PONSTAN FORT 500 MG 20 TABLET

KULLANMA TALİMATI
PONSTAN FORTE 500 mg film kaplı tablet
Ağızdan alınır.
•Etkin madde: Mefenamik asit
•Yardımcı maddeler:Metil selüloz, prejelatinize nişasta, mısır nişastası, sodyum lauril sülfat (E487), mikrokristalin selüloz (E460i), susuz koloidal silikon, magnezyum stearat (E572), talk (E553b), metilhidroksipropilselüloz (E464), titanyum dioksit (E171), makrogol 6000, sarı demir oksit (E172), vanilin
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
•Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız. •Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.PONSTAN FORTE nedir ve ne için kullanılır?
2.PONSTAN FORTE’u kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.PONSTAN FORTE nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.PONSTAN FORTE’un saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. PONSTAN FORTE nedir ve ne için kullanılır?
PONSTAN FORTE, açık sarı renkte, bir yüzü yazısız, diğer yüzü “Ponstan Forte” yazılı, çentiksiz, oval, bikonveks film kaplı tabletlerdir.
PONSTAN FORTE, 500 mg’lık tabletler halindedir ve 20 tablet içeren formu mevcuttur.
PONSTAN FORTE, aşağıdaki hastalıkların tedavisinde kullanılır:
•Romatizmal hastalıklara eşlik eden kısa süreli (akut) ve süreğen (kronik) ağrılarda •Kas ağrısı, omurga ağrısı
•İncinme veya ameliyat sonrası ağrı, şişlik ve iltihap durumlarında
•Ağrılı adet dönemi
1
2. PONSTAN FORTE’u kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
PONSTAN FORTE’u aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer,
•Mefenamik asit veya PONSTAN FORTE’un içerisindeki diğer yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlı (alerjik) iseniz(yardımcı maddeler listesine bakınız),
•Asetilsalisiklik asit (aspirin gibi) veya non-steroid anti-romatizmal (NSAR) ilaçlar olarak adlandırılan gruptan başka analjezikler kullandıktan sonra astım, ürtiker veya alerjik rinit geçirdiyseniz,
•Kanamaya yatkınlığa sebep olan bir hastalığınız varsa,
•Mide ya da bağırsaklarınızda ülser ya da iltihaplı kalın bağırsak hastalığı öykünüz varsa,
•Daha önceden NSAİİ (nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar) tedavisiyle ilişkili mide, bağırsakta delinme (perforasyon) öykünüz varsa,
•Böbrek hastalığı öykünüz veya böbrek fonksiyon bozukluğunuz varsa,
•Kalp ya da karaciğer yetmezliğiniz varsa,
•Kan ve kan hücre yapımı ile ilgili bir hastalığınız varsa,
•Kalbi besleyen damar (koroner) bypass ameliyatı hemen öncesi ve hemen sonrasında ağrı için,
•Hamileliğin son 3 aylık döneminde iseniz,
•Siklooksijenaz-2 (COX-2) inhibitörü diye adlandırılan ve bir tür iltihap giderici herhangi bir ilaç kullanıyorsanız,
PONSTAN FORTE’u kullanmayınız.
PONSTAN FORTE’u aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Kalp-damar hastalıkları ile ilgili risk
•NSAİİ’ler, ciddi kan pıhtılaşması olayları, kalp krizi ve inme risklerinde ölümcül olabilecek artışlara sebep olabilirler. Bu risk kullanım süresiyle birlikte artabilir.
Kalp-damar hastalığı olan veya kalp-damar ile ilgili risk faktörü taşıyan hastalarda bu risk en yüksek düzeydedir.
•PONSTAN FORTE’un, kalbi besleyen damarlara (koroner) uygulanan bypass ameliyatının hemen öncesi ve hemen sonrasında ağrı tedavisi için kullanılmaması gerekir.
Mide-bağırsak ile ilgili risk
•NSAİİ’ler, kanama, ülser, mide ya da bağırsak delinmesi gibi ciddi mide- bağırsak yan etkileriyle ilgili riskte ölümcül olabilecek artışlara sebep olabilir. Bu etkiler, kullanım sırasında her an, uyarıcı belirtiler göstermeden ortaya çıkabilir. Mide- bağırsak ile ilgili ciddi etkiler için yaşlılar en büyük risk grubunu oluşturur.
2
aşırı duyarlılık belirtisinin görüldüğü ilk andan itibaren tedavi kesilmelidir. Döküntü ya da deride veya mukozada (yanak veya dudak içi gibi) bu gibi başka belirti ve semptomlar meydana gelirse derhal doktorunuza başvurunuz.
Diğer romatizmal ilaçlarla tedavi ile ilgili çok nadir ciddi deri reaksiyonları bildirilmiştir, bu gibi deri reaksiyonları meydana gelirse tedavi kesilmelidir (bkz. Bölüm 4.), •Alkol kullanıyorsanız,
•Yaşlıysanız yan etki yaşama olasılığınız daha yüksektir, özellikle peptik ülser kanaması ve delinmesi yaşamı tehdit edebilir (bkz. Bölüm 4). Bunlardan herhangi biri meydana gelirse derhal doktorunuza başvurunuz,
•Hafif ve orta şiddette böbrek ya da karaciğer bozukluğunuz varsa,
•Mide bulantısı, yorgunluk, kaşıntı, sarılık, sağ üst kadranda hassasiyet ve grip benzeri semptomlar gibi karaciğerde kimyasal madde kaynaklı oluşmuş hasar belirtileri varsa,
•Aspirin, kortizon, kan pıhtılaşmasını önleyen ajanlar veya bazı antidepresanlar (örn.
Seçici Serotonin Geri Alım İnhibitörleri) kullanıyorsanız,
•Bronşiyel astım gibi bir solunum rahatsızlığınız varsa,
•Eğer yüz ve boğazda şişme, titreme veya nefes almada zorluk gibi herhangi bir alerjik reaksiyon görülürse,
•Kalp yetmezliğine bağlı olarak solunum yetmezliği, ödem, karaciğerde büyüme ile belirgin hastalığınız (konjestif kalp yetmezliği) varsa,
•Gebe kalmaya çalışıyorsanız, gebeliğin son dönemlerinde iseniz,
•Vücudunuzda su kaybı varsa veya sara hastası iseniz,
•Sürekli ağrı kesici kullanımı kalıcı böbrek hasarı ve böbrek yetmezliği riski oluşturabilir, sıklıkla ağrı kesici kullanma ihtiyacınız oluyorsa,
•Uzun süreli ağrı kesici kullanımı, doz arttırmakla dahi tedavi edilemeyen baş ağrılarına sebebiyet verebilir, PONSTAN FORTE kullanımına rağmen sık sık baş ağrıları yakınmalarınız varsa,
•Daha önce mefenamik asit kullandıktan sonra jeneralize büllöz fiks ilaç erüpsiyonu (genellikle aynı bölge(ler)de tekrarlayan yuvarlak veya oval kızarıklık ve ciltte şişlik, kabarma, kurdeşen ve kaşıntı) eritematöz (ciltte kızarıklık) ve ödemli (şişlik) plaklar geliştirdiyseniz,
•Daha önce mefenamik asit kullandıktan sonra fiks ilaç erüpsiyonu (genellikle aynı bölge(ler)de tekrarlayan yuvarlak veya oval kızarıklık ve ciltte şişme, kabarma, kurdeşen, kaşıntı) geliştirdiyseniz,
PONSTAN FORTE’u dikkatli kullanınız.
Bilinmesi gereken diğer önemli bilgiler:
•Kan basıncı PONSTAN FORTE tedavisi boyunca kontrol edilmelidir.
•Ciltte döküntü veya yara oluşursa PONSTAN FORTE kullanmayı bırakınız. •Karışık bağ dokusu rahatsızlıklarında aseptik menenjit (mikrobiyal olmayan beyin zarı iltihabı) riski artışı olabilir.
•Doktorunuz gerekli görürse, tedaviniz sırasında, kan tahlili, böbrek fonksiyon testi ya da karaciğer fonksiyon testi yapabilir.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
3
PONSTAN FORTE’un yiyecek ve içecek ile kullanılması
Mideniz hassas ise PONSTAN FORTE’u yemeklerle birlikte kullanınız.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
PONSTAN FORTE kesinlikle gerekli değilse hamileliğin ilk ve ikinci üç aylarında kesinlikle kullanılmamalıdır. Kullanıldığı takdirde doz mümkün olduğu kadar düşük, tedavi süresi ise mümkün olduğu kadar kısa tutulur. Mefenamik asit gebeliğin son üç ayında kullanılmamalıdır. Mefenamik asit kullanımı doğurganlığı azaltabileceği için, hamile kalınması planlandığında kullanılması tavsiye edilmez. Doğmamış çocuğunuzun gelişimine zarar verebilir. Hamilelerde yeterli çalışma olmadığından PONSTAN FORTE’un hamileliğiniz boyunca kullanımı tavsiye edilmez. Gebe kalmakta problem yaşayan veya kısırlık kontrolü yaptıran kadınların mefenamik asit almayı durdurmaları tavsiye edilir.
Mefenamik asidin hamileliğin ikinci ve üçüncü üç aylarında kullanılması doğmamış çocukta böbrek yetmezliğine neden olabilir; bu durum rahim içindeki bebeğin etrafında bulunması gereken sıvının (amniyotik sıvı) miktarının azalması ile (ciddi vakalarda amniyotik sıvının çok azalması ile) sonuçlanabilir. Bu tür etkiler tedavinin başlatılmasından kısa bir süre sonra meydana gelebilir ve genellikle geri dönüşlüdür. PONSTAN FORTE kullanan gebe kadınlarda düzenli aralıklarla olarak hassas amniyotik sıvıdan numune alınarak tahlil yapılır.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
PONSTAN FORTE anne sütüne geçmektedir. Emzirme sırasında kullanmayınız.
Araç ve makine kullanımı
Baş dönmesi, uyuşukluk, yorgunluk görme bozuklukları gibi istenmeyen etkiler gözlenmesi mümkündür. Etkileniyorsanız, araç ya da makine kullanılması tavsiye edilmez.
PONSTAN FORTE’nin içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Uyarı gerektiren yardımcı madde içermemektedir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
PONSTAN FORTE ile aşağıdaki ilaçları birlikte kullanıyorsanız doktorunuza bildiriniz. Doktorunuz düzenli olarak bu ilaçlardan bazılarının kandaki seviyelerini takip edebilir.
4
•Yüksek tansiyonu düşüren ilaçlar, idrar söktürücüler (örn. furosemid)
•Kortizon içeren ilaçlar (örn. glukokortikoid)
•Siklosporin (organ naklinde organ reddini önlemek için kullanılan bir tür ilaç) •Kandaki şeker seviyesini düşüren ilaçlar (örn. insulin)
•Lityum içeren ilaçlar (ruhsal durumdaki çift yönlü değişikliklerin tedavisinde kullanılan bir tür ilaç)
•Metotreksat içeren ilaçlar (bazı kanser türlerinin tedavisinde kullanılan bir tür ilaç) •Takrolimus (bağışıklık sistemi baskılayıcı bir tür ilaç)
•Kalp glikozidleri (kalp yetmezliğinde kullanılan bir tür ilaç)
•Mifepriston (progesteron ve glukokortikoid yapımını inhibe eden bir tür ilaç) •Kinolon ve aminoglikozid yapısındaki antibiyotikler
•Depresyon ilaçları (antidepresanlar, seçici serotonin gerialım inhibitörleri(SSRI)) •Diğer ağrı kesiciler (COX-2 inhibitörleri dahil diğer NSAİİ’ler; (örn. aspirin)- Gastrointestinal (mide ve bağırsak) olay görülme riski, kalp krizi ve inme(felç) görülme sıklığı artmaktadır.)
•Zidovudin (antiviral ilaçlar)
•Steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ) grubuna ait başka bir ağrı kesici ilaç
Varfarin veya heparin gerekli olmadıkça PONSTAN FORTE ile birlikte kullanılmamalıdır.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. PONSTAN FORTE nasıl kullanılır?
•Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
PONSTAN FORTE’ u daima doktorunuzun tavsiye ettiği şekilde kullanınız.
Erişkinlerde ve 14 yaşın üstündeki ergenlerde genel dozlama günlük 3 kez 1 tablettir. Günlük doz aşılmamalıdır.
Adet ağrısı tedavisinde PONSTAN FORTE ağrı başlarken uygulanmalıdır. 16 yaşından küçük ergenlerde adet ağrısının PONSTAN FORTE ile tedavisi kanıtlanmamıştır.
•Uygulama yolu ve metodu:
PONSTAN FORTE tableti bütün olarak su ile yemeklerde birlikte yutulmalıdır.
•Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
PONSTAN FORTE, 14 yaşından büyük çocuklarda ağrı tedavisinde kullanılır. 14 yaşın altında kullanılmamalıdır. 16 yaşından küçük adolesanlarda ağrılı adet görmenin tedavisinde yeterli deneyim bulunmadığından tavsiye edilmez.
5
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlılarda (65 yaş ve üstü) böbrek fonksiyonlarının azalması, ülser ve kanama olasılığı yüksek olduğundan PONSTAN FORTE dikkatli kullanılmalıdır.
•Özel kullanım durumları:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek ya da karaciğer rahatsızlığınız varsa PONSTAN FORTE’u dikkatli kullanınız. Ciddi böbrek ya da karaciğer yetmezliğiniz varsa PONSTAN FORTE’u kullanmayınız.
Eğer PONSTAN FORTE’un etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanızgerekenden daha fazla PONSTAN FORTE kullandıysanız:
PONSTAN FORTE’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla kullandıysanız ani kasılmalar, ani gelişen böbrek yetmezliği, koma, zihin karışıklığı durumu, baş dönmesi, olmayan şeyler görme ya da duyma durumu (halüsinasyon), ciddi mide bağırsak şikayetleri, döküntü ve kanamaya yatkınlık olabilir. Fazla kullanımın ölüme yol açtığı olmuştur.
PONSTAN FORTE’u kullanmayı unutursanız:
Bir dozu almayı unutursanız, aklınıza gelir gelmez o dozu alınız. Ancak, eğer bir sonraki ilaç alma saatiniz yaklaştıysa atladığınız dozu almayınız.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
PONSTAN FORTE ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
PONSTAN FORTE tedavisi sonlandırıldığında özellik gerektirecek bir durum oluşmaz. Olası yan etkiler nelerdir? 4.
Tüm ilaçlar gibi PONSTAN FORTE’un içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
İstenmeyen etkiler, tüm hastalarda, belirtileri kontrol etmek için gereken en kısa sürede gerekli en düşük etkili doz kullanılarak en aza indirilebilir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır.
Çok yaygın : 10 hastanın en az birinde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın : 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla
Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
6
Seyrek
Çok seyrek Bilinmiyor
: 1000 hastanın birinden az, fakat 10000 hastanın birinden fazla görülebilir.
: 10000 hastanın birinden az görülebilir.
: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Aşağıdakilerden biri olursa, PONSTAN FORTE’u kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•Deride döküntü, yüzde şişme, hırıltı ya da nefes almada güçlük (anafilaktik şok) gibi ciddi deri reaksiyonları
•Halsizlik veya vücudun bir tarafını hareket ettirememe, geveleyerek konuşma (felç) veya göğüs ağrısı (kalp krizi)
•Nefes darlığı
•Şiddetli mide ağrısı, siyah ya da kana bulanmış dışkı ya da kan kusma gibi midede veya bağırsakta kanama ya da yırtılma
•Döküntü, sıvı dolu kabarcık, deride soyulma gibi ciddi deri reaksiyonları (Stevens- Johnson sendromu, eksfoliyatif dermatit ve toksik epidermal nekroliz)
•Kalp yetmezliği, göğüs ağrısı, çarpıntı (kalp atışını hissetme)
•Sarılık (deriniz ya da gözlerinizin akı sararır)
•Trombosit sayısında düşüş (kanama veya morarma olasılığında artış)
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, PONSTAN FORTE’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Yaygın
•İshal. Alınan doz ile ilişkili olup dozun azaltılmasıyla hafifler ve tedavinin sonlandırılmasıyla hızla kesilir. Bazı hastalar tedaviyi sürdüremeyebilir.
•Kusma ile birlikte ya da kusma olmadan mide bulantısı •Kabızlık
•Karın ağrısı (abdominal ağrı)
•Kanda beyaz kan hücre (eozinofil) sayısının artışı
Yaygın olmayan
•İştahsızlık (anoreksi)
•Mide ekşimesi (pirozis)
•Kolestatik sarılık
•Kalın bağırsak iltihabı
•İnce ve kalın bağırsak iltihabı
•Gaz
•Kanama veya delinme ile birlikte görülen ya da sadece mide ülserasyonu •Sersemlik
7
Seyrek
•Pankreas enzimlerinin yetersizliğinden veya emilim bozukluklarından nedeniyle, dışkının aşırı yağ içermesi, yağlı dışkı
•Pankreas iltihabı
•Solunum sıkıntısı, kusma, baş dönmesi ve tansiyon düşüklüğü gibi şoka neden olabilen reaksiyonların gözlendiği ani aşırı duyarlılık reaksiyonları
•Kanda sodyum miktarında azalma
•Diyabetli hastalarda bir çeşit şeker olan glukoza karşı dayanıksızlık
•Sinirlilik
•Depresyon
•Bakteriyel olmayan beyin zarı iltihabı (boyun tutulması, baş ağrısı, bulantı, kusma, ateş veya oryantasyon bozukluğu ile seyreder)
•Bulanık görme
•Nöbetler
•Yorgunluk
•Baş dönmesi
•Baş ağrısı
•Uykusuzluk
•Görme bozukluğu
•Gözde tahriş
•Geri dönüşlü renkli görme kaybı
•Kulak ağrısı
•Kulak çınlaması
•Düşük tansiyon
•Yüksek tansiyon
•Çarpıntı
•Kalp yetmezliği
•Astım
•Nefes darlığı
•Sarılık
•Karaciğer iltihabı (hepatit)
•Hafif karaciğer toksisitesi
•Ciddi karaciğer rahatsızlıkları ile ortaya çıkan böbrek yetmezliği
•Karaciğerde fonksiyon bozukluğu
•Yüzde dudaklarda ve dilde şişme
•Boğazda şişme
•Deri döküntüsü ve yüz ödemi gibi alerjik reaksiyonlar
•Genelde kendiliğinden geçen, el, yüz ve ayakta dantele benzer kızarıklık oluşturan, aşırı duyarlılık durumu (eritema multiforme)
•Ciltte ve göz çevresinde kan oturması, şişlik ve kızarıklıkla seyreden iltihabi durum (Stevens-Johnson sendromu)
•Deride içi sıvı dolu kabarcıklarla seyreden ciddi bir hastalık (toksik epidermal nekroliz)
•Terleme
•Kurdeşen
8
Çok seyrek
•Beyaz kan hücreleri sayısında azalma (agranülositoz)
•Kan hücreleri sayısında ciddi azalma (aplastik anemi)
•Bir tür kansızlık (otoimmün hemolitik anemi (≥12 aylık mefenamik asit tedavisinde bildirilmiştir ve tedavinin kesilmesiyle ortadan kalkar))
•Kemik iliğinde hücre yapımının durması
•Kırmızı kan hücresinin kandaki oranında (hematokrit) düşme
•Kanda akyuvar hücre sayısının azalması, kanda akyuvar, alyuvar ve trombosit hücre sayısının azalması ve bağışıklık sistemi nedeniyle trombosit hücre sayısının azalmasına bağlı olarak oluşan kırmızı-mor renkte döküntüler
•İdrar yaparken yanma
•İdrarda kan tespit edilmesi (hematüri)
•Ciddi böbrek hastalığı (papiller nekroz dahil böbrek yetmezliği, tubulointerstisyel nefrit, böbrek fonksiyon bozukluğu)
•Vücutta sodyum ve su tutulumu
Bilinmiyor
•Kan zehirlenmesi (Sepsis)
•Yaygın damar içi pıhtılaşması
•Kan hücrelerinin sayısında düşüş (Eozinofili, nötropeni, trombositopeni gibi)
•Vertigo (Kulaktaki denge merkezi kaynaklı dengenin bozulması)
•İdrarda protein
•Mide bağırsak kanalında iltihap
•Pıhtılaşma bozukluğu (trombosit agresyon inhibisyonu)
•Ödem (su tutulması)
•Deri kaşıntısı (prurit)
•Deride döküntü, kabarma veya soyulma gibi ciddi deri reaksiyonları (eksfoliyatif dermatit, jeneralize büllöz fiks ilaç erüpsiyonu, fiks ilaç erüpsiyonu)
•Ciddi böbrek hastalığı (glomerulonefrit, nefrotik sendrom, böbrek iltihabı)
•Mide bağırsak kanalında kanama
•Bazı test sonuçlarında değişiklikler (karaciğer fonksiyon ve ürobilinojen idrar testi sonuçlarında değişiklik)
•Vücut ısısının normalin altına inmesi (çocuklarda görülür)
•Zihin karışıklığı, halüsinasyon
•Göz sinirinde iltihap (Optik nevrit adı verilen)
•Uyuşma hissi (parestezi)
•Arteriyel trombotik olay (İnme ve kalp krizi gibi) riskinde artış (Özellikle yüksek dozlarda)
•Halsizlik
•Çoklu organ yetmezliği
•Yüksek ateş
•NSAİİ’lerle tedaviyi takiben allerjik reaksiyonlar (Özel olmayan alerjik reaksiyonlar ve anafilaksi, astım, ağırlaştırılmış astım, bronkospazm veya solunum yetmezliği, çeşitli döküntü tipleri (prurit, ürtiker, purpura, allerjik reaksiyona bağlı ödem, ve daha seyrek olarak eksfoliyatif veya büllöz dermatozlar (epidermal nekroliz ve eritema multiforme
9
Jeneralize büllöz fiks ilaç erüpsiyonu olarak bilinen, ilaca yeniden maruz kalındığında genellikle aynı bölge(ler)de tekrarlayan ve yuvarlak veya oval yamalar veya eritematöz (ciltte kızarıklık) ve ödemli (şişlik) plaklar, kabarcıklar (kurdeşen), bazen deride büyük ayrılmalar şeklinde görülebilen belirgin bir kutanöz alerjik reaksiyon – Ne sıklıkla meydana geldiği bilinmemektedir (Mevcut veriler kapsamında sıklık tahmin edilememektedir.)
Fiks ilaç erüpsiyonu olarak bilinen, genellikle ilaca yeniden maruz kalındığında aynı bölge(ler)de tekrarlayan ve yuvarlak veya oval kızarıklık ve ciltte şişme, kabarma (kurdeşen), kaşıntı gibi görünen belirgin bir kutanöz alerjik reaksiyon (Mevcut veriler kapsamında sıklık tahmin edilememektedir.)
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Çocuklar ve ergenler
Bilinmiyor: Çocuklar ve ergenlerde hipotermi de bildirilmiştir.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. PONSTAN FORTE’un saklanması
PONSTAN FORTE’u çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
30 ºC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra PONSTAN FORTE’ u kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz PONSTAN FORTE’u kullanmayınız.
Ruhsat Sahibi: Pfizer PFE İlaçları A.Ş. Şişli / İstanbul
Üretim yeri: Sanofi İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş., Büyükkarıştıran, Lüleburgaz, Kırklareli
Bu kullanma talimatı ……… tarihinde onaylanmıştır.
10
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PONSTAN FORTE 500 mg film kaplı tablet
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde: 500 mg mefenamik asit
Yardımcı maddeler:
Sodyum lauril sülfat (E487) ……….2,5 mg
Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1’e bakınız.
3.FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet.
Açık sarı renkte, bir yüzü yazısız, diğer yüzü “Ponstan Forte” yazılı, çentiksiz, oval, bikonveks film kaplı tablettir.
4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Mefenamik asit;
•Romatizmal hastalıklara eşlik eden akut ve kronik ağrılarda, •Kas ve vertebral kolonun ağrılı durumlarında,
•Travma sonrası postoperatif ağrı şişlik ve inflamasyon durumunda, •Primer dismenoreye eşlik eden ağrılarda,
semptomatik tedavide endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
PONSTAN FORTE kullanılmasına karar verilmeden önce potansiyel yarar ve riskler ile diğer tedavi seçenekleri dikkatlice gözden geçirilmelidir. Her bir hastanın tedavi edilme hedeflerine uygun olacak şekilde, etkili olan en düşük doz en kısa süreyle kullanılmalıdır.
Uygulama şekli:
Erişkinlerde ve 14 yaşın üstündeki adolesanlarda genel dozlama günlük olarak çoklu dozlar halinde 500 mg olup hastalığın ciddiyetine bağlı olarak maksimum doz 1500 mg mefenamik asittir. Günlük maksimum doz aşılmamalıdır.
Primer dismenore tedavisinde PONSTAN FORTE menstrüasyon ağrısı başlarken uygulanmalıdır. 16 yaşından küçük adolesanlarda primer dismenorenin semptomatik tedavisi ile ilgili PONSTAN FORTE deneyimi bulunmamaktadır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek ve karaciğer yetmezliği:
Ciddi böbrek ve karaciğer hastalığında kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
Pediyatrik popülasyon:
Mefenamik asitin 14 yaşından büyük adolesanlarda ağrı tedavisinde günde üç kez 500 mg dozunda etkili olduğu bildirilmiştir. 14 yaşın altında kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı bireylerde istenmeyen etki sıklıklarının yüksek olması nedeni ile düşük dozda ve kısa süreli tedavi önerilmektedir. Bazen akut böbrek yetersizliğine de yol açan böbrek fonksiyonunda bozukluk bildirilmiştir. Yaşlı ya da işlev kaybı olan hastaların ülserasyon ya da kanamayı başka bireyler kadar iyi tolere edemediği anlaşılmaktadır, spontan ölümcül gastrointestinal (Gİ) olayların çoğu bu hasta popülasyonunda bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4). PONSTAN FORTE dehidrasyonu ve böbrek hastalığı olan yaşlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Yaşlı hastaların (65 yaş ve üzeri) tedavisinde kullanımında dikkatli olunmalıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
Mefenamik asit ve ürünün içindeki bileşenlerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık göstermiş hastalarda kullanılmamalıdır.
Mefenamik asit; astım, alerjik rinit, ürtiker geçirmiş ya da asetilsalisilik asit veya diğer NSAİİ (Nonsteroidal Antiinflamatuvar İlaçlar)’leri aldıktan sonra alerjik tipte reaksiyonlar gösteren hastalara verilmemelidir. Bu tip hastalarda NSAİİ’lere karşı şiddetli, nadiren ölümcül, anafilaktik benzeri reaksiyonlar bildirilmiştir(bkz. Bölüm 4.4).
Hemorajik diyatezli hastalarda kullanımı kontrendikedir.
Mefenamik asit, inflamatuvar bağırsak hastalığı, aktif olarak ya da geçmişinde peptik ve/veya intestinal ülserasyon olan hastalarda veya üst Gİ kanama ya da önceki bir NSAİİ tedavisine bağlı perforasyon olan hastalarda kontrendikedir.
Kalp yetmezliği ve hepatik disfonksiyon mevcut olan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.4).
Hematopoetik sistem hastalığı olanlarda kullanımı kontrendikedir.
Koroner arter bypass ameliyatında perioperatif ağrı tedavisinde kontrendikedir.
Hamileliğin son 3 aylık döneminde kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.6).
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Kardiyovasküler risk
•NSAİİ’ler, ciddi kardiyovasküler trombotik olaylar, miyokard enfarktüsü ve inme risklerinde ölümcül olabilecek artışlara sebep olabilirler. Bu risk kullanım süresiyle birlikte artabilir. Kardiyovasküler hastalığı olan veya kardiyovasküler hastalıkla ilgili risk faktörü taşıyan hastalarda bu risk en yüksek düzeydedir (Bkz. Uyarılar ve Klinik Çalışmalar).
•PONSTAN FORTE’un, koroner arter bypass greft (CABG) operasyonu geçirenlerde ameliyat öncesi ve sonrası ağrı kesici olarak kullanılması kontrendikedir (Bkz. Uyarılar).
Gastrointestinal Risk
•NSAİİ’ler, kanama, ülser, mide ya da bağırsak perforasyonu gibi ciddi gastrointestinal advers etkilerle ilgili riskte ölümcül olabilecek yan etkilere sebep olabilir. Bu etkiler, kullanım sırasında her an, uyarıcı semptomlar göstermeden ortaya çıkabilir. Ciddi gastrointestinal etkiler için yaşlılar en büyük risk grubunu oluşturur (Bkz. Uyarılar).
İstenmeyen etkiler, tüm hastalarda, semptomları kontrol etmek için gereken en kısa sürede gerekli en düşük etkili doz kullanılarak minimize edilebilir.
Sistemik aspirin olmayan NSAİİ’lerin, siklooksijenaz-2 (COX-2) inhibitörleri dahil olmak üzere, mefenamik asit ile birlikte kullanımınlarından kaçınılmalıdır. Sistemik farklı iki NSAİİ’nin birlikte kullanılması gastrointestinal ülser ve kanama sıklığını arttırabilir.
Uyarılar
Hasta ciddi KV toksisite işaretleri ve/veya semptomları ve atılması gereken adımlar hakkında bilgilendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.3). Eş zamanlı aspirin kullanımının NSAİİ kullanımı ile ilişkili ciddi KV trombotik olaylar ile ilgili artmış riski azalttığına dair tutarlı bir kanıt bulunmamaktadır.
Aspirinin NSAİİ ile eş zamanlı kullanılması, ciddi Gİ olaylarla ilgili riski artırmaktadır (bkz. Gİ etkiler).
Koroner arter bypass grefti (KABG) cerrahisinden sonraki ilk 10-14 gün içinde görülen ağrının tedavisinde COX-2 seçici NSAİİ kullanımının araştırıldığı, kontrollü olarak gerçekleştirilen iki büyük klinik çalışmada, miyokard enfarktüsü ve inme insidansının arttığı saptanmıştır (bkz. Bölüm 4.3).
Hipertansiyon:
Bütün NSAİİ’lerde olduğu gibi, mefenamik asit de hipertansiyon başlangıcına ya da önceden var olan hipertansiyonun ilerlemesine neden olabilir. Her ikisi de KV olay insidansını yükseltebilir. Tiazidler ya da loop diüretikler alan hastalarda NSAİİ kullanımı, bu tedavilere yanıtın bozulmasına neden olabilir. Mefenamik asit dahil tüm NSAİİ’ler, hipertansiyonlu hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Kan basıncı, mefenamik asit tedavisi başlangıcında ve tedavi süresince yakından gözlenmelidir.
Kontrol edilemeyen hipertansiyon, iskemik kalp hastalığı, periferik arteriyel okluzif hastalığı ve/veya serebrovasküler hastalığı olan hastalar tedavinin yararlarına karşılık potansiyel riski dikkatlice değerlendirildikten sonra mefenamik asit ile tedavi edilmelidir.
Benzer değerlendirme KV risk faktörleri (hipertansiyon, hiperlipidemi, diyabet, sigara kullanımı) olan hastalarda uzun süreli tedaviye başlamadan önce de yapılmalıdır.
Konjestif kalp yetmezliği ve ödem:
Prostaglandin sentezini inhibe eden diğer ilaçlar gibi, mefenamik asit dahil NSAİİ kullanan bazı hastalarda sıvı tutulması ve ödem gözlenmiştir. Bu nedenle, bozulmuş kalp fonksiyonu ya da sıvı tutulması sebebiyle kötüleşen veya sıvı tutulmasına yol açabilecek rahatsızlığı olan hastalarda mefenamik asit dikkatle kullanılmalıdır.
Gastrointestinal etkiler- ülserasyon, kanama ve perforasyon riski:
Mefenamik asit dahil tüm NSAİİ’ler, inflamasyon, kanama, ülserasyon ve mide, ince bağırsak veya kalın bağırsak perforasyonu gibi öldürücü ciddi Gİ advers olaylara sebep olabilir. NSAİİ kullanan hastalarda bu ciddi advers etkiler her an, hiçbir uyarıcı semptom göstermeden ortaya çıkabilir. NSAİİ tedavisinde, ciddi üst Gİ advers etkiler gelişen beş hastadan sadece birinde semptomlar ortaya çıkmaktadır. NSAİİ kaynaklı üst Gİ ülserler, şiddetli kanamalar ya da perforasyon; 3-6 aydır tedavi edilen hastaların %1’inde, bir yıldır tedavi edilen hastaların %2-4’ünde ortaya çıkmaktadır. Bu eğilimler kullanım süresi uzadıkça devam eder ve tedavi süresince herhangi bir anda ciddi Gİ olayların gelişme olasılığı artar. Ancak, kısa süreli tedavi de risksiz değildir.
NSAİİ’lerle tedavi edilen hastalarda Gİ kanama riskini artıran diğer faktörler arasında eş zamanlı oral kortikosteroid ya da varfarin gibi antikoagülanların kullanımı, selektif serotonin geri alım inhibitörleri ile tedavi, aspirin kullanımı, uzun süreli NSAİİ tedavisi, sigara/alkol kullanımı, ileri yaş ve genel sağlık durumunun kötü olması yer almaktadır.
Ölümcül Gİ olaylarla ilgili spontan bildirimler en çok yaşlı ve güçten düşmüş hastalarda gerçekleşmektedir; bu nedenle bu popülasyonu tedavi ederken özel dikkat gösterilmelidir.
NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda advers Gİ olaylar ile ilgili potansiyel riski en aza indirmek için, etkili olan en düşük dozlar mümkün olan en kısa süreyle kullanılmalıdır. Hastalar ve hekimler NSAİİ tedavisi sırasında görülebilecek Gİ ülserasyon ve kanama risklerine karşı dikkatli olmalı ve ciddi bir Gİ advers olaydan şüphelenildiğinde acilen yeni bir değerlendirme ve tedavi başlatmalıdır. Bu da, ciddi Gİ advers olay olasılığı ortadan kaldırılana kadar NSAİİ kullanımına ara verilmesini kapsamalıdır. Yüksek risk altındaki hastalar için, NSAİİ’leri içermeyen alternatif tedavi şekilleri düşünülmelidir.
Gİ hastalık (ülseratif kolit, Crohn hastalığı) geçmişi olan hastalarda, bu hastalıkların alevlenme ihtimalinden dolayı NSAİİ’ler dikkatle kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).
Renal etkiler:
Uzun süreli NSAİİ kullanımı renal papiller nekroz ve başka renal hasarlara neden olmuştur. Mefenamik asit dahil NSAİİ’ler, seyrek olarak, interstisyel nefrit, glomerülit, papiler nekroz ve nefrotik sendroma sebep olabilirler. Ayrıca renal perfüzyonun idamesinde renal prostaglandinlerin kompansatuar rolünün söz konusu olduğu hastalarda renal toksisite görülmüştür. Bu hastalarda, NSAİİ’lerin kullanımı, prostaglandin oluşumunda ve ikincil olarak da renal kan akışında doza bağımlı azalmalara neden olabilir. NSAİİ, renal kan akışında ve kan hacminde azalma gözlenen hastaların renal perfüzyonun sağlanmasında destekleyici rol oynayan renal prostaglandin sentezini inhibe eder. Bu hastalarda, NSAİİ kullanımı overt renal dekompansasyonu hızlandırabilir, NSAİİ kullanımının durdurulmasından sonra, bunu genellikle tedavi öncesi duruma dönme takip eder. Konjestif kalp yetmezliği, karaciğer sirozu, nefrotik sendrom ve şiddetli renal hastalığı olan kişiler, diüretik ve ADE inhibitörleri kullanan hastalar ve yaşlılar bu tip reaksiyonlarda yüksek risk altındadırlar. Bu tip hastalar NSAİİ’ler ile tedavi edilirken dikkatli gözlenmelidir.
Mefenamik asit, metabolitleri primer olarak böbreklerden atıldığından, böbrek fonksiyonu anlamlı derecede bozulmuş hastalara verilmemelidir.
İlerlemiş renal hastalık:
Mefenamik asitin ilerlemiş renal hastalığı olan hastalarda kullanımı ile ilgili olarak kontrollü klinik çalışmalardan elde edilmiş herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle, ilerlemiş renal hastalığı olan hastalarda mefenamik asitin kullanımı tavsiye edilmemektedir. Eğer kullanımı zorunlu ise, hastanın renal fonksiyonunun yakından takip edilmesi tavsiye edilir.
Anafilaktoid reaksiyonlar:
Mefenamik asite daha önce bilinen maruziyeti bulunmayan hastalarda, diğer NSAİİ’lerde olduğu gibi anafilaktoid reaksiyonlar görülebilir.
Mefenamik asit, aspirin triadı olan hastalara verilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak, nazal polipli veya polipsiz riniti olan hastalarda ya da aspirin veya diğer NSAİİ’leri aldıktan sonra şiddetli, ölümcül bronkospazm geçiren hastalarda görülür (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4). Anafilaktoid reaksiyonların meydana geldiği durumlarda acil yardım istenmelidir.
Oral antikoagülan ilaçlarla birlikte kullanımı:
Mefenamik asit dahil NSAİİ’ler ile oral antikoagülanların birlikte kullanımı Gİ veya Gİ olmayan kanama riskini arttırdığından dolayı dikkat edilerek verilmelidir. Oral antikoagülanlar, varfarin/kumarin tipi ve yeni geliştirilen oral antikoagülanları (ör: apiksaban, dabigatran, rivaroksaban) içerir. Varfarin/kumarin tipi antikoagülan kullanan hastalarda antikoagülasyon/INR izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.5).
Deri etkileri:
Mefenamik asit dahil NSAİİ’lerin kullanımına ilişkin çok seyrek olarak, bazıları ölümcül olmak üzere, eozinofili ile birlikte ilaç döküntüsü ve sistemik semptomlar (DRESS sendromu), eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz (TEN) ve jeneralize büllöz fiks ilaç erüpsiyonu gibi ciddi deri reaksiyonları rapor edilmiştir. Bu durumlar herhangi bir belirti vermeden ortaya çıkabilir. Hastalar tedavi başlangıcında daha yüksek risk altındadır; en önemli vakalar tedavinin ilk ayında görülür. Hastalar deride görülebilecek önemli semptomlar konusunda bilgilendirilmeli ve döküntü, mukozal lezyon ya da herhangi bir aşırı duyarlılık belirtisi ilk meydana geldiğinde mefenamik asit kullanımı durdurulmalıdır.
Mefenamik asit kullanımı ile fiks ilaç erüpsiyonu vakaları bildirilmiştir.
Mefenamik asitle ilişkili fiks ilaç erüpsiyonu öyküsü olan hastalarda tekrar kullanılmamalıdır.
Diğer NSAİİ’ler ile potansiyel çapraz reaktivite oluşabilir.
Gebelik:
Geç gebelik döneminde, ductus arteriosus’un erken kapanmasına neden olduğundan diğer NSAİİ’ler gibi mefenamik asitin kullanımından da kaçınılmalıdır.
SLE (Sistemik Lupus Eritematozus) ve karışık bağ dokusu hastalığı:
SLE ve karışık bağ dokusu rahatsızlıklarında aseptik menenjit riski artışı olabilir (bkz. Bölüm 4.8).
Önlemler
Genel:
Mefenamik asit kortikosteroidlerin yerine ya da kortikosteroid eksikliğinin tedavisinde kullanılamaz. Korktikosteroidlerin ani olarak bırakılması hastalığın alevlenmesine yol açabilir. Uzun süredir kortikosteroid tedavisi gören hastalarda kortikosteroidlerin kesilmesine karar verilmesi durumunda, tedavi kademeli bir şekilde azaltılarak sona erdirilmelidir.
Hepatik etkiler:
Mefenamik asit de dahil olmak üzere NSAİİ kullanan hastaların %15’inde sınır düzeylere yükselmiş bir ya da daha fazla karaciğer testi ortaya çıkabilir. Tedavinin devam ettirilmesiyle, bu yükselme artabilir, değişmeden kalabilir ya da geçici olabilir.
NSAİİ’lerle yapılan klinik çalışmalardaki hastaların aşağı yukarı %1’inde ALT ya da AST değerlerinde (yaklaşık olarak normal aralığın üst limitinin 3 katı ya da daha yüksek) göze çarpan artışlar bildirilmiştir. Buna ek olarak, sarılık ve ölümcül fulminan hepatit, karaciğer nekrozu ve hepatik bozukluğu da kapsayan ve bazıları ölümle sonuçlanan şiddetli hepatik reaksiyonlar bildirilmiştir.
Karaciğer fonksiyon bozukluğunu işaret eden semptomları ve bulguları olan hastalar ya da anormal karaciğer test sonuçları olan hastalar, mefenamik asit tedavisi sırasında daha ağır bir karaciğer reaksiyonu gelişmesine karşın değerlendirilmelidir. Anormal karaciğer testleri devam ederse ya da kötüleşirse, klinik bulgular ve semptomlar karaciğer hastalığı gelişimi ile tutarlı ise ya da sistemik belirtiler ortaya çıkarsa (örn. eozinofili, döküntü vb.) mefenamik asit kesilmelidir.
Hematolojik etkiler:
Mefenamik asit de dahil olmak üzere NSAİİ’leri kullanan hastalarda bazen anemi görülmektedir. Bunun sebebi sıvı tutulumu, gizli ya da şiddetli Gİ kan kaybı ya da eritropoez üzerinde henüz tamamen tanımlanmamış bir etkiden kaynaklanabilir. Mefenamik asit de dahil olmak üzere NSAİİ’leri uzun süreli kullanan hastaların herhangi bir anemi belirtisi göstermeleri durumunda hemoglobin ya da hematokrit değerlerini kontrol ettirmeleri gerekir. NSAİİ’ler, trombosit agregasyonunu inhibe edebilir ve bazı hastalarda protrombin zamanını uzatabilir (bkz. Bölüm 4.5). Aspirinin tersine, trombosit fonksiyonu üzerindeki etkileri daha az miktarda, daha kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Koagülasyon bozuklukları olan veya antikoagülan kullananlar gibi trombosit fonksiyon değişikliğinden olumsuz etkilenebilecek hastalar, mefenamik asit kullanımı sırasında dikkatle takip edilmelidir.
Solunum bozuklukları:
Daha öncesinde bronşiyel astım hikayesi veya bronşiyel astımı olan hastaların dikkatli kullanımını gerektirir. NSAİİ’lerin bu tip hastalarda bronkospazmı tetiklediği bildirilmiştir.
Önceden Mevcut Olan Astım:
Astımlı hastalarda aspirine duyarlı astım olabilir. Aspirine duyarlı astımı olan hastalarda aspirin kullanımı ile ölümcül olabilen şiddetli bronkospazm ilişkilendirilmiştir. Aspirine duyarlı hastalarda, aspirinle diğer NSAİİ’ler arasında bronkospazmı da kapsayan çapraz reaktiflik bildirilmiş olduğundan, mefenamik asit bu tip aspirin duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalı ve daha önceden astımı olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Diğer Uyarılar:
Hastalar bir NSAİİ ile tedaviye başlamadan önce ve devam eden terapi süresince periyodik olarak aşağıdaki bilgilerden haberdar edilmelidir. Hastalar ayrıca verilen her reçeteye eşlik eden NSAİİ İlaç Kılavuzunu okumaya yönlendirilmelidir.
1.PONSTAN FORTE diğer NSAİİ’ler gibi, miyokard enfarktüsü ve inme gibi hastaneye yatış ve hatta ölümle sonuçlanabilecek ciddi kardiyovasküler yan etkilere neden olabilir.
Her ne kadar ciddi KV olaylar semptomsuz olabiliyor olsa da, hastalar, göğüs ağrısı, nefes darlığı, güçsüzlük ve telaffuzda kayma gibi ciddi KV olaylarda olan işaretler ve semptomlar ve atılması gereken medikal adımlar hakkında bilgilendirilmelidir Hasta bu durumun takibinin önemi hakkında uyarılmalıdır (bkz. Uyarılar, Kardiyovasküler etkiler).
2.PONSTAN FORTE diğer NSAİİ’ler gibi, Gİ rahatasızlığa ve nadiren ülser ve kanama gibi hastaneye yatış ve hatta ölümle sonuçlanabilecek ciddi Gİ yan etkilere sebep olabilir. Her ne kadar ciddi Gİ olaylar semptomsuz olabiliyor olsa da, hasta, epigastrik ağrı, dispepsi, melena, hematemez gibi ciddi Gİ olaylarda olan işaretler ve semptomlar ve atılması gereken medikal adımlar hakkında bilgilendirilmelidir Hasta bu durumun takibinin önemi hakkında uyarılmalıdır (bkz. Uyarılar, Gastrointestinal etkiler- ülserasyon, kanama ve perforasyon riski).
3.PONSTAN FORTE diğer NSAİİ’ler gibi hastaneye yatış ve hatta ölümle sonuçlanabilecek eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (TEN) gibi ciddi deri yan etkilerine sebep olabilir Her ne kadar ciddi deri olayları semptomsuz olabiliyor olsa da, hasta blisterler, ateş ve kaşınma gibi diğer hipersensitivte işaretleri ve atılması gereken medikal adımlar hakkında bilgilendirilmelidir. Eğer hasta ilacı kullanırken herhangi bir döküntü gelişirse ilaç kullanımını durdurmalı ve hemen doktoru bilgilendirmelidir.
4.Hasta, açıklanamayan kilo alımı veya ödeminin belirtilerini veya semptomlarını derhal doktora rapor etmelidir.
5.Hasta hepatotoksiste semptomları (örn. mide bulantısı, yorgunluk, letarji, kaşıntı, sarılık, sağ üst kadranda hassasiyet ve grip benzeri semptomlar) hakkında bilgilendirilmelidir. Hasta eğer bu durumda ise, tedaviyi durdurması ve derhal tıbbi yardım alması yönünde yönlendirilmelidir.
6.Hasta anaflaktik reaksiyon işaretleri (örn. nefes almada zorluk, yüz ve boğazın şişmesi) hakkında bilgilendirilmelidir. Hasta eğer bu durumda ise, tedaviyi durdurması ve derhal tıbbi yardım alması yönünde yönlendirilmelidir.
7.Geç gebelik döneminde, ductus arteriosus’un erken kapanmasına neden olduğundan diğer NSAİİ’ler gibi PONSTAN FORTE kullanımından da kaçınılmalıdır.
Diğer prostaglandin inhibitörlerinde olduğu gibi hematüri, proteinüri ve nadir nefrotik sendrom ile akut interstisiyel nefrit bildirilmiştir.
Mefenamik asit ile uzun süreli tedavi uygulanan hastalarda, özellikle böbrek fonksiyon yetmezliği önceden var olan hastalarda ve yaşlı hastalarda, kan sayımı ve böbrek fonksiyonlarının düzenli olarak izlenmesi tavsiye edilir. Tedavi sırasında karaciğer fonksiyon bozukluğu belirtilerine veya patolojik karaciğer fonksiyon testlerine göre mefenamik asit ile tedavi kesilmelidir.
Kadınlarda Fertilite:
Siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe eden ilaçların, kadın doğurganlığına ovulasyonda ikincil bir etki olarak zarar verdiğine dair kanıtlar bulunmaktadır.
Bu durum, tedavinin kesilmesinden sonra geri dönüşlüdür (Bkz. Bölüm 4.6).
Özel popülasyonlar:
Dehidrate olmuş hastaların ve epilepsi veya şiddetli hipertansiyonu olan hastaların tedavisinde özel dikkat gerekmektedir.
Laboratuvar testleri:
Mefenamik asit kullanımının ardından, diazol tablet testi kullanılarak idrarda safra reaksiyonu yalancı pozitif çıkabilir. İdrarda safra olduğu düşünülüyorsa, Harrison nokta testi gibi tanı amaçlı başka bir inceleme yapılmalıdır.
Gİ sistem ülser ve kanamaları uyarıcı semptomlar olmaksızın ortaya çıkabileceği için doktorlar Gİ kanama semptom ve belirtilerini takip etmelidir. Uzun süreli NSAİİ tedavisi gören hastalar periyodik olarak, tam kan sayımı (CBC) ve kimyasal profillerini kontrol ettirmelidir. Eğer karaciğer ya da renal hastalık gelişimi ile uyumlu klinik belirti ve semptomlar gelişirse ve sistemik belirtiler (örn. eozinofili, döküntü, vb.) ortaya çıkarsa ya da anormal karaciğer testleri değişmiyor veya kötüleşiyorsa mefenamik asitin kullanımı sona erdirilmelidir.
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında “sodyum içermez”.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Asetilsalisilik asit: Mefenamik asit, düşük doz aspirinin anti platelet etkisini engeller. Böylece KV hastalığın aspirin ile profilaktik tedavisine engel olabilir.
Antikoagülanlar: Mefenamik asitin varfarini protein bağlanma bölgelerinden ayırıp yerine geçtiği gösterilmiştir ve oral antikoagülanlara yanıtı artırabilir. Bu nedenle, mefenamik asitin oral antikoagülan ilaçlarla birlikte kullanıldığı durumlarda protrombin zamanının sık sık izlenmesi gerekir. Mefenamik asitin gerekli olmadıkça varfarin veya heparin ile birlikte alınması önerilmez.
Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ADE) ve anjiyotensin II antagonistleri (ARB) dahil antihipertansifler: NSAİİ’ler, diüretiklerin ve ADE inhibitörleri, ARB ve beta blokörleri içeren diğer antihipertansif ilaçların etkililiğini azaltabilir. Böbrek fonksiyonu zayıf olan hastalarda (örn. susuz kalan hastalar ya da böbrek fonksiyonu azalmış yaşlılar), bir ADE inhibitörünün veya bir ARB’nin ve /veya diüretiklerin COX inhibitörü ile birlikte kullanımı genelde geri dönüşümlü olan akut böbrek yetmezliği olasılığı dahil böbrek fonksiyonlarının bozunmasını artırabilir. ADE inhibitörü veya ARB ve/veya diüretikler ile birlikte mefenamik asit alan hastalarda bu etkileşimlerin oluşumları dikkate alınmalıdır.
Bu nedenle, bu ilaçların birlikte kullanımında, özellikle yaşlı hastalarda, dikkatli olunmalıdır. Hastalar yeterli su almalı ve birlikte kullanım tedavisi başlangıcında ve sonrasında periyodik olarak böbrek fonksiyonlarını izlenmelidir.
Furosemid: Klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası gözlemlerde, mefenamik asitin bazı hastalarda furosemid ve tiyazidlerin natriüretik etkilerini azaltabildiği gözlenmiştir. Bu etkiler, renal prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlanmaktadır. Diüretikler NSAİİ’lerin böbrek üzerindeki toksik etkisini artırabilirler. NSAİİ’lerle eş zamanlı tedavilerde; hasta, renal bozukluk belirtileri için ve diüretik etkililikten emin olmak için yakından gözlenmelidir (bkz. Bölüm 4.4).
Kortikosteroid: Gİ ülserasyon ya da kanama riski artışına neden olabilir.
Siklosporin: NSAİİ’ler ile siklosporin kullanımı, böbrek prostaglandinleri üzerine etkileri sebebiyle, nefrotoksisite riskini artırabilir.
Hipoglisemik ajanlar: NSAİİ’lerin varlığında, oral hipoglisemik ajanların etkilerinde değişiklikler kaydedilmiştir. Mefenamik asit, oral antidiyabetiklerin hipoglisemik etkilerini arttırabilir. Bu nedenle, insülin ya da oral hipoglisemik ajanlar alan hastalarda mefenamik asit dikkatli kullanılmalıdır.
Lityum: Mefenamik asit, plazma lityum düzeylerinde artışa ve böbreklerden lityum klirensinde azalmaya neden olur. Lityum için minimum konsantrasyon artışı %15, renal klirens azalması ise %20’dir. Bu etkiler, NSAİİ’nin renal prostaglandin sentezini inhibe etmesine bağlanmaktadır. Bu nedenle, mefenamik asit ve lityum eş zamanlı kullanıldığında hastalar lityum toksisitesi ihtimaline karşı dikkatli bir şekilde takip edilmelidir.
Metotreksat: Metotreksat ve mefenamik asit dahil NSAİİ’ler birlikte kullanılırken dikkatli olunmalıdır çünkü NSAİİ’lerin tavşan böbrek kesitlerinde metotreksat birikimini rekabetçi şekilde inhibe ettikleri bildirilmiştir. Özellikle yüksek doz metotreksat alan hastalarda NSAİİ kullanımı, metotreksatın plazma seviyelerinde artışa yol açabilir. Bu, metotreksat toksisitesini artırabileceklerine işaret etmektedir.
Varfarin: Varfarin ve NSAİİ’lerin Gİ kanama üzerindeki etkileri sinerjiktir. İki ilacı birlikte alan kullanıcılardaki ciddi Gİ kanama riski ilaçlardan sadece birini kullananlardakinden daha yüksektir.
Takrolimus: NSAİİ’ler ile birlikte verilen takrolimus nefrotoksisite riskini artırabilir.
Kardiyak glikozidler:NSAİİ’ler kalp yetmezliğini şiddetlendirebilir, glomerüler filtrasyon oranını (GFR) azaltabilir ve plazma kardiyak glikozid seviyesini artırabilir.
Mifepriston:NSAİİ’ler, mifepriston kullanımından sonra 8-12 gün boyunca alınmamalıdır, NSAİİ’ler mifepristonun etkisini azaltabilir.
Kinolon antibiyotikleri:Hayvan dataları, NSAİİ’lerin kinolon antibiyotikleri ile kullanımında konvülsiyon riskinde artış olduğunu göstermiştir. NSAİİ’ler ile kinolon (örneğin siprofloksasin) kullanan hastalarda konvülsiyon oluşması riskinde artış olabilir.
Antidepresanlar: Selektif Serotonin Gerialım İnhibitörleri (SSRI); Gİ kanama riskini artırabilirler. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Aminoglikozidler: Duyarlı bireylerde renal fonksiyonların azalması, aminoglikozidlerin eliminasyonunun azalmasına ve plazma konsantrasyonunun artmasına neden olur.
Selektif siklooksijenaz-2 inhibitörleri de dahil diğer analjezik ilaçlar: İstenmeyen etki riskini arttırabileceğinden iki veya daha fazla NSAİİ’nin (aspirin de dahil) bir arada kullanılmasından kaçınılmalıdır.
Zidovudin: NSAİİ’ler ile birlikte kullanıldığında hematolojik toksisite riskinde artış olabilir. Zidovudin ve ibuprofenin birlikte kullanılması ile HIV (+) hemofili hastalarında hemartroz ve hematom riskinde artışa ilişkin kanıtlar mevcuttur.
Antitrombosit ajanlar: Gİ kanama riskinde artış.
Özel popülasyonlara iliskin ek bilgiler:
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir. PONSTAN FORTE’un güvenliliği ve etkililiği çocuklarda belirlenmemiştir. PONSTAN FORTE’un pediyatrik popülasyon üzerindeki güvenliliği ve etkililiği belirlenmediğinden çocuklarda kullanımı önerilmez.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C/ D (3. trimester)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Yeterli veri bulunmadığından çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar uygun bir doğum kontrolü kullanma konusunda doktoruna danışmalıdır.
Gebelik dönemi
Prostaglandin sentezinin inhibisyonu hamileliği ve/veya embriyo-fetal gelişimi olumsuz bir şekilde etkileyebilir. Epidemiyolojik veriler, hamileliğin erken dönemlerinde kullanılan prostaglandin sentez inhibitörlerinin kullanımı sonrasında spontan düşük, kardiyak malformasyonu ve gastroşizis riskinde artış olduğunu göstermiştir. Bu risk doz ve tedavi süresi ile artabilmektedir.
Hayvanlarda yapılan çalışmalar, prostaglandin sentez inhibitörlerinin kullanımının, pre ve post-implantasyon kayıplarında ve embriyo-fetal ölüm oranında artış ile sonuçlandığını göstermiştir. Buna ek olarak organojenez esnasında bir prostaglandin sentezi inhibitörü almış olan hayvanlarda, KV malformasyon da dahil olmak üzere çeşitli malformasyonların görülme sıklığında artış bildirilmiştir.
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Eğer NSAİİ’ler gebe kalmaya çalışan ya da gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde olan kadın tarafından kullanılıyorsa, mümkün olan en düşük doz ve en kısa tedavi süresi olmalıdır.
Gebeliğin 20. haftasından itibaren NSAİİ kullanımı fetal böbrek fonksiyon bozukluğundan kaynaklanan oligohidramniyoza neden olabilir. Bu durum tedaviye başlandıktan kısa bir süre sonra ortaya çıkabilir ve genellikle tedavinin kesilmesiyle geri döndürülebilir. Buna ek olarak, ikinci trimesterde tedaviyi takiben duktus arteriyozus daralması rapor edilmiştir, bunların çoğu tedavinin kesilmesinden sonra düzelmiştir.
Gebeliğin 20. haftasından itibaren birkaç gün boyunca NSAİİ’lere maruz kalınması durumunda oligohidramniyoz ve duktus arteriyozus daralması için doğum öncesi takip düşünülmelidir. Oligohidramniyoz veya duktus arteriyozus daralması tespit edilirse PONSTAN FORTE kesilmelidir.
Hamileliğin üçüncü trimesteri süresince prostaglandin sentezi inhibitörleri fetüste ve gebeliğin sonunda anne ve yenidoğanda aşağıdaki etkileri yapabilir:
–
–
Fetüste:
•Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriosusun prematür kapanması ve pulmoner hipertansiyon);
Gebeliğin sonunda anne ve yenidoğan
•Kanama zamanının uzama olasılığı, çok düşük dozlarda bile meydana gelebilecek bir platelet birikme inhibisyon etkisi,
•Gecikme ya da doğumun uzaması ile sonuçlanan uterus kasılmalarının inhibisyonu.
Bu nedenle, mefenamik asidin hamile kadınlarda gebeliğin ilk veya ikinci trimesterinde kullanılması tavsiye edilmez ve gebeliğin üçüncü trimesterinde kontrendikedir.
Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ’ler) gebeliğin ikinci veya üçüncü trimesteri sırasında kullanıldıkları takdirde, amniyontik sıvı azalması veya oligohidroamniyoz ile sonuçlanabilen şiddetli fetal renal disfonksiyon vakalarına neden olabilir. Bu tür etkiler tedavinin başlatılmasından kısa bir süre sonra meydana gelebilir ve genellikle tedavinin kesilmesiyle geri dönüşlüdür. Mefenamik asit tedavisi alan gebe kadınlar amniyotik sıvı hacmi açısından yakından izlenmelidir.
Laktasyon dönemi
Mefenamik asit anne sütüne geçmektedir ve anne sütünden emen bebeğe geçebilir. Bu nedenle, emziren kadınlar mefenamik asit kullanmamalıdır. Böyle bir durumda, emzirmenin ya da ilaç kullanımının durdurulması kararı verilmelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Gebe kalmakta problem yaşayan veya kısırlık tetkiki yaptıran kadınların mefenamik asit alımını durdurmaları tavsiye olunur.
Dismenore ve menorajide cevap alınamadığında, hekim diğer nedenleri araştırılmalıdır. 4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
NSAİİ’leri aldıktan sonra baş dönmesi, uyuşukluk, yorgunluk görme bozuklukları gibi istenmeyen etkiler gözlenmesi mümkündür. Hasta etkileniyorsa, araç ya da makine kullanması tavsiye edilmez.
4.8. İstenmeyen etkiler
En sık bildirilen yan etkiler Gİ kanal ile ilişkilidir. Peptik ülserler, perforasyon veya kanama ölümcül olabilmekte ve özellikle yaşlı hastalarda ortaya çıkmaktadır (bkz. Bölüm 4.4). Mefenamik asit kullanımıyla birlikte bulantı, kusma, diyare, flatulans, konstipasyon, melena, hematemez, ülseratif stomatit ve kolit ve Crohn hastalığı (bkz. Bölüm 4.4) bildirilmiştir. Gastrit ise daha nadir olarak bildirilmektedir.
Sıklık şu şekilde tarif edilmiştir: çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Yaygın: Eozinofili
Çok seyrek: Otoimmün hemolitik anemi (≥12 aylık mefenamik asit tedavisinde bildirilmiştir ve tedavinin kesilmesiyle ortadan kalkar), hematokritte düşme, lökopeni, trombositopenik purpura, agranülositoz, pansitopeni, aplastik anemi vekemik iliği aplazisi
Bilinmiyor: Platelet agregasyon inhibisyonu, sepsis, yaygın damar içi pıhtılaşması, eozinofili, nötropeni, trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Seyrek: Bronkospazm ve kan basıncında düşüşün (şok gelişebilir) eşlik ettiği anafilaktik reaksiyonlar
Bilinmiyor: NSAİİ’lerle tedaviyi takiben hipersensitivite reaksiyonları bildirilmiştir.
Bunlar (a) spesifik olmayan alerjik reaksiyonlar ve anafilaksi (b) astım, ağırlaştırılmış astım, bronkospazm veya dispne (c) çeşitli döküntü tipleri, prurit, ürtiker, purpura, anjiyoödem, ve daha seyrek olarak eksfoliyatif veya büllöz dermatozlar (epidermal nekroliz ve eritema multiforme dahil) gibi deri hastalıklarını içerir.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları:
Seyrek: Diyabetli hastalarda glukoz intoleransı, hiponatremi Bilinmiyor: Sıvı retansiyonu
Psikiyatrik hastalıklar:
Seyrek: Sinirlilik, depresyon Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygın olmayan: Sersemlik
Seyrek: Aseptik menenjit vakaları (özellikle sistemik lupus eritematozus, karışık bağ dokusu hastalığı gibi mevcut oto-immun bozuklukları olan hastalarda), boyun tutulması, baş ağrısı, bulantı, kusma, ateş veya oryantasyon bozukluğu ile seyreden (Bkz. Bölüm 4.4), bulanık görme, konvülsiyonlar, yorgunluk, baş dönmesi, baş ağrısı, uykusuzluk
Bilinmiyor: Optik nevrit, parestezi
Göz hastalıkları: Seyrek:
Görme bozukluğu, gözde iritasyon, renkli görmenin geri dönüşlü kaybı
Kulak ve iç kulak hastalıkları:
Seyrek: Kulak ağrısı, kulak çınlaması
Bilinmiyor: Vertigo
Kardiyak hastalıklar:
Seyrek: Çarpıntı, kalp yetmezliği
Klinik çalışma ve epidemiyolojik veriler bazı NSAİİ’lerin kullanımının (özellikle yüksek dozlarda ve uzun süreli tedavide) arteriyel trombotik olay riskinde (miyokard enfarktüsü veya inme gibi) artışla ilişkili olabileceğini göstermektedir.
Vasküler hastalıklar:
Seyrek: Hipotansiyon, hipertansiyon (bkz. Bölüm 4.4)
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar: Seyrek: Astım, dispne
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın: Mefenamik asit kullanımında en sık bildirilen yan etkiler Gİ kanaldadır. En sık rastlanan yan etki diyaredir ve genellikle dozla ilişkilidir. Genellikle dozun azaltılmasıyla hafifler ve tedavinin sonlandırılmasıyla hızla kesilir.
Bazı hastalar tedaviyi sürdüremeyebilir. Konstipasyon, kusma ile ya da kusma olmadan mide bulantısı, abdominal ağrı
Yaygın olmayan: Anoreksi, mide ekşimesi, gaz, enterokolit, kolit, kanama veya perforasyon ile ya da olmadan mide ülserasyonu
Seyrek: Steatore, pankreatit
Bilinmiyor: Gİ inflamasyon (gastrit, Crohn hastalığı gibi)
Hepatobiliyer hastalıklar:
Seyrek: Sarılık, hepatorenal sendrom, hafif karaciğer toksisitesi, hepatit, hepatik disfonksiyon
Bilinmiyor: Bir veya daha fazla karaciğer fonksiyon testinde sınırda yükselmeler
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Seyrek: Anjiyoödem, larinks ödemi, eritema multiforme, yüz ödemi, terleme,
ürtiker, deri döküntüsü, toksik epidermal nekroliz, Stevens-Johnson
sendromu
Bilinmiyor: Prurit, eksfoliyatif dermatit, fotosensitivite (ışığa duyarlılık) reaksiyonu,
jeneralize büllöz fiks ilaç erüpsiyonu, fiks ilaç erüpsiyonu (bkz. Bölüm 4.4)
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:
Çok Seyrek: Dizüri, hematüri, papiller nekroz dahil böbrek yetmezliği,
tubulointerstisyel nefrit, renal disfonksiyon, sodyum ve su retansiyonu
Bilinmiyor: Glomerulonefrit, nefrotik sendrom, proteinüri
Genel bozukluklar ve uygulama yerine ilişkin hastalıklar:
Bilinmiyor: Ödem, halsizlik, çoklu organ yetmezliği, pireksi
Araştırmalar: Bilinmiyor:
Ürobilinojen idrar testi (yanlış pozitif), karaciğer fonksiyonu test bozuklukları
Pediyatrik hastalar
Genel bozukluklar ve uygulama yerine ilişkin hastalıklar: Bilinmiyor: Hipotermi
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz Aşımı ve Tedavisi
NSAİİ doz aşımını takiben hastalar semptomatik ve destekleyici bakım ile yönetilmelidir. Spesifik bir antidot bulunmamaktadır. Akut doz aşımının ardından, alınan miktara ve geçen süreye bağlı olarak hasta kusturulmalı ve/veya mide lavajı ile mide boşaltılmalı ve/veya aktif kömür verilmelidir. Yaşamsal fonksiyonlar, su ve elektrolit dengesi izlenmeli ve desteklenmelidir.
Mefenamik asit doz aşımında nöbetler, ciddi Gİ ve sinir sistemi semptomları, deri döküntüsü, kanamaya yatkınlık, konvülsiyonlar, akut böbrek yetersizliği, koma, konfüzyonel durum, vertigo ve halüsinasyon bildirilmiştir.
Doz aşımının ölüme yol açtığı olmuştur.
İyi bir idrar çıkışı sağlanmalıdır.
Böbrek ve karaciğer fonksiyonları sıkı bir şekilde takip edilmelidir.
Sık ortaya çıkan veya uzamış konvülsiyonlar intravenöz diazepam ile tedavi edilmelidir. Hastanın klinik durumu doğrultusunda diğer önlemlere de başvurulabilir.
Mefenamik asit ve metabolitleri plazma proteinlerine sıkı bir şekilde bağlandıklarından hemodiyalizin faydası sınırlıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Non-steroidal antiinflamatuvarlar ve antiromatik ürünler, Fenamatlar ATC kodu: M01AG01
PONSTAN FORTE içerisinde aktif bileşen olarak mefenamik asit yer almaktadır, bu bileşik analjezik etki göstermekle birlikte aynı zamanda belirgin bir anti-inflamatuar etki ve antipiretik etkiye de sahiptir.
PONSTAN FORTE asıl olarak prostoglandin sentezini inhibe etmek suretiyle etki göstermektedir.
Anti-inflamatuar etkisi ilk olarak UV eritem inflamasyon modelinde belirlenmiştir. Diğer çalışmalar, sıçanlarda deri altı koton pelletlerde granülasyon dokusu büyümesi inhibisyonunu ve karagenin ile indüklenen sıçan pençesi ödemi testlerini kapsamaktadır.
Antipiretik aktivite, sıçanlarda maya kaynaklı pirekside gösterilmiştir. Bu modeldeki antipiretik aktivitesi, fenilbutazon ve flufenamik asidinkine yaklaşık olarak eşit, indometazininkinden ise daha az bulunmuştur.
Analjezik aktivite, bira mayasıyla iltihaplanan sıçan pençelerinin ağrı duyarlılığını içeren testlerde gösterilmiştir.
Mefenamik asit, bu modelde flufenamik asitten daha az etkili bulunmuştur.
Prostaglandinler inflamasyon, ağrı cevabının modülasyonu, dismenore, menoraji ve pireksi dahil bir dizi hastalık sürecinde rol oynar.
Çoğu NSAİİ’de olduğu gibi mefenamik asit, prostaglandin sentetazın (siklo oksijenaz) etkisini inhibe eder. Bu durum, prostaglandin sentezi oranında ve prostaglandin seviyelerinde azalmaya neden olur.
NSAİİ’lerin sıçan pençesi ödemi testindeki anti-inflamatuar aktivitesi, prostaglandin sentetazı inhibe etme yetenekleri ile ilişkilendirilmiştir. Mefenamik asit bu her iki testte de sıralandığında, indometazin ve fenilbutazon arasında yer alır ve prostaglandin sentezi inhibisyonunun mefenamik asidin farmakolojik aktivitesine ve klinik etkililiğine katkıda bulunması muhtemeldir.
Ayrıca fenamatların, prostaglandinler oluşturulduktan sonra etkilerini inhibe ettiğine dair önemli kanıtlar vardır. Bu nedenle fenamatlar hem prostaglandin sentezini hem de prostaglandinlere yanıtı inhbe ederler. Bu çifte blokaj, aksiyon şekilleri açısından önemli olabilir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
Mefenamik asit Gİ yoldan hızla emilir. Erişkinlerde bir gramlık oral dozun verilmesini takiben 1-4 saat içinde doruk plazma düzeyine çıkar.
Günde dört kez bir gram mefenamik asit verildiğinde uygulamanın ikinci gününden itibaren doruk kan düzeyleri 20 mcg/ml’ye ulaşır.
Dağılım:
Mefenamik asit %90’dan daha fazla plazma proteinlerine bağlanır.
Biyotransformasyon:
Karaciğer metabolizması (konjugasyon, oksidasyon).
Mefenamik asit, ağırlıklı olarak karaciğerde sitokrom P450 CYP2C9 tarafından önce 3 hidroksimetil türevine (metabolit I) ve sonra 3 karboksil türevine (metabolit II) metabolize edilir. Her iki metabolit de glukuronidler oluşturmak için ikincil konjügasyona uğrar. Bu nedenle daha önceden diğer CYP2C9 substratları ile geçmiş/deneyimlerine dayanarak zayıf CYP2C9 metabolizörleri olduğu bilinen veya şüphelenilen hastalarda, metabolik klerensin azalması nedeniyle plazmada anormal derecede yüksek seviyelere ulaşılabileceğinden mefenamik asit dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.
Eliminasyon:
Tek bir oral dozun ardından eliminasyon ağırlıklı olarak renal yolla (%52-67) gerçekleşmektedir ve ilaç değişmeden ya da iki metabolitten biri şeklinde atılmaktadır, ayrıca eliminasyonda biliyer yolun da rolü vardır (%20-25).
Bir dozun, %6’sı mefenamik asit, %25’i metabolit I ve %21’i metabolit II olmak üzere toplamda %52’si idrardan geri kazanılır. 3 günlük dışkı analizinde, dozun %10-20’si konjuge olmayan metabolit II olmuştur.
Konjuge edilmemiş mefenamik asitin plazma seviyeleri, yaklaşık 2 saatlik bir yarılanma ömrü ile azalır.
Doğrulsallık/doğrusal olmayan durum:
Tekrarlanan dozlardan sonra, plazma seviyeleri doz ile orantılıdır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
İnsan dozunun 10 katına kadar ilaç verilen sıçanlarda fertilitenin azaldığı ve gebeliğin geciktiği görülmüştür. Bu çalışmada ve insan dozunun 10 katının verildiği köpeklerle
Mefenamik asitin plasentadan geçebilmesi ve ayrıca süte geçişi sebebiyle PONSTAN FORTE’un gebelik ve laktasyon süresince kullanımından kaçınılmalıdır (bkz. Bölüm 4.6). Kanserojenik potansiyele ilişkin gerçekleştirilmiş uzun süreli hayvan çalışmaları bulunmamaktadır.
Mefenamik asite ilişkin geniş kapsamlı mutajenite testleri gerçekleştirilmemiştir. Bugüne kadar gerçekleştirilmiş tüm çalışmaların sonuçları negatiftir.
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Metil selüloz
Prejelatinize nişasta
Mısır nişastası
Sodyum lauril sülfat (E487)
Mikrokristalin selüloz (E460i)
Susuz koloidal silikon
Magnezyum stearat (E572)
Talk (E553b)
Metilhidroksipropilselüloz (E464)
Titanyum dioksit (E171)
Makrogol 6000
Sarı demir oksit (E172)
Vanilin
6.2. Geçimsizlikler
Mevcut değildir.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C’nin altında oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Opak PVC – Al Blister
Aluminyum folyo 0.020 mm, PVC 0,25 mm, 20 tabletlik ambalajlarda sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7.RUHSAT SAHİBİ
Pfizer PFE İlaçları A.Ş.
Esentepe Mah. Büyükdere Cad.
Levent 199 Blok No: 199 İç Kapı No: 106
Şişli / İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 17.02.1997
Ruhsat yenileme tarihi: 15.10.2009
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ