INSUPRID 2 MG 30 TABLET
KULLANMA TALİMATI
İNSUPRİD 2 mg tablet
Ağızdan alınır.
Yardımcı
mikrokristalin selüloz, sodyum nişasta glikolat, kroskarmeloz sodyum, magnezyum stearat.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
•Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. İNSUPRİD nedir ve ne için kullanılır?
2. İNSUPRİD’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. İNSUPRİD nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. İNSUPRİD’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. İNSUPRİD nedir ve ne için kullanılır?
İNSUPRİD ağızdan alınan aktif kan şekeri düşürücü bir ilaçtır. Sülfonilüre adı verilen; kan şekerini düşürücü ilaç grubuna ait bir ilaçtır.
İNSUPRİD pankreasınızdan salgılanan insülin miktarını arttırarak etki eder. Daha sonra insülin kan şekerini düşürür.
İNSUPRİD, beyaz renkli, 8 şeklinde, her iki yüzü çentikli, oblong tabletlerdir.Tabletler çentik çizgisi boyunca iki eşit doza bölünebilir.
İNSUPRİD’in içinde glimepirid etkin maddesi bulunur. 1 tablet içinde 2 mg etkin madde vardır. Bütün dozaj formları 30 adet tablet içeren, blister ambalajlarda kullanıma sunulmuştur.
İNSUPRİD, diyet, egzersiz ve kilo verilmesi yoluyla kan şekeri düzeyinin kontrol altına alınamadığı, insüline bağımlı olmayan şeker hastalığının tipinin (Tip 2 diyabet) tedavisinde kullanılır.
2. İNSUPRİD’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenlerİNSUPRİD’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer,
• Glimepirid veya diğer sülfonilüreler (glibenklamid gibi kan şekerini düşürmek için kullandığınız ilaçlar) veya sülfonamidler (sülfametoksazol gibi bakteriyel enfeksiyonlar için ilaçlar) veya bu ilacın içerdiği diğer maddelerden herhangi birine karşı (bkz. Yardımcı maddeler) alerjiniz varsa,
• İnsüline bağımlı olan şeker hastalığınız (Tip 1 diyabet) varsa,
•Şeker hastalığınıza bağlı olarak ketoasidoz denen bir durum yaşıyorsanız (bu durum şeker hastalığının istenmeyen bir etkisidir kandaki asit seviyeniz yükselir ve halsizlik, hasta hissetme, bulantı, sık idrara çıkma ve kas tutukluğu gibi belirtileriniz olabilir),
• Diyabetik komadaysanız,
• Şiddetli böbrek rahatsızlığınız varsa,
• Şiddetli karaciğer rahatsızlığınız varsa,
Eğer yukarıdakilerden herhangi biri sizin için geçerliyse, bu ilacı almayınız. Eğer emin değilseniz, İNSUPRİD’i almadan önce doktorunuz ve eczacınız ile konuşunuz.
İNSUPRİD’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİKULLANINIZ
Eğer,
• Kaza, ameliyat, ateşli bir hastalık veya sizde stres yaratan herhangi bir durumu yeni
yaşamışsanız ve henüz iyileşme dönemindeyseniz, tedavinizde geçici değişiklik
gerekebileceğinden doktorunuza bilgi veriniz.
• Ciddi karaciğer veya böbrek rahatsızlığınız varsa,
İNSUPRİD’i almadan önce eczacınıza veya doktorunuza danışınız.
• Sizde glukoz-6-fosfat dehidrogenaz adlı bir enzim eksikliği varsa, böyle bir durumda
kanınızdaki hemoglobin seviyesi düşebilir, kırmızı kan hücreleri parçalanabilir ve
hemolitik anemi gelişebilir.
• İNSUPRİD’in 18 yaşın altındaki çocuklarda kullanımıyla ilgili etkililik ve güvenlilik
bilgileri yetersizdir. Bu nedenle bu hastalarda kullanımı tavsiye edilmez.
Kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) hakkında önemli bilgiler
İNSUPRİD alırken kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) yaşayabilirsiniz. Kan şekeri düşüklüğü
(hipoglisemi) hakkında ilave bilgiler için aşağıya bakınız.
Aşağıdaki faktörler kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) yaşama riskinizi arttırabilir:
• Yetersiz beslenme, düzensiz öğün aralıkları, atlanan veya geciken öğünler, bir dönem
aç kalmak,
• Diyette değişiklik yapmanız,
• Almanız gerekenden daha fazla İNSUPRİD kullanmanız,
• Böbrek işlevlerinizde bozulma olması,
• Karaciğer işlevlerinizde ciddi bozulma olması,
• İç salgı bezleriyle ilgili bozuklukların (tiroid bezi, hipofiz ve böbrek üstü bezi
bozuklukları) olması,
• Alkol tüketmeniz (özellikle öğün atladığınızda),
• Belirli diğer ilaçları İNSUPRİD ile birlikte almanız (“Diğer ilaçlarla birlikte
kullanımı” kısmına bakınız.),
• Fiziksel egzersizi arttırıp, yeterince gıda almamanız veya normalden daha düşük
karbonhidrat almanız.
Kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) durumu kendini aşağıdaki belirtilerle gösterebilir:
• Aşırı açlık hissi, baş ağrısı, bulantı, kusma, tembellik, uyuklama hali, uyku bozukluğu, huzursuzluk, saldırganlık, konsantrasyon bozukluğu, dikkat ve reaksiyon vermede bozulma, çökmüş ruh durumu (depresyon), bilinç bulanıklığı (konfüzyon), konuşma ve görme bozuklukları, sarsaklık, otokontrol kaybı, kısmi felç, duyu bozuklukları, baş dönmesi, çaresizlik.
Aşağıdaki belirtiler de görülebilir:
• Terleme, nemli cilt, endişe hali, kalp atım sayısının artması, çarpıntı, kan basıncının artması, komşu vücut bölgelerine yayılabilen, göğüste ani ve şiddetli ağrı (anjina pektoris ve kardiyak aritmi), kalp atımında düzensizlikler.
Eğer kan şekeri düzeyi düşmeye devam ederse, aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:
• Zihin bulanıklığı (deliryum), kasılma gelişmesi (konvülsiyon), kendi kontrolünü kaybetme, yüzeysel soluk alıp verme, kalp atım hızının düşmesi. Bilinç kaybı olabilir. Ciddi kan şekeri düşüklüğü, bir felç tablosuna benzeyebilir.
Hipoglisemi tedavisi
Vakaların çoğunda kan şekeri düşüklüğüne bağlı belirtiler, şekerli bir gıda veya içecek almanızla (kesme şeker, şekerli meyve suyu, şekerli çay gibi) hızla kaybolur.
Bu nedenle her zaman yanınızda şekerli bir gıda (kesme şeker) bulundurunuz. Yapay tatlandırıcılar etkili değildir.
Eğer şeker aldığınız halde belirtileriniz geçmezse veya tekrarlarsa, doktorunuza haber veriniz veya hastaneye başvurunuz.
Laboratuvar testleri
Kanınızdaki ve idrarınızdaki şeker düzeyi düzenli olarak kontrol edilmelidir.
Doktorunuz ayrıca kan hücrelerinizin seviyesini izlemek ve karaciğer işlevlerinizi denetlemek için sizden bazı kan testleri yaptırmanızı da isteyebilir.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
İNSUPRİD’in yiyecek ve içecek ile kullanılması
Alkol alımı İNSUPRİD’in kan şekeri düşürücü etkisini öngörülmeyecek şekilde arttırabilir veya azaltabilir.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
İNSUPRİD’i hamilelik sırasında kullanmayınız.
Hamileyseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız doktorunuza söyleyiniz.
Hamilelik sırasında kan şekeri düzeyinde görülen anormallikler, bebekte doğuştan anomali veya doğum öncesinde/sonrasında ölüm riskini artırabilir. Bu nedenle hamileliğiniz süresince kan şekeri düzeylerinizi sık sık kontrol ediniz. Kan şekeri düzeyleriyle ilgili sorunlar görülmesi halinde, doktorunuz insülin kullanmanızı önerebilir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
İNSUPRİD süte geçebilir. Emzirme sırasında İNSUPRİD kullanmayınız.
Araç ve makine kullanımı
Kanınızdaki şeker düzeyinin düşük (hipoglisemi) veya yüksek (hiperglisemi) olması, konsantrasyon, görme ve reaksiyon verme yeteneğinizi bozabilir veya bunların bir sonucu olarak görme problemi gelişir. Bunun kendinizi veya başkalarını tehlikeye atabileceğini aklınızda bulundurunuz (örn. araç ve makine kullanırken).
Eğer,
• Sık sık kan şekeri düşüklüğü yaşıyorsanız,
• Kendinizde kan şekeri düşüklüğünü gösteren belirtileri tanıyamıyorsanız, ya da bu belirtiler sizde ortaya çıkmıyorsa, araç veya makine kullanıp kullanamayacağınızı doktorunuza danışınız.
İNSUPRİD’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler İNSUPRİD’in içinde yardımcı madde olarak laktoz bulunur. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerleri tolere edemediğiniz söylenmişse, bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Aşağıda sıralanan ilaçlar İNSUPRİD’in kan şekerini düşürücü etkisini arttırabilir ve kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) riskine yol açabilir:
• Şeker hastalığının tedavisinde kullanılan diğer ilaçlar (insülin veya metformin gibi) • Ağrı ve inflamasyon (iltihap) tedavisinde kullanılan ilaçlar (fenilbutazon, azopropazon, oksifenbutazon ve aspirin-benzeri ilaçlar)
• İdrar yollarındaki enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlar (uzun etkili sülfonamidler gibi)
• Bakteri veya mantarların neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlar (tetrasiklinler, kloramfenikol, flukonazol, mikonazol, kinolonlar, klaritromisin) • Kanın pıhtılaşmasını önleyen ilaçlar (varfarin gibi kumarin türevleri)
• Kas gelişimini destekleyen ilaçlar (anabolik ilaçlar)
• Erkek cinsiyet hormonu yerine koyma tedavisinde kullanılan ilaçlar
• Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar (fluoksetin, MAO-inhibitörleri)
• Yüksek kolesterol düzeylerini düşüren ilaçlar (fibratlar)
• Yüksek tansiyon için kullanılan ilaçlar (Anjiotensin Dönüştürücü Enzim İnhibitörleri)
• Anormal kalp atışını kontrol etmek için kullanılan anti-aritmik ajanlar olarak adlandırılan ilaçlar (disopiramid)
• Gut hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar (allopürinol, probenesid, sülfinpirazon) • Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar (siklofosfamid, ifosfamid, trofosfamid) • Kilo kaybedilmesi için kullanılan ilaçlar (fenfluramin)
• Kan dolaşımını düzenlemek için kullanılan ilaçlar; damar içine yüksek doz verilerek kullanıldığında (pentoksifilin)
•
Saman nezlesi gibi alerjik durumların tedavisinde kullanılan ilaçlar (tritokualin) • Yüksek tansiyon, prostat şikayetleri ve kalp yetmezliği gibi durumların tedavisinde kullanılan, sempatolitikler adı verilen ilaçlar
Aşağıda sıralanan ilaçlar İNSUPRİD’in kan şekerini düşürücü etkisini azaltabilir ve kan şekeri
yüksekliği (hiperglisemi) riskine yol açabilir:
• Kadın cinsiyet hormonu içeren ilaçlar (östrojenler, progestojenler)
• Yüksek tansiyonu tedavi etmek için kullanılan idrar söktürücüler (tiyazid diüretikler)
• Tiroid bezini uyaran ilaçlar (levotiroksin gibi)
• Alerji ve iltihap tedavisinde kullanılan ilaçlar (glukokortikoidler)
• Ciddi ruh hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar (klorpromazin ve diğer
fenotiyazin türevleri)
• Kalp atım sayısını arttırmak için veya astım, burun tıkanıklığı, öksürük ve soğuk
algınlığını tedavi etmek, kilo kaybetmek için kullanılan ya da yaşamı tehdit eden acil
durumlarda kullanılan ilaçlar (adrenalin ve sempatomimetikler)
• Yüksek kolesterol düzeylerinin tedavisinde kullanılan ilaçlar (nikotinik asit)
• Kabızlık tedavisinde kullanılan ilaçlar, uzun süreli kullanıldığında (laksatifler)
• Sara nöbetlerini önlemek için kullanılan ilaçlar (fenitoin)
• Sinirlilik ve uyku bozukluklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar (barbitüratlar)
• Göz içi basıncının artmasının tedavisinde kullanılan ilaçlar (asetazolamid)
• Yüksek tansiyon tedavisinde veya kan şekerini düşürmek için kullanılan ilaçlar
(diazoksid)
• Tüberküloz gibi enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlar (rifampisin)
• Ciddi kan şekeri düşüklüğünün tedavisinde kullanılan ilaçlar (glukagon)
Aşağıda sıralanan ilaçlar İNSUPRİD’in kan şekerini düşürücü etkisini azaltabilir ve
arttırabilir:
• Mide ülserlerini tedavi etmek için kullanılan ilaçlar (H2 antagonistleri)
• Yüksek tansiyon veya kalp yetmezliğinin tedavisinde kullanılan beta-blokörler,
klonidin, guanetidin ve rezerpin gibi ilaçlar. Bu ilaçlar kan şekeri düşüklüğü
(hipoglisemi) belirtilerinin gizlenmesine de yol açabilir. Bu ilaçları alırken özel
dikkat gereklidir.
İNSUPRİD aşağıdaki ilacın etkisini arttırabilir veya zayıflatabilir:
• Kanın pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlar (varfarin gibi kumarin türevleri)
•Kan kolesterol düzeyinin düşürülmesinde kullanılan safra asidi bağlayan reçineler (kolesevelam) (etkinliğinin azalmaması için, İNSUPRİD’i kolesevelamdan en az 4 saat önce kullanınız).
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. İNSUPRİD nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Bu ilacı her zaman doktorunuzun tam size söylediği gibi alınız. Eğer emin değilseniz, doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
İNSUPRİD’in dozu ihtiyacınıza, koşullarınıza, kan ve idrardaki şeker testlerinin sonuçlarına bağlıdır ve doktorunuz tarafından belirlenir. Doktorunuzun reçeteye yazdığından daha fazla tablet almayınız.
• İNSUPRİD’in olağan başlangıç dozu günde 1 kez, 1 mg’lık tablettir.
• Eğer gerekliyse, doktorunuz dozu 1-2 haftalık tedavi döneminden sonra arttırabilir.
• Önerilen maksimum günlük İNSUPRİD dozu 6 mg’dır.
• İNSUPRİD’in tavsiye edilen en yüksek dozu ile yeterli kontrol sağlanamazsa, glimepirid ile metformin veya glimepirid ile insülinden oluşan bir kombinasyon tedavisi başlatılabilir. Böyle bir durumda doktorunuz sizin için uygun olan glimepirid, metformin veya insülin dozunu bireysel olarak tespit edecektir.
• Eğer vücut ağırlığınız değişirse veya yaşam tarzınızda değişiklik olursa ya da stres yaratan bir durum içindeyseniz, bunlar İNSUPRİD dozunun değiştirilmesini gerektirebilir; bu yüzden doktorunuza bilgi veriniz.
Uygulama yolu ve metodu:
• İNSUPRİD ağızdan alınır.
• Bu ilacı günün ilk öğününden (genellikle kahvaltı) hemen önce veya öğün sırasında ağızdan alınız. Eğer kahvaltı etmediyseniz, ilacı doktorunuzun reçeteye yazdığı saatte almanız gerekir. İNSUPRİD’i alırken herhangi bir öğün atlamamanız önemlidir.
•Tabletleri en az yarım bardak suyla birlikte bütün halinde yutunuz. Tabletleri ezmeyiniz veya çiğnemeyiniz.
•Her tablet eşit dozlara bölünebilir.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
İNSUPRİD’in 18 yaşın altındaki çocuklarda kullanımı önerilmez.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerekip gerekmediğine doktorunuz karar verecektir.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği/ Karaciğer yetmezliği:
Ciddi karaciğer veya böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda uygun metabolik kontrolün sağlanması için insüline geçilmesi önerilir.
Eğer İNSUPRİD’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla İNSUPRİD kullandıysanız:
İNSUPRİD’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla İNSUPRİDkullandıysanız, kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) tehlikesi vardır. Kan şekeri düşüklüğü 12-72 saat içinde ortaya çıkabilir. Hipoglisemi belirtileri ile ilgili olarak, yukarıda bölüm 2’de yer alan “Kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) hakkında önemli bilgiler” bölümüne bakınız.
Hipoglisemi belirtileri, kullanmanız gerekenden daha fazla İNSUPRİDkullandıktan sonraki 24 saat içinde görülmeyebilir. Hipoglisemiye genellikle, huzursuzluk, titreme, görme bozuklukları, koordinasyon sorunları, uykusuzluk, koma ve havaleler eşlik edebilir.
Bu yüzden böyle bir durumda yeterli miktarda şeker tüketmeniz (örn. Kesme şeker, tatlı meyve suyu, tatlandırılmış çay gibi) ve hemen doktorunuza haber vermeniz gerekir. Çocuklarda ilacın kazayla fazla alınmasına bağlı olarak gelişen hipoglisemi tedavi edilirken, tehlikeli hiperglisemi gelişmesi ihtimalinden kaçınmak için verilen şeker miktarının dikkatle kontrol edilmesi gerekir. Bilinç kaybı durumundaki kişilere gıda veya içecek verilmemelidir.
Hipoglisemi durumu bir süre devam edebileceğinden, daha ileri tehlike kalmayana kadar hastanın dikkatlice izlenmesi çok önemlidir. Bir koruyucu önlem olarak hastaneye başvurulması gerekebilir. Doktorun ne kadar alındığını öğrenmesi için, kendisine ilacın kutusunu veya geriye kalan tabletleri gösteriniz.
Ciddi hipoglisemi vakalarında duruma bilinç kaybı ve ağır nörolojik (sinirsel) yetersizlikler eşlik edebilir; bunlar tıbben acil durumlar olarak kabul edilir ve hastaneye başvurularak derhal tıbbi tedavi alınmasını gerektirirler. Her zaman acil bir durum olduğunda doktor çağırabilecek önceden bilgilenmiş bir kişinin yakında bulunması sağlanmalıdır.
İNSUPRİD’i kullanmayı unutursanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
İNSUPRİD ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
Eğer tedaviye ara verirseniz veya tedaviyi durdurursanız, biliniz ki istenen kan şekerini düşürücü etki elde edilemez ve hastalık yeniden kötüleşir. Doktorunuz size ilacı bırakmanızı söyleyene kadar İNSUPRİD almayı devam ediniz.
Bu ürünün kullanımıyla ilgili daha başka sorularınız varsa, doktorunuza veya eczacınıza sorunuz.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi İNSUPRİD’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Aşağıdakilerden biri olursa, İNSUPRİD’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Alerjik reaksiyonlar (çoğunlukla deri döküntüsüyle beraber olan, kan damarlarının iltihabı dahil). Soluk alıp verme güçlüğü, kan basıncında düşüş gibi ciddi reaksiyonlar gelişmesine yol açabilir ve bazen şok durumuna kadar ilerleyebilir.
• Karaciğer fonksiyonlarında bozukluk, derinin ve gözlerin sararması (sarılık), safra akımında problemler (kolestaz), karaciğer iltihabı (hepatit) veya karaciğer yetmezliği de buna dahildir.
• Deride alerji (aşırı duyarlılık). Kaşıntı, döküntü, kurdeşen ve güneşe karşı duyarlılık artışı şeklinde meydana gelebilir. Hafif alerjik reaksiyonların bazıları, nefes alma
veya yutma güçlüğü, dudakların, dilin veya boğazın şişmesi gibi ciddi reaksiyonlar haline dönüşebilir.
• Ciddi hipoglisemi. Bilinç kaybı, kasılma nöbetleri veya koma görülebilir.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır: Çok yaygın: 10 hastanın en az birinde görülebilir.
Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
Seyrek: 1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir. Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz doktorunuza söyleyiniz:
Seyrek
• Normalden daha düşük kan şekeri (hipoglisemi) (bkz. Bölüm 2- İNSUPRİD ile özel dikkat gösterilmesi gereken hususlar)
• Kan hücrelerinin sayısında düşme:
– Trombosit (kanama ve morarma riskini arttırır)
– Beyaz kan hücreleri (enfeksiyona yakalanma ihtimalini arttırır)
– Kırmızı kan hücreleri (Deri renginin soluk görünmesi, halsizlik ve soluksuz kalma gibi belirtilere neden olur)
Bu sorunlar genellikle İNSUPRİD alınması durdurulunca iyileşir.
• Kilo alımı
• Saç kaybı
• Tat alma duyunuzda değişiklikler
Çok seyrek
Alerjik reaksiyonlar (çoğunlukla deri döküntüsüyle beraber olan, kan damarlarının iltihabı dahil). Soluk alıp verme güçlüğü, kan basıncında düşüş gibi ciddi reaksiyonlar gelişmesine yol açabilir ve bazen şok durumuna kadar ilerleyebilir. Eğer bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, derhal doktorunuza söyleyiniz.
• Karaciğer fonksiyonlarında bozukluk., derinin ve gözlerin sararması (sarılık), safra akımında problemler (kolestaz), karaciğer iltihabı (hepatit) veya karaciğer yetmezliği. Eğer bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, derhal doktorunuza söyleyiniz.
• Bulantı, kusma, ishal, tokluk veya şişkinlik hissi ve karın ağrısı
• Kanınızda bulunan sodyum düzeyinin azalması (kanda yapılan testlerle gösterilir)
Bilinmiyor
• Deride alerji (aşırı duyarlılık), kaşıntı, döküntü, kurdeşen ve güneşe karşı duyarlılık artışı şeklinde meydana gelebilir. Hafif alerjik reaksiyonların bazıları, nefes alma veya yutma güçlüğü, dudakların, dilin veya boğazın şişmesi gibi ciddi reaksiyonlara dönüşebilir; bu nedenle, bu gibi yan etkilerden herhangi biri gelişirse, derhal doktorunuza söyleyiniz.
• Sülfonilüreler, sülfonamidler veya ilişkili ilaçlarla alerjik reaksiyonlar meydana gelebilir.
• İNSUPRİD ile tedavinin başlangıcında görme ile ilgili problemler meydana gelebilir. Bunun nedeni kan şekeri düzeyinizdeki değişikliklerdir ve kısa zamanda düzelecektir.
• Karaciğer enzimlerinin artması
• Şiddetli alışılmadık kanama veya deri altında morarma
Bunlar İNSUPRİD’in hafif yan etkileridir.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda, hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri www.titck.gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 00 08 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. İNSUPRİD’in saklanması
İNSUPRİD’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve orijinal ambalajında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra İNSUPRİD’i kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi:
World Medicine İlaç San ve Tic. A.Ş.
Bağcılar/İstanbul
Üretim yeri:
World Medicine İlaç San ve Tic. A.Ş.
Bağcılar/İstanbul
Bu kullanma talimatı ……… tarihinde onaylanmıştır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİÜRÜNÜN ADI
İNSUPRİD 2 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Glimepirid 2.00 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı) 138.17 mg Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Tablet.
Beyaz renkli, 8 şeklinde, her iki yüzü çentikli, oblong tabletler.
Tabletler çentik çizgisi boyunca iki eşit doza bölünebilir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Kan şekeri düzeylerinin tek başına diyet, fiziksel egzersiz ve kilo kaybı ile yeterince kontrol edilemediği insüline bağımlı olmayan (Tip2) diabetes mellitusta kullanılır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji:
Prensip olarak İNSUPRİD’in dozu istenen kan ve idrar glukoz düzeyine göre ayarlanır. Glimepirid dozu istenen metabolik kontrolü elde etmek için yeterli olan en düşük doz olmalıdır.
İNSUPRİD tedavisi sırasında kan ve idrardaki glukoz düzeyleri düzenli olarak ölçülmelidir. Buna ilave olarak glikozillenmiş hemoglobin düzeyinin de düzenli olarak ölçülmesi tavsiye edilmektedir.
1
Bir dozun alınmasının unutulması gibi hatalar, hiçbir zaman bunu takiben daha yüksek bir dozun alınması ile asla düzeltilmemelidir.
Bu gibi dozaj hatalarının (özellikle bir dozun atlanması veya bir öğünün atlanması gibi) üstesinden gelinmesi için alınacak önlemler veya bir dozun önerilen zamanda alınamaması gibi durumlarda ne yapılacağının doktor tarafından önceden hastaya açıklanması gerekir.
Başlangıç dozu ve doz ayarlaması:
Başlangıç dozu, günde bir kez 1 mg İNSUPRİD’dir. Eğer gerekliyse, günlük doz artırılabilir.
Düzenli olarak kontrol edilen kan glukoz düzeylerine dayalı olarak, kademeli ve her kademe arasında 1-2 haftalık aralar olacak şekilde günlük doz 1 mg- 2 mg – 3mg – 4 mg – 6 mg’a kadar artırılabilir.
Diyabeti kontrol altında olan hastalarda doz aralığı:
Diyabeti kontrol altında olan hastalarda olağan günlük doz genellikle 1 ile 4 mg arasındadır.
Günde 6 mg’dan daha yüksek dozlar sadece hastaların çok küçük kısmında etkilidir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Dozların uygulama sıklığı, doktor tarafından hastanın güncel yaşam tarzı dikkate alınarak kararlaştırılmalıdır.
Normalde günde tek bir İNSUPRİD dozu yeterlidir. Bu dozun kahvaltıdan hemen önce ya da kahvaltı sırasında alınması, -hiçbir şey yenmemişse-ilk ana öğünden hemen önce ya da öğün sırasında alınması önerilmektedir.
İNSUPRİD alındıktan sonra öğün atlamamak çok önemlidir.
Diyabet kontrolü düzeldikçe, insüline duyarlılık artmaktadır; dolayısıyla tedavi ilerledikçe glimepirid ihtiyacı düşebilir. Hipoglisemiden kaçınmak için İNSUPRİD tedavisinde zamanla doz azaltımı veya kesilmesi göz önünde bulundurulmalıdır.
2
Doz ayarlaması da;
•Hastanın ağırlığı değiştiğinde,
•Yaşam tarzı değiştiğinde,
•Hipoglisemiye veya hiperglisemiye karşı artmış bir duyarlılığa neden olabilecek diğer faktörler ortaya çıktığında göz önüne alınmalıdır. (bkz. Bölüm 4.4).
Normalde İNSUPRİD tedavisi uzun süreli bir tedavidir.
Uygulama şekli:
İNSUPRİD tabletleri çiğnenmeden yeterli miktarda sıvı ile (örneğin yarım bardak su) yutulmalıdır. Tabletler çentik çizgisi boyunca iki eşit doza bölünebilir.
İNSUPRİD, yemeklerden kısa bir zaman önce veya yemeklerle birlikte alınmalıdır.
Başka oral antidiyabetiklerden İNSUPRİD’ e geçiş: İNSUPRİD ile diğer oral antidiyabetikler arasında kesin bir doz ilişkisi yoktur. İNSUPRİD bu tip ajanların yerine kullanıldığı zaman, günlük başlangıç dozu 1 mg’dır. Bu durum bir diğer oral antidiyabetik ajanın maksimum dozundan olan geçişlerde bile uygulanır.
Daha önceki antidiyabetik ajanın etki süresi ve gücü göz önünde bulundurulmalıdır. İlaç alımına bir süre ara verilmesi, etkilerin birleşerek hipoglisemi riskini artırmasından kaçınmak için gerekli olabilir.
İNSUPRİD, beta sitotropik olmayan, diğer oral antidiyabetiklerle kombine kullanılabilir.
Metformin ile birlikte kullanılması: Metformin veya glimepiridin günlük maksimum dozu ile yeterli kontrol sağlanamayan hastalarda, her iki oral antidiyabetik ajan ile kombine kullanım tedavisine başlanabilir. Glimepirid veya metformin dozu devam ettirilirken, kombine tedavi olarak alınacak olan glimepirid veya metformin en düşük doz ile başlanmalı ve daha sonra metabolik kontrol için gerekli olan doz, maksimum günlük dozu geçmeyecek şekilde, ayarlanmalıdır. Kombine tedavi yakın medikal gözlem altında uygulanmalıdır.
İNSUPRİD ayrıca insülin ile birlikte de kullanılabilir.
3
İnsülin ile birlikte kullanılması: İNSUPRİD’in günlük maksimum dozu ile yeterli kontrol sağlanamayan hastalarda, insülin ile kombine kullanım tedavisine başlanabilir. Glimepirid dozu devam ettirilirken, insülin tedavisine düşük dozla başlanır ve istenen metabolik düzey elde edilene kadar dozu ayarlanır. Kombine tedavi yakın medikal gözlem altında uygulanmalıdır.
İnsülinden İNSUPRİD’e geçiş: İnsülin ile kan şeker regülasyonu sağlanan bazı Tip 2 diyabet hastalarında, istisnai olarak, İNSUPRİD’e geçiş gerekebilir. Bu geçiş yakın medikal gözlem altında yapılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek /Karaciğer yetmezliği:
İNSUPRİD ‘in böbrek yetmezliğinde kullanımına ilişkin bilgiler sınırlıdır. Böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalar İNSUPRİD’in kan şekerini düşürücü etkisine daha hassas olabilir. (bkz. Bölüm 5.2).
İNSUPRİD ‘in ciddi karaciğer ve böbrek bozukluğunda kullanımı kontrendikedir. Ciddi karaciğer veya böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda uygun metabolik kontrolün sağlanması için insüline geçilmesi gereklidir.
Pediyatrik popülasyon:
Glimepiridin 8 yaşın altındaki hastalarda kullanımı ile ilgili veri yoktur. 8-17 yaş arasındaki çocuklarda, glimepiridin monoterapi şeklinde kullanımı ile ilgili sınırlı veri bulunmaktadır (bkz. Bölüm 5.1 ve 5.2). Güvenlilik ve etkililik ile ilgili mevcut veriler pediyatrik popülasyon için yeterli olmadığından, glimepiridin bu hasta grubunda kullanımı önerilmez.
Geriyatrik popülasyon:
Farmakokinetik parametreler kadın ve erkekte, aynı zamanda genç ya da yaşlı (65 yaş üstü) kişilerde benzer niteliktedir (bkz. Bölüm 5.2).
4.3. Kontrendikasyonlar
İNSUPRİD aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır:
•Glimepiride, diğer sülfonilürelere veya sülfonamidlere veya bölüm 6.1’de verilen içeriğindeki diğer yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda
4
•Diabetes mellitus (Tip 1)
•Diyabetik ketoasidoz
•Diyabetik koma
•Ciddi böbrek veya karaciğer fonksiyon bozukluğu: Ciddi böbrek veya karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda insüline geçilmesi gereklidir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
İNSUPRİD, yemeklerden kısa bir zaman önce veya yemeklerle birlikte alınmalıdır.
Yemekler düzensiz saatlerde yenildiğinde veya tamamen atlandığında, İNSUPRİD ile tedavi hipoglisemiye neden olabilir. Hipogliseminin olası semptomları şunları içerir: baş ağrısı, aşırı açlık, mide bulantısı, kusma, halsizlik, uyku hali, düzensiz uyku, huzursuzluk, saldırganlık, konsantrasyon bozukluğu, uyanıklık ve tepki süresi, depresyon, kafa karışıklığı, konuşma ve görme bozuklukları, afazi, titreme, parezi, duyusal rahatsızlıklar, baş dönmesi, çaresizlik, öz kontrol kaybı, deliryum, serebral konvülziyonlar, somnolans ve komaya kadar varan bilinç kaybı, sığ solunum ve bradikardidir. Bununla birlikte, terleme, nemli cilt, anksiyete, taşikardi, hipertansiyon, çarpıntı, anjina pektoris ve kardiyak aritmiler gibi adrenerjik karşı regülasyon belirtileri mevcut olabilir.
Şiddetli bir hipoglisemik atağın klinik tablosu bir inmeye benzeyebilir.
Semptomlar hemen hemen her zaman, derhal alınan karbonhidratlar (şeker) ile kısa sürede kontrol altına alınabilir. Yapay tatlandırıcıların etkisi yoktur.
Diğer sülfonilürelerden, başlangıçtaki başarılı karşı önlemlere rağmen hipogliseminin tekrarlayabileceği bilinmektedir.
Sadece olağan şeker miktarlarıyla geçici olarak kontrol edilen şiddetli hipoglisemi veya uzun süreli hipoglisemi, acil tıbbi tedavi ve bazen hastaneye kaldırılmayı gerektirir.
Hipoglisemiyi destekleyen faktörler şunları içerir:
•Hastanın iletişim isteksizliği ya da (yaşlı hastalarda daha sık olarak) yetersizliği, •Beslenme yetersizliği, düzensiz öğün aralıkları veya öğün atlama veya açlık süreleri,
5
•Fiziksel egzersiz ile karbonhidrat alımı arasında dengesizlik,
•Diyette değişiklikler,
•Alkol tüketimi, özellikle öğün atlama ile bir arada olan,
•Böbrek fonksiyon bozukluğu,
•Ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu,
•İNSUPRİD doz aşımı,
•Karbonhidrat metabolizmasını etkileyen kompanse edilmemiş belirli endokrin sistem bozuklukları veya hipoglisemi karşı düzenlemesi (tiroid fonksiyonlarının belirli bazı bozukluklarında ve ön hipofiz veya kortikoadrenal yetmezliği örneğindeki gibi), •Belirli diğer bazı ilaçlarla birlikte uygulama (bkz. Bölüm 4.5),
İNSUPRİD ile tedavi sırasında, kan ve idrar glukoz düzeylerinin düzenli takibi yapılmalıdır. Bununla birlikte, glikozile hemoglobin oranının saptanması da önerilir.
İNSUPRİD ile tedavi sırasında, düzenli hepatik ve hematolojik takip (özellikle de lökosit ve trombosit takibi) yapılması gerekir.
Stres durumlarında (örn. kazalar, akut ameliyatlar, ateşli enfeksiyonlar vb.) insüline geçici bir geçiş endike olabilir.
İNSUPRİD ‘in ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda veya diyaliz hastalarında kullanımına ilişkin herhangi bir deneyim kazanılmamıştır. Şiddetli böbrek veya karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda insüline geçiş endikedir.
G6FD-eksikliği olan hastaların sülfonilürelerle tedavi edilmesi hemolitik anemiye neden olabilir. Glimepirid sülfonilüre sınıfına dahil olduğundan, G6FD-eksikliği olan hastalarda kullanılırken dikkatli olunması ve bu hastalarda sülfonilüre sınıfından olmayan alternatif bir ilacın kullanımının düşünülmesi gerekir. Pazarlama sonrası raporlarda, G6PD eksikliği olmayan hastalarda da hemolitik anemi bildirilmiştir.
6
İNSUPRİD’ in içinde yardımcı madde olarak laktaz bulunur. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Glimepirid diğer bazı tıbbi ürünlerle aynı anda alınırsa, glimepiridin hipoglisemik etkisinde hem istenmeyen artışlar hem de azalmalar meydana gelebilir. Bu nedenle diğer tıbbi ürünler sadece doktorun bilgisi dahilinde (veya reçetesi ile) alınmalıdır.
Glimepirid, sitokrom P450 2C9(CYP2C9) tarafından metabolize edilir. Glimepirid, CYP2C9 indükleyicileri (örn. Rifampisin) veya inhibitörleri (örn. Flukonazol) ile birlikte uygulandığında bu durum dikkate alınmalıdır.
Literatürde bildirilen bir in vivo etkileşim çalışmasından elde edilen sonuçlar, en güçlü CYP2C9 inhibitörlerinden biri olan flukonazol tarafından glimepirid EAA’sının yaklaşık 2 kat arttığını göstermektedir.
Glimepirid ve diğer sülfonilürelerle olan deneyimlere dayanarak aşağıdaki etkileşimlerden bahsedilmelidir.
İnsülin ve metformin gibi diğer oral antidiyabetikler, ADE inhibitörleri, anabolik steroidler ve erkek seks hormonları, kloramfenikol, kumarin deriveleri, siklofosfamid, disopiramid, fenfluramin, fibratlar, fluoksetin, ifosfamid, MAO inhibitörleri, mikonazol, flukonazol, paraaminosalisilik asit, pentoksifilin (yüksek doz parenteral), fenilbutazon, azapropazon, oksifenbutazon, probenesid, kinolon antibiyotikler, salisilatlar, sülfinpirazon, klaritromisin, sülfonamid antibiyotikler, tetrasiklinler, tritokualin, trofosfamid allopürinol, sempatolitikler.
İNSUPRİD’in kan glukozunu düşüren etkisinin azalması, böylece kan glukozu seviyesinin yükselmesi aşağıdaki ilaçlarla alındığında oluşabilir.
diğer
sempatomimetikler, glukagon, laksatifler (uzun süreli kullanım), nikotinik asit (yüksek dozlarda), ve nikotinik asit türevleri, östrojenler ve progestojenler, fenotiyazinler, klorpromazin fenitoin, rifampisin, salüretikler, tiroidi uyaran ajanlar, glukokortikoidler.
7
H2 antagonistleri, beta blokörler, klonidin ve rezerpin kan şekerini düşürücü etkinin artmasına ya da zayıflamasına yol açabilir.
Beta-blokörler, klonidin, guanetidin ve rezerpin gibi sempatolitik ilaçların etkisi altında, hipoglisemiye karşı adrenerjik karşı düzenleme (adrenerjik refleks) belirtileri azalmış olabilir ya da hiç olmayabilir.
Alkol alımı, İNSUPRİD’ in kan şekerini düşürücü etkisini önceden tahmin edilemeyen bir biçimde artırabilir ya da zayıflatabilir.
Glimepiridle kumarin türevlerinin etkisi artabilir ya da azalabilir.
Safra asidi bağlayan reçineler: Kolesevelam glimepiride bağlanır ve gastroinstestinal sistemden glimepiridin emilimini azaltır. Glimepirid kolesevelamdan en az 4 saat önce alındığında etkileşmenin olmadığı gözlenmiştir. Bu nedenle glimepirid kolesevelamdan en az 4 saat önce uygulanmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Pediyatrik popülasyon:
Glimepiridin 8 yaşın altındaki hastalarda kullanımı ile ilgili veri yoktur. 8-17 yaş arasındaki çocuklarda, glimepiridin monoterapi şeklinde kullanımı ile ilgili sınırlı veri bulunmaktadır (bkz. Bölüm 5.1 ve 5.2). Güvenlilik ve etkililik ile ilgili mevcut veriler pediyatrik popülasyon için yeterli olmadığından, glimepiridin bu hasta grubunda kullanımı önerilmez.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi süresince etkili doğum kontrolü uygulamak zorundadırlar.
8
Gebelik dönemi
Diyabetle ilgili risk:
Gebelik döneminde gözlenen anormal kan glukozu düzeyleri, daha yüksek doğumsal anomali ve perinatal mortalite insidansı ile ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle, teratojenik riski önlemek için gebelik döneminde kan glukozu düzeyleri yakından takip edilmelidir. Bu gibi durumlarda insülin kullanılması gerekir. Gebe kalmayı planlayan hastalar doktorlarını bilgilendirmelidir.
Glimepiridle ile ilgili risk:
Glimepirid’in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. Hayvan çalışmaları, muhtemelen glimepiridin farmakolojik etkisi (hipoglisemi) ile ilişkili olan üreme toksisitesini göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). Sonuç olarak, glimepirid gebeliğin tamamı boyunca kullanılmamalıdır. Glimepirid ile tedavi durumunda, hasta gebe kalmayı planlıyorsa veya gebelik tespit edilirse,mümkün olan en kısa sürede insülin tedavisine geçilmelidir.
Laktasyon dönemi
İnsan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Glimepirid, sıçan sütüne geçer. Diğer sülfonilüreler anne sütüne geçtiğinden ve emzirilen bebeklerde hipoglisemi riski olduğundan, glimepirid tedavisi sırasında emzirme önerilmez.
Süte geçişi ile çocuklar tarafından alınma olasılığı ve zararını önlemek için İNSUPRİD emziren anneler tarafından alınmamalıdır.
Eğer gerekliyse, İNSUPRİD ile tedavi, emzirme sırasında durdurulmalıdır veya bu hastalarda insüline geçiş yapılmalıdır.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Fertilite (üreme yeteneği) ile ilgili veri bulunmamaktadır.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Özellikle tedavinin başlangıcında veya tedavide değişiklik yapıldığında ya da İNSUPRİD’ in düzenli olarak alınmadığı durumlarda, hipo-veya hiperglisemiye bağlı olarak görme yeteneği, zihin kıvraklığı ve tepki verme yetenekleri bozulabilir. Bu durum, araç ve makine kullanma yeteneğini etkileyebilir.
9
Hastalar, araç kullanırken hipoglisemi ortaya çıkmaması için gereken önlemleri almaları konusunda uyarılmalıdır. Bu uyarı, hipogliseminin uyarıcı semptomları konusunda bilinçli olmayan veya çok sık hipoglisemi atağı geçiren hastalar için özellikle önemlidir. Bu durumda, araç ve makine kullanımının uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir.
4.8 İstenmeyen etkiler
Aşağıda sıralanan istenmeyen etkilerin sıklığına ilişkin bilgiler şöyle tanımlanmıştır:
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Kan tablosunda değişiklikler oluşabilir.
Seyrek: Trombositopeni, lökopeni, granülositopeni, agranülositoz, eritrositopeni, hemolitik anemi veya pansitopeni gelişebilir. Bunlar genellikle ilacın kesilmesiyle geri dönüşlüdür. Bilinmiyor: Trombosit sayısının 10.000/mikrolitrenin altına düştüğü şiddetli trombositopeni ve trombositopenik purpura bildirilmiştir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Lökositoklastik vaskülit; dispne, kan basıncında düşme ve bazen şokun eşlik ettiği ciddi reaksiyonlara ilerleyebilen hafif aşırı duyarlılık reaksiyonları.
Bilinmiyor: Sülfonilüreler, sülfonamidler veya ilişkili ilaçlarla çapraz alerjik reaksiyon.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: Hipoglisemi.
Çoğunlukla hipoglisemik reaksiyonlar hemen ortaya çıkar. Şiddetli olabilir ve her zaman düzeltilmesi kolay değildir. Bu tür reaksiyonların ortaya çıkması, diğer hipoglisemik tedavilerde olduğu gibi, beslenme alışkanlıkları ve doz gibi bireysel faktörlere bağlıdır (bkz. Bölüm 4.4).
Göz hastalıkları
Bilinmiyor: Özellikle tedavinin başlangıcında, kan şekeri düzeylerindeki değişikliğe bağlı olarak geçici görme bozukluğu görülebilir.
10
Gastrointestinal hastalıkları
Seyrek: Disguzi
Çok seyrek: Ara sıra Nadiren tedavinin kesilmesine neden olabilen bulantı, kusma, midede baskı veya doluluk hissi, karın ağrısı ve ishal gibi gastrointestinal bozukluklar oluşabilir.
Hepato-bilier hastalıkları
Çok seyrek: Hepatik fonksiyon bozukluğu (örn. kolestaz ve sarılıkla birlikte), hepatit ve karaciğer yetmezliği.
Bilinmiyor: Karaciğer enzimlerinde yükselme.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Alopesi.
Bilinmiyor: Deride aşırı duyarlılık reaksiyonları, kaşıntı, döküntü, ürtiker ve ışığa duyarlılık oluşabilir.
Araştırmalar
Seyrek: Kilo alımı
Çok seyrek: Serum sodyum konsantrasyonunda azalma.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirilmesi gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Semptomlar
Aşırı dozun alınmasını takiben, 12-72 saat içinde hipoglisemi ortaya çıkabilir ve başlangıçtaki iyileşmeden sonra tekrarlayabilir. Semptomlar, aşırı doz alımından sonraki 24 saat içinde görülmeyebilir. Genel olarak, hastanede takip önerilir. Bulantı, kusma ve epigastrik ağrı
11
ortaya çıkabilir. Hipoglisemiye genellikle, huzursuzluk, titreme, görme bozuklukları, koordinasyon sorunları, uykusuzluk, koma ve konvülsiyonlar eşlik edebilir.
Tedavi
Tedavi öncelikle kusturarak emilimin önlenmesini ve ardından aktif kömür (adsorban) ve sodyum sülfat (müshil) ile su veya limonata içmekten oluşur. Büyük miktarlarda yutulmuşsa, gastrik lavaj, ardından aktif kömür ve sodyum sülfat endikedir. (Şiddetli) doz aşımı durumunda yoğun bakımda hastaneye yatış belirtilir. Mümkün olan en kısa sürede, gerekirse, 50 mL %50’lik solüsyonun bolus intravenöz enjeksiyonu ve ardından kan şekerinin sıkı takibi ile %10’luk solüsyonun infüzyonu ile glukoz uygulamasına başlanır.
Daha ileri tedavi semptomatik olmalıdır.
Pediyatrik popülasyon
Özellikle İNSUPRİD’in bebekler ve küçük çocuklarda kazara alınmasına bağlı hipoglisemi tedavi edilirken, tehlikeli hiperglisemi meydana getirme olasılığından kaçınmak için, verilen glukoz dozu dikkatli olarak kontrol edilmelidir. Kan şekeri yakından izlenmelidir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: İnsülinler hariç, kan şekerini düşüren ilaçlar- Sülfonilüreler ATC kodu: A10BB12
Glimepirid, sülfonilüre grubuna ait oral olarak aktif hipoglisemik bir maddedir. İnsüline bağımlı olmayan diabetes mellitusta kullanılabilir.
Etki mekanizması
Glimepirid esas olarak pankreas beta hücrelerinden insülin salınımını uyararak etki eder. Diğer sülfonilürelerde olduğu gibi bu etki, pankreatik beta hücrelerinin fizyolojik glukoz uyarısına karşı duyarlılığının artmasına dayanır. Bununla birlikte, glimepiridin, diğer sülfonilüreler için de öne sürülen, belirgin ekstrapankreatik etkileri olduğu görülmektedir.
12
İnsülin salınımı
Sülfonilüreler, beta hücre zarındaki ATP’ye duyarlı potasyum kanalını kapatarak insülin salınımını düzenler. Potasyum kanalının kapatılması, kalsiyum kanallarını açarak, beta hücresinin depolarizasyonunu indükler ve hücreye kalsiyum akışının artmasına neden olur. Bu, ekzositoz yoluyla insülin salınımına yol açar.
Glimepirid, ATP’ye duyarlı potasyum kanalı ile bağlantılı olan ancak olağan sülfonilüre bağlanma bölgesinden farklı olan bir beta hücre membran proteinine yüksek bir değişim oranıyla bağlanır.
Ekstrapankreatik aktivite
Ekstra pankreatik etkiler, örneğin periferal dokunun insüline duyarlılığının artması ve karaciğer tarafından insülin alımının azalmasıdır.
Kandan periferik kas ve yağ dokularına glikoz alımı, hücre zarında bulunan özel taşıma proteinleri aracılığıyla gerçekleşir. Bu dokularda glikozun taşınması, glikoz kullanımında hız sınırlayıcı adımdır. Glimepirid, kas ve yağ hücrelerinin plazma zarlarındaki aktif glikoz taşıma moleküllerinin sayısını çok hızlı bir şekilde arttırır ve bu da uyarılmış glikoz alımına neden olur.
Glimepirid, izole yağ ve kas hücrelerinde ilaca bağlı lipogenez ve glikojenez ile ilişkili olabilen glikosil-fosfatidilinositole özgü fosfolipaz C’nin aktivitesini arttırır.
Glimepirid, fruktoz-2,6-bifosfatın hücre içi konsantrasyonunu artırarak karaciğerde glikoz üretimini engeller ve bu da glukoneojenezi inhibe eder.
Genel
Sağlıklı bireylerde minimum etkili oral doz yaklaşık 0,6 mg’dır. Glimepiridin etkisi doza-bağımlıdır ve yeniden türetilebilir. Akut fiziksel egzersize verilen fizyolojik yanıt, yani insülin salgılanmasında azalma glimepirid altındayken hala mevcuttur.
İlacın, bir öğünden hemen önce veya 30 dakika önce verilmesi durumunda etkisinde önemli bir fark bulunmamıştır. Diyabetli hastalarda tek bir dozla 24 saat süre boyunca iyi metabolik kontrol elde edilebilir.
13
Her ne kadar glimepiridin hidroksi metaboliti sağlıklı gönüllülerde serum glukozunda küçük ancak anlamlı bir düşüşe yol açtıysa da, bu toplam ilaç etkisinin sadece çok önemsiz bir kısmından sorumludur.
Metformin ile kombine tedavi
Bir çalışmada, maksimum metformin dozu ile yeterince kontrol edilmeyen hastalarda, tek başına metformine kıyasla, eşzamanlı glimepirid tedavisi için geliştirilmiş metabolik kontrol gösterilmiştir.
İnsülin ile kombine tedavi
Glimepiridin maksimum dozuyla uygun kontrol sağlanamayan hastalarda, birlikte insülin tedavisi başlatılabilir. Yapılan iki çalışmada, bu kombinasyonla metabolik kontrolde elde edilen düzelme, tek başına insülin ile elde edilenle aynı bulunmuştur; ancak kombinasyon tedavisinde daha düşük bir ortalama insülin dozuna ihtiyaç duyulmuştur.
Özel popülasyonlar
Pediyatrik popülasyon
Tip 2 diyabetli 285 çocukta (8-17 yaş) 24 haftalık, aktif kontrollü bir klinik çalışma (günde 8 mg’a kadar glimepirid veya günde 2.000 mg’a kadar metformin) gerçekleştirilmiştir. Hem glimepirid hem de metformin, HbA1c‘de başlangıca göre önemli bir düşüş sergilemiştir (glimepirid -0.95 (1 se 0,41); metformin -1.39 (se 0,40)). Bununla birlikte, glimepirid, HbA1c
kriterlerini
karşılamamıştır. Tedaviler arasındaki fark metformin lehine %0,44’tür. Fark için%95 güven aralığının üst sınırı (1,05) %0,3 aşağılık olmayan marjın altında değildir.
Glimepirid tedavisini takiben, tip 2 diyabetli erişkin hastalara kıyasla çocuklarda güvenlikle ilgili yeni bir endişe kaydedilmemiştir. Pediyatrik hastalarda uzun süreli etkililik ve güvenlilik verileri mevcut değildir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Oral uygulamadan sonra glimepiridin biyoyararlanımı tamamlanmıştır. Gıda alımının emilim üzerinde anlamlı bir etkisi yoktur, sadece emilim hızı biraz azalır. Maksimum serum
14
konsantrasyonlarına (Cmax), oral alımdan 2,5 saat sonra (günde 4 mg’lık çoklu dozlama sırasında ortalama 0,3 mcg/mL) yaklaşık olarak ulaşılır ve doz ile hem Cmax hem de EAA (zaman/konsantrasyon eğrisinin altındaki alan) arasında doğrusal bir ilişki vardır.
Dağılım:
Glimepirid, albumin dağılım hacmi ile hemen hemen eşit olan son derece düşük bir dağılım hacmine (yaklaşık 8.8 litre), yüksek proteine bağlanma oranına (>%99) ve düşük bir klirense sahiptir (yaklaşık 48 mL/dakika). Hayvanlarda glimepirid sütle atılır. Glimepirid plasentaya transfer edilir. Kan beyin bariyerinin geçişi düşüktür.
Biyotransformasyon:
Çoklu doz koşulları altında serum konsantrasyonları ile ilgili olan ortalama baskın serum yarı ömrü yaklaşık 5 ila 8 saattir. Yüksek dozlardan sonra, biraz daha uzun yarı ömürler kaydedilmiştir.
Eliminasyon:
Tek doz radyoetiketli glimepiridden sonra radyoaktivitenin %58’i idrarda ve %35’i feçeste bulunmuştur. İdrarda değişmemiş madde saptanmamıştır. Büyük olasılıkla hepatik metabolizmadan kaynaklanan (ana enzim CYP2C9’dur) iki metabolit hem idrarda hem de feçeste tanımlanmıştır: hidroksi türevi ve karboksi türevi.
Oral glimepirid uygulamasından sonra, bu metabolitlerin terminal yarı ömürleri sırasıyla 3 ila 6 ve 5 ila 6 saat olmuştur.
Tekli ve çoklu günde bir kez dozun karşılaştırılması farmakokinetikte önemli bir farklılık göstermemiştir ve bireyler arası değişkenlik çok düşük bulunmuştur. Anlamlı bir birikim görülmez.
Doğrusallık/ Doğrusal olmayan durum:
Doz ile hem Cmaks., hem EAA (zaman/konsantrasyon eğrisinin altında kalan alan) arasında doğrusal bir ilişki vardır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Yaşlılar:
Farmakokinetik, erkek ve kadınlarda ve ayrıca genç ve yaşlı (65 yaş üstü) hastalarda benzerdi.
15
Böbrek yetmezliği:
Düşük kreatinin klirensi olan hastalarda, büyük olasılıkla daha düşük protein bağlanması nedeniyle daha hızlı bir eliminasyondan kaynaklanan, glimepirid klirensi artma ve ortalama serum konsantrasyonları düşme eğilimi vardı. İki metabolitin renal eliminasyonu bozulmuştur. Genel olarak, bu tür hastalarda herhangi bir ek birikme riski varsayılmamalıdır.
Diyabeti olmayan 5 hastada safra kanalı cerrahisinden sonra incelenen farmakokinetik özelliklerin sağlıklı kişilerle benzer olduğu gözlenmiştir.
Pediyatrik hastalar:
Tip 2 diyabetli 30 pediyatrik hastada (10-12 yaşlarında 4 çocuk ve 12-17 yaşlarında 26 çocuk), 1 mg’lık tek bir glimepirid dozunun, farmakokinetik özelliklerini, güvenliliğini ve tolere edilebilirliğini inceleyen bir tokluk çalışmasında, ortalama EAA (0-son), C maks. ve t½değerlerinin daha önceden erişkinlerde gözlenenle benzer olduğu gösterilmiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Kronik toksisite
Sıçanlarda, farelerde ve köpeklerde yapılan subkronik ve kronik toksisite çalışmalarında serum glukozunda bir düşüş ve yanı sıra pankreasın beta hücrelerinde bir degranülasyon olduğu bildirilmiştir. Prensip olarak bu değişikliklerin geri dönüşümlü olduğu gösterilmiştir ve farmakodinamik etkisinin belirtisi olduğu düşünülmüştür. Köpeklerde yapılan bir kronik toksisite çalışmasında, en yüksek dozu (vücut ağırlığının kilogramı başına 320 mg) alan hayvanlardan ikisinde katarakt gelişmiştir. Sığır lensi ile yapılan in vitro çalışmalarda ve sıçanlardaki incelemelerde katarakt geliştirici veya ortak olarak katarak geliştirici bir potansiyel gösterilmemiştir.
Karsinojenisite
Sıçanlarda yaşam boyu yürütülen çalışmalarda herhangi bir karsinojenik potansiyel ortaya çıkmamıştır. Farelerde, adacık hücrelerinde hiperplazi ve adacık hücre adenomu insidansında artış görülmüştür, ancak bunların beta hücrelerinin kronik stimülasyonu neticesinde geliştiği düşünülmüştür. Glimepirid herhangi bir mutajenik veya genotoksik etki göstermemiştir.
16
Üreme toksikolojisi
Sıçanlarda uygulanması neticesinde fertilite (üreme yeteneği), gebeliğin seyri veya doğum üstünde herhangi bir etki açtığı görülmemiştir. Sezaryenle dünyaya gelen fötuslarda hafif büyüme geriliği mevcuttur. Kendiliğinden doğan, anneleri yüksek dozla tedavi edilmiş yavrularda humerus, femur, omuz ve kalça eklemlerinde anomaliler gözlenmiştir. Gebeliğin geç evresinde ve/veya laktasyon sırasında oral uygulanması, aynı uzuvlardaki deformitelere ve fetal ölüm sayısının artmasına yol açmıştır.
Glimepiridin doğan yavruların yetiştirilmesi, fiziksel gelişimi, işlevsel ve öğrenme davranışları, hafızası veya üreme yeteneği (fertilite) üzerinde belirgin bir etkisi bulunmamaktadır.
Glimepirid hayvanlarda süte geçmektedir.
Glimepirid anne sütüne geçtiğinden doğan yavru tarafından emzirme sırasında emilir. Anne sıçanlara yüksek dozda verildiğinde, meme emen genç sıçanlarda hipoglisemiye neden olur. Sıçanlarda ve tavşanlarda malformasyonlar (örn. göz malformasyonları, fissürler ve kemik anomalileri) meydana gelmiştir. Sadece tavşanlarda ise düşüklerin ve rahim içinde ölümlerin sayısı artmıştır.
Üreme toksikolojisiyle ilgili bütün bulgular muhtemelen aşırı dozların farmakodinamik etkilerine bağlıdır ve maddeye spesifik değildir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)
Mikrokristalin selüloz
Sodyum nişasta glikolat
Kroskarmeloz sodyum
Povidon
Magnezyum stearat
17
6.2 Geçimsizlikler
Bulunmamaktadır.
6.3 Raf ömrü
24 ay.
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklanmalıdır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda; Alu – PVC/PVDC blister ambalaj, 30 tablet.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri’ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
World Medicine İlaç San ve Tic. A.Ş.
Bağcılar/İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2015/170
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİİlk ruhsat tarihi: 18.02.2015
Ruhsat yenileme tarihi: –
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
18