OMNIPOL 300 MG/ML IA,IV INTRATEKAL ENJ. ICIN COZELTI ICEREN FLAKON 50 ML
KULLANMA TALİMATI
OMNİPOL 300 mg I/mL IA, IV, intratekal enjeksiyon için çözelti içeren flakon
İntraarteriyal (atar damar içine), İntravenöz (toplardamar içine), İntratekal (omurga içine) olarak ve vücut boşluklarına uygulanır.
Steril
Etkin madde: Her mL’de 300 mg İyoda eşdeğer 647 mg ioheksol içerir.
Yardımcı maddeler: Trometamol, sodyum kalsiyum edetat, hidroklorik asit/sodyum hidroksit (pH ayarı için) ve enjeksiyonluk su.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. OMNİPOL nedir ve ne için kullanılır?
2. OMNİPOL’ü kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. OMNİPOL nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. OMNİPOL’ün saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. OMNİPOL nedir ve ne için kullanılır?
OMNİPOL 300, Avrupa Farmakopesi Tip I kalitesinde renksiz dayanıklı borosilikat cam şişelerde, şişe hacimleri 1×50 mL ve 1×100 mL’dir. Tüm ambalaj büyüklükleri piyasada olmayabilir.
Bu ürün, ioheksol adı verilen bir etkin maddeyi içerir ve sadece tanı amaçlı kullanım içindir.
Sadece bir hastalığın teşhisini koymak için kullanılır, tedaviye yönelik kullanımı yoktur. OMNİPOL bir “kontrast madde”dir. Bir röntgen uygulamasından önce verilerek doktorun çekeceği filmin daha net olmasını sağlar.
•Enjekte edildikten sonra, doktorunuzun vücudunuzdaki bazı organların şekil ve görünümlerinin normal olup olmadığını ayırt edebilmesine yardımcı olur.
•İdrar yollarınızın, omurganızın veya kan damarlarınızın (kalpteki kan damarları dahil) röntgeninin çekilmesi için kullanılabilir.
•Bu ilaç size, bilgisayarlı tomografi adı verilen bir yöntemle baş veya vücudunuzun taranması öncesinde veya sırasında da verilebilir. Bu tip taramada röntgen ışınları kullanılır.
•Bu ilaç, tükürük bezlerinizin, mide ve barsaklarınızın veya eklem, rahim veya over tüpleri gibi vücut boşluklarınızın incelenmesi için de kullanılabilir.
Doktorunuz vücudunuzun hangi kısmının inceleneceğini açıklayacaktır.
2. OMNİPOL’ü kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
OMNİPOL’ü aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ:
Eğer;
•Şiddetli tiroid problemleriniz varsa
•İoheksol veya OMNİPOL içeriğindeki herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlığınız varsa
OMNİPOL’ü aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ:
Eğer;
•OMNİPOL benzeri kontrast madde adı verilen herhangi bir ilaç daha önce sizde alerjiye neden olduysa (Alerjik reaksiyon belirtileri arasında şunlardan biri veya birden fazlası bir arada bulunabilir: Hırıltılı solunum, nefes almada zorluk, göğüste sıkışma veya ağrı, deri döküntüsü, kabartılar, kaşıntılı lekeler, deride ve ağızda sulu kabarcıklar, kızarık/kaşıntılı gözler, öksürük, burun akıntısı, hapşırma veya diğer alerjik belirtiler, yüzde şişme, düşük tansiyon nedeniyle baş dönmesi veya bayılma hissi)
•Herhangi bir tiroid probleminiz varsa
•Herhangi bir zamanda herhangi bir tip alerji geçirdiyseniz
•Astımınız varsa
•Diyabet (şeker) hastalığınız varsa
•Beyninizde herhangi bir hastalığınız varsa (örneğin tümörler, beyinde şişme veya enflamasyon veya beyindeki kan damarlarını etkileyen kan pıhtısı veya kanama dahil herhangi bir durum)
•Yüksek tansiyon, kan pıhtıları, inme ve düzensiz kalp atımları (aritmi) dahil, kalp veya kan damarlarını içine alan şiddetli kalp hastalığınız veya öykünüz varsa
•Böbrek sorunlarınız veya hem karaciğer hem de böbrek hastalığınız varsa
•“Myastenia gravis” (şiddetli kas zayıflığına neden olan bir hastalık) olarak adlandırılan bir hastalığınız varsa
•Feokromasitoma (adrenal bezdeki nadir görülen bir tümör nedeni ile ortaya çıkan, sürekli veya ataklar halinde yüksek tansiyona neden olan bir durum) hastalığınız varsa •‘’Homosistinüri’’ (sistein aminoasidinin idrarla atılımının arttığı bir durum) adı verilen bir durumunuz varsa
•Kan veya kemik iliğiniz ile ilgili bir hastalığınız varsa
•Herhangi bir bağışıklık sistemi hastalığınız varsa
•Herhangi bir zamanda alkol veya madde bağımlısı olduysanız
•Epilepsiniz (sara hastalığı) varsa
•Birkaç hafta içinde tiroid fonksiyon testi yaptıracaksanız
•Pulmoner hipertansiyonunuz (akciğer atardamarlarınızda basınç yüksekliği) varsa •Paraproteineminiz (kanınızda aşırı miktarda anormal protein bulunması) varsa •Aynı gün kan veya idrar tetkiki yaptıracaksanız.
Görüntüleme işlemi sırasında veya işlemden hemen sonra, “ensefalopati” adı verilen kısa süreli bir beyin rahatsızlığı ortaya çıkabilir. Bu rahatsızlıkla ilgili olarak, bu kullanma talimatının “4. Olası yan etkiler nelerdir?” başlığı altında sıralanan bulgu ve belirtilerden herhangi birinin sizde bulunduğunu fark ederseniz, derhal doktorunuza bildiriniz.
OMNİPOL uygulamasından sonra çocuklarda ve yetişkinlerde tiroid bozuklukları gözlenebilir. Infantlar, anne karnındayken bu ilaca maruz kalabilir. Doktorunuz, OMNİPOL uygulamasından önce ve/veya sonra tiroid fonksiyon testleri yaptırmayı gerekli görebilir.
Yukarıdakilerden herhangi birinin sizin için geçerli olup olmadığından emin değilseniz OMNİPOL almadan önce doktorunuza danışınız.
OMNİPOL almadan önce ve aldıktan sonra çok miktarda sıvı aldığınızdan emin olunuz. Bu gereklilik özellikle multipl myeloma (kandaki beyaz hücrelerle ilgili bir hastalık) hastalığı, diyabeti, böbrek problemleri olan hastalarla, genel durumu kötü hastalar, çocuklar ve yaşlı hastalarda önemlidir.
Çocuklar ve ergenler:
OMNİPOL almadan önce ve sonrasında bol miktarda sıvı aldıklarından emin olunuz. Bu durum özellikle bebekler ve küçük çocuklar için geçerlidir. Böbreklere hasar verebilecek diğer ilaçlar OMNİPOL ile aynı zamanda alınmamalıdır.
OMNİPOL bebek vücudundan, erişkinlere göre, çok daha yavaş atılabilir.
Küçük bebekler (1 yaşından küçük) ve özellikle yenidoğanlar belirli laboratuvar testlerindeki değişikliklere (tuz ve mineral dengesi) ve kan dolaşımındaki değişikliklere (kalbe kan akışı) daha duyarlıdır.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
OMNİPOL’ün yiyecek ve içecek ile kullanılması Bilinen bir etkisi yoktur.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Eğer gebeyseniz veya gebe olabileceğinizi düşünüyorsanız mutlaka doktorunuza söyleyiniz. Doktorunuz, ancak, ilacı kullanmaktan sağlayacağınız yararın siz ve bebeğiniz için doğabilecek riskten daha fazla olacağına karar verirse ilacı kullanacaktır. Gebelik sırasında anneye OMNİPOL uygulanırsa, doğan bebeğin tiroid fonksiyonunun izlenmesi önerilir (Bkz. “OMNİPOL’ü aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanınız”).
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
OMNİPOL uygulamasından sonra normal bir şekilde emzirmeye devam edebilirsiniz.
Araç ve makine kullanımı
Eğer:
•Omurganıza uygulandıysa ilk 24 saat
•Diğer tüm incelemelerde ilk 1 saat
araç veya makine kullanmayınız. Çünkü, sersemlik ve başka belirtiler hissedebilirsiniz.
OMNİPOL’ün içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Bu tıbbi ürün her bir mL’sinde 1 mmol (23 mg)’den daha az sodyum içermektedir, yani esasında “sodyum içermez”.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer diyabetiniz varsa ve metformin içeren bir ilaç kullanıyorsanız doktorunuza söyleyiniz. Eğer yakın bir zamanda reçetesiz alınanlar da dahil herhangi bir başka ilaç kullandıysanız veya halen kullanıyorsanız veya kullanma ihtimaliniz varsa veya beta blokör (yüksek kan basıncı tedavisinde kullanılan bir ilaç), damarlar üzerine etkili herhangi bir ilaç, ACE enzim inhibitörleri veya anjiyotensin antagonistleri (yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar) kullanıyorsanız veya yakın bir zamanda interlökin-2 veya interferonları (bağışıklık sistemi hastalıklarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlar) veya antidepresanları (depresyon gibi mental bozuklukları tedavi etmek için kullanılan ilaçlar) kullandıysanız OMNİPOL almadan önce doktorunuzla konuşunuz. Çünkü bazı ilaçlar OMNİPOL’ün etki şeklini değiştirebilir.
Beta-blokörler, OMNİPOL kullanımına bağlı riskler olan, nefes almada zorluk riskini artırabilir ve şiddetli alerjik reaksiyonların tedavisi ile etkileşebilir.
Laboratuvar testleri
Eğer görüntüleme gününde sizden laboratuvar testleri için kan veya idrar numunesi istendiyse, doktorunuza veya hemşirenize size OMNİPOL verildiğini söyleyiniz. Çünkü OMNİPOL bazı laboratuvar test sonuçlarını etkileyebilir.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise, lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. OMNİPOL nasıl kullanılır?
OMNİPOL daima bu konuda özel eğitim almış kalifiye bir sağlık personeli tarafından size uygulanacaktır.
•OMNİPOL daima bir hastanede veya klinikte uygulanacaktır
•Güvenli bir şekilde kullanılması için bilmeniz gereken her türlü bilgi size verilecektir.
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Doktorunuz sizin için en uygun doza karar verecektir. Genellikle kullanılan doz bir tek enjeksiyondur veya bu miktarı içmeniz istenebilir.
OMNİPOL aldıktan sonra:
•Bol miktarda sıvı içmeniz (ilacın vücudunuzdan temizlenmesini sağlamak için), •İncelemenizin yapıldığı alanda veya civarında 30 dakika kadar vakit geçirmeniz ve •Hastanede veya klinikte 1 saat süre ile kalmanız
istenecektir.
Bununla birlikte gecikmiş reaksiyonlar da görülebilir.
Eğer bu süre içinde herhangi bir yan etki hissederseniz derhal doktorunuzla görüşünüz (Bkz. “ 4. Olası yan etkiler nelerdir?” bölümü).
Bu öneri, OMNİPOL alan tüm hastalar için geçerlidir. Eğer emin olmadığınız herhangi bir konu varsa doktorunuza sorunuz.
Uygulama yolu ve metodu:
OMNİPOL çok çeşitli yollarla uygulanabilir. Aşağıda OMNİPOL kullanılan en yaygın inceleme yollarının bir listesi verilmektedir:
Bir atardamar veya toplardamar içine enjekte edilmesi:
OMNİPOL en sık olarak kol veya bacakta bir toplardamar içine enjekte edilir. Bazen kolunuzdaki veya kasığınızdaki bir atardamara yerleştirilen ince, plastik bir tüp aracılığı ile (kateter) kullanılır.
Omurgaya enjekte edilmesi:
OMNİPOL spinal kanalınızın görüntülenmesi amacı ile omuriliğinizin etrafındaki boşluğa enjekte edilecektir. Eğer size bu uygulama yapıldıysa, sonrasında sizden şunlar istenecektir: •Baş ve vücudunuz yukarıya doğru olacak şekilde 1 saat veya yatmak durumundaysanız 6 saat süre ile dinlenmelisiniz.
•Yürürken dikkatli olmanız ve 6 saat boyunca aşağı doğru eğilmekten kaçınmalısınız.
•Eğer ayaktan tedavi gören bir hastaysanız veya kasılma nöbeti öykünüz varsa, OMNİPOL aldıktan sonraki ilk 24 saat süresince yalnız kalmamalısınız.
Yukarıdaki bu öneriler sadece omurganıza OMNİPOL enjekte edilmesi halinde geçerlidir. Emin olmadığınız herhangi bir konu varsa doktorunuza sorunuz.
Vücut boşlukları ve eklemlerde kullanılması:
Vücut boşlukları; eklemler, rahim veya over tüpleri olabilir. İlacın nereye ve nasıl uygulanacağı değişir.
Ağız yolu ile kullanılması:
Boğaz, mide veya ince bağırsağın incelenmesi için OMNİPOL normalde ağızdan verilir. OMNİPOL bu incelemelerde su ile seyreltilebilir.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı: Doktorunuz hasta için en uygun dozu belirleyecek ve uygulayacaktır. Yaşlılarda kullanımı: Yaşlı hastalarda doz çalışmaları yapılmamıştır. Doktorunuz sizin için en uygun dozu belirleyecek ve uygulayacaktır.
Özel kullanım durumları:
Karaciğer/Böbrek yetmezliği: Bu hastalarda doz çalışmaları yapılmamıştır. Doktorunuz sizin için en uygun dozu belirleyecek ve uygulayacaktır.
Eğer OMNİPOL’ün etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla OMNİPOL kullandıysanız:
OMNİPOL size bir sağlık tesisinde ve bir sağlık personeli tarafından uygulanacaktır.
Doktorunuz doz aşımı görüldüğü hallerde su veya elektrolit dengesizliklerini düzeltmeyi ve diğer tedavileri uygulama yoluna gidebilir.
Bu ilacın özel bir antidotu yoktur.
OMNİPOL’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
OMNİPOL’ü kullanmayı unutursanız
OMNİPOL doktor kontrolü altında uygulanır.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
OMNİPOL ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
Size OMNİPOL uygulandıktan sonra herhangi bir sorun ortaya çıkarsa doktorunuzla konuşunuz.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, OMNİPOL’ün içeriğinde bulunan maddelere duyarlı kişilerde yan etkiler olabilir.
Alerjik etkiler:
Henüz size OMNİPOL uygulanan hastane veya klinikte iken alerjik etkiler ortaya çıkarsa DERHAL doktorunuza bildiriniz. Bu etkiler arasında şunlar bulunabilir:
•Hırıltılı nefes alma, nefes almada zorluk veya göğüste sıkışma hissi veya ağrı
•Deri döküntüsü, kabartılar, kaşıntılı lekeler, ciltte veya ağız içinde sulu kabarcıklar, gözde kızarıklık ve kaşıntı, öksürük, burun akıntısı, hapşırma veya diğer alerji belirtileri •Yüzünüzde şişme
•Baş dönmesi veya baygınlık hissi (tansiyonunuzun düşmesinden kaynaklanır)
Bu bahsedilen yan etkiler OMNİPOL verilmesinden birkaç saat veya gün sonra ortaya çıkabilir. Eğer bu yan etkilerden herhangi biri siz hastaneden ayrıldıktan sonra ortaya çıkarsa, en yakın hastanenin acil servisine başvurunuz.
OMNİPOL verilmesinden sonra idrar oluşumunda kısa süreli bir azalma yaygın olarak görülür. Bu durum böbrek hasarına yol açabilir.
Aşağıda listelenen diğer istenmeyen etkiler size OMNİPOL verilmesinin nedeni ve veriliş yolu ile ilişkilidir. Eğer size OMNİPOL’ün nasıl uygulandığı konusunda emin değilseniz doktorunuza sorunuz.
Yan etkiler sıklıklarına göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır:
: 10 hastanın en az birinde görülebilir.
: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
: 1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
: Eldeki verilerden hareketle sıklığı tahmin edilemiyor.
Genel (OMNİPOL uygulanan tüm hastaları kapsar): Yaygın:
•Sıcaklık hissi
Yaygın olmayan:
•Bulantı
•Terlemede artma/anormallik, soğuk hissetme, baş dönmesi/baygınlık •Baş ağrısı
Seyrek:
•Aşırı duyarlılık reaksiyonları (alerji) (ölümle sonuçlanabilir) •Kalp hızında yavaşlama
•Mide bölgesi civarında ağrı, kusma, ateş
Çok seyrek
•Tat duyusunda anlık değişiklik
•Tansiyonun çıkması veya düşmesi, titreme (ürperme)
•İshal,
•Şok ve kollapsa yol açan şiddetli alerjik reaksiyon dahil, alerjik reaksiyon (Bkz. Diğer belirtiler için yukarıda ‘Alerjik reaksiyonlar’)
Bilinmiyor:
•Tükrük bezlerinin şişmesi ve duyarlı (ağrılı) hale gelmesi
Atardamar veya toplardamar içine enjeksiyondan sonra:
Yaygın
•Solunum hızında kısa süreli değişiklikler, solunum problemleri
Yaygın olmayan:
•Ağrı ve rahatsızlık
•Akut böbrek hasarı
Seyrek:
•İshal
•Hızlı ve yavaş kalp atımı dahil, kalp atışlarında düzensizlik •Öksürük, nefes almanın durması, ateş, genel rahatsızlık •Baş dönmesi, halsizlik hissi, kaslarda güçsüzlük
•Parlak ışığa tahammülsüzlük
•Aşırı yorgunluk hissi
•Deri döküntüsü ve kaşıntı, deride kızarıklık
•Görmede azalma (çift görme, bulanık görme dahil)
Çok seyrek
•Kasılmalar, bilinç bulanıklığı, inme, duyularda (dokunma gibi) bozulma, titreme •Sıcak basması
•Nefes almakta güçlük Miyokard enfarktüsü
•Göğüste ağrı
Bilinmiyor :
•Şiddetli döküntü, deride sulu kabarcıklar ve derinin soyulması dahil, şiddetli eri reaksiyonları
•Kafa karışıklığı, nerede olduğunu bilememe hali, kendini ajite, huzursuz ve endişeli hissetme
•Tiroid bezinin aşırı çalışması ( kanda tiroid hormonunun artması sonucunda kalp atışında hızlanma, terleme, kaygılı olma gibi çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir), tiroid bezinin
aktivitesinde kısa süreli azalma ( (tiroid fonksiyonunda daha sonra normale dönen bir anormallik )
•Bir süre etrafta dolaşmakta güçlük
•Kısa süreli körlük (birkaç saatten birkaç güne kadar), kısa süreli işitme kaybı
•Kalp yetmezliği, kalp arterlerinin spazmı dahil kalp problemleri ve siyanoz (oksijen azalmasına bağlı olarak deri renginin mavi-mora dönmesi)
•Göğüste sıkışma hissi veya nefes almakta güçlük (akciğerlerin şişmesi, solunum yollarının spazmı dahil)
•Pankreasta (midenin arkasında bir organ) var olan iltihabın kötüleşmesi ve bunun sonucunda yemekle daha da kötüleşen mide ağrısı
•Toplardamarlarda ağrı ve şişlik, kan pıhtıları oluşması
•Eklem ağrısı, enjeksiyon bölgesinde reaksiyon, sırt ağrısı
•Psöriyazis (sedef hastalığı) alevlenmesi
•Konuşamama ve kelimeleri telaffuz edememe dahil konuşma bozuklukları
•Astım atağı
•İyodizm (vücutta iyot miktarının aşırı artması. Bu durum tükrük bezlerinin şişmesine ve ağrımasına yol açar)
•Beyinde kısa süreli bozukluklar (ensefalopati). Kafa karışıklığı, hayal görme, görmede zorluklar, görme kaybı, nöbetler, koordinasyon kaybı, vücudun bir tarafında hareket kaybı, konuşma sorunları ve kısa süreli hafıza kaybı dahil bilinç kaybı, koma ve uykulu olma hali
•Trombositopeni (kandaki platelet sayısının düşmesi durumu. Bu durumda kan normalde olduğu gibi pıhtılaşmaz)
•Kan kreatinin düzeylerinde artma
Omurgaya enjeksiyondan sonra:
Çok yaygın:
•Baş ağrısı (şiddetli ve uzun süreli olabilir)
Yaygın:
•Bulantı, kusma
Yaygın olmayan:
Beyin ve omuriliği çevreleyen zarların iltihabı
Seyrek:
•Kasılma nöbetleri, baş dönmesi, kol veya bacaklarda ağrı, boyun ağrısı, sırt ağrısı, gözün görmesinde azalma (çift görme, bulanık görme dahil)
Bilinmiyor :
•Ajite hissetme
•Endişeli olma hali
•Elektroensefalografi olarak adlandırılan bir tetkikte beyinde anormal elektrik aktivitesi tespit edilmesi
•Parlak ışığa tahammül edememe, ense sertliği
•Bir süre etrafta hareket edememe, kafa karışıklığı hissi
•Duyularda (dokunma gibi) bozukluk, kısa süreli körlük (birkaç saatten birkaç güne kadar), kısa süreli işitme kaybı
•Nöbet (beş dakikadan daha uzun sürer)
•Karıncalanma duyusu, kas kasılmaları, enjeksiyon bölgesi reaksiyonlarıKafa karışıklığı, hayaller görme, görmede zorluklar, görme kaybı, nöbetler, koordinasyon kaybı, vücudun bir tarafında hareket kaybı, konuşma problemleri ve bilinç kaybı (kısa süreli hafıza kaybı dahil), koma, uykulu olma hali ve retrograde amnezi (hafıza kaybı) durumlarına yol açabilen kısa süreli beyin rahatsızlığı (ensefalopati)
•Konuşamama, kelimeleri telaffuz edememe dahil konuşma bozuklukları
Vücut boşluklarında kullanımından sonra:
(rahim, over tüpleri, mesane, pankreas veya fıtık gibi) Çok yaygın
•Mide bölgesi çevresinde ağrı
Yaygın :
•Pankreas bezinin iltihabı (pankreatit)
•Laboratuvar testlerinde, pankreas bezinin anormal miktarda madde salgıladığının saptanması
Bilinmiyor:
•Ağrı
Eklemlere enjeksiyondan sonra:
Çok yaygın:
•Enjekte edildiği yerde ağrı
Bilinmiyor:
•Eklemlerde iltihap
Ağız yolu ile kullanılmasından sonra:
Çok yaygın:
•İshal
Yaygın:
•Bulantı, kusma
Yaygın olmayan:
•Mide bölgesi çevresinde ağrı
Yan etkilerden herhangi biri ciddileşirse veya yukarıda bildirilmeyen bir yan etki ortaya çıkarsa, lütfen doktorunuza bildiriniz.
Çocuklarda ve adolesanlarda görülen ek istenmeyen etkiler:
Prematürebebekler, yeni doğanlar ve diğer çocuklarda OMNİPOL uygulanmasını takiben, tiroid fonksiyonlarında kısa süreli bozukluk bildirilmiştir. Bu durum geçicidir ve bir süre sonra normale döner. Normalde herhangi bir belirti görülmez. Prematüre bebekler iyot etkisine özellikle duyarlıdır.
Tekrarlanan OMNİPOL uygulamalarına maruz kalan emziren bir annenin bebeğinde kısa süreli, daha sonra normale dönen, geçici tiroid fonksiyonu anormalliği bildirilmiştir.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız derhal doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan ‘İlaç Yan Etki Bildirimi’ ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. OMNİPOL’ün saklanması
OMNİPOL’ü çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
Tüm parenteral ürünler için olduğu gibi, kullanılmadan önce OMNİPOL gözle incelenmelidir. Şişe içinde çökelti ve renk değişikliği olup olmadığı ve ambalajın bütünlüğü kontrol edilmelidir.
Son kullanma tarihiyle uyumlu kullanınız.
Etiketi üzerinde basılı son kullanma tarihinden sonra kullanmayınız. Son kullanma tarihi o ayın son gününü gösterir.
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Karton kutusu içinde saklayınız. İkincil röntgen ışınlarından koruyunuz.
Bu ürün tek kullanımlıktır. Açıldıktan sonra hemen kullanılmalıdır. Kullanılmayan kısımlar imha edilmelidir.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre,Şehircilik veİklim Değişikliği Bakanlığı’nca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi: POLİFARMA İLAÇ SANAYİ VE TİC. A.Ş.
Vakıflar OSB Mahallesi,
Sanayi Caddesi, No:22/1
Ergene/TEKİRDAĞ
Tel: (0282) 675 14 04
Faks: (0282) 675 14 05
e-mail: info@polifarma.com.tr
Üretim Yeri: AROMA İLAÇ SANAYİ LTD. ŞTİ.
Vakıflar OSB Mahallesi,
Sanayi Caddesi, No:22/1 Kat:2
Ergene/TEKİRDAĞ
Tel: (0282) 675 10 06
Faks: (0282) 675 14 05
e-mail: info@aispharma.com
Bu kullanma talimatı …/…./… tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
OMNİPOL 300 mg I/mL IA, IV, intratekal enjeksiyon için çözelti içeren flakon Steril
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her mL’de 300 mg İyoda eşdeğer 647 mg ioheksol içerir.
İoheksol, non-iyonik, monomerik, yapısında üç iyot içeren, suda çözünür bir röntgen kontrast maddesidir.
OMNİPOL 300 mg I/mL’nin osmolalite ve vizkozite değerleri şu şekildedir:
Osmolalite* Osm/kg H2O 37o C
*Metod: Buhar basıncı osmometrisi
Yardımcı maddeler:
Sodyum kalsiyum edetat 0,1mg/mL
Elektrolit yoğunlukları (Litrede): Sodyum: 0,53 mEq = 0,53 mmol Kalsiyum: 0,54 mEq = 0,27 mmol
Diğer yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti
OMNİPOL, berrak, renksizden soluk sarıya kadar renkte, steril aköz bir çözeltidir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Bu ürün sadece tanı amacı ile kullanılır.
Yetişkinlerde ve çocuklarda, anjiyografi, ürografi, flebografi ve bilgisayarlı tomografide kontrast arttırmada kullanılan röntgen kontrast maddesidir. Subaraknoid enjeksiyonu takiben lomber, torasik, servikal miyelografi ve bazal sisternaların bilgisayarlı tomografi (BT) tetkikinde, artrografi, endoskopik retrograd pankreatografi (ERP), endoskopik retrograd
gastrointestinal sistemin tetkiklerinde kullanılır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Doz, tetkikin tipi, hastanın yaşı, kilosu, kalp verimi ve genel sağlık durumu ile kullanılan tekniğe bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, halen kullanılan iyot içeren diğer röntgen kontrast maddeleri ile yaklaşık olarak aynı iyot konsantrasyonu ve hacmi kullanılır. Diğer kontrast maddeler için olduğu gibi, uygulama öncesinde ve sonrasında yeterli hidrasyon sağlanmalıdır.
Uygulama şekli:
Ürün intravenöz, intraarteriyel ve intratekal yolla ve vücut boşluklarında kullanım içindir. Aşağıdaki dozlar rehber olarak kullanılabilir.
İntravenöz Kullanım için Rehber
Endikasyon / Tetkik
Konsantrasyon
Hacim
Yorumlar
Ürografi
Yetişkinler:
300 mg I/ mL
veya 350 mg I/ mL
40-80 mL
40-80 mL
Seçilmiş vakalarda 80 mL aşılabilir
Çocuklar <7 kg:
240 mg I/ mL
veya 300 mg I/ mL
4 mL/kg
3 ml/kg
Çocuklar >7 kg:
240 mg I/ mL
veya 300 mg I/ mL
3 mL /kg
2 mL /kg
maks. 40 mL
Flebografi (bacak)
240 mg I/ mL
veya 300 mg I/ mL
20-100 mL /bacak
Dijital Subtraksiyon anjiyografisi
300 mg I/mL
veya 350 mg I/ mL
20-60 mL/enj. 20-60 mL/enj.
Yaşa, kiloya ve
patolojiye bağlı
olarak değişebilir.
BT- kontrast
arttırma
Yetişkinler:
140 mg I/mL
240 mg I/ mL
veya 300 mg I/ mL veya 350 mg I/ mL
Total iyot miktarı genellikle 30-60 g.
Çocuklar:
240 mg I/ mL
veya 300 mg I/ mL
2-3 mL/kg v.a
(40 mL ’ye kadar) 1-3 mL/kg v.a
(40 mL’ye kadar)
Birkaç vakada
100 mL’ye kadar verilebilir.
v.a. Vücut ağırlığı
İntraarteriyel kullanım için rehber
Endikasyon
Konsantrasyon
Hacim
Yorumlar
Arteriyografiler Ark aortografi
300 mg I/ mL
30-40 mL/enj.
Enjeksiyon başına hacim enjeksiyon yerine bağlıdır.
Selektif serebral
300 mg I/ mL
5-10 mL/enj.
Aortografi
350 mg I/ mL
40-60 mL /enj.
Femoral
300 mg I/ mL
veya 350 mg I/ mL
30-50 mL/enj.
Çeşitli
300 mg I/ mL
Tetkikin türüne göre
Kardiyoanjiografi
Yetişkinler:
Sol ventrikül ve aort kökü enjeksiyonu
350 mg I/mL
30-60 mL /enj.
Selektif koroner
arteriyografi
350 mg I/mL
4-8 mL/enj.
Çocuklar
300 mg I/mL
veya 350 mg I/mL
patolojiye bağlıdır.
maks. 8 mL /kg
Dijital Subtraksiyon anjiyografi
140 mg I/mL
veya 240 mg I/mL veya 300 mg I/mL
Enjeksiyonun
yapıldığı yere bağlı olarak zaman zaman büyük hacimler (30 mL’ye kadar) kullanılabilir.
İntratekal Kullanım için Rehber
Endikasyon
Konsantrasyon
Hacim
Yorumlar
Miyelografi
torasik
miyelografi
(Lomber enjeksiyon)
180 mg I/mL
veya 240 mg I/mL
10-15 mL
8-12 mL
240 mg I/mL
veya 300 mg I/mL
10-12 mL
7-10 mL
Servikal miyelografi
(Lateral servikal enjeksiyon)
240 mg I/ mL
veya 300 mg I/mL
6-10 mL
6-8 mL
BT sisternografi
(Lomber enjeksiyon)
180 mg I/ mL
veya 240 mg I/mL
5-15 mL
4-12 mL
Pediyatrik miyelografi < 2 yaş
180 mg I/ mL
2-6 mL
2-6 yaş
180 mg I/mL
4-8 mL
>6 yaş
180 mg I/mL
6-12 mL
Olası yan etkileri minimize etmek için toplam 3 g iyot miktarı aşılmamalıdır.
Vücut Boşluklarında Kullanım için Rehber
Endikasyon
Konsantrasyon
Hacim
Yorumlar
Artrografi
240 mg I/mL
veya 300 mg I/mL veya 350 mg I/mL
5-20 mL
5-15 mL
5-10 mL
ERP/ERCP
240 mg I/mL
20-50 mL
Herniyografi
240 mg I/mL
50 mL
Dozaj fıtık büyüklüğüne göre değişir.
240 mg I/mL
veya 300 mg I/mL
15-50 mL 15-25 mL
Sialografi
240 mg I/mL
veya 300 mg I/mL
0.5 –2 mL 0.5 –2 mL
Gastrointestinal çalışmalar
Oral kullanım
Yetişkinler:
180 mg I/mL
veya 350 mg I/mL
Bireysel
Bireysel
Çocuklar: Özofagus
300 mg I/mL
veya 350 mg I/mL
2-4 mL/kg v.a. 2-4 mL/kg v.a.
maks. doz 50 mL maks. doz 50 mL
Ventrikül/ izleme
140 mg I/mL
4-5 mL/kg v.a.
Prematüreler
350 mg I/mL
2-4 mL/kg v.a.
Rektal kullanım Çocuklar:
140 mg I/ mL veya
içme suyu ile 100-
I/mL’ye
dilüe edilir.
5-10 mL/kg v.a
Örnek: OMNİPOL 300 veya 350 içme suyu ile 1:1 veya 1:2 oranında dilüe edilir.
Bilgisayarlı
tomografide kontrast arttırılması
Oral kullanım
Yetişkinler
İçme suyu ile
yaklaşık 6 mg I/
mL’ye dilüe edilir.
Dilüe edilmiş
çözeltinin 800-
2000 mL’si belli bir süre boyunca verilir.
Örnek: OMNİPOL 300 veya 350 içme suyu ile
dilüe
edilir
Çocuklar
İçme suyu ile
yaklaşık 6 mg
I/mL’ye dilüe edilir.
Dilüe edilmiş
çözeltinin 15-20 mL/kg v.a.
Rektal kullanım Çocuklar
İçme suyu ile
yaklaşık 6 mg
I/mL’ye dilüe edilir.
v.a. Vücut ağırlığı
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda dozlama çalışmaları yapılmamıştır.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozlama çalışmaları yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklarda OMNİPOL için önerilen dozlar, yukarıda doz tablolarında belirtilmiştir.
Geriyatrik popülasyon:
Geriyatrik hastalarda dozlama çalışmaları yürütülmemiştir.
4.3. Kontrendikasyonlar
•Etkin madde veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı hipersensitivite (Bkz.
Bölüm 6.1)
•Belirgin tirotoksikoz
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Non-iyonik monomerik kontrast maddelerin kullanımları ile ilgili özel önlemler (genel): Hipersensitivite
İyotlu kontrast maddelerle alerji, astım veya istenmeyen etki hikayesi bulunması, kullanım açısından özel dikkat gerektirir. Bu nedenle, alerjik yatkınlığı ve bilinen hipersensitivite reaksiyonları olan hastalarda, herhangi bir kontrast madde uygulamasına karar vermeden önce, detaylı tıbbi öykü alınması ve endikasyonun çok net olması gerekir. İntolerans riski olan bu gibi vakalarda kortikosteroidler veya histamin H1 ve H2 antagonistleri ile premedikasyon düşünülmesi gerekebilir. Ancak bu anafilaktik şoku önlemez ve bu ilaçlar başlangıç semptomlarını maskeleyebilir. Özellikle bronşiyal astımı olan hastalarda bronkospazm riski artar.
OMNİPOL kullanımıyla ilişkili ciddi reaksiyon riski minör olarak kabul edilir. Bununla birlikte, iyotlu kontrast maddeler ciddi, hayati tehlike oluşturan, fatal anaflaktik/anaflaktoid reaksiyonları veya diğer hipersensivite belirtilerini tetikleyebilir. Uygulama yolu ve miktarından bağımsız olarak, anjiyoödem, konjunktivit, öksürük, prurit, rinit, hapşırma ve ürtiker gibi semptomlar tedavi gerektiren bir ciddi anafilaktoidreaksiyonun belirtileri olabilir. Bu nedenle, ciddi bir reaksiyon ortaya çıkması olasılığına karşı, acil tedavi için gerekli ilaçlar ve ekipman, tıbben deneyimli ve yetenekli personel el altında hazır bulundurularak önceden önlem alınmalıdır. Muhtemel şok durumunda, kontrast madde uygulamasına derhal son verilmeli ve gerekiyorsa, speesifik intravenöz tedavi başlatılmalıdır. Tüm röntgen işlemi süresince, intravenöz girişi hızlandırmak üzere, kalıcı kanül veya kateter kullanılması önerilir.
Beta-adrenerjik bloke edici ajanları kullanan hastaların, özellikle de astım hastalarının bronkospazm eşiği daha düşük olabilir ve bu hastalar beta agonist ve adrenalin tedavisine daha
düşük yanıt verebilirler. Bu durumda daha yüksek dozların verilmesi gerekebilir. Bu hastalar,
anafilaksinin atipik semptomlarını da gösterebilir ve bu semptomlar yanlışlıkla vagal reaksiyon
olarak değerlendirilebilir.
Genel olarak, hipersensitivite reaksiyonları minör solunum veya deri semptomları şeklinde (hafif soluma zorlukları, deride kızarıklık [eritem], ürtiker, prurit veya yüzde ödem gibi) ortaya çıkar. Anjiyoödem, subglotis, ödem, bronşiyal spazm ve şok gibi şiddetli reaksiyonlar seyrektir.
Bu reaksiyonlar, genellikle, kontrast ilacın uygulanmasını izleyen bir saat içinde ortaya çıkar.
Seyrek vakalarda, hipersensitivite gecikmiş olarak görülebilir (saatler veya günler sonra), ancak
bu vakalar seyrek olarak yaşamı tehdit edicidir ve daha çok deri reaksiyonları şeklindedir.
Koagülopati
Gerek iyonik ve gerekse noniyonik kontrast maddelerle yapılan anjiyokardiyografik işlemler
sırasında, miyokardiyal enfartüs ve inmeye yol açan ciddi, seyrek olarak fatal, tromboembolik
olaylar bildirilmiştir. Vasküler kateterizasyon işlemi yapılırken, işleme bağlı tromboz ve
embolizm riskini en aza indirmek üzere, anjiyografik tekniğe titizlikle dikkat edilmeli ve kateter
sık sık heparinize salin çözeltisi gibi bir çözelti ile yıkanmalıdır.
Kateterizasyon sırasında kontrast madde dışındaki çeşitli diğer faktörlerin de tromboembolik olayların gelişmesinde etkisi olabileceği dikkate alınmalıdır. Bunlar, tetkikin süresi, enjeksiyon sayısı, kateter ve enjektör materyalinin tipi, altta yatan mevcut hastalıklar ve birlikte kullanılan ilaçlardır.
Tetkik mümkün olduğu kadar kısa zamanda tamamlanmalıdır.
Homosistinürisi olan hastalarda özel dikkat gösterilmelidir (Tromboembolizm riski).
In vitro olarak, noniyonik kontrast maddelerin koagülasyonu inhibe edici etkisi, iyonik kontrast
maddelerinkinden daha zayıftır.
Hidrasyon
Kontrast madde uygulaması öncesinde ve sonrasında yeterli hidrasyon sağlanmalıdır. Gerekiyorsa, hasta, kontrast madde tamamen atılıncaya kadar intravenöz yolla hidrate edilmelidir. Bu durum özellikle, multipl miyeloma, diabetes mellitus, böbrek fonksiyon bozukluğu hastaları ve hiperürisemili hastalar gibi disproteinemi ve paraproteinemi durumlarını yaşayanlar için ve, infantlar, küçük çocuklar, yaşlı hastalar ve genel durumu kötü hastalar için geçerlidir.. Risk altındaki hastalarda su ve elektrolit metabolizması kontrol edilmeli ve serum kalsiyum düzeyindeki düşmeye dair semptomlar olduğunda gereği yapılmalıdır.
Diüretik kullanımına bağlı dehidrasyon riski nedeniyle, akut böbrek hasarı riskini sınırlamak
açısından ilk önce su ve elektrolit rehidrasyonu yapılması gereklidir.
Kalp-dolaşım reaksiyonları
Ciddi kardiyak hastalığı veya kalp-dolaşım hastalığı ve pulmoner hipertansiyonu olan hastalar
hemodinamik değişiklikler veya aritmiler geliştirebileceğinden, bu hastalarda da dikkatli
olunmalıdır.
Bu, özellikle, intrakoroner, sol ve sağ ventriküler kontrast madde uygulamaları sonrasında geçerlidir (Bkz. Bölüm 4.8).
Kardiyak yetmezliği, şiddetli koroner kalp hastalığı, stabil olmayan anjina pektoris, valvular hastalıklar, miyokardiyal enfarktüs öyküsü, koroner bypass ve pulmoner hipertansiyonu olan hastalar, kardiyak reaksiyonlara özellikle yatkındır.
Yaşlı hastalarda ve kardiyak hastalık öyküsü olan hastalarda, ECG’de iskemik değişiklikler
gösteren reaksiyonlar ve aritmi daha sık ortaya çıkar.
Kardiyak yetmezliği olan hastalarda kontrast maddenin intravazal enjeksiyonu pulmoner
ödeme neden olabilir.
Merkezi sinir sistemi bozuklukları
İohekzol gibi kontrast maddelerin kullanımı ile ilişkili olarak ensefalopati bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Kontrast ensefalopatisi, baş ağrısı, görme bozuklukları, kortikal körlük, konfüzyon, nöbetler, koordinasyon kaybı, hemiparez, afazi, bilinç kaybı, koma ve serebral ödem gibi nörolojik fonksiyon bozukluğu belirti ve semptomlarıyla ortaya çıkabilir. Semptomlar, genellikle, iohekzol uygulamasını izleyen dakikalar ila saatler içinde ortaya çıkar ve genelde birkaç gün sonra iyileşir. Kan-beyin bariyeri permeabilitesini arttıran faktörler, kontrast maddelerin beyin dokusuna transferini kolaylaştırır ve merkezi sinir sistemi reaksiyonlarına (örneğin, ensefalopati) yol açabilir.
Akut serebral enfarktüsü veya akut intrakraniyal kanaması olan hastalarla, kan-beyin bariyeri bozukluklarına yol açan hastalıkları olan kişiler ve serebral ödemi, akut demiyelinizasyou veya ilerlemiş serebral atherosklerozu olan hastalarda intravasküler uygulama yapılırken dikkatli olunmalıdır.
Eğer kontrast ensefalopatisinden şüpheleniliyorsa, iohekzol uygulaması durdurulmalı ve uygun tıbbi müdahale başlatılmalıdır.
Metastazların neden olduğu nörolojik semptomlar, dejeneratif veya inflamatuvar işlemler, kontrast madde uygulanmasıyla ağırlaşabilir.
Semptomatik serebrovasküler hastalıkları olan, inme öyküsü bulunan veya sık şekilde geçici
iskemik atak yaşayan hastalarda, intra-arteriyal enjeksiyondan sonra, kontrast ilaca bağlı
nörolojik komplikasyon riski artar. Kontrast maddenin intra-arteriyel enjeksiyonu, serebral
iskemik olaylarla sonuçlanaabilen vazospzama neden olabilir.
Akut serebral patolojileri, tümörleri veya epilepsi hikayesi olanlar nöbet geçirmeye yatkındır
ve bu nedenle özel dikkat gerekir. Alkolikler ve ilaç bağımlıları da nöbet ve nörolojik
reaksiyonlar açısından daha fazla risk altındadır. Birkaç hastada miyelografiden sonra görülen
geçici işitme kaybı veya sağırlığın, lomber ponksiyon yapılan yerdeki spinal sıvı basıncındaki
düşüşe bağlı olduğu düşünülmektedir.
Renal reaksiyonlar
İyotlu kontrast madde kullanımı, serum kreatininde artışa ve akut böbrek hasarına neden
olabilir. Kontrast ilaç uygulamasından sonra bu durumları önlemek için, böbrek yetmezliği ve
diabetes mellitus gibi hastalıkları bulunan hastalarda özel dikkat gereklidir, çünkü bu hastalar risk altındadır.
Yatkınlığı artıran diğer nedenler, daha önce kontrast madde uygulanmasını takiben görülen renal yetmezlik, böbrek hastalığı öyküsü, yaşın 60 üstü olması, dehidrasyon, ilerlemiş arteroskleroz, dekompanse kalp yetersizliği, yüksek dozda kontrast madde ve çoklu enjeksiyon uygulaması, kontrast maddenin renal artere doğrudan uygulanması, diğer nefrotoksinlere maruz kalma, ağır ve kronik hipertansiyon, hiperürisemi, paraproteinemileri (miyelomatoz ve Waldenström makroglobulinemi plazmositoma) veya disproteinemilerdir.
Önleyici tedbirler arasında şunlar bulunur;
– Yüksek risk altındaki hastaların tanımlanması,
– Yeterli hidrasyonun sağlanması. Gerekirse, kontrast madde uygulaması öncesinden başlayıp, kontrast madde böbrekler yoluyla tamamen temizleninceye kadar i.v. infüzyon ile hasta hidrate edilir.
– Kontrast madde vücuttan tamamen temizleninceye kadar, nefrotoksik ilaçlar, oral kolesistografik ajanlar, arteriyel klempler, renal arteriyel anjiyoplasti veya büyük cerrahi girişimler gibi böbreğe ek yük getirecek uygulamalardan kaçınılması
– Dozun en az düzeye düşürülmesi
– Renal fonksiyonlar tetkik öncesindeki düzeylere dönünceye kadar kontrast maddeli bir tetkikin tekrarının ertelenmesi.
Hemodiyalize giren hastalara radyolojik işlemler için kontrast madde uygulanabilir. Kontrast madde enjeksiyonunun zamanının hemodiyaliz seansı ile korele edilmesi gerekli değildir.
Metformin kullanan diyabetik hastalar:
Metformin ile tedavi edilen diyabetik hastalarda, özellikle renal fonksiyonlarında bozukluk varsa, iyotlu kontrast madde uygulanması ile laktik asidoz gelişme riski vardır.
Laktik asidoz riskini azaltmak için, metformin tedavisi gören diyabetli hastalara iyot içeren kontrast maddenin intravasküler uygulamasından önce serum kreatinin düzeyi ölçülmeli ve aşağıda belirtilen durumlarda şu önlemler alınmalıdır:
(1) eGFR ≥60 mL/dk/1,73 m2 (CKD1 ve 2) değerlerine sahip hastalar metformini normal şekilde almaya devam edebilir.
(2) eGFR değerleri 30-59 mL/dk/1,73 m2 (CKD 3) olan hastalardan
– intravenöz kontrast madde alan ve eGFR ≥45 mL/dk/1,73 m2 olanlar, metformini normal şekilde almaya devam edebilir.
– İntraarteriyel yolla kontrast madde alan hastalarda ve eGFR değerleri 30-44 mL/dk/1,73 m2 olup intravenöz kontrast madde alan kişilerde, metformin kontrast maddeden 48 saat önce kesilmeli ve renal fonksiyonların kötüye gitmemesi koşuluyla kontrast madde uygulamasını takiben en az 48 saat sonra tekrar başlanmalıdır.
(3) eGFR değerleri <30 mL/dk/1,73 m2 olan (CKD 4 ve 5) hastalarda veya karaciğer fonksiyonlarında azalmaya yol açan bir eşlik eden hastalığı olan kişilerde veya hipoksi durumunda metformin kontrendikedir, iyotlu kontrast maddeden kaçınılmalıdır.
(4) Renal fonksiyonları bozuk olan veya bilinmeyen acil hastalarda doktor, kontrast ilaçla
yapılacak bir tetkikin risk ve yarar değerlendirmesini yapmalıdır. Kontrast madde
uygulamasından itibaren metformin kesilmelidir. Tetkikten sonra hasta, laktik asidoz belirtileri
açısından izlenmelidir. Metformine, serum kreatinin/eGFR değerleri görüntüleme öncesi
döneme göre değişiklik göstermiyorsa, kontrast madde uygulamasından 48 saat sonra tekrar
başlanmalıdır.
Hepatik ve renal fonksiyon bozuklukları bir arada olan hastalar
Şiddetli renal ve hepatik fonksiyon bozukluklarının bir arada bulunduğu hastalarda özellikle
dikkatli olunmalıdır, çünkü bu durumlar kontrast madde klirensini belirgin şekilde
geciktirebilir. Hemodiyalize giren hastalar radyolojik amaçlı olarak kontrast madde alabilirler.
Miyastenya gravis
İyotlu kontrast madde uygulaması miyastenia gravis semptomlarını alevlendirebilir.
Feokromasitoma
Girişimsel işlemler uygulanan feokromasitoma hastalarına hipertansif krizleri önlemek
amacıyla proflaktik olarak alfa-blokörler verilmelidir.
Tiroid fonksiyonları bozulmuş hastalar
Çözeltilerdeki serbest iyot ve deiyodizasyon nedeniyle açığa çıkan ek iyota bağlı olarak, iyotlu kontrast maddeler tiroid fonksiyonunu etkiler. Bu durum, yatkınlığı olan hastalarda, hipertiroidizmi ve hatta tirotoksik krizi tetikleyebilir.
Belirgin, ancak henüz tanı konmamış hipertiroidizmi olan hastalar risk altındadır. Bu nedenle, gizli hipertirodisi (Örneğin, nodular guatr) olan hastalar ve fonksiyonel otonom (sıklıkla örneğin yaşlı hastalar, özellikle de iyot eksikliği olan bölgelerde yaşayanlar) hastalar, böyle bir durumdan şüpheleniliyorsa, tetkikten önce tiroid fonksiyonlarını kontrol ettirmelidirler.
İyotlu bir kontrast madde uygulamasından önce, hastanın yakın bir zamanda tiroid taraması veya tiroid fonksiyon testleri veya radyoaktif iyotla tedavi işlemlerine tabi tutulmayacağından emin olunmalıdır. Çünkü, iyotlu kontrast maddelerin uygulanması, uygulama yolundan bağımsız olarak, idrar iyotu atılımı normale dönünceye kadar, hormon tayinlerini ve tiroid bezinin veya tiroid kanseri metastazlarının iyot tutulumunu etkiler (Bkz. Bölüm 4.5).
İyotlu kontrast maddelerin yetişkin ve infantlar dahil pediyatrik hastalara uygulanmasından
sonra, hipotirodi veya geçici tiroid supresyonu durumunu gösteren tiroid fonksiyon testleri
bildirilmiştir. Bazı hastalar hipotiroidizm tedavisi görmüştür (Bkz. Bölüm: Pediyatrik
popülasyon).
Anksiyete durumları
Belirgin bir ansiyete durumunda bir sedatif uygulanabilir.
Orak hücre hastalığı
Kontrast madde intravenöz ve intraarteriyel yolla enjekte edildiğinde, orak hücre hastalığı açısından homozigot olan kişilerde oraklaşmayı (sickling) artırabilir.
Diğer risk faktörleri
Otoimmun hastalıkları olan kişiler arasında ciddi vaskulit veya Stevens-Johnson hastalığına benzer sendromlar gözlenmiştir.
Şiddetli vasküler ve nörolojik hastalıklar, özellikle de yaşlı hastalarda ise, kontrast madde reaksiyonları için risk faktörleridir.
Ekstravazasyon
Kontrast maddenin ekstravazasyonu seyrek olarak lokal ağrı,ödeme ve eriteme sebep olabilir ve bunlar genellikle sekel bırakmadan ortadan kalkar. Bununla birlikte, enflamasyon ve hatta doku nekrozu görülmüştür. Ekstravazasyon durumunda, rutin uygulama olarak, etkilenen bölgenin yükseltilmesi ve soğutulması önerilir. Kompartman sendromu vakalarında cerrahi dekompresyon gerekli olabilir.
Gözlem süresi
Kontrast maddenin son enjeksiyonundan sonra hasta en az 30 dakika sıkı gözlem altında tutulmalıdır, çünkü yan etkilerin büyük bir bölümü bu süre içinde ortaya çıkmaktadır. Hasta, son enjeksiyondan sonra en az bir saat süreyle hastane ortamında kalmalı (radyoloji bölümünde kalınması zorunlu değildir) ve eğer herhangi bir semptom gelişirse radyoloji bölümüne başvurmalıdır.
İntratekal kullanım
Miyelografiden sonra hasta, baş ve toraks 20o yükseltilerek 1 saat dinlendirilmelidir. Daha sonra hasta dikkatli bir şekilde hareket edebilir, ancak aşağı doğru eğilmemelidir. Hasta yatakta kalacaksa, ilk 6 saat süresince baş ve toraks yüksekte kalacak şekilde tutulmalıdır. Nöbet eşiğinin düşük olduğu düşünülen hastalar bu süre içinde gözlenmelidir. Ayaktan tedavi gören hastalar ilk 24 saat yalnız bırakılmamalıdır.
Pediyatrik Popülasyon
3 yaşından küçük pediyatrik hastalarda özel dikkat gösterilmelidir, çünkü yaşamın ilk dönemlerindeki bir normalden düşük tiroid aktivitesi olayı, motor, işitme ve kognitif gelişme için zararlı olabilir ve geçici T4 yerine koyma tedavisi gerektirebilir. İyotlu kontrast maddeye maruz kalan 3 yaşından küçük hastalarda hipotiroidizm olayı, hastanın yaşına ve iyotlu kontrast maddenin dozuna bağlı olarak %1,3 ve %15 arasında bir oranda bildirilmiş ve yeni doğanlarla prematüre infantlarda daha yaygın gözlenmiştir. Yeni doğanlar, gebelik sırasında anne aracılığıyla da maruz kalmış olabilir. 3 yaşından daha küçük pediyatrik hastalarda iyotlu kontrast maddeye maruziyeti takiben tiroid fonksiyonu değerlendirilmelidir. Eğer hipotiroidi durumu saptanırsa, tedavi gereksinimi düşünülmeli ve tiroid fonksiyonu normale dönünceye kadar izlenmelidir.
Özellikle infantlarda ve küçük çocuklarda kontrast madde uygulanması öncesi ve sonrasında yeterli hidrasyon mutlaka sağlanmalıdır. Nefrotoksik ilaçların kullanımı askıya alınmalıdır. İnfantlarda, yaşa bağlı glomeruler filtrasyon hızı düşüklüğü nedeniyle, kontrast maddelerin atılımı gecikebilir.
Küçük infantlar (1 yaşından küçükler) ve özellikle yenidoğanlar, elektrolit denge
bozukluklarına ve hemodinamik değişikliklere daha duyarlıdır.
Serebral arteriyografi
İlerlemiş arteriyosklerozu, şiddetli hipertansiyonu, kardiyak dekompensasyonu, ilerlemiş yaşı, serebral tromboz ve embolizm hikayesi ve migreni olan hastalarda, bradikardi gibi kardiyovasküler reaksiyonlar ve kan basıncında düşmeler ve yükselmeler daha sık ortaya çıkabilir.
Arteriyografi
Kullanılan prosedüre bağlı olarak, arter, ven, aort ve bitişik organlarda hasar, plörosentez,
retroperitonal kanama, omurilik hasarı ve parapleji semptomları ortaya çıkabilir.
Bu tıbbi ürün her bir mL’sinde 1 mmol (23 mg)’den daha az sodyum içermektedir, yani esasında
“sodyum içermez”.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
İyotlu kontrast madde kullanımı, geçici böbrek yetmezliği ile sonlanabilir. Bu da metformin
kullanan diyabet hastalarında laktik asidoza neden olabilir (Bkz. Bölüm 4.4).
İyotlu kontrast madde uygulamasından önceki 2 hafta içinde interlökin-2 ve interferonlar ile
tedavi edilmiş hastalar, geç ortaya çıkan advers reaksiyonlar açısından (eritem, grip benzeri
semptomlar veya deri reaksiyonları) artmış bir risk ile ilişkili bulunmuştur.
Bazı nöroleptiklerin veya trisiklik antidepresanların birlikte kullanımı, nöbet eşiğini düşürebilir ve böylece kontrast maddeye bağlı nöbet riskini arttırır.
Beta blokerlerle tedavi, hipersensitivite reaksiyonları açısından eşiği düşürebilir ve aynı zamanda hipersensitivite reaksiyonlarının tedavisi için daha yüksek beta agonist dozları gerektirir.
Beta blokerler, vazoaktif maddeler, anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri, anjiyotensin
reseptör antagonistleri, kan basıncı değişikliklerinin kardiyovasküler kompensasyon
mekanizmalarının etkililiğini azaltabilir.
Tüm iyotlu kontrast maddeler tiroid fonksiyon testleri ile etkileşebilir. Bu nedenle tiroidin iyot
bağlama kapasitesi birkaç haftaya kadar bir süre için azalabilir.
Kontrast maddenin serum ve idrardaki yüksek konsantrasyonları, bilirubin, proteinler veya
inorganik maddelerin (örneğin; demir, bakır, kalsiyum ve fosfat) laboratuar testleri ile
etkileşebilir. Bu nedenle bu maddelerin analizleri tetkik gününde yapılmamalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Bu popülasyonda hiçbir etkileşme çalışması yapılmamıştır. Metformin ile ilgili uyarı için lütfen “4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri” başlığı altında “Metformin kullanan diyabetik hastalar” bölümüne bakınız.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyonda etkileşme çalışması yapılmamıştır.
Geriyatrik popülasyon:
Geriyatrik popülasyonda etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve Laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) OMNİPOL’ün hamilelikte kullanımı açısından güvenliliği kanıtlanmamıştır.
Gebelik dönemi
OMNİPOL 300 için, gebe insanlarda maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal gelişim/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir. (Bkz. Bölüm 5.3).
Hamilelik süresince mümkün olduğunca radyasyona maruziyetten kaçınmak gerektiğinden, kontrast madde kullanılsın veya kullanılmasın, röntgen filmi ile yapılacak bir tetkikinin yararları olası risklerine karşı dikkatle değerlendirilmelidir. OMNİPOL, yararları risklerine üstün olmadıkça ve doktor tarafından zorunlu görülmedikçe, hamilelikte kullanılmamalıdır.
Risk ve yarar değerlendirmesi yapılırken, radyasyona maruziyetten kaçınmanın yanında, fötal tiroid bezinin iyota hassasiyeti de dikkate alınmalıdır. Anne karnında iyotlu kontrast maddeye maruz kalmış (gebelik sırasında anneye iyotlu kontrast madde uygulanmış olması durumu) olan tüm yenidoğanlarda, doğumu izleyen ilk hafta süresince, tiroid fonksiyonu izlenmelidir. Bebeklerin, özellikle de düşük doğum ağırlığı olanlar veya prematüreler, 2-6 haftalık iken tiroid fonksiyonunun tekrar test edilmesi önerilir (Bkz. Bölüm 4.4).
Laktasyon dönemi
Kontrast maddelerin insan sütüne geçişi çok düşüktür ve barsaklar tarafından minimum oranda absorbe edilir. Bu nedenle emzirilen yeni doğanlara zararı muhtemel değildir. Anne, iyotlu kontrast madde uygulandıktan sonra normal bir şekilde emzirmeye devam edebilir. Bir çalışmada, enjeksiyondan sonra 24 saat içinde anne sütüne geçen ioheksol miktarı, ağırlığa göre ayarlanmış dozun %0.5’i olarak bulunmuştur. Enjeksiyondan sonraki ilk 24 saatte bebeğin sindirim yolu ile aldığı ioheksol miktarı, pediyatrik dozun sadece %0,2’sine karşılık gelmektedir.
Üreme yeteneği/Fertilite
İnsanlar için yeterli veri yoktur. Deneysel hayvan çalışmalarının bir değerlendirmesi, üreme, embriyo veya fetüsün gelişimi, gebelik süreci ve perinatal ve postnatal gelişim açılarından direkt veya indirekt zararlı etki göstermemiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Son enjeksiyondan sonraki ilk bir saat içinde veya intratekal incelemelerden sonraki ilk 24 saat içinde araba veya makine kullanılması önerilmez (Bkz. Bölüm 4.4). Bununla birlikte inatçı postmiyelografik semptomların devam edip etmediği bireysel olarak değerlendirilmelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Genel (iyotlu kontrast maddelerin tüm kullanım şekilleri ile ilgili istenmeyen etkiler) Non-iyonik monomerik kontrast maddelerin kullanıldığı durumlar da dahil olmak üzere, radyografik işlemlerle ilişkili olası genel yan etkiler aşağıda listelenmiştir. Uygulama yoluna ilişkin spesifik istenmeyen etkiler ise spesifik bölümlerde verilmiştir.
Doz ve uygulama yolundan bağımsız olarak hipersensitivite reaksiyonları ortaya çıkabilir ve hafif semptomlar ciddi bir anaflaktoid reaksiyon/anaflaktoid şok tablosunun ilk belirtileri olabilir. Böyle bir durumda kontrast madde uygulanması derhal durdurulmalı ve gerekiyorsa, damar yolu ile spesifik tedavi yapılmalıdır.
İyotlu kontrast maddelerin uygulanmasından sonra, yaygın olarak, S-kreatinin düzeyinde geçici bir yükselme gözlenir, kontrast maddenin indüklediği nefropati ortaya çıkabilir.
İodizm veya “iyota bağlı kabakulak benzeri reaksiyon” iyotlu kontrast maddelerin çok seyrek bir komplikasyonudur; tükrük bezlerinde, tetkikten yaklaşık 10 gün sonrasına kadar süren, şişme ve hassasiyete neden olur.
Aşağıda verilen sıklıklar, firma içi klinik dökümantasyona ve 200.000’den fazla hastayı içine alan büyük ölçekli yayımlanmış çalışmalara dayanmaktadır.
Sıklık tanımları şu şekilde yapılmıştır:
Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100), seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000) ve bilinmeyen (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Hipersensitivite (yaşamı tehdit edici veya fatal olşabilir); Belirtileri arasında şunlar bulunabilir: Dispne, döküntü, eritem, ürtiker, prürit, deri reaksiyonları, konjuktivit, öksürük, rinit, hapşırma, vaskülit, anjiyo ödem, laringeal ödem, laringospazm, bronkospazm veya non- kardiyojenik pulmoner ödem. Bu bulgular enjeksiyondan hemen sonra ortaya çıkabilir ve bir şok durumu başlangıcının belirtileri olabilir.
Hipersensitiviteye bağlı deri reaksiyonları enjeksiyondan birkaç gün
sonrasına kadar ortaya çıkabilir.
Çok seyrek: Anaflaktik/Anaflaktoid reaksiyon (yaşamı tehdit edici veya fatal olabilir)
Bilinmiyor: Anaflaktik/anaflaktoid şok (yaşamı tehdit edici veya fatal olabilir)
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Baş ağrısı
Çok seyrek: Disgozi (geçici metalik tat), vazovagal senkop
Kardiyak hastalıkları
Seyrek: Bradikardi
Vasküler hastalıkları
Çok seyrek: Hipertansiyon, hipotansiyon
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Bulantı
Seyrek: Kusma, abdominal ağrı
Çok seyrek: Diyare,
Bilinmiyor: Tükrük bezlerinde büyüme
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Sıcaklık hissi
Yaygın olmayan: Hiperhidroz, soğuk hissetme, vazovagal reaksiyonlar
Seyrek: Ateş
Çok seyrek: Titreme (ürperme)
Yaralanma ve zehirlenme
Bilinmiyor: İyodizm
İNTRAVASKÜLER KULLANIM (intraarteriyel ve intravenöz)
Lütfen, ilk önce “Genel” başlığı altında yer alan bölümü okuyunuz. Aşağıda sadece non-
iyonik monomerik kontrast maddelerin intravasküler kullanımı sırasında görülen
istenmeyen etkiler sıklıkları ile tanımlanmaktadır.
Özellikle intraarteriyel kullanımda görülen istenmeyen etkilerin niteliği, enjeksiyon yerine ve
uygulanan doza bağlıdır. Kontrast maddenin belirli bir organda yüksek konsantrasyonda
ulaştığı selektif arteriyografi ve diğer uygulamalar, o organda komplikasyonlara neden olabilir.
Kan ve lenfatik sistem hastalıkları
Bilinmiyor: Trombositopeni
Endokrin hastalıkları
Bilinmiyor: Tirotoksikoz, geçici hipotiroidizm
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Konfüzyon, ajitasyon, huzursuzluk, anksiyete
Sinir sistemi hastalıkları
Seyrek: Baş dönmesi, parezi, fotofobi, uykusuzluk
Çok seyrek: Nöbetler, bilinç bozuklukları,, serebrovasküler olay stupor, duyusal
bozukluklar (hipoestezi dahil), parestezi, tremor
Bilinmiyor: Geçici motor fonksiyon bozuklukları (konuşma bozuklukları, afazi,
dizartri dahil), kontrast maddeye bağlı geçici ensefalopati (geçici hafıza
kayıpları, dezoryantasyon, koma, retrograd amnezi, hemiparezi ve
beyinde ödem dahil)
Göz hastalıkları
Seyrek: Görmede bozukluk (diplopi ve bulanık görme dahil)
Bilinmiyor: Geçici kortikal körlük
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Bilinmiyor: Geçici işitme kaybı
Kardiyak hastalıklar
Seyrek: Aritmi (bradikardi ve taşikardi dahil)
Çok seyrek: Miyokard infarktüsü, göğüste ağrı
Bilinmiyor: Şiddetli kardiyak komplikasyonlar (kardiyak arrest, kardiyorespiratuvar
arrest dahil), kardiyak yetmezlik, koroner arter spazmı, siyanoz
Vasküler hastalıklar
Çok seyrek: Flushing
Bilinmiyor: Şok, arteriyel spazm, tromboflebit ve venöz tromboz
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Solunum hızında geçici değişiklikler, respiratuvar distres
Seyrek: Öksürük, respiratuvar arest
Çok seyrek: Dispne,
Bilinmiyor: Şiddetli respiratuvar belirti ve semptomlar, pulmoner ödem, akut
respiratuvar distres sendromu, bronkospazm, laringospazm, apne,
aspirasyon astım atağı
Gastrointestinal hastalıklar
Seyrek: Diyare,
Bilinmiyor: Pankreatit alevlenmesi
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Seyrek: Döküntü, prurit, ürtiker
Bilinmiyor: Büllöz dermatit, Stevens-Johnson Sendromu, toksik epidermal nekroliz, akut jeneralize ekzantematöz putsulozis, eozinofili ile birlikte ilaç döküntüsü ve sistemik semptomlar, psöriyazisde alevlenme, eritem, ilaç erupsiyonu, ciltte eksfoliyasyon
Kas-iskelet bozukluklar ve bağ doku hastalıkları
Bilinmiyor: Artralji, kaslarda zayıflık, muskulosketal spazm, sırtta ağrı
Böbrek ve idrar hastalıkları
Yaygın olmayan: Akut böbrek hasarı
Bilinmiyor: Kan kreatininde yükselme
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Ağrı ve rahatsızlık
Seyrek: Astenik durumlar (kırıklık, yorgunluk dahil)
Bilinmiyor: Ekstravazasyon dahil uygulama bölgesi reaksiyonları
Yaralanma ve zehirlenme
Bilinmiyor: İyodizm
İNTRATEKAL KULLANIM
Lütfen, ilk önce “Genel” başlığı altında yer alan bölümü okuyunuz. Aşağıda sadece non-iyonik monomerik kontrast maddelerin intratekal kullanımı sırasında görülen istenmeyen etkiler sıklıkları ile tanımlanmaktadır.
İntratekal kullanımdan sonraki istenmeyen etkiler gecikmiş olarak ortaya çıkabilir ve tetkikten birkaç saat ve hatta günler sonra devam edebilir. Bunların sıklığı sadece lomber ponksiyonun uygulandığı durumdakiler ile benzerdir.
Baş ağrısı, bulantı, kusma veya baş dönmesi büyük ölçüde ponksiyon yerindeki sızıntı sonucu subaraknoid boşlukta meydana gelen basınç kaybına bağlı olabilir. Basınç kaybını minimize etmek için beyin-omurilik sıvısının aşırı kaybından kaçınılmalıdır.
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Konfüzyon, ajitasyon, anksiyete
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Baş ağrısı (şiddetli ve uzun süreli olabilir) Yaygın olmayan: Aseptik menenjit (kimyasal menenjit dahil) Seyrek: Nöbet, baş dönmesi
Bilinmiyor: Elektroensefelogram anormallikleri, meninjizm, status epilepticus,
kontrasta bağlı geçici ensefalopati (geçici hafıza kaybı, koma, stupor,
retrograd amnezi, hemiparezi dahil), motor fonksiyon bozuklukları
(konuşma bozuklukları, afazi, dizartri dahil), parestezi, hipoestezi ve
duyusal bozukluklar
Göz hastalıkları
Seyrek: Görmede bozukluk (diplopi ve görmede bulanıklık dahil)
Bilinmiyor: Geçici kortikal körlük, fotofobi
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Bilinmiyor: Geçici işitme kaybı
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kusma
Kas-iskelet bozukluklar ve bağ doku hastalıkları
Seyrek: Boyun ağrısı, sırt ağrısı
Bilinmiyor: Kas spazmları
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Seyrek: Ekstremitelerde ağrı
Bilinmiyor: Uygulama bölgesi reaksiyonları
VÜCUT BOŞLUKLARINDA KULLANIM
Lütfen, ilk önce “Genel” başlığı altında yer alan bölümü okuyunuz. Aşağıda sadece non-
iyonik monomerik kontrast maddelerin vücut boşluklarında kullanımı sırasında görülen
istenmeyen etkiler sıklıkları ile tanımlanmaktadır.
Endoskopik Retrograd Kolanjiyo Pankreotografi (ERCP):
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Pankreatit, kan amilaz düzeylerinde yükselme
Oral kullanım:
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Diyare
Yaygın: Bulantı, kusma
Yaygın olmayan: Abdominal ağrı
Histerosalpingografi (HSG):
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Alt abdominal ağrı
Artrografi:
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları Bilinmiyor: Artrit
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Çok yaygın: Ağrı
Herniografi:
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Bilinmiyor: İşlem sonrası ağrı
Seçilmiş advers etkilerin açıklaması:
Kontrastı arttırılmış koroner-, serebral-, renal- ve periferik arter anjiyografileri ile bağlantılı tromboembolik komplikasyonlar bildirilmiştir. Kontrast madde bu komplikasyonlara katkıda bulunmuş olabilir (Bkz. Bölüm 4.4).
Kontrastı arttırılmış koroner anjiyografi sırasında veya sonrasında, akut miyokard enfarktüsü dahil, kardiyak komplikasyonlar bildirilmiştir. Yaşlı hastalar veya şiddetli koroner arter hastalığı, stabil olmayan anjina pektorisi ve sol ventrikül disfonksiyonu olanlarda risk daha fazladır (Bkz. Bölüm 4.4).
Çok seyrek durumlarda, kontrast madde kan-beyin bariyerini geçerek kontrast maddenin serebral korteks tarafından alınmasına yol açabilir. Bu durum, nörolojik reaksiyonlara sebep olabilir. Bu reaksiyonlar arasında, konvülziyonlar, geçici motor veya duyusal bozukluklar, geçici konfüzyon, geçici hafıza kaybı ve ensefalopati olabilir (Bkz. Bölüm 4.4).
Anaflaktoid reaksiyon ve anaflaktik şok, aşırı bir hipotansiyona ve hipoksik ensefalopati gibi hipotansiyonla ilişkili belirti ve bulgulara, renal ve hepatik yetmezliğe neden olabilir (Bkz. Bölüm 4.4).
Çeşitli vakalarda, kontrast maddenin ekstravazasyonu lokal ağrı ve ödeme neden olmuştur.. Bu durumlar genellikle sekel bırakmadan düzelmiştir. İnflamasyon, doku nekrozu ve kompartman sendromu ortaya çıkmıştır (Bkz. Bölüm 4.4).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Pediyatrik hastalar:
Prematüre infantlar, yenidoğanlar ve diğer çocuklarda, iyotlu kontrast madde uygulanmasını takiben geçici hipotiroidizm bildirilmiştir. Prematüre infantlar, iyot etkisine özellikle duyarlıdır. Anne sütü alan prematüre bir infantta geçici hipotiroidizm bildirilmiştir. Emziren anne tekrarlanan şekilde İohexol’e maruz kalmıştır (Bkz. Bölüm 4.4).
Özellikle infantlarda ve küçük çocuklarda, kontrast madde uygulanması öncesinde ve sonrasında yeterli hidrasyon mutlaka sağlanmalıdır. Nefrotoksik ilaçların kullanımı ertelenmelidir. İnfantlarda yaşa bağlı olarak glomerüler filtrasyon hızının daha düşük olması, kontrast maddelerin atılımının gecikmesine yol açabilir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ ne bildirmeleri gerekmektedir. ( e- posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99)
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
İohexol ile ilgili klinik öncesi veriler güvenlilik sınırının yüksek olduğunu göstermektedir ve rutin intravasküler kullanım için sabit bir üst doz seviyesi belirlenmemiştir. Hasta belirli bir süre zarfında kg vücut ağırlığı başına 2000 mg I’ı aşan miktarlar almadıkça, renal fonksiyonları normal hastalarda semptomatik doz aşımı görülmesi muhtemel değildir. Kontrast maddenin yüksek dozlarının renal tolerabilitesi için işlemin süresi önemlidir (t1/2 ~2 saat). Çocuklardaki kompleks anjiyografik uygulamalardan sonra, özellikle de yüksek konsantrasyonda kontrast maddenin çoklu dozlarının uygulandığı durumlarda, kaza ile doz aşımı görülme ihtimali yüksektir.
Doz aşımı görüldüğü hallerde, meydana gelen su veya elektrolit dengesizlikleri düzeltilmelidir. Böbrek fonksiyonları en azından izleyen 3 gün süre ile gözlenmelidir. Gerekirse, hastanın vücut sisteminden fazlakontrast maddeyi uzaklaştırmak için hemodiyaliz kullanılabilir. Spesifik bir antidotu yoktur.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: X-ray kontrast maddesi ATC Kodu: V08AB02
Sağlıklı gönüllülerde intravenöz ioheksol enjeksiyonunu takiben incelenen hemodinamik, klinik-kimyasal ve koagülasyon parametrelerinin çoğunda enjeksiyon öncesi değerlere göre kayda değer bir sapma bulunmamıştır. Laboratuvar parametrelerinde gözlenen bazı değişiklikler çok küçük olup, klinik açıdan önemli bulunmamıştır.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim:
İntravenöz yolla uygulanır.
Dağılım:
İoheksol’ün proteinlere bağlanma oranı çok düşüktür (% 2’den daha az) ve klinik önemi yoktur. İhmal edilebilir.
Biyotransformasyon:
Vücutta bir değişikliğe uğramaz. Herhangi bir metabolitine rastlanmamıştır.
Eliminasyon:
Normal böbrek fonksiyonuna sahip hastalarda intravenöz yolla enjekte edilen ioheksolün %100’e yakını 24 saat içinde böbrekler aracılığı ile değişmeden atılır. Normal böbrek fonksiyonuna sahip hastalarda eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 2 saattir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
İntravenöz olarak uygulanan OMNİPOL doğrusal farmakokinetik gösterir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
İoheksol’ün farelerde ve sıçanlardaki akut intravenöz toksisitesi çok düşüktür. Hayvan çalışmaları ioheksolün proteinlere çok düşük oranda bağlandığını ve böbrekler tarafından iyi tolere edildiğini göstermektedir. Kardiyovasküler toksisite ve nörotoksisite düşüktür. İyonik kontrast maddelere kıyasla histamin salgılama yeteneği ve antikoagülan aktivitenin daha az olduğu gösterilmiştir.
Deneysel hayvan çalışmalarının bir değerlendirilmesinde, üreme, embriyo veya fetüsün gelişmesi, gebelik süresi, doğum öncesi ve sonrası gelişmesi açılarından, doğrudan veya dolaylı zararlı etkiler göstermemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Trometamol
Sodyum kalsiyum edetat
Hidroklorik asit/ Sodyum hidroksit (pH ayarlama) Enjeksiyonluk su
6.2. Geçimsizlikler
Geçimlilik çalışmaları yapılmadığından, OMNİPOL, diğer ilaçlarla karıştırılmamalıdır. Ayrı bir şırınga kullanılmalıdır.
6.3. Raf ömrü
36 ay
Ürün açıldıktan sonra hemen kullanılmalıdır. Kullanılmayan kısım atılmalıdır.
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
25oC altındaki oda sıcaklığında ışıktan ve sekonder X-ışınlarından korunarak saklanmalıdır. Ürün dış ambalajı içinde saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Avrupa Farmakopesi Tip I kalitesinde renksiz dayanıklı borosilikat cam şişelerde, şişe hacimleri 1×50 mL ve 1×100 mL’dir. Tüm ambalaj büyüklükleri piyasada olmayabilir.
6.6. Beşeri Tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Tek kullanımlıktır. Kullanılmayan kısım atılmalıdır.
Bütün parenteral ürünlerde olduğu gibi OMNİPOL, partikül madde, renk bozulması ve ambalaj bütünlüğü bakımından kullanım öncesinde göz ile kontrol edilmelidir.
Ürün kullanmadan hemen önce enjektöre çekilmelidir, çünkü koruyucu içermez.
Bu ürün ‘’Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’’ ve ‘’Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’’ne uygun olarak imha edilmelidir.
Otoenjektör/pompa uygulanması için ek talimatlar:
500 mL büyüklüğündeki ürünler, sadece, bu hacim için uygun bulunan oto enjektör/pompa
yardımı ile uygulanmalıdır. Bu amaçla sadece “bir kez delme işlemi” kullanılmalıdır. Oto
enjektörden hastaya giden hat, her hasta için değiştirilmeli ve sadece tek hasta için kullanılmalıdır.
Her çalışma gününün sonunda, şişede artakalan kontrast madde, tüm bağlantı tüpleri ve enjektör sisteminin tüm tek kullanımlık parçaları atılmalıdır. Uygun olduğunda daha küçük hacimli şişeler de kullanılabilir. Oto enjektör/pompa cihazı üreticilerinin konuya ilişkin talimatlarına uyulmalıdır.
7. RUHSAT SAHİBİ
POLİFARMA İLAÇ SANAYİ VE TİC. A.Ş. Vakıflar OSB Mahallesi,Sanayi Caddesi, No:22/1 Ergene/TEKİRDAĞ
Tel: 0 282 675 14 04
Faks: 0 282 675 14 05
e-mail: info@polifarma.com.tr
8. RUHSAT NUMARASI:
2016/497
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk Ruhsat Tarihi: 21.06.2016
Ruhsat Yenileme Tarihi: 26.05.2021
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ