*Hepsi, A

AKLOFEN %3 JEL (30 GR)

Temel Etkin Maddesi:

diklofenak -topikal

Üreten İlaç Firması:

LİLYUM İLAÇ VE KİMYA SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

diklofenak -topikal

Üreten İlaç Firması:

LİLYUM İLAÇ VE KİMYA SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8681911340014

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

377,78 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8681911340014

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

377,78 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – M – KAS-İSKELET SİSTEMİ, M02 TOPİKAL KAS EKLEM AĞRI İLAÇLARI, M02A TOPİKAL KAS EKLEM AĞRI İLAÇLARI, M02AA Topikal nonsteroid antienflamatuar, M02AA15, diklofenak -topikal

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – M – KAS-İSKELET SİSTEMİ, M02 TOPİKAL KAS EKLEM AĞRI İLAÇLARI, M02A TOPİKAL KAS EKLEM AĞRI İLAÇLARI, M02AA Topikal nonsteroid antienflamatuar, M02AA15, diklofenak -topikal

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

AKLOFEN %3 jel
Cilt üzerine uygulanır.

Etkin madde:Her 1 g jel 30 mg diklofenak sodyum içerir.

Yardımcı maddeler:Benzil alkol, sodyum hiyaluronat, propilen glikol, dietilen glikol monoetil eter ve saf su içerir.

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.

Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:
1.AKLOFEN nedir ve ne için kullanılır?

2.AKLOFEN’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.AKLOFEN nasıl kullanılır?

4.Olası yan etkiler nelerdir?

5.AKLOFEN’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.

1. AKLOFENnedir ve ne için kullanılır?

•AKLOFEN, deri üzerine sürülerek kullanılan bir üründür.

•AKLOFEN diklofenak sodyum içermektedir ve “steroidal olmayan iltihap giderici ilaçlar”

(NSAİİ’ler) isimli bir ilaç grubuna dahildir.

•Cilde uygulandığında, aktinik ya da solar keratoz olarak da adlandırılan ve uzun süre

güneşe maruz kalındığında ortaya çıkan bir cilt hastalığını tedavi eder.

•AKLOFEN, ağzı plastik kapakla kapatılmış, 30 g jel içeren alüminyum tüpte kullanıma

sunulmaktadır.

2. AKLOFEN’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler AKLOFEN’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ

Eğer;

•Diklofenak sodyum veya AKLOFEN’in herhangi bir bileşenine alerjiniz veya aşırı

duyarlılığınız var ise

•Aspirin veya diğer steroid olmayan iltihap giderici(nonsteroidal antiinflamatuvar) ilaçların kullanımı ile daha önceden ciltte döküntü, solunum problemleri (hırıltılı soluma), astım belirtileri, kurdeşen veya burun akıntısı (alerjik rinit) gibi alerjik reaksiyonlar gelişmiş ise

•Hamileliğinizin son 3 ayında iseniz AKLOFEN’i kullanmayınız.

AKLOFEN’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Ürün cildin geniş alanlarında ve uzun süre kullanıldığında, AKLOFEN uygulamasından kaynaklanan sistemik yan etki olasılığı göz ardı edilemez.

Eğer;

•Halen mevcut olan veya geçmişte yaşadığınız bir mide ülseri veya mide kanaması var ise

•Kalp, karaciğer veya böbrek problemleriniz var ise

•Herhangi bir kanamalı rahatsızlığınız var ise veya cildinizde çok kolay morarmalar oluşuyor ise dikkatli kullanınız.

AKLOFEN’i kullanırken, bronzlaşma salonları (solaryum) da dahil güneşe maruz kalmaktan sakınınız. Eğer deri reaksiyonları oluşursa, kullanımını durdurunuz. Açık yaralar, enfeksiyonlu deri veya dermatitler üzerine AKLOFEN’i uygulamayınız.

AKLOFEN’i gözleriniz veya mukozalı bölgeler (ağız, burun gibi dış çevreye açılan vücut boşlukları) ile temas ettirmeyiniz ve yutmayınız. Eğer yanlışlıkla AKLOFEN’i yutarsanız derhal doktora gidiniz.

Yaygın cilt döküntüsü gelişirse doktorunuza bildiriniz ve AKLOFEN’i kullanmaya devam etmeyiniz.

AKLOFEN hava geçiren bandajlarla kullanılabilir, hava geçirmeyen kıyafetlerle kullanmayınız.

Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

AKLOFEN’in yiyecek ve içecek ile kullanılması
AKLOFEN’in uygulama yöntemi açısından yiyecek ve içeceklerle etkileşimi yoktur.

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

AKLOFEN, hamileliğin son 3 ayında kullanılmamalıdır.

kullanılmamalıdır.

AKLOFEN,

AKLOFEN’in hamileliğin ilk 6 ayında kullanımının cenine zararlı olup olmadığı bilinmemektedir. Bu yüzden; AKLOFEN’i gebeliğin ilk 6 ayında, doktorunuzun sağlanabilecek yararın olası zararlarından fazla olduğu yönünde bir kararı olmadan kullanmayınız.

– Eğer hamileyseniz, hamile kalmaya çalışıyor iseniz ve hamileliğinizin ilk 6 ayında doktorunuz kullanmanızı uygun gördüyse, AKLOFEN’i vücudun üçte birinden daha geniş bir alana uygulamayınız ve 3 haftadan fazla kullanmayınız.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

– Eğer emziriyorsanız ve doktorunuz kullanmanızı uygun gördüyse, AKLOFEN’i vücudun üçte birinden daha geniş bir alana uygulamayınız ve 3 haftadan fazla kullanmayınız.

– Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da AKLOFEN tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve AKLOFEN tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.

– Doktorunuz emzirme döneminde AKLOFEN kullanmanızı gerekli gördüyse, ilacı meme alanı üzerine uygulamayınız.

Araç ve makine kullanımı
Cilt üzerine haricen (topikal) uygulanan AKLOFEN’in araç ve makine kullanımı üzerine etkisi yoktur.

AKLOFEN’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler AKLOFEN içeriğinde bulunan propilen glikol nedeniyle deride iritasyona (tahrişe) sebep olabilir.

Benzil alkol içerdiği için prematüre bebekler ve yeni doğanlara uygulanmaması gerekir.

Benzil alkol bebeklerde ve 3 yaşına kadar olan çocuklarda toksik reaksiyonlara ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Bu tıbbi ürün her 1 gram’da 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında “sodyum içermez”.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Herhangi bir etkileşimi bilinmemektedir.

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3. AKLOFEN nasıl kullanılır?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:-AKLOFEN doktorunuzun tavsiye ettiği şekilde kullanılmalıdır.

-Az miktarda jel tedavi edilecek bölge üzerine, ince bir tabaka halinde sürülür.

-Doz miktarı tedavi edilecek bölgenin alanına uygun olmalıdır. Normalde her 5 x 5 cm ölçülerinde tedavi edilecek bir bölge için 0.5 g (yaklaşık bir bezelye tanesi büyüklüğünde) jel yeterlidir ancak günde 8 gramdan fazla kullanılmamalıdır.

-Doktorunuzca başka şekilde önerilmediği takdirde AKLOFEN günde iki defa uygulanır. Deri üzerine uygulandığında hafif bir soğuma etkisi hissedilebilir.

-Genel tedavi süresi 60 ila 90 gün arasındadır. En iyi etki, tedavi süresinin 90 güne yaklaştığı dönemde görülür. Tedavi edilen bölgelerde tamamen iyileşme tedavi durdurulduktan sonraki 30 gün içerisinde görülebilir. Tedaviye cevap vermeyen durumlarda, tedavi değiştirilmelidir. -Tedavi edilen bölge elleriniz değilse, jeli uyguladıktan sonra ellerinizi yıkayınız.

Uygulama yolu ve metodu:
Deri üzerine sürülerek uygulanır.

Kapağı ters çevirerek tüpü deliniz.

Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
AKLOFEN’in çocuklarda kullanımı hakkında bilgi yoktur.

Aktinik keratoz çocuklarda görülen bir hastalık değildir. AKLOFEN’in çocuklarda kullanımı uygun değildir.

Yaşlılarda kullanımı:
Yapılan klinik çalışmaların sonucunda, tedaviye verilen cevaplarda yaşlı ve genç hastalar arasında farklılık gözlenmemiştir. Bazı yaşlı hastalarda nadiren aşırı hassasiyet görülebilir. Yaşlılar, AKLOFEN’i yetişkinlerde kullanılan dozda kullanabilirler.

Özel kullanım durumları:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek/Karaciğer yetmezliğiniz var ise dikkatli kullanınız.

Eğer AKLOFEN’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla AKLOFEN kullandıysanız:
AKLOFEN’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden fazla AKLOFEN kullandıysanız, fazla olan jeli su ile yıkayarak

uzaklaştırınız.

AKLOFEN’i kullanmayı unutursanız:
Unutulan dozları dengelemek için çift doz kullanmayınız. Tavsiye edilen şekilde kullanmaya devam ediniz.

AKLOFEN ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler: Bulunmamaktadır.

4. Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi, AKLOFEN’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Yan etkiler görülme sıklıklarına göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır: Çok yaygın: 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.

Yaygın: 10 hastanın 1’inden az, fakat 100 hastanın 1’inde veya 1’inden fazla görülebilir.

Yaygın olmayan: 100 hastanın 1’inden az, fakat 1.000 hastanın 1’inde veya 1’inden fazla görülebilir.

Seyrek: 1.000 hastanın 1’inden az, fakat 10.000 hastanın 1’inde veya 1’inden fazla görülebilir. Çok seyrek: 10.000 hastanın 1’inden az görülebilir.

Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Aşağıdakilerden biri olursa, AKLOFEN’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•Kurdeşen, yüz ve boğazda şişme, nefes almada zorluk, hırıltılı veya kesik kesik nefes alma ya da göğüste sıkışma hissi (astım), burun akıntısı (alerjik rinit)

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.

Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin AKLOFEN’e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahale veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.

Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•Kaşıntı, döküntü, kızarıklık, iltihap, temas dermatiti, ağrı, kabarıklık

Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.

Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:
Yaygın:
•Uygulama bölgesinde tahriş veya karıncalanma
•Konjonktivit (bir çeşit göz iltihabı)
•Alerji
•Deriye dokunulduğunda ağrı hissi, uyuşma ve iğne batması hissi
•Kaslarda kasılma
•Dermatit, egzama, kuru cilt, deride kuruluk, şişme, döküntü (pullanma ve su toplaması dahil), deride sarkma, deri ülseri
Yaygın olmayan:
•Gözlerde ağrı, sulanma veya kuruluk
•Karın ağrısı, ishal, mide bulantısı
•Kendini kötü hissetme
•Saç dökülmesi
•Yüzde şişme
•Kızamık benzeri döküntü, fazla kanama veya ciltte yağlanma

Seyrek:
•Büyük kabarcıklar ile dermatit (cilt enfeksiyonu)
Çok seyrek:
•Mide kanaması, böbreklerde problemler, solunum güçlükleri (astım)
•İltihaplı deri döküntüsü, güneş ışığına karşı cilt hassasiyeti
Uygulama bölgesindeki kılların geçici olarak rengini kaybetmesi (Genellikle tedavi sonlandırıldığında eski haline döner.)
Bunlar AKLOFEN’in hafif yan etkileridir.

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda cınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 an etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

5. AKLOFEN’in saklanması
AKLOFEN’içocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız.

Tüpün veya ambalajın üzerinde belirtilen son kullanma tarihinden sonra AKLOFEN’i kullanmayınız.

Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz AKLOFEN’i kullanmayınız.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Ruhsat sahibi:
Lilyum İlaç ve Kimya Sanayi Ticaret Limited Şirketi
Fatih Sultan Mehmet Mah. Poligon Cad. No: 8C/1 Ümraniye/İstanbul 0 850 885 21 99 (Pbx)

Üretim yeri:
Berko İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.

Adil Mah. Yörükler Sok. No: 2 Sultanbeyli/İstanbul 0 216 592 33 00 (Pbx)
0 216 592 00 62 (Faks)

Bu kullanma talimatı ../../…. tarihinde onaylanmıştır.

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
AKLOFEN % 3 jel
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin maddeler:
1 g jel içerisinde:
Diklofenak sodyum 30 mg
Yardımcı maddeler:
1g jel içerisinde:
Propilen glikol 180 mg
Benzil alkol 10 mg
Sodyum hiyaluronat 25 mg
Yardımcı maddeler için, 6.1’e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM
Jel.

Renksiz, homojen görünümlü, kokusuz jel.

4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik Endikasyonlar
AKLOFEN, uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmanın neden olduğu solar keratoz (aktinik keratoz) tedavisinde kullanılır.

4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi
AKLOFEN doktorun tavsiye ettiği şekilde kullanılmalıdır. AKLOFEN; günde 2 defa, tedavi edilecek bölge üzerine ince bir tabaka halinde sürülerek uygulanır. Kullanılan miktar lezyonun büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Normalde her 5 x 5 cm ölçülerinde bir lezyon için 0.5 g jel yeterlidir. Bununla birlikte, AKLOFEN günde 8 gramdan fazla kullanılmamalıdır. Deri üzerine uygulandığında hafif bir soğuma etkisi hissedilebilir.

Genel tedavi süresi 60 ila 90 gün arasındadır. En iyi etki tedavi süresinin 90 güne yaklaştığı dönemde görülür. Lezyonlarda tamamen iyileşme tedavi durdurulduktan sonraki 30 gün içerisinde görülebilir. Tedaviye cevap vermeyen lezyonlarda tedavi değiştirilmelidir. Tedavi edilen bölge eller değilse, jeli uyguladıktan sonra eller yıkanmalıdır.

Uygulama şekli:
Sadece topikal olarak uygulanır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:
AKLOFEN’in çocuklarda kullanımı hakkında bilgi yoktur.

Aktinik keratoz çocuklarda görülen bir hastalık değildir. AKLOFEN’in çocuklarda kullanımı uygun değildir.

Geriyatrik popülasyon:
Yapılan klinik çalışmaların sonucunda, tedaviye verilen cevaplarda yaşlı ve genç hastalar arasında farklılık gözlenmemiştir, fakat bazı yaşlı hastalarda nadiren aşırı hassasiyet görülebilir. Yaşlılar, AKLOFEN’i yetişkinlerde kullanılan dozda kullanabilirler.

4.3. Kontrendikasyonlar
Diklofenak sodyum veya AKLOFEN’in herhangi bir bileşenine alerjisi veya aşırı duyarlılığı bilinen kişilerce kullanılmamalıdır.

Çapraz reaksiyonlara bağlı olarak asetilsalisilik asit veya diğer nonsteroidal antiinfamatuvar ilaçların kullanımı ile daha önceden solunum problemleri (hırıltılı soluma), astım belirtileri, ürtiker veya burun akıntısı (alerjik rinit) gibi alerjik reaksiyonlar görülen hastalarda kullanılmamalıdır.

Hamileliğin son 3 ayında AKLOFEN kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.6).

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
AKLOFEN’in topikal uygulamasını takiben ortaya çıkan sistemik yan etkilerin olasılığı, AKLOFEN’in düşük sistemik absorpsiyonu nedeniyle, oral diklofenakla görülen yan etkilerin sıklığıyla karşılaştırıldığında çok düşüktür. Bununla birlikte, eğer preparat derinin geniş alanlarında ve uzun bir süre boyunca kullanılıyorsa, topikal diklofenak uygulamasından kaynaklanan sistemik advers olayların olasılığı göz ardı edilemez (diklofenakın sistemik formları hakkındaki ürün bilgilerine bakınız).

Bu ürün, topikal olarak uygulanan antiflojistik ilaçlar ile böbrekler üzerinde izole sistemik advers reaksiyon vakaları rapor edildiğinden, halen var olan veya geçmişte bir mide ülseri veya mide kanaması geçiren hastalarda; kalp, karaciğer veya böbrek fonksiyonunda azalma olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

AKLOFEN’i kullanırken bronzlaşma salonları (solaryum) da dahil, güneşe maruz kalmaktan sakınılmalıdır. Eğer deri reaksiyonları oluşursa, kullanımı durdurulmalıdır.

Yaralar, enfeksiyonlu deri veya eksfolyatif dermatitler üzerine AKLOFEN uygulanmamalıdır. AKLOFEN gözler veya mukozalı bölgeler ile temas ettirilmemeli ve yutulmamalıdır.

Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçların trombosit fonksiyonunu etkilediği bilinmektedir. Sistemik yan etkilerin olasılığı çok düşük olsa da intrakraniyal kanaması ve kanama bozukluğu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Ürün uygulandıktan sonra yaygın bir deri döküntüsü gelişirse tedavi bırakılmalıdır.

Topikal diklofenak hava geçiren bandajlarla kullanılabilir, hava geçirmeyen kıyafetlerle kullanılmamalıdır.

AKLOFEN içeriğinde bulunan propilen glikol nedeniyle deride iritasyona sebep olabilir.

Benzil alkol içerdiği için prematüre bebekler ve yeni doğanlara uygulanmaması gerekir.

Benzil alkol bebeklerde ve 3 yaşına kadar olan çocuklarda toksik reaksiyonlara ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Bu tıbbi ürün her 1 gram’da 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında “sodyum içermez”.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri Herhangi bir etkileşimi bilinmemektedir.

Diklofenakın topikal uygulama ile sistemik emilimi çok düşük olduğundan, bu tür etkileşimler çok olası değildir.

4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye:
Gebelik Kategorisi: C/D (3. Trimesterde)

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
AKLOFEN kullanımının çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar ve doğum kontrol yöntemleri üzerinde kanıtlanmış bir etkisi yoktur.

Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /veveya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

AKLOFEN gerekli olmadıkça (bunun koşulları belirtilmelidir) gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Diklofenakın sistemik konsantrasyonu, topikal uygulamadan sonra, oral formülasyonlarla karşılaştırıldığında daha düşüktür. Sistemik alımı olan NSAID’lerle tedaviden elde edilen deneyimlere dayanarak aşağıdakiler önerilmektedir:

•Prostaglandin sentezinin inhibisyonu, hamileliği ve/veya embriyo/fetal gelişimi olumsuz yönde etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler, erken gebelikte bir prostaglandin sentezi inhibitörünün kullanımından sonra düşük yapma, kardiyak malformasyon ve gastroşizis riskinin arttığını göstermektedir. Kardiyovasküler malformasyon için mutlak risk %1’in altından yaklaşık %1,5’e çıkmıştır. Riskin doz ve tedavi süresi arttıkça arttığı düşünülmektedir.

•Hayvan çalışmaları üreme toksisitesini göstermiştir. Hayvanlarda, bir prostaglandin sentezi inhibitörünün uygulanmasının, implantasyon öncesi ve sonrası kaybın ve embriyo-fetal öldürücülüğün artmasına neden olduğu gösterilmiştir. Ayrıca organogenetik dönemde prostaglandin sentezi inhibitörü verilen hayvanlarda kardiyovasküler malformasyonlar da dahil olmak üzere çeşitli malformasyon vakalarında artış rapor edilmiştir.

Hamileliğin birinci ve ikinci trimesterinde açıkça gerekli olmadıkça diklofenak verilmemelidir. Diklofenak gebe kalmayı planlayan bir kadın tarafından veya gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde kullanılıyorsa, doz mümkün olduğu kadar düşük (vücut yüzeyinin < %30’u) ve tedavi süresi mümkün olduğu kadar kısa tutulmalıdır (3 haftadan uzun olmamalıdır).

Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde tüm prostaglandin sentez inhibitörleri fetüsü aşağıdakilere maruz bırakabilir:

•Fetusta fonksiyonel böbrek hasarı. 12. haftadan itibaren: oligohidramnios (genellikle tedavinin bitiminden sonra düzelir) veya anamnios (özellikle uzun süreli maruz kalma

durumunda). Doğumdan sonra: Böbrek yetmezliği devam edebilir (özellikle geç veya uzun süreli maruz kalma durumunda).

•Fetüste pulmoner ve kardiyak toksisite (duktus arteriyozusun erken kapanmasıyla birlikte pulmoner hipertansiyon). Bu risk 6. ayın başından itibaren mevcuttur ve uygulamanın süresine yakın olması durumunda artar.

Gebeliğin üçüncü trimesterinde, tüm prostaglandin sentezi inhibitörleri anneyi ve yenidoğanı aşağıdakilere maruz bırakabilir:

•Çok düşük dozlarda bile ortaya çıkabilen anti-agregan etki olarak kanama süresinin uzaması ihtimali bulunmaktadır.

•Doğumun gecikmesi veya uzamasıyla sonuçlanan uterus kasılmalarının inhibisyonu. •Annede ödem oluşma riskinde artış.

Sonuç olarak AKLOFEN, hamileliğin son 3 ayında kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).

Laktasyon dönemi
Diğer NSAID’ler gibi diklofenak da küçük miktarlarda anne sütüne geçer. Ancak AKLOFEN’in tavsiye edilen terapötik dozlarında emzirilen çocuk üzerinde herhangi bir etki beklenmemektedir. Emziren kadınlarda kontrollü çalışmaların bulunmaması nedeniyle ürün emzirme döneminde yalnızca bir sağlık uzmanının tavsiyesi üzerine kullanılmalıdır. Bu durumda AKLOFEN emziren annelerin göğüslerine veya derinin başka yerlerine geniş alanlara veya uzun süre uygulanmamalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

Üreme yeteneği/Fertilite
Üreme yeteneği üzerine bilinen bir etkisi yoktur.

4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkileri
Cilt üzerine topikal olarak uygulanan AKLOFEN’in araç ve makine kullanımı üzerine etkisi yoktur.

4.8 İstenmeyen etkiler
Tüm ilaçlarda olduğu gibi, AKLOFEN’in içeriğinde bulunan herhangi bir maddeye karşı duyarlılık gösteren kişilerde bazı yan etkiler görülebilir.

En sık bildirilen reaksiyonlar arasında kontakt dermatit, eritem ve döküntü gibi cilt reaksiyonları veya enflamasyon, tahriş, ağrı ve kabarıklık gibi uygulama yeri reaksiyonları yer alır. Çalışmalarda yaşa özel bir artış veya reaksiyon paterni görülmedi.

Aşağıdaki sıklık grupları kullanılmıştır:
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok seyrek: Püstüler döküntü.

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Büyük miktarlarda topikal uygulama sistemik aşırı duyarlılık etkilerine (ürtiker, anjiyonörotik ödem dahil) neden olabilir.

Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Hastanın uyarıları olduğundan daha şiddetli olarak algılaması (hiperestezi), kasların aşırı gerginliği (hipertoni), bölgesel uyuşma (lokalize parestezi), kaslarda kasılma.

Göz hastalıkları
Yaygın: Konjonktivit (bir çeşit göz iltihabı).

Yaygın olmayan: Gözde ağrı, kuruluk veya sulanma (göz yaşı bozukluğu)

Vasküler sistem hastalıkları
Yaygın olmayan: Kanama.

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları Çok seyrek: Astım.

Gastrointestinal sistem hastalıkları
Yaygın olmayan: Karın ağrısı, diyare, mide bulantısı. Çok seyrek: Gastrointestinal kanama.

Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Döküntü, ödem, eritem, dermatit (kontakt dermatit de dahil), tahriş, kaşıntı, deride kuruluk, pullu döküntü, deri hipertrofisi, deri ülseri, vezikülobüllöz döküntü, deride batma hissi, deride sarkma, ciltte yağlanma, egzama, püstüler döküntü.

Yaygın olmayan: Alopesi, sebore, yüzde ödem, makülopapüler döküntü.

Seyrek: Büllöz dermatit.

Çok seyrek: Fotosensitivite reaksiyonu.

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Çok seyrek: Böbrek yetmezliği.

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Uygulama bölgesi reaksiyonları (inflamasyon, tahriş, ağrı, yanma ve batma, tedavi edilen alanda su toplamış kabarcıkların oluşması)

Uygulama bölgesindeki kılların geçici olarak rengini kaybettiği rapor edilmiştir. Bu durum tedavi sona erdikten sonra çoğunlukla geri dönüşümlüdür.

Daha önce tedavi görmüş hastalarda yapılan yama testi, henüz bilinmeyen klinik önemi olan diklofenaka karşı alerjik kontakt dermatit duyarlılığının (tip IV) %2,18 olasılığını göstermektedir. Diğer NSAID’lere karşı çapraz reaksiyon olası değildir. 100’den fazla hastada yapılan serum testleri, tip I anti-diklofenak antikorlarının varlığını göstermemiştir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüphyonu T Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. e-posta tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9 Doz aşımı ve tedavisi
AKLOFEN’in sistemik emiliminin düşük olması nedeniyle, topikal kullanımı ile doz aşımı görülmesi ihtimali çok düşüktür. Yine de yüksek miktarda AKLOFEN kullanılırsa cilt bol su ile yıkanmalıdır.

AKLOFEN’in kaza ile yutulması sonucu (100 gram AKLOFEN 3000 mg diklofenak sodyum içermektedir.) belirgin sistemik yan etkilerin görülmesi durumunda, non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ) ile zehirlenme tedavisinde uygulanan genel önlemler uygulanmalıdır.

Solunum depresyonu, gastrointestinal iritasyon, konvülsiyonlar ve böbrek yetmezliği gibi durumlarda semptomatik ve destekleyici tedavi verilmelidir. Zorlu diürez ve diyaliz gibi özel önlemlerin, non-steroidal antiinflamatuvarların proteinlere bağlanma oranlarının yüksek olmasından dolayı, bu ilaçların atılımına büyük olasılıkla katkıları yoktur.

Toksik olabilecek doz aşımından sonra aktif kömür kullanılması ve yaşamı tehlikeye sokacak boyutlardaki doz aşımından sonra mide dekontaminasyonu (kusturma, midenin yıkanması) düşünülebilir.

5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ:

5.1 Farmakodinamik Özellikler
Farmakoterapötik grup: Dermatolojikler, Diğer Dermatolojik Preparatlar, Diğer dermatolojikler ATC Kodu: D11 AX18.

Etki mekanizması:
Diklofenak sodyum; antiinflamatuvar, analjezik ve antipiretik özelliklere sahip steroit yapıda olmayan bir maddedir. Analjezik etkisi narkotik özellikte değildir. Diklofenakın aktinik keratoz üzerindeki etki mekanizması prostaglandin E2 (PGE2)’nin sentezinin azalmasına yol açan siklooksijenaz yolunun inhibisyonu ile ilişkili olabilir. İlave olarak, deri biyopsilerinden elde edilen immünohistokimya (IHC), diklofenakın aktinik keratoz üzerindeki klinik etkilerinin öncelikle anti-inflamatuar, anti-anjiyojenik ve muhtemelen anti-proliferatif etkiler ve apoptozu indükleyen mekanizmalardan kaynaklandığını ortaya çıkarmıştır.

Farmakodinamik etkileri:
Tedavinin kesilmesinden 30 gün sonra görülen maksimum terapötik etki ile aktinik keratoz lezyonlarını iyileştirdiği gösterilmiştir.

Klinik etkililik ve güvenlilik:
%3 diklofenak sodyum jelin karşılaştırmalı olarak kullanıldığı firma sponsorlu, randomize, çift-kör 3 klinik çalışmadan elde edilen veriler %3 diklofenak sodyum jelin aktinik keratoz lezyonlarının (hiperkeratotik lezyonlar dahil) tedavisinde etkililiği hakkında daha fazla kanıt sağlamaktadır. Spesifik olarak %3 diklofenak sodyum jel grubu, taşıyıcı grup %33,9 ve %42,7 arasında iken, %47,6 ve %54,1 arasında histolojik klirens göstermiştir. Aktinik keratoz lezyonlarının klinik olarak tamamen kaybolması, tedavi sonrası 30. günde (n=11/29) ve 60. günde (n= 76/380) hastaların %37,9 ve %23,4’ünde sağlanmıştır.

%0,5 5-FU, %3 diklofenak sodyum jel ve taşıyıcıyı karşılaştıran üç kollu bir çalışmada, her iki aktif kol da histolojik ve tam iyileşme oranları bakımından taşıyıcıya göre üstündü, bununla beraber %0,5 5-FU %3 diklofenak sodyum jelden daha aşağı değildi ve ona kıyasla daha yüksek histolojik iyileşme gösterdi (%70,1’e karşı %54,1).

%3 diklofenak sodyum jel tedavisinin ardından araştırmacı ve hasta Küresel İyileşme Endeksi kullanılarak orta ila anlamlı iyileşmeler rapor edildi.

%3 diklofenak sodyum jel tedavisinin ardından 1 yıllık gözlemsel takip verileri, tedaviden 6 ve 12 ay sonra tam iyileşmenin sırasıyla %28,8 ve %36,8 oranında elde edildiğini göstermektedir (benzer zaman noktalarında plasebo ile %18,9 ve %25).

%3 diklofenak sodyum jelin etkinliği, daha önce organ nakli geçirmiş olan ve şu anda stabil bir grefte sahip olan 32 hastada (%3 diklofenak sodyum jel 24, plaseboda 8) araştırılmıştır. %3 diklofenak sodyum jel, hem aktinik keratoz lezyonlarının tamamen iyileşmesi (%41’e karşı %0) hem de lezyon sayısında azalma (%53’e karşı %17) açısından taşıyıcıya göre daha etkili bulundu.

5.2 Farmakokinetik Özellikler
Genel özellikler
Emilim:
Diklofenak sodyumun deriden ortalama emilimi bireyler arasında büyük farklılıklar göstermekle beraber < % 1-12 arasında değişmektedir. Emilim, uygulama alanına ve uygulanan topikal doza bağlıdır.

Dağılım:
Diklofenak başlıca albumin (% 99.4) olmak üzere serum proteinlerine % 99.7 oranında bağlanır.

Biyotransformasyon:
Diklofenakın biyotransformasyonu, kısmen esas molekülün glukuronidasyonu, fakat esas olarak, çoğu glukuronit konjugatları halinde atılan, çeşitli fenolik metabolitlerin elde edildiği, tek veya çoklu hidroksilasyon yolu ile olur. Bu fenolik metabolitlerin ikisi, diklofenaka kıyasla çok az da olsa, biyolojik olarak aktiftir. Diklofenakın metabolizması perkütan ve oral uygulamayı takiben benzerdir.

Eliminasyon:
Diklofenak ve metabolitleri başlıca idrarla atılırlar. Oral uygulama sonrasında, diklofenakın plazmadan total sistemik klirensi 263 ± 56 mL/dak (ortalama değer ± standart sapma)’dır. Plazmadaki terminal yarı-ömürleri kısadır (1-2 saat). Metabolitlerinin de yarı ömürleri kısa olup 1-3 saat kadardır.

Spesifik hasta popülasyonlarındaki farmakokinetik: Topikal uygulamadan sonra diklofenakın normal ve zarar görmüş epidermisteki emilimi, bireyler arasında büyük bir farklılık olmasına rağmen karşılaştırılabilir düzeydedir. Diklofenakın sistemik emilimi, zarar görmüş cilt için uygulanan dozun yaklaşık %12’si ve sağlam cilt için %9’udur.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
AKLOFEN belirtildiği şekilde kullanıldığı takdirde kullanıcı için bir risk teşkil etmez. Hayvan çalışmaları, oral uygulamada en önemli istenmeyen etkinin gastrointestinal kanalda olduğunu göstermiştir. Diklofenak tavşanda ovülasyon ve implantasyonu, sıçanda ise bunlara ek olarak embriyonun erken gelişimini bozmuştur. Diklofenakın embriyo/föto toksik potansiyeli 3 hayvan türünde incelenmiştir (sıçan, fare ve tavşan). Maternal toksik dozlarda fötal ölüm ve büyümenin gerilemesi gerçekleşmiştir, ancak eldeki verilere göre diklofenakın teratojenik olduğu söylenemez. Diklofenak gestasyon süresini ve parturisyonu uzatmıştır. Maternal toksik dozun altındaki dozlar postnatal gelişimi etkilememiştir. Genotoksisite ve karsinojenite testleri, diklofenakın önemli bir karsinojenik tehlikesi olmadığına işaret etmektedir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Benzil alkol
Sodyum hiyaluronat
Propilen glikol

Dietilen glikol monoetil eter
Saf su
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen veya tespit edilmiş bir geçimsizlik mevcut değildir.

6.3. Raf ömrü
24 ay.

6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
AKLOFEN, HDPE kapak ile kapatılmış lak kaplı alüminyum tüpte 30 g olarak pazarlanmaktadır.

6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ
Lilyum İlaç ve Kimya Sanayi Ticaret Limited Şirketi
Fatih Sultan Mehmet Mah. Poligon Cad. No: 8C/1 Ümraniye/İstanbul 0 850 885 21 99 (Pbx)

8.RUHSAT NUMARASI
2019/336
9.İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 16.07.2019
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB’ ÜN YENİLENME TARİHİ


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın