’e hemen başlanır. Eğer mevcutsa ilk tablet menstrüasyonun beşinci günü (kanamanın başlangıcından sonraki beşinci gün) alınarak tedaviye başlanır.
3.Bunu izleyen tabletler baskılı blister folyonun üzerinde gösterilen sırayla alınır. Önce ilk gün beyaz tablet; daha sonra 10 gün mavi tablet kullanılıp, bitiminde 7 günlük bir ara verilir.
Çoğunlukla, bu ara verme döneminde menstrüasyona benzer bir kanama görülebilir.
4.İkinci kutuya, birinci kutuya başlanan gün başlanır.
5.DİVİNA Tablet tercihen akşam alınır. Unutulduğu takdirde ertesi sabah alınır ve aynı gün akşamı normal doz ile tedavi sürdürülür. Eğer hem akşam hem sabah alınması unutulursa tedaviye normal doz ile devam edilir ancak hafif bir kanama görülebilir.
6.7 günlük ara sırasında kanama görülebilir.
Kanama oluşursa:
Tedavinizin ilk aylarında ara kanama veya lekelenme şeklinde kanama oluşabilir. Kanamanız sürekli ise doktorunuza başvurunuz çünkü DİVİNA tablet içindeki hormon dozu değiştirilebilir. Ayrıca doktorunuz düzenli kontrolünüz sırasında DİVİNA ile her türlü vajinal kanamayı inceleyecektir. İzleme kartınızda kanama ile ilgili not almanız doktorunuza yardımcı olacaktır.
Ameliyat olmanız gerekiyorsa
Ameliyat olacaksanız DİVİNA kullanmakta olduğunuzu doktorunuza söyleyiniz. Pıhtı riskini azaltmak için ameliyattan yaklaşık 4-6 hafta öncesinden DİVİNA kullanımını kesmeniz gerekebilir (bölüm 2 Toplardamarda kan pıhtısı başlığına bakınız). Tekrar DİVİNA kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışınız.
DİVİNA’nın çok güçlü veya çok zayıf etki gösterdiğini düşünüyorsanız dozu değiştirmeyiniz veya tableti almayı bırakmayınız. Bu durumda hekiminize başvurunuz.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
Çocuklarda kullanıma uygun değildir.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlılarda kullanımına ait bir bildirim bulunmamaktadır.
Özel kullanım durumları:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Böbrek ve karaciğer yetmezliğinde kullanılmamalıdır.
Eğer DİVİNA’nın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla DİVİNA kullandıysanız
Şimdiye kadar, hormon yerine koyma tedavisinde kullanılan ilaçlar ciddi yan etkilere neden olmamıştır. Östrojen doz aşımı bulantı, baş ağrısı ve vajinal kanamaya neden olabilir
DİVİNA’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
DİVİNA’yı kullanmayı unutursanız
Eğer doz atladıysanız ya da kullanmayı unuttuysanız, takip eden sabah tabletnizi alınız. Daha sonra akşam normal kullanmanız gereken tabletinizi alınız. Daha sonra hafif bir ara kanama görülebilir.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
DİVİNA ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
DİVİNA tedavisi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler için doktorunuza danışınız.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi DİVİNA’nın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Aşağıdakilerden biri olursa, DİVİNA’yı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz :
•Sarılık bulguları (deride veya gözün beyaz kısımlarında sararma) •İlk kez migren benzeri baş ağrısı
•Hamile kalırsanız
•Tansiyonunuzda aşırı bir artış olması
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin DİVİNA’ya karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.
Aşağıdaki hastalıklar HRT kullanan kadınlarda kullanmayanlara göre daha fazla bildirilmiştir: •Memede ele gelen kitle
•Rahim içinde anormal kitle veya anormal büyüme
•Yumurtalık kanseri
•Kalbinizde meydana gelen rahatsızlık
•Felç
•Bacaklarda kanın akışında oluşan probleme bağlı gözlenen ağrı
•65 yaşın üzerinde ilaç başlanan hastalarda olası hafıza kaybı
Diğer yan etkiler
Diğer yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın:10 hastanın en az 1’inde görülebilir.
Yaygın:10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek:1.000 hastanın birinden az görülebilir, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Çok seyrek:10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Yaygın olmayan
•iyi huylu meme tümörü, iyi huylu endometriyum tümörü
•aşırı duyarlılık reaksiyonu
•iştah artışı, kan kolesterol düzeylerinde artış
•uykusuzluk, ilgisizlik, mizaç dalgalanmaları, konsantrasyonda bozulma, mizaç veya libido değişiklikleri, aşırı neşe, ajitasyon
•migren, duyu bozuklukları, ellerde titreme
•görmede bozulma, kuru göz
•çarpıntı
•yükselmiş kan basıncı, yüzeysel toplardamar iltihabı, pembe çürük-benzeri alanlar •nefes darlığı, burun akıntısı
•kabızlık, hazımsızlık, ishal, rektum bozukluğu
•akne, saç kaybı, tırnak bozukluğu, deride küçük yumru, kıllanma, kurdeşen
•eklem bozuklukları, kas krampları
•idrara çıkma sıklığında artış, idrar kaçırma, mesane iltihabı, idrar renginde değişme, idrarda kan
•memede büyüme, memede hassasiyet, dölyatağının iç tabakasının aşırı büyümesi, rahim hastalıkları
•yorgunluk, anormal laboratuvar değerleri, dermansızlık, ateş, grip-benzeri belirtiler, hasta hissetme.
Seyrek
•kontakt lense kötü tolerans
•karaciğer ve safra kesesi fonksiyonunda değişiklikler
•deride döküntü
•genellikle bir bacakta veya akciğerlerde, bir toplardamarda ağrı, şişmeye veya kızarıklığa neden olan pıhtı
•adet ağrısı, adet öncesi dönmede gözlenen ağrı benzeri şikayetler
Bilinmiyor
•rahim tümörleri
•Anjiyoödem semptomlarının kötüleşmesi (kalıtsal ve edinilmiş) •beyin veya beynin kısımlarına kan akımının azalması
•karın ağrısı, karında şişkinlik, safra yolu tıkanıklığına bağlı sarılık •egzama
Aşağıdaki yan etkiler diğer HRT tedavileri ile bildirilmiştir:
•Kalp hastalığı (kalp krizi)
•Safra kesesi hastalığı
•Karında ağrı (pankreas hastalığı)
• Cilt hastalıkları (cillte özellikle yüzde sarımsı-kahverengi pigmentli alanlar (kloazma) hedef şeklinde kızarıklık veya yaralarla birlikte döküntü (eritema multiforme))
•65 yaş üstü hastalarda hafıza kaybı
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda ınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan”İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 n etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5.DİVİNA’nınsaklanması
DİVİNA’yı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25oC’nin altında, oda sıcaklığında saklanmalıdır.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra DİVİNA’yı kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz DİVİNA’yı kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik
Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat Sahibi:
Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No:4
34467 Maslak / Sarıyer / İSTANBUL
Üretim Yeri:
Delpharm Lille SAS Lys-Lez-Lannoy
Cedex/FRANSA
Bu kullanma talimatı ………. tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
DİVİNA 2 mg + 2 mg / 10 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ
Etkin madde:
DİVİNA ambalajı içindeki beher beyaz tablet, 2 mg östradiol valerat; beher mavi tablet ise 2 mg östradiol valerat ve 10 mg medroksiprogesteron asetat içerir.
Yardımcı maddeler:
Mavi tablette 72 mg, beyaz tablette ise 86,62 mg Laktoz bulunur.
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORMU
Tablet.
Beyaz Tablet: Beyaz veya hemen hemen beyaz, 7 mm çapında, yuvarlak ve konveks tablettir. Mavi Tablet: Açık mavi, 7 mm çapında, düz ve konik kenarlı tablettir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
DİVİNA tablet;
−Postmenopozal kadınlarda östrojen eksikliğinin neden olduğu semptomların hormon replasman tedavisi olarak.
−Yüksek kırık riski olan postmenopozal kadınlarda osteoporozun önlenmesi için endike diğer ilaçların kontrendike veya uygunsuz olduğu durumlarda, osteoporoz profilaksisi için. Ayrıca bölüm 5.1’e de bakınız.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
DİVİNA; çift fazlı insan menstrüel siklusunu taklit eden bir preparat olduğundan; 11 gün beyaz tablet, günde bir kez olmak üzere (östrojen fazı) ve 10 gün mavi tablet, günde bir kez olmak üzere (kombine östrojen ve progestin fazı) uygulanır.
21 günlük bir tedaviden sonra 7 gün ara verilir (ilaçsız devre).
Daha önce hormon replasman tedavisi kullanmamış veya sürekli kombinasyon tedavisinden DİVİNA’ya geçen kadınlar DİVİNA tedavisine herhangi bir günde başlayabilirler. Ardışık veya diğer siklik hormon replasman tedavisinden DİVİNA’ya geçenler son tedavi periyodunun sonundan (28-gün) sonra DİVİNA tedavisine başlayabilirler.
Postmenopozal semptomların başlangıç ve sürdürme tedavisinde en düşük etkin doz kullanılmalıdır ve tedavi süresi mümkün olduğu kadar kısa olmalıdır (ayrıca bölüm 4.4’e bakınız).
Hastalar bir tableti almayı unuttukları takdirde unutulan tablet bir sonraki gün alınmamalıdır. Atlanan tablet ara kanama ve nokta şeklinde kanama gözlenmesini artırabilir.
Uygulama şekli:
İlk gün
Blisterlerin Kontrolü
Mavi Tabletler
1.Blister folyonun baskılı yüzünün, en üst bölümünde haftanın günlerini gösteren küçük daireler bulunmaktadır. İlaca başlanan ilk gün o güne ait küçük daire delinir. Bu işlem gerektiğinde ilaca başlanan günü hatırlamak içindir.
2.Menstrüasyon (adet kanaması) mevcut değilse DİVİNA’ya hemen başlanır. Eğer mevcutsa ilk tablet menstrüasyonun beşinci günü (kanamanın başlangıcından sonraki beşinci gün) alınarak tedaviye başlanır.
3.Bunu izleyen tabletler baskılı blister folyonun üzerinde gösterilen sırayla alınır. Önce ilk 11 gün beyaz tablet; daha sonra 10 gün mavi tablet kullanılıp, bitiminde 7 günlük bir ara verilir.
Çoğunlukla, bu ara verme döneminde menstrüasyona benzer bir kanama görülebilir. 4.İkinci kutuya, birinci kutuya başlanan gün başlanır.
5.DİVİNA tercihen akşam alınır. Unutulduğu takdirde ertesi sabah alınır ve aynı gün akşamı normal doz ile tedavi sürdürülür. Eğer hem akşam hem sabah alınması unutulursa tedaviye normal doz ile devam edilir ancak hafif bir kanama görülebilir.
7.Kutu içerisinde bulunacak olan izleme kartı doldurulup hekime her ziyarette gösterilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği
•
•
Eğer karaciğer fonksiyon değerlerinde, anormal yükselmeler, kolestatik ikter ve tromboembolik işaretler görülürse, tedaviye son verilmelidir.
Böbrek fonksiyon bozukluklarında, östrojen negatif etki göstereceğinden kullanılmamalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklarda kullanımı yoktur.
Geriyatrik popülasyon:
65 yaşın üstü kadınlardaki tedavi deneyimi sınırlıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
–
–
–
–
–
–
–
–
–
–
–
Bilinen, şüphelenilen veya geçmişteki meme kanseri
Bilinen veya şüphelenilen östrojene bağımlı malign tümörler (örneğin, endometrium kanseri)
Tanı konmamış genital kanama
Tedavi edilmemiş endometriyal hiperplazi
Önceki idiyopatik veya mevcut venöz tromboemboli [derin ven trombozu (DVT), pulmoner emboli]
Aktif veya yakın zamandaki arteriyel tromboembolik hastalık (ör, angina, miyokard infarktüsü)
Bilinen trombofilik bozukluklar (protein C, protein S veya antitrombin eksikliği, bkz bölüm 4.4)
Akut ve kronik karaciğer hastalıkları, karaciğer fonksiyon değerleri normale gelene kadar Etkin maddelere veya Bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı bilinen aşırı duyarlılık
Porfiri
Hamilelik
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Hormon replasman tedavisi (HRT), yalnızca, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen postmenopozal semptomların tedavisinde kullanılmalıdır. Her iki endikasyon için, en azından yılda bir kez dikkatli bir yarar-zarar oranı değerlendirmesi yapılmalı ve hormon replasman tedavisi yalnızca faydası risklerine ağır bastığı müddetçe sürdürülmelidir.
Erken menopozda hormon replasman tedavisi ile ilişkili advers etkiler hakkındaki bilgiler sınırlıdır. Bununla birlikte, daha genç kadınlardaki düşük mutlak advers etki riski nedeniyle, bu kadınlar için yarar-zarar oranı, daha yaşlı kadınlardakinden daha elverişli olabilir.
Tıbbi değerlendirme/izleme
HRT’ye başlanması ya da tedaviye devam kararından önce hastanın kişisel ve ailesel tıbbi hikayesi alınmalıdır. Bu bilgiler, kontredikasyonlar ve önlemler, fizik muayeneye (pelvis ve memeyi de kapsayan) yön vermelidir.
Tedavi sırasında, düzenli kontrollerin sıklık ve kapsamı hastaya göre belirlenir. Hastalara memelerde fark edecekleri hangi değişiklikleri doktor ya da hemşireye bildirmeleri gerektiği açıklanmalıdır (Bkz. Meme kanseri). Bireysel klinik gereksinime göre, mamografiyi de içeren incelemeler geçerli yöntemler uyarınca yapılmalıdır.
Yakın gözetim gerektiren durumlar:
Aşağıdaki hastalık durumlarına sahip veya geçmişte sahip olan ya da gebelikte veya önceki hormon tedavisi sırasında söz konusu durumunda alevlenme olan hastalar tedavi sırasında özel bir dikkatle izlenmelidir. Bu hastalık durumları nadir durumlarda DİVİNA ile tedavi sırasında nüksedebilir veya alevlenebilir; bu durumlar şunlardır:
– Leiomyoma (uterus fibroidi) veya endometriozis
–
Tromboembolik bozukluk risk faktörü veya hikayesi – Östrojene bağımlı tümör risk faktörü, örneğin birinci derece akrabada meme kanseri – Hipertansiyon
– Karaciğer bozuklukları (ör, adenom)
–
Vasküler tutulumu olan veya olmayan diabetes mellitus – Kolelitiazis
– Migren veya (şiddetli) baş ağrısı
– Sistemik lupus eritematozus
–
Endometriyal hiperplazi hikayesi – Epilepsi
– Astım
– Otoskleroz
– Anjiyoödem (kalıtsal ve edinsel).
Tedavinin acilen kesilmesini gerektiren durumlar:
Herhangi bir kontrendikasyon durumunda ve aşağıdakilerin varlığında tedavi kesilmelidir: – sarılık veya karaciğer fonksiyonunda bozulma
– kan basıncında anlamlı artış
– yeni başlayan migren tipi başağrısı
– gebelik
Endometriyal hiperplazi ve kanser:
– Uterusu olan kadınlarda östrojenin tek başına uzun süre kullanılmasıyla endometriyal hiperplazi ve karsinom riski artmaktadır. Tek başına östrojen kullananlarda, kullanmayanlara göre, östrojen dozu ve tedavi süresine bağlı olarak endometriyal kanser riski 2-12 kat arasında artış göstermektedir (bakınız Bölüm 4.8). Tedaviyi sonlandırdıktan sonra bu risk en az 10 yıl daha artmış olarak kalabilir.
Histerektomi yapılmamış kadınlarda ayda veya 28 günlük sürede en az 12 gün boyunca –
progesteron veya sürekli kombine östrojen-progesteron tedavisi eklenmesi tek başına östrojen içeren HRT ile oluşan artan riski azaltmaktadır.
– Tedavinin başlangıcında ara kanama ve nokta şeklinde kanama oluşabilir. Ara kanama veya nokta şeklinde kanama, tedaviden bir süre sonra oluşuyorsa veya tedavi kesildikten sonra devam ediyorsa, endometriyal kanser riskini ortadan kaldırmak için endometriyal biyopsi yapılmalıdır.
Meme Kanseri
Tüm kanıtlar, kombine östrojen-progesteron veya tek başına östrojen içeren HRT alan kadınlarda HRT alım süresine bağlı olarak meme kanseri riskinde artış olduğunu göstermektedir.
Kombine östrojen-progesteron tedavisi
– Randomize plasebo kontrollü KSG (Kadın Sağlığı Girişimi) çalışmasında ve ileriye dönük epidemiyolojik çalışmaların bir meta-analizinde, HRT tedavisi olarak kombine östrojen-progesteron kombinasyonu alan kadınların yüksek meme kanseri gelişme riskine sahip olduklarını göstermiştir. Etki yaklaşık üç (1-4) yıl sonra belirgin hale gelir (bkz bölüm 4.8).
Tek başına östrojen tedavisi
– KSG çalışmasında, tek başına östrojen tedavisi uygulanan histerektomi yapılmış kadınlarda meme kanseri riskinde bir artış gözlenmemiştir. Gözlemsel çalışmalar meme kanseri riskinde genellikle hafif bir artış bulmuştur, ancak bu artış östrojen-projestojen kombinasyonları kullananlarda bulunandan daha küçüktür (bakınız bölüm 4.8).
Büyük bir meta-analizden elde edilen sonuçlar, tedaviyi durdurduktan sonra aşırı riskin zamanla azalacağını ve başlangıç noktasına dönmek için gereken sürenin önceki HRT kullanım süresine bağlı olduğunu göstermiştir. HRT 5 yıldan daha uzun süre alındığında, risk 10 yıl veya daha uzun süre devam edebilir.
Özellikle östrojen progesteron kombine tedavisi içeren HRT, meme kanserinin radyolojik tanısını olumsuz etkileyecek şekilde mamografik görüntülerde yoğunluğu artırır.
Over kanseri
Over kanseri meme kanserinden daha nadir görülür.
Geniş bir meta analizden elde edilen epidemiyolojik kanıtlar, tek başına östrojen veya kombine östrojen-projestojen içeren HRT ürünlerini kullanan kadınlarda 5 yıl içerisinde belirgin hale gelen ve kesildikten sonra zamanla azalan hafif bir risk artışı göstermektedir.
WHI (Woman Health İnitiative) çalışması dahil diğer bazı çalışmalar, kombine HRT kullanımının benzer veya biraz daha düşük bir risk ile ilişkili olabileceğini ileri sürmektedir (bakınız Bölüm 4.8).
Venöz tromboembolizm
Hormon replasman tedavisi 1,3-3 kat yüksek venöz tromboembolizm (VTE) (derin ven trombozu veya pulmoner embolizm) gelişimi riski ile ilişkilidir. Hastalığın gelişimi hormon replasman tedavisinin ilk yılında, daha sonraki dönemine nazaran daha olasıdır (bakınız bölüm 4.8).
– Venöz tromboembolizm öyküsü veya bilinen trombofilik durumları olan hastalarda artmış VTE riski vardır ve HRT bu riski artırabilir. Bu yüzden, bu hastalarda HRT kontrendikedir (bakınız bölüm 4.3)
– Venöz tromboembolizm için genellikle tanımlanmış risk faktörleri, östrojen kullanımı, ileri yaş, major cerrahi, uzun süre hareketsizlik, obezite (VKİ>30 kg/m2), gebelik/postpartum dönem, sistemik lupus eritematozus ve kanserdir. Venöz tromboembolizmde variköz venlerin muhtemel rolü üzerinde konsensus yoktur.
–
–
hareketsizliğin olabileceği durumlarda, mümkünse 4-6 hafta öncesinde geçici olarak tedavinin kesilmesi düşünülmeli ve hasta hareket edene kadar tedavi başlatılmamalıdır. Kendisinde VTE hikayesi olmayıp, fakat birinci derece akrabalarında genç yaşta tromboz hikayesi olan kadınlarda dikkatli bir danışma sonrası tarama önerilebilir (trombofilik bozuklukların yalnızca belli bir kısmı tarama ile belirlenmektedir).
Aile bireylerinde tromboz ile seyreden bir trombofilik bozukluk varsa veya bozukluk şiddetli ise (örn. antitrombin, protein S, protein C eksiklikleri veya bunların kombinasyonu), HRT kontrendikedir.
Uzun süreli antikoagülan tedavisi alan kadınlarda HRT tedavisinin yarar-riski açısından dikkatli bir değerlendirme yapılması gerekir.
Tedavi başlamasını takiben venöz tromboembolizm gelişirse tedavi sonlandırılmalıdır. Hastalar potansiyel tromboembolik semptomları (bacakta ağrılı şişlik, göğüste ani ağrı, dispne) gözlemlerse hemen doktoruna başvurmalıdır.
Koroner kalp hastalığı
Randomize klinik çalışmalarda, koroner kalp hastalığı (KKH) olan veya olmayan kadınlarda sürekli kombine östrojen-progesteron veya tek başına östrojen kullanımının koruyucu etkisi gösterilmemiştir.
Kombine östrojen-progesteron tedavisi
Kombine östrojen- progesteron HRT kullanımı sırasında koroner kalp hastalığı relatif riski hafifçe artmaktadır. Koroner kalp hastalığı başlangıç mutlak riski, yüksek oranda yaşa bağlı olduğundan, menopoza yakın sağlıklı kadınlarda östrojen-progesteron kullanımına bağlı KKH ekstra vaka sayısı çok düşük olup ilerleyen yaşla birlikte artmaktadır.
Tek başına östrojen
Randomize kontrollü çalışmalar, tek başına östrojen kullanan histerektomi olmuş kadınlarda KKH riskinde herhangi bir artış saptamamıştır.
İskemik inme
– Kombine östrojen-progesteron tedavisi ve tek başına östrojen tedavisi ile iskemik inme riskinin 1,5 kata varan oranda arttığı gösterilmiştir. Relatif risk, menopozu takiben yaş veya süre ile değişmemektedir. İnme riski yüksek oranda yaşa bağlı olduğundan, HRT kullanan kadınlarda tüm risk yaşla birlikte artmaktadır (bakınız bölüm 4.8)
Diğer durumlar
Östrojen sıvı tutulmasına neden olabilir, bu nedenle kalp veya böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalar dikkatlice gözlenmelidir.
Hipertrigliseridemisi olan kadınlar östrojen tedavisi ve diğer hormon replasman tedavisi sırasında sırasında yakından izlenmelidir. Zira bu durumda östrojen tedavisinin nadiren de olsa pankreatite yol açan aşırı trigliserid yükselmesi olguları bildirilmiştir.
Eksojen östrojenler, kalıtsal ve edinilmiş anjiyoödem semptomlarına sebep olabilir veya semptomları şiddetlendirebilir.
ve seks hormonu bağlayan globulin (SHBG) gibi diğer bağlayıcı proteinlerin konsantrasyonları yükselebilir, dolaşımdaki kortikosteroidlerin ve seks steroidlerinin düzeylerini artırır. Serbest veya biyolojik olarak aktif hormon düzeyleri değişmemektedir. Diğer plazma proteinlerinin (anjiyotensinojen/renin substratı, alfa-1-antitripsin, serüloplazmin) konsantrasyonları artabilir.
Özellikle hastada gebelik sırasında kloazma gelişmişse, nadiren kloazma oluşabilir. Kloazmaya yatkınlığı olan ve hormon replasman tedavisi kullanan kadınlar güneşe ve UV ışığına maruziyetlerini en aza indirmelidir.
Hormon replasman tedavisi bilişsel fonksiyonu artırmaz. Sürekli kombinasyon veya östrojen tedavisine başlayan 65 yaş üzeri kadınlarda demans riskinin artmış olabileceğine dair bazı kanıtlar mevcuttur.
ALT yüksekliği
Hepatit C virüsü (HCV) için tek başına ombitasvir/paritaprevir/ritonavir kombinasyonu veya dasabuvir ile tedavi edilen hastalarla yapılan klinik çalışmalarda, normalin üst sınırının (ULN) 5 katından daha fazla ALT yükselmeleri, etinilöstradiol içeren tıbbi ürünler (kombine hormonal kontraseptifler [CHCs] gibi) kullanan kadınlarda önemli ölçüde daha yaygındır. Ayrıca glekaprevir/pibrentasvir kombinasyonu ile tedavi edilen hastalarda, CHCs gibi etinilöstradiol içeren ilaçlar kullanan kadınlarda ALT yükselmeleri gözlenmiştir. Etiniloestradiol dışında östrojen içeren tıbbi ürünler kullanan kadınlar, örn. östradiol, herhangi bir östrojen almayan kadınlara benzer bir ALT yükselme oranına sahipti. Bununla birlikte, bu diğer östrojenleri kullanan kadın sayısının az olması nedeniyle, ombitasvir/paritaprevir/ritonavir kombinasyonunun tek başına veya dasabuvir ile veya glekaprevir/pibrentasvir kombinasyonu ile birlikte kullanımı için dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).
Bir mavi tablet 72,00 mg Laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Bir beyaz tablet 86,62 mg Laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Karaciğer enzimlerini, özellikle tıbbi ajanları metabolize eden sitokrom P450 enzimlerini indükleyen ajanlarla birlikte kullanılmaları durumunda östrojen ve progestojen metabolizması artabilir. Bu ajanlar antikonvülsanlar (örneğin fenobarbital, fenitoin, karbamazepin) ve anti enfeksiyon ilaçlarını (örneğin rifampisin, rifabutin, neviparin, efavirenz) içermektedir.
Güçlü inhibitörler olarak bilinen ritonavir ve nelfinavir steroid hormonlarla birlikte kullanıldıklarında indükleyici olarak etki ederler.
Cinsiyet hormonları ile birlikte uygulandığında, HCV inhibitörleri ile kombinasyonlar dahil olmak üzere HIV proteaz inhibitörlerinin ve nükleosit olmayan ters transkriptaz inhibitörlerinin birçok kombinasyonu, östrojenin plazma konsantrasyonlarını artırabilir veya azaltabilir. Bu değişikliklerin net etkisi bazı durumlarda klinik olarak anlamlı olabilir.
Bu nedenle, olası etkileşimleri ve ilgili önerileri belirlemek için HIV/HCV antiviraller dahil
Sarı kantaron (Hypericum perforatum) içeren bitkisel preparatlar östrojen ve progestojen metabolizmasını indükleyebilir.
Artmış östrojen ve progestojen metabolizması, klinik etkinliklerini olumsuz etkileyebilir ve kanama profilinde değişikliğe neden olabilir.
Farmakodinamik etkileşimler
Hepatit C virüsü (HCV) için tek başına ombitasvir/paritaprevir/ritonavir kombinasyonu veya dasabuvir ile tedavi edilen hastalarla yapılan klinik çalışmalarda, normalin üst sınırının (ULN) 5 katından daha fazla ALT yükselmeleri, etinilöstradiol içeren tıbbi ürünler (kombine hormonal kontraseptifler [CHCs] gibi) kullanan kadınlarda önemli ölçüde daha yaygındır. Etiniloestradiol dışında östrojen içeren tıbbi ürünler kullanan kadınlar, örn. östradiol, herhangi bir östrojen almayan kadınlara benzer bir ALT yükselme oranına sahiptir. Ancak, bu diğer östrojenleri kullanan kadın sayısının az olması nedeniyle, ombitasvir/paritaprevir/ritonavir kombinasyonunun tek başına veya dasabuvir ile birlikte kullanımı veya glekaprevir/pibrentasvir kombinasyonunun kullanımı için dikkatli olunmalıdır (bkz.bölüm 4.4).
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi X’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Kontraseptif amaçla kullanımı yoktur. Bugüne kadar yapılmış epidemiyolojik çalışmaların çoğunda; östrodiol valerat ve medroksiprogesteron asetat ile oluşan istem dışı fetal maruziyet, teratojenik veya fetotoksik etkiye yol açmıştır. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
DİVİNA gebelik döneminde kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
Gebelik dönemi
Gebelik döneminde kullanılmamalıdır. DİVİNA kullanımı sırasında gebelik oluşursa tedavi hemen kesilmelidir. Sınırlı sayıda gebelik maruziyetinden elde edilen sonuçlar medroksiprogesteron asetatın (MPA) fetuste herhangi bir advers etkiye neden olduğunu göstermemektedir.
Laktasyon dönemi
Östradiol valerat ve medroksiprogesteron asetatın insan ya da hayvan sütü ile atıldığına ilişkin yetersiz/sınırlı bilgi mevcuttur. Östradiol valerat ve medroksiprogesteron asetatın süt ile atılmasına yönelik fizikokimyasal ve eldeki farmakodinamik/toksikolojik veriler nedeniyle memedeki çocuk açısından bir risk olduğu göz ardı edilemez. DİVİNA emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği /Fertilite
İnsanda üreme yeteneği/fertiliteye etkisi bildirilmemiştir. Hayvan çalışmalarında reproduktif toksisite gözlenmiştir. İnsanlardaki potansiyel risk bilinmemektedir.
Araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir etki gözlenmemiştir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Advers etkiler en sık tedavinin birinci ayında oluşur. Genellikle hafiftir ve tedaviye devam etmekle genellikle ortadan kaybolurlar.
Klinik çalışmalarda DİVİNA tedavisi sırasında en sık bildirilen istenmeyen etki, kullanıcıların %10,6’sında meydana gelen göğüs hassasiyetidir. Aşağıda belirtilen advers etkiler klinik çalışmalarda görülen ve pazarlama sonrası bildirilen advers etkileri sunmaktadır. Hastaların %76’sında hormon replasman tedavisi sırasında advers etki gelişmesi beklenmektedir. Advers etkiler üç klinik faz III çalışmadan (n=611) toplanmıştır. Östradiol tedavisi ile en azından bir mümkün nedensellik ilişkisine sahip olan advers etkiler aşağıdaki tabloya dahil edilmiştir.
Östrodiol valerat ve medroksiprogesteron asetat ile gözlenen yan etkiler, vücut sistemlerinde aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır, çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
İyi huylu, kötü huylu ve belirtilmemiş neoplazmalar (Kistler ve polipler de dahil olmak üzere)
Yaygın olmayan: İyi huylu meme tümörü, iyi huylu endometrial tümör
Bilinmiyor: Uterin fibroid
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Hipersensitivite reaksiyonu
Bilinmiyor: Anjiyoödem alevlenmesi (kalıtsal ve edinsel)
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın: Ödem, kilo artışı/azalması
Yaygın olmayan: İştah artması, hiperkolesterolemi1
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Depresyon, sinirlilik, letarji
Yaygın olmayan: Anksiyete, uykusuzluk, apati, mizaçta dalgalanmalar, konsantre olamama, mizaç veya libido değişiklikleri, öfori1, ajitasyon1
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi
Yaygın olmayan: Migren, paresteziler, tremor1
Göz hastalıkları
Yaygın olmayan: Görme bozuklukları, kuru göz1
Yaygın olmayan: Kontakt lensi yeterince tolere edememe
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Çarpıntı
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Kan basıncı artışı1, yüzeysel flebit1, purpura1
Seyrek: Venöz tromboemboli (bir bacağın derin veninde veya pelvik vende ya da pulmoner embolizm) 2
Bilinmiyor: Serebral iskemi
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar Yaygın olmayan: Nefes darlığı1, rinit1
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kusma, abdominal kramplar, flatulans
Yaygın olmayan: Konstipasyon, dispepsi1, diyare1, rektal bozukluklar1 Bilinmiyor: Abdominal ağrı, şişkinlik
Hepato-biliyer hastalıklar
Seyrek: Karaciğer fonksiyonunda ve biliyer akışta değişiklikler Bilinmiyor: Kolestatik sarılık
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Akne, saç kaybı, kuru cilt, tırnak bozuklukları1, deri nodülleri, hirsutizm1, eritema nodozum, ürtiker
Seyrek: Döküntü
Bilinmiyor: Egzema
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları Yaygın olmayan: Eklem bozuklukları, bacak krampları
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: İdrar sıklığında artış, üriner inkontinans1, sistit, idrar renginin değişmesi, hematüri1
Üreme sistemi ve meme hastalıkları:
Yaygın: Meme ağrısı/gerginliği, düzensiz vajinal kanama veya lekelenme, vajinal akıntı, vulva/vajina bozuklukları, menstrüel bozukluklar
Yaygın olmayan: Memede büyüme, meme hassasiyeti, endometriyal hiperplazi, uterus bozuklukları1
Seyrek: Dismenore, PMS benzeri sendrom
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Yaygın: Artmış terleme
Yaygın olmayan: Yorgunluk, anormal laboratuar değerleri1, asteni1, ateş1 grip-benzeri semptomlar1, halsizlik
1)Klinik çalışmalarda izole olgular bildirilmiştir. Çalışma popülasyonunun küçük olması nedeniyle (n = 611), advers etkinin yaygın olmayan veya nadir olup olmadığı
belirlenemez.
2) Bölüm 4.3 ve 4.4’e bakınız.
Östrojen-projestojen tedavisi ile bağlantılı olarak bildirilen diğer advers etkiler: •Miyokard enfarktüsü
•Safra kesesi bozukluğu Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
•Deri ve deri altı doku bozuklukları: kloazma, eritema multiforme
•65 yaşın üzerinde olası demans (bölüm 4.4’e bakınız)
•Pankeratit (bölüm 4.4’e bakınız)
Meme kanseri riski
•Östrojen ve projestojen kombinasyonunu beş yıldan daha uzun süre kullanan kadınlarda
meme kanseri riskinin iki kata kadar yükseldiği bildirilmiştir.
•Artmış risk tek başına östrojen kullananlarda, östrojen-projestojen kombinasyonlarını
kullananlardakinden daha küçüktür.
•Riskin büyüklüğü tedavi süresine bağlıdır (bölüm 4.4’e bakınız).
•En büyük randomize, plasebo kontrollü KSG çalışmasının sonuçlarına dayalı mutlak risk
tahminleri ve ileriye dönük epidemiyolojik çalışmaların en büyük meta-analizi aşağıda
sunulmaktadır.
İleriye dönük epidemiyolojik çalışmaların en büyük meta-analizi
VKİ 27 kg/m2 olan kadınlarda 5 yıllık kullanımdan sonra tahmini ilave meme kanseri
riski
HRT’ye başlama yaşı (yıl)
Hiç HRT
kullanmamış her bin kişi başına 5 yıllık
bir periyottaki
insidans (50-54 yaş)*
Risk oranı
5 yıldan sonra her
bin HRT kullanıcısı başına ekstra olgular
50
13,3
1,2
2,7
50
13,3
1,6
8,0
*VKİ 27 kg/m2 olan kadınlarda 2015 yılında İngiltere’de başlangıç insidans oranlarından
alınmıştır.
Not: Meme kanseri insidansı AB ülkeleri arasında değişken olduğundan, ekstra olguların sayısı
da orantılı olarak değişkenlik gösterir.
VKİ 27 kg/m2 olan kadınlarda 10 yıllık kullanımdan sonra tahmini ilave meme kanseri
riski
HRT’ye başlama yaşı (yıl)
Hiç HRT
kullanmamış her bin kişi başına 10 yıllık bir periyottaki
insidans (50-59 yaş)*
Risk oranı
10 yıldan sonra her bin HRT kullanıcısı başına ekstra olgular
50
26,6
1,3
7,1
50
26,6
1,8
20,8
*VKİ 27 kg/m2 olan kadınlarda 2015 yılında İngiltere’de başlangıç insidans oranlarından
alınmıştır.
Not: Meme kanseri insidansı AB ülkeleri arasında değişken olduğundan, ekstra olguların sayısı da orantılı olarak değişkenlik gösterir.
KSG çalışmaları (ABD) – beş yıllık kullanımdan sonra meme kanseri riskinde artış
Yaş dağılımı (yıl)
5 yıl içinde her 1.000 kadın başına plasebo grubundaki insidens
Risk oranı (%95 güven aralığı)
5 yıllık bir periyotta her bin HRT
kullanıcısı başına
ekstra olgular (%95 güven aralığı)
‡Analiz çalışma öncesinde HRT kullanmamış kadınlarla sınırlı tutulduğunda, ilk 5 yılda açıkça bir risk artışı yoktu; 5 yıldan sonra, risk, kullanmayanlardakinden daha yüksekti.
*Histerektomi yapılmış kadınlarda KSG çalışması meme kanseri riskinde bir artış göstermedi.
Endometriyal kanser riski
Uterusu olan postmenopozal kadınlar
Endometriyal kanser riski, hormon replasman tedavisi kullanmayan, uterusu olan her 1.000 kadında yaklaşık 5’tir.
Endometriyal kanser riskini artırdığı için, tek başına östrojen, uterusu olan kadınlarda hormon replasman tedavisi için önerilmemektedir (bölüm 4.4’e bakınız). Epidemiyolojik çalışmalarda, tek başına östrojen tedavisinin süresi ve östrojen dozuna göre endometriyal kanser riskinde artış 50 ile 65 yaş arası her bin kadın başına 5 ile 55 ekstra olguydu.
Tek başına östrojen tedavisine her periyotta en az 12 gün süreyle projestojenin eklenmesi bu risk artışını önleyebilir. Milyon Kadın Çalışmasında, beş yıllık kombinasyon hormon replasman tedavisi (siklik veya sürekli) endometriyal kanser riskini artırmamıştır (risk oranı 1, [0,8; 1,2]).
Over kanseri
Tek başına östrojen veya kombine östrojen-projestojen içeren HRT kullanımı, over kanseri tanısı alma riskindeki hafif bir artış ile ilişkilendirilmiştir (bkz Bölüm 4.4)
52 epidemiyolojik çalışmadan elde edilen bir meta analizde, halihazırda HRT kullanan kadınlarla HRT’yi hiç kullanmamış kadınlar (RR 1.43, %95 CI 1.31-1.56) karşılaştırıldığında over kanser riskinde artış bildirilmiştir. 50-54 yaş aralığında 5 yıl süreyle HRT kullanan kadınlar için bu sayı her 2000 tedavi alan hastada yaklaşık 1 ilave vaka ile sonuçlanmaktadır. HRT kullanmayan 50-54 yaş aralığındaki kadınlarda, 5 yıllık süreçte 2000 kadından 2’sine over kanseri teşhisi konulması beklenmektedir.
KSG çalışmaları – beş yıllık kullanım sırasında venöz tromboembolizm riskinde artış
Yaş dağılımı (yıl)
5 yıl içinde her 1.000 kadın başına plasebo grubundaki insidens
Risk oranı (%95 güven aralığı)
Her bin HRT
kullanıcısı başına ekstra olgular
50–59
7
1,2 (0,6–2,4)
1 (−3–10)
50–59
4
2,3 (1,2–4,3)
5 (1–13)
*Çalışmaya katılanlar histerektomili kadınlardır.
Koroner kalp hastalığı riski
Hormon replasman tedavisi için kombine östrojen ve projestojen kullanan 60 yaş üzerindeki hastalarda koroner kalp hastalığı riski hafifçe yükselmiştir (bölüm 4.4’e bakınız).
İskemik inme riski
•
•
Tek başına östrojen tedavisi ve östrojen-projestojen kombinasyonu kullanan kadınlarda iskemik inme göreceli riski 1,5 katına kadar yükselebilir. Hemorajik inme riski hormon replasman tedavisi sırasında yükselmez.
Göreceli risk yaşa veya tedavi süresine bağlı değildir, ancak bu risk açıkça yaşa-bağlıdır, hormon replasman tedavisi kullananlarda toplam inme riski yükselir (bölüm 4.4’e bakınız).
KSG çalışmalarının toplam sonuçları– beş yıllık kullanım sırasında iskemik inme riskinde* artış
Yaş dağılımı (yıl)
5 yıl içinde her 1.000 kadın başına plasebo grubundaki insidans
Risk oranı (%95 güven aralığı)
5 yıllık bir periyotta her bin HRT
kullanıcısı başına
ekstra olgular
50–59
8
1,3 (1,1–1,6)
3 (1–5)
*Burada iskemik ve hemorajik inme ayırt edilmemiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli adveru Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir gov.tr; e-posta:tufam@titck.gov.tr; tel:0800 314 00 08; faks:0 312 21835 99)
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Östrojenin aşırı dozu bulantı, baş ağrısı ve kanama yapabilir. Aşırı doz östrojen ve progesteronun küçük çocuklarda kullanılması ile ilgili ciddi hasta etkileri belirtilmemiştir. Tedavi gerekirse semptomatik olabilir. Kanser tedavisinde kullanılan yüksek dozda medroksiprogesteron asetatın istenmeyen ciddi etkileri gözlenmemiştir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik Grup:Progestojenler ve östrojenler (sabit kombinasyonlar) ATC Kodu:G03FB06
DİVİNA iki-fazlı bir östrojen-progestojen ürünüdür. Aktif madde östradiol valerat bir sentetik 17β östradiol’dür; endojen insan östradiol’ü ile kimyasal ve biyolojik olarak aynıdır. Postmenopozal kadınlarda, endojen östrojen üretimindeki azalmayı yerine koyar ve menopozal semptomları giderir. Östrojenler menopoz ve ovariektomi sonrası osteoporozu önler.
Östrojenler endometriyal büyümeyi destekler, progesteron olmaksızın verilen östrojen endometriyal hiperplazi ve kanser riskini artırır. Progesteronun eklenmesi, sağlam uterusu olan kadınlarda östrojenin neden olduğu endometriyal hiperplazi riskini belirgin derecede azaltır. Medroksiprojesteron asetat (MPA), doğal projestojenin bir 17 alfa-hidroksi 6-metilprojesteron türevi olup, noretisteron asetat gibi 19-norprojestojen türevlerinden daha az androjenik etkilidir. MPA projestojen-spesifik reseptörlere bağlanır ve endometriyumda proliferatif fazdan sekretuar faza doğru bir değişime neden olur.
Klinik çalışma sonuçları
Östrojen eksikliğinin neden olduğu semptomların azaltılması ve kanama profili
Tedavinin ilk haftalarında menopoz semptomları azalmıştır. Kadınların %86’sında ortalama 5 gün süren çekilme kanaması (düzenli menstrüasyon-benzeri kanama) olmuştur. Çekilme kanaması genellikle son 2 mg E2V + 10 mg MPA kombinasyon tabletini aldıktan 2-3 gün sonra başlamıştır.
Ara kanama ve/veya lekelenme tedavinin ilk üç ayında kadınların %24’ünde, 10-12 ay tedavi alan kadınların %34’ünde gerçekleşmiştir. Tedavinin ilk yılında kadınların %10’unda amenore gelişmiştir.
Osteoporozun önlenmesi
Menopoza bağlı östrojen eksikliği kemik yıkımında artmaya ve kemik kütlesinde azalmaya neden olur. Kemik mineral yoğunluğu (KMY) üzerine östrojenlerin etkisi doz-bağımlıdır. Koruma tedavi sürdürüldüğü müddetçe etkili görünmektedir. Hormon replasman tedavisi kesildiğinde, kemik kütlesi hormon tedavisi kullanmayanlarda olduğu gibi azalır.
KSG çalışması ve meta analizler sağlıklı kadınlarda hormon replasman tedavisinin (hem tek başına östrojen hem de kombinasyon tedavisi) kalça ve lomber omurga kırıklarını ve diğer osteoporotik kırıkları azalttığını göstermektedir. Hormon replasman tedavisi düşük kemik mineral dansitesi veya osteoporozu olan kadınlardaki kemik kırıklarını da önleyebilir, ancak şimdilik kanıtlar sınırlıdır.
Bir yıllık DİVİNA tedavisinden sonra lomber omurga kemik mineral yoğunluğu (KMY) %4,5 (± 2.9), 2 yıl sonra %6,5 (±3,1) artmıştır. Tedavi sırasında lomber omurga KMY düzeyi aynı kalan veya artan kadın yüzdesi bir yıl sonra %95,8 ve iki yıl sonra %95,7 idi.
DİVİNA kalça KMY düzeyini de etkilemiştir. Femur boynunda artış bir yıl sonra %1,0 (±3,2) ve 2 yıl sonra %1,8 (± 3,9) idi. Tedavi sırasında femur boynu KMY düzeyi aynı kalan veya artan kadın yüzdesi bir yıl sonra %58,3 ve iki yıl sonra %60,9 idi. Ward üçgeni için karşılık gelen değerler %4,7 (±5,9) ve %7,0 (±5,1) idi ve Ward üçgenindeki KMY düzeyinin tedavi sırasında aynı kaldığı veya arttığı kadın yüzdesi %83,3 ve %100 idi.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim: Östradiol valerat oral uygulama sonrası iyi emilir ve hızlı şekilde serbest östradiol’e metabolize olur. DİVİNA ile yapılan farmakokinetik çalışmada, östradiolün maksimum plazma düzeylerine 6,7±2,9 saat (tmaks) ulaşmıştır. Bir çoklu-doz çalışmasında, 2 mg’lık bir dozu takiben doruk plazma konsantrasyonu (Cmaks) yaklaşık 234 ± 99 pmol/L, ortalama düzey (Cortalama) 180 ± 81 pmol/L ve vadi düzeyi (Cmin) 135 ± 75 pmol/L idi. Sonuçlar ortalama değer ± SD (standart sapma) olarak sunulmaktadır.
Vücutta östradiol, seks hormonu bağlayıcı globuline ve albümine bağlanır. Serbest östradiol, karaciğerde kısmen östron gibi daha az aktif östrojenlere metabolize edilir. Östronun doruk plazma konsantrasyonu, bir tabletin uygulanmasından 5,9 ± 1,9 saat sonra görülebilir. Östronun Cmax’ı yaklaşık 1,660 ± 871 pmol/l, Cmin 819 + 519 pmol/l ve Kaverage 1,120 ± 674 pmol/l idi. Sonuçlar ortalama değerler ± SD olarak sunulmuştur. Östrojenlerin çoğu, konjugatlar (sülfatlar ve glukuronidler) olarak böbrekler yoluyla atılır.
Medroksiprogesteron asetat, gastrointestinal kanaldan kolayca absorbe edilirek dolaşımdan ekstravasküler dokuya dağılır. DİVİNA uygulanmasını takiben MPA maksimum plazma konsantrasyonuna 2,9±1,8 saatte ulaşır. 10 mg’lık bir MPA dozundan sonra, Cmaks değeri yaklaşık 720 ± 285 pg/mL, Cmin 212 + 82 pg/mL ve Cortalama 311 + 117 pg/mL idi. Sonuçlar ortalama değer ± SD olarak sunulmaktadır. Terminal eliminasyon yarı ömrü 50 ila 60 saattir. Metabolizma hakkında sınırlı dokümantasyon vardır. MPA karaciğerde metabolize edilir ve esas olarak feçes (dışkı) ve ayrıca kısmen idrar ve safrada glukuronidler olarak atılır. Medroksiprogesteronun metabolitlerinin farmakolojik aktivitesi ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır.
Dağılım:
Östradiol dolaşımda, seks hormonu bağlayıcı globulinlere ve albumine bağlı olarak bulunur. Medroksiprogesteron asetat %70 oranında plazma proteinlerine bağlanır.
Biyotransformasyon:
Serbest östradiol karaciğerde metabolize edilerek, kısmen daha az aktif olan östron olan östrojenlere çevrilir.
Medroksiprogesteron asetat karaciğerde metabolize edilir.
Eliminasyon:
Östron enterohepatik döngüye girer ve yarı ömrü 15 ila 20 saattir. Östrojenlerin çoğunluğu, konjugatları (sülfatlar veya glukuronitler) olarak böbrek yoluyla itrah edilirler. Medroksiprogesteron asetat eliminasyon yarı ömrü 50 – 60 saattir, glukuronit şeklinde idrar ve safra yoluyla itrah edilir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvan çalışmaları, östradiol ve medroksiprojesteron asetatın beklenen östrojen ve projestojen etkilere sahip olduğunu göstermiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Her bir Mavi Tablet;
Laktoz (sığır sütü)
Mısır Nişastası
İndigokarmin (E 132)
Jelatin
Polivinilpirolidon K 25
Saf Su
Talk
Magnezyum Stearat
Her bir Beyaz Tablet;
Laktoz (sığır sütü)
Mısır Nişastası
Jelatin
Saf Su
Talk
Magnezyum Stearat
6.2. Geçimsizlikler
Bildirilmemiştir.
6.3. Raf ömrü
36 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25oC’nin altında, oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
11 adet beyaz ve 10 adet mavi tabletlik PVC/PVDC/Al blister ambalajlarda sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No.4 Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Maslak / Sarıyer / İSTANBUL
Tel: 0212 366 84 00
Faks: 0212 276 20 20
8. RUHSAT NUMARASI
93/94
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİH İlk ruhsat tarihi: 12.01.1994
Ruhsat yenileme tarihi: 12.01.2004
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ