*Hepsi, A

ASPIRIN COMPLEXORAL SUSPANSIYON GRANULLU 500/30 MG 20 SASE

Temel Etkin Maddesi:

psödoefedrin kombinasyon

Üreten İlaç Firması:

BAYER TÜRK KİMYA SAN. LTD. ŞTİ.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

psödoefedrin kombinasyon

Üreten İlaç Firması:

BAYER TÜRK KİMYA SAN. LTD. ŞTİ.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8699546241248

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

351,63 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8699546241248

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

351,63 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – R – SOLUNUM SİSTEMİ, R01 NAZAL İLAÇLAR, R01B SİSTEMİK NAZAL DEKONJESTANLAR, R01BA Sempatomimetikler, R01BA52, psödoefedrin kombinasyon

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – R – SOLUNUM SİSTEMİ, R01 NAZAL İLAÇLAR, R01B SİSTEMİK NAZAL DEKONJESTANLAR, R01BA Sempatomimetikler, R01BA52, psödoefedrin kombinasyon

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

ASPİRİN® COMPLEX 500 mg/30 mg oral süspansiyon için granül içeren saşe Ağızdan alınır.

Etkin maddeler: 500 mg asetilsalisilik asit ve 30 mg psödoefedrin hidroklorür
Yardımcı maddeler: Susuz sitrik asit, sukroz, hipromelloz, sakarin ve portakal aroması(benzil alkol, alfa-tokoferol, modifiye nişasta ve maltodekstrin içeren).

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice

okuyunuz; çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.

Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı

kullandığınızı söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek

veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:

1. ASPİRİN COMPLEX nedir ve ne için kullanılır?

2. ASPİRİN COMPLEX kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. ASPİRİN COMPLEX nasıl kullanılır?

4. Olası yan etkiler nelerdir?

5. ASPİRİN COMPLEX’in saklanması

Başlıkları yer almaktadır.

ASPİRİN COMPLEX nedir ve ne için kullanılır?

Her bir ASPİRİN COMPLEX saşesi, asetilsalisilik asit ve psödoefedrin hidroklorür etkin maddelerini içeren bir ilaçtır.

ASPİRİN COMPLEX, saşe (küçük poşet) içinde granül formunda sunulmaktadır.

ASPİRİN COMPLEX, 10 ve 20 saşelik ambalajlarda takdim edilir.

ASPİRİN COMPLEX, ağrı kesici (analjezik), ateş düşürücü (antipiretik), inflamasyon

giderici (antiinflamatuar) ve burun akıntısı ve tıkanıklığını giderici (nazal dekonjestan)

özelliklere sahiptir.

ASPİRİN COMPLEX, 16 yaş ve üstü ergenler ile erişkinlerde, ağrının ateşe eşlik ettiği burun

tıkanıklığı ve hafif vücut ağrısı ile seyreden soğuk algınlığı ve nezlede kullanılır.

2. ASPİRİN COMPLEX’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

ASPİRİN COMPLEX’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer,
-Asetilsalisilik asit veya ilacın içeriğindeki maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığınız (alerjiniz) varsa,
-Asetilsalisilik asidin içinde bulunduğu madde sınıfı olan salisilatlara karşı aşırı duyarlılığınız (alerjiniz) varsa,

-Psödoefedrin veya diğer adrenerjik ilaçlara (sempatik sinir sistemini etkileyen ilaç grubu) karşı aşırı duyarlılığınız (alerjiniz) varsa,
-Salisilat ya da benzer etkili maddeler, özellikle steroid olmayan yangı giderici (genellikle kas veya eklemlerin ağrılı ve/veya iltihabi durumlarında kullanılan tıbbi ürünler) ilaçların uygulanmasında ortaya çıkan astım öykünüz varsa,
-Mide ya da onikiparmak ülseriniz (yara) varsa,
-Kanama eğiliminiz (hemorajik diyatez) varsa,
-Hamileyseniz veya emziriyorsanız,
-Diyabetiniz varsa,
-Tiroidiniz aşırı aktifse,
-Psödoefedrin içeren başka ilaçlar veya diğer dekonjestanlar kullanıyorsanız,
-Prostat sorunu olan bir erkekseniz,
-Feokromositoma hastalığınız varsa (böbreküstü bezlerinde oluşan bir tümör olup, adrenalin miktarında artışa sebep olabilmektedir.)
-Şiddetli akut (âni gelişen) veya kronik (uzun süredir olan) böbrek hastalığınız ve böbrek yetmezliğiniz varsa
-Şiddetli karaciğer yetmezliğiniz varsa,
-Şiddetli kalp yetmezliğiniz varsa,
-Haftada 15 mg veya daha fazla metotreksat (kanser ve romatizma tedavisinde kullanılan bir ilaç) alıyorsanız (ayrıca Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı bölümüne bakınız),
-Kan basıncınız çok yüksekse (şiddetli hipertansiyon) veya ilaçla kontrol altına alınamayan hipertansiyonunuz varsa
-Şiddetli yüksek tansiyon ve hızlı kalp ritminin (taşikardi) eşlik ettiği hastalıklar ya da şiddetli kalp damar hastalığınız (koroner arter hastalığınız) varsa,
-Önceki 2 hafta içinde depresyon tedavisinde kullanılan monoamin oksidaz (MAO) inhibitörü içeren bir ilaç kullandıysanız veya kullanıyorsanız,
-İris ile kornea arasındaki açının normalden daha dar olması durumunda (dar açılı glokom), -İdrar yapamama (idrar retansiyonu) durumunda.

ASPİRİN COMPLEX’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer,
– Diğer ağrı kesicilere, romatizma ilaçlarına veya inflamasyon giderici ilaçlara karşı alerjiniz varsa,
– Alerji (örn., deride reaksiyonlar, kaşıntı, kurdeşen ile birlikte), astım, saman nezlesi, burun iç yüzeyinde şişlikler ya da uzun süreden beri devam eden akciğer hastalığınız varsa,
– Kan sulandırıcı ve kanın pıhtılaşmasını önleyici (antikoagülan) ilaçlar kullanıyorsanız, – Kronik ve tekrarlayan ülser (yara) veya mide-bağırsak kanaması dahil olmak üzere mide- bağırsak ülseriniz (yaranız) varsa,
-Böbrek ve karaciğer fonksiyonlarınızda bozukluk varsa,
Kalp ve damar fonksiyon bozukluğunuz varsa (örneğin; büyük ameliyat, kanda enfeksiyon – veya majör kanama olayları durumunda),
– Kanama eğiliminde artışa yol açabileceğinden cerrahi girişim öncesinde (diş çekimi gibi küçük cerrahi operasyonlar da dahil) ve sırasında. Böyle bir durumda doktorunuzu veya diş hekiminizi bilgilendiriniz.

– Hafif-orta şiddette yüksek tansiyonunuz, şeker hastalığınız, kalp hastalığınız, kalpte ritim bozukluğunuz (aritmi), göz içi basıncında artma (glokom) veya soğuk algınlığı ve öksürük ilaçlarının içeriğinde bulunan bazı maddelere (fenilefrin, efedrin gibi) karşı hassasiyetiniz varsa,
-Uzun süreli ağrı kesici kullanımı baş ağrısına sebep olabilir.

-Kalıcı böbrek hasarı riskine yol açabileceği için beraberinde başka ağrı kesiciler kullanıyorsanız,

– Düşük dozlarda asetilsalisilik asit kullanımı ürik asit atılımını azaltarak gut ataklarını tetikleyebileceğinden dolayı gut hastalığınız veya yatkınlığınız varsa,
– Şiddetli glukoz- 6- fosfat dehidrogenaz (kan şekeri metabolizmasında hayati önem taşıyan enzim) eksikliğiniz varsa,
-Bir tür şiddetli cilt reaksiyonu olan akut jeneralize ekzantematöz püstüloz (AJEP) izole vakalarda tedavinin ilk iki gününde gelişebilen ateş, kızarıklık veya ciltte oluşan içi dolu küçük kabarcıklar (püstül) gibi işaret ve semptomlar gözlenmesi halinde,
– Alışkanlık haline gelmiş analjezik kullanımı (özellikle değişik analjezik ilaçların birlikte kullanımları) böbreklerde kalıcı harabiyete neden olabilir (analjezik nefropatisi).

-Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital (doğumsal) uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes adlı bir tür ritim bozukluğu olan hastalarda kullanımından kaçınılmalıdır.

-Halüsinasyonlar (sanrı), huzursuzluk, uyku düzensizliği oluştuğunda kesilmelidir.

-Psödoefedrin ile iskemik kolit (kalın bağırsağa giden kan akımında azalmaya bağlı oluşan hasar) bildirimleri olmuştur. Şayet karın ağrısı, makattan kanama ya da iskemik kolitin diğer belirtileri gelişirse, psödoefedrin derhal durdurulmalı ve doktora başvurulmalıdır.

-Göz sinirlerine azalan kan akışından (iskemik optik nöropati) kaynaklanabilen ani görme kaybı ve görüşte azalma meydana gelmesi durumunda psödoefedrin kesilmelidir.

Psödoefedrin içeren ilaçların kullanımını takiben posterior geri dönüşümlü ensefalopati sendromu (PRES) ve geri dönüşümlü serebral vazokonstriksiyon sendromu (RCVS) vakaları rapor edilmiştir. PRES ve RCVS, beyne kan akışının azaldığı nadir durumlardır. PRES veya RCVS belirtisi olabilecek semptomlar gelişmesi durumunda hemen ASPİRİN COMPLEX’i kullanmayı bırakın ve acil tıbbi yardım alınız (semptomlar için bkz. Bölüm “4. Olası yan etkiler nelerdir”).

60 yaş üzerinde tansiyon yüksekliği, kalp damar hastalığı, iskemik kalp hastalığı (kalp kasının beslenme bozukluğuna bağlı olarak gelişen hastalık), glokom (göz içi basıncın artması) veya böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Doktorunuza danışmadan 3 günden daha uzun süreli kullanmayınız.

Yaşlılar: Yaşlı hastalar psödoefedrine karşı özellikle hassas olabilirler ve bu durum uykusuzluk ya da halüsinasyon (sanrı) gibi etkilere yol açabilir.

Çocuklar: Çocuklarda ve ergenlerde özellikle suçiçeği (varicella) ve grip (influenza A ve influenza B) başta olmak üzere ateşli veya ateşsiz seyreden viral enfeksiyonlarda Reye Sendromu (Beyin ve karaciğeri etkileyen, ölümcül olabilen nadir görülen bir hastalık) olasılığı bakımından doktora danışılmadan kullanılmamalıdır. ASPİRİN COMPLEX’in çocuk ve 16 yaş altı ergenlerde doktor tarafından tavsiye edilmedikçe kullanılması önerilmez.

Sporcular
Psödoefedrin hidroklorür, doping testlerinde pozitif sonuçlara yol açabilir.

Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

ASPİRİN COMPLEX’in yiyecek ve içecek ile kullanılması
ASPİRİN COMPLEX yemekle birlikte ya da öğün arasında alınabilir. Ancak, granüller (poşetin içeriği) bir bardak suya boşaltılıp, içilmeden önce iyice karıştırılmalıdır. İlacı kullanırken alkol alınması mide kanaması riskini artırabilir ve tepki verme yeteneğinizi düşürebilir.

Hamilelik

İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Hamilelik sırasında ASPİRİN COMPLEX kullanmayınız çünkü asetilsalisilik asit ve psödoefedrin birlikte kullanımına yönelik yeterli veri bulunmamaktadır.

Ayrıca ASPİRİN COMPLEX’in aşağıdaki etkileri de dikkate alınmalıdır:
-Hamileliğin 20. haftasından itibaren alınması durumunda, doğmamış bebeğinizde, böbrek ve kalp sorunlarına neden olabilir.

-Hamileliğin son üç ayında alınması halinde doğmamış bebeğinize zarar verebilir veya doğum sorunlarına neden olabilir.

-Doğumdan önce veya doğum sırasında alınırsa, sizin ve bebeğinizin kanama eğilimini etkileyebilir ve doğumun beklenenden daha geç veya daha uzun sürmesine neden olabilir.

Hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız veya hamile kalmayı planlıyorsanız, bu ilacı almadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

ASPİRİN COMPLEX kadınlarda gebe kalmayı zorlaştıran ilaçlar grubuna dahildir. Bu etki geçicidir ve ilacın bırakılması ile sona erer.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza

danışınız.

Emzirme

İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Hem salisilatlar hem de psödoefedrin sınırlı ölçüde anne sütüne karışır. Her iki maddenin kombinasyonunun emzirme döneminde kullanımına yönelik yeterli bilgi olmadığından emzirme dönemindeki kadınlarda ASPİRİN COMPLEX kullanılmamalıdır.

Araç ve makine kullanımı
ASPİRİN COMPLEX ile tedavi sırasında, araç ve makine kullanma yeteneği bozulabilir. Bu risk, birlikte alkol alınmasına bağlı olarak, daha da artabilir. Araç kullanma gibi dikkat gerekliliğinin arttığı durumlarda bunlar göz önüne alınmalıdır.

ASPİRİN COMPLEX’in içinde bulunan bazı maddeler hakkında önemli bilgiler
Bu tıbbi ürün doz başına 2 g sukroz içermektedir (0,17 karbonhidrat değişimine karşılık gelir). Bu durum, şeker hastalığı olanlarda dikkate alınmalıdır.

Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı dayanıksız olduğunuz söylenmişse ilacı kullanmadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Bazı ilaçlar ile birlikte kullanıldığında ASPİRİN COMPLEX’in veya kullanılan diğer ilacın etkisi ya da her ikisinin yan etkileri değişebilir. Aşağıdaki ilaçları kullanıyorsanız lütfen doktorunuza söyleyiniz:

ASPİRİN COMPLEX ile aşağıdaki ilaçları kullanmayınız:
-Metotreksat (kanser ve romatizma tedavisinde kullanılan bir ilaç); Metotreksatın hematolojik -kan hücreleri üzerindeki- yan etkilerinin artışına sebep olabilir.

-Monoamin oksidaz inhibitörleri ve serotonin geri alım inhibitörleri dahil depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar,

ASPİRİN COMPLEX ile aşağıdaki ilaçları dikkatli kullanınız:
-Kan sulandırıcı (antikoagülan), pıhtı eritici (trombolitik), kandaki trombosit sayısını azaltıcı (antiplatelet-tiklodipin, klopidogrel gibi) ilaçlar
-Ağrı kesiciler ve steroid olmayan yangı gidericiler (genellikle kas veya eklemlerin ağrılı ve/veya iltihabi durumlarda kullanılan tıbbi ürünler) ilaçlar,

Digoksin (kalbin kasılma kuvvetini artıran etkin madde); digoksinin kan düzeyini artırmak suretiyle,
-Kan şekerini düşürücü sülfonilüre grubu antidiyabetik ilaçlar ve insülin
-Ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan ibuprofen

-Valproik asit (Epilepsi – sara hastalığının tedavisi için kullanılan ilaç)

– Karbonik anhidraz enzimleri (Kırmızı kan hücrelerinde bulunan karbonik asidi karbondioksit ve suya parçalayan enzimler)
-Albuterol (astımda semptom giderici olarak kullanılan rahatlatıcı etkin madde) tablet kalbinizin düzensiz veya hızlı atmasına sebep olabilir. Bu uyarı solunum yoluyla uygulanan (reçete edilen dozda) albuterol kullanmanıza engel olmamalıdır.

Ağız yoluyla ya da enjeksiyon yoluyla kullanılan kortizon veya prednizolon gibi ilaçlar, –

ASPİRİN COMPLEX aşağıdaki ilaçların etkinliğini veya yan etkilerini artırabilir:

– İbritumomab, omasetaksin, tositumomab gibi lösemi ve lenfoma tedavisinde kullanılan ilaçlar,
-Tansiyon düşürücü olan kalsiyum kanal blokerleri, lösemi tedavisinde kullanılan dasatinib, eklem kıkırdağı hastalıklarında kullanılan glukosamin, ağrı kesici olarak kullanılan ketorolak (nazal/tüm sistemi etkileyen), multivitaminler, omega-3 yağlı asitleri, kan sulandırıcı olan polisülfat sodyum, potasyum ve fosfat eksikliğinde kullanılan potasyum fosfat, vitamin E, bir diyet tuzu olan amonyum klorür, virüs enfeksiyonlarında kullanılan tipranavir, pulmoner hipertansiyon-akciğer atardamarında basınç artışı tedavisinde kullanılan treprostinil, -Fenilefrin, efedrin içeren ilaçlar veya diğer burun akıntısı ve tıkanıklığını giderici ilaçlar.

ASPİRİN COMPLEX aşağıdaki ilaçların etkinliğini azaltabilir:
-İdrar söktürücü ilaçlar (örn. aldosteron antagonistleri ve kıvrım diüretikleri)
-Tansiyon düşürücü ilaçlar (örn: ADE inhibitörleri, guanetidin, metildopa, β-blokörler gibi ilaçlar)
-Ürik asit atılımını artırmak suretiyle gut tedavisinde kullanılan ilaçlar (örn: probenesid, sulfinpirazon)
-Lösemi tedavisinde kullanılan hiyaluronidaz
-Multivitaminler (ADEK, folat)
-Kemik erimesinde kullanılan tiludronat

Depresyon ve sosyal fobi tedavisinde kullanılan moklobemid ile birlikte kullanımı hipertansif kriz (ciddi kan basıncı yükselmesi) riski oluşturur.

Doğumu kolaylaştırmak için kullanılan oksitosin ile birlikte hipertansiyon (yüksek tansiyon) riskini artırır.

Ergot alkaloidleri (ergotamin ve metiserjit; migren tedavisinde kullanılır) ile birlikte kullanılması yan etki riskini artırır.

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3. ASPİRİN COMPLEX nasıl kullanılır?

ASPİRİN COMPLEX’i her zaman kullanma talimatında belirtildiği şekilde kullanınız. İlacı nasıl kullanacağınız konusunda emin olamazsanız doktorunuza ya da eczacınıza danışınız.

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Başka türlü reçete edilmediği sürece, dozaj aşağıdaki tabloda gösterildiği gibidir:

Yaş

Bir defalık doz

Toplam günlük doz

16 yaş ve üstü ergenler

500-1000 mg asetilsalisilik asit (1-2 saşe)
30-60 mg psödoefedrin (1-2 saşe)

En fazla 3 g asetilsalisilik asit ve 180 mg psödoefedrin
(6 saşeye kadar)

4-8 saat aralıklarla 1 defada 1-2 saşe kullanılır.

Gerektiğinde, bir defalık doz en az 4 saatlik süre sonra kullanılabilir.

Günde 6 saşeden fazla kullanmayınız.

Doktorunuza danışmadan 3 günden daha uzun süre kullanmayınız.

Uygulama yolu ve metodu:
Bir ya da iki saşenin içeriğini bir bardak su içine boşaltınız ve iyice karıştırınız. Dikkat: Granüller suda tamamen çözünmez, süspansiyon oluşturur. Bu sebeple bardağın tamamını vakit geçirmeksizin içiniz.

Semptomlardan birinin baskın olduğu durumlarda, tek ilaçla tedavi (monoterapi) şeklinde tedavi daha uygundur.

Değişik yaş grupları:

Çocuklarda kullanımı:
ASPİRİN COMPLEX’in çocuk ve 16 yaş altı ergenlerde doktor tarafından tavsiye edilmedikçe kullanılması önerilmez. İlacın yanlışlıkla alınması halinde dikkat edilmesi gerekenler bölümüne bakınız ve doktorunuza danışınız.

Yaşlılarda Kullanımı:
Yaşlı hastalardaki güvenlilik ve etkinliliğine ilişkin bilgi bulunmamaktadır.

Özel kullanım durumları:

Böbrek ve karaciğer yetmezliği:
Karaciğer/böbrek yetmezliği olan hastalarda doktor önerisi olmadan kullanılmamalıdır. Şiddetli karaciğer / böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır.

Eğer ASPİRİN COMPLEX’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla ASPİRİN COMPLEX kullandıysanız;

Yaşlı hastalarda ve özellikle bebeklerde zehirlenme görülmesi daha muhtemeldir. Kg başına günlük 100 mg üzerinde ve 2 günden daha fazla süre ile salisilat kullanılması doz aşımına neden olabilir. Ayrıca, çocukların ilacı kaza ile yutması veya yüksek dozlu tedavinin getirdiği doz

aşımları, potansiyel olarak hayatı tehdit edebilir.

ASPİRİN COMPLEX’den uzun süre boyunca kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız sersemlik hissi, baş dönmesi, baş ağrısı, kulak çınlaması, işitme kaybı, terleme, bulantı, kusma, zihin bulanıklığı gibi belirtiler görülebilir.

-Orta şiddetteki doz aşımı durumunda; aşırı hızlı soluk alıp verme, solunumdan kaynaklanan, kan plazmasındaki asit baz dengesinin bozulması ve pH değerinin artması, terleme, bulantı, kusma belirtileri

-Ciddi doz aşımı durumlarında; kan pH’ının asidik olması, idrarda yüksek düzeyde asit bulunması, çok yüksek ateş, solunum yolu bulguları; aşırı soluk alıp vermeden, solunumun durması ve boğulmaya, kalp-damar sistemi bulguları; ritim bozukluğundan, tansiyon düşüklüğü ve ani ölüm, sıvı ve elektrolit kaybına bağlı bulgular; su kaybından, çok az idrara çıkma ve böbrek yetmezliğine, bozulmuş glukoz metabolizması ve organizmada keton cisimciklerinin aşırı artışı, kulakta çınlama ve sağırlık, mide bağırsak sisteminde kanama, kan pıhtılaşma sisteminin bozulması, uyuşukluk, zihin bulanıklığı, koma ve sara nöbetleri görülebilir.

Psödoefedrin doz aşımına bağlı olarak ise kalp atışlarında hızlanma (taşikardi), göğüs ağrısı, huzursuzluk, tansiyon yükselmesi, nefes darlığı, halüsinasyon (sanrı) veya nöbetler ortaya çıkabilir.

ASPİRİN COMPLEX’ten kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya bir eczacı ile konuşunuz.

ASPİRİN COMPLEX’i almayı unutursanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

ASPİRİN COMPLEX ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler Bilinen bir etkisi bulunmamaktadır.

4. Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi, ASPİRİN COMPLEX’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Çok yaygın : 10 hastanın en az birinde görülebilir.

Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.

Seyrek : 1.000 hastanın birinden az, 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir.

Çok seyrek : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.

Bilinmiyor : Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Aşağıdakilerden biri olursa, ASPİRİN COMPLEX’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:

•Bu ilaçla tedavinin ilk 2 günü içinde ani ateş başlangıcı, ciltte kızarıklık veya çok sayıda küçük püstül (Akut Genelleştirilmiş Ekzantematöz Püstüloz – AJEP’in olası semptomları) ortaya

çıkabilir.

Özellikle astım hastalarında aşırı duyarlılık reaksiyonları;

Solunum güçlüğü
Tansiyon düşmesinin eşlik ettiği şiddetli deri döküntüleri
Anjiyoödem (Eller ayaklar, bilekler, yüz, dil ve dudakların şişmesi ya da özellikle ağız veya

boğazın yutmayı veya nefes almayı zorlaştıracak şekilde şişmesi)

•Anafilaktik şok (kurdeşen, tüm vücutta oluşabilecek şişlik, kaşıntı, kızarıklık, boğazda

tıkanma, nefes alamama gibi ani aşırı duyarlılık tepkileri)

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Bunlardan birisi sizde mevcutsa acil tıbbi müdahaleye veya

hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Çok yaygın:

•Baş ağrısı

Yaygın:

•Mide ekşimesinden dolayı göğüste duyulan yanma hissi, bulantı, kusma, mide ve karın

ağrısı, ishal gibi mide bağırsak şikayetleri

•Uykusuzluk

•Tedirginlik

•Ağız kuruluğu

•Sersemlik

Yaygın olmayan:

•Cilt reaksiyonları vb. hipersensitivite (aşırı duyarlılık) reaksiyonları

Seyrek:

•Şiddetli cilt reaksiyonları gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları (eksüdatif eritema multiforme)

•Demir eksikliği anemisine yol açabilecek mide-bağırsak kanaması (kan kusma, siyah renkli

dışkı kanamanın belirtisi olabilir)

•Delinmeye kadar varabilen mide bağırsak ülseri

Çok seyrek:

•Transaminazların (karaciğer enzimleri) artmasıyla birlikte geçici karaciğer yetmezliği

•Çok nadiren özellikle kontrol altına alınmamış yüksek tansiyon ve beraberinde kan

sulandırıcı tedavi alan hastalarda beyin kanaması riskinde artış

Bilinmiyor:

Posterior geri dönüşümlü ensefalopati sendromu (PRES) ve geri dönüşümlü serebral

vazokonsrtiksiyon sendromu (RCVS) olarak bilinen, beyinde kan damarlarını etkileyen ciddi

durumlar

Posterior geri dönüşümlü ensefalopati sendromu (PRES) ve geri dönüşümlü serebral

vazokonstriksiyon sendromu (RCVS) belirtileri olabilecek aşağıda belirtilen semptomlar gelişmesi

durumunda hemen ASPİRİN COMPLEX’i kullanmayı bırakın ve acil tıbbi yardım alınız:

•Âni başlayan şiddetli baş ağrısı

•Hasta hissetmek

•Kusma

•Bilinç bulanıklığı

•Nöbetler, görmede değişiklikler

•Kanama riskinde artış (Muhtemelen kanama zamanının uzamasına bağlı olarak burun

kanaması, idrar yollarında kanamalar, diş eti kanaması ya da cilt altında kan birikmesi gibi

belirtiler gözlenebilir. Bu etki kullanımı takiben 4-8 saat sürebilir),
Kanama, güçsüzlük ve dokulara yetersiz kan beslemesi gibi belirtilerle aniden gelişen ve uzun

süreli kanama sonrası kansızlık (akut ve kronik posthemorajik anemi) veya demir eksikliğine

bağlı kansızlık
Şiddetli glukoz-6-fosfat dehidrogenaz enzim (kan şekeri metabolizmasında hayati önem

taşıyan enzim) eksikliği olan hastalarda hemoliz (kan hücrelerinin parçalanması), hemolitik

anemi (kan hücrelerinin parçalanmasına bağlı gelişen kansızlık)
Solunum yolunda, mide bağırsak kanalında ve kalp damar sisteminde aşırı duyarlılık

reaksiyonları (özellikle astımlı kişilerde)


















Solunum güçlüğü atakları
Burun akıntısı
Burun tıkanıklığı
Ani aşırı duyarlılık tepkisi (anafilaktik şok)
Baş ağrısı, baş dönmesi ve bilinç karışıklığı (bunlar doz aşımının belirtisi olabilir)
Kulak çınlaması gibi duyma kabiliyetinde bozukluk (bunlar doz aşımının belirtisi olabilir)
Böbrek fonksiyonlarında bozulma, ani görülen böbrek hasarı
Endişe
Coşku hali, heyecanlanma
Halüsinasyon (sanrı), paranoid delüzyon (var olmayan şeyleri görme veya duyma, mantıksız düşünceler veya duygular)
Sinirlilik, huzursuzluk
Uyku bozukluğu

Beyni besleyen damarların tıkanması veya kanaması ile ortaya çıkan, hasar gören beyin bölgesi ile ilgili belirtiler (serebrovasküler olay)
Ciltte hissedilen ve belirgin uzun süreli etkisi olmayan, karıncalanma, uyuşma, iğnelenme, yanma hissi (parestezi)
Dikkati odaklama güçlüğü, konsantrasyon eksikliği, davranışları ve dürtüleri kontrol edememe ve istekleri erteleyememe (psikomotor hiperaktivite)
Uyuklama (somnolans)
Titreme
Optik sinire azalan kan akışından (iskemik optik nöropati) kaynaklanabilen ani görme kaybı ve görüşte azalma
Çarpıntı, kalp atımında düzensizlik, kalbin çok hızlı atması (taşikardi)
Kalp krizi veya kalbe kan akışı azalması sonucu kalp kasının yeterli oksijen alamaması Kan basıncı artışı (hipertansiyon)
Kalın bağırsağa kan akışının azalması sonucu görülen iltihaplanma (iskemik kolit)
İdrar yapmada zorluk veya mesanenin tam boşaltılamaması hissi (özellikle prostat büyümesi olanlarda)
Kaşıntı, döküntü
Cilt altındaki dokularda meydana gelen şişme (anjiyoödem)
Akut jeneralize ekzantematöz püstüloz (AJEP) adında ani ateşin başlaması, cildin kızarması veya ciltte oluşan içi dolu küçük kabarcıkların eşlik ettiği ağır cilt reaksiyonları Bağırsak diyafram hastalığı (özellikle uzun süreli tedavide)

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız

doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

Yan etkilerin raporlanması
Kullanma talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

5. ASPİRİN COMPLEX’in saklanması
ASPİRİN COMPLEX’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

25oC altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız
Ambalajındaki son kullanma tarihinden sonra ASPİRİN COMPLEX’i kullanmayınız.

Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz ASPİRİN COMPLEX’i kullanmayınız.

“Son Kull. Ta.:” ibaresinden sonra yazılan rakam ayı temsil eder ve o ayın son günü son kullanım tarihidir.

Sonkullanmatarihigeçmişveyakullanılmayanilaçlarıçöpeatmayınız!Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Ruhsat sahibi:
Bayer Türk Kimya San. Ltd. Şti.

Ümraniye, İstanbul
Tel: 0216 528 36 00
Faks: 0216 645 39 50

Üretim yeri:
Bayer Bitterfeld GmbH,
Bitterfeld-Wolfen, Almanya

Bu kullanma talimatı ../../…. tarihinde onaylanmıştır.

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ASPİRİN® COMPLEX 500 mg/30 mg oral süspansiyon için granül içeren saşe
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin maddeler: Her bir saşe, 500 mg asetilsalisilik asit ve 30 mg psödoefedrin hidroklorür içerir.

Yardımcı maddeler: 2 g sukroz içerir.

Diğer yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM
Oral süspansiyon granülü
Beyaz granül
4. KLİNİK BİLGİLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
16 yaş ve üstü adölesanlar ile erişkinlerde, ağrının ateşe eşlik ettiği burun tıkanıklığı ve hafif vücut ağrısı ile seyreden soğuk algınlığı ve nezle durumunda endikedir.

4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji:
16 yaş ve üstü adölesanlar ve yetişkinlerde; 4-8 saat aralıklarla 1 defada 1-2 saşe kullanılır. Günlük 6 saşelik maksimum doz aşılmamalıdır.

Uygulama sıklığı ve süresi:
Doktora danışılmadan 3 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır.

Uygulama şekli:
Bir bardak su içine saşe içeriği boşaltılıp, iyice karıştırıldıktan sonra bekletmeden içilmelidir. İlaç suda tam olarak çözünmez, süspansiyon oluşturur.

Semptomlardan birinin baskın olduğu durumlarda, monoterapi şeklinde tedavi daha uygundur.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda ASPİRİN COMPLEX kontrendikedir. Karaciğer/ böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:
ASPİRİN COMPLEX’in çocuk ve 16 yaş altı adölesanlarda doktor tarafından tavsiye edilmedikçe kullanılması önerilmez. İlacın yanlışlıkla kullanılması halinde “4.4 Özel kullanım uyarıları ve

önlemleri” bölümüne bakınız.

Adölesanlarda deneyim kısıtlı olduğundan özel bir doz önerisi yapılamaz.

Geriyatrik popülasyon:
ASPİRİN COMPLEX’in 65 yaşın üzerindeki hastalarda güvenlilik ve etkililiğine ilişkin bilgi bulunmamaktadır.

4.3 Kontrendikasyonlar

– Asetilsalisilik asit, diğer salisilatlar, psödoefedrin veya ilacın herhangi bir bileşenine karşı aşırı duyarlılık,
– Psödoefedrine veya diğer adrenerjik ilaçlara karşı aşırı duyarlılık,
– Salisilat ya da benzer etkili maddeler, özellikle nonsteroid antiinflamatuar ilaçların (NSAİİ) uygulanmasında ortaya çıkan astım öyküsü,



















4.4

Akut gastrointestinal ülserler,
Hemorajik diyatez,
Gebelik,
Laktasyon,
Diyabet,
Hipertiroidizm,
Prostat büyümesi
Feokromasitoma hastalığı olanlarda,
Psödoefedrin içeren başka ilaçlar veya diğer dekonjestanlar ile birlikte kullanım durumunda, Şiddetli karaciğer yetmezliği,
Şiddetli akut ya da kronik böbrek hastalığı/böbrek yetmezliği,
Şiddetli kalp yetmezliği,
15 mg/hafta ya da daha yüksek dozlarda metotreksat ile kombine kullanım (bkz. Bölüm. 4.5), Şiddetli hipertansiyon ya da kontrol altına alınamamış hipertansiyon
Şiddetli hipertansiyon ve taşikardinin eşlik ettiği hastalıklar,
Şiddetli koroner arter hastalığı,
Önceki 2 hafta içinde veya eş zamanlı monoamin oksidaz inhibitörü ilaçlar ile tedavi, Dar açılı glokom,
Üriner retansiyonu.

Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Asetilsalisilik asit ve psödoefedrin hidroklorür aşağıdaki olgularda dikkatli kullanılmalıdır:

– Analjezik, antiinflamatuar ve antiromatizmal ilaçlara veya başka alerjenlere karşı aşırı duyarlılık,
– Kronik ya da rekürent ülser hastalığı dahil gastrointestinal ülserler veya gastrointestinal kanama öyküsü,
– Eş zamanlı antikoagülan tedavisi (bkz. Bölüm 4.5),
– ASPİRİN COMPLEX böbrek fonksiyon bozukluğu ve akut böbrek yetmezliği riskini artırabileceğinden, böbrek fonksiyonları bozuk ya da kardiyovasküler dolaşım bozukluğu (örn.

renal vasküler hastalık, konjestif kalp yetmezliği, hacim eksikliği, majör ameliyat, sepsis ya da majör hemorajik olaylar) olan hastalar,
– PSE birikimi ve artan istenmeyen etki riski nedeniyle renal tübüler asidoz,
– Karaciğer fonksiyonlarında bozukluk,
– Hafif ve orta şiddette hipertansiyon, diabetes mellitus, iskemik kalp hastalığı, aritmi, intraoküler

basınç artışı (glokom), böbrek yetmezliği ya da sempatomimetik ajanlara karşı duyarlılık.

Asetilsalisilik asit bronkospazmı kolaylaştırabilir ve astım ataklarını ya da diğer aşırı duyarlılık reaksiyonlarını tetikleyebilir. Risk faktörleri; var olan bronşiyal astım, saman nezlesi, nazal polipler veya kronik solunum yolları hastalığıdır. Bu durum, aynı zamanda başka maddelere karşı alerjik reaksiyon gösteren (örn., kutanöz reaksiyonlar, kaşıntı, ürtiker) hastalar için de geçerlidir.

Trombosit agregasyonu üzerindeki inhibitör etkisine bağlı olarak, asetilsalisilik asit, cerrahi operasyonlar sırasında (diş çekimi gibi minör cerrahi girişimler de dahil) ve operasyondan sonra, kanama eğiliminde artışa yol açabilir.

Düşük dozlarda asetilsalisilik asit, ürik asit atılımını azaltır. Bu durum düşük ürik asit atılımına eğilimi olan kişilerde, gut hastalığını tetikleyebilir.

ASPİRİN COMPLEX’in çocuk ve 16 yaş altı adölesanlarda doktor tarafından tavsiye edilmedikçe kullanılması önerilmez. 16 yaş altında spesifik bir endikasyon olmadıkça kullanımı önerilmez.

Asetilsalisilik asit içeren ürünler, ateşli veya ateşsiz viral infeksiyonu olan çocuk ve ergenlere doktora danışılmadan verilmemelidir. Bazı viral infeksiyonlarda, özellikle influenza A, influenza B ve varisella olmak üzere çok nadir görülen fakat acil medikal bakım gerektiren, yaşamı tehdit edebilen Reye sendromu riski mevcuttur. Nedensellik ilişkisi kanıtlanmamış olmakla birlikte, bu infeksiyonlarda eş zamanlı asetilsalisilik asit verildiğinde risk artabilir. Bu infeksiyonlarda sürekli kusma ortaya çıkması Reye sendromu belirtisi olabilir. Sürekli kusma, bilinç bulanıklığı veya dikkat çeken davranışların olması durumunda asetilsalisilik asit tedavisi durdurulmalıdır..

Uzun süre ağrı kesici ilaç kullanımı baş ağrılarına neden olabilir. Daha fazla ağrı kesici kullanımı ile tedavi edilmek istenirse ağrının sürekli olmasına neden olabilir.

Şiddetli glukoz 6 fosfat dehidrogenaz (G6PD) eksikliği olan hastalarda asetilsalisilik asit hemoliz ya da hemolitik anemi ortaya çıkmasına neden olabilir. Hemoliz riskini artıran faktörler yüksek doz, ateş ya da akut enfeksiyondur.

İzole vakalarda, bir tür şiddetli cilt reaksiyonu olan akut jeneralize ekzantematöz püstüloz (AJEP), psödoefedrin içeren ürünler ile ortaya çıkabilir. Bu akut püstüler döküntü, tedavinin ilk iki gününde gelişebilir, buna ateş ve yaygın bir ödematöz eritem dahilinde meydana gelen ve esasen cilt kıvrımlarında, gövdede ve üst uzuvlarda bulunan çeşitli, küçük, daha çok foliküler olmayan püstüller eşlik edebilir. Ateş, eritem veya küçük (jeneralize) püstüller gibi işaret ve semptomlar gözlenmesi halinde, hastaların ilacı kullanmayı bırakmaları ve hekimlerine danışmaları gerekmektedir.

60 yaş üzerindeki, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalık, iskemik kalp hastalığı, glokom veya böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Doktora danışılmadan 3 günden daha uzun süreli kullanılmamalıdır.

ilaçların

kombinasyonları) böbreklerde kalıcı harabiyete neden olabilir (analjezik nefropatisi).

Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanımından kaçınılmalıdır.

Halüsinasyonlar, huzursuzluk, uyku düzensizliği oluştuğunda kesilmelidir.

Psödoefedrin ile iskemik kolit bildirimleri olmuştur. Şayet abdominal ağrı, rektal kanama ya da iskemik kolitin diğer semptomları gelişirse, psödoefedrin derhal durdurulmalı ve doktora başvurulmalıdır.

Psödoefedrin ile iskemik optik nöropati vakaları bildirilmiştir. Eğer ani görme kaybı ve skotom gibi azalan görme keskinliği meydana gelirse psödoefedrin kesilmelidir.

Posterior geri dönüşümlü ensefalopati sendromu (PRES) ve geri dönüşümlü serebral vazokonstriksiyon sendromu (RCVS)

Psödoefedrin içeren ilaçların kullanımıyla PRES ve RCVS vakaları bildirilmiştir. (bkz. Bölüm 4.8). Risk, şiddetli veya kontrol altına alınamayan hipertansiyon veya şiddetli akut ya da kronik böbrek hastalığı/ böbrek yetmezliği bulunan hastalarda artmaktadır (bkz. Bölüm 4.3).

Aşağıda belirtilen semptomların ortaya çıkması halinde psödoefedrin kullanımı bırakılmalı ve acilen tıbbi yardım alınmalıdır; ani şiddetli baş ağrısı veya gök gürültüsü tarzında baş ağrısı (kısa sürede başlayan ve çok kısa sürede en yüksek şiddete ulaşan baş ağrısı), mide bulantısı, kusma, konfüzyon, nöbet ve/veya görme bozuklukları. Bildirilen PRES ve RCVS vakalarının çoğu ilacın kullanımının bırakılması ve uygun tedavi uygulamasının ardından düzelmiştir.

Sporcular, psödoefedrin hidroklorürün doping kontrollerinde pozitif sonuç vereceğini dikkate almalıdır.

Yaşlı hastalar, psödoefedrinin merkezi sinir sistemi üzerine etkisine karşı daha hassas olabilir.

Bu tıbbi ürün doz başına 2 g sukroz içermektedir (0,17 karbonhidrat değişimine karşılık gelir). Bu durum, diabetes mellitus hastalığı olanlarda dikkate alınmalıdır.

Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sukraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Eş zamanlı kullanımı kontrendike olan ilaçlar:
15mg/hafta ya da daha yüksek dozlarda kullanılan metotreksat:
Metotreksatın hemotolojik toksisitesinde artış (genel olarak anti-inflamatuar ilaçlar metotreksatın renal klerensini azaltırlar ve salisilatlar metotreksatın plazma proteinlerine bağlanmasını inhibe ederler; bkz. Bölüm 4.3).

Önceki 2 hafta içinde kullanılan monoamin oksidaz inhibitörü (MAO) ilaçlar: Kardiyovasküler advers olay (örn. aritmi, hipertansif reaksiyonlar) riskini artırmıştır.

Kullanım önlemleri gerektiren kombinasyonlar:
15 mg/hafta’dan daha düşük dozda kullanılan metotreksat:
Metotreksatın hematolojik toksisitesinde artış (genel olarak antiinflamatuar ilaçlar metotreksatın renal klerensini azaltırlar ve salisilatlar metotreksat yerine plazma proteinlerine bağlanır).

Antikoagülanlar, trombolitikler, antiplatelet ilaçlar (tiklodipin, klopidogrel gibi): Asetilsalisilik asitin trombolitiklerden önce alınması kanama riskini arttırabilir.

Yüksek doz salisilik asit ile birlikte diğer nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar: Sinerjik etki nedeniyle ülser ve gastrointestinal kanama riskinde artış.

Selektif Serotonin Gerialım İnhibitörleri (SSRI):
Olası sinerjik etkiye bağlı olarak üst gastrointestinal sistemde kanama riskinde artış.

Digoksin:
Renal atılımındaki azalmaya bağlı olarak, digoksinin plazma konsantrasyonu artar.

Antidiyabetikler, örn: İnsülin, sülfonilüre:
Yüksek asetilsalisilik asit dozları, asetilsalisilik asidin hipoglisemik etkisi ve sülfonilüre grubu oral antidiyabetiklerin plazma proteinine bağlanma yerinden uzaklaştırılması ile hipoglisemik etkiyi artırabilir.

Diüretiklerle salisilik asit kombinasyonu:

Renal prostaglandin sentezinin azalmasına bağlı olarak glomerüler filtrasyon azalır.

Addison hastalığında replasman tedavisi olarak kullanılan hidrokortizon dışında sistemik glukokortikoidler:
Kortikosteroid tedavisi sırasında kandaki salisilat düzeyleri azalır; kortikosteroidler salisilat eliminasyonunu artırdığından, kortikosteroid tedavisi kesildikten sonra salisilat doz aşımı riski ortaya çıkabilir. Gastrointestinal ülser ya da kanama riskinde artış olabilir.

Asetilsalisilik asit ile birlikte anjiotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ADE) kombinasyonu: Vazodilatör prostaglandinlerin inhibisyonuna bağlı olarak glomerüler filtrasyonda azalma ortaya çıkabilir. Antihipertansif etki azalır.

Valproik asit:
Valproik asidin proteinlere bağlanma yerinden uzaklaşması nedeniyle valproik asit toksisitesi artar.

Alkol:
Asetilsalisilik asidin ve alkolün aditif etkisine bağlı olarak gastrointestinal mukoza hasarında artış ve kanama süresinde uzama görülebilir.

Sülfinpirazon, Benzbromaron, probenesid gibi ürikozürik ilaçlar: Ürikozürik etki azalır (renal tübüler ürik asit eliminasyonunda yarışma).

İbuprofen:
İbuprofenin eş zamanlı kullanımı, asetilsalisilik asit tarafından indüklenen geri dönüşümsüz platelet inhibisyonunu antagonize eder. Yüksek kardiyovasküler risk taşıyan hastalarda ibuprofen tedavisi, asetilsalisilik asidin kardiyovasküler koruyucu özelliklerini sınırlayabilir.

Karbonik anhidraz enzimleri:
Her ne kadar yüksek dozlar için bazı bilgiler spesifiğe edilmiş olsa da bu etkileşim potansiyel olarak bulunabilir, ancak klinik olarak önemi bulunmamaktadır.

Albuterol tablet:
Etki artışı (kardivasküler advers etkilerde alevlenme); bu durum adrenerjik stimülan tipte bir aerosol bronkodilatatörün dikkatlice kullanılmasını engellemez.

Antidepresanlar:
Etki artışı.

Diğer sempatomimetik ilaçlar:
Etki artışı.

Guanetidin, metildopa, beta blokör gibi antihipretansif ilaçlar: Etkide azalma.

ASPİRİN COMPLEX, aşağıdaki ilaçların etkisini artırabilir: •İbritumomab, omasetaksin, tositumomab
Aşağıdaki ilaçlar, ASPİRİN COMPLEX’in etkisini artırabilir:

(nazal/sistemik),

multivitaminler, omega-3 yağlı asitleri, polisülfat sodyum, potasyum fosfat, vitamin E, amonyum klorür, tipranavir, treprostinil.

ASPİRİN COMPLEX, aşağıdaki ilaçların etkisini azaltabilir: •Hiyaluronidaz, multivitaminler (ADEK, folat), tiludronat.

Aşağıdaki ilaçlar, ASPİRİN COMPLEX’in etkisini azaltabilir: •Ketorolak (nazal/sistemik)

Moklobemid ve oksitosin ile birlikte kullanımı tansiyon yükselmesine sebebiyet verebilir. Kardiyak glikozidler disritmi riskine, ergot alkaloidleri ise ergotism riskine sebep olabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyona ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.

4.6 Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi: X

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Düşük doz asetilsalisilik asidin kontraseptif metodlarla klinik olarak ilişkili etkileşimini gösteren klinik ve klinik öncesi çalışma mevcut değildir. Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, uygun bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır.

Eğer asetilsalisilik asidin gebelik planlayan kadınlarda kullanılması zorunlu ise kullanılan doz düşük ve tedavi süresi mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır.

Gebelik dönemi

Asetilsalisilik asit ve psödoefedrin hidroklorür kombinasyonuna yönelik veri bulunmadığı göz önünde tutularak, ASPİRİN COMPLEX gebelik döneminde kontrendikedir.

Prostaglandin sentezinin inhibisyonu, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişimi istenmeyen şekilde etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalar erken gebelik döneminde prostaglandin sentezini inhibe eden ilaçların kullanılmasının düşük, kardiyak malformasyon ve gastroşizis riskini artırabileceğine işaret eder. Kardiyovasküler malformasyon riski tam olarak %1’den az ile yaklaşık olarak %1,5’a kadar yükselir. Psödoefedrinin vazokonstriktif özelliklerinden dolayı uteroplasental

dolaşımda azalmaya neden olabilir. Riskin doz ve tedavi süresine göre artış gösterdiğine inanılır.

Hayvan deneylerinde prostaglandin sentezi inhibitörü uygulandığında pre ve post implantasyon kaybı ve embriyonal/fetal ölümlerinde artış görülmüştür. Bunlara ek olarak, hayvanlara organogenetik periyotta prostaglandin sentezi inhibitörü verildiğinde kardiyovasküler malformasyonlar dahil olmak üzere çeşitli malformasyon sıklığının arttığı rapor edilmiştir.

Gebeliğin 20. haftasından itibaren asetilsalisilik asit kullanımı ölümcül böbrek fonksiyon

bozukluğundan kaynaklanan oligohidramniyosa neden olabilir. Bu durum tedavinin

başlamasından kısa bir süre sonra ortaya çıkabilir ve genellikle tedavinin kesilmesiyle düzelir.

Ayrıca, gebeliğin ikinci trimesterindeki tedaviyi takiben duktus arteriosusun kapanması rapor

edilmiştir ve bunların çoğu tedavinin kesilmesinden sonra düzelmiştir.

Gebeliğin üçüncü trimesterinde kullanıldığında, tüm prostaglandin sentezi inhibitörleri fetüste aşağıdaki etkilere neden olabilir:
– Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriosusun erken kapanması ve pulmoner hipertansiyon),
– Oligohidramniozun eşlik ettiği renal yetmezliğe kadar varabilen renal fonksiyon bozukluğu

Gebeliğin sonunda prostaglandin sentezi inhibitörleri anne ve yeni doğan üzerinde ise aşağıdaki etkilere neden olabilir:
– Düşük dozlarda dahi trombosit agregasyonunun inhibisyonuna bağlı olarak kanama süresinin uzamasına neden olabilir.

– Rahim kasılmalarının inhibisyonuna, böylece gebelik döneminin uzamasına neden olabilir.

Gebelikte psödoefedrin ile ilişkili kısıtlı veriler malformasyon riskinde artışa yönelik bir kanıt göstermemektedir. Yine de, gebelik sırasında psödoefedrin alınmamalıdır.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda her iki madde de teratojenik etkiler sergilemiştir (bkz. Bölüm 5.3).

Laktasyon dönemi
Hem salsilatlar hem de psödoefedrin sınırlı ölçüde anne sütüne karışır. Her iki maddenin kombinasyonunun laktasyon döneminde kullanımına yönelik yeterli bilgi olmadığından laktasyon dönemindeki kadınlarda ASPİRİN COMPLEX kontrendikedir.

Üreme yeteneği/Fertilite
Prostaglandin sentezi inhibitörlerinin ovülasyon üzerindeki etkisi ile kadın fertilitesini olumsuz yönde etkilediğine dair bazı kanıtlar vardır. Tedavinin kesilmesi ile bu etki giderilebilir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

ASPİRİN COMPLEX ile tedavi sırasında, araç ve makine kullanma yeteneği bozulabilir. Bu risk, birlikte alkol alınmasına bağlı olarak, daha da artabilir.

4.8İstenmeyen etkiler

Asetilsalisilik asidin olası yan etkileri şunlardır:

Aşağıdaki advers etkiler, romatizmalı hastaların uzun süreli yüksek doz tedavilerini de kapsayan asetilsalisilik asit ile tedaviyi takiben rapor edilen tüm advers etkilerden oluşmaktadır. İzole vakaların dışındaki görülme sıklıkları için günlük 3 g’ı aşmayan kısa dönemli kullanım baz alınmıştır.

İstenmeyen etkilerin değerlendirilmesi aşağıdaki sıklıklara dayanarak yapılır.

Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Kanama riskinde artış. Örn: Olası kanama zamanının uzamasına bağlı olarak prosedürel hemoraj, hematom, burun kanaması, ürogenital sistemde hemoraj, dişeti kanaması ya da cilt altında kanama. Bu etki kullanımı takiben 4-8 saat sürebilir.

Hemoraji, asteni, pallorand hipoperfüzyon gibi ilgili laboratuvar ve klinik belirti ve bulgular ile akut ve kronik posthemorajik anemi / demir eksikliği anemisine (örn. gizli mikro kanama nedeniyle) neden olabilir.

Seyrek veya çok seyrek: Ciddi hemoraj; gastrointestinal kanama ve özellikle hipertansiyonu kontrol altına alınmamış ve beraberinde antihemostatik ilaç kullanımı olan kişilerde hayatı tehdit edici beyin kanaması vakaları rapor edilmiştir.

Bilinmiyor: Şiddetli glukoz- 6- fosfat dehidrogenaz (G6PD) enzim eksikliği olan hastalarda hemoliz, hemolitik anemi

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Klinik ve laboratuvar bulgularında ürtiker, ödem, kaşıntı, rinit, burun tıkanıklığı, kardiyorespirituvar distres, ve çok nadir olarak anaflaktik şok semptomlarını da içeren, aspirinle şiddetlenen solunum yolu hastalığı da dahil olmak üzere aşırı duyarlılık reaksiyonları, hafif ve orta şiddetli potansiyel olarak cildi, solunum yolunu, gastrointestinal yolu ve kardiyovasküler sistemi etkileyebilecek reaksiyonlar görülebilir.

Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Baş ağrısı, baş dönmesi ve bilinç karışıklığı doz aşımı semptomları olabilir.

Kulak ve iç kulak hastalıkları
Bilinmiyor: Duyma kabiliyetinde bozukluk; kulak çınlaması doz aşımı semptomları olabilir.

Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Gastroduodenal şikayetler; mide ekşimesinden dolayı göğüste duyulan yanma hissi, mide bulantısı, kusma, ishal, mide ağrısı
Seyrek: Gastrointestinal kanama (hematemez, melena, eroziv gastrit); bu durum çok seyrek olguda demir eksikliği anemisine yol açabilir.

Gastrointestinal ülserler; bu durum çok seyrek olguda perforasyona yol açabilir.

Bilinmiyor: Bağırsak diyafram hastalığı (özellikle uzun süreli tedavide).

Hepato-bilier hastalıklar
Çok seyrek: Transaminazlarda artışla birlikte geçici karaciğer yetmezliği.

Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Cilt reaksiyonları vb. hipersensitivite reaksiyonları.

Seyrek: Şiddetli cilt reaksiyonları gibi hipersensitivite reaksiyonları (eksüdatif eritema multiforme).

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Böbrek işlevlerinde bozulma, akut böbrek hasarı

Psödoefedrinin olası yan etkileri şunlardır:

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık, diğer sempatomimetiklerle çapraz duyarlılık meydana gelebilir.

Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Uykusuzluk, tedirginlik
Bilinmiyor: Anksiyete, öforik duygudurum, heyecanlanma, halüsinasyon, irritabilite, paranoid delüzyon, huzursuzluk, uyku bozukluğu

Sinir sistemi hastalıkları:
Çok yaygın:Baş ağrısı
Yaygın: Sersemlik
Bilinmiyor:Serebrovasküler olay, parestezi, Posterior Geri Dönüşlü Ensefalopati Sendromu (PRES)(bkz. Bölüm 4.4), Geri Dönüşümlü Serebral Vazokonstriksiyon Sendromu (RCVS)(bkz.

Bölüm4.4), psikomotor hiperaktivite, somnolans, titreme

Göz hastalıkları
Bilinmiyor: İskemik optik nöropati

Kardiyak hastalıklar:
Bilinmiyor: Disritmi, miyokard infarktüsü/miyokardiyal iskemi, çarpıntı, taşikardi

Vasküler hastalıklar:
Bilinmiyor: Hipertansiyon

Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın: Ağız kuruluğu, bulantı
Bilinmiyor: İskemik kolit, kusma

Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Bilinmiyor: Anjiyoödem, pruritus (kaşıntı), döküntü, akut jeneralize ekzantematöz püstüloz (AJEP) dahil ağır cilt reaksiyonları

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:
Bilinmiyor: Dizüri, üriner retansiyon (prostat büyümesinin önemli bir predispozan faktör olabileceği erkeklerde)

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem

taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).

4.9 Doz aşımı ve tedavisi

Asetilsalisilik asit:
Salisilat zehirlenmesi (2 gün boyunca > 100 mg/kg/gün zehirlenmeye neden olabilir) kronik terapötik edinilmiş zehirlenme veya potansiyel olarak yaşamı tehdit eden akut zehirlenme (aşırı doz) nedeniyle oluşabilir.

Kronik salisilat zehirlenmesi
Kronik zehirlenme durumunda semptomlar spesifik değildir. Hafif formda salisilismus, baş dönmesi, kulak çınlaması, uyuşukluk, terleme, bulantı, kusma, baş ağrısı ve disoryantasyon oluşabilir. Bu semptomlar dozun azaltılmasıyla kontrol altına alınabilir. Tinnitus, 150 ila 300 mikrogram/ml’lik plazma konsantrasyonlarında ortaya çıkabilir. 300 mikrogram/ml’nin üzerindeki konsantrasyonlarda ciddi yan etki meydana gelebilir.

Akut salisilat zehirlenmesi
Akut zehirlenmenin temel özelliği şiddetli asit-baz dengesizliğidir. Çocuklarda birincil bulgu metabolik asidozdur. Asetilsalisilik asidin absorpsiyonu, mide boşalmasının yavaşlaması, midede konkresyon oluşumu veya enterik kaplı dozaj formlarının alınması nedeniyle gecikebileceğinden, intoksikasyonun kapsamı plazma konsantrasyonuna göre değerlendirilemez. Asetilsalisilik asit zehirlenmesinin yönetimi, yaygınlığı, evresi ve klinik semptomları ile standart zehirlenme tedavi standartlarına göre belirlenir. Baskın önlemler, ilacın hızlandırılmış atılımının yanı sıra elektrolit ve asit-baz metabolizmasının düzenlenmesi şeklinde olmalıdır.

Salisilat zehirlenmesinin karmaşık patofizyolojik etkileri nedeniyle aşağıdaki belirtiler/muayene bulguları ortaya çıkabilir:

Hafif ila orta derecede zehirlenme:
Takipne, hiperventilasyon, solunumsal alkaloz, terleme, bulantı, kusma.

Orta ila şiddetli zehirlenme:
Kompansatuar, metabolik asidoz, hiperpireksi, hiperventilasyon, apneye yol açabilen kardiyojenik olmayan pulmoner ödem, asfiksi, dizaritmiler, hipotansiyondan kardiyovasküler arreste kadar değişebilen kardiyak aritmiler, dehidratasyon, böbrek yetmezliğine yol açabilen oligüri ile solunum alkalozu, bozulmuş glukoz metabolizması, ketozis, kulak çınlaması, uyuşma, mide-bağırsak kanamaları, pıhtılaşma bozukluğuna yol açabilen trombosit inhibisyonu, toksik ensefalopati ve letarji belirtileri olan SSS Depresyonu, komaya neden olabilen disoryantasyon, nöbetler.

Psödoefedrin:
Psödoefedrin doz aşımının semptomları terapötik dozun 4-5 katı alındığında görülebilir ve taşikardi, göğüs ağrısı, ajitasyon, hipertansiyon, hırıltı solunum veya nefes darlığı, konvülsiyon, halüsinasyonlar gibi abartılı sempatomimetik reaksiyonlar şeklinde kendini gösterir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Diğer soğuk algınlığı preparatları ATC kodu: R05X

Asetilsalisilik asit, asidik non-steroid analjezik/anti-inflamatuar ilaçlar grubundandır ve analjezik, antipiretik ve anti-inflamatuvar özelliklere sahiptir. Etki mekanizması prostaglandin sentezinde yer alan siklooksijenaz enzimlerinin geri dönüşsüz şekilde inhibisyonuna dayanır. Asetilsalisilik asitin genellikle 0,3 ila 1,0 g aralığındaki oral dozları, ağrının giderilmesi, soğuk algınlığı veya grip gibi hafif febril durumlarda ateşin düşürülmesi, eklem ve kas ağrılarının giderilmesi için kullanılır.

Romatoid artrit, osteoartrit ve ankilozan spondilit gibi akut ve kronik inflamavuar hastalıklarda da kullanılır.

Asetilsalisilik asit aynı zamanda, trombositlerdeki tromboksan A2 sentezini bloke ederek trombosit agregasyonunu inhibe eder. Bu yüzden, günlük 75 ila 300 mg dozlarında çeşitli vasküler endikasyonlarda kullanılır.

Psödoefedrin alfa-agonistik aktivite gösteren bir sempatomimetik ajandır. Efedrinin dekstroizomeridir; her iki ajan da, nazal dekonjestan olarak eşit ölçüde etkilidir. Vasküler düz kas üzerindeki alfa-adrenerjik reseptörleri stimüle ederler, böylelikle nazal mukoza içindeki dilate arteriyollerde kontraksiyon oluşturur ve kan birikimi olan alandaki kan akımını azaltırlar.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler:

Asetilsalisilik asit:

Emilim:
Asetilsalisilik asit oral uygulamadan sonra gastrointestinal kanaldan hızla ve tamamen emilir. Absorpsiyon sırasında ve daha sonra, asetilsalisilik asit asıl metaboliti olan salisilik aside dönüştürülür. Maksimal plazma düzeylerine, asetilsalisilik asit (medyan aralığı) için 11 ila 15 mikrogram/mL (medyan aralığı) ile maksimum plazma konsantrasyonlarına 13 – 19 dakika sonra ulaşılır.

Dağılım:
Hem asetilsalisilik asit hem de salisilik asit plazma proteinlerine yoğun bir şekilde bağlanırlar ve tüm vücut bölümlerine hızla dağılırlar. Salisilik asit anne sütüne ve plasentaya geçer.

Biyotransformasyon:
Asetilsalisilik asit, ana metaboliti olan salisilik aside dönüştürülür. Asetilsalisilik asidin asetil grubu, bağırsak mukozasından geçiş sırasında bile hidrolitik olarak ayrılmaya başlar, ancak bu işlem esas olarak karaciğerde gerçekleşir.

Salisilik asit metabolitleri salisilürik asit, salisil fenolik glukuronid, salisil açil glukuronid, gentizik asit ve gentizürik asittir.

Eliminasyon:
Metabolizması karaciğer enzimlerinin kapasitesi ile sınırlı olduğu için, salisilik asidin eliminasyon

kinetiği doza bağımlıdır. Bu nedenle eliminasyon yarı-ömrü, düşük dozlar için 2 ile 3 saatle, yüksek dozlar için yaklaşık 15 saat arasında değişir. Salisilik asit ve metabolitleri başlıca böbrek yoluyla atılırlar.

Psödoefedrin:

Emilim:
İlaç hızla emilir. Maksimum plazma düzeylerine 122 ile 147 mikrogram/L (medyan aralığı) ile maksimum plazma konsantrasyonlarına 40 ila 50 dakika sonra ulaşılır.

Dağılım:
Dağılım hacmi 2 ila 3,3 L’dir. Psödoefedrin insan sütüne geçer.

Biyotransformasyon:

metaboliti

norpsödoefedrindir.

Eliminasyon:
Primer aktif metabolit norpsödoefedrin normal kişilerde psödoefedrin dozunun yaklaşık %1’i civarında idrarla atılır, fakat bu oran kronik alkali idrarlı hastalarda uygulanan dozun yaklaşık %6’sını oluşturabilir. Psödoefedrin anne sütüne geçer.

İlacın yarı-ömrü, pH’ı 5 ile 6 arasındaki idrarda 5 ile 6 saattir. Ancak, ilacın yarı-ömrü idrar pH’sına bağımlıdır; sürekli alkali idrarı olan bir hasta için 50 saatlik bir değer ve çok asidik idrarlı bir hastada ise, 1,5 saatlik bir değer bildirilmiştir.

Psödoefedrinin yaklaşık %70 ile %90’ı idrarla değişmeden atılır. Hemodiyaliz, psödoefedrinin uzaklaştırılmasında sadece minimal etki gösterir.

5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri

Asetilsalisilik asidin klinik öncesi güvenlilik profili iyi bilinmektedir. Hayvan testlerinde salisilatlar böbrek hasarı ve gastrointestinal ülserlere neden olmuştur. Asetilsalisilik asit mutajenite ve karsinojenite açısından yeterince incelenmiş; mutajen ya da karsinojen potansiyele yönelik bir veri elde edilmemiştir.

Salisilatların çeşitli hayvan türlerinde teratojen etkiler gösterdiği bulunmuştur. İmplantasyon bozuklukları, embriyotoksik ve fetotoksik etkiler ve prenatal temas sonrasında yavruların öğrenme kapasitesinde bozulmalara ilişkin raporlar bulunmaktadır.

Psödoefedrin insanlarda uzun dönemli pazarlama deneyimine sahip bir nazal dekonjestandır. Psödoefedrinin mutajenik potansiyeli olduğuna dair herhangi bir bilgi yoktur. Sıçanlarda psödoefedrin maternal toksik dozlarda fetotoksik etkiler gösterir (azalan fetal ağırlık ve geciken osifikasyon). Psödoefedrin ile fertilite çalışmaları veya peri-postnatal incelemeler yapılmamıştır.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Susuz sitrik asit
Sukroz
Hipromelloz

Sakarin
Portakal aroması (benzil alkol, alfa tokoferol, modifiye nişasta E1450 ve maltodekstrin içerir) 6.2 Geçimsizlikler
Bilinen geçimsizliği yoktur.

6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25° C altında oda sıcaklığında saklayınız.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
10 ve 20 saşe içeren karton kutular içerisinde.

6.6 Beşeri Tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller, “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ
Bayer Türk Kimya San. Ltd. Şti.

Ümraniye İstanbul
Tel: (0216) 528 36 00
Faks: (0216) 645 39 50
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
128/28
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 30.06.2009
Ruhsat yenileme tarihi:
KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ 10.


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın