BONDRONAT 6MG/6ML IV INFUZYONLUK KONSANTRE COZELTI (1 ADET)
KULLANMA TALİMATI
BONDRONAT 6 mg/6 ml iv infüzyonluk konsantre çözelti Steril
Damar içine uygulanır.
•Etkin madde:İbandronik asittir. Bir flakon, 6 ml infüzyonluk konsantre çözelti içinde, 6 mg ibandronik aside eşdeğer miktarda 6.75 mg ibandronik asit monosodyum tuzu, monohidrat içerir.
•Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, asetik asit (%99), sodyum asetat, enjeksiyonluk su.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak size reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız. .
Bu Kullanma Talimatında:
1. BONDRONAT nedir ve ne için kullanılır?
2. BONDRONAT’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. BONDRONAT nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. BONDRONAT’ın saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. BONDRONAT nedir ve ne için kullanılır?
•BONDRONAT, etkin maddesi ibandronik asit olan infüzyonluk konsantre çözelti formundadır. Her bir Tip I cam flakon, 6 ml çözelti içinde 6 mg ibandronik asit içerir. Her kutuda 6 mg/6 ml’lik 1 ve 5 adet Tip I cam flakon bulunmaktadır.
•BONDRONAT’ın etkin maddesi ibandronik asit, bisfosfonatlar olarak bilinen ilaç grubuna dahildir. Kemiklerden artmış kalsiyum kaybını engeller (kemik yıkımı) ve ayrıca kanın sıvı kısmındaki (serum) artmış kalsiyum düzeylerini normale döndürür. Aynı zamanda kanser hücrelerinin kemiğe yayılması sonucu oluşan kemik rahatsızlıklarını ve kırıklarını engeller.
•BONDRONAT aşağıdaki durumlarda kullanılır:
– Tümörler sonucu anormal (patolojik) olarak artmış serum kalsiyum seviyelerinin (hiperkalsemi) tedavisinde,
1
– Kanser hücreleri kemiğe yayılmış olan meme kanseri hastalarındaki iskelet ile ilgili bozuklukların (anormal kırıklar, ışın tedavisi ve ameliyatı gerektiren kemik rahatsızlıklarının) önlenmesinde.
2. BONDRONAT’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
Bifosfonatlar ile tedavi edilen hastalarda olağan dışı uyluk kemiği kırıkları görülebilir. Bu kırıklar genellikle travma olmaksızın ya da hafif travma ile gelişebilmektedir. Bifosfonat kullanan ve uyluk ya da kasık ağrısı ile başvuran hastalar olağan dışı kırık şüphesi ile değerlendirilmelidir. Bu hastalarda bireysel zarar/yarar durumuna göre bifosfonat tedavisinin kesilmesi gündeme gelebilir.
Tedaviniz süresince, BONDRONAT’ı doğru dozlarda aldığınızdan emin olmak için, kan değerleriniz takip edilebilir.
Eğer diş tedavisi görüyorsanız veya diş ameliyatı olacaksanız, diş hekiminizi BONDRONAT kullandığınız konusunda uyarınız.
BONDRONAT’ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
Etkin maddeye veya ilacın içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine alerjik (aşırı duyarlı) iseniz. Damar içine uygulanan (intravenöz) ibandronik asit ile tedavi edilen hastalarda ciddi ve bazen ölümcül olabilen alerjik reaksiyonlar rapor edilmiştir. Alerjik reaksiyon meydana gelmesi durumunda BONDRONAT tedaviniz hemen kesilmeli ve uygun tedavi düzenlenmelidir.
Geçmişte veya şimdi kan kalsiyum değerlerinizde düşme varsa (hipokalsemi). Bu konu hakkında bilgi almak için lütfen doktorunuza danışınız.
Diğer bisfosfonat içeren ilaçlara karşı duyarlılığınız varsa doktorunuza danışınız.
BONDRONAT 18 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
BONDRONAT’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Bifosfonatlar ile tedavi edilen hastalarda olağan dışı uyluk kemiği kırıkları görülebilir. Bu kırıklar genellikle travma olmaksızın ya da hafif travma ile gelişebilmektedir. Bifosfonat kullanan ve uyluk ya da kasık ağrısı ile başvuran hastalar olağan dışı kırık şüphesi ile değerlendirilmelidir. Bu hastalarda bireysel zarar/yarar durumuna göre bifosfonat tedavisinin kesilmesi gündeme gelebilir.
Kanserle ilişkili olan rahatsızlıklarda BONDRONAT kullanan hastalarda pazarlama sonrası koşullarda çok seyrek olarak çene osteonekrozu (çenede kemik hasarı) olarak adlandırılan bir yan etki bildirilmiştir. Çene osteonekrozu tedavinin sonlandırılması ardından da oluşabilmektedir.
Tedavisi zor olabilen ağrılı bir durum olması nedeniyle, çene osteonekrozunun önlenmesi için çaba gösterilmesi önemlidir. Çene osteonekrozunun oluşma riskini azaltmak için bazı tedbirler almanız gerekmektedir.
Tedavi almadan önce, aşağıdaki durumlar mevcutsa doktorunuza veya hemşirenize (sağlık mesleği mensubuna) bildiriniz:
2
•diş sağlığınızın kötü olması, dişeti hastalığı gibi ağız veya diş sorunlarınız varsa veya diş çektirmeyi planlıyorsanız
•düzenli diş bakımı yaptırmıyorsanız veya uzun süredir diş kontrolüne gitmediyseniz •sigara kullanıyorsanız (bu durum, diş sorunlarının riskini arttırabilir)
•daha önce bifosfanat tedavisi aldıysanız (kemik hastalıklarının tedavisi veya önlenmesi için kullanılır)
•kortikosteroid adı verilen ilaçları kullanıyorsanız (prednisolon veya deksametazon gibi) •kanseriniz varsa
Doktorunuz, BONDRONAT tedavisine başlamadan önce diş muayenesi yaptırmanızı isteyebilir.
Tedavi süresince, ağız sağlığınıza dikkat etmeli (düzenli diş fırçalama dahil) ve düzenli diş kontrolü yaptırmalısınız. Takma diş kullanıyorsanız, düzgün şekilde oturduğundan emin olmalısınız. Diş tedavisi almaktaysanız veya diş cerrahisi uygulanacaksa (diş çektirme gibi), diş tedaviniz hakkında doktorunuza bilgi veriniz ve diş hekiminize, BONDRONAT tedavisi aldığınızı söyleyiniz.
Dişlerde sallanma, ağrı veya şişme gibi ağız veya diş sorunları veya iyileşmeyen yaralar ya da iltihap oluşması, çene osteonekrozunun belirtileri olabilir; söz konusu durumlarda derhal doktorunuza ve diş hekiminize danışınız.
Eğer aşağıdaki rahatsızlıklardan herhangi birine sahip olduğunuzu biliyorsanız veya düşünüyorsanız;
Diğer bisfosfonatlara aşırı duyarlılık;
D vitamini, kalsiyum yada diğer mineral seviyeleriniz yüksek yada düşükseOrta şiddette (kreatinin klerensi ≥30 ve <50 ml/dakika arasında) veya ciddi (böbrek yetmezliği; örneğin kreatinin klerensi <30 ml/dakika) böbrek hastalığınız varsa;
Kalp probleminiz varsa ve doktorunuz günlük sıvı alımınızın kısıtlanmasını önermişse.
Damar içine uygulanan ibandronik asit kullanan hastalarda ciddi, bazen ölümcül olan alerjik reaksiyonlar bildirilmiştir. Nefes darlığı/nefes alma zorluğu, boğazda sıkışma hissi, dilde kabarma, baş dönmesi, bilinç kaybı hissetme, yüzde kabarma ya da kızarıklık, vücutta kaşıntı, bulantı, kusma gibi belirtilerden birini yaşarsanız derhal doktorunuza ya da hemşirenize haber veriniz.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamile iseniz ve hamile kalmayı planlıyorsanız BONDRONAT kullanmamalısınız.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Emziriyor iseniz BONDRONAT kullanmamalısınız.
3
Araç ve makine kullanımı
BONDRONAT’ın araç ve makine kullanımı üzerine etkisi olmadığından ya da bu etki göz ardı edilebilir olduğundan, BONDRONAT kullanımı sırasında araç ve makine kullanabilirsiniz.
BONDRONAT’ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Uyarı gerektiren herhangi bir yardımcı madde içermemektedir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Aminoglikozidlerle (gentamisin gibi) birlikte uygulandığında dikkat edilmesi tavsiye edilir çünkü her iki ilaç da kanın sıvı kısmında (serum) kalsiyum seviyelerini uzun süreli olarak düşürür. Magnezyum seviyelerinde olası eş zamanlı düşüş olması (hipomagnezemi) ihtimaline karşı da ayrıca dikkat edilmelidir.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. BONDRONAT nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Doktorunuz hastalığınıza bağlı olarak ilacınızın dozunu belirleyecek ve size uygulayacaktır.
Uygulama yolu ve metodu:
BONDRONAT damar içine infüzyon yoluyla kullanılır.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
BONDRONAT 18 yaş altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlılarda doz ayarlaması yapılmasına gerek yoktur.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği: Eğer böbrek problemleriniz varsa doktorunuz ilacınızın dozunu ayarlayabilir.
Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Eğer BONDRONAT’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla BONDRONAT kullandıysanız:
BONDRONAT’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
BONDRONAT’ı kullanmayı unutursanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
4
BONDRONAT ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
Doktorunuz size reçete ettiği sürece, BONDRONAT’ı kullanmanız önemlidir.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, BONDRONAT’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan
etkiler olabilir.
Aşağıdaki yan etkiler BONDRONAT damar içine (intravenöz) verildiğinde gözlenmiştir.
Aşağıdakilerden biri olursa, BONDRONAT’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL
doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Çok seyrek olarak, hastalarda hırıltılı solumaya ve nefessiz kalmaya veya deri döküntülerine
neden olabilecek alerjik reaksiyonlar olmuştur.
Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin BONDRONAT’a karşı ciddi alerjiniz var demektir.
Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:
Çok yaygın : 10 hastanın en az 1 inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir.
Seyrek : 1000 hastanın birinden az,fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
Çok seyrek : 10000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor : Eldeki verilerle tahmin edilemiyor.
Yaygın (10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir):
• Sıtma, titreme, rahatsızlık hissi, yorgunluk, kemik ağrısı, kas ve eklemlerde ağrı da dahil
olmak üzere grip benzeri semptomlar. Bu belirtiler bir kaç saat ya da gün içinde ortadan
kaybolur.Eğer bu etkiler problem yaratırsa ya da bir kaç gün içinde geçmezse doktorunuzla
veya hemişenizle görüşünüz.
• Vücut sıcaklığında artış
• Karın ve mide ağrısı, hazımsızlık, bulantı, kusma veya ishal
• Kanda kalsiyum veya fosfat seviyelerinde düşüş
• Gamma GT veya kreatinin gibi kan test sonuçlarında değişiklikler
• “Kalp (dal) bloku” olarak adlandırılan kalp ritim bozukluğu
• Kemik veya kas ağrısı
• Baş ağrısı, baş dönmesi veya zayıflık
• Susama, boğaz kuruluğu, tat bozuklukları
• Ayak veya bacaklarda şişkinlik
• Eklem ağrısı, eklemlerde iltihaplanma veya diğer eklem sorunları
• Paratiroid bezi ile ilgili bozukluklar
• Zedelenme
• Enfeksiyonlar
5
• Katarakt olarak adlandırılan göz bozuklukları
• Cilt bozuklukları
• Diş bozuklukları
Yaygın olmayan (100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir):
• Titreme
• Vücut sıcaklığının aşırı düşmesi (hipotermi)
• “Serebrovasküler bozukluk” olarak adlandırılan, beyin kan damarlarını etkileyen durum
(inme veya beyin kanaması)
• Kalp ve dolaşım bozuklukları (çarpıntı, kalp krizi, hipertansiyon (yüksek kan basıncı) ve
varis dahil)
• Kan hücrelerinde değişiklik (anemi)
• Kanda alkalin fosfataz seviyesinde artış
• Sıvı toplanması ve şişme (“lenfödem”)
• Akciğerlerde su toplanması
• “Gastroenterit” veya “gastrit” gibi mide problemleri
• Safra taşı
• İdrara çıkmada güçlük, sistit (mesane iltihabı)
• Migren
• Sinirlerde ağrı, sinir köklerinin zedelenmesi
• Sağırlık
• Ses, tat, his veya koku duyularında hassasiyet artışı
• Yutmada güçlük
• Ağız ülserleri, dudaklarda şişme (“keilitis”), ağızda pamukçuk
• Ağız kenarındaki ciltte kaşıntı
• Pelvik ağrı, akıntı, kaşıntı veya vajinada ağrı
• “İyi huylu cilt neoplazması” adında ciltte oluşumlar
• Hafıza kaybı
• Uyku problemleri, endişe, duygusal dengesizlik veya ruhsal değişiklikler
• Ciltte döküntü
• Saç dökülmesi
• Enjeksiyon yerinde zedelenme veya ağrı
• Kilo kaybı
• Böbrek kisti (böbrekte sıvı içeren kesecik oluşumu)
Seyrek (1000 hastanın birinden az görülebilir):
• Sürekli göz ağrısı ve iltihabı
• Uyluk, kalça veya kasık bölgesinde yeni ağrı, hassasiyet ya da rahatsızlık hissi. Uyluk
kemiği kırıklarına ait erken belirtiler olabilir.
Çok seyrek (10000 hastanın birinden az görülebilir):
•Çene ya da ağızda ağrı veya sızı. Ağır çene problemlerinin (nekroz, ölü kemik dokusu)
erken belirtileri olabilir.
•Kulağınızda ağrı, iltihaplanma ve/veya bir kulak enfeksiyonu yaşarsanız doktorunuza
bildiriniz. Bunlar kulak içindeki kemik hasarının belirtileri olabilir.
•Kaşıntı, yüzde, dudaklarda, dilde ve boğazda şişkinlikle birlikte nefes almada güçlük. Ciddi,
hayatı tehdit eden alerjik reaksiyonunuz olabilir.
6
•Ciltte ağır yan etki reaksiyonları
Bilinmiyor (Eldeki verilerle tahmin edilemiyor):
•Astım nöbeti
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda cınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 an etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. BONDRONAT’ın saklanması
BONDRONAT’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
•
•
•
•
•
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Ürün kullanıma hazır hale getirildikten sonra hemen kullanılmalı, hemen kullanılmayacak ürün buzdolabı sıcaklığında (2-8oC’de) en fazla 24 saat bekletilmelidir.
Kullanım sırasında çözelti berrak değilse veya parçacık içeriyorsa BONDRONAT’ı kullanmayınız.
Çözelti hemen kullanılmalıdır, kullanılmayan çözelti atılmalıdır.
Sadece tek kullanım içindir.
Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra BONDRONAT’ı kullanmayınız.
Orijinal ambalajında saklayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi:
Atnahs Pharma UK Ltd. lisansı ile
Ali Raif İlaç Sanayi A.Ş.
Yeşilce Mah.
Doğa Sokak No: 4
34418 Kağıthane / İstanbul
Üretim yeri:
Centurion İlaç San. Ve Tic. A.Ş.
Sincan / Ankara
Bu kullanma talimatı 15.11.2024 tarihinde onaylanmıştır.
7
————————————————————————————————————————
AŞAĞIDAKİ BİLGİLER BU İLACI UYGULAYACAK SAĞLIK PERSONELİ İÇİNDİR
Dozaj: Kemik metastazlı meme kanseri hastalarındaki iskelet ile ilgili olayların önlenmesi Kemik metastazlı meme kanseri hastalarındaki iskelet ile ilgili olayların önlenmesi için tavsiye edilen doz, her 3-4 haftada bir verilen iv 6 mg’dır. Doz en az 15 dakikalık bir sürede infüze edilmelidir.
Böbrek yetmezliği olan hastalar
Hafif şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda (KlKR ≥50 ve <80 ml/dakika) doz ayarlaması yapılmasına gerek yoktur. Kemik metastazlı meme kanseri hastalarındaki iskelet ile ilgili olayların önlenmesi için tedavi gören ve orta şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda (KlKR ≥30 ve <50 ml/dakika) veya ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda (KlKR <30 ml/dakika) aşağıda verilen doz tavsiyelerine uyulmalıdır:
Kreatinin klerensi (mL/dak)
İnfüzyon hacmi1 ve zamanı2
6 mg (6 ml infüzyonluk konsantre çözelti)
15 dakikada 100 ml
4 mg (4 ml infüzyonluk konsantre çözelti)
1 saatte 500 ml
<30
2 mg (2 ml infüzyonluk konsantre çözelti)
1 saatte 500 ml
1 Her 3-4 haftada bir uygulama
2 %0.9 sodyum klorür solüsyonu veya %5 glukoz solüsyonu
Kreatinin klerensi <50 ml/dak olan kanser hastalarında 15 dakikalık infüzyon zamanı araştırılmamıştır.
Dozaj: Tümöre bağlı olarak gelişen hiperkalsemi tedavisi
BONDRONAT genellikle hastane ortamında uygulanır. Aşağıdaki faktörleri kullanarak doktor dozu ayarlar.
BONDRONAT ile tedaviye başlamadan önce, hasta %0.9 (9 mg/ml) sodyum klorürle yeterli rehidrate edilmelidir. Tümörün tipi ile birlikte, hiperkalseminin şiddeti de dikkate alınmalıdır. Genel olarak, osteolitik kemik metastazı olan hastalar, hümoral tipte hiperkalsemisi olan hastalara göre daha düşük dozlara gereksinim duymaktadırlar. Şiddetli hiperkalsemisi (albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumu* ≥ 3 mmol/l veya ≥ 12 mg/dl) olan çoğu hastada 4 mg yeterli bir tek dozdur. Orta derecede hiperkalsemisi olan hastalarda (albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumu < 3 mmol/l veya < 12 mg/dl) 2 mg etkili bir dozdur. Klinik çalışmalarda kullanılan en yüksek doz 6 mg olmuştur ancak bu doz etkinlik açısından ek bir fayda getirmez.
Albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumu konsantrasyonları aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır: Albümine göre düzeltilmiş serum = serum kalsiyumu (mmol/l) -[0.02 x albümin (g/l)]+ 0.8 kalsiyumu (mmol/l)
8
veya
Albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumu (mg/dl)
serum kalsiyumu (mg/dl)+ 0.8 x [4-albümin (g/dl)]
Albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumunu mmol/l’yi mg/dl’ye çevirmek için 4 ile çarpınız.
Çoğu vakada yüksek serum kalsiyum düzeyi normal sınırlara 7 günde indirilebilir. Nükse kadar geçen medyan süre (albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyum düzeyinin 3 mmol/l’nin üzerine yeniden çıkması) 2 mg ve 4 mg dozlarda 18-19 gündür. Nükse kadar geçen medyan süre 6 mg’lık dozda 26 gündür.
Uygulama yolu ve yöntemi
BONDRONAT infüzyon konsantresi, intravenöz infüzyon yoluyla uygulanmalıdır.
Bu amaçla flakon içeriği aşağıdaki gibi kullanılır:
•Tümör kaynaklı hiperkalsemi- 500 ml izotonik sodyum klorür solüsyonuna veya 500 ml %5’lik dekstroz solüsyonuna eklenmeli ve 1-2 saat süresince infüze edilmelidir.
•İskelet ile ilgili olayların önlenmesi-100 ml izotonik sodyum klorür solüsyonuna veya 100 mL %5’lik dekstroz solüsyonu eklenmelidir ve en az 15 dakikalık bir sürede infüze edilmelidir.
Böbrek yetmezliği olan hastalar için de yukarıdaki dozaj bölümüne bakınız
Not: Potansiyel geçimsizlikleri önlemek için, BONDRONAT infüzyon konsantresi yalnızca izotonik sodyum klorür solüsyonu veya %5’lik dekstroz solüsyonu ile seyreltilmelidir.
BONDRONAT infüzyonluk konsantre çözelti kalsiyum içeren solüsyonlarla karıştırılmamalıdır.
Seyreltilmiş solüsyonlar tek kullanım içindir. Sadece partikül içermeyen berrak solüsyon kullanılmalıdır.
Bir kere seyreltilen solüsyonun
BONDRONAT’ın saklanması).
Hazırlanan solüsyonun yanlışlıkla arter-içi uygulanması tavsiye edilmediği gibi, paravenöz uygulama da doku hasarına neden olabilir, BONDRONAT infüzyonluk konsantre çözeltinin intravenöz olarak uygulanmasına özen gösterilmelidir.
Uygulama sıklığı
Tümöre bağlı olarak gelişen hiperkalsemi tedavisi için BONDRONAT infüzyon konsantresi genellikle tek infüzyon şeklinde verilir.
Kemik metastazlı meme kanseri hastalarındaki iskelet ile ilgili olayların önlenmesi için, BONDRONAT infüzyonu 3-4 haftalık aralıklarla tekrar edilir.
Tedavi süresi
Sınırlı sayıda hastada (50 hasta) hiperkalsemi için ikinci infüzyon yapılmıştır. Tekrarlayan hiperkalsemi durumunda veya yeterli etkinlik sağlanamadığında, tedavinin tekrarı düşünülmelidir.
Kemik metastazlı meme kanseri hastaları için BONDRONAT infüzyonu her 3-4 haftada bir uygulanmalıdır. Klinik çalışmalarda, tedavi 96 hafta devam etmiştir.
9
Doz aşımı
Şu ana kadar, BONDRONAT infüzyon konsantresiyle ile ilgili hiçbir akut zehirlenme vakası bildirilmemiştir. Yüksek dozlarla yapılan klinik öncesi çalışmalarda toksisite açısından karaciğer ve böbreğin hedef organlar olduğu bulunduğundan, karaciğer ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir.
Klinik olarak ilişkili hipokalsemi (çok düşük serum kalsiyum seviyeleri), kalsiyum glukonatın intravenöz infüzyon uygulaması ile düzeltilmelidir.
BONDRONAT’ın saklanması
BONDRONAT’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
•
•
•
•
•
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Ürün kullanıma hazır hale getirildikten sonra hemen kullanılmalı, hemen kullanılmayacak ürün buzdolabı sıcaklığında (2-8oC’de) en fazla 24 saat bekletilmelidir.
Kullanım sırasında çözelti berrak değilse veya parçacık içeriyorsa BONDRONAT’ı kullanmayınız.
Çözelti hemen kullanılmalıdır, kullanılmayan çözelti atılmalıdır.
Sadece tek kullanım içindir.
10
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
BONDRONAT 6 mg/6 ml iv infüzyonluk konsantre çözelti Steril
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Bir flakon, 6 ml infüzyonluk konsantre çözelti içinde, 6 mg ibandronik aside eşdeğer miktarda 6.75 mg ibandronik asit, monosodyum tuzu, monohidrat içerir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için, 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
İnfüzyonluk konsantre çözelti.
Partikülsüz, renksiz çözelti.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
– Kemik metastazlı meme kanseri hastalarındaki iskelet ile ilgili olayların (radyoterapi ve cerrahiyi gerektiren komplikasyonlar ve patolojik fraktür) önlenmesinde,
– Metastazlı veya metastazlı olmayan tümör kaynaklı hiperkalsemi tedavisinde endikedir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
BONDRONAT tedavisi sadece kanser tedavisinde deneyimli doktorlar tarafından başlatılmalıdır.
Pozoloji/ Uygulama sıklığı ve süresi:
Kemik Metastazlı Meme Kanseri Hastalarındaki İskelet ile İlgili Olayların Önlenmesi
Kemik metastazlı meme kanseri hastalarındaki iskelet ile ilgili olayların önlenmesi için tavsiye edilen doz, her 3-4 haftada bir verilen 6 mg intravenöz infüzyondur. Doz en az 15 dakikada infüze edilmelidir. İnfüzyon için flakon içeriği, izotonik sodyum klorür solüsyonuna veya %5’lik dekstroz solüsyonuna eklenmelidir.
Daha kısa infüzyon zamanı (örn. 15 dak) yalnızca normal böbrek fonksiyonu veya hafif böbrek yetmezliği olan hastalar için kullanılmalıdır.
1
Kreatinin klerensi 50 ml/dak’nın altında olan hastalar için kısa infüzyon zamanını tanımlayacak hiçbir veri bulunmamaktadır. Hekimler, dozlama hakkında tavsiye ve hasta gruplarında kullanım için Böbrek Yetmezliği Olan Hastalar bölümüne bakmalıdır.
Tümöre bağlı olarak gelişen hiperkalsemi tedavisi
BONDRONAT ile tedaviye başlamadan önce, hasta % 0.9 sodyum klorürle yeterli rehidrate edilmelidir. Tümörün tipi ile birlikte, hiperkalseminin şiddeti de dikkate alınmalıdır. Genel olarak, osteolitik kemik metastazı olan hastalar, hümoral tipte hiperkalsemisi olan hastalara göre daha düşük dozlara gereksinim duymaktadırlar. Şiddetli hiperkalsemisi (albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumu* ≥ 3 mmol/l veya ≥ 12 mg/dl) olan çoğu hastada 4 mg’lık tek doz yeterlidir. Orta derecede hiperkalsemisi olan hastalarda (albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumu < 3 mmol/l veya < 12 mg/dl) 2 mg etkili bir dozdur. Klinik çalışmalarda kullanılan en yüksek doz 6 mg olmuştur ancak bu doz etkinlik açısından ek bir fayda getirmez.
* Albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumu konsantrasyonları aşağıdaki gibi
hesaplanmaktadır:
Albümine göre düzeltilmiş = serum kalsiyumu (mmol/l) -[0.02 x
serum kalsiyumu (mmol/l) albümin (g/l)]+ 0.8
veya
Albümine göre düzeltilmiş = serum kalsiyumu (mg/dl)+ 0.8 x [4-
serum kalsiyumu (mg/dl) albümin (g/dl)]
Albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumunu mmol/l’yi mg/dl’ye çevirmek için 4 ile çarpınız.
Çoğu vakada yüksek serum kalsiyum düzeyi normal sınırlara 7 günde indirilebilir. Nükse kadar geçen medyan süre (albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyum düzeyinin 3 mmol/L’nin üzerine yeniden çıkması) 2 mg ve 4 mg dozlarda 18-19 gündür. Nükse kadar geçen medyan süre 6 mg’lık dozda 26 gündür.
Sınırlı sayıda hasta (n=50) hiperkalsemi için ikinci bir infüzyon almıştır. Tekrarlayan hiperkalsemi durumunda veya yeterli etkinlik sağlanamadığında, tedavinin tekrarı düşünülmelidir.
Uygulama şekli:
İskelet ile ilgili olayların önlenmesinde: Flakonların içeriği 100 ml izotonik sodyum klorür solüsyonuna veya 100 ml %5’lik dekstroz solüsyonuna ilave edilir ve en az 15 dakikada infüze edilir.
Tümör kaynaklı hiperkalsemi tedavisinde: BONDRONAT, intravenöz infüzyon yoluyla uygulanmalıdır. Bu amaçla, flakonların içeriği 500 ml izotonik sodyum klorür solüsyonuna (veya 500 ml %5’lik dekstroz solüsyonu) eklenmeli ve -2 saatten uzun süre- infüze edilmelidir.
2
Hazırlanan çözeltinin dikkatsizce arter-içi uygulaması tavsiye edilmediği gibi, paravenöz uygulama da doku hasarına neden olabilir, BONDRONAT’ın intravenöz olarak uygulandığından emin olmaya özen gösterilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/karaciğer yetmezliği:
Hafif derecede böbrek yetmezliği (KlKR ≥50 ve <80 ml/dak) olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Meme kanseri ve metastatik kemik hastalığı olan hastalardan, iskelet olaylarının önlenmesi için tedavi edilen ve orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (KlKR ≥30 ve <50 ml/dak) veya ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda (KlKR <30 ml/dak) aşağıdaki dozlama önerilerine uyulması gerekir (bkz. bölüm 5.2.)
Kreatinin klerensi (ml/dak)
İnfüzyon hacmi1 ve zamanı2
15 dakikada 100 ml
1 saatte 500 ml
1 saatte 500 ml
KlKR ≥50 ve <80
6 mg (6 ml infüzyonluk konsantre çözelti)
KlKR ≥30 ve <50
4 mg (4 ml infüzyonluk konsantre çözelti)
<30
2 mg (2 ml infüzyonluk konsantre çözelti)
1 Her 3-4 haftada bir uygulama
2 %0.9 sodyum klorür solüsyonu veya %5 dekstroz solüsyonu
Kreatinin klerensi < 50 ml/dak olan kanser hastalarında 15 dakikalık infüzyon zamanı araştırılmamıştır.
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasının gerekli olmadığı beklenmektedir (bkz. bölüm 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
Güvenlilik ve etkililik üzerine yeterli veri bulunmadığından, BONDRONAT 18 yaşın altındaki hastalar için tavsiye edilmemektedir.
Geriyatik popülasyon:
Doz ayarlaması gerekli değildir.
4.3 Kontrendikasyonlar
• hipokalsemide kontrendikedir (bkz. bölüm 4.4)
• ibandronik aside veya ilacın içerdiği diğer maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
•Diğer bisfosfonatlara duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda önlem alınmalıdır. •18 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
3
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Klinik deneyim yokluğu nedeniyle BONDRONAT 18 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
Meme kanserine bağlı kemik metastazı olan hastalarda yapılan randomize plasebo kontrollü klinik çalışmalar, uzun süreli BONDRONAT tedavisi ile böbrek fonksiyonlarında herhangi bir bozulma belirtisi göstermemiştir. Bununla birlikte, her bir hastanın klinik değerlendirmesine bağlı olarak, BONDRONAT ile tedavi edilen hastalarda böbrek fonksiyonu, serum kalsiyum, fosfat ve magnezyum seviyelerinin izlenmesi tavsiye edilir.
Klinik veri bulunmadığından, ağır karaciğer yetmezliği olan hastalar için doz önerisi yapılamamaktadır.
Kalp yetmezliği riski bulunan hastalarda aşırı hidratasyondan kaçınılmalıdır.
Bifosfonat ile tedavi edilen hastalarda atipik bölgelerde (subtrokanterik ve femur şaft) kırıklar görülebilir. Bu kırıklar genellikle travma olmaksızın ya da minimal travma ile gelişmektedir. Bifosfonat kullanan ve uyluk ya da kasık ağrısı ile başvuran hastalar atipik kırık şüphesi ile değerlendirilmelidir. Bu hastalarda bireysel risk/yarar analizine göre bifosfonat tedavisinin kesilmesi gündeme gelebilir.
Metastatik kemik hastalığı için BONDRONAT tedavisine başlanmadan önce, hipokalsemi ve diğer kemik ve mineral metabolizması bozuklukları etkin şekilde tedavi edilmelidir. Tüm hastalar için, yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini alımı önemlidir. Günlük alımın yetersiz olduğu durumlarda, hastalar kalsiyum ve D vitamini desteği almalıdırlar. Hipokalsemi gelişebilir ve hastanın serum kalsiyum düzeyleri buna göre ayarlanmalıdır.
Çene osteonekrozu
Onkoloji endikasyonları için BONDRONAT kullanan hastalarda pazarlama sonrası koşullarda çok seyrek olarak çene osteonekrozu bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8).
Ağız içinde iyileşmemiş açık yumuşak doku lezyonları olan hastalarda tedaviye veya yeni bir tedavi kürüne başlanması geciktirilmelidir.
Eşzamanlı risk faktörleri bulunan hastalarda, BONDRONAT tedavisinden önce diş muayenesi ile birlikte tedbir amaçlı diş tedavisi ve bireysel yarar-risk değerlendirmesi yapılması önerilir.
Hastada çene osteonekrozu oluşma riski değerlendirilirken, aşağıdaki risk faktörleri dikkate alınmalıdır:
– Kemik rezorpsiyonunu inhibe eden tıbbi ürünün potensi (potensi yüksek bileşikler için risk daha fazladır), uygulama şekli (parenteral uygulama için risk daha fazladır) ve kemik rezorpsiyonu tedavisinin kümülatif dozu
– Kanser, eşzamanlı hastalıklar (örn. anemi, koagülopatiler, enfeksiyon), sigara kullanımı
– Eşzamanlı tedaviler: kortikosteroidler, kemoterapi, anjiyojenez inhibitörleri, baş ve boyun radyoterapisi
4
– Yetersiz oral hijyen, periodontal hastalık, sıkı oturmayan takma dişler, diş hastalığı öyküsü, diş çekilmesi gibi invaziv dental işlemler
Tüm hastalara BONDRONAT tedavisi süresince yeterli oral hijyen sağlamaları, rutin diş kontrolü yaptırmaları ve dişlerde sallanma, ağrı veya şişme gibi oral semptomlar veya iyileşmeyen yaralar ya da iltihap oluşması halinde derhal bildirmeleri söylenmelidir. Tedavi sırasında, invaziv dental işlemler yalnızca dikkatli bir değerlendirme ardından gerçekleştirilmeli ve BONDRONAT uygulamasına yakın yapılmamalıdır.
Çene osteonekrozu oluşan hastalar için tedavi planı, tedavi uygulayan hekim ve çene osteonekrozu konusunda uzman bir diş hekimi veya oral cerrah arasında yakın işbirliği içinde ayarlanmalıdır. Sorun ortadan kalkana kadar ve mümkün olduğunda, etkili risk faktörleri indirgenene kadar BONDRONAT tedavisine geçici olarak ara verilmesi dikkate alınmalıdır.
Dış kulak yolunda osteonekroz
Çoğunlukla uzun süreli tedaviyle ilişkili olarak, bifosfonat kullanımı ile dış kulak yolunda osteonekroz vakaları bildirilmiştir. Dış kulak yolundaki osteonekroz için olası risk faktörleri steroid kullanımı, kemoterapi ve/veya enfeksiyon ve travma gibi lokal risk faktörlerini içermektedir. Kronik kulak enfeksiyonları dahil olmak üzere kulak semptomları görülen bifosfonat alan hastalarda, dış kulak yolunda osteonekroz olasılığı düşünülmelidir
Çoğunlukla uzun süreli osteoporoz tedavisi alan hastalarda bifosfonat kullanımı ile atipik subtrokanterik ve diyafizer femur kırıkları bildirilmiştir. Bu transvers veya kısa oblik kırıklar, küçük trokanterin hemen altından suprakondiler çıkıntının hemen üzerine kadar, femur boyunca herhangi bir bölgede oluşabilir. Bu kırıklar genellikle travma olmaksızın ya da minimal travma ile gelişmektedir. Bazı hastalarda tam femur kırığı görülmeden haftalar ila aylar öncesinde, sıklıkla görüntülemede stres kırıklarıyla birlikte, uyluk veya kasık ağrısı meydana gelir. Kırıklar sıklıkla bilateraldir; bu nedenle femur kayma kırığı olup bifosfonat tedavisi uygulanan hastalarda kontralateral femur da incelenmelidir. Ayrıca, bu kırıklarda iyileşmenin yetersiz olduğu bildirilmiştir. Bifosfonat kullanan ve uyluk ya da kasık ağrısı ile başvuran hastalar atipik kırık şüphesi ile değerlendirilmelidir. Bu hastalarda bireysel risk/yarar analizine göre bifosfonat tedavisinin kesilmesi gündeme gelebilir.
Bifosfonat tedavisi sırasında herhangi bir uyluk, kalça veya kasık ağrısı oluşması halinde, hastalara bu olayları bildirmeleri söylenmeli ve bu tip semptomların görüldüğü hastalar tamamlanmamış femur kırığı açısından değerlendirilmelidir.
İntravenöz ibandronik asit ile tedavi edilen hastalarda, ölümcül olabilen vakaları da içeren anafilaktik reaksiyon/şok vakaları rapor edilmiştir.
BONDRONAT intravenöz olarak uygulanacağı zaman uygun tıbbi destek ve gözlem koşullarının hazır bulundurulması gerekmektedir. Eğer anafilaktik veya diğer şiddetli hipersensitivite reaksiyonları meydana gelirse, infüzyon hemen kesilmeli ve uygun tedavi başlatılmalıdır.
5
4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
BONDRONAT kalsiyum içeren solüsyonlarla karıştırılmamalıdır.
Dispozisyonla ilişkili klinik olarak anlamlı bir ilaç etkileşimi bulunmamaktadır. (İbandronik asit sadece renal sekresyon ile elimine edilir ve biyotransformasyona uğramaz.) Sekresyon yollarının, diğer etkin maddelerin atılımında rol alan, bilinen asidik veya bazik transport sistemlerini içermediği gözlenir. Ayrıca, ibandronik asit major insan hepatik P450 izoenzimlerini inhibe etmez ve sıçanlarda hepatik sitokrom P450 sistemlerini uyarmaz. Terapötik konsantrasyonlarda plazma proteinlerine bağlanma oranı yaklaşık %87’dir, bu nedenle ibandronik asidin diğer etkin maddelerin yerini alma olasılığı düşüktür.
Her iki ilaç da serum kalsiyum seviyelerini uzun süreli olarak düşürdüğünden, bisfosfonatlar aminoglikozidlerle birlikte uygulandığında önlem alınması tavsiye edilir.
Olası simultane hipomagnezemi varlığına karşı ayrıca dikkatli olunmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
4.6 Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda ve doğum kontrolü (kontrasepsiyon) uygulayanlarda ilacın kullanımı yönünden bir öneri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
İbandronik asidin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Fareler üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
BONDRONAT gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
İbandronik asidin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Emziren sıçanlarda gerçekleştirilen çalışmalar, intravenöz uygulama sonrasında sütte düşük miktarlarda ibandronik asit varlığını göstermiştir.
BONDRONAT emziren annelerde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Klinik dışı çalışmalarda, BONDRONAT verildiğinde, üreme performansı ve doğurganlık değerlendirme parametreleri etkilenmiştir (bkz. bölüm 5.3).
6
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Bildirilen yan etkilere ve farmakodinamik ve farmakokinetik profile dayanarak BONDRONAT’ın araç ve makine kullanımı üzerine etkisi yoktur ya da bu etki ihmal edilebilir.
4.8 İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti
Bildirilen en ciddi advers reaksiyonlar; anafilaktik reaksiyon/şok, atipik femur kırıkları, çene osteonekrozu, gastrointestinal iritasyon ve oküler inflamasyondur (bkz. “Belli advers reaksiyonların tanımı” başlığı ve bölüm 4.4).Tümör kaynaklı hiperkalsemi tedavisi çok yaygın olarak vücut sıcaklığında artış ile ilişkilendirilmiştir. Yaygın olmayan vakalarda serum kalsiyum seviyesi normal seviyenin altında gözlenmiştir. Çoğu vakada özel bir tedaviye gerek kalmadan birkaç saat veya gün sonra belirtiler kaybolmuştur.
Meme kanseri ve kemik metastazları olan hastalarda iskelet olaylarının önlenmesinde, tedavi çok yaygın olarak asteniyi takip eden vücut sıcaklığında artış ve baş ağrısı ile ilişkilendirilmiştir.
Advers olayların tablo şeklinde listesi
Tablo 1, pivotal faz III çalışmaları (Tümör kaynaklı hiperkalsemi tedavisinde: 311 hastaya Bondronat 2 mg veya 4 mg uygulanmıştır; kemik metastazlı meme kanseri hastalarında iskelet ile ilişkili olaylarının önlenmesi: 152 hastaya 6 mg Bondronat uygulanmıştır) ve pazarlama sonrası deneyimlerde oluşan advers reaksiyonları listelemektedir.
Tablo 1 Bondronat’ın İntravenöz Uygulaması İçin Bildirilen Advers İlaç
Reaksiyonları
Advers reaksiyonlar MedDRA sistem organ sınıfına ve sıklığa göre listelenmektedir. Aşağıdaki sıklık kategorileri kullanılmıştır: çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her sıklık grubunda advers reaksiyonlar azalan şiddete göre sunulmaktadır.
Sistem Organ Sınıfı
Çok seyrek
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Enfeksiyon
Sistit, vajinit, oral kandidiyazis
İyi huylu ve kötü huylu
neoplazmlar
Kan ve lenf sistemi
hastalıkları
Anemi, kan diskrazisi
Bağışıklık
sistemi
hastalıkları
Aşırı
duyarlılık†,
bronkospazm†, anjiyoödem†,
Astım
alevlenmesi
7
anafilaktik
reaksiyon/şok†**
Endokrin
hastalıkları
Metabolizma ve beslenme
hastalıkları
Hipokalsemi* *
Hipofosfatemi
Uyku bozukluğu, anksiyete,
duygudurum
değişkenliği
Sinir sistemi hastalıkları
Baş ağrısı, sersemlik, disgüzi (tat alma
bozukluğu)
Serebrovasküler
bozukluk, sinir
kökü lezyonu,
amnezi, migren,
nevralji, hipertoni, hiperestezi,
sirkumoral
parestezi, parosmi
Katarakt
Oküler
inflamasyon†**
Kulak ve iç kulak
hastalıkları
Sağırlık
Kardiyak
hastalıklar
Kalp (dal) bloku
Miyokardiyal
iskemi,
kardiyovasküler bozukluk,
palpitasyon
Solunum, gögüs bozuklukları ve mediastinal
hastalıkları
Farenjit
Akciğer ödemi, stridor
Gastrointestinal hastalıklar
Diyare,
kusma,
dispepsi,
gastrointestin al ağrı, diş
bozukluğu
Gastroenterit, gastrit, ağız
ülserasyonu, disfaji, dudak iltihabı
Hepatobiliyer hastalıklar
Kolelitiyazis
Deri ve deri altı doku
hastalıkları
Deri
hastalıkları, ekimoz
Döküntü, alopesi
Stevens-
Johnson
sendromu†,
Eritema
multiform†,
büllöz dermatit
8
Kas-iskelet
bozuklukları, bağ doku ve kemik
hastalıkları
Osteoartrit,
miyalji,
artralji,
eklem
bozuklukları, kemik ağrısı
Atipik
subtrokanterik ve diyafizel
femur kırıkları†
Çene
osteonekrozu†* *
Dış kulak
yolunda
osteonekroz (bifosfonat
sınıfı advers reaksiyonu)
Üriner retansiyon, renal kist
Üreme sistemi ve meme
hastalıkları
Pelvik ağrı
Genel
bozukluklar ve uygulama
bölgesine ilişkin hastalıklar
Pireksi, grip benzeri
hastalık**,
periferal
ödem, asteni, susuzluk
Hipotermi
Araştırmalar
Gamma-GT artışı,
kreatinin
düzeylerinde artış
Kan alkali
fosfataz artışı, kilo kaybı
Yaralanma ve zehirlenme
İncinme,
enjeksiyon yerinde ağrı
**Daha fazla bilgi için aşağıya bakınız
†Pazarlama sonrası deneyimlerde belirlenmiştir.
Seçili advers reaksiyonların tanımı
Hipokalsemi
Böbreklerden kalsiyum atılımındaki azalmaya, serum fosfat düzeylerinde terapötik tedbirler gerektirmeyen bir azalma eşlik edebilir. Serum kalsiyum düzeyi hipokalemik değerlere azalabilir.
Grip benzeri hastalık
Ateş, titreme, kemik ve / veya kas ağrısı benzeri ağrıdan oluşan grip benzeri sendrom görülmüştür. Çoğu durumda özel bir tedavi gerektirmez ve semptomlar birkaç saat / birkaç gün sonra kendiliğinden iyileşir.
Çene osteonekrozu
Çene osteonekrozu, ağırlıklı olarak, ibandronik asit gibi kemik erimesini önleyen tıbbi ürünler ile tedavi gören hastalar içerisinde ağırlıklı olarak kanser hastalarında rapor edilmiştir (bkz. Bölüm 4.4). Çene osteonekrozu ibandronik asit için pazarlama sonrası koşulda raporlanmıştır.
9
Oküler inflamasyon
İbandronik asit kullanımıyla üveit, episklerit ve sklerit gibi göz inflamasyonu olayları bildirilmiştir. Bazı vakalarda bu olaylar ibandronik asit sonlandırılana kadar ortadan kalkmamıştır.
Anafilaktik reaksiyon/şok
İntravenöz ibandronik asit ile tedavi uygulanan hastalarda ölümcül olaylar dahil anafilaktik reaksiyon/şok vakaları bildirilmiştir.
Astım alevlenmesini içeren alerjik reaksiyonlar rapor edilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers e Farma(TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir e-posta: tel: 0 800 314 00 08; faks:0 312 218 35
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
BONDRONAT ile hiçbir doz aşımı vakası bildirilmemiştir.
Bugüne kadar BONDRONAT ile akut zehirlenme vakaları bildirilmemiştir.
Böbrekler ve karaciğer yüksek dozla yapılan preklinik çalışmalarda toksisite için hedef organlar olduğundan, böbrek ve karaciğer fonksiyonları takip edilmelidir.
Klinik açıdan ilişkili hipokalsemi, intravenöz kalsiyum glukonat uygulamasıyla iyileştirilmelidir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Kemik yapısını ve mineralizasyonu etkileyen ilaçlar, bisfosfonatlar
ATC kodu: M05BA06
İbandronik asit, spesifik olarak kemik üzerinde etki gösteren bifosfonat bileşikler grubunda yer alır. Kemik dokusu üzerindeki seçici etkileri, bifosfonatların kemik mineraline yüksek afinite göstermesinden kaynaklanır. Bifosfonatlar, osteoklast aktivitesini inhibe ederek etki gösterir ancak henüz kesin mekanizma bilinmemektedir. In-vivo çalışmalarda ibandronik asit, gonadal fonksiyonun durması, retinoidler ve tümor ya da tümör kaynaklı ürünlerin sebep olduğu deneysel uyarımlı kemik hasarını engellemiştir.45Ca kinetik çalışmaları yoluyla ve önceden iskelet içine yerleşmiş radyoaktif tetrasiklinin serbest bırakılmasıyla, endojen kemik resorpsiyonunun inhibe edildiği belgelenmiştir.
Farmakolojik olarak etkili dozların çok üzerindeki yüksek dozlarda ibandronik asit, kemik mineralizasyonu üzerinde herhangi bir etki göstermemiştir.
Malign hastalıktan kaynaklanan kemik resorpsiyonu, uygun kemik oluşumunun dengeleyemediği aşırı kemik resorpsiyonuyla karakterizedir. İbandronik asit; osteoklast
10
aktivitesini seçici olarak inhibe eder, kemik resorpsiyonunu azaltır ve böylece malign hastalığın iskelet komplikasyonlarında azalma sağlar.
Tümör kaynaklı hiperkalsemisi bulunan hastalarla yapılan çalışmalar, ibandronik asidin tümör kaynaklı osteoliz ve özellikle tümör kaynaklı hiperkalsemi üzerine olan inhibitör etkisinin, serum kalsiyumundaki düşüş ve üriner kalsiyum atılımı ile karakterize olduğunu göstermektedir.
Yeterli rehidrasyon sonrası düzeltilmiş albumin serum kalsiyum ≥ 3 mmol/l olan hastalarla yapılan klinik çalışmalarda, tedavi için önerilen doz aralığında, aşağıdaki ilgili güven aralıkları ve cevap oranları görülmüştür.
İbandronik asit dozu
Hastalarda cevap oranı %
%99 Güven aralığı
Bu hastalar ve dozlarla, ortalama 4-7 günde kandaki normal kalsiyum konsantrasyonuna ulaşıldı. Ortalama 18-26 günde relaps (düzeltilmiş albumin serum kalsiyum >3 mmol/l geri dönüşü) görüldü.
Etki Mekanizması
İbandronik asit, kemik dokusu üzerinde etkili olan ve spesifik olarak osteoklast etkinliğini inhibe eden, bisfosfonatların azot içeren grubuna ait olan çok güçlü bir bisfosfonattır. Osteoklastların toplanmasını etkilemez. İbandronik asidin kemik dokusu üzerindeki seçici etkisi, bu bileşiğin kemiğin mineral matriksini temsil eden hidroksiapatit için olan yüksek afinitesine dayanmaktadır.
İbandronik asit kemik oluşumu üzerinde doğrudan bir etkisi olmaksızın kemik rezorpsiyonunu azaltır.
Malign hastalığa bağlı olarak gerçekleşen kemik rezorpsiyonu, uygun kemik oluşumu ile dengelenemeyen aşırı kemik rezorpsiyonu ile karakterizedir. İbandronik asit osteoklast aktivitesini selektif olarak inhibe ederek kemik rezorpsiyonunu azaltır ve böylece malign hastalığa bağlı olarak görülen iskelet komplikasyonlarını azaltır.
Klinik/ Etkililikçalışmaları
Kemik metastazlı meme kanseri hastalarındaki iskelet ile ilgili olayların önlenmesinde yapılan klinik çalışmalar
Meme kanseri olan hastalardaki metastatik kemik hastalığının BONDRONAT ile tedavisi 96 haftalık randomize plasebo kontrollü faz III çalışma ile değerlendirilmiştir.
Meme kanserli ve radyolojik olarak kanıtlanmış kemik metastazı olan kadın hastalar, plasebo (158 hasta) veya 6 mg i.v. BONDRONAT (154 hasta) alacak şekilde randomize edilmişlerdir.
Çalışmanın birincil sonlanım noktası, periyodik iskelet ile ilişkili olay oranıdır (SMPR) ve bu da çalışmanın alt kollarından olan aşağıdaki iskelet ile ilgili olayları (SRE) içeren bir bileşik sonlanım noktasıdır;
11
Kemiğe radyoterapi
Kırıkların tedavisi için kemik ameliyatı
Vertebral kırıklar
Vertebral olmayan kırıklar
SMPR analizleri zamana bağlı olup 12 haftalık tek bir periyot içinde oluşan bir veya daha
fazla olayın potansiyel olarak birbiriyle ilgili olabileceği düşüncesinden
kaynaklanmaktadır. Bu nedenle verilen herhangi bir 12 haftalık periyot içinde gerçekleşen
birden fazla sayıdaki olaylar, tek bir olay olarak hesaplanmıştır.
Bu çalışmadan elde edilen veriler 6 mg BONDRONAT i.v.’ nin plaseboya oranla zamana bağlı iskelet hasarlanma oranı (SMPR) ile ölçülen iskeletle ilgili olayların (SRE) azalmasında önemli bir avantaj sağladığını göstermiştir (p= 0.004). Ayrıca iskeletle ilgili olay sayısı da BONDRONAT ile anlamlı bir düşüşe neden olmuştur ve plaseboya oranla iskelet ilgili olay riskinde %40 azalma meydana gelmiştir (ilgili risk 0.6, p= 0.003). Etkinlik sonuçları Tablo-2’de özetlenmiştir.
Tablo 2 Etkililik sonuçları (Metastatik kemik hastalığı olan meme kanserli hastalar)
Plasebo
n=158
p-değeri
SMPR (hasta
yılı başına)
1.48
1.19
p=0.004
Vaka
sayısı(hasta başına)
3.64
2.65
p=0.025
SRE bağıl risk
–
0.60
p=0.003
İkincil sonlanım noktaları, kemik ağrısı ölçümü, yaşam kalitesi ve idrardaki kemik rezorpsiyonu belirteçlerinin ölçülmesini içermektedir.
Plasebo ile karşılaştırıldığında, 6 mg i.v. BONDRONAT uygulamasının kemik ağrılarında istatistiksel olarak belirgin bir iyileşme sağladığı gösterilmiştir. Tüm çalışma boyunca ağrı alt sınırın altına düşmüştür ve bu düşüşe analjezik ihtiyacında anlamlı bir azalma eşlik etmiştir. Plasebo ile karşılaştırıldığında, BONDRONAT ile tedavi edilen hastalarda yaşam kalitesindeki kötüleşme de belirgin olarak azalmıştır. Bu ikincil etkinlik sonlanım noktalarının sonuçları Tablo-3’de özetlenmiştir.
Tablo 3 İkincil etkililik sonuçları (metastatik kemik hastalığı olan meme kanserli hastalar)
Plasebo n=158
BONDRONAT 6 mg
n=154
Kemik ağrısı *
12
Analjezik kullanımı *
Yaşam Kalitesi *
* Başlangıç ve son değerlendirme arasındaki ortalama değişiklik
Plasebo ile karşılaştırıldığında, BONDRONAT ile tedavi edilen hastalarda, kemik rezorbsiyonunun üriner işaretlerinde (piridinolin ve deoksipiridinolin), istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde, belirgin bir azalma söz konusudur.
Metastatik meme kanserli 130 hastanın katıldığı bir çalışmada, 1 saat veya 15 dakika infüze edilen BONDRONAT’ın güvenliliği karşılaştırılmıştır. Renal fonksiyon göstergelerinde herhangi bir değişiklik gözlenmemiştir. 15 dakikalık infüzyon sonrası ibandronik asidin genel advers olay profili, uzun süreli infüzyon zamanlarında bilinen güvenlilik profili ile tutarlıdır ve 15 dakikalık infüzyon zamanının kullanımı ile ilgili herhangi bir yeni güvenlilik konusu tespit edilmemiştir.
Kreatinin klerensi 50 ml/dak’nın altında olan kanser hastalarında, 15 dakikalık infüzyon zamanı araştırılmamıştır.
Tümöre bağlı oluşan hiperkalsemi tedavisinde yapılan klinik çalışmalar
Malign hiperkalsemide tümöre bağlı oluşan hiperkalsemi hastalarında yapılan klinik çalışmalarda, tümöre bağlı oluşan osteoliz ve spesifik olarak tümöre bağlı oluşan hiperkalsemiye karşı ibandronik asidin inhibitör etkisinin, serum kalsiyumunda ve üriner kalsiyum atılımında düşüşle karakterize olduğu görülmüştür.
Tedavi için önerilen doz aralığında, yeterli rehidratasyon sonrası, albumine göre düzeltilmiş serum kalsiyum alt sınırı ≥ 3 mmol/l olan hastalarda yapılan çalışmalarda gözlenen güven aralıkları ile birlikte yanıt oranları aşağıda açıklanmıştır:
Bu hastalar ve dozlarla, normokalsemiye ulaşmak için gereken medyan süre 4-7 gündür. Nükse kadar geçen ortalama süre (albumine göre düzeltilmiş serum kalsiyumunun tekrar 3 mmol/L’nin üstüne çıkması) ise 18-26 gündür.
13
5.2 Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
İki saat boyunca süren 2, 4 ve 6 mg ibandronik asit infüzyonu sonrasında farmakokinetik özellikler dozla orantılı olmuştur.
Emilim:
İntravenöz infüzyon ile uygulandığı için geçerli değildir.
Dağılım:
İlk sistemik maruziyet sonrası, ibandronik asit hızla kemiğe bağlanır veya idrarla atılır. İnsanlarda görülen terminal dağılım hacmi en az 90 l’dir ve kemiğe ulaşan dozun, dolaşımdaki dozun %40-50’si olduğu tahmin edilmektedir. İnsan plazmasındaki proteinlere bağlanma oranı terapötik konsantrasyonlarda yaklaşık %87’dir ve bu nedenle yer değiştirmeye bağlı olarak ortaya çıkan ilaç-ilaç etkileşim potansiyeli düşüktür.
Biyotransformasyon:
İbandronik asidin hayvanlarda veya insanlarda metabolize olduğuna dair bir kanıt bulunmamaktadır.
Eliminasyon:
Gözlenen yarı ömür aralığı geniştir ve doz ile kişinin duyarlılığına bağlıdır; ancak görünen terminal yarı ömür genellikle 10-60 saat aralığındadır. Bununla birlikte, başlangıçtaki plazma seviyeleri hızla düşerek, intravenöz veya oral uygulamadan sonra sırasıyla 3 ila 8 saat içinde doruk değerlerin %10’una ulaşır. Metastatik kemik hastalığı olan hastalara, 48 hafta boyunca, 4 haftada bir ibandronik asit intravenöz infüzyon uygulandığında, sistemik akümülasyon gözlenmemiştir.
İbandronik asidin total klerensi düşüktür ve ortalama değerleri 84-160 ml/dak aralığındadır. Renal klerens (postmenopozal sağlıklı kadınlarda yaklaşık 60 ml/dak), total klerensin %50-60’ı kadardır ve kreatinin klerensi ile ilişkilidir. Görünen total ve renal klerens arasındaki farkın, kemik tarafından alınan miktarı yansıttığı düşünülmektedir.
Renal eliminasyon salgı yolağının, diğer etkin maddelerin atılımında görev alan bilinen asidik ya da bazik taşıyıcı sistemleri içermediği görülmüştür. Ayrıca, ibandronik asit, majör insan hepatik P450 izoenzimlerini inhibe etmez ve sıçanlardaki hepatik sitokrom P450 sistemini indüklemez.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
100 mg’lık oral doz ve 6 mg’lık intravenöz doza kadar, ibandronik asidin plazma konsantrasyonları doza bağlı olarak artar.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Cinsiyet:
İbandronik asidin erkekler ve kadınlardaki biyoyararlanımı ve farmakokinetiği benzerdir.
14
Irk:
Asyalılar ve beyaz ırk arasında ibandronik asidin dağılımında klinik olarak ilişkili interetnik farklılıklarla ilgili bir kanıta rastlanmamıştır. Afrika kökenli hastalarla ilgili çok az veri mevcuttur.
Böbrek yetmezliği olan hastalar:
Farklı derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarda, ibandronik asit maruziyeti kreatinin klerensi (KlKR) ile ilişkilidir.
Ciddi böbrek yetmezliği olan (ortalama tahmini KlKR = 21.2 ml/dak) ve 2 mg tek doz (15 dakika infüzyon süresi) alan hastalarda ortalama EAA0-24h, sağlıklı gönüllülere kıyasla %110 artmıştır. Tek doz 6 mg intravenöz uygulamadan (15 dakika infüzyon süresi) sonra, hafif (ortalama tahmini KlKR = 68.1 ml/dak) ve orta derede (ortalama tahmini KlKR = 41.2 ml/dak) böbrek yetmezliği olan hastalarda ortalama EAA0-24h, sağlıklı gönüllülere (ortalama tahmini KlKR = 102 ml/dak) kıyasla sırasıyla %14 ve %86 artmıştır. Hafif böbrek yetmezliği olan hastalarda ortalama Cmaks artmamış, orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda ise %12 artmıştır. Hafif derecede böbrek yetmezliği (KlKR ≥50 ve <80 ml/dak) olan hastalarda dozaj ayarlaması gerekli değildir. Meme kanseri ve metastatik kemik hastalığı olan hastalarda, iskelet olaylarının önlenmesi için tedavi edilen ve orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (KlKR≥30 ve <50 ml/dak) veya ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda (KlKR <30 ml/dak) dozda ayarlama yapılması önerilir (bkz. bölüm 4.2).
Standart 4 saatlik bir hemodiyaliz prosedüründe ibandronatın yaklaşık %37’si vücuttan temizlenmiştir.
Karaciğer yetmezliği olan hastalar:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda, ibandronik asidin farmakokinetiğine dair veri bulunmamaktadır. İbandronik asit metabolize olmadığı, fakat renal atılım ve kemiğe alım yolu ile temizlendiği için, karaciğerin ibandronik asidin klerensinde belirgin bir rolü bulunmamaktadır. Bu nedenle, karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Terapötik konsantrasyonlarda ibandronik asidin proteine bağlanma oranı yaklaşık % 87’dir, bu sebeple şiddetli karaciğer hastalığında gözlenen hipoproteineminin, serbest plazma konsantrasyonlarında klinik olarak anlamlı artışlara yol açması mümkün değildir.
Geriyatrik popülasyon:
Çok değişkenli bir analizde yaşın, çalışılan farmakokinetik parametrelerin herhangi birinin bağımsız bir faktörü olduğu bulunmamıştır. Renal fonksiyon yaşla birlikte zayıfladığından dikkate alınması gereken tek faktör budur.
Pediyatrik popülasyon:
18 yaşından küçük hastalarda, BONDRONAT’ın kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik dışı çalışmalarda klinik kullanımla düşük bağlantı olasılığını işaret eder şekilde, hayvanlardaki toksik etki maksimum insan maruziyetinin aşıldığı dozlarda görülmüştür.
15
Diğer bisfosfonatlarla olduğu gibi, sistemik toksisitenin ilk hedef organı böbrek olarak tespit edilmiştir.
Karsinojenite
Karsinojenik potansiyele dair hiçbir belirti görülmemiştir.
Mutajenite
Genotoksisite testleri sonucunda ibandronik asidin genotoksik potansiyeli olduğuna dair kanıt bulunamamıştır.
Üreme toksisitesi
İntravenöz uygulama yapılan sıçanlarda ve tavşanlarda, ibandronik asit için doğrudan fetal toksisite veya teratojenik etkiye ilişkin kanıt gözlenmemiştir. Sıçanlarda oral uygulama yoluyla yapılan üreme çalışmalarında, 1 mg/kg/gün veya daha yüksek doz düzeylerinde, implantasyon öncesi kayıpların artması şeklinde fertilite etkileri görülmüştür. Tavşanlarda intravenöz uygulama yoluyla yapılan üreme çalışmalarında ibandronik asit; 0.3 ve 1 mg/kg/günlük dozlarda sperm sayılarını azaltırken, erkeklerde 1 mg/kg/gün ve dişilerde 1.2 mg/kg/günlük dozlarda fertilitede azalmaya neden olmuştur. Sıçanlara ilişkin üreme toksisitesi çalışmalarında ibandronik asidin advers etkileri, bu tıbbi ürün sınıfı (bifosfonatlar) için beklendiği gibi olmuştur. Söz konusu olaylar; implantasyon bölgelerinin sayısında azalma, doğal doğumun etkilenmesi (distosi), viseral varyasyonlarda artış (renal pelvis üreter sendromu) ve sıçanların F1 yavrularında diş anormalliklerini içermiştir
Teratojenite
Oral veya intravenöz olarak tedavi edilen sıçan ve tavşanlarda ibandronik asit için direkt fetal toksisite veya teratojenik etki gözlenmemiştir.
Diğer
İbandronik asidin, üreme toksisitesi çalışmalarında sıçanlarda görülen yan etkileri, bisfosfonatlar sınıfında beklenen yan etkilerdir. Bunlar F1 yeni doğan sıçanlarda, implantasyon bölgelerinin sayısında düşüş, normal doğum güçlüğü (distosi), viseral varyasyonlarda artış (renal pelvis üreter sendromu) ve diş anormalliklerini içermektedir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Sodyum klorür
Asetik asit (%99)
Sodyum asetat
Enjeksiyonluk su
6.2 Geçimsizlikler
Potansiyel geçimsizlikleri önlemek için, BONDRONAT infüzyon konsantresi yalnızca izotonik sodyum klorür solüsyonu veya %5’lik dekstroz solüsyonu ile seyreltilmelidir. BONDRONAT kalsiyum içeren solüsyonlarla karıştırılmamalıdır.
16
6.3 Raf ömrü
60 ay.
Seyreltildikten sonra: Ürünü içeren infüzyon çözeltisi 24 saat süresince kimyasal ve fiziksel olarak stabildir (25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız).
Mikrobiyolojik açıdan, intravenöz infüzyon çözelti anında kullanılmalıdır. Hemen kullanılamadığı durumlarda, kullanımdan önceki saklama koşulu ve zamanı, kullanan kişinin sorumluluğundadır. Seyreltme kontrollü ve valide edilmiş aseptik şartlarda gerçekleşmediği sürece, kullanıma kadar geçen süre 2-8oC’de 24 saatin üzerinde olmamalıdır.
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Kullanıma hazır hale getirilen ürünün saklama koşulu için 6.3’e bakınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Tip I cam flakon, Ph. Eur.1 ve 5 adet.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
BONDRONAT sadece tek kullanım içindir. Yalnızca partikülsüz, berrak çözeltiler kullanılmalıdır.
BONDRONAT’ın intravenöz kullanma talimatlarına sıkı bir şekilde uyulmalıdır. Kullanılmayan çözelti atılmalıdır.
Farmasötik ürünlerin çevreye bırakılmasından kaçınılmalıdır. İlaçlar, atık suları ve evsel atık ile imha edilmemelidir. Varsa bulunduğunuz yerdeki donanımlı atık toplama sistemlerini kullanınız.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri’ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Atnahs Pharma UK Ltd. lisansı ile
Ali Raif İlaç Sanayi A.Ş.
Yeşilce Mah.
Doğa Sokak No: 4
34418 Kağıthane / İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2024/465
17
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 15.11.2024
Ruhsat yenileme tarihi:
10.KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
18