*Hepsi, B

BRUFEN RETARD 800 MG YAVAŞ SALIMLI 14 FİLM TABLET

Temel Etkin Maddesi:

ibuprofen

Üreten İlaç Firması:

ABBOTT LABORATUARLARI İTHALAT İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

ibuprofen

Üreten İlaç Firması:

ABBOTT LABORATUARLARI İTHALAT İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8699548033162

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

138,15 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8699548033162

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

138,15 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – M – KAS-İSKELET SİSTEMİ, M01 ANTİENFLAMATUAR VE ANTİROMATİKLER, M01A ANTİENFLAMATUAR VE ANTİROMATİKLER (NONSTEROİD), M01AE Propiyonik asit türevleri, M01AE01, ibuprofen

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – M – KAS-İSKELET SİSTEMİ, M01 ANTİENFLAMATUAR VE ANTİROMATİKLER, M01A ANTİENFLAMATUAR VE ANTİROMATİKLER (NONSTEROİD), M01AE Propiyonik asit türevleri, M01AE01, ibuprofen

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

BRUFEN® Retard 800 mg yavaş salımlı film tablet Ağız yoluyla alınır.

• •

Etkin madde:800 mg ibuprofen.

Yardımcı maddeler: Ksantan zamkı, Povidon K-30, İzopropil alkol*, Stearik asit, Kolloidal susuz silika, Hipromelloz 6mPa.s, Hipromelloz 5mPa.s, Talk, Titanyum dioksit, Endüstriyel metil alkol*, Saf su*.

*Bitmiş üründe bulunmamaktadır.

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmistir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:
1. BRUFEN® nedir ve ne için kullanılır?

2. BRUFEN®’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. BRUFEN® nasıl kullanılır?

4. Olası yan etkiler nelerdir?

5. BRUFEN®’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.

BRUFEN® nedir ve ne için kullanılır? 1.

•BRUFEN®;beyaz, yassı şekilli, film kaplı tablettir.

•BRUFEN®, 14 ve 28 film tablet içeren blister ambalajlarda takdim edilmektedir.

•Her bir film tablet 800 mg ibuprofen içerir.

•BRUFEN®’in etkin maddesi olan ibuprofen, non-steroid anti-inflamatuvar ilaçlar (NSAİİ-steroid yapıda olmayan intihap önleyici) olarak adlandırılan ağrı kesici bir ilaç grubuna aittir.

•BRUFEN® bu özellikleri dolayısıyla, aşağıdaki durumlarda kullanılmaktadır:



Eklemlerdeki romatizmal iltihabi hastalıkların (romatoid artrit, osteoartrit ve ankilozan spondilit) belirti ve bulgularının düzeltilmesi,
Gut (damla) hastalığında görülen eklem iltihabı,
Akut kas-iskelet ağrıların rahatlatılması,
Cerrahi operasyondan sonra görülen ağrı,

1

2.

Adet dönemi ağrılarının giderilmesi (primer dismenore)

BRUFEN®’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

Kardiyovasküler (Kalp-damar sistemi ile ilgili) risk
– NSAİİ’ler ölümcül olabilecek KV trombotik (pıhtılaşma) olaylar, miyokard infarktüsü (kalp krizi) ve inme (felç) riskinde artışa neden olabilir. Kalp damar hastalıkları bir belirti olmadan ortaya çıkabileceği gibi, hastalar göğüs ağrısı, nefes darlığı, halsizlik, konuşmada yavaşlama gibi belirti ve semptomlara karşı dikkatli olmalı ve herhangi bir belirti veya semptom gözlemlediğinde tıbbi yardım almalıdır. Hastalar bu takibin önemi konusunda bilgilendirilmelidir (bkz. UYARILAR, Kardiyovasküler Etkiler).Bu risk kullanım süresine bağlı olarak artabilir. KV hastalığı olan veya KV hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksek olabilir.

– BRUFEN® koroner arter by-pass (baypas) cerrahisi öncesi ağrı tedavisinde kontrendikedir.

Gastrointestinal (Mide-bağırsak sistemiyle ilgili) riskler
NSAİİ’ler kanama, ülserasyon (yara), mide veya bağırsak perforasyonu (delinmesi) gibi ölümcül olabilecek ciddi GI advers etkilere yol açarlar. Bu advers olaylar herhangi bir zamanda, önceden uyarıcı bir semptom vererek veya vermeksizin ortaya çıkabilirler. Hastalar ülserasyon ve kanama belirti ve semptomlarına karşı dikkatli olmalı ve epigastrik ağrı, dispepsi, melena ve hematemez gibi herhangi bir belirti veya semptom gözlemlediğinde tıbbi yardım almalıdır Yaşlı hastalarda ciddi GI etkiler bakımından daha yüksek risk taşımaktadırlar.

BRUFEN®’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer;

– Hamileliğinizin son 3 ayında iseniz,
– İbuprofene veya bu ilacın içindeki yardımcı maddelerden birine karşı aşırı duyarlı (alerjik) iseniz,
– Daha önceden ibuprofen, aspirin ve diğer NSAİİ’lere karşı, astım, burun iltihabı (rinit), kurdeşen veya anjiyoödem (boğaz, boyun, dudak gibi organlarda alerjiye bağlı belirgin ödem, şişme) gibi alerjik reaksiyonlar gösterdiyseniz,
– Kanama eğiliminizi arttıran bir rahatsızlığınız varsa,
– Aktif mide veya bağırsak ülseri/kanaması olan veya nükseden mide-bağırsak ülser/kanama geçmişi (iki veya daha fazla belirgin kanıtlanmış ülserasyon veya kanama olayı) olan hastalarda,

Daha önceden BRUFEN® ya da benzer bir ürün ile tedavi edildiğinizde; mide ülseri (yarası), duedonal ülser (oniki parmak bağırsağı yarası) veya kanamanız olduysa, – Şiddetli kalp yetmezliğiniz var ise,
– Şiddetli böbrek yetmezliğiniz var ise,
– Şiddetli karaciğer yetmezliğiniz var ise,
– Koroner arter bypass cerrahisi (kalp damarlarındaki tıkanıklığın düzeltilmesi ameliyatı) öncesi veya sonrası dönemdeyseniz,
– İbuprofen kullanırken mide-bağırsak kanaması veya yarası (ülserasyon) oluşur ise, – Kanama eğiliminizi arttıran bir rahatsızlığınız varsa.

BRUFEN®’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
– Daha önce mide-bağırsak kanal sorunları olan hastalar, özellikle yaşlı hastalar, tedavilerinin başlangıcında karınsal semptomlar (özellikle mide-bağırsak kanaması) durumunda doktora başvurmalıdır.

2

– BRUFEN® ile tedavi sırasında mide-bağırsak kanaması veya ülser meydana geldiğinde tedavi durdurulmalı ve bir doktora danışılmalıdır.

– İbuprofen hamile kalmayı zorlaştırabilir. Hamile kalmayı planlıyorsanız veya hamile kalmakta sorun yaşıyorsanız doktorunuzu bilgilendiriniz (duktus arteriozusun, anne karnındaki bebeklerin akciğer damarına kan gitmesini önleyen ve bebek akciğer nefesine başladığında artık gerekmeyen ve genelllikle doğumdan sonra hızla kapanan damarın erken kapanmasına neden olur).

– Diğer NSAİİ’ler gibi, BRUFEN®, soyulmaya sebep olan deri iltihabı (dermatit), Steven-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz gibi hastaneye yatışa sebep olabilecek hatta ölümcül olabilecek ciddi cilt yan etkilerine neden olabilir. BRUFEN® tedavisi ile ilişkili olarak ciddi cilt reaksiyonları bildirilmiştir. Ciddi cilt reaksiyonları, uyarıcı bir belirti olmadan ortaya çıkabilmesine rağmen, herhangi bir deri döküntüsü, mukoza lezyonları, kabarcıklar ateş veya kaşıntı gibi diğer alerji (aşırı duyarlılık) belirti ve semptomlarına karşı dikkatli olunuz ve herhangi bir belirti veya semptom gözlemlendiğinizde BRUFEN® kullanmayı derhal bırakmalı ve derhal tıbbi yardım almalısınız, çünkü bunlar çok ciddi bir cilt reaksiyonunun ilk belirtileri olabilir (Bkz. Bölüm 4).

– BRUFEN®, diğer NSAİİ’lerde olduğu gibi, ateş ve ağrı gibi enfeksiyon belirtilerini gizleyebilir. Bu nedenle, BRUFEN®in, artan komplikasyon riskine yol açabilecek uygun enfeksiyon tedavisini geciktirmesi mümkündür. Bu durum, bakteri kaynaklı zatürre ve su çiçeği ile ilişkili bakteriyel cilt enfeksiyonlarında gözlenmiştir. Bu ilacı bir enfeksiyonunuz varken alırsanız ve enfeksiyon belirtileriniz devam ederse veya kötüleşirse, vakit kaybetmeden bir doktora danışınız.

-Açıklanamayan kilo alımı veya ödem belirtilerini veya semptomlarını derhal doktorunuza bildiriniz.

-Hepatotoksisitenin uyarıcı belirti ve semptomları; mide bulantısı, yorgunluk, rehavet, kaşıntı, sarılık, sağ üst kadran hassasiyeti ve “grip benzeri” semptomları içerir. Bunlar meydana gelirse, tedaviyi durdurunuz ve derhal tıbbi yardım alınız.

-Anafilaktoid reaksiyonun belirtileri; nefes almada zorluk, yüz ve boğazda şişme gibi semptomları içerir. Bunlar meydana gelirse, derhal acil yardım alınız.

Hastalığınızın belirtilerinin rahatlamasında etkili olan en düşük dozun, en kısa süreyle kullanılması, ilacın istenmeyen etki olasılığını en aza indirecektir. Genellikle önerilen dozlardan daha yüksek dozların kullanılması risk teşkil edebilir. Bu aynı zamanda birkaç NSAİİ ürününün aynı zamanlarda kombinasyon uygulamanmasından kaçınılması gerektiğini ifade etmektedir.

Herhangi bir ağrı kesicinin uzun süreli kullanımına bağlı olarak, daha fazla ağrı kesiciyle
tedavi edilmemesi gereken baş ağrısı oluşabilir.

BRUFEN® gibi ilaçlar, kalp krizi (miyokard infarktüsü) veya felç riskinde küçük bir artışla ilişkilendirilebilir. Bu risk, yüksek dozlar ve uzun süreli tedavi ile daha olasıdır. Önerilen dozu veya tedavi süresini aşmayınız. Aşağıdaki durumlarda BRUFEN® kullanmadan önce tedavinizi doktorunuz veya eczacınız ile görüşmelisiniz:

Kalp yetmezliği, anjina (göğüs ağrısı) dahil olmak üzere kalp sorunlarınız varsa veya kalp krizi, baypas ameliyatı veya periferik arter hastalığı (dar veya tıkalı arterler nedeniyle bacaklarda veya ayaklarda yetersiz dolaşım) geçirdiyseniz.

Herhangi bir tür felç geçirdiyseniz veya bu gibi durumlar için risk altında olabileceğinizi düşünüyorsanız (örn. ailenizde kalp hastalığı veya felç öyküsü, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol varsa, veya sigara kullanıyorsanız).

3

Belirli bir bağışıklık sistemi hastalığınız varsa (karışık bağ doku hastalıkları ve sistemik lupus eritemetozus (SLE), eklem ağrısı ile sonuçlanan bağ dokusunu etkileyen bağışıklık sistemi durumları, cilt değişimi ve diğer organların bozuklukları); aseptik menenjit riskinde artış olabilir. Aseptik menenjit, beyni saran zarların iltihaplanmasıyla oluşan ciddi bir durumdur. En önemli belirtileri yüksek ateş, şiddetli başağrısı, halsizlik, iştahsızlık, ensede ağrı veya ense sertliği, bilinç bulanıklığı, uyku hali, kusma, parlak ışığa bakamamadır.

Su çiçeği veya zona hastalığınız varsa
Susuz kaldıysanız; özellikle susuz kalmış çocuklarda, ergenlerde ve yaşlılarda böbrek yetmezliği riski bulunmaktadır.

Enfeksiyonunuz varsa.

BRUFEN® dahil NSAİİ alan hastalarda bazen kırmızı kan hücrelerinin eksikliği görülür. Bunun nedeni sıvı tutulması, gizli veya aşikar Gastrointestinal sistemden kan kaybı veya kırmızı kan hücrelerinin üretimi üzerinde tam olarak tanımlanmamış bir etki olabilir. İbufen dahil olmak üzere NSAİİlerle uzun süreli tedavi gören hastalar, herhangi bir anemi belirti veya semptomu gösterirlerse kırmızı kan hücrelerinde bulunan ve oksijen taşınmasını sağlayan hemoglobin adı verilen maddenin veya kırmızı kan hücrelerin hacmini kontrol ettirmelidir.

NSAİİ’ler pıhtılaşmayı sağlayan hücrelerin kümelenmesini inhibe eder ve bazı hastalarda kanama süresini uzattığı gösterilmiştir. Aspirinin aksine, pıhtılaşma hücrelerinin fonksiyonu üzerindeki etkileri nicel olarak daha az, daha kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Pıhtılaşma bozukluğu olanlar veya pıhtılaşmayı engelleyici ilaç alan hastalar gibi pıhtılaşma hücrelerinin fonksiyonundaki değişikliklerden olumsuz etkilenebilecek olan ve Ibufen alan hastalar dikkatle izlenmelidir.

Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışın.

BRUFEN®’in yiyecek ve içecek ile kullanılması:
Ağızda rahatsızlık veya boğazda tahriş olmasını önlemek için tabletleri çiğnemeden, kırmadan, ezmeden veya emmeden bütün olarak bir bardak su ile yutmalısınız. Tabletler en iyi akşamın erken saatlerinde, yatmadan önce alınır. BRUFEN® Retard’ınızı yemekle birlikte veya yemekten sonra alınız. BRUFEN® Retard tabletleri yemekle birlikte veya yemeklerden sonra bir bardak su ile alınız.

Tabletler, çiğnenmeden, ezilmeden veya kırılmadan bütün olarak yutulmalıdır.

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Hamileliğin ilk 6 ayında, kesin olarak gerekli olmadıkça BRUFEN verilmemelidir. BRUFEN, hamile kalmaya çalışan veya hamileliğin ilk 6 ayında bulunan bir kadına verilirse, doz mümkün olduğu kadar düşük ve tedavi süresi mümkün olduğu kadar kısa tutulmalıdır. Eğer hamileyseniz, hamile olduğunuzdan şüpheleniyorsanız ya da hamile kalmayı planlıyorsanız tavsiye için ilacı almadan önce doktorunuza ya da eczacınıza danışın. Hamile kadınlar hamileliklerinin son 3 ayındaBRUFEN® kullanmamalıdır. Hamileliğin son dönemlerinde diğer NSAİİ’ler gibi, BRUFEN® kullanımından kaçınılmalıdır çünkü duktus arteriozusun (anne karnındaki bebeklerin akciğer damarına kan gitmesini önleyen ve bebek akciğer nefesine başladığında artık gerekmeyen ve genelllikle doğumdan sonra hızla kapanan damar) erken kapanmasına neden olur.

4

Hamile olan veya hamile kalmayı planlayan kadınların BRUFEN® kullanımından kaçınmaları gerekmektedir. Hamileliğin herhangi bir zamanında tedavi sadece doktor tavsiyesi ile olmalıdır.

İbuprofen kullanılması doğurganlığı bozabilir ve hamile kalmak isteyen kadınlarda önerilmez. Hamile kalma zorluğu yaşayan veya doğurganlık araştırması yapılan kadınlarda, ibuprofenin kesilmesi düşünülmelidir.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz, hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Şimdiye kadar mevcut olan sınırlı çalışmalarda, ibuprofenin az da olsa anne sütüne geçtiği gözlemlenmiştir. Bu nedenle, bebeğinizi emziriyorsanız veya emzirmeyi planlıyorsanız bu ilacı kullanmayınız.

Araç ve makine kullanımı
BRUFEN® görme bozuklukları, baş dönmesi ya da uyuşukluk gibi yan etkiler nedeniyle belirli hastaların tepki verme süresini ağırlaştırabilir. BRUFEN yorgunluk ve görme bozukluklarına yol açabilir. Bu durum, araç ve makine kullanımı gibi yüksek dikkat gerektiren durumlarda göz önünde bulundurulmalıdır. Bu etki eş zamanlı alkol alımı ile artabilir.

BRUFEN®’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler

Uyarı gerektiren herhangi bir yardımcı madde içermemektedir.

BRUFEN®’in içeriğinde bulunan yardımcı maddelere karşı aşırı bir duyarlılığınız yoksa, bu maddelere bağlı olumsuz bir etki beklenmez.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
BRUFEN® , tedavi etmek/önlemek amaçlı için kullanılan aşağıdakiler de dahil olmak üzere bazı ilaçlarla tedaviyi etkileyebilir veya bunlardan etkilenebilir.

• Kanın pıhtılaşmasını önleyen bazı ilaçlar (aspirin/asetilsalisilik asit, varfarin, tiklodipin gibi kan incelten/pıhtılaşmayı önleyenler)

• yüksek tansiyon için kullanılan ilaçlar (kaptopril gibi ACE inhibitörleri, atenolol ilaçları gibi beta blokerler, losartan gibi anjiyotensin-II reseptör antagonistleri, idrar söktürücü olan tiazid, loop-diüretikleri, diüretikler, furosemid ve bumetanidin)

• kalp hastalıklarını tedavi etmek için kullanılan digoksin gibi kardiyak glikozitler

• lityum (manik depresif hastalık)

• zidovudin (HIV enfeksiyonu için kullanılan bir antiviral ilaç)

• steroidler (inflamatuar durumların tedavisinde kullanılır)

• metotreksat (belirli kanserleri ve romatoid artriti tedavi etmek için kullanılır)

• siklosporin ve takrolimus gibi immünosupresanlar olarak bilinen ilaçlar (bağışıklık tepkinizi azaltmak için kullanılır)

• depresyon tedavisinde kullanılan seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) olarak bilinen ilaçlar

• siprofloksasin gibi kinolon grubu antibiyotikler (çeşitli enfeksiyonların tedavisinde (örneğin üriner sistem enfeksiyonu) kullanılan kinolon grubu antibiyotikler),

• aminoglikozitler (bir tür antibiyotik)
– mifepriston (gebeliğin medikal sonlandırılması (düşük) için kullanılan mifepriston),

• aspirin dahil herhangi bir diğer anti-inflamatuar ağrı kesici

5



kolestiramin (kolesterolü düşürmek için kullanılan bir ilaç)
glibenklamid gibi sülfonilüreler olarak bilinen ilaçlar (şeker hastalığı tedavisinde kullanılır)
vorikonazol veya flukonazol (mantar önleyici ilaç türü)
gingko biloba bitkisel ilacı (ibuprofen ile birlikte alıyorsanız daha kolay kanama ihtimaliniz vardır)

Alkol: BRUFEN® baş dönmesi, uyuşukluk ve mide kanaması gibi mide problemleri şeklinde yan etkilere neden olabilir. BRUFEN® ile aşırı alkol alımı bu yan etkileri daha da kötü hale getirebilir.

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandıysanız, lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3. BRUFEN® nasıl kullanılır?

BRUFEN®’i ne zaman ve ne şekilde alacağınız konusunda doktorunuzun talimatlarını izleyiniz. Eğer emin değilseniz eczacınız da yardımcı olabilir.

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar

Erişkinler
Günlük tek doz olarak, tercihen yatmadan önce, 2 tablet (800 mg’lık 2 tablet ile toplam 1600 mg olarak) alınması önerilir. Şiddetli veya akut vakalarda toplam günlük doz, ikiye bölünmüş olarak 3 tablete (2400 mg’a) çıkarılabilir.

Değişik yaş grupları

Çocuklarda kullanımı:
BRUFEN®’in tablet formlarının 12 yaşından küçük çocuklarda kullanılması önerilmez. 12 yaşından küçük çocuklar için aynı etkin maddeyi içeren likit formların (şurup, süspansiyon gibi) kullanılması önerilir.

Jüvenil romatoid artrit hastalığında (çocuk ve ergenlerde ortaya çıkan özel bir romatizmal eklem hastalığı), bölünmüş dozlar halinde vücut ağırlığı başına 40 mg/kg dozuna kadar alınabilir.

Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlılarda sindirim sistemi üzerine olabilecek istenmeyen etki sıklığı artmaktadır. Bu nedenle eğer yaşlı hastalarda kullanılması gerekiyorsa mümkün olabilecek en küçük etkin doz ve en kısa tedavi süresi tercih edilmelidir.

Özel kullanım durumları:

Böbrek/karaciğer/kalp yetmezliği: Böbrek, karaciğer ya da kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır, çünkü BRUFEN® gibi NSAİİ’lerin kullanımı böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Bu hastalarda doz mümkün olan en düşük düzeyde tutulmalı ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir.

Eğer BRUFEN®’in etkisinin çok güçlü veya çok zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise, doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla BRUFEN® kullandıysanız

6

Eğer kullanmanız gerekenden daha fazla BRUFEN® kullanmışsanız ya da çocuklar bu ilacı kazara kullandıysa, alınacak önlem hakkında tavsiye ve risk ile ilgili görüş almak üzere her zaman bir doktora veya en yakın hastaneye başvurunuz.

Belirtiler, mide bulantısı, karın ağrısı, kusma (kanlı çizgiler olabilir), baş ağrısı, kulak çınlaması, bilinç bulanıklığı ve titrek göz hareketlerini içerebilir. Yüksek dozlarda, uyuşukluk, göğüs ağrısı, çarpıntı, bilinç kaybı, kasılmalar (özellikle çocuklarda), güçsüzlük ve baş dönmesi, idrarda kan, üşüme hissi, solunum problemleri bildirilmiştir.

Gerekli ise mide yıkanır, aktif karbon verilir. Mide-bağırsak problemleriniz varsa antiasidler (midede oluşan asit yoğunluğuna karşı kullanılan ilaç) verilir. Düşük tansiyon varsa, damar yoluyla sıvı ve gerekirse kalbin kasılma gücü için destek sağlanır. Yeterli idrar salgılanması sağlanmalıdır. Asit-baz ve elektrolit bozuklukları düzeltilmelidir. Belirti ve bulguları ortadan kaldırmaya yönelik diğer tedaviler uygulanmalıdır.

BRUFEN®’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

BRUFEN®’i kullanmayı unutursanız
Bir dozu unutursanız, bunu hatırlar hatırlamaz ilacı içiniz. Ancak bir sonraki dozun zamanı gelmişse, unuttuğunuz dozu almayınız.

Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

BRUFEN® ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler:
Doktorunuz tedaviyi sonlandırıncaya kadar BRUFEN® kullanmaya devam etmeniz önem taşımaktadır. Sadece kendinizi daha iyi hissettiğiniz için tedaviye son vermeyiniz. BRUFEN®almayı zamanından önce keserseniz, hastalığınız daha da kötüleşebilir.

Hastalığınızın belirtilerinin rahatlamasında etkili olan en düşük dozun, en kısa süreyle kullanılması, ilacın istenmeyen etki olasılığını en aza indirecektir.

Bu ilacın kullanımı hakkında başka sorularınız varsa, doktor veya eczacınıza sorunuz.

4. Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi, BRUFEN®’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Aşağıdakilerden biri olursa, BRUFEN®’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:

– Anjiyoödem (nadir görülen bir yan etki): yüz, dil veya boğazın şişmesi, yutma güçlüğü, kurdeşen ve nefes almada zorluk.

– Ateş ve genel durumunuzun ciddi şekilde bozulması gibi semptomları olan bir enfeksiyon veya boğaz ağrısı/yutak/ağız ağrısı veya idrar sorunları gibi bölgesel enfeksiyon semptomları olan ateş. BRUFEN®, enfeksiyona karşı direncin azalmasıyla beyaz kan hücrelerinin sayısında azalmaya (agranülositoz) neden olabilir (bu durum nadir bir yan etkidir). Doktorunuzu ilacınız hakkında bilgilendirmeniz önemlidir.

– Epidermal nekroliz ve/veya eritema multiforme gibi ciddi cilt ve mukoza değişiklikleri bildirilmiştir (bu durum çok nadir bir yan etkidir).

– DRESS sendromu olarak bilinen şiddetli bir cilt reaksiyonu ortaya çıkabilir. DRESS’in semptomları şunlardır : döküntü, ateş, lenf düğümlerinin şişmesi ve eozinofillerin (bir çeşit beyaz kan hücresi) artışı. Döküntü veya mukoza zarı lezyonları geliştirirseniz, BRUFEN® almayı bırakınız ve bir doktora başvurunuz. Şiddetli

7

döküntüler ciltte, özellikle bacaklarda, kollarda, ellerde ve ayaklarda, yüzü ve dudakları da tutabilen kabarcıkları içerebilir. Bu durum ciddileşerek kabarcıkların büyüdüğü ve yayıldığı ve cildin bazı kısımlarının düşebileceği (toksik epidermal nekroliz) hale gelebilir. Ayrıca cilt, deri altı doku ve kasta tahribat (nekroz) ile birlikte ciddi enfeksiyon oluşabilir.

Tedavinin başlangıcında ateşin eşlik ettiği deri altında şişlikler ve esas olarak deri kıvrımları, gövde ve üst ekstremitelerde lokalize kabarcıklar ile kırmızı, pullu yaygın bir döküntü (akut jeneralize ekzantematöz püstüloz).

Şiddetli baş ağrısı, yüksek ateş, boyun sertliği veya parlak ışığa tahammülsüzlük gibi aseptik menenjit belirtileri
Kahve telvesi gibi görünen herhangi bir kan veya koyu parçacık kusma, dışkıda kan gelmesi, dışkının parlak, siyah ve kötü kokulu olması gibi bağırsak kanaması belirtileri

BRUFEN® gibi ilaçlar, yüksek kan basıncında küçük bir artış, kalp krizi (miyokard infarktüsü), felç veya kalp yetmezliği ile ilişkilendirilmiştir.

İbuprofen ile kan hücreleri ve trombosit sayılarında azalma gibi kan bozuklukları – ilk belirtiler şunlardır: ateş, boğaz ağrısı, ağız ülseri, grip benzeri semptomlar, ağız, burun, kulak ve cilt. Azalmış böbrek fonksiyonu, sıvı tutulması (ödem), iltihaplanma gibi böbrek sorunları ve böbrek yetmezliği. Karaciğer iltihabı, karaciğer fonksiyonlarında azalma, gözlerin ve/veya cildin sararması (sarılık) veya ciddi cilt reaksiyonları gibi karaciğer sorunları nadiren ortaya çıkabilir.

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin BRUFEN®’e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.

Diğer yan etkiler
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:

Yaygın: 10 hastadan 1’ini etkileyebilir.

Yaygın olmayan: 100 hastadan 1’ini etkileyebilir.

Seyrek: 1000 hastadan 1’ini etkileyebilir.

Çok seyrek: 10.000 hastadan 1’ini etkileyebilir.

Bilinmiyor : Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Yaygın
– Baş ağrısı, baş dönmesi
– Sindirim sistemi ile ilgili yan etkiler (mide ağrısı, hazımsızlık, ishal, bulantı, kusma, gaz ve kabızlık, siyah renkli dışkı, dışkıda kan, mide ve bağırsakta kanama, kan kusma) – Döküntü
– Yorgunluk

Yaygın olmayan
– Alerjik burun akıntısı (rinit )
– Aşırı duyarlılık
– Sersemlik hissi

Hafif kaygı hissi – Karıncalanma, iğnelenme hissi
– Uyku bozukluğu
– Görme bozukluğu

8

– Duyma bozukluğu, kulak çınlaması (tinitus), baş dönmesi (vertigo)
– Bronş spazmı, astım, nefes darlığı
– Ağız ülseri
– Mide ülseri, bağırsak ülseri, yırtılmış mide ülseri, sindirim sisteminde (mide, bağırsak, vb) delinme, mide mukoz membranı iltihabı,
– Hepatit, sarılık, normal olmayan karaciğer fonksiyonları
– Kaşıntı, deride ve mukoz membranda (mukoza zarı) küçük berelenmeler/kanamalar, kurdeşen, ışığa duyarlılık reaksiyonları, anjiyoödem (yüz, dil veya boğazın şişmesi, yutma güçlüğü, kurdeşen ve nefes almada zorluk)

Bozulmuş böbrek fonksiyonu – Kan sayımında değişiklikler

Seyrek
– Ruhsal çökkünlük (depresyon) ya da zihin karışıklığı
– Kan hücre sayısında azalma (anemi, halsizliğe veya deride solgunluğa sebebiyet verebilecek kırmızı kan hücrelerinde, beyaz kan hücrelerinde ya da hemoglobinde azalma)

Bakteriyal kaynaklı olmayan menenjit denilen bir beyin iltihabı – Görme kaybı, görme sinirinin iltihabı
– Karaciğer hasarı
– Ödem

Çok seyrek
– Karaciğer yetmezliği
– Pankreas iltihabı
– Deri reaksiyonlarının şiddetli formları (ör. eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu dahil büllöz reaksiyonlar ve toksik epidermal nekroliz)

Bilinmiyor
– Tedavinin başlangıcında ateşin eşlik ettiği kıvrımlar, gövde ve üst ekstremitelerde deri altında şişlikler ve çoğunlukla deride lokalize kabarcıklar ile kırmızı, pullu, yaygın bir döküntü. (akut genelleştirilmiş ekzantematöz püstüloz). Bu semptomlar gelişirse BRUFEN® tabletleri kullanmayı bırakınız ve derhal tıbbi yardım isteyiniz. (Ayrıca 2.

bölüme bakınız.)
Ülseratif kolit ya da Crohn hastalığı gibi bağırsak iltihabı hastalıklarının kötüleşmesi –

BRUFEN®’in kanama süresini uzatabileceğini dikkate alınız.

İstisnai durumlarda su çiçeği durumlarında ciltte ciddi enfeksiyona sebebiyet verebilir. NSAİİ kullanımında, enfeksiyon ile ilişkili deri iltihabı gelişebilir veya daha da şiddetlenebilir (yoğun ağrı, yüksek ateş, şişlik, sıcak deri, kabarcıklanma ve nekroz ile karakterize olarak gelişebilen nekrotizan fasiit). İbuprofen kullanımı sırasında ciltte enfeksiyon belirtileri ortaya çıkarsa veya daha da kötüleşirse derhal doktorunuzla iletişime geçmeniz tavsiye edilir.

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız, doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

Yan Etkilerin Raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak yada 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi

9

(TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

5. BRUFEN®’in saklanması

BRUFEN®, çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklanmalıdır.

25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra BRUFEN®’i kullanmayınız.

Eğer üründe/ambalajında bozukluklar fark ederseniz BRUFEN®’i kullanmayınız.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Ruhsat Sahibi:

Abbott Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti., Saray Mah., Dr. Adnan Büyükdeniz Cad., No:2, Kelif Plaza, 34768 Ümraniye – İstanbul

Üretim Yeri:

FAMAR SA
7 Anthousas Av.,153 44 Anthoussa
Atina/Yunanistan

Bu kullanma talimatı ../../…. tarihinde onaylanmıştır.

10

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

BRUFEN Retard 800 mg yavaş salımlı film tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde:
Her bir film tablet, 800 mg ibuprofen içerir.

Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1’e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Yavaş salımlı film tablet.

Beyaz renkli, oblong, baskısız tablet.

4.

4.1

KLİNİK ÖZELLİKLER
Terapötik endikasyonlar

BRUFEN,
Romatoid artrit, osteoartrit ve ankilozan spondilitin belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut artriti, akut kas-iskelet sistemi ağrıları, postoperatif ağrı ve dismenore tedavisinde endikedir.

4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Yetişkinler:
Günlük tek doz olarak, tercihen yatmadan önce 2 tablet (800mg’lık 2 tablet ile toplam 1600 mg olarak) alınması önerilir.

Şiddetli veya akut vakalarda toplam günlük doz, ikiye bölünmüş olarak 3 tablete (2400 mg’a) çıkarılabilir.

İstenmeyen etkiler, semptomları kontrol altına almak için gereken etkili en düşük doz, en kısa süreyle kullanılarak en aza indirilebilir (Bölüm 4.4’e bakınız).

Uygulama şekli:
Tabletler bol miktarda suyla birlikte yutulmalıdır. Ağızda rahatsızlığın veya boğaz iritasyonunun engellenmesi için tabletler, çiğnenmeden, kırılmadan veya ezilmeden bütün olarak yutulmalıdır. Tercihen yemek ile birlikte veya yemekten sonra alınmalıdır.

1

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek/karaciğer/kalp yetmezliği:
Renal, hepatik ya da kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır, çünkü BRUFEN®gibi non-steroidal anti-inflamatuvar ilaçların (NSAİİ) kullanımı renal fonksiyonlarda bozulmayla sonuçlanabilir. Bu hastalarda doz mümkün olan en düşük düzeyde tutulmalı ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir.

Pediyatrik popülasyon:
BRUFEN’in tablet formlarının 12 yaşından küçük çocuklarda kullanılması önerilmez. 12 yaşından küçük çocuklar için aynı etkin maddeyi içeren likit formların kullanılması tavsiye edilmektedir.

Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalar, ciddi sonuçları olan advers reaksiyon bakımından yüksek risk taşımaktadır. Bu hasta grubunda NSAİİ kullanımıyla ölümcül olabilecek gastrointestinal (Gİ) kanama ve perforasyon gibi istenmeyen etkilerin sıklığı artmaktadır. Eğer yaşlı hastalarda NSAİİ kullanılması gerekiyorsa mümkün olabilecek en küçük etkin doz ve en kısa tedavi süresi tercih edilmelidir. NSAİİ tedavisi boyunca hastalar gastrointestinal (Gİ) kanama ve perforasyon bakımından düzenli olarak izlenmelidir.

4.3 Kontrendikasyonlar
BRUFEN, ibuprofene ya da Bölüm 6.1.’de listelenen ilacın içindeki yardımcı maddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

BRUFEN, daha önce, aspirin veya diğer NSAİİ’lere karşı astım, rinit, ürtiker veya anjiyoödem gibi aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişen hastalarda kontrendikedir. Bu tür hastalarda NSAİİ’lere karşı şiddetli, nadiren ölümcül, anafilaktik benzeri reaksiyonlar bildirilmiştir (Bkz. UYARILAR – Anafilaktik Reaksiyonlar ve ÖNLEMLER – Önceden Var Olan Astım).

BRUFEN aynı zamanda, geçmişlerinde önceki bir NSAİİ tedavisine bağlı gastrointestinal kanama ya da perforasyon öyküsü bulunan hastalarda kontrendikedir. Böyle hastalarda NSAİİ ciddi, nadiren ölümcül olabilen anaflaksi benzeri reaksiyonlara neden olabilir. İbuprofen önceden geçirilmiş veya halen aktif rekürran peptik ülser veya gastrointestinal kanama (iki ya da daha fazla kanıtlanmış, belirgin ülserasyon ya da kanama episodu şeklinde tanımlanan) olan hastalarda kullanılmamalıdır.

BRUFEN, artan kanama eğilimi görülen hastalarda kullanılmamalıdır.

BRUFEN, şiddetli kalp yetmezliği (NYHA Sınıf IV), karaciğer yetmezliği ve böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.4).

BRUFEN, koroner arter bypass cerrahisi öncesi veya sonrası ağrı tedavisinde kullanılmamalıdır.

2

BRUFEN, hamileliğin 3. trimesterinde kontrendikedir.

4.4

Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Kardiyovasküler (KV) risk

– NSAİİ’ler ölümcül olabilecek ciddi KV trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme

riskinde artışa neden olabilir. Bu risk kullanım süresine bağlı olarak artabilir. KV hastalığı

olan veya KV hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksek olabilir.

– BRUFEN koroner arter bypass greft (CABG) cerrahisi ortamında perioperatif ağrı tedavisi

için kontrendikedir.

Gastrointestinal (GI) riskler

NSAİİ’ler kanama, ülserasyon, mide veya bağırsak perforasyonu gibi ölümcül olabilecek ciddi GI advers etkilere risk artışına yol açarlar. Bu advers olaylar kullanım sırasında herhangi bir zamanda, önceden uyarıcı bir semptom vererek veya vermeksizin ortaya çıkabilirler. Yaşlı hastalar ciddi GI etkiler bakımından daha yüksek risk taşımaktadırlar.

ÖNLEMLER
İstenmeyen etkiler, semptomları kontrol altına almak için gereken, etkili en düşük doz, en kısa süreyle kullanılarak, en aza indirilebilir (Bölüm 4.2’ye ve aşağıdaki gastrointestinal ve kardiyovasküler risklere bakınız).

BRUFEN’in kortikosteroidlerin yerini alması veya kortikosteroid yetmezliğini tedavi etmesi beklenemez. Kortikosteroidlerin aniden kesilmesi hastalığın alevlenmesine neden olabilir. Uzun süreli kortikosteroid tedavisi gören hastalarda, kortikosteroidlerin kesilmesine karar verilirse, tedavileri yavaş yavaş azaltılmalıdır.

BRUFEN’in [ateş ve] inflamasyonu azaltmadaki farmakolojik aktivitesi, enfeksiyöz olmadığı düşünülen ağrılı durumların komplikasyonlarının saptanmasında kullanılan tanısal belirtilerin yararlanabilirliğini azaltabilir.

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
İstisnai olarak, ciddi deri ve yumuşak doku enfeksiyonlu komplikasyonların orijininde varisella olabilir.Bugüne kadar, bu enfeksiyonların kötüleşmesinde NSAİİ’lerin rolünün katkısı göz ardı edilememektedir. Bu nedenle, varicella söz konusu olduğunda BRUFEN kullanımından kaçınılması önerilmektedir.

Altta yatan enfeksiyon semptomlarının maskelenmesi
Diğer NSAİİ’lerde olduğu gibi BRUFEN enfeksiyon belirtilerini maskeleyebilir, uygun

tedavinin başlatılmasının gecikmesine ve dolayısıyla enfeksiyonun sonucunun kötüleşmesine

neden olabilir. Bu durum bakteriyel toplumsal kökenli pnömonide ve suçiçeğine bağlı

bakteriyel komplikasyonlarda gözlenmiştir. Enfeksiyona bağlı olarak ateş veya ağrının

giderilmesi için ibuprofen uygulandığında, enfeksiyonun izlenmesi tavsiye edilir. Hastane dışı

ortamlarda, semptomlar devam etmesi veya kötüleşmesi halinde doktora danışılmalıdır.

Artan ülserasyon veya kanama riski nedeniyle BRUFEN’in, siklooksijenaz-2 enziminin

seçici inhibitörleri dahil diğer NSAİİ’ler ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır (Bkz.

Bölüm 4.5).

3

Düzenli analjezik ilaç kullanımına rağmen (veya bu nedenle) sık veya her gün baş ağrısı

çeken hastalarda ilaç aşırı kullanımına bağlı baş ağrısı (MOH) tanısından şüphelenilmelidir.

İlaç aşırı kullanımı baş ağrısı olan hastalarda baş ağrısı analjezik dozu artırılarak tedavi

edilmemelidir. Bu gibi durumlarda analjezik kullanımı kesilmelidir.

İbuprofen dahil olmak üzere NSAİİ’lerle birlikte aşırı alkol tüketimi, muhtemelen aditif etkiye

bağlı olarak gastrointestinal kanama gibi gastrointestinal sistem üzerinde veya merkezi sinir

sisteminde olumsuz etki riskini artırabilir.

Hepatik etkiler
BRUFEN dahil NSAİİ kullanan hastaların %15 kadarında bir veya daha fazla karaciğer testinde sınırda yükselmeler meydana gelebilir. Bu laboratuvar anormallikleri ilerleyebilir, değişmeden kalabilir veya tedaviye devam edildiğinde geçici olabilir. NSAİİ’lerle yapılan klinik çalışmalarda hastaların yaklaşık %1’inde ALT veya AST’de kayda değer yükselmeler (normalin üst sınırının yaklaşık üç veya daha fazla katı) bildirilmiştir. Ayrıca, sarılık ve ölümcül fulminan hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliği de dahil olmak üzere, bazılarının ölümcül sonuçları olan nadir ciddi karaciğer reaksiyonları bildirilmiştir.

Karaciğer fonksiyon bozukluğunu düşündüren semptom ve/veya bulguları olan veya anormal karaciğer testi meydana gelen bir hasta, BRUFEN ile tedavi sırasında daha şiddetli bir hepatik reaksiyon gelişimine dair kanıtlar açısından değerlendirilmelidir. Karaciğer hastalığı ile uyumlu klinik belirti ve semptomlar gelişirse veya sistemik belirtiler (örn., eozinofili, döküntü, vb.) ortaya çıkarsa, BRUFEN kesilmelidir.

Hematolojik etkiler
BRUFEN dahil NSAİİ alan hastalarda bazen anemi görülür. Bunun nedeni sıvı tutulması, gizli veya büyük GİS kan kaybı veya eritropoez üzerinde tam olarak tanımlanmamış bir etki olabilir. BRUFEN dahil olmak üzere NSAİİ’lerle uzun süreli tedavi gören hastalar, herhangi bir anemi belirti veya semptomu gösterirlerse hemoglobin veya hematokritlerini kontrol ettirmelidir.

NSAİİ’ler trombosit agregasyonunu inhibe eder ve bazı hastalarda kanama süresini uzattığı gösterilmiştir. Aspirinin aksine, trombosit fonksiyonu üzerindeki etkileri nicel olarak daha az, daha kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Pıhtılaşma bozukluğu olanlar veya antikoagülan alan hastalar gibi trombosit fonksiyonundaki değişikliklerden olumsuz etkilenebilecek olan ve BRUFEN alan hastalar dikkatle izlenmelidir.

Önceden mevcut olan astımı olanlarda
Önceden astımı olan hastalarda aspirine duyarlı astım olabilir. Aspirine duyarlı astımı olan hastalarda aspirin kullanımı, ölümcül olabilen şiddetli bronkospazm ile ilişkilendirilmiştir. Aspirin duyarlılığı olan bu hastalarda aspirin ile diğer nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar arasında bronkospazm dahil çapraz reaktivite bildirildiği için, BRUFEN, aspirin duyarlılığının bu formunun bulunduğu hastalara uygulanmamalı ve önceden astımı olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.

Yaşlılar

Yaşlı hastalarda NSAİİ ilaçlara karşı artan sıklıkta advers reaksiyon (özellikle ölümcül

olabilen gastrointestinal kanama ve perforasyon) bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.2).

4

Pediyatrik popülasyon
Dehidrate çocuklarda ve adolesanlarda böbrek yetmezliği riski vardır.

Solunum bozuklukları ve aşırıduyarlılık reaksiyonları
BRUFEN bronşiyal astım, kronik rinit veya alerjik hastalık öyküsü olan veya önceden geçirmiş olan hastalara uygulanırken dikkatli olunmalıdır, çünkü bu gibi hastalarda ibuprofenin bronkospazm, ürtiker veta anjiyodeme neden olduğu bildirilmiştir.

UYARILAR
Kalp, böbrek ve karaciğer yetmezliği
NSAİİ kullanımı prostaglandin oluşumunda doza bağlı bir azalmaya neden olabilir ve böbrek yetmezliğini hızlandırabilir. . Çeşitli benzer ağrı kesicilerin sürekli eş zamanlı alımı bu riski daha da artırır. Bu durum için en büyük risk altındaki hastalar böbrek fonksiyon bozukluğu, kalp yetmezliği, karaciğer fonksiyon bozukluğu olanlar, diüretik kullananlar ve yaşlılardır. Bu hastalarda en küçük düşük etkin doz mümkün olabilecek en kısa sürede kullanılmalıdır ve özellikle de uzun dönem kullananlarda böbrek fonksiyonları izlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.3).

BRUFEN kalp yetmezliği veya hipertansiyon öyküsüne sahip hastalara dikkatle verilmelidir, çünkü ibuprofen uygulamasıyla ödem olguları bildirilmiştir.

Kardiyovasküler ve serebrovasküler etkiler
Kardiyovasküler trombotik olaylar
Hipertansiyon ve/veya hafif ile orta derecede konjestif kalp yetmezliği hikayesi olan hastaların uygun şekilde izlenmesi ve kendi durumlarına ilişkin önerilerde bulunulması gereklidir, çünkü NSAİİ tedavisiyle ilişkili olarak sıvı retansiyonu ve ödem bildirilmiştir.

Klinik çalışmalar, özellikle yüksek dozda (2400 mg/gün) ibuprofen kullanımının, arteriyel trombotik olayların (örn. miyokard infarktüsü ya da inme) riskinde küçük bir artış ile ilişkili olabileceğini göstermektedir. Bütünüyle ele alındığında, epidemiyolojik çalışmalar düşük doz ibuprofenin (örn. ≤1200 mg/gün), arteriyal trombotik olay riskinde artış ile ilişkili olabileceğini düşündürmemektedir.

Kontrol altında olmayan hipertansiyon, konjestif kalp yetmezliği (NYHA II-III), bilinen iskemik kalp hastalığı, periferik arter hastalığı ve/veya serebrovasküler hastalığı olan hastalarda sadece dikkatli bir değerlendirmeden sonra ibuprofen tedavisi uygulanmalıdır ve yüksek dozlardan (2400 mg/gün) kaçınılmalıdır. Ayrıca, kardiyovasküler olaylara yönelik risk faktörleri (örn. hipertansiyon, hiperlipidemi, diabetes mellitus, sigara kullanımı) olan hastalarda, özellikle yüksek doz ibuprofen (2400 mg/gün) gerektiren durumlarda, uzun dönem bir tedaviye başlamadan önce dikkatli bir değerlendirme yapılmalıdır.

Birçok COX-2 selektif ve selektif olmayan NSAİİ’lerle süresi 3 yılı bulan klinik çalışmalar, fatal olabilecek ciddi kardiyovasküler trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme riskinde artış olabileceğini göstermiştir. COX-2 selektif veya selektif olmayan tüm NSAİİ’lerin benzer riski olabilir. Kardiyovasküler hastalığı olan ya da kardiyovasküler hastalık risk faktörü olan hastalar daha yüksek risk altında olabilirler. NSAİİ’lerle tedavi

5

gören hastalarda kardiyovasküler advers olay riskini azaltmak için, mümkün olabilecek en düşük etkin doz ve en kısa tedavi süresi tercih edilmelidir. Önceden herhangi bir kardiyovasküler semptom görülmemiş olsa bile, doktor ve hastalar bu tarz advers olayların ortaya çıkmasına karşı alarmda olmalıdır. Hastalar ciddi kardiyovasküler olayların işaretleri ve/veya semptomları ve bu tarz advers olaylar gerçekleştiğinde izlenecek adımlar hakkında bilgilendirilmelidir.

Koroner arter bypass cerrahisi ardından ilk 10-14 gün boyunca ağrı tedavisinde COX-2 selektif NSAİİ’nin kullanıldığı iki geniş, kontrollü klinik çalışmada miyokard infarktüsü ve inme görülme sıklığında artış olduğu tespit edilmiştir.

Hipertansiyon:
BRUFEN dahil NSAİİ’ler hipertansiyon hastalığının başlamasına ya da önceden bulunan hipertansiyon hastalığının kötüleşmesine yol açabilir. Her iki şekilde de kardiyovasküler olayların görülme sıklığının artmasına yol açabilirler. Tiazid ya da loop diüretikleri alan hastalar NSAİİ kullanırken bu tedavilere cevap verme oranları düşebilir. BRUFEN de dahil NSAİİ’ler hipertansiyon hastalarında dikkatli kullanılmalıdır. NSAİİ tedavisinin başlangıcında ve tedavi süresince kan basıncı yakından takip edilmelidir

Konjestif kalp yetmezliği ve ödem:
NSAİİ kullanan bazı hastalarda sıvı retansiyonu ve ödem bildirilmiştir. Sıvı retansiyonu ya da

kalp yetmezliği olan hastalarda BRUFEN dikkatli kullanılmalıdır

Gastrointestinal etkiler-hemoraji, ülserasyon, ve perforasyon riski

BRUFEN dahil tüm NSAİİ’ler ölümcül olabilecek inflamasyon, hemoraji, ülserasyon ve mide, ince veya kalın bağırsak perforasyonu dahil ciddi gastrointestinal (GI) advers olaylara sebep olabilir. Bu olaylar tüm NSAİİ’ler ile ilişkili olarak bildirilmiştir ve bu ciddi advers olaylar NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda tedavi sırasında herhangi bir zamanda, önceden uyarıcı bir semptom vererek veya şiddetli gastrointestinal atağı öyküsü ile ya da herhangi bir semptom vermeksizin veya şiddetli gastrointestinal atağı öyküsü olmaksızın ortaya çıkmıştır. NSAİİ tedavisinde ciddi üst gastrointestinal advers etki görülen beş hastadan sadece birinde semptomlar kendini gösterir. 3-6 ay NSAİİ tedavisi gören hastaların yaklaşık % 1’inde, bir yıl tedavi gören hastaların ise % 2-4’ünde NSAİİ’nin sebep olduğu üst gastrointestinal ülser, büyük kanama ya da perforasyon görülür. Bu trendler daha uzun kullanım süresi ile devam ederken, tedavi süresince herhangi bir zamanda ciddi bir gastrointestinal advers etki görülme olasılığı artar. Ancak kısa süreli tedavi de risksiz değildir.

Doz ve şiddetli gastrointestinal kanama arasında güçlü bir ilişki mevcuttur. İbuprofen ve selektif siklooksigenaz-2 (COX-2) inhibitörleri dahil diğer NSAİ ilaçların eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.

Yaşlı hastalarda NSAİİ kullanımıyla advers reaksiyon (özellikle ölümcül olabilen gastrointestinal kanama ve perforasyon) sıklığı artmaktadır (Bkz. Bölüm 4.2).

Gastrointestinal kanama, ülserasyon ya da perforasyon riski, ülser öyküsüne sahip hastalarda (Bkz. Bölüm 4.3) (özellikle kanama ya da perforasyon ile komplike olmuş ise) ve yaşlılarda, artan NSAİİ dozlarıyla birlikte daha yüksektir. Önceden peptik ülser hastalığı ve/veya gastrointestinal kanama öyküsü olan ve NSAİİ kullanan hastalarda, bu risk faktörlerinden hiçbirine sahip olmayan hastalara kıyasla GI kanaması gelişme riski 10 kattan daha fazladır.

6

Bu hastalarda NSAİİ’ler çok dikkatli reçetelenmeli ve tedaviye mümkün olan en düşük doz ile başlanmalıdır.

Bu hastalarda ve düşük doz asetilsalisilik asit (aspirin) veya istenmeyen gastrointestinal riski arttırması olası diğer ilaçların eşzamanlı kullanılması gereken hastalarda mukoza koruyucu ajanlar (misoprostol veya proton pompası inhibitörleri gibi) ile kombine tedavi düşünülmelidir (aşağıya ve Bölüm 4.5’e bakınız).

Başta yaşlı hastalar olmak üzere gastrointestinal reaksiyon hikayesi olan tüm hastalara, özellikle de tedavinin başlangıcında, olağandışı herhangi bir abdominal semptom (özellikle gastrointestinal kanama) açısından dikkatli olmalarını ve bu tip bir semptom olması durumunda tıbbi yardıma başvurmaları gerektiği bildirilmelidir.

NSAİİ’lerle tedavi edilen hastalarda GI kanama riskini artıran diğer faktörler arasında oral kortikosteroidlerin veya antikoagülanların eşzamanlı kullanımı, NSAİİ tedavisinin daha uzun süreli olması, sigara, alkol kullanımı, ileri yaş ve genel sağlık durumunun kötü olması yer alır. Ölümcül GI olaylarının çoğu spontan raporları yaşlı veya güçten düşmüş hastalardadır ve bu nedenle bu popülasyonun tedavisinde özel dikkat gösterilmelidir.

GI toksisite öyküsü olan hastalar, özellikle yaşlılar, özellikle tedavinin ilk aşamalarında olağandışı abdominal semptomları (özellikle GI kanaması) bildirmelidir.

Oral kortikosteroidler, varfarin gibi antikoagülanlar, seçici serotonin geri alım inhibitörleri

veya aspirin gibi anti-trombosit ajanlar gibi ülserasyon veya kanama riskini artırabilen ilaçları

eşzamanlı alan hastalar uyarılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5).

İbuprofen alan hastalarda gastrointestinal kanama veya ülserasyon gelişirse tedavi kesilmelidir.

NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda potansiyel bir advers GI olay riskini en aza indirmek için, mümkün olan en kısa süre boyunca en düşük etkili doz kullanılmalıdır. Hastalar ve doktorlar, NSAİİ tedavisi sırasında GI ülserasyon ve kanama belirti ve semptomları konusunda tetikte kalmalı ve ciddi bir GI advers olaydan şüpheleniliyorsa derhal ek değerlendirme ve tedaviye başlanmalıdır. Bu, ciddi bir GI advers olay ekarte edilene kadar NSAİİ’nin kesilmesini içermelidir. Yüksek riskli hastalar için, NSAİİ’leri içermeyen alternatif tedaviler düşünülmelidir. Gastrointestinal kanama riskinde artış görülebilir (yukarıya ve Bölüm 4.4’e bakınız). Varfarin ve NSAİİ’lerin GI kanama üzerindeki etkileri sinerjiktir, her iki ilacı birlikte kullananların ciddi GI kanama riski, bu ilaçlardan herhangi birisini tek başına kullananlardan daha yüksektir.

NSAİ ilaçlar, NSAİİ kullanımı ile alevlenebilecek ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi gastrointestinal hastalık öyküsü olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8).

Böbrekler üzerindeki etkiler

Önemli ölçüde dehidratasyonu olan hastalarda ibuprofen tedavisi başlatılırken dikkatli

olunmalıdır. Özellikle dehidratasyonu olan çocuklarda, adolesanlarda ve yaşlılarda böbrek

yetmezliği riski bulunmaktadır.

Diğer NSAİİ’lerde olduğu gibi, uzun süreli ibuprofen uygulaması renal papiller nekroza ve diğer renal patolojik değişikliklere neden olmuştur. Renal prostaglandinlerin normal renal perfüzyonunun sürdürülmesini destekleyici bir rolü bulunan hastalarda ayrıca renal toksisite

7

görülmüştür. Bu hastalarda NSAİİ uygulaması prostaglandin oluşumunda doza bağlı bir azalmaya ve ikincil olarak böbrek yetmezliğini hızlandırabilen böbrek kan akımında azalmaya neden olabilir. Böyle bir reaksiyon riski en yüksek olanlar, böbrek fonksiyonları bozuk olanlar, kalp yetmezliği olanlar, karaciğer disfonksiyonu olanlar, diüretik ve ADE inhibitörleri alanlar ve yaşlılardır. NSAİİ tedavisinin kesilmesi genellikle tedavi öncesi duruma geri dönülmesini sağlar.

İleri böbrek yetmezliği
Kontrollü klinik çalışmalarda BRUFEN®’in ileri böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanımına dair herhangi bir bilgi mevcut değildir. Bu nedenle ileri böbrek yetmezliği olan hastalarda BRUFEN® kullanımı önerilmez. Eğer BRUFEN® tedavisine başlanmalıysa, hastanın böbrek fonksiyonunun yakından takibi önerilir

Anafilaktik Reaksiyon
Diğer NSAİİ’lerde olduğu gibi, BRUFEN’e önceden bilinen maruziyeti olmayan hastalarda anafilaktoid reaksiyonlar meydana gelebilir.Aspirin triadı olan hastalara BRUFENverilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak nazal polipli veya polipsiz rinit yaşayan veya aspirin veya diğer NSAİİ kullanımı sonrası şiddetli veya hayati tehlikeye neden olabilecek bronkospazm gözlemlenen astımlı hastalarda ortaya çıkmaktadır (Bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4). Anafilaktoid reaksiyonun meydana geldiği durumlarda acil yardım aranmalıdır.

SLE ve karma bağ doku hastalığı
Sistemik lupus eritematosus (SLE) ve karma bağ doku hastalığı olan hastalarda aseptik menenjit riski artabilir (aşağı ve Bölüm 4.8’ e bakınız).

Deri reaksiyonları
Çok ender durumlarda BRUFENdahil olmak üzere NSAİİ’lerin kullanımıyla ilişkili olarak, eksfolyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz dahil olmak üzere, bazıları ölümcül olan ağır deri reaksiyonları bildirilmiştir Bkz. Bölüm 4.8). Bu ciddi durumlar belirti olmadan gerçekleşebilir. Hastalarda bu tür reaksiyon riskinin, tedavinin erken dönemlerinde en yüksek olduğu görünmektedir. Olguların büyük bir çoğunluğunda reaksiyonun ortaya çıkışı, tedavinin ilk ayı içinde olmuştur. İbuprofen içeren ürünlerle ilişkili olarak akut jeneralize ekzantematöz püstüloz (AGEP) bildirilmiştir. Hastalar, ciddi deri belirtilerinin bulgu ve semptomları hakkında bilgilendirilmelidir. Deri döküntüleri, mukozal lezyonlar ya da diğer hipersensitivite belirtileri belirir belirmez ibuprofen kesilmelidir.

Hematolojik etkiler
İbuprofen, diğer NSAİİ’ler gibi, trombosit agregasyonunu inhibe edebilir ve kanama zamanını uzatabilir.

Hamileler
Gebeliğin son dönemlerinde diğer NSAİİ’lerde olduğu gibi, BRUFEN duktus arteriozusun erken kapanmasına neden olabileceğinden kullanımdan kaçınılmalıdır.

Bozulmuş kadın doğurganlığı

8

BRUFEN kullanımı kadın doğurganlığını bozabilir ve gebe kalmaya çalışan kadınlarda önerilmemektedir. Gebe kalmakta güçlük çeken veya kısırlık araştırması yapılan kadınlarda BRUFEN tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir.

Aseptik menenjit
İbuprofen tedavisi gören hastalarda nadiren aseptik menenjit gözlenmiştir. Sistemik lupus eritematosus ve ilişkin bağ dokusu hastalıklarında meydana gelme olasılığı daha yüksek olsa da altta yatan kronik hastalığı olmayanlarda da aseptik menenjit bildirilmiştir.

NSAİİ tedavisi sırasında alevlenme görülebileceğinden için gastrointestinal sorunlar, SLE, hematolojik ya da koagülasyon bozuklukları ve astımı olan hastalar dikkatle tedavi edilmeli ve NSAİİ tedavisi sırasında yakından izlenmelidir.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Bazı hastalarda etkileşimler bildirildiği için, aşağıdaki ilaçların herhangi birisiyle tedavi edilmekte olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.

Aminoglikozitler:NSAİİ’ler aminoglikozitlerin atılımını azaltabilir.

Anti-hipertansifler, beta-blokerler ve diüretikler: NSAİİ’ ler, ADE inhibitörleri , anjiyotensin-II reseptör antagonistleri, beta-blokerler ve diüretiklerin etkisini azaltabilir. Diüretikler ayrıca NSAİİ’ lerin nefrotoksisite riskini de artırabilir.

Selektif siklojenaz-2 inhibitörleri de dahil NSAİİ’ler ile birlikte ADE inhibitör veya anjiyotensin-II antagonistleri kullanıldığında renal bozukluğu olan hastalarda (örn. dehidrate ve/veya yaşlı hastalar) genellikle geri dönüşlü olmak üzere artmış akut böbrek yetmezliği riski bulunur. Özellikle yaşlı hastalarda olmak üzere renal bozukluğu olan hastalarda kombinasyon tedavisi dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır. Hastalar yeterli düzeyde hidrate edilmeli, kombinasyon tedavisi başlandıktan sonra ve tedavi sırasında düzenli aralıklarla renal fonksiyonlar kontrol edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4).

ADE inhibitörleri ile eş zamanlı NSAİİ alan hastalarda bu etkileşim dikkate alınmalıdır.

Selektif serotonin geri-alım inhibitörleri (SSRIler): SSRI ve NSAİİ’lerin her biri gastrointestinal sistem kanaması gibi artmış kanama riski taşır. Bu risk kombinasyon tedavisi ile artar. Bu mekanizma, serotoninin trombositlerde alımının azalması ile bağlantılı olabilir (Bkz. Bölüm 4.4).

Dikumarol grubu: NSAİİ ilaçlar varfarin gibi antikoagülanların etkisini artırabilir (Bkz. Bölüm 4.4). Deneysel çalışmalar ibuprofenin varfarinin kanama zamanı üzerindeki etkisini artırdığını göstermektedir. NSAİİ ve dikumarol grubu aynı enzim (CYP2C9) ile metabolize olmaktadır.

Antikoagülanlar ve antitrombosit ajanlar: NSAİİ’ler ile gastrointestinal kanama riskinde artış (Bkz. Bölüm 4.4). NSAİİ’ler, trombosit fonksiyonunu inhibe ettikleri için tiklopidin

9

gibi antitrombosit ajanlarla kombine edilmemelidir.

Aspirin (Asetil salisilik asit):[BRUFEN aspirin ile birlikte verildiğinde, serbest BRUFENklerensi değişmemesine rağmen, BRUFEN’in proteine bağlanması azalır. Bu etkileşimin klinik önemi bilinmemektedir; ancak,] diğer NSAİİ’ler gibi, ibuprofen ile asetilsalisilik asitin (aspirinin) eşzamanlı kullanımı, yan etkilerde artışa yol açma potansiyeli nedeniyle, genellikle önerilmemektedir.

Deneysel veriler eş zamanlı kullanıldıklarında ibuprofenin düşük doz asetil salisilik asidin platelet agregasyonu üzerindeki etkisini yarışmalı (kompetitif) olarak inhibe edebileceğini göstermektedir. Bu verilerin klinik olarak ekstrapolasyonu ile ilgili belirsizlikler bulunmasına rağmen, ibuprofenin uzun süreli ve sürekli kullanımının, düşük doz asetil salisilik asidin kardiyoprotektif etkisini azaltabileceği olasılığı göz ardı edilemez. Nadiren kullanımla klinik olarak anlamlı bir etki gözlenmesi muhtemelen beklenmemektedir (Bkz. Bölüm 5.1).

Bitkisel ekstreler: Ginkgo biloba, NSAİİ’lerdeki kanama riskini potansiyalize edebilir.

Kardiyak glikozidler: NSAİİ’ler kardiyak yetmezliği alevlendirebilir, glomerüler filtrasyon hızını azaltabilir ve plazmada kardiyak glikozid düzeylerini artırabilirler.

Kinolon türevi antibiyotikler:Hayvan verileri, NSAİİ’lerin, kinolon antibiyotikleriyle ilişkili konvülsiyon riskini artırabileceğine işaret etmektedir. NSAİİ ve kinolonları birlikte alan hastalarda konvülsiyon gelişme riski artabilir.

Diğer analjezikler ve COX-2 inhibitörleri: Advers etkilerin riskini artırabileceğinden, COX-2 selektif inhibitörleri dahil iki veya daha fazla NSAİİ’nin birlikte kullanımından kaçınılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

Kolestiramin: İbuprofenin, kolestiramin ile eşzamanlı uygulanması, ibuprofenin gastrointestinal sistemde absorbsiyonunu azaltabilir (% 25 oranında). Ancak klinik önemi bilinmemektedir. Bu ilaçlar en az 2 saat ara ile verilmelidir.

Tiazid ve loop-diüretikleri (Furosemid): NSAİİ’ler, muhtemelen prostaglandin sentezi inhibisyonu aracılığıyla, furosemid ve bumetanidin diüretik etkisini yok edebilir. Ayrıca tiyazidlerin antihipertansif etkisini de yok edebilirler.

Klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası gözlemler, BRUFEN’in bazı hastalarda furosemid ve tiazidlerin natriüretik etkisini azaltabildiğini göstermiştir. Bu yanıt, renal prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlanmıştır. NSAİİ’lerle eş zamanlı tedavi sırasında hasta, diüretik etkililiğinin sağlanmasının yanı sıra böbrek yetmezliği belirtileri açısından yakından izlenmelidir.

Kortikosteroidler:NSAİİ’ler ile gastrointestinal ülserasyon veya kanama riskinde artış (Bkz. Bölüm 4.4).

Lityum: NSAİİ’lerin, plazma lityum düzeylerinde bir yükselme ve renal lityum klerensinde ve lityum eliminasyonunda bir azalma meydana getirdiği gözlenmiştir. İbuprofen lityumun renal

10

klerensini azaltmaktadır. Sonuç olarak, serum lityum seviyeleri artabilir. Ortalama minimum lityum konsantrasyonunun % 15 arttığı ve renal klirensin yaklaşık % 20 azaldığı gözlenmiştir.

Bu etkiler, NSAİİ tarafından renal prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlanmıştır. Uygun ise, lityum dozunu azaltmak adına serum lityum seviyesi sık sık kontrol edilmedikçe kombinasyondan kaçınılmalıdır. NSAİİ’ler ve lityum aynı anda uygulandığında, hastalar lityum toksisitesi belirtileri açısından dikkatle gözlenmelidir.

Metotreksat: NSAİİ’ler, metotreksatın tübüler sekresyonunu inhibe eder ve bunun sonucunda azaltılmış metotreksat klerensi ile bazı metabolik etkileşimler oluşabilir. Bu sebeple, yüksek dozdaki metotreksat tedavisinde NSAİİ kullanımından kaçınılmalıdır.

NSAİİ’lerin tavşan böbrek dilimlerinde metotreksat birikimini kompetitif olarak inhibe ettiği bildirilmiştir. Bu, metotreksatın toksisitesini artırabileceklerini gösterebilir. NSAİİ’ler metotreksat ile eş zamanlı uygulandığında dikkatli olunmalıdır. Özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda, düşük doz metotreksat tedavisinde NSAİİ ve metotreksat arasında oluşabilecek olası etkileşim riski dikkate alınmalıdır. Kombinasyon tedavisi verildiğinde böbrek fonksiyonları izlenmelidir. 24 saat içerisinde NSAİİ ve metotreksatın birlikte uygulandığı durumlarda, metotreksat plazma düzeylerinin artışı ile meydana gelebilecek toksisite artışına dikkat edilmelidir.

Mifepriston: NSAİİ’lerin antiprostaglandin özellikleri sebebiyle, teorik olarak ilacın etkinliğinde azalma olabilir. Sınırlı kanıt, prostaglandin ile NSAİİ’lerin aynı gün birlikte uygulanmasının, mifepriston veya prostaglandinin servikal olgunlaşma veya uterus kontraktilitesi üzerindeki etkilerini olumsuz etkilemediğini ve hamileliğin medikal terminasyonunun klinik etkililiğini düşürmediğini göstermektedir.

Siklosporin: Siklosporinin NSAİİ’ler ile eşzamanlı kullanımında böbrekteki prostasiklin sentezinde azalmaya bağlı olarak nefrotoksisite riskinde artış görülebilir. Bu yüzden, kombinasyon tedavilerinde böbrek fonksiyonları yakından izlenmelidir.

Sülfonilüre: NSAİİ’ler sülfonilüre tedavilerini potansiyalize edebilirler. Sülfonilüre tedavisi görmekte olan hastalarda ibuprofen kullanımı ile seyrek olarak hipoglisemi rapor edilmiştir.

Takrolimus: NSAİİ’ler takrolimus ile beraber verildiğinde böbrekte prostasiklin sentezinin azalmasına bağlı olarak nefrotoksisite riskinde artış olabilir. Bu yüzden, kombinasyon tedavilerinde böbrek fonksiyonları yakından izlenmelidir.

Zidovudin: NSAİİ’ler zidovudin ile beraber verildiğinde hematolojik toksisite riskinde artış. Eş zamanlı zidovudin ve ibuprofen tedavisi alan HIV (+) hemofili hastalarında hematoma ve hemartroz riskinde artışa ilişkin belirti bulunmaktadır.

CYP2C9 İnhibitörleri: Ibuprofenin, CYP2C9 inhibitörleri ile birlikte uygulanması, ibuprofene (CYP2C9 sübstratı) maruziyeti arttırabilir. Vorikonazol ve flukonazol (CYP2C9 inhibitörleri) ile yapılan bir çalışmada, yaklaşık % 80-100 oranında artmış bir S(+)-ibuprofen maruziyeti gösterilmiştir. Özellikle yüksek dozdaki ibuprofenin vorikonazol veya flukonazol gibi potent

11

CYP2C9 inhibitörleri ile birlikte uygulanması durumunda, ibuprofen dozunun düşürülmesi düşünülmelidir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Pediyatrik popülasyon :
Pediyatrik popülasyon üzerinde yapılmış etkileşim çalışması mevcut değildir.

4.6 Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C/D (3. trimester).

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrolü (kontrasepsiyon) İbuprofen kullanımı hamileliği olumsuz yönde etkileyebilir, bu nedenle gebe kalmayı düşünen kadınların kullanması önerilmez. Gebe kalma zorluğu yaşayan veya kısırlık incelemesinden geçen kadınlarda ibuprofen alımının durdurulması düşünülmelidir.

Gebelik dönemi
Prostaglandin sentezinin inhibisyonu, gebeliği ve/veya embriyo/fetal gelişimi olumsuz etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler, gebeliğin erken döneminde prostaglandin sentez inhibitörü kullanımından sonra düşük ve kardiyak malformasyon gastroşizis riskinde bir artışı göstermektedir. Kardiyovasküler malformasyonun mutlak riski % 1’den daha düşük düzeylerden yaklaşık olarak % 1,5’e yükselmiştir. Riskin tedavi dozu ve süresi ile yükseldiğine inanılmaktadır. Hayvanlarda, prostaglandin sentez inhibitörü uygulanmasının pre ve post-implantasyon kayıplarında artış ve embriyo/fetal ölümlerle sonuçlandığı gösterilmiştir. Ayrıca, organogenez döneminde prostaglandin sentez inhibitörü verilen hayvanlarda kardiyovasküler malformasyonlar da dahil olmak üzere çeşitli malformasyonların sıklığında artışlar bildirilmiştir.

Gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde, kesin olarak gerekli olmadıkça BRUFEN

verilmemelidir. BRUFEN, gebe kalmaya çalışan veya gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde bulunan bir kadına verilirse, doz mümkün olduğu kadar düşük ve tedavi süresi mümkün olduğu kadar kısa tutulmalıdır.

Üçüncü trimester esnasında bütün prostaglandin sentez inhibitörleri fetüsü aşağıdakilere maruz bırakabilir:
– Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriozusun erken kapanması ve pulmoner hipertansiyon),
– Oligohidramniyoz ile birlikte böbrek yetmezliğine ilerleyebilecek böbrek disfonksiyonu

Prostaglandin sentez inthibitörleri anne ve yenidoğanda gebeliğin sonunda aşağıdakilere neden olabilir:
– Kanama zamanında uzama
– Doğumun gecikmesine ve uzun süremesine neden olan uterus kontraksiyonlarının

12

inhibisyonu

Gebeliğin özellikle son dönemlerinde duktus arteriozusun erken kapanmasına neden olabileceğinden diğer NSAİİ’ler gibi BRUFEN kullanımdan da kaçınılmalıdır.

Sıçanlarda ve tavşanlarda yürütülen üreme çalışmaları, gelişim anormalliklerine dair kanıt göstermemiştir. Bununla birlikte, hayvan üreme çalışmaları her zaman insanlarda oluşacak sonucu yansıtmaz. Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü yürütülen bir çalışma mevcut değildir.

Sonuç olarak, BRUFEN gebeliğin son trimesterinde kontrendikedir.

Laktasyon dönemi
İbuprofen anne sütü ile atılmaktadır (süte geçmektedir). Ancak, BRUFEN’in tüm dozlarında, emzirilen çocuk üzerinde herhangi bir etki öngörülmemektedir. Ancak yine de, daha uzun süreli bir tedavi planlanıyorsa; erken sütten kesme göz önünde bulundurulmalıdır. Emzirilen bebeklerde BRUFENin ciddi advers reaksiyon potansiyelinin bulunması nedeniyle, ilacın anne için önemi göz önünde bulundurularak, emzirmeyi bırakma veya ilacı bırakma konusunda bir karar verilmelidir.

Üreme yeteneği/Fertilite
İbuprofen kullanılması fertiliteyi bozabilir ve gebe kalmak isteyen kadınlarda önerilmez. Gebe kalma zorluğu yaşayan veya infertilite araştırması yapılan kadınlarda, ibuprofenin kesilmesi düşünülmelidir.

4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

BRUFEN, baş dönmesi, uyuşukluk, yorgunluk ve görme bozuklukları gibi yan etkilere neden olabilir.

İbuprofen tedavisini takiben belirli hastaların tepki verme süresi etkilenebilir. Bu durum, araç ve makine kullanımı gibi yüksek dikkat gerektiren durumlarda göz önünde bulundurulmalıdır. Bu durum alkol kullanımı ile birlikte daha büyük çapta etki eder.

Eğer bu yan etkiler görülürse, hastalar araç ve makine kullanmamaları konusunda uyarılmalıdırlar.

4.8 İstenmeyen etkiler

Gastrointestinal hastalıklar: En sık gözlemlenen advers etkiler doğası gereği gastrointestinaldir. Özellikle yaşlılarda, bazı durumlarda ölümcül olabilen Gİ kanama, peptik ülser veya perforasyon görülebilir (Bkz. Bölüm 4.4). İbuprofen uygulamasını takiben bulantı, kusma, diyare, flatulans, konstipasyon, dispepsi, abdominal ağrı, melena, hematemez, ülseratif stomatit, gastrointestinal hemoraj ve Crohn hastalığı ile kolitin şiddetlenmesi rapor edilmiştir (Bkz. Bölüm 4.3). Daha az sıklıkla gastrit, duodenal ülser ve gastrik ülser ve gastrointestinal perforasyon görülmüştür.

13

İmmün sistem bozuklukları: NSAİİ kullanımı sonrası aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Bunlar (a) spesifik olmayan alerjik reaksiyon ve anafilaksi, (b) astım, şiddetli astım, bronkospazm veya dispne içeren solunum yolu reaktivitesi veya (c) pruritus, ürtiker, purpura, anjiyoödem ve çok nadiren eritema multiforme, büllöz dermatozlar (Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz dahil) gibi farklı tiplerde döküntüler ve çeşitli deri bozuklarından oluşabilir.

Kalp ve damar hastalıkları: NSAİİ tedavisi ile ilişkili olarak ödem, hipertansiyon ve kalp yetmezliği bildirilmiştir. Klinik çalışmalar, özellikle yüksek dozda (2400 mg/gün) ibuprofen kullanımının arteryal trombotik olayların (ör. miyokard infarktüsü veya felç gibi) riskinde küçük bir artış ile ilişkili olabileceğini göstermektedir (Bkz. Bölüm 4.4).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları: İbuprofen trombosit agregasyonunu geri dönüşlü olarak baskılayarak kanama zamanının uzamasına neden olabilir.

Enfeksiyon ve enfestasyonlar: Rinit ve aseptik menenjit bildirilen olguların çoğunda boyun tutulması, baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, ateş veya oryantasyon bozukluğu semptomlarıyla birlikte altta yatan bir otoimmün hastalık (özellikle sistemik lupus eritematozus ve ilişkili bağ dokusu hastalıkları) söz konusudur (Bkz. Bölüm 4.4).

NSAİİ kullanımına denk gelen enfeksiyonla ilişkili iltihaplanmaların alevlenmesi tarif edilmiştir. İbuprofen kullanımı sırasında enfeksiyon belirtileri ortaya çıkarsa veya kötüleşirse, hastanın vakit kaybetmeden doktora gitmesi önerilir.

Aseptik menenjit bildirilen olguların çoğunda altta yatan bir otoimmün hastalık (özellikle sistemik lupus eritematozus ve ilişkili bağ dokusu hastalıkları) söz konusudur.

Deri ve deri altı doku hastalıkları: İstisnai olarak, varisella enfeksiyonu süresince ciddi deri ve yumuşak doku enfeksiyonlu komplikasyonlar oluşabilir (ayrıca Bkz. Enfeksiyon ve enfestasyonlar).

İbuprofen kullanımı ile ilişkili olması olası bulunan yan etkiler, MedDRA sıklık skalası ve sistem organ sınıfı ile aşağıdaki sıklığa göre gösterilmiştir: Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥ 1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ila < 1/100), seyrek (≥1/10.000 ila < 1/1.000), çok seyrek (<1/10.000) ve bilinmiyor (mevcut veri ile sıklığı hesaplanamayan).

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Seyrek

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Seyrek

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan

Seyrek

Psikiyatri hastalıkları

Seyrek

14

Rinit

Aseptik menenjit (Bkz. Bölüm 4.4)

Lökopeni, thrombositopeni,
nötropeni, agranülositoz, aplastik anemi ve hemolitik anemi

Hipersensitive

Anaflaktik reaksiyon

İnsomnia, anksiyete

Depresyon, konfüzyonal durum

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın

Seyrek

Göz hastalıkları

Seyrek

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Kardiyak hastalıklar

Çok Seyrek

Vasküler hastalıklar

Çok Seyrek

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın

Çok Seyrek

Bilinmiyor

Hepato-biliyer hastalıklar

Çok Seyrek

Yaygın

Çok Seyrek

Bilinmiyor

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Genel bozukluklar ve uygulama

Yaygın

15

Baş ağrısı, baş dönmesi

Parestezi, somnolans

Optik nevrit

Görme bozukluğu

Toksik optik nöropati

Duyma bozukluğu, tinnitus, vertigo

Kalp yetmezliği, miyokard infarktüsü (ayrıca Bkz. Bölüm 4.4)

Hipertansiyon

Astım, bronkospazm, dispne

Dispepsi, diyare, bulantı, kusma, abdominal ağrı, flatulans,
konstipasyon, melana, hematemez, gastrointestinal hemoraji

Gastrit, duodenal ülser, gastrik ülser, oral ülserasyon, gastrointestinal
perforasyon

Pankreatit

Crohn hastalığı ve kolitin alevlenmesi

Hepatit, sarılık, hepatik fonksiyon bozukluğu

Hepatik yetmezlik

Döküntü

Ürtiker, kaşıntı, purpura, anjiyoödem, ışığa duyarlı reaksiyon

Deri reaksiyonlarının şiddetli
formları (örn. eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu dahil büllöz reaksiyonlar ve toksik
epidermal nekroliz)

Eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS sendromu), akut generalize
ekzantematöz püstülozis (AGEP), ışığa duyarlılık reaksiyonları

Çeşitli formlarda nefrotoksisite (örn. tubulointerstisyel nefrit, nefrotik
sendrom ve renal yetmezlik)

Yorgunluk

bölgesine ilişkin hastalıklar

Seyrek

Ödem

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9 Doz aşımı ve tedavisi

Toksisite
Çocuklar veya yetişkinlerde 100 mg/kg’ın altındaki dozlarda genellikle toksisite belirtileri ve semptomları gözlenmemektedir. Bununla birlikte bazı vakalarda destekleyici bakım gerekebilir. 400 mg/kg veya daha fazla doz alımının ardından çocuklarda toksisite belirtileri ve semptomlarının ortaya çıktığı gözlenmiştir.

Semptomlar
Aşağıdaki belirtiler ve semptomlar doz aşımı durumunda görülebilir ve bu semptomlar genelde 4 ila 6 aat içinde ortaya çıkmaktadır.

En sık bildirilen semptomlar bulantı, kusma, karın ağrısı, letarji ve baş dönmesidir. Merkezi sinir sistemi (MSS) etkileri, baş ağrısı, kulak çınlaması, sersemlik, konvülsiyon ve bilinç kaybıdır. Nistagmus, metabolik asidoz, hipotermi, böbreklerde etkili, gastrointestinal kanama, koma, apne, diyare ile birlikte MSS ve solunum sistemi depresyonu seyrek şekilde bildirilmiştir. Dezoryantasyon, eksitasyon, bayılma ve hipotansiyon, bradikardi ve taşikardi dahil kardiyovasküler toksisite bildirilmiştir. Ciddi zehirlenmelerde Metabolik asidoz oluşabilir. Önemli aşırı doz durumlarında böbrek yetmezliği ve karaciğer hasarı olasıdır. Büyük miktarda aşırı doz alımları birlikte başka ilaç alınmaması durumunda iyi tolere edilmektedir.

Tedavi
Hastalara gerektiği şekilde semptomatik tedavi uygulanır. Potansiyel olarak toksik miktarda alımın ardından bir saat içinde aktif kömür verilir. Alternatif olarak yetişkinlerde, potansiyel olarak hayatı tehdit eden düzeyde aşırı doz alımın ardından bir saat içerisinde gastrik lavaj uygulanır.

İdrar çıkışının yeterli miktarda olması sağlanmalıdır.

Böbrek ve karaciğer fonksiyonları yakından izlenmelidir.

Hastalar toksik sayılabilecek dozun alınmasından itibaren en az dört saat gözlem altında tutulmalıdır.

Sık veya uzayan konvülsiyonlar, intravenöz diazepam ile tedavi edilmelidir. Hastanın klinik durumuna göre diğer önlemler uygulanabilir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

16

5.1 Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Anti-inflamatuvar ve anti-romatik ürünler, non-steroidler; propionik

asit türevleri

ATC kodu: M01AE01

Etki mekanizması
BRUFEN, non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ) grubuna aittir. Bu ilaç, jenerik ismi

ibuprofen olan propionik asit türevi p-isobutil-hidrotropik asit içerir. İbuprofen analjezik, anti-

inflamatuar ve antipiretik aktiviteye sahiptir. Antifilojistik etkisi aspirin ve indometazin ile

karşılaştırılabilir. İbuprofenin farmakolojik etkisi muhtemelen prostaglandin sentezini inhibe

etme yeteneği ile ilişkidir. İbuprofen trombosit agregasyonunu geri dönüşlü olarak

baskılayarak kanama zamanını uzatır.

Klinik etkililiği ve güvenliliği
Deneysel veriler eşzamanlı kullanıldıklarında ibuprofenin düşük doz asetilsalisilik asitin trombosit agregasyonu üzerindeki etkisini kompetitif olarak inhibe edebileceğini göstermektedir. Bazı farmakodinamik çalışmalarda, hızlı salımlı asetilsalisilik asit dozundan (81 mg) önceki 8 saat içinde veya dozlamadan sonra 30 dakika içinde tek doz 400 mg ibuprofen alındığında asetilsalisik asidin tromboksan oluşumunu veya trombosit agregasyonu oluşumunu azalttığı gözlenmiştir. Klinik duruma bu verilerin uyarlanmasını ilişkin belirsizlikler olmasına rağmen, ibuprofenin düzenli, uzun süreli kullanımının, düşük doz asetilsalisilik asitin kardiyoprotektif etkisini azaltabileceği olasılığı göz ardı edilemez. Ara sıra kullanılan ibuprofen ile klinik olarak anlamlı bir etki gözlenmesi beklenmemektedir (Bkz. Bölüm 4.5).

İbuprofen renal prostaglandin sentezini inhibe eder. Normal böbrek fonksiyonlarına sahip hastalarda bu etkinin anlamlılığı yoktur. Kronik böbrek yetmezliği, dekompanse kalp veya karaciğer yetmezliği olan hastalar ile birlikte plazma hacminde değişikliği içeren koşullarda, inhibe edilmiş prostaglandin sentezi akut böbrek yetmezliğine, sıvı retansiyonuna ve kalp yetmezliğine yol açar (Bkz. Bölüm 4.3).

5.2 Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler

Emilim:

Yavaş salımlı BRUFEN ile konvansiyonel salımlı 400 mg tabletin farmakokinetik profili

karşılaştırıldığında, yavaş salımlı tabletin, konvansiyonel salımlı tablete ait plazma doruk ve

çukur değişimleri azalttığı ve 5, 10, 15 ve 24 saatte daha yüksek ilaç seviyeleri sağladığı

görülmüştür.

plazma

Dağılım:

İbuprofen, plazma proteine yüksek oranda bağlanır. Konvansiyonel salımlı tablet ile

17

karşılaştırıldığında eğri altında kalan alan (EAA) hemen hemen aynıdır.

Biyotransformasyon:
İbuprofen karaciğerde iki inaktif metabolite metabolize olur. Bu metabolitler değişmemiş ibuprofen ile birlikte böbreklerden bu şekilde veya konjugatları şeklinde atılır.

Eliminasyon:Böbreklerden atılma hızlı ve tamdır. Eliminasyon yarılanma ömrü ortalama iki saattir.

Doğrusallık / doğrusal olmayan durum:
Veri yoktur.

Hastalardaki karakteristik özellikler:
Genç ve yaşlı hastalar arasında ortalama plazma profilleri ve doz öncesi plazma düzeyleri açısından büyük farklar gözlenmemiştir
Daha detaylı bilgi için bkz. Bölüm 4.3 ve Bölüm 4.4.

5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Belirtilmemiştir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Tablet çekirdeği:
Ksantan zamkı
Povidon K-30
İzopropil alkol*
Stearik asit
Kolloidal susuz silika

Kaplama maddesi:
Hipromelloz 6mPa.s
Hipromelloz 5mPa.s
Talk
Titanyum dioksit
Endüstriyel metil alkol*
Saf su*

*Bitmiş üründe bulunmamaktadır.

6.2 Geçimsizlikler
Geçerli değildir.

6.3 Raf ömrü
36 ay

18

6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler

Serin ve kuru bir yerde, 25 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği

14 ve 28 film tabletlik PVC/PVDC/Aluminyum blisterlerde.

6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve

“Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

Abbott Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti.,

Saray Mah., Dr. Adnan Büyükdeniz Cad., No:2,

Kelif Plaza, 34768 Ümraniye –İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 29.11.2001

Ruhsat yenileme tarihi: –

10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ

19


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın