T

TOFRANIL 25 MG 50 DRAJE

Temel Etkin Maddesi:

imipramin hidroklorür

Üreten İlaç Firması:

ASSOS İLAÇ KİMYA GIDA ÜRÜNLERİ ÜRETİM VE TİC. A.Ş.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

imipramin hidroklorür

Üreten İlaç Firması:

ASSOS İLAÇ KİMYA GIDA ÜRÜNLERİ ÜRETİM VE TİC. A.Ş.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8699708121517

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

98,27 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8699708121517

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

98,27 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – N – SİNİR SİSTEMİ, N06 PSİKOANALEPTİKLER, N06A ANTİDEPRESANLAR, N06AA Non-selektif monoamin reuptake inhibitörleri, N06AA02, imipramin hidroklorür

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – N – SİNİR SİSTEMİ, N06 PSİKOANALEPTİKLER, N06A ANTİDEPRESANLAR, N06AA Non-selektif monoamin reuptake inhibitörleri, N06AA02, imipramin hidroklorür

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

TOFRANIL® 25 mg Kaplı Tablet
Ağızdan alınır.

Etkin madde: 25 mg İmipramin hidroklorür içerir.

Yardımcı maddeler:Gliserol % 85, magnezyum stearat, stearik asit, aerosil 200, aerosil 200 V, mısır nişastası, talk, laktoz monohidrat (inek sütünden elde edilmiştir), titanyum dioksit PH, selüloz HP-M-603, kollodyon VA 64, dispersed red 15881 anstead, polietilen glikol 8000 flakes, avisel PH 101, polivinilpirolidon K 30, kristalize sükroz.

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:

1. TOFRANIL® nedir ve ne için kullanılır?

2. TOFRANIL® kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. TOFRANIL® nasıl kullanılır?

4. Olası yan etkiler nelerdir?

5. TOFRANIL®’in saklanması

Başlıkları yer almaktadır.

1. TOFRANIL® nedir ve ne için kullanılır?

TOFRANIL®, imipramin hidroklorür etkin maddesi içerir ve depresyon duygudurum bozukluklarının tedavisinde kullanılan trisiklik antidepresanlar olarak bilinen bir ilaç grubuna dahildir.

TOFRANIL®, yetişkinlerde psikiyatrik (manik defresif psikozun depresif fazı, maskelenmiş depresyon, nörotik depresyon, şizofrenik psikozda depresyon), nörolojik ve diğer hastalıklar [geç yaşta başlayan (involüsyonel) depresyon, nörolojik hastalıklar ve diğer organik koşullardaki ciddi depresyonlar] veya tetikleyici bir olaya dayalı depresyon (reaktif depresyon) süresince oluşan çeşitli formlardaki depresyon tedavisinde kullanılır.

TOFRANIL® kırmızımsı-kahverengi, yuvarlak bikonveks kaplı tabletler şeklinde, her bir kutuda 50 ve 100 kaplı tablet içeren formda kullanıma sunulmaktadır.

TOFRANIL® kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

Antidepresan ilaçların çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullanımlarının, intihar düşünce ya da davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun artırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerce yakinen izlenmesi gereklidir.

TOFRANIL® 18 yaşın üzerindeki hastalarda depresyon tedavisinde kullanılır.

Çocuklarda ve adolesanlarda, TOFRANIL®’in endojen (kişinin iç yapısından kaynaklı), organik (fiziksel hastalık kaynaklı) ve psikojenik (ruhsal kaynaklı) formları da dahil olmak üzere tüm depresyon formlarında ve kişilik bozuklukları ya da kronik alkolizm, panik ataklar (endişe, korku (ölüm korkusu gibi) sıkıntı duygularını içinde bulunduran, nöbetler şeklinde ortaya çıkan bir rahatsızlık), kronik ağrılı durumlar ve pavor nokturnus (gece korkusu) ile ilişkili depresyon tedavisindeki etkinlik ve güvenilirliği ile ilgili yeterli kanıt yoktur. Bu nedenle, çocuklarda ve adolesanlarda (0-17 yaşlar arası) bu endikasyonlarda TOFRANIL® kullanımı önerilmez.

TOFRANIL®’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer:

İmipramin hidroklorüre, dibenzazepin sınıfından diğer herhangi bir trisiklik antidepresana ya da TOFRANIL®’de bulunan yardımcı maddelere (Bölüm 6’da listelenen) karşı alerjiniz

varsa (aşırı duyarlıysanız),
• Birlikte Monoamin oksidaz inhibitörü (MAO) olarak bilinen bir antidepresan türü kullanıyorsanız, önceki iki hafta içinde kullandıysanız veya sonraki iki hafta içinde kullacaksanız (“Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı” bölümüne bakınız),


Genellikle göz iç basıncındaki yükselmeye bağlı bir göz rahatsızlığınız (glokom) varsa, Prostat hacminde büyüme (prostat hiperplazisi), mideyi barsaklardan ayıran kapakçıkta

daralma (pilor stenozu) veya barsakları veya idrar yolunun daralmasına neden olan diğer durumlardan rahatsızlık çekiyorsanız,
• Yakın bir zamanda kalp krizi geçirdiyseniz ya da kalp yetmezliği veya ritim bozukluğu ve kalbin elektriksel aktivitesinde bozukluk gibi ciddi bir kalp hastalığınız varsa,




Hamileyseniz veya hamile olma ihtimaliniz varsa,
Emzirme dönemindeyseniz,
18 yaş altındaysanız,
Kan bileşiminin sentezindeki bozukluğun neden olduğu nadir görülen porfiri hastalığınız var ise, TOFRANIL® kullanmayınız.

TOFRANIL®’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ Eğer:


İntihar düşünceniz veya davranışınız varsa,
Panik atak, şizofreni (bir tür psikiyatrik hastalık), iki uçlu duygudurum bozukluğu (bipolar

affektif bozukluk) gibi bazı psikiyatrik bozukluklarınız varsa,



Kalp ve kan damarı hastalıklarınız varsa, Sara (epilepsi) nöbetleriniz varsa,
Karaciğer ya da böbrek hastalığınız varsa,

• Kan basıncında artmaya neden olan tümörünüz (örneğin; feokromasitoma, nöroblastom) varsa,

Kan testlerinizde değişiklik varsa,
Tiroid fonksiyonlarında artma (hipertroidizm) varsa veya tiroid preparatı içeren ilaç

kullanıyorsanız,

Alkol bağımlılığınız varsa,
Sık sık kabızlık yaşıyorsanız,
Ateşiniz, boğaz ağrınız veya olası bir enfeksiyon (iltihap oluşturan mikrobik hastalık) ile

ilgili diğer bir belirtiniz varsa.

İntihar düşüncesi ve depresyon veya kaygıda kötüleşme:
• Eğer depresyon ve/veya kaygı (anksiyete) bozukluğunuz varsa bazen kendinize zarar verme hatta kendinizi öldürme düşünceleriniz olabilir. Bu ilaçların etki etmesi zaman aldığından, bu düşünceler antidepresan tedavisine ilk başlandığı zamanlarda artabilir. Genellikle tedavi edici etkiyi göstermesi yaklaşık iki hafta sürer ancak bazen daha fazla zaman alabilir.

Eğer herhangi bir zamanda kendinize zarar vermeyi veya kendinizi öldürmeyi düşünürseniz, •
doktorunuza başvurunuz ya da doğrudan hastaneye gidiniz.

• Yakın arkadaşınız veya akrabanıza sizin depresyon veya kaygı (anksiyete) bozukluğunuz olduğunu söylemeniz ve onlardan bu kullanma talimatını okumalarını istemeniz yararlı olabilir. Depresyon veya kaygı (anksiyete) bozukluğunuzun kötüye gittiğini fark ettiklerinde veya davranışlarınızda değişiklik olduğundan endişe ettiklerinde size söylemelerini rica edebilirsiniz.

Aile üyeleri ve bakıcılar için bilgiler:
• Depresyondaki yakınınızı/hastanızı anormal iç sıkıntısı (anksiyete), huzursuzluk, uyku problemleri, saldırganlık, aşırı heyecanlılık gibi davranış değişimi belirtileri ya da davranıştaki diğer anormal değişimler, depresyonun kötüleşmesi ya da intiharı düşünme gibi durumlar açısından izlemelisiniz. Bu tip belirtileri, özellikle de şiddetli olmaları, ani başlamaları ya da hastanın daha önceden var olan belirtileri arasında yer almamaları durumunda hastanın doktoruna bildirmelisiniz. Bu tip belirtilerin gelişimini, değişimler ani olabileceği için özellikle antidepresan tedavisinin ilk zamanlarında ve doz artırılırken ya da azaltılırken günlük olarak değerlendirmelisiniz. Bu tip belirtiler, intiharı düşünme ve buna yönelik davranışlar açısından yüksek bir risk ile ilişkilidir ve çok yakın bir izleme ve muhtemelen ilaç tedavisinde değişiklik yapılmasına olan ihtiyacı gösterir.

İlave güvenlik önlemleri:
• Doktorunuzun doz ayarlaması yaparak yan etkilerin azaltılmasına yardımcı olabilmesi için durumunuzu düzenli olarak kontrol etmesi önemlidir. Bazı kan testleri yapmak ve kan basıncınızı ve kalp fonksiyonunuzu ölçmek isteyebilir.

• TOFRANIL®, diş çürüğü riskini artırabilen ağız kuruluğuna yol açabilir. Bu da uzun vadeli tedavide düzenli olarak diş muayenesine gitmeniz gerektiği anlamına gelmektedir.

Kontakt lens kullanıyorsanız ve göz tahrişi yaşıyorsanız, doktorunuzla konuşunuz.

Herhangi bir cerrahi müdahaleden ya da diş tedavisinden önce, yetkili doktor ya da diş hekimine TOFRANIL® kullandığınızı söyleyiniz.

Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

TOFRANIL®’in yiyecek ve içecek ile kullanılması
Alkol TOFRANIL®’in etkisini artırabilir. Tedavi sırasında alkol tüketiminden kaçınılması tavsiye edilir. Eğer düzenli alkol alıyorsanız doktorunuza danışınız.

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Hamileyseniz ya da emziriyorsanız, hamile olduğunuzdan şüpheleniyorsanız veya bebek sahibi olmayı planlıyorsanız bu ilacı almadan doktorunuza bildiriniz.

TOFRANIL® hamilelik sırasında kullanılmamalıdır.

Çocuk doğurma potansiyelindeki kadınlar bu tedavi süresince etkili doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız

TOFRANIL®’in etkin maddesi anne sütüne geçer. Annelerin tedavi sırasında çocuklarını emzirmemeleri önerilir.

Araç ve makine kullanımı
TOFRANIL®’in araç ya da makine kullanma üzerinde önemli etkileri vardır ve bulanık görmeye, uykulu hissetmeye, sakinliğe (sedasyon), sersemlik hissine, çevresel sinir sisteminde bulanıklığa ve diğer bozukluklara neden olabilir. Bu etkilerinden birini yaşadığınız takdirde, araç ya da makine kullanmayınız ya da dikkat gerektiren diğer aktivitelerde bulunmayınız. TOFRANIL®kullanımı ile birlikte alkol tüketimi yukarıdaki etkileri artırabilir.

TOFRANIL®’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler TOFRANIL® laktoz ve sukroz içerir. Doktorunuz size bazı şekerlere (örneğin; laktoz, sukroz) karşı toleransınız olmadığını söylediyse, TOFRANIL®’i kullanmaya başlamadan önce doktorunuza bunu bildiriniz.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Şu anda diğer herhangi bir ilaç alıyorsanız ya da yakın bir zamanda aldıysanız lütfen doktorunuza ya da eczacınıza bunu bildiriniz. Doktor tarafından reçete edilmemiş ilaçları da söylemeyi unutmayınız.

Eğer aşağıdaki gibi ilaçları alıyorsanız ya da yakın zamanda kullandıysanız doktorunuza ya da eczacınıza bunu bildiriniz:
•Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) [TOFRANIL® tedavisine başlamadan önce 2 hafta bekleyiniz, TOFRANIL® tedavisi kesildikten sonra MOAI tedavisine başlamadan önce en az 2 hafta bekleyiniz (“TOFRANIL® kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler” bölümüne bakınız)] ve seçici serotonin gerialım inhibitörleri (fluoksetin, paroksetin, sertralin, sitalopram gibi depresyon tedavisinde kullanılan diğer ilaçlar,
•Uykuyu artıran ilaçlar, yatıştırıcılar (sedatifler), sakinleştiriciler (trankilizanlar), anestezikler, sinir sistemi uyuşturucu etkileri olan maddeler (barbitüratlar), epilepsi ilaçları (karbamazepin, fenitoin gibi antiepileptikler),
•Kişilik değişikliği, düşünce ve duygu bozukluğu ile kendini gösteren psikiyatrik hastalıkların (psikoz) tedavisinde kullanılan ilaçlar,

•Yüksek kan basıncı ya da kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar (adrenalin, noradrenalin, izoprenalin, efedrin, fenilefrin, kinidin, atropin, verapamil, diltiazem labetalol, propranolol),
•Deri, saç ve tırnaklarda görülen mantar hastalığının tedavisinde ağızdan kullanılan bir ilaç olan terbinafin veya bakteriyal enfeksiyonlarda kullanılan bir ilaç olan klotrimazol,
•Kan pıhtılaşmasını önleyici ilaçlar (antikoagülanlar),
•Astım ya da alerji ilaçları,
•Parkinson hastalığı ilaçları,
•Tiroid hormonu içeren ilaçlar,
•Ülser veya reflü tedavisinde kullanılan ilaçlar (örneğin; simetidin),
•Hiperaktivite tedavisinde kullanılan ilaçlar (örneğin; metilfenidat),
•Doğum kontrol (oral kontraseptif) ilaçları veya östrojen içeren hormonal terapileri,
•Nikotin bağımlılığının tedavisinde kullanılan ilaçlar,
•Sindirim sisteminin hareketini artırmak için kullanılan ilaçlar (sisapride),

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3. TOFRANIL® nasıl kullanılır?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:

Doktorunuzun talimatlarına dikkatle uyunuz. Önerilen dozu aşmayınız. Doktorunuz durumunuza göre sizin için en uygun doza karar verecektir.

Hastanede tedavi gören hastalarda;
Başlangıç dozu günde 3 kez 25 mg’dır.

Doktorunuz günlük dozu kademeli olarak 200 mg’a yükseltebilir. Ciddi vakalarda günlük 300 mg doz 3’e bölünerek uygulanabilir.

İdame doz genelde günlük 100 mg’dır.

Ayakta tedavi gören hastalarda;
Başlangıç dozu günde 3 kez 25 mg’dır.

Doktorunuz günlük dozu kademeli olarak 150-200 mg’a yükseltebilir. İdame doz genelde günlük 50 ila 100 mg arasındadır.

Yaşlılarda;
Başlangıç dozu genelde 10 mg’dır.

Doktorunuz 10 günlük periyod süresince günlük alım dozunu kademeli olarak 30-50 mg’a yükseltebilir.

Uygulama yolu ve metodu:
TOFRANIL® yalnızca ağız yoluyla kullanılır. Kaplı tabletler çiğnenmeden bütün olarak yutulmalıdır.

Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
Çocuklarda ve ergenlik çağındakilerde kullanılmamalıdır.

için

kullanılmamalıdır. Depresyon şikayeti olan bu yaş grubundaki hastalarda yapılan çalışmalarda trisiklik antidepresanların etkililiği kanıtlanmamıştır.

Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlı hastalar genellikle orta yaşlı hastalardan daha düşük dozlara ihtiyaç duymaktadır. Yaşlı hastalarda yan etkilerin görülme olasılığı daha yüksektir. Doktorunuz size dozaj ve yakın izleme konusunda gerekli tüm bilgileri verecektir.

Özel kullanım durumları:
Böbrek / Karaciğer yetmezliği:
TOFRANIL® böbrek ve karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz düşürülmelidir.

Eğer TOFRANIL®’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla TOFRANIL® kullandıysanız:
TOFRANIL®’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

Kazayla doktorunuzun size söylediğinden daha fazla TOFRANIL® aldıysanız, hemen doktorunuza danışınız veya en yakın hastanenin acil servisine başvurunuz. Tıbbi bakım görmeniz gerekebilir.

Genellikle birkaç saat içerisinde şu aşırı doz belirtileri meydana gelir: hızlı yavaş ya da düzensiz kalp atışı, düşük kan basıncı, şok, kalp krizi, uyku hali, kafa karışıklığı, hareketlerde yavaşlama, konsantrasyon güçlüğü ve anlamada zorluk, koma, hareketleri kontrol edememe, huzursuzluk ve ajitasyon, reflekslerde artma, kas koordinasyonu kaybı ve seğirme veya geniş ve yavaş hareket ile birlikte görülen kas sertliği, nöbetler, bilinç bulanıklığı, nefes darlığı, kusma, ateş, mide bulantısı, diyare, titreme, ağız kuruluğu, cilt ve mukozada anormal mavimsi renklenme, irileşmiş gözbebekleri, terleme, idrara çıkamama veya yavaş idrara çıkma, düşük vücut sıcaklığı, kabızlık.

Çok nadir vakalarda potansiyel öldürücü düzensiz kalp atımına neden olan gecikmiş kalp iletimi rapor edilmiştir.

TOFRANIL®’i kullanmayı unutursanız
Bir dozu almayı unutursanız, en kısa zamanda bu atladığınız dozu alın ve daha sonra normal doz çizelgenize geri dönün. Neredeyse bir sonraki dozun zamanı gelmişse, atladığınız dozu almayın ve normal doz çizelgenize göre devam edin. Bu konuda herhangi bir sorunuz varsa, lütfen doktorunuza sorunuz.

Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

TOFRANIL® ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler Doktorunuza danışmadan tedaviyi değiştirmeyiniz veya durdurmayınız.

Doktorunuz tedaviyi tamamen kesmeden önce dozajı kademeli olarak düşürmek isteyebilir. Bunun amacı, durumunuzun kötüleşmesini önlemek ve baş ağrısı, uykusuzluk, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, diyare, sinirlilik ve endişe, titreme, terleme, kas-iskelet sistemi ağrıları, baş dönmesi ve genel rahatsızlık gibi olası yoksunluk bulgularını azaltmaktır.

4. Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi TOFRANIL®’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Tedavi sırasında veya vücudunuz ilaca alıştığında TOFRANIL®’in istenmeyen etkileri kaybolabilir. Eğer herhangi bir istenmeyen etki devam eder veya sizi rahatsız ederse, doktorunuza söyleyin.

TOFRANIL®’in kullanılması sonucunda aşağıda belirtilen yan etkiler ortaya çıkabilir:

Aşağıdakilerden biri olursa, TOFRANIL®’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•Ciltte şişme, tahriş ve kızarıklık, kurdeşen
•Kaşıntı, yüz ve boğazın şişmesi, nefes almada güçlük ve hızlı kan basıncı düşüşüne neden olan alerjik reaksiyonlar
•Gerçekte olmayan şeyleri görmek ya da duymak
•Sarılık
•Deri reaksiyonları (kaşınma ya da kızarma)
•Sık sık ateş ve boğaz ağrısının görüldüğü enfeksiyonların gelişmesi
•Nefes alma güçlüğü ile birlikte ya da bunlar olmaksızın gözlenen alerjik reaksiyonlar •Hareket dengesini sağlamada güçlük
•Denge kaybı
•Göz ağrısı
•Kabızlık ile birlikte şiddetli karın ağrısı
•Şiddetli iştah kaybı
•Kaslarda ani kasılmalar
•Kas sertliği
•İdrara çıkmada güçlük
•Memede şişlik veya süt üretimi
•Hızlı veya düzensiz kalp atışı (çarpıntı)
•Konuşma güçlüğü
•Şiddetli bilinç bulanıklığı ya da bilinç kaybı
•Varsanı, hayal görme (halüsinasyon)
•Baygınlık

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.

Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz doktorunuza söyleyiniz: Çok yaygın: 10 kişide 1 kişiden daha fazla etki
•Titreme
•Hızlı kalp atışı (sinüs taşikardi)
•Ayakta iken kan basıncında düşüş (ortostatik hipotansiyon)
•EKG’de değişim
•Ağız kuruluğu
•Kabızlık
•Terlemede artış (hiperhidrozis)

•Sıcak basması
•Kilo artışı

Yaygın: 10 kişide 1 kişiden daha az etki
•İştah kaybı (anoreksiya)
•Coşku
•Huzursuzluk
•Zihin bulanıklığı ve sanrı
•Gerçekte olmayan şeyleri görmek ya da duymak (halüsinasyon)
•Endişe veya rahatsızlık (anksiyete)
•Ajitasyon
•Normal olmayan yüksek ruh hali, hiperaktivite veya heyecanlı davranış (mani veya hipomani)
•Cinsel fonksiyon bozukluğu (libido değişimi)
•Uyku problemleri
•Çevreyi tanıyamama
•Sakinlik ve uyuşukluk
•Vücutta anormal his (uyuşma, karıncalanma veya yanma gibi) (parestezi)
•Baş dönmesi (vertigo)
•Baş ağrısı
•Göz adaptasyonu ile ilgili rahatsızlıklar ve yakında veya uzakta görme (görsel uyumda problemler), bulanık görme, gözyaşında azalma
•Düzensiz kalp atışı (aritmi)
•Çarpıntı
•Kalp problemleri (iletim bozuklukları)
•Mide bulantısı, kusma, diyare
•Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallik
•Ciltte şişme, tahriş ve kızarıklık, kurdeşen
•İdrar yapmada zorluk
•Yorgunluk

Seyrek: 1000 kişide 1 kişiden daha az etki
•Anormal zihinsel durum (psikotik bozukluklar) •Kasılma

Çok seyrek: 10.000 kişide 1 kişiden daha az görülen etki
•Anormal kan şekeri seviyesi
•Hepatit (sarılık ile birlikte olan ya da olmayan)
•Beyaz kan hücresinde azalma ve kan hücresi olan eozinofil artışı
•Trombosit (pıhtılaşmadan sorumlu kan hücresi) sayısında azalma
•Bezlerde iltihap ve büyüme (adenitis)
•Kaşıntı, yüz ve boğazın şişmesi, nefes almada güçlük ve hızlı kan basıncı düşüşüne neden olan alerjik reaksiyonlar
•Vücuttan atılan su miktarını kontrol eden antidiüretik hormonun salgılanmasında değişiklik
•Kilo kaybı
•Saldırganlık

•Kısa ve istemsiz kas sertliği
•İstemsiz kas bükülmesi/hareketliliği
•Dengesiz yürüme
•Konuşmada zorluk
•İstemli kas hareketlerinde kontrol kaybı (miyoklonus)
•İnme belirtileri
•İrileşmiş gözbebekleri (midriyazis)
•Göz basıncında artma (glokom)
•Kulak çınlaması (tinnitus)
•Kan akımını sürdürmek için kalbin yeterli kanı pompalayamaması (kalp yetmezliği) •Kalp krizi
•Bazı durumlarda öldürücü olabilen kalp anormalitesi (uzamış QT, venriküler aritmi, ventriküler taşikardi, ventriküler fibrilasyon, torsades de pointes)
•Artmış kan basıncı
•Damar duvarının anormal kasılması (vazospazm)
•Kısa nefes, öksürük ve artmış ısıya neden olan akciğer iltihabı (alerjik alveolit)
•Bağırsak hareketlerinin geçici bloklanması (paralitik ileus)
•Ağızda iltihap
•Dil ülseri
•Karın ile ilgili hastalıklar
•Karaciğer hasarı
•Ciltte kaşıntı
•Ciltte kanamaya neden olan küçük (peteşi) veya büyük (purpura) kırmızı noktalar •Güneş ışığına hassasiyet (fotosensivite)
•Saç kaybı (alopesi)
•Ciltte noktalar (hiperpigmentasyon)
•İdrarda tutulma
•Erkeklerde memede büyüme (jinekomasti)
•Emzirme kaynaklı olmaksızın memeden süt gelmesi (galaktore)
•Yorgunluk
•Şişme (ödem)
•Ateş
•Ani ölüm
•Diş çürüğü oluşması

Bilinmeyen: Ne sıklıkta meydana geldikleri bilinmiyor •Tat almada değişim (disguzi)
•İntihar düşünesi ve davranışı
•Kemik kırığı oluşma sıklığında artma

TOFRANIL® ile aynı sınıfta olan diğer ilaçlarda aşağıdaki etkiler gözlemlenmiştir: sinirlilik, sözcükleri söylemede zorluk (disartri), serotonin sendromu, ani ve geçici bilinç kaybı (senkop), kuru göz, cinsel iktidarsızlık, kalp kası hastalığı (kardiyomiyopati).

Aniden ilacın kesilmesi veya dozun azaltılması sonrasında oluşabilecek etkiler: hasta hissetme, mide bulantısı, kusma, karın bölgesinde ağrı, diyare, uykusuzluk, baş dönmesi (vertigo), sinirlilik ve endişe.

Bunlar TOFRANIL®’in hafif yan etkileridir.

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

5. TOFRANIL®’in Saklanması
TOFRANIL®’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

25ºC’ın altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Nemden koruyunuz.

Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra TOFRANIL®’i kullanmayınız.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Ruhsat Sahibi: ASSOS İlaç, Kimya, Gıda Ürünleri Üretim ve Tic. A.Ş. Ümraniye, İstanbul, Türkiye.

Üretim Yeri: PharmaVision San. ve Tic. A.Ş
Topkapı, Zeytinburnu, İstanbul, Türkiye.

Bu kullanma talimatı .. / .. / …. tarihinde onaylanmıştır.

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1.

2.

BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TOFRANIL® 25 mg Kaplı Tablet

KALİTATİF VE KANTİFATİF BİLEŞİM

Etkin madde:
İmipramin hidroklorür 25 mg

Yardımcı maddeler:
Laktoz 17.25 mg
(inek sütünden elde edilmiştir)
Sukroz 16.50 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM
Kaplı tablet
Kırmızımsı-kahverengi, yuvarlak bikonveks şeklinde kaplı tabletler.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Erişkinler
Manik depresif psikozun depresif fazı, reaktif depresyon, maskelenmiş depresyon, nörotik depresyon, şizofrenik psikozda depresyon, involüsyonel depresyon, nörolojik hastalıklarda veya diğer organik koşullardaki ciddi depresyonlarda endikedir.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:
Dozaj ve uygulama yöntemi bireysel olarak hekim tarafından karar verilmeli ve her hastanın durumuna göre düzenlenmelidir. Amaç, mümkün olan en düşük dozlarla kademeli olarak ve dikkatle dozu artırarak optimal etki elde etmek ve TOFRANIL®’e orta yaş gruplarına kıyasla daha güçlü tepki gösteren yaşlılarda doz artırımını dikkatle gerçekleştirmektir.

Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlar uygulanır:

Erişkinler:
Ayaktan tedavi gören hastalarda: Tedaviye günde 1-3 defa 25 mg’la başlanır ve günlük dozajı yavaş yavaş 150-200 mg’a yükseltilir. Bu dozaja ilk haftanın sonunda ulaşılmalı ve belirgin düzelme sağlanıncaya kadar kullanılmalıdır. Dozun dikkatle azaltılması yoluyla her hastada ayrı ayrı belirlenmesi gereken idame dozu, genellikle günde 50-100 mg arasındadır.

Hastanede tedavi gören hastalarda: Tedaviye günde 3 defa 25 mg ile başlanır. Dozaj her gün 25 mg artışlarla günlük doz 200 mg’a çıkıncaya kadar artırılır ve bu dozaja, hastanın durumu düzelinceye kadar devam edilir. Ağır vakalarda günde 300 mg üçe bölünmüş uygulama ile verilebilir. İdame dozu, her hastada ayrı ayrı belirlenmelidir (genellikle günde 100 mg).

Uygulama şekli:
Ağızdan kullanım içindir.

Kaplı tabletler çiğnenmeden bütün olarak yutulmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek / Karaciğer yetmezliği:
Trisiklik antidepresanların, ileri derecede karaciğer veya böbrek hastalığı olan hastalarda kullanımları sırasında dikkatli olmak gerekir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Bu nedenle, dozaj düşürülmelidir (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler).

Pediyatrik popülasyon:
TOFRANIL®’in çocuklarda ve ergenlerdeki güvenliliği ve etkililiği henüz kanıtlanmamıştır. TOFRANIL®’in çocuklarda ve ergenlerde kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).

Geriyatrik popülasyon:
Tedaviye günde 1 defa 10 mg’lık kaplı tablet ile başlanır. Daha sonra bu dozaj, yavaş yavaş artırılarak optimal düzey olan günde 30 – 50 mg’a yükseltilir ve tedavinin sonuna kadar bu dozaj kullanılır (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler).

4.3. Kontrendikasyonlar
•Etkin madde veya Bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden birine aşırı duyarlılığınız var ise,
•Dibenzazepin grubu trisiklik antidepresanlara karşı aşırı duyarlılığınız var ise,
•MAO inhibitörüyle birlikte veya MAO inhibitörü tedavisinden 14 gün önce veya sonra kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

•Glukomunuz var ise (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri),
•Prostat hipertrofisi, pilor stenozu ve diğer gastro-enterik stenozları ve genital ve üriner rahatsızlığınız varsa (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri),
•Kalp yetmezliği, kalp ritmi ve kardiyak iletimde bozukluğunuz varsa (Bkz. Bölüm 4.4.

Özel kullanım uyarıları ve önlemleri),
•Enfarktüs sonrası tedavideyseniz,
•Hamileyseniz veya hamilelikten şüpheleniyorsanız (Bkz. Bölüm 4.6. Gebelik ve laktasyon),
•Emziriyorsanız (Bkz. Bölüm 4.6. Gebelik ve laktasyon),
•18 yaş altında iseniz (Bkz. Bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli),
•Porfiri hastalığınız varsa.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Antidepresan ilaçların çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullanımlarının, intihar düşünce ya da davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun artırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerce yakinen izlenmesi gereklidir.

TOFRANIL® 18 yaşın üzerindeki hastalarda depresyon tedavisinde kullanılır.

Çocuklarda ve adolesanlarda, TOFRANIL®’in endojen, organik ve psikojenik formları da dahil olmak üzere tüm depresyon formlarında ve kişilik bozuklukları ya da kronik alkolizm, panik ataklar, kronik ağrılı durumlar ve pavor nokturnus (gece korkusu) ile ilişkili depresyon tedavisindeki etkililik ve güvenililiği ile ilgili yeterli kanıt yoktur. Bu nedenle, çocuklarda ve adolesanlarda (0-17 yaşlar arası) bu endikasyonlarda TOFRANIL® kullanımı önerilmez.

İntihar riski:
Depresyonun yapısında intihara yönelik düşüncelerde, kendine zarar verme ve intihar (intiharla ilgili olaylar) riskinde artma bulunur (Bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler). Anlamlı bir düzelme oluşuncaya kadar bu risk devam eder. Tedavinin ilk haftalarında veya daha fazla süre boyunca gelişme olamayacağı için hastada düzelme olana kadar hasta yakından gözlenmelidir.

İntiharla ilgili geçmişe sahip veya tedavinin başlangıcında ciddi derecede intihar düşüncesine sahip olan hastaların intihar düşüncesine veya intihara teşebbüs riskinin daha fazla olduğu bilinmektedir ve tedavi süresince dikkatle izlenmelidirler.

25 yaş altındaki hastaların psikiyatrik bozukluk tedavisinde antidepresan ilaç kullanımı üzerine yapılan plasebo kontrollü bir meta analiz klinik çalışması plasebo ile karşılaştırıldığında antidepresanların intihar davranışını artırdığını göstermiştir.

Herhangi bir endikasyon için TOFRANIL® ile tedavi edilen hastalar, özellikle tedavinin başlangıç döneminde ya da doz değişikliği yapıldığı zaman klinik kötüleşme, intihar eğilimi ve diğer psikiyatrik semptomlar (Bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler) açısından yakından takip edilmelidir. Psikiyatrik ve nonpsikiyatrik endikasyonlar nedeniyle antidepresanlarla tedavi edilen pediyatrik ve erişkin hastaların aileleri ve bakıcıları, başka psikiyatrik semptomların (Bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler) ortaya çıkışı, intihar eğilimi oluşumu açısından hastaların takibi ve bu semptomların derhal tedaviyi uygulayanlara bildirilmesi konusunda uyarılmalıdır.

Eğer bu değişiklikler özellikle de şiddetli, ani başlangıçlı ya da hastanın sunduğu semptomların bir parçası değil ise bu hastalarda ilacın bırakılması da dahil olmak üzere tedavi rejiminin değiştirilmesi düşünülmelidir. (Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)

Doz aşımı riskini azaltmak amacıylahastanın iyi kontrol edilebilmesi için TOFRANIL®reçetesi en küçük miktarda yazılmalıdır.

Diğer psikiyatrik etkiler:
Panik bozukluğu olan birçok hastada trisiklik antidepresan tedavisinin başlangıcında daha belirgin bir anksiyete görülür. Anksiyete düzeyindeki bu yanıltıcı artış en çok, tedavinin ilk birkaç günü görülür ve 2 hafta içerisinde genellikle ortadan kalkar.

Trisiklik antidepresanlar alan bazı şizofrenik hastalarda psikozun aktif duruma geçebildiği gözlenmiştir.

Bipolar duygudurum bozukluklarının depresif döneminde trisiklik antidepresan ile tedavi edilen hastalarda mani veya hipomani atakları da bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler). Bu gibi vakalarda; TOFRANIL® dozajının azaltılması veya TOFRANIL® kullanımına son vererek antipsikotik bir ilaç verilmesi gerekebilir. Bu tür ataklar yatıştıktan sonra gerekirse, düşük doz TOFRANIL® tedavisine tekrar başlanabilir.

Durumları elverişli olan hastalar ve ileri yaştaki hastalarda, trisiklik antidepresanlar özellikle geceleri olmak üzere farmakojenik (delirium tipi) psikozlara neden olabilir. Bunlar, ilacın kesilmesinden sonraki birkaç gün içerisinde kaybolur.

Spesifik duygu durum iyileşmesi genellikle insomnia veya anksiyete gibi semptomlar iyileştikten sonra gerçekleşmektedir. İlacın etkisizliği nedeniyle tedavinin kesilmesinden ve etkin doz ayarlaması yapılmadan önce bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.

Kardiyak ve vasküler hastalıklar:
Trisiklik antidepresanlar kardiyak iletimi azaltabilir, intraventriküler iletim gecikmesine, artrial ventriküler bloğa, T dalgasında düzleşmeye, ST segmenti değişimi ve QT uzamasına neden olabilir. Trisiklik antidepresanlar taşikardiye neden olabilir.

Bu grup ilaçların taşikardik ve hipotansif etkileri göz önünde bulundurularak kardiyovasküler hastalığı, kalp hastalığı olan ve yaşlı hastalarda TOFRANIL® uygulaması dikkat gerektirmektedir. Bu gibi hastalarda kalp fonksiyonları ve EKG izlenmelidir. TOFRANIL® kullanımı kalp yetmezliği, kalp ritmi ve iletiminde bozukluk olan hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).

Öncelikle aşırı dozla ilişkili olmak üzere TOFRANIL®’in supra-terapötik dozlarıyla izole QTc uzaması vakaları ve çok seyrek olarak da ventriküler taşikardi ve açıklanamayan ani ölüm ortaya çıkmıştır, ancak az sayıda olmak üzere birlikte uygulanan ilacın da (örn. tioridazin) QTc aralığında uzamaya neden olduğu bildirilmiştir.

Uzun QT Sendromu/Torsades de Pointes’e neden olabilen ilaçlar ile birlikte kullanıldığında uzun QT sendromu veya Torsades de Pointes oluşma riskini arttırabilir. Bu nedenle bu tür ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Postural hipotansiyonu veya labil bir dolaşımı olan hastalarda kan basıncı düşebileceğinden, TOFRANIL® tedavisine başlanmadan önce kan basıncının kontrol edilmesi önerilir.

Serotonin sendromu:
Serotonerjik toksisite riski nedeniyle önerilen dozlara bağlı kalınması ve eş zamanlı olarak başka serotonerjik ajanların uygulanması durumunda doz artırımlarının dikkatle yapılması önerilir. İmipraminin selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI), serotonin ve noradrenalin geri alım inhibitörleri (SNRI), trisiklik antidepresanlar veya diğer serotonerjik ilaçlarla eş zamanlı uygulandığı durumlarda davranış bozuklukları (zihin bulanıklığı durumu, hipomani, ajitasyon), otonom sinir sistemi bozuklukları (diyare, titremeler, hiperpireksi, terleme, kan basıncında değişimler, bulantı, kusma) ve nöromusküler fonksiyonlar (miyoklonus, hiperlefleksi, tremorlar, hareket koordinasyonunda zorluk),

deliryum ve koma gibi semptomlarla serotonin sendromu ortaya çıkabilir (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Konvülsiyonlar:
Trisiklik antidepresanların konvülsiyon eşiğini düşürdükleri bilinmektedir ve bu nedenle TOFRANIL®, epilepsi hastalarında veya konvülsiyonlara zemin hazırladığı bilinen diğer faktörlerin bulunduğu hastalarda, örneğin çeşitli etiyolojilere bağlı beyin hasarı olanlarda, nöroleptiklerle birlikte kullanıldığı durumlarda, alkolün veya antikonvülsif özelliklere sahip ilaçların (örneğin benzodiazepinler) kullanılmasına son verildiği durumlarda son derece dikkatle kullanılmalıdır. Nöbetlerin ortaya çıkması, doza bağımlı gözükmektedir. Bu nedenle, önerilen toplam günlük TOFRANIL® dozu aşılmamalıdır. Nöbet durumunda, tedaviye son verilmelidir.

Benzer trisiklik antidepresanlar gibi, TOFRANIL® de elektrokonvülsif tedaviyle birlikte ancak özel uzmanlığa sahip personel tarafından uygulanmalıdır.

Antikolinerjik etkiler:
Antikolinerjik özellikleri nedeniyle TOFRANIL®, glokom, prostat hipertrofisi, pilor stenozu ve diğer gastro-enterik stenozları ve genital ve üriner rahatsızlığı olan hastalarda kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).

Trisiklik antidepresanların antikolinerjik etkisi nedeniyle gözyaşı miktarının azalması ve mükoid salgıların birikmesi, kontakt lens takan hastaların kornea epitelinde hasar meydana gelmesine yol açabilir.

Özel hasta grupları:
Trisiklik antidepresanların, ileri derecede karaciğer veya böbrek hastalığı olan hastalarda ve hipertansif krizlere neden olabileceği için adrenal medulla tümörleri (feokromositoma, nöroblastoma) olan hastalarda kullanımları sırasında dikkatli olmak gerekir.

İstenmeyen kardiyak etkilerin gelişmesi olasılığı nedeniyle hipertiroidizmi olanlarda veya tiroid preparatlarını kullananlarda dikkatli olmak gerekir (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Karaciğer hastalığı olan hastalarda karaciğer enzim düzeylerinin belirli aralıklarla izlenmesi önerilir (Bkz. Bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli).

Kronik kabızlık vakalarında dikkatli olmak gerekir. Trisiklik antidepresanlar, özellikle yaşlılarda ve yatalak hastalarda olmak üzere paralitik ileusa yol açabilir.

Uzun süreli trisiklik antidepresan tedavisi sırasında diş çürüklerinde artış bildirilmiştir. Bu nedenle, uzun süreli tedaviler sırasında düzenli aralıklarla diş kontrolleri yapılmalıdır.

Ortostatik hipotansiyon, sedasyon ve olası prostat hipertrofisine duyarlılığı yüksek olan yaşlı hastalarda dikkatli olunmalıdır.

Beyaz kan hücresi sayımı:
TOFRANIL® ile sadece izole vakalarda ve seyrek agranülositoz vakalarında lökosit sayısında değişiklikler bildirilmiş olmasına rağmen, özellikle tedavinin ilk birkaç ayı boyunca ve uzun süreli tedaviler sırasında belirli aralıklarla kan sayımı yapılmalı ve hasta

ateş, boğaz ağrısı ve olası enfeksiyonlarla ilgili diğer semptomlar açısından izlenmelidir. Bu kontroller özellikle tedavinin ilk birkaç ayı ve uzun süreli tedavi boyunca uygulanır.

Anestezi:
Genel veya lokal anestezi öncesinde anestezi uzmanı, hastanın TOFRANIL® kullanmakta olduğu konusunda uyarılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5. “Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri”).

Tedaviye son verilmesi:
Olası advers reaksiyonlar nedeniyle ilacın aniden bırakılmasından kaçınılmalıdır. Tedavinin bırakılmasına karar verilirse ilaç mümkün olduğunca hızlı azaltılmalı, ancak ani bırakmanın bulantı, kusma, abdominal ağrı, diyare, insomnia, baş ağrısı, sinirlilik ve anksiyete gibi bazı semptomlara yol açabileceği dikkate alınmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler).

Farmakolojik izlem:
Doz aşımı (yaşlı hastalar, beraberinde kardiyak, hepatik veya renal hastalığı olan hastalar) riski olan, tedaviye direnç gösteren, belirlenmiş advers reaksiyonları gösteren veya birden çok ilaç kullanan hastalarda farmakolojik plazma konsantrasyonu izlenebilir.

Pediyatrik popülasyon:
Trisiklik antidepresanlar çocukların ve 18 yaş altındaki ergenlerin tedavisinde kullanılmamalıdır. Bu yaş grubu çocuklarla yapılan çalışmalar bu sınıf ilaçların etkililiğini göstermemektedir. Diğer antidepresanlarla özellikle seçici serotonin geri alım inhibitörleri ile yapılan çalışmalarda bu ilaçlarla ilgili intihar riski, kendine zarar verme, düşmanca davranış vurgulanmıştır. Bu risk ayrıca trisiklik antidepresanlarla da meydana gelebilir.

Ayrıca, trisiklik antidepresanlar tüm yaş gruplarında kardiyovasküler advers olay riski taşımaktadır. Çocuklarda ve ergenlerde büyüme, olgunlaşma ve zihinsel ve davranışsal gelişme ile ilgili uzun dönemli güvenlilik verilerinin bulunmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Laktoz ve sukroz:
TOFRANIL®, laktoz (inek sütünden elde edilmiştir) ve sukroz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz veya fruktoz intoleransı, Lapp laktaz eksikliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sükraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

TOFRANIL® tedavisi boyunca alkol tüketilmemelidir (Bkz. Bölüm 4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler).

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
MAO inhibitörleri: Trisiklik antidepresanlar ciddi yan etki olasılığı nedeniyle (hipertermi, konvulsiyonlar, hipertensif kriz, miyoklonus, ajitasyon, deliryum, koma) MAO inhibitörleriyle beraber verilmemelidir. TOFRANIL® tedavisinden sonra MAO inhibitörlerinin verilmesinde de aynı dikkat uygulanmalıdır. Her iki durumda da, iki ilaç arasındaki uygun 2 haftalık ilaçtan arınma periyodundan sonra, TOFRANIL® veya MAO inhibitörü başlangıçta düşük dozlarda kullanılmalı ve dozlar yavaş yavaş artırılarak etkileri izlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).

Trisiklik antidepresanların, moklobemid gibi reversibl MAO-A inhibitörü tedavisinin sona ermesinden en az 24 saat sonra verilebileceği izlenimini doğuran kanıtlar vardır ama trisiklik bir antidepresandan sonra MAO-A inhibitörü kullanılacaksa, arada en az 3 haftalık bir ilaçtan arınma dönemi bırakılmalıdır.

Selektif serotonin geri-alım inhibitörleri: İlacın birlikte kullanımı serotojenik sistemde ilave etkilere neden olabilir. Fluoksetin, paroksetin, sertralin veya sitalopram gibi SSRI’lar güçlü CYP2D6 inhibitörlerdir. Fluvoksamin güçlü bir CYP1A2 inhibitörü ve orta düzeyde bir CYP2D6 inhibitörüdür. Dolayısıyla SSRI’lar ile TOFRANIL®’in bir arada kullanımı imipraminin özellikle kardiyovasküler sistemde advers etkilere neden olan plazma konsantrasyonunu artırabilir. Bu nedenle TOFRANIL® için doz ayarlaması gerekli olabilir.

Diğer serotonerjik ajanlar: Eş zamanlı uygulamalar serotonerjik sistemde aditif etkilere yol açabilir. İmipraminin SSRI’lar, SNRI’lar, trisiklik antidepresanlar veya lityum gibi serotonerjik ilaçlarla eş zamanlı uygulandığı durumlarda serotonin sendromu ortaya çıkabilir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

Merkezi sinir sistemi depresanları: Trisiklik antidepresanlar alkolün ve merkezi sinir sisteminde depresyon yapan hipnotikler, sedatifler, anksiyolitikler ve anesteziklergibi ilaçların etkilerini güçlendirebilir.

Nöroleptikler:Nöroleptiklerin birlikte alınması, trisiklik antidepresanların plazma düzeylerini yükseltebilir, konvülsiyon eşiğini düşürebilir ve nöbetlere neden olabilir. Tiyoridazinle birlikte kullanım, şiddetli kardiyak aritmilerle sonuçlanabilir.

Oral antifungal terbinafin: TOFRANIL®’in potent bir CYP2D6 inhibitörü olan terbinafin ile eş zamanlı olarak verilmesi imipramin ve desipramin maruziyetinde ve birikiminde artışa neden olabilir. Bu nedenle terbinafin ile birlikte uygulandığında TOFRANIL® için doz ayarlaması gerekli olabilir.

Adrenerjik nöron blokörleri:TOFRANIL® guanetidin ve aynı mekanizmaya sahip diğer antihipertansif ajanların terapötik aktivitelerini azaltarak sinaptik geri kazanımını merkezi olarak engeller. Hipertansiyon nedeniyle ilaç kullanılması gereken ve TOFRANIL® alan depresyon vakalarında, farklı mekanizmaya sahip antihipertansif (diüretik, vazodilatör veya beta blokör) kullanılmalıdır.

Antikoagülanlar:Trisiklik antidepresanlar kumarin grubu ilaçların antikoagülan etkilerini, bu ilaçların karaciğerdeki metabolizmalarını inhibe ederek artırabilir. Bu nedenle plazma trombin düzeyinin dikkatle izlenmesi önerilir.

Antikolinerjik ilaçlar: Trisiklik antidepresanlar fenotiyazin, antiparkinson ilaçlar, antihistaminikler, atropin ve biperiden gibi antikolinerjik ilaçların gözdeki, merkezi sinir sistemindeki, bağırsaktaki ve mesanedeki etkilerini artırabilir.

Sempatomimetik ilaçlar: TOFRANIL® tedavisi süresince adrenalin, noradrenalin, izoprenalin, efedrin ve fenilefrin gibi özellikle kalp ve kan sirkülasyonu etkilerini şiddetlendirebilen sempatomimetik ilaçlar kullanılmamalıdır.

Kinidin: Trisiklik antidepresanlar, kinidin tipi antiaritmiklerle birlikte kullanılmamalıdır.

Karaciğer enzim indüksiyonuna yol açan ilaçlar: Karaciğerdeki mono-oksijenaz sistemini aktive eden barbitüratlar, karbamazepin, fenitoin, nikotin ve doğum kontrol hapları gibi ilaçlar imipramin metabolizmasını hızlandırıp plazma düzeylerini azaltarak etki azalmasına yol açabilir. Plazmadaki fenitoin ve karbamazepin düzeyleri yükselebilir ve buna bağlı advers etkiler görülebilir. Farklı fenotiyazinler, haloperidol ve simetidin, imipraminin plazma konsantrasyonunu artırarak eliminasyonunun gecikmesine neden olduğundan bu ilaçların dozajının ayarlanmasına ihtiyaç duyulabilir. Fenitoin, fenilbütazon, asetil salisilik asit, skopolamin ve fenotiyazin tarafından yarışmaya bağlı olarak plazma proteinlerine bağlanan imipramin azalabilir.

Simetidin, metilfenidat: Bu ilaçlar trisiklik antidepresanların plazma konsantrasyonlarını yükseltebildiğinden, söz konusu antidepresanların dozlarını azaltmak gerekir.

Östrojenler: Östrojenlerin bazen TOFRANIL®’in etkisini çelişkili olarak azalttığını, ancak bazen de TOFRANIL® toksisitesine neden olduğunu gösteren kanıtlar vardır.

QT uzamasına neden olan ilaçlar: İmipraminin QT uzamasına neden olan ilaçlarla (örneğin, tiyoridazin, sisaprid, kotrimaksazol) kombine kullanımı, uzamış QT sendromuna ve taşikardi ve torsades de pointes indüksiyonuna neden olabilir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

Kalsiyum kanal blokörleri: Verapamil ve diltiazem, imipramin metabolizması ile yarışma sonucunda imipramin plazma düzeyini artırabilir.

Beta-blokörler: Labetalol ve propranolol imipramin plazma konsantrasyonunu artırabilir.

Tiroid preparatları: İstenmeyen kardiyak etkilerde potansiyel kötüleşmeye neden olabilir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar tedavi süresince etkili kontraseptif yöntemler kullanmalıdır.

Gebelik dönemi
Gebelikte ve/veya embriyo/fetüs gelişimi, doğum sonrası gelişim üzerindeki etkileri referans alınarak yapılan hayvan çalışmaları yetersizdir. İnsan verilerine göre, imipraminin gebelikte kullanımının gelişim bozukluklarına neden olduğundan şüphenilmektedir. Trisiklik antidepresan kullanımı ve fetüs üzerinde advers etkiler (gelişim bozuklukları) arasında ilişki olduğunu gösteren izole raporlar bulunduğundan gebelik boyunca TOFRANIL® kullanımından kaçınılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).

Anneleri doğuma kadar trisiklik antidepresan kullanmış olan yenidoğanlarda doğumu izleyen ilk birkaç saat veya gün boyunca dispne, letarji, kolik, iritabilite, hipotansiyon veya hipertansiyon ve tremor veya spazmlar gibi ilaç bırakma semptomları görüldüğü bildirilmiştir.

Laktasyon dönemi
İmipramin ve metaboliti desmetilimipramin anne sütüne geçtiğinden, bebeğini emziren annelerde TOFRANIL® tedavisine yavaş yavaş son verilmeli ya da bebeğin anne sütüyle beslenmesinden vazgeçilmelidir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).

Üreme yeteneği / Fertilite
Bilgi bulunmamaktadır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
TOFRANIL® kullanan hastalar bulanık görme, uyku sersemliği, sedasyon, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı ve diğer merkezi sinir sistemi semptomlarının (Bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler) görülebileceği konusunda uyarılmalı ve kendilerine bu durumda araç ya da makine kullanmamaları, dikkat ve uyanıklık gerektiren herhangi bir iş yapmamaları söylenmelidir. Alkolün veya diğer ilaçların bu gibi etkileri şiddetlendirebileceği, hastalara anlatılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

4.8. İstenmeyen etkiler
İstenmeyen etkiler genellikle hafif ve geçici olup tedaviye devam edildiğinde ya da dozajın azaltılmasıyla ortadan kalkar. Bunlar, plazmadaki ilaç düzeyleriyle veya dozla her zaman bağlantılı değildir. İstenmeyen belirli etkilerin yorgunluk, bitkinlik, uyku bozuklukları,

huzursuzluk,

depresyon

semptomlarından ayırt edilmesi çoğu zaman zordur.

Şiddetli nörolojik veya psişik reaksiyonlar gelişirse, TOFRANIL® tedavisi durdurulmalıdır. İleri yaştaki hastalar antikolinerjik, nörolojik, psişik ve kardiyovasküler etkilere karşı özellikle duyarlıdır. Bu hastaların ilacı metabolize etme ve vücuttan uzaklaştırma yeteneklerinin azalmış olması, plazma konsantrasyonlarının terapötik dozlarda yükselmesi şeklinde bir risk yaratır.

Advers reaksiyonlar, en sık görüleni birincisi olmak üzere, aşağıdaki değerlere uygun olarak sıklık başlığı altında derecelendirilmişlerdir: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (1≥100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000) ve çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Eozinofili, lökopeni dahil kemik iliği baskılanması, agranülositoz, trombositopeni, adenitis

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Anaflaktik reaksiyon

Endokrin hastalıkları
Çok seyrek: Uygun olmayan antidiüretik hormon sekresyonu

Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok yaygın: Anormal kilo alımı
Yaygın: Anoreksi
Çok seyrek: Kilo kaybı

Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Öfori, yorgunluk, konfüzyon, deliryum, halüsinasyonlar, anksiyete, ajitasyon, mani, hipomani, libido bozukluğu, uyku bozukluğu, dezoryantasyon
Seyrek: Psikotik bozukluk
Çok seyrek: Agresyon
Bilinmiyor: İntihar düşüncesi ve intihar davranışı (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)

Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Tremor
Yaygın: Baş dönmesi, baş ağrısı, sedasyon, uyuklama hali, parestezi
Seyrek: Konvülsiyonlar
Çok seyrek: Miyoklonus, ekstrapiramidal bozukluk, ataksi, konuşma bozuklukları, aşamalı felç
Bilinmiyor: Disguzi

Göz hastalıkları
Yaygın: Bulanık görme, görmede akomodasyon bozuklukları, gözyaşı azalması Çok seyrek: Midriyazis, glokom

Kulak ve iç kulak hastalıkları
Çok seyrek: Kulak çınlaması

Kardiyak hastalıklar
Çok yaygın: Sinüs taşikardisi,
Yaygın: Aritmiler, çarpıntılar, ileti bozuklukları (örneğin QRS kompleksinde genişleme, dal bloğu, PQ değişiklikleri)
Çok seyrek: QT aralığında uzama, kalp yetmezliği, ventriküler aritmi, ventriküler fibrilasyon, torsades de pointes, miyokard enfarktüsü

Vasküler hastalıklar
Çok yaygın: Sıcak basmaları, ortostatik hipotansiyon Çok seyrek: Vazospazm

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Çok seyrek: Alerjik alveolit (eozinofiliyle birlikte olan ya da olmayan)

Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Ağız kuruluğu, konstipasyon
Yaygın: Bulantı, kusma, diyare

Çok seyrek: Paralitik ileus, stomatit, abdominal bozukluklar, dil ülseri, diş çürükleri

Hepato-bilier hastalıklar
Çok seyrek: Hepatit (sarılık ile birlikte olan ya da olmayan)

Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın: Hiperhidroz
Yaygın: Alerjik dermatit, döküntü, ürtiker
Çok seyrek: Kaşıntı, purpura, peteşi, ışığa duyarlılık reaksiyonları, saç dökülmesi, cilt hiperpigmentasyonu

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın: İdrar yapma bozuklukları
Çok seyrek: Üriner retansiyon

Gebelik, pueperiyum durumları ve perinatal hastalıklar Çok seyrek: Memede hipertrofi, galaktore

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın: Bitkinlik
Çok seyrek: Asteni, ödem (lokal ya da genel), pireksi, ani ölüm

Araştırmalar
Çok yaygın: Anormal EKG (T dalgası ve ST segment değişimleri)
Yaygın: Karaciğer fonksiyon testi anormalliği
Çok seyrek: Anormal kan şekeri seviyesi, anormal elektrokardiyogram, uzamış elektrokardiyogram QT, kan basıncının yükselmesi

İlacı bırakma semptomları
Kullanımın birdenbire sona erdirilmesi veya dozun birdenbire azaltılması sonucu bazen şu semptomlar görülebilir: Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, titreme, terleme, kas-iskelet sistemi ağrıları, uykusuzluk, baş ağrısı, sinirlilik, halsizlik ve anksiyete (Bkz. Bölüm 4.4.

Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)

Kemik kırıkları
Özellikle 50 yaş ve üzeri hastalarda yapılan epidemiyolojik çalışmalarda, SSRI veya trisiklik antidepresan kullanan hastalarda kemik kırığı riskinde artış gözlenmiştir. Bu riske yol açan mekanizma bilinmemektedir.

Trisiklik antidepresan sınıfındaki ilaçlarda görülen advers reaksiyonlar: Sinirlilik, disartri, diskinezi, serotonin sendromu, senkop, kuru göz, cinsel iktidarsızlık, kardiyak bozukluk durumları.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacım yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu

Türkiye

gerekmektedir

(www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 3599).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi
TOFRANIL®’in aşırı dozlarda alınmasının belirti ve semptomları, diğer trisiklik antidepresanlarda görülenlere benzerdir. Kardiyak anormallikler ve nörolojik bozukluklar, başlıca komplikasyonlardır. Çocuklarda ne miktarda olursa olsun kazara TOFRANIL®alınması, ağır ve ölümle sonuçlanabilecek bir olay olarak değerlendirilmelidir.

Semptomlar, aşırı dozun alınmasını izleyen 4 saat içerisinde ortaya çıkar ve 24 saat sonra maksimal şiddet derecesine ulaşır. Emilimdeki gecikme (aşırı doza bağlı antikolinerjik etkinin artması), yarılanma ömrünün uzun olması ve ilacın enterohepatik dolaşıma girmesi hasta için yarattığı riskin 4-6 gün kadar devam etmesine yol açabilir.

Aşağıdaki semptomlar görülebilir:
Kardiyovasküler sistem: İletim rahatsızlıkları, kalp yetmezliği, aritmi, taşikardi hipotansiyon, şok, çok ender olarak kardiyak arrest.

Doz aşımında izole QT uzaması, torsades de pointes ve ölüm vakaları bildirilmiştir.

Merkezi sinir sistemi: Uyuşukluk, stupor, koma, ataksi, huzursuzluk, ajitasyon, reflekslerde şiddetlenme, kaslarda rijidite ve koreoatetoid hareketler, konvülsiyonlar, zihin bulanıklığı ve serotonin sendromu.

Diğer: Hipotermi, midriyazis, terleme, ağız kuruluğu, kusma, kabızlık, solunum depresyonu, siyanoz, ateş, oligüri veya anüri oluşabilir.

Tedavi:
Spesifik antidot mevcut olmadığından tedavi temelde semptomatik ve destek tedavisi şeklindedir.

Aşırı doz TOFRANIL® alındığından şüphe edilen herhangi bir kişi ve özellikle de çocuk hastaneye yatırılmalı ve en az 72 saat boyunca yakın gözetim altında tutulmalıdır.

Hastanın bilinci tam olarak yerindeyse, mümkün olan en kısa zamanda midesi yıkanmalı veya kusturulmalıdır. Hastanın bilinci yerinde değilse hava yolu, lavaja başlamadan önce balonlu bir endotrakeal tüple güvence altına alınmalı ve hasta kusturulmamalıdır. İlacın antikolinerjik etkileri midenin boşalmasını geciktirebileceğinden, bu önlemlerin aşırı dozun alınmasından sonra 12 saate kadar hatta daha uzun süre devam ettirilmesi gerekir. Aktif kömür verilmesi, ilacın emilimini azaltabilir.

Semptomların tedavisinde modern yoğun bakım yöntemleri kullanılır; kalp fonksiyonu, kan gazları ve elektrolitler aralıksız izlenir; gerekirse antikonvülsif tedavi, suni solunum, geçici olarak kalp pili takılması, plazma hacminin genişletilmesi, intravenöz damla yöntemiyle dopamin veya dobutamin kullanılması ve reanimasyon önlemleri gibi acil önlemler alınır. Şiddetli bradikardi, asistol ve nöbet vakaları bildirildiğinden fizostigminin uygulamasından kaçınılmalıdır. TOFRANIL® plazma konsantrasyonlarının düşük olması nedeniyle hemodiyaliz ve periton diyalizi etkisizdir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antidepresanlar / Seçici olmayan monoamin geri alım inhibitörleri ATC kodu: N06A A02

Etki mekanizması
İmipramin bir trisiklik antidepresan olup alfa-adrenolitik, antihistaminik, antikolinerjik ve 5-HT-reseptör blokajı gibi çeşitli farmakolojik özelliklere sahiptir. Ancak başlıca terapötik aktivitenin nöronlardaki noradrenalin ve serotonin (5-HT) geri-alımının inhibisyonu şeklinde olduğuna inanılmaktadır.

İmipramin “karma” bir geri-alım inhibitörüdür; örneğin noradrenalin ve serotonin gerialımını aynı derecede inhibe eder.

5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
İmipramin hidroklorür, gastrointestinal kanaldan hızla ve hemen hemen tamamen emilir. Besinler, biyoyararlanımı etkilemez.

10 gün boyunca günde 3 defa 50 mg kullanılmasından sonra imipramin ve desmetilimipraminin ortalama kararlı durum plazma konsantrasyonları, sırasıyla 33-85 ng/ml ve 43-109 ng/ml olarak bulunmuştur.

İmipraminin biyoyarlanımı hastaya bağlıdır (%25-50 arasında). Anlamlı ilk hepatik geçiş etkisi nedeniyle, oral yolla uygulandığında imipramin biyoyararlanımı parenteral uygulamaya göre yaklaşık %50 daha azdır.

Dağılım:
İmipraminin %86 kadarı plazma proteinlerine bağlanır. Beyin-omurilik sıvısındaki ve plazmadaki imipramin konsantrasyonları arasında yakın bağlantı vardır. İmipraminin ortalama dağılım hacmi, 21 litre/kg civarındadır. İntravenöz uygulamadan sonra hesaplanan imipraminin toplam plazma klirensi 1 l/dakikadır. İmipraminin yarı ömrü hastaya bağlıdır ve 9 ila 20 saat aralığındadır.

İmipramin kan-beyin bariyerini geçer ve anne sütüne geçer.

İmipramin

benzer

konsantrasyonlarda anne sütüne geçer.

Biyotransformasyon:
İmipramin, yüksek ilk geçişe uğrar ve karaciğerde geniş kapsamlı olarak metabolize edilir. İlk olarak, imipramin CYP3A4, CYP2C19 ve CYP1A2 enzimleri ile N-demetilasyon sonucu N-desmetilimipramine (desipramin) (aktif metabolit) dönüşür. İmipramin ve desipramin hidrolize olur, CYP2D6 ile 2-hidroksimipramin (aktif metabolit) ve 2-hidroksidesipramin (aktif metabolit) oluşumu katalizlenir.

Ana metabolit olan desmetilimipramin veya desipramin ana moleküle göre kısmen daha uzun yarı ömre sahiptir. Bu iki molekülün hidrolizasyonu diğer aktif metaboliti üretir. İdrar veya safra ile atılan suda çözünür maddeler oluşturan glukronik asitin konjugasyonu yoluyla inaktif olurlar.

Eliminasyon:
İmipramin plazmadan, ortalama yarı-ömrü 19 saat olacak şekilde uzaklaştırılır. Verilen dozun %80’i idrarla ve %20’si dışkıyla, inaktif metabolitler şeklinde vücuttan atılır. İdrardaki değişmemiş imipramin ve aktif metaboliti olan desmetilimipramin oranları, dozun yaklaşık sırasıyla %5 ve %6’sı kadardır. Sadece küçük miktarlar feçesle atılır.

Hastalardaki karakteristik özellikler
Geriyatrik:
Yaşlı hastalardaki imipramin plazma konsantrasyonları, metabolik klirensin azalmış olması nedeniyle gençlerdekinden daha yüksektir. Diğer yaş grupları ile karşılaştırıldığında yaşlı hastalara daha düşük dozda uygulanması tavsiye edilir (Bkz. Bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli).

Pediyatrik:
Çocuklardaki ortalama klirens ve eliminasyon yarı-ömrü, erişkin kontrollerdekinden anlamlı şekilde farklı değildir ama bu bakımdan hastadan hastaya büyük değişiklikler gösterir.

Böbrek yetmezliği:
İleri derecede böbrek bozukluğu olan hastalarda imipramin ve konjuge olmayan, aktif metabolitlerinin renal atılımında değişiklik olmaz. Ancak, biyolojik bakımdan inaktif oldukları kabul edilen konjuge metabolitlerin kararlı durum plazma konsantrasyonları yükselir. Bu bilginin klinik önemi bilinmemektedir (Bkz. Bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli).

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
İmipraminin mutajenik veya karsinojenik potansiyeli yoktur. Dört türde (fare, sıçan, tavşan ve maymun) yapılan çalışmalarda oral uygulanan TOFRANIL®’in herhangi bir teratojenik potansiyeli olmadığı sonucuna varılmıştır. TOFRANIL®’in yüksek dozları ile parenteral olarak uygulanan, literatürde tarif edilen ve başlıca şiddetli maternal ve embriyotoksik etkilerle sonuçlanan deneylerde teratojenik etkiler açısından bir sonuca varılmamıştır.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Gliserol %85
Magnezyum stearat
Stearik asit
Aerosil 200
Aerosil 200 V
Mısır nişastası
Talk
Laktoz monohidrat
Titanyum dioksit PH
Selüloz HP-M-603
Kollodyon VA 64
Dispersed red 15881 anstead
Polietilen glikol 8000 flakes
Avisel PH 101

Polivinilpirolidon K 30
Kristalize sükroz

6.2. Geçimsizlikler
Bilinen geçimsizliği yoktur.

6.3. Raf ömrü
60 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C’ın altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Nemden koruyunuz.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Her bir kutuda 50 kaplı tablet ve 100 PVC – Alu folyo blister ambalajda

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ
ASSOS İlaç, Kimya, Gıda Ürünleri ve Üretim Tic. A.Ş. Ümraniye, İstanbul, Türkiye.

8. RUHSAT NUMARASI
09.06.2011, 232/57

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ: İlk ruhsat tarihi: 09.06.2011
Ruhsat yenileme tarihi: –

10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ:


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın