*Hepsi, E

EDRONAX 4 MG 60 TABLET

Temel Etkin Maddesi:

reboksetin metansülfonat

Üreten İlaç Firması:

PFİZER PFE İLAÇLARI ANONİM ŞİRKETİ

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

reboksetin metansülfonat

Üreten İlaç Firması:

PFİZER PFE İLAÇLARI ANONİM ŞİRKETİ

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8681308011008

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

524,96 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8681308011008

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

524,96 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – N – SİNİR SİSTEMİ, N06 PSİKOANALEPTİKLER, N06A ANTİDEPRESANLAR, N06AX Diğer, N06AX18, reboksetin metansülfonat

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – N – SİNİR SİSTEMİ, N06 PSİKOANALEPTİKLER, N06A ANTİDEPRESANLAR, N06AX Diğer, N06AX18, reboksetin metansülfonat

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

EDRONAX ® 4 mg tablet
Ağızdan alınır.

Etkin madde: Her tablet 5,224 mg reboksetin metansülfonat (4 mg reboksetin baza eşdeğer) içerir.

Yardımcı maddeler: Mikrokristalin selüloz, dibazik kalsiyum fosfat dihidrat, krospovidon (PVP- çapraz bağlı), silikon dioksit, magnezyum stearat.

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.

Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:

1.EDRONAX nedir ve ne için kullanılır?

2.EDRONAX’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.EDRONAX nasıl kullanılır?

4.Olası yan etkiler nelerdir?

5.EDRONAX’ın saklanması

Başlıkları yer almaktadır.

1. EDRONAX nedir ve ne için kullanılır?

EDRONAX beyaz, yuvarlak, dışbükey, 8 mm çapında bir yüzünde ortadan bölünebilmesi için kırılma çizgisi bulunan tablettir. Çizginin sol tarafında “P”, sağ tarafında “U” harfleri, karşıt yüzünde “7671” kodu yer alır,60 tablet içeren blister ambalajlarda bulunur.

EDRONAX’taki etkin maddesi reboksetin, antidepresanlar olarak adlandırılan bir ilaç grubuna aittir.

EDRONAX, şiddetli ruhsal çökkünlük hissinin (major depresyon) başlangıç (akut) tedavisinde ve başlangıçta reboksetinle tedaviye yanıt vermeniz durumunda belirtilerinizin iyileşmesini sürdürmek için kullanılır.

2. EDRONAX’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

EDRONAX gibi antidepresan ilaçların çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullanımlarının intihar düşüncesi ya da davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun arttırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da kendinize zarar verme isteği hissederseniz hemen doktorunuza ya da ailenize bildiriniz veya size en yakın hastaneye başvurunuz. EDRONAX, 18 yaşın altındaki çocukların ve adolesanların tedavisinde kullanılmamalıdır.

EDRONAX’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer,
•Reboksetine veya EDRONAX’ın diğer bileşenlerinden herhangi birine karşı alerjik (aşırı duyarlı) iseniz.

EDRONAX’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ

Eğer,
•Epilepsi hastasıysanız veya konvulziyon (nöbet, istemsiz kasılmalar) geçirirseniz reboksetin ile tedavi durdurulmalıdır.

•İdrar tutulumu ile ilgili sorunlar, prostat büyümesi veya kalp sorunları geçmişiniz varsa. •Kan basıncınızı düşürmek için ilaç (antihipertansif) kullanıyorsanız.

•Karaciğer veya böbrek sorunlarınız varsa. Doktorunuzun, ilacınızın dozunu ayarlaması gerekebilir.

•Depresyon için kullanılan ‘monoamin oksidaz inhibitörü’ (MAOI) adı verilen bir ilaç alıyorsanız veya son 2 hafta içinde bir MAOI almışsanız; Edronax’a başlamadan en az 2 hafta önce doktorunuzun MAOI’yi kesmesi gerekebilir.

•MAO inhibitörleri, trisiklikler, nefazodon, SSRI’lar (fluvoksamin gibi) veya lityum gibi başka depresyon ilaçları alıyorsanız.

•Mani (aşırı aktif davranış veya düşünceler) epizodları geçirdiyseniz.

•Glokomun (göz içi basıncında artış) bazı çeşitleri gibi bir göz hastalığınız varsa

Serotonin sendromu:
Serotonin sendromu, Edronax’ı tek başına veya diğer ilaçlarla kombinasyon halinde alırken ortaya çıkabilen potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir durumdur (bkz. bölüm 2 “ Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı). Serotonin sendromunun belirti ve semptomları aşağıdakilerin bir kombinasyonunu içerebilir: kafa karışıklığı, huzursuzluk, halüsinasyonlar, koma, hızlı kalp atışı, vücut ısısında artış, kan basıncında hızlı değişiklikler, terleme, kızarma, titreme, aşırı aktif refleksler, mide bulantısı, kusma ve ishal. Başınıza serotonin sendromu geldiğini düşünüyorsanız hemen doktorunuza başvurunuz veya size en yakın hastaneye gidiniz.

İntihar düşünceleri ve depresyonunuzun kötüleşmesi:

Depresyondaysanız, bazen kendinize zarar verme veya intihar etme düşünceleriniz olabilir. Tüm

antidepresanların etki göstermesi zaman aldığı için (genellikle iki hafta, ancak bazen daha uzun bir süre) Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

Bu düşüncelere aşağıdaki durumlarda daha eğilimli olabilirsiniz:
Daha önce intihar etme veya kendinize zarar verme düşünceleriniz olduysa.

Genç yetişkinseniz. Klinik araştırmalardan elde edilen bilgiler, psikiyatrik rahatsızlıkları olan ve bir antidepresanla tedavi edilen 25 yaşın altındaki yetişkinlerde intihar davranışı riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Herhangi bir zamanda kendinize zarar verme ve intihar etme düşünceleriniz olursa, hemen doktorunuza başvurunuz veya hastaneye gidiniz.

Depresyon geçirdiğinizi herhangi bir akrabanıza veya yakın arkadaşınıza anlatmanız ve onlardan bu kullanma talimatını okumalarını istemeniz yararlı olabilir. Onlardan depresyonunuzun kötüye gittiğini düşünmeleri veya davranışlarınızdaki değişikliklerden endişelenmeleri durumunda bunu size söylemelerini isteyiniz.

Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

EDRONAX’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması
EDRONAX aç veya tok alınabilir.

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Hamilelerde EDRONAX kullanımına ilişkin yeterli deneyim bulunmamaktadır. Hamileyseniz, doktorunuz dikkatli bir klinik risk/fayda değerlendirmesinin ardından kesinlikle gerekli olduğuna karar vermediği sürece EDRONAX kullanmayınız. Hamileyseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız, bunu doktorunuza hemen bildiriniz.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

EDRONAX, anne sütüne küçük miktarlarda geçer. Bebek üzerinde etkisinin olma ihtimali yüksek olduğu için, konuyu doktorunuzla görüşmeniz gerekir. Doktorunuz, emzirmeyi mi, yoksa EDRONAX tedavisini mi sonlandırmanız gerektiğine karar verecektir.

Araç ve makine kullanımı
Araç veya makine kullanırken dikkatli olunması önerilir.

EDRONAX’ın sizi etkilemediğinden (örneğin uyuşuk hissetme) ve araç/makine kullanımının güvenli olduğundan emin oluncaya kadar araç veya makine kullanmamalısınız.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
EDRONAX’ın diğer ilaçlarla etkileşime girebileceği göz önünde bulundurulduğunda, şu ilaçları kullanıyorsanız doktorunuzu bilgilendiriniz: Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

3

•Eritromisin, rifampisin gibi belirli antibiyotikler
•Migren (ergotamin) veya Parkinson hastalığı (kabergolin) tedavisinde kullanılan, ergot türevleri olarak adlandırılan ilaçlar,
•Potasyum kaybına neden olan tüm diüretikler (idrar söktürücüler), örn. tiazidler
•Karbamazepin, fenobarbital, fenitoin gibi epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar,

•Sarı kantaron (St. John’s Wort) içeren bitkisel ürünler
•Edronax ile birlikte alınan ilaçlar serotonin sendromu gelişme riskini artırabilir (bkz. bölüm 2 “EDRONAX’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ”):
oMAO inhibitörleri, trisiklikler, tetrasiklikler, nefazodon, SSRI’lar (fluvoksamin gibi), diğer serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI’ler) veya lityum olarak adlandırılan bazı antidepresanlar
oMigren tedavisinde kullanılan triptan adı verilen ilaçlar
oLinezolid (bir antibiyotik) ve metilen mavisi (kandaki yüksek methemoglobin düzeylerini tedavi etmek için kullanılır) gibi diğer MAO inhibitörleri
oŞiddetli ağrı ve/veya opioid bağımlılığını tedavi etmek için kullanılan opioid (buprenorfin gibi) içeren ilaçlar
oBuspiron gibi anksiyeteyi tedavi eden ilaçlar
oTriptofan içeren ürünler (uyku veya depresyon gibi sorunlar için kullanılır)

Doktorunuz EDRONAX’ı diğer ilaçlarla kullanıp kullanamayacağınızı belirtecektir.

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3. EDRONAX nasıl kullanılır?

Uygun kullanım ve doz/ uygulama sıklığı için talimatlar:
Yetişkinler için önerilen doz günde 8 mg’dır (günde iki kez 4 mg’lık tablet). İlaca verdiğiniz yanıta bağlı olarak, 3 ila 4 hafta sonra doktorunuz gerekirse dozu günde 10 mg’a kadar artırmanızı söyleyebilir. Günlük maksimum doz 12 mg’ı geçmemelidir. Klinik etkililik, tedaviye başladıktan yaklaşık 14 gün sonra görülür.

EDRONAX’ı her zaman tam olarak doktorunuzun size söylediği şekilde alınız. Emin değilseniz, doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Diğer antidepresan ilaçlar gibi EDRONAX da semptomlarınızı hemen hafifletmeyecektir. Kendinizi ancak birkaç hafta sonra daha iyi hissetmeye başlayabilirsiniz.

Kendinizi daha iyi hissetseniz bile, doktorunuz ilacınızı kesmenizi söyleyinceye kadar kullanmaya devam etmeniz önemlidir. Tabletleri kullanmayı zamanından önce bırakırsanız, semptomlarınız tekrar ortaya çıkabilir.

Uygulama yolu ve metodu:
Ağızdan alınır.

4

Günlük doz, biri sabah, diğeri akşam olmak üzere ikiye bölünerek alınmalıdır. Tabletinizi bir bardak suyla yutmalısınız. Tablet iki eşit yarım doza bölünebilir. Tableti çiğnememelisiniz.

EDRONAX almayı hatırlamanıza yardımcı olması için, tabletlerinizi her gün aynı saatte almayı düşünebilirsiniz.

Değişik yaş grupları:

Çocuklarda kullanımı:
EDRONAX, 18 yaşın altındaki çocuklarda ve ergenlerde kullanılmamalıdır. Bu ilaç sınıfıyla tedavi edilen 18 yaşın altındaki hastalarda intihar girişimi, intihar düşünceleri ve düşmanca tutum (çoğunlukla agresiflik, zıtlaşma davranışı ve kızgınlık) gibi istenmeyen etkilerin görülme riski daha yüksektir.

Aynı zamanda, EDRONAX’ın bu yaş grubunda büyüme, olgunlaşma, zihinsel ve davranışsal gelişime ilişkin uzun süreli güvenliliği henüz kanıtlanmamıştır.

Yaşlılarda kullanımı:
EDRONAX’ın yaşlı hastalarda kullanımı önerilmez.

Yaşlı hastaların uzun süreli tedavisinde reboksetinle ilgili klinik deneyim şu anda sınırlıdır. Bu hastalarda, 14. haftadan itibaren ortalama potasyum düzeylerinde düşüş görülmüştür ve potasyum düzeyleri hiçbir zaman normal sınırların altına inmemiştir.

Özel kullanım durumları:

Böbrek ve karaciğer yetmezliği:
Böbrek veya orta ile ağır şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda başlangıç dozu günde iki defa 2 mg olmalıdır; bu doz hasta toleransına bağlı olarak artırılabilir.

Eğer EDRONAX’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla EDRONAX kullandıysanız:
Kesinlikle doktorunuzun önerdiğinden fazla tablet almamalısınız. Çok fazla tablet alırsanız, hemen doktorunuza veya en yakın hastaneye başvurunuz. Almanız gerekenden fazla EDRONAX alırsanız, düşük veya yüksek kan basıncı, kaygı ve endişe gibi doz aşımı belirtileri yaşayabilirsiniz.

EDRONAX’tan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

EDRONAX’ı kullanmayı unutursanız:
EDRONAX almayı unutursanız, bir sonraki dozu normal saatinde alınız.

Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

EDRONAX ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler:
Semptomlar tekrar ortaya çıkabileceği için, doktorunuza danışmadan ilaç kullanımını kesmemeniz gerekir.

5

EDRONAX tedavisini kesmeniz durumunda baş ağrısı, baş dönmesi, sinirlilik hali ve bulantı dahil olmak üzere, ilacın kesilmesiyle ilişkili az sayıda belirti oluşabilir.

4. Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi, EDRONAX’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. EDRONAX’ın yan etkilerinin çoğu hafiftir ve genellikle tedavinin ilk birkaç haftasından sonra kaybolur.

Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sınıflandırılmıştır:

Çok yaygın :10 hastanın en az birinde görülebilir .

Yaygın :10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.

Yaygın olmayan :100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.

Seyrek :1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir.

Çok seyrek :10.000 hastanın birinden az görülebilir.

Bilinmiyor : Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Çok yaygın

• Uyuma güçlükleri (uykusuzluk)

• Ağız kuruluğu

• Kabızlık

• Bulantı

• Aşırı terleme (hiperhidroz)

• Sersemlik

Yaygın

• Baş ağrısı

• Parestezi (uyuşma), sabit oturmakta veya ayakta durmada zorluk

• Tat duyusunda bozukluk

• Huzursuzluk, kaygı, endişe

• Kalp atış hızında artış, palpitasyon (kalp çarpıntısı)

• Kan damarlarında genişleme, ayağa kalkarken kan basıncında ani düşme, kan basıncında artış

• Kusma

• Döküntü

• Görsel uzak-yakın odaklanma eksikliği

• İştah eksikliği veya iştah kaybı

• Mesanenin tamamen boşalmaması hissi veya yavaş bir şekilde boşalması, idrar yolu enfeksiyonu,

idrar yaparken ağrı, mesanenin tam boşaltılamaması

• Erkeklerde ereksiyon bozuklukları, boşalma sırasında testislerde ağrı, geç boşalma

• Ürperme

• Yerinde duramama (akatizi)

Yaygın olmayan

• Göz bebeklerinin genişlemesi

• İç kulaktan kaynaklanan baş dönmesi (vertigo) Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

Seyrek

• Glokom (göz içi basıncında artma )

Bilinmeyen sıklıkta (mevcut verilerden sıklık tahmin edilemiyor)

• Serotonin sendromu (bkz. bölüm 2 “EDRONAX’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ

KULLANINIZ”)

• Kanda sodyum düzeyinin normalin altına düşmesi (hiponatremi)

• Hayal görme

• Kol ve bacaklarda soğukluk

• Testislerde ağrı

• Sinirlilik

• Raynaud sendromu adı verilen bir dolaşım bozukluğu

• Saldırgan davranış

• Alerjik deri iltihabı veya döküntüsü

• Göz içi basıncında artış

• İntihar düşüncesi veya girişimi

Reboksetin tedavisi sırasında veya tedavinin kesilmesinden hemen sonra intihar düşüncesi ve

intihar davranışı vakaları bildirilmiştir (bkz. bölüm 2 “EDRONAX’ı aşağıdaki durumlarda

DİKKATLİ KULLANINIZ”)

İntihar düşüncesi veya girişimi reboksetin tedavisi sırasında ya da tedavi bırakıldıktan kısa bir süre sonra bildirilmiştir (EDRONAX’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ bölümüne bakınız).

Reboksetin tedavisi sırasında veya tedavinin kesilmesinden hemen sonra intihar düşüncesi veya intihar davranışı vakaları rapor edilmiştir.

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gehekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

5. EDRONAX’ın saklanması

EDRONAX’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız. Son kullanma tarihi, o ayın son gününe işaret eder.

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra EDRONAX’ı kullanmayınız.

7

Ruhsat Sahibi: Pfizer PFE İlaçları A.Ş. Şişli / İstanbul Üretim yeri:Pfizer Italia S.r.l., Ascoli Piceno, İtalya Bu kullanma talimatı …….. tarihinde onaylanmıştır.

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
EDRONAX 4 mg tablet
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Reboksetinmetan sülfonat 5,224 mg (4 mg Reboksetin baza eşdeğer) Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

3.FARMASÖTİK FORM
Tablet.

Beyaz, yuvarlak, konveks, 8 mm çapında bir yüzünde ortadan bölünebilmesi için kırılma çizgisi bulunan tablet. Çizginin sol tarafında “P”, sağ tarafında “U” harfleri, karşıt yüzünde “7671” kodu yer alır.

4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1.Terapötik endikasyonlar:
Reboksetin, majör depresyonun akut tedavisinde ve başlangıç tedavisine yanıt vermiş hastalarda klinik iyileşmenin devamını sağlamada endikedir.

4.2.Pozoloji ve uygulama şekli:
Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinlerde önerilen terapötik doz, günde iki kez ağızdan alınan 4 mg’dır (8 mg/gün). Tedaviye tam terapötik doz ile başlanabilir. 3-4 hafta sonra, yeterli klinik yanıt alınamaması durumunda bu doz günde 10 mg’a kadar artırılabilir. Günlük maksimum doz 12 mg/gün’ü geçmemelidir. Minimum etkili doz henüz belirlenmemiştir.

Klinik etkinlik, tedaviye başladıktan yaklaşık 14 gün sonra görülmeye başlar.

Uygulama şekli:
EDRONAX 4 mg tablet oral yoldan kullanılır. Aç ya da tok alınabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:

Pediyatrik popülasyon:
Reboksetin, 18 yaşın altındaki çocukların ve adolesanların tedavisinde kullanılmamalıdır. (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

Geriyatrik popülasyon:

Klinik çalışmalarda, yaşlı hastalarda günde 2 defa 2 mg (4 mg/gün) kullanılmıştır. Ancak güvenlilik ve etkililik, plasebo kontrollü koşullarda değerlendirilmemiştir. Bu nedenle, plasebo kontrollü koşullarda incelenmeyen diğer antidepresanlarda olduğu gibi, reboksetinin kullanımı önerilmez.

4.3. Kontrendikasyonlar

Reboksetin veya bölüm 6.1’de yer alan yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılık.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Pediyatrik popülasyon

Antidepresan ilaçların çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullanımlarının intihar düşüncesi ya da davranışlarını arttırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun arttırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi, gerekse tedavi ediciler tarafından yakinen izlenmesi gereklidir. EDRONAX, 18 yaşın altındaki çocukların ve adolesanların tedavisinde kullanılmamalıdır.

Ek olarak, çocuklarda ve ergenlerde büyüme, olgunlaşma ve bilişsel ve davranışsal gelişim ile ilgili uzun vadeli güvenlik verileri mevcut değildir.

Klinik çalışmalarda nadiren de olsa epileptik nöbet vakaları görüldüğünden, daha önceden konvülsif hastalığı olduğu bilinen kişilere reboksetin, sıkı gözetim altında verilmeli ve hastada nöbet geliştiğinde kullanımı kesilmelidir.

Serotonin sendromu
Reboksetinin tek başına kullanımı dahil olmak üzere serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI’lar) ve diğer serotonerjik ilaçların (örn, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar), diğer SNRI’lar, triptanlar, trisiklik ve tetrasiklik antidepresanlar, lityum, opioidler (örn. buprenorfin), triptofan, buspiron, monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI’ler) ve St. John’s Wort) birlikte kullanımı ile potansiyel olarak yaşamı tehdit eden serotonin sendromu gelişimi bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.5).

Serotonin sendromu, zihinsel durum değişikliklerini (örn., kafa karışıklığı, ajitasyon, halüsinasyonlar, deliryum ve koma) içerebilir; otonomik instabilite (ör. taşikardi, kararsız kan basıncı, hipertermi, terleme ve kızarma); nöromüsküler anormallikler (örn. titreme, katılık, klonus ve hiperrefleksi); gastrointestinal belirti ve semptomlar (örn. mide bulantısı, kusma, ishal). Hastalar serotonin sendromunun ortaya çıkması açısından izlenmelidir.

antibiyotik) ve metilen mavisi gibi) ve reboksetinin eş zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır (bkz. bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Klinik çalışmalarda diğer antidepresanlarla (trisiklikler, MAO inhibitörleri, SSRI’lar ve lityum) reboksetinin birlikte kullanımı değerlendirilmemiştir.

Reboksetinin diğer serotonerjik ilaçlarla eş zamanlı kullanımı klinik olarak garanti ediliyorsa, özellikle tedaviye başlama ve doz artışları sırasında hastanın dikkatli bir şekilde gözlemlenmesi önerilir (bkz. bölüm 4.5). Hastalar potansiyel serotonin sendromu riski konusunda bilgilendirilmelidir. Yukarıdaki olaylar meydana gelirse, reboksetin ve eşlik eden herhangi bir serotonerjik ajanla tedavi derhal kesilmeli ve destekleyici semptomatik tedavi başlatılmalıdır.

Tüm antidepresanlarla olduğu gibi klinik çalışmalar sırasında mani/hipomaniye geçişler olmuştur. Bipolar hastaların yakın takip altına alınması önerilir.

Ciddi eşlik eden sistemik hastalıkları olan hastalarda reboksetinle ilgili klinik deneyim sınırlıdır. İdrar retansiyonuna dair mevcut kanıtı, prostat hipertrofisi, glokom ve kardiyak hastalık hikayesi olan hastalarda yakından gözlem uygulanmalıdır. Önerilen maksimum dozun üzerindeki dozlarda, ortostatik hipotansiyon önerilen doz aralığındakine kıyasla daha sık görülmüştür. Reboksetin, kan basıncını düşürücü etkisi olduğu bilinen ilaçlarla birlikte uygulandığında yakın takip önerilir.

Yaşlı hastaların uzun süreli tedavisinde reboksetinle ilgili klinik deneyim şu anda sınırlıdır. Bu popülasyonda, 14. haftadan itibaren ortalama potasyum düzeylerinde düşüş görülmüştür; bu düşüşün boyutu 0.8mmol/litreyi geçmemiş ve potasyum düzeyleri hiçbir zaman normal sınırların altına inmemiştir.

İntihar/intihar düşünceleri veya klinik kötüleşme
Depresyon; intihar düşünceleri, kendine zarar verme ve intihar (intiharla ilgili olaylar) açısından artan riskle ilişkilendirilmektedir. Anlamlı remisyon görülene kadar bu risk devam etmektedir. Tedavinin ilk birkaç haftası veya daha uzun süre boyunca bir iyileşme oluşamayacağı için, hastalar bu tür bir iyileşme görülene kadar yakından izlenmelidir. Genel klinik deneyim, intihar riskinin iyileşmenin erken evrelerinde artabileceği yönündedir.

Tedaviye başlamadan önce intihar öyküsü ya da ciddi ölçüde intihar düşüncesi olan hastaların, intihar düşüncesi veya girişimi bakımından daha büyük risk altında oldukları bilinmektedir. Bu nedenle tedavi süresince yakın medikal takip gerekir.

Psikiyatrik bozukluğu olan yetişkin hastalarda yapılan plasebo kontrollü klinik çalışmaların meta analizi, plaseboya kıyasla antidepresan kullanan 25 yaş altı hastalarda intihara eğilim riskinde artış göstermiştir.

Hastalarda ve özellikle yüksek risk taşıyanlarda, özellikle tedavinin başlarında ve doz değişikliklerinin ardından ilaç tedavisi yakından izlenmelidir. Hastalar (ve hastalara bakım sağlayan kişiler) herhangi bir klinik kötüleşme, intihar davranışı veya düşüncesi ve

Reboksetin kullanımına bağlı olarak midriyazis vakaları bildirilmiştir. Bu nedenle göz içi tansiyonu artmış olan veya akut dar açılı glokom riski taşıyan hastalarda reçetelenirken dikkatli olunmalıdır.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

İn vitro metabolizma çalışmaları, reboksetinin esas olarak sitokrom P450’nin izozimi olan CYP3A4 tarafından metabolize olduğunu göstermektedir; reboksetin CYP2D6 tarafından metabolize olmamaktadır. Bu nedenle, CYP3A4 ‘ü inhibe eden ilaçların (ketokonazol, nefazodon, eritromisin ve fluvoksamin), reboksetinin plazma konsantrasyonlarını artıracağı beklenir. Sağlıklı gönüllülerde yapılan bir çalışmada, güçlü CYP3A4 inhibitörü olan ketokonazolün, reboksetin enantiomerlerinin plazma konsantrasyonlarını yaklaşık % 50 oranında artırdığı görülmüştür. Reboksetinin dar terapötik marjı nedeniyle, eliminasyonun inhibisyonu en önemli konulardan biridir. Bu nedenle reboksetin, azol grubu antifungal ajanlar, eritromisin gibi makrolid antibiyotikler veya fluvoksamin gibi CYP3A4’ü inhibe ettiği bilinen ilaçlarla birlikte verilmemelidir.

Öte yandan reboksetinin fenobarbital ve karbamazepin gibi CYP3A4 indükleyici ilaçlar ile birlikte kullanımında ise düşük serum düzeyleri raporlanmıştır. Reboksetinin serum düzeylerini düşürebilecek diğer CYP3A4 indükleyici ilaçlar, bunlarla sınırlı olmamakla beraber fenitoin, rifampisin ve St John’s Wort’tur.

İn vitro çalışmalar, reboksetinin CYP1A2, CYP2C9, CYP2C19 ve CYP2E1 gibi sitokrom P450 izoenzimlerinin aktivitelerini inhibe etmediğini göstermiştir. Bu enzimler tarafından metabolize edilen bileşiklerde, farmakokinetik etkileşimler beklenmemektedir. Klinik kullanımı aşan konsantrasyonlarda, reboksetin CYP2D6 ve CYP3A4’ü inhibe eder, ancak in vivo çalışmaların sonuçları, bu enzimler tarafından metabolize edilen diğer ilaçlarla etkileşimlerin olası olmadığını göstermektedir.

Reboksetin ile lorazepam arasında anlamlı hiç bir farmakokinetik etkileşim saptanmamıştır. Sağlıklı gönüllülerde birlikte uygulanmaları sırasında, hafif – orta düzeyde uyku hali ve kalp atış hızında kısa süreli ortostatik hızlanma gözlenmiştir.

Reboksetinin sağlıklı gönüllülerde alkolün kognitif fonksiyonlar üzerindeki etkisini potansiyelize etmediği görülmüştür.

Serotonerjik ilaçlar
Serotonin, besinlerdeki triptofandan oluşur ve presinaptik terminalde depolanır. Presinaptik ve postsinaptik terminallerde etki ettiği sinapsta salınır ve monoamin oksidaz tarafından parçalanmak üzere presinaptik terminale geri alınır. Sinapstaki serbest serotonin miktarını artıran diğer herhangi bir ilaçla birlikte uygulama, serotonin sendromuna neden olma riskini taşır. Dikkate alınması gereken ilaçlar, serotonin geri alımını engelleyenler (SSRI’lar, SNRI’ler, trisiklikler ve opioidler); serotonin katabolizmasını engelleyenler (MAOI’ler, triptanlar, St John’s Wort); serotonin (L-triptofan) üretimini artıranlar; serotonin salgılayanlar (buprenorfin gibi opioidler); doğrudan serotonin reseptörleri üzerinde etkili olanlar (triptanlar, lityum, opioidler); ve diğer mekanizmalarla çalışanlardır (lityum, trisiklikler, tetrasiklikler ve opioidler) (bkz. bölüm 4.4).

En ciddi yan etkiler ve hatta ölüm, bazı serotonerjik ilaçların monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri ile birlikte kullanımından sonra bildirilmiştir. Bu nedenle MAO inhibitörleri, reboksetin ile dikkatli bir tedaviye başlamadan en az 2 hafta önce kesilmelidir. Kesin süre değişebilir ve kullanılan MAO inhibitörüne, uygulandığı süreye ve ilgili doza bağlıdır (bkz. bölüm 4.4).

Reboksetin tedavisine başlamadan önce, önceki ilaç öyküsü dikkatlice değerlendirilmeli ve hastalara reçetesiz ilaç, bitkisel ve yasadışı uyuşturucu kullanımı sorulmalıdır. Reboksetinin serotonerjik etkiye sahip diğer ilaçlarla birlikte kullanımından mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Eş zamanlı uygulamanın kaçınılmaz olduğu durumlarda, etkili en düşük reboksetin dozu kullanılmalı ve hastalar izlenmelidir.

Etki mekanizmalarını temel alan potansiyel risk (tiramin benzeri etki) düşünüldüğünde, MAO inhibitörlerinin (linezolid (geri dönüşlü selektif olmayan MAO inhibitörü bir antibiyotik) ve metilen mavisi gibi) ve reboksetinin eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır. MAO inhibitörlerinden herhangi birinin kullanımı bitmemiş ise EDRONAX tedavisine başlamadan önce 2 hafta beklemek gerekmektedir. EDRONAX kullanmayı bıraktıktan sonra herhangi bir MAO inhibitörü kullanmaya başlamadan önce 1 hafta beklenmelidir.

Reboksetinin diğer antidepresanlarla (trisiklikler, MAO inhibitörleri, SSRI’lar ve lityum) birlikte kullanımı klinik çalışmalarla değerlendirilmemiştir.

Ergot türevleri ve reboksetinin eşzamanlı kullanımı, kan basıncında artışla sonuçlanabilir. Gıda alımı reboksetin emilimini geciktirmiş, ancak emilim derecesini önemli ölçüde etkilememiştir.

Klinik çalışmalardan veriler mevcut olmamakla birlikte, potasyum kaybına neden olan diüretiklerin eşzamanlı kullanımı ile hipokalemi ihtimali dikkate alınmalıdır.

Sağlıklı gönüllülerde yapılan bir in vivo çoklu doz çalışmasında, fluoksetin ve reboksetin arasında klinik önem taşıyan bir etkileşim gözlenmemiştir. Hastalarda, fluoksetin ve reboksetin kombinasyonu üzerinde farklı bir etki ve güvenlilik profili hariç tutulamamıştır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Mevcut değildir.

4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Yeterli klinik çalışma verisi olmadığından reboksetin tedavisi boyunca çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınların uygun bir doğum kontrol yöntemi kullanması değerlendirilmelidir.

Gebelik dönemi
Gebelik sırasında reboksetin kullanımı hakkında klinik araştırma verisi mevcut değildir. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

göstermemektedir.

İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Gebelikte reboksetin sadece anneye olan potansiyel yararın gelişmekte olan fetüse karşı olası risklere ağır bastığı durumlarda kullanılmalıdır.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar; gebelik, embriyonel/fetal gelişim, doğum ile doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. bölüm 5.3). Sıçan yenidoğanlarında büyüme ve gelişmede bazı bozukluklar kaydedilmiştir (bkz. bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).

Laktasyon dönemi
Reboksetinin anne sütüne geçtiği bilinmektedir. Anne sütüne geçen etkin madde düzeyinin çok düşük olması beklenmektedir, ancak emzirilen bebek açısından riski olasılık dışı bırakmak için yeterli bilgi bulunmamaktadır. Potansiyel faydaların çocuğa yönelik riske göre ağır basması durumunda emzirme sırasında reboksetin kullanımı düşünülebilir.

Üreme yeteneği/ Fertilite
Hayvan çalışmalarında genel olarak gebelik, embriyonal/fetal gelişim veya doğumla ilgili doğrudan veya dolaylı zararlı etkiler görülmemektedir. Fertilite hakkında klinik araştırma verisi yoktur. Ancak, hayvanlarda yapılan çalışmalarda fertilite parametreleri üzerinde bir etki gözlemlenmemiştir (bkz. bölüm 5.3).

4.7.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Reboksetinin sağlıklı gönüllülerde psikomotor performans üzerindeki etkilerinin önemsiz olduğu görülmekle birlikte, psikoaktif ilaçlar karar yetisinde veya becerilerde bozukluğa yol açabilir. Hastalar performanslarının etkilenmediğinden makul düzeyde emin olana kadar araç kullanma veya tehlikeli makineleri çalıştırma konusunda uyarılmalıdır.

4.8.İstenmeyen etkiler

Klinik çalışmalarda 2100’den fazla hasta reboksetin almış olup bunların yaklaşık 250’si en az 1 yıl boyunca reboksetin kullanmıştır.

Aşağıdaki bilgiler plasebo kontrollü klinik çalışmalarda, 8 hafta veya daha kısa süre reboksetin ile tedavi görmüş hastalarda gözlenen advers reaksiyonları özetlemektedir. Ayrıca pazarlama sonrası deneyimlerde görülen advers reaksiyonlara da yer verilmektedir.

(sıklığı bilinmiyor)

Yan etkiler görülme sıklığı ve sistem organ sınıfına göre listelenmiştir: Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100), seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Psikiyatrik hastalıklar:
Çok yaygın: Uykusuzluk
Yaygın: Ajitasyon*, anksiyete*
Bilinmiyor: Agresif davranışlar, halüsinasyon, intihar düşüncesi/girişimi**

Sinir sistemi hastalıkları:
Çok yaygın: Sersemlik
Yaygın: Baş ağrısı, akatizi, tat alma duyusunda bozukluk, parestezi* Bilinmiyor: Serotonin sendromu*

Göz hastalıkları:
Yaygın: Akomodasyon bozukluğu
Yaygın olmayan: Midriyazis*
Seyrek: Glokom*
Bilinmiyor: Göz içi basıncında artış

Kulak ve iç kulak hastalıkları:
Yaygın olmayan: Vertigo

Kardiyak hastalıklar:
Yaygın: Taşikardi, palpitasyon

Vasküler hastalıklar:
Yaygın: Vazodilatasyon, hipotansiyon, hipertansiyon* Bilinmiyor: Periferik soğukluk, Raynaud fenomeni

Gastro intestinal hastalıklar:
Çok yaygın: Ağız kuruluğu, kabızlık, bulantı*
Yaygın: Kusma*

Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Çok yaygın: Hiperhidroz
Yaygın: Döküntü*
Bilinmiyor: Alerjik dermatit

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:
Yaygın: İdrar retansiyonu, mesanenin tam boşalmaması hissi, idrar yolu enfeksiyonu, disüri

Üreme sistemi ve meme hastalıkları:
Yaygın: Erektil disfonksiyon, boşalma sırasında ağrı, geç boşalma (yalnızca erkeklerde), Bilinmiyor: Testiküler ağrı

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Yaygın: Ürperme
Bilinmiyor: İritabilite
*Bu advers reaksiyonlar pazarlama sonrası deneyimlerde de görülmüştür.

**Reboksetin tedavisi sırasında veya tedavinin kesilmesinden hemen sonra intihar

Sekiz hafta veya daha kısa süreli, plasebo kontrollü çalışmalarda, reboksetin ile tedavi edilen hastaların yaklaşık %80’inde ve plasebo ile tedavi edilen hastaların yaklaşık % 70’inde advers etkiler bildirilmiştir. Advers etkilere bağlı olarak ilacı bırakma oranı reboksetin ve plasebo ile tedavi edilen hastalarda sırasıyla yaklaşık % 9 ve % 5’tir.

Uzun süreli tolere edilebilirlikle ilgili olarak, reboksetinle tedavi edilen 143 ve plasebo ile tedavi edilen 140 yetişkin hasta, uzun süreli plasebo kontrollü bir çalışmaya katılmıştır. Advers olaylar reboksetinle tedavi edilen hastaların %28’inde ve plasebo ile tedavi edilen hastaların %23’ünde uzun süreli tedavi ile yeni ortaya çıkmış ve sırasıyla vakaların %4’ü ve %1’inde çalışmadan çekilmeye neden olmuştur. Reboksetin ve plasebo ile her bir advers olayın gelişme riski benzer niteliktedir. Uzun süreli çalışmalarda, kısa süreli tedavide görülmeyen ayrı olaylar gözlenmemiştir.

Depresyonlu hastalarla yapılan kısa süreli kontrollü çalışmalarda, tedaviyle ortaya çıkan semptomların sıklığı açısından cinsiyetler arasında klinik olarak anlamlı farklılıklar kaydedilmemiştir; buna istisna olarak reboksetinle tedavi edilen kadın hastalara kıyasla (%7 [59/847]) reboksetinle tedavi edilen erkek hastaların daha yüksek bir yüzdesinde (%31,4 [143/456]) ürolojik olaylar (örneğin mesanenin tamamen boşalmaması hissi, idrar tutukluğu ve idrar sıklığı) rapor edilmiştir. Buna karşın, ürolojik olayların sıklığı, plasebo ile tedavi edilen erkek (% 5 [15/302]) ve kadın (% 8,4 [37/440]) hastalar arasında benzerlik göstermiştir.

Yaşlı popülasyonda, ayrı olayların yanı sıra toplam advers olayların sıklığı yukarıda rapor edilenden daha yüksek olmamıştır.

Pazarlama öncesi klinik çalışmalarda, tedavinin kesilmesinin ardından yeni bildirilen belirti ve semptomlar, reboksetin ile tedavi edilen hastaların yaklaşık (%5)’inde ve plasebo ile tedavi edilen hastaların yaklaşık (%4)’ünde ortaya çıkmıştır. Pazarlama sonrası deneyimde, baş ağrısı, baş dönmesi, sinirlilik ve bulantıyı içeren tedaviden çekilme semptomlarına dair birkaç spontan rapor alınmış, ancak bu raporlarda reboksetinle tedavinin kesilmesine dair tutarlı bir olay modeli belirgin olmamıştır.

Kalp atış hızının EKG ile değerlendirildiği kısa süreli depresyon çalışmalarında, plaseboya kıyasla reboksetin, kalp atış hızında dakikada 6 ila 12 atımlık ortalama artışlarla ilişkilendirilmiştir.

Depresyonla ilgili tüm kısa süreli kontrollü çalışmalarda, nabızdaki (dakika başına kalp atımı) ortalama değişiklik reboksetinle tedavi edilen hastalar için ayakta durma, oturma ve sırtüstü yatış pozisyonlarında sırasıyla 3, 6,4 ve 2,9 olurken, plasebo ile tedavi edilen hastalar için ilgili pozisyonlarda 0, 0 ve -0.5 olmuştur. Yine aynı çalışmalarda, plasebo ile tedavi edilen hastaların % 0,1’ine kıyasla reboksetinle tedavi edilen hastaların % 0,8’i taşikardi nedeniyle ilacı kesmiştir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem

taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak

(www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35

99)

4.9 Doz aşımı ve tedavisi

Hayvanlarda yürütülen akut toksisite çalışmaları, farmakolojik olarak aktif dozlar bakımından geniş bir güvenlilik marjı ile çok düşük bir toksisite ortaya koymaktadır. Klinik belirtiler ve ölüm nedeni merkezi sinir sistemi (MSS) stimülasyonu ile ilişkilendirilmiştir (çoğunlukla konvülsif semptomlar).

Bazı vakalar için, klinik çalışmalar boyunca, birkaç günden birkaç haftaya varan zaman dilimi içinde, hastalara, tavsiye edilen dozlardan daha yüksek dozlar (12-20 mg/gün) verilmiştir. Yeni bildirilen şikayetler; postural hipotansiyon, anksiyete ve hipertansiyon olmuştur. Yaşlılar aşırı doza karşı özellikle hassas olabilir.

Pazarlama öncesi klinik çalışmalarda, tek başına veya diğer farmakolojik ajanlarla kombinasyon halinde reboksetin aşırı dozuna dair 5 rapor mevcuttur. Alınan reboksetin miktarı, 1 hastada tek ajan olarak 52 mg ve başka bir hastada diğer ajanlarla kombinasyon halinde 20 mg olmuştur. Geri kalan 3 hasta bilinmeyen miktarda reboksetin yutmuştur. 5 hastanın beşi de tam olarak iyileşmiştir. Tek başına reboksetinle aşırı dozun ardından EKG anormalliği, koma veya konvülsiyon rapor edilmemiştir.

Pazarlama sonrası deneyimde, tek başına reboksetin alan hastalarda doz aşımına dair birkaç rapor alınmıştır; bunların hiçbirinin ölümcül olduğu kanıtlanmamıştır. 240 mg’a kadar reboksetin alan hastalarda ölümcül olmayan aşırı dozlar rapor edilmiştir. Amitriptilinle kombinasyon halinde reboksetin alan (dozlar bilinmiyor) bir hastada ölümcül aşırı doz rapor edilmiştir.

Doz aşımı durumunda, kardiyak fonksiyon ve tüm hayati bulgular izlenmelidir. Genel semptomatik destekleyici ve/veya emetik önlemler gerekli olabilir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Diğer antidepresanlar
ATC kodu: N06AX18

Etki Mekanizması
Reboksetin, noradrenalinin son derece selektif ve güçlü bir geri alım inhibitörüdür. 5-HT geri alımı üzerinde yalnızca zayıf bir etkisi olup, dopaminin geri alımını etkilememektedir.

Noradrenalin geri alımının inhibisyonu sonucunda sinaptik aralıkta noradrenalin düzeyinin artması ve noradrenerjik iletinin modifikasyonu bilinen antidepresan ilaçların en önemli etki mekanizmaları arasında yer almaktadır.

Farmakodinamik Etkiler
İn vitro çalışmalar, reboksetinin adrenerjik (αı, α2, β ) ve muskarinik reseptörlere anlamlı Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

etkilerinin ortaya çıktığı açıklanmıştır. Reboksetin, α1 veya α2 adrenoseptörleri için in vitro bağlanma afinitesine sahip değildir ancak in vivo yüksek dozlarda α-adrenoseptörleri ile fonksiyonel bir etkileşim göz ardı edilemez.

Klinik Etkinlik
2400 hastayı içeren 11 plasebo kontrollü çalışmadan elde edilen verilerin post hoc katmanlı analizinde, hafif ila orta şiddette depresyonu olan plasebo hastalarına karşı reboksetin için birincil sonlanım noktasındaki (HAMD 21 madde ölçeği) yanıt oranlarında istatistiksel bir fark bulunmamıştır. Etkililik yalnızca şiddetli veya çok şiddetli depresyonu olan hastalarda açıkça gösterilmiştir. Bu çalışmalardan, hafif ila orta şiddette depresyonu olan hastalarda reboksetin kullanımına ilişkin sınırlı etkililik verisi elde edilmiştir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler
Emilim:
Sağlıklı gönüllülere oral olarak 4 mg’lık tek doz reboksetinin verilmesinin ardından 2 saat içerisinde yaklaşık 130 mg/ml’lik doruk düzeylere ulaşılmıştır. Eldeki veriler mutlak biyoyararlanımın en az % 60 olduğunu göstermektedir.

Dağılım:
Reboksetinin tüm vücut sıvılarına dağıldığı düşünülmektedir. Reboksetin, ilaç konsantrasyonuyla önemli derecede ilişkili olmaksızın insan plazma proteinlerine (albumine kıyasla αı -asit glikoproteinine belirgin derecede daha yüksek afiniteyle) gençlerde % 97 ve yaşlılarda % 92 oranında bağlanmaktadır.

Biyotransformasyon ve Eliminasyon:
İdrarla atılan radyoaktivite miktarı, dozun %78’ini oluşturur. Sistemik dolaşımda değişmemiş ilaç baskın olmakla birlikte (EAA açısından, total radyoaktivitenin %70’i), dozun yalnızca %10’u idrarda değişmemiş ilaç olarak atılır. Bu bulgular, reboksetinin genel eliminasyonunun biyotransformasyon ile gerçekleştiğini ve metabolit atılımının bu metabolitlerin oluşumu ile sınırlandığını göstermektedir. Tanımlanan başlıca metabolik yolaklar 2-O-dealkilasyon, etoksifenoksi halkasının hidroksilasyonu ve morfolin halkasının oksidasyonunun ardından kısmi veya tam glukuro veya sülfokonjügasyondur.

İlaç rasemik karışım olarak mevcuttur (deneysel modellerde aktif olan her iki enantiyomer birlikte): kiralin evrilme veya enantiyomerler arasında karşılıklı farmakokinetik etkileşimler gözlenmemiştir. Daha güçlü olan SS enantiyomerin, eşdeğer enantiyomerine kıyasla plazma düzeyleri yaklaşık iki kat daha düşük ve idrar atılımı iki kat daha yüksektir. Bu iki enantiyomerin terminal yarılanma ömürleri arasında anlamlı bir fark gözlenmemiştir.

Böbrek yetmezliği ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda sistemik maruziyette artışlar ve yaklaşık iki kat yarı ömür gözlenmektedir. Sağlıklı genç gönüllülere göre yaşlı hastalarda da sistemik maruziyette benzer veya biraz daha fazla (3 kat) artış görülmektedir.

Doğrusallık/ doğrusal olmayan durum:
Reboksetinin plazma düzeyleri yaklaşık 13 saatlik bir yarılanma ömrü ile

gözlenmiştir. Farmakokinetiğin doğrusallığı, klinik olarak önerilen doz aralıklarındaki tek oral doz aralığında gösterilmiştir.

Farmakokinetik/ Farmakodinamik İlişkiler:
Reboksetin alındıktan sonra sitokrom P4503A (CYP3A4) aracılığıyla büyük oranda in vitro olarak metabolize olur. İn vitro çalışmalar, reboksetinin sitokrom P450’nin izozimleri olan CYP1A2, CYP2C9, CYP2C19 ve CYP2El’in aktivitesini inhibe etmediğini göstermiştir. Reboksetin, düşük bağlanma afiniteleri olan CYP2D6 ve CYP3A4’ü inhibe etmekle birlikte, bu enzimler tarafından metabolize edilen ilaçların in vivo klirensinde hiçbir etki göstermemiştir. Reboksetin, CYP3A4’ün potent inhibitörleri ile birlikte reçete edilirken dikkatli olunmalıdır.

Hastalardaki karakteristik özellikler:
Sağlıklı genç ve yaşlı gönüllülerde, depresyonlu hastalarda, böbrek ya da karaciğer yetmezliği olan kişilerde tek veya birden fazla dozun oral verilmesinden sonra reboksetinin farmakokinetiği incelenmiştir. Böbrek yetmezliği ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda sistemik maruziyette artışlar ve yaklaşık iki kat yarı ömür gözlenmektedir. Sağlıklı genç gönüllülere göre yaşlı hastalarda da sistemik maruziyette benzer veya biraz daha fazla (3 kat) artış görülmektedir.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Reboksetin in vitro bakteriyel veya memeli hücrelerinde gen mutasyonlarını indüklememiştir, ancak in vitro insan lenfositlerinde kromozomal aberasyonları indüklemiştir. Reboksetin in vitro maya hücrelerinde veya sıçan hepatositlerinde DNA hasarına neden olmamıştır. Reboksetinin vivo fare mikronükleus testinde kromozomal hasara yol açmamış, fare ve sıçanlarda yapılan karsinojenisite çalışmalarında tümör insidansını artırmamıştır.

Toksisite çalışmalarında yalnızca sıçanlarda hemosideroz rapor edilmiştir.

Hayvanlarda yapılan çalışmalar, teratojenik etki veya genel üreme performansı üzerinde herhangi bir etki ortaya koymamıştır. Sıçanlarda yapılan fertilite çalışmalarında reboksetin, 90 mg/kg/gün’lük oral doza kadar, çiftleşme davranışını, fertiliteyi ve genel üreme performansını değiştirmemiştir.

İnsanlar için terapötik aralıkta plazma konsantrasyonlarını sağlayan dozlar, sıçanların yavrularında büyüme ve gelişme bozukluğu ve uzun süreli davranışsal değişiklikleri indüklemiştir.

Sıçanlarda reboksetin süte geçmektedir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristalin selüloz
Dibazik kalsiyum fosfat dihidrat
Krospovidon (PVP-çarpraz bağlı)

6.2. Geçimsizlikler

Mevcut değil.

6.3. Raf ömrü

36 ay.

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Alüminyum/PVDC ve PVC/PVDC opak blisterde ambalajlanır.

60 tabletlik ambalajda bulunur.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü

Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak

imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

Pfizer PFE İlaçları A.Ş.

Esentepe Mah. Büyükdere Cad.

Levent 199 Blok No: 199 İç Kapı No: 106

Şişli / İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 18.02.2005

Ruhsat yenileme tarihi: 05.07.2011

10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın