VFEND 40 MG/ML ORAL SUSPANSIYON ICIN TOZ

KULLANMA TALİMATI
VFEND® 40 mg/mL oral süspansiyon hazırlamak için toz
Ağızdan alınır.
•Etkin madde: Sulandırma öncesi her şişe, 3000 mg vorikonazol içerir. Sulandırıldıktan sonra her ml40 mg vorikonazol içerir.
•Yardımcı maddeler: Sükroz, susuz koloidal silika, titanyum dioksit (E171), ksantan sakızı, sodyum sitrat (sodyum sitrat dihidrat olarak), susuz sitrik asit, sodyum benzoat (E211), doğal portakal aroması
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz. •Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.VFEND nedir ve ne için kullanılır?
2.VFEND’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler 3.VFEND nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.VFEND’ in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1.VFEND nedir ve ne için kullanılır?
VFEND oral süspansiyon için toz, su ile sulandırıldıktan sonra mililitre başına 40 mg vorikonazol içeren şişelerde sunulmaktadır. Beyaz ile kırık-beyaz renkte katı toz sulandırıldığında beyaz ile kırık beyaz renkte, opak portakal aromalı süspansiyon elde edilir. Ayrıca 5 ml’lik oral uygulayıcı (şırınga) ve basmalı şişe adaptörü de bulunmaktadır.
VFEND, mantar hastalığına karşı (antifungal) kullanılan ve triazol adı verilen bir ilaç grubuna dahildir. Bu ilaçlar çok çeşitli mantar hastalıklarını tedavi etmede kullanılırlar. VFEND enfeksiyonlara neden olan mantarları öldürerek veya büyümelerini durdurarak etki göstermektedir.
VFEND (2 yaşın üstündeki çocuklarda ve yetişkinlerde);
•Aspergillus,Scedosporium, Fusarium veflukonazole dirençli Candida’nın neden olduğu ciddi mantar enfeksiyonları tedavisinde
•Beyaz kan hücre sayısı normal olan hastalarda kandaki mantar enfeksiyonunun (kandidemi) tedavisinde kullanılır.
1
Bu ilaç yalnızca bir doktor gözetiminde kullanılmalıdır. VFEND esas olarak ciddi hastalığı olanlarda kullanılmaktadır.
2.VFEND’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
VFEND’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
•Vorikonazol veya VFEND’in içerdiği diğer maddelerden birine alerjiniz varsa.
Reçetesiz olanlar da dahil olmak üzere, şu anda herhangi bir ilaç veya bitkisel ilaç alıyorsanız veya son zamanlarda aldınızsa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz. Bazı ilaçlar ve VFEND birbirlerini etkileyebilirler.
“VFEND’ in diğer ilaçlarla birlikte kullanımı” bölümünde VFEND ile etkileşime girebilecek ilaçların listesi verilmektedir. Bununla birlikte, aşağıdaki listede yer alan ilaçları kullanıyorsanız VFEND kullanmamalısınız:
•Alerji tedavisinde kullanılan terfenadin
•Alerji tedavisinde kullanılan astemizol
•Mide rahatsızlıkları için kullanılan sisaprid
•Mental (ruhsal) hastalıkların tedavisinde kullanılan pimozid
•Düzensiz kalp ritmi için kullanılan kinidin
•Kronik kalp yetmezliği semptomları için kullanılan ivabradin
•Tüberküloz (verem) tedavisinde kullanılan rifampisin
•HIV (AIDS) tedavisinde kullanılan efavirenz (günde 400 mg ve üstü dozlarda) •Nöbet tedavisinde kullanılan karbamazepin
•Şiddetli uykusuzluk ve nöbet tedavisinde kullanılan fenobarbital
•Migren tedavisi için kullanılan ergot alkaloidleri (örn; ergotamin, dihidroergotamin) •Transplantasyon hastalarında kullanılan sirolimus
•HIV (AIDS) tedavisinde kullanılan ritonavir (günde 2 kez 400 mg ve üzerindeki dozlarda)
•Bitkisel takviye için kullanılan St. John’s Wort (sarı kantaron)
•Özellikle opioid adı verilen ağrı kesici ilaçların neden olduğu kabızlık tedavisinde kullanılan naloksegol (örn., morfin, oksikodon, fentanil, tramadol, kodein)
•Hiponatremi (kanınızdaki düşük sodyum seviyeleri) tedavisinde veya polikistik böbrek hastalığı olan hastalarda böbrek fonksiyonundaki düşüşü yavaşlatmak için kullanılan tolvaptan
•Depresyon tedavisinde kullanılan lurasidon
•Kronik lenfositik lösemi (KLL) hastalarının tedavisinde kullanılan venetoklaks
VFEND’ i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Aşağıdaki durumlarda VFEND kullanmadan önce doktorunuzla, eczacınızla veya hemşirenizle konuşunuz:
•Diğer azollere karşı alerjik bir reaksiyon geçirdiyseniz.
•Karaciğer hastalığınız varsa veya daha önce geçirdiyseniz. Karaciğer hastalığınız varsa, doktorunuz daha düşük dozda VFEND reçete edebilir. Doktorunuz ayrıca VFEND ile tedavi edilirken kan testleri yaparak karaciğer fonksiyonlarınızı izlemelidir.
2
•Kardiyomiyopati, düzensiz kalp atışı, yavaş kalp hızı veya ‘uzun QTc sendromu’ adı verilen bir elektrokardiyogram (EKG) anormalliği olduğu biliniyorsa.
Tedavi sırasında güneş ışığından ve güneşe maruz kalmaktan kaçınmalısınız. Cildin güneşe maruz kalan bölgelerini örtmek ve yüksek güneş koruma faktörlü (SPF) güneş kremi kullanmak önemlidir, çünkü cildin güneşin UV ışınlarına karşı hassasiyeti artabilir. Bu durum, metotreksat gibi cildi güneş ışığına karşı hassaslaştıran diğer ilaçlarla daha da artabilir. Bu önlemler çocuklar için de geçerlidir.
VFEND ile tedaviniz sırasında;
•Güneş yanığı
•Ciltte deri döküntüsü veya kabarcıklar
•Kemik ağrısı
olursa hemen doktorunuza haber veriniz.
Yukarıda bahsi geçen cilt problemleri gelişirse doktorunuz sizi bir cilt hastalıkları uzmanına yönlendirebilir. Bu konuda uzman kişi durumunuzu değerlendirdikten sonra düzenli aralıklarla kontrolün sizin için önemli olduğuna karar verebilir. VFEND’in uzun süreli kullanımı ile cilt kanseri gelişme olasılığı düşüktür.
Kronik veya uzun süreli yorgunluk, kas güçsüzlüğü, iştahsızlık, kilo kaybı, karın ağrısı gibi semptomlara yol açabilen böbreküstü bezlerinin kortizol gibi belirli steroid hormonlarını yeterli miktarda üretmediği durum olan ‘böbreküstü yetmezliği’ belirtileri gösterirseniz, lütfen doktorunuza söyleyiniz.
Kilo alımı, omuzlar arasında bufalo kamburu, yuvarlak bir yüz, karın, uyluk, göğüs ve kollardaki derinin koyulaşması, ciltte incelme, kolayca morarma, yüksek kan şekeri, aşırı kıllanma, aşırı terleme gibi vücudun çok fazla kortizol hormou ürettiği durum olan “Cushing sendromu” belirtileri geliştirirseniz, lütfen doktorunuza söyleyiniz.
VFEND ile tedavi edilirken doktorunuz karaciğer ve böbrek fonksiyonlarınızı kan testleri ile izleyecektir.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
VFEND’ in yiyecek ve içecek ile kullanılması
VFEND oral süspansiyon yemekten en az bir saat önce veya iki saat sonra alınmalıdır.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
VFEND doktor tarafından reçete edilmedikçe gebe kadınlarda kullanılmamalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar etkin doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.
Hamileyseniz veya hamile olduğunuzu düşünüyorsanız ya da hamile kalmayı planlıyorsanız bu ilacı kullanmadan önce doktorunuza ya da eczacınıza danışınız.
3
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
VFEND, emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Araç ve makine kullanımı
VFEND, görüşte bulanıklığa veya ışığa karşı rahatsız edici hassasiyete neden olabilir. Böyle bir etki altındayken herhangi bir araç veya makine kullanmayınız. Bunu yaşarsanız, doktorunuzla temasa geçiniz.
VFEND’ in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler VFEND süspansiyon sükroz içerir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı dayanıksızlığınız olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Bu tıbbi ürün her 5 ml süspansiyonda 5,44 mg sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız, son zamanlarda kullandınız veya kullanmayı düşünüyorsanız lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
Bazı ilaçlar, VFEND ile aynı anda alındığında, VFEND’in etki etme şeklini etkileyebilir veya VFEND bu ilaçların etki etme şeklini etkileyebilir.
Aşağıdaki ilaçları alıyorsanız doktorunuza söyleyiniz, çünkü mümkünse VFEND ile aynı anda tedaviden kaçınılmalıdır:
•Ritonavir (HIV tedavisinde kullanılır) günde iki kez 100 mg dozunda
•Glasdegib (kanser tedavisinde kullanılır) – her iki ilacı da kullanmanız gerekiyorsa doktorunuz kalp ritminizi sık sık izleyecektir
Aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini alıyorsanız doktorunuza söyleyiniz, çünkü mümkünse aynı anda VFEND ile tedaviden kaçınılmalıdır ve vorikonazol doz ayarlaması gerekebilir:
•Rifabutin (tüberküloz tedavisinde kullanılır). Zaten rifabutin ile tedavi ediliyorsanız, kan sayımlarınızın ve rifabutine karşı yan etkilerinizin izlenmesi gerekecektir.
•Fenitoin (epilepsi tedavisinde kullanılır). Halihazırda fenitoin ile tedavi görüyorsanız, VFEND ile tedaviniz sırasında kanınızdaki fenitoin konsantrasyonunun izlenmesi gerekecektir ve dozunuz ayarlanabilir.
Aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini alıyorsanız doktorunuza söyleyiniz, çünkü ilaçların ve/veya VFEND’in hala istenen etkiyi gösterip göstermediğini kontrol etmek için bir doz ayarlaması veya izleme gerekebilir:
4
•Varfarin ve diğer antikoagülanlar (örn. fenprokumon, asenokumarol; kanın pıhtılaşmasını yavaşlatmak için kullanılır)
•Siklosporin (organ nakli hastalarında kullanılır)
•Takrolimus (organ nakli hastalarında kullanılır)
•Sülfonilüreler (örn. tolbutamid, glipizid ve gliburid) (diyabet için kullanılır)
•Statinler (örn. atorvastatin, simvastatin) (kolesterolü düşürmek için kullanılır)
•Benzodiazepinler (örn. midazolam, triazolam) (şiddetli uykusuzluk ve stres için kullanılır)
•Omeprazol (ülser tedavisinde kullanılır)
•Oral kontraseptifler (oral kontraseptif kullanırken VFEND alırsanız, bulantı ve adet bozuklukları gibi yan etkiler yaşayabilirsiniz)
•Vinka alkaloidleri (örn. vinkristin ve vinblastin) (kanser tedavisinde kullanılır) •Tirozin kinaz inhibitörleri (örn. axitinib, bosutinib, cabozantinib, ceritinib, cobimetinib, dabrafenib, dasatinib, nilotinib, sunitinib, ibrutinib, ribociclib) (kanser tedavisinde kullanılır)
•Tretinoin (lösemi tedavisinde kullanılır)
•İndinavir ve diğer HIV proteaz inhibitörleri (HIV tedavisinde kullanılır)
•Nükleozid olmayan ters transkriptaz inhibitörleri (örn. efavirenz, delavirdine, nevirapine) (HIV tedavisinde kullanılır) (efavirenzin bazı dozları VFEND ile aynı anda ALINAMAZ)
•Metadon (eroin bağımlılığını tedavi etmek için kullanılır)
•Alfentanil ve fentanil ve sufentanil gibi diğer kısa etkili opiatlar (cerrahi prosedürler için kullanılan ağrı kesiciler)
•Oksikodon ve hidrokodon gibi diğer uzun etkili opiatlar (orta ila şiddetli ağrı için kullanılır)
•Steroid olmayan anti-enflamatuar ilaçlar (örn. ibuprofen, diklofenak) (ağrı ve enflamasyon tedavisinde kullanılır)
•Flukonazol (mantar enfeksiyonları için kullanılır)
•Everolimus (ilerlemiş böbrek kanseri tedavisinde ve nakil hastalarında kullanılır) •Letermovir (kemik iliği naklinden sonra sitomegalovirüs (CMV) hastalığını önlemek için kullanılır)
•Ivacaftor: kistik fibrozis tedavisinde kullanılır
•Flukloksasilin (bakteriyel enfeksiyonlara karşı kullanılan antibiyotik)
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3.VFEND nasıl kullanılır?
•Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
VFEND’ i her zaman doktorunuzun belirttiği şekilde alınız. Emin olmadığınız durumlarda doktor veya eczacınıza başvurunuz.
Doktorunuz vücut ağırlığınıza ve enfeksiyonunuzun tipine göre almanız gereken dozu belirleyecektir.
Doktorunuz durumunuza göre dozu değiştirebilir.
Erişkinler için (yaşlı hastalar da dahil) önerilen doz aşağıdaki gibidir:
5
Oral süspansiyon
40 kg ve üzerindeki hastalar
40 kg’ın altındaki hastalar
İlk 24 saat için doz
(Yükleme dozu)
Günde 2 kez (12 saatte bir) 10 mL (400 mg)
Günde 2 kez (12 saatte bir) 5 mL (200 mg)
İlk 24 saatten
sonraki doz
(İdame dozu)
Günde 2 kez (12 saatte bir) 5 mL (200 mg)
Günde 2 kez (12 saatte bir) 2,5 mL (100 mg)
Tedaviye vereceğiniz cevaba göre doktorunuz günlük dozunuzu günde iki kez 7,5 mL’ye (300 mg’a) artırabilir.
•Uygulama yolu ve metodu:
Ağızdan alınır. Süspansiyonunuzu yemeklerden en az bir saat önce veya iki saat sonra alınız.
VFEND oral süspansiyonu başka bir ilaçla karıştırmayınız. Süspansiyonu su veya başka sıvılarla daha da fazla sulandırmayınız.
Süspansiyonun hazırlama talimatı:
VFEND süspansiyonun eczacınız tarafından kullanıma hazır hale getirilmesi önerilmektedir. VFEND süspansiyon sıvı halde ise hazırlanmıştır. Eğer kuru toz halinde ise, oral süspansiyon aşağıdaki talimatlarda belirtildiği şekilde hazırlanır.
1.Tozun serbest kalması için şişeye hafifçe vurunuz.
2.Şişenin kapağını açınız.
3.Kutudan çıkan ölçme kabını işaretli yere kadar 23 mL su ile doldurunuz ve şişenin içine boşaltınız. Ölçme kabını bir kez daha 23 mL su ile doldurup şişenin içine boşaltınız. Alacağınız doz fark etmeksizin her zaman 46 mL (2 x 23 mL) su ekleyiniz.
4.Şişenin kapağını kapatınız ve 1 dakika boyunca kuvvetlice çalkalayınız. Karıştırma işleminden sonra oluşan süspansiyonun toplam hacmi 75 mL olmalıdır.
5.Şişenin kapağını açınız. Adaptörü (aşağıdaki şekilde gösterildiği gibi) şişenin boynuna takınız. Adaptör, oral şırıngayı ilaç ile doldurabilmeniz için verilmiştir. Şişenin kapağını geri takınız.
6.Hazırlanmış süspansiyonun son kullanma tarihini şişenin üzerindeki etikete yazınız (hazırlanmış süspansiyonun raf ömrü 14 gündür). Kullanılmamış süspansiyonlar son kullanma tarihinden sonra atılmalıdır.
6
Oral Şırınga
Şişe Kapağı
Şişe
Şişe Adaptörü
Şişe
Kullanma talimatı:
İlaçla birlikte temin edilen oral uygulama şırıngasını kullanarak ilacın nasıl ölçüleceğini eczacınız size anlatacaktır. VFEND süspansiyonu kullanmadan önce aşağıdaki talimata bakınız.
1.Hazırlanmış süspansiyonu kullanmadan önce şişe kapalı iken 10 saniye kadar çalkayınız. Kapağı açınız.
2.Şişe düz bir zemin üzerinde dik durumda iken, şırınganın ucunu adaptöre sokunuz. 3.Şırınga takılı durumdayken şişeyi ters çeviriniz. Şırınganın pompasını, sizin için gerekli dozun çizgisine gelinceye kadar, yavaşça geriye doğru çekiniz.
4.Hava kabarcıkları görülürse, pompayı şırınganın içine yavaşça itiniz. Böylece ilaç tekrar şişeye geri dönecektir. Bu durumda 3. basamağı tekrarlayınız.
5.Şırınga şişeye takılı durumda iken şişeyi çevirip düz duruma getiriniz. Şırıngayı şişeden çıkarınız.
6.Şırınganın ucunu ağzınıza koyunuz. Şırınganın ucu yanağınızın iç kısmına doğru olacak şekilde ağza yerleştirilir. Şırınganın pompasını YAVAŞÇA aşağıya doğru itiniz.
İlacı hızlı bir şekilde fışkırtmayınız. Eğer ilaç çocuğa verilecekse, ilaç verilmeden önce çocuk dik olarak oturmalı veya o şekilde tutulmalıdır.
7.Adaptörü şişenin üzerinde bırakıp şişenin kapağını kapatınız. Şırıngayı aşağıda belirtildiği şekilde yıkayınız.
7
Şırınganın temizlenmesi ve saklanması:
1.Şırınga her bir dozdan sonra yıkanmalıdır. Pompayı şırıngadan çekip çıkarınız ve ılık sabunlu suyla yıkayınız. Sonra suyla çalkalayınız.
2.İki parçayı da kurutunuz. Pompayı tekrar şırınganın içine itiniz. İlaçla birlikte temiz bir ortamda muhafaza ediniz.
•Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
Oral süspansiyon
2 -12 yaş arasındaki çocuklar ve 12-14 yaş arası 50 kg’ın altındaki genç hastalar
12-14 yaş arası 50 kg ve üzerindeki genç hastalar ve 14 yaş üzeri genç hastalar
İlk 24 saat için doz (Yükleme dozu)
Tedavinize infüzyon olarak başlanacaktır
İlk 24 saat için günde 2 kez 10 mL (400 mg)
İlk 24 saatten
sonraki doz
(İdame dozu)
Günde 2 kez 0,225 mL/kg (9 mg/kg) (maksimum doz günde 2 kez 8,75 mL (350 mg))
Günde 2 kez 5 mL (200 mg)
VFEND 2 yaşından küçük çocuklara verilmemelidir.
Yaşlılarda kullanımı:
Doktorunuz sizin için özel bir doz ayarlaması yapmayacaktır.
•Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği:
Doktorunuz sizin için özel bir doz ayarlaması yapmayacaktır.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif ila orta şiddette siroz hastalığınız varsa doktorunuz ilacınızın dozunu azaltmaya karar verebilir.
Ciddi karaciğer sirozu olan hastalarda vorikonazol çalışılmamıştır.
Eğer VFEND’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla VFEND kullandıysanız:
Size reçetelenenden daha fazla süspansiyon aldıysanız (ya da başka birisi sizin süspansiyonunuzdan aldı ise) hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız veya en yakın hastanenin acil servisine başvurunuz. VFEND şişenizi de beraberinizde götürünüz. Almanız gerekenden daha fazla VFEND süspansiyon kullanmanızdan dolayı ışığa karşı anormal hassasiyetiniz olabilir.
8
VFEND’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
VFEND’i kullanmayı unutursanız:
VFEND süspansiyonun düzenli olarak, her gün aynı saatte alınması önemlidir. Bir doz almayı unutursanız, bir sonraki dozu normal zamanında alınız.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
VFEND ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler:
Tüm dozların düzenli olarak alınmasının ilacınızın etkinliğinin artmasına büyük oranda etkisi olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle doktorunuz tedavinizi sonlandırmanızı söylemedikçe, VFEND’ i yukarıda belirtildiği gibi doğru şekilde kullanmanız önemlidir.
VFEND kullanmaya doktorunuz bırakmanızı söyleyinceye kadar devam ediniz. Tedavinizi erken sonlandırmayınız çünkü bu durumda enfeksiyonunuz iyileşmeyebilir. Bağışıklık sistemi zayıflamış veya tedavisi güç enfeksiyonları olan hastalar, enfeksiyonunun tekrarlamaması açısından uzun dönem tedavi gereksinimi duyabilirler.
VFEND tedavisi, doktorunuz tarafından sonlandırıldığı zaman, herhangi bir yan etki oluşmayacaktır.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi VFEND’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı kişilerde yan etkiler olabilir.
Oluşan yan etkiler genellikle minör ve geçicidir. Buna rağmen bazı yan etkiler ciddi olabilir ve tıbbi müdahale gerektirebilir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır.
Çok yaygın : 10 hastanın en az 1’ inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek : 1.000 hastanın birinden az fakat 10.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
: 10.000 hastanın birinden az görülebilir. Çok seyrek
Bilinmiyor : Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Aşağıdakilerden biri olursa, VFEND’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz
•Döküntü
•Sarılık; kandaki karaciğer fonksiyonlarını gösteren testlerde değişme
•Karın üst bölgesinde şiddetli ağrı, bulantı ve kusma ile kendini gösteren pankreatit (pankreas iltihabı)
•Ateş, ağızda şişkinlik, yüz, dil ve dudaklarda şişlik, nefes darlığı, kaşıntı, ciltte oluşan kızarıklıklar, bazen düşük kan basıncı ile karakterize alerjik reaksiyonlar (anafilaktik reaksiyonlar)
9
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Diğer yan etkiler
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:
Çok yaygın:
•Görme bozukluğu (bulanık görme, görsel renk değişimleri, ışığın görsel algısında anormallik, renk körlüğü, göz bozukluğu, ışıkların etrafında hale görme, gece körlüğü, dalgalı görüş, gözde ışık çakması, parlak alanlar görme, görsel keskinlikte azalma, görsel parlaklık, normal görme alanının bir kısmının kaybı, gözde lekelenmeler gibi görmede değişiklik)
•Ateş
•Döküntü
•Bulantı, kusma, ishal
•Baş ağrısı
•Kol ve bacaklarda şişlik
•Mide ağrısı
•Nefes almada güçlük
•Karaciğer enzimlerinde yükselme
Yaygın:
•Yüz kemiklerinin içindeki hava boşluklarının iltihabı (sinüzit), diş etlerinde iltihap, titreme, zayıflık
•Bazı, ciddi olanlar da dahil olmak üzere, kırmızı (bazen bağışıklık ile alakalı olabilen) ve/veya beyaz (bazen ateş ile birlikte) kan hücresi sayısında azalma, kan pulcuğu (trombosit) olarak adlandırılan kanın pıhtılaşmasını sağlayan kan pulcuğu hücre sayısında azalma
•Kan şekerinin düşmesi, kanda potasyumun düşmesi, kanda sodyumun düşmesi •Kaygı/endişe, depresyon, zihin karışıklığı, huzursuzluk, uyuma güçlüğü, gerçekte olmayan şeyleri (halüsinasyon) görme
•Nöbet, titreme veya kontrol edilemeyen kas hareketleri, karıncalanma veya deride anormal his, kas tonusunun artması, uykululuk hali, baş dönmesi
•Gözlerde kanlanma
•Kalbin çok hızlı, çok yavaş atması gibi kalp ritim bozuklukları, bayılma
•Kan basıncının düşmesi, damarlarda iltihap (kan pıhtısının oluşması ile ilgili olabilir). •Ani nefes almada zorluk, göğüs ağrısı, yüzde ödem (ağız, dil ve göz çevresinde) akciğerde su toplanması
•Kabızlık, hazımsızlık, dudaklarda iltihap
•Sarılık, karaciğerde iltihap, karaciğer hasarı
•Cilt yüzeyinde iç içe kabarcıklarla kırmızı bir alan oluşması ile karakterize, deride ciddi kabarma ve soyulmaya neden olabilen deri döküntüleri, ciltte kızarıklık
•Kaşıntı
•Saç dökülmesi
•Sırt ağrısı
•Böbrek yetmezliği, idrarda kan, böbrek fonksiyon testlerinde değişiklik
•Işığa veya güneşe maruz kalmanın ardından güneş yanığı veya ciddi cilt reaksiyonu •Cilt kanseri
10
Yaygın olmayan:
•Grip benzeri belirtiler, mide-bağırsak kanalında tahriş ve iltihap, antibiyotik kullanımına bağlı ishale neden olan mide-bağırsak kanalı iltihaplanması, lenfatik damarların iltihaplanması
•Genellikle şiddetli karın ağrısı, karında hassasiyet ve ateş ile kendini gösteren karnın iç duvarını ve karın içi organları kaplayan ince dokunun iltihaplanması
•Lenf bezlerinin şişmesi (bazen ağrılı olabilir), kemik iliği yetmezliği, kanda eozinofil (bir tür alerji hücresi) sayısında artış
•Adrenal bez fonksiyonlarında baskılanma (belirtileri: kilo kaybı, halsizlik), tiroid bezinin normalin altında çalışması (belirtileri: halsizlik, üşüme, saç dökülmesi) •Beyin fonksiyonlarında anormallik, Parkinson benzeri belirtiler, sinir hasarına bağlı olarak el ve ayaklarda uyuşukluk, ağrı, karıncalanma ve yanma hissi
•Koordinasyon veya dengede sorunlar
•Beyin ödemi (belirtileri: baş ağrısı, bazen şiddetli kusma)
•Çift görme, bazı ciddi göz sorunları: gözlerde ve göz kapaklarında ağrı ve iltihap, anormal göz hareketleri, görmede bozukluğa neden olan görme sinirlerinde hasar, göz sinirlerinin çıktığı kanalda ödem
•Dokunma duyusunda azalma
•Tat almada anormallik
•Duyma zorlukları, kulakta çınlama, baş dönmesi (vertigo)
•Belirli iç organlarda iltihaplanma (pankreas ve oniki parmak bağırsağı), dilde şişme ve iltihaplanma
•Karaciğerde büyüme, karaciğer yetmezliği, safra kesesi hastalıkları, safra kesesinde taş •Eklem iltihaplanması, deri altındaki damarların iltihaplanması (kan pıhtısı oluşumu ile birlikte seyredebilir)
•Böbreklerde iltihaplanma, idrarda protein bulunması, böbrek hasarı
•Çok hızlı kalp atışı veya kalp atışında düzensizlikler, bazen kararsız elektriksel iletiler •EKG (kalbin elektriksel etkinliğine ait kayıt) ölçümünde anormallik
•Kan kolesterol miktarında artış, kan üre miktarında artış
•Alerjik deri reaksiyonları (bazen ciddi olabilen), ciltte ve özellikle ağız olmak üzere müköz zarlarda ağrılı soyulma ve döküntüye neden olan yaşamı tehdit edici bir durum, deride iltihaplanma, kurdeşen, deride kızarıklık veya tahriş, düşük kan pulcuğu (bir çeşit kan hücresi) sayısı nedeni ile derinin kırmızı veya mor renkte görünmesi, egzema •Uygulama yerinde reaksiyon
•Alerjik reaksiyonlar veya şiddetli bağışıklık sistemi tepkisi
•Kemiği çevreleyen dokunun iltihaplanması
Seyrek:
•Vücutta tiroid hormonunun gereğinden fazla üretilmesi (hipertiroidizm) (Kilo kaybı, kaslarda zayıflık, ellerde titreme, uyumada zorluk, çarpıntı, saçlarda incelme ve dökülme, ciltte incelme ve nemlilik ve aşırı terleme, bağırsak hareketlerinde artma ve bazen ishal, sinirlilik, gözlerde ileri doğru fırlama gibi belirtilerle)
•Ciddi bir karaciğer hastalığının komplikasyonu olarak beyin fonksiyonlarının bozulması (mental durumdaki bozukluk, nöromuskuler anormallikler, titreme, daha hızlı ve daha derin nefes alma durumu gibi belirtilerle) Görme sinirlerindeki liflerin çoğunun kaybı, gözün önündeki saydam tabakada (kornea) bulanıklaşma, istemsiz göz hareketleri •Deride içi sıvı dolu kabarcıklar (büllöz) ile görülen ışığa karşı aşırı duyarlılık
•Periferik sinir sisteminin bir kısmının vücudun kendi bağışıklık sistemi tarafından hedef alındığı bir hastalık (Guillain-Barre Sendromu)
11
•Kalp ritmi veya kalpte iletim problemleri (bazen yaşamı tehdit edici olabilir)
•Yaşamı tehdit edici aşırı duyarlılık reaksiyonları
•Kan pıhtılaşma sisteminde bozukluk
•Alerjik deri reaksiyonları (bazen ciddi olabilen), üst derinin altındaki doku (dermis), deri altı dokunun, müköz ve müköz altı dokuların hızla şişmesi (ödem), kaşıntılı ve acılı kalın, gümüş lekeler ile kırmızı deri kabarıklığı, müköz zarların ve derinin iritasyonu, derinin üst tabakasının geniş kısmının, derinin dış yüzeyinin alt katmandan ayrılmasına neden olan yaşamı tehdit edici bir durum
•Bazen sivri uçlu küçük kuru deri döküntüleri
•DRESS sendromu olarak bilinen şiddetli bir cilt reaksiyonu (belirtileri: döküntü, ateş, lenf düğümlerinin şişmesi ve eozinofillerin (bir çeşit beyaz kan hücresi) artışı)
Bilinmiyor:
•Çillenme ve renkli lekeler
Diğer sıklığı bilinmeyen ancak görülmesi halinde acilen doktorunuza bildirmeniz gereken belirgin yan etkiler:
•Kırmızı, pulsu döküntüler veya yüzük şeklinde lezyonlar (kutanöz lupus eritematozu olarak adlandırılır)
VFEND’in karaciğer ve böbreğinizi etkileyeceği bilindiğinden, doktorunuz kan testleri isteyerek karaciğer ve böbreğinizin fonksiyonlarını izlemesi gerekir. Karın ağrınız varsa veya dışkınız farklı kıvamdaysa doktorunuza bildiriniz.
Uzun süre VFEND ile tedavi edilen kişilerde cilt kanseri rapor edilmiştir.
Işığa ya da güneşe maruziyet sonrası güneş yanığı veya ciddi deri reaksiyonları çocuklarda daha sık görülmüştür. Eğer sizde ya da çocuğunuzda deri ile ilgili yan etkiler gelişirse, doktorunuz sizi bir dermatologa (cilt hastalıkları uzmanı) sevk edebilir; dermatolog, muayeneden sonra sizin veya çocuğunuzun düzenli olarak görülmesinin önemli olduğuna karar verebilir. Karaciğer enzimlerinde yükselme de çocuklarda daha sık gözlemlenmiştir.
Eğer bu yan etkilerden herhangi biri devam ederse doktorunuza bildiriniz.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
Yan etkilerin raporlanması
Kullanma Talimatında yer alan veya almayan herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumuiniz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz. Ayrıca karşılaştığınız yan etkileri gov.tr sitesinde yer alan “İlaç Yan Etki Bildirimi” ikonuna tıklayarak ya da 0 800 8 numaralı yan etki bildirim hattını arayarak Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildiriniz. Meydana gelen yan etkileri bildirerek kullanmakta olduğunuz ilacın güvenliliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamış olacaksınız.
5. VFEND’ in Saklanması
VFEND’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
12
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra VFEND’i kullanmayınız. Son kullanma tarihi kutu üzerinde belirtilen ayın son günüdür.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Toz’un saklanması
VFEND oral süspansiyon için toz, sulandırılmadan önce buzdolabında 2-8°C’de saklanır.
Sulandırıldıktan sonra süspansiyonun saklanması
Sulandırıldıktan sonra süspansiyonun raf ömrü 14 gündür. Oluşan karışımı 30˚C’nin altındaki sıcaklıklarda saklayınız.
Buzdolabında saklamayınız, dondurmayınız. Orijinal kabında saklayınız.
Şişeyi iyice kapalı tutunuz.
Sulandırıldıktan sonra 14 gün içerisinde kullanılmayan süspansiyon atılmalıdır.
Kullanılmayan ilacı çöpe veya musluk suyuna atmayınız. Kalan veya kullanılmayan ilaçları ne yapacağınızı eczacınıza danışınız.
Ruhsat Sahibi:
Pfizer PFE İlaçları A.Ş. Şişli / İstanbul
Üretim yeri:
Fareva Amboise
Zone Industrielle 29, Route des Industries 37530 Poce sur Cisse FRANSA
Bu kullanma talimatı … tarihinde onaylanmıştır.
13
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
VFEND® 40 mg/mL oral süspansiyon hazırlamak için toz
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Vorikonazol 3.000 mg/şişe (sulandırıldıktan sonra 40 mg/mL)
Yardımcı maddeler:
Sükroz 40.680 mg/şişe (sulandırıldıktan sonra 542,4 mg/mL) Sodyum benzoat 180 mg/şişe (sulandırıldıktan sonra 2,4 mg/mL) Sodyum sitrat 225 mg/şişe (sulandırıldıktan sonra 3 mg/mL)
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
VFEND 40 mg/mL oral süspansiyon için tozdur.
Beyaz-kırık beyaz renkteki toz sulandırılarak beyaz-kırık beyaz renkli portakal aromalı süspansiyon elde edilir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
VFEND, geniş spektrumlu, triazol grubuna dahil antifungal bir ajandır ve aşağıda belirtilen mantar enfeksiyonlarının tedavisinde endikedir.
İnvazif aspergillozun tedavisinde,
Nötropenik olmayan hastalarda kandidemi tedavisinde,
C. krusei ve özofajiyal ve sistemik Candida enfeksiyonları (hepatosplenik kandidiyazis, yaygın kandidiyazis, kandidemi) dahil, ciddi Candida enfeksiyonlarının tedavisinde.
Scedosporium türleri (S. apiospermum ve S. prolificans) ve Fusarium türlerine bağlı ciddi fungal enfeksiyonların tedavisinde,
Diğer tedavileri tolere edemeyen veya tedaviye direnen, yanıt vermeyen hastalardaki diğer ciddi fungal enfeksiyonların (Aspergillus türleri, C. albicans, Albicans dışı türler [C. krusei ve C. glabrata], S. apiospermum, S. prolificans ve Fusarium türleri) tedavisinde,
Yüksek risk altındaki hematopoetik kök hücre nakli (HKHN) alıcısı hastaların, invazif mantar enfeksiyonu (İFE) profilaksisinde.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji:
Tedaviye başlanmadan önce hastalığa sebep olan organizmanın izole edilmesi ve belirlenmesi amacıyla mantar kültürü için örnekler sağlanmalı ve diğer ilgili laboratuvar çalışmaları (seroloji,
1
histopatoloji) yapılmalıdır. Kültür ve diğer laboratuvar çalışma sonuçları gelmeden tedaviye başlanabilir ancak, sonuçlar gelir gelmez, antiinfektif tedavi gerektiği şekilde ayarlanmalıdır.
Gerekli görülürse hipokalemi, hipomagnezemi ve hipokalsemi gibi elektrolit bozuklukları tedavi öncesinde veya tedavi sırasında izlenmeli ve düzeltilmelidir.
VFEND’in ayrıca 50 mg, 200 mg film tablet ve 200 mg infüzyon çözeltisi için toz formları bulunmaktadır.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinlerde kullanım
Kararlı duruma yakın olan plazma konsantrasyonlarının birinci günde elde edilebilmesi için, VFEND tedavisi intravenöz veya oral yoldan verilen özel yükleme doz rejimi ile başlatılmalıdır. Oral biyoyararlanımının yüksek (%96; Bkz. Bölüm 5.2) olması nedeniyle klinik olarak endike olduğunda intravenöz ve oral uygulamalar arasında geçiş yapmak mümkündür.
Önerilen dozlarla ilgili ayrıntılı bilgiler aşağıdaki tabloda verilmiştir:
İntravenöz (IV)
Oral a (Tablet ve Süspansiyon)
40 kg ve üzerindeki hastalarda
40 kg’ın
hastalarda*
altındaki
Yükleme Doz Rejimi (ilk 24 saat)
6 mg/kg
Her 12 saatte bir (ilk 24 saat için)
10 mL (400 mg)
Her 12 saatte bir (ilk 24 saat için)
5 mL (200 mg)
Her 12 saatte bir (ilk 24 saat için)
İdame Dozu (ilk 24 saatten sonra)
4 mg/kg
Her 12 saatte bir
5 mL (200 mg) Her 12 saatte bir
* 15 yaş ve üstü hastalara da uygulanır.
a.Sağlıklı gönüllülerde yapılan çalışmalarda 12 saatte bir verilen 200 mg oral doz, 12 saatte bir verilen 3 mg/kg IV dozu ile benzer bir maruz kalma (EAAτ) sağlamıştır. 12 saatte bir verilen 300 mg oral doz, 12 saatte bir verilen 4 mg/kg IV dozu ile benzer bir maruz kalma (EAAτ) sağlamıştır.
(Bkz. Bölüm 5.2)
2 – < 12 yaş arasındaki çocuklarda ve 12-14 yaş arası (< 50 kg) genç adölesanlarda önerilen idame doz rejimi için Bölüm 4.2 “Pediyatrik Popülasyon” başlığı altına bakınız.
Tedavi süresi
Tedavi süresi hastaların klinik ve mikolojik cevabına bağlı olarak mümkün olduğunca kısa olmalıdır.
6 aydan uzun süreli tedavilerde, yarar-risk oranı dikkatli şekilde gözden geçirilmelidir. Bakınız bölüm 4.4 Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri (Dermatolojik Reaksiyonlar) ve Bölüm 5.1 Farmakodinamik Özellikler (Tedavi süresi).
Doz ayarlaması (yetişkinlerde)
Eğer hastanın cevabı yetersiz ise, oral uygulama için idame dozu günde iki kez 7,5 mL’ye (300 mg’a) yükseltilebilir. 40 kg’ın altındaki hastalar için oral doz günde iki kez 3,75 mL’ye (150 mg’a) yükseltilebilir.
Yetişkin ve çocuklarda profilaksi
Profilaksi, kök hücre naklinin gerçekleştiği gün başlatılmalıdır ve 100 güne kadar uygulanabilir. Nötropeni veya bağışıklık sisteminin baskılanması ile belirlenen invazif fungal enfeksiyon gelişimi
2
riskine bağlı olarak, profilaksi mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır. Tedavi yalnızca, graft-konak uyumsuzluğu hastalığı (GvHD) olan hastalarda veya immünosüpresyonun devamı durumunda kök hücre naklinden sonra 180 güne kadar devam ettirilebilir. (Bkz. Bölüm 5.1)
Doz:
Profilaksi için önerilen doz, belirtilen yaş aralıklarında diğer tedavi rejimi ile aynıdır. İlgili tabloları kullanınız.
Tedavi süresi:
Klinik çalışmalarda, vorikonazolün 180 günden uzun süreli kullanımında etkililik ve güvenliliği çalışılmamıştır.
Vorikonazolün profilaksi amaçlı olarak 180 günden (6 ay) daha uzun süre kullanımı söz konusu olduğunda risk yarar dengesi dikkatlice değerlendirilmelidir. (Bkz Bölüm 4.4 ve 5.1)
Aşağıdaki bilgiler hem tedavi hem de profilaksi için geçerlidir:
Doz ayarlanması:
Profilaksi amaçlı kullanımda, etkililik olmaması veya tedaviye bağlı yan etki ortaya çıkması durumunda doz ayarlanması önerilmez. Tedavi ile ilişkili yan etkilerin ortaya çıkması durumunda, vorikonazol ile tedavinin durdurulması ya da alternatif bir antifungal ilaç kullanılması değerlendirilmelidir. (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8)
Eğer hasta bu kadar yüksek dozda (günde iki kez 300 mg oral gibi) tedaviyi tolere edemiyorsa, oral idame dozu 1,25 mL’lik (50 mg) kademelerle günde iki kez 5 mL’ye (200 mg’a) (40 kg’dan az olan hastalar için günde iki kez 2,5 mL’ye (100 mg)) düşürülmelidir.
Eğer vorikonazolün idame dozu oral olarak günde iki kez 5 mL’den (200 mg’dan) 10 mL’ye (400 mg’a) yükseltilmişse (40 kg’ın altındaki hastalar için günde iki kez 2,5 mL’den (100 mg’dan) 5 mL’ye (200 mg’a)), vorikonazolle beraber fenitoin de uygulanabilir (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5).
Fenitoin ile vorikonazol birlikte kullanılacaksa fenitoin seviyelerinin dikkatli takibi gereklidir. Fayda zarar ilişkisi fayda yönünde ağır basmadıkça birlikte kullanılmalarından kaçınılmalıdır.
Vorikonazolün rifabutin ile kombinasyonundan mümkünse kaçınılmalıdır. Bununla birlikte, kombinasyon kesinlikle gerekliyse, vorikonazolün idame dozu oral yoldan günde iki kez 5 mL’den (200 mg’dan) 8,75 mL’ye (350 mg’a) çıkarılabilir (40 kg’dan az hastalarda oral yoldan günde iki kez 2,5 mL’den (100 mg’dan) 5 mL’ye (200 mg’a)), bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5.
Vorikonazol efavirenzle birlikte verildiğinde, vorikonazol dozu günde 2 kez 10 mL’ye (400 mg’a) yükseltilmeli, efavirenz dozu ise %50, örneğin 300 mg’ a (günde 1 kez) düşürülmelidir. Vorikonazol ile tedavi kesildiğinde, efavirenz başlangıç dozu düzeltilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4, Bölüm 4.5).
Uygulama şekli:
Ağızdan alınır.
VFEND oral süspansiyon, yemekten en az 1 saat önce veya 2 saat sonra alınmalıdır.
Şişe açılır ve 46 mL su ilave edilir. Kapalı şişe yaklaşık 1 dakika kuvvetlice çalkalanır. Çocuk kilitli kapak açılır ve adaptör şişenin boynuna takılır. Hazırlanmış süspansiyon için 14 gün olan raf ömrünü (oda sıcaklığında 15-30°C’de) dikkate alarak etikete son kullanma tarihi yazılmalıdır.
3
Her kullanımdan önce hazırlanmış süspansiyonun bulunduğu kapalı şişe yaklaşık 10 saniye çalkalanmalıdır. Hazırlanmış oral süspansiyon sadece her pakette bulunan oral doz şırıngası ile uygulanmalıdır.
VFEND Oral Süspansiyon ve 40 mg/mL’lik hazırlanmış oral süspansiyon başka bir ilaç veya ilave tatlandırıcı maddelerle karıştırılmamalıdır. Süspansiyonun su veya başka maddelerle daha da sulandırılmaması gerekmektedir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek yetmezliği
Oral yoldan verilmiş vorikonazolün farmakokinetiği böbrek yetmezliğinden etkilenmez. Bu nedenle hafiften ciddiye böbrek bozukluğu olan hastalarda oral dozun ayarlanması gerekli değildir (Bkz. Bölüm 5.2).
Vorikonazol hemodiyaliz yoluyla 121 mL/dak’lık klerens ile atılır. 4 saatlik bir hemodiyaliz doz ayarlaması gerektirecek miktarda vorikonazolün uzaklaştırılmasını sağlamaz. Konservatif hesaplamalar baz alınırsa (1. Dereceden hemodiyaliz ve minimal hepatik eliminasyon olduğu var sayılıyor) 12 saatlik bir hemodiyaliz vorikonazolün yaklaşık %50’sini vücuttan uzaklaştırırken 24 saatlik bir hemodiyaliz %75’ini uzaklaştırır.
Karaciğer yetmezliği
Hafif (Child-Pugh sınıf A) ve orta (Child-Pugh sınıf B) şiddette karaciğer sirozu olan hastalarda, standart vorikonazol yükleme doz rejiminin kullanılması önerilir ancak idame dozu yarı yarıya azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2).
Ciddi (Child-Pugh sınıf C) kronik karaciğer sirozu olan hastalarda vorikonazol çalışılmamıştır. Karaciğer fonksiyon testleri (aspartat transaminaz (AST), alanin transaminaz (ALT), alkalin fosfataz (AP) veya toplam bilirubin değerlerinin anormal (normal karaciğer fonksiyon test değerlerinin en üst limitinin 5 katı) olan hastalarda VFEND’in güvenliliği ile ilgili sınırlı veri mevcuttur.
Vorikonazol, karaciğer fonksiyon testlerinde yükselme ve sarılık gibi karaciğer hasarının klinik belirtileri ile ilişkilidir bu nedenle ciddi karaciğer bozukluğu olan hastalarda sadece beklenen yarar potansiyel risklerden fazlaysa kullanılmalıdır. Hasta ilaç toksisitesi açısından dikkatle gözlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.8).
Pediyatrik popülasyon:
2 -< 12 yaş arasındaki çocuklarda ve 12-14 yaş arası (< 50 kg) genç adölesanlarda önerilen idame doz rejimi aşağıdaki gibidir:
Genç adölesanlar vorikonazolü yetişkinlerden ziyade çocuklar ile benzer bir şekilde metabolize edebileceği için bu yaş gurubunda vorikonazol çocuk dozu uygulanmalıdır.
İntravenöz
Oral Süspansiyon
Yükleme dozu (ilk 24 saat)
Her 12 saatte bir 9 mg/kg
Önerilmez.
Günde 2 kere 8 mg/kg
Günde 2 kere 0,225 mL/kg (9 mg/kg)
(maksimum doz günde 2 kere 8,75 mL (350 mg))
4
Not: 2-<12 yaş arası bağışıklık sistemi baskılanmış 112 pediyatrik hastada ve 12-<17 yaş arası bağışıklık sistemi baskılanmış 26 adölesanda yapılan farmakokinetik analiz baz alınmıştır.
Tedavi intravenöz rejim ile başlanmalı ve oral tedavi sadece klinik olarak anlamlı bir düzelme görüldüğü taktirde düşünülmelidir. IV uygulanan 8 mg/kg vorikonazolün 9 mg/kg oral doza nazaran yaklaşık 2 kat daha fazla maruziyet yarattığı unutulmamalıdır.
Çocuklar için bu oral doz önerileri vorikonazol’ün oral süspansiyon için toz formunda uygulanması ile yapılan çalışmalara dayanmaktadır. Tablet ve oral süspansiyon için toz arasındaki biyoeşdeğerlik çocuk popülasyonunda araştırılmamıştır. Pediyatrik popülasyonda tahmin edilen sınırlı gastro-enterik geçiş zamanı düşünüldüğünde tabletlerin emilimi yetişkinler ile karşılaştırıldığında farklı olabilir. Bu yüzden 2-<12 yaş arasındaki pediyatrik hastalarda oral süspansiyon formunun kullanılması önerilir.
2 yaşın altındaki hastalarda VFEND’in etkililik ve güvenlilik çalışmaları yapılmamıştır (Bkz. Bölüm 4.8 ve 5.1). Bu nedenle vorikonazolun 2 yaşından küçük çocuklarda kullanılması önerilmez. Hepatik veya renal yetmezliği olan 2-<12 yaşındaki pediyatrik hastalarda kullanım çalışmaları yapılmamıştır (Bkz. Bölüm 4.8 ve 5.2).
Diğer tüm adölesanlarda (12-14 yaş arası (≥ 50 kg) ve ağırlık fark etmeksizin 15-17 yaş) yetişkin dozu uygulanır.
Doz ayarlaması (2’den 12 yaşa kadar çocuklar ve düşük vücut ağırlıklı genç adölesanlar [12 – 14 yaş arası ve <50 kg])
Eğer hastanın tedaviye cevabı yetersiz ise, doz 0,025 mL/kg’lık (1 mg/kg’lık) basamaklar halinde (veya başlangıçta kullanılan maksimum oral dozun 8,75 mL (350 mg) olması durumunda 1,25 mL’lik (50 mg’lık) basamaklar halinde) arttırılmalıdır.
Eğer hasta tedaviyi tolere edemiyorsa doz 0,025 mL/kg’lık (1 mg/kg’lık) basamaklar halinde (veya başlangıçta kullanılan maksimum oral dozun 8,75 mL (350 mg) olması durumunda 1,25 mL’lik (50 mg’lık) basamaklar halinde) azaltılmalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir (Bkz. Bölüm 5.2).
4.3 Kontrendikasyonlar
Vorikonazole veya VFEND’in içeriğindeki herhangi bir bileşene aşırı hassasiyeti olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 6.1).
CYP3A4 substratları, terfenadin, astemizol, sisaprid, pimozid, kinidin veya ivabradin ile birlikte uygulanması kontrendikedir, çünkü bu ilaçların plazma konsantrasyonlarının yükselmesi QTc uzamasına ve nadiren torsades de pointes oluşumuna yol açabilir (Bkz. Bölüm 4.5).
Rifampisin, karbamazepin, fenobarbital ve St John’s Wort ile birlikte uygulanması kontrendikedir, çünkü bu ilaçlar vorikonazolün plazma konsantrasyonunu önemli ölçüde düşürebilir (Bkz. Bölüm 4.5).
Standart doz vorikonazol ile 400 mg/gün veya daha yüksek efavirenz dozunun birlikte kullanımı kontrendikedir. Bu dozda kullanılan efavirenz sağlıklı gönüllülerde vorikonazol plazma
5
konsantrasyonunu önemli derecede düşürmektedir. Ayrıca vorikonazol efavirenz plazma konsantrasyonunu önemli ölçüde arttırır (Bkz. Bölüm 4.5, düşük doz için Bkz Bölüm 4.4).
Yüksek doz ritonavir (günde iki kez 400 mg ve üzeri) ile birlikte uygulanması kontrendikedir, çünkü bu dozda kullanılan ritonavir sağlıklı gönüllülerde vorikonazolün plazma konsantrasyonunu önemli ölçüde düşürmektedir (Bkz. Bölüm 4.5, düşük doz için Bkz. Bölüm 4.4).
CYP3A4 substratları olan ergot alkaloidleri (örn; ergotamin, dihidroergotamin) ile birlikte uygulanması kontrendikedir, çünkü bu ilaçların plazma konsantrasyonlarının yükselmesi ergotizme sebep olabilir (Bkz. Bölüm 4.5).
Vorikonazolün sirolimus plazma konsantrasyonlarını önemli ölçüde yükseltmesi nedeniyle sirolimus ile birlikte kullanılması kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.5).
Vorikonazolün bir CYP3A4 substratı olan naloksegol ile birlikte kullanılması kontrendikedir, çünkü naloksegol plazma konsantrasyonlarının yükselmesi opioid yoksunluk semptomlarını hızlandırabilir (bkz. bölüm 4.5).
Vorikonazol gibi güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin tolvaptan plazma konsantrasyonlarını önemli ölçüde yükseltmesi sebebiyle, vorikonazolün tolvaptan ile birlikte kullanılması kontrendikedir (bkz. bölüm 4.5).
Lurasidon maruziyetindeki önemli artış ciddi advers reaksiyon görülme potansiyeline sahip olduğundan, vorikonazolün lurasidon ile birlikte kullanılması kontrendikedir (bkz. bölüm 4.5).
Başlangıçta ve venetoklaks doz titrasyon fazı sırasında; venetoklaks ile birlikte kullanımı kontrendikedir çünkü vorikonazol, venetoklaksın plazma konsantrasyonunu anlamlı ölçüde yükseltebilir ve tümör lizis sendromu riskini arttırabilir (Bkz. Bölüm 4.5).
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Aşırı duyarlılık
Diğer azollere aşırı duyarlılığı olan hastalar için VFEND reçetelenirken dikkatli olunmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8).
Kardiyovasküler
Vorikonazol QT aralığının uzamasıyla ilişkilendirilmiştir. Kardiyotoksik kemoterapi, kardiyomiyopati, hipokalemi ve katkısı olabilecek eşzamanlı tıbbi ürünleri kullanma öyküsü gibi risk faktörlerine sahip vorikonazol alan hastalarda, nadir olarak torsades de pointes vakaları olmuştur.
Vorikonazol aşağıdaki gibi potansiyel proaritmik koşulları olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
– Konjenital veya edinilmiş QT aralığının uzaması
– Kardiyomiyopati, özellikle kalp yetmezliği olduğunda
– Sinüs bradikardisi
Mevcut semptomatik aritmi –
– QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlar ile birlikte kullanım. Gerekli durumlarda, vorikonazol tedavisi öncesi ve sırasında hipokalemi, hipomagnezemi ve hipokalsemi gibi elektrolit bozuklukları izlenmelidir ve düzeltilmelidir (Bkz. Bölüm 4.2). Günlük dozun 4 katına kadar uygulanan tek doz vorikonazolün, sağlıklı gönüllülerde QT aralığına olan etkisine bakılan bir çalışma yapılmıştır. Hastalardan hiçbirinde klinik olarak anlamlı olan eşik değer olan 500 msn’ yi geçen bir aralık saptanmamıştır (Bkz. Bölüm 5.1).
6
Karaciğer toksisitesi:
Klinik çalışmalarda, VFEND tedavisi sırasında ciddi karaciğer toksisitesine dair vakalar (klinik hepatit, kolestaz ve ölümle sonuçlanabilecek karaciğer yetmezliği) görülmüştür. Hepatik reaksiyonların tekrarı öncelikle altta yatan ciddi bir medikal durumu (çoğunlukla hematolojik malignite) olan hastalarda ortaya çıktığı not edilmiştir. Teşhis edilebilir diğer risk faktörleri olmayan hastalar arasında hepatit ve sarılık dahil geçici karaciğer reaksiyonları oluşmuştur. Karaciğer disfonksiyonu tedavinin kesilmesiyle geri dönüşlü olmuştur (Bkz. Bölüm 4.8).
Karaciğer fonksiyonlarının izlenmesi:
VFEND kullanan hastalar hepatik toksisite açısından dikkatli bir şekilde izlenmelidir. VFEND ile tedavinin başında, özellikle ilk ay en az haftada bir hepatik fonksiyonlar (özellikle AST ve ALT) değerlendirilmelidir. Tedavi süresi mümkün olduğu kadar kısa olmalıdır; ancak, eğer yarar-risk değerlendirmesine dayalı olarak tedaviye devam edilirse (Bkz. Bölüm 4.2), karaciğer fonksiyon testlerinde herhangi bir değişiklik yoksa izleme sıklığı aylık olacak şekilde azaltılabilir.
Karaciğer fonksiyon testleri belirgin bir şekilde yükselmiş ise tedavinin medikal olarak risk-yarar açısından değerlendirmesi hasta için tedaviye devam edilmesini desteklemiyorsa VFEND tedavisi durdurulmalıdır.
Karaciğer fonksiyonları hem çocuklar hem de erişkinlerde izlenmelidir.
Ciddi dermatolojik advers reaksiyonlar
•Fototoksisite
VFEND, çillenme, lentigo, aktinik keratozis ve psödoporfiri gibi reaksiyonları fototoksisite ile ilişkilendirilmiştir. Fotosensitize edici ajanların (örn. metotreksat, vb.) birlikte kullanımı ile cilt reaksiyonları/toksisite riskinde potansiyel bir artış bulunmaktadır. Çocuklar dahil tüm hastaların VFEND tedavisi sırasında doğrudan güneş ışığına maruz kalmamaları ve koruyucu giysiler ve yüksek güneş koruma faktörlü güneş kremi gibi önlemler almaları önerilir.
•Skuamöz hücreli karsinom (SHK)
Daha önce fototoksik reaksiyonları gösterdiği raporlanmış bazı hastalar da dahil olmak üzere, hastalarda deride skuamöz hücreli karsinom (SHK) (in situ skuamöz hücreli karsinom veya Bowen hastalığı dahil) bildirilmiştir. Fototoksik reaksiyonların ortaya çıkması halinde multidisipliner tavsiye alınmalı, VFEND ile tedavinin kesilmesi ve alternatif antifungal ajanların kullanılması düşünülmeli ve hasta bir dermatoloğa yönlendirilmelidir. Eğer VFEND tedavisi devam ettirilirse, premalignant lezyonların erken tespitine ve tedavisine olanak sağlamak için dermatolojik değerlendirme sistematik ve düzenli olarak yapılmalıdır. Eğer skuamöz hücreli karsinom veya premalignant deri lezyonları oluşursa, VFEND tedavisi sonlandırılmalıdır (Bkz. Aşağıda yer alan “Uzun süreli tedavi” kısmı).
•Şiddetli kutanöz advers reaksiyonlar
Hastalarda, VFEND tedavisi sırasında, Stevens-Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN), eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS) dahil hayatı tehdit edici veya ölümcül olabilen ciddi deri reaksiyonları gelişmiştir. Eğer hastalarda döküntü gelişirse, hasta yakından izlenmelidir, lezyonlar ilerlerse VFEND kesilmelidir.
Adrenal olaylar
Vorikonazol dahil diğer azolleri alan hastalarda geri dönüşümlü adrenal yetmezlik vakaları bildirilmiştir. Kortikosteroidler ile birlikte veya birlikte olmaksızın azol alan hastalarda adrenal yetmezlik bildirilmiştir. Kortikosteroidsiz azol alan hastalarda, adrenal yetmezlik, azoller tarafından steroidogenezin doğrudan inhibisyonu ile ilişkilidir. Kortikosteroid alan hastalarda, vorikonazol ile
7
ilişkili metabolizmalarının CYP3A4 inhibisyonu, kortikosteroid fazlalığına ve adrenal supresyona yol açabilir (bkz. bölüm 4.5). Kortikosteroidler ile eş zamanlı olarak vorikonazol alan hastalarda adrenal yetmezliğin eşlik ettiği ve etmediği Cushing sendromu da bildirilmiştir.
Vorikonazol ve kortikosteroidlerle uzun süreli tedavi gören hastalar (örneğin, budesonid ve intranazal kortikosteroidler gibi inhale kortikosteroidler dahil) hem tedavi sırasında hem de vorikonazol tedavisi kesildiğinde, adrenal korteks disfonksiyonu açısından dikkatle izlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.5). Hastalar, Cushing sendromu veya adrenal yetmezlik belirti ve semptomları geliştirirlerse derhal tıbbi yardım almaları konusunda bilgilendirilmelidir.
Uzun süreli tedavi
180 günden (6 ay) daha uzun süreli maruziyet (tedavi veya profilaksi) risk yarar dengesi bakımından dikkatli bir değerlendirme gerektirir ve bu nedenlehekimler, VFEND maruziyetini sınırlama ihtiyacını göz önünde bulundurmalıdır (bkz. Bölüm 4.2, Bölüm 5.1).
Uzun süreli vorikonazol tedavisinde skuamöz hücreli karsinom (SHK) (in situ skuamöz hücreli karsinom veya Bowen hastalığı dahil) bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8).
Organ nakli olan hastalarda yükselmiş florür ve alkalin fosfataz seviyeleri ile birlikte enfeksiyonun sebep olmadığı periostit rapor edilmiştir. Eğer hastada iskelet sistemi ile ilgili bir ağrı ve periostiti destekleyen radyolojik bulgular mevcut ise multidisipliner değerlendirme sonrası vorikonazol tedavisi durdurulmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8).
Görme ile ilgili advers reaksiyonlar
Bulanık görme, optik nörit ve papilla ödemin dahil olduğu uzun süreli görsel advers etkiler bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8).
Böbrekle ilgili advers reaksiyonlar
VFEND tedavisi gören ağır hastalarda, akut böbrek yetmezliği görülmüştür. Vorikonazol tedavisi gören hastalar muhtemelen buna ilişkin nefrotoksik ilaçlar da kullanmaktadırlar, buna bağlı olarak böbrek işlevlerinde azalma ile sonuçlanan klinik tablolar oluşma ihtimali bulunmaktadır (Bkz. Bölüm 4.8).
Böbrek fonksiyonlarının izlenmesi
Hastalar anormal böbrek fonksiyonlarının ortaya çıkması açısından takip edilmelidir. Bu kontroller özellikle serum kreatinini gibi laboratuvar değerlendirmesini içermelidir.
Pankreatik fonksiyonların izlenmesi
Akut pankreatit risk faktörü olan hastaların, özellikle çocukların, (örn. yakın zamanda kemoterapi tedavisi uygulanmış hastaların, hematopoetik kök hücre nakli [HKHN] yapılmış hastaların), VFEND tedavisi boyunca pankreatit gelişimi için takip edilmelidir. Bu klinik durumda, serum amilaz veya lipazın izlenmesi düşünülmelidir.
Pediyatrik popülasyon
İki yaşın altındaki pediyatrik hastalarda etkililik ve güvenlilik çalışmaları yapılmamıştır (Bkz. Bölüm 4.8 ve 5.1). Vorikonazol iki yaşındaki veya daha büyük pediyatrik hastalarda endikedir. Karaciğer enzimlerinde yükselme pediyatrik hastalarda daha yüksek sıklıkta gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Çocuklarda ve yetişkinlerde karaciğer fonksiyonları izlenmelidir. Oral biyoyararlanım, 2 ila 12 yaş arasındaki pediyatrik hastalarda malabsorpsiyon ve düşük vücut ağırlığı nedeniyle kısıtlı olabilir. Bu vakalarda intravenöz uygulama önerilmektedir.
8
•Ciddi dermatolojik advers reaksiyonlar (SHK dahil)
Pediyatrik popülasyonda fototoksisite reaksiyonlarının görülme sıklığı daha yüksektir. SHK’ya uzanan bir yayılma bildirildiğinden, bu hasta popülasyonunda ışıktan korunma için sıkı önlemler gereklidir. Çocuklarda lentijin veya çillenme gibi güneşe bağlı yaşlanma belirtilerinde, tedavi sonlandırıldıktan sonra bile güneşten korunma ve dermatolojik izleme önerilmektedir.
Profilaksi:
Tedavi ile ilişkili advers olaylar (hepatotoksisite, fototoksisite ve SKH dahil ciddi deri reaksiyonları, ciddi veya uzamış görme bozuklukları ve periostit) görüldüğü takdirde, vorikonazol tedavisi durdurulmalı ve alternatif antifungal ajan kullanımı değerlendirilmelidir.
Fenitoin(CYP2C9 substratı ve potent CYP450 indükleyici)
Fenitoin vorikonazolle birlikte verildiğinde fenitoin düzeylerinin dikkatle izlenmesi önerilmektedir. Beklenen yarar riskten fazla değilse, vorikonazol ve fenitoin birlikte kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.5).
Efavirenz(CYP450 indükleyici; CYP3A4 inhibitörü ve substratı)
Vorikonazol efavirenzle birlikte verildiğinde, vorikonazol dozu 12 saatte bir 400 mg’a yükseltilmeli ve efavirenz dozu 24 saatte bir 300 mg’a düşürülmelidir (Bkz. Bölüm 4.2, 4.3 ve 4.5).
Glasdegib (CYP3A4 substratı)
Vorikonazolün birlikte uygulanmasının glasdegib plazma konsantrasyonlarını artırması ve QTc uzaması riskini artırması beklenir (bkz. bölüm 4.5). Eşzamanlı kullanımdan kaçınılamazsa, sık EKG takibi önerilir.
Tirozin kinaz inhibitörleri (CYP3A4 substratı)
Vorikonazolün CYP3A4 tarafından metabolize edilen tirozin kinaz inhibitörleri ile birlikte uygulanmasının, tirozin kinaz inhibitörü plazma konsantrasyonlarını ve advers reaksiyon riskini artırması beklenir. Eşzamanlı kullanımdan kaçınılamazsa, tirozin kinaz inhibitörü dozunun azaltılması ve yakın klinik takip önerilir (bkz. bölüm 4.5).
Rifabutin(potent CYP450 indükleyici)
Rifabutin vorikonazolle birlikte verildiğinde tam kan sayımı ve rifabutine bağlı advers reaksiyonların (örn. üveit) dikkatle izlenmesi önerilmektedir. Yarar riskten fazla olmadıkça vorikonazol ve rifabutinin birlikte kullanımından kaçınılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5).
Ritonavir (potent CYP450 indükleyici, CYP3A4 inhibitörü ve substratı)
Vorikonazol ve düşük doz ritonavirin (günde 2 kez 100 mg) birlikte kullanımından, hasta için yarar/risk değerlendirmesi vorikonazol kullanımını haklı göstermedikçekaçınılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.3 ve 4.5).
Everolimus (CYP3A4 substratı, P-gp substratı)
Vorikonazolün everolimus ile birlikte kullanılması önerilmez. Çünkü vorikonazolün everolimusun konsantrasyonunu önemli ölçüde arttırması beklenir. Halihazırda bu konu ile ilgili olarak doz önerisinde bulunmak için eldeki veriler yetersizdir (Bkz. Bölüm 4.5).
Metadon (CYP3A4 substratı)
Vorikonazol ile metadonun birlikte kullanılması ile metadon seviyesi artar bu yüzden QT uzaması dahil olmak üzere metadon ile ilişkili toksik durumların ve yan etkilerin vorikonazol ile birlikte
9
kullanılması durumunda sıklıkla izlenmesi önerilmektedir Metadon dozunun azaltılması gerekebilir (Bkz. Bölüm 4.5).
Kısa etkili opiyatlar(CYP3A4 substratı)
Vorikonazolle birlikte verildiklerinde, alfentanil, fentanil ve yapısı alfentanile benzeyen ve CYP3A4 ile metabolize edilen kısa etkili diğer opiyatların (örn.sufentanil) dozunun azaltılması düşünülmelidir (Bkz. Bölüm 4.5). Alfentanil vorikonazol ile beraber kullanıldığında, alfentanilin yarı ömrünün 4 kat kadar uzamasından ve bağımsız yapılan bir çalışmaya göre vorikonazolün fentanil ile birlikte kullanılmasının fentanilin ortalama EAA0-∞ değerinde artmaya sebep olduğundan dolayı opiyatlarla ilişkili istenmeyen etkilerin (hastanın solunumunun daha uzun süre takip edilmesi de dahil) sık aralıklarla izlenmesi gerekebilir.
Uzun etkili opiyatlar (CYP3A4 substratı)
Vorikonazol ile birlikte kullanıldığında oksikodon ve CYP3A4 tarafından metabolize edilen diğer uzun etkili opiyatların (ör. hidrokodon) dozunun azaltılması düşünülmelidir. Opiyat-ilişkili advers olaylar için yakından takip gerekebilir (Bkz. Bölüm 4.5).
Flukonazol (CYP2C9, CYP2C19 ve CYP3A4 inhibitörleri)
Sağlıklı kişilerde oral vorikonazolün oral flukonazol ile birlikte uygulanması, vorikonazol Cmaks ve EAA’sında anlamlı bir artışa neden olmuştur. Vorikonazol ve flukonazolün bu etkiyi ortadan kaldıracak olan azaltılmış dozu ve/veya sıklığı henüz saptanmamıştır. Flukonazolün ardından ardışık olarak kullanıldığı takdirde, vorikonazol ile ilişkili istenmeyen etkilerin izlenmesi önerilir.
(Bkz. Bölüm 4.5)
Bu tıbbi ürün sukroz içermektedir. Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sükraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Bu tıbbi ürün her 5 ml süspansiyonda 5,44 mg sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Vorikonazol, sitokrom P450 izoenzimleri CYP2C19, CYP2C9 ve CYP3A4 tarafından metabolize edilir ve bunların aktivitesini inhibe eder. Bu izoenzimlerin inhibitörleri ya da indükleyicileri vorikonazol plazma konsantrasyonlarını sırasıyla yükseltebilir ya da düşürebilir; ayrıca vorikonazolün CYP450 izoenzimleri özellikle de CYP3A4 tarafından metabolize edilen maddelerin plazma konsantrasyonlarını yükseltme potansiyeli de vardır. Çünkü vorikonazol güçlü bir CYP3A4 inhibitörüdür, ancak EAA’daki artış substrata bağlıdır (aşağıdaki Tabloya bakınız).
Başka şekilde belirtilmediği takdirde, ilaç etkileşim çalışmaları sağlıklı erişkin erkek gönüllülerde, kararlı duruma kadar günde iki kez (BID) 200 mg oral vorikonazol ile çoklu doz uygulaması ile gerçekleştirilmiştir. Bu bulgular diğer popülasyonlar ve uygulama yolları ile bağlantılıdır. Vorikonazol, QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlarla eş zamanlı alan hastalara dikkatle uygulanmalıdır. Vorikonazolün CYP3A4 izoenzimleri tarafından metabolize edilen maddelerin (bazı antihistaminikler, kinidin, sisaprid, pimozid ve ivabradin) plazma konsantrasyonlarını yükseltme potansiyelinin de olduğu durumlarda, vorikonazolün bu maddelerle birlikte kullanılması kontrendikedir (aşağıdaki kısma ve Bölüm 4.3’e bakınız).
10
Etkileşim tablosu
Vorikonazol ile diğer tıbbi ürünler arasındaki etkileşimler aşağıdaki tabloda listelenmiştir (günde bir kez “QD” ile, günde iki kez “BID” ile, günde üç kez uygulama “TID” ile, ‘belirlenmemiş’ ise “ND” ile gösterilmiştir). Her bir farmakokinetik parametre için gösterilen okun yönü, geometrik ortalama oranın %90 güven aralığının %80-125 aralığının içinde (↔︎), altında (↓) ya da üstünde (↑) olmasına dayanmaktadır. Yıldız işareti (*), iki yönlü bir etkileşimi gösterir. EAAτ, EAAt ve EAA0-∞, sırasıyla bir doz uygulama zaman aralığı boyunca, sıfır zaman noktasından saptanabilir bir ölçümün elde edildiği zamana kadar ve sıfır zaman noktasından sonsuzluğa kadar eğri altındaki alanı temsil etmektedir.
Tablodaki etkileşimler şu sırayla sunulmuştur: kontrendikasyonlar, doz ayarlaması ve dikkatli klinik ve/veya biyolojik izleme gerektirenler ve son olarak anlamlı bir farmakokinetik etkileşimi olmayan, ancak bu terapötik alanda klinik açıdan ilgi konusu olabilecek olanlar.
Tıbbi
[Etkileşim Mekanizması]
Etkileşim
Geometrik
değişiklikleri (%)
ortalama
Birlikte uygulama ile ilgili tavsiyeler
Astemizol, sisaprid, pimozid, kinidin, terfenadin ve ivabradin
[CYP3A4 substratları]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak bu tıbbi ürünlerin plazma konsantrasyonlarının yükselmesi QTc uzamasına ve nadiren torsades de pointes’e yol açabilir.
Kontrendike (Bkz. Bölüm 4.3)
Karbamazepin ve uzun etkili barbitüratlar (bunlarla sınırlı olmamak üzere:fenobarbital, mefobarbital)
[güçlü CYP450 indükleyicileri]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak karbamazepin ve uzun etkili barbitüratların vorikonazol plazma konsantrasyonlarını anlamlı düzeyde düşürme olasılığı vardır.
Kontrendike (Bkz. Bölüm 4.3)
11
Tıbbi
[Etkileşim Mekanizması]
Etkileşim
Geometrik
değişiklikleri (%)
ortalama
Birlikte uygulama ile ilgili tavsiyeler
Efavirenz (non-nükleozid
reverse transkriptaz inhibitörü)
[CYP450 indükleyicisi;
CYP3A4 inhibitörü ve
substratı]
Vorikonazol 200 mg BID* ile
uygulanan Efavirenz 400 mg
QD
Efavirenz 300 mg QD,
vorikonazol 400 mg BID ile
birlikte uygulama*
Efavirenz
Cmax
↑
%38 %61
Efavirenz EAAτ↑ %44
Vorikonazol EAAτ↓ %77
Efavirenz 600 mg QD’ye kıyasla,
Efavirenz
↑
Efavirenz
EAAτ
Vorikonazol 200 mg BID’e kıyasla,
Vorikonazol
Vorikonazol EAAτ↓ %7
Vorikonazolün standart dozları ve 400 mg QD veya daha yüksek efavirenz ile kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).
Vorikonazolün idame dozu 400 mg BID’e çıkarılır ve efavirenz dozu 300 mg QD’ye düşürülürse vorikonazol efavirenz ile birlikte uygulanabilir. Vorikonazol tedavisi durdurulduktan sonra efavirenzin başlangıç dozuna geri dönülmelidir (Bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).
Ergot alkaloidleri (bunlarla
sınırlı olmamak üzere:
ergotamin ve dihidroergotamin)
[CYP3A4 substratları]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak vorikonazolün ergot alkaloidlerinin plazma konsantrasyonlarını yükseltme ve ergotizme yol açma olasılığı vardır.
Kontrendike (Bkz. Bölüm 4.3)
Lurasidon
[CYP3A4 substratı]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak, vorikonazolün lurasidon plazma konsantrasyonlarını önemli ölçüde yükseltmesi olasıdır.
Kontrendike (Bkz. Bölüm 4.3)
Naloksegol
[CYP3A4 substratı]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak, vorikonazolün naloksegol plazma konsantrasyonlarını önemli ölçüde yükseltmesi olasıdır.
Kontrendike (Bkz. Bölüm 4.3)
12
Tıbbi
[Etkileşim Mekanizması]
Etkileşim
Geometrik
değişiklikleri (%)
ortalama
Birlikte uygulama ile ilgili tavsiyeler
Rifabutin
[güçlü CYP450 indükleyicisi]
300 mg QD
300 mg QD (vorikonazol 350
mg BID ile birlikte
uygulama)*
300 mg QD (vorikonazol 400
mg BID ile birlikte
uygulama)*
Vorikonazol
Vorikonazol EAAτ↓ %78
Vorikonazol 200 mg BID’e kıyasla,
%4
%195
Vorikonazol EAAτ↓ %32
Rifabutin
Cmaks
↑
Rifabutin EAAτ↑ %331
Vorikonazol 200 mg BID’e kıyasla,
Vorikonazol
%104
Beklenen yarar riskten fazla olduğu durumlar dışında vorikonazol ve rifabutin birlikte
kullanılmamalıdır. Vorikonazolün idame dozu intravenöz BID olarak 5 mg/kg’a veya oral BID (40 kg altı hastalarda 100 mg’dan 200 mg oral BID’e) olarak 200 mg’dan 350 mg’a arttırılabilir. Vorikonazol ve rifabutinin beraber kullanılacağı durumlarda tam kan sayımı ve rifabutin ile ortaya çıkabilecek istenmeyen
etkilerin (örn. üveit) dikkatlice izlenmesi önerilir.
Rifampisin (600 mg QD)
[güçlü CYP450 indükleyicisi]
Vorikonazol
Vorikonazol EAAτ↓ %96
Kontrendike (Bkz. Bölüm 4.3)
Ritonavir (proteaz inhibitörü) [güçlü CYP450 indükleyicisi; CYP3A4 inhibitörü ve substratı]
Yüksek doz (400 mg BID)
Düşük doz (100 mg BID)*
Ritonavir Cmaks ve EAAτ ↔︎
Vorikonazol Cmaks ↓ %66
Vorikonazol EAAτ↓ %82
Ritonavir Cmaks ↓ %25
Ritonavir EAAτ ↓%13
Vorikonazol Cmaks ↓ %24
Vorikonazol EAAτ↓ %39
Vorikonazol ve yüksek
dozlarda ritonavirin (400 mg
ve üstü BID) birlikte
uygulanması kontrendikedir
(Bkz. Bölüm 4.3).
Hasta için yarar/risk
değerlendirmesi vorikonazol
kullanımı için gerekçe
sağlamadığı takdirde
vorikonazol ve düşük dozda
ritonavirin (100 mg BID)
birlikte uygulanmasından
kaçınılmalıdır.
13
Tıbbi
[Etkileşim Mekanizması]
Etkileşim
Geometrik
değişiklikleri (%)
ortalama
Birlikte uygulama ile ilgili tavsiyeler
St John’s Wort
[CYP450 indükleyicisi; P-gp indükleyicisi]
300 mg TID
vorikonazol 400
birlikte uygulama)
(tek
mg
doz ile
Yayınlanmış olan bağımsız bir çalışmada,
Vorikonazol EAA0-∞↓ %59
Kontrendike (Bkz. Bölüm 4.3)
Tolvaptan
[CYP3A substratı]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak, vorikonazolün tolvaptan plazma konsantrasyonlarını önemli ölçüde yükseltmesi olasıdır.
Kontrendike (Bkz. Bölüm 4.3)
Venetoklaks
[CYP3A4 substratı]
Bu konuda çalışma yapılmamış olmasına karşın, vorikonazolün venetoklaks plazma konsantrasyonunu anlamlı düzeyde yükseltmesi olasıdır..
Başlangıçta ve venetoklaks doz titrasyon fazı sırasında Vorikonazolün venetoklaks ile birlikte kullanımı, başlangıçta ve venetoklaks doz titrasyon fazı sırasında kontrendikedir (Bkz. Bölüm
4.3). Venetoklaks ürün bilgilerinde belirtildiği gibi, düzenli günlük dozlama sırasında Venetoklaks dozunun azaltılması, venetoklaks ürün bilgilerinde belirtildiği gibi sabit günlük dozlama sırasında gereklidir; toksisite belirtilerinin
yakından izlenmesi tavsiye edilir.
Flukonazol (200 mg
[CYP2C9, CYP2C19
CYP3A4 inhibitörü]
QD) ve
Vorikonazol
%57 ND
Vorikonazol EAAτ↑ %79
Flukonazol
Flukonazol EAAτ ND
Bu etkiyi yok edecek
azaltılmış vorikonazol ve
flukonazol dozu ve/veya
sıklığı belirlenmemiştir.
Vorikonazol flukonazolden
sonra ardışık şekilde
kullanılıyorsa vorikonazol ile
ilişkili advers olaylar
açısından izleme yapılması
tavsiye edilir.
14
Tıbbi
[Etkileşim Mekanizması]
Etkileşim
Geometrik
değişiklikleri (%)
ortalama
Birlikte uygulama ile ilgili tavsiyeler
Fenitoin
[CYP2C9 substratı ve güçlü
CYP450 indükleyicisi]
300 mg QD
300 mg QD (vorikonazol 400
mg BID ile birlikte
uygulama)*
%49
%67
Vorikonazol EAAτ↓ %69
Fenitoin
Cmaks
↑
Fenitoin EAAτ↑ %81
Vorikonazol 200 mg BID’e kıyasla,
Vorikonazol
Vorikonazol EAAτ↑ %39
Yarar riske göre ağır basmıyorsa vorikonazol ve fenitoinin eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır. Fenitoin plazma düzeylerinin dikkatle izlenmesi tavsiye edilir.
Vorikonazolün idame dozu 5 mg/kg IV BID’e ya da 200 mg’dan 400 mg oral BID’e, (vücut ağırlığı 40 kg’ın altında olan hastalarda 100 mg’dan 200 mg oral BID’e) çıkarılırsa fenitoin vorikonazol ile birlikte uygulanabilir (Bkz. Bölüm 4.2).
Letermovir
[CYP2C9
indükleyicisi]
ve
CYP2C19
Vorikonazol
%39
Vorikonazol C12↓ %51
Vorikonazolün letermovir ile birlikte uygulanmasından kaçınılamıyorsa, vorikonazol etkinliğinin kaybını izleyin.
Flukloksasilin
[CYP450 indükleyicisi]
Önemli ölçüde azalmış vorikonazol plazma konsantrasyonları rapor edilmiştir.
Vorikonazolün flukloksasilin ile birlikte eş zamanlı uygulanmasından
kaçınılamazsa, vorikonazol etkinliğindeki olası kaybı izleyin (örn. terapötik ilaç takibi yoluyla); vorikonazol dozunun arttırılması gerekebilir.
Glasdegib
[CYP3A4 substratı]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak, vorikonazolün glasdegib plazma konsantrasyonlarını yükseltmesi ve QTc uzaması riskini artırması olasıdır.
Eşzamanlı kullanımdan kaçınılamazsa, sık EKG takibi önerilir (bkz. bölüm 4.4).
Tirozin kinaz inhibitörleri
(bunlarla sınırlı olmamak
üzere: aksitinib, bosutinib, cabozantinib, seritinib,
kobimetinib, dabrafenib,
dasatinib, nilotinib, sunitinib, ibrutinib, ribosiklib)
[CYP3A4 substratları]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak, vorikonazol CYP3A4 ile metabolize edilen tirozin kinaz inhibitörlerinin plazma konsantrasyonlarını yükseltebilir.
Eşzamanlı kullanımdan kaçınılamazsa, tirozin kinaz inhibitörünün dozunun azaltılması ve yakın klinik izlemeönerilir (bkz. bölüm 4.4).
15
Tıbbi
[Etkileşim Mekanizması]
Etkileşim
Geometrik
değişiklikleri (%)
ortalama
Birlikte uygulama ile ilgili tavsiyeler
Antikoagülanlar
Varfarin (30 mg tek doz,
300 mg BID vorikonazol ile
birlikte uygulama)
[CYP2C9 substratı]
Diğer oral kumarinler
(bunlarla sınırlı olmamak
üzere: fenprokumon,
asenokumarol)
[CYP2C9
substratları]
ve
CYP3A4
Protrombin zamanındaki maksimum artış yaklaşık 2 kat olmuştur
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak, vorikonazol kumarinlerin plazma konsantrasyonlarını yükseltebilir; bu da protrombin zamanında artışa neden olabilir.
Protrombin zamanının ya da diğer uygun antikoagülasyon testlerinin yakından izlenmesi tavsiye edilir. Antikoagülan dozu uygun şekilde ayarlanmalıdır.
İvakaftor
[CYP3A4 substratı]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak, vorikonazolün artan advers reaksiyon riski ile ivakaftorun plazma konsantrasyonlarını yükseltmesi olasıdır.
İvakaftor dozunun azaltılması önerilir.
16
Tıbbi
[Etkileşim Mekanizması]
Etkileşim
Geometrik
değişiklikleri (%)
ortalama
Birlikte uygulama ile ilgili tavsiyeler
Benzodiazepinler
[CYP3A4 substratları]
Midazolam (0,05 mg/kg IV tek doz)
Midazolam (7,5 mg oral tek doz)
Diğer benzodiazepinler
(bunlarla sınırlı olmamak
üzere: triazolam, alprazolam)
Yayınlanmış bağımsız bir çalışmada,
Midazolam AUC0-∞↑ 3,7-kat
Yayınlanmış bağımsız bir çalışmada,
Midazolam Cmax↑ 3,8-kat
Midazolam AUC0-∞↑ 10,3-kat
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak vorikonazolün CYP3A4 tarafından metabolize edilen diğer benzodiazepinlerin plazma konsantrasyonlarını yükseltme ve sedatif etkide uzamaya yol açması olasıdır.
Benzodiazepinlerin dozunun azaltılması düşünülmelidir.
İmmünosupresanlar
[CYP3A4 substratları]
Sirolimus (2 mg tek doz)
Everolimus
[ayrıca P-gp substratı]
Yayınlanmış olan bağımsız bir çalışmada, Sirolimus Cmaks↑ 6,6 kat Sirolimus EAA0-∞↑ 11 kat
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak, vorikonazolün
everolimus’un plazma
konsantrasyonlarını önemli ölçüde yükseltmesi olasıdır.
Vorikonazol ve sirolimusun birlikte uygulanması kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).
Vorikonazolün everolimus konsantrasyonlarını önemli ölçüde artırması
beklendiğinden, vorikonazol ve everolimusun birlikte
uygulanması önerilmez (bkz. bölüm 4.4).
17
Tıbbi
[Etkileşim Mekanizması]
Etkileşim
Geometrik
değişiklikleri (%)
ortalama
Birlikte uygulama ile ilgili tavsiyeler
Siklosporin (Kronik
siklosporin tedavisi uygulanan
stabil renal transplant
alıcılarında)
Takrolimus (0,1 mg/kg tek doz)
%13
%117
Siklosporin EAAτ↑ %70
Takrolimus EAAt↑ %221
Siklosporin kullanmakta olan hastalarda vorikonazol tedavisine başlanırken siklosporin dozunun yarıya indirilmesi ve
siklosporin düzeyinin dikkatle izlenmesi tavsiye edilir. Siklosporin düzeylerinde yükselme nefrotoksisite
ile ilişkili bulunmuştur. Vorikonazol tedavisi kesildikten sonra siklosporin düzeyleri dikkatle izlenmeli ve doz gerektiği şekilde artırılmalıdır.
Takrolimus kullanmakta olan hastalarda vorikonazol tedavisine başlanırken takrolimus dozunun orijinal dozunun üçte
birine düşürülmesi ve takrolimus düzeyinin dikkatle izlenmesi tavsiye edilir. Takrolimus düzeylerinde yükselme nefrotoksisite ile ilişkili bulunmuştur. Vorikonazol tedavisi kesildikten sonra takrolimus düzeyleri dikkatle izlenmeli ve doz gerektiği şekilde artırılmalıdır.
Uzun Etkili Opiyatlar
[CYP3A4 substratları]
Oksikodon (10 mg tek doz)
Yayınlanmış olan bağımsız bir
çalışmada,
Oksikodon Cmaks ↑ 1,7 kat
Oksikodon EAA0-∞↑ 3,6 kat
Oksikodonun ve CYP3A4
tarafından metabolize edilen
diğer uzun etkili opiyatların
(örn. hidrokodon) dozunun
azaltılması düşünülmelidir.
Opiyat ile ilişkili advers
olaylar açısından sıklıkla
izleme yapılması gerekebilir.
Metadon (32-100 mg QD) [CYP3A4 substratı]
R-metadon (aktif) Cmaks↑ %31 R- metadon (aktif) EAAτ↑ %47 S-metadon Cmaks ↑ %65 S-metadon EAAτ↑ %103
Metadon ile ilgili advers olaylar ve toksisite açısından (QT uzaması dahil) sıklıkla izleme yapılması tavsiye edilir. Metadon
dozunun azaltılması gerekebilir.
18
Tıbbi
[Etkileşim Mekanizması]
Etkileşim
Geometrik
değişiklikleri (%)
ortalama
Birlikte uygulama ile ilgili tavsiyeler
Non-steroidal Antiinflamatuvar İlaçlar (NSAİİ’ler) [CYP2C9 substratları]
İbuprofen (400 mg tek doz) Diklofenak (50 mg tek doz)
%20
%114
Diklofenak
Cmaks
↑
Diklofenak EAA0-∞↑ %78
NSAİİ’ler ile ilgili advers olaylar ve toksisite açısından sıklıkla izleme yapılması tavsiye edilir. NSAİİ’lerin dozunun azaltılması gerekebilir.
Omeprazol [CYP2C19 CYP2C19 substratı]
(40 mg QD)* inhibitörü; ve CYP3A4
Omeprazol Cmaks↑ %116
Omeprazol EAAτ↑ %280
Vorikonazol Cmaks ↑ %15
Vorikonazol EAAτ↑ %41
Vorikonazol, CYP2C19 substratları
olan diğer proton pompası
inhibitörlerini de inhibe edebilir ve
bu tıbbi ürünlerin plazma
konsantrasyonlarının yükselmesine
neden olabilir.
Vorikonazolde doz ayarlaması tavsiye edilmez.
40 mg ya da daha yüksek dozlarda omeprazol almakta olan hastalarda vorikonazol tedavisine başlanırken omeprazol dozunun yarıya indirilmesi tavsiye edilir.
Oral Kontraseptifler*
[CYP3A4 substratı; CYP2C19 inhibitörü]
Noretisteron/etinilöstradiol (1 mg/0.035 mg QD)
%36 %15 %14
Noretisteron
Cmaks
↑
Noretisteron EAAτ↑ %53
Vorikonazol
Cmaks
↑
Vorikonazol EAAτ↑ %46
Oral kontraseptifler ile ve ayrıca vorikonazol ile ilgili advers olaylar açısından izleme yapılması tavsiye edilir.
19
Tıbbi
[Etkileşim Mekanizması]
Etkileşim
Geometrik
değişiklikleri (%)
ortalama
Birlikte uygulama ile ilgili tavsiyeler
Kısa Etkili Opiyatlar
[CYP3A4 substratları]
Alfentanil (20 μg/kg tek doz, eşzamanlı nalokson ile birlikte)
Fentanil (5 µg/kg tek doz)
Yayınlanmış olan bağımsız bir çalışmada,
Alfentanil EAA0-∞↑ 6 kat
Yayınlanmış olan bağımsız bir çalışmada,
Fentanil EAA0-∞↑ 1,34 kat
Alfentanil, fentanil ve yapısal olarak alfentanile benzeyen ve CYP3A4 tarafından metabolize edilen diğer kısa etkili opiyatların (örn. sufentanil) dozunun azaltılması düşünülmelidir. Solunum depresyonu ve opiyat ile ilişkili diğer advers olaylar açısından uzun süreli ve sık olarak izleme yapılması tavsiye edilir.
Statinler (örn. lovastatin)
[CYP3A4 substratları]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır;
ancak vorikonazolün CYP3A4
tarafından metabolize edilen
statinlerin plazma
konsantrasyonlarını yükseltmesi ve
rabdomiyolize neden olması
olasıdır.
Vorikonazolün CYP3A4 tarafından metabolize edilen statinler ile birlikte kullanılmasından
kaçınılamazsa, statin dozunun azaltılması düşünülmelidir.
Sülfonilüreler (bunlarla sınırlı olmamak üzere: tolbutamid, glipizid, gliburid)
[CYP2C9 substratları]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak vorikonazolün sülfonilürelerin plazma konsantrasyonlarını yükseltme ve hipoglisemiye neden olma olasılığı vardır.
Kan glukoz düzeyinin dikkatle izlenmesi tavsiye edilir. Sülfonilürelerin dozunun azaltılması düşünülmelidir.
Vinka Alkaloidleri (bunlarla
sınırlı olmamak üzere:
vinkristin ve vinblastin)
[CYP3A4 substratları]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak vorikonazolün vinka alkaloidlerinin plazma konsantrasyonlarını yükseltme ve nörotoksisiteye yol açma olasılığı vardır.
Vinka alkaloidlerinin dozunun azaltılması düşünülmelidir.
Diğer HIV Proteaz İnhibitörleri (bunlarla sınırlı olmamak üzere:sakinavir, amprenavir ve nelfinavir)*
[CYP3A4 substratları
ve inhibitörleri]
Bu konuda klinik çalışma
yapılmamıştır. İn vitro çalışmalar,
vorikonazolün HIV proteaz
inhibitörlerinin metabolizmasını
inhibe edebileceğini, ayrıca
vorikonazolün metabolizmasının
HIV proteaz inhibitörleri tarafından
inhibe edilebileceğini
göstermektedir.
Tüm ilaç toksisitesi olayları ve/veya etkisizlik açısından dikkatle izleme yapılmalıdır ve doz ayarlaması gerekebilir.
20
Tıbbi
[Etkileşim Mekanizması]
Etkileşim
Geometrik
değişiklikleri (%)
ortalama
Birlikte uygulama ile ilgili tavsiyeler
Diğer non-nükleozid reverse transkriptaz inhibitörü (NNRTI’ler) (bunlarla sınırlı olmamak üzere: delavirdin, nevirapin)*
[CYP3A4 substratları, inhibitörleri ya da CYP450 indükleyicileri]
Bu konuda klinik çalışma
yapılmamıştır. İn vitro çalışmalar,
vorikonazolün metabolizmasının
NNRTI’ler tarafından inhibe
edilebileceğini ve vorikonazolün
NNRTI’lerin metabolizmasını
inhibe edebileceğini
göstermektedir.
Efavirenzin vorikonazol üzerindeki
etkisi hakkındaki bulgular,
vorikonazolün metabolizmasının
bir NNRTI tarafından
indüklenebileceğini
düşündürmektedir.
Tüm ilaç toksisitesi olayları ve/veya etkisizlik açısından dikkatle izleme yapılmalıdır ve doz ayarlaması gerekebilir.
Tretinoin
[CYP3A4 substratı]
Bu konuda çalışma yapılmamıştır; ancak, vorikonazol tretinoin konsantrasyonlarını yükseltebilir ve advers reaksiyon görülme (psödotümör serebri, hiperkalsemi) riskini artırabilir.
Vorikonazol ile tedavi
sırasında ve tedavi kesildikten
sonra tretinoin dozunun
ayarlanması önerilir.
Simetidin (400 mg BID)
[spesifik olmayan CYP450
inhibitörüdür ve mide pH
derecesini artırır]
Vorikonazol
Vorikonazol EAAτ↑ %23
Doz ayarlaması yok
Digoksin (0,25
[P-gp substratı]
QD)
Digoksin
Digoksin EAAτ ↔︎
Doz ayarlaması yok
(800 mg
inhibitörü
TID) ve
Indinavir
Cmaks
↔︎
↔︎
Indinavir EAAτ ↔︎
Vorikonazol
Vorikonazol EAAτ ↔︎
Doz ayarlaması yok
Makrolid antibiyotikleri
Eritromisin (1 g
[CYP3A4 inhibitörü]
BID)
Azitromisin (500 mg QD)
Vorikonazol Cmaks ve EAAτ ↔︎
Vorikonazol Cmaks ve EAAτ ↔︎
Vorikonazolün eritromisin ya da azitromisin üzerindeki etkisi bilinmemektedir.
Doz ayarlaması yok
Mikofenolik asit (1 g tek doz)
[UDP-glukuronil substratı]
transferaz
Mikofenolik asit Cmaks
Mikofenolik asit EAAt ↔︎
Doz ayarlaması yok
21
Tıbbi
[Etkileşim Mekanizması]
Etkileşim
Geometrik
değişiklikleri (%)
ortalama
Birlikte uygulama ile ilgili tavsiyeler
Kortikosteroidler
Prednizolon (60 mg tek doz) [CYP3A4 substratı]
Prednizolon
%11
Prednizolon EAA0-∞↑ %34
Doz ayarlaması yok
Vorikonazol ve kortikosteroidlerle uzun süreli tedavi gören hastalar intranazal (budesonid
ve kortikosteroidler gibi inhale kortikosteroidler dahilolmak üzere) hem tedavi sırasında hem de vorikonazol tedavisi kesildiğinde, adrenal korteks disfonksiyonu açısından dikkatle izlenmelidir (Bkz.
Bölüm 4.4)
Ranitidin (150 mg BID)
[mide pH derecesini artırır]
Vorikonazol Cmaks ve EAAτ ↔︎
Doz ayarlaması yok
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Başka şekilde belirtilmediği takdirde, ilaç etkileşim çalışmaları sağlıklı erişkin erkek gönüllülerde, kararlı duruma kadar günde iki kez (BID) 200 mg oral vorikonazol ile çoklu doz uygulaması ile gerçekleştirilmiştir. Bu bulgular diğer popülasyonlar ve uygulama yolları ile bağlantılıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Bu popülasyonla ilgili herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6 Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar, tedavi boyunca etkili doğum kontrolü yöntemi uygulamalıdırlar.
Gebelik dönemi
Hamile kadınlarda VFEND kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. VFEND’in gebelik ve/veya fetüs/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. VFEND gerekli olmadıkça (anneye olan yararı fetüse olan potansiyel riskten belirgin olarak fazla değilse) gebelik döneminde kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 5.3).
Laktasyon dönemi
Vorikonazolün insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. VFEND tedavisinin başlangıcında emzirme durdurulmalıdır.
22
Üreme yeteneği/Fertilite
Yapılan hayvan çalışmalarında dişi ve erkek sıçanlarda fertilitede bozulma görülmemiştir. Hayvanlarda yapılan çalışmalarda üreme toksisitesi görülmüştür (Bkz.Bölüm 5.3). İnsanlar için potansiyel risk bilinmemektedir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
VFEND, araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde orta derecede etkiye sahiptir. Bulanıklık, değişmiş/gelişmiş görsel algı ve/veya fotofobi dahil olmak üzere görmede geçici ve geri döndürülebilir değişikliklere neden olabilir. Hastalarda bu semptomlar görülürken; hastalar araç veya makine kullanma gibi potansiyel olarak tehlikeli durumlardan kaçınmalıdır.
4.8 İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti
Vorikonazolün güvenliliği, 2000’ den fazla yetişkin hastadan (terapötik çalışmalardan 1603 hasta dahil olmak üzere ve ek olarak profilaksi çalışmalarından 270 yetişkin hastadan elde edilen güvenlilik verilerinin bütününe dayanmaktadır. Bu, hematolojik kanserli hastaları, özofajiyal kandidiyazisi ve tedaviye dirençli mantar enfeksiyonları olan HIV enfeksiyonlu hastaları, kandidemisi veya aspergillozu olan non-nötropenik hastaları ve sağlıklı gönüllüleri içeren heterojen bir topluluğu yansıtmaktadır.
En sık rapor edilen yan etkiler, görme bozukluğu, ateş, döküntü, kusma, bulantı, diyare, baş ağrısı, periferik ödem, karaciğer testlerinde anormallik, respiratuvar distres ve karın ağrısı olmuştur.
İstenmeyen etkilerin ciddiyeti genelde hafif ve orta şiddette olmuştur. Güvenlilik verileri analiz edildiğinde yaş, ırk veya cinsiyet açısından klinik olarak önemli farklılıklar görülmemiştir.
Aşağıdaki tabloda, çalışmaların çoğu açık etiketliolduğu için, tüm sebeplere bağlı yan etkiler ve bu yan etkilerin terapötik (1603) ve profilaksi (270) çalışmalarından toplanmış 1873 yetişkin hastadaki sıklık kategorileri, sistem organ sınıfı açısından listelenmiştir.
Sıklık kategorileri şu şekilde belirtilmiştir: Çok yaygın (≥1/10); Yaygın (≥1/100 ila <1/10); Yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); Seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); Çok seyrek (<1/10.000) ve Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Her bir sıklık grubunda, istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sırasına göre gösterilmiştir.
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın : Sinüzit
Yaygın olmayan : Psödomembranöz kolit
İyi ve kötü huylu neoplazmalar (kist ve polipler de dahil olmak üzere)
Yaygın : Skuamöz hücreli karsinom (SHK)(in situ skuamöz hücreli karsinom veya Bowen hastalığı dahil)*,**
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın : Agranülositoz1, pansitopeni, trombositopeni2, lökopeni, anemi Yaygın olmayan : Kemik iliği yetmezliği, lenfadenopati, eozinofili
Seyrek : Disemine intravasküler koagülasyon
23
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan : Aşırı duyarlılık
Seyrek : Anafilaktik reaksiyon
Endokrin hastalıklar
Yaygın olmayan : Adrenal korteks yetmezliği, hipotiroidizm Seyrek : Hipertiroidizm
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok yaygın : Periferik ödem
Yaygın : Hipoglisemi, hipokalemi, hiponatremi
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın : Depresyon, halüsinasyon, anksiyete, uykusuzluk, ajitasyon, konfüzyonel durum
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın : Baş ağrısı
Yaygın :Konvülziyon, senkop, tremor, hipertoni3, parestezi, somnolans, baş dönmesini içeren sersemlik hali
Yaygın olmayan :Beyin ödemi, ensefalopati4, ekstrapiramidal bozukluk5, periferik nöropati, ataksi, hipoestezi, tat almada bozukluk
Seyrek : Hepatik ensefalopati, Guillain Barre Sendromu, nistagmus
Göz hastalıkları
Çok yaygın : Görmede bozukluk6
Yaygın : Retinal kanama
Yaygın olmayan :Optiksinir bozuklukları7, papilla ödemi8, okülogirasyon kriz, diplopi, siklerit, blefarit
Seyrek : Optik atrofi, korneada opaklaşma
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan : Hipoakuzi, vertigo, tinnitus
Kardiyak hastalıklar
Yaygın : Aritmi, supraventriküler taşikardi, bradikardi
Yaygın olmayan :Ventriküler fibrilasyon, ventriküler ekstrasistol, ventriküler taşikardi, elektrokardiyogramda QT uzaması, supraventriküler taşikardi
Seyrek : Torsades de pointes, atrioventriküler (A-V) tam blok, yan dal bloğu, nodalritim
Vasküler hastalıklar
Yaygın : Hipotansiyon, flebit Yaygın olmayan : Tromboflebit, lenfanjit
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Çok yaygın : Solunum zorluğu9
Yaygın : Akut respiratuvar disstres sendromu, pulmoner ödem,
24
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın : Diyare, kusma, abdominal ağrı, bulantı
Yaygın : Dudak iltihabı, dispepsi, kabızlık, diş eti iltihabı
Yaygın olmayan : Peritonit, pankreatit, dilde ödem, duodenit, gastroenterit, dil iltihabı
Hepato-biliyer hastalıklar
Çok yaygın : Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallik
Yaygın : Sarılık, kolestatik sarılık, hepatit10
Yaygın olmayan : Karaciğer yetmezliği, hepatomegali, kolesistit, kolelitiyazis
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın : Döküntü
Yaygın : Eksfolyatif dermatit, alopesi, makülo-papüler döküntü, prurit, eritem, fototoksisite**
Yaygın olmayan : Stevens Johnson sendromu, purpura, ürtiker, alerjik dermatit, papüler döküntü, maküler döküntü, egzema
Seyrek : Toksik epidermal nekroliz8, eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS)8, anjiyoödem, aktinik keratoz*, psödoporfiri, eritema multiforme, psöriazis, ilaç döküntüsü
Bilinmiyor : Kutanöz lupus eritematozus*, çillenme*, lentigo*
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları Yaygın : Sırt ağrısı
Yaygın olmayan : Artrit, periostit*,**
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın : Akut böbrek yetmezliği, hematüri Yaygın olmayan : Renal tübüler nekroz, proteinüri, nefrit
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Çok yaygın : Pireksi
Yaygın : Göğüs ağrısı, yüz ödemi11, asteni, ürperme Yaygın olmayan : İnfüzyon yeri reaksiyonları, grip benzeri hastalık
Araştırmalar
Yaygın : Kan kreatinin düzeyinin artışı
Yaygın olmayan : Kandaki üre miktarında artış, kandaki kolesterol miktarında artış
*Bu yan etkiler pazarlama sonrası deneyimlerde bildirilmiştir.
**Sıklık kategorisi, İsveç’teki ikincil veri kaynaklarından elde edilen gerçek dünya verilerinin kullanıldığı gözlemsel bir çalışmaya dayanmaktadır.
1. Febril nötropeni ve nötropeni dahil
2. İmmün trombositopenik purpura dahil
3. Nukal rijidite ve tetani dahil
4. Hipoksik iskemik ensefalopati ve metabolik ensefalopati dahil
5. Akatizi ve parkinsonizm dahil
6. Bölüm 4.8’deki “Görme Bozuklukları” paragrafına bakınız
7. Pazarlama sonrası deneyimlerde uzamış optik nörit bildirilmiştir. Bkz. Bölüm 4.4.
8. Bkz. Bölüm 4.4
9. Dispne ve efor dispnesi dahil
25
10. İlaç sonucu karaciğer zedelenmesi, toksik hepatit, hepatoselüler zedelenme ve hepatotoksisite dahil
11. Periorbital ödem, dudak ödemi ve ağız ödemi dahil
Seçilen yan etkilerin tanımı
Tat alma duyusunda değişiklik
Oral süspansiyon formülasyonu için toz kullanılan üç biyoeşdeğerlik çalışmasında elde edilen kombine verilerde, 12 kişinin (%14) tedaviye bağlı tat alma duyusunda değişiklik yaşadığı belirlendi.
Görme bozuklukları
Klinik çalışmalarda, vorikonazol tedavisine bağlı görme yetersizlikleri (bulanık görme, fotofobi, kloropsi, kromatopsi, renk körlüğü, siyanopsi, göz bozukluğu, ışık etrafında hale görmek, gece körlüğü, dalgalı görme, fotopsi, kıvılcımlı skotom, görme keskinliğinde azalma, görsel parlaklık, görsel alan hasarı, gözde uçuşan cisimler ve sarı görme dahil) çok yaygındır. Görme yetersizlikleri geçici ve tamamiyle geri dönüşlüdür, büyük kısmı 60 dakika içinde kendiliğinden düzelmiştir ve klinik olarak belirgin uzun süreli görsel etki gözlenmemiştir. Vorikonazolün tekrarlanan dozlarında azalma olduğuna dair kanıt vardır. Görmede bozukluk, genelde hafiftir, nadiren ilacın bırakılmasını gerektirir ve uzun dönemde sekeller görülmez. Görme bozuklukları yüksek plazma düzeyleri ve/veya dozları ile ilişkili olabilir.
Etki mekanizması bilinmemektedir, ancak etki bölgesinin retina içinde olması olasıdır.
Vorikonazolün retina fonksiyonları üzerindeki etkisini araştıran sağlıklı gönüllülerin katıldığı bir çalışmada, vorikonazol, elektroretinogram (ERG) dalgaboyu yüksekliğinde azalmaya yol açmıştır. ERG retinada elektrik akımını ölçen bir testtir. 29 günlük vorikonazol uygulaması süresince ERG’deki değişiklikler ilerlememiştir ve vorikonazol uygulamasının kesilmesiyle tamamen geri dönüşlü olmuştur.
Pazarlama sonrası deneyimlerde, uzun süreli görsel advers etkiler bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).
Dermatolojik reaksiyonlar
Klinik çalışmalarda, vorikonazol tedavisi alan hastalarda dermatolojik reaksiyonlar yaygındır ancak bu hastaların altta yatan ciddi hastalıkları vardır ve çok sayıda ilacı birlikte kullanmaktadırlar. Döküntülerin çoğu, hafif ve orta şiddette olmuştur. Vorikonazol tedavisi sırasında, hastalarda Stevens-Johnson Sendromu (SJS) (yaygın olmayan), toksik epidermal nekroliz (TEN) (seyrek), eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS) (seyrek) ve eritema multiforme (seyrek) dahil ciddi kutanöz deri reaksiyonları gelişmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
Eğer hastalarda döküntü görülürse, hasta yakından izlenmelidir, lezyonlar ilerlerse VFEND kesilmelidir.
Uzun süre vorikonazol tedavisi olan hastalarda, çillenme lentigo, aktinik keratoz gibi ışığa duyarlı deri reaksiyonları gelişmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).
Uzun süre vorikonazol tedavisi olan hastalarda, deride skuamöz hücreli karsinom (in situ skuamöz hücreli karsinom veya Bowen hastalığı dahil) bildirilmiştir. Mekanizması belirlenememiştir (Bkz. Bölüm 4.4).
26
Karaciğer fonksiyon testleri
Vorikonazol klinik programında üst normal limitin >3 katı transaminaz yükselmelerinin (bir advers olay oluşturması şart değil) toplam insidansı, terapötik ve profilaksi amaçlı vorikonazol ile tedavi edilen hastaların toplamında, yetişkin hastalarda %18,0 (319/1768) ve pediyatrik hastalarda %25,8 (73/283) olmuştur. Karaciğer fonksiyon test anomalileri yüksek plazma düzeyleri ve/veya dozlarıyla ilişkili olabilir. Karaciğer fonksiyon testlerindeki anormalliklerin çoğu tedavi sırasında doz ayarlaması yapılmadan veya tedavinin kesilmesini de içeren doz ayarlamalarıyla çözülmüştür.
Altta yatan diğer ciddi durumları olan hastalarda, vorikonazol ile beraber ciddi karaciğer toksisitesi vakaları görülmüştür. Buna sarılık, hepatit ve ölüme kadar giden karaciğer yetmezliği vakaları dahildir (Bkz. Bölüm 4.4).
Profilaksi
Kanıtlanmış ya da muhtemel İFE öyküsü olmayan erişkin ve adölesan allojenik HKHN alıcılarında primer profilaksi olarak vorikonazol ile itrakonazolün karşılaştırıldığı açık etiketli, karşılaştırmalı, çok merkezli bir çalışmada, vorikonazol kolunda gönüllülerin %39,3’ünde advers olaylar nedeniyle tedavinin kalıcı olarak kesildiği bildirilmiş, itrakonazol kolunda ise bu oran %39,6 olmuştur. Tedavi sırasında ortaya çıkan hepatik advers olaylar, vorikonazol uygulanan 50 gönüllüde (%21,4) ve itrakonazol uygulanan 18 gönüllüde (%7,1) çalışma ilacının kalıcı olarak kesilmesine neden olmuştur.
Pediyatrik popülasyon
Vorikonazolün güvenliliği, klinik çalışmalarda 2-<12 (169) ve 12-<18 (119) yaşındaki profilaksi (183) ve terapötik (105) amaçla olmak üzere toplam 288 hastada araştırılmıştır. Vorikonazolün güvenliliği ayrıca 2-<12 yaş arası tıbbi amaçlı ilaca erken erişim programında 158 ek pediyatrik hastada araştırılmıştır. Genel olarak pediyatrik hastalarda vorikonazolün güvenlilik profili yetişkin hastalar ile benzer olmuştur. Ancak, klinik çalışmalarda pediyatrik hastalarda yetişkin hastalara oranla karaciğer enzimlerinde artışın daha yüksek sıklıkta advers reaksiyon olarak raporlandığı gözlemlenmiştir (transaminaz yükselmesi pediyatrik hastalarda %14,2 iken yetişkin hastalarda %5,3’tür). Pazarlama sonrası deneyim verileri pediyatrik hastalarda deri reaksiyonlarının oluşumunun (özellikle eritem) yetişkinlerle karşılaştırıldığında daha yüksek olabileceğini göstermektedir. 2 yaşından küçük olan vorikonazol alan 22 hasta ile ilaca erken erişim programında, aşağıdaki yan etkiler bildirilmiştir (vorikonazol ile ilişkisi ekarte edilemez): fotosensitivite reaksiyonu (1), aritmi (1), pankreatit (1), kan bilirubinde artma (1), hepatik enzimlerde artma (1), döküntü (1) ve papilödem (1).
Pazarlama sonrası deneyimlerde çocuk hastalarda pankreatit rapor edilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Klinik çalışmalarda kaza sonucu üç doz aşımı vakası görülmüştür. Bu vakalar, önerilen intravenöz vorikonazol dozunun 5 katı ilaç alan pediyatrik hastalarda olmuştur. 10 dakika süreli tek bir fotofobi reaksiyonu rapor edilmiştir.
Vorikonazolün bilinen bir antidotu yoktur.
27
Vorikonazol 121 mL/dk’lık bir klerens ile hemodiyaliz yoluyla atılır. Doz aşımında hemodiyaliz uygulanması vorikonazolün vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Sistemik kullanılan antiinfektifler; Sistemik kullanılan antimikotikler; Triazol ve tetrazol türevleri
ATC kodu: J02AC03
Etki mekanizması:
Vorikonazol, triazol grubu antifungal bir ajandır. Vorikonazolün birincil etki mekanizması, fungal ergosterol biyosentezindeki temel bir adım olan fungal sitokrom P-450 aracılı 14 alfa-sterol demetilasyonunun inhibisyonudur. 14 alfa-metil sterollerin birikmesi, fungal hücre membranında bunu takiben meydana gelen ergosterol sentezinin inhibisyonu ile bağlantılıdır ve vorikonazolün antifungal aktivitesinden sorumlu olabilir. Vorikonazolün fungal sitokrom P-450 enzimleri için, çeşitli memeli sitokrom P-450 enzim sistemleri için olduğundan daha selektif olduğu gösterilmiştir.
Farmakokinetik/Farmakodinamik ilişkiler
10 terapötik çalışmanın tümünde tek tek gönüllülerdeki ortalama ve maksimum plazma konsantrasyonlarının medyan değeri sırasıyla 2425 ng/mL (kartiller arası aralık 1.193 ila 4.380 ng/mL) ve 3.742 ng/mL (kartiller arası aralık 2027 ila 6302 ng/mL) olarak bulunmuştur. Terapötik çalışmalarda ortalama, maksimum ya da minimum plazma vorikonazol konsantrasyonu ile etkililik arasında pozitif bir ilişki saptanmamıştır ve bu ilişki profilaksi çalışmalarında araştırılmamıştır. Klinik çalışma verilerinin farmakokinetik-farmakodinamik analizlerinde, plazma vorikonazol konsantrasyonları ile hem karaciğer fonksiyon testi anormallikleri hem de görme bozuklukları arasında pozitif ilişkiler saptanmıştır. Profilaksi çalışmalarında doz ayarlamaları araştırılmamıştır.
Klinik etkililik ve güvenlilik
Vorikonazol in vitro olarak, Candida türlerine (flukonazole dirençli C. krusei ve dirençli C. glabrata ve C. albicans suşları dahil) karşı antifungal potens ve test edilen tüm Aspergillus türlerine karşı fungisid aktivite ile geniş spektrumlu antifungal aktivite göstermektedir. Vorikonazol ayrıca, mevcut antifungal ajanlara sınırlı duyarlılığa sahip olan Scedosporium ya da Fusarium dahil olmak üzere yeni ortaya çıkan fungal patojenlere karşı in vitro fungisid aktivite göstermektedir.
A. flavus, A. fumigatus, A. terreus, A. niger, A. nidulans dahil Aspergillus türleri, C. albicans, C. glabrata, C. krusei, C. parapsilosis, C. tropicalisve sınırlı sayıda C dubliniensis, C.inconspicua ve C. guilliermondii dahil Candida türleri, S. apiospermum, S. prolificans dahil Scedosporium türleri ve Fusarium türleri için klinik etkililiği (kısmi veya tam yanıt olarak tanımlanır) gösterilmiştir.
Tedavi edilen diğer mantar enfeksiyonları (genellikle kısmı veya tam yanıt ile) şunlardır; Alternaria türlerine ait izole vakalar, Blastomycesdermatitidis, Blastoschizomyces capitatus, Cladosporium türleri, Coccidioides immitis, Conidiobolus coronatus, Cryptococcus neoformans, Exserohilum rostratum, Exophiala spinifera, Fonsecaea pedrosoi, Madurella mycetomatis, Paecilomyces lilacinus, P.marneffei dahil Penicillium türleri, Phialophora richardsiae, Scopulariopsis brevicaulis ve T. beigelii enfeksiyonları dahil Trichosporon türleri.
28
Acremonium türleri, Alternaria türleri, Bipolaris türleri, Cladophialophora türleri, Histoplasma capsulatum’un klinik izolatlarına in vitro aktivite gösterilmiştir. Bu suşların büyük çoğunluğu 0,05 – 2 mcg/mL aralığındaki vorikonazol konsantrasyonlarında inhibe olmuştur.
Curvularia türleri ve Sporothrix türleri için in vitro etkinlik gösterilmiştir ancak klinik önemi bilinmemektedir.
Sınır Değerler
Tedaviye başlanmadan önce hastalığa sebep olan organizmanın izole edilmesi ve belirlenmesi amacıyla mantar kültürü için örnekler sağlanmalı ve diğer ilgili laboratuvar çalışmaları (seroloji, histopatoloji) yapılmalıdır. Kültür ve diğer laboratuvar çalışma sonuçları gelmeden tedaviye başlanabilir, ancak sonuçlar gelir gelmez antifungal tedavi gerektiği şekilde ayarlanmalıdır.
İnsanlarda enfeksiyonlara en sık neden olan türler C. albicans, C. parapsilosis, C. tropicalis, C. glabrata ve C. krusei’dir; bunların tümünde vorikonazol için minimum inhibitör konsantrasyonlar (MİK) genellikle 1 mg/L’nin altındadır.
Bununla birlikte, vorikonazolün Candida türlerine karşı in vitro aktivitesi eşit değildir. Spesifik olarak C. glabrata için,flukonazole dirençli izolatlarda vorikonazolün MİK değerleri flukonazole duyarlı izolatlarınkine göre daha yüksektir. Bu nedenle, Candida tür ayrımına gitmek için her türlü çalışma yapılmalıdır. Antifungal duyarlılık testi mevcutsa, EUCAST (Avrupa Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri Komitesi) tarafındanbelirlenen MİK bulguları sınır değer kriterleri kullanılarak yorumlanabilir.
EUCAST tarafından belirlenmiş olan sınır değerler
Candida ve Aspergillus Türleri
Minimum İnhibitör Konsantrasyonlar (MİK) sınır değeri (mg/L)
Candida albicans1
Candida dubliniensis1
Candida glabrata
Candida krusei
Candida parapsilosis1
Candida tropicalis1
Candida guilliermondii2
Candida için türle ilgili olmayan sınır değerler3
Aspergillus fumigatus4
Aspergillus nidulans4
Aspergillus flavus
Aspergillus niger
Aspergillus terreus
Türle ilgili olmayan sınır değerler6
29
1 MİK değerleri Duyarlı/Orta dereceli sınır değerinin üzerinde olan suşlar nadirdir ya da henüz bildirilmemiştir. Bu izolatların tümünde tanıma ve antifungalduyarlılık testleri tekrarlanmalı ve sonuç doğrulandığı takdirde izolat bir referans laboratuara gönderilmelidir. Mevcut direnç sınır değerinin üzerinde MİK ile doğrulanmış izolatlar için klinik yanıta ilişkin kanıt bulunana kadar, bunlar dirençli olarak bildirilmelidir. Aşağıda listelenen türlerin neden olduğu enfeksiyonlarda, MİK’ler epidemiyolojik eşik değerlere eşit veya daha düşük olduğunda %76’lık bir klinik yanıt elde edilmiştir. Bu nedenle, C. albicans, C. dubliniensis, C. parapsilosis ve C. tropicalis‘in yabani tip popülasyonları duyarlı kabul edilir.
2 Bu türler için epidemiyolojik eşik değerleri genel olarak C. albicans için olduğundan daha yüksektir.
3 Türle ilgili olmayan sınır değerler temel olarak FK/FD verilerine dayalı olarak belirlenmiştir ve belirli Candida türlerinin MİK dağılımlarından bağımsızdır. Yalnızca belirli sınır değerleri olmayan organizmalar için kullanım içindir.
4 Teknik belirsizlik alanı 2’dir. Şu yorumla birlikte R olarak bildirilir: “Bazı klinik durumlarda (invazif olmayan enfeksiyon formları) vorikonazol, yeterli maruziyet sağlandığı takdirde kullanılabilir.”
5 Bu türler için epidemiyolojik eşik değerleri genel olarak A. fumigatus için olandan bir iki kat daha yüksek seyreltmedir.
6 Türle ilgili olmayan sınır değerler belirlenmemiştir.
Klinik Deneyim Başarılı sonuçlar bu bölümde tam ya da kısmi yanıt olarak tanımlanmaktadır.
Aspergillus enfeksiyonları – kötü prognozlu aspergilloz hastalarında etkililik: Vorikonazolün primer akut invazif aspergilloz tedavisinde konvansiyonel amfoterisin B ile kıyaslamalı etkinliği ve sağkalım faydası, 12 hafta süreyle tedavi uygulanan 277 immün yetmezliği olan hastalar üzerinde yapılan açık, randomize ve çok merkezli bir çalışmayla gösterilmiştir. Vorikonazol, ilk 24 saat için 12 saatte bir 6 mg/kg yükleme dozu ve bunun ardından minimum 7 gün boyunca 12 saatte bir 4 mg/kg idame dozu ile intravenöz yolla uygulanmıştır. Bunun ardından tedavide 12 saatte bir 200 mg dozda oral formülasyona geçilmesine izin verilmiştir. IV vorikonazol tedavisinin medyan süresi 10 gün (aralık: 2-85 gün) olmuştur. IV vorikonazol tedavisinden sonra, PO vorikonazol tedavisinin medyan süresi 76 gün (aralık: 2-232 gün) olmuştur.
Vorikonazol ile tedavi edilen hastaların %53’ünde tatminkar bir global yanıt (başlangıç noktasında mevcut olan tüm ilişkili olabilecek semptomların, işaretlerin, radyografik/bronkoskopik anormalliklerin tam ya da kısmi iyileşmesi) görülürken, karşılaştırma ilacı ile tedavi edilen hastalarda bu oran %31 olmuştur. Vorikonazol için 84 günlük sağkalım oranı, karşılaştırma ilacı ile elde edilen sağkalım oranından istatistiksel olarak anlamlı ölçüde yüksektir.
Bu çalışma, graft versus host hastalığı ve özellikle serebral enfeksiyonlar (normalde neredeyse %100 mortalite ile ilişkili) dahil olmak üzere kötü prognoz için risk faktörlerine sahip gönüllülerde olumlu bir sonucun olduğu, daha önce yapılmış prospektif tasarımlı bir çalışmanın bulgularını doğrulamaktadır.
Çalışmalar, kemik iliği ve solid organ transplantı, hematolojik malignite, kanser ve AİDS hastalarında serebral, sinüs, pulmoner ve yaygın aspergillozları içermektedir.
Non-nötropenik hastalarda kandidemi: Vorikonazolün primer kandidemi tedavisinde amfoterisin B ve ardından flukonazol rejimiyle kıyaslamalı etkinliği, açık ve karşılaştırmalı bir çalışmayla gösterilmiştir. Belgelenmiş kandidemisi bulunan 370 non-nötropenik hasta (12 yaşından büyük) çalışmaya dahil edilmiş ve bu hastaların 248’ine vorikonazol tedavisi verilmiştir. Vorikonazol
30
grubundaki 9 hasta ve amfoterisin B ve ardından flukonazol grubundan 5 hastada da ayrıca mikolojik olarak kanıtlanmış derin doku enfeksiyonu vardır. Böbrek yetmezliği olan hastalar bu çalışma dışında bırakılmıştır. Her bir tedavi kolunda medyan tedavi süresi 15 gündür. Primer analizde çalışma görülmeden DRC (Veri değerlendirme komisyonu) tarafından değerlendirilen başarılı cevap tedavinin bitiminden (TTS) sonraki 12 haftada kan ve enfekte olmuş derin dokulardaki Candida eredikasyonu ile enfeksiyonun klinik belirti ve semptomlarında iyileşme/gelişme olarak tanımlanmıştır. TTS sonraki 12. haftada değerlendirilmeyen hastalar başarısız olarak değerlendirilmiştir. Tedavinin tamamlanmasından sonraki (TTS) 12. haftada yapılan analizde, her iki tedavi kolundaki hastaların %41’inde başarılı yanıt görülmüştür.
DRC değerlendirmesinin kullanıldığı vorikonazol ve flukonazolün takip ettiği amfoterisin B rejimi uygulanan ikinci bir analizde değerlendirilebilen en geç zaman noktasında (TTS, veya TTS sonraki 2,6 veya 12 hafta) sırasıyla %65 ve %71 gibi başarılı cevaplar elde edilmiştir. Belirtilen zamanlarda elde edilen başarılı sonuçların araştırmacı tarafından değerlendirildiği tablo aşağıda verilmiştir.
Zaman
Vorikonazol (N=248)
Amfoterisin B →flukonazol (N=122)
TTS
178 (%72)
88 (%72)
TTS’den sonra 2. hafta
125 (%50)
62 (%51)
TTS’den sonra 6. hafta
104 (%42)
55 (%45)
TTS’den sonra 12. hafta
104 (%42)
51 (%42)
Ciddi refrakter Candida enfeksiyonları:
Çalışma, önceden uygulanmış antifungal tedavilerin (özellikle flukonazol olmak üzere) etkili olmadığı ciddi refrakter sistemik Candida enfeksiyonları (kandidemi, yaygın ve diğer invazif kandidiyazlar dahil) bulunan 55 hastayı içermektedir. 24 hastada başarılı sonuçlar görülmüştür (15 tam, 9 kısmi yanıt). Flukonazole dirençli albicans harici türlerde, C. krusei enfeksiyonları için 3/3 başarılı sonuç (tam yanıt), C. glabrata enfeksiyonları için ise 6/8 (5 tam, 1 kısmi yanıt) başarılı sonuç elde edilmiştir. Klinik etkinlik verileri, sınırlı duyarlılık verileriyle desteklenmiştir.
Scedosporium ve Fusarium enfeksiyonları
Vorikonazolün aşağıdaki nadir fungal patojenlere karşı etkili olduğu gösterilmiştir.
Scedosporium türleri: S. apiospermum enfeksiyonu bulunan 28 hastanın 16’sında (6 tam, 10 kısmi yanıt) ve S. prolificans enfeksiyonu bulunan 7 hastanın 2’sinde (ikisi de kısmi yanıt) vorikonazole başarılı yanıt elde edilmiştir. Ek olarak Scedosporium türlerinin de dahil olduğu birden fazla organizma ile enfekte olmuş hastaların 1/3’ünde başarılı yanıt elde edilmiştir.
Fusarium türleri: 17 hastanın yedisi (3 tam, 4 kısmi yanıt) vorikonazolle başarılı bir şekilde tedavi edilmiştir. Bu 7 hastadan 3 tanesinde göz enfeksiyonu, 1 tanesinde sinüs enfeksiyonu ve 3 tanesinde dissemine enfeksiyon görülmüştür. Fusariosisi olan ilave 4 hasta birçok organizmanın sebep olduğu enfeksiyona sahiptir. 2’sinden başarılı sonuçlar alınmıştır.
Vorikonazol tedavisi verilen hastaların çoğunluğu, yukarıda belirtilen nadir enfeksiyonlar için daha önce uygulanan antifungal tedavileri tolere edememiştir ya da bu tedavilere yanıt vermemiştir.
İFE için Primer Profilaksi – Kanıtlanmış ya da muhtemel İFE öyküsü olmayan HKHN alıcılarında etkililik
Kanıtlanmış ya da muhtemel İFE öyküsü olmayan erişkin ve adölesan allojenik HKHN alıcılarında yapılan açık etiketli, karşılaştırmalı, çok merkezli bir çalışmada vorikonazol, primer profilaksi olarak itrakonazol ile karşılaştırılmıştır. Başarı, çalışma ilacı profilaksisine HKHN’den sonra 100 gün
31
boyunca (14 günden uzun süreyle durdurulmaksızın) devam edilebilmesi ve HKHN’den sonra kanıtlanmış ya da muhtemel İFE olmaksızın 180 gün boyunca sağkalım olarak tanımlanmıştır. Modifiye tedavi amaçlı (MITT) grup 465 allojenik HKHN alıcısını içermiş, hastaların %45’inin AML’sinin olduğu belirtilmiştir. Tüm hastaların %58’i miyeloablatif koşullandırma rejimlerine tabi tutulmuştur. Çalışma ilacıyla profilaksi uygulamasına HKHN’den hemen sonra başlanmıştır: 224’üne vorikonazol ve 241’ine itrakonazol uygulanmıştır. MITT grubunda çalışma ilacı profilaksisinin medyan süresi vorikonazol için 96 gün, itrakonazol için 68 gün olmuştur.
Başarı oranları ve diğer ikincil sonlanım noktaları aşağıdaki tabloda sunulmuştur:
Çalışmanın Noktaları
Vorikonazol N=224
İtrakonazol N=241
Oran farklılıkları ve %95 güven aralığı (GA)
P
Değeri
180. günde başarı*
80 (%33,2)
%16,4
%25,1)**
0,0002* *
100. günde başarı
96 (%39,8)
%15,4
%24,2)**
0,0006* *
En az 100 günlük çalışma ilacı profilaksisini tamamlayanlar
94 (%39,0)
%14,6 (%5,6, %23,5)
0,0015
180. güne kadar sağ kalanlar
%0,4 (-%6,6, %7,4)
0,9107
180. güne kadar kanıtlanmış ya da muhtemel İFE gelişenler
3 (%1,3)
5 (%2,1)
-%0,7 (-%3,1, %1,6)
0,5390
100. güne kadar kanıtlanmış ya da muhtemel İFE gelişenler
2 (%0,9)
4 (%1,7)
-%0,8 (-%2,8, %1,3)
0,4589
Çalışma ilacını almaktayken kanıtlanmış ya da muhtemel İFE gelişenler
0
3 (%1,2)
-%1,2 (-%2,6, %0,2)
0,0813
* Çalışmanın birincil sonlanım noktası
** Randomizasyona göre düzeltme yapıldıktan sonra elde edilen oran farklılıkları, %95 GA ve p değerleri
AML’si olan ve miyeloablatif koşullandırma rejimleri uygulanan hastalar için 180. güne kadar breakthrough İFE oranı ve çalışmanın birincil sonlanım noktası (180. günde başarı), aşağıdaki tabloda sunulmuştur:
AML
Çalışmanın noktaları
sonlanım
Vorikonazol (N=98)
İtrakonazol (N=109)
Oran farklılıkları ve %95 güven aralığı (GA)
Breakthrough IFE – 180. gün
1 (%1,0)
2 (%1,8)
-%0,8 (-%4,0, %2,4) **
180. günde başarı*
55 (%56,1)
45 (%41,3)
%14,7 (%1,7, %27,7)***
* Çalışmanın birincil sonlanım noktası
** %5 marj kullanılarak eşit etkililik gösterilmiştir
*** Randomizasyona göre düzeltme yapıldıktan sonra elde edilen oran farklılıkları, %95 GA
32
Miyeloablatif koşullandırma rejimleri
Çalışmanın noktaları
sonlanım
Vorikonazol (N=125)
İtrakonazol (N=143)
Oran farklılıkları ve %95 güven aralığı (GA)
Breakthrough İFE – 180. gün
2 (%1,6)
3 (%2,1)
-%0,5 (-%3,7, %2,7) **
180. günde başarı*
70 (%56,0)
53 (%37,1)
%20,1 (%8,5, %31,7)***
* Çalışmanın birincil sonlanım noktası
** %5 marj kullanılarak eşit etkililik gösterilmiştir.
*** Randomizasyona göre düzeltme yapıldıktan sonra elde edilen oran farklılıkları, %95 GA
İFE’nin Sekonder Profilaksisi – Kanıtlanmış ya da muhtemel İFE öyküsü olan HKHN alıcılarındaki etkililik
Vorikonazol, kanıtlanmış ya da muhtemel İFE öyküsü olan erişkin allojenik HKHN alıcılarında yapılan açık etiketli, karşılaştırmasız, çok merkezli bir çalışmada sekonder profilaksi olarak araştırılmıştır. Birincil sonlanım noktası, HKHN’den sonraki birinci yıl sırasında kanıtlanmış ve muhtemel İFE’nin ortaya çıkma oranı olarak belirlenmiştir. MITT grubu, İFE öyküsü olan 40 hasta içermiştir (31’inde aspergillozis, 5’inde kandidiyazis ve 4’ünde başka İFE tipleri). MITT grubunda çalışma ilacı profilaksisinin medyan süresi 95,5 gün olmuştur.
HKHN’den sonraki birinci yıl sırasında hastaların %7,5’inde (3/40) kanıtlanmış ya da muhtemel İFE’ler gelişmiştir (bir kandidemi, bir skedosporiyozis (her ikisi de önceki İFE’nin relapsları) ve bir zigomikozis). Sağkalım oranı 180. günde %80 (32/40), 1. yılda ise %70 (28/40) olmuştur.
Tedavinin süresi
Klinik çalışmalarda, 705 hastaya 12 haftadan uzun sürelerle vorikonazol tedavisi uygulanmış, 164 hastaya ise 6 ay süreyle vorikonazol verilmiştir.
Pediyatrik popülasyon
2 prospektif, açık etiketli, karşılaştırmasız, çok merkezli klinik çalışmada, yaşları 2 ila < 18 arasındaki 53 pediyatrik hasta tedavi edilmiştir. Çalışmaların birinde, 14’ü kanıtlanmış veya olası invazif aspergillozlu (İA) ve MITT etkililik analizine katılmış olmak üzere 31 kanıtlanmış veya olası invazif aspergillozlu (İA) hasta kaydedilmiştir. İkinci çalışmada 17’si MITT etkililik analizine katılmış olmak üzere kandidemi dahil invazif kandidiyazisli ve primer veya kurtarma tedavisi gerekli olmuş özofajiyal kandidiyazisli 22 hasta kaydedilmiştir. İA’lı hastalar için 6 haftada global yanıtın toplam oranı %64,3 (9/14) olmuştur. 2- < 12 yaş arası hastalarda global yanıt oranı %40 (2/5), 12- < 18 yaş arasındaki hastalarda ise %77,8 (7/9)’dir. İnvazif kandidiyazisli hastalarda toplam global yanıt oranı tedavinin sonunda %85,7 (6/7) ve özofajiyal kandidiyazisli hastalar için global yanıt oranı tedavinin sonunda %70 (7/10)’dir. Toplam yanıt oranı (invazif kandidiyazis ve özofajiyal kandidiyazis birlikte) 2 – < 12 yaş için %88,9, 12- < 18 yaş için %62,5 olmuştur.
QT Aralığının İncelendiği Klinik Çalışmalar
Sağlıklı gönüllülerdeki QT aralığının etkisini değerlendirmek üzere, vorikonazol ve ketokonazolün üç oral dozuyla plasebo kontrollü, randomize, tek dozlu, çapraz bir çalışma gerçekleştirilmiştir. 800, 1200 ve 1600 mg vorikonazol için başlangıç noktasına kıyasla plaseboya göre ayarlanmış ortalama maksimum QTc artışları sırasıyla 5,1; 4,8 ve 8,2 milisaniye, 800 mg ketokonazol için ise 7,0 milisaniye olmuştur. Grupların herhangi birinde ve herhangi bir gönüllüde başlangıca kıyasla 60
33
milisaniye ya da üzerinde bir QTc artışı görülmemiştir. Hiçbir gönüllüde klinik açıdan potansiyel olarak anlamlı kabul edilen 500 milisaniyelik eşik değerinin üstünde bir aralık görülmemiştir.
5.2 Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Vorikonazolün farmakokinetiği sağlıklı bireylerde, özel topluluklarda ve hastalarda araştırılmıştır. Aspergilloz riski olan hastalarda (özellikle lenfatik veya hematopoietik dokuların malign neoplazmı olan hastalar) 14 gün süreyle günde iki kere 200 mg veya 300 mg oral uygulama sırasında görülen farmakokinetik özellikler, sağlıklı gönüllülerde görülen ile uyumlu olarak, hızlı ve uygun absorpsiyon, birikim ve non-lineer farmakokinetiktir.
Vorikonazolün farmakokinetiği, metabolizmasının doygunluğuna bağlı olarak non-lineerdir. Artan dozla maruziyetteki artış oransal olarak daha fazladır. Oral dozun günde iki kez 200 mg’dan günde iki kez 300 mg’a yükseltilmesi, etkiyi (EAAτ), yaklaşık olarak ortalama 2,5 kat arttırmıştır. 200 mg (ya da vücut ağırlığı 40 kg’ın altında olan hastalar için 100 mg) oral idame dozu, 3 mg/kg IV uygulamaya benzer bir vorikonazol maruziyeti sağlamaktadır. 300 mg (ya da vücut ağırlığı 40 kg’ın altında olan hastalar için 150 mg) oral idame dozu, 4 mg/kg IV uygulamaya benzer bir maruziyet sağlamaktadır. Önerilen oral veya intravenöz yükleme doz rejimleri uygulandığında, kararlı duruma yakın plazma konsantrasyonlarına dozu takip eden ilk 24 saat içinde ulaşılır. Hastaların çoğunda, yükleme dozu olmadan, günde iki kez tekrarlanan dozla, kararlı durum plazma vorikonazol konsantrasyonlarına 6. günde ulaşılmıştır.
Emilim:
Oral uygulamanın ardından, vorikonazol, hızla ve tamamına yakın oranda emilir, maksimum plazma konsantrasyonlarına (Cmaks) uygulamadan 1-2 saat sonra erişilir. Vorikonazolün oral biyoyararlanımının %96 olduğu tahmin edilmektedir.40 mg/ml oral süspansiyon, 200 mg doz olarak uygulandığında; 200 mg tablet ile arasında biyoeşdeğerlik oluşmuştur. Çok yağlı yemeklerle birlikte tekrarlanan dozlarda vorikonazol oral süspansiyon uygulandığında, Cmaks ve EAAτ, sırasıyla %58 ve %37 oranlarında azalır. Gastrik pH’nın değişmesi, vorikonazol emilimini değiştirmez.
Dağılım:
Vorikonazolün kararlı durum dağılım hacmi 4,6 L/kg olarak tahmin edilmektedir, bu da dokulara yaygın dağılımı olduğunu göstermektedir. Plazma proteinlerine bağlanmanın %58 olduğu tahmin edilmektedir.
Tıbbi amaçlı ilaca erken erişim programlarında yer alan sekiz hastada serebrospinal sıvıda (SSS) vorikonazol konsantrasyonları tespit edilmiştir.
Biyotransformasyon:
İn vitro çalışmalar vorikonazolün karaciğer sitokrom P450 izoenzimleri olan CYP2C19, CYP2C9 ve CYP3A4 ile metabolize olduğunu göstermiştir.
Vorikonazol farmakokinetiğinin bireyler arası değişkenliği yüksektir.
In vivo çalışmalar, vorikonazol metabolizmasında CYP2C19’un etkili olduğunu göstermiştir. Bu enzim genetik polimorfizm gösterir. Örneğin, Asyalı toplulukların %15-20’sinin zayıf metabolize ediciler olması beklenir. Beyaz ve siyah ırkta zayıf metabolize edicilerin prevalansı %3-5’tir. Beyaz ve Japon sağlıklı gönüllülerde yapılan çalışmalar, zayıf metabolize edicilerin, homozigot yaygın metabolize ediciler karşılaştırma grubuna göre ortalama olarak 4 kat daha fazla vorikonazole (EAA) maruz kaldıklarını göstermiştir. Heterozigot yaygın metabolize ediciler, homozigot yaygın
34
metabolize ediciler karşılaştırma grubuna oranla ortalama olarak 2 kat daha fazla vorikonazole maruz kalmaktadır.
Vorikonazolün ana metaboliti N-oksit’tir, bu, plazmada sirküle eden, radyoaktif olarak işaretlenmiş metabolitlerin %72’sini oluşturur. Bu metabolitin çok az antifungal etkinliği vardır ve vorikonazolün genel etkinliğine bir katkısı olmaz.
Eliminasyon:
Vorikonazol karaciğer yoluyla metabolize edilir, uygulanan dozun %2’den azı idrarla değişmeden atılır.
Vorikonazolün radyoaktif olarak işaretlenmiş dozunun, tekrarlanan dozlar halinde intravenöz uygulanmasından sonra, radyoaktivitenin yaklaşık %80’ine, tekrarlanan dozlar halinde oral uygulanmasından sonra ise %83’üne idrarda rastlanmıştır. Hem oral, hem de intravenöz uygulamanın ardından toplam radyoaktivitenin büyük bölümü (>% 94) ilk 96 saat içinde atılmıştır.
Vorikonazolün terminal yarılanma ömrü doza bağlıdır ve 3 mg/kg intravenöz veya 200 mg oral uygulama durumunda yaklaşık 6 saattir. Non-lineer farmakokinetiği yüzünden, terminal yarı ömrü, vorikonazolün birikmesi veya atılımı için bir tahminde bulunma konusunda faydalı olmaz.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Aspergilloz riski olan hastalarda (özellikle lenfatik veya hematopoietik dokuların malign neoplazmı olan hastalar) 14 gün süreyle günde iki kere 200 mg veya 300 mg oral uygulama sırasında görülen farmakokinetik özellikler, sağlıklı gönüllülerde görülen ile uyumlu olarak, hızlı ve uygun absorpsiyon, birikim ve non-lineer farmakokinetiktir.
Vorikonazolün farmakokinetiği, metabolizmasının doygunluğuna bağlı olarak non-lineerdir. Artan dozla maruziyetteki artış oransal olarak daha fazladır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Cinsiyet:
Bir çoklu oral doz çalışmasında, sağlıklı genç kadınlarda Cmaks ve EAA, sağlıklı genç erkeklere (18-45 yaş) oranla sırasıyla %83 ve %113 daha yüksek olmuştur. Aynı çalışmada, sağlıklı yaşlı erkekler ve sağlıklı yaşlı kadınlar (≥65 yaş) arasında Cmaks ve EAA’ında hiçbir anlamlı değişiklik görülmemiştir.
Klinik programda, cinsiyete bağlı olarak herhangi bir doz ayarlaması yapılmamıştır. Erkek ve kadınlarda görülen güvenilirlik profili ve plazma konsantrasyonları benzerdir. Bu sebeple cinsiyete bağlı doz ayarlaması gerekmez.
Yaşlılar:
Bir çoklu oral doz çalışmasında, sağlıklı yaşlı erkeklerde (≥65 yaş) Cmaks ve EAA, sağlıklı genç erkeklerdekinden (18-45 yaş) sırasıyla, %61 ve %86 daha yüksek olmuştur. Sağlıklı yaşlı kadınlarla (≥ 65 yaş), sağlıklı genç kadınlar (18-45 yaş) arasında Cmaks ve EAA’ında önemli farklılıklar gözlenmemiştir.
Terapötik çalışmalarda yaşa bağlı hiçbir doz ayarlaması yapılmamıştır. Yaş ile plazma konsantrasyonları arasında bir ilişki gözlenmiştir ancak vorikonazolün güvenilirlik profili yaşlı ve genç hastalarda benzer olmuştur ve bu nedenle yaşlılar için herhangi bir doz ayarlamasına gerek yoktur (Bkz. Bölüm 4.2).
35
Pediyatrik popülasyon:
Çocuk ve adölesan hastalarda tavsiye edilen dozlar, 2-<12 yaş aralığındaki 112 immun yetmezliği olan pediyatrik hastanın ve 12-<17 yaş aralığındaki 26 immun yetmezliği olan adölesan hastanın yer aldığı popülasyonun farmakokinetik analiz verilerine dayanmaktadır. Günde iki kez 3, 4, 6, 7 ve 8 mg/kg olarak uygulanan çoklu intravenöz dozlar ve günde iki kez 4 mg/kg, 6 mg/kg ve 200 mg olarak uygulanan çoklu oral dozlar (oral süspansiyon için toz formülasyonu kullanılarak), 3 pediyatrik farmakokinetik çalışmasında değerlendirilmiştir. Günde iki kez olmak üzere 1. günde 6 mg/kg IV olarak uygulanan intravenöz yükleme dozlarının ardından günde iki kez 4 mg/kg intravenöz doz ve günde iki kez 300 mg oral tablet uygulaması, bir adölesan farmakokinetik çalışmasında değerlendirilmiştir. Pediyatrik hastalarda gözlenen gönüllüler arası değişkenlik erişkinlere kıyasla daha büyük olmuştur.
Pediyatrik ve erişkin popülasyonda elde edilen farmakokinetik verilerin karşılaştırması, çocuklarda 9 mg/kg IV yükleme dozunu takiben öngörülen toplam maruziyetin (EAAτ) erişkinlerde 6 mg/kg IV yükleme dozunu takiben öngörülen toplam maruziyet ile karşılaştırılabilir düzeyde olduğunu göstermiştir. Çocuklarda günde iki kez uygulanan 4 ve 8 mg/kg IV idame dozlarını takiben öngörülen toplam maruziyetler, erişkinlerde günde iki kez 3 ve 4 mg/kg IV olarak yapılan uygulamadaki ile (sırasıyla) karşılaştırılabilir düzeyde olmuştur. Çocuklarda günde iki kez 9 mg/kg (maksimum 350 mg) olarak uygulanan oral idame dozunu takiben öngörülen toplam maruziyet, erişkinlerde günde iki kez 200 mg oral uygulamayı takiben öngörülenle karşılaştırılabilir düzeyde olmuştur. 8 mg/kg intravenöz dozun sağladığı vorikonazol maruziyeti, 9 mg/kg oral dozun yaklaşık 2 katı olmaktadır.
IV idame dozunun yetişkinlere kıyasla pediyatrik hastalarda daha yüksek olması pediyatrik hastalarda eliminasyon kapasitesinin daha yüksek olduğunu gösterir. Bunun sebebi pediyatrik hastalardaki karaciğer kütlesi / vücut kütlesinin daha büyük olmasıdır.
Oral biyoyararlanım, çocuklarda malabsorpsiyon ve bu yaş grubu için düşük vücut ağırlığı sebebiyle sınırlı olabilir. Bu durumda intravenöz uygulama önerilmektedir.
Adölesan hastaların büyük kısmındaki vorikonazol maruziyetleri, aynı doz uygulama rejimlerinin verildiği erişkinlerdeki ile karşılaştırılabilir düzeyde olmuştur. Bununla birlikte, vücut ağırlığı düşük olan bazı genç adölesanlarda erişkinlere kıyasla daha düşük vorikonazol maruziyetleri gözlenmiştir. Bu gönüllülerde vorikonazol metabolizmasının erişkinlerden çok çocuklara benzer olma olasılığı vardır. Popülasyon farmakokinetiği analizine göre, vücut ağırlığı 50 kg’ın altında olan 12 ila 14 yaş arası adölesanların çocuklar için belirlenen dozları almaları gerekmektedir (Bkz. Bölüm 4.2).
Böbrek bozukluğu:
Bir oral tek doz (200 mg) çalışmasında, normal böbrek fonksiyonu ve hafif (kreatinin klerensi 41-60 mL/dk.) – ciddi (kreatinin klerensi <20 mL/dk) böbrek yetmezliği olan hastalarda, vorikonazol farmakokinetiği böbrek bozukluğundan önemli ölçüde etkilenmemiştir. Değişik derecelerde böbrek bozukluğu olan hastalarda vorikonazolün plazma proteinlerine bağlanması benzer olmuştur (Bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).
Karaciğer bozukluğu:
Oral tek bir dozun (200 mg) ardından, hafif (Child-Pugh A) ve orta (Child-Pugh B) şiddette karaciğer sirozu olan hastalarda EAA, normal karaciğer fonksiyonu olan hastalara göre %233 daha yüksek olmuştur. Bu hastalarda standart doz rejiminin ardından idame dozunun yarı yarıya azaltılması önerilir. Vorikonazolün proteine bağlanması karaciğer fonksiyonu bozukluğundan etkilenmez.
Çoklu bir oral doz çalışmasında, günde iki kez 100 mg idame dozu alan ve orta şiddette karaciğer sirozu (Child-Pugh B) olan hastalarda, EAA, günde iki kez 200 mg kullanan ve karaciğer fonksiyonu
36
normal olan hastalarla benzer bulunmuştur. Ciddi karaciğer sirozu (Child-Pugh C) olan hastalar için herhangi bir farmakokinetik veri mevcut değildir (Bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Vorikonazolün tekrarlanan doz toksisitesi çalışmaları, karaciğerin hedef organ olduğunu göstermiştir. Diğer antifungal ilaçlarda olduğu gibi, insanda terapötik dozlarda elde edilene benzer düzeyde meydana gelen plazma maruziyetinde hepatotoksisite gelişmiştir. Sıçan, fare ve köpeklerde vorikonazol ayrıca minimal adrenal değişikliklere neden olmuştur. Konvansiyonel güvenlilik farmakolojisi, genotoksite ve karsinojenik potansiyel çalışmalarından elde edilen preklinik veriler, klinik çalışmalarda tanımlanamayan insana yönelik özel herhangi bir zarara işaret etmemiştir.
Üreme çalışmalarında, insanda terapötik dozlarda elde edilene eşit dozlarda sistemik maruziyetlerde, sıçanlarda vorikonazolün teratojenik ve tavşanlarda embriyotoksik olduğu gösterilmiştir. Sıçanlarda pre ve post natal gelişim çalışmalarında, insanlarda terapötik dozlarla elde edilenden daha düşük maruziyetlerde, vorikonazol gestasyon ve doğum süresini uzatmış, maternal mortalite ile sonuçlanan distosiye neden olmuş ve sıçan yavrularının perinatal sağ kalım oranlarını düşürmüştür. Doğum üzerindeki etkileri, estradiol düzeylerinde azalmayı da içeren olasılıkla türe spesifik mekanizmalar aracılığı ile olmaktadır ve diğer azol antifungal ilaçlarla gözlenen etkilerle uyumludur. Vorikonazol uygulaması, insanlarda terapötik dozlarda elde edilenlere benzer maruziyetlerde sıçanlarda erkek veya dişi fertilitesinde herhangi bir bozulmaya neden olmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sükroz
Silika, Koloidal, Susuz
Titanyum Dioksit
Xanthan Gum
Sodyum Sitrat
Sitrik Asit, Susuz
Sodyum Benzoat
Doğal Portakal Aroması
6.2 Geçimsizlikler
VFEND Oral Süspansiyon ve 40 mg/mL’lik hazırlanmış oral süspansiyon başka bir ilaç veya ilave tatlandırıcı maddelerle karıştırılmamalıdır. Süspansiyonun su veya başka maddelerle daha da sulandırılmaması gerekmektedir.
6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
VFEND oral süspansiyon için toz: Sulandırılmadan önce buzdolabında 2-8°C’de saklanır.
Hazırlanmış süspansiyon ise 30˚C’nin altındaki sıcaklıklarda saklanması koşulu ile 14 gün içinde tüketilmelidir.
Sulandırıldıktan sonra 14 gün içerisinde kullanılmayan süspansiyon atılmalıdır.
37
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Doğal HDPE şişe; polipropilen iç ve dış bileşenleri ve beyaz LDPE contası olan çocuk-emniyetli, tamper evident kapak.
Şişeye monte edilen LDPE adaptör, şırınga ve ölçü kabı içerir.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıklar Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
Kullanım şekli
Şişeyi açınız ve 46 mL su ilave ediniz. Kapalı şişeyi yaklaşık 1 dakika kuvvetlice çalkalayınız. Çocuk kilitli kapağı açınız ve adaptörü şişenin boynuna takınız. Hazırlanmış süspansiyon için 14 gün olan raf ömrünü (oda sıcaklığında 15-30 °C’de) dikkate alarak etikete son kullanma tarihini yazınız.
Her kullanımdan önce hazırlanmış süspansiyonun bulunduğu kapalı şişeyi yaklaşık 10 saniye çalkalayınız. Hazırlanmış oral süspansiyon sadece her pakette bulunan oral uygulayıcı ile uygulanmalıdır.
VFEND Oral Süspansiyon ve 40 mg/mL’lik hazırlanmış oral süspansiyon başka bir ilaç veya ilave tatlandırıcı maddelerle karıştırılmamalıdır. Süspansiyonun su veya başka maddelerle daha da sulandırılmaması gerekmektedir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Pfizer PFE İlaçları A.Ş.
Esentepe Mah. Büyükdere Cad.
Levent 199 Blok No: 199 İç Kapı No: 106
Şişli / İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 19.02.2013
Ruhsat yenileme tarihi: 23.12.2019
10. KÜB’ÜN YENİLENME TARİHİ
38