CABOMETYX 60 MG FILM KAPLI TABLET
KULLANMA TALİMATI
CABOMETYX 60 mg film kaplı tablet
Ağızdan alınır.
•Etkin madde:Her film kaplı tablette 60 mg kabozantinibe eşdeğer 76,03 mg kabozantinib (S)-malat bulunur.
•Yardımcı madde(ler): Mikrokristalin selüloz, laktoz (susuz) (sığır sütünden elde edilir), hidroksipropil selüloz, kroskarmelloz sodyum, kolloidal silikon dioksit (susuz), magnezyum stearat, Opadry Sarı (Hipromelloz 2910, titanyum dioksit (E171), triasetin, sarı demir oksit (E172))
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
• Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. • Eğer ilave sorularınız olursa,lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
• Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük dozkullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. CABOMETYX nedir ve ne için kullanılır?
2. CABOMETYX ’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. CABOMETYX nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. CABOMETYX ’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. CABOMETYX nedir ve ne için kullanılır?
• CABOMETYX, 60 mg kabozantinibe eşdeğer kabozantinib (S)-malat etkin maddesini
içeren film kaplı tablet şeklinde bir kanser ilacıdır. Erişkinlerde, ilerlemiş böbrek hücreli
karsinom adı verilen ilerlemiş bir böbrek kanseri türü ve belirli bir antikanser ilacının
(sorafenib) artık hastalığın ilerlemesini durduramadığı karaciğer kanserini (Child-Pugh
A düzeyinde karaciğer fonksiyonuna sahip olanlarda) tedavi etmek için kullanılır.
CABOMETYX, kutu içerisinde, çocuk emniyetli plastik şişede 30 film kaplı tablet ile
takdim edilmektedir. Şişe, üç nem tutucu silika jel kabı ve film kaplı tabletlerin zarar
görmesini önlemek için polyester fiber içerir. Bu nem tutucu kapları ve polyester fiberi Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
CABOMETYX, yeni hücrelerin büyümesine ve onlara kan sağlayan yeni kan damarlarının gelişimine katılan reseptör tirozin kinazlar (RTK) adı verilen proteinlerin etkisini engeller. Bu proteinler kanser hücrelerinde yüksek miktarda bulunabilir ve bu ilaç bunların etkisini engelleyerek, tümörün büyüme hızını yavaşlatabilir ve kanser hücrelerinin ihtiyaç duyduğu kan tedariğini kesebilir.
CABOMETYX, radyoaktif iyot ve antikanser ilaç tedavilerinin artık hastalığın ilerlemesini
durduramadığı yetişkinlerde, tiroid bezinde bir kanser türü olan lokal ileri veya metastatik
diferansiye tiroid kanserini tedavi etmek için de kullanılır.
Yetişkinlerde, ilerlemiş evre böbrek kanserinde CABOMETYX nivolumab ile kombinasyon
halinde kullanılabilir. Nivolumab kullanma talimatını okumanız da önemlidir. Bu ilaçlar
hakkında başka sorularınız olursa, lütfen doktorunuza danışınız.
2. CABOMETYX’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
CABOMETYX’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•kabozantinibe veya bu ilacın diğer bileşenlerine karşı alerjinizvarsa.
CABOMETYX’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer aşağıdaki koşullardan biri sizde mevcutsa, CABOMETYX’i almadan önce doktorunuza
veya eczacınıza danışınız:
• eller ve / veya ayak tabanlarında kızarıklık, şişme ve ağrı (Palmar-plantar eritrodizestezi
sendromu)
• yüksek kan basıncı
• ishal
• yakın zamanda geçirilen önemli bir kanama olayı
• diş ameliyatı da dahil olmak üzere son bir ay içinde ameliyat geçirmişseniz (veya
herhangi bir ameliyat planlanıyorsa)
• inflamatuar bağırsak hastalığı (örneğin Crohn hastalığı veya ülseratif kolit, divertikülit
veya apandisit)
• yakın zamanda geçirilen bacaklarda kan pıhtısı, inme veya kalp krizi öyküsü
• tiroid sorunları. Bu ilacı alırken daha kolay yorulursanız, genellikle diğer insanlardan
daha fazla üşüyorsanız veya sesiniz derinden geliyorsa doktorunuza söyleyin.
• karaciğer veya böbrek hastalığı
• baş ağrısı, bulantı, kusma, bilinç değişikliği, görme alanı bozukluğu, epileptik nöbetler
(Reversibl Posterior Lökoensefalopati Sendromu).
• anevrizmanız (bir kan damarı duvarının genişlemesi ve zayıflaması) varsa ya da
geçmişte olduysa veya kan damarı duvarında bir yırtılma olduysa.
Bunlar için tedavi olmanız gerekebilir veya doktorunuz CABOMETYX dozunu değiştirmeye
veya tedavinizi tamamen durdurmaya karar verebilir. Ayrıca, ‘Olası yan etkiler nelerdir?’
kısmına bakınız.
Diş hekiminize de bu ilacı kullandığınızı söylemelisiniz. Tedavi sırasında iyi bir ağız bakımı yapmanız önemlidir.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
CABOMETYX’in yiyecek ve içecek ile kullanılması
Kanınızdaki CABOMETYX miktarını artırabileceğinden, tedaviniz boyunca greyfurt içeren ürünler tüketmekten kaçınmalısınız.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
CABOMETYX ile tedavi edilirken hamile kalmaktan kaçınmalısınız. Siz ya da partnerinizin hamile kalma potansiyeli varsa, tedavi süresince ve tedavi bittikten sonra en az 4 ay boyunca uygun bir doğum kontrol yöntemi kullanınız. Bu ilacı alırken hangi doğum kontrol yöntemlerinin uygun olduğunu doktorunuzla konuşunuz.
Bu ilacı oral kontraseptif kullanırken alırsanız, oral kontraseptifler etkisiz olabilir. Bu ilacı kullanırken ve tedavi bittikten sonra en az 4 ay boyunca bariyerli doğum kontrol yöntemi (örn. kondom veya diyafram) kullanmalısınız.
Bu ilaç ile tedavi sırasında siz ya da partneriniz hamile kalırsa veya hamile kalmayı planlıyorsa doktorunuza söyleyiniz.
Siz veya partneriniz tedaviniz bittikten sonra hamile kalmayı planlıyorsanız, bu ilacı almadan ÖNCE doktorunuza söyleyiniz. Doğurganlık kapasitenizin bu ilaç tedavisinden etkilenme olasılığı vardır.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Kabozantinib ve/veya metabolitleri anne sütüne geçip bebeğe zarar verebileceğinden, bu ilacı alan kadınlar tedavi sırasında ve tedavi bittikten sonra en az 4 ay süreyle bebeğini emzirmemelidir.
Araç ve makine kullanımı
Araç veya makine kullanırken dikkatli olunuz. CABOMETYX tedavisi kendinizi yorgun veya bitkin hissettirebileceğinden, araç veya makine kullanma becerinizi etkileyebilir.
CABOMETYX’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Bu ilaç laktoz içerir (bir şeker türü). Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı tahammülsüzlüğünüz olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’den daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
CABOMETYX diğer ilaçların etkisini değiştirebilir. Ayrıca diğer bazı ilaçlar
CABOMETYX’in etkisini değiştirebilir. Yani doktorunuzun aldığınız dozu değiştirmesi
gerekebilir. Doktorunuza özellikle aşağıdakiler olmak üzere aldığınız tüm ilaçları söylemeniz
gerekmektedir:
İtrakonazol, ketokonazol ve posakonazole gibi mantar enfeksiyonlarının tedavisinde
kullanılan ilaçlar
Eritromisin, klaritromisin ve rifampisin gibi bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde
kullanılan ilaçlar (antibiyotikler)
Feksofenadin gibi alerji ilaçları
Ranolazin gibi anjina pektoris (kalbin yetersiz beslenmesinden kaynaklanan göğüs
ağrısı) tedavisinde kullanılan ilaçlar
Fenitoin, karbamazepin ve fenobarbital gibi epilepsi ve nöbetlerin tedavisinde
kullanılan ilaçlar
Zaman zaman depresyon veya endişe gibi depresyonla ilişkili koşulların tedavisinde
kullanılan sarı kantaron (Hypericum perforatum) içeren bitkisel ürünler
Varfarin ve dabigatran eteksilat gibi kanın sulandırılması için kullanılan ilaçlar
Aliskiren, ambrisentan, digoksin, talinolol ve tolvaptan gibi yüksek kan basıncı veya
diğer kalp koşullarının tedavisinde kullanılan ilaçlar
Saksagliptin ve sitagliptin gibi şeker ilaçları
Kolşisin gibi gut tedavisinde kullanılan ilaçlar
Kolestiramin, kolestagel ve kolesevelam gibi kanda yüksek miktarda bulunan kolesterol
(bir çeşit yağ) seviyesini düşürmek için kullanılan ilaçlar
Efavirenz, ritonavir, maravirok ve emtrisitabin gibi HIV veya AIDS tedavisinde
kullanılan ilaçlar
Nakil reddini önlemede kullanılan ilaçlar (siklosporin) ve romatoid artrit ve sedef
hastalığında kullanılan siklosporine dayalı tedavi rejimleri
Ağızdan alınan doğum kontrol ilaçları
Ağızdan alınan doğum kontrol hapları ile birlikte bu ilacı kullanırsanız, doğum kontrol hapının etkisi kaybolabilir. Bu ilacı alırken ve tedaviden sonra en az 4 ay süreyle bariyer doğum kontrol yöntemi (örn. prezervatif veya diyafram) kullanmalısınız.
Eğer reçeteli veya reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandıysanız lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. CABOMETYX nasıl kullanılır?
İlacınızı her zaman doktorunuzun ya da eczacınızın söylediği gibi alınız. Emin değilseniz doktorunuza ve eczacınıza danışınız.
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Bu ilacı, doktorunuzun size tedavinizi durdurmanızı söyleyene kadar almaya devam etmelisiniz. Ciddi yan etkiler yaşarsanız, doktorunuz dozunuzu değiştirmeye veya tedavinizi erkenden sonlandırmaya karar verebilir. Eğer doz değişikliği yapmanız gerekirse doktorunuz bunu size söyleyecektir.
CABOMETYX günde bir kez alınmalıdır. Rutin doz 60 mg olmakla birlikte, doktorunuz hastalığınıza bağlı olarak ilacınızın dozunu belirleyecek ve size uygulayacaktır.
Bu ilaç, ileri evre böbrek kanserinin tedavisi için nivolumab ile kombinasyon halinde verildiğinde, önerilen CABOMETYX dozu günde bir kez 40 mg’dır.
Uygulama yolu ve metodu:
CABOMETYX yiyeceklerle birlikte alınmamalıdır. CABOMETYX’i almadan en az 2 saat önce ve ilacı aldıktan sonra 1 saat süreyle hiçbir şey yememelisiniz. Tabletleri bir bardak su ile yutunuz. Tabletleri kırmayınız.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanım: CABOMETYX’in çocuklarda ve gençlerde
önerilmemektedir. Bu ilacın 18 yaşın altındaki kişilerdeki etkileri bilinmemektedir.
kullanımı
Yaşlılarda kullanımı: Yaşlı hastalarda (≥ 65 yaş) CABOMETYX kullanılırken herhangi bir spesifik doz ayarlaması önerilmez.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği: CABOMETYX hafif veya orta derecede böbrek yetmezliği bulunan hastalarda dikkatli şekilde kullanılmalıdır. Şiddetli böbrek yetmezliği bulunan hastalarda CABOMETYX ‘in güvenlilik ve etkililiği kanıtlanmadığından bu popülasyonda kullanımı önerilmez.
Karaciğer yetmezliği: Hafif derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda, doz ayarlaması gerekmemektedir. Orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalar (Child-Pugh B düzeyinde karaciğer fonksiyonuna sahip olanlarda) için sınırlı veri bulunduğundan, herhangi bir doz önerisi sağlanamamaktadır. Bu hastalarda genel güvenliğin yakından takip edilmesi önerilmektedir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh C düzeyinde karaciğer fonksiyonuna sahip olanlarda) CABOMETYX’ in güvenlilik ve etkililiği kanıtlanmadığından bu popülasyonda kullanımı önerilmemektedir.
Kardiyak yetmezliği: Kardiyak yetmezliği olan hastalara ilişkin veriler sınırlıdır. Herhangi bir spesifik doz önerisinde bulunulamamaktadır.
Eğer CABOMETYX ‘in etkisinin çok güçlü ya da çok zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla CABOMETYX kullandıysanız:
Bu ilaçtan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
Almanız gerekenden daha fazla CABOMETYX kullanırsanız, bir doktorla konuşunuz veya derhal bu tabletleri ve kullanma talimatını da yanınıza alarak bir hastaneye başvurunuz.
CABOMETYX’ i kullanmayı unutursanız:
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
•
•
Bir sonraki dozunuzu almanıza 12 saat veya daha uzun bir süre varsa, unuttuğunuz dozu hatırlar hatırlamaz alınız. Bir sonraki dozu normal zamanında alınız.
Bir sonraki dozunuza 12 saatten daha kısa bir süre kaldıysa, unuttuğunuz dozu almayınız. Bir sonraki dozu normal zamanında alınız.
CABOMETYX ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
Tedavinizin kesilmesi ilacın etkisini durdurabilmektedir. Doktorunuza danışmadan bu ilaç tedavisini sonlandırmayınız.
Bu ilaç, nivolumab ile kombinasyon halinde verildiğinde, size önce nivolumab ve ardından CABOMETYX verilecektir.
Bu ilacın kullanımını anlamak için lütfen nivolumab kullanma talimatına bakınız. Bu ilacın kullanımına ilişkin ilave sorularınız varsa doktorunuza danışınız.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi bu ilaç da herkeste olmamakla birlikte yan etkilere neden olabilir. Yan etkiler yaşarsanız, doktorunuz CABOMETYX’i daha düşük dozda almanızı isteyebilir. Doktorunuz yan etkileri kontrol etmenize yardımcı olmak için başka ilaçlar da reçete edebilir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın : 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan :100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir.
:1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla Seyrek
görülebilir.
Çok seyrek : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor : Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Aşağıdakilerden biri olursa, CABOMETYX ‘i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Karın ağrısı, bulantı (hasta hissetmek), kusma, kabızlık veya ateş dahil belirtiler. Bunlar
gastrointestinal perforasyon, yani mide veya bağırsaklarınızda ölümcül olabilen bir
delinmenin belirtisi olabilir. Gastrointestinal perforasyon yaygındır (her 10 kişiden 1’ini
etkileyebilir).
• Aşağıdaki belirtilerle birlikte ciddi veya kontrol edilemez kanama: kan kusma, siyah
dışkı, idrarda kan, baş ağrısı, kanlı öksürük. Bunlar yaygın yan etkilerdir (her 10 kişiden
1’ini etkileyebilir).
• Uyuşukluk, şaşkınlık veya bilinç kaybı. Bunlar, yaygın bir yan etki olan karaciğer
problemlerine bağlı olabilir (her 10 kişiden 1’ini etkileyebilir). Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
•
•
•
İyileşmeyen yara. Bu, yaygın olmayan bir yan etkidir (her 100 kişiden 1’ini etkileyebilir).
Nöbetler, baş ağrısı, zihin bulanıklığı veya konsantrasyon güçlüğü. Bunlar posterior reversibl ensefalopati sendromu (PRES) adı verilen bir durumun belirtileri olabilir. PRES yaygın olmayan bir yan etkidir (her 100 kişiden 1’ini etkileyebilir).
Ağızda, dişlerde ve / veya çenede ağrı, ağız içinde şişlik veya yaralar, çenede uyuşma veya ağırlık hissi veya dişte gevşeme. Bunlar çenede kemik hasarının (osteonekroz) belirtileri olabilir. Bunlar yaygın olmayan yan etkilerdir (her 100 kişiden 1’ini etkileyebilir).
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek
olabilir.
Tek başına CABOMETYX ile görülen diğer yan etkiler sıklıklarına göre aşağıda
listelenmektedir:
Çok yaygın
• Kansızlık (azalmış sayıda oksijen taşıyan kırmızı kan hücresi), azalmış sayıda
trombositler (kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan hücreler)
• Azalan tiroid aktivitesi; belirtileri aşağıdakileri içerebilir: yorgunluk, kilo artışı,
kabızlık, üşüme veya ciltte kuruma
• İştahta azalma, tat duyusunda değişiklikler
• Azalan kan magnezyum veya potasyum seviyeleri
• Kanda düşük albümin (hormonlar, ilaçlar ve enzimler gibi maddeleri vücudunuz
boyunca taşıyan) seviyesi
• Baş ağrısı, baş dönmesi
• Yüksek tansiyon (yüksek kan basıncı)
• Kanama
• Konuşma güçlüğü, ses kısıklığı (disfoni), öksürük ve nefes darlığı
• İshal, bulantı, kusma, kabızlık, hazımsızlık ve karın ağrısı dahil sindirim rahatsızlıkları
• Kızarıklık, ağız veya boğazda şişlik veya ağrı
• Bazen su kabarcıkları ile seyreden cilt döküntüsü, kaşıntı, ellerde veya ayak
tabanlarında ağrı, kızarıklık
• Kollar, eller, bacaklar ya da ayakta ağrı
• Yorgun veya halsiz hissetme, ağız ve mide-bağırsak mukozasında iltihaplanma,
bacaklarda ve ellerde şişme
• Kilo kaybı
• Anormal karaciğer fonksiyon testleri (aspartat aminotransferaz, alanin aminotransferaz
karaciğer enzimlerinin miktarında artış)
Yaygın
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Apse (şişlik ve iltihaplanma ile irin birikmesi)
Su kaybı
Sinirlerin iltihaplanması (uyuşukluk, kollarda ve bacaklarda güçsüzlük, karıncalanma veya yanma ağrısına neden olur)
Yutma güçlüğü
Kulaklarda çınlama (tinnitus)
Kan damarlarında ve akciğerlerde kan pıhtıları
Düşük düzeyde beyaz kan hücreleri (enfeksiyonlarla savaşmada önemli olan)
Kan şekeri düzeyinde artış (hiperglisemi) ya da azalış (hipoglisemi)
Kandaki kalsiyum, sodyum ve fosfat düzeylerinde azalma
Kandaki potasyum düzeyinde artış
Kandaki bilirubin düzeyinde artış (bu durum sarılık/ciltte veya gözlerde sararma ile sonuçlanabilir)
Kandaki amilaz (nişastayı parçalayan enzim) seviyesinde artış
Kandaki lipaz (yağı parçalayan enzim) seviyesinde artış
Kandaki kolestrol veya trigliserit seviyesinde artış
Pankreas iltihabı
Vücudunuzda ağrılı yırtık veya dokuların birbirleri ile anormal bağlantısı (fistül) Gastro-özofageal reflü hastalığı (mide asidinin ağza gelmesi)
Hemoroid (basur)
Ağız kuruluğu ve ağızda ağrı
Kuru cilt, ciltte ciddi kaşıntı, sivilce
Deri dış tabakasının kalınlaşması, ciltte kızarıklık
Alopesi (saçların dökülmesi veya seyrelmesi), saç renginde değişiklik
Eklemlerde ağrı, kas spazmları
İdrarda protein (testlerde görülen)
Anormal karaciğer fonksiyon testleri (kanınızda karaciğer enzimleri alkalin fosfataz ve gama-glutamil transferaz miktarlarının artması)
Anormal böbrek fonksiyon testleri (kanınızdaki kreatinin miktarının artması)
Akciğer enfeksiyonu (pnömoni)
Yaygın olmayan
• İnme
• Nöbetler
• Ciddi yüksek tansiyon
• Atardamarlarda kan pıhtılaşması
• Karaciğerden safra akışında azalma
• Dilde yanma veya batma hissi
• Kalp krizi
• Akciğer ile göğüs arasındaki boşlukta hava sıkışması ile akciğerin çökmesi, genellikle
• Atardamarlardan geçen ve sıkışan pıhtı/ emboli
Bilinmiyor
•
•
Kan damarı duvarında bir yırtık veya kan damarı duvarının zayıflaması ve genişlemesi (anevrizmalar ve arter diseksiyonları)
Ciltteki kan damarlarının iltihaplanması (kutanöz vaskülit)
Nivolumab ile kombinasyon halindeki CABOMETYX için görülendiğer yan etkiler sıklıklarına göre aşağıda listelenmektedir:
Çok yaygın
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Üst solunum yolu enfeksiyonları
Azalan tiroid aktivitesi; semptomlar arasında yorgunluk, kilo artışı, kabızlık, üşüme ve ciltte kuruma bulunabilir
Artan tiroid aktivitesi; semptomlar arasında hızlı kalp atımı hızı, terleme ve kilo kaybı bulunabilir
İştahta azalma, tat alma duyusunda değişiklik
Baş ağrısı, baş dönmesi
Hipertansiyon (yüksek kan basıncı)
Konuşma güçlüğü, ses kısıklığı (disfoni), öksürük, nefes darlığı
İshal, bulantı, kusma, kabızlık, hazımsızlık, karın ağrısı ve kabızlık dahil mide rahatsızlıkları
Ağız veya boğazda kızarıklık, şişlik ya da ağrı (stomatit)
Bazen su kabarcıklarının birlikte olduğu cilt döküntüsü, kaşıntı, ellerde veya ayak tabanlarında ağrı, ciltte döküntü veya kızarıklık
Eklem ağrıları (artralji), kas spazmı, kas güçsüzlüğü ve kas ağrıları
İdrarda protein (testte çıkan)
Yorgun veya güçsüz hissetme, ateş ve ödem (şişlik)
Yaygın
Ciddi akciğer enfeksiyonu (pnömoni)
Eozinofil adı verilen bazı beyaz kan hücrelerinde artış
Alerjik reaksiyon (anafilaktik reaksiyon dahil)
Adrenal bezler tarafından üretilen hormonların salgılanmasında azalma (böbreklerin
üzerinde yer alan bezler)
Dehidrasyon
Sinirlerin kol ve bacaklarda uyuşma, güçsüzlük, karıncalanma veya yakıcı ağrıya neden
olacak şekilde iltihaplanması
Kulaklarda çınlama (tinnitus)
Göz kuruluğu ve bulanık görme
Kalp hızı veya ritminde değişiklikler, hızlı kalp atışı Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Akciğer iltihabı (pnömoni, öksürük ve soluma güçlüğü ile karakterize), akciğerde kan pıhtıları, akciğerlerin çevresinde sıvı
Burun kanaması
Kolon iltihabı (kolit), ağız kuruluğu, ağızda ağrı, midede iltihaplanma (gastrit) ve hemoroid (basur)
Karaciğer iltihabı (hepatit)
Cilt kuruluğu, ciltte kızarıklık
Alopesi (saç kaybı ve incelmesi), saç renginde değişiklik
Eklem iltihabı (artrit)
Böbrek yetmezliği (böbrek fonksiyonunun ani kaybı)
Ağrı, göğüs ağrısı
Yaygın olmayan
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Nivolumab ilacının infüzyonuyla ilgili alerjik reaksiyonlar
Beyin tabanında bulunan hipofiz bezinin iltihaplanması (hipofizit), tiroid bezinin şişmesi (tiroidit)
Ekstremitelerde ağrı, zayıflık ve paralize neden olacak şekilde sinirlerin geçici iltihaplanması (GuillainBarré sendromu); atrofi olmaksızın kas güçsüzlüğü ve yorgunluğu (miyastenik sendrom)
Beyin iltihabı
Göz iltihabı (ağrı ve kızarıklığa neden olan)
Kalp kası iltihabı
Pankreas iltihabı (pankreatit), intestinal perforasyon, dilde yanma veya ağrı hissi (glosodini)
Deride genellikle gümüşi pullarla kalınlaşmış kırmızı lekelere yol açan bir cilt hastalığı (psoriazis)
Ürtiker (kaşıntılı döküntü)
Kaslarda egzersiz kaynaklı olmayan ağrı (miyopati), çenede kemik hasarı, vücudunuzdaki dokularda ağrılı bir yırtık veya anormal bağlantı (fistül)
Böbrek iltihabı
Akciğer ile göğüs arasındaki boşlukta hava sıkışması ile akciğerin çökmesi, genellikle nefes darlığına neden olur (pnömotoraks)
Bilinmiyor
Ciltteki kan damarlarının iltihaplanması (kutanöz vaskülit)
Test sonuçlarındaki değişikler
CABOMETYX’in yalnız kullanılması ya da nivolumab ile kombinasyon halinde kullanılması doktorunuz tarafından yapılan testlerin sonuçlarında değişikliklere neden olabilir.
• Anormal karaciğer fonksiyon testleri (kanınızdaki karaciğer enzimleri aspartat
aminotransferaz, alanin aminotransferaz veya alkalin fosfataz düzeylerinde artış, kanda
atık ürün bilirubinin yüksek seviyeleri)
Anormal böbrek fonksiyon testleri (kanınızda artan kreatinin miktarları)
Kandaki yüksek (hiperglisemi) veya düşük (hipoglisemi) şeker seviyeleri
hücresi (bunlar enfeksiyonla mücadelede önemlidir), azalmış sayıda trombositler (kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan hücreler)
artış
Fosfat miktarında azalma
Artmış veya azalmış kalsiyum veya potasyum miktarı
Azalan kan magnezyum veya sodyum seviyeleri
Vücut ağırlığında azalma
Kandaki trigliserit düzeylerinde artış
Kandaki kolesterol düzeylerinde artış
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5.CABOMETYX ’in saklanması
CABOMETYX’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
Şişe etiketi ve karton üzerinde belirtilen son kullanma tarihinden sonra bu ilacı kullanmayınız. Son kullanma tarihi belirtilen ayın son günüdür.
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
İlaçlar ev atıkları veya çöplerle birlikte atılmamalıdır. Artık kullanmanıza gerek olmayan ilaçları nasıl atacağınızı eczacınıza danışınız. Bu önlemler çevrenin korunmasına yardımcı olacaktır.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra CABOMETYX’i kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz CABOMETYX’i kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat Sahibi GEN İLAÇ VE SAĞLIK ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
Mustafa Kemal Mah., 2119. Sok., No:3,
D:2-3, 06520, Çankaya/ANKARA
Üretim Yeri
Patheon Inc.
2100 Syntex Court
Mississauga, Ontario
L5N 7K9, Kanada
Bu kullanma talimatı tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
CABOMETYX 60 mg film kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her film kaplı tablette 60 mg kabozantinibe eşdeğer 76,03 mg kabozantinib (S)-malat bulunur.
Yardımcı madde(ler):
Laktoz…………….46,61 mg
Kroskarmeloz sodyum …………14,40 mg
Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet.
Tabletler sarı renklidir, yuvarlak biçimli, çentiksizdir ve bir yüzünde “XL”, diğer yüzünde ise “60” yazısı bulunur.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Renal Hücreli Karsinom (RHK)
CABOMETYX, metastatik şeffaf hücreli renal hücreli karsinom (RHK) tanısı almış, ilerlemiş renal hücreli karsinomda monoterapi olarak;
– Orta ve yüksek riskli yetişkin hastaların birinci basamak tedavisinde (bkz. Bölüm 5.1), – Daha önce uygulanan vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF)-hedefli tedaviyi takiben ikinci basamakta veya anti-PD/PDL1 tedavi sonrası anti-VEGF tedavi olarak kullanımı endikedir (bkz. Bölüm 5.1).
CABOMETYX, nivolumab ile kombinasyon halinde yetişkinlerde, Karnofsky Performans Skalası 70 ve üzerinde olan, aktif beyin metastazı olmayan, ilerlemiş şeffaf hücreli böbrek karsinomun birinci basamak tedavisinde endikedir (bkz. Bölüm 5.1).
Hepatoselüler Karsinom (HSK)
CABOMETYX, daha önce sorafenib ile tedavi edilen yetişkinlerde, Child-Pugh A olarak sınıflandırılan hepatoselüler karsinomun (HSK) tedavisi için monoterapi olarak endikedir.
Diferansiye Tiroid Karsinomu (DTK)
CABOMETYX, lokal ileri (cerrahi ve radyoterapi gibi lokal tedavilere uygun olmayan) veya metastatik diferansiye tiroid karsinomu (DTK) olan, önceki sistemik vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF)-hedefli tedavi sırasında veya sonrasında ilerlemiş, radyoaktif iyot (RAI) tedavisine refrakter olan yetişkin hastaların tedavisinde monoterapi olarak endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
CABOMETYX tedavisi yalnızca kanser ilaçlarının uygulamasında deneyimli bir hekim tarafından başlatılmalıdır.
Pozoloji
CABOMETYX tabletler ile kabozantinib kapsüller biyoeşdeğer değildir ve birbirleri yerine kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 5.2).
Monoterapi olarak CABOMETYX
RHK, HSK ve DTK için önerilen CABOMETYX dozu günde bir kez alınan 60 mg’dir. Tedavi, hastanın tedaviden daha fazla klinik yarar sağlamadığı zamana kadar veya kabul edilemez toksisite ortaya çıkana kadar sürdürülmelidir.
Birinci basamak ilerlemiş RHK’da nivolumabla kombinasyon halinde CABOMETYX
Önerilen CABOMETYX dozu, her 2 haftada bir 240 mg ya daher 4 haftada bir 480 mg olacak şekilde intravenöz yoldan uygulanan nivolumab ile kombinasyon halinde günde bir kez 40 mg’dır. Tedaviye, hastalık progresyonuna veya kabul edilemez toksisite ortaya çıkana kadar devam edilmelidir. Nivolumaba hastalık progresyonuna, kabul edilemez toksisite ortaya çıkana kadar veya hastalık progresyonu olmayan hastalarda 24 aya kadar devam edilmelidir (nivolumab pozolojisi için Kısa Ürün Bilgisine (KÜB) bakınız).
Tedavi değişikliği
Şüpheli advers ilaç reaksiyonlarının yönetimi, tedavinin geçici olarak durdurulmasını ve/veya dozun azaltılmasını gerektirebilir (bkz. Tablo 1). Monoterapide doz azaltımı gerekli olduğunda dozun günde 40 mg’ye ve ardından günde 20 mg’ye düşürülmesi önerilir.
CABOMETYX nivolumab ile kombinasyon halinde uygulandığında, dozun günde bir kez 20 mg CABOMETYX’e ardından iki günde bir 20 mg’ye düşürülmesi önerilir (nivolumab için önerilen tedavi değişikliği konusunda nivolumab KÜB’üne bakınız).
CTCAE derece 3 veya üzeri toksisitelerin veya tolere edilemeyen derece 2 toksisitelerin tedavisi için doza ara verilmesi önerilmektedir. Devam etmesi durumunda ciddileşebilecek
Bir dozun atlanması durumunda bir sonraki doza 12 saatten kısa bir süre kaldıysa atlanmış olan doz alınmamalıdır.
Tablo 1: Advers reaksiyonlar için önerilen CABOMETYX doz değişiklikleri
Advers reaksiyon ve şiddeti
Tedavi değişikliği
Tolere edilebilir ve kolay yönetilir olan derece 1 ve derece 2 advers reaksiyonlar
Genellikle doz ayarlanması gerekli değildir.
Gereken şekilde destekleyici bakım
uygulanması düşünülmelidir.
Tolere edilemeyen ve doz azaltımı veya
destekleyici bakımla tedavi edilemeyen
derece 2 advers reaksiyonlar
Advers reaksiyon derece ≤1’e gerileyene kadar tedaviye ara verilir.
Gereken şekilde destekleyici bakım uygulanmalıdır.
Tedavinin daha düşük bir dozla yeniden başlatılması düşünülmelidir.
Derece 3 advers reaksiyonlar (klinik açıdan anlamlı olmayan laboratuvar anormallikleri hariç)
Advers reaksiyon derece ≤1’e gerileyene kadar tedaviye ara verilir.
Gereken şekilde destekleyici bakım uygulanmalıdır.
Tedavi daha düşük bir dozla yeniden başlatılmalıdır.
Derece 4 advers reaksiyonlar (klinik açıdan anlamlı olmayan laboratuvar anormallikleri hariç)
Tedaviye ara verilir.
Uygun tıbbi bakım başlatılmalıdır.
Advers reaksiyon derece ≤1’e gerilerse tedavi daha düşük bir dozla yeniden başlatılmalıdır. Advers reaksiyon gerilemezse tedavi kalıcı şekilde kesilmelidir.
Nivolumab ile kombinasyon halindeki
CABOMETYX ile tedavi edilen RHK
hastalarında karaciğer enzimindeki artışlar
ALT veya AST > 3 kat ULN ancak eşzamanlı toplam bilirubin ≥ 2 kat ULN olmadığında ≤10 kat ULN
Advers reaksiyon derece ≤1’e gerileyene kadar CABOMETYX ve nivolumaba ara verilmelidir
İmmün bağlantılı reaksiyondan şüpheleniliyorsa kortikosteroid
tedavisi düşünülebilir (nivolumab KÜB’üne bakınız). İyileşmeden sonra tek bir ilaçla yeniden başlanması veya her iki ilaca sırayla yeniden başlanması düşünülebilir. Nivolumaba tekrar başlanıyorsa nivolumab KÜB’üne bakınız.
ALT veya AST > 10 kat ULN ancak eşzamanlı toplam bilirubin ≥ 2 kat ULN olduğunda > 3 kat ULN
CABOMETYX ve nivolumab kalıcı olarak bırakılmalıdır.
İmmün bağlantılı reaksiyondan şüpheleniliyorsa kortikosteroid tedavisi düşünülebilir (nivolumab KÜB’üne bakınız).
Not: Toksisite dereceleri Advers Olaylar için Ulusal Kanser Enstitüsü Ortak Terminoloji Kriterleri, versiyon 4.0’a (NCI- CTCAE v4) uygundur.
Eş zamanlı tıbbi ürünler
CYP3A4’ü güçlü şekilde inhibe eden eşzamanlı tıbbi ürünler dikkatli şekilde kullanılmalıdır ve CYP3A4’ün güçlü indükleyicileri olan eşzamanlı ürünlerin kronik kullanımından kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5).
CYP3A4’ü indükleme veya inhibe etme potansiyeli minimal olan veya hiç olmayan alternatif bir eşzamanlı tıbbi ürünün seçilmesi düşünülmelidir.
Uygulama şekli:
CABOMETYX oral kullanıma yöneliktir. Tabletler bütün halde yutulmalı, çiğnenmemelidir. Hastalara CABOMETYX almadan önceki en az 2 saat ve aldıktan sonraki 1 saat süresince hiçbir şey yememesi söylenmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Kabozantinib hafif veya orta derecede böbrek yetmezliği bulunan hastalarda dikkatli şekilde kullanılmalıdır. Şiddetli böbrek yetmezliği bulunan hastalarda kabozantinibin güvenlilik ve etkililiği kanıtlanmadığından bu popülasyonda kullanımı önerilmez.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalar (Child Pugh B) için sınırlı veri bulunduğundan, herhangi bir doz önerisi sağlanamaz. Bu hastalarda genel güvenliğin yakından takip edilmesi önerilmektedir (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2). Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child Pugh C) klinik deneyim yoktur, bu nedenle bu hastalarda kabozantinib kullanılması önerilmemektedir (bkz. Bölüm 5.2).
Kardiyak yetmezliği:
Kardiyak yetmezliği olan hastalara ilişkin veriler sınırlıdır. Herhangi bir spesifik doz önerisinde bulunulamamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Kabozantinibin çocuklar ve 18 yaş altı adolesanlardaki güvenliliği ve etkililiği henüz kanıtlanmamıştır. Güncel mevcut veriler bölüm 5.2’de açıklanmıştır ancak bir pozoloji önerisi yapılamamaktadır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda (≥ 65 yaş) kabozantinib kullanılırken herhangi bir spesifik doz ayarlaması önerilmez.
Irk:
Etnik kökene göre doz ayarlaması gerekmez (bkz. Bölüm 5.2).
4.3. Kontrendikasyonlar
Etkin madde veya bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Advers reaksiyonların çoğu tedavinin erken dönemlerinde ortaya çıktığından, tedaviyi uygulayan hekim doz değişikliklerinin gerekli olup olmadığını belirlemek için tedavinin ilk sekiz haftasında hastayı yakından değerlendirmelidir. Genel olarak erken dönemde başlayan advers reaksiyonlar arasında hipokalsemi, hipokalemi, trombositopeni, hipertansiyon, palmar-plantar eritrodizestezi sendromu (PPES), proteinüri ve gastrointestinal (Gİ) olaylar (abdominal ağrı, mukozal enflamasyon, konstipasyon, diyare, kusma) yer alır.
Şüpheli advers ilaç reaksiyonlarının yönetimi, kabozantinib tedavisinin geçici olarak durdurulmasını ya da dozun azaltılmasını gerektirebilir (bkz. Bölüm 4.2).
Pivot klinik çalışmada (METEOR) renal hücreli karsinomda önceki vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF)-hedefli tedaviyi takiben, bir advers olaydan (AO) kaynaklanan doz azaltımı ve doza ara verme olayları kabozantinible tedavi uygulanan hastaların sırasıyla %59,8’inde ve %70’inde ortaya çıkmıştır. Hastaların %19,3’ünde iki doz azaltımı gerekli olmuştur.
İlk doz azaltımına kadar geçen medyan süre 55 gün, ilk doza ilk ara vermeye kadar geçen medyan süre ise 38 gün olmuştur.
Klinik çalışmada (CABOSUN) daha önce tedavi uygulanmamış renal hücreli karsinomda doz azaltımı ve doz kesme olayları kabozantinible tedavi uygulanan hastaların sırasıyla %46’sında ve %73’ünde ortaya çıkmıştır.
Kabozantinib birinci basamak ilerlemiş renal hücreli karsinomda nivolumab ile kombinasyon halinde kullanıldığında, klinik çalışmada (CA2099ER) bir AO nedeniyle kabozantinib ile doz azaltımı ve doz kesintileri hastaların %54,1 ve %73,4’ünde ortaya çıkmıştır. Hastaların %9,4’ünde iki doz azaltımı gerekli olmuştur. İlk doz azaltımına kadar geçen medyan süre 106 gün, ilk doz kesintisine kadar geçen medyan süre ise 68 gün olmuştur.
Klinik çalışmada (CELESTIAL), daha önce uygulanmış olan sistemik tedaviyi takiben hepatoselüler karsinomda doz azaltımı ve doz kesme olayları kabozantinib ile tedavi edilen hastaların sırasıyla % 62 ve % 84’ünde ortaya çıkmıştır. Hastaların% 33’ünde iki doz azaltımı gerekmiştir. İlk doz azaltımına kadar geçen medyan süre 38 gün, ilk doz durdurmaya kadar geçen medyan süre ise 28 gün olmuştur. Hafif veya orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastaların daha yakından takip edilmesi önerilmektedir.
Klinik çalışmada (COSMIC-311) diferansiye tiroid karsinomunda doz azaltımı ve doz kesme olayları kabozantinible tedavi uygulanan hastaların sırasıyla %67’sında ve %71’inde ortaya çıkmıştır. Hastaların %33’ünde iki doz azaltımı gerekmiştir. İlk doz azaltımına kadar geçen medyan süre 57 gün, ilk doz kesintisine kadar geçen süre ise 38,5 gün olmuştur.
Hepatotoksisite
Kabozantinib ile tedavi edilen hastalarda karaciğer fonksiyon testlerinde anormallikler (alanin aminotransferaz [ALT], aspartat aminotransferaz [AST] ve bilirubinde artışlar) sıklıkla gözlenmiştir. Kabozantinib tedavisine başlamadan önce karaciğer fonksiyon testlerinin (ALT, AST ve bilirubin) yapılması ve tedavi sırasında yakından izlenmesi önerilmektedir. Kabozantinib tedavisi ile ilgili olduğu düşünülen karaciğer fonksiyon testleri kötüleşen hastalar için (yani alternatif bir neden bulunmadığı durumlarda), Tablo 1’deki doz değişikliği tavsiyesine uyulmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).
Cabozantinib, nivolumab ile kombinasyon halinde verildiğinde, ilerlemiş RCC hastalarında kabozantinib monoterapisine göre 3. ve 4. derece ALT ve AST artışlarının daha sık olduğu bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Karaciğer enzimleri tedavi başlamadan önce ve tedavi sırasında periyodik olarak izlenmelidir. Her iki ilacın tıbbi yönetim kılavuzları izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve nivolumab KÜB).
Kabozantinib, esas olarak hepatik yolla elimine edilir. Hafif veya orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda genel güvenliğin daha yakından izlenmesi önerilmektedir (ayrıca bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2). Orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastaların (Child-Pugh B) göreceli olarak daha yüksek oranında kabozantinib tedavisi ile hepatik ensefalopati gelişmiştir. Kabozantinibin şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanılması önerilmemektedir.
(Child-Pugh C, bkz. Bölüm 4.2)
Hepatik ensefalopati
HSK çalışmasında (CELESTIAL), hepatik ensefalopati kabozantinibte plasebo kolundan daha sık rapor edilmiştir. Kabozantinib, diyare, kusma, iştah azalması ve elektrolit anormallikleri ile ilişkilendirilmiştir. Karaciğer yetmezliği olan HSK hastalarında, bu hepatik olmayan etkiler hepatik ensefalopati gelişimi için hızlandırıcı faktör olabilir. Hastalar hepatik ensefalopati bulguları ve semptomları açısından izlenmelidir.
Perforasyonlar ve fistüller
Kabozantinible ciddi, bazen ölümcül olan Gİ perforasyonlar ve fistüller gözlenmiştir. Enflamatuvar bağırsak hastalığı (örneğin Crohn hastalığı, ülseratif kolit, peritonit, divertikülit veya apandisit), Gİ kanalda tümör infiltrasyonu görülen veya daha önce uygulanmış Gİ ameliyatında komplikasyonlar (özellikle gecikmiş veya tam olmayan iyileşme ile ilişkili ise) yaşamış olan hastalar kabozantinib tedavisine başlanmadan önce dikkatli şekilde değerlendirilmelidir ve sonrasında apse ve sepsis dahil perforasyon ve fistül semptomları açısından yakından takip edilmelidir. Tedavi sırasında geçmeyen veya tekrarlayan diyare anal fistül oluşumu açısından bir risk faktörü olabilir. Yeterli düzeyde kontrol altına alınamayan fistül veya Gİ perforasyon görülen hastalarda kabozantinib kesilmelidir.
Gastrointestinal (Gİ) hastalıkları
Diyare, bulantı/kusma, iştah azalması ve stomatit/ağızda ağrı en sık bildirilen Gİ olaylardan bazılarıdır (bkz. Bölüm 4.8). Dehidrasyonu, elektrolit dengesizliklerini ve kilo kaybını önlemek için antiemetikler, antidiyareik ilaçlar veya antasitler ile destekleyici bakım da dahil olmak
durumunda, doz kesme veya azaltımı veya kabozantinibin kalıcı olarak kesilmesi düşünülmelidir (bkz. Tablo 1).
Tromboembolik olaylar
Kabozantinib ile pulmoner embolizmi ve bazen ölümcül olan arteriyel tromboembolizmi de içeren venöz tromboembolizm olayları gözlenmiştir. Bu olaylar açısından risk altında olan veya bu olayları içeren bir öyküye sahip olan hastalarda kabozantinib dikkatli kullanılmalıdır. HSK çalışmasında (CELESTIAL), bir ölümcül olay da dahil olmak üzere kabozantinib ile portal ven trombozu gözlenmiştir. Portal ven invazyon öyküsü olan hastaların portal ven trombozu gelişme riskinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Akut miyokard enfarktüsü veya klinik açıdan anlamlı başka herhangi bir tromboembolik komplikasyon yaşayan hastalarda kabozantinib kesilmelidir.
Hemoraji
Kabozantinib kullanımı ile birlikte bazen ölümcül olan şiddetli hemoraji gözlenmiştir. Şiddetli kanama öyküsüne sahip olan hastalar kabozantinib tedavisine başlanmadan önce dikkatli şekilde değerlendirilmelidir. Şiddetli kanama görülen veya şiddetli kanama riski altında olan hastalara kabozantinib uygulanmamalıdır.
HSK çalışmasında (CELESTIAL), ölümcül hemorajik olayların, plaseboya göre kabozantinib ile daha sık görüldüğü rapor edilmiştir. İlerlemiş HSK popülasyonunda ciddi hemoraji için zemin hazırlayan risk faktörleri, majör kan damarlarının tümör invazyonu ve altta yatan karaciğer sirozu ile sonuçlanan özofagus varislerinin varlığı, portal hipertansiyon ve trombositopeni olabilir. CELESTIAL çalışmasında, birlikte antikoagülasyon tedavisi veya antiplatelet ajanları alan hastalar hariç tutulmuştur. Ayrıca, tedavi edilmemiş veya tamamen tedavi edilmemiş kanamalı veya kanama riski yüksek varisleri olan hastalar da bu çalışmadan dışlanmıştır.
Birinci basamak ilerlemiş RHK’de nivolumabla kombinasyon halindeki kabozantinib çalışmasında (CA2099ER) terapötik dozlarda antikoagülanlar kullanan hastalar dışarıda bırakılmıştır.
Anevrizmalar ve arter diseksiyonları
VEGF yolak inhibitörlerinin, hipertansiyonu olan veya olmayan hastalarda kullanılması, anevrizmalar ve/veya arter diseksiyonlarının oluşumunu kolaylaştırabilir. CABOMETYX başlamadan önce hipertansiyon veya anevrizma öyküsü gibi risk faktörleri olan hastalarda bu risk dikkatle değerlendirilmelidir.
Trombositopeni
HSK çalışmasında (CELESTIAL) ve DTK çalışmasında (COSMIC-311), trombositopeni ve trombosit azalması bildirilmiştir. Trombosit seviyeleri kabozantinib tedavisi sırasında izlenmeli ve trombositopeninin ciddiyetine göre doz değiştirilmelidir (bkz. Tablo 1).
Yara komplikasyonları
Kabozantinib ile birlikte yara komplikasyonları gözlenmiştir. Kabozantinib tedavisi mümkünse dental cerrahi operasyonlar veya invaziv dental prosedürler dahil olmak üzere planlı cerrahilerden en az 28 gün önce kesilmelidir. Cerrahiden sonra kabozantinib tedavisine devam etme kararı yeterli yara iyileşmesine ilişkin klinik karara göre verilmelidir. Tıbbi müdahale gerektiren yara iyileşmesi komplikasyonları yaşayan hastalarda kabozantinib kesilmelidir.
Hipertansiyon
Kabozantinib kullanımı ile birlikte hipertansif kriz de dahil olmak üzere hipertansiyon gözlenmiştir. Kabozantinib tedavisine başlanmadan önce kan basıncı iyi şekilde kontrol altına alınmalıdır. Kabozantinib başlandıktan sonra, kan basıncı erken ve düzenli olarak izlenmelidir ve gerektiğinde uygun antihipertansif tedavi uygulanmalıdır. Antihipertansiflerin kullanılmasına karşın devam eden hipertansiyon vakalarında kan basıncı kontrol altına alınana kadar kabozantinib tedavisine ara verilmelidir, ardından azaltılmış dozda kabozantinibe devam edilebilir.
Hipertansiyon şiddetliyse ve anti-hipertansif tedavisine ve kabozantinib dozunun azaltılmasına karşın devam ediyorsa kabozantinib kesilmelidir. Hipertansif kriz durumunda kabozantinib kesilmelidir.
Osteonekroz
Kabozantinib kullanımı ile birlikte çene osteonekrozu (ÇON) olayları gözlenmiştir. Kabozantinib tedavisine başlanmadan önce ve kabozantinib tedavisi boyunca periyodik olarak oral muayene yapılmalıdır. Hastalara ağız hijyeni uygulamaları konusunda bilgi verilmelidir. Kabozantinib tedavisi, mümkünse, planlanan diş cerrahisi veya invaziv diş prosedürlerinden en az 28 gün önce durdurulmalıdır. Bifosfonatlar gibi ÇON ile ilişkili ajanları alan hastalarda dikkatli olunmalıdır. ÇON yaşayan hastalarda kabozantinib kesilmelidir.
Palmar-plantar eritrodizestezi sendromu
Kabozantinib kullanımı ile birlikte palmar-plantar eritrodizestezi sendromu (PPES) gözlenmiştir. PPES şiddetli olduğunda kabozantinib tedavisine ara verilmesi düşünülmelidir. PPES derece 1’e gerilediğinde kabozantinib tedavisi daha düşük bir dozla yeniden başlatılmalıdır.
Proteinüri
Kabozantinib kullanımı ile birlikte proteinüri gözlenmiştir. Kabozantinib tedavisi sırasında idrardaki protein düzeyi düzenli şekilde izlenmelidir. Nefrotik sendrom gelişen hastalarda kabozantinib kullanımı kesilmelidir.
Posterior reversibl ensefalopati sendromu
Kabozantinib kullanımı ile birlikte Posterior Reversibl Ensefalopati Sendromu (PRES) gözlenmiştir. Nöbetler, baş ağrısı, görme bozuklukları, konfüzyon veya zihinsel fonksiyon değişikliklerinin de aralarında olduğu birden fazla semptom sergileyen tüm hastalarda bu
QT aralığında uzama
Kabozantinib QT aralığı uzaması öyküsüne sahip hastalarda, anti-aritmikler alan hastalarda veya önceden mevcut önemli kardiyak hastalık, bradikardi veya elektrolit bozuklukları olan hastalarda dikkatli şekilde kullanılmalıdır. Kabozantinib kullanılırken tedavi sırasında EKG ve elektrolitlerin (serum kalsiyum, potasyum ve magnezyum) izlenmesini de içeren periyodik takip düşünülmelidir.
Tiroid disfonksiyonu
Tüm hastalarda başlangıçta tiroid fonksiyonunun laboratuvar ölçümü önerilir. Önceden hipotiroidizmi veya hipertiroidizmi olan hastalar, kabozantinib tedavisine başlamadan önce standart tıbbi uygulamaya göre tedavi edilmelidir. Kabozantinib tedavisi sırasında tüm hastalar tiroid disfonksiyonunun belirti ve semptomları açısından yakından izlenmelidir. Kabozantinib tedavisi boyunca tiroid fonksiyonu periyodik olarak izlenmelidir. Tiroid disfonksiyonu gelişen hastalar standart tıbbi uygulamaya göre tedavi edilmelidir.
Biyokimyasal laboratuvar test anormallikleri
Kabozantinib, artan elektrolit anormallikleri (hipo ve hiperkalemi, hipomagnezemi, hipokalsemi, hiponatremi dahil) insidansı ile ilişkilendirilmiştir. Kabozantinib kullanımı ile birlikte, tiroid kanserli hastalarda diğer kanserli hastalara kıyasla daha yüksek sıklıkta ve/veya daha yüksek şiddette (Derece 3 ve 4 dahil) hipokalsemi gözlenmiştir. Kabozantinib tedavisi sırasında biyokimyasal parametrelerin izlenmesi ve gerektiğinde standart klinik uygulamaya göre uygun replasman tedavisi başlatılması önerilmektedir. Kabozantinib tedavisi sırasında biyokimyasal parametrelerin izlenmesi ve gerektiğinde standart klinik uygulamaya göre uygun replasman tedavisi başlatılması önerilmektedir. HSK hastalarında hepatik ensefalopati vakaları elektrolit bozukluklarının gelişmesine bağlanabilir. Sürekli veya tekrarlayan önemli anormallikler olması durumunda doz kesme veya azaltımı veya kabozantinibi kalıcı olarak kesme düşünülmelidir (bkz. Tablo 1).
CYP3A4 indükleyicileri ve inhibitörleri
Kabozantinib bir CYP3A4 substratıdır. Kabozantinibin güçlü CYP3A4 inhibitörü ketokonazolle eş zamanlı uygulanması kabozantinibin plazma maruziyetinde bir artışa neden olmuştur. Kabozantinib güçlü CYP3A4 inhibitörleri olan ajanlarla birlikte uygulanırken dikkatli olunması gerekmektedir. Kabozantinibin güçlü CYP3A4 indükleyici rifampisinle eş zamanlı uygulanması kabozantinibin plazma maruziyetinde bir düşüşe neden olmuştur. Bu nedenle güçlü CYP3A4 indükleyiciler olan ajanların kronik şekilde kabozantinible birlikte uygulanmasından kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.5).
P-glikoprotein substratları
MDCK-MDR1 hücrelerinin kullanıldığı iki yönlü bir tayinde kabozantinibin P-glikoprotein (P-gp) transportunun substratı değil bir inhibitörü (IC50 = 7,0 μM) olduğu görülmüştür. Bu nedenle kabozantinib, eşzamanlı uygulanan P-gp substratlarının plazma konsantrasyonlarını artırma potansiyeline sahip olabilir.
Hastalar kabozantinib kullanırken P-gp substratı (örneğin feksofenadin, aliskiren, ambrisentan, dabigatran eteksilat, digoksin, kolşisin, maravirok, posakonazol, ranolazin, saksagliptin, sitagliptin, talinolol, tolvaptan) alımı konusunda uyarılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).
MRP2 inhibitörleri
MRP2 inhibitörlerinin uygulanması, kabozantinibin plazma konsantrasyonlarında artışa yol açabilir. Bu nedenle MRP2 inhibitörlerinin (örneğin siklosporin, efavirenz, emtrisitabin) eşzamanlı kullanımı konusunda dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).
Yardımcı maddelerle ilgili uyarılar
Laktoz
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu tıbbi ürünü kullanmamaları gerekir.
Sodyum
Bu tıbbi ürünün her bir tableti 1 mmol’den (23 mg) daha az sodyum içerir, dolayısıyla esasında sodyum içermediği kabul edilebilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Diğer tıbbi ürünlerin kabozantinib üzerindeki etkileri
CYP3A4 inhibitörleri ve indükleyicileri
Güçlü CYP3A4 inhibitörü ketokonazolün (27 gün boyunca her gün 400 mg) sağlıklı gönüllülere uygulanması kabozantinibin klirensini azaltmış (%29 oranında) ve tek doz plazma kabozantinib maruziyetini (EAA) %38 arttırmıştır. Bu nedenle güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin (örneğin ritonavir, itrakonazol, eritromisin, klaritromisin, greyfurt suyu) kabozantinib ile birlikte uygulanmasına dikkatle yaklaşılmalıdır.
Güçlü CYP3A4 indükleyici rifampisinin (31 gün boyunca her gün 600 mg) sağlıklı gönüllülere uygulanması kabozantinibin klirensini arttırmış (4,3 kat) ve tek doz plazma kabozantinib maruziyetini (EAA) %77 azaltmıştır. Bu nedenle, güçlü CYP3A4 indükleyicilerin (örneğin fenitoin, karbamazepin, rifampisin, fenobarbital veya sarı kantaron [Hypericum perforatum] içeren bitkisel preparatlar) kabozantinib ile birlikte kronik kullanımından kaçınılmalıdır.
Gastrik pH’ı değiştiren ilaçlar
Sağlıklı gönüllülere proton pompası inhibitörü (PPI) esomeprazolün (6 gün süresince günde 40 mg) 100 mg tek doz kabozantinib ile birlikte uygulanması, plazma kabozantinib maruziyeti (EAA) üzerinde klinik açıdan anlamlı herhangi bir etki ortaya çıkarmamıştır. Gastrik pH’ı değiştiren ajanlar (yani PPI’lar, H2 reseptörü antagonistleri ve antasitler) kabozantinib ile birlikte uygulanırken herhangi bir dozaj ayarlaması endike değildir.
MRP2 inhibitörleri
In vitro veriler kabozantinibin bir MRP2 substratı olduğunu göstermektedir. Bu nedenle MRP2 inhibitörlerinin uygulanması, kabozantinibin plazma konsantrasyonlarında artışlara yol açabilir.
Safra tuzu sekestranları
Kolestiramin ve kolestagel gibi safra tuzu sekestranları kabozantinible etkileşime girebilir ve emilimi (veya yeniden emilimi) etkileyerek potansiyel olarak azalmış maruziyet ortaya çıkarabilir (bkz. Bölüm 5.2). Bu potansiyel etkileşimlerin klinik anlamlılığı bilinmemektedir.
Kabozantinibin diğer tıbbi ürünler üzerindeki etkileri
Kabozantinibin kontraseptif steroidlerin farmakokinetiği üzerindeki etkisi araştırılmamıştır. Kontraseptif etkinin değişmeyeceği garanti edilemeyeceğinden bariyer yöntemi gibi ilave bir kontraseptif yöntem kullanılması önerilir.
Kabozantinibin warfarinin farmakokinetiği üzerindeki etkisi araştırılmamıştır. Warfarin ile bir etkileşim mümkün olabilir. Bu gibi bir kombinasyon durumunda INR değerleri takip edilmelidir.
P-glikoprotein substratları
MDCK-MDR1 hücrelerinin kullanıldığı iki yönlü bir tayinde kabozantinibin P-gp transportunun substratı değil bir inhibitörü (IC50 = 7,0 μM) olduğu görülmüştür. Bu nedenle kabozantinib, eşzamanlı uygulanan P-gp substratlarının plazma konsantrasyonlarını artırma potansiyeline sahip olabilir. Hastalar kabozantinib kullanırken P-gp substratı (örneğin feksofenadin, aliskiren, ambrisentan, dabigatran eteksilat, digoksin, kolşisin, maravirok, posakonazol, ranolazin, saksagliptin, sitagliptin, talinolol, tolvaptan) alımı konusunda uyarılmalıdır.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hayvan çalışmalarına dayanarak, kabozantinib gebe kadınlara uygulandığında fetusta hasar oluşturabilir. Gebe kalma potansiyeli olan kadınlar kabozantinib tedavisi sırasında gebe kalmaktan kaçınmalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar kabozantinib kullandıkları sırada gebelikten kaçınmaları konusunda uyarılmalıdır. Kabozantinib alan erkek hastaların kadın partnerleri de gebelikten kaçınmalıdır. Tedavi sırasında ve tedavinin tamamlanmasını takip eden en az 4 ay süresince erkek ve kadın hastalar ve bunların partnerleri etkili doğum kontrol yöntemleri
edilemeyebileceğinden bariyer yöntemler gibi bir başka yöntemle birlikte kullanılmaları gerekir (bkz. Bölüm 4.5).
Gebelik dönemi
Kabozantinib kullanan hamile kadınlar üzerinde herhangi bir çalışma yapılmamıştır. CABOMETYX’in gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. Hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen çalışmalar embriyo-fetal ve teratojenik etkiler ortaya koymuştur (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlar açısından söz konusu olan risk bilinmemektedir. Hastanın klinik durumu CABOMETYX ile tedaviyi gerekli kılmadığı takdirde kabozantinib hamilelik sırasında kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Emzirilen bebekte ortaya çıkması muhtemel ciddi advers etkiler nedeniyle emziren anne kabozantinib kullanmamalı veya bebeğin emzirilmesine son verilmelidir. Kabozantinib veya metabolitlerinin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Bebeğin zarar görme potansiyeli nedeniyle anneler CABOMETYX ile uygulanan tedavi sırasında ve tedavinin tamamlanmasını takip eden en az 4 ay süresince emzirmeyi kesmelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
İnsan fertilitesine ilişkin herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Klinik dışı güvenlilik bulguları ışığında, erkek ve kadın fertilitesi CABOMETYX tedavisinden zarar görebilir (bkz. Bölüm 5.3). Hem erkeklere hem de kadınlara bu konuda tavsiye almaları ve tedaviden önce fertilite korumasını düşünmeleri önerilmelidir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Kabozantinib motorlu taşıt ve makine kullanma becerisi üzerinde çok az etkiye sahiptir. Bitkinlik ve güçsüzlük gibi advers reaksiyonlar kabozantinib ile ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle motorlu taşıt ve makine kullanırken dikkatli olunması önerilmelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Monoterapi olarak kabozantinib
Güvenlilik profilinin özeti
RHK popülasyonunda (≥ %1 insidans) en yaygın ciddi advers ilaç reaksiyonları pnömoni, abdominal ağrı, diyare, bulantı, hipertansiyon, embolizm, hiponatremi, pulmoner embolizm, kusma, dehidratasyon, yorgunluk, asteni, iştah azalması, derin ven trombozu, baş dönmesi, hipomagnezemi ve palmar-plantar eritrodizestezi sendromudur (PPES).
RHK popülasyonunda tüm derecelerden en sık bildirilen advers reaksiyonlar (hastaların en az %25’i tarafından yaşanan) diyare, yorgunluk, bulantı, iştah azalması, PPES, hipertansiyon, kilo kaybı, kusma, disguzi, konstipasyon ve AST artışıdır. Hipertansiyon, daha önce VEGF-hedefli tedavi görmüş olan RHK hastalarına (%37) kıyasla hiç tedavi uygulanmamış RHK popülasyonunda (%67) daha sık gözlenmiştir. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
HSK popülasyonunda (≥ %1 insidans) en yaygın ciddi advers ilaç reaksiyonları hepatik ensefalopati, asteni, yorgunluk, PPES, diyare hiponatremi, kusma, abdominal ağrı ve trombositopenidir.
HSK popülasyonunda tüm derecelerden en sık bildirilen advers reaksiyonlar (hastaların en az %25’i tarafından yaşanan) diyare, iştah azalması, PPES, yorgunluk, bulantı hipertansiyon ve kusmadır.
DTK popülasyonunda (≥%1 insidans) en yaygın ciddi advers ilaç reaksiyonları diyare, plevral efüzyon, pnömoni, pulmoner emboli, hipertansiyon, anemi, derin ven trombozu, hipokalsemi, çene osteonekrozu, ağrı, palmar-plantar eritrodizestezi sendromu (PPES), kusma ve böbrek yetmezliğidir.
DTK popülasyonunda herhangi bir derecede en sık bildirilen advers reaksiyonlar (hastaların en az %25’i tarafından yaşanan) diyare, PPES, hipertansiyon, yorgunluk, iştah azalması, bulantı, alanin aminotransferaz artışı, aspartat aminotransferaz artışı ve hipokalsemidir.
İstenmeyen etkilerin tablo özet listesi
RHK, HSK ve DTK (n=1128)’da kabozantinib monoterapisi ile tedavi edilen hastalar için toplanmış data setinde bildirilen veya kabozantinibin pazarlama sonrası kullanımından sonra bildirilen istenmeyen etkiler Tablo 2’de listelenmiştir. İstenmeyen etkiler MedDRA sistem organ sınıfı ve sıklık kategorilerine göre listelenmiştir. Sıklıklar tüm dereceleri temel almaktadır ve şu şekilde tanımlanmıştır: çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) Her sıklık derecesi grubunda istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sırasına göre sunulmaktadır.
Tablo 2: Klinik çalışmalarda veya monoterapi olarak kabozantinib ile tedavi edilen hastalarda pazarlama sonrası dönemde bildirilen advers ilaç reaksiyonları (AİR’ler)
Enfeksiyon ve enfestasyonlar
Yaygın
apse, pnömoni
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok yaygın
anemi, trombositopeni
Yaygın
nötropeni, lenfopeni
Endokrin hastalıkları
Çok yaygın
hipotiroidizm*
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok yaygın
iştah azalması, hipomagnezemi, hipokalemi, hipoalbuminemi
Yaygın
dehidrasyon, hipofosfatemi, hiponatremi, hipokalsemi, hiperkalemi, hiperbilirubinemi, hiperglisemi, hipoglisemi
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın
disguzi, baş ağrısı, baş dönmesi
Yaygın
periferik nöropatia
Yaygın olmayan
konvulsiyon, serebrovasküler olay, posterior reversibl ensefalopati sendromu
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Yaygın
tinnitus
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan
akut miyokardiyal enfarktüs
Vasküler hastalıklar
Çok yaygın
hipertansiyon, hemorajib*
Yaygın
venöz trombozc,
Yaygın olmayan
hipertansif kriz, arteriyel tromboz, arteriyel embolizm
Bilinmiyor
anevrizmalar ve arter diseksiyonları
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Çok yaygın
disfoni, dispne, öksürük
Yaygın
pulmoner embolizm
Yaygın olmayan
pnömotoraks
Gastrointestinal hastalıkları
Çok yaygın
diyare*, bulantı, kusma, stomatit, konstipasyon, abdominal ağrı, dispepsi
Yaygın
gastrointestinal perforasyon*, pankreatit, fistül*, gastro-özofageal reflü hastalığı, hemoroid, ağızda ağrı, ağız kuruluğu, disfaji
Yaygın olmayan
glossodini
Hepato bilier hastalıkları
Yaygın
hepatik ensefalopati*
Yaygın olmayan
Kolestatik hepatit
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın
palmar-plantar eritrodizestezi sendromu, döküntü
Yaygın
kaşıntı, alopesi, cilt kuruluğu, akneiform dermatit, saç rengi değişikliği, hiperkeratoz, eritem
Bilinmeyen
kutanöz vaskülit
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok yaygın
ekstremitede ağrı
Yaygın
kas spazmaları, artralji
Yaygın olmayan
çene osteonekrozu
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın
proteinüri
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Çok yaygın
Yorgunluk, mukozal enflamasyon, asteni, periferik ödem
Araştırmalard
Çok yaygın
kilo kaybı, serum ALT artışı, AST artışı
Yaygın
kan ALP artışı, GGT artışı, kan kreatinin artışı, amilaz artışı, lipaz artışı, kan kolesterol artışı, kan trigliseritleri artışı
Yaralanma, zehirlenme ve girişimsel komplikasyonlar
Yaygın olmayan
yara komplikasyonlarıe
*Seçilen istenmeyen etkilerin daha fazla karakterize edilmiş açıklaması için bkz Bölüm 4.8.
a Polinöropati dahil; periferik nöropati esas olarak duyusaldır b En sık bildirilen advers reaksiyon olarak burun kanaması dahil c Derin ven trombozu dahil tüm venöz trombozlar
d Bildirilen advers reaksiyonlara dayanarak
e Bozulmuş iyileşme, kesi yeri komplikasyonu ve yara açılması
Birinci basamak ilerlemiş RHK’de nivolumabla kombinasyon halinde kabozantinib Güvenlilik profilinin özeti
Kabozantinib nivolumabla kombinasyon halinde uygulandığında, tedaviye başlamadan önce nivolumab KÜB’üne bakınız. Nivolumab monoterapisinin güvenlilik profili hakkında daha fazla bilgi için lütfen nivolumab KÜB’üne bakınız.
RHK’de (n=320) iki haftada bir 240 mg nivolumab ile kombinasyon halinde günde bir kez 40 mg kabozantinib veri kümesinde, minimum 16 aylık takipte, en yaygın ciddi advers ilaç reaksiyonları (≥% 1 insidans) diyare, pnömonit, pulmoner emboli, pnömoni, hiponatremi, pireksi, adrenal yetmezlik, kusma, dehidrasyondur.
En sık görülen advers reaksiyonlar (≥%25) diyare, yorgunluk, palmar-plantar eritrodizestezi sendromu, stomatit, kas-iskelet ağrısı, hipertansiyon, döküntü, hipotiroidizm, iştahta azalma, bulantı, karın ağrısıdır. Advers reaksiyonların çoğu hafif ila orta şiddetliydi (Derece 1 veya 2).
İstenmeyen etkilerin tablo özet listesi
Nivolumabla kombinasyon halindeki kabozantinibin klinik çalışmasında tanımlanan advers reaksiyonlar Tablo 3’te MedDRA Sistem Organ Sınıfı ve sıklık kategorilerine göre listelenmiştir. Sıklıklar tüm dereceleri temel almaktadır ve şu şekilde tanımlanmıştır: çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her sıklık derecesi grubunda istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sırasına göre sunulmaktadır.
Tablo3: Nivolumab ile Kombinasyon Halindeki Kabozantinib için Advers
Reaksiyonlar
Enfeksiyon ve enfestasyonlar
Çok yaygın
üst solunum yolu enfeksiyonu
Yaygın
Pnömoni
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın
eozinofili
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Yaygın
aşırı duyarlılık (anafilaktik reaksiyon dahil)
Yaygın olmayan
infüzyon ilişkili aşırı duyarlılık reaksiyonları
Endokrin hastalıkları
Çok yaygın
hipotiroidizm, hipertiroidizm
Yaygın
adrenal yetmezlik
Yaygın olmayan
hipofizit, tiroidit
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok yaygın
İştah azalması
Yaygın
Dehidrasyon
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın
disguzi, baş dönmesi, baş ağrısı
Yaygın
periferik nöropati
Yaygın olmayan
otoimmün ensefalit, Guillain-Barré sendromu, myastenik sendrom
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın
Tinnitus
Göz bozuklukları Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Yaygın
kuru göz, bulanık görme
Yaygın olmayan
Üveit
Kardiyak hastalıklar
Yaygın
atriyal fibrilasyon, taşikardi
Yaygın olmayan
miyokardit
Vasküler hastalıklar
Çok yaygın
hipertansiyon
Yaygın
tromboza
Yaygın olmayan
arteriyal embolizm
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Çok yaygın
disfoni, dispne, öksürük
Yaygın
pnömonit, pulmoner embolizm, epistaksis, plevral efüzyon
Yaygın olmayan
pnömotoraks
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın
Diyare, kusma, bulantı, konstipasyon, stomatit, karın ağrısı, dispepsi
Yaygın
kolit, gastrit, oral ağrı, ağız kuruluğu, hemoroid
Yaygın olmayan
Pankreatit, ince bağırsak perforasyonub, glosodini
Hepato bilier hastalıkları
Yaygın
hepatit
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın
palmar-plantar eritrodizestezi sendromu, döküntüc, prürit
Yaygın
alopesi, cilt kuruluğu, eritem, saç rengi değişikliği
Yaygın olmayan
psoriasis, ürtiker
Bilinmeyen
kutanöz vaskulit
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok yaygın
kas iskelet ağrısıd, artralji, kas spazmı
Yaygın
artrit
Yaygın olmayan
miyopati, çene osteonekrozu, fistül
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Çok yaygın
proteinüri
Yaygın
renal yetmezlik, akut böbrek hasarı
Yaygın olmayan
nefrit
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Çok yaygın
yorgunluk, pireksi, ödem
Yaygın
ağrı, göğüs ağrısı
Araştırmalare
Çok yaygın
ALT artışı, AST artışı, hipofosfatemi, hipokalsemi, hipomagnezemi, hiponatremi, hiperglisemi, lenfopeni, alkalin fosfataz artışı, lipaz artışı, amilaz artışı, trombositopeni, kreatinin artışı, anemi, lökopeni, hiperkalemi, nötropeni, hiperkalsemi, hipoglisemi, hipokalemi, toplam bilirubin artışı, hipermagnezemi, hipernatremi, kilo kaybı
Yaygın
kandaki kolesterolde artış, hipertrigliseridemi
Tablo 3’te sunulan advers reaksiyon sıklıkları, tamamen tek başına kabozantinibe bağlanamaz, ancak altta yatan hastalık veya kombinasyon halinde kullanılan nivolumab bunlara katkıda bulunabilir.
a Tromboz, portal ven trombozu, pulmoner ven trombozu, pulmoner tromboz, aortik tromboz, arteriel tromboz, derin ven trombozu, pelvik ven trombozu, vena kava Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
b
c
d
e
Ölümle sonuçlanan vakalar bildirilmiştir.
Döküntü; dermatit, akneli dermatit, bullöz dermatit, eksfoliatif dermatit, eritematöz döküntü, foliküler döküntü, makular döküntü, makülo papüler döküntü, papüler döküntü, pruritik döküntü ve ilaç erüpsiyonunu kapsayan kompozit bir terimdir
Kas iskelet ağrısı; sırt ağrısı, kemik ağrısı, kas-iskelet göğüs ağrısı, kas iskelet rahatsızlığı, miyalji, boyun ağrısı, ekstremitelerde ağrı, spinal ağrıyı içeren kompozit bir terimdir. Laboratuvar terimlerinin sıklıkları, kilo kaybı, kanda kolesterol artışı ve hipertrigliseridemi haricinde laboratuvar ölçümlerinde başlangıca göre kötüleşme yaşayan hastaların oranını yansıtmaktadır.
Seçilen istenmeyen etkilerin açıklaması
Aşağıdaki reaksiyonlarla ilgili veriler, pivot çalışmalarda; VEGF-hedefli tedaviyi takiben RHK’da ve daha önce tedavi uygulanmamış RHK’da, önceki sistemik tedavinin ardından HSK’de, DTK’da önceki sistemik tedavi sırasında veya sonrasında ilerleme gösteren radyoaktif iyot (RAI) tedavisine refrakter veya uygun olmayan monoterapi olarak oral yolla günde bir kez 60 mg Cabometyx alan hastaları veya birinci basamak ileri RHK’de nivolumabla kombinasyon halinde oral yolla günde bir kez 40 mg CABOMETYX alan hastaları esas almaktadır (bkz. Bölüm 5.1).
Gastrointestinal (Gİ) perforasyon (bkz. Bölüm 4.4)
RHK’de önceki VEGF-hedefli tedaviyi takiben gerçekleştirilmiş olan çalışmada (METEOR), kabozantinible tedavi uygulanan RHK hastalarının %0,9’unda (3/331) Gİ perforasyonlar bildirilmiştir. Olayların Derece 2 veya 3 olduğu belirlenmiştir. Başlangıca kadar geçen medyan sürenin 10 hafta olduğu görülmüştür.
Daha önce tedavi uygulanmamış hastalar üzerinde gerçekleştirilen RHK çalışmasında (CABOSUN) GI perforasyonlar, kabozantinible tedavi uygulanan hastaların %2,6’sında (2/78) bildirilmiştir. Derece 4 veya 5 olaylar.
HSK çalışmasında (CELESTIAL) Gİ perforasyonlar, kabozantinible tedavi uygulanan hastaların %0,9 unda (4/467) bildirilmiştir. Tüm olaylar Derece 3 veya 4 olduğu belirlenmiştir. Başlangıca kadar geçen medyan sürenin 5,9 hafta olduğu görülmüştür.
DTK çalışmasında (COSMIC-311), kabozantinib ile tedavi edilen bir hastada (%0,6) GI perforasyon derecesi 4 bildirilmiş ve 14 haftalık tedaviden sonra meydana gelmiştir.
İleri evre RHK’de birinci basamak tedavide nivolumab ile kombinasyon halinde (CA2099ER), GI perforasyonlarının insidansı tedavi edilen hastalarda %1,3’tü (4/320). Olaylardan biri 3. Derece, iki olay 4. Derece ve bir olay da 5. Dereceydi (ölümcül).
Kabozantinib klinik programında ölümcül perforasyonlar ortaya çıkmıştır.
Hepatik ensefalopati ( bkz. Bölüm 4.4)
HSK çalışmasında (CELESTIAL) hepatik ensefalopati (hepatik ensefalopati, ensefalopati, hiperamonemik ensefalopati), kabozantinible tedavi uygulanan hastaların %5,6’unda (26/467); (%2,8’inde Derece 3-4 olayı ve birinde (%0,2) Derece 5) olayı bildirilmiştir. Başlangıca kadar geçen medyan sürenin 5,9 hafta olduğu görülmüştür. RSK çalışmalarında (METEOR, CABOSUN ve CA2099ER) ve DTK çalışmalarında (COSMIC-311) hepatik ensefalopati vakası rapor edilmemiştir.
Diyare (bkz. Bölüm 4.4)
RHK’de önceki VEGF-hedefli tedaviyi takiben gerçekleştirilmiş olan çalışmada (METEOR) diyare, kabozantinible tedavi uygulanan RHK hastalarının %74’ünde (245/331) (%11’inde Derece 3-4 olaylar) bildirilmiştir. Başlangıca kadar geçen medyan sürenin 4,9 hafta olduğu görülmüştür.
Daha önce tedavi uygulanmamış hastalar üzerinde gerçekleştirilen RHK çalışmasında (CABOSUN) diyare, kabozantinible tedavi uygulanan hastaların %73’ünde (57/78) (%10’unda Derece 3-4 olaylar) bildirilmiştir.
HSK çalışmasında (CELESTIAL) diyare, kabozantinible tedavi uygulanan hastaların %54 unda (251/467) (%9,9’unda Derece 3-4 olaylar) bildirilmiştir. Başlangıca kadar geçen medyan sürenin 4,1 hafta olduğu görülmüştür. Diyare sırasıyla 84/467 (%18), 69/467 (%15), 5/467 (%1) oranında doz değişimine, kesilmesine ve kalıcı olarak kesilmesine neden olmuştur.
DTK çalışmasında (COSMIC-311) diyare, kabozantinib ile tedavi edilen hastaların %62’inde (105/170) (%7,6’sinde Derece 3-4 olaylar) bildirilmiştir. Diyare, sırasıyla 24/170 (%14) ve 36/170 (%21) hastada doz azaltımına ve kesintisine yol açmıştır.
İleri evre RHK’de birinci basamak tedavide nivolumab ile kombinasyon halinde (CA2099ER), diyare insidansı tedavi edilen hastaların %64,7’ydi (207/320); %8,4’ünde (27/320) olaylar Derece 3-4 şeklindeydi. Tüm olayların başlangıcına kadar geçen medyan süre 12,9 haftaydı. Diyare olan hastaların sırasıyla %26,3’ünde (84/320) doz gecikmesi veya azaltılması ve %2,2’sinde (7/320) bırakılması meydana gelmiştir.
Fistüller (bkz. Bölüm 4.4)
RHK’de önceki VEGF-hedefli tedaviyi takiben gerçekleştirilmiş olan çalışmada (METEOR), kabozantinible tedavi uygulanan hastaların %1,2’sinde (4/331) fistüller bildirilmiştir ve hastaların %0,6’sında (2/331) görülen anal fistüller de buna dahildir. Olaylardan bir tanesinin Derece 3, kalanların ise Derece 2 olduğu saptanmıştır. Başlangıca kadar geçen medyan sürenin 30,3 hafta olduğu görülmüştür. Daha önce tedavi uygulanmamış hastalar üzerinde gerçekleştirilen RHK çalışmasında (CABOSUN) hiç fistül vakası bildirilmemiştir.
HSK çalışmasında (CELESTIAL); HSK hastalarının %1,5’inde (7/467) fistüller bildirilmiştir. Başlangıca kadar geçen medyan sürenin 14 hafta olduğu görülmüştür.
DTK çalışmasında (COSMIC-311), kabozantinib ile tedavi edilen hastaların %1,8’inde (3/170)
İleri evre RHK’de birinci basamak tedavide nivolumab ile kombinasyon halinde (CA2099ER), fistül insidansı tedavi edilen hastalarda %0,9’du (3/320) ve şiddeti Derece 1’di.
Kabozantinib klinik programında ölümcül fistüller ortaya çıkmıştır.
Hemoraji (bkz. Bölüm 4.4)
RHK’de önceki VEGF-hedefli tedaviyi takiben gerçekleştirilmiş olan çalışmada (METEOR), kabozantinible tedavi uygulanan RHK hastalarında şiddetli (Derece ≥ 3) hemorajik olayların insidansının %2,1 (7/331) olduğu belirlenmiştir. Başlangıca kadar geçen medyan sürenin 20,9 hafta olduğu görülmüştür.
Daha önce tedavi uygulanmamış RHK çalışmasında (CABOSUN), kabozantinible tedavi uygulanan RHK hastalarında şiddetli (Derece ≥ 3) hemorajik olayların insidansının %5,1 (4/78) olduğu belirlenmiştir.
HSK çalışmasında (CELESTIAL), kabozantinible tedavi uygulanan hastalarda şiddetli (Derece ≥ 3) hemorajik olayların insidansının %7,3 (34/467) olduğu belirlenmiştir. Başlangıca kadar geçen medyan sürenin 9,1 hafta olduğu görülmüştür.
İleri evre RHK’de birinci basamak tedavide nivolumab ile kombinasyon halinde (CA2099ER), Derece ≥ 3 hemoraji insidansı tedavi edilen hastalarda %1,9’du (6/320).
DTK çalışmasında (COSMIC-311), kabozantinib ile tedavi edilen hastalarda ciddi hemorajik olayların (derece ≥ 3) insidansı %2,4’tür (4/170). Başlangıca kadar geçen medyan süre 80,5 gündü.
Kabozantinib klinik programında ölümcül kanamalar ortaya çıkmıştır.
Posterior Reversibl Ensefalopati Sendromu (PRES) (bkz. Bölüm 4.4)
METEOR, CABOSUN, CA2099ER veya CELESTIAL çalışmasında hiçbir PRES vakası bildirilmemiştir, fakat DTK çalışmasında (COSMIC-311) bir hastada ve diğer klinik çalışmalarda (2/4872 gönüllüde, %0.04) nadiren PRES bildirilmiştir.
RHK’de kabozantinib nivolumab ile kombine edildiğinde karaciğer enzimlerinde artış
Nivolumab ile kombinasyon halinde kabozantinib alan daha önce tedavi edilmemiş RHK’li hastaların klinik bir çalışmasında, ileri evre RCC’li hastalarda kabozantinib monoterapisine göre Derece 3 ve 4 ALT artışı (%10,1) ile AST artışında (%8,2) daha yüksek insidans gözlenmiştir (METEOR çalışmasında ALT %3,6 ve AST %3,3 artmıştır. Derece > 2 ALT veya AST artışı başlangıcına kadar geçen medyan süre 10,1 haftaydı (aralık: 2 ila 106,6 hafta; n=85). Derece > 2 ALT veya AST artışı olan hastalarda, artışlar %91’inde Derece 0-1’e kadar gerilemiş olup, gerilemeye kadar geçen medyan süre 2,29 haftaydı (aralık: 0,4 ila 108,1 hafta).
Tek ajan olarak veya birlikte (n = 25) uygulanan kabozantinib (n = 10) veya nivolumab (n = 10) ile tekrar eprüve edilen Derece ≥2 ALT veya AST artışı olan 45 hasta arasında, kabozantinib alan 4 hastada, nivolumab alan 3 hastada ve hem kabozantinib hem de nivolumab alan 8 hastada Derece ≥2 ALT veya AST artışının tekrarladığı gözlenmiştir.
Hipotiroidizm
RHK’de önceki VEGF-hedefli tedaviyi takiben gerçekleştirilmiş olan çalışmada (METEOR), hipotiroidizm insidansı %21’di (68/331).
Tedavi edilmemiş RHK çalışmasında (CABOSUN), kabozantinib ile tedavi edilen hastalarda hipotiroidizm insidansı %23’tü (18/78).
HSK çalışmasında (CELESTIAL), kabozantinib ile tedavi edilen hastalarda hipotiroidizm insidansı %8,1’di (38/467) ve %0,4’ünde (2/467) olaylar Derece 3’tü.
DTK çalışmasında (COSMIC-311), hipotiroidizm insidansı %2,4’tü (4/170), tüm 1-2 derecelerde, hiçbiri tedavi değişikliği gerektirmemiştir.İleri evre RHK’de birinci basamak tedavide nivolumab ile kombinasyon halinde (CA2099ER), hipotiroidizm insidansı tedavi edilen hastalarda %35,6’ydı (114/320).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; eposta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Kabozantinib doz aşımının herhangi bir spesifik tedavisi yoktur ve doz aşımının olası semptomları belirlenmemiştir.
Doz aşımından şüphelenilmesi durumunda kabozantinib uygulaması durdurulmalıdır ve destekleyici bakım uygulanmalıdır. Herhangi bir olası değişim eğiliminin değerlendirilmesi amacıyla metabolik klinik laboratuar parametreleri en az haftada bir veya klinik açıdan uygun görüldüğü şekilde takip edilmelidir. Doz aşımı ile ilişkili advers reaksiyonlar için semptomatik tedavi uygulanmalıdır.
5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik Özellikler
Farmakoterapötik grup: antineoplastik ajan, protein kinaz inhibitörü ATC kodu: L01EX07.
Etki mekanizması
Kabozantinib tümör büyümesinden, anjiyogenezden, patolojik kemik yeniden modellenmesinden, ilaç direncinden ve metastatik kanser progresyonundan sorumlu birden fazla reseptör tirozin kinazı (RTK) inhibe eden küçük bir moleküldür. Kabozantinib çeşitli kinazlara karşı inhibe edici aktivitesi açısından değerlendirilmiştir ve MET (hepatosit büyüme faktörü reseptörü proteini) ve VEGF (vasküler endotelyal büyüme faktörü) reseptörlerini inhibe ettiği bulunmuştur. Ek olarak kabozantinib GAS6 reseptörü (AXL), RET, ROS1, TYRO3, MER, kök hücre faktörü reseptörü (KIT), TRKB, Fms-benzeri tirozin kinaz-3 (FLT3) ve TIE-2’nin de aralarında olduğu başka tirozin kinazları da inhibe etmektedir.
Farmakodinamik etkiler
Kabozantinib geniş çeşitlilikte preklinik tümör modellerinde dozla ilişkili tümör büyümesi inhibisyonu ve tümör regresyonu sergilemiştir ve/veya metastazı inhibe etmiştir.
Kardiyak elektrofizyoloji
Medullar tiroid kanseri hastaları üzerinde gerçekleştirilen bir kontrollü klinik çalışmada kabozantinib tedavisine (günde 140 mg dozunda) başlanmasını takiben Fridericia ile düzeltilmiş QT aralığında (QTcF) 29. Günde (fakat 1. Günde değil) başlangıca göre 10 – 15 ms’lik bir artış gözlenmiştir. Bu etki kardiyak dalga formu morfolojisinde bir değişiklikle veya yeni ritimlerle ilişkilendirilmemiştir. Bu çalışmada kabozantinible tedavi uygulanan hastaların veya RHK veya HSK çalışmalarında kabozantinible tedavi uygulanan gönüllülerin hiçbirinde (60 mg dozunda) doğrulanmış QTcF >500 ms gözlenmemiştir.
Klinik etkililik ve güvenlilik
Renal hücreli karsinom (RHK)
Daha önce vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) hedefli tedavi gören RHK hastalarındaki randomize çalışma (METEOR)
Önceki vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF)-hedefli tedaviyi takiben renal hücreli karsinom tedavisinde CABOMETYX’in güvenliliği ve etkililiği randomize, açık etiketli, çok merkezli bir faz 3 çalışmada (METEOR) değerlendirilmiştir. Daha önce en az 1 VEGF reseptörü tirozin kinaz inhibitörü (VEGFR TKI) almış olan berrak hücreli bileşene sahip ilerlemiş RHK hastaları (N=658) kabozantinib (N=330) veya everolimus (N=328) almak üzere randomize edilmiştir (1/1). Hastaların daha önce sitokinlerin ve VEGF’yi, programlı ölüm 1 (PD-1) reseptörünü veya onun ligandlarını hedef alan antikorların da aralarında olduğu başka tedaviler almış olmasına izin verilmiştir. Beyin metastazları tedavi edilmiş olan hastaların çalışmaya katılmasına izin verilmiştir. Progresyonsuz sağkalım (PFS) körleştirilmiş bir bağımsız radyolojik inceleme kurulu tarafından değerlendirilmiştir ve randomize edilmiş olan ilk 375 gönüllü üzerinde primer analiz gerçekleştirilmiştir. Sekonder etkililik sonlanma noktaları objektif yanıt oranı (ORR) ve genel sağkalım (OS) olarak belirlenmiştir.
Tümör değerlendirmeleri ilk 12 ay süresince 8 haftada bir ve ardından 12 haftada bir gerçekleştirilmiştir.
Başlangıçtaki demografik özellikler ve hastalık özellikleri kabozantinib ve everolimus kollarında birbiri ile benzerlik sergilemiştir.
Hastaların çoğunun erkek (%75) ve medyan yaşın 62 olduğu belirlenmiştir. Yüzde yetmiş biri (%71) daha önce yalnızca bir VEGFR TKI almıştır; hastaların %41’inin daha önce aldığı tek VEGFR TKI’nın sunitinib olduğu belirlenmiştir. Prognostik risk kategorisine ilişkin Memorial Sloan Kettering Cancer Center kriterlerine göre %46’sının olumlu (0 risk faktörü), %42’sinin orta (1 risk faktörü) ve %13’ünün kötü (2 veya 3 risk faktörü) olduğu görülmüştür. Hastaların %54’ünün 3 veya daha fazla organında metastatik hastalık tespit edilmiştir ve bu organları akciğer (%63), lenf düğümleri (%62), karaciğer (%29) ve kemikler (%22) oluşturmaktadır. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Medyan tedavi süresinin kabozantinib alan hastalarda 7,6 ay (aralık 0,3 – 20,5), everolimus alan hastalarda ise 4,4 ay (aralık 0,21 – 18,9) olduğu belirlenmiştir.
Kabozantinib için everolimus ile kıyasla PFS’de istatistiksel olarak anlamlı bir iyileşme gösterilmiştir (Şekil 1 ve Tablo 4). PFS analizi sırasında planlı bir OS analizi gerçekleştirilmiştir ve istatistiksel anlamlılığa ilişkin ara sınıra ulaşmamıştır (202 olay, HR=0,68 [0,51, 0,90], p=0,006). Daha sonra gerçekleştirilen planlı olmayan bir ara OS analizinde kabozantinibe randomize edilmiş hastalarda everolimusa kıyasla istatistiksel olarak anlamlı iyileşme ortaya konmuştur (320 olay, medyan 21,4 aya karşılık 16,5 ay; HR=0,66 [0,53, 0,83], p=0,0003; Şekil 2). 430 olayda bir takip analizi (tanımlayıcı) ile OS için karşılaştırılabilir bulgular gözlenmiştir.
ITT popülasyon üzerinde gerçekleştirilen keşifsel PFS ve OS analizleri de yaşa (<65 veya ≥65), cinsiyete, MSKCC risk grubuna (olumlu, orta, kötü), ECOG durumuna (0 veya 1), tanıdan randomizasyona kadar geçen süreye (<1 yıl veya ≥1 yıl), tümör MET durumuna (yüksek veya düşük veya bilinmiyor), kemik metastazları (yok veya var), viseral metastazlar (yok veya var), viseral ve kemik metastazları (yok veya var), önceki VEGFR-TKI’ların sayısı (1 veya ≥2), ilk VEGFR-TKI’nın süresi (≤6 ay veya >6 ay) göre oluşturulmuş farklı alt gruplarda everolimusa kıyasla kabozantinib lehine tutarlı sonuçlar ortaya koymuştur.
Objektif yanıt oranı bulguları Tablo 5’te özetlenmektedir.
Şekil 1: Daha önce uygulanan vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF)-hedefli tedavinin ardından RHK’li gönüllülerde bağımsız radyolojik inceleme kurulu incelemesiyle elde edilen Kaplan Meier progresyonsuz sağkalım eğrisi (randomize edilen ilk 375 gönüllü) (METEOR)
Risk altındaki gönüllülerin sayısı
CABOMETYX 187 152 92 68 20 6 2 Everolimus 188 99 46 29 10 2 0
Tablo 4: Daha önce uygulanan vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF)-hedefli
tedavinin ardından RHK’li gönüllülerde bağımsız radyolojik inceleme kurulu
incelemesiyle elde edilen PFS bulgularının özeti (METEOR)
Primer PFS analizi popülasyonu
Tedavi amaçlı popülasyon
Sonlanma Noktası
Everolimus
Everolimus
N=187
N= 188
N = 330
N = 328
Medyan PFS (%95 GA), ay
7,4 (5,6, 9,1)
3,8 (3,7, 5,4)
7,4 (6,6, 9,1)
3,9 (3,7, 5,1)
HR (%95 GA), p değeri1
0,58 (0,45, 0,74), p<0,0001
0,51 (0,41, 0,62), p<0,0001
1 basamaklandırılmış log-rank testi
Şekil 2: Daha önce uygulanan vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF)-hedefli
tedavinin ardından RHK’li gönüllülerde genel sağkalıma ilişkin Kaplan-Meier eğrisi
(METEOR)
Risk altındaki gönüllülerin sayısı
CABOMETYX 330 318 296 264 239 178 105 41 6 3 0
Everolimus 328 307 262 229 202 141 82 32 8 1 0
Tablo 5: Daha önce uygulanan vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF)-hedefli
tedavinin ardından RHK’li gönüllülerde bağımsız radyolojik inceleme kurulu (IRC)
incelemesiyle elde edilen ORR bulgularının özeti
Belge Doğrulama Kodu: 1ZW56ZmxXZmxXQ3NRak1UQ3NRak1UZmxX
Primer analiz ORR tedavi amaçlı popülasyon (IRC)
Araştırmacının incelemesine göre ORR tedavi amaçlı popülasyon
Sonlanma noktası
CABOMETY X
Everolimus
N = 330 Bu belge, güven
mıştır. N = 330
N = 328
Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
ORR (yalnızca
kısmi yanıtlar)
(%95 GA)
%17
%22)
(%13,
%3 (%2, %6)
%4 (%2, %7)
p değeri1
P < 0,0001
P < 0,0001
Kısmi yanıt
%17
%3
%24
%4
İlk yanıta kadar geçen medyan süre, ay (%95 GA)
2,14 (1,9, 9,2)
1,91 (1,3, 9,8)
3,50 (1,8, 5,6)
En iyi yanıt olarak stabil hastalık
%65
%62
%63
%63
En iyi yanıt
olarak progresif
hastalık
%12
%27
%9
%27
1 ki kare testi
Daha önce tedavi uygulanmamış renal hücreli karsinom hastalarında randomize çalışma (CABOSUN)
Daha önce tedavi uygulanmamış renal hücreli karsinom tedavisinde CABOMETYX’in güvenliliği ve etkililiği randomize, açık etiketli, çok merkezli bir çalışmada (CABOSUN) değerlendirilmiştir. Daha önce tedavi uygulanmamış, lokal ileri veya metastatik berrak hücreli bileşene sahip RHK hastaları (N=157) kabozantinib (N=79) veya sunitinib (N=78) almak üzere randomize edilmiştir (1/1). Hastaların, Uluslararası Metastatik RHK Veri Tabanı Konsorsiyumu (IMDC) risk grubu kategorilerine göre tanımlandığı üzere, orta veya kötü riskli hastalığa sahip olması gerekmiştir.
Hastalar IMDC risk grubuna göre ve kemik metastazı varlığına göre (evet/hayır) basamaklandırılmıştır. Hastaların yaklaşık %75’i tedavinin başlamasının öncesinde bir nefrektomi geçirmiştir.
Orta riskli hastalıkta aşağıdaki risk faktörlerinden bir veya ikisi karşılanmıştır, kötü riskli hastalıkta ise üç veya daha fazla faktör karşılanmıştır: RHK tanısından sistemik tedaviye kadar geçen süre < 1 yıl, Hgb < LLN, Düzeltilmiş kalsiyum > ULN, KPS < %80, nötrofil sayısı > ULN ve trombosit sayısı > ULN.
Primer sonlanma noktası PFS olarak belirlenmiştir. Sekonder etkililik sonlanma noktaları objektif yanıt oranı (ORR) ve genel sağkalım (OS) olarak belirlenmiştir. Tümör değerlendirmeleri 12 haftada bir gerçekleştirilmiştir.
Başlangıçtaki demografik özellikler ve hastalık özellikleri kabozantinib ve sunitinib kollarında birbiri ile benzerlik sergilemiştir. Hastaların çoğunun erkek (%78) ve medyan yaşın 62 olduğu belirlenmiştir. IMDC risk gruplarına göre hasta dağılımı %81 orta (1-2 risk faktörü) ve %19 kötü (≥3 risk faktörü) olmuştur. Çoğu hastanın (%87) ECOG performans durumunun 0 veya 1; hastaların %13’ünün ise ECOG performans durumunun 2 olduğu görülmüştür. Hastaların %36’sında kemik metastazları tespit edilmiştir.
MET durumu hem pozitif hem de negatif olan hastalar kabozantinib ile sunitinib ile olana
kıyasla olumlu bir etki sergilemiştir ve MET durumu pozitif olan hastalarda MET durumu
negatif olan hastalara kıyasla daha fazla aktivite gözlenmiştir (sırasıyla HR=0,32 (0,16, 0,63)
ve 0,67 (0,37, 1,23)).
Kabozantinib tedavisi sunitinible karşılaştırıldığında daha uzun bir sağkalım yönünde eğilim
ortaya çıkarmıştır (Tablo 6). Çalışma, OS analizi için yeterli güce sahip değildi ve veriler olgun
değildi.
Objektif yanıt oranı (ORR) bulguları Tablo 6’da özetlenmektedir.
Şekil 3: Daha önce tedavi uygulanmamış RHK’li gönüllülerde IRC değerlendirmesine
göre progresyonsuz sağkalıma ilişkin Kaplan-Meier eğrisi
Risk altındaki gönüllülerin sayısı
CABOMETYX 79 51 37 24 22 18 12 5 2 1 0
Sunitinib 78 36 21 12 9 5 3 2 1 0 0
Tablo 6: Daha önce tedavi uygulanmamış RHK’li gönüllülerde etkililik sonuçları (ITT popülasyon, CABOSUN)
CABOMETYX (N=79)
Sunitinib
(N=78)
IRC’ye göre progresyonsuz sağkalım (PFS)a
Ay olarak medyan PFS (%95 GA)
8,6 (6,2, 14,0)
5,3 (3,0, 8,2)
HR (%95 GA); basamaklandırılmış b,c
0,48 (0,32, 0,73)
İki yanlı log-sıra p değeri: basamaklandırılmış b
p=0,0005
Araştırmacıya göre progresyonsuz sağkalım (PFS)
Ay olarak medyan PFS (%95 GA)
8,3 (6,5, 12,4)
5,4 (3,4, 8,2)
HR (%95 GA); basamaklandırılmış b,c
0,56 (0,37, 0,83)
İki yanlı log-sıra p değeri: basamaklandırılmış b
p=0,0042
Genel sağkalım
Ay olarak medyan OS (%95 GA)
30,3 (14,6, NE)
21,0 (16,3, 27,0)
HR (%95 GA); basamaklandırılmış b,c
0,74 (0,47, 1,14)
IRC’ye göre objektif yanıt oranı n (%)
Tam yanıtlar
0
0
Kısmi yanıtlar
16 (20)
7 (9)
ORR (yalnızca kısmi yanıtlar)
16 (20)
7 (9)
Stabil hastalık
43 (54)
30 (38)
Progresif Hastalık
14 (18)
23 (29)
Araştırmacıya göre Objektif Yanıt Oranı n (%)
Tam yanıtlar
1 (1)
0
Kısmi yanıtlar
25 (32)
9 (12)
ORR (yalnızca kısmi yanıtlar)
26 (33)
9 (12)
Stabil hastalık
34 (43)
29 (37)
Progresif hastalık
14 (18)
19 (24)
a AB gizlemesine uygun şekilde
IxRS’ye göre basamaklandırma faktörleri IMDC risk kategorilerinden (orta risk, kötü risk ve kemik metastazı (evet, hayır)) oluşmaktadır.
c IxRS’ye göre belirlenmiş basamaklandırma faktörlerine göre ayarlanmış Cox orantılı tehlikeler modeli kullanılarak hesaplanmıştır. Tehlike oranı <1 kabozantinib lehine progresyonsuz sağkalım göstermektedir
Sunitinib karşısında nivolumab ile kombinasyon halindeki kabozantinib için randomize faz 3 çalışması (CA2099ER)
İleri evre/metastatik RHK’nin birinci basamak tedavisi için 2 haftada bir intravenöz yoldan 240 mg nivolumab ile kombinasyon halinde günde bir kez oral yoldan alınan 40 mg kabozantinibin güvenliliği ve etkililiği, bir faz 3, randomize, açık etiketli çalışmada (CA2099ER) değerlendirilmiştir. Çalışmaya, PD-L1 durumlarına veya IMDC risk grubuna bakılmaksızın, berrak hücreli bileşene sahip ileri evre veya metastatik RHK’li, Karnofsky Performans Durumu (KPS)>%70 ve RECIST v1.1’e göre ölçülebilir hastalığı olan hastalar (18 yaş veya üstü) dahil edilmiştir. Çalışmada, otoimmün hastalığı veya sistemik immünosupresyon gerektiren diğer tıbbi koşulları olan hastalar, daha önce bir anti-PD-1, anti PD-L1, anti-PD-L2, anti-CD137 veya anti-CTLA-4 antikoru ile tedavi görmüş hastalar, antihipertansif tedaviye rağmen
olan hastalar dışarıda bırakılmıştır. Hastalar IMDC prognostik skoru, PD-L1 tümör ekspresyonu ve bölgeye göre katmanlandırılmıştır.
Toplam 651 hasta, her 2 haftada bir intravenöz yoldan uygulanan 240 mg (n =323) nivolumab ile kombinasyon halinde oral olarak günde bir kez 40 mg kabozantinib veya 4 hafta boyunca günde bir kez 50 mg sunitinib (n = 328) ve takiben 2 hafta ara verilerek uygulanacak şekilde randomize edilmiştir. Tedavi, en fazla 24 ay boyunca nivolumab uygulamasıyla hastalık progresyonuna veya kabul edilemez toksisiteye kadar devam etmiştir. Araştırmacı tarafından belirlendiği üzere, hastanın klinik fayda sağlaması ve çalışma ilacını tolere etmesi halinde, araştırmacı tarafından değerlendirilen RECIST versiyon 1.1 ile tanımlanan ilk progresyon sonrasında tedaviye izin verilmiştir. Başlangıç sonrası ilk tümör değerlendirmesi, randomizasyondan sonra 12 haftada (± 7 gün) gerçekleştirilmiştir. Sonraki tümör değerlendirmeleri, 60. Haftaya kadar her 6 haftada bir (± 7 gün), daha sonra radyografik progresyona kadar her 12 haftada bir (± 14 gün) yapılmış ve Körleştirilmiş Bağımsız Merkezi İnceleme (BICR) ile doğrulanmıştır. Primer etkililik sonuç ölçüsü, bir BICR tarafından belirlendiği şekliyle PFS idi. Diğer etkililik ölçüleri arasında kilit sekonder sonlanım noktaları olarak OS ve ORR bulunuyordu.
İki grup arasında başlangıç özellikleri genel olarak dengelenmişti. Medyan yaş 61 olup (aralık: 28-90), %38,4’ü≥ 65 yaşında ve %9,5’i ≥ 75 yaşındaydı. Hastaların çoğu erkek (%73,9) ve beyazdı (%81,9). Hastaların yüzde sekizi Asyalıydı, %23,2’si ve %76,5’i, sırasıyla %70 ila %80 ve %90 ila %100’lük bir başlangıç KPS’sine sahipti. IMDC risk kategorilerine göre hasta dağılımı %22,6 iyi, %57,6 orta ve %19,7 yüksekti. Tümör PD-L1 ekspresyonu açısından, hastaların %72,5’inde PD-L1 ekspresyonu <% 1 veya belirsizdi ve hastaların %24,9’unda PD-L1 ekspresyonu >% 1’di,. Hastaların %11,5’inde sarkomatoid özellikli tümörler vardı. Tedavinin medyan süresi nivolumab ile birlikte kabozantinible tedavi edilen hastalarda 14,26 ay (aralık: 0,2-27,3 ay) ve sunitinib ile tedavi edilen hastalarda 9,23 aydı (aralık: 0,8-27,6 ay).
Çalışma, nivolumab ile kombinasyon halinde kabozantinibe randomize edilen hastalarda sunitinib ile karşılaştırıldığında PFS, OS ve ORR’de istatistiksel olarak anlamlı bir fayda olduğunu kanıtlamıştır. Önceden belirlenmiş alt gruplarda, IMDC risk kategorileri ve PD-L1 tümör ekspresyon durumunda tutarlı sonuçlar gözlenmiştir.
Primer analizden elde edilen etkililik sonuçları (minimum takip 10,6 ay; medyan takip 18,1 ay) Tablo 7’de gösterilmektedir.
Tablo 7: Etkililik sonuçları (CA2099ER)
nivolumab + kabozantinib (n = 323)
sunitinib
(n = 328)
BICR’ye göre PFS
Olaylar
144 (%44,6)
191 (%58,2)
Tehlike oranıa
0,51
%95 GA
(0,41, 0,64)
p-değerib, c
< 0,0001
Medyan (%95 GA)d
16,59 (12,45, 24,94)
8,31 (6,97, 9,69)
OS
Olaylar
67 (%20,7)
99 (%30,2)
Tehlike oranıa Bu bel
p-değerib,c,e
0,0010
Medyan (%95 GA)
N.E.
N.E. (22,6, N.E.)
Oran (%95 GA)
93,1 (89,7, 95,4)
86,2 (81,9, 89,5)
BICR’ye göre ORR (CR + PR)
180 (%55,7)
89 (%27,1)
(%95 GA)f
(50,1, 61,2)
(22,4, 32,3)
ORR’de Fark (%95 GA)g
28,6 (21,7, 35,6)
p-değerih
< 0,0001
Tam yanıt (CR)
26 (%8,0)
15 (%4,6)
Kısmi yanıt (PR)
154 (%47,7)
74 (%22,6)
Stabil hastalık (SD)
104 (%32,2)
138 (%42,1)
Medyan yanıt süresid
Ay (aralık )
20,17 (17,31, N.E.)
11,47 (8,31, 18,43)
Ay (aralık )
2,83 (1,0-19,4)
4,17 (1,7-12,3)
a Katmanlandırılmış Cox orantılı tehlikeler modeli. Tehlike oranı sunitinibin üzerinde nivolumab ve kabozantinib’dir.
b Katmanlandırılmış log-sıra testinin 2 taraflı p değerleri.
c IMDC prognostik risk skoru (0, 1-2, 3-6), PD-L1 tümör ekspresyonu (≥%1’e karşı <% 1 veya belirsiz) ve IRT’ye girildiği gibi bölgeye (ABD/Kanada/Batı Avrupa/Kuzey Avrupa, ROW) göre katmanlandırılmış log-sıra testi.
d Kaplan-Meier tahminlerine göre.
e İstatistiksel anlamlılık için sınır p-değeri <0,0111.
f GA, Clopper ve Pearson yöntemine dayanmaktadır.
g DerSimonian ve Laird’e göre objektif yanıt oranındaki (nivolumab + kabozantinib – Sunitinib) katman ayarlı fark
h CMH testinden 2 taraflı p-değeri.
NE = hesaplanamaz
PFS’nin primer analizi, yeni kanser tedavisi için sansürlemeyi içeriyordu (Tablo 7). Yeni kanser tedavisi için sansür içeren ve içermeyen PFS sonuçları tutarlıydı.
Sunitinib karşısında, nivolumab ile kombinasyon halindeki kabozantinib kolunda, tümör PD L1 ekspresyonundan bağımsız olarak PFS yararı gözlenmiştir. Tümör PD L1 ekspresyonu ≥ 1% için medyan PFS, nivolumab ile kombinasyon halinde kabozantinib için 13.08 ay, ve sunitinib kolunda 4,67 aydı (HR = 0,45; %95 GA: 0,29, 0,68). Tümör PD L1 ekspresyonu < 1% için medyan PFS, nivolumab ile kombinasyon halinde kabozantinib için 19.84 ay, ve sunitinib kolunda 9,26 aydı (HR = 0,50; %95 GA: 0,38, 0,65).
Sunitinib karşısında, nivolumab ile kombinasyon halindeki kabozantinib kolunda, tümör (IMDC) risk kategorisinden bağımsız olarak PFS yararı gözlenmiştir. İyi risk grubu için medyan PFS’e, nivolumab ile kombinasyon halinde kabozantinib için erişilmemiştir ve sunitinib kolunda 12,81 aydı (HR = 0,60; %95 GA: 0,37, 0,98). Orta risk grubu için medyan PFS, nivolumab ile kombinasyon halinde kabozantinib için 17,71 ay ve sunitinib kolunda 8,38 aydı (HR = 0,54; %95 GA: 0,41, 0,73). Yüksek risk grubu için medyan PFS, nivolumab ile kombinasyon halinde kabozantinib için 12,29 ay ve sunitinib kolunda 4,21 aydı (HR = 0,36; %95 GA: 0,23, 0,58).
Güncellenmiş bir PFS ve OS analizi, tüm hastaların minimum 16 aylık bir takip süresi ve 23,5
aylık bir medyan takip süresi dolduğunda gerçekleştirilmiştir (bkz. Şekil 4 ve 5). PFS tehlike
oranı 0,52’ydi (%95 GA: 0,43, 0,64). OS tehlike oranı 0,66’ydı (%95 GA: 0,50, 0,87). IMDC
risk kategorileri ve PD-L1 ekspresyon seviyeleri için alt gruplarda güncellenmiş etkililik
verileri (PFS ve OS) orijinal sonuçları doğrulamıştır. Güncellenen analizle iyi risk grubunda
medyan PFS’ye ulaşılmıştır.
Şekil 4: Kaplan–Meier PFS eğrileri (CA2099ER)
Risk altındaki gönüllülerin sayısı
Nivolumab + kabozantinib
323 280 236 201 166 145 102 56 26 5 2 0
Sunitinib
328 230 160 122 87 61 37 17 7 2 1 0
Şekil 5: Kaplan Meier OS eğrileri (CA2099ER)
Risk altındaki gönüllülerin sayısı
Nivolumab + kabozantinib
323 308 295 283 269 255 220 147 84 40 10 0
Sunitinib
328 295 272 254 236 217 189 118 62 22 4 0
Hepatoselüler karsinom
Sorafenib alan hastalarda kontrollü çalışma (CELESTIAL)
CABOMETYX’in güvenliliği ve etkinliği randomize, çift kör, plasebo kontrollü faz 3
çalışmasında (CELESTIAL) değerlendirilmiştir. Küratif tedaviye uygun olmayan ve daha önce
ilerlemiş hastalık için sorafenib alan HSK’lı hastalar (N = 707), kabozantinib (N = 470) veya
plasebo (N = 237) alacak şekilde randomize edilmiştir (2: 1). Hastalar, sorafenibin yanı sıra
ilerlemiş hastalık için daha önce bir başka sistemik tedavi almış olabilirler. Randomizasyon,
hastalığın etiyolojisi (HBV [HCV ile birlikte olan veya olmayan], HCV [HBV ile olmayan]
veya diğer), coğrafi bölge (Asya, diğer bölgeler) ve hastalığın ekstrahepatik yayılımının ve/
veya makrovasküler invazyonun varlığına (Evet, Hayır) göre sınıflara ayrılmıştır.
Primer sonlanma noktası genel sağkalım (OS) olarak belirlenmiştir. Sekonder etkililik
sonlanma noktaları progresyonsuz sağkalım (PFS) ve objektif yanıt oranı (ORR) araştırmacı
tarafından Katı Tümörlerde Yanıt Değerlendirme Kriterleri (RECIST ) 1.1 kullanılarak
belirlenmiştir. Tümör değerlendirmeleri 8 haftada bir gerçekleştirilmiştir. Gönüllüler radyolojik
hastalığın ilerlemesinden sonra klinik fayda görürken veya sonraki sistemik veya karaciğer
yönelimli lokal antikanser tedavisine ihtiyaç duyulana kadar kör çalışma tedavisine devam etmişlerdir. Kör tedavi aşamasında plasebodan kabozantinibe çapraz geçişe izin verilmemiştir.
Başlangıçtaki demografik özellikler ve hastalık özellikleri kabozantinib ve placebo kollarında birbiri ile benzerlik sergilemiştir ve 707 randomize hastanın tümü için aşağıda gösterilmiştir.
Hastaların çoğu erkek (%82) ve medyan yaş 64’tü. Hastaların çoğu (%56) Beyaz ve hastaların %34’ü Asyalıydı. Hastaların yüzde elli üçünün (%53) ECOG performans durumu (PS) 0 ve %47’sinin ECOG PS’i 1’di. Hemen hemen tüm hastalar (%99) Child Pugh A ve %1’i Child Pugh B idi. HSK için etiyolojide %38 hepatit B virüsü (HBV), %21 hepatit C virüsü (HCV), %40 diğer (ne HBV ne de HCV) bulunuyordu. Yüzde yetmiş sekizinde (%78) makroskopik vasküler invazyon ve/veya karaciğer dışı tümör yayılması, %41’inde alfa-fetoprotein (AFP) seviyeleri ≥400μg/L idi, %44’ü lokal-bölgesel transarteryel embolizasyon veya kemoinfüzyon prosedürleriyle tedavi edilmişti ve %37’si kabozantinib tedavisinden önce radyoterapi almıştı. Sorafenib tedavisinin medyan süresi 5,32 aydı. İleri evre hastalık için daha önce hastaların yüzde yetmiş ikisi (%72) 1 ve %28’i 2 sistemik tedavi rejimi almıştır.
OS’de kabozantinib için plaseboya kıyasla istatistiksel olarak anlamlı bir iyileşme olduğu gösterilmiştir (Tablo 8 ve Şekil 6)
PFS ve ORR bulguları Tablo 8’de özetlenmiştir.
Tablo 8: HSK’da etkililik sonuçları (ITT popülasyon, CELESTIAL)
CABOMETYX (N=470)
Genel sağkalım
Ay olarak medyan OS (%95 GA)
10,2 (9,1, 12,0)
8,0 (6,8, 9,4)
HR (%95 GA)1,2
0,76 (0,63, 0,92)
p-değeri1
p=0,0049
Progresyonsuz sağkalım (PFS)3
Ay olarak medyan PFS (%95 GA)
5,2 (4,0, 5,5)
1,9 (1,9, 1,9)
HR (%95 GA)1
0,44 (0,36, 0,52)
p-değeri
p<0,0001
Kaplan-Meier eğrisine göre 3 ayda olaysız gönüllülerin yüzdesi
% (%95 GA)
%67,0
(%62,2, %71,3)
%33.3
(%27.1, %39.7)
Objektif yanıt oranı n (%)3
Tam yanıtlar (CR)
0
0
Kısmi yanıtlar (PR)
18 (4)
1 (0,4)
ORR (CR+PR)
18 (4)
1 (0,4)
p-değeri1,4
p=0,0086
Stabil hastalık
282 (60)
78 (33)
Progresif Hastalık
98 (21)
131 (55)
1 Strafikasyon faktörü (IVRS verilerine göre) olarak hastalığın etiyolojisi (HBV [HCV ile birlikte olan veya olmayan], HCV [HBV ile olmayan] veya diğer), coğrafi bölge (Asya, diğer bölgeler) ve hastalığın ekstrahepatik yayılımının ve/ veya makrovasküler invazyonun varlığı (Evet, Hayır) ile 2 taraflı tabakalı log-rank testi
2 Cox orantılı tehlikeler modeli kullanılarak hesaplanmıştır.
4 tabakalı Cochran-Mantel-Haenszel (CMH) testi
Şekil 6: Genel sağkalıma ilişkin Kaplan-Meier eğrisi (CELESTIAL)
Risk altındaki gönüllülerin sayısı
CABOMETYX 470 281 159 93 44 22 4 0
Plasebo 237 117 57 25 15 7 3 0
Şekil 7: Progresyonsuz sağkalıma ilişkin Kaplan-Meier eğrisi (CELESTIAL)
Risk altındaki gönüllülerin sayısı
CABOMETYX 470 131 39 10 3 2 0
Plasebo 237 21 5 2 1 0 0
Sistemik radyasyon dışı ve lokal karaciğere yönelik sistemik protokol olmayan antikanser
tedavileri alan gönüllüler, çalışma tedavisine son vermek zorunda kalmıştır. NPACT kullanımı için sansür uygulayıcı bir inceleme OS analizi, birincil analizi desteklemiştir: tabakalaşma faktörleri (IxRS’e göre) için düzeltilen HR 0.66 (%95 GA: 0.52, 0.84; tabakalı logrank p-değeri = 0.0005)’tir. Kaplan-Meier eğrisine göre medyan OS süresi 4.2 aylık fark ile, kabozantinib kolunda 11.1 aya karşılık plasebo kolunda 6.9 ay olarak tahmin edilmiştir.
EuroQoL EQ-5D-5L kullanılarak hastalığa özgü olmayan yaşam kalitesi (QoL) değerlendirilmiştir. kabozantinibin plaseboya karşı EQ-5D fayda endeksi skoru üzerinde olumsuz bir etkisi tedavinin ilk haftası boyunca gözlenmiştir. Bu periyot sonunda yalnızca sınırlı QoL verileri elde edilmiştir.
Diferansiye tiroid karsinomu (DTK)
Önceden sistemik tedavi almış ve radyoaktif iyoda refrakter veya uygun olmayan yetişkin hastalarda plasebo kontrollü çalışma (COSMIC-311)
CABOMETYX’in güvenliliği ve etkililiği, randomize (2:1), çift kör, plasebo kontrollü, çok merkezli bir çalışma olan COSMIC-311’de; lokal ileri veya metastatik diferansiye tiroid kanseri olan, daha önce iki VEGFR hedefli tedaviyi takiben ilerlemiş (lenvatinib veya sorafenib dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere) ve radyoaktif iyoda refrakter veya uygun olmayan yetişkin hastalarda değerlendirilmiştir. VEGFR hedefli TKI ile tedavi sırasında veya sonrasında ölçülebilir hastalığı olan ve araştırmacı tarafından RECIST 1.1 uyarınca radyografik progresyonu belgelenen hastalar, günde bir kez oral olarak 60 mg kabozantinib (N=170) veya plasebo (N=88) almak üzere randomize edilmiştir (N=258).
Randomizasyon, önceden lenvatinib alınmasına (evet veya hayır) ve yaşa (≤ 65 yaş veya > 65 yaş) göre sınıflandırılmıştır. Plaseboya randomize edilen uygun hastaların, kör bağımsız radyoloji inceleme komitesi (BIRC) tarafından progresif hastalığın doğrulanması üzerine kabozantinibe geçmesine izin verilmiştir. Denekler klinik fayda gördükleri sürece veya kabul edilemez toksisite görülmediği sürece kör çalışma tedavisine devam etmiştir. Birincil etkililik sonuç ölçütleri ITT popülasyonunda progresyonsuz sağkalım (PFS) ve BIRC tarafından RECIST 1.1 uyarınca değerlendirilen ilk 100 randomize hastada objektif yanıt oranı (ORR) olmuştur. Tümör değerlendirmeleri, çalışmadaki ilk 12 ay boyunca randomizasyondan sonra her 8 haftada bir, daha sonra ise her 12 haftada bir yapılmıştır. Genel sağkalım (OS) ek bir sonlanım noktası olmuştur.
PFS’nin birincil analizine 125’i kabozantinib ve 62’si plasebo olmak üzere 187 randomize hasta dahil edilmiştir. İki tedavi grubu için temel demografik ve hastalık özellikleri genel olarak dengelenmişti. Medyan yaş 66 olup (aralık: 32-85), %51’i ≥ 65 yaşında, %13’ü ≥ 75 yaşındaydı. Hastaların çoğu beyaz (%70), %18’i Asyalı ve %55’i kadındı. Histolojik olarak hastaların %55’ine papiller tiroid karsinomu, %48’ine foliküler tiroid karsinomu ve %17’sine Hürthle hücreli tiroid kanseri tanısı konmuştu. Hastaların %95’inde metastaz mevcuttu: %68’inde akciğer, %67’sinde lenf nodları, %29’unda kemik, %18’inde plevra ve %15’inde karaciğer. Beş hasta uygun olmadığından daha önce RAI almamıştı, %63’ü daha önce lenvatinib, %60’ı daha önce sorafenib ve %23’ü hem sorafenib hem de lenvatinib almıştı. Başlangıç ECOG performans durumu 0 (%48) veya 1 (%52) idi.
Medyan tedavi süresi kabozantinib kolunda 4,4 ay, plasebo kolunda ise 2,3 aydı.
Birincil analizin (son tarih 19 Ağustos 2020 olarak belirlenmiştir ve PFS için 6,2 aylık medyan takip süresi) ve güncellenmiş analizin (son tarih 08 Şubat 2021 olarak belirlenmiştir ve PFS için 10,1 aylık medyan takip süresi) sonuçları Tablo 9’da sunulmuştur. Çalışma, plasebo (n=33)
istatistiksel olarak anlamlı bir iyileşme olduğunu göstermemiştir: %15’e karşı %0. Çalışma, plasebo (n=62) ile karşılaştırıldığında kabozantinib (n=125) ile randomize edilen hastalar için PFS’de (medyan takip süresi 6,2 ay) istatistiksel olarak anlamlı bir iyileşme olduğunu göstermiştir. PFS ve OS’nin (medyan takip süresi 10,1 ay) güncellenmiş bir analizi, 170’i kabozantinib ve 88’i plasebo olmak üzere 258 randomize hastayı kapsayacak şekilde gerçekleştirilmiştir. Genel sağkalım analizi, doğrulanmış hastalık progresyonu olan plasebo ile tedavi edilen deneklerin kabozantinib’e geçme seçeneğine sahip olması nedeniyle karıştırılmıştır.
Tablo 9: DTK’da (COSMIC-311) etkililik sonuçları
Plasebo
(n=62)
Plasebo
(n=88)
Progresyonsuz sağkalım*
Progresif hastalık
Ölüm
Ay olarak
medyan PFS (%96 GA)
Tehlike oranı (%96 GA)3
p-değeri4
Olaylar, n (%)
Tehlike oranı3 (%95 GA)
Objektif yanıt oranı (ORR)5
CABOMETYX
(n=67)
Plasebo
(n=33)
Tüm yanıtlar (%)
Tam yanıtlar
Kısmi yanıtlar
Stabil hastalık
Progresif hastalık
*PFS’nin primer analizi, yeni kanser tedavisi için sansürlemeyi içeriyordu. Yeni kanser tedavisi için sansür içeren ve içermeyen PFS sonuçları tutarlıydı.
GA, güven aralığı; NE, hesaplanamaz
1 Primer analizin son tarihi 19 Ağustos 2020’dir.
2 Sekonder analizin sonlanma tarihi 08 Şubat 2021’dir. 3 Cox orantılı tehlikeler modeli kullanılarak hesaplanmıştır.
4Strafikasyon faktörü (IXRS verilerine göre) olarak önceden lenvatinib kullanımı (evet veya hayır) ve yaş (≤ 65 yaş ve > 65 yaş) ile tabakalandırılmış log-rank testi.
5 Medyan takip süresi 8,9 ay olarak çalışmaya dahil edilen ilk 100 hasta baz alındığında, CABOMETYX grubunda n=67 ve plasebo grubunda n=33. ORR’deki iyileşme istatistiksel olarak anlamlı değildi.
Şekil 8: Progresyonsuz sağkalıma ilişkin Kaplan-Meier eğrisi (COSMIC-311) (güncellenmiş analiz [son tarih: 08 Şubat 2021], N=258)
Progresyonsuz Sağkalım olasılığı
Risk altındaki gönüllülerin sayısı:
CABOMETYX
Placebo
Pediyatrik popülasyon
Avrupa İlaç Ajansı, solid malign tümörlerin tedavisinde pediatrik popülasyonun bir ya da daha fazla alt grubunda CABOMETYX ile yapılan çalışmalardan elde edilen bulguların sunulması zorunluluğunu ertelemiştir. (pediatrik kullanıma ilişkin bilgiler için bkz. Bölüm 4.2).
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
Kabozantinibin oral yolla uygulanmasını takiben pik plazma konsantrasyonlarına dozdan 3 ila 4 saat sonra erişilmektedir. Plazma konsantrasyonu-zaman profilleri, kabozantinibin enterohepatik yeniden dolaşıma maruz kaldığına işaret eder şekilde, uygulamadan yaklaşık 24 saat sonra ikinci bir emilim piki olduğunu göstermektedir.
Kabozantinible 19 gün süresince 140 mg dozunda her gün yapılan tekrarlı doz uygulaması tek doz uygulamasına kıyasla yaklaşık 4 ila 5 katlık bir ortalama kabozantinib birikimi ortaya çıkarmıştır (EAA’ya göre); kararlı duruma yaklaşık 15 günde erişilmektedir.
Kabozantinibin 140 mg’lik tek bir oral dozunun uygulandığı sağlıklı gönüllülerde yüksek miktarda yağ içeren bir öğün, açlık durumuna kıyasla, Cmaks ve EAA değerlerini orta düzeyde arttırmıştır (sırasıyla %41 ve %57). Kabozantinib uygulamasından 1 saat sonra alınan gıdaların kesin etkisi konusunda bilgi bulunmamaktadır.
Sağlıklı gönüllülerde 140 mg’lik tek bir dozun ardından kabozantinib kapsül ile tablet formülasyonları arasında biyoeşdeğerlik ortaya konamamıştır. Tablet formülasyonunun Cmaks değerinde kapsül formülasyonuna kıyasla %19’luk bir artış gözlenmiştir. Kabozantinib tablet ve kapsül formülasyonları arasında %10’un altında bir EAA farkı görülmüştür.
Dağılım:
Kabozantinibin in vitro insan plazmasında proteine bağlanma oranı yüksektir (>%99,7). Popülasyon farmakokinetiği (PF) modeline göre merkez bölmenin (Vc/F) dağılım hacminin 212 L olduğu tahmin edilmiştir.
Biyotransformasyon:
Kabozantinib in vivo metabolize edilmiştir. Plazmada ana maddenin %10’undan yüksek maruziyelerde (EAA) dört metabolit tespit edilmiştir: XL184-N-oksit, XL184 amid kleavaj ürünü, XL184 monohidroksi sülfat ve 6-desmetil amid kleavaj ürünü sülfat.
Ana madde kabozantinibin hedefli kinaz inhibisyonu potensinin <%1’ine sahip iki konjuge olmayan metabolitin (XL184-N-oksit ve XL184 amid klevaj ürünü) her biri toplam ilaçla ilişkili plazma maruziyetinin <%10’unu oluşturmaktadır.
Bir nötralize edici CYP3A4 antikoru, NADPH katalizörlü insan karaciğeri mikrozomal (HLM) inkübasyonunda metabolit XL184 N-oksit oluşumunu >%80 inhibe ettiğinden, kabozantinib bir in vitro CYP3A4 metabolizması substratıdır; bunun aksine CYP1A2, CYP2A6, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C19, CYP2D6 ve CYP2E1 nötralize edici antikorları kabozantinib metaboliti oluşumu üzerinde herhangi bir etki ortaya çıkarmamıştır. Bir CYP2C9 nötralize edici antikor kabozantinib metaboliti oluşumu üzerinde minimal etki (yani <%20 azalma) sergilemiştir.
Eliminasyon:
1.883 hasta ve 140 sağlıklı gönüllüden toplanan veriler kullanılarak kabozantinib üzerinde gerçekleştirilen bir popülasyon FK analizinde 20 ila 140 mg aralığında dozların oral yolla uygulanmasının ardından kabozantinibin plazma terminal yarı ömrünün yaklaşık 110 saat olduğu görülmüştür. Kararlı durumdaki ortalama klirensin (CL/F) 2,48 L/sa olduğu hesaplanmıştır. Sağlıklı gönüllülere tek doz 14C-kabozantinib uygulanmasını takip eden 48 günlük bir toplama periyodu içinde, %54’ü feçeste, %27’si ise idrarda olmak üzere, uygulanan toplam radiyoaktivitenin yaklaşık %81’i tespit edilmiştir.
Hastalardaki karakteristik özellikler ve farmakokinetik/farmakodinamik ilişkiler
Böbrek yetmezliği:
Tek bir 60 mg dozunda kabozantinib ile yapılan böbrek yetmezliği çalışmasında, toplam plazma kabozantinib, Cmaks ve EAA0-inf değerlerine ilişkin geometrik LS ortalama oranlarının böbrek fonksiyonu normal olan gönüllülere kıyasla hafif derecede böbrek yetmezliği görülen gönüllülerde %19 ve %30 daha yüksek (Cmaks değerine ilişkin %90 GA %91,60 ila %155,51; EAA0-inf %98,79 ila %171,26), orta derecede böbrek yetmezliği görülen gönüllülerde ise %2 ve %6-7 daha yüksek (Cmaks değerine ilişkin %90 GA %78,64 ila %133,52; EAA0-inf %79,61 ila %140,11) olduğu gösterilmiştir. Bağlanmamış plazma kabozantinib EAA0-inf için geometrik LS ortalamaları, normal böbrek fonksiyonu olan gönüllülere kıyasla, hafif böbrek yetmezliği olan gönüllüler için %0,2 daha yüksek (%90 GA %55,9 ila %180) ve orta derecede böbrek yetmezliği olanlar için %17 daha yüksekti (%90 GA %65,1 ila %209,7). Ciddi böbrek yetmezliği olan gönüllüler üzerinde çalışma yapılmamıştır.
Karaciğer yetmezliği:
Sağlıklı gönüllülerde ve kanser hastalarında (HSK dahil) kabozantinibin bütünleşik bir popülasyon farmakokinetik analizine dayanarak, normal karaciğer fonksiyonuna (n = 1425) ve hafif karaciğer yetmezliğine sahip (n = 558) deneklerde ortalama kabozantinib plazma maruziyetinde klinik olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir. UKE-ODÇG (Ulusal Kanser Enstitüsü – Organ Disfonksiyonu Çalışma Grubu) kriterlerine göre orta derecede karaciğer yetmezliği (n = 15) olan hastalarda sınırlı veri vardır. Kabozantinibin farmakokinetiği şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda değerlendirilmemiştir.
Irk:
Gerçekleştirilmiş olan bir popülasyon FK analizinde kabozantinibin FK’sinde ırk bazında klinik açıdan anlamlı farklılık tespit edilmemiştir.
Pediyatrik:
Sağlıklı bireylerde ve farklı tipte maligniteleri olan yetişkin hastalarda geliştirilen farmakokinetik model popülasyonu ile yapılan simülasyondan elde edilen veriler, 12 yaş ve üzeri adolesan hastalarda, <40 kg hastalar için günde bir kez 40 mg kabozantinib dozunun veya ≥40 kg hastalar için günde bir kez 60 mg dozunun, günde bir kez 60 mg kabozantinib ile tedavi edilen yetişkinlerde elde edilen benzer bir plazma maruziyeti ile sonuçlandığını göstermektedir (bkz. bölüm 4.2).
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik çalışmalarda advers etkiler gözlemlenmemiştir ancak klinik maruz kalma düzeylerine benzer maruz kalma düzeylerinde hayvanlarda advers etkiler gözlemlenmiştir ve bu, muhtemelen klinik kullanım açısından önem taşımaktadır.
Sıçanlar ve köpekler üzerinde 6 aya varan sürelerle gerçekleştirilen tekrarlı doz toksisitesi çalışmalarında toksisite açısından hedef organların Gİ kanal, kemik iliği, lenfoid dokular, böbrek, adrenal dokular ve üreme sistemi dokuları olduğu görülmüştür. Bu bulgular için advers etki görülmeyen düzeyin (NOAEL) amaçlanan terapötik dozda insanlardaki klinik maruziyet düzeylerinin altında olduğu belirlenmiştir.
Kabozantinib standart genotoksisite testlerinde mutajenik veya klastojenik potansiyel sergilememiştir. Kabozantinibin karsinojenik potansiyeli iki tür üzerinde değerlendirilmiştir: rasH2 transgenik fareler ve Sprague-Dawley sıçanları. Sıçanlar üzerinde gerçekleştirilen 2 yıllık karsinojenisite çalışmasında, insanlardaki amaçlanan maruziyetin oldukça altında kalan maruziyetlerde kabozantinible ilişkili neoplastik bulgular, her iki cinsiyette adrenal medullada tek başına veya malign feokromositoma/kompleks malign feokromositoma ile birlikte selim feokromositoma insidansında artış şeklinde olmuştur. Sıçanlarda gözlenen neoplastik lezyonların klinik anlamı belirsizdir fakat düşük olması olasıdır.
Kabozantinibin insanlarda amaçlanan terapötik maruziyetten hafifçe daha yüksek maruziyetlerde rasH2 fare modelinde karsinojenik olmadığı görülmüştür.
Sıçanlar üzerine yapılan fertilite çalışmaları erkek ve dişi fertilitesinde azalma ortaya koymuştur. Ek olarak, insanlarda amaçlanan terapötik dozda ortaya çıkan klinik maruziyet düzeylerinin altındaki maruziyet düzeylerinde erkek köpeklerde hipospermatogenez gözlenmiştir.
Sıçanlar ve tavşanlar üzerinde embriyofetal gelişim çalışmaları yapılmıştır. Sıçanlarda kabozantinib implantasyon sonrası kayıp, fetal ödem, yarık damak/dil, dermal aplazi ve kıvrık veya rudimenter kuyruk ortaya çıkmasına neden olmuştur. Tavşanlarda kabozantinib fetal yumuşak doku değişikliklerine (dalak boyutunda azalma, akciğer orta lobunun küçük olması veya mevcut olmaması) neden olmuş ve fetal total malformasyon insidansını arttırmıştır. Embriyofetal toksisite ve teratojenik bulgulara ilişkin NOAEL düzeyinin amaçlanan terapötik dozda insanlardaki klinik maruziyet düzeylerinin altında olduğu belirlenmiştir.
Kabozantinib uygulanan juvenil sıçanlar (>2 yaş pediyatrik popülasyon ile karşılaştırılabilir) artmış WBC parametreleri, azalmış hematopoez, pubesent/olgunlaşmamış dişi üreme sistemi (vajinal açılım gecikmesi olmadan), diş anormallikleri, kemik mineral içeriğinde ve yoğunluğunda azalma, karaciğer pigmentasyonu ve lenf düğümü lenfoid hiperplazisi sergilemiştir. Uterustaki/yumurtalıklardaki bulguların ve azalmış hematopoezin geçici olduğu görülmüştür, kemik parametreleri ve karaciğer pigmentasyonu üzerindeki etkiler ise devam etmiştir. Juvenil sıçanlar (<2 yaş pediyatrik popülasyon ile korelasyon sergiler) erkek üreme sisteminde ek bulgularla (testislerde seminifer tübüllerde dejenerasyon ve/veya atrofi, epididimde azalmış lüminal sperm) birlikte tedaviyle ilişkili benzer bulgular sergilemiş ve karşılaştırılabilir doz düzeylerinde kabozantinible ilişkili toksisiteye karşı daha hassas oldukları görülmüştür.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı Maddelerin Listesi
Tablet içeriği
Film kaplama ajanı Opadry Sarı (03K92254)
Hipromelloz 2910
Titanyum dioksit (E171)
Triasetin
Sarı demir oksit (E172)
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen geçimsizliği yoktur.
6.3. Raf ömrü
48 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Çocuk emniyetli polipropilen kapaklı HDPE şişede, üç tane silika jel desikant kanister ve polyester fiber. Her şişede 30 film kaplı tablet bulunur.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ ne uygun olarak imha edilmelidir.
Kullanılmayan tıbbi ürün veya atık materyaller yerel gerekliliklere uygun şekilde bertaraf edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
GEN İLAÇ VE SAĞLIK ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. Mustafa Kemal Mah., 2119. Sok., No:3,
D:2-3, 06520, Çankaya/ANKARA
8. RUHSAT NUMARASI
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi: 18.08.2019
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ