S

SOLIAN 400 MG 30 FILM TABLET

Temel Etkin Maddesi:

amisülpirid

Üreten İlaç Firması:

SANOFİ SAĞLIK ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

amisülpirid

Üreten İlaç Firması:

SANOFİ SAĞLIK ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8699809097759

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

781,81 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8699809097759

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

781,81 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – N – SİNİR SİSTEMİ, N05 PSİKOLEPTİKLER, N05A ANTİPSİKOTİKLER, N05AL Benzamidler, N05AL05, amisülpirid

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – N – SİNİR SİSTEMİ, N05 PSİKOLEPTİKLER, N05A ANTİPSİKOTİKLER, N05AL Benzamidler, N05AL05, amisülpirid

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

SOLİAN 400 mg film kaplı tablet
Ağızdan alınır.

Etkin madde: Amisülpirid 400 mg
Yardımcı maddeler: Sodyum nişasta glikolat (tip A), laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı), mikrokristalize selüloz, hipromelloz, magnezyum stearat, film kaplama materyali: Hipromelloz, mikrokristalize selüloz, polioksil 40 stearat, titanyum dioksit (E171)

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.

Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu

ilacı kullandığınızı söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında

yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:

1.SOLİAN nedir ve ne için kullanılır?

2.SOLİAN’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.SOLİAN nasıl kullanılır?

4.Olası yan etkiler nelerdir?

5.SOLİAN’ın saklanması

Başlıkları yer almaktadır.

1.SOLİAN nedir ve ne için kullanılır?

SOLİAN’ın içinde amisülpirid etkin maddesi bulunur. 1 tablet içinde 400 mg etkin madde vardır. 30 film tablet içeren blister ambalajlarda kullanıma sunulmuştur. Eşit yarımlara bölünebilir çentikli tablet.

SOLİAN’ın ayrıca piyasada, bir tablet içinde 200 mg amisülpirid içeren 60 ve 90 tabletlik formu ile 1 mL’sinde 100 mg amisülpirid içeren, 60 mL’lik oral solüsyon formu da bulunmaktadır. Yardımcı madde olan laktoz inek sütünden elde edilmiştir.

SOLİAN bir çeşit ruhsal bozukluk (psikoz) durumunda kullanılan ilaçlar grubuna (antipsikotik) dahildir. Beyinde dopamin adlı bir maddenin bağlandığı reseptörleri seçici ve güçlü bir şekilde bloke ederek etkisini gösterir.

SOLİAN, aşağıdaki belirtilen durumların tedavisinde kullanılır:
•İşitsel, görsel ve diğer yanılsamalar, düşünce bozuklukları, huzursuzluk- taşkınlık, sanrı (hezeyan) gibi pozitif denilen belirtilerin ve/veya,
•Duygulanım küntleşmesi, duygusal ve sosyal olarak içe kapanma gibi negatif denilen belirtilerin görüldüğü akut ve kronik şizofreni gibi psikiyatrik hastalıklar ve,

•Psikoz adı verilen ruhsal bozukluklar.

2.SOLİAN’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
SOLİAN’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer,
•SOLİAN’ın içindeki etkin madde olan amisülpiride veya ilacın içerdiği diğer maddelerden birine karşı alerjiniz varsa,
•Sizde, prolaktin adı verilen vücutta süt üretimini sağlayan bir hormon salgılayan hipofiz tümörü veya meme kanseri veya hipofiz bozuklukları varsa veya olmasından şüpheleniliyorsa, •Sizde böbreküstü bezinizle ilgili olan ve aşırı tansiyon yükselmesi krizleriyle seyreden feokromositoma denen bir hastalık varsa veya bu hastalıktan şüpheleniliyorsa,
•15 yaşından küçük olan çocuklarda,
•SOLİAN kullanırken alınmaması gereken bir ilaç kullanıyorsanız (diğer ilaçlarla birlikte kullanımı bölümüne bakınız).

Eğer emin olmadığınız bir durum varsa, doktorunuzun veya eczacınızın tavsiyesine başvurunuz.

SOLİAN’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer,
•Doktorunuz tedaviye başlamadan önce elektrokardiyografinizin (EKG) çekilmesini isteyebilir. Bu ilaç kalp ritim bozukluklarına neden olabilir (“4. Olası yan etkiler nedir?” bölümüne bakınız.)
•Aşağıdaki durumlarda bu ilaç dikkatle kullanılmalıdır:
oYaşlı hastalarda: Tansiyonunuzu düşürme ve sersemlik yapma riski olduğundan özellikle hafıza ve düşünme ile ilgili problem yaşayan (demans hastalığı) bulunan yaşlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Böbrek yetmezliği durumunda, doktorunuz ilaç dozunuzu azaltabilir.

oBeyindeki kan akışının aniden kesilmesi ile ortaya çıkan inme (felç) açısından risk faktörleri taşıyorsanız.

oBöbrek hastalığınız (böbrek yetmezliğiniz) varsa. Bu durumda, doktorunuz ilacınızın dozunu azaltacaktır.

oSizin veya aile bireylerinizden birinin kanda pıhtı oluşması öyküsü varsa (çünkü antipsikotik ilaçlar kanda pıhtı oluşumuna neden olabilir).

oSara (epilepsi) veya parkinson (titreme, katılık hissi, yavaş hareket ve denge sağlamada sorunlar gibi belirtileri olan sinir sistemi hastalığı) hastasıysanız.

oŞeker hastalığınız varsa veya şeker hastalığı riskiniz varsa.

oVücutta süt üretimini sağlayan prolaktin adı verilen hormonunuzun kandaki seviyesinin çok yüksek olması (hiperprolaktinemi) öykünüz varsa veya meme kanseri, hipofiz tümörü gibi prolaktin hormonuna bağımlı tümörünüz veya hipofiz bozuklukları varsa. Bu durumda, doktorunuz sizi yakından takip edecektir.

oNormal gece uykusundayken kısa periyotlarda nefes durması (uyku apnesi olarak ifade edilir) durumu yaşıyorsanız veya yaşadıysanız ve aldığınız ilaçlar normal beyin aktivitelerinizi yavaşlatıyorsa (depresanlar).

•SOLİAN ile ciddi karaciğer problemleri bildirilmiştir. Eğer yorgunluk, iştah kaybı, bulantı, kusma, karın ağrısı veya cildinizin veya gözlerinizin sararması gibi durumlar yaşarsanız derhal doktorunuzu bilgilendiriniz.

•Tedaviniz sırasında kas sertliği veya kas ağrısıyla ilişkili kas kaybı (rabdomiyoliz) yaşarsanız; kanınızdaki kas enzimi kreatin fosfokinaz (CPK) seviyesinde artış ve açıklanamayan ateşle birlikte bilinç bozuklukları varsa, tedavinizi derhal durdurunuz ve bu

durumun potansiyel olarak ölümcül bir sonucu olabileceği için acilen doktorunuza başvurunuz.

•Tedaviniz sırasında, görme bozuklukları veya baş ağrılarınız olursa vakit kaybetmeden doktorunuzla konuşunuz..

Sizde enfeksiyon veya açıklanamayan ateş ortaya çıkarsa, doktorunuz derhal kan testleri yapılmasını isteyebilir. Çünkü, bu ilaç kan hücrelerinize etki etmiş olabilir (örneğin beyaz kan hücrelerinizde azalma). Bu sorun kan testlerinden anlaşılabilir (4 “Olası yan etkiler nelerdir?” bölümüne bakınız).

SOLİAN tedavisi aniden kesilmemelidir. Aksi takdirde uykusuzluk, bulantı ve kusma gibi belirtiler gösteren kesilme sendromu denilen bir duruma neden olabilir ve anormal hareketler ile ruhsal bozukluklar yeniden görülebilir.

Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

SOLİAN’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması
Bu gruptaki tüm antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi, tedavi sırasında alkollü içeceklerden kaçınmalısınız.

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Hamilelik sırasında SOLİAN kullanımının güvenliliği tam olarak tespit edilmemiştir. Hamilelik sırasında ve çocuk doğurma potansiyeli bulunan etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmayan kadınlarda SOLİAN kullanılması önerilmemektedir.

Hamilelik sırasında bu ilacı kullanıp kullanmayacağınıza doktorunuz karar verecektir. Nasıl kullanacağınız konusunda doktorunuzun tavsiyelerine uyunuz.

Hamileliğinizin son 3 ayında SOLİAN kullandığınızda, doğumu takiben bebeğiniz anormal kas hareketleri, huzursuzluk, kaslarda aşırı gerginlik, kasların gerginliğini yitirmesi, titreme, uykulu olma hali, solunum güçlüğü veya beslenme bozukluğu riski altındadır. Eğer bebeğinizde bu belirtilerden herhangi biri mevcutsa, vakit kaybetmeden doktorunuza başvurunuz.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz, hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

SOLİAN ile tedaviniz sırasında emzirmemelisiniz. Eğer SOLİAN kullanıyorsanız, bebeğinizi en iyi şekilde besleyebilmek için doktorunuza danışınız.

Araç ve makine kullanımı
SOLİAN, merkezi sinir sistemi fonksiyonlarında azalmaya neden olabilir. İlacı aldığınızda kendinizi uykulu hissedebilirsiniz, dikkatiniz dağılabilir, bulanık görebilir, araç ve makine kullanma yeteneğiniz bozulabilir. SOLİAN tedavisi sırasında, tedaviye verdiğiniz yanıtı doktorunuz değerlendirip izin verinceye kadar araç ve makine kullanmayınız.

SOLİAN’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Bu tıbbi ürün laktoz ihtiva eder. Daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız (duyarlılığınız) olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.

Bu tıbbi ürün, her bir tabletinde 70 mg sodyum (ana yemek bileşeni/sofra tuzu) içerir. Bu miktar, erişkin için önerilen günlük diyetle maksimum sodyum alım miktarının % 3,5’ine eşdeğerdir.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer başka bir ilaç kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise ya da kullanma ihtimaliniz varsa doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz.

SOLİAN’ı aşağıdaki ilaçlarla birlikte kesinlikle kullanmayınız:
•Vücudun süt üretimi bozukluğunda kullanılan ilaçlar olan kabergolin, kinagolid, •Endişe veya depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar olan sitalopram ve essitalopram, •Bulantı ve kusma tedavisinde kullanılan domperidon,
•Endişe veya kurdeşen tedavisinde kullanılan hidroksizin,
•Sıtma tedavisinde kullanılan piperakin.

SOLİAN’ı aşağıdaki ilaçlarla birlikte kullanmaktan kaçınınız:
•Parkinson hastalığı tedavisinde kullanılan, levodopa veya bazı ilaçlar (amantadin, apomorfin, bromokriptin, entakapon, lizürid, pergolid, piribedil, pramipeksol, razagilin, ropinirol, rotigotin, selejilin, tolkapon),
•Narkolepsi (gündüz uyku eğilimi ve uyku atakları belirtileri olan bir hastalık) tedavisinde kullanılan bir ilaç olan sodyum oksibat,
•Torsades de Pointes adı verilen yaşamı tehdit eden düzensiz kalp ritmi durumuna neden olabilen ilaçlar:
oKinidin, hidrokinidin, dizopiramid gibi sınıf Ia antiaritmikleri adı verilen kalpteki ritim bozuklukları için kullanılan ilaçlar,
oAmiodaron, dronedaron, sotalol, dofetilid ve ibutilid gibi sınıf III antiaritmikleri adı verilen kalp ritim bozukluğu tedavisinde kullanılan ilaçlar,
oPsikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar: Klorpromazin, siyamemazin, droperidol, flupentiksol, flufenazin, haloperidol, levomepromazin, pimozid, pipamperon, pipotiazin, sülpirid, sültoprid, tiaprid, zuklopentiksol,
oParazit tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar: klorokin, halofantrin, lumefantrin, pentamidin,
oBazı ilaçlara olan bağımlılığın tedavisinde kullanılan bir ilaç olan metadon,
oBazı diğer ilaçlar (örneğin arsenik bileşikleri, difemanil, damar yoluyla uygulanan dolasetron, damar yoluyla uygulanan eritromisin, hidroksiklorokin, levofloksasin, mekitazin, mizolastin, prukaloprid, damar yoluyla uygulanan
vinkamin, moksifloksasin, damar yoluyla uygulanan spiramisin, toremifen, vandetanib),
oAlkol içeren ilaçlar.

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3.SOLİAN nasıl kullanılır?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:

Doktorunuz ilacınızı ne kadar dozda alacağınızı, ne şekilde alacağınızı ve piyasadaki farklı takdim şeklindeki SOLİAN ürünlerinden hangisinin sizin için daha uygun olduğunu

söyleyecektir.

•Duygulanım küntleşmesi, duygusal ve sosyal olarak içe kapanma gibi negatif semptomların baskın olduğu durumlar: Tavsiye edilen dozaj günde 50 mg ile 300 mg’dır. Dozlar hastanın

durumuna göre bireysel olarak ayarlanmalıdır. En uygun doz günde yaklaşık 100 mg’dır (1/2 tablet, SOLİAN 200 mg tablet).

•İşitsel, görsel ve diğer yanılsamalar, düşünce bozuklukları, huzursuzluk- taşkınlık, sanrı (hezeyan) gibi pozitif semptomların, negatif semptomlarla karışık bulunduğu durumlar: Tedavinin başlangıcında, pozitif semptomların kontrol altına alınmasını sağlayacak bir dozaj, yani günde 400 mg ile 800 mg (günde 1 veya 2 tablet SOLİAN 400 mg film tablet) uygulanmalıdır. Bundan sonra dozaj etkili en düşük dozu elde etmek üzere, hastanın yanıtına göre bireysel olarak ayarlanmalıdır.

•Akut psikotik ataklar: Tedavinin başlangıcında: Oral yoldan tavsiye edilen dozaj günde 400 ila 800 mg’dır (günde 1 veya 2 tablet SOLİAN 400 mg film tablet), en yüksek doz hiçbir zaman 1200 mg’ı aşmamalıdır (günde 3 tablet SOLİAN 400 mg film tablet)
Bundan sonra: Dozlar hastadan alınan yanıta göre sürdürülmeli ya da ayarlanmalıdır.

Her durumda, idame tedavisinin dozu, etkili en düşük doz kullanılarak, bireysel olarak belirlenmelidir.

Uygulama yolu ve metodu:
•SOLİAN ağızdan alınır.

•Günlük doz 400 mg veya altındaysa, tabletleri bir defada veriniz.

•Günlük doz 400 mg’ı aşıyorsa, tabletleri iki defada veriniz.

•Tabletleri bir bardak su ile bütün halinde, doktorunuzun önerdiği miktarda yutunuz.

Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
15 yaşından 18 yaşına kadar olan dönemde SOLİAN kullanımı tavsiye edilmemektedir; 15 yaşından küçük çocuklarda kullanılmamalıdır.

Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlılarda tansiyon düşmesi ve sakinleştirici etkiye karşı artmış hassasiyet riski olduğu için, yaşlılarda kullanım sırasında dikkatli olunmalıdır. Konvansiyonel ve atipik antipsikotik ilaçlar demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastaların tedavisinde kullanıldığında ölüm riskinde artışa neden olmaktadır.

Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği:
SOLİAN böbrekler yoluyla atıldığından böbrek yetmezliğinde hastalığınızın şiddetine göre, doktorunuz sizin için en uygun dozu ve tedavi şeklini ayarlayacaktır.

Karaciğer yetmezliği:
SOLİAN düşük oranda metabolize olur; bu yüzden karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozun azaltılması gerekli değildir.

Eğer SOLİAN’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla SOLİAN kullandıysanız:
SOLİAN’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

SOLİAN’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, sizde uyuşukluk, uyku hali, koma, düşük tansiyon, yerinde duramama, titreme, kasılma gibi ekstrapiramidal belirtiler ortaya çıkabilir.

SOLİAN’ı başka antipsikotik ilaçlarla birlikte, gerekenden fazla miktarda kullanmışsanız ölüm görülebilir.

Bu durumda hastaneye başvurunuz. Doktorunuz sizi iyileşene kadar hastanede takip edecek, kalbinizin çalışmasını izleyecek ve şiddetli hareket bozukluklarınız varsa, bunları ortadan kaldıracak ilaçlar verecektir.

SOLİAN’ı kullanmayı unutursanız
Bir sonraki dozu normal saatte alınız. Birden fazla dozu unutmuşsanız, doktorunuza danışınız. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

SOLİAN ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
SOLİAN tedavisini doktorunuzun onayı olmadan bırakırsanız, tedavinin yararlı etkileri ortadan kalkabilir ve hastalığınızın belirtileri yeniden başlayabilir.

SOLİAN tedavisini birdenbire bırakırsanız, sizde yerinde duramama hali, kaslarda istemsiz kasılmaların neden olduğu hareket bozukluğu ve istemli hareketlerde bozukluk gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle SOLİAN’ın, doktorunuzun önerdiği şekilde, kademeli olarak kesilmesi gerekir.

Doktorunuza danışmadan SOLİAN tedavisine ara vermeyiniz veya tedaviyi sonlandırmayınız.

4.Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi SOLİAN’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır: Çok yaygın: 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.

Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.

Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.

Seyrek: 1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.

Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Aşağıdakilerden biri olursa, SOLİAN’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:

•Tedaviniz sırasında, açıklanamayan ateş ile birlikte kaslarınızda sertlik ve bilinç bozuklukları meydana gelirse tedavinizi derhal durdurunuz ve acilen tıbbi yardım alınız.

•Ciddi bayılma (bilinç kaybı) ve ölümle sonuçlanabilen kalp ritim bozuklukları (“2. SOLİAN’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler” bölümüne bakınız).

•Bacaklarda şişme, ağrı ve kızarıklık. Özellikle bacaklarınızdaki toplardamarlarda, kan damarları aracılığıyla akciğere taşınarak göğüs ağrısı ve nefes almada zorluğa

yol açabilen kan pıhtıları oluşması nedeniyle meydana gelir.

•Yaşamı tehdit edebilen ve nefes almakta güçlüğe neden olan yüz ve/veya boğazda

aniden şişme (anjiyoödem), ciltte kızarıklık, kaşıntılı döküntü (kurdeşen).

Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.

Diğer yan etkiler

Çok yaygın:
•Titreme, kaslarda katılık, kramplar, anormal hareketler, aşırı tükürük salgılama

Yaygın:
•Boyun tutulması, göz kaslarında anormal hareketler (okülojirik kriz), çene kilitlenmesi
•Uyku hali
•Uykusuzluk, endişe, huzursuzluk
•Kabızlık, bulantı, kusma, ağızda kuruluk
•Kadında cinsel soğukluk (frijidite)
•Prolaktin denilen vücutta süt üretimini sağlayan hormonun kandaki seviyesinin çok artması (hiperprolaktinemi);
oKadınlarda adet kanamalarının kesilmesine, anormal şekilde memeden süt gelmesine ve meme ağrısına neden olabilir.

oErkeklerde memelerin şişmesine ve penisin sertleşmesinde bozukluğa (iktidarsızlık) neden olabilir.

•Kilo artışı
•Tansiyon düşmesi
•Bulanık görme

Yaygın olmayan:
•Dil veya yüzde kontrol edilemeyen ritmik hareketler
•Nöbetler (bir veya daha fazla kasta istemsiz kasılmalar)
•Kan şekerinin yükselmesi (hiperglisemi)
•Kalp atım sayısında azalma (bradikardi)
•Bazı karaciğer enzim seviyelerinde, özellikle de transaminaz adı verilen karaciğer enzimlerinde artış
•Alerjik reaksiyonlar
•Kandaki yağın (trigliserid) yükselmesi (hipertrigliseridemi)
•Kandaki kolesterolün yükselmesi (hiperkolesterolemi)
•Karaciğer doku hasarı
•Kemik yoğunluğunda azalma veya kemik yapısında değişme (osteopeni, osteoporoz), kemiklerin zayıflaması

•Zihin karışıklığı (konfüzyon)Burun tıkanması
•İltihaplanma, nefes alma güçlüğü, enfeksiyon, öksürük şeklinde kendini gösterebilen akciğer bozuklukları (aspirasyon pnömonisi) (esas olarak merkezi sinir sistemini yatıştırıcı etkisi olan diğer ilaçlarla birlikte kullanımı durumunda) •Kan basıncında yükselme
•İdrar yapmada güçlük
•Akyuvar sayısında azalma (lökopeni)
•Kandaki parçalı hücre sayısında azalma (nötropeni

Seyrek:

•Beyaz kan hücreleri sayısında azalma (agranülositoz)
•Baş ağrıları verya görme bozuklukları gibi belirtilere neden olabilen iyi huylu hipofiz bezi tümörü
•Kanda sodyum düzeyinin normalin altına düşmesi (hiponatremi), uygunsuz antidiüretik hormon (vücudun su dengesini düzenleyen hormon) salgılanması sendromu
•Genel ve nörolojik (sinir sistemi ile ilgili) bozuklukların eşlik ettiği açıklanamayan ateş
•Ciddi bayılma (bilinç kaybı), ölüme neden olabilen kalp ritim bozuklukları
•Bacaklarda şişme, ağrı ve kızarıklık. Bu durum, damarlardaki kan pıhtılarının (özellikle bacaklarda), kan damarları boyunca akciğerlere ulaşmak üzere hareket etmesi ve göğüs ağrısı ve nefes almada güçlüğe neden olması sebebiyle oluşur.

•Yüz ve/veya boyunda, hayatı tehdit edici olabilen nefes almayı güçleştirecek şekilde ani şişme (anjiyoödem), deride kırmızı, kaşıntılı benekler (kurdeşen)
•Venöz tromboembolik olay (VTE) riski
•Normal gece uykusundayken kısa periyotlarla nefes durması (uyku apnesi)

Bilinmiyor:
•Doğumu takiben bebeğinizde anormal kas hareketleri, huzursuzluk, kaslarda aşırı gerginlik, kasların gerginliğini yitirmesi, titreme, uykulu olma hali, solunum güçlüğü veya beslenme bozukluğu (ilaç kesilme sendromu) (“2. SOLİAN’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler” bölümünde “Hamilelik” başlığı altına bakınız).

•Huzursuz bacak sendromu (bacaklarda, hareket ettirilerek geçici rahatlama sağlanan ve günün sonunda daha kötüleşen, rahatsız edici his)
•Güneş veya ultraviyole ışığa maruz kalındığında artan deri hassasiyeti
•Denge kaybı nedeniyle kırıklara neden olabilen düşmeler
•Kas liflerinin yıkımı ve kas ağrısı (rabdomiyoliz)
•Kanda artan kreatin fosfokinaz seviyeleri (kas hasarını gösteren kan testi)

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

Yan etkilerin raporlanması
Kullanma talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumuczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonunu tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

5.SOLİAN’ın saklanması
SOLİAN’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

25°C altındaki oda sıcaklığında ve orijinal ambalajında saklayınız. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra SOLİAN’ ı kullanmayınız. Son kullanma tarihi

kutu üstünde belirtilen ayın son günüdür.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Ruhsat sahibi:
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd. Şti.

Şişli-İstanbul
Üretim yeri:
Sanofi İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Lüleburgaz-Kırklareli
Bu kullanma talimatı ../../. … tarihinde onaylanmıştır.

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

SOLİAN 400 mg film kaplı tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde:

Amisülpirid 400 mg

Yardımcı madde:

Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı) 130,25 mg

Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Film kaplı tablet

Beyaz renkli, film kaplı, oblong, eşit yarımlara bölünebilir, çentikli, “SOLİAN 400” baskılı

tablet.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1.Terapötik endikasyonlar

SOLİAN, negatif semptomların baskın olduğu durumlar dahil, pozitif semptomların (ör.

Delüzyonlar, halüsinasyonlar, düşünce bozukluğu) ve/veya negatif semptomların (ör.

Duygulanım küntleşmesi, duygusal ve sosyal olarak içe dönme) görüldüğü, özellikle akut ya da

kronik şizofrenik rahatsızlıklar dahil olmak üzere, psikozların tedavisinde endikedir.

4.2.Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Günlük doz ≤ 400 mg ise genellikle günde tek doz şeklinde, > 400 mg ise günde iki defada

uygulanır.

Baskın negatif epizotlar:

Tavsiye edilen dozaj 50 mg/gün ila 300 mg/gün’dür. Dozlar bireysel olarak ayarlanmalıdır. En

uygun doz günde yaklaşık 100 mg’dır.

Pozitif ve negatif semptomlu karma epizotlar:

Tedavinin başlangıcında, pozitif semptomların kontrol altına alınmasını sağlayacak bir dozaj,

yani 400 ila 800 mg/gün uygulanmalıdır.

Bundan sonra dozaj, etkili en düşük dozu elde etmek üzere, hastanın yanıtına göre bireysel

olarak ayarlanmalıdır.

Akut psikotik epizotlar:

Tedavinin başlangıcında:

−Oral yoldan tavsiye edilen dozaj 400 ila 800 mg/gün’dür; en yüksek doz hiçbir zaman

1200 mg’ı aşmamalıdır.

Bundan sonra:

−Dozlar hastadan alınan yanıta göre sürdürülmeli ya da ayarlanmalıdır.

Her durumda, idame tedavisinin dozajı, etkili en düşük doz kullanılarak, bireysel olarak

belirlenmelidir.

Uygulama şekli:
Ağızdan uygulanır.

Özel popülasyona ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
SOLİAN böbrekler yoluyla atıldığından böbrek yetmezliği olan hastalarda doz, kreatinin klirensi 30 ila 60 mL/dk arasında olanlarda yarıya, kreatinin klirensi 10 ila 30 mL/dk arasında olanlarda ise üçte bire indirilmelidir.

Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (CRCL<10 mL/dk) klinik deneyim bulunmadığından için bu hastalara özel dikkat gösterilmesi gerekir.

Karaciğer yetmezliği:
SOLİAN düşük oranda metabolize olur; bu yüzden karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozun azaltılması gerekli değildir.

Pediyatrik popülasyon:
SOLİAN’ın 15 yaşından 18 yaşına kadarki etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir. Amisülpiridin ergenlik çağındaki çocuklarda şizofreni tedavisinde kullanımıyla ilgili veriler sınırlıdır. Bu nedenle, SOLİAN’ın 15 yaşından 18 yaşına kadarki dönemde kullanılması önerilmez. 15 yaşından küçük çocuklarda ise, SOLİAN kullanımı kontrendikedir.

Geriyatrik popülasyon:
SOLİAN’ın güvenliliği sınırlı sayıda yaşlı denekte değerlendirilmiştir. Hipotansiyon ve sedasyon riski nedeniyle bu hasta popülasyonunda dikkatli kullanılması gerekmektedir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz azaltılması da gerekebilir (bkz. Bölüm 4.4).

4.3.Kontrendikasyonlar
•Etkin maddeye veya ilacın içerdiği diğer maddelere karşı aşırı duyarlılık,
•Hipofiz bezi prolaktinomaları ve meme kanseri gibi prolaktine bağlı tümörlerin varlığı veya şüphesi (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8),
•Bazı benzamidler gibi antidopaminerjik ilaçlar kullanan feokromositoma hastalarında ciddi hipertansif olaylar raporlanmıştır. Bu nedenle, bu tıbbi ürünün feokromositoma taşıyıcısı olduğu bilinen veya şüphelenilen hastalara reçete edilmemesi tavsiye edilebilir.

•Klinik veri bulunmadığından, 15 yaşından küçük çocuklarda, •Aşağıdaki tıbbi ürünler ile kombine kullanımda:

oNon-antiparkinson dopamin agonistleri (kabergolin, kuiagolid),

oSitalopram, essitalopram, domperidon, hidroksizin, piperakin (bkz. Bölüm 4.5).

4.4.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Potansiyel olarak ölümcül nöroleptik malign sendrom:
Diğer nöroleptiklerle olduğu gibi, nöroleptik malign sendrom (NMS) oluşabilir. Bu durum yüksek ateş, kas rijiditesi, otonomik disfonksiyon, bilinçte bozukluk, rabdomiyoliz ve yüksek kreatin fosfokinaz (CPK) değerleri ile karakterizedir ve potansiyel olarak ölümcüldür. Bir hasta, özellikle günlük yüksek dozlarda NMS’yi düşündüren belirti ve semptomlar geliştirirse veya açıklanamayan hipertermi sergilerse, amisülpirid dahil tüm antipsikotik tedaviler kesilmelidir. Rabdomiyoliz, nöroleptik malign sendromu olmayan hastalarda da gözlenmiştir.

QT aralığı uzaması:
Amisülpirid doza bağlı QT aralığı uzamasını indükler. Bu etkinin, bradikardi, hipokalemi veya konjenital veya edinilmiş QT aralığı uzaması (QTc aralığını arttıran ilaçlarla birlikte kullanım) olan hastalarda Torsades de Pointes gibi ciddi bir ventriküler aritmi başlama riskini potansiyalize ettiği bilinir (bkz. Bölüm 4.8).

Eğer klinik durum elveriyorsa, herhangi bir uygulamadan önce, bu tür bir aritminin başlamasını kolaylaştırabilecek herhangi bir faktörün bulunmadığından emin olunması tavsiye edilir: -55 atım/dk’dan daha yavaş bir bradikardi,
-Hipokalemi,
-Konjenital QT aralığı uzaması,
-Belirgin bradikardiye (<55 atım/dk) yol açması muhtemel bir tıbbi ürün ile devam eden tedavi, hipokalemi, intrakardiyak iletimde bir yavaşlama ya da QTc aralığında bir uzama (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.5).

Bir nöroleptikle uzun süreli tedavisi gereken hastaların ilk değerlendirmesinin bir parçası olarak EKG çekilmelidir.

İnme:
Demansı olan ve bazı atipik antipsikotik ilaçlarla tedavi edilen yaşlı hasta popülasyonunda gerçekleştirilen plasebo karşılaştırmalı randomize klinik çalışmalarda, serebrovasküler olay riskinde 3 katlık bir artış gözlenmiştir. Bu risk artışının mekanizması bilinmemektedir. Diğer antipsikotik ilaçlarla ya da diğer hasta popülasyonlarında bir risk artışı olasılığı dışlanamaz. Bu tıbbi ürün, inme risk faktörleri olan hastalarda ihtiyatla kullanılmalıdır.

Demanslı yaşlı hastalar:
Konvansiyonel ve atipik antipsikotik ilaçlar demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastaların tedavisinde kullanıldığında ölüm riskinde artışa neden olmaktadır.

Atipik antipsikotik ilaç alan hastalarda yapılmış (tipik süresi 10 hafta olan) 17 adet, plasebo kontrollü araştırmanın analizi sonucunda, plasebo ile tedavi edilen hastalara kıyasla, ilaç tedavisi alan hastalardaki ölüm oranının 1,6 ile 1,7 kat daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Tipik olarak 10 hafta süren tedavinin sonunda kontrollü çalışma boyunca ölüm oranının, ilaç tedavisi alan hastalarda yaklaşık %4,5, plasebo grubunda ise yaklaşık %2,6 oranında olduğu saptanmıştır. Atipik antipsikotiklerle yapılan klinik çalışmalarda tespit edilen ölüm nedenleri çeşitlilik gösterse de; ölümlerin büyük çoğunluğunun ya kardiyovasküler kaynaklı (örn. kalp yetmezliği, ani ölüm) ya da enfeksiyonlar (örn. pnömoni) olduğu ortaya çıkmıştır.

Epidemiyolojik çalışmalar atipik antipsikotik ilaçlara benzer şekilde, konvansiyonel antipsikotik ilaçlarla yapılan tedavinin mortaliteyi artırabildiğini öne sürmüştür.

Gözlemsel çalışmalarda saptanan bu artmış mortalite bulgusunun ne ölçüde antipsikotik ilaçlara atfedilebileceği, hastalardaki bazı özellikler nedeniyle henüz açıklık kazanmamıştır.

Venöz tromboembolizm:
Antipsikotik ilaçlarla venöz tromboembolizm (VTE) vakaları bildirilmiştir. Seyrek olarak venöz tromboembolik olay (VTE) riskine neden olabilir. Antipsikotik ilaçlarla tedavi edilen hastalar sıklıkla edinilmiş VTE risk faktörlerine sahip olduğundan, SOLİAN ile tedavi sırasında ve öncesinde VTE için potansiyel risk faktörleri belirlenmeli ve gerekirse önleyici tedbirler alınmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).

Hiperglisemi/Metabolik sendrom:
Amisülpiridi de içeren bazı antipsikotik ajanlarla tedavi edilen hastalarda hiperglisemi veya glukoz intoleransı ve diyabet başlangıcı veya alevlenmesi bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). SOLİAN tedavisi alan hastalarda mevcut tavsiyelerle uyumlu olarak, klinik ve laboratuvar izlem yapılmalıdır. Diabetes mellitus tanısı almış veya diyabet açısından risk faktörleri olan hastalara özel olarak dikkat edilmelidir.

Nöbetler:
SOLİAN nöbet eşiğini düşürebilir. Bu nedenle, nöbet öyküsü olan hastalar SOLİAN tedavisi süresince yakından izlenmelidir.

Özel popülasyonlar:

Amisülpiridböbreklerdenelimineedildiğinden,böbrekyetmezliğiolanhastalardadoz

azaltılmalıdır veya başka bir tedavi düşünülmelidir (bkz. Bölüm 4.2). Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarla ilgili herhangi bir veri mevcut değildir (bkz. Bölüm 4.2).

Diğer antipsikotik ilaçlarla olduğu gibi amisülpirid hassasiyeti artmış (sedasyon ve hipotansiyon riski) yaşlı hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Böbrek yetmezliği olan yaşlı hastalarda da doz azaltımı gerekebilir (bkz. Bölüm 4.2).

Diğer antidopaminerjik ajanlarla olduğu gibi, parkinson hastalarına amisülpirid reçete edilirken, hastalığı şiddetlendirme riski nedeniyle dikkatli olunmalıdır. Bu hastalarda amisülpirid sadece nöroleptik tedavi zorunlu olduğu takdirde kullanılmalıdır.

Kesilme sendromu:
Antipsikotik ilaçların yüksek dozlarının birdenbire kesilmesi sonrası bulantı, kusma ve uykusuzluk gibi yoksunluk semptomları görülmüştür. Psikotik semptomların nüksetmesi de görülebilir ve amisülpirid ile istemsiz hareket bozukluklarının (akatizi, distoni ve diskinezi gibi) ortaya çıktığı rapor edilmiştir. Bu sebeple amisülpiridin kademeli olarak kesilmesi tavsiye edilir.

Meme kanseri:
SOLİAN prolaktin seviyelerini arttırabilir. Dolayısıyla, bu konuya dikkat edilmeli ve kendisinde veya ailesinde meme kanseri öyküsü bulanan hastalar SOLİAN tedavisi boyunca yakından takip edilmelidir.

Hiperprolaktinemi:
Amisülpirid prolaktin seviyesini yükseltebilir (bkz. Bölüm 4.8). Hiperprolaktinemi veya potansiyel olarak prolaktin-bağımlı tümör geçmişi olan hastalar amisülpirid tedavisi sırasında yakından takip edilmelidir (bkz. Bölüm 4.3).

Benign hipofiz bezi tümörü:
Amisülpirid prolaktin düzeylerini yükseltebilir. Amisülpirid tedavisi sırasında prolaktinoma gibi benign hipofiz bezi tümörü vakaları gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Prolaktin düzeylerinin çok yüksek olması veya hipofiz bezi tümörüne ilişkin klinik belirtiler olması (örneğin görme alanı bozuklukları, baş ağrısı) durumunda hipofiz görüntülemesi gerçekleştirilmelidir. Eğer hipofiz bezi tümörü tanısı doğrulanırsa, amisülpirid tedavisi kesilmelidir (bkz. Bölüm 4.3).

Hepatotoksisite:
Amisülpiridin kullanımı ile ciddi hepatotoksisite bildirilmiştir. Hastalar, asteni, anoreksi, bulantı, kusma, abdominal ağrı veya sarılık gibi herhangi bir belirti söz konusu olduğunda derhal doktorlarına bildirmeleri gerektiği konusunda bilgilendirilmelidir. Derhal, klinik inceleme dahil araştırmalar ve karaciğer fonksiyon testleri gerçekleştirilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).

Uyku apnesi sendromu:
Atipik antipsikotik kullanan hastalarda uyku apnesi sendromu rapor edilmiştir. Eş zamanlı olarak santral sinir sistemi depresanı kullanan hastalar ile uyku apnesi öyküsü olan ya da uyku apnesi riski taşıyan (örn; aşırı kilolu/obezler veya erkekler) hastalarda SOLİAN kullanırken dikkatli olunmalıdır. Ancak, amisülprid ile açık şekilde ilişkili uyku apnesi sendromu bildirilmemiştir. Bunu destekleyecek epidemiyolojik çalışma da bulunmamaktadır.

Diğer:

SOLİAN da dahil olmak üzere antipsikotik ilaçlarla lökopeni, nötropeni ve agranülositoz bildirilmiştir. Açıklanamayan enfeksiyonlar veya ateş, lökopeni kanıtı olabilir (bkz. Bölüm 4.8) ve acilen hematolojik tetkik yapılmasını gerektirir.

Bu tıbbi ürünün alkol, dopaminerjik antiparkinson ilaçlar, Torsades de Pointes indükleyici

antiparaziterler, metadon, levodopa ve Torsades de Pointes indükleyici diğer ilaçlar ve nöroleptikler, sodyum oksibat ve hidroksiklorokin ile birlikte kullanılması tavsiye edilmez (bkz.

Bölüm 4.5)

Bu tıbbi ürün, laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

Bu tıbbi ürün, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından erişkinler için önerilen günlük maksimum 2 g sodyum alım miktarının % 3,5’ine eşdeğer olup, her bir tabletinde 70 mg sodyum içermektedir.

4.5.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

+ Sedatif ilaçlar:

Birçok ilaç veya maddenin merkezi sinir sistemi üzerinde depresyonu arttırıcı etkileri olabilir ve dikkatin azalmasına katkıda bulunabilir. Bu amisülpirid kullanan hastalarda dikkate alınmalıdır. Bu ilaçlar/maddeler morfin türevleri (analjezikler, öksürük kesiciler ve yerine koyma tedavileri), nöroleptikler, barbitüratlar, benzodiazepinler, benzodiazepinler dışındaki anksiyolitikler (örn. meprobamat), hipnotikler, sedatif antidepresanlar (amitriptilin, doksepin, mianserin, mirtazapin, trimipramin), sedatif H1 grubu antihistaminikler, santral etkili antihipertansif ajanlar, baklofen ve talidomid.

+ Torsades de Pointes’i tetikleme olasılığı olan ilaçlar:

Bazı antiaritmik ve non-antiaritmik ilaçlar bu ciddi kardiyak ritim bozukluğuna neden olabilirler. Bradikardi (bkz. Bradikardi tetikleyici ilaçlar) veya var olan konjenital veya edinilmiş QT aralığı uzaması gibi hipokalemi (bkz. Potasyum azaltıcı ajanlar) de kolaylaştırıcı bir faktördür.

Sınıf Ia ve III antiaritmikler ve belirli nöroleptikler bu advers etkiye neden olabilecek ilaçlara dahildir.

Aynı zamanda, bu sınıflara ait olmayan diğer ajanlar da ilişkilidir.

Dolasetron, eritromisin, spiramisin ve vinkamin’in sadece parenteral uygulanan formları bu etkileşimle ilgilidir.

İki torsadojenik ilacın birlikte uygulanması genel olarak kontrendikedir.

Bununla beraber, bu torsadojenik ilaçlardan bazıları, kullanılmaları kaçınılmaz olduğundan istisnadırlar ve bu durumda kombinasyon halinde kullanılması basitçe önerilmez. Bu torsadojenik ilaçlar şunları içerir: metadon, hidroksiklorokin, antiparaziter ajanlar (klorokin, halofantrin, lumefantrin, pentamidin), nöroleptikler.

Ancak, sitalopram, essitalopram, domperidon, hidroksizin ve piperakin bu istisnalar arasında bulunmamaktadır ve bu nedenle tüm torsadojenik ilaçlar ile birlikte uygulanması kontrendikedir.

Kontrendike olan kombinasyonlar:
+ Non-antiparkinson dopamin agonistleri (kabergolin, kuinagolid):

Dopamin agonistleri ve nöroleptikler arasında karşılıklı antagonizma bulunmaktadır.

+ Sitalopram, essitalopram, domperidon, hidroksizin, piperakin

Artmış ventriküler aritmi riski, özellikle Torsades de Pointes riski bulunmaktadır. 5/13

Tavsiye edilmeyen kombinasyonlar:

+ Torsades de Pointes’i tetikleyebilecek antiparaziter ilaçlar (klorokin, halofantrin,

lumefantrin, pentamidin):
Artmış ventriküler aritmi riski, özellikle Torsades de Pointes riski bulunmaktadır.

Eğer mümkünse, iki tedaviden birine devam edilmelidir.

Eğer birlikte uygulamadan kaçınılamıyorsa, QT açısından ön inceleme yapılmalı ve EKG izlenmelidir.

+ Antiparkinson dopamin agonistleri (amantadin, apomorfin, bromokriptin, entakapon, lisurid, pergolid, piribedil, pramipeksol, rasagilin, ropinirol, rotigotin, selejilin, tolkapon):

Dopamin agonistleri ve nöroleptikler arasında karşılıklı antagonizma bulunmaktadır.

Dopamin agonistleri psikotik bozukluklara neden olabilir veya psikotik bozuklukları daha kötüleştirebilir. Eğer dopamin agonistleri ile parkison tedavisi gören hastalarda nöroleptikler ile tedavi gerekirse, bu dopamin ajanları kademeli olarak azaltılmalıdır (aniden kesme hastayı “nöroleptik malign sendrom” riskine maruz bırakabilir).

+ Torsades de Pointes’i tetikleyici diğer ilaçlar: sınıf Ia antiaritmitikler (kinidin, hidrokinidin, disopramid) ve sınıf III antiaritmitikler (amiodaron, dronedaron, sotalol, dofetilid, ibutilid) ve arsenik bileşikleri, difemanil, I.V. dolasetron, I.V. eritromisin, levofloksasin, mekitazin, mizolastin, prukaloprid, I.V.vikamin, moksifloksasin, I.V. spiramisin, toremifen, vandetanib gibi diğer ilaçlar:

Artmış ventriküler aritmi riski (özellikle Torsades de Pointes riski) bulunmaktadır.

+ Torsades de Pointes’i tetikleyici diğer nöroleptikler (klorpromazin, siyamemazin, droperidol, flupentiksol, flufenazin, haloperidol, levomepromazin, pimozid, pipamperon, pipotiazin, sülpirid, sultoprid, tiaprid, zuklopentiksol):

Artmış ventriküler aritmi riski, özellikle Torsades de Pointes riski bulunmaktadır.

+ Alkol (içecek veya yardımcı madde):

Bu tip ilaçların sedatif etkilerinin artmasını tetikleyebilir.

Dikkat azalması araç ve makine kullanımını tehlikeli hale getirebilir.

Alkollü içeceklerin ve alkol içeren tıbbi ürünlerin tüketilmesinden kaçınılmalıdır.

+ Levodopa:

Levodopa ve nöroleptikler arasında karşılıklı antagonizma bulunmaktadır. Parkinson hastalarında, her bir ilacın etkili en düşük dozu kullanılmalıdır.

+ Metadon:

Artmış ventriküler aritmi riski, özellikle Torsades de Pointes riski bulunmaktadır.

+ Sodyum oksibat:

Merkezi sinir sistemi baskılayıcı etkisini artırma.

Dikkat azalması araç ve makine kullanımını tehlikeli hale getirebilir.

+ Hidroksiklorokin

Özellikle Torsades de Pointes olmak üzere, ventriküler aritmi riskinde artış bulunmaktadır.

Kullanım tedbirleri gerektiren kombinasyonlar:

+ Anagrelid:

Artmış ventriküler aritmi riski, özellikle Torsades de Pointes riski bulunmaktadır.

Bu ajanlar birlikte uygulanırken, klinik ve EKG izlemi gereklidir.

+ Azitromisin, siprofloksasin, klaritromisin, levofloksasin, norfloksasin, roksitromisin:

Artmış ventriküler aritmi riski, özellikle Torsades de Pointes riski bulunmaktadır.

Bu ajanlar birlikte uygulanırken, klinik ve EKG izlemi gereklidir.

+ Kalp yetmezliğinde beta-blokerler (bisoprolol, karvedilol, metoprolol, nebivolol):

Artmış ventriküler aritmi riski, özellikle Torsades de Pointes riski bulunmaktadır.

İlaveten, vazodilatör etki ve hipotansiyon riski, özellikle postural hipotansiyon (aditif etki)

Klinik ve EKG izlemi gereklidir.

+ Bradikardi tetikleyici ilaçlar (özellikle sınıf Ia antiaritmikler, beta-blokerler, bazı sınıf

III antiaritmikler, bazı kalsiyum kanal blokerleri, digitalis glikozitleri, pilokarpin,

antikolinesterazlar):

Artmış ventriküler aritmi riski, özellikle Torsades de Pointes riski bulunmaktadır.

Klinik ve EKG izlemi gereklidir.

+ Potasyum azaltıcı ajanlar (potasyum azaltıcı diüretikler, tek başına veya kombinasyon

halinde, stimüle edici laksatifler, glukokortikosteroidler, tetrakosaktidler ve I.V. amfoterisin B):

Artmış ventriküler aritmi riski, özellikle Torsades de Pointes riski bulunmaktadır.

Uygulamadan önce herhangi var olan hipokalemi düzeltilmelidir ve klinik, elektrolit ve EKG

açısından izleme yapılmalıdır.

+ Lityum:

Nöroleptik malign sendrom veya lityum zehirlenmesini düşündüren nöropsikiyatrik belirtilerin

nüksetmesi riski. Özellikle birlikte uygulama başlangıcında düzenli olarak klinik ve laboratuvar

izlem gereklidir.

+ Ondansetron:

Artmış ventriküler aritmi riski, özellikle Torsades de Pointes riski bulunmaktadır.

Bu ajanlar birlikte uygulanırken, klinik ve EKG izlemi gereklidir.

Dikkate alınması gereken kombinasyonlar:

+ Diğer sedatif ilaçlar

Merkezi sinir baskılayıcı etkide artış.

Dikkat azalması araç ve makine kullanımını tehlikeli hale getirebilir.

+ Orlistat

Orlistat ile birlikte uygulandığında, tedavinin başarısız olması riski.

4.6.Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar /Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

SOLİAN’ın gebelik döneminde kullanımının güvenliliği kanıtlanmamıştır. Bu sebeple, ilacın yararlarının potansiyel risklerinden fazla olduğu kanıtlanmadığı müddetçe, çocuk doğurma potansiyeli olan ve etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmayan kadınlarda SOLİAN kullanımı önerilmemektedir.

Gebelik dönemi:
Sınırlı sayıda gebelikte maruz kalma olgularından gelen veriler, SOLİAN’ın gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu göstermemektedir. Bugüne kadar herhangi önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, üreme toksisitesi olduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Amisülpiridin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin mevcut veriler sınırlıdır. Bu nedenle gebelik süresince SOLİAN kullanımının güvenliliği kanıtlanmamıştır.

Amisülpirid plasentayı geçer.

Hayvan çalışmaları üreme toksisitesi göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).

İlacın yararları potansiyel risklerinden fazla olduğu kanıtlanmadığı müddetçe, gebelikte ve etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmayan çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda amisülpirid kullanımı tavsiye edilmemektedir.

Gebeliğin üçüncü trimesterinde SOLİAN da dahil olmak üzere antipsikotik ilaçlara maruz kalan yeni doğanlar, doğumu takiben şiddeti ve süresi değişebilen, anormal kas hareketleri (ekstrapiramidal işaretler/ekstrapiramidal semptomlar) ve/veya ilaç kesilme semptomları açısından risk altındadırlar (bkz. Bölüm 4.8). Bu semptomlar ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, respiratuar distres veya beslenme bozukluklarını içermektedir. Bu nedenle yenidoğanlar dikkatli bir şekilde izlenmelidir.

Laktasyon dönemi:
Amisülpiridin önemli bir miktarı anne sütü ile atılmaktadır. Bazı vakalarda bu miktar anne ağırlığına göre ayarlanan dozun kabul edilebilir %10’luk miktarını aşmaktadır; bununla beraber emzirilen bebeklerdeki kan konsantrasyonları değerlendirilmemiştir. Amisülpiridin yenidoğan/bebekler üzerindeki etkilerine ilişkin yeterli bilgi bulunmamaktadır.

Emzirmenin bırakılması ya da amisülpirid alımının durdurulması yönünde karar verilirken emzirmenin bebeğe olan faydasına karşı amisülpirid tedavisinin anneye olan yararı dikkate alınmalıdır.

Üreme yeteneği/ Fertilite
Hayvanlarda yapılan çalışmalarda ürünün farmakolojik özellikleriyle (prolaktinin aracılık ettiği etkiler) ilgili olarak fertilitede düşüş gözlenmiştir.

4.7.Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Özellikle araç ve makine kullanan hastalar bu ilaçla ilişkili olarak uyku hali ve bulanık görme riskine dair uyarılmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).

4.8.İstenmeyen etkiler
Görülme sıklığına göre aşağıdaki başlıklara uygun olarak sıralanan istenmeyen etkiler aşağıda 8/13

belirtilmektedir:
Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100), seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden yola çıkılarak

tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Lökopeni, nötropeni (bkz. Bölüm 4.4) Seyrek: Agranülositoz (bkz. Bölüm 4.4)

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Alerjik reaksiyonlar

Endokrin hastalıkları
Yaygın: Hiperprolaktinemi (Amisulpirid, plazma prolaktin düzeylerinde ilaç kesildikten sonra geri dönüşlü olan bir artışa neden olmaktadır. Bu, galaktore, amenore, jinekomasti, mastalji ve erektil disfonksiyona yol açabilir).

Seyrek: Prolaktinoma gibi benign hipofiz bezi tümörü (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4)

Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan: Hiperglisemi (bkz. Bölüm 4.4), hipertrigliseridemi, hiperkolesterolemi Seyrek: Hiponatremi, uygunsuz antidiüretik hormon sekresyonu sendromu (SIADH)

Psikiyatrik hastalıkları
Yaygın: Uykusuzluk, anksiyete, ajitasyon, cinsel soğukluk Yaygın olmayan: Konfüzyon

Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Ekstrapiramidal semptomlar oluşabilir: Tremor, hipertoni, hipokinezi, hipersalivasyon, akatizi, diskinezi. Bu semptomlar optimal dozajlarda genellikle orta şiddettedir ve antiparkinson ilaçlar uygulandığında amisülpirid kesilmeksizin kısmen geri dönüşlüdür. Ekstrapiramidal semptomların insidansı dozla ilişkili olup, negatif semptomların baskın olduğu hastaların 50-300 mg/gün dozlarla tedavisinde son derecede düşüktür.

Yaygın: Somnolans, akut distoni (spazmodik tortikolis, okülojirik krizler, trismus, vb.) görülebilir. Bu durum, tedavinin kesilmesini gerektirmeyip, antikolinerjik antiparkinson bir ilaç ile tedavi edildiğinde geri dönüşümlüdür.

Yaygın olmayan: Nöbetler, çoğunlukla uzun süreli uygulamadan sonra, esas olarak dil ve/veya yüzün ritmik, istemsiz hareketleriyle karakterize olan tardif diskinezi bildirilmiştir. Antikolinerjik antiparkinson ilaçlar etkisizdir ya da semptomların şiddetlenmesine yol açabilir.

Seyrek: Potansiyel olarak ölümcül bir komplikasyon olan nöroleptik malign sendrom (bkz. Bölüm 4.4).

Bilinmiyor: Huzursuz bacak sendromu

Göz hastalıkları
Yaygın: Bulanık görme (bkz. Bölüm 4.7)

Kardiyak hastalıkları
Yaygın olmayan: Bradikardi
Seyrek: QT aralığında uzama, Torsades de Pointes gibi ventriküler aritmiler, ventriküler fibrilasyon veya kardiyak arrest ile sonuçlanabilecek ventriküler taşikardi, ani ölüm (bkz. Bölüm 4.4).

Vasküler hastalıkları
Yaygın: Hipotansiyon
Yaygın olmayan: Kan basıncında artış

Seyrek: Antipsikotik ilaçlarla, bazen ölümcül olabilen pulmoner embolizm ve derin ven trombozunu içeren venöz tromboembolizm vakaları raporlanmıştır (bkz. Bölüm 4.4).

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Yaygın olmayan: Nazal konjesyon, aspirasyon pnömonisi (esas olarak diğer antipsikotikler ve MSS depresanları ile ilişkili)
Seyrek: Uyku apnesi sendromu

Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın: Konstipasyon, bulantı, kusma, ağız kuruluğu.

Hepato-bilier hastalıkları
Yaygın olmayan: Hepatoselüler hasar

Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Anjiyoödem, ürtiker
Bilinmiyor: Fotosensitivite reaksiyonları

Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları Yaygın olmayan: Osteopeni, osteoporoz
Bilinmiyor: Rabdomiyoliz

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: Üriner retansiyon

Gebelik, pueperiyum durumları ve perinatal hastalıklar
Bilinmiyor: Yenidoğanda ilaç kesilme sendromu (bkz. Bölüm 4.6)

Araştırmalar
Yaygın: Kilo artışı
Yaygın olmayan: Başlıca transaminazlarda olmak üzere, karaciğer enzimlerinde artış Bilinmiyor: Kan kreatin fosfokinaz aktivitesinde artış

Yaralanma ve zehirlenme
Bilinmiyor: Dengeyi bozan olumsuz etkiler nedeniyle düşmeler

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli Türkiye erkezi (TÜFAM)’ne bildirilmesi gerekmektedir e-posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9.Doz aşımı ve tedavisi:

Belirtiler:
Bugüne kadar, SOLİAN ile doz aşımına ilişkin deneyim sınırlıdır.

Bildirilen belirtiler ve semptomlar genellikle tıbbi ürünün farmakolojik etkilerindeki artışın bir sonucudur; ortaya çıkan klinik tablo uyuşukluk, sedasyon, hipotansiyon, ekstrapiramidal semptomlar ve komayı içerir.

Diğer antipsikotik ajanlar ile birlikte kullanımında ölümle sonuçlanan vakalar rapor edilmiştir.

Tedavi:
Akut doz aşımı durumunda, birden fazla ilacın alınmış olabileceği göz önünde

bulundurulmalıdır. Amisülpirid yetersiz ölçüde diyaliz olduğundan hemodiyalizle elimine edilemez. Amisülpiridin bilinen, özgün bir antidotu yoktur. Uygun destekleyici önlemler alınmalıdır:
– Yaşamsal belirtiler yakından izlenmelidir.

– Hasta iyileşene kadar kardiyak monitörizasyon (QT aralığı uzaması riski) sürdürülmelidir.

Şiddetli ekstrapiramidal semptomlar görülürse, antikolinerjik tedavi uygulanmalıdır. –
– Amisülpirid zayıf bir şekilde diyalize edildiğinden, hemodiyaliz ilacın vücuttan atılımında çok fayda sağlamaz.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1.Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antipsikotikler, benzamidler ATC kodu: N05AL05

Amisülpirid, sübstitüe benzamidler sınıfına dahil bir antipsikotiktir.

Farmakodinamik profili: Limbik sistemdeki D2 ve D3 dopaminerjik reseptörlere selektif olarak bağlanır. D1, D4, D5 reseptör alt tiplerine afinitesi yoktur. Amisülpiridin serotonerjik reseptörlere ya da histaminin H1 reseptörlerine, kolinerjik ve alfa adrenerjik tipteki diğer reseptörlere afinitesi yoktur.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, yüksek dozda amisülpirid, striatum sistemindekilere kıyasla mezolimbik sistemdeki dopaminerjik nöronları selektif olarak bloke eder. Bu özgün afinite, amisülpiridin, ekstrapiramidal etkilerine kıyasla baskın antipsikotik etkilerini açıklayabilir.

Amisülpirid, düşük dozlarda, presinaptik D2/D3 dopaminerjik reseptörleri tercihli olarak bloke eder, bu da negatif semptomlar üzerindeki etkilerini açıklayabilir.

191 akut şizofreni hastasında haloperidole karşı yürütülen kontrollü, çift kör bir çalışmada, haloperidol ile kıyaslandığında, sekonder negatif semptomlardaki iyileşme amisülprid ile belirgin ölçüde daha fazla olmuştur.

5.2.Farmakokinetik özellikler
Emilim: İnsanlarda amisülpirid iki absorpsiyon piki sergiler: Birincisine dozlamadan 1 saat sonra hızla ulaşılırken, ikincisi uygulamadan üç ila dört saat sonra görülür. Bu noktalara uyan plazma düzeyleri, 50 mg’lık bir dozu takiben sırasıyla, 39±3 ve 54±4 ng/mL’dir.

Karbonhidrattan yana zengin bir öğün, amisülpiridin eğri altındaki alan (EAA), doruk plazma konsantrasyonuna ulaşma süresi (tmaks) ve doruk plazma konsantrasyonu (Cmaks) değerlerini anlamlı olarak azaltırken, yağ oranı yüksek bir öğün bu parametreleri etkilemez. Ancak, bu sonuçların amisülpirid ile tedavi sırasındaki etkileri bilinmemektedir.

Dağılım: Dağılım hacmi 5,8 L/kg’dır. Plazma proteinlerine bağlanma oranı düşüktür (%16) ve bu düzey herhangi bir ilaç etkileşimini akla getirmez. Mutlak biyoyararlanım %48’e ulaşır. Yinelenen dozlardan sonra, amisülpirid birikim yapmaz ve farmakokinetik parametreler değişmeden kalır.

Biyotransformasyon: Amisülpirid düşük oranda metabolize olur: İki inaktif metaboliti tanımlanmıştır ve atılan toplam miktarın %4’üne karşılık gelir.

Eliminasyon: Eliminasyon yarılanma ömrü oral uygulamadan sonra yaklaşık 12 saattir. Amisülpirid idrar yoluyla değişmeden elimine edilir. I.V. yoldan uygulanan dozun yarısı (%50’si) idrarla elimine edilir. Bu miktarın %90’ı ilk 24 saatte atılır. Böbrek klirensi yaklaşık

330 mL/dk’dır.

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:

Veri bulunmamaktadır.

Hastalardaki karakteristik özellikler:
Karaciğer yetmezliği:
Amisülpirid düşük oranda karaciğerde metabolize olduğundan, karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozun azaltılması gerekli değildir.

Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda eliminasyon yarı ömrü değişikliğe uğramaz, ancak toplam klirens 2,5 ila 3 kat azalır.

Amisülpiridin EAA’sı hafif böbrek yetmezliği olan hastalarda iki kat ve orta düzeyde böbrek yetmezliği olan hastalarda yaklaşık on kat artmıştır.

Bununla birlikte, bu konuyla ilgili deneyim hala sınırlıdır; 50 mg’ın üzerindeki dozlarla ilgili mevcut veri yoktur.

Amisülpirid, yetersiz ölçüde diyaliz olur.

Geriyatrik popülasyon:
65 yaşın üzerindeki yaşlı kişilerden elde edilen farmakokinetik veriler, 50 mg’lık tek bir dozun ardından Cmaks, yarılanma ömrü (t1/2) ve EAA değerlerinde %10 ila 30’luk bir artış olduğunu göstermektedir.

Yinelenen dozlara ilişkin veri mevcut değildir.

5.3.Klinik öncesi güvenlilik verileri
Amisülpiridin toksikolojik profili, bileşiğin farmakolojik etkileri ile belirlenir. Tekrarlanan doz toksisite çalışmaları, hedef organ bozukluğu göstermedi.

Hayvan çalışmalarında, 50 kg ağırlığındaki hastalarda 2g/gün ve üzeri insan dozuna eşdeğer dozlarda amisülpirid fetüs büyüme ve gelişimini etkilemiştir. Amisülpiridin teratojenik potansiyeli olduğuna dair kanıt bulunmamaktadır. Amisülpiridin yavrunun davranışı üzerindeki etkisine yönelik herhangi bir çalışma yapılmamıştır.

Karsinojenez çalışmaları, kemirgenlerde hormona bağımlı tümörler göstermiştir. Bunlar insanda klinik olarak anlamlı değildir.

Hayvanlarda ürünün farmakolojik özelliklerine (prolaktin aracılı etkiler) bağlı doğurganlıkta azalma gözlenmiştir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1.Yardımcı maddelerin listesi
Sodyum nişasta glikolat (tip A)
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)
Mikrokristalize selüloz
Hipromelloz
Magnezyum stearat

Film Kaplama
Hipromelloz
Mikrokristalize selüloz
Polioksil 40 stearat
Titanyum dioksit (E171)

6.2.Geçimsizlikler

Geçerli değildir.

6.3.Raf ömrü
36 ay

6.4.Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

6.5.Ambalajın niteliği ve içeriği
30 ve 60 film kaplı tablet içeren Al/PVC blister ambalajlarda ambalajlanmıştır.

6.6.Beşeri Tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd. Şti.

Şişli-İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI:
211/35

9.İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ: İlk ruhsat tarihi: 23.05.2007
Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ:


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın