XELTABIN 150 MG 60 FILM KAPLI TABLET

KULLANMA TALİMATI
XELTABİN® 150 mg film kaplı tablet
Ağızdan alınır.
•Etkin madde:Her bir tablet 150 mg kapesitabin içerir.
•Yardımcı maddeler:Anhidröz laktoz, mikrokristalin selüloz, kroskarmelloz sodyum, hipromelloz, magnezyum stearat, titanyum dioksit, sarı demir oksit, kırmızı demir oksit, talk
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak size reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. XELTABİN® nedir ve ne için kullanılır?
2. XELTABİN®’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3. XELTABİN® nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. XELTABİN®in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. XELTABİN® nedir ve ne için kullanılır?
•XELTABİN®, kanser hücrelerinin büyümesini durduran, “Sitostatik ajanlar” adlı ilaç grubuna aittir.
•XELTABİN®, kendisi sitotoksik (hücreyi öldüren veya fonksiyonlarını durduran) bir ilaç olmayan, kapesitabin maddesini içerir. Bu madde ancak vücut tarafından emildikten sonra tümör hücresinin içinde sitotoksik maddeye dönüşür. (Tümör dokusunun içinde normal dokuda olduğundan daha fazla miktarda bulunur)
•XELTABİN® 150 mg bir tarafında “150” basılı ve diğer tarafı düz; açık şeftali renkli, dikdörtgen şeklinde, iki taraflı dışbükey bikonveks film kaplı tablettir ve her bir kutu 60 tablet içermektedir.
•XELTABİN® kalın bağırsak, kalın bağırsağın uç kısmı (rektum), mide veya meme kanserlerinin tedavisinde kullanılır. Ayrıca XELTABİN® kalın bağırsak kanserinin yeniden oluşumunu önlemek amacıyla ameliyatla tümörün tamamen çıkarılmasından sonra doktorunuz tarafından reçete edilebilir.
•XELTABİN® tek başına veya diğer ajanlarla kombinasyon halinde (birlikte) kullanılabilir. •Bu ürün inek sütünden elde edilen anhidröz laktoz içerir.
1
2. XELTABİN®’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
XELTABİN®’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•Kapesitabine veya XELTABİN®’in içerdiği herhangi bir bileşene karşı alerjik (aşırı duyarlı) iseniz. XELTABİN®’e alerjiniz veya aşırı tepkiniz olduğunu biliyorsanız doktorunuzu bilgilendirmelisiniz.
•Sizde daha önce fluoroprimidin (fluorourasili içeren bir kanser ilacı grubu) tedavisi alırken ciddi tepkiler oluştuysa
•Hamileyseniz veya emziriyorsanız
•Lökopeni, trombositopeni, nötropeni gibi beyaz küre veya trombosit sayılarında düşüklük ile seyreden kan rahatsızlığınız varsa
•Karaciğer hastalığınız veya böbrek probleminiz varsa
•Bilinen bir dihidropirimidin dehidrojenaz enzimi (DPD) eksikliğiniz varsa
•Suçiçeği ve zona gibi hastalıkların etkeni olan Herpes zoster virüsü tedavisinde son dört hafta içinde brivudin kullandıysanız veya halen kullanıyorsanız.
XELTABİN®’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
XELTABİN®’i kullanmadan önce eğer
•Dihidropirimidin dehidrojenaz (DPD) enziminin aktivitesinde kısmi bir eksikliğiniz olduğunu biliyorsanız
•Ailenizde kısmi veya tam dihidropirimidin dehidrojenaz (DPD) enzimi eksikliği olan bir birey varsa
•Karaciğer veya böbrek hastalığınız varsa
•Kalp probleminiz (örneğin düzensiz kalp atışı veya fiziksel eforla ortaya çıkan ve kalbe giden kan akışıyla ilgili sorunlardan kaynaklanan göğüs, çene ve sırt ağrıları) veya göğüs ağrısı gibi başka bir hastalığınız varsa veya önceden olduysa
•Beyin hastalığınız varsa (örneğin beyne yayılan kanser veya sinirlerde zedelenme [nöropati]) •Kalsiyum dengesizliğiniz varsa (kan testlerinde tespit edilmiş)
•Diyabetiniz (şeker hastalığı) varsa
•Mide bulantısı, kusma nedeniyle vücudun susuz ya da besinsiz kalması durumunda
•İshaliniz varsa
•Susuz kaldıysanız
•Kanınızda bulunan iyonlarda (vücut işlevleri için gerekli bazı tuzlar) bir dengesizlik saptandıysa (testlerde görülen elektrolit dengesizlikleri)
•Gözünüzle ilgili geçmişte problemler yaşadıysanız, tedavi sırasında gözünüzün ayrıca izlenmesi gerekebilir.
•Şiddetli bir deri reaksiyonunuz varsa.
DPD eksikliği: DPD eksikliği, belirli ilaçları almadığınız sürece genellikle sağlık sorunlarıyla ilişkili olmayan genetik bir durumdur. DPD eksikliğiniz varsa ve XELTABİN® alıyorsanız, ciddi yan etkiler (Bölüm 4 Olası yan etkiler altında listelenen) yaşama riskiniz artar. Tedaviye başlamadan önce DPD eksikliği için test yaptırmanız önerilir. Eğer enzim aktivitesine sahip değilseniz XELTABİN® almamalısınız. Eğer enzim aktiviteniz azalmışsa (kısmi eksiklik) doktorunuz size azaltılmış bir doz reçete edebilir. DPD eksikliği için test sonuçlarınız negatif ise, yine de ciddi ve hayatı tehdit eden yan etkiler ortaya çıkabilir.
Çocuklar ve ergenler Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
2
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
XELTABİN®’in yiyecek ve içecek ile kullanılması
XELTABİN®’i yemeklerden sonra 30 dakika içinde almalısınız.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamileyseniz, hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız veya bebek sahibi olmayı planlıyorsanız, bu ilacı almadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamileyseniz veya olabileceğinizi düşünüyorsanız XELTABİN® kullanmamalısınız.
Hamile kalma potansiyeli olan bir kadınsanız, XELTABİN® ile tedavi boyunca ve son dozdan sonraki 6 aya kadar etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalısınız.
Eğer erkek bir hastaysanız ve çocuk doğurma potansiyeline sahip bir eşiniz varsa, XELTABİN® ile tedavi boyunca ve son dozdan sonraki 3 ay boyunca etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalısınız.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emziriyorsanız XELTABİN® kullanmamalısınız. XELTABİN®‘in son dozundan iki hafta sonrasına kadar emzirmeyiniz.
Araç ve makine kullanımı
XELTABİN® sizi yorgun hissettirebilir, sersemletebilir, midenizi bulandırabilir. Bu sebeple araç ve makine kullanma, dikkat gerektiren işlere odaklanma yeteneğinizi etkileyebilir.
XELTABİN®’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler Bu tıbbi ürün yardımcı madde olarak anhidröz (susuz) laktoz (süt şekeri) içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız (dayanıksızlığınız, duyarlığınız) olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Bu tıbbi ürün her dozunda tablette 1 mmol’den (23 mg) az sodyum ihtiva eder, yani esasında “sodyum içermez”.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Tedaviye başlamadan önce doktorunuza veya eczacınıza kullandığınız, yakın zamanda kullandığınız veya kullanabileceğiniz başka ilaçlar olup olmadığını söyleyiniz.Aynı anda birden fazla ilaç kullanılması durumunda, bu ilaçla birbirinin etkisini kuvvetlendirebileceği veya zayıflatabileceği için çok dikkatli olunmalıdır.
Brivudin (zona veya su çiçeği tedavisinde kullanılan anti-viral ilaç) kapesitabin tedavisi ile aynı anda (kapesitabin tabletleri almadığınız dinlenme periyotları dahil) alınmamalıdır. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Eğer aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız özellikle dikkatli olmalısınız;
•Gut ilaçları (allopurinol)
•Kan inceltici (pıhtılaşmayı önleyici) ilaçlar (kumarin, varfarin)
•Havale nöbetleri (tutarık) veya titreme için kullanılan ilaçlar (fenitoin)
•İnterferon alfa
•Radyoterapi ve kanser tedavisinde kullanılan belirli ilaçlar (folinik asit, okzaliplatin, bevasizumab, sisplatin, irinotekan)
•Folik asit eksikliğini tedavı̇ etmek için kullanılan ilaçlar.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda alıyorsanız veya son zamanlarda kullandınızsa lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. XELTABİN® nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Doktorunuz sizin için doğru olan bir doz ve tedavi rejimini reçeteleyecektir. XELTABİN®’in dozu vücut yüzey alanına göre ayarlanır. Bu değer boyunuz ve kilonuzdan hesaplanır. Yetişkinler için başlangıç dozu, günde iki kez uygulanan 1.250 mg/m2’dir (sabah ve akşam). Burada iki örnek bulunmaktadır: vücut ağırlığı 64 kg, boyu 1,64 m olan bir kişi 1,7m2 vücut yüzey alanına sahiptir ve günde iki kere, 500 mg’lık 4 tablet ve 150 mg’lık 1 tablet almalıdır. Vücut ağırlığı 80 kg, boyu 1,80m olan bir kişi 2,00 m2 vücut yüzey alanına sahiptir ve günde iki kere 500 mg’lık 5 tablet almalıdır.
XELTABİN® tabletleri genellikle 14 gün boyunca alınır ve bunu 7 günlük dinlenme dönemi takip eder. Bu 21 günlük periyod, bir tedavi döngüsü olarak ifade edilir.
Diğer ilaçlarlakombinasyon halinde (birlikte) kullanılırken, yetişkinler için başlangıç dozu 1.250 mg/m2’den az olabilir ve tabletleri farklı bir zamanlama ile almanız gerekebilir (örn., dinlenme periyodu olmadan her gün).
Doktorunuz ne kadar doza ihtiyaç duyduğunuzu, ne zaman alacağınızı ve ne kadar süre ile kullanmanız gerektiğini size söyleyecektir.
Doktorunuz her doz için 150 mg ve 500 mg’ lıktabletlerden oluşan bir kombinasyon almanızı isteyebilir.
•Sabah ve akşam dozları için, kombinasyondaki tabletleri, doktorunuz tarafındanreçetelenen şekilde alınız.
•Tabletleri yemeklerdensonra 30 dakika içerisinde alınız (kahvaltı ve akşam yemeği). •Bütün ilaçlarınızı doktorunuzun size reçetelediği şekilde almanız önemlidir.
Uygulama yolu ve metodu:
XELTABİN® tablet su ile yutulmalıdır.Tabletler kesilmemeli, ezilmemeli, bütün olarak yutulmamalıdır.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
XELTABİN® çocuklarda ve ergenlerde kullanılmamalıdır.
Yaşlılarda kullanımı: Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
4
Özel kullanım durumları:
Özel kullanım durumu yoktur.
Eğer XELTABİN®’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla XELTABİN® kullandıysanız:
XELTABİN®’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız diğer dozu almadan önce, en kısa zamanda doktorunuza danışınız.
Almanız gerekenden çok daha fazla XELTABİN® alırsanız aşağıdaki yan etkileri yaşayabilirsiniz: bulantı veya kusma, ishal, bağırsak veya ağızda iltihap veya ülser, bağırsak veya midede ağrı veya kanama veya kemik iliği baskılanması (belirli kan hücresi türlerinde azalma). Bu belirtilerden herhangi birini yaşarsanız derhal doktorunuza bildiriniz.
XELTABİN®’i kullanmayı unutursanız:
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
Bunun yerine normal dozlama takviminize devam ediniz ve doktorunuzla kontrol ediniz.
XELTABİN® ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler: XELTABİN® tedavisini durdurmak hiçbir yan etkiye sebep olmaz.
Kumarin türü antikoagülanlar (kanın pıhtılaşmasını önleyici) kullanıyorsanız, XELTABİN®’in kesilmesi, doktorunuz tarafından antikoagulan dozunun ayarlanmasını gerektirebilir.
Eğer bu ürünün kullanımı ile ilgili daha fazla sorunuz varsa, doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, XELTABİN®’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Aşağıdakilerden biri olursa, XELTABİN®’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•İshal: Eğer günlük normal bağırsak boşaltım sıklığınız ile karşılaştırıldığında bağırsak boşaltımınızdaki artış 4 kat veya daha fazla ise veya gece ishaliniz var ise
•Kusma: Eğer 24 saatlik zaman içinde bir kereden fazla kusarsanız
•Bulantı: Eğer iştahınızda azalma varsa veya her gün yediğiniz yiyecek miktarı normalden daha az ise
•Stomatit: Eğer ağızınızda ve/veya boğazınızda ağrı, kızarıklık, şişlik ve yara varsa
•El ve ayak derisi reaksiyonları: Eğer ellerinizde ve/veya ayaklarınızda ağrı, şişlik ve kızarıklık veya karıncalanma varsa
•Ateş: Eğer vücut sıcaklığınız38ºC veya üstü ise
•Enfeksiyon: Bakterilerin veya virüslerin veya diğer organizmaların neden olduğu enfeksiyon belirtileriniz varsa
•Göğüs ağrısı: Eğer göğsünüzün merkezinde ağrı hissediyorsanız, özellikle egzersiz sırasında oluşuyorsa
•Steven-Johnson sendromu: Eğer vücudunuzda yayılma ve kabarcıklanma eğilimi gösteren, ağrılı, kırmızı veya mora çalan döküntüler gözlemliyorsanız ve/veya mukoza tabakasında Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
5
solunum sistemi enfeksiyonu (örn., bronşit) ve/veya ateş olduysa.
•Anjiyoödem: özellikle yüzde, dudaklarda, dilde ve boğazda, yutkunmayı ve nefes almayı zorlaştıracak biçimde şişme, ciltte kaşıntı ve döküntüler oluşursa derhal acil tıbbi yardım almanız gerekebilir. Bunlar anjiyoödem belirtileri olabilir.
Eğer erken farkedilirse, bu yan etkiler tedavinin kesilmesinden sonra 2-3 gün içinde düzelecektir. Eğer yan etkiler devam ederse doktorunuza başvurunuz. Doktorunuz sizi ilaca düşük dozda yeniden başlamaya yönlendirebilir.
Tedavinizin ilk siklusunda ciddi stomatit (ağızda, boğazda ağrı), mukoza iltihabı, ishal, nötropeni (alyuvarlar sayısında azalma, enkesiyonlara yatkınlığa neden olur) veya nörotoksisite (beyin-sinir dokusu üzerine toksik etki) gelişirse bunlar DPD enzim eksikliğinin göstergesi olabilir.
(bkz. bölüm 2. Uyarılar ve Önlemler)
El-ayak sendromu denen yan etki en sonunda parmak izinizin kaybolmasına neden olabilir. Bu da ileride kimlik tespitinize etki edebilir.
Yukarıdakilere ek olarak XELTABİN®’in tek başına kullanıldığında çok yaygın (10 hastanın 1’inden fazlasında) görülen yan etkileri:
•Karın ağrısı
•Döküntü, kuru veya kaşıntılı cilt
•Yorgunluk
•İştah kaybı (anoreksi)
Bu yan etkiler şiddetlenebilir, bu yüzden, her zaman bir yan etki görülmeye başladığında, derhal doktorunuzla temasa geçmeniz çok önemlidir. Doktorunuz sizi dozunuzu azaltmaya veya geçici bir süre XELTABİN®’e ara vermeye yönlendirebilir. Bu, yan etkilerin devam etme ya da şiddetlenme olasılığını azaltır.
Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin XELTABİN®’e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Diğer yan etkiler şunlardır:
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır: Çok yaygın: 10 hastanın en az 1’inde görülebilir.
Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
1.000 hastanın birinden az görülebilir. Seyrek:
Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
6
•Nefes darlığı, burun kanamaları, öksürük, burun akıntısı
•Uçuklar veya diğer herpes enfeksiyonları
•Akciğer veya solunum sistemi enfeksiyonları (örneğin zatürre veya bronşit)
•Bağırsak kanaması, kabızlık, üst karın bölgesinde ağrı, hazımsızlık, aşırı bağırsak gazı, ağız kuruluğu
•Deri döküntüsü, saç dökülmesi (alopesi), deride kızarıklık, kuru cilt, kaşıntı (pruritus), deride renk bozulması, deri kaybı, deri iltihabı, tırnak bozukluğu
•Eklemlerde veya vücut uzuvlarında (kollarda, bacaklarda), göğüs veya sırtta ağrı
•Ateş, vücut uzuvlarında şişme, hasta hissetme
•Karaciğer fonksiyonlarında problemler (kan testlerinde görülen) ve kan bilirubin (karaciğerden salgılanır) seviyelerinde artış
Yaygın olmayan
•Kan enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, deride enfeksiyon, burun ve boğaz iltihabı, mantar enfeksiyonları (ağızda görülenler dahil), grip, sindirim sistemi iltihabı (gastroenterit), diş apsesi
•Deri altında şişkinlik (lipoma)
•Trombositler (pıhtılaşmadan sorumlu kan hücreleri) de dahil olmak üzere kan hücrelerinin sayısında azalma, kanda incelme (pıhtılaşma azalması) (kan testlerinde görülen)
•Alerji
•Şeker hastalığı (diyabet), kan potasyum (vücut işlevi için gerekli bir tuz) seviyelerinde azalma, beslenme yetersizliği, kan trigliserit (bir yağ) düzeylerinde artış
•Zihin bulanıklığı durumu, panik ataklar, depresif ruh hali, cinsel istek azalması
•Konuşmada güçlük, hafıza kaybı, hareket koordinasyon (eşgüdüm) kaybı, denge bozukluğu, bayılma, sinir hasarı (nöropati) ve duyumsama problemleri
•Bulanık veya çift görme
•Baş dönmesi (vertigo), kulak ağrısı
•Düzensiz kalp atışı ve çarpıntılar (ritim bozuklukları), göğüs ağrısı ve kalp krizi (enfarktüs) •Derin toplardamarlarda kan pıhtıları, yüksek veya düşük kan basıncı, ateş basmaları, kol, bacak gibi vücut uzantılarında soğukluk, ciltte morluklar
•Akciğer toplardamarlarında kan pıhtıları (pulmoner emboli), akciğer sönmesi, öksürürken kan gelmesi, astım, efor sırasında nefes darlığı
•Bağırsak tıkanması, karında sıvı toplanması, ince veya kalın bağırsakta, midede veya yemek borusunda iltihaplanma, karnın alt bölgesinde ağrı, karında rahatsızlık hissi, göğüste ağrılı yanma hissi (yemeklerin mideden geri dönmesi), dışkıda kan
•Sarılık (deride ve gözlerde sararma)
•Deri ülseri ve su toplaması, derinin gün ışığına reaksiyon vermesi, avuç içlerinde kızarma, yüzde şişme veya ağrı
•Eklemlerde şişme veya tutukluk, kemik ağrısı, kaslarda zayıflık veya katılık
•Böbreklerde sıvı birikmesi, gece idrara çıkma sıklığında artış, idrar tutamama, idrarda kan görülmesi, kan kreatinin (vücutta protein yıkımının bir ürünü) seviyelerinde artış (böbrek Vajinada olağan dışı kanama
•Şişme (ödem), ürperti ve kasılmalar
7
•Elektrokardiyogramda spesifik (tipik, özgül) değişimler (QT uzaması)
•Belli aritmi (kalp ritim bozukluğu) tipleri (ventriküler fibrilasyon, torsade de pointes ve bradikardi dahil)
•Göz ağrısına ve muhtemel görüş yeteneği problemlerine yol açan göz iltihaplanması
•Bir bağışıklık sistemi hastalığına bağlı, kırmızı, pul pul deri alanlarına neden olan deri iltihaplanması
•Deri döküntüsü, ağız, burun, genital bölge, eller, ayaklar ve gözde (kırmızı ve şiş gözler) ülser ve kabarma gibi ciddi deri reaksiyonları.
Çok seyrek
•Stevens-Johnson sendromu(özellikle ağız, burun, gözler ve cinsel organlarda oluşan içi sıvı dolu kabarcıklı yaygın alanda döküntü ve derinin soyulması ile seyreden bir hastalık) •Toksik epidermal nekroliz (genellikle ilaçlara karşı gelişen, akut seyirli, deri ve mukozaları tutan ve şiddetli döküntü ile seyreden bir hastalık)
•Toksik lökoensefalopati (lökotoksik ajanlara maruz kalmanın neden olduğu serebral beyaz cevher bozukluğu)
Bu yan etkilerin bazıları kapesitabin kanser tedavisinde diğer ilaçlar ile kullanıldığında daha yaygın görülür. Bu uygulamada görülen diğer yan etkiler şunlardır:
Yaygın
•Kanda sodyum, magnezyum veya kalsiyum seviyelerinde azalma, kan şekerinde artış •Sinir ağrısı
•Kulaklarda çınlama veya uğultu (tinnitus), işitme kaybı
•Toplardamar iltihaplanması
•Hıçkırık, seste değişme
•Ağızda ağrı veya his değişikliği/anormal his, çene ağrısı
•Terleme, gece terlemeleri
•Kas spazmı
•İdrar yapmada güçlük, idrarda kan veya protein
•Enjeksiyon bölgesinde (aynı zamanda enjeksiyonla verilen ilaçların da neden olduğu) yaralanma veya reaksiyon
Yan etkilerin raporlanması:
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda ınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 314 an etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. XELTABİN®’ in saklanması
XELTABİN®’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
30 °C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
8
Çevreyi korumak amacıyla kullanmadığınız XELTABİN®’i şehir suyuna veya çöpe atmayınız. Bu konuda eczacınıza danışınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi:
Teva İlaçlarıSan. ve Tic. AŞ.
Ümraniye / İstanbul
Üretim yeri:
Intas Pharmaceuticals Limited
Ahmedabad/ Gujarat/ Hindistan
Bu kullanma talimatı ../../20.. tarihinde onaylanmıştır.
9
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
XELTABİN® 150 mg film kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde: Kapesitabin
150 mg
Her bir film kaplı tablet 150 mg kapesitabin içerir.
Yardımcı madde(ler): Laktoz anhidröz
Kroskarmeloz sodyum
7,64 mg
9,44 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1.’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet
Bir tarafında “150” basılı ve diğer tarafı düz; açık şeftali renkli, dikdörtgen şeklinde, bikonveks film kaplı tablet
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
Meme kanseri
XELTABİN® lokal olarak ilerlemiş ya da metastatik meme kanseri olan hastaların tedavisinde, antrasiklin içeren sitotoksik tedavinin başarısız olmasından sonra ya da antrasiklin kullanımının kontrendike olduğu durumlarda taksanlar (dosetaksel)ile kombine olarak; taksan ve antrasiklin tedavisi almış hastalarda ise monoterapi olarak endikedir.
Kolon, kolorektal kanser
Erken evre opere edilmiş evre III, Dukes’ Evre Clenf nodu metastazı bulunan kolon kanserli hastaların adjuvan tedavisinde endikedir.
Metastatik kolorektal kanserli hastaların tedavisinde endikedir.
Mide kanseri
İlerlemiş mide kanserinin tedavisinde, platin-bazlı bir rejimle kombine olarak ilk seçenek olarak endikedir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
XELTABİN® yalnızca antineoplastik tıbbi ürünlerin kullanımı konusunda deneyimli yetkin bir hekim tarafından reçete edilmeli ve tüm hastalar tedavinin özellikle ilk siklusu boyunca yakından
1
Hastalığın ilerlemesi
sonlandırılmalıdır.
tedavi
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
Monoterapi
Kolon, kolorektal ve meme kanseri
Önerilen XELTABİN® monoterapi dozu, 14 gün boyunca günde iki kez uygulanan 1.250 mg/m2 (sabah ve akşam; toplam 2.500 mg/m2 günlük doza eşdeğer) ve bunu izleyen 7 günlük dinlenme dönemidir.
Kombinasyon tedavisi
Meme kanseri
Önerilen XELTABİN® başlangıç dozu, 14 gün süreyle günde iki kez 1.250 mg/m2’dir, bunu 7 günlük bir dinlenme dönemi izlemelidir; beraberindeher 3 haftada bir 1 saatlik intravenöz infüzyon şeklinde 75 mg/m2 dosetaksel verilir.
XELTABİN® – dosetaksel kombinasyonu verilen hastalarda dosetaksel uygulamasından önce, dosetaksel uygulama bilgileri doğrultusunda deksametazon gibi bir oral kortikosteroidle premedikasyon uygulanmalıdır.
Kolon, kolorektal ve mide kanseri
Kombinasyon tedavisinde, önerilen XELTABİN® başlangıç dozu, 14 gün süreyle günde iki kez 800 ila 1.000 mg/m2’ye düşürülmelidir ve bunu 7 günlük bir dinlenme dönemi izlemelidir veya devamlı uygulanacaksa günde iki kere 625 mg/m2 kullanılmalıdır. İrinotekan ile kombinasyon durumunda XELTABİN® için önerilen başlangıç dozu, 14 gün süreyle günde iki kez 800 mg/m2’dir, bunu 7 günlük dinlenme dönemi izlemelidir. İrinotekan’ın dozu 1. Günde uygulanan 200 mg/m2’dr. (daha fazla bilgi için Klinik/Etkililik çalışmaları bölümüne bakınız). Kombinasyon rejimine bevasizumab’ın dahil edilmesi XELTABİN®’in başlangıç dozunu etkilemez. Evre III kolon kanserli hastalar için adjuvan tedavi olarak toplam 6 ay kullanılması tavsiye edilir.
XELTABİN® ve sisplatin veya oksaliplatin kombinasyonu alan hastalara sisplatin ve oksaliplatin uygulanmadan önce, sisplatin ve oksaliplatin ürün bilgisine göre yeterli hidratasyon ve kusmanın önlenmesini sağlamak için premedikasyon başlatılmalıdır.
XELTABİN® dozu vücut yüzey alanına göre aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır. Aşağıdaki tablolar, XELTABİN®’in ya 1.250 mg/m2 ya da 1.000 mg/m2 için standart ve azaltılmış doz hesaplamalarına dair örneklerigösterir (bkz.”Tedavi sırasında doz ayarlaması”).
2
Tablo 1: Vücut Yüzeyi Alanına Göre Standart ve Azaltılmış XELTABİN® 1.250 mg/m2 Başlangıç Dozu Hesaplamaları
Tam doz
1.250 mg/m2
Azaltılmış doz (%50)
625 mg/m2
Her
uygulamada alınacak doz (mg)
Tablo 2: Vücut Yüzeyi Alanına Göre Standart ve Azaltılmış XELTABİN® 1.000 mg/m2 Başlangıç Dozu Hesaplamaları
Tam doz
1.000 mg/m2
Azaltılmış doz (%50)
500 mg/m2
Her
uygulamada alınacak doz (mg)
3
Tedavi sırasında doz ayarlamaları
Genel
XELTABİN® uygulanmasına bağlı toksisite semptomatik tedavi ve/veya doz modifikasyonu (tedavinin kesilmesi ya da doz ayarlanması olarak) ile yönetilebilir. Doz bir kez azaltılırsa, daha sonra artırılmamalıdır.
Tedavi eden doktor tarafından, bu toksisitelerin ciddiye gitmediği veya hayatı tehdit edici olmadığı (örn., alopesi, tat alma bozukluğu, tırnaklarda şekil değişikliği vb.) kararına varılırsa, tedaviye doz azaltılmadan veya kesilmeden aynı dozda devam edilebilir.
1. derece olaylarda doz modifikasyonları önerilmemektedir. Eğer 2 veya 3. derece advers etki
oluşursa XELTABİN® tedavisi durdurulmalıdır. Eğer advers etki çözülürse veya şiddeti 1.
dereceye gerilerse, XELTABİN® tedavisi tam doz ile veya aşağıda verilen bilgilere göre yeniden
başlayabilir (Tablo 3). Eğer 4. derece advers etki oluşursa, tedavi kesilmeli veya olay çözülene
veya 1.dereceye gerileyene kadar durdurulmalıdır; tedavi daha sonra orijinal dozun %50’si ile
yeniden başlayabilir. XELTABİN® tedavisi gören hastalar, orta veya ağır şiddette toksisite
görülmesi durumunda, tedavinin durdurulmasının gerekeceği gerekliliği konusunda
bilgilendirilmelidir. Toksisite nedeniyle alınamayan XELTABİN® dozları yeniden
verilmemelidir.
Hematoloji:Başlangıç dönemindeki nötrofil sayıları < 1,5 x 109/L ve/veya trombosit sayıları<100 x 109/L olan hastalar, XELTABİN® ile tedavi edilmemelidir. Eğer tedavi siklusu sırasında, 3 veya 4. derece hematolojik toksisiteye işaret eden (nötrofil sayısının 1,0 x 109/L, trombosit sayısının 75 x 109/L düzeylerinin altına düşmesi) beklenmeyen bir laboratuvar sonucu elde edilirse XELTABİN® tedavisi kesilmelidir.
XELTABİN®’e bağlı toksisite sonrasında önerilen doz uyarlamaları aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tablo 3: XELTABİN® Doz Azaltımı Şeması
Bir tedavi siklusu içinde doz değişimleri
1. derece
2. derece
0-1. dereceye gerileyinceye kadar tedaviye ara verilir
3. derece
0-1. dereceye gerileyinceye kadar tedaviye ara verilir
4. derece
1. ortaya çıkış
ğrulama Kodu: 1ZW56Q3NRak1U
Tedavi tamamen sonlandırılır ya da
Eğer hekim, hastanın iyiliği için tedavisinin
RG83Q3NRQ3NRSHY3YnUy Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalan sürdürülmesinin gerektiğini Belge Takip düşünürse toksisite 0-1.
%50 mıştır.
Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
4
dereceye gerileyinceye kadar tedaviye ara verilir
* El-ayak sendromu ve hiperbilirubinemi (bkz. bölüm 4.4.) için Kanada Ulusal Kanser Enstitüsü Klinik Çalışma Grubu (NCIC CTG) Ortak Toksisite Kriterleri (versiyon 1) veya Kanser Tedavisi Geliştirme Programı’nın Yan Etkiler İçin Genel Terminoloji Kriterleri (CTCAE), ABD Ulusal Kanser Enstitüsü, Versiyon 3 kullanılmıştır (bkz. bölüm 4.4.).
Genel Kombinasyon Terapisi
XELTABİN®, diğer tedaviler ile kombine olarak kullanıldığında toksisiteler için doz modifikasyonları yukarıdaki Tablo 3’e ve diğer ajanlar için uygun reçete bilgilerine göre yapılmalıdır.
Tedavi siklusunun başlangıcında, eğer XELTABİN® veya diğer ajan(lar) ile tedavilerden herhangi birinin ertelenmesi endikasyonu varsa, her iki ilaca da yeniden başlama şartları sağlanıncaya kadar, bütün ajanların kullanımı ertelenmelidir.
Tedavi siklusu sırasında, tedavi eden doktor tarafından, bu toksisitelerin XELTABİN®’e bağlı olmadığına karar verilirse, XELTABİN®’e devam edilmelidir ve diğer ajanların dozları uygun reçete bilgisine göre ayarlanmalıdır.
Eğer diğer ajanlar kalıcı olarak bırakılacaksa, XELTABİN® için yeniden tedaviye başlama gereklilikleri karşılandığında, XELTABİN® tedavisine devam edilebilir.
Bu tavsiye tüm endikasyonlar ve tüm özel popülasyonlar için geçerlidir.
Uygulama şekli:
Standart doz
XELTABİN® tabletler yemekten sonraki 30 dakika içinde su ile yutulmalıdır.Tabletler bütün halde yutulmalı, ezilerek veya kesilerek kullanılmamalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz ayarlaması önerisi yapabilmek için mevcut güvenlilik ve etkililik verileri yeterli değildir. Siroz veya hepatite bağlı karaciğer yetmezliği ile ilgili bilgi yoktur.
Böbrek yetmezliği:
Şiddetli böbrek yetmezliği olan (bazal kreatinin klerensi 30 mL/dk’nın altında olan) hastalarda XELTABİN® kontrendikedir.
Başlangıç döneminde orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30-50 mL/dk [Cockroft ve Gault]), başlangıç dozunun (1.250 mg/m2) % 25 azaltılması önerilir. Hafif derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (başlangıç döneminde kreatinin klerensi 51-80 mL/dk), başlangıç dozunda ayarlama yapılması önerilmemektedir.
Eğer hastada tedavi sırasında 2, 3 veya 4. derece istenmeyen olay ortaya çıkarsa, tedavinin derhal durdurulması, hastanın dikkatle gözlenmesi ve daha sonrasında ise yukarıdaki tablo 3’de özetlendiği şekilde doz ayarlaması yapılması önerilir (bkz. bölüm 5.2.). Eğer tedavi sırasında, hesaplanan kreatinin klerensi 30 mL/dk’nın altına düşerse, XELTABİN®’e devam edilmemelidir. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
5
Orta derecede böbrek yetmezliğine yönelik bu doz ayarlama önerileri hem monoterapi hem de kombinasyon şeklinde kullanım için geçerlidir. Doz hesaplamaları için Tablo 1 ve 2’ye bakınız.
Pediyatrik popülasyon:
XELTABİN®’in çocuklardaki etkililik ve güvenliliği incelenmemiştir.
Geriyatrik popülasyon:
XELTABİN® monoterapisi için başlangıç dozunun ayarlanması gerekmez. Ancak tedaviye bağlı ağır 3 veya 4. derece advers olaylar, 60yaş ve üzeri yaştaki hastalarda, daha genç hastalara kıyasla daha sık olmuştur.
XELTABİN® diğer ajanlarla kombinasyon halinde kullanıldığında, 3 ve 4. derece advers ilaç reaksiyonları (AİR) ve ilacın bırakılmasına sebep olan AİR’ler yaşlı hastalarda (≥ 65) genç hastalardan daha fazla yaşanmıştır. Yaşlı (60 yaş ve üzeri yaştaki) hastaların dikkatle izlenmesi önerilir.
Dosetaksel ile kombinasyonda: 60yaş ve üzeri yaştaki hastalarda, tedaviye bağlı 3 veya 4. derece advers olaylar ve tedaviye bağlı ciddi advers olayların insidansında artış gözlenmiştir (bkz. bölüm 5.1). XELTABİN®-dosetaksel kombinasyonu ile tedavi edilen 60yaş ve üzeri yaştaki hastalar için, XELTABİN® başlangıç dozunun % 25 azaltılması (günde iki kez 950 mg/m2) önerilir. Doz hesaplamaları için Tablo 2’ye bakınız.
4.3 Kontrendikasyonlar
XELTABİN®, kapesitabin ya da yardımcı maddelerin herhangi birisine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
XELTABİN®, floropirimidin tedavisine karşı ağır ve beklenmeyen reaksiyon öyküsü olan hastalarda veya florourasile karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
Diğer floroprimidinler gibi XELTABİN®, tam dihidropirimidin dehidrojenaz (DPD) eksikliği olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.4.).
XELTABİN® ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30 mL/dk’nın altında) kontrendikedir.
Yakın zamanda veya eş zamanlı olarak brivudin ile tedavi gören hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.4 ve bölüm 4.5.).
Eğer kombinasyon rejimindeki herhangi bir ajana bağlı bir kontrendikasyon mevcutsa, bu ajan kullanılmamalıdır.
XELTABİN® gebelik ve laktasyonda kontrendikedir.
XELTABİN®, ağır lökopenisi, nötropenisi veya trombositopenisi olan hastalarda, ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir.
6
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Doz kısıtlayıcı toksisiteler:
Doz kısıtlayıcı toksisiteler diyare, karın ağrısı, mide bulantısı, stomatit ve el-ayak sendromunu (el-ayak deri reaksiyonları, palmar-plantar eritrodisestezi) içerir. Advers reaksiyonların çoğu geri dönüşlüdür ve dozların kesilmesi veya azaltılması gerekse bile, tedavinin kalıcı olarak kesilmesini gerektirmez.
Diyare:
Şiddetli diyare hastaları dikkatle izlenmeli ve su kaybetmeleri halinde sıvı ve elektrolit replasmanı yapılmalıdır. Standart diyare önleyici tedavilere (örn., loperamid) başlanmalıdır kullanılabilir. Kanada Ulusal Kanser Enstitüsü Klinik Çalışma Grubu (NCIC-CTC) tarafından 2. derece diyare, dışkılama sıklığının 4-6/gün olması veya gece dışkılaması, 3. derece diyare, dışkılama sıklığının 7-9/gün olması veya gece dışkılaması veya dışkının tutulamaması ve malabsorpsiyon olarak tanımlanmaktadır. 4. derece diyare, günlük dışkılama sayısının ≥ 10 olması veya belirgin kanlı diyare görülmesi veya parenteral destek ihtiyacı duyulmasıdır. Doz gerektiği biçimde azaltılmalıdır (bkz. bölüm 4.2.).
Dehidratasyon:
Dehidratasyon başladığı anda önlenmeli ya da düzeltilmelidir. Anoreksi, asteni, bulantı, kusma ya da diyaresi olan hastalar hızla dehidrate olabilirler. Özellikle daha önce böbrek fonksiyonlarında bozulma olan hastalarda ya da XELTABİN®’in nefrotoksik ilaçlar ile eş zamanlı verildiği durumlarda, dehidratasyon akut böbrek yetmezliğine neden olabilir. 2. derece (ya da daha yüksek) dehidratasyon ortaya çıktığında, XELTABİN® tedavisine derhal ara verilmeli ve dehidratasyon düzeltilmelidir. Hasta rehidrate edilinceye ve dehidratasyona zemin hazırlayan neden düzeltilinceye ya da kontrol altına alınıncaya değin, tedaviye yeniden başlanmamalıdır. Uygulanan doz modifikasyonları tetikleyici advers olaylar için gerekli olduğu şekilde uygulanmalıdır (bkz. bölüm 4.2).
El-ayak sendromu (el-ayak deri reaksiyonu veya palmar-plantar eritrodizestezi veya kemoterapiye bağlı akral eritem olarak da bilinir):
1. derece el ve ayak sendromu, el ve/veya ayaklarda uyuşmalar, dezestezi/parestezi, karıncalanma, ağrısız şişlikler ya da eritem ve/veya bu organlarda hastanın normal aktivitelerini bozmayan bir rahatsızlık hissidir. 2. derece el ve ayak sendromu, el ve/veya ayaklarda ağrılı eritem ve şişlikler ve/veya hastanın günlük yaşam aktivitelerini etkileyen bir rahatsızlık hissidir. 3. derece el ve ayak sendromu, el ve/veya ayaklarda nemli deri soyulması, ülserasyon, bül oluşumu ve şiddetli ağrı ve/veya hastanın çalışamamasına veya günlük yaşam aktivitelerini yerine getirememesine yol açan şiddetli bir rahatsızlık hissidir. Kalıcı veya şiddetli (2. derece ve üzeri) el-ayak sendromu, en sonunda hastanın parmak izinin kaybolmasına neden olarak kimliğini etkileyebilir. 2 ya da 3. derece el ve ayak sendromu ortaya çıkarsa, bu durum iyileşinceye ya da 1. dereceye gerileyinceye kadar, XELTABİN® tedavisine ara verilmelidir. 3. derece el ve ayak sendromu sonrasında, müteakip XELTABİN® dozları azaltılmalıdır. XELTABİN® ve sisplatin kombine olarak kullanıldığında, sisplatinin etkililiğini azalttığı yönünde yayınlanan raporlar doğrultusunda, el ve ayak sendromunun semptomatik veya sekonder profilaktik tedavisinde B6 vitaminin (piridoksin) kullanımı tavsiye edilmez. Dekspantenolün kapesitabin ile tedavi edilen hastalarda el-ayak sendromu profilaksisi için etkili olduğuna dair bazı kanıtlar mevcuttur.
Kardiyotoksisite
7
floropirimidin tedavisi ile ilişkilendirilmiştir. Bu advers reaksiyonlar, önceden koroner arter hastalığı öyküsü olan hastalarda daha yaygın olabilir. Kapesitabin alan hastalarda kardiyak aritmiler (ventriküler fibrilasyon, torsades de pointes ve bradikardi dahil), angina pektoris, miyokard enfarktüsü, kalp yetmezliği ve kardiyomiyopati bildirilmiştir. Önemli kalp hastalığı, aritmi ve anjina pektoris öyküsü olan hastalarda dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.8).
Hipo veya hiperkalsemi:
Kapesitabin tedavisi sırasında hipo veya hiperkalsemi bildirilmiştir. Önceden hipo veya hiperkalsemisi olan hastalarda dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.8.).
Santral veya periferik sinir sistemi hastalıkları:
Santral veya periferik sinir sistemi hastalığı (örn. beyin metastazı, nöropati) olan hastalarda dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.8.).
Diabetes mellitus veya elektrolit dengesizliği:
XELTABİN® tedavisi sırasında kötüleşebileceğinden dolayı diabetes mellitusu veya elektrolit dengesizliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Kumarin-türevi antikoagülanlar
Tek doz varfarin uygulaması ile yapılan bir etkileşim çalışmasında, S-varfarinin ortalama EAA değerinde belirgin bir artış (% 57) meydana gelmiştir. Bu sonuçlar, sitokrom P450 2C9 izoenzim sisteminin kapesitabin tarafından inhibisyonuna bağlı bir etkileşimin varlığını düşündürmektedir. XELTABİN® ile eş zamanlı olarak oral kumarin türevi antikoagülan tedavisi alan hastaların antikoagülan yanıtları (INR veya protrombin zamanı) yakından izlenmeli ve antikoagülan dozu bu doğrultuda ayarlanmalıdır (bkz. bölüm 4.5).
Brivudin
Brivudin, kapesitabin ile eş zamanlı uygulanmamalıdır. Bu ilaç etkileşimini takiben ölümcül vakalar bildirilmiştir. Brivudin tedavisinin bitişi ile kapesitabin tedavisinin başlangıcı arasında en az 4 haftalık bir bekleme süresi olmalıdır. Brivudin tedavisine son kapesitabin dozundan 24 saat sonra başlanabilir (bkz. bölüm 4.3 ve bölüm 4.5). Kapesitabin ile tedavi edilen hastalara kazara brivudin uygulanması durumunda, kapesitabinin toksisitesini azaltmak için etkili önlemler alınmalıdır. Derhal hastaneye yatış önerilmektedir. Sistemik enfeksiyonları ve dehidratasyonu önlemek için tüm önlemler başlatılmalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda etkililik ve güvenlilik verilerinin olmamasından dolayı, metastaz bulunup bulunmamasından bağımsız olarak düşük veya orta derecede karaciğer bozukluğu olan hastalarda XELTABİN® kullanımı dikkatle izlenmelidir. Bilirubinde tedaviyle ilgili >3.0 x normal üst sınırda artış veya karaciğer aminotransferazında (ALT, AST) tedaviyle ilgili >2.5 x normal üst sınırda artış olursa XELTABİN® uygulamasına ara verilmelidir. Bilirubin ≤3.0 x normal üst sınır düzeyine veya karaciğer aminotransferazı ≤2.5 x normal üst sınır düzeyine düşerse tedaviye kaldığı yerden devam edilebilir.
Böbrek yetmezliği:
Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30-50 mL/dk), 3. veya 4. derece advers reaksiyonların insidansı genel popülasyona kıyasla artmıştır (bkz. bölüm 4.2. ve 4.3.).
8
Dihidropirimidin dehidrojenaz (DPD) eksikliği
DPD aktivitesi, 5-fluorourasil katabolizmasında hız sınırlayıcıdır (bkz. bölüm 5.2.). Bu nedenle DPD eksikliği olan hastalar, örneğin stomatit, diyare, mukozal inflamasyon, nötropeni ve nörotoksisite dahil olmak üzere floroprimidinlere bağlı toksisite riski altındadır.
DPD eksikliğine bağlı toksisite genellikle tedavinin ilk siklusu sırasında veya doz artışından sonra ortaya çıkar.
Tam DPD eksikliği
Tam DPD eksikliği nadir görülür (Beyaz ırkların %0.01-0.5’i). Tam DPD eksikliği olan hastalar, yaşamı tehdit eden veya ölümcül toksisite için yüksek risk altındadır ve XELTABİN® ile tedavi edilmemelidir (bkz. bölüm 4.3.).
Kısmi DPD eksikliği
Kısmi DPD eksikliğinin Beyaz ırk nüfusunun %3-9’unu etkilediği tahmin edilmektedir. Kısmi DPD eksikliği olan hastalar, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden ciddi bir toksisite riski altındadır. Bu toksisiteyi sınırlamak için azaltılmış bir başlangıç dozu düşünülmelidir. DPD eksikliği, doz azaltılması için diğer rutin önlemlerle birlikte dikkate alınması gereken bir parametre olarak düşünülmelidir. Başlangıç dozunun azaltılması tedavinin etkinliğini etkileyebilir. Ciddi toksisite olmaması durumunda, dikkatli izleme ile sonraki dozlar arttırılabilir.
DPD eksikliği testi
Optimum tedavi öncesi test metodolojilerine ilişkin belirsizliklere rağmen XELTABİN® ile tedaviye başlamadan önce fenotip ve/veya genotip testi yapılması önerilir. Uygulanabilir klinik kılavuzlar dikkate alınmalıdır.
DPD eksikliğinin genotipik karakterizasyonu
DPYD geninin nadir mutasyonları için tedavi öncesi testler, DPD eksikliği olan hastaları belirleyebilir.
Dört DPD varyantı c.1905+1G>A [DPYD*2A olarak da bilinir], c.1679T>G [DPYD*13], c.2846A>T ve c.1236G>A/HapB3 DPD enzimatik aktivitesinin tamamen yokluğuna veya azalmasına neden olabilir. Diğer nadir varyantlar da ciddi veya yaşamı tehdit eden toksisite riskinin artmasıyla ilişkili olabilir.
DPYD gen lokusundaki belirli homozigot ve bileşik heterozigot mutasyonların (örneğin c.1905+1G>A veya c.1679T>G’nin en az bir alleli ile dört varyantın kombinasyonları), DPD enzimatik aktivitesinin tamamen veya tamamına yakınının yokluğuna neden olduğu bilinmektedir.
Belirli heterozigot DPYD varyantları (c.1905+1G>A, c.1679T>G, c.2846A>T ve c.1236G>A/HapB3 varyantları dahil) olan hastalarda, floropirimidinlerle tedavi şiddetli toksisite riskinde artışa neden olur.
Beyaz ırktan hastalarda DPYD genindeki heterozigot c.1905+1G>A genotipinin sıklığı yaklaşık %1, c.2846A>T için %1.1, c.1236G>A/HapB3 varyantları için %2.6-6.3 ve c.1679T>G için %0.07 ile %0.1’dir.
Beyaz ırk dışındaki diğer popülasyonlarda dört DPYD varyantının (c.1905+1G>A, c.1679T>G, c.2846A>T ve c.1236G>A/HapB3) sıklığına ilişkin veriler sınırlıdır. Şu anda dört DPYD varyantının Afrika (-Amerika) veya Asya kökenli popülasyonlarda neredeyse hiç olmadığı kabul edilmektedir.
DPD eksikliğinin fenotipik karakterizasyonu
DPD eksikliğinin fenotipik karakterizasyonu için plazmada endojen DPD substratı urasilin (U)
Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
9
Tedavi öncesi yüksek urasil konsantrasyonu, artan toksisite riski ile ilişkilidir. Tam ve kısmi DPD eksikliğini tanımlayan urasil eşikleri üzerindeki belirsizliklere rağmen kan urasil seviyesi ≥ 16 ng/ml ve <150 ng/ml, kısmi DPD eksikliğinin göstergesi olarak kabul edilmeli ve floroprimidin toksisitesi için artan risk ile ilişkilendirilmelidir.
Kan urasil düzeyi ≥ 150 ng/ml, tam DPD eksikliğinin göstergesi olarak kabul edilmeli ve yaşamı tehdit eden veya ölümcül floropirimidin toksisitesi riski ile ilişkilendirilmelidir.
Oftalmolojik komplikasyonlar
Hastalar özellikle önceden gelen göz bozukluğu öyküleri varsa, keratit ve kornea bozuklukları gibi oftalmolojik komplikasyonlar açısından dikkatle izlenmelidir. Göz bozukluklarının tedavisine klinik olarak uygun olduğunda başlanmalıdır.
Ciddi deri reaksiyonları:
XELTABİN®, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz gibi ciddi deri reaksiyonlarına neden olabilir. Tedavi sırasında ciddi bir deri reaksiyonu gözlemlenen hastalarda XELTABİN® kullanımı kalıcı olarak durdurulmalıdır.
Laktoz
Bu tıbbi ürün yardımcı madde olarak anhidröz laktoz içerdiği için, nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp-laktoz eksikliği veya glukoz-galaktoz malabsorbsiyonu problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Sodyum
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan az sodyum ihtiva eder. Bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
XELTABİN® tabletler ezilmemeli veya kesilmemelidir. Hastanın veya hasta bakıcısının ezilmiş veya kesilmiş XELTABİN® tabletlere maruz kalması durumunda advers ilaç reaksiyonları meydana gelebilir (bkz. Bölüm 4.8).
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinler ile gerçekleştirilmiştir.
Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler
Brivudin:
Literatürde brivudin ve floroprimidinler (örneğin kapesitabin, 5-florourasil, tegafur) arasında, dihidropirimidin dehidrojenazın brivudin tarafından inhibisyonundan kaynaklanan, klinik olarak anlamlı bir ilaç-ilaç etkileşimi tanımlanmıştır. Floropirimidin toksisitesinde artışa yol açan bu etkileşim, fatal potansiyel taşır. Bu nedenle XELTABİN® ile birlikte aynı zamanda verilmemelidir (bkz. bölüm 4.3 ve bölüm 4.4.). Brivudin tedavisinin bitimi ile XELTABİN®tedavisinin başlangıcı arasında en az 4 haftalık bir bekleme periyodu olmalıdır. Brivudin tedavisine son XELTABİN® dozundan 24 saat sonra başlanabilir.
Sitokrom P-450 2C9 substratları:
Varfarin dışında kapesitabin ve diğer CYP2C9 substratları arasında hiçbir resmi etkileşim çalışması yürütülmemiştir. Kapesitabin, 2C9 substratları (örn. fenitoin) ile birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır. Ayrıca aşağıdaki kumarin türevi antikoagülanlarla
Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
10
Kumarin türevi antikoagülanlar:
Varfarin ve fenprokumon gibi kumarin türevi antikoagülanlar ile eş zamanlı olarak kapesitabin alan hastalarda koagülasyon parametrelerinde değişiklikler ve/veya kanama bildirilmiştir. Bu reaksiyonlar kapesitabin tedavisinin başlatılmasını izleyen birkaç gün içerisinde ve birkaç aya kadar; az sayıda olguda ise, kapesitabin kesildikten sonraki bir ay içerisinde ortaya çıkmıştır. Bir klinik farmakokinetik etkileşim çalışmasında, tek doz 20 mg varfarinden sonra, kapesitabin tedavisi S-varfarinin EAA (Eğri Altı Alanı) değerini % 57 artırmış ve INR değeri de % 91 artmıştır. R-varfarinin metabolizması etkilenmediğinden, bu sonuçlar kapesitabinin izozim 2C9’u aşağı regüle ettiğini, ancak izozim 1A2 ve 3A4 üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını göstermektedir. XELTABİN® ile eş zamanlı olarak kumarin türevi antikoagülan alan hastalar, koagülasyon parametrelerindeki (protrombin zamanı veya INR) değişiklikler için düzenli olarak izlenmeli ve antikoagülan dozu bu doğrultuda ayarlanmalıdır.
Fenitoin:
Kapesitabinin fenitoin ile birlikte kullanımı sırasında, münferit vakalarda fenitoin intoksikasyonu semptomlarına yol açan yüksek fenitoin plazma konsantrasyonları bildirilmiştir. Kapesitabin ile birlikte fenitoin alan hastalar, artan fenitoin plazma konsantrasyonları için düzenli olarak izlenmelidir.
Folinik asit/folik asit:
Kapesitabin ve folinik asit ile yapılan bir kombinasyon çalışması, folinik asidin kapesitabin ve metabolitlerinin farmakokinetiği üzerine majör bir etkisinin olmadığını göstermiştir. Bununla birlikte, folinik asidin kapesitabinin farmakodinamiği üzerine etkisi vardır ve kapesitabinin toksisitesini artırabilir: Aralıklı doz uygulaması ile tek başına kapesitabinin maksimum tolere edilen dozu (MTD, 3000 mg/m2/gün iken kapesitabin folinik asit ile (oral olarak günde iki defa 30 mg) kombine edildiğinde 2000 mg/m2/gün’dür. Artan toksisite, 5-FU/LV’den bir kapesitabin rejimine geçilmesiyle ilgili olabilir. Bu, folinik asit ve folik asit arasındaki benzerlik nedeniyle folat eksikliği için folik asit takviyesi ile de ilgili olabilir.
Antasit:
Kanser hastalarında alüminyum hidroksit ve magnezyum hidroksit içeren bir antiasidin, kapesitabinin farmakokinetiği üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Kapesitabin ve bir metabolitinin (5′-DFCR) plazma konsantrasyonlarında küçük bir artış olmuştur; 3 majör metabolit (5′-DFUR, 5-FU ve FBAL) üzerinde ise herhangi bir etki olmamıştır.
Allopurinol:
5-FU’nun etkinliğinde olası azalma ile 5-FU için allopurinol ile etkileşimler gözlenmiştir. Allopurinolün kapesitabin ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.
Interferon alfa:
Kapesitabin MTD’si tek başına kullanıldığında günde 3000 mg/m2 iken interferon alfa-2a ile birlikte kullanıldığında günde 2000 mg/m2 (günde 3 MIU/m2) olmuştur.
Radyoterapi
XELTABİN®, tek başına aralıklı dozlama şeklinde kullanıldığında maksimum tolere edilebilir dozu (MTD) günde 3000 mg/m2 iken, rektal kanser için radyoterapi ile kombine edildiği durumlarda, devamlı veya günlük olarak Pazartesi’den Cuma’ya 6 haftalık radyoterapi kürü olarak kullanıldığında günde 2000 mg/m2’dir.
11
Okzaliplatin
Kapesitabin okzaliplatin ile kombinasyon halinde veya okzaliplatin ve bevasizumab ile kombinasyon halinde uygulandığında, kapesitabin veya metabolitlerine, serbest platine veya toplam platine maruziyette klinik olarak anlamlı bir fark olmamıştır.
Bevasizumab:
Oksaliplatin varlığında bevasizumabın kapesitabin veya metabolitlerinin farmakokinetik parametreleri üzerinde klinik olarak anlamlı bir etkisi olmamıştır.
Besinlerle etkileşim
Bütün klinik araştırmalarda, hastalar kapesitabini yemekten 30 dakika sonra almıştır. Bilinen güvenlilik ve etkinlik verileri besinlerle birlikte uygulama ile edinilen veriler olduğu için, XELTABİN®’in besinlerle birlikte alınması önerilmektedir. Besinlerle birlikte uygulama kapesitabin emilim hızını azaltır (bkz. bölüm 5.2).
4.6 Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
XELTABİN®’in gebelik ve/veya fetüs/yeni doğan üzerinde zararlı etkileri bulunmaktadır. XELTABİN® gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar XELTABİN® tedavisi sırasında gebelikten kaçınmaları gerektiği konusunda uyarılmalıdırlar. Eğer hasta XELTABİN® alırken hamile kalırsa fetüs için potansiyel tehlike açıklanmalıdır.
Tedavi sırasında ve son XELTABİN® dozundan sonraki 6 ay boyunca etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanılmalıdır.
Genetik toksisite bulgularına dayalı olarak, üreme potansiyeli olan kadın partnerleri olan erkek hastalar, tedavi sırasında ve son XELTABİN® dozunu takiben 3 ay boyunca etkili bir doğum kontrolü kullanmalıdırlar.
Doğurgan kadınlar XELTABİN® tedavisi sırasında gebelikten kaçınmalarının gereği konusunda uyarılmalıdırlar.
Gebelik dönemi
XELTABİN® uygulanan gebelerle yapılmış herhangi bir çalışma yoktur, ancak XELTABİN®’in farmakolojik ve toksikolojik özelliklerine dayanarak, gebe kadınlara uygulandığı takdirde fetüse zararlı olabileceği tahmin edilmektedir. Hayvanlarda yürütülen üreme toksisitesi çalışmalarında, kapesitabin uygulaması embriyoletalite ve teratojenisiteye neden olmuştur. Bu bulgular, floropirimidin türevlerinin beklenen etkilerindendir. Kapesitabin potansiyel insan teratojeni olarak değerlendirilmelidir. Kapesitabin gebelik boyunca kontrendikedir. XELTABİN® gebelik süresince kullanılırsa veya hasta ilacı kullanırken hamile kalırsa, hasta fetüse yönelik potansiyel tehlikeden haberdar edilmelidir.
XELTABİN®’nin gebelik ve/veya fetüs/yeni doğan üzerinde zararlı etkileri bulunmaktadır.
12
Laktasyon dönemi
İlacın, insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Kapesitabinin süt üretimi üzerindeki etkisini veya insan anne sütündeki varlığını değerlendirmek için herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Emziren farelerde, kapesitabinin tek oral uygulamasını içeren bir çalışmada, sütte önemli miktarlarda kapesitabin metabolitleri bulunmuştur. Bu yüzden XELTABİN® tedavisi sırasında, emzirmenin kesilmesi gerekmektedir. Emzirilen bebeğe zarar verme potansiyeli bilinmediğinden, kapesitabin tedavisi sırasında ve son dozdan 2 hafta sonrasına kadar emzirme kesilmelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Kapesitabinin fertilite üzerine etkisi ile ilgili veri bulunmamaktadır. Kadınlardan çocuk doğurma potansiyeli bulunanlar ve erkekler, çalışma süresince ve çalışmanın sonundaki makul bir süre için kabul edilebilir bir doğum kontrol metodu kullanmayı kabul etmeleri halinde kapesitabinin ana çalışmalarına katılmışlardır. Hayvan çalışmalarında fertilite üzerine etkiler gözlenmiştir (bkz. bölüm 5.3.).
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
XELTABİN®’in araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde, küçük ya da orta dereceli etkileri vardır. XELTABİN® sersemlik, yorgunluk ve bulantıya sebep olabilir.
4.8 İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti
Kapesitabinin genel güvenlilik profili, çok sayıda endikasyon için monoterapi olarak kapesitabin tedavisi alan veya farklı kemoterapi rejimleriyle kombinasyon şeklinde kapesitabin alan 3000’den fazla hastadan elde edilen verilere dayanmaktadır. Metastatik meme kanseri, metastatik kolorektal kanser ve adjuvan kolon kanseri olan popülasyonlarda kapesitabin monoterapisinin güvenlilik profilleri benzer şekildedir. Çalışma tasarımları ve önemli etkililik bulguları dahil, önemli çalışmaların detayları için bölüm 5.1.’e bakınız.
En yaygın bildirilen ve/veya klinik açıdan önemli tedaviyle ilişkili advers ilaç reaksiyonları (AİR’ler); gastrointestinal hastalıklar (özellikle diyare, bulantı, kusma, karın ağrısı, stomatit), el-ayak sendromu (palmar-plantar eritrodisestezi), yorgunluk, asteni, anoreksi, kardiyotoksisite, daha önce kısıtlı böbrek fonksiyonu olanlarda böbrek fonksiyon bozukluğunda artış ve tromboz/emboli olmuştur.
Advers reaksiyonların tablo şeklinde özeti
Araştırmacı tarafından kapesitabin uygulaması ile muhtemelen, olası veya uzaktan ilişkili kabul edilen AİR’ler, tek ajan olarak verilen kapesitabin için Tablo 4’te ve çok sayıda endikasyonda farklı kemoterapi rejimleriyle kombinasyon halinde verilen kapesitabin için Tablo 5’te sunulmaktadır. Advers reaksiyonlar, sistem organ sınıfı ve görülme sıklığına göre aşağıdaki gibi sıralanmıştır: Çok yaygın (≥1/10), yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her sıklık grubunda, AİR’ler azalan önem sırasında sunulmaktadır.
Kapesitabin Monoterapisi:
Tablo 4’te; 1900’den fazla hastayı içeren üç önemli çalışmadan (çalışma M66001, SO14695 ve SO14796) elde edilen güvenlilik verilerinin toplu bir analizine dayalı olarak, kapesitabin
13
Tablo 4: Kapesitabin monoterapisi ile tedavi edilen hastalarda bildirilen ilişkili AİR’lerin özeti
Vücut Sistemi
Çok Yaygın Tüm
dereceler
Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın Olmayan
Şiddetli ve/veya
Yaşamı tehdit eden (derece 3-4) veya
tıbbi olarak önemli kabul edilenler
Seyrek/Çok Seyrek
(Pazarlama Sonrası
Deneyim)
Enfeksiyonlar ve
enfestasyonlar
–
Herpes virüsü
enfeksiyonu,
Nazofarinjit, Alt solunum yolu
enfeksiyonu
Sepsis, İdrar yolu enfeksiyonu,
Selülit, Tonsillit, Farenjit, Oral
kandidiyaz, Grip, Gastroenterit,
Mantar
enfeksiyonu,
Enfeksiyon, Diş apseleri
Benign, malign ve
belirlenememiş neoplazm
–
–
Lipom
Kan ve lenf sistemi
hastalıkları
–
Febril nötropeni, Pansitopeni,
Granülositopeni, Trombositopeni,
Lökopeni,
Hemolitik anemi, Uluslararası
Normalize Oranda (INR)
artış/Protrombin
zamanı uzaması
Bağışıklık
sistemi
hastalıkları
–
–
Aşırı duyarlılık
Anjiyoödem (seyrek)
Metabolizma ve beslenme
hastalıkları
Anoreksi
Dehidrasyon, Kilo kaybı
Diyabet,
Hipokalemi, İştah bozukluğu,
Malnütrisyon,
Hipertrigliseridemi
–
Uykusuzluk, Depresyon
Konfüzyonel
durum, Panik atak, Depresyon hali,
Libido azalması
Sinir sistemi hastalıkları
oğrulama Kodu: 1ZW56Q3N
Toksik
lökoensefalopati
ov.tr/saglik-titck-ebys (çok seyrek)
14
alma duyusunda değişiklik
bozukluğu,
Duyusal bozukluk, Periferik nöropati
–
Lakrimasyonda
artış,
Konjunktivit, Göz iritasyonu
Görme
keskinliğinde
azalma, Çift görme
Gözyaşı kanalı darlığı (seyrek), kornea
hastalıkları
(seyrek), keratit (seyrek), benekli keratit (seyrek)
Kulak ve iç kulak
hastalıkları
–
–
Vertigo, Kulak ağrısı
Kalp
hastalıkları
–
–
Kararsız angina,
Angina pektoris,
Miyokard
iskemisi/enfarktüs, Atriyal fibrilasyon, Aritmi, Taşikardi, Sinus taşikardisi,
Çarpıntılar
Ventriküler
fibrilasyon
(seyrek), QT
uzaması (seyrek), Torsade de
pointes (seyrek), Bradikardi
(seyrek),
Vazospazm
(seyrek)
Vasküler
hastalıklar
–
Tromboflebit
Derin ven
trombozu,
Hipertansiyon,
Peteşi,
Hipotansiyon,
Sıcak basması,
Periferik soğukluk
Solunum, göğüs hastalıkları ve
mediastinal
hastalıklar
–
Dispne,
Epistaksis,
Öksürük, Rinore
Pulmoner emboli, Pnömotoraks,
Hemoptiz, Astım, Efor dispnesi
Gastrointestinal hastalıklar
İshal, Kusma, Bulantı,
Stomatit,
Karın ağrısı
Gastrointestinal
kanama, Kabızlık, Üst karın ağrısı,
Dispepsi, Gaz,
Ağız kuruluğu
Bağırsak
tıkanıklığı, Assit,
Enterit, Gastrit,
Disfaji, Alt karın
ağrısı, Özofajit,
Karında rahatsızlık, Gastroözofageal
reflü hastalığı,
Kolit, Dışkıda kan
Hepato-biliyer hastalıklar
–
Hiperbilirubinemi, Karaciğer
fonksiyon testi
anormallikleri
Sarılık
Karaciğer
yetmezliği
(seyrek),
Kolestatik hepatit (seyrek)
Deri ve deri altı oğrulama Kodu: 1ZW56Q3N dokusu
Palmar-Bu belge, gü
Rak1URG83Q3NRQ3N plantar
venli elektronik imza ile imzal Döküntü, Alopesi,
RSHY3YnUy Eritem, Deride Belge Ta
anmıştır. Bül, Deri ülseri,
kip Adresi:https://www.turkiye.g Döküntü, Ürtiker,
Deride lupus
ov.tr/saglik-titck-ebys eritematozus
15
hastalıkları
eritrodisestezi sendromu*
kuruluk, Kaşıntı, Deride aşırı
pigmentasyon,
Maküler döküntü, Deri
deskuamasyonu, Dermatit,
Pigmentasyon
hastalığı, Tırnak bozukluğu
Işığa duyarlılık
reaksiyonu, Palmar eritem, Yüzde
şişme, Purpura,
Radyasyon recall
sendromu
(seyrek), Stevens-Johnson
Sendromu ve Toksik Epidermal Nekroliz (çok seyrek) gibi ciddi deri reaksiyonları (bkz. bölüm 4.4.)
Kas iskelet ve bağ doku
hastalıkları
–
Eklemlerde şişme, Kemik ağrısı, Yüz ağrısı, Kas iskelet sertliği, Kas
zayıflığı
Böbrek ve idrar hastalıkları
–
–
Hidronefroz, İdrar kaçırma, Hematüri, Noktüri, Kan
kreatinin düzeyinde artış
Üreme sistemi ve meme
hastalıkları
–
–
Vajinal kanama
Genel
hastalıklar ve uygulama
bölgesi
rahatsızlıkları
Yorgunluk, Asteni
Pireksi, Periferik ödem,
Halsizlik/Kırıklık, Göğüs ağrısı
Ödem, Üşüme,
Grip benzeri
hastalık, Rigor,
Vücut sıcaklığında artış
*: Pazarlama sonrası deneyime göre, kalıcı veya şiddetli palmar-plantar eritrodisaestezi sendromu sonunda parmak izi kaybına neden olabilir (bkz. bölüm 4.4).
Kombinasyon tedavisinde kapesitabin:
Tablo 5’te; 3000’den fazla hastadan elde edilen güvenlilik verilerine dayalı olarak, kapesitabinin çok sayıda endikasyonda farklı kemoterapi rejimleri ile kombinasyon halinde kullanılmasıyla ilişkili AİR’ler listelenmektedir. AİR’ler, majör klinik çalışmalardan herhangi birinde görülen en yüksek insidansa göre uygun sıklık grubuna (Çok yaygın veya Yaygın) eklenmiştir ve yalnızca, kapesitabin monoterapisinde görülenlere ek olarak meydana gelmeleri veya kapesitabin monoterapisine kıyasla daha yüksek sıklık grubunda görülmeleri durumunda eklenmiştir (bkz. Tablo 4). Kombinasyon tedavisinde kapesitabin için bildirilen yaygın olmayan AİR’ler, kapesitabin monoterapisi için bildirilen veya kombinasyon ajanıyla monoterapi için bildirilen AİR’lerle tutarlıdır (literatürde ve/veya ilgili kısa ürün bilgilerinde).
AİR’lerden bazıları, kombinasyon ajanıyla yaygın görülen reaksiyonlardır (örn. dosetaksel veya oksaliplatin ile periferik duyusal nöropati, bevasizumab ile görülen hipertansiyon); kapesitabin tedavisiyle bir alevlenme olduğu da göz ardı edilemez.
16
Tablo 5: Kombinasyon tedavisinde kapesitabin ile tedavi edilen hastalarda bildirilen, kapesitabin monoterapisiyle görülenlere ek olarak veya kapesitabin monoterapisine kıyasla daha yüksek sıklık grubunda görülen ilişkili AİR’lerin özeti
Vücut Sistemi
Çok Yaygın
Tüm dereceler
Yaygın
Tüm dereceler
Seyrek/Çok Seyrek (Pazarlama
Sonrası Deneyim)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
–
Herpes zoster, İdrar
yolu enfeksiyonu, Oral kandidiyaz, Üst
solunum yolu
enfeksiyonu, Rinit,
Grip, +Enfeksiyon, Oral herpes
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
+Nötropeni, +Lökopeni, +Anemi, +Nötropenik ateş, Trombositopeni
Kemik iliği depresyonu, +Febril Nötropeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
–
Aşırı duyarlılık
Metabolizma ve beslenme
hastalıkları
İştah azalması
Hipokalemi,
Hiponatremi,
Hipomagnezemi, Hipokalsemi,
Hiperglisemi
–
Uyku bozukluğu, Anksiyete
Sinir sistemi hastalıkları
Parestezi ve disestezi, Periferik nöropati,
Periferik duyusal
nöropati, Tat alma
duyusunda değişiklik, Baş ağrısı
Nörotoksisite, Tremor, Nevralji, Aşırı
duyarlılık reaksiyonu, Hipoestezi
Göz hastalıkları
Lakrimasyonda artış
Görme bozuklukları, Göz kuruluğu, Göz ağrısı, Görme kaybı, Bulanık görme
Kulak ve iç kulak hastalıkları
–
Kulak çınlaması, Hipoakuzi
Kalp hastalıkları
–
Atriyal fibrilasyon, Kardiyak
iskemi/infarktüs
Alt ekstremitede ödem, Hipertansiyon, +Emboli ve tromboz
Kızarma, Hipotansiyon, Hipertansif kriz, Sıcak basması, Flebit
Solunum, göğüs hastalıkları ve
mediastinal
hastalıklar
Boğaz ağrısı, Farenks disestezisi
Hıçkırık,
Farengolarengeal ağrı, Ses kısıklığı
Kabızlık, Dispepsi Bu belge, güvenli elektronik imz
RG83Q3NRQ3NRSHY3YnUy
a ile imzalanmıştır.Üst gastrointestinal
17
Gastrit, Karında
şişkinlik,
Gastroözofageal reflü hastalığı, Oral ağrı,
Disfaji, Rektal kanama, Alt karın ağrısı, Oral
disestezi, Oral
parestezi, Oral
hipoestezi, Karında
rahatsızlık
Hepato-biliyer hastalıklar
–
Anormal karaciğer fonksiyonu
Deri ve deri altı
dokusu hastalıkları
Alopesi, Tırnak bozukluğu
Hiperhidroz, Eritematöz döküntü, Ürtiker, Gece terlemeleri
Miyalji, Artralji, Ekstremitede ağrı
Çene ağrısı, Kas spazmları, Çene kilitlenmesi, Kas zayıflığı
Böbrek ve idrar hastalıkları
–
Hematüri, Proteinüri, Renal kreatinin
klerensinde azalma, Dizüri
Dehidrasyona bağlı akut böbrek
yetmezliği (seyrek)
Genel hastalıklar ve uygulama bölgesi
rahatsızlıkları
Pireksi, Güçsüzlük, +Letarji, Sıcaklık
intoleransı
Mukozal inflamasyon, Bacak ağrısı, Ağrı,
Üşüme, Göğüs ağrısı, Grip benzeri hastalık, +Ateş, İnfüzyonla
ilişkili reaksiyon,
Enjeksiyon bölgesi
reaksiyonu, İnfüzyon bölgesinde ağrı,
Enjeksiyon bölgesinde ağrı
Yaralanma,
zehirlenme ve
prosedürle ilişkili komplikasyonlar
–
Berelenme
+ Her terim için, sıklık sayımında, tüm derecelerden AİR’ler temel alınmıştır. “+” ile işaretlenen terimler için sıklık
sayımında derece 3-4 AİR’ler temel alınmıştır. AİR’ler, majör kombinasyon çalışmalarının herhangi birinde görülen
en yüksek insidansa göre eklenmiştir.
Seçilmiş advers reaksiyonların tanımı
El ve ayak sendromu (EAS) (bkz. bölüm 4.4.):
Kapesitabin monoterapisi çalışmalarında (kolon kanserinde adjuvan tedaviyi, metastatik
kolorektal kanser tedavisini ve meme kanseri tedavisini içerir) 3 haftada bir, 1. ila 14. günlerde
günde iki kez 1250 mg/m2’lik kapesitabin dozu için tüm derecelerden EAS %53 ila % 60
sıklığında gözlenmiş ve bu sıklık, metastatik meme kanserinin tedavisi için
kapesitabin/dosetaksel kolunda % 63 olmuştur. Kapesitabin kombinasyon tedavisinde, 3 haftada
18
bir 1. ila 14. günlerde günde iki kez 1000 mg/m2 kapesitabin dozu için tüm derecelerden EAS % 22 ila % 30 sıklığında gözlenmiştir.
Çok sayıda endikasyon (kolon kanseri, kolorektal kanser, mide kanseri ve meme kanseri) için kapesitabin monoterapisi veya farklı kemoterapi rejimleriyle kombinasyon halinde kapesitabin tedavisi uygulanan 4700’den fazla hastaya ilişkin verilerin elde edildiği 14 klinik çalışmanın bir meta-analizi, kapesitabin tedavisine başlandıktan medyan 239 gün [% 95 GA 201, 288] sonra 2066 (% 43) hastada EAS (tüm derecelerden) oluştuğunu göstermiştir. Birlikte ele alınan tüm çalışmalarda, aşağıdaki eş değişkenler EAS gelişimi açısından yüksek bir riskle istatistiksel anlamlı ilişki göstermiştir: kapesitabin başlangıç dozunun (gram) artırılması, kümülatif kapesitabin dozunun azaltılması (0,1*kg), ilk altı haftada göreceli doz yoğunluğunu artırılması, çalışma tedavisi süresinin (hafta) artırılması, artan yaş (10 yıllık artışlarla), kadın cinsiyet ve başlangıçta iyi ECOG performans durumu (0’a karşı ≥1).
İshal (bkz. bölüm 4.4.):
Kapesitabin hastaların yaklaşık %50’sinde gözlenen ishalin oluşmasına yol açabilir.
Kapesitabin ile tedavi edilen 4700’den fazla hastanın yer aldığı 14 klinik çalışmanın meta-analizine ait sonuçlar birlikte ele alındığında tüm çalışmalarda aşağıdaki eş değişkenlerin diyare oluşumu açısından yüksek bir riskle istatistiksel anlamlı şekilde ilişkili olduğunu göstermiştir: kapesitabin başlangıç dozunun (gram) artırılması, çalışma tedavisi süresinin (hafta) artırılması, artan yaş (10 yıllık artışlarla) ve kadın cinsiyet. Aşağıdaki eş değişkenler, diyare oluşumu açısından düşük bir riskle istatistiksel anlamlı ilişki göstermiştir: kümülatif kapesitabin dozunun artırılması (0.1 *kg) ve ilk altı haftada göreceli doz yoğunluğunu artırılması.
Kardiyotoksisite (bkz. bölüm 4.4.):
Tablo 4 ve 5’te açıklanan AİR’lere ek olarak, insidansı % 0.1’den az olan aşağıdaki AİR’ler, 949 hastayı kapsayan 7 klinik çalışmaya (metastatik kolorektal kanserde ve metastatik meme kanserinde 2 faz III ve 5 faz II klinik çalışma) ait klinik güvenlilik verilerinin birleştirilmiş analizine dayalı olarak, kapesitabin monoterapisinin kullanılmasıyla ilişkili olmuştur: kardiyomiyopati, kalp yetmezliği, ani ölüm ve ventriküler ekstrasistoller.
Ensefalopati:
Tablo 4 ve 5’te açıklanan AİR’lere ek olarak ve yukarıda belirtilen 7 klinik çalışmanın klinik güvenlilik verilerinin birleştirilmiş analizine dayalı olarak % 0.1’den düşük bir insidansla ensefalopati, kapesitabin monoterapisinin kullanılmasıyla ilişkili olmuştur.
Ezilmiş veya kırılmış kapesitabin tabletine maruziyet:
Ezilmiş veya kırılmış kapesitabin tabletlere maruz kalınması durumunda, aşağıdaki advers ilaç reaksiyonları bildirilmiştir: gözde tahriş, gözde şişlik, deri döküntüsü, baş ağrısı, parestezi, diyare, bulantı, midede tahriş ve kusma.
Özel popülasyonlar
Yaşlı hastalar (bkz. bölüm 4.2.):
Kapesitabin monoterapisiyle tedavi edilen 60 yaş ve üzeri yaştaki hastalara ait güvenlilik verilerinin bir analizi ve kapesitabin artı dosetaksel kombinasyon tedavisi uygulanan hastaların bir analizi, 60 yaş altı hastalara kıyasla tedavi ile ilişkili derece 3 ve 4 advers reaksiyonların ve tedavi ile ilişkili ciddi advers reaksiyonların insidansında bir artış olduğunu göstermiştir. Ayrıca,
19
Kapesitabin ile tedavi edilen 4700’den fazla hastadan verilerin elde edildiği 14 klinik çalışmaya ilişkin bir meta-analizin sonuçları birlikte ele alındığında, tüm çalışmalarda, artan yaşın (10 yıllık artışlarla) EAS ve diyare oluşumu açısından yüksek bir riskle ve nötropeni gelişmesi açısından düşük bir riskle istatistiksel olarak anlamlı şekilde ilişkili olduğunu göstermiştir.
Cinsiyet:
Kapesitabin ile tedavi edilen 4700’den fazla hastadan verilerin elde edildiği 14 klinik çalışmaya ilişkin bir meta-analizin sonuçları birlikte ele alındığında, tüm çalışmalarda, kadınların EAS ve diyare oluşumu açısından yüksek bir riskle ve nötropeni gelişmesi açısından düşük bir riskle istatistiksel olarak anlamlı şekilde ilişkili olduğunu göstermiştir.
Böbrek yetmezliği olan hastalar (bkz. bölüm 4.2, 4.4 ve 5.2):
Kapesitabin monoterapisiyle (kolorektal kanser) tedavi edilen, başlangıçta böbrek yetmezliği olan hastalara ait güvenlilik verilerinin bir analizi; böbrek fonksiyonu normal olan hastalara kıyasla tedavi ile ilişkili derece 3 ve 4 advers reaksiyonların insidansında bir artış olduğunu göstermiştir (böbrek yetmezliği olmayan hastalarda (n=268) % 36’ya karşı hafif böbrek yetmezliği olanlarda (n=257) % 41 ve orta düzeyde böbrek yetmezliği olanlarda (n=59) % 54) (bkz. bölüm 5.2.). Böbrek fonksiyonu orta düzeyde bozulmuş hastalarda doz azaltma oranı yüksek (% 44) olurken, bu oranlar böbrek yetmezliği olmayan veya hafif böbrek yetmezliği olan hastalarda % 33 ve % 32 olarak bulunmuştur; tedaviyi erken bırakma oranlarında da artış görülmüştür (ilk iki siklus sırasında % 21), bu oranlar böbrek yetmezliği olmayan veya hafif böbrek yetmezliği olan hastalarda % 5 ve % 8 olarak belirlenmiştir.
Şüpheli Advers Reaksiyonların Raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli a Türkiye erkezi (TÜFAM)’ ne bildirmeleri gerekmektedir e-posta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Akut doz aşımı belirtileri bulantı, kusma, diyare, mukozit, gastrointestinal iritasyon ve kanama ve kemik iliği baskılanmasını içermektedir. Doz aşımı durumunda tıbbi bakım, ortaya çıkan klinik belirtilerin düzeltilmesini ve bunların olası komplikasyonlarının önlenmesini amaçlayan, olaya özel, gerekli terapötik ve destekleyici tıbbi girişimleri kapsamalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamiközellikler
Farmakoterapötik grubu: ATC kodu:
Sitostatik ajan (antimetabolit), pirimidin analogları, kapesitabin L01BC06
Etki mekanizması
Kapesitabin, sitotoksik 5-florourasil (5-FU) kısmının oral yoldan uygulanan bir prekürsörü olarak işlev gören sitotoksik olmayan bir floropirimidin karbamattır. Kapesitabin birkaç enzimatik basamak yoluyla aktive olur (bkz. Bölüm 5.2). 5-FU’ya nihai dönüşümde rol oyanayan enzim, timidin fosforilaz (ThyPase), tümör dokularında bulunur, ancak genellikle daha düşük
20
kapesitabin, dosetaksel ile kombinasyon halinde sinerjistik bir etki göstermiştir; bu etki, timidin fosforilazın dosetaksel tarafından yukarı düzenlenmesi ile ilişkili olabilir.
5-FU’nun anabolik yolaktaki metabolizmasının deoksiridilik asidin timidilik aside metilasyon reaksiyonunu bloke ettiğine ve böylece deoksiribonükleik asit (DNA) sentezine müdahale ettiğine dair kanıtlar vardır. 5-FU’nun kullanımı ayrıca RNA ve protein sentezinin inhibisyonuna yol açar. DNA ve RNA hücre bölünmesi ve büyümesi için gerekli olduğundan, 5-FU’nun etkisi bir hücrenin dengesiz büyümesine ve ölümüne neden olan bir timidin eksikliği yaratmak olabilir. DNA ve RNA yoksunluğunun etkileri, en belirgin şekilde daha hızlı çoğalan ve 5-FU’yu daha hızlı metabolize eden hücreler üzerinde görülmektedir.
Klinik çalışmalar
Kolon ve kolorektal kanser
Adjuvan kolon kanserinde kapesitabin monoterapisi
Evre III (Dukes C) kolon kanserli hastalarda yapılan çok merkezli, randomize, kontrollü bir faz III klinik çalışmadan elde edilen veriler, kolon kanserli hastaların adjuvan tedavisi için kapesitabin kullanımını desteklemektedir (XACT Çalışması; M66001). Bu çalışmada, 1987 hasta kapesitabin (24 hafta boyunca 3 haftalık döngüler halinde, 2 hafta boyunca günde iki kez 1250 mg/m2 ve ardından 1 haftalık dinlenme süresi) veya 5-FU ve lökovorin (Mayo Clinic rejimi: 24 hafta boyunca her 28 günde bir 1 ila 5. günlerde 20 mg/m2 intravenöz lökovorin ve ardından 425 mg/m2 intravenöz bolus 5-FU) tedavisi için randomize edilmiştir. Kapesitabin, protokole göre popülasyonda hastalıksız sağkalım açısından en azından intravenöz 5-FU/LV ile eşdeğer olmuştur (tehlike oranı 0.92; %95 GA 0.80-1.06). Randomize edilen tüm popülasyonda, hastalıksız ve genel sağkalımda kapesitabin ile 5-FU/LV arasındaki fark için yapılan testler sırasıyla 0.88 (%95 GA 0.77 – 1.01; p = 0.068) ve 0.86 (%95 GA 0.74 – 1.01; p = 0.060) tehlike oranları göstermiştir. Analiz sırasında medyan takip süresi 6.9 yıl olmuştur. Önceden planlanmış çok değişkenli Cox analizinde, bolus 5-FU/LV ile karşılaştırıldığında kapesitabinin üstünlüğü gösterilmiştir. İstatistiksel analiz planında modele dahil edilmek üzere önceden belirlenen faktörler yaş, ameliyattan randomizasyona kadar geçen süre, cinsiyet, başlangıçtaki karsinoembriyojenik antijen (CEA) seviyeleri, başlangıçtaki lenf nodları ve ülke olmuştur. Randomize edilen tüm popülasyonda, kapesitabinin hastalıksız sağkalım (tehlike oranı 0.849; %95 GA 0.739-0.976; p=0.0212) ve genel sağkalım (tehlike oranı 0.828; %95 GA 0.705-0.971; p=0.0203) açısından 5FU/LV’den üstün olduğu gösterilmiştir.
Adjuvan kolon kanserinde kombinasyon tedavisi
Evre III (Dukes C) kolon kanseri hastalarında gerçekleştirilen çok merkezli, randomize, kontrollü faz 3 klinik çalışmadan elde edilen veriler, kolon kanserli hastaların adjuvan tedavisi için oksaliplatin (XELOX) ile kombinasyon halinde kapesitabin kullanımını desteklemektedir (NO16968 çalışması). Bu çalışmada, 944 hasta 24 hafta boyunca 3 haftalık sikluslar halinde kapesitabin (2 hafta boyunca günde iki kez 1000 mg/m2 ve ardından 1 hafta dinlenme süresi) ile birlikte oksaliplatin (3 haftada bir 1. günde 2 saatlik bir infüzyon olarak 130 mg/m2) tedavisine ve 942 hasta bolus 5-FU ve lökovorin tedavisine randomize edilmiştir. ITT (tedavi edilmesi amaçlanan) popülasyonda, primer analizde hastalıksız sağkalım için, XELOX’un 5-FU/LV’den anlamlı şekilde üstün olduğu gösterilmiştir (HR=0.80, % 95 GA=[0.69; 0.93]; p=0.0045). 3 yıllık hastalıksız sağkalım oranı XELOX için % 71 olurken, 5-FU/LV için % 67 olmuştur. İkincil sonlanım noktası olan nükssüz sağkalım analizi, 0.78 tehlike oranı ile (% 95 GA=[0.67; 0.92]; p=0.0024) 5-FU/LV’ye karşı XELOX için bu sonuçları desteklemektedir. XELOX, 0.87 tehlike oranı ile (% 95 GA=[0.72; 1.05]; p=0.1486) üstün genel sağkalıma doğru bir eğilim, başka bir
21
medyan gözlem süresine dayanmaktadır. ITT popülasyonunda advers olaylar nedeniyle tedaviyi bırakma oranı XELOX kombinasyon tedavisi kolunda (%21) 5-FU/LV monoterapi koluna (%9) kıyasla daha yüksek olmuştur.
Metastatik kolorektal kanserde kapasitabin ile monoterapi
Aynı şekilde tasarlanmış çok merkezli, randomize, kontrollü iki faz 3 klinik çalışmadan (SO14695; SO14796) elde edilen veriler metastatik kolorektal kanserde, birinci basamak tedavi olarak kapesitabin kullanımını desteklemektedir. Bu çalışmalarda, 603 hasta kapesitabin ile (günde iki kez 2 hafta 1250 mg/m2 ve ardından 1 hafta dinlenme süresi şeklinde 3 haftalık sikluslar) ve 604 hasta da 5-FU ve lökovorin ile (Mayo rejimi: 28 günde bir 1 ila 5. günlerde, 20 mg/m2 lökovorin i.v. ve ardından 425 mg/m2 i.v. bolus 5- FU) tedavi edilmek üzere randomize edilmiştir. Tümü randomize edilen popülasyon içinde, toplam hedef yanıt oranları (araştırmacının değerlendirmesi) % 25.7’ye (kapesitabin) karşılık % 16.7 (Mayo rejimi) olarak bulunmuştur (p <0.0002). Progresyona kadar geçen medyan süre, 140 güne (kapesitabin) karşılık 144 gün (Mayo rejimi) olarak bulunmuştur. Medyan sağkalım, 392 güne (kapesitabin) karşılık 391 gün (Mayo rejimi) olmuştur.
Kolorektal kanserin birinci basamak tedavisinde kombinasyon tedavisi
Çok merkezli, randomize, kontrollü bir faz 3 klinik çalışmadan (NO 16966) elde edilen veriler, metastatik kolorektal kanserin birinci basamak tedavisinde, kapesitabinin oksaliplatin ve bevasizumab (BV) ile kombinasyon halinde kullanımını desteklemektedir. Çalışma iki kısımdan oluşmuştur: hastaların XELOX veya FOLFOX-4’ü içeren iki değişik tedavi grubuna randomize edildiği ilk iki kollu kısım ve onu takip eden 1401 hastanın XELOX artı plasebo, FOLFOX-4 artı plasebo, XELOX artı bevasizumab ve FOLFOX-4 artı bevasizumab olmak üzere dört farklı tedavi grubuna randomize edildiği sonraki 2×2 faktöriyel kısım. Bu tedavi rejimleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Tablo 6: Çalışma NO 16966’da tedavi rejimleri
Tedavi
Başlangıç dozu
Tedavi şeması
FOLFOX-4
veya
FOLFOX-4
+
Bevasizumab (BV)
Oksaliplatin Lökovorin
5-Florourasil
85 mg/m2 IV 2 saat
200 mg/m2 IV 2 saat
400 mg/m2 IV bolus 600 mg/ m2 IV 22 saat
Oksaliplatin, her 2 haftanın 1.günü
Lökovorin, her 2 haftanın 1. ve 2. günü
5-Florourasil IV bolus/infüzyon, her 2 haftanın 1. ve 2. günü
Plasebo veya
Bevasizumab
(BV)
5 mg/kg 30-90 dak
FOLFOX-4 öncesi, her iki haftanın birinci günü
XELOX
veya
XELOX
+
Bevasizumab (BV)
130 mg/m2 IV 2 saat
1000 mg/m2 oral günde iki kez
Oksaliplatin her 3 haftanın 1. günü
Kapesitabin oral günde iki kez 2 hafta (devamında 1 hafta tedavi bırakılır)
Plasebo veya
Bevasizumab
(BV)
7.5 mg/kg IV 30-90 dak
onra intravenöz bolus enjek
Her 3 haftanın 1. günü XELOX öncesi
5-Florourasil: lökovorinden hemen sonra intravenöz bolus enjeksiyon
Uygun hasta popülasyonunda ve tedavi amaçlı popülasyonda genel karşılaştırmada FOLFOX-4 içeren kollara kıyasla XELOX içeren kolların progresyonsuz sağkalım açısından eşit etkinliği (non-inferiorite) gösterilmiştir (bkz. Tablo 7). Sonuçlar, genel hayatta kalma açısından
22
XELOX artı bevasizumabın, FOLFOX-4 artı bevasizumaba karşı bir karşılaştırması, önceden belirlenmiş bir keşif analizi olmuştur. Bu tedavi alt grubu karşılaştırmasında progresyonsuz sağkalım açısından FOLFOX-4 artı bevasizumaba kıyasla XELOX artı bevasizumab benzer olmuştur (tehlike oranı 1.01 [% 97.5 GA 0.84, 1.22]). Tedavi amaçlı popülasyonda primer analizler zamanındaki medyan takip süresi 1.5 yıl olmuş; ayrıca ilave 1 yıllık takibin ardından yapılan analizlerden elde edilen veriler de tablo 7’ye dahil edilmiştir. Ancak, tedavi sırasındaki PFS analizi genel PFS ve OS analizinin sonuçlarını doğrulamamıştır: FOLFOX-4’e karşı XELOX’un tehlike oranı %97.5 GA 1.07-1.44 ile 1.24 olmuştur. Duyarlılık analizleri, rejim programlarındaki ve tümör değerlendirmelerinin zamanlamasındaki farklılıkların tedavi sırasındaki PFS analizini etkilediğini gösterse de bu sonuç için tam bir açıklama bulunamamıştır.
Tablo 7. Çalışma NO16966’nın eşit etkinlik analizi için temel etkililik sonuçları
XELOX/XELOX+Plasebo/ XELOX+BV (EPP*: N=967; ITT**: N=1017)
FOLFOX-4/FOLFOX-4+Plasebo/FOLFOX-4+BV (EPP*: N = 937; ITT**: N=1017)
Tehlike Oranı (HR) (% 97.5 GA)
Parametre: Progresyonsuz sağkalım
EPP
1.05 (0.94; 1.18)
ITT
1.04 (0.93; 1.16)
Parametre: Genel sağkalım
EPP
0.97 (0.84; 1.14)
ITT
0.96 (0.83;1.12)
Popülasyon
Olaya Kadar Ortalama Zaman (Gün)
Tehlike Oranı (HR) (% 97.5 GA)
Parametre: Progresyonsuz sağkalım
EPP
1.02 (0.92: 1.14)
ITT
1.01 (0.91; 1.12)
Parametre: Genel sağkalım
EPP
1.00 (0.88; 1.13)
ITT
0.99 (0.88; 1.12)
*EPP: uygun hasta popülasyonu; **ITT: tedavi amaçlı popülasyon
23
insidansının artmasıyla ilişkilendirilmiştir (XELIRI ve birinci basamak kapesitabin için sırasıyla %26 ve %11).
Metastatik kolorektal kanserli hastalarda yapılan üç randomize çalışmada XELIRI, 5-FU + irinotekan (FOLFIRI) ile karşılaştırılmıştır. XELIRI rejimleri, üç haftalık bir siklusun 1 ila 14. günlerinde günde iki kez 1000 mg/m2 kapesitabin ve 1. günde 250 mg/m2 irinotekan içermiştir. En büyük çalışmada (BICC-C), hastalar açık etiketli FOLFIRI (n=144), bolus 5-FU (mIFL) (n=145) veya XELIRI (n=141) almak üzere ve ayrıca selekoksib veya plasebo ile çift kör tedavi almak üzere randomize edilmiştir. Medyan PFS FOLFIRI için 7.6 ay, mIFL için 5.9 ay (FOLFIRI ile karşılaştırma için p=0.004) ve XELIRI için 5.8 ay olmuştur (p=0.015). Medyan OS FOLFIRI için 23.1 ay, mIFL için 17.6 ay (p=0,09) ve XELIRI için 18.9 ay olmuştur (p=0.27). XELIRI ile tedavi edilen hastalar FOLFIRI’ye kıyasla daha fazla gastrointestinal toksisite yaşamıştır (XELIRI ve FOLFIRI için sırasıyla %48 ve %14 diyare).
EORTC çalışmasında hastalar açık etiketli FOLFIRI (n=41) veya XELIRI (n=44) almak üzere ve ayrıca selekoksib veya plasebo ile çift kör tedaviye randomize edilmiştir. Medyan PFS ve genel sağkalım (OS) süreleri XELIRI için FOLFIRI’ye kıyasla daha kısa olmuş (PFS 5.9 ay ve 9.6 ay ve OS 14.8 ay ve19.9 ay) ve buna ilaveten XELIRI rejimi alan hastalarda aşırı diyare oranları bildirilmiştir (%41 XELIRI, %5.1 FOLFIRI).
Skof et al. tarafından yayınlanan çalışmada hastalar FOLFIRI veya XELIRI almak üzere randomize edilmiştir. Genel yanıt oranı XELIRI kolunda %49 ve FOLFIRI kolunda %48 olmuştur (p=0.76). Tedavi sonunda, XELIRI kolundaki hastaların %37’sinde ve FOLFIRI kolundaki hastaların %26’sında hastalık bulgusu olmamıştır (p=0.56). Toksisite, FOLFIRI ile tedavi edilen hastalarda daha sık bildirilen nötropeni dışında tedaviler arasında benzer olmuştur.
Montagnani et al., mCRC tedavisinde FOLFIRI ve XELIRI tedavi rejimlerini karşılaştıran randomize çalışmaların genel bir analizini yapmak için yukarıdaki üç çalışmadan elde edilen sonuçları kullanmıştır. FOLFIRI ile progresyon riskinde önemli bir azalma ilişkilendirilmiştir (HR, 0.76; %95 GA, 0.62-0.95; P <0.01), bu sonuç kısmen kullanılan XELIRI rejimlerine karşı zayıf toleransın bir sonucudur.
FOLFIRI + bevasizumab ile XELIRI + bevasizumabı karşılaştıran randomize bir klinik çalışmadan (Souglakos ve ark., 2012) elde edilen veriler, tedaviler arasında PFS veya OS açısından anlamlı bir fark olmadığını göstermiştir. Hastalar FOLFIRI artı bevasizumab (Kol A, n=167) ya da XELIRI artı bevasizumab (Kol B, n-166) almak üzere randomize edilmiştir. Kol B için XELIRI rejiminde 14 gün boyunca günde iki kez kapesitabin 1000 mg/m2 + 1. günde irinotekan 250 mg/m2 kullanılmıştır. FOLFIRI-Bev ve XELIRI-Bev için medyan progresyonsuz sağkalım (PFS) sırasıyla 10.0 ve 8.9 ay; p=0.64, genel sağkalım sırasıyla 25.7 ve 27.5 ay; p=0.55 ve yanıt oranları sırasıyla %45.5 ve 39.8; p=0.32 olmuştur. XELIRI + bevasizumab ile tedavi edilen hastalarda, FOLFIRI + bevasizumab ile tedavi edilen hastalara kıyasla anlamlı ölçüde daha yüksek diyare, febril nötropeni ve el-ayak deri reaksiyonu insidansı bildirilmiş ve tedavi ertelemeleri, doz azaltmaları ve tedavi kesilmeleri anlamlı ölçüde artmıştır.
Çok merkezli, randomize, kontrollü bir faz II çalışmasından (AIO KRK 0604) elde edilen veriler, metastatik kolorektal kanserli hastaların birinci basamak tedavisinde irinotekan ve bevasizumab ile kombinasyon halinde 3 haftada bir 2 hafta süreyle 800 mg/m2 başlangıç dozunda kapesitabin kullanımını desteklemektedir. 120 hasta kapesitabin (iki hafta boyunca günde iki kez 800 mg/m2 ve ardından 7 günlük dinlenme süresi), irinotekan (3 haftada bir 1.
24
hasta kapesitabin (iki hafta boyunca günde iki kez 1000 mg/m2 ve ardından 7 günlük dinlenme süresi), oksaliplatin (3 haftada bir 1. günde 2 saatlik infüzyon şeklinde 130 mg/m2) ve bevasizumab (3 haftada bir 1. günde 30 ila 90 dakikalık infüzyon şeklinde 7.5 mg/kg) tedavisine randomize edilmiştir. Çalışma popülasyonu için ortalama 26.2 aylık takip süresinin ardından, tedavi yanıtları aşağıda gösterildiği gibi olmuştur:
AIO KRK çalışması için temel etkililik sonuçları
XELOX +
bavasizumab (ITT: N=127)
Modifiye edilmiş XELIRI +
bavasizumab
(ITT: N=120)
Tehlike Oranı % 95 GA
P değeri
6 ay sonra progresyonsuz sağkalım
ITT
%95 GA
%76
%69-84
%84
%88-90
Medyan progresyonsuz sağkalım
ITT
%95 GA
10.4 ay
9.0-12.0
12.1 ay
10.8-13.2
0.93
0.82-1.07
P=0.30
Medyan genel sağkalım
ITT
%95 GA
24.4 ay
19.3-30.7
25.5 ay
21.0-31.0
0.90
0.68-1.19
P=0.45
Kolorektal kanserin ikinci basamak tedavisinde kombinasyon tedavisi
Çok merkezli, randomize, kontrollü bir faz III klinik çalışmadan (No: 16967) elde edilen veriler, metastatik kolorektal kanserin ikinci basamak tedavisinde, kapesitabinin oksaliplatin ile kombinasyon halinde kullanımını desteklemektedir. Bu çalışmada, önceden birinci basamak tedavisi olarak bir floropirimidin rejimi ile kombinasyon halinde irinotekan alan metastatik kolorektal karsinomlu 627 hasta XELOX ya da FOLFOX-4 ile tedaviye randomize edilmiştir. XELOX ve FOLFOX-4’ün (plasebo veya bevasizumab ilavesi olmadan) doz uygulama programı için Tablo 9’a bakınız. Protokole göre popülasyon ve tedavi amaçlı popülasyondaki progresyonsuz sağkalım açısından, XELOX’un FOLFOX-4 ile eşit etkinlikte olduğu kanıtlanmıştır (Bkz. Tablo 9). Tedavi amaçlı popülasyonda primer analizlerin zamanında medyan takip süresi 2.1 yıl olmuştur; ayrıca 6 aylık ilave takibin ardından yapılan analizlerden elde edilen veriler de Tablo 9’a dahil edilmiştir.
Çalışma NO16967’nin eşit-etkinlik analizi için temel etkililik sonuçları
XELOX
(EPP*: n=251; ITT**: n=313)
FOLFOX-4
(EPP*: n= 252; ITT**: n=314)
Popülasyon
Olaya Kadar Ortalama Zaman (Gün)
Tehlike Oranı (% 95 GA)
Parametre: Progresyonsuz sağkalım
EPP
1.03 (0.87; 1.24)
ITT
0.97 (0.83; 1.14)
Parametre: Genel sağkalım
EPP
1.07 (0.88; 1.31)
ITT
1.03 (0.87; 1.23)
25
Parametre: Progresyonsuz Sağkalım
EPP
1.04 (0.87; 1.24)
ITT
0.97 (0.83; 1.14)
Parametre: Genel Sağkalım
EPP
1.05 (0.88; 1.27)
ITT
1.02 (0.86; 1.21)
*EPP: uygun protokol popülasyonu; **ITT: tedavi amaçlı popülasyon
İleri evre mide kanseri:
İleri evre mide kanserli hastalarda yapılan çok merkezli, randomize, kontrollü bir faz III klinik çalışmadan (mL17032) elde edilen veriler, ileri evre mide kanserinin ilk basamak tedavisinde kapesitabin kullanımını desteklemektedir. Bu çalışmada 160 hasta kapesitabin (2 hafta boyunca günde iki kez 1000 mg/m2 ve ardından 7 günlük dinlenme süresi) ve sisplatin (her 3 haftada bir 2 saatlik infüzyon şeklinde 80 mg/m2) tedavisine randomize edilmiştir. Toplam 156 hasta 5-FU (her 3 haftada bir 1 ila 5. günlerde sürekli infüzyonla günde 800 mg/m2) ve sisplatin (3 haftada bir 1. günde 2 saatlik infüzyonla 80 mg/m2) ile tedaviye randomize edilmiştir. Sisplatin ile kombinasyon halinde kapesitabin, protokole göre analizde progresyonsuz sağkalım açısından sisplatin ile kombinasyon halinde 5-FU’ya göre eşit etkinlikte olmuştur (tehlike oranı 0,81; %95 GA 0.63 – 1.04). Medyan progresyonsuz sağkalım 5.0 aya (5-FU + sisplatin) karşı 5.6 ay (kapesitabin + sisplatin) olmuştur. Sağkalım süresi için tehlike oranı (genel sağkalım) progresyonsuz sağkalım için tehlike oranına benzer olmuştur (tehlike oranı 0.85; %95 GA 0.64 – 1.13). Medyan sağkalım süresi 10.5 ay (kapesitabin + sisplatin) ve 9.3 ay (5-FU + sisplatin) olmuştur.
İleri evre mide kanserli hastalarda kapesitabini 5-FU ile ve oksaliplatini sisplatin ile karşılaştıran randomize çok merkezli faz III çalışmadan (REAL-2) elde edilen veriler, ileri evre mide kanserinin ilk basamak tedavisinde kapesitabin kullanımını desteklemektedir. Bu çalışmada, 1002 hasta 2×2 faktöriyel tasarımda aşağıdaki dört tedavi kolundan birine randomize edilmiştir:
– ECF: epirubisin (3 haftada bir 1. günde bolus olarak 50 mg/m2), sisplatin (3 haftada bir 1. günde iki saatlik infüzyon olarak 60 mg/m2) ve 5-FU (santral ven yoluyla sürekli infüzyon olarak günde 200 mg/m2).
– ECX: epirubisin (3 haftada bir 1. günde bolus olarak 50 mg/m2), sisplatin (3 haftada bir 1. günde iki saatlik infüzyon olarak 60 mg/m2) ve kapesitabin (sürekli olarak günde iki kez 625 mg/m2).
– EOF: epirubisin (3 haftada bir 1. günde bolus olarak 50 mg/m2), oksaliplatin (üç haftada bir 1. günde 2 saatlik infüzyon olarak 130 mg/m2) ve 5-FU (santral ven yoluyla sürekli infüzyon olarak günde 200 mg/m2).
– EOX: epirubisin (3 haftada bir 1. günde bolus olarak 50 mg/m2), oksaliplatin (üç haftada bir 1. günde 2 saatlik infüzyon olarak 130 mg/m2) ve kapesitabin (sürekli olarak günde iki kez 625 mg/m2).
Protokole göre popülasyondaki primer etkinlik analizleri, 5-FU bazlı rejimlere karşı kapesitabin için (tehlike oranı 0.86; %95 GA 0.8-0.99) ve sisplatin bazlı rejimlere karşı oksaliplatin (tehlike oranı 0.92; %95 GA 0.80-1.1) için genel sağkalımda eşit etkinlik göstermiştir. Medyan genel sağkalım kapesitabin bazlı rejimlerde 10.9 ay ve 5-FU bazlı rejimlerde ise 9.6 ay olmuştur. Medyan genel sağkalım sisplatin bazlı rejimlerde 10.0 ay ve oksaliplatin bazlı rejimlerde 10.4 ay olmuştur.
Kapesitabin ayrıca ileri evre mide kanserinin tedavisi için oksaliplatin ile kombinasyon halinde Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
26
Kolon, kolorektal ve ileri evre mide kanseri: meta-analiz
Altı klinik çalışmanın (SO14695, SO14796, M66001, NO16966, NO16967, M17032 çalışmaları) meta-analizi, gastrointestinal kanserde monoterapi ve kombinasyon tedavisinde 5-FU yerine kapesitabinin kullanılmasını desteklemektedir. Birleştirilmiş analiz, kapesitabin içeren rejimlerle tedavi edilen 3097 hastayı ve 5-FU içeren rejimlerle tedavi edilen 3074 hastayı içermiştir. Medyan genel sağkalım süresi kapesitabin içeren rejimlerle tedavi edilen hastalarda 703 gün (%95 GA: 671;745) ve 5-FU içeren rejimlerle tedavi edilen hastalarda 683 gün (%95 GA: 646;715) olmuştur. Genel sağkalım için tehlike oranı 0.94 (%95 GA: 0.89; 1.00, p=0.0489) olup kapesitabin içeren rejimlerin 5-FU içeren rejimlere göre eşit etkinlikte olduğunu göstermektedir.
Meme kanseri
Lokal olarak ilerlemiş veya metastatik meme kanserinde kapesitabin ve dosetaksel ile kombinasyon tedavisi
Çok merkezli, randomize, kontrollü bir faz 3 klinik çalışmadan elde edilen veriler, bir antrasiklin içeren, sitotoksik bir kemoterapinin başarısız olmasından sonra lokal olarak ilerlemiş veya metastatik meme kanserli hastaların tedavisi için kapesistabinin dosetaksel ile birlikte kullanımını desteklemektedir. Bu çalışmada, 255 hasta kapesitabin (2 hafta süreyle günde iki kez 1250 mg/m2 ve ardından 1 haftalık dinlenme süresi) ve dosetaksel (her 3 haftada bir, 1 saatlik intravenöz infüzyon olarak 75 mg/m2) ile tedavi edilmek üzere randomize edilmiştir. Toplam 256 hasta tek başına dosetaksel (her 3 haftada bir 1 saatlik intravenöz infüzyon olarak 100 mg/m2) ile tedavi edilmek üzere randomize edilmiştir. Sağkalım, kapesitabin+dosetaksel kombinasyonu kolunda daha yüksek olmuştur (p=0.0126). Medyan sağkalım 442 güne (kapesitabin+dosetaksel) karşılık 352 gün (tek başına dosetaksel) olmuştur. Randomize edilen tüm popülasyonda genel objektif yanıt oranları (araştırmacının değerlendirmesine göre) %41.6’ya (kapesitabin+dosetaksel) karşılık, % 29.7 (tek başına dosetaksel) olmuştur (p=0.0058). Hastalığın progresyonuna veya ölüme kadar geçen süre, kapesitabin+dosetaksel kombinasyonu kolunda daha yüksek olmuştur (p<0.0001). Progresyona kadar geçen medyan süre 186 güne (kapesitabin+dosetaksel) karşılık 128 gün (tek başına dosetaksel) olmuştur.
Taksanlar, antrasiklin içeren kemoterapi başarısız olduktan sonra ve antrasiklin tedavisinin endike olmadığı durumlarda kapesitabin ile monoterapi
İki çok merkezli faz II klinik çalışmasından elde edilen veriler, bir taksan ve bir antrasiklin içeren kemoterapi rejimlerinin başarısız olmasının ardından lokal ilerlemiş ya da metastatik meme kanserli hastaların tedavisi ya da daha ileri antrasiklin terapisinin endike olmadığı kişiler için, kapesitabin monoterapisinin kullanımını desteklemektedir. Bu çalışmalarda toplam 236 hasta, kapesitabin (2 hafta süreyle günde iki defa 1250 mg/m2 ve bunu izleyen bir haftalık dinlenme periyodu) ile tedavi edilmiştir. Toplam Genel objektif yanıt oranları (araştırmacının değerlendirmesine göre), % 20 (ilk çalışma) ve % 25 (ikinci çalışma) olmuştur. Progresyona kadar geçen medyan süre, 93 gün ve 98 gün olmuştur. Ortalama sağkalım, 384 ve 373 gün olmuştur.
Tüm endikasyonlar:
Birçok endikasyonda (kolon, kolorektal, gastrik ve meme kanseri) kapesitabin monoterapisi veya farklı kemoterapi rejimleriyle kombinasyon halinde kapesitabin ile tedavi edilen 4700’den fazla hastadan elde edilen veriler içeren 14 klinik çalışmanın meta-analizi, kapesitabin kullanan ve el-ayak sendromu (EAS) gelişen hastaların EAS gelişmeyen hastalara kıyasla daha uzun bir genel sağkalım süresine sahip olduğunu göstermiştir: medyan genel sağkalım sırasıyla 1100 gün (%95
27
Pediyatrik popülasyon:
Avrupa İlaç Ajansı, kolon ve rektum adenokarsinomu, gastrik adenokarsinom ve meme karsinomunda pediyatrik popülasyonun tüm alt gruplarında kapesitabin ile çalışma yapma yükümlülüğünden muaf tutmuştur (pediyatrik kullanım hakkında bilgi için bkz. bölüm 4.2).
5.2 Farmakokinetik özellikleri
Genel Özellikler
Kapesitabinin farmakokinetiği 502-3514 mg/m2/gün doz aralığında değerlendirilmiştir. Kapesitabin, 5′-deoksi-5-florositidin (5′-DFCR) ve 5′-deoksi-5-florouridinin (5′-DFUR) 1. ve 14. günlerde ölçülen parametreleri benzer olmuştur. 5-FU’nun EAA’sı 14. günde %30-%35 daha yüksek olmuştur. Kapesitabin dozunun azaltılması, aktif metabolit için doğrusal olmayan farmakokinetik nedeniyle 5-FU’ya sistemik maruziyeti dozla orantılılığından daha fazla azaltmıştır.
Emilim:
Oral uygulamadan sonra kapesitabin hızlı ve yaygın olarak emilir ve bunu 5′-deoksi-5-florositidin (5’-DFCR) ve 5’-deoksi-5-floroüridin (5’DFUR) metabolitlerine yoğun bir dönüşüm izler. Gıda ile birlikte alınması kapesitabinin emilim hızını azaltsa da 5′-DFUR’nin ve müteakip metabolit 5-FU’nun EAA’sı üzerindeki etkisi çok azdır. 14. günde yemekten sonra 1250 mg/m2 doz uygulandığında, kapesitabin, 5′-DFCR, 5′-DFUR, 5-FU ve FBAL’ın doruk plazma konsantrasyonları (mg/mL olarak Cmaks), sırasıyla 4.47, 3.05, 12.1, 0.95 ve 5.46 olmuştur. Doruk plazma konsantrasyonlarına ulaşma süresi (saat olarak Tmaks) 1.50, 2.00, 2.00, 2.00 ve 3.34 olmuştur. µg.s/mL olarak EAA0-sonsuz değerleri ise 7.75, 7.24, 24.6, 2.03 ve 36.3 olmuştur.
Dağılım:
İn vitro insan plazma çalışmalarında, kapesitabin 5′-DFCR, 5′-DFUR ve 5-FU’nun başlıca albümin olmak üzere, plazma proteinlerine sırasıyla %54, %10, %62 ve %10 oranlarında bağlandıkları saptanmıştır.
Biyotransformasyon:
Kapesitabin önce hepatik karboksilesteraz ile 5′-DFCR’ye metabolize olur; bu madde ise 5′-DFCR daha sonra, başlıca karaciğer ve tümör dokularında bulunan sitidin deaminaz ile 5′-DFUR’ye dönüştürülür. Daha sonra 5′-DFUR’un katalitik aktivasyonu timidin fosforilaz (ThyPase) tarafından gerçekleştirilir. Katalitik aktivasyonda rol oyanayan enzimler tümör dokularında bulunur, ancak genellikle daha düşük seviyelerde olsa da normal dokularda da bulunur. Kapesitabinin 5-FU’ya ardışık enzimatik biyotransformasyonu, tümör dokuları içinde daha yüksek konsantrasyonlara yol açar. Kolorektal tümörler söz konusu olduğunda, 5-FU üretiminin büyük ölçüde tümör stromal hücrelerinde lokalize olduğu görülmektedir. Kolorektal kanser hastalarına oral kapesitabin uygulamasının ardından, kolorektal tümör dokusundaki 5-FU konsantrasyonunun komşu dokulardakine oranı 3.2 (0.9 ile 8.0 aralığında) olarak bulunmuştur. Tümördeki 5-FU konsantrasyonunun plazmadakine oranı 21.4 (3.9 ile 59.9 aralığında) olurken, sağlıklı dokularda konsantrasyonun plazmadakine oranı 8.9 (3.0 ile 25.8 aralığında) olmuştur. Primer kolorektal tümördeki timidin fosforilaz aktivitesi ölçülmüş ve normal bir komşu dokununkinden 4 kez daha yüksek olduğu bulunmuştur. İmmünohistokimyasal çalışmalara göre, timidin fosforilazın büyük oranda tümör stromal hücrelerinde lokalize olduğu görülmüştür.
28
floro-üreidopropiyonik asit (FUPA) oluşumuna yol açar. Son olarak, β-üreido-propiyonaz FUPA’yı idrarla atılan α-floro-β-alanine (FBAL) parçalar. Dihidropirimidin dehidrojenaz (DPD) aktivitesi hız kısıtlayıcı basamaktır. DPD eksikliği kapesitabinin toksisitesinin artmasına neden olabilir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).
Eliminasyon:
Kapesitabin, 5′-DFCR, 5′-DFUR, 5-FU ve FBAL’ın eliminasyon yarılanma-ömrü (t1/2 – saat olarak) sırasıyla 0.85, 1.11, 0.66, 0.76 ve 3.23 olmuştur. Kapesitabin ve metabolitleri ağırlıklı olarak idrarla atılır; uygulanan kapesitabin dozunun %95.5’i idrarda bulunur. Feçesle atılım minimaldir (%2.6). İdrarla atılan başlıca metabolit, uygulanan dozun %57’sine karşılık gelen FBAL’dır. Uygulanan dozun yaklaşık %3’ü idrarla değişmeden atılır.
Kombinasyon tedavisi:
Kapesitabinin gerek dosetaksel gerekse paklitaksel farmakokinetiği üzerindeki etkilerinin ve bu iki ilacın kapesitabinin farmakokinetiği üzerindeki etkilerinin değerlendirildiği faz I çalışmalarında, kapesitabinin dosetaksel ya da paklitaksel farmakokinetiği (Cmaks ve EAA) üzerinde etkisinin olmadığı ve dosetaksel ya da paklitakselin de 5′-DFUR (kapesitabinin en önemli metaboliti) farmakokinetiği üzerinde etkisinin bulunmadığı gösterilmiştir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Günde iki kez 1250 mg/m2 dozda kapesitabin uygulanan 505 kolorektal kanserli hastanın tedavisi sonrasında bir popülasyon farmakokinetik analizi yapılmıştır. Cinsiyet, başlangıçta karaciğer metastazı olup olmaması, Karnofsky Performans Durumu, total bilirubin, serum albümini, ASAT ve ALAT’ın 5′-DFUR, 5-FU ve FBAL farmakokinetiği üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olmamıştır.
Karaciğer metastazları nedeniyle karaciğer yetmezliği olan hastalar:
Karaciğer metastazları nedeniyle hafif ila orta derecede karaciğer yetmezliği olan kanser hastalarında yapılan bir farmakokinetik çalışmaya göre, bu hastalarda kapesitabinin biyoyararlanımı ve 5-FU’ya maruziyet, karaciğer bozukluğu olmayan hastalara kıyasla artabilir.
Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarla ilgili farmakokinetik veri bulunmamaktadır.
Böbrek yetmezliği olan hastalar:
Hafif ila şiddetli böbrek yetmezliği olan kanser hastalarında yapılan bir farmakokinetik çalışmaya göre, kreatinin klerensinin bozunmamış ilaç ve 5-FU farmakokinetiği üzerinde etkisi olduğuna yönelik kanıt bulunmamaktadır. Kreatinin klerensinin 5′-DFUR ve FBAL’ın sistemik maruziyetini etkilediği bulunmuştur (kreatinin klerensi % 50 azaldığında 5’-DFUR ve FBAL’nin, EAA değerlerinde sırasıyla % 35 ve % 114 artış). FBAL antiproliferatif etkisi olmayan bir metabolittir.
Yaşlı hastalar (65 yaş veya üzeri):
Geniş bir yaş aralığındaki (27 ile 86 yaş) hastaları kapsayan ve 65 yaş ve üzeri yaştaki 234 hastayı içeren (%46) bir popülasyon farmakokinetiği analizinde, yaşın 5′-DFUR ve 5-FU farmakokinetiği üzerinde etkisi etkisi olmamıştır. FBAL’ın EAA değeri yaşla birlikte artmıştır (yaşta % 20’lik bir artış, FBAL’ın EAA’nında % 15’lik bir artışa yol açmıştır). Bu artış muhtemelen böbrek fonksiyonundaki değişimden kaynaklanmaktadır.
Etnik faktörler:
Kapesitabinin 14 gün boyunca günde iki kere 825 mg/m2 dozda oral uygulanmasının ardından,
29
de beyaz ırktan hastalara göre yaklaşık %25 daha düşük Cmaks ve %34 daha düşük EAA değerleri sergilemiştir. Bu farklılıkların klinik önemi bilinmemektedir. Diğer metabolitlere (5′-DFCR, 5′-DFUR ve 5-FU) maruziyette önemli hiçbir farklılık meydana gelmemiştir
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Tekrarlı doz toksisitesi çalışmalarında, sinomolgus maymunlarına ve farelere kapesitabinin günlük oral uygulaması, gastrointestinal, lenfoid ve hematopoetik sistem üzerinde floropirimidinlere özgü toksik etkiler ortaya çıkarmıştır. Bu toksisiteler geri dönüşlü olmuştur. Kapesitabin ile dejeneratif/regresif değişikliklerle karakterize deri toksisitesi gözlemlenmiştir. Kapesitabin hepatik ve CNS toksisitelerinden yoksundur. Sinomolgus maymunlarında, intravenöz uygulamadan (100 mg/kg) sonra kardiyovasküler toksisite (örneğin; PR- ve QT-aralığı uzaması) saptanabilmiş, fakat tekrarlayan oral dozlamadan (1379 mg/m2/gün) sonra saptanamamıştır.
İki yıllık fare karsinojenisitesi çalışması, kapesitabin ile bir karsinojenisite kanıtı ortaya koymamıştır.
Standart fertilite çalışmaları süresince, kapesitabin alan dişi farelerde fertilite bozukluğu gözlemlenmiştir; fakat ilaçsız dönemden sonra bu etki geri dönüşlü olmuştur. Ayrıca, 13-haftalık bir çalışma sırasında, erkek farelerin üreme organlarında atrofik ve dejeneratif değişiklikler meydana gelmiş; fakat bu etkiler ilaçsız dönemden sonra geri dönüşlü olmuştur (bkz. bölüm 4.6.).
Farelerde yapılan embriyotoksisite ve teratojenite çalışmalarında, fetal rezorpsiyon ve teratojenitede dozla-ilişkili artışlar gözlemlenmiştir. Maymunlarda, yüksek dozlarda düşük ve embriyoletalite gözlemlenmiş, fakat teratojenite kanıtı bulunmamıştır.
Kapesitabin bakterilere (Ames testi) veya memeli hücrelerine (Çin hamsteri V79/HPRT gen mutasyonu analizi) in vitro mutajenik olmamıştır. Fakat kapesitabin, diğer nükleozid analoglarına (örneğin; 5-FU) benzer biçimde, insan lenfositlerinde (in vitro) klastojenik olmuş ve fare kemik iliğindeki mikronükleus testlerinde (in vivo) pozitif bir eğilim olmuştur.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLERİ
6.1 Yardımcı Maddelerin Listesi
Tablet çekirdeği:
Anhidröz laktoz
Mikrokristalin selüloz
Kroskarmeloz sodyum
Hipromelloz
Magnezyum stearat
Film kaplama:
Hipromelloz
Titanyum dioksit
Sarı demir oksit
Kırmızı demir oksit
Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
30
6.2 Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3 Raf ömrü
36 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
60 tabletlik blister ambalajda (PVC/PVDC/Al) kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda sunulur.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Teva İlaçlarıSan. ve Tic. AŞ.
Ümraniye / İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
134/13
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 20.09.2012
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
31