T

TARIVID 400 MG 5 FİLM TABLET

Temel Etkin Maddesi:

ofloksasin

Üreten İlaç Firması:

SANOFİ SAĞLIK ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

ofloksasin

Üreten İlaç Firması:

SANOFİ SAĞLIK ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8699809097605

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

142,28 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8699809097605

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

142,28 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – J – ANTİENFEKTİFLER (SİSTEMİK), J01 SİSTEMİK ANTİBAKTERİYELLER, J01M KUİNOLONLAR, J01MA Fluorokuinolonlar, J01MA01, ofloksasin

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – J – ANTİENFEKTİFLER (SİSTEMİK), J01 SİSTEMİK ANTİBAKTERİYELLER, J01M KUİNOLONLAR, J01MA Fluorokuinolonlar, J01MA01, ofloksasin

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

TARİVİD 400 mg film kaplı tablet
Ağızdan alınır.

Etkin madde: Her film kaplı tablet 400 mg ofloksasin içerir.

Yardımcı madde: Mısır nişastası, laktoz susuz (inek sütü kaynaklı), sodyum nişasta glikolat, hidroksipropilselüloz, magnezyum stearat, hidroksipropilmetilselüloz, makrogol 8000, talk, titanyum dioksit (E171), sarı demir oksit (E172)

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.

Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:

1.TARİVİD nedir ve ne için kullanılır?

2.TARİVİD’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.TARİVİD nasıl kullanılır?

4.Olası yan etkiler nelerdir?

5.TARİVİD’in saklanması

Başlıkları yer almaktadır.

1. TARİVİD nedir ve ne için kullanılır?

TARİVİD, her film kaplı tablette 400 mg ofloksasin etkin maddesini içerir. Açık sarımsı beyaz renkte, her iki tarafı çentikli, film kaplı tabletlerdir. 5 film kaplı tablet içeren blister ambalajda kullanıma sunulmuştur.

TARİVİD 200 mg film kaplı tablet dozu da mevcuttur.

TARİVİD, bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılan bir antibiyotiktir. Kinolonlar adı verilen bir antibakteriyal ilaç grubuna dahildir. TARİVİD duyarlı olan bakterileri öldürerek, bu bakterilerin vücutta neden olduğu enfeksiyonun tedavi edilmesini sağlar.

Kronik bronşitin akut bakteriyel alevlenmesi ve komplike olmayan idrar yolu enfeksiyonlarında alternatif tedavi seçeneklerinin varlığında ciddi yan etki riski nedeniyle kullanılmamalıdır. Buna ilâve olarak idrar yolu enfeksiyonlarında antibiyogramla duyarlık kanıtlanması gerekmektedir.

Doktorunuz size TARİVİD’i aşağıdaki nedenlerden biri veya birkaçı dolayısıyla reçetelemiş olabilir:
-İdrar yolu enfeksiyonlarının tedavisi (mesane ve böbrek enfeksiyonu)

-Erkeklerde ve kadınlarda üreme organlarındaki enfeksiyonların (örneğin cinsel yolla bulaşan bir hastalık olan gonore (bel soğukluğu)) tedavisi

-Pelvik enfeksiyonların (yumurtalık, rahim ve rahim boynu iltihabı) başka ilaçlarla kombinasyon halinde tedavisi

-Kemik veya eklemlerde meydana gelen enfeksiyonların tedavisi

-Deri ve kaslar dahil deri altındaki dokularda (yumuşak doku) oluşan enfeksiyonların tedavisi

-Sinüzit tedavisi

-Zatürre veya kronik solunum hastalıkları olan hastalarda bronş veya ciğerlerdeki enfeksiyonların tedavisi

-Vücutta enfeksiyonlara karşı direncin azaldığı durumlarda (örneğin, kanser) duyarlı bakterilere bağlı enfeksiyonlara yakalanmayı önlemek için koruyucu amaçla

Tedaviniz öncesinde doktorunuz durumunuzun belirli özelliklerini tespit ederek, TARİVİD kullanmanın sizin için uygun olup olmadığına karar verecektir.

2. TARİVİD’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

UYARI: TENDİNİT VE TENDON YIRTILMASI (kasları kemiklere bağlayan dokularda iltihaplanma ve yırtılma), PERİFERAL NÖROPATİ (merkezden uzak sinirlerde herhangi bir nedenle görülen bozukluklar – duyu kaybı), SANTRAL SİNİR SİSTEMİ (merkezi sinir sistemi) ETKİLERİ VE MYASTENİA GRAVİS’İN (bir tür kas güçsüzlüğü hastalığı) ŞİDDETLENMESİNİ DE İÇEREN CİDDİ İSTENMEYEN ETKİLER

TARİVİD de dahil olmak üzere florokinolonlar aşağıdaki gibi sakatlığa yol açan ve geri dönüşümsüz istenmeyen etkilere neden olabilir:

oKasları kemiklere bağlayan doku iltihabı (tendinit; belirtileri eklemlerde şiddetli ağrı, şişme ve kızarıklık olabilir) ve kasları kemiklere bağlayan doku (tendon) yırtılması (belirtileri kaslarda şiddetli ağrı, ani ve hızlı morarma, kuvvetsizlik, hareket ettirememe olabilir)

oMerkezden uzak sinirlerde herhangi bir nedenle görülen bozukluklar – duyu kaybı (periferal nöropati; belirtileri sinirlerde ağrı, hassasiyet, ayak ve ellerde karıncalanma ile uyuşma, kaslarda halsizlik, ellerde titreme olabilir)

TARİVİD kullanımı sırasında bu istenmeyen etkilerden herhangi biri sizde gerçekleşirse TARİVİD kullanmayı derhal bırakınız ve doktor veya eczacınızla konuşunuz.

TARİVİD’in içerdiği etkin madde olan ofloksasin de dâhil olmak üzere florokinolon adı verilen antibiyotikler, myastenia gravisli (bir tür kas güçsüzlüğü hastalığı) hastalarda kas güçsüzlüğünü şiddetlendirebilir. Bilinen bir kas güçsüzlüğü hastalığınız varsa TARİVİD kullanmadan önce doktor veya eczacınızla konuşunuz.

TARİVİD’in de dâhil olduğu florokinolon grubu ilaçların ciddi yan etkilerle ilişkili

kullanılabilir:

oKomplike olmayan üriner enfeksiyon (yapısal ve anatomik bozuklukların eşlik etmediği sağlıklı bireylerde görülen idrar yolu enfeksiyonu)

oKronik bronşitin akut bakteriyel alevlenmesi (kişinin balgam miktarında artma, balgamın daha koyu, yani sarı yeşil hale gelmesi ve kişinin nefes darlığının artması şeklinde belirtilerle ortaya çıkar)

TARİVİD’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
TARİVİD’in içindeki etkin madde olan ofloksasine veya ilacın içerdiği diğer maddelerden birine karşı ya da bir başka kinolona karşı alerjiniz varsa. Alerjik reaksiyon belirtileri şunları içerir: kızarıklık, yutma veya nefes alma sorunları, dudaklarınızın, yüzünüzün, boğazınızın veya dilinizin şişmesi.

Nöbet geçirdiyseniz, örneğin epilepsi (sara) veya diğer beyin hasarlarının bir sonucu olarak (örn. yaralanmalar, iltihaplanma veya inme). Çünkü bu ilacın nöbetleri tetikleme riski vardır. Beyninizi etkileyen bir travma, iltihabi bir durum veya felç gibi, nöbet geçirme eşiğini düşüren rahatsızlıklar geçirdiyseniz ya da sinir sisteminizde hasara yol açan bir hastalığınız varsa,
Florokinolon grubu bir ilaç kullanımından sonra herhangi bir zamanda tendinit gibi tendon bozukluklarınız olduysa. Bunun nedeni tendon kopması riskidir.Hamileyseniz veya bebeğinizi emziriyorsanız

TARİVİD, çocuklarda ve gelişimini henüz tamamlamamış (18 yaşın altındaki) gençlerde eklem kıkırdağındaki hasar kesin olarak göz ardı edilemeyeceğinden kullanılmamalıdır.

TARİVİD’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ

Daha önce başka kinolonlarla tedavi olurken sizde, ciddi sinir sistemi reaksiyonları gibi ciddi yan etkiler oluştuysa. TARİVİD kullanırken sizde bu tarz reaksiyonların görülme riski daha yüksek demektir.

Felç veya kafa travması sonucu beyin hasarı geçirdiyseniz, nöbet geçirmeye yatkınlığınız olabilir. Bu durum aynı zamanda, romatizmal durumlar ve ağrı için belli ilaçlar veya teofilin kullanıyorsanız da sizin için geçerlidir (‘‘Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı’’ bölümüne bakınız). Nöbet geçirirseniz derhal bir doktor tarafından tedavi edilmelisiniz. TARİVİD kullanmayı bırakmalısınız.

Güçlü UV ışınına maruz kalıyorsanız. TARİVİD tedavisi sırasında ve tedaviden sonraki 48 saate kadar cildinizi şiddetli güneş ışığından korumalı ve güneş ışığından ve yapay UV (örn.

Böbrek fonksiyonunuz bozuksa. Bu durumda böbrekleriniz bir doktor tarafından yakından izlenmelidir. Doz buna göre ayarlanmalıdır (bkz. Bölüm 3).

Karaciğer

varsa.

TARİVİD

karaciğer

neden

olabileceğinden,

edecektir.

Florokinolonlarla tedavide ciddi karaciğer iltihaplanması vakaları (bazıları ölümle sonuçlanan) bildirilmiştir. İştah kaybı, sarılık, koyu renkli idrar, kaşınma gibi belirtiler farkederseniz veya midenizde bastırdığınızda hassasiyet oluyorsa, tedaviyi bırakınız ve doktorunuza danışınız.

Belli antikoagülan ilaçlar (kan pıhtılaşmasını önleyen ilaçlar) kullanıyorsanız (‘‘Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı’’ bölümüne bakınız)
Sizde veya ailenizde kırmızı kan hücreleri ile ilgili kalıtsal bir metabolik hastalık olan “glukoz-6-fosfat-dehidrojenaz eksikliği” adlı hastalığı varsa. TARİVİD kırmızı kan hücrelerinin yıkımına neden olabilir.

Tendon bozuklukları olursa (örneğin ağrı). Bu belirtiler tendon iltihaplanmasına bağlı olabilir ve tedavinin başlamasından sonra 48 saat içinde dahi gelişebilir, bu durum tendon kopması/yırtılmasına sebep olabilir. Kopma/yırtılma öncelikle aşil tendonunu etkiler ve çift yönlü etki yapabilir. Yaşlı hastalar tendon iltihabına daha yakındır. Eğer tendon iltihabından şüphe ediliyorsa, derhal tıbbi yardım alınmalıdır. Öncelikle etkilenen tendonun hareketi engellenerek, uygun tedaviye başlanmalıdır. Doktorunuz bu durumda TARİVİD tedavisini durduracaktır (‘‘TARİVİD’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ’’ ve ‘‘Olası yan etkiler nelerdir’’ bölümlerine bakınız).

Kortikosteroid adı verilen (bazen kortizon olarak da geçer) ilaçlar da kullanıyorsanız. Bu ilaçlar tendon iltihabı riskini arttırabilir.

Mukoz membranlarda (ağız ve burun içi gibi) kızarma ve beyazımsı benekler ile mantar oluşumuna dair belirtiler görürseniz. Bu belirtiler dirençli olan bakterilerin üreyerek olası bir ikincil enfeksiyona sebep olmasının işareti olabilir. İkincil enfeksiyonlar özellikle uzun süreli TARİVİD tedavisini takiben ortaya çıkabilir ve uygun şekilde tedavi edilmelidir.

Size organ nakli yapılmışsa,
Dudak, göz, ağız, burun veya genital bölgede döküntü, kabarcıklanma veya soyulma gibi ciddi deri veya mukoz membran reaksiyonları meydana gelirse (toksik epidermal nekroliz, Stevens-Johnson sendromu). Deri veya mukoz membranlarda herhangi bir değişiklik olursa tedaviye devam etmeden doktorunuzu bilgilendiriniz.

Tedavi sırasında veya tedaviden sonraki haftalarda ağır, sürekli ve/veya kanlı ishal ortaya çıkarsa. Bu durum, en ciddi biçimi psödomembranöz kolit olarak adlandırılan, yaşamı tehdit edebilen ve bu nedenle bir doktor tarafından tedavi edilmesi gereken bakteriyel bağırsak iltihabının bir işareti olabilir (bkz. Bölüm 4).

Kalp problemleriniz varsa.

Eğer aşağıdakilerden herhangi biri sizin için geçerliyse bu ilacı kullanırken dikkatli olmalısınız:
Sizde doğuştan “uzun QT sendromu” adlı bir kalp rahatsızlığı veya ailenizde bu hastalığın görüldüğü bireyler varsa (bu kalp aktivitesinin elektrosunda (EKG) görülen bir bozukluktur), Kanınızda tuz dengesizliği varsa (özellikle de kanınızdaki potasyum veya magnezyum değerleri düşükse),
Kalp ritminiz çok yavaşsa (bu durum “bradikardi” olarak adlandırılır),
Kalp yetmezliğiniz varsa,
Daha önce kalp krizi (miyokard infarktüsü) geçirdiyseniz,
Kadınsanız veya yaşlıysanız veya EKG’de değişikliklere neden olan başka ilaçlar kullanıyorsanız (“Diğer ilaçlarla birlikte kullanımı” bölümüne bakınız),
Bir psikotik hastalık geçiriyorsanız veya daha önce geçirdiyseniz. TARİVİD ile tedavi

davranışlarına (intihar girişimi dahil) dönüşmüştür. Eğer kendinizi normal olmayan bir şekilde düşük hissediyorsanız veya kaygı, gerçeklik algısının kaybolması gibi bazı psikolojik belirtiler hissederseniz, tedaviyi bırakmalı ve doktorunuzu bilgilendirmelisiniz. Doktorunuz uygun önlemelerin alınması ve tedaviniz için gerekli kararları verecektir.

Kas güçsüzlüğüne yol açan “miyastenia gravis” adlı bir hastalığınız varsa. Bu rahatsızlığı olan hastalarda kinolonlarla olan tedavi sırasında, ölümle sonuçlanan veya solunum desteği gerektiren vakalar dahil olmak üzere ciddi kas güçsüzlükleri ortaya çıkmıştır.

Daha önceden merkezi sinir sisteminizi ilgilendiren bir rahatsızlık geçirmiş olmanızdan dolayı nöbet geçirmeye yatkınlığınız varsa,
Şeker hastalığı için ağız yoluyla alınan ilaçlar kullanıyorsanız (örneğin glibenklamid) veya insülin kullanıyorsanız. Kan şekeriniz dikkatli bir biçimde takip edilecektir; çünkü düşük kan şekeri (hipoglisemik) komaya kadar ilerleyebilecek belirtilere neden olabilir. Düşük kan şekerinin belirtileri aşırı açlık hissi, sinirlilik, terleme ve titreme olabilir. Florokinolonlarla tedavide kan şekeri seviyesinde bir yükselme de oluşabilir.

Sizde sinirsel bir rahatsızlığa (periferal nöropati) dair belirtiler oluşursa. Bu tip hastalıklar kendini kas güçsüzlüğü, ağrı, yanma, karıncalanma, dokunma ve sıcaklık hissinde azalma veya oryantasyon bozukluğu (kişinin yer, zaman, mekan gibi konularda kendi durumunu değerlendirememesi), uyuşma hissi ve diğer duyusal rahatsızlıklarla gösterebilir. Kendinizde sinirsel bir rahatsızlığa dair belirtiler fark ettiğiniz anda doktorunuzu bilgilendiriniz. Kalıcı bir hasar oluşma riskini en aza indirmek için TARİVİD tedavisinin durdurulması gerekir. Tendinit ve tendon yırtılması (kasları kemiklere bağlayan dokularda iltihaplanma ve yırtılma), periferal nöropati (merkezden uzak sinirlerde herhangi bir nedenle görülen bozukluklar – duyu kaybı) ve merkezi sinir sistemi etkileri dâhil sakatlığa sebep olan ve potansiyel geri dönüşümsüz ciddi istenmeyen reaksiyonlar
Nadiren eklemlerde ağrı ve şişlik ve tendonlarda iltihap veya yırtılma meydana gelebilir. Yaşlıysanız (60 yaş ve üzeri), size organ nakli yapıldıysa, böbrek problemleriniz varsa veya kortikosteroid adı verilen ilaçlarla tedavi alıyorsanız, sizin için bu risk daha yüksektir. Tendonlarda iltihaplanma ve yırtılma, tedavinin başlamasından sonraki 48 saat içinde ve hatta tedavinin bitmesinden sonraki birkaç aya kadar bile gelişebilir. Bir tendon ağrısına veya iltihabına ilişkin ilk belirtide (örneğin ayak bileği, el bileği, dirsek, omuz veya dizde), TARİVİD almayı durdurunuz, doktorunuza başvurunuz ve ağrılı bölgeyi dinlendiriniz.

Tendon yırtılması riskini arttırabileceğinden, gerekli olmayan hareketlerden kaçınınız. Nadir olarak, özellikle ayaklar ve bacaklar veya eller ve kollarda olmak üzere, ağrı, yanma, karıncalanma, uyuşma ve/veya zayıflık benzeri sinir hasarı (nöropati) belirtileri yaşayabilirsiniz. Böyle bir durum oluşursa, TARİVİD kullanmayı bırakınız ve potansiyel geri dönüşsüz bir durumun gelişmesini önlemek için derhal doktorunuzu bilgilendiriniz.

TARİVİD dâhil florokinolon/kinolon grubu antibakteriyel ilaçlar, bazıları uzun süreli olan (aylarca veya yıllarca devam eden), yaşamsal faaliyetleri kısıtlayıcı ve potansiyel geri dönüşsüz çok nadir fakat ciddi istenmeyen etkilerle ilişkilendirilmiştir. Bu istenmeyen etkiler şunları içerir: üst ve alt uzuvlara ait tendon, kas ve eklemlerde ağrı, yürüme güçlüğü, karıncalanma, gıdıklanma, uyuşma veya yanma gibi anormal duyular (parestezi), görme, tat ve koku alma ve duymada bozukluk gibi duyusal bozukluklar, depresyon, bellek zayıflığı, aşırı yorgunluk, ve şiddetli uyku bozuklukları.

TARİVİD aldıktan sonra bu yan etkilerin herhangi birini yaşarsanız, tedaviye devam etmeden derhal doktorunuza başvurunuz. Doktorunuz, başka bir sınıfa ait bir antibiyotik kullanmanızı da değerlendirerek, tedaviye nasıl devam edeceğinize sizinle beraber karar verecektir. Bu reaksiyonlar, TARİVİD başladıktan sonra saatler ya da haftalar içinde görülebilir. Her yaş grubundan veya önceden mevcut risk faktörleri olmayan hastalar, bu istenmeyen reaksiyonları yaşamıştır.

bu ciddi istenmeyen reaksiyonlardan herhangi birini yaşayan hastalarda TARİVİD dâhil florokinolonların kullanımından kaçınılmalıdır.

• Eğer geniş bir kan damarının genişlemesi veya “şişmesi” (aort anevrizması veya geniş damar periferik anevrizması) teşhisi konulduysa.

• Eğer daha önce aort diseksiyonu atağı geçirdiyseniz (aort duvarında yırtık).

• Eğer aile öykünüzde aort anevrizması ya da aort diseksiyonu varsa veya diğer risk faktörleri ile zemin hazırlayan durumlara sahipseniz (örn. Marfan sendromu veya vasküler Ehlers-Danlos sendromu gibi bağ dokusu hastalıkları veya Takayasu arteriti, dev hücreli arterit, Behçet hastalığı gibi vasküler hastalıklar, yüksek tansiyon veya bilinen ateroskleroz)

Karnınızda, göğsünüzde veya sırtınızda ani ve şiddetli ağrı hissederseniz derhal bir acil servise başvurunuz.

Geçmişte kinolon veya florokinolon grubuna ait bir ilaç kullanırken herhangi bir ciddi yan etki yaşadıysanız, TARİVİD de dahil olmak üzere florokinolon/kinolon grubu antibakteriyel bir ilaç kullanmamalısınız. Böyle bir durumda en kısa sürede doktorunuzu bilgilendiriniz.

Döküntü, yutkunma ve nefes almada güçlük veya dudak, yüz, boğaz ve dilin şişmesi gibi alerjik reaksiyon belirtileri fark ederseniz TARİVİD kullanmayı bırakınız ve doktorunuzu bilgilendiriniz (bkz. Bölüm 4).

Görme bozukluğu veya gözle ile herhangi bir belirti fark ederseniz, derhal bir göz doktoruna danışınız.

TARİVİD ile tedavi sırasında, idrarda bakılan opiat ve porfirin (kırmızı kan pigmentinin içeriğinde bulunan ve bozunma ürünleri) laboratuvar testleri yanlış pozitif sonuçlar verebilir. Eğer gerekli görülürse pozitif sonuçlar daha detaylı testlerle doğrulanmalıdır.

Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

TARİVİD’in yiyecek ve içecek ile kullanılması

Besinler TARİVİD’in emilmesini etkilemez. Tabletleri, yemekler sırasında veya yemekten önce ya da sonra, yeterli miktarda sıvı ile (1 bardak su ile) doktorunuzun önerdiği miktarda çiğnemeden yutunuz. TARİVİD ile birlikte alkol kullanmayınız.

Hamilelik

İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Hamileyseniz veya hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız veya bebek sahibi olmayı planlıyorsanız, bu ilacı almadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

İnsanlar üzerinde yapılan çalışmaların eksikliği ve kinolonların anne karnında gelişmekte olan 3 aydan büyük bebekte eklem kıkırdağına olası hasarı nedeniyle hamilelik sırasında TARİVİD almamalısınız.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza

Emzirme

İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Az miktarda ofloksasin anne sütüne geçer. Emzirilen bebeğe olası eklem hasarı ve diğer ciddi hasar riski nedeniyle, emziriyorsanız TARİVİD almamalısınız.

Araç ve makine kullanımı

Sersemlik/baş dönmesi, uyuşukluk veya görme bozukluklarıgibi bazı istenmeyen yan etkiler (bkz. Bölüm 4) konsantre olma ve tepki verme yeteneğinizi etkileyebilir.. Bu durum, bu becerilerin özellikle önemli olduğu durumlarda (örneğin, araba kullanmak veya makine kullanmak) bir risk oluşturabilir. Alkol tüketimi bu riski artırır.

TARİVİD’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler

TARİVİD laktoz (inek sütü kaynaklı) içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız (dayanıksızlığınız) olduğu söylenmişse, bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.

Bu tıbbi ürün her tablette 1,39 mmol (32 mg) sodyum (tuz) ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı

Başka bir ilaç kullanıyorsanız, yakın zamanda aldıysanız veya alma ihtimaliniz varsa doktorunuza veya eczacınıza söyleyiniz.

TARİVİD, mide asitliğini azaltan (mineral antasitler) veya mide zarını korumak için kullanılan ilaçlarla (örn. sukralfat) birlikte verildiğinde daha az etkili olabilir. Bu durum, spesifik metal iyonları (alüminyum, demir, magnezyum veya çinko) içeren diğer ilaçlar için de geçerlidir. Bu nedenle TARİVİD’i bu ilaçlardan yaklaşık 2 saat önce almalısınız.

Nöbet eşiğini düşüren diğer ilaçlar, kinolonlarla aynı anda verilirse epileptik nöbetlerin ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Bunlara örneğin romatizmal bozukluklar ve ağrı için çeşitli ilaçlar (steroid yapıda olmayan iltihap önleyici ilaçlar, örn. fenbufen) veya antiastım ilacı teofilin dahildir. Bu ilaçlarla aynı zamanda ofloksasin alırken çok dikkatli olmalısınız (“TARİVİD’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ” bölümüne bakınız).

Kinolonlar ve diğer ilaçlar (örn. probenesid [gut önleyici ilaç], simetidin [mide asidine karşı ajan], furosemid [idrarın atılmasını desteklemek için kullanılan ilaç] veya metotreksat [örneğin tümör veya romatizma tedavisinde kullanılan ilaç]) böbrekler yoluyla ilaç atılımına karşılıklı olarak müdahale eder. Bu durum, bu maddelerin vücutta birikmesine ve yan etkilerin artmasına neden olabilir.

Ofloksasin, fenprokumon ve varfarin gibi kanınızın pıhtılaşmasını durduran ve bazı durumlarda ciddi kanamalara yol açabilen ilaçların etkisini artırabilir. Bu nedenle, bu ilaçlar birlikte kullanılırken kanın pıhtılaşma kapasitesi yakından izlenmelidir.

DİKKATLİ KULLANINIZ” bölümüne bakınız). Bu nedenle, TARİVİD ve glibenklamid’i birlikte kullanıyorsanız kan şekeri seviyenizi özellikle yakından izlemelisiniz.

Kalp ritminizi etkileyebilecek diğer ilaçlar kullanıyorsanız doktorunuzu bilgilendirmelisiniz:

Kalp ritminin düzeltilmesinde kullanılan kinidin, hidrokinidin, dizopiramid, amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid gibi antiaritmik ilaçlar
Depresyon tedavisinde kullanılan trisiklik ve tetrasiklik antidepresanlar
Bazı antibiyotikler (makrolid grubuna dahil olanlar)
Bazı mantar önleyiciler (imidazol)
Sıtma önleyici ilaçlar
Bazı sakinleştirici olmayan alerji veya iltihap durumunu önleyen ajanlar (örn. astemizol, terfenadin ve ebastin)
Bazı antipsikotikler

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3. TARİVİD nasıl kullanılır?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:

Doktorunuz, ilacınızı nasıl, hangi dozda ve ne kadar süre boyunca kullanmanız gerektiğini size söyleyecektir. Bu enfeksiyonunuzun tipine ve ciddiyetine bağlıdır.

TARİVİD erişkinlerde kullanılır.

Genel doz, doktorunuz başka şekilde reçetelemediyse, günde 2 kez 1 adet TARİVİD 200 mg film kaplı tablet (veya günde 2 kez 1/2 adet TARİVİD 400 mg film kaplı tablet) şeklindedir.

Şiddetli enfeksiyonu (örn. solunum yollarında veya kemiklerinde) olan veya tedaviye yeterince tepki vermeyen bazı hastalarda, antibiyotiğe az ya da çok duyarlı olan bakteriyi uzaklaştırmak için dozun yükseltilmesi gerekebilir. Bu vakalarda, doz günde 2 kez 2 adet TARİVİD 200 mg film kaplı tablete (veya günde 2 kez 1 adet TARİVİD 400 mg film kaplı tablete) yükseltilebilir. Bu aynı zamanda komplikasyonlu enfeksiyonlar için de geçerlidir.

Açık şekilde zayıflatılmış bağışıklık sistemi olan hastaların enfeksiyondan korunması için önerilen doz günde 2 ile 3 adet TARİVİD 200 mg film kaplı tablet (veya günde 1 veya 1,5 TARİVİD 400 mg film kaplı tablet) şeklindedir.

Tek seferde en fazla 2 adet TARİVİD 200 mg film kaplı tablet (veya 1 adet TARİVİD 400 mg film kaplı tablet) alınabilir. Günlük toplam doz sabah ve akşam dozlarına bölünmelidir. Dozlar arasındaki sürenin yaklaşık aynı olması önemlidir. Eğer tek seferde 2 adet TARİVİD 200 mg film kaplı tablet alınması gerekirse, tercihen sabah alınmalıdır.

Tedavinizin süresi bakterinin ilaca vereceği tepkiye ve genel sağlık durumunuza bağlıdır. Temel olarak, ateş düştükten ve hastalık belirtileri hafifledikten sonra 2 ila 3 gün daha tedaviye devam edilmesi tercih edilir.

Doktorunuz tedavi süresini enfeksiyonunuzun tipine ve ciddiyetine göre karar verecektir. Bazı durumlarda haftalarca sürebilir.

Daha fazla deneyim elde edilene kadar, tedavi süresi 2 ayı aşmamalıdır.

Uygulama yolu ve metodu:

TARİVİD ağızdan alınır.

Film tableti ezmeden, yeterli miktarda (1/2 – 1 bardak) sıvıyla yutunuz. Dozaja uymak için çentik çizgisinden bölebilirsiniz. Tabletleri yemeklerle beraber veya yemek arasında alabilirsiniz.

Mide asidini azaltmak veya mide zarını korumak için kullanılan ilaçlar ile birlikte verildiğinde TARİVİD’in etkisi azalabilir. Bu durum bazı metal iyonlarını (alüminyum, demir, magnezyum veya çinko) içeren ilaçlarla da geçerlidir. Bu nedenle, TARİVİD’i bu tip ilaçları almadan yaklaşık 2 saat önce kullanmalısınız (‘‘Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı’’ bölümüne bakınız).

Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
TARİVİD çocuklarda ve büyümesi devam eden ergenlerde kullanılmaz.

Yaşlılarda kullanımı:
Yaşa göre TARİVİD dozajının ayarlanması gerekmez. Yaşınız ileriyse doktorunuz sizin böbrek ve karaciğer fonksiyonlarınızı değerlendirerek, gereken doz ayarlamasını yapacaktır.

Özel kullanım durumları:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği
Aşağıdaki bilgiler, böbrek fonksiyon bozukluğunuz varsa, doktorunuzun dozu belirlemesi için bir kılavuz niteliğindedir:

Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dozaj:

Böbrek fonksiyon bozukluğu seviyesi

Doz

Orta
(kreatinin klirensi 20 ila 50 mL/dk)

günde 1/2 (yarım) ila 1 adet TARİVİD 200 mg film kaplı tablet

Şiddetli, hemodiyaliz veya periton diyalizi dahil
(kreatinin klirensi < 20 mL/dk)

günde 1/2 (yarım) adet TARİVİD 200 mg film kaplı tablet veya gün aşırı 1 adet TARİVİD 200 mg film kaplı tablet

Bazı hastalarda (yukarıya bakınız), dozun arttırılması gerekebilir.

Şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğunuz varsa (örneğin siroz), ofloksasinin vücutta parçalanması azalabilir. Böyle bir durumda bir günde alabileceğiniz maksimum doz 400 mg’ı (1 tablet TARİVİD 400 veya 2 tablet TARİVİD 200 mg film kaplı tablet) aşmamalıdır.

Eğer TARİVİD’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla TARİVİD kullandıysanız: Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

Aşırı doz ve kazayla gerekenden daha fazla ilaç alınması durumunda derhal doktorunuza veya bir hastaneye başvurunuz. Belirtiler; bilinç bulanıklığı, baş dönmesi, bilinç bozukluğu ve nöbetler gibi merkezi sinir sistemi semptomları, aynı zamanda kalp problemleri (QT aralığı uzaması (‘‘2. TARİVİD’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler’’ bölümüne bakınız) ile bulantı ve mukoza erozyonları gibi mide bağırsak sistemiyle ilgili reaksiyonlardır. Bu rahatsızlıklar tıbbi takibi ve bazen acil müdahaleyi gerektirebilir.

Eğer gerekli dozun yalnızca iki katını almışsanız, doktorunuzu bilgilendirmeniz ve herhangi bir yan etki yaşıyorsanız bu konuda doktorunuza danışmanız yeterlidir. TARİVİD tedavisine planlandığı gibi devam ediniz.

Eğer yanlışlıkla almanız gereken TARİVİD dozunun iki katından fazlasını almışsanız, derhal doktorunuza başvurunuz. Doktorunuz gerekli ise sizi takibe alacak veya sizin için uygun tedaviyi başlatacaktır

TARİVİD’ i kullanmayı unutursanız:
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

Unutulan bir dozu mümkün olan en kısa sürede telafi etmeli ve daha sonra başlangıçta planlandığı gibi tedaviye devam etmelisiniz. Ancak maksimum günlük doz aşılmamalıdır. Emin değilseniz tavsiye için bir doktora danışınız.

TARİVİD ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler:

Düzensiz dozlar, çok düşük tek veya günlük dozlar ve çok kısa tedavi süresi tedavi başarısını olumsuz etkileyebilir. Bu ilacın kullanımıyla ilgili başka sorularınız varsa, doktorunuza veya eczacınıza sorunuz.

4. Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi, TARİVİD’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır.

Çok yaygın: 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.

Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.

Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.

Seyrek: 1.000 hastanın birinden az fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir.

Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.

Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Aşağıdakilerden biri olursa, TARİVİD’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:

Seyrek
Alerjik reaksiyonlar. Alerjik reaksiyon belirtileri şunları içerebilir: Döküntü, yutma veya nefes almada güçlük, dudaklarınızın, yüzünüzün, boğazınızın veya dilinizin şişmesi. Çok nadir durumlarda, alerjik reaksiyon ile tansiyonunuzda ciddi bir düşüş Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

dakikalar veya saatler içerisinde). Böyle bir durumda, gerekli olan genel acil durum önlemleri doğrultusunda derhal acil tıbbi müdahale başlatılmalıdır. TARİVİD kullanmaya devam etmeyiniz.

Tendonlarda veya bağ dokularda olası bir kopma/yırtılmanın söz konusu olduğu ağrı ve iltihaplanma. En sık etkilenen tendon aşil tendonudur.

Komaya kadar ilerleyebilen kan şeker düzeylerinde düşme (hipoglisemik koma). Bu durum özellikle şeker (diyabet) hastaları için önemlidir (‘‘2. TARİVİD’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler’’ bölümüne bakınız.)

Çok seyrek
Yanma hissi, kaşıntı veya uyuşma hissi. Bunlar nöropati adı verilen bir hastalığın belirtileri olabilir.

Muhtemelen krampların ve ateşin eşlik ettiği, kanlı da olabilen sulu ishal. Bunlar ciddi bir bağırsak hastalığının (psödomembranöz kolit) belirtileri olabilir. Bu durumda, yalnızca şüphe ediliyorsa bile, gerekli görmesi halinde doktorunuz derhal uygun tedaviye başlayacaktır. Bağırsak hareketini engelleyen (peristaltizm) ilaçlar kullanılmamalıdır. TARİVİD tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına doktorunuz karar verecektir.

Nöbetler. Doktorunuz tim gerekli acil müdahale önlemlerini alacak ve TARİVİD tedavisine devam edip etmeyeceğinize karar verecektir.

Akut böbrek yetmezliği. Bu durumun belirtileri, üre atılımında belirgin bir artış veya düşüştür. Buna hasta hissetme hali eşlik eder.

Çok seyrek veya bilinmiyor
Döküntü, dudak, göz, ağız, burun veya genital bölgede derinin soyulması, kabarcıklar oluşması veya döküntüler gibi ciddi deri veya mukoz membran reaksiyonları (eritema multiforme, toksik epidermal nekroliz, Stevens-Johnson sendromu, akut jeneralize ekzantematöz püstülozis), deride yaygın pul pul dökülme ile birlikte kızartılar (eksfoliyatif dermatit)
Bazı kan hücrelerinin sayısında düşüş (anemi, lökopeni, trombositopeni, agranülositoz veya pansitopeni), kırmızı kan hücrelerinin yıkımı (hemolitik anemi), bazı beyaz kan hücrelerinin sayısında artış (eozinofili), kan hücresi oluşumunda ciddi bozukluklar (kemik iliği baskılanması). Bu kan rahatsızlıklarının belirtileri aşağıdakiler olabilir: Solgunluk ve güçsüzlük, kırmızı renkli idrar
İltihaba bağlı olarak mukoz membranlarda değişiklikler (örneğin ağız ve boğaz, anal ve genital bölgeler), boğaz ağrısı ve beklenmeyen uzun süreli veya tekrarlayan ateş
Kanama eğiliminde artış (örneğin morarma eğiliminde artış) ve peteşilerin (deride mukoz membranlarda oluşan küçük, iğne ucu büyüklüğünde kırmızı noktalar) oluşumunda artış
Bilinmiyor
İştah azalması, ciltte ve gözlerde sarı renk, koyu renkli idrar, kaşıntı veya hassas mide (karın). Bunlar ölümcül olabilen karaciğer yetmezliği de dahil olmak üzere karaciğer problemlerinin belirtileri olabilir (hepatit, ciddi karaciğer hasarı)
Kan şeker düzeylerinde düşme (hipoglisemi). Bu durum özellikle şeker (diyabet) hastaları için önemlidir (bkz. Bölüm 2 )

Kinolon ve florokinolon grubu antibiyotiklerin kullanımı ile ilişkili olarak çok nadir vakalarda, bazı vakalarda önceden var olan risk faktörlerinden bağımsız olarak, uzun süreli (aylarca veya yıllarca devam eden) veya kalıcı istenmeyen etkiler bildirilmiştir. Bu istenmeyen etkiler şunları içerebilir: tendon iltihaplanması, tendon yırtılması, eklem ağrısı, el ve kol veya ayak ve bacaklarda ağrı, yürüme güçlüğü, karıncalanma, gıdıklanma, uyuşma, yanma veya ağrı gibi anormal duyular (nöropati), depresyon, yorgunluk, uyku bozuklukları, bellek zayıflığı, duyma, görme, tat alma ve koku almada bozukluk.

Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Diğer yan etkiler aşağıda listelenmiştir.

Yaygın olmayan
Başka bakteri veya mantar üremesi, Candida adı verilen bir mayanın neden olduğu, muhtemelen tedavi gerektiren enfeksiyonlar
Endişe/gerginlik, uyku sorunları, uykusuzluk
Yerinde duramama/huzursuzluk, denge kaybı, baş ağrısı
Gözde tahriş, gözlerde yanma hissi, konjunktivit (bir çeşit göz iltihabı)
Sersemlik
Çarpıntı
Boğazda tahriş, burun ve boğazın iltihaplanması, burun akıntısı
Mide rahatsızlıkları, karın ağrısı, ishal, bulantı, kusma
Deride döküntü veya kaşıntı gibi deri reaksiyonları

Seyrek
İştahsızlık
Olmayan şeyler görme (halüsinasyonlar), kaygı (anksiyete), zihin karışıklığı (konfüzyon), yoğun rüyalar (kabuslar dahil), depresyon ile seyreden ruhsal psikotik reaksiyonlar
Uyuklama hali, anormal algılama gibi (örneğin karıncalanma ve uyuşukluk hissi) duyusal bozukluklar, dokunma uyaranlarının algılamasında artış veya düşüş (hiperestezi veya hipoestezi), tat (disguzi) ve koku (parosmi) alma bozuklukları (koku alma duyusunun kaybı dahil)
Görme yeteneğinde bozulma (örneğin bulanık görüş, çift görme ve renk görüşünde değişme)
Denge bozuklukları
Kalp hızında artış (taşikardi)
Kan basında düşüş, kan basında artış
Nefes darlığı, hava yollarında spazm (bronkospazm)
Bağırsak iltihaplanması (enterokolit, izole vakalarda ek olarak dışkıda kan)
Karaciğer enzimlerinde ve/veya bilirubin (kandaki safra pigmenti) artış ile beraber karaciğer fonksiyonlarında bozulma
Sıcak basması, aşırı terleme (hiperhidroz), kurdeşen (ürtiker), akıntılı (püstüler) veya kabarcıklı döküntü
Böbrek fonksiyonlarında bozulma (kanda böbrek işlevini gösteren kreatinin maddesinin artması ile anlaşılabilir)
Hafıza bozukluğu

Çok seyrek Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

Ekstrapiramidal semptomlar (örneğin kas geriliminde artış veya azalma, yüz ve vücutta istemsiz hareketler, hareketin başlangıcında gecikme, hareket edememe) veya kas koordinasyon bozuklukları
Kulakta çınlama (tinnitus), işitme kaybı
Safra pigmentinin elimine edilmesindeki azalmaya bağlı olarak gelişen sarılık (kolestatik sarılık)
Cildin ışığa aşırı duyarlılığı (örn. güneş yanığına benzer reaksiyonlar, renk değişikliği veya tırnaklarda kopma, bkz. Bölüm 2)
İzole vakalarda cilt ölümüne (cilt nekrozu) neden olabilen kan damarlarının (vaskülit) iltihaplanması. İşaretler arasında ciltte ve mukoza zarlarında küçük, noktasal, kırmızımsı noktalar (peteşi, vasküler purpura), kabarcıklar veya şişlikler yer alır.

Tendon kopması (örn. Aşil tendonu, bkz. Bölüm 2), eklem ve kas bozuklukları (örn.

ağrı)

Bilinmiyor
Kan şekeri düzeylerinde artış (bkz. Bölüm 2)
Psikotik reaksiyonlar ve depresyon ile kendine zarar verme davranışı, hatta intihar düşünceleri veya eylemleri (bkz. Bölüm 2), sinirlilik Titreme, hareket bozuklukları (örneğin dengesiz yürüyüş), tat alma duyusunun kaybı, anlık bilinç kaybı (senkop) Göz iltihabı (üveit)
Duyma bozuklukları
Normal olmayan çok hızlı kalp ritmi (taşikardi), hayatı tehdit edici düzensiz kalp ritmi Kalp ritminde değişiklikler (kalbin elektriksel aktivitesinin kaydedildiği elektrokardiyografide görülebilen “QT aralığı uzaması”)
Nefes almada ciddi zorluk, ciğerlerde alerjik iltihaplanma (pnömoni)
Sindirim bozuklukları (dispepsi), şişkinlik, kabızlık, pankreas iltihabı
Fiks ilaç erüpsiyonu (neden olan ilaç alındıktan sonra hep aynı yerde çıkan, madeni para büyüklüğünde yuvarlak kızarıklıklar), ağız mukoz membranlarında iltihaplanma Kas dokusunda hasar (rabdomiyoliz, miyopati), kas güçsüzlüğü (ciddi bir kas hastalığı olan miyastenia gravis hastalarında bu durum özellikle önemli olabilir), kas yırtılması, kas kopması, bağ dokuda yırtılma/kopma, eklem iltihabı (artrit)
Ani gelişen böbrek hasarına yol açan böbrek iltihabı (akut interstisyel nefrit)
Kan yapısındaki bozukluğa bağlı gelişen porfiri hastalığında atak gelişmesi (nadir bir metabolik bozukluk)
Güçsüzlük, ateş, ağrı (sırt, göğüs, kol ve bacak ağrısı dahil)
Kan basıncındaki düşüş sonrası bilinç kaybı ile beraber dolaşım sisteminin çökmesi Bulanık görme durumunun eşlik ettiği veya bulanık görme durumu olmaksızın uzun süreli baş ağrısı (benign intrakraniyal hipertansiyon)

Çok seyrek vakaların dışında (örneğin koku, tat ve duyma bozukluklarına dair bireysel vakalar), gözlenen yan etkiler hastaların TARİVİD kullanmayı bırakmasından sonra kaybolmuştur.

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

5. TARİVİD’in saklanması

TARİVİD’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

30°C altındaki oda sıcaklığında ve orijinal ambalajında saklayınız.

Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra TARİVİD’i kullanmayınız.Son kullanma tarihi kutu üzerinde belirtilen ayın son günüdür.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Ruhsat sahibi:
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd. Şti.

Şişli-İstanbul

Üretim yeri:
Sanofi İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Lüleburgaz-Kırklareli

Bu kullanma talimatı ………… tarihinde onaylanmıştır.

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

UYARI: TENDİNİT VE TENDON YIRTILMASI, PERİFERAL NÖROPATİ,

ŞİDDETLENMESİNİ DE İÇEREN CİDDİ ADVERS REAKSİYONLAR
TARİVİD de dahil olmak üzere florokinolonlar aşağıdaki gibi sakatlığa yol açan ve geri dönüşümsüz advers reaksiyonlara neden olabilir:
oTendinit ve tendon yırtılması
oPeriferal nöropati
oSantral sinir sistemi etkileri
Bu reaksiyonlardan herhangi birinin gözlendiği hastalarda TARİVİD kullanımı derhal bırakılmalı ve florokinolon kullanımından kaçınılmalıdır.

-TARİVİD de dahil olmak üzere florokinolonlar, myastenia gravisli hastalarda kas güçsüzlüğünü şiddetlendirebilir. Bilinen myastenia gravis öyküsü olanlarda TARİVİD kullanımından kaçınılmalıdır.

-TARİVİD’in de dâhil olduğu florokinolon grubu ilaçların ciddi advers reaksiyonlarla ilişkili olduğu bilindiğinden aşağıdaki endikasyonlarda başka alternatif yoksa kullanılabilir.

oKomplike olmayan üriner enfeksiyon
oKronik bronşitin akut bakteriyel alevlenmesi

1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TARİVİD 400 mg film kaplı tablet

2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Ofloksasin 400 mg

Yardımcı maddeler:
Laktoz (susuz) (inek sütü kaynaklı) 228 mg
Sodyum nişasta glikolat 32 mg
Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1’e bakınız.

3.FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet
Açık sarımsı beyaz renkte, her iki tarafı çentikli, oblong film kaplı çentikli tablet

4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Kronik bronşitin akut bakteriyel alevlenmesi ve komplike olmayan üriner

kullanılmamalıdır. Buna ilâve olarak üriner enfeksiyonlarda antibiyogramla duyarlık kanıtlanması gerekmektedir.

TARİVİD yetişkinlerde aşağıdaki bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılır (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1):

Akut piyelonefrit ve komplikasyonlu idrar yolu enfeksiyonları
Bakteriyel prostatit, epididimo-orşit
Diğer antibakteriyel ajanlarla kombinasyon halinde, pelvik inflamatuvar hastalık

TARİVİD aşağıdaki enfeksiyonların tedavisinde yalnızca, bu enfeksiyonların tedavisi için genel olarak önerilen diğer antibakteriyel ajanların kullanımının uygun bulunmadığı durumlarda kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4):

Komplike olmayan sistit
Üretrit
Komplikasyonlu yumuşak doku ve deri enfeksiyonları,
Akut bakteriyel sinüzit
Kemik ve eklem enfeksiyonları,
Bronşit dahil kronik obstruktif pulmoner hastalığın akut alevlenmesi Toplum kökenli pnömoni
Nötropenik hastalarda bakteriyel enfeksiyonun profilaksisi

Ofloksasinin Treponema pallidum’akarşı aktivitesi bulunmamaktadır.

Uygun antibakteriyel ajanların kullanımı konusunda resmi kılavuzlar dikkate alınmalıdır.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Dozaj, uygulama metodu ve süresi enfeksiyonun türüne ve şiddetine bağlıdır.

Böbrek fonksiyonu normal olan hastalar için:

Endikasyon

Günlük doz rejimi (şiddetine göre)

Tedavi süresi

(şiddetine göre)

Komplikasyonlu idrar

yolu enfeksiyonları

Günde iki kez 200 mg (günde iki kez 400 mg’a yükseltilebilir)

7-21 gün

Akut piyelonefrit

Günde iki kez 200 mg (günde iki kez 400 mg’a yükseltilebilir)

7-10 gün
(14 güne uzatılabilir)

Akut bakteriyel prostatit

Kronik bakteriyel

prostatit

Günde iki kez 200 mg (günde iki kez 400 mg’a yükseltilebilir)

2- 4 hafta *

4-8 hafta *

Epididimo-orşit

Günde iki kez 200 mg (günde iki kez 400 mg’a yükseltilebilir)

14 gün

Pelvik inflamatuvar

hastalık

Günde iki kez 400 mg

14 gün

Günde iki kez 200 mg veya günde iki kez 400 mg

3 gün
1 gün

Gonokokal olmayan

üretrit

Günde iki kez 300 mg

7 gün

Neisseria gonorrhoeae uretrit
(bkz. Bölüm 4.4)

Tek doz 400 mg

1 gün

Kemik

eklem

enfeksiyonları

Günde iki kez 200 mg

3-4 hafta
(bireysel vakalara göre daha uzun olabilir)

Komplikasyonlu
yumuşak doku ve deri enfeksiyonları

Günde iki kez 200 mg

bkz. “Tedavinin

süresi” başlığı

altındaki genel bilgi

Akut bakteriyel sinüzit

Günde iki kez 200 mg

bkz. “Tedavinin

süresi” başlığı

altındaki genel bilgi

Bronşit dahil kronik

obstruktif pulmoner

hastalığın akut

alevlenmesi

Günde iki kez 200 mg

bkz. “Tedavinin

süresi” başlığı

altındaki genel bilgi

Toplum kökenli

pnömoni

Günde iki kez 200 mg

bkz. “Tedavinin

süresi” başlığı

altındaki genel bilgi

* prostat iltihabı için hastanın yeniden değerlendirilmesi sonrası tedavi süresinin uzatılması düşünülebilir.

TARİVİD aynı zamanda başlangıçta intravenöz ofloksasin ile tedavi sırasında iyileşme görülen hastalarda tedaviye devam etmek için de kullanılabilir.Bireysel vakalarda, değişken duyarlılıktaki patojenlerin, şiddetli enfeksiyonların (örn. solunum yolunun veya kemiklerin) ya da hasta yanıtının yetersiz olduğu durumların tedavisinde dozu artırmak gerekebilir. Bu durumlarda, doz günde 2 x 400 mg ofloksasine yükseltilebilir. Aynı durum, komplikasyonlu enfeksiyonlar için de geçerlidir.

Bağışıklığı şiddetli bir şekilde baskılanmış hastalarda enfeksiyon profilaksisi için günde 400 ile 600 mg ofloksasin önerilir.

Tedavinin süresi:
Tedavinin süresi patojenik yanıtın şiddetine ve klinik tabloya bağlıdır. Genel olarak, ateş düştükten ve diğer semptomlar hafifledikten sonra tedavinin en az 2 ila 3 gün daha sürmesi Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

Akut enfeksiyonlarda, genelde 7 ila 10 günlük bir tedavi süresi yeterlidir.

Daha ileri veriler elde edilene kadar, tedavi süresi 2 ayı aşmamalıdır.

Uygulama şekli:
TARİVİD yeterli miktarda (1/2 – 1 bardak) sıvı ile çiğnenmeden bütün olarak yutulmalıdır. Aç karnına veya yemeklerle birlikte alınabilir. Dozaja uyulmak için çentik çizgisinden bölünebilir. Birlikte antiasit uygulanmasından kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Kreatinin klirensi veya serum kreatinin olarak belirlenen orta ve ciddi şekilde bozulmuş böbrek fonksiyonu olan hastalar için aşağıdaki dozaj önerilmektedir:

Böbrek fonksiyonu bozulmuş olan hastalarda doz aşağıdaki gibi azaltılmalıdır:

Kreatinin klirensi

Birim doz*

Dozlar arasındaki aralık

50-20 mL/dakika

100-200 mg

24 saat

≤20 mL/dakika**
veya hemodiyaliz
veya periton diyalizi

100 mg

24 saat

200 mg

48 saat

*Endikasyona veya doz aralığına göre
** Şiddetli böbrek bozukluğu olan hastalarda ya da diyaliz hastalarında ofloksasinin serum konsantrasyonu izlenmelidir.

Kreatinin klirensi ölçülemediğinde, aşağıda verilen erişkinler için Cockcroft formülü kullanılarak serum kreatinin düzeyine göre belirlenebilir:

Erkekler:
ClCr (mL/dakika) = Ağırlık (kg) x (140 – yaş (yıl olarak)) 72 x serum kreatinin (mg/dl)
Veya

ClCr (mL/dakika) = Ağırlık (kg) x (140 – yaş (yıl olarak)) 0,814 x serum kreatinin (mikromol/L) Kadınlar:
ClCr (mL/dakika) = 0,85 x (yukarıdaki değer)

Bireysel vakalarda (yukarı bakınız), yine de yukarıda verilen dozu artırmak gerekebilir.

Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda ofloksasinin eliminasyonu azalmış olabilir (ör; asitli karaciğer sirozu). Bu nedenle günlük maksimum doz 400 mg’ı (1 tablet TARİVİD 400) aşmamalıdır.

Geriyatrik popülasyon:
Herhangi bir bozulmuş böbrek fonksiyonunun izlenmesine ek olarak, yaşlı hastalar için doz ayarlaması gerekmez (bkz. Bölüm 4.4, kardiyak bozukluklar).

4.3. Kontrendikasyonlar
Aşağıda belirtilen durumlarda TARİVİD (ofloksasin) kullanılmamalıdır:
Ofloksasine, diğer kinolonlara veya yardımcı maddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda
Epilepsisi veya düşük MSS nöbet eşiği olan hastalarda
Önceki kinolon tedavisi ile ilişkili tendon hastalıkları/ hasar durumunda
Çocuklar ve büyümesi devam eden ergenlerde*
Gebelik sırasında*
Emziren kadınlarda*

*Hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlar, büyüyen organizmada büyüme plağı kıkırdağına zarar verme riskini ortadan kaldıramamıştır.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Geçmişte, kinolon veya florokinolon içeren ilaçlar kullanırken ciddi yan etkiler yaşamış olan hastalarda ofloksasin kullanımından kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.8). Bu hastalarda ofloksasin ile tedavi, sadece alternatif tedavi seçeneklerinin yokluğu durumunda ve dikkatli bir risk/yarar değerlendirmesi yapıldıktan sonra başlatılmalıdır (ayrıca bkz. Bölüm 4.3).

Direnç riskleri

Metisilin dirençli S.aureus
Metisilin dirençli S.aureus büyük olasılıkla ofloksasin dahil florokinolonlara karşı da eş direnç göstermektedir. Dolayısıyla, bilinen veya şüphelenilen metisilin dirençli S.aureus (MRSA) enfeksiyonlarının tedavisinde, laboratuvar sonuçlarıyla organizmanın ofloksasine duyarlı olduğu kanıtlanmadığı müddetçe (ve MRSA enfeksiyonlarının tedavisi için genel olarak önerilen antibakteriyel ajanların kullanılmasının uygun olmaması söz konusu değilse) ofloksasinin kullanılması önerilmemektedir.

E.coli
İdrar yolu enfeksiyonlarında en yaygın patojen olan E.coli’nin, florokinolonlara karşı direnci Avrupa Birliği içerisinde değişkenlik göstermektedir. Hekimlerin reçete ederken E.coli’nin florokinolonlara karşı direncinin lokal prevelansını dikkate almaları tavsiye edilmektedir.

Neisseria gonorrhoeae enfeksiyonları
Neisseria gonorrhoeae’ye karşı dirençteki artış nedeniyle, patojenin tanımlanarak ofloksasine karşı duyarlı olduğu kanıtlanmadığı müddetçe, ofloksasin şüphelenilen gonokokal enfeksiyonların (üretral gonokokal enfeksiyon, pelvik inflamatuvar hastalık ve epididimo-orşit) ampirik tedavi seçeneği olarak kullanılmamalıdır. Tedavi başladıktan üç gün sonra klinik iyileşme sağlanamazsa, tedavi yeniden gözden geçirilmelidir.

Pelvik inflamatuvar hastalık
Pelvik inflamatuvar hastalığın tedavisi için, ofloksasin yalnızca aneorobik tedavi ile kombinasyon halinde düşünülmelidir. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

P. aeruginosa
P. aeruginosa’nın neden olduğu nozokomiyal veya diğer ciddi enfeksiyonlarda kombinasyon tedavisi gerekli olabilir. Özellikle P. aeruginosa’nın neden olduğu spesifik enfeksiyon vakalarında, hedef tedavinin sağlandığından emin olmak için direnç seviyeleri belirlenmelidir.

Streptokok
TARİVİD beta-hemolitik streptokokun neden olduğu akut anjina tonsillaris tedavisinde endike değildir.

Direnç riski
Gelişen direncin prevalansı seçilen türlere göre coğrafi olarak ve zaman içinde değişkenlik gösterebilir. Dolayısıyla, dirence ilişkin lokal bilgi gereklidir; özellikle ciddi enfeksiyonlarda veya tedaviye yanıtın başarısız olduğu durumlarda, patojenin izole edilerek mikrobiyolojik tanısı ve duyarlılığı araştırılmalıdır.

Kemik ve eklem enfeksiyonları
Kemik ve eklem enfeksiyonlarında diğer antienfektiflerle kombinasyon tedavisine ihtiyaç olup olmadığı değerlendirilmelidir.

Şiddetli büllöz reaksiyonlar
Ofloksasin ile Stevens-Johnson sendromu veya toksik epidermal nekroliz gibi şiddetli büllöz deri reaksiyonları vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Deri ve/veya mukozal reaksiyonlar meydana gelirse hastalara tedaviye devam etmeden hemen önce doktorlarına danışmaları önerilmelidir.

Aşırı duyarlılık reaksiyonları
Florokinolonların ilk uygulamalarında aşırı duyarlılık ve alerjik reaksiyonlar bildirilmiştir. İlk uygulamadan sonra bile anafilaktik ve anafilaktoit reaksiyonlar hayati tehlikeye yol açabilecek şoka kadar ilerleyebilir. Böyle durumlarda ofloksasin kullanımı durdurulmalı ve uygun acil durum önlemleri (örn. antihistaminik, kortikosteroidler, sempatomimetikler ve muhtemelen ventilasyon dahil olmak üzere şok tedavisi) başlatılması gerekmektedir.

Clostridium difficile ile ilişkili hastalık
TARİVİD tedavisi sırasında veya sonrasında (tedaviden birkaç hafta sonrası dahil olmak üzere) şiddetli, inatçı ve/veya kanlı diyare görülürse, bu Clostridium difficile ile ilişkili hastalığın belirtisi olabilir. Bu hastalığın şiddeti, en şiddetlisi psödomembranöz kolit olmak üzere, orta seviyeden hayatı tehdit edici boyuta kadar değişebilir (bkz. Bölüm 4.8). Dolayısıyla, ofloksasin ile tedavi sırasında veya sonrasında ciddi ishal gelişen hastalarda bu tanının dikkate alınması önemlidir. Eğer psödomembranöz enterokolitten şüpheleniliyorsa, TARİVİD tedavisi derhal kesilmeli ve uygun bir tedaviye başlanmalıdır (örn. oral vankomisin, oral teikoplanin veya metronidazol gibi kanıtlanmış klinik etkililiği bulunan belirli antibiyotik/kemoterapötik ajanlar alarak). Peristaltik hareketleri inhibe eden ilaçlar, bu gibi durumlarda kullanılmamalıdır.

Uzun süreli, yaşamsal faaliyetleri kısıtlayıcı ve potansiyel olarak geri dönüşsüz ciddi advers ilaç reaksiyonları
Kinolon ve florokinolon kullanan hastalarda çok nadir vakalarda, yaşlarından ve öncesinde mevcut olan risk faktörlerinden bağımsız olarak, uzun süreli (aylarca veya yıllarca devam eden), farklı, bazen birden çok vücut sistemini etkileyen (kas iskelet sistemi, sinir sistemi,

reaksiyonları bildirilmiştir. Herhangi bir ciddi advers reaksiyonun ilk belirti veya işaretleri ortaya çıktığı anda, ofloksasin derhal kesilmeli ve hastalar doktorlarına danışmaları için yönlendirilmelidir.

Konvülziyona (nöbetlere) eğilimli hastalar
Kinolonlar nöbet eşiğini düşürebilir ve nöbetleri tetikleyebilir. TARİVİD bilinen epilepsi hastalığı olan veya MSS nöbet eşiği düşük olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3). TARİVİD, yalnızca mevcut MSS lezyonları olan hastalarda, fenbufen veya benzer steroidal olmayan anti-inflamatuvar ilaçlarla eşlik eden tedavide veya teofilin gibi nöbet eşiğini düşüren tıbbi ürünlerle epileptik nöbetlere başka yatkınlıklar olduğunda çok dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).

Nöbet görülmesi durumunda TARİVİD tedavisi durdurulmalıdır. Gerekli acil müdahale önlemleri alınmalıdır (örneğin solunum yolu açılması, örneğin diazepem veya barbitüratlarla antikonvülsanların uygulanması).

Tendinit ve tendon rüptürü, periferal nöropati ve merkezi sinir sistemi etkileri dâhil sakatlığa sebep olan ve potansiyel geri dönüşümsüz ciddi advers reaksiyonlar
TARİVİD dâhil florokinolonlar, sakatlığa sebep olabilen ve potansiyel geri dönüşümsüz ciddi advers reaksiyonlarla ilişkilendirilmiştir. Yaygın olarak görülen advers reaksiyonlar kas-iskelet ve periferal sinir sistemi (tendinit, tendon rüptürü, tendonlarda şişme veya inflamasyon, karıncalanma veya uyuşma, kol ve bacaklarda uyuşukluk, kas ağrısı, kas güçsüzlüğü, eklem ağrısı, eklemlerde şişme gibi) atralji, miyalji, periferal nöropati ve merkezi sinir sistemi etkileridir (halüsinasyon, anksiyete, depresyon, intihar eğilimi, insomnia, şiddetli baş ağrısı ve konfüzyon) (bkz. Bölüm 4.8).

Bu reaksiyonlar, TARİVİD başladıktan sonra saatler ya da haftalar içinde görülebilir. Her yaş grubundan veya önceden mevcut risk faktörleri olmayan hastalar, bu advers reaksiyonları yaşamıştır.

Herhangi bir ciddi advers reaksiyonun ilk bulgularının veya semptomlarının ortaya çıkması durumunda TARİVİD derhal kesilmelidir. Ayrıca, florokinolonlarla bağlantılı olarak bu ciddi advers reaksiyonlardan herhangi birini yaşayan hastalarda TARİVİD dâhil florokinolonların kullanımından kaçınılmalıdır.

Tendinit ve tendon rüptürü
Kinolon ve florokinolonlarla tedavinin başlangıcından sonraki 48 saat içinde, bazen bilateral olmak üzere, tendinit ve tendon rüptürü (bununla sınırlı olmamakla beraber özellikle Aşil tendonu) oluşabilir ve tedavinin bitmesinden sonraki birkaç aya kadar bile oluştuğuna ilişkin vakalar bildirilmiştir. Tendinit ve tendon rüptürü riski yaşlı hastalarda, böbrek yetmezliği olan hastalarda, solid organ transplant hastalarında ve eş zamanlı olarak kortikosteroid tedavisi alanlarda artmaktadır. Bu nedenle eş zamanlı kortikosteroid kullanımından kaçınılmalıdır. Tendinitin ilk belirtilerinde (örneğin ağrılı şişlik, inflamasyon) ofloksasin tedavisi durdurulmalı ve alternatif tedavi değerlendirilmelidir. Etkilenmiş uzuv uygun şekilde tedavi edilmelidir (örneğin immobilizasyon). Tendinopati belirtileri oluşursa kortikosteroidler kullanılmamalıdır.

Böbrek yetmezliği olan hastalar
Ofloksasin öncelikle böbrekler aracılığıyla atılır. Böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda, TARİVİD sadece dozun ayarlanmasından sonra ve böbrek fonksiyonunun tıbbi takibi altında kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).

Psikotik reaksiyonlar
Ofloksasin dahil kinolonlarla tedavi sırasında depresyon ve psikotik reaksiyonlar görülmüştür. Bazı vakalarda; tek dozun ardından intihara eğilim dahil intihar düşüncesi ve kendine zarar verici davranışlar gelişmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Eğer hastada bu tür reaksiyonlar gelişirse, belirtiler veya semptomlar görüldüğü anda ofloksasin derhal kesilmelidir. Ayrıca, hastaya reçeteyi yazan doktora danışması talimatı verilmelidir. Alternatif olarak florokinolon içermeyen antibakteriyel tedavi düşünülmeli ve uygun önlemler alınmalıdır. Psikotik bozukluğu olan veya psikiyatrik bozukluk hikayesi olan hastalarda ofloksasin kullanıldığında dikkatli olunması önerilir.

Karaciğer fonksiyon yetmezliği olan hastalar
TARİVİD ile tedavi sırasında karaciğer hasarı meydana gelebilir. Karaciğer fonksiyon yetmezliği olan hastalarda, TARİVİD yalnızca karaciğer fonksiyonu tıbbi olarak izleniyorsa uygulanmalıdır. Florokinolonlarla karaciğer yetmezliğine (bazen ölümcül) sebep olabilen fulminant hepatit vakaları bildirilmiştir. Hastalara iştah azalması, sarılık, koyu renkli idrar, kaşıntı veya gergin karın gibi karaciğer hastalığı belirtileri gelişmesi halinde, tedaviyi bırakmaları ve doktoruyla iletişime geçmeleri tavsiye edilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).

K vitamini antagonistleri ile tedavi gören hastalar
Bir K vitamini antagonistiyle (örneğin varfarin) eş zamanlı olarak ofloksasin dahil florokinolonlar ile tedavi edilen hastalarda koagülasyon değerlerinde (PT/INR) olası bir artış ve/veya olası bir kanama sebebiyle, koagülasyon değerleri takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.5).

Myasthenia gravis
Ofloksasin dahil florokinolonlar, myasthenia gravisli hastalarda nöromüsküler blokajı tetikleyebilir ve kas güçsüzlüğünü şiddetlendirebilirler. Myasthenia gravisli hastalarda, florokinolonların kullanımı ile ciddi advers reaksiyonlar (ölüm veya suni solunum ihtiyacı dahil) ilişkilendirilmiştir. Öyküsünde myasthenia gravis bulunan hastalarda ofloksasin önerilmemektedir.

Işığa karşı duyarlılık gelişmesinin (Fotosensitizasyon) önlenmesi

Ofloksasine

4.8).

Fotosensitizasyonu önlemek için hastaların tedaviden sonra 48 saate kadar kuvvetli güneş ışığına çıkmamaları veya yapay UV radyasyonuna (örn. mor ötesi ışınlar veren lamba, solaryum) maruz kalmamaları önerilir.

İkincil enfeksiyon
Diğer antibiyotiklerde olduğu gibi, özellikle uzun süreli ofloksasin kullanımı dirençli organizmaların aşırı büyümesine yol açabilir. Bu nedenle hastanın durumu düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Sekonder bir enfeksiyon ortaya çıkarsa, uygun önlemler alınmalıdır.

Kardiyak bozukluklar
Ofloksasin dahil florokinolon kullanan hastalarda QT aralığında uzama olguları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Ofloksasin de dahil olmak üzere, florokinolonlar kullanılırken aşağıdaki gibi QT aralığının uzaması açısından bilinen risk faktörlerine sahip hastalarda dikkatli olunması gerekir:
-Konjenital uzun QT sendromu
-QT aralığını uzattığı bilinen ilaçların birlikte kullanılması (örn. Sınıf IA ve III antiaritmikler, trisiklik ve tetrasiklik antidepresanlar, makrolidler, imidazol antifungal ajanlar Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

ve antimalaryal ajanlar, bazı non-sedatif antihistaminikler (örn. astemizol, terfenadin, ebastine), antipsikotikler)
-Düzeltilmemiş elektrolit dengesizliği (örn. hipokalemi, hipomagnezemi)
-Yaşlılar
-Kalp hastalıkları (örn. kalp yetmezliği, miyokard infarktüsü, bradikardi)

Yaşlılar ve kadınlar QT aralığını uzatan ilaçlara daha duyarlıdır. Bu hasta gruplarında ofloksasin dahil olmak üzere florokinolon kullanılırken dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ” Geriyatrik popülasyon “, 4.5, 4.8 ve 4.9).

Disglisemi
Daha sıklıkla yaşlı hastalarda meydana gelen, ofloksasin dahil florokinolonlar ile hiperglisemi ve hipoglisemi dahil olmak üzere kan glukoz değişikliği bildirilmiştir. Eş zamanlı olarak oral antidiyabetik ajan (örn. glibenklamid) veya insülin ile tedavi gören diyabetli hastalarda hipoglisemik koma görüldüğü bildirilmiştir. Diyabetli hastalarda kan glukoz seviyesinin dikkatle takip edilmesi tavsiye edilmektedir (bkz. Bölüm 4.8).

Hasta kan glukoz düzeyinde değişiklik bildirirse TARİVİD tedavisi derhal kesilmeli ve alternatif olarak florokinolon içermeyen antibiyotik tedavi düşünülmelidir.

Periferik nöropati
Kinolon veya florokinolon grubu ilaçlar kullanan hastalarda parestezi, hipoestezi, disestezi veya güçsüzlüğe neden olabilen, duyusal veya duyusal-motor polinöropati vakaları bildirilmiştir. Ofloksasin tedavisi alan hastalar ağrı, yanma, batma hissi, uyuşukluk veya güçsüzlük gibi nöropati semptomlarının oluşması durumunda, potansiyel olarak geri dönüşsüz hasarın gelişmesini önlemek için tedaviye devam etmeden önce doktorlarına danışmaları konusunda bilgilendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).

Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hastalar
Latent veya teşhis edilmiş glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği bulunan hastalar kinolonlarla tedavi edildiğinde hemolitik reaksiyonlara eğilimli olabilir.Ofloksasin kullanılması gerekiyorsa, bu hastalar bu yüzden hemoliz oluşumu açısından yakından izlenmelidir.

Görme bozuklukları
Bir görme bozukluğu veya diğer göz bozuklukları ortaya çıkarsa,derhal bir göz doktoruna başvurulmalıdır (bkz. Bölüm 4.7 ve 4.8).

Laboratuvar testleriyle etkileşim
TARİVİD tedavisi sırasında idrarda opiatların ya da porfirinlerin tayini yalancı pozitif sonuçlar verebilir. Pozitif sonuçların daha spesifik metotlarla doğrulanması gerekebilir.

Aort anevrizması, aort diseksiyonu ve kalp kapağı yetersizliği

Epidemiyolojik

yaşlı

popülasyonda aort anevrizması ve aort diseksiyonu riskinde artış ve aort ve mitral kapak yetersizliği olduğunu bildirmektedir. Florokinolonları alan hastalarda bazen rüptürler (ölümcül vakalar dahil) ve kalp kapakçıklarından birinin regürjitasyonu ile komplike olan aort anevrizması ve diseksiyonu vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8).

Bu nedenle florokinolonlar, pozitif aile öyküsünde anevrizma veya konjenital kalp kapağı kusuru bulunan hastalarda veya aort aevrizması ve/veya aort diseksiyonu veya kalp kapağı tanısı konmuş hastalarda veya diğer risk faktörleri veya predispozan koşullar mevcut olduğunda;

– Hem aort anevrizması hem de aort diseksiyonu ve kalp kapağı yetersizliği için (örn. bağ dokusu bozuklukları Marfan sendromu veya Ehlers-Danlos sendromu gibi, Turner sendromu, Behçet hastalığı, hipertansiyon, romatoid artrit) veya
– Aort anevrizmaları ve diseksiyonları için (örneğin, vasküler bozukluklar; Takayasu arteriti veya dev hücreli arterit gibi veya bilinen ateroskleroz veya Sjögren sendromu) veya
– Kalp kapakçığı yetersizliği için (örn. infektif endokardit), yalnızca dikkatli bir fayda-risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra ve diğer tedavi seçenekleri değerlendirildikten sonra kullanılmalıdır.

Aort anevrizmaları ve diseksiyonları ve bunların rüptürü riski, sistemik kortikosteroidlerle birlikte tedavi edilen hastalarda da artabilir.

Ani karın, göğüs veya sırt ağrısı durumunda, hastalara acil servise derhal başvurmaları tavsiye edilmelidir. Akut solunum sıkıntısı, yeni başlayan çarpıntılar veya karın veya alt ekstremitelerde ödem gelişmesi durumunda hastalar derhal tıbbi yardım almalıdır.

Diğer durumlar
Diğer kinolonlara karşı ciddi istenmeyen etkiler görülen hastalar (örneğin ciddi nörolojik bozukluklar) ofloksasine karşı benzer reaksiyonları açısından daha yüksek risk taşırlar.

TARİVİD laktoz (inek sütü kaynaklı) içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

TARİVİD her dozunda 1,39 mmol (32 mg) sodyum ihtiva eder. Bu durum kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
Antasitler, Sukralfat ve Metal iyonlar
Eşzamanlı alüminyum veya magnezyum içeren antasitler veya sukralfat alımı TARİVİD’in etkilerini hafifletebilir. Aynı durum metal iyonları (alüminyum, demir, magnezyum veya çinko) içeren diğer müstahzarlar için de geçerlidir. Bu nedenle TARİVİD, bu tür preparatlardan yaklaşık 2 saat önce alınmalıdır.

Teofilin, fenbufen veya benzeri steroidal olmayan antiinflamatuvar ilaçlar
Klinik bir çalışmada teofilin ile ofloksasinin farmakokinetik etkileşimi bulunmamıştır. Bununla birlikte, kinolonlar teofilin, steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar veya serebral nöbet eşiğini düşüren diğer ajanlarla eş zamanlı verildiğinde serebral nöbet eşiğinde belirgin bir düşüş meydana gelebilir.

terfenadin, ebastine), antipsikotikler) alan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

K vitamini antagonistleri
Bir K vitamini antagonisti (örn. Varfarin) ile kombinasyon halinde ofloksasin ile tedavi edilen hastalarda, protrombin süresinin uzaması (INR’de artış/ PT değerinde azalma) ve / veya kanama artışı bildirilmiştir. Bu tür kanamalar bazen ciddi olabilir. Bu nedenle, K vitamini antagonistleri ile eşzamanlı tedavi gören hastaların pıhtılaşma durumunun yakından izlenmesi önerilir.

Glibenklamid
Ofloksasin, glibenklamidin serum seviyelerinde küçük bir artışa neden olabilir. Bu, hipoglisemiye yol açabileceğinden ofloksasin ve glibenklamid eş zamanlı kullanımında kan glukoz seviyelerinin yakından takibi önerilir.

Probenesid, simetidin, furosemid ve metotreksat
Eş zamanlı uygulandığında, probenesid ofloksasinin toplam klirensini % 24 oranında azaltmış, EAA değerini % 16 oranında arttırmıştır. Bu etki muhtemelen, bu aktif maddelerin

inhibisyonundan

kaynaklanmaktadır. Ofloksasin ile probenesid, simetidin, furosemid ve metotreksat gibi renal tübüler sekresyonu etkileyebilecek ajanların birlikte kullanımı, serum düzeylerinin

yükselmesine

dikkatli

kullanılmalıdır.

4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Ofloksasininin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü(Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya/doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Ofloksasin’in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli bilgi yoktur. İnsanlardaki sınırlı verilere dayanarak, florokinolonların gebeliğin ilk trimesterinde kullanılması, doğumda majör malformasyonların veya diğer istenmeyen etkilerin riskinde artış ile ilişkilendirilmemiştir. Yavru ve henüz doğmamış hayvanlarda kinolon maruziyetinin gelişmemiş kıkırdakta etkileri olduğu gözlenmiş fakat teratojenik etkiler olmamıştır. Bu tıbbi ürünün çocuk veya yavru organizma/fetüsün eklem kıkırdağında hasara neden olduğu göz ardı edilemez. Bu sebeple TARİVİD gebelik döneminde kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 5.3).

Laktasyon dönemi
Ofloksasin az miktarda insan sütüne geçer. TARİVİD tedavisi sırasında, emzirilen çocuklarda potansiyel eklem hasarı riski ve diğer ciddi zararlı etkiler nedeniyle emzirme kesilmelidir

Üreme yeteneği/Fertilite:
TARİVİD’in insanlar üzerindeki üreme yeteneğine ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Bazı yan etkiler (örn. sersemlik/baş dönmesi, uyuklama, görme bozuklukları) hastanın konsantrasyon ve tepki verme yeteneğini bozabilir . Dolayısıyla bu yeteneklerin özel bir öneme sahip olduğu durumlarda (örn. araç sürmek,makine kullanımı)risk teşkil edebilir. Bu durum alkolle bağlantılı olarak daha büyük ölçüde geçerlidir. Bu nedenle hastalar, aktif olarak araç veya makine kullanmadan önce tedaviye yanıtlarını gözlemlemelidir.

4.8. İstenmeyen etkiler
Aşağıda verilen bilgiler klinik araştırmalardan ve yoğun pazarlama sonrası deneyimlerden elde edilen verileri temel almaktadır.

Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır:
Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1.000), çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Her sıklık grubu içinde sunulan istenmeyen etkiler azalan şiddete göre sıralanmıştır.

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın olmayan: Dirençli bakteri ve mantarda artış (bkz. Bölüm 4.4)

Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Anemi, hemolitik anemi, lökopeni, eozinofili, trombositopeni, pansitopeni Bilinmiyor: Agranülositoz, kemik iliği depresyonu

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Anafilaktik/ anafilaktoid aşırı duyarlılık reaksiyonları+, anjiyoödem+Çok seyrek: İç organları da etkileyebilen vaskülit, anafilaktik/ anafilaktoid şok+

Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: İştah kaybı, hipoglisemik koma (bkz. Bölüm 4.4)
Bilinmiyor: Hiperglisemi, özellikle antidiyabetiklerle tedavi gören hastalarda hipoglisemi (bkz. Bölüm 4.4)

Psikiyatrik hastalıkları*
Yaygın olmayan: Ajitasyon, uyku bozuklukları, insomnia
Seyrek: Psikotik bozukluk (örn. halüsinasyonla birlikte), anksiyete, konfüzyon, yoğun rüyalar (kabus görmek de dahil), depresyon, deliryum
Bilinmiyor: İntihar düşünceleri veya intihar girişimi de dahil, kendine zarar verici davranışlarla birlikte psikotik bozukluk ve depresyon (bkz. Bölüm 4.4), sinirlilik

Sinir sistemi hastalıkları*
Yaygın olmayan:Huzursuzluk, baş ağrısı, baş dönmesi
Seyrek: Uyuklama hali, parestezi gibi duyusal bozukluklar (örneğin hipoestezi veya hiperestezi), tat ve koku alma duyusunda bozukluklar (koku kaybı dahil), hafıza bozukluğu Çok seyrek: Duyusal veya duyusal-motor periferik nöropati+, nöbetler+, ekstrapiramidal

Bilinmiyor: Tremor, diskinezi, agüzi, senkop, benign intrakyaniyal hipertansiyon

Göz hastalıkları*
Yaygın olmayan: Gözde iritasyon, oküler batma, konjunktivit
Seyrek: Görme yeteneğinde bozulma (örneğin bulanık görme, çift görme ve renkli görmede bozukluk)
Bilinmiyor: Üveit

Kulak ve iç kulak hastalıkları*
Yaygın olmayan: Sersemlik
Seyrek: Dengesizlik
Çok seyrek: Tinnitus , işitme kaybı
Bilinmiyor: İşitme bozuklukları

Kardiyak hastalıkları**
Yaygın olmayan: Palpitasyonlar
Seyrek: Taşikardi
Bilinmiyor: Ventriküler aritmi ve Torsade de Pointes (özellikle QT uzaması riski taşıyan hastalarda bildirilmiştir), elektrokardiyogramda QT aralığının uzaması (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.9)

Vasküler hastalıkları**
Seyrek: Hipotansiyon, hipertansiyon
Bilinmiyor: Bilinç kaybı ile beraber kolapsa kadar gidebilen ciddi hipotansiyon

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları Yaygın olmayan: Kuru öksürük, nazofarenjit, burun akıntısı Seyrek: Solunum zorluğu, bronkospazm,
Bilinmiyor: Alerjik pnömoni, ciddi solunum sıkıntısı

Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın olmayan: Mide rahatsızlığı, karın ağrısı diyare, bulantı, kusma Seyrek: Enterokolit; bazen hemorajik olabilir
Çok seyrek: Psödomembranöz kolit+ (bkz. Bölüm 4.4)
Bilinmiyor: Dispepsi, flatulans, konstipasyon, pankreatit

Hepato-bilier hastalıkları
Seyrek: Karaciğer enzimlerinde artış (ALT/AST, LDH, gamma-GT, alkalin fosfataz) ve/veya kanda bilirubin artışı ile beraber karaciğer fonksiyonlarında bozulma
Çok seyrek: Kolestatik sarılık,
Bilinmiyor: Yüksek şiddette olabilen hepatit, ciddi hepatik hasar+. Ağırlıklı olmak üzere altta yatan karaciğer rahatsızlıkları olan hastalarda ofloksasin kullanımında, bazen ölümcül olabilen akut karaciğer yetmezliği dahil olmak üzere şiddetli karaciğer hasarı durumları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).

Deri ve derialtı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Döküntü ve kaşıntı gibi cilt reaksiyonları
Seyrek: Sıcak basması, terleme, ürtiker, veziküler veya püstüler döküntü
Çok seyrek: Şiddetli cilt ve mukoza membranı reaksiyonları (eritema multiforme, toksik

renk kaybı veya kırılma), vasküler purpura, izole vakalarda deri nekrozuna neden olabilen vaskülit
Bilinmiyor: Eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu, akut jeneralize eksantamatöz püstülozis, ilaç döküntüsü, stomatit

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları*
Seyrek: Tendinit
Çok seyrek: Eklem ve kas rahatsızlıkları (örneğin ağrı), tendon rüptürü (örn. aşil tendonu) (bkz. Bölüm 4.4). Bu istenmeyen etki tedaviye başlanmasından itibaren 48 saat içinde gelişebilir ve iki taraflı olabilir.

Bilinmiyor: Rabdomiyoliz ve/veya miyopati, kas güçsüzlüğü (myasteni gravis’li hastalarda özellikle önemlidir), kas yırtılması, kas rüptürü, bağ doku yırtığı, artrit

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Seyrek: Renal fonksiyon bozukluğu (örneğin serum kreatinin düzeyinin artışı ile) Çok seyrek: Akut böbrek yetmezliği
Bilinmiyor: Akut interstisyel nefrit

Konjenital ve kalıtımsal/genetik hastalıkları
Bilinmiyor: Porfiri hastalığı bulunanlarda porfiri atakları

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları*
Bilinmiyor: Asteni, pireksi, ağrı (sırt, göğüs ve kol ve bacak ağrıları dahil)

+ Pazarlama sonrası deneyim
* Kinolon ve florokinolon kullanımı ile ilişkili olarak çok nadir vakalarda, bazı vakalarda önceden var olan risk faktörlerinden bağımsız olarak, uzun süreli (aylarca veya yıllarca devam eden), farklı, bazen birden çok sistem organ sınıfını ve duyuları etkileyen (tendonit, tendon rüptürü, artralji, ekstremitelerde ağrı, yürüme güçlüğü, parestezi ile ilişkili nöropati, depresyon, yorgunluk, bellek zayıflığı, uyku bozuklukları ve duyma, görme, tat alma ve koku almada bozukluk gibi reaksiyonları içerir) kısıtlayıcı ve potansiyel olarak geri dönüşsüz ciddi advers ilaç reaksiyonları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).

**Florokinolon alan hastalarda bazen rüptürler (ölümcül vakalar dahil) ve kalp kapakçıklarından birinin regürjitasyonu ile komplike olan aort anevrizması ve diseksiyonu vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).

Çok nadir vakalar dışında (örneğin koku, tat ve duyma bozukluklarına dair istisnai vakalar), gözlenen yan etkiler TARİVİD tedavisinin durdurulmasından sonra ortadan kalmıştır. Bazı istenmeyen yan etkiler (örneğin psödomembranöz kolit, aşırı duyarlılık reaksiyonları, nöbetler) bazı vakalarda akut olarak hayatı tehdit edici olabilir ve acil tıbbi önlemlerin alınmasını gerektirebilir (bkz. Bölüm 4.4).

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirilmesi gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Akut doz aşımının en önemli semptomları, bunlarla sınırlı olmamakla birlikte, konfüzyon, bayılma hissi, obnubilasyon ve nöbetler gibi merkezi sinir sistemi semptomlarının yanı sıra QT aralığının uzaması ve mide bulantısı ve gastrointestinal mukozada erozyonlar gibi gastrointestinal rahatsızlıkları içerebilir.

Pazarlama sonrası deneyimde MSS etkileri (konfüzyon, nöbetler, halüsinasyonlar ve tremor dahil) gözlenmiştir.

Doz aşımı halinde semptomatik tedavi uygulanmalıdır. QT aralığı uzaması olasılığı sebebi ile EKG takibi yapılmalıdır. Diğer organların ve hayatsal fonksiyonların da bir yoğun bakım ünitesinde takip edilmesi ve korunması gerekli olabilir.

Nöbet oluşursa, derhal antikonvülsiflerle tedavi önerilmektedir.

Aşırı doz aşımı durumunda, aşağıdaki önlemler önerilebilir:
Absorbe edilmemiş ofloksasinin vücuttan uzaklaştırılması yolları arasında, gastrik lavaj, adsorban ve sodyum sülfat uygulanması (mümkünse ilk 30 dakika içinde), gastrik mukozayı korumak için devamlı antiasitler, absorbe olmuş herhangi bir maddenin elimine edilmesini sağlamak için diürez tedavisi yer alır.

Ofloksasinin bir bölümü hemodiyaliz ile uzaklaştırılabilir. Peritonal diyaliz ve CAPD

ofloksasinin

antidodu

bilinmemektedir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup:Sistemik kullanım için antienfektifler, sistemik kullanım için antibakteriyeller, kinolon antibakteriyeller, florokinolonlar
ATC kodu:J01MA01
Ofloksasin florokinolon sınıfından sentetik bir antibakteriyel ilaçtır.

Etki mekanizması
Ofloksasinin etki mekanizması bakteriyel topoizpomeraz II (giraz) ve topoizomeraz IV’ü inhibe ederek, DNA sentezinin bozulmasına dayanır. Bu, bakterisidal bir etki ile sonuçlanır.

Farmakokinetik ve farmakodinamik arasındaki ilişki
Etkililik temel olarak patojenin pik serum seviyesi (Cmaks) ve minimum inhibitör konsantrasyonu (MİK) arasındaki orana veya patojenin EAA ve MİK değeri arasındaki orana bağlıdır.

Direnç mekanizması
Ofloksasine direnç aşağıdaki mekanizmalara bağlı olabilir:
-Hedef yapılarda değişiklikler: Ofloksasine ve diğer florokinolonlara en yaygın direnç mekanizması mutasyon sonucu topoizomeraz II ve IV’deki değişikliklerdir.

-Diğer direnç mekanizmaları aksiyon bölgesinde florokinolonların konsantrasyonunda düşüşe neden olur. Bu duruma, porinlerin oluşumundaki azalmaya veya atım pompası ile hücreden tahliyenin artmasına bağlı olarak azalan penetrasyon neden olur.

Escherichia coli, Klebsiella spp. ve diğer Enterobacteriaceae için transfer edilebilir, plazmid kodlu direnç kanıtlanmıştır.

Ofloksasin ile diğer florokinolonlarla kısmi veya tam çapraz direnç bulunmaktadır.

Sınır noktaları
Sınır noktaları Ofloksasin standart dilüsyon serileri kullanılarak test edilmiştir. Duyarlı ve dirençli bakterilerin minimum inhibisyon konsantrasyonları aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:

EUCAST (Antimirobiyal Duyarlılık Testleri Avrupa Komisyonu) sınır noktaları (v. 12.0):

Patojen

Standart maruziyette

duyarlı

Dirençli

Enterobacteriaceae

 0,25 mg/L

> 0,5 mg/L

Haemophilus influenzae

 0,06 mg/L

> 0,06 mg/L

Moraxella catarrhalis

 0,25 mg/L

> 0,25 mg/L

Neisseria gonorrhoeae

 0,125 mg/L

> 0,25 mg/L

 0,25 mg/L

> 0,5 mg/L

*Temel olarak serum farmakokinetiğine dayanmaktadır (bkz. www.nak-deutschland.org).

Gelişen direnç prevelansı
Gelişen direncin prevelansı bireysel türler için coğrafi olarak veya zaman içinde değişkenlik gösterebilir. Dolayısıyla, özellikle ciddi enfeksiyonların uygun tedavisi için, direnç hakkında lokal bilgi gereklidir. Eğer lokal direnç ofloksasinin etkililiğinin şüpheli olduğu bir duruma işaret ediyorsa terapötik uzman tavsiyesi alınmalıdır. Özellikle ciddi enfeksiyonların varlığında veya tedavi başarısız olduğunda, patojenin tespit edilerek mikrobiyolojik tanıda bulunulması ve ofloksasine duyarlılığının araştırılması gereklidir.

Son 5 yıl içinde ulusal direnç izlem projeleri ve çalışmalarından elde edilen verilere dayanarak Almanya’da gelişen direnç prevelansı (Revizyon tarihi: Nisan 2022)

Yaygın olarak duyarlı türler

Aerobik gram-pozitif mikroorganizmalar

Staphylococcus saprophyticus1

Streptococcus pyogenes

Aerobik gram-negatif mikroorganizmalar

Acinetobacter pittii$

Citrobacter koseri

Enterobacter cloacae

Haemophilus influenzae

Klebsiella aerogenes

Klebsiella oxytoca

Legionella pneumophila°

Moraxella catarrhalis

Proteus vulgaris°

Salmonella enterica (sadece enteritis salmonellae )

Serratia marcescens

Diğer mikroorganizmalar

Chlamydia pneumoniae°$

Chlamydia trachomatis°$

Mycoplasma hominis°$ Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

Ureaplasma urealyticum°$

Gelişen direncin kullanım sırasında problem oluşturabileceği türler

Aerobik gram-pozitif mikroorganizmalar

Enterococcus faecalis$

Streptococcus pneumoniae$

Aerobik gram-negatif mikroorganizmalar

Acinetobacter baumannii$

Citrobacter freundii

Escherichia coli

Klebsiella pneumoniae

Morganella morganii

Neisseria gonorrhoeae

Proteus mirabilis

Pseudomonas aeruginosa$

Doğal dirençli türler

Aerobik gram-pozitif mikroorganizmalar

Enterococcus faecium

Anaerobik mikroorganizmalar

Bacteroides spp.

Clostridioides difficile

Stenotrophomonas maltophilia

Yukarıdaki kategoriler neredeyse tamamen siprofloksasin verilerine dayanmaktadır.

° Bu tablo yayınlandığında güncellenen veri bulunmamaktaydı. Duyarlılık temel literatüre, standart çalışmalara ve terapötik kılavuzlara dayanmaktadır.

$Çoğu izolatın doğal duyarlılığı, kategori I içindedir (artan maruziyette duyarlı) .

1 Yalnızca komplike olmayan sistit izolatları için geçerlidir.

5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel Özellikler
Emilim
Aç deneklerde oral uygulamadan sonra, ofloksasin hızla ve neredeyse tamamen emilir.

Dağılım
Tek bir 200 mg oral dozdan sonra pik serum konsantrasyonu bir saat içinde ortalama 2,5 – 3 mcg/mL olur. Görünür dağılım hacmi 120 litredir. Çoğul doz uygulamasını takiben, serum konsantrasyonu anlamlı ölçüde artmamaktadır (çarpım faktörü yaklaşık 1,5). Ofloksasin’in

idrardaki

serum

konsantrasyonlarını 5 ila 100 kat aşar.

Plazma proteinine bağlanma yaklaşık % 25 oranındadır.

Biyotransformasyon
Biyotransformasyon % 5’in altındadır.

Eliminasyon
Atılım esas olarak böbrek yoluyla gerçekleşir. İdrarda bulunan iki ana metaboliti N-desmetil-ofloksasin ve ofloksasin N-oksittir (uygulanan dozun % 80-90’ı değişmemiş olarak idrarla atılır). Safrada ofloksasin, glukuronat konjugatı olarak bulunur. İntravenöz infüzyondan sonra ofloksasinin farmakokinetiği oral doz uygulamasından sonra gözlenenle son derece benzerdir. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum
Serum eliminasyon yarılanma ömrü 6–7 saattir ve doğrusaldır.

Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği olan hastalar:
Serum yarılanma ömrü uzar ve toplam klirens ve renal klirens, kreatinin klirensi ile ilişkili olarak azalır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Akut toksisite
Ofloksasinin nörotoksik potansiyeli bulunmaktadır ve yüksek dozlarda geri dönüşümlü testiküler değişikliklere neden olur. Ayrıca, yetişkin hayvanlarda tekli ve tekrarlanan uygulamaya ilişkin preklinik çalışmaların yanı sıra farmakolojik güvenlilik çalışmaları ofloksasin uygulamasıyla ilişkili herhangi bir ilave risk belirtisi göstermemiştir.

Diğer giraz inhibitörleri gibi, ofloksasin jüvenil hayvanların geniş, ağrılık taşıyan eklemlerinde gelişim aşamasındayken hasara neden olabilir. Kıkırdak hasarının boyutu yaş, tür ve doza bağlıdır ve eklemler üzerindeki baskının kaldırılmasıyla kayda değer derecede azaltılabilir.

Ofloksasin maruziyetini takiben kataraktojenik ya da ko-kataraktojenik etkilere ait belirtiler bulunmamıştır. Bazı giraz inhibitörlerinin QT aralığı uzamasına ilişkin bir potansiyeli olduğu bilinmektedir. Bugüne kadarki preklinik çalışmalar, ofloksasinin bahsi geçen giraz inhibitörleri ile karşılaştırıldığında, QT aralığı uzamasına ilişkin sadece düşük bir potansiyeli olduğunu göstermiştir.

Üremeyle ilgili toksisite:
Terapötik dozlarda gerçekleştirilen hayvan çalışmalarında, ofloksasinin fertilite ya da perinatal ve postnatal gelişim üzerine etkisi yoktur ve teratojenik veya diğer embriyotoksik etkilere neden olmamaktadır.

Mutajenisite:
Ofloksasine ait fototoksisite, fotomutajenisite ve fotokarsinojenisite verileri, diğer florokinolonlarla kıyaslandığında in vitro veya in vivo olarak sadece zayıf bir fotomutajenik veya tumorijenik etki göstermiştir.

Teratojenisite:
Ofloksasinin fertilite ya da perinatal ve postnatal gelişim üzerine etkisi yoktur ve teratojenik değildir.

Karsinojenisite:
Ofloksasin ile geleneksel uzun süreli karsinojenisite çalışmaları yapılmamıştır.In vitro ve in vivo çalışmalarda ofloksasinin mukozal olmadığı bulunmuştur.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLERİ
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz (susuz) (inek sütü kaynaklı)
Mısır nişastası
Sodyum nişasta glikolat

Magnezyum stearat
Hidroksipropilmetilselüloz
Makrogol 8000
Talk
Titanyum dioksit (E171)
Sarı demir oksit (E172)

6.2. Geçimsizlikler
Bildirilmemiştir.

6.3. Raf ömrü
24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC/Alüminyum blister ambalajda, 5 adet film kaplı tablet

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd. Şti.

Şişli-İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
197/47

9. İLK RUHSAT TARİHİ /RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 07.08.2001
Ruhsat yenileme tarihi: 07.08.2006

10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın