B-AIR 100 MCG / 6 MCG INHALASYON TOZU, SERT KAPSUL (120 KAPSUL)
KULLANMA TALİMATI
B-AİR 100 mcg / 6 mcg İnhalasyon Tozu, Sert Kapsül Ağız yolundan nefes ile alınarak kullanılır.
Etkin madde:
100 mikrogram beklometazon dipropiyonat, 6 mikrogram formoterol fumarat (dihidrat olarak)
Yardımcı maddeler: Laktoz (inek sütü kaynaklıdır)
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
–Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. –Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
–Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
–Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
–Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.B-AİR nedir ve ne için kullanılır?
2.B-AİR’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.B-AİR nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.B-AİR’ın saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1.B-AİR nedir ve ne için kullanılır?
B-AİR, desikant kapaklı HDPE şişede yer alan 120 adet kapsülden ve kapsül içeriğinin nefes yoluyla alınmasını sağlayan bir inhalasyon cihazından oluşmaktadır.
B-AİR, iki farklı ilaç olan beklometazon dipropiyonat ve formoterol fumarat içerir.
Beklometazon dipropiyonat, “kortikosteroidler” olarak adlandırılan ve solunum yollarının şişmesini ve iltihaplanmasını önleyen ilaçlar grubuna aittir.
Formoterol fumarat, uzun etkili beta-agonistler veya bronş gevşeticiler (bronkodilatör) olarak adlandırılan ilaçlar grubuna dahildir. Solunum yollarınızdaki kasların gevşemesini sağlamak sureti ile etki gösterir ki bu, sizin daha rahat nefes almanızı sağlar.
Doktorunuz size bu ilacı, astım veya KOAH (kronik, tıkayıcı akciğer hastalığı) hastalığınızın tedavisi için reçete etmiştir.
İçeriğinde bulunan laktoz inek sütü kaynaklıdır.
B-AİR; aşağıda belirtilen hastalıkların tedavisinde kullanılır:
Uzun etkili beta 2-agonisti+inhale kortikosteroid kombinasyonları ile tedavilerde olduğu üzere B-AİR, astım semptomlarının düzeltilmesi ve kontrol altına alınması amacıyla kullanılır. Astım hastalığının basamaklı tedavisinde 3. basamaktan itibaren verilir. Orta ve ağır KOAH olgularında semptomları ve atak sıklığını azaltır.
–
–
KOAH’lı hastalarda nefes alma sorunlarını önlemek ve bronkodilatasyonu (bronşların genişlemesi) sağlamak,
Astım hastalarında, astım belirtilerini düzeltmek ve kontrol altına almak. Bu amaçla B-AİR astım tedavisinde iki şekilde kullanılabilir;
•Nefes darlığı, hışıltılı solunum ve öksürük gibi astım belirtilerinin kontrol altına alınmasını amaçlayan düzenli tedavide
veya
•Nefes darlığı, hışıltılı solunum ve öksürük gibi astım belirtilerinin kötüleşmesinde rahatlatıcı amaçla.
2.B-AİR’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
B-AİR’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•B-AİR’ın içerdiği aktif maddelere veya içerdiği diğer madde olan laktoza (düşük miktarlarda süt proteinleri içerir) karşı alerjiniz varsa ya da alerjiniz olduğunu düşünüyorsanız ya da astım tedavisinde kullanılan diğer ilaçlara veya inhalerlere alerjiniz varsa ve,
• 18 yaşın altında iseniz B-AİR’ı kullanmayınız.
B-AİR’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ Eğer;
•Anjina (kalpte ağrı, göğüste ağrı), özellikle son dönemde yaşanmış bir kalp krizi (miyokard enfarktüsü), kalp yetmezliği, kalbinizin etrafındaki atardamarlarda daralma (koroner kalp hastalığı), kalp kapakçığı hastalığı veya kalbinizdeki bilinen diğer anormallikler veya hipertofik obstrüktif kardiyomiyopati (HOCM olarak bilinen, kalp kasının anormal olduğu bir durum) gibi herhangi bir kalp probleminiz varsa,
•Atardamarlarınızda daralma (arteriyoskleroz olarak bilinen), yüksek kan basıncınız varsa veya kan damarı duvarlarında anormal genişleme (anevrizma) varsa,
•Kalp atış hızında bir artış veya düzensizlik gibi kalp ritmi ile ilgili rahatsızlıklar, kalp kapağı bozukluğu veya belli elektrokardiyogram anormallikleri veya diğer bir kalp hastalıklarınız varsa,
•Tiroid beziniz aşırı çalışıyorsa,
•Kan potasyum seviyeniz düşükse,
•Karaciğer veya böbreğinizde herhangi bir hastalığınız varsa,
•Şeker hastalığınız varsa (yüksek dozlarda formoterol inhale edilmesi kan şekeri seviyesinin yükselmesine neden olabilir ve bu nedenle tedaviye başladığınızda ve tedavi süresince ara sıra kan şekerinizi kontrol etmek için ilave kan testleri yaptırmanız gerekebilir).
•Böbrek üstü bezinizde tümör varsa (feokromositoma olarak bilinir)
•Size anestezi uygulanacak ise, lütfen doktorunuza B-AİR kullandığınızı söyleyiniz.
Planlanan anestezi türüne bağlı olarak, anesteziden en az 12 saat öncesinden B-AİR kullanmayı bırakmanız gerekebilir.
•Verem tedavisi alıyorsanız ya da almışsanız veya göğsünüzde bilinen viral ya da mantar enfeksiyonunuz varsa,
•Herhangi bir nedenle alkol almanız durumunda.
Yukarıdakilerden herhangi biri sizin için geçerli ise, B-AİR kullanmadan önce doktorunuzu bilgilendiriniz.
B-AİR’ın ihtiva ettiği formoterol tedavisi, serum potasyum seviyenizde keskin bir düşmeye yol açabilir (hipokalemi).
İnhale kortikosteroidlerle yüksek dozda uzun süreli tedavilerde sistemik etkiler ortaya çıkabilir. Bu etkilerin ortaya çıkma olasılığı ağız yoluyla alınan (oral) kortikosteroidlere göre daha azdır. Olası sistemik etkiler; kilo artışı, yüzde yuvarlaklaşma ve kan basıncında artışla kendini gösteren bazı böbreküstü bezi hastalıkları (Cushing sendromu, Cushingoid belirtiler), andrenal (böbreküstü) bezlerin yeterli miktarda steroid hormonu üretememesi durumu (adrenal baskılanma), çocuklarda ve ergenlerde büyüme geriliği, kemik mineral yoğunluğunda azalma, katarakt, göz tansiyonu (glokom) ve daha nadiren fiziksel ve ruhsal aşırı hareketlilik durumu (psikomotor hiperaktivite), uyku bozuklukları, aşırı endişe (anksiyete), depresyon veya saldırganlık hali (agresyon) dahil bir dizi psikolojik bozukluk veya davranış bozukluklarıdır. Bu nedenle inhale kortikosteroid dozunun doktorunuz tarafından astımın etkili bir şekilde kontrol edildiği en düşük doza ayarlanması önemlidir.
Eğer şiddetli astımınız varsa, özel bakım almanız gerekir. Kandaki oksijen yokluğu ve B-AİR ile birlikte kalp hastalığınızı ya da yüksek kan basıncı tedavi etmek için alınan diüretikler veya “idrar söktürücü” olarak bilinen ilaçlar veya astım tedavisinde kullanılan diğer ilaçlar potasyum seviyelerini düşürerek kötüleştirebilir. Bu nedenle doktorunuz zaman zaman kanınızdaki postasyum seviyelerini ölçmek isteyebilir.
Eğer inhale kortikosteroidleri uzun sürelerle alıyorsanız, stresli durumlarda kortikosteroidlere daha fazla ihtiyaç duyabilirsiniz. Bunlar arasında bir kaza sonrasında hastaneye götürülme, ağır yaralanma veya bir ameliyat öncesi durum sayılabilir. Bu durumda sizi tedavi eden doktorunuz, dozunuzun artırılmasına gerek olup olmadığına karar verecektir. Bu nedenle sizi tedavi eden doktorunuz, kortikosteroid dozunuzun artırılıp artırılmayacağına karar verecek ve size bazı steroid tabletleri veya steroid enjeksiyonu reçeteleyecektir.
Hastaneye gitmeniz gerektiğinde mümkünse B-AİR dahil almakta olduğunuz tüm ilaçları ve inhalerleri ve reçetesiz almakta olduğunuz ilaçları ve tabletleri orijinal kutularıyla birlikte yanınızda götürmeniz gerektiğini unutmayınız.
Uzun etkili beta agonist preparatlarına bağlı olarak nadiren, ciddi ve bazen ölümcül olabilen astım ile ilgili solunum problemleri meydana gelebilir.
B-AİR astım hastalığının başlangıç tedavisi için önerilemez.
Uzun etkili beta agonistler astım semptom kontrolünü sağlayan en kısa süre boyunca
kullanılmalı ve astım kontrolüne ulaştığında eğer mümkünse kullanımları durdurulmalıdır. Sonrasında hastaların kontrol edici bir tedaviyle idamesi sağlanmalıdır.
Hastalar alevlenme dönemlerinde ise ya da önemli ölçüde veya akut olarak kötüye giden astım şikayetleri varsa, uzun etkili beta agonistlerle tedaviye başlanmamalıdır.
B-AİR kullanımı esnasında bulanık görme veya diğer görme bozuklukları meydana gelirse derhal bir göz doktoruna başvurunuz.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
B-AİR’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması
B-AİR’ın yiyecek ve içecekler ile bilinen herhangi etkileşimi yoktur.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
B-AİR’ın hamilelikte kullanımına dair klinik veri bulunmamaktadır. Hamile olduğunuzu düşünüyorsanız ya da hamile kalmayı planlıyorsanız lütfen doktorunua danışınız. Gebe hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar yüksek kortikosteroid dozlarının yarık damak ve rahim içi büyüme geriliği gibi gelişim bozukluklarına neden olduğunu gösterdiğinden, B-AİR’ı gebelikte, yalnızca doktorunuz tarafından tavsiye edildiğinde kullanmalısınız.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Doktorunuz aksini söylemedikçe B-AİR’ı emzirme döneminde kullanmayınız.
Araç ve makine kullanımı
B-AİR’ın araç ve makine kullanma yeteneğinizi etkilemesi beklenmez.
Bununla birlikte, baş dönmesi ve/veya titreme gibi yan etkilerle karşılaşırsanız, araç veya makine kullanma kabiliyetiniz etkilenmiş olabilir.
B-AİR’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler İnhaler kapsüller laktoz (süt şekeri) içermektedir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Tedaviye başlamadan önce, reçetesiz alınan ilaçlar da dahil olmak üzere şu anda aldığınız veya son dönemde almış olduğunuz diğer ilaçları lütfen doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz.
AİDS tedavisinde kullanılan ritonavir veya kobisistat etkin maddelerini içeren ilaçlar kullanıyorsanız doktorunuzu mutlaka bilgilendirin. Bu ilaçlar B-AİR’ ın etkilerini artırabilir.
B-AİR’ı, kalple ilgili problemler, yüksek tansiyon ve göz tansiyonu (glokom) dahil birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ve beta blokörler olarak adlandırılan ilaçlar (atenolol, karvedilol, propranolol, metoprolol, nebivolol vb. etkin maddeleri içeren hipertansiyon ve/veya koroner arter hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlar, göz tansiyonu tedavisinde kullanılan timolol etkin maddeli ilaçlar gibi) ile birlikte kullanmayınız. Eğer, beta blokör (göz damlaları dahil) kullanmanız gerekiyorsa, formoterol’ün etkisi zayıflayabilir ve hatta ortadan kalkabilir.
•Anormal kalp ritmini tedavi eden ilaçlar (kinidin, disopiramid, prokainamid), alerji etkisini ortadan kaldırmak için kullanılan ilaçlar (terfenadin gibi antihistaminikler), depresyon semptomlarında veya mental bozuklukların tedavisinde kullanılan monoaminoksidaz inhibitörleri (örn., fenelzin ve izokarboksazid), trisiklik antidepresanlar (örn., amitriplin ve imipramin) fenotiyazinler elektrokardiyogramda (EKG, kalbin izlenmesi) bazı değişikliklere neden olabilir. Bunlar ayrıca kalp ritminde bozulma (ventriküler aritmiler) riskini de artırabilir.
•Parkinson hastalığını tedavi eden ilaçlar (L-dopa), yetersiz tiroid bezini tedavi eden ilaçlar (L-tiroksin), oksitosin içeren ilaçlar (rahim kasılmasına neden olan) ve alkol, kalbinizin formoterol gibi beta-2 agonistlerine olan tahammülünü azaltabilir.
•Bağırsak infeksiyonları ve ishal tedavisinde kullanılan Furazolidon ve tümör tedavisinde kullanılan prokarbazin gibi ilaçlar dahil monoaminoksidaz inhibitörleri (MAOI’ler) kan basıncında artışa yol açabilir.
•Formoterolle aynı şekilde etkili olan diğer ilaçlar (yani, genellikle astımı tedavi etmek için kullanılan beta adrenerjik ilaçlar) formoterolün etkilerini artırabilir.
•Kalp hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar (digoksin) kanınızdaki potasyum seviyesinde düşmeye yol açabilir. Bu da kalpte ritim problemlerinin artma ihtimaline sebep olur.
•Astımı tedavi eden diğer ilaçlar (teofilin, aminofilin veya steroidler) ve diüretikler (idrar söktürücü) kanınızdaki potasyum seviyelerinde bir düşmeye neden olabilir.
•Bazı anestetikler (anestezi yapan ajanlar) kalpte ritim problemleri yaşama riskini arttırabilir.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3.B-AİR nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
B-AİR’ı her zaman için doktorunuzun önerdiği şekilde kullanınız. Nasıl kullanacağınızdan emin değilseniz doktorunuza veya eczacınıza danışınız.Doktorunuz B-AİR’ı ideal dozda alıp almadığınızdan emin olmak için sizi düzenli olarak kontrolden geçirecektir. Doktorunuz tedaviyi hastalığınızın belirtilerini en iyi biçimde kontrol eden en düşük doza ayarlayacaktır. Hiç bir şekilde doktorunuzla konuşmadan kullandığınız dozu değiştirmeyiniz.
Astım tedavisinde B-AİR, doktorunuz tarafından iki şekilde uygulanabilir:
18 yaştan itibaren yetişkin ve yaşlılarda;
1)Astım belirtilerini düzeltmek ve kontrol altına almak amacı ile “olağan doz” uygulaması;
Astım semptomlarının şiddetine göre olağan doz günde iki kez bir kapsüldür (sabah 1, akşam 1 inhalasyon). Maksimum günlük doz 4 kapsüldür.
2)Astım belirtilerinin aniden kötüleşmesinde “rahatlatıcı” amaçla ve astım kontrolünü amaçlayan düzenli tedavide;
Astım belirtileriniz kötüleşirse 1 kapsül kullanınız ve birkaç dakika bekleyiniz. Eğer kendinizi iyi hissetmezseniz 1 kapsül daha kullanınız. “Rahatlatıcı” amaçla günde 6 kapsül’den fazla doz kullanmayınız.
Astımınızın kontrol altında bulunmasını sağlayan “olağan” B-AİR dozunuzu doktorunuz reçetelediği şekilde düzenli olarak kullanınız.
Astım beliritlerinizin kontrolü için daha fazla B-AİR dozuna ihtiyaç duyuyorsanız doktorunuzla konuşunuz, bu durumda tedavinizin değiştirilmesi gerekebilir.
Astım hastalığınız esnasında inhaler tedavisi altında olsanız dahi, herhangi bir düzensiz solunum riskine karşı “kısa etkili rahatlatıcı” inhalerinizi daima yanınızda bulundurunuz.
KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) tedavisinde B-AİR;
18 yaştan itibaren yetişkin ve yaşlılarda B-AİR, günde iki kez 2’şer kapsül, toplam 4 kapsül uygulanır.
B-AİR’ın maksimum günlük dozu 8 kapsül’dür.
Risk altındaki hastalar:
B-AİR, beklometazon dipropiyonat içeren diğer bazı inhalerlerden daha düşük dozda beklometazon dipropiyonat içeren bir ilaçtır. Öncesinde beklometazon dipropiyonat içeren farklı bir inhaler kullanıyorsanız, doktorunuz size astımınız için almanız gereken B-AİR dozunu söyleyecektir.
Eğer nefes almanız kötüleşiyorsa
Eğer nefes darlığınız varsa ve durumunuz ilacınızı inhale ettikten (soluduktan) hemen sonra daha da kötüleşmiş veya hışıltılı (işitilebilir bir ıslık sesiyle nefes alma) bir hal almışsa hemen B-AİR’ı kullanmayı bırakın ve kısa etkili bir “rahatlatıcı” bir inhaler kullanın. Hemen doktorunuzla iletişime geçin. Doktorunuz belirtilerinizi değerlendirecek ve gerektiğinde farklı bir tedavi kürü uygulayacaktır.
Eğer belirtileriniz kötüleşirse
Eğer semptomlarınız/hastalık belirtileriniz kötüleşirse veya kontrol altına alınması zorlaşırsa (örn.“rahatlatıcı” inhalerinizi olduğundan daha sık kullanıyorsanız), “rahatlatıcı” inhalerinizin semptomlarınızı geçirip geçirmediğini anlamak için hemen doktorunuza muayene olmalısınız. Hastalığınız ağırlaşmış olabilir ve doktorunuz dozunuzu değiştirmek veya size bir başka ilaç yazmak zorunda kalabilir.
Uygulama yolu ve metodu:
•Kapsülleri yutmayınız. Kapsüller yalnızca kutunun içerisinde yer alan inhalasyon
cihazı ile birlikte kullanılmalıdır. Bu cihaz, özel olarak B-AİR kapsülleri ile birlikte
kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
•Kapsüllerin içerisindeki toz yalnızca teneffüs edilerek (nefes yoluyla) kullanılacaktır.
•Kapsülleri kullanmadan hemen önce folyo paketinden çıkarınız. kapsüllerin ıslanmaması
için parmaklarınızın kuru olduğundan emin olunuz.
•İlacınızı kullandıktan sonra ağzınızı su ile iyice çalkalayınız ve çalkaladıktan sonra
ağzınızdaki suyu tükürünüz. Bunu yapmak, ağzınızda mantar enfeksiyonu (pamukçuk)
gelişmesi riskini azaltır.
•Kapsülleri inhalasyon cihazı dışında başka bir cihaz ile kullanmayınız.
•B-AİR’ı her gün aynı saatlerde kullanmanız ilacınızı ne zaman kullanacağınızı
hatırlamanıza yardımcı olacaktır.
•B-AİR’ı doktorunuzun talimatına göre, düzenli olarak kullanmanız önemlidir. Astım
belirtileriniz olmasa bile B-AİR’ı kullanmaya devam etmelisiniz çünkü bu astım
nöbetlerinin oluşmamasına yardımcı olur.
•Eğer ne kadar süre B-AİR kullanacağınız hakkında sorularınız varsa, doktorunuza ya da
eczacınıza danışınız.
Hastaların jelatin kapsülün parçalanabileceğini ve küçük jelatin parçalarının
inhalasyondan sonra ağız veya boğaz bölgesine ulaşabileceğini bilmesi önemlidir.
Hastaya jelatinin zararsız olduğu, ağızda yumuşayacağı ve yutulabildiği
söylenmelidir.
Kapsülü bir defadan fazla delmemek suretiyle parçalanma olasılığı asgari düzeye
indirilebilir.
1-Kapağı çekip çıkarınız.
2-Kapsül bölmesini açınız.
İnhalerin tabanını sıkıca tutup, açmak için ağızlığı üzerinde yer alan ok işareti yönünde döndürünüz.
3-Parmaklarınızın tamamen kuru olduğundan emin olunuz. Ambalajından bir kapsül çıkarınız ve bu kapsülü cihazın tabanındaki kapsül bölmesine yatık olarak yerleştiriniz. Kapsülleri, kullanımdan hemen önce ambalajından çıkarmanız önemlidir.
ÖNEMLİ: Kapsülü ağızlığın içerisine yerleştirmeyiniz!
4-Ağızlığı “klik” sesi duyana kadar geri çevirerek kapalı duruma getiriniz.
5-Tozu kapsülden serbestlemek için:
•Cihazı ağızlık yukarı doğru bakacak şekilde dik olarak tutunuz.
•Kenarlardaki iki kulakçığa (düğmelere) aynı anda ve sadece bir kez sıkıca basarak kapsülü deliniz.
Not: Kapsül bu aşamada parçalanabilir ve küçük jelatin parçacıkları ağzınıza ya da boğazınıza gelebilir. Fakat jelatin yenebilir nitelikte olduğu için zararlı değildir.
6-Nefesinizi olabildiğince dışarıya veriniz.
7-İlacı derin bir şekilde hava yollarınıza
çekmek için:
•Ağızlığı ağzınıza yerleştiriniz ve başınızı
hafifçe geriye doğru eğiniz.
•Dudaklarınızla ağızlığın etrafını sıkıca
sarınız.
•Hızlı, duraksamadan ve alabildiğiniz
kadar derin bir nefes alınız.
Not: Kapsülün, kapsül bölmesinin
üzerindeki alanda dönmesine bağlı olarak
bir vızıldama sesi duymalısınız. Eğer bu
vızıldama sesini duymazsanız, kapsül
bölmesini açınız ve kapsülün, kapsül
bölmesinde sıkışıp sıkışmadığını kontrol
ediniz. Daha sonra 7. basamağı
tekrarlayınız. Kapsülü sıkıştığı yerden
kurtarmak için düğmelere tekrar
BASMAYINIZ.
8-Cihazın içerisinden nefes aldıktan sonra, nefesinizi olabildiğince tutunuz ve cihazı ağzınızdan çıkarınız. Sonra burnunuzdan nefes veriniz. Kapsül bölmesini açınız ve kapsülde toz kalıp kalmadığını kontrol ediniz. Eğer kalmış ise 6, 7 ve 8 no’ lu işlemleri tekrarlayınız.
9-Tüm tozu kullandıktan sonra kapsül bölmesini açınız (Bkz. basamak 2). Boş kapsülü çıkarınız. doktorunuzun önerisi doğrultusunda aynı işlemleri diğer kapsüller için de tekrarlayınız.
10- İçeride kalan tozları temizlemek için kuru bir kağıt mendil ya da fırça kullanınız. Not: İnhalasyon cihazını temizlemek için SU KULLANMAYINIZ.
Önce ağızlığı, ardından kapağı kapatınız.
İlacınızı kullandıktan sonra ağzınızı su ile iyice çalkalayınız ve çalkaladıktan sonra ağzınızdaki suyu tükürünüz. Bunu yapmak, ağzınızda mantar enfeksiyonu (pamukçuk) gelişmesi riskini azaltır.
Uygulamaya ilişkin sorular ve cevapları
1.Kapsüllerin küçük parçacıklara ayrılmasını nasıl önlerim?
Cihazın yanındaki kulakçıklıklara (düğmelere) bastığınızda (5.basamak), kapsüller kırılabilir ve nefes alırken ağzınıza ya da boğazınıza küçük parçalar kaçabilir. Bunu aşağıdakileri uygulayarak önleyebilirsiniz:
•Kulakcıklara (düğmelere) yalnızca bir kere basarak.
•Kapsülleri kullanmadan önce orjinal ambalajında tutarak.
•Kapsülleri 25oC altındaki oda sıcaklığında saklayarak.
•Kapsülleri nemden koruyarak.
2.Kapsül parçacıkları zararlı mıdır?
Hayır. Kapsül, zararlı olmayan yenilebilir nitelikte jelatinden yapılmıştır. Ağzınıza ya da boğazınıza kaçan jelatin parçacıkları yutulabilir.
3.Kapsül bölmesinde sıkışan kapsülü nasıl çıkartacağım?
İnhalasyon cihazını açın, baş aşağı çevirin ve yavaşça dibine vurun.
4.Eğer kulakçıklar (düğmeler) sıkışırsa ne yapmalıyım?
Kulakçıkları (düğmeleri) yavaşça kanatçıkların yardımıyla ilk konumuna geri çekin.
5.Dozu gerçekten alıp almadığımı nasıl bileceğim?
•İnhalasyon cihazınızın içerisinden nefes aldığınızda bir vızıldama sesi duyacaksınız. •Ağzınızda laktozdan kaynaklanan ‘şeker tadı’ hissedeceksiniz. Boğazınızın arka kısmında toz hissedebilirsiniz. Bu normaldir.
•Doz alındığında kapsül boşalmış olacaktır.
6.İnhalasyon cihazının içerisindeki tozu nasıl temizlerim?
•Kuru bir kâğıt mendil ya da yumuşak bir fırça kullanınız.
•İnhalasyon cihazını asla yıkamamanız gerektiğini unutmamalısınız.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
18 yaş altındaki ergen ve çocuklar bu ilacı kullanmamalıdır.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.
Özel kullanım durumları:
Böbrek/Karaciğer Yetmezliği:
B-AİR’ın karaciğer veya böbrek problemleri görülen kişilerlerdeki kullanımına ilişkin bilgi bulunmamaktadır.
Eğer B-AİR’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise
doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla B-AİR kullandıysanız:
B-AİR’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
•Almanız gereken formoterol’den fazlasını alırsanız şu etkilerle karşılaşabilirsiniz: kendini hasta hissetme, hasta olma, kalp atışında hızlanma, çarpıntı, kalp ritminde bozukluk, elektrokardiyogramda belirgin değişimler, baş ağrısı, titreme, uykulu hissetme, kanda çok fazla asit varlığı, kanda düşük potasyum seviyeleri, kanda yüksek şeker seviyeleri.
•Çok fazla beklometazon dipropiyonat alırsanız adrenal bezlerin baskılanmasına bağlı olarak vücutta şişkinlik, kilo artışı gibi geçici sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Ancak bu durum, birkaç gün içerisinde düzelir.
B-AİR’ı kullanmayı unutursanız:
Hatırladığınız anda alınız. Eğer bir sonraki doz zamanı yaklaştıysa, atladığınız dozu almayınız, sadece zamanı geldiğinde bir sonraki dozu alınız.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
B-AİR ile tedaviyi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
Kendi başınıza dozu azaltma veya ilacı kesme yoluna gitmeyiniz, mutlaka doktorunuza danışınız.
Kendinizi daha iyi hissetseniz bile, B-AİR’ı almaya son vermeyiniz veya dozu
azaltmayınız. Eğer bunu yapmak istiyorsanız, doktorunuzla konuşunuz. Herhangi bir belirti olmasa dahi B-AİR’ı düzenli olarak kullanmanız çok önemlidir.
Eğer bu ürünün kullanımı konusunda sormak istediğiniz başka sorular olursa, doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
4.Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi B-AİR’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. Olası yan etkiler aşağıda listelenmiştir:
İstenmeyen olaylar aşağıda belirtilen sıklıklara göre sınıflandırılmıştır:
Çok yaygın : 10 hastanın en az 1’inde görülebilir
Yaygın : 10 hastanın 1’inden az, fakat 100 hastanın 1’inden fazla görülebilir. Yaygın olmayan : 100 hastanın 1’inden az, fakat 1.000 hastanın 1’inden fazla görülebilir.
: 1.000 hastanın 1’inden az, fakat 10.000 hastanın 1’inden fazla Seyrek
görülebilir.
Çok seyrek : 10.000 hastanın 1’inden az görülebilir (izole vakalar da dahil) Bilinmiyor : Eldeki verilerden hareketle sıklık derecesi tahmin edilemiyor.
Aşağıdakilerden biri olursa, B-AİR’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Çarpıntı, elektrokardiyogramda (EKG) değişmeler ve kalp hızına göre düzeltilmiş QTc aralığında uzama (elektrokardiyogramda hastalık belirtisi olarak görülen bir dalga), kan toplanmasında artış, titreme, astım nöbeti.
Cilt alerjileri, deri kaşıntısı, deri döküntüsü, derinin kızarması, deride ya da mukusmembranlarda (zarlarda) özellikle göz, yüz, dudak veya boğazda şişlik gibi alerjikreaksiyonlar.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan astım nöbeti gelişir ise, sizin B-AİR ‘a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Bu çok ciddi yan etkiler çok seyrek görülür.
Diğer Yan Etkiler:
Yaygın
•Baş ağrısı,
•Ses kısıklığı
•Ağızda pamukçuk
•KOAH’lı hastalarda pnömoni (akciğerde enfeksiyon, zatürre) •Boğazda ağrı, yanma ve kuruluk hissi (farenjit)
B-AİR kullanırken aşağıdaki belirtilerden birisini yaşarsanız hekiminize bildiriniz. Bu belirtiler akciğer enfeksiyonu belirtileri olabilir.
•Ateş veya titreme
•Mukus (balgam benzeri solunum yolu salgısı) üretiminde artış, mukus renginde değişiklik •Artmış öksürük veya nefes alma güçlüğünde artış
Yaygın olmayan
•Çarpıntı
•Düzensiz kalp atışı
•Hızlı kalp atışı
•Kalpte normal olmayan elektriksel sinyal üretimi (QTc aralığının uzaması) elektrokardiyogramda (EKG) değişmeler ve kalp hızına göre düzeltilmiş QTc aralığında uzama Dokuda aşırı kanlanma (hiperemi)
•Titreme
•Grip belirtileri
•Ağız ve boğazda pamukçuk
•Vajinal mantar
•Sinüs iltihaplanması
•Alerjik nezle
•Kaşıntı, döküntü, deride su toplanması
•Boğaz tahrişi
•Öksürük
•Balgamlı öksürük
•Astım atağı
•Bulantı
•Tat almada bozukluk
•Dudak yanması
•Ağız kuruluğu
•Yutma güçlüğü
•Hazımsızlık
•İshal
•Kas ağrısı ve kramp
•Sıcak basması
•Huzursuzluk
•Sersemlik, baş dönmesi
•Kan değerlerinde değişimler
•Beyaz kan hücrelerinde azalması
•Kanda potasyum seviyesinin azalması
•Kan şekerinde yükselme
•Kanda insülin, keton cisimleri ve serbest yağ asitlerinde artma •Alerjik egzema (dermatit)
•Kulakta östaki tüpü iltihaplanması
•Kurdeşen
•Kanda yüksek yağ düzeyi (hipertrigliseridemi)
•Soğuk algınlığına benzer belirtiler
•Kendini hasta hissetme
•İdrar veya kanda düşük kortizol seviyeleri
•Yorgunluk, sinirlilik
•Kan potasyum seviyesinde artma
•Göğüste ağrı
Seyrek
•Angina pektoris (göğüste ağrı)
•Gögüste daralma hissi
•Kalp atımında sekme (kalpte ventriküllerin çok erken kasılması) •Kan basıncında artışı veya azalması
•Böbrekte iltihaplanma
•Ciltte su toplanması
•Düzensiz solunum
Çok seyrek
•Düzensiz kalp atışı
•Nefes darlığı
•Astımın kötüleşmesi
•Anormal davranışlar
•Uyku bozukluğu ve halüsinasyon
•Kan pulcukları sayısında azalma
•El ve ayakta şişmeler
•Deride kızarıklık (eritem)
•Göz tansiyonu
•Katarakt
•Alerjiye bağlı olarak ağız, boğaz ve yutakta ani şişme ve daralma da dahil aşırı duyarlılık
•Böbrek üstü bezi yetmezliği
•Çocuk ve ergenlerde büyüme geriliği
•Vücutta genel su toplanması
•Kemik yoğunluğunda azalma (kemik incelmesi)
Beklometazon dipropiyonat ve/veya formoterol içeren inhalasyon için benzer ilaçlarda gözlenmiş olan yan etkiler:
• Çarpıntı
• Düzensiz kalp atımı
• Anormal veya bozulmuş tat duygusu
• Kas ağrısı ve kas krampları
• Huzursuzluk
• Baş dönmesi
• Kaygılı hissetme
• Uyku bozukluğu
• Kandaki potasyum düzeyinde azalma
• Kan basıncında artış veya azalma
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya 0 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5.B-AİR’ın saklanması
B-AİR’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25°C altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayınız. Donma ve doğrudan güneş ışığından koruyunuz.
Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra B-AİR’ı kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz B-AİR’ı kullanmayınız. Kapsülleri, inhaler (cihaz) ile birlikte orijinal ambalajında saklayınız.
“Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.”
•Her zaman eski inhalasyon cihazını atınız ve her bir yeni ambalaj ile verilen yeni inhalasyon cihazını kullanınız.
•Kullanılmayan ilaçları eczacınıza iade ediniz.
Ruhsat Sahibi:
Grandi İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.
Kağıthane/İstanbul
Üretici:
Arımed İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Vize/Kırklareli
Bu kullanma talimatı 20/12/2023 tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1-BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
B-AİR 100 mcg / 6 mcg İnhalasyon Tozu, Sert Kapsül
2-KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin maddeler:
Her bir inhalasyon için toz içeren kapsül;
Beklometazon dipropiyonat (BDP) ……………..100 mcg Formoterol fumarat (dihidrat olarak)…………..…..6 mcg içerir.
Yardımcı madde:
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3-FARMASÖTİK FORM
İnhalasyon İçin Toz İçeren Kapsül.
4-KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1Terapötik endikasyonlar
Uzun etkili beta2-agonisti+inhale kortikosteroid kombinasyonları ile tedavilerde olduğu üzere B-AİR, astım semptomlarının düzeltilmesi ve kontrol altına alınması amacıyla kullanılır. Astım hastalığının basamaklı tedavisinde 3. basamaktan itibaren verilir. Orta ve ağır KOAH olgularında semptomları ve atak sıklığını azaltır.
4.2Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji:
B-AİR inhalasyon yoluyla kullanım içindir.
B-AİR astımın başlangıç tedavisi yönetimine yönelik değildir. B-AİR’ın içerdiği bileşenlerin dozları farklı olduğu için ilaç, hastalığın şiddetine göre ayarlanmalıdır. Bu yalnızca fiks doz kombinasyon ilaçları ile tedaviye başlandığı zaman değil aynı zamanda, doz ayarlamasının yapıldığı durumda da dikkate alınmalıdır. Eğer bir hastada kombinasyon inhalerde mevcut olan kombinasyon dozlarından daha farklı bir doz kombinasyonu gerekirse, farklı inhalerlerdeki uygun beta2-agonist ve/veya kortikosteroid dozları reçete edilmelidir.
B-AİR içerisindeki beklometazon dipropiyonat mikronize edilmiş partikül boyutu dağılımı ile tanımlanmaktadır ve bu mikronize edilmiş partikül boyutu dağılımına sahip olmayan beklometazon dipropiyonata göre daha güçlü etki göstermektedir. Bu nedenle, B-AİR için günlük uygulanan beklometazon dipropiyonat miktarı, mikronize edilmemiş beklometazon dipropiyonatın günlük toplam miktarından düşük olmalıdır.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Astım tedavisinde B-AİR;
18 yaştan itibaren yetişkinler ve yaşlılarda;
1)Astım belirtilerini düzeltmek ve kontrol altına almak amacı ile “olağan doz” uygulaması; Astım semptomlarının şiddetine göre olağan doz günde iki kez bir kapsüldür (sabah 1, akşam 1 inhalasyon) . Maksimum günlük doz 4 kapsüldür.
2)Astım belirtilerinin aniden kötüleşmesinde “rahatlatıcı” amaçla ve astım kontrolünü amaçlayan düzenli tedavide;
Hastalar, ihtiyaç halinde semptomların giderilmesine yönelik, ilave olarak 1 inhalasyon almalıdırlar. Birkaç dakika sonar semptomlar devam ederse ilave bir doz daha uygulanmalıdır. “Rahatlatıcı” amaçla günde 6 kapsül’den fazla doz alınmamalıdır.
Hastalara, asemptomatik olduklarında dahi düzenli olarak önerilen dozdaki B-AİR’ı kullanmaları tavsiye edilmelidir.
Rahatlatıcı inhalasyonları günlük olarak sık kullanan hastalara mutlaka tıbbi yardım almaları önerilmelidir. Bu hastalar tekrar değerlendirilmeli ve idame tedavileri tekrar gözden geçirilmelidir.
Hastalara, inhaler tedavilerde oluşabilen “paradoksal bronkospazm” a karşı kısa etkili “rahatlatıcı” bronkodilatörlerini yanlarında bulundurmaları tavsiye edilmelidir.
KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) tedavisinde B-AİR;
18 yaştan itibaren yetişkin ve yaşlılarda B-AİR, günde iki kez 2’şer kapsül, toplam 4 kapsül uygulanır.
B-AİR’ın maksimum günlük dozu 8 kapsül’dür.
Uygulama şekli:
İlacın uygun kullanılması için, hastaya zaman zaman bir doktor veya başka sağlık personeli tarafından inhalerin nasıl kullanılacağı gösterilmelidir.
Dozajın uygun bir şekilde devam etmesi için hastalar düzenli olarak bir doktor tarafından değerlendirilmeli ve sadece tıbbi öneriye göre değiştirilmelidir. Tedavi dozu, semptomların etkili biçimde kontrol altına alındığı en düşük doza düşürülmelidir. Semptomlar en düşük dozla kontrol altına alındığında bir sonraki adım, tek başına inhale edilen kortikosteroidin testini içermelidir. Hastalara asemptomatik olduklarında dahi B-AİR’ı hergün almaları konusunda bilgi verilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:
Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda B-AİR kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır. (bakınız bölüm 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
B-AİR’ın güvenliliği ve etkinliği 18 yaşın altındaki çocuklar ve adolesanlar için henüz kanıtlanmamıştır. 12 ve 17 yaş arasındaki adolesanlar için sınırlı veri mevcuttur. Bu nedenle, yeterli veri elde edilinceye kadar 12 yaşın altındaki çocuklar ile 12 ve 17 yaş arasındaki adolesanlarda kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda doz ayarlanması gerekli değildir.
4.3Kontrendikasyonlar
Beklometazon dipropiyonat, formoterol fumarat dihidrat ve/veya ürün içeriğindeki herhangi maddelerden birine karşı bilinen aşırı duyarlılık halinde B-AİR kontrendikedir.
4.4Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
B-AİR üçüncü derece atriyoventriküler bloğu ve taşikardilerde (hızlanmış ve/veya düzensiz kalp atımı), idiyopatik subvalvüler aort stenozu, hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati, ağır kalp hastalığı, özellikle miyokard infarktüsü, koroner kalp hastalığı, konjestif kalp yetmezliği, tıkayıcı damar hastalıkları, özellikle arteriyoskleroz, arteriyel hipertansiyon ve anevrizmayı içeren kardiyak aritmilerde, hipertiroidizm, özellikle tirotoksikoz, hastalarında dikkatle kullanılmalıdır. Bilinen veya şüpheli konjenital veya ilaca bağlı QTc aralığı (QTc > 0.44 saniye) uzamış hastaların tedavisi esnasında dikkatli olunmalıdır. B-AİR taşikardik aritmisi bulunan hastalarda (hızlanmış ve/veya düzensiz kalp atımı) yalnızca özel önlemler alınarak (örn. hasta monitorizasyonu) kullanılabilir. Formoterol’ün kendisi de QTc aralığını uzatabilir.
B-AİR diabet, tirotoksikoz, feokromositoma ve tedavi edilmemiş hipokalemi hastalarında dikkatle kullanılmalıdır.
Ciddi hipokalemi, potansiyel olarak beta2-agonisti tedavisinden ileri gelebilir. Hipokalemi şiddeti hipoksi ile artabileceğinden ağır astımda bu duruma özel olarak dikkat edilmesi tavsiye edilir. Hipokaleminin şiddeti; hipokalemiyi indükleyen ksantin türevleri, steroidler ve diüretikler gibidiğer ilaçlarla yapılan eşzamanlı tedavi ile de artabilir (Bkz. Bölüm 4.5). Birden fazla sayıda“kurtarıcı” bronkodilatörün tüketilebildiği stabil olmayan astımda da dikkatli olunması tavsiyeedilir. Bu gibi durumlarda hastanın serum potasyum düzeyleri düzenli olarak izlenmelidir.
Yüksek dozda formoterol inhalasyonu kan şekeri düzeyinde artışa neden olabilir. Bu nedenle diyabetiklerde bu parametre yakından izlenmelidir.
Halojenli anestezikler ile anestezi planlandığında, kardiyak aritmi riski nedeniyle anestezi başlamadan en az 12 saat öncesinde B-AİR kullanılmadığından emin olmak gereklidir.
Kortikosteroid içeren tüm inhale ilaçlar gibi B-AİR’de aktif veya latent pulmoner tüberkülozu olan ve solunum yollarında fungal ve viral enfeksiyonları olan hastalarda dikkatli olarak uygulanmalıdır.
Tedavi sonlandırılacaksa, tedavi dozunun tedrici olarak azaltılarak sonlandırılması tavsiye edilir.
Tedavi ani olarak sonlandırılmamalıdır.
Astım tedavisi, basamaklı bir tedavi programını takip etmelidir ve belli aralıklarla hastanın tedaviye verdiği yanıt, akciğer fonksiyon testleri ile klinik açıdan değerlendirilmelidir.
Hasta tedaviyi etkisiz buluyorsa tıbbi olarak dikkat gösterilmelidir. Kısa etkili rahatlatıcı etkili bronkodilatörlerin kullanımındaki artış, hastalığın kötüleştiğini gösterir ve astım tedavisinin yeniden değerlendirilmesini gerektirir. Astım kontrolündeki ani ve artan seyirdeki kötüleşme potansiyel olarak yaşamı tehdit edicidir ve tedavi modifikasyonu için hasta acil tıbbi değerlendirmeden geçmelidir. Oral ya da inhale kortikosteroid tedavisine ihtiyacın artması durumunda dikkat gösterilmelidir veya enfeksiyon şüphesi var ise antibiyotik tedavisi başlanmalıdır.
Alevlenme durumunda veya belirgin şekilde kötüleşmiş akut astım atakları var olan hastalarda B-AİR ile tedaviye başlanmamalıdır. B-AİR ile yapılan tedavi esnasında astımla ilişkili ciddi advers olaylar ve alevlenmeler ortaya çıkabilir. Hastalardan tedaviye devam etmeleri ancak B-AİR başlandıktan sonra astım semptomları hala kontrol edilemiyor veya kötüleşiyorsa doktora başvurmaları istenmelidir.
Diğer inhalasyon tedavilerinde olduğu gibi, doz alımı sonrasında hırıltılı solunum, öksürük ve nefes darlığında ani bir artışla beraber paradoksal bronkospazm gelişebilir. Bu durumda, hızlı etkili bir inhale bronkodilatör uygulanmalıdır. B-AİR alımı hemen kesilmeli, hasta değerlendirilmeli ve gerekirse alternatif bir tedaviye başlanmalıdır.
B-AİR, astımın başlangıç tedavisi için uygun değildir.
Akut astım ataklarının tedavisi için hastaların B-AİR’ı ve/veya hızlı etkili bronkodilatörlerini sürekli yanlarında bulundurmaları önerilir.
Hastalara, asemptomatik oldukları durumda dahi reçete edildiği şekilde düzenli olarak B-AİR kullanmaları gerektiği hatırlatılmalıdır. Astım semptomlarına karşılık B-AİR’ın semptom giderici dozları alınmalıdır; fakat bu dozlar, örneğin egzersizden önce, düzenli profilaktik kullanım amaçlı değildir. Bu tür bir amaç için, başka bir hızlı etkili bronkodilatör düşünülmelidir. Astım semptomları kontrol altına alındığında, B-AİR dozu kademeli olarak azaltılmalıdır. Tedavide alt basamaklara doğru inildikçe hastaların düzenli olarak control edilmeleri önem kazanır. Bu dönemde B-AİR’ın en düşük etkin dozu kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).
İnhale kortikosteroidler, özellikle uzun süreli ve yüksek dozlarda reçete edildiklerinde sistemik etkiler oluşturabilirler. Bu etkilerin görülme olasılığı oral kortikosteroidlere nazaran inhale kortikosteroidler ile çok daha düşüktür. Olası sistemik etkiler şunlardır: Cushing sendromu, adrenal supresyon, kemik mineral yoğunluğunda azalma, çocuk ve ergenlerde büyüme geriliği, katarakt ve glokom ve daha seyrek olarak fizikomotor hiperaktivitesi, uyku bozukluğu, anksiyete, depresyon veya saldırganlık (özellikle çocuklarda) da içeren çeşitli psikolojik ve davranışsal etkiler. Bu nedenle, tedavi altındaki hastanın düzenli olarak kontrolü ve inhale kortikosteroid dozunun, astımın etkin olarak kontrolünün sağlandığı en düşük doza düşürülmesi önemlidir.
İnhale kortikosteroidler ile yüksek dozlarda uzun süreli tedavi, adrenal supresyon ve akut adrenal krize neden olabilir. Önerilenden yüksek doz beklometazon dipropiyonat inhale eden 18 yaşından küçük çocuklar risk altında olabilirler. Akut adrenal krizi tetikleyebilecek potansiyel durumlar travma, ameliyat, ciddi enfeksiyon ve dozun hızla azaltılmasıdır. Oluşan semptomlar çok belirgin olmamakla beraber anoreksiya, karın ağrısı, kilo kaybı, yorgunluk, baş ağrısı, bulantı, kusma, hipotansiyon, bilinç düzeyinde azalma, hipoglisemi ve/veya
konvülsiyonları içerebilir. Stres ve elektif cerrahi sırasında ilave sistemik kortikosteroid verilmesi düşünülmelidir.
Özellikle daha önceki sistemik steroid tedavisi nedeni ile adrenal fonksiyonun bozulmuş olduğu düşünülüyorsa, bu grup hastalar B-AİR tedavisine geçirilirken dikkatli olunmalıdır.
Oral kortikosteroidlerden inhale steroidlere geçen hastalar oldukça uzun bir zaman adrenal rezerv eksikliği riski altında kalırlar. Geçmişte, yüksek doz acil kortikosteroid tedavisi gerekli olmuş hastalar da risk altında olabilirler. Bu bozukluk olasılığı strese neden olabilecek acil ve elektif durumlarda daima akılda bulundurulmalıdır ve uygun kortikosteroid tedavisi uygulanmalıdır. Adrenal bozukluğunun derecesi elektif işlemlerden önce uzman tavsiyesini gerektirebilir.
Uzun etkili beta agonist preparatlarına bağlı olarak nadiren, ciddi ve bazen ölümcül olabilen astım ile ilgili solunum problemleri meydana gelebilir.
Sistemik ve topikal kortikosteroid kullanımına bağlı görme bozuklukları bildirilebilir. Eğer hastada bulanık görme veya diğer görme bozuklukları meydana gelirse hasta; katarakt, glokom veya sistemik ve topikal kortikosteroid kullanımdan sonra bildirilen santral seröz korioretinopati (SSKR) gibi nadir hastalıkları da içerebilen olası nedenleri değerlendirmek üzere bir göz doktoruna yönlendirilmelidir.
Orofarengeal kandida enfeksiyonu riskini en aza indirmek için reçete edilen dozu kullandıktan sonra hastaların ağızlarını su ile çalkalamaları önerilmelidir.
B-AİR astım hastalığının başlangıç tedavisi için önerilemez.
Uzun etkili beta agonistler astım semptom kontrolünü sağlayan en kısa süre boyunca kullanılmalı ve astım kontrolüne ulaştığında eğer mümkünse kullanımları durdurulmalıdır. Sonrasında hastaların kontrol edici bir tedaviyle idamesi sağlanmalıdır.
Hastalar alevlenme dönemlerinde ise ya da önemli ölçüde veya akut olarak kötüye giden astım şikayetleri varsa, uzun etkili beta agonistlerle tedaviye başlanmamalıdır.
KOAH hastalarında pnömoni
Kortikosteroid içeren inhale ilaçları alan KOAH hastalarında, hastaneye yatış gerektiren pnömoni dahil, pnömoni insidansında artış gözlemlenmiştir. Artan steroid dozu ile pnömoni riskinde artış kanıtları bulunmaktadır, ancak bu durum çalışmaların tamamında kesin olarak gösterilmemiştir.
Kortikosteroid içeren inhale ilaçlar arasında pnömoni riskinin büyüklüğü konusunda sınıf içi farklılık bakımından kesin klinik kanıt bulunmamaktadır.
Hekimler, KOAH hastalarında olası pnömoni gelişimine karşı, enfeksiyonların klinik özellikleri ile KOAH semptomlarının alevlenme durumunun karışması ihtimali dolayısıyla dikkatli olmalıdır.
KOAH hastalarındaki pnömoni risk faktörleri arasında; sigara içilmesi, ileri yaş, düşük vücut kitle indeksi ve ağır KOAH bulunmaktadır.
4.5Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Farmakokinetik etkileşimler
Beklometazon dipropiyonat, sitokrom P-450 sisteminin katkısı olmaksızın esteraz enzimleri aracılığı ile hızla metabolize olarak aktif metaboliti olan beklometazon monopropiyonata dönüşür. Beklometazon diğer bazı kortikosteroidlere göre CYP3Ametabolizmasına daha az bağımlıdır vegenel olarak etkileşimler olası değildir; ancak güçlü CYP3A inhibitörlerinin (örneğin ritonavir,kobisistat) birlikte kullanımı ile sistemik etkilerin olma ihtimali göz ardı edilemez ve bu nedenlebu tür ajanlar kullanılması durumunda dikkatli olunması ve hastanın uygun bir şekilde gözlemlenmesi önerilir.
Farmakodinamik etkileşimler
Astımlı hastalarda beta-bloker (göz damlaları da dahil) tedavisinden kaçınılmalıdır. Beta- blokerler zorunlu nedenler ile uygulanacak olursa, formoterolün etkisi azalır ya da ortadan kalkar. Diğer yandan beta-adrenerjik ilaçların eş zamanlı kullanımının olası ilave etkileri olabilir, bu nedenle formoterol ile eş zamanlı olarak teofilin ya da diğer beta-adrenerjik ilaçların reçetelenmesi dikkat gerektirir.
Kinidin, disopramid, prokainamid, fenotiyazinler, antihistaminikler, mono amino oksidaz inhibitörleri ve trisiklik antidepresanlar QTc-aralığını uzatarak ventriküler aritmi riskini artırabilirler.
Ayrıca, L-Dopa, L-tiroksin, oksitosin ve alkol, beta2 sempatomimetiklere karşı kardiyak tolerans azalabilir.
Furazolidon ve prokarbazin gibi benzer özellikler gösteren mono amino oksidaz inhibitörleri ile eş zamanlı tedavi hipertansif reaksiyonları başlatabilir.
Halojenli hidrokarbonlar ile eş zamanlı anestezi alan hastalarda aritmi riski artabilir.
Ksantin türevleri, steroidler veya diüretikler ile eş zamanlı tedavi beta2 agonistlerinin olası hipokalemik etkilerini güçlendirebilir (bakınız bölüm 4.4). Dijital glikozidleri ile tedavi edilen hastalarda hipokalemi, aritmiye olan yatkınlığı arttırabilir
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği halinde B-AİR kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
18 yaşın altındaki astım ve KOAH hastalarında B-AİR ile yapılmış etkileşim çalışması bulanmamaktadır.
4.6Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon): B-AİR’ın çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda ve doğum kontrolünde kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
B-AİR’ın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermektedir
(bakınız bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Kortikosteroidlerin gebe hayvanlara yüksek dozda uygulanmasının yarık damak ve rahim içi büyüme geriliği gibi fetal gelişme anomalilerine neden olduğu bilinmektedir. Beta-2- sempatomimetik ajanların tokolitik etkileri de doğumu etkileyebilir.
Beta2-sempatomimetik ajanların tokolitik etkisinden dolayı doğumun yaklaşmasında gerekli önlemler alınmalıdır. Başka bir yerleşik alternatif (daha güvenli) tedavi bulunmadıkça formoterol gebelik süresince ve özellikle gebeliğin sonlarında ya da doğum esnasında kullanılmamalıdır. B-AİR gebelik sırasında ancak beklenen yararlar potansiyel risklerden fazla olduğunda kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
İnsanlarda laktasyon döneminde B-AİR kullanımına ilişkin yeterli klinik veri mevcut değildir. Hayvan deneylerinde veri elde edilememiş olmasına karşın, beklometazon dipropiyonatın anne sütüne geçtiği varsayılabilir. Ancak, doğrudan inhalasyon için kullanılan dozlarda anne sütünde anlamlı düzeylere ulaşılması çok olası değildir. Formoterol’ün anne sütüne geçip geçmediğinin bilinmemesine karşın, hayvanların sütünde saptanmıştır. B-AİR’ın emziren kadınlara uygulanması yalnızca beklenen faydalar potansiyel risklerden fazla ise düşünülmelidir. Çocuk için emzirmenin ve anne için tedavinin faydası dikkate alınarak, emzirmenin veya B-AİR ile tedavinin kesilip kesilmemesi konusunda bir karar verilmelidir.
Üreme yeteneği / Fertilite
İnsanlarda hiçbir veri bulunmamaktadır. Sıçanlardaki üreme çalışmaları (0.2, 2.0 ve 20 mg/kg/gün) ile doza bağımlı etkiler gözlemlenmiştir. Erkek doğurganlığında hiç etki görülmezken dişi hayvanlarda fetal gelişme üzerine advers etkilerin görülmediği seviye (NOAEL) 2 mg/kg/gündür. Daha yüksek dozlarda (20 mg/kg/gün), B-AİR doğumda güçlüğe neden olmuş ve maternal (implantasyon oranında azalma, plasenta ağırlığında azalma) ve fetal toksisite (kemikleşme bozuklukları, kiloda azalma) bulgularına neden olmuştur.
4.7Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
B-AİR’ın araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde etkisi yoktur veya ihmal edilebilir düzeydedir.
4.8İstenmeyen etkiler
B-AİR, beklometazon dipropiyonat ve formoterol fumarat dihidrat içerdiği için, her bir bileşik ile ilişkili türden ve şiddette advers reaksiyonların olması beklenir. Her iki bileşiğin birlikte uygulanmasını takiben ek advers etki artışı gözlemlenmemiştir Sabit kombinasyon olarak uygulanan beklometazon dipropiyonat ve formoterol fumarat ile ilişkili istenmeyen etkiler aşağıda verilmiştir ve sistematik olarak organ sınıfına göre ve sıklığa göre gösterilmiştir.
Klinik çalışmalardan elde edilen istenmeyen etki görülme oranları şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ve <1/10); yaygın olmayan (≥1/1,000 ila <1/100); seyrek (≥1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (≤1/10,000); bilinmiyor (mevcut verilerden tahmin edilemiyor).
Plasebo insidansları dikkate alınmamıştır.
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın : Farenjit, oral kandidiyazis, KOAH hastalarında pnömoni,
Yaygın olmayan :Grip, oral mantar enfeksiyonu, farengeal ve özofagal kandidiyazis, vulvovajinal kandidiyazis, gastroenterit, sinüzit, rinit
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan : Granülositopeni
Çok seyrek : Trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan : Alerjik dermatit
Çok seyrek :Eritem, dudaklar, yüz, göz ve farenks ödemini içeren
hipersensitivite reaksiyonları
Endokrin bozukluklar
Çok seyrek : Adrenal supresyon
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan : Hipokalemi, hiperglisemi, hipertrigliseridemi
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan : Yerinde duramama
Bilinmiyor :Psikomotor hiperaktivite, uyku bozuklukları, anksiyete, depresyon,
saldırganlık, davranış değişiklikleri (genellikle çocuklarda)
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın : Baş ağrısı
Yaygın olmayan : Tremor, baş dönmesi
Göz hastalıkları
Çok seyrek : Glokom, katarakt
Bilinmiyor : Görmede bulanıklık
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan : Otosalpenjit
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan : Çarpıntılar; EKG’de QTc aralığı uzaması; EKG değişiklikleri,
taşikardi, taşiaritmi, atriyal fibrilasyon, sinüs bradikardisi,
miyokardiyal iskemi
Seyrek : Ventriküler ekstrasistoller, anjina pektoris
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan : Hiperemi; sıcak basması
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın : Disfoni
Yaygın olmayan : Öksürük, prodüktif öksürük, boğazda tahriş, astım krizi
Seyrek : Paradoksal bronkospazm
Çok seyrek : Dispne, astımın şiddetlenmesi
Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın olmayan : İshal, ağız kuruluğu, dispepsi, disfaji, dudaklarda yanma hissi,
bulantı, tat alma bozukluğu
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan : Kaşıntı, döküntü, hiperhidroz, ürtiker
Seyrek : Anjiyoödem
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan : Kas krampı, miyalji
Çok seyrek : Çocuk ve adolesanlarda büyüme geriliği
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Seyrek : Nefrit
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın olmayan : Yorgunluk, sinirlilik
Çok seyrek : Periferik ödem
Araştırmalar
Yaygın olmayan : Elektrokardiyogramda QT uzaması, kortizol içermeyen idrarda azalma, azalmış kan kortizolü, artmış kan potasyumu, artmış kan glukozu, zayıf r- dalga ilerlemeli elektrokardiyogram, C-reaktif proteinde artış, trombosit sayısında artma, serbest yağ asidinde artma, kan insülininde artış, kan keton cisimlerinde artış
Seyrek
: Kan basıncında artma, kan basıncında azalma Çok seyrek : Kemik yoğunluğunda azalma
Diğer inhalasyon tedavilerinde de görüldüğü gibi paradoksal bronkospazm oluşabilir. Formoterol ile tipik olarak ilişkili gözlemlenen advers olaylar şunlardır: hipokalemi, baş ağrısı, tremor, çarpıntılar, öksürük, kas krampları ve QTc aralığı uzaması, angina pektoris, miyokardiyal iskemi.
Beklometazon ile tipik olarak ilişkili gözlemlenen advers olaylar şunlardır: oral mantar enfeksiyonları, oral kandidiaz, disfoni, boğazda tahriş, nazofarenjit, sinirlilik, kortizol içermeyen idrarda azalma, azalmış kan kortizolü, artmış kan glukozu.
İnhale kortikosteroidlerin (örn., beklometazon dipropiyonat) sistemik etkileri özellikle uzun süreli olarak yüksek dozda uygulandığında ortaya çıkabilir. Bu etkiler şunlardır: Cushing Sendromu, Cushingoid belirtiler, adrenal baskılanma, kemik mineral yoğunluğunda azalma, çocuklarda ve ergenlerde büyüme geriliği, glokom ve katarakt (bakınız bölüm 4.4)
Aşırı duyarlılık reaksiyonları arasında döküntü, ürtiker şeklinde kaşıntı, eritem, göz, yüz, dudaklarda ve boğazda ödem vardır.
B-AİR’ın terapötik dozlarıyla elde edilen klinik deneyimlerde gözlenmeyen ancak genellikle formoterol gibi uzun etkili beta2-agonistinin uygulanmasıyla ilişkilendirilen ilave advers reaksiyonlar; palpitasyon, atriyal fibrilasyon, ventriküler ekstrasistol, taşiaritmi, potansiyel olarak ciddi hipokalemi ve artmış/azalmış kan basıncıdır. İnhale formoterol tedavisi esnasında bazen uykusuzluk, baş dönmesi, huzursuzluk ve anksiyete bildirilmiştir. Formoterol kas kramplarını, miyaljiyi de artırabilir.
Döküntü, ürtiker, pruritus ve eritem; göz, yüz, dudak ve boğazda ödem (anjiyoödem) dahil aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir.
Diğer inhaler tedavilerde olduğu gibi doz alımı sonrasında hırıltılı solunum, öksürük ve nefes darlığında ani bir artışla beraber paradoksal bronkospazm oluşabilir (ayrıca bkz. Bölüm 4.4).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği halinde B-AİR kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
18 yaş altındaki astım ve KOAH hastalarında B-AİR kullanılmamalıdır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers re Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. eposta;tufam@titck.gov.tr;tel:0 800 314 00 08; faks:0 312 218 35 99)
4.9Doz aşımı ve tedavisi
Peş peşe 12 kümülatif uygulamaya kadar inhale sabit kombinasyon (beklometazon dipropiyonat 100 mcg ve formoterol 6 mcg) dozları (toplam 1200 mikrogram beklometazon dipropiyonat ve 72 mikrogram formoterol) astımlı hastalarda incelenmiştir. Kümülatif tedavi, vital bulgularda anormal bir etki göstermemiştir ve ciddi veya şiddetli advers olaylar da gözlemlenmemiştir
Aşırı formoterol dozları beta-2-adrenerjik agonistler için tipik olan etkilere yol açabilir: bulantı, kusma, baş ağrısı, tremor, uyku hali, çarpıntılar, taşikardi, ventrikül aritmileri, QTc aralığının uzaması, metabolik asidoz, hipokalemi, hiperglisemi.
Formoterol ile doz aşımı durumunda, destekleyici ve semptomatik tedavi endikedir. Ciddi vakalar hastaneye yatırılmalıdır. Kardiyoselektif beta-adrenerjik blokörlerin kullanılması düşünülebilir ancak çok dikkatli olarak uygulanmalıdır, çünkü beta-adrenerjik blokör kullanımı bronkospazma yol açabilir. Hastanın serum potasyumu izlenmelidir.
Önerilenden fazla akut beklometazon dipropiyonat dozları inhalasyonu, adrenal fonksiyonun geçici olarak baskılanmasına neden olabilir. Bu acil önlem gerektirmez, çünkü, plazma kortizol ölçümleri ile doğrulandığı üzere, baskılanma birkaç gün içinde ortadan kalkar. Bu hastalarda tedavi, astımı kontrol etmeye yetecek dozlarda sürdürülmelidir.
Kronik alımlı fazla beklometazon dipropiyonat dozları inhalasyonu: Bölüm 4.4: adrenal baskılanma riskine bakınız. Adrenal rezervinin monitorizasyonu gerekli olabilir.
5-FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Obstrüktif solunum yolu hastalıklarında kullanılan ilaçlar, Kortikosteroidler ya da diğer ilaçlarla kombine adrenerjikler – Antikolinerjikler hariç
ATC Kodu: R03AK08
Etki mekanizması ve farmakodinamik etkiler:
B-AİR beklometazon dipropiyonat ve formoterol içermektedir; bunların farklı etki mekanizmaları vardır ve astım alevlenmelerini azaltmak bakımından sinerjistik etki gösterirler. Bu iki maddenin etki mekanizması aşağıda incelenmiştir.
Beklometazon dipropiyonat
İnhalasyon yolu ile önerilen dozlarda verilen beklometazon dipropiyonatın akciğerlerde glukortikoidlere bağlı antiinflamatuvar etkisi vardır ve bu etki astım belirtileri ve alevlenmelerinde azalma sağlamakla birlikte sistemik uygulanan kortikosteroidlere nazaran daha az advers etkiye neden olur.
Formoterol selektif bir beta2-adrenerjik agonisttir ve reversibl solunum yolu obstrüksiyonu olan hastalarda bronş düz kaslarının gevşemesini sağlar. Bronş genişletici etkisi hızla, inhalasyondan 1-3 dakika sonra etkisini gösterir ve tek bir dozun etki süresi 12 saattir.
B-AİR’ın idame tedavide klinik etkinliği
Yetişkinlerde yapılan klinik çalışmalarda beklometazon dipropiyonata, formoterol eklenmesi astım belirtilerini ve akciğer fonksiyonunu iyileştirmiş ve alevlenmeleri azaltmıştır.
B-AİR’ın akciğer fonksiyonu üzerindeki etkilerinin incelendiği 24 haftalık bir çalışmada, B-AİR en az birbirinden ayrı olarak verilen beklometazon dipropiyonat ve formoterol ile eşdeğer etki göstermiş ve tedavi etkinliği tek başına beklometazon dipropiyonat’tan daha fazla olmuştur.
B-AİR’ın idame ve rahatlatıcı tedavide klinik etkinliği
1701 astım hastasının dahil edildiği 48 haftalık paralel grup çalışmasında; astımı kontrol altında olmayan orta veya ağır astımlı yetişkin hastalarda sabit kombinasyon (beklometazon dipropiyonat 100 mcg ve formoterol 6 mcg) idame dozu (günde iki kez bir inhalasyon) ve rahatlatıcı (günde toplam 8 kapsül’e kadar) tedavi olarak uygulaması, idame uygulaması (günde iki kez bir inhalasyon) artı ihtiyaç duyulduğunda salbutamol kullanımı ile karşılaştırılmıştır. Sonuçlar şunu göstermektedir; idame ve rahatlatıcı tedavi olarak uygulanan sabit kombinasyon (beklometazon dipropiyonat 100 mcg ve formoterol 6 mcg), idame artı ihtiyaç duyulduğunda salbutamol kullanan gruba göre (ITT ve PP popülasyonlarını her ikisi için p<0.001) ilk ciddi alevlenme süresini belirgin şekilde uzatmıştır. İdame ve rahatlatıcı tedavi grubunda ciddi astım alevlenmelerinin oranı, salbutamol grubuna kıyasla (hasta/yıl başına) belirgin şekilde azalmıştır (sırasıyla 0,1476 ve 0,2239 istatistiksel olarak belirgin düşüş: p<0.001). Sabit kombinasyon (beklometazon dipropiyonat 100 mcg ve formoterol 6 mcg) idame ve rahatlatıcı tedavi grubundaki hastalar astım kontrolünde klinik olarak anlamlı başarı kaydetmişlerdir. Rahatlatıcı tedavinin ortalama inhalasyon sayısı ve rahatlatıcı tedavi uygulanan hasta sayısı her iki grupta da benzer şekilde azalmıştır.
Not: ciddi alevlenmeler, hastaneye yatış ile sonuçlanan astımda kötüleşme veya acil tedavi veya sistemik steroid ihtiyacında 3 günden fazla artış olarak tanımlanmıştır.
Diğer bir klinik çalışmada, astımlı hastalarda metakolin ile bronkokonstriksiyon geliştirilmiş ve B-AİR’ın tek doz ile (100/6 mcg) bronkodilatasyon sağlanması, salbutamol 200 mcg ile karşılaştırılmıştır. B-AİR tek doz ile, salbutamol ile benzer şekilde hızlı bronkodilatasyon ve dispne de hızlı iyileşme sağlamıştır.
5.2Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Sabit kombinasyon ilacı B-AİR’ın sistemik etkileri, içeriğindeki aktif maddeler olan beklometazon dipropiyonat ve formoterol’ün sistemik etkileri ile klinik çalışmada karşılaştırılmıştır.
Beklometazon dipropiyonat için, ana aktif metabolit olan beklometazon- 17- monopropiyonat (B-17-MP) AUC’si ve maksimum plazma konsantrasyonu sabit kombinasyon uygulandıktan sonra daha düşük olmuştur, fakat emilim hızı tek başına uygulanan beklometazon’a göre daha hızlıdır.
Formoterol için maksimum plazma konsantrasyonu sabit veya serbest kombinasyon uygulamalarından sonra benzer bulunmuştur ve B-AİR ile sistemik etki, serbest kombinasyona göre biraz daha yüksek bulunmuştur.
Beklometazon dipropiyonat ve formoterol arasında farmakokinetik veya farmakodinamik etkileşim gözlemlenmemiştir.
Beklometazon dipropiyonat
Glukokortikoid reseptörlerine bağlanma afinitesi zayıf bir ön ilaç olan beklometazon dipropiyonat, esteraz enzimleriyle aktif metabolit olan beklometazon-17-monopropiyonata hidrolize olur. Beklometazon-17-monopropiyonat, ön ilaç olan beklometazon dipropiyonata göre daha güçlü bir topikal anti-inflamatuvar etkinliğe sahiptir.
Emilim
İnhale edilen beklometazon dipropiyonat akciğerlerden hızla emilir; emilimden önce beklometazon dipropiyonat büyük oranda aktif metaboliti B-17-MP’ye dönüşür. B-17 MP’nin sistemik biyoyararlılığı akciğer (%36) ve yutulan dozun gastrointestinal emilimi ile ortaya çıkar. Yutulan beklometazon dipropiyonat’ın biyoyararlılığı ihmal edilebilir düzeydedir, ancak, sistemik dolaşım öncesinde B-17-MP’ye dönüşüm emilimin %41’inin B-17-MP olarak gerçekleşmesini sağlar. Yutulan dozun artışı ile birlikte sistemik etkide yaklaşık olarak lineer bir artış vardır. İnhalasyon sonrasındaki mutlak biyoyararlılık değişmemiş beklometazon dipropiyonat ve B-17-MP için sırası ile nominal dozun %2 ve %62’si kadar olmuştur.
Dağılım
İntravenöz dozdan sonra, beklometazon dipropiyonat ve B-17-MP dağılımı yüksek plazma klerensi ile karakterizedir (sırasıyla 150 ve 120 L/saat) ve sabit durumda beklometazon dipropiyonat için dağılım hacmi az (20L) B-17-MP için doku dağılımı daha fazladır (424L). Plazma proteinine bağlanma orta derecede yüksektir.
Biyotransformasyon
Beklometazon dipropiyonat sistemik dolaşımda çoğu dokuda bulunan esteraz enzimleri aracılığı ile metabolize olur ve sistemik dolaşımdan çok hızlı temizlenir. Metabolizmanın ana ürünü aktif metabolittir (B-17-MP). Beklometazon-21-monopropiyonat (B-21-MP) ve beklometazon (BOH) gibi minör metabolitler de oluşur fakat bunlar sistemik maruziyete çok az katkıda bulunur.
Eliminasyon
Beklometazon dipropiyonatın başlıca atılım şekli polar metabolitler şeklinde feçesle atılımdır. Beklometazon dipropiyonat ve metabolitlerinin idrarla atılımı önemsiz miktardadır. Beklometazon dipropiyonat ve beklometazon-17-monopropiyonat için terminal eliminasyon yarılanma ömrü sırasıyla 0,5 ve 2,7 saattir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Renal veya hepatik bozukluğu olan hastalarda beklometazon dipropiyonatın farmakokinetikleri çalışılmamıştır; ancak beklometazon dipropiyonat bağırsak sıvısında, serum, akciğerler ve karaciğerde bulunan esteraz enzimleri ile çok hızlı metabolize olarak, daha polar ürünler olan B-21-MP, B-17-MP ve BOH haline dönüştüğü için karaciğer yetersizliğinin beklometazon dipropiyonat farmakokinetik ve güvenlik profilini değiştirmesi beklenmemektedir.
Beklometazon dipropiyonat veya metabolitlerine idrarda rastlanmadığı için, böbrek yetersizliği olan hastalarda sistemik maruziyette artış gözlemlenmemiştir.
Formoterol
Emilim
İnhalasyondan sonra formoterol hem akciğerden hem de gastrointestinal yoldan emilmektedir. Ölçülü doz inhalatör (MDI) ile oral uygulamadan sonra yutulan inhale dozun fraksiyonu % 60 ile % 90 arasında bulunabilir. Yutulan dozun en az % 65’lik bir kısmı gastrointestinal sistemde emilir. Değişmemiş ilaç zirve plazma konsantrasyonuna oral uygulamadan 0.5 saat-1 saat sonra ulaşır.
Dağılım
Formoterol’ün plazma proteinlerine bağlanma oranı %61-64’tür ve %34’ü albümine bağlanır. Terapötik dozlarda ulaşılan konsantrasyon aralığında bağlanmada doygunluk gerçekleşmez. Oral uygulamadan sonra saptanan eliminasyon yarılanma ömrü 2-3 saattir. Formoterol emilimi 12-96 mikrogram inhale formoterol fumarat aralığı boyunca lineerdir.
Biyotransformasyon
Formoterol yaygın biçimde metabolize olur ve öne çıkan metabolik yol fenolik hidroksil grubundaki doğrudan konjugasyondur. Glukoronik asit konjugatı inaktiftir. İkinci majör yol fenolik 2’-hidroksil grubunda demetilasyon ve bunu izleyen konjugasyondur. Sitokrom P-450 izoenzimleri CYP2D6, CYP2C19, CYP2C9, formoterol demetilasyonuna katılırlar. Karaciğer, primer metabolizma bölgesi olarak görülmektedir. Formoterol terapötik geçerli konsantrasyonlarda CYP-450 enzimlerini inhibe etmez.
Eliminasyon
Formoterolün idrardan kümülatif atılımı bir KTI (kuru toz inhaler)’den tek inhalasyon sonrasında 12-96 μg doz aralığında lineer artış göstermiştir. Sırası ile ortalama, %8 ve %25 oranındaki doz değişmeden ve total formoterol olarak atılmıştır.
12 sağlıklı olguda tek bir 120 μg doz inhalasyonunu takiben ölçülen plazma konsantrasyonlarına dayanılarak, ortalama terminal eliminasyon yarılanma ömrünün 10 saat olduğu belirlenmiştir. (R,R) ve (S,S) enantiomerleri idrarda atılan değişmemiş ilacın sırasıyla yaklaşık %40 ve %60’ını temsil etmektedir. İki enantiomerin oranı araştırılan doz aralığında sabit kalmıştır ve yinelenen dozlardan sonra bir enantiomerin diğerine nispetle daha fazla biriktiğine ilişkin kanıt bulunamamıştır.
Oral uygulamadan sonra (40-80 μg) dozun %6-%10’a varan oranı sağlıklı olgularda idrarda değişmemiş ilaç olarak bulunmuştur ve %8’e varan oranı ise glukuronid olarak bulunmuştur. Oral formoterol dozunun toplam %67’si idrarla (başlıca metabolitleri şeklinde) ve kalanı feçesle atılır. Formoterolün renal klirensi 150 ml/dakika’dir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer/böbrek yetersizliği: Formoterolün farmakokinetiği karaciğer ve böbrek yetersizliği olan hastalarda araştırılmamıştır.
Irk, cinsiyet: Eliminasyon ve biyotransformasyon özelliklerine bakılarak hastanın etnik orijininin ve cinsiyetinin farmakokinetik parametreler üzerine bir etkisi olmayacağı beklenir.
5.3Klinik öncesi güvenlilik verileri
Kombinasyon halinde veya tek başına verilen beklometazon dipropiyonat ve formoterol ile yapılan hayvan deneylerinde gözlenen toksisite, abartılmış farmakolojik aktivite ile ilişkili etkilerdir. Bu etkiler başlıca köpeklerde beklometazon dipropiyonatın bağışıklığı baskılayıcı etkileri ve formoterol’ün bilinen kardiyovasküler etkileri ile ilişkilidir. Kombinasyonun uygulanmasından sonra toksisitede artış veya beklenmedik bulgular gözlemlenmemiştir
Karsinojenite:
Önerilen kombinasyonla karsinojenisite çalışmaları gerçekleştirilmemiştir. Bununla birlikte,
ayrı ayrı bileşenler için bildirilen hayvanlardan elde edilen veriler, insanlarda herhangi bir potansiyel karsinojenisite riskini akla getirmemektedir.
Mutajenite:
Beklometazon dipropiyonat/formoterol kombinasyonuyla gerçekleştirilen genotoksisite çalışmaları mutajenik bir potansiyele işaret etmemektedir.
Üreme üzerine toksisitesi:
Sıçanlarda yapılan üreme çalışmaları doza bağlı etkileri göstermiştir. Kombinasyon, dişilerde azalmış doğurganlık ve embriyofetal toksisite ile ilişkilendirilmiştir. Gebe hayvanlara göre yüksek kortikosteroid dozlarının, damak yarığı ve rahim içi büyüme geriliği dahil fetal gelişim anomaliliklerine neden olduğu bilinmektedir ve beklometazon dipropiyonat /formoterol kombinasyonuyla görülen etkiler muhtemelen beklometazon dipropiyonattan ötürüdür. Bu etkiler yalnızca, aktif metabolit olan beklometazon-17- monopropiyonata yüksek sistemik maruz kalımla fark edilmiştir (hastalarda beklenen plazma düzeylerinin 200 katından daha fazla). Ayrıca, hayvanlarda yapılan çalışmalarda, beta2- sempatomimetiklerin bilinen tokolitik etkilerine dayandırılabilen bir etki olan gebelik ve doğum süresinin uzaması görülmüştür. Bu etkiler, sabit kombinasyon (beklometazon dipropiyonat 100 mcg ve formoterol 6 mcg) ile tedavi edilen hastalarda maternal plazma formoterol düzeyleri beklenen düzeylerin altında olduğunda kaydedilmiştir.
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz (inek sütü kaynaklıdır)
6.2Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği yoktur.
6.3Raf ömrü
24 ay
6.4Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altında oda sıcaklığında saklayınız. Nemden koruyunuz.
6.5Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, B-AİR İnhalasyon İçin Toz İçeren Kapsül desikant kapaklı HDPE şişe 120 kapsül + 1 adet inhalasyon cihazı.
6.6Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller, “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.
B-AİR uygulaması esnasında aşağıdaki talimatlara uyulmalıdır:
•Kapsülleri yutmayınız. Kapsüller yalnızca kutunun içerisinde yer alan inhalasyon cihazıile birlikte kullanılmalıdır. Bu cihaz, özel olarak B-AİR kapsülleri ile birlikte kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
•Kapsüllerin içerisindeki toz yalnızca teneffüs edilerek (nefes yoluyla) kullanılacaktır. •Kapsülleri kullanmadan hemen önce folyo paketinden çıkarınız. kapsüllerin ıslanmaması için parmaklarınızın kuru olduğundan emin olunuz.
•İlacınızı kullandıktan sonra ağzınızı su ile iyice çalkalayınız ve çalkaladıktan sonra ağzınızdaki suyu tükürünüz. Bunu yapmak, ağzınızda mantar enfeksiyonu (pamukçuk) gelişmesi riskini azaltır.
•Kapsülleri inhalasyon cihazı dışında başka bir cihaz ile kullanmayınız.
•B-AİR’ı her gün aynı saatlerde kullanmanız ilacınızı ne zaman kullanacağınızı hatırlamanıza yardımcı olacaktır.
•B-AİR’ı doktorunuzun talimatına göre, düzenli olarak kullanmanız önemlidir. Astım belirtileriniz olmasa bile B-AİR’ı kullanmaya devam etmelisiniz çünkü bu astım nöbetlerinin oluşmamasına yardımcı olur.
•Eğer ne kadar süre B-AİR kullanacağınız hakkında sorularınız varsa, doktorunuza ya da eczacınıza danışınız.
Hastaların jelatin kapsülün parçalanabileceğini ve küçük jelatin parçalarının
inhalasyondan sonra ağız veya boğaz bölgesine ulaşabileceğini bilmesi önemlidir.
Hastaya jelatinin zararsız olduğu, ağızda yumuşayacağı ve yutulabildiği söylenmelidir.
Kapsülü bir defadan fazla delmemek suretiyle parçalanma olasılığı asgari düzeye
indirilebilir.
1-Kapağı çekip çıkarınız.
2-Kapsül bölmesini açınız.
İnhalerin tabanını sıkıca tutup, açmak için ağızlığı üzerinde yer alan ok işareti yönünde döndürünüz.
3-Parmaklarınızın tamamen kuru olduğundan emin olunuz. Ambalajından bir kapsül çıkarınız ve bu kapsülü cihazın tabanındaki kapsül bölmesine yatık olarak yerleştiriniz. Kapsülleri, kullanımdan hemen önce ambalajından çıkarmanız önemlidir.
ÖNEMLİ: Kapsülü ağızlığın içerisine yerleştirmeyiniz!
4-Ağızlığı “klik” sesi duyana kadar geri çevirerek kapalı duruma getiriniz.
5-Tozu kapsülden serbestlemek için:
•Cihazı ağızlık yukarı doğru bakacak şekilde dik olarak tutunuz.
•Kenarlardaki iki kulakçığa (düğmelere) aynı anda ve sadece bir kez sıkıca basarak kapsülü deliniz.
Not: Kapsül bu aşamada parçalanabilir ve küçük jelatin parçacıkları ağzınıza ya da boğazınıza gelebilir. Fakat jelatin yenebilir nitelikte olduğu için zararlı değildir.
6-Nefesinizi olabildiğince dışarıya veriniz.
7-İlacı derin bir şekilde hava yollarınıza
çekmek için:
•Ağızlığı ağzınıza yerleştiriniz ve başınızı
hafifçe geriye doğru eğiniz.
•Dudaklarınızla ağızlığın etrafını sıkıca
sarınız.
•Hızlı, duraksamadan ve alabildiğiniz
kadar derin bir nefes alınız.
Not: Kapsülün, kapsül bölmesinin
üzerindeki alanda dönmesine bağlı olarak
bir vızıldama sesi duymalısınız. Eğer bu
vızıldama sesini duymazsanız, kapsül
bölmesini açınız ve kapsülün, kapsül
bölmesinde sıkışıp sıkışmadığını kontrol
ediniz. Daha sonra 7. basamağı
tekrarlayınız. Kapsülü sıkıştığı yerden
kurtarmak için düğmelere tekrar
BASMAYINIZ.
8-Cihazın içerisinden nefes aldıktan sonra, nefesinizi olabildiğince tutunuz ve cihazı ağzınızdan çıkarınız. Sonra burnunuzdan nefes veriniz. Kapsül bölmesini açınız ve kapsülde toz kalıp kalmadığını kontrol ediniz. Eğer kalmış ise 6, 7 ve 8 no’ lu işlemleri tekrarlayınız.
9-Tüm tozu kullandıktan sonra kapsül bölmesini açınız (Bkz. basamak 2). Boş kapsülü çıkarınız. doktorunuzun önerisi doğrultusunda aynı işlemleri diğer kapsüller için de tekrarlayınız.
10- İçeride kalan tozları temizlemek için kuru bir kağıt mendil ya da fırça kullanınız. Not: İnhalasyon cihazını temizlemek için SU KULLANMAYINIZ.
Önce ağızlığı, ardından kapağı kapatınız.
İlacınızı kullandıktan sonra ağzınızı su ile iyice çalkalayınız ve çalkaladıktan sonra ağzınızdaki suyu tükürünüz. Bunu yapmak, ağzınızda mantar enfeksiyonu (pamukçuk) gelişmesi riskini azaltır.
Uygulamaya ilişkin sorular ve cevapları
1.Kapsüllerin küçük parçaçıklara ayrılmasını nasıl önlerim?
Cihazın yanındaki kırmızı kulakçıklıklara (düğmelere) bastığınızda (5.basamak), kapsüller kırılabilir ve nefes alırken ağzınıza ya da boğazınıza küçük parçalar kaçabilir. Bunu aşağıdakileri uygulayarak önleyebilirsiniz:
•Kulakcıklara (düğmelere) yalnızca bir kere basarak.
•Kapsülleri kullanmadan önce orjinal ambalajında tutarak.
•Kapsülleri 25oC altındaki oda sıcaklığında saklayarak.
•Kapsülleri nemden koruyarak.
2.Kapsül parçacıkları zararlı mıdır?
Hayır. Kapsül, zararlı olmayan yenilebilir nitelikte jelatinden yapılmıştır. Ağzınıza ya da boğazınıza kaçan jelatin parçacıkları yutulabilir.
3.Kapsül bölmesinde sıkışan kapsülü nasıl çıkartacağım?
İnhalasyon cihazını açın, baş aşağı çevirin ve yavaşça dibine vurun.
4.Eğer kırmızı kulakçıklar (düğmeler) sıkışırsa ne yapmalıyım?
Kulakçıkları (düğmeleri) yavaşça kanatçıkların yardımıyla ilk konumuna geri çekin.
5.Dozu gerçekten alıp almadığımı nasıl bileceğim?
•İnhalasyon cihazınızın içerisinden nefes aldığınızda bir vızıldama sesi duyacaksınız. •Ağzınızda laktozdan kaynaklanan ‘şeker tadı’ hissedeceksiniz. Boğazınızın arka kısmında toz hissedebilirsiniz. Bu normaldir.
•Doz alındığında kapsül boşalmış olacaktır.
6.İnhalasyon cihazının içerisindeki tozu nasıl temizlerim?
•Kuru bir kâğıt mendil ya da yumuşak bir fırça kullanınız.
•İnhalasyon cihazını asla yıkamamanız gerektiğini unutmamalısınız.
7.RUHSAT SAHİBİ
Grandi İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.
Kağıthane/İstanbul
8.RUHSAT NUMARASI
2023/513
9.İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 20.12.2023
Ruhsat yenileme tarihi:
10.KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ