TICASA 60 MG FILM KAPLT TABLET (56 TABLET)

KULLANMA TALİMATI
TİCASA 60 mg film kaplı tablet
Ağız yoluyla alınır.
•Etkin madde: Her bir tablet 60 mg tikagrelor içerir.
•Yardımcı maddeler: Dibazik kalsiyum fosfat dihidrat, Mannitol Parteck Delta M Emprove, Kopovidon VA 64, Sodyum nişasta glikolat tip A, Mikrokristalin selüloz PH102, Magnezyum stearat, Opadry 03B240065 Pink Powder (HPMC 2910/Hipromellose, Makrogol /PEG, kırmızı demir oksit, titanyum dioksit, siyah demir oksit)
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa lütfen, doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size/çocuğunuza önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.TİCASA nedir ve ne için kullanılır?
2.TİCASA’yı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.TİCASA nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.TİCASA’nın saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1.TİCASA nedir ve ne için kullanılır?
TİCASA, tikagrelor etkin maddesini içeren bir ilaçtır. Tikagrelor antitrombotik (kan pıhtılaşmasını engelleyen) ilaçlar olarak isimlendirilen bir ilaç grubuna dahildir.
TİCASA, pembe renkli, yuvarlak, bombeli film kaplı tabletlerdir. 56 tabletlik blister ambalajlarda sunulmaktadır.
TİCASA asetil salisilik asit (diğer antitrombotik ilaç) ile kombinasyon halinde sadece yetişkinlerde kullanılır.
Size TİCASA verilmesinin sebebi;
-1-3 yıl öncesinde kalp krizi geçirmiş olmanızdır.
-Daha önce kalp krizine neden olmamış koroner arter hastalığınız ile birlikte tip 2 diyabetiniz (bir tür şeker hastalığı) olması ve daha önce tıkalı veya daralmış bir kalp kan damarınıza (perkütan koroner girişim veya PKG) açma işlemi geçirmiş olmanızdır.
TİCASA, bir başka kalp krizi, inme geçirme ya da kalbiniz veya kan damarlarınızla ilgili bir Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
1
TİCASA, pıhtılaşma hücreleri (aynı zamanda “trombosit”) olarak isimlendirilen hücreleri etkiler. Bu çok küçük kan hücreleri, kesilmiş ya da hasar görmüş kan damarlarındaki küçük delikleri doldurmak üzere birlikte kümelenerek kanamanın durmasına yardımcı olurlar.
Bununla birlikte, pıhtılaşma hücreleri kalp ve beyindeki hastalıklı kan damarlarında pıhtılar oluşturabilirler. Bu durum çok tehlikeli olabilir; çünkü:
•Pıhtı kan akımını tamamen kesebilir; bu da kalp krizi (miyokard infarktüsü) veya inmeye sebep olabilir veya
•Pıhtı kalbe giden kan damarlarını kısmen tıkayabilir; bu kalbe giden kan akışını azaltır ve gelip geçen tarzda göğüs ağrısına sebep olabilir (“stabil olmayan anjina” olarak adlandırılır).
TİCASA pıhtılaşma hücrelerinin kümelenmesinin durdurulmasına yardım eder. Bu da kan akışını engelleyebilen kan pıhtısı oluşumu ihtimalini azaltır.
2.TİCASA’yı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
TİCASA’yı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•Tikagrelor veya bu ilacın bileşiminde bulunan yardımcı maddelerden herhangi birine karşı alerjiniz (aşırı duyarlılığınız) varsa,
•Aktif kanamanız varsa,
•Beyin kanamasından kaynaklanan inme geçirdiyseniz,
•Ciddi karaciğer hastalığınız varsa,
Aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız:
-Ketokonazol (mantar enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır),
-Klaritromisin (bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılır),
-Nefazodon (depresyon tedavisinde kullanılır),
-Ritonavir ve atazanavir (HIV enfeksiyonunun ve AIDS’in tedavisinde kullanılır).
Eğer yukarıda bahsedilenlerden herhangi biri sizde ortaya çıkarsa TİCASA’yı kullanmayınız. Eğer emin değilseniz ilacı almadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
TİCASA’yı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer;
•Aşağıdaki durumlardan biri nedeniyle kanama riskiniz yüksekse:
-Yakın zamanda önemli bir yaralanma geçirdiyseniz,
-Yakın zamanda cerrahi müdahale (diş tedavisi dahil, bunun hakkında diş hekiminize danışınız) geçirdiyseniz,
-Kan pıhtılaşmasını etkileyen bir hastalığınız varsa,
-Yakın zamanda mide veya bağırsak kanaması (mide ülseri veya bağırsak “polipleri” gibi) geçirdiyseniz.
•TİCASA kullanırken herhangi bir zamanda cerrahi müdahale geçirmeniz gerekirse (diş tedavisi dahil). Bunun sebebi kanama riskinin artmasıdır. Doktorunuz cerrahi müdahaleden 5 gün önce bu ilacı almayı kesmenizi isteyebilir.
•Kalp atış hızınız anormal şekilde yavaşsa (genellikle dakikada 60 atımdan daha az) ve sizde kalp atışlarınızı düzenleyen bir cihaz (pacemaker) mevcut değilse.
2
•Hızlanma, yavaşlama veya nefes almada kısa duraklamalar gibi düzensiz nefes alma biçimleri geliştirirseniz. Doktorunuz daha fazla değerlendirmeye ihtiyacınız olup olmadığına karar verecektir. Merkezi uyku apnesinden şüpheleniliyorsa, daha ileri klinik değerlendirme gerekebilir.
•Karaciğeriniz ile ilgili herhangi bir sorun yaşadıysanız veya daha önce karaciğerinizi etkileyen bir hastalık geçirdiyseniz.
•Kan testiniz, kanınızda normalden fazla miktarda ürik asit olduğunu gösteriyorsa.
Hem TİCASA hem de heparin alıyorsanız:
•Doktorunuz, heparinin neden olduğu nadir bir trombosit bozukluğundan şüpheleniyorsa, tanı testleri için kan numunenize ihtiyaç duyabilir. Hem TİCASA hem de heparin aldığınızı doktorunuza bildirmeniz önemlidir, çünkü TİCASA tanı testini etkileyebilir.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
TİCASA’nın yiyecek ve içecek ile kullanılması TİCASA yiyecek ve içeceklerle birlikte kullanılabilir.
Her gün yüksek miktarda (3×200 ml) greyfurt suyu tüketilmesi sonrası TİCASA maruziyeti 2 kat artar. Bu artışın klinik olarak bir anlamı bulunmamaktadır.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Tikagrelorun hamile kadınlarda kullanımını ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme üzerine toksik etkileri olduğunu göstermiştir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Hamileyseniz veya hamile olma ihtimaliniz varsa TİCASA kullanılması tavsiye edilmez. TİCASA kullanırken hamile kalmamak için uygun doğum kontrol yöntemleri kullanınız.
Hamileyseniz, hamile olma ihtimaliniz varsa ya da hamile kalmayı planlıyorsanız TİCASA’yı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
TİCASA gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
TİCASA’nın vücutta oluşan ürünleri süte geçmektedir.
Hayvanlarda yapılan çalışmalarda tikagrelorun ve vücutta maruz kaldığı olaylar sonrası oluşan aktif yan ürünlerinin süte geçtiği gösterilmiştir. Yenidoğanlar/bebekler için bu risk göz ardı edilemez.
TİCASA kullanmadan önce doktorunuza emzirdiğinizi söyleyiniz. Doktorunuz bu süre zarfında Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
3
TİCASA tedavisinin kesilmesine/tedaviden kaçınılmasına karar verilmelidir.
Araç ve makine kullanımı
TİCASA’nın araç veya makine kullanma yeteneğinizi etkilemesi beklenmez. TİCASA kullanıyorken sizde sersemlik veya zihin karışıklığı ortaya çıkarsa, araç veya makine kullanırken dikkatli olmalısınız.
TİCASA’nın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Uyarı gerektiren herhangi bir yardımcı madde içermemektedir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Yakın zamanda almış olduğunuz veya almakta olduğunuz diğer ilaçları doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz. Çünkü TİCASA bazı ilaçların çalışma mekanizmasını etkileyebilir ve bazı ilaçların da TİCASA üzerinde etkisi olabilir.
Eğer aşağıdaki ilaçların herhangi birini kullanıyorsanız doktorunuza ya da eczacınıza haber veriniz:
•Rosuvastatin (yüksek kolesterolü tedavi eden bir ilaç),
•Günde 40 mg’dan fazla simvastatin ya da lovastatin (yüksek kolesterolün tedavi edilmesinde kullanılan ilaçlar),
•Rifampisin (bir antibiyotik),
•Fenitoin, karbamazepin ve fenobarbital (epilepsi nöbetlerinin kontrol edilmesinde kullanılır),
•Digoksin (kalp yetmezliğinin tedavisinde kullanılır),
•Siklosporin (vücut savunmasının zayıflatılmasında kullanılır),
•Kinidin ve diltiazem (anormal kalp ritimlerinin tedavisinde kullanılır),
•Beta blokörler ve verapamil (yüksek kan basıncının tedavisinde kullanılır).
•Morfin ve diğer opioidler (şiddetli ağrının tedavisinde kullanılır)
Özellikle kanama riskinizi artıran aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız mutlaka doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz:
•Varfarin içeren ve genellikle “kan sulandırıcılar” olarak adlandırılan “oral antikoagülanlar”, •İbuprofen ve naproksen gibi genellikle ağrı kesici, ateş düşürücü olarak alınan nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ’ler olarak kısaltılır),
•Paroksetin, sertralin ve sitalopram gibi antidepresan (depresyona karşı etkili) olarak alınan selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar olarak kısaltılır),
•Ketokonazol (mantar enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır), klaritromisin (bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılır), nefazodon (depresyon tedavisinde kullanılır), ritonavir ve atazanavir (HIV enfeksiyonunun ve AIDS’in tedavisinde kullanılır), sisaprid (mide yanmasının tedavisinde kullanılır), ergot alkaloidleri (migren ve baş ağrısı tedavisinde kullanılır) gibi diğer ilaçlar.
Ayrıca doktorunuz size streptokinaz veya alteplaz gibi “pıhtı çözücüler” olarak belirtilen “fibrinolitikler” verdiyse kanama riskiniz artabileceği için TİCASA kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.
4
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3.TİCASA nasıl kullanılır?
Her zaman ilacınızı tam olarak doktorunuzun size anlattığı şekilde kullanınız. Emin değilseniz doktorunuz veya eczacınızla konuşmalısınız.
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
•Normal doz günde iki kez 60 mg’lık birer tablettir. Doktorunuz aksini söylemediği sürece TİCASA kullanmaya devam ediniz.
•TİCASA’yı her gün aynı saatlerde almaya özen gösteriniz.
Doktorunuz genellikle size düşük doz asetilsalisilik asit de almanızı söyleyecektir. Bu madde kanın pıhtılaşmasını engellemek için kullanılan birçok ilaçta bulunmaktadır. Asetilsalisilik asitten ne kadar almanız gerektiğini doktorunuz size söyleyecektir (genellikle günde 75-150 mg aralığında kullanılır).
Uygulama yolu ve metodu:
•İlacı yiyeceklerle birlikte veya aç karnına alabilirsiniz.
•Blistere bakarak son aldığınız TİCASA tabletin gününü kontrol edebilirsiniz. Sabah almanız gereken ilacınız için güneş; akşam almanız gereken ilacınız için ay simgesi mevcuttur. Bu simgeler size ilacınızı alıp almadığınızı gösterebilir.
Tableti yutmakla ilgili probleminiz varsa:
Tableti yutmakla ilgili probleminiz varsa, tableti kırıp aşağıdaki talimatları takip ederek su ile karıştırabilirsiniz:
•Tableti kırıp ince toz haline getiriniz.
•Toz haline getirdiğiniz tableti yarım bardak suya atınız.
•Karıştırıp, beklemeden içiniz.
•Dibinde ilaç kalmadığından emin olmak için, boş bardağı yarım bardak su ile çalkalayıp içiniz.
Hastanedeyseniz size bu tablet bir miktar suyla karıştırılarak ve burnunuzdan giren bir tüp (nazogastrik) yoluyla verilebilir.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
TİCASA’nın, çocuklarda ve 18 yaşın altındaki ergenlerde kullanılması önerilmemektedir.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlılarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliğinde doz ayarlamasına gerek yoktur.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif ya da orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
5
karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Eğer TİCASA’nın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla TİCASA kullandıysanız: Yüksek kanama riskiniz olabilir.
TİCASA’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz veya acilen en yakın hastaneye gidiniz. Hastaneye giderken ilacı da yanınıza almayı unutmayınız.
TİCASA’yı kullanmayı unutursanız:
Eğer bir dozu almayı unutursanız, diğer dozunuzu almanız gereken zamanda alınız.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
TİCASA ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler
Doktorunuzla konuşmadan TİCASA’yı almayı bırakmayınız. Doktorunuz reçete ettiği sürece bu ilacı düzenli olarak kullanmaya devam ediniz. TİCASA almayı bırakırsanız, başka bir kalp krizi veya inme geçirme riskiniz artabilir veya kalbiniz veya kan damarlarınız ile ilgili bir hastalıktan dolayı ölme riskiniz artabilir.
Bu ilacın kullanımına dair başka sorularınız varsa, doktor veya eczacınıza danışınız.
4.Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, TİCASA’nın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı kişilerde yan etkiler olabilir. Bu ilacın kullanımı sırasında aşağıdaki yan etkiler ortaya çıkabilir:
TİCASA kan pıhtılaşmasını etkilediğinden çoğu yan etki kanama ile ilişkilidir. Kanama vücudunuzun herhangi bir kısmında meydana gelebilir. Bazı kanamalar (morarma ve burun kanaması gibi) yaygındır. Ciddi kanamalar yaygın olmamakla birlikte yaşamı tehdit edebilir.
Yan etkilerin sıklığı aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır: Çok yaygın: 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.
Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinde veya birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinde veya birinden fazla görülebilir.
Seyrek: 1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinde veya birinden fazla görülebilir.
Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Sıklığı bilinmeyen: Eldeki veriler ile tahmin edilememektedir.
Aşağıdakilerden biri olursa, TİCASA kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•Beyin veya kafatası içinde kanama yaygın olmayan bir yan etkidir ve aşağıdaki inme belirtilerine neden olabilir:
-Kol, bacak veya yüzünüzde aniden ortaya çıkan uyuşma veya cansızlık (özellikle
6
-Aniden ortaya çıkan zihin karışıklığı, konuşma veya çevrenizdeki kişileri anlamada güçlük
-Aniden ortaya çıkan yürüme güçlüğü, denge veya koordinasyon kaybı
-Aniden hissedilen sersemlik veya bilinen sebebi olmayan aniden ortaya çıkan şiddetli baş ağrısı
•Aşağıdaki kanama belirtileri (yaygın):
-Şiddetli veya kontrol edemediğiniz kanama
-Beklenmeyen kanama veya uzun süren kanama
-Pembe, kırmızı veya kahverengi idrar
-Kırmızı kan kusma veya kusmuğunuzun “kahve taneleri” gibi görünmesi -Kırmızı veya siyah dışkı (katran gibi görünen)
-Öksürükle veya kusmayla kan pıhtısı gelmesi
•Bayılma (senkop)(yaygın):
-Beyne kan akışında ani düşme nedeniyle geçici bilinç kaybı (yaygın)
•Trombotik Trombositopenik Purpura (TTP) adı verilen kan pıhtılaşması problemi belirtileri (sıklığı bilinmiyor)
-Deri ya da gözlerde sararma (sarılık) ile birlikte olan ya da olmayan ateş ve deri ya da ağızda morumsu lekeler (purpura olarak adlandırılır), açıklanamayan aşırı yorgunluk ya da bilinç bulanıklığı.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:
•Nefes darlığı hissedilmesi – çok yaygın. Bu durum kalp rahatsızlığınızdan veya başka bir nedenden kaynaklanabilir veya TİCASA’nın bir yan etkisi olabilir. Tikagrelor ile ilişkili nefessizlik genellikle hafif şiddette olup, çoğu kez istirahat halinde meydana gelen ve tedavinin ilk haftalarında ortaya çıkan, birçoğu kaybolan ani, beklenmedik hava açlığı ile karakterizedir. Eğer nefes darlığınız giderek kötüleşir veya uzun sürerse, doktorunuza bildiriniz. Doktorunuz tedaviye veya daha kapsamlı muayeneye gerek olup olmadığına karar verecektir.
Olası diğer yan etkiler:
Çok yaygın
•Kanınızda yüksek ürik asit düzeyi (testlerde görüldüğü üzere) •Kan hastalıklarının neden olduğu kanamalar
•Nefes darlığı
Yaygın
•Tansiyon düşüklüğü (hipotansiyon)
•Solunum sistemi kanamaları (kanlı balgam hemoptizi) •Morarma
•Baş ağrısı
•Sersemlik hissetme ya da oda dönüyor gibi hissetmek Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
7
•Bulantı
•Kabızlık
•Deri altında veya deride kanama
•Kaşıntı
•Döküntü
•Eklemlerinizde şiddetli ağrı ve şişlik – bunlar gut belirtileridir.
•Baş dönmesi veya sersemlik hissetme veya bulanık görme – bunlar düşük kan basıncı belirtileridir.
•Burun kanaması
•Ameliyat sonrası veya kesik (örn., tıraş olurken oluşan) sonrası kanama ve yarada normalden fazla kanama olması- travma sonrası kanama
•Mide kanaması (ülser)
•Diş etinde kanama
•İdrar yolunda kanama
•Böbreklerin düzenli çalışıp çalışmadığını gösteren kan kreatinin düzeyinde artış
•Bayılma (senkop)
Yaygın olmayan
•Tümör kanamaları (mesane kanseri, gastrik kanser ve kolon kanseri)
•Bilinç bulanıklığı (konfüzyon)
•Gözünüzdeki kanlanma nedeniyle görmede problemler
•Normal adet (menstrüel) kanamanızdan daha şiddetli veya farklı zamanlarda olan vajinal kanama
•Eklemlerinizde ve kaslarınızda ağrılı şişliğe neden olan kanama
•Kulağınızda kanama
•İç kanama, baş dönmesi veya sersemlik hissetmeye neden olabilir.
•Alerji sonucu döküntü, kaşıntı veya yüz ve dudaklarda/dilde şişmeyi de içeren aşırı duyarlılık
•Üreme sistemi kanamaları
•Kafa içi kanaması (intrakraniyal hemoraji)
•Karın zarının dış veya arka zarında kanama (retroperitoneal hemoraji)
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5.TİCASA’nın saklanması
TİCASA’yı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25°C altındaki oda sıcaklığında, ışıktan ve nemden koruyarak saklayınız.
8
Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız.
Etiketin veya ambalajın üzerindeki son kullanma tarihinden sonra TİCASA’yı kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluk fark ederseniz TİCASA’yı kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat Sahibi:
NOBEL İLAÇ SANAYİİ VE TİCARET A.Ş.
Ümraniye 34768 İSTANBUL
Üretim Yeri:
NOBEL İLAÇ SANAYİİ VE TİCARET A.Ş.
Merkez 81100 DÜZCE
Bu kullanma talimatı 21/10/2022 tarihinde onaylanmıştır.
9
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TİCASA 60 mg film kaplı tablet
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Tikagrelor……………..60 mg
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’ e bakınız.
3.FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet
Pembe renkli, yuvarlak, bombeli film kaplı tabletler.
4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1.Terapötik endikasyonlar
Asetil salisilik asit (ASA) ile birlikte uygulanan TİCASA,
– Yetişkinlerde; miyokard infarktüsü (Mİ) hikayesi olan (1-3 yıl içinde) ve aterotrombotik olay açısından yüksek risk taşıyan hastalarda aterotrombotik olayların önlenmesinde endikedir.
– Yetişkinlerde; koroner arter hastalığı (KAH) ile birlikte tip 2 diabetes mellitus (DM)’u olan ve perkütan koroner girişim (PKG) öyküsü bulunan ve aynı zamanda aterotrombotik olaylar açısından yüksek riskin söz konusu olduğu yüksek kanama riski olmayan hastalarda ilk Mİ veya inme riskinin azaltılmasında endikedir (Bkz. Bölüm 4.2, 4.4 ve 5.1.).
4.2.Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:
TİCASA kullanan hastalar ayrıca, spesifik olarak kontrendike olmadıkça günde bir kez ASA’nın 75-150 mg’lık düşük idame dozunu da kullanmalıdır.
Miyokard infarktüsü (Mİ):
1-3 yıl içinde Mİ öyküsü olan ve bir aterotrombotik olay açısından yüksek riskin söz konusu olduğu hastalarda uzatılmış tedavi gerektiğinde günde iki kez TİCASA 60 mg doz önerilir (bkz. Bölüm 5.1). Aterotrombotik olay açısından yüksek riske sahip akut koroner sendrom (AKS) hastalarında TİCASA 90 mg veya başka adenozin difosfat (ADP) reseptör inhibitörü ile ilk bir yıllık tedaviden sonra tedaviye ara vermeden devam tedavisi olarak başlanabilir. Tedaviye ayrıca Mİ geçirdikten sonraki 2 yıla kadar veya önceki ADP reseptör inhibitörü tedavisi durdurulduktan sonraki bir yıl içinde de başlanabilir. 3 yılın ötesinde uzatılmış tedavide tikagrelorun etkililiği ve güvenliliği ile ilgili sınırlı veri bulunmaktadır.
1
Eğer tedavinin değiştirilmesi gerekli olursa ilk TİCASA dozu, diğer antitrombositik ilacın son dozundan 24 saat sonra uygulanmalıdır.
Koroner arter hastalığı (KAH) ile birlikte tip 2 DM’si olan ve perkütan koroner girişim (PKG) öyküsü bulunan hastalar
Daha önce Mİ olmadan PKG öyküsü ile birlikte KAH ve tip 2 DM’si olan hastalar için önerilen doz günde iki kez TİCASA 60 mg’dır. TİCASA için yükleme dozu gerekli değildir.
Hastalar, önceki antitrombosit tedavilerine bakılmaksızın tedaviye günde iki kez TİCASA 60 mg ile başlayabilir.
KAH ile birlikte tip 2 DM’si olan hastalarda TİCASA ile, hasta yüksek aterotrombotik olay riski ve düşük kanama riski altında olduğu sürece tedaviye üç yıla kadar devam edilmelidir.
Etkililik ve güvenlilik verileri, üç yıllık tedaviden sonra halen TİCASA’nın faydalarının risklere ağır basıp basmadığını belirlemek için yetersizdir (Bkz. Bölüm 4.4).
KAH ile birlikte Tip 2 DM’si olan ve PKG öyküsü bulunan hastaları TİCASA tedavisine geçirmek isteyen hekimler, ilk TİCASA dozunu diğer P2Y12 reseptör antagonistin son dozundan 24 saat sonra uygulamalıdır.
Unutulan doz
Tedavide kesintilerden de kaçınılmalıdır. TİCASA’nın bir dozunu almayı unutan hastalar, planlanmış olan zamanda yalnızca bir adet tablet olan bir sonraki dozu almalıdır.
Uygulama şekli:
Oral kullanım içindir.
TİCASA yemeklerle birlikte veya aç karnına alınabilir.
Tablet(ler)i bir bütün olarak yutamayan hastalar için, tabletler ince toz haline gelecek şekilde ezilip yarım bardak suda karıştırılarak hemen içilebilir. Takibinde boş bardak yarım bardak su ile çalkalanıp kalan içerik de içilmelidir. Karışım ayrıca nazogastrik tüp (CH8 veya daha büyüğü) ile uygulanabilir. Karışımın uygulanmasından sonra nazogastrik tüpü su ile durulamak önemlidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. Bölüm 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Ağır derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda tikagrelor çalışılmamıştır ve tikagrelorun bu hastalarda kullanılması kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3). Orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastaların tedavisinde sınırlı bilgi mevcuttur. Doz ayarlamasına gerek yoktur, ancak tikagrelor dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2) Hafif karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. Bölüm 4.4 ve Bölüm 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
Tikagrelorun 18 yaşın altındaki çocuklarda güvenliliği ve etkililiği belirlenmemiştir. Herhangi bir veri mevcut değildir.
2
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. Bölüm 5.2).
4.3.Kontrendikasyonlar
•Tikagrelore veya Bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılık (bkz. Bölüm 4.8),
•Aktif patolojik kanama,
•İntrakraniyal hemoraji öyküsü (bkz. Bölüm 4.8),
•Ağır derecede karaciğer yetmezliği (bkz. Bölüm 4.2, Bölüm 4.4 ve Bölüm 5.2 ).
•Eş zamanlı uygulama tikagrelore maruziyette belirgin bir artışa neden olabileceği için, güçlü CYP3A4 inhibitörleri (örn., ketokonazol, klaritromisin, nefazodon, ritonavir ve atazanavir) ile tikagrelorun birlikte kullanılması (bkz. Bölüm 4.5).
4.4.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
KAH, tip 2 DM hastalarında fayda-risk
THEMIS çalışmasında, genel THEMIS çalışma popülasyonunun %58’ini temsil eden, PKG öyküsü olan önceden belirlenmiş hasta alt grubunda pozitif bir fayda-risk profili gözlemlenmiştir. Tüm THEMIS popülasyonunda fayda-risk profili TİCASA kullanımını desteklemek açısından olumlu değerlendirilmemiştir. KAH, tip 2 DM ve PKG öyküsü olan hastalarda tedaviye başlamadan önce, hastanın aterotrombotik olaylar açısından yüksek ve kanama açısından düşük risk taşıdığı doğrulanmalıdır.
Kanama riski:
Bilinen kanama riski artmış olan hastalarda tikagrelor kullanımı, aterotrombotik olayların önlenmesinden elde edilecek yarara karşı dengelenmelidir (bkz. Bölüm 4.8 ve Bölüm 5.1). Eğer klinik olarak endike ise, tikagrelor aşağıdaki hasta gruplarında dikkatli kullanılmalıdır: •Kanama eğilimi olan hastalar (örn., yeni travma, yeni ameliyat, koagülasyon bozuklukları, aktif veya travma riski yüksek olan hastalar). Aktif patolojik kanaması olan hastalarda ve intrakraniyal hemoraji öyküsü ve ağır derecede karaciğer yetmezliği olanlarda tikagrelor kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
•Kanama riskini artırabilen tıbbi ürünleri (örn., nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ’ler), oral antikoagülanlar ve/veya fibrinolitikler) tikagrelor dozundan sonra 24 saat içinde eşzamanlı kullanan hastalar.
Trombosit transfüzyonu sağlıklı gönüllülerde tikagrelorun antitrombotik etkisini tersine çevirmez ve kanaması bulunan hastalarda klinik yarar sağlaması mümkün değildir. Tikagrelorun desmopressin ile eşzamanlı olarak uygulanması temel kanama zamanını azaltmadığı için, desmopressinin klinik kanama olaylarının tedavisinde etkili olması mümkün değildir (bkz. bölüm 4.5)
Antifibrinolitik tedavi (aminokaproik asit veya traneksamik asit) ve/veya rekombinant faktör VIIa tedavisi hemostazı artırabilir. Kanamanın sebebi tanımlanıp kontrol altına alındıktan sonra tikagrelor tedavisi yeniden başlatılabilir.
Cerrahi:
Hastalara, herhangi bir cerrahi işlem planlanmadan önce ve herhangi bir yeni tıbbi ürün kullanmadan önce, tikagrelor aldıkları konusunda hekimlerini ve diş hekimlerini Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
3
Koroner arter bypass greft (KABG) operasyonu geçiren PLATO hastalarında, ameliyattan önceki birinci gün içinde ilaç kullanımı durdurulduğunda tikagrelor ile, klopidogrelden daha fazla kanama meydana gelmiş; ancak ameliyattan 2 veya daha fazla gün önce tedavi durdurulduktan sonra majör kanama olaylarının oranı klopidogrel ile karşılaştırıldığında benzer olmuştur (bkz. Bölüm 4.8). Eğer hastaya elektif cerrahi uygulanacaksa ve antitrombositik etki istenmiyorsa, tikagrelor ameliyattan 5 gün önce kesilmelidir (bkz. Bölüm 5.1).
Daha önce iskemik inme geçirmiş hastalar:
Daha önce iskemik inme geçirmiş AKS hastaları, 12 aya kadar tikagrelor ile tedavi edilebilir (PLATO çalışması).
PEGASUS (≥1 yıl Mİ öyküsü) ve THEMIS (KAH ve tip 2 DM) çalışmalarına daha önce iskemik inme geçirmiş hastalar dahil edilmemiştir çünkü önceki çalışmalar antiplatelet ajanın (tikagrelor değil) kombinasyonunun intrakranyal hemoraji ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, veri yokluğu nedeniyle daha önce iskemik inme geçirmiş AKS hastalarında bir yılı aşan TİCASA tedavisi önerilmemektedir. KAH, tip 2 DM ve önceki iskemik inme hastalarında da TİCASA tedavisi önerilmemektedir.
Karaciğer yetmezliği:
Tikagrelor kullanımı ağır derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 4.3). Orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda tikagrelor ile deneyim sınırlı olduğundan bu hastalarda dikkatli olunması tavsiye edilmektedir. (bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 5.2).
Bradikardik olaylar için risk altında olan hastalar:
Holter EKG takibi klopidogrele kıyasla tikagrelor ile uygulanan tedavi sırasında genellikle asemptomatik olan ventriküler duraklamaların sıklığında artış olduğunu göstermiştir.
Bradikardik olay riski artan hastalar (örn., hasta sinüs sendromu, 2. veya 3. derece AV blok veya bradikardiye bağlı senkop gözlenen pacemaker olmayan hastalar) tikagrelorun etkililiğinin ve güvenliliğinin değerlendirildiği ana çalışmalardan hariç tutulmuştur. Bu sebeple sınırlı klinik deneyim nedeniyle, tikagrelor bu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 5.1).
Ek olarak, tikagrelor, bradikardiyi uyardığı bilinen tıbbi ürünlerle eşzamanlı olarak uygulandığında dikkatli olunmalıdır. Bununla birlikte, PLATO çalışmasında bradikardiyi uyardığı bilinen bir ya da daha fazla tıbbi ürünün (örn., %96 beta blokörler, %33 kalsiyum kanal blokörleri diltiazem ve verapamil ve %4 digoksin) eşzamanlı uygulanmasının ardından klinik açıdan anlamlı advers reaksiyon kanıtı gözlenmemiştir (bkz. Bölüm 4.5). THEMIS’te hastaların %73,8’i çalışmaya girişte beta blokör almıştır.
PLATO’da Holter alt-çalışması sırasında, AKS’lerin akut fazı süresince klopidogrele kıyasla tikagrelor ile daha fazla hastada ≥3 saniyelik ventriküler duraklamalar ortaya çıkmıştır. Tikagrelor ile Holter tespitli ventriküler duraklamalardaki artış, genel çalışma popülasyonu ile karşılaştırıldığında AKS’nin akut fazı sırasında kronik kalp yetmezliği (KKY) olan hastalarda daha yüksek bulunmuştur; fakat bu etki, tikagrelor ile birinci ayda ya da klopidogrel ile karşılaştırıldığında gözlenmemiştir. Bu hasta popülasyonundaki bu dengesizlik ile ilişkili (senkop ya da pacemaker yerleştirmesi dahil) advers klinik sonuç bulunmamaktadır (bkz. Bölüm 5.1).
4
Dispne:
Dispne, tikagrelor ile tedavi edilen hastalarda bildirilmiştir. Şiddeti genellikle hafif ila orta arasında değişmiş ve sıklıkla tedavinin kesilmesini gerektirmeden düzelmiştir. Astım/KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) hastalarında tikagrelor ile dispne olayının meydana gelmesindeki mutlak risk artmış olabilir. Tikagrelor, astım ve/veya KOAH öyküsü olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Mekanizma henüz aydınlatılmamıştır. Bir hastanın yeni, uzun süreli veya ağırlaşan dispne olayını bildirmesi durumunda, bu olay detaylıca araştırılmalı ve tolere edilemezse tikagrelor tedavisi durdurulmalıdır. Daha fazla bilgi için Bölüm 4.8’e bakınız.
Santral uyku apnesi
Tikagrelor alan hastalarda pazarlama sonrası Cheyne-Stokes solunumu dahil santral uyku apnesi bildirilmiştir. Santral uyku apnesinden şüpheleniliyorsa, daha ileri klinik değerlendirme düşünülmelidir.
Kreatinin yükselmeleri:
Tikagrelor ile tedavi sırasında kreatinin düzeyleri yükselebilir. Mekanizma henüz aydınlatılmamıştır. Rutin tıbbi uygulamalara göre böbrek fonksiyonları kontrol edilmelidir. Ayrıca AKS hastalarında böbrek fonksiyonlarının, tikagrelor ile tedaviye başlandıktan bir ay sonra, ≥75 yaş hastalara, orta/şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalara ve bir anjiyotensin reseptör blokörü (ARB) ile eşzamanlı tedavi alan hastalara özel dikkat gösterilerek kontrol edilmesi önerilir.
Ürik asit artışı:
Tikagrelor ile tedavi sırasında hiperürisemi oluşabilir (bkz. Bölüm 4.8). Hiperürisemi ya da gut artriti öyküsü olan hastalarda dikkat edilmesi önerilir. İhtiyati tedbir olarak ürik asit nefropatisi olan hastalarda tikagrelor kullanımı tavsiye edilmez.
Trombotik Trombositopenik Purpura (TTP)
Tikagrelor kullanımıyla ilgili olarak çok nadiren TTP bildirilmiştir. Nörolojik bulgular, böbrek disfonksiyonu ya da ateş ile ilişkili olabilen trombositopeni ve mikroanjiyopatik hemolitik anemi ile karakterizedir. TTP, plazmaferez de dahil acil tedavi gerektiren potansiyel olarak ölümcül bir durumdur.
Heparin ile indüklenen trombositopeni (HIT) tanısı koymak için kullanılan trombosit fonksiyon testleri ile enterferans
HIT tanısı koymak için kullanılan heparin ile indüklenen trombosit aktivasyonu (HIPA) testinde, hastanın serumunda bulunan anti-trombosit faktör 4/heparin antikorları, heparin varlığında sağlıklı donörlerin trombositlerini aktive eder.
Tikagrelor uygulanan hastalarda, HIT için kullanılan trombosit fonksiyon testlerinde (HIPA testi dahildir, ancak bununla sınırlı olmayabilir) yanlış negatif sonuçlar bildirilmiştir. Bu durum, testin içerdiği sağlıklı donörlere ait trombositler üzerindeki P2Y12 reseptörünün hastanın serumundaki/plazmasındaki tikagrelor tarafından inhibe edilmesi ile ilgilidir. HIT trombositfonksiyon testlerinin yorumlanması için, tikagrelor ile eş zamanlı tedavi hakkında bilgi sağlanması gereklidir.
HIT gelişen hastalarda, tikagrelor ile tedaviye devam edilmesinin yarar-risk değerlendirmesi, hem HIT’nin protrombotik durumu, hem de eş zamanlı antikoagülan ve tikagrelor tedavisinde artan kanama riski dikkate alınarak yapılmalıdır.
5
Diğer:
İdame ASA dozu ve klopidogrele kıyasla tikagrelorun bağıl etkililiğinin araştırıldığı PLATO çalışmasında gözlenmiş olan bir ilişki temel alınarak, tikagrelor ve 300 mg üzerindeki ASA’nın yüksek idame dozunun eşzamanlı uygulanması önerilmemektedir (bkz. Bölüm 5.1).
Tedavinin erken kesilmesi:
TİCASA dahil herhangi bir antitrombotik tedavinin erken kesilmesi, hastanın altta yatan hastalığına bağlı olarak kardiyovasküler (KV) ölüm ve Mİ veya inme riskinde artışa neden olabilir. Bu nedenle tedavinin erken kesilmesinden kaçınılmalıdır.
4.5.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Tikagrelor esasen bir CYP3A4 substratıdır ve zayıf bir CYP3A4 inhibitörüdür. Tikagrelor aynı zamanda bir P-glikoprotein (P-gp) substratı ve zayıf bir P-gp inhibitörüdür ve P-gp substratlarına maruziyeti artırabilir.
Diğer tıbbi ürünlerin tikagrelor üzerindeki etkisi
CYP3A4 inhibitörleri
•Güçlü CYP3A4 inhibitörleri – Ketokonazolün tikagrelor ile birlikte uygulanması tikagrelorun Cmaks ve EAA değerlerini sırasıyla 2.4 kat ve 7.3 kat artırmış; aktif metabolitin Cmaks ve EAA değerlerini sırasıyla %89 ve %56 azaltmıştır. Diğer güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin (klaritromisin, nefazadon, ritonavir ve atanazavir) benzer etki göstermesi beklenmektedir ve bu nedenle güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin tikagrelor ile aynı anda kullanılmaları kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
•Orta dereceli CYP3A4 inhibitörleri – Diltiazemin tikagrelor ile birlikte uygulanması tikagrelorun Cmaks değerini %69, EAA değerini 2,7 kat artırmıştır ve aktif metabolitin Cmaks değerini %38 azaltmış, EAA değerini değiştirmemiştir. Tikagrelorun diltiazemin plazma düzeyleri üzerinde etkisi bulunmamaktadır. Diğer orta dereceli CYP3A4 inhibitörlerinin (örn., amprenavir, aprepitant, eritromisin ve flukonazol) benzer bir etkiye sahip olacağı beklenmektedir ve tikagrelor ile aynı anda uygulanabilirler.
•Her gün yüksek miktarlarda (3×200 ml) greyfurt suyu tüketimlerinin ardından tikagrelor maruziyetinde 2 kat artış gözlenmiştir. Bu boyutta bir maruziyet artışının çoğu hastada klinik anlama sahip olması beklenmemektedir.
CYP3A indükleyicileri
Rifampisinin tikagrelor ile birlikte uygulanması, tikagrelorun Cmaks ve EAA değerlerini sırasıyla %73 ve %86 azaltmıştır. Aktif metabolitin Cmaks değeri değişmemiş ve EAA değeri %46 azalmıştır. Diğer CYP3A indükleyicilerinin (örn., fenitoin, karbamazepin ve fenobarbital) tikagrelore maruziyeti azaltması beklenmektedir. Tikagrelorun potent CYP3A indükleyicileri ile birlikte uygulanması, tikagrelor maruziyetini ve etkililiğini azaltabilir; bu nedenle tikagrelor ile eşzamanlı olarak uygulanmaları tercih edilmez.
Siklosporin (P-gp ve CYP3A inhibitörü)
Tikagrelor ile siklosporinin (600 mg) birlikte uygulanması, tikagrelorun Cmaks ve EAA değerlerini sırasıyla 2,3 kat ve 2,8 kat artırmıştır. Siklosporin varlığında aktif metabolitin EAA değeri %32 artarken, Cmaks değeri %15 azalmıştır.
6
(örn., verapamil, kinidin) olan ve tikagrelor maruziyetini de artırabilecek diğer etkin maddelerle eşzamanlı kullanımına ilişkin veri mevcut değildir. Eğer bu tür bir birliktelikten kaçınılamıyorsa, eşzamanlı uygulama dikkatle yapılmalıdır.
Diğerleri
Klinik farmakoloji etkileşim çalışmaları, tikagrelorun heparin, enoksaparin ve ASA veya desmopressin ile birlikte uygulanmasının, tek başına tikagrelor uygulanmasına kıyasla tikagrelor ya da aktif metabolitinin farmakokinetiği üzerinde veya ADP’nin indüklediği trombosit agregasyonu üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığını göstermiştir. Klinik olarak endike olduğu takdirde, hemostazı değiştiren tıbbi ürünler tikagrelor ile kombinasyon halinde uygulanırken dikkatle kullanılmalıdır.
Morfinle tedavi uygulanan AKS’li hastalarda tikagrelor ve aktif metabolitinin de aralarında olduğu oral P2Y12 inhibitörlerine gecikmiş ve azalmış maruziyet gözlenmiştir (tikagrelor maruziyetinde %35 azalma). Bu etkileşim azalmış gastrointestinal motiliteyle ilişkili olabilir ve diğer opioidler için de geçerli olabilir. Bu durumun klinik önemi bilinmemektedir fakat veriler tikagrelor ve morfinin eş zamanlı uygulandığı hastalarda tikagrelorun etkililiğinde azalma olması potansiyeline işaret etmiştir. Morfinin durdurulamayacağı ve hızlı P2Y12 inhibisyonunun gerekli görüldüğü AKS’li hastalarda parenteral bir P2Y12 inhibitörünün kullanılması düşünülebilir.
Tikagrelor’un diğer tıbbi ürünler üzerinde etkisi
CYP3A4 ile metabolize olan tıbbi ürünler
•Simvastatin – Tikagrelor ile simvastatinin birlikte uygulanması, simvastatinin Cmaks değerini %81, EAA değerini %56 artırmıştır ve bazı bireysel 2 ila 3 kat artışlarla birlikte simvastatin asidin Cmaks değerini %64 ve EAA değerini %52 artırmıştır. Tikagrelorun günlük 40 mg’ı aşan simvastatin dozları ile birlikte uygulanması, simvastatinin advers etkilerinin ortaya çıkmasına yol açabilir ve böyle uygulamalara potansiyel yararlarla karşılaştırma yapılarak karar verilmelidir. Simvastatinin tikagrelor plazma düzeyleri üzerinde etkisi bulunmamaktadır. Tikagrelor lovastatin üzerinde de benzer etki gösterebilir.
Tikagrelorun 40 mg’ın üzerindeki simvastatin veya lovastatin dozları ile eşzamanlı kullanılması önerilmez.
•Atorvastatin – Atorvastatin ve tikagrelorun birlikte uygulanması, atorvastatin asidin Cmaks değerini %23 ve EAA değerini %36 artırmıştır. Tüm atorvastatin asit metabolitleri için EAA ve Cmaks’ta benzer artışlar gözlenmiştir. Bu artışların klinik açıdan anlamlı olmadığı düşünülmektedir.
•CYP3A4 tarafından metabolize olan diğer statinler üzerinde benzer bir etki ayrı tutulamaz.
PLATO çalışmasında yer alan ve tikagrelor kullanan hastalar çeşitli statinler kullanmış olup, bu tıbbi ürünleri alan PLATO kohort grubunun %93’ünde statin güvenliliği ile ilişkili endişe söz konusu olmamıştır.
Tikagrelor zayıf bir CYP3A4 inhibitörüdür. Tikagrelor ile dar terapötik indekse sahip CYP3A4 substratlarının (ör. sisaprid veya ergot alkaloidleri) birlikte uygulanması önerilmez; çünkü tikagrelor bu tıbbi ürünlere maruziyeti artırabilir.
P-glikoprotein (P-gp) substratları (digoksin, siklosporin dahil)
Eşzamanlı tikagrelor uygulaması digoksinin Cmaks değerini %75 ve EAA değerini %28 artırmıştır. Tikagrelor ile eşzamanlı uygulamanın ardından ortalama taban digoksin düzeyleri Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
7
varlığında tikagrelorun ve aktif metabolitinin Cmaks ve EAA değerleri etkilenmemiştir. Bu nedenle, digoksin gibi dar terapötik indekse sahip olan ve P-gp bağımlı tıbbi ürünlerin tikagrelor ile eşzamanlı uygulanmasında uygun klinik ve/veya laboratuvar takibinin yapılması önerilmektedir.
Tikagrelorun siklosporin kan düzeyleri üzerinde etkisi olmamıştır. Tikagrelorun diğer P-gp substratları üzerindeki etkisi çalışılmamıştır.
CYP2C9 ile metabolize olan tıbbi ürünler
Tikagrelorun tolbutamid ile birlikte uygulanması, her iki tıbbi ürünün de plazma düzeylerini değiştirmemiş, bu da tikagrelorun CYP2C9 inhibitörü olmadığı ve varfarin ve tolbutamid gibi CYP2C9 bağımlı metabolize olan tıbbi ürünlerin metabolizmasını değiştirmeyeceği izlenimini vermiştir.
Rosuvastatin
Tikagrelor, rosuvastatinin renal atılımını etkileyerek rosuvastatin birikimi riskini artırabilir. Kesin mekanizması bilinmese de, bazı durumlarda tikagrelor ve rosuvastatinin eş zamanlı kullanımı renal fonksiyonun azalmasına, CPK düzeyi ve rabdomiyolizin artmasına yol açmaktadır.
Oral kontraseptifler
Tikagrelorun levonorgestrel ve etinil estradiol ile birlikte uygulanması etinil estradiol maruziyetini yaklaşık %20 artırmış; fakat levonorgestrelin farmakokinetiğini değiştirmemiştir. Levonorgestrel ve etinil estradiol tikagrelor ile birlikte uygulandığında oral kontraseptifin etkililiği üzerinde klinik olarak ilişkili bir etki beklenmemektedir.
Bradikardiyi indüklediği bilinen tıbbi ürünler
Çoğunlukla asemptomatik olan ventriküler duraklamalar ve bradikardi gözlemleri nedeniyle, tikagrelorun bradikardiyi uyardığı bilinen tıbbi ürünler ile eşzamanlı uygulanması sırasında dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.4). Bununla birlikte, PLATO çalışmasında bradikardiyi uyardığı bilinen bir ya da daha fazla tıbbi ürünün (örn., %96 beta blokörler, %33 kalsiyum kanal blokörleri diltiazem ve verapamil ve %4 digoksin) eşzamanlı uygulanmasının ardından klinik açıdan anlamlı advers reaksiyon kanıtı gözlenmemiştir.
Diğer eşlik eden tedavi
Klinik çalışmalarda tikagrelor, uzun vadede eşzamanlı hastalıklar için gerekli oldukça ASA, proton pompası inhibitörleri, statinler, beta-blokörler, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri ve anjiyotensin reseptör blokörleri (ARB’ler) ile birlikte ve heparin, düşük molekül ağırlıklı heparin ve intravenöz GpIIb/IIIa inhibitörleri ile birlikte kısa süreler için yaygın şekilde uygulanmıştır (bkz. Bölüm 5.1). Bu tıbbi ürünlerle klinik olarak anlamlı advers etkileşimler gözlendiğine dair bulgu yoktur.
Tikagrelorun heparin, enoksaparin veya desmopressin ile eşzamanlı uygulanmasının aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTZ), aktive pıhtılaşma zamanı (APZ) veya faktör Xa testleri üzerinde etkisi olmamıştır. Bununla birlikte, potansiyel farmakodinamik etkileşimler nedeniyle tikagrelorun, hemostazı değiştirdiği bilinen tıbbi ürünler ile bir arada uygulanması sırasında dikkatli olunmalıdır.
Selektif serotonin gerialım inhibitörleri (SSRI) (örn., paroksetin, sertralin ve sitalopram) ile
8
tikagrelor ile SSRI’lar uygulanırken dikkatli olunması önerilmektedir.
4.6.Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar, tikagrelor ile tedavi süresince gebe kalmamak için uygun doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.
Gebelik dönemi
Tikagrelorun gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesi bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
TİCASA gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Hayvanlardan elde edilen mevcut farmakodinamik/toksikolojik veriler, tikagrelorun ve aktif metabolitlerinin süte geçtiğini göstermektedir (bkz. Bölüm 5.3). Yeni doğanlar/bebekler için risk göz ardı edilemez. Çocuk için emzirmenin yararları ve kadın için tedavinin yararları dikkate alınarak, emzirmenin kesilmesine ya da tikagrelor tedavisinin kesilmesine/bu tedaviden kaçınılmasına karar verilmelidir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Tikagrelorun deney hayvanlarında erkek veya dişi fertilitesi üzerinde etkisi bulunmamaktadır (bkz. Bölüm 5.3).
4.7.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Tikagrelorun araç ve makine kullanma yetisi üzerinde etkisi yoktur ya da göz ardı edilebilir etkilere sahiptir. Tikagrelor ile tedavi süresince sersemlik ve konfüzyon bildirilmiştir. Bu nedenle, bu semptomların görüldüğü hastalar araç veya makine kullanırken dikkatli olmalıdır.
4.8.İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profili özeti
Tikagrelorun güvenlilik profili 32.000’den fazla hastanın tikagrelora maruz kaldığı 58.000’in üzerinde hastayı içeren üç büyük faz 3 sonuç çalışmasında (PLATO, PEGASUS ve THEMIS) değerlendirilmiştir (Bkz. Bölüm 5.1).
PLATO çalışmasında tikagrelor tedavisi alan hastalarda advers olaylar sebebiyle tedaviyi bırakma insidansı, klopidogrel kullanan hastalara göre daha yüksek olmuştur (%7,4’e karşın %5,4). PEGASUS çalışmasında tikagrelor tedavisi alan hastalarda advers olaylar sebebiyle tedaviyi bırakma insidansı, tek başına ASA tedavisi ile karşılaştırıldığında daha yüksektir (tikagrelor 60 mg + ASA için %16,1’e karşın tek başına ASA tedavisi için %8,5). Tikagrelor ile tedavi edilen hastalarda en yaygın bildirilen advers reaksiyonlar kanama ve dispnedir (bkz.
9
Advers reaksiyonların tablolanmış özeti
Aşağıdaki advers reaksiyonlar, tikagrelor ile yapılan çalışmaları takiben ya da pazarlama sonrası deneyimde bildirilmiş olanlara göre tanımlanmıştır.
Advers reaksiyonlar MedDRA Sistem Organ Sınıfına (SOC) göre listelenmiştir. Advers reaksiyonlar, her bir SOC içinde sıklık kategorilerine göre sıralanmıştır ve azalan ciddiyet sırasına göre sunulmaktadır. Sıklıklar şu şekilde tanımlanmaktadır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
10
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Deri altı veya deride kanamah, kaşıntı, döküntü
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları Yaygın olmayan: Kas içi kanamai
Böbrek ve idrar hastalıkları
Yaygın: İdrar yolunda kanamaj
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın olmayan: Üreme sistemi kanamalarık
Araştırmalar
Yaygın: Kan kreatininde artışd
Yaralanma, zehirlenme ve prosedüre ait komplikasyonlar Yaygın: Post-prosedürel hemoraji, travmatik kanamalar 1
a örn., mesane kanseri, gastrik kanser, kolon kanseri nedeniyle kanama.
b örn., ekimoz, spontan hematoma, hemorajik diatez eğilimde artış.
c Pazarlama sonrası teşhis edilmiş deneyim
d Sıklıklar laboratuvar gözlemlerinden elde edilmiştir (Başlangıçta referans aralığının altında ya da referans aralığı dahilinde değerden ürik asit artışı > normalin üst sınırı. Başlangıca göre >%50 kreatinin artışları) ve ham advers olay bildirim sıklığı değildir.
e örn., konjonktival, retinal, intraoküler kanama.
f örn., burun kanaması, hemoptizi.
g örn., dişeti kanaması, rektal hemoraji, gastrik ülser hemorajisi.
h örn., ekimoz, cilt hemorajisi, peteşi.
i örn., hemartroz, kas hemorajisi.
j örn., hematüri, hemorajik sistit.
k örn., vajinal hemoraji, hematospermi, post-menopozal hemoraji.
l örn., kontüzyon, travmatik hematom, travmatik hemoraji.
m örn., spontan, prosedürle ilgili veya travmatik intrakranial hemoraji.
Seçilen advers reaksiyonların tanımı
Kanama
PLATO çalışmasındaki kanama bulguları
PLATO çalışmasındaki genel kanama oranları sonuçları Tablo 1’de gösterilmektedir.
Tablo 1 – Genel kanama olaylarının analizi, 12 ayda Kaplan-Meier tahminleri (PLATO)
Günde iki kez Tikagrelor 90 mg N=9235
PLATO Toplam majör
KABG olmayan PLATO Majör
Prosedürel olmayan PLATO Majör
Bu belge, güvenli elektronik i PLATO Toplam majör + Minör
/saglik-titck-ebys 0,0084
11
TIMI tanımlı Majör
TIMI tanımlı Majör + Minör
Kanama kategorisi tanımları:
Majör Ölümcül/Yaşamı tehdit edici Kanama: Hemoglobinde >50 g/L azalma veya ≥4 ünite eritrosit transfüzyonu ile klinik olarak belirgin VEYA ölümcül; VEYA intrakraniyal; VEYA kardiyak tamponad ile intraperikardiyal; VEYA pressör ajan veya ameliyat gerektiren şiddetli hipotansiyon veya hipovolemik şokun eşlik ettiği.
Majör Diğer: Hemoglobinde 30-50 g/L azalma veya 2-3 ünite eritrosit transfüzyonu ile klinik olarak belirgin; veya anlamlı derecede kısıtlayıcı.
Minör Kanama: Kanamayı durdurmak veya tedavi etmek için tıbbi müdahale gerektiren. TIMI Majör Kanama: Hemoglobinde >50 g/L azalma veya intrakraniyal hemoraji ile klinik olarak belirgin.
TIMI Minör Kanama: Hemoglobinde 30-50 g/L azalma ile klinik olarak belirgin.
*Tek açıklayıcı değişken olarak tedavi grubu ile Cox orantısal tehlike modelinden hesaplanan p-değeri.
Tikagrelor ve klopidogrel PLATO Majör Ölümcül/Yaşamı tehdit edici kanama, PLATO toplam majör kanama, TIMI Majör kanama ya da TIMI Minör kanama oranları bakımından farklılık göstermemiştir (Tablo 1). Ancak klopidogrel ile karşılaştırıldığında tikagrelor ile daha fazla PLATO Majör + Minör kanama bileşimi meydana gelmiştir. PLATO’da daha az hastada ölümcül kanama olmuştur: Tikagrelor için 20 (%0,2) ve klopidogrel için 23 (%0,3) (bkz. Bölüm 4.4).
Yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, ırk, coğrafi bölge, eşzamanlı hastalıklar, eşlik eden tedavi ve önceki inme veya geçici iskemik atak dahil tıbbi öykü parametrelerinden hiçbiri genel ya da prosedürel olmayan PLATO Majör kanamayı öngörmemiştir. Dolayısıyla, herhangi bir kanama alt grubu için belirli bir grubun risk altında olduğu teşhis edilmemiştir.
KABG ilişkili kanama:
PLATO çalışmasında, koroner arter bypass graft (KABG) ameliyatı geçiren 1584 hastanın (kohortun %12’si) %42’sinde tedavi grupları arasında fark olmaksızın PLATO Majör Ölümcül/Yaşamı tehdit edici kanama meydana gelmiştir. Ölümcül KABG kanaması her tedavi grubunda 6 kişide meydana gelmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
KABG ile ilişkili olmayan kanama ve prosedürel ilişkili olmayan kanama:
Tikagrelor ve klopidogrel KABG olmayan PLATO tanımlı Majör Ölümcül/Yaşamı tehdit edici kanama açısından farklılık göstermemiştir; fakat PLATO tanımlı Toplam Majör, TIMI Majör ve TIMI Majör + Minör kanama tikagrelor ile daha yaygın olarak görülmüştür. Benzer şekilde, prosedürle ilişkili tüm kanamalar çıkarıldığında, klopidogrele kıyasla tikagrelor ile daha fazla kanama meydana gelmiştir (Tablo 1). Prosedürel olmayan kanama nedeniyle tedaviyi kesme, klopidogrel (%1,2; p<0,001) ile karşılaştırıldığında tikagrelor (%2,9) ile daha yaygın olarak görülmüştür.
İntrakraniyal kanama:
Klopidogrel (n=14 kanama, %0,2) ile karşılaştırıldığında tikagrelor (26 hastada n=27 kanama, %0,3) ile daha fazla prosedürel olmayan intrakraniyal kanama meydana gelmiştir; bunlar arasında tikagrelor ile 11 kanama ve klopidogrel ile 1 kanama ölümcüldür. Genel ölümcül kanamalarda farklılık bulunmamıştır.
12
PEGASUS çalışmasında kanama bulguları
PEGASUS çalışmasındaki genel kanama olayları sonuçları Tablo 2’de gösterilmektedir.
Tablo 2 – Genel kanama olaylarının analizi, 36 ayda Kaplan-Meier tahminleri (PEGASUS)
Günde iki kez tikagrelor 60 mg + ASA
N=6958
Tek başına ASA
N=6996
Güvenlilik sonlanım noktaları
Tehlike oranı (%95 GA)
TIMI tanımlı kanama kategorileri
TIMI majör
2,32
(1,68, 3,21)
Ölümcül
1.00
(0,44, 2,27)
İntrakraniyal kanama (İK)
1.33
(0,77, 2,31)
Diğer TIMI Majör
3.61
(2,31, 5,65)
TIMI Majör veya Minör
2,54
(1,93, 3,35)
TIMI Majör veya Minör veya Tıbbi müdahale gerektiren
Tablo 2 – Genel kanama olaylarının analizi, 36 ayda Kaplan-Meier tahminleri (PEGASUS) (Devam)
Günde iki kez tikagrelor 60 mg + ASA
N=6958
Tek başına ASA
N=6996
Güvenlilik sonlanım noktaları
Tehlike oranı (%95 GA)
PLATO tanımlı kanama kategorileri
PLATO Majör
2,57
(1,95, 3,37)
2,38
(1,73, 3,26)
Diğer PLATO Majör
3.37
(1,95, 5,83)
PLATO Majör veya Minör
2,71
(2,40, 3,08)
Kanama kategorisi tanımları:
TIMI Majör: Ölümcül kanama VEYA herhangi bir intrakraniyal kanama VEYA hemoglobinde (Hgb) ≥50 g/L’lik düşme veya Hgb mevcut olmadığında hemotokritte (Hct) %15’lik düşme ile ilişkili klinik olarak belirgin hemoraji bulguları.
Ölümcül: 7 gün içinde doğrudan ölüme yol açan bir kanama olayı.
İK: İntrakraniyal Kanama (İntrakraniyal hemoraji).
Diğer TIMI Majör: Ölümcül olmayan İK olmayan TIMI Majör kanama.
TIMI Minör: Hemoglobinde 30-50 g/L azalma ile klinik olarak belirgin. Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys Belge Doğrulama Kodu: 1ZW56ak1USHY3M0FyRG83RG83Q3NRYnUy
13
Tıbbi müdahale gerektiren TIMI: Müdahale gerektiren VEYA hastaneye yatışa yol açan VEYA değerlendirmeyi gerektiren.
PLATO Majör Ölümcül/Yaşamı tehdit edici: Ölümcül kanama VEYA herhangi bir intrakraniyal kanama VEYA kardiyak tamponad ile intraperikardiyal VEYA presör/inotrop veya ameliyat gerektiren hipovolemik şok veya şiddetli hipotansiyon ile VEYA hemoglobinde >50 g/L azalma ile klinik olarak belirgin VEYA ≥4 ünite eritrosit transfüzyonu.
PLATO Majör Diğer: Anlamlı derecede kısıtlayıcı VEYA hemoglobinde 30-50 g/L azalma ile klinik olarak belirgin VEYA 2-3 ünite eritrosit transfüzyonu gerektiren.
PLATO Minör: Kanamayı durdurmak veya tedavi etmek için tıbbi girişim gerektiren.
PEGASUS çalışmasında, günde iki kez tikagrelor 60 mg için TIMI Majör kanama tek başına ASA için olandan daha yüksektir. Ölümcül kanama için kanama riskinde artış görülmemiş ve tek başına ASA tedavisine kıyasla sadece intrakraniyal hemorajilerde küçük bir artış gözlenmiştir. Çalışmada birkaç ölümcül kanama olayı yaşanmıştır: Tikagrelor 60 mg için 11 (%0,3) ve tek başına ASA tedavisi için 12 (%0,3). Tikagrelor 60 mg ile TIMI Majör kanama riskinde gözlenen artışın nedeni, başlıca gastrointestinal sistem organ sınıfındaki olaylardan kaynaklanan Diğer TIMI Majör kanama sıklığının daha yüksek olmasıdır.
TIMI Majöre benzer kanama paternlerinde artış, TIMI Majör veya Minör ve PLATO Majör ve PLATO Majör veya Minör kanama kategorileri için görülmüştür (bkz. Tablo 2). Kanama nedeniyle tedavinin kesilmesi tek başına ASA tedavisine kıyasla tikagrelor 60 mg ile daha yaygındır (sırasıyla %6,2 ve %1,5). Bu kanamaların büyük çoğunluğu burun kanaması, morarma ve hematomlar gibi daha düşük ciddiyette (TIMI tıbbi müdahale gerektiren olarak sınıflandırılmış) kanamalardır.
Tikagrelor 60 mg’ın kanama profili TIMI Majör, TIMI Majör veya Minör ve PLATO Majör kanama olayları için çoklu önceden tanımlanmış alt gruplar arasında (örn., yaş, cinsiyet, kilo, ırk, coğrafik bölge, eşzamanlı rahatsızlıklar, eşzamanlı tedavi ve tıbbi öykü) tutarlı bulunmuştur.
İntrakraniyal kanama:
Spontan intrakraniyal hemorajiler tikagrelor 60 mg ve tek başına ASA tedavisi için benzer oranlarda bildirilmiştir (her iki tedavi grubunda da n=13, %0,2). Travmatik ve prosedürle ilişkili intrakraniyal hemorajiler tek başına ASA tedavisine (n=10, %0,1) kıyasla tikagrelor 60 mg tedavisi ile küçük bir artış göstermiştir (n=15, %0,2). Tikagrelor 60 mg ile 6 ölümcül intrakraniyal kanama ve tek başına ASA tedavisi ile 5 ölümcül intrakraniyal kanama meydana gelmiştir. İntrakraniyal kanama insidansı, araştırma altındaki popülasyonun anlamlı komorbidite ve kardiyovasküler risk faktörleri dikkate alındığında her iki tedavi grubunda da düşük olmuştur.
THEMIS çalışmasında kanama bulguları
PKG uygulanan THEMIS hastalarındaki genel kanama olaylarının sonuçları Tablo 3’te gösterilmektedir.
14
Tablo 3 – PKG öyküsü olan hastalardan oluşan THEMIS alt grubunda 36 ayda tedaviye göre kanama olaylarının analizi, Kaplan-Meier kanama oranlarının tahmini (“tedavi analizinde”)
ASA ile
günde iki kez Tikagrelor
N=5536
Tek başına ASA
N=5564
Risk Oranı (RO)
(%95 GA)
Güvenlilik Sonlanım Noktaları
%KM
%KM
TIMI-tanımlı kanama kategorileri
TIMI Majör
%2,4
%1,3
<,0001
TIMI Majör ya da Minör
%3,4
%1,7
<,0001
TIMI Majör ya da Minör veya Tıbbi müdahale gerektiren
%13,1
%6,3
<,0001
PLATO-tanımlı kanama kategorileri
PLATO Majör
%3,8
%1,9
<,0001
Ölümcül/Yaşamı tehdit edici
%2,5
%1,3
<,0001
Diğer PLATO Majör
%1,5
%0,6
<,0001
Kanama kategorisi tanımları:
TIMI Majör: Ölümcül kanama VEYA herhangi bir intrakraniyal kanama VEYA Hgb’de ≥50 g/L’lik düşme veya Hgb mevcut olmadığında Hct’de %15’lik düşme ile ilişkili klinik olarak belirgin hemoraji bulguları.
KABG ilişkili kanama: Ölümcül kanama veya perioperatif intrakraniyal kanama veya kanamanın kontrol altına alınması amacıyla sternotomi kesisinin kapatılmasını takiben yeniden ameliyat ya da 48 saatlik bir süre içinde ≥5 ünite tam kan veya PRBC transfüzyonu (kan ürünleri hesaplamalarında hücre koruyucu transfüzyonu sayılmamıştır) veya 24 saatlik bir süre içinde >2 L göğüs tüpü çıkışı.
TIMI Minör: Hgb’de 30-50 g/L düşüş veya Hct’de ≥%10 ila <%15 düşüş VEYA kan kaybı olmadığında; Hgb konsantrasyonunda ≥40 g/L düşüş veya Hct’de ≥%12 düşüşle klinik olarak belirgin.
Tıbbi müdahale gerektiren TIMI: Müdahale gerektiren VEYA hastaneye yatışa yol açan VEYA değerlendirme gerektiren.
PLATO Majör Ölümcül/Yaşamı tehdit edici: Ölümcül kanama VEYA herhangi bir intrakraniyal kanama VEYA kardiyak tamponad ile intraperikardiyal VEYA presör/inotrop veya ameliyat gerektiren hipovolemik şok veya şiddetli hipotansiyon ile VEYA Hgb’de >50 g/L azalma ile klinik olarak belirgin VEYA ≥4 ünite eritrosit transfüzyonu gerektiren.
THEMIS çalışmasında primer güvenlilik sonlanım noktası “TIMI Majör Kanama” olaylarıdır. Güvenlilik analizi ayrıca PLATO ve BARC kanama sınıflandırmalarını kapsıyordu.
THEMIS çalışmasında, TIMI Majör kanama günde iki kez tikagrelor için tek başına ASA’dan daha yüksektir (36 aydaki Kaplan-Meier tahmini: sırasıyla %2,2 karşısında %1,2, p <0,0001).
Bu daha yüksek insidans, daha fazla sayıda ölümcül kanama (ASA için 10 karşısında tikagrelor için 17) ve intrakraniyal kanamalar (tek başına ASA için 46’ya karşı tikagrelor için 70) ile karakterize edilmiştir. Tikagrelor tedavi kolunda bildirilen intrakraniyal hemorajilerin çoğu en çok subdural lokasyonlu olarak bildirilen travmatik olaylardır (N=41).
15
PKG öyküsü olan hasta alt grubunda, TIMI Majör kanama insidansı da tek başına ASA’ya kıyasla tikagrelor için daha yüksektir (Tablo 3). ASA ile kombinasyon halinde tikagrelor için 6 ve tek başına ASA tedavisi için 6 olmak üzere birkaç ölümcül kanama olayı olmuştur. İntrakraniyal hemorajileri olan hasta sayısı, ASA ile kombinasyon halinde tikagrelor için 33 ve tek başına ASA için 31 olup, KM yüzdeleri sırasıyla %0,7 ve %0,6’dır, p=0,4545. Bununla birlikte ölümcül kanama ve intrakraniyal hemoraji oranı iki tedavi kolunda da benzerdir. tikagrelor ile bildirilen intrakraniyal hemoraji vakalarından 23’ü travmatik ve 10’u spontandır. Bu nedenle, tikagrelor ile gözlenen artmış TIMI Majör kanama riski, esas olarak olayların SOC gastrointestinal bozukluklarda ve yaralanma, zehirlenme ve yapılan işleme ait komplikasyonlarda daha sık görülmesinden kaynaklanmıştır.
PKG öyküsü bulunan hastalarda kanama olayları nedeniyle çalışma ilacının kesilmesi tek başına ASA tedavisine kıyasla tikagrelor ile daha yaygındır (sırasıyla %1,3 ve %4,7). Epistaksis ve artan ekimoz eğilimi, tikagrelor tedavisinin kesilmesi ile sonuçlanan en yaygın kanama olaylarıdır.
Hasta Alt Popülasyonlarında Kanama: Tikagrelor’un kanama profili genel olarak önceden tanımlanmış birden çok alt grupta (örn.; yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, etnik köken, coğrafi bölge, eşlik eden hastalıklar, eş zamanlı tedavi ve tıbbi geçmişe göre) tutarlıdır.
Diğer Advers Olaylar
THEMIS çalışma protokolünde advers olay toplama, ciddi advers olaylar, advers olaylar nedeniyle bırakmalar ve öneme sahip advers olaylarla sınırlandırılmıştır. THEMIS çalışmasında toplanan advers olay verilerinin PLATO ve PEGASUS çalışmalarından elde edilen verilerle tutarlı olduğu görülmektedir.
Dispne
Tikagrelor ile tedavi edilen hastalarda bir tür nefessizlik hissi olan dispne bildirilmiştir. PLATO çalışmasında dispne advers olayları (dispne, istirahat halinde dispne, efora bağlı dispne, paroksismal nokturnal dispne ve nokturnal dispne) bir arada ele alındığında, tikagrelor ile tedavi edilen hastaların %13,8’i ve klopidogrel ile tedavi edilen hastaların %7,8’si tarafından bildirilmiştir. Tikagrelor kullanan hastaların %2,2’sinde ve klopidogrel kullanan hastaların %0,6’sında araştırmacılar dispnenin PLATO çalışmasındaki tedavi ile nedensellik ilişkisi içinde olduğunu ve azının ciddi olduğunu (%0,14 tikagrelor; %0,02 klopidogrel) düşünmüştür (bkz. Bölüm 4.4). En çok bildirilen dispne semptomları hafif ila orta şiddette olup çoğu tedavi başlangıcından kısa bir süre sonra tek bir epizot olarak bildirilmiştir.THEMIS çalışmasında, Tikagrelor’a randomize edilen hastaların yaklaşık %21,4’ü dispne olayları yaşamıştır. THEMIS’teki bu dispne olaylarının özellikleri, daha önce açıklananlarla uyumludur (Bkz. Bölüm 4.4).
Klopidogrel ile karşılaştırıldığında tikagrelor ile tedavi edilen astım/KOAH hastalarında ciddi olmayan dispne (tikagrelor ile %3,29’a karşın klopidogrel ile %0,53) ve ciddi dispne (tikagrelor ile %0,38’e karşın klopidogrel ile %0,00) yaşama riski artmış olabilir. Mutlak terimlere göre, bu risk genel PLATO popülasyonundakinden daha yüksek bulunmuştur. Tikagrelor, astım ve/veya KOAH öyküsü olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).
Epizotların yaklaşık %30’u 7 gün içerisinde düzelmiştir. PLATO çalışmasına başlangıçta konjestif kalp yetmezliği, KOAH veya astımı olan hastalar dahil edilmiştir; bu hastalar ve
16
karşılaştırıldığında Tikagrelor için hastaların %0,9’u dispne nedeniyle çalışma ilacını bırakmıştır. Tikagrelor ile daha yüksek dispne insidansına yeni veya kötüleşen kalp veya akciğer hastalığı eşlik etmemiştir (bkz. Bölüm 4.4). Tikagrelor pulmoner fonksiyon testlerini etkilemez.
PEGASUS çalışmasında dispne, günde iki kez tikagrelor 60 mg alan hastaların %14,2’sinde ve tek başına ASA alan hastaların %5,5’inde bildirilmiştir. PLATO çalışmasında en çok bildirilen dispne olayları hafif ila orta şiddete olmuştur (bkz. Bölüm 4.4). Dispne bildiren hastalar daha yaşlı olma ve daha sık olarak da, KOAH veya astım hastalığı temelinde dispneik olma eğilimindedir.
Araştırmalar
Ürik asit yükselmeleri: PLATO çalışmasında, klopidogrel alan hastalar ile %13 olan oran ile kıyaslandığında tikagrelor alan hastaların %22’sinde serum ürik asit, normalin üst sınırından daha fazla yükselmiştir. PEGASUS çalışmasında karşılık gelen değerler tikagrelor 90 mg, 60 mg ve plasebo için sırasıyla %9,1, %8,8 ve %5,5 olmuştur. Ortalama serum ürik asit klopidogrel ile yaklaşık %7,5 olan oran ile karşılaştırıldığında tikagrelor ile yaklaşık %15 artmış ve tedavi durdurulduktan sonra tikagrelor tedavisinde yaklaşık %7’ye düşmüştür; ancak klopidogrel ile bir azalma gözlenmemiştir. PEGASUS çalışmasında tikagrelor 90 mg ve 60 mg için ortalama serum ürik asit düzeylerinde sırasıyla %6,3 ve %5,6’lık geri dönüşlü yükselmeler bulunmuş, plasebo grubunda ise %1,5’lik bir azalma yaşanmıştır. PLATO çalışmasında gut artriti sıklığı tikagrelor için %0,2’ye karşın klopidogrel için %0,1 bulunmuştur. PEGASUS çalışmasında gut/gut artriti için karşılık gelen değerler tikagrelor 90 mg, 60 mg ve plasebo için sırasıyla %1,6, %1,5 ve %1,1’dir.
THEMIS’te, tek başına aspirine karşı tikagrelor kullanan hastalarda hiperürisemi insidansı daha yüksek ancak gut insidansı benzerdir. Hiperürisemi ya da gutlu artrit öyküsü olan hastalarda TİCASA uygulaması sırasında dikkatli olunması gerekmektedir. Tedbir amaçlı olarak, ürik asit nefropatisi olan hastalarda TİCASA kullanımı önerilmez.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9.Doz aşımı ve tedavisi
Tikagrelor 900 mg’a kadar olan tekli dozlarda iyi tolere edilir. Gastrointestinal toksisitenin, tekli artan doz çalışmasında doz sınırlayıcı olduğu belirlenmiştir. Doz aşımı ile ortaya çıkabilecek diğer klinik olarak anlamlı advers reaksiyonlar arasında dispne ve ventriküler duraklamalar mevcuttur (bkz. Bölüm 4.8).
Doz aşımı durumunda yukarıdaki potansiyel advers reaksiyonlar meydana gelebilir ve bu durumda EKG takibi düşünülmelidir.
Tikagrelorun etkilerini tersine çevirecek bilinen bir antidot halihazırda mevcut değildir ve tikagrelor diyazlizle kandan uzaklaştırılamaz. (bkz. Bölüm 4.4). Doz aşımı tedavisinde yerel
17
inhibisyonu ile ilişkili olarak kanama riski süresinin uzamasıdır. Trombosit transfüzyonunun kanama bulunan hastalarda klinik yarar sağlaması mümkün değildir (bkz. Bölüm 4.4). Eğer kanama gözlenirse, uygun destekleyici tedbirler alınmalıdır.
5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1.Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Trombosit agregasyon inhibitörleri (Heparin hariç) ATC kodu: B01AC24
Etki mekanizması:
Tikagrelor, oral, doğrudan etkili, P2Y12 reseptörüne selektif ve geri dönüşümlü olarak bağlanan ve ADP-aracılı P2Y12’ye bağımlı trombosit aktivasyonunu ve agregasyonunu engelleyen, siklopentiltriazolopirimidin (SPTP) kimyasal sınıfının bir üyesi olan tikagrelor içermektedir. Tikagrelor ADP’nin bağlanmasını engellemez; ancak P2Y12 reseptörüne bağlandığı zaman ADP-uyarılı sinyal iletimini engeller. Trombositler aterosklerotik hastalığın trombotik komplikasyonlarının başlaması ve/veya gelişmesinde yer aldıklarından, trombosit fonksiyon inhibisyonunun ölüm, Mİ veya inme gibi KV olay riskini azalttığı gösterilmiştir.
Tikagrelor aynı zamanda, dengeleyici nükleozit taşıyıcısı-1’i (ENT-1) inhibe ederek lokal endojen adenozin düzeylerini de artırır.
Tikagrelorun sağlıklı gönüllülerde ve AKS hastalarında adenozin kaynaklı aşağıdaki etkileri güçlendirdiği belirlenmiştir: vazodilatasyon (sağlıklı gönüllülerde ve AKS hastalarında koroner kan akışı artışları ile ölçülür; baş ağrısı), trombosit fonksiyonu inhibisyonu (in vitro koşullarda insan tam kanında) ve dispne. Bununla birlikte, adenozinde gözlenen artışlar ve klinik sonuçlar (örn., morbidite-mortalite) arasındaki bağ henüz tam olarak açıklığa kavuşturulmuş değildir.
Farmakodinamik etkiler:
Etkinin başlaması
Tikagrelor için 180 mg yükleme dozundan 0,5 saat sonra yaklaşık %41’lik ortalama trombosit agregasyon inhibisyonu (TAİ) değeri ile gösterildiği üzere, ASA tedavisi görmekte olan stabil koroner arter hastalığı (KAH) olan hastalarda tikagrelor hızlı bir farmakolojik etki başlangıcı gösterir; %89’luk maksimum TAİ etkisi dozdan 2-4 saat sonra ortaya çıkar ve 2-8 saat arasında sürer. Hastaların %90’ında son uzatılmış TAİ, dozdan 2 saat sonra >%70 olmuştur.
Etkinin sonlanması
Eğer bir KABG prosedürü planlanıyorsa, tikagrelorun prosedürden önce 96 saatten daha kısa bir süre içerisinde kesilmesi durumunda tikagrelor kanama riski klopidogrele göre artmaktadır.
Geçiş verileri
Klopidogrel 75 mg’dan günde iki kez tikagrelor 90 mg’a geçiş, %26,4 mutlak TAİ artışı ile sonuçlanır ve tikagrelordan klopidogrele geçiş %24,5 mutlak TAİ azalması ile sonuçlanır. Hastalar antitrombositik etkide herhangi bir kesinti olmaksızın klopidogrelden tikagrelore geçebilir (bkz. Bölüm 4.2).
18
Klinik etkililik ve güvenlilik:
Tikagrelorun etkililiği ve güvenliliği için klinik bulgular üç faz 3 çalışmasından elde edilmiştir: •PLATO [PLATelet Inhibition and Patient Outcomes] çalışması, her ikisi de ASA ve diğer standart tedavi ile kombinasyon halinde verilen tikagrelorun klopidogrel ile karşılaştırılması •PEGASUS TIMI-54 [PrEvention with TicaGrelor of SecondAry Thrombotic Events in HighRiSk AcUte Coronary Syndrome Patients] çalışması, ASA ile kombinasyon halinde tikagrelor tedavisinin tek başına ASA tedavisi ile karşılaştırılması
•THEMIS çalışması KAH ve tip 2 DM’li hastalarda tek başına ASA tedavisine kıyasla düşük doz ASA (75-150 mg) ile kombinasyon halinde verilen tikagrelor tedavisi ile
karşılaştırılması
PLATO çalışması (Akut Koroner Sendromlar)
PLATO çalışmasına stabil olmayan anjina (UA), ST yükselmesiz Mİ (NSTEMI) veya ST yükselmeli Mİ (STEMI) semptomları başladıktan sonraki 24 saat içerisinde gelen ve ilk tedavisi medikal veya PKG ya da KABGolan 18.624 hasta dahil edilmiştir.
Klinik etkililik
Arka plan tedavisi olarak günde bir kez ASA kullanıldığında, günde iki kez tikagrelor 90 mg, KV ölüm, Mİ veya inmeden oluşan bileşik sonlanım noktasını önlemede günde bir kez 75 mg klopidogrele göre üstünlük göstermiş, oluşan farka ise KV ölüm ve Mİ sebebiyet vermiştir. Hastalar 300 mg klopidogrel yükleme dozu (PKM varsa 600 mg olması mümkündür) veya 180 mg tikagrelor dozu almıştır.
Bu sonuç erken dönemde ortaya çıkmış (30 günde mutlak risk azalması [MRA] %0,6 ve nispi risk azalması [NRA] %12), 12 aylık dönemin tamamında sabit bir tedavi etkisi söz konusu olmuş, %16’lık NRA ile yıl başına %1,9 MRA verimini sağlamıştır. Bu bulgu, hastaların 12 ay süreyle günde iki kez tikagrelor 90 mg ile tedavisinin uygun olduğunu düşündürmektedir (bkz. Bölüm 4.2). 54 AKS hastasının klopidogrel yerine tikagrelor ile tedavi edilmesi 1 aterotrombotik olayı önleyecektir; 91 hastanın tedavisi ile bir KV ölüm önlenecektir (bkz. Şekil 1 ve Tablo 3).
Tikagrelorun, klopidogrele üstün olan tedavi edici etkisi vücut ağırlığı; cinsiyet; DM, geçici iskemik atak veya hemorajik olmayan inme veya revaskülarizasyon dahil tıbbi öykü; heparinler, GpIIb/IIIa inhibitörleri ve proton pompa inhibitörlerini içeren eşzamanlı tedaviler (bkz. Bölüm 4.5); son indeks olay tanısı (STEMI, NSTEMI veya UA); ve randomizasyonda hedeflenen tedavi yolağı (invazif veya medikal) dahil bir çok alt grup arasında tutarlı olmuştur.
Bölge ile zayıf anlamlılığa sahip bir tedavi etkileşimi gözlenmiş olup bunun neticesinde birincil sonlanım noktasının risk oranı (RO), dünyanın geri kalanında tikagrelor lehine iken incelenen toplam popülasyonun yaklaşık %10’unu temsil eden Kuzey Amerika’da klopidogrel lehinedir (etkileşim p-değeri=0,045). Keşif amaçlı analizler ASA dozu ile olası bir etkileşim akla getirmektedir: Artan ASA dozları ile tikagrelorda azalan etkililik gözlenmiştir. TİCASA ile verilecek kronik günlük ASA dozları 75-150 mg olmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 4.4).
19
Şekil 1 – KV ölüm, Mİ ve inmenin birincil klinik bileşik sonlanım noktası analizi (PLATO)
Tikagrelor hem UA/NSTEMI hem de STEMI popülasyonunda (Tablo 3) klopidogrel ile karşılaştırıldığında birincil bileşik sonlanım noktasının oluşma oranını azaltmıştır. Dolayısıyla, medikal tedavi gören hastalar ve perkutan koroner müdahale (PKM) ya da koroner bypass grefti (KABG) ile tedavi edilen hastalar dahil olmak üzere AKS hastalarında (stabil olmayan anjina, ST yükselmesiz Miyokard İnfarktüsü [NSTEMI] ve ST yükselmeli Miyokard İnfarktüsü [STEMI]) düşük doz ASA ile birlikte günde iki kez TİCASA 90 mg kullanılabilir.
Tablo 4 – Birincil ve ikincil etkililik sonlanım noktalarının analizi (PLATO)
Günde iki kez tikagrelor 90 mg (% olay
yaşayan hasta yüzdesi)
N=9333
Günde bir kez klopidogrel 75 mg (% olay
yaşayan hasta yüzdesi)
N=9291
MRAa
(%/yıl)
NRAa (%) (%95 GA)
p-değeri
KV ölüm, Mİ
(sessiz Mİ hariç) veya inme
9,3
10,9
1,9
16 (8, 23)
0,0003
İnvazif müdahale
8,5
10,0
1,7
16 (6, 25)
0,0025
11,3
13,2
2,3
0,0444d
KV Ölüm
3,8
4,8
1,1
21 (9, 31)
0,0013
Mİ (sessiz Mİ hariç)b
5,4
1,1
16 (5, 25)
0,0045
Bu belge, güvenli 3M0FyRG83RG83Q3NR 1,3
mıştır.
p Adresi:https:/-0,2
20
Tüm nedenlere bağlı ölüm, Mİ (sessiz Mİ hariç) veya inme
9,7
11,5
2,1
16 (8, 23)
0,0001
KV ölüm, toplam Mİ, inme, CRİ, Rİ, GİA veya diğer
ATOc
13,8
15,7
2,1
12 (5, 19)
0,0006
Tüm nedenlere bağlı ölüm
4,3
5,4
1,4
0,0003d
Belirli stent trombozu
1,2
1,7
0,6
32 (8, 49)
0,0123d
aMRA=mutlak risk azalması; NRA=nispi risk azalması= 1-tehlike oranı) x %100. Negatif NRA nispi risk artışını gösterir.
bSessiz Mİ hariç.
cCRİ=ciddi reküren iskemi; Rİ=reküren iskemi; GİA=geçici iskemik atak; ATO=arteriyel trombotik olay. Toplam Mİ, sessiz Mİ’yi içerir ve olayın tarihi, keşfedildiği tarih olarak belirlenir.
dNominal anlamlılık değeri; tüm diğerleri önceden belirlenmiş hiyerarşi testlerine göre resmi olarak ve istatistiksel olarak anlamlıdır.
PLATO genetik alt çalışması
PLATO çalışmasında 10285 hastanın CYP2C19 ve ABCB1 genotiplerinin belirlenmesi, genotip grupları ile PLATO sonuçları arasındaki ilişkileri göstermiştir. Majör KV olayları azaltmada tikagrelorun klopidogrele üstünlüğü, hasta CYP2C19 veya ABCB1 genotipinden anlamlı derecede etkilenmemiştir. Genel olarak PLATO çalışmasına benzer şekilde, toplam PLATO Majör kanama, CYP2C19 veya ABCB1 genotipinden bağımsız olarak tikagrelor ve klopidogrel arasında farklılık göstermemiştir. KABGolmayan PLATO Majör kanama, bir veya daha fazla CYP2C19 işlev kaybı alleline sahip hastalarda klopidogrel ile karşılaştırıldığında tikagrelor ile artmıştır fakat işlev kaybı alleli olmayan hastalarda klopidogrel ile benzer olmuştur.
Kombine etkililik ve güvenlilik bileşimi
Kombine etkililik ve güvenlilik bileşimi (KV ölüm, Mİ, inme veya PLATO tanımlı “Toplam Majör” kanama), klopidogrel ile karşılaştırıldığında tikagrelorun etkililiğindeki faydanın, AKS’den sonraki 12 ayda majör kanama olayları ile dengelenmediğini göstermektedir (MRA %1,4, NRA %8, RO 0,92; p=0,0257).
Klinik güvenlilik
Holter alt çalışması
PLATO çalışması sırasında ventriküler duraklamaların ve diğer aritmik epizotların ortaya çıkışını incelemek üzere araştırmacılar yaklaşık 3000 hastadan oluşan bir alt grupta Holter izlemi yapmıştır; bu hastaların yaklaşık 2000’nininde hem AKS’lerinin akut fazında hem de bir ay sonrasında kayıtlar mevcuttur. İncelenen ana değişken ≥3 saniyelik ventriküler duraklamaların meydana gelmesi olmuştur. Akut fazla klopidogrel (%3,5) ile karşılaştırıldığında tikagrelor (%6,0) ile daha fazla hastada ventriküler duraklamalar olmuştur; ve 1 ay sonrasında sırasıyla %2,2 ve %1,6 olmuştur (bkz. Bölüm 4.4). AKS’nin akut fazında ventriküler duraklamalardaki artış, KKY öyküsü olan tikagrelor hastalarında daha belirgin Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
21
%4,0’a karşın KKY öyküsü olmayan hastalarda %3,6’dır). Bu dengesizlik bir ayda meydana gelmemiştir: tikagrelor hastalarında KKY öyküsü olan ve olmayanlarda sırasıyla %2,0’a karşın %2,1 ve klopidogrel ile %3,8’e karşın %1,4’tür. Bu hasta popülasyonunda bu dengesizlik ile ilişkili advers klinik sonuçlar söz konusu olmamıştır (pacemaker yerleştirilmesi durumları dahil).
PEGASUS Çalışması (Miyokard İnfarktüsü Öyküsü)
PEGASUS TIMI-54 çalışması, Mİ öyküsü ve aterotromboz açısından ek risk faktörleri olan hastalarda tek başına ASA tedavisi ile karşılaştırıldığında düşük doz ASA (75-150 mg) ile kombinasyon halinde 2 doz şeklinde (ya günde iki kez 90 mg ya da günde iki kez 60 mg) verilen tikagrelor ile aterotrombotik olayların önlenmesini değerlendiren 21162 hastalı, olayların yön verdiği, randomize, çift kör, plasebo kontrollü, paralel gruplu, uluslararası çok merkezli bir çalışmadır.
50 yaş veya üzeri, Mİ öyküsü (randomizasyondan 1 ila 3 yıl önce) ve aşağıdaki aterotromboz risk faktörlerinden en azından birine sahip hastalar çalışmaya katılım açısından uygun bulunmuştur: ≥65 yaş, ilaç tedavisi gerektiren diabetes mellitus, önceden geçirilmiş ikinci bir Mİ, çoklu damar KAH bulgusu veya son evre olmayan kronik böbrek yetmezliği.
Hastalar şu durumlarda çalışmaya katılım açısından uygunsuz bulunmuştur: Çalışma süresince P2Y12 reseptör antagonisti, dipiridamol, silostazol veya antikoagülan tedavisi planlanmışsa; pıhtılaşma bozukluğu varsa veya iskemik inme veya intrakraniyal kanama öyküsü varsa, santral sinir sistemi tümörü veya bir intrakraniyal vasküler anomali varsa; önceki 6 ay içinde gastrointestinal kanamaları olmuşsa veya önceki 30 gün içinde majör ameliyat geçirmişlerse.
Klinik etkililik
Şekil 2 – KV ölüm, Mİ ve inmenin birincil klinik bileşik sonlanım noktası analizi (PEGASUS)
22
Tablo 5 – Birincil ve İkincil Etkililik Sonlanım Noktalarının Analizi (PEGASUS)
Günde iki kez tikagrelor 60 mg +ASA
N = 7045
Tek başına ASA N = 7067
Olay
görülen hastalar
Olay
görülen hastalar
KV
ölüm/Mİ/İnme bileşimi
487
(%6,9)
578
(%8,2)
210
(%3,0)
338
(%4,8)
122
(%1,7)
İkincil sonlanım noktası
174
(%2,5)
210
(%3,0)
Tüm nedenlere bağlı mortalite
289
(%4,1)
326
(%4,6)
RO ve p-değerleri, tek açıklayıcı değişken olarak tedavi grubu ile Cox orantısal risk modelinden hareketle tek başına ASA tedavisine karşın tikagrelor için ayrı ayrı hesaplanır.
36. ayda hesaplanan Kaplan-Meier yüzdesi.
Not: KV ölüm, Mİ ve İnme bileşenleri için ilk olayların sayısı her bir bileşen için ilk olayların gerçek sayısı olup, bileşik sonlanım noktasındaki olay sayısına ilave edilmez.
(s) İstatistiksel anlamı belirtir.
GA=Güven aralığı;
KV=Kardiyovasküler;
RO= Risk oranı;
KM=Kaplan-Meier;
Mİ=Miyokard infarktüsü;
N=Hasta sayısı
ASA ile kombinasyon halinde hem günde iki kez 60 mg hem de günde iki kez 90 mg tikagrelor rejimleri çalışma periyodu boyunca tutarlı bir tedavi etkisi ile aterotrombotik olayların önlenmesinde (bileşik sonlanım noktası: KV ölüm, Mİ ve inme) tek başına ASA’dan üstün olup, tikagrelor 60 mg için %16 nispi risk azalması (NRA) ve %1,27 mutlak risk azalması (MRA) ve tikagrelor 90 mg için %15 NRA ve %1,19 MRA değerlerini vermektedir.
23
tikagrelor 60 mg Mİ öyküsü olan ve aterotrombotik olay gelişimi açısından yüksek risk taşıyan hastalarda aterotrombotik olayların (KV ölüm, Mİ ve inme) önlenmesi için önerilmektedir.
Tek başına ASA’ya göre günde iki kez tikagrelor 60 mg KV ölüm, Mİ ve inme birincil bileşik sonlanım noktasını anlamlı olarak azaltır. Bileşenlerin her biri birincil bileşik sonlanım noktasında azalmaya katkıda bulunmuştur (KV ölüm %17 NRA, Mİ %16 NRA ve inme %25 NRA).
Birinci günden 360. güne kadar (%17 NRA) ve 361 gün ve sonrasındaki (%16 NRA) bileşik sonlanım noktası NRA’ları benzerdir. Uzatılmış tedaviden 3 yıl sonrasında tikagrelore ait etkililik ve güvenlilik verileri sınırlıdır.
Mİ’den sonra 2 yıldan fazla bir sürede klinik olarak stabil olan hastalarda veya önceki ADP reseptör inhibitörü tedavisi bırakıldıktan sonra bir yıldan fazla süre geçtiğinde günde iki kere tikagrelor 60 mg uygulandığında fayda olduğu yönünde kanıt söz konusu olmamıştır (KV ölüm, Mİ ve inmede birincil bileşik sonlanım noktasında azalma yoktur: ancak majör kanamada artış vardır (ayrıca bkz. Bölüm 4.2.).
Klinik güvenlilik
Kanama ve dispne nedeniyle tikagrelor 60 mg ile tedaviyi kesme oranı, >75 yaş hastalarda (%42), daha genç hastalar ile karşılaştırıldığında daha yüksek olmuş (%23 – %31 aralığında), >75 yaş hastalarda plaseboya karşın fark %10’dan yüksek bulunmuştur (%42’ye karşın %29).
THEMIS çalışması (PKG Öyküsü ile Birlikte KAH ve tip 2 DM Bulunan Hastalar)
THEMIS çalışması, KAH ve tip 2 DM’li hastalarda tek başına ASA tedavisine kıyasla düşük doz ASA (75-150 mg) ile kombine tikagrelor ile aterotrombotik olayların önlenmesini değerlendirmeye yönelik 19220 hastadan oluşan, olay odaklı, randomize, çift kör, plasebo kontrollü, paralel gruplu, uluslararası çok merkezli bir çalışmadır. Medyan tikagrelor tedavi süresi 33,2 aydır.
50 yaş veya üzerinde, PKG (çalışma popülasyonunun %58’i) veya KABG(%29) öyküsü olan veya koroner revaskülarizasyon öyküsü bulunmayan ve KAH olarak tanımlanan, ancak en az 1 koroner arterde ≥%50 lümen stenozuna ilişkin anjiyografik kanıt bulunan (%20) ve çalışma başlamadan önce en az 6 ay süreyle glukoz düşürücü ilaçla tedavi edilen tip 2 DM hastası çalışmaya uygundur.
Mİ veya inme öyküsü olması; ADP reseptör antagonistlerinin planlanmış kullanımı, ASA tedavisi günde iki kez >150 mg, dipiridamol veya silostazol kullanımı; planlanmış koroner, serebrovasküler veya periferik arteriyel revaskülarizasyon veya dar terapötik indeks veya güçlü CYP3A4 inhibitörlerine sahip CYP3A4 substratlarının öngörülen kullanımı; bilinen yüksek kanama riski (örneğin, kronik oral antikoagülan ihtiyacı, bilinen kanama diyatezi, pıhtılaşma bozukluğu, yakın zamanda yapılan majör cerrahi, önceki intraserebral kanama veya son 6 ay içinde GI kanama öyküsü vb.) veya kalp pili ile tedavi edilmedikçe bradikardik olaylar; kontrolsüz hipertansiyon veya diyaliz gerektiren böbrek yetmezliği veya tikagrelor tedavisi almak için herhangi bir kontrendikasyonun bulunması halinde hastalar çalışmaya katılmak için uygun bulunmamıştır.
THEMIS çalışması, tikagrelor’a medyan maruz kalma süresi 29,2 ay (33,2 ay) ile 57 aya kadar olan bir süre boyunca yürütülmüştür. Çalışma ilacına maruz kalma süresi ile ilgili olarak, 7322
24
maruz bırakılmıştır. 48 ayda, 1175 (%12,3) hasta tikagrelor’a maruz bırakılmıştır. Hastalar, çalışma ilacının kesilip kesilmediğine bakılmaksızın çalışmanın sonlandırılmasına kadar takip edilmiştir.
Toplam THEMIS çalışma popülasyonunda, tek başına ASA ile karşılaştırıldığında ASA ile kombinasyon halinde tikagrelor tedavisi, %10’luk rölatif risk azalmasına (RRR) ve %0,73’lük mutlak risk azalmasına (ARR) (36 aylık tedaviden sonra tedavi edilmesi gerekenlerin sayısı [NNT] 138) karşılık gelen 0,9 (%95 GA: 0,81, 0,99, p=0,0378) RO ile aterotrombotik olayların (bileşik sonlanım noktası: KV ölüm, Mİ ve inme) önlenmesiyle sonuçlanmıştır. Etki, KV ölümlerde fark olmaksızın (RO: 1,02, %95 GA: 0,88, 1,18), Mİ (RO 0,84, %95 GA 0,71, 0,98) ve inme (RO 0,82, %95 GA: 0,67, 0,99) bileşenlerinin her biri ile yönlendirilmiştir. Tikagrelor, primer bileşik sonlanım noktasının bir parçası olarak değerlendirilmeyen ikincil sonlanım noktalarından tüm nedenlere bağlı ölümde (RO 0,98, %95 GA 0,87, 1,10) hiçbir fark olmaksızın iskemik inme olaylarının sayısını azaltmıştır (RO 0,80, %95 GA: 0,64, 0,99). Toplam THEMIS çalışma popülasyonunda tikagrelor’un fayda-risk profili, tikagrelor kullanımını desteklemek açısından uygun görülmemiş ve bu nedenle toplam çalışma popülasyonu için bir endikasyon verilmemiştir.
Toplam çalışma popülasyonunun %58’ine karşılık gelen önceden belirlenmiş bir alt grup olan PKG öyküsü olan THEMIS hastalarında, tek başına ASA ile karşılaştırıldığında ASA ile kombinasyon halinde tikagrelor tedavisi, aterotrombotik olayların önlenmesiyle sonuçlanmıştır (bileşik sonlanım noktası: KV ölüm, Mİ ve inme) (Bkz. Tablo 6). Tikagrelor tedavisi %15 RRR, %1,19 ARR (36 aylık tedaviden sonra NNT 84) ve toplam THEMIS çalışma popülasyonundan daha olumlu bir fayda-risk profili sağlamıştır. Yine, tedavi yararı, bileşik sonlanım noktasının Mİ ve inme bileşenleri ile yönlendirilmiştir.
PKG öyküsü olan hasta alt grubundaki temel özellikler, her iki tedavi kolunda da benzerdir.
Tablo 6 – PKG öyküsü olan THEMIS hastaları alt grubunda primer ve sekonder etkililik sonlanım noktalarının analizi (tam analiz seti)
Günde iki kez tikagrelor + ASA
N=5558
Tek başına ASA
N=5596
Risk Oranı (RO)
(%95 GA)
Özellik
Olayların görüldüğü hastalar
Olayların görüldüğü hastalar
Primer sonlanım noktası
Bileşik KV
Ölüm/MI/İnme
404 (%7,3)
480 (%8,6)
%15
0,85
(0,74, 0,97)
0,0133
KV ölüm
174 (%3,1)
183 (%3,3)
%4
0,96
(0,78, 1,18)
0,6803
MI
171 (%3,1)
216 (%3,9)
%20
0,80
(0,65, 0,97)
0,0266
İnme
96 (%1,7)
131 (%2,3)
%26
0,74
(0,57, 0,96)
0,0243
Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
25
KV ölüm
174 (%3,1)
183 (%3,3)
%4
0,96
(0,78, 1,18)
–
MI
171 (%3,1)
216 (%3,9)
%20
0,80
(0,65, 0,97)
–
İskemik İnme
88 (%1,6)
113 (%2,0)
%21
0,79
(0,59, 1,04)
–
Tüm nedenlere bağlı ölümb
282 (%5,1)
323 (%5,8)
%12
0,88
(0,75, 1,03)
–
RO ve p-değerleri, günde iki kez tek başına ASA karşısında tikagrelor + ASA için tedavinin tek açıklayıcı değişken olduğu Cox orantısal risk modelinden hesaplanır.
KV ölüm, MI ve inme bileşenleri için ilk olayların sayısı, her bir bileşen için ilk olayların fiili sayısıdır ve bileşik sonlanım noktasındaki olayların sayısına eşit değildir.
GA = Güven aralığı; KV = Kardiyovasküler; RO = Risk oranı; MI = Miyokard infarktüsü; N = Tedavi grubundaki hasta sayısı; RRR = Bağıl risk düşüşü.
ap-değerleri nominaldir.
b Onayı geri çeken hastalarda kamuya açık hayati durum verilerine dayanan ölümleri içerir.
KAH, tip 2 DM ve PKG öyküsü bulunan hastalarda TİCASA ile tedaviye, hasta üç yıla kadar yüksek aterotrombotik olay riski ve düşük kanama riski altında olduğu sürece devam edilmelidir. Etkililik ve güvenlilik verileri, TİCASA’nın faydalarının, üç yıllık uzun süreli tedaviden sonra halen risklere ağır basıp basmadığını belirlemek için yetersizdir.
Şekil 3 – PKG öyküsü olan THEMIS hastalarında KV ölüm, Mİ ve inmenin primer klinik bileşik sonlanım noktasının Kaplan-Meier grafiği ve analizi (tam analiz seti)
% Kümülatif
Risk taşıyan hasta sayısı
Randomizasyondan sonra aylar
26
Pediyatrik popülasyon
Avrupa İlaç Ajansı, akut koroner sendromlar (AKS) ve miyokard enfarktüsü (Mİ) öyküsü olan pediyatrik popülasyonun tüm alt kümelerinde tikagrelor ile çalışma sonuçlarını sunma zorunluluğunu iptal etmiştir (pediyatrik kullanım hakkında bilgi için bkz. Bölüm 4.2).
5.2.Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler:
Emilim:
Tikagrelorun emilimi, medyan tmaks değeri ile yaklaşık 1,5 saat olup hızlıdır. Tikagrelorun dolaşımdaki başlıca metaboliti AR-C124910XX’in (aynı zamanda aktif metaboliti) oluşumu yaklaşık 2,5 saat medyan tmaks değeri ile hızlıdır. 90 mg tikagrelorun sağlıklı gönüllülere aç karnına oral yolla uygulanmasının ardından Cmaks değeri 529 ng/mL ve EAA değeri 3451 ng*s/mL’dir. Ana metabolit oranları Cmaks için 0,28 ve EAA için 0.42’dir. Mİ öyküsü olan hastalarda tikagrelor ve AR-C124910XX’in farmakokinetiği, AKS popülasyondaki ile genel olarak benzer olmuştur. PEGASUS çalışmasının popülasyon farmakokinetik analizine dayalı olarak, medyan tikagrelor Cmaks değeri 391 ng/mL ve tikagrelor 60 mg için kararlı durumda EAA değeri 3801 ng*s/mL’dir. Tikagrelor 90 mg için kararlı durumda Cmaks 627 ng/mL ve EAA 6255 ng*s/mL’dir.
Tikagrelorun ortalama mutlak biyoyararlanımı %36 olarak tahmin edilmektedir. Yüksek oranda yağ içeren bir öğünün alınması, tikagrelor EAA değerinde %21’lik artışa ve aktif metabolitin Cmaks değerinde %22’lik düşüşe neden olmuştur; fakat tikagrelorun Cmaks değerinde veya aktif metabolitin EAA değeri üzerinde herhangi bir etkisi olmamıştır. Bu küçük değişikliklerin minimal klinik öneme sahip olduğu düşünülmektedir; bu nedenle tikagrelor aç veya tok karnına alınabilir. Gerek tikagrelor gerekse aktif metaboliti P-gp substratlarıdır.
Ezilmiş ve suyla karıştırılmış tikagrelor tabletler, oral olarak ya da bir nazogastrik tüp aracılığıyla mideye uygulandığında, tikagrelorun ve aktif metabolitin EAA ve Cmaks değerleri göz önünde bulundurulduğunda tam tabletlerle benzer bir biyoyararlanıma sahip oldukları görülmektedir. Ezilmiş ve suyla karıştırılmış tikagrelor tabletlerden başlangıç maruziyeti (dozdan 0,5 ve 1 saat sonra) tam tabletlere kıyasla daha yüksek olmuş, daha sonra (2 ila 48 saat) genellikle benzer bir konsantrasyon profili ortaya çıkmıştır.
Dağılım:
Tikagrelorun kararlı durum dağılım hacmi 87.5 litredir. Tikagrelor ve aktif metaboliti insan plazma proteinine büyük ölçüde bağlanır (>%99,0).
Biyotransformasyon:
CYP3A4, tikagrelorun metabolizmasından ve aktif metabolitin oluşumundan sorumlu majör enzimdir ve diğer CYP3A substratları ile etkileşimleri aktivasyondan inhibisyona kadar değişebilir.
Tikagrelorun majör metaboliti AR-C124910XX olup, aynı zamanda trombosit P2Y12 ADP reseptörüne in vitro bağlanması değerlendirildiğinde aktif olduğu da belirlenmiştir. Aktif metabolite sistemik maruziyet, tikagrelor için elde edilenin yaklaşık olarak %30-40’ıdır. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
27
Eliminasyon:
Tikagrelor eliminasyonunun primer yolu hepatik metabolizmadır. Radyoaktif işaretli tikagrelor uygulandığında, radyoaktivitenin ortalama geri eldesi yaklaşık olarak %84’tür (feçeste %57,8, idrarda %26,5). Tikagrelor ve aktif metabolitinin her ikisinin de idrardan geri eldesi dozun %1’inden daha azdır. Aktif metabolit için primer eliminasyon yolu ağırlıklı olarak safra ile atılımdır. Ortalama t1/2 tikagrelor için yaklaşık olarak 7 saat ve aktif metabolit için 8,5 saattir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Tikagrelor doğrusal farmakokinetik sergiler ve tikagrelora ve aktif
(ARC124910XX) maruziyet 1260 mg’a kadar yaklaşık olarak dozla orantılıdır.
metabolite
Özel Popülasyonlar :
Yaşlı hastalarda:
Popülasyon farmakokinetik analizine göre yaşlı (≥75 yaş) AKS hastalarında daha genç hastalara kıyasla tikagrelore (Cmaks ve EAA’nın her ikisi için yaklaşık %25) ve aktif metabolite daha yüksek maruziyetler gözlenmiştir. Bu farklılıkların klinik olarak anlamlı olduğu düşünülmemektedir (bkz. Bölüm 4.2).
Pediyatrik hastalarda:
Tikagrelor pediyatrik popülasyonda değerlendirilmemiştir (bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 5.1).
Cinsiyet:
Erkeklere kıyasla kadınlarda tikagrelora ve aktif metabolitine daha yüksek maruziyetler gözlenmiştir. Bu farklılıkların klinik olarak anlamlı olduğu düşünülmemektedir.
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyonları normal olan gönüllülerle karşılaştırıldığında ağır derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi <30 mL/dakika) tikagrelora maruziyet yaklaşık %20 daha düşüktür ve aktif metabolite maruziyet yaklaşık %17 daha yüksektir (bkz. Bölüm 4.2).
Hemodiyaliz uygulanmakta olan terminal evre böbrek yetmezliğine sahip hastalarda diyaliz uygulanmayan bir günde uygulanan tikagrelor 90 mg’nin EAA ve Cmaks değerinin normal böbrek fonksiyonuna sahip gönüllülerdekine kıyasla %38 ve %51 daha yüksek olduğu görülmüştür. Tikagrelorun diyalizle temizlenebilir olmadığını gösterir şekilde, tikagrelor diyalizden hemen önce uygulandığında maruziyette benzer bir artış gözlenmiştir (sırasıyla %49 ve %61). Aktif metabolite maruziyet daha düşük boyutta artış sergilemiştir (EAA %13-14, Cmaks %17-36). Terminal evre böbrek yetmezliği bulunan hastalarda tikagrelorun trombosit agregasyonu inhibisyonu (IPA) etkisinin diyalizden bağımsız olduğu ve normal böbrek fonksiyonuna sahip gönüllülerdekiyle benzer olduğu görülmüştür (Bkz. Bölüm 4.2).
Karaciğer yetmezliği:
Eşlenmiş sağlıklı gönüllülerle karşılaştırıldığında hafif derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda tikagrelor için Cmaks ve EAA değerleri sırasıyla %12 ve %23 daha yüksektir; bununla birlikte tikagrelorun TAİ etkisi iki grup arasında benzerdir. Hafif derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Tikagrelor, ağır derecede karaciğer yetmezliği
28
farmakokinetik bilgi bulunmamaktadır. Başlangıçta bir veya daha fazla karaciğer fonksiyonu testinde orta veya şiddetli yükselmesi olan hastalarda tikagrelor plazma konsantrasyonları, başlangıçta yükselmeleri olmayan hastalar ile karşılaştırıldığında ortalama olarak benzer veya hafif şekilde daha yüksek olmuştur. Orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda herhangi bir doz ayarlaması önerilmemektedir (bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 4.4)
Irk:
Beyaz ırktan hastalarla kıyaslandığında Asya kökenli hastalarda ortalama biyoyararlanım %39 daha yüksektir. Beyaz ırktan hastalarla kıyaslandığında tikagrelorun biyoyararlanımı kendilerini siyah ırk olarak tanımlayan hastalarda %18 daha düşük; klinik farmakoloji çalışmalarında beyaz ırkla kıyaslandığında Japon gönüllülerde tikagrelore maruziyet (Cmaks ve EAA) yaklaşık %40 (vücut ağırlığı için ayarlandıktan sonra %20) daha yüksektir. Kendilerini İspanyol veya Latin kökenli olarak tanımlayan hastalarda maruziyet beyaz ırk ile benzerdir.
5.3.Klinik öncesi güvenlilik verileri
Tikagrelor ve majör metaboliti için klinik öncesi veriler, güvenlilik farmakolojisi, tek ve tekrarlanan doz toksisitesi ve genotoksik potansiyel konvansiyonel çalışmalara dayalı olarak insanlar için kabul edilemez riskli advers etkiler göstermemiştir.
Çeşitli hayvan türlerinde klinik açıdan anlamlı maruziyet düzeylerinde gastrointestinal iritasyon gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8).
Dişi sıçanlarda yüksek dozda tikagrelor uterus tümörleri (adenokarsinomalar) insidansında artış ve hepatik adenomların insidansında artış göstermiştir. Uterus tümörlerinin mekanizması olasılıkla sıçanlarda tümörlere neden olan hormonal dengesizliktir. Hepatik adenomların mekanizması olasılıkla karaciğerde kemirgenlere özgü enzim indüksiyonudur. Dolayısıyla, karsinojenisite bulgularının insanlarla ilişkisinin olası olmadığı düşünülmektedir.
Sıçanlarda maternal toksik dozda (güvenlilik sınırı 5,1) minör gelişimsel anomaliler görülmüştür. Tavşanlarda yüksek dozda dişilerin fetüslerinde, maternal toksisite görülmeksizin (güvenlilik sınırı 4,5) karaciğer olgunlaşmasında ve iskelet gelişiminde hafif bir gecikme görülmüştür.
Sıçanlar ve tavşanlar üzerinde yürütülen çalışmalar, anne vücut ağırlığı artışında hafif azalma ve gecikmiş doğum ile yenidoğan yaşama kapasitesi ve doğum ağırlığında azalma ile üreme toksisitesi göstermiştir. Tikagrelor dişi sıçanlarda düzensiz siklüslere (genellikle uzamış siklüsler) neden olmuş; fakat erkek ve dişi sıçanlarda genel fertiliteyi etkilememiştir. Radyoaktif işaretli tikagrelor ile yürütülen farmakokinetik çalışmalar, ana bileşiğin ve metabolitlerinin, sıçanların sütü ile atıldığını göstermiştir (bkz. Bölüm 4.6).
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLERİ
6.1.Yardımcı maddelerin listesi
Dibazik Kalsiyum Fosfat Dihidrat
Mannitol Parteck Delta M Emprove
Kopovidon VA 64
Sodyum nişasta glikolat tip A
29
Magnezyum stearat
Film Kaplama
Opadry 03B240065 Pink Powder
(HPMC 2910/Hipromellose, Makrogol /PEG, kırmızı demir oksit, titanyum dioksit, siyah demir oksit)
6.2.Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3.Raf ömrü
24 ay
6.4.Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında, ışıktan ve nemden koruyarak saklayınız.
6.5.Ambalajın niteliği ve içeriği
Şeffaf PVC/PE/PVDC- Al blisterlerde, 56 tablet halinde karton kutuda ambalajlanarak sunulmaktadır.
6.6.Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri’ne uygun olarak imha edilmelidir.
7.RUHSAT SAHİBİ
NOBEL İLAÇ SANAYİİ VE TİCARET A.Ş.
34768 Ümraniye / İSTANBUL / TÜRKİYE
Tel: +90 (216) 633 60 00
Fax: +90 (216) 633 60 01
8.RUHSAT NUMARASI:
2022/599
9.İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi: 21.10.2022
Son yenileme tarihi:
10.KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ:
30