P

PEDITUS 100 ML SURUP

Temel Etkin Maddesi:

parasetamol kombinasyon

Üreten İlaç Firması:

SANDOZ İLAÇ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Temel Etkin Maddesi:

parasetamol kombinasyon

Üreten İlaç Firması:

SANDOZ İLAÇ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Gerekli Reçete Durumu:

Beyaz Reçete ile satılır.

Barkod Numarası:

8699516573119

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

84,39 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Barkod Numarası:

8699516573119

Hekimler İçin Klavuz:

TİTCK’nın Satış Fiyatı:

84,39 ₺
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2025

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – R – SOLUNUM SİSTEMİ, R05 ÖKSÜRÜK VE SOĞUK ALGINLIĞI İLAÇLARI, R05X DİĞER, R05X DİĞER, R05X, parasetamol kombinasyon

Bilgilendirme:

İlaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

ATC Sınıflaması:

ATC SINIFLAMASI – R – SOLUNUM SİSTEMİ, R05 ÖKSÜRÜK VE SOĞUK ALGINLIĞI İLAÇLARI, R05X DİĞER, R05X DİĞER, R05X, parasetamol kombinasyon

Personeller İçin Kullanma Talimatı

KULLANMA TALİMATI

PEDİTUS® şurup
Ağızdan alınır.

Etkin madde: 5 ml’lik bir ölçek, 120 mg parasetamol, 50 mg guaifenesin, 6,25 mg prilamin maleat, 5 mg fenilefrin HCl içerir.

Yardımcı maddeler: Sakkarin sodyum, portakal esansı, sodyum siklamat, makrogol 6000, gliserin, etil alkol (%96), tartrazin, propil paraben, metil paraben, sodyum klorür, distile su

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. • Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.

• Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.

• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.

Bu Kullanma Talimatında:

1.PEDİTUS nedir ve ne için kullanılır?

2.PEDİTUS’u kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.PEDİTUS nasıl kullanılır?

4.Olası yan etkiler nelerdir?

5.PEDİTUS’un saklanması

Başlıkları yer almaktadır.

1. PEDİTUS nedir ve ne için kullanılır?

PEDİTUS, ağrı kesici-ateş düşürücü grubundan bir etkin madde olan parasetamol, ekspektoran (balgam söktürücüler) grubundan bir etkin madde olan guaifenesin, antihistaminik (alerjik hastalıklara karşı etkili) grubundan bir etkin madde olan prilamin maleat, sempatomimetik etkili nazal dekonjestan (burun tıkanıklığını gideren) grubundan bir etken madde olan fenilefrin hidroklorür içerir.

PEDİTUS, her bir ölçekte (5 ml) 120 mg parasetamol, 50 mg guaifenesin, 6,25 mg prilamin maleat, 5 mg fenilefrin HCl içeren şurup halinde kullanılan bir ilaçtır.

PEDİTUS 100 ml’lik cam şişede sunulmuştur.

.

PEDİTUS, aşağıdaki durumlardan herhangi biri için reçete edilebilir:
•Nezle, grip ve diğer üst solunum yolları enfeksiyonlarında görülen yüksek ateş, öksürük ve bronş tahrişi durumları
•Nezle ve diğer enfeksiyonlarda ortaya çıkan burun tıkanıklıkları
•Bronşiyal salgıların sulandırılması ve yumuşatılması

•Nezle, grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonları ile birlikte görülen her türlü ağrılar, mesela baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları

2. PEDİTUS’u kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
PEDİTUS’u aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•4 yaşın altındaki çocuklarda,
•PEDİTUS’un içeriğinde bulunan etkin madde (parasetamol, guaifenesin, prilamin maleat, fenilefrin HCl) veya yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılığınız varsa,
•Şiddetli karaciğer ve böbrek yetmezliği varsa,
•Şiddetli hipertansiyon (yüksek tansiyon) ve taşikardinin (kalp atımının hızlanması) eşlik ettiği hastalıklar
•Koroner arter hastalığı (damar sertliği nedeni ile kalp damarlarının daralması)
•Karaciğer veya böbrek işlevlerinizde bozukluk (alkolik karaciğer hastalığı dahil), aşırı aktif tiroidiniz, şeker hastalığınız, yüksek kan basıncınız ya da kalp hastalığınız varsa •Feokromositom (böbrek üstü bezinden kaynaklanan bir tümör) ve dar açılı glokom (göz içi basıncının artması) varsa
•Beta-blokörler (örn. atenolol) gibi kan basıncını düşüren ilaçlar, depresyon tedavisinde kullanılan trisiklik antideprasanlar ya da depresyon için reçetelenmiş monoaminoksidaz inhibitörlerini (MAOİ’ler) (örn. moklobemid) son iki hafta içinde kullanmışsanız veya halihazırda kullanıyorsanız.

Diğer parasetamol içeren ilaçlarla birlikte kullanmayınız.

Diğer grip, soğuk algınlığı ve dekonjestan (burun tınaklığını giderici) ilaçlarla veya öksürük giderici ilaçlarla birlikte kullanmayınız.

PEDİTUS’u aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer;
•Anemi (kansızlık) varsa,
•Akciğer hastalığı varsa,
•Karaciğer veya böbrek işlevlerinde bozukluk varsa,
•Parasetamol içeren başka bir ilaç kullanıyorsa,
•Karaciğer enzimlerinde yükselme ve gelip geçici sarılıkla karakterize kalıtsal bir hastalık olan Gilbert sendromunuz varsa
•Parasetamol ilk kez kullanıyorsa veya daha önce kullanılma hikayesi varsa, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır.

Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Stevens-Johnson sendromu (ciltte ve göz çevresinde kan oturması, şişlik ve kızarıklıkla seyreden iltihap), toksik epidermal nekroliz (deride içi sıvı dolu kabarcıklarla seyreden ciddi bir hastalık) ve akut jeneralize ekzantematöz püstüloz (yüksek ateşin eşlik ettiği akut yaygın döküntülü içi cerahat dolu küçük kabarcıklar) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.

•Kan şekeri metabolizmasında etkili olan glukoz 6 fosfat dehidrogenaz enzimi eksikliği olan hastalarda seyrek olarak hemoliz (kırmızı kan hücrelerinin yıkımı) görülebilir.

3 – 5 gün içinde yeni semptomların (belirtilerin) oluşması ya da ağrının ve/veya ateşin azalmaması halinde, çocuğunuzda parasetamol kullanmaya son verip doktora danışınız.

PEDİTUS, akut (kısa süreli) yüksek dozda alındığında ciddi karaciğer toksisitesine (zehirlenmesine) neden olur. Erişkinlerde kronik (uzun süreli ve tekrarlayarak) günlük dozlarda alındığında karaciğer hasarına neden olabilir.

Kan zehirlenmesi (sepsis) gibi vücudun kendini zararlı etkilerden korumak için ürettiği bir antioksidan olan glutatyon eksikliği olan hastalarda, parasetamol kullanımı metabolik asidoz (böbrekler yoluyla atılması gereken asit iyonlarının birikmesi) riskini arttırabilir.

Ciddi bir enfeksiyonunuz varsa bu metabolik asidoz riskini arttırabilir.

Metabolik asidoz belirtileri şunlardır:
•Derin, hızlı ve zorlanarak nefes alıp vermek •Mide bulantısı ve kusma
•İştahsızlık

Aşağıdaki hastalıklarda dikkatle kullanılmalıdır;
– Prostat bezi büyümesi
– Damar rahatsızlıkları (örn. el ve ayak parmaklarının renginin değişmesiyle ortaya çıkan Raynaud Fenomeni)
– Kalp ve kan damarlarıyla ilgili hastalık.

Kronik öksürük ve astımınız varsa bu ilacı kullanmadan önce doktorunuza danışınız.

Eğer öksürüğünüz 5 günden daha fazla sürerse veya tekrar başlarsa veya beraberinde ateş, döküntü ya da inatçı başağrısı olursa, bu ilacı almayı bırakınız ve doktorunuza danışınız.

Öksürük baskılayıcı bir ilaçla birlikte alınmamalıdır.

PEDİTUS diğer sinir sistemini uyarıcı (dekonjestanlar, iştah kesiciler ve amfetamin benzeri ruhsal uyarıcı ilaçlar (psikostimülanlar) gibi) ilaçları alan hastalarda kullanılmamalıdır.

Kalp kasının sempatomimetik ilaçlara karşı aşırı duyarlılığını artıran anesteziklerin (anestezi yapan ilaç) kullanıldığı durumlarda fenilefrin içeren preparatlar (ilaçlar) kullanılmamalıdır.

Bileşimindeki fenilefrin HCl nedeniyle kalp-damar sistemi hastalıkları, yüksek tansiyon, bronşiyal astım, serebral ateroskleroz (beyin damarlarında sertlik), Diabetes Mellitus (şeker hastalığı), idiyopatik ortostatik hipotansiyon (sebebi bilinmeyen düşük tansiyon), feokromasitoma (böbrek üstü bezi tümörü), prostat hipertrofisi (prostat bezinde büyüme), glokom (göz içi basıncının artması), tiroid fonksiyon bozukluklarında kullanımından kaçınılmalıdır.

Akut alevlenmeler dışında fenilefrin kronik rinit (uzun süreli nezle) tedavisinde kullanılmamalıdır.

Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu (kalpte ciddi aritmilere ve ani ölümlere yol açabilen bir durum) veya Torsades de Pointes (yaşamı tehdit eden düzensiz kalp ritmi) hastalarında kullanımından kaçınılmalıdır.

Bileşiminde bulunan prilamin maleat sedasyon (uyuşukluk) yaparak dikkat azalması ve refleks kaybına yol açabileceğinden, özel dikkat gerektiren işlerde çalışanlara ve vasıta kullananlara verilmemelidir. Yine sedatif etki şiddetleneceğinden birlikte alkol alınmamalı ve

varsa birlikte kullanılan merkezi sinir sistemi depresanları, sedatif (yatıştırıcı, sakinleştirici) ve hipnotiklerin (uyku verici) ilaçların dozları azaltılmalıdır.

Diğer alerji belirtilerinin tedavisinde kullanılan ilaçlara (H1-reseptör antagonistleri) karşı aşırı duyarlılık geçmişi olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.

Alevlenme olasılığına neden olabileceği için mesane bozukluğu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

PEDİTUS’u kullanırken alkol almayınız.

PEDİTUS %2 (a/h) etanol (alkol) içerir. Yüksek risk gruplarında bu durum dikkate alınmalıdır.

Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

PEDİTUS’un yiyecek ve içecek ile kullanılması
Alkol ile veya alkol içeren yiyecek, ilaç vb. ile birlikte kullanıldığında karaciğer üzerine zararlı etki gösterme riski artabilir.

Besinler parasetamolün barsaktan emilimini azaltabilir.

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Gebelikte kullanımı ile ilgili yeterli bilgi yoktur. PEDİTUS doktor tavsiyesi olmadan gebelerde kullanılmamalıdır.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme döneminde kullanımı ile ilgili yeterli bilgi yoktur. İçeriğindeki parasetamol ve fenilefrinin az miktarlarda süte geçtiği bilinmektedir. PEDİTUS doktor tavsiyesi olmadan emziren kadınlarda kullanılmamalıdır.

.

Araç ve makine kullanımı
Bileşiminde bulunan prilamine maleat sedasyon (uyuşukluk) yaparak dikkat azalması ve refleks kaybına yol açabileceğinden, özel dikkat gerektiren işlerde çalışanlara ve vasıta kullananlara verilmemelidir.

Baş dönmesi, sersemlik hisseden hastalar araç ve makine kullanmamalıdır.

Bu ürün alkol içermektedir; bu araç ve makine kullanma yeteneğinizi etkileyebilir.

PEDİTUS’un içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Bileşiminde bulunan tartrazin nedeniyle aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebilir.

Bu tıbbi ürün, 5 ml’lik beher ölçekte yaklaşık 2 ml biraya veya 0.8 ml şaraba eşdeğer etanol (alkol) içerir. Alkol bağımlılığı olanlar için zararlı olabilir. Hamile veya emziren kadınlar,

çocuklar ve karaciğer hastalığı ya da epilepsi gibi yüksek risk grubundaki hastalar için dikkate alınmalıdır.

İçeriğinde bulunan metil paraben ve propil paraben alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) sebebiyet verebilir.

Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol’den (23 mg) daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Aşağıdaki ilaçları kullanmanız halinde mutlaka doktorunuza söyleyiniz;

•Mide boşalmasında gecikme yaratan ilaçlar (Örn: Propantelin vb.),
•Mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar (Örn: Metoklopramid gibi),
•Karaciğer enzimlerini uyaran ilaçlar (Örn: Bazı uyku ilaçları, sara hastalığında kullanılan bazı ilaçlar gibi),
•Antibiyotik olarak kullanılan kloramfenikol,
•Varfarin ve kumarin türevi antikoagülanlar (kan pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlar), •Zidovudin (çocuk ve erişkinlerde görülen HIV enfeksiyonlarının (AIDS) tedavi ve önlenmesinde kullanılan bir ilaç),
•Domperidon (bulantı-kusma tedavisinde kullanılır),
•Sarı kantaron (St John’s Wort / Hypericum perforatum) içerikli ilaçlar,
•Kolestiramin içerikli ilaçlar (yüksek kolesterol tedavisinde kullanılır),
•Tropisetron ve granisetron içerikli ilaçlar (radyoterapi ve/veya kemoterapi alan hastalarda bulantı ve kusmanın önlenmesi amacıyla kullanılır),
•Diğer ağrı kesicilerle birlikte kullanım,
•Depresyon tedavisi için kullanılan monoamino oksidaz inhibitörleri (MAOİ’ler) (örn.

moklobemid, furazolidon),
•İştah azaltıcılar veya artırıcılar (sempatomimetik aminler),
•Kan basıncını düşürmek için (yüksek tansiyona karşı) kullanılan beta-blokörler ve diğer antihipertansif (kan basıncını düşürücü) ilaçlar,
•Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar (amitriptilin gibi trisiklik antidepresanlar), •Ergotamin veya metilsergid (migren tedavisi için),
•Kalp hastalığı ilaçları (örn. digoksin),
•Depresyon tedavisinde kullanılan bupropion,
•Alzheimer tedavisinde kullanılan donepezilin,
•Kanser tedavisinde kullanılan prokarbazin

24 saatlik idrar analizi (5-hidroksiindol asetik asit (5-HIAA) ve vanil mandelik asit (VMA) analizi) yaptıracak iseniz bu ilacı kullanmamalısınız. PEDİTUS test sonuçlarını etkileyebilir.

Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

3. PEDİTUS nasıl kullanılır?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: Çocuklarda:
6 yaşından yukarı her dört saatte bir, 1 ölçek (5 ml)
Büyüklerde:

Günde her 4 saatte bir, 2 ölçek (10 ml)

Her doz arasında 4 saat veya daha uzun aralık bırakılarak günde 4 kez tekrarlanabilir.

Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 gramı aşmaması gerekir.

Uygulama yolu ve metodu:
Ölçekli kaşığı ile önerilen miktarda ağızdan alınır.

Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
6 yaşından büyük çocuklarda 4 dozdan fazla verilmemeli ve 4-6 yaş arasındaki çocuklarda doktor önerisi ile risk fayda değerlendirmesi yapılarak, günde 3 defa bir ölçeği aşmayacak dozda kullanılabilir. Doktor tarafından başka türlü önerilmemiş ise 5 günden fazla kullanılmamalıdır.

Yaşlılarda kullanımı:
Veri yoktur. Doktor tavsiyesine göre kullanılabilir.

İleri yaşlarda karaciğer ve böbrek işlevlerinde yetersizlik olabilir. Bu durum doza karar verirken dikkate alınmalıdır.

Özel kullanım durumları:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer ve böbrek yetmezliğiniz varsa PEDİTUS’u kullanmayınız.

Eğer PEDİTUS’un etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazlaPEDİTUS kullandıysanız:
Kendinizi iyi hissetseniz bile gerekenden fazla PEDİTUS kullandıysanız acil tıbbi girişim gereklidir.

PEDİTUS’un içeriğindeki parasetamolün doz aşımı durumunda solgunluk, iştahsızlık, bulantı ve kusma, görülen başlıca belirtileridir, ancak bazı durumlarda saatlerce belirti vermeyebilir. Bu nedenle aşırı doz ya da yanlışlıkla ilaç alınması durumunda hemen doktorunuza bildiriniz ya da bir hastaneye başvurunuz. Kısa sürede (akut) yüksek doz alındığında karaciğer hasarına yol açabilir. PEDİTUS’un aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir.

Semptomlarınız (belirtileriniz) inatçıysa doktorunuzla konuşunuz.

PEDİTUS’tan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

PEDİTUS’u kullanmayı unutursanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

PEDİTUS ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler Bulunmamaktadır.

4. Olası yan etkiler nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi PEDİTUS’un içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sınıflandırılmıştır:

Çok yaygın: 10 hastanın en az birinde görülebilir.

Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.

Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek: 1.000 hastanın birinden az görülebilir.

Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.

Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.

Aşağıdakilerden biri olursa PEDİTUS’u kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:

Deri döküntüsü, kaşıntı, egzama, alerjik (aşırı duyarlılıkla ilgili) ödem, yüzde, dilde ve boğazda şişlik (anjiyoödem), yaygın akıntılı döküntüler (akut generalize eksantematöz püstülozis), deride haşlanma görünümüne benzeyen belirtiler (toksik epidermal nekroliz), el, yüz ve ayakta dantele benzer kızarıklık oluşturan aşırı duyarlılık (eritema multiforme)

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin PEDİTUS’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Çok yaygın görülen yan etkiler
•Karaciğer enzimleri (ALT) üst sınırının üstünde

Yaygın görülen yan etkiler
•Enfeksiyon (iltihap oluşturan mikrobik hastalık)
•Baş ağrısı
•Baş dönmesi
•Uyuklama
•Uyuşma (Parestezi)
•Üst solunum yolu enfeksiyonu
•Bulantı
•İshal (diyare)
•Hazımsızlık, sindirim bozukluğu (dispepsi)
•Gaza bağlı mide-bağırsakta şişkinlik (flatulans)
•Karın ağrısı
•Kabızlık (konstipasyon)
•Kusma
•Karaciğer enzimleri (ALT) üst sınırın 1.5 katı
•Yüz ödemi
•Post-ekstraksiyon kanaması (diş çekimi sonrası kanama)

Yaygın olmayan yan etkiler
•Denge bozukluğu
•Mide ve bağırsakta kanamalar (gastrointestinal kanama)

•Periferik ödem (el ve ayak bileği gibi yerlerde ödem)
•Post-tonsillektomi kanaması (bademcik ameliyatı sonrası kanama)

Seyrek görülen yan etkiler
•Deri döküntüsü
•Kurdeşen (ürtiker)
•Kaşıntı
•Yaygın akıntılı döküntüler (akut generalize eksantematöz püstülozis)
•Deride haşlanma görünümüne benzeyen belirtiler (toksik epidermal nekroliz)
•El, yüz ve ayakta dantele benzer kızarıklık oluşturan aşırı duyarlılık (eritema multiforme) •Alerjik ödem
•Yüzde, dilde ve boğazda şişlik (anjiyoödem)
•Genellikle grip benzeri belirtilerle başlayan ve ardından sonuç olarak cildin üst katmanının ölerek dökülmesine neden olan cilde yayılan ağrılı kırmızı veya morumsu kızarıklıklar ve içi sıvı dolu kabarcıkların oluşması (Stevens-Johnson sendromu)
•Ciltte lekeler (kızarıklık) ve şekilli lezyonların ateşli ya da ateşsiz olarak görülmesi (erupsiyon)

Çok seyrek görülen yan etkiler
•Agranulositoz (vücutta ani ve sık gelişebilen tehlikeli bir lökopeni (akyuvar sayısının azalması))
•Trombositopeni (kan pulcuğu (pıhtılaşmada görev alan kan hücrelerinde azalma)
•Purpura (iğne başı şeklinde kırmızı morarmalar)
•Ateş
•Asteni (kronik yorgunluk)
•Bronkospazm (akciğerde nefes darlığına yol açacak astım benzeri belirtiler)
•Anafilaktik şok (El, ayak, yüz ve dudakların şişmesi ya da özellikle boğazda nefes darlığına yol açacak şekilde şişmesi)
•Alerji testi pozitif

Sıklığı bilinmeyen yan etkiler
•Parasetamolün terapötik dozlarını takiben nefrotoksik etkileri yaygın değildir. Uzun süreli uygulamada papiller nekroz bildirilmiştir.

•Vücudun iç salgı bezleri üzerindeki etkiler
•Sinirlilik, uyaranlara karşı aşırı duyarlı olma durumu (irritabilite), huzursuzluk ve heyecanlanma
•Uykusuzluk
•Kan basıncının yükselmesi, kalp atış hızında azalma
•Bulantı, kusma, karın ağrısı, kabızlık, ishal
•Ağrılı idrar yapma, idrar yapmada zorluk, idrar yapamama
•Gözbebeğinde büyüme
•Derideki alerjik reaksiyonlar (kaşıntı, kızarıklık gibi), döküntü, ürtiker
•Solunum güçlüğü
•Sersemlik, uyuşukluk, özellikle çocuklar ve yaşlılarda meydana gelen olağandışı heyecan, neşe, uykusuzluk, sinirlilik, titreme, beyinde iltihaplanma
•Bulanık görme, gözde hafif batma hissi
•Çarpıntı
•Ağızda kuruluk

Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

5. PEDİTUS’un saklanması
PEDİTUS’u çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız
Ambalajındaki son kullanma tarihinden sonra PEDİTUS’u kullanmayınız.

Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz PEDİTUS’u kullanmayınız.

Ruhsat Sahibi:
Sandoz İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Küçükbakkalköy Mah. Şehit Şakir Elkovan Cad.

No: 15A 34750 Ataşehir/İstanbul

Üretim Yeri:
Sandoz İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi
Atatürk Bulvarı 9. Cad. No: 1 Gebze/Kocaeli

Bu kullanma talimatı gg.aa.yyyy tarihinde onaylanmıştır.

Doktorlar İçin Kullanma Talimatı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PEDİTUS® şurup

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her ölçek (5 ml); 120 mg parasetamol, 50 mg guaifenesin, 6,25 mg prilamin maleat, 5 mg fenilefrin HCl içerir.

Yardımcı maddeler:
Her ölçekte (5 ml);
Sakkarin sodyum 15,625 mg
Sodyum siklamat 93,75 mg
Gliserin 200 mg
Etil alkol 100 mg
Tartarazin 0,75 mg
Propil paraben 1,5 mg
Metil paraben 3,5 mg
Sodyum klorür 6,25 mg

Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM
Şurup
Berrak, sarı renkli, kıvamlı, portakal kokulu sıvı.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
•Nezle, grip ve diğer üst solunum yolları enfeksiyonlarında görülen yüksek ateş, öksürük ve bronş irritasyonu durumları
•Nezle ve diğer enfeksiyonlarda ortaya çıkan burun tıkanıklıkları
•Bronşial sekresyonların sulandırılması ve yumuşatılması
•Nezle grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonları ile birlikte görülen her türlü ağrılar, mesela baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Çocuklarda:
6 yaşından yukarı her dört saatte bir, 1 ölçek (5 ml) Büyüklerde:
Günde her 4 saatte bir, 2 ölçek (10 ml)

Her doz arasında 4 saat veya daha uzun aralık bırakılarak günde 4 kez tekrarlanabilir.

Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 gramı aşmaması gerekir.

4 yaşın altındaki çocuklarda kontrendikedir.

Uygulama şekli:
Ölçekli kaşığı ile önerilen miktarda ağızdan alınır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir.

Pediyatrik popülasyon:
6 yaşından büyük çocuklarda 4 dozdan fazla verilmemeli ve 4-6 yaş arasındaki çocuklarda doktor önerisi ile risk fayda değerlendirmesi yapılarak, günde 3 defa bir ölçeği aşmayacak dozda kullanılabilir. Doktor tarafından başka türlü önerilmemiş ise 5 günden fazla kullanılmamalıdır.

Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda yapılmış spesifik çalışmalar bulunmamaktadır. Normal erişkin dozu verilebilir.

Tıbbi tavsiye olmaksızın 5 günden daha fazla kullanılmamalıdır.

4.3. Kontrendikasyonlar
•4 yaşın altındaki çocuklarda,
•Etkin maddeleri parasetamol, guaifenesin, prilamin maleat, fenilefrin hidroklorür veya yardımcı maddelerden harhangi birine karşı aşırı duyarlılık öyküsü olan hastalarda kullanımı,
•Şiddetli hipertansiyon ve taşikardinin eşlik ettiği hastalıklar,
•Koroner arter hastalığı,
•Diğer sempatomimetik dekonjestanlarla eş zamanlı kullanımı,
•Feokromositomada kullanımı,
•Dar açılı glokomda kullanımı,
•Şiddetli karaciğer (Child Pugh kategorisi > 9) ve böbrek yetmezliği,
•Hipertiroidi, diyabet, kalp hastalığı veya trisiklik antidepresan ya da beta-blokör ilaçların alımı ve son iki hafta içinde monoamin oksidaz inhibitörlerinin alınmış veya alınıyor olması (bkz. Bölüm 4.5) halinde kullanımı kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Anemisi olanlar, akciğer hastaları, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veya uzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 10 ml/dakika) halinde, doktorun parasetamol kullanımının yarar/ risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir.

Parasetamol’ü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.

Doz ayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.

Kronik kullanımda rutin günlük dozlarda ve akut yüksek dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.

Hepatotoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlarda ya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Karaciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi <9) olan hastalar, parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.

Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması esnasında serum alanin aminotransferaz (ALT) seviyelerinde bir yükselme meydana gelebilir.

Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi artıran ve hepatik glutatyon rezervini azaltan ilaçların eşzamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitus gibi çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa yol açabilir.

Sepsis gibi glutatyon eksikliği olan hastalarda, parasetamol kullanımı metabolik asidoz riskini arttırabilir.

Ciddi bir enfeksiyonunuz varsa bu metabolik asidoz riskini arttırabilir.

Metabolik asidoz belirtileri şunlardır:
•Derin, hızlı ve zorlanarak nefes alıp vermek •Mide bulantısı ve kusma
•İştahsızlık

Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Seyrek olarak hemoliz vakaları görülebilir.

Yüksek dozlarda parasetamolün uzun süreli kullanılması böbrek hasarına neden olabilir.

Genelde, özellikle diğer analjeziklerle kombinasyon halinde kesintisiz parasetamol kullanılması, kalıcı böbrek hasarına ve böbrek yetmezliği riskine (analjezik nefropatisi) yol açabilir.

Gilbert sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi klinik semptomlara ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bundan dolayı, bu hastalar parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.

Orta düzeyde alkol ile ve eşzamanlı parasetamol alınması, karaciğer toksisitesi riskinde bir artışa yol açabilir. Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.

Parasetamol içeren diğer ilaçların PEDİTUS ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.

3 – 5 gün içinde yeni semptomların oluşması ya da ağrının ve/veya ateşin azalmaması halinde, hastaların parasetamol kullanmaya son vermesi ve bir doktora danışması tavsiye edilir.

Aşağıdaki hastalıklarda dikkatle kullanılmalıdır;
– Prostat bezi büyümesi
– Oklüsif vasküler hastalık (örn. Raynaud Fenomeni) – Kardiyovasküler hastalık.

Kronik öksürük ve astımı olan hastalar bu ilacı almadan önce hekime danışmalıdır.

Eğer öksürük 5 günden daha fazla sürerse veya tekrar başlarsa veya beraberinde ateş, döküntü ya da inatçı başağrısı olursa, bunu deneyimleyen hastalar bu ilacı kullanmayı durdurmalı ve bir hekime danışmalıdır.

Öksürük baskılayıcı bir ilaçla birlikte alınmamalıdır.

PEDİTUS diğer sempatomimetik (dekonjestanlar, iştah kesiciler ve amfetamin benzeri psikostimülanlar gibi) ilaçları alan hastalarda kullanılmamalıdır.

Miyokardın sempatomimetik ilaçlara karşı aşırı duyarlılığını artıran anesteziklerin kullanıldığı durumlarda fenilefrin içeren preparatlar kullanılmamalıdır.

PEDİTUS’un bileşimindeki fenilefrin HCl nedeniyle kardiyovasküler sistem hastalıkları, hipertansiyon, bronşiyal astım, serebral ateroskleroz, diabetes mellitus, idiyopatik ortostatik hipotansiyon, feokromasitoma, prostat hipertrofisi, tiroid fonksiyon bozukluklarında kullanımından kaçınılmalıdır.

Akut alevlenmeler dışında fenilefrin kronik rinit tedavisinde kullanılmamalıdır.

PEDİTUS’un tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanımından kaçınılmalıdır.

Bileşiminde bulunan prilamin maleat sedasyon yaparak dikkat azalması ve refleks kaybına yol açabileceğinden, özel dikkat gerektiren işlerde çalışanlara ve vasıta kullananlara verilmemelidir. Yine sedatif etki şiddetleneceğinden birlikte alkol alınmamalı ve varsa birlikte kullanılan diğer merkezi sinir sistemi depresanları, sedatif ve hipnotiklerin dozları azaltılmalıdır.

Diğer H1-reseptör antagonistlerine karşı aşırı duyarlılık geçmişi olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.

Alevlenme olasılığına neden olabileceği için mesane bozukluğu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Bileşiminde bulunan tartrazin nedeniyle aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebilir.

Bu tıbbi ürün, 5 ml’lik beher ölçekte yaklaşık 2 ml biraya veya 0.8 ml şaraba eşdeğer etanol (alkol) içerir. Alkol bağımlılığı olanlar için zararlı olabilir. Hamile veya emziren kadınlar, çocuklar ve karaciğer hastalığı ya da epilepsi gibi yüksek risk grubundaki hastalar için dikkate alınmalıdır.

İçeriğinde bulunan metil paraben ve propil paraben alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) sebebiyet verebilir.

Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol’den (23 mg) daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.

4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.

Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir.

Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya rifampisin gibi, karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçların, tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla bile eşzamanlı kullanılması, karaciğer hasarına yol açabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda olsa bile parasetamol alınması da karaciğer hasarına neden olabilir.

Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla, bu ilacın toksisite riskini artırabilir.

Parasetamol (veya metabolitleri), K vitamini-bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındaki etkileşimler, “Uluslararası normalleştirilmiş oran” (International Normalized Ratio, INR) değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bundan dolayı, oral antikoagulan kullanan hastalar, parasetamolü tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli kullanmamalıdır.

5-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron, farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.

Parasetamol ve azidotimidin (AZT – zidovudin) eşzamanlı kullanılması, nötropeni eğilimini artırır. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol AZT ile birlikte alınmamalıdır.

Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde istenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır.

Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile azalabilir.

St. John’s Wort (Hypericum perforatum – sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir.

Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı azalabilir.

Fenilefrinin etkileşime girdiği bildirilmiş olan, aşağıda verilen ilaçlarla kombinasyonları dikkatle kullanılmalıdır:

•Monoaminooksidaz (MAO) inhibitörleri (moklobemid, furazolidon dahil): Fenilefrin oksidaz ve monoamin oksidaz inhibitörleri gibi sempatomimetik aminler arasında hipertansiyon etkileşimleri görülür (bkz. Bölüm 4.3).

•Sempatomimetik aminler: Fenilefrin ile eş zamanlı olarak diğer sempatomimetik aminlerin kullanımı kardiyovasküler yan etki riskini artırabilir.

•Beta-blokörler ve diğer antihipertansifler (debrisokuin, guanetedin, rezerpin, metildopa dahil): Fenilefrin beta-bloke edici ilaçların ve antihipertansiflerin etkisini azaltabilir. Hipertansiyon ve diğer kardiyovasküler yan etkiler artabilir.

•Trisiklik antidepresanlar (örn. amitriptilin): Fenilefrin ile kardiyovasküler yan etki riski artabilir.

•Ergo alkaloidleri (ergotamin ve metilsergid): Ergotizm riski artar.

•Digoksin ve kardiyak glikozidler: Düzensiz kalp atışı veya kalp krizi riski artar.

24 saatlik idrarda 5-hidroksiindol asetik asit (5-HIAA) ve vanil mandelik asit (VMA) analizi yapılacaksa PEDİTUS kullanılmamalıdır çünkü bir metabolit renk girişimi yaparak test sonuçlarını olumsuz etkileyebilir.

Prilamin maleat ile bupropion ve donepezilin beraber kullanılması nöbet eşiğini azaltabileceği için bu ilaçlarla dikkatli kullanılmalıdır. Prilamin maleat ayrıca prokarbazin ile beraber kullanıldığı zaman merkezi sinir sistemi baskılanmasını azaltabileceği için prokarbazin ile antihistaminik ilaçlar dikkatli kullanılmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:
Etkileşim çalışması yapılmamıştır.

4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Gebelik dönemi
Gebelikte kullanımı ile ilgili yeterli bilgi bulunmadığından PEDİTUS doktor tavsiyesi olmadan gebelerde kullanılmamalıdır.

Parasetamol plasentadan geçer ve maternal konsantrasyona benzer bir fötal konsantrasyona ulaşır. Bununla beraber, parasetamolün insan gebeliğindeki güveliliği ile ilgili epidemiyolojik kanıtlar bulunmaktadır. Örneğin anne adayının kısa süreli parasetamol kullanması teratojenik etki oluşturmamıştır.

Parasetamol için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin yeterli klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fötal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.

Fenilefrin ve guaifenesin için hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim/ ve-veya/ doğum/ ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Kesinlikle gerekli olmadıkça gebelere verilmemelidir.

Gebelikte guaifenesin ve fenilefrin kullanımı ile ilgili güvenlilik çalışmaları yapılmamıştır. Bu üründeki alkol miktarı (her bir 5 ml’de 100 mg) gebe kadınlarda kullanırken dikkate alınmalıdır.

Laktasyon dönemi
Parasetamol ve fenilefrin sütle atılmaktadır, ancak atılan miktar klinik açıdan önemli değildir. Guaifenesinin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.

Emziren annelerde güvenliliği ile ilgili yeterli bilgi bulunmadığından PEDİTUS doktor tavsiyesi olmadan emziren kadınlarda kullanılmamalıdır.

Bu üründeki alkol miktarı (her bir 5 ml’de 100 mg) emziren kadınlarda kullanırken dikkate alınmalıdır.

Üreme yeteneği / Fertilite
Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda fertilite üzerindeki etkisini araştıran çalışma bulunmamaktadır.

Guaifenesin, prilamin maleat ve fenilefrin HCl’nin insanlardaki fertilite üzerindeki etkisine ilişkin bilgi bulunmamaktadır.

4.7. Araç ve makine kullanma üzerindeki etkiler
Bileşiminde bulunan prilamin maleat sedasyon yaparak dikkat azalması ve refleks kaybına yol açabileceğinden, özel dikkat gerektiren işlerde çalışanlara ve vasıta kullananlara verilmemelidir.

Hastalara baş dönmesi, sersemlik hissederlerse araç ve makine kullanmamaları tavsiye edilmelidir.

Bu üründeki alkol miktarı (her bir 5 ml’de 100 mg) araç ve makine kullanma yeteneğinde azalmaya yol açabilir.

4.8. İstenmeyen etkiler
PEDİTUS ile yürütülmüş klinik çalışmalardan elde edilmiş advers etki bildirimleri bulunmamaktadır. Kapsamlı pazarlama sonrası deneyimle elde edilmiş, terapötik/etikette bildirilen dozlarda ve raporlanmış etkilerin dikkate alınabilir olarak değerlendirilmiş olanları aşağıda MedDRA Sistem Organ Sınıflamasına göre listelenmiştir. Verilerinin azlığı nedeniyle bu advers etkilerin sıklıkları bilinmemektedir (mevcut verilerden hesaplanamamaktadır), ancak mevcut pazarlama sonrası deneyim parasetamolle advers reaksiyonların seyrek ve ciddi reaksiyonların çok seyrek olduğunu göstermektedir.

Parasetamol

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Enfeksiyon (%2.9)

Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Agranülositoz, trombositopeni (izole bildirimler)

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Erupsiyon, ürtiker
Çok seyrek: Bronkospazm*, anafilaktik şok, alerji testi pozitif**, immün trombositopeni***

Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı (%5.1), baş dönmesi (% 3.58), uyuklama (%6.97), parestezi (%5.4)

Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Denge bozukluğu (%1)

Vasküler hastalıklar
Çok seyrek: Purpura

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar Yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyonu (%2.7)

Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı (%2.3), diyare (% 4.7), dispepsi (%2.3), flatulans (%2.3), karın ağrısı (%3.9), konstipasyon (%3.9), kusma (%7.8)
Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanama (%0.13)

Hepatobiliyer hastalıklar
Çok yaygın: ALT üst sınırın üstünde (%17.4)
Yaygın: ALT üst sınırın 1.5 katı (%4.2)

Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil)

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Parasetamolün terapötik dozlarını takiben nefrotoksik etkileri yaygın değildir. Uzun süreli uygulamada papiller nekroz bildirilmiştir.

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar/bozukluklar Yaygın: Yüz ödemi (%4.5)
Yaygın olmayan: Periferik ödem (%1)
Çok seyrek: Ateş, asteni

Cerrahi ve tıbbi prosedürler
Yaygın olmayan: Post-tonsillektomi kanaması (%0.5) Yaygın: Post-ekstraksiyon kanaması (%3.3).

*Bronkospazm: Asetilsalisilik aside duyarlı astımlı hastaların %20’sinde görülür
**Parasetamol ile oral provokasyon testi: Parasetamolle ilişkili alerjik semptomları (erüpsiyon, ürtiker, anafilaksi) olan hastaların %15.5’inde pozitiftir.

***İmmun trombositopeni: Parasetamol ve parasetamol sülfat varlığında antikorlar trombositlerin GPIIb/IIIa ve GPIb/IX/V reseptörlerine bağlanır. Parasetamol tedavisinin kesilmesi parasetamolün plasebo ve nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar ile karşılaştırıldığı 2000 hastayı kapsayan bir literatür taramasında parasetamol ile plasebo arasında istenmeyen etkilerin sıklığı ve tedaviyi bırakma yönünden bir fark görülmemiştir. Parasetamol ile nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçların karşılaştırıldığı 2100 hastayı kapsayan ikinci bir literatür taramasında parasetamol grubunda ilacın etkisinin yetersiz olması nedeniyle tedaviyi bırakma daha sık gözlenmiştir. Parasetamol tedavisi gören her 10 hastadan biri tedaviyi yarıda kesmiş, ayrıca her 15 hastadan biri ilacın etkisini yetersiz bulduğu için tedaviyi kesmiştir. NSAİİ’lar ile karşılaştırıldığında istenmeyen etkiler nedeni ile tedaviyi bırakma oranı daha düşüktür. Klinik laboratuvar değerlendirmeleri klinik araştırmalarda terapötik dozlarda kullanılan parasetamolün istenmeyen etkileri ve laboratuvar değerlerindeki değişmeler plasebonunkilerden farksız bulunmuştur. Karaciğer fonksiyonu ile ilgili biyokimyasal

değerlerdeki değişmeler ilacın toksik dozlarda alındığını gösterir. İlaç toksik dozlarda alınmışsa aspartat aminotransferaz (AST) ve alanin aminotrasferaz (ALT) 24 saat içinde yükselmeye başlar ve 72 saat sonra doruğa erişir. Bunlardan herhangi birinin 1000 ünitenin üstüne yükselmesi hepatotoksisite için tanımlayıcıdır. Bunların yanı sıra bilirubin ve kreatinin yükselir, glukoz düşer. Arteriyel pH’nın 7.30 un altına düşmesi, kreatininin 3.4 mg/dL’nin üstüne çıkması, protrombin zamanının 100 saniyeden fazla uzaması ve serum laktat düzeyinin 3.5 milimol/L’nin üstüne çıkması prognozun iyi olmadığını gösteren belirtilerdir. Parasetamolun advers ve toksik etkilerine karşı cinsiyet, ırk, boy, ağırlık, vücut yapısı, yaşam şekli ve yerine bağlı duyarlılık farkları bildirilmemiştir. Bunların dışında parasetamolün toksik etkilerine karşı duyarlılığı arttıran risk faktörleri ilaç etkileşimleri bölümünde yer almaktadır (Bkz. 4.5).

6 yaşından küçük çocuklar, parasetamolün toksik etkilerine daha az duyarlıdır. Bunda glutatyon rezervlerinin ve detoksifikasyon hızının yüksek olmasının rolü olduğu ileri sürülmüştür.

Fenilefrin hidroklorür
Fenilefrinle yapılan klinik çalışmalarda gözlenen en yaygın advers olaylar aşağıda belirtilmiştir.

Endokrin hastalıkları
Bilinmiyor: Metabolik fonksiyonun endokrin ve diğer düzenleyicileri üzerindeki etkileri

Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Sinirlilik, irritabilite, huzursuzluk ve heyecanlanma

Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: İnsomnia

Kardiyak hastalıkları
Bilinmiyor: Kan basıncının (özellikle hipertansif hastalarda) yükselmesi, refleks bradikardi

Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Bulantı, kusma

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Miksiyon başlangıcında zorlanma ve damla, ağrılı idrar yapma bildirilmiştir.

Pazarlama sonrasında tanımlanan advers olaylar aşağıda tanımlanmıştır. Bu advers olayların sıklığı bilinmiyor fakat büyük olasılıkla seyrek olduğu düşünülmektedir.

Göz hastalıkları
Bilinmiyor: Midriyazis, akut açılı glokom (kapalı açılı glokomu olanlarda görülmesi daha olasıdır.)

Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Alerjik reaksiyonlar (ör: raş, ürtiker, alerjik dermatit), diğer sempatomimetiklerle oluşabilecek çapraz duyarlılığın dahil olduğu hipersensitivite reaksiyonlarıdır.

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Dizüri, üriner retansiyon, bu daha çok mesane çıkış obstrüksiyonuyla meydana

gelir, prostatik hipertrofi gibi
Fenilefrin kap atım hızında hafif bir artışa yol açabilir. Nadiren baş dönmesi, baş ağrısı, hipertansiyon ve huzursuzluk bildirilmiştir.

Guaifenesin
Bu etkilerin sıklığı bilinmemektedir, ancak seyrek olarak değerlendirilebilir.

Vücut Sistemi

İstenmeyen Etki

Bağışıklık sistemi hastalıkları

anaflaktik

reaksiyonlar

mediyastinal hastalıklar

Solunum güçlüğü

Gastrointestinal hastalıklar

Bulantı, kusma, abdominal rahatsızlık

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Döküntü, ürtiker

Prilamin maleat

Bu etkilerin sıklığı bilinmemektedir.

Vücut Sistemi

İstenmeyen Etki

Sinir sistemi hastalıkları

yaşlılarda meydana gelen olağandışı heyecan, neşe, uykusuzluk, sinirlilik, titreme, toksik ensefalopati

Göz hastalıkları

Bulanık görme, hafif batma (prilaminin oftalmik çözeltileriyle bildirilmiştir)

Kardiyak hastalıklar

Çarpıntı

Gastrointestinal hastalıklar

Bulantı, kusma, anoreksi, abdominal rahatsızlık veya ağrı, konstipasyon veya diyare, ağızda, gırtlak veya burunda kuruluk

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Topikal prilamin içeren krem uygulamasının ardından gözlenen kontakt dermatitine neden olan hassasiyet

Genel

olarak

uygulandığı için tek ilaç olarak uygunlandığında yan etkiler ya raporlanmamıştır ya da raporlanan yan etkiler çok azdır. Prilaminin tek ilaç olarak

çalışmada

raporlanan yan etkiler ağız kuruluğu, sersemlik ve görme bozukluklarıdır (midriyaz, bulanık görme).

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir e- posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Parasetamol
Yetişkinlerde 10 gram üzerinde kullanılması halinde toksisite gelişme olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı sirotik olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırı dozu takiben gelişen karaciğer hasarı göreceli olarak daha seyrektir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarılanma ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. 14C-aminopirinden sonra 14CO2 atılımında azalma bildirilmiştir. Bu plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarılanma ömrü veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ile karaciğer hücre hasarı arasındaki ilişkiyi daha iyi gösterir.

Parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Seyrek olarak, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesine karşın renal tübüler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.

Semptom ve belirtiler:
Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol doz aşımının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol doz aşımının, dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin zamanı 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün içinde belirgin olmayabilir.

Tedavi:
Hastayı gecikmiş hepatoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjugasyon yapılmışsa metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle, hepatoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda veya kronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50 düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol doz aşımını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirir.

Prilamin maleat:
Prilamin maleat toksisitesi aşırı dozun alınmasını takip eden birkaç saat içinde antihistaminik/antikolinerjik aşırı doz tedavisi genel şeması uygulanarak tedavi edilmelidir.

Fenilefrin hidroklorür:
Semptomlar ve belirtiler:
Fenilefrin aşırı dozunda çoğunlukla istenmeyen etkilerde sıralananlara benzer sonuçlar görülür. İlave semptomlara, hipertansiyon ve muhtemelen reflü bradikardi dahil edilebilir.

Ağır vakalarda konfüzyon, halüsinasyonlar, nöbetler ve aritmiler görülebilir. Ancak ciddi fenilefrin toksisitesi oluşturmak için gereken miktar, parasetamolle ilgili toksisite için gerekenden daha fazla olacaktır.

Tedavi:
Klinik olarak uygun olan tedavi uygulanmalıdır. Ciddi hipertansiyonun fentolamin gibi bir alfa bloker ile tedavi edilmesi gerekebilir.

Guaifenesin:
Semptomlar ve belirtiler:
Guaifenesinin çok büyük dozları bulantı ve kusmaya sebep olur.

Tedavi:
Bulantı sıvı takviyesi ve elektrolitlerin izlenmesi ile tedavi edilebilir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Analjezik-Nazal dekonjestan-H1 reseptör antagonisti- Expektoran ATC kodu: R05X

PEDİTUS şurup, nezle, grip ve diğer üst solunum yolları enfeksiyonlarının seyrinde ortaya çıkan yüksek ateş, ağrı, öksürük, mukoza konjesyonu ve buna bağlı solunum güçlüğü gibi semptomların giderilmesinde kullanılan bir kombinasyondur.

Parasetamol antipiretik ve analjezik etki gösterir. Antipiretik etkisini hipotalamusta ısı düzenleyici merkezde PGE2 sentezini inhibe ederek, analjezik etkisini ise merkezi sinir sisteminde prostaglandin sentezi inhibisyonu ve daha az oranda periferde ağrı yanıtını bloke ederek gösterir. Trombosit agregasyonunu inhibe etmez ve protrombin zamanını etkilemez.

Guaifenesin, ekspektoran özelliği ile etki gösterir.

Prilamin maleat, antihistaminik etki ile allerjik semptomları giderir.

Fenilefrin hidroklorür, sempatomimetik etkisiyle dekonjesyon sağlar.

5.2 Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler:

Parasetamol:

Emilim:
Parasetamolün absorpsiyonu başlıca ince barsaklardan pasif transfer ile olur. Gastrik boşalma, oral uygulanan parasetamol absorpsiyonu için hız sınırlayıcı bir basamaktır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonu formülasyona bağlı olarak genellikle oral uygulamadan sonra 30 ila 90 dakika arasında meydana gelir. Parasetamol değişken bir oranda ilk geçiş metabolizmasına uğradığı için oral uygulamadan sonra sistemik dolaşımda tam olarak bulunmaz. Erişkinlerdeki oral biyoyararlanımının uygulanan parasetamol miktarına bağlı olduğu görülmektedir. Oral biyoyararlanımı 500 mg’lık dozdan sonra %63 iken, 1 veya 2 g (tablet formu) dozundan sonra yaklaşık %90’a yükselir.

Dağılım:
Parasetamol birçok vücut sıvısına eşit miktarda dağılır; tahmini dağılım hacmi 0.95 l/kg’dır.

Terapötik dozları takiben parasetamol plazma proteinlerine önemli oranda bağlanmaz. Çocuklardaki dağılım kinetiği (Vd/F) erişkinlerdekine benzerdir.

Biyotransformasyon:
Terapötik dozlardan sonra parasetamolün plazma yarılanma ömrü 1.5-2.5 saattir. Parasetamol karaciğerde metabolize olur. İdrarla atılan majör metaboliti glukuronid ve sülfat konjugatıdır. Uygulanan parasetamolün %10 kadarı minör bir yolla sitokrom P-450 karma fonksiyonlu oksidaz sistemi (başlıca CYP2E1 ve CYP3A4) ile reaktif bir metabolit olan asetamidokinona dönüşür. Bu metabolit hızla indirgenmiş glutatyon ile konjuge olur ve sistein ve merkaptürik asit konjugatları şeklinde atılır. Büyük miktarlarda parasetamol alındığında hepatik glutatyon azalabilir ve vital hepatoselüler makromoleküllerine kovalan olarak bağlanan hepatosit asetamidokinonun aşırı birikmesine yol açar. Bu da doz aşımı durumunda görülebilen hepatik nekroza yol açar.

Çocuklarda (3-10 yaş) ve yenidoğanlarda (0-2 gün) parasetamolün başlıca metaboliti parasetamol sülfattır.

Eliminasyon:
Tek dozu (1000 mg i.v.) takiben parasetamolün total vücut klerensi yaklaşık 5 ml/dak/kg’dır. Parasetamolün renal klerensi idrar akış hızına bağlıdır, fakat pH’ya bağlı değildir. Uygulanan ilacın %4’ten daha azı değişmemiş parasetamol halinde atılır. Sağlıklı bireylerde terapötik dozun yaklaşık %85-95’i 24 saat içinde idrar ile atılır.

Parasetamolün total eliminasyon hızı açısından çocuklarla erişkinler arasında yaşla ilişkili bir farklılık yoktur.

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Reaktif parasetamol metabolitlerinin karaciğer hücre proteinlerine bağlanması, hepatoselüler hasara sebep olur. Terapötik dozlarda, bu metabolitler, glutatyon tarafından bağlanır ve nontoksik konjugatlar oluştururlar. Ancak masif doz aşımı halinde, karaciğerin (glutatyon oluşumunu kolaylaştıran ve teşvik eden) SH-donörleri deposu tükenir; ilacın toksik metabolitleri karaciğerde birikir ve karaciğer hücre nekrozu gelişir ve bu da, karaciğer fonksiyonunda bozulmaya ve giderek hepatik komaya kadar ilerler.

Pozolojiye uygun kullanıldığında farmakokinetiği doğrusaldır.

Hastalardaki karakteristik özellikler
Renal yetmezlikte farmakokinetik: 2-8 saatler arasında ortalama plazma yarılanma ömrü normal ve böbrek yetmezliği olan hastalarda aynıdır, fakat 8-24 saatler arasında böbrek yetmezliğinde eliminasyon hızı azalır. Kronik renal yetmezlikte glukuronid ve sülfat konjugatlarında belirgin birikme olur. Ana bileşiğin kısıtlı rejenerasyonuyla kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda biriken parasetamol konjugatlarında bir miktar ekstra eliminasyon oluşabilir. Kronik böbrek yetmezliğinde parasetamol doz aralıklarını uzatmak tavsiye edilir. Hemodiyalizde parasetamol plazma düzeyleri azalabileceğinden terapötik kan düzeylerini korumak için ilave parasetamol dozları gerekebilir.

Hepatik yetmezlikte farmakokinetik: Hafif karaciğer hastalığı olan hastalardaki ortalama plazma yarılanma ömrü normal bireylerdekine benzerdir, fakat ciddi karaciğer yetmezliğinde önemli derecede uzar (yaklaşık %75). Bununla beraber, yarılanma ömrünün uzamasının klinik

önemi açık değildir; çünkü karaciğer hastalığı olan hastalarda ilaç birikmesi ve hepatoksisite olduğu kanıtlanmamış ve glutatyon konjugasyonu azalmamıştır. Kronik stabil karaciğer hastalığı olan 20 hastaya 13 gün günde 4 g parasetamol verilmesi karaciğer fonksiyonunda bozulmaya yol açmamıştır. Hafif karaciğer hastalığında önerilen dozlarda alındığında parasetamolün zararlı olduğu kanıtlanmamıştır. Bununla beraber, şiddetli karaciğer hastalığında, plazma parasetamol yarılanma ömrü önemli derecede uzamıştır.

Yaşlılarda farmakokinetik: Genç ve yaşlı sağlıklı denekler arasında farmakokinetik parametrelerde gözlenen farklılıkların klinik olarak önemli olduğu düşünülmemektedir. Bununla beraber serum parasetamol yarılanma ömrünün belirgin derecede arttığını (yaklaşık %84) ve parasetamol klerensinin zayıf, hareketsiz ve yaşlı hastalarda sağlıklı genç kişilere nazaran azaldığını (yaklaşık %47) düşündüren kanıtlar vardır.

Çocuklarda farmakokinetik: Çalışmalar 0-2 gün arasındaki yeni doğanlarda ve 3-10 yaş arasındaki çocuklarda parasetamol major metabolitinin parasetamol sülfat olduğunu göstermiştir. Yetişkinlerdeki ve 12 yaş ve üzeri çocuklardaki veriler, major metabolitin glukuronid konjugatı olduğunu göstermiştir. Bununla beraber, parasetamolün genel eliminasyon hızında veya idrara geçen toplam ilaç miktarında yaşa ilişkin önemli farklılıklar yoktur.

Fenilefrin hidroklorür:

Emilim:
Monoaminoksidazlar nedeniyle gastrointestinal sistemden düzensiz emilir.

Dağılım:
Oral yoldan alındığında nazal konjestan olarak etkinliğini korur, ilaç dağılımı sistemik dolaşım aracılığıyla nazal mukozanın vasküler tabakasına dağılır. Dağılım hacmi (Vd) başlangıç: 26-61; kararlı durum dağılım hacmi (Vdss) 184-543 L (ortalama: 340 L)

Biyotransformasyon:
Fenilefrin ilk başta barsak ve karaciğerde monoaminoksidaz tarafından metabolize edilir. İlk geçiş etkisine uğraması nedeniyle sınırlı oral biyoyararlanıma sahiptir.

Eliminasyon:
Fenilefrin başlıca inaktif metabolitleri halinde idrarla atılır. Eliminasyon yarı ömrü alfa fazı yaklaşık 5 dk ve terminal faz 2-3 saattir.

Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum:
Veri mevcut değildir.

Guaifenesin:

Emilim:
Guaifenesin gastrointestinal kanaldan hızla absorbe olur.

Dağılım:
Bu konuda yeterli veri bulunmamaktadır.

Biyotransformasyon:
Guaifenesin oksidasyonla ß-(2 metoksi-fenoksi) laktik asite dönüşür. % 60’ı, 7 saat içinde hidrolize olur.

Eliminasyon:
Guaifenesin idrarla atılır. Eliminasyon yarılanma ömrü 1 saattir.

Prilamin maleat:

Emilim:
Prilamin için biyoyararlanım çalışmaları yapılmamıştır. Çoğu ilk jenerasyon antihistaminikler iyi emilir.

Dağılım:
Veri mevcut değildir.

Biyotransformasyon:
Karaciğerde metabolize olur. Oranı bilinmemektedir.

Eliminasyon:
İdrar yoluyla atılır. Prilamin için spesifik veri mevcut değildir. Çoğu ilk jenerasyon antihistaminikler, metabolitleri şeklinde idrar yoluyla atılır.

Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum:
Veri mevcut değildir.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Litaratürde bu aktif bileşenlere ait preklinik emniyet verileri, önerilen dozlara ve ürün kullanımına ilişkin kesin bulgular ortaya koymamaktadır.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sakkarin sodyum
Portakal esansı
Sodyum siklamat
Makrogol 6000
Gliserin
Etil alkol (%96)
Tartrazin
Propil paraben
Metil paraben
Sodyum klorür
Distile su

6.2. Geçimsizlikler
Mevcut değildir.

6.3. Raf Ömrü
24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Pilver proof HDPE kapaklı 100 ml’lik renkli cam şişe.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ
Sandoz İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Küçükbakkalköy Mah. Şehit Şakir Elkovan Cad.

No:15A 34750 Ataşehir/İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI
156/73

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 11.09.1991
Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ


Paylaşmak için Bağlantılar:

Bir yanıt yazın