IMURAN 50 MG FILM KAPLI TABLET
KULLANMA TALİMATI
İMURAN 50 mg film kaplı tablet
Ağızdan alınır.
Sitotoksik
•Etkin maddeler: Her bir film tablet 50 mg azatioprin içerir.
•Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat (inek sütü), prejelatinize nişasta, mısır nişastası, stearik asit, magnezyum stearat, hipromelloz, makrogol 400.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.İMURAN nedir ve ne için kullanılır?
2.İMURAN’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.İMURAN nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.İMURAN’ın saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. İMURANnedir ve ne için kullanılır?
İMURAN blister içinde bulunan herbiri 50 mg azatioprin içeren100 tablet halinde satılmaktadır. Sarı, yuvarlak, bikonveks, çentikli (Tabletler yalnızca tableti işaretlemek için çentiklenmiştir, tabletin eşit dozlara bölünmesi için değildir. Tablet kırılmamalı, çiğnenmemeli ve ezilmemelidir) ve üzerinde “IM 5” basılı film-kaplı tablet şeklindedir.
İMURAN yeni bir böbrek, kalp veya karaciğer organ naklinin vücut tarafından kabul edilmesine yardımcı olmak veya bağışıklık sisteminizin kendi vücudunuza karşı tepki gösterdiği bazı hastalıklarda (otoimmün hastalık) kullanılabilir.
İMURAN’ın kullanıldığı otoimmun hastalıklar aşağıdadır:
•Şiddetli romatoid artrit (bağışıklık sisteminin eklemleri kaplayan hücrelere saldırdığı, eklemlerde şişme, ağrı ve sertliğe neden olan bir hastalık),
•Sistemik lupus eritematosus (bağışıklık sisteminin cilt, eklemler, böbrekler, beyin gibi diğer organlar da dahil olmak üzere vücudun birçok organına ve dokusuna saldırdığı,ve şiddetli yorgunluk, ateş, sertlik ve eklem ağrısına yol açan bir hastalık), •Dermatomiyosit/polimiyosit (kas iltihabına, kas güçsüzlüğüne ve deri döküntüsüne neden olan bir grup hastalık),
•Otoimmün kronik aktif hepatit (bağışıklık sisteminin karaciğer hücrelerine saldırdığı ve karaciğer iltihabı, yorgunluk, kas ağrıları, cildin sararması ve ateşe neden olan bir hastalık),
1
•Pemfigus vulgaris (bağışıklık sisteminin cilt hücrelerine saldırdığı, cildin, ağzın, burnun, boğazın ve cinsel organların şiddetli kabarmasına neden olan bir hastalık), •Poliarteritis nodosa (kan damarlarının iltihaplanmasına neden olan nadir bir hastalık), •Otoimmün hemolitik anemi (Vücudun kırmızı kan hücrelerini üretebileceğinden daha hızlı yok ettiği, zayıflık ve nefes darlığı belirtilerinin görüldüğü, ciddi bir kan hastalığı), •Kronik refrakter idiyopatik trombositopenik purpura purpura (Kolay veya aşırı morarma ve kanamaya neden olabilen düşük trombosit sayısının olduğu bir durum).
İMURAN ayrıca enflamatuar bağırsak hastalığını (Crohn hastalığı veya ülseratif kolit) tedavi etmek için de kullanılabilir.
seçmiştir.
İMURAN kendi başlarına kullanılabilir, ancak diğer ilaçlarla birlikte daha sık kullanılır.
2. İMURAN’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
İMURAN’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•Azatioprine veya bu ilacın diğer bileşenlerine karşı alerjiniz varsa,
•Merkaptopürine ( İMURAN’ın etkin maddesi olan azatioprine benzer bir ilaç) karşı alerjiniz varsa.
İMURAN’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
•Yakın zamanda aşı olduysanız ya da aşı oluyorsanız. Eğer İMURAN kullanıyorsanız, doktorunuz güvenli olduğunu söyleyinceye kadar, canlı organizma aşısı (örneğin; grip aşısı, kızamık aşısı, BCG aşısı v.b.) olmamalısınız. Bunun nedeni, İMURAN kullanırken olunan bazı aşılar sizin enfeksiyon almanıza neden olabilir.
•Lesch-Nyhan Sendromu olarak bilinen bir genetik durumunuz varsa. Bu nadir ailevi durum, hipoksantin-guanin-fosforiboziltransferaz adı verilen bir maddenin eksikliğine neden olur.
•Böbrek veya karaciğer probleminiz varsa,
•TPMT eksikliği (vücudunuzun tiyopürin metiltransferaz adı verilen bir enzimi çok az ürettiği durum) adı verilen genetik bir rahatsızlığınız varsa,
•Suçiçeği veya zona geçirdiyseniz,
•Hepatit B hastalığınız varsa (bir virüsün yol açtığı bir karaciğer hastalığı)
•Bir ameliyat geçirecekseniz (bunun nedeni, ameliyat sırasında kas gevşetici olarak kullanılan tubokürarin veya süksinilkolin içeren ilaçların İMURAN ile etkileşime girebilmesidir.). Ameliyat öncesinde anestezi uzmanına İMURAN kullandığınıza dair bilgi vermelisiniz.
Yukarıda bahsedilenlerden herhangi birinden emin değilseniz, İMURAN kullanmadan önce doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
İMURAN kullandığınız dönemde, herhangi bir değişikliği kontrol etmek amacıyla, doktorunuz sizden düzenli olarak kan tahlili yaptırmanızı isteyecektir. Kan testlerinin sıklığı İMURAN almaya devam ettiğiniz sürece genellikle azalacaktır.
İmmünosupresif tedavi görüyorsanız, İMURAN kullanmak sizi daha büyük bir risk altına sokabilir:
2
•Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlarla tedavi gören hastalarda cilt kanseri de dahil olmak üzere, tümörlerin gelişme ihtimali vardır. Bu nedenle güneş ve ultraviyole ışınlara maruz kalmamaya özen gösteriniz, koruyucu giysiler giyiniz ve yüksek koruyucu faktörlü güneş kremi kullanınız.
•Lemfoproliferatif bozukluklar
İMURAN tedavisi, lemfoproliferatif bozukluklar olarak adlandırılan bir kanser tipine yakalanma riskini artırır. Çoklu immünosupresanlar (bağışıklık sistemini baskılayan) ilaçları (tiyopürinleri kapsayan) kapsayan tedavi rejimi ile ölüme neden olabilir.
Çoklu immünosupresanlar (bağışıklık sistemini baskılayan) ilaçların bir kombinasyonunun birlikte verilmesi, bir viral enfeksiyona (Epstein-Barr virus (EBV)- lemfoproliferatif bozukluklar ile birlikte) bağlı olarak lenf sistemi bozukluklarının riskini artırır.
•Genellikle belirli artrit tipleri, ciddi suçiçeği veya zona enfeksiyonu olan insanlarda Makrofaj Aktivasyon Sendromu (enflamasyonla ilişkili beyaz kan hücrelerinin aşırı aktivasyonu) adı verilen ciddi bir durum gelişebilir.
Bu nedenle, İMURAN alırken su çiçeği veya zona hastalığı olan kişilerle temastan kaçınınız. • Önceden geçirilmiş bir hepatit B enfeksiyonunun tekrar aktif olması.
•Fırsatçı bir enfeksiyon olan PML (Progresif Multifokal Lökoensefalopati) gibi diğer enfeksiyonlar. Herhangi bir enfeksiyon belirtisi hissettiğinizde doktorunuz ile iletişime geçiniz (bkz. Bölüm 4 “Olası yan etkiler”)
Pellagra
İshal, vücudun belirli bölgeleriyle sınırlı koyu renkli (pigmentli) döküntü (dermatit), hafızanızda, muhakeme yeteneğinizde veya diğer düşünme becerilerinizde gerileme (demans) yaşarsanız derhal doktorunuzla konuşun; çünkü bu belirtiler B3 vitamini eksikliğini (nikotinik asit eksikliği/pellagra) işaret edebilir.
NUDT15-gen mutasyonu
NUDT15-geninde (vücutta merkaptopürinin parçalanmasında rol oynayan bir gen) kalıtsal bir mutasyonunuz varsa, enfeksiyon ve saç dökülmesi riskiniz daha yüksektir ve doktorunuz size daha düşük bir doz verebilir.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
İMURAN’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması
İMURAN mide bulantısına yol açabilir, bunu engellemek için ilacınızı yemeklerden sonra alınız.
İMURAN’ı süt ve süt içeren gıdalardan en az 1 saat önce veya 2 saat sonra almanız gerekir.
Hamilelik
•İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Eşlerden biri İMURAN kullanırken, hamileliği önlemek için güvenilir doğum kontrolü önlemleri alınmalıdır.
•Hamileyseniz veya emziriyorsanız, hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız veya hamile kalmayı planlıyorsanız, bu ilacı almadan önce doktorunuza danışınız.
•Hamileliğiniz sırasında döküntü olmadan yoğun kaşıntı yaşarsanız derhal doktorunuzla konuşun. Ayrıca bulantı ve kaşıntının yanı sıra iştah kaybı da yaşayabilirsiniz; bu durum gebelik kolestazı (hamilelik sırasında karaciğeri etkileyen durum) adı verilen bir rahatsızlığınızın olduğunu gösterir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza danışınız.
3
Emzirme
•İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Küçük miktarlarda İMURAN anne sütüne geçebilir. İMURAN alan kadınların, ilaçtan sağlayacakları fayda, çocuk için potansiyel risklerden daha ağır basmadığı sürece emzirmeden kaçınmaları önerilir. Emzirmeden önce doktorunuza danışınız.
Doğurganlık
İMURAN’ın doğurganlık üzerindeki etkileri bilinmemektedir.
Araç ve makine kullanımı
İMURAN’ın araç veya makine kullanma yeteneği üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Bu ilacın
herhangi bir yan etkisi ile karşılaşırsanız, araç ve makine kullanmayabilirsiniz.
İMURAN’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
İMURAN’ın içeriğinde bulunan yardımcı maddelere karşı alerjiniz yoksa bu maddelere bağlı olumsuz bir etki oluşması beklenmez.
İMURAN laktoz içerir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Aşağıdaki ilaçlar veya bitkisel ilaçları da kapsayan reçetesiz alınan ilaçlar da dahil olmak başka
bir ilaç kullanıyorsanız, kısa bir süre önce kullandıysanız veya ileride kullanma olasılığınız varsa
doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz:
Herhangi bir ilaç alıyorsanız, yakın zamanda aldıysanız veya alma ihtimaliniz varsa doktorunuza söyleyiniz. Bunun nedeni, İMURAN’ın bazı ilaçlar üzerinde etkili olmasıdır. Ayrıca bazı diğer ilaçlar da İMURAN üzerinde etkili olabilir. Özellikle aşağıda belirtilen ilaçları alıyorsanız veya almayı planlıyorsanız doktorunuza söyleyiniz:
•ribavirin (viral enfeksiyon tedavisinde kullanılır)
•metotreksat (başlıca kanser tedavisinde kullanılır)
•allopürinol, oksipürinol, tiyopürinol veya febuksostat gibi diğer ksantin oksidaz intibitörleri (başlıca gut tedavisinde kullanılır)
•penisilamin (başlıca romatoid artrit için kullanılır)
•ACE inhibitorü (başlıca yüksek kan basıncı-hipertansiyon tedavisinde kullanılır)
•varfarin ya da asenokumarol gibi antikoagülanlar (kan pıhtılaşmasını önlemek için kullanılırlar)
•simetidin (mide ülserleri ve hazımsızlık için kullanılır)
•indometazin (ağrıyı hafifletmek ve şişliği azaltmak için kullanılır)
•sitostatik ilaçlar (kanserleri tedavi etmek için kullanılan ilaçlar)
•olsalazin, mesalazin ya da sulfasalazin gibi aminosalisilatlar (başlıca ülseratif kolit (kalın bağırsağın iç yüzeyinin iltihabı) ve Crohn hastalığında (tüm sindirim sistemini etkileyen iltihabi bir bağışıklık sistemi hastalığı) kullanılır)
•ko-trimoksazol (trimetoprim/sulfometoksazol) (bakteriyal enfeksiyonu tedavi etmek için kullanılanılan bir antibiyotik)
•infliksimab (başlıca ülseratif kolit ve Crohn hastalığında kullanılırlar)
•süksinilkolin veya tubokürarin (ameliyatlar sırasında kullanılır) gibi kas gevşeticiler İMURAN ile etkileşebilirler. Ameliyat öncesinde İMURAN ile tedavi gördüğünüzü anestezi uzmanına bildirmelisiniz.
4
Yukarıdakilerden herhangi birinin sizin için geçerli olup olmadığından emin değilseniz, İMURAN Tableti almadan önce doktorunuz veya eczacınızla konuşunuz.
İMURAN kullanırken aşılanmak:
İMURAN tedavisi görürken aşı olacaksanız, aşı olmadan önce doktorunuz veya hemşirenizle konuşunız. İMURAN tedavisi görürken , doktorunuz tarafından güvenli olduğu söylenene kadar canlı bir aşı (örneğin; grip aşısı, kızamık aşısı, BCG aşısı vb.) yaptırmamalısınız. Bunun nedeni, bazı aşıların İMURAN tedavisi görürken yapılması durumunda sizde enfeksiyon durumunun ortaya çıkabilmesidir.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınızsa lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. İMURAN nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
İMURAN’ı daima doktorunuzun söylediği şekilde kullanınız. Şayet emin değilseniz doktorunuz veya eczacınız ile kontrol ediniz. Aldığınız İMURAN dozu hastalığınıza ve ne aşamada olduğuna bağlıdır.
İMURAN’ı yemekle veya aç karnına alabilirsiniz, ancak yöntem seçiminiz her gün için tutarlı olmalıdır. Bazı hastalar ilk kez İMURAN verildiğinde mide bulantısı hissederler. Bu durum, ilacı yemekten sonra alarak giderilebilir.
Erişkinler için organ naklinde (vücudunuzun nakledilen organı reddetmesini önlemek için) kullanım
Tedavinin ilk gününde:Genellikle tedavinin ilk günü 5 mg/kg/gün doza kadar İMURAN verilebilir.
İdame dozu: 1-4 mg/kg/gün arasındadır.
Tedavi sırasında doktorunuz ilaca verdiğiniz tepkiye bağlı olarak dozu ayarlayacaktır.
Erişkinler için diğer hastalıklarda kullanım:
Genel başlangıç dozu: 1-3 mg/kg/gün’dür. Tedaviye verdiğiniz yanıta göre doktorunuz ilacınızın dozunu azaltabilir.
Uygulama yolu ve metodu:
İMURAN tabletleri bir miktar su ile birlikte alınız.
Tabletlerinizi bütün olarak yutunuz. Tabletleri çiğnemeyin. Tabletler kırılmamalı veya ezilmemelidir. Bakımınızı sağlayan kişilerin bu ilacın güvenli bir şekilde kullanılması gerektiğinin farkında olması önemlidir. Siz veya bakımınızdan sorumlu kişi, kırık tabletleri tutarsa ellerinizi hemen yıkayınız. Lütfen tavsiye için doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanım:
Organ naklinde ve diğer hastalıkların tedavisinde: Erişkinlerde uygulanan doz ve uygulama yöntemi ile aynıdır.
5
Yaşlılarda kullanım:
Yaşlı hastaların daha düşük bir doza ihtiyacı olabilir.
Özel kullanım durumları:
Böbrek ve karaciğer yetmezliği:
Böbrek veya karaciğer problemleri olan hastaların daha düşük bir doza ihtiyacı olabilir.
Eğer İMURAN’ınetkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla İMURAN kullandıysanız:
İMURAN’dankullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
İMURAN’ı kullanmayı unutursanız:
Doktorunuz atlanan dozun ne zaman uygulanacağına karar verecektir. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
İMURAN ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
İMURAN tedavisini bırakmayı düşünüyorsanız, önce doktorunuza danışınız.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, İMURAN’ıniçeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:
Çok yaygın: 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.
Yaygın: 10 hastanın 1’inden az, fakat 100 hastanın 1’inden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan : 100 hastanın 1’inden az, fakat 1000 hastanın 1’inden fazla görülebilir.
Seyrek: 1000 hastanın 1’inden az, fakat 10.000 hastanın 1’inden fazla görülebilir. Çok seyrek: 10.000 hastanın 1’inden az görülebilir.
Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle sıklık derecesi tahmin edilemiyor.
Aşağıdakilerden biri olursa İMURAN’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•Alerjik reaksiyonlar:(100 hastanın 1’den azını etkileyen, yaygın olmayan yan etkiler olabilir)
-Genel yorgunluk hali, baş dönmesini de içeren sersemlik hali, bulantı, kusma, karın ağrısı veya ishal.
-Göz kapaklarında, yüzde ve dudaklarda şişme
-Deride kızarıklık, deri nodülleri veya deri döküntüsü (kabarcıklar, kaşıntı ve cilt soyulması dahil)
-Kas ve eklemlerde ağrı
-Ani hırıltı, öksürme veya nefes almada zorluk
Bu reaksiyonlar, ciddi vakalarda yaşamı tehdit edici olabilir (10.000 hastanın 1’den azını etkileyen çok seyrek yan etkiler olabilir)
•Özellikle ağız, burun, gözler ve cinsel organlar (Stevens-Johnson sendromu) etrafında meydana gelen kabarcıklar ve cildin soyulması gibi yaygın döküntü, toksik epidermal
6
nekroliz gibi hayatı tehdit eden cilt reaksiyonlarına dönüşebilen deri döküntüleri veya kızarıklık ) (10.000 hastanın 1’den azını etkileyen, çok seyrek yan etkiler olabilir)
•Tersinir pnömonit (akciğerlerinizin nefes darlığı, öksürük ve ateşe neden olan iltihabı) (10.000 hastanın1’den azını etkileyen, çok seyrek yan etkiler olabilir)
•Belirtileri zayıflık, yorgunluk, solukluk, kolayca morarma, olağandışı kanama veya enfeksiyonlar olan kan ve kemik iliği ile ilgili problemler (10 hastanın 1’den fazlasını etkileyen, çok yaygın yan etkiler olabilir)
•İMURAN diğer immünosupresiflerle birlikte kullanıldığında beyninize zarar veren bir virüs kapabilirsiniz. Bu, baş ağrılarına, davranışlarda değişikliklere, konuşma bozukluğuna, hafıza, dikkat ve karar verme gibi yeteneklerin kötüleşmesine (bilişsel düşüş) neden olabilir ve ölümcül olabilir (JC virüsü ile ilişkili Progresif Multifokal Lökoensefalopati olarak bilinen durum) (10.000 hastanın 1’den azını etkileyen, çok seyrek yan etkiler olabilir)
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
•Yüksek vücut sıcaklığı (ateş) veya boğaz ağrısı, ağrılı ağız, idrar problemleri ya da nefes darlığı ve öksürüğe neden olan göğüs enfeksiyonu gibi başka bir enfeksiyon belirtiniz varsa (bunlar 10 hastanın 1’den fazlasını etkileyen, çok yaygın yan etkiler olabilir)
•Karaciğerinizle ilgili problemler, belirtileri cildinizin veya gözlerinizin beyazlarının sararmasıdır (sarılık) (100 hastanın 1’den azını etkileyen, yaygın olmayan yan etkiler olabilir)
•Kan, lenf ve cilt kanserleri de dahil olmak üzere çeşitli kanser türleri (Bkz. Bölüm 2 Uyarılar ve Önlemler) (1000 hastanın 1’den azını etkileyen, seyrek yan etkiler olabilir). •Sweet sendromu (akut febril nötrofilik dermatoz olarak da bilinir). Özellikle kollarınızda, ellerinizde, parmaklarınızda, yüzünüzde ve boynunuzda da ateş (yüksek sıcaklık) ile birlikte ortaya çıkabilecek bir döküntü (dokunması acı veren, kırmızı, pembe veya mor topaklar) gelişebilir (bu yan etkilerin ortaya çıkma oranı bilinmemektedir – mevcut verilerden tahmin edilemez)
•Belirli bir lenfoma türü (hepatosplenik T hücreli lenfoma). Burun kanaması, yorgunluk, önemli gece terlemeleri, kilo kaybı ve açıklanamayan ateşler (yüksek sıcaklık) gelişebilir (bu yan etkilerin ortaya çıkma oranı bilinmemektedir – mevcut verilerden tahmin edilemez).
Yukarıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, İMURAN Tablet almayı bırakın ve hemen bir doktora görünün.
Diğer yan etkiler
Çok yaygın (10 hastanın 1’i etkilenir)
-Kan testlerinde enfeksiyona neden olabilecek akyuvarlarda düşme
Yaygın (10 hastanın 1’den azı etkilenir)
– Bulantı (hasta hissetme)
Yaygın olmayan (100 hastanın 1’den azı etkilenir)
-Anemi (kırmızı kan hücrelerinin seviyesinin azalması)
-Özellikle ellerde ve ayaklarda yoğun kaşıntıya neden olabilen gebelik kolestazı (hamilelik sırasında karaciğeri etkileyen durum)
7
-Şiddetli üst karın ağrısına neden olabilen pankreatit (pankreas iltihabı)
Seyrek (1000 hastanın 1’den azı etkilenir)
-İMURAN alırken saç dökülmesi durumu dikkat çekebilir. Genellikle İMURAN tedavisi devam etse dahi, saçlar tekrar uzar. Eğer endişeleniyorsanız doktorunuza sorun.
Çok Seyrek(10.000 hastanın 1’den azı etkilenir)
-Bağırsaklarınızda ishal, karın ağrısı, kabızlık, duygu veya hastalığa neden olan problemler (bağırsak perforasyonu)
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle sıklığı tahmin edilemiyor)
-Fotosensitivite (ışığa veya günışığına duyarlılık)
-Koyu renkli (pigmentli) döküntü; ishal; veya hafıza kaybı ile ilişkili pellagra (B3 vitamini (niasin) eksikliği)
– Özellikle kollarınızda, ellerinizde, parmaklarınızda, yüzünüzde ve boynunuzda, ateşin de eşlik edebileceği döküntüler (dokunduğunuzda acı veren kırmızı, pembe veya mor kabarıklıklar) ortaya çıkabilir (Sweet sendromu, aynı zamanda akut ateşli nötrofilik dermatoz olarak da bilinir.). Bu yan etkilerin ortaya çıkma oranı bilinmemektedir (mevcut verilerden hareketle tahmin edilememektedir).
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatı’nda yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. İMURAN’ın saklanması
İMURAN’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25 oC altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Işıktan koruyunuz.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajındaki son kullanma tarihinden sonra İMURAN’ıkullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz İMURAN’ı kullanmayınız.
Sitotoksik ve sitostatik beşeri tıbbi ürünlerin kullanımları sonucu boşalan iç ambalajlarının atıkları TEHLİKELİ ATIKTIR ve bu atıkların yönetimi 2/4/2015 tarihli ve 29314 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Atık Yönetimi Yönetmeliğine göre yapılır.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
8
Ruhsat sahibi :
ASPEN Europe GmbH lisansı ile
VLD Danışmanlık, Tıbbi Ürünler ve Tanıtım Hizmetleri A.Ş.
Büyükdere Cad. No: 127 Astoria İş Merkezi A Blok Kat:8 Esentepe, Şişli-İstanbul Tel no.: 0-212-340 76 84
Üretim yeri:
Aspen Port Elizabeth (Pty) Ltd., Port Elizabeth /Güney Afrika
Bu kullanma talimatı ……………tarihinde onaylanmıştır.
9
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
İMURAN 50 mg film kaplı tablet
Sitotoksik
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her bir tablette:
Azatioprin (INN) 50 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat 74 mg (inek sütünden elde edilmiştir) Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.
3.FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet
Sarı, yuvarlak, bikonveks, çentikli (Tabletler yalnızca tableti işaretlemek için çentiklenmiştir, tabletin eşit dozlara bölünmesi için değildir. Tablet kırılmamalı, çiğnenmemeli ve ezilmemelidir) ve üzerinde “IM 5” basılı film-kaplı tablet
4.KLİNİK ÖZELLİKLERİ
4.1. Terapötik endikasyonlar
İMURAN, tek başına, ya da daha sık olarak, bağışıklık cevabını etkileyen diğer maddeler (genellikle kortikosteroidler) ve yöntemlerle birlikte uygulanan bir immünosüpresan antimetabolittir. Terapötik etkisi ancak haftalar ya da aylar sonra görülebilir ve steroidden tasarruf ettirici bir etki de yapabilir; böylece yüksek dozlarda ve uzun süreli kortikosteroid kullanımı ile ilişkili toksisiteyi azaltır.
İMURAN, kortikosteroidlerle ve/veya diğer immünosüpresif madde ve yöntemlerle birlikte, renal transplant, kardiyak transplant ve hepatik transplant gibi organ transplantlarının sağkalımını artırmak için endikedir. Ayrıca renal transplant alıcılarının kortikosteroid gereksinimlerini de azaltır.
İMURAN orta ila şiddetli İnflamatuar Bağırsak Hastalığı (IBD) (Crohn hastalığı veya ülseratif kolit) tedavisinde, kortikosteroid tedavisinin gerekli olduğu hastalarda, kortikosteroid tedavisini tolere edemeyen hastalarda veya hastalığı diğer standart ilk basamak tedaviye refrakter olan hastalarda endikedir.
İMURAN, tek başına veya daha çok kortikosteroidler ve / veya diğer tıbbi ürünler ve yöntemler ile kombinasyon halinde, aşağıdakilerden muzdarip hastaların bir kısmında klinik fayda (dozun azaltılması veya kortikosteroidlerin kesilmesini içerebilir) göstermiştir: •Ciddi romatoid artrit,
•Sistemik lupus eritematosus,
•Dermatomiyosit/polimiyosit,
•Otoimmün kronik aktif hepatit,
•Pemfigus vulgaris,
•Poliarteritis nodosa,
1
•Otoimmün hemolitik anemi,
•Kronik refrakter idiyopatik trombositopenik purpura.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinler
Transplantlar-
Uygulanan immünosüpresif rejime bağlı olarak, tedavinin ilk günü oral yoldan 5 mg/kg/gün’e kadar doz verilebilir.
İdame dozu 1-4 mg/kg/gün arasındadır; klinik durumlara ve hematolojik toleransa göre ayarlanmalıdır.
Bulunan veriler, yalnızca düşük dozlar gerekli olsa bile, greft reddi riskinden dolayı, İMURAN tedavisinin süresiz olarak uygulanması gerektiğini göstermektedir.
Diğer Endikasyonlar
Genelde, başlangıç dozu 1-3 mg/kg /gün’ dür ve bu limitler arasında klinik yanıta (bu yanıt haftalar ya da aylarca görülmeyebilir) ve hematolojik toleransa bağlı olarak ayarlanmalıdır.
Terapötik cevap alındığı zaman, tedavi dozunun o cevabın sürdürülmesi için uygun en düşük düzeye indirilmesi düşünülmelidir. Üç ay içinde hastanın durumunda bir iyileşme görülmediği takdirde, İMURAN tedavisinin kesilmesi değerlendirilmelidir. Bununla birlikte, IBD’li hastaları için, en az on iki aylık bir tedavi süresi düşünülmelidir ve tedaviye yanıt, tedaviden üç ila dört ay sonrasına kadar klinik olarak belirgin olmayabilir.
Klinik durumlara ve hematolojik tolerans dahil hastanın cevabına bağlı olarak gereken idame dozu, 1 mg/kg /gün’den az veya 3 mg/kg /gün’e kadar değişebilir.
Pediyatrik popülasyon
Transplantlar
Çocuklar için pozoloji, erişkinlerin pozolojisi ile aynıdır (bkz Bölüm 4.2-Erişkinler-Transplantlar).
Diğer endikasyonlar:
Çocuklar için pozoloji, erişkinlerin pozolojisi ile aynıdır (bkz Bölüm 4.2-Erişkinler- Diğer endikasyonlar).
Kilolu çocuklar :
Aşırı kilolu olduğu düşünülen çocuklar, doz aralığının üst limitindeki dozlara ihtiyaç duyabilir ve bu nedenle tedaviye yanıtın izlenmesi önerilir (bkz. Bölüm 5.2).
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalara İMURAN uygulanması ile ilgili deneyim sınırlıdır. Mevcut veriler yaşlı hastalardaki yan etki sıklığının İMURAN ile tedavi olan diğer hastalardan daha yüksek olduğunu kanıtlamamasına karşın, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının takibi ve fonksiyonlarda bozukluk varsa, dozun azaltımının düşünülmesi tavsiye edilmektedir (bkz. Bölüm 4.2.).
Uygulama şekli:
Oral yolla kullanılır.
2
İMURAN aç ya da tok karnına alınabilir. Ancak hastalar uygulama metodunu standardize etmelidir. Bazı hastalar, ilk kez azatioprin aldıklarında mide bulantısı görülür. Mide bulantısı, tabletlerinin yemeklerden sonra verilmesi halinde ortadan kalkmaktadır. Bununla birlikte, azatioprin tabletlerin yemek sonrası alınması oral emilimi azaltabilir. Bu nedenle, bu şekilde uygulanmasını takiben, terapötik etkinliğinin izlenmesi değerlendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).
İMURAN süt veya süt içeren ürünler ile birlikte alınmamalı, bu gruptaki besinlerden en az 1 saat önce veya 2 saat sonra alınmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Azatioprin farmakokinetiği böbrek yetmezliğinde bilimsel olarak gösterilmediğinden, spesifik doz önerileri verilemez. Böbrek fonksiyon bozukluğu, azatioprin ve metabolitlerinin daha yavaş eliminasyonuna neden olabileceğinden, böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda başlangıç dozlarının azaltılması düşünülmelidir. Hastalar doza bağlı yan etkiler açısından izlenmelidir (bkz.Bölüm 4.4 ve Bölüm 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Azatioprin farmakokinetiği karaciğer yetmezliğindebilimsel olarak gösterilmediğinden, spesifik doz önerileri verilemez. Karaciğer fonksiyon bozukluğu, azatioprin ve metabolitlerinin daha yavaş eliminasyonuna neden olabileceğinden, karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda başlangıç dozlarının azaltılması düşünülmelidir. Hastalar doza bağlı yan etkiler açısından izlenmelidir (bkz.Bölüm 4.4 ve Bölüm 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
Transplantlar ve Diğer Endikasyonları
Bkz. Bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli – Erişkinler.
Geriyatrik popülasyon:
(Bkz. Bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli – Böbrek Yetmezliği ve Karaciğer
Yetmezliği)
TPMT eksikliği olan hastalar:
Kalıtımsal olarak tiyopürin S-metiltransferaz (TPMT) aktivitesi düşük ya da hiç olmayan
hastalarda azatioprinin klasik dozlarında ciddi azatioprin toksisitesiriski artar ve genel
olarak önemli oranda doz azaltımı gerekir. Homozigot eksikliği olan hastalarda ideal
başlangıç dozu belirlenmemiştir.
Heterozigot TPMT eksikliği olan hastaların çoğu, önerilen azatioprin dozlarını tolere edebilir, ancak bazıları dozun azaltılmasını gerektirebilir. TPMT’nin genotipik ve fenotipik testleri mevcuttur (bkz. Bölüm 4.4 ve Bölüm 5.2).
Diğer ilaçlar ile etkileşim
Allopürinol gibi bir ksantin oksidaz inhibitörü ile azatioprin eşzamanlı olarak uygulandığında, allopürinol azatioprinin metabolize edilme oranını azalttığı için normal azatioprin dozunun sadece % 25’inin verilmesi önemlidir.
3
Kalıtsal NUDT15 gen mutasyonu olan hastalar
Kalıtsal NUDT15 gen mutasyonu olan hastalar ciddi azatioprin toksisitesi için yüksek risk altındadır (bkz. Bölüm 4.4.). Bu hastalarda, özellikle NUDT15 varyant homozigotları olanlarda (bkz. Bölüm 4.4.), genellikle dozun azaltılması gerekir. NUDT15 varyantlarının genotipik testlerinin, azatioprin tedavisine başlamadan önce yapılması düşünülebilir. Her durumda, kan sayımlarının yakından izlenmesi gereklidir.
4.3. Kontrendikasyonlar
İMURAN, azatioprine veya ilacın diğer bileşenlerine (bkz. Bölüm 6.1) karşı aşırı duyarlı oldukları bilinen hastalarda kontrendikedir.
Hastada 6-merkaptopürine (6-MP) karşı aşırı duyarlılık varsa, İMURAN’a karşı da olası aşırı duyarlılık bulunabilir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Canlı organizma aşısı kullanılarak yapılan bağışıklama, bağışıklığı zayıflamış konakçılarda enfeksiyona neden olma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, hastaların azatioprin ile tedavilerinin bitiminden en az 3 ay sonrasına kadar canlı organizma aşıları almamaları önerilir (bkz.Bölüm 4.5).
Ribavirin ve azatioprinin birlikte uygulanması tavsiye edilmez. Ribavirin, etkililiği azaltabilir ve azatioprinin toksisitesini artırabilir (bkz. Bölüm 4.5).
İzleme:
İMURAN kullanımının neden olabileceği potansiyel tehlikeler vardır. Sadece, tedavi sırasında hastada görülebilecek toksik etkiler gerektiği gibi izlenebilecek ise kullanılmalıdır.
Hematolojik yanıtın izlenmesine ve idame dozunun klinik yanıt için gerekli minimum doza düşürülmesine özellikle dikkat edilmelidir.
Tedavinin ilk sekiz haftası içinde, trombosit sayımı dahil tam kan sayımlarının haftada bir ya da yüksek doz kullanıldığı veya hastada ciddi renal ve/veya hepatik bozukluk bulunduğu takdirde daha sık yapılması gerekir. Kan sayımı sıklığı tedavinin ilerleyen safhalarında azaltılabilir, fakat tam kan sayımlarının her ay tekrarlanması ya da en azından en fazla üçer ay arayla devam edilmesi önerilir.
Kan sayımlarında anormal düşüşün ilk işaretlerinde, tedavi hemen kesilmelidir çünkü lökositler ve trombositler tedavi sonlandırıldıktan sonra düşmeye devam edebilir.
İMURAN alan hastalara, herhangi bir enfeksiyon belirtisini, boğaz ülseri, ateş, beklenmedik morarmaları veya kanamayı ya da diğer kemik iliği depresyonu belirtilerini derhal bildirmeleri gerektiği söylenmelidir. Azatioprin yeterince erken kesilebilirse, kemik iliği supresyonu geri dönüşlüdür.
Azatioprin hepatotoksiktir ve tedavi sırasında karaciğer fonksiyon testleri rutin olarak izlenmelidir. Öncesinde karaciğer hastalığı bulunan veya hepatotoksik olabilecek bir başka tedavi alanlarda daha sık izlem uygun olabilir. Hasta sarılık ortaya çıktığında azatioprini derhal bırakması konusunda bilgilendirilmelidir.
4
Azatioprin tedavisiyle ilişkili olarak nadiren gebelik kolestazı rapor edilmiştir (bkz. Bölüm 4.6). Gebelik kolestazı meydana gelirse, ürünün risk-yarar profili dikkate alınarak vaka bazında değerlendirme yapılması gerekir (potansiyel sonlandırma/doz azaltımı).
Kalıtımsal tiyopürin metiltransferaz enzim (TPMT) eksikliği olan kişilerde, azatioprin ile tedaviyi takiben, alışılmışın dışında azatioprinin miyelosupresif etkisine hassasiyet ve hızlı kemik iliği depresyonuna eğilim görülebilir. Bu sorun, olsalazin, mesalazin veya sülfasalazin gibi TPMT’yi inhibe eden ilaçlarla birlikte kullanımda daha da kötüleşebilir. Diğer sitotoksik ilaçlarla kombinasyon halinde 6-merkaptopürin (azatioprinin aktif metaboliti) alan kişilerde TPMT aktivitesinin azalması ile sekonder lösemiler ve miyelodisplazi arasında muhtemel bir ilişki olduğu bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Bazı laboratuvarlar TPMT yetmezliğine yönelik testler sunmakta olsa da bu testlerde bütün hastalarda ciddi toksisite riskinin saptandığı görülmemiştir. Bu nedenle, kan sayımlarının yakından izlemi yine de gereklidir.
– Allopurinol, oksipurinol veya tiopurinol (bkz. Bölüm 4.5)
– ACE inhibitörleri, trimetoprim/sülfometoksazol, simetidin veya indometasin (bkz. Bölüm 4.5)
Antikoagülanlar azatioprinle birlikte verildiğinde koagülasyon yakından izlenmelidir.
Primer veya sekonder toksisitesi miyelosupresyon olan başka tıbbi ürünler ile birlikte kullanıldığında azatioprinin dozunun azaltılması gerekebilir (bkz. Bölüm 4.5).
Aşırı Duyarlılık
Geçmişinde 6-merkaptopürine karşı aşırı duyarlılığı olduğundan şüphelenilen hastalara, allerji testleri ile hastanın 6-merkaptopürine karşı aşırı duyarlı olduğu, ama azatioprin açısından negatif olduğu doğrulanmadıkça, bunun ön ilacı olan azatiopirin kullanmaları önerilmemelidir.
Kalıtsal NUDT15 gen mutasyonu olan hastalar
Kalıtsal mutasyona uğramış NUDT15 geni olan hastalar, klasik tiyopürin tedavisi dozlarında, erken lökopeni ve alopesi gibi şiddetli azatioprin toksisitesi açısından yüksek risk altındadır. Bu hastalardan, özellikle NUDT15 varyant homozigotları olanlarda (bkz. Bölüm 4.2) genellikle dozun azaltılması gereklidir. NUDT15 c.415C> T’nin sıklığı Doğu Asyalılarda yaklaşık %10, Hispaniklerde %4, Avrupalılarda %0,2 ve Afrikalılarda %0 olarak etnik değişkenlik göstermektedir. Her durumda, kan sayımlarının yakından izlenmesi gereklidir.
Böbrek ve/veya karaciğer yetmezliği
Böbrek yetmezliği ve/veya karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda azatioprin uygulaması sırasında dikkatli olunması önerilir. Bu hastalarda başlangıç dozunun azaltılması değerlendirilmeli ve hematolojik yanıt dikkatle izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 5.2)
Lesch-Nyhan sendromu
Sınırlı sayıdaki kanıtlar, hipoksantin-guanin fosforiboziltransferaz eksikliği (Lesch-Nyan sendromu) olan hastalarda azatioprinin etkili olmadığını düşündürmektedir. Bu nedenle, bu hastalardaki anormal metabolizma göz önüne alındığında, bu hastalara azatioprin verilmesi önerilmez.
5
Nöromüsküler blokör ajanlar
Azatioprin, atrakuryum, roküronyum, sisatraküryum veya süksametonyum (süksinilkolin olarak da bilinir) gibi nöromüsküler bloke edici ajanlarla birlikte verildiğinde özel dikkat gereklidir (bkz. Bölüm 4.5). Anestezi uzmanları, ameliyattan önce hastalarına azatioprin verilip verilmediğini kontrol etmelidir.
Mutajenisite
İMURAN ile tedavi edilen erkek ve kadın hastalarda kromozomal anormallikler gösterilmiştir. İMURAN’ın bu anormalliklerin gelişimindeki rolünü değerlendirmek güçtür.
Zamanla ortadan kalkan kromozomal anormallikler İMURAN ile tedavi edilen hastaların çocuklarında lenfositlerinde gösterilmiştir. Son derece seyrek görülen durumlar dışında, İMURAN ile tedavi edilen hastaların çocuklarında fiziksel bir anormallik kanıtının ortaya çıktığı gözlenmemiştir (bkz. Bölüm 4.6).
İMURAN ve uzun dalga ultraviyole ışınlarının, İMURAN ile tedavi edilen bir dizi hastalığı olan kişilerde sinerjistik klastojenik etkisinin olduğu gösterilmiştir.
Karsinojenisite (bkz. Bölüm 4.8)
Azatioprin dahil olmak üzere, immünosüpresif tedavi alan hastalar, lenfoproliferatif hastalıklar ve diğer maligniteler, özellikle cilt kanserleri (melanomlar ve –melanom olmayanlar), sarkomalar (Kaposi ve Kaposi olmayan) ve in situ uterin serviks kanseri gelişmesi açısından risk altındadır. Artan risk, immünosüpresyonun derecesi ve süresi ile ilişkili görünmektedir. İmmünosüpresyonun kesilmesi ile lenfoproliferatif hastalıklarda kısmi regresyon sağlanabildiği bildirilmiştir.
Çoklu immünosüpresanları (tiyopürinler dahil) içeren bir tedavi rejimi kullanırken dikkatli olunmalıdır çünkü bu bazılarının ölüme yol açtığı bildirilen lenfoproliferatif hastalıklarla sonuçlanabilmektedir. Eş zamanlı olarak uygulanan çoklu immünosüpresanların birlikte
verilmesi
riskini
arttırmaktadır.
Multipl immünosupresif ajanları alan hastalar fazla immunosupresyon riski altında olabilir bu nedenle bu tür tedaviler etkili olabileceği en alt seviyede sürdürülmelidir.
Genellikle hastalarda cilt kanseri riskini artırdığı için güneş ve UV ışıklarına maruziyet sınırlandırılmalı, ayrıca hastalar koruyucu giysiler giymeli ve yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanmalıdır.
Azatioprin tek başına veya anti-TNF ajanları ya da diğer immünosupresanlar ile birlikte kullanıldığında, hepatosplenik T hücresi lenfoma raporları alınmıştır. Bildirilen vakaların çoğunun İnflamatuvar Bağırsak Hastalığı (IBD) popülasyonunda ortaya çıkmasına rağmen, bu popülasyonun dışında da bildirilen vakalar da vardır (bkz. Bölüm 4.8).
Makrofaj aktivasyon sendromu
Makrofaj aktivasyon sendromu (MAS), otoimmün rahatsızlıkları olan, özellikle İnflamatuar Bağırsak Hastalığı (IBD) olan hastalarda gelişebilen, bilinen ve yaşamı tehdit eden bir hastalıktır ve azatioprin kullanımı ile bu durumun gelişme olasılığı artabilir. MAS ortaya çıkarsa veya bundan şüpheleniliyorsa, değerlendirme ve tedaviye olabildiğince erken başlanmalı ve azatioprin tedavisi kesilmelidir. MAS için bilinen tetikleyiciler olduğundan, doktorlar EBV ve sitomegalovirüs (CMV) gibi enfeksiyon semptomlarına dikkat etmelidir.
6
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Pürin analoglarının (azatiyoprin ve merkaptopurin) uygulanması, niasin yoluna müdahale edebilir ve potansiyel olarak nikotinik asit eksikliği/pellagraya yol açabilir. Özellikle İBH (Crohn hastalığı, ülseratif kolit) hastalarında azatioprin kullanımıyla ilgili az sayıda vaka rapor edilmiştir. Lokalize pigmente döküntü (dermatit); gastroenterit (ishal); ve bilişsel gerileme (demans) dahil yaygın nörolojik bozukluklar ile başvuran bir hastada pellagra tanısı düşünülmelidir. Niasin/nikotinamid takviyesi ile birlikte uygun tıbbi tedavi başlatılmalı ve azatioprinin dozunun azaltılması veya kesilmesi düşünülmelidir.
Varisella zoster virüs enfeksiyonu(bkz. Bölüm 4.8.)
Varisella zoster virüsü enfeksiyonu (VZV; su çiçeği ve herpes zoster) immünosupresanların uygulanması sırasında şiddetli hale gelebilir. Özellikle aşağıdaki durumlarda dikkatli olunmalıdır.
Immunosupresanları uygulamaya başlamadan önce hekimin hastada herhangi bir VZV hikayesi olup olmadığı kontrol edilmelidir. Daha önce maruziyetleri belirlemek için serolojik testlerin yapılması yararlı olabilir. Daha önce herhangi bir maruziyet hikayesi olmayan hastalar suçiçeği veya herpes zosterli kişilerle temastan kaçınmalıdır. Eğer hasta VZV’ye maruz kalmışsa hastaların suçiçeği veya herpes zoster geliştirmesini önlemek için özel ilgi gösterilmelidir ve varisella zoster immunglobuliniyle (VZIG) pasif immunizasyon düşünülebilir.
Eğer hasta VZV ile enfekte ise, antiviral ve destekleyici tedavi dahil uygun önlemler alınmalıdır.
Progresif Multifokal Lökoensefalopati (PML)
Diğer immünosüpresif ajanlar ile birlikte azatioprin alan hastalarda JC (Human polyomavirus 2) virüsün neden olduğu fırsatçı bir enfeksiyon olan PML bildirilmiştir. PML’yi düşündüren ilk belirti veya semptomlarda immünosüpresif tedavi kesilmeli ve bir tanı koymak için uygun değerlendirme yapılmalıdır. (bkz. Bölüm 4.8).
Hepatit B (bkz. Bölüm 4.8)
Hepatit B taşıyıcıları (altı aydan uzun süredir hepatit B yüzey antijeni [HBsAg] pozitif olan hastalar olarak tanımlanır) veya belgelenmiş geçmiş HBV enfeksiyonu olan, immünosupresanlar alan hastalar, serum HBV DNA ve ALT seviyelerinde asemptomatik artışlarla birlikte HBV replikasyonunun yeniden aktivasyonu riski altındadır. Oral anti-HBV ajanlarıyla profilaktik tedaviyi içeren ilgili kılavuzlar dikkate alınabilir.
Ksantin oksidaz inhibitörleri
Eğer allopurinol, oksipurinol ve/veya tiyopurinol azatioprin ile birlikte kullanılırsa, azatioprin dozu orijinal dozunun çeyreğine düşürülmelidir (bkz. Bölüm 4.2).
Nöromüsküler ajanlar
Azatioprin, tübokürarin veya süksinilkolin gibi nöromüsküler etkili ajanlarla birlikte verildiğinde özellikle dikkat edilmesi gereklidir (bkz.Bölüm 4.5). Ayrıca süksinilkolin gibi depolarize edici ajanlar tarafından ortaya çıkarılan nöromüsküler bloğu güçlendirebilir (bkz. Bölüm 4.5). Hastalara, ameliyattan önce anestezi uzmanına, aldıkları azatioprin tedavisi hakkında bilgi vermeleri tavsiye edilmelidir.
7
Her bir İMURAN 50 mg Film Kaplı Tablet 74 mg laktoz monohidrat içerir.Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5.Diğer tıbbi ürünlerle etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
Gıda, süt ve süt içeren ürünler
Azatioprinin gıda ile birlikte verilmesi sistemik maruziyeti biraz azaltabilir. Ancak bu muhtemelen klinik açıdan önemli değildir (bkz.Bölüm 4.8). Bu nedenle, azatioprin yemekle birlikte veya aç karnına alınabilir, ancak hastalar uygulama yöntemini standartlaştırmalıdır. 6-merkaptopürini metabolize eden bir enzim olan ksantin oksidaz içerdiğinden ve bu nedenle 6-merkaptopürin plazma konsantrasyonlarının azalmasına neden olabileceğinden, süt veya süt içeren ürünler ile birlikte alınmamalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2).
Aşılar
Azatioprinin immünosupresif aktivitesi, canlı aşılara atipik ve potansiyel olarak zararlı bir yanıtla sonuçlanabilir. Bu nedenle hastaların, İMURAN ile tedavilerinin bitiminden en az 3 ay sonrasına kadar canlı aşı yaptırmamaları önerilir (bkz. Bölüm 4.4).
Ölü aşılara karşı azalan bir yanıt olasılığı yüksektir ve İMURAN ve kortikosteroidlerin bir kombinasyonu ile tedavi edilen hastalarda hepatit B aşısına böyle bir yanıt gözlenmiştir.
Küçük bir klinik çalışma, standart terapötik azatioprin dozlarının, ortalama anti-kapsüler spesifik antikor konsantrasyonu temelinde değerlendirildiğinde, çok değerlikli pnömokok aşısına verilen yanıtı zararlı bir şekilde etkilemediğini göstermiştir.
Birlikte kullanılan tıbbi ürünlerin azatioprine etkisi
Ribavirin
Ribavirin inozin monofosfat dehidrojenaz (IMPDH) enzimini inhibe ederek aktif 6-tioguanin nükleotidlerin daha düşük üretimine yol açar. Azatioprin ve ribavirinin eşzamanlı uygulamasını takiben şiddetli miyelosupresyon bildirilmiştir; bu yüzden, birlikte uygulanmaları önerilmez (bkz. Bölüm 4.4 ve Bölüm 5.2).
Sitostatik/miyelosupresif ajanlar (bkz. Bölüm 4.4).
Mümkünse sitostatik ajanların veya penisilamin gibi miyelosupresif etkiye sahip olabilecek tıbbı ürünlerin eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
Azatioprin ve trimetoprim/sulfometoksazol arasında ciddi hematolojik anormallikler ile sonuçlanan birbiriyle çelişen etkileşim raporları mevcuttur.
Azatioprin ve ACE İnhibitörlerinin birlikte uygulanmasına bağlı olarak hematolojik anormalliklerin gelişebileceğini öne süren vaka raporları bulunmaktadır.
Simetidin ve indometazinin, eşzamanlı azatioprin uygulamasıyla artabilen miyelosupresif etkilere sahip olabileceği öne sürülmüştür.
Allopürinol/oksipürinol/tiyopürinol ve diğer ksantin oksidaz inhibitörleri
Ksantin oksidaz aktivitesi allopürinol, oksipürinol ve tiyopürinol tarafından inhibe edilir, bu da biyolojik olarak aktif 6-tioinosinik asidin biyolojik olarak inaktif 6-tiyoürik aside dönüşümünün azalmasına neden olur.
8
Allopürinol, oksipürinol ve / veya tiyopürinol, 6-merkaptopürin veya azatioprin ile birlikte verildiğinde, 6 merkaptopürin ve azatioprin dozu orijinal dozun% 25’ine düşürülmelidir (bkz.Bölüm 4.2).
Klinik dışı verilere göre febuksostat gibi diğer ksantin oksidaz inhibitörleri azatioprinin aktivitesini uzatabilir ve kemik iliği baskılanmasının artmasına neden olabilir. Azatioprinin yeterli doz azaltımını belirlemek için veriler yetersiz olduğundan eşzamanlı uygulama önerilmemektedir.
Febuksostat gibi diğer ksantin oksidaz inhibitörleri, azatioprin metabolizmasını azaltabilir. Yeterli doz azaltımını belirlemek için veriler yetersiz olduğundan eşzamanlı uygulama önerilmemektedir.
Aminosalisilat
Aminosalisilat türevlerinin (örn. olsalazin, mesalazin veya sülfasalazin) TPMT enzimini inhibe ettiğine ilişkin in vitro ve in vivo kanıt vardır. Bu nedenle, aminosalisilat türevleri ile birlikte uygulandığında daha düşük dozlarda azatioprin kullanılması gerekebilir (bkz. Bölüm 4.4).
Metotreksat
Metotreksat (20 mg/m2, oral) 6-merkaptopürinin EAA değerini yaklaşık %31 ve metotreksat (2 veya 5 mg/m2, intravenöz) 6-merkaptopürin EAA değerini sırasıyla %69 ve %93 artırmıştır.
İnfliksimab
Azatioprin ve infliksimab arasında bir etkileşim gözlenmiştir. Azatioprin almakta olan hastalar, infliksimab infüzyonunu izleyen ilk haftalarda 6-TGN (6-tiyoguanin nükleotid, azatioprinin aktif bir metaboliti) seviyelerinde geçici artışlar ve ortalama lökosit sayısında bir düşüş yaşamıştır ve bu değişiklikler 3 ay sonra önceki seviyelere geri dönmüştür.
Nöromüsküler ajanlar
Azatioprinin kürar, d-tubokürarin ve pankuronyum gibi depolarizan olmayan kas gevşetici ilaçların etkisini antagonize ettiğine ilişkin klinik kanıt vardır. Deneysel veriler, azatioprinin, d-tubokürarin tarafından üretilen nöromüsküler blokajı tersine çevirdiğini doğrulamaktadır ve azatioprinin, süksinilkolin tarafından oluşturulan nöromüsküler blokajı güçlendirdiğini göstermektedir (bkz. Bölüm 4.4). Bu etkileşimin gücünde dikkate değer değişkenlik mevcuttur.
Azatioprinin diğer tıbbi ürünlere etkisi
Antikoagülanlar
Azatioprin ile birlikte uygulandığında, varfarin ve asenokumarolün antikoagülan etkisinin inhibisyonu bildirilmiştir; bu nedenle daha yüksek dozlarda antikoagülan gerekebilir. Antikoagülanlar azatioprin ile eşzamanlı uygulandığında pıhtılaşma testlerinin yakından izlenmesi önerilir.
9
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Pediyatrik popülasyon:
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6.Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) İnsanlarda İMURAN’ın teratojenitesiyle ilgili bulgular belirsizdir. Tüm sitotoksik kemoterapilerde olduğu gibi, eşlerden herhangi biri İMURAN alıyorsa yeterli kontraseptif önlemler tavsiye edilmelidir.
Gebelik dönemi
Azatioprin ve metabolitlerinin anneden fetüse transplasental ve transamniyotik yoldan önemli ölçüde geçtiği gösterilmiştir.
İMURAN risk ve fayda değerlendirilmesi yapılmadan, hamile veya yakın zamanda hamile kalma ihtimali olan hastalara verilmemelidir.
Azatioprinin gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
İMURAN gerekli olmadıkca gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Azatioprin tedavisiyle ilişkili olarak bazen gebelik kolestazı rapor edilmiştir. Gebelik kolestazının erken teşhisi ve azatioprinin kesilmesi fetüs üzerindeki etkiyi en aza indirebilir. Ancak gebelik kolestazı doğrulanırsa anneye faydası ve fetüs üzerindeki etkisi dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir (bkz. bölüm 4.4).
Laktasyon dönemi
İMURAN tedavisi gören kadınların kolostrumunda ve anne sütünde 6-merkaptopürin tespit edilmiştir. Mevcut veriler, anne sütünden atılanın düşük seviyede olduğunu göstermiştir. Mevcut sınırlı verilerden, yenidoğanlara / bebeklere yönelik riskin olasılığının olmadığı düşünülmektedir, ancak risk tamamen göz ardı edilemez.
İMURAN alan kadınların, faydalar potansiyel risklerden daha ağır basmadığı sürece emzirmeden kaçınmaları önerilir.
Emzirmeye karar verilirse, 6-merkaptopürin güçlü bir immünosupresan olduğu için, emzirilen bebek immünosupresyon, lökopeni, trombositopeni, hepatotoksisite, pankreatit veya 6-merkaptopürine maruziyetin diğer semptomları açısından yakından izlenmelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
İMURAN tedavisinin insan fertilitesi üzerindeki spesifik etkisi bilinmemektedir.
10
4.7.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
İMURAN’ın sürüş performansı veya makine kullanma becerisi üzerindeki etkisine ilişkin veri yoktur. Azatioprinin farmakolojisinden bu aktiviteler üzerinde zararlı bir etki öngörülememektedir.
4.8. İstenmeyen etkiler
En önemli advers reaksiyonlar arasında en sık lökopeni, trombositopeni veya anemi olarak ortaya çıkan kemik iliği depresyonu; viral, fungal ve bakteriyel enfeksiyonlar; hayatı tehdit eden karaciğer hasarı; aşırı duyarlılık, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz yer almaktadır.
İMURAN’a yönelik istenmeyen etkilerin sıklığının belirlenmesini desteklemek amacıyla kullanılacak modern klinik bir dokümantasyon yoktur. İstenmeyen etkilerin insidansları endikasyonlarına göre değişebilir. Sıklık sınıflandırması aşağıdaki şekildedir:
Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok yaygın: Diğer immünosüpresanlarla kombine olarak azatioprin alan transplantasyon hastalarında viral, fungal ve bakteriyel enfeksiyonlar.
Yaygın olmayan: Diğer hasta popülasyonlarında viral, fungal ve bakteriyel enfeksiyonlar.
Çok seyrek: Diğer immünosüpresanlarla kombine azatioprin kullanımı sonrası JC virüs ilişkili PML olguları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4)
İMURAN’ı tek başına veya diğer immünosüpresanlarla özellikle kortikosteroidlerle kombine olarak alan hastalar, şiddetli veya atipik varisella enfeksiyonu, hepatit B, herpes zoster ve diğer enfeksiyöz ajanlar dahil viral, fungal ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı bir duyarlılık artışı gösterirler (bkz. Bölüm 4.4.).
İyi huylu, kötü huylu ve tanımlanmamış neoplazmalar (kistler ve polipler dahil)
Seyrek:
Lenfoproliferatif bozukluklar, cilt kanserleri (melanomlar ve melanom olmayanlar), sarkomlar (Kaposi ve Kaposi olmayanlar) ve in situ uteri serviks kanseri, akut miyeloid lösemi ve miyelodisplastik sendrom dahil neoplazmalar (bkz. Bölüm 4.4).
Bilinmiyor: Hepatosplenik T hücreli lenfoma (bkz. Bölüm 4.4)
Non – Hodgkin lenfoma ve diğer malign durumların özellikle cilt kanserleri (melanom ve non – melanom), sarkomlar (Kaposi ve Kaposi olmayan), in situ uterin serviks kanseri gibi durumların gelişme riski, immünosüpresan ilaçlar alan hastalarda özellikle de nakil alıcılarında artmıştır ve bu nedenle agresif tedavi alan transplant alıcılarında bu tür tedaviler en alt etkili düzeyde sürdürülmelidir. Bağışıklık sisteminin baskılanmış olduğu romatoid artrit hastalarında Non-Hodgkin lenfoma geliştirme riskinin yüksek olduğu durumlar genel popülasyonla kıyaslandığında en azından kısmen hastalığın kendisi ile ilgili olduğu görünmektedir.
Akut myeloid lösemi ve myelodisplazi (bazıları kromozomal anomalilerle birlikte) seyrek olarak bildirilmiştir.
11
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Kemik iliği fonksiyonunun baskılanması, lökopeni
Yaygın: Trombositopeni
Yaygın olmayan: Anemi
Seyrek: Agranülositoz, pansitopeni, aplastik anemi, megaloblastik anemi, eritroid hipoplazi
İMURAN daha sıklıkla lökopeni ancak bazen anemi, trombositopeni ve seyrek olarak agranülositoz, pansitopeni ve aplastik anemi olarak ifade edilen dozla ilişkili genellikle geri dönüşümlü kemik iliği fonksiyonunun baskılanmasına sebep olabilir. Bu gibi durumlar özellikle miyelotoksisiteye yatkınlığı olan hastalarda, örneğin tiyopürin metiltransferaz enziminin (TPMT) eksikliğinde, böbrek veya karaciğer yetmezliği olan ve İMURAN dozunun azaltılmasında başarısız olunan hastalarda ve aynı zamanda allopürinol tedavisi alıyorlar ise meydana gelebilir.
Geri dönüşümlü, doza bağlı alyuvarların ortalama hacminde ve hemoglobin içeriğinde İMURAN tedavisiyle birlikte artış meydana gelmiştir. Ayrıca megaloblastik kemik iliği değişiklikleri gözlenmiştir fakat şiddetli megaloblastik anemi ve eritroid hipoplazi seyrektir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Hipersensitivite reaksiyonları.
Çok seyrek: Stevens – Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz.
Zaman zaman idiyosinkratik hipersensitivite niteliğinde görülen çeşitli farklı klinik sendromlar azatioprin tablet ve enjeksiyon uygulanmasını takiben tanımlanmıştır. Bu sendromlar, genel halsizlik, baş dönmesi, bulantı, kusma, diyare, ateş, titreme, ekzantem, kızartı,eritema nodozum, vaskülit, adale ağrıları, artralji, hipotansiyon, böbrek fonksiyon bozukluğu, karaciğer fonksiyon bozukluğu ve kolestaz şeklindedir (bkz. Hepatobiliyer Bozukluklar).
Pek çok vakada, İMURAN ile bir bağlantı olduğu kanıtlanmıştır.
İMURAN tedavisine derhal son verilmesi ve dolaşım destekleyici önlemlerin alınması vakaların büyük bir kısmında iyileşme sağlamıştır. Altta yatan başka patolojiler çok nadir olarak bildirilen ölüm vakalarına katkıda bulunmuştur.
İMURAN’a karşı bir hipersensitivite reaksiyonunun izlenmesinde, devam eden İMURAN uygulamasının gerekliliği kişilere göre dikkatle değerlendirilmelidir
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Pellagra (bkz. Bölüm 4.4)
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar Çok seyrek: Reversibl pnömoni.
Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın: Bulantı.
Yaygın olmayan: Pankreatit.
Çok seyrek: Kolit, divertikülit ve bağırsak perforasyonu transplantasyon yapılan popülasyonlarda ve ayrıca şiddetli diyare inflamatuar bağırsak hastalığı popülasyonlarında bildirilmiştir.
12
Hastaların az bir kısmında, ilk kez İMURAN aldıklarında mide bulantısı görülür. Mide bulantısı, tabletlerin yemeklerden sonra verilmesi halinde ortadan kalkmaktadır. Bununla birlikte, azatioprin tabletlerin yemek sonrası alınması oral emilimi azaltabilir; bu nedenle, bu şekilde uygulanmasını takiben, terapötik etkinliğinin izlenmesi değerlendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.2, 4.5 ve 5.2).
İmmünosupresif tedavi uygulanan transplant alıcılarında kolit, divertikülit ve bağırsak perforasyonu dahil ciddi komplikasyonlar tanımlanmıştır. Ancak etiyolojisi açıkça bilinmemektedir ve yüksek doz kortikosteroidler ile ilgili olabilir. İnflamatuar bağırsak hastalığı için İMURAN ile tedavi edilen hastalarda ilacın tekrar verilmesi ile nükseden şiddetli diyare bildirilmiştir. Bu tür hastalar tedavi edilirken semptomların şiddetlenmesinin ilaca bağlı olabileceği ihtimali her zaman göz önünde tutulmalıdır.
İMURAN ile tedavi olan hastaların küçük bir yüzdesinde, özellikle renal transplant hastalarında ve inflamatuar bağırsak hastalığı teşhis edilmiş kişilerde pankreatit bildirilmiştir.
Hepatobilier hastalıklar
Yaygın olmayan: Kolestaz ve gebelik kolestazı.
Seyrek: Hayati tehlike yaratabilecek karaciğer hasarı.
İMURAN tedavisine bağlı olan kolestaz ve karaciğer fonksiyonunun bozulması bazen bildirilmiştir ve genellikle tedavinin kesilmesi ile geri dönüşümlüdür. Bu durum hipersensitivite reaksiyonları ile ilişkili olabilir (bkz. Bölüm 4.8.– Bağışıklık sistem bozuklukları).
Nadir, fakat hayati tehlikesi olan karaciğer hasarı, özellikle transplant hastaları olmak üzere İMURAN’ın uzun dönem uygulamasına bağlı olarak bildirilmiştir. Hastalardaki histolojik bulgular sinüzoidal dilatasyon, peliozis hepatis, vena oklizif hastalığı, nodüler rejeneratif hiperplaziyi içermektedir. Bazı durumlarda İMURAN’ın kesilmesi karaciğer histolojisinde ve semptomlarında geçici veya kalıcı düzelmelerle sonuçlanmıştır.
Deri ve deri -altı doku hastalıkları
Seyrek: Alopesi
Bilinmiyor: Sweet sendromu (akut febril nötrofilik dermatoz), fotosensitivite
Araştırmalar:
Yaygın olmayan: Karaciğer fonksiyon testlerinde bozukluk
Saç kaybı, azatioprin ve diğer immünosupresif ilaçları alan hastalardaki birkaç durumda görülmüştür. Pek çok örnekte tedavinin devam etmesine karşın durum kendiliğinden çözümlenmiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklarda istenmeyen etkilerin sıklık, tip ve şiddetinin erişkinlerdeki ile aynı olması beklenir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
13
Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir ( e-posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Belirti ve bulgular
Nedeni belli olmayan enfeksiyonlar, boğaz ülserasyonu, morarma ve kanama, İMURAN’ın aşırı dozunun ana belirtileridir ve bunlar 9 ila14 gün sonra maksimal seviyeye çıkabilecek kemik iliği depresyonu sonucudur. Bu belirtilerin tek bir akut aşırı dozdan sonra değil, kronik aşırı dozdan sonra ortaya çıkması daha olasıdır. Tek bir aşırı dozda 7,5 g azatioprin alan bir hasta bildirilmiştir. Bu aşırı dozun ani toksik etkileri mide bulantısı, kusma ve diyareolup; bunları hafif lökopeni ve karaciğer fonksiyonunda hafif anormallikler izlemiştir.İyileşme sekelsiz olmuştur.
Tedavi
Spesifik bir antidotu olmadığından, kan sayımları yakından izlenmeli ve gerekirse uygun kan transfüzyonu ile birlikte genel destekleyici önlemler alınmalıdır. İMURAN’ın doz aşımı durumunda aktif önlemler (aktif kömür kullanımı gibi), ilacın yutulmasından sonraki 60 dakika içinde alınmazsa etkili olmayabilir.
Daha ileri tedavi klinik olarak belirtildiği gibi veya ulusal zehir danışma merkezlerinin önerdiği şekilde yapılmalıdır.
İMURAN kısmen diyaliz edilebilse de, aşırı dozda İMURAN alan hastalar için diyalizin değeri bilinmemektedir
5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
ajanlar,
İmmünosüpresantlar, Diğer immünosüpresantlar, azatioprin ATC kodu: L04AX01
Azatioprin, 6-merkaptopürinin (6-MP) bir imidazol türevidir. Hızlı bir şekilde in vivo olarak 6-MP ve bir metilnitroimidazol parçasına yıkılır. 6-MP, hücre zarlarını kolayca geçmekte ve hücre içi olarak, ana aktif nükleotidi tiyoinosinik asit içeren bir dizi pürin tiyo analoğuna dönüştürülmektedir. Dönüşüm hızı kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Nükleotidler hücre zarlarını geçmez ve bu nedenle vücut sıvılarında dolaşımda değildir. Doğrudan verilip verilmediğine veya in vivo olarak azatioprinden türetilmiş olmasına bakılmaksızın, 6-MP, başlıca inaktif oksitlenmiş metabolit tiyoürik asit olarak elimine edilir. Bu oksidasyon, allopürinol tarafından inhibe edilen bir enzim olan ksantin oksidaz tarafından gerçekleştirilir.
Metilnitroimidazol parçasının aktivitesi açık bir şekilde tanımlanmamıştır. Bununla birlikte, birkaç sistemde 6-MP’ye kıyasla azatioprinin aktivitesini değiştirdiği görülmektedir. Azatioprin veya 6-MP’nin plazma konsantrasyonlarının belirlenmesi, bu bileşiklerin etkinliği veya toksisitesi açısından prognostik bir değere sahip değildir.
Etki mekanizmaları henüz tam olarak açıklığa kavuşturulmamış olmakla birlikte, önerilen bazı mekanizmalar şunlardır:
1. Pürin antimetaboliti olarak işlev gören 6-MP’in açığa çıkarılması. 2. SH gruplarının alkilasyon ile olası blokajı.
14
3. Nükleik asit biyosentezinde pek çok yolun inhibe edilmesi ve böylece, immün cevabın verilmesi ve şiddetlenmesi ile ilgili hücrelerin proliferasyonunun önlenmesi.
4. Pürin tioanalogların dahil edilmesi yolu ile deoksiribonükleik asidin (DNA) zarar görmesi.
Bu mekanizmalar nedeniyle, İMURAN’ın terapötik etkisi ancak birkaç hafta ya da aylarca tedaviden sonra açığa çıkabilir.
İMURAN üst gastrointestinal kanaldan iyi emiliyor görünmektedir. [35S]-azatioprin verilmiş farelerde yapılan çalışmalar, herhangi bir belirli dokuda alışılmadık derecede büyük bir konsantrasyon göstermemiştir ve beyinde çok az [35S]-işareti bulunmuştur
Azatioprin ve 6-merkaptopürinin plazma seviyeleri, İMURAN’ın terapötik etkililiği veya toksisitesi ile iyi korelasyon göstermez.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Azatioprin, oral uygulamayı takiben iyi emilir. Azatioprin ile gıda etkisi çalışmaları olmamasına karşın, azatioprin ile ilişkili olarak, 6-merkaptopürin ile farmakokinetik çalışmalar yapılmıştır. 6-merkaptopürinin ortalama bağıl biyoyararlanımı, bir gecelik açlık ile karşılaştırıldığında, yiyecek ve süt ile birlikte uygulamayı takiben yaklaşık % 27 daha düşük olmuştur. 6-merkaptopürin, ksantin oksidaz varlığına bağlı olarak sütte stabil değildir (30 dakika içinde % 30 bozulma) (bkz.Bölüm 4.2) Azatioprin yemekle birlikte veya aç karnına alınabilir, ancak hastalar uygulama yöntemini standardize etmelidir. İMURAN, süt veya süt içeren ürünler ile birlikte alınmamalıdır (bkz.Bölüm 4.2).
[35S] -azatioprinin oral uygulamasından sonra, maksimum plazma radyoaktivitesi 1-2 saatte ortaya çıkar ve 4-6 saatlik bir yarı ömürle bozulur.Bu, azatioprinin kendi tahmini yarı ömrü değildir, ancak azatiopirinin ve ilacın [35S] içeren metabolitlerinin plazmadan eliminasyonunu yansıtır. Azatioprinin hızlı ve kapsamlı metabolizmasının bir sonucu olarak, plazmada ölçülen radyoaktivitenin sadece bir kısmı metabolize edilmemiş ilaçtan oluşur.
Azatioprinin intravenöz uygulamasını takiben azatioprin ve 6 merkaptopürinin plazma konsantrasyonunun tayin edildiği çalışmalarda, azatioprin için ortalama plazma T1/2 ‘nin 6-28 dakika aralığında ve ortalama plazma T1/2’nin ilacın IV yolla verilmesini takiben 38 ila 114 dakika aralığında olduğunu tahmin etmiştir.
Dağılım
Azatioprinin kararlı durumdaki dağılım hacmi (Vdss) bilinmemektedir. 6-MP’nin ortalama (± SS) görünen Vdss’si 0,9 (±0,8) L/kg’dır, ancak 6-MP tüm vücutta (ve yalnızca karaciğerde değil) temizlendiğinden bu eksik bir tahmin olabilir.
Azatioprinin yaklaşık %30’u proteinlere bağlıdır.
Beyin omurilik sıvısındaki (BOS) 6-MP konsantrasyonları IV veya oral uygulamadan sonra düşüktür veya ihmal edilebilir düzeydedir..
15
Biyotransformasyon:
Tiyopürin S-Metil Transferaz (TMPT)
TPMT aktivitesi, kırmızı kan hücresi 6-merkaptopürinden türetilmiş tiyoguanin nükleotid konsantrasyonu ile ters orantılıdır ve daha yüksek tiyoguanin nükleotid konsantrasyonları, beyaz kan hücresi ve nötrofil sayımlarında daha fazla azalmaya neden olur. TPMT eksikliği olan kişiler çok yüksek sitotoksik tiyoguanin nükleotid konsantrasyonları geliştirir.
Genotip test bir hastanın allelik kalıbını belirleyebilir. Mevcut durumda 3 allel – TPMT * 2, TPMT * 3A ve TPMT * 3C – düşük TPMT aktivitesi seviyelerine sahip bireylerin yaklaşık% 95’ini oluşturmaktadır.
Hastaların yaklaşık % 0,3’ü (1: 300) TPMT geninin iki fonksiyonel olmayan alleline (homozigot eksik) sahiptir ve çok az saptanabilir enzim aktivitesine sahiptirler veya hiç enzim aktiviteleri yoktur.
Hastaların yaklaşık % 10’unda düşük veya orta düzeyde TPMT aktivitesine yol açan bir TPMT fonksiyonel olmayan alel (heterozigot) vardır ve bireylerin% 90’ı iki fonksiyonel allel ile normal TPMT aktivitesine sahiptir. Ayrıca çok yüksek TPMT aktivitesine sahip yaklaşık % 2’lik bir grup da olabilir. Fenotipik test, kırmızı kan hücrelerindeki tiyopürin nükleotidlerinin veya TPMT aktivitesinin düzeyini belirler ve ayrıca bilgilendirici de olabilir (bkz. Bölüm 4.4).
Eliminasyon:
100 mg 35S-azatioprinin oral uygulanmasından sonra, radyoaktivitenin %50’si 24 saat içinde
idrarla, %12’si ise 24 saat sonra dışkıyla atılmıştır. İdrardaki ana bileşik, aktif olmayan
oksitlenmiş metabolit tiyoürik asittir. Azatioprin veya 6-MP olarak idrarla %2’den azı
atılmıştır. Azatioprin, normal gönüllülerde 3L/dakikadan daha yüksek toplam klerens ile
yüksek bir ekstraksiyon oranına sahiptir. Azatioprinin renal klerensi veya yarı ömrü
hakkında veri yoktur. 6-MP’nin renal klerensi ve 6-MP’nin yarı ömrü sırasıyla 191
mL/dak/m2 ve 0,9 saattir.
Azatioprinin bir metaboliti olan merkaptopurin, azatioprin tedavisi alan kadınların kolostrumunda ve anne sütünde tanımlanmıştır.
Azatioprin esas olarak idrarda 6-tiyoürik ürik asit olarak atılır. 1-metil-4-nitro-5-tioimidazol de idrarda minor bir eliminasyon ürünü olarak tespit edilmiştir. Bu, azatioprinin, 6-
merkaptopürin
için
nitroimidazol halkasının 5-pozisyonuna nükleofilik atak ile ayrıştırılmasını ifade eder. İlacın küçük bir kısmı S atomu ve pürin halkası arasında bölünebilir. Uygulanan azatioprinin dozunun sadece küçük bir kısmı metabolize olmadan idrarla atılır.
Doğrusallık / Doğrusal Olmayan Durum:
Veri mevcut değildir.
Özel hasta popülasyonları
Pediyatrik popülasyon-Fazla kilolu çocuklar
ABD’de yapılan bir klinik çalışmada, 18 çocuk (3 ila 14 yaş arası) kilo: boy oranı 75 persentilin altında ve üstünde olmak üzere eşit olarak iki gruba ayrıldı. Her bir çocuk 6-
16
merkaptopürin idame tedavisi görüyordu ve doz vücut yüzey alanlarına göre hesaplanmıştı. 75 persentilin üstündeki grupta 6-merkaptopürinin ortalama EAA (0-∞), 75 persentilin altındaki gruptan 2,4 kat daha düşüktü. Bu nedenle, aşırı kilolu olduğu düşünülen çocuklar, doz aralığının üst limitinde azatioprin dozlarına ihtiyaç duyabilir ve tedaviye yanıtın yakından izlenmesi önerilir (bkz. Bölüm 4.2).
Böbrek yetmezliği olan hastalar
Azatioprin ile yapılan çalışmalar, üremik hastalarda 6 merkaptopürin farmakokinetiğinde
renal transplant hastalarına kıyasla bir fark olmadığını göstermiştir. Böbrek yetmezliğinde
azatioprinin aktif metabolitleri hakkında çok az şey bilindiğinden, böbrek fonksiyon
bozukluğu olan hastalarda dozun azaltılması düşünülmelidir (bkz. Bölüm 4.2).
Azatioprin ve / veya metabolitleri hemodiyaliz ile, radyoaktif metabolitlerin yaklaşık % 45’i 8 saatlik diyaliz sırasında elimine edilir.
Karaciğer yetmezliği olan hastalar
Karaciğer hastalığı olmayanlar, karaciğer hastalığı olanlar (ancak sirozu olmayanlar) ve
karaciğer hastalığı ve sirozu olanlar olmak üzere üç renal transplant hasta grubunda
azatioprin ile bir çalışma gerçekleştirildi.
Çalışma 6-merkaptopürin maruziyetinin karaciğer hastalığı olmayan hastalara kıyasla karaciğer yetmezliği olan (siroz olmayan) hastalarda 1,6 kat ve karaciğer yetmezliği ve sirozu bulunan hastalarda ise 6 kat daha yüksek olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dozun azaltılması düşünülmelidir (bkz. Bölüm 4.2).
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Teratojenite:
Organogenez süresi boyunca 5 ila 15 mg / kg vücut ağırlığı / gün dozlarında azatioprin verilen hamile sıçanlar, fareler ve tavşanlarda yapılan çalışmalar, değişen derecelerde fetal anormallikler göstermiştir. Teratojenite, tavşanlarda 10 mg / kg vücut ağırlığı / gün olarak saptanmıştır.
Mutajenisite:
Azatioprin bir dizi in vitro ve in vivo genotoksisite analizlerinde mutajenik bulunmuştur.
Zamanla ortadan kaybolan kromozom anormalileri, İMURAN ile tedavi edilen hastaların yavrularından alınan lenfositlerde gösterilmiştir. Son derece nadir durumlar dışında, İMURAN ile tedavi edilen hastaların yavrularında anormalliğe ilişkin açık bir fiziksel kanıt gözlenmemiştir. Bir dizi hastalık için azatioprin ile tedavi edilen hastalarda azatioprin ve uzun dalga boylu ultraviyole ışığın, sinerjik bir klastojenik etkiye sahip olduğu gösterilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
Annenin gebelikte özellikle kortikosteroidlerle kombinasyon halinde, azatioprine maruziyetini takiben, rahim-içi büyüme geriliği, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı raporları bildirilmiştir. Ayrıca anne veya babanın maruziyetini takiben spontan düşük raporları da mevcuttur.
17
Anneleri gebelikleri boyunca azatioprin alan yenidoğanların bir kısmında lökopeni ve / veya trombositopeni bildirilmiştir. Hamilelik sırasında hematolojik izlemede ekstra özen gösterilmesi tavsiye edilir.
Karsinojenisite
Azatioprinin uzun süreli karsinojenisite çalışmaları, insan terapötik dozunun 2 katına kadar olan dozajlarda ve bağışıklık sistemi baskılanmış farelerde daha düşük dozajlarda, farelerde ve sıçanlarda sırasıyla lenfosarkomların yanı sıra epitelyal tümörler ve karsinomların insidansında artış olduğunu göstermiştir.
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat (inek sütü)
Prejelatinize nişasta
Mısır nişastası
Stearik asit
Magnezyum stearat
Hipromelloz
Makrogol 400
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
60ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
Işıktan korunmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
İMURAN 50 mg film kaplı tablet, 100 adet, blisterde / karton kutuda
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kaplı olmayan İMURAN tabletler sağlık uzmanlarının sitotoksik ilaçların kullanımı ile ilgili yürürlükteki bölgesel talimatlar ve/veya düzenlemelere uygun olarak kullanılmalıdır. Tabletin film kaplamasının bozulmamış olması şartıyla, film kaplı İMURAN tabletlerin tutulmasında herhangi bir risk yoktur. Film kaplı İMURAN tabletler bölünmemelidir ve film kaplamasının bozulmamış olması sağlanmalıdır. Bunların dışında tabletlerin kullanımına ilişkin ek bir önlem gerekli değildir.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ne uygun olarak imha edilmelidir.
18
7.RUHSAT SAHİBİ
ASPEN Europe GmbH lisansı ile
VLD Danışmanlık, Tıbbi Ürünler ve Tanıtım Hizmetleri A.Ş.
Büyükdere Cad. No:127 ASTORİA İş Merkezi A Blok K8 Esentepe, Şişli –İstanbul Tel no: 0 212 340 76 84
8.RUHSAT NUMARASI
129/96
9.İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
09. 04. 2010
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
19