DILAPROST 5 MG 30 FILM KAPLI TABLET
KULLANMA TALİMATI
DİLAPROST® 5 mg film tablet
Ağızdan alınır.
Etkin madde: Her bir film tablet 5 mg finasterid içerir.
Yardımcı maddeler: Povidon, laktoz monohidrat (sığır sütünden elde edilen) prejelatinize nişasta, sodyum nişasta glikolat, dioktil sodyum sülfosüksinat, mikrokristalin selüloz, magnezyum stearat (E572), hidroksipropil metil selüloz (E464), hidroksipropil selüloz (E463), titanyum dioksit (E171), talk (E553b) , indigo karmin alüminyum lak FD&C Mavi No:2 (E132).
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Bu ilaç kişisel olarak size reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında :
1.DİLAPROST® nedir ve ne için kullanılır?
2.DİLAPROST®’u kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.DİLAPROST® nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.DİLAPROST®’un saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. DİLAPROST® nedir ve ne için kullanılır?
DİLAPROST®, 30 ve 100 adet film kaplı tablet içeren blister ambalajlarda takdim edilmektedir.
DİLAPROST®, açık mavi renkli, yuvarlak, bikonveks film kaplı tablettir. Her film tablet 5 mg finasterid içerir. Tablet içerisinde sığır sütünden elde edilen laktoz monohidrat bulunmaktadır.
DİLAPROST®, finasterid adı verilen bir ilaç içerir. DİLAPROST®, 5α-redüktaz inhibitörleri olarak bilinen bir ilaç grubuna aittir.
DİLAPROST®, iyi huylu prostat bezi büyümesi (benign prostatik hiperplazi veya BPH) tedavisinde kullanılır. Bu hastalık sadece erkeklerde meydana gelir. DİLAPROST, erkeklerde büyümüş olan prostat bezini küçültür. Prostat beziniz, idrar kesenizin altında yer alır. Meni içinde bulunan sıvıyı üretir. Büyümüş prostat bezi, “prostat hiperplazisi” (BPH) adı verilen bir rahatsızlığa yol açabilir.
BPH nedir?
Sizde BPH olması, prostat bezinizin büyümüş olduğu anlamına gelir. İdrarın vücuttan çıkarken içinden geçtiği tübe baskı yapabilir.
Bu durum bazı sorunlara yol açabilir, örneğin:
özellikle geceleri, daha sık idrara çıkma ihtiyacı hissetme idrarınızı hemen yapma ihtiyacı hissetme
idrar yapmaya başlamada zorlanma
idrar yaparken, idrarın akışı zayıftır
idrar yaparken idrar akışı durup tekrar başlar
idrar kesenizi tamamen boşaltamadığınızı hissetme.
Bazı erkeklerde BPH çok ciddi durumlara yol açabilir. Bunlar,
İdrar yolu enfeksiyonları,
Bir anda idrara çıkma yeteneğinin kaybolması (akut üriner retansiyon), Ameliyat ihtiyacı.
BPH hakkında diğer bilmeniz gerekenler
BPH bir kanser değildir ve kansere yol açmaz, fakat iki hastalık aynı anda mevcut olabilir.
DİLAPROST® almaya başlamadan önce, doktorunuz bazı basit testler yaparak sizde prostat kanseri olup olmadığına bakacaktır.
Bununla ilgili sorularınız olursa doktorunuzla konuşunuz.
2. DİLAPROST®’u kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
DİLAPROST®’u aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer:
Kadınsanız (çünkü bu ilaç sadece erkekler içindir).
Finasterid veya ilacın içerdiği maddelerinden herhangi birine karşı alerjiniz (aşırı duyarlılığınız) var ise,
DİLAPROST®’u aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer:
Eşiniz (partneriniz) gebeyse veya gebe kalmayı planlıyorsa DİLAPROST® kullanırken prezervatif ya da başka bir bariyerli doğum kontrol metodu kullanmalısınız. Çünkü spermanızda çok küçük bir miktarda ilaç bulunabilir ve bu ilaç erkek bebeğinizin cinsiyet organlarının normal gelişimine etki edebilir.
PSA adı verilen kan testinden yaptıracaksanız bu ilacı kullandığınızı doktorunuza bildiriniz. Çünkü DİLAPROST® bu testin sonuçlarını etkileyebilir.
DİLAPROST® prostat kanserinin çok ciddi bir çeşidinin gelişme riskini artırabilir. Meme dokunuzda büyüme, yumrular, ağrı veya meme başından akıntı gibi değişiklikler varsa bunları hemen doktorunuza bildirmelisiniz çünkü bunlar meme kanseri gibi ciddi bir hastalığın belirtileri olabilir.
Duygudurum değişiklikleri ve depresyon:
Finasterid 5 mg ile tedavi edilen hastalarda depresif duygudurum, depresyon ve daha az sıklıkla intihar düşüncesi gibi duygu durum değişiklikleri bildirilmiştir.
Bu belirtilerden herhangi biriyle karşılaşırsanız, tıbbi yardım için derhal doktorunuza başvurunuz.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
DİLAPROST®’un yiyecek ve içecek ile kullanılması
DİLAPROST® yiyeceklerle birlikte veya tek başına alınabilir.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
DİLAPROST® kadınlar tarafından kullanılmamalıdır.
Eğer gebeyseniz ya da gebe kalmayı planlıyorsanız kırılmış veya ezilmiş DİLAPROST®tabletlerine dokunmamalısınız. Çünkü bu ilaç erkek bebeğinizin cinsiyet organlarının gelişimine etki edebilir (tabletler kaplanmış olup normal kullanımda ilaçla temas edilmesi önlenmiştir). Eğer hamileyken kırılmış veya ezilmiş bir tablete temas ederseniz hemen doktorunuza danışınız.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
DİLAPROST® kadınlar tarafından kullanılmamalıdır.
Araç ve makine kullanımı
DİLAPROST®’un araç ve makine kullanma yeteneğini etkileme olasılığı yoktur.
DİLAPROST®’un içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Her bir tablet 97,583 mg laktoz monohidrat içerir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı tahammülsüzlüğünüz (intolerans) olduğu söylenmişse, bu ilacı almadan önce doktorunuzla konuşunuz.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
DİLAPROST® genellikle diğer ilaçları etkilemez.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. DİLAPROST® nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
DİLAPROST®’u daima doktorunuzun tavsiye ettiği şekilde kullanınız. Emin olmadığınız konuları doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
DİLAPROST® için önerilen doz, günde bir kez 5 mg’dır (1 tablet).
Doktorunuz BPH tedavisine yardımcı olması amacıyla DİLAPROST®’u doksazosin denilen başka bir ilaçla birlikte reçete edebilir.
Uygulama yolu ve metodu:
DİLAPROST® yalnızca ağız yoluyla kullanılır. Aç karnına veya yiyeceklerle birlikte alınabilir.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
DİLAPROST® çocuklarda kullanılmamalıdır.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlılarda doz ayarlaması yapılması gerekmemektedir.
Özel kullanım durumları:
Böbrek /Karaciğer yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda özel bir doz ayarlaması yapılmasına gerek yoktur.
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda DİLAPROST® uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Eğer DİLAPROST®’un etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla DİLAPROST® kullandıysanız:
DİLAPROST®’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
DİLAPROST®’u kullanmayı unutursanız:
Bir tablet almayı unutursanız, kaçırdığınız dozu atlayınız. Bir sonraki dozu her zamanki gibi alınız.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
DİLAPROST® ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
Hastalığınız DİLAPROST® aldıktan sonra kısa sürede iyileşme gösterebilir. Ancak, tam etki etmesi için en az altı ay geçmesi gerekebilir. Hemen bir faydasını hissetmiyor olsanız dahi, doktorunuzun almanızı söylediği sürece DİLAPROST® almayı sürdürmek önemlidir. Eğer bu ilacın kullanımı hakkında başka sorularınız olursa doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi DİLAPROST® da yan etkilere yol açabilir ancak yan etkiler herkeste görülmez.
Olası yan etkilerin sıklıkları aşağıdaki gibidir: Çok yaygın: 10 hastanın en az birinde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
Seyrek: 1.000 hastanın birinden az fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Aşağıdakilerden biri olursa DİLAPROST®’u almayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Deri döküntüsü
Kaşıntı veya derinizin altında yumrular (ürtiker)
Yüzde, dilde, boğazda ve dudaklarda şişkinlik
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan sizde mevcut ise, sizin DİLAPROST®’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.
Diğer yan etkiler aşağıdakileri içerebilir:
Yaygın
Cinsel ilişkiye girme isteğiniz azalabilir.
Yaygın olmayan
Ereksiyona ulaşmada zorlanabilirsiniz (impotens)
Memede şişlik ve hassasiyet, büyüme
Bilinmiyor:
Seks sırasında salgılanan semen miktarında azalma dahil olmak üzere ejakülasyon problemleri yaşayabilirsiniz. Bu azalmanın normal seksüel fonksiyonu etkileyeceği düşünülmemektedir.
Çarpıntı (kalp atışınızı hissetme)
Karaciğerinizin çalışma biçiminde değişimler (kan testleriyle anlaşılabilir) Testislerde ağrı
Ereksiyona ulaşamama; tedaviyi durdurduktan sonra da devam edebilir.
Erkek kısırlığı ve/veya semen kalitesinde azalma. İlaç durdurulduktan sonra semen kalitesinde iyileşme bildirilmiştir.
Depresyon
Tedavinin kesilmesinden sonra da devam edebilen libido azalması Tedavinin kesilmesinden sonra da devam edebilen ejakülasyon sorunları
Bu yan etkiler DİLAPROST® almaya devam etmeniz halinde ortadan kaybolabilir. Tedaviye devam ettiğinizde yan etkiler ortadan kalkmazsa, genellikle DİLAPROST® almayı bıraktıktan sonra kaybolurlar.
Meme dokunuzda büyüme, yumrular, ağrı veya meme başından akıntı gibi değişiklikler varsa bunları hemen doktorunuza bildirmelisiniz çünkü bunlar meme kanseri gibi ciddi bir hastalığın belirtileri olabilir.
Yan etkilerden herhangi biri ciddileşirse veya bu kullanma talimatında listelenmeyen herhangi bir yan etki fark ederseniz, lütfen doktorunuza veya eczacınıza söyleyiniz. Yaşadığınız olay, olayın ne zaman başladığı ve ne kadar süre devam ettiğini not etmeniz yararlı olacaktır.
DİLAPROST® hakkında bilmeniz gereken diğer konular nedir?
DİLAPROST® (finasterid) prostat kanserinin tedavisi için ruhsatlandırılmamıştır. Yedi yıl boyunca finasterid alan erkeklerde yürütülen bir klinik çalışmadan elde edilen bilgiler şunları göstermiştir:
Finasterid alan erkeklerde prostat kanseri gelişenlerin sayısı hiçbir tedavi almayan erkeklere göre daha düşüktür.
Finasterid alan erkeklerin bazılarında, bir tümör derecelendirme sisteminde skoru yüksek olanların sayısı hiçbir tedavi almayan erkeklere göre daha yüksektir.
Uzun süre finasterid kullanımının bu tip tümörler üzerindeki etkisi bilinmemektedir. 5-alfa redüktaz inhibitörleri yüksek Gleason skorlu prostat kanseri gelişim riskini artırabilir.
Tümör derecelendirme sistemi hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz lütfen doktorunuzla konuşunuz.
Bu çalışmadaki tümör derecelendirme sistemi hakkında bilgi almak için lütfen doktorunuzla konuşunuz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
5. DİLAPROST®’un saklanması
DİLAPROST®’u çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında
saklayınız.
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra DİLAPROST®’u kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz DİLAPROST®’u kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve
Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat Sahibi:
Biofarma İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Akpınar Mah. Osmangazi Cad. No: 156
Sancaktepe / İSTANBUL
Telefon: (0216) 398 10 63
Faks: (0216) 398 10 20
Üretim Yeri:
Biofarma İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Akpınar Mah. Osmangazi Cad. No: 156
Sancaktepe / İSTANBUL
Telefon: (0216) 398 10 63
Faks: (0216) 398 10 20
Bu kullanma talimatı …………………… tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
DİLAPROST® 5 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Finasterid 5 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat (sığır sütünden elde edilen) 97,583 mg
Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tabletler.
Açık mavi renkli, yuvarlak, bikonveks film kaplı tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1.Terapötik endikasyonlar
DİLAPROST® selim prostat hiperplazisinin (BPH) tedavi ve kontrolünde ve ürolojik olguların önlenmesinde endikedir:
Akut idrar tutulması riskini azaltır.
Prostatektomi ve prostatın transüretral rezeksiyon gibi cerrahi müdahale riskini azaltır.
Büyümüş prostatın gerilemesine neden olur ve idrar akışını düzelterek BPH’ye ilişkin semptomları hafifletir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji:
DİLAPROST® için önerilen doz, günde bir tablettir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
DİLAPROST® tek başına veya alfa-blokör doksazosin ile birlikte kullanılabilir.
Alfa blokör doksazosin ile birlikte uygulandığında BPH’nin semptomatik ilerleme riskini azaltır (AUA semptom skorunda ≥4 kademe artış onaylanmıştır).
Uygulama şekli:
DİLAPROST® sadece ağızdan kullanım içindir.
DİLAPROST®, yemeklerle birlikte veya öğünler arasında, bütün olarak yeterli miktar su ile yutularak alınır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Karaciğer fonksiyon anormallikleri görülen hastalarda DİLAPROST® uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
DİLAPROST® pediyatrik hastalarda endike değildir.
Pediyatrik hastalarda güvenlilik ve etkililik henüz belirlenmemiştir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda doz ayarlaması yapılması gerekmemektedir. Yaşlılarda finasteridin eliminasyon hızı azalmasına rağmen, bu bulgular klinik olarak anlamlı değildir (Bkz.Bölüm 5.2.).
4.3. Kontrendikasyonlar
DİLAPROST® kadınlarda ve çocuklarda kullanım için endike değildir.
DİLAPROST® aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
İlacın içerdiği maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık.
Gebelikte – Gebe veya gebe olma ihtimali bulunan kadınlarda kullanımı (Bkz. Bölüm 4.6.).
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Genel
Obstrüktif komplikasyonlardan kaçınmak için rezidüel idrar miktarı fazla olan ve/veya idrar akışı çok azalmış hastaların dikkatle kontrol edilmesi önemlidir. Cerrahi olasılığı da bir seçenek olarak kabul edilmelidir.
PSA ve prostat kanseri tanısı üzerindeki etkileri
Finasterid ile tedavi edilen prostat kanserli hastalarda henüz hiçbir klinik yarar elde gösterilmemiştir. Serum prostat spesifik antijen (PSA) seviyesi yüksek ve BPH’li hastaların kontrollü klinik çalışmalarda seri PSA’ları ve prostat biyopsileri ile izlenmiştir. Bu BPH çalışmalarında finasteridin prostat kanseri tespiti oranını değiştirmediği gözlenmiştir ve genel olarak prostat kanseri insidansı finasterid veya plasebo ile tedavi olan hastalar arasında anlamlı derecede farklı değildir.
Finasterid tedavisine başlamadan önce ve ardından tedavi süresince periyodik olarak parmakla rektal muayene ve prostat kanserine yönelik diğer incelemelerin yapılması tavsiye edilir. Prostat kanseri tanısında serum PSA düzeyi kullanılmaktadır. Genel olarak, başlangıçta PSA düzeyinin >10 ng/mL (Hybritech) olası daha ileri tetkikleri ve biyopsi düşünülmesini gerektirir; 4-10 ng/mL arasındaki PSA düzeyleri için daha ileri tetkikler önerilir. Prostat kanseri olan ve olmayan erkeklerin PSA düzeylerinde kaydadeğer örtüşme söz konusudur. Bu nedenle, BPH’lı erkeklerde normal referans aralıkta olan PSA değerleri; finasterid tedavisinden bağımsız olarak, prostat kanserini hariç tutmaz. Başlangıçtaki PSA düzeyinin <4 ng/mL olması da prostat kanserini hariç tutmaz.
Finasterid, BPH’li hastalarda prostat kanseri varlığında bile serum PSA seviyelerinde yaklaşık %50 azalmaya sebep olur. PSA verileri değerlendirilirken finasterid ile tedavi edilen BPH’li hastaların serum PSA düzeylerindeki bu azalma dikkate alınmalıdır ve bu azalma, eşzamanlı prostat kanseri olasılığını ortadan kaldırmaz. Bu azalma tüm PSA değerleri aralığında tahmin edilebilmekte fakat hasta bireyleri arasında farklılık da gösterebilmektedir. Finasterid ile 6 ay veya daha uzun süre tedavi edilen hastaların PSA değerleri, tedavi almamış erkeklerdeki normal aralıklarla karşılaştırılırken ikiyle çarpılmalıdır. Bu düzeltme PSA analizinin duyarlılığı ve spesifikliğini korur ve prostat kanserinin belirlenebilirliğini devam ettirir.
Finasterid ile tedavi edilen hastalarda herhangi bir PSA artışı şüphesi, finasterid tedavisine uyumsuzluk olasılığı dahil olmak üzere dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.
Yüksek dereceli prostat kanseri gelişme riski
Günde 5 mg finasterid alan, 55 yaş ve üzeri, normal dijital rektal değerlendirmesi ve başlangıçta PSA≤3.0 ng/ml olan erkekler, 7 yıllık Prostat Kanseri Önleme Çalışması (PCPT)’nda Gleason skoru 8-10 olan prostat kanseri artmış riskine sahiptir (plasebo ile %1.1’e karşı finasterid ile %1.8). Benzer sonuçlar diğer 5 alfa-redüktaz inhibitörü olan dutasteridle, 4 yıllık plasebo kontrollü klinik çalışmada gözlenmiştir (plasebo ile %0.5’e karşı dutasterid ile %1). 5 alfa- inhibitörlerinin prostat hacmini azaltması yönündeki etkisi ya da klinik çalışma ile ilgili faktörler ile bu çalışmaların sonuçları arasındaki ilişki bilinmemektedir.
5 alfa redüktaz inhibitörleri yüksek gleason skorlu prostat kanser gelişim riskini arttırabilir.
İlaç/laboratuvar testi etkileşimleri
PSA Düzeyleri Üzerindeki Etkiler
Serum PSA konsantrasyonu hastanın yaşı ve prostat hacmiyle korelasyon gösterir ve prostat hacmi hastanın yaşıyla korelasyon gösterir. Laboratuvar PSA tetkikleri değerlendirilirken,
finasterid ile tedavi edilen hastalarda PSA düzeylerinin azaldığı gerçeği göz önüne alınmalıdır. Hastaların çoğunda, tedavinin ilk aylarında PSA’da hızlı bir azalma görülür; bu dönemden sonra PSA düzeyleri yeni bir başlangıç değerinde stabilize olur.Tedaviden sonraki başlangıç değeri, tedavi öncesi değerin yaklaşık yarısı kadardır. Bu nedenle finasterid ile altı ay veya daha uzun süre tedavi edilen tipik hastalarda PSA değerleri, tedavi edilmeyen erkeklerin normal sınırlarıyla karşılaştırılırken ikiyle çarpılmalıdır. Klinik yorumlama için Bkz. Bölüm 4.4.
Serbest PSA yüzdesi (serbest PSA’nın/total PSA’ya oranı), finasterid ile anlamlı düzeyde azalmaz. Serbest/total PSA oranı, finasteridin etkisi altındayken bile sabit kalır. Serbest PSA yüzdesi, prostat kanserinin saptanmasında yardımcı olarak kullanıldığında, bunun değerine ilişkin bir düzeltme gerekmez.
Erkeklerde meme kanseri
Klinik araştırmalarda ve pazarlama sonrası dönemde finasterid 5 mg alan erkeklerde meme kanseri rapor edilmiştir. Hekimler meme dokularında yumrular, ağrı, meme büyümesi veya meme başından akıntı gibi değişimler olduğunda bunları hemen bildirmeleri konusunda hastalarına talimat vermelidir.
Duygudurum değişiklikleri ve depresyon:
Finasterid 5 mg ile tedavi edilen hastalarda depresif duygudurum, depresyon ve daha az sıklıkla intihar düşüncesi gibi duygu durum değişiklikleri bildirilmiştir.
Hastalar psikiyatrik semptomlar için izlenmelidir ve böyle bir durum olduğunda, hastalara tıbbi yardım almaları önerilmelidir.
Pediyatrik kullanımı:
DİLAPROST®, çocuklarda endike değildir. Etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir.
Karaciğer yetmezliği:
etkisi
çalışılmamıştır.
DİLAPROST®; sığır sütünden elde edilen laktoz monohidrat içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Klinik olarak önemli hiçbir ilaç etkileşimi tanımlanmamıştır. Finasterid sitokrom P-450 3A4 sistemi aracılığıyla metabolize olur, fakat bu sisteme önemli ölçüde etki ettiği görülmemiştir. Finasteridin diğer ilaçların farmakokinetiğini etkileme riskinin küçük olduğu tahmin edilmekle birlikte, sitokrom P450 3A4 inhibitörleri ve indükleyicilerinin finasteridin plazma konsantrasyonunu etkileme olasılığı vardır. Ancak, belirlenen güvenlik marjlarına göre, bu gibi inhibitörlerle eşzamanlı kullanımdan kaynaklanabilecek herhangi bir artışın klinik yönden anlamlı olma olasılığı yoktur. Erkeklerde test edilen bileşikler, fenazon, digoksin, glibenklamid, propranolol, teofilin ve varfarin ile ilişkili anlamlı klinik etkileşim görülmemiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: X.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) DİLAPROST® gebe olma ihtimali bulunan kadınlarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).
5 mg/gün dozunda finasterid alan gönüllülerin menisinde az miktarlarda finasterid saptanmıştır. Finasterid ile tedavi edilen bir hastanın menisine maruz kalan bir annenin erkek fetüsünün olumsuz etkilenip etkilenmeyeceği bilinmemektedir. Hastanın cinsel partnerinin gebe olduğu veya gebe olma ihtimali bulunduğu takdirde, hastanın, partnerinin meniye maruziyetini en aza indirmesi tavsiye edilir.
Gebelik dönemi
DİLAPROST® gebe kadınlarda kontrendikedir.
Tip II 5a-redüktaz inhibitörlerinin testosteronun dihidrotestosterona (DHT) dönüşümünü inhibe etme özelliğinden dolayı, finasterid dahil bu ilaçlar gebe bir kadına uygulandığında erkek fetüsün dış genital organlarında anormalliklere yol açabilir.
Hayvanlardaki geliştirme çalışmalarında, 100 mikrogram/kg/gün ile 100 mg/kg/gün arasında dozlarda finasterid verilen gebe sıçanların erkek yavrularında %3.6 ila %100’lük insidansla doza bağlı hipospadias gelişimi gözlenmiştir. Ayrıca, önerilen insan dozunun altındaki dozlarda finasterid verildiğinde gebe sıçanlar, prostat ve seminal vezikül ağırlıkları düşük, geç prepüsyal ayrılma, geçici meme ucu gelişimi gözlenen ve anogenital mesafesi kısa erkek
yavrular doğurmuştur. Bu etkilerin indüklenebileceği kritik dönem, sıçanlarda gebeliğin 16-17. günleri olarak tanımlanmıştır.
Yukarıda açıklanan değişimler, Tip II 5 α-redüktaz inhibitörlerinin beklenen farmakolojik etkileridir. Uterusta finasteride maruz kalan erkek sıçanlarda gözlenen hipospadias gibi birçok değişiklik, genetik Tip II 5 α-redüktaz eksikliği olan erkek yavrularda rapor edilenlere benzerdir. Bu nedenlerle, gebe olan veya gebe olma ihtimali bulunan kadınlarda DİLAPROST® kontrendikedir.
Herhangi bir finasterid dozuna uterusta maruz kalan dişi yavrularda hiçbir etki görülmemiştir.
Finasteride maruziyetin erkek fetüs açısından riski:
Finasteridin absorpsiyonu ve bunun sonucu olarak erkek fetüs için potansiyel risk teşkil etmesi nedeniyle, kadınlar gebeyken veya gebe olma ihtimalleri varken kırılmış veya ezilmiş DİLAPROST® tabletlerine dokunmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.6). DİLAPROST® tabletin üzeri kaplıdır ve normal kullanım sırasında, yani kırmadan veya ezmeden ellendiğinde, etkin madde ile teması önler.
Laktasyon dönemi
DİLAPROST® kadınların kullanımı için endike değildir. Finasteridin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Sağlıklı erkek gönüllülerde meni parametrelerini değerlendirmeye yönelik 24 haftalık
pH
değeriüzerinde klinik olarak anlamlı etkiler gözlenmemiştir. Ejakülasyon hacminde medyan 0.6 mL’lik (%22.1) azalmayla birlikte, ejakülasyon başına toplam sperm sayısında eşzamanlı azalma gözlenmiştir. Bu parametreler normal aralık dahilinde kalmış ve tedavinin kesilmesiyle geri döndürülebilir nitelikte olmuştur; başlangıç düzeyine dönmeye kadar geçen ortalama süre 84 haftadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Finasteridin araç ve makine kullanma yeteneğini etkilediğine dair herhangi bir veri bulunmamaktadır.
4.8. İstenmeyen etkiler
En sık görülen advers reaksiyonlar cinsel güçsüzlük ve libido azalmasıdır. Bu advers reaksiyonlar tedavi sürecinin erken döneminde meydana gelir ve hastaların çoğunluğunda tedaviye devam edildiğinde düzelir.
Klinik araştırmalarda ve/veya pazarlama sonrası kullanımda bildirilen advers reaksiyonlar aşağıda listelenmiştir.
Advers reaksiyonların sıklığı aşağıdaki gibidir:
Çok yaygın (≥1/10); Yaygın (≥ 1/100 ila <1/10); Yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); Seyrek (≥1/10.000 ila <1/1000); Çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).Pazarlama sonrası kullanım sırasında bildirilen, advers reaksiyonların sıklığı, veriler spontan raporlardan elde edildikleri için, belirlenemez.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: dudaklarda, dil, boğaz ve yüzde şişme gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: libidoda azalma
Bilinmiyor: tedavinin bırakılmasından sonra da devam edebilen libido azalması, depresyon
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: çarpıntı
Hepatobiliyer hastalıklar
Bilinmiyor: hepatik enzimlerde yükselme
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Yaygın olmayan: döküntü
Bilinmiyor: prürit, ürtiker
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın: cinsel güçsüzlük
Yaygın olmayan: ejakülasyon bozukluğu, memelerde hassasiyet, meme büyümesi
Bilinmiyor: testis ağrısı, tedavinin bırakılmasından sonra da devam edebilen cinsel fonksiyon bozukluğu (erektil disfonksiyon ve ejakülasyon bozukluğu); erkek infertilitesi ve/veya düşük semen kalitesi. Finasterid bırakıldıktan sonra semen kalitesinde normalleşme veya iyileşme bildirilmiştir.
Araştırmalar
Yaygın: ejakülasyon hacminde azalma
Ayrıca, klinik araştırmalar ve pazarlama sonrası kullanımda “erkek meme kanseri” rapor edilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).
Prostat Semptomlarının İlaçla Tedavisi (MTOPS)
MTOPS çalışması finasterid 5 mg/gün (n=768), doksazosin 4 mg veya 8 mg/gün (n=756), finasterid 5 mg/gün ile doksazosin 4 mg veya 8 mg/gün’ü içeren kombine tedavi (n=786) ve plaseboyu (n=737) karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada kombine tedavinin güvenlilik ve tolerabilite profili, her bir bileşenin profilleriyle genel olarak uyumluydu. Kombine tedavi alan hastalarda ejakülasyon bozukluğu insidansı, iki monoterapinin bu istenmeyen olaya ait insidanslarının toplamına yakındır.
Diğer Uzun Süreli Veriler
PCPT çalışması, normal dijital rektal muayene ve PSA ≤3.0 ng/mL değerine sahip ≥55 yaşındaki 18,882 erkeğin kaydedildiği, randomize, çift kör, plasebo kontrollü 7 yıllık bir çalışmadır. Erkekler günlük olarak finasterid 5 mg veya plasebo almıştır. Hastalar PSA ve dijital rektal muayene ile yıllık olarak değerlendirilmiştir. Yüksek PSA ve anormal dijital rektal muayene için veya çalışmanın sonunda biyopsiler yapılmıştır. Gleason skoru 8-10 prostat kanseri insidansı, plasebo ile tedavi edilenlere (%1.1) kıyasla finasterid ile tedavi edilen erkeklerde daha yüksektir (%1.8) [Bkz. Bölüm 4.1, 4.2 ve 4.4]. Başka bir 5α-redüktaz inhibitörüyle (dutasterid) yapılan 4 yıllık plasebo kontrollü klinik çalışmada, Gleason skoru 8-10 prostat anseri açısından benzer sonuçlar gözlenmiştir (plasebo %0.5’e karşı dutasterid %1). Finasterid ile tedavi edilen prostat kanseri hastalarında klinik fayda gösterilmemiştir.
Laboratuvar Test Bulguları:
Laboratuvar PSA tetkikleri değerlendirilirken, finasterid ile tedavi edilen hastalarda PSA düzeylerinin azaldığı gerçeği göz önüne alınmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4). Hastaların çoğunda, tedavinin ilk aylarında PSA’da hızlı bir azalma görülür; bu dönemden sonra PSA düzeyleri yeni bir başlangıç değerinde stabilize olur. Tedaviden sonraki başlangıç değeri, tedavi öncesi değerin yaklaşık yarısı kadardır. Bu nedenle, finasterid ile altı ay veya daha uzun süre tedavi edilen tipik hastalarda PSA değerleri, tedavi edilmeyen erkeklerin normal sınırlarıyla karşılaştırılırken ikiyle çarpılmalıdır.
Klinik yorumlama için Bkz. Bölüm 4.4.
Plasebo veya finasterid ile tedavi edilen hastalar arasında standart laboratuvar parametreleri bakımından başka hiçbir fark gözlenmemiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
DİLAPROST® doz aşımı için tavsiye edilen özel bir tedavi yoktur. Tekli dozda 400 mg’a kadar finasterid alan ve üç ay boyunca çoklu dozlarda günde 80 mg/güne kadar finasterid alan hastalarda advers etki görülmemiştir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: İyi huylu prostat hipertrofisinde kullanılan ilaçlar, Testosteron 5α-redüktaz inhibitörleri
ATC Kodu: G04CB01
Finasterid, testosteronu daha güçlü bir androjen olan dihidrotestosterona (DHT) metabolize eden intrasellüler bir enzim olan insan 5 α-redüktazın yarışmalı bir inhibitörüdür. Benign prostat hiperplazisinde (BPH), prostat bezinin büyümesi testosteronun prostat içinde DHT’ye dönüşmesine bağlıdır. Finasterid, dolaşımdaki ve intraprostatik DHT’yi azaltmada yüksek düzeyde etkilidir. Finasteridin androjen reseptörüne afinitesi yoktur.
Orta ile şiddetli BPH semptomları olan, parmakla rektal muayenede prostata büyüme saptanan ve rezidüel idrar hacimleri düşük hastalarla yapılan klinik çalışmalarda, finasterid, akut idrar retansiyonu insidansını 4 yıl içinde 7/100’den 3/100’e düşürmüş ve cerrahi gerekliliğini (TURP veya prostatektomi) 10/100’den 5/100’e düşürmüştür. Bu düşüşler, QUASI-AUA semptom skorunda (0-34 aralığında) 2 puanlık iyileşme, prostat hacminde yaklaşık %20’lik sürekli regresyon ve idrar akış hızında sürekli artışla ilişkilendirilmiştir.
Prostat semptomlarının ilaçla tedavisi
Prostat Semptomlarının İlaçla Tedavisi (MTOPS) Araştırması, finasterid 5 mg/gün, doksazosin 4 veya 8 mg/gün*, finasterid 5 mg/gün ile doksazosin 4 veya 8 mg/gün kobinasyonu* veya plasebo almak üzere randomize edilen, semptomatik BPH’li 3047 erkek ile yapılan 4 ila 6 yıllık bir çalışmadır. Birincil sonlanım sonrası, semptom skorunda
başlangıca göre ≥4 puanlık doğrulanmış artış, akut üriner retansiyon, BPH’ye bağlı böbrek yetmezliği, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları veya ürosepsis veya inkontinans olarak
karşılaştırıldığında, finasterid, doksazosin veya kombinasyon tedavisiyle tedavi, BPH’nin klinik progresyonu riskinde sırasıyla %34 (p=0.002), %39 (p<0.001) ve %67 (p<0.001) oranında anlamlı azalma ile sonuçlanmıştır. BPH progresyonunu oluşturan olayların çoğunluğu (274/351) semptom skorunda doğrulanmış ≥4 puanlık artışlardır; semptom skoru progresyonu riski plaseboya kıyasla finasterid, doksazosin ve kombinasyon gruplarında sırasıyla %30 (%95 GA:%6-48), %46 (%95 GA:%25-60) ve %64 (%95 GA:%48-75) azalmıştır. BPH progresyonuna dair 351 olayın %41’i akut üriner retansiyondur; akut üriner retansiyon geliştirme riski plasebo ile karşılaştırıldığında, finasterid, doksazosin veya kombinasyon gruplarında sırasıyla %67 (p=0.011), %31 (p=0.296) ve %79 (p=0.001) oranında azalmıştır. Sadece finasterid ve kombinasyon tedavisi grupları plaseboya kıyasla anlamlı düzeyde farklı bulunmuştur.
*3 haftalık bir dönemde tolere edildiği ölçüde 1 mg’dan 4 veya 8mg’a titre edilmiştir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
Finasteridin oral biyoyararlanımı, intravenöz referans doza kıyasla-yaklaşık %80’dir ve gıdalardan etkilenmez. Maksimum plazma konsantrasyonlarına dozajdan yaklaşık iki saat sonra ulaşılır ve absorpsiyon 6-8 saat içinde tamamlanır.
Finasteridin kan-beyin beriyerini aştığı belirlenmiştir. Tedavi edilen hastaların seminal sıvısında küçük miktarlarda finasterid saptanmıştır.
Dağılım:
Proteine bağlanma oranı yaklaşık %93’tür. Plazma klerensi ve dağılım hacmi sırasıyla yaklaşık 165 ml/dak ve 76 litredir.
Biyotransformasyon:
Finasteridin Tip II 5α-redüktaz aktivitesinin sadece küçük bir kısmından sorumlu olan iki metabolit tespit edilmiştir.
Eliminasyon:
İnsanlarda 14C finasterid oral dozu uygulandıktan sonra, dozun %39’u idrarda metabolitler formunda atılmıştır (idrarda değişmemiş durumda ilaç atılması neredeyse hiç olmamıştır), toplam dozun %57’si ise dışkıyla atılmıştır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Kreatinin klerensi 9-55 ml/dk aralığında olan kornik böbrek bozukluğu bulunan hastalarda, tek doz 14C finasteridin dispozisyonu sağlıklı gönüllülerdekinden farklı olmamıştır. Proteine bağlanma da böbrek bozukluğu olan hastalarda farklılık göstermemiştir. Normalde renal yoldan atılan metabolitlerin bir kısmı dışkıyla atılmıştır. Dolayısıyla, metabolitlerin idrarda atılımındaki azalmayla orantılı olarak dışkıyla atılımın arttığı anlaşılmaktadır. Böbrek bozukluğu olan fakat diyaliz uygulanmayan hastalarda dozaj ayarlaması gerekli değildir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarla ilgili hiçbir veri mevcut değildir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda, finasteridin eliminasyon hızı biraz daha düşüktür. Yarı ömrü, 18-60 yaş arası erkeklerde ortalama yaklaşık altı saat iken, 70 yaş üzeri erkeklerde sekiz saate uzamıştır. Bu durum klinik olarak anlamlı değildir ve dozajda bir azaltma gerekmez.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Tekrarlı doz toksisitesi, genotoksisite ve karsinojenik potansiyeli içeren klasik çalışmalara dayanarak, klinik dışı veriler insanlar için özel bir tehlike ortaya koymamıştır. Erkek sıçanlardaki üreme toksisitesi çalışmalarında (finasteridin primer farmakolojik etkisinden kaynaklanan) prostat ve seminal vezikül ağırlıklarında düşüş, aksesuar genital bezlerden salgılamada düşüş ve fertilite indeksinde düşüş görülmüştür. Bu bulguların klinik anlamlılığı net değildir.
finasterid
uygulandığında erkek sıçan fetüslerinde feminizasyon görülmüştür. Finasteridin gebe rhesus maymunlarına embriyonik ve fetal gelişim döneminin tamamında 800 ng/gün’e kadar dozlardaintravenöz uygulanması, erkek fetüslerde hiçbir anormalliğe yol açmamıştır. Bu doz, 5 mg finasterid alan bir erkeğin menisinde bulunduğu ve bir kadının meni yoluyla maruz kalacağı tahmin edilen miktardan 60-120 kat yüksektir. Rhesus modelinin insan fetal gelişimi açısından anlamlılığını doğrular şekilde, gebe maymunlara oral yoldan finasterid 2 mg/kg/gün dozunun (maymunların sistemik maruziyeti (EAA), 5 mg finasterid alan erkeklerden biraz daha yüksektir (3 katı) veya menideki tahmini finasterid miktarının yaklaşık 1-2 milyon katıdır) uygulanması, erkek fetüslerde dış genital anormalliklerle sonuçlanmıştır. Erkek
fetüslerde başka hiçbir anormallik gözlenmemiş ve dişi fetüslerde hiçbir dozda finasteridle ilgili anormallikler gözlenmemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Povidon
Laktoz monohidrat (sığır sütünden elde edilen)
Prejelatinize nişasta
Sodyum nişasta glikolat
Dioktil sodyum sülfosüksinat
Mikrokristalin selüloz
Magnezyum stearat (E572)
Hidroksipropil metil selüloz (E464)
Hidroksipropil selüloz (E463)
Titanyum dioksit (E171)
Talk (E553b)
İndigo karmin alüminyum lak FD&C Mavi No:2 (E132)
6.2. Geçimsizlikler
Bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
60 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, Al/PVC blisterde, 30 ve 100 tablet bulunan ambalajlarda.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Ad :Biofarma İlaç San.ve Tic. A.Ş.
Adres :Akpınar Mah. Osmangazi Cad. No:156
Sancaktepe/İstanbul
Telefon : (0216) 398 10 63
Faks : (0216) 398 10 20
8. RUHSAT NUMARASI
182/94
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 09.06.1997
Ruhsat yenileme tarihi: 05.10.2009
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ