R

RYDAPT 25 MG YUMUSAK KAPSUL (112 KAPSUL)

Temel Etkin Maddesi:

midostaurin

Üreten İlaç Firması:

NOVARTİS SAĞLIK GIDA VE TARIM ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

midostaurin

Üreten İlaç Firması:

NOVARTİS SAĞLIK GIDA VE TARIM ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8699504190151

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

287287,29 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8699504190151

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

287287,29 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – L – ANTİNEOPLASTİK VE İMMÜNOMODÜLATÖR AJANLAR, L01 ANTİNEOPLASTİKLER, L01X DİĞER, L01XE Protein kinaz inhibitörleri, L01XE39, midostaurin

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – L – ANTİNEOPLASTİK VE İMMÜNOMODÜLATÖR AJANLAR, L01 ANTİNEOPLASTİKLER, L01X DİĞER, L01XE Protein kinaz inhibitörleri, L01XE39, midostaurin

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI RYDAPT 25 mg yumuşak kapsül
Ağızdan alınır.

Etkin madde:Her bir yumuşak kapsül 25 mg midostaurin içerir.

Yardımcı maddeler: Makrogolgliserol hidroksistearat, makrogol, susuz etanol, mısır yağı mono-ditrigliseridleri, all-rac-α-tokoferol, gliserol, etanol anhidröz, propilen glikol, titanyum dioksit (E171), demir oksit sarı (E172), demir oksit kırmızı (E172), jelatin (domuz kaynaklı), karmin (E120) (cochenille louse kaynaklı), saf su, hipromelloz 2910.Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Meydana gelen herhangi bir yan etkiyi raporlayarak yardımcı olabilirsiniz. Yan etkilerin nasıl raporlanacağını öğrenmek için 4. Bölümün sonuna bakabilirsiniz.

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

Bu ilacın kullanımı sırasında doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.

Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:
1. RYDAPT nedir ve ne için kullanılır?

2. RYDAPT kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. RYDAPT nasıl kullanılır?

4. Olası yan etkiler nelerdir?

5. RYDAPT’ın saklanması
Başlıkları yer almaktadır.

1. RYDAPT nedir ve ne için kullanılır?

RYDAPT 25 mg yumuşak kapsüller, kırmızı mürekkep ile “PKC NVR” baskılı soluk turuncu, oblong kapsüllerdir. Kapsüller blisterler içinde takdim edilir ve 112 kapsül içeren çoklu paketler (28 kapsüllük 4 paket) halinde mevcuttur.

RYDAPT, midostaurin etkin maddesini içerir. Protein kinaz inhibitörleri adı verilen bir ilaç sınıfına dahildir.

RYDAPT, FLT3 adlı bir gende kusuru olan erişkinlerde akut miyeloid lösemi (AML) tedavisinde kullanılır. AML, lökosit hücrelerinin bir kanser türüdür. Lökositler genellikle vücudun enfeksiyonlara karşı savaşmasına yardımcı olur ve AML’de vücut çok fazla anormal lökosit (“miyeloid” hücreler denir) üretir.

RYDAPT erişkinlerde, ilerlemiş sistemik mastositoz, hematolojik neoplazmın eşlik ettiği sistemik mastositoz veya mast hücre lösemisi adlı hastalıkların tedavisinde kullanılır. Bu, vücudun bir tür lökosit olan mast hücrelerini çok fazla ürettiği bir bozukluktur. Karaciğer,

1

kemik iliği ve dalak gibi organlara çok fazla mast hücresi sızdığında ve kana histaminler gibi maddeler salındığında bu durum hastalık belirtilerine neden olur.

Midostaurin, anormal hücrelerin bazı enzimlerinin (kinazlar) etkisini bloke eder, hücrelerin bölünmelerini ve büyümelerini durdurur.

Akut miyeloid lösemide tedaviye başlandığında RYDAPT her zaman başka kemoterapiler (kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar) ile bir arada kullanılır.

Eğer RYDAPT’ın nasıl etki gösterdiği ya da bu ilacın neden size reçete edildiği ile ilgili sorularınız varsa doktorunuza, eczacınıza veya hemşirenize sorunuz.

2. RYDAPT’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

Doktorunuzun talimatlarını dikkatle takip ediniz. Doktorunuzun talimatları, bu kullanma talimatında yer alan genel bilgilerden farklı olabilir.

RYDAPT’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ:

Eğer:

•Midostaurine veya bu ilacın diğer içerdiği yardımcı maddelerden (bölüm 6’da listesi yer almaktadır) herhangi birine karşı alerjiniz varsa. Eğer alerjiniz olabileceğini düşünüyorsanız, doktorunuzun tavsiyesini sorunuz.

•Halihazırda aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini alıyorsanız:

– Tüberküloz tedavisinde kullanılan ilaçlar; örneğin rifampisin;

– Epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar; örneğin karbamazepin veya fenitoin;

– Enzalutamid; prostat kanseri tedavisinde kullanılan bir ilaç;

– Sarı kantaron (Hypericum perforatum olarak da bilinir); depresyon tedavisinde kullanılan bitkisel bir ilaç.

RYDAPT ile tedavi sırasında bu ilaçlardan kaçınılmalıdır. Size, RYDAPT ile tedaviniz sırasında bunlardan birini almaya başlamanız gerektiği söylendiyse doktorunuzla konuşunuz.

RYDAPT’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ:

Aşağıdaki durumlarda RYDAPT’ı kullanmaya başlamadan önce doktorunuz, hemşireniz veya eczacınız ile görüşürüz:

•Enfeksiyonlarınız varsa.

•Kalp hastalığınız varsa.

•Akciğerlerinizle ilgili sorunlarınız varsa veya nefes alıp vermede zorluk çekiyorsanız.

•Böbreklerinizle ilgili sorunlarınız varsa.

Eğer RYDAPT ile tedaviniz sırasında bu belirtilerden herhangi birini yaşarsanız vakit geçirmeden doktorunuza, hemşirenize veya eczacınıza söyleyiniz:

•Ateşiniz, boğaz ağrınız veya ağız ülserleriniz olursa; çünkü bunlar, akyuvarsayınızın düşük olduğunu gösterebilir.

•Ateş, balgamlı veya balgamsız öksürük, göğüs ağrısı, nefes alıp vermede zorluk veya nefes darlığı gibi semptomları ilk defa yaşarsanız ya da var olan bu semptomlarda kötüleşme olursa; çünkü bunlar enfeksiyonların veya akciğer sorunlarının işaretleri olabilir.

2

•Göğüs ağrısı veya rahatsızlığı, baş dönmesi, bayılma, sersemlik hali, dudaklarınızda, ellerinizde ve ayaklarınızda mavi renklenme, nefes darlığı veya bacaklarınızda veya derinizde şişme (ödem) yaşarsanız; çünkü bunlar kalp sorunlarının işaretleri olabilir.

Doktorunuzun RYDAPT ile tedavinizde ayarlama yapmasını, tedaviye geçici olarak ara vermesi ya da tedaviyi tamamen durdurması gerekli olabilir.

Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

RYDAPT ile tedavi sırasında izlem
Doktorunuz, RYDAPT ile tedavi sırasında vücudunuzdaki kan hücrelerinin (akyuvarlar, alyuvarlar ve kan pulcukları) ve elektrolitlerin (örn. kalsiyum, potasyum, magnezyum) miktarını izlemek için düzenli kan testleri yapacaktır. Kalbinizin ve akciğerlerinizin fonksiyonu da düzenli olarak kontrol edilecektir.

RYDAPT’ın yiyecek ve içecek ile kullanılması
Bulantı önlemede yardımcı olması için RYDAPT’ı yemeklerle birlikte alınız.

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

RYDAPT, doğmamış bebeğinize zarar verebilir ve hamilelik sırasında önerilmez. Eğer hamileyseniz veya emziriyorsanız, hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız ya da hamile kalmayı planlıyorsanız, bu ilacı kullanmaya başlamadan önce doktorunuzun tavsiyesini sorunuz. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Kadınlarda doğum kontrolü
Eğer RYDAPT kullanırken hamile kalırsanız RYDAPT bebeğinize zarar verebilir. Doktorunuz, gebe olmadığınızdan emin olmak için siz RYDAPT ile tedaviye başlamadan önce sizden bir gebelik testi yaptırmanızı isteyecektir. RYDAPT kullanırken ve kullanmayı bıraktıktan sonra en az 4 ay daha etkili bir doğum kontrol yöntemi uygulamalısınız. Doktorunuz, kullanabileceğiniz en uygun doğum kontrol yöntemi ile ilgili olarak sizinle konuşacaktır. RYDAPT, erkeklerde ve kadınlarda üreme yeteneğini azaltabilir. Tedaviye başlamadan önce bu konu ile ilgili olarak doktorunuz ile görüşmeniz gerekir.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

RYDAPT bebeğinize zarar verebilir. RYDAPT ile tedavi sırasında ve tedavi durdurulduktan sonra en az 4 ay süreyle emzirme kesilmelidir.

Araç ve makine kullanımı
RYDAPT alırken sersemlik hissetmeniz veya baş dönmesi yaşamanız olası olduğundan araç ve makine kullanırken dikkatli olmanız gerekmektedir.

RYDAPT’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler RYDAPT, hidrojenize hint yağı içermektedir. Hidrojenize hint yağı, mide bulantısına ve ishale sebep olabilir.

RYDAPT’ın 100 mg’lık bir dozu, yaklaşık %14 hacim alkol içerir (bu içerik maddesi susuz etanoldür), bu da doz başına 333 mg’a kadar alkole tekabül eder. Bu değer 8,5 mL bira veya

3

3,5 mL şaraba eşdeğerdir. Eğer alkol ile ilgili sorunlarınız, sara hastalığınız, karaciğer sorunlarınız varsa veya gebeyseniz ya da emziriyorsanız alkol zararlı olabilir.

RYDAPT’ın 200 mg‘lık bir dozu, yaklaşık %14 hacim alkol içerir (bu içerik maddesi susuz etanoldür), bu da doz başına 666 mg’a kadar alkole tekabül eder. Bu değer 17 mL bira veya 7,0 mL şaraba eşdeğerdir. Eğer alkol ile ilgili sorunlarınız, sara hastalığınız, karaciğer sorunlarınız varsa veya gebeyseniz ya da emziriyorsanız alkol zararlı olabilir.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Başka ilaçlar alıyorsanız, yakın zamanda aldıysanız veya alma ihtimaliniz varsa doktorunuza veya eczacınıza söyleyiniz. Bunun sebebi, RYDAPT’ın bazı ilaçların etki gösterme şeklini etkileyebilmesidir. Ayrıca bazı başka ilaçlar da RYDAPT’ın etki gösterme şeklini etkileyebilir.

RYDAPT ile tedavi sırasında aşağıdaki ilaçlardan kaçınılmalıdır: – Tüberkülozun tedavisinde kullanılan rifampisin gibi ilaçlar.

– Sara tedavisinde kullanılan karbamazepin veya fenitoin gibi ilaçlar.

Prostat kanseri tedavisinde kullanılan enzalutamid. –
– Depresyon tedavisinde kullanılan Sarı kantaron (Hypericum perforatum olarak da bilinir).

Aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini alıyorsanız doktorunuza veya eczacınıza söyleyiniz: – Enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ketokonazol veya klaritromisin gibi ilaçlar.

HIV tedavisinde kullanılan ritonavir veya efavirenz gibi ilaçlar. –
– Depresyon tedavisinde kullanılan nefazadon veya bupropion gibi ilaçlar.

– Kanınızdaki yağ düzeylerini kontrol etmede kullanılan atorvastatin veya rosuvastatin gibi ilaçlar.

– Kasları gevşetmede kullanılan tizanidin.

– Kas spazmlarının neden olduğu rahatsızlığı tedavi etmede kullanılan klorzoksazon. Bu ilaçlardan herhangi birini alıyorsanız doktorunuz size, RYDAPT ile tedaviniz sırasında başka bir ilaç reçete edebilir.

Ayrıca halihazırda RYDAPT’ı kullanıyorsanız ve RYDAPT ile tedaviniz sırasında size, önceden kullanmamış olduğunuz bir ilaç reçete edildiyse, bunu da doktorunuza söylemelisiniz. Eğer ilacınızın yukarıda listelenen ilaçlardan biri olup olmadığından emin değilseniz doktorunuza veya eczacınıza sorunuz.

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3. RYDAPT nasıl kullanılır?

Bu ilacı her zaman tam olarak doktorunuzun size söylediği gibi kullanınız. Eğer emin değilseniz doktorunuz veya eczacınız ile teyit ediniz.

Doktorunuz tarafından reçete edilen dozu aşmayınız.

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: Doktorunuz size tam olarak kaç tablet alacağınızı söyleyecektir.

4

Akut miyeloid lösemi hastaları
Standart doz günde iki kez alınan 50 mg’dır (50 mg için 2 kapsül).

İlerlemiş sistemik mastositoz, SM-AHN veya MCL hastaları
Standart doz günde iki kez alınan 100 mg’dır (100 mg için 4 kapsül).

RYDAPT’a nasıl yanıt verdiğinize bağlı olarak doktorunuz size daha düşük bir doz reçete edebilir ya da tedaviye geçici olarak ara verebilir.

RYDAPT’ı ne kadar süreyle alacaksınız?

– Doktorunuz size söylediği sürece RYDAPT’ı kullanmaya devam ediniz. Doktorunuz, tedavinin istenen etkiyi gösterip göstermediğini kontrol etmek için durumuzu düzenli olarak izleyecektir.

– İlerlemiş sistemik mastositoz, SM-AHN veya MCL için tedavi ediliyorsanız, RYDAPT’ı olasılıkla aylar veya yıllar sürecek uzun vadeli bir tedavi olarak alacaksınız.

RYDAPT’ı ne süreyle alacağınız ile ilgili sorularınız varsa doktorunuzla veya eczacınızla konuşunuz.

Bu ilacın kullanımı hakkında başka sorularınız varsa doktorunuza veya eczacınıza sorunuz.

Uygulama yolu ve metodu:
– RYDAPT’ı her gün aynı saatte almanız, size ilacınızı ne zaman alacağınızı hatırlatmada yardımcı olacaktır.

RYDAPT’ı günde iki kez, yaklaşık 12 saatlik aralıklarla alınız (örneğin kahvaltıda ve –
akşam yemeğinde). RYDAPT’ı yemeklerle birlikte alınız.

– Kapsülleri bir bütün halde ve bir bardak su ile yutunuz. Dozu doğru uygulamak ve kapsül içeriğinin hoş olmayan tadından kaçınmak için kapsülleri açmayınız, ezmeyiniz veya çiğnemeyiniz.

– Akut miyeloid lösemi hastalarında RYDAPT, başka kemoterapiler ile birlikte bir dozaj rejimine göre alınır. Doktorunuzun önerilerini takip etmeniz çok önemlidir.

– Kapsülleri yuttuktan sonra kusarsanız bir sonraki planlı dozunuza kadar başka kapsül almayınız
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
RYDAPT, aynı zamanda kemoterapi alan çocuklarda (0 ila <18 yaş) ve ergenlerde, kandaki bazı kan hücrelerinin seviyelerinin aşırı düşmesine sebep olabileceği için kullanılmamalıdır.

Yaşlılarda kullanımı:
RYDAPT, 65 yaş ve üzeri hastalara herhangi bir doz ayarlaması gerekmeksizin kullanılabilir.

Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği:
Hafif ila orta şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda klinik deneyim sınırlıdır. Son evre böbrek hastalığı olan hastalarda veri mevcut değildir.

Karaciğer yetmezliği:
Hafif ila orta şiddette (Child-Pugh A ya da B) karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli karaciğer (Child-Pugh C) yetmezliği olan hastalarda tamamlanmış olan çalışma yoktur.

5

Eğer RYDAPT’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla RYDAPT kullandıysanız:
RYDAPT’tan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

Eğer gerekenden daha fazla kapsül alırsanız ya da başkası sizin ilacınızı alırsa, tıbbi tedavi gerekli olabileceğinden vakit geçirmeden bir doktorla konuşunuz ya da ilacın paketini yanınıza alarak bir hastaneye gidiniz.

RYDAPT’ı kullanmayı unutursanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

RYDAPT’ı almayı unutursanız, unuttuğunuz dozu atlayınız ve bir sonraki dozu her zamanki saatinde alınız. Unutulan bir dozu telafi etmek için çift doz almayınız. Bunun yerine bir sonraki dozun saatini bekleyiniz.

RYDAPT ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
RYDAPT ile tedavinizi durdurmak, durumunuzun kötüleşmesine neden olabilir. Doktorunuz size söylemediği sürece ilacınızı almayı bırakmayınız.

Bu ilacın kullanımı hakkında başka sorularınız varsa doktorunuza veya eczacınıza sorunuz. 4. Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi RYDAPT’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Diğer tüm ilaçlarda olduğu gibi, RYDAPT ile tedavi edilen hastalar bazı yan etkiler yaşayabilir; ancak yan etkiler tüm hastalarda görülmez.

Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:
:10 hastanın en az 1’inde görülebilir. Çok yaygın
Yaygın :10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.

Yaygın olmayan :100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.

Seyrek :1.000 hastanın birinden az fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir.

Çok seyrek :10.000 hastanın birinden az görülebilir.

Sıklığı bilinmeyen :Eldeki veriler ile belirlenemeyecek kadar az hastada görülebilir. Aşağıdakilerden biri olursa, RYDAPT’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz: Nefes alıp verme ve yutma güçlüğü –
– Sersemlik hali
– Yüz, dudak ve boğazda şişlik
– Kırmızı renkli döküntü ve şiş yumrular ile birlikte deride şiddetli kaşıntı
Güçsüzlük, sebepsiz kanama veya morarma, ateş, üşüme, boğaz ağrısı ve ağız ülserleri gibi –
belirtileri olan sık enfeksiyonlar (düşük kan hücresi düzeyleri belirtileri)

Ateş, öksürük, zor veya ağrılı nefes alıp verme, hırıltı, nefes alıp verirken göğüs ağrısı olması (zatürre belirtileri)

6

– Ateş, mukuslu veya mukussuz öksürük, göğüs ağrısı, nefes almada güçlük veya nefes

darlığı (enfeksiyöz olmayan interstisyel akciğer hastalığı veya pnömoni (akciğer iltihabı)

belirtileri)

– Enfeksiyonlar, ateş, düşük tansiyon, idrara çıkışta azalma, hızlı nabız, hızlı nefes alıp

verme (kan zehirlenmesi veya nötropenik kan zehirlenmesi belirtileri)

– Kan kusma, siyah renkli veya kanlı dışkı (gastrointestinal kanama belirtileri)

– Şiddetli nefes darlığı, zorlukla ve olağan dışı hızlı nefes alıp verme, sersemlik hali, baş

dönmesi, zihin karışıklığı ve aşırı yorgunluk (akut solunum sıkıntısı sendromu belirtileri)

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.

Eğer bunlar dan biri sizde mevcut ise, sizin RYDAPT’a karşı ciddi alerjiniz var demektir.

Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Aşağıdaki yan etkilerden herhangi birini yaşarsanız, derhal doktorunuza veya eczacınıza

söyleyiniz:

AML’li hastalarda olası yan etkiler

Diğer yan etkiler aşağıda listelenenleri içerir. Eğer bu yan etkilerden herhangi biri şiddetli hal

alırsa, doktorunuza veya eczacınıza söyleyiniz.

Yan etkilerin çoğu hafif veya orta şiddetlidir ve genellikle birkaç haftalık tedaviden sonra

kaybolur.

Çok yaygın

– Kateter yerinde enfeksiyon

– Deri altında kırmızı veya mor, düz, iğne başı büyüklüğünde lekeler (peteşi)

– Uykuya dalmada güçlük (insomnia)

– Baş ağrısı

– Nefes darlığı, güç nefes alıp verme (dispne)

– Doktorunuza kalbinizin elektriksel aktivitesinde bir anormallik olduğunu gösterebilen ve

QT uzaması olarak bilinen anormal elektrokardiyogram sonuçları

– Sersemlik hali, baş dönmesi (düşük tansiyon)

– Burun kanamaları

– Boğazda ağrı (gırtlak ağrısı)

– Ağız yaraları (stomatit)

– Bulantı, kusma

– Üst karın ağrısı

– Hemoroid (basur)

– Aşırı terleme

– Pullanma ve soyulma ile birlikte deri döküntüsü (eksfolyatif dermatit)

– Sırt ağrısı

– Eklem ağrısı (artralji)

– Ateş

– Susuzluk, düşük idrar çıkışı, koyu renkli idrar, kuru kızarık deri (hiperglisemi olarak

bilinen kanda yüksek kan şekeri düzeylerinin işaretleri)

– Kas güçsüzlüğü, uyuklama hali, zihin karışıklığı, konvülsiyonlar, bilinçte bozulma

(hipernatremi olarak bilinen kanda yüksek sodyum düzeyi belirtileri)

– Kas güçsüzlüğü, kas spazmları, anormal kalp ritmi (hipokalemi olarak bilinen kanda düşük

potasyum düzeyleri)

– Morarma ve kanama (kan pıhtılaşma bozukluğu)

7

– Vücudunuzun belirli kısımlarının ne ölçüde iyi fonksiyon sergilediğini doktorunuza

gösterebilen anormal kan testi sonuçları: yüksek alanin aminotransferaz (ALT) ve/veya

aspartat aminotransferaz (AST) düzeyleri (karaciğer fonksiyonunu gösterir)

Yaygın

– Üst solunum yolu enfeksiyonu

– Sık idrara çıkma, susuzluk, kas güçsüzlüğü ve seğirmesi (hiperkalsemi olarak bilinen kanda

yüksek kalsiyum düzeyleri)

– Bayılma

– Vücutta istemsiz titreme

– Baş ağrısı, sersemlik hali (yüksek kan basıncı)

– Hızlı nabız (sinüs taşikardisi)

– Kalp çevresinde sıvı birikmesi; şiddetli olduğu takdirde kalbin kan pompalama becerisini

azaltabilir (perikardiyal efüzyon)

– Akciğerlerde/göğüs boşluğunda sıvı birikmesi; şiddetli olduğu takdirde nefessiz kalmanıza

neden olabilir (plevral efüzyon)

– Boğaz ağrısı ve burun akıntısı

– Göz kapağında şişlik

– Anüs ve rektumda rahatsızlık

– Karın ağrısı, bulantı, kusma, kabızlık (abdominal rahatsızlık)

– Deri kuruluğu

– Göz ağrısı, bulanık görme, ışığa karşı anormal toleranssızlık (keratit)

– Boyun ağrısı

– Kemik ağrısı

– Uzuvlarda ağrı

– Kilo artışı

– Kateterde kan pıhtılaşması

– Vücudunuzun belirli kısımlarının ne ölçüde iyi fonksiyon sergilediğini doktorunuza

gösterebilen anormal kan testi sonuçları: yüksek ürik asit düzeyleri

Bilinmiyor

– Çoğunlukla kollarda, bacaklarda ve boyunda ateşle birlikte ortaya çıkan, kabarık, ağrılı,

kırmızı ila koyu kırmızımsı-mor cilt lekeleri ya da yaraları (akut febril nötrofilik dermatoz

belirtileri)

İlerlemiş SM, SM-AHN and MCL’li hastalarda diğer olası yan etkiler

Diğer yan etkiler aşağıda listelenenleri içerir. Eğer bu yan etkilerden herhangi biri şiddetli hal

alırsa, doktorunuza veya eczacınıza söyleyiniz.

Yan etkilerin çoğu hafif veya orta şiddetlidir ve genellikle birkaç haftalık tedaviden sonra

kaybolur.

Çok yaygın

– İdrar yolu enfeksiyonu

– Üst solunum yolu enfeksiyonu

– Baş ağrısı

– Sersemlik

– Nefes darlığı, güç nefes alıp verme (dispne)

– Öksürük

– Akciğerlerde/göğüs boşluğunda sıvı birikmesi; şiddetli olduğu takdirde nefessiz kalmanıza

neden olabilir (plevral efüzyon)

8

– Doktorunuza kalbinizin elektriksel aktivitesinde bir anormallik olduğunu gösterebilen ve

QT uzaması olarak bilinen anormal elektrokardiyogram sonuçları

– Burun kanamaları

– Bulantı, kusma

– İshal

– Kabızlık

– Hızlı kilo alma, uzuvlarda şişme (baldırlar, ayak bilekleri)

– Çok yorgun hissetme (bitkinlik)

– Ateş

– Susuzluk, yüksek idrar çıkışı, koyu renkli idrar, kuru kızarık deri (hiperglisemi olarak

bilinen kanda yüksek kan şekeri düzeylerinin işaretleri)

– Sarı deri ve gözler (kanda yüksek bilirubin işareti)

– Pankreas (yüksek lipaz veya amilaz düzeyleri) ve karaciğerde (yüksek alanin

aminotransferaz (ALT) veya aspartat aminotransferaz (AST) düzeyleri) olası sorunları

gösteren anormal kan testi sonuçları

Yaygın

– Vücutta istemsiz titreme

– Balgamlı öksürük, göğüs ağrısı, ateş (bronşit)

– Ağızda, viral enfeksiyona bağlı uçuklar (oral herpes)

– Ağrılı ve sık idrara çıkma (sistit)

– Yanaklarda ve alında basınç hissi ve ağrı (sinüzit)

– Derinin herhangi bir kısmı üzerinde kırmızı, şiş ve ağrılı döküntü (erizipel)

– Zona hastalığı (herpes zoster)

– Dikkat dağınıklığı

– Dönme hissi ile birlikte sersemlik hali (vertigo)

– Morarma (hematoma)

– Mide fesadı, hazımsızlık

– Güçsüz hissetme

– Üşüme

– Genele yayılmış şişlik (ödem)

– Kilo artışı

– Kontüzyon (bereler)

– Düşme

– Sersemlik hali, baş dönmesi (düşük tansiyon)

– Boğaz ağrısı

– Hızlı kilo alımı

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız

doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

Yan etkilerin raporlanması

Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi

durumuczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan

etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da

0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi

(TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın

güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

5. RYDAPT’ın saklanması

30oC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Nemden koruyunuz.

9

RYDAPT’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. Mukavva kutu ve blister folyo üzerinde SKT ibaresinden sonra belirtilen son kullanma tarihinden sonra bu ilacı kullanmayınız. Son kullanma tarihi, o ayın son gününe işaret eder. Bu ilaç herhangi bir özel saklama sıcaklığı koşulu gerektirmemektedir. Nemden korumak için orijinal ambalajında muhafaza ediniz.

Ambalajı üzerinde herhangi bir hasar fark ederseniz ya da ambalajın bozulduğunu gösteren belirtiler varsa bu ilacı kullanmayınız.

Hiçbir ilacı atık suyla ya da evsel atıkla atmayınız. Artık kullanmadığınız ilaçları nasıl atacağınızı eczacınıza sorunuz. Bu önlemler çevrenin korunmasına yardımcı olacaktır. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra RYDAPT’ı kullanmayınız.

Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz RYDAPT’ı kullanmayınız. Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca belirlenen toplama sistemine veriniz.

Ruhsat Sahibi: Novartis Sağlık, Gıda ve Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.

Kavacık/Beykoz/İstanbul
Üretim yeri: Catalent Germany Eberbach GmbH, Eberbach, Almanya

Bu kullanma talimatı../../…. tarihinde onaylanmıştır.

10

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonları TÜFAM’a bildirmeleri beklenmektedir. Bakınız Bölüm 4.8 Advers reaksiyonlar nasıl raporlanır?

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
RYDAPT 25 mg yumuşak kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
25 mg Midostaurin
Yardımcı maddeler:
Etanol anhidröz 83,3 mg
Yardımcı maddelerin tam listesi için bölüm 6.1’e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM
Yumuşak kapsül
Üzerinde kırmızı mürekkeple “PKC NVR” yazan, soluk turuncu, oblong kapsül.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
RYDAPT aşağıdaki endikasyonlarda kullanılır:
•FLT-3 mutasyonu pozitif akut miyeloblastik lösemi tanısı konulmuş olan ve yoğun kemoterapiye (standart doz 3+7 remisyon indüksiyonu ve yüksek doz ARA-C ile konsolidasyon tedavisi) uygun hastalarda remisyon indüksiyon tedavisi ve postremisyon tedavisi ile kombine olarak,
•İlerlemiş sistemik mastositozlu erişkin hastaların tedavisinde.

4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
RYDAPT tedavisi, anti-kanser tedavilerinin kullanımında deneyimli bir hekim tarafından başlatılmalıdır.

Midostaurin almadan önce AML hastalarında, valide edilmiş bir test kullanılarak FLT3 mutasyonu (internal tandem duplikasyonu [ITD] veya tirozin kinaz domaini [TKD]) doğrulanmalıdır.

Pozoloji:
Akut miyeloid lösemi (AML)
Önerilen RYDAPT dozu günde iki kere 50 mg’dır.

RYDAPT, indüksiyon ve konsolidasyon kemoterapi sikluslarının 8.-21. günlerinde kemoterapi ile kombine olarak kullanılır. Hematopoetik kök hücre nakli (SCT) almakta olan hastalarda RYDAPT, SCT’ye hazırlık tedavisinden 48 saat önce kesilmelidir.

1

AML’de doz değişiklikleri:
AML’li hastalarda RYDAPT için doz değişikliklerine yönelik öneriler Tablo 1’de sunulmaktadır.

Tablo 1

AML’li

bırakılmasına yönelik öneriler

Faz

Kriterler

RYDAPT dozu

Derece 3/4 pulmoner
infiltratlar

Siklusun kalanında RYDAPT’a ara verin. İnfiltrat Derece ≤ 1’e düzeldiğinde RYDAPT’a aynı dozdan devam edin.

Diğer hematolojik olmayan Derece
3/4 toksisiteler

RYDAPT ile ilişkili olabileceği değerlendirilen
toksisiteler Derece ≤ 2’ye düzelene kadar
RYDAPT’a ara verin. Daha sonra RYDAPT’a devam edin.

QTc aralığının
>470 milisaniye ve ≤ 500 milisaniye
olması

Siklusun kalanında RYDAPT dozunu günde bir kez 50 mg’a düşürün. Bir sonraki siklusun başında QTc aralığının ≤ 470 milisaniyeye düzelmesi koşuluyla bu siklusun başında RYDAPT’a başlangıç dozundan devam edin. Aksi halde günde bir kez RYDAPT 50 mg’a devam edin.

QTc aralığının >500 milisaniye olması

Siklusun kalanında RYDAPT dozlarını durdurun veya ara verin. Eğer bir sonraki siklustan hemen önce QTc aralığı ≤ 470 milisaniyeye düzelirse,
RYDAPT’a başlangıç dozundan devam edin. Eğer bir sonraki siklusun başlayacağı zamanda QTc
aralığında düzelme olmazsa, o siklus sırasında
RYDAPT uygulamayın. RYDAPT, QTc düzelene kadar gereken siklus sayısınca durdurulabilir.

İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL:
RYDAPT’ın önerilen başlangıç dozu günde iki kez oral yolla 100 mg’dır.

Klinik fayda gözlendiği sürece ya da kabul edilemez toksisite medyana gelene kadar tedaviye devam edilmelidir.

İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL’de doz değişiklikleri:
İlerlemiş SM’li hastalarda RYDAPT için doz değişikliklerine yönelik öneriler Tablo 2’de sunulmaktadır.

Tablo 2 İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL’li hastalarda RYDAPT için doz kesintisi, azaltılması ve bırakılmasına yönelik öneriler

MCL’si olmayan hastalarda
RYDAPT ile ilişkili ANC <1 x 109/l veya başlangıçtaki ANC değeri 0,5-1,5 x 109/l olan hastalarda RYDAPT ile ilişkili ANC <0,5 x 109/l

ANC ≥1 x 109/l olana kadar RYDAPT’a ara verin ve ardından günde iki kez 50 mg ile devam edin ve tolere edildiği takdirde günde iki kez 100 mg’a yükseltin.

Eğer düşük ANC >21 gün devam ederse ve RYDAPT ile ilişkili olduğundan şüphe ediliyorsa

2

RYDAPT’ı kesin.

MCL’si olmayan hastalarda
RYDAPT ile ilişkili 50 x 109/l’den düşük trombosit sayısı veya
başlangıçtaki trombosit sayısı 25-75 x 109/l olan hastalarda RYDAPT ile ilişkili 25 x 109/l’den düşük
trombosit sayısı

Trombosit sayısı ≥ 50 x 109/l olana kadar
RYDAPT’a ara verin ve ardından günde iki kez 50 mg ile devam edin ve tolere edildiği takdirde günde iki kez 100 mg’a yükseltin.

Eğer düşük trombosit sayısı >21 gün devam ederse ve RYDAPT ile ilişkili olduğundan şüphe ediliyorsa RYDAPT’ı kesin.

MCL’si olmayan hastalarda
RYDAPT ile ilişkili 8 g/dL’nin
altında hemoglobin veya
başlangıçtaki hemoglobin değeri 8-10 g/dL olan hastalarda RYDAPT ile ilişkili yaşamı tehdit edici anemi

Hemoglobin ≥ 8 g/dL olana kadar RYDAPT’a ara verin ve ardından günde iki kez 50 mg ile devam edin ve tolere edildiği takdirde günde iki kez 100 mg’a yükseltin.

Eğer düşük hemoglobin >21 gün devam ederse ve RYDAPT ile ilişkili olduğundan şüphe ediliyorsa RYDAPT’ı kesin.

Optimal antiemetik tedaviye rağmen Derece 3/4 bulantı ve/veya kusma

RYDAPT’a 3 gün (6 doz) ara verin, ardından günde iki kez 50 mg ile devam edin ve tolere edildiği
takdirde aşamalı olarak günde iki kez 100 mg’a yükseltin.

Diğer Derece 3/4 hematolojik olmayan toksisiteler

Olay Derece ≤2 olana kadar RYDAPT’a ara verin ve ardından günde iki kez 50 mg ile devam edin ve tolere edildiği takdirde günde iki kez 100 mg’a yükseltin.

Eğer toksisite 21 gün içinde Derece ≤2’ye
düzelmezse veya azaltılmış bir RYDAPT dozunda şiddetli toksisite tekrar meydana gelirse RYDAPT’ı kesin.

ANC: Mutlak Nötrofil Sayısı
CTCAE şiddet derecesi: Derece 1 = hafif semptomlar; 2 = orta şiddetli semptomlar; 3 = ağır semptomlar; 4 = yaşamı tehdit edici semptomlar.

Uygulama şekli:
Oral kullanım içindir.

RYDAPT, yaklaşık 12 saat aralıklarla günde iki kere oral yolla alınmalıdır. Kapsüller yemekle birlikte alınmalıdır (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.2).

Hastanın toleransına göre yerel tıbbi uygulamalara uygun olarak profilaktik antiemetikler uygulanmalıdır.

RYDAPT kapsüller bir bardak suyla bütün olarak yutulmalıdır. Dozu doğru uygulamak ve kapsül içeriğinin hoş olmayan tadından kaçınmak için kapsüller açılmamalı, ezilmemeli ya da çiğnenmemelidir.

Eğer bir doz kaçırılırsa, hasta bir sonraki dozu planlanmış olan zamanda almalıdır.

Eğer kusma meydana gelirse, hasta ilave bir RYDAPT dozu almamalı, fakat bir sonraki planlanmış dozu almalıdır.

3

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Hafif veya orta şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda klinik deneyim sınırlıdır. Son evre böbrek hastalığı olan hastalarda veri mevcut değildir (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2).

Karaciğer yetmezliği:

Hafif ila orta şiddette (Child-Pugh A ya da B) karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda midostaurin ve aktif metaboliti CGP62221’e maruziyet, normal karaciğer fonksiyonu olan hastalara göre önemli ölçüde daha düşüktür (bkz. Bölüm 5.2). Bununla birlikte, şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasının gerekli olduğunu düşündürecek yeterli etkililik verisi bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon:

RYDAPT, hematolojik iyileşmenin gecikmesi (uzun süreli şiddetli nötropeni ve trombositopeni gibi) riski nedeniyle antrasiklinler, fludarabin ve sitarabin dahil olmak üzere yoğun pediyatrik AML kombinasyon kemoterapi rejimleriyle kombinasyon halinde kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1)

Geriyatrik popülasyon:

65 yaş üzerindeki hastalarda doz rejimi ayarlaması gerekli değildir (bkz. Bölüm 5.2). ≥60 yaş hastalarda RYDAPT sadece yoğun indüksiyon kemoterapisi almaya uygun olup yeterli performans durumuna sahip olan ve önemli eşlik eden hastalıkları bulunmayan hastalarda kullanılmalıdır.

Akut premiyelositik lösemi:

RYDAPT, akut premiyelositik lösemisi olan hastalarda çalışılmamıştır ve bu nedenle bu hasta popülasyonunda kullanımı önerilmez.

4.3 Kontrendikasyonlar

•Etkin maddeye ya da bölüm 6.1’de listesi bulunan yardımcı maddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda ve

•Kuvvetli CYP3A4 indükleyicileri (örn. rifampisin, Sarı kantaron (Hypericum perforatum), karbamazepin, enzalutamid, fenitoin) ile eşzamanlı kullanımı (bkz. Bölüm 4.5) kontrendikedir.

4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Nötropeni ve enfeksiyonlar

Monoterapi olarak ve kemoterapi ile kombinasyon halinde RYDAPT alan hastalarda nötropeni meydana gelmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Şiddetli nötropeninin (ANC <0,5 x 109/l), ilerlemiş SM, SM-AHN ve MCL çalışmalarında RYDAPT uygulamasına düzelene kadar ara verilmesi ya da tedavinin bırakılması ile genellikle reversibl olduğu görülmüştür. Özellikle tedavi başlangıcında olmak üzere lökositler düzenli olarak takip edilmelidir.

Açıklanamayan şiddetli nötropeni geliştiren hastalarda, Tablo 1 ve 2’de önerildiği şekilde, ANC ≥1×109/l olana kadar RYDAPT tedavisine ara verilmelidir. RYDAPT ile bağlantılı olduğundan şüphelenilen, rekürren ya da uzun süreli şiddetli nötropeni geliştiren hastalarda RYDAPT tedavisi kesilmelidir (bkz. Bölüm 4.2).

4

RYDAPT monoterapisi başlatılmadan önce tüm aktif ciddi enfeksiyonlar kontrol altına alınmalıdır. Hastalar enfeksiyon işaretleri ve semptomları açısından takip edilmelidir ve enfeksiyon tanısı konulursa, gerekli olması durumunda RYDAPT’ın bırakılması dahil olmak üzere, uygun tedavi geciktirilmeden başlatılmalıdır.

Kardiyak disfonksiyon

Semptomatik konjestif kalp yetmezliği olan hastalar klinik çalışmaların dışında tutulmuştur. İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL çalışmalarında, konjestif kalp yetmezliği (KKY) (bazı ölümler dahil olmak üzere) ve sol ventriküler ejeksiyon fraksiyonunda (LVEF) geçici azalmalar gibi kardiyak disfonksiyon vakaları meydana gelmiştir. AML çalışmasında RYDAPT + kemoterapi ve plasebo + kemoterapi arasında KKY ya da LVEF disfonksiyonu açısından farklılık gözlenmemiştir. Risk altındaki hastalarda RYDAPT dikkatli bir şekilde kullanılmalı ve hastalar yakından takip edilmelidir (başlangıçta ve tedavi sırasında).

Midostaurin ile tedavi edilen hastalarda QTc uzama sıklığının arttığı kaydedilmiştir (bkz. Bölüm 4.8); ancak bu gözlem için mekanistik bir açıklama bulunmamıştır. QTc uzaması açısından risk altında olan hastalara (örn. eşzamanlı tıbbi ürünler ve/veya elektrolit bozuklukları nedeniyle) dikkat etmek gereklidir. Eğer RYDAPT, QT aralığını uzatan tıbbi ürünlerle bir arada alınıyorsa, EKG ile QT aralığı değerlendirmeleri düşünülmelidir.

Pulmoner toksisite

RYDAPT monoterapisi ya da kemoterapiyle kombinasyon halinde RYDAPT ile tedavi edilen hastalarda, bazı vakalarda ölümcül olmak üzere interstisyel akciğer hastalığı (İAH) ve pnömonit meydana gelmiştir. Hastalar İAH/pnömonite işaret eden pulmoner semptomlar açısından takip edilmeli ve ≥3. derece (NCI CTCAE) enfeksiyon kaynaklı bir etiyoloji olmayan İAH /pnömonite işaret eden pulmoner semptomlar yaşayan hastalarda RYDAPT bırakılmalıdır.

Embriyofetal toksisite ve emzirme

Gebe kadınlar, fetusun maruz kalacağı potansiyel risk konusunda bilgilendirilmelidir; gebe kalma potansiyeline sahip kadınlara, RYDAPT ile tedaviye başlamadan önceki 7 gün içinde gebelik testi yapmaları ve RYDAPT tedavisi sırasında ve tedavi durdurulduktan sonra en az 4 ay boyunca etkili doğum kontrol yöntemleri kullanmaları önerilmelidir.

Emzirilen bebeklerde RYDAPT kaynaklı ciddi advers etki potansiyeli nedeniyle, kadınlara RYDAPT tedavisi sırasında ve tedavi sonlandırıldıktan sonra en az 4 ay boyunca çocuk emzirmeyi bırakmaları önerilmelidir (bkz. Bölüm 4.6).

Pediyatrik popülasyon

RYDAPT, hematolojik iyileşmenin gecikmesi (uzun süreli şiddetli nötropeni ve trombositopeni gibi) riski nedeniyle antrasiklinler, fludarabin ve sitarabin dahil olmak üzere yoğun pediyatrik AML kombinasyon kemoterapi rejimleriyle kombinasyon halinde kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.1)

Şiddetli böbrek bozukluğu

Şiddetli böbrek bozukluğu olan hastalarda ve son dönem böbrek hastalığı olanlarda midostaurinin uygulanması düşünülürken dikkatli olunmalıdır ve hastalar toksisite açısından izlenmelidir (bkz. Bölüm 5.2)

Etkileşimler

5

Midostaurin, bunlarla sınırlı olmamakla birlikte antifungaller (örn. ketokonazol), belirli antiviraller (örn. ritonavir), makrolid antibiyotikler (örn. klaritromisin) ve nefazodon gibi güçlü CYP3A4 inhibitörleri ile bir arada reçete edilirken dikkatli olmak gerekir çünkü bunlar,

plazma

konsantrasyonunu artırabilirler (bkz. Bölüm 4.5). CYP3A4 aktivitesini güçlü bir şekilde inhibe etmeyen alternatif tıbbi ürünler düşünülmelidir. Tatmin edici terapötik alternatiflerin mevcut olmadığı durumlarda hastalar midostaurin ile ilişkili toksisite bakımından yakından izlenmelidir.

Yardımcı maddeler

RYDAPT, hidrojenize hint yağı içermektedir. Hidrojenize hint yağı, mide bulantısına ve ishale sebep olabilir.

Günlük 100 mg kullanım dozu:

RYDAPT’ın 100 mg’lık bir dozu, 333 mg’a alkole karşılık gelen yaklaşık %14 hacim susuz etanol içerir. Bu değer, 8,5 mL bira veya 3,5 mL şaraba eşdeğerdir. Alkol; alkol ile ilişkili sorunları, epilepsisi veya karaciğer sorunları olan hastalarda veya gebelik ya da emzirme sırasında zararlı olabilir.

Günlük 200 mg kullanım dozu:

RYDAPT’ın 200 mg’lık bir dozu, 666 mg’a alkole karşılık gelen yaklaşık %14 hacim susuz etanol içerir. Bu değer, 17 mL bira veya 7,0 mL şaraba eşdeğerdir. Alkol; alkol ile ilişkili sorunları, epilepsisi veya karaciğer sorunları olan hastalarda veya gebelik ya da emzirme sırasında zararlı olabilir.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Midostaurin, bir dizi eşzamanlı tıbbi ürün tarafından indüklenen ya da inhibe edilen CYP3A4 enzimleri aracılığıyla kapsamlı bir hepatik metabolizmaya uğrar.

Diğer tıbbi ürünlerin RYDAPT üzerindeki etkisi

CYP3A4 aktivitesini etkilediği bilinen tıbbi ürünler ya da maddeler, midostaurinin plazma konsantrasyonlarını ve dolayısıyla RYDAPT’ın güvenlilik ve/veya etkililiğini etkileyebilir.

Kuvvetli CYP3A4 indükleyicileri:

RYDAPT’ın kuvvetli CYP3A4 indükleyicileri (örn. karbamazepin, rifampisin, enzalutamid, fenitoin, Sarı kantaron [Hypericum perforatum]) ile eşzamanlı kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3). Kuvvetli CYP3A4 indükleyicileri midostaurin ve metabolitlerine (CGP52421 ve CGP62221) maruziyeti azaltır. Sağlıklı gönüllüler üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmada, kuvvetli CYP3A4 indükleyicisi rifampisinin (günde 600 mg) tek bir 50 mg’lık midostaurin dozuyla eşzamanlı olarak uygulanması, midostaurin Cmaks değerini %73 ve EAAsonsuz değerini %96 düşürmüştür. CGP62221 de benzer bir patern sergilemiştir. CGP52421’in EAAson değeri %60 azalmıştır.

Kuvvetli CYP3A4 inhibitörleri:

Kuvvetli CYP3A4 inhibitörleri midostaurinin kandaki konsantrasyonlarını arttırabilir. 36 sağlıklı gönüllü üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmada, kuvvetli CYP3A4 inhibitörü ketokonazol ile tek bir RYDAPT dozunun eşzamanlı uygulanması, midostaurin maruziyetinde anlamlı bir artışa (1,8 kat Cmaks artışı ve 10 kat EAAsonsuz artışı) yol açmıştır; diğer yandan, aktif metabolitler CGP62221 ve CGP52421’in pik konsantrasyonları yarı yarıya azalmıştır (bkz. Bölüm 5.2). Bir hasta alt kümesinde (N=7) midostaurin, güçlü CYP3A4 inhibitörü

6

itrakonazol ile birlikte kararlı plazma konsantrasyonuna ulaşmış iken (21 gün süreyle günde iki kez 50 mg), midostaurin kararlı durum maruziyeti (Cmin) 2.09-kat artmıştır. CGP52421’in Cmin değeri 1,3 kat artmış, CGP62221 maruziyeti üzerinde ise herhangi bir etki gözlenmemiştir (bkz. Bölüm 4.4).

RYDAPT’ın diğer tıbbi ürünler üzerindeki etkisi

CYP enzimlerinin substratları

Sağlıklı gönüllülerde, kararlı durumda çoklu dozlarda midostaurin (günde iki kez 50 mg) ile tek doz bupropionun (CYP2B6 substratı) birlikte uygulanması, tek başına bupropion uygulaması ile karşılaştırıldığında bupropion EAAinf ve EAAson değerlerini sırasıyla %48 ve %49 ve Cmax değerini %55 azaltmıştır. Bu, midostaurinin hafif bir CYP2B6 indükleyicisi olduğunu göstermektedir. CYP2B6’nın substratları olan dar bir terapötik aralığa sahip tıbbi ürünler (örn. bupropion veya efavirenz), midostaurin ile birlikte uygulandığında dikkatli kullanılmalılardır ve optimal maruziyeti sürdürmek için doz ayarlaması gerektirebilirler.

İn vitro verilere göre, midostaurin ve aktif metabolitleri CGP52421 ve CGP62221, CYP1A2 ve CYP2E1 inhibitörleri ve CYP1A2 indükleyicileridir. Bu nedenle, CYP1A2 (örn. tizanidin) ve CYP2E1’in (örn. klorzoksazon) substratları olan dar bir terapötik aralığa sahip tıbbi ürünler, midostaurin ile birlikte uygulandığında dikkatli kullanılmalılardır ve optimal maruziyeti sürdürmek için doz ayarlaması gerektirebilirler.

Taşıyıcıların substratları

Sağlıklı gönüllülerde, tek doz rosuvastatinin (BCRP substratı) tek doz midostaurin (100 mg) ile birlikte uygulanması, rosuvastatin EAAinf ve EAAson değerlerini sırasıyla %37 ve %48 oranında artırmıştır; Tek başına rosuvastatin uygulamasına kıyasla Cmax yaklaşık iki kat (2,01 kat) artmıştır. Bu, midostaurinin BCRP substratları üzerinde hafif bir inhibitör etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Taşıyıcı BCRP’nin substratları olan dar bir terapötik aralığa sahip tıbbi ürünler (örn. rosuvastatin veya atorvastatin), midostaurin ile birlikte uygulandıklarında dikkatli kullanılmalıdırlar ve optimal maruziyeti sürdürmek için doz ayarlaması gerektirebilirler.

Hormonal kontraseptifler

Sağlıklı kadınlarda, kararlı durumda çoklu midostaurin dozları (günde iki kez 50 mg) ile etinil estradiol ve levonorgestrel içeren oral kontraseptifler arasında klinik olarak anlamlı farmakokinetik ilaç-ilaç etkileşimi olmamıştır. Bu nedenle, midostaurinin birlikte

atması

beklenmemektedir.

Besinlerle etkileşimler

Sağlıklı gönüllülerde midostaurin emilimi (EAA), RYDAPT standart bir öğünle birlikte uygulandığında ortalama % 22 ve yağ açısından zengin bir öğünle birlikte uygulandığında ortalama % 59 artmıştır. Pik midostaurin konsantrasyonu (Cmaks), açken yapılan uygulamayla karşılaştırıldığında, standart bir öğünle %20 ve yağ açısından zengin bir öğünle % 27 azalmıştır (bkz. Bölüm 5.2).

RYDAPT’ın yemek ile alınması önerilir.

7

4.6 Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: D

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar, hayvan çalışmalarında midostaurinin gelişen fötus açısından zararlı olduğunun gösterildiği konusunda bilgilendirilmelidir. Çocuk doğurma potansiyeline sahip cinsel açıdan aktif kadınların RYDAPT tedavisine başlamadan önceki 7 gün içinde bir gebelik testi yaptırmaları ve RYDAPT kullanırken ve RYDAPT ile tedavi sonlandırıldıktan sonra en az 4 ay boyunca etkili doğum kontrol yöntemleri (%1’den daha düşük gebelik oranlarına neden olan yöntemler) kullanmaları önerilmektedir.

Gebelik dönemi

Midostaurin, gebe bir kadına uygulandığında fetal hasara yol açabilir. Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yapılmamıştır. Sıçanlar ve tavşanlar üzerinde gerçekleştirilen üreme çalışmalarında, midostaurinin fetotoksisiteye neden olduğu gösterilmiştir (bkz. Bölüm 5.3). RYDAPT gebelik sırasında ya da doğum kontrol yöntemleri kullanmayan, çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlarda önerilmemektedir. Gebe kadınlar, fetusun maruz kalacağı potansiyel risk konusunda bilgilendirilmelidir.

RYDAPT gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Midostaurinin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan

durdurulup

durdurulmayacağına ya da RYDAPT tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve RYDAPT tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.

RYDAPT ile tedavi sırasında ve tedavi sonlandırıldıktan sonra 4 ay boyunca bebek emzirilmemelidir.

Üreme yeteneği/Fertilite

RYDAPT’ın insan fertilitesi üzerindeki etkisine ilişkin veri bulunmamaktadır. Midostaurin ile gerçekleştirilen hayvan çalışmaları bozulmuş fertilite göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).

4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

RYDAPT’ın araç ve makine kullanımı üzerinde minör etkileri bulunmaktadır. RYDAPT kullanan hastalarda sersemlik hali ve vertigo bildirilmiştir ve hastanın araç ve makine kullanma becerisi değerlendirilirken bunların göz önünde bulundurulması gerekir.

4.8 İstenmeyen etkiler

Güvenlilik profilinin özeti

AML

Yeni tanısı konmuş FLT3-mutasyonlu AML’si olan hastalarda RYDAPT’ın güvenlilik değerlendirmesi (günde iki kere 50 mg), 717 hastadan oluşan bir faz III, randomize, çift kör, plasebo kontrollü çalışmayı temel almaktadır. RYDAPT artı standart kemoterapi kolundaki hastalar için toplam medyan maruziyet süresi 42 gün (aralık 2 ila 576 gün) ve plasebo artı standart kemoterapi kolundaki hastalar için 34 gündür (aralık 1 ila 465 gün). İdame fazına

8

girmiş 205 hasta için (RYDAPT kolunda 120 ve plasebo kolunda 85) medyan maruziyet süresi her iki kol için 11 ay (RYDAPT kolundaki hastalar için 16 ila 520 gün; plasebo kolundaki hastalar için 22 ila 381 gün) olarak belirlenmiştir.

RYDAPT kolunda en sık gözlenen advers reaksiyonlar febril nötropeni (% 83,4), mide bulantısı (% 83,4), eksfolyatif dermatit (% 61,6), kusma (% 60,7), baş ağrısı (% 45,9), peteşi (% 35,8) ve yüksek ateş (% 34,5) olmuştur. En sık derece 3/4 advers reaksiyonlar febril nötropeni (% 83,5), lenfopeni (% 20,0), cihazla ilişkili enfeksiyon (% 15,7), eksfolyatif dermatit (% 13,6), hiperglisemi (% 7) ve bulantı (% 5,8) olmuştur. En sık laboratuvar anormalliklerinin hemoglobin düşüşü (% 97,3), ANC düşüşü (% 86,7), ALT artışı (% 84,2), AST artışı (% 73,9) ve hipokalemi (% 61,7) olduğu belirlenmiştir. En sık derece 3/4 laboratuvar anormalliklerinin ANC düşüşü (% 85,8), hemoglobin düşüşü (% 78,5), ALT artışı (% 19,4) ve hipokalemi (% 13,9) olduğu görülmüştür.

Ciddi advers reaksiyonlar RYDAPT ve plasebo kollarında benzer oranda hastalarda meydana gelmiştir. Her iki kolda da en sık görülen advers reaksiyon febril nötropeni (% 16) olmuştur.

Herhangi bir advers reaksiyon nedeniyle çalışma bırakma, RYDAPT kolundaki hastaların % 3,1’inde ve plasebo kolundaki hastaların % 1,3’ünde meydana gelmiştir. RYDAPT kolunda çalışmanın bırakılmasına yol açan ve en sık gözlenen Derece 3/4 advers reaksiyon eksfolyatif dermatittir (% 1,2).

İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL

142 hastayı kapsayan tek kollu, açık etiketli, çok merkezli iki çalışmada, ilerlemiş SM’si olan hastalarda tekli ajan olarak RYDAPT’ın güvenliliği (günde iki kere 100 mg) değerlendirilmiştir. RYDAPT’a medyan maruziyet süresi 11,4 aydır (aralık: 0 ila 81 ay).

En sık gözlenen advers reaksiyonlar mide bulantısı (% 82), kusma (% 68), ishal (% 51), periferik ödem (% 35) ve yorgunluktur (% 31). En sık gözlenen Derece 3/4 advers reaksiyonlar yorgunluk (% 8,5), sepsis (% 7,7), pnömoni (% 7), febril nötropeni (% 7) ve ishaldir (% 6,3). En sık gözlenen ve hematolojik olmayan laboratuar anormallikleri hiperglisemi (% 93,7), toplam bilirubin artışı (% 40,1), lipaz artışı (% 39,4), AST artışı (% 33,8) ve ALT artışı (% 33,1) olarak belirlenmiştir; diğer yandan, en sık gözlenen hematolojik laboratuar anormallikleri mutlak lenfosit sayısında düşüş (% 73,2) ve ANC düşüşü (% 58,5) olduğu görülmüştür. En sık gözlenen Derece 3/4 laboratuar anormallikleri mutlak lenfosit sayısında düşüş (% 45,8), ANC düşüşü (% 26,8), hiperglisemi (% 19) ve lipaz artışı (% 17,6) olmuştur.

Hastaların % 31’inde advers reaksiyonlar nedeniyle doz değişiklikleri (kesinti ya da ayarlama) yapılmıştır. Doz değişikliğine yol açan (insidans ≥% 5) ve en sık gözlenen advers reaksiyonlar mide bulantısı ve kusmadır.

Hastaların % 9,2’sinde tedavinin bırakılmasına yol açan advers reaksiyonlar meydana gelmiştir. En sık gözlenenler (insidans ≥%1) febril nötropeni, mide bulantısı, kusma ve plevra efüzyonudur.

Tablo haline getirilmiş advers reaksiyonların listeleri

Advers reaksiyonlar MedDRA sistem organ sınıfına göre listelenmektedir. Her bir sistem organ sınıfı içinde, advers reaksiyonlar sıklığa göre sıralanmaktadır ve en sık reaksiyonlar ilk olarak yazılmaktadır. Buna ek olarak, aşağıdaki terimler (CIOMS III) kullanılarak, her bir advers reaksiyon için ilgili sıklık kategorisi de sunulmaktadır:

Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek

9

(≥1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

AML:

Tablo 3’te, yeni tanısı konmuş, FLT3-mutasyonlu AML hastaları üzerinde gerçekleştirilen faz III çalışmada ve pazarlama sonrası elde edilen deneyimler esnasında bildirilen advers reaksiyonların sıklık kategorileri gösterilmektedir.

Tablo 3

AML’de gözlenen advers reaksiyonlar

Advers reaksiyon

Rydapt +
kemoterapi n=2291
%

Rydapt +
kemoterapi n=3451
%

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Cihazla bağlantılı enfeksiyonlar

24

15,7

Çok yaygın

Üst solunum yolu enfeksiyonu

5,2

0,6

Yaygın

Nötropenik sepsis

0,9

3,5

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Febril nötropeni

83,4

83,5

Çok yaygın

Peteşi

35,8

1,2

Çok yaygın

Lenfopeni

16,6

20

Çok yaygın

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Aşırı duyarlılık

15,7

0,6

Çok yaygın

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Hiperürikasemi

8,3

0,6

Yaygın

Psikiyatrik hastalıklar

İnsomnia

12,2

0

Çok yaygın

Sinir sistemi hastalıkları

Baş ağrısı

45,9

2,6

Çok yaygın

Senkop

5,2

4,6

Yaygın

Tremor

3,9

0

Yaygın

Göz hastalıkları

Göz kapağı ödemi

3,1

0

Yaygın

Kardiyak hastalıkları

Hipotansiyon

14,4

5,5

Çok yaygın

Sinüs taşikardisi

9,6

1,2

Yaygın

Hipertansiyon

7,9

2,3

Yaygın

Perikard efüzyonu

3,5

0,6

Yaygın

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Epistaksis

2,6

Çok yaygın

Laringeal ağrı

11,8

0,6

Çok yaygın

İnterstisyel akciğer hastalığı ve pnömonit2

11,4

4,9

Çok yaygın

Dispne

10,9

5,5

Çok yaygın

Nazofarenjit

5,7

0,9

Yaygın

Plevral efüzyon

8,7

0

Yaygın

10

distres

sendromu

2,2

2,3

Yaygın

Gastrointestinal hastalıklar

Mide bulantısı

83,4

5,8

Çok yaygın

Kusma

60,7

2,9

Çok yaygın

Stomatit

21,8

3,5

Çok yaygın

Üst abdominal ağrı

16,6

0

Çok yaygın

Hemoroidler

15,3

1,4

Çok yaygın

Anorektal rahatsızlık

7

0,9

Yaygın

Abdominal rahatsızlık

3,5

0

Yaygın

Deri ve derialtı doku hastalıkları

Eksfolyatif dermatit

61,6

13,6

Çok yaygın

Hiperhidroz

14,4

0

Çok yaygın

Deride kuruma

7

0

Yaygın

Keratit

6,6

0,3

Yaygın

Akut febril nötrofilik dermatoz3

Bilinmiyor

Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları

Sırt ağrısı

21,8

1,4

Çok yaygın

Artralji

14

0,3

Çok yaygın

Kemik ağrısı

9,6

1,4

Yaygın

Uzuvlarda ağrı

9,6

1,4

Yaygın

Boyun ağrısı

7,9

0,6

Yaygın

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Pireksi

34,5

3,2

Çok yaygın

3,5

2

Yaygın

Araştırmalar

Hemoglobin düşüşü*

97,3

78,5

Çok yaygın

ANC düşüşü*

86,7

85,8

Çok yaygın

ALT artışı*

84,2

19,4

Çok yaygın

AST artışı*

73,9

6,4

Çok yaygın

Hipokalemi*

61,7

13,9

Çok yaygın

Hiperglisemi*

20,1

7

Çok yaygın

Hipernatremi*

20

1,2

Çok yaygın

Elektrokardiyogramda uzamış QT süresi3

19,7

5,8

Çok yaygın

Aktive parsiyel tromboplastin zamanı uzaması

12,7

2,6

Çok yaygın

Hiperkalsemi*

6,7

0,6

Yaygın

Kilo artışı

6,6

0,6

Yaygın

1 Kuzey Amerika’daki deneme merkezleri için, önceden belirlenmiş 13 advers olay için tüm dereceler derlenmiştir. Diğer tüm advers olaylar için sadece 3. ve 4. dereceler derlenmiştir. Bu nedenle, tüm dereceli advers olaylar yalnızca Kuzey Amerika dışındaki araştırma merkezlerindeki hastaları kapsayacak şekilde özetlenirken, Derece 3 ve 4 tüm deneme merkezlerindeki hastaları kapsamaktadır.

2 Bu advers reaksiyon, pazarlama sonrası ortamda belirlendikten sonra dahil edilmiştir. İnterstisyel akciğer hastalığı, spontan vaka raporları ve literatür vakaları yoluyla RYDAPT ile pazarlama sonrası deneyimlerden elde edilmiştir. Faz III çalışmasında hiçbir interstisyel

11

akciğer hastalığı vakası bildirilmemiştir.

3 Bu advers reaksiyonlar, pazarlama sonrası ortamda belirlendikten sonra dahil edilmiştir. *Sıklık, laboratuvar değerlerine dayanmaktadır.

İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL:

Tablo 4’te, ilerlemiş SM, SM-AHN ve MCL’si olan hastalarda gerçekleştirilen iki çalışmadan elde edilen birleştirilmiş verilere dayalı advers reaksiyonların sıklık kategorileri gösterilmektedir.

Tablo 4

İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL’de gözlenen advers reaksiyonlar

Advers reaksiyon

Rydapt (günde 2 kez 100 mg) N=142

Sıklık kategorisi

Tüm
dereceler %

Derece ¾ %

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

İdrar yolu enfeksiyonu

13

2,8

Çok yaygın

Üst solunum yolu enfeksiyonu

11

1,4

Çok yaygın

Pnömoni

8,5

7,0

Yaygın

Sepsis

7,7

7,7

Yaygın

Bronşit

5,6

0

Yaygın

Oral herpes

4,9

0

Yaygın

Sistit

4,2

0

Yaygın

Sinüzit

4,2

0,7

Yaygın

Erizipel

3,5

1,4

Yaygın

Herpes zoster

3,5

0,7

Yaygın

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Febril nötropeni

7,7

7,0

Yaygın

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Aşırı duyarlılık

2,1

0

Yaygın

Anafilaktik şok

0,7

0,7

Yaygın olmayan

Sinir sistemi hastalıkları

Baş ağrısı

26

1,4

Çok yaygın

Sersemlik

13

0

Çok yaygın

Dikkat dağınıklığı

7

0

Yaygın

Tremor

6,3

0

Yaygın

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Vertigo

4,9

0

Yaygın

Vasküler hastalıklar

Hipotansiyon

9,2

2,1

Yaygın

Hematom

6,3

0,7

Yaygın

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Dispne

18

5,6

Çok yaygın

Öksürük

16

0,7

Çok yaygın

Plevral efüzyon

13

4,2

Çok yaygın

Epistaksis

12

2,8

Çok yaygın

12

Orofaringeal ağrı

4,2

0

Yaygın

İnterstisyel akciğer hastalığı ve pnömonit1

2,1

0

Yaygın

Gastrointestinal hastalıklar

Mide bulantısı

82

5,6

Çok yaygın

Kusma

68

5,6

Çok yaygın

İshal

51

6,3

Çok yaygın

Kabızlık

29

0,7

Çok yaygın

Dispepsi

5,6

0

Yaygın

Gastrointestinal kanama

4,2

3,5

Yaygın

Genel hastalıklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Periferik ödem

35

3,5

Çok yaygın

Yorgunluk

31

8,5

Çok yaygın

Pireksi

27

4,2

Çok yaygın

Asteni

4,9

0,7

Yaygın

Titreme

4,9

0

Yaygın

Ödem

4,2

0,7

Yaygın

Araştırmalar

Hiperglisemi (açken değil)*

93,7

19,0

Çok yaygın

Mutlak lenfosit düşüşü*

73,2

45,8

Çok yaygın

ANC düşüşü*

58,5

26,8

Çok yaygın

Total bilirubin artışı*

40,1

4,9

Çok yaygın

Lipaz artışı*

39,4

17,6

Çok yaygın

AST artışı*

33,8

2,8

Çok yaygın

ALT artışı*

33,1

3,5

Çok yaygın

Amilaz artışı*

20,4

7,0

Çok yaygın

Elektrokardiyogramda uzamış QT süresi 1

10,6

0,7

Çok yaygın

Kilo artışı

5,6

2,8

Yaygın

Yaralanma, zehirlenme ve prosedür komplikasyonları

Konfüzyon

6,3

0

Yaygın

Düşme

4,2

0,7

Yaygın

*Sıklık, laboratuvar değerlerine dayanmaktadır.

1 Bu advers reaksiyonlar, pazarlama sonrası ortamda belirlendikten sonra dahil edilmiştir.

Seçilen advers reaksiyonların tanımı

Gastrointestinal hastalıklar

AML, İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL hastalarında bulantı, kusma ve ishal gözlenmiştir. İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL hastalarında bu olaylar, hastaların % 26’sında doz ayarlamasına veya dozlara ara verilmesine ve hastaların % 4,2’sinde tedavinin kesilmesine yol açmıştır. Olayların büyük kısmı tedavinin ilk 6 ayında meydana gelmiştir ve destekleyici profilaktik ilaçlarla iyi bir şekilde kontrol altına alınmıştır.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye

13

Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. e- posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9 Doz aşımı ve tedavisi

İnsanlarda doz aşımıyla ilgili olarak bildirilen deneyim sınırlıdır. 600 mg’a kadar tekli dozlar kabul edilebilir bir akut tolerabiliteyle uygulanmıştır. Gözlenen advers reaksiyonlar ishal, karın ağrısı ve kusma olmuştur.

Midostaurin için bilinen spesifik bir antidot bulunmamaktadır. Doz aşımı durumunda hasta, advers reaksiyonların işaret ve belirtileri bakımından yakından izlenmeli ve uygun destekleyici tedavi başlatılmalıdır.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1 Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Antineoplastik ajanlar, protein kinaz inhibitörleri

ATC kodu: L01EX10

Etki mekanizması:

Midostaurin FLT3 ve KIT kinaz dahil olmak üzere birden fazla reseptör tirozin kinazı inhibe eder. Midostaurin, ITD ve TKD mutant reseptörlerin ekspresyonunu ya da yabanıl tip reseptörlerin aşırı ekspresyonunu yapan lösemik hücrelerde FLT3 reseptör sinyalleşmesini inhibe eder ve hücre döngüsünü durdurarak apoptozu indükler. In vitro veriler midostaurinin hastalarda elde edilen maruziyet düzeylerinde D816V mutant KIT reseptörlerini inhibe ettiğini göstermektedir (ortalama elde edilen maruziyet > IC50). In vitro veriler KIT yabanıl tip reseptörlerinin, bu konsantrasyonlarda çok daha düşük ölçüde inhibe edildiğine işaret etmektedir (ortalama elde edilen maruziyet < IC50). Midostaurin, aberan KIT D816V aracılı sinyalleşmeye müdahale eder ve mast hücre proliferasyonunu, sağkalımını ve histamin serbestlenmesini inhibe eder.

Midostaurin ayrıca PDGFR (trombosit türevli büyüme faktörü reseptörü) ya da VEGFR2 (vasküler endotelyal büyüme faktörü reseptörü 2) gibi birçok diğer reseptör tirozin kinazı ve ayrıca serin/treonin kinaz ailesi PKC’nin (protein kinaz C) bazı üyelerini de inhibe eder. Midostaurin bu kinazların katalitik alanına bağlanır ve hücrelerdeki ilgili büyüme faktörlerinin mitojenik sinyalleşmesini inhibe ederek büyümenin durmasına yol açar.

Midostaurin, kemoterapötik ajanlarla (sitarabin, doksorubisin, idarubisin ve daunorubisin) kombinasyon halinde, FLT3-ITD ekspresyonu yapan AML hücre hatlarında sinerjik büyüme inhibisyonuna yol açmıştır.

Farmakodinamik etkiler:

Mürin modellerinde ve insanlarda iki temel metabolit belirlenmiştir: CGP62221 ve CGP52421. FLT3-ITD ekspresyonu yapan hücrelerle gerçekleştirilen proliferasyon deneylerinde, CGP62221 ana bileşiğe benzer bir potens sergilemiştir; diğer yandan, CGP52421 yaklaşık 10 kat daha az potent bulunmuştur.

Kardiyak elektrofizyoloji:

Günde iki kere 75 mg dozla 192 sağlıklı gönüllü üzerinde gerçekleştirilen bir QT çalışmasında, midostaurin ve CGP62221 ile klinik açıdan anlamlı QT uzaması gözlenmemiştir; ancak çalışma süresi, uzun etkili metabolit CGP52421’in QTc uzaması etkilerini tahmin etmek için yeterince uzun değildir. Dolayısıyla midostaurinin ve her iki metabolitin konsantrasyonuyla birlikte QTcF’deki başlangıca göre değişim, ilerlemiş SM,

14

SM-AHN ve MCL’si olan 116 hastada gerçekleştirilen bir faz II çalışmada daha ayrıntılı olarak araştırılmıştır. Günde iki kere 100 mg dozda ulaşılan medyan pik Cmin konsantrasyonlarda, midostaurin, CGP62221 ya da CGP52421, klinik açıdan anlamlı QTcF uzamasına yol açma potansiyeli sergilememiştir; çünkü bu konsantrasyon düzeylerinde öngörülen değişimin üst sınırları 10 milisaniyeden düşüktür (sırasıyla 5,8, 2,4 ve 4 ms). İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL popülasyonunda hastaların %25,4’ü 450 ms’den yüksek ve %4,7’si 480 ms’den yüksek QTcF ile en az bir EKG ölçümüne sahiptir.

Klinik etkililik:

AML

Plasebo artı standart kemoterapi karşısında standart kemoterapiyle kombinasyon halinde ve ayrıca tekli ajan idame tedavisi olarak midostaurinin etkililik ve güvenliliği, bir randomize, çift kör, faz III çalışmada 717 hasta üzerinde (18 ila 60 yaş) araştırılmıştır. Bir klinik çalışma deneyimi ile belirlenmiş, yeni tanı konmuş FLT3-mutasyonlu AML hastaları, ardışık olarak, standart daunorubisin (1.-3. günlerde günlük 60 mg/m2) / sitarabin (1.-7. günlerde günlük 200 mg/m2) indüksiyonu ve yüksek doz sitarabin (1., 3., 5. günlerde 12 saatte 1 3 g/m2) konsolidasyonu ile kombinasyon halinde günde iki kere 50 mg midostaurin (n=360) veya plasebo (n=357) (1:1) ve bunu takiben 12 siklusa kadar (28 gün/siklus) başlangıç randomizasyonuna göre kesintisiz midostaurin ya da plasebo tedavisi alacak şekilde randomize edilmiştir. Çalışma çeşitli AML ile ilişkili sitogenetik anormallikleri olan hastaları içerse de, akut premiyelositik lösemisi (M3) ya da tedaviye bağlı AML’si olan hastalar hariç tutulmuştur. Hastalar FLT3 mutasyon durumuna göre sınıflandırılmıştır: TKD, <0,7 allelik oranla ITD ve ≥0,7 allelik oranla ITD.

İki tedavi grubu, hastalık özellikleriyle ilgili başlangıç demografikleri açısından genel olarak dengelenmiştir. Hastaların medyan yaşı 47’dir (aralık: 18 ila 60 yıl), hastaların çoğunda ECOG performans durumu 0 veya 1’dir (% 88,3) ve hastaların çoğunluğunda yeni tanı AML söz konusudur (% 95). Irk bilgisi bildirilmiş olan hastalar arasında % 88,1’i beyaz ırka mensuptur. Hastaların çoğunda (% 77,4) FLT3-ITD mutasyonları olduğu, çoğunluğunda (% 47,6) allelik oranının düşük olduğu (<0,7) hastaların % 22,6’sında FLT3-TKD mutasyonları olduğu belirlenmiştir. Midostaurin kolunda hastaların % 48’i, plasebo kolunda ise hastaların % 41’i erkektir.

Hematopoietik kök hücre nakline (SCT) devam eden hastalar, kök hücre infüzyonundan önce ya da infüzyon sırasında çalışma tedavisi almayı bırakmıştır. Genel SCT oranı midostaurin artı standart kemoterapi kolunda % 59,4 (214/360) ve plasebo artı standart kemoterapi kolunda % 55,2 (197/357) olarak belirlenmiştir. Tüm hastalar sağkalım açısından takip edilmiştir.

Çalışmanın birincil sonlanım noktası, randomizasyon tarihinden herhangi bir nedenle ölüme kadar geçen süre olarak ölçülen genel sağkalımdır (OS). Birincil analiz, son hastanın randomizasyonundan itibaren minimum yaklaşık 3,5 yıllık bir takipten sonra yapılmıştır. Çalışmada, plasebo artı standart kemoterapi karşısında midostaurin artı standart kemoterapi için ölüm riskinde % 23’lük bir azalmaya birlikte OS’de istatistiksel olarak anlamlı bir iyileşme olduğu gösterilmiştir (bkz. Tablo 6 ve Şekil 1).

15

Şekil 1 Genel sağkalım için Kaplan-Meier eğrisi, SCT için sansürlenmemiş

Kritik ikincil sonlanım noktası olaysız sağkalımdır (EFS; bir EFS olayı, protokol tedavisi başlatıldıktan sonraki 60 gün içinde tam remisyon (CR) elde edememe, relaps ya da herhangi bir nedenle ölüm olarak tanımlanmıştır). EFS, plasebo artı standart kemoterapi ile karşılaştırıldığında midostaurin artı standart kemoterapiyle istatistiksel olarak anlamlı bir iyileşme göstermiştir (HR: 0,78 [% 95 GA, 0,66 ila 0,93] p = 0,0024), ve medyan EFS sırasıyla 3 ay ila 8,2 ay; bkz. Tablo 5.

Tablo 5

Midostaurinin AML’de etkililiği

Etkililik Parametresi

Plasebo n=357

HR*
(%95 GA)

P-
değeri¥

Genel Sağkalım (OS)1

Medyan OS (ay) (%95 GA)

74,7
(31,5-NE)

25,6
(18,6-42,9)

0,51
(0,45-0,56)

0,43
(0,38-0,49)

Olaysız Sağkalım (EFS)2

Tedavi başlangıcından sonraki 60 gün içinde CR’ler göz önünde bulundurularak medyan EFS (ay) (%95 GA)

8,2
(5,4-10,7)

3,0
(1,9-5,9)

İndüksiyon sırasında herhangi bir zamandaki CR’ler göz önünde bulundurularak medyan EFS (ay) (%95 GA)

10,2
(8,1-13,9)

5,6
(2,9-6,7)

16

Hastalıksız Sağkalım (DFS)

Medyan DFS (ay) (%95 GA)

26,7
(19,4-NE)

15,5
(11,3-23,5)

Tam Remisyon (CR)

Tedavi başlangıcından sonraki 60 gün içinde (%)

İndüksiyon sırasında herhangi bir zamanda (%)

Kümülatif relaps insidansı (CIR)

Medyan (%95 GA)

NE
(25,7-NE)
noktası; NE: H re sınıflandırılm

sınıflandırılmış

17,6
(12,7-46,3) esaplanmamıştıış Cox regres

log-sıra testi

1 birincil sonlanım noktası. 2 kilit ikincil sonlanım noktası; NE: H esaplanmamıştır
*Randomizasyon FLT3 mutasyon faktörüne göre sınıflandırılmış Cox regresyon modeli kullanılarak tahmin edilmiş tehlike oranı (HR)
¥Randomizasyon FLT3 mutasyon faktörüne göre sınıflandırılmış log-sıra testi kullanılarak hesaplanmış tek taraflı p-değeri
§ Anlamlı değil

Midostaurin kolu için gün 60 itibariyle CR oranı bakımından midostaurin lehine olan (% 58,9

bulundurulduğunda devam eden (% 65 karşısında % 58; p=0,027) bir trend söz konusu olmuştur. Buna ek olarak, indüksiyon sırasında tam remisyon elde eden hastalarda, 12. aydaki kümülatif relaps insidansı midostaurin kolunda % 26 karşısında plasebo kolunda % 41 bulunmuştur.

SCT zamanında sansürlenen gerek OS gerekse EFS için duyarlılık analizleri de, plaseboya kıyasla midostaurin artı standart kemoterapi ile klinik faydayı desteklemiştir.

SCT durumuna göre OS sonuçları Şekil 2’de gösterilmektedir. EFS için, çalışma tedavisi başladıktan sonraki 30 gün içindeki remisyonlar göz önünde bulundurulduğunda, HR değeri SCT’li hastalar için 0,602 (% 95 GA: 0,372-0,974) ve SCT’siz hastalar için 0,827 (% 95 GA: 0,689-0,993) olarak midostaurin lehine sonuç vermiştir.

17

Şekil 2 AML’de SCT durumuna göre genel sağkalım için Kaplan Meier eğrisi

Bir alt grup analizinde kadınlarda göze çarpan bir OS faydası gözlenmemiştir ancak tüm ikincil etkililik sonlanım noktalarında bir tedavi faydası gözlenmiştir (bkz. Tablo 6).

AML’de cinsiyete göre OS, EFS, CR, DFS ve CIR’a genel bakış

Sonlanım noktası

Genel
%95 GA

Erkekler
%95 GA

Kadınlar
%95 GA

OS (HR)

0,774
(0,629-0,953)

0,533
(0,392-0,725)

1,007
(0,757-1,338)

EFS (CR indüksiyon) (HR)

0,728
(0,613-0,866)

0,660
(0,506-0,861)

0,825
(0,656-1,037)

CR indüksiyon (OR)

0,743*
(0,550-1,005)

0,675*
(0,425-1,072)

0,824*
(0,552-1,230)

DFS (CR indüksiyon) (HR)

0,663
(0,516-0,853)

0,594
(0,408-0,865)

0,778
(0,554-1,093)

CIR (CR indüksiyon) (HR)

0,676
(0,515-0,888)

0,662
(0,436-1,006)

0,742
(0,516-1,069)

*Olasılık oranı şu şekilde hesaplanmıştır (Tedavide tam remisyon yok/ Tedavide tam remisyon var) / (Plaseboda tam remisyon yok/ Plaseboda tam remisyon var
HR= Tehlike oranı; OR=olasılık oranı

60-70 yaş arası hastalardaki etkililik ve güvenlilik, FLT3-ITD mutasyonlu AML hastalarında allojenik SCT dahil konsolidasyon, tekli ajan idame tedavisi ve yoğun indüksiyon ile kombinasyon halinde midostaurinin incelendiği faz II, tek kollu, araştırmacı tarafından başlatılan bir çalışmada değerlendirilmiştir. Nihai analize göre, 2 yılda (birincil sonlanım

18

notası) EFS oranı %34 (%95 CI: 27, 44) ve 60 yaşından büyük hastalarda (440 hastadan 128’i) medyan genel sağkalım 22,7 aydır.

İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL

Hep birlikte ilerlemiş sistemik mastositoz (SM) olarak anılan ilerlemiş SM, SM-AHN ve MCL’li hastalarda midostaurinin etkililiği, açık etiketli, tek kollu ve çok merkezli iki çalışmada (toplam 142 hasta) değerlendirilmiştir.

Pivotal çalışma, ilerlemiş SM’si olan 116 hasta üzerinde gerçekleştirilen çok merkezli, tek kollu bir faz II çalışmadır (Çalışma CPKC412D2201). Midostaurin, hastalık progresyonu ya da tolere edilemeyen toksisiteye kadar günde iki kere 100 mg olarak oral yoldan uygulanmıştır. Kaydedilen 116 hastanın 89’u yanıt değerlendirmesi için uygun kabul edilmiştir ve birincil etkililik popülasyonunu oluşturmuştur. Bunların içinde 73 hastada ilerlemiş SM (57’sinde AHNMD) ve 16’sında MCL (6’sında AHNMD) tespit edilmiştir. Birincil etkililik popülasyonunda medyan yaş 64’tür ve hastaların yarısı ≥65’tir. Hastaların yaklaşık üçte biri (%36) ilerlemiş SM, SM-AHN veya MCL için daha önce anti-neoplastik tedavi görmüştür. Başlangıçta birincil etkililik popülasyonunda, hastaların % 65’inde ≥1 ölçülebilir C bulgusu (trombositopeni, hipoalbuminemi, anemi, yüksek total bilirubini, transfüzyona bağımlı anemi, kilo kaybı, nötropeni, yüksek ALT veya AST) belirlenmiştir. Hastaların % 82’sinde KIT D816V mutasyonu tespit edilmiştir.

Birincil sonlanım noktası toplam yanıt oranıdır (ORR). Yanıt oranları değiştirilmiş Valent ve Cheson kriterlerine göre değerlendirilmiş ve yanıtlar bir çalışma yürütme komitesi tarafından doğrulanmıştır. İkincil sonlanım noktaları şunları kapsamaktadır: yanıt süresi, yanıta kadar geçen süre ve toplam sağkalım. Midostaurinin yanıtları Tablo 7’de sunulmaktadır. KIT D816V durumundan, daha önceki tedavilerin sayısından ve bir AHNMD’nin varlığı ya da yokluğundan bağımsız olarak aktivite gözlenmiştir. Gerek KIT D816V mutasyonu pozitif hastalarda (ORR=% 63) gerekse KIT D816V yabanıl tip veya bilinmeyen hastalarda (ORR=% 43,8) doğrulanmış yanıtlar gözlenmiştir. Bununla birlikte KIT D816V pozitif hastalar 33,9 ay (% 95 GA: 20,7-42) için medyan sağkalım KIT D816V yabanıl tip veya bilinmeyen hastalara kıyasla (10 ay (% 95 GA: 6,9-17,4) daha uzun olmuştur. Hastaların % 46’sında kemik iliği filtrasyonunda % 50’yi aşan azalma ve % 58’sinde serum triptaz düzeylerinde % 50’yı aşan azalma olmuştur. Dalak hacmi, en az 1 başlangıç sonrası değerlendirmesi olan hastaların % 68,9’unda ≥%10 azalmıştır (hastaların % 26,7’sinde ≥% 35 azalma vardır; bu da palpasyonla % 50 azalmaya tekabül etmektedir).

Yanıta kadar geçen medyan süre 0,3 aydır (aralık: 0,1 ila 3,7 ay). Medyan takip süresi 43 aydır.

Tablo 7 İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL’de RYDAPT’ın etkililiği: birincil etkililik popülasyonu

Tümü
N=89

İlerlemiş SM
N=16

SM-AHN N=57

MCL
N=16

Birincil sonlanım noktası

Genel yanıt, n (%)

(%95 GA)

Majör yanıt, n (%)

Kısmi yanıt, n (%)

Stabil hastalık, n (%)

19

Tümü
N=89

İlerlemiş SM
N=16

SM-AHN N=57

MCL
N=16

Progresif hastalık, n (%)

İkincil sonlanım noktaları

Medyan yanıt süresi, ay (%95 GA)

18,6
(9,9-34,7)

36,8
(5,5-NE)

10,7
(7,4-22,8)

NR
(3,6-NE)

Medyan genel sağkalım, ay (%95 GA)

26,8
(17,6-34,7)

51,1
(28,7-NE)

20,7
(16,3-33,9)

9,4
(7,5-NE)

5 yılda Kaplan-Meier tahminleri (%95 GA)

26,1
(14,6-39,2)

34,8
(1,7-76,2)

19,9
(8,6-34,5)

33,7
(12,3-56,8)

NE: Tahmin Edilmemiştir; NR: Ulaşılmamıştır
Çalışma dışı anti-neoplastik tedavi alan hastaların, yeni tedavide progrese olduğu kabul edilmiştir.

Her ne kadar çalışma, modifiye Valent ve Cheson kriterlerine göre değerlendirilmek üzere tasarlanmış olsa da, post hoc açıklayıcı analiz olarak etkililik 2013 International Working Group – Myeloproliferative Neoplasms Research ve Treatment – European Competence

değerlendirilmiştir. RYDAPT’a yanıt herhangi bir hüküm olmadan uygulanan bir kompütasyonel algoritma kullanılarak tespit edilmiştir. 116 hastanın 113’ünde IWG yanıt kriterlerine göre belirlenen C bulguları söz konusu olmuştur (C bulgusu olarak assit hariç tutularak). Tüm yanıtlar göz önünde bulundurulmuş ve 12 haftalık doğrulama gerektirmiştir (bkz. Tablo 8).

Tablo 8 Algoritmik yaklaşım kullanılarak IWG-MRT-ECNM konsensus kriterlerine göre midostaurinin ilerlemiş SM, SM-AHN ve MCL’de etkililiği

İlerlemiş SM

Genel yanıt oranı, n (%)

(%95 GA)

(32,3-
83,7)

En iyi genel yanıt, n (%)

Tam remisyon

Kısmi remisyon

Klinik düzelme

Yanıt süresi *

n/N (%)

4/15
(26,7)

medyan (%95 GA)

NE
(27-NE)

36,8
(10,3-
36,8)

NE
(4,1-NE)

Genel sağkalım

n/N (%)

65/113
(57,5)

4/15
(26,7)

49/72 (68,1)

12/21
(57,1)

20

medyan (%95 GA)

29,9
(20,3-42)

22,1
(16,8-
32,2)

22,6
(8,3-NE)

* Yanıtlar için doğrulama süresi: 12 hafta
Analizde C bulgusu olarak assit dışlanmaktadır.

Çalışma dışı anti-neoplastik tedavi alan hastaların, yeni tedavide progrese olduğu kabul edilmiştir.

Destekleyici çalışma, ilerlemiş SM, SM-AHN ve MCL’si olan 26 hasta üzerinde gerçekleştirilmiş bir tek kollu, çok merkezli, açık etiketli bir faz II çalışmadır (CPKC412A2213). Midostaurin 28 günden oluşan sikluslarda günde iki kere 100 mg olarak oral yoldan uygulanmıştır. İkinci siklus sonunda majör yanıt (MR) ya da kısmı yanıtın (PR) olmaması, çalışma tedavisinin bırakılmasına yol açmıştır. 20 (% 76,9) hastada ilerlemiş SM (17’sinde [% 85] AHNMD) ve 6 hastada (% 23,1) MCL vardır (2’sinde [% 33,3] AHNMD). Medyan yaş 64,5’tir ve hastaların yarısı ≥65 yaşındadır. Başlangıçta hastaların % 88,5’inde >1 C bulgusu belirlenmiştir ve hastaların % 69,2’sine daha önce en az bir tane anti-neoplastik rejim uygulanmıştır.

Birincil sonlanım noktası, tedavinin ilk iki siklusu sırasında Valent kriterleri tarafından değerlendirilmiş ORR’dir. On dokuz hasta (% 73,1; % 95 GA = [52,2-88,4]), tedavinin ilk iki siklusu sırasında bir yanıta ulaşmıştır (13 MR; 6 PR). Medyan takip süresi 73 aydır ve medyan yanıt süresine ulaşılmamıştır. Medyan genel sağkalım 40 aydır (hastalar, tedavi bırakıldıktan sonra sağkalım için yalnızca en fazla bir yıl takip edilmiştir).

Pediyatrik popülasyon

Bir Faz II çalışmada, midostaurin, FLT3 mutasyonlu yeni tanı konmuş AML’li pediyatrik hastalarda kemoterapi ile kombinasyon halinde araştırılmıştır. Çalışmaya katılan üç FLT3 mutasyonlu AML hastasından, 2 hastada (10 ve 14 yaş) kemoterapi (1-5 günde 2 g/m2/gün sitarabin, 1-5 günde 30 mg/m2/gün fludarabin ve 2.,4. ve 6. günlerde 12 mg/m2/gün idarubisini içeren) ile kombinasyon halinde midostaurinin ikinci indüksiyon döngüsünden sonra (günde iki kez 30 mg/m2) doz sınırlayıcı toksisiteler (DLT’ler) gözlemlenmiştir. Her iki hasta da, belirgin şekilde gecikmiş hematolojik iyileşmeler göstermiştir (örn., birinci hastada tedavide 44 gün , ikinci hastada tedavide 51 gün süren uzun süreli 4. derece trombositopeni ve ikinci hastada tedavide 46 gün süren 4. derece nötropeni). Her iki hastaya da birinci indüksiyon döngüsünde sitarabin, etoposid ve idarubisin ile kombinasyon halinde midostaurin uygulanmıştır.

5.2 Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler

Midostaurin iyi emilim ve kötü çözünürlüğe sahip bir bileşiktir. Metabolitlerinden ikisi farmakolojik aktiviteler göstermiştir (CGP52421 ve CGP62221). Çoklu dozlardan sonra midostaurin ve CGP62221’in farmakokinetiği zamana bağlı olmuş, yaklaşık ilk haftada bir ilk artış gözlenmiş, bunu 28. günde konsantrasyonlarda kararlı duruma ulaşana dek bir düşüş izlemiştir. CGP52421 konsantrasyonlarının midostaurin ve CGP62221 kadar anlamlı ölçüde azaldığı görülmemektedir.

Emilim:

Oral uygulama sonrasında midostaurinin mutlak biyoyararlanımı bilinmemektedir.

İnsanlarda midostaurinin oral uygulama sonrası emilimi hızlıdır ve toplam radyoaktivitenin tmaks’ı dozdan 1-3 saat sonra gözlenmiştir. Popülasyon farmakokinetik analizi hastalarda

21

emilimin günde iki kez 50 mg’ın üzerindeki dozlarda dozla orantılı değerden düşük olduğunu göstermiştir.

Sağlıklı gönüllülerde, tek doz 50 mg midostaurinin tok karnına uygulanmasından sonra midostaurinin EAA değeri 20800 ng*s/mL’ye yükselmiş ve Cmaks değeri 963 ng/mL’ye düşmüştür (bkz. Bölüm 4.5). Benzer şekilde CGP52421 ve CGP62221 için de EAA değeri sırasıyla 19000 ve 29200 ng*s/mL’ye yükselmiş ve Cmaks değeri 172 ve 455 ng/mL’ye düşmüştür. Ayrıca, yüksek oranda yağ içeren bir öğünle birlikte pik konsantrasyona kadar geçen süre uzamıştır. tmaks tüm entiteler için uzamış, midostaurin medyan tmaks değeri 3 saat olmuş, CGP52421 ve CGP62221 için tmaks değeri sırasıyla 6 ve 7 saate uzamıştır. Klinik çalışmalarda RYDAPT’ın etkililiği ve güvenliliği, hafif bir öğünle uygulama sonrasında incelenmiştir. İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL hastalarında tok karnına midostaurinin 100 mg’lık tek dozunun uygulanmasının ardından midostaurinin EAAsonsuz, Cmaks ve tmaks değerleri sırasıyla 49600 ng*s/mL, 2940 ng/mL ve 3 saat olmuştur. CGP52421 için EAA0-12s ve Cmaks değerleri sırasıyla 2770 ng*s/mL ve 299 ng/mL bulunmuştur. CGP62221 için ise EAA0-12s ve Cmaks değerleri sırasıyla 8700 ng*s/mL ve 931 ng/mL olmuştur. Midostaurinin günde iki kez 100 mg oral dozlarından sonra AML ve İlerlemiş SM, SMAHN, MCL hastalarında Cmin,ss plazma midostaurin değerleri sırasıyla 919 ve 1060 ng/mL olmuştur. AML ve ilerlemiş SM, SM-AHN, MCL popülasyonunda CGP62221’in Cmin,ss değeri sırasıyla 1610 ng/mL ve 2020 ng/mL bulunmuştur. AML ve ilerlemiş SM, SM-AHN, MCL popülasyonunda ise CGP52421’in değeri sırasıyla 8630 ng/mL ve 2860 ng/mLölçülmüştür.

Dağılım:

Midostaurin, 95,2 L (Vz/F) geometrik ortalamasıyla yüksek bir doku dağılımına sahiptir. Midostaurin ve metabolitleri, eritrositlerden ziyade büyük oranda plazmada dağılır. In vitro veriler, midostaurinin, albümin, α1-asit glikoprotein (AGP) ve lipoprotein gibi plazma proteinlerine % 98’den yüksek bir oranda bağlandığını göstermiştir.

Biyotransformasyon:

Midostaurin temelde oksidatif yolaklarla olmak üzere CYP3A4 aracılığıyla metabolize edilir.

Başlıca plazma bileşenleri midostaurin ve iki majör aktif metabolit olan CGP62221 (O-demetilasyon yoluyla) ve CGP52421’i (hidroksilasyon yoluyla) içermiş olup bunlar, midostaurinin 50 mg’lık tek dozundan 96 saat sonra toplam plazma maruziyetinin sırasıyla % 27,7 ± 2,7’si ve % 38 ± 6,6’sını oluşturmaktadır.

Eliminasyon:

Midostaurin, CGP62221 ve CGP52421’in plazmadaki medyan terminal yarı-ömrü yaklaşık olarak 20,9, 32,3 ve 471 saattir. Sağlıklı gönüllülerde görünür plazma klirensi (CL/F) 2,4-3,1 l/saat bulunmuştur. AML ve ilerlemiş SM, SM-AHN ve MCL hastalarında kararlı durumda midostaurin klirens için popülasyon farmakokinetiği tahminleri 5,9 l/s ve 4,4 l/s olmuştur. İnsan Kütle Denge çalışmasının bulguları, fekal atılımın, büyük oranda metabolitleri şeklinde (dozun % 73’ü) olmak üzere, temel atılım yolu olduğunu göstermiştir (dozun % 78’i); diğer yandan değişmemiş midostaurin, dozun % 3’ünü oluşturmaktadır. Dozun yalnızca % 4’ü idrarda tespit edilmiştir.

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:

Genel olarak midostaurin ve metabolitleri, 25 mg ila 100 mg aralığındaki tek bir dozdan sonra doz-oransallığından önemli bir sapma göstermemiştir. Diğer yandan, günde 50 mg ila 225 mg

22

aralığındaki çoklu dozlardan sonra maruziyette doz oransallığından daha düşük bir artış olmuştur.

Çoklu oral dozları takiben, midostaurin zamana bağlı bir farmakokinetik sergilemiştir; ilk haftada plazma konsantrasyonlarında bir başlangıç artışı olmuş (pik Cmin) ve daha sonra bunu, yaklaşık 28 gün sonraki kararlı duruma kadar zaman içinde bir azalma takip etmiştir (2,5 kat azalma). Midostaurinin azalan konsantrasyonlarının kesin mekanizması net olmamakla birlikte olasılıkla midostaurin ve iki aktif metaboliti CGP52421 ve CGP62221’in CYP3A4 üzerindeki oto-indüksiyon özelliklerinden kaynaklanmaktadır. CGP62221 metabolitinin farmakokinetiği benzer bir eğilim sergilemiştir. Diğer yandan, bir aylık tedaviden sonra midostaurin ile karşılaştırıldığında, CGP52421 konsantrasyonları, ilerlemiş SM, SM-AHN ve MCL için 2,5 kata kadar ve AML için 9 kata kadar artış göstermiştir.

İlaç-ilaç etkileşim potansiyelinin in vitro değerlendirmesi

In vitro verilere dayanarak, midostaurin ve aktif metabolitleri olan, CGP52421 ve CGP62221’in CYP1A2 ve CYP2E1’nin inhibitörleri ve CYP2B6 (CAR aracılı indüksiyon) ve CYP1A2’nin (AhR aracılı indüksiyon) indükleyicileri oldukları kabul edilir.

In vitro deneyler, midostaurinin, CGP52421 ve CPG62221’in BCRP ve BSEP’yi potansiyel olarak inhibe edebileceğini göstermiştir. Fizyolojik temelli farmakokinetik (PBPK) modellerinin kullanıldığı simülasyonlar, kararlı durumda günde iki kez 50 mg veya 100 mg dozda verilen midostaurinin klinik olarak anlamlı OATP1B inhibisyonuna neden olmasının olası olmadığını öngörmüştür.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Yaşlı hastalar:

Farmakokinetik analizlere dayalı olarak, 65 ile 85 yaş arası hastalarda midostaurin ve iki aktif metabolitinin farmakokinetiği üzerinde yaşın önemli bir etkisi tanımlanmamıştır. İlerlemiş SM, SM-AHN ve MCL ya da AML’si olan yetişkin hastalarda, herhangi bir midostaurin doz ayarlaması gerekli değildir.

Pediyatrik hastalar

RYDAPT’ın çocuklar ve adölesanlarda kullanımı önerilmemektedir (bkz. Bölüm 4.2). Pediyatrik hastalarda midostaurinin farmakokinetiği, bir popülasyon farmakokinetiği yaklaşımı kullanılarak, AML ya da MLL-rearranged ALL’li 22 hastada (12’si 0-2 yaş ve 10’u 10-17 yaş) gerçekleştirilen bir faz I, doz yükseltme monoterapi çalışmasında araştırılmıştır. Midostaurinin farmakokinetiği, tek ve çoklu dozlardan sonra 30 mg/m2 ve 60 mg/m2 dozları ile doz orantısaldan düşük olmuştur. Pediyatrik hastalardaki sınırlı farmakokinetik veriler nedeniyle, erişkinlerdeki midostaurin farmakokinetiği ile bir karşılaştırma yapılamamaktadır.

Cinsiyet

Midostaurin ve aktif metabolitlerinin klirensi üzerinde cinsiyetin etkisiyle ilgili popülasyon farmakokinetik model analizlerine dayalı olarak, istatistiksel olarak anlamlı bir bulgunun olmadığı görülmüş ve maruziyette beklenen değişikliklerin (<%20) klinik açıdan önemli olmadığı düşünülmüştür. Cinsiyete dayalı olarak midostaurin doz ayarlaması gerekli değildir.

Irk

Beyaz ve Siyah gönüllüler arasında farmakokinetik profil açısından farklılık yoktur. Sağlıklı Japon gönüllüler üzerinde gerçekleştirilen bir faz I çalışmaya göre, Beyazlar ve Siyahlar üzerinde gerçekleştirilen diğer farmakokinetik çalışmalarda gözlenenlerle karşılaştırıldığında,

23

midostaurinin ve metabolitlerinin (CGP62221 ve CGP52421) farmakokinetik profilleri benzerdir. Etnisiteye dayalı olarak midostaurin doz ayarlaması gerekli değildir.

Karaciğer yetmezliği olan hastalar

Özel bir karaciğer yetmezliği çalışmasında, başlangıçta hafif veya orta derecede karaciğer yetmezliği (sırasıyla, Child-Pugh Sınıf A veya B) olan hastalarda 6 gün boyunca günde iki kez 50 mg ve 7. günde tek bir 50 mg dozun oral yoldan uygulanmasından sonra ve şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh Sınıf C) 50 mg’lık tek doz uygulamasını takiben midostaurinin sistemik maruziyeti, normal karaciğer fonksiyonuna sahip kontroller ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Tüm gruplar için tek veya tekrarlanan dozların ardından 2 ila 3 saat sonra maksimum midostaurin konsantrasyonuna ulaşılmıştır. 1. günde, EAA0-12 ve Cmaks, sağlıklı gönüllüler için sırasıyla 8130 ng*sa/mL ve 1206 ng/mL olmuştur. EAA0-12, hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda sırasıyla %39 ve %36 oranında azalmıştır. 7. günde, EAACçukur (1. günden 7. güne Cçukur eğrisi altındaki maruziyet) sağlıklı gönüllülerde 5410 ng*sa/mL iken hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda sırasıyla %35 ve %20 azalmıştır. EAAtau da 7. günde sırasıyla %28 ve %20 azalmıştır.

Şiddetli karaciğer yetmezliği olan gönüllülerin, kontrol grubuna kıyasla daha düşük geometrik ortalama Cmax ve midostaurin EAAinf değerlerine sahip olduğu görülmüştür (Cmaks: 1360 ng/mL, EAAinf: 30100 ng.sa/mL). Midostaurinin Cmax ve EAAinf değerleri şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda sırasıyla ortalama %78 ve %59 azalmıştır.

Son olarak, hastalardan elde edilen uzun vadeli veriler bir popülasyon farmakokinetiği yaklaşımı kullanılarak analiz edilmiştir. İlerlemiş SM, SM-AHN, MCL ve AML popülasyonlarında hafif veya orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda karaciğer yetmezliğinin herhangi bir etkisi tanımlanamamıştır.

Genel olarak, normal karaciğer fonksiyonu olan gönüllülere kıyasla hafif, orta veya şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda plazma midostaurin ve metabolitlerine (CGP62221 ve CGP52421) maruziyette (EAA) bir artış olmamıştır. Başlangıçta hafif veya orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda midostaurin ve aktif metaboliti CGP62221’e maruziyet, normal karaciğer fonksiyonu olan hastalara göre önemli ölçüde daha düşüktür (bkz. Bölüm 4.2). Bununla birlikte, şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasının gerekli olduğunu düşündürecek yeterli etkililik verisi bulunmamaktadır.

Böbrek yetmezliği olan hastalar

Renal eliminasyon, midostaurin eliminasyonu için minör bir yolaktır. Midostaurin için özel bir böbrek yetmezliği çalışması yürütülmemiştir. Popülasyon farmakokinetiği analizleri, AML’li (n=180) ve ilerlemiş SM, SM-AHN ve MCL’li (n=141) hastalarda yapılan klinik çalışmalarda elde edilen veriler kullanılarak yürütülmüştür. Dahil edilen 321 hastanın 177’sinde daha önceden var olan hafif (n=113), orta (n=60) ya da şiddetli (n=4) böbrek yetmezliği (15 mL/dak. ≤ kreatinin klirensi [CrCL] <90 mL/dak.) bulunduğu görülmüştür. 144 hastada başlangıçta normal böbrek fonksiyonu (CrCL>90 mL/dak.) görülmüştür. Popülasyon farmakokinetiği analizlerine dayalı olarak, midostaurin klirensi böbrek yetmezliğinden anlamlı oranda etkilenmemiştir ve dolayısıyla hafif ila orta şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir.

24

5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri

Doz sınırlayıcı toksisite nedeniyle hayvanlarda klinik terapötik maruziyet düzeylerine ulaşılamamıştır. Aşağıda tarif edilen tüm hayvan bulguları, terapötik düzeylerin önemli ölçüde altındaki midostaurin maruziyetinde gözlenmiştir.

Güvenlilik farmakolojisi ve tekli/tekrarlı doz toksisitesi

Güvenlilik farmakolojisi çalışmaları, midostaurinin merkezi sinir sisteminin hayati fonksiyonlarını etkileme olasılığının olmadığına işaret etmektedir. In vitro şartlarda midostaurin, 12 µM çözünürlük sınırına kadar hERG kanal aktivitesini inhibe etmemektedir. İki temel insan metaboliti GGP52421 ve CGP6221 (bunlar da çözünürlük sınırında test edilmiştir), hERG akımını ılıman güvenlilik marjları ile inhibe etmiştir. Köpeklerde yapılan tekrarlı doz çalışmalarında, ayrı hayvanlarda kalp atım hızında düşüş, P-Q aralığında uzama ve düzensiz bir şekilde ortaya çıkan atriyoventriküler blok görülmüştür.

Tekrarlı doz çalışmalarında toksisite için hedef organlar; gastrointestinal sistem (köpeklerde ve maymunlarda emezis, ishal ve mukozal değişim), testisler (spermatogenezde azalma), kemik iliği (hiposelülarite) ve lenfoid organlardır (deplesyon/atrofi). Kemik iliği ve lenfoid organlar üzerindeki etkiye, lökositleri, lenfositler ve eritrositik parametrelerde düşme gibi hematolojik değişimler eşlik etmiştir. ≥3 aylık süreye sahip uzun vadeli çalışmalarda, sıçanlar, köpekler ve maymunlarda tutarlı olarak karaciğer enzimlerinde (ALT ve AST) histopatolojik karşılığı olmayan bir artış görülmüştür.

Üreme toksisitesi

Sıçanlardaki fertilite çalışmasında midostaurin, fertilitede azalma, testiküler dejenerasyon ve atrofi, sperm motilitesinde azalma, oligospermi ve aspermi, rezorpsiyon artışı, gebelik oranında azalma, implant sayısında ve canlı embriyo sayısında azalma ile ilişkilendirilmiştir.

Sıçan ve tavşanlardaki embriyo-fetal gelişim çalışmalarında geç rezorpsiyon sayısında artış, fetal ağırlıkta azalma ve iskelet ossifikasyonunda azalma gözlenmiştir.

Bir prenatal ve postnatal gelişim çalışmasında maternal distosi ve doğrulan yavru sayısında azalma, daha düşük yavru beden ağırlıkları, hızlanmış tam göz açılması ve gecikmiş auriküler ürkme ontogenezi kaydedilmiştir.

Jüvenil hayvan çalışmaları

Jüvenil sıçanlarda gerçekleştirilen bir toksisite çalışmasında, midostaurin doğumdan sonraki 7. gün ila 70. günler arasında uygulanmıştır. Vücut ağırlığında azalma, akciğerlerde hemoraji ve mikst hücre infiltrasyonu ve mezenterik lenf nodlarında eritrositoz/eritrofagositoz görülmüştür. Fiziksel gelişim, duyusal fonksiyon, davranışsal veya üreme fonksiyonu üzerinde etki olmamıştır. Çiftleşme indeksi, fertilite indeksi ve konsepsiyon oranları 0, 5 ve 15 mg/kg/gün dozlarında azalırken 2 mg/kg/dozunda bu etkiler görülmemiştir.

Genotoksisite

Önemli genotoksisite sonlanım noktalarını içeren in vitro ve in vivo genotoksisite çalışmaları, mutajenik ya da klastojenik aktivite kanıtına işaret etmemiştir. Karsinojenisite çalışmaları yürütülmemiştir.

Çevresel risk değerlendirmesi (ERA)

Çevresel risk değerlendirmesi çalışmalarında, midostaurinin kalıcı, biyoakümülatif ve çevreye toksik etki potansiyeli olduğu gözlemlenmiştir.

25

6. FARMASÖTİK BİLGİLER
6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Makrogolgliserol hidroksistearat
Makrogol
Susuz etanol
Mısır yağı mono-di-trigliseritleri
All-rac-α-tokoferol
Jelatin (Domuz kaynaklı)
Gliserol
Titanyum dioksit (E171)
Demir oksit sarı (E172)
Demir oksit kırmızı (E172)
Saf su
Karmin (E120) (Cochenille louse kaynaklı)
Hipromelloz 2910
Propilen glikol
6.2 Geçimsizlikler
Geçerli değildir.

6.3 Raf ömrü
36 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
30oC’nin altında oda sıcaklığında saklayınız. Nemden korumak için orijinal ambalajında saklayınız.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda; 4 yumuşak kapsül içeren PA/AL/PVC blisterler
112 (4×28) yumuşak kapsül içeren çoklu paketler
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ
Novartis Sağlık, Gıda ve Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.

Kavacık/Beykoz/İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2018/499
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

26

17.09.2018
10. KÜB’ÜN YENİLEME TARİHİ

27


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın