DELIX FORTE 5 MG/10 MG SERT KAPSUL (28 KAPSUL)
KULLANMA TALİMATI
DELİX FORTE 5 mg/10 mg sert kapsül
Ağız yoluyla alınır.
•Etkin maddeler:Her bir sert kapsül 5 mg amlodipine eşdeğer 6,934 mg amlodipin besilat ve 10 mg ramipril içermektedir.
•Yardımcı maddeler:Mikrokristalin selüloz, kalsiyum hidrojen fosfat susuz, prejelatinize mısır nişastası, sodyum nişasta glikolat (tip A), sodyum stearil fumarat, kırmızı demir oksit (E172), titanyum dioksit (E171), jelatin (sığır kaynaklı)
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.•Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. DELİX FORTE nedir ve ne için kullanılır?
2. DELİX FORTE’yi kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. DELİX FORTE nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. DELİX FORTE’nin saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. DELİX FORTE nedir ve ne için kullanılır?
DELİX FORTE, içinde beyaz veya beyaza yakın renkte toz bulunan, kapağı opak koyu pembe renkte gövdesi opak beyaz renkte, 28 adet sert jelatin kapsül içeren blister ambalajda sunulmaktadır.
DELİX FORTE iki etken madde içermektedir: ramipril ve amlodipin. Ramipril ADE inhibitörleri (Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim İnhibitörleri) adı verilen bir ilaç grubuna dahildir. Amlodipin kalsiyum antagonistleri adı verilen bir ilaç grubuna dahildir.
1
Ramipril şu şekilde etki gösterir:
−Vücudunuzun kan basıncınızı yükseltebilen maddeleri üretmesini azaltır.
−Kan damarlarınızın gevşemesini ve genişlemesini sağlar.
−Kalbinizin tüm vücudunuza kan pompalamasını kolaylaştırır.
Amlodipin şu şekilde etki gösterir:
−Kan damarlarının gevşemesini ve genişlemesini, böylece kanın damarlardan daha kolay geçmesini sağlar.
DELİX FORTE, kan basıncı DELİX FORTE ile aynı dozlarda fakat ayrı ilaçlar olarak birlikte verilen amlodipin ve ramipril ile yeterince kontrol altında olan hastalarda hipertansiyonu (yüksek kan basıncı) tedavi etmek için kullanılır.
2. DELİX FORTE’yi kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
DELİX FORTE’yi aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•Ramipril, amlodipin (etken maddeler), diğer ADE inhibitörü ilaçlar veya herhangi bir kalsiyum antagonisti veya bu ilacın bileşenlerinden herhangi birine alerjiniz (aşırı duyarlılığınız) varsa. Alerjik reaksiyon belirtileri, kaşıntı, deride kızarıklık veya nefes almada güçlük, dudaklar, yüz, boğaz veya dilde şişme şeklinde olabilir.
•Daha önce “anjiyoödem” adı verilen ciddi bir alerjik reaksiyon geçirdiyseniz. Bunun belirtileri kaşıntı, kurdeşen (ürtiker), eller, ayaklar ve boğazda kırmızı lekeler, boğaz ve dilde şişme, gözler ve dudakların çevresinde şişme, nefes alma ve yutkunma güçlüğüdür.
•Size diyaliz veya başka bir kan filtrasyonu uygulanıyorsa. Kullanılan makineye göre DELİX FORTE size uygun olmayabilir.
•Böbreklerinizin kan dolaşımında azalmaya bağlı (renal arter stenozu) böbrek sorunlarınız varsa.
•Gebelikte.
•Sizde diyabet (şeker hastalığı) veya böbrek işlevlerinde bozukluk varsa ve aliskiren içeren kan basıncı düşürücü bir ilaç ile tedavi ediliyorsanız.
•Kan basıncınız anormal derecede düşük veya dengesiz ise doktorunuzun bu değerlendirmeyi yapması gerekecektir.
•Kalbinizin aort kapağında darlık (aort stenozu) varsa.
•Kardiyojenik şok durumunuz (kalbinizin tüm vücuda yeterince kan sağlayamadığı bir durum) varsa.
•Kalp krizi sonrasında kalp yetmezliğiniz varsa.
•Eğer, yetişkinlerde uzun süreli (kronik) tipteki kalp yetmezliğinin tedavisinde kullanılan ilaçlar olan sakubitril/valsartan kullandıysanız veya halen kullanmaktaysanız, bu ilaçların
2
kullanımı ile anjiyoödem (boğaz gibi bölgelerde derinin altının aniden şişmesi) riski artabilir.
Yukarıdakilerden herhangi biri sizin için geçerliyse, DELİX FORTE kullanmayınız. Emin değilseniz DELİX FORTE’yi kullanmadan önce doktorunuzla görüşünüz.
DELİX FORTE’yi aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
DELİX FORTE’yi kullanmadan önce doktorunuz veya eczacınızla konuşunuz. Aşağıdaki durumlardan herhangi biri sizin için geçerliyse doktorunuza bildiriniz:
•Kalp, karaciğer veya böbrek sorunlarınız varsa.
•Hipoaldosteronizm (vücuttaki potasyum ve sodyum düzeylerinin etkiler) durumunuz varsa.
•Vücudunuzdan çok fazla tuz veya sıvı kaybettiyseniz (kusarak, ishal ile, normalden fazla terleyerek, tuzdan fakir diyet yaparak, uzun süre diüretikler (idrar söktürücüler) alarak veya diyalize girerek).
•Arı veya eşek arısı sokmasına alerjinizi azaltmak için tedavi alacaksanız (desensitizasyon).
•Anestezi alacaksanız. Bu bir ameliyat veya diş işlemi için olabilir. Bir gün öncesinden DELİX FORTE’yi kesmeniz gerekebilir; tavsiye için doktorunuza danışınız.
•Kanınızda yüksek miktarda potasyum varsa (kan testi sonuçlarınızda gösterilmiştir).
•Kanınızdaki sodyum düzeyini düşürebilecek ilaçlar alıyorsanız veya alma durumunuz varsa. Doktorunuz özellikle yaşlıysanız kanınızdaki sodyum düzeyini kontrol etmek için düzenli olarak kan testleri yaptırabilir.
•Ciddi bir alerjik reaksiyon olan anjiyoödem riskini arttırabilecekleri için, aşağıdaki ilaçları kullanıyorsanız.
•rasekadotril (ishal tedavisinde kullanılan bir ilaç)
•organ nakli reddinin önlenmesi ve kanser tedavisi için kullanılan ilaçlar (örneğin temsirolimus, sirolimus, everolimus)
•vildagliptin (şeker hastalığı (diyabet) tedavisinde kullanılan bir ilaç)
•Skleroderma veya sistemik lupus eritematozus gibi bir kollajen vasküler hastalığınız varsa.
•Yüksek kan basıncı tedavisi için aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini alıyorsanız:
−Bir anjiyotensin II reseptör blokeri (ARB’ler) (sartanlar olarak da bilinir – örneğin valsartan, telmisartan, irbesartan), özellikle diyabete bağlı böbrek sorunlarınız varsa.
−Aliskiren
Doktorunuz düzenli aralıklarla böbrek işlevlerinizi, kan basıncınızı ve kanınızdaki elektrolitlerin (örn. potasyum) miktarını kontrol edebilir.
“DELİX FORTE’yi aşağıdaki durumlarda kullanmayınız” başlığı altındaki bilgilere de bakınız.
•Daha önce kan basıncınızda şiddetli yükselme (hipertansif kriz) geçirdiyseniz.
•Yaşlıysanız ve dozunuzun yükseltilmesi gerekiyorsa.
3
•Eğer sizde uzun zamandır sebat eden kuru öksürük ortaya çıktıysa.
•Eğer kan basıncınız yeterince düşmüyorsa. Bu tür ilaçlar siyahi kişilerde daha az etkili olabilir.
Dudaklar ve yüzde, dil ve boğazda, boyunda ve olasılıkla eller ve ayaklarda ani şişme, yutkunma ve nefes almada güçlük, kurdeşen veya ses kısıklığı (“anjiyoödem belirtileri”) yaşıyorsanız. Bu şiddetli bir alerjik reaksiyon belirtisi olabilir. Bu tedavi sırasında herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir. Siyahi kişilerde bu durumun ortaya çıkması riski daha yüksektir. Sizde bu belirtiler oluşursa derhal doktorunuza haber vermelisiniz.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
DELİX FORTE’nin yiyecek ve içeceklerle birlikte kullanılması DELİX FORTE aç veya tok olarak alınabilir.
DELİX FORTE ile birlikte alkol almak sizde baş dönmesi ve sersemliğe neden olabilir. DELİX FORTE’yi kullanırken ne kadar içki içebileceğiniz konusunda endişeliyseniz bu konuyu doktorunuzla görüşün çünkü kan basıncını düşürmek için kullanılan ilaçlar ve alkol birbirinin etkisini arttırabilir.
DELİX FORTE kullanan kişiler tarafından greyfurt suyu ve greyfurt tüketilmemelidir. Bunun nedeni greyfurt ve greyfurt suyunun amlodipin etken maddesinin kan düzeylerinde artışa neden olabilmesi ve DELİX FORTE’nin kan basıncı düşürücü etkisinde beklenmedik artışa yol açabilmesidir.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamileyseniz, hamile olduğunuzu düşünüyorsanız ya da hamile kalmayı planlıyorsanız bu ilacı kullanmadan önce doktorunuza danışınız.
Hamilelik sırasında DELİX FORTE’yi kullanmamalısınız. DELİX FORTE’yi kullanırken hamile kalırsanız derhal doktorunuza bildiriniz. Planlanan gebelik öncesinde uygun bir başka tedaviye geçiş gerçekleştirilmelidir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Amlodipinin küçük miktarlarda anne sütüne geçtiği gösterilmiştir. Emziriyorsanız DELİX
4
FORTE’yi kullanmamalısınız. Herhangi bir ilaç almadan önce doktorunuz veya eczacınızla konuşmalısınız.
Araç ve makine kullanımı
DELİX FORTE araç veya makine kullanma becerinizi etkileyebilir. Eğer DELİX FORTE kendinizi kötü, sersemlemiş veya yorgun hissetmenize veya baş ağrısına neden oluyorsa araç veya makine kullanmayınız ve derhal doktorunuzla görüşünüz. Bu özellikle tedavinin başında veya başka ilaçlardan geçiş yaptığınızda ortaya çıkabilir.
DELİX FORTE’nin içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler DELİX FORTE içeriğinde uyarı gerektiren herhangi bir yardımcı madde içermez.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız doktorunuza söyleyiniz. Bunlar DELİX FORTE’nin etkisini azaltabilir:
•Ağrı ve yangıyı hafifletmek için kullanılan ilaçlar (örn. ibuprofen veya indometasin ve aspirin gibi Steroid olmayan Anti-İnflamatuar İlaçlar (NSAİİ))
•Efedrin, noradrenalin veya adrenalin gibi düşük kan basıncı, şok, kalp yetmezliği, astım veya alerjilerin tedavisinde kullanılan ilaçlar. Doktorunuzun kan basıncınızı kontrol etmesi gerekecektir.
•Hypericum perforatum (Depresyonun tedavisinde kullanılan sarı kantaron, St. John’s Wort).
Aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini alıyorsanız doktorunuza söyleyiniz. Bunları DELİX FORTE ile birlikte alırsanız yan etki oluşma olasılığı artabilir. Doktorunuzun dozunuzu değiştirmesi ve/veya başka önlemler alması gerekebilir:
•Ağrı ve yangıyı hafifletmek için kullanılan ilaçlar (örn. ibuprofen veya indometasin ve asetilsalisilik asit gibi Steroid olmayan Anti-İnflamatuar İlaçlar (NSAİİ).
•Kanser ilaçları (kemoterapi/temsirolimus).
•Organ nakli sonrasında siklosporin, sirolimus, everolimuş, takrolimus gibi organ reddini önlemek amaçlı ilaçlar.
•Furosemid gibi diüretikler (idrar söktürücüler).
•Bir anjiyotensin II reseptör blokeri (ARB) veya aliskiren (“DELİX FORTE’yi aşağıdaki durumlarda kullanmayınız” ve “DELİX FORTE’yi aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanınız” başlıkları altındaki bilgilere de bakınız).
•Kanınızdaki potasyum miktarını arttırabilen spironolakton, triamteren, amilorid, potasyum tuzları ve heparin (kan sulandırıcı) gibi ilaçlar.
•Yangı için prednizolon gibi steroid ilaçlar.
•Allopurinol (kanınızdaki ürik asiti düşürmek için kullanılır).
•Prokainamid (kalp ritmi sorunları için).
•Vildagliptin (tip 2 diyabetin tedavisinde kullanılır).
•Ketokonazol, itrakonazol (mantar hastalıklarına karşı etkili ilaçlar).
5
•Ritonavir, indinavir, nelfinavir (HIV tedavisinde kullanılan proteaz inhibitörleri). •Rifampisin, eritromisin, klaritromisin (antibiyotikler – bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar için).
•Trimetoprim ve ko-trimoksazol (bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar için).
•Verapamil, diltiazem (kalp bozuklukları veya yüksek kan basıncı tedavisi için ilaçlar). •Dantrolen (şiddetli vücut ısı anormallikleri için damar içine infüzyon (damla damla) şeklinde uygulanan bir ilaç).
•Simvastatin (kolesterol düşürücü ilaç).
Aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız lütfen doktorunuza söyleyiniz. Bunlar DELİX FORTE’den etkilenebilir:
•Ağız yolu ile kullanılan şeker düşürücü ilaçlar veya insülin gibi diyabet ilaçları. DELİX FORTE kan şekeri düzeylerinizi düşürebilir. DELİX FORTE’yi kullanırken kan şekeri düzeylerinizi yakından takip edin.
•Lityum (ruh sağlığı sorunları için). DELİX FORTE kanınızdaki lityum miktarını arttırabilir. Lityum düzeyinizin doktorunuz tarafından düzenli kontrolü gerekecektir. •Simvastatin (kolesterol düşürücü bir ilaç). DELİX FORTE kanınızdaki simvastatin miktarını arttırabilir.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. DELİX FORTE nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Bu ilacı her zaman doktorunuzun veya eczacınızın size önerdiği şekilde kullanınız. Emin değilseniz doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
DELİX FORTE’nin etkisinin çok güçlü veya çok zayıf olduğunu düşünüyorsanız doktorunuz veya eczacınızla konuşunuz.
DELİX FORTE günde bir kez kullanılmalıdır.
Günlük en yüksek doz 10 mg/10 mg’lık bir sert kapsüldür. Doktor sizde göstereceği etkiye göre dozu değiştirebilir.
Uygulama yolu ve metodu:
Bu ilacı günün aynı saatinde bir öğünden önce veya sonra ağızdan alınız. Sert kapsülü bir miktar sıvıyla bütün olarak yutunuz.
DELİX FORTE’yi greyfurt suyuyla almayınız.
Değişik yaş grupları:
kullanılması
6
önerilmemektedir. Çünkü, bu yaş grubunda kullanımına dair yeterli bilgi bulunmamaktadır.
Yaşlılarda kullanımı:
Doktorunuz ilk dozu düşürecek ve tedavinizi daha yavaş düzenleyecektir.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliğiniz varsa, doktorunuz DELİX FORTE dozunu ayarlayacaktır.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliğiniz varsa DELİX FORTE kullanmanız önerilmez.
Eğer DELİX FORTE’nin etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konusunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla DELİX FORTE kullandıysanız
Çok fazla sert kapsül almak kan basıncınızın düşmesine ve hatta tehlikeli düzeyde düşmesine neden olabilir. Baş dönmesi, sersemlik, bayılma veya güçsüzlük hissedebilirsiniz. Eğer kan basıncı yeterince şiddetli düşerse şok gelişebilir. Cildiniz soğuk ve nemli olabilir ve bilincinizi kaybedebilirsiniz. Derhal doktorunuza bildiriniz veya en yakın hastanenin acil servisine gidiniz. Hastaneye gitmek için kendiniz araç kullanmayınız, başka birisinin sizi götürmesini isteyiniz veya bir ambulans çağırınız. İlaç kutusunu yanınıza alınız. Bunun amacı doktorun ne aldığınızı öğrenmesidir.
DELİX FORTE’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
DELİX FORTE kullanmayı unutursanız
Bir sert kapsül almayı unutursanız o dozu tamamen atlayınız. Bir sonraki dozu her zamanki saatinde alınız. Unuttuğunuz dozu telafi etmek için çift doz almayınız.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
DELİX FORTE ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler:
İlacınızı ne kadar süreyle alacağınızı doktorunuz size bildirecektir. İlacınızı kullanmayı önerilenden erken bırakırsanız rahatsızlığınız tekrarlayabilir.
Bu ilacın kullanımına ilişkin sorunuz varsa, doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi DELİX FORTE’nin içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
7
Aşağıdakilerden biri olursa, DELİX FORTE’yi kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
−Yüz, göz kapakları, dudaklar ve boğazda yutkunmayı ve nefes almayı güçleştiren şişme yanı sıra kaşıntı ve döküntüler. Bu DELİX FORTE’ye karşı ciddi bir alerjik reaksiyonun belirtisi olabilir.
−Yoğun deri döküntüsü, kurdeşen, tüm vücut yüzeyinde kızarıklık, şiddetli kaşıntı, su dolu kabarcıklar oluşması, derinin soyulması ve şişmesi, mukoza zarlarının iltihaplanması (Stevens-Johnson sendromu, Toksik epidermal nekroliz veya eritema multiforme gibi) ciddi deri reaksiyonları veya diğer alerjik reaksiyonlar.
Yukarıda belirtilen yan etkilerin sıklığı bilinmiyor (mevcut verilerle tahmin edilemiyor) şeklinde sınıflandırılır.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz doktorunuza söyleyiniz:
−Kalp hızının artması, düzensiz veya güçlü kalp atışı (çarpıntı), göğüs ağrısı, göğüste baskı hissi veya kalp krizi veya inme gibi daha ciddi sorunlar.
−Nefes darlığı veya öksürük. Bunlar akciğer sorunlarının belirtisi olabilir.
−Daha kolay berelenme, normalden uzun süren kanama, herhangi bir kanama belirtisi (örn. dişeti kanaması), mor lekeler, deride morluk veya daha kolay enfeksiyona yakalanma, boğaz ağrısı ve ateş, halsizlik, fenalık, baş dönmesi veya soluk deri. Bunlar kan veya kemik iliği sorunlarının belirtileri olabilir.
−Sırtınıza vuran şiddetli mide ağrısı. Bu pankreatit (pankreasın yangısı) belirtisi olabilir.
−Ateş, titreme, halsizlik, iştah kaybı, mide ağrısı, kötü hissetme, deri veya gözlerde sararma (sarılık). Bunlar hepatit (karaciğer yangısı) veya karaciğer hasarı gibi karaciğer sorunlarının belirtisi olabilir.
Diğer yan etkiler:
Eğer aşağıdakilerden herhangi biri şiddetlenirse ve birkaç günden uzun sürerse lütfen doktorunuza bildiriniz.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır: Çok yaygın : 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek : 1.000 hastanın birinden az, 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
Çok seyrek : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
8
Bilinmeyen : Eldeki verilerden hareketle sıklığı tahmin edilemiyor.
Çok yaygın :
•Ödem (sıvı tutulması)
Yaygın:
•Uyku hali (özellikle tedavinin başında)
•Çarpıntı (kalp atılınızın farkında olmak)
•Sıcak basması
•Baş ağrısı
•Yorgunluk, olağandışı güçsüzlük
•Baş dönmesi. DELİX FORTE almaya başladığınızda veya daha yüksek doz almaya başladığınızda bunun olması olasılığı daha yüksektir
•Bayılma
•Düşük tansiyon (normalden düşük kan basıncı), özellikle hızla ayağa kalkar veya otururken doğrulduğunuzda tansiyonunuzun düşmesi.
•Kuru gıcık öksürük
•Sinüslerde iltihaplanma (sinüzit)
•Bronşlarda iltihaplanma (bronşit)
•Nefes darlığı
•Karın ağrısı, mide veya bağırsak ağrısı,
•İshal, kabızlık, hazımsızlık gibi bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler •Mide bulantısı veya kusma
•Kabarıklık görülen veya görülmeyen deri döküntüsü
•Göğüs ağrısı
•Görme bozuklukları, çift görme
•Kaslarınızda kramplar veya ağrı
•Ayak bileğinde şişlik (ödem)
•Kanınızda normalden fazla potasyum olduğunu gösteren kan testleri
Yaygın olmayan:
•Duygu durum değişiklikleri (endişeli hissetme dahil)
•Uykusuzluk, uyku bozuklukları
•Depresif (çökkün) hissetme
•Normale göre daha sinirli hissetme veya huzursuzluk
•Titreme
•Kendini kötü hissetme
•Bulanık görme
•Burun içindeki yangıya bağlı hapşırma/burun akıntısı (rinit) •Mide yanması
•Ağız kuruluğu
•Saç dökülmesi
9
•Terleme artışı
•Deride kaşıntı, deride kırmızı lekeler, deride renk değişikliği, döküntü ve kurdeşen, deride mor lekeler
•İdrar yapma sorunu, sık idrara çıkma, özellikle geceleri daha sık idrara çıkma
•Ereksiyon sağlayamama, erkeklerde cinsel yetersizlik, erkeklerde veya kadınlarda cinsel isteksizlik
•Erkeklerde memelerde rahatsızlık veya büyüme
•Ağrı
•Göğüs ağrısı
•Eklem veya kas ağrısı
•Sırt ağrısı
•Kilo alma veya verme
•Denge sorunları (vertigo)
•Kaşıntı veya uyuşukluk, karıncalanma, batma, yanma veya ürperme gibi anormal deri duyuları (parestezi), duyumda azalma
•Tat alma kaybı veya bozulması
•Uyku sorunları
•Burun tıkanıklığı, nefes almada güçlük veya astımın kötüleşmesi
•“İntestinal anjiyoödem” adı verilen bağırsaklarda şişme, karın ağrısı ve kusma ile kendini gösterir
•İştah kaybı veya azalması (anoreksi)
•Kalp veya düzensizliği
•Kalp atımının yavaşlaması
•Kollar ve bacaklarda şişlik (periferik ödem). Bu vücudunuzun normalden fazla su tutmasının göstergesi olabilir
•Ateş
•Kan testinde saptanan bazı beyaz kürelerin sayısında artış (eozinofili)
•Karaciğer, pankreas veya böbreklerinizin farklı çalıştığını gösteren kan testleri
Seyrek:
•Keyifsizlik ve kafa karışıklığı hissi
•Dilde kızarıklık ve şişlik
•Deride şiddetli pullanma ve soyulma, kaşıntılı, kabarık döküntü
•Tırnak sorunları (örn. gevşeme ve tırnak yatağından ayrılma)
•Deri döküntüsü veya berelenme
•Ürtiker
•Deride koyu lekeler ve eller ve ayakların soğukluğu
•Gözlerde kızarık, kaşıntı, şişlik veya sulanma
•İşitme bozukluğu ve kulaklarda çınlama
•Kırmızı kan hücreleri, beyaz küreler veya trombositlerin sayısında veya hemoglobinde azalma gösteren kan testleri.
10
Çok seyrek:
•Enfeksiyonlarda artış veya ateş, örneğin boğaz ağrınız, ağız yaralarınız olursa (beyaz kan hücre sayınızda düşmeye bağlı olarak) ya da morartı fark ederseniz veya kolaylıkla ya da nedensiz yere kanamanız olursa (pıhtılaşmayı sağlayan kan hücrelerinizde azalmaya bağlı olarak)
•Güneşe karşı normalden daha duyarlı olmak, deride ışığa karşı duyarlılık
•Kanda şeker yüksekliği (hiperglisemi)
•Diş eti şişmesi
•Karında anormal şişlik (gastrit)
•Safra yolunda tıkanıklık gibi karaciğer problemlerine bağlı olabilen karaciğer enzimlerinde yükseklik, karaciğerde iltihaplanma (hepatit), karaciğer hasarı, sarılık •“Kızamık” benzeri deri döküntüsü. Bu yüksek ateş ve eklem ağrıları ile ilişkili olabilir (eritema multiforme)
•Vücut derisinde geniş alanlarda soyulma
•Kas gerginliğinde artma
•Kan damarlarının yangısı, sıklıkla deride döküntüyle birlikte
•Katılık, titreme ve/veya hareket bozukluklarının birlikte olduğu bozukluklar
•Güçsüzlük, karıncalanma veya uyuşukluğa neden olan bir sinir bozukluğu (periferik nöropati)
Bilinmiyor:
•Yoğun idrar (koyu renkli), mide bulanması veya kusma, kas krampları, uygunsuz ADH (anti-diüretik hormon) salgısına bağlı kafa karışıklığı veya krizler. Sizde bu belirtiler ortaya çıkarsa en kısa sürede doktorunuzla temasa geçiniz.
Bildirilen diğer yan etkiler:
Eğer aşağıdakilerden herhangi biri şiddetlenirse ve birkaç günden uzun sürerse lütfen doktorunuza bildiriniz.
•Dikkatini toplamada güçlük
•Ağızda şişlik
•Kanınızda beyaz kürelerin çok az sayıda olduğunu gösteren kan testleri
•Kanınızda normalden daha az sodyum olduğunu gösteren kan testleri
•Üşüdüğünüzde el ve ayak parmaklarınızın renk değiştirmesi ve sonra ısındığınızda karıncalanma ve ağrı hissetme (Raynaud fenomeni)
•Tepkilerin yavaşlaması veya bozulması
•Bazı şeylerin kokusunun değişmesi.
•Sedef hastalığı (psöriyazis).
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da
11
0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
5. DELİX FORTE’nin saklanması
DELİX FORTE’yi çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra DELİX FORTE’yi kullanmayınız.
Son kullanma tarihi belirtilen ayın son gününü ifade eder.
30ºC’nin altındaki oda sıcaklığında ve ışıktan korumak için orijinal ambalajında saklayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat Sahibi:
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd.Şti
Şişli-İstanbul
Üretim Yeri:
Sanofi İlaç San ve Tic. A.Ş.
Lüleburgaz-Kırklareli
Bu kullanma talimatı 30/12/2021 tarihinde onaylanmıştır.
12
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
DELİX FORTE 5 mg/10 mg sert kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin maddeler:
Her bir sert kapsül 5 mg amlodipine eşdeğer 6,934 mg amlodipin besilat ve 10 mg ramipril
içermektedir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Sert kapsül
İçinde beyaz veya beyaza yakın renkte toz bulunan, kapağı opak koyu pembe renkte, gövdesi
opak beyaz renkte, 1 no’lu sert jelatin kapsül.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
Erişkinlerde hipertansiyonun tedavisi.
DELİX FORTE, aynı dozda eş zamanlı verilen ramipril ve amlodipin ile kan basıncı yeterince
kontrol altında olan hastalarda ikame tedavi olarak endikedir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
DELİX FORTE hipertansiyon tedavisine başlarken kullanılmamalıdır. Her bileşenin dozu
hasta profiline ve kan basıncı kontrolüne göre bireye özel belirlenmelidir.
Eğer doz değişikliği gerekirse önce ramipril ve amlodipin bileşenleri ayrı ayrı kullanılarak
doz rejimi bireysel olarak belirlenmelidir ve kesinleştikten sonra DELİX FORTE’ye
geçilebilir.
Önerilen doz günde bir sert kapsüldür (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1). En yüksek günlük
doz bir adet 10mg/10mg sert kapsüldür.
Uygulama şekli:
Gıdalar ramipril ve amlodipin emilimini etkilemediğinden DELİX FORTE öğünlerden
1
bağımsız olarak alınabilir. DELİX FORTE’nin günün aynı saatinde oral yoldan alınması önerilmektedir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda ideal başlangıç dozu ve idame dozunu bulmak için her hastada amlodipin ve ramipril bileşenleri ayrı ayrı kullanılarak doz ayarlanmalıdır.
Ramipril bir miktar diyaliz edilebildiğinden bu tıbbi ürün hemodiyaliz yapıldıktan birkaç saat sonra uygulanmalıdır.
Amlodipin diyaliz edilemez. Amlodipin diyalize giren hastalara özel dikkatle uygulanmalıdır. DELİX FORTE ile tedavi sırasında böbrek işlevleri ve serum potasyum düzeyleri izlenmelidir. Böbrek işlevleri bozulursa DELİX FORTE kesilmelidir ve bileşenler üzerinde gerekli düzenlemeler yapılarak değiştirilmelidir.
Karaciğer yetmezliği:
Amlodipin: Karaciğer işlevleri bozulmuş hastalarda amlodipinin yarı ömrü uzamıştır ve EAA değerleri daha yüksektir; doza dair öneride bulunulmamıştır. Bu nedenle amlodipin doz aralığının en düşük düzeyinde başlanmalı ve hem tedavi başlangıcında hem de doz arttırırken dikkatli olunmalıdır. Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda yavaş doz arttırımı ve dikkatli izlem gerekebilir.
Ramipril: Günlük en yüksek ramipril dozu 2,5 mg’dır. Bu ürün 10 mg ramipril içerdiği için, karaciğer yetmezliğinde kullanılması önerilmez.
Pediyatrik popülasyon:
DELİX FORTE’nin çocuklarda güvenliliği ve etkililiği gösterilmemiştir.
Mevcut güncel veriler Bölüm 4.8, 5.1 ve 5.2’de sunulmuştur fakat pozolojiye dair herhangi bir öneride bulunulamaz.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda daha düşük başlangıç dozu önerilmektedir ve doz artışı dikkatle yapılmalıdır.
4.3 Kontrendikasyonlar
Ramipril, amlodipin, diğer ADE (Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim) inhibitörleri, dihidropiridin türevleri veya Bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık.
Ramipril
−DELİX FORTE ile aliskiren-içeren ürünlerin eş zamanlı kullanımı diabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (glomerüler filtrasyon hızı (GFR) <60 mL/dk/1,73 m²) bulunan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).
−Anjiyoödem öyküsü (herediter, idiyopatik veya geçmişte ADE inhibitörleri veya anjiyotensin II reseptör antagonistlerine bağlı anjiyoödem).
−Kanın negatif yüklü yüzeylerle temasına neden olan ekstrakorporel tedaviler (bkz. Bölüm 4.5).
2
−Renal arterin hemodinamik stenozu, önemli düzeyde bilateral renal arter stenozu veya tek işlevsel böbrekte renal arter stenozu.
−Gebelikte.
−Hipotansif veya hemodinamik açıdan stabil olmayan durumlar.
−Diyabetik nefropatisi olan hastalarda anjiyotensin II reseptör antagonisti (AIIRA) ile birlikte kullanım.
−Eş zamanlı sakubitril/valsartan tedavisi kullanımı.
Amlodipin
−Ciddi hipotansiyon.
−Şok (kardiyojenik şok dahil).
−Sol ventrikül çıkışında akım obstrüksiyonu (örn. yüksek derecede aort stenozu).
−Akut miyokart infarktüsü sonrasında hemodinamik açıdan stabil olmayan kalp yetmezliği.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Eş zamanlı olarak diüretik tedavisi alan hastalarda, hacim ve/veya tuz kaybı olabileceği için, dikkatli olunması önerilmektedir. Böbrek işlevleri ve serum potasyumu izlenmelidir.
Ramipril
Özel popülasyonlar
Gebelik
Gebelik sırasında ADE inhibitörleri başlanmamalıdır. ADE inhibitörü tedavisine devam edilmesi gerekli görülmedikçe, gebelik planlayan hastaların, gebelikte kullanıma uygunluğu kanıtlanmış güvenlilik profiline sahip başka anti-hipertansif tedavilere geçmesi sağlanmalıdır. Gebelik saptandığında ADE inhibitörleri ile tedavi derhal kesilmelidir ve uygun görüldüğü takdirde başka bir tedavi başlanmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.6).
Hipotansiyon açısından özellikle risk altındaki hastalar
−Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi fazla aktif hastalar:
Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi fazla aktif hastalarda, özellikle bir ADE inhibitörü veya eş zamanlı diüretik ilk kez verildiğinde veya dozu ilk kez arttırıldığında, kan basıncında akut bariz düşüş ve böbrek işlevlerinde bozulma riski vardır.
Örneğin şu hastalarda renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminde anlamlı aktivasyon beklenmelidir ve kan basıncı takibini kapsayan tıbbi gözlem gereklidir:
−ağır hipertansiyonu olan hastalar.
−dekompanze konjestif kalp yetmezliği olan hastalar.
−hemodinamik açıdan etkili sol ventrikül giriş veya çıkış akımı engeli (örn. aort veya mitral kapak stenozu) olan hastalar.
−tek taraflı renal arter stenozu olup ikinci böbreği işlevsel olan hastalar.
−karaciğer sirozu ve/veya assit olan hastalar.
3
−büyük cerrahi girişim yapılan veya anestezi sırasında hipotansiyona neden olan ajanlar uygulanan hastalar.
Genellikle tedaviye başlamadan önce dehidratasyon, hipovolemi veya tuz kaybının düzeltilmesi önerilmektedir (ancak kalp yetmezliği olan hastalarda bu tür düzeltme uygulaması hacim yüklenmesi riskine karşı tartılmalıdır).
−Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) ikili blokajı:
ADE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması durumunda hipotansiyon, senkop, hiperkalemi riskinin arttığı ve böbrek fonksiyonunun azaldığına (akut böbrek yetmezliği dahil) dair kanıtlar bulunmaktadır. RAAS’ın dual blokajına yol açtığından ADE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması önerilmez (Bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).
Eğer dual blokaj tedavisi mutlaka gerekli görülürse sadece uzman gözetimi altında yapılmalı ve böbrek fonksiyonu, elektrolitler ve kan basıncı yakından sık sık takip edilmelidir.
Diyabetik nefropatisi olan hastalarda ADE inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri birlikte kullanılmamalıdır.
−Miyokard infarktüsü sonrasında geçici veya kalıcı kalp yetmezliği.
−Akut hipotansiyon durumunda kardiyak veya serebral iskemi riski olan hastalar Tedavinin ilk evresi özel tıbbi gözetim gerektirir.
Yaşlılar
Yaşlılarda daha düşük başlangıç dozu önerilmektedir ve doz artışı dikkatle yapılmalıdır. (bkz. Bölüm 4.2).
Cerrahi
Ramipril gibi anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri ile tedavinin mümkünse cerrahiden bir gün önce kesilmesi önerilmektedir.
Böbrek işlevlerinin izlenmesi
Böbrek işlevleri tedavi öncesinde ve sırasında değerlendirilmeli ve dozaj özellikle tedavinin ilk haftalarında ayarlanmalıdır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda özellikle dikkatli izlem gereklidir (bkz. Bölüm 4.2). Özellikle konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda veya böbrek nakli sonrasında böbrek işlevlerinin bozulması riski vardır.
Anjiyoödem
Ramipril gibi ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda anjiyoödem bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Bu risk aynı zamanda mTOR (rapamisinin memeli hedefi) inhibitörleri (örn. temsirolimus, everolimus, sirolimus) veya vildagliptin gibi ilaçları alanlarda daha yüksek olabilir. Anjiyoödem (örn. solunum yetmezliği ile birlikte veya solunum yetmezliği olmaksızın havayollarının veya dilin şişmesi) durumunda ramipril kesilmelidir.
Derhal acil tedavi başlanmalıdır. Hastalar en az 12 ila 24 saat gözlem altında tutulmalıdır ve
4
belirtiler tamamen düzeldikten sonra taburcu edilmelidir.
Ramipril gibi ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda intestinal anjiyoödem bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Bu hastalar karın ağrısı (bulantı veya kusma olarak veya olmaksızın) ile başvurmuştur.
Desensitizasyon sırasında anafilaktik reaksiyonlar
ADE inhibisyonu etkisiyle böcek venomu ve diğer alerjenlere karşı anafilaktik ve anafilaktoid reaksiyonların olasılığı ve şiddeti artmaktadır. Desensitizasyon öncesinde ramiprilin geçici olarak kesilmesi düşünülmelidir.
Elektrolit izlemi: Hiperkalemi
Ramipril gibi ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda hiperkalemi izlenmiştir. Hiperkalemi gelişmesi riski bulunan hastalar arasında böbrek yetmezliği olan, yaşlı (> 70 yaş), kontrol altında olmayan diabetes mellitus hastaları, hipoaldosteronizm veya potasyum tuzları, potasyum tutucu diüretikler ve diğer plazma potasyumunu arttıran etken maddeler (örn. trimetoprim/sülfametoksazol olarak da bilinen ko-trimoksazol) kullananlar veya dehidratasyon, akut kardiyak dekompenzasyon, metabolik asidoz gibi durumları olan hastalar yer alır. Eğer yukarıda belirtilen ajanların eş zamanlı kullanımı uygun görülürse serum potasyumunun düzenli olarak izlenmesi önerilmektedir (bkz. Bölüm 4.5).
Elektrolit izlemi: Hiponatremi
Ramipril tedavisi alan bazı hastalarda Uygunsuz Anti-diüretik Hormon Sendromu (SIADH) ve buna bağlı hiponatremi izlenmiştir. Yaşlılarda ve hiponatremi riski olan diğer hastalarda serum sodyum düzeylerinin düzenli olarak izlenmesi önerilmektedir.
Nötropeni/agranülositoz
Nötropeni/agranülositoz yanı sıra trombositopeni ve anemi nadiren görülmüştür ve ayrıca kemik iliği depresyonu da bildirilmiştir. Olası lökopeninin saptanması için beyaz küre sayısının izlenmesi önerilmektedir. Tedavinin başlangıç evresinde ve böbrek işlevleri bozulmuş hastalarda, eşlik eden kolajen hastalığı (örn. lupus eritematozus veya skleroderma) olanlarda ve kan tablosunda değişikliğe neden olabilecek tıbbi ürünler kullanan tüm hastalarda daha sık izlem yapılması tavsiye edilmektedir (bkz. Bölüm 4.5 ve 4.8).
Etnik farklılıklar
ADE inhibitörleri siyahi hastalarda siyahi olmayanlara göre daha yüksek oranda anjiyoödeme neden olmaktadır. Diğer ADE inhibitörlerinde olduğu gibi ramipril, olasılıkla siyahi hipertansif popülasyonda düşük renin düzeyli hipertansiyon prevalansının daha yüksek olması nedeniyle, siyahi kişilerde siyahi olmayanlara göre kan basıncını düşürmede daha az etkili olabilir.
Öksürük
ADE inhibitörleri kullanımı ile öksürük bildirilmiştir. Karakteristik olarak öksürük kuru, inatçıdır ve tedavi kesildikten sonra geriler. Öksürüğün ayırıcı tanısı kapsamında ADE inhibitörüne bağlı öksürük dikkate alınmalıdır.
Amlodipin
Hipertansif krizde amlodipinin güvenlilik ve etkililiği gösterilmemiştir.
5
Özel popülasyonlar
Kalp yetmezliği
Kalp yetmezliği olan hastalar dikkatle tedavi edilmelidir. Ağır kalp yetmezliği (NYHA sınıfı III ve IV) olan hastalarda yapılmış uzun süreli plasebo-kontrollü bir çalışmada bildirilen akciğer ödemi insidansı amlodipin tedavisi alan grupta plasebo alanlara göre yüksektir (bkz. Bölüm 5.1). Amlodipin gibi kalsiyum kanal blokerleri, gelecekte kardiyovasküler olay ve mortalite riskini arttırabileceği için konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Karaciğer yetmezliği
Karaciğer işlevleri bozulmuş hastalarda amlodipinin yarı ömrü uzamıştır ve EAA değerleri daha yüksektir; doza dair öneride bulunulmamıştır. Bu nedenle amlodipin doz aralığının en düşük düzeyinde başlanmalı ve hem tedavi başlangıcında hem de doz arttırırken dikkatli olunmalıdır. Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda yavaş doz arttırımı ve dikkatli izlem gerekebilir.
Sabit kombinasyon ürünü 10 mg ramipril içerdiği ve karaciğer yetmezliği için maksimum doz 2,5 mg olduğu için, bu hastaları tedavi ederken özellikle dikkatli olunmalıdır. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda, ramiprilin günde 2,5 mg’dan yüksek dozlarda kullanılması önerilmemektedir.
Böbrek yetmezliği
Amlodipin bu hastalarda normal dozlarda kullanılabilir. Amlodipin plazma konsantrasyonu değişiklikleri böbrek yetmezliği derecesi ile ilintili değildir Amlodipin diyaliz edilemez.
Yaşlılar
Yaşlılarda daha düşük başlangıç dozu önerilmektedir ve doz artırımı dikkatle yapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2).
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Ramipril
Kontrendike olan kombinasyonlar
Şiddetli anafilaktoid reaksiyon riskinde artış nedeniyle, kanın negatif yüklü yüzeylerle temasına neden olan, yüksek akımlı membranlar (örn. poliakrilonitril membranlar) ile diyaliz veya hemofiltrasyon gibi ekstrakorporel tedaviler ve dekstran sülfat ile düşük yoğunluklu lipoprotein aferezi (bkz. Bölüm 4.3). Eğer bu tedaviler gerekliyse farklı bir tür diyaliz membranı veya başka bir sınıftan antihipertansif ajan kullanılması dikkate alınmalıdır.
Aliskiren içeren ilaçlar
Ramiprilin aliskiren içeren ilaçlar ile kombinasyon halinde kullanımı, diyabetes mellitus veya orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir ve diğer hastalarda önerilmez (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
6
Kullanım önlemleri:
Renin-Anjiyotensin-Aldosteron Sisteminin (RAAS) ikili blokajı
Klinik çalışma verileri, kombine olarak ADE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri veya aliskiren kullanılması ile oluşan renin-anjiyotensin-aldosteron-sisteminin (RAAS) ikili blokajının, RAAS-etkili tek ajan kullanılmasına kıyasla hipotansiyon, hiperkalemi ve böbrek işlevinde azalma (akut böbrek yetmezliği dahil) gibi advers olayların sıklığında artış ile ilişkili olduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.1).
Potasyum tuzları, heparin, potasyum-tutucu diüretikler ve plazma potasyumunu arttıran diğer etken maddeler (Anjiyotensin II antagonistleri, trimetoprim, takrolimus, siklosporin)
Hiperkalemi oluşabilir, bu nedenle serum potasyumunun yakından izlemi gereklidir.
Antihipertansif ajanlar (örn. diüretikler) ve kan basıncını düşürebilecek diğer maddeler (örn. nitratlar, trisiklik antidepresanlar, anestezikler, akut alkol alımı, baklofen, alfuzosin, doksazosin, prazosin, tamsulosin, terazosin)
Hipotansiyon riski olasılığında artış beklenmelidir (diüretikler için bkz. Bölüm 4.2).
Vazopresör sempatomimetikler ve ramiprilin antihipertansif etkisini azaltabilecek diğer maddeler (örn. isoproterenol, dobutamin, dopamin, epinefrin)
Kan basıncı izlemi önerilmektedir.
Allopurinol, immunosupresanlar, kortikosteroidler, prokainamid, sitostatikler ve beyaz küre sayısını etkileyebilecek diğer maddeler
Hematolojik reaksiyon olasılığında artış (bkz. Bölüm 4.4).
Lityum tuzları
ADE inhibitörleri lityum atılımını azaltabilir ve bu nedenle lityum toksisitesi artabilir. Lityum düzeyleri izlenmelidir.
İnsülin dahil antidiyabetik ajanlar
Hipoglisemik reaksiyonlar oluşabilir. Kan şekeri izlemi önerilmektedir.
Steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçlar ve asetilsalisilik asit
Ramiprilin antihipertansif etkisinde azalma beklenir. Ayrıca, ADE inhibitörleri ve NSAİİ’lar ile eş zamanlı tedavi böbrek işlevlerinin bozulmasına ve kanda potasyumun artmasına yol açabilir.
Trimetoprim ve sülfametoksazol ile sabit doz kombinasyonu (Ko-trimoksazol)
ADE inhibitörleri ile trimetoprim ve sülfametoksazol ile sabit doz kombinasyonlarını (ko-trimoksazol) kullanan hastalarda hiperkalemi insidansında artış gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
mTOR inhibitörleri veya vildagliptin
Aynı zamanda mTOR inhibitörleri (örn. temsirolimus, everolimus, sirolimus) veya vildagliptin alan hastalarda anjiyoödem riski artabilir. Tedaviye başlarken dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).
7
Gıda
Ramiprilin absorbsiyonu gıdalardan önemli bir şekilde etkilenmez.
Heparin
Serum potasyum konsantrasyonunda artış mümkündür.
Alkol
Artmış vazodilatasyon. DELİX FORTE’nin alkolün etkisini arttırabilir.
Tuz
Yüksek gıdasal tuz alımı DELİX FORTE’nin antihipertansif etkisini zayıflatabilir.
Amlodipin
Diğer tıbbi ürünlerin amlodipin üzerindeki etkileri
CYP3A4 inhibitörleri
Güçlü veya orta düzeyde CYP3A4 inhibitörleri (proteaz inhibitörleri, azol antifungaller, eritromisin veya klaritromisin gibi makrolitler, verapamil veya diltiazem) ile aynı zamanda amlodipin kullanılması amlodipin maruziyetinde anlamlı artışa yol açarak hipotansiyon riskini arttırabilir. Bu farmakokinetik değişiminin klinik yansıması yaşlılarda daha belirgin olabilir. Hastaların yakın klinik gözlemi önerilmektedir ve bu nedenle doz ayarlaması gerekebilir.
CYP3A4 indükleyicileri
Bilinen CYP3A4 indükleyicilerin birlikte uygulanması sonucunda plazma amlodipin konsantrasyonu değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, kan basıncı izlenmelidir ve özellikle güçlü CYP3A4 indükleyicilerin (örn. rifampisin, hypericum perforatum (St. Johns Wort, sarı kantaron)) eş zamanlı uygulanması sırasında ve sonrasında dozun ayarlanması akla gelmelidir.
Greyfurt veya greyfurt suyu ile birlikte amlodipin kullanılması önerilmemektedir çünkü bazı hastalarda biyoyararlanım artabileceğinden kan basıncını düşürme etkisi artabilir.
Dantrolen (infüzyon)
Hayvanlarda verapamil ve intravenöz dantrolen uygulanması sonrasında hiperkalemiye bağlı letal ventriküler fibrilasyon ve kardiyovasküler kollaps görülmüştür. Hiperkalemi riski nedeniyle, malign hipertermiye duyarlı hastalarda ve malign hiperterminin tedavisinde amlodipin gibi kalsiyum kanal blokerlerinin eş zamanlı uygulanmasından kaçınılması önerilmektedir.
Amlodipinin diğer tıbbi ürünlere etkileri :
Amlodipin kan basıncını düşürücü etkileri antihipertansif özellikleri olan diğer tıbbi ürünlerin kan basıncını düşürücü etkilerine eklenir.
Takrolimus
Amlodipin ile birlikte uygulandığında kanda takrolimus düzeylerinin artması riski vardır, ancak, bu etkileşimin farmakokinetik mekanizması tam olarak anlaşılamamıştır. Takrolimus toksisitesini önlemek için, takrolimus tedavisi alan bir hastaya amlodipin uygulanması kan
8
takrolimus düzeylerinin izlenmesini ve gerektiğinde takrolimus dozunun ayarlanmasını gerektirir.
Rapamisinin mekanik hedefini inhibe eden ilaçlar (mTOR inhibitörleri)
Sirolimus, temsirolimus ve everolimus gibi mTOR inhibitörleri CYP3A substratlarıdır. Amlodipin zayıf bir CYP3A inhibitörüdür. mTOR inhibitörleri ile eşzamanlı kullanımı ile amlodipin mTOR inhibitörlerine maruziyeti artırabilir.
Siklosporin
Sağlıklı gönüllülerde ve böbrek nakli hastaları haricinde diğer popülasyonlarda siklosporin ve amlodipin ile ilaç etkileşimi çalışmaları yapılmamış olup, bu çalışmalarda da siklosporinin dip konsantrasyonlarında değişken artışlar (ortalama %0 – 40) izlenmiştir.
Amlodipin kullanan nakil hastalarında siklosporin düzeylerinin izlenmesi konusunda dikkatli olunmalı ve gerektiğinde siklosporin dozu düşürülmelidir.
Simvastatin
Çoklu dozda 10 mg of amlodipin ile birlikte 80 mg simvastatin uygulanması simvastatin maruziyetinde, simvastatinin tek başına uygulanmasına kıyasla %77 artışa neden olmuştur.
Amlodipin kullanan hastalarda simvastatin dozu günde 20 mg ile sınırlandırılmalıdır.
Klinik etkileşim çalışmalarında
farmakokinetiğini etkilememiştir.
varfarinin
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Pediyatrik popülasyon: DELİX FORTE’nin çocuklardaki güvenliliği ve etkililiği araştırılmamıştır.
4.6 Gebelik ve laktasyon
Genel Tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (kontrasepsiyon) DELİX FORTE gebelikte kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi süresinde etkili doğum yöntemi kullanmak zorundadırlar.
Gebelik Dönemi
DELİX FORTE gebelikte kontrendikedir.
Ramipril
Ramipril’in gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
Gebelikte kullanılması kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
Gebeliğin ilk trimesterinde ADE inhibitörlerine maruziyet sonrasında teratojenite riskine dair epidemiyolojik kanıtlar kesin değildir; ancak küçük bir risk artışı göz ardı edilemez. ADE
9
inhibitörü tedavisine devam etmek gerekli görülmedikçe, gebelik planlayan hastaların tedavisi gebelikteki güvenlilik profili gösterilmiş alternatif anti-hipertansif tedavilerle değiştirilmelidir. Gebelik saptandığında ADE inhibitörleri ile tedavi derhal kesilmelidir ve uygun görüldüğü takdirde başka bir tedavi başlanmalıdır.
Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerinde ADE inhibitörü/Anjiyotensin II Reseptör Antagonisti (AIIRA) tedavisine maruziyetin insanda fötotoksisiteye (böbrek işlevinde azalma, oligohidramnios, kafatası kemikleşmesinde gecikme) ve neonatal toksisiteye (böbrek yetmezliği, hipotansiyon, hiperkalemi) neden olduğu bilinmektedir (bkz. Bölüm 5.3). Gebeliğin ikinci trimesterinden itibaren ADE inhibitörlerine maruziyet oluşmuşsa böbrek işlevlerinin ve kafatasının ultrasonla kontrolü önerilmektedir. Anneleri ADE inhibitörleri kullanmış olan bebekler hipotansiyon, oliguri ve hiperkalemi açısından yakından izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
Amlodipin
İnsanlarda gebelikte amlodipinin güvenliliği gösterilmemiştir.
Hayvan çalışmalarında yüksek dozlarda üreme toksisitesi gözlemlenmiştir (bkz. Bölüm 5.3). Gebelikte kullanımı ancak daha güvenli başka bir seçenek yoksa ve hastalığın kendisi anne ve fötus için daha büyük risk oluşturuyorsa önerilmektedir.
Laktasyon dönemi
DELİX FORTE laktasyon sırasında önerilmez. Emzirmenin devamına/kesilmesine veya DELİX FORTE ile tedavinin devamına/kesilmesine karar verirken emzirmenin bebeğe yararı ve DELİX FORTE’nin anneye yararı dikkate alınmalıdır.
Ramipril
Emzirme sırasında ramipril kullanımına dair yeterli bilgi bulunmadığından (bkz. Bölüm 5.2), ramipril önerilmemektedir ve emzirme sırasında kullanımına dair daha iyi güvenlilik profili olan alternatif tedaviler, özellikle bir yenidoğan veya preterm bebek emzirilirken, tercih edilmelidir.
Amlodipin
Amlodipin anne sütüne geçmektedir. Bebek tarafından alınan anne dozu oranı çeyrekler arası genişliğin %3-7’si ve maksimum %15’i olarak hesaplanmıştır. Amlodipinin bebekler üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Emzirmenin devamına/kesilmesine veya amlodipin ile tedavinin devamına/kesilmesine karar verirken emzirmenin bebeğe yararı ve amlodipinin anneye yararı dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Ramipril:
Sıçan, tavşan ve maymunlardaki üreme toksikolojisi çalışmaları herhangi bir teratojenik özellik ortaya çıkarmamıştır.
Fertilite, erkek ve dişi sıçanlarda bozulmamıştır.
Amlodipin:
Kalsiyum kanal blokerleri ile tedavi edilen bazı hastalarda spermatozoa başında geri dönüşlü biyokimyasal değişiklikler bildirilmiştir. Amlodipinin fertiliteye olası etkilerine dair klinik veriler yeterli değildir. Bir sıçan çalışmasında erkek fertilitesine advers etkiler bulunmuştur
10
(bkz. Bölüm 5.3).
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
DELİX FORTE araç ve makine kullanma yeteneğine hafif ila orta düzeyde etki edebilir. Bazı advers etkiler (örn. kan basıncının düşmesine bağlı baş dönmesi, baş ağrısı, palpitasyon, ateş başması, abdominal ağrı, bulantı, ayak bileğinde şişlik, ödem, yorgunluk gibi semptomlar) hastanın dikkatini ve tepki vermesini bozabilir ve bu nedenle bu becerilerin özellikle önemli olduğu durumlarda (örn. araç veya makine kullanımı) bir risk oluşturabilir. Bu durum özellikle tedavinin başlangıcında veya başka preparatlardan geçiş sırasında olabilir. Özellikle tedavinin başlangıcında dikkatli olunması önerilmektedir. İlk dozdan veya takip dozlarının artırılmasından sonraki birkaç saat boyunca araç veya makine kullanımı önerilmez.
4.8 İstenmeyen etkiler
Ramiprilin güvenlilik profilinde inatçı kuru öksürük ve hipotansiyona bağlı reaksiyonlar bulunmaktadır. Ciddi advers reaksiyonlar inme, miyokard infarktüsü, anjiyoödem, hiperkalemi, böbrek veya karaciğer yetmezliği, pankreatit, şiddetli deri reaksiyonları ve nötropeni/agranülositozdur.
Amlodipin tedavisi sırasında en yaygın olarak bildirilen advers reaksiyonlar somnolans, baş dönmesi, baş ağrısı, çarpıntı, ateş basması, karın ağrısı, bulantı, ayak bileğinde şişlik, ödem ve yorgunluktur.
Advers reaksiyonların sıklığı aşağıdaki şekilde tanımlanmaktadır:
Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (mevcut verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Aşağıdaki advers ilaç reaksiyonları birbirinden bağımsız ramipril ve amlodipin tedavileri sırasında bildirilmiştir:
Tablo 1: Birbirinden bağımsız ramipril ve amlodipin tedavileri sırasında bildirilen advers reaksiyonlar
Sistem organ sınıfı
Sıklık
Ramipril
Amlodipin
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın
olmayan
Eozinofili
Seyrek
Beyaz hücre sayısında düşme (örn.,
nötropeni
veya agranülositoz), kırmızı hücre
sayısında düşme,
hemoglobin sayısında düşme, trombosit
sayısında düşme
Çok seyrek
Lökositopeni, trombositopeni
Bilinmiyor
11
pansitopeni, hemolitik anemi
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek
Bilinmiyor
Anafilaktik
veya anafilaktoid reaksiyonlar,
antinükleer antikor yükselmesi
Endokrin hastalıkları
Bilinmiyor
Uygunsuz antidiüretik hormon salınımı
sendromu (SIADH)
Metabolizma ve
beslenme hastalıkları
Yaygın
Kanda potasyum yükselmesi
Yaygın
olmayan
Anoreksi,
iştah azalması
Çok seyrek
Hiperglisemi
Bilinmiyor
Kanda sodyum sayısında düşme
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın
olmayan
Depresif ruh hali,
anksiyete, sinirlilik, huzursuzluk,
somnolans dahil uyku bozuklukları
İnsomni, duygu
durum değişiklikleri (anksiyete dahil),
depresyon
Seyrek
Konfüzyonel durum
Konfüzyon
Bilinmiyor
Dikkatte bozulma
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın
Baş ağrısı, baş dönmesi
Somnolans, baş
dönmesi, baş ağrısı (özellikle tedavinin başında)
Yaygın
olmayan
Vertigo, parestezi, agüzi, disgüzi
Tremor, disgüzi,
senkop, hipoestezi, paraestezi
Seyrek
Tremor, denge bozukluğu
Çok seyrek
Hipertoni periferik nöropati
Bilinmiyor
İskemik inme ve
geçici iskemik atak
gibi serebral iskemi, psikomotor
becerilerin bozulması, yanma hissi, parosmi
Ektrapiramidal bozukluk♯
Göz hastalıkları
Yaygın
Görme bozukluğu (diplopi dahil)
12
Yaygın
olmayan
Bulanık görme dahil Görme bozukluğu
Seyrek
Konjonktivit
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın
olmayan
Tinnitus
Seyrek
İşitme bozukluğu, tinnitus
Kardiyak hastalıkları
Yaygın
Çarpıntı
Yaygın
olmayan
Anjina pektoris veya miyokard infarktüsü gibi miyokard
iskemisi, taşikardi, aritmi, çarpıntı,
periferik ödem
Aritmi (bradikardi, ventriküler taşikardi ve atriyal
fibrilasyon dahil)
Çok seyrek
Vasküler hastalıklar
Yaygın
Hipotansiyon,
ortostatik kan basıncı düşmesi, senkop
Sıcak basması
Yaygın
olmayan
Sıcak basması
Hipotansiyon
Seyrek
Vasküler stenoz, hipoperfüzyon, vaskülit
Çok seyrek
Vaskülit
Bilinmiyor
Raynaud fenomeni
Solunum, göğüs
bozuklukları ve
mediastinal hastalıklar
Yaygın
Kuru gıcık öksürüğü, bronşit, sinüzit,
dispne
Dispne
Yaygın
olmayan
Astım alevlenmesi dahil bronkospazm, nazal konjesyon
Öksürük, rinit
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın
Gastrointestinal
inflamasyon, sindirim bozuklukları, karında rahatsızlık, dispepsi, diyare, bulantı, kusma
Karın ağrısı,
bulantı, dispepsi, bağırsak
hareketlerinin
bozulması (diyare ve konstipasyon dahil)
Yaygın
olmayan
Pankreatit (ADE
inhibitörleri ile fatal
sonlanımlı olgular çok nadiren bildirilmiştir), pankreas enzimlerinde yükselme, ince
bağırsakta
anjiyoödem, gastrit
dahil üst karın ağrısı,
Kusma, ağız kuruluğu
13
konstipasyon, ağız kuruluğu
Seyrek
Glossit
Çok seyrek
Bilinmiyor
Aftöz stomatit
Yaygın
olmayan
Karaciğer enzimleri ve/veya konjuge
bilirubin yükselmesi
Seyrek
Kolestatik sarılık, hepatoselüler hasar
Çok seyrek
Hepatit, sarılık, karaciğer
enzimlerinde
yükselme*
Bilinmiyor
Akut karaciğer
yetmezliği, kolestatik veya sitolitik hepatit (fatal sonlanım çok
nadirdir)
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın
Özellikle
makülopapüler döküntü
Yaygın
olmayan
Anjiyoödem; çok
nadiren anjiyoödeme bağlı hava yolu
obstrüksiyonu fatal sonuç oluşturabilir; pruritus, hiperhidroz
Alopesi, purpura, deride renk
değişikliği,
hiperhidroz,
pruritus, döküntü, ekzantem, ürtiker
Seyrek
Eksfolyatif dermatit, ürtiker, onikolizis,
Çok seyrek
Işığa duyarlılık reaksiyonu
Anjiyoödem,
eritema multiforme, eksfolyatif dermatit, Stevens-Johnson
sendromu, Quincke ödemi, ışığa
duyarlılık
Bilinmiyor
Toksik epidermal
nekroliz, Stevens-
Johnson sendromu, eritema multiforme, pemfigus, psoriasis
Toksik epidermal nekroliz
14
alevlenmesi,
dermatitis
psoriasiform,
pemfigoid veya
likenoid ekzantem
veya enantem, alopesi
Kas-iskelet
bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın
Ayak bileği şişliği, kas krampları
Yaygın
olmayan
Artralji
Artralji, myalji, sırt ağrısı
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın
olmayan
Akut böbrek
yetmezliği, idrar
atımında artış,
önceden mevcut
proteinürinin
kötüleşmesi, kanda
üre yükselmesi, kanda kreatinin yükselmesi gibi renal bozukluklar
Miksiyon
bozukluğu, noktüri, idrar yapma
sıklığında artış
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın
olmayan
Geçici erektil
impotans, libido azalması
İmpotans,
jinekomasti
Bilinmiyor
Jinekomasti
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Çok yaygın
Ödem
Yaygın
Göğüs ağrısı, yorgunluk
Yorgunluk, asteni
Yaygın
olmayan
Pireksi
Göğüs ağrısı, ağrı, halsizlik
Seyrek
Asteni
Araştırmalar
Yaygın
olmayan
Kilo alma, kilo verme
* Daha çok kolestazla uyumlu.
♯ İstisnai ekstrapiramidal sendrom vakaları bildirilmiştir.
Ramipril:
Ramipril güvenliliği 2 klinik çalışma sırasında 2-16 yaşlarındaki çocuk ve adolesanlarda izlenmiştir. Advers etkilerin niteliği ve ciddiyeti yetişkinlerdekilere benzer olmakla birlikte aşağıdaki advers etkilerin sıklığı çocuklarda daha yüksektir:
•
•
•
Taşikardi, nazal konjesyon ve rinit, pediyatrik popülasyonda “yaygın” ve yetişkin popülasyonda “yaygın olmayan” sıklıktadır.
Konjunktivit yetişkin popülasyonda “seyrek” iken pediyatrik popülasyonda “yaygın” sıklıktadır.
Tremor ve ürtiker yetişkin popülasyonda “seyrek” iken pediyatrik popülasyonda “yaygın olmayan” sıklıktadır.
Ramiprilin pediyatrik hastalardaki genel güvenlilik profili yetişkin hastalardaki güvenlilik profilinden belirgin olarak farklı değildir.
15
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezine (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Ramipril
Semptomlar
ADE inhibitörlerinin doz aşımıyla ilişkili semptomlar aşırı periferik vazodilatasyon (beraberinde belirgin hipotansiyon, şok), bradikardi, elektrolit ve böbrek yetmezliği olabilir.
Tedavi
Hasta yakından izlenmelidir ve tedavi semptomatik ve destekleyici olmalıdır. Önerilen önlemler primer detoksifikasyon (gastrik lavaj, adsorbanların uygulanması) ve hemodinamik stabiliteyi yeniden sağlamak için alfa 1 adrenerjik agonistler veya anjiyotensin II (anjiyotensinamid) uygulaması gibi önlemler almaktır. Ramiprilin aktif metaboliti ramiprilat genel dolaşımdan hemodiyaliz ile çok az uzaklaştırılabilir.
Amlodipin
İnsanlarda istemli doz aşımı ile ilgili deneyim sınırlıdır.
Semptomlar
Mevcut veriler büyük doz aşımının aşırı periferik vazodilatasyon ve olasılıkla refleks taşikardiye neden olacağını ileri sürmektedir. Belirgin ve olasılıkla şoka varan ve fatal sonlanıma yol açabilecek düzeyde uzun süreli sistemik hipotansiyon bildirilmiştir.
Tedavi
Amlodipin doz aşımına bağlı klinik olarak önemli hipotansiyon, kalp ve solunum işlevlerinin sık izlemi, ekstremitelerin yükseltilmesi ve dolaşım hacmi ve idrar çıkışına dikkat edilmesi gibi aktif kardiyovasküler destek gerektirir.
Vasküler tonusu ve kan basıncını düzeltmek için, kullanımı için bir kontrendikasyon yoksa, bir vazokonstrüktör yararlı olabilir. İntravenöz kalsiyum glukonat kalsiyum kanal blokajının etkilerini tersine çevirmek için faydalı olabilir.
Gastrik lavaj bazı olgularda faydalı olabilir. Sağlıklı gönüllülerde aktif kömür kullanılmasının 10 mg amlodipin uygulanmasından 2 saat sonrasına kadar amlodipinin emilim hızını düşürdüğü gösterilmiştir. Amlodipin yüksek oranda proteine bağlandığı için diyalizin fayda göstermesi olasılığı yoktur.
16
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: ADE inhibitörleri ve kalsiyum kanal blokörleri kombinasyonu
ATC kodu: C09BB07.
Ramipril
Etki mekanizması
Ön ilaç ramiprilin aktif metaboliti ramiprilat, dipeptidilkarboksipeptidaz I (eş anlamlıları: anjiyotensin-dönüştürücü enzim; kininaz II) enzimini inhibe eder. Bu enzim plazmada ve dokuda anjiyotensin I’in aktif vazokonstrüktör madde anjiyotensin II’ye dönüşmesi yanı sıra aktif vazodilatatör bradikininin yıkılmasını katalize eder. Anjiyotensin II oluşumunun azalması ve bradikinin yıkımının inhibisyonu vazodilatasyona neden olur.
Anjiyotensin II aynı zamanda aldosteron salınımını stimüle ettiği için ramiprilat aldosteron salgısını da azaltır. ADE inhibitörü monoterapisine ortalama yanıt, siyahi (Afro-Karayipli) hipertansif hastalarda (genellikle düşük-renin hipertansif popülasyon) daha düşüktür.
Farmakodinamik etkiler
Antihipertansif özellikler
Ramipril uygulaması belirgin periferik direnç düşüşüne neden olur. Genellikle renal plazma akımı ve glomerüler filtrasyon hızında önemli değişiklik olmaz. Hipertansiyonu olan hastalara ramipril uygulanması yatarken ve ayaktaki kan basıncını düşürürken kalp hızında kompenzatuar artışa yol açmaz. Hastaların çoğunda tek dozun antihipertansif etkisinin başladığı oral uygulamadan sonra 1 ila 2 saat içinde belirginleşir. Tek doz ile en yüksek etki oral uygulamadan 3 ila 6 saat sonra elde edilir. Tek dozun antihipertansif etkisi genellikle 24 saat sürer.
Ramipril tedavisine devam edildiğinde maksimum antihipertansif etki genellikle 3 ila 4 hafta sonra ortaya çıkar. İki yıl süren uzun süreli tedavi ile antihipertansif etkinin sürekli olduğu gösterilmiştir. Ramiprilin aiden kesilmesi kan basıncında hızlı ve aşırı geri tepme artışına neden olmaz.
Kalp yetmezliği
Diüretik ve opsiyonel kardiyak glikozitleri ile konvansiyonel tedaviye ilaveten, ramiprilin New-York Kalp Derneği (NYHA) II-IV fonksiyonel sınıflarındaki hastalarda etkin olduğu gösterilmiştir. İlaç kardiyak hemodinamikleri üzerinde faydalı etkilere sahiptir (azalmış sağ ve sol ventrikül dolum basıncı, azalmış total periferik vasküler direnç, artmış kardiyak çıktı ve iyileşmiş kardiyak indeks). Aynı zamanda nöroendokrin aktivasyonu azaltmaktadır.
Klinik etkililik ve güvenlilik
İki büyük randomize kontrollü çalışma (ONTARGET (ONgoing Telmisartan Alone and in combination with Ramipril Global Endpoint Trial) ve VA NEPHRON-D (The Veterans Affairs Nephropathy in Diabetes)) bir ADE inhibitörünün bir anjiyotensin II reseptör blokeriyle kombine kullanımını incelemiştir.
17
ONTARGET çalışması, kardiyovasküler ya da serebrovasküler hastalık öyküsü olan ya da kanıtlanmış son organ hasarı ile birlikte seyreden tip 2 diyabetes mellitus hastalarında yürütülmüştür. VA NEPHRON-D çalışması, tip 2 diabetes mellitus hastalığı olan ve diyabetik nefropatisi bulunan hastalarda yürütülmüştür.
Bu çalışmalar renal ve/veya kardiyovasküler sonlanımlar ve mortalite üzerinde anlamlı yarar göstermemiş, monoterapiyle kıyaslandığında hiperkalemi, akut böbrek hasarı ve/veya hipotansiyon riskinin arttığı gözlenmiştir. Benzer farmakodinamik özellikleri dikkate alındığında, bu sonuçlar diğer ADE inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri için de anlamlıdır.
Bu nedenle, ADE inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri diyabetik nefropati bulunan hastalarda birlikte kullanılmamalıdır.
ALTITUDE (Aliskiren Trial in Type 2 Diabetes Using Cadiovascular and Renal Disease Endpoints) çalışması, kronik böbrek hastalığı, kardiyovasküler hastalık ya da her ikisi bulunan tip 2 diyabetes mellitus hastalarında standart bir ADE inhibitörü ya da bir anjiyotensin II reseptör blokeri tedavisine aliskiren eklenmesinin yararını test etmek için tasarlanmış bir çalışma olmuştur. Advers sonuç riskinde artış olması nedeniyle çalışma erken sonlandırılmıştır. Aliskiren grubunda, plasebo grubuna kıyasla, kardiyovasküler ölüm ve inme vakalarının her ikisi de sayısal olarak daha sık görülmüş ve ilgili advers olaylar ve ciddi advers olaylar (hiperkalemi, hipotansiyon ve renal disfonksiyon) aliskiren grubunda plasebo grubuna göre daha sık bildirilmiştir.
Kardiyovasküler koruma/Böbrek koruma
Koruyucu plasebo-kontrollü bir çalışma (HOPE çalışması), standart tedaviye ramipril eklenen 9.200’den fazla hastada yapılmıştır. Çalışmaya aterotrombotik kardiyovasküler hastalık (koroner kalp hastalığı, inme veya periferik vasküler hastalık hikayesi) sonrası veya en az bir ilave risk faktörü (saptanmış mikroalbüminüri, hipertansiyon, yüksek total kolesterol düzeyi, düşük yüksek-yoğunluklu lipoprotein kolesterol düzeyi ve sigara içiciliği) ile birlikte diabetes mellitus gibi kardiyovasküler riski yüksek hastalar dahil edilmiştir.
Bu çalışma ramiprilin miyokard infarktüsü, kardiyovasküler nedenlere bağlı ölüm ve inme insidansını, tek başına veya kombine olarak (primer birleşik olaylar), istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşürdüğünü göstermiştir.
Tablo 2. HOPE Çalışması: Temel Bulgular
Göreli risk
(%95 güven aralığı)
Tüm hastalar
n = 4.645
Primer birleşik olaylar
14,0
17,8
0,78 (0,70 – 0,86)
< 0,001
Miyokard infarktüsü
9,9
12,3
0,80 (0,70 – 0,90)
< 0,001
Kardiyovasküler
nedenlere bağlı ölüm
6,1
8,1
0,74 (0,64 – 0,87)
< 0,001
İnme
3,4
4,9
0,68 (0,56 – 0,84)
< 0,001
Sekonder sonlanım noktaları
Herhangi bir nedene bağlı ölüm
10,4
12,2
0,84 (0,75 – 0,95)
0,005
18
Revaskülarizasyon gerekliliği
16,0
18,3
0,85 (0,77 – 0,94)
0,002
Kararsız anjina için hastaneye yatış
12,1
12,3
0,98 (0,87 – 1,10)
NS
Kalp yetmezliği için hastaneye yatış
3,2
3,5
0,88 (0,70 – 1,10)
0,25
Diyabete bağlı
komplikasyonlar
6,4
7,6
0,84 (0,72 – 0,98)
0,03
HOPE çalışmasının önceden tanımlanmış alt çalışması olan MICRO-HOPE çalışması, en az ≥ 55 yaşında (yaş için üst sınır olmaksızın), çoğunluğunda tip 2 diyabet (ve en az başka bir KV risk faktörü) olan, normotansif veya hipertansif 3.577 hastada mevcut tıbbi tedavi rejimine eklenen 10 mg ramiprilin plaseboya kıyasla etkisini incelemiştir.
Primer analiz ramipril kullanan 117 (%6,5) ve plasebo alan 149 (%8,4) katılımcıda bariz nefropati geliştiğini göstermiştir; buna göre RRR %24; %95 GA [3 – 40], p = 0,027 olmuştur.
Pediyatrik popülasyon
Hipertansiyonu olan (%73 primer hipertansiyon), yaşları 6 ila 16 arasında 244 pediatrik hastanın alındığı bir randomize, çift-kör, plasebo-kontrollü klinik çalışmada, 1,25 mg, 5 mg ve 20 mg ramiprilat plazma konsantrasyonu erişkin doz aralığını sağlamak için vücut ağırlığına göre düşük dozda, orta dozda veya yüksek dozda ramipril kullanmıştır. Dört haftanın sonunda ramipril sistolik kan basıncını düşürme sonlanım noktasında etkisiz olmuş fakat en yüksek dozda diyastolik kan basıncını düşürmüştür. Kesinleşmiş hipertansiyonu olan çocuklarda orta ve yüksek ramipril dozları hem sistolik hem de diyastolik kan basıncında anlamlı düşüş göstermiştir.
Yaşları 6 ila 16 arasında 218 pediyatrik hastada (%75 primer hipertansiyon) yapılmış 4 haftalık doz arttırma, randomize, çift-kör, tedavi bırakma (geri çekilme) çalışmasında bu etki görülmemiş, test edilen kiloya göre belirlenmiş üç ramipril dozu düzeyinin tümünde [düşük doz (0,625 mg – 2,5 mg), orta doz (2,5 mg – 10 mg) veya yüksek doz (5 mg – 20 mg)] hem diyastolik hem de sistolik kan basınçları ılımlı geri tepme göstermiş fakat başlangıç düzeyine istatistiksel olarak anlamlı dönüş göstermemiştir. İncelenen pediyatrik popülasyonda ramipril doğrusal doz yanıtı göstermemiştir.
Amlodipin
Etki mekanizması
Amlodipin dihidropiridin grubundan bir kalsiyum iyonu giriş inhibitörüdür (yavaş kanal blokeri veya kalsiyum iyonu antagonisti) ve kalsiyum iyonlarının kalp ve damar düz kasına membranı geçerek girişini inhibe eder.
Amlodipinin antihipertansif etki mekanizması damar düz kaslarını doğrudan gevşetici etkisine bağlıdır. Amlodipinin anjinayı hangi mekanizmayla rahatlattığı tam olarak belirlenmemiştir fakat amlodipin genel iskemik yükü şu iki etki ile düşürmektedir:
1.Amlodipin periferik arteriyolleri genişletir ve böylece kalbin karşılamaya çalıştığı toplam periferik direnci (artyük) düşürür. Kalp hızı sabit kaldığı için kalbin yükünün azalması miyokardın enerji tüketimini ve oksijen gereksinimini azaltır.
19
2.Amlodipinin etki mekanizmasında olasılıkla ayrıca hem normal hem de iskemik alanlarda ana koroner arterlerin ve koroner arteriollerin dilatasyonu vardır. Bu dilatasyon koroner arter spazmı (Prinzmetal veya varyant anjina) olan hastalarda miyokarda ulaşan oksijeni arttırır.
Farmakodinamik etkiler
Hipertansiyonu olan hastalarda, günde tek doz kullanılması hem yatar hem de ayakta pozisyonlarda 24 saatlik aralık süresince kan basıncında klinik açıdan anlamlı düşüş sağlar. Etkinin yavaş başlaması nedeniyle akut hipotansiyon amlodipin uygulamasının bir özelliği değildir.
Klinik etkililik ve güvenlilik
NYHA III ve IV kalp yetmezliği olan hastalarda yürütülen kontrollü klinik çalışmalardaki hemodinamik çalışmalar ve egzersizler, amlodipinin egzersize tolerans, sol ventriküler ejeksiyon fraksiyonu ve klinik semptomatoloji ile ölçülen klinik olarak kötüye gitmeye yol açmadığını göstermiştir.
Digoksin diüretikleri ve ADE inhibitörleri kullanan NYHA III ve IV kalp yetmezliği olan hastaları değerlendirmek üzere tasarlanmış olan plasebo kontrollü bir çalışmada (PRAISE), amlodipin kalp yetmezliği hastalarında mortalite ve morbidite riskinde artışa yol açmamıştır.
Amlodipin hiçbir advers metabolik etki veya plazma lipidlerinde değişiklik ile ilişkili bulunmamıştır ve astım, diyabet ve gut olan hastalar için uygundur.
Kalp yetmezliği olan hastalarda kullanım
Altta yatan iskemik hastalığı düşündüren veya gösteren klinik belirtiler veya objektif bulguların olmadığı NYHA III ve IV kalp yetmezliği olan, sabit dozda ADE inhibitörleri, dijitaller ve diüretikler, amlodipin alan hastalarda yapılan uzun süreli, plasebo kontrollü çalışmada (PRAISE-2) amlodipinin toplam kardiyovasküler mortaliteye etkisi olmamıştır.
Aynı popülasyonda amlodipin yüksek pulmoner ödem bildirimi ile ilişkili bulunmuştur.
Kalp krizini önlemek için tedavi çalışması (ALLHAT)
Kalp Krizini Önlemek için Antihipertansif ve Lipid-Düşürücü Tedavi Çalışması (ALLHAT) adı verilmiş bir randomize çift-kör morbidite-mortalite çalışması daha yeni ilaç tedavilerini kıyaslamak amacıyla yapılmıştır: hafif ila orta derecede hipertansiyonda birinci basamak tedavi olarak 12,5 – 25 mg/gün tiyazid diüretik klortalidon ile kıyasla amlodipin 2,5 – 10 mg/gün (kalsiyum kanal blokeri) veya lisinopril 10 – 40 mg/gün (ADE inhibitörü).
Yaşları 55 veya üzerinde olan toplam 33.357 hipertansif hasta randomize edilmiş ve ortalama 4,9 yıl izlenmiştir. Hastalarda en az bir ilave KKH risk faktörü vardır, bunlar: geçirilmiş miyokard infarktüsü veya inme (kayıttan > 6 ay önce) veya gösterilmiş başka bir aterosklerotik KVH (toplamda %51,5), tip 2 diyabet (%36,1), HDL-C < 35 mg/dL (%11,6), elektrokardiyografi veya ekokardiyografi ile belirlenmiş sol ventrikül hipertrofisi (%20,9), halen sigara kullanımı (%21,9).
Primer sonlanım noktası fatal KKH veya fatal olmayan miyokard infarktüsü birleşimidir. Amlodipine dayalı tedavi ile klortalidona dayalı tedavi arasında primer sonlanım noktası açısından anlamlı fark yoktur: RR 0,98 %95 GA (0,90 – 1,07) p = 0,65. Sekonder sonlanım
20
noktalarından kalp yetmezliği insidansı (birleşik kardiyovasküler sonlanım noktalarından biri) amlodipin grubunda klortalidon grubuna kıyasla anlamlı düzeyde daha yüksektir (%10,2’ye karşın %7,7, RR 1,38, %95 GA [1,25 – 1,52] p < 0,001). Ancak, tüm nedenlere bağlı ölüm açısından amlodipine dayalı tedavi ile klortalidona dayalı tedavi arasında anlamlı fark yoktur. RR 0,96 %95 GA [0,89 – 1,02] p = 0,20.
Pediyatrik popülasyon (6 yaş ve üzeri)
Ağırlıkla sekonder hipertansiyonu olan 6-17 yaşlarında 268 çocuğu kapsayan bir çalışmada, 2,5 mg ve 5,0 mg dozlarda amlodipinin plasebo ile kıyaslanması her iki dozun da sistolik kan basıncını plaseboya göre anlamlı düzeyde daha fazla düşürdüğünü göstermiştir. İki doz arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir.
Amlodipinin büyüme, puberte ve genel gelişime uzun dönem etkileri incelenmemiştir. Çocukluk çağında amlodipin tedavisinin uzun dönemde kardiyovasküler morbidite ve erişkin mortalitesine etkinliği kanıtlanmıştır.
5.2 Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Ramipril
Emilim:
Oral uygulama sonrasında ramipril gastrointestinal sistemden hızla emilir: ramipril zirve plazma konsantrasyonlarına bir saat içinde ulaşılır. İdrardan saptandığına göre emilim düzeyi en az %56’dır ve gastrointestinal sistemde gıda varlığından anlamlı düzeyde etkilenmemektedir. Oral yoldan 2,5 mg ve 5 mg ramipril uygulanması sonrasında aktif metabolit ramiprilatın biyoyararlanımı %45’tir. Ramiprilin tek aktif metaboliti olan ramiprilatın zirve plazma konsantrasyonları ramipril alımından 2-4 saat sonra oluşmaktadır. Normal dozlarda günde bir kez ramipril uygulaması sonrasında ramiprilat kararlı durum plazma konsantrasyonlarına tedavinin yaklaşık dördüncü gününde erişilmektedir.
Dağılım:
Serum proteinlerine bağlanma ramipril için yaklaşık %73 ve ramiprilat için yaklaşık %56’dır.
Biyotransformasyon:
Ramiprilin hemen hemen tamamı ramiprilata, diketopiperazin esteri diketopiperazin asite ve ramipril ve ramiprilatın glukuronitlerine metabolize olur.
Eliminasyon:
Metabolitlerin atılımı temel olarak böbrek yoluyladır. Plazma ramiprilat konsantrasyonları çok fazlı şekilde düşer. ADE’ne bu güçlü, doyurulabilir bağlanma ve enzimden yavaş ayrılma nedeniyle ramiprilat, çok düşük plazma konsantrasyonlarında uzun bir terminal eliminasyon fazı sergiler. Ramiprilin çok sayıda günde bir kez doz uygulaması sonrasında ramiprilat konsantrasyonlarının etkin yarı ömrü 5-10 mg dozlarla 13-17 saat ve daha düşük 1,25 – 2,5 mg dozlarla daha uzun olmuştur. Bu fark enzimin ramiprilata bağlanması için doyurulabilir kapasitesi ile ilişkilidir. Oral yoldan tek doz uygulanan ramipril anne sütünde saptanamayan düzeyde ramipril ve metabolitine neden olmuştur. Ancak çoklu dozun etkisi bilinmemektedir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum
21
Doğrulsallık/doğrusal olmayan duruma ilişkin veri bulunmamaktadır.
Amlodipin
Emilim:
Terapötik dozlarda oral yoldan uygulama sonrasında amlodipin iyi emilerek doz sonrası 6-12 saatte zirve kan düzeyine ulaşır. Mutlak biyoyararlanımın %64 ila 80 arasında olduğu hesaplanmıştır.
Amlodipin biyoyararlanımı gıda alımından etkilenmez.
Dağılım:
Dağılım hacmi yaklaşık 21 L/kg’dır. İn vitro çalışmalar dolaşımdaki amlodipinin yaklaşık %97,5’inin plazma proteinlerine bağlı olduğunu göstermiştir.
Biyotransformasyon:
Amlodipin karaciğer tarafından geniş ölçüde inaktif metabolitlerine metabolize edilerek ana maddenin %10’u ve metabolitlerin %60’ı idrarla atılır.
Eliminasyon:
Terminal plazma eliminasyon yarı ömrü 35-50 saat kadardır ve günden bir kez uygulamaya uygundur.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum
Doğrulsallık/doğrusal olmayan duruma ilişkin veri bulunmamaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Ramipril
Böbrek yetmezliği:
Böbrek işlevleri bozulmuş hastalarda ramiprilatın renal atılımı azalmıştır ve renal ramiprilat klirensi kreatinin klirensi ile orantılıdır. Bunun sonucunda yükselen plazma ramiprilat konsantrasyonları normal böbrek işlevleri olan hastalara göre daha yavaş düşer. (bkz. Bölüm 4.2)
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer işlevleri bozulmuş hastalarda ramiprilin ramiprilata metabolize olması, hepatik esterazların etkisinin düşmesine bağlı olarak gecikmiştir ve bu hastalarda plazma ramipril düzeyleri artmıştır. Ancak, bu hastalarda zirve ramiprilat konsantrasyonları normal karaciğer işlevleri olanlarda görülenden farklı değildir. (bkz. Bölüm 4.2)
Laktasyon:
Oral yoldan tek doz 10 mg ramipril anne sütünde saptanamayan bir düzey oluşturmuştur. Ancak çoklu dozun etkisi bilinmemektedir.
Pediyatrik popülasyon:
Ramiprilin farmakokinetik profili yaşları 2 ila 16 arasında, ağırlıkları > 10 kg olan 30 pediyatrik hipertansif hastada incelenmiştir. Uygulanan 0,05 ila 0,2 mg/kg dozlardan sonra
22
ramipril hızla ve geniş ölçüde ramiprilata metabolize olmuştur. Ramiprilatın zirve plazma konsantrasyonları 2-3 saat içinde oluşmuştur.
Ramiprilat klirensi vücut ağırlığının log değeri (p < 0,01) yanı sıra doz ile (p < 0,001) yüksek korelasyon gösterir. Klirens ve dağılım hacmi her doz grubunda çocuğun yaşında artışla birlikte artmıştır. Çocuklarda 0,05 mg/kg dozu, 5 mg ramipril ile tedavi edilen erişkinlerde oluşana benzer maruziyet düzeyleri sağlamıştır. Çocuklarda 0,2 mg/kg dozu erişkinlerde önerilen günlük en yüksek 10 mg dozundan daha yüksek maruziyet düzeylerine neden olmuştur.
Amlodipin
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda amlodipin uygulanmasına dair çok sınırlı klinik veri mevcuttur. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda amlodipin klirensinin düşüklüğü yarı ömrün uzamasına ve yaklaşık %40-60 EAA artışına neden olmaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Günde bir veya iki kez verilen 1,25 ila 20 mg arasında amlodipin kullanan, yaşları 1 ila 17 arasında olan 74 hipertansif çocukta (34 hasta 6 ila 12 yaşında ve 28 hasta 13 ila 17 yaşında) bir popülasyon farmakokinetik çalışması yapılmıştır. Yaşları 6 ila 12 arasındaki çocuklarda ve 13 ila 17 yaşındaki ergenlerde tipik oral klirens (CL/F) erkeklerde sırasıyla 22,5 ve 27,4 L/saat ve kızlarda sırasıyla 16,4 ve 21,3 L/saat olmuştur. Kişiler arasında büyük maruziyet farkı izlenmiştir. Altı yaşın altındaki çocuklarda bildirilmiş veriler sınırlıdır.
Yaşlılar:
Amlodipin zirve plazma konsantrasyonlarına ulaşma süresi yaşlılarda ve daha genç bireylerde benzerdir. Yaşlı hastalarda amlodipin klirensi düşme eğiliminde olup sonucunda EAA ve eliminasyon yarı ömründe artış oluşmaktadır. İncelenen yaş grubunda konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda EAA ve eliminasyon yarı ömründe artış beklenmektedir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Ramipril
Oral yoldan uygulanan ramiprilin kemirgenlerde ve köpeklerde akut toksisiteye neden olmadığı bulunmuştur.
Kronik oral uygulamayı içeren çalışmalar sıçanlar, köpekler ve maymunlarda yürütülmüştür.
Plazma elektrolitlerinde değişim ve kan tablosu değişikliklerine dair belirtiler 3 türde saptanmıştır.
Ramiprilin farmakodinamik etkisinin bir göstergesi olarak, köpekte ve maymunda 250 mg/kg/gün dozlarda jukstaglomerüler aparatta belirgin genişleme saptanmıştır.
Sıçanlar, köpekler ve maymunlar, sırasıyla günlük 2, 2,5 ve 8 mg/kg/gün dozları zararlı etkiler oluşmaksızın tolere etmiştir.
Sıçan, tavşan ve maymunda üreme toksikolojisi çalışmaları herhangi bir teratojen özellik
23
göstermemiştir.
Erkek veya dişi sıçanlarda fertilite bozulmamıştır.
Dişi sıçanlara fetal dönemde ve laktasyon sırasında vücut ağırlığı başına 50 mg/kg veya daha yüksek ramipril uygulanması yavrularda geri dönüşsüz böbrek hasarı (renal pelvis dilatasyonu) oluşturmuştur.
Pek çok test sistemi kullanılarak yapılan geniş boyutlu mutajenisite testleri ramiprilin mutajen veya genotoksik özellikleri olduğunu göstermemiştir.
Tek doz ramipril verilen çok genç sıçanlarda geri dönüşsüz böbrek hasarı izlenmiştir.
Amlodipin
Üreme toksikolojisi
Sıçanlar ve farelerde yapılan üreme çalışmaları, mg/kg esasına göre insanlara önerilen en yüksek dozun yaklaşık 50 kat üzerindeki dozlarda doğumu geciktirdiği, doğum eylemi süresini uzattığı ve yavru sağkalımını düşürdüğünü göstermiştir.
Fertilitenin bozulması
Amlodipin ile 10 mg/kg/gün’e varan dozlarda (mg/m2 esasına göre önerilen en yüksek insan dozu olan 10 mg’ın 8 katı*) tedavi edilen sıçanlarda (çiftleşme öncesi erkeklerde 64 gün ve dişilerde 14 gün) fertiliteye herhangi bir etki olmamıştır.
Başka bir sıçan çalışmasında erkek sıçanlara 30 gün süreyle mg/kg esasına göre insanlar için önerilen doza benzer dozda amlodipin besilat verilmiş, plazmada follikül stimülan hormon ve testosteron düşüşü yanı sıra sperm yoğunluğu ve olgun spermatidler ve Sertoli hücrelerinin sayısında azalma saptanmıştır.
Karsinogenez, mutagenez
İki yıl süreyle, günlük 0,5, 1,25 ve 2,5 mg/kg/gün doz düzeylerini sağlamak üzere hesaplanmış konsantrasyonlarda diyet ile amlodipin verilen sıçanlar ve farelerde karsinojenisite kanıtı görülmemiştir. En yüksek doz (mg/m2 esasına göre önerilen en yüksek klinik doz olan 10 mg’a kıyasla farelerde benzer ve sıçanlarda iki kat*) farelerde maksimum tolere edilen doza yakındır fakat sıçanlarda değildir.
Mutajenisite çalışmaları hem gen hem de kromozom düzeylerinde ilaca bağlı herhangi bir etki göstermemiştir.
* 50 kg hasta ağırlığına göre
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristalin selüloz
Kalsiyum hidrojen fosfat, anhidröz
Mısır nişastası, prejeletanize
24
Sodyum nişasta glikolat (tip A)
Sodyum stearil fumarat
Kapsül kabuğu:
Demir oksit kırmızı (E172)
Titanyum dioksit (E171)
Jelatin (sığır kaynaklı)
6.2 Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3 Raf ömrü
36 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
30ºC’nin altındaki oda sıcaklığında ve ışıktan korumak için orijinal ambalajında saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
DELİX FORTE, 28 sert kapsüllük OPA/Alüminyum/PVC/Alüminyum blister ambalajda
kullanma talimatı ile birlikte ambalajlanır.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve
“Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd.Şti
Şişli-İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 30.12.2021
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
25