TERIGIO 7 MG 28 FILM KAPLI TABLET

KULLANMA TALİMATI
TERİGİO 7 mg film kaplı tablet
Ağızdan alınır.
•Etkin madde: Her bir film kaplı tablet 7 mg teriflunomid içermektedir.
•Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı), mısır nişastası, mikrokristalin selüloz PH 101, hidroksipropil selüloz, sodyum nişasta glikolat (Tip A), kolloidal silikon dioksit, magnezyum stearat, Opadry 03K210002 Green: Hidroksipropil metil selüloz, triasetin, titanyum dioksit (E171), indigo karmin (Blue-2) Al-lake (E132), demir oksit sarı (E172).
▼Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Meydana gelen herhangi bir yan etkiyi raporlayarak yardımcı olabilirsiniz. Yan etkilerin nasıl raporlanacağını öğrenmek için 4. Bölümün sonuna bakabilirsiniz.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
• Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. • Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
• Bu ilaç kişisel olarak size reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
• Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. TERİGİO nedir ve ne için kullanılır?
2. TERİGİO’yu kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. TERİGİO nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. TERİGİO’nun saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. TERİGİO nedir ve ne için kullanılır?
TERİGİO, yeşil ile açık yeşil arası, bikonveks, yuvarlak film kaplı tabletlerdir. Bir karton kutu içerisinde 2 blister (her bir blisterde 14 tablet) toplamda 28 tablet şeklinde sunulmaktadır.
TERİGİO, immünomodülatör bir ajan olan ve bağışıklık sisteminin sinir sistemine olan saldırısını sınırlayan teriflunomid etkin maddesini içermektedir.
TERİGİO, relaps ve remisyonla seyreden multipl sklerozu (MS) olan 10 yaş ve üzeri –Vücut ağırlığı ≤40 kg olan pediyatrik hastalarda endikedir.
Multipl skleroz nedir?
MS, merkezi sinir sistemini (MSS) etkileyen uzun süreli bir hastalıktır. MSS, beyin ve omurilikten oluşur. Multipl sklerozda, enflamasyon (iltihap) MSS’de sinirlerin etrafında bulunan koruyucu kılıfı (miyelin adı verilen) yok eder. Bu miyelin kaybına miyelinsizleşme denmektedir. Bu durum, sinirlerin düzgün çalışmasını engeller.
Tekrarlayan multipl sklerozu olan insanlar, sinirlerinin düzgün şekilde çalışmamasından kaynaklanan ve tekrar eden fiziksel semptom atakları (relapslar) geçireceklerdir. Bu semptomlar hastadan hastaya farklılık göstermekle birlikte şunları kapsamaktadır:
•yürümede zorluk
•görme problemleri
•denge problemleri
Tekrarlama (relaps) bittikten sonra bazı semptomlar tamamen kaybolabilir, ancak zamanla relapslar arasında bazı problemler kalabilir. Bu, günlük aktivitelerinizi sekteye uğratabilecek bazı fiziksel sakatlıklara neden olabilir.
TERİGİO, bazı beyaz kan hücrelerinin (lenfositler) artışını sınırlayarak bağışıklık sisteminin merkezi sinir sistemi üzerine yaptığı ataklara karşı korunmasına yardımcı olur. Bu, MS’deki sinir hasarına yol açan enflamasyonu sınırlar.
2. TERİGİO’yu kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler TERİGİO’yu aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ:
Eğer;
−Etkin maddeye veya bu ilacın içerdiği diğer maddelerden birine karşı alerjiniz varsa, −Teriflunomid veya leflunomid kullandıktan sonra şiddetli deri döküntüsü veya deride soyulma, kabarma ve/veya ağız yaraları geliştirdiyseniz,
−Şiddetli karaciğer problemleriniz varsa,
−Gebeyseniz, gebe olabileceğinizi düşünüyorsanız veya emziriyorsanız,
−Bağışıklık sisteminizi etkileyen ciddi bir probleminiz varsa örn., Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu (AIDS),
−Kemik iliğinizle ilgili ciddi probleminiz varsa veya kanınızda kırmızı (anemi) veya beyaz kan hücresi (lökopeni, nötropeni) veya kan pulcukları (trombosit) sayınız düşükse, −Şiddetli bir enfeksiyon geçiriyorsanız,
−Diyaliz gerektiren şiddetli böbrek problemleriniz varsa,
−Kanınızdaki protein düzeyleri çok düşükse (hipoproteinemi),
TERİGİO’yu aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Aşağıdaki durumlarda TERİGİO’yu almadan önce doktor veya eczacınızla konuşunuz.
Eğer;
−Karaciğer problemleriniz varsa ve/veya çok miktarda alkol içerseniz. Doktorunuz, karaciğerinizin nasıl çalıştığını kontrol etmek için tedavi öncesinde ve sırasında kan testleri yapacaktır. Test sonuçları karaciğerinizle ilgili bir problem olduğunu gösteriyorsa doktorunuz TERİGİO tedavinizi durdurabilir (Bkz. Bölüm 4).
−İlaçlarla kontrol edilen veya edilemeyen yüksek kan basıncınız (hipertansiyon) varsa.
TERİGİO kan basıncında bir artışa neden olabilir. Doktorunuz tedaviye başlamadan önce ve tedavi sırasında kan basıncınızı düzenli olarak kontrol edecektir (Bkz. Bölüm 4).
−Enfeksiyonunuz varsa. TERİGİO’yu almadan önce doktorunuz kanınızda yeterli beyaz kan hücresi ve kan pulcuğu (trombosit) olduğundan emin olacaktır. TERİGİO kandaki beyaz kan hücrelerinin sayısını azalttığından, bu enfeksiyonla başa çıkma yetinizi etkileyebilir.
Enfeksiyonunuz olduğunu düşünüyorsanız doktorunuz beyaz kan hücrelerinizi kontrol etmek için kan testleri yapabilir. Teriflunomid tedavisiyle birlikte oral herpes veya herpes zoster (zona) dahil herpes virüsü enfeksiyonları meydana gelebilir. Bazı vakalarda ciddi komplikasyonlar meydana gelmiştir. Herpes virüsü enfeksiyonu belirtilerinden herhangi birine sahip olduğunuzdan şüpheleniyorsanız derhal doktorunuzu bilgilendirmelisiniz (Bkz. Bölüm 4).
−Şiddetli deri reaksiyonlarınız varsa,
−Solunum hastalıklarıyla ilgili belirtileriniz varsa,
−Ellerde ve ayaklarda zayıflık, uyuşukluk ve ağrı varsa,
−Aşı olacaksanız,
−TERİGİO ile birlikte leflunomid alıyorsanız,
−TERİGİO’ya veya TERİGİO’dan geçiş yapıyorsanız,
−Kalsiyum seviyesinin ölçüldüğü özel bir kan testi yaptırmanız gerekiyorsa. Kalsiyum seviyeleri, hatalı bir şekilde düşük çıkabilir.
Solunum sistemi reaksiyonları
Açıklanamayan öksürük ve dispne (nefes darlığı) varsa doktorunuza söyleyiniz. Doktorunuz ek testler yapabilir.
Çocuklar ve ergenler
TERİGİO, bu yaş grubundaki MS hastalarında çalışılmadığından 10 yaşın altındaki çocuklarda kullanılması amaçlanmamıştır. Yukarıda listelenen uyarılar ve önlemler çocuklar için de geçerlidir. Aşağıdaki bilgiler çocuklar ve bakıcıları için önemlidir:
-Teriflunomid alan hastalarda pankreas iltihabı gözlenmiştir. Çocuğunuzun doktoru, pankreas iltihabından şüpheleniliyorsa kan testleri yapabilir.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
TERİGİO’nun yiyecek ve içecek ile kullanılması
TERİGİO’yu aç veya tok karnına kullanabilirsiniz.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamileyseniz veya hamile olduğunuzu düşünüyorsanız TERİGİO’yu kullanmayınız. TERİGİO’yu kullanırken hamile olmanız veya hamile kalmanız durumunda, doğum kusurları olan bir bebeğin doğma riski artmaktadır. Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar, güvenilir doğum kontrol önlemleri almadan TERİGİO kullanmamalıdırlar.
Kızınız TERİGİO kullanırken adet görürse, doğum kontrolü ve hamilelik durumunda olası riskler konusunda uzman danışmanlığı sağlayacak olan doktora haber vermelisiniz.
Hamile kalmaya çalışmadan önce TERİGİO’nun çoğunun vücuttan atılması gerektiğinden TERİGİO tedavisi bittikten sonra hamile kalmayı planlıyorsanız bunu doktorunuza söyleyiniz. İlacın doğal olarak vücuttan atılması 2 yıla kadar sürebilir. TERİGİO’nun vücuttan atılmasını hızlandıran bazı ilaçlar alarak bu süre, birkaç haftaya indirilebilir.
Her iki durumda da, TERİGİO’nun vücuttan yeterince atıldığı bir kan testi ile doğrulanmalı ve TERİGİO’nun kan düzeyinin hamile kalmanıza izin verecek kadar düşük olduğu tedavi eden doktorunuz tarafından teyit edilmelidir.
Laboratuvar testlerine ilişkin ayrıntılı bilgi için lütfen doktorunuzla irtibata geçiniz.
TERİGİO alırken veya tedavinin bitişinden sonra iki yıl içinde hamile olduğunuzdan şüphelenirseniz, TERİGİO almayı durdurmalı ve gebelik testi için derhal doktorunuzla irtibata geçmelisiniz. Testin hamile olduğunuzu doğrulaması durumunda doktorunuz, bebeğinize yönelik riski azaltabileceğinden TERİGİO’yu hızlı ve yeterli bir şekilde vücudunuzdan atmak için belirli ilaçlarla tedavi önerebilir.
Doğum kontrolü
TERİGİO tedavisi sırasında ve sonrasında etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalısınız. Teriflunomid, bırakılmasından sonra uzun bir süre kanınızda kalır. Tedaviyi bıraktıktan sonra etkili doğum kontrol yöntemi kullanmaya devam ediniz.
•Kanınızdaki TERİGİO düzeyleri yeterince düşük olana kadar devam ediniz-doktorunuz bunu kontrol edecektir.
•Sizin için en iyi doğum kontrol yöntemi ve doğum kontrol yöntemini değiştirmeye ilişkin herhangi bir olası ihtiyaçla ilgili olarak doktorunuzla konuşunuz.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Teriflunomid anne sütüne geçtiğinden, emzirirken TERİGİO kullanmayınız.
Araç ve makine kullanımı
TERİGİO başınızın dönmesine neden olabileceğinden konsantre olma ve tepki verme yetinizi etkileyebilir. Etkilenmeniz durumunda araç veya makine kullanmayınız.
TERİGİO’nun içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler TERİGİO, laktoz ihtiva eder. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız (duyarlılığınız) olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Bu ilaç her bir tablet başına 1 mmol sodyum (23 mg)’dan daha az sodyum içerir yani aslında “sodyum içermez”.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Başka bir ilaç alıyor olmanız ya da yakın zamanda almış olmanız durumunda, lütfen doktor veya eczacınıza söyleyiniz. Bu, reçetesiz alınan ilaçları da kapsar.
−Enflamatuvar bağırsak hastalığı veya romatoid artrit için sulfasalazin
−Yüksek kolesterol veya karaciğer hastalığındaki kaşıntıyı rahatlatmak için kolestiramin −İlaçların veya diğer maddelerin emilimini azaltmak için aktif kömür
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. TERİGİO nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
TERİGİO tedavisi, multipl skleroz tedavisinde deneyimli olan bir doktor tarafından izlenecektir.
Bu ilacı daima doktorunuzun size söylediği şekilde alınız. Emin olmamanız durumunda doktorunuza danışınız.
TERİGİO, relaps ve remisyonla seyreden multipl sklerozu (MS) olan 10 yaş ve üzeri –Vücut ağırlığı ≤40 kg olan pediatrik hastalarda endikedir.
Çocuklar ve ergenler (10 yaş ve üzeri)
Doz, vücut ağırlığına bağlıdır:
-Vücut ağırlığı 40 kg’ın üzerinde olan çocuklar: günde bir kez 14 mg tablet. -Vücut ağırlığı 40 kg’a eşit veya daha az olan çocuklar: günde bir kez 7 mg tablet.
40 kg’ın üzerinde sabit bir vücut ağırlığına ulaşan çocuklar ve ergenler, doktorları tarafından günde bir kez 14 mg tablete geçmeleri konusunda bilgilendirilecektir.
Uygulama yolu ve metodu:
TERİGİO, ağızdan alınır. TERİGİO, her gün günün herhangi bir saatinde tek günlük doz olarak alınır.
Tableti su ile bütün olarak yutmalısınız.
TERİGİO yemekten önce veya sonra alınabilir.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
TERİGİO, bu yaş grubundaki MS hastalarında çalışılmadığından 10 yaşın altındaki çocuklarda kullanılması amaçlanmamıştır.
Yaşlılarda kullanımı:
TERİGİO, 65 yaş ve üzeri hastalarda dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.
Özel kullanım durumları: Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Böbrek yetmezliğine sahip olup diyalize girmeyen hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir. Diyaliz gerektiren şiddetli böbrek problemleri olan hastalarda TERİGİO kullanılmamalıdır. TERİGİO şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Eğer TERİGİO’nun etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden fazla TERİGİO kullandıysanız:
Çok fazla TERİGİO almanız durumunda, derhal doktorunuzu arayınız. Bölüm 4’te tanımlanan yan etkilere benzer yan etkiler yaşayabilirsiniz.
TERİGİO’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
TERİGİO’yu kullanmayı unutursanız
Sonraki dozu belirtilen zamanda alınız.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
TERİGİO ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler:
Öncelikle doktorunuzla konuşmadan TERİGİO almayı bırakmayınız veya dozunuzu değiştirmeyiniz.
Bu ilacın kullanımına ilişkin başka sorularınız varsa doktor veya eczacınıza sorunuz.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi TERİGİO’nun içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır: Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır: Çok yaygın : 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
: 1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek
Çok seyrek : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor : Eldeki verilerle sıklığı saptanamıyor.
Bu ilaçla birlikte aşağıdaki yan etkiler görülebilir:
Aşağıdakilerden biri olursa, TERİGİO’yu kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Yaygın
• Karın bölgesinde ağrı, mide bulantısı veya kusma belirtilerini içerebilen pankreas iltihabı Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Yaygın olmayan
• Döküntü, kurdeşen, dudakların, dilin veya yüzün şişmesi veya aniden gelişen nefes almada
zorluk gibi belirtileri içeren alerjik reaksiyonlar
• Deri döküntüsü, deride kabarcıklar, ateş veya ağızda yaralar gibi belirtileri içeren şiddetli
cilt reaksiyonları
• Yüksek ateş, titreme, üşüme, idrar akışında azalma veya zihin bulanıklığı gibi belirtileri
içeren şiddetli enfeksiyonlar veya sepsis (potansiyel olarak hayatı tehdit edici bir
enfeksiyon çeşidi)
• Nefes darlığı veya inatçı öksürük gibi belirtileri içeren akciğerlerde iltihaplanma
Bilinmiyor
• Cildinizin veya göz akınızın sararması, normalden koyu idrar, açıklanamayan bulantı ve
kusma veya karın ağrısı gibi belirtileri içeren şiddetli karaciğer hastalığı (sıklığı bilinmiyor)
Yukarıdaki yan etkilerden birini fark etmeniz durumunda derhal doktorunuza söyleyiniz.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza
gerek olabilir.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz doktorunuza söyleyiniz:
Çok yaygın
• Baş ağrısı
• İshal, mide bulantısı
• Testlerde ALT’de artış (belirli karaciğer enzimlerinin kan düzeyindeki artışı)
• Saç incelmesi
Yaygın
• Grip, üst solunum yolu enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, bronşit (bronş iltihabı), sinüzit
(sinüs iltihabı), boğaz ağrısı ve yutkunmada güçlük, sistit (idrar kesesi iltihabı), viral
gastroenterit (virüslerin neden olduğu, ishal ve kusma ile birlikte görülen mide ve bağırsak
enfeksiyonu), diş enfeksiyonu, larenjit (gırtlak iltihabı), ayak mantarı enfeksiyonu
•Oral (ağızda oluşan) herpes ve herpes zoster (zona) dahil olmak üzere herpes virüsü
enfeksiyonları, kabarcıklar, yanma, kaşıntı, uyuşma veya ciltte ağrı gibi belirtilerle birlikte,
genellikle vücudun üst kısmının veya yüzün bir tarafında ve ateş ve halsizlik gibi diğer
belirtilerle birlikte
• Laboratuvar değerleri: Kırmızı kan hücresi sayısında azalma (anemi), karaciğer ve beyaz
kan hücresi test sonuçlarında değişiklik (Bkz. Bölüm 2), bir kas enziminde (kreatin
fosfokinaz) yükselme gözlenmiştir.
• Hafif alerjik reaksiyonlar
• Kaygı hissi
• Bel veya bacakta zayıflık (siyatik), uyuşukluk, karıncalanma hissi veya ağrı (siyatik); el ve
parmaklarda uyuşukluk, yanma, karıncalanma veya ağrı hissi (karpal tünel sendromu)
• Kan basıncında artış
• Üst karın ağrısı, kusma, diş ağrısı
• Döküntü, sivilce (akne)
• Tendon, eklem, kemik ağrısı, kas ağrısı (kas iskelet ağrısı)
• Normalden daha fazla idrara çıkma ihtiyacı
• Ağrılı adet
• Ağrı
• Enerjisiz ve güçsüz hissetmek (asteni)
• Kilo kaybı
Yaygın olmayan
• Kan pulcukları sayısında düşüş (hafif trombositopeni)
• Özellikle ciltte olmak üzere artan his veya duyarlılık; bir veya daha fazla sinir boyunca
saplanan veya zonklayan ağrı, kol veya bacakların sinirlerinde problemler (periferik
nöropati)
• Tırnak bozuklukları, şiddetli deri reaksiyonları
• Yaralanma sonrası meydana gelen ağrı (post-travmatik ağrı)
• Psöriazis (sedef hastalığı)
• Ağız/dudak iltihabı
• Kanda anormal yağ seviyeleri (lipidler)
• Kolon iltihabı (kolit)
Seyrek
• Karaciğer iltihabı veya yaralanması
Bilinmiyor
• Solunum hipertansiyonu
Çocuklar (10 yaş ve üzeri) ve ergenler
Yukarıda listelenen yan etkiler, çocuklar ve ergenler için de geçerlidir. Aşağıdaki ek bilgiler
çocuklar, ergenler ve bakıcıları için önemlidir.
Yaygın
• Pankreas iltihabı
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız
doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi
durumunda, hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan
etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonunu tıklayarak ya da Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
(TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. TERİGİO’nun saklanması
TERİGİO’yu çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 30ºC altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki/kartondaki/şişedeki
kullanmayınız/son kullanma tarihinden önce kullanınız.
Son kullanma tarihi belirtilen ayın son gününe karşılık gelmektedir.
Çevreyi korumak amacıyla, kullanmadığınız TERİGİO’yu şehir suyuna veya çöpe atmayınız. Bu konuda eczacınıza danışınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi:
Saba İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Küçükçekmece / İSTANBUL
Tel : 0 212 692 92 92
Fax : 0 212 697 00 24
E-mail: saba@sabailac.com.tr
Üretim yeri:
Deva Holding A.Ş.
Kapaklı/TEKİRDAĞ
Bu kullanma talimatı ../../…. tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
▼Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonları TÜFAM’a bildirmeleri beklenmektedir. Bakınız Bölüm 4.8. Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması.
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TERİGİO 7 mg film kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Her bir film kaplı tablet;
Etkin madde:
Teriflunomid 7 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı) 37,25 mg Sodyum nişasta glikolat (Tip A) 3,75 mg Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet
Yeşil ile açık yeşil arası, bikonveks, yuvarlak film kaplı tablet
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
TERİGİO, relaps ve remisyonla seyreden multipl sklerozu (MS) olan 10 yaş ve üzeri –Vücut ağırlığı ≤40 kg olan pediyatrik hastalarda endikedir (Etkinliğin belirlendiği popülasyona ilişkin önemli bilgiler için lütfen bölüm 5.1’e bakınız).
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Tedavi, multipl sklerozun tedavisinde deneyimli bir doktor tarafından başlatılmalı ve gözlenmelidir.
Pozoloji:
Relaps ve remisyonla seyreden multipl sklerozu (MS) olan 10 yaş ve üzeri –Vücut ağırlığı ≤40 kg olan pediyatrik hastalarda endikedir.
Pediyatrik popülasyon (10 yaş ve üzeri)
Pediyatrik hastalarda (10 yaş ve üzeri), önerilen doz vücut ağırlığına bağlıdır: – Vücut ağırlığı >40 kg olan pediyatrik hastalar: günde bir kez 14 mg.
– Vücut ağırlığı ≤40 kg olan pediyatrik hastalar: günde bir kez 7 mg.
40 kg’ın üzerinde stabil vücut ağırlığına ulaşan pediyatrik hastalarda günde bir kez 14 mg’a geçilmelidir.
Film kaplı tabletler aç veya tok karnına alınabilir.
Uygulama şekli:
Film kaplı tabletler oral kullanım içindir. Tabletler su ile bütün halinde yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği
Hafif, orta veya şiddetli böbrek yetmezliğine sahip olup diyalize girmeyen hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir.
Şiddetli böbrek yetmezliğine sahip olup diyalize giren hastalar değerlendirilmemiştir. Teriflunomid, bu popülasyonda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).
Karaciğer yetmezliği
Hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliğine sahip hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Teriflunomid, şiddetli karaciğer yetmezliğine sahip hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).
Pediyatrik popülasyon (10 yaşından daha küçük)
Teriflunomidin güvenlilik ve etkililiği 10 yaşından küçük çocuklarda belirlenmemiştir. Veri bulunmamaktadır.
Geriyatrik popülasyon
Güvenlilik ve etkililiğe ilişkin yetersiz veri nedeniyle TERİGİO, 65 yaş ve üzeri hastalarda dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
−Etkin maddeye veya bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılık.
−Şiddetli karaciğer yetmezliğine sahip hastalarda (Child-Pugh sınıf C).
−Gebe kadınlar veya teriflunomid tedavisi sırasında ve tedavi sonrasında plazma düzeyleri 0,02 mg/L üzerinde olduğu sürece güvenilir doğum kontrol yöntemi kullanmayan çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar (Bkz. Bölüm 4.6). Tedaviye başlamadan önce gebelik dışlanmalıdır (Bkz. Bölüm 4.6).
−Emziren kadınlarda (Bkz. Bölüm 4.6).
−Şiddetli bağışıklık yetmezliği durumlarına sahip hastalarda, örn. Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu (AIDS).
−Belirgin kemik iliği fonksiyonu azalması veya belirgin anemi, lökopeni, nötropeni veya trombositopenisi olan hastalarda.
−İyileşene kadar şiddetli aktif enfeksiyonu olan hastalarda (Bkz. Bölüm 4.4).
−Bu hasta grubundaki klinik deneyim yetersiz olduğundan şiddetli böbrek yetmezliği olup Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır. diyalize giren hastalarda.
−Şiddetli hipoproteinemisi olan hastalar, örn. nefrotik sendrom.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
İzleme
Tedavi öncesinde
Teriflunomid tedavisine başlamadan önce aşağıdakiler değerlendirilmelidir:
• Kan basıncı
• Alanin aminotransferaz/serum glutamik piruvik transaminaz (ALT/SGPT)
• Diferansiyel beyaz kan hücresi (akyuvar) ve trombosit sayısı dahil olmak üzere tam kan hücre sayımı.
Tedavi sırasında
Teriflunomid tedavisi sırasında aşağıdakiler değerlendirilmelidir:
• Kan basıncı
– Periyodik olarak kontrol edin
• Alanin aminotransferaz/serum glutamik piruvik transaminaz (ALT/SGPT)
– Karaciğer enzimleri, tedavinin ilk 6 ayı boyunca en az dört haftada bir ve daha sonra düzenli olarak değerlendirilmelidir.
– Teriflunomid, diğer potansiyel hepatotoksik ilaçlarla birlikte veya açıklanamayan mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, yorgunluk, anoreksiya veya sarılık ve/veya koyu renk idrar gibi klinik belirti ve semptomların görüldüğü gibi önceden karaciğer bozukluğu olan hastalarda verildiğinde ek izleme düşünülmelidir. Karaciğer enzimleri, tedavinin ilk 6 ayında iki haftada bir ve tedavinin başlangıcından itibaren en az 2 yıl boyunca en az 8 haftada bir değerlendirilmelidir.
– Normalin üst sınırının 2 ile 3 katı arasındaki ALT (SGPT) yükselmeleri için haftalık izleme yapılmalıdır.
•Tedavi sırasındaki klinik belirti ve semptomlara (örn. enfeksiyon) dayanarak tam kan hücre sayımı yapılmalıdır.
Hızlandırılmış eliminasyon prosedürü
Teriflunomid, plazmadan yavaş bir şekilde atılır. Hızlandırılmış eliminasyon prosedürü olmadan, 0,02 mg/L’nin altında plazma konsantrasyonlarına ulaşmak ortalama 8 ay sürer, ancak madde klerensindeki kişisel varyasyon nedeniyle bu süre 2 yıla kadar çıkabilir. Teriflunomidin bırakılmasından sonra herhangi bir zamanda hızlandırılmış eliminasyon prosedürü kullanılabilir (prosedür ayrıntıları için Bölüm 4.6 ile 5.2’ye bakınız).
Hepatik etkiler
Teriflunomid alan hastalarda karaciğer enzimlerinde artış gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Bu artışlar, çoğunlukla tedavinin ilk 6 ayında meydana gelmiştir.
Teriflunomid ile tedavi sırasında bazen hayati tehlike arz eden ilaca bağlı karaciğer hasarı (DILI) vakaları gözlenmiştir. DILI vakalarının çoğu, teriflunomid tedavisinin başlamasından birkaç hafta veya birkaç ay sonra ortaya çıkmıştır ancak DILI uzun süreli kullanımda da ortaya Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Önceden karaciğer hastalığı olan, diğer hepatotoksik ilaçlarla tedavi gören ve/veya önemli miktarda alkol tüketen hastalarda, teriflunomid alırken karaciğer enzimlerinde artış ve DILI riski daha yüksek olabilir. Bu nedenle hastalar karaciğer hastalığının belirti ve semptomları açısından yakından izlenmelidir.
Karaciğer hasarından şüpheleniliyorsa, teriflunomid tedavisi kesilmeli ve hızlandırılmış eliminasyon prosedürü düşünülmelidir. Karaciğer enzimlerinde yükselme (normal üst limitin (NÜL) 3 katından fazla) doğrulanırsa, teriflunomid tedavisi kesilmelidir.
Tedavinin kesilmesi durumunda, transaminaz seviyeleri normale dönene kadar karaciğer testleri yapılmalıdır.
Hipoproteinemi
Teriflunomid
proteine
yüksek
oranda
bağlandığından
bağlanması
albümin
konsantrasyonlarına
olduğundan,
bağlanmayan
teriflunomid
konsantrasyonlarının, nefrotik sendromda olduğu gibi hipoproteinemili hastalarda artması beklenebilir. Teriflunomid şiddetli hipoproteinemisi olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Kan basıncı
Teriflunomid tedavisi sırasında kan basıncı artışı görülebilir (Bkz. Bölüm 4.8). Teriflunomid tedavisinin başlangıcından önce ve sonrasında periyodik olarak kan basıncı kontrol edilmelidir. Kan basıncı artışı teriflunomid tedavisi öncesince ve sırasında uygun bir şekilde yönetilmelidir.
Enfeksiyonlar
Şiddetli aktif enfeksiyonu olan hastalarda enfeksiyon giderilene kadar teriflunomid tedavisinin başlangıcı ertelenmelidir.
Plasebo kontrollü çalışmalarda, teriflunomid ile ciddi enfeksiyonlarda artış gözlenmemiştir (Bkz. Bölüm 4.8).
Oral herpes ve herpes zoster dahil olmak üzere herpes virüsü enfeksiyonu vakaları teriflunomid ile bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8), bunlardan bazıları herpetik meningoensefalit ve herpes yayılımı dahil olmak üzere ciddidir. Bunlar tedavi sırasında herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir.
Teriflunomidin immunomodülatör etkisine bağlı olarak, hastada ciddi bir enfeksiyonun gelişmesi durumunda, TERİGİO tedavisinin askıya alınması düşünülmeli ve tedaviye yeniden başlamadan önce fayda ve riskler değerlendirilmelidir. Uzun yarılanma ömrü nedeniyle, kolestiramin veya kömür ile hızlandırılmış eliminasyon düşünülmelidir.
TERİGİO alan hastalara, enfeksiyon semptomlarını bir hekime bildirmeleri söylenmelidir. Aktif akut veya kronik enfeksiyonu olan hastalar, enfeksiyon(lar) giderilene kadar TERİGİO tedavisine başlamamalıdır.
Klinik çalışmalarda sistematik olarak tüberküloz taraması gerçekleştirilmediğinden latent tüberküloz enfeksiyonu olan hastalarda teriflunomidin güvenliliği bilinmemektedir. Tüberküloz taraması test sonucu pozitif olan hastalar tedaviden önce standart tıbbi uygulama ile tedavi edilir.
Solunuma bağlı reaksiyonlar
Pazarlama sonrası deneyimde teriflunomid ile interstisyel akciğer hastalığı (İAH) ve pulmoner hipertansiyon vakaları bildirilmiştir. İAH öyküsü olan hastalarda risk artabilir.
İAH, tedavi sırasında herhangi bir zamanda akut olarak değişken klinik görünümler ile ortaya çıkabilir.
İAH ölümcül olabilir. Sürekli öksürük ve dispne gibi yeni başlayan veya kötüleşen pulmoner semptomlar, tedavinin kesilmesi ve uygun şekilde daha ayrıntılı inceleme yapılması için etken olabilir. Eğer ilacın kesilmesi gerekli ise, hızlandırılmış bir eliminasyon prosedürünün başlatılması düşünülmelidir.
Hematolojik etkiler
Beyaz kan hücre sayısında başlangıca göre ortalama %15’ten az bir düşme gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Önlem olarak, tedaviye başlamadan önce diferansiyel beyaz kan hücre sayımı ve trombositleri de kapsayan güncel bir tam kan sayımı mevcut olmalı ve klinik belirti ve semptomlar (örn., enfeksiyonlar) gerektirdiğinde tedavi sırasında tam kan sayımı değerlendirilmelidir.
Önceden anemi, lökopeni ve/veya trombositopenisi olan hastalar ile kemik iliği fonksiyonu bozulmuş hastalar veya kemik iliği supresyonu riski olan hastalarda, hematolojik bozukluk riski artar. Böyle etkilerin ortaya çıkması durumunda, teriflunomidin plazma düzeylerini düşürmek için hızlandırılmış eliminasyon prosedürü (yukarı bakınız) düşünülmelidir.
Pansitopeni dahil olmak üzere şiddetli hematolojik reaksiyonların söz konusu olması durumunda, TERİGİO ve herhangi bir eş zamanlı miyelosüpresif tedavi kesilmeli ve teriflunomid hızlandırılmış eliminasyon prosedürü düşünülmelidir.
Cilt reaksiyonları
Teriflunomid ile Stevens-Johnson sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve eozinofili ve sistemik semptomlarla (DRESS) seyreden ilaç reaksiyonu dahil olmak üzere bazen ölümcül olan ciddi cilt reaksiyonu vakaları rapor edilmiştir.
Cilt ve/veya mukoza reaksiyonlarına (ülseratif stomatit) ilişkin şüphe uyandıran şiddetli yaygın majör cilt reaksiyonları (Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz-Lyell sendromu veya eozinofili ve sistemik semptomlarla seyreden ilaç reaksiyonu) gözlenmesi durumunda, teriflunomid ve bağlantılı olabilecek tüm diğer tedaviler kesilmeli ve hızlandırılmış prosedür derhal başlatılmalıdır. Böyle durumlarda hastalar teriflunomide tekrar maruz bırakılmamalıdır Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Teriflunomid kullanımı sırasında yeni psöriazis (püstüler psöriazis dahil) ve önceden mevcut psöriazisin kötüleştiği bildirilmiştir. Tedavinin geri çekilmesi ve hızlandırılmış eliminasyon prosedürünün başlatılması hastanın hastalığı ve tıbbi öyküsü göz önünde bulundurularak düşünülebilir.
Periferik nöropati
Teriflunomid alan hastalarda periferik nöropati vakaları bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Hastaların çoğu teriflunomidin kesilmesinden sonra düzelmiştir. Ancak, nihai sonuç açısından geniş bir değişkenlik söz konusudur, bazı hastalarda nöropati iyileşirken bazı hastalarda semptomlar devam etmiştir. TERİGİO alan bir hastada doğrulanmış periferik nöropatinin gelişmesi durumunda, TERİGİO tedavisinin kesilmesi ve hızlandırılmış eliminasyon prosedürü yapılması düşünülmelidir.
Aşılama
İki klinik çalışma inaktif neoantijen (ilk aşılama) ya da rapel (tekrar maruziyet) aşılamanın teriflunomid tedavisi sırasında güvenli ve etkili olduğunu göstermiştir. Canlılığı azaltılmış aşıların kullanımı enfeksiyon riski taşıyabilir ve bu nedenle bu kullanımdan kaçınılmalıdır.
İmmünosüpresif veya immünomodülatör tedaviler
Leflunomid, teriflunomidin ana bileşiği olduğundan, teriflunomidin leflunomid ile birlikte
uygulanması
veya
immunosüpresif tedavilerin birlikte uygulanması değerlendirilmemiştir. Teriflunomidin eş zamanlı olarak bir yıla kadar interferon beta veya glatiramer asetat ile uygulandığı güvenlilik çalışmaları herhangi bir özel güvenlilik endişesi ortaya çıkarmamıştır; ancak teriflunomid monoterapisi ile karşılaştırıldığında daha yüksek advers reaksiyon oranı gözlenmiştir. Multipl skleroz tedavisinde bu kombinasyonların uzun süreli güvenliliği saptanmamıştır.
TERİGİO’ya veya TERİGİO’dan geçiş
Teriflunomidin interferon beta veya glatiramer asetat ile eş zamanlı olarak uygulanmasına ilişkin klinik veriler temelinde, interferon beta veya glatiramer asetat sonrasında teriflunomide başlarken veya teriflunomid sonrasında interferon beta veya glatiramer asetata başlarken herhangi bir bekleme süresi gerekli değildir.
TERİGİO’ya derhal başlanması durumunda natalizumabın uzun yarılanma ömrü nedeniyle, natalizumabın kesilmesinden 2-3 ay sonraya kadar eş zamanlı maruziyet ve dolayısıyla eş zamanlı immün etkiler meydana gelebilir. Bu nedenle, hastalarda natalizumabdan TERİGİO’ya geçerken dikkat edilmelidir.
Fingolimodun yarılanma ömrüne bağlı olarak, fingolimodun kesilmesinden sonra dolaşımdan temizlenme için tedavisiz 6 haftalık bir süre ve lenfositlerin normal aralığa dönmesi için de 1-2 aylık bir süre gereklidir. Bu sürede TERİGİO’ya başlanması fingolimoda eş zamanlı maruziyete neden olacaktır. Bu, immün sistem üzerinde ilave bir etkiye neden olabilir ve bu nedenle dikkat edilmelidir. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
MS hastalarında, medyan t1/2z 14 mg’lık tekrarlayan dozlar sonrasında yaklaşık 19 gündür. TERİGİO tedavisinin durdurulmasına karar verilirse, 5 yarılanma ömrü aralığı sırasında (bazı hastalarda daha yüksek olmasına rağmen yaklaşık 3,5 ay) diğer tedavilere başlanması TERİGİO’ya eş zamanlı maruziyete neden olacaktır. Bu, immün sistem üzerinde ilave bir etkiye neden olabilir ve bu nedenle dikkat edilmelidir.
İyonize kalsiyum seviyelerinin tayininde etkileşim
Leflunomid ve/veya teriflunomid (leflunomidin aktif metaboliti) ile tedavi sırasında iyonize kalsiyum seviyesi ölçümleri, kullanılan iyonize kalsiyum analiz cihazının türüne bağlı olarak (örn. kan gazı analiz cihazı) hatalı bir şekilde düşük değerler gösterebilir. Bu sebeple, leflunomid veya teriflunomid tedavisi gören hastalarda gözlenen düşük iyonize kalsiyum seviyelerinin doğruluğu sorgulanmalıdır. Şüpheli ölçümlerin olması durumunda, total albumine göre ayarlanan serum kalsiyum konsantrasyonunun tespit edilmesi önerilmektedir.
Pediyatrik popülasyon
Pankreatit
Pediyatrik klinik çalışmada, teriflunomid alan hastalarda bazıları akut olan pankreatit vakaları gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Klinik semptomlar karın ağrısı, mide bulantısı ve/veya kusma içermektedir. Bu hastalarda serum amilaz ve lipaz artmıştır. Başlangıç süresi birkaç aydan üç yıla kadar değişmektedir. Hastalar karakteristik pankreatit semptomları hakkında bilgilendirilmelidir. Pankreatitten şüphelenildiğinde pankreatik enzimler ve ilgili laboratuar parametreleri alınmalıdır. Pankreatit doğrulanırsa, teriflunomid kesilmeli ve hızlandırılmış eliminasyon prosedürü başlatılmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2).
Laktoz
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Sodyum
Bu ilaç her bir tablet başına 1 mmol sodyum (23 mg)’dan daha az sodyum içerir yani aslında “sodyum içermez”.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Diğer maddelerin teriflunomid üzerine farmakokinetik etkileşimleri Teriflunomid için primer biyotransformasyon yolu hidrolizdir ve oksidasyon minör bir yoldur.
Güçlü sitokrom P450 (CYP) ve taşıyıcı indükleyicileri
P-glikoprotein [P-gp] ve meme kanseri direnç proteini [BCRP] gibi eflüks taşıyıcılarının indükleyicisi olan rifampisinin (CYP2B6, 2C8, 2C9, 2C19, 3A indükleyici) tekrarlayan dozlarının (22 gün boyunca günde bir kez 600 mg) teriflunomid (70 mg tek doz) ile birlikte uygulanması, teriflunomid maruziyetinde yaklaşık %40 düşüşe neden olmuştur. Rifampisin ile karbamazepin, fenobarbital, fenitoin ve St. John’s Wort gibi diğer bilinen güçlü CYP ve taşıyıcı indükleyicileri, teriflunomid tedavisi sırasında dikkatli kullanılmalıdır. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Kolestiramin veya aktif kömür
Teriflunomid alan hastaların, kolestiramin veya aktif kömür ile tedavi edilmesi önerilmemektedir, çünkü hızlandırılmış eliminasyon istenmemesi durumunda bu tedavi, plazma konsantrasyonlarında hızlı ve anlamlı bir azalmaya neden olur. Mekanizmanın teriflunomidin enterohepatik geri kazanımının kesilmesi ve/veya gastrointestinal diyalizi olduğu düşünülmektedir.
Teriflunomidin diğer maddeler üzerine farmakokinetik etkileşimleri
Teriflunomidin CYP2C8 substratı üzerindeki etkisi: repaglinid
Teriflunomidin tekrarlayan dozları sonrasında ortalama repaglinid Cmaks ve EAA değerlerinde bir artış (sırasıyla 1,7 ve 2,4 kat) olmuştur; bu da teriflunomidin in vivo olarak CYP2C8’in inhibitörü olduğunu göstermektedir. Bu nedenle repaglinid, paklitaksel, pioglitazon veya rosiglitazon gibi CYP2C8 tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler, teriflunomid tedavisi sırasında dikkatli kullanılmalıdır.
Teriflunomidin oral kontraseptif üzerine etkisi: 0,03 mg etinilestradiol ve 0,15 mg levonorgestrel
Teriflunomidin tekrarlayan dozları sonrasında ortalama etinilestradiol Cmaks ve EAA0-24 değerlerinde (sırasıyla 1,58 ve 1,54 kat) ve levonorgestrel Cmaks ve EAA0-24 değerlerinde (sırasıyla 1,33 ve 1,41 kat) artış olmuştur. Teriflunomidin bu etkileşiminin, oral kontraseptiflerin etkililiğini advers olarak etkilemesi beklenmese de teriflunomid ile kullanılan oral kontraseptif ilaçların türü veya dozu göz önünde bulundurulmalıdır.
Teriflunomidin CYP1A2 substratı üzerindeki etkisi: kafein
Teriflunomidin tekrarlayan dozları kafeinin (CYP1A2 substratı) ortalama Cmaks ve EAA değerlerini sırasıyla %18 ve %55 oranında düşürmüş olup; bu da teriflunomidin in vivo olarak CYP1A2’nin zayıf bir indükleyicisi olduğunu göstermektedir. Bu nedenle CYP1A2 tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler (duloksetin, alosetron, teofilin ve tizanidin), etkililiklerinde azalma olabileceğinden teriflunomid tedavisi sırasında dikkatli kullanılmalıdır.
Teriflunomidin varfarin üzerindeki etkisi
Teriflunomidin tekrarlı dozlarının S-varfarinin farmakokinetikleri üzerinde herhangi bir etkisi yoktur; bu da teriflunomidin CYP2C9’un bir inhibitörü veya indükleyicisi olmadığını göstermektedir. Varfarinin tek başına uygulanması ile karşılaştırıldığında teriflunomid varfarin ile birlikte uygulandığında uluslararası normalleştirilmiş oranının (INR) pik değerinde %25’lik bir düşüş gözlenmiştir. Bu nedenle varfarin teriflunomid ile birlikte uygulandığında, yakın INR takibi ve izlemesi önerilmektedir.
Teriflunomidin organik anyon taşıyıcı 3 (OAT3) substratları üzerindeki etkisi
Teriflunomidin tekrarlayan dozları sonrasında ortalama sefaklor Cmaks ve EAA değerlerinde bir artış (sırasıyla 1,43 ve 1,54 kat) olmuştur; bu da teriflunomidin in vivo olarak OAT3’ün inhibitörü olduğunu göstermektedir. Bu nedenle teriflunomidin sefaklor, benzilpenisilin, siprofloksasin, indometazin, ketoprofen, furosemid, simetidin, metotreksat, zidovudin gibi Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Teriflunomidin BCRP ve/veya organik anyon taşıyıcı polipeptit B1 ve B3 (OATP1B1/B3) substratları üzerindeki etkisi
Teriflunomidin tekrarlayan dozları sonrasında ortalama rosuvastatin Cmaks ve EAA değerlerinde (sırasıyla 2,65 ve 2,51 kat) bir artış olmuştur. Ancak, plazma rosuvastatin maruziyetindeki bu artışın HMG-CoA redüktaz aktivitesi üzerinde görünür bir etkisi olmamıştır. Rosuvastatin için teriflunomid ile eş zamanlı uygulamada %50’lik bir doz azaltımı önerilmektedir. Diğer BCRP (örn., metotreksat, topotekan, sulfasalazin, daunorubisin, doksorubisin) ve özellikle HMG-CoA redüktaz inhibitörleri olmak üzere OATP ailesi (örn. simvastatin, atorvastatin, pravastatin, metotreksat, nateglinid, repaglinid, rifampisin) substratları için, teriflunomidin eş zamanlı uygulaması dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Hastalar, tıbbi ilaçlara aşırı maruz kalmaya ilişkin belirti ve semptomlara yönelik olarak yakından izlenmeli ve bu tıbbi ürünlerde doz azaltımı düşünülmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon
Etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: X
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar, tedavi sırasında ve teriflunomid plazma düzeyleri 0,02 mg/L üzerinde olduğu sürece tedavi sonrasında etkili doğum kontrolü kullanmak zorundadır. Bu sürede, kadınlar tedaviyi uygulayan hekim ile doğum kontrolünü bırakma veya değiştirmeye ilişkin tüm planları tartışmalıdır. Kız çocukları ve/veya kız çocukların ebeveynleri/bakıcıları, TERİGİO tedavisi alan kız çocuğu adet gördüğünde tedavi eden hekime başvurmaları gerektiği konusunda bilgilendirilmelidir. Çocuk doğurma potansiyeli olan yeni hastalara kontrasepsiyon ve fetüs için potansiyel risk hakkında danışmanlık verilmelidir. Bir jinekoloğa sevk düşünülmelidir.
Adet başlangıcında bir gecikme veya gebelikten şüphelenilmesine neden olan başka bir nedenin söz konusu olması durumunda hasta, gebelik testi için derhal hekimi bilgilendirmeli ve testin pozitif çıkması durumunda hekim ve hasta gebeliğe ilişkin riski tartışmalıdır. Aşağıda tanımlanan hızlandırılmış eliminasyon prosedürü ile ilk adet gecikmesinde teriflunomidin kan düzeyinin hızlıca düşürülmesi mümkünse fetüsteki risk azalabilir. Teriflunomid tedavisi alan ve gebe kalmak isteyen kadınlarda ilaç kesilmelidir ve 0,02 mg/L’nin altında bir konsantrasyonu daha hızlı bir şekilde elde etmek üzere hızlandırılmış eliminasyon prosedürü önerilmektedir (aşağıya bakınız):
Hızlandırılmış eliminasyon prosedürünün kullanılmaması durumunda, teriflunomid plazma Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
hastalarda 0,02 mg/L’nin altında plazma düzeylerine ulaşmak 2 yıla kadar sürebilir. Bu nedenle, kadın gebe kalmaya çalışmadan önce teriflunomid plazma konsantrasyonları ölçülmelidir. Teriflunomid plazma konsantrasyonunun 0,02 mg/L’nin altında olduğu belirlendiğinde, plazma konsantrasyonu en az 14 günlük bir süre sonrasında tekrar belirlenmelidir. Her iki plazma konsantrasyonu da 0,02 mg/L’nin altındaysa, fetüse yönelik herhangi bir risk beklenmez. Numune testine ilişkin daha ayrıntılı bilgi için lütfen Ruhsat Sahibi veya yerel temsilcisi ile irtibata geçiniz (Bkz. Bölüm 7).
Hızlandırılmış eliminasyon prosedürü
Teriflunomid tedavisinin bırakılmasından sonra:
•11 gün boyunca günde 3 kez kolestiramin 8 g uygulanır veya kolestiramin 8 g’ın iyi tolere edilmemesi durumunda günde üç kez kolestiramin 4 g kullanılabilir,
•Alternatif olarak, 11 gün boyunca her 12 saatte bir 50 g aktif kömür tozu uygulanır.
Ancak, hızlandırılmış eliminasyon prosedüründen sonra en az 14 gün aralıkla yapılan 2 ayrı test ile doğrulaması ve 0,02 mg/L’lik plazma düzeyinin ilk ortaya çıkışı ile fertilizasyon arasında bir buçuk aylık bir bekleme süresi gereklidir.
Hem kolestiramin hem de aktif kömür tozu, östrojenlerin ve progestojenin emilimini etkileyebilir; öyle ki kolestiramin veya aktif kömür tozu ile hızlandırılmış eliminasyon prosedürü sırasında oral kontraseptifler ile güvenilir doğum kontrolü garanti olmayabilir. Alternatif kontraseptif yöntemlerin kullanımı önerilmektedir.
Gebelik dönemi
Teriflunomidin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin sınırlı miktarda veri mevcuttur. Hayvanlarda yapılan çalışmalar, üreme toksisitesi göstermiştir (Bkz. Bölüm 5.3).
Teriflunomid, gebelik sırasında uygulandığında ciddi doğum kusurlarına neden olabilir. Teriflunomid, gebelikte kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).
Erkeklerde kullanım
Teriflunomid tedavisi ile erkek aracılı embriyo-fetüs toksisite riskinin düşük olduğu düşünülmektedir (Bkz. Bölüm 5.3).
Laktasyon dönemi
Hayvanlarda yapılan çalışmalar teriflunomidin süte geçtiğini göstermiştir. Teriflunomid emzirme döneminde kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvanlarda yapılan çalışmaların sonuçları, fertilite üzerinde herhangi bir etki göstermemiştir (Bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara ilişkin yeterince veri olmamasına rağmen, erkek ve kadın fertilitesi üzerinde herhangi bir etki beklenmemektedir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
TERİGİO makine kullanımı üzerinde herhangi bir etkiye sahip değildir ya da önemsiz bir etkiye sahiptir.
Leflunomid ile bildirilen baş dönmesi gibi advers reaksiyonların söz konusu olması durumunda, hastanın konsantre olma ve uygun tepki verme yetisi bozulabilir. Bu durumda hastalar araç ve makine kullanımından kaçınmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti
Teriflunomid ile tedavi edilen (7 mg ve 14 mg) hastalarda en sık bildirilen advers reaksiyonlar: baş ağrısı (%17,8, %15,7), diyare (%13,1, %13,6) ALT artışı (%13, %15), bulantı (%8, %10,7) ve alopesidir (%9,8, %13,5). Genel olarak, baş ağrısı, ishal, mide bulantısı ve saç dökülmesi, hafif ila orta şiddette, geçici ve nadiren tedavinin kesilmesine neden olmuştur.
Teriflunomid, leflunomidin ana metabolitidir. MS hastalarına teriflunomid reçete ederken, leflunomidin romatoid artrit veya psoriatik artriti olan hastalardaki güvenlilik profilini göz önünde bulundurmak uygun olabilir.
Advers reaksiyonların tablolu listesi
Tekrarlayan MS (Tekrarlayan Multiple Skleroz, RMS) olan yetişkin hastalarda yürütülen dört plasebo kontrollü çalışmada (teriflunomid 7 mg ve 14 mg için sırasıyla 1045 ve 1002 hasta) ve bir aktif karşılaştırma çalışmasında (her bir teriflunomid tedavi grubunda 110 hasta) medyan 672 günlük bir süre boyunca günde bir kez olmak üzere toplam 2267 hastada (1155 hasta teriflunomid 7 mg ve 1112 hasta teriflunomid 14 mg) teriflunomid değerlendirilmiştir.
Yetişkin hastalarda yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda teriflunomid ile bildirilen ve yetişkin hastalardaki klinik çalışmalardan 7 mg ya da 14 mg teriflunomid için bildirilen advers reaksiyonlar aşağıda gösterilmiştir. Sıklıklar aşağıdaki gibi tanımlanmıştır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her bir sıklık grubunda advers reaksiyonlar azalan ciddiyete göre sıralanmıştır.
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın :Grip, üst solunum yolu enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, bronşit, sinüzit, farenjit, sistit, viral gastroenterit, herpes virüs enfeksiyonlarıb, diş enfeksiyonu, larenjit, ayak mantarı
Yaygın olmayan :Sepsis dahil şiddetli enfeksiyonlara
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın : Nötropenib, anemi
Yaygın olmayan : Hafif trombositopeni (trombosit <100 g/L)
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın : Hafif alerjik reaksiyonlar
Yaygın olmayan : Anafilaksi ve anjiyoödem dahil hipersensitivite reaksiyonları
(erken ya da geç)
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın : Anksiyete
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın : Baş ağrısı
Yaygın : Parestezi, siyatik, karpal tünel sendromu
Yaygın olmayan : Hiperestezi, nevralji, periferik nöropati
Kardiyak hastalıklar
Yaygın : Palpitasyonlar
Vasküler hastalıklar
Yaygın : Hipertansiyonb
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Yaygın olmayan : İnterstisyel akciğer hastalığı
Bilinmiyor : Pulmoner hipertansiyon
Gastrointestinal hastalıkları
Çok yaygın : Diyare, bulantı
Yaygın : Pankreatitb,c, üst karında ağrı, kusma, diş ağrısı
Yaygın olmayan : Stomatit, kolit
Hepatobiliyer hastalıklar
Çok yaygın : Alanin aminotransferaz (ALT) artışıb
Yaygın : Gamma glutamil transferaz (GGT) artışıb, aspartat
aminotransferaz artışıb
Seyrek : Akut hepatit
Bilinmiyor : İlaca bağlı karaciğer hasarı (DILI)
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan : Dislipidemi
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın : Alopesi
Yaygın : Döküntü, akne
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları Yaygın : Kas-iskelet ağrısı, miyalji, artralji
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın : Pollaküri
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın : Menoraji
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın : Ağrı, astenia
Araştırmalar
Yaygın : Kilo kaybı, nötrofil sayısında azalmab, beyaz kan hücresi sayısında azalmab, kanda kreatinin fosfokinaz artışı
Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar Yaygın olmayan : Post-travmatik ağrı
a Lütfen ayrıntılı açıklama bölümüne bakınız.
b Bkz. Bölüm 4.4
c Pediyatride yapılan kontrollü bir klinik çalışmaya dayalı olarak çocuklarda sıklık “yaygındır”; yetişkinlerde sıklık “yaygın olmayan”
Seçilen advers reaksiyonların tanımı
Alopesi
Alopesi; plasebo ile tedavi edilen hastalarda %5,1 ile karşılaştırıldığında 14 mg teriflunomid ile tedavi edilen hastaların %13,9’unda saç dokusu değişikliği ile birlikte ya da yalnızca saç incelmesi, saç yoğunluğunda azalma ve saç kaybı olarak bildirilmiştir. Çoğu vaka, saç derisi üzerinde dağınık veya yaygın olarak tanımlanmıştır (tam saç kaybı bildirilmemiştir) ve çoğunlukla ilk 6 ayda meydana gelmiş olup teriflunomid 14 mg ile tedavi edilen 139 hastanın 121’inde (%87,1) sorun çözülmüştür. Saç dökülmesi nedeniyle tedavinin kesilmesi, plasebo grubunda %0,1 iken 14 mg teriflunomid grubunda %1,3 olmuştur.
Hepatik etkiler
Yetişkin hastalarda plasebo kontrollü çalışmalarda aşağıdakiler saptanmıştır:
Başlangıç durumuna göre ALT artışı (laboratuvar verilerine dayanarak) – Plasebo kontrollü çalışmalarda güvenlilik popülasyonu
Plasebo
(N=997)
Teriflunomid 14 mg (N=1002)
> 3 NÜL
66/994 (%6,6)
80/999 (%8)
> 5 NÜL Bu bel
ge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır. 37/994 (%3,7)
31/999 (%3,1)
> 10 NÜL
16/994 (%1,6)
9/999 (%0,9)
> 20 NÜL
4/994 (%0,4)
3/999 (%0,3)
ALT >3 NÜL ve TBILI >2 NÜL
5/994 (%0,5)
3/999 (%0,3)
Hafif derecede transaminaz artışı, ALT’nin 3 kat NÜL’nin altında veya eşit olması plasebo ile karşılaştırıldığında teriflunomid ile tedavi edilen gruplarda daha sık görülmüştür. 3 kat ya da daha fazla NÜL artışı sıklığı, tedavi grupları arasında dengeli bulunmuştur. Transaminazdaki bu artışlar çoğunlukla tedavinin ilk 6 ayında meydana gelmiştir ve tedavinin kesilmesi ile geri dönüşlü olmuştur. İyileşme süresi ay ve yıl arasında değişmiştir.
Kan basıncı etkileri
Yetişkin hastalarda yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda aşağıdakiler belirlenmiştir: •Plasebo alan hastaların %15,5’ine karşılık 14 mg/gün teriflunomid alan hastaların %19,9’unda sistolik kan basıncı > 140 mmHg bulunmuştur;
•Plasebo alan hastaların %2’sine karşılık 14 mg/gün teriflunomid alan hastaların %3,8’inde sistolik kan basıncı > 160 mmHg bulunmuştur;
•Plasebo alan hastaların %13,6’sına karşılık 14 mg/gün teriflunomid alan hastaların %21,4’ünde diyastolik kan basıncı > 90 mmHg bulunmuştur.
Enfeksiyonlar
Yetişkin
ile
karşılaştırıldığında teriflunomid 14 mg (%2,7) ile ciddi enfeksiyonlarda artış gözlenmemiştir. Her bir grubun %0,2’sinde ciddi fırsatçı enfeksiyonlar ortaya çıkmıştır. Pazarlama sonrası deneyimde bazen ölümcül olmak üzere sepsis dahil şiddetli enfeksiyonlar bildirilmiştir.
Hematolojik etkiler
Teriflunomid ile yetişkin hastalarda yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda beyaz kan hücresi (BKH) sayısını (başlangıç düzeyinden <%15, esas olarak nötrofil ve lenfosit azalması) etkileyen ve bazı hastalarda daha fazla olmak üzere ortalama bir düşüş gözlenmiştir. Başlangıca göre ortalama düşüş ilk 6 haftada meydana gelmiş, ardından tedavi sırasında düşük düzeylerde (başlangıca göre <%15’den daha az) stabilize olmuştur. Kırmızı kan hücresi (KKH) (<%2) ve trombosit sayısı (<%10) üzerindeki etkisi daha az belirgindir.
Periferik nöropati
Yetişkinlerde yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda polinöropati ve mononöropati (örn., karpal tünel sendromu) dahil olmak üzere periferik nöropati, teriflunomid alan hastalarda plasebo alan hastalardan daha sık bildirilmiştir. Pivotal, plasebo kontrollü çalışmalarda, sinir iletimi çalışmaları ile doğrulanan periferik nöropati insidansı, 14 mg teriflunomid alan hastalarda %1,9 iken (898 hastadan 17’sinde), plasebo alan hastalarda %0,4 (898 hastadan 4’ünde) olmuştur. Teriflunomid 14 mg alan ve periferik nöropati gelişen 5 hastada tedavi kesilmiştir. Bu hastalardan 4’ünde tedavinin kesilmesinden sonra iyileşme bildirilmiştir.
İyi huylu, kötü huylu ve belirlenmeyen tümörler (kistler ve polipler dahil)
Klinik çalışma deneyiminde teriflunomid ile malignite riskinde artış görülmemektedir. Özellikle lenfoproliferatif bozukluklar olmak üzere malignite riski, bağışıklık sistemini etkileyen bazı diğer ajanların kullanımıyla artmaktadır (sınıf etkisi).
Şiddetli cilt reaksiyonları
Pazarlama sonrası denetimde teriflunomid ile şiddetli cilt reaksiyonları olguları bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).
Asteni
Yetişkinlerde yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda asteni sıklığı plasebo, teriflunomid 7 mg ve teriflunomid 14 mg grubunda sırasıyla %2, %1,6 ve %2,2’dir.
Psöriazis
Plasebo kontrollü çalışmalarda, psöriazis sıklığı plasebo, teriflunomid 7 mg ve teriflunomid 14 mg grubunda sırasıyla %0,3, %0,3 ve %0,4’dir.
Gastrointestinal hastalıklar
Nekrotizan pankreatit ve pankreatik psödokist vakaları dahil, yetişkinlerde teriflunomid ile pazarlama sonrası deneyimde nadiren pankreatit bildirilmiştir. Pankreatik olaylar, teriflunomid tedavisi sırasında herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir ve bu da hastaneye yatışa ve/veya gerekli düzeltici tedaviyi gerektirebilir.
Pediyatrik popülasyon
Günlük teriflunomid alan pediyatrik hastalarda (10-17 yaş arası) gözlenen güvenlilik profili, genel olarak yetişkin hastalar ile benzerdir. Bununla birlikte, pediyatrik çalışmada (166 hasta: 109 hasta teriflunomid grubunda ve 57 plasebo grubunda), çift kör fazda plasebo grubunda hiç pankreatit vakası bulunmazken, teriflunomid ile tedavi edilen hastaların %1,8’inde (2/109) pankreatit vakaları bildirilmiştir. Bu olaylardan biri hastaneye yatış ve gerekli düzeltici tedavi gerektirmiştir. Çalışmanın açık-etiketli aşamada teriflunomid ile tedavi edilen pediyatrik hastalarda, 2 ek pankreatit vakası (biri ciddi bir olay, diğeri hafif şiddette ciddi olmayan bir olay) ve bir ciddi akut pankreatit vakası (psödo-papillomlu) bildirilmiştir. Bu 3 hastanın ikisinde pankreatit hastaneye yatışa neden olmuştur. Karın ağrısı, bulantı ve/veya kusmayı içeren klinik semptomlar ve serum amilaz ve lipaz bu hastalarda yükselmiştir. Tedavinin kesilmesinden ve hızlı eliminasyon prosedürü (Bkz. Bölüm 4.4) ve düzeltici tedaviden sonra tüm hastalar iyileşmiştir.
Aşağıdaki advers reaksiyonlar yetişkin popülasyona göre pediyatrik popülasyonda daha sık rapor edilmiştir:
•Alopesi, teriflunomid ile tedavi edilen hastaların %22’sinde, plasebo ile tedavi edilen hastalarda ise %12,3’ünde bildirilmiştir.
•Enfeksiyonlar, teriflunomid ile tedavi edilen hastaların %66,1’inde, plasebo ile tedavi edilen hastalarda ise %45,6’sında rapor edilmiştir. Bunlar arasında nazofarenjit ve üst solunum yolu Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
enfeksiyonları teriflunomid ile daha sık bildirilmiştir. Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys Belge Doğrulama Kodu: 1ZW56YnUyZ1AxSHY3ZW56M0FyM0FyM0Fy
•Kreatinin fosfokinaz (CPK) artışı, teriflunomid ile tedavi edilen hastaların %5,5’inde, plasebo ile tedavi edilen hastalarda ise %0’ında rapor edilmiştir. Vakaların çoğu belgelenmiş fiziksel egzersizle ilişkilendirilmiştir.
•Parestezi, teriflunomid ile tedavi edilen hastaların %11’inde, plasebo ile tedavi edilen hastalarda ise %1,8’inde bildirilmiştir.
•Karın ağrısı, teriflunomid ile tedavi edilen hastaların %11’inde, plasebo ile tedavi edilen hastaların ise %1,8’inde rapor edilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirilmesi gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Semptomlar
İnsanlarda teriflunomid doz aşımı veya intoksikasyonu ile ilgili bir deneyim bulunmamaktadır. Günde 70 mg teriflunomid, sağlıklı gönüllülere 14 güne kadar uygulanmıştır. Advers reaksiyonlar, MS hastalarında teriflunomidin güvenlilik profili ile tutarlı bulunmuştur.
Tedavi
Önemli doz aşımı veya toksisite durumunda eliminasyonu hızlandırmak için kolestiramin veya aktif kömür önerilmektedir. Önerilen eliminasyon prosedürü, 11 gün boyunca günde üç kez kolestiramin 8 g’dır. Bunun iyi tolere edilmemesi durumunda, 11 gün boyunca günde üç kez kolestiramin 4 g kullanılabilir. Alternatif olarak kolestiraminin bulunmaması durumunda, 11 gün boyunca günde iki kez aktif kömür 50 g da kullanılabilir. Ayrıca, tolerabilite nedenlerinden dolayı gerekli olması durumunda, kolestiramin veya aktif kömürün ardışık günlerde verilmesi gerekmemektedir (Bkz. Bölüm 5.2).
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik
(DHODH)
inhibitörleri
ATC Kodu: L04AK02
Etki mekanizması
Teriflunomid, fonksiyonel olarak solunum zincirine bağlanan mitokondriyal enzim dihidroorotat dehidrogenazını (DHO-DH) selektif ve geri dönüşümlü olarak inhibe eden antienflamatuvar özelliklere sahip bir immünomodülatör ajandır. İnhibisyonun bir sonucu olarak, teriflunomid genel olarak, genişlemek için pirimidinin de novo sentezine bağlı olan hızlı bir şekilde bölünen hücrelerin proliferasyonunu azaltır. Teriflunomidin MS tedavisindeki terapötik etkisinin mekanizması henüz tam olarak anlaşılmamış olmakla birlikte, lenfosit Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Farmakodinamik etkiler
Bağışıklık sistemi
Kandaki bağışıklık hücresi sayısı üzerindeki etkisi: Plasebo kontrollü çalışmalarda günde bir kez teriflunomid 14 mg tedavisi 0,3 x 109/L’den az olmak üzere lenfosit sayımında düşüşe neden olmuştur, söz konusu düşüş tedavinin ilk 3 ayında meydana gelmiş ve düzeyler tedavi sonuna kadar korunmuştur.
QT aralığını uzatma potansiyeli
Sağlıklı gönüllülerde gerçekleştirilen plasebo kontrollü kapsamlı QT çalışmasında, ortalama kararlı durum konsantrasyonlarındaki teriflunomid, plasebo ile karşılaştırıldığında QTcF aralığını uzatma potansiyeli göstermemiştir: Teriflunomid ve plasebo arasındaki en büyük zaman eşleşmeli ortalama fark, 3,45 ms olup, %90 güvenlik aralığının üst sınırı 6,45 ms bulunmuştur.
Renal tübüler fonksiyon üzerindeki etkisi
Plasebo kontrollü çalışmalarda, plasebo ile karşılaştırıldığında teriflunomid ile tedavi edilen hastalarda serum ürik asitte %20-30 oranında ortalama düşüş gözlenmiştir. Plasebo ile karşılaştırıldığında teriflunomid grubunda serum fosfor düzeyinde ortalama düşüş yaklaşık %10 olmuştur. Bu etkilerin renal tübüler atılım artışı ile ilgili olduğu ve glomerüler fonksiyon değişikliğine bağlı olmadığı düşünülmektedir.
Klinik etkililik ve güvenlilik
Teriflunomidin etkisi, tekrarlayan MS’li yetişkin hastalarda günde bir kez teriflunomid 7 mg ve 14 mg dozlarını değerlendiren iki plasebo kontrollü çalışma olan TEMSO ve TOWER çalışmasında gösterilmiştir.
Tekrarlayan MS’li toplam 1088 hasta, TEMSO çalışmasında 108 haftalık bir süre ile 7 mg (n=366) veya 14 mg (n=359) teriflunomid veya plasebo (n=363) almak üzere randomize edilmiştir. Tüm hastalara kesin MS tanısı (McDonald kriterlerine (2001) dayanarak) konmuş, tüm hastalar ilerleme ile veya ilerleme olmaksızın tekrarlayan klinik seyir göstermiş ve çalışma öncesi yılda en az bir tekrarlama (relaps) veya çalışma öncesi 2 yılda en az 2 relaps yaşamıştır. Başlangıçta hastaların genişletilmiş özürlülük durumu ölçeği (EDSS) puanı ≤5,5 bulunmuştur. Çalışma popülasyonunun yaş ortalaması 37,9’dur. Hastaların çoğunda relaps ve remisyonla seyreden multipl skleroz (%91,5) vardır, ancak hastaların bir alt grubunda sekonder progresif (%4,7) veya progresif tekrarlayan multipl skleroz (%3,9) vardır. Çalışmaya dahil edilmeden önceki yıldaki ortalama relaps sayısı 1,4 olup, hastaların %36,2’sinde başlangıçta gadolinyum tutan lezyonlar vardır. Başlangıçta medyan EDSS puanı 2,5’tir; 249 hasta (%22,9) başlangıçta > 3,5 EDSS puanı almıştır. İlk semptomdan itibaren hastalığın ortalama süresi 8,7 yıldır. Hastaların çoğu (%73) çalışmaya girmeden önceki 2 yıl boyunca hastalık modifiye edici tedavi almamıştır. Çalışma sonuçları Tablo 1’de verilmiştir.
TEMSO uzun süreli uzatma güvenlilik çalışmasından elde edilen uzun süreli takip sonuçları (yaklaşık 5 yıl genel medyan tedavi süresi, yaklaşık 8,5 yıl maksimum tedavi süresi), herhangi Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Tekrarlayan MS’li toplam 1169 hasta, TOWER çalışmasında son hastanın randomize edilmesinden sonra 48. haftada biten değişken tedavi süresi için 7 mg (n=408) veya 14 mg (n=372) teriflunomid veya plasebo (n=389) almak üzere randomize edilmiştir. Tüm hastalara kesin MS tanısı (McDonald kriterlerine (2005) dayanarak) konmuş, tüm hastalar ilerleme ile veya ilerleme olmaksızın tekrarlayan klinik seyir göstermiş ve deney öncesi yılda en az bir relaps veya deney öncesi 2 yılda en az 2 relaps yaşamıştır. Başlangıçta hastaların Genişletilmiş Özürlülük Durumu Ölçeği (EDSS) puanı ≤5,5 bulunmuştur.
Çalışma popülasyonunun yaş ortalaması 37,9’dur. Hastaların çoğunda relaps ve remisyonla seyreden multipl skleroz (%97,5) vardır, ancak hastaların bir alt grubunda sekonder progresif (%0,8) veya progresif tekrarlayan multipl skleroz (%1,7) vardır. Çalışmaya dahil edilmeden önceki yıl içinde ortalama relaps sayısı 1,4’tür. Başlangıçta gadolinyum tutan lezyonlara ilişkin veri yoktur. Başlangıçta medyan EDSS puanı 2,5’dir; 298 hasta (%25,5) başlangıçta >3,5 EDSS puanı almıştır. İlk semptomdan itibaren hastalığın ortalama süresi 8 yıldır. Hastaların çoğu (%67,2) çalışmaya girmeden önceki 2 yıl boyunca hastalık modifiye edici tedavi almamıştır. Çalışma sonuçları Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1: Temel Sonuçlar (onaylı doz için tedavi edilmesi amaçlanan popülasyon)
TEMSO çalışması
TOWER çalışması
Teriflunomid 14 mg
Plasebo
Teriflunomid 14 mg
Plasebo
N
358
363
370
388
Klinik Sonlanımlar
Yıllık relaps
oranı
0,37
0,54
0,32
0,5
Risk farkı (%95 Güvenlik
aralığı)
-0,17 (-0,26, -0,08)∗∗∗
-0,18 (-0,27, -0,09)∗∗∗∗
Relaps olmayan hafta 108
%56,5
%45,6
%57,1
%46,8
Tehlike oranı
(%95 GA)
0,72, (0,58, 0,89)∗∗
0,63, (0,5, 0,79)∗∗∗∗
3 aylık Sürekli Özürlülük
İlerlemesi hafta
108
%20,2
%27,3
%15,8
%19,7
Tehlike oranı
(%95 GA)
0,7 (0,51, 0,97)∗
0,68 (0,47, 1)∗
6 aylık Sürekli Özürlülük
İlerlemesi hafta
ğrulama Kodu: 1ZW56YnU 108
%13,8
Bu belge, güvenl yZ1AxSHY3ZW56M0FyM0
%18,7
i elektronik imza ile imzalanm FyM0Fy Belge Takip
%11,7
ıştır.
Adresi:https://www.turkiye
Tehlike oranı
(%95 GA)
0,75 (0,5, 1,11)
0,84 (0,53, 1,33)
MR sonlanım noktaları
Ölçülmedi
BOD’deki
değişiklik hafta 108(1)
0,72
2,21
Plaseboyla ilgili değişiklik
%67∗∗
108. haftada Gd tutan
lezyonların
ortalama sayısı
0,38
1,18
Plaseboyla ilgili değişiklik (%95 GA)
-0,8 (-1,2, -0,39)∗∗∗∗
Tek aktif lezyonların
sayısı /tarama
0,75
2,46
Plaseboyla ilgili değişiklik (%95 GA)
%69, (%59; %77)∗∗∗∗
∗∗∗∗p<0,0001 ∗∗∗ p<0,001 ∗∗p<0,01 ∗ p<0,05 plasebo ile karşılaştırıldığında (1) BOD: hastalık yükü: ml’de toplam lezyon hacmi (T2 ve T1 hipointens)
Yüksek hastalık aktivitesine sahip hastalardaki etki:
TEMSO’da yüksek hastalık aktivitesine sahip hasta alt grubunda (n= 127), relapslarda ve 3 aylık sürekli özürlülük ilerlemesi üzerinde tutarlı tedavi etkisi gözlenmiştir. Çalışmanın tasarımı nedeniyle, yüksek hastalık aktivitesi bir yıl içerisinde 2 veya daha fazla relaps ve beyin MR’ında bir veya daha fazla Gd tutan lezyon olarak tanımlanmıştır. MR verisi elde edilmediğinden TOWER’da benzer alt grup analizi yapılmamıştır.
Tam ve yeterli bir beta interferon seyrine (normalde en az bir yıllık tedavi) yanıt veremeyen, tedavideyken önceki yılda en az bir relaps geçirmiş olan ve kranial MR’da en az 9 T2 hiperintens lezyona veya en az 1 Gd tutan lezyona sahip olan hastalarda veya önceki 2 yıl ile karşılaştırıldığında önceki yılda değişmeyen veya artan relaps hızına sahip olan hastalarda veri mevcut değildir.
güvenlik aralığı 0,38–0,87, p=0,0087). TOPIC çalışması sonuçları relaps ve remisyonla seyreden MS hastalarında (ilk klinik demiyelizan olay ve zaman içinde yerleşimi genişleyen MR lezyonları olan erken relaps ve remisyonla seyreden MS dahil) teriflunomid etkililiğini doğrulamıştır.
Teriflunomidin etkililiği, en az 48 haftalık tedavi süresinde (en fazla 114 hafta) 324 randomize hasta ile yapılan bir çalışmada (TENERE), subkutan interferon beta-1a’nın (önerilen haftada üç kez 44 mcg dozunda) etkililiğiyle karşılaştırılmıştır. Başarısızlık riski (doğrulanmış relaps veya tedaviyi kalıcı olarak bırakma, hangisi daha önce olursa), primer sonlanım noktasıdır. Teriflunomid 14 mg grubunda tedaviyi kalıcı olarak bırakan hasta sayısı 111 kişi arasından 22 kişi (%19,8) olup, nedenleri advers olaylar (%10,8), etkisizlik (%3,6), diğer nedenler (%4,5) ve takip kaybıdır (%0,9). İnterferon beta-1a grubunda tedaviyi kalıcı olarak bırakan hasta sayısı 104 kişi arasından 30 kişi (%28,8) olup, nedenleri advers olaylar (%21,2), etkisizlik (%1,9), diğer nedenler (%4,8) ve protokole uyumsuzluktur (%1). Teriflunomid 14 mg/gün, primer sonlanım noktasında interferon beta-1a’dan daha üstün bulunmamıştır: 96 haftada Kaplan-Meier metodu ile hesaplanan tedavi başarısızlığı oranı %41,1’e karşı %44,4’tür (teriflunomid 14 mg’a karşı interferon beta-1a grubu, p=0,595).
Pediyatrik popülasyon
Çocuklar ve adölesanlar (10 ile 17 yaş)
EFC11759/TERIKIDS çalışması, açık etiketli bir uzatma çalışmasını takiben 96 haftaya kadar günde bir kez teriflunomid dozlarını değerlendiren (yetişkinlerde 14 mg doza eşdeğer bir maruziyete ulaşacak şekilde ayarlanmış) tekrarlayan-düzelen MS’li 10-17 yaş arası pediyatrik hastalarda yapılan uluslararası çift kör, plasebo kontrollü bir çalışmadır. Tüm hastalar, çalışmadan önceki 1 yıl içinde en az 1 nüks veya 2 yıl içinde en az 2 nüks yaşamıştır. Nörolojik değerlendirmeler, tarama sırasında ve tamamlanana kadar her 24 haftada bir ve şüpheli nüks için planlanmamış vizitler yapılmıştır. Ardışık 2 taramada en az 5 yeni veya genişleyen T2 lezyonunun klinik nüksü veya yüksek manyetik rezonans görüntüleme (MRG) aktivitesi olan hastalar, aktif tedaviyi sağlamak için 96 haftadan önce açık etiketli çalışmaya geçirilmiştir. Birincil sonlanım noktası, randomizasyondan sonra ilk klinik nüksetme zamanıdır. İlk doğrulanmış klinik nüksetme veya yüksek MRG aktivitesine kadar geçen süre, hangisi önce gelirse, duyarlılık analizi olarak önceden tanımlanmıştır, çünkü bu durum açık etiket dönemine geçiş için uygun olan hem klinik hem de MRG koşullarını içerir.
Toplam 166 hasta, teriflunomid (n=109) veya plasebo (n=57) almak üzere 2:1 oranında randomize edilmiştir. Başlangıçta çalışılan hastalar ≤5,5 EDSS puanına sahiptir; ortalama yaş 14,6’dır; ortalama ağırlık 58,1’dir; tanıdan itibaren ortalama hastalık süresi 1,4 yıldır ve MRG taraması başına ortalama T1 Gd artırıcı lezyonlar başlangıçta 3,9 lezyondur. Tüm hastalar başlangıçta 1,5 ortalama EDSS skoru ile tekrarlayan düzelen MS’e sahiptir. Ortalama tedavi süresi plasebo ile 362 gün ve teriflunomide ile 488’dir. Yüksek MRG aktivitesi nedeniyle çift kör dönemden açık etiketli tedaviye geçiş, beklenenden daha sık ve plasebo grubunda teriflunomid grubuna göre daha sık ve daha erken olmuştur (plaseboda %26, teriflunomidde %13). Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Teriflunomid, istatistiksel anlamlılığa ulaşmadan klinik nüks riskini plaseboya göre %34 oranında azaltmıştır (p=0,29) (Tablo 2). Önceden tanımlanmış duyarlılık analizinde, teriflunomid, birleşik klinik relaps veya yüksek MRG aktivitesi riskinde plaseboya göre %43 oranında istatistiksel olarak anlamlı bir azalma sağlamıştır (p=0,04) (Tablo 2).
Teriflunomid, tarama başına yeni ve büyüyen T2 lezyonlarının sayısını %55 oranında (p=0,0006) (başlangıç T2 sayıları için de ayarlanan post-hoc analiz: %34, p=0,0446) ve tarama başına gadolinyum geliştirici T1 lezyonları %75 oranında önemli ölçüde azaltmıştır (p <0,0001) (Tablo 2).
Tablo 2: EFC11759/TERIKIDS’in klinik ve MRG sonuçları
EFC11759 ITT popülasyonu
Teriflunomid (N=109)
Teriflunomid (N=57)
Klinik sonlanım noktaları
İlk doğrulanmış klinik nüksetme zamanı, 96 haftada doğrulanmış nüksetme olasılığı (%95 GA)
48 haftada doğrulanmış nüksetme olasılığı (%95 GA)
0,39 (0,29, 0,48) 0,3 (0,21, 0,39)
0,53 (0,36, 0,68) 0,39 (0,3, 0,52)
Tehlike oranı (%95 GA)
0,66 (0,39, 1,11)^
İlk doğrulanmış klinik nüksetme veya yüksek MRG aktivitesine kadar geçen süre,
96 haftada doğrulanmış nüks veya yüksek MRG aktivitesinin olasılığı (%95 GA) 48 haftada doğrulanmış nüks veya yüksek MRG aktivitesinin olasılığı (%95 GA)
0,51 (0,41, 0,6) 0,38 (0,29, 0,47)
0,72 (0,58, 0,82) 0,56 (0,42, 0,68)
Tehlike oranı (%95 GA)
Anahtar MRG sonlanım noktaları
Yeni veya genişlemiş T2 lezyonunun düzeltilmiş sayısı,
Tahmin (%95 GA)
Tahmin (%95 GA), ayrıca başlangıç T2 sayılarına göre ayarlanan post-hoc analiz
4,74 (2,12, 10,57) 3,57 (1,97, 6,46)
Göreceli risk (%95 GA)
Göreceli risk (%95 GA), ayrıca başlangıç T2 sayılarına göre ayarlanan post-hoc analiz
0,45 (0,29, 0,71)**
0,67 (0,45, 0,99)*
Düzeltilmiş T1 Gd arttırıcı lezyon sayısı, Tahmin (%95 GA)
1,9 (0,66, 5,49)
7,51 (2,48, 22,7)
Göreceli risk (%95 GA)
0,25 (0,13, 0,51)***
^p≥0,05 plaseboya kıyasla *p<0,05, **p<0,001, *** p<0,0001
Olasılık Kaplan-Meier tahmincisine dayanmaktadır ve çalışma tedavisinin sonu (EOT) 96 haftadır.
Avrupa İlaç Kurumu, multipl sklerozun tedavisinde doğumdan 10 yaşına kadar olan çocuklarda teriflunomid ile yapılan çalışmaların sonuçlarını ibraz etme yükümlülüğünden feragat etmiştir (pediyatrik kullanıma ilişkin bilgi için Bkz. Bölüm 4.2).
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Maksimum plazma konsantrasyonlarına ulaşma medyan süresi, yüksek biyoyararlanım (yaklaşık %100) ile teriflunomidin tekrarlayan oral uygulamasını takiben doz sonrası 1 ile 4 saattir.
Gıdaların teriflunomid farmakokinetiği üzerinde klinik olarak önemli bir etkisi yoktur. Sağlıklı gönüllü ve MS hastalarından elde edilen veriler kullanılarak yapılan popülasyon farmakokinetik (PopPK) analizinden elde edilen öngörülen ortalama farmakokinetik parametrelerde kararlı durum konsantrasyonuna yavaş ulaşılmıştır (diğer bir deyişle %95 kararlı durum konsantrasyonlarına yaklaşık 100 günde (3,5 ay) ulaşılır) ve hesaplanan EAA birikim oranı yaklaşık 34 kattır.
Dağılım:
Teriflunomid plazma proteinine (genellikle albumin) yüksek oranda bağlanır (>%99) ve temel olarak plazmada dağılır. Dağılım hacmi tek intravenöz (IV) uygulama sonrasında 11 L’dir. Ancak, sıçanlarda kapsamlı organ dağılımı gözlendiğinden bu, büyük bir olasılıkla eksik yapılmış bir tahmindir.
Biyotransformasyon:
Teriflunomid orta derecede metabolize edilir ve plazmada saptanan tek bileşendir. Teriflunomid için primer biyotransformasyon yolu hidroliz olup, oksidasyon minör yoldur. Sekonder yollar oksidasyon, N-asetilasyon ve sülfat konjugasyonudur.
Eliminasyon:
Teriflunomid, ağırlıklı olarak safra yoluyla değişmemiş etkin madde olarak ve çoğu doğrudan sekresyon ile mide bağırsak kanalından atılmaktadır. Teriflunomid, doğrudan sekresyona katılan BCRP efflüks taşıyıcısının bir substratıdır. Yirmi bir gün boyunca uygulanan dozun %60,1’i feçes (%37,5) ve üre (%22,6) yoluyla atılmaktadır. Kolestiramin ile yapılan hızlı eliminasyon prosedürü sonrasında ayrıca %23,1’i geri kazanılmıştır (çoğunlukla feçeste). Sağlıklı gönüllüler ve MS hastalarında PopPK modeli kullanılarak yapılan teriflunomid farmakokinetik parametreleri öngörüsüne göre, 14 mg’lık tekrarlayan doz sonrasında medyan t1/2z yaklaşık 19 gündür. Tek intravenöz uygulaması sonrasında, teriflunomidin toplam vücut klerensi 30,5 mL/sa’dir.
Hızlandırılmış Eliminasyon Prosedürü: Kolestiramin ve aktif kömür
Teriflunomidin dolaşımdan atılması, muhtemelen bağırsak düzeyinde yeniden emilim süreçlerini kesintiye uğratarak kolestiramin veya aktif kömür uygulanması yoluyla hızlandırılabilir. Teriflunomid tedavisinin kesilmesinden sonra günde üç kez 8 g kolestiramin, günde üç kez 4 g kolestiramin veya günde iki kez 50 g aktif kömür ile teriflunomid eliminasyonunun hızlandırılmasına yönelik 11 günlük prosedür sırasında ölçülen teriflunomid konsantrasyonları, bu rejimlerin teriflunomid eliminasyonunu hızlandırma konusunda etkili olduğunu, teriflunomid plazma konsantrasyonlarında %98’den fazla düşüşe neden olduğunu ve kolestiraminin kömürden hızlı olduğunu göstermiştir. Teriflunomidin kesilmesinden ve günde üç kez 8 g kolestiramin uygulanmasından sonra, teriflunomid plazma konsantrasyonu 1. günün sonunda %52, 3. günün sonunda %91, 7. günün sonunda %99,2 ve 11. günün tamamlanmasında ise %99,9 azalmıştır. Üç eliminasyon prosedürü arasında yapılacak seçim, hastanın tolerabilitesine bağlıdır. Günde üç kez kolestiramin 8 g’ın iyi tolere edilmemesi durumunda, günde üç kez kolestiramin 4 g kullanılabilir. Alternatif olarak aktif kömür de kullanılabilir (teriflunomid plazma konsantrasyonunu hızlı bir şekilde düşürmek gerekmedikçe, 11 günün ardışık olmasına gerek yoktur).
Doğrusallık/Doğrusal Olmayan Durum:
Sistemik maruziyet, teriflunomidin 7-14 mg doz aralığında oral uygulama ardından dozla orantılı bir şekilde artmaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikleri
Cinsiyet ve Yaşlılar
PopPK analizine dayanarak sağlıklı gönüllüler ve MS hastalarında çeşitli intrinsik değişkenlik kaynakları belirlenmiştir: yaş, vücut ağırlığı, cinsiyet, ırk ve albumin ile bilirubin düzeyleri. Ancak etkileri sınırlı kalmıştır (≤%31).
Karaciğer yetmezliği
Hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliği, teriflunomidin farmakokinetiği üzerinde bir etkiye sahip değildir. Bu nedenle hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Ancak teriflunomid, şiddetli karaciğer yetmezliğine sahip hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.2 ve 4.3).
Böbrek yetmezliği
Şiddetli böbrek yetmezliği, teriflunomidin farmakokinetiği üzerinde bir etkiye sahip değildir. Bu nedenle hafif, orta ve şiddetli derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.
Pediyatrik popülasyon
Günde bir kez 14 mg ile tedavi edilen >40 kg vücut ağırlığına sahip pediyatrik hastalarda, kararlı durum maruziyetleri aynı doz rejimi ile tedavi edilen yetişkin hastalarda gözlenen aralıkta olmuştur.
Vücut ağırlığı ≤40 kg olan pediyatrik hastalarda günde bir kez 7 mg ile tedavi (sınırlı klinik verilere ve simülasyonlara dayalı olarak), günde bir kez 14 mg ile tedavi edilen yetişkin hastalarda gözlenen aralıkta kararlı durum maruziyetlerine yol açmıştır.
Gözlenen kararlı durum sabit konsantrasyonları, yetişkin MS hastalarında gözlendiği gibi, bireyler arasında oldukça değişkendir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Tekrarlanan-doz toksisitesi
Teriflunomidin fare, sıçan ve köpeklere sırasıyla 3, 6 ve 12 aya kadar tekrarlayan doz uygulaması, majör toksisite hedeflerinin kemik iliği, lenfoid organlar, ağız boşluğu/mide bağırsak yolu, üreme organları ve pankreas olduğunu göstermiştir. Ayrıca kırmızı kan hücreleri üzerinde oksidatif etkiye ilişkin kanıt gözlenmiştir. Anemi, trombosit sayısında azalma ile lökopeni, lenfopeni ve sekonder enfeksiyonlar dahil olmak üzere bağışıklık sistemi üzerindeki etkiler, kemik iliği ve/veya lenfoid organlar üzerindeki etkilerle ilişkilidir. Etkilerin çoğu, bileşiğin temel etki mekanizmasını yansıtmaktadır (bölünen hücrelerin inhibisyonu). Hayvanlar, teriflunomidin farmakolojisine ve dolayısıyla toksisitesine insanlardan daha duyarlıdır. Sonuç olarak hayvanlardaki toksisite, insan terapötik düzeylerine eşdeğer veya bu düzeylerden düşük olarak bulunmuştur.
Genotoksik ve karsinojenik potansiyal
Teriflunomid in vitro olarak mutajenik veya in vivo olarak klastojenik değildir. In vitro olarak gözlemlenen klastojenisitenin DHO-DH inhibisyonunun farmakolojisinden kaynaklanan nükleotid havuz dengesizliğiyle ilgili dolaylı bir etki olduğu düşünülmektedir. Minör metabolit TFMA (4-triflorometilanilin) in vivo olarak değil in vitro olarak mutajenisite ve klastojenisiteye neden olmuştur.
Sıçan ve farelerde karsinojenisite kanıtı gözlenmemiştir.
Üreme toksisitesi
Teriflunomidin düşük sperm sayısı dahil olmak üzere erkek üreme organları üzerindeki advers etkilerine rağmen sıçanlarda fertilite etkilenmemiştir. Tedavi edilmemiş dişi sıçanlarla çiftleşmeden önce teriflunomid uygulanan erkek sıçanların yavrularında eksternal sakatlıklar görülmemiştir. Teriflunomid, insanda kullanılan terapötik aralığındaki dozlarda sıçan ve tavşanlarda embriyotoksik ve teratojeniktir. Teriflunomid gebelik ve laktasyon sırasında gebe sıçanlara uygulandığında yavru üzerinde de advers etkiler görülmüştür. Teriflunomid tedavisi ile erkek aracılı embriyo-fetüs toksisitesinin düşük olduğu düşünülmektedir. Tedavi edilen hastanın semeni aracılığıyla tahmin edilen dişi plazma maruziyetinin, 14 mg oral teriflunomid sonrasında plazma maruziyetinden 100 kat düşük olması beklenmektedir.
Jüvenil toksisitesi
Sütten kesmeden cinsel olgunluğa kadar 7 hafta boyunca oral teriflunomid alan jüvenil sıçanlarda, büyüme, fiziksel veya nörolojik gelişim, öğrenme ve hafıza, lokomotor aktivite, cinsel gelişim veya doğurganlık üzerinde hiçbir olumsuz etki görülmemiştir. Yan etkiler Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
tepkisi ve büyük ölçüde azalmış IgM ve IgG konsantrasyonları vardır ve bunlar genellikle yetişkin sıçanlarda tekrarlanan doz toksisite çalışmalarında gözlemlerle çakışmıştır. Ancak yavru sıçanlarda gözlenen B hücrelerindeki artış, yetişkin sıçanlarda gözlenmemiştir. Bu farkın önemi bilinmemektedir, ancak diğer bulguların çoğunda olduğu gibi tam tersine çevrilebilirlik gösterilmiştir. Hayvanların teriflunomide yüksek duyarlılığı nedeniyle, yavru sıçanlar, önerilen maksimum insan dozunda (MRHD) çocuklara ve ergenlere göre daha düşük seviyelere maruz bırakılmıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)
Mısır nişastası
Mikrokristalin selüloz PH 101
Hidroksipropil selüloz
Sodyum nişasta glikolat (Tip A)
Kolloidal silikon dioksit
Magnezyum stearat
Opadry 03K210002 Green
Hidroksipropil metil selüloz
Triasetin
Titanyum dioksit (E171)
İndigo karmin (Blue-2) Al-lake (E132)
Demir oksit sarı (E172)
6.2. Geçimsizlikler
Yeterli veri yoktur.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30ºC altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Ürünümüzün primer ambalaj malzemesi olarak PA/ALU/PVC folyo ve alüminyum folyodan oluşan blister kullanılmaktadır. Blisterler karton kutu içerisinde paketlenir. Bir karton kutu içerisinde 2 blister (her bir blisterde 14 tablet) toplamda 28 tablet şeklinde sunulmaktadır.
6.6. İmhaya yönelik özel tedbirler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Saba İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad.
No: 1 34303 Küçükçekmece / İSTANBUL
Tel : 0 212 692 92 92
Fax : 0 212 697 00 24
E-mail: saba@sabailac.com.tr
8. RUHSAT NUMARASI
2022/638
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 09.11.2022
Ruhsat yenilenme tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ